You are on page 1of 13

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/272984019

Platon'un Ruh Kuramı

Article in Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi · June 2013


DOI: 10.5578/JSS.6784

CITATIONS READS

11 1,715

1 author:

Mustafa Kaya
Afyon Kocatepe University
20 PUBLICATIONS 25 CITATIONS

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by Mustafa Kaya on 08 November 2018.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Platon’un Ruh Kuram

DOI NO: 10.5578/JSS.6784 Mustafa Kaya1

Özet
Bu çalşmada, Bat Felsefesinin en büyük düşünürlerinden biri olan
Platon’un ruh hakkndaki görüşleri açklanmaya çalşlmştr. Platon’a göre ruh
idealar dünyasndan yeryüzüne inmiştir ve tanrsal bir kaynaktan çkmştr. Ruhun
idealara yönelmiş akl yönü, akla uyan irade yönü ve ona uyan içgüdüsel yönü
olmak üzere üç yönü vardr. Akl, iradenin de yardmyla içgüdülerin zorlamasna
karş koymal; insan, ruhun asl yurduna dönmesi için gereğini yapmaldr. Platon,
ruhun ölümsüzlüğünü de, hatrlamaya, sonsuzluk bilgisine ve hayat idesine dayal
çeşitli metafizik kantlarla ispatlamaya çalşmştr.
Anahtar Kelimeler: Ruh, Beden, İdea, Madde, Form

Plato’s Theory of the Soul

Abstract
In this study which is one of the great thinkers of Western Philosophy of
Plato tried to explain their views about the soul. According to Plato, the world of
ideas of the soul and the divine source, the earth has decreased. Ideas oriented
mental aspect of the soul, the mind will wake up wake her instinctual aspect of
direction and three aspects to be. Intellect, will, with the help of insticts are put to
the dictate of the human soul, should the need to return to the original homeland.
Plato, in the immortality of the soul, remember, eternity based on the knowledge and
life of various metaphysical sense and tried to prove by evidence.
Key Words: Soul, Body, Ideas, Matter, Form

Giriş
Platon, her şeyden önce Sokrates’in üzerine aldğ yüce ve onurlu
görevi, onun brakmak zorunda kalmş olduğu noktadan başlayarak
üstlenmek, hocasnn öğretisini pekiştirmek ve onu kaçnlmaz sorgu ve
söylentilere karş savunmak istemiştir. Bu nedenle ilk olarak Sokrates’in ruh

