You are on page 1of 3

KEMALPAŞAZADE

kes kanun ve nizarniara uymuştur. Dev- defterleri takip etmiştir (nşr. Şerafettin Kemal Sempozyumu(haz. S. Hayri Bo lay v.dğr.).
letin sürekliliğini sağlayan unsurlar para Turan, VII. defter, tıpkıbasım 1954, trans- Ankara 1989, s. 120-126; a.mlf .. " İbn Kemal'in
Kaniini Süleyman'a Bir Mektubu", TV, 11 / 17
ve asker olmuş, fakat Osmanlı zenginliği kripsiyon 1957; I. Defter, eski harflerle 1970;
( 1958), s. 221-224; M. A. Yekta Saraç. Şeyhülis­
zulümle toplanan paralara dayanınayıp ll. defter, eski harflerle 1983). Eserin VIII. lam Kemal Paşazade: Hayatı, Şahsiyeti, Eser-
Anadolu'nun zenginliğinden kaynaklan- defterinin Kanuni'nin emriyle yazılan kıs­ leri ve Bazı Şiir/eri, istanbul 1995 ; Mehmed
mıştır. Daima Batı'ya Bizans'a doğru ge- mı ile IX. defterini Ahmet Uğur hazırla­ Arif, "Sultan Selim Han-ı Evve l ile İbn Ke-
nişlemeye çalışma ve "gazilerin ayağının mıştır (Berlin 1985) . Ayrıca VIII. defterin mal' in Bir Musahabesi", TOEM, IV/22 (1913).
s. 1411 vd.; V. L. Memage. "An Autograph of
bağı" olmadıkları sürece Anadolu 'daki tamamı yine Ahmet Uğur tarafından ya-
Kemalpashazade's Tevarikh-i AI-i Othman,
Türk beylikleri ne karşı savaşa girmeme yımlanmıştır (Ankara 1997) X. defterin Book VII", BS O AS, XXIII ( 1960) , s. 250-264;
gibi akıllıca bir siyaset güdülmüştür. Pa- tamamını Şefaettin Severcan (Ankara a.mlf .. "Kemal Paffia- zade", EJ2 (ing.), IV, 879-
dişahlar başşehirlerinden uzun süre ayrı 1996).1V. defteri de Koji lmazawa (Ankara 881; Atsız. "Kemalpaşa-oğlu'nun Eserleri", ŞM,
kalmamaya özen göstermişler, sefere çık­ 2000) neşretmiştir. Kemalpaşazade'nin VI ( 1966). s. 71-112; VII ( 1972). s. 83-135; Reşat
Öngören , "Şeriatin Kestiği Parmak: Kanuni
tıklarında da yerlerine güvenilir bir vekil Mısır'da iken İbn Tağri'berd'i'nin en-Nü-
Sultan Süleyman Devrinde idam Edilen Tari-
bırakmışlardır. Aristokrat zümreye yer cCımü'z-zahire adlı tarihini Türkçe'ye çe- kat Şeyhleri ", İLAMAraştırma Dergisi, 1/1 , is -
verilmeyen Osmanlı düzeninde yöneticiler virdiğibelirtilirse de (Keşfü'?·?Unün, ll, tanbul1996 , s. 123-131; ismet Parmaksızoğlu,
genellikle devşirme (gılman) sınıfından ye- 1933) bunun herhangi bir nüshasına rast- "Kemal Paşa-zade", İA, VI, 561-566.
tiştirilmiş, böylece hiç kimse " meydan-ı lanmamıştır. Iii ŞERAFETI'iN TuRAN
saltanatta cevelan etmeye mecal" bula- BİBLİYOGRAFYA :
mamıştır. Külliyyat-i Divan-i Kabulf(nşr. is mail Hikmet
Fıkhi Görüşleri. Kemalpaşazade birçok
Kemalpaşazade'nin tarihçiliğinde belir- Ertaylan), istanbul1948, s. 206; Sehi. Tezkire, s.
43; Taşköprizade. eş-Şef!:a'if!:, s. 377 -379; Lati- medresede görev alıp İslam hukuku ala-
tilmesi gereken bir başka nokta Türk ve
fi. Tezkire, s. 79; Feridun Bey. Münşeat, 1, 454 , nında ders vermesi yanında kadı, kazas-
Türklük anlayışıdır. Müellif bu kavramları 489; Mecdi. Şekaik Tercümesi, s. 215,381- ker ve şeyhülislam olarak uzun süre yasa-
aşağılamamakta, "kaba Türk, Etrak-i bl- 385; Ali Mustafa. Künhü '1-ahbar; N uruosmani- ma ve yargı alanlarında faaliyet göster-
idrak" gibi nitelernelere yer vermemek- ye Ktp., nr. 3407, vr. 265 ' -266'; Hoca Sadeddin, miş, İslam hukukunun usul ve fürGuna
tedir. Ordudan söz ederken de genellikle Tacü't-tevarih, istanbul 1280, ll, 615; Temimi,
dair çeşitli eserler kaleme almıştır. Türk
"Türk, Türk askeri" demektedir. Ayrıca et-Tabaf!:atü's-seniyye, 1, 357; Peçuylu İbrahim ,
Tarih, ı, 50, 124 vd.; Keş{ü'?·?unün, ll, 1933; alimlerinden başka Zeynüddin İbn Nü-
Türk ile Türkmen'i birbirinden ayırmak­ ceym. Alaeddin el-Haskefi, İbn Abidin gibi
a.mlf., Süllemü'l-vüşül ila tabaf!:ati'l-fu/:tül, Sü-
ta, Osmanlılar'ı Türk, Akkoyunlular'ı Türk- leymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa , nr. 1887, vr. 20b; Arap uleması da eserlerinde Kemalpaşa­
men saymakta, Moğollar'ı ise "h il af-ı cins" Karaçelebizade Abdülaziz Efendi. Süleymanna- zade'nin görüşlerine yer vermiş ve za-
kabul etmektedir. Ertuğrul Gazi'nin Ana- m e, Bulak 1248, s. 204 vd .; Ayvansarayi, Hadi-
man zaman onu eleştirmiştir.
dolu içlerine doğru ilerlerken rastladığı katü'l-cevami', ı , 180; Cemaleddin. Ay ine-i Zu-
re{a, istanbul 1314, s. 19-20; Devhatü'l-meşa­ Kemalpaşazade'nin İslam hukuk litera-
savaşta Selçuklular'a yardım etmesi kar-
yih, s. 16 vd .; Hammer-Purgstal. "Ü ber ein türüne en önemli katkılarından biri şüp­
şılığında Karacadağ yöresine yerleştiril­ Chronogramm zur Bewillkommung Kemal Efen- hesiz fakihlerin sınıflandırılmasına yöne-
diği rivayetini naklederken gösterdiği ge- di's", Sitzungsberichte der philosophisc h-
lik çalışmasıdır. Klasik literatürde genel-
rekçe de bunu kanıtlamaktadır. Bayatlı historischen Classeder Akademie der Wissen-
scha{ten, Wien 1851, VI, 326-328; Leknevi. el- likle fakihlerin ictihad ehliyetine göre sı­
Hasan bunu din gayretine, Neşrl mertli-
Feva'idü '1-behiyye, s. 21-22; İlmiyye Salname- nıflandırılmasında "müstakil- gayri müs-
ğe bağlarken Kemalpaşazade kavmiyet
s i, s . 346 vd.; Amasya Tarihi, lll , 224, 227, L30; takil". "mutlak-müntesib", "mutlak-mu-
gayretine dayandırmaktadır. Cemi! ei-Azm. 'Uf!:udü'l-cevher{f terticimi men kayyed" veya " şeriatta müctehid-mez-
Eserini ll. Bayezid'in emri gereği Türk- lehüm l].amsüne taşni{en fe-mi' e {eekşer; Bey-
hepte müctehid" şeklindeki ikili tasnif be-
çe yazan , hatta buna uymak için özellikle rut 1326,1, 217vd.; Blochet. Catalogue-Suppl.,
nimsenmişken Kemalpaşazade Risô.le ii
1, 157; Barkan. Kanun/ar, s. 39; Brockelmann,
Türkçe kelimelere geniş yer veren Ke- dul]Cıli veledi'l-bint fi'l-mev]füfi 'ala
GAL, ll, 449-453; Uzunçarşılı , Osmanlı Tari-
malpaşazade Arapça ve Farsça' nın etki- evlô.di'l-evlad adlı risalesinde çocukların
hi, ll, 668-671; TCYK, s. 120-125; Gökbil-
sinden de kurtulamamıştır. Ayrıca seeiye gin , Edirne ve Paşa Livası, s . 19, 22-23, 272, çocuklarına yapılan vakıflara kızın çocuk-
dikkat ettiği için Tevarih-i AI-i Osman 332-333,479, 524; Levend, Gazavatnameler; s. larının da dahil edilmesi meselesini tar-
edebi' bir nitelik kazanmıştır. Bu önemli 4 , 17-18, 43-45, 170 , 173; Karatay. Türkçe Yaz-
tıştıktan sonra bu problemin Hanefi mez-
ma/ar; 1, 593 ; ll, 26, 248, 326, 347-348, 353; R.
yanlarına rağmen Tevarih-i AI-i Osman hebi içinde ileri sürülen görüşlerin tartış­
Brunschvig, "Kemal Pashazade et le Persan",
XIX. yüzyıla kadar ismen bilinen , fakat Melanges d'orientalisme o{{erts a Henri Masse, mada taraf olan alimleri derecelendirmek
kaynak olarak kullanılmayan bir eser ola- Teheran 1963, s. 48-64; Babinger (Üçok), s. 54, suretiyle aşılabileceği kanaatine varır ve
rak kalmıştır. Bunda Ayine-i Z urefa mü- 68-71; a.mlf .. "Kemal Pa:illa Zade" , El, IV, 851- fakihleri dini' konulardaki yetkinliklerine
ellifi Cemaleddin Mehmed'in belirttiği gi- 852; R. C. Repp. The Mü{ti of Istanbul, Oxford göre şu yedi sınıfa ayırır: Şeriatta mücte-
1986, s . 224-239; Ahmet Uğur. İbn-i Kemal, İz­
bi (s. 20) onun Çağatayca muhtasar bir hid, mezhepte müctehid, mesailde müc-
mir 1987; a.mlf .. "Dresden' de Kemal Paşaza­
kitap sanılması başlıca etken olmuştur. de'ye Atfedilen Yazma Eserler", AÜ ilahiyat tehid, ashabü 't-tahri'c, ashabü't-terdh,
Eserden geniş ölçüde ilk yararlanan kişi Fakültesi islam ilimleri Enstitüsü Dergisi, sy. ashabü't-temyi'z ve mukallid. Adı geçen
Hayrullah Efendi'dir. Şimdiye kadar Mo- 3, Ankara 1977, s . 315-343; a.mlf .. "Kemal Pa- ris.ilenin eki mahiyetinde olan bu kısım
haçname adıyla anılan bölümü 18S9'da şazade'nin vııı. Defteri", EÜ ilahiyat Fakültesi asıl metinden ayrılıp müstakil bir risale
Dergisi, sy. 3, Kayseri 1986, s. 89-11 O; a.mlf.,
Fransızca tercümesiyle birlikte Pavet de gibi çoğaltıldığından kütüphane katalog-
"Kemal Paşazade'nin VU!. Defteri", EÜ Sosyal
Courteille tarafından yayımlanmış, bunu Bilimler Enstitüsü Dergisi, sy. 3, Kayseri 1989, larında ve pek çok kaynakta müellifin
eserin Osman ve Orhan Bey ile Fatih Sul- s. 197 -208; Şerafetlin Turan, "İbn Kemal'in Ta- ayrı bir eseri gibi gösterilmiştir. Bu tasnif
tan Mehmed dönemlerine ait 1, ll ve VII. rihçiliği ve Tarih Metodolojisi", Şeyhülislam İbn çalışması daha sonraki Hanefi literatürü

240
KEMA LPAŞAZADE

üzerinde etkili olmuş ve birçok eserde kanunnamelerinin şer! hukuka uygunlu- kar ak bu tür muamelenin hile olduğunu
aynen veya özet olarak iktibas edilmiştir ğunu sağlamada büyük gayretleri oldu- ve bundan hasıl olan karın haramlığını
(mesela bk. Temlml, I, 32-34; ibn Abidln, ğu da anlaşılmaktadır. Nevizade Ata!, onu savunan kimselerin kfıfir olup imanlarını
I, 77) Temlml gibi pek çok alim tarafın­ kanunnameleri şer! hukuka tatbik gayre- yenilemeleri gerekeceğini, bu inançtan
dan takdirle karşılanan tasnifi Kazanlı tinden dolayı muallim-i ewel , Ebüssuud d önmedikleri takdirde idam edilme-
alim Şehabeddin el-Mercan! şiddetle eleş­ Efendi'yi ise muallim-i sani olarak zikre- leri lazım geleceğini ileri sürmüştür
tirmiştir. Bu sınıflamanın daha önce hiç der (Zeyl-i Şekaik, s. 185). Katib Çelebi de (Lali Ahmed Efendi Saruhanl, V[ 30b. 36') .
kimse tarafından yapılmadığını söyleyen her iki şeyhülislamın kanunların çoğunu Daha önceki birçok fakihin aynı gerekçe-
Mercan!, büyük fakihlerin ve ulemanın şer! hukuka uygulayıp makam ve mevki- lerle bu muameleye karşı çıktığı bilindi-
ileri gelenlerinin tamamlanmış bir halka lerdeki aksaklıkları ıslah ederek devlet iş­ ğine göre Kemalpaşazade ' nin bu kadar
gibi oldukları için uçları tesbit edilemeye- lerine gereği gibi nizarn verdiklerini be- sert bir fetva vermesinin sebebi toplum-
ceğinden onlara nisbetle böyle bir genel lirtir (İslam'da Tenkid ve Tartışma Usulü, sal düzeni koruma amacına yönelik ol-
kural koymanın neredeyse imkansız oldu- s. 133 ). Gerçekten de kanunnamelerdeki malıdır.
ğunu vurgular. Ayrıca Kemalpaşazade' ­ maddelerle Kemalpaşazade'nin bazı fet- Kemalpaşazade'nin fetvaları o günkü
nin her sınıfı tanımlayan ifadelerini yine vaları karşılaştırıldığında görülen yakın­
Osmanlı toplumunun dini, ahlaki ve hu-
onun kendisinin verdiği örneklerden ha- lık, bilhassa Fatih Sultan Mehmed ve ll.
kuki yapısı yanında siyasi ve içtimai ha-
reketle eleştirir, ashabü't-terclh ile asha- Bayezid kanunnamelerinde mevcut olma- yatı yansıtması bakımından da oldukça
bü't-temylz arasındaki farkı ortaya ko - yan bazı kanunların Yavuz Sultan Selim
önemli belgelerdir. Şah İsmail ile Şiiler' e
yamadığını ileri sürer ve geçmiş ulemayı ve Kanuni Sultan Süleyman kanunname-
karşı açılacak savaşlarda diğer din düş­
çok iyi tanımadığı halde onları sınıflandı ­ lerinde yer alması , Nev'lzade Atai ve Ka-
manlarıyla yapılacak savaşlar gibi cihad
np derecelendirmeye kalkıştığını söyler ti b Çelebi'n in ifadeleri de göz önüne alı­
hükümlerinin geçerli olacağı, onların kes-
(Nfi4ü.ratü'l-f:ı.ai)., s. 58-65) nınca kesin olmasa bile kanunların bu
tiklerinin yenmez ve nikahlarının batı! ol-
fetvalara uygun olarak çıkarıldığı şeklin­
Bir mezhebe mensup olmayı müslü- duğu şeklindeki fetvası İran'a yapılan se-
de yorumlanabilir (örnekler için b k. ök-
man için esas kabul eden Kemalpaşaza­ ferin dini zeminini ve gerekçelerini hazır­
ten, s. 83-85). Birçok fetvasında örfi hu-
de, Hanefi mezhebinin diğerlerinden üs- lamış. Hersekzade Ahmed Paşa ve Piri
kuka karşı şer'i hukuku savunan Kemal-
tün olduğunu. bu mezhep dışındaki mez- Mehmed Paşa gibi vezirlerin muhalefe-
paşazade. ehl-i örfün şer'i hukuka aykırı
hepleri batı! sayan kişiye bir şey yapılma­ tine rağmen Mısır seferine çıkilması yö-
tasarruflarının geçersiz olduğuna ve şer'i
yacağını belirtmekle birlikte kendisi di- nünde görüş bildirmiştir. İstanbul'a ge-
hukuka aykırı olan örfi hukuka g'öre idam
ğer mezhep! ere olumlu yaklaşmakta, Ha- lerek Hz. Isa'nın Hz. Muhammed'den üs-
cezasına çarptırılanların asılması için ehl-i
nefi mezhebinde caiz olmayan bir husus- tün olduğunu savunan Molla Kabızile ön-
örfe hüccet veren kadının günahkar ola-
ta bir başka mezhebin taklit edilebilece- ce ilmi tartışma yapmış. kendisini ilzam
cağına dair fetva vermiştir( Selle, s. 18) .
ğini kabul etmektedir. Mesela kocası kay- ettikten sonra da onun görüşlerinde ıs­
Buna karşılık bir fetvasında kfıfir esir alıp
bolduğu için nafakasını temin edemeyen rar etmesi üzerine katline fetva vermiş­
satmanın caiz olmakla birlikte padişah ta-
bir kadının Şafii mezhebine geçerek Şafii tir. Yine manen belli bir seviyeye yükse-
rafından yasaklandığını belirtmesi (Lali
kadısı tarafından boşanmasına hükıme­ lenlerden şer! yükümlülüklerin kalktığı
Ahmed Efendi es-Saruhanl, vr. 33'). şeri­
dilip bir başkasıyla evlenmesi halinde da- ve haram la helal arasında fark kalmadığı
atın izin verdiği konularda padişahın ya-
ha sonra çıkıp gelen eski kocası tarafın­ gibi bazı düşüncelere sahip olan Bayra-
saklama getirebileceğini kabul ettiğini
dan nikahlanamayacağına dair fetva ver- mi- Melami şeyhlerinden İsmail Ma'şuki
göstermektedir.
miş , ancak Ebüssuud Efendi, Diyarırum'­ ile bir kısım müridierinin idam fetvalarını
Yazdığı müstakil risaleler ve verdiği
da Şafii mezhebine geçmenin sultan tara- Kemalpaşazade ' nin verdiği de bazı mü-
fetvalarla Kemalpaşazade Osmanlı toplu-
fından yasaklandığını belirterek Kemal- elliflerce belirtilmektedir (Ata!, s. 88-89).
munda birçok uygulamanın yerleşmesine
paşazade 'ye karşı çıkmıştır (Düzdağ, s. Kemalpaşazade fetvalarında bid'atlarla
öncülük etmiştir. XVI. yüzyılda Osmanlı
67) Kemalpaşazade. namazda bir baş­ da mücadele etmiş. mesela hasta l a rı n
u l emas ı a rasında yoğun bir şeki ld e tartı­
k a mezhepten imama uy m ay ı ise ima- Karacaahmet Zaviyesi'nde veya pat rikha-
şı l an par a vakıfla rının meş ruiyeti n e dair
rnın Hanefi mezhebine göre namazı bo- nede şifa aramalarını dinen çok sakinealı
tesbit edilebilen ilk müstakil çalışmayı or-
zan bir şey yapmaması şartına bağlar bulmuştur (La li Ahmed Efendi Saruhanl,
taya koyan Kemalpaşazade (Risale fi ce-
(mezhep anlayışını yansıtan fetvaların vr. 27b, 34'; Kılıçer, Şeyhülislam İbn Ke-
vazi vakti'd-derahim ve'd-denanir), bu
metinleri için bk. Lall Ahmed Efendi Sa- mal Sempozyumu, s. 193).
eserinde Hanefi alimlerinin konuyla ilgili
ruhanl, vr. 21b. 29'; Ökten . s. 101). Onun fetvaları arasında tasawuf ve
leh ve aleyhteki görüşlerini değerlendirip
Kemalpaşazade, Osmanlı kanunname- sonuçta para vakıflarının caiz olduğu ka- mutasawıflarla ilgili olanları oldukça
lerinin hazırlanmasında etkin olmuş isim- naatini benimseyerek bu husustaki res- önemli bir yekün tutmaktadır. Kendisi
lerdendir. Anadolu kazaskerliği görevinde mi görüşü belirlemiş , uygulamanın nasıl tasawuf yolunun sahih olduğunu (La li
iken 924 (1518) yılında Karaman eyaleti- yapılması gerektiği konusunda genel çer- Ahmed Efendi Saruhanl, vr. 7'). evliyanın
nin defter emini olarak vazife yaptığı gibi çeveyi tayin etmiş ve kendisinden sonra hallerine inanılması gerektiğini ve on-
Mısır alındıktan sonra Hayır Bey ile birlik- konuyu ele alıp inceleyen Safyalı Bali ların ruhaniyetinden medet ummanın
te Mısır arazisinin tahririyle de görevlen- · Efendi, Ebüssuud Efendi gibi meşruiyet önemli olduğunu belirterek dualarını al-
dirilmiş, Mısır kanunnamesinin hazırlan­ taraftariarına öncülük etmiştir. Ayrıca mayı tavsiye etmiştir (Muhyl-i Gülşen i,
masında önemli rol oynamıştır. Osmanlı muamele-i şer ' iyyenin cevazına karşı çı- s. 394-396, 422). Ancak tasavvufun sahih

241
KEMALPAŞAZADE

bir yol olmasını meşru sınırları aşmama­ olarak nitelendirilmiştir (Minf).atü '1-l].ali~, s . 394-396, 420-422, 434; Atai, Zeyl-i Şe­
sı şartına bağlayarak alimierin fetvaları­ Vll, 13). Öte yandan Kemalpaşazade'den kalk, s . 50-51,88-89, 134, 171 , 185,314,
350; Gazzi. el-Kevakibü's-sa'ire, ll , 107-108,
nı ve sözlerini dinlemeyip, "Şeyhim böyle birbiriyle çelişen fetvalar da nakledilmek-
217; Katib Çelebi. M1zanü'l-hak: İslam 'da Ten-
söyledi" demenin tasawuf sayılamaya­ tedir. Nitekim esrar la ilgili olarak verdiği kid ve Tartışma Usıllü (s.nşr. Süleyman Uludağ­
cağını belirtmiş, zikir esnasında yapılan üç ayrı fetvadan anlaşıldığına göre kişi­ Mustafa Kara). İstanbul 1990, s. 133; İbn Abi-
devran, raks, sema ayiniyle ilgili fetvala- nin hal ve tavırlarını değiştirip ona heze- din. Reddü 'l-mu/:ıtar, I, 77; ayrıca bk. tür.yer.;
rında bunlara karşı tepkisini sert şekilde yan söyletecek mertebeye vardırmayan a.mlf., Min/:ıatü '1-/ja.li~ 'ale'l-Ba/:ıri'r-ra'i~ (İbn
Nüceym, el-Ba/:ırü'r-ra'i~ içinde). ll, 155, 370;
ortaya koymuş, hatta bu konuda olduk- esrar haram olmaz. Ona göre müteahhir
Vll,8, 13,86,89,147, 164, 173;Şehiibeddinei­
ça ileri giderek raks ve devranı helal sa- Hanefi alimlerinin esrarın azının ve ço- Merciini. en-Nazılratü '1-/:ıa~ fi fariıyyeti'l-'işa
yanların kafir olacağını ileri sürmüşse de ğunun haramlığına fetva verdikleri ve ve in lem yegibi'ş-şafa~. Kazan 1281 /1 864 , s .
(fetva metinleri için bk. Lall Ahmed Efen- helalliğine fetva verenin bid'atçı ve zın ­ 57 -65; F. Selle. Prozessrecht des 16. Jahrhun-
di Saruhanl, vr. 4•-7•; Özer, s. 330-332) dık olduğu yolundaki rivayet alimiere ya- derts im osmanisehen Reich, Wiesbaden 1962,
tür. yer.; E. Eberhard, Osmanische Polemik g e-
devranın cevazına dair bir fetvası da bu- kışan bir söz değildir (La ll Ahmed Efendi
gen die Safawiden im 16. Jahrhundert nach
lunmaktadır (metni için bk. Ata!, s. 171 ). Saruhanl. vr. 44•-b; Düzdağ, s. 229). Ancak arabischen Handschri{ten, Freiburg 1970, s .
Zikir esnasında edepli şekilde dönmenin bir başka fetvasında az veya çok olsun es- 255 (İndeks);Hüseyin Atay, "ilmi Bir Tenkit Ör-
sema diye adlandırılacağını belirtir):<en r arın keyif için yenmesinin haram olaca- neği Olarak İbn Kemal Paşanın Muhyiddin b.
(Lall Ahmed Efendi San1hanl, vr. 5) aslın­ Arabi Hakkındaki Fetvası", Şeyhülislam İbn
ğını açıkça belirtmektedir (La!! Ahmed
Kemal Sempozyumu (haz. S. Hayri Bo lay v. dğr.).
da devranın ibadet niyetiyle yapılanma Efendi Saruhanl, vr. 40b). Bu son görüşe Ankara 1986, s. 263-277; M. Esad Kılıçer.
karşı çıktığını vurgulamaktadır. katılan ve he1al sayıp esrar yiyenlerin "Fıkıhcı Olarak İbn Kemal", a.e., s. 189-200;

Kemalpaşazade, Muhyiddin ibnü'l-Ara- mürted olacağını savunan Ebüssuud a.mlf. , "Kemalpaşazade'nin Aile Hukuku ile il-
Efendi de kon uya açıklık getirerek Ke- gili Bazı Fetvalan", AÜİFD, XIX ( ı97 3). s. 83-
bi hakkında kaleme aldığı, Flruzabadl'nin
95; Salim Özer. İbn Kemal'in İslam Hukuku
fetvasıyla birlikte İbnü'I-Arabl'nin türbe- malpaşazade'nin fetvasında, "keyif için
Alanındaki Arapça Yazma Risaleleri (yüksek
sine yazılan Arapça fetvada ona karşı çok yemek helaldir" diyenin tövbe etmesi li sans tezi, 1991). EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü;
saygılı ifadeler kullanarak zahir ehlinin gerektiğini ve bu sözle dinden çıkılına­ İsmail Safa Üstün , Heresy and Legitimacy in
anlayamayacağı meseleler içerdiğini söy- yacağını söylemesinin halkın çoğunlu­ the Ottoman Empire in the Sixteenth Century
(dokt ora tezi, 1991 ), Manchester University,
lediği Fuşuşü'l-J:ıikem ile el-FütCı]J.fıtü'l­ ğu tarafından helal şeklinde anlaşıldığı­
tür.yer. ; Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunna-
Mekkiyye'yi savunmakta (bu fetvaya nı kaydeder (Düzdağ, s. 229-230). Bu farklı
meleri ve Hukuki Tahlilleri, İstanbul 1991-92,
karşı Arif Mehmed b. Fazlullah el-Hüsey- fetvalar onun kanaat değiştirdiği şeklin­ lll, 5, 7, 203, 305-308, 31 O; IV, 83-84, 271; M.
n1"nin yazdığı reddiye için bk. Süleymani- de yorumlanabileceği gibi çeşitli sebep- Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efen-
lerden kaynaklanan yanlışlıklar da söz ko- di'nin Fe tva/arına Göre Kanuni Devrinde Os-
ye Ktp., Ha c ı Mahmud Efendi, nr. 2680),
manlı Hayatı, İstanbul1994 , s . 67, 85, 229-230,
Türkçe bir fetvasında ise Fuşuşü '1-J:ıi­ nusu olabilir. Nitekim bir rivayete göre
276, 302; Ertuğrul Ökten, Ottoman Society and
kem'in müslümanları dinden çıkarmak aynı hafta içinde verdiği beş fetvada hata S ta te in the Lig ht of the Fatwas of İbn Kemal
için yahudilerce yazıldığını ve bu kitaba ettiğini daha sonra anlayınca fetva ver- (yüksek lisans tezi , 1996). Bilkent Üniversitesi
diği kimseleri bulup hatasını bildirmek Sosyal Bilimler Enstitüsü; M. C. Şehabeddin Te-
inananın kafir olacağını söyleyen kişinin
kindağ , "Yeni Kaynak ve Yesikalann ışığı Al-
tövbe etmesi gerektiğini belirtmekle bir- istemişse de bu mümkün olmamış. bu-
tında Yavuz Sultan Selim'in İran Seferi", TD,
likte ( Ökten, s. 113) İbnü'l-Arabl'nin sa- nun üzerine fetva verdiği konulardaki ha- XVII/22 (1968). s. 53, 55, 77-78;Tahsin Özcan.
vunduğu bilinen vahdet-i vücud anlayışı tasını itiraf ederek doğru görüşü yayma- "İbn Kemal'in Para Vakıflarına Dair Risale-
ve Firavun'un ahirete imanla gittiği iddia- ya çalışmıştır (Ata!, s. 350). si" , İslam Araştırmaları Dergisi, sy. 4, İstanbul
2000, s. 31-41. r:;:ı . ..
sı gibi bazı tasawufi görüşlere karşı sert Eser telif etmekle de meşgul olan Ke- ıj,J ŞüKRÜ ÜZEN
fetvaları da bulunmaktadır (a.g.e., s. 114; malpaşazade'nin günde 1000 kadar soru
Lall Ahmed Efendi Saruhanl, vr. 27b). Yi- için fetva verdiği nakledilirse de bu riva-
Kelama Dair Görüşleri. Kemalpaşaza­
ne aleyhte karar çıkarmak isteyen Sad- yet onun çok fetva verdiği şeklinde anlaşıl­
de, islam düşüncesinin çeşitli alanlarında
razam İbrahim Paşa'nın arzı ve Kanuni malıdır. Sade bir Türkçe ile yazılan fetva-
eleştiriye ve analize dayanan eserler yaz-
Sultan Süleyman'ın emriyle İbrahim Gül- lar son derece kısa olup devrin şairlerin­
mış olup bunlarda sonuç olarak kelam,
şenl'nin Ma'nevJ adlı eserini inceleyen den Arifi Hüseyin Çelebi'nin bunu dile ge-
felsefe ve tasawufun sentezini yapmayı
Kemalpaşazade zahir ehlinin bunun ına­ tiren. "İmam-ı din ü milleta'ni müfti 1 Ki
ve Ehi-i sünnet doktrinini akli bakımdan
nasma vakıf olamayacağını. eserin bir- yoktur ana benzer ehl-i adem 1 Şu denlü
temellendirmeyi hedeflemiştir. Çalışma­
çok ilahi sırrı içerdiğini . bu kitabın ço- ihtisar eyler cevabı 1 'Olur', 'olmaz' yazar
larıyla Anadolu'da yayılma eğilimi göste-
ğunlukla Kur ' an'ı tefsir edip hadisleri vallahu a'lem" kıtası Kemalpaşazade'nin ren Batıni ve Safevi -Şii propagandaları­
açıkladığını belirtir (Muhyl-i Gülşenl. s. de hoşuna gitmiştir (Latm. s. 236-237). nın önüne geçmeyi düşünmüştür. Bu ç~r­
420-422). çevede Hz. lsa'nın Hz. Muhammed'den
BİBLİYOGRAFYA :
Kemalpaşazade zaman zaman klasik Kemiilpaşazade. Fetava, Süleymaniye Ktp ., üstün olduğunu iddia eden Molla Kabız,
Hanefi doktrinine aykırı fetvalar da ver- Aşir Efendi , nr. 270, tür.yer.; İbn Nüceym , el- hulul inancını savunan Bünyamin Ayaşi,
miştir. Mesela bir erkek karısını hayız du- Ba/:ırü'r-ra'i~. VII, 40, 86, 87 , 99, 214; Latifi, Pir Ali Aksaray!, İsmail Ma'şuki, Muhyid-
Tezkire, s. 236-237 , 277; Temimi, et-Taba~a ­ din Karamani gibi Melami şeyhleriyle Şia
rumunda veya hamile iken yahut kendi-
tü's-seniyye, ı, 32-34, 355-357; Lali Ahmed
siyle zifafa girmeden üç talakla boşadı­ aleyhinde fetvalar vermiştir.
Efendi Saruhani, Mecmau '1-mesaili'ş -şer'iyye
ğında bununla bir talak gerçekleşeceği fi'l-ulami 'd -diniyye (İsmail Erün sa l kolek- Kemalpaşazade kendisinden önce Da-
görüşü İbn Abidin tarafından batı! bir s iyonu). tür.yer. ; Muhyi-i Gülşeni, Menakıb, vild-i Kayseri. Kutbuddin izniki, Molla Fe-

242

You might also like