You are on page 1of 310

KONU DİZİNİ

KİTABUL MÜHRÜL FETİH .............................................................................. 6

TAKDİM ........................................................................................................ 7

İlim Talep Duası...................................................................................... 10


Tevili Kuran TA-HA Suresi ....................................................................... 12
Tevili Mehdiyetil Kuran Fatiha Suresi ..................................................... 22
Yahyayı Kurtarmak Siyah Kelebek .......................................................... 24
Esma Sırruha .......................................................................................... 42
İfrit ve Cenne Çıkarmak Kovmak ............................................................ 44
Ağrıyan Yere Yazılır Havas İlmi ............................................................... 51
Ahitname-i Süleyman ............................................................................. 52
Azad Etmek Mahkum Edilmiş Ruhu Hür Bırakmak ................................. 56
Azil Etmek İfrit ve Cenne Kovmak .......................................................... 58
Büyü ileİfrit ve Cenne Musallat Edilmiş Kişiyi Kurtarma Tam Uygulama . 60
Şifa Kuvvet ve Göz Perdesi Açımı ........................................................... 64
Tevili Mehdiyetil Kuran Fatiha 2 ............................................................. 67
Ya Hamid ile Lisan Kuvveti ve Rızık Bolluğu ............................................ 70
Yıldızname Tam Anlatım Tüm Sırları Uygulama ...................................... 71
Ruh Çağırma Gerçeği.............................................................................. 78
Sadık Hoca ve Cin Evliliği ...................................................................... 100
Fikri Bey ve Rihitayyar Hastalığı ........................................................... 105
Rihi Ahmer Nedir?................................................................................ 111

ii
Sürhübad Duası Ağrılar ve Yel için Şifa ................................................. 119
Salgın Hastalıklar İçin Dua .................................................................... 125
Hasırcı Baba ve Cinlerin Uğradığı Mehmet Olayı .................................. 126
Hamza Ağa İblise Tapan Soy ................................................................. 137
Zehirli Hayvanlar ve Cenne Çocuklarından Korunmak İçin ................... 153
Yasin Vefki Büyük Koruma Kalkanı ....................................................... 154
Ayet El Kürsi Hadimi ve Vefki ............................................................... 155
Fatiha Sırları ve Havasları ..................................................................... 157
Kef Kilidi Vurmak.................................................................................. 158
Ruhaniyetlerin Hesap Edilmesi Ulviler Hesabı ..................................... 159
Narmaniler Hesabı ............................................................................... 173
Zulmaniler Hesabı ................................................................................ 183
Bütün Ruhaniyetlerin Amir Melikini Bulmak ........................................ 194
Ebu Zurat İsimli Cin .............................................................................. 197
Melik Hazin Adındaki Cini Çağırmak ..................................................... 199
Yasak İşler İblisin Teyzesini Çağırmak ................................................... 202
Yasak İşler İblisin Oğlu Saruhu Çağırmak .............................................. 203
HZ Süyelman Sırları Çocuğu Olmayan Kadına Şifa ................................ 205
Rızık Bolluğu ve Refah İçin Havass ........................................................ 214
Elif Lam Mim Melikini Davet Melik Kabyil ............................................ 215
Nuru Muhammed İle Davet İsmi Azam ................................................ 218
HZ Süleyman Kelimeyi İbretullah ......................................................... 221
Bir Bilginin Doğruluğunu Öğrenme Melik Ceşnitil Daveti ..................... 231
İlmi Ledün İle Havas İsmel Ruhaniyi Bulmak......................................... 233
Hurufu Ruhaniyye İle Tüm Sihirlerin İptali ............................................ 238
Evlilik İle İlgili Cifir Uygulaması Talihe Bakmak ..................................... 241
Tamtam Hindi Babı.............................................................................. 243

iii
HZ Süleyman ve İki Sakka (Su Hamalı) İbretullah .................................. 251
Akrep Burcu Meliki Sarsail ve Hz Süleymana Verdiği Bilgiler ................ 263
Sarsail Melek Cehennemin Halleri Beyanı ............................................ 269
187 Esma Zikri Kebir............................................................................. 274
Hamdu Ayn Berhail Havassı ................................................................. 275
Mührü Süleyman 6. Kademi 6. İsmullah ............................................... 276
Sarsailin Altın Levhası........................................................................... 277
Mührü Keşif Yahgaşif ........................................................................... 278
Mührü Cebrail ...................................................................................... 279
Ya Fettah Havvası Genişlik ve Bolluk İçin .............................................. 280
Mide Ağrısı İçin Simyalı Vefk ................................................................ 281
Korunma Kalkanı .................................................................................. 282
İfrit Konuşturan.................................................................................... 283
Vücud Ağrı ve Sancıları İçin .................................................................. 284
Melek Kibriyayil Mührü ........................................................................ 285
Cehnutname Cinlere Hükmetme .......................................................... 286
Lahuti Anatomi Azaların Sorumlu Melekleri ...................................... 287
Lahuti Anatomi ile Baş Arızalarını Gidermek ........................................ 291
Başta Sihirden Dolayı Arıza Var İse Lahutname ile İptali ....................... 297
TAHAYASİN Hadimi İle Sihrin İptali Baş Arızası Örneği .......................... 300
Mide ve Bağırsak Hastalıklarına Şifa ..................................................... 302
Lahuti Anatomi Boyun Sıkıntıları .......................................................... 303
TAHAYASİN Hadimi İle Boyun Arızası Sihri İptali ................................... 305
Lahutname ile Boyundaki Sihrin İptali .................................................. 308
KAPANIŞ MÜHRÜ ................................................................................. 309

iv
v
KİTAB-Ü MÜHR-ÜL FETİH

Bu kitabı okumadan evvel bu açılış Mührünü Şart

kıldık ki; Bu Mühür ile Bu kitap açılır okunur.

Bu Kitaba 4 Ruhani Hadim Tayin edildi ki Onlar Bu

kitaba Hizmet ederler.

Okumadan Mührün Hadimlerine selam edersin

Esselamu Aleyk Ya Şesin, Ya Kanevin, Ya Kenan, Ya Resahin

Sonra bir bardak temiz su alırsın

17 kez besmele çekersin suya üflersin sudan 3 yudum içersin

Suya işaret ve orta parmağını batırır önce sağ

sonra sol gözüne sürme çekersin

Ondan sonra Mühür açılır okumaya başlarsın

6
TAKDİM

‫بسم هللا الرحمن الرحيم‬

Bismillahirrahmanirrahiym

Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü Ebeden ve Daimen. Evvela


Allaha Hamd, Sonra onun Peygamberi Muhammed'e Salavat ehlibeytine ve ashabına
salatu selam ederiz. Rabbiniz sen bizlere dünyada ve ahirette iyilikler ve hayırlar ver.
Sen bizleri sırat el Müstakimden ayırma. Sen bizlere hayır ilimler ver ve sonumuz
akıbetimizi hayır eyle. Şüphesiz takdir ve sonuç ancak senin kuvvetindedir, onun
üzerinde hiç bir kulun kuvveti, onu değiştirmeye hiç bir kulun kudreti yoktur. Rabbiniz
yaratmış olduğun cümle mahlukat ve vasıtanın şerrinden yine onları arındırır eden ve
kader zincirine dahil eden ve emri altında tutan sana sığınırız. Rabbiniz sen insanı,
cini, Meleği halk ettin ve dahi onlar dışında bizim akıl kuvvetinizin yetmediği nice
onsekizbin alemi halk edip onları emrin altına alıp boyun eğdirdin, el Malik el Mülk
sensin. Bizler bu onsekizbin alemin içinde her türlü belaya şerre ve arızaya açık
kullarınız süphan olan ise ancak sensin. O sebeptendir ki biz ancak bu halimiz ile sana
sığınır, sana kulluk eder ve ancak senden yardım isteriz. Bize yardım edecek zaten
yoktur ki La ilahe illallah o Allah sensin. Elhamdülillah

Bundan dolayı ey sevgili mümin kardeşim, bir Allaha teslim olmuş, onun
peygamberine sal olup kopmaz bir bağ ile bağlanmış kıymetli insan;

Bu kitabı hazırlamak ve sizlerin nazarında sunmak arzumuz hasıl olup, yüce


mevlanın emri ve evveli kaderde takdir etmesi ile vücuda getirmemiz mümkün oldu.
Elhamdülillah. O yüce Mevla Hayyum el kayyum insan, hayvan, cin ve dahi halk ettiği
her ne mahlukat var ise hepsini ihtiyaçlı var etmiştir. Ancak ihtiyaçsız olan ve hiç bir
şeye ihtiyaç duymayan o Allahtır.

Bu mevcudat gıdaya mecbur mahkûmdur amma kiminin gıdası kiminin gıdasını


benzemez nevidir. Öyle ki Meleke dahi bir gıdaya mecburu mutlaktır amma onun aslını
Onu Yaratanı el alim bilir. Biz ancak kalp ile tahmin ve keşf ederiz ki Melekut âlemi
mevcudatının gıdası tespiti suphan olsa gerektir ve zikri rabbi el ala ve rabbi yel Azim
olsa gerektir. Amma doğrusunu ancak hal Teâlâ bilir.

7
Bize bilmediğimizi öğreten ve bizi doğru yollara ileten rabbe hamd olsun.

Sözü uzatmadan bu kitabın yazılma sebebine gelelim, evvel sebep ancak


rabbin takdiridir ki o takdir ve hüküm etmese idi nefes dahi alamaz idik. İkinci sebep
odur ki insanın bedeni gibi ruhuda gıda ister ruhun gıdası ise ibadet zikir ve duadır.
Amma bedenen ve ruhan insan oğlu bazen zayıf düşer ona illet maraz ve zahmet
dokunur bu halde şafi olan Allah takdir eder ise şifa ona ulaşır. İnsanın maraza ve
zahmete düşmesinden dahi çeşitli sebepler vardır. Evveli Takdiri ilahidir ki Allah öyle
dinlemiştir olmuştur. İkincisi yine takdirde gayri olmamak ile beraber kişiye cin yeli
değmesidir ki cin yeli kişiye maraz ve elem verir bir çok hastalığa sebep olur. Bir
sebepte o ki kişinin bir ameli sonucu rabbül arşul aziym o kişiye bir musibet hak kılar
onun ile o kişiyi terbiye etmek ister. Ve dahi imtihan ile sabrını ölçüp sonunda ina
mükafat kılmak ister. Şifa Allah’tandır ki kişi dua etmeli Allahtan istemeli tövbe etmeli
taşıyamayacağı yükten berat katlanamayacağı sabır işinden mağfiret ile afv dilemeli.
Şüphesiz Allah buyurdu ki beni soran kullarım tanıyın bilin ki bana seslenene be
muhakkak ses veririm cevapsız bırakmam ve dahi ben sizlere sah damarından
yakınım.

Bu kitapta hakikat ilminden alemi sırra seslenecek bir yol olan ilmi ledün ile
havas ve dahlaçer ve tılsım ve vefk ve dua ve daha bir çok ilmi anlattık ki Allahu
tealadan şifa ve kuvvet buluna Müslümanlara bir faide ola. Bize de hak rızası bu yolla
inşallahu teala nasip ola.

Yine bildirmek gerek ki bazı Kelam sahipleri kelamında Allah bize yeter o halde
bizzat Allah bize yardım eder demekte bu gibi dua hazinesi olan metotları kulli inkar
edip kabul etmemektedir. Oysa bu ancak cahil ve ahlak işidir. Bunca alim ve dahi Ali
Ebu Turab salat ona olsun bu yolun ehemmiyeti ile hareket etmişlerdir. Cifir havas ve
bunların kalemleri ile dua kılıp amel etmişlerdir. Allahu teala buyurdu ki biz bu kuranda
insana şifa olacak şeyi indirdik. İşte aileden için bu büyük hazinedir. Bize kuran ile bu
hazineyi sunan kullarını bu şifadan esirgemeyen Allaha hamd olsun.

İmamul Hatan Havas-ül Kebir Gökçe Bin Yusuf

05.02.2021 Cuma

‫ولوواابواللككال المالرطهيس‬

8
Bu kitap sırlanmıştır bu sır ile kim içinden bir bilgi ile amel eder ve para kazanır maddi menfaat elde ederse ilahi bir
bela ona erişir.

BU KİTAP PARA İLE SATILAMAZ

VE

MENFİİ KARŞILIK İÇİN KULLANILAMAZ

9
İLİM TALEP DUASI

Euzu billahimineşşeytanirraciym
Bismillahirrahmaanirrahiymi
İyyakenağbüdü ve iyya kenastainu
Ya Allah
Ya alimu Ya Allah
Ya alimu ya allah
Ya alim Ya allahu
ilmun ilma
Ya allahu ilmun ilma
Ya allahu ilmun ilma
Hayruhu ve şerruhu minallahu teala
La havle vela kuvvete illa billahil aleyyil azima
Ya ilahi hayrihi ilmi atina
Ya ilahi şerri ilmi defia
ilmindenilim ver yarabbi
ilmindenilim ver yarabbi
ilmindenilim ver yarabbi
Kalbimize hakkı getir
Dilimize hakkı getir
Sözümüze hakkı getir
Gözümüze hakkı getir
Semmimize semmet
Basrımıza basret
Aynımıza aynet
Ya hidayet ya hidayet ya hidayet
Ruhumuza afiyet
Nefsimize inayet
Bedenimize metanet
Elem nec’al lehu ayneyn
Ve lisânen ve şefeteyn
Ve hedeynâhun necdeyn

10
Elem nec’al lehu ayneyn
Ve lisânen ve şefeteyn
Ve hedeynâhun necdeyn
Elem nec’al lehu ayneyn
Ve lisânen ve şefeteyn
Ve hedeynâhun necdeyn
Rabbi heb lî hukmen ve elhıknî bis sâlihîn
Vec’al lî lisâne sıdkın fîl âhırîn
rabbi zidnî ılmâ
rabbi zidnî ılmâ
rabbi zidnî ılmâ
Ve la havle vela kuvvete illa billahil aleyyil azim.

●○●

11
TEVİLİ KURAN TA-HA SÜRESİ

TEVİL

● TA HA

☆Ta aydır Ha güneştir ki Allah ikisi için nur var etti ikisine de arşının nurundan
elbise biçip giydirdi. O vakit cibrile kebiri emir eyledi o ayın nurunu kanadı ile
sıvazladı gece ayan oldu gündüzden ayrıldı. O nurlu aydır ki gece içinde seyir
edip şule verir misali küfür içinde yol alıp onun karanlığını yok edip azaltan
hakikat misalidir o nurlu güneşi misali hakikat aydınlığıdır o zuhur edince küfür
bir zerre kalmaz kaybolur böylece takdir olunan takdir olur hak ile batıl küfür
ile dini islam ikiye ayrılır belirgin olur

● Senin üzerine indirdiğimiz bu Kuran ikiye ayırmak içindir.

☆ işte o Kuran ki Allahu Teala'nın hak sözü kelamıdır şüphenin ulaşıp


yuvalanamayacağı ulu makamındadır şüphe ona erişemez yol bulup giremez
onun ile hak ile batıl küfür ile dini islam keskin hatlarla ikiye ayrılır belli olup
ortaya çıkar o sebeptendir ki bu Kuran ikiye ayırmak içindir.

● Korku Hatırlayanlar dışındaki kişileredir.

☆Korku ancak hatırlamayan unutan kişiler içindir onlar korksunlar. galu belada
rabbin huzurunda sen bizim rabbimizsin söz verdik senden başka ilah

12
bellemeyeceğiz deyip sözünü daim hatırlayıp zikredenlere korku yoktur. Amma
sözünden dönüp gaflet şerbeti içmiş akılları gitmiş sarhoş kesilmişler korksun.

● Yüce gökleri ve yeri yaratan tarafından indirilmiştir.

☆işte bu vasfedilen kuran ki o yüce gökleri ve engin arzı yaratan tarafından


indirilmiştir. insan sözü ve insan yapısı değildir bunun misali aynı o gökler ve
yerin misalidir ki insan yapısı olmayıp onun bir zerresini dahi insan var edemez
işte o kuranda böyledir.

● Rahman yüce arşa oturmuştur.

☆O rahman yüce arşa oturmuştur yüce gökler onun altında karar kılmıştır her
şey ondan aşağıdadır onun makam mertebesine denk eşit hiç bir şey yoktur
onun eşi benzeri bulunmaz dahi yarattıkları ona benzemez ki O Allahtır
yarattıkları onu idrak etmekten aciz kalmıştır buna külli akıllar dahi yetmez.

● göklerde olan yerde olan ve ikisi arasında olan ve yerin altında olan onun
içindir.

☆Göklerde 7 semavatta olan her mevcudat onun içindir onun emrine tabidir
onun yaratması ile varlık mertebesinde zuhur etmiştir ve aynı misal yerde
olanlar yerde mevcut her varlık onun emrine ve hükmüne kuvvetine kaderine
takdirine ilmine boyun eğmiştir onun için ona kul olma için mevcudatları vücut
bulmuştur. Ve bu yerin altında olanlarda bu kalemdendir. Allahu teala
bunlardan ihtiyaçsızdır amma bunların külli cüzü allahu tealaya muhtaç ve
mecburi mutlaktır.

13
● bir sözden açık şekilde dili lisan etsen, o vakit o, sırrı ve sırrın sırrını bilir.

☆Bir söz ki önce kalp ve akılda zuhur edip yanar tüter dumanı dile nüfuz eder
söz olup lisan ile varlığa gelirken yol bulup pınar gibi kaynağından çıkar tesir
edip dokunur iyi olan iyi tesir edip iyi dokunur kötü olan kötü tesir edip kötü
dokunur iyi olan hayır ve rıza kapısına ulaşıp bekler kötü olan şer ve azap
kapısına ulaşıp bekler. Sözün özünü altında yatan hakikati Allah bilir söz hangi
şekilde vucut bulur ise bulsun onun mayasını Allah bilir sırrı ondan gizli kalmaz
yine bu sırrın en derininde yatan sırlar vardır ki onu dahi Allah bilir ondan gizli
kalmaz. Hangi söz söylenirse söylensin onun hakikatini ve sırrının sırrını Allah
bilir. Sen onu açıkça lisan etsen onun altında olan ve açıkça lisan olmayan
kısmını rabbin iyi bilir

● Allah, ondan başka yoktur ilah. Allah ki ondan başka ilah yoktur bu söze söz
eklemeye gerek dahi yoktur. Bazıları kendilerine ilah edinir yüceltir över amma
o ilah edindikleri muhtacı mevcudattır Allaha muhtaçtır amma Allah onlara
muhtac değildir onlar Allah katında bir toz gibidir en ufak rüzgarda dağılıp
giderler dahi kuvvet edip tutunamazlar onları ilah edinenler de bu rüzgar ile
mahvolur giderler kuvvet ve hüküm baki olan Allahındır. Onun dışında ilah
edinenlerin ilahları onun huknune boyun eğmislerdir onların kaderini ellerinde
tutan Allahtır. Bu sebepten Allah ki ondan başka ilah yoktur.

● en güzel isimler onun içindir. En güzel isimler onu içindir ki bu isimler onun
kudretinin ve kuvvetinin mevcudat üzerinde ayan olup ortaya çıkması gözler
önüne serilmesidir. O ne yapar ise en güzelini ve en iyisini yapar onun
mevcudat üzerinde ayan olacak işleri ve emirleride en güzel alandır. Verdiği
nimetler ole rahman ve her türlü esirgemesi ve koruması ile rahimdir. Esen

14
şiddetli rüzgardan koruyan korunması için insanlara yollar öğreten bu yollarda
ihtiyaç olan mevcudat yaratan Allahtır. Havayı nefes veren su ile hayat
bulduran Allahtır o sebepten sizin suyunuz çekse onu geri size kim getirebilir
buna hiç bir mevcudatın kuvveti yetmez. Allah yol vermedikleri ona yol
bulamaz ulaşamazsınız. En güzel isimler Allah içindir Hamd yalnız alemlerin
rabbi Allahadır.

● ve Musanın öyküsü sana gelip zuhur etti. Ve geldi Musa öyküsü ulaştı Allahın
rahmeti ve merhameti ile alım esması tezahürü ile ki Allah dilemese ilimden
bir toz miktarı kimseye ulaşmaz gece karanlığa bürünür Allah var etmese bir
nuru ay onu kim var edebilir güç yetirebilir. Geceyi aydınlatan aleti var eden
Allah onu sizden alı verse ki ol der yeter onu geri hanginiz getirebilir.
Karanlıklar içinde bocalar kalırsınız misali Allah bildirdi ki onların hali ateş yakan
kişiye benzer ateş tam etraflarını aydınlatacakken Allah ışıklarını yok eder de
kalırlar. Karanlıkta bırakmayıp aydınlık veren Allaha hamd olsun ki Musanın
öyküsü gelip zuhur etti ulaştı. Karanlığı yarıp yok eden aydınlık oldu.

● Ateşi gördüğünde o zaman ehline siz kalın, ben bir ateş farkettim size ondan
bir kor getiririm yada bu ateş fayda verici bir yol göstericidir dedi. Musa hak
tealanın aydınlık veren ateşini gördü o ateşki rabbin rahman sıfatı ile zuhur etti
. O ateş ki nimet lütuf izzet ve mağfiret olur amma yinen o ateş ki azap olur
yakar kavurur rabbin takdirine göre vücut bulur rab emretti de o vakit
İbrahime serin oldu lezzeti latif buldu amma kafire haviye oldu eritti bedenleri
kuruttu. Mümine ışık verip harı ile onu yumuşatıp huzur veren ateş kafirin
bedenine azap olup onu kavuran yine ateş elemlerin rabbi Allaha hamd olsun
azabı nimete ve lezzete çeviren Allaha hamd olsun. O vakit Musa Ateşi gördü
ehline siz kalın dedi ne malum ki ateş kimine lezzet vere kimine zahmet ben
ondan size bir kor getiririm dedi ki rabbin ateşinden bir ufak kor olsa onun

15
nimeti ve lütfü sonsuza kadar fayda verir bildi. Yada o ateşte ne faydalar dahi
vardır Allah bilir kulun aklı yetmez dahi o ateş ki belki yol gösterir karanlıktan
aydınlığa rehber olur sen her Ateşi cehennem bekleme

● onda olana geldiğinde ey Musa diye seslenildi

● ben senin rabbinim şimdi ayakkabılarını kaldır, sen ikiye katlanmış kutsal
vadidesin

● ve ben seni seçtim, şimdi sana ilham edileni dinle

● ben Allahım bende başka ilah yoktur. Şimdi bana kul ol ve hatırlamak için
bağlantı kur.

● hile kurup onu gizleyenlerin cezalanması için vakit gelecektir. bütün nefisler
çabaladıklarıyla beraberdir.

● o vakit iman etmeyen seni ondan engellemesin, ona ve onun hevasına


uyarsan düşersin.

● ve ey Musa sağındaki şey?

● o asa, onun üzerine yaslanırım ve koyunlarımın üzerine çırparım ve benim


onda başka hacetlerim var dedi.

● onu fırlat ya musa dedi

16
● o vakit fırlattı o zaman o ikiye katlanmış büyük bir yılan

● Tut onu ve korkma o evvelki haline geri döndürülecek dedi

● ve elini yaklaştır kanadın (böğrün) üzerine, beyaz çıksın başka bir ayet

● büyük ayetimizden görmen için

● o vakit firavunun üzerine git o zorbalık ediyor

● Rabbim göğsümü aç dedi

● ve emri bana kolaylaştır dedi

● ve lisanım da karışık olanı anlaşılır kıl

● sözümü anlayabilsinler

● bana ehlimden bir vezir ver

● Harun Kardeşimi

● onunla gücümü şiddetlendir

● Onu bu işime ortak yap

17
● böylece seni çokça övelim

● ve seni çokça hatırlayalım

● sen bizi görürsün

● ey Musa istediğin sana verildi dedi

● daha evvelde sana başka bir lütuf vermiş idik

●o vakit annen üzerine ilham ettiğimiz şeyi ilham ettik

● onu tabut içine at o vakit onu deniz içine at o vakit deniz onu sahil ile
buluştursun

● bana düşman olan ve ona düşman olan onu alacak ve gözüm üzerinde
büyütülmen için senin üzerine benden bir sevgi döktüm

● o vakit kız kardeşin gidiyordu, size ona bakacak kişi üzerine yol göstereyim
diyordu o zaman seni annen üzerine geri dönderdik böylece onun gözü farketti
ve üzülmedi bir nefis öldürülmüştü o zaman seni sıkıntıdan kurtarmıştım seni
o zaman bir tılsım ile tılsımlamıştık. Medyenin ehli içinde yıllarca kaldın. Sonra
kaderine getirildin ey Musa.

●Ve Kendim için seni seçtim.

●sen ve kardeşin ayetimle gidin. Zikirden uzaklaşmayın.

18
● o vakit firavun üzerine gidin o zorbalaştı

● o vakit ona söyleyin, yumuşak bir söz, belki hatırlar veya korkar

● rabbimiz biz, bize karşı aşırıya kaçar yahut zorbalık yapar diye endişe
ediyoruz dediler.

● endişelenmeyin ben sizinle beraberim işitir ve görürüm dedi.

● ona gidin, biz rabbinin elçileriyiz, israil oğullarını bizimle gönder ve onlara
azap etme, sana rabbinin ayetini getirdik hüdaya uyana selam olsun deyin.

● bize yalanlayan ve yüz çeviren üzerine azap olacağı ilham edildi.

● Rabbiniz kim ey Musa

● Rabbimiz ki her şeyi veren odur onu yaratandır sonra hüda edendir. Dedi

● evvelki asırların durumu ne o zaman dedi

● onun ilmi rabbimin katında bir kitaptadır. Rabbim yanılmaz ve unutmaz


dedi.

● o ki sizin için arzı düzleştiren ve sizin için onda yollar akıtan ve semadan su
indirendir. o vakit orda çeşitli bitkilerden karışık şekilde çıkardık

19
● yeyin ve hayvanlarınızı otlatın bunda bilgi sahipleri için ayet vardır.

● sizi ondan yarattık ona geri döneceksiniz başka bir zamanda ondan sizi
çıkartırız.

● ona bütün ayetlerimizi gösterdik o zaman yalanladı ve reddetti

● sihrinle bizi ülkemizden çıkarmaya mı geldin ey Musa dedi.

● bizde sana onun misli bir sihir getireceğiz bizim ile senin aranda bir vade kıl
ondan dönmeyeceğiz sana ve bize ait olmayan eşit bir mekanda

● vademiz zinet günüdür ve insanların toplandığı duha vaktidir dedi

● o vakit firavun gitti hilesini topladı sonra geldi

● kendi aralarında işlerini tartıştılar.ve sırlarını gizlice konuştular

● Bu iki sihirbaz sizi sihirleriyle yerinizden çıkarmaya ve temsil ettiğiniz


yolunuzdan sizi uzaklaştırmaya niyet ediyorlar dediler

● o zaman hilelerini toplayın sonra saf halinde gelin bu gün üstün olanlar
başarıya ulaşır.

●ey Musa ya sen kabul et yada atmaya ilk biz başlayalım dediler

20
● evet siz atın dedi. O vakit sicimleri ve sopaları onların sihirlerinden ona
hareket eder şekilde hayal oldu

● o vakit Musa nefsinde bir korku hissetti

● korkma sen üstünsün dedik

● sağındakini fırlat onların gösterdiklerini yutsun, gösterdikleri sihir hilesidir


sihirbazlar geldikleri bu yerde başarılı olamazlar.

●o zaman sihirbazlar secdeye kapandılar, musa ve harunun rabbine inandık


dediler

● ben size izin verdim mi ki ona iman ettiniz, o ki size sihri öğreten
büyüğünüzdür o zaman ellerinizi ve ayaklarınızı peş peşe keseceğim ve sizi
hurma dallarına çarmıha gerçeğim, hangimizin azabı daha şiddetli ve sürekli
bileceksiniz dedi

● bize ayetle gelenin üzerine seni tercih etmemiz asla olmaz o ki bizi yarattı
o vakit yap yapacağın şeyi, ancak bu dünya hayatında yapabilirsin

●○●

21
TEVİL-İ MEHDİYET EL-KURAN FATİHA 1. AYET

‫بسم هللا الرحمن الرحيم‬


Bismillah lafzı manayı batın ilmi ledunn

O lafzın manası odur ki Allahın ismidir o isimden işaret Allahın


yarattığı nuru mevcudattır. Allahu teala yarattıklarından beridir o
sebepten onun zahiren ismi var demek olmaz. isim ancak
mevcudata yaratılmışa hastır Allahın ismi demek batında onun
kuvvetinin zuhuru demektir bismillah tan mana da budur ki o zuhur
Mehdi dir. O vakit Bismillahın sırrı odur ki o Mehdidir.

Mehdi Allahın ismidir

Onun sırrı saklanmış 1 elif ile gizlenmiştir oda

13x13 = 169 )103 ‫ ب ا س م‬olur 66 Allah)

EL RAHMAN

O rahman ki her yarattığı kuluna nimet vericidir nimet Rahman


isminin tezahürü ile bilinir Allahın ismindeki gizli sır yani Mehdinin
Sırrı açık hale gelince Rahman isminin Tezahürü de onun ile ayan
olur müminler onun ile büyük nimet bulurlar

331 ‫الرحمن ا ل ر ا ح م ا ن‬

22
EL RAHİM

O rahim ki her yarattığını korur onun muhafaza eder koruduğu gibi


ona azap edende odur Rahim ismi ile Mehdinin Sırrı tezahur eder
Mehdi ile müminleri korur

291 ‫الرحيم ا ل ر ا ح ا ی م‬

●○●

23
YAHYAYI KURTARMAK ( SİYAH KELEBEK)

Nasıl bu duruma geldim bu garip aleme nasıl girdim hiç

anlamadım ancak her şeyin uykuda başladığını biliyorum.

Ruhumun berzah aleminin kapılarından geçip cinler aleminin

o gri donuk soğuk mat diyarında dolaştığını hissediyorum.

Havada keskin duman kokusu genzimin ta en derin yerine

işliyor nefessiz kalıyorum bazen midem bulanıyor ancak

neden beni kader bu berzah aleminde bu insanı iğrendiren ve

insan tabiatına uymayan bu garip cin alemine sürüklüyor

anlamıyorum. Ancak anlamam uzun sürmeyecekti.

Sizlere bu sohbette Musa isimli Müslüman cin ile olan

durumumu, kardeşi Yahya cininin azgınlığı sürüklenmesini ve

bir abinin çaresiz yardım feryadını insana sığınması ifritlere

karşı durup onlara teslim olmamasını ve bu uğurda her şeyi

göze almasını anlatacağım ki benim nazarımda Musa

24
gerçekten saygıya değer bir iman ehlidir. Bunu kendisi ile olan

hallerimden anlatabildim inşallah.

Başta insan nefsimin kaygıları ve cinlere olmayan

güvenim elbette kalbimin şüphe ile kapanmasına ve bu işlerde

tedbirli olmama ve benim içimde bu hallere karşı bir şüphe

oluşmasına neden olmuştu. Allahu tealanın yarattığı

varlıkların şerrinden onların hilelerinden ve kurduğu

tuzaklardan beni yaratan kaderimi ellerinde tutan ve

hakkımda her türlü takdir ve kazayı var eden yüce Mevla’ya

sığınırım. Onun takdiri dışında hiç bir kuvvet bana zarar

veremez bilirim. Eger ki Mevla takdiri etmedi ise bu halden

korkmak benim iman mabedime ve rabbe olan salıma uygun

bir hal değildir. O sebepten korku hali bende mevcut olmadı

ancak kaygı ve endişe hali kalp ısısından dolayı buhara geldi

köpük olup kalbin üzerinde ince bir tabaka halini aldı. O vakit

rabbe sığındım ki bu ince tabakayı kalp üzerimden gidersin

25
kalbimi temiz ve pak hale getirsin. Alemlerin rabbi Allaha,

kalbi temiz kılıp köpükten arındıran rabbe hamd olsun.