1
Doktora Öğrencisi, Ege Üniversitesi, Felsefe Bölümü. mustafakaya1976@gmail

171
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013

hakkndaki görüşlerine ksaca değinerek Platon’un ruh görüşüne geçmeye


çalşacağz.
Sokrates hayatnn kusursuz bir yorumu olan bir etik teori
geliştirmiştir. Onun yaşam, yöntemi ve etik anlayş birbirinden hiçbir
şekilde ayrlmaz.
Giriş Yani onun etik görüşü ve yöntemi de doğrudan doğruya
yaşamndan çkar. Diğer taraftan o, Bat düşünce tarihinde ortaya konulmuş
ilk etik Sosyoloji
görüştür. Biz disiplini
buradaiçin aile kurumu,
Sokrates’in toplumsal
etik görüşünü yapy
açklama ortaya
girişimde
çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin
bulunmayacağz. Sokrates etiğinin bizi ilgilendiren taraf onun etiğinin bir arada
en
bulunmalarn sağlayan birincil etkiye sahip sosyal
temel tezi ya da önermesinin, insann en önemli faaliyetinin ruhuna özen gruplarn başnda
gelmektedir.
göstermesi olduğuToplumuveoluşturan ailenin, günün
sorgulanmamş koşullarna
bir hayatn göre yaşadğ
yaşanmaya değer
değişim, geçirdiği
olmayacağ tezidir. dönüşüm toplumun yeni durumlara göre şekillenmesini
sağlamaktadr. Bu noktada, bu çalşma ile Hopa’da yaşanan değişim ve
dönüşümünSokrates’in
aile sosyalinancna
kurumugöre, kişininelenasl
ile ilişkisi yaşamas gerektiği sorusu
alnmaktadr.
üzerinde düşünmemesi onun değersiz ve dolaysyla mutsuz bir yaşam
Sovyet
sürmesiyle Sosyalist Ve
eşanlamldr. Cumhuriyetler Birliği’ninbugün
insanlar da, maalesef, dağlmasnn
olduğu gibi,ardndan
onun
her anlamda zor koşullar yaşayan Gürcistan için Sarp
zamannda da bu soru üzerinde pek düşünmeden yaşarlar. Başka bir ifadeyle,snr kaps adeta
kurtuluş olmuştur.
“sorgulanmamş Sarp snr
bir yaşam süren”kapsnn
insanlarnaçlmasyla
hayat kendihem daha ya
ellerinde önce
da
birbirinden ayrlmak zorunda kalan akrabalar buluşmuş
kendi kontrollerinde değildir; onlarn denetimi dşardan gelmektedir. Bu ise, hem de Doğu
Karadeniz halk komşusuyla
kişiyi mutsuzluğa götüreceği için tanşmştr. Kapnn
bir felaketten başkaaçlmas
hiçbir şeyolumlu ve
olamaz.
olumsuz pek çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta aile
Öyleyse insann mutluluğunun kaynağ, değerlerin yeri insandr, insan olmak kurumu olmak
üzere aile ile insandr,
bakmndan ilişkili ekonomi,
insanneğitim, sağlkinsan
yapsdr, ve gibi pek çok alan
doğasdr, özel bu kapdan
olarak da
olumlu ya da olumsuz etkilenmiştir.
“ruhsal olarak insan doğas”dr. Böylece Sokrates’in “Kendini Bil”
Kapnn
önermesine etkileri
verdiği büyükkişilere
önemgöre değişmektedir.
ortaya İnsanlarn
çkar. Kendimize sahip
yani olduğu
ruhumuza
sosyal statüler
dönüp onu ve roller,
tanmaya, bu değişikliğin
içindekileri anlamaya en çalştğmzda
büyük faktörüdür. Bir pansiyon
söz konusu ahlaki
işletmecisi
gerçeklerin,için çok olumlu
ahlaki doğrularnetkilerden
orada bahsedilebilirken,
olduğu görülecektir. aile içerisinde
Eğer onlar eş
konumunda olan kadnlar için böyle olmayabilmektedir. Ayrca
potansiyel olarak, üstü örtük bir şekilde oradaysalar onlarn oradaki varlğn çocuk ve
gençlerde
görmek için etkilenmişlerdir.
insanlarn sadece kendilerine dönmeleri, kendilerini bilmeleri,
kendilerini
Snrtanmalar
kapsndanyeterli olacaktr.
geçişler Tabiikadar
2011 ylna onlar pasaportla
oradaysa, yaplyordu.
Sokrates’in
insanlarla
Ancak 2011konuşmas
ylnda onlar
sadece ruhlarnda
bir lira veripgizil nüfus
olarak cüzdann
bulunan ogösteripahlaki
doğrular ortaya
Gürcistan’a geçişçkartmas
yapmakmümkünmümkün olacaktr (Arslan,
olmuştur. Snr2006: 122). özellikle
kapsnn
serbest Sokrates
geçişe açlmasndan
hepimizin başka sonrainsanlarn
Hopa’nnda sosyo-ekonomik
bulunduğu ve toplum yaps
değişmiştir.
değerlerinin Araştrma
hakim olduğu bu değişimi sosyolojik
bir dünyaya olarak
dahil inceleyerek
olduğumuzu var olann
söyler. İçine
ortaya çkarlmas veya anlaşlmasnda etkili olacaktr.
doğduğumuz ve içinde yaşadğmz sosyal hayat neyin doğru neyin yanlş,
neyin iyi neyin kötü olduğuyla, yani ahlakllkla ilgili birtakm fikirleri
insanlara1. aktarr. Teorik Ksacas,
Çerçeve üyesi olduğumuz topluma ve bağl
bulunduğumuz kültüre göre yaşarz. İşte böyle bir yaşam, Sokrates’in
1.1. Aile
“sorgulanmamş” dediği hayattr (Cevizci, 2001: 111).
Bu çalşmada aile kurumu önemli bir yer tutmasndan dolay aileye
Sokrates, insann bir ruh ve bedenden meydana gelen bileşik bir
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan
varlk olduğunu, bunlardan gerçekten var olann ruh olduğunu, bedeninse
meydana gelmiş sosyolojik birimlerdir. Aile de toplumu oluşturan sosyal
ancak ruhun hizmetinde olup, tinsel değerlerin hayata geçirilmesinde bir araç
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir arada
olma görevi gördüğü sürece bir değere sahip bulunduğunu öne sürmekteydi.
bulunmalarna yardmc olan bir kurumdur. Dolaysyla aile toplumun
Bu açdan bakldğnda onun ruhu (psukhe) Yunan dünyasnda keşfeden
temelinde yer alr.
filozof olduğu söylenebilir (Conford, 1965: 4).
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
172
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram

Psukhe kavram Antik Yunan’da biyolojik, hatta ksmen de dini


anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir.2 Fakat
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki
karakterin bulunduğu yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
anlamda kurucusu oldu. Sokrates, kendisinden önce doğa filozoflarnn
ilkesi kavram
canllk Psukhe Antik Yunan’dainsan
olarak tanmladklar biyolojik,
ruhunu,hattainsani
ksmen de dini
karakterin
2
anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir.
bulunduğu yer, insan mutluluğunun kendisine ve durumuna bağl olduğu Fakat
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif ve ahlaki
karakterin bulunduğu
eder (Cevizci, 2006: 47).yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
anlamda kurucusu oldu. Sokrates, kendisinden önce doğa filozoflarnn
canllk Ayrca
ilkesi bedenin insan varlğnninsan
olarak tanmladklar birliği, ahenkliinsani
ruhunu, bütünlüğü için
karakterin
gerekli olmakla
bulunduğu birlikte,
yer, insan özle olmadğ
mutluluğunun düşüncesine,
kendisine elbette,bağl
ve durumuna bedenimizi
olduğu
değiştirmenin bizim elimizde olmadğ, insanlarn bu bakmdan
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif kendilerine
verilmiş
eder olanla2006:
(Cevizci, yetinmeleri
47). gerektiği, oysa ruhumuzu geliştirmenin, ahlaki
karakterimizi snrszca geliştirmenin bizim elimizde olduğu düşüncesini
ekledi. Ayrca
Ona göre, bedenin
insanainsan
düşenvarlğnn
bedenle birliği,
ruhun tek ahenkli bütünlüğü
tek gerçek için
yerlerini
gerekli olmakla birlikte, özle olmadğ düşüncesine, elbette,
bilmek, aralarndaki ilişkiyi doğru tesis etmek ve gerçek değerin kaynağ bedenimizi
değiştirmenin bizim özeni
olarak ruha gereken elimizde olmadğ,
göstermekti insanlarn
(Cevizci, bu 47).
2006: bakmdan kendilerine
verilmiş olanla yetinmeleri gerektiği, oysa ruhumuzu geliştirmenin, ahlaki
Sokrates
karakterimizi insanlargeliştirmenin
snrszca ruhlarna özen göstermeleri
bizim elimizdekonusunda ikna etme
olduğu düşüncesini
çabasnda, onlara, erdemli bireysel eylemlere –adil,
ekledi. Ona göre, insana düşen bedenle ruhun tek tek gerçek yerlerini cesur, kibar vb.
eylemler- önem vermekle yetinmeyip, bu eylemlerin gerisinde
bilmek, aralarndaki ilişkiyi doğru tesis etmek ve gerçek değerin kaynağ bulunan,
adalet, ruha
olarak cesaret ya daözeni
gereken kibarlğn doğasn
göstermekti anlayabilmek
(Cevizci, 2006: 47).ve tanmlayabilmek
için elinden gelen her şeyi yapmalar gerektiğini göstermeye çalşmştr.
Sokrates
Ayrca kişinin insanlar
ruhuna özenruhlarna özen göstermeleri
göstermesinin konusunda ikna
yaşamn sorgulamasyla mümkünetme
çabasnda, onlara, erdemli bireysel eylemlere –adil,
olduğunu belirtmiştir. Onun bu tezleri eleştirilere sebep olmuştur. cesur, kibar vb.
eylemler- önem vermekle yetinmeyip, bu eylemlerin gerisinde bulunan,
Bu yeniyagörüşlere
adalet, cesaret yöneltilen
da kibarlğn eleştirileri
doğasn savunabilmek
anlayabilmek için Platon,
ve tanmlayabilmek
ahlakelinden
için felsefesigelen
ve metafiziğini bir araya getirerek,
her şeyi yapmalar gerektiğiniSokrates’ten
göstermeyefarkl olarak
çalşmştr.
ahlak alanndaki sorunlara olduğu kadar, gerçekliğin
Ayrca kişinin ruhuna özen göstermesinin yaşamn sorgulamasyla mümkün doğasna ilişkin
sorunlara da yoğun bir ilgi göstermiştir.
olduğunu belirtmiştir. Onun bu tezleri eleştirilere sebep olmuştur.
Bu yeni görüşlere yöneltilen eleştirileri savunabilmek için Platon,
1.
ahlak felsefesi Platon’un
ve Ruhbir
metafiziğini Anlayş
araya getirerek, Sokrates’ten farkl olarak
ahlak alanndaki sorunlara olduğu kadar, gerçekliğin
Platon, hocasnn söz konusu inancndan doğasna
aldğ destekle, ilişkin
ruhun özü
sorunlara da yoğun bir ilgi göstermiştir.
itibariyle, şu gelip geçici dünyaya değil de, ebedi dünyaya bağl olduğunu
ortaya koyan Pythagorasç öğretinin etkilerini taşyan bir ruhçuluk
1. Platon’un Ruh Anlayş
2 Platon,
Töz olarak hocasnn
havay kabul edensözAnaksimenes’i
konusu inancndan
buna itenaldğ destekle,
muhtemel neden, ruhun
havayla özü
ruh
itibariyle, şu gelip geçici dünyaya değil de, ebedi dünyaya bağl olduğunu
arasnda gördüğü benzerlik olmuştur. Yunanca’da ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
ortaya
zamandakoyan Pythagorasç
soluk, nefes, solunan havaöğretinin etkilerini Benzeri
anlamna gelmektedir. taşyan bir ruhçuluk
bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
2 zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
Töz olarak havay
felsefelerinde kabul eden
ruh-beden Anaksimenes’i
ikiciliğini buna iten
kabul edecek olanmuhtemel neden, havayla
uzun ömürlüğü ruh
geleneğin
arasnda gördüğü
başlangcn benzerlik olmuştur.
oluşturmaktadr. (Arslan, Yunanca’da
2006: 145) ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği173
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013

