You are on page 1of 1

HULVAN

muncu Baba diye tanınan mürşidi Ha- !erini yürüten bir daire kurduğu ve şehrin
HULÜSİ EFENDİ, Mehmet
mld-i Veli'nin on ikinci kuşaktan torunu Araplar tarafından fethi sırasında çok
(bk. YAZGAN, Mehmet Hulusi). ve seyyid olduğu bizzat kendisi tarafın­ miktarda arazi sicil defteri ele geçirildiği
L ..J dan ifade edilmiştir (Diuan-ı HulQsi-i Da- kaydedilir.
rendevi, s. Xll-XllI: krş. Akgündüz, s. 14- Celula Savaşı'ndan ( 16/637) sonra Ce-
HULÜSİ EFENDİ, Osman 20, 128). rir b. Abdullah el-Becell. Sa'd b. Ebu Vak-
(1915-1990) Gençliğinden beri edebiyatla meşgul kas'ın gönderdiği 3000 kişilik yardımcı
olan Hulüsi Efendi, pek çok mutasawıf kuwetıe Hulvan üzerine yürüyünce Kisra
Nakşibendi- Halitli şeyhi.
L ..J şair gibi şiiri irşad hizmeti için bir vasıta III. Yezdicerd İsfahan'a kaçtı. Şehir. halkı­
olarak kabul etmiştir. Divô.n-ı Hulusi-i na dokunulmaması. yurtlarından çıkmak
Malatya'nın Darende ilçesinde doğdu. Dô.rendevi adıyla basılan divanında (İs­ isteyenlere izin verilmesi şartıyla ve barış
İlk dini bilgileri Hamld-i Vell Camii imamı tanbul 1986) daha çok klasik gazel tarzın­ yoluyla fethedildi. Cerir daha sonra bura-
olan babası Hasan Feyzi Efendi'den aldı. daki manzumelerin yanında altmış ka- da Azre b. Kays el-Becell'yi vekil bıraktı
İlkokulu bitirdikten sonra özel hocalardan dar ilahi, ayrıca koşma nazım şekli ve he- (Belazürl. s. 432). Muaviye dönemindeki
Arapça ve Farsça öğrendi. Küçük yaşlar­ ce ölçüsüyle yazılmış manzumeler vardır. teşkilatlanma sırasında Mahülkufe adı
da Nakşibendi- Halid! şeyhi Sivaslı İhra­ Gazellerinde Fuzull ve NiyazH MısrI'nin verilen bölgenin batısı Hulvan ile sınırlı
mfzade İsmail Hakkı Efendi'ye (Toprak) edası. hece ile yazılmış şiirlerinde ise Yu- idi.
intisap etti. Babasının ölümünden sonra nus Emre'nin etkisi görülür. Osman Hu- Emeviler ve Abbasiler' den sonra Büvey-
( 1945) onun görevli olduğu camide fahri lusi Efendi'nin çeşitli mektupları vefa- hl hakimiyetine giren şehir, X. yüzyılın
olarak imam - hatiplik yapmaya başladı. tından sonra Mektübô.t-ı Hu](ısi-i Dô.- sonlarına doğru Ebü'l-Feth Muhammed
Sekiz yıl sonra resmen tayin edildiği bu rendevi adıyla bir araya getirilerek ya- b. Annaz tarafından burada kurulan An-
görevi emekli oluncaya kadar sürdürdü yımlanmıştır (nşr. Mehmet Akkuş, Ankara nazller hanedanının eline geçti. xı. yüzyı­
( 1987). Ayrıca marangozluk. ciltçilik, hak- 1996). lın başında Hasanveyhiler ile Annaziler
kiiklıkla meşgul oldu. Şeyhinin ölümün- BİBLİYOGRAFYA : arasında kısa bir süre için el değiştiren şe­
den sonra onun halifesi sıfatıyla irşad fa- Divan-ı Huliısi-i Darendevf, İstanbul 1986, s. hir. özellikle Annaziler'den Hüsamüddevıe
aliyetlerine başladı. Bu arada çeşitli der- Xll-Xlll; M. Ali Cengiz v.dğr.• Somuncu Baba, Ebü'ş-Şevk Faris döneminde ( 1010-1046)
nekler kurarak öncelikle Darende'de ca- Ankara 1965, s. 24; Ali İhsan Yurd. Fatih Sultan büyük bir önem kazandı. Ancak çok geç-
mi, kütüphane, imam- hatip okulu, Kur'an Mehmed Han'ın Hocası Akşemseddin: Hayatı
meden kardeşleri tarafından sıkıştırılan
ve Eserleri, İstanbul 1972, s. 86; İhsan Özkes, es-
kursu. lise, endüstri meslek lisesi ve ila- Seyyid Osman Huliısf Efendi: Hayatı ve Eser- Hüsamüddevle. bir yandan da Selçuklu
hiyat fakültesi gibi kurumların yapılma­ leri, İstanbul 1991; Ahmet Akgündüz, Arşiv Bel- Kumandanı İbrahim Yınal'la savaşmak
sına öncülük etti. 1986'da kendi adıyla geleri Işığında Somuncu Baba Şeyh Hamid-i zorunda kaldı. Sonuçta İbrahim Yınal Hul-
anılan Seyyid Osman Hulusi Efendi Vak- Velf ve Nesebi Alfsi, İstanbul 1992; Somuncu van 'ı ele geçirerek tahrip ettirdi ( 1046).
Baba ve es-Seyyid Osman Huliısf Efendi Sem-
fı'nı kurdu. Osman Hulusi Efendi 14 Hazi- Annazller'den Sa' dl b. Ebü'ş-Şevk. amca-
pozyumu Tebliğleri, Ankara 1997. r:;:ı
ran 1990'da İstanbul' da vefat etti ve Da- ~J DİA sı Mühelhil'e kızdığı için Şazencan aşireti­
rende'ye götürülerek Hamld-i Vell Camii ne mensup bir toplulukla İbrahim Yınal'a
hazlresine defnedildi. katıldı ve Hulvan'da onun adına hutbe
HULVAN
Hulusi Efendi'nin tarikat silsilesi İhra­ okuttu (Safer438/Ağustos 1046). Ancak
(.,:,ıf~)
mizade İsmail Hakkı, Hacı Ahmed Niksa- Mühelhil daha sonra Hulvan'ı işgal ederek
rl. Mustafa Haki Tokadl. Halil Hamdi To- lrak-ı
Arap ile İbrahim Yınal adına okunmakta olan hut-
Irak-ı
Acem sınırında
kadl. Mustafa Çorum!, Yahya Dağıstanl. beye son verdi. Sa'dl daha sonra Oğuz­
kurulmuş tarihi bir şehir.
Abdullah Mekkl vasıtasıyla Nakşibendiy­ L ..J lar'ın yardımıyla Hulvan'a tekrar hakim
ye- Halidiyye'nin kurucusu Halid el-Bağ­ oldu. Tuğrul Bey 447 (1055) yılında Bağ­
dadI'ye ulaşır. Hacı Bayram-ı Vell'nin Sa- Bağdat'ın 190 km. kuzeydoğusunda dat'a giderken burada ordugah kurmuş­
Bağdat- Horasan yolu üzerindeki KasrışI­ tu. Hulvan, zaman zaman Büyük Selçuk-
rin ile Kirind arasında ve Diyiile nehrinin lu sultanları tarafından Bağdat şahnele­
kollarından Hulvançay'ın (Hulvan-rüd) sol rine ikta olarak verilirdi. Hülagu da Bağ­
kıyısında yer almaktadır; Zagros dağların­ dat üzerine yürüdüğü sırada 18-31 Aralık
daki Paytak Geçidi'ne de (Akabe-i Hulvan) 1257 tarihleri arasında burada konakla-
Osman Hulüsi Efendi yakındır. Şehir Ortaçağ'daki idari taksi- mıştı.

