Professional Documents
Culture Documents
Faik Resit Unat - Ikinci Mesrutiyetin Ilan Ve Otuzbir Mart Hadisesi - II. Abdulhamidin Son Mabeyn Baskatibi Ali Cevat Beyin Fezlekesi 489
Faik Resit Unat - Ikinci Mesrutiyetin Ilan Ve Otuzbir Mart Hadisesi - II. Abdulhamidin Son Mabeyn Baskatibi Ali Cevat Beyin Fezlekesi 489
Yayına Hazırlayan
TÜ R K T A R 1 H K H U ı\I U B A S I _\I E V 1 - A � K A R A
1 9 8 5
İKİNCİ MEŞRUTİYETİN İLANI
VE
• • • • • • A
2. Baskı
Yayın a Ha:r;ırlıyan
1 9 8 5
İ Ç İ N D EK İ L E R
ÖN S Ö Z
XIII-XIV
Gİ R 1 Ş
XV-XX
'
thtilBlin baılaması ve keyfiyetten Ahdülhamid'in haberdar edilişi 48. -
Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinin istifası 48. - Padişahın Meclise davet edil
mesi 48. - Şeyhulislama asilerin afvedildikleri bildiriliyor 49. - Ali Cevat
Bey'in gönderilmesi 49. - Meclisin içi ve iradenin okunması 50. - İlmiye
sınıfından bir mebusun şeriatın yokluğundan şikayeti 50. - Asi askerler Har
biye Nazırı istiyorlar 51. - Askerler iradenin Ayasofya meydanında da okun
masını istiyorlar 51. - Ali Cevat Bey'in asi askerlere hitabesi 51. - Askerlerin
istemediği kimseler ve şeyler 52. - Askerlerin zabitlerden şikayetleri 52. -
iÇiNDEKİLER VII
12 ABD"ÜLHAMİD'İN HAL'İ
(79. 87)
Yıldız sarayında son gece 79. - Sarayın askerden tahliyesi 80. - Yen.
paditahm cülftsunu ilin eden top sesleri 80. Hal'in tebliii 81. - Abdül -
13 VESİKALAR
(88-92)
İhtil&l hadisesi dolayısiyle çekilmit yedi telgraf ile Hüseyin Hilmi Pqa
kabinesinin istifanem.esi).
14 1ST1DRATLAR
(93-100)
Abdülhamid'in İcazet merasimine gösterdiği alika 93. Mekteb-i Mülkiye -
15 EKLER
( 101-157)
No. l Yıldız sarayında Ba9kitabet dairesi (Ali Ekrem).............. 101
2 Meclis-i Mebusanın içtimaa davet olunması hakkında iradei
seniyye ve Meclis-i Mahsus-ı Vükela mazbatası ....,. . .. .. . . . . 108
3 K anun-ı Esasinin meriyeti hakkında sadır olup Babıalide kıraat
edilen Hattı Hümayun..................................... 109
4 Metrutiyetin ilİlnından ve İttihat ve Terakki Cemiyeti merkezi
mümeSBilleriııi n İstanhul'a gelmelerinden sonra İıitaııhul'daki
ordu birliklerine yaptırılan yemin ........................... 113
5 Abdülhamid hakkında Terakki ve İttihat Cemiyetinin dilfünce
lerini açıklayan beyanname ................................. 113
6 Kitmil Pap kabinesi kurulduktan sonra halkın ve cemiyet teşki
latının hükümet itlerine kar19mamasını bildiren Osmanlı Terakki
ve İttihat cemiyetinin beyannamesi .... ... .. . . . . . . .. . .. . . • . • 114
7 Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkez-i Umumisi tarafın-
dan tamimen gönderile� ve Mebusan intihabına dair olan beyan- ·
15 DEVRİN OLAYLARI
(158 - 188)
Meırutiyetin ilinından 31 Mart ibtilili sonuna kadar kurulan kabine·
)erde vazife alanlar................. ................... 190
16 İNDEKSLER
(193 - 207)
1. Şahıs adları 193. - il. Kavim, yer, makam, teŞkilAt ve merasim
adları . • . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 201 . . . . . . . . . . . . . . . . • . • . . . . . . . •
Döseltmeler 208
RESİMLER
(Metin dııında) Sahifeler
arası
il. Abdülhami�'in İkinci Meşrutiyetin ilanı günlerinde çekihnit
bir fotografı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. XX- 1
il. Abdülhamid'in veliahdı ve kardeşi Şehzade Mehmed Reşad Ef. XX-
Sadrazam Sait Pqa . .
. . . . . . . . . . . . • .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . • . • XX- 1
Sadrazam Kamil Paşa . . . . ..... . . . . .. . . . .. . .. . . .. .
. . . . . . • XX-
Mabeyn Başkatibi Tahsin Paşa .... . . ... . .. .... . . . . . . . . . ... 16- 17
Mabeyn İkinci Katibi İzzet Holo Paşa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16- 17
Harbiye Nazırı Mütir Recep Paşa . . . .. . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . 16- 17
Mabeyn Müşiri Şakir Paıa . ... .. .. . . . .. . . . . . . . ...... . . . . . . 16- 17
il. Abdulhamid'in Meşrutiyetin ilanından sonra Yıldız'da ilk Cuma
Selamlığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 6- 17
il. Abdölhamid'in Meşrutiyetin ilanından sonra Yıldız sarayında
Merasim Daire,inde yaptığı bir muayede töreni . . .. . . . . .. .... 16- l 7
Meşrutiyetin ilanı günlerinde Tepebaşı yazlık tiyatrosunda veri·
len "Vatan" piyesi temsillerinden birinde bulunanlar 16- 17
il. Abdülhamid'in Meclisi Mebusanın açılış töreni günü çekilmiş bir
foto�afı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32- 33
Meşrutiyetin ilanından sonra yapılan ilk mebus seçimlerinde İs
tanbul'da rey sandıklarının halkın coşkun gösterileri nrasııııla
şehirde araba ile dolaştırılması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32- 33
İÇİNDEKİLER XI
Binbaşı Enver Bey (Hali' günü Yıldız sarayı behçesınde) .... . 64- 65
Avcı Taburları Kumandanı Binbaşı Remzi Bey ... .... ... . .. . 64- 65
Ali Cevat
ı Atide arzolunacağı veçhile (bk. s. 83) bazı iradat ve arzuy-ı hümayunu tebliğ
için yevm-i hal'in aktaDl181 Sadrazam Tevfik paşanın konağına gittiğim vakit,
Yıldız sarayının inuhafazası ve tabir-i sahih ile muhasarası için orada bulunan
jandarma kolağası Nafiz Bey tarafından acizlerine terfik olunan Manastırlı
veyahut Selinikli jandarma Mersin namındaki çavuı, yolda giderken lehce-i
mahsusasiyle "Bu. Hamidof ne fena adammış be; memlekeıi Moskofa sattı.
Her gün her gün Yaldız sarayından para isterdi. Para vermeyen paşaları,
koymakamları azledıırdi. Biz de Paşalar azl olmasın diye adamları dlhıer
idik. Yaldıza para gönderirdik. Doymazdı. iki ay sonra yine Yaldız para
isterdi. Allah Şimdi belasını verdi. Kurtulduk" diyordu.
Evet, jandarma Mersin'iıı sözlerinin içinde bir hakikat vardır ki, o da şundan
ibarettir. Malum olduğu üzere bütçenin adem-i müsaadesine mebni maaşlar
mah bemah muntazaman tesviye olunamaz idi. Ancak Ramazan ve ideyn vesaire
ıı;ihi zamanlarda umuma mutlaka bir maaş verilmesi hakkında tebliğ olunan
iradat-ı seniye üzerine Maliye nazırlan maaş itası için, lazım gelen meblağın
ikmal-i noksanı için ekseriya vilayattaki bakayadan tahsilat oldukca ödenmek
üzere bankadan istikraz akdini arz ederler idi.
Sultan Abdülhamid efendinıizin istikrazdan yani memleketi borçlandır
maktan haz etmediklerini bilen kurenadan katib-i eani İzzet Paşa, "1stikra:a
mahal ve lüzum yokıur. Efendimis ferman bııyururlarsa maaş nok.!anını ı•i
ltiyaııaki bakayadan bir kaç günde tahsil ederim" der. Ve zat-ı hüınayunlan
da bunu maalmemnuniye kabul buyurmalan üzerine müşarünileyh İzzet paşa
tarafından bilcümle viliyata "Maliye Nezaretinden vilayetinize müretteb ve
ınuhavvel mebaliğ-i malftmeden mütebaki otuz bin liradan on beş bin lirasının
bir hafta zarfında hittahsil isaliyle keyfiyetin atebe-i seniye-i mülukineye arzı
ve müddet-i mezktire zarfında zikrolunan (mikdar) gönderilmediği takdirde
kendinizin azli mukarrer bulunduğu şerefsadir olan irade -i katiye-i hazret-i
padişahi iktizay-ı illisindendir" mealinde telgraf keşide olunur. Ve valiler de
bittabi bu telgrafnimeyi viliyetleri dahilinde mutasarnf ve kaymakamlara
ve onlar da Yıldız saray-ı hümayunundan gelen emir böyledir diyerek memurin-i
aidesine o yolda tefhimatta bulunurlar idi. Ve bittabi böyle tedidülmeal bir
telgraf üzerine ne yapmak lazım ise yapılır, para gönderilir ve İzzet Paşa da
mazhar-ı iltifat-ı padişahı olur. İzzet Paşanın hu haline gıbtakeş olan Tahsin
Paşa da müterakkıb olduğu fırsatın zuhurunda refikinden evvel davranarak bu
defadaki fırsattan istifadeye isticalde kusur eylemez ve bu misillü ahval bu iki
zat arasında deveran eder dururdu. Böyle şedidülmeal bir telgrafnime alan
valiler bittabi bu telgrafnameyi vilayetleri dahilinde mutasarnf ve kaymakamlara
havale eder ve onlar da tahsildarlara ve jandarmalara tenbihat ve tefhimat-ı
lizımede bulunur, paralar ekseriya tahsil olunur ve maaş-ı umumi de verilir idi.
Fakat maaı·ı umumi için tahsil olunan hu paraların zat-ı hüınayunlannm ıahsı
için Yıldız saray-ı hümayunundan talep edilmekte olduğu fikri de mefsedetcUlar
için bir fırsat olduğunu işte Menin Çavuşun ifadat-ı safderunanesi isbat eyledi.
Mukarrehin-i padişahinin ve hatta vükelay-ı devletin hissiyat-ı menfaat
perestane ve ihtirasat-ı rekabetkiraneleri zat-ı hümayunlannı da bizar etmek
derecelerine gelmit ve bu bahta ıikayet dahi etmiş olduklannı defaatle
ititti idim,
6 FEZLEKE
1 1894 Ermeni İhtilil hareketi (bk. Tarilııe Ermeniler ı•e Ermeni Meseleai
Esat Uras, s. 475-482, Ankara 1950.
1 Çar il. Nikola
2 MEŞRUTİYETİN İLK GÜNLERİ
birimize söz rerdik. Bana sadıl• kalacağına yerniıı etti. Besa verdi.
Rinaenalrylı ben i m hakkımda tebdil-i fikr ü niyet eyledi. Bu hal
be'nim düşmanlarımın işine gelmedi. Biçare adamı ortadan kal
dı rdılar. Hakikaten çok teessüf etıinı. Şimdi telgrafla teessüfiimüzü
sadrazama yaz." buyurdular.
Bir gece saat beşe doğru mul"ahih gelerek şimdi daire-i hü- Abdüllıa midio
mayıma gdml'kli ğim ferman buyu.rulduğunu tebliğ etti. Beraber hakkındaki
neşriy a ttan
giderken mns.ahib ağa bu gecl' efendimizin pek ziyade merak-
şikayeti
lanmış olduğunu söyledi. Huzur-ı şahaneye girdiğim vakit
kendilerini hakikaten muztarib gördüm. Oturmaklığımı hitfcn
ferman buyurdular. B adehu gazetelerin zat-ı hümayunlarına
dair mündcrecat-ı kıizibe ve müfteriyat-ı mübalagakaranele-
rinden ve ol esnada tabı ve neşredilen layuad ve layuhsa varakpare
ve rcsailin muhteviyat-ı bi-edehanelerinden ve ssaireden uzun Abdülhamidin
uzun hahsettı"l er. Vc bun1an hu
. " ' den eoditeııini
umetm meney1 emed 'ıgın
""k-
belirtmesi
�ikayet ile şu hallere nazaran zat-ı hümayunlannın artık taht-ı
saltanatta bekası istenilmemekte olduğunu beyan buyurdular.
Vakıa hangi nokta-i nazardan muhakeme e dilirse edilsin, ol va-
kitki gazetelerin ve evrak-ı münteşire ve resailin altı asırd.anberi
alem-i İslamiyet ve nasraniyetin takdis ve tazim etmekte olduğu
rnakam-ı akdes-i hilafet-i İslamiye ve taht-ı rnualla-yı saltanat-ı
Seniyc-i 0'-'Tiırmiye hakkındaki tuğyanı, ne isiarnlığın ve ne de
Türklüğün şeair ve cvsafiyle kaabil-i telif olamıyacak bir hale
gelmişti. Biraz tevakkuf ve aramdan sonra hu hapta cevaben
vaki olacak manızat-ı hakiraneme intizar buyurulduğunu ima
buyurmaları üzerine dedim ki : "Efendimiz, bu neşriyat evelce ·
den bazılan ile uyuşamayan ı·e şu sırada icra-yı kin ve ağraz etmeğe
fırsat bulan bazı bedbahtan ve erazilin asan ve binaenaleyh ehemmi-
yetten ari t•e ahval-i hazıraya nazaran hükümetin bunlan men'e
muktedir olamaması da tabii olmakla beraluır, şevket-meab efendimiz
hazretlerinin şikayet buyurmakta pek haklı olduğunu tasdik eder-
sem de, beyanat-ı şahanelerinin asla kabul edemiyeceğim fıkra-i
ahiresi hakkındaki mutala<ıt-ı kemteranemin arzına müsaade bu
yurulmasını istirlıam ederim"dedim. " Söyle" buyurdular. " Pa
dişahı.m, kanım-ı esasinin yeniden meriyet-i ahkamına müsaade
buyurduğunuz günden itibaren viikela, vüzera ve miişiran t•e ulema,
ümera-yı miilkiye ııe askeriye ve bahusus bu inkılaba ün
a_yak olan ittihat ve Terakki Cemiyetinin ileri gelenleri velialıd-ı
12 FEZLEKE
AlıdtiJhamidin "Başkatip Bey, akşam güzel güzel, şirin şirin sözler söylediniz.
Saltan Reşat Bunların hepsi doğrudur, hiç şüphe etmem. Fakat bıt adamlar beni
1 16 ekim 1908 cuma. Ahmet Rıza Beyin İstanbul'a gelişi: 25 eylül 1908 salı.
2 27 ekim 1908 salı
3 Müsveddede buna "beyn-el mebusin karar verilınit olduğuna" dair
hi kayıt varsa da sonradan çizildiği görülüyor.
18 FEZLERE
kinlerini nasıl izale edebüirim. Zor ile güzellik olmaz ya. " bu
yurdular.
"Evet efendimiz, bu hallere zor ile sebebiyet verdiler. Biz de
zor ile izale ederiz. Şöyle ki, geçenlerde Mekteb-i Harbiye Nazın
lsmail Fazıl Paşa kullan nezd-i memlukaneme gelmiş idi .
·
dıldaruwı
ve muhteşem alaylar ile ahali ve asker taraflarından Bah-ı Ali ve
8Bl'aya da
daire-i Meşihate ve Harbiye Nezaretine götürülmekte ve hu
geı:irilmesi
münasebetle nutuklar irad edilmekte olduğu halde, hu -sandık arzwıu
lardan birisi Saray-ı hümayun pişgahına getirilmedi. Bu hal pek
ziyade nazar-ı d �at ve teessürümü calih olduğu gibi, sandık
ların böyle alaylarla Saray-ı hümayun pişgahına da gelmeleri
mahzuziyet-i şahaneyi mucih olacağını da hissetmiş olduğum
cihetle, hiç olmaz ise civariyet ve kurbiyeti hasebiyle altıncı ve
dördüncü dairelerden 1 birinin sandığının Bab-ı Aliye götürül
meden evel Saray-ı hümayun pişgahına getirilmesi için belediye
reisi ve sair icap edenler nezdinde suret-i hususiyede bizzat ve
bilvasıta teşebbüste bulundum. Fakat netice-i matlubeye vasıl
olmak mümkün olamadı.
Meelis-i Mehusanın yevm-i küşadı olan ve kanunuevvelin Meclis-i
Mehwıan
dördüne 2 müsadif bulunan perşembe
· günü takarruh etmeğe
açq nutku
başladı. Sadrazam Kamil Paşa Meclisin resm-i küşadı münase nun hamr
betiyle kıraat huyurulmak üzere tanzim eylemiş olduğu nutk-i la11JDU1.
hümayun müsveddesini karin-i sani Emin Bey vasıtaşiyle atehe-i
şahaneye takdim etmiş olduğundan zat-ı hümayunları hu abd-i
acizi de çağırdılar. Ferman-ı hümayunları veçhile müşarünileyh
Emin Bey huzur-u hümayunda müsvedde-i atiyvyi okudu.
Ben de dinledim.
3 Low th er, Rt. Hon. Sir Gerarıl Angu stu s ( 1858-1916). 1908-13 yıllan nda
İ nıı:iltere'nin İ stanbul Büyük Elçisi.
30 FEZLEKE
Mebusan Efendiler,
Mebusan efendiler,
görüş mek ve konuş mak arzusunu izhar ediyo rlardı. Fakat gürül·
tüden, hücumdan. he r bir şey kanşık ve gayri muntazam bi r halde
cere yan ediyo rdu. Mebusan dan bir ka ç efendi zat·ı şahanele rinin
önüne gelerek gaye t sami mi ve ciddi dualar ettiler. Tekrar vaki
olan istirhamımız üzerine zat·ı şahanele ri o dalarına avdet e ttikleri
zaman ol de rece müteessi r ve m üteheyyi c o lmuş lar idi ki, o daya
girdikle ri zaman "Millet canımı da istese, vallahi her zaman ve•
ririm." buyurdular. Ahmed Rıza Bey ile Mecli s-i Mebusan re isi
sani si Aristi di Paşa da odada hazır idi. Hemen kapıyı açtım.
E l'in salonda bulunan med' uvvine hitaben "Efendiler, bakın
Sultan Hamid, millet canımı da istese, vallahi her zaman veri
rim." di yo r, dedim. Zaten müteheyyi c o lan ha zırun bu sö zden
de pek ziyade müteessir olarak gulgu le ko pardılar. Saat beş rad
dele rinde ı med'uvvin avdet ve zat·ı mülıikineleri de daire lerine
azimet buyurdular.
Ertesi gün ü sabahleyin huzur-ı hümayuna kabul buyurul du
ğum sırada "Seni şimdiye kadar başkatip yapmadığıma teessüf ettim.
Çok sadıkane hizmet ediyorsun. Bana çok hakikatler söyledin.
Ben senin böyle muktedir olduğunu bilmezdim. Fakat bunca hiz·
metimde bulunduğun halde hiç bir şey yazmadın. Şimdi s6ylediğin
şeyleri bana evelce haber vermiş olsaydın işler böyle olmazdı" bu
yurmaları üze rine "Allah 6mr-i şahanenizi müzdad buyursun.
Ben ömrümde Başkatip olmağı ne arzu ettim ve ne de ıasawur
eyledim. Çünki muktedir değilim. Ancak bugün muktedir olduğum
ve tekmil varlığım ile çalışabileceğim bir şey varsa o da zat-ı şa·
hanenizin millete ve milletin zat-ı şahaneniz hakkındaki muhabbet
ve sadakatini size bildirmektir. Saray·ı hümayununuzun en küçük
bir hizmeti benim için en büyük bir nimettir. Ancak mudilôt·ı
umur-ı devlet hakkında her hes maruzatta bulunamamalıdır. Ku
lunuz vazifemin haricinde hiç bir şey ile meşgul olmadım. Vazife·
sinin haricinde ve muallel bil-ağraz olarak ehil ve nôehil maru·
zatta bulunduklanndan dolayı işler bu dereceye geldi. Huzur-ı
şahanenize kabul buyurulduğum yevm·i mübarektenberi bu milletin
hissiyatını ve avaz·ı şjkôyatının zat·ı şahanenize müteallik ol
mayıp idareye ve bendegan ve memurine ait olduğunu söylüyordum.
Siz bir padişah-ı hakimsiniz. Her şeyi anlarsınız. Şahs-ı hüma
yununuzun vükelô-yı millet ile bilômani temas etmiş olması, bakın
nasıl hüsn-i tesir husule getirdi. Doğrusu millet şimdiye kadar padi-
sani Emin Bey vasıtası ile istida etmiş olması üzerine zat·ı mü
lükaneleri müşarünileyhimadan bahusus Harbiye Nazın Ali
Rıza Paşadan emin ve memnun olup Nazmı Paşaıı.ın efal ve
harekatı kendilerince meşkuk olduğunu sadrazam Paşaya tebliğ
etmekliğimi ferman buyurdular. Kamil Paşaya tebliğ ettim.
Müşarünileyh "Sevaik·i mücbire vardır. Bu memuriyetlerin yed-i
emniyet ve itimadda bulundurulması lazımdır. Bu iş şahsı
hümayuna aittir. lrııde-i seniyyesinin bir an evvel istihsalini sizin
reviyyet ve sadakatinizden beklerim. Nazım Paşa muktedir ve
namuslu bir askerdir. Şimdi saray-ı hümayuna gelmiştir. Efendimiz
kendisiyle görüşsünler" dedi. Sadrazam paşanın bu babtaki irade-i
seni.yyenin ihsan buyurulmasını musırrane ve müsterhimane
i stida eylediğini ve Nazım Paşanın da hakpay-i şahaneye yüz
sürmek için mabeyn · i hümayuna gelmiş olduğunu arz eyledim.
"Kamil Paşayı bilirim, bu adam tlikıatör olmak ister." buyurdular.
Ve maa.ttıafih berveçhi arz ve istizan icabımn icrasım ferman
b uyurdular. Ve Nazmı Paşa da ogün şeref müsule nail oldu.
esasi veren her hükümdar bliyle tahkir edilecek olsa idi, hiç bir
hükümdar buna razı olmazdı. inkılabın ibtidalarında kurenadan ·
Haıt-ı hümayun :
Vezir-i Meili-semirim Hüseyin Hilmi Paşa,
Meclis-i Umuminin . mart nihayetinde hitam bulacak olan
müddet-i içtimaiyesinin sene-i atiye haziranı gayesine kadar
temdidini tensib ve irade eyledim. Ve irade-i şahanemi mübeyyin
nutkumu, Maheyn-i"hüınayunum Başkitibi Cevad Beyin isaline me
mur olduğu işbu hatt-ı hümayunu.ma leffen tarafınıza irsal eyledim.
Nutk-ı hümayunumun Meclis·İ umumide kıraat edilmesi matlub-ı
şalıanemdir. Cenab-ı hak muvaffak-ı bil-hayr eylesin.
18 Safer 1327 1•
Nııtk-ı hümayun :
Ayan ve Mebusan heyet-i muhteremeleri,
rilir ve tahsisat da ita edilir idi. Şimdi ise hal ve zamanın tahavvül
etmiş olduğundan b ahisle fimabad saray·ı hümayunun hu yolda
gazetelerle münasebatta bulunması ne mümkün ve ne de hayırlı
olmıyacağı hakkındaki ifadatımı hadettasdik mumaileyh avdet
eyledi . Bu Vahdeti hldehu "Volkan" namiyle bir gazete çıkarmış
ve 31 mart hadisesini tevlid eden ceml.yet-i fesadiyyede dahl-i
azimi olduğu tebeyyün etmiş olmasına mebni Divan·ı harh·i
Örfi karariyle salh edilmi�tir.
Tezkere :
Heyet-i vükelanın istifası nezd-i hümayun·• bazret-i zil-lul
lahide rehin-i kabul-i ili olarak yeni kabine derdest-i teşekkül
bulunmuştur. Memleket · ve vatanın saadet-i hali ve temin-i asa
yişi zımnı nda her türlü esbabın istikmaline sarf-ı mesai ve gayret
olunacağından ve bu günkü içtimada bulunmuş olan asakir-i ·
bir arabaya ve Müfid Beyle Yusuf Kemal Bey de diğer bir arabaya
rakibcn ve yaveran-ı şehriyariden bir kaç zati dahi. müsteshiben
Yıldız sarayından Meclis-i Mebusan dairesine müteveccihen
hareket olundu. Yollar asker ve ahali ile malimal olduğu cihetle,
güç hal ile Soğukçeşme yokuşunun üst başına vasıl olabildik.
Oradan araba ile Mebusan dairesine gitmek mümkün değil idi.
Zira Ayasofya Meydanı tüfeklerine süngüleri takılmış, hamaylı
vari cephaneleri boyunlarına asılmış binlerce asker ile dolmuş
idi. Askerlerin arabalan tevkif etmesi üzerine arabadan dışanya
çıktım. Etrafımız zaten askerle muhat idi. Yanımda onbaşı yahut
çavuş nişanlı bir borazan gözüme ilişti. Mumaileyhe hitaben ami
rane bir tavr ile elimdeki tezkereyi göstererek "Padişahımızın
ira&ısi var. Meclis-i Mebusana gireceğiz. A skere "selam dur !"
borusu çal !" dedi.m. Bir az tevakkuf eder gibi oldu. Ben daha
ziyade şiddetle "Sana selam borusu çal diyorum, işitmiyor musun?"
dedim. Boru çaldı. Bir çok boru sesleri bu selam borusunu takib
eyledi. Mebuslar ile birlikte aekerin ııaflan arasından Meclis-i
Mebusan dai.resine dahil olduk.
Meclisin içi Dai.renin merdivenleri ve salonları, hasılı her tarafı müsellah
ve iradenin asker i.le dolmuş idi. Şeyhülislam Efendiyi orada buldum. Mü
okuoman
şarünileyh ile beraber Meclisin içtima salonuna dahil olarak
nutuk iradına mahsus olan kürsüye çıktık. Elimdeki tezkereyi
müşarünileyhe ita eyledim. Mührünü fek eyledikten sonra kıraat
için bana verdi. Aldım, bülend avaz ile kıraat eyledim . Şifahen
de anlattım. Harbiye Nazın henüz tayin kılınmamış olduğundan
"Ali Rı=a Paşayı istemiyoruz. Başka Harbiye nazırı isteriz !"'
dediler. Ali Rıza Paşanın azledildiği.ni ve ba�ka Harbiye Nazın
tayin edilmesi mukarrer idiğini söyledi.m. Kürsüden indiğim
esnada tarik-i ilmiyeden bir zat hemen yanuna gelerek -çünki
kıraat eylediğim irade-i seni.yyede "Şeriatin bundan böyle de
hmiye sım her tarafca ahkiim- ı celilesine bir kat daha dikkat ve itina olunması
fındao bir tekiden ferman buyuruldu" cümlesi bulunduğu cihetle- "Oku
mebU&uo
terialio duğunuz tezkerede bundan böyle de ahkam-ı şeriate itina edilecek
yokluğwıdao deniliyor. Bundan böyle de kaydından devam anlaşılır değil mi ?"
tikiyeti dedi. Ben de "Evet. efendim devam ifade ediyor" demekliğim
üzerine "Şimdiye kadar şeriat varmı idi ki, devam olunsun" de
mesine binaen "Hoca efendi, biz bu kadar ümmet-i Muhammed
şimdiye kadar dinsiz mi · idik ? Şeriaı-i Muhammediyye her zaman
OTUZBİR MART İHTİLALİ 51
İstıtred tarikiyle şurasını arz edeyim ki, Derseedet ve civarında mevcud olup
cümlesi yekzeberı ve müttehid-ül kilem olarak kıyam etmiş olen onbeş binden
mütecaviz muellem ve mücehhez asker hakkında efvı umumi iliın edilmeyip de
Harbiye Nezareti dairesinde bulunan ve alacakları emri ne dereceye keder icra
edebilecekleri ve itaat edip etmiyecekleri meşkuk bulunan bir kaç yüz ecemi nefer
OTUZB İ R MART İ HTiLALİ 55
ile heyecan ve geleyellllı son derecesine gelmiş olan bu askerin tedibine kıyam edil
miş olsaydı; şehrin dahili here ü merc olarak fecayi-i ezime ve ebvel-i elimenin ve
Yıldız telgrafhane memurunun ihberetıne göre o gece Karedeniz Boğazı ci
varında yedi kıta Rus herb sefinesinin görünmüş olmesme nazaran devlet ve
milletin hayat ve mematı meselesinin zuhuru dehi muhakkak ve tabii "idiği
cihetlerle bu bahta Sadrazam Hüseyin Hilmi Peşe tarafından vaki olen arz
ve istizan veçhile tedabir ve nesayihi liizime icrasiyle ve hüsn-ü suretle tesviye-i
maslahat edilmesi hakkında şerefsadır. olan irade-i seniyyenin hii.l ve maslahata
muvafakat ve isabetini ve binaenaleyh bezılan tarafından o yevm-i ihtiliılde
askerin vunılmesı lüzumu hakkında ahiren dermeyan edilmiş olduğunu gazete
lerde gördüğüm itirazat ve mütaliietın butlanını her ekl-ı ·selim tasdik ve teslim
l'yler zannederim.
