You are on page 1of 2

İBN DÜRÜSTEVEYH

r temsilcisi Sa'leb ile Basra dil mektebini BİBLİYOGRAFYA :


İBN DÜRÜSTEVEYH İbn Dürüsteveyh, Taşi)ii)u'l-FaşilJ(nşr.Abdul­
temsil eden Müberred arasında dil üze-
(4<~.).:ı ~I) lah el-Cübüri). Bağdad 1975, neşredenin girişi,
rine yapılan tartışmalara tanık olan İbn
1, 7-89; a.mlf.. Kitaba 'l-Küttab ( nşr. İbrahim es-
Ebu Muhammed Abdullah Dürüsteveyh, lugat ve nahiv konularında Samerrat-Abdülhüseyin el-Fetll). Küveyt 1397/
b. Ca'fer b. Dürüsteveyh Basra ve Küfe dil okullarının görüşlerini 1977, neşredenlerin girişi, s. 5-12; Ebü Bekir ez-
b. el-Merzüban el-Farisi el-Fesevi Zübeydi, Tabalj:atü'n-nai)viyyin ve'l-lugaviy-
uzlaştırmaya çalışmış. et-Tavassut bey-
(ö. 34 7 /958) yin (nşr. M. Ebü"l-Fazl). Kahire 1392/1973, s.
ne'l-A]]Jeş ve Şa<leb adlı eserini de bu
116; İbnü'n-Nedim. el-Fihrist(Teceddüd). s. 68;
. Dil ve edebiyat alimi. amaçla yazmıştır. Dolayısıyla onun dilciliği
L ..J İbn Mis"ar et-TenGhi, TariiJu'l-'ulema'i'n-nai)viy-
bu iki dil akımını uzlaştıran Bağdat mek- yin (nşr. Abdülfettah M. el-Hulv). Kahire 1412/
Muhtemelen 258'de (871) İran'ın Şiraz tebine daha yakındır. Bununla birlikte 1992, s. 46-47; Hatib, Tarii)u Bagdad, IX, 428-
bölgesindeki Fesa kasabasında doğdu tefsir ve hadise dair eserlerinde dille ilgili 429; Kemaleddin el-Enbari. f'lüzhetü'l-elibba.'
(nşr. M. Ebü'l-Fazl). Kahire 1386/1967, s. 283-
(Dürüsteveyh kelimesi Farsça'da "emin, konularda uzlaştırmacı bir yaklaşım ser- 285; İbnü'l-Cevzi. el-Munta?am,XIV, 115; İbnü'l­
doğru" anlamına gelen dürüst kelimesiy- gilerken doğrudan dille ilgili eserlerinde Esir. el-Kamil, vııı. 526; İbnü'I-Kıfti. İnbahü 'r-
le teşbih veya nisbet bildiren veyh ekin- Basra temayülünün ağır bastığı görül- ruvat, il, 113-114; İbn Hallikan, Vefeyat, ili, 44-
den meydana gelmiştir). İran asıllı olması mektedir. 45; Zehebi. A'lamü 'n-nübela', XV, 531-532; Sa-
fedi. el-Vatı. XVII, 103-104;İbn Kesir, el-Bidaye,
sebebiyle Farisi, doğum yeri dolayısıyla da Eserleri. Kaynaklarda İbn Dürüste- XI, 233; Fırüzabadi, el-Bülga fi teracimi e'im-
Fesevi nisbeleriyle anılır. Babası Ca'fer'in veyh'in eleştiri, reddiye ve şerh ağırlıklı meti'n-nal)v ve'l-luga(nşr. M. el-Mısri). Küveyt
tanınmış bir muhaddis olduğu, kardeşi olmak üzere elli kadar eseri bulunduğu 1407/1987, s. 121-122; İbn Hacer. Usanü'l-Mi-
Hasan ile amcasının oğlu Heysem b. Sele- zan, ili, 267-268; Süyüti, Bugyetü 'l-vu'at, il, 36;
