You are on page 1of 2

İBN DE'B

turan bu eserde aşk ve sevginin cevheri- İbn Davüd'un kaynaklarda adı geçen di- r
İBN DE'B
ni, esasını, kurallarını, çeşitlerini, şartla­ ğer eserleri de şunlardır: Kitôbü'l-İnıar,
(ybw-ıtl
rını ve safhalarını açıkladıktan başka İlk­ Kitabü'l-İ<ıar, MLJ.-Otôrü'l-eş'Cır, el-icaz
çağ Yunan filozofu Eflatun, İskenderiyeli fi'l-fı]j:h, el-Bera e, et-Te]j:assi fi'l-fı]j:h,
3
Ebü'l-Velid İsa b. Yezid b. Bekr
astronom, matematikçi. coğrafyacı ve el-Vuşii.1 ila ma<rifeti'l-uşii.I, İl]tilafü b. De'b el-Leysi el-Medeni
müzik bilgini Batlamyus ve ünlü Grek he- mesa,ili'ş-şaJ:zabe, el-Fera'it, el-Mena- (ö. 1711787)
kim ve filozofu Callnus'un (Galen) aşk ko- sik ve Muhammed b. Cerir et-Taberi, Ab- Şair, ensab ve ahbar filimi.
nusuyla ilgili düşüncelerini de aktarmış, dullah b. Şerşlr ile İbrahim ed-Dar1r'e red- L _j
ayrıca eski Arap geleneğinde sevgi ve aş­ diye olarak yazmış olduğu Kitabü'l-İnti­
kın yerini belirten uzr1 (el-hubbü'l-uzrl = şar. Medine'de doğdu. Kinane kabilesinin
platonik aşk) ve afif aşka yer vererek ken- BİBLIYOGRAFYA : Şeddahoğulları koluna mensuptur. Öğ­
di görüşlerini de anlatmıştır. Eser, üç asır­ İbn Davüd ez-Zahiri. ez-Zehre (nşr. İbrahim es- renimini tamamladıktan sonra Bağdat'a
lık bir dönem içinde yetişmiş olan şairle­ Samerraı - Nüri Hammüdi el-Kaysi). Bağdad yerleşip bir müddet Abbasi Halifesi Meh-
rin büyük bir kısmının aşk anlayışlarını ve 1395/1975, neşredenlerin girişi, s. 5-22; Nu'- di- Billah'ın sarayında bulundu, daha son-
aşıkane duygularını, özellikle de hilafet man b. Muhammed, İfJtilafü uşüli'l-me?ahib ra Halife Hadi- İlelhakk'ın nedimi oldu. Bu
merkezi Bağdat'ın kültür ve edebiyat çev- (nşr. Mustafa Galib). Beyrut 1983, s. 167-173,
ilişki Hfıd1'nin hilafeti boyunca devam etti.
179-180; Mes'Gdi. Mürücü';:;-;:;eheb (Meynard).
relerinin görüş ve telakkilerini yansıtma­
vııı. 254-256; İbnü'n-Nedim, el-Fihrist (Teced- İbn Kuteybe'nin ensab ve ahbar alim-
sı bakımından son derece önemli kabul
düd), s. 272; Hatib, Taril:ıu Bagdad, V, 256-263; leri arasında saydığı İbn De'b'in rivayette
edildiği gibi günümüze ulaşan aşka dair a.mlf.. el-Faf5'.ih ve'l-mütefaf5'.f5'.ih (nşr. İsmail el- bulunduğu muhaddisler arasında Hişam
bu tür eserlerin ilki olması açısından da Ensari). Beyrut 1400/1980, s. 65; Şirazi, Taba-
b. Urve, İbn Ebu Zi'b, Salih b. Keysan gibi
ayrı bir değer taşımaktadır. İbn Ferec el- 15'.atü 'l-fuf5'.aha'. s. 109, 175-176; İbnü'l-Cevzi. el-
raviler yer almış. kendisinden de İbn Sel-
Ceyyan1'nin Kitabü'l-lfada,il{ı ve Zahiri Munt34am (Ata). Xlll, 98-101; Yaküt, Mu'ce-
mü'l-üdeba', XV!ll, 142-143; İbn Hallikan. Vefe- lam el-Cumahl. Havsere b. Eşres, Şebabe
