Professional Documents
Culture Documents
Çin gelişmekte olan ülkeler ve bilhassa Afrika için batılı güçlerden birçok yönden farklı
bir ortaktır. Öncelikle Çin kendisini gelişmekte olan ülke olarak tanımlamaktadır ve Cezayir
ileilişkiler Güney-Güney işbirliği çerçevesinde değerlendirilmektedir. Soğuk Savaş
döneminde iki kutuba karşı alternatif bir politika güden Çin,kalkınmakta olan ülkelerle
işbirliği kurarak kalkınmalarına destek olmayı dış politikasının bir esası kabul etmiştir. Çin’in
komünist ideolojiye dayanan yaklaşımı 1970’lerden sonra yerini iktisadi serbestleşmeye
bırakmış olsa da Güney-Güney işbirliği politikası devam etmektedir.[1] Bu politika
çoğunlukla sömürgecilik geçmişine sahip Kuzey kuşağı ülkeleri ile kurulan asimetrik
ilişkilerin aksine daha eşitlikçi bir esasa dayanmaktadır. Ayrıca, Batılı güçlerin insan hakları
gibi bazı şartları öne sürmeleri karşısında dış politika ilkeleri Çin’i daha çekici kılmaktadır.
Nitekim Çin dış politikası göz önüne alındığında iç işlerine müdahale etmeme, karşılıklı saygı
ve kazanç, barış içinde birarada yaşama ilkelerinin temel alındığı görülmektedir (Hukuki
dayanağı Çin Anayasası’nın 12. Maddesi olarak değerlendirilir). Çin’in diplomatik ilişki
kurmak içinyegânekoşulu Pekin’in tek hukuki temsilci olarak kabul edilmesi, bir diğer
ifadeyle “tek Çin” politikasının karşı tarafça kabulüdür.
Şekil 1 Şekil 2
98,8 70% 61%
60%
98,8 50%
40%
205,6 30%
20% 12% 8% 8%
377 10% 5% 3% 3%
0%
473
583,5
Şekil 2: Cezayir Maden ve Enerji Alanında Doğrudan Yabancı Yatırım Yapan İlk Altı Ülke, Kaynak: Cezayir Enerji ve Maden Bakanlığı
Şekil 1: Çin’in Afrika’dan Ham Petrol İthalatı, Kaynak: TheObservatory of EconomicComplexity (OEC)by MIT Media Lab, http://atlas.media.mit.edu/
Afrika’nın en önemli hidrokarbon ihracatçılarından olan Cezayir, Çin’in enerji ve enerji
yatırımları politikaları çerçevesinde değerli bir konumda bulunmaktadır. (Şekil 2) Cezayir’e
enerji ve madenler alanında 2012 yılında en çokdoğrudanyabancı yatırım yapan ülkeler
sıralamasında Çin;ABD, Norveç, Birleşik Krallık, Tayland, İtalya’dan sonra 98,8 milyar
dolarlık yatırımlaaltıncı sıraya yerleşmiştir.[5] (Şekil 1)
Çin’in Cezayir pazarında özellikle son on beş yılda gittikçe artan etkisidış ticaret
verilerinde açıkça görülmektedir. Çin,yıllardır en büyük tedarikçi olan Fransa’yı 2013 yılında
geçerek Cezayir’in ithalat yaptığı ülkeler sıralamasında ilk sıraya yerleşmiştir. Bununla
beraber Cezayir’in Çin’e ihracatı oldukça düşük seviyelerde kalmıştır. (Tablo 1) Üstelik
Çin’in Cezayir’den satın aldığı ürünlerin çoğunluğunu hidrokarbon ürünleri oluşturmaktadır.
