You are on page 1of 2

HANi.

Şeyh Ahmed

lar (bk Bulut, s. 30, 33, 44, 136-137) bü- Zin adıyla Arapça bir özetini yayımla­ le 'ş-şô.'iri'l- Kürdi Ijô.ni adlı çalışmasın­
tünüyle temelsiz, yanlış ve ön yargılı bir dığı (Dımaşk 1413/1993) hikaye üzerin- da Hani'nin İslami yönü üzerinde dur-
yaklaşımın ürünüdür. Hanl'nin, varlık ve de Michael L. Chyet And a Thornbush muştur (bk.bibl.)
olaylardaki zıtlıkların meydana getirdiği up between Them: Studies on Mem u BİBLİYOGRAFYA :
nizarn ve ahengi Allah'ın kudret ve azame- Zin, A Kurdish Romance adıyla bir dok- Şeyh Ahmed-i Hani, M em u Zin, H alep 194 7;
tiyle açıklaması. hikayeyi bitirirken ken- tora çalışması yapmıştır ( 1991, California ayrıca bk. naşirin önsözü, s. lll; a.mlf, Nubaha-

disini ilahi aşktan ve Peygamber sevgisin- Üniversitesi). Mem u Zin Türkiye'de ay- ra Bıçukan (nşr. Abdüsselam Nacl ei-Cezeri).
Dımaşk, ts. (Darü't-Tıbaa): a.mlf., 'Ai):ida iman
den mahrum etmemesi için Allah'a dua nı adla filme çekilmiştir (ı 991 ). 2. Nuba-
!baskı yeri yok!. 1337; a.mlf., "Çarküşe", Diva-
etmesi (Mem ü Zin, s. 125, ı 35; krş. Re- hara Bıçukdn. Arapça - Kürtçe manzum na Kurmanci (haz. Abdürrakıb Yusuf). Necef
şld Fendi, s. 102), ayrıca bir de akaid ri- bir sözlük olup 1094 ( 1683) yılında yazıl­ 1971, s. 43-44; Molla Ahmed Cezeri. Dfvan,
salesi yazması bu tür yorumları kesin ola- mıştır. Giriş kısmında, Kur'an öğrenimini Kahire, ts. (Darü"l-Kitabi"I-Arabi). s. 152; Ahmed
b. Muhammed ez-Zivingi, el-'il):du'l-cevherf Şer­
rak yalanlamaktadır. Onun samimi bir tamamlayan çocuklara sarf-nahiv ders-
J:ıu Divani'ş-Şeyi)i'l-Cezer~ Karnışit 1377/1958,
Sünni müslüman olduğu eserini incele- lerine geçerken kolaylık sağlanması ama- s. 686; Ahmed Hilmi ed-Diyarbekri, Gülzara Ha-
yen müsteşrikler tarafından da teyit edil- cıyla telif edildiği belirtilen eser, her biri mukan ŞerJ:ıa N abahara Bıçukan, Diyarbakır,
mektedir (Nikitine, s. 359). farklı vezinde on üç bölümden meydana ts. (Matbaatu Cer1deti SOr); a.mlf.. Rehbera Şii­
gelmektedir. Sözlük, ilk olarak Yusuf Zi- ni Şerf:ıii 'AI):ida Şeyi) A/:ımed b. ilyas el-Hani
Hani'nin İsmail Bayezldl (ö. ı ı211ı 709). !baskı yeri ve tarihi yok!: İzzeddin Mustafa Re-
Şerif Han CQiamergi (ö. ı 16ı/1748) ve yaeddin Paşa'nın el-Hediyyetü'l-lfami- sOl, AJ:ımedi ljani şa'iren ve mü{ekkiren teyle-
Murad Han Bayeiidl (ö. ı ı 92/1778) gibi diyye fi'l-lugati'l-Kürdiyye adlı kitabı­ sufen ve mutaşavvi{en, Bağdad 1979; Reşid