fakihi İbn Hazm'ın Tav]j:u'l-J:zamame'si
gibi kendinden sonraki eserlere tesir
yat, iV, 259-261; Zehebi, A'Lamü'n-nübela'. b. Sewar. Ya'küb b. İbrahim b. Sa'd ve
Xlll, 109-116; İbn Fazlullah el-Ömeri. Mesalik, diğerleri rivayette bulunmuştur. İbn Ku-
eden. Ebu İshak el-Husr1'nin Kitabü'l- VI, 305-311; Safedi, el-Vafi, lll, 58-61; Sübki, Ta-
Maşii.n, İbn Ebu Hacele'nin Divanü'ş­ teybe ve İbn Sellam el-Cumah1 ona isna-
baf5'.at, lll, 23-24; Keşfü'?-?Unün, 1, 173; il, 1423;
şabôbe, Mahmud b. Selman el-Haleb1'nin Hansari. Ravzatü'l-cennat, ı, 154; Brockelmann. den hadis nakledip bunda bir sakınca gör~
Menazilü'l-al:zbôb ve Moğultay'ın el- GAL, 1, 520; Şevki Dayf, Tar!fJu '1-edeb, s. 452- mezken Halef el-Ahmer gibi bazı raviler
Vatıl:zu'l-mübin'de geniş nakillerde bu- 458; Jean-Claude Vadet, L'esprit courtois en onu yalancılıkla ve hadis uydurmakla suç-
lunduğu Kitabü'z-Zehre nesir dilinin
orient dans /es cinq premiers siecles de l'hegire, lamışlardır (Yaküt, XVI. 161 ). Buhar! ha-
Paris 1968, s. 267-305; a.mlf.. "lbn Dawüd", dislere ilavede bulunduğunu, Ebu Hatim
ağırlığı bakımından tenkit edilmiştir
. E/2 (İng.), lll, 744-745; !. Goldziher, zahiriler(trc.
(a.g.e., V/2, s. 721-722). Eser ellişer bab- de hadis uydurduğu gerekçesiyle onun
Cihat Tunç). Ankara 1982, s. 93-94; Naci et-Tik-
dan oluşan iki bölümden meydana gel- riti, el-Felsefetü '/-afJ/a15'.1yyetü '/-Eflatüniyye, "münkerü'l-had1s" olduğunu kaydetmiş,
mekte ve her babda da 100 beyit yer al- Beyrut 1402/1982, s. 382-384; Salihiyye, el- Zeheb!, hadisinin bir değeri olmadığını
maktadır. Kitabü'z-Zehre'nin ilk bölümü Mu'cemü'ş-şamil, l, 80-81; Şükrü Özen, İslam belirtmek üzere onun hakkında "vahin"
A. R. Nykl ve İbrahim Abdülfettah Tukan Hukuk Düşüncesinin Ak/fleşme Süreci (dok- tabirini kullanmıştır. İbnü'l-Müsenna ise
tora tezi, ı 995), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s.
(Chicago l 932-7 Bağdad l 968). ikinci bö- İbn De'b'in Şia taraftarı olduğunu ve Ha-
485-486; Michele Vallaro, "Il manoscritto Or.
lümü İbrahim es-Samerrfil ve Nuri Ham- 68 della Biblioteca Reale di Turino: l'unico tes- şimoğulları lehine haberler uydurduğu­
mud1 el-Kaysl ( Bağdad 139511975 ı tara- to completo del Kitab az-zahrah di lbn Da'üd al nu ileri sürmüştür. İbnü'n-Ned1m, Leyla
fından yayımlanmış, daha sonra her iki Işfahani", Annali, nouva serie: XXVI, Napoli ve Mecnun gibi aşk hikayelerini derle-
bölümü bazı düzeltmelerle İbrahim es- 1976, s. 69-84; a.mlf.. "Umayyah lbn Abi ş-Şalt yenler arasında onu da sayar (el-Fihrist,
Samerrfil tekrar neşretmiştir (HI. Zerka nella seconda parte del <Kitab az-zahra> di Ibn S. 365).
