Professional Documents
Culture Documents
KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ
BİTİRME TEZİ
NESRİN KALKAN
DANIŞMAN
KIRKLARELİ 2018
ÖNSÖZ
2
GİRİŞ
3
PONTUS
2. PONTUS’UN SINIRLARI
6
EFENDİOĞLU Tuba, Iulius-Claudius Dönemi Bithynia-Pontos Eyaleti, Ege
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Eskiçağ Tarihi Bilim
Dalı, Seminer Ödevi, İzmir, 2012, (yayınlanmamış eser), s.6
4
2.1. SINIRLARININ KISA TARİHÇESİ
2.2. PAPHLAGONİA
Bölgenin tarihi etnik yapısı daha çok Bithynia’ya yakın Thrak kökenli
halklar, Kappadokia’ya yakın Asurlular, doğuda Kaşkalar, Yunan
kolonilerinde Yunanlılar ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelen
Türkmenlerden oluşmuştur. Bölge halkı; Pala, Genetler, Asurlular,
Mariandynler, Kaşkalar, Amazonlar, Frigler, Paphlagonyalılar, Rumlar,
Türkmenler, Ermeniler, Balkan ve Kırım göçmenleri ile Türklerden
oluşmaktadır.
2.3. GALATİA
Küçük Asia’da İ.Ö. III. yüzyılın sonra ortaya çıkan Galatia bölgesi,
Phrygia ve Kappadokia toprakları üzerinde kurulmuştur. Günümüzde
Ankara, Çankırı, Çorum ve Amasya’nın güney illeri ile Yozgat’ın kuzey
illerini kapsamaktadır. Kuzeydoğuda Paphlagonia, kuzeybatıda Bithynia,
doğuda Pontos, güneydoğu’da Kappadokia, güneyde ve batıda da Phrygia
Epiktetos bölgeleriyle sınırlıdır.8
2.4. KAPPADOKİA
5. BÖLGENİN TARİHİ
11
ÖZTÜRK Özhan, a.g.e., s. 317
12
ÖZTÜRK Özhan, a.g.e., s. 315
13
ÖZTÜRK Özhan, a.g.e., s. 315-316
14
ÖZTÜRK Özhan, a.g.e., s. 316
7
5.1. İLKÇAĞDA KOLONİCİLER ÖNCESİ DOĞU KARADENİZ
15
ALBAYRAK Haşim, Tarih Boyunca Doğu Karadeniz’de Etnik
Yapılanmalar ve PONTUS, 2. Baskı, İstanbul, Babıali Kitaplığı, Ağustos 2003, s.
40-41
16
ALBAYRAK Haşim, a.g.e., s. 42
17
ALBAYRAK Haşim, a.g.e., s. 44
18
ALBAYRAK Haşim, a.g.e., s. 47
8
M.Ö. 1200 yıllarında başlayan Deniz Kavimleri Göçü sonrası Karanlık
Çağ olarak adlandırılmıştır. Çünkü Trakya’dan Boğazlar ve Ege Denizi
üzerinden Anadolu’ya göç eden kavimler Hititler’in yıkılmasına sebep
olurken, var olan bütün yazılı kaynaklar yok olmuştu. Hitit kalıntıları
Güneydoğu Anadolu ve Suriye’de görülse de bu dönemle ilgili hiçbir
kaynak bulunamadığı için dönem “Karanlık Çağ” olarak adlandırılmıştı.
Anadolu’nun Yunan kaynaklı yeni yazılı belgeli döneme geçişi ise; batıdan
Anadolu kıyılarına yerleşmeye başlayan ve Anadoluluğu temsil eden şehir
olan Troia (Truva) kentini hileyle alan Yunan kökenli Dor, İon ve Aka
uygarlıklarıdır. Doğu Karadeniz’i ilgilendiren bunların doğudan girenleridir.
Buraya doğudan girmenin yolu ancak Kafkaslardan gelenler olmalıdır.19
Miletos, Yunan şehirlerinden daha geç olarak ancak M.Ö. 670 yılına
doğru kolonizasyon hareketine katılmışlar. Fakat Ege bölgesini meşgul
bulduklarından daha uzaklara Pontos Evkseinos kıyılarına uzanmak zorunda
kalmışlardır. Kurmuş oldukları şehirlerin bir kısmı ‘emporion’ düzeyini
19
ALBAYRAK Haşim, a.g.e., s. 51
20
ALBAYRAK Haşim, a.g.e., s.52
9
aşamamış olduklarına şüphe yoktur. Marmara’dan Karadeniz’e çıkarak
kıyılarda ticaret ve balıkçılık merkezleri olmaya elverişli birçok bölgelere
yerleşmişlerdir. Anadolu’nun kuzey kıyılarında sonraları büyük önem
kazanmış olan şehirler arasında Sinope (Sinop), Amisos (Samsun), Kerasos
(Giresun) ve Trapezus (Trabzon) gösterilebilir.21
Bu bölge ile ilgili bilgelere Yunan asıllı tarihçi Heredot’un yazdığı kitapta
rastlanmaktadır. Bölgeye Kimmerlerin peşinden İskitlerin geldiği ve
Perslerin İskitlerle savaş yaptığı anlatılır. Kimmer ve İskitlerin yaşantıları
ile burada yaşayan halkın yaşantıları birbirlerine pek uymaktadır.22
Persler’in savaşları için bu bölgeden onlara askerler gönderildiği
bilinmektedir.
23
26
25
ALBAYRAK, a.g.e., s.60
26
ALBAYRAK, a.g.e., s.60
11
27
27
ALBAYRAK, a.g.e., s.57
28
Haritalar: ALBAYRAK Haşim, a.g.e., s.57-58-60-62
12
Büyük İskender’den sonra I. Ariantes öldürülmüş yerine oğlu II. Ariantes
gelmiştir. Pontus Kappakoiası valisi Eumenes ile anlaşmıştır. Bu anlaşma
sonrasında II. Ariantes satraplık elde etmiştir. Anadolu’ya hakim olan
Antigonos ile mücadeleye girişince II. Ariantes öldürülür fakat onun oğlu
olan I. Mithrades, Antigonos’un elinden kaçarak kurtulmuştur. Büyük
İskender’in ölümünden sonra oluşan mücadeleler halkı Pers yöneticileri arar
durumuna getirmiştir. Mücadelelerden kopmak isteyen halk zaman zaman
Hellen yöneticilere karşı Pers yöneticilerinin yanında olmuş ya da yer yer
bağımsız devlet kurdukları bilinmektedir.
Pontus Krallığı
30
35
ÖZTÜRK, a.g.e., s. 356-358
36
ÖZTÜRK, a.g.e., s.358
37
ÖZTÜRK, a.g.e., s.351
15
yapılmış, surlar sağlamlaştırılmıştır. Amaç İranlılara karşı şehri
güçlendirmektir.38
6. ETNİK YAPI
6.1. KAŞKALAR
6.2. TİBARENLER
41
ALBAYRAK, a.g.e., s.95
42
ÖZTÜRK, a.g.e., s.321
17
‘Korucular gibi birbirlerine paralel sıralanıp yaklaşık yüzer kişilik sıralar
oluşturdular. Tümümün sarmaşık yaprakları biçiminde ve beyaz öküz
postuyla kaplı kalkanları vardı. Sağ ellerinde aşağı yukarı dokuz ayak
uzunluğunda bir ucunda mızrak demiri, öbür ucunda bir topuz olan bir kargı
tutuyorlardı. Dizlerini bulmayan ve çuval bezi kadar sık dokunmuş tunikleri
giymişlerdi. Başlarında Paphlagonialılarınki gibi deriden yapılmış ortasında
bir sorguç bulunan ve tıpkı üç kademeli tacı andıran miğferler vardı. Ayrıca
demir baltalar taşıyorlardı.’43
6.4. MAKRONLAR
6.5. KHALİBLER
43
ÖZTÜRK, a.g.e., s. 324-325
44
ÖZTÜRK, a.g.e., s. 327
18
civarında Apollonius Rhodius ise Thermodo’nun doğusunda bir günlük
mesafede yaşadıklarını yazmıştır. Homeros, İlyada destanında ‘gümüşün
yurdu’ olarak nitelendirdiği Alybe ülkesinden gelen Alizon halkından
bahsederken muhtemelen Khalybe halkını kastetmiştir. M.Ö 2000
yıllarından beri madencilik faaliyetlerinin sürdüğü Espiye ve Bulancak’ta
geçmişte madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirildiğine dair fiziki bulgular
ve sözlü tarih anlatıları bulunmaktadır. Ksenefon, İskitler ile Taokhlar
arasında yaşayan savaşçı Khalib halkını Yunanlılarla göğüs göğse
savaşmaktan çekinmeyen barbarlar olarak andıktan sonra karınlarının altına
dek inen keten zırhlar, etek yerine ince örülmüş ip eteklikler giydiklerini,
bacaklarında zırh başlarında miğfer, bellerinde kılıç ve ellerinde 20 ayak
uzunluğunda mızrak taşıdıklarını belirtmiştir.45
Mosksiler ise; bir Kolh kabilesinin adı olup Herodot’a göre Mossynoik,
Tibaren ve Makronlarla birlikte Pers İmparatorluğu’nun 19. Şatraplığında
Karadeniz ile Doğu Karadeniz sıradağları arasında yer almaktadır. Miletli
Hekatus (M.Ö. 550-476) bu halkın Kolh olduğunu ve Halys Irmağı’nın
batısındaki Matieniler’e komşu yaşadıklarını bildirmiştir.47
6.7. İSKİTLER
45
ÖZTÜRK, a.g.e., s.327-328
46
ÖZTÜRK, a.g.e., s. 329
47
ÖZTÜRK, a.g.e., s.329
19
