You are on page 1of 1

HÜSAMEDDİN HÜSEYİN SAH

r HÜSAMEDDİN ÇOBAN
BİBLİYOGRAFYA : geleneğine göre, bir iki istisna dışında
İbnBibi, el-Evfımirü'l-'alfı'iyye, s. 133, 137- XlX. yüzyılın ikinci yarısına kadar mazul
Selçuklular'ın 138, 220-221, 300-323; a.e.: Tfırih-i Selçükı­ şeyhülislamlara başka görev verilmemiş­
Kastamonu uç beyi yfın-ı Rüm-i Türki ( Tevfıri/]-i Al-i Selcüfs: için-
ken 128S'te (1868) Hüsameddin Efendi'-
ve Çobanoğullan Beyliği'nin de, ilavelerle trc. Yazıcıoğlu Ali, nşr. Houtsma).
Leiden 1902, ili, 320; Ebülhayr Rümi. Saltuk-
ye Meclis-i Ali üyeliği verilerek bu gele-
kurucusu.
L nfıme(nşr. Şükrü HalükAkalın). Ankara 1988, l, nek değiştirilmiş oldu. 1288'de (1871) ve-
164-166; Osman Turan. Selçuklular Zamanın­ fat eden Hüsameddin Efendi Üsküdar'-
Bazı tarihçilere göre Anadolu fatihi Ku- da Türkiye Tarihi, İstanbul 1971, s. 301, 329, da aile mezarlığına defnedildi.
talmışoğlu Süleyman Şah'ın büyük emir- 611; Yaşar Yücel, Çoban-oğullan Candar-oğul­
lerinden Karategin'in soyundan gelir. Ya- ları Beylikleri, Ankara 1980, s. 21, 36-40, 49, Mütevazi bir kişiliği olan Hüsameddin
129. Efendi'nin tarih bilgisine sahip olduğu,
zıcızade Ali onun Kayı boyuna mensup
!il AYDIN TANERİ gayretli kimseleri teşvik ettiği, nitekim
olduğunu belirtmektedir ( TevarilJ-i Al-i
Rumeli kazaskerliği yaparken Ahmed Cev-
Selcü/s:, s. 320). Yazıcızade'nin bu iddiası­ 1
nın doğruluğunu te'yid edecek kesin bir r HÜSAMEDDİN DEDE EFENDİ det Efendi'yi (Paşa) himaye ettiği bilin-
delil mevcut değilse de Kastamonu-An- mektedir.
(bk. AHMED HÜSAMEDDİN DEDE).
kara yöresinde büyük bir Kayı zümresi- L ~ BİBLİYOGRAFYA :
nin varlığı bu görüşü kilwetlendirmek- Cevdet, Tezfıkir, iV, 63; Lutfi, Tfırih, IX, 37,
r HÜSAMEDDİN EFENDİ, Atıfzade
1
tedir. İbn Bibi' deki kayıtlara göre _608 47, 125, 128, 162; x, 103, 105, 113; xı, 15; xıı,
(1211-12) yılında Kastamonu melikü'l- (1799-1871) 7; Xlll, 11, 27, 58; İlmiyyeSalnfımesi, s. 594-
595; Kara!. Osmanlı Tarihi, VII, 140; Danişmend,
ümerası olarak görülen Hüsameddin
Osmanlı şeyhülislamı. Krorıoloji2, V, 154.
Çoban'ın beyliğinin başlangıcı il. Kılıcars­ L ~ !il MEHMET İPŞİRLİ
lan ( 1155-1192) zamanına kadar götürü-
lebilir. 1. İzzeddin Keykavus ( 1211- ı 220) İstanbul'da doğdu. Kütüphanesiyle r
meşhur Defterdar Atıf Efendi sülfüesine HÜSAMEDDİN et-HA.cim
ve 1. Alaeddin Keykubad ( ı 220-1237) za-
manlarında da Bizanslılar'a karşı çeşitli mensup olup dedesi Re'isülküttab Meh- (bk. HACİRi).
L ~
gazfüar yapan Hüsameddin Çoban bu sa- med Celaleddin Efendi, babası 111. Selim
yede çok ganimet elde etmiş, bunlardan devri alimlerinden Cemal Efendi'dir. Tah-
r HÜSAMEDDİN HÜSEYİN ŞAH
1
bir kısmını zaman zaman Anadolu Selçuk- silini babasının ve devrin tanınmış alim-
lu sultanına da göndermiştir ( el-Evami- lerinin yanında tamamlayarak 1229'da (ö. 965/1557'den sonra)
rü 'l-'ala'iyye, s. 220-221 ). (1814) ruüsunu aldı. Müderrislik silsilesi-
Şeyh Hamdullah mektebinin
Hüsameddin Çoban'ın en önemli faali- ni süratle katederek mahreç mevleviye- önde gelen hattatlarından.
yetini Kırım'a yaptığı askeri harekat teş­ tiyle Selanik kadısı oldu. Ardından Mekke L ~
kil eder. Nitekim Alaeddin Keykubad'ın, payesini aldı ve evkaf müfettişliği vekale-
Kırım'da Karadeniz sahilinde önemli bir tine, arkasından da Edirne'de teşkil edi- Hüsameddin Halife olarak da tanınır.