öğrenci ve takipçileri olmuştur ( Ef21 ing.J, nın ekinde neşredilmiş (İstanbul ı 3 ı O, s. Fendi, Münai):aşat J:ıavle'ş-şa'iri'l-Kürdf ljani,
Bağdad, ts . (Ma'mel ve Matba'atü Cahiz); Said
V, 482 ; İA, VI, l 114). 279-297; tıpkıbasımı A. von Le Cok, Kur-
Nursi, Tarihçe-i Hayat, İstanbul 1990, s. 35;
dische Texte, Berlin 1903, l, 1-47), daha
Eserleri. 1. Mem u Zin. Leyla ve Mec- Halil Reşid İb rahim, Mai):ametü Mem u Zin, Dı­
sonra Abdüsselam Naci el-Cezerl'nin tas- maşk 1413/1993; Abdullah Yaşın. Bütün Yön-
nQn, Ferhad ile Şirin türünde bir mes-
hihiyle tekrar basılmıştır (Dımaşk, ts.) . leriyle Cizre !baskı yeri yok!. 1983 (Yücel Matba-
nevidir. Müellifin hEltime kısmında do- ası). s. 166-173; B. Nikitine, Kürtler: Sosyolo-
Zeynelabidin Zinar eseri Latin harflerine
ğum tarihini verdikten sonra kitabı bi- jik ve Tarihi inceleme (tre. Hüseyin Demirhan-
çevirerek yayımiarnıştır (istanbul 1992).
tirdiğinde kırk dört yaşında olduğunu Cemal Süreyya). İstanbul1994, s. 359,474-
Bu sözlük üzerine Ahmed Hilmi el-Kügi 4 75; Faik Bulut, Eh med e Xane'n in Kaleminden
kaydetmesinden eserin 1104 (1693) yı­
ed-Diyarbekri Gülzara lfamukô.n Şer­ Kürtlerin Bilinmeyen Dünyası, İstanbul 1995;
lında tamamlandığı anlaşılmaktadır. 60
M Nubahdrô. Bıçukô.n adıyla bir şerh İsmet Alpaslan, Her Yönüyle Ağrı, Ankara 1995,
bölümden meydana gelen eser yaklaşık
yazmıştır (Diyarbakır, ts.). 3. 'A~idô. iman. s. 102; Th. Bois. "Coup d'oeil sur la litterature
3000 beyit ihtiva eder. Hani. konusu olan kurde". el-Meşrii):, XLIX/2, Beyrut 1955, s.
İman esasları ve diğer akaid konularının 204-206; a.mlf.. "Kurds", Ef2 (ing.). V, 482; V.
aşk hikayesini akıcı bir üslupla anlatması
Sünni görüşe göre açıklandığı seksen Minorsky. "Kürtler", iA, VI, 1113-1114.
yanında kendi düşüncelerini, döneminin
beyitten oluşan bir risaledir. Tevhid,
idari ve içtimal meselelerini, olayın yaşan­
nübüwet, Allah'ın sıfatları, şefaat. dua,
li] M. SAiT ÖZERYARLI
dığı Cizre bölgesinin kültürel özelliklerini
kıyamet ve ahiret gibi konuların açıklan­
de eserine yansıtmıştır. Mesnevinin ko- HANi' b. URVE
dığı eserde bazı ef'al-i ibad meseleleri
nusu kısaca şöyledir: Emir'in yakın çev-
tartışılmış. bu tür meselelerde genellikle (ö~y: ı.:Y. ~~)
resinde bulunan Mem onun kız kardeşi
Eş'ariyye'nin yaklaşımı benimsenirken ka- Hani' b. Urve el-Muradl
Zin'e aşık olur. Ancak Emir, hizmetkarı
dınların peygamberliği konusunda Matü- (ö. 60/680)
Bekir'in telkinlerine uyarak kız kardeşini
rldller'in olumsuz görüşleri tercih edilmiş. Hz. Hüseyin adına çalıştığı için
Mem'e vermez; birlikte kaçma girişimle­
ayrıca Lokman ve İskender'in peygam- Emevller tarafından öldürülen
rine engel olmak için de Mem'i hapseder. Yemenli tabii.
ber olduğu yönündeki görüş de benim- L _j
Üzüntüsünden hastalanan Mem zindan-
senmemiştir. Risale, Ahmed Hilmi ei-Kü-
da ölür, Zin de onun acısına dayanama-
gi ed-Diyarbekri tarafından Rehbera Şô.­ Hayatının ilk dönemleri hakkında bilgi
yarak can verir. Bunun üzerine Mem'in
ni Şer]J.d 'A~idô. Şey}] AJ:ımed b. İlyas yoktur. Küfe'ye yerleşen Mezhic, Kinde
arkadaşları sevgiiiierin kavuşmasına en-
el-Ijô.ni adıyla şerhedilmiştir (baskı yeri ve Hemdan gibi Yemenli kabileler arasın­
gel olan Bekir'i öldürüp onların intikamı­
ve tarihi yok). 4. Çô.rkuşe. Her bir mısraı da büyük bir nüfuz ve itibara sahip olan
nı alırlar. Cizre'de Mlr Abdal Mescidi'nin
dört ayrı dilde (Arapça, Farsça, Türkçe, Hani' b. Urve, Hz. Hüseyin'in Küfe'de ida-
bitişiğinde bulunan türbenin Mem ile
Kürtçe) yazılan rubailerden oluşan eserin reyi ele alma çabalarına katıldıktan son-
Zin'e ait olduğuna inanılır ve halk tarafın­
aşk. ayrılık ve kavuşma temalarının işlen­ ra meşhur olmuştur.
dan ziyaret edilir. İlk olarak İstanbul'da
diği beş rubaisi günümüze ulaşmıştır (Di- ·
(ı 335) basılan eserin ikinci baskısı 194 7'- Yeiid b. Muaviye halife olunca Medine
vô.nô. Kurmanci içinde, bk. bibl.). Valisi Utbe'ye haber göndererek Hz. Hü-
de Halep'te yapılmıştır. Eser, Margareta
B. Rudenko tarafından Rusça tercüme- Hani'ye Yusuf u Zeliha (Züleyl].a) ve seyin'den biat alınmasını, aksi takdirde öl-
siyle birlikte neşredilmiş (Moskova 1962), 'A~idô. İslô.m gibi bazı eserler nisbet dürülmesini emretmişti. Validen mühlet
ayrıca M. Said Ramazan el-BQti tarafın­
ediliyorsa da bunların ona aidiyeti tesbit isteyip Mekke'ye giden Hz. Hüseyin, ora-
dan mensur olarak Arapça'ya ( Dımaşk edilememiştir. da bulunan Kufeliler'in idareyi ele alması
1957), M. Emin Bozarslan tarafından da İzzeddin Mustafa Resul. AJ:ımedi lfa- konusunda ısrar ettikleripi görünce arn-
Türkçe'ye (İstanbul ı 968, 1975) çevril - ni şô.'iren ve müfekkiren feylesufen ve caıadesi Müslim b. Akil'i durumu incele-
miştir. Halil Reşid İbrahim'in seeili bir mutaşavvifen başlığıyla bir monografi mek üzere Küfe'ye göndermişti (ı 5 Ra-
üsiQp kullanarak Ma~ametü M em u yazmış. Reşld Fendi de Münô.~aşô.t J:ıav- mazan 60/19 Haziran 680). Müslim KO-

32
HAN IF

fe'ye vardığında (5 Şevval 60/9 Temmuz lundaki haberler Müslim'e ulaşınca


men- menin kökünü oluşturan "hnf" bütün
680) Müslim b. Avsece ei-Esedl'nin evine suplarından yaklaşık 4000 kişi
toplana- Sami dillerde ortaktır. Kelimenin Ken'a-
yerleşerek faaliyetlerine başladı. Kısa za- rak valinin konağına yöneldi. O sırada ko- nice şekli olan han pa ve hanapuTeli ei-
manda 12-30.000 arasında bir sayıya ula- nakta otuz kadar muhafız bulunuyordu. Amarna tabietlerinde (m .ö . XIV. yüzyı l
şan topluluk Hz. Hüseyin adına kendisi- Vali durumdan endişe ederek şehrin ileri orta l arı) ortaya çıkmaktadır. Bu metin-
ne biat etti. Durumu haber alan Yezid, gelenlerini istişare maksadıyla konağına lerde kelime "kötülüğe meyilli ve sapkın
Küfe Valisi Nu'man b. Beşir'i aziederek çağırdı. Toplantıya katılanlardan. halka olmak, iftira etmek" anlamlarındadır. Ye-
yerine Basra Valisi Ubeydullah b. Ziyad'ı Müslim'i terketmeleri ve kendisine karşı ni ibranice ve Mişna'da kullanılan yahudi-
tayin etti. Küfe'ye geldikten sonra şehir­ gelmelerinin doğru olmayacağı telkinin- Arami (Judeo-Aramaic) dilinde "iki yüzlü
deki durumun Hz. Hüseyin'in lehine ol- de bulunmalarını istedi. Konaktan ayrılan olmak". Süryanice şekli olan hanfo (han-
duğunu gören Ubeydullah'ın tehditkar bir kabile reisieri halkı ikna ederek dağılma­ pa) ise "putperest" anlamına gelmekte-
hutbe ile göreve başlaması üzerine Müs- larını sağladılar. Aynı günün akşamı ya- dir (Moubarac. s. I52 ; Denny, XXIV. 27)
lim b. Akil bulunduğu evden ayrılarak da- nında sadece otuz kişinin kaldığını gören ibranice Kitab-ı Mukaddes'te hanefkö-
ha nüfuzlu bir kimse olan Hani' b. Urve'- Müslim. Kinde kabilesine mensup Tav'a kü değişik çekim şekilleriyle "mülhid, din-
nin evine sığındı. Zor durumda kalan Ha-
adlı bir kadının evine sığ ındı. Ancak erte- siz" (Yeremya, 23/I I ); "murdar. kirlen-
ni' Müslim'i evinde misafir etmeye mec-
si gün Muhammed b. Eş'as'ın azatlısı olan miş" (Yeremya, 3/ I; işa ya, 24/5; Mezmur,
bur oldu. Bu olaydan sonra Hani'in evi
Tav'a'nın oğlu Bilaltarafından ihbar edil- I06/38; Mika. 4/li; Sayılar. 35/33); "doğ­
Hz. Hüseyin taraftarlarının karargahı ha-
di ve yakalanıp öldürüldü. Ardından Hani' ru yoldan uzaklaşmak. din e karşı kayıtsız
line geldi. Durumu yakından takip eden
de hapsedildiği yerden alınarak hayvan kalmak" manalarında kullanılmaktadır
Ubeydullah. Ma'kıl adlı bir casus vasıta­
pazarına götürüldü ve orada öldürüldü. (Gesenius . s. 337; Moubarac. s. I52) .
sıyla Müslim'in Hani' b. Urve'nin evinde
Ubeydullah, Müslim ile Hani'in başlarını Midrash Rabbalı'taki bir rivayete göre
kaldığını öğrendi. Bir süre sonra Hani'in
arkadaşlarından Muhammed b. Eş' as ei-
Yezid'e gönderdi. Hz. Hüseyin bu olayları Ahd-i Atik'te hanef "mülhid" (ibranlce'-
Kindi ve Esma bint Harice'ye Hani'in ancak lrak'a ulaştıktan sonra öğrenebildi. de "mlnüth") anlamındadır (Margoliouth,
kendisini niçin ziyarete gelmediğini sor- Hani'. güzel Kur'an okuyan ve "e l-eşra­ JRAS [I 903 J. s. 479) Batılı araştırmacı­
du. Onlar da hasta olduğunu ileri sürdü- fü'l-kurra" arasında yer alan bir şahsi­ lar. genellikle Arapça'daki hanif kelime-
ler. Ancak Ubeydullah hastalığının önem- yetti. Müslim ve Hani' için yazılan mersi- sinin Doğu Aramicesi'nden (Süryanice)
li olmaması gerektiğini, zira bütün gün yeler kaynaklarda Abdullah b. Zebir ei- alındığına kanidirler. Bu dilde "hnp" kö-
kapısının önünde oturduğunu haber aldı­ Esedi, Ferezdak ve Süleyman (Süleym) b. kü. diğer Sami dillerde olduğu gibi "put-
ğını söyledi ve kendisine bir suikast dü- Selam el- Hanefi'ye nisbet edilir. perestlik. dini konularda kararsızlık. fark-
zenlenmesinden endişe ettiği için Hani'in BİBLİYOGRAFYA : lı inançların bir araya getirilmesi" mana-
konağına gelmesini istediğini bildirdi. Bu- ibn Sa'd, et· Tabakat, IV, 41; Buhari. et· Tari· larına gelir (Grunbaum, XLI I [ I 888J. s.
nun üzerine arkadaşları Hani'e gidip du- l]u ' l·kebir, VIII, 231; Dineveri, el-AI]barü't·tL- 54-55; Faris-Giidden. XIX/3, s. 5; Gil, Xl!
rumu anlattılar ve Ubeydullah'ı ziyaret val, s. 233-238; Müberred. el-Kamil (nşr. M.
[I992J. S . I5) .
·Ahmed ed-Dali). Beyrut 1406/1986, 1, 160; Ya'-
etmesinin uygun olacağını söylediler.
kübi. Taritı. ll, 243; Ta beri, Taril] ( Ebü'l-Fazl). V, Julius Wellhausen hanif kelimesini.
Hani' b. Urve arkadaşlarıyla birlikte 347-367; ibn Abdürabbih . el-'ikdü' l-{erid, 1, hem "kendini Tanrı'ya, ibadete verme.
Ubeydullah'ın konağına girdiği zaman 136; IV, 378; Mes'üdi. Mürıicü'?·?eheb (Abdül-
putları devirip yıkıma", hem de "yemini
hamid). lll, 67-70; Ebü'J-Ferec el-isfahani. el-
orada Kadi Şüreyh de bulunuyordu. Ubey- bozma. yeminini tutmama, hakSızlık"
Egani, XIII, 370; XIV, 228-229; a.mlf.. Meka-
dullah ona Müslim'in nerede olduğunu tilü '(-talibiyyin (nşr Seyyid Ahmed es-Sakr) , anlamlarına gelen hanithadan türet-
sordu. Hani' önce bÜmediğini söyledi, fa- Beyrut, ts. (Darü 'l-Ma'rife). s. 97-108; ibnü'I- mektedir. F. Schulthess, Arapça hanif ke-
kat daha sonra Ubeydullah'ın durumu ha- Esir. el-Kamil, IV, 22-36; ibn Kesır. el-Bidaye,
limesinin Süryanice hanpadan gelemeye-
ber aldığını anlayınca Müslim'i evine da- VIII , 153-157; Zirikli, el-A' lam, IX, 51 ; A'ya-
nü'ş-Şi"a, 1, 590-593; J . Wellhausen. islamiye- ceğini, arada en azından başka bir şekli­
vet etmediğini, kendisinin gelip sığındı­
tin ilk Devrinde Dini-Siyasi Muhalefet Parti/e· nin olması gerektiğini ileri sürerken ( Ori-
ğını belirtti. Ubeydullah Müslim'i hemen ri (tre. Fikret l ş ıltan). Ankara 1989, s. 99 -101, entalische Studien, s. 86; iA, V/I, s. 2I7)
teslim etmesini istediyse de Hani' kendi- 103, 114; L. Veecia Vaglieri. "Hani' b. 'Urva ai-
Jouon. bu kelimenin asıl anlamının "eğil­
sine sığınan bir kimseyi teslim ederneye- Muradi", EP (ing.). lll, 164-165; E. Kohlberg,
"Muslim b. 'A~I b. Abi Talib", a.e., VII, 689- rnek, dönmek" olduğun u ve hanifin de
ceği ni ifade etti. Bunun üzerine Ubeydul-
690. "dönen kişi" manasma geldiğini, bu ki-
lah elindeki sapa ile Hani'in yüzüne vur- ~ MUSTAFA Öz şinin hak veya batı! dinden dönmesine
maya başladı. Hani'. yanındaki muhafız­
göre kelimenin "putperest" veya "mü-
Iardan birinin kılıcını alıp karşı koymaya r min" anlamı ifade edebileceğini belirtir
çalıştı. ancak başarılı olamadı. Ubeydul-
(Moubarac, s. I5 3).
lah. Hani'in öldürülmeyi hak ettiğini söy-
leyerek hapsedilmesini emretti. Hani'in İslam öncesi dönemde Modern bilim adamları arasında ilk
başına gelenleri duyan Mezhic kabilesi Hz. İbrahim'in tebliğ ettiği dine defa Theodor Nöldeke. Arapça hanif keli-
valinin konağının önünde toplandı. Ubey- tabi olanlara verilen ad. mesinin en azından Kur'an'da kullanıldı­
L ..J
dullah kalabalığı yatıştırmak için Kadi Şü­ ğı şekliyle Süryanice menşeli olduğuna
reyh'i gönderdi. Şüreyh Hani'in bir soruş­ Hanif kelimesinin menşei ve anlamına işaret etmiş, bu görüş Tor Andrae ve
turma için tutulduğunu. hayatının emni- dair çeşitli görüşler bulunmakta; Arap- Karl Ahrens gibi bazı müsteşrikler tara-
yette olduğunu söyleyince kalabalık da- ça. ibranice, Süryanice veya Habeşçe bir fından da benimsenmiştir. Nöldeke, ha-
ğıldı . öte yandan Hani'in tutuklandığı yo- kökten geldiği ileri sürülmektedir. Keli- nifin Süryanice aslındaki "putperest" ma-

33

You might also like