O vakit uykularım saat başı kesilir oldu her saat başı bir

daralma ve sıkıntı ile uyanır hale geldim her geri yattığımda

garip bir yerde sanki kaldığım yerden uyanır oldum sanki

uyanmak ile uyuyor, uyumak ile uyanıyordum. Ruhum, algım

dağınık ve bulanık hale gelmişti her seferinde gördüklerimi

not almayı unutmamayı tek tek kelime kelime yazmayı arzu

ettim ancak bedenime yüklenen bir ağırlık sebebi ile kalkıpta

bunu yapmaya kuvvet bulamadım. Bu sure içinde bu ağırlık

o kadar arttı ki sabah namazına kalkınca kendimi tekrar uyur

vaziyette bulur oldum 3 4 gün ara ile bu hal tekrarlıyor idi.

Yine bu hal üzerine kesik kesik uykular başlamışken kendimi

bir garip evin bahçesinde buldum evin önüne beton bir alan

dökülmüş idi sanki evin tabanı bahçeye uzanmış halde

duruyordu bu evin ehlinden 2 kişi bu beton üzerinde bazı

26
haller ile uğraşıyordu. Ben onların ne yaptıklarına anlam

veremiyordum. Bir tanesi çömelmiş öylece bekliyor idi bir

tanesi de elinde küçük bir leğen içinde bulanık garip bir su

olan insanın midesini bulandıran bir su ile o beton zemin

üzerinde bazı haller üzerine çaba ediyordu gidip geliyor

sürekli bir şeyleri halletmeye ve bitirmeye çabalıyor gibi bir

hali vardı ama sanki her seferinde bir aksilik oluyordu.

Onları uzun zaman bu hal üzerine seyir ettim vardım o

betonun kenarına oturdum o vakit 2 isim zikrolundu bu

isimlerin tesiri yüksek idi çünkü içimde kıpırdanmayan ve

çekimi hissettim o zaman hemen kalkıp bu iki isimi yazmayı

arzuladım ki üzerine araştırayım sırrına bakayım faidesi varsa

alayım ama olmadı her defasında niyet ettim ama

kalkamadım sonra bu hal üzerine uyandım yazmaya niyet

ettim ama sanki dağılan bulut gibi dağılıp kayboldu isimler

kaybolmadan bir tanesini yakaladım ki o isim Faraklit idi.

27
Amma diğer isim ne idi onu bir türlü yakalayıp çıkaramadım.

Daha uzun ve daha karışık bir yapısı vardı. Bir kaç sefer

sürekli bu hal üzerine gittim gördüm ne yapıyorlardı çabaları

ne idi anlam veremedim.

Uyumadan düşünmeye başladım hatırlamaya detaylara

inmeye çabalıyordum. Gözlerimi kapattığımda garip bir hal

oldu sanki etrafımda olan bazı varlıklar hissediyordum keskin

bir histi bu ancak hemen gözümü açtığımda hiç bir şey yoktu

her şey doğaldır bir zaman sonra göz perdenin karanlığında

suret ve görüntüler oluşmaya başladı korkunç garip varlık

suretleri idi bunlar ağızlarında çürümüş dişleri, kesilmiş gibi

duran dudakları, sanki zift sürülmüş gibi yüzleri, ağızlarında

akan siyah irin benzeri salyaları, garip canlıya benzer saçları,

eğri büğrü çarpık etsiz kemikli bedenleri her defasında

gözüme gelir oldu. Bazen de kana bulanmış et parçaları,

28
duvarlara asılmış bedenler, iğrenç küflenmiş betonlar, iç

bulandıran kokular... gözümü kapatmaya korkar olmuştum.

Allaha sığınıyordum, Ayet el kürsü Nas Felak Fatiha ne

varsa okuyordum az biraz rarahatlıyordum. Aklıma gelen bazı

ihtimaller vardı;

Fark etmeden cinlerden birine zarar vermiş olabilirdim

yada hased eden aklıma dahi gelmeyecek birisi, hasedinden

büyü yapmış yaptırmış cinleri bana musallat etmiş olabilirdi.

Öyle insanlar vardır ki gizli hased içindedir. İnsana güler

en yakın dostu olurlar, sevgilerinde şüphe ettirmeden her

vakit yardımınıza koşarlar ama bu tamamen hiledir. Karanlık

gecelerde kendi şeytanları ile kalınca hased çığlıkları arşa

ulaşır kendilerini yer bitirirler sizin için en kötü olanı dilerler

bu hased ve kinleri öyle bir hale gelir ki azap içinde

29
kıvranmanızı arzu ederler en feci şekilde öldüğünüzü hayal

ederler o zaman suratlarında şeytanı bir gülümseme zuhur

eder. Onları o halde görse idiniz onları orada öldürmek

dilerdiniz amma siz onların o halini bilmezsiniz aklınıza zerre

ihtimal gelmez.

Tam da böyle bir halde iken onlara ifritler bağlanır

seslenip fısıldarlar, derler ki;

Ey dostumuz ey acı çeken insan bizler dana dostuz ve

senin bu haline üzülüyoruz sen haklısın o her daim seni

aşağıladı, ne lütuf varsa dostuna veya akrabama verdi sen ise

bundan mahrum kaldın bir vakit bizde senle aynı durumda

idik Adem geldi de biz hiç suçumuz yokken aşağılandık, seni

en iyi biz anlarız derler.

30
Bunu duyunca hased eden hasetçi rahatlar korku ondan

beri olur yüzündeki gülme iyice artar. Nihayet der! kendi

kendine, nefsini ve ruhunu ifritlere hasedi uğruna satmaya

hazırlanır. Anlaşanlar anlaşır kötüler ve şerler cem olur vücut

bulur. Ona azap diler hasetçi, ifritler sevinirler varıp masum

ruha ıstırap etmeye başlarlar.

Onu evvela yavaş yavaş sıkarlar, sanır ki ruhum stresten

hastalandı doktora gider çare bulamaz sonra kemiklerine

nüfuz ederler sanki deler kırarlar kemiklerini yine hastalıktan

sanar masum. Sonra, midesine, kalbine, ciğerlerine,

damarlarına nüfuz ederler acı ve ıstıraba düşürürler

hasedcinin niyetine göre bu iş ölüme kadar gider. Sonunda bir

kaza veya bir kanser veya bir kalp krizi ile ölmüş derler

yakınları, hayret ederler gencecik yasam doluydu birden

kanser oldu 3 ay yaşadı yaşamadı eridi bitti derler şaşırırlar.

31
Bu hal üzerine ihtimal vermekte idim. Hasedinden

düğümlere üfleyenlerin şerrinden Allaha sığınırım.

Bu fikrimi körükleyen bir sebepte oydu ki burnuma yanık

ve keskin duman kokusu gelmekte çürümüş toprak ve mezar

kokusu ilişmekte idi. Bu kokuların sebebi odur ki bir yerde

büyü tesiri var ise ve cinler bu sebeple oraya geldilerse etrafı

bir yanık kokusu kaplar bu koku tesiri yöneltilmiş kişiye gelir

diğer kişiler duymazlar ve dahi mezar kokusu ve çürük toprak

kokusu genzi yakar. Bu hal gayet tabii uymakta idi genzimi

yakan duman kokusundan sıkıntıya düşmüş idim etrafımda

olan aileme durumu izah ettiğimde biz öyle bir koku

almıyoruz diyorlardı.

Bir vakit durup dururken kendimden geçmiş idim sanki o

an ayakta uyku hali beni sarmış idi ne kadar o halde kaldım

bilemiyorum kendime geldiğimde Alā cundu minessair lafını

32
tekrar ediyordum bu lafzı bilmiyordum araştırdım Şeytan

ifritlerini yakan ateşi bildiriyordu şeytan ordusu üzerine

gönderilen bir Ateşi. Bu sebepten eğer genzi yakan bir duman

kokusu ve küflenmiş mezar kokusu alırsanız Sairin kapısı

açılmıştır diye bildirdim. Peki neydi bütün bunları manası

Sairin kapısı neden açıldı bu kadar hal neden zuhur etti?

O geceden evvel belimden ayağıma keskin bir sancı

saplandı sanki bir bıçak soktular kemiğime, öylece kala

kaldım. Zar zor bu hal içinde yatağıma uzandım ancak

sancıdan uyumak mümkün değildi. O vakit bir ara dalmışım

gözlerimi bir garip diyarda açtım yine havada sis ve gri bir

durum hakimdi soğuk ve keskin kokular her yana dağılmış idi

yine cinler aleminde olduğunu fark ettim. O vakit karşımda

kara toprağın üzerine çizilmiş daireyi fark ettim. 3 veya 4

metre çapında bir daire idi ancak bu daire cin diyarında ne

arıyordu şaşkın bir halde anlam vermeye çalışıyordum ki bu

33
daire hıfz dairesiydi aksine cinlerden korunmak için çizilir idi.

O vakit daire içinde elleri kolları ve bedeni bağlanmış bir erkek

gördüm bir sandalye üzerinde oturtulmuş idi ancak ademi

değil idi cinni idi gözleri dahi sıkıca beyaz bir bez ile

bağlanmış idi kafası üzerine kare bir kaide yerleştirilmiş idi

kaidenin altı beyaz mermer üstü siyah gravite benziyor iki

parça idi. Bu ney diye şaşkınlıkla baktım sanki birileri bir ayin

yapıyor gibiydi o vakit ateş çemberinin dışında siyah bedenli

bir varlık gördüm biraz korkarak rabbe sığındım gözlerinin

ateşinden nefsime korku zuhur etti. Kendimi toplayıp

yaklaştım beni buraya o çağırmış idi anladım durumu sual

ettim.

O vakit kendisinin Müslüman bir cinni olduğunu ailesine aşırı

değer verdiğini beyan etti kendi adının Musa olduğunu bildirdi

bunları duyunca bir rahatlık hali geldi günlerdir bana yaklaşan

34
beni halden hale koyan bu cinni ve onun ailesi idi.

Bir köpeğin derdini anlatmak için havlaması ve sahibini

ısırması gibi o da bana bir derdini anlatmak için çabalıyordu

ben ise musallat ve ifrit ihtimalinde durmuştum.

Neden bunca eziyet ve garip hali bana ulaştırdığını

sordum kardeşim için yardım et dedi. Kendileri ifritlere

düşman imiş ancak ifritler Müslüman cinleri aldatıp onları

yanlarına çekerek pis ve hain işlerinde kullanıyorlar imiş

onlara bu işi güzel gösterip adem neslini düşman belletiyorlar

imiş. İşte bundan bu ailenin genç çocuğunu sürekli

kendilerine çekmeye onu güzel hallere götürerek aldatmaya

başlamışlar o genç, Musanın kardeşi imiş adı Yahya imiş

Yahyanın aklını bulandırıp onu eylemlerine götürmeye ona

güzel bir ortam gibi göstermeye aklını yıkamaya başlamışlar

ifritler Yahya’ya bulaşınca Yahya ailesine karşı asi olmaya laf

dinlememeye ve sürekli ifrit mekanlarına gitmeye onlarla

35
zaman geçirmeye bundan zevk almaya başlamış kanında

dolaşan ifrit zehri günden güne onu asileştirmeye başlamış

ama musa kardeşini bu ifritlere kurban vermeye niyetli

değilmiş ondan umudu kesmemiş defalarca gidip onu

gerekirse şiddet kullanarak eve getirmiş ifritlerle kavga edip

onlarla tartışmış ama ifritler vaz geçmemiş Musa da çare

olarak sonunda kendi kardeşini bağlamış daire içine sokmuş

ona kilit vurmuş bu ona azap olsa da kardeşini ifritlere ve

kafirlere yem etmemek için buna razı olmuş.

Bunları duyunca masaya karşı içimde bir saygı oluştu

mücadelesine ve inancına hayran kaldım içimde şüphe vardı

amma gerçek daha fazla ağır bastı yine de kendi içimdeki bir

ses bir tuzağa sürüklendiğimi söylüyor bu fikri aklımdan

atamıyordum derin sancılar devam ediyordu bu hal üzerine

uyandım gördüklerimi düşünüyordum unutmamak için

sabitliyordum hafızamda bu sefer silinmiyordu bir süre sonra

36
tekrar uykuya daldım yine oradayım sanki her şey kaldığı

yerden devam ediyordu o vakit dar ve sayısı sayılamayacak

tenha sokaklarda kendime geldim ifritlerin nefesi sokak

başlarında kokuları havada hissediliyordu yalnızdım

korkuyordum Allah sığındım o vakit Kef diye bir bilgi ayan

oldu kef çek dedi gayibden bir ses, kef kilidi ile kilitle diyordu.

bunun manasını bilmiyordum hiç duymamıştım kef kilidi ne

idi, kef çekmek nasıl oluyordu bilmesem de sanki içimde bir

şey bunu biliyormuş gibi her sokak başına kef kilidi vurmaya

ve kef çekmeye başladı garip bir şekilde tüm sokak başlarına

kilit vurdum ifritler öylece kalakaldı yanaşamadılar, varıp

daireye döndüm Musa minnet etti biliyordum dedi sen bize

yardım edeceksin yanılmadım dedi her ne kadar ben ilim ehli

değilim desemde o bir kere buna inanmıştı kef kilidini

vurmam fikrini iyice alevlendirmişti. Oysa ki onu vuran ben

değildim onu vuran ancak rabbimdi ben sadece görüntü idim.

Belki ben bile değildim sadece izliyordum bu hal üzerine

37
tekrar sancı içinde uyandım gördüklerimi düşünüyordum

hemen kef çekmek ve kef kilidini araştırdım doğru ve sağlam

bilgi idi Abdülkadir Geylani Hz nin ilminden idi buna hizbul kef

diyorlar idi ifritleri yakmak için kullanılıyor idi. Bu nasıl bir

hakikat idi hayret ettim rabbime hamd ettim ki o bilmediğini

kuluna öğretir yardım ancak Allah'tandır.

Yeniden uykuya dalmıştım bütün vurduğum kilitler

parçalanmış halde idi. Musa tedirgin idi hemen yanına vardım

ifritler o kadar kuvvetlenmiş ve hırslanmıştı ki kilitleri

kırmışlar idi elbet onlara ilim sahibi kafir iblis yardım etmekte

idi bunu anladım o vakit Musa nın gözündeki çaresizlik ve

yakarışı fark ettim bunu yapmalıyız diyordu kardeşinin

ölümüne dahi razı idi yeterli o ifritlerden bir kafir olmasın diye

her yola razı idi. Cin abdesti dedi Musa başka çaremiz yok

olmaz diye çıkmıştım hiç bir bilgim yok iken onun ilmi o vakit

bana ulaştı cin abdesti bir cinin yaşamının sonu demek idi

38
ancak ölecek bir cine cin abdesti aldırılmalıdır ve iman ehli ise

bu yapılmalıdır kafir bir cine cin abdesti aldıranın ahirette

nasibi yoktur.

4 aşamalı bir uygulama idi bu. Önce Yahya’ya cin abdesti

aldıracaktık, sonra 2. aşamada onu daireye sokup 14

noktasını açacaktık sonra 14 noktasını kef kilidi vuracaktık bu

yolla o cinin içine başka bir cin sokacak sonra tüm noktaları

bağlayıp bitirecektik yani Yahya’nın içine onu kontrol edecek

onun ifritlere gitmesini engelleyecek bir cin yerleştirecektik.

Amma ben buna karşı olumlu bakmıyorum çünkü ateşin

içine ateş koymak ne gibi bir sonuç doğurur bilemiyordum

insan içine insan sokmak gibi idi bu. Hem cin abdesti ve

yerleştirme aşamasında zamanı tutturamaz isek ve aksilik

olursa Yahya’nın olumu muhtemel sondu bu halde ölüme ben

39
sebep olacağımdan cin meclisinde yargılanmam en kesin

sonuçtu.

Cin abdesti normal abdeste benzemez cinlerin namaz

kılanları insan abdesti gibi abdest alırlar ancak su yerine ateş

alazı kullanırlar onunla bedenlerini mesh edip temizlerler bu

normal abdesttir guslüde böyledir tüm bedenlerini ateş alazı

ile temizlerler. Amma cin abdesti sadece ölüm anında olan

Müslüman cine aldırılır ölen cinin ateşi sönmez o onun ruhuna

eziyet verir bu sebepten ölen iman ehli cine cin abdesti

aldırılır bu sayede ateşi söner ruhu huzura erer bu Müslüman

cinlere Allah’ın bir Lütfu olmuştur diğer kafir cinler sonsuza

kadar kendi ateşinin azabından azap çeker ancak bir kişi kafir

ölen cine bu abdesti aldarırsa o kişi Allahın gazabına uğrar.

Bu cin abdesti su ve ateş ile olmaz o toz haline getirilmiş

ağaç talaşı ve odun külünün karışması ile oluşan bir madde

40
ile aldırılır bu madde ile cinin bütün bedeni mesh edilip abdest

aldırılır bu madde cinin ateşini emer yok eder cin huzura erer.

Ben buna yanaşmıyordum çünkü Yahya ölmeden onun ateşini

kesecektik hemen içine başka bir cin sokup onu ateşi ile

hayatına devam etmesini sağlayacaktık.

Ben Musaya dönerek şimdilik kef kilidini şiddetini

artıralım dedim ancak Musa gözünü karartmış idi. Sabah

ezanı okunurken uyandım yine üzerime ağırlık çöktü namazı

kılamadım. Hala cin abdestini aldırmamaktan yanayım ne

olacak bilmiyorum kuvvet takdir ancak yine Allahındır.

Elbet O ne diler ise iş o sunaca varacaktır. Elhamdulillahi

rabbil alemin Allah'ın yarattığı mahlukatın şerrinden yine

Allaha sığınırım.

●○●

41
ESMA SIRRUHA
‫هللا ا ل ل ه‬

5 30 30 1

66

66-41

25

20 5

‫كه‬
Kehayil

‫كهايا‬

(66×4) +66

330

330-41

289

200 80 9

‫رفط‬

42
‫‪Refetayil‬‬

‫رفطايل‬
‫الله‬
‫هللا‬
‫اهلل‬
‫لاهل‬
‫اللههللااهلللاهل‬
‫‪Sihrin rasadı iptali‬‬

‫‪66×4‬‬

‫‪Ya Allah ile hazine sihri rasadı iptali‬‬

‫اللههللااهلللاهل‬
‫لاللهههلالاالهلل‬
‫للالللههههلاللاا‬
‫اللااللللهههلهلا‬
‫االللاالهللللههه‬

‫●○●‬

‫‪43‬‬
İFRİT VE CENNE ÇIKARMAK KOVMAK

Biśmillah Biśmillah Biśmillah

Yà Allah ~
Ya azim ya hakim ya kerim ya alim
Ya Allah ~

La ilahe illahu vahdehula şerike leh


Lehul mülkü ve Lehul hamdü
Ve huve ala külli şeyin kadir

Subhan Allahü vel hamdulillahi vela ilahe illallahu


vallahu ekber vela havle ve la kuvvete illa billahil
alleyyil aziym

Ya allah ~
Hayyumun kayyum sabrun hadiun
Ya Allah ~

Bismillahirrahmaanirrahiym

44
Bismillahirrahmaanirrahiym
Bismillahirrahmaanirrahiym

Allahüla ilahe illahuvel hayyul kayyum latehüzuhu


sinetun vela nevm
Lehu ma fissemavative ma fil ard
Men zellezi yeşfehu indehu illa bi iznih
Yalemu ma beyne eydihim ve ma halfehum
Ve la yuhitune bişeyim min ilmihi illa bi maşae vesia
kursiyyuhussemavati velard
Vela yehuduhu hifzuhuma ve huvel aleyyül aziym

Ya aziym ya aziym ya aziyim


Ya Allah ~

Bismillahirrahmaanirrahiym

Elhamdulillahi rabbil alemin


Errahman errahiym
Malikiyevmiddin
iyyakenağbüdü ve iyya kenastain
ihdinassiratel müstagim

45
Sıratellezine enamete aleyhim
Gayril mağdubi aleyhim
Veleddallin

Bismillahirrahmaanirrahiym

Kulhu vallauu ahadu lillahissamed


Lemyelid velemyuled
Velemyekunlehu kufuvven ahad

Bismillahirrahmaanirrahiym
Kul eüzu bi rabbinnas
Melikinnasu ilahinnas
Min şerril vesvasil hannasu
Ellezi yuvesvisu fiy sudirinnas
Minel cinneti ven nas
Minel cinneti ven nas
Minel cinneti ven nas

Bismillahirrahmaanirrahiym
Kul euzu bi rabbil felag
Ve min şerri ma helag

46
Ve min şerri gasigin iza vegab
Ve min şerri neffasati fil ugad
Ve min şerri hasidin iza hased
Ve min şerri hasidin iza hased
Ve min şerri hasidin iza hased

Euzu bi kelimâtillâhi tammah


Euzu bi kelimâtillâhi tammah
Euzu bi kelimâtillâhi tammah
Euzu billahimineşseytanirraciym
Bismillahirrahmaanirrahiym

(28 giriş noktası 14 ruhani 14 bedeni)


Elfu eleyyun beyyü beyanun cimmi cemamun Dallu
delalun heyyu heyayun vavu vevavun
Zennu zenanun hayyu hayayun tayyu tayayun yeyyu
yeyayun keffi kefafun lammu lemamun
mimmi memamun nunnu nenanun sinni sinanun
aynı ayanun fefu fefafun saddu sedadun kaffu
kafafun rerru rerarun şettu şetatun tettu tetatun
settu setatun hakku hakkatun zellu zelalun dayyu
dayanun zinnu zinanun gayyu gayanun

47
Bismillah Bismillah Bismillah

Euzu bi kelimâtillâhi tammah


Euzu billahi mine'ş-şeytanirraciym
Bismillahirrahmaanirrahiym

İnnemâ zâlikumuşşeytân yuhavvifu evliyâh


İnnemâ zâlikumuşşeytân yuhavvifu evliyâh
İnnemâ zâlikumuşşeytân yuhavvifu evliyâh
fe lâ tehâfûhum vehâfûn
fe lâ tehâfûhum ve hâfûn
fe lâ tehâfûhum ve hâfûn
in kuntum mu’minîn
in kuntum mu’minîn
in kuntum mu’minîn

inne keydeş şeytâni kâne daîfâ


inne keydeş şeytâni kâne daîfâ
inne keydeş şeytâni kâne daîfâ

48
fehbit minha fe ma yekun
leke en tetekebber
fiha fahruc
fiha fahruc
fiha fahruc
inneke mines sagirin
inneke mines sagirin
inneke mines sagirin
hafıznâhâ min kulli şeytânir racîm

Euzu bi kelimâtillâhi tammah


Eu Bismillahirrahmaanirrahiym

Tezdada biha sırran ve ala sırrikum


Esselamu aleykum
Eyyuhel ervahuttahirat
Min cannil mugminin

Tezdada biha sırran ve ala sırrikum


Esselamu aleykum
Eyyuhel ervahuttahirat
Min cannil mugminin

49
Tezdada biha sırran ve ala sırrikum
Esselamu aleykum
Eyyuhel ervahuttahirat
Min cannil mugminin

Bismillah Bismillah Bismillah


Allahümme inna nes elüke imamen
Daimen ve yakinen
Kalben haşiyen ve lisanen
Zakiran ve bedenen sabiran

La havle ve la kuvvete illa billâhil aleyyil azîm.

7 kez tekrarlanacak

●○●

50
‫‪AĞRIYAN YERE YAZILIR HAVAS İLMİ‬‬

‫ض ٍّر ۖ َو َءا َت ْي َٰ َن ُه أَهْ لَ ُهۥ َو ِم ْث َل ُهم َّم َع ُه ْم َر ْح َم ًة ِّمنْ عِن ِد َنا َو ِذ ْك َر َٰى‬
‫ش ْف َنا َما ِبهِۦ مِن ُ‬
‫ٱس َت َج ْب َنا لَ ُهۥ َف َك َ‬
‫َف ْ‬
‫لِ ْل َٰ َع ِبدِينَ‬

‫‪80 1 60 400 3 2 50 1 30 5 80 20 300 80 50 1 40 1 2 5‬‬


‫‪40 50 800 200 6 70 1 400 10 50 5 1 5 30 5 6 40 500‬‬
‫‪30 5 40 40 70 5 40 200 8 40 5 40 50 70 50 4 50 1 6‬‬
‫‪700 20 200 10 30 30 70 2 4 10 50‬‬

‫‪5234‬‬
‫هرلدايل‬

‫‪Yazılacak kelam budur‬‬

‫هرلدايل‬
‫‪Herledayil‬‬

‫●○●‬

‫‪51‬‬
AHİTNAME-İ SÜLEYMAN

Bismillâhirrahmânirrahîm. Vallâhü alâ mâ nekûlü


vekîlün. Ve âhedetküm bi ahdillâhi ve mîsâkihi. Ve
esmâihil mukaddeseti. Bi kelimâtillâhit tâmmâti. Ve bi
ızzetihi ve sultânihi ve ceberûtihi. Ve tâati fî halkıhi
ve azametihi. Ve arşihi ve kürsihi ve ardıhi ve
semâvâtihive cennetihi ve nârihi fe halaktüm li
süleymân ibni dâvud . En lâ yuhâliku ahdike ve lâ
mîsâkıküm ve lâ an mâ yenzelallâhü ileyke min
esmâihil mübâraketil meymûnetil mukaddeseti. En lâ
yeûdi bi şeyinmin ma'sıyetike ba'dehü yevminâ hâzâ
ve zâlike yevmi kellezî tesmiyeti zâlikel yevmi min
evvelihü ilâ müntehâ feizâ kürühâ hâzihil ahdi. Ve
hâzel yevmillezî âhedtüm bi nebiyyullâhi beynenâ ve
beyneküm kefîlün ve vekîlün ve hâzihi yütâlibüküm
minkümen entüm hâliktümül hamdü min benî âdeme
ve benâti havvâ ev yühâlifü ehadün min ceyşiküm alâ
en te'huzûhü a'lâ beriyyetehin feuhzibetüm bi zâlike
ve kultüm semi'nâ ve eta'nâ. Li hâzel melikil musalleti
aleynâ ve bi hâtemis sihîrilletî sehharalenâ. Lehâ ve

52
akrarnâ bizâlike Feytatûsin ve Mebûsin ve Evbusin ve
Lestıynâbisin fe innî halaknâ ahdike ve eseruhü fî
cemîı benî âdeme ve benâti havvâ. Fe ente fî halli mînâ
ve min dîmâînâ ve eşârinâ ve eşbârinâ lihûminâ
ındeke ve lâ ya'fikenâ min ba'dinâ ve ba'deke ve
hâtemi süleymân ibni dâvud alel cinni veş şeyâtîni.
Minel İslâmi alel cinni veş şeyâtîni. Vel ğaylânis
sehharati ve ümmüs sübyâni vel âyâtihi. Ve bi hurmeti
hâzihil ahdi ve lid da'veti ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ
billâhil aliyyil azîm.

53
54
55
AZAD ETMEK MAHKUM EDİLMİŞ

(ifrit ve cinlerce) RUHU HÜR YAPMAK

Bir kişi büyü ile bağlanmış ve ona cinler musallat


edilmiş ise Azad etmek

Elrahman

‫الرحمن‬
329
329×6= 1974

1 900 70 4

‫اظعد‬

Azad

‫الرحمن‬
‫نالمرح‬
‫حنارلم‬
‫محنلار‬
‫رمحانل‬
‫لرمنحا‬
‫الرحمن‬

56
Cinler ve ifrtiler tarafından hapsedilmiş ruhu bunun
ile azad edersin. Kendir bezine yazarsın safran ile
yazarsın, Hasta olmuş büyü ile cin musallat edilmiş
kişinin başı yanında yakarsın kişi nefes ile dumanı
içine çeker.
●○●

57
AZİL ETMEK

CENNE VE İFRİTİN GÖREVİNİ KESMEK

KOVMAK

Büyü yapan kafir tarafından Cin ve ifrit büyü ve


anlaşma ile büyücü tarafından bir bedene musallat
edilir göreve atanır. Allah ın laneti ve gazabı onlar
üzerine olsun. Böyle bir halden masum olan kişiyi
kurtarmak istersen ve o kafir büyücünün atadığı cini
kovmak istersen Azil işlemi yaparsın

Azil görevden almak olur kovmak olur

Bu iş için EL RAHİM KULLANIRSIN

‫الرحيم‬
‫الرحیم‬
289

288×6

58
‫‪1734‬‬

‫‪AZLED‬‬

‫‪AZİL‬‬

‫الرحمن‬
‫نالمرح‬
‫حنارلم‬
‫محنلار‬
‫رمحانل‬
‫لرمنحا‬
‫الرحمن‬

‫‪Bunun ile cini azledip kovarsın.‬‬

‫●○●‬

‫‪59‬‬
BÜYÜ İLE CİN VE İFRİT MUSALLAT EDİLMİŞ

KİŞİYİ KURTARMAK

TAM UYGULAMA

Bu işlem 4 aşamalı uygulanır

1. Evvela kutsal suyu yaparsın

2. Rasad işlemi uygularsın

3. Azad işlemi uygularsın

4. Azil işlemi uygularsın

Allahu teala izni ile bağları kopar büyü iptal olur

1. KUTSAL SU YAPIMI

Kaynağı temiz yerden bir kap bir bardak misali su


alırsın, su üzerine 7 kez ayetel kürsi okuyup üflersin

60
bir kaba tuz bir kaba şeker korsun 7 kez la havle
okuyup çimdik miktarı 3 kerre tuz 3 kerre şeker alıp
suya atarsın 41 kez besmele çekip suyu siyah bir örtü
ile kapatırsın bir sonraki sabah vaktinde su tamam
olur

2. Rasad işlemi

Kendir bezinden bir parça kesip üzerine safran ile


bunu yazarsın

‫الله‬
‫هالل‬
‫لهال‬
‫للها‬
‫الله‬

61
Kutsal su içine koyarsın

Beklersin ( 2 ezan miktarı arası kadar)

Suyu hastaya içirirsin

3. Azad işlemi

Bunu kendir bezine yazarsın

‫الرحمن‬
‫نالمرح‬
‫حنارلم‬
‫محنلار‬
‫رمحانل‬
‫لرمنحا‬
‫الرحمن‬

Hastanın baş ucunda yakıp tütsü yaparsın hasta içine


dumanı iyice 3 kerre çekmeli

62
4. Azil işlemi

Kefen büyüklüğünde kendir bezi alırsın

Üzerine bunu yazarsın 2 yüzünün her yeri dolana


kadar tekrar tekrar yazarsın

‫الرحمن‬
‫نالمرح‬
‫حنارلم‬
‫محنلار‬
‫رمحانل‬
‫لرمنحا‬
‫الرحمن‬

Hastayı bu bez ile kefenlersin karanlık ve ışık


görmeyen bir odada 3 gün yatar her gün yatsı vakti
sadece bir lokma ekmek ve bir yudum su içirirsin

4. Gün sabahı hasta iyileşir

●○●

63
‫‪ŞİFA KUVVET VE GÖZ PERDESİ AÇIMI‬‬

‫‪Bu işlem bir kutsal su ile olur‬‬

‫‪Evvela‬‬

‫يشفق‬
‫قيشف‬
‫فقيش‬
‫شفقي‬

‫علماعادر‬
‫رعلمداعا‬
‫ارعلعمدا‬
‫اارعدلعم‬
‫ماارععدل‬
‫لماادرعع‬

‫‪906×12‬‬

‫‪10872‬‬

‫يضعب‬

‫‪64‬‬
‫‪Yezab edersin‬‬

‫‪Ye izab etmek‬‬

‫‪Saf cevheri ortaya çıkarmaktır‬‬

‫‪Bu yazıyı‬‬

‫يشفق‬
‫قيشف‬
‫فقيش‬
‫شفقي‬

‫علماعادر‬
‫رعلمداعا‬
‫ارعلعمدا‬
‫اارعدلعم‬
‫ماارععدل‬
‫لماادرعع‬

‫‪65‬‬
Beze yaz

Yatsı vakti yaz saf suya at

Üzerini siyah bezle kapat

41 kez besmele çek

7 kez ya aliym ya şafiu ya kadir zikret

Sabah ezanında suyu 11 besmele çek iç

41 gün her gün yap

41 günün sonunda göz perdesi açılır beden kuvveti


artar

●○●

66
TEVİLİ MEHDİYETİL KURAN FATİHA 2. AYET

Elhamdulillah

Allahın Mehdi isminin zahirde zuhur etmesi ile hamd


lazım olundu ki o nimete müminler hamd etmelidir.
Onun ile müminlere nimet ve kurtuluş ve bir
korunma sağlayacaktır kafirlerede bir zillet ve azap
verecektir.

