You are on page 1of 2

SAFiYYÜDDiN ei-URMEVI

ı ı tını kurtardı. Ayrıca HülagG ile gö rüşme Ahmed es-Sühreverdl, Ali Sital, Hasan Za-
SAFİYYÜDDİN el-HİLLİ imkanı buldu ve zamanla onun güvenini mir (Zahir), ZeytGn, Hüsameddin Kutluk-
kazanarak çevresinde yer aldı . İbnü'l-Fu­ boğa , Lehaz, Seba, Denanlr, Annan, Arlb
(bk. HİUJ, Safiyyüddin) .
L _j vatl, Naslrüddin-i TGsi'nin, yaptığı katliam- gibi birçok leracının yetişmesinde büyük
lardan dolayı HülagG'yu kınad ığ ı nı bildirdi- etkisi olmuştur. Ayrıca hat sanatında çığır
ı ı ği bir mektubunu Safiyyüddin el-Urmevi açmış, İ bnü's-Sühreverdi, Yakut el-Müs-
SAFİYYÜDDİN el-HİNDi vasıtasıyla gönderdiğini anlatır. ta'sıml, Nizameddin b. Hakim, Kemaled-

(bk. HİNDİ). din b. Burhan es-SGfi, Abdullah-ı Sayrafı


L _j Daha sonra Safiyyüddin, Evkaf nazırlığı­
gibi sanatkarları yetiştirmiştir. Şairliğiyle
na getirildi. HülagG'nun Irak' ın yönetimi-
de tanınan Urmevl'nin bestelediği eserle-
ı ı ni veziri Şemseddin el-Cüveynl'ye bırakıp
rin sözlerinden pek çoğunun kendisine ait
SAFİYYÜDDİN el-URMEVi ülkesine dönmesinden sonra Cüveyni aile-
olduğu kaydedilmektedir.
( ı.Ş}"".JYI ~..>.11 ~ ) sinin Bağdat'taki dönemi başladı. Bu de-
virde Safiyyüddin yine itibar gören bir kişi Eserleri. 1. Kitabü'J-Edvar"'. 633 (1236)
Safiyyüddln Abdülmü'min b. Yusuf yılında Nasirüddin-i TGsi'nin tavsiyesi üze-
b. Hıhir el-Urmevi olarak Cüveynl ailesine yakın oldu, Divan-ı
i nşa'nın başına getirildi, aynı zamanda rine yazı lmıştır. Safiyyüddin'in mOsiki sis-
(ö. 693/1294)
nazırlık görevi devam etti. Safiyyüddin bu
temini açıkladığı esere özellikle XIV-XVI.
MO.siki nazariyatçısı , yüzyıllarda mOsiki nazariyatçıları tarafın­
dönemde Şemseddin el-Cüveyni'nin oğul­
bestekar ve icracı. dan şerhler yazılmış olup Abdullah-ı Say-
L _j ları Bahaeddin Muhammed ile Şerefeddin
rafı , Celaleddin Fazlullah el-Ubeydl, Fah-
Harun'un eğiti miyle ilgilendi. Bahaeddin
613 (1216) yılında Urmiye'de (günümüz- Muhammmed'in Moğollar' ın Irak-ı Acem reddin Muhammed el-Hucendi, Lutfullah
de İran sınırları içeri sindeki Rı zaiye ş ehri) valisi olarak İsfahan'a gitmesi üzerine (664/ es-Semerkandi ve Abdülkadir-i Meragi'-
dünyaya geldi. İsmail POr onun Belh şeh­ nin çalışmaları bunlardan bazılarıdır. Ay-
1265) Safiyyüddin onunla birlikte isfahan'a
rıca Yusuf b. Nizameddin Kırşehri'nin Ri-
rinde doğduktan sonra çocukluk yıllarını gittiyse de Cüveynl ailesinin iktidardan düş­
sale-i M ı1si.(oyye'sinde, Fethullah eş-Şir­
Urmiye'de geçirdiğini , Hüsnl el-Harlrl ise mesiyle tekrar Bağdat'a döndü (683/ ı 284).
vani 'nin Mecelle fi'l-musi~i'sinde ve Ah-
dedelerinin Azeri olduğunu ve kendisinin Ardından onun için sıkıntılı günler başladı.
medoğlu Şükrullah ' ın Risale-i Mı1si.(dsi n­
Bağdat'ta doğduğunu belirtir. Müstansır­ Mala fazla değer vermediğinden sonun-
de Safiyyüddin'in kitabındaki sistem ele
Billah zamanında ( 1226- ı 242) Şafii fıkhı­ da yoksullaştı ve 300 dina rlık bir borç yü-
alınmıştır. Kitdbü 'l-Edvar Hüseyin Ali Mah-
nı öğrenmek için Bağdat'a gitti. Burada zünden hapse atıldı. Burada hastalanarak
fGz, Gattas Abdülmelik Haşebe ve Haşim
Müstansıriyye Medresesi'nde okudu. Akli 20 Safer 693 (20 Ocak 1294) tarihinde ve-
Muhammed Receb tarafından yayımlan ­
ilimler, edebiyat, tarih, ilm-i nücGm, hat fat etti.
mış, Mehmet Nuri Uygun tercümesiyle bir-
ve fıkıhta kendini yetiştirmesinin yanı sı­ Safiyyüddin el-Urmevi mOsikide yeni bir likte tenkitli neşrini gerçekleştirmiştiL z.
ra özellikle mOsiki nazariyatı ve icrası ko- dönem başlatarak Ya'küb b. İshak el-Kin- er-Risfiletü' ş-Şerefiyye*. İlhanlılar'ın Irak
nusunda devrinin en ünlü alimi oldu . Hat di, Farabl, İbn Sina gibi alimlerin, İ lkçağ valisi Şemseddin el-Cüveynl'nin oğlu Şe ­
sanatında İbnü'l-Bewab mektebini devam Yunan nazariyatçılarının mOsiki sistemle- refeddin Harun adına kaleme alınmıştır.
ettiren sanatkarlar arasında zikredilen Sa- riyle ilgili eserlerini tercüme etmek yerine Farabi ve İbn Sina'nın mOsiki konusunda-
tiyyüddin, mensub hattıyla yazdığı bir mus- yaşayan mOsiki üzerinde durmuştur. Bir ki görüşlerinin aktanldığı eser Kitdbü'l-
hafın halife tarafından beğenilmesi üzeri- sekizlik aralığı (oktav) on yedi ses aralığı­ Edvar' ın daha geniş bir düzenlemesidir.
ne saray kütüphanesinde müstensih ola- na bölerek elde ettiği sistemi geliştirmiş Fransızca'ya tercüme edilen er-Risaletü'ş­
rak görevlendirildi. ve perdeleri ebced sistemine göre harf- Şerefiyye ' nin Haşim Muhammed Receb
Safiyyüddin, mOsiki nazariyatı konusun- lerle ifade etmiştir. Onun mOsiki sistemi tarafından tahkikli neşri gerçekleşti rilmiş,
daki riyazl bilgileri Halife Müsta'sım-Bil­ sonr aki dönemlerde benimsenmiş , XIV. Fazlı Arslan eseri Türkçe'ye çevirerek üze-
lah'ın katibinden öğrendi. Onun hayatı yüzyıldan XVI. yüzyılın ortalarına kadar rinde bir doktora çalışması yapmıştır (AÜ
Halife MOstansır ve Müsta'sım dönemle- Türk-İslam dünyasındaki nazari mOsiki ça- Sosyal Bilimler Enstitüsü , 2004) . 3. Fi
ri (1226-1258) , Moğollar'ın Bağdat'ı işgali lışmala rın da esas alı nm ıştır. Şe mseddi n ' UlUmi 'l-'aru z ve 'l-~ava fi v e'l-be di' .
ve son rası ( ı 258- ı 263), Cüveynller dönemi
( 1263-1294) olm ak üzere üç devrede ince-
lenebilir. Müstansır-Billah ve Müsta'sım­
Billah dönemlerinde hattat ve müzisyen-
lerin en büyüğü olarak tanınan Safiyyüd-
din, kütüphanedeki görevinin yanı sıra za-
man zaman saray mGsikişinasları ile çalış­
maktaydı. Ona ait bir bestenin halife tara-
fından beğenilmesi üzerine halifenin mec-
lislerinde bulunmaya ve ud çalmaya baş­ Safiyyüddin
ei- Urmevi' nin
ladı. HülagG'nun Bağdat'ı işgalinden (65 6/
Kitabü 't-
1258) sonra birçok kişinin katledildiği, kü- Edvar ad lı
tüphanelerin yağmalanıp kitapların yok eserinin
ilk iki sayfası
edildiği bir sırada Safiyyüddin kendi otur-
(Nuruosmaniye Ktp.,
duğu mahalledeki yüzlerce insanın haya- nr. 3653/1)

479
SAFiYYÜDDiN e/-URMEVI

Eserin bir nüshasının Bodleian Library'de ve siyasi muahedelerde bağlayıcılığı şekli sı halinde alıcı malın tamamını geri vere-
bulunduğu kaydedilmektedir (İA, X, 63). olarak göstermek üzere adet haline gel- bilir veya kalan kısmı -Malikller'e göre yarı­
Safiyyüddin'in "muğnl" ve "nüzhe" adıyla miş olan el sıkışma uygulamasını ifade et- dan fazla olmak şartıyla- ona denk gelen
kanuna benzeyen iki saz icat ettiği , dev- mektedir. Ancak safka zamanla satım baş­ bedelle kabul ederek akdi bölebilir. Şafii­
rinde dillerden düşmeyen 130 adet eser ta olmak üzere kira, nikah gibi işlemleri ler'e göre malların fıyatlarının ayrı ayrı be-
bestelediği kaynaklarda belirtilmektedir. içine alacak şekilde akid terimiyle eş an- lirtilmiş olması şartıyla aynı sebeplerle ak-
Kitabü 'l-Edvar'da bu bestelerinden eb- lama sahip bir terim haline gelmiştir. Bu- din bölünmesi caizdir. Hanefıler'e gelince,
ced harf notasıyla yazdığı iki adet savtı nunla birlikte safka daha çok akid bütün- Ebu Yusuf ve Muhammed fiyatların ayrı
günümüze ulaşmıştır. lüğü 1 bölünmezliği (ittihadü's-safka) ve bir ayrı belirtilmesi halinde sebepli veya se-
BİBLİYOGRAFYA : akid içinde iki akid yapılması (safkatan fi bepsiz akdin bölünebileceğini kabul eder-
Safıyyüddin ei-Urmevl. el-Eduar fi'l-mOsfl):a (nşr. safka) konularında öne çıkmaktadır. ken Ebu Hanife fiyatlarla birlikte ayrı ayrı
Gattas Abdülmelik Haşebe). Kahire 1986, neşre­ satış ifadesinin de kullanılmış olmasını şart
denin girişi, s. 33-38; ayrıca bk. Mahmud Ahmed Akid bütünlüğü, İslam hukukunda üze-
koşmuştur (Mecelle Ebu Hanife'nin gö-
el-Hifnl'nin yazısı, s. 3-32; İbnü't-Tıktaka, el-Fab- rinde ittifak edilmiş bulunan kabul ün ica-
rüşünü esas almıştır, md. ı 77-180) . 3. Ta-
rf, Kahire 1317, s. 297-298; İbnü'I-Fuvatı, Telbi- ba uygun olması ilkesinin bir gereğidir.
şu Mecma'i'l-adiib (nşr. Mustafa Cevad), Dımaşk rafların (satıcı-alıcı) birden çok olması.
Buna göre karşı tarafın fiyatı ya da satılan
1965, X, 556; İbn Fazlullah el-Ömerl, Mesalik, X, Şafii ve Hanbeliler'e göre malın bir kısmı­
malı bölme, azaltma veya çoğaltına şek­
310-312; Kütübi. Feuatü'l-Vefeyat, Bulak 1299, nın kusurlu çıkması ya da alıcıların mu-
ll, 41 1; Müstakimzade, Tuhfe, s . 295, 575; H. G. linde icabı değiştirerek kabul beyanında
hayyer olması halinde alıcı ve satıcılardan
Farmer, A History of Arabian Music, London bulunması, yine taraflardan birinin birden
1929, s. 227-229; a.mlf.. The Sources of Arabi- birine ait hisse reddedilerek akid bölüne-
fazla olması halinde birinin icap veya ka-
an Music, Leiden 1965, s. 48-49; a.mlf., "Safiy- bilir. Sadece kusur sebebiyle akdin bölün-
bulüne diğerinin katılmaması icap-kabul
yeddin", İA, X, 63-64; Brockelmann. GAL Suppl., mesini kabul eden Malikiler'e göre taraf-
I, 906-907; B. R. d'Erlanger, La musique arabe, uygunluğuna , dolayısıyla akdin oluşması­
ların kendi aralarında ticaret ortaklığı bu-
Paris 1949, V, 396-397; Abbas el-Azzavi, el-MO.- na engel olur. Bunun dışında bazı durum-
lunmaması şarttır. Hanefiler ise tarafların
sfl):a'l-'Iral):ıyye fi 'ahdi'l-Mogul ue 't-Türkman, larda akdin bölünmesi caiz görülmüştür.
Bağdad 1370/1951, s. 22-34; Nacl Ma'rüf. Tanl]u sayıca çok olmasını akdin bölünmesi için
1. Satışı caiz olanla olmayan şeylerin aynı
'ulema'i'l-Müstanşıriyye, Kahire 1396/1976, I, yeterli görmez (ayrıntılar için bk. Şirb1'n1',
168-172; Adil ei-Bekrl, Şafiyyüddin el-Urmevf, akde konu olması. a) Sirke ile şarap, helal
II, 40-42, 60; Buhut!, III, ı 76- 180; Muham-
Bağdad 1978, s. 29-33; O. Wright, The Moda/ et ile murdar et (meyte) gibi mütekawim
med b. Abdullah el-Haraş1' , V, 147-149; Bil-
System of Arab and Persian Music A.D. 1250- mal ile mütekawim olmayanın birlikte söz-
1300, Oxford-New York 1978, s. 79-142; A. Shi- men, VI , 32-36, 53, 75).
leşmeye konu edilmesi. Bu durumda Şa­
Ioah, The Theory of Music in Arabic Writings, Bir akid içinde iki akid yapılması Hz. Pey-
München 1979, s. 309-312; Mehmet Nuri Uygun, fii ve Hanbeli mezheplerine göre akid bö-
gamber tarafından yasaklanmıştır (Müs-
Safiyyüddin Abdülmü 'min Urmeuf ue Kitabü '1- lünür ve satımı caiz olan kısım hakkında
ned, I, 398; Tirmizl, "Büyü<", 18). Bu hadis-
Eduarı, İstanbul 1999; İsmail POr, "Şafiyyüdd!n akid sahih, caiz olmayan hakkında ise ba-
Urmevi" , Danişname-i Edeb-i Farsf (nşr. Hasan te yasaklanan akdin mahiyeti İslam hukuk-
tıl olur. Ebu Hanife ve Malikiler'e göre ise
Enüşe). Tahran 1381, lll, 617; Süreyya Agayeva, çuları tarafından birkaç şekilde yorumlan-
haramın helale karışması ya da helal kıs­
"Te'ş!r-i Kitab-ı Edvfu-ı Urmevi ber Risaleha-yi mıştır. 1. Peşin ve veresiye fiyatı ya da fark-
~dim! ve Mu'aşır-ı Milsil}l Azerbaycan ve Tür- mın fiyatının bilinemernesi sebebiyle akid
lı fiyatları bir arada söyleyip alıcının kabul
kiye" , Mecmu'a-i Malsalat-ı Hümayiş Beyne'I- bütünüyle batıl olur. Ebu Yusuf ve Mu-
ettiği fiyatı açıkça belirtıneden malı al-
milelf Şafiyyüddfn Urmeui (haz. Ahmed Sadr!), hammed'e göre pazarlık esnasında her bi-
Tahran 1384, s. 195-205; Mahmud Ahmed ei-Hif- mayı kabul ettiği akid. Böyle bir akid içer-
rine ait fiyatın ayrı ayrı belirtilmesi duru-
ni. "Şafıyyüddin el-Urmevi el-Bagdadi", 'Ale- diği bilinmezlikten dolayı cumhura göre ba-
mü'l-fikr, V/1, Küveyt 1975, s. 283-302; Gulam munda her biri ayrı akid olacağı için akid- tıldır. Tabiinden Tavus b. Keysan ve Ham-
Hüseyin Beydili. "Büzürgan-ı Azerbaycan: Urrni- lerden biri sahih, diğeri batıl olmak üze- mad b. Ebu Süleyman'a göre akdi takiben
yeli Safiyyüddin Hakkında Bir Nice Söz", Varlık, re bölünebilir. b) Satıcının kendi mülkiye- ödeme yapmadan ayrılan alıcı zımnen ve-
sy. 10, Tahran 1980, s. 47-52; Abdülcebbar Mah-
tindeki mal ile başkasının mülkiyetinde- resiye almayı kabul etmiş olacağı için bu
mud es-Samerral, " Şafiyyüddin Urmevi müced-
didü 'l-milsit;l'l-'Abbasiyye", el-Meurid, Xlll/4, kini birlikte sözleşmeye konu etmesi. Şa­ tür bir akid yapmada sakınca yoktur (İbn
Bağdad 1984, s. 127 -129; E. Neubauer. "Şafi al- fii ve Hanbeli mezheplerine göre başkası­ Kudame, IV, 3ı4) . z. Satış, karz, kira, ni-
Dın aı-urmawı", EJ2 (İng.) , VIII, 805-807; Nuri na ait bir malı izinsiz satmak tatıl olduğu kah gibi farklı akidleri bir araya toplayan
Özcan, "Osmanlılar'da Musiki", Osmanlı Ansik- için akid bölünerek sadece caiz olan kı­
lopedisi, İstanbul1993, lll, 209-211; Hüsnü ei-Ha-
akid. a) Eğer biri diğerini gerektirecek şe­
sım bakırnından sahih olur. Hanefi ve Ma- kilde şartlı olarak yapılmışsa faiz şüphe­
rlrl, "el-Urmevi el-Bagdadi (Şafiyyüddln 'Abdü'I-
Mü'min)" , el-Meusu'atü'l-'Arabiyye, Dımaşk likiler'e göre ise akid satıcının kendi mül- si veya ihtiyaç sahiplerini sömürmeye yol
1998, I, 943-944. r;iJ kiyetindeki kısım hakkında re'sen, diğeri­ açabileceği gerekçesiyle çoğunluk tarafın­
1imJ MEHMET NuRİ UYGUN
nin mülkiyetine denk gelen kısmında ise dan caiz görülmez. b) Biri diğerinin şartı
sahibinin iznine bağlı olarak sahihtir. c) olmadan iki farklı akid bir arada yapılmış­
Hayvanın, karnındaki yavruyla birlikte sa- sa fakihlerin çoğunluğu bunu kural olarak
SAFKA
tılması gibi bilinenle bilinmeyenin birlikte caiz görür. 3. Vadeli satılan bir malın peşin
(~t)
akde konu edilmesi. Bu durumda akdin para karşılığında daha düşük bir bedelle
Akid anlamında bir fıkıh terimi. geri satın alınması. Bu tür sözleşmeler fa-
L ~ bölünmeyip tatıl olacağı hususunda itti-
fak vardır. z. Satışı caiz olan aynı ya da iz şüphesi sebebiyle çoğunluk tarafından
Sözlükte "ses çıkaracak şekilde vurmak, farklı şeylerin aynı akde konu olması. Bu caiz görülmemiştir (bk. INE) .
(taraflar) alışveriş sırasında ellerini hızlıca durumda Maliki ve Hanbel1ler'e göre sa- Akdin bütünlüğünün korunması ve iki
birbirine vurmak" anlamına gelen satk kö- dece malın bir kısmının eksik, kusurlu ya akdin bir arada yapılmasıyla ilgili hadisler
künden türeyen satka, ticari işlemlerde da başkasına ait olduğunun ortaya çıkma- ve İslam hukukçularının bu konudaki ih-

480

You might also like