Professional Documents
Culture Documents
Dinde Kirk Prensip Imam Gazali
Dinde Kirk Prensip Imam Gazali
Bask
istanbul 2004
ISBN 975-290-632-x
www.hikmetnesriyat.com
DNDE
KIRK PRENSP
Telif
imam Gazalî
Tehzip ve tekmil
Abdulhalk Duran
Hikmet Neriyat
ÇNDEKLER
ÖNSÖZ 9
BRNC BÖLÜM
LM n
Birinci Prensip
Allah Teâlâ'nn Zâtyla lgilidir. 11
kinci Prensip
Allah Teâlâ'nn Takdis Edilmesiyle lgilidir. 12
Üçüncü Prensip
Allah Teâlâ'nn Kudretiyle ilgüidir. 15
Dördüncü Prensip
Allah Teâlâ'nn lmiyle ilgilidir. 16
Beinci Prensip
Allah Teâlâ'nn radesiyle lgilidir. 17
Altnc Prensip
Allah Teâlâ'nn itmesi ve Görmesiyle lgilidir. 29
Yedinci Prensip
Allah Teâlâ'nn Konumasyla lgilidir. 30
Sekizinci Prensip
Allah Teâlâ'nn Fiilleriyle lgilidir. 32
Dokuzuncu Prensip
Âhirete man Etmekle lgilidir. 35
Onuncu Prensip
Peygamberlere man Etmekle lgilidir. 39
5
KNC BÖLÜM
ZÂHR AMELLER 45
Birinci Prensip
Namazla lgilidir. 45
•
ikinci Prensip
Zekât ve Sadakayla lgilidir. 52
Üçüncü Prensip
Oruçla lgilidir. 62
Dördüncü Prensip
Hacla lgilidir. 66
Beinci Prensip
Kurân' Okumakla lgilidir. 74
Altnc Prensip
Allah Teâlâ'y Zikretmekle lgilidir. 87
Yedinci Prensip
Helâl Rzk Aramakla lgilidir. 105
Sekizinci Prensip
Müslümanlarn Haklarn Gözetmek ve
Onlarla yi Geçinmekle lgilidir. 117
Dokuzuncu Prensip
Emr-i Maruf ve Nehy-i Münker Yapmakla lgilidir. . . .139
Onuncu Prensip
Sünnet' e Uymakla lgilidir. 148
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
KALB KÖTÜ HUYLARDAN TEMZLEMEK 167
Birinci Prensip
Yemek Düünlüünden Saknmaktr. 168
kinci Prensip
Çok Konumamaktr 178
6
Üçüncü Prensip
Kzmamaktr 202
Dördüncü Prensip
Kskanmamaktr 207
Beinci Prensip
Mal Sevgisi ve Cimrilik Tamamaktr. 213
Altnc Prensip
öhret Dükünü Olmamaktr. 225
Yedinci Prensip
Dünyadaki eyleri Sevmemektir. 240
Sekizinci Prensip
Olmamaktr.
Kibirli 250
Dokuzuncu Prensip
Ucup Tamamaktr. 271
Onuncu Prensip
Riyâ Yapmamaktr. 277
Kötü Ahlâk ve Güzel Ahlâk 302
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
AHLÂKÎ FAZLETLER EDNMEK 323
Birinci Fazilet
Tevbe Etmektir. 323
kinci Fazilet
Allah Korkusudur. 339
Üçüncü Fazilet
Zühd'tür. 348
Dördüncü Fazilet
Sabretmektir. , .361
Beinci Fazilet
ükretmektir 372
7
Altnc Fazilet :
SONSÖZ
Nefisle Hasb-i Hal Etmek 483
8
ÖNSÖZ
Bismillâhirrahmânirrahaîm
Allah teâlâ'ya hamd ve senâ, O'nun Resûluna sa-
lat ve selâm olsun.
Bil ki, saâdet kaplar ilim ve ameldir. Amel ise
açk ve gizli olmak üzere iki ksmdr.
amel de, Gizli
saknlmas gereken kötü (çirkin) amellerle kazanl-
mas gerekli olan iyi (güzel) ameller olmak üzere iki-
ye ayrlr. Saâdet kaplar olan bu eylerden her biri de
on prensipten oluur. Biz bu eylerin kapsad pren-
sipleri dört bölüm halinde açklayarak, girmek iste-
yenler için saâdet kaplarn açmak istiyoruz. Bu kap-
lar açlnca da, tefekkür ve mücâhede gücüyle onlar
vahir' ül- Kur'ân ve Düreruh" adl kitabn son olan üçüncü ksm-
dr. Önemine binaen mam Gazalî, onu müstakil bir risale hâline
getirmitir.
9
BRNC BÖLÜM
LM 2
BRNC PRENSP
I Bu prensip Allah teâlâ'nn zâtyla ilgilidir.]
KNC PRENSP
Bu prensip Allah teâlâ'nn takdis edilmesiyle ilgi-
4
-Allah teâlânn güzel isimlerinden bir tanesi, "el-Kud-
dus"tür. O'nu takdis etmek, O'nun bu isminin mânasn bilmek
ve O'nun öyle olduuna inanmaktr.
5 -Eski felsefe ve kelâm âlimleri birden fazla parçalardan
- O
dünyada akl yoluyla bilinir; âhirette de bir
ÜÇÜNCÜ PRENSP
12
-Allah teâlâ'nn güzel isimlerinden birisi Kadîr, biri de
Cebbar'dr. Cebbar Kadîr'in mübalaasdr. Cebbar, her isteini
yapabilen, önüne çkan engelleri krp geçen demektir. Bu ismin
bir mânas da, eksikleri tamamlayan, yaralar saran, boluklar
dolduran, zararlar telafi eden, iyiliklerekarlk veren demektir.
13
bakas bir ey yaratama-
d gibi,
-A'râf, 54. Not: Allah teâlâ'dan
kendisi irade etmedikçe
onun emri de yerine gelmez.
Ayetin bir mânas da udur: Yaratmak kimin ii ise, emretmek
de onun hakkdr. Yaratmak Allah teâlâ'nn ii olduuna göre,
demek ki, emretmek de O'nun hakkdr. Bu sebeple, müminler
yalnzca Allah teâlâ'nn emrettii eyleri emrederler ve yalnzca
O'nun emirlerine uyar, bunlara itâat ederler.
14
-Zümer, 67
w -Nahl, 49; Hac, 18; Fusslet, 11
16 mam Gamlfmn Risaleleri • 13
DÖRDÜNCÜ PRENSP
r
i
Bu prensip Allah teâlâ'nn ilmiyle ilgilidir.
|
Allah teâlâ bilinebilen bütün eyleri bilir. O gök-
lerinen yüksek yerinden yerin en derin yerine kadar
nerede ne varsa ve neler oluyorsa hepsini ilmiyle ku-
atmtr. Varlk âleminde tek bir zerreO'nun il- bile,
fe -Sâffât, 96
17 -Bu genel kuraln iki istisnas vardr. Birincisi, Allah teâlâ
gibi bir varlk yaratlamaz. kincisi, muhal olan eyler yaratla-
mazlar.
W -Tâhâ, 7
19
-Furkan, 2; Mülk, 14
/ Hmlr Krk Prensip
17
BENC PRENSP
Bu prensip Allah teâlâ'nm iradesiyle ilgilidir.
,;
20
-Beden ve onun mütemilat madde âlemindendirler, ruh
ve onunla ilgili eyler mâna âlemindendirler. Yer ve küreler
madde âlemindendirler. Melekler mâna âlemindendirler. Dünya
madde âlemidir. Âhiret mâna âlemidir. Âhiretin mâna âlemi ol-
mas, onun imdilik bizden gizli olmas anlamndadr. Çünkü o
âlem de bu dünya gibi madde ve mâna karmndan ibarettir. .
18 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
tar yaplmtr.
Ebu Hüreyre radyallahu anh unu söylemitir:
"Bir gün kendi aramzda kader konusunu tart-
rken, Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm çkp gel-
di. Neyi konutuumuzu örenince kzd ve kzgnl-
mübarek yüzü altn
artarak gibi kzard. Ondan
sonra da öyle dedi:
23 -Âl-i mrân, 7
24 -Âl-i mrân, 7
25 -Enbiyâ, 23
Dmdc Krk Pmsp Pllahu ZeoLah/r> //-ag/est 21
mânasn anlamlardr.
Ne var ki, bunlar da bu konuda susmakla emro-
lunmular ve onlara, "Çou insanlarn anlayamad
srlar konumayn!" denilmitir. Bundan dolay, ka-
der'in ne olduu kendisinden sorulduu zaman, Hz.
Ömer radyallahu anh u cevaplar vermitir:
"Kader konusu derin bir denizdir. çine girerse-
niz boulursunuz."
22 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
-Enfâl, 29
27 -Bakara, 239
I finde Krk Prensip
AjjpJjJJ ea/&f>t/ //~ar/es/ 23
ri sürmülerdir:
"nsanlarn fiilleri Allah teâlâ' nn takdir ve icad-
nn sonuçlar olsalard, o durumda bunlar (insanlar)
kötü fiillerinden dolay cezalandrmas zulüm olur-
du. Zulüm ise, Allah teâlâ'ya yakmayan ve O'ndan
uzak olan çirkin bir kusurdur/'
bu görüünden, Allah teâlâ' nn âciz
Mutezile'nin
olmas lâzm gelir. Çünkü O'nun insanlarn fiillerine
müdâhale edememesi aczdr. 28
Acz da zulüm Alk h teâlâ için muhâl olan bir
gibi,
28
-Mutezile buna kar öyle diyebilir: ''Allah teâlâ, kullar-
nn fiillerine müdahale etmeyi irade etmemitir. O bunu irade et-
meyince, acz olay gerçeklemez. Çünkü acz, bir eyi irade ettii
hâlde onu yapamamaktr." Buna kar da u söylenebilir: Allah
teâlâ'nm irade ve takdiri dnda bir ey yapmak yaratmaktr.
Yaratmak ise, Allah teâlâ'ya mahsus bir sfattr. Bu sebeple, Mu-
görüü, Allah teâlâ'nn önemli
tezile'nin bir sfatn inkâr etmek
anlamndadr.
24 mam Gazaltnin Risaleleri • 13
fâsk olurlar.
Ehl-i Sünnet
bu iki taifenin ortasnda yer al-
ise,
j
Kaza ve kader arasndaki fark da udur:
Bunlardan birisi, Allah teâlâ'nn eya ve mevcu-
da -Bakara, 222
34 -brahim, 7. Not: ükür karlnda va'dedilen fazlalk,
bazen dünyada, bazen de âhirette verilir. Bu fazlalk, her zaman
ükredilen eyin cinsinden de olmayabilir.