Cezayir’in Çin ürünleri için önemli bir pazar olmasının bir kaç nedeni vardır. İlk olarak
Cezayir 40 milyonluk nüfusa sahiptir ve Afrika Kalkınma Bankası’nın verilerine göre
istikrarsız sınıf istisna edildiğinde orta sınıfın oranı nüfusun yaklaşık %28’idir.[18] Satın alma
paritesine göre kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla 2008 den 2014’e kadar artan bir trend
izlemektedir.[19] Ayrıca yaklaşık 40 milyon olan nüfusun büyük kısmı genç nüfustan
oluşmaktadır. Tüm bu veriler Cezayir’in önemli bir tüketici kitlesi bulunduğunu göstermesi
açısından dikkate değerdir. Bunun yanında Çin’in görece ucuz olan ürün yelpazesi ile birlikte
okunduğunda Cezayir nüfusunun yaklaşık %25 ini oluşturan istikrarsız gruba da hitap
edebileceği dikkate alınırsa Cezayir’in Çin nezdinde değerli bir tüketici kaynağı olduğu
anlaşılmaktadır. Coğrafi olarak Avrupa’ya yakın olan Cezayir’in stratejik bir pazar oluşunun
diğer nedeni ise Akdeniz için Birlik üyesi olmasıdır. Birlik hedeflerinden birisi bölgesel
bütünleşmenin derinleştirilerek ticaretin geliştirilmesidir.[20] Dolayısıyla Cezayir yaklaşık
800 milyonluk Akdeniz pazarı oluşturan bir birliğin üyesi olarak ticari bir kıymet ifade
etmektedir. Buna ilaveten bu pazar Çin ürünlerinin Avrupa’ya arz edilmeden önce Mağrip
pazarında test edilmesi olanağı sağlamaktadır.[21]
Çin'in Cezayir'e İhraç Ettiği Ürünler, 2012 Çin'in Cezayir'den İthalatı, 2012
Diğer
Ham 1%
Makineler 36% Doğal
Gaz
Ulaşım Araçları 21% 2%
Tekstil Ürünleri 9%
Metaller 9%
Ham
Plastik Ve Petrol
7%
Kauçuk 97%
Diğer 18%
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler Eylül 1958’de Çin’in Cezayir geçici hükûmetini
tanımasıyla başlamıştır. Cezayir’in 1962 yılında bağımsızlığını kazanmasıyla ikili ilişkiler
sağlık, ekonomi, askeri ve kültürel alanlarda gelişmeye yönelmiştir.Çin 1963 yılında
Cezayir’e toplamda 2,200 hemşire veya doktordan oluşan sağlık ekipleri göndermiş, aynı yıl
ekonomik, ticari, bilimsel ve teknik işbirliği anlaşmaları imzalamıştır.[22] Cezayir daima tek
bir Çin devletinin varlığını savunmuş ve 1971 yılında Pekin’in Çin Halk Cumhuriyeti’nin tek
temsilcisi olarak Birleşmiş Milletler nezdindeki konumunu desteklemiştir.[23] Cezayir-Çin
Karma Komitesi’nin 1983’te kurulmasıyla ilişkilere yeni bir soluk kazandırılması
hedeflenmiştir. Ayrıca ikili ilişkiler anlaşmalarla hukuki anlamda somut bir temele
dayandırılmıştır.Özellikle 2000 yılından itibaren hemen hemen her yıl gerçekleştirilen
karşılıklı üst düzey resmi ziyaretlerin ardından işbirliği anlaşmaları imzalanmaktadır. En son
Haziran 2014’te Cezayir Dış İşleri Bakanı Lamamra’nın 6. Çin-Arap Forumu İşbirliği
Toplantısı için gerçekleştirdiğiPekin ziyareti esnasındabeş yıllık (2014-2018) küresel stratejik
işbirliği tasarısı imzalanmıştır. Belgede özellikle ekonomik ilişkilerin artırılarak Cezayir’in
2015-2019 kalkınma planında öncelik alanları olarak belirlediği sektörlerde Çin yatırımlarının
yoğunlaştırılması öngörülmüştür.[24]
İkili ilişkiler yalnız diplomatik ve ekonomik bağlarla sınırlı kalmamış güvenlik ilişkileri
de görece sınırlı olmakla birlikte silah alım-satımı ve teknik konularda işbirliği çerçevesinde
var olmuştur.Çin 1971’den bu yana Cezayir’de savunma ataşeliği bulundurmaktadır. Ayrıca
karşılıklı resmi askeri ziyaretler gerçekleştirilmektedir. Son olarak, Mayıs 2014’te Çin Halk
Kurtuluş Ordusu Genelkurmay İkinci Başkanı HouShusen’in liderliğinde bir askeri heyet
Cezayir’i ziyaret etmiş ve görüşmelerde iki taraf askeri işbirliğinin geliştirilmesi konusundaki
kararlılıklarını ifade etmişlerdir.[26] Afrika’daki güvenlik politikası gereği Çin kıtada bir
askeri üsse sahip olmadığı gibi kıta askerlerine askeri talim sağlayacak ekip de
bulundurmamaktadır. Yalnız tedarik ettiği ekipmanların kullanımı ve sağlık konularında
destek sunmak üzere sınırlı sayıda eğitmen bulundurmaktadır. Cezayir de sağlık konusunda
destek alan ülkelerdendir.[27]
Çin’in gün geçtikçe teknolojik kapasitesinin ilerlemesi ve iki ülke arasında başta iktisadi
alanda olmak üzere ilişkilerin derinleşmesi Cezayir ile askeri ilişkilerin geliştirilmesi ve askeri
teknolojik ürünlerin alım-satımının artırılması yönündeki beklentileri kuvvetlendirmektedir.
Var olan bir takım silah veya mühimmat ticareti verileri de bu algıyı doğrular niteliktedir.
SIPRI verilerine göre Cezayir ve Fas Çin’in Afrika’daki en önemli silah alıcısı
ülkelerdir.Silah akışı verilerine göz atacak olursak, Cezayir 1999 ve 2012 yıllarında C-802
gemiden gemiye füze botlarını almış, 2006’de ise bu botlara uyumlu üç adet C-85 füze botu
almıştır.[28] Ayrıca 2012 yılında 3 tane F-22 fırkateyn sipariş etmiştir.[29] Rusya, Avrupa
devletleri, ABD ve Rusya ile askeri ekipman ticaretini sürdüren Cezayir daha düşük maliyetli
olan Çin ürünleri ile askeri ekipman tedarikçi yelpazesini de çeşitlendirmektedir. Fransa’nın
Mali müdahalesi esnasında Fransız askeri uçaklarına toprakları üzerinde uçma yetkisi veren
Cezayir, sınırlarının güvenliğini sağlamak için YiLong isimli insansız hava aracı alımı üzerine
Çinli yetkililerle müzakere içindedir.[30]
Teknik yardım alanına göz atacak olursak, Çin Cezayir’in nükleer bir güce sahip olması
için dikkate değer bir teknik destek sunmuştur. Nükleer alanda teknik işbirliğine dair iki
anlaşma 1983 ve 1997 yıllarında imzalanmıştır. Bu çerçevede Çin’in desteği ile Selam
nükleer reaktörü 1993’te AynVussara’da kurulmuştur. Çin’in yardımıyla geliştirilen nükleer
çalışmalar askeri amaca yönelik olabileceği endişesi ile ABD tarafından eleştirilmiştir.
Nitekim İspanyol gizli servisinin 1998 tarihli raporu da bu endişeleri doğrular niteliktedir.