ticaret şehri olan ve Moğol akınları sıra­ len Meclis-i Keb'ir-i Eyfüet üyeliğine geti- Aslen Amasyalıdır. Topkapı Sarayı Müzesi
sında Rumlar'ın eline düşen Suğdak'ı kur- rildi ( ı 26511849}; bir yıl sonra kendisine İs­ Kütüphanesi'nde kayıtlı (Emanet Hazine-
tarmakla görevlendirdiği Hüsameddin Ço- tanbul payesi verildi (Lutfi. ıx. 37}; 1267'- si, nr. 355) en'am-ı şerif ketebesinde ba-
ban, kumandasındaki Türk donanmasıy­ de (1851) Bursa Meclis-i Kebiri üyesi ol- basının adı Abdullah olarak geçmekte-
la Kırım sahiline başarılı bir çıkarma yap- du (a.g.e., IX, 47). Bulunduğu görevlerde dir. Hüseyin Şah, Sabancı kolekSiyonunda
mış ve Suğdak'ı kurtarmıştı. Böylece iyi
gösterdiği liyakata mükafat olarak İstan­ mevcut kendi yazdığı bir dua mecmuası­
bir kumandan olduğunu bu deniz seferin- bul payesini aldı, İstanbul'a geldikten son- nın ketebesinde Şeyh Hamdullah'ın köle-
de de ispatladıktan başka elçiler gönde- lerinden olduğunu belirtmiştir. Ancak
ra Encümen-i Daniş ve Meclis-i Maarif üye-
rerek Kıpçak hanının ve Rus knezlerinin Hüseyin Hüsameddin, Koca Mustafa Pa-
liğinde bulundu. 1S Muharrem 1269'da
itaatlerini de sağladı. Suğdak'ta iki haf- şa'nın vakfiye defterindeki bir kayda da-
(29 Ekim 1852) Meclis-i Maarif-i Umümiy-
. tadan az bir zaman içinde büyük bir cami
ye üyeliği (Cevdet. lV. 63).1272'de (1855) yanarak babasının Kemalpaşazade Halil
yaptıran ve buraya imam ve müezzinler,
Anadolu kazaskerliği payesi verilip (Lutfi, Bey'in oğlu olduğunu ileri sürmektedir
şehre de bir kadı tayin eden Hüsameddin
ıx. 128) Meclis-i Maarif reisliğine. daha (Amasya Tarihi, lX. 23).
Çoban daha sonra bol ganimetle Kasta-
monu'ya döndü ( 1224). Onun bu yörede- sonra Bab-ı Fetva'da Meclis-i intihiib-i Hüsameddin Hüseyin aklam-ı sitteyi
ki faaliyetleriyle efsanevi bir şöhrete sa- Nüwab-ı Şer' reisliğine tayin edildi. 1276 ' - Amasya'da Şeyh Hamdullah'tan öğrene­
hip olduğu Saltuknfıme'nin verdiği bil- da (1859-60) bilfiil Anadolu kazaskeri ol- rek icazet aldı. Hocasına olan bağlılığı ve
gilerden anlaşılmaktadır (ı. 164-166). duktan sonra Rumeli kazaskerliğine, bu- kabiliyeti sayesinde onun yakınlığını kaza-
Devrin kaynaklarında dürüst, kahra- nun ardından Mehmed Sadeddin Efen- narak gözde talebeleri arasına girdi. Ho-
di'nin yerine 11 Cemaziyelahir 1280'de casının oğlu Mustafa ile beraber büyüdü
man, cömert. adil ve ümera arasında seç-
kin bir kişi olarak nitelendirilen Hüsamed- (23 Kasım 1863) şeyhülislamlığa getirildi ve bu sebeple hocasından daha çok isti-
din Çoban hayatı boyunca Kuzeybatı Ka- (a.g.e.,X, 103,105).Aynıyıl Birinci Muras- · fade etme imkanı buldu. Aklam-ı sittede
radeniz bölgesinde gaza ile meşgul ol- sa' Osman! nişanı ile taltif edildi. İki yıl zamanının güçlü bir hattatı idi. Mevcut

muştur. Suğdak seferinden sonra adına sekiz ay on altı gün bu makamda kaldık­ örneklerden nesih hattını hocası kadar
pek rastlanmayan Hüsameddin'in ölüm tan sonra 27 Rebiülewel 1283'te (9 Ağus­ güzel yazdığı anlaşılmaktadır.
tarihi belli değildir. Hüsameddin Çoban'- tos 1866) görevden alındı. Bu konuyla ilgi- il. Bayezid'in tahta geçmesinden ( ı 48 ı)
dan sonra Kastamonu Beyliği'ne oğlu Alp li hatt-ı hümayunda herhangi bir sebep sonra Şeyh Hamdullah'la beraber istan-
Yürek geçmiştir. belirtilmemektedir (a.g.e., xı. ı 5). İlmiye bul'a giden Hüsameddin Şah 898'de (1492-

513

You might also like