matta bazan lrak-ı Arap. bazan da lrak-ı 544'te (1149) vuku bulan bir deprem
Acem bölgesinde gösterilmişse de genel- şehre büyük zarar verdi (İbnü'l-Cevzl. X,
likle Cibal eyaletinin Irak sınırındaki ilk 138). Daha sonra Hulvan harabelerinin ya-
şehri kabul edilmiştir. TaberI'nin naklet- kınında yeniden kurulan Ser-i Pul-i Zihab
tiği bir rivayette Hulvan'ın SasanI hüküm-· bugün İran sınırları içinde Kasrişirin şeh­
darlarından 1. Kaviid (Kubad. 488-53 ı) ta- ristanına bağlı bir şehirdir.
rafından kurulduğu belirtilirse de (Tarif:J., Hulvan müslümanların eline geçtikten
il, 92) çivi yazılı kaynaklarda Halmanu. He- sonra meyve yetiştiriciliğindeki ününü
lenistik dönemde Hala denilen şehrin Hul- sürdürmüştür; lj ududü'l-<alem bura-
van olduğu bilinmektedir. Diğer Arapça da özellikle incir üretilip ihraç edildiğini
kaynaklarda Kavad'ın burada kadastro iş- yazar. İbn Havkal şehirdeki binaların taş-

345

You might also like