1406/1985). Muhammed Hayr el-Bikal ka- Dawüd al-Isfahani", Atti della Accademia Na-
zionale dei Lincei, 8. seri: XXII, Roma 1978, s. İbn De'b tatlı dilli, hoşsohbet bir insan
leme aldığı bir dizi yazıda (bk. bibi.) bu olması yanında nesep bilgisi kuwetli, Arap
423-480; a.mlf.. "Abü Bakr Mul)ammad Ibn
neşri tenkit etmiş, özellikle beyitlerin ik- Dawüd al-Işfahani ~-Zahiri: Kitab az-Zahrah, şiirive tarihi konularında geniş bilgi sahi-
mali ve okunuş hatalarının tashihi konu- Parte Seconda", Supplemento n. 45 agli Anna- bi bir alim olarak tanınmış. yaşadığı de-
sunda önemli katkıda bulunmuştur. Ki- li, XLV/4, Napoli 1985, s. 1-5; Wim Raven, "The
virde Hicazlılar'ın en edibi diye nitelendi-
tôbü 'z-Zehre'nin 51 ve 58. bablarından Manuscripts and Editions oflbn Dawüd's Kitab
al-Zahra", Manuscripts of Middle East, iV, Lei- rilmiştir. Konuşmasındaki belagat ve za-
bazı parçaları Omeyye b. Ebü's-Salt'la il-
den 1989, s. 133-137; Claude Gilliot, "Textes rafeti, hazırcevaplılığı, her duruma uygun
gili makalesinde neşreden Michele Valla-
arabes anciens etides en Egypte au cours des şiir ve hikaye üretme veya nakletme be-
ro daha sonra da 51-55. babların tenkitli annees 198 7 a 1990", MIDEO, XX ( l 99 l). s. cerisi sayesinde üst düzey yöneticilerle
neşrini gerçekleştirmiş (bk. bibi.). Wim 348-350; a.mlf.. "Textes arabes anciens etides
çok çabuk kaynaşabilmiş, kibirli davranış­
Raven de İbn Davud ve bu eseriyle ilgili en Egypte au cours des annees 1990 a 1992",
larına rağmen Halife Hfıd1'nin dostluğunu
olarak lbn Diiwüd al-Işbahiini and his a.e., XXI ( 1993). s. 427-429; Muhammed Hayr
el-Bikai, "Kitabü'z-Zehre li-Mul)ammed b. Da- kazanmıştır. Hact1'nin, huzuruna geldiği
Kitiib al-Zahra (Leiden 1989) adıyla bir
vud el-işbahani", 'Alemü 'l-kütüb, XVlll/3, Ri- zaman ona itibar etmesi, sohbetinden
doktora çalışması yapmıştır (eser ve ne-
yad 1417/1997, s. 225-238; XIX/1 (1417/1997). bıkmadığını söylemesi ve kendisine bol
şirleriyle ilgili bir değerlendirme için bk.
s. 41-59; XIX/3 (1418/1998), s. 245-264; XlX/4
Raven. bibi.). Nuri Hammudl el-Kaysı ay- ihsanda bulunması İbn De'b'in halife ya-
( 1418/1998). s. 346-364; Fehim Bayraktareviç,
rıca İbn Davud'un bazı şiirlerini Evra]j: "İbn Davud", İA, V/2, s. 721-722; Louis Massig- nındaki mevkiini ortaya koymaktadır.

min Divani Ebi Bekir MuJ:zammed b. non. "Uzri", a.e., Xlll, 90-91; Muhammed Sey- İbn De'b kadar meşhur olmamakla bir-
Davud el-İşfahani adıyla yayımlamıştır yidi, "İbn Davüd", DMBİ, ııı. 481-484. likte bu ailenin bazı üyeleri de Arap tarihi,
(Bağdad 1392/1972). liJ SAFFET KösE şiiri ve nesebi konusundaki bilgileriyle ta-

411
İBN DE'B

nınmıştır. Bunlardan özellikle İbn De'b'in ni ispatlayan İbn Derrac 100 dinar ile ödül- Şiirlerinde Ebu Temmam'ın (ö. 231/846)
dedesi Bekir, büyük amcası Huzeyfe b. lendirilerek saraya alındı ve saray şairleri ve Mütenebbi'nin (ö. 354/965) tarzını de-
De'b, kardeşi Yahya b. De'b ve yeğeni Mu- arasında seçkin bir yere sahip oldu. vam ettiren İbn Derrac klasik Arap şiiri­
hammed b. Huzeyfe anılabilir. Endülüs'ün siyasi ve askeri sahada zir- nin önde gelen temsilcilerindendir. Seali-