Bu iş büyük bir hamd gerektirir müminler hamdetsin

‫الحمد‬
‫الحامد‬

Yine bu hamdin vesilesine mehdiyi sakladı hak teala


elif ile elif kıyam olur

84 eder

84×6

504

‫ٱَّلل ُ َ َٓل إِ َٰلَ َه إِ ََّل ه َُو ۖ لَ ُه ْٱْلَ ْس َما ٓ ُء ٱ ْل ُح ْس َن َٰى‬


َّ

Taha 8 ayeti

67
66 ‫هللا‬

67 ‫َلاله‬

32 ‫اَل‬
11 ‫هو‬

35 ‫له‬

134 ‫اَلسماء‬
159 ‫الحسنی‬

Toplam = 504

En güzel isimler Allahındır = Mehdi Allahın ismidir


Hamdın gizli elifi zuhuru ile ortaya çıkar

Rabbil alemin

O alemlerin rabbi olan allah tüm alemlerde dilediğini


seçer kuvvet ancak her alemde onundur mehdiyi bu
alemde seçecek olanda Allahtır. Ona kuvvet verir.

68
‫رب العلمين‬

203 ‫ر ا ب‬
233 ‫ا ل ع ل ا م ا ی ن‬

436

Talat yüz güzelliğidir

Mehdi sima olarak güzel olacaktır

●○●

69
YA HAMİD İLE

LİSAN KUVVETİ VE RIZIK BOLLUĞU

‫ال حمد‬

dilin sözün latif ve kuvvetli olsun istersen bu 6


isimden oluşan kelāmı zikret

Heâlun lehamedun delayun yedmemun meyâun


emmah

)6(‫) امح‬5(‫) مايا‬4(‫) يدمم‬3(‫) دَلى‬2(‫) لحمد‬1(‫حاءل‬

Her sabah namazından sonra 134 kez zikretmek


uygun düşer

Sağ avuca mürekkep ile bu 6 kelime arapça yazılıp


yalanarak silinirse lisan kuvvetli olur

70
YILDIZNAME TAM ANLATIM

TÜM SIRLAR UYGULAMALAR

Merhaba dostlarım Yıldızname gizemli merak edilen


bir konudur her ne kadar Yıldızname öyle sırlı gizemli
bakması özel yetenekli kişilere atfedilsede aslında çok
basit bir işlemdir herkes bakabilir amma bu işi
yapanlar bunu bir gizeme çevirirler çoğuda bu bu
işten kazanır lanetullahi aleyh

Bu bölümde sizlere bu işi basitliğini uygulama


alanlarını anlatacağız bilelimki gayri ancak Allah bilir

71
YILDIZNAME

1. Konu Kullanılacak numeroloji

Bu işte ebcede benzer bir numaralama sistemi


kullanılır sabittir değişmez hemde Türkçede kullanılır
her Yıldıznameci bunu kullanır sabittir

tablo budur

72
2. Konu Tabiatlar

12 yıldız ve 12 tabiatı vardır

Tablo budur

3. Konu yıldız ve tabiat hesabi

Kişinin adı ile anne adı alınır

Doğum tarihi alanlarda vardır amma esas olarak


kullanılan bilgi anne adı ve kişi adıdır

Doğum tarihine göre bakmayı ayrıca anlatacağım

Birinci olan isimler ile bakmaya bakalım

73
Örnek anne adı halime kendi adı ihsan olan bir kişinin
tabiatına bakalım

HALİME İHSAN

8+1+6+10+4+5+10+8+0+1+2

TOPLAM 55

Şimdi 55 sayısını 12 ye bölecegiz

Kalana bakacagız kalan 7 dir

Demekki kişi. Gezegende ve tabiatı 7. Tabiat

Yani kişi tabiatı hava olur

Gezegen listesi ise budur

1. Mars (merih) burcu koç

2. Venüs (Zühre) boğa

74
3. Merkür (utarit) ikizler

4. Ay (Kamer) yengeç

5. Güneş (şems) arslan

6. Merkür (utarit) başak

7. Venüs (Zühre) terazi

8. Mars (merih) akrep

9. Jüpiter (müşteri) yay

10. Satürn (zuhal) oglak

11. Satürn (zuhal) kova

12. Jüpiter (müşteri) balık

Örnekteki kişi 7. Derecede olduğu için

Gezegeni Venüs burcu terazi olur tabiatı hava olur

Tek tek derecelerin özellikleri tablosu verilecektir

75
Ondan önce

Birde Doğum tarihinden bakmak vardır

Bu çark kullanılır

çarkın ortasında dereceler vardır 12 tanedir

Kişi yazda mı kışta mı doğdu bakılır hangi ayında


doğdu bakılır

76
Kışın ilk ayı aralıktır 3 er ilerler

Saat yönüne ters gider

Kıs - ilkbahar yaz sonbahar

Mesela kişi 4 mart 1975 te doğmuş olsun

Mart ilk baharın ilk ayıdır

Oda 1. Dereceye ve koç burcuna tekabül eder

Listede bu işlemi doğrular 1. Derece koçtur Gezegeni


Mars tabiatı ateştir

ATEŞ İLE SU DÜŞMANDIR

ilişkilerde 2 kişiye bakılır mesela evlenmeden evvel


düşmanlar evlenirse boşanma hasıl olur geçimsizlik
olur

Ticari is ve ortaklıktan böyledir

TOPRAK VE HAVA DÜŞMANDIR

TOPRAK İLE SU DOSTTUR

ATEŞ ILE HAVA DOSTTUR

TABIATLAR AYNI İSE DOSTTUR

Evlilik arkadaşlık ticaret gibi hallerde buna bakılır

77
RUH ÇAĞIRMA GERÇEĞİ

Biz yine de, efkâr-ı umûmiyenin günümüzde ruh


çağırma ve cine bakma konularına gösterdiği fazla
alâka sebebiyle meseleye İslâmî bir espri ile yaklaşmış
bulunan Alâeddin Arpacı'nın SUR dergisinde (1987
Mart ve Nisan ayları, 131, 132 sayılı nüshaları) çıkan
bir yazı ile buna bağlı bir röportajını aynen koyacağız.
Mevzu hakkında kısa da olsa bir fikir vereceği
kanaatindeyiz.

Yaşanan Olaylarla RUH ÇAGIRMA ve Doğru


Bilinen Yanlışlar

"Yıllar önceydi. Doktor, mühendis ve hukukçu bir


grup arkadaş, mumların aydınlattığı yarı karanlık bir
odada, yuvarlak masanın etrafına dizilmiş, seansımıza
katılacak ruhu büyük bir merak, heyecan ve hatta
korku ile bekliyorduk. Parmaklarımız, daire teşkil
edecek şekilde dizilmiş harfler arasında gidip gelecek
fincanın üzerinde titreşip duruyordu. Çevremizdeki

78
ruhlardan birinin davetimize katılmasını rica ettik
boşluğa bakarak..

Biraz sonra fincanın hareket ederek daireler


çizmeye başladığını hayretle gördük.
Aramızda muzip birisi mi var diye birbirimize
baktıksada, benizlerimizin rengi her şeyi açıklıyordu.

Seansımıza gelen, yıllar önce yaşamış bir


doktorun ruhuydu. Üstelik bizleri de tanıyordu. Emin
olmak için arkadaşlardan birini göstererek ismini
sorduk. Göbek adıyla birlikte cevapladı. Sonra
hepimizin doğum tarihlerini, medenî durumlarımızı,
hatta içimizden birinin eski nişanlısının ismini bile
yazıverdi. Şaşırmıştık. Çünkü bunların hepsini biz bile
bilmiyorduk. Bu ruh, yoksa içimizdeki bilgileri mi
çalıyordu?

Doktor arkadaşları seanstan uzaklaştırdık ve


başladık tıpla ilgili suallere... Cevapların içinde hiç
bilmediğimiz bir yığın lâtince kelime vardı içlerinde.
Sonra doktorları çağırıp soru ve cevapları gösterdik.

79
Hepsinin doğru olduğunu hayretle söylediler. İçimize,
bugünkü tıbbın bilmediği birtakım tedavi usullerini
sorup öğrenmek ve böylece kısa yoldan meşhur olmak
arzusu geldi. Birçok şey sorduksa da detay verilmedi.
Yalnız, kanın pıhtılaşmasına bugünkü tıbbın
bilmediği beş faktör daha saydığını hatırlıyorum.

Kendisine, sorularımıza cevap verebilecek başka


ruhları çağrıp çağıramayacağını sorduğumuzda cevap
müsbetti. Artık çeşitli ihtisas dallarında geçmiş
üstadların ruhlarından yararlanabiliyor ve bir yığın
orijinal bilgi öğreniyorduk.

Ruh çağırma giderek bizde tam bir tutkuya


dönüşmüştü. Artık onlarsız yapamıyorduk. Fakat
sohbetlerimizin yavaş yavaş konu değiştirdiğini ve
zaman geçtikçe itikad ve inanca yöneldiğini epeyce
geç farkettik.

Esrarengiz dostlarımız, kendilerini adeta hakikatı


tebliğe memur melekler gibi takdim ediyorlardı. Öyle
ya, onlar ruhtu. Bizim göremediğimizi görüyor,

80
duyamadığımızı duyuyor, hiçbir engel onları
durduramıyordu. Ölüm ötesi hakkında en iyi bilgi,
konuşan bir ölüden alınmaz mıydı?
Materyalistlerin ahirete inananlara sordukları klasik
bir soru vardır: Gidip gördünüz mü? Evet, gidip
görenler işte karşımızdaydı. Bu dünyada herhangi bir
uzmandan da öğrenebileceğimiz dünyevî bilgileri
sorarak vakit kaybediyor, fırsatı iyi
değerlendiremiyorduk. Kabirde neler oluyordu;
münkernekir sualleri neydi? Sıratın, mizanın, cennet
ve cehennemin hakikati nelerdi? Din kitaplarının
öğütlediği gibi yaşayanlar gerçekten orada rahat,
diğerleri azapta mıydı? Ruhlar aleminde, mükâfaat ve
azabın keyfiyeti neydi? Bunları birer nas olarak
öğreneceğimize, bizzat ruhların kendilerinden
öğrenmek kabildi. Nasıl olsa her din, itikat ve
mezhepten insanın ruhu çağırılıp sorulabiliyordu. Biz
de büyük bir merak, hırs ve hevesle daldık mevzunun
içine. Sorduk, sorduk... Seanslarımıza katılanlar
çoğalmış, birçok yerde ismimizden bahsedilir
olmuştu. Bu arada bize bir de medyum bulundu. Artık
fincanla zaman da kaybetmiyorduk.

81
Ruhların söylediği, bizim daha önceki dinî
bilgilerimize pek uymuyordu. Bedenden çıkan ruhun
kabirle bir ilgisi yoktu. Münkernekir gibi meleklerden,
kabir azabından vs. bahsedilmiyordu. Ruhlar semaya
yükseliyor, oradaki huzur ve rahatları dünyada iken
tâbi oldukları inanç sistemine değil, hümanist
davranışlarındaki olgunluğa bağlı oluyordu.
Müslümanlık, Hıristiyanlık, Zerdüştlük ve hatta
putperestliğin bir önemi yoktu. Çağrılan ruh hangi din
ve mezhepten insana ait olursa olsun, hayatını sevgi,
barış ve iyilikle geçirmişse, orada mes'ud ve huzurlu
olduğunu söylüyordu. Namaz kılmakla istavroz
çıkarmak arasında bir fark gözükmüyordu. Ama
cinayet gibi, intihar gibi, hırsızlık gibi bütün din ve
inanç sistemlerinin suç kabul ettiği fiilleri işleyenler
rahat ve huzurlu değildi.
Olgunluğun en üst basamağına çıkana kadar,
ruhlar bu "dünya okuluna" tekrar tekrar dönüp, yeni
tecrübelerden geçmek zorunda idiler. Her seferinde
başka bir bedende, başka bir kimlikte yaşıyorlardı. Bu
devr-i dâim sürüp gidecekti.

82
Bizler bu bilgileri lütfeden ruhlara teşekkür
ederken, kafamı kurcalayan başka bir soru vardı:
Bizim yaptığımız bu deneyle, tarihin en eski
devirlerden beri cinci hocaların yaptıkları arasındaki
fark neydi? Onlar da göze gözükmeyen, ancak bir
medyumun görüp konuşabileceği lâtif varlıklarla
uğraşmıyorlar mıydı? Geçmişin, bütün detaylarını,
suya bakarak, kristal kürelere bakarak veya
uyutulmuş medyumlar vasıtasıyla öğrenmiyorlar
mıydı? Ancak bunlardan hiçbirisi, kendilerine daha
önce yaşayıp ölmüş bir insanın ruhunun geldiğini
iddia etmemişti. Meselenin aydınlanması için,
spiritizm celselerinden sonra, cinci hocalara da
gitmek, iki taraftan elde edilen bilgileri birleştirmek
gerekiyordu.

Bu işin üstadlarından birini aradık ve İstanbul'un


Çemberlitaş mevkiinde aradığımız evsafta birini
bulduk. Kendisi bu işi basit seviyede yürüten bir hoca
olmayıp, sosyoloji mezunu ve müsbet ilimlerle
"paramedikal" (tıp dışı) tedaviyi birleştirmeye

83
çalışıyordu. Şimdi rahmetli olan bu zatın yanında dört
seneden fazla bulundum. Hastalarının arasında çok
ilginçleri vardı: Bazı hastalar, içlerine giren ruhlardan
(!) bahsediyorlardı. Bu ruhlar, nedense hocayı hiç
sevmiyorlar, hastayı hocanın yanına iki kişi zor
getirebiliyordu. Ruhlar konuştuğu zaman, hastanın
sesi değişiyor, hocaya küfreden ruhlara (!)
rastlıyorduk. Okumalar sürdükçe, hasta halden hale
giriyor, ruhlar cin olduklarını itiraf ederek hastayı
terkedeceklerini vaadediyorlardı. Bu durumda hoca
bazen okumayı kesiyor, bazan da devam ederek
ruhun (!) yanmasına (ölmesine) sebep oluyordu. Tabii
biz bütün bilgiyi hastanın ağzından alıyorduk. Ancak
iyileşme belirtileri tesadüfe yer vermeyecek kadar
açıktı.

Bir taraftan hocanın çalışmalarını incelerken öte


yandan onu tavsiye ettiği "bakıcı" lara gittim.
Hepsinin ortak özelliği, geçmişi çok iyi tarif
etmeleriydi. Bundan yıllarca önce yaşamış kimselerin
hayatlarını görmüş gibi anlatabiliyorlardı. Bunu ne ile
başarabildiklerini sordum. Peri adını verdikleri

84
yardımcıları (hüddamları) vasıtasıyla olduğunu
söylediler. Hiçbirisi kendilerine eskiden yaşamış bir
insan ruhunun geldiğinden söz etmedi.

Başka bir hoca da, istidadlı müşterilerinin gözünü


kapatıp onları istedikleri dünyalarında gezdiriyordu. O
da bu işi üç tane cin vasıtasıyla yaptığını çekinmeden
söylemişti.

Bu araştırmalar sürerken, bir taraftan da İslâmî


kaynakları karıştırıyordum. İmam Şiblî'nin "CİNLERİN
ESRARI" isimli eseri çok aydınlatıcı olmuştu. Çünkü bu
kitapta, cinlerin insan bedenine girerek onun
ağzından konuştuğu, dinî belgelere dayanılarak
anlatılıyordu. Tecrübe ve İslâmî kaynaklar beni şu
sonuca götürmüştü:

Spiritizm celselerinde medyumun ağzından


konuşan ruhla, yüzyıllardır falcı ve cinci hocaların
irtibat kurduğu görünmez varlık aynıydı. Ancak, hangi
dine tabi olurlarsa olsunlar falcı ve cinciler, yüzyılların

85
verdiği tecrübe ile bu varlıkların bütün kutsal
kitapların haber verdiği cin olduğunu bilmişler,
spiritistler ise geçmiş tecrübelerin verilerinden
yararlanmadan işe sıfırdan başlamışlardı. Bu
bakımdan spritizm, henüz emekleme devresinde bile
değildir.

Vardığım sonuçları, ruhlardan edindiğim dostlarla


tartışmak istedim. Yine seans tertipledik. Ben bu sefer
onlardan cinler hakkında bilgi istedim. Hayret,
cevaplar kaçamak, ifadeler anlaşılır olmaktan uzaktı.
Nedense bu konudan bahsetmek istemiyorlardı.
Bütün cesaretimi toplayarak, kendilerinin de cin olup
olmadıklarını sorduğumda, doğrusu bu işin sonuna
geldiğimizi tahmin etmiyordum. Seanslarımızı
boykota başlamışlardı. Uzun çabalardan sonra,
bahsettiğim hoca ile bu görünmez dostlarımızı bir
seansta biraraya getirmeyi başardık. Biz
söyletememiştik ama, hocanın yanında cin
olduklarını itiraf ettiler. Artık seans
tertipleyemiyorduk. Son bir kere daha
yapmak istediğimizde, fincanımızın harfler yerine

86
masadan dışarı fırladığına şahit olduk. Medyum
arkadaşa rica ettik. Temasa geçer geçmez sar'a nöbeti
gibi haller geçirmeye başladı. Derken
üzerimize saldırdı. Yarım saat kadar birkaç kişi zor
zaptedebildik. Kendine geldiğinde hiçbir şey
hatırlamıyordu.

Şüphe yok ki, cin taifesinin şeytanları insanoğlunu


kendi kaydı altına almak ve ona küfrü müstelzim itikat
aşılamak istiyorlardı. Bunu bazan kalbe vesvese
vererek, bazan rüya yoluyla, bazan da böyle ruh
kılığında başarıyorlardı. Nitekim cin taifesinin bu
hareketi Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatılır:

"Allah, insan ve cinlerin hepsini bir araya topladığı


günde, şöyle denilecek: Ey cinler topluluğu,
insanlardan birçoğunu aldatarak kendinize
bağladınız..." (En'âm, 128).

Cin taifesinden kâfir olanların (şeytanların) kişiyi


küfre sürüklemek için en çok kullandıkları taktik,
"reankarnasyon" (tenasuh) yani, ruhun defalarca

87
dünyaya gelip her seferinde ayrı bir bedende
yaşaması itikadını empoze etmeleridir. Bu iş nasıl
başarılmaktadır?

Her şeyden önce bilinmelidir ki, cinlerin ömrü bin


ile bin beş yüz sene arasıdır. Hatta bu ilmin erbabı bilir
ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın önünde
Müslüman olan cinnî halâ yaşamaktadır. Ayrıca bu
yaratıkların mesâmat'a nüfûz edici, yani kapalı
yerlerden geçici bir yapıda oldukları ve çok yüksek bir
hızla hareket edebildikleri de bir gerçektir. Nitekim
Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde bu hususta
malumat vardır. İşte bu sayede, bunlar bin küsur
sene önceki hadiseleri bütün detaylarıyla bilebilir ve
anlatabilirler. Çünkü gözleri önünde cereyan etmiştir.
İşte uyutulan medyum maziye götürüldüğünde, onda
konuşan cinnî, meselâ yüz yıl önce hayat detaylarını
bildiği birini anlatır. Daha da geriye gitmesi
istendiğinde, yine arşivindeki başka bir insanı
anlatacaktır. Bu gidiş, o cinnînin çocukluk dönemine
kadar uzanabilir. Nitekim ruhun defalarca dünyaya
geldiğine dair isbat mahiyetindeki olaylara

88
bakıldığında, bunların hiçbirinin 1500 yıldan öncesine
gidemediği hayretle görülecektir.

Tenasuh, yani ölen insandan çıkan ruhun bir daha


yaşamak üzere dünyaya gelmesi akidesini şu âyet-i
kerime kesin bir şekilde reddeder:

"Nihayet onlardan herbirine ölüm geldiği vakit


şöyle diyecekler: "Rabbim, beni dünyaya geri gönder.
Ta ki, ben terkettiğim imanı yerine getirip salih bir
amelde bulunayım." Hayır, onların söylediği bu söz
boş laftan ibarettir. Önlerinde bir berzah vardır, tekrar
dirilme gününe kadar oradadırlar" (Mü'minûn 99-
100).

Ayrıca, bu itikad, kıyamet, haşir, neşir ve cennetle


cehennemin de inkârına müncer olacağından, bu
konulardaki bütün ayet ve hadisler de tenasuhu
reddeder.

Bir an düşünelim, bütün ruhlar olgunlaşana kadar


dünyaya tekrar tekrar gelip nihayet zirveye

89
ulaşacaklarsa, cehennem kimler için yaratılmıştır?
Halbuki Cenab-ı Hakk, "Andolsun ki, ben cehennemi
bütün insan ve cinlerden (müstahak olanlarla)
dolduracağım..." (Hud, 119) buyurmaktadır.

Ruh kılığındaki şeytanların başka bir aldatmacası


da yazımızın başında da belirttiğimiz gibi kâfir olsun,
mü'min olsun, öbür dünyada rahat etmenin sadece
hümanist kurallara bağlılıkla olduğu, itikadın bunda
rolü olmadığıdır. Halbuki Kur'an-ı Kerim İslâm'dan
başka her yolu reddeder. Nitekim, "Kim İslâm'dan
başka bir din ararsa, o istediği din asla
kendisinden kabul olunmaz ve ahirette de ebedî zarar
çekenlerdendir" (Âl-i İmrân 85) buyurulmaktadır.

Spiritizm celselerinde hazır bulunanları küfre


sürüklemeye çalışan daha pek çok iğva varsa da esas
olarak bunların yukarıdaki maddelere ircaları
mümkündür. Cinler, ilkel insanları putların içinde
konuşarak saptırır, puta tapmalarını sağlarlardı.
Bugünkü insanı da, modern maskeler arkasında
saptırmaktadırlar.

90
Esasen bu olay, insanın dinsiz yaşayamayacağını,
eğer kalpler hak dinden boşaltılırsa mutlaka yerinin
sun'î ve bâtıl başka dinlerle doldurulacağını gösteren
çok ibretli vak'adır. Nitekim bu akımın daha çok
sosyete kesiminde revaç bulması da bunun bir
delilidir. Cenab-ı Hakk'dan cin ve ins şeytanlarının
şerlerinden bizi korumasını niyaz ederiz."

"SUR: Ruh çağırmada (spiritizmde) gelen


varlıklar hep cinler midir?

ARPACI: Eğer ortada bir şarlatanlık yoksa gelen


varlıklar, bütün kutsal kitapların haber verdiği ve
insanoğlunun, tarihin en eski devirlerinden beri
varlığına inandığı cinlerden başkası olamaz.

SUR: Peki efendim, hakiki ruhlarla ilişki


kurulamaz mı?

ARPACI: Ruhlar, insan öldükten sonra Berzah


âlemindeki yerlerine dönerler. Bunlardan kâfirlere ait

91
olanları kesinlikle mahpustur; yani hiçbir yere
bırakılmazlar. Mü'minlerin ruhları ise derecelerine
göre cuma geceleri veya daha sık serbest olabilir;
yakınlarını ziyaret edebilirler. Normal olarak yaşayan
insanların bunların geldiğinden haberleri olmaz.
Ancak kişi Cenab-ı Hakk'ın lutfederek kalb gözünü
açtığı kimselerden ise, derecesine göre bu ruhları
rüyâda, uyku-uyanıklık arasında veya yakaza
(uyanıklık) halinde görebilir. Bu da mü'minin
ferasetinden bir cüzdür.

Şu halde hakiki ruhlarla da irtibat kurulabilir ama,


bu hiçbir zaman spiritizm celselerinde gerçekleşmez.

SUR: Spiritizm celselerinde masanın, sandalyenin


müdahalesiz oynadıklarını, hatta havaya kalktığını
işitiyoruz. Bu nasıl oluyor?

ARPACI: Bu işi yapanların iddiaları yerçekimini


yenmek veyahut hava basıncını yok etmek olsa da biz
bu işe de daha önce bahsettiğimiz varlıkların karıştığı
kanaatindeyiz.

92
SUR: Efendim, "Bilinmeyen Dergisi"nde yerden
yükselen bir medyum "beni kaldırın ruhlar" diyor.

ARPACI: O, bu sözü ile, söylediklerimizi isbat


etmiş oluyor. Tabii, onun ruh dediği cinlerden
başka şey değildir.

SUR: Size yine aynı mecmuadan pasaj okuyalım:


"Doğuştan kör olan insanlar hipnoz altındayken daha
önceki yaşantılarında neler gördüklerini anlatıyorlar.
Bazıları da hiç duymadıkları veya okumadıkları
yabancı dillerde konuşuyorlar. Acaba bütün bunlar
insanların dünyaya tekrar tekrar geliyor olmasının
kanıtı olabilir mi?" şeklinde soruluyor. Bir de yine bazı
insanların hipnoz altında değişik kimliğe
büründükleri, seslerinin değiştiği zikrediliyor. Bu
olayların içyüzü nedir acaba?

ARPACI: Önceki yazımızda da temas ettiğimiz


gibi, bu kabil hâdiseler ruhun tekrar tekrar
bedenlendiğini göstermez. Spiritizmacıların da

93
varlığını kabul ve hatta itiraf ettikleri cin taifesi, lâtif
yaratılışları sebebiyle çok yüksek bir hıza sahiptirler.
Bu hız, izâfiyet teorisiyle de açıklanabileceği gibi,
onların kendi âlemlerindeki 70-80 yıllık ömrü, bizim
dünyamızda bin küsur yıl yapmaktadır. Dolayısıyla,
cin taifesinden her bir fert bin küsur yıllık bir arşive
sahiptir. İşte bunlar, bedenine girdikleri medyuma, bu
arşivdeki çeşitli sahneleri oynatırlar. Aslında herbir
sahne değişik bir şahsa aittir. Fakat bunları aynı
ağızdan duyan kimseler, tek bir ruhun çeşitli hayat
safhaları olduğu zehabına kapılmaktadırlar. Halbuki
bir hoparlöre çeşitli mikrofonlar bağlamak
mümkündür.

Zaten olaya bilimsel açıdan bakıldığında


spiritizmacıların deneylerinden evsensel bir kanuna
ulaşmak kabil değildir. Çünkü hipnoz altındaki herkes,
bu tür iddialarda bulunmamakta, yani zihnen geriye
götürüldüğünde başka bir kimlikle ortaya
çıkmamaktadır. Esasen bu olay medyum adı verilen ve
ruhen dengede oldukları şüpheli bazı kimselere hastır.

94
SUR: Peki cinler bu aldatmacalarla neyi
amaçlamaktadırlar? Kazançları nedir?

ARPACI: Her şeyden önce şunu belirtelim ki bu


cinler, iblisin emrinde olanlardır. İblis ise
insanoğlunu öncelikle küfre, bunu başaramazsa
büyük günahlara sürüklemek ister. Süflî cinler
reenkarnasyon itikadını aşılamakla kişiyi İslâm'ın
temel akidelerinden kıyamet, haşir, neşir ve cennetle
cehennemi inkâra götürürler.

Ayrıca ahirette mutluluğa, hak din olan İslâm'a


bağlılık yerine sevgi, barış, kardeşlik gibi istismara
müsait olan bir takım kavramlara sarılmakla
ulaşılabileceğini empoze ederler. Bunların ikisi de
kişiyi sırat-ı müstakimden çıkaracaktır.
SUR: Biraz da cinlerin özelliklerinden bahsetseniz.
Neden yaratılmışlardır? Ne gibi özellikleri vardır?
İnsanlardan farkı nelerdir? Kaç yıl yaşarlar?

ARPACI: Kur'an-ı Kerim'de cinlerin dumansız


ateşten yaratıldıkları açıklanmaktadır. Dumansız

95
ateşin gerçek manasını ancak Allah (c.c.) bilir.
Maamafih, mesele çağdaş fiziğin verileriyle
düşünüldüğünde, bugün için bu kelimenin "enerji"
benzeri bir kavramı ifade ettiğini söyleyebiliriz.
Nitekim cinlerin istedikleri şekle bürünebilme ve çok
yüksek bir hızla hareket edebilme özellikleri de enerji
kavramını akla getirmektedir.

Cinlerde de erkeklik ve dişilik mevcuttur. Yiyip


içerler. Çeşitli fırka ve kabileler halinde yaşarlar. Ulvî
olanları da vardır; süflî olanları da. İnsanlar arasında
geçerli olan din ve mezhepler onlar için de geçerlidir.
Nüfusları çok fazladır. Ancak ekseriyet Allah'a (c.c.)
isyan halindedir ve bilhassa çok yalancıdırlar.

Cinlerin ilim ve zekâlarına gelince; sanıldığının


aksine insandan geridedirler. İlmi genellikle insandan
öğrenirler.

SUR: Ruh çağıran bazı kimseler, geleceğe ait


bilgiler edindiklerini söylüyorlar. Spiritizmacılar gaybı
bu yoldan öğrenebilirler mi?

96
ARPACI: Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'in pek çok
yerinde gaybı ancak kendisinin bileceğini kati olarak
açıklamıştır. O'nun gayba ait bilgiden istediği
miktarını peygamberlerine bildirdiği de bir gerçektir.

Ayrıca bu bilgilerin bir kısmını peygamberlerin


dışında da dilediği kullarına -hiçbir zaman vahiy
seviyesine ulaşmasa da- rabbanî ilham ve işaretlerle
bildirebilir. Ancak peygamberlerin verdiği haberlere
kesin olarak inanmak gerekir. Evliyanın keşfine ise
hüsn-i zan edilir. Bunların dışındakilerden gelen
iddialar tamamiyle bâtıldır. Reddolunmaları gerekir.
Hele süflî cinlerden geliyorsa.

SUR: Efendim, yine "Bilinmeyen Dergisi"nde Dr.


Ferhan Erkey'in şöyle çocukluk hatıraları var: "Sonra,
o evde bazı varlıklar vardı. Her çocuğun aksine ben,
gece olsun da bir an önce yatayım isterdim. Çünkü
'onlar' gelirler ve beni gezmeye götürürlerdi. Çok
küçük insanlardı. Cüceler gibi, külâhlıydılar. El
sallarlar ve cama vururlardı. Özel bir konuşmamız

97
vardı. Öyle yerler gördüm ki, bu yaşıma kadar böyle
yerler ne gördüm, ne de duydum. Öyle saraylar, öyle
güzellikler ki anlatılmaz.

Sonra ailem bendeki bu değişiklikleri farketti.


Eyvah, oğlan cinlere karıştı dediler. Tabii ki, o
zamanlar ruhlar bilinmiyordu."

