Professional Documents
Culture Documents
(Neville Morley, Antiquity and Modernity, Chichester, John Wiley & Sons Ltd, 2009, s. ix)
Diğer bariz itiraz ise, bir eskiçağ tarihçisi olarak moderniteyi kavramsallaştırmak
yerine, klasiklerin 18. ve 19. yüzyıl eğitimindeki hâkimiyetini yansıtan geçici referanslara ve
sıradan imalara çok fazla ağırlık verdiğimdir. Bu elbette mümkündür ve her halükârda bazı
modern yorumcuların klasik referansları tamamen görmezden gelme eğilimine karşı bir denge
unsuru olarak hizmet edebilir. Bu yazarların birkaçı dışında hiçbirisinin moderniteyi kasıtlı
olarak antikite karşıtlığı üzerinden tanımlamak üzere yola çıktığını iddia etmiyorum. Aksine,
tartışmaları sırasında bu tür karşılaştırmaları oldukça doğal ve gelişigüzel bir şekilde
yapıyorlar. Bu referanslar en azından onların anlayışlarını ve varsayımlarını ortaya koyuyor
olarak alınabilir ve böylece tartışmaya bir giriş yolu olarak kullanılabilir. Ancak bence bunlar
başka bir şeyi de ortaya koyuyor. Modernitenin var olduğu ve bizim de onun içinde
yaşadığımız inancı, her şeyden önce tarih içindeki konumumuzu ve tarihle ilişkimizi ifade
eden bir inanç, tek bir yazarın eseri olmayıp, hem bu fragmanlarda ve imalarda yansıyan hem
de süregelen bir söylemin sonucudur ve kısmen onlar tarafından oluşturulmuştur. Antik ve
modern arasında karşılaştırmalar yapma ve bugünü geçmişten farklılığı açısından anlama
alışkanlığının yaygın olduğunu ortaya koymaktadırlar. Karşılaştırma için klasik antikite her
şeyden önce tanıdık olduğu için seçilmiştir. Açık bir geçmişin başka bir parçasının bu soruna
hizmet edip edemeyeceği sorusu aynı amaç mı, yoksa Klasik Antik Çağ’ın kendine özgü
doğası mı bilinen ve hayal edilen - benzerlik ve farklılığın karışımı ya da belki de şimdiki
zamanın ışığında yeniden tasarlanmaya yatkınlığı - özellikle uygun hale getirdi. (s. xii)