BİBLİYOGRAFYA : vede olduğu İbn Ebu Amir el-Mansur ve bi'ye göre Mütenebbi Suriye'nin, İbn Der-
Ttıcü'l-'arüs, "d,eb" md.;Cahiz. Kittıbü'l-Ha­ daha sonra oğulları Abdülmelik el-Muzaf- rac Endülüs'ün nazım ve nesir üstadıdır
yevtın, VI, 61; Buhari, et-Ttıri/].u '/-kebir, V, 402; fer ile Abdurrahman el-Me'mun zamanla- ( Yetimetü'd-dehr; ıı. 103). İbn Hayyan. İbn
İbn Kuteybe. e/-Ma'arif(Ukkaşe). s. 537-538;
rında İbn Derrac onların maiyetinde hem Derrac'ın Amiri sarayına mensup şairle­
Mes'üdi. Mürücü ';;;-;;;eheb (Abdülhamid).111, 335- rin en önde geleni ve Endülüs'ün sanat-
341; Taberi. Tarif]. (Ebü'l-Fazl). VIII, 178, 202, şair hem de mvan-ı inşa'da katip olarak
on altı yıl süreyle müreffeh bir hayat sür- kar şairlerinin de son temsilcisi olduğu­
220-221, 223-224, ayrıca bk. İndeks; İbnü'n­
Nedim, el-Fihrist(Teceddüd). s. 103, 365; İbn dü: 399'da (1008) ise Abdurrahman el- nu ifade eder. Öğrencisi Ebu Muhammed
Hazm. Cemhere, s. 181; Hatib, Ttıri/].u Bagdtıd, Me'mun'un öldürülmesinin ardından En- İbn Hazm Endülüs'te İbn Derrac'dan da-
xı. 148-152; İbn Hacer. Ustınü'L-Miztın, iV, 408- ha üstün bir şair yetişmediğini, Endülüs
dülüs'te grtaya çıkan kargaşa döneminde
410; a.mlf.. Teh;;;ibü't-Teh;;;ib, IX, 153; Yaküt. şiirinin onunla Beşşar b. Bürd ve Müte-
Mu 'cemü '1-üdebtı', XVI, 152-165; Yağmüri. f'lü- sıkıntılı günler yaşamaya başladı. Hamisi
rü '1-/s:abes (nşr. R. Sellheim). Wiesbaden 1384/ olan AmirTier'in tekrar eski günlerine dö- nebbi seviyesine ulaştığını söyler ( Feta'i-
1964, s. 310-311; Zehebi. Mizanü'l-i'tidtıl, III, nebilecekleri ümidiyle Kurtuba'da Mu- Lü 'L-Endelüs, s. 20).
327-328; a.mlf., Ttıri/].u '/-İslam: sene 17M 80, s. hammed Mehdi-Billah, Süleyman el-Müs- Özellikle nazım tekniği bakımından Mü-
287-288; Meclisi, Bif;.tırü'l-envtır; Beyrut 1403/ tenebbi'ye benzetilen İbn Derrac deruni
tain gibi Endülüs Emevi halifelerine kasi-
1983, XL, 97-116; Zirikli. el-A'ltım, iV, 298; Ch.
Pellat, "Ibn Da,b", EJ2 (İng.), Ill, 742; Mehdi Mu- deler sunarak dört yıl güç şartlar altında fikir, kıvrak zeka ve derin hikmetleri ba-
habbeti- M. Mehdi Müezzin-i Cami. "İbn De,b", yaşamaya çalıştı. Daha sonra içinde bu- kımından onun seviyesine ulaşamamış­
DMBİ, Ill, 475-477. lunduğu ortamın düzeleceğinden ümidi- sa da bazı şiirleri onunkinden üstündür.
~ İ. HAKKI ÜNAL ni kesince 404 (1013) yılında Kuzey Afri- Edebiyat tenkitçileri, Endülüs Emevi
ka'da Sebte (Ceuta) valisi olan Ali b. Ham- emirlerinden Ebu Amir el-Mansur'un hı­
r 1
mud'un yanına gitti. Ancak umduğunu ristiyanlara karşı yaptığı gazaları tasvir
İBNDERRAC
bulamayınca tekrar Endülüs'e dönerek eden şiirlerinin gerçek hayatı ve kişilerin
(<;:lj~~I)
huzur içinde yaşayabileceği bir yer arama- başarılı liderlerine besledikleri sami_mi
Ebü Ömer Ahmed b. Muhammed ya başladı. Bu maksatla Meriye (Almeria). duyguları yansıtması bakımından Müte-
b. el-As(i) b. Derrac
Belensiye (Valencia). Şatıbe (Jativa) ve Tur- nebbi'nin Seyfüddevle için yazdığı şiirler­
el-Endelüs! el-Kastalll
(ö. 421/1030) tuşe (Tortosa) gibi her biri müstakil birer den hiç de aşağı olmadığı görüşünde bir-
hükümet olma gayreti içinde bulunan leşirler.
Endülüslü şair.