görülmektedir
3 1S Nisan 1909 Perşembe
FEZLEKE
Son Cuma Nisanın onuna ı müsadif olan cuma selamlık resm·i aÜ·
Sdim1ıp sinde hazır bulunmalan iktiza eden ümera ve zabitan·ı askeri·
yeden ancak beş on kişinin bulunması bittabi nazar·ı hümayunu
celbeylemiş olduğundan vukubulan sual·i ali üzerine, Harbiye
Nazın tarafından askerin ahval-i hazırasına nazaran bu halin tabii
Hareket olduğu cevaben arzolundu. Camiden avdet·i hümayunu müteakih,
Onlıuu Ku· Hare.ket Ordusu kumandanlığını deruhte eylemiş olan Üçüncü
mandam Ordu-yı hümayun kumandanı Ferik Mahmut Şevket Paşa 2 'dan
Mahmnt Ayastefanos merkezinden atebe·i seniye·i şahaneye olarak
Şevket
"Ordu·yı hümayunun Dersaadete vusulü münasebetiyle bir ta·
Pllfll'DID
kım bedhahtin ordunun z;at·ı şahanelerini hal' edeceği havadisini
telgral)an.
neşrediyor. Haşa sümme haşa ordu böyle bir şeyi asla kabul etmez;. Bu
bir bühıan·ı az:irru1dir. Aancak tedib·i ussat sırasında bir takımfesede
kargaşalık çıkararak hayat·ı hümayunlanna iras·ı mazarrat edecek
olurlar ise bundan dolayı ordunun hiç bir mesuliyeı kabul eımiyece·
ğini arz:ederim" mealinde varid olan telgrafnameyi takdim eyledim.
Ve cevaben dahi " Telgrafnıime- i valtiları manz;ur-ı ali·i cenab·ı Pa
dişahı buyuruldu. lnnbat·ı memleketin ve Kanun-ı Esasinin ve Pa
dişahımız; Halife-i muaz;z;amamız; efendimiz; haz:reılerinin hayaı-ı şaha·
nelerinin muhafazası ordu·yı hümayunun uhdesine muhavvel ve mev
du bulunduğunu telakki eylediğim irade-i seniye�i hazret-i Padişahiye
imıisalen iş'ar eylerim"m ealindeki telgrafnameyi keşide eyledim.
Mahmut Şevket Paşa'nın atebe-i seniye-i mülıikaneye keşide
eylediği telgrafnamenin suretini olvakit istinsah edememiş oldu
ğum gibi, sonra aradım , gazetelerde de göremedim3 • Müşarünileyh
Mahmut Şevket Paşa tarafından yevm-i mezkı1rda makam-ı
sadarete dahi atideki telgrafname keşide edilmiş ve Sadrazam
Tevfik Paşa tarafından dahi hakpay-i şahaneye arz ve takdim
kılınmıştır.
ı 23 nisan 1909 cuma
t Bu sırada Mahmut Şevket Pata birinci ferik bulunuyordu. Harbiye
Nazın olduktan sonra 9 ağustos 1909 tarihinde kabul edilen tasfiye-i rüteb
kanunu üzerine rütbesini bir derece aıağı olan ferikliğe bizzat indirmişti.
a Bu vesika bu defa da ele geçirilemedi. Ancak hadisenin aydınlı.nmasma
yanyan ve iht.ilBl gününden baıhyarak gerek merkezi hükdmetin gerek Ha
reket Ordusu'nun görüt ve tutumundaki geliımeyi açıklayan diğer önemli
bazı \'esikalar kitabın sonuna eklenmesinde fayda görüldü.
HAREKET ORDUSU 69
Telgrafname :
Makam-ı Sadaret-i Uzmaya
Ahiren Derııad a el'te bam feffdenin ilkaab ile Haua Ordmn efradı ihlil ve it8ad
Bilida miinderic onla lıeyaıuıameıiı nin itil& üate-i vakit hemen 9imcli ili
velerle nqr n eelarata da tebJiA hnyunılma.ııını istirham eder ve sat-ı hıuıret-i
Pıulifahiye dahi bu bahda taral-ı çakeranemden reııen maruzatta bıılunuldıığunu
an eylerim ferman . 10 Nisan 1325 ı
memnpllll' lerden yalnız Rıza Bey ile zat-ı şahanenin kayın biraderleri
Mehmet Paşa'dan ve musahiban ile hademe makulesinden
Saray mm- ile musahibandan Nadir Ağa, velhasıl saray-ı hümayunda bu
tahdemleri· lunanların cümlesi asker tarafından taharri ve tevkif olunarak
Din te..kifiy· muhafaza tahtında olduklan halde takım takım mezkur bahçeye
le lıqka ym- getiriliyor ve oradan da verilen emir üzerine, süngülü askerlerin
lere g�· muhafazası altında olarak Mekteb-i Harbiye ve Daire-i Askeriyeye
rülmelen
sevk olunuyorlar idi. Ne için ve nereye sevkedildiklerinden bihaber
ve havf ü haşiyetten bimecal kalmış olan . bu günahsız biçare
lerin hal ve manzarası cidden hüznaver idi.
Kabinenin Sadrazam. Paşa'nm mabeyne gelmiş olduğunu Şevket Paşa
istil881Dl ifade etmesi üzerin.e, mü.şarunileyhe Çit kasrının önündeki meydan-
geri a1mao da mülaki oldum. Kabinenin istifasına dair olan tezkereyi tevdi
ve Sadraza- ettiğimde "Zan eder isem istifaya hacet kalmıyacak; ifay-ı vazifeye
mm.�: devam edec�iz. Keyfiyeti şimdi hakpiiy-ı şahaneye de arzedeceğim.''
göriifmeıe
la dedi. Müşarünileyhin bu ifadesinden fevkalhad memnun oldum.
Yddu eara- Tevfik Paşa huzur·ı şahaneye kabul buyurularak mülakat
yuun ukm haylıca devam etti. Sadrazamlar yalnızca huzura girdikleri
walmdan cihetle mülakat esnasın.da söylen.en sözlerden bittabi habe,...dar
itgali
olamadım ı , Artık Yıldız sarayının. harem-i hümayun daire·
sinden başka her tarafını asker işgal etmiş ve içeride bulunanlar
süngülü askerlerin muhafazası tahtın.da takım takım Mekteb·i Har
biye ve Daire·i Askeriyeye sevkolunm.uşlar ve bu esnada harem-i
hümayuna muttasıl daire-i hümayunda bulunmuş olan ikinci
musahib Cevher ve Şöhrettin Ağa ile diğer bir kaç mu
sahib ve seccadeci başı İzzet Ağa ve kahvecibaşı Ali Efendi
ile ikinci kilerci Hakkı Efendi ve şehzade Selim Efendi haz
retlerinin valdelerinin biraderi kurenadan Mehmet Paşa ve
diğer bir kaç hademe makulesinden başka sarayda kimse
kalmamış idi. Akşam takarrüb eylemeğe ve harem-i hümayun
Haremde halkı açlıktan tazalluııı ve şikayet etmeğe başladı. Akşam ve
açhk öğle taamı verilememiş olduğu gibi, pazartesi akşamı yemek
tedarik ve itası da erzaksızlık ve aşçısızlık hasebiyle müstehil
olduğunu Şevket Turgut Paşa'ya ihbar etmekliğim üzerine "Ça
resini buluruz" demişler ve bir kaç saat sonra da bir iki araba
yalnız tayin ekmeği gön.dermişlerdir. Katık tedarik ve itası lii·
zumunu beyan ve rica eylediğim esnada ekmek arabalariyle
gelmiş olan askerlerden. birisi "Bu akşam da katıksız yiyin" di·
yordu.
Salı gecesinin zulmeti çöktü. Her gece dört beş biıı. fanus ve Yıldıs
ııarayında
elektrik lambalariyle te11vir edilen saray ı alide o gece 81lcak
80D geee
beş on haya g.azı feneri iş'al edildi ve dün akşam olduğu gibi
daire-i hümayunda dahi dört beş mum yandı. Kıhleg3h-ı millet
olan Yıldız'ı11 şule-i ikbali artık sönmüş ve dahili de efkar-ı müf
rite ve hissi intikam ile perverde edilmiş efrad ile dol.muş idi.