ARPACI: Sözkonusu kimseye ailesinin koyduğu


teşhis yerindedir. Hâdise cinler âlemini çok tipik ve
bariz şekilde anlatmaktadır. Cinlere karışmış olanların
hemen hepsinin tarif ettikleri tipe burada da
rastlıyoruz. İnsan bedeninden ayrılan ruhun, başka
bir bedene girmeden (!) cüce kılığında külâh takarak
dolaşmasını anlamak da mümkün değildir.

SUR: Müslümanlara mürteci diyen bazı kimselerin


ruh çağırma seanslarına katıldıklarını veya
ruhlardan(!) haber aldıklarını duyuyoruz. Bu olayların
İslâm'dan uzak ve sosyete kesimde yaygın olmasına
ne diyeceksiniz?

98
ARPACI: Geçen sayıdaki yazımda da belirttiğim
gibi insanlar inanmaya muhtaçtırlar. Dinsiz
yaşayamazlar. Eğer kalbler hak dinden boşaltılırsa,
mutlaka yeri sun'i ve bâtıl başka dinlerle doldurulur.
Bu dediğiniz hakikat, çok ibretli bir vakâdır.

SUR: Efendim sizi epey yorduk. Son defa şunu


sormak istiyorum. Bazı genç kardeşlerimizin yaygın
olarak cin çağırmakta olduğunu duyuyoruz. Onlara ne
tavsiye edersiniz?

ARPACI: Cin çağırmanın genel olarak kişiye hiç bir


faydası olmadığı gibi, pekçok zarar ihtimali de vardır.
Muhyiddin-i Arabî (K.S.), cinlerle ülfeti kötü arkadaş
edinmeye benzetmiştir.

Bu konu, ancak ilim ehlince inceleme mevzuu


olabilir. Genç ve ehliyetsiz arkadaşların bu boş ve
zararlı olabilecek meşgale yerine, faydalı ilim tahsil
etmelerini ve kendilerini yetiştirmelerini tavsiye
ederim.

99
YAŞANMIŞ BİR OLAY

SADIK HOCA VE CİN EVLİLİĞİ

Cinler hayvan şeklinde'de görülürlermiş. Fas tarafinda


akşam namazından sonra köpeğe ve kediye vurmazlar
korkarlar. Bazen kasırgaların sebebinin bir cin
olduğunu söylerler. Gök yüzünden akan taşlar cinlere
dokunur. Size burada gerçek yaşanmış cinlerle alakalı
bir iki olayı anlatacağım.

Yaşanmış olaylar:

SADIK HOCA VE CİN EVLİLİĞİ

Antalya'nın kemer tarafında bir köyde Sadık Hoca


isminde biri, yeni evlendiği sıralarda Beycik'de
yürüyormuş oradaki çeşmenin yanına eldiğinde bir
çarşaflı kadının kendisine doğru yaklaştığını görmüş.
Sadik Hoca ona selâm vermiş. O da selamını almış. O
kadın kendisine sormuş:

Sen Sadık Hoca değilmi'sin?

-Evet.

100
Beni muhtar Ali Efendi gönderdi. Ona izmirli Ali derler.

-Pek tanıyamadım, ne istiyorsun?

Size şu billur'u gönderdi. Kadın üç köşeli billur


camdan yapılmış anahtara benzer bir şey uzatmış.
Sadik hoca bunu alıp bakmış. Birinci köşede eski yazı
ile sad, ilkncide dal, üçüncüde kaf harfleri yazılmış.

Üçünü birden okuyunca sadik oluyormuş. Şaşmış.

Kadın:
Artık sen bunu almakla benimle evlenmiş oluyorsun!
demiş.

Sadık hoca:

Olamaz böyle şey, ben evliyim! al bunu deyip atmış.


ve hızlı hızlı yürüyerek oradan ayrılmış. Evine
koşarcasına varmış. Evi yanında'da o akşam düğün
varmış kapıyı sıkı sıkı kapamış. Biraz sonra kapı
çalınmış ve bir jandarma görünmüş:

101
- Komşu tarlada bir vak'a oldu. Muhtar seni çağırıyor
demiş. Bir şeyden şüphelenmeyen adam jandarma ile
yürümeye başlamışlar.

Üç şahıs peydah olup üzerine hücum etmişler ve onu


adamakıllı döğmüşler ve:

Sen nasıl bir insansin'ki ,cinler muhtarının kızini


evvela kabul edersin sonra red edersin. O kadın artik
senindir. Bir daha böyle bir şey duymayalım. Haydi
git!

Sadık Hoca koşarak eve gelmiş kapı açmışlar yüzü


gözü çürük içinde. Evdekiler bir şey sormuş isede bir
kelime söylememiş. Yalnız yatağına yattığı vakit birde
bakmışki öbür tarafta o gördüğü cin kadın yatıyor.
Fırlamış yatağından. Esas kendi karısı bir şey
görmüyormuş. Tabii bir şey anlamamış. Bu her gece
tekrarlanmış, cinlerle aralarında konuşmalar olmuş.
Dışardan görenler ise zavallı çıldırdı. Kendi kendisi ile
konuşuyor demişler. Ban geceler diğer cinlerde
gelirler ve sadık hocay öteye beriye götürürlermiş. Bir
gün bir düğüne götürmüşler. Kendisine baklava börek

102
vermişler. Birde sabah olmuş bakmışki elinde bir
kemik parçası var.

Bu hal bir kaç yıl devam etmiş. Sadık hocanın ailesi


kendisini iyi etmek için hocalara, bakıcılara
götürmüşler, Gece olunca evin ocağı önünde üç sarıklı
şahıs görünüyormuş. Bu okuyor onlarda okuyorlarmış
ve sonunda:

Sen boşuna zahmet çekiyorsun. Senin bizden olan


karın ölmedikçe kurtulamazsın. Bununda bir çaresi
var.

Aman nedir o çare?

Filan yerde bir orman var. Orada bir meşe ağacı


üzerinde bir büyük kuş yuvası mevcuttur. O ağaca
gece yarısı çıkacak yuvadaki yumurtaları alıp kıracak
arkana ve sağına soluna bakmadan geleceksin.

Sadık hoca bunu yapamamış korkmuş. Bir müddet


sonra o adamlar yine görünmüşler:

Müjde! demişler. Artık o kadından kurtuldun. Çünkü


kadın bir kara yılan şekline girmişti. Yoldan geçerken

103
bir adam onu öldürmüştü fakat sen aptallık yaptın o
billuru alacaktın çünkü o billur cenevizlilerden kalma
sahil boyunda bir hazinenin anahtarıydı.

Şimdi bizde gidiyoruz. Artık bir daha bizleri


görmiyeceksin. Sana herkes iyi oldun diyecekler.

Beni yalnız'mı bırakacaksınız?

Sana bazı hususta yardımımız dokunacak. Fakat bizi


görmeyeceksin.

(Bu sadık hocayı köyünde ziyaret ettim ve bizzat


vak'ayı kendisinden dinledim. Nurani yüzlü bir ihtiyar
adam olup cami hocalığı yapıyordu. Herkes kendisine
erişkin nazan ile bakmaktalardı)

104
YAŞANMIŞ OLAYLAR

FİKRİ BEY VE RİHİ TAYYAR HASTALIĞI

1927 YILI

İKİNCİ OLAY

Fikri Bey ve RihiTayyar Hastalığı

Bundan 25 yıl önce idi. Beşiktaş'ta bu günkü Sinan


paşa camisi yanında bir kahve vardı oranın sahibi
uzun boylu hoş sohbetli Ferhan isimli bir arkadaş idi.
Kahvesinde oyun oynanmaz yaşlı başlı adamlar gelir,
dini, tasavvufi sohbetler yapılır hikayeler anlatılırdı.
İşte bu rahmetli Ferhanin kahvesinde Fikri Bey isimli
birisi ile tanıştık. Kendisi Tünel idareside çalışıyordu.
Başından geçen tuhaf vakayı yeminler içinde şöyle
anlattı.

-Yıllarca önce idi galiba yıl 1927 idi kendim o sıralarda


cami mahyacılığı yapardım. Bir gün koluma bir ağrı
geldi. Gittikçe şiddetlendi. Bir müddet sonrada sol
ayağım ağrımağa başladı her ne kadar doktorlara gitti

105
isemde bir fayda göremedim. O sıralarda tekkeler
açıktı. Bir Rufai tekkesinden dönüşümde bir adama
rastladım bir yerinizmi ağrıyor diye sordu, ben:

Evet sağ kolumla sol ayağım! Bana şöyle bir baktı ve:

Senin bu hastalığına (Rihi Tayyar) derler. Bu uzun


okunmak sureti ile tedavi olur. Ben:

Aman ne olur, beni tedavi etseniz dedim, o:

Mümkün değil ben başka bir memlekete gidiyorum.


Cenabı Hak elbet sana birini gönderir.

Gittikçe fenalaştım. Yatağa yattım. Yerimden


kımıldanamıyor, zavallı annem altımı değiştiriyordu

Bir gün beni ermeni bir doktora gösterdiler. O:

Bu sizin hastalığınıza tıp yolu ile çare yoktur. Buna


(Rihi Tayyar) derler. Siz bir nefesi kuvvetli kimse
bulun o sizi manevi yolla tedavi etsin! dedi.

Derken Allah o şahsıda karşıma çıkardı bir tanıdık


vasıtası ile onla tanıştım. Enver isimli bir şahıstı. Beni
görür görmez durumumu anladı. Evime geldi ve
yanimdakilere:

106
Siz dışarı çıkın, kapıyı kapayın. Bana bir leğenle su
getirin! dedi. Dediklerini yaptılar. O suyu ortaya
getirdi ve içine bakmamı söyledi. Baktım. Ve kendimi
7, 8 yaşlarında iken bir dere kenarında oynarken
gördüm. O sırada sụ dan bir kurbağa çıktı. Ben
kurbağayı tutup taşla bacağını ezdim.

Enver Hoca:

İşte! dedi. O gördüğün kurbağa değil bir cin taifesi idi.


Cenabı hakka seninde ayağının topal olmasını niyaz
etti. Sende zamanla topal oldun.

- Evet ben o hadiseyi hatırladım. Okulla çırpıcı çayırına


gezmeye gitmiştim vak'a orada aynen oldu. Lakin ben
o vakit ufak idim, iyiliği kötülüğü seçemiyordum.
Enver hoca:

- Peki o halde o cine seni affetmesini rica edeceğim.


Biraz sonra bir parmak boyunda bir şey gözüme ilişti.
Başında uzun bir külah, ayağında kırmızı bir pabuç
bulunan kızıl sakallı bir insan. Bir ayağıda topal. Enver
Hoca:

107
İşte senin kurbağa! dedi. Çok müteessir olmuştum.
Hoca buna bir şeyler söyledi. Okudu üfledi ve yine
bana dediki:

Gelelim koluna! Suya bak bakalım. Baktım. Bu sefer


kendimi yüksek bir tepe üzerinde bir mezar

karşısında buldum, Enver Hoca:

İşte sen sarhoş bir halde iken bu mezara abdest


bozmuşsun.

Düşündüm, hatırladım. Bir Cumhuriyet Bayramı idi.


Bir kaç arkadaşla Çamlıcaya gitmiş ve sarhoş olmuş
tuk. O aralık bir kaç defa ufak abdestim gelmiş ve bir
duvara yapmıştım. Enver Hoca:

İşte o duvar bir büyük zatın mezarı idi, Telaşlandım. -


Kimindi acaba?

Kimin olacak Seyid Selâmi hazretlerinin. - Aman ben


ne yapmışım? Peki ne olacak şimdi!

Kusurun çok, fakat Allah seni her halde affedecektir.


Çünkü ne yaptığını bilmez durumda imişsin.

Evet, öyle idim.

108
Enver hoca günlerce bana okudu, ve nihayet cebinden
bir at kestanesi çıkarıp bana erdi. Bunu beline tak.
Yarın bir boy abdesti al, Dua et bakalım neler
göreceksin?

At kestanesini alıp belime bağladığım an bütün


erkeklik kuvvetimin kesildiğini gördüm. Ertesi gün
yıkandım. Abdest alıp iki rekat namaz kılmağa
başladım. Namazın bitiminde odanın kapısından içeri
üç şahsın girdiğini gördüm. Bunlar nurlar içinde idiler.
En öndeki uzun boylu az esmer, başında büyük yeşil
bir tac bulunan heybetli bir zattı. Onun yanında
geriden gelenin de başında yeşil ufak bir taç vardı.
Üçüncü şahisa dikkat ettiğimde bunun bizim hoca
olduğunu gördüm. Bu şahislar kapının önünde durup
bana baktılar ve üzerime bir şeyler okudular. Ertesi
gün hocam geldi ve bana:

Nasıl dünkü gelenleri gördün mü?

O baştaki uzun boylu şahıs, Evliyaların başı


Abdülkadir Geylâni Hz. leri, ikinci şahıs, duvarına
kazaran Abdest bozduğun Seyit Selâmi Hz. leri idi.

- Sen de vardın!

109
- Eh bizi de unutmamışlar. Şimdi ben Mısır tarafina
gidiyorum. Sana Allahısmaradığa geldim.

Aman hocam, ya benim hastalığım ne olacak?

Merak etme, gitiğim yerde sana dua edeceğim. Kırk


giine kalmaz eskisi gibi olacaksın. Verdiğim duaları
oku.

Dediği gibi de oldu. Kırkıncı gün vücudumda hiç ağrı


sizi kalmadı."

110
RİHİ AHMER NEDİR RİHİ AHMER

VE HASTALIK BAĞLANTISI

MANEVİ YÖNDEN BÜTÜN BELA VE HASTALIKLARI


TEMSİL EDEN (RIHÜ AHMER VE DAÜ EKBER) ADI İLE
BİLİNEN MAHLUKAT

Kuvvetli, kudretli bir hükümdar ve peygamber olan


Süleyman (A.S)’ ın veziri Asaf bin Berkiyadan rivayet
olur :

Süleyman (A.S) günlerden birinde otururken tahtı


hükümetinde bulunan ekabiri devleti, cin ins, envaı
eryah, vahşi hayvanlar ve kuşlar hazır bulunuyordu.
Süleyman (A.S)’ın hatırına bir şey geldi. “Allah-u
Teala bana cin, ins , vahşi hayvanları, kuşları emrime
vermiştir. Acaba emrime vermediği hiç mahluk kalmış
mıdır?” Buyurdu,

bunun üzerine veziri Asaf

111
Ey Peygamberi Zişan, Cenab-ı Hakk’ın sana verdiği
şeylerin cümlesi Allah’ın yarattıklarına nispeten
hardal tanesi kadar bile hükmü yoktur. dedi

O anda dalgalanarak ; ateşten ibaret olan azalarını


birbirine vurarak – çarparak korkunç simalı bir
mahluk göründü. Eni ve boyu kırk arşın idi. Süleyman
(A.S)’ın veziri :

Süleyman (A.S) :

“Ey korkunç şahıs kainatın yaratıcısının adı ile sana


and veririm kimsin? Ve adın nedir? Afat’ın zararın ve
vazifen nedir?” Diye sordu. O mahluk :

Ey Allah’ ın peygamberi ben (rıhı ahmer ve da’ü


ekber)’im vazifem, Cenabı Hak dünyada kullarından
birbirine bir hastalıkla azap edeceği vakit beni ona
musallat eder. Allah’ın emri ile bana hizmet edenler
de vardır. Cenabı hak dört yüz türlü hastalığı bana
tevdi etti. Ve o hastalıklara karşı ilaç ve tedavi yarattı.
Bunların cümlesini bana bildirdi. dedi

112
Süleyman (A.S) : Cenabı hakkın ismi ile sana and
veririm. Bu hastalıklar kaç çeşittir. diye sordu? Rıhı
Ahmer cevaben :

Ya nebiyyallah, hastalıkların çeşitleri pek çoktur, lakin


bendeki hastalıkların özeti ondörttür : BASUR, YEL,
BAĞIRSAK GÜRÜLTÜSÜ, ŞİŞKİNLİK, MİDE
BULANMASI, GÖBEK VE KALBİN TAZYİK VE SIKMASI,
SIRT AĞRILARI, BAŞ HASTALIKLARI, DAMARLARIN
İLTİHAP VE AĞRILARI VE TIRA DENİLEN HASTALIK
bunlardan bir parçadır>> dedi devamla : Tıra demek,
insan her gördüğü şeyden huylanarak vesvese edip,
işlerini tehir etmek manasına gelir. İlik ve
kemiklerdeki rıhı tayyar ki zamanımızda romatizma
ile maruftur. Muzak kapalı bir tabirdir. İhtimal yellere
nafi olan anason, havlıncan ve pelin den yapılan
şuruplar olsa gerekir.

• DELİLİK : Rıhı Ahmer devam ederek :

deliliğin, dimağdaki kan galeyanının, kan basıncının


vesvesenin ve insanı yere vurmak gibi hastalıkların
ilacı : yonca tohumdur. Kullanılma şekli : yonca

113
tohumu öğütüldükten sonra sıcak su ile lapa halinde
başa konur. dedi.

Rıhı Ahmer :

Bazen insanın basına vururum; bundan türlü


tahayyülat gösteren kan hastalığı neşet eder, gözüne
ateş görünür veya kendisini öldürecek ve dövecek
korkunç mahluklar görür ve şiddetli bir şekilde
bağırır.

Zira Cenab-ı hak kullanırından birbirine azap etmek


istediğinde bu en şiddetli hastalığı musallat eder.
Kur’an-ı Kerim’de kullanırımdan dilediğime azap eder,
dilediğime bağışlarım buyurduğu bu hastalıktır.

Bu rüzgarların bazıları çocuklara isabet etti mi


renkleri solar, sararır, derileri siyahlaşır, salyaları
kurur, gözleri çukurlaşır, inlemeleri şiddetlenir,
ağlamaları ; ızdırapları ziyadeleşir. Uykuları kaçar.

114
Bu hastalığa yakalanan, felç yani nüzul ve titreme
gelmiş gibi gayri ihtiyarı olarak titrer bu gibi hastalar
fazla keyiften, tesirli hadiseden, suya bakmaktan,
fazla korku ve ürkmekten kaçınmalıdır çünkü hastalık
tekrar neşet eder diğer bir ilacı :

Musasa yumurtası ile tütsülenir.

Münasip yağlarla (lakva yağı) ile de masaj yapılır.

Duası yazılarak taşınırsa – inşallah – şifa bulur.

Süleyman (A.S) :

ey Rıhı Ahmer, sana and veririm, daha ne gibi


zararların vardır dedi Rıhı Ahmer cevaben :

Ey Allah’ın Peygamberi; ben bir adamın beynine


girersem aklını alırım. Vücuduna girersem basur,
fiskül gibi bir çok hastalıklara sebep olurum dedi
Süleyman (A.S) bu korkunç sözleri işitince etrafında
olanlara bu mahlukun yakılmasını ve öldürülmesini
emretti o mahluk :

115
Ey Allah’ın Peygamberi, beni kimse öldürmeye ve
yakmaya kadir olamaz Cenab-ı Hak beni bunun için
yarattı ve ömrümü uzattı deyip kayboldu.

Süleyman (A.S) :

ey Rıhı Ahmer, Allah’ın adı ile sana and verdim,


maiyetinde ne kadar rüzgar ve yel vardır dedi o
mahluk

Ya nebiyallah; yanımda gasıf, asıf, sarsar, akim, sam


rüzgarları vardır, bunların esintileri eyyamı nahıs yani
uğursuz günlerde olur, akıllı adam bu günlerde evden
çıkmamalıdır. Bütün şakalardan, oyunlardan
muharebe ve buna benzer şeylerden sakınmalıdır
dedi

Süleyman (A.S)

Ey korkunç mahluk sana and veririm. Rüzgarlardan


başka bir şey kaldı mı? diye sorunca O korkunç
mahluk :

Ya nebiyallah ; yanımda Cenab-ı Hakk’ın ahır


zamanda memleketleri, köyleri ve dağları helak

116
ettireceği rüzgarlar kaldı. Bunların bir kısmı cenuptan
eser, insana kıl kadar dokundu mu yarı veya bütün
vücudu hareketten muattal eder. Artık hiç harekete
gelmez Bunun duası yazılarak taşınır ve okunur.

Tekrar yazılarak suyu içilir.

Netice olarak :

Rıhı Ahmer Da’ü ekber denilen bu mahluk Peygamber


(A.S) efendimizin zamanına kadar görünmedi :
Peygamberimizin torunu Hasan (R.A) iç hastalığı ile
kan dökmeye başladı Hasan (R.A)’ın hastalığını
Resulullah ve ashabı duyunca Cebrail (A.S) nazil
olarak :

hazreti Hasan (Rıhı Ahmer) ile hastalandı diye


Peygambere haber verdi. Peygamber, Cebrail (A.S)’a
:

Bunun ilacı var mıdır?buyurdu

Cebrail (A.S) vardır, dedi ve oradan ayrıldı, sonra


resulü Ekrem’e geldi :

117
Ya Resulullah Cenab-ı Hak sana bu duayı hediye
olarak gönderdi. Hazreti Hasan taşısın şifa bulur,
ömründe bir kere dahi okuyan Rıhı Ahmer Da’ü
Ekber’den emin olur dedi

Peygamber Hak sana bu duayı hazreti Hasan’a okudu


ve bir şeyi yokmuş gibi şifaya kavuştu herkes bu duayı
öğrensin, öğretsin, okusun ve üzerinde taşısın
buyurdu.

118
SÜRHÜBAD DUASI TAM METİN

AĞRILAR VE YEL HASTALIĞI İÇİN

SÜRHUBAD DUASI

BİSMİLLAHİRRAHMÂNİRRAHİM

Bismillâhil'azimi ve billâhilkerim üskün ya Sürhubad.


Bihakki Âdem safiyullah hûrmeti için üskün ya
Sürhubad. Ve bihakkı Nuh nebiyullah hürmetiçin
üskün uhruç ya Sürhubad, ve bilhakkı Şit nebiyullah
hürmetiçin üskün uhruç ya Sürhubad. Ve bi hakki
Tevrati Musa aleyhisselâm hürmetiçin üskün ya
Sürhubad. Ve bihakki İncili Ísa aleyhisselam
hürmetiçin üskün ya Sürhubad, Ve bihakki Fürkani
Muhar ed ustafa Aleyhisselâm hürmetiçin uhruç ya
Sürhubad. Ve bihakki yüzyirmidörtbin Peygamberler
hürmeti hakkıiçin üskün ya Sürhubat. Üçyüzonüç
mürseller ve Peygamberler hürmeti hakkıiçin uhruç
ya Sürhubad. Ve Cebrail ve Mikail ve İsrafil ve Azrail

119
hürmeti hakkıiçin üskün Ya Sürhubad. Ve Arş ve Kürsi
ve Levh ve Kalem onsekiz bin âlem hürmeti hakkıiçin
uhruç ya Sürhubad. Ve sekiz uçmak ve yedi Tamu
hürmeti hakkıiçin uhruç ya Sürhubad. Ay gün ve
yağmur ve kar hürmeti hakkıiçin üskün ya Sürhubad.
Ve Medinede yatan evliyalar ve gaziler ve şehitler
hürmeti hakkıiçin üskün uhruç ya Sürhubad.
Beytül'mamur ve beytülmukaddes hürmeti hakkiiçin
üskün ya Sürhubad. Ahir zaman Peygamberi
Muhammed Mustafa'nın ve Kur'an Nurî hürmeti
hakkıiçin uhruç ya Sürhubad. Billâhil'âzimi ve
billâhilklerimi ve bilhürmeti arşilâzimi hakkı için uhruç
ya Sürhubad Felekin hasenatin felekin hasemetin
şerberasiyyen serberasiyyen behhuzeten behhuzeten
behhuzeten mülhakan mülhakan mülhakan ve lutfen
ve lutfen ve luthen bihi bihi bihi üskün üskün ya
Sürhubad Hazihi Kelâmüllâh hürmeti hakkıiçin uhruç
ya Sürhubad. Ve altı bin altı yüz altmış altı âyet
hakkıiçin üskün ya Sürhubad. Üçyüzaltmış altı arşı
âzîme kelâmüllah hürmeti hakkıiçin üskün ya
Sürhubad Yel isen akyel için karayel isen ve
buhardanisen üskün ya Sürhubad. Ve Muhammed

120
Mustafa Sallallahü aleyhi vesellem perilerinden isen
uhruç ya Sürhubad. Ve Seyyid Ahmet Kebir
perilerinden isen uhruç ya Sürhubad. Ve Süleyman
Peygamber perilerinden isen uhruç ya Sürhubad.
Pınar başında ve ayağında ve ağaçlar dibinde ve eski
yurd yerindeve yemiş ağaçları dibinde ve sular
kenarında ve yol caddesinde ve değirmen yerinde ve
bu dünyada olan cinlerden ve perilerinden isen üskün
uhruç ya Sürhubad. Başağlarindan isen üskün ya
Sürhubad. Esirgolardan gelen feriştehlerden isen
uhraç ya Sürhubad. Ve bel ağrısından EL VE

121
AĞRILAR İÇİN DUAİ SÜRHUBAD

BİSMİLLAHİRRAHMÂNİRRAHİM

Bismillâhil'azimi ve billâhilkerim üskün ya Sürhubad.


Bihakki Âdem safiyullah hûrmeti için üskün ya
Sürhubad. Ve bihakkı Nuh nebiyullah hürmetiçin
üskün uhruç ya Sürhubad, ve bilhakkı Şit nebiyullah
hürmetiçin üskün uhruç ya Sürhubad. Ve bi hakki
Tevrati Musa aleyhisselâm hürmetiçin üskün ya
Sürhubad. Ve bihakki İncili Ísa aleyhisselam
hürmetiçin üskün ya Sürhubad, Ve bihakki Fürkani
Muhar ed ustafa Aleyhisselâm hürmetiçin uhruç ya
Sürhubad. Ve bihakkı ki yüzyirmidörtbin
Peygamberler hürmeti hakkıiçin üskün ya Sürhubat.
Üçyüzonüç mürseller ve Peygamberler hürmeti
hakkıiçin uhruç ya Sürhubad. Ve Cebrail ve Mikail ve
İsrafil ve Azrail hürmeti hakkıiçin üskün Ya Sürhubad.
Ve Arş ve Kürsi ve Levh ve Kalem onsekiz bin âlem
hürmeti hakkıiçin uhruç ya Sürhubad. Ve sekiz uçmak
ve yedi Tamu hürmeti hakkıiçin uhruç ya Sürhubad.
Ay gün ve yağmur ve kar hürmeti hakkıiçin üskün ya

122
Sürhubad. Ve Medinede yatan evliyalar ve gaziler ve
şehitler hürmeti hakkıiçin üskün uhruç ya Sürhubad.
Beytül'mamur ve beytülmukaddes hürmeti hakkiiçin
üskün ya Sürhubad. Ahir zaman Peygamberi
Muhammed Mustafa'nın ve Kur'an Nurî hürmeti
hakkıiçin uhruç ya Sürhubad. Billâhil'âzimi ve
billâhilklerimi ve bilhürmeti arşilâzimi hakkı için uhruç
ya Sürhubad Felekin hasenatin felekin hasemetin
şerberasiyyen serberasiyyen behhuzeten behhuzeten
behhuzeten mülhakan mülhakan mülhakan ve lutfen
ve lutfen ve luthen bihi bihi bihi üskün üskün ya
Sürhubad Hazihi Kelâmüllâh hürmeti hakkıiçin uhruç
ya Sürhubad. Ve altı bin altı yüz altmış altı âyet
hakkıiçin üskün ya Sürhubad. Üçyüzaltmış altı arşı
âzîme kelâmüllah hürmeti hakkıiçin üskün ya
Sürhubad Yel isen akyel için karayel isen ve
buhardanisen üskün ya Sürhubad. Ve Muhammed
Mustafa Sallallahü aleyhi vesellem perilerinden isen
uhruç ya Sürhubad. Ve Seyyid Ahmet Kebir
perilerinden isen uhruç ya Sürhubad. Ve Süleyman
Peygamber perilerinden isen uhruç ya Sürhubad.
Pınar başında ve ayağında ve ağaçlar dibinde ve eski

123
yurd yerindeve yemiş ağaçları dibinde ve sular
kenarında ve yol caddesinde ve değirmen yerinde ve
bu dünyada olan cinlerden ve perilerinden isen üskün
uhruç ya Sürhubad. Başağlarindan isen üskün ya
Sürhubad. Esirgolardan gelen feriştehlerden isen
uhraç ya Sürhubad. Ve bel ağrısından isen uhruç ya
Sürhubad. Ve bilmediğim marızlardan isen uhruç ya
Sürhubad. Ve cümle melik sâdâtın mazlemeseni
tutsun. Bunun senin ve cümle âlem halkının günahı
senin üzerine olsun. Bunu komazsan vaz geçmezsen
merdutlerden olasın. Eğer bir daha vazgel uyruk
incitmeyesin. Eğer bir daha tutarsan yetmişiki milletin
ahı seni bitürsün üskün uhruç ya Sürhubad.

124
SALGIN HASTALIKTA TAŞINACAK DUA

İmam-ı Ahmed bin Hanbel'den bildirilen aşağıdaki


kelimeler yazılıp üzerinde saklar. Ahmed bin Hanbel
(R. A.) diyor ki: Ben humma hastalığına yakalandım.
Benim için şu dua yazıldı:

BİSMİLLAHİRRAHMÂNİRRAHİM

Ve billahi, Muhammedin Resulullah, ya narü kuni


berden ve selamen ala İbrahime ve eradü bihi keyden
fecealna hüm-ül ahserin, Allahümme rabbi Cibrile ve
Mikaile ve İsraile eşfi sahlbe hazel kitabı blhavlike ve
kuvvetike ve ceberutike ya erhamerrahimin.

●○●

125
HASIRCI MUZAFFER HOCA (HASIRCI BABA)

VE CİNLERİN UĞRADIĞI MEHMET

BEYPAZARINDA BİR OLAY

Bu olay zamanında Ankara Beypazarı’nda meydana


gelmiştir

Beypazarı’nda ziyaret ettiğimiz 82 yaşındaki Zehra


nine anlatıyor:

O zamanlar buralar köylük yerlerdi çok insan yoktu.


Akşam ezanı okunduktan sonra herkes evine çekilir
gaz lambasını yakardı dışarıda pek adam olmazdı.

Ramazanlık vakit sütçü Ali efendinin oğlu Mehmet ile


3 5 arkadaşı teravih namazına gitmiş dediler civarda

126
çok konuşuldu bu olay o zamanlar bizde duyduk
şahitte olduk

Teravih çıkışı çocuklar yaramazlığa tutulup oyuna


varmışlar gece karanlık cami kenarında oynamışlar
vaktinde unutmuşlar saklambaç oynarlarmış

Bu sütçünün Mehmet varmış bir duvar dibine çökmüş


ordada içi geçmiş uyuya kalmış

Arkadaşları varıp bulamayınca mehmet eve gitti


demiş evlerine dağıtmışlar

O vakit alide Mehmet’i aramaya varmış bulamamış


korkmuş ata binip civarda bakmaya çıkmış silahınıda
almış 3 4 köylü varmış aramaya

Kışlık vakit kurtlar evlere yakın gelirdi korkmuşlar ki


mehmedi kurt aldı diye

127
Gece mehmet kendine gelmiş hem üşümüş hem
korkmuş hemde tuvaleti gelmiş caminin helasına
korka korka varmış

imam helayı kitleyip gitmiş o zaman cami yanında


büyük meşe ağacı vardı onun dibine varıp acelece
küçük abdestini yapmış o zaman bir ses duymuş ama
anlamamış korku ile hemen kaçmış eve varmış

Anası bunu o gün biraz dövmüş babasıda telaş ile


gelmiş mehmet yok bulamadık diye ağlamış

Anası anlatmış bu oğlan dışarıda uyuya kalmış gece


geldi biraz azarladım dövdüm yatırdım

Babası bakmış mehmet uyuyor sevinmiş ellememiş

128
Sabah namaza varmış sütçü Ali gelince mehmedi
kaldırayım sütleri eşeğe yükleyelim demiş

Varmış oğlan gözü açık tavana bakıyor bir eli kırılmış


gibi ters duruyor parmakları birbirine dolanmış
oğlanın ağzı yamulmuş bacakları tutmaz olmuş

Hemen avradına koşmuş mehmede bir hal olmuş diye

Bir duşa sokmuşlar bir çorba içirmişler sarmış


saçmalamışlar terletmişler oğlan düzeltmemiş

Babası varıp muhtara haber etmiş mehmede bir hal


oldu hekim lazım demiş

Muhtar yollar kapalı şimdi haber salsak hekim 2 aydan


evvel gelmez demiş biz genede haber salalım demiş

129
O vakit çoban Hulusi vardı genç yiğit bir delikanlı idi
böyle haber işlerine onu salarlardı cebine biraz para
koyarlardı hemen Hulusi yola çıkmış Ankara’ya
hekime haber etmeye

O vakit imama haber etmişler gelmiş bakmış bunun işi


hekimlik değil ali oğlum demiş imam buna uğramışlar
demiş

sütçü ali imama bir çare hocam demiş çok yalvarmış


imam 3 gece gelip okumuş dua etmiş amma bir
gelişme olmamış

Dağ arasında biraz uzakta oduncu Bekir efendi


yaşarmış bu musallat uğrama işlerinden anlarmış
imam sabah olunca ara binip dağa varmış Bekir
efendinin kulübesine girmiş selam etmiş durumu
anlatmış

130
Bekir efendi hemen varmış oğlanı yoklamış haline
bakmış buna uğramışlar demiş

Hemen oğlanın anasına bir kazana su koy kaynat içine


yağ dök getir demiş

Oğlanı bu kazan üzerine eğip kusturmuş siyah bir su


çıkmış oğlanın ağzından akıp kazana karışmış
buharından çıkan pis kokudan odada kimse
duramamış hepsi dışarı kaçmışlar

Bekir efendi bu duman içinde o suya bakıp çocuğa


uğrayan varlıkların dertlerini anlamaya onlara sual
edip öğrenmeye çabalamış amma hiç bir bilgi
alamamış cinler cevap vermeye yanaşmamış oğlan
bizim sen karışma demişler

Bekir efendi varıp Dağ altından akan derenin kenarına


inmiş yer göbeğe kadar kar imiş zar zor Dereye varmış
dere donmuş halde imiş elindeki at bağladığı mıh ile

131
vura vura buzu kırıp derenin suyuna ulaşmış soğuktan
su el kesiyormuş Allaha dua edip sığınıp o soğukta o
soğuk su ile abdest almış

2 rekat namaz kılmış kar üzerinde Bekir efendi orada


üzerindeki gömleği çıkarıp sadece pantolon ile kar
üzerine uzanıp yatmış vücudu soğuktan tutmaz
dereceye gelince aklı gidip gözü önünde bir garip alem
açılmış orada Bekir hoca sual etmiş bu oğlanın hali
nedir buna sebep nedir bunun şifası nedir

Bekir hocaya sadece bir isim vermişler bu çocuk 3 ay


bu halde kalacak amma 3. Ayın sonunda hasırcı
muzaffer babaya derler varın ona gidin kendisi
Kastamonu Tosya civarında yaşar bulun bu işi ancak
o çözer demişler

Bekir hoca hemen kendine gelmiş neredeyse


soğuktan ölmek üzere imiş varmış hali sütçü Aliye
bildirmiş bu oğlanın aydan evvel şifası yok mecbur 3

132
ay bu hale sabredeceksin demiş sonra Kastamonu’ya
gideceğiz demiş

Elden bişey gelmez Ali her gece dua edip oğlanına


ağlarmış

2 ay geçince yollar açılmış hekim gelmiş oğlana ne


reçete etti ise fayda vermemiş getirin şehirde bakalım
demiş köylüler bu oğlana cinler uğradı hekim bey
deyince hekim onları azarlamış cahiller diye kızmış 1
hafta sonrada gitmiş.

3 ay tamam olunca Bekir efendi sabah ezanı ile gelmiş


mehmedide alıp Babası ali ile Kastamonu’ya yola
çıkmışlar tosyaya varınca sormuşlar ki bir hasırcı baba
varmış yeri yurdu nerededir

Tarif üzere bir eski ahıra benzer yerde hasır örüp


keserken bulmuşlar Bekir efendi selam edip durumu
haberi anlatmış

133
Hasırcı baba onların ismini hallerini bir bir onlar
demeden bilmiş

Gel evladım haberi bi kaç ay önce bize verildi insallah


şifası da bu kapalı kutudadır hadi alın varın geri gidin
eve varınca bu kutuyu açın demiş

Bekir efendi şaşırıp kutuyu almış buraya kadar geldik


bir okusan babam demiş

Hasırcı baba eli ile hadi varın gidin kafidir fer gibi
işaret etmiş

Durmamışlar şaşkın halde ellerinde kutu geri


dönmüşler

Eve varınca kutuyu açmışlar içinden bir yazılı kağıt


çıkmış

134
Yazan budur

Evladım bu mehmet oğlumuz bir yatsı vakti ramazan


içinde bir ağaç altına küçük abdest bozmuş o ağaç
Müslüman cinlerin ibadet yeri imiş

Bu hal onların çok zoruna gitmiş bu hal üzere mehmed


oğlumuzu tutmuş bırakmazlar elini dilini ayağını
Bağlamışlar

Çaresi budur ki

Abdest aldığın dereden bu oğlanın Babası her yatsı


vakti su çekip o ağacın gövdesini yıkasın dibindeki
toprağıda bu su ile sulasın tovbe istiğfar edip Allaha
dua etsin 7 gece bu hale devam etsin 8. Günün sabah
ezanında cinler oğlanı bırakacak

Allahın izni ile bu iş böyledir.

135
Yazıyı okuyunca Bekir efendi sütçü Aliye dönerek bu
işi yapman lazım bu isin reçetesi budur demiş

Sütçü ali tam 7 gün o dereden su çekip ağacın


gövdesini yıkayıp dibini o su ile sulamış o ağaç altında
tövbe istiğfar etmiş . Aynen hasırcı babanın yazdığı
gibi o oğlan 8. Günün sabah namazı vakti ayağa
kalkmış sanki hiç hasta olmamış gibi cana gelmiş

Elhamdülillah.

●○●

136
HAMZA AĞA İBLİSE TAPAN SOY

Bu olay kayseri Tomarza civarında olmuştur

O zamanlar Hamza adında genç bir delikanlı olan


Hamza ağa, babası fakir bir çiftçi anası görmez âmâ
bir ailenin tek erkek evladıdır. Bazen dağlarda davar
güder bazen de babasına yardım edermiş

Amma köy kahvesinde konuşulan bazı sözlerde


devamlı aklından çıkmaz imiş

Neymiş bu mevzu

Civardaki eski ermeni mezarlıklarında altın çok imiş


amma kimse cesaret edip çıkaramaz imiş

Bu korkunun sebebi oymuş ki bu Ermeniler


buralardan kaçarken yükçe ağır olan altınlarını büyü

137
ile büyüleyip onlara cin muhafız dikerek bu
mezarlıklara gömmüşler

Ancak kendileri çıkarabilirmiş peyder pey geri gelip


gizlice çıkarmakta imişler

Hatta bazı köylüler bir vakit bu mezarlara dadanmış


çok korkunç haller ile karşılaşmışlar içlerinden ağır
hastalığa kapılıp ölenler dahi olmuş

Hamza köy kahvesinde bunları duyar dağda tek


başına davarlarla kalınca düşünürmüş. Zengin olma
arzusu içini kaplar korkuyu düşünmez imiş. Çeşit çeşit
hayallere dalar imiş. Bu düşünceleri hayata geçirmesi
de fazla sürmemiş.

Hamza sürekli mezarlıklara gitmeye ufak tefek oraları


eşelemeye çoktan başlamış.

138
Hamza uzun zaman bu mezarlık bölgesinde altın
arasa da hiç bir şey bulamamış sonunda aramaktan
vazgeçmiş.

Kahvede duyduklarının uydurulmuş köylü masalları


olduğuna kanaat etmiş büyük hayal kırıklığına
uğramış.

Yine bir vakit kahvede otururken köyün yaşlıları kendi


aralarında altın cin ermeni mezarlığı muhabbeti
açmışlar.

Hamza da uzakta oturmuş onları dinlemekte yalan


bunlar tavrı ile onlara bakmaktaymış.

O zaman Hamza’nın oturduğu masanın kenarına


elinde çay köyün hemen dışında at nalı tamir eden
sefer adında orta yaşlı bir adam ilişmiş. Hal hatır edip
oturmuş. Gözü ile adamları işaret ederek. Şunların
konuştuğunu duyuyor musun demiş.

139
Hamza inanmaz ve alaycı tavırla yalan bunlar ben
bizzat o mezarlara gittim sağı solu kazdım hiç bir şey
yok demiş

Sefer bunu duyunca Hamza’ya

Sen doğru yeri bulamamışsın eğer bu kadar cesaretin


var ise ve her şeyi göze aldınsa sana büyük bir
hazinenin yerini söylerim oraya gidip kazarsın alırsın.
Ama bilmen gereken o hazineyi alırsan cinleri hayatını
mahveder demiş.

Hamza bu altının yerini bana ne karşılığında


söyleyeceksin altından ne kadar pay istiyorsun demiş

Ben o altından çıkarsan da bir tane dahi almam demiş


sefer.

140
Hamza o zaman bana neden bu altının yerini
söyleyeceksin ki demiş

Öyle deyince sefer başka bir şey isterim

Dereye yakın yerde harman yerinin solunda bir


tarlanız var orayı isterim demiş sefer hem de altını
çıkarırsan isterim çıkarmadan verme demiş

O tarla hem taşlık hem de uzun yıllar boş durmakta


imiş Hamza’nın babası o tarlanın varlığını bile
unutmuş. Bu sebepten Hamza olur zaten biz o tarlayı
tarladan saymayız ha var ha yok eğer altını orda
bulursam tarla senin demiş.

Sefer bir kağıt çıkarıp yazmış ikisi de imza atmış


anlaşmış. Kağıt Hamza’da kalmış

141
Sefer Hamza’ya mezarı tarif etmiş ki o mezar dağın alt
yamacında iki kaya arasında imiş taşında bir güneş
birde kılıç resmi kazılı imiş iyice yerini yolunu tarif
etmiş

Hamza ikindi vakti davarı ağıla çekip kazma kürek ip


ne varsa alıp yola çıkmış varmış o iki taşın arasına
gelmiş görmüş ki seferin dediği gibi bir dikine taş
üzerinde güneş ve kılıç resmi durur yosun bağlamış o
zaman anlamış sefer doğru söyler

Ama yer hep taş kaya imiş kazma ile kırmaya başlamış
altından hep kaya çıkmış vakit akşam olmuş hava
kararınca garip sesler ortaya çıkmış Hamza korkmuş
burada taştan başka bir şey yok deyip kazmayı küreği
bırakıp eve dönmüş

O gece rüyasında sesler işitmiş altın burada az daha


az daha diye sürekli sabaha kadar rahatsız etmişler
sabah erkenden varmış kazmaya devam etmiş biraz

142
daha taş çıkınca kazma tahtaya saplanmış Hamza
şaşırıp eşelemiş kapağa benzer uzunca bir tahta
görmüş heyecanla zorlayıp açmış

Altından üstü bez ile kapatılmış bir yere ulaşmış bezi


de açınca küp küp altınları görmüş Hamza. bilezik
küpe zincir altın sikke heykeller dolu imiş

Hamza’nın aklı başından gitmiş ne yapacağını


bilememiş hemen üzerini kapamış eve varıp eşeği alıp
gelmiş yüklemiş 4 5 Sefer de tüm altını ağıla çekip
altını kazıp oraya gömmüş gece yarısı anca işi tamam
olmuş

Babası o zamanlar Hamza’nın garip hallerinden şüphe


eder olmuş sürekli garip garip kendi kendine
konuşuyor gülüyor dalıp gidiyormuş Hamza.

Bir akşam vakti artık dayanamayıp ben bir hazine


buldum demiş anasıyla babasına getirip bir kaç tane

143
göstermiş babasının sevinçten aklı gitmiş âmâ anası
dahi hoplayıp zıplamış

Sonra babasının aklı başına gelmiş oğlum bunu


nerden aldın o Ermenilerin altını ise onlar lanetli
demiş başımıza bir bela gelir demiş

Hamza bunlar Ermenilerin uydurması baba demiş biz


almayalım diye bu yalanı uydurmuşlar kendileri gelip
almak için demiş

Sonra zamanla az az altını elden çıkarmaya başlamış


Hamza kısa sürede varlıkları artmış evi konağa
çevirmişler

Bir gece anasının çığlığına uyanmış varmış babası


yatakta yatıyor amma yüzü sanki erimiş bedeni
çürümüş ağlamaktan anası ile Hamza heder olmuşlar
köylüye birden hastalandı eridi bitti demişler neden
böyle oldu anlamamışlar

144
Anası bu cinlerin işi demiş babanı yedi bitirdiler
evladım gel altınları yerine koy demiş Hamza babam
hastalandı eceli ile öldü demiş inat etmiş. Vaz
geçmemiş

Bir gece anası âmâ hali ile kuyudan su çekermiş ip ile


varıp ip ile geri gelirmiş o gece anası kuyuya düşmüş
can vermiş

Kuyuya anasını cinler yitelemiş Hamza o gün anasını


aramış bulamamış kuyudan su çekip tadından
bulanınca bakmış içinde bir şey var o zaman anlamış
bu anasıdır feryat figan zar zor şişmiş dağılmış cesedi
kuyudan çıkarmış yine köylüye Anam âmâ kuyuya
düştü demiş

Köylü artarda baba ve ananın ölümünden şüphe


etmiş birden Hamza mala sahip olunca bilmişler ki bu
Hamza altın çıkardı hem kendi hem ailesi lanetlendi

145
Hamza ile selamı sabahı kesmişler evi yakın olanlar
dahi korkudan evlerini terk etmişler.

Hamza inat ve sinir ile aramış dolaşmış büyük bir alıcı


bulmuş altını elden çıkarmış altını yabancılara satmış

Para ile büyük bir arazi almış içine büyük bir çiftlik
kurmuş çeşit çeşit atlar getirmiş orada beslemiş
zamanla dışarıdan köye çok adam gelmiş Hamza’nın
yanına işçi girmiş Hamza zamanla Hamza ağa olmuş
büyük zenginliğe kavuşmuş. O tarlayı da o zaman
sefere vermişmiş.

Bir vakit köyün imamı vefat etmiş o zaman Mardinli


yıldız isminde bir imam köye gelmiş imamın yerine o
imam olmuş

Bu imam yıldız derin hoca imiş gece yatsıdan sonra


köyü arada gezer dolaşır imiş

146
Her ne zaman Hamza ağanın çiftliği önünden geçse
kaçarak gider tövbe çeker hayret edip korkar imiş

Bir sabah dayanamayıp Hamza ağayı durumu sormak


için camiye davet etmiş ancak Hamza ağa ben imamın
ayağına gitmem bi diyeceği varsa gelir yemeğimizi yer
çiftliğimizde söyler demiş

imam akşam vakti varıp çiftliğe gelmiş kapıdan


korkarak ve dua ederek girmiş yıldız imam

Yemiş içmişler Hamza ağa e imam nedir derdin de


hele demiş

imam senin bu çiftlik kapısında duran 2 kara elbiseli


ateş gözlü ifrit ne haldedir diye sormuş

147
Bunu duyunca Hamza ağa öfkelenmiş öyle bir şey yok
imam sen kafayı yemişsin sağda solda laf çıkarma
itibarımı zedeleme düşman olmayalım diye çıkışmış
imamı göndermiş

imam ne kadar uyarsada Hamza ağa onu kovmuş sen


hayal görüyorsun demiş adamlarına da emir vermiş
köylüyü sıkıştırmışlar ki imama güzel davranmasınlar
selamı kessinler camiye dahi gitmesinler

Aradan biraz zaman geçince köylü imama tavır almış


camiye gelmez olmuşlar hoca bu hal üzerine anlamış
ki bu Hamza ağanın hali hal değil burada bir bela var
dolaşır amma kendi buna güç yetiremez.

Hemen yerine köylüden birini vekil bırakıp yola çıkmış


varmış Kastamonu Tosya civarına eski hocası hasırcı
babaya ulaşmış

148
Yıldız hoca ile hasırcı baba hasret gidermişler ondan
sonra hasırcı baba sormuş

Anlat bakalım evladım sen buraya kadar sadece hal


hatıra gelmedin nedir mühim mevzu demiş

Yıldız hoca durumu Hamza ağayı çiftlikteki o varlıkları


anlatmış

Hasırcı baba sen merak etme evladım Allah bir çıkış


verir hele bekle bakalım demiş. 3 gün burada kal beni
bekle deyip gitmiş

Hasırcı baba o vakit tayyi mekan edip Tomarza ya


varmış iyice hali yerinde gözlemlemiş

3 günün sonunda gelmiş yıldız hocaya gel evladım


otur hele anlatacaklarım var demiş

149
Hasırcı baba anlatıyor

Bak yıldız evladım vardım ağanın çiftliğini yerinde


gördüm iyece durumu anladım soruşturdum beni iyi
dinle

Zamanında bu Hamza ağaya bir adam gelmiş adına


sefer derler Hamza’yı aldatıp ahdi kebir yapmış ki o
ahid cinler ile insanlar arasında olur yani bu demek
olur ki Hamza ağa ruhunu ifrite satmış

Araştırdım o civarda sefer adında hiç nalcı yaşamamış


aslı Kaburker adında bir ifrittir Hamza’ya bu ahit
karşılığında lanetli bir hazine vermiş ondanda tarla
almış Hamza’ya o tarla altında bir ibadet hane
yaptırmış

Bu Hamza ağa o vakitten beri orada bu cinlere ve


iblise secde edip tapar kendi adamları içinde de
tapanlar var

150
Bak yıldız evladım bu Hamza daha da kötü işler yapar
attan domuzdan hayvanattan bazen insandan bu
mabedte kurban eder cinlere adak verir sen bu işi
bitirmelisin

Şimdi bu çuvalı al içinde bir saman var o mezarı bul


samanı oraya dök besmele çekip yak

Sonra var o tarlanın altına bir mağara iner mabede


açılır orda ne varsa yak evladım.

Hasırcı baba böyle anlatınca yıldız hoca hem korkmuş


hem Hamza ağaya iyice öfkelenmiş vakit
kaybetmeden yola çıkmış köye gelmiş

Hemen varıp mezarı bulmuş içine samanı koyup


yakmış

151
Oradan varıp o tarla altındaki ibadet yerini bulup ne
varsa ateşe vermiş

O gece Hamza’nın evinde bir çığlık kopmuş o iki kara


varlık Hamza’yı alıp götürmüşler çiftliği yanıp kül
olmuş adamları hep dağılıp kaçmış köylü hu hale
hayret edip korkudan evlerinden çıkmaya cesaret
edememiştir

Hamza’nın 2 kız 1 erkek evladı varmış olaylar olurken


çocuklar Hamza’nın hanımı ile dedelerinin yanına
ziyarete gitmişler imiş başka yerde imişler

Halen bu çocukların nesli büyük zenginlik içinde


yaşamakta önemli yerlerde bulunmakta imiş onlarda
ataları Hamza ağa gibi iblise ve cinlere tapmakta
halen onlara kurbanlar vermekte imiş

Allah bunların şerrinden cümle Müslümanları korusun


inşallah.

152
ZEHİRLİ HAYVAN VE CENNE ÇOCUKLARINDAN

KORUNMAK

●○●

153
YASİN VEFKİ BÜYÜK KORUMA KALKANI

Bu vefk arabi sayılar ile yazılmalı

Daire içindeki sayılar yazılmalı sırasını gösterir onlar


vefke yazılmaz amma vefk yazılırken o sıra ile yazılır

Büyük bir koruma kalkandır yazıp taşımalı

Orta boşluğa niyet ya da isim yazılabilir

154
AYETEL KÜRSİ HADİMİ VE VEFKİ

Bu dua ile ayet el kursi hadimi Seyyid Kendiyas davet


edilir bir çok işte kişiye yardım eder

155
Vefk arabi rakamla yazılmalı alttaki 14074 yazılmaz
vefkin toplamıdır.

156
FATİHA SIRLARI VE HAVASLARI

157
KEF KİLİDİ VURMAK

İfrit ve Cinlere Kilit vurur. Bazılarını Yakar Bi iznillah.

158
KİŞİNİN RUHANİLERİNİ BULMASI

ONLARLA DOST OLMASI KUVVET BULMASI

Her kişinin 3 gurup ruhaniyeti vardır Bu varlıklar kişi

için bazı işlere görevli kılınmıştır. Ancak çoğu insan

bunlardan haberdar olmadığı için ve ilmine sahip

olmadığı için onlardan istifade edemez. Bu nimeti hiç

kullanmaz. Bu şuna benzer askere bir silah verilir ama

o ondan habersizdir hiç kullanmaz yada benim silaha

ihtiyacım yok der. ilk savaşta Helak olur gider.

Bu Ruhaniler

Nurani (ulvi)

Narmani (sufli)

Zulmani (şerri)

Olur

iyi ve güzel işlerde Nuraniler çalışır

159
Sonu hayır olacak ancak içeriği olumsuz olan işlerde

narmaniler çalışır.

Buna örnek bir kişinin kötü alışkanlıklardan uzak

tutulması için eve bağlanması olabilir

Yada kötü alışkanlıklardan vaz geçmesi için

korkutmak olabilir.

Zalim bir kişinin zulmüne son vermek kafiri azgını

korkutmak belki helak etmek için Zulmaniler çalışır

Her kişinin bu Ruhaniyetleri nasıl hesap edilir bakalım

2 yöntem vardır

ilkinde kişi adı alınır yeterlidir

ikincide kişi adı ile beraber anne adı alınır

160
NURANİ YARDIMCILARIN HESAPLANMASI

İSİM GÖKÇE

‫كوكجه‬

EBCEDİ: 54

EBCED DEĞERİ HARF SAYISI İLE ÇARPILIR

54X5= 270

Sonuçtan 41 sayısı çıkarılır

(41 den küçük ise 361 eklenip ondan sonra 41

çıkarılır)

270-41=229

Bulunan değer bas edilir

200 , 20 , 9

Olur

Harfsel değerlerine çevrilir

Re - Ke – Ta

Sonuna ayil takısı konur

161
Reketayil●

‫●ركطايل‬

Gökçe isminin Nurani yardımcısına Reketayil dir

Allahümme inni eselüke ve tevessulu ileyke bi hakki

ya reketayil. (229 kez zikredilir)

Bu zikre devam ettikçe Nurani dost olur

BU NURANİ NİN VEFKİDE BULUNABİLİR

162
Evvela isim bu tablodan hesap edilir

Tabiatı bulunur

Bas harfine bakılır

‫ر‬harfidir

Su tabiatlıdır

3 lü vefk alınır su vefki alınır

276

951

438

Toplamı her yandan 15 tir.

163
ismin ebcedi 229 15 e bölünür

15 değeri çıkar (15,26...)

Vefkteki tüm değerler 15 ile çarpılır

2×15 7×15 6×15

9×15 5×15 1×15

4×15 3×15 8×15

Yeni vefk

30 105 90

135 75 15

60 45 120

Toplamı 225 eder

Her bir değer 1 arttırılır

164
31 106 91

136 76 16

61 46 121

Toplamı 228 eder

ilk satırın 1. Degeri 1 artırılır

ikinci satırın 2. Değeri 1 artırılır

Üçüncü satırın 3. Değeri 1 artırılır

32 106 91

136 77 16

61 46 122

Toplamı 229 eder

Vefkte budur

٣٢ ١٠٦ ٩١
١٣٦ ٧٧ ١٦
٦١ ٤٦ ١٢٢

165
Bu vefkin de 24 adet yardımcısı vardır

24 ü de Nuraniye bağlıdır

8 i ulvi

8 i sufli

8 i şerri dir

8 ULVİ NİN HESAPLANMASI

1. ULVİ

Vefkteki en küçük sayı alınır

16

41 çıkarılır

Çıkmaz ise 361 eklenir sonra 41 çıkarılır

16+361=377

377-41=336

Bas edilir

166
300, 30, 6

Şe la v

Ayil eklenir

Şelvayil●
‫●شلوايل‬

2. ULVİ

vefkteki en büyük sayı alınır

136

41 çıkarılır

95 eder

Bas edilir

90, 5

Sa he

Sahayil●
‫●صهايل‬

3. ULVİ

En küçük ve en büyük değer toplanır

136+16

167
152 eder

41 çıkarılır

111 eder

Bas edilir

100, 10, 1

Ayil ile yazılır

Kayaayil ●
‫●قياايل‬

4. ULVİ

Vefk bir satır veya sütunun toplamıdır

229 dur

41 çıkarılır

188 eder

Bas edilir

100 80 8

168
Ka fe ha

Kafhayil●
‫●قفحايل‬

5. ULVİ

Vefk sayısının 3 ile çarpımıdır

229x3

687 eder

41 çıkarılır

646 eder

Bas edilir

600, 40, 6

Ha me v

Hamvayil●
‫●خموايل‬

6. ULVİ

5 ve 4. ULVİNİN SAYILARI TOPLAMIDIR

687+229

169
=916 eder (vefk sayısını 4 ile çarpmak ta olur)

41 çıkarılır

875

Bas edilir

800 , 70, 5

Da a h

Dâhayil●
‫●ضعهايل‬

7. ULVİ

6. Ulvi değerinin 2 ile çarpışıyor

916×2

1832 eder

41 çıkarılır

1791 eder

Bas edilir

1 700 90 1

Yada 1000 700 90 1

170
Ezsaayil●
‫●اذصاايل‬

Yada
‫غذصاايل‬

Gazsaayil● olur (aslı budur)

8. ULVİ

7. Ulvi ile 2. Ulvinin değerleri çarpılır

1832×136

249152 eder

41 çıkarılır

249111 eder

Bas edilir

200 40 9 (1000) 100 10 1

Re ma ta ga ke ye a
‫●رمطغكياايل‬
Remetgakeyaayil●

(Remtakyaayil)

171
Zikri

Allahümme min emrihi reketayil bi hürmeti bi nurani

ya Şelvayil ya Sahayil ya Kayaayil ya kafhayil ya

hamvayil ya Dâhayil ya Gazsaayil ya Remtakyaail.

(7 kez tekrar edilir)

Talep ne ise söylenip dua edilir.

Sadece iyi ve hayır işler de çalışır.

Vefki çizip taşınır

Bu işlem sadece Gökçe ismi içindir herkes kendi işine

göre hesap edip dua ve zikri vefki bulmalıdır.

172
NARMANİLER HESABI

NARMANİ YARDIMCI

İSİM GÖKÇE

‫كوكجه‬
EBCEDİ: 54

EBCED DEĞERİ HARF SAYISI İLE ÇARPILIR

54X5= 270

Sonuçtan 316 sayısı çıkarılır


(316 dan küçük ise 361 eklenip ondan sonra
çıkarılır)

270+361=631
631-316=315

Bulunan değer bas edilir


300, 10 5

173
Olur

Harfsel değerlerine çevrilir


Şe ya he

Sonuna yuşin takısı konur

Şeyahyuşin●
‫●شيهيوش‬

Gökçe isminin Narmani yardımcısı Şeyahyusin dir

Allahümme inni eselüke ve tevessulu ileyke bi hakki


ya Seyahyuşin (315 kez zikredilir)

Bu zikre devam ettikçe Narmani dost olur

BU NARMANİ NİN VEFKİDE BULUNABİLİR

174
Evvela isim bu tablodan hesap edilir
Tabiatı bulunur
Bas harfine bakılır ‫ش‬harfidir
Ateş tabiatlıdır

3 lü vefk alınır ateş vefki alınır

175
834
159
672

Toplamı her yandan 15 tir.

ismin ebcedi 315 15 e bölünür

21 değeri çıkar

Vefkteki tüm değerler 21 ile çarpılır

8×21 3×21 4×21


1×21 5×21 9×21
6×21 7×21 2×21

Yeni vefk
168 63 84
21 105 189
126 147 42

Toplamı 315 eder

176
Vefkte budur

١٦٨ ٦٣ ٨٤
٢١ ١٠٥ ١٨٩
١٢٦ ١٤٧ ٤٢

Bu vefkin de 8 adet yardımcısı vardır


8 i de Narmaniye bağlıdır

1. NARMANİ

Vefkteki en küçük sayı alınır


21
316 çıkarılır
Çıkmaz ise 361 eklenir sonra çıkarılır
21+361=382
382-316=66 (Allah esmasına tevafuk)

Bas edilir
66

177
SE HE
Yuşin eklenir
Sehyuşin●
‫سهيوش‬

2. NARMANİ
vefkteki en büyük sayı alınır
167
316 çıkarılır Çıkmaz ise 361 eklenip sonra çıkarılır

167+361=528
528-316=212
Bas edilir
200 10 2
Ra ye be
Rayebyuşin●
‫●ر يبيوش‬

3. NARMANİ
En küçük ve en büyük değer toplanır
167+21=188
316 çıkarılır
188+361=549

178
549-316=233
Bas edilir
200 30 3
Yuşin ile yazılır
Ra la ce
Ralecyuşin●
‫●رلجيوش‬

4. NARMANİ
Vefk bir satır veya sütunun toplamıdır

315 dir

316 çıkarılır
315+361= 676 eder
676-316=360 eder

Bas edilir
300 60
Şe se
Şesyuşin●
‫●شسيوش‬

179
5. NARMANİ
Vefk sayısının 3 ile çarpımıdır

315×3
945 eder
316 çıkarılır
629 eder
Bas edilir
600, 20, 9
Ha ke ta
Haketyuşin●
‫●خكطيوش‬

6. NARMANİ

5 ve 4. NARMANİ SAYILARI TOPLAMIDIR


945+315
=1260 eder (vefk sayısını 4 ile çarpmak ta olur)

316 çıkarılır
944

180
Bas edilir
900 40 4
Za me d
Zamedyuşin●
‫●ظمديوش‬

7. NARMANİ
6. Ulvi değerinin 2 ile çarpımı
1260x2
2520 eder
316 çıkarılır
2204 eder
Bas edilir
2 1000 200 4
Yada 2 200 4

Bigaredyuşin●
‫●بغرديمش‬

Yada
‫برديوش‬
Beradyuşin● olur (aslı budur)

181
8. NARMANİ
7. Narmani ile 2. Narmani değerleri çarpılır
2520×167
420840 eder
316 çıkarılır
420524 eder
Bas edilir

400 20 500 20 4
‫تكثكديوش‬
Teksekedyuşin●

Zikri

Allahümme min emrihi Şeyahyuşin bi hürmeti bi


narmani ya Sehyuşin ya Rayebyuşin ya Ralecyuşin ya
Şesyuşin ya Haketyuşin ya Zamedyuşin ya
Beradyuşin ya Teksekedyuşin.

(7 kez tekrar edilir)

Talep ne ise söylenip dua edilir.

Sadece kötülükten uzaklaştırmak için kullanılır


Vefki çizip taşınır.

