MELEK VE AHİRET İNANCI
GÖRÜLEN VE GÖRÜLEMEYEN VARLIKLAR
• Duyu ya da akıl yoluyla algılanabilen veya varlığı
düşünülebilen, Allah’ın (c.c.) dışındaki varlık ve olay-
ların tamamına âlem denilmektedir.
• Âlemde duyu organları ile algılanabilen ve algılana-
mayan birçok varlık bulunur.
• Duyu organları ile algılanamayan melek, cin şeytan,
ahiret gibi varlıklar hakkındaki bilgileri vahiy yoluyla
elde edebiliriz.
• Akıl ve duyular yoluyla hakkında bilgi edinilemeyen
varlıklar alemine de gayb âlemi denilmektedir.
• Melekler, Allah’ın (c.c.) nurdan yaratarak çeşitli gö-
revlerde vazifelendirdiği gözle görülmeyen ruhani
varlıklardır.
• Cinler, ateşten yaratılan, duyularla kavranamayan,
irade ve anlama yeteneğine sahip olan varlıklardır.
• Şeytanlar, Allah’ın (c.c.) emirlerine karşı geldiği için
ilahi rahmetten kovulan, kibirli cinlerden oluşan var-
lıklardır.
MELEKLER VE ÖZELLİKLERİ
• Erkeklik ve dişilik özellikleri yoktur. Evlenip çoğala-
mazlar.
• Yeme-içme, dinlenme, uyuma, çocuk sahibi olma
gibi ihtiyaçları yoktur.
• Allah’ın emirlerini tam anlamıyla yerine getirirler, ke-
sinlikle O’nun emirlerinin dışına çıkamazlar.
• Kanatları vardır ve çok hızlı hareket ederler. Ayrıca
Allah’ın (c.c.) istediği suret ve şekillere de girebilirler.
Not: Meleklerin varlığına inanmak iman esasları ara-
sında yer alır.
Dört Büyük Melek ve Görevleri
İsrafil: Sûr’a üflemekle görevlidir.
Azrail: Canlıların ruhlarını almakla görevlidir
Mikail: Tabiat olaylarının oluşumu ve rızıkların dağı-
tımı ile görevlidir.
Cebrail (Rûhu’l-Kudüs): Allah’tan (c.c.) aldığı vahiy-
leri peygamberlere getirmekle görevlidir.
• Bu meleklerin dışında da görevleri olan bazı melek-
ler vardır.
Hafaza Melekleri: İnsanları korumakla görevli olan
meleklerdir.
• Hafaza sözlükte korumak anlamına gelir. Hafıza ve
Muhafız kavramları da bu sözcükten türemiştir.
Kirâmen Kâtibin: İnsanın sağında ve solunda bulu-
nan, insanların tüm davranışları kaydetmekle görevli
olan meleklerdir.
• Kâtip sözcüğü yazı işleri ile uğraşan kimseler için
kullanılmaktadır.
Münker-Nekir: Kabirde insanları sorguya çekeceği
rivayet edilen meleklerdir.
Rahmet melekleri: Müminlere rahmet okumakla gö-
revli meleklerdir.
Cinlerin Özellikleri
• İnsanlar gibi akıl ve irade sahibi olduklarından do-
layı yaptıklarından sorumludurlar.
• Kesinlikle gayb hakkında bilgileri yoktur. Geleceği
de bilemezler.
• “De ki: ‘Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler,
ancak Allah bilir.’…”
(Neml suresi, 65. ayet)
Not: Toplumda cinlerle alakalı olarak fal
bakmak ve gelecekten haber vermek gibi
pek çok batıl inanç gelişmiştir. İslam di-
ninde bu tarz uygulamalar kesinlikle yer
almaz. Bir kimsenin gelecekten haber
vermesi veya ruh çağırması mümkün de-
ğildir.
Şeytanın Özellikleri
• Cinlerden bir varlık olduğu için ateşten
yaratılmıştır.
• Allah’a (c.c.) karşı büyüklendiği için
O’nun katından kovulmuştur.
