You are on page 1of 7

ESKİ ANADOLU

UYGARLIKLARINDA
ANTİK BÖLGELER

AD: MEHMET EMİN AYDIN


ÖĞRENCİ NO: 21280310035
DERSİN ADI: ANADOLU UYGARLIKLARI I
EĞİTMEN: HÜLYA CEYLAN
Thrakia Bölgesi:Adını Mö. 2-1. binde yaşanan göçlere
katılan Hint-Avrupa kökenli Thraklardan alan bölge, hem
komşumuz Yunanistan-Bulgaristan, hem de ülkemizin Trakya
bölgesindeki topraklara yayılmıştır. Bölgenin sınırları bu
bağlamda en geniş anlamıyla doğuda Karadeniz, batıda
Vardar(Aksios) ırmağı, kuzeyde Tuna(Istros) nehri ve güneyde
Ege denizine kadar uzanır. Türkiye Trakyasında ise Edirne,
Tekirdağ ve Kırklareli illerinin tamamını, İstanbul’un Avrupa
yakasını ve Çanakkale’nin Gelibolu yarımadasını kapsar.
Hendek ve çitlerle çevrili köylerde veya göllerde kazıklar üzerine
inşa ettikleri evlerde otururlardı. Kentleşme, Makedonya kralı II. Philippos ile başlamış, Roma Dönemine değin
devam etmiştir. Yine de kıyı kesimleri hariç iç kesimlerde başarılı olamamışlardır. İç kesimlerde kent denebilecek
yerleri hemen hemen yoktur. Thraklar, çocuklarını köle olarak yabancılara satar, yabancı
ordularda paralı asker olarak çalışır, vücutlarına dövme yaptırmaktan hoşlanırlardı. Savaş ve soygunculuktan
başka işi
aşağılıyıcı bulurlardı. Hebros (Meriç) Nehrinin alüvyonlarından altın elde ediyorlardı. Thrakia'nın şarapları çok
ünlüydü. Homeros Thrakialılar'ı "at yetiştiriciler" sıfatıyla tanımlar. Balıkçılık geçim kaynakları arasındaydı. Roma
Çağı sikkelerinde palamut ve ton balıkları resmedilmiştir. Zengin orman örtüsünün kerestelerini Yunanlılar gemi
yapımında kullanmışlardı.
Antik kaynaklar bölge halkını özgürlüğüne düşkün ve
savaşçı bir kavim olarak tanımlar. Genellikle köyler ve
mezralarda yaşamaktadırlar. Yine tüm antik kaynaklar
Thrak halkının en kalabalık ve büyük uluslararasında
sayılabileceğinden ve birlik oldukları takdirde
yenilmez olacaklarından bahsederler ancak
Thrakların bunu asla başaramamış olduğunu
söylerler.
Bölgede yer alan kentler, ancak Roma
imparatorluğuna dâhil olduktan sonra kentleşebilmiş
yerleşmelerdir
Bunlar içinde en önemlileri Byzantion-İstanbul, Rhegion-Küçükçekmece, Selymbria-Silivri, Perinthos-Marmara Ereğlisi,
Hadrianopolis, Edirne ve Bizye-Vize sayılabilir. Bölge, antik çağda maden açısından zengindir. Ayrıca tarımsal yönden
güçlü olduğu, arpa, kenevir ve buğday yetiştiriciliğinin yanı sıra bağcılıkta da ileri oldukları antik kaynaklar tarafından
verilen bilgiler arasındadır. At yetiştiriciliğinin yanı sıra, antik çağ coğrafyacılarından Strabon, özellikle Hâliç-Keras’ta
palamut bolluğundan bahseder. Palamutların bu körfeze üşüştüğünü, elle bile kolayca yakalandığını anlatır.
İonia Bölgesi:
Günümüzde İzmir ve Aydın illerinin Ege Denizi kıyısındaki
tüm batı kesimi ile Sakız ve Sisam adalarını kapsar.
Kuzeyini Gediz (Hermos) nehri, güneyini Tekağaç
(Poseidon) burnu (Didim yakını), batısı Ege Denizi,
doğusunu Belkahve sınırlar. Lelegler, Karialı'lar ve
Lydialı'larcaiskan edilen bölgeye, XI. yy.dan X. yy. a
geçerken, orta Yunanistan'dan İon denilen halk göçmeye
başlar. Göç kuşaklar boyu sürmüş, yeni gelenler yerli halkla
kaynaşmış ve yeni bir halk yaratılmıştır.
Ion adı eski doğu bölgelerinde ‘’YAMAN’’ yada ‘’YAWAN’’
biçiminde, Ionialılar ise YAUNAP olarak geçmektedir
Önceleri kıyıda başlayan yerleşmeler daha sonraları iç
kesimlerde de görülür. Bunlar küçük kasabalardı.
IX. yy. ınortalarına doğru yerleşim yerlerini sağlam surlarla
çevirerek polis denecek kent devletlerini oluşturmaya
başladılar.
İonlar da tıpkı Aioller gibi Anadolu’ya göç eden bir Hint-Avrupalı kavimdir. Bu halkın yerleştiği bölge,
İonia adın almıştır.
Bölge sınırları kabaca, İzmir ve Aydın’ın Ege sahillerini ve Yunanistan’ın Sakız ve Sisam adalarını
kapsar.
Bölgenin en belirgin yükseltisi Samsun dağı-Mykale’dir. Hermos-Gediz, Kaystros-Küçük Menderes
Ve Maiandros-Büyük Menderes bölgeyi sulayan nehirlerdir. Bu üç önemli ırmak, hem bölge
kentlerinin ticari olarak gelişmesini
hem de taşıdıkları alüvyonlarla aynı kentlerin yer değiştirmesine neden olmuştur. İonia bölgesi,
oldukça fazla sayıda ve gelişkin
antik kenti barındırır. Antik çağda fok balıklarıyla ünlü Phokaia-Foça, önceleri Aiolis bölgesine
dâhilken, sonradan İonia bölgesine
dâhil olan Smyrna-İzmir –(Bayraklı Karşıyaka yolu) yanı sıra , Klazomenai-Urla, Ephes-Selçuk, Priene,
Güllübahçe – Söke,Miletos-Milet/Balat, Didyma-Didim,Magnesia ad maiandros, Tekinköy,Metropolis-
Yeniköy-Torbalı,
Erytrai,IldırıÇeşme, Teos, Sığacık –Seferihisar, Klozemenai-Urla, KolophonDeğirmenderebu kentlerden
sadece bazılarıdır.
Bölge, tarım ve hayvancılık, en çok da şaraplarıyla ünlüydü. Bunun yanı sıra Miletos’un yünleri,
Ephesos’un deri ayakkabıları,
Ephesos ve Smyrna’nın parfümleri antik çağın ünlenmiş malzemeleri arasındaydı
Kilikia Bölgesi:
Günümüzde Gülek Geçidi aşıldıktan sonra gelinen
Çukurova Ovasına ovalık Kilikia denir.
Bunun batısında kalan Toros Dağları eteklerine taşlık
Kilikia denirdi. Taşlık Kilikia, Alanya ile Viranşehir
( Mersin) arasında yer alırdı.
Yumuktepe ( Mersin ) ve Gözlükule ( Tarsus )
kazıları tarihini Neolitik Çağa indirir.
Kilikia'da MÖ.II. bin yılda Hititleri görüyoruz.