182
ZULMANİ YARDIMCILAR HESAPLAMASI

ZULMANİ YARDIMCI

İSİM GÖKÇE

‫كوكجه‬
EBCEDİ: 54

EBCED DEĞERİ HARF SAYISI İLE ÇARPILIR

54X5= 270

Sonuçtan 319 sayısı çıkarılır


(319 dan küçük ise 361 eklenip ondan sonra
çıkarılır)

270+361=631
631-319=312

Bulunan değer bas edilir


300, 10 2

183
Olur

Harfsel değerlerine çevrilir


Şe ya be

Sonuna Tayşin takısı konur

Şeyabtayşin●
‫●شيبطيش‬

Gökçe isminin Zulmani yardımcısı Şeyabtayşin dir

Allahümme inni eselüke ve tevessulu ileyke bi hakki


ya Şeyabtayşin (312 kez zikredilir)

Bu zikre devam ettikçe Zulmani dost olur

BU ZULMANİ NİN VEFKİDE BULUNABİLİR

184
Evvela isim bu tablodan hesap edilir
Tabiatı bulunur
Bas harfine bakılır ‫ش‬harfidir
Ateş tabiatlıdır

3 lü vefk alınır ateş vefki alınır

185
834
159
672

Toplamı her yandan 15 tir.

ismin ebcedi 312 15 e bölünür

21 değeri çıkar

Vefkteki tüm değerler 21 ile çarpılır

8×21 3×21 4×21


1×21 5×21 9×21
6×21 7×21 2×21

Yeni vefk
168 63 84
21 105 189
126 147 42

Toplamı 315 eder

186
HER DEĞERDEN 1 Eksiltilir
167 62 83
20 104 188
125 146 41

Toplam 312 olur


Vefkte budur

١٦٧ ٦٢ ٨٣
٢٠ ١٠٤ ١٨٧
١٢٥ ١٤٦ ٤١

Bu vefkin de 8 adet yardımcısı vardır


8 i de ZULMANİYE bağlıdır

1. ZULMANI

Vefkteki en küçük sayı alınır


20
319 çıkarılır
Çıkmaz ise 361 eklenir sonra çıkarılır

187
20+361=381
381-319=62

Bas edilir
62
SE BE
Tayşin eklenir
Sebtayşin●
‫سبطيش‬

2. ZULMANİ
vefkteki en büyük sayı alınır
188
319 çıkarılır Çıkmaz ise 361 eklenip sonra çıkarılır

188+361=549
548-319=230
Bas edilir
200 30
Ra la
Raltayşin●
‫●رلطيش‬

188
3. ZULMANİ
En küçük ve en büyük değer toplanır
188+20=208
319 çıkarılır
208+361=569
569-319=250
Bas edilir
200 50
Tayşin ile yazılır
Ra n
Rentayşin●
‫●رنطيش‬

4. ZULMANİ
Vefk bir satır veya sütunun toplamıdır

312 dir

319 çıkarılır

189
312+361= 628 eder
628-319=309 eder

Bas edilir
300 9
Şe ta
Şettayşin●
‫●شططيش‬

5. ZULMANİ
Vefk sayısının 3 ile çarpımıdır

312×3
936 eder
319 çıkarılır
617 eder
Bas edilir
600, 10, 7
Ha ya ze
Hayeztayşin●
‫●خيزطيش‬

6. ZULMANİ

190
5 ve 4. ZULMANİ SAYILARI TOPLAMIDIR
936+312
=1248 eder (vefk sayısını 4 ile çarpmak ta olur)

319 çıkarılır
929
Bas edilir
900 20 9
Za ke t
Zakettayşin●
‫●ظكططيش‬

7. ZULMANİ

6. Zulmani değerinin 2 ile çarpımı


1248x2
2496 eder
319 çıkarılır
2177 eder
Bas edilir
2 1000 100 70 7

191
Yada 2 100 70 7

Bigakaztayşin●
‫●بغقعزطيش‬

Yada
‫بقعزطيش‬
Bigaztayşin● olur (aslı budur)

8. ZULMANİ
7. Narmani ile 2. Narmani değerleri çarpılır
2496×188
469248 eder
319 çıkarılır
468929 eder
Bas edilir
400 60 8 900 20 9
‫تسحظكططيش‬
Teshazkettayşin●

192
Zikri

Allahümme min emrihi Şeyabtayşin bi hürmeti bi


Zulmani ya Sentayşin ya Raltayşin ya Rentayşin ya
Şettayşin ya Hayeztayşin ya Zekattayşin ya
Bigakaztayşin ya Teshazkettayşin.
(7 kez tekrar edilir)

Talep ne ise söylenip dua edilir.

Bela helak ve azap için kötülere karşı kullanılır

Vefki çizip taşınır.

193
BÜTÜN RUHANİYETLERİN AMİR MELİKİNİ

BULMAK

Narmani nurani ve zulmanilerin başında bir amir


melek bulunur hepsi ona bağlıdır

Onu hesap edip dost olabilirler bütün ruhaniyete


tesir eder

Narmaniler amir ile 9 adet

Nuraniler amir ile 9 adet

Zulmaniler amir ile 9 adet

Toplam 27 adettir

Arabi harf sayısı 28 olup

En baştaki amir melek ile

28 olur Her biri bir harfe bağlıdır

HESAPLAMASI

194
İsmin ebcedi alınır

Gökçe misal

Ebcedi 54

ismin arabi harf sayısı ile carpilir

Gökçe 5 harftir

54×5

270 eder

676 çıkarılır

Çıkmaz ise 361 eklenir yine çıkmaz ise 361 daha


eklenir çıkana kadar eklenir

270+361= 631 Çıkmaz

631+361=992

992-676=316

Bas edilir

300 10 6

Sonuna havin eklenerek yazılır

‫شيوخعو‬

195
Şeyvahavin ●

316 kez zikir edilir

Esaluke bi hakkı ve bi hurmeti bismillahi ya


Şeyvahavin estacibelil daveti bismillah.

196
EBU ZURAT İSİMLİ CİN

Bu cin insanlara musallat edilmek için büyücülerce


davet edilir

Tehlikelidir insanlara zulüm eder helak dahi eder

Çağıran kisiler bu cine tapar anlaşma yapar

O cin ile çalışan kafirdir işine ortak olanda kafirdir

insanlara zulmeden zalimleri helak etmek için


çağırırlar her ne kadar faideli bir is gibi görünsede
helak etmek ceza vermek Sadece hak tealanın emri
ve işidir bu iş ile şirk koşmuş olunur

insanlara zulmeden bir zalimi helak etmek isterlerse


Ebu Zurat adındaki cini davet ederler

Bu iş şöyledir

Cumartesi gecesi

Sogan sarımsak siyah pul biber( isot)

Yakılarak buhur edilir

197
Yetmiş bir kere bu kelime okunur

‫بصل وثوم وفلفل اسود‬

Basal ve sum ve fulful esved

Ebu Zurat gelirse 2 kez çınlama benzeri ses duyulur

Çağıran normal lisan ile niyetini söyler

Eğer Ebu zurat anlaşma yaparsa 3 kez çınlama sesi


gelir.

198
MELİK HAZİN ADINDAKİ CİNİ ÇAĞIRMAK

Bu cin genelde mutsuz üzüntülü darda kalmış


hayattan kopmuş bunalıma girmiş kişilere gelir

Cinciler Melik Hazini bu gibi kişiler için çağırırlar


onların sıkıntısını çözeceklerini söylerler bu bir
oyundur

Kişi cincinin bu cini çağırdığını bilmez

Bu cin kişiyi intihara sürükler veya cinnet geçirip


insanları öldürmesine sebep olur

Melik hazin normal insana stressiz yasam dolu insana


musallat edilse o kişi hayattan kopar sonunda intihar
eder veya cinayet işler

199
Yapan yaptıran kafirdir

Evvela Lubani Zeber otu buhur edilir

(Günlük yada akgünlük derler)

Buhur ederken şu kelimeleri söylerler

‫بحروش بحروش صيرصوش صيرصوش سحروص سحروص صاروش‬


‫صاروش حزيغوش حزيغوش‬

Bu kelam Melik Hazinin Davetlidir

Anlamı

Behruşu Behruş Seyresuşu Seyresuş Seherus Seherus


Saruş Saruş Hazyeguş Hazyeguş

7 kez tekrar edilir

Bundan sonra Melik Hazin görünür

200
Sureti şöyledir

Uzun boyludur

Sakalı Uzundur

Gözleri iridir

Gözleri ile dizi arasında bir nehir akar

Normal insan boyu onun bacağının yarısına gelir

Davetçiye siyah mendil verir zarar vermeyeceğine


yemin eder inanmamalıdır

O mendili almakla anlaşma olur.

201
YASAK İŞLER İBLİSİN TEYZESİNİ ÇAĞIRMAK

Bu iş büyü ile olup yapan yaptıran kâfir olur

Şer ameller için çağırırlar;


Öldürme hasta edip süründürme kan kusturma gibi işler
için kullanırlar

ÇAĞIRMA

Pazar günü gece yarısından sonra


Lubani zeker (Günlük otu)
Cavi (asilbent)
Sandalı Ahmer
Karıştırılıp buhur yakılır
Yanarken üzerine yavaş yavaş sirke dökerek
Şu kelam söylenir

●Agsemtü aleyki ya haleti iblis el müvekkile cebelel


ekber tehte arşı iblis ila ma eteyti essat ve ila
habberti iblis bahyaneteke lehuma ammeh tetlis fi
leyletül ahad. El vahin elvah el acele el acel essate
essaat●

Çok tehlikeli bir davet olup çağıranı dahi o an helak


edebilir. Allah muhafaza.

202
YASAK İŞLER
İBLİSİN OĞLU SARUHU DAVET ETMEK

İblisin oğlu saruh bir cin melikidir.


Onu büyücüler davet eder ve şerli işlerinde yardım
alırlar
Saruh geldiği zaman cinci ona hükmedemeyen ise saruh
o cinciyi öldürür hükmederse her pis şer isteğini yapar

DAVETİ
Gecenin en zifiri anında
Bir kâğıda cinci kendine benzeyen bir insan şekli çizer
Sonra keçi kılı Soğan ve sarımsak kabuğunu bir kaba
koyup yakar buhur eder
İnsan sureti üzerine tılsım yazar
(Bu tılsımı vermiyoruz)
Yahut kendi göbeğine şu tılsımı yazar
ro|+|+|< o<o

Bundan sonra şu kelamı okur


Teguli Tarig Teguli Tarig Betatayşin Betatayşin
Sammı Sam Haruşin Haruş Ahdarya Saruh ibni İblis
el ekberi bi hak sahib Ettuli vel arz verruhel esnam
ve abdel naran ve bel esmel serâ matata matat
Ahdar.
iblisin oğlu Saruh cin gelir

203
Uzun boylu ve göbeklidir sureti korkunçtur
Geldiğinde çağıran korkar ise saruh hemen onu çarpar
delirtir
Saruh kişiden Allaha sövmesini ve İslami aşağılayacak
işler yapmasını ister
Tuvalete kuran atmak, zina etmek, cenabet gezmek,
Allaha sövmek, yere ekmek ufalamak kan içmek gibi işler
emreder

Çok tehlikeli bir iştir


Yapan ve yaptıran kâfirdir tövbesi dahi kabul olunmaz
cehennem ehlidir.

204
SÜLEYMANNAME-İ KEBİR SIRLARI
ÇOCUĞU OLMAYAN KADINLAR İÇİN ŞİFA

Hükema Sözüdür:

Reis El Hükema (Süleyman bin Davud),


erin ve avratın oğlu kızı olmadığına sebebi
illet nedir bilmek diledi ki cin reislerine bu konuyu
sora ve onların ilmi var mı imtihan ede.
Yüz cinniden yana dönüp sual ile ey etti:
Ya cinniler reisi Elhenc-i cinni, sizde de alimler var
mı ki ilm-i hikmetde mahir ola?
Elhenci Ey etti:
Neʿam, ey emire’l-cinni ve’l-ins,
Bizim içimizde Rügi şahı cindi ki Can neslinin
padişahıdır ve her sırdan haberdardır.
İdris nebiden ilm-i hikmeti talim almıştır.
Hıfz etmiştir ve ondan başka Can ibni Can
zamanında nice hükemaya (Yöneticiye) ermiştir ve
her birinin hizmetine yüz sürmüştür. Dedi.
Bunu duyunca Süleyman Aleyhisselâm Salishan
Periyi gönderdi. Rügi şahı cindi’yi makamından
davet edip Meclisi Süleymaniyeye çagırdı.
Geldi Süleymana dua kılıp geçip
mesnedinde karar kılıp oturdu.

205
Süleyman Peygamber Aleyhisselâm sula etti:
Ey melik bize haber ver ki bazı hatunlar gwnc ve
sağlıklı iken oğlu kızı neden olmaz. Hatta eride
saglam ve kuvvetlidir dedi
Şahı Cindi cevap verdi:
Ya Nebiyallah yedi türlü illet vardır ki her kadında
yediden birisi olsa onun oğlu kızı olmaz.

Süleymān ey etti ki bunlar nedir?


Şahı cindí cevap verdi:

Birincisi kadının rahminde yel olur


Meni rahme düşse o yel onu kurutur.
Onun belirtisi odur ki
Cima anında kadının yüreğine ağırlık basar
Ve kasığında acı ve agrı oluşur

İkincisi Rahminde Sarı su olur.


Belirtisi budur ki cima yaparken iki yağrı arası ve
ensesinde ağrıma olur.
Bu sari su nutfeyi rahimde çürütür

Üçüncüsü budur ki rahimde et biter. Meni gidecek


yer bulmayıp zayi olur.
Belirtisi budur ki cima yaparken ferci (kadınlık
organı) ağrır.

206
Dördüncüsü budur ki kadının hayzı bağlanmıştır.
Hayz kanını dışarı atamaz. Hayz bağlanınca rahim
yolu temiz olmaz meni ölür.

Beşincisi budur ki kadına sihir etmişlerdir.


O sihri def etmek gerekir.
Bunun belirtisi bu ki cimadan lezzet almaz ve
bedeni zayıf halsiz olur ve rahim meniyi ķabul
etmez.

Altıncısı bu ki kadının illeti olmaya amma yüklü


dahi olmaya, oğlu kızı olmaz.

Yedincisi bu ki kadınin talihi hangi yıldız ise o talihe


mensup yıldızın cinníleri üzerine tuş gelip gölgesini
basmıştır.
Belirtisi budur ki uykusunda sanıklar ve hep yalnız
kalmak ister. Halktan uzaklaşır ve sürekli cima
etmek ister.

Bu yedi illeti olan kadının oğlu kızı olmaz diye


cevap verdi.

207
Süleyman Peygamber Aleyhisselâm selām emir
etti:

O yedi illetin şifasını beyan ķıl. Dedi

Şahı Cindi cevap verdi

Ya nebiyallah Rahim yelinin şifası odur ki


Sarı Afyonu ceviz yağı ve sezab (sedef otu) ve
kend-nāb (saf şeker) ile karıştırıp kara yüne sarıp
rahimde üç gün tuta, dördüncü
gün eri ile bir yere gelip cima etse kadın yüklü olup
bu dertten kurtulur
ve dahi bu tılsımı saati sad (uğurlu vakit) içinde
yazalar talihini ihtiyari kılarlar
miski safran ile yazıp kağıdını kırk edip (parça
parça ufalayıp) külin od görmemiş bal ile (saf bal)
yedireler. Tılsımı budur bi iznillahi teala

İkincisi sarı sudur şifası budur


Tilki ciğerini ceviz yağı ile fülfül (karabiber) ile ve
safran ile karıştıralar. Soyah yine sarıp rahim içine
koyalar 3 gün dura. Sonra 4. Gun cima ede. Tılsımı
gülsuyu ve misk ile kuş tüyü kalem ile yazıp kağıdı
suya atıp içmeli tılsım budur

208
üçüncü illet rahimde ettir. İlacı budur,
Turna veya laklak (leylek) zehriyle (ödünden)
zambak yağını karıştırıp siyah yine sarıp rahimde
3 gün tutulur 4. Gün cima etse hamile kalır. Tılsımı
gülsuyu ve misk ile kuş tüyü ile yazıp suya atıp
suyu içmeli tılsım budur

Dördüncü illet hayzı bağlanmıştır bunun ilacı odur


ki şalgam ve turp tohumunu havanda dövüp siyah
yüne sarıp rahim içine koymalı 3 gün tutmalı
dördüncü gün cima etse hamile kalır. Tılsımı kurt
derisine safran misk ve gül suyu ile yazmalı sonra
sandalu kafur ile gusül almalı sonra deriyi yakıp
buhur edip içine çekmeli tılsım budur

209
Beşincisi sihir illetidir şifası budur
Siyah ötmeye başlamamış horozun ödünü saf
şeker suyu ile (şeker pancarının kaynamış suyu)
karıştırıp kurt yününe sarıp rahimde 3 gün bekletir
4. Gün cima etse hamile kalır. Misk ve gülsuyu
karıştırıp onun ile gusül almalı tılsımı kurt derisine
yazıp başında taşımalı.
Tılsım budur

Altıncı illet hiç hastalık yokken hamile


kalamamaktır. Şifası kuzgun ödü kurt ödü ve tilki
ödünü karıştırıp at derisine sarıp rahme koymaktır
sonra şu dua okunur

Hel ateke hadisu dafvi. ibrahimelmükremine. iz


dahalu aleyhi fekalü selama kalu selamun kavmun
munkerun. Feraga ila ehlihi fe cae bi eclin semin.
Fe karrebehu ilehim kale ela tekulun. Fe evcese
minhum hifaten, kalu la tahaf fe beşşeruhu bi
gulamin halim. Fe akbeletimraetuhu fi sarratin fe
şakket vecheha ve kalet acüzun akim.

210
Yedinci illet cin gölgesidir ilacı budur
Kuzgun ödü siyah ötmemiş horoz ödü ve kurt
ödünü sirke ile karıştırıp siyah yüne sarıp 7 gün
rahimde tutmalı sonra bu duayı okumalı siyah
kuzgun kanı ve kurt ödü ile murekkep yapıp deri
üzerine yazmalı başında taşımalı

Dua budur
İnnehu min Süleymane ve innehu
bismillahirrahmanirrahim ella talü aleyyen vetuni
müslimin

Amma ki ya nebiyyallah bazı kadınlar vardır ki her


yıl yüklü olur dogurur ammā çocuk ölü doğar.
Bunuj iki sebebi var. Bir sebebi talihi
taalluktur ki oğlu kızı yaşamaz ve biri taķdiri
rabbaniye bağlıdır.
Bu sebepten bu işe çare yoktur.
ammaki hikmet ehli dimişlerdir ki

bir oğlanın müddeti yetmeden zuhura gelse gelse


ömru az olur ve bir dahi cin fiilinden zarar görse ve
yahid veled bir maraza mübta olsa ve Yahud hamile
hatun muhalif taam yese ya bir ağrıya mübtela olsa
oğlanın ömrü az olur.

211
Ya nebiyallah bilmek gerektir ki husye meninin
madeni ve aletidir ve meninin maddesi mecmui
endamlardandır ki husyede cem olur ve ol madde
bir kandır ki kamu endamlar onun hazmından farig
olmuşlardır.

Ve dahi meninin maddesi bir kandır ki mizaçta


gayet pişmiştir ve sabiat ve kuvvet kamu endam
içinde mevcuddur ve bu uzvun
eti akdır meme eti gibi kan memede ağarır süt olur
valide mariz olsa (hasta olsa) emenin ömrü az olur.

Rügi şahı cindi havatin sayifesinin yedi türlü illetini


ve şifasını beyan edince Süleyman Aleyhisselâm
Lokmana emretti şahı cindinin sözlerini talihi
mevlüd kitabına rakam ettirdi müslümanlar
faydalansın dedi.

Süleyman Aleyhisselâm Lokmana sual etti ki:

Haber ver bana ki lezeti cimaya sebeb nedir?


ve dahi hamile kadının hayzının bağlanmasına
sebep nedir?

212
Lokman cevap verdi:

Ya nebiyyallah hayz bağlandığını sebep o nesne ki


hayızda ol nutfeyi beslemeye yarar, şöyle ki tohum
yere girer perverde olur. Nutfe dahi ol tarık ile
perverde olur ki ten-dürüstluk ondadır onların
hayz vakti ile ve endaze ile gire ve yaramaz
ahlasını ol tarık ile yuta. Vakti ki yüklünün hayzı
arınmış ola kıyas odur ki oğlan ekser evkatda ten-
dürüst ve hoş huy ola ve çiçek hastalığı göre onun
için lazımdır ki rahim yaramaz maddelerden
arınmış ola.
ta ki oğlana meded ola. Ol gıda ki rahimde olur ol
ana tamam olmaz. Gıda talebi deprenir ol
peyvendler ki onunla rahme bağlıdır azalır ve
çünkü ol peyvendler azalır oğlancık karar edemez
ana rahminden çıkmaya yol ister. Vakti müddet
tamam ola çıkar. ve dahi ya nebiyallah , ana
rahmindeki veledin acebtir ki gıdasını göbek
bağarsağından alır bostan içinde kelek kökenden
perverde olduğu gibi.

213
RIZIK BOLLUĞU VE REFAH İÇİN HAVASS

Bu havas kesin olup hiç bir şüphe yoktur delili içindedir. Araf 96
ayetinden vücut bulmuştur.
İlm-ül hakikattir

Her kim bunu yazar evine iş yerine asar ise rızkı bollaşır yağmur gibi
yağar hiç darlık görmez
bi iznillah

Her hangi bir şehir halkı bunu şehrin meydanına nakış etse orada
yağmur bol mahsulü çok ve bereketli olur

Vefki budur

Araf 96 ayeti teksiridir.

Aleyhim bereketin minessemai vel arz. Lafzını bolca zikretmek


faidelidir.
Ayetin vefki sayısal kelime ebcedi teksiri de şekilde verilmiştir
Satır toplamları ve dahi sutun toplamları hep 2107 yi vermektedir

Bu sayının nutku Bakara demektir


2 (1000) 100 7
B - ka ra

Bakara manada inek demek olsada aslen bolluk bereket demek


olur genişlik demek olur

Elhamdülillah

214
Elif Lam Mim Melikini Davet
( Melik Kabyil)

Bu daveti yapabilirsen Melik Kabyil Sana gelir ona soru sorarsan cevap verir
Tüm Yaşamış halklar ve halleri üzerine bilgi sahibidir. Hz Ademe Kadar
olan soyunu öğrenebilirsin.

40 30 10
71
71×3=213
213-41=172
100 70 2
Ka a b
Kabyil
(Kabil)

Tabiatı hava
6 1 8
7 5 3
2 9 4

172/15=11

215
6×11 1×11 8×11
7×11 5×11 3×11
2×11 9×11 4×11

66 11 88
77 55 33
22 99 44

165
172-165=7

66+2 11+2 88 +2
77+2 55+2 33+2
22+2 99+2 44+2

68 13 90
79 57 35
24 101 46

68+1 13 90
79 57+1 35
24 101 46+1

216
69 13 90
79 58 35
24 101 47

172 vefk tamam


‫م ل ا‬
‫ل ا م‬
‫ا م ل‬
40 30 1
30 1 40
1 40 30

69×40 30×13 90×1


30×79 1×58 40×35
1×24 40×101 30×47

2760 390 90
2370 58 1400
23 4040 1410

‫ب ذس شص ص‬
‫ب شع ن ح ات‬
‫ك ج دم ات ي‬
Sadin Sadin şesadin şesadin bizasin bizasin etin etin nuhin nuhin bişain
bişain atiyin atiyin demin demin kecin kecin Ya kabyil Ya kabyil
icabeteddavete vahin vahin acele acele saate saate.

217
NURU MUHAMMED İLE DAVET İSMİ AZAMI

İsmi azam ile yapılan her davet kabul olur


İsmi azam ile yapilan her iş tamam olur

NURU MUHAMMEDİ BULAN ONUN İLE AMEL EDER VE DUA


EDERSE BÜYÜK BİR NIMETE ULAŞMIS OLUR

NURU MUHAMMED BUDUR


327
Şekezayil

52
Nebiyuşin

49
Mettayşin

428

113
‫ق يجخ عو‬

Kaychavin

Kaycavin

218
nebiyuşin şekezayil ve mettayşin Nuru Muhammedin
hadim melikleridir

Biri söz ile kâfiri helak eder bu lisanı kuraldır kelamallahtır


vahidir bu şekezayil melikidir

Biri genişlik verir kuvvetli kılar sözü doğudan batıya tüm


arza gunes gibi dogar bu Mettayşindir

Biri her hükmü onda toplar önceki hükümleri onda cem


eder tek hale getiri bu nebiyuşindir

Mettayşin ile genişler kâfirin üzerine her nerde olursa


olsun azap dokunacaktir onu bırakmaz

Nebiyuşin ile hukum her kese ulaşır onlar küfürde iken


onları arındırır temiz kılar

Şekezayil ile gönüller huzur bulur iman ziyade olur


destekler yolda tutar ayırmaz

Bu üçünün başına amir olan Nuru Muhammed

Kayc avin dir

Avin hakem esmasıdır

219
İsmi azam nuru muhammed
Ya kayyumu ya celilu ya hakem
Olur

Allhumme Esaluke Bi hakkı nuru Muhammedin la ilahe illa


huvel Kayyumun celilun hakemun (bundan sonra dilersin)

Davet edeceksen

Allhumme Esaluke Bi hakkı nuru Muhammedin la ilahe illa


huvel Kayyumun celilun hakemun icabeteddaveti
.....(davet edeceğin nuraninin adı)

Uygulama peygamber sav görüp onla konuşmak diler isen

Allhumme Esaluke Bi hakkı nuru Muhammedin la ilahe illa


huvel Kayyumun celilun hakemun icabeteddaveti ya
kaycavin
Ahin ahin acele acele saate saate sonra Rabbena arini
ahmedi muhammed Mustafa sallalahu aleyhi vessellemu
teslima.
Dersin.

220
HZ SÜLEYMAN KELİMEYİ İBRETULLAH

Hz Süleyman kendi askerini görüp tamam beğendiğinde


Şahı cindi sen nasıl Süleyman olursun ki kırk kısımdan
henüz dördüne malik oldun dedi.

Süleyman Aleyhisselâm hayret etti. Hak tealanın


azametine tekrar secdeyi şükür kıldı. Ruhi şahı cindi
böyle deyince Süleyman nebi
Allah korkusından titredi öyle ki aklı başından gitti.
Seccade üzerine düştü. Şahı cindi onu görüp Süleymanın
koltuğuna girip kaldırdı
Yüzüne gül suyu saçtı. Süleymân’ın aklı başına gelince
gözünü açıp seslendi ki:

Ya Ruhi şahı cindi ben beni süleyman oldum sanardim bu


kadar mahlukatın bana muti olduğuna havf ederdim ki bir
gün gönlüme gurur gelirde günahkar olurum diye
korkardım. bu senin dediğin mahlukat ve türlü türlü millet
bana tabi olunca ben kendim acaba zapt edebilirmiyim
dedi.

Şahı cindi dedi ki:

Ya nebiyalla hak teala selimliği ve halimliği âlemi ezelde


sana mukadder kılmayınca takdirinde bu azim saltanatı
Süleymaniyi mukadder kılmamıştır. Sana bir nasihatim
var kabul eyle bu âlemin içindeki bin bir
ümmetdir. Bin bir köşeli rukayi adli ki düzdürdün her gün
ol rukayi adili döşeği üzerinde yuvmak gerek. Zira ki

221
beylerden murad olan adli daddır ve ya nebiyallah yele
hüküm eyle ki bir mazlumm ah edip çağırsa elbette sesi
sana eriştire ona göre dadu istad edesin yani adaleti temin
edesin ve üçüncü dileğim budur ki eğlenip durmayasın
Ķuds-i Mübareke varasın ondan Mekkeye varıp ziyaret
edesin. Nil rmağı kenarınca tahtını yel götürsün.

Billur dağına varalım eteğinden on iki ayn çıkar birisi bu


rubi meskun (dünyanın kara olan 4 te 1 lik kısım) alemine
gelip akar ki İskenderiye önünden Dimyat kenarından
bahri Mağribe ulaşır. Billur dağından çıkan bundan başka
ayınların ayakları her birisi billu dağından öte rubi meskun
gibi bir aleme akar varıp o on bir alemi seyir idelim.

Ondan sonra kaf dağına varalım bir ulu dağdır ki yerden


tepesi yedi yıllık yoldur.

Yüz yirmi dört türlü mahlukat ondadır. o kadar canavarlar


vardır ki nihayeti yokdur.

Yine kaf eteginde insan cinsinden çok melekler vardır. Sen


Süleyman varınca cümlesini zapt edersin.

Kaf dağının kuzey tarafında zulumat denizi vardır ondan


öte umman denizidir Kafa varınca yine aydınlık olur.

Zulumat denizinde devler ifritler cinniler gulu beyabaniler


ve çok türlü mahlûkat vardır.

222
lalu cevher ve maden çok fazladır. Ve abı hayat dahi orda
bulunur.

Zulumat denizinden tahtını yel il götürsün Kaf dağından


yukarısı ki kar deryasıdır. Orda ateşi cinniler vardır.
Onların bir ulusu vardır ki adına Berrakı cinni derler on iki
burc şeklinde on iki başı vardır.

Onun gibi yavuz cinni yoktur ki yüz yirmi üç bin dokuz yüz
doksan dokuz Süleymana muti olmamıştır. (123999) 100
20 3 100 900 90 9 ‫ق كج غظ صط‬

Allahu teala onu ve halkını cehennem ateşinden yaratdı.

Sürhübad-ı cinniki üzerine gelmiştir onlardan birisidir ve


bundan bin derece ķuvvetli ve şecaatlidir. Gövdesi külhan
tomruğu gibi yanar ağzından çıkan ateş kadar cehennem
kapısından ateş çıkmaz.

Hiç bir yerde rahat olmaz illa ki kaf ta ya da kar deryası


içinde gezmek ile rahat eder.

☆Ya Süleyman ibni Davud bihakkı Allahu bi zevalu mabud.

Kaf yedi yıllıķ yol yüksektir. Üç yıllıķ yolunu ķar


tutmuştur. Her gün Kar yağmaktadır.

223
Onda canlı bir şey yoktur ki sadece bir türlü kavim vardir
timsah şeklindedir. Onun gıdası ve ölümü kendi
ısısındandır.

Güneş ki onlara değse buz gibi erirler. Amma güneş o yire


tesir edemez amma onların helakına sebep o ateşi
cinnilerdir.

O mahlûkatın cismi kardan dahi soğuktur. Kar yağsa o


kardan yeseler semirirler.

Kar yağmasa eski yağan karı yeseler zayıf hale gelirler.


tedric kuşunun nesim yelinden semirüp badı şimal
yelinden zayıf düşüp kıble yeli esince hasta olduğu gibi.

Ya Süleyman o mahlûkatı ateşi cinniler alıp yürekleri


üzerine korlar hararetlerini biraz def etmek için. Zira ol
cinniler ĥararetlerinden o kar deryasında sürekligezerler
her ne yere ayak bassalar uçsalar o kar deryası onların
cismi ıssısından su olup eriyip akar. O cinnilerin ağzından
çıkan ateş her ne yere uğrasa orayı yakar.

Ya Süleymam nebi Allahu Teâla sana fırsat vere ol


cinnilere boyun eğdiresin cohanda sana karşı duracak
düşman kalmaya. Sen hepsine galip gelirsin.

ve ondan kaf dağının Doğu tarafına geçelim ki onda Yecüc


ve Mecüc vilayeti vardır ikisi birbirine birbirine asidir.

224
Mecüc müdevverdir ve Yecüc mürebbedir. tüyü keçi kılına
benzer ve kulakları onun gibi uzundur ki birini örtünür
birini döşenir
Boyu yidişer arıştır (1 arış 50 cm yaklaşık). Mecüc
müdevverdir (boyu kısa ve enine geniş) ve çıplaktır
kılsızdır boyu üç arıştır. Yecücden ķuvvetlidir ve bunların
sanatı avcılıktır. Silahları ki o vilayetde bir aġaç biter
demirden parlaktır ve demir kılıç gibi Eğilir o aġaçdan ok
ve yay düzerler ve ejderha derisinden kiriş takarlar ve
sanatları ok atmaktır ve demir madenini bilirler oka
demren (ok ucundaki sivri demir) takarlar başka nesne
bilmezler.

o ağaçların büyüğünden yay ve küçüğünden ok yaparlar.

Ya nebiyallah ömürleri bin olmayınca ve bin oğlu kızı


olmayınca ölmezler ölmek yoktur amma eceli müsemması
ile cengte ve avda ecel-i kaza yitişe.

Süleyman Peygamber Aleyhisselâm tam burda sordu:

Bu Yecüc ve Mecüc çokluk taifedir. Bunlara kim musallat


olur kim cengde bunlara galip gelir.

Ruhi şahı cindi cevap verdi ki:

Ya nebiyallah bu Yecūc ikliminin doğu tarafında Allahu


teala ejderhalar yaratmıştır.

225
Bu rubi meskûn âleminde denizinde ne
Kadar tinnin yaratırsa ve taşlarında ne ķadar ejderha diri
ederse ve sığın geyiğinden ne kadar yedi başlı yel kanatlı
evren doğurtursa kırk gün tamam olunca haddi kemal
bulunca insana zarar gelmesin diye firiştehler bulutlara
emir eder bulutlar kayıp götürürler ol ejdehalar safına
getirirler. Zira bu Yecüc memleketinin doğu yanındaki
ejdehalardır. Yedi aylık yolu kat kat seddi olup durular.

Gıdaları Yecücdür. O kadar çokturlar ki yecücler onlarla


ceng ederler gözlerini vurup kör ederler ve ağzından ok ile
vurup cigerlerini gözleyip bağırlarını yararlar.

Onun gibi azim ejdehaları oklu kirpiye döndürürler.


Öldürüp etini yerler zehri onlara tesir eylemez et
kısmından yedükleri ejdeha ve evren tinninin (büyük
yılan) etleridir.

Amma ejderler Yeccūc halkını cenge varır görünce


ağızlarıni açıp birbirinin Üzerine yatıp boylarıni kemer gibi
yapıp kuyruklarını akrep gibi çevirip Kafasına dikip çenber
kılıp kursak kabartıp yel yutup biribirini öğürtüp
karşılarında gördükleri Yecücleri nefes çekip yutarlar. O
kadar yutarlar ki karınları doyar dolar halsiz kalıp yere
düşerler akabince gelen Yecūcler ejdehaların üstüne çıkıp
ceng ederler bir kaçını öldürüp alıp giderler.

Ya Süleyman yecücün bir sınıfı bahri Muhite gark olurlar


ki Kaf Dağı onların vilayetine yakındır. Her seher vakti ki
güneş dördüncü kat felekden tulü eder (doğar)

226
Güneş şulesi ile Kaf dağları zahir olur.
Kıymetli şeffaf taşlar deryayı Muhit içinde nur gibi parlar.
Birinci kar feleğe parlaklıkları ulaşır.

Yecūc halkı Kaf Dağını görürler. Soyunup suya girerler


deñizde yüzerler Kaf Dağına geceye dek ulaşırız derler
amma denize gark olurlar kırıldıklarına bakmazlar ta
geceye dek çabalarlar ölüp giderler.

Ölülerine ağlamaķ veya cengden usanmaķ veya


düşmandan dönmek bilmezler.

Gündüz halleri böyledir. Gece olunca yer içinde inleri


vardır girip yatarlar.

Eğer ejdeha etini bulamasalar gıdaları topraktır. Toprak


yerler.

Ya Süleyman Mecüc iki sınıftır.

Onların iki yanı iki settir. bir yanı kar deryasıdır ki kaf
dağının zirvesidir. Onun karını geçip o dağı aşmak için
gece gündüz o karı küreyip yol düzeltip çalışırlar yine
tufan olup kar yağa.

Mecüc kılsız ve çıplak taifedir dayanamaz helak olurlar


bazısı kaçıp inine girer.

227
Bir sınıfı ise mağribden yandadır. Allahu teala orada
karakuşlar yaratmıştır. Her birisi öyle büyüktür ki fil ve
gergedanı pençesi ile götürür.

Hak teala onların gıdasını Mecüc kılmıştır.


İnerler kaparlar yerler.

Hz Süleyman sual etti ki:

Bu Yecüc ve Mecücün seddi ne vech iledir.

Ruhi şahı cindi cevap virdi ki:

Ya nebiyallah o karakuşlar Yecüclere hamle edince onları


yecücler ok ile vurup düşürür etlerini yeyip gıda edilirler.

Yecüc ve Mecücün dört seddi vardır doğu tarafında


ejdehalar ve güney tarafında umman denizi ve kuzey
tarafında kar deryası ve batı tarafında karakuşlar seddi
olmuştur.

Ya Süleyman himmet et ki Yecüc ve Mecüce varasın o asi


halkı kırasın âlemde onlardan asi halk yoktur.

Ondan sonra bahri muhit ile ateş deryası vardır ona


varalım.

228
O deryada Hak teala ateşi bir mahlûk yaratmıştır. Çok
türlüdür. Bazısı behayim (dört ayaklı hayvan) şeklindedir.
Ot yerine köz kömür yer.

Bazısı uçar kuş şeklindedir kanat açıp uçarlar gıdaları


ateşin alevidir. Amma ki ateş denizinden dışarı çıksalar
ölürler.

aceb bu ki bahri muhit ve bahri ateş insan menziline yedi


yıllık yoldur.

Bahri muhit kenarı şarkdan yanadır. Ağaçlı bir dağ vardır.


Tutuşup yanar bazan bir gürültü ķopar havadan dağ gibi
ķaya üzerinde yanan ateş kendini kar edip pare pare
düşer sesi yankı verir ve bir aceb hal ki o bahri ateşin bir
kenarı bahri muhiti garka verip söndürür bahri ateş suyu
kaynatıp feleğe bir buhar çıkar ki o buhardan havayı
cinniler ifrtler hepsi gıdalanırlar.

Ya Süleymān seyir eyle gel

Ondan kül âlemine gidelim ki kül alemi


Bir alemdir ki yedi yıllık yoldur.

Öyle kül ki yel esip tozdukça yer ile


Gök arasını kül tutar ve o kül aleminde bir nice türlü
mahluk vardır.

Bazısı behayim şeklindedir gıdası küldür.

229
Bazısı atyar heyet (uçan bir mahlûk) ve bazısı mekesu
zübab (bir sinek türü) sıfatındadır. Kül üzerinde uçarlar
anların gıdası küldür.

Sizden evvel gelen Süleymanı Hafi ve Süleymanı Cafi ve


Süleymanı hâkim cinni bu zikr olan Süleymanlar
mukaddem gelen Süleyman bin Can zamanında âlemi
kâinatı onunla seyr idip gezdik.

Kırk sekiz yıl tamam yel tahtı Süleymanı götürmek ile yer
ile gök arasında geçip gitmek ile ve Can kavmiyle ben zaif
Ruhi şahı cindi nefes çekip uçmak ile bunca âlemleri ki
seyran ittik ki dört yerde gayet musibet çektik.

birisi kül aleminde ikinci cezireyi Tinninde üçüncü alem-i


zulümatta dır. Dördüncü zerre dağında. Süleyman bin
Canın hatemini elinden aldıkları yerde ki Süleymanlık
elinden gitdi...

230
BİR BİLGİNİN DOĞRULUĞUNU ÖĞRENME
MELİK CEŞNETİL DAVETİ

Bu havas ve davet Enfal 58 ayeti kuvveti ile


oluşturulmuştur
Bu havas ile kişi bir bilginin doğrusunu öğrenir

Vefki çizilir
Abdest alıp 2 rekât namaz kılınır
Allah dua edilir niyet ile
Vefk çizilir yatacak vakit yastık altına konur
Ardından sağa dönüp şu kelam okunur
7 kerre okunur
Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahümme Eselüke bi hakkı ayeti Rabbena gul lena el


hakikat. Ya ceşnetayil Bi hakkı nuru muhammedi
icabeteldaveti gul lena hakikaten hazelemr. (X7)

Sonrada Ya ceşnetayil..... ....konusunda bana doğruyu


söyle diye arz edilir.
Yatılır
işin doğrusu mana aleminde kişiye zahir olacaktır. Bi
iznillah

Bu işte kuvvet ve derecesi ileri olanlar direk ceşnetayil


ile konuşur. Amma insan lisanı ile değil

231
VEFK BUDUR

232
İLMİ LEDÜN İLE HAVAS
İSM-EL RUHANİ Yİ BULMAK

İsmel ruhani yani ruhaniyetin en büyük azamı demektir


kim ismel ruhaniye ulaşır ise onunla büyük işleri başarır
hesabı ilmi ledün iledir
Besmelenin içinde Hak teala tarafından bildirilmiştir.

İSMEL RUHANİNİN VARLIĞI İSPATI VE HESABI

Besmele bas ile şerh edilir


‫ميحرلانمحرلاهللامسب‬

Allah tektir teki sever

O halde Çift geçenlerin benzerleri alınmaz


‫)م( ي)ح( )ر( )ل() ا (ن )م (ح ر )ل( )ا (ه )ل( ل ا م س ب‬
Parantez içindekiler birden fazla geçenlerdir
ilk geçeni alınır fazlası alınmaz

‫ينحرهلامسب‬

burda ismel ruhani beyan olunmuştur


(‫ي ن ح ر )ه (ل ا م س )ب‬

‫ال رح ني سم ب ه‬

233
Biha ismel ruhaniy
Yani ruhani isim ondadır
Bu ruhani ismin varlığı ispatıdır
Bu şifreyi çözelim
Ruhani isim nerdedir

Almadığımız harfleri Alıyoruz


‫محرلاملال‬
Li elem el rahim
Acıdan kederden esirgemek
Ebcedi 380 eder
Oda
‫شف‬

İsmel Ruhani Ya şefi dir


‫ع ش في‬
Şeklinde yazılır

Ya şefiu şeklinde zikredilir

kim bu ismi çokça zikrederse

Her işinde murada erer

ilmi Haki tahirullah Havas-ul kebir bi iznillah

234
İsmel ruhani zikri ile beladan azat olmak ruhani
hastalıklara şifa

İsmi ruhaniyi hesap ettikten sonra şu azameti zikredersin


380 kez

Beladan şefaat olunur ruhsal hastalıklar def olur bi iznillah

Bismihu bihu bismillahismur ruhaniy lilmelrahimi ya şefi


Bismihu bihu rahmani lilmelrahimi ya şefi
Bismihu bihu rahimi lilmelrahmani ya şefi
------

İsmel ruhani ile büyü tespiti büyünün cinsi


nereye saklandığı ve çözümü

Bu ilim ile bilinir ledün ilmi lazım gelir

Örnek ile açıklayalım


Gökçe ismindeki kişide büyü varmı cinsi nedir büyü varsa
nerededir tespit edelim
Evvela Gökçe ismi çoktur amma ruhu tektir her Gökçe
ismine aynı işlem olmaz bu ledün iledir

Biz özellikle burda geçen Gökçe ye Baktık

235
Ebcedi 54 tür
ismel ruhani ile çarpılır
54×380
20520

12 ye bölünür
1710 kalan 0

Tekrar bölunmuyorsa büyü yoktur


Bölünüyor ise devam edilir
Kalan 6 olur
(142×12=1704 1710-1704=6)

6. Harfe bakılır o harf vav ‫ و‬olur

Tabiatına bakılır
Topraktır
Büyü toprağa gömülmüştür. Büyü vardır

Ne büyüsü bakalım

20520
20 500 20
Ke s ke

Kesik eder.

236
Kesme büyüsü yapılmış

Kısmetini kapatmak için evlenmemesi için büyü


yapılmıştır.

Toprağa gömülmüştür
Yeri mezarlıktadır

Sihrin iptali

380×54
20520
2520+7
20527
20527×20520
420 214 040
‫ت كرادم‬
Sihir Tekrü Adem ile bozulur
Tekrü adem
Adem Kabiri demektir
Mezar erkek bir kişiye aittir bulunur büyü çıkarılır
ikinci yol kişi mezarlıkta yatmalıdır 1 gece
O zaman bu büyü bozulur.

237
HURUFU RUHANİYYE
TÜM SİHİRLERİN İPTALİ

Bu tablo ile tüm sihirler iptal olunur

238
RUHANİYYE TABLOSU İLE
SİHİR İPTALİ UYGULAMA

Tablo kullanılarak sihir iptali şöyledir


Kişide büyü olduğu tespit edilirse

Anne adı ile kendi ismi cem edilir


Büyü yapan böyle yapmıştır

Örnek
Anne adı Hatice kendi adı Gökçe olsun
Büyü tespiti ettik
Tablo ile iptal edelim

Ebcedi
622+54 eder
676 olur

Toplam cemi 10 harftir 5 Hatice 5 Gökçe


(Arabi)

676×10
6760 olur

6 (1000) 700 60
Bini almıyoruz

239
‫سذو‬

Tablodan ilgili kelimenin hadim ruhanilerini alacağız


Sedin Dayabin Refabin
64 812 282

Bunların yardımcılarını alacağız


Kecayil Katayuşin Kavetayşin
Zeaayil Tesavyuşin Tesactayşin
Remaayil Sekezyuşin Şekedtayşin

‫رف ب ظ يب صد‬
‫ق وط يش ق ط يوش ك جاي ل‬
‫ت صجط يش ت صوي وش زعاي ل‬
‫ش كدط يش ث كظ يوش رماي ل‬

Bunu kendir bezine yazıp yakıp buhur edip kişi içine


çekince sihir iptal olur

240
EVLİLİKLE İLGİLİ CİFİR UYGULAMASI
TALİHE BAKMAK

Kadın ve Erkeğin isimleri ebced ile hesap edilip toplanır

7 ilave edilir

9 a bölünür

Kalana bakılır

Bir kalırsa evlilik boşanma ile biter

2 kalırsa büyük saadete işaret eder

3 kalırsa ilk yıllarda büyük sıkıntılara işaret eder


yaşlılıkta rahata isaret eder

4 kalırsa evlilikte uğursuzluk ve kotu haller olur eşlerden


biri ihanet eder

5 kalırsa çok evlat ve çok mala işaret eder

6 kalırsa sürekli geçimsizlik olur

241
Yedi kalırsa eşler birbirini çok sever ve öyle devam eder

Sekiz kalırsa bol rızık olur

Kalan olmaz ise evlilik uygun değildir

Örnek

Ali ve Fatma evlenecek


110 ve 135 ebced

245 eder
7 ekledik
252 eder
9 a bölecegiz kalana bakacagız

Kalan 0

242
TAMTAM HİNDİ BABI

SADRI EŞRAK KORKUDAN EMİN OLMAK

243
HALKI ECNEMİR CİNLERİ GÖRÜP İŞİTMEK

244
DÜŞMAN GÖZÜNDEN SAKLANMAK

245
MENCİKEBİHUVEL İFRİT

246
DESHAKI İHRAÇ HAZİNE ÇIKARMAK

247
HESTABİ VE SEKAHİ ÂLEM KURŞUN GEÇİRMEZ

248
DARBI HEMET ÖLÜYÜ KALDIRIP KONUŞTURMA

249
SİMYA TOZU

250
HZ SÜLEYMAN VE İKİ SAKKA (SU HAMALI)
İBRETULLAH

Nabak şehrinde bir piri sakka (su hamalı) vardı. Ömrü


müflislik ile geçmişti. Adına Sakkayı Hamidi derlerdi.
Müflis hir dervişti. Süleyman Aleyhisselâmı tenha görüp
gönlünden varayım Hazreti Süleymanla konuşayım belki
ban bir ihsan eder dedi.

Varıp Süleyman Makamına geldi. Hatipler reddetmek


istedi. Sakka Hamidi bağırarak seslendi:

Ey emiri insi ve cin zıllı Mabud Ey Süleyman bin Davud


degahina şeylillaha geldim. Derdi olan bir pirim bana ihsan
eyle dedi.

Hazreti Süleyman pirin avazını duydu. Pisliğini görüp


görüp acıyıp seslendi ki

Gel ya pir seni kimse reddetmesin dedi.


Haciplere emir etti yanına getirdiler.
Sual etti ki:

Ya piri aciz kac yaşındasın.

Ya nebiyallah atan Davud Aleyhisselâm dünyaya


geldiğinde ben şeriat emrine girdim yaşim o vakit 44 idi.
amma o vakitten sonra ne kadar oldu bilmiyorum dedi.

251
Süleyman Aleyhisselâm hâkimlere emir etti hesapladılar.

Davud Aleyhisselâm doğumundan vefatına yüz yıl tutup


müddet-i saltanatdan dahi sekiz yıl geçmiş yüz sekizde
kırk dört yılı dahi taksim ettiler 152 yıl ömür oldu.

Bu 152 içinde sakka halen zinde idi.


Arkasına suyu alır getirir Nabaķ şehrinin halkına su
ulaştırırdı.

Başında imamesi ve omzunda libası parça parça köhne ve


yalın ayak dururdu.

Hazreti Süleyman Şakanın ömrüne şaşırıp sordu:

Ne acayip haldirki sizin bu halle ömrünüz uzun olur ve


bizim gibi haliflerin kısa olur.

sakkayı pir cevap verdi ki:

Ya nebiyallah benim bildiğim budur ki

sizüñ rızkınız bu bardaktan su döküldüğü gibi gelir ve


amma ki bizim rızkımuz küpten su damlar gibi gelir o
sebebten bizim ömrümüz uzun sizin ömrünüz kısadır dedi.

252
Süleyman Aleyhisselâm dedi ki:

Ya sakkayı pir ne acayip söz söyledin

Şimdi ben sana ihsan buyurup zengin etsem ömrün sona


erer kısalır mı?

Pir cevap verdi ki:

Evet, öyle olur, zira ki bir kişiye takdir olunmuş rızıkı ve


takdir olan nefesi az az alsa verse yahut çokça nefes alsa
verse ol takdir olan hazineye el vursa yese içse Dağıtsa
çürütse hiç ona nafaka kalmasa onun ömrü sona erer. Zira
ki takdir olan rızkı yedi tüketti. Amma ki ağır yese o takdir
olunan olan rızkı tamam tüketmeyince ömrü sona ermez.

Ya Süleyman ben bu durumu tecrübe ettim. Hindistanda


Âdemi Safi mezarlığında riyazet çekici demkeşler olur ki
gece ile gündüzde ademoğlu 24000 nefes alıp verse
gerektir.
Her nefes zamanı bir saattir ve her nefeste ecelden iki
kerre korku vardır. Alına verilmeye ve çıka ve girmeye.

Gece ile gündüzde 48 kerre ecelden korku vardır. Bunun


gibi dünyada kişi ne rahat ola ki 48000 kerre gice ile
gündüzde ecel korkusu çekesin ki nefsinin öleceğini dahi
tahkik bilesin.

253
Ya nebiyallah o demkeşler bu hale muttali olup ölecekleri
vakit evlatlarına tembih ederler. Gece ile gündüzde 2000
miktarı nefes almayı ve yedi dirhem arpa ekmeği yemeyi
nasihat ederler.

O nefeslerin az alıp verdikleri için onlara demkeş dirlerdi


ve bir söz ki menfati yoktur boştur ağız açıp onu
söylemezler ki soz söylemek için nefes almak lazım gelir.
Çoğunlukla sözleri işaret iledir ve Hak tealayı kalp ile zikir
ederler. Mühim iş olsa o vakit söz söylerler veya yazı ile
haber verirler.

O sebepten görürüz ki onların ömru uzun olur. Çok çeşitli


yemek yemezler ve derler ki hastalık ondan ortaya çıkar
olur. Örnek behayimin (dört ayaklı hayvan ) gıdası türlü
olmadığından hastalıķları dahi azdır der böyle
Zan ederler.

O demkeşlerin sözlerine itimat itmezdim velakin imtihan


ettim gördüm denedim benimde başıma geldi dedi.

Süleyman Aleyhisselâm şaşırıp seslendi:

Ya Sakkayı hamidi bizim zannımızca Allahu Teâla ne takdir


etti ise o ömrü sürse gerekir. Vakti saati bellidir o gelince
ömrü sona erse gerek.

Amma ki senin bu sözünü imtihan edelim tecrübe edelim


dedi

254
Tecrübe etmek evladır deyip hadimlerine buyurdu
sakkaya bin kızıl altın verdiler ki hepsi yusufidir. Bir altın
yedi misal senbūse (üçgen) şeklindedir.

Sakka dua edip alıp gitti.

Meğer ki onun bir sakka yoldaşı vardı.


Adına Said derlerdi ki Habeşliydi
Henüz gençti. Yüzü şirin lisanı güzeldi.

Gördi ki Süleyman Aleyhisselâm sakkayı hamidiye çok


ihsan verdi. Hased etti diledi ki varıp Süleyman
Aleyhisselâmdan kendide nimet isteye.

Vardı nazarında geldi şiir okuyup methler etti

Hazreti Süleyman Saidin halini güzel gördü.


Hz Süleyman altın bir tahtta oturmuştu.
Ondan kalkıp bir ağaç kürsü üzerinde oturdu.

Emir etti Altın kürsüyü saide verdiler.


Hz Süleyman sual etti:

Ya Said nerden geldin.

255
Said cevap verdi

Habeşten geldim

Yine sordu

Dünyalıkta neye kudretin yeter

Said cevap verdi

Hiçbir şeye kuvvetim yetmez ne is tuttumsa rast gitmedi


dedi

Süleyman seslendi ki

bu Zerrin kürsü sana yeter var sermaye edin sakkalığı


bırak zira ki bu sana tacirlik etse yeterli gelir ölünceye dek
kimseye muhtaç olmazsın dedi

sakka şad olup hz Süleymana dua etti.

Said kürsüyü alıp gitti varıp pazara götürdü diledi ki sata


her almak isteyen baktı ki altın degildir illa ki has pirinçtir

Birkaçı seslendiki

256
Bu kürsüyü Süleyman Aleyhisselâma cinniler getirmiştir
sahtedir. Kim bilir ne madenini şekli altına benzer.

Bir kaçıda şöyle seslendi

Bu kürsünün yüzünü altın ile kaplamışlar amma içi ne


madenidir kimse bilmez.

bazısıda şöyle seslendi

Eğer bu kürsü kızıl altın olsaydı Süleyman Aleyhisselâm


neden bunu bu sakaya versin

Saf altın olaydı bunu kimse buna vermezdi.

Bedeli ancak yüz tengeye çıkdı ki her tenge dört dirhem


gümüştür. Said o fiyata satıp işine gitti. Sözler üzerine bu
kürsü altın değildir sahtedir deyip ucuz bir fiyata sattı.

Ahi melik pazarda kürsünün böyle satıldığını görüp gelip


Süleymana haber verdi.

Süleyman Aleyhisselâm şaşırdı o kürsüyü alanı çağırdı yüz


tenge fazla verdi ammā ki bu kürsüyü alan gördü Hz
Süleyman böyle fazla verir bildi ki kürsü hakikat altındır.

Vermedi götürüp parçaladı potaya koyup eritti parça parça


edip kalıpladı sattı karun gibi oldu.

257
Ol sakka Said parayı tez zamanda bitirdi yine aç fakir
kaldı. Sakkayı Hadimi ki Hazreti Süleyman onada çok mal
verip zengin etmiş idi o dahi birkaç ay geçmedi vefat etti.

Hazreti Süleyman bu salkaların haline şaşırdı

Lokman Hâkime çağırdı

Ya Hâkim o sakkaya bunca mal verdik zengin


ettik ömründen teftiş ettik gördük ki gerçek söyledi çünki
rızkı su tulumu ağzından boşalan su gibi geldi ki ömrü
kısa oldu.

Lokman Hâkim Cevap verdi

Ya Süleyman Hak Teâla her doğan için bir miktar saadet


kıldı dünyada onu iki bölük kıldı.

Bir bölümün ömrünü uzun kıldı ve bir bölümünü refah ile


zengin kıldı

Doğanın ömrü uzun olur dirligi refahı az olur ömrü az olur


dirliği Refahiyeti çok olur.

Ya nebiyallah ömür ve devlet ikiside Allahu tealanın


emrindedir o Beni âdemden her kişiye ne takdir etti ise o
olur.

258
Her insana saadettin ve nimetten nasip kıldı onu iki bölük
eyledi bir bölüğünü dünyada ve bir bölüğünü ahirette kıldı

Nitekim Hak teala kelamında buyurdı

Ve kullü şeyin indehu bimiktarin

Ve dahi

Mā nunezziluhu illa bikaderin malūmin

O miktar dünyada insana nimet olur


O miktar ahiiretde eksilir

Ki hak Teala

ezhebtum tayyibatikum fi hayatikümüddünya


vestematum biha dedi

Ve dahi

Men kane yüridu harsel ahireti


nezidlehu fi harsihi ve men ksne yüridu harsed dünya
nutihi minha ve malehu fīlahireti min nasibin dedi.

259
İşaret eyledi ki

vebtegı fima atekellahud darul ahirete ve latensa


nasibeke mined dünya ve ahene kema ahsenellahu ileyke.

bizüm dwdüklerimizin hakikatine delalet eder zira onlar


bildiler ki ahirette nasibi o takdim eylediği miktardır zira
hak Teâla

Ve ma tukaddimū li enfusikum min hayrin teciduhü


indellahi dedi.

Ya Süleyman o dünyada mütelezziz olup mütennim olanlar


hallerine mağrur olmaz
Zira o dünya nimetleri onlardan zail olur fukaradan olurlar
ve eşkiyadan olurlar.

Nitekim Allāhu Teala buyurur

Ve seyalemullezine zalemu eyye munkalebin


yenkalibune.

tehdid ve rahid kifayet eder

Ya nebiyallah o sakka ki zerrin kürsü vermiştiniz o


takdirullahta yoktu ki bu altın kürsüyü satıp parasını alıp
tamam zengin ola. Ondan olmadı.

260
Lokman Hâkim Süleymana hikmet ile cevap
Verdi Süleyman işitip güzel buldu

Sonra Cebrail Aleyhisselâm gelip haktan selam verip


seslendi

Ol piri sakka gelip ömrünün uzunluğunu müflisliğinden


tuttuğu nefesten
Ve zenginlerin ömrü kısa olur dediği sebebten vaktaki
ömrü sona erdi zenginlik ile ömür sürmeden vefat etti.
Kendi sözünü eceli tasdik etti.

Hak teala bildirdi ki devlet saaadettir ve ömrü azize


eyyamı mühletdir ömür sayılı gündür. Benim takdirimde
başka iş yoktur.
Bir kimsenein eceli gelse bir nefes dahi hayat bulması
mümkün değildir.

Nitekim iza cae eceluhum fe la yestehirune saaten ve la


yestakdimüne

Ya nebiyallah ol bir sakkaya hak teala devlet ve saadet


vermemek ister sen diledin ki bir zerrin kürsü verip onu
zengin edesin.

Kürsüyü alıp satmaya sundu hak emri ile gönül gözü


baglandı

Hiç kimse onun halis altın olduğunu bilemedi.

261
Hak teala buyurdu ki

O saka kişi dünyaperest olur ahireretini unutur diye ki o


daim ibadet kilip benden dua diler ve sakka olarak halka
su ulaştırırdı daim iman talep kılardı ki reva görmedim ki
Karun gibi mala haris olup mal onu azdırıp gunahkar ede.

Bunca zamandan beri ibader ettigi boşa gider iblis gibi


ziyan ederdi.

Ol iki yüz tengeye ki altın kürsüyü sattı ona bir hırsız


musallat edip evinden aldırdım o kürsüyü de mal-pereste
nasip ettim
Benim takdirimde buydu ki ol sakka müflis vw fakir ömür
sürüp kanaat kila riyazet çekip bana taat ede. Ahirette ona
rahmet kılıp cennet verem.

Ve ol riba hor dünya peresti zengin ettim ahirette zelil


edem. Dirhem altın yerine bin azap kılıp cehennemde
canına şiddet kılam ki bi hesap ola.
Dünya malı iki kısımdir bir kısmı helaldir nitekim ikinci
kısım haramdır
Onun sahibi azap çekecektir.
Herkes yaptığının karşılığını görecektir

fe men yamel miskale zerratin hayran yerah ve men yamel


miskale
Zerratin şerren yerah.

262
AKREP BURCU AMİR MELEĞİ SARSAİL
VE HZ SÜLEYMANA VERDİĞİ BİLGİLER

Süleyman aleyhissselam azamet ile saltanat divanı kurdu


ins ve cin ve vahş (yabani hayvan) ve kuş ve mür(karınca)
ve mar(yılan) çevresinde toplandı o divanda hazır oldu ve
müvekkel ervah (görevli ruhaniyetler) dahi izlerdi.
Süleyman divanda iken o vakit İlya bin Yahunasen ava
gitmişti. Attan düşüp yaralandı dili tutuldu konuşamaz
oldu hüddamları(yardımcı) onu alıp çadırına getirdiler.
Süleyman Aleyhisselâma varıp hemen durumu haber
verdiler.
Süleyman hemen emir etti 4444 hakimin en üstünü
Lokman bin Ada varıp nabzını tuttu kontrol etti.
Bildi ki bu iş cin işidir.
Talihine baktı. Gelip Süleymana haber verdi dedi ki

Ya nebiyallah İlya bin Yahunase cinden zarar dokunmuş


ondan bu hale gelmiş. Talini dahi tuttum bildim ki talii
akreptir ve yıldızı Merihtir.
Ona çare budur ki nübüvvet mührünün (saltanat
mührünün - mührü Süleyman) altıncı ismini okuyup
müvekkeli burcu akrebi davet etmelisin.
Görüntüsü ortaya çıkar ve ona hüküm edersin

O işi yapan cinniyi tutup huzurna getire dedi.

263
Süleyman aleyhissselam yerinden kalkıp iki rekât namaz
kılıp saltanat mührü üzerindeki yed-i kudret (Allahın
kudret eli) ile mestur (örtülü) olan on iki bahşı ismullahın
altıncı bahşını okuyup akrep burcunun muvekkel malikini
davet etti.
Allahın emri ile meleki azam Süleyman gözüne ayan
huzuruna hazır oldu. Kaddi hamide kılıp (öne eğilip) selam
verdi.
müvekkili burcu akrep bu şekilde izzet kılıp selam verince
Süleyman aleyke alıp nazar kıldı gördü ki bir acayip
heybetli ibretullah meleki azamdır.
Dört başı var adem gibi. Her başında üç yüzü var ve Her
yüzinde üç gözü var. Diğer azaları yerli yerinde sekiz
büyük kanadı var ve dört eli var adem eli gibi
ve dört kanadı ile tüm azalarını kapatmış dört kanadını iki
tarafından kavsı küzah gibi (göğün çemberi) kemer
kemere kılıp (sarıp) durur. Dört elinin birisinde ateşden
meydana gelmiş tigi bürran (keskin kılıç) tutar.

Bir elinde bir tas tutar ateşi içinde akrep


şeklinde ateş var alevi yandıkça akrebi ateş şeklinde
gösterir.
Bunlar iki sol elleridir yanlarında tutar
Sağ ellerinin birinde bir zerrin (altın) levha ve birinde bir
nurani mühür tutar üzerlerinde yed-i ķudret (Allahın
kudret eli) ile yazılmış kazılmış esmaullah var
Ve bir acayip haldir ki meleki adamın başında nurdan tacı
var nuru âleme gün gibi şule verir. Ve bir acayip haldir ki
bu azim meleğin ayakları âdem ayağına benzer ayakkabı
giyer velakin ayakkabıları akrebe benzer, Ateş saçar.

