You are on page 1of 1

HULVf, Cemaleddin

BİBLİYOGRAFYA : 1604) Kahire' de tanıştığını söylemesin- mıştır. Meşnevfyi Süleymaniye Camii


Buhari, et-Tfıritıu'ş-şagir, il, 378; İbn Ebü Ha- den anlaşılmaktadır. mesnevlhanı Şeyh Can Alim Efendi ve
tim, el-Cerf:ı ve't-ta'dll, lll, 21; İbn Hibban. ~-Şi­ Hamdizade Ahmed Dede'den okuduğu
Devlet hizmetinde iken boş vakitlerin-
f5:at, vııı. 176; İbn Adi. Esami men reva 'anhüm söylenen Hulvi'nin dini ilimlerde olduğu
Muf:ıammed b. İsma'll el-Butıari ( nşr Amir Ha- de tekkeleri dolaştığını. dervişlere yakınlık
kadar edebiyatta da belli bir seviyeye
san Sabri). Beyrut 1414/1994, s. 114; Hatib, Tfı­ duyduğunu söyleyen Hulvl. Dlvan-ı Hüma-
ulaştığı eserlerinden anlaşılmaktadır.
ril;u Bagdad, Vll, 365-366; Sem'ani. el-Ensab yun çavuşluğundan ayrılınca rüyasında
(Barudi). il, 247; v, 631; İbn Asakir, Tfırif]u Dı­ gördüğü Merkez Efendi'nin işaretine uya- Eserleri. 1. Lemezfit*. Müellifin belirt-
maş/5:, XIll, 327-331; Mizzi. Te~ibü '/-Kemal, VI, tiğine göre 1018'de (1609) yazılmaya baş­
rak Koca Mustafa Paşa Asitanesi postni-
259-263; Zehebi. A'lamü'n-nübela', Xl, 398- lanmış ve 1030 Zilhiccesinde (Kasım 1621)
şini Halveti-Sünbüll şeyhi Necmeddin Ha-
400; a.mlf.. Tarltıu '/-İslam: sene 241-250, s.
san Efendi'ye intisap etti. Seyrü sülOkünü tamamlanmıştır. Eser, yirmi iki fasıldan
233-234; a.mlf.. Te?kiretü 'l-f:ıuff~. il, 522-523;
İbn Hacer. Teh?ibü't-Teh?ib, il, 302-303; Ketta- tamamlayıp icazet aldıktan sonra kendi ibaret bir mukaddimeden sonra "lemza"
ni, er-Risaletü'l-müstetrafe, s. 35. ifadesine göre gönlüne tekrar hacca git- adı verilen otuz iki bölüme. her lemza "za-
ika" adlı üç alt bölüme ayrılmakta. tetim-
[iJ MÜCTEBA UGUR me. Mısır'a uğrama ve orada Gülşenm­
ğe intisap etme sevdası düştü. 1028'de
me ve hatime kısımlarıyla sona ermekte-
(1619) hac dönüşü Mısır'a giden Hulvl, dir. Lemezat M. Serhan Tayşi tarafından
r sadeleştirilerek yayımlanmıştır (İstan­
HULvl, Cemfileddin Kahire'de Gülşen! Asitanesi şeyhi Hasan
(ö. 1064/1654) Efendizade İbrahim Efendi'yi ziyaret et- bul, ts.,1993). 2. Divan. Tam ve müret-
ti. Kendisine intisap edip hilafet aldıktan tep bir nüshası Yapı Kredi Bankası Kü-
Halveti şeyhlerinin
tüphanesi'nde bulunan divan (nr. 126) sa-
biyografilerine dair sonra Gülşenller'in irşadına memur ola-
Lemezfit
de bir dille kaleme alınmış ilahileri ihtiva
rak istanbul'a döndü.
adlı eseriyle tanınan eder. 3. Cam-ı Dilnüvaz. Şebüsteri'nin
Bazı Sünbüll dervişlerinin Gülşeni oldu-
mutasavvıf şair. Gülşen-i Raz'ı üzerine yapılan dikkate
L _J ğu için Hulvl'nin aleyhinde bulunmaları değer şerhlerden biri olan Lahici'nin Me-
üzerine Necmeddin Hasan Efendi, kendi- tatil;u '1-icaz fi şer]J.i Gülşen-i Raz ad-
982'de (1574) istanbul'da Şehremini sinin de Gülşen! Zarifi Hasan Çelebi Efen- lı eserinin kısaltılmak suretiyle yapılmış
civarında doğdu. Lemezat-ı Hulviyye'- di'ye biat ettiğini ve onun hizmetinde bu- Türkçe'ye tercümesidir. Eserin 1045'te
nin sonunda hayatı hakkında geniş bilgi lunduğunu söyleyerek dedikoduları önle- (1635) müellif hattıyla yazılmış olması
veren Hulvi'nin asıl adı Cema.Ieddin Mah- miş ve ardından Davud Paşa Camii vaizli- kuwetle muhtemel nüshası Süleymani-
mud olup saray helvacıbaşılarından Ah- ğine tayin ettirerek Hulvi'yi taltif etmiş­ ye Kütüphanesi'nde bulunmaktadır (Şe­
med Ağa'nın oğludur. Babasının mesleği tir. Hulvi bu görevini daha sonra Sultan hid Ali Paşa, nr. 1253).
sebebiyle Hulvi mahlasını aldığı kaydedil- Ahmed, Şehzade ve Fatih camilerinde Kaynaklarda, Hulvi'nin vaazlarından