kaydedilmektedir. Taş]J.i]J.u'l-Faşi]J.'ini ya-
Taşköprizacte. Mi{tai)u's-sa'ade, ı, 166-167; Keş­
me'nin de hadis ilmiyle yakından ilgilen- yımlayan Abdullah el-Cüburi bu eserlerin fü'?-?Unün, ı, 68, 115, 116, 506, 739, 900; il,
dikleri dışında ailesi hakkında bilgi yok- bir listesini vermektedir (s. 22-51 ). Bun- 1108, 1205, 1451, 1472, 1729, 1730, 2041; ib-
tur. lardan on yedisi lugata. on yedisi grame- nü'I-İmad. Ş~erat, ıı, 375; Serkis. Mu'cem, ı,
101; Brockelmann. GAL Suppl., ı. 174; İzal)u'l­
270 (883-84) yılında babasıyla birlikte re, altısı Kur'an'a, altısı şiir ve edebiyata,
meknün, 1, 374, 553; il, 282, 298, 299, 330,
hadis tahsili için Bağdat'a giden İbn Dü- biri aruza. biri garTbü'l-hadise dairdir. Ya- 343, 374, 558; Sezgin. GAS, Vlll, 106-108; Nü-
rüsteveyh dönemin tanınmış aJimlerinden yımlanmış eserleri şunlardır: 1. Kitabü'l- veyhiz, Mu'cemü'l-müfessirin, 1, 305-306; Ad-
hadis okudu ve icazet aldı. Burada karşı­ Küttab (Edebü '1-katib, el-Kitaba '/-mütem- nan Muhammed Selman. "Ta"l)ib 'ala tal).]5il5i Ki-
tiibi'l-Küttiib li'bn Dürüsteveyh", MMİlr., XXXİ!
laştığı İbn Kuteybe, Müberred ve Sa'leb mim fi'l-l]at ve'l-hica', Elfii?ü'l-küttab fi'l-
4 ( 1980). s. 463-497; Muhammed Bedevi el-Mah-
gibi dil bilginlerinden de istifade etti. l]at ve'l-hica', el-Elfii? li'l-küttab). Eserde tün. "ljaşa'işü'l-'Arabiyye fi na?aıi İbn Dürüs-
Memleketi Fesa'ya döndüğünde muhad- Arap yazısıyla ilgili çeşitli meseleler, ka- teveyh", MMLA, LXVlll (141111991). s. 149-175;
dis Ebu Yusuf Ya'küb b. Süfyan el-Fese- tiplerin uyması gereken kurallar ele alın­ J. C. Vadet, "1bn Durustawayh", El 2 (lng.).111,
vi'den hadis dinledi. Onun el-Ma<rife mış. yer yer lugat ve gramerle ilgili konu- 758; Muhammed Ali Llsani Feşareki, "İbn Dürüs-
teveyh", DMBİ, 111, 493-497; Seeger A. Bonabak-
ve't-tari]J adlı eserini kendisinden rivayet lardan da bahsedilmiştir. Kitap ilk defa
ker. "Ebn Dorostawayh", Elr., VIll, 13.
etti. Muhtemelen 283 (896) yılında baba- Luvis Şeyho (Beyrut 1921. 1927). daha son-
sıyla birlikte tekrar Bağdat'a gitti. Ebu ra da İbrahim es-Samerrfü ve Abdülhü- ~ M. REŞİT ÖZBALIKÇI
Ali el-Kali. Muhammed b. Muzaffer. Da- seyin el-Fetli tarafından yayımlanmıştır
rekutni, İbn Şahin, Merzübani ve Man- (Küveyt 1397/1977). 2. Taş]J.i]J.u'l-Faşi]J.. r -:ı
İBN EBÜ AKİL
sur b. Melaib es-Sayrafi gibi dil ve hadis Hocası Sa'leb'in lugatla ilgili el-Faşil) adlı
(~~i~ı)
alimleri yetiştiren İbn Dürüsteveyh'i Hibe- eserinin şerhidir. Müellif bu eserde hoca-