35 -Âl-i mrân, 146
& -Zümer, 10
28 mam CazalTnin Risaleleri • 13
ALTINCI PRENSP
YEDNC PRENSP
tanmaz. O bir
anda bütün varlklarla her birini ilgi-
lendiren eyleri konuabilir. Çünkü bir i O'nu baka
bir iten megul etmez. O bütün ileri bir anda ve bir-
likte yapar. Görmesi, iitmesi, konumas ve bütün fiil
sekizinci prensip
r
s Bu prensip Allah teâlâ'nn fiilleriyle ilgilidir.
r
Kendi zâtndan baka bütün varlklar, Allah te-
âlâ'nn fiili ile vücut bulmular ve O'nun lütfuyla var-
lk kazanmlardr. O'nun fiilleri en güzel, en mükem-
mel ve en adaletli fiillerdir.
mutur:
"Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsnz. Allah ise
yin tehir edildii yer, mazhar bir çok eyin zahir olup ortaya
çkt yer, mezher ise bir çok eyin çiçek gibi ortaya çkt ve et-
rafn güzelletirdii yer demektir.
34 mam Gazalinin Risaleleri • 13
i
Allah teâlâ istese, kullarna her türlü zorluk, s-
knt ve azab verme gücüne sahiptir. Fakat, rahmetin-
den dolay onlara türlü kolaylklar göstermi ve say-
sz iyiliklerde bulunmutur, j
Onun için, bir küçük sûrede otuz bir kere tekrar-
lanan bir âyet-i kerimede öyle buyurulmutur:
"Rabbinizin hangi nimet, iyilik ve lütfunu inkâr
edebilir ya da küçümseyebilirsiniz?" 46
[Allah teâlâ tâat ve ibadetlere kar sevap verme-
4^-Rahmân, 13
/ )ide Krk Prensip 35
DOKUZUNCU PRENSP
de, her bir tâat ve ibadet birer nimet gibi ükür gerektirir.
36 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
-Hakka, 19, 27
« -Kehf, 49
/ >///</<• Krk Prensip Mire A 37
ONUNCU PRENSP
misin?" diye sorarsa, bir kara sinek Kur'ân'a bedel ona cevap
verir: "Sen benim kadar sanatl ve harika deilsin. Onun için,
Kur'ân senden deil, benden bahsetmitir. "
/ Tinde Krk Prensip Pet(Cj<x>^t>etC ttrgto &7/*9&M,
41
54 -Mâide, 3
55 -Âl-i mrân, 19
56 -Âl-i mrân, 85
42 mam Gazalî'nin Risaleleri • 13
58 -Zümer, 9
44 mam Gazalinin Risaleleri »13
59 -Mücâdele, 11
'
KNC BÖLÜM
ZÂHR AMELLER
t"
i
;
BRNC PRENSP
Bu prensip namazla ilgilidir, j
-Tâhâ, 14
2 -srâ, 78; En'âm, 72
45
46 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
j
1- Gerekli olan temizlikleri yapmak. Bu da gerek-
tii zaman yapmak, güzelce abdest al-
eksiksiz gusül
mak, abdest uzuvlarn bilinen tertiple üçer def a tam
olarak ve ovarak ykamak, her uzvu ykarken onunla
ilgili zikir ve dualar yapmak, beden ve elbiseyi te-
9
-Bakara, 10; Maide, 52; Enfâl, 49; Tevbe, 125; Hac, 53; Ah-
y,âb, 12, 32, 60; Muhammed, 20, 29; Müddessir, 31; Nemi, 80;
Kum, 52; Fâtr, 22
50 mam Gazali yün Risaleleri • 13
c
mesi ve dier duyular ise, namaz içinde tefekkür et-
mek ve okunan eylerin mânasn düünmektir.
Namaz bu türlü canl bir organizma olduu için,
\
unu da bil ki, namazn d yönünde ciddî bir ek-
siklik ve kusur oluursa, onu iâde edip yeniden kl-
mak gerekir. Çünkü bunun kolaydr ve ölçüle-
tesbiti
ri bellidir. Namazn iç yönünde, yani kalbin huzur ve
KNC PRENSP
>
j
" -Tevbe, 34
/ finde Krk Prensip
53
]
kinci ksm; orta derecede olanlardr. Bunlar, bü-
tün mallarn bir defada ellerinden çkarmazlar. Za-
ten bu türlü zorunlu bir emir ve teklif de mevcut de-
) ve bunlara
benzer yararl iler yapmann da makbul birer sadaka
olduklarn söylemitir. 13
Zekât ve sadaka verirken, be hususa riâyet et-
1- Gizlice vermek. \ 4
Allah teâlâ öyle buyurmutur:
13
-Mal ve masraf gerektirmeyen bütün bu hayrlar yap-
mak son derecede kolaydr. Ve bunlar yaparak her gün âhiret
hesabna hazineler deerinde sevaplar kazanmak mümkündür.
Fakat, baz kimselerin ruhlarnn bozukluu, bazlarna da ey-
tann tasallutu yüzünden bu kimseler bu kolay ileri yapmaya
da yanamazlar. Hatta, hayrettir, bu ilerin de en kolay olan se-
lâm bile skp
mecbur kalmadkça alp vermezler. Bu yüzden,
selâm vermemek için yüzlerini çevirirler, selâm almamak için
de ya domuz gibi homurdanr veya dilsiz gibi susarlar. Dünya-
nn en pinti ve en pis mahluklar bunlardr. Müslüman kardele-
rine iki kelimelik selâm da çok gören bu menhus ve irenç mah-
luklardan, din ve millet için baka türlü hayrlar beklemek de
yanltr.
14
-Bakara, 271
56 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
2- Minnet etmemek. / J
Allah teâlâ öyle buyurmutur:
"Ey iman edenler! Sadakalarnzla minnet ve ezi-
yet etmeyin, Allah'a ve âhiret gününe iman etmeyen-
ler gibi, bunlarla riyâ ve gösteri de yapmayn/' 16
"Güzel bir sözle savmak, arkasndan minnet edi-
lip eziyet verilen sadakadan daha hayrldr/' 17
kür etmesi, hem dua etmesi, hem de gücünün yettii bir ekilde
bir bedel ödemesi ona düen bir görevdir. O bu görevini yerine
getirmek teekkür ettii veya dua ettii zaman, "Tamam, ta-
için,
mam sus veya git." gibi souk ve kaba sözler söylemek de min-
net saylr ve yaplan iin sevabn kaçrr. Böyle bir durumda ya-
plan teekküre teekkürle karlk vermek, duaya kar da içten-
likle, "Âmin! Âmin!" demek lâzmdr.
/ rinde Krk Prensip £ç krg / Vt S O <7& jTg 59
;
Bu konuda en iyi yer ise, ilim ve takva ehli kimse-
ler, ihtiyaç sahibi olan akrabalar ve daha çok skntda
olan âilelerdir._
ÜÇÜNCÜ PRENSP
t
|
Bu prensip oruçla alâkaldr. _
Allah teâlâ öyle buyurmutur:
"Öncekilerin üzerine yazld gibi, sizin üzerini-
ze de oruç yazld. Umulur ki, onunla takvaya ular-
snz/'^
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm da unlar
söylemitir:
25 -Hud, 113
26 -Bakara, 183
Dinde Krk Prensip 63
da, keyfiyet
ve kalite bakmndan da üç ksmdr: ]
\
Kemiyet ve miktar bakmndan en az oruç, bir ay-
lk olan Ramazan orucudur.
Davud aleyhisselâmn orucudur.
En çok oruç ise,
DÖRDÜNCÜ PRENSP
r
i Bu prensip hacla ilgilidir.
"v
I
Haccn edepleri yedi tanedir:
'
Birincisi, hac yolculuu için helâl mal ve sâlih ar-
kada temin etmektir. Çünkü helâl mal, kalbi nurlan-
drr ve haccn kabul edilmesine vesile olur. Sâlih ar-
28 -Âl-i mrân, 97
Dinde Krk Prensip 67
m
için
"Buyur Allah'm! Emrinin hak olduuna inand-
göstermek, kulluk ve köleliimi sana arz etmek
hacca niyet ettim." 33
4- Hac yolculuu, âhiret yolculuunun bir prova-
s ve ön tatbikatdr. Onun için hac yaparken, âhiret
yolculuunu düünmek ve iki yolculuk arasndaki
benzerlikleri göz önünde tutmak lâzmdr. Bu sebeble
âile halk, dostlar ve tandklarla vedalarken ölüm
ye kalkr.
33 -Bu sözün Arapça orijinali öyledir: "Lebbeyke bi haccin
hakken ve taabbüden ve rkkan."
34 -Telbiye
okumak, hac yolunda "lebbeyk" demektir. Leb-
beyk, buyur anlamndadr. Allah teâlâ, kullarn hac etmeye ça-
74 mam Gazal? nin Risaleleri «13
BENC PRENSP
î
7
....
; Bu prensip Kur ân okumakla ilgilidir.
nu düünmek lâzmdr.
Okurken kbleye kar diz üstünde oturmak, onu
belden yukar tutmak, bütün dikkatini onun üzerinde
teksif etmek, gereksiz hareketlerden saknmak, dünya
dan nasl bir büyük mümin çkabilir? Çkabilir. Çünkü, küfür ce-
setle deil, ruhla alâkaldr. Bu sebeple, bir kâfir ile bir müminin
cesetleri birbirinden farkszdrlar. Farkl olan onlarn ruhlardr.
42 -Önem bakmndan bunun böyle olduu kesindir. Ancak,
mânasn anlamadan okumann da faydasz ve sevapsz olduu-
nu söylemek mümkün deildir. Çünkü Kur'ân'm lafz da mâna-
s gibi kutsal ve mübarektir. Bu sebeple, onu dier sözlere ben-
zetip bu sözler gibi, onun da yalnzca mânasnn kymet ifade et-
« -Mâide, 118
44 -Câsiy-e, 21
43 -Yasin, 59
82 mam Gazalinin Risaleleri • 13
[
"Kur'ân'n bir d, bir iç, bir balangç, bir sonuç
mânalar vardr/' Hâl bu olunca da, Kur'ân' tam ola-
rak anlam olmak için, bütün bu mâna tabakalarna
ve anlam çeitlerine ulamaya çalmak lâzmdr.
Baz âyetlerin zahir mânalar arasnda görülen
çelikiler de,bütün bu mânalara nüfuz edince orta-
dan kalkar ve birer belagat örnei olduklar meydana
çkar. ksm temsil, bir ksm
Çünkü bu mânalarn bir
tahkik, bir ksm icmâl, bir ksm tafsil, bir ksm ib-
ham, bir ksm tefsir, bir ksm itlak, bir ksm takyid,
bir ksm mecaz, bir ksm hakikat, bir ksm kr, bir
ksm öz, bir ksm vasta, bir ksm gaye hâlindedir-'
ler. Ve ancak hepsi bir araya getirilince mânann bün-
ye ve binas tamamlanr. Buna bir örnek vermek gere-
kirse, meselâ baz âyetlerde Allah teâlâ'nn kyamette
görülecei bildirilmi 48 , baz âyetlerde de O'nun göz-
48 -Kyamet, 22
Dinde Krk Prensip Kü /" 'O. h OJrO/T?Q. £ 85
49 -En'âm, 103
86 tnam Gazal? nin Risaleleri • 13
mesabesindedir.
Pde Krk Prensip 87
dgar çkar.