mekteyse de (Osmanlı Müellifleri, 1, 61; sürdürmüştür (Şeyhi. s. 552). meydana geldiği belirtilen Kitabü'n-Ne-
Hüseyin Vassaf. ili. 218) kendisi bu mah- Devrin meşhur Halveti şeyhlerinden sayih ve Taşlıcalı Yahya Bey'in Hamse'si-
lası, şiirle meşgul olmaya başladığı sırada NOreddinzade'nin kızıyla evlenen Hulvi, ne nazire olduğu kaydedilen Hamse adlı
şeyhi Necmeddin Hasan Efendi'nin Mev- babasından kendisine intikal eden Şeh­ iki eseri daha zikredilmektedir (Şeyhi, s.
lana Cela.Ieddln-i ROmi'nin divanından te- remini'ndeki evini 1035'te ( 1626) tekke 552; Osmanlı Müellifleri, 1, 61 ).
fe'ül ederek seçtiğini söyler. Hulvl, on dört haline getirerek zengin gelirler vakfetti. BİBLİYOGRAFYA :
yaşında iken babasının şeyhi Necmeddin Burada vefatına kadar Sünbülf ve Gülşe­ Cemaleddin Hulvi, Lemezat·ı Hulviyye ez Le-
Hasan Efendi ile birlikte hacca gitti. Hac meat-ı ulviyye, Süleymaniye Ktp., Hacı Mah-
n! şeyhi olarak irşad hizmetinde bulundu,
mud Efendi, nr. 4546; a.e. (haz. Mehmet Serhan
dönüşü helvacılığa başladı. Daha sonra mukabele günü olan perşembeleri Meş­ Tayşi). İstanbul 1993 (neşir. yanlış okuma ve an-
sipahiliğe heves ederek devlet hizmetine nevi okuttu. Kaynaklarda ve kitabesinde lamadan kaynaklanan sadeleştirme hatalan se-
girdi ve Dlvan-ı Hümayun çavuşu oldu. Bu Gülşeni Tekkesi olduğu belirtilen bu tek- bebiyle dikkatli kullanılmalıdır); Şeyhi. Veka-
görevi sırasında kendisine lll. Murad tara- ke daha sonra buranın üçüncü şeyhi, di- yiu'l-fuzala, s. 551-552; Uşşakizade, Zeyl-i Şe­
kaik (nşr H. J. Kissling), Wiesbaden 1965, s. 543-
fından 36.000 akçelik bir zeamet ihsan ni musiki bestekarı Ali Şlrugani Efendi'- 544; Müstakimzacte. Mecelletü 'n-nisab, Sü-
edildi ve diğer gelirleriyle birlikte60.000 nin (ö. ı 126/1714) adıyla anılmıştır. leymaniye Ktp., Halet Efendi, nr. 628, vr. 188";
akçelik bir imkana kavuştu. 1007 ( 1599) Ahmed Rifat Yağlıkçızacte, Lugat-ı Tfırihiyye ve
1064'te (1654) vefat eden Hulvi tekke-
Coğra{iyye, İstanbul 1300, Ill, 165-166; Sicill-i
yılında Avusturya'ya karşı yapılan Uyvar sinin hazlresine defnedildi. Ölümüne İs­ Osmani, V, 320; Osmanlı Müellifleri,!, 61; Hü-
seferine katılmadığı için elinden alınan tanbullu Nisarf Hüseyin Çelebi, "Can-ı seyin Vassaf. Sefine, ili, 218; TCYK, s. 479-
zeameti, bir süre sonra hizmetlerini göz Hulvi eyledi ikbal şehd-i cennete" mısra­ 481; Abdülbaki Gölpınarlı, Gülşen-i Raz Şerhi,
önünde bulunduran Sadrazam İbrahim İstanbul 1972, s. Vl-Vll, 229; Agah Sırrı Le-
mı tarih düşürmüştür. Topkapı tramvay
vend. Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1984, s.
Paşa tarafından iade edildi. Yaptığı işten yolu üzerinde bulunan tekke, 1950'den 112, 430; M. Serhan Tayşi, "Cemaleddin Mah-
hoşlanmadığını belirten Hulvl, babasının sonra İstanbul'daki imar faaliyetleri sıra­ mud Hulvi", Sahabe'den Günümüze Allah
hatırını kıramayıp bir süre daha mvan-ı sındayol genişletilirken yıkılmış ve Hul- Dostları, İstanbul 1995, Vlll, 235-237; Zakir
Şükrü, "İstanbul Tekkeleri Silsile-i Meşayihi"
Hümayun çavuşluğunda kaldı. Babasının vi'nin mezarı da ortadan kaldırılmıştır.
(nşr. Şinasi Akbatu). İslam Medeniyeti, IV/4, İs­
101 O'da (1601-1602) vefatı üzerine dev- Tekkenin beş satır halindeki celf sülüs ki- tanbul 1980, s. 66-67; Mustafa Kara, "Hulvi,
let hizmetinden ayrıldı. Daha sonra Mı­ tabesinin Şinasi Akbatu tarafından çeki- Cemfileddin Mahmud", TDEA, IV, 260; Nuri öz-
sır'a gittiği, Lemezôt'ta Şeyh Haşhaş! ve len fotoğrafı M. Serhan Tayşi tarafından can. "Ali Şirugani", DİA, il, 454.
Sersem Mehmed Dede ile 1012'de(1603- Lemezat'ın ikinci baskısında yayımlan- !il MUSTAFA UzuN

347

You might also like