Ebu Muhammed Hasen b. Ali
tullah el-Lalikfü hadis rivayeti konusunda sını tenkit etmekten çekinmemiştir. Taş­
el-Hazza' el-Umant
zayıf bulurken İbn Mende, Hasan b. Os- ]J.i]J.u'l-Faşi]J.'i Abdullah el-Cüburl neşret­
(iV. [X.] yüzyıl)
man eş-Şlrazi ve Zehebi gibi birçok otori- miştir (Bağdad 1975). 3. Şer]J.u ma yük-
Şii fakihi, kelamcı ve muhaddis.
te güvenilir bir ravi olduğu görüşünde bir- tebü bi'l-ya, mine'l-esma,i'l-ma]sşılre L ..J
leşir. İbnü'l-İmad ona zaaf isnat edenle- ve'l-et'al. Abdülhüseyin el-Fetll (Mecel-
rin herhangi bir delile dayanmadıklarını letü Külliyeti'l-adab bi-Bagdad, sy. ı 7 Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Nis-
söyler (Ş~erat, il. 375). İbn Dürüsteveyh IBağdad 19731. s. 151-170) ve Muhammed besinden Umanlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bağdat'ta vefat etti. Bedevi el-Mahtün tarafından (MMMA, Küleyni'nin (ö. 329/940) çağdaşı olan (Ab-
Bağdat'ı ilk ziyareti esnasında zamcının XXl!l/2 1Kahire 1397/19771. s.49-96) ya- dullah Efendi el-isfahanl. ı. 209) İbn Ebu
önde gelen dil alimlerinin etkisiyle gra- yımlanmıştır. Akil'in kendisi ve eserlerinden ilk defa
mer ve sözlük çalışmalanna ilgi duyan İbn İbn Dürüsteveyh'in diğer bazı eserleri bahseden Ahmed b. Ali en-Necaş'i künye-
Dürüsteveyh, İbn Kuteybe'den aldığı ders- de şunlardır: el-İrşad, el-ljay ve'l-mey- sini Ebu Muhammed, baba adını Ali (er-
ler sayesinde dil ve edebiyata yönelmiş­ yit (el-lfayat ve'l-mevt), Ijaberu ~us b. Rical, ı. ı 53). Ebü Ca'fer et-TGsiise kün-
tir. Onun bir dilci olarak yetişmesinde et- Sa'ide ve tefsiruh, Şer]J.u'l-Mu]stec;J_ab yesini Ebu Ali. baba adını Isa şeklinde
kili olan en önemli şahsiyet Müberred'dir. li'l-Müberred, İbtalü'l-e?dad, Ceva- kaydetmektedir (er-Rical, s. 471; el-Fih-
Müberred'den Sibeveyhi'nin el-Kitab'ını mi'u'l-'aruz, el-İ]J.ticac li'l-Jsurra', A]J- rist, s. 83). Fakat kaynaklarda genel olarak
okumuş. kaleme aldığı Taş]J.il)u'J-Faşi]J. bô.rü'n-na]J.viyyin (nül).at), el-İntişar Necaşi'nin tesbiti esas alınmış. Isa'nın de-
adlı eserinde şiir, rivayet ve lugatın dil li-Kitabi'l-'Ayn, el-Ma'arif fi'l-~ur,an, desi olabileceği düşüncesinden hareket-
kurallarının belirlenmesinde delil olarak Me<ani'ş-şi<r, Fi İftiraJsi ma<na te<ale le iki görüşün telifi yoluna da gidilmiştir
kullanılışını bu eserden yaptığı nakillerle ve et<aıe, Fi'l-~ur,an, Fi İttifô.Jsi'l-el­ (A'yanü'ş-Şra, v. ı 58).