ALTINCI PRENSP
so -Enfâl, 45
51 -Müzzemmil, 8
-Bu türlü hadislerin ifade ettikleri mânalar mutlak deil,
52
hissetmektir
54 -srâ, 44
55 -Hadid, 4
90 mam Gazali tün Risaleleri • 13
*o -Mücâdele, 11
96 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
62 -Kaf, 22
63 -Nisa, 159. Not: Âyetin bir mânas mâ-
budur. Dier bir
nas ise udur: Bütün ehl-i kitap, ölürken perdenin kalkmas
üzerine, sa'nn Allah'n olu deil, O'nun bir kulu ve peygam-
beri olduunu göreceklerdir. Fakat, bu onlara bir fayda salama-
yacak. sa da bunlarn aleyhinde ahidlik yapacak ve dütükleri
küfür ve irkin kendi icadlar olduunu, onun böyle bir ey ö-
retmediini söyleyecektir."
«
en büyük ve
" Allahu ekber" sözü, Allah teâlâ'nn
büyüklüün nihayetinde olduunu söylemektir. An-
cak bu söylenirken, Allah teâlâ'nn büyüklüü altnda
100 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
[
Bil ki, bir ksm zikir ve ibadetleri birlikte yapmak
mümkündür. Örnein, oruç tutmak, namaz klmak ve
Kur'ân okumak birlikte olabilirler. Bu türlü ibadetler
Dinde Krk Prensip Z. i K f~ 101
I
Farkl zamanlarda farkl zikir ve ibadetlerin ya-
plmas da onlarn âdet hâlini alarak kalp üzerindeki
etkilerini kaybetmelerini önler. Çünkü bunlar dei-
tikçe, yeni uyarclar gibi kalbe yeni etkiler yaparlar.
Bu sebeple, farz olan ibadetlerin dndaki ibadet ve
67 -Zâriyât, 56
102 mam Gazalfnm Risaleleri • 13
70 -Ahzâb, 41
71 -Âl-i mrân, 191
104 m am Gazal? nin Risaleleri • 13
72 -Hcr, 99
73 -Zâriyât, 56
74 -Tevbe, 94, 105
Dinde Krk Prensip 105
YEDNC PRENSP
Bu prensip helâl rzk aramakla ilgilidir.
[
/!
mez."
Abdullah ibni Ömer radyallahu anh unu söyle-
mitir:
öyle denilmitir:
dört türlüdür:
1- Açk olan ve bilinen haramlardan saknmak. _
I
3- Harama yol açma ihtimali bulunan helâl ey-
86 -En'âm, 91
Dinde Krk Prensip //e/a / > K a^G^ClA: m
4- Bir zât, ilâç içince, bunun üstüne biraz dolap
hareket etmesi gerektiini söylediler. Kendisi buna u
karl verdi:
"Ben imdiye kadar hep Allah teâlâ için hareket
,/
ettim, ilâcn etkisi için hareket edemem.
ij
vericidir]
j
Dördüncüsü, kazancnn çou helâl, az haram
olan kimsenin maldr. Bu kimsenin malndan sakn-
mak (ve meselâ yemeini yememek, hediyesini kabul
etmemek) vâcip deildir. Fakat, takvaya uygundur.
\
Beincisi, kazanç yolu
meçhul olan ve fakat hak
yemekten, hakszlk yapmaktan ve günah ilemekten
saknmad malum olan kimsenin maldr. Bu maln
kaynan aratrmadan ve onun helâl olduunu ö-
renmeden ondan yararlanmak câiz deildir.^
. Bu zikrettiimiz hükümler olaan hallerdeki ge-
nel hükümlerdir.
kndan uzaklatrrd. 87
Allah Resulü aleyhissalatu vesselâm, davet edil-
dii yemeklere giderdi ve üpheyi gerektiren bir du-
rumlakarlamad sürece, bu yemeklerin helâl bir
maldan yaplp yaplmadn sormaz ve sorutur-
mazd.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm ve onun as-
hâb, herkese açk olan çar ve pazardan muhtaç ol-
duklar gda maddelerini ve dier ihtiyaçlarn alrlar-
d. Fakat bu eylerin helâl yollarla temin edilip edil-
mediini sormazlard.
Bu örnekler de gösteriyor ki, baz kimselerin söy-
lediklerinin aksine, çou eyler helâldir. Onun için,
cak,
sürece, her
yukarda
delâlet
ey fetva yönünden helâl
verilen baz
bir delil
saylr. 88 An-
örneklerde de geçtii gibi,
SEKZNC PRENSP
——— — .
*>-Nisâ,114
/ Ulc //a zJglH Ko rorr^a £ 123
necidir."
94
-efâat etmek, bir müslümann bir yerdeki iinin görül-
mesi arac olmaktr. Bu sevaptr. Ancak, söz konusu iin
için
gayr-i merû olmamas arttr. Gayr-i merû bir ite arac olmak
ise, günaha ortak olmaktr.
95 -Kalbi ölmemi alp vermenin sevgi ürettii-
herkes, selâm
ni bilir. Selâm alp vermemek ise, kalpte burukluk ve krklk hasl
eder. Lâkin, davar gibi yaayanlar bu ince hisleri duymayabilirler.
' )i mk Klrk Pre ™P //a Ka /-/ K otu ma M 127
zâlimlikler vardr.
Not: Sâdk, doru söyleyen demektir. Allah Resûlu ne söy-
lemise, doru söylemitir. Onun söylediklerini söyleyenler de
doru söylemi olurlar. Onun söylemediklerini söyleyenler ise
yalan söylemi olurlar.
Masduk ise tasdik edilen demektir. Allah Resûlu hem Allah
teâlâ tarafndan, hem de müminler tarafndan tasdik edilmitir.
Allah teâlâ tarafndan tasdik edilmesinin bir yönü de, onun de-
diklerini gerçekletirmesidir. O, Allah teâlâ adna ne vad'etmi-
se, Allah teâlâ onlar gerçekletirmeyi kendi üzerine almtr.
mam Gazaf nin Risaleleri • 13
97-A'râf, 199
/ hmlv Krk Prensip Ha M la H K Ot Ühlct K 129
99-En'âm, 52
«» -Bir iirde, "Bir dost
bulamadm, gün akam oldu." de-
nilmitir. Ben de, bu gurbet yerinde bir dost bulamadm. Fask
ve gafilleri dost edinmem söz konusu deildir. Nisbeten dindar
ve dini seven insanlar da genellikle görgüsüzdürler. Ne dostluk
ahlâkn bilir, ne de dost hukukuna riâyet ederler. Bu yüzden de,
skc olurlar ve onlarla uzun süre dostluk yaplamaz.
Bir ksm da dostluu bir kuru söz al veriinden ibaret
zannederler, bunun iki tarafa da bir takm fedakârlklar ve yü-
kümlülükler getirdiini düünmezler. Bu sebeple, meselâ, dost
görüntüsü veren bir adam, kendisinden önemsiz bir ricada bu-
lunacam duyunca, benimle karlamamak için birkaç gün s-
I midi' Krk Prensip HCt )< I OL r/ KQ f <J /> >Q. K 131
yanlar onlardr.)
I timle Krk Prensip //& X /O f / /C Ct U frO O K 133
konusunda aile
Riâyet edilmesi gereken haklar
halk, akraba, hizmetçi ve komu önde yer alrlar ve
bunlarn haklarna riâyet etmek daha büyük bir önem
arz eder.
Allah teâlâ öyle buyurmutur:
"Rabbin unlar emretti: Yalnz O'na ibadet ede-
ceksiniz ve ebeveyninize hizmet ve iyilik edeceksi-
niz/'^
"Ey iman edenler! Kendinizi ve âile halknz ce-
be
yüz senelik mesafeden du-
"Cennet kokusu,
yulur. Fakat usûl ve furûuna (ebeveyn ve evlâdna)
kar sorumsuz davranan bir kimse, bu kokuyu bile
duymaz."
101 -srâ, 23
102 -Tahrim, 6
103 -srâ, 26; Rum, 38
104 -Nisâ, 36
134 imam Gazali' i Risaleleri • 13
mad
zaman, onun kalbinde Allah sevgisinin de bulun-
anlalr. Allah sevgisi bulunmaynca da iman
olmaz. Çünkü iman, Allah teâlâ'nn varlk ve büyük-
-
Allah için sevmek birkaç ksmdr.
Birincisi, Allah teâlâ'nn sevdii kimseleri sev-
mektnvAllah teâlâ, peygamberleri sevdii için, bunla-
r sevmek Allah Takva sahibi âlimleri,
için sevmektir.
>l madii ve onlar gibi bakp onlar gibi görüp onlar gi-
bi hissetmedii için, bu konuda onlar taklid etmek ve
"Yaratandan ötürü yaratlan sevmek" felsefesiyle kâ-
lir ve fâcirleri sevmek câiz deildir.
DOKUZUNCU PRENSP
uo -Mâide, 79
m -Enfâl, 25
»2 -Mâide, 105
l Uttlr Krk Prensip Matuf V Mt» /? Xef 141
113
-Allah teâlâ'nn evi olan mescidlerde barp çarmak
eni/ deildir. Buralarda kötülüklere kar tepki göstermenin, Al-
Inh teâlâ'nn evine kar gözetilmesi vâcip olan edep ve sayg
çerçevesinde olmas lâzmdr. Aksi takdirde, bir ey yapaym
elerken, ondan daha önemli bir eyi ykmak, ka yapaym der-
ken göz çkarmak durumu söz konusu olur. Olur olmaz yerde
barp çarmay marifet sayanlarn, neyin uruna neyi feda et-
tiklerini iyi anlamalar gerekir.
"
j
Bütün müslümanlara vâcip olan emr-i maruf ve
nehy-i münker görevi iki durumda vâcip olmaktan
çkar. (
'14 -Bakara, 6, 7
nm l' Krk Prensip Hgr üf /C MÜt? M et ,
143
115
-Baz kötü niyetlive dini kin hâline getiren ve onu özel-
likle siyasî garaz için kullanan kimseler, bu sözü okuyunca, mal
bulmu maribi gibi sevinip yamyamlar gibi tam tam edebilirler.
Neymi efendim. Falan bakana dindar derler. Halbuki, resmî zi-
yafetlerde içki sofrasnda bulunduu müsecceldir. Öyleyse, vu-
run abalya!
Hayr, efendiler! Genel kural ve hükümleri müahhas olay-
lara tatbik etmek de ilim ve ihtisas ister. Onun için, Maribî ve
yamyamlarn hemen itahlarn kabartp erl mazeret bulunabi-
len insanlar yeme dansna kalkmamalar lâzmdr. Çünkü erl
mazeret mükellefiyeti kaldrr. Ancak, neyin efî mazeret oldu-
unu veya olmadn da yamyamlar ve garaz sahibi cahiller de-
il, âlimler bilebilirler.
144 mam Gazalinin Risaleleri • 13
,
Emr-i maruf ve nehy-i münkerin bir ie yaramas
ve olumlu bir etki brakmas için, iki hususa uymak
lâzmdr. \
»6-Tâhâ, 44
/ hmh> Krk Prensip MatüT VC MûhfcC f~ 145
vayet edilmitir:
"Ey insan! Önce kendi kendine va'zet. Kendin tu-
i7 -uara, 214
»8 -Tâhâ, 132
/ hnk Krk Prensip Ha tu/ ve HB
"Cehennemde bir kii herkesten fazla feryat ve fi-
kinci bir kere de, düünmek lâzmdr ki, iblis de çok ey bilir.