Kilikia adına ilk kez VIII. yy. da Asur metinlerinde rastlanır. VIII. yy. sonunda Hellenler bölgeye göçe başlar.
MÖ. 68 yılında Roma Tarsos'u eyaletin başkenti yapar. Kilikia korsanlarıyla meşhurdu. Önemli antik kentleri arasında
Anamourion-Eski Anamur, Anawarza-Kozan, Antiokheia-Antakya,Arsus/Rhosos – İskenderun, Elaioussa Sebaste-
Ayaş/Mersin,
Korykos-Narlıkıyu, Olba-Uzuncaburç, Seleukeia-Silifke, SoloiPompeiopolis-Mezitli yer alır.
Galatia:
MÖ. III. yy. da ortaya çıkan Galatia Bölgesi, Phrygia ve
Kappadokia toprakları üzerine kuruldu. Günümüzde,
Ankara ve Kırıkkale illerinin tümü, Çorum ve Amasya
illerinin güneyi, Yozgat ilinin kuzeyini kapsar. Antik
kaynaklar kesin sınırlarını vermezler. Ancak Sangarios
(Sakarya ) Irmağının doğusuna yerleşmişlerdir.
Kızılırmak (Halys ) nehrinin doğusuna kadar
yayılmışlardır.

Üç boy olarak geldikleri Anadolu'da Ankyra, Gordion ve Pessinius ile Tavion yörelerine yerleştiler. Galatlar orta ve batı
Avrupa kökenli bir halktır. Anayurtlarından yola çıkıp MÖ. 278-277 yılında Anadolu'ya ayak basarlar. Anadolu'ya gelişleri,
Bytinia kralı I. Nikomedes'in daveti üzerinedir. I. Nikomedes Galatları, kardeşi Zipoides'e karşı savaştırmıştır.
Kadınları ve çocuklarıyla beraber gelmişlerdir. Savaştan sonra Anadolu'ya yerleştiler. Pergamon halkı tarafından iç bölgelere
sürüldüler. Önceleri çapulculuk ve yağma ile geçinip dehşet saçtılar. Sonraları ücretli asker olarak çeşitli ordularda görev
aldılar. Livius "Büyük kalkanlı, çok uzun kılıçlı, en savaşçı insanlar" olarak tanımlar. MÖ. 183 - 163 arasında Bergama krallığı
Egemenliğine girdiler. Galatia kentleri Roma imp. Çağında kurulmuşlardır. Kaliteli ve uzun tüylü keçisi ünlüydü. ( Ankara
Keçisi)Yün işçiliği, kıl çadır dokumacılığı çok gelişmişti. Et kurutma işinde rakipsizdiler. "Galat ekmeği" çok lezzetli tanınan bir
ekmek türüydü.
Marulları ünlüydü. İyi içki üreticisiydiler.Galatıa Bölgesinin belli başlı antik kentleri arasında Ankyra-Ankara, Gordion-
Yassıhöyük , Polatlı, Pessinus-Ballıhisar , Sivrihisar, Tavion- Büyüknefes,Yozgat yer alır.

You might also like