• İnsanlara vesveseler vererek onları doğru yoldan
saptırmaya çalışır.
• “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın.
Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsız-
lığı ve kötülüğü emreder…”
(Nûr suresi, 21. ayet)
DÜNYA VE AHİRET HAYATI
• Yüce Allah ibadet etmeleri için cinleri ve insanları
yaratmış, bu varlıkları da sınava tabi tutmak için
dünya hayatını var etmiştir.
• Dünya hayatı tüm varlıklar için geçici bir hayattır.
Dünya hayatının son bulması ile ahiret hayatı başla-
yacaktır.
• Ahiret sözlükte “son” anlamına gelir ve dünyada ya-
pılanların karşılığının alınacağı sonsuz bir hayattır.
• Ahirette hiç kimseye en ufak haksızlık edilmez ve
herkes hak ettiği bir yaşam sürer.
• Ahirete inanmak, iman esasları arasında yer alır ve
bu hayata dair bilgiler ancak Kur’an-ı Kerim ve Ha-
disler yoluyla elde edilebilir.
AHİRET HAYATININ AŞAMALARI
• Ahiret hayatına geçiş bazı aşamaların geçilmesi ile
başlayacaktır.
Ahirete Geçiş Kapısı: Ölüm
• İnsanın hayatı ona canlılık veren ruhun
bedenden ayrılması ile gerçekleşecek olan
olaydır.
• Herkes için kaçınılmaz bir gerçeklik olan ölüm son
değil, başlangıç niteliğine sahiptir.
Berzah Hayatı
• İnsanların kıyamet kopana dek bekleye-
cekleri kabir hayatıdır. Bu bekleyişte Mün-
ker-Nekir meleklerinin insanları sorguya
çekeceği rivayet edilmiştir.
Kıyamet
• Evrende bulunan her şeyin yok olmasını
ifade etmektedir. İsrafil isimli meleğin Sûr’a
ilk üflemesi ile başlayacaktır.
• Kıyamet ile yıldızların, güneşin, ayın, yeryüzünün
düzeni bozulacak ve insanların kaçabilecekleri tek
yer Rabb’lerinin huzuru olacaktır.
• Kıyamet gününün ne zaman olacağını Allah’tan
başka hiçbir varlığın bilmesi mümkün değildir.
Yeniden Diriliş: Ba’s
• Kıyametin kopmasının ardından İsrafil
isimli meleğin Sûr’a ikinci kez üflemesiyle
gerçekleşecek olan diriliştir.
• Bu olay Kur’an-ı Kerim’de kuruyan bitkilerin yağan
yağmur ile tekrar canlanmasına benzetilmiştir.
Hesap İçin Toplanma Yeri: Mahşer
• Sûr’a üflenmesiyle bütün insanlar dirilir ve
Allah’ın huzurunda toplanırlar. Bu top-
lanma olayına haşr denilmektedir. Toplanı-
lan yere de mahşer denilir.
• Mahşer meydanında toplanan insanlar Allah’ın ken-
dilerini hesaba çekmesi için beklerler.
Hassas Terazi: Mizan
• Mahşerde toplanan insanların sevapları
ve günahları adaletli bir şekilde hesap edi-
lir. Hesabın yapıldığı bu manevi teraziye
mizan denilir.
• “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun
mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kö-
tülük işlerse, onun cezasını görecektir.”
(Zilzâl suresi, 7 ve 8. ayetler)
Cennet ve Cehennem
• Dünya hayatını Allah’ın (c.c.) emir ve ya-
sakları doğrultusunda geçirenler Cennet
ile ödüllendirilirken, O’nun emir ve yasak-
larını çiğneyenler de Cehennem ile ceza-
landırılırlar.
• Cehennemin üzerinde kurulu olduğu rivayet edilen
sırat köprüsünden Allah’a (c.c.) iman etmeyen insan-
lar geçemeyeceği rivayet edilmektedir.
• Cennete giden kimseler altlarından ırmaklar akan,
canının istediği her şeyin bulunduğu ne sıcak ne de
soğuk olan bir manzara ile karşılaşırlar.
• Cennette yorgunluk veren işler olmaz ve insanlara
güzel yiyecekler ve içecekler sunulur.
• Cehenneme giden kimseler de çok sıcak ve kötü bir
manzara ile karşılaşırlar.
• Cehennem hayatı oraya giden insanlar için acı bir
azabın bulunduğu yerdir.
AHİRET İNANCININ İNSAN DAVRANIŞLARINA ETKİSİ
• Yaptıklarının hesabını vereceğini bilen insan kötü-
lük yapmaktan uzak durur ve iyi davranışlar sergile-
meye çalışır.
• Dünya hayatının geçici olduğunu bilen kimse ba-
şına gelen sıkıntıların bir gün son bulacağını bilir ve
sabırlı olmaya dikkat eder.
BİR PEYGAMBER TANIYORUM: HZ. İSA (A.S.)
• Hz. Meryem, bakım ve eğitim için Hz. Zekeriya’ya
teslim edilir ve Hz. Zekeriya Mescid-i Aksa’da ona bir
oda yaparak bakım ve eğitiminde yardımcı olur.
• İbadete düşkün olan Hz. Meryem, yine bir gün iba-
det ederken yanına Cebrail gelir ve ona bir erkek ço-
cuğu olacağını bildirir.
• Hz. Meryem bu zamana kadar hiçbir erkekle görüş-
mediğini bu sebeple çocuğunun olmasının imkânsız
olduğunu belirtir.
• Cebrail de bunun Allah’ın (c.c.) bir mucizesi oldu-
ğunu belirtir ve hamileliğin sonunda çocuğu olan Hz.
İsa babasız bir şekilde dünyaya gelir.
• Toplumda büyük bir tepki ve iftira ile karşılanan bu
olayın üzerine Hz. İsa (a.s.) mucize olarak beşikte
iken konuşmaya başlar.
• Hz. İsa (a.s.) orada bulunanlara Allah’ın (c.c.) kulu
olduğunu, kendisine peygamberlik ve kutsal kitap ve-
rildiğini belirtir.
• Kudüs civarında otuzlu yaşlarında peygamber olan
Hz. İsa’ya (a.s.) sadece 12 havari inanır.
• Kendisine inanlara rehberlik etmesi için kutsal kitap
olarak İncil verilir.
• Hz. İsa’nın (a.s.) peygamberliğinden rahatsızlık du-
yan İsrailoğulları onu çarmıha gererek öldürmeye ça-
lışırlar. Fakat bu konuda başarılı olmazlar. Çünkü Al-
lah (c.c.) Hz. İsa’yı (a.s.) kendi katına yükseltir.
• Hz. İsa (a.s.), inkârcılara karşı vermiş olduğu müca-
dele ve sabrı ile tanınan ülü’l-azm peygamberden bi-
ridir.
Hz. İsa’nın Mucizeleri
- Ölüleri diriltmesi
- Beşikte iken konuşması
- Gökten kendisine sofra indirilmesi
- Doğuştan âmâ ve alacalı olan birini iyileştirmesi
- Çamurdan kuş yapıp üflediğinde Allah’ın izni ile
canlanıp kuş olması
BİR SURE TANIYORUM: NÂS SURESİ VE ANLAMI
Okunuşu
Kul e’ûżu birabbi-nnâs. Meliki-nnâs. İlâhi-nnâs. Min
şerri-lvesvâsi-lḣannâs. Elleżî yuvesvisu fî sudûri-
nnâs. Mine-lcinneti ve-nnâs.
Anlamı
De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalple-
rine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden,
insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların
İlâh’ına sığınırım.”
• Kur’an-ı Kerim’in yüz on dördüncü yani sonuncu su-
residir.
Not: Felak suresi ile birlikte indirilmiştir. Bu iki sureye
“İki Koruyucu” anlamına gelen Muavvizeteyn denil-
mektedir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) bu iki sureyi yatmadan önce
okumuş ve bizlere de okumayı tavsiye etmiştir.