anlayşndan hareket ederek, ruhu gerçek bilgiye ulaşmann temeli olarak ele
alr ve ruh ile idealar arasndaki ilişkiyi mitos yardmyla açklar (Guthrie,
1999: 100).
Burnet (1968), Platon’un felsefesinde ruhun önemli bir yeri
olduğunu ifade eder: “Sokrates ruhun gerçekliği ve sonsuzluğu üzerinde
Giriş
duran ilk filozoftur; Platon ise ruhun gerçek ve sonsuz olduğuna inanmakla
Sosyoloji
birlikte bu görüşün disiplini için aile
bilimsel ispatna kurumu, toplumsal
da çalşmştr” (Burnet, 1968:yapy271). ortaya
çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada
Platon’un
bulunmalarn ruh konusundaki
sağlayan görüşlerinin
birincil etkiye sahip odak
sosyal noktas ruhun başnda
gruplarn idealar
alemiyle olan ilişkisidir. Platon, ruhun ezeli ve ebedi
gelmektedir. Toplumu oluşturan ailenin, günün koşullarna göre yaşadğ oluşunu idealar
alemiyle kyaslayarak ispatlamaya çalşr. Ona göre, ruhun
değişim, geçirdiği dönüşüm toplumun yeni durumlara göre şekillenmesini idealar aleminden
ayrlarak yeryüzüne
sağlamaktadr. gelmesi ve
Bu noktada, bu bir bedene
çalşma ileyerleşmesi ise idealar
Hopa’da yaşanan aleminde
değişim ve
son derece mutlu bir hayat süren insan ruhunun,
dönüşümün aile sosyal kurumu ile ilişkisi ele alnmaktadr. oradan idrak edemediği
nesneler dünyasn duygular araclğyla daha yakndan anlamak ve tanmak
amacylaSovyet
bu aleme Sosyalist
inmiş ve Cumhuriyetler
bedene konukBirliği’nin
olmuştur. dağlmasnn ardndan
her anlamda zor koşullar yaşayan Gürcistan için Sarp snr kaps adeta
kurtuluşRuhun idealarSarp
olmuştur. aleminde
snryeryüzüne
kapsnninişini nesneler hem
açlmasyla alemini dahayakndan
önce
tanmak
birbirinden ayrlmak zorunda kalan akrabalar buluşmuş hem de ruhun
amacna bağlayan Platon, ruhun bedenle olan ilişkisini ise, Doğu
bedenden
Karadeniz öncehalk bedenin
komşusuylade ruhtan sonra var
tanşmştr. olduğunu,
Kapnn açlmasTanr’nn
olumluruhu ve
vücuttan
olumsuz pek çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta aile kurumubelirtir.
önce yaş ve erdem bakmndan da ona üstün yarattğn olmak
Çünkü o, ile
üzere aile Tanr’nn, ruhu hükmetmek,
ilişkili ekonomi, eğitim, sağlkemretmek
ve gibi pekiçin;çok
vücudu
alan bu dakapdan
boyun
eğmek
olumlu için
ya dameydana
olumsuzgetirdiğini,
etkilenmiştir.bedenin ruh için ancak bir araç, bir binek
arabas olduğunu belirtir. Bununla beraber bedenin aktif ruh kuvvetlerinin
serbestçeKapnn etkileriengellediğini,
gelişmesini kişilere göre ezeli
değişmektedir.
ve ebedi olan İnsanlarn
ruhunsahipgeçiciolduğu
olan
sosyal statüler ve roller, bu değişikliğin en büyük faktörüdür.
bedenle birleşmesi de geçici olduğundan, ruhun bedenin ölümünden sonra Bir pansiyon
