You are on page 1of 2

AS KAlAN

önce burayı fethetmiş olduğu. ancak As- Askalan eski ve orta çağlarda çınar me adlı eseri basılmıştır (D ı m aşk ı 342).
kalan halkının Rumlar'ın mizans lıl arl ken- ve ceviz ağaçları , zeytinlikleri. kınası ve Yazma nüshaları mevcut olan diğer baş­
dilerine yardım etmeleri üzerine yapılan adın ı buradan alan bir nevi sarımsağıy­ lıca eserleri de şunlard ır : Mul]tasarü 'l-
antlaşmayı bozmuş oldukları ve Mua- la (ascalonia cepa) meşhurdu . Bel h 'te de Muharrer (fıkıh), Na?mü Usılli İbni 'l­
viye'nin burayı Hz. Ömer'in vefat ettiği Askalan adlı bir köy vardır. lfacib, Tabaka tü '1 -lfanabile, Şiffi, ü'l-
644 yılında yeniden fethettiği bildiril- BİBLİYOGRAFYA : kulılb ii mena~ıbı Beni Eyyılb, Z,ikru
mektedir. Hz. Ömer ve Hz. Osman As- Müsned, III, 225; Belazüri, Fatatı (M ünec- ~udati'd- diyari'l- Mışriyye (hi eri 566 -
kalan'ı bazı kimselere ikta * etmişlerdi. cid ), s. 169, 171; Taberi. Tarrl] (de Goe je ). ı , 860 y ıll arı ara s ında kadıl ı k yapan kişilere
Rumlar Abdullah b. Zübeyr zamanında 2798; BekrT. Mu 'cem, lll, 943 ; Yaküt. Mu 'ce· dair), Şer}ıu Elfiyyeti İbn Malik, Safve-
Askalan'ı yıktılar ve halkını da oradan m ü 'l·büldan, IV, 122; a.mlf., e l·Müş te rik, s. tü 'l-l]u1fişa (nahiv). Tenbihü'l-al]yar 'alô
308·309; Ali Sevim. Suriye Se lçuklu/arı, Anka·
çıkardılar. Abdülmelik b. Mervan halife ma kne fi'J-menam mine'l-eş'ar, Man-
ra 1965, s. 50·52; W. Heyd. Yakın·Doğu Tica·
olunca şehri yeniden inşa ve tahkim et- ret Tarihi (tre. Enver Ziya Kara i). Ankara 1975, zılme ii '1 - mesa}ıa, Manzılme fi'l- ce br
ti ; ayrıca buraya birçok insan yerleştire­ ı , 146, 155·156, 161, 164, 190·191, 343, 446; ve'1-mukcibele.
rek onlara toprak ikta etti. Abbas! Hali- Ramazan Şeşen. Salahaddin Devrinde Eyyü· BİBLİYOGRAFYA :
fesi Mehdi'nin 772'de burada bir cami bfler Devleti, istanbul 1983, bk. indeks ; Coşkun SehavT. ed·Dav' ü 'l·lami', 1, 205 ·207 ; Süyü-
Alptekin, Dimaş k Atabegliği, istanbul 1985, ti, Hüsnü'l·muhtidara, 1, 484 ; ibnü'l - i mad, Şe·
ve minare yaptırdığı , kazılarda bulunan
s. 28·30, 52, 59, 94, 141, 149, 158, 159 ; R. ?erat, VII , 321; Brockelmann, CAL, II, 70 ; Suppl.,
kitabelerden anlaşılmaktadır. Hartmann, "Askalfuı", iA, 1, 676 ; a.mlf - [B. II, 57; Zirikli, el·A ' lam, 1, 85 ; Kehhale, Mu'ce·
Askalan Suriye ile Mısır arasında bir Lewi s]. "'Askalan", E/ 2 (Fr .), 1, 732· 733. mü'l·mü'elliffn, 1, 144; el ·Kamüsü'l·islamf, V,
geçit vazifesi gören oldukça büyük ve
önemli bir ticaret merkezi idi. Mısır'a
liJ M usTAFA F AYDA
384 ; Mv.Fs., 1, 90 ·91.
liJVEcoi AKYüz

denizden veya Gazze sahil yolundan ko-


ı ı
layca ulaşılması sebebiyle bu ülkeyle olan ASKAIANi, İbn Hacer ASKER
ticari ilişkile ri daha fazla gelişmişti.
(bk. İBN HACER ei-ASKAIANi). (bk. ORDU).
Askalan Fatımiler' in hakimiyetine ge- L _j L _j
çince ayrı bir önem kazandı ve burada
bir darphane ile bir tersane kuruldu. Su- ı ı
ASKAIANI, İzzeddin ASKERİ
riye ve Filistin'in diğer sahil şehirlerinin
( _.;~l.:ı:ı...U~) (..S~)
Selçuklular ' ın eline geçmesine rağmen
Askalan Fatımfler'e bağlı kaldı. Haçlı or- Ebü'l· Berekat izzüddln Osman lıl ar'd areayadan ayrı olarak
Ahmed b. ibrahlm b. Nasrillah elinde padişah heratı bulunan,
dusu 1099 yılında Kudüs'ü işgal edince
el·Kinanl ei -Mısrl ei·Askalanl vergi ve yargılamada
Fatımf kuwetleri Askalan'a çekildi. O s ı­
(ö. 876 / 1471) özel statüye sahip zümre.
rada bu şehri n de Haçlılar'ın eline düşe ­ L _j
ceği zannedilmişti : ancak Haçlı ordusu
Ha nbeli fakihi ve tarihçi.
L _j
içindeki ihtilaflar şehrin müslümanlar Osmanlı Devleti'nde çeşitli özellikleri
elinde kalmasını sağladı. Askalan bir bu- Askalan asıllı olup 26 Zilkade SOO'de ve sahip oldukları imkanlar bakımından
çuk asır zarfında, Haçlılar' la Mısırlı müs- (10 Ağustos 1398) Kahire'de doğdu ve halk genel olarak iki zümreye ayrılırdı.
lümanlar arasında bir sınır şehri ve Haç- tahsilini orada yaptı. ibnü'I-CezerT, Zey- Biri hükümdarın otoritesini temsil eden
lılar'a karşı düzenlenen akınların askeri nüddin el-lrakT, Ebu Bekir ei-MeragT, idareci, asker ve ulemadan oluşan as-
merkezi oldu. 1153 yılında Kudüs Kralı Aişe. bint Abdülhadf'den icazet alan As- keri sınıf. diğeri ise bunun dışında ka-
lll. Baudouin, yedi aylık bir kuşatmadan kalanı. aralarında MakrTzf. Ayni, ibn Ha- lan reaya idi. Askeriler de ehl-i örf ve
sonra karadan ve denizden yaptığı hü- cer el -Askalani, izzeddin b. Cemaa gibi ehl-i şer' olmak üzere baş lıca iki kısma
cumlarla Askalan' ı ele geçirdi. Selahad- alimierin de bulunduğu birçok hocadan ayrılırdı. Askeriterin vergiden muaf ol-
din-i EyyQbf, 1187'de Hıttfn Savaşı'ndan ders okudu. Daha on yedi (veya yirmi) maları. terekelerinin askeri kassamlar
sonra diğer Filistin kaleleri gibi Aska - yaşla rında iken kadı naibi tayin edilen tarafından taksimi, kazasker divanında
tan ' ı da geri aldı. Ancak 1191 yılında Ar- Askalani, Hanbeli mezhebinin önde ge- yargılanma gibi bazı imtiyaz ıara sahip
saf Savaşı'ndaki mağlQbiyeti üzerine. in- len alimleri arasında yer aldı. Mısır Han- bulunmaları onların itibarını arttırmıştı.
giltere Kralı Richard ' ın eline geçmeme- beli kadılkudatlığına getirildi. Kahire'nin Ancak "askeri" sınıf kavramının belirsiz-
si için Askalan'ın tahrip edilmesini em- birçok medrese ve camiinde dersler ver- liği sebebiyle zaman zaman çıkarı l an fer-
retti. Müslüman halk Suriye ve Mısır'a , di. Kalkaşendi, Sehavf. SüyQti ve daha manlarta bu kavrama açıklık getirme ge-
yahudilerle hıristiyanlar da Kudüs'e git- pek çok talebe kendisinden istifade et- reği hissedilmişti. Bu fermanlarda: 1.
tiler. As kalan 1247' de yeniden müslü- ti. KadirT tarikatına da intisap eden As- Fiilen askerlik hizmetinde bulunan yeni-
ma n ların eline geçti. Daha sonra Mem- kalanı. gerek devlet erkanının gerekse çeri, sipahi ve bunların çeşitli sınıfları
lük Sultanı I. Baybars. 1270 yılında Haç- halkın güven ve saygı duyduğu bir alim (topçu, tüfenkçi, garib, azeb), çocukları, eş­
lıla r' ın işgali ihtimaline karşı şehrin bi- olup mescid, medrese, sebil vb. hayır leri, emekli! eri, kulları, cariyeleri ; z. Ge-
na ve surlarını tamamen yıktırdı ve bir müesseseleri de kurmuştur. 11 Cema- ri ve yardımcı hizmete alınan yaya ve
daha iskan edilemeyen şehir zamanımı­ ziyelewel 876 (26 Ekim 1471) tarihinde müsellemlerle bunların gördükleri hiz-
za kadar bir harabe halinde kaldı. Bugün Kahire'de vefat etti. metlerin benzerini yerine getiren yörük-
yahudilerin işgali altında bulunan bu böl- Hemen her konuda mensur ve man- ler ve tatarlar; 3. Askerlikle münasebe-
gede Tel Aşkelon adıyla yeni bir yerleşim zum eserler veren Askalanf'nin ed-Di'a- ti olmayan, ancak kamu hizmeti gören
merkezi kurulmuştur. me li-ma' rifeti a}ıkami sünneti 'l -ima- görevliler. memurlar, katipler, mültezim-

488
ASKER], Ebu Hilal

ler. eminler. muhassıllar;4. Yine bir ka- şer'e (ulema) verilen en ağır ceza azil ve !et sahipleriyle görüşüp onlardan fay-
mu görevlisi sayılması
gereken yargı or- sürgündü: nadiren ölüm cezası verildiği dalanmıştır. Ebu Hilal el-Askeri fıkıh.
ganları mensupları. müderrisler ve mü- de olurdu. hadis ve tefsir gibi ilimlerde de eserler
lazımlar; 5. Günlük 3 akçe ve daha faz- BİBLİYOGRAFYA: vermekle beraber asıl ihtisasının Arap
la cihet* i olan mütevelli. nazır ve cüz- Kanunname-i Al·i Osman: Fatih Kanunna· dili, edebiyat ve şiir tenkidi alan ların­
hanlar; 6. imam. hatip. müezzin gibi din mesi (TOEM ilaves i, nşr. M. Arif!. İstanbul 1329, da olduğu görülmektedir. istenileni mü-
görevlileri, seyyid ve şerif gibi Hz. Pey- s. 39; Kanunname-i Al·i Osman: Kanuni Ka· kemmel bir şekilde ifade edebilmek için
gamber soyundan gelenler; 7. Köprücü. nunnamesi (TOEM ilavesi. nşr. M . Arif!. İstan· mana ile lafzın bir tenasüp içinde olma-
bul 1329 ; Barkan. Kanun/ar, ı , 3 15 ; a.mıf..
derbentçi, madenci, tuzcu. atmacacı , do- "Edirne Askeri Kassarnma Ait Tereke Defter-
sı zaruretine inandığı. bu konudaki eser-
ğancı. sarraf gibi hizmetleri ifa edenler leri (1545 - 1659) ", TTK Belgeler, ııı /5 · 6 (1968), lerinden aç ıkça anlaşılmaktadır. Kolay ve
askeri sayılıyordu . s. 435-440; Uzunçarşılı . ilmiye Teşkilatı, s. 122· akıcı bir üslüba sahip olan Ebü Hilal'in
126 ; Ahmet Mumcu , Osman lı Devletinde S i· vefat tarihi kesin olarak bilinmemekte-
Ancak birinci maddede adı geçen
yasete n Kati, Ankara 1968, s. 55·62, 113·125; dir. el- Eva, il adlı eserinin sonunda bu
emekliler. sipahizadeler ve kullar aske- Mustafa Akdağ, Türk Halkının Dirlik ve Dü·
rilikle münasebetlerini kesip başkasına kitabı 1O Şaban 395 (22 Mayıs 1005) ta-
zen lik Kavgası, Ce/ali isyan/an, Ankara 1975,
raiyyet* yazılmaları halinde ve cariyele- s. 154, 225 vd.; B. Lewis. istanbul ve Osmanlı rihinde tamamladığı kaydına bakarak
rinin, dul kalan eşlerinin, kızlarının rea- Uygarlığı (tre. Niha i Öna l!. İ stanbu l 1975, s. ve bundan sonraki hayatı hakkında bil-
66·68; Mehmet İpşirli, Osmanlılarda Kadıas· gi bulunmadığını dikkate alarak kaynak-
yadan biri ile evlenmeleri durumunda
kerlik Müessesesi, İstanbul 1982, s. 53·59 ; ların birçoğu onun 395'te (1005) öldü-
askerilikten çıkarlardı. Askeri sınıftan Yaşar Yücel, "Osmanlı İmparatorluğunda De-
birinin vefatında terekesinin taksimi ve ğünü yazmaktadır. Bir kısım kaynaklar-
santralizasyona (Adem -i Merkeziyet) Dair Ge-
bundan alınacak ücret kazaskerlere bağ­ nel Gözlemler", TTK Beliete n, XXXVIII/ 152 da ise bu tahminin isabetli olmadığı.
lı askeri kassamiara ait olup mahalli ka- (ı 974), s. 657; a.mlf.. "XVI-XVII. Yüzyıllarda onun 400 ( 1009) yılından sonra öldüğü­
Osmanlı İdari Yapısında Taşra Ümerasının nü söylemenin daha ihtiyatlı bir tahmin
dının buna müdahalesi yasaklanmıştı.
Yerine Dair Bazı Düşünceler", TTK Belleten, olacağı ifade edilmektedir.
Büyük şehirlerde yalnız terekelerle uğ­ XLI/ 163 1ı 9771. s. 495·497.
raşan ve mirası varisler arasında islam Eserleri. 1. Diva!l.ü'l-me cani. Şiirlerin
hukukuna göre paylaştıran özel mahke- ~ HALİL SAHİLLİOGLU daha çok mana ve konuları ile ilgilenen
meler vardı. Bunlara kısmet-i askeriyye ve bazı üsiQp meselelerini göz önünde
mahkemeleri denir. başında askeri kas- ASKERİ, Ebu Hilal tutan eserlerin tipik bir örneğini teşkil
sam bulunurdu. Askeri kassamlıklar as- (s~l JY..<ıyl ı eden bu kitap. Hüsameddin el-Kudsi ta-
keri zümrenin kalabalık olduğu istan- rafından Kahire'de ( 1352). Ahmed Sü-
Ebu Hilalei-Hasen
bul, Edirne. Bursa gibi büyük şehirlerde b. Abdillah b. Sehl el-Askeri leyman Ma'rQf tarafından da Min Kita-
mevcuttu. Taşradaki kadılık ve naiblik- (ö. 400 /1009'dan sonra) bi Divani'l-me cani ad ıyla Dımaşk'ta ba-
lerde ayrı bir kassam bulunmadığından sılmıştır ( 1984 ı Eser muhtelif kaynak-
Arap dili ve edebiyatı alimi.
burada görevliler askerilere ait rüsOmu L _j larda Me cani'l-edeb, A clamü 'l-me cani
kazasker adına toplar ve ilgililere tes- ii me cani'ş-şi cr, el-Fark beyne'I-me ca-
lim ederdi. "Resm-i kısmet", devrine gö- Doğduğu tarih kesin olarak bilinme- ni adlarıyla da geçmektedir. 2. Kitiibü's-
re binde on beş veya yirmi idi. Ancak mekle beraber bir beytinden (Tİ, ll , 493) Sına 'ateyn *: el-kitabe ve'ş-şi cr (veya:
bazı durumlarda bunun binde eliiye ka- IV. (X.) yüzyılın başlarında dünyaya gel- en·na?m ve'n-neşr). Nazım ve nesrin usul
dar çıktığı olurdij. Reaya ve askeriden diğini anlamak mümkündür. Hüzistan ve kaidelerine dair olan bu eseri, M.
olanlar geride varis bırakmadan vefat bölgesindeki Askerimükrem' de doğdu Emin el-Hancf Kahire'de 11320 ). Ali M.
ederlerse terekeleri (beytülmaller) hazi- ve orada yaşadı. Tahsilini isfahan, Bağ­ Becavi ve Muhammed Ebü'l-Fazl ibra-
neye kalırdı. Bu beytülmallerin tahsili dat ve Basra gibi ilim merkezlerinde ta- him Kahire'de ( 1952, 1971). Müffd Ku-
Osmanlılar'da birer mukataa* ve itti- mamladı. Kendisinden en çok faydalan- meyha da Beyrut'ta (1981, 1984) yayım­
zam* oluşturuyordu . Bu nevi terekele- dığı hacası Ebu Ahmed ei-Askerf'nin ay- lamışla rd ır 3. Cemheretü'l-emşôl. Eski
rin toplanmasını beytülmal-i hassa mül- n·ı zamanda onun dayıs ı olduğuna dair Araplar' ca kullanılan ve hadislerde ge-
tezimleri veya eminleri yapardı. Bu te- rivayetler bazı müelliflerce isabetli görül- çen darbımeselleri alfabetik sırayla ele
rekeler belli bir süre saklanır, bu arada memektedir (bk. E/ 2 IFr.l, ı. 734) Hacası alarak şerhettiği bu eser Bombay'da
bir varis çıkıp durumunu ispat ederse Ebü Ahmed Hasan b. Abdullah el-Askeri (1037) ve Kahire'de (Meydani'nin Mec·
hakkını alır. aksi halde bunlar hazineye ile hem adları hem de baba adları benze- ma cu '/·emşal'inin kenarında, 1310) ya-
intikal ederdi. Diğe r taraftan askeri sı­ diği için Ebu Hilal daha çok Edib unva- yımlanmış , daha sonra da Muhammed
nıf mensupları normal mahkeme yerine nıyla ondan ayrılmak istenmiştir. EbQ Hi- Ebü'I-Fazl ibrahim ve Abdülmecid Kata-
kazasker mahkemesinde yargılanırlar­ lal ei-Askerf'nin Şii olduğuna dair Acya- miş tarafından hazırlanan tenkitli neşri
dı. Davacı ve davalıdan biri askeri, diğe­ nü'ş-Şica'da nakledilen iddia, bu eserin yine Kahire 'de ( 1384 / 1964) basılmıştır.
ri reaya olduğunda askeri taraf normal müellifinin de belirttiği üzere son dere- 4. el-Furu~u'l-lugaviyye. Eş anlamlı ke-
kadı huzuruna çıkmayı reddedip kazas- ce zayıf kalmaktadır. Kaynaklarda onun limelerin mana farklarını inceleyen bu
ker huzurunda yargılanmayı isteyebi- hayatına dair pek az bilgi bulunmakla eseri dört nüshasına dayanarak Hüsa-
lirdi. Bu konuda Osmanlı dönemi fetva beraber kimseye el açmamak düşünce­ meddin el-Kudsi neşretmiştir (Beyrut,
mecmualarında birçok fetva bulunmak- siyle ticaretle uğraştığı ve ticaret erba- ts.) Ayrıca adı bilinmeyen bir müellif
tadır. Askerilere verilen cezalar da fark- bı arasında seçkin bir yeri bulunduğu tarafından M u.l]taşaru Kitabi '1 - Furuk
lılık arzetmektedir. Ehl-i örfe ölüm de bilhassa belirtilmektedir. Ticari maksat- adıyla ihtisar edilerek Bulak'ta ( 1323) ve
dahil her türlü ceza verildiği halde ehl-i la yaptığı seyahatlerde bile ilim ve fazi- Kahire'de (1926) basılmıştır. 5. el-Eva,il.

489

You might also like