Bizzarure ben de daire-i hümayuna iltica ile Küçük Mabeyin
namiyle yad olunan dairede o gece zat-:. şahanelerinin ikamet
buyurdukları odaıun yamndaki odaya gittim. Orada şehzade
Abdürrahim Efendi hazretleri, ikinci musah,ib Cevher Ağa ile di
ğer musahibler var idi. Efendi-i müşarünileyh hazretleri kemal-i
telaş ve helecan ile "Sarayı topa tutacaklar mı ?" dediklerinde
"Allah akibeıimizi hayır eylesin. inşallah böyle şFylır olmaz, kork
mayın" dedim. Zat-ı �ahane tarafından bir iki defa gürültünün se
bebi sual buyurıılmuş ise de, zat-ı hümayunlan11da isla isar-ı havf
ve telaş müşahede edilmiyor idi. Oturduğumuz odadaki masaıun
üstünde bir iki dilim ekmek ile bir parça peynir ve bir ufak kutu
bisküvi ve yarım kase yoğurt var idi. Müşarünileyh Abdürrahim
Efendi üç günden beri bun�a iktifa ettiklerilli ve benim de
tenavül eylemekliğimi ifade buyurdu. O gece kem.al-i hüzn ve
dehşet ile samit bir halde ikibetimizi düşünmekte iken, dışarıdan
hızlıca bir ses işitildi. So11 derece havf ve dehşetle her an ve dakika
netice-i vahimeye muntazır ve bimecal olduğumuzdan otur
duğumuz yerde tir tir titremiye başladık. Nihayet ben odamıl
kapısı önÜJle çıktığım sırada, zat-ı şahaneleri de odalarından çıkmış
oldukları cihetle gürültüııün ne olduğu11u sual buyurdular. Ka
dınların sesleri ve ağlaşmakta oldukları işitiliyor idi. Sesin arkası
gelmediği cihetle ehemmiyetten iri olduğunu anlıyarak ikinci
musahip Cevher Ağayı yaıı.ıma aldım ve ben dışarıya çıkınca
harem kapısınm heme11 kapanmasını emir ve tenbih ettim. Kapı
nın önüne çıktığımda orada bulunan askerlerden birille bazı
evrak almak üzere baş kitabet odasına gideceğimden bana refakat
etmesini rica ettim. Mumaileyh ile birlikte odaya kadar asi.met
80 FEZLEKE
1 27 Nisan 1909
ABD ÜLHAM İD' İ N HAL' İ 81
Bir kaç dakika sonra ı-linde ufak bir çanta olduğu hald.e
saınitane ve sakitane binek taşına geldiler. Her ne kadar sarayda
<ıraba ve hayvan mevcud idiyse de, bilcümle arabacılar ve seyisler
ABDÜLHAMİD'İN HAL'İ 87
No. 1
Sadruam Hilmi Pqadaa 31 !Kart 1�25 tarihiyle eabahJeyia eaal oa iki
raddelerinde Ba91dlibele lr.qide olunan tel graCaimeain ıureti.
Huzur-ı Sadaretpenahiye
ı Galata köprüsü
V ESlKALAR 89
Zabtiye Nasın
Sami
No. 2
Tebliğ olunan iradei-i seniyyeye cevaben :
Sadrazam
Hüseyin Hilmi
No. 3
Taraf�ı Sami·i Cenab-ı Sadaretpenahiye
No. 4
Mabeyin-i Hümayun-ı MülUkine Baş kitabet-i Celilesine
zir arz olunur: Meydanda içtima eden asker bir. saat evvel havaya
bir yaylım ateş etmiştir. Asker arasında maruf zevattan kimse
görülmüyor. Nesayih için Sultanahmet camiindeki ulema Zabtiye
Nazın tarafından askerin yanına gönderilmiştir. Askerin şimdiye
kadar dermeyan ettiği metalib Harbiye Nazın ile Mebusan Reisini
90 FEZ L E K E
No. 5
Mabeyin-i Hümayun Başkitabet-i Celilesine
No. 6
No. 7
Meclis-i Mebusan.da Başkatip Beyefendi Hazretlerino
No. 8
Meclis-i Mebusand:ı Şeyhülislam Efendi Hazretleriyle
Ser Katib-i Hazret-i Şehriyari Cevat Beyefendi Hazretlerine
No. 1
Şöyle k.i, cevaıni-i şerifede her sene icazet veren denıii.m efendilere onar Alıcliilbamiıl'
lira atiyye ile altın liyakat madalyası ve niıanlan yoksa dördüncü rütbeden İD lcaet me
ve nitanı haiz iseler tebdilen üçüncü rütbeden nİflll•l I Osmani ve keza o eene ruimiae giM·
icazet alan talebe-i ulüm efendilere de birer lira atiyye-i seniyye ile gümilf tenliği allla
liyakat madalyası itası ve bunbrın bendegiın-ı ıahaneden biri vasıtası ile taraf'-ı
tahıuıeden icazet duası tilavet olunacak cami·i ıerifte mumaileyhime itası usul
ve kaide ittihaz buyurularak, ilk defa bu memuriyete Mahmud Nedim Pqa
hademesinden olup m6'arünileyhin vefatı üzeriae hizmet·i ıahaneye alınan
Lütfü Ağanın oğlu olup babaaınm istida-yı vakıası üzerine hizmet·i ıahaueye
kabul buyurulaıı kurenadan Faik Bey tayia buyurulmut idi. Mumaileyh
Faik Bey, o gün cami-i weriften avdetinde hikpuy-i ıahaneye bir koç gün sonra
Beyazid cami-i ıerifinde icazet vermesi mukarrer olan Hoca Mustafa Efendi
namında bir zat hakkında veliahd-ı saltanata 1 intisabından bahisle zat-ı
ıahaneuin pek ziyade merak ve endifelerini dai ve badi olacak veh-eleli bir
surette maruzatta bulunmuı olduğundan mumaileyh Mustafa efendinin icazet
cemiyeti men'edildikten maada, biçare hoca efendi ve talebesi memleketlerine
izam olunmuolardı. Faik Beyin yeriae icizlerinin icuet denlerine gitmekl.iğim
ferman buyurulduğunu teblii ve çünkü hoca efendilerle münasebette bulunulacağı
cihetle bu iıia pek mühim ve pek nazik olduğunu da suret-i hususiyede Tahsin
Paıa bana beyan ve ifade eyledi. İıte o günden itibaren ve fakat dalına refakati·
me tayin buyurulan yaveran·ı cenab-ı ıehriyariden t�mail ve yahut Mehmed
ve yahut Kenan paşalardan biriyle maan her sene icazet cemiyetlerinde
bendeniz bulunur idim. Kudsiyet ü nezahetine ve uh;yet ü mehabetine hakika·
ten meftun olduiı:um bu cemiyet·i mübarekede ve bu meclis-i meliik·enİl·i
mukaddeste bulunmak ile müşerref olduğumdan - dolayı müftehir ve mübahi
olur ve mevlaya şükreder idim. lıte bu tesirat-ı maneviye saikası ile yazdığım
arizalar da "Cami-i ıerifte hazır ve mevcut bulunan dersiam ve talebe dWl.eriyle
Cemaat-i muvahhidinin dıı•yı padişahilerini an ııamim-ül kalb tilavet eyledilı.·
!eri" mealinden ibaret idi. Bu memuriyetim esnasında cevaıni-i tcrifeye gittiğim
zaman yanımda bulunan zat ile beraber saray·ı hümayundan tah.,is edilen
arabaya rakibcn duğruca muayye-n olan caıni-i şerife gider ve merasim-i muta
denin hitamını, yani bir kaç aşr-ı şerif tilavetini ve- Erzunımi hoca Faik Efendi
tarafından halin kud�iyet ve izzetiyle mütenasib bir tavr ve bir sa'\·t-ı ali
ile icazetnamenin kıraatini müteakiben acizleri kıyam ile ".lluallimin Efrndiler,
"8 Müı:ıuin Efendiler! Talim l'e teallüm-i ulünı-ı ôliye-i diniyede mÜfahid olan
girdi. Bu abd·i aciz de menşe-i feyz ü :>aad c t i ı n olan bu dar - ü l irfanda bir kaç
söz :>öylcıneği pek ziyade .arzu ctmi� idim. Binaenaleyh mektep müdürünün
arzından b ahisle hed ay a- yı seniyycnin ihzarıııın hazinf'-i hassa-i ş ahaneye irade
buyurulınasını ve hangi gün mekte b-i mezkıira azimetiın ferman buyunılacağını
arz vr. i ' tiz an ey led i m. "Sizin b urada me�guliyeıiniz t"Ordır. Bu defa kaıip beylerin
en kı deml is i giuin" buy urmal arı üzerine . niha ye t derece meyus olarak "Efen
dimiz iki $uaıe kadar aı•det ederim" dedim ise de " Bııgii n burada si:in bulun
manı: lıi:ımdır" buyurdular. Artık bunun ü zer i n f' hedaya-yı seniye her mantuk-ı
irade-i Sf'niyye k:itip hf'ylerin en kıdeml isi olan Hakkı Bey vedaatiyle Ml'kteb -i ·
No. 2
izam olundu.
Tevfik Paşanın kel_imı .,urada tamam oldu. Müşerünileyh
Tevfik Paşanın o gün sarayı hümayuna davet edildiğine dair
benim bir gıina malômatım olmadık.tan başka, müşarünileyh
davet edilmek istenilmiş olsa bile gönderecek yaver değil adam
bile yok idi. Saray-ı hümayunda o gün bu abd-i fakir ile bir kaç
musahipten başka ne yar ve ne de yaver kalmıştı.
Tevfik Paşa hakan-ı müşarülileyh efendimiz hazretlerinin
Selinik'e nakli.ne, nakl-i kelam ile dedi ki: yevm-i hal'in ertesi
olan Çarşamba ı günü sabahleyin Dolmabahçe sarayına azimet
ile Sultan Mehmed·i himis hazretlerinin huzuruna çıktım ve bana
evvelce tebliğ etmiş olduğunuz veçhile hakan-ı sabık Abdülhamid
Han hazretlerinin Çırağan sarayında ikamet etmesine müsaade
buyurulması niyazında bulunduklarını arz ettim. Zat-ı şahane
"Pek münasib olur fakat orada mefruşat olmasa gerektir. Tefrişatı
ikmal edilinciye kadar, bir k(Jf gün Yıldı: sarayında ikamet etsinler.
Badehu arzuları vehçhile oraya naklederler" buyurdular. Ben de
huzur-ı şahaneden çıkarak Bab-ı iliye geldim. Hakan-ı sabık
hazreilerinin o gece Selanik'e nakledilmiş olduğunu öğleye doğru
haber aldım. O vakite kadar bundan ne zat-ı şahanenin ne de
benim malumatım yok idi.
No. 1
Ydduı Sarayında Bqkitabet Da.İre8İ ı
ğimiz açlık, mide hast alığı belalarını bir günde unutacak kadar
nefis yemekler yem.iye başlanz.