işletmecisi
da, başka biriçindünyada
çok olumlu etkilerden
yaşamasna devam bahsedilebilirken,
edeceğini belirtir aile(Paksüt,
içerisinde eş
1982:
konumunda
452). olan kadnlar için böyle olmayabilmektedir. Ayrca çocuk ve
gençlerde etkilenmişlerdir.
Platon bu sürekliliği açklarken de ruhun kendi kendine hareket eden
oluşunun,Snr
kendi kapsndan geçişler eden
kendine hareket 2011bir ylna
şeyinkadar pasaportla oluşunun
de başlangçsz yaplyordu. ve
Ancak 2011 ylnda sadece bir lira verip nüfus
sonsuz olmak zorunluluğunda bulunuşunun ruhun bu sürekliliğine kant cüzdann gösterip
Gürcistan’abelirtir.
olduğunu geçiş Çünküyapmak mümkün
hareketin olmuştur.
kaynağ Snrezeli
olan ruh kapsnn
ve ebedi özellikle
olmak
serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps
zorundadr.
değişmiştir. Araştrma bu değişimi sosyolojik olarak inceleyerek var olann
Ruhun gdalar
ortaya çkarlmas olan idealaretkili
veya anlaşlmasnda gökyüzünün
olacaktr. üstünde bulunurlar.
Gökyüzünde yukarya doğru bir açklk vardr ve bu açklktan geçen ruhlar
idealar görürler. Tanrlarn ve insanlarn ruhlar, iki at tarafndan çekilen ve
1.
bir arabacs Teorik kanatl
bulunan Çerçevearabalara benzerler. Tanrlarn atlarnn her
ikisinin 1.1.
de iyi olmasna
Aile karşlk, insan ruhlarnn atlarndan beyaz olan iyi,
yağz olan
Bu çalşmada aile kurumutanrsal
kötüdür. Bu yüzden, önemliruhlar
bir yeridealar süreklidolay
tutmasndan seyrederler;
aileye
oysa insani ruhlar onlar belli aralklarla ve yarm
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan yamalak görebilirler.
Üstelik
meydanaarabay
gelmişhep aşağlarabirimlerdir.
sosyolojik sürüklemeyeAile çalşan ve arabacnn
de toplumu idealar
oluşturan iyi
sosyal
görmesini engelleyen kötü at, çrpnşlar sonucunda
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir aradaarabann kanatlarn
yitirmesine
bulunmalarna neden olur. kanatlarn
yardmc yitiren ruh,Dolaysyla
olan bir kurumdur. yeryüzüne aile düşer ve bir
toplumun
temelinde yer alr.
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
174
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram

bedenin içine girer. Bu, doğuştur, ya da ruh ile bedenden kurulu ve “ölümlü”
denen insann oluşudur.
Doğuş unutkanlğ da birlikte getirir. Fakat kesin bir unutma söz
konusu olmadğndan, ruh dünyada idealarn bozuk kopyalarn görünce
anmsamayaPsukhe başlar.
kavramAnmsama (anamnenis)
Antik Yunan’da bilme sürecinin
biyolojik, başlangcdr.
hatta ksmen de dini
Ruhta doğru tasavvurlar, önce, bilinçsiz bir halde
anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir. bulunurlar; bunlar,2 Fakat
ilkin,
bir rüya gibi kmldanrlar; uygun sