You are on page 1of 21

KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

KMB0416

KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI-II

DENEY RAPORU

YÜZEY GERİLİMİ VE TEMAS AÇISI ÖLÇÜMÜ


DENEYİ
Grup 3

19332641060 Ceyda ÇİRAN

Deneyin Yapıldığı Tarih : 24.04.2023

Raporun Teslim Tarihi : 01.05.2023

Deney Sorumlusu : Arş. Gör. Aycan ALTUN

Nisan , 2023

Bursa

1
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

ÖZET
Bu deneyde, farklı sıvıların yüzey gerilimi ve temas açısının ölçümlerinin yapılması ve
ölçüm yöntemlerinin öğrenilmesi amaçlanmıştır. Pendant damla yöntemi kullanılarak
yüzey gerilimi ölçümleri ve Sessile metodunu kullanarak temas açısı ölçümleri
gerçekleştirilmiştir. Ölçümler ultra saf su, izopropil alkol ve etil alkol gibi sıvılar üzerinde
yapılmıştır. Ayrıca, izopropil alkol ve etil alkol sıvıları farklı molarlarda hazırlanarak
ölçümler yapılmıştır.

Sessile metodu kullanılarak temas açısı ölçümleri yapılırken, şırınganın ucundaki sıvı
farklı katı yüzeylere (pleksi ve alüminyum) yerleştirilmiştir. Böylece, sıvıların temas
yüzeyine göre açıları gözlemlenebilmiştir. Yapılan ölçümler sonucunda, sıvıların
farklılığına, temas yüzeyine ve sıvıların molar miktarlarına göre yüzey gerilimi ve temas
açıları karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmalar raporun sonuç kısmında tartışılmıştır.

2
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

İÇİNDEKİLER

ÖZET .............................................................................................................................2
İÇİNDEKİLER ..............................................................................................................3
ŞEKİLLER LİSTESİ .....................................................................................................4
GRAFİKLER LİSTESİ ..................................................................................................4
1. GİRİŞ......................................................................................................................5
2. KURAMSAL TEMEL ............................................................................................7
2.1. Yüzey Gerilimi ....................................................................................................7
2.2. Temas Açısı ....................................................................................................... 10
2.2.1. Sessile (Durağan) ve Pendant (Asılı) Damla Metotları .................................... 13
3. DENEYSEL YÖNTEM ........................................................................................ 15
3.1. Çözeltiler ve Ölçüm Cihazı ................................................................................ 15
3.2. Pendant Damla Metodu ...................................................................................... 15
3.3. Sessile Metodu................................................................................................... 16
4. HESAPLAMALAR .............................................................................................. 17
5. SONUÇ ve TARTIŞMA ....................................................................................... 20
6. KAYNAKÇA ........................................................................................................ 21

3
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1. Sıvı Molekülünün Hareketleri ...............................................................................7
Şekil 2. Suyun Üzerinde Duran Bir Böcek .........................................................................8
Şekil 3. (a) Adhezyon, (b) Kohezyon .................................................................................9
Şekil 4. Temas Açısı ve Young Eşitliği ............................................................................ 10
Şekil 5. Sıvıların Farklı Yüzey Enerjisine Sahip Katı Yüzeylerde Islatma Davranışları .... 11
Şekil 6. Gonyometre Cihazı ............................................................................................. 13
Şekil 7. Sessile ve Pendant Damla .................................................................................... 14
Şekil 8. Laboratuvarda Kullanılan Gonyometre cihazı ...................................................... 15
Şekil 9. Pendant Modu ..................................................................................................... 16
Şekil 10. Sesssile Modu ................................................................................................... 16

GRAFİKLER LİSTESİ
Grafik 1. İPA (konsantrasyon-yüzey gerilimi) .................................................................. 17
Grafik 2. İPA (konsantrasyon-temas açısı [aliminyum yüzey]) ......................................... 17
Grafik 3. İPA (konsanstrasyon-temas açısı [pleksi yüzey]) ............................................... 18
Grafik 4. Etanol (konsantrasyon-yüzey gerilimi) ............................................................. 18
Grafik 5. Etanol (konsantrasyon-temas açısı [aliminyum yüzey]) ..................................... 19
Grafik 6. Etanol (konsantrasyon-temas açısı [pleksi yüzey]) .............................................19

4
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

1. GİRİŞ
Yüzey gerilimi ve temas açısı, sıvıların davranışını anlamak için önemli özelliklerdir. Bu
özellikler, sıvıların yüzeylerindeki etkileşimlerin doğasını belirler ve birçok endüstriyel
uygulama için önemli olan ıslanabilirlik gibi özellikleri etkiler.

Yüzey gerilimi, sıvıların yüzeyindeki moleküller arasındaki çekici kuvvetlerle oluşan


gerilme kuvvetidir. Birimi dyne/cm’dir. Yüzey gerilimi, sıvıların ıslanma özelliklerini,
damlacık ve kabarcık oluşumunu, yüzey gerilimli filmlerin oluşumunu ve yüzey aktif
maddelerin özelliklerini etkiler.

Temas açısı ise, sıvının temas ettiği yüzey ile yaptığı açıdır. Islanabilirlik derecesini ifade
eder. Temas açısı 90°C den küçük olduğu durumlarda sıvı hidrofilik, 90°C den büyük
olduğu durumlarda hidrofobik, 140° C den büyük olduğu durumlarda süper hidrofobik ve
0°C ye yakın olduğu durumlarda ise süper hidrofiliktir. Temas açısı, temas edilen sıvının
ne olduğuna ve temas eden katı yüzeyin ne olduğuna göre değişkilik göstermektedir. Katı
cismin yüzey enerjisi ile temas açısı da ilişkilidir. Yüksek yüzey enerjili katı cisim ile
temas eden sıvının temas açısı 0°C dir. Yani tam ıslatma gerçekleşir. Fakat düşük yüzey
5
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

enerjili katı cisimlere temas eden sıvının yaptığı açıda ise hidrofobiklik gerçekeşir. Yani
ıslatma olmaz. Bu deneyde de farklı sıvıların yüzey gerilimleri ve farklı katı yüzeylere
temasları ile yaptıkları temas açıları gaynometre cihazı ile ölçülecektir.

6
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

2. KURAMSAL TEMEL

2.1. Yüzey Gerilimi


Moleküller birbirlerine yeteri kadar yakın bulundukları zaman birbirlerini çeker. Sıvı
içinde bulunan bir molekül Şekilde görüldüğü gibi ortalama olarak bütün yönlerden aynı
kuvvetle çekilir. Hâlbuki sıvının yüzeyinde bulunan bir molekül aşağı ve yanlara doğru
çekildiği hâlde yukarıya doğru çeken kuvvet çok zayıftır (Buharın etkisi çok azdır.).

Şekil 1. Sıvı Molekülünün Hareketleri

Bunun sonucu olarak yüzeydeki moleküller sıvı içine doğru yüzeye dik olarak çekilir. Sıvı
yüzeyi bir gerilim altında bulunur ve bu, sıvı yüzeyinde her noktada ve her yönde aynıdır,
buna yüzey gerilimi denir. Yüzey gerilimi, sıvının yüzeyindeki herhangi bir çizginin
üzerindeki birim uzunlukta oluşan kuvvettir. Yüzey gerilimi, sıvıların ıslanma özelliklerini,
damlacık ve kabarcık oluşumunu, yüzey gerilimli filmlerin oluşumunu ve yüzey aktif
maddelerin özelliklerini etkiler. Yüzey gerilimi santimetre başına dyn olarak verilir.

𝑘𝑢𝑣𝑣𝑒𝑡 𝑑𝑦𝑛
𝛾= =
𝑢𝑧𝑢𝑛𝑙𝑢𝑘 𝑐𝑚

Yüzey gerilimi, sıvıların bir yüzey üzerinde kendilerine özgü bir kuvvetle tutunmalarına
neden olan fiziksel bir özelliktir. Bazı yüzey gerilimi örnekleri şunlardır:

 Su üzerinde yürüyen böcekler: Su, yüksek yüzey gerilimi sayesinde suyun


üstünde yürümelerine izin verir
 Su damlaları: Yüzey gerilimi, su damlalarını küre şeklinde tutar ve düz bir
yüzeyde gezinmelerine izin verir.

7
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

 Sabun köpüğü: Yüzey gerilimi, sabun köpüğünü birbirinden ayırır ve köpük


kabarcıklarının oluşmasına neden olur.
 İğne ucu üzerinde suyun yükselmesi: Yüzey gerilimi, sıvının yüzeyindeki
moleküllerin iğne ucuna doğru çekilmesine neden olur, bu da sıvının yüzeyinin
iğne ucunda yükselmesine neden olur.
 Yağlı boya resimlerindeki fırça darbeleri: Yüzey gerilimi, fırça darbelerinin
yağlı boya yüzeyine yapışmasına ve şekillerin oluşmasına neden olur.

Şekil 2. Suyun Üzerinde Duran Bir Böcek

Kütlesel çekim kuvvetinin olmadığı bir yere örneğin uzay boşluğuna bırakılan bir miktar
sıvı, küre şeklini alarak hemen en küçük yüzey alanına sahip olur. Sıvının içindeki
moleküller üzerine etkiyen çekim kuvvetlerinin bileşkesi 0 (sıfır) olduğu hâlde sıvı
yüzeyindeki molekülleri sıvı içine doğru çeken net bir kuvvetin etkisi altındadır. Yüzeyi
küçültmeye çalışan bu kuvvetleri yenmek için dışarıdan sıvıya enerji vermek
gerekmektedir. Sabit sıcaklık ve basınçta sıvı yüzeyini 1 m2 veya 1 cm2 büyütmek için
verilmesi gereken enerjiye yüzey enerjisi denir ve σ ile gösterilir.

𝑌ü𝑧𝑒𝑦 𝑖ş𝑖 erg dyn


𝑌ü𝑧𝑒𝑦 𝐸𝑛𝑒𝑟𝑗𝑖𝑠𝑖 = =σ= =
𝑌ü𝑧𝑒𝑦 cm2 cm

Yüzey gerilimi etkisiyle sıvı mümkün olduğu kadar yüzeyini küçültmeye çalışır. En küçük
yüzey gösteren şekil küre olduğundan damlayan sıvı küresel bir şekil gösterir. Büyük
damlaların şekli yüzey geriliminden başka kuvvetlerin etkisi altında bozulmuştur. Büyük
miktarda bulunan sıvılar, bulundukları kabın şeklini alır, bu gibi sıvıların şekilleri üzerine
yüzey gerilimi, ancak kabın kenarları yakınında hafifçe etki eder.

8
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

Yüzey gerilimi sadece sıvılar için söz konusu değildir. Benzer gerilimler muhtelif fazlar
arasındaki bütün yüzeylerde mevcuttur. Bu hâlde yüzeyler arası gerilim veya yüzeyler arası
enerji söz konusudur.

Ara yüzey gerilimi, iki farklı sıvı arasındaki sınır yüzeyindeki gerilimdir. Bu gerilim, iki
sıvının moleküllerinin birbirleriyle olan etkileşiminden kaynaklanır ve bu etkileşim,
sıvıların yüzeylerindeki moleküllerin daha düşük enerjili bir konumda yerleşmelerine
neden olur. Bu durum, sıvıların ara yüzeyinde bir gerilim oluşturur ve bu gerilim, sıvıların
birbirlerine karışmasını engeller. Örneğin katı-sıvı, katı-gaz, sıvı-gaz, sıvı-sıvı yüzeyler
arası gerilimleri gibi. Özel olarak kaydedilmedikçe, sıvı-hava yüzey gerilimi söz
konusudur. Bu hâlde hava o sıvının o sıcaklıktaki buharı ile doygundur. Yüzey gerilimi her
maddeye has özelliktir. Hava yerine başka gazlar alınırsa genellikle yüzey geriliminin
büyüklüğü değişir.

Sıvı ile cam arasındaki çekim kuvvetlerine adhezyon kuvvetleri denir. Kılcal boruda
yükselmeye bu adhezyon kuvvetleri yol açmaktadır. Örneğin alttaki şekilde görüldüğü gibi
kılcal boruya su konulmuştur.

Sıvı molekülleri arasındaki çekim kuvvetlerine kohezyon kuvvetleri adı verilir. Kılcal
boruda alçalmaya yol açan bu kohezyon kuvvetleridir. Örneğin alttaki şekilde görüldüğü
gibi kılcal boruya cıva konulmuştur.

Şekil 3. (a) Adhezyon, (b) Kohezyon

9
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

Yüzey gerilimi, sıvının kimyasal yapısı, sıcaklık, basınç ve çözünmüş gazlar gibi birkaç
parametreye bağlıdır. Bazı önemli parametreler şunlardır:

 Kimyasal bileşimi: Sıvının kimyasal yapısı, moleküller arasındaki çekim


kuvvetlerini etkiler ve bu da yüzey gerilimini etkiler. Örneğin, polar moleküllere
sahip bir sıvı, yüksek bir yüzey gerilimine sahip olabilir.
 Sıcaklık: Sıcaklık arttıkça, moleküllerin hareketi hızlanır ve yüzey gerilimi azalır.
Bu nedenle, yüksek sıcaklıklarda sıvıların yüzey gerilimi düşük olabilir.
 Basınç: Sıvının içindeki çözünmüş gaz miktarı, basınç arttıkça artar. Bu da,
gazların yüzey gerilimine katkıda bulunmasından dolayı yüzey gerilimini etkiler.
 Çözünmüş gazlar: Sıvı içinde çözünmüş gazlar, sıvının yüzey gerilimini
etkileyebilir. Örneğin, karbondioksit gazının su içindeki çözünürlüğü, suyun yüzey
gerilimini artırır.
 Yüzey aktif maddeler: Yüzey aktif maddeler, sıvı yüzeyindeki moleküler düzeni
değiştirerek yüzey gerilimini etkilerler. Bu maddeler, sıvının yüzey gerilimini
azaltarak, örneğin köpük oluşumu için kullanılabilir.

Bu parametrelerin her biri, sıvının yüzey gerilimini farklı şekillerde etkiler ve bu nedenle,
yüzey gerilimi ölçümleri yapılırken bu faktörler dikkate alınmalıdır.

2.2. Temas Açısı


Bir katı yüzeyle temastaki bir sıvının oluşturduğu açıya ise temas açısı denmektedir.
Temas açısı ‘’θ’’ gösterilmektedir. Katı bir yüzeye bir sıvı damlatıldığında damlanın şekli
temasta olduğu katı malzemenin fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre şekil alır. Yüzey
gerilimi ve temas açısı arasındaki ilişki ilk olarak Young tarafından 1804 yılında
belirlenmiştir.

Şekil 4. Temas Açısı ve Young Eşitliği


10
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

Young Eşitliği:

𝛾𝑆𝑉 = 𝛾𝑆𝐿 + 𝛾𝐿𝑉 𝑐𝑜𝑠𝜃

𝛾𝑆𝑉 : Katı − gaz arası yüzeyler arası gerilim

𝛾𝑆𝐿 : Katı-sıvı arası yüzeyler arası gerilim

𝛾𝐿𝑉 : Sıvı-gaz arası yüzeyler arası gerilim

𝜃: Temas açısı

Young eşitliği yalnızca sıvı yüzeyi düzgün, pürüzsüz, homojen, çözülmez (erimez) ve
ölçüm yapılacak sıvıyla etkileşime girmeyen katı yüzeylerde uygulanabilir. Young
eşitliğine göre damla hareket edene kadar 3 fazın yüzey gerilimleri toplamı sıfırdır. Katı
yüzeyler yüksek veya düşük enerjili olarak karakterize edilirler. Yüksek enerjili katı
yüzeylerde sıvı yüzeyde düzgün olarak dağılır ve ince bir film oluşturur. Bu durumda
temas açısı sıfırdır ve yüzey tamamen ıslanır ve hidrofilik denir. Benzer olarak düşük
enerjili yüzeylerde su damlaları ayrı ayrı yerleşirler. Bunlarda temas açısı (> 90º) ve yüzey
hidrofobiktir. Su damlacıkları düşük enerjili yüzeylerden ayrılmaya çalışır.

Şekil 5. Sıvıların Farklı Yüzey Enerjisine Sahip Katı Yüzeylerde Islatma Davranışları

Temas açısı bir materyalin ıslanabilirlik özelliği ve katı bir yüzeyin yüzey enerjisi
hakkında bilgi verir. Islanma teorisine göre, bir damlacık katı bir yüzey üzerine
bırakıldığında, katı ve sıvı fazın her ikisinin akışkan dinamikleri, yüzey gerilimi, yoğunluk
ve katı-sıvı sıcaklıkları, sıvının viskozitesi, yüzey pürüzlülüğü ve katının şekli gibi farklı
fiziksel ve kimyasal faktörlerden etkilenir. Temas açıları üç yüzey arasındaki gerilimlere
bağlı olarak değişir. Katı-buhar arasındaki gerilim katı-sıvı arasındaki gerilimden büyükse

11
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

temas açısı 0-90° arasında, tersi durumda ise açı 90-180° arasında olur. Büyük temas açısı
sıvının yüzeyden akıp uzaklaşacağını gösterirken küçük temas açısında sıvı katı materyali
ıslatacaktır. Katı yüzeyin pürüzlülüğü de sıvı absorbsiyon oranını etkileyen bir faktördür.

Temas açısı bir sıvının katı bir materyali ıslatabilirliği hakkında bilgi verir. Eğer temas
açısı 90°’den küçükse yüzey hidrofobik olup sıvı kapiler gözeneklerden girebilir ve katı
materyali ıslatır. Temas acısı 90°’den büyükse yüzey hidrofilik olup sıvı material katı
materyaldeki gözeneklerden içeri giremez ve katı materyali tam ıslatamaz. Tam
ıslanabilirlik temas acısı 0° iken gözlemlenir. Temas açısı azaldıkça yüzey enerjisi,
yapışkanlık ve ıslanabilirlik artar ve temas açısı büyüdükçe yüzey enerjisi, ıslanabilirlik ve
yapışkanlık azalır. Islanma olayı iki genel sınıfa ayrılabilir: Temastaki bir sıvı ve katının
dışarıdan müdahale görmediği yerde gerçekleşen denge ıslanma ve sıvı veya katının (veya
her ikisinin) ıslanma süresi boyunca diğer fazlara geçiş halinde olduğu dinamik ıslanmadır.
Sistem dengedeyse, statik, değişken formdaysa dinamik bir temas açısı elde edilir.

Temas açısı, sıvıların katı yüzey ile temas ettiği açıdır ve bir sıvının ıslanma özelliğini
gösterir. Temas açısı aşağıdaki faktörlere bağlıdır:

 Sıvının yüzey gerilimi: Sıvının yüzey gerilimi arttıkça temas açısı artar.
 Katı yüzeyin kimyasal özellikleri: Katı yüzeyin kimyasal özellikleri temas açısını
etkiler. Örneğin, polar olmayan bir katı yüzeyde polar bir sıvı daha düşük bir temas
açısı gösterecektir.
 Sıvının kimyasal özellikleri: Sıvının kimyasal özellikleri temas açısını etkiler.
Örneğin, polar bir sıvı polar olmayan bir yüzeyde daha yüksek bir temas açısı
gösterecektir.
 Sıvının viskozitesi: Sıvının viskozitesi arttıkça temas açısı artar.
 Sıvının yüzey gerilimi hakkındaki bilgi: Sıvının yüzey gerilimi hakkında bilgi
eksikliği temas açısını etkileyebilir. Örneğin, sıvının gerçek yüzey gerilimi
ölçülmediyse, temas açısı doğru bir şekilde hesaplanamaz.
 Ortamın basıncı: Ortamın basıncı temas açısını etkiler. Basınç arttıkça temas açısı
azalır.
 Sıcaklık: Sıcaklık temas açısını etkiler. Sıcaklık arttıkça temas açısı azalır.

12
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

Yüzey ve yüzeyler arası gerilimin belirlenmesinde birçok yöntem bulunmaktadır.


Bunlardan başlıcaları; DuNouy halka metodu, Wilhemny tabaka metodu, kapiler (kılcal)
yükselme metodu, maksimum kabarcık metodu, Pendant damla ve Sessile damla
yöntemleridir. Tüm sistemler için ideal olan bir yüzey gerilimi belirleme metodu
bulunmamaktadır. Uygun yöntemin seçilmesinde numunenin miktarı ve özellikleri, ölçüm
sıcaklığı, yüzey geriliminin mi yoksa yüzeyler arası gerilimin mi ölçüleceği gibi, zaman
parametresinin çalışma kapsamında olup olmadığı gibi etkenler göz önünde
bulundurulmalıdır.

2.2.1. Sessile (Durağan) ve Pendant (Asılı) Damla Metotları


Sıvıların temas açılarının tespitinde en sık kullanılan yöntem Sessile damla yöntemidir ve
bu yöntemle temas açısı tespitinde gonyometre cihazı kullanılır (Şekil 6). Temas açısı
tespit edilmek istenen sıvı, bir mikropipet vasıtasıyla damla şeklinde katı bir yüzeye
bırakılır. Bu mikrodamlanın yüksek çözünürlüklü bir kamerayla görüntüleri ve fiziksel
özellikleri belirlenen süre boyunca kaydedilip bilgisayara aktarılarak sıvının temas açıları
hesaplanır.

Şekil 6. Gonyometre Cihazı

Gonyometre cihazı temel olarak damlanın bırakıldığı hücre, ışık kaynağı, mikro şırınga
(mikro pipet), yüksek çözünürlüklü bir kamera ve bir bilgisayardan oluşur. Gonyometrede
temas açısının yanı sıra yüzey gerilimleri de pendant (asılı) damla yöntemiyle tespit
edilebilmektedir. Pendant damla yönteminin Sessile damla yönteminden farkı yüzey
gerilimi tespit edilecek sıvının sabit bir yüzeyde değil mikro şırınganın ucunda asılı
durmasıdır.

13
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

Şekil 7. Sessile ve Pendant Damla

Gonyometre cihazında durağan (Sessile) ve asılı (pendant) damla, eğimli (tilting) damla,
sabit kabarcık, menisküs damla tipleri ile statik temas açıları sıvının ön tarafına ilerleyen
“yayılma (advancing) temas açısı” ve sıvının geri tarafına ilerleyen “çekilme (receding)
temas açısı” da belirlenebilmektedir.

14
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

3. DENEYSEL YÖNTEM

3.1. Çözeltiler ve Ölçüm Cihazı


 0.05, 0.1, 0.2 M izopropil alkol çözeltileri ve 0.05, 0.1, 0.2 M etil alkol çözeltileri
önceden hazırlanmıştır.
 Ölçümler için gonyometre ve cihaza ait olan OneAttension programı kullanılmıştır.

Şekil 8. Laboratuvarda Kullanılan Gonyometre cihazı


1. Işık kaynağı
2. Mikroşırınga
3. Damlatma hücresi
4. Yüksek çözünürlüklü kamera
5. Bilgisayar/Veri Ekranı

3.2. Pendant Damla Metodu


 Gonyometreye ait OneAttension programından pendant modu seçilmiş ve yüzey
gerilimi analizi için mikro şırınga saf su ile doldurulmuştur.
 Analiz öncesinde, çözelti ismi ve kullanılan yüzey bilgileri gibi veriler sisteme
girilmiştir.
 Yüksek çözünürlüklü kamera ile görüntülenen, şırınga ucundaki damla boyutu,
yaklaşık 4 µL olacak şekilde manuel olarak ayarlanır ve kayıt cihazına basılarak
ölçümler on saniye içerisinde gerçekleşen sonuçların istatistiği alınmıştır. Bu
sonuçlar yüzey gerilimi verileri olarak kaydedilmiştir.
 Tüm işlemler 0.05 M, 0.1, 0.2 M izopropil alkol (İPA) ve 0.05 M, 0.1, 0.2 M etil
alkol için tekrar edilmiştir.

15
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

 Çözeltiler arası tüm geçişlerde şırıngadaki sıvı boşaltılarak, şırınga sıradaki işleme
ait çözelti ile önce birkaç kez yıkanmış ardından doldurulmuştur.

Şekil 9. Pendant Modu

3.3. Sessile Metodu


 Saf suyun farklı yüzeylerdeki temas açısı ölçümü yapılması için programdan sessile
moduna geçilmiş ve bu ölçüme ait ilgili veriler girilmiştir.
 Gonyometreye ilk olarak pleksi yüzey yerleştirilmiştir.
 Yaklaşık 4 µL olacak şekilde ayarlanan saf su damlası pleksi yüzeye bırakıldığında
eş zamanlı olarak kayıt tuşuna basılmış ve işlem on saniye içerisinde elde edilen
sonuçların istatistiği alınmıştır.
 Pleksi için verilen metot saf suyun alüminyum yüzeydeki temas açısının tespiti için
de tekrarlanmıştır.
 Pleksi ve alüminyum yüzeylerdeki temas açıları tespit edilmiş ve kaydedilmiştir.
 Tüm işlemler aynı şekilde 0.05 M, 0.1, 0.2 M izopropil alkol (İPA) ve 0.05, 0.1, 0.2
M etil alkol için tekrar edilmiştir.

Şekil 10. Sesssile Modu


16
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

4. HESAPLAMALAR

İzopropil Alkol
70
69 68.96
Yüzey gerilimi (mN/m)

68
67.44
67
66
65
64
63
62 62.24
61
0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25
Konsantrasyon
(M)

Grafik 1. İPA (konsantrasyon-yüzey gerilimi)

İzopropil Alkol
92
91
90.71
90
Temas Açısı

89
88
87
86.4
86
85 84.76
84
0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25
Konsantrasyon (M)

Grafik 2. İPA (konsantrasyon-temas açısı [aliminyum yüzey])

17
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

İzopropil Alkol
81
80
79 80.25
78
Temas Açısı

77
76 76.12
75
74
73
72
71.64
71
0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25
Konsantrasyon (M)

Grafik 3. İPA (konsanstrasyon-temas açısı [pleksi yüzey])

Etanol
71.5
71.3
71
Yüzey gerilimi (mN/m)

70.5
70
69.5 69.36
69
68.5
68 67.97
67.5
0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25
Konsantrasyon (M)

Grafik 4. Etanol (konsantrasyon-yüzey gerilimi)

18
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

Etanol
120

100 95.97
80
Temas Açısı
78.84
84.38
60

40

20

0
0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25
Konsantrasyon (M)

Grafik 5. Etanol (konsantrasyon-temas açısı [aliminyum yüzey])

Etanol
82
81.2
80
78.72
78
Temas Açısı

76

74

72
71.56
70
0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25
Konsantrasyon (M)

Grafik 6. Etanol (konsantrasyon-temas açısı [pleksi yüzey])

19
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

5. SONUÇ ve TARTIŞMA
Yapmış olduğumuz bu deneyde saf suya ait 25 °C’deki yüzey gerilimi literatürde 71.97
dyn/cm olarak belirtilmiş olup bizim bulduğumuz değer 71.21 mN/m değer olarak
literatüre yakın bulunmuştur.

İzopropil alkol için konsantrasyondaki artış ile yüzey geriliminin azalması ve grafiğin
azalma yönünde ilerlemesi beklenmektedir. Yapmış olduğumuz deneyde de beklendiği gibi
olmuştur. Sırasıyla 0.05-0.1- 0.2 M’da 68.96- 67.44- 62.24 şeklinde yüzey gerilimi
ölçülmüştür. Bu verilerin de teorik olarak beklenen sonuçlara ve grafiklere uygun olduğu
gözlemlenmiştir. Etil alkol için yine aynı şekilde konsantrasyon artışı ile yüzey geriliminin
düşmesi beklenmektedir. Aynı molarlarda 0.05-0.1-0.2 M sırasıyla 70.30-69.36-67.97
mN/m olarak ölçülmüştür. Grafik ise buna uygun olarak beklenilen sonucu vermiş ters
orantılı şekilde çıkmıştır. İPA konsantrasyonu arttıkça hem pleksi yüzeyle hem de
alüminyum yüzeyle temas açısının azalması beklenmektedir. Fakat pleksi yani cam
yüzeyde konsantrasyon arttıkça temas açısı azalmamıştır. 0.05 M da 74.64 çıkarken 0.1
M’da ise 80.25 temas açısı değeri bulunmuştur. Yani konsantrasyon arttıkça azalma söz
konusu değildir artış gözlemlenmiştir. Bu durumda bir tutarsızlık gözlemlenmiştir. Fakat
alüminyum yüzeyde konsantrasyon arttıkça İPA için temas açısı azalmıştır. Ters orantıya
uygun grafik gözlemlenmiştir.

Etil Alkol çözeltilerine ait temas açısı grafiklerinde İPA çözeltisindekine benzer şekilde
azalan bir grafik beklenmektedir. Pleksi yüzeyde yine aynı şekilde tutarsızlık
gözlemlenmiştir.0.05M ve 0.1 M temas açısı ölçümlerinde temas açısı için artış
gözlemlenmiştir. Fakat alüminyum için aynı tutarsızlık söz konusu değildir. Konsantrasyon
arttıkça temas açısı ise azalmıştır.

İPA için pleksi yüzeyde temas açısı 90 dereceden küçük olduğu için ıslanabilir yani
hidrofilik özellik göstermiştir. Alüminyum için ise 0.05 ve 0.01 M larda 90 derece üzerinde
açı oluştuğu için hidrofobik yani ıslatmaz özellik gösterdiği söylenebilir. EtOH için ise
hem pleksi hem de alüminyum yüzeylerde temas açıları 90 derecenin altında ölçülmüştür
bu durum ise yine aynı şekilde hidrofilik yani ıslanma olur şeklinde yorum yapılabilir. Elde
ettiğimiz verilerin bazılarının teorik değerlerle farklılık göstermesinin sebepleri
arasında,deneyin formatına uygun biçimde yapılamaması,yapılan gözlemlerin hatalı
olması,kullanılan deney ekipmanlarının yüksek verimde doğru bir şekilde çalışmaması
veya yapılan hesaplamaların hatalı olması olabilir.
20
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü
KMB0416 Kimya Mühendisliği Laboratuvarı II

6. KAYNAKÇA
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Yo%C4%9Funluk%20Ve%20
Viskozite.pdf

https://inovatifkimyadergisi.com/sivilarin-islatma-yetenekleri-ve-temas-acisi

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1186508 , Alev Yüksel Aydar, Neriman


Bağdatlıoğlu, Yemeklik Yağların Yüzey Gerilimi ve Temas Açılarının Belirlenmesinde
Uygulanan Yöntemler, 2013.

21
Bursa Teknik Üniversitesi MDBF Kimya Mühendisliği Bölümü

You might also like