Professional Documents
Culture Documents
göstermeye çalışmıştır. Bu dönemde fô.? ve'l-me<dni, et-Terkib, İbtQJü'l-Jsalb, Şii alimlerince hadis konusunda güve-
Bağdat'ta bulunan Küfe dil mektebinin Tefsiru Kitabi'l-Fer]J Ji'l-Cermi. nilir kabul edilen İbn Ebu Akil. Ca'feriyye
420
İBN EBÜ ARÜBE
fıkıh tarihinin imamlardan sonraki döne- r 1 rey·. Abdullah b. Mübarek gibi muhaddis-
İBN EBÜ AMİR
minde yetişmiş önemli şahsiyetlerden bi- ler tarafından nakledilen rivayetlerinin
ri olup fıkhın hadisten ayrılması ve akli is- (bk. MANSUR, İbn Ebu Amir). delil olarak kullanılabileceğini belirtmiş
tidlal ve yorum metodunun kullanılması L _J
tir. Şal;il;ayn'da yer alan rivayetlerinin
yönündeki çabalarıyla Ca'ferifıkhının ted- hafızasının zayıflamasından önceki döne-
vininde önemli rol oynamıştır. Bu sebeple r 1
İBN EBÜ ARÜBE me ait olduğu bilinmektedir.
aynı yöndeki çalışmalarıyla tanınan çağ
(~.9.r ı.s! i ı:Y. ı ı İbn Ebü Arübe'nin 145 (763) yılından iti-
daşı İbnü'l-Cüneyd el-İskafi ile birlikte baren hafızası zayıflamıştır (b k.iHliı.A.T).
"Kadimeyn" lakabıyla anılmışlardır. Ken- Ebü'n-Nadr Said b. Ebi Ariibe
Mihran el-Adevi Ölümüne kadar devam eden bu dönem-
disinden sonra gelen Şii fakihleri eserle- de kendisinden rivayet edilen hadisler
(ö. 156/773)
rinde onun görüşlerine yer verme ve fet- münker sayılarak delil olmaya elverişli
valarını nakletme konusunda özen gös- Hadisleri ilk defa bulunmamıştır. 1SO'de (767) öldüğünü
termişlerdir. İbn Ebü Akil'in bilinen en konularına göre tasnif eden
kabul edenlere göre ise ihtilat süresi beş
meşhur öğrencisi Ebü'l-Kasım İbn Küle- muhaddis ve fakih.
L _J yıldır.
veyh (ö. 369/979) olup bütün eserlerinin
Hadis tarihinde önemli bir yere sahip
rivayeti konusunda ona icazet vermiş.
76 (695) yılı civarında doğdu.Adi b. olan İbn Ebü Arübe, kendisine ulaşan söz-
Ca'feri fıkıh tarihinde ictihadın ağırlık ka-
Yeşkür oğullarının mevlası olup Basra'da lü ve yazılı rivayetleri fıkıh konularına gö-
zanmasıyla temayüz eden üçüncü döne-
oturduğu için Basri nisbesiyle de anılır. re Basra'da ilk defa tasnif ettiği söylenen
min önemli şahsiyetlerinden Şeyh Müfid
Ebü Reca el-Utaridi. Ebü Nadre el-Abdi. iki kişiden biridir. 11. (VI 11.) yüzyılın ilk ya-
de İbn Ebü Akil'in eserlerini İbn Küleveyh'-
ten rivayet etmiştir. Katade b. Diame, Hasan-ı Basri. İbn Sirin rısında ortaya .konulan ve "sünen" adıyla
ve Matar el-Verrak gibi tabiin alimlerin- bilinen bu tür hadis mecmualarının ilk ör-
İbn Ebü Akil'in kendine has bazı görüş
den fıkıh. tefsir. hadis öğrendi. Basra'da neği kabul edilen eserini (İbnü'n-Ned!m,
leri olduğu belirtilmektedir. Mesela sün-
net namazlarda birinci rek'atta sürenin
devrin fıkıhta önde gelen alimi. hadiste s. 283) İbn Ebü Arübe'nin yazılı metne
bir kısmını okuyan kişinin diğer rek'ata en büyük hafızı sayılan İbn Ebü Arübe bakmadan hıfzından rivayet edebildiği
aralarında Şu'be b. Haccac. Süfyan es- kaydedilir. Goldziher. tedvin faaliyetinin
kalktığında Fatiha'yı okumadan kaldığı
yerden devam edeceği görüşü bunlardan Sevri. Gunder. Yahya b. Said el-Kattan. başlangıcına dair haberlerde yaptığı gibi
biri olup Şia uleması arasında bununla il- Yezid b. Harun. Ebü Asım en-Nebil gibi İbn Ebü Arübe'nin faaliyetlerini konu alan
gili tartışmalar yapılmıştır (a.g.e., V, 159). muhaddislerin bulunduğu pek çok kim- rivayetlere dayanarak tasnif faaliyetiyle
Kaynaklarda İbn Ebü Akil'in şu iki ese- seye hocalık yaptı. ilgili tarihler hususunda da şüpheler ileri
rinden söz edilmektedir: 1. Kitô.bü'l-Mü- İbnü'l-Medini. tanınmış sika. alimlerin sürmüştür. Ancak Fuat Sezgin'in de be-
temessik bi-l;abli ô.li'r-Resül. Mezhep rivayet ettiği hadislerin altı muhaddisin lirttiği gibi İbn Ebü Arübe ile ilgili olarak
alimleri arasında önemli kitaplardan ka- elinde bulunduğunu, bu hadisleri onlar- Ahmed b. Hanbel'in. "O, Basra'da konu-
bul edilen esere daha sonraki kaynaklarda dan on iki kişinin devraldığını söylemek- larına göre tasnif faaliyetini başlatan ilk
atıfta bulunulmaktadır. z. Kitô.bü'l-Ker te ve İbn Ebü Arübe'yi bu on iki kişi ara- kimsedir" şeklindeki ifadesiyle. "Onun
ve'l-fer. Necaşi. imametle ilgili meselele- sında zikretmektedir. Hafızasının zayıfla herhangi bir kitabı yoktu, o ancak ezber-
ri ele alan bu eseri Şeyh Müfid'den oku- dığı vefatından önceki yıllar dışında riva- lerdi" sözü arasında alimler bir çelişki
duğunu söyleyerek müellifi için takdirkar görmemişler, bu iki rivayeti İbn Ebü Arü-
yetlerinde güvenilir kabul edilen İbn Ebü
bir ifade kullanmaktadır (er-Rical, 1. 154). be'nin hafızasının güçlülüğüne hamlet-
Arübe'yi Yahya b. Said el-Kattan. Yahya
BİBLİYOGRAFYA : mişler, ayrıca onun kaleme aldığı söyle-
b. Main, Ebü Zür'a er-Razi. Nesfü. İbn
Necaşi. er-Rical(nşr. M. Cevad en-Naini). Bey-
Hibban ve İbn Adi sika olarak nitelendir- nen eserleri de zikretmişlerdir. Orijinal
rut 1408/1988, I, 153-154; Ebü Ca'feret-Tüsi.