‘Yunanlılar bu ülkeden çıkınca dört yüz ayak eninde olan Harpasos
Irmağı’nın kıyısına vardılar. Sonra Skythenlerin ülkesine girip ovada dört
konakta yirmi fersenk48 aşarak köylere vardılar ve üç gün kalarak erzak
sağladılar’49
50
6.8. KİMMERLER
6.9. AMAZONLAR
53
ERHAT, a.g.e., s.32-33
54
ÖZTÜRK, a.g.e., s.334-335
55
https://insanveevren.wordpress.com/2011/06/11/kadin-savascilar-efsanesi-
amazonlar/
22
Yunan mitolojisine göre Amazonlar’ın Lykia akınları Bellerophon
tarafından önlenmiş, Troya Savaşı’nda Priam’a yardım etmişlerdir. Kuzey
Karadeniz steplerinde yaşayan göçebelerin kadınlarının da erkekler gibi
savaştığına dair örnekten birisi 15. yüzyıl başlarında Schiltberger’in Tatar
kadın hükümdar ve yanındakilerin savaşa atlı olarak katılıp erkekler kadar
güzel ok attıklarını, iki taraflarına yay ve kılıç taşıdıklarını bildirmesidir.
Kadın Savaşçılar efsanesi günümüze dek sürmektedir. 57
6.11. TÜRKMENLER
61
ÖZTÜRK, a.g.e., s.338
25
6.12. KARA TATARLAR, KARAYİMLER
6.13. RUMLAR
62
ALBAYRAK, a.g.e., s.81
63
ÖZTÜRK, a.g.e., s.343
64
ÖZTÜRK, a.g.e., s.343
26
6.14. ERMENİLER
6.15. TÜRKLER
7. BÖLGEDEKİ KENTLER
7.1. AMESİA
65
ÖZTÜRK, a.g.e., s.344
27
Göynücek bulunmaktadır. Amesia’nın stratejik önemi Amisos ile
Kappodika’yı birbirine bağlayan ve Bağdat’a dek uzanan ticaret yolu
üzerinde yer alıp etrafının Gazakene (Taşova) gibi verimli ovalarla çevrili
olmasından kaynaklanmaktadır. 66
67
7.2. AMİSOS
7.3. KOTYORA
7.4. DOKEİA
7.5. KERASUS
73
ÖZTÜRK, a.g.e., s.445
74
Yönetim
75
ÖZTÜRK, a.g.e., s.446
76
ÖZTÜRK, a.g.e., s.519
30
Pontus Krallığı yıkıldıktan sonra Roma hakimiyetine giren kent Pontus
Polemoniakus vilayetine bağlanmıştır.
7.6. TRAPEZUS
7.7. HALDİYA
Haldiya pek çok isyanın doğduğu bir kenttir çünkü tarihinde yerleşim
olarak Slav, Pers, Gürcü, Abhaz, Get, Ermeni Alan milletlerini
barındırmıştır. 867-868’de Haldiyalı John, imparator I. Basil’e karşı Bardas
79
ÖZTÜRK, a.g.e., s.557-558
80
ÖZTÜRK, a.g.e.,s.559
81
ÖZTÜRK, a.g.e., s562
82
ÖZTÜRK, a.g.e., s.709
32
Boilas RomanosLekapenos’a karşı, 1091-1095’te Theodore Gabras, 1103 ve
1106’da Gregory Gabras I. Aleksios Kommenos’a karşı Gregory’nin oğlu
Konstantine Gabras 1123’te II. John Kommenos’a karşı burada
ayaklanmıştır.83 Eski Gümüşhane veya Argyropolis, Harşit nehrine dökülen
Musalla deresinin yamaçlarında modern Gümüşhane’nin 4 km kadar
mesafede 1400-150 m yükseklikte eğimli bir arazide kurulmuş olup,
adından da anlaşılacağı gibi kuruluş nedeni Antik Çağ’dan itibaren
işletildiği anlaşılan çevresindeki simli kurşun madenleridir.84
83
ÖZTÜRK, a.g.e., s.709
84
ÖZTÜRK, a.g.e., s.709
85
ÖZTÜRK, a.g.e., s.315
33
SONUÇ
34
KAYNAKÇA
MANSEL Arif Müfid, “Ege ve Yunan Tarihi”, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, 10. Baskı, Ankara, 2014.
35
SEVİN Veli, “Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası 1”, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayıncılığı, 3. Baskı, Ankara, 2013.
https://insanveevren.wordpress.com/2011/06/11/kadin-savascilar-efsanesi-
amazonlar/
36