Süreyya Paşa'ya ihsan buyurulan tablada evvela . . . . Lakin
bugün o belki de hiç bir yerde bulunamıyacak kadar elezz - ü
enfes taamları tavsif etmek gürsinegan·ı zamana melal-aver olur,
susalım.
ALİ EKHEM
No. 2
No. 3
No. 4
No. 5
No. 6
Muhterem vatandaşlarımız,
Osmanlı Terakki ve 1ttilıad Cemiyeti milletimizi muhtaç
olduğu hükumet-i meşrutaya nail etmek için uğraştı. Zat-ı şev
ketsimat-ı hazret-i padişshi bu maksadın muazzeziyet ve mukad
desiyetini takdir buyurarak milletin Kanun-ı Esasisine, hürriyeti
ne mazhariyetinin ilan edilmesini emr ü ferman buyurdu. Bu emr ü
ferman-ı hümayun-ı mülukine bütün vatanı gülzar-ı saadet
haline getirdi. Bütün kulub-ı milleti pür neşat ve meserret ve
hakpay-ı mülUkanelerine karşı lebriz-i ubudiyet ve hürmet kıldı.
On beş günden beri sevgili memleketimizin her noktasında icra
olunan parlak nümayişler mahzuziyet-i umumiyenin derece-i
kemalini ve bilatefrik-i cins ü mezheb bilumum tebaanın makam-ı
muallay-ı hükümdariye doğru müteveccih bulunduğunu gös�er·
diğilıden şayan-ı şükrandır. Fakat artık hu nümayişlere nihayet
verilerek bütün efrad-ı milletin kendi işleriyle, güçleriyle, vazife·
leriyle iştigal edecekleri zaman hulul etmiştir. Cemiyet hu ciheti
kemal-i samimiyetle umuma ihtar eyler.
No. 7
Vatandaşlar,
No. 8
Selinik'te Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyetti Merkez-i
UmwıVsinden doğum yıldönümü vesilesiyle Abdülhamid'e
gönderilen telgrafname ile cevabının suretleri ı
Fi 30 ağustos 1324 1
No. 9
18 teşrinievel 1324. ı
No. 1 0
No. 1 1
No. 12
No. 13
Şcvketmaab,
Osmanlı tarihinin devre-i fütuhatını takib eden cdvar-ı tevak
kufta, bir taraftan mütevaliyüzuhur olan gavail-i hariciyenin,
diğer taraftan bundan kuvvetli bir eser-i tah.rib husule getiren
suiistimalit-ı dahiliyenin umum anasır-ı Osmaniyece mucib ol
duğu adem-i hoşnudi neticesi olarak valid-i macid-i şehriyarileri
Gülhane Hatt-ı Hümiyuniyle hukuk-ı şahsiyenin teminine ve
sunuf-ı anasır-ı muhtelife beyninde müsavatın teyidine müta
allik bazı mii,him ve meşru esaslar vaz buyurmuşlar ve bu suretle
devlet-i Osmaniyeyi mukteziyat-ı asriyyeye mutabık bir hayat-ı
cedideye nail eylemişlerdir. Fakat hukuk-ı idemi.yenin daha
metin ve rasin ve daha vasi ve şamil bir surette temin ve tak
viyesi lazimeden ve bunun için de şekl-i sabık-ı hükumetin teb
diliyle hikimiyet-i milliye aslına müstenid btılunan usul-i meş
rutiyetin kabulü vacibeden olmakla hin-i cülus-ı hümiyunlannda
bu lüzum ve vücuba ittibaen ve zamana göre arzu-yı umumiyeyi
hülisa eden havas-ı milletin imaline tevfikan Kanun-ı Esasinin
vaz u neşri ve Meclis-i Mebusanın küşadı taraf-ı şahanelerinden
emr ü ferman buyurulmuştu . Zaten emr-i hükUmette tarik-ı
müşavere ve meşrutiyet asi olup, bu mühimme-i meşruaya münafi
ve şekl-i maruf-ı meşrutiyete mugayir olan suver-i hüktimet
· cebrin hakka, istibdadın adle muvakkaten tagallüb ve tahak
kümü seyyiesinden ibaret olmakla her zaman merdud ve milletin
No. 14
No. 1 5
No. 1 6
Sadrazam
Tevfik
Makam·ı Sadarete
No. 1 7
No. 18
No. 1 9
No. 20
No. 21
No. 22
"Heyet-i Müttefika-ı Osmaniye"nin beyannimeııi "
Memleketimizde mevcud bilcümle siyasi fırka, cemiyet ve
heyetler hal-i tehlikede bulunan vatan ve meşnıtiyetin temin-i
No. 23
. 6 nisan 1325 1
No. 24
6 nisan 1325 ı
No. 25
No. 26
Halil Menteşe'nin HamaJarmdanl
3 1 Mart 1325 irtica vakasında Hareket Ordusu Ayastefanos'a
gelmişti. Meclis-i Milli halinde orada içtima etmiştik. Bir gece
içtima salonu olan kulüpte 35 kadar mebus bulunuyorduk. Kar
şıdan bir fener çıktı. Arkasından da bastonuna dayanarak seke
seke Sait Paşa geliyor. Mutad hilafında bir geliş. Kapıdan girince
sandalyeye oturdu."Bu akşam bir içtima akdedecekıik öyle değil
mi?" dedi. Hepimizi bir hayret istila etti. "Böyle bir emrinizi
almadık. Burada 35 kişiyiz." dedik. "Canım diğer arkadaşlar
köyde bulunmuyor mu, mevcut farz ediveririz" dedi ve sözüne de
vam etti :
-Payitahttaki asker Meşrutiyete isyan etmiş, orada da bir
hükümet var. Milletin ordusu da gelmiş, Meclisi Milli de ordugah
da kurulmuş. ilk vazifeniz hükümeti ıskat etmekti. Bunu niçin
yapmadınız?" suretinde bir sual karşısında kalırsak cevabımız
ne olur?"
Bana tevcih hitap ederek: "Zatialiniz lütfen cevap verir
misiniz? " dedi. Ben de ayağa kalkarak hukuk-i esasiye ve Ka
nun-i Esasi bakımlarından mülahazalarımı arzederken önde
bulunan Kastamonu mebusu Yusuf Kemal Bey :
"-Halil Bey, konferans sırası değil, dur bakalım, şu zatın
maksadını anlayalım" der demez, ben oturdum.
Yusuf Kemal Bey:
"-Paşa hazretleri maksadı alinizi anlayamadık" dedi.
Sait Paşa sıkılınca sakallarını karıştırmaya başlardı. Gene
ellerini sakallarının arasına sokarak:
"-Arzettik ya" dedi.
Yusuf Kemal Bey :
"-Anlamadık" der demez:
"-Arkadaş şimdi sen otur, ben söyliyeyim" dedim. Oturdu.
"-Paşa hazretleri evvela vaziyetimizi tesbit edelim. Padişah
Meşrutiyete karşı vaziyet almış, payitahttaki askerler de isyan et
miştir. Şimdi milletin ordusu gelmiş, lstanbul hududuna dayan
mıştır. Yarın harb başlıyor, bizim ordu galip gelirse bizleri suale
çekmiyecekler. Biz sual soracağız. Maazallah asiler galebe çalarsa
Bir kaç gün Ayastefanos'da inikat eden Meclis-i Umumi-i Milli hal'
meselesini ortaya koymuı idi. Likin İstanbul'da alem efraz·ı tuğyan olan asa- .
kir-i irticaiyenin ve hususiyle İkinci Fırka taburlariyle o taburlara taı çıkaran
tüfekci ve sair huddam-ı istibdadın hal' sözü kulaklarına giderse ne müthiş
neticeler zuhur edeceği cay-i iftibah değildi. Mahmut Şevket Pap Seliııik'ten
• 21 nisan 1969
144 FEZLEKE
No. 27
No. 28
No. 29
1 bk. s. 143.
EKLER 147
Suret-i Fetva
lmam.-ül Müslimin olan zeyd bazı mesail-i mühimme-i
şer'iyeyi kütüb-i şer'iyeden tay ve ihrac ve kütüb-i mezkılreyi
men ve hark ve ihrak ve beytülmalde tebzir ve israfla mesuğ-ı
şer'i hilafında tasarruf ve bila sebcb-i şer'i kati ü habs ve tagrib-i
raiyye ve sair gône mezalimi itiyad eyledikten sonra salaha rücu
<;tiü.€k ü::ere ahd u kaaem etmişken yemininde hanis olarak
emval ve umur·ı müslimini bilkülliye muhtel kılacak fitne-i
azime ihdasında ısrar ve mukatele ika etmekle menea·İ müs
limln zeyd-i mezburun tagallübünü izale ettiklerinde bilad-ı
lslamiyenin cevanib-i kesiresinden mezburu mahhi tanıdıklarına
dair ahhar-ı mütevaliye vürud edip mezburun bekasında zarar
muhakkak ve zevalinde salah melhuz olmağin zeyd·i mezbura
imamet ve saltanattan feragat teklif etmek veya hal' eylemek
suretlerinden hangisi erbab-ı hail ü akd ve evliyay·ı umur tara·
fından ercah görülürse icrası vacib olur mu ?
El-cevab : Olur.
Ketebehu el-fakir
Es-Seyid
Mehmed Ziyaeıtin
ufiye anhu
ı Fetvayı imza eden kalem bir yadigir-ı tarihl olmak üzere Meclis-i Mebu
ean Reisi Ahmet Rıza Bey tarafından alınarak hıfzedilmiştir. (Kalemin ve
kullamlan yazı takımının resmi için bk. Şelıbal, sayı ; 7, s. 132, 15 haziran 1325)
EKLER 149
leyh ile müşterekül fikir bulunmuş ise de, ekseriyet pek heyecan
ile neticeyi beklemekte olduğundan istifa teklifinin dahi metn-i
fetvaya idhali suretiyle Efendi irzi ve mesele fasledilmiş idi.