Fakat Cezayir,bu iddiaları yalanlamakta,Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın düzenli
denetimine ve bu alandaki uluslararası düzenlemelere saygılı olduğunu bildirmektedir.[31]
İlişkilerdeki Sorunlar
Gelişmesini sürdüren ekonomik ilişkiler karşılıklı kazancın yanı sıra bir takım sorunları
da barındırmaktadır. Devlet ve kamu poltikaları açısından değerlendirecek olursak her ne
kadar özel sektör ve yatırımlar teşvik ediliyor olsa da yatırımların kalıcı olması ve Cezayir’in
endüstriyel üretim kapasitesinin artırımı amaçlandığından kimi kısıtlamalar da göze
çarpmaktadır. Çin-Cezayir ekonomi alanının 2009’da kurulmasından bir yıl sonra, yabancı
yatırımlarda şirket paylarının çoğunluğunun Cezayir ulusunda kalmasına dair yasayla uyumlu
olarak 2009’daki anlaşmalar dondurulmuştur.[32] İlişkilerdeki bir diğer önemli problem ise
yolsuzluktur. Daha önce belirttiğimiz gibi AlgérieTelecom’un açtığı kamu ihalelerini kazanan
ZTE ve Huawei’nin rüşvet suçu nedeniyle 2012 yılında iki yıl boyunca devlet ihalelerine
girişi yasaklanmıştır.[33]
Çin ülkede yaptığı yatırımlarla yeni istihdam alanlarının oluşmasına katkıda
bulunmaktadır. Fakat gerçekleştirdiği projelerde Çinli işçilerin istihdam edilmesi bu
yatırımların Cezayir’de isşizliğe neden olup olmadığının sorulmasına neden olmaktadır. Çinli
şirketler Cezayirlileri daha çok özel yetenek veya eğitim gerektirmeyen güvenlik ve inşaat
alanlarında istihdam etmektedir. Bununla beraber Cezayir’deki işssizlik sorunun en etkili
olduğu kitle üniversite mezunlarıbir diğer ifadeyle nitelikli iş gücüne sahip olanlardır.
Dolayısıyla Çin eliyle oluşturulan istihdam alanları Cezayir’in işsizlik sorununa etkili bir
çözüm sunmamaktadır.[34]
Sonuç
Çin bu yıl ikincisini yayınladığı dış yardım politikalarını konu alan Beyaz Kitap’ta
Afrika üzerine yaptığı vurgu ile kıta ile ilişkilerin güçlenerek devam edeceğinin sinyalini bir
kez daha vermiştir. Çin dış yardımının %51,8’inin 2010-2012 döneminde Afrika’ya
yöneltilmiş olması kıtaya olan Çin ilgisini değerlendirmek açsısından çarpıcıdır.[35]
Afrika’daki en önemli beş ticari ortağından birisi olan Cezayir ile ilişkileri Cezayir’in
bağımsızlık mücadelesi verdiği döneme kadar dayanmaktadır. 1958’de Çin’in Cezayir geçici
hükûmetini tanımasıyla başlayan ilişkiler sağlık yardımları, yatırımlar, ticaret gibi yumuşak
güç araçları üzerinden sürdürülmüştür. Cezayir’in 2000’li yıllarda giriştiği reform
hareketlerinin ve 1990’lı yıllara nazaran siyasi ve iktisadi anlamda daha istikrarlı bir ülke
görüntüsü kazanmasının etkisiyle ekonomik ilişkiler hızlı bir gelişme gösterek Çin-Cezayir
bağları kuvvetlenmiştir. Çin’in yatırım politikalarının temelini oluşturan bilhassa enerji
alanında kullanılan doğal kaynak ihtiyacı Cezayir’e yönelik yatırımlarda da etkisini
göstermektedir. Diğer yandan doğal kaynak ticareti ve bu alandaki Çin yatırımları iki ülke
arasındaki gelişmiş iktisadi ilişkileri açıklamak için yeterli değildir. Yaklaşık 40 milyonluk
nüfusu ile görece ucuz olan Çin ürünleri için uygun bir pazar olan Cezayir, kalkınmayı
hızlandırmak üzere giriştiği reformlar çerçevesinde özellikle altyapı noktasında iktiyaç
duyduğu yatırımları Çin şirketleri aracılığıya gerçekleştirebilmektedir. İkili ilişkilerin
yürütülmesinde 2014-2018 dönemi için bir yol haritası niteliği taşıyan küresel stratejik
işbirliği tasarısı belgesinin Haziran 2014’te imzalanması Cezayir-Çin ilişkilerinin bilhassa
iktisadi araçlar üzerinden gelişerek devam etmesi noktasında iki tarafın da mutabık olduğunu
göstermektedir.
Notlar:
9. Karim Yaici, “Mobile telecoms market in Algeria: the untapped potential of 3G”,
Anasr Inspire Magazine,
http://inspiremagazine.anasr.org/feature-mobile-telecoms-market-in-algeria-the-
untapped-potential-of-3g/ , Erişim Tarihi: 08.08.2014