L _J emirliklere seyahatler yaptı. Buralarda da Esas itibariyle bir kaside şairi olan İbn
beklediği ilgiyi göremedi. Nihayet408'de Derrac, bu alandaki şiirlerinin büyük bö-
347 yılı Muharremin de (Nisan 958) Kas- (1017) gittiği Sarakusta'da (Saragossa) lümünü Amiri hanedanı mensupları için
talle (Cacella) şehrinde doğdu. İspanya'nın şehrin emiri Münzir b. Yahya et-Tücibi'- yazmıştır. Şiirlerinde bu hanedan men-
müslümanlar tarafından fethedilmesin- nin dostluğunu kazanarak sarayına yer- suplarının savaşlarını, kendi yaptığı yol-
den sonra buraya yerleşen Sanhacetü'l- leşmeye muvaffak oldu. Burada saray culuklarda karşılaştığı güçlükleri ve ma-
Himyeriyye kabilesine mensuptur. Berbe- başşairi ve divan katibi olarak on yıl kadar ruz kaldığı felaketleri dile getiren şair,
ri bir aileden gelen şairin hayatının hacib rahat bir hayat geçiren İbn Derrac, eml- özellikle Endülüs iç savaşının dehşetini
İbn Ebu Amir el-Mansur'un himayesine rin oğlu Yahya b. Münzir ile aralarının açıl­ tasvir ettiği şiirlerinde altın çağını yaşa­
girdiği382 (992) yılına kadar geçen döne- ması üzerine Sarakusta'dan ayrılıp 419'- yan müslüman İspanya'nın hazin çöküşü­
mi hakkında bilgi yoktur. Ancak yaşadığı da (1028) Daniye (Denia) şehrine giderek nü mersiye tarzında terennüm etmiştir.
yılların Endülüs'te İslam medeniyet ve Mücahid el-Amiri'nin himayesine girdi. Ayrıca çiçek tasvirlerini konu edinen "nev-
kültürünün en pariak dönemi olduğu dik- Hayatının son yıllarını onun sarayında riyyat" şiirleriyle daha sonra bu alanda
kate alınırsa onun edebiyat, tarih, ensab, geçiren İbn Derrac 16 Cemaziyelahir 421 şiir yazan İbn Haface, İbnü'z-Zekkak ve
özellikle de şiir tekniği alanında Kastalle (21 Haziran 1030) tarihinde burada vefat Muhammed b. Galib er-Rusafi gibi şair­
ve civarındaki şehirlerde, ayrıca Kurtu- etti. lere öncülük etmiştir.
ba'da (Cordoba) öğrenim gördüğü söyle- İbn Derrac. manzum ve mensur eser- İbn Derrac, yaşadığı dönemin tarihi
nebilir. lerinde kullandığı kelimelerin seçiminde olaylarını gerçekçi olarak yansıtan şiirle­
İbn Derrac'ın adı edebiyat çevrelerinde gösterdiği titizliği, işlediği konuların ca- riyle de ayrı bir değer arzeder. İspanya ta-
ilk olarak İbn Ebu Amir el-Mansur'un hu- zip oluşu ve inceliği, edebi sanatları gü- rihi ve bilhassa Endülüslüler'in komşula­
zurunda okuduğu bir kasideden (Divan, zel kullanması, hayal gücünün zenginliği. rı hıristiyan krallıklarla olan münasebet-
şiir. nr. 3) sonra duyulmaya başlandı. Sa- hazırcevaplılığı ve akıcı üslubu ile tema- leri hakkında önemli bilgiler ihtiva eden
ray şairleri böyle mükemmel bir kaside yüz etmiştir. Çağdaşı İbn Şüheyd, İbn bu tür şiirleri tarihçiler için oldukça önem-
yazacağına ihtimal vermediklerinden onu Derrac'ın özellikle üslübunun tabiiliği, te- li malzeme niteliğindedir.
serika ve intihal yapmakla itham ettiler. kellüften uzaklığı ve dile hakimiyetiyle di- Uzun yıllar Endülüs saraylarında inşa
Bunun üzerine 3 Şevval 382'de (2 Aralık ğer şairlerden ayrıldığını ifade ettikten katibi olarak vazife gören İbn Derrac'ın
992) gerçek sanatkar olup olmadığı de- sonra onun şiirlerinin lugat, ahbar ve en- mektup, risale ve ruk'a tarzında kaleme
nenmek üzere saraya davet edildi. isteni- sab ilimlerindeki derin bilgisine delil teş­ aldığı mensur yazılarının hemen tamamı
len konuda irticalen nazmettiği kaside- kil ettiğini söylemektedir (İbn Bessam eş­ kaybolduğundan nesri hakkında kesin bir
siyle (Divan, şiir nr. ı 00) üstün yeteneği- Şenterlnl, l, 61 ). hükme varmak zordur. Divanını neşreden

412

You might also like