Fetva imza olununca riyaset odasındaki vükela ve rüesa
ve aza Meclis salonuna gelip, Sait Paşa mevki-i riyaseti işgal
ve Meclis-i Umumt-i Milli fetvanın kıraatiyle müzakereye ibtidar
eyledi. Reis Paşa evliyay·ı umurdan maksad vükelay-ı devlet
olmağfa tercih ve icra maddesinin onlara tahmil olunması yolunda
bir teklif dermeyan eylediyse de, vükelay-ı hazıra red eyliyerek
böyle bir cmr-i azimin halli Parlamentoya ait olduğuna karar
verildi .
Reis Paşa Sultan Abdülhamid'e fetvay-ı şerifede gösterildiği
veçhile istifa tek.lif etmek veya hal' eylemek şıklarından hangisi
tercih olunacağını sual eyledi. Her taraftan hal' hal' sadaları
yükseldi. Talat Bey (Edirne) hal' keyfiyeti evvelce mukarrer
ve fetva ise muahhar olduğunu ihtar etti. Gulüv o derecede idi
ki, istifa ettirilmek tarafdan olan ekalliyet beyan·ı rey ve müta·
llaya eüretyab olamadı. Hal' ciheti tercih olunmuş idi. Bunun
üzerine verilecek kararın azamet ve ehemmiyetini bir kat daha
tezyid ve ili için reis ayağa kalkmakla bütün aza dahi kıyam ey
ledi ve Meclis bir havay·ı ruhant ile meşhun oldu.
Reis Paşa : Efendiler esbab-ı malumeden naşi ve kıraat olur.an
fetvay-ı şerife mucib-i alisince Sultan Abdiilhamid-i Saninin taht-ı
Saltanat ve Hilafetten hal'ine karar veriyor musnuuz? Aza cümlesi
kaim olduğu halde bilittifak ve emniyet-i vicdan ile Sultan Abdül
hamid'in hal' ine karar verdiler.
Reis Paşa: Sultan Abdiilhamid-i Sani taht-ı Saltanat ve Hilô
fetıen mahltl olunca Kanun-i Esasi mucibince Veliahd-i meşru
olan Mehmet Reşat Efendi Hazretlerinin cülusunu ilan ediyor
musunus? Aza müttefikan ve Avaz-ı bülend ile " Yaşasın Padi
difamhımıs Sultan Mehmed-i Hariıis" alkışlariyle cevap verdiler
ve bu veçhile Sultan Abdülhamit yevm-i mezkurda saat altı
buçuk raddelerinde taht-ı Saltanat ve Hilifetten hal' olunmuş
ve birader ve veliahdı Sultan Mehmed-i Hamis Hazretleri bilizzü
vel'ikbal evreng·ari-yı Saltanat ve iclaJ. olmuşlardır.
lstitrad.- Sultan Abdülhamit bu iş başına gelmemek için
otaz bu kadar seneden beri hatır u hayale gelen ve gelmiyen .tedabir
ve takyidat ve tazyikatın icrasında zerretüma kusur etmemiş,
hib-ı rahat ve servetini ve devletin her türlü menafiini feda
EKLER 1 53
No. 30
No. 31
Abdülbamid'in Selinik'e lzamı ı
Geçen Çarşamba gecesi saat yedi raddelerinde Ahdülhamid-i
Saııi ihzar olunan bir tren ile Selanik'e gönderilmiştir.
Trenin hareketinden evvel Sirkeci İstasyonu mikdar·ı kafi
askerle taht·ı muhafazaya aldırılmış ve Hareket Ordusu Birinci
Fırka Kumandanı Hüsnü Paşa ve Dersaadet Polis Müfettişi Umu·
misi Mirlay Galip Bey dahi bir zırhlı otomobil ile istasyona gel
mişlerdi.
Ahdülhamid-i Sani bir arabada ve maiyeti dahi diğer bir kaç
arabada oldukları halde saat yediye yakın şimendifer istasyonuna
getirilmişlerdir.
Ahdülhamid'in. azimetine tahsis edilmiş olan tren, Şark
Demir Yollan Müdir-i U mmumisi . Mösyö Gross'un rükôbuna
mahsus olarak yapılmış gayet müzeyyen bir v�gon ile diğer bir
vagondan ibaret idi.
Abdülhamit, redingot beyaz yelek iktisa etmiş idi. Veçhinde
alaim·i yeis ve keder nümayan oluyordu.
Ahdü1hamid'in maiyetinde on bir kadın, iki harem ağası
ve daha bir kaç hademe bulunuyordu. Küçük mahdumu Abdür·
rahim Efendi dahi birlikte idi.
Ahdülhamid'in ikameti için Seliinik'te Alatini biraderlerin
köşkü talisis edilmiştir. Bu köşk Seliinik'in en güzel binasıdır.
Ahdülhamid'in yanında orta büyüklükte üç çanta bulunu·
yordu. Sirkeci istasyonunda bir bardak Taşdelen suyu istemiş,
suyu getirene 30 kuruş kadar bahşiş vermiştir. Tren nısfülleyli
bir saat elli dakika geçerek hareket etmiş ve dün gece Seliinik'e
varmıştır.
Ahdülhamid'i Selıinik'e götüren zat Binbaşı Fethi Bey olup
maiyetinde bir miktar asker vardır.
No. 32
No. 33
No. 34
Ordunun hiç bir siyul fırkaya merbut olmayarak bereket ettiiiııi
açwlrlamak üzere Hareket Ordum komandanblı tarafuıdan
yapılan resmi ilin ı
Ordunun hiç bir fırka-i siyasiyeye merbut olmayarak idare-i
hareket ettiği ilin edildiği halde bu ilana henüz her tarafta ve
cümlece vukuf hasıl edilmediği hissolunm.ak.tadır. Bir daha tek
rara Jüzum kalm.ıyacak. surette teyid ve tekid olunur ki, ordu
harekat-ı ahtre-i askeriyede hiç bir fırka veya cemiyetin efkir-ı
siyasiyyesine ilet olmayarak yalnız tehli.k.e-i kat'iyyeye maruz
kaJm.ış olan meşrutiyet-i meşruam.ızın teyid ve tanini esasmı
takib eylemiş ve elhamdülillah muvaffak olmuştur. Ordu bida
yet-i inkilahta mahv-ı istibdat için cansiparane bezl·i vücud
eden İttihad ve Terakki Cemiyeti ile teşrik·i mesai eylem.iş ise
de, Meşrutiyeti Osmaniyyemizin teessüsü üzerine cem.iyet·i
mezktire ile her türlü alakasmı kat' ve fek eylemiştir. Şimdi ordu
milletin ordusu ve herhangi fırkaya mensub olursa ohun kanun·ı
M a y ı s 1908
Selanik Merkez Kumandanı ve Abdülhamid'in hafiyesi olan
Kaymakam (Yarbay) Nazım beyin İttihat ve Terakki Ce
miyeti mensupları hakkındaki davranışından ötürü Cemiyetçe
öldürülmesine karar verilerek yapılnn teşebbüs sonucunda
yaralanması.
Abdülhamid'in çok güvendiği yaverlerinden ve hafiyelerden
İsmail Mahir paşanın başkanlığında beş kişilik bir heyeti
Nazım Beyin yaralanması olayı ile ordu mensupları arasında
gittikçe yayılan gizli cemiyet faaliyetleri ve mensuplan
hakkında tahkikata memur etmesi.
Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti Manastır merkezi tara
fıadan, Makedonya işlerine Avrupa devletlerinin müdahalesini
protesto ederek, memleketin bir bütün halinde Padişahın
zulum ve istibdadından kurtulması suretiyle ancak Makedon
yanın da istenen huzura kavuşabileceğini belirten ve büyük
devletlerin müstebit idarenin icraatına bir an önce son veril
mesi için İstanbul üzerinde tazyik yapılınasım talep eden bir
layihanın Rusya'dan gayrı büyük devletler kabinelerine gön
derilmek üzere Manastırdaki konsolosluklara verilmesi.
H a z i r a n 1908
9-10 Reval Mülllitı (İngiltere kıralı VII. Edvard ile Rusya Çarı il.
Nikola arasında).
%4 Çarıamba Teftiş-i askert komisyonu azasından Birinci Ferik Osman
Paşa'ya Müşirlik rütbesinin verilmesi.
T e m m u z 1908
3 Cuma İttihat ve Terakki Cemiyeti adına Kolağası Resneli Niyazi
Bey'in Resne MilU Taburu adını verdiği iki yüz kişilik bir
kuvvetle ve hürriyetin ilamın ıajlamak emeliyle hükil.mete
karşı isyan bayrapm açarak dap çıkması ve çektiği te
lgrafla saraydan Kanunu Esasinin iadesini istemesi.
3 Cuma Başkatip Tahsin Paşa imzasiyle Yıldız sarayından çekilen bir
telgrafla Metroviçe'de bulunan Şemsi Pa�ın isyan hareke
tinin tenkiline memur edilerek alınacak tedbirler hakkında
mütaliasmm sorulması ve Pizren'de eline geçen diğer bir
telgrafla da geniş salahiyetle Manaııtır'a hareketinin kendisine
bildirilmesi.
OLAYLAR 159
A i u s t o s 1908
13 Perfembe Eski Serasker Rıza Pata'nın ikiyüz bin lira tutan mevcut
para ve emlakini hükümete devretmesi üzerine serbest bı
rakılması.
E y l ô l 1908
1 Pa"artesi Meşrutiyetin iliinı hatırası olmak üzere hususi bir posta pulu
serisinin basımına başlanması (17 Aralıkta Meclisin açılış günü
kullanılmaya beşlanmıttır ).