göstermeye çalışmıştır. Bu dönemde fô.? ve'l-me<dni, et-Terkib, İbtQJü'l-Jsalb, Şii alimlerince hadis konusunda güve-
Bağdat'ta bulunan Küfe dil mektebinin Tefsiru Kitabi'l-Fer]J Ji'l-Cermi. nilir kabul edilen İbn Ebu Akil. Ca'feriyye

420
İBN EBÜ ARÜBE

fıkıh tarihinin imamlardan sonraki döne- r 1 rey·. Abdullah b. Mübarek gibi muhaddis-
İBN EBÜ AMİR
minde yetişmiş önemli şahsiyetlerden bi- ler tarafından nakledilen rivayetlerinin
ri olup fıkhın hadisten ayrılması ve akli is- (bk. MANSUR, İbn Ebu Amir). delil olarak kullanılabileceğini belirtmiş­
tidlal ve yorum metodunun kullanılması L _J
tir. Şal;il;ayn'da yer alan rivayetlerinin
yönündeki çabalarıyla Ca'ferifıkhının ted- hafızasının zayıflamasından önceki döne-
vininde önemli rol oynamıştır. Bu sebeple r 1
İBN EBÜ ARÜBE me ait olduğu bilinmektedir.
aynı yöndeki çalışmalarıyla tanınan çağ­
(~.9.r ı.s! i ı:Y. ı ı İbn Ebü Arübe'nin 145 (763) yılından iti-
daşı İbnü'l-Cüneyd el-İskafi ile birlikte baren hafızası zayıflamıştır (b k.iHliı.A.T).
"Kadimeyn" lakabıyla anılmışlardır. Ken- Ebü'n-Nadr Said b. Ebi Ariibe
Mihran el-Adevi Ölümüne kadar devam eden bu dönem-
disinden sonra gelen Şii fakihleri eserle- de kendisinden rivayet edilen hadisler
(ö. 156/773)
rinde onun görüşlerine yer verme ve fet- münker sayılarak delil olmaya elverişli
valarını nakletme konusunda özen gös- Hadisleri ilk defa bulunmamıştır. 1SO'de (767) öldüğünü
termişlerdir. İbn Ebü Akil'in bilinen en konularına göre tasnif eden
kabul edenlere göre ise ihtilat süresi beş
meşhur öğrencisi Ebü'l-Kasım İbn Küle- muhaddis ve fakih.
L _J yıldır.
veyh (ö. 369/979) olup bütün eserlerinin
Hadis tarihinde önemli bir yere sahip
rivayeti konusunda ona icazet vermiş.
76 (695) yılı civarında doğdu.Adi b. olan İbn Ebü Arübe, kendisine ulaşan söz-
Ca'feri fıkıh tarihinde ictihadın ağırlık ka-
Yeşkür oğullarının mevlası olup Basra'da lü ve yazılı rivayetleri fıkıh konularına gö-
zanmasıyla temayüz eden üçüncü döne-
oturduğu için Basri nisbesiyle de anılır. re Basra'da ilk defa tasnif ettiği söylenen
min önemli şahsiyetlerinden Şeyh Müfid
Ebü Reca el-Utaridi. Ebü Nadre el-Abdi. iki kişiden biridir. 11. (VI 11.) yüzyılın ilk ya-
de İbn Ebü Akil'in eserlerini İbn Küleveyh'-
ten rivayet etmiştir. Katade b. Diame, Hasan-ı Basri. İbn Sirin rısında ortaya .konulan ve "sünen" adıyla
ve Matar el-Verrak gibi tabiin alimlerin- bilinen bu tür hadis mecmualarının ilk ör-
İbn Ebü Akil'in kendine has bazı görüş­
den fıkıh. tefsir. hadis öğrendi. Basra'da neği kabul edilen eserini (İbnü'n-Ned!m,
leri olduğu belirtilmektedir. Mesela sün-
net namazlarda birinci rek'atta sürenin
devrin fıkıhta önde gelen alimi. hadiste s. 283) İbn Ebü Arübe'nin yazılı metne
bir kısmını okuyan kişinin diğer rek'ata en büyük hafızı sayılan İbn Ebü Arübe bakmadan hıfzından rivayet edebildiği
aralarında Şu'be b. Haccac. Süfyan es- kaydedilir. Goldziher. tedvin faaliyetinin
kalktığında Fatiha'yı okumadan kaldığı
yerden devam edeceği görüşü bunlardan Sevri. Gunder. Yahya b. Said el-Kattan. başlangıcına dair haberlerde yaptığı gibi