er-Rical (nşr. M. Sadık Bahrülulüm). Necef 1381/ mektedir. Hocası Katade gibi onıin da giz- haliyle günümüze intikal etmeyen es-Sü-
1961, s. 471; a.mlf.. el-Fihrist, Beyrut 1403/ li bir kaderi olduğu ileri sürülmüşse de nen başta Kütüb-i Sitte olmak üzere mu-
1983, s. 83; İbnü'l-Mutahhar el-Hilli. er-Rical teber hadis kitaplarının temel kaynakla-
dfü olmadığı veya bu inancından daha
(nşr. M. Sadık Bahrülulüm). Necef 1392/1972, s.
sonra vazgeçtiği dikkate alınarak bu açı rından biridir. Fıkıh konularına tahsis et-
74-75; Nurullah et-Tüsteri. Mecalisü'l-mü'mi-
nin, Tahran 1365 hş., 1, 427-428; Hür el-Amili, dan tenkit edilmemiştir. Ancak tedlis yap- tiği belirtilen bir diğer eseri de el-Muşan
Emelü '1-'amil(nşr. Ahmed el-Hüseyni). Necef ması sebebiyle eleştirilmiş. isnad tedllsi nef olup (Hatlb. IX, 17) bunun es-Sünen'-
1385/1965, il, 61, 68, 75; Abdullah Efendi el-İs le aynı kitap olması da muhtemeldir.
yaparak rivayet ettiği hadisler zayıf sayıl
fahani. Riyazü 'L-'ulema' ve /]ıyazü '1-futala' ( nşr.
Ahmed el-Hüseyni). Kum 1401, 1, 209-211; Bah- mıştır. Kendilerinden bizzat duymadığı Katacte'nin en yakın talebelerinden olan
rülulüm-i Tabatabfü, Ricalü's-Seyyid Ba/:ıri'L halde hadis rivayet ettiği muhaddisleri İbn Ebü Arübe onun tefsirini bizzat ken-
'ulüm(nşr. M. Sadık Bahrüluliim-Hüseyin Bah-
imam Nesfü Zikrü men l;adde§e <an- disinin yazdığını söylemiştir. Günümüze
rüluliim). Tahran 1363, il, 211-223; A'yanü'ş
Şi'a, V, 157-159;Abbas el-Kummi. el-Küniı ve'l-
hü'bnü Ebi ~rübe ve lem yesma< minh gelip gelmediği bilinmeyen bu tefsirdeki
el~iib, Beyrut 1983, 1, 199; Hüseyin Müderrisi adıyla bir araya toplamıştır (Nesat. Mec- hadislerden faydalanan müfessirler en
Tabatabfü, Mu~addimei ber Fı~h-ı Şi'a (trc. M. ma<atü resa'il tr<ulümi'L-f:ıadiş içinde. Bey- çok İbn Ebü Arübe'nin Katacte'den yaptı
Asaf Fikret). Meşhed 1368 hş./1990, s. 40-41; rut 1405). Ahmed b. Hanbel, onun sema ğı rivayetlere güvenmişlerdir. Kaynaklar-
Aga Büzürg-i Tuhrani, e?;-Zen"''a ilii teşanifi'ş-Şi'a,
Beyrut 1398, xvıı, 280; Ebü'l-Kasım el-Hüi. Mu'- yoluyla almadığı rivayetlerini "an" lafzı da adından söz edilen Kitô.bü'l-Menô.-
cemü riciıli'L-f:ıadi§, Beyrut 1409/1989, V, 22- ile tedlis yaparak naklettiğini bildirirken sik <an Katade adlı eser (İbn Hacer, el-
23; Hasan Yiisufi Eşküri, "İbn Ebi 'Al}il", DMBİ, Bezzar "semi'tü" ve "haddesena" diyerek İşabe, ili, 599). eğer İbn Ebü Arübe'nin
il, 683-684; "İbn Ebi 'AJ5il", DMT, I, 299. yaptığı rivayetlere güvenilebileceğini söy- Katacte'den naklettiği hac konusunda-
liJ SAFFET KösE lemiştir. İbn Hibban ise onun Yezid b. Zü- ki rivayetlerinden ibaret değilse es-Sü-
421