E k i m 1908
K a s ı m 1908
15 Paz:ar İstanbul'da ordu mensupları için bir askeri kulüp tesisi mak
sadı ile 1\lühendishane-i Berri-i Hümayun (Topçu ve İstihkam
Harb Okulu) da asker nazırlarla ordu ileri gelenlerinin topla
narak tesis esaslarını kararlaştırmaları ve Şehzade Abdür
rahim Efen· di'nin Topçu Harb Okuluna öğrenci yazılması.
16 Pa:artui Serbesti gazetesinin intişara başlaması. (24 Nisan 1909 dan
sonra çıkmamıştır).
M Pıı:ıartesi Şllray-ı Devlet Reisi Tevfik Pqa ile Maarif Nazırı Ekrem
Bey'in istifalan. Şllra Riyasetine Adliye Nazırı Hasan Fehmi
Pqa'nm, Dahiliye Nuırblına Rumeli Umumi Müfettiıi
Hüseyin Hilmi Paıa'nın ve Adliye Nezaretine Manyuizade
Refik Bey'in, Maarif Nezaretine Dahiliye Nazırı Hakkı Bey'in
tiyiuleri.
A r a l ı k 1908
l'/15 Pııwmai· İki meçhul şahıs tarafından Dolmabahçe sarayı Veliaht daire
Salı sine gece yansında bir tecavüz yapılmak İstenmesi.
O c a k 1909
Ş u h a t 1909
3 Çarıamba Donanmanın ıslahı ve yetiştirilmesi ıçın İngiltere'den getir
tilen Amiral Gambel'in İstanbul'a gelmesi.
178 FEZLEKE
M a r t 1909
1 Pazarıesi Eski Saprazam Kamil Paşa'ya Meclisi Vükela kararı ile iki
yüzelli lira mazuliyet aylığı bağlanması.
N i s a n 1909
27/28 &ılı/ Meclis-i Miltt'den seçilen dört kitilik bir heyet tarafından Yıl-
Çaryamba dız•da Hal'olunduğu kendisine tebliğ edilen Abdölhamid'in
ailesiyle birlikte Selinik'e nakli.
İhtiyati bir tedbir olaralı: Abdölhaınid'in Selinik'e naklinin
Meclis-i Millice dahi tasvip olunacağına ordunun itimat
ettijini bildiren bir telgrafın Hareket Ordusu kumandanlığı
tarafından Meclis-i Milli Riyasetine çekilmesi.
Abdü1hamid'in Selinik'e gönderilmesinin Meclis-i Mebusanda
Mevcudun ittifakiyle tasvip olunması.
MEŞRUTİYETİN İLANINDAN 31 MART
İHTİLALİ SONUNA KADAR KURULAN
KABİNELERDE VAZİFE ALANLAR
190
Ferit Paıa
Sadrasam Sait Paıa Sait Paıa
(Avlonyalı)
Cemalettin Cemalettin Efendi
Şeyhüli&IAm Cemalettin Efendi
Efendi (İstifa, 3 ağus.)
Meclis·i Viikeliya Abburrahman Pap
Kamil Pap
memur Kamil Paıa
Barltiye NUll'I
M. Rıza Pata Ömer Rüttü Paıa Ömer Rüştü Pata
(Serasker)
Recep Paf&
Osman Nizami Paıa
(veUleten) Ali Rıza Pafll Edhem Paıa Salih Pata
Ali Rıza Paşa
NaZJm Paşa
1. ŞAHIS İSİMLERİ
N o
70, 166, 168, 178, 179, 185, 1 91. caristan elçisi, 176.
Necip Bey, İttihat ve Terakki er Panciri - Bey, Osmanlı Bankası
k&nından, 163. Müdürlerinden, 105.
Necip D ı r a g a B e y, Üıküp Mebu Pertev Pata (Demirhan.), Harbiye
eu, 124. Nezareti Müatetarı. 10, 166, 169.
Neeim M azelyah Efendi, İzmir
Mebusu, 124. R
Neeiml b e y (Sayman), İıtanbul Me
buau [Olm. 1958], 175. R agıp Bey (PGfO), Eğribozlu, Ser
karin ( 1857-1920), 3, 40, 106,
Nikola il, Rusya Çan ( 1868-1918),
164.
6, 158. . Ragıp B e y, Maliye Nazırı [1850-1909
Niyazi Bey, Kolağası (Reaneli)
190.
(1878-1912], 12-13, 158, 164, 167.
Rahmi Bey, Selinik Mebusu, 124,
Niyazi Bey, Ergani Mebusu, 158. 135, 163, 187.
Nurettin Efendi. Hacı, Fetva Rahmi Pata, Birinci Ferik, 159.
Emini, 99, 140, 147, 148, 151.
Raif Pat•• Şurayı Devlet Reisi
Nuri B e y, Mabeyin kitiplerinden,106. [ 1836-1911), 143, 185, 190, 191.
Nuri B e y, [1844 - 1912], Maliye Rauf Pata. Şehremini, Aydın Va
Nazırı, 191. lisi, Dahiliye Nazırı [ 1839-1923),
Nuri Pata. MÜfİr, B8fmabeyinci 163, 180, 185, 186, 191.
( 1850-1921), 15-17, 35, 43, 61, Recep Paıa, Mütir, Harbiye Nazı
166, 168. n ( 1842-1908), 8-10, 166, 191.
İNDEKS 199
y
T
Y a v e r P a ı a, Ali, İstanbul Merkez
Tahir B e y, Bursa Mebusu [ 1861- Kumandanı, 52-53, 92.
1926], 174. Yusuf İ z z e t ti n E f e n d i, Şehza-
Tahir Paıa (Küçük), Tüfenkçiler de, Abdülaziz'in büyük oğlu
den, Mirliva, 45. [1857-1915], 36, 128, 177, 179.
T a h si n Bey (Paısa), Mabeyin Y u s u f K e m a l B e y (TengİrfenkJ,
Bqkltibi, 4"5, 7, 91, 109, 158, Kastamonu Mebusu [Doğ. 1878],
48, 5o; 54, 124, 142.
164.
Tahsin E f e n d i, illemadan (Jur z
nalcı), 94.
Z ek i P a ş a, Müşir, Dördüncü Ordu
T a l B t B e y (PfJfa), Meclis-i Mebu
Kumandam, 18.
san İkinci Reisi, Edime Mebusu
Zeki P a ş a, Tophane Nazırı Mütir
[1874-1921], 15, 36, 97, 135, 147,
[1849-1914], 161, 162, 164.
152, 163, 168, 172, 175, 186.
Z i h n i P a ş a, Şurayi Devlet Reisi,
T evfik B e y, Hamdi, (Biren), Ma [1838-191 2], 190.
beyin katiplerinden [1886-1956], Z i v e r B e y, Şehremini [1844-1917]
104, 106. 16l, 165.
T e vfik F i k r e t, Şair [ 1870-1915], Z i y a B e y, Evkaf Nazırı Vekili ve
163. Sedaret Müsteşan, 191.
turya), 183. M
İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1 1 ,
12, ıs. 29, 36, 46, 61-63, 65, 69, 10, Maarif (Nezareti), 149, 173, 177.
113-121, 128, 130, 132, 136, 144, Maarif M a d al yası, 22.
145, 156, 158, 159, 1561-165, 167, Mabeyin, 78, 90, 92, 159, 168.
168, 171, 172, 179, 181, 183, 184, Mabeyin-i Hümayun Kitabeti
187. (Daireai}, 3, 6, 20, 36-38, 45, 48,
İttihadı Muhammedi Cemiyeti 55-57, 76, 79, 82, 87-90, 95, 101-
(Cemiyeti Muhammediye) 46, 83, 107, 164, 165.
178, 180-183. Maiyet-i Seniye B ö lüğü, 75, 76,
İ z mir, 145, 159, 167, 182. 77.
Maliye N e z areti, 5, 166, 179.
K Make donya, 103, 158.
Kağıthane, 70. Manastır, 29, 63, 108, 135, 158, 160,
Kanlıca, 101. 165, 171, 17 �.
K anun-ı Esa si, 1, 8, 9, 11-13, 15, Marmara vap oru, 167.
19, 21, 24-26, 28, 31, 32, 39-42, Marsilya, 39.
'
57, 62-65, 68-70, 95, 99, 113, 114, Masl ak, 70.
1 19, 124, 125, 127, 129, 130, 133, Ma tbaa-i Amire, 164..
135, 138, 140, 147, 150, 152, 156, Matbuat (Gıueıeler, Evrak-ı Hava
158, 160, 162, 163, 171, 172, 177, dia}, 11, 21, 29, 31, 33, 36, 39,
179, 180, 185. 41, "45-47, 58, 65, 66, 68.
Kanunı Esasi Madalya sı, 165. M atbuat nizamnamesi (Konu
Kanunı E s asi Marşı, 162. nu), 178, 179.
Karaman, 159. Matbuatı Dahiliye M ü diri ye
K arinlik, 171. ti, 169.
Kasr-ı Hüm ayun, 65, 70, 77. M atbuatı Osmaniye Cemiyeti,
Kastamonu, 48. 162.
Karadeniz B o ğ a zı, 55. Mebus intihabı, 173.
İNDEKS 20S
M i z a n (Gazele}, 46, 58, ı62, ı70, 171. Paris, 17, 85, l l3, 167, 173.
_
M ı sı r, 103, 162, ı 76. Parlamento, 122, 123, ıs2.
206 FEZLEKE
z
tlçüncü O r d u, (Merkezi : Selilnik)
45, 68, 69, 108, 140, 144, 146, Z ap t i ye N e z ar e ti, 171.
155,157, 159, 169, 174, 172. Zav allı Ç o c u k (Piyeş), 167.
Üsküdar, 171. Ziyafet, 31, 32, 33, 175.
Ü sküp, 159, 160. Zuhaf ta burları, 182.
DÜZELTM E LE R