264
Süleyman Aleyhisselâm sual edip sordu ki
Meleki azam mübarek ismin nedir ve neye müvekkelsin
görevin nedir ve bu ellerinde tuttuğun levh ve mührü
esmaullahın havası nedir ve sol elindeki kılıcın amacı
nedir. Ateş ile ateş içindeki akrep şekli neye işarettir. Dedi

Meleki azam cevap verdi ki


Ya nebiyallah ben akrep burcunun Allah izni ile
müvekkeliyim adıma Sarsail● derler.
amma ki kerribiyun arasında künyeme
Hirkail dir ●
ve tekvinler (yaratılmışlar) içinde ismim Kayume ● dir
Ya nebiyallah benim emrimde sekiz kerre yüz bin melaike
(800.000) vardır. Her birisi sekiz kerre yüz bin (800.000)
melaike müvekkiline hüküm eder ki her müvekkelin
emrinde de sekiz kez yüz bin (800.000) mahlukat (tekvin)
vardır ve her tekvinin emrinde sekiz kez yüz bin (800.000)
cin cemaati vardır. Reisi Mahkumu vardır yani onları
zapteden reisleri vardır. Cümlesi akrep burcuna tabidir.
müvekkel ve reisi tekvin ve cinniyandır.
Ya nebiyallah sağ elimdeki altın levh üzerinde üzerinde ki
tılsımat ismi azam bereketinden ve mühür esmaullah
havası şerefindedir. Zikir ettiğim müvekkiller ve dahi
tekvinler ve reisi cinniyan bununla emrime mahkum
olmuştur.
ve sol elimdeki ateş içindeki ateşten akrep akrep burcuna
mensup müvekkel olduğuma delildir.
Ve bu ateşli keskin kılıç ki onla emrime itaat etmeyen
tekvinler ve reisi cinnilerden asi olanları vurup yakıp helak
ederim.

265
Ya nebiyallah her kim bu levhimin tılsımını kamer akrep
burcunda iken tali ihtiyar kılıp merih saatinde huni şir
(aslan kanı) ile veya huni peleng (kaplan kanı) ile veya
sarı beneksiz horoz kanı ele yazıp gülsuyu ile ezip
üzerinde bulundursa hiç bir düşman onun yenemez.

Eğer ki bu levhi padişahlar bayrakları üzerine rakam etse


yazdırsa amma yazarken Merih buhrunu vermeli ve merih
saatinde yazmalı o padişah hep muzaffer olur.
ve la havle ve la kuvvete illa billahil aleyyil aziym

Ya nebiyallah her kim bu elimde olan nurani hatemin


üzerinde yed-i kudret ile yazılıp kazınan mührü kamer
akrep burcunda iken merih saatinde yazıp Merih buhru
verip kızıl akik üzerine veya çelik yüzük kaşına rakam
ettirip taksa tüm halk içinde muhterem ve muazzez olur
dahi cihanda yokluk görmez hep zafer bulur.
Merih buhuru şudur
Sandal, Damla sakızı, kust (topalak), Cin tırnağı, Cavi
(asilbend) Karıştırılıp yakılır
Bunlar aktarlarda vardır
Merih saati
Pazartesi sabah 4. Saati
Salı sabah 1. Saati
Cumartesi gecesi 5. Saati
Salı sabah uygundur
Cumartesi aksam uygundur
Tam saat için hesap edilmelidir

O gününün güneş doğum batım süreleri arası geçen

266
dakika hesap edilir 12 ye bölünür

Misal güneş 6 da doğup 17 de batsın


11 saat eder 660 dakikadır
660/12= 55 eder 1 saat 55 dakikadır
6 dan 6.55 e kadar 1. Saat olur
6.56 dan 7.50 ye kadar
2. Saat olur
Bu sabah saati hesabıdır
Aksam saati için gün batımı vw gün doğumu alınır
Örnek cumartesi güneş 17 de battı pazar 6.10 da doğacak
13 saat 10 dakika eder
790 dakika olur
1 saat yaklaşik 66 dakika olur
Cumartesi gecesi 5. Saat için
1.saat 17.00-18.06
2. Saat 18.07-19.13
3. Saat 19.14-20.20
4. Saat 20.21-21.27
5. Saat 21.28-22.34 (budur)
Ger gün icin bu saat yeniden hesap edilir değişir

267
O LEVHDEKİ TILSIMLAR BUNLARDIR

MÜHÜR BUDUR

İlmi haki tahirullah havasul kebir bi iznillah

268
SARSAİL MELEK
CEHENNEMİN HALLERİ BEYANI

Sarsail melek Akrep burcu maliki böyle anlatınca


Süleyman Aleyhisselâm sual etti:
Bize ömründen ve cihandan haber ver
Sarsail cevap verdi ki:
Ya Süleyman benim ömrüm uzundur ne miktardır ben
bilmem Allah bilir zira ki Hak teala âlemi yaratdı ay ve
güneşi var etti on iki burcu feleklerde süs etti. Bizim
emsalimiz müvekkel burcları ve tekvinleri ol vakit yarattı.
Âlemin ibdasını ve hilkasını (yaratılışını) Allahdan gayrı
kimse bilmez.
Amma batı tarafında küreyi Nardan (ateş küresinden)
yitmiş bin yılda bir kerre akrep burcu şeklinde bir ateş
zuhur eder ki rubu meskûna (dünya karasına) iner ve
doğu tarafından dahi aslan burcu şeklinde ateş küresinde
bir ateş inip rubu meskun âlemi içine düşüp deryalar
kaynatıp kuru yerde olan mahlukatı helak eder bu hali ben
yitmiş bin kerre gördüm. Bundan başka nişan bilmem
dedi.
Süleyman Aleyhisselâm gayet şaşırıp seslendi:
Ya Sarsail Melek bu uzun ömrün içinde cihan sarayında
âlemi ulvide acayip neler gördün haber ver dinleyim dedi.
Sarsail cevap verdi ki
Ya Nebiyallah âlemi ulvide çok acayiplikler gördüm amma
ki bana bir nesne çok acayip geldi.
Süleyman o nesne nedir dedi

Sarsail cevap verdi

269
Ya nebiyallah Hak teala arşı azim olarak yarattı gayet
uludur.
şöyle ki Yedi Kat Yerler ve Yedi Kat Gökler ve Yedi Kat ve
Yedi Kat kaf dağları ki Arşı Azimin yetmiş kez yüz bin
kaimesi (ayağı) vardır bunların tamamı bir kaimesi
kadardır. Belki ondanda azdır.
Bu azamet ile Arşı Hak Teala yarattı arş kendini gördü ördi
Yüce Azametine garre oldu (gafil oldu)
Hak teala diledi ki arşı azime kendi büyüklüğünü miktarını
bildire bir ejderha yarattı azim bir ejdeha ki yedi kerre arşı
azimi kuşatıp karnı içine aldı ve başı yedi kat yerden aşağa
öküzden balıktan ve balığı götüren deryadan ve deryayı
içine alan kızıl yakuti kadehden ve kadehi götüren ateş
küresinden ve ateş küresini götüren badı sarsardan aşağı
uzanır (rüzgardan) ve rüzgarı harekete getiren ki ol
ejderhanın tesbihi nefesidir.
Ol ejderhanın ağzında yedi kat cehennem vardır üç
cehennem sağda dişleri arasında ve üç cehennem de sol
tarafta dişleri kovuğundadır amma ki esfeli safilin o
ejderhanın dili altındadır bu zikr olan cehennemlerin
azameti o kadardır ki her birinin bir kapısı vardır tuli arz
(bir boydan bir boya) elli bin yıllık yoldur ve her bir kapının
kenarında yitmiş bin dağ vardır Ateşten dir ve her bir
dağda yitmiş bin dere vardır Ateşten dir ve her derede
yetmiş kez yüz bin saray vardır (7 milyon) Ateşten dir ve
her bir sarayda yitmiş kez yüz bin (7 milyon) hucerat
(oda) vardır ateştendir ve her bir odada yitmiş kez yüz bin
kerre yüz bin (700 milyar) azap vardır.
Ya nebiyallah ol ejderhanın ağzının sağ tarafındaki dişi
kovuklarindaki üç cehennemin adları budur
Birinin adı Lazadur Yecüc Mecüc için hilkat (var edilmiş)
olmuştur.

270
Ve birinin Hutamedir azgın Yahudiler (Cühudlar) için
hilkat olmuştur
Ve üçüncü cehennemin adı Haviyedir kafirler için hilkat
olmuştur.
Sol tarafında dişleri kovuklarında olan üç cehennem adları
bunlardır
Birinin adı Cahimdir şeytan için hilkat olmuştur.

Ve ikincinin adı Sairdir (Ala cundu minessair) münafıklar


içün hilkat olmuştur.
ve üçüncünün adı Sakardır Namaz kılmayı ibader
etmeyenler içindir
ve yedinci cehennem ki dili altındadır esfeli safilindir o
cehennemin deresindedir
Ya nebiyallah ol ejderhanın azametinden hiç bir şey habeR
vermedi kerribiyun fikr edemedi.
amma ki yedinci ķat gök firiştelerinden Salsayail ● melek
cevap verdi ki bir vakit Allahu tealanın emri ile cenneti
cehennemi görmeye vardık cehennem müvekkelinden
sual ettim ki:
Yedi tabaka cehennemi ağzına alan ejderhanın azametini
tamam bilirmisin dedim
cevap verdi ki:
ejderhanın azameti şu ola
yedi tabaka cehennem ki altısı sağ ve sol dişleri
arasındadır ve yedincisi ki iki dili altındadır esfeli safilin
deresi o cehennem içindedir.
ol esfeli deresinin ağzında ateşten yetmiş bin dağ vardır
ve o dağın her zirvesinde yitmiş bin hucerat (oda) vardır.
Ateştendir ve her odada yetmiş bin asiye azap olur.

271
bir gün bir asinin diline bu geldi kim:
ya hafiyyel eltaf necinna mimma nehah
Arşı azimin ayağında muallak duran yeşil kudret
kandilinin içindeki Nuru Muhammed (Bloğumuzda Nuru
Muhammed Daveti Kaycavin bilgi mevcuttur) hakkı için bu
asilere necat verip o asi bir kuhi ateşi ziri zeber et deyip
niyaz edince Hak teala onun günahını afv kılıp ahir zaman
peygamberi Muhammedin Sallallahü aleyhi vesellem nuru
azametini yad ettiği için tüm asilerin günahını afv kılıp
zebaniler emir etti cehennemden ve ejderha ağzından
çıkarıp dördüncü kat gökdeki cennet kapısına iletip
Rıdvana teslim ettik. Tesnim suyu (mutaffifin 27) ile
yuyup Selsebil ırmagında pak edip Hak izni ile cennete
koydular. Muhammedin nuru izzeti şerefine Tüm
Cehennem malikleri ile secdeye Varıp seslendik ki İlahi
Seyyidi Mevlayi bizi habibin Muhammedin şefaatinden
mahrum eyleme (onda Şefinin en üst derecesi vardır)
deyip niyaz ettik. O vakit gördük ki o yitmiş bin zirveli
ateşden dağ yerinden kopup esfeli safilin deresinin
uçurumuna uçup ziri zeber olup gitti. çatırtısı ve kütürtüsü
yedi kat cehennemi zelzeleye verdi.
Bundan acayip bu ki yitmiş bin yılda bir kerre bu ejderhaha
Allahu tealayı tespih edip azameti celali ceberrütüne mesti
hayran olup
Ya Hayyu Ya Aziym ● deyip
Şiddet ile nefesini dışarı verir nefesi şiddetinden
cehennem alevinde azap olan asileri ve cehennem içinde
azap için duran Afarit (ifrit) ve Akarip (akrep) ve
tenninleri (büyük yılan) hepsini agzından dışarı çıkarır
ondan sonra dünya alemi yılları hesabınca ay ve güneş on
iki burcu seyir ettiği aded-i sal (sene sayısı) yedi yıl
miktarı geçtikten
Sonra Ya Hayyu Ya Baki Ya Azim Allah ● deyip

272
Nefesini içeri çeker nefesinin şiddeti ile yedi kat cehennem
aleviyle çıkan mahlukattan ne kim var ise geri yerli yerine
varıp karar eder.
Bu taķdirce o esfeli safilin deresinin ağzında göçüp ziru
zeber (param parça) olan yetmiş bin zirveli ateş dağı ki
esfeli safiline yuvarlanıp gitti sesi daha kesilmedi yitmiş
bin kerre ejderha nefesiyle her yetmiş bin yılda bir kerre
cehennem ateşinin costuğunu görmeyince o dağın
çıkardığı ses kesilmedi.
ilmel yakin ve aynen yakin bildik ki esfeli safilin deresi
kuyusunun derinligi yetmiş bin yıllık yol imiş.
O azim ejderhanın tamam ululuğunu biz bilemeyiz dedi.

La havle ve la kuvvete illa billahil aleyyil aziym.

273
187 ESMA ZİKRİ KEBİR
187. İsim Ya Şefiu dur. İsimler Ebcede Göre Sıralıdır.

274
HAMD-U AYN BERHAİL HAVASI
(Fatiha2. ayeti havası azimi)

275
MÜHRÜ SÜLEYMAN 6. KADEMİ 6. İSMULLAHI

Çelik yada Kızıl akik üzerine kazınmalı yüzük yaptırıp


taşımalı kuvveti ile kimse baş edemez her yerde izzet
görür sevilir heybeti artar

276
SARSAİLİN ALTIN LEVHASI

Aslan Kaplan yada Beneksiz kahverengi horoz kanı ile


beze yazılıp kişi üzerinde taşırsa kimse ona galip gelemez
büyük makam sahibi olur

277
MÜHRÜ KEŞİF YAHGAŞİF

278
MÜHRÜ CEBRAİL

279
YA FETTAH HAVASI GENİŞLİK VE BOLLUK
İÇİN

280
MİDE AĞRISI İÇİN SİMYALI VEFK

281
KORUNMA KALKANI

Bismillahi bismillahi bismillah

Eüzü billahinnas rabbinnas melikinnas


ilahinnas Min şerril vesvasil hannas cinnas
kinnas min el cenne vel ifrit minel racimi
hariç min el küfrü kâfir vel şirkü şerik vel
zulmü zalimun minel ma yahfa min zulumat
min şerril ziyyati filsabah min el yeterabas
tahtelarz vel yeterabas fissema minel
gayrelmariy minel fikrel kamen minel cemia
enval havadis vel mataib.

282
İFRİT KONUŞTURAN
(ZORUNLU HALLERDE KULLANILIR)
‫ صوت ي ت سمع من ي ا‬، ‫ ال رب ق وة شاهد‬، ‫ال م كان هذا إل ى ت عال‬. ‫ال شخص سؤال عن أجب‬
‫ال ع لم ي ط لب ال ذي‬. ‫ ال ذن ب إمام أن ا‬، ‫وال ع لم ال قوة ال رب أعطاه ال ذي‬. ‫أن ي ري د من ك ل‬
‫ ال عذاب من ي عان ي سوف ال م كان هذا ف ي ي ؤذي نا‬، ‫أن واع ك ل س يواجه زائ ف هو من وك ل‬
‫ال م شاك ل‬. ‫ال ح ق ي قة ي قول إل ي نا ي أت ي ما ل كن‬. ‫ي ؤذي نا ل ن ان ه ل ه ن قول‬. ‫مع ت عال وا‬
‫ال عهد هذا‬. ‫ س يدك ب ا سم ت عال‬. ‫ س يدك ب ا سم ت عال ال ل سان إل ى ت عال‬. ‫ال دعوة إل ى ان ضم‬
‫ س يدك ب ا سم‬. ‫ال م ن كر ي كون ال م ن كر دع‬.

Ya min tesmea savtiun. Şahid kuvveterrab teala ila


hazelmekan. Aciban sualeşşahıs ellezi yatlubel ilma. Ellezi
e'tahurrabbel kuvvet vel ilim. Min yuridin yudhina fi
hazelmekan savf yuani minel azap. Ve kale min hu zeafi
sayvacib kale envaelmeşakil. Lakin ma ya'ti ileyna ye
gavlelhakikat negavle lehu anhu len yevzeyna tealev mea
hazel ahad. Teal bismi Seydike. teal ilellisani. teal bismi
seydike. enzem ileldaveti bismi seydike. daelmünker
yekunel münker.
Bismillahi enzem ileldaveti bismi seydike.
Bismillahi enzem ileldaveti bismi seydike.
Bismillahi enzem ileldaveti bismi seydike.
‫ال ح ق ي قة أخ برن ي ل غ تك هي ما رب ك؟ هو من هدف ك هو ما دي نك؟ هو ما ا سمك؟ ما‬. ‫طاعة‬
‫ال عهد‬.
ma esmeke?
ma hu dinke?
ma hu hadafek?
min hu rabbike?
ma hi lagteke
ahbarni elhakikat. taatelahid. ahbarni elhakikat.
taatelahid. ahbarni elhakikat. taatelahid.

283
VÜCUT AĞRI VE SANCILARI İÇİN

‫لَ ْل َ ِع َبدَينِ ِو َذ ْك ِر َذ عَن َد ِنا منْ ِر ْح ِم َة م ِع َه ْم ِو َم ْثلِ َهم‬

80 1 60 400 3 2 50 1 30 5 80 20 300 80 50 1 40 1
2 5 40 50 800 200 6 70 1 400 10 50 5 1 5 30 5 6 40
500 30 5 40 40 70 5 40 200 8 40 5 40 50 70 50 4
50 1 6 700 20 200 10 30 30 70 2 4 10 50

5234

‫●هرل داي ل‬

Herledayil ağrıyan yer üzerine tükenmez kalemle


dahi olsa yazılsa ağrıyı keser
Ağrının sebebi tesiri cennedir cini bağlar
ağrı verdirmez.

Tıp Bunu kimyasalla yapar.

284
MELEK KİBRİYAYİL
HASTALIK İÇİN MÜHÜR

Hazreti Süleyman Aleyhisselâm


Bakaraya (sığır cinsi hayvanlardan) Müvekkel (sorumlu)
Kibriyayil● meleği Davet etti ona bir çok hususta sual etti.
Bu suallerden biri şudur
Süleyman Aleyhisselâm sual etti ki
Bu eline Nakş edilmiş olan Levhin Hassası nedir.
(Kibriyayilin Elinde Bir Levh Nakış edilmiş idi)
Kibriyayil cevap verdi
Ya Nebiyallah bu levhin içinde Allahın Kudret eli gizlenmiş
tılsımatın havası bereketi ile bütün Bakar cinsine hüküm
ederim
Ve benim emrimde nice yüz bin tekvin vardır
her kim bu tılsımatı kamer sevr burcunda iken yazıp
üzerinde taşısa ona hastalık gelmez eger ki Behayim (dört
ayaklı hayvanlar) hasta olsa safran ve misk ile yeşil
çanağa yazıp suyunu hayvana içirseler şifa bulur deyip
haber verdi.
Süleyman Aleyhisselâm Asaf bin Berhiya ya o tılsımın
şeklini Ediya Nüshanesine (Kitabın Dualar kısmına) nakş
ettirdi ki müslümanlar faydalansın.

285
CEHNUTNAME SİMYAYI HAVAS

Bu Name ile simyayı havas yapılır.


Cinlere Hükmedersin.

286
LAHUTİ ANATOMİ
AZALARIN SORUMLU RUHANİYETLERİ
VE MELEKLERİ

287
İnsandaki azalardan ve hissiyatlardan sorumlu Melekleri
Beyan eder.
Bunların davetini vefklerini havaslarını açıklar.

İlmi Maarif Havas-ül Kebir Haki Tahirullah.

1. Re’s (Kafa) müvekkel Melek Nihye●

2. Onuk (boyun) müvekkeli Bergüre●

3- El-minkan (Dudaklar) müvekkeli Ezheyl●

4- Essadru (kaburga) müvekkeli Yelaveş●

5- El-Fuad (Kalp) müvekkeli Canuş●

6- El-Batnu (Karın) müvekkeli Ceridun●

7- El-Hakvan (Böğür) müvekkeli Ferhevi●

8- El-Avre (Cinsel organ) müvekkeli Ednürfeş●

9- El-Hikdan (Kol) müvekkeli Kenanuş●

10- Ez-Zekban(Kulak burun delikleri ve delikler)


müvekkeli Cablanuş●

11- Es-Sakan (Çene) müvekkeli Hanuş●

12- El-Kadaman (Ayak) müvekkeli Ratuşayil●

13- Ed-Dimağ (beyin) müvekkeli Teltiş●

14- El-Kalbu (His) müvekkel olan Erinuş●

288
15- Eş-Şare (Kıllar) müvekkel olan Tehlikuş●

16- El-Muallak (Bağırsak) müvekkel olan Kemliş●

17- Sak (Baldır) müvekkel olan Hayuş●

18- Mada (Mide) müvekkel olan Kıyanuş●

19- Akıl müvekkel olan Behyuriş●

20- El-Kibd (Karaciğer) müvekkel olan Yilhiş●

21- Et-Tehal (Dalak) müvekkeli olan Kefduş●

22- Er-Riy (Akciğer) müvekkel olan Heşlüliş●

23- El-Mezâr (Bel) müvekkel olan Merhuş●

24- El-Kelbiyan (Böbrekler) müvekkel olan Helşuyune●

25- El-İzâm (Kemikler) müvekkel olan Erhaliş●

26- El-Mihn (Kaslar) müvekkel olan Beşime●

27- El-Aruka (Damarlar) müvekkel olan Duhe●

28- El-Asab (Sinirler) müvekkel olan Reşalaş●

29- El-Cilid (Deri) müvekkel olan Huyuş●

30- Ed-Dem (Kan) müvekkel olan Duhuş●

31- El-Basar (Gözler Görme işi) müvekkel olan


Tenidşuyuş●

289
32- Es-Sam (Kulak İşitmek) müvekkel olan Celamisa●

33- Eş-Şam (Burun Koklamak) müvekkel olan Menkuşla●

34- Ez-Zevk (Dil Tatma) müvekkel olan Ennehvaş●

35- El-Em (Ağız yutmak) müvekkel olan Tehmevaş●

36- Eş-Şehvet (Boşaltım idrar sperm) müvekkel olan


Haftiyaş●

37- El-Hareket (Eklemler Hareket) müvekkel olan


Saktıtneva●

38- Es-Sükun (Denge omurlar) müvekkel olan Hatlasafu●

39- El-Yakaz (Uyanma Dinçlik) müvekkel olan Layikla●

40- En-Nevm (uyku uyuma) müvekkel olan Şelşelayil●

41- Eş-Şerr (Kötülük Fenalık) müvekkel olan Şugşugisa●

42- Es-Salah (İyilik ve Hayr) müvekkel olan


Muslihisahin●

290
LAHUTİ ANATOMİ
BAŞ İLE İLGİLİ SIKINTILARI ÇÖZMEK

Baş azası ile ilgili sıkıntıları gidermek ve sıhhatli bir kafaya


sahip olmak istersen bu azaya müvekkel olan meleğin
havasını yaparsın böylece baş arızalarından kurtulmak
mümkündür

Evvela baş arızaları sebebi yel ve cennedir ve büyüdür

Bu havas ile konuyu müvekkel meleğe şikayet edersin Hak


tealadan kuvvet ile bir emir yok ise Müvekkel Melek sebebi
yeli cenneyi sorgular ve onları def eder cezalandırır.
Amma Hak teala emri ile bir hal var ise Çözüm olmaz ki
bunun iki sebebi vardır

Birincisi Hak teala imtihan için bu arızayı o kula iletmiştir


melekte sıhhati bozmuştur

ikincisi kişinin bir amelinden dolayı ona belayı iletmiştir


melek azayı sıhhati terketmiştir azaba çalışır

Bu iki halde havas tesir etmez

Tövbe dua ve sabır lazım gelir


Amenerresulu bol okumak lazım gelir
Ki Allah o azabı tovbe ile gidere yada imtihanı lütfü ile
bitire.

291
Amma biz yel cenne ve büyüye dönelim

Yel ve cenne var ise havas ile sikayet kılasın

Büyü var ise lahutname ile büyüyü iptal edersin


Veya yasin Taha ile büyüyü def edersin

Anlatalım

YEL VE CENNEYİ ŞİKAYET

Evvele Baş a müvekkel Melek Nihye dir.


Mührünü yazarsın (Kırmızı yazı ile verilmiştir)
Mührü başa veya Alna yazmak icap eder

Sonra kişinin adının ebcedini hesap edersin


Biz Gökçe ismini aldık
54

Müvekkel meleğin sayısı 65 dir

ikisini darp edersin


54×65

3510 bu şikayeti arzdır.

292
3 (1000) 500 10
Bini Almazsın

Kelime edersin
‫ج ثي‬

Cesiye olur

Melek mührünün yanına yazarsın

Mühür ile kelamın altına vefk kurarsın


Tabiata göre alınır
Şikayeti arzın ilk harfi tabiatı ne ise o vefki alırsın

Misalde cim bulduk tabiatı havadır

3 lu vefkin hava tabiatını alırsın

293
6 1 8
7 5 3
2 9 4

Olur

Benzetme yapılacak
Bu vefkin yükünü 15 dir
Biz 65 arıyoruz

65 i 15 e bölersin
4 küsür eder

294
Vefkteki tüm sayıları 4 ile darp edersin
4×6 4×1 4×8
4×7 4×5 4×3
4×2 4×9 4×4

24 4 32
28 20 12
8 36 16

Olur
Yekünü
60 eder
Biz 65 arıyoruz
Her sayıya 2 eklersin

26 6 34
30 22 14
10 38 18
Eder yükünü 66 eder
Biz 65 arıyoruz

1. Satırın 1. Değerinden 1
2. Satırın 2. Degerinden 1
3. Satırın 3. Degerinden 1

Çıkarırsın

295
25 6 34
30 21 14
10 38 17
Yekünü 65 eder tamam vefk budur

Arabi yazarsın

Bu Hatemi alna veya kafaya işlersin


Müvekkel Melek bi iznillah yeli ve cini kovar onların
hesabını görür.

Büyü var ise iptali ayrıca anlatılacak

296
BAŞ AZASINDA
BÜYÜDEN GELEN ARIZA VAR İSE
LAHUTNAME İLE İPTALİ

Baş azasında büyü sebebiyle arıza var ise İPTALİ 2


TÜRLÜDÜR
Birincisi Lahutname ile iptaldir

297
Kişi ebcedine kişi adının arabi harf sayısı kaç tane ise
onu eklersin
Misali Gökçe arabi ‫ ك وك جه‬olup 5 harfir
Ebcedi 54 tür
54+5= 59

Baş azası müvekkeli sayısı ile darp edersin 65 dir

59×65
3835 eder

3 800 30 5

Bu sayıların harfini yazarsın


‫هلضج‬
Cedeleh olur

Cedeleh ile sihiri bozarsın

Tablodan
Bu 4 harfin sırrını alır kelam edersin
Kantin (×2)
Dayaebin (×2)
Remain (×2)
Yecin (×2)

298
Hepsinin zulmanisini alırsın (tabloda zulmani narini
başlığı yanlış yazıldı)
Zulmaniler Tayşin dir

Reatayşin (×2)
Tesactayşin (×2)
Refectayşin (×2)
Nahetayşin (x2)

Bu 8 ismin 2 şerli olarak zikredersin

Bi iznillah sihir iptal olur

Zulmaniler sihri yapana ve alet olan cinlere zulmeder


hesap sorar

299
TAHAYASİN İLE SİHRİN İPTALİ BAŞ AZASI

Eğer bir kişinin sihirden dolayı Başında araz oldu ise ve


maraza uğradı ise bu TAHAYASİN ile bozulur

TAHAYASİN Kuranın Hadimlerindendir Muhafızdır

Evvela kişinin adı ebcedi ile Baş Azası müvekkili Nihyenin


sayısı cem edilir.

Misali Fatih isimli kişide sürekli şiddetli baş ağrısı ve


kafada sıkılma oluyor çatlayacak gibi oluyor büyüden
süphe ettik ismel ruhani ile taradık büyüyü tespit ettik

Sihri ○Hadimi Kuran Tahayasin○ ile iptal ederiz

Fatih 489
Nihye sayısı 65
Cemi= 554

‫ي ش طه‬

Taha 14
Yasin 70

Tek tek darp ediyoruz


554×14

300
554×70
7756
38780
ikisini cem ederiz

45536
Bunun ile sihir iptal olur
Bir beze yazıp kafaya sarmak olur
Direk alna yazmak olur
Suyu atıp o su ile kafayı yıkamak olur
Hepsi olur sihri iptal eder
O kelime budur
Amma Fatih kişisi Hassasıdır
‫مه ث لو‬
Mehselev●

301
MİDE VE BAĞIRSAK HASTALIKLARINA ŞİFA

Tefsiri
Kilden bir levha yapılır üzerine (siyah yazı ile şerh edilmiş)
tılsım yazılır levha ateşte pişirilir 7 ayet el kürsü okunur
ezilerek toz edilir geri kile katılıp çanak yapılır pişirilir tuz
ve şeker suda karıştırılır çanak içine konur çizili yere
kadar
Bir ipe zeytin takılır ip çanak ağzından asılır çanak ağzı
hamur ile kapatılır 7 gün beklenir
Zeytini yese yutsa şifa olur mide ve bağırsaktaki illeti atar

302
LAHUTİ ANATOMİ BOYUN SIKINTILARI

Eğer boyunda bir arıza meydana gelir ise boyun müvekkeli


Bergüre ye şikâyeti arz edilir

Bergüre sayısı 508 dir

Her kişinin hassası farklıdır

Misali Gökçe isimli kişinin boyun sıkıntısı için


Ebcedi 54 alınır 508 ile darp edilir
54×508
27432
Keztaleb olur

Keztalep ile şikâyeti arz edersin

Bergüre tılsımı sabittir her hassada aynıdır


Kırmızı renkle beyan ettik

Bu havası Gökçe adlı kişi boynuna yazsa o sıkıntısı geçer

Beze sarıp dolasa yine geçer

303
304
TAHAYASİN HADİMİ İLE
BOYUN AĞRIZASINA NEDEN OLAN
CİN VE BÜYÜYÜ DEF ETME

Kişinin ebcedi ile Malik bergüre nin ebcedini cem edersin


Misali Gökçe kişisi için
54+508
562 eder

TAHAYASİN HADİMİ EBCEDİ İLE


DARP EDERSİN
Taha 14
Yasin 70

14×562
70×562
iki sonucu cem edersin

7868+39340

44208 eder

‫مدره‬

Medreh ile cini kovar büyüyü bozarsın

305
Bu Gökçe kişisi Hassasıdır

Misali Enes adlı kişinin boyun arızası için cinden veya


büyüden sebep bulduk

Onu bozalım

Enes ebcedi 111


508 ile cem ederiz
609 olur
Tahayasin ile darp ederiz
609×14
609×70

8526+42630
51156

‫ن اق نو‬

306
Nakanev

ile cini ve büyüyü def edersin

307
BOYUN ARIZASINI
LAHUTNAME RUHANİYETLERİ İLE GİDERME
SİHİR İPTALİ

Kişinin ebcedini alırsın


Misali Gökçe 54 tür

Kisiarabi harfi adedi ile cem edersin


5 harftir
54+5
59 eder

Biyun maliki Bergüre sayısı ile çarparsın


59×508
29972 eder

‫ك وظ فب‬
Kevzefeb
İle sihri iptal edersin

Ruhani tablosu daha evvel verilmişti


İlgili ruhanilerin sırlarını ve zulmanilerini alır zikredersin

308
KAPANIŞ MÜHRÜ

309
310

You might also like