biri olup Şia uleması arasında bununla il- Yezid b. Harun. Ebü Asım en-Nebil gibi İbn Ebü Arübe'nin faaliyetlerini konu alan
gili tartışmalar yapılmıştır (a.g.e., V, 159). muhaddislerin bulunduğu pek çok kim- rivayetlere dayanarak tasnif faaliyetiyle
Kaynaklarda İbn Ebü Akil'in şu iki ese- seye hocalık yaptı. ilgili tarihler hususunda da şüpheler ileri
rinden söz edilmektedir: 1. Kitô.bü'l-Mü- İbnü'l-Medini. tanınmış sika. alimlerin sürmüştür. Ancak Fuat Sezgin'in de be-
temessik bi-l;abli ô.li'r-Resül. Mezhep rivayet ettiği hadislerin altı muhaddisin lirttiği gibi İbn Ebü Arübe ile ilgili olarak
alimleri arasında önemli kitaplardan ka- elinde bulunduğunu, bu hadisleri onlar- Ahmed b. Hanbel'in. "O, Basra'da konu-
bul edilen esere daha sonraki kaynaklarda dan on iki kişinin devraldığını söylemek- larına göre tasnif faaliyetini başlatan ilk
atıfta bulunulmaktadır. z. Kitô.bü'l-Ker te ve İbn Ebü Arübe'yi bu on iki kişi ara- kimsedir" şeklindeki ifadesiyle. "Onun
ve'l-fer. Necaşi. imametle ilgili meselele- sında zikretmektedir. Hafızasının zayıfla­ herhangi bir kitabı yoktu, o ancak ezber-
ri ele alan bu eseri Şeyh Müfid'den oku- dığı vefatından önceki yıllar dışında riva- lerdi" sözü arasında alimler bir çelişki
duğunu söyleyerek müellifi için takdirkar görmemişler, bu iki rivayeti İbn Ebü Arü-
yetlerinde güvenilir kabul edilen İbn Ebü
bir ifade kullanmaktadır (er-Rical, 1. 154). be'nin hafızasının güçlülüğüne hamlet-
Arübe'yi Yahya b. Said el-Kattan. Yahya
BİBLİYOGRAFYA : mişler, ayrıca onun kaleme aldığı söyle-
b. Main, Ebü Zür'a er-Razi. Nesfü. İbn
Necaşi. er-Rical(nşr. M. Cevad en-Naini). Bey-
Hibban ve İbn Adi sika olarak nitelendir- nen eserleri de zikretmişlerdir. Orijinal
rut 1408/1988, I, 153-154; Ebü Ca'feret-Tüsi.
er-Rical (nşr. M. Sadık Bahrülulüm). Necef 1381/ mektedir. Hocası Katade gibi onıin da giz- haliyle günümüze intikal etmeyen es-Sü-
1961, s. 471; a.mlf.. el-Fihrist, Beyrut 1403/ li bir kaderi olduğu ileri sürülmüşse de nen başta Kütüb-i Sitte olmak üzere mu-
1983, s. 83; İbnü'l-Mutahhar el-Hilli. er-Rical teber hadis kitaplarının temel kaynakla-
dfü olmadığı veya bu inancından daha
(nşr. M. Sadık Bahrülulüm). Necef 1392/1972, s.
sonra vazgeçtiği dikkate alınarak bu açı­ rından biridir. Fıkıh konularına tahsis et-
74-75; Nurullah et-Tüsteri. Mecalisü'l-mü'mi-
nin, Tahran 1365 hş., 1, 427-428; Hür el-Amili, dan tenkit edilmemiştir. Ancak tedlis yap- tiği belirtilen bir diğer eseri de el-Muşan­
Emelü '1-'amil(nşr. Ahmed el-Hüseyni). Necef ması sebebiyle eleştirilmiş. isnad tedllsi nef olup (Hatlb. IX, 17) bunun es-Sünen'-
1385/1965, il, 61, 68, 75; Abdullah Efendi el-İs­ le aynı kitap olması da muhtemeldir.
yaparak rivayet ettiği hadisler zayıf sayıl­
fahani. Riyazü 'L-'ulema' ve /]ıyazü '1-futala' ( nşr.
Ahmed el-Hüseyni). Kum 1401, 1, 209-211; Bah- mıştır. Kendilerinden bizzat duymadığı Katacte'nin en yakın talebelerinden olan
rülulüm-i Tabatabfü, Ricalü's-Seyyid Ba/:ıri'L­ halde hadis rivayet ettiği muhaddisleri İbn Ebü Arübe onun tefsirini bizzat ken-
'ulüm(nşr. M. Sadık Bahrüluliim-Hüseyin Bah-
imam Nesfü Zikrü men l;adde§e <an- disinin yazdığını söylemiştir. Günümüze
rüluliim). Tahran 1363, il, 211-223; A'yanü'ş­
Şi'a, V, 157-159;Abbas el-Kummi. el-Küniı ve'l-
hü'bnü Ebi ~rübe ve lem yesma< minh gelip gelmediği bilinmeyen bu tefsirdeki
el~iib, Beyrut 1983, 1, 199; Hüseyin Müderrisi adıyla bir araya toplamıştır (Nesat. Mec- hadislerden faydalanan müfessirler en
Tabatabfü, Mu~addimei ber Fı~h-ı Şi'a (trc. M. ma<atü resa'il tr<ulümi'L-f:ıadiş içinde. Bey- çok İbn Ebü Arübe'nin Katacte'den yaptı­
Asaf Fikret). Meşhed 1368 hş./1990, s. 40-41; rut 1405). Ahmed b. Hanbel, onun sema ğı rivayetlere güvenmişlerdir. Kaynaklar-
Aga Büzürg-i Tuhrani, e?;-Zen"''a ilii teşanifi'ş-Şi'a,
Beyrut 1398, xvıı, 280; Ebü'l-Kasım el-Hüi. Mu'- yoluyla almadığı rivayetlerini "an" lafzı da adından söz edilen Kitô.bü'l-Menô.-
cemü riciıli'L-f:ıadi§, Beyrut 1409/1989, V, 22- ile tedlis yaparak naklettiğini bildirirken sik <an Katade adlı eser (İbn Hacer, el-
23; Hasan Yiisufi Eşküri, "İbn Ebi 'Al}il", DMBİ, Bezzar "semi'tü" ve "haddesena" diyerek İşabe, ili, 599). eğer İbn Ebü Arübe'nin
il, 683-684; "İbn Ebi 'AJ5il", DMT, I, 299. yaptığı rivayetlere güvenilebileceğini söy- Katacte'den naklettiği hac konusunda-
liJ SAFFET KösE lemiştir. İbn Hibban ise onun Yezid b. Zü- ki rivayetlerinden ibaret değilse es-Sü-

421

You might also like