Fakat, bildiklerini hayrda deil, erde, doruya yönlendirmede
deil, saptrma ve bozmada kullanr. Onun için, çok ey bilmek
deil, bildiklerini hayrda kullanmak önemlidir.
148
ONUNCU PRENSP
r r
L JBu prensip sünnet' e uymakla ilgilidir. Sünnetten
maksat ise, Allah Resûlunun ibadet ve âdetleridir. 12o^|
120
-Allah Resûlunun sünneti, ta'zim (sayg ifade etme) ve
tebyin (mahiyetini açklamak) için sünnet-i seniyye eklinde
zikredilir.Seniyye yüksek, parlak demektir. Nasl ki, ayn mak-
satla eriat de eriat-i garrâ diye anlr. Garrâ da çok parlak, nur-
,
luve aydnlk demektir. Evet, kalp, ruh, vicdan ve dimalarn
ziyas ve nuru eriat-i garrâ ve sünnet-i seniyye' dirler. Gü-
ne ve ay mesabesinde olan bu iki nur kaynandan k
iktibas
etmeyen kalpler, ruhlar, vicdanlar ve dimalar koyu bir gece gi-
bi karanlktrlar. Bunun böyle olduunun delili mi? Dindarlk ve
dinsizliin bütün tarihi, dindar ve dinsizlerin geçmii ve imdi-
ki hâli bunun delilleridir. Bu deliller ne be, ne on be, ne milyon,
ne de trilyonlara sarlar. Ancak, buraya bir kayt daha düür-
mek lâzmdr. O da udur: Dindardan maksadmz eriat-i garrâ
ve sünnet-i seniyye kaynaklarndan beslenen ve onlardan ziya
ve k alan dindardr. Bunu bilhassa belirtmek lâzmdr. Çünkü
münkire göre dindarn üstünlüü ileri sürüldüü her yerde, he-
I hinle Krk Prensip 149
kan yönü budur. Ancak onun içe bakan bir yünü daha vardr. O
da udur: Bir mezhebi daha hakl veya daha güzel bulup onu be-
nimsemi olan bir müslüman, artlan elverdii takdirde, o mez-
hebin vacip dedii eyi yapmak zorundadr. O
eyin baka mez-
heplerde sünnet olmas onu brakmas için bir mazeret deildir.
Fakat bu onun kendi sorunudur. Daha dorusu, kendisiyle Al-
lah teâlâ arasndaki bir meseledir. Bu sebeple, baka kimselerin
araya girmesi doru deildir.
Buna sakaldan baka u
misâli de verelim: âfiî mezhebine
göre, imamn arkasnda da olsa, namaz klan bir kimsenin Fati-
ha'y okumas farzdr. Bu sebeple, bu mezhebe göre, imamn ar-
kasnda Fatiha okumayan Hanefî bir müslümann kld
namaz
bâtldr. Bâtl namaz klan ise, hiç klmam gibidir. Durum bu
olduu hâlde, ne bu müslüman müslümanlktan çkarmak, ne
aleyhinde dedikodu etmek, ne de hakknda su-i zan etmek caiz
deildir. Çünkü, hak kabul edilen dier bir mezhebe göre, ima-
mn arkasnda Fatiha okumadan klman namaz sahihtir. Din ise,
bir mezhepten ibaret deil, dört hak mezhebin toplamdr. An-
cak, her eye ramen, Hanefî olan müslümann da imamn arka-
snda Fatiha okumas ihtiyata (ve hatta delillere) daha uygun-
dur. Bu sebeple, Hanefî bir müslümana da imamn arkasnda Fa-
tiha okumas teklif ve tavsiye edilir. Ancak, srar edilmez.
[1- Birkaç yerde daha yazdmz gibi, insann
mülk ve melekût'u, yani onun cesedi ve ruhu, davra-
nlar ve düünceleri arasnda yakn bir iliki ve kar-
lkl iletiim (birbirini etkileme) vardr. Bu sebeple,
öyle denilmitir: "nandn gibi yaamazsan, yaa-
dn inanrsn/' Buna göre, inançla yaay birbi-
gibi
rinden ayr ve farkl olamazlar. Aksine, bunlardan
hangisine öncelik ve arlk verilirse, ötekini etkiler
ve onu kendine göre ekillendirir. Bu böyle olduu
için, doru olan hareketler kalbi etkileyip onu da do-
timâl etmektir.
|
Hayvanlar, ftrî bir ibadet ifâ etmekle birlikte,
anlamda ibadet etmezler. Çünkü e*î anlamda N
ibadet etmek, her eyden evvel yapt ibadetin far-
knda olmay ve bunu Allah teâlâ'ya itâat etmek niye-
tiyle yapmay gerektirir. Hayvanlarn, ftrî ibadetle-
rinde bu unsurlar mevcut deildir.]
Bu sebeple, onlar zahire göre, itâatsz ve ba bo
yaarlar. Bu yüzden de, deersiz hâle gelmilerdir.
insanlar ise, en yüksek canl türü olan meleklerle *
parlar.
129 -Kamer, 49
»30 -Hicr, 21
w -Talak, 3
"
132 -Rahman, 5
13? -Yasin, 39
134 -srâ, 85
135 -Bakara, 216
/ hinle Krk Prensip SO /e (
^ /? j O. k
^
mezler. Onlar, ancak O'nun isteyip izin verdii eyle-
7
ri bilirler/ 136
i
-ems, 9; A'lâ, 14
167
mam Gazal?nin Risaleleri «13
BRNC PRENSP
r
i
Bu prensip yemek dükünlüünden saknmaktr.
yemek dükünlüü ruh ve kalp için bir pis-
Bil ki,
2
-Allah Resûlu nun bu ve benzeri hadislerde telkin ettii ve
üstünlüünü söyledii açlktan maksat oruçtur.
3 -Tp ilmi gelitikçe,
bu hadis-i erifin mânas daha iyi an-
lalyor. Bugünkü tp ilminin anlattna göre, az bir miktarn
ötesinde yemek yemek öldürücü zehir yutmaktan farkszdr. Bü-
tün hastalklar bundan ileri gelir ve -her çeit ölümler bunun so-
nuçlardr.
Bundan dolay diyoruz ki, Allah Resûlu aleyhissalatu ves-
selam, az yemek üzerinde büyük bir ciddiyet ve srarla durur-
170 mam Gazal? t'm Risaleleri • 13
4 -Hz. Âie
radyallahu anha bu sözü, Allah Resûlu döne-
minde ashabn ve bata da Allah Resûlu ve onun ev halknn ne
kadar az yediklerini, aylar geçtii hâlde evlerinde ate yanmad-
n, bir gün doysalar birkaç gün aç kaldklarn, genel gdalar-
nn su ve hurma olduunu anlatrken söylemitir.
' Hu
it
K "'k Prensi l J ^em r k Jû <>xo/) o 173
bu sözün asl anlamn yeni anladm. Tpk bunun gibi, yirmi alt
sene kürsüde ölümden bahsettim, kendim de onun hak olduuna
samimî bir ekilde iman ettim. Fakat, geçenlerde bir iki saat süren
çok iddetli bir kalp çarpnts geçirince, ölümü yeni tandm ve
onun mânasn yeni anladm fark ettim. Bu demektir ki, insan
bir eyi bizzat yaamadkça onun hakikatini anlayamyor. Bu da
6 -Muhammed, 15
7
-Vaka, 51-55
/ fimle Krk Prensip
j^9^££ du^kU ft '^ff & 175
sl brakabiliriz?" diyorsun. /
8 - A' raf, 50
176 mam GazalVnin Risaleleri • 13
leri ve rzlardr."
"nsanlar yüzüstü cehenneme süren ey, dilleri-
"
nin ürünleridir.
180 Gazalinin Risaleleri • 13
13
-Bir kimsenin gönlünü ho tutmak veya ona ünsiyet ver-
mek içinkonumak mâlâyani konumann dndadr. Onun
için, mâlâyani konumayaym diye herkesten yüz çevirmek, hal
hatr sormamak, âile fertleri ve müsafirleriyle ilgilenmemek
doru deildir.
182
— —- ;
— — nh
mam Gazal? Risaleleri • 13
-i .
\ - '
14 -Nahl, 105
s -Baz hadislerde, helâk edici olan büyük günahlardan da-
ha bakalar da zikredilmitir. Örnein, adam öldürmek, zina
yapmak, içki içmek, faiz yemek, arkadalarn brakp cepheden
kaçmak, namuslu bir kimseye (özellikle de kadna) iftirada bu-
lunmak bunlardandr.
/ timU' Krk Prensip Çok: K ohu^/^ & /r? & *C 183
7
"Bir hurma veririm/ dedi. Allah Resûlu aleyhis-
salatu vesselâm,
kullanmak lâzmdr.
17 -Karya
ümit vermekten maksat, erkein karsna iinin
iyi gideceini, ev alacan, onun her dediini yapacan, onu
câiz deildir. Çünkü savala siyaset ayr eyler olduu gibi, da-
hil ile hariç de ayr eylerdir.
/ Hmie Krk Prensip ÇoK ftOJ?UfH& & 185
i9-Hücurât,12
186 mam Gazalî'ni Risaleleri «13
büyük olabilirler.
/ Vnle Krk Prensip ÇûK *O fttJ $ ft?a m& M 187
Gybet Ruhsat:
Gybet etmek haram ise de, baz hallerde bunun
için ruhsat tannmtr. Ancak, bu ruhsat kullanr-
ken de gybet etmenin douraca fayda ve zararlar
iyice tartmak ve zararlar fazla ise, yine de onu terk
etmek lâzmdr. Allah Resûlu aleyhissalatu vesse-
lâm, öyle buyurmutur: "Müftüler, sakncal olan
bir konuda sana ruhsat ve fetva verseler bile, sen yi-
ne kalbine dan." Gybet etmek için ruhsatn tann-
d haller unlardr:
ve unu söylemitir:
"Hiç üphe yoktur ki, müntakîm olan Allah teâlâ,
Haccac'tan zulmettii kimselerin haklarm alacaktr.
Fakat, O, ayn zamanda, haksz ve münasebetsiz bir
ekilde Haccâc' gybet edip çekitirenlerden de bu-
"
nun hakkn tahsil edecektir.
l
Kendini gybet yapmaktan ve gybet dinlemek-
tenkorumann çaresi ise, gybetin sevaplar yakan bir
ate olduunu düünmektir. Nitekim, Allah Resûlu
da onu atee benzeterek öyle buyurmutur:
"Ate kuru otlar yakt gibi, gybet de sevaplar
yakar." Çünkü, gybetçinin sevaplar kendi amel def-
terinden alnp gybet ettii kimsenin amel defterine
nakledilir. Bu da, gybet dükünü kimselerin, amel ve
24 - Asrmzn
müccddidi öyle söylemi, fakat ona mensubi-
yette herkesin önünde koan baz kimselerde -hepsinde deil el-
bette- ayn firavunlam nefsin bulunduunu ben ac ve elemle
müahede etmiimdir. X cemaatinin bir kolunun önde gelen bir
ahsiyetine bir gün bana yapm olduu bir hakszlk üzerine iki
üç kelime ile nasihat etmeye kalktm. O zaman, sesini çkarma-
yan bu zât, ondan sonra bana kar öyle bir kin tuttu ki, Antarkti-
ka ktasndaki buz dalarnn eriyip akmas bile mümkün iken,
bu kinin erimesi mümkün olmad. Bu tecrübeden de anladm ki,
bir âlime, müride, eyhe, veliye mensup olmak, her zaman onun
ahlâkna, onun iman ve takvasna sahip olmak anlamma gelmez.
Eer öyle olsayd, hepimiz Allah teâlâ'nn ehadetiyle en güzel
ahlâka sahip olan peygamberimiz Muhammed aleyhissalatu ves-
selâm m ahlâkna sahip olur, onun iman, takva ve kemâlâtma ta-
lip olur ve bunlar i ve ilikilerimizde göstermeye gayret ederdik.
Fakat, böyle bir gayretin izi ve tozu bile mevcut deildir. Onun
içinbugün bu yüce peygamberin ümmeti ve dininin mensuplar
olduumuzun anlalmas için binlerce ahid gereklidir. Yaad-
mz sürece binlerce deil, birlerce ahid bulmamz bile mümkün
deildir. Ölüp musalla tana konulduumuz zaman, imamn
"...Merhumu hal-i hayatnda nasl bilirdiniz? yiliine ahidlik
eder misiniz?" sorusuna nezaketen, "yi bilirdik. ahidlik ederiz"
eklinde verilen cevabn ve yaplan ahidliin ne kadar gerçei
yanstt ve ne kadar kabule âyân olduu ise üphelidir.
25 -Gybet konusunda helâllik isterken, olay anlatmak do-
razlara kar
savunmak, müfteri ve itirazclar mah-
cup edip susturmak gerekirse, ihlâs ve edep dairesin-
de bunu yapmak câizdir. Câiz olmann da ötesinde,
en üstün bir cihad türüdür.)
j
5- Bir iyilii olsa bile, bunu hükümsüz klacak
miktarda kötülükleri olan kimseyi tezkiye etmemek,
onun iyi bir insan veya müslüman olduunu söyle-
memek. Çünkü bir insann iyi olmas, iyiliklerinin kö-
tülüklerinden fazla olmasyla sabit olur. Bu sebeple,
kötülükleri iyiliklerinden fazla olan bir kimse iyi bir
insan veyamüslüman olmaz. Ölçü bu iken, dikkatsiz,
dengesiz ve ölçülere saygsz kimseler, ya çok kötü-
lükleri olan bir kimseyi bir iyi iyiliinden dolay över-
ler, ya da çok iyilikleri olan bir kimseyi bir iki kötülü-
ünden dolay yerer ve kötülerler. Bu iki yaklam da
doru deildir. Burada unu da bilmek lâzmdr ki,
iyiliklerle kötülükleri karlatrrken, bunlarn says-
n deil, arlk ve deerlerini esas almak lâzmdr.
Çünkü bazen bir kötülük bütün iyilikleri iptal edip
hükümsüz brakabilir. Bazen de bir iyilik bir çok kö-
tülüün toplamndan daha büyük olabilir.
i
r
Zâlim ve fâsklar övmekten saknmak, Allah
8-
I
Övülen kimseye
bu kimse övmelere al-
gelince,
danmamal ve onlar gerçek sanp marmamaldr.
Aksine, tevazuunu arttrmal ve övülecek durumda
olmadn söylemelidir. Hz. Ali radyallahu anh
övüldüü zaman öyle derdi:
31
-Fâsk, açkça vc çekinmeden günah ileyendir.
32 -Bu söz hadis olarak da nakledilmitir.
/ ünde Krk Prensip Ç OK £Qf?Vf /77Q /< 201
yere yatsn."
Rabbimdir." der.
/ )ide Krk Prensip 207
i 2- çinde duyduu
kskançlk ve kötülük duygu-
suna kzmak ve onun varlndan dolay rahatszlk
duyup istifar etmek,
j
Kiinin kendi kskançlk ve kötülük hissine kar
duyduu bu tepkinin samimî olduunun alâmeti ise,
kskançlk duyduu ve çekemedii kimsenin sahip
olduu nimeti bozmak için eline frsat geçtii takdir-
de, bu frsat kullanmamaya kararl olmasdr.
fKskançl ortadan kaldran üç ilâç da unlardr:
1- Kskand kimsenin ikbal ve nimette kalmas
!
I
2- Kskand kimsenin ya cennet ehli veya ce-
hennem ehli olduunu düünmek. Çünkü o kimse
cennet ehli ise, Allah teâlâ kendisi için cennette de ni-
metler hazrlamtr. Ve bu nimetler imdi sahip oldu-
u dünya nimetine göre çok daha büyüktürler. O za-
man da bu dünya nimetine taklmann bir anlam ol-
maz. Ve eer o kimse cehennem ehli ise, onun birkaç
günlük dünya hayatnda baz nimetlere sahip olmas
hiçbir ey ifade etmez. Böyle bir kimseyi kskanmak
deil, ona acmak ve merhamet etmek lâzmdr.
'
3- Nimetlere bakarken, unun veya bunun elinde
bulunmalarndan sarf- nazar edip onlar yaratan Al-
lah teâlâ'nn kudretinin büyüklüünü görmek ve
O'nun ihsan ve ikramlarnn nasl herkesi ve hereyi
kapsadn düünüp azamet ve rahmeti karsnda
\ knl» Krk Prensip 213
olurlar." 44
ni) beenmesidir."
46 -Nisâ, 37
>»/./<• /yt .»s/p //a / sevmii £<n)t//)K 2 15
47 -Münâfikûn, 9-11
216 iman Gazalinin Risaleleri • 13
nimetlere alp
onlar alkanlk hâline getirince de,
onlar terk etmek zorlar. Bu sebeple, bu nimetleri
merû bir kazançla elde etmek mümkün
helâl para ve
olmad zaman da, kii onlar haram yollara ba vu-
rarak elde etmeye çalr?) Bunun için, fâklara boyun
eer, zâlimlere dalkavukluk eder, yalan söyler, riyâ
yapar, kendisine rakip gördüü kimselere dümanlk
ve buz eder ve bunlar gibi pek çok ahlâkî zaaflar
gösterir.
49 -Bir zât der ki, bir afak vakti camiye gittim. Baktm ki
herkes zikir çekiyor, bir adam ise "otuz krk, otuz krk" diyerek
evvelki günün ve gelecek günün para hesabn yapyordu. O za-
man, zikir etmek için mal ve parann ne kadar zararl ve engel-
leyici olduunu anladm.
M -Tekâsür, 1
220 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
daha iyidir."
Gelecekte olabilecek olumsuzluklar için imdi-
den ynak yapmak ise bir çeit tevekkülsüzlüktürT^
Halbuki, müslümanlar, gelecekleriyle ilgili olarak Al-
lah teâlâ'yagüvenip tevekkül etmekle emrolunmu-
lardr. Kur'ân- Kerim'de birkaç yerde, "Müminler Al-
lah'a tevekkül etsinler." 51 buyurulmutur. Bu tevek-
külün karl da öyle açklanmtr:
.
5? -Talâk, 3
53 -Talâk, 2-3
* -Talâk, 4-5
222 imam Gazalf nit Risaleleri • 13
55 -Bakara, 155
/ tinde Krk Prensip Mal
i yapmaktr. Misafirleri arlamak, dostlar ye-
ileri
dirip içirmek, iyi eylerin yaamas için parasal mü-
kellefiyetleri üstlenmek bu kabildendirler. Kiinin
kendisine cimrilik vasfnn yaktrlmamas için har-
camalar yapmas da mürüvvet gereidir. Onun için,
onun Allah rzas için verilmesi lâzmdr. Biz de deriz, Allah te-
âlâ'nnrzasn gözetmek iki türlüdür. Birincisi, dorudan ve va-
stasz olarak O'nun rzasn gözetmektir. Dieri ise, O'nun razi
olduu bir ie hizmet etmektir. Müminin erefli ve itibarl yaa-
mas da Allah teâlâ'nn istedii ve râz olduu ilerdendir. Bu
yüzden, eref ve itibarn korumak için yaplan harcamalar da
Allah rzas için yaplm ilerden saylrlar. Riyâ ve gösteri yap-
mak ise ayr bir eydir. Burada Allah teâlâ'nn istedii, sevdii
ve râz olduu biçimde korumak deil, O'nun nehyetti-
erefini
i ve kötüledii biçimde kendini büyük veya olduundan daha
iyigöstermek gibi tevazua
söz konusudur.
aykr ve gerçek d olan durumlar
mam Gazalinin Risaleleri • 13
rini hayr için datma veya vasiyet etme hakkna sahiptir. Bun-
dan fazlas geçersizdir.
/ hinle Krk Prensip 225
ALTINCI PRENSP: A A
ÖHRET DÜKÜNÜ OLMAMAKTIR
Allah teâlâ öyle buyurmutur:
» -Kasas, 83
59
olduunu anlamak is-
-öhret sevgisinin ne denli bir âfet
teyen, bir takm siyaset zebunlarnn hâline baksn. Çünkü bun-
lar, öhreti elden brakmamak için din, vicdan ve ahlâk bozuk
Übeyy heyecanlanarak:
-Ya Resûlallah, ismimi vererek mi? diye sordu. Allah Resû-
lu aleyhissalatu vesselam:
/ Ümit' Krk Prensip uko/ou 227
tr, kötüdür.
228 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
« -srâ, 44
62 -Cansz eylerin Allah teâlâ'y hamd ve tebih etmeleri
öyledir:
1- Baz ilim
ve fikir adamlarna göre cansz eylerin de u-
uru vardr. Bunlar uurlu iseler, Allah teâlâ'y hamd ve tebih et-
meleri uurlu bir ekilde olur.
2- Baz âlimlere göre,
cansz eylerin normal uuru yoktur,
fakat, Allah teâlâ'y tanma yönünde bir çeit uurlar vardr.
ki, ondan sonra fakirlik yoktur; öyle bir var olutur ki,
68 -Meryem, 98
69 -Nâziât, 25
70 -Tevbe, 5. Not: Allah, bir kulunu cezalandrmak istedii za-
man, ona ükrünü ifâ etmeyecei ve doru kullanmayaca nimet-
ler verir. O bunlar kötü kullannca da cezaya müstahak olur.
n -Kehf, 46
/ >Wtb Krk Prensip Qh I CfU K' Q f)Ü 237
72 -En'âm, 11
73 -A'râf, 84
74 -A'râf, 86
75 -Yûnus, 39
76 -A'râf, 128
77 -Hûd, 49
238 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
T» -Bakara, 206
79 -Âl-i mrân, 188
Dinde Krk Prensip q /)tet duptTtSfrdJ 239
da sebep olur.
^ YEDNC PRENSP:
DÜNYAYI SEVMEMEKTR
w -Kehf, 7
242 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
s -A'râf, 32-33
/ ^i de Krk Prensip Uuh 7 SeiS hpeyne/C 243
»2 -Nâziât, 34-41
« -Nahl, 106-109
246 mam Gazalinin Risaleleri • 13
r
SEKZNC PRENSP:
KBRL OLMAMAKTIR
Allah teâlâ, Kur'ân- Kerim'de öyle buyurmu-
tur:
"
Allah, kibirli ve marur kimselerin kalplerini
mühürler/' 86 Bundan sonra onlarn kalplerine iman
ve marifet girmez ve basiretleri açlmaz.
86 -Gâfir, 35
87 -Zümer, 72; Gâfir, 76
88 -Kyamet günü uzun bir gündür. O uzun
amellerine göre çeitli hallere girer ve deiik aamalardan ge-
çerler. Kibirli ve marur kimselerin karnca kadar küçültülüp
maher meydanna serpilmeleri de onlarn o gün uradklar
hallerden ve geçirdii aamalardan biridir.
252 man Gazalfnin Risaleleri • 13
gösterenlere ne mutlu!" 89
tlulay gururlanp
büyüklük taslamasdr. 9]jr3u ekilde
büyüklük taslamann da
vuran baz yanklar un-
lardr:
91
-Allah Resulü aleyhissalatu vesselam, bir hadiste kibri
öyle tarif etmitir: "Kibir, hakk reddetmek ve insanlar küçük
92 -Câsiye, 37
93 -Allah teâlâ'nn bir ismi Hak'tr. O
hak ismiyle bütün
haklarn temsilcisi, takipçisi ve koruyucusudur. Bu sebeple, her
hangi bir hakk inkâr eden veya ona ulumsuz yaklaan bir kim-
se, Allah teâlâ'y karsnda bulur.
/ Uiutv Krk Prensip fc/h/t/i 0 /fîVCl /r?X K 255
dur. Kendin daha iyi eyler yapp örnek olabilirsen, yap. Fakat,
bo ve ucuz sözlerle bakalarnn hizmetine gölge düürmekten
sakn. Sen, görüntülerle yetin. Görüntülerin altndaki niyet ve
maksadlarm hesabn ise Allah teâlâ'ya brak."
Hoca, olay anlattktan sonra, ben ona unu söyledim:
"Seni ar
bir hasta olarak alp youn bakma götürdükleri
zaman, annem salk açsndan oldukça iyiydi. Haberi duyunca,
hepimiz gibi, o da üzüldü. Ancak ertesi gün bize unu söyledi:
"Ben hoca ölecek diye üzülünce, bir ses bana, "Haberin olsun,
sen ondan önce öleceksin." dedi."
Ve hakikaten, hoca iyileip hastahaneden taburcu olunca,
annem aniden rahatszland, süratle arlat ve youn bakmlk
oldu. Birkaç gün sonra da vefat etti. Rabbim, bahar yamurlar
gibi, onun ruhunun üzerine rahmetini yadrsn!
slâm akidesine göre, gelecei yalnzca Allah teâlâ bilir. Bu
akideyi eden âyetlerden bir tanesi Lukman suresinin son
tescil
tm. Ve tahmin ederim ki, amel plannda olmasa da, Allah te-
âlâ'nn lütuf ve inayetiyle fikir ve akîde plannda bu çizgiyi yaka-
ladm. mam Gazalî gibi büyük bir âlimin eserleri üzerinde yapt-
m bu çalmalarla bu istikamet çizgisini isteyen herkese de gös-
termek istedim. Baka bir niyet ve maksadm da yoktur.
/ hnie Krk Prensip K bit// o/ma ma k 2 59
95 -Abese, 17-22
% -nsan, 1-3
97 -Eski felsefe, maddî varln temel unsurlarnn k, ha-
va, su ve toprak olduunu söylerlerdi. imdiki fizik ve kimya
ise, bu unsurlarn saysn atm, yetmie çkarmtr. Bunlara ba-
sit madde anlamnda "element" denir.
260 mam Camit itin Risaleleri • 13
Kibrin Sebepleri:
insann mahiyeti yukarda anlatld gibi, yok-
luk, deersizlik, âcizlik ve çaresizlik olmasna ra-
men, baz eyler baz kimselerde kibir olutururlar.
Bu eyler unlardr:
1-lim. lim, olgun olmayan kimselerde kibir
/
loo-uarâ, 215
263
Adem
aleyhisselâmm kendisi de topraktan yara-
tlmtr. Bu sebeple, insanlarn ortak menei ve ilk
maddesi topraktr. Toprakla övünmek ise, akll in-
sanlarn ii deildir.
j
Bedenin güzellii
ne hakikî, ne de kalc olan
ise,
DOKUZUNCU PRENSP: , *
UCUP DUYMAMAKTIR * '
1Ö9 -Hcr, 99
/ )nulv Krk Prensip Uc U P ffu £ *? O. .t 273
"4 -Zümer, 47
«3 -A'râf, 182, 183
m -En'âm, 43, 44
h* -Mâûn, 4-6
278 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
•i» -nsan, 8, 9
»9 -Kehf, 110
f imde Kr k Prensip A/J^g 279
[
nsann samimî inancndan ileri gelen veya fitrî
122
-Bu eyler normal olarak insanlardan da beklenebilir. Fa-
knt, ibadet karlnda onlar Allah teâlâ'dan bakasndan
bek-
lemek caiz deildir.
286 mam Gazalfnin Risaleleri «13
.
-
'
* r Ç t * Q, (7 c h b
')
Ihulc Krk Prensip A J y (X 287
*23 - hlâsl bir yönelile bir zât, Allah teâlâ'ya kar iir di-
liyle öyle demitir:
"Senin yaklamn tatl olsun da
Varsn, hayat ac olsun
Sen benden râz ol da
Varsn kullar kzgn olsunlar
Seninle aramz iyi olsun da
Kullarla aram bozuk olsun
Sen beni seversen, ötesi önemsizdir
Toprak üstündeki her ey topraktr."
288 mam Caznl'nin Risaleleri • 13
4-
larn da kendisini örnek alp ayn amelleri ileyebile-
ceklerini ve böylece kendisinin hayrda öncü ve örnek
hâline gelip bunun sevabn alabileceini düünmek.
Bu düüncenin meruiyetini ifade eden bir âyette Al-
lah teâlâ müminlerin öyle dua ettiklerini bildirmitir:
"Bizi takva sahiplerine öncü ve örnek yap." 126
j
Bil ki, riyâ yapmann balca sebepleri üç eydir.
Riyâ yapmaktan ve onun kötü sonuçlarna katlan-
maktan kurtulmak için bu sebepleri ortadan kaldr-
mak lâzmdr. Bu sebepler unlardr:
fi- Övülmeyi sevmek] Övülmekten bir ölçüde
holanmak insan tabiatinde varsa da, bunu sevgi ve
tutku hâline getirmek, riyâ yapmaya sebep olur. Bun-
dan dolay, baz kimseler, cesur olmakla tannmak ve
övülmek için, ölümü göze alarak düman saflarna
saldrrlar. Baz kimseler de sâlih ve âbid (çok ibadet
eden) bir kii olmakla tannp övülmek için, yorucu
ibadetler ve tâatler yaparlar. Riyâyapan bu sebebi or-
tadan kaldrmann yolu, insanlar tarafndan övülme-
nin, özellikle de yersiz, ölçüsüz ve sun'î iken, bir de-
erinin bulunmadn, faydas olmayp zarar bulun-
duunu veya en azndan, zararnn faydasndan daha
çok olduunu düünüp kendini buna inandrmaktr.
Buna inannca da, övülme sevgisi gever ve bu tutku
dalp gider. Bu tpk una benzer:
nsan ftratnn gerei olarak bal lezzetli bulur ve
onu yemek için itah duyar. Fakat, içinde zehir bulun-
duuna inand zaman, itah kesilir ve onu yemek-
ten vazgeçer. Övülme sevgisi ve bunun sebep olup
yol açt riyâ da zehirli bal gibidirler. Çünkü bunlar,
nefse ho gelseler de, âhiretin sermayesi olan amel ve
ibadetleri bozar ve sevaplar yok ederler. Böylece de,
/ )inde Krk Prensip A /
Jf 295
129
-Ancak, normalde bu böyle iken, bir takm et kafal kim-
seler yaadklar ortamn ne olduunu bilmedikleri için, küfür,
dalalet ve bid'atin kol gezdii yerlerde de riya yapar ve yaptk-
lar baz eften püften amel ve ilerle teveccüh kazanacaklarn
zannederler.
302 mam Gaznlî'nin Risaleleri • 13/
kurtuluu
kinliklerden temizlenmek ise âhiret için ol-
132-Bu böyle iken, bir çok müslüman, küçük bir amel yap-
mak için bir sürü ahlâkszlklar yaparlar. Hiç üphe yoktur ki,
bunlarn kayplar kazançlarndan kat kat fazladr. Bu münase-
betle, bir olay da anlatmak istiyorum. Bir adam, bir ilâhiyatçya,
"Ben oruç tutarken, huyum daralr; krc olurum. Ne yapaym?"
diye fikir sormu. lâhiyatç efendi de ona u
fikri, ya da fetvay
dir. Bu yüzden, baz iyi kurumlarda bir takm kötü kimseler var-
»* -Bakara, 269
/ >inde Krk Prensip 307
j
ehvet kuvvetinin mutedil ve müstakim olan hâ-
line de iffet denir.] ffet de ahlâk güzelliinin temel
öelerindendir. Allah teâlâ da iffeti ve iffet sahiplerini
sever. ffet, ancak merû, helâl ve temiz olan eylere
istek ve arzu duymaktr.
/ Vitdv Krk Prensip n h I& K 309
« -srâ, 29
137 -Furkan, 67
•38 -Feth, 29
310 mam Gazali' mu Risaleleri • 13
'43 -Hûd, 6
•44 -Necm, 39
-Sâd, 28
318 mam Cazalfnin Risaleleri • 13
Müneccim ve tabip
1
-Bu bölümde geçen hasletlere kelime anlamyla huy de-
mek zordur. Çünkü huy, daha ziyade insann ftratnda mevcut
olan duygular için kullanlr. Ancak, tevbe ve dier imanî haslet-
leri de huy hâline getirmek ve onlarla bütünlemek mümkün-
dür. Bu mülâhazayla mam Gazali bunlar ahlâk (güzel huylar)
ismiyle adlandrmtr. Biz ise, bunlar için daha açk bir ifade
olan "fazilet" ismini kullandk.
2 -Nûr, 31
323
324 mam Gazali mn Risaleleri • 13
"
Allah, çok tevbe edenleri ve çok temizlenenleri
sever/' 3
3 -Bakara, 222
-Bu hadis-i erif, Allah teâlâ'nn haklaryla ilgilidir. Kul
4
......n
8 -A'râf, 230
6 -Bakara, 37
7 -A'râf, 12, 13
/ )ide Krk Prensip 327
s -Kehf, 24
9 -Hadîd, 21
«> -Bakara, 148 .
328 mam Gazali 'nin Risaleleri • 13
\
nsan, genellikle kalp hastalnn önemini ve
2-
|
3- Kalp hastaln tedavi eden doktorlar, azdr.
Bu alanda doktor ve uzman olduklar zannedilen ço-
u kimseler ise, bu iin ehil ve erbab deildirler. Bu
yüzden, bunlarn müdâhalesi hastal gidermez, ak-
sine, çou zaman onu arttrr ve daha da arlatrr.
13
Kalp hastaln
ancak âlim ve âmil olan (ilimleriyle
amel eden) kimseler tedavi edebilirler. Tedaviye kal-
kanlar ise genelde ya âlim deildirler, ya da ilimle-
riyle amel etmezler. Bu sebeple, meselâ, tedavi edil-
14
- Bugün bizim, kendileri amel etmiyorlar, diyerek hak sö-
zü söyleyen ve nasihat eden kimselerin söz ve nasihatlerini red-
detme lüksümüz yoktur. Esasen, hiçbir zaman da bu doru de-
lildir. OnunAllah Resûlu aleyhissalatu vesselâm öyle bu-
için,
menin saln
bozduunu ve onu öldürebileceini
söyledii zaman, insan en çok lezzet ald ey olmas-
na ramen, souk su içmeyi terk eder. Bu duruma gö-
re, doktordan daha iyi bilen ve daha doru söyleyen
w -En'âm, 44
338 mam Gazali mn
|
Dördüncüsü; gizli yaplm
günahlar söyleyip
açklamaktr., Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm
öyle buyurmutur:
günah affedilebilir. Fakat, günahn
"Herkesin
açklayann günah affedilmez/' (Bu hadis-i erif, "Al-
lah'tan saklanmayan kuldan da saklanmaz/' diyerek
günahlarn söyleyip açklamann doru olmad ifa-
de etmektedir.)
|
bakalar tarafndan
Beincisi; örnek oluturan ve
taklit edilen günahlar ilemektir] Bu türlü günahlar,
W -Araf, 154
17
-Fâtr, 28. Bu âyetin iki mânas vardr. Birincisi udur: Al-
Inh'tan korkanlar, ilim sahibidirler. Diploma vesaireleri bulun-
masa bile, bunlar ilim sahibi saylrlar. Çünkü Allah'tan kork-
340 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
19
-Kasas, 40
20 -Âl-i mrân, 137
21 -Nemi, 69
22 -Rûm, 42
ö -Kehf, 43
342 mam Gazairnin Risaleleri • 13
24 -Kasas, 81
25 -ûra, 46
26 -Mâide, 17
/
rW(fc Krk Prensip fi / / g h jr O t fTUS U 343
27 -Zümer, 56
344 mm Gazal? nin Risaleleri • 13
2« -A'râf, 99
/ Hmle Krk Prensip /} )} aA koh fc ,jSü 345
saydm!"
Müminlerin annesi Hz. Âie radyallahu anha da
unu söylemitir:
"Keke ben ölünce, bir daha dirilmeseydim!"
»-Tâhâ, 131
n -ûrâ, 20
Dinde Krk Prensip 349
35 -Kasas, 79
350 mam Gazalinin Risaleleri «13
sin."
gerçekten sahih bir hadis olsa bile, söylendii günün artlar için
söylenmitir. Çünkü Allah Resûlunun yaaddönemde kiralk
ev olay yoktu. Günümüzde ise bu hem yaamn bir realitesi,
hem bir ihtiyaç, hem de merû bir geçim yoludur. Paras olup da
ticaret yapmayan bir mümin için en ideâl davran, daire satp
kendisini aç brakrd/'
meye raz olur. Nitekim, nefis bir ieyi bir elmas ka-
zanmak için feda etmeye de rza gösterir. Çünkü o, i-
eyi sevse de, onun daha kymetli ve daha çok sevilen
bir eyle deitirildiini görür. Nefis, tüccar yaratl-
in itir:
59 -Enfâl, 46
40 -Bakara, 157
« -Nahl, 96
362 mam Gazalinin Risaleleri • 13
47 -Tevbe, 102
48 -A'râf, 201, 202
-A'râf, 179; Furkan, 44
367
™ -Bakara, 216
5i -Nisâ, 19
58 -Bu söz, ismi belirtilmeyen bir sahâbiden bir öz eletiri-
dir. Ancak, tarihçe de sabit olduu üzere, ashabn çou fetihler
368 man Gazali mn Risaleleri • 13
birisi benden daha çabuk namaz klsa, ben kendime unu derim:
"Bu adam masumdur. Masum olan için ise az bir amel bile ye-
Sen ise bir mücrimsin. Onun için, kendini kimseyle k-
terlidir.
55 -Bakara, 153
Dinde Krk Prensip Sa b tefm e C 371
56 -Ahzâb, 48
P -Hcr, 97
372 i • 13
.ükrettiini bilendir." 62
alyorsun? Allah
-Niçin teâlâ, seni affettiini bil-
dirmemi midir? demi.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm:
Allah teâlâ'mn
*
yapt bir ii sebeplere vermek
ise, irktir, insanlar bazen iin banda nimeti yalnz-
ca Allah teâlâ'dan bilir ve onu kendisinden isterler.
Allah teâlâ, isteklerini kabul edip nimeti verince de,
bunlar aradaki sebep ve vastalar görür ve Allah te-
âlâ'y unutup onlara yönelirler. Böylece, nimeti ister-
ken muvahhid, onu elde edince mürik olurlar.
Kur' ân- Kerim'de bu durum bir olay münasebe-
tiyle öyle anlatlmtr:
"Eini sarp örtünce (onunla birleince), ei hafif
bir yük ald (hamile kald) ve bir müddet onu tad.
Hamilelii arlanca, ikisi (kar koca) birlikte Rable-
rine yönelip öyle dua ettiler:
<*-A'râf, 189,190
378 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
<*-En'âm, 17
Dinde Krk Prensip <ukt e l no e K 379
70 -Zümer, 38
n -Nahl, 53
72 -Nahl, 14
72 -Nahl, 12
74 -Hac, 65
75 -Câsiye, 13
76 -srâ, 56
380 mam Gazalfni Risaleleri • 13
78 -Zâriyât, 56
79 -Akl, Allah teâlâ'y tanmaya çalrken Kur^n' kendine
rehber etmek zorundadr. Çünkü o, kendi bana Allah teâlâ'y
tanmaya çalt takdirde, çok yanl bir Allah tasavvuru orta-
ya çkarr. Nitekim, mücerret akllariyla hareket eden filozoflar
ve bir ksmsufiler, böyle bir Allah tasavvuruna sahip olmular-
dr. Yanl iman yerine geçmezler. Kur'ân'n bir
tasavvurlar da
çok sûre ve âyetlerinde Allah teâlâ hakkndaki doru iman ekli
384 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
kulla nmaktr/]
82 -Muhammed, 15
83 -Hâkka, 36; âiye, 6; Müzzemmil, 13
»4 -A'râf, 50
/ finde Krk Prensip 387
|
ve sdk, Allah teâlâ'ya kar samimî
Bil ki, ihlâs
olmak, ibadet ve hizmetlerini yalnzca O' için mm
yapmak, niyetini O'na hâlis klmaktr.^]
limlerden olursun/' 89
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselam da unlar
söylemitir: "Allah teâlâ, ihlâsl olmay ancak sevdii
kimselere nasip eder."
"Amelini Allah teâlâ için hâlis kl. O zaman bu-
nun az da sana yeterlidir."
li de bunlar söyler.
niyet ederler." 92
akam olur. Haftalk arz pazartesi günü olur. Ömürlük arz ise in-
sann ölümü üzerine olur.
91
bu savaa Allah için katlrsa, elde edi-
-Fakat bir kimse,
len ganimeti almas ihlâsn ve sevabn bozmaz. Bir insann han-
gi maksadla savaa katldn örenmenin önemli bir ölçüsü,
hde Krk
• ,/ i rj
Prensip
/A/as
'7 ve S/a k 393
« -Bakara, 286
394 mam Gazali 'itin Rsaieleri • 13
yurmutur:
"Lezzetleri aclatran ölümü çok düünün." Ölü-
mü ve âhireti düünmemek ise gaflettir. Gafletten de
türlü kötülükler doar.
doru deildir.
Dinde Krk Prensip /Mas
yapmak, Kur'ân okumak veya dinlemek.
5- Zikir
ve kendileriyle dostluk ba
kurmak. Bu eyler ise,
âhiret açsndan birer ganimettirler. Allah teâlâ da bu-
nu emrederek öyle buyurmutur:
"Ey iman edenler! Allah'a kar takva gözetin ve
sâdk kimselerle beraber olun!" 99
r
[
Niyet, dille, "unu niyet ettim." veya, "unu ni-
j
Bu bahsin ikinci konusu olan sdk ise, ihlâsn mü-
kemmel olma hâlidir?] Sdk, peygamberlerin üstün
olan sfatlarndandr. Allah teâlâ, baz peygamberleri
övmek makamnda öyle buyurmutur:
"Bu kitapta brahim'i an. O, sddk (sdk sahibi)
bir peygamberdi." 105
"Bu kitapta smail'i an. O sözünde sâdk bir pey-
gamberdi. "106
105 -Meryem, 41
106 -Meryem, 54
"Bu kitapta dris'i an. O, sddk bir peygamber-
di."* 07 Allah teâlâ, peygamberimizin ashâbn da öve-
öyle buyurmutur:
"Allah'a ve O'nun Resûluna itâat edenler, cennet-
te Allah'n lütufta bulunduu peygamberler, sddk-
lar, ehidler ve sâlihlerle birlikte olurlar." 109
107 -Meryem, 56
°8 -Ahzâb, 23. Not: Ashâbn Allah* teâlâ'ya verdikleri söz,
gerektiinde O'nun dini canlarn vermekti. Çünkü Allah
için
Resûlu aleyhissalatu vesselam, onlarla bu ekilde artlamt.
'09 -Nisa, 69
Dinde Ktrk Prensip InicS i/C Sitil 405
110 -Buna göre, hiç kimseden her hangi bir yardm is-
Suâl:
tememek lâzmdr. Bu ise, mümkün deildir.
Cevap: Fatiha'da sözü edilen yardm, kardakini ilâh dere-
cesinde görüp ondan yardm istemek anlamndadr. Kardakini
ilâh derecesinde görmek ise, ya onu açkça ilâhlatrmak veya
f Beinci mertebe, iç ve dn
bir tutmaktr. Bunun
mânas, hilâf-i hakikat sözlerle veya sun'i (yapmack)
tavr ve hareketlerle kendisini olduundan daha din-
dar, daha âlim, daha iyi göstermekten saknmaktr^ Bu
sebeple, meselâ, ban eip gözlerini yere indiren bir
kimse, bu hâliyle düünce ve murâkabe ehli olduu
hissini verirken, hakikatte düünce ve murâkabeye sa-
hip deilse, bu hâliyle sdktan ayrlm ve yalan söyle- :
407
112
-Camide va'zeden veya hutbe okuyan hocalarn kulaklar
çnlasn! Bunlar bilsinler ki, kendileri cemaata söyledikleri eyleri
bizzat yaayp tatbik etmekle de mükelleftirler. Ve onlar bunu
yapmadkça sözleri cemaat etkilemeyecektir. Çünkü bu durum-
da kendileri yalanc olurlar. Yalancnn sözü de ciddiye alnmaz.
Hutbe derken unu da söylemek istiyorum: Günümüzde
din ve nasihat adna çok yanl ve kark eyler anlatld için,
bu konularda en çok güvenilebilen, Diyânet'in hazrlayp okut-
tuu hutbelerdir. Fakat, doru deerlendirme ehliyetinden mah-
408 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
am'n ekeri." denildii gibi, biz de, "Ne bunlarn suya sabuna
dokunmalar, ne de kirli sular üstüme sçratmalar." diyoruz. Di-
Dinde Krk Prensip /h/as ve ^/a/c 409
"3-Hücurât, 15
410 mam Gazalnh Risaleleri • 13
-Talâk, 3
120 -Zümer, 36
121 -Ankebut, 17
122 -Bunu bildiren bir âyet öyledir: "Hiçbir canl yoktur ki,
rzk Allah üzerinde olmasn." (Hûd, 6) Rzk konusuyla ilgili gün-
cel bir soruyu, baka bir yerde cevaplandrmtm. Fakat, önemi-
ne binaen onu burada da tekrarlamak istiyorum. Deniliyor ki, ba-
z insanlar ve baz canllar açlktan ölürler. Bu oldukça sk görülen
bir olaydr. Halbuki, âyette, bütün canllarn rzknn Allah te-
e sahip deildir. 1
»*> -nsan, 30
'27 -ems, 8
128 -Enfât 17
Dinde Krk Prensip I € \J e K K t >
417
130 -Nisa, 19
W -Tevhid hakikati; Allah teâlâ'nn bir olmas, bütün ileri
yönetmesi ve yürütmesi, merhamet ve hikmet sahibi olmasdr.
132 -Yakînzayfl, her zaman üpheden ileri gelmez. O ba-
zen de hakikatin kalbi etmemesinden ileri gelir. Bu-
iyice istilâ
nun bir örnei ölümdür. Çünkü kimse, ölümün hak olduunda
üphe etmez. Fakat, ölüm fikri kalbi sarp istilâ etmedii zaman
onu unutmak ve o yokmu gibi davranmak mümkündür.
Dinde Krk Prensip I e\J e t TQ / 419
134 -Bu söz, Ömer ibni Abdulaziz ve dier baz büyük zât-
lardan da nakledilmitir.
Dinde Krk P rensip T*\fÇ jC jçîjJ 421
duadrlar. Sözlü dua sözle yaplan duadr. Fiilî dua, i yapp ne-
ticesini Allah teâlâ'dan beklemektir. Fitrî dua ise, bir ie ehil ve
el verili olmak veya çalp kendini
bu duruma getirmektir. Bu
üç dua birletirilirse çok kuvvetli bir dua ekli oluur. Böyle bir
dua hiç reddedilmez. Bu duay oluturmak ise öyle olur: Ehli-
yet ve kabiliyet kesbedilir, bu ehliyet ve kabiliyetle i yaplr, bu
iin baarlmas için de sözlü olarak dua edilir.
*
-Necm, 39
W -Bakara, 195
Dinde Krk Prensip /ev e£KU/ 423
139
-Bakara, 197
vurmak evhamclk, hrs, dünya perestlik ve tevek-
külsüzlüktür^Bu sebeple, bunlardan saknmak lâzm-
dr. Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, cennete gi-
den ilk kafileyi öyle vasflandrmtr:
"Onlar, hastalannca vücudlarn atele dala-
mazlar, sorunlar olunca kâhin ve medyumlarn mus-
ka ve üfürüklerini kullanmazlar, bütün bunlarn yeri-
ne, Allah teâlâ'ya tevekkül ederler/'
140 -Yûnus, 58
141 -Mâide, 54. Not: Âyetin tamam öyledir: "Ey iman eden-
ler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki, Allah bir kavim getire-
cektir. O
bunlar sevecek, bunlar da O'nu seveceklerdir. Bunlar,
müminlere kar alçak gönüllü, kâfirlere kar ise onurlu ve zorlu
olacaklardr. Allah yolunda cihad edecekler ve (hakl olduklar za-
man) knamalara aldrmayacaklardr. Bu hal, Allah'n istedii
kimselere verdii bir lütuftu r. Allah'n lütfü ve ilmi genifor."
142 -Bakara, 165
Dinçle Krk Prensip 427
146 -Tâhâ, 8
"7 -Har, 24
us -A'râf, 180 Not: Bu âyetin iki mânas vardr. Birincisi, Al-
'^-A'râf, 179
432 mam Gamlfniii Risaleleri • 13
W -Kalem, 4
s -Ahzâb, 21
e Krk Prensip A li o. h Se i o s i 433
^-Rûm, 27
153 -Bakara, 28, 29
434 mam Gazaltnin Risaleleri • 13
ler bolukta olduklar için, onlar tutan üstün bir gücün bulun-
174 -Sebe', 2
175 -Nisâ, 29
176 -Bakara, 243; Yunus, 60
1
-Rahmân. Not: Allah teâlâ, Rahman sûresinde kullarna
77
179 -Nahl, 18
i»" -A' raf, 156
s -Mâide, 64. Not: Cömert olan insanlarn bir eli açk olur.
Allah teâlâ'nm ise iki eli de açktr. Bu temsilî sözle, Allah te-
âlâ'nm çok cömert olduu bildirilmitir.
i" -Bakara, 233
Dinde Krk Prensip faH<*h Seufj iSf 439
w -Hud, 6
M -Nisa, 31
185 -Zümer, 53
«* -Hcr, 56
440
— 'II
mam Gazali' m Risaleleri • 13
»w -Kasas, 56
446 mam Gataîfnin Risaleleri • 13
kalplerin imana fethi Allah teâlâ'nm bir lütfü olduu için bun-
dan dolay bu hareketin bandaki Peygamberimizden hamd ve
ükür istemek makuldür. Peki, bu münasebetle onun ayn za-
manda istifar etmesinin emredilmesindeki hikmet nedir?
Ben de bunu düündüm ve kendime göre hikmeti bul- u
dum. Bu hikmet de udur: Dier insanlar bizzat günah iledikle-
ri zaman, tevbe ve istifar etmeleri istenir. Peygamberler ise,
ber ise böyle bir his duymamakla birlikte böyle bir dur.mda bu-
lunmutur. Bu prensip iyice anlalrsa, peygamberlerin dier
baz münasebetlerde de istifar etmelerinde veya bununla emre-
dilmelerindeki sebep de anlalm olur ve o zaman, "peygam-
Dinde Krk Prensip AjloM Sg^g 447
ismini türetmek ve "Ya Fail!" diye O'na nida etmek câiz deildir.
Nitekim, bu nida kötü i yapanlar için kullanlr.
448 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
™ -Tâhâ, 114
450 mam Gazal? nin Risaleleri • 13
Çünkü
bu âyetteki nur, bilinen
k k cin-
da bu maddî âleme ait
n
453
DOKUZUNCU FAZLET:
KADERE RIZA GÖSTERMEKTR
yazk ederler."
mez. 1% Tpk
bunun gibi, Allah teâlâ'y seven bir
kimse de, O'nun beenip takdir ettii belâ ve musi-
betlerin acln hissetmez. Bu böyle olduu için,
Cüneyd el-Badadî rahimehüllah öyle demitir:
"Allah teâlâ'y seven, belânn acln ve yarann
arsn duymaz/' Bir zât öyle demitir:
"Allah teâlâ benim için neyi sevdiyse, ben de onu
sevdim. Bundan sonra da, O benim için cehennemi
sevse, ben de cehennemi severim."
Bir zâtn küçük çocuu kaybolmutu. Ona:
-Çocuun bulunmas için dua etsen, dediler. Ken-
disi öyle dedi:
196
-Kur'ân- Kerim'de, Yusuf aleyhisselâm seven kadnla-
rn onu görünce, duyduklar hayranlktan dolay ellerini meyve
bçaklaryla kestikleri hâlde, bunu fark etmedikleri ve ac duy-
madklar bildirilmitir. (Yusuf, 31)
197
dua etmeyi kadere kar itiraz eklinde anlam-
-Bu zât,
ltr. Çünkü, dua etmek kadere kar itiraz deildir. Dua, Allah
Resûlunun ifadesiyle, ibadetin özüdür. Onun için, Allah teâlâ
öyle buyurmutur: "Duanz olmazsa, Allah size ne deer verir."
(Furkan, 77)
Dinde Krk Prensip f\ i Z Cl 457
belâ ve musibettir.
2o -Bu misâldeki padiah Allah teâlâ' dr, köle ise blis' tir.
202 -Nisâ, 71, 102
203 -Bakara, 195
Dinde Krk Prensip 465
204 -Enfâl, 60
205 -A'râf, 55
206 -Secde, 16
akl ermeyince etmemek, kzgnlk duymamak,
itiraz
M
olaylar
ki, ölüm dehetli
ise, ondan daha
bir olaydr.
dehetlidirler.
Ondan sonraki
Ancak buna
216 -Ra'd, 14
217 -Mü'minûn, 99
476 mam Gazalî'nin Risaleleri • 13
desi kullanlmtr.
[ Bil ki, kalbini dünyaya âit eylere kaptrm ve
onlarla sâlihamel ilememi olan kimse için ölürken
iki türlü azap vardr) Bu azaplardan [birisi, sevdii
221 -A'râf, 50
222 -Mütaffifîn, 15, 16
22? -Meryem, 39
224 -Hümeze, 4-6
478 mam Gazali nin Risaleleri • 13
eder."227
22* -Kaf, 22
227 -Âl-i mrân, 30
228 -Hücürât, 12
229 -Bakara, 175; Nisa, 10
480 mam Gazaltmn Risaleleri • 13
232 -Kehf, 57
483
484 mam Gazali' mu Risaleleri • 13
mazsn. Yaadn
imdiki gün, bu kymetli ömrün
kesin olan son fasl ve son frsatdr. Bundan önce öl-
seydin, bu frsata sahip olup biraz daha ticaret yap-
mak ve sâlih amel ileyip ebedî hayatn için yeni ka-
zançlar temin etmek için can atar, hasretle yanp tutu-
urdun. Çünkü, Allah teâlâ öyle buyurmutur:
"Onlardan birine ölüm geldii zaman, "Rabbim!
Bana biraz daha süre ver. Sâlih amel ileyeyim! ,, diye
yalvarr. 234
234 -Mü'minûn, 99
486 mam Gazalfnin Risaleleri • 13
tek ve arzudur?
235 -Kehf, 30
236 -Âl-i mrân, 195
23? -A'râf, 170
238 -Zelzele, 7
239 -Bakara, 284; Âl-i mrân, 129; Mâide, 18, 40
Dinde Krk Prensip
Bu eyler de üç ksmdrlar.
Birincisi keyf ve zevk için kullanlan mübahlardr.
ikincisi ve daha kötüsü mekruhlardr.
Üçüncüsü ve en kötüsü ise haramlardr.
Bunlardan birincisi, bir iki günde solan çiçekler
gibidirler.
«
240 -srâ, 21
488 mam Gazalinin Risaleleri • 13
der."
an ve öhret mi istiyorsun?
bunu da çok kimseler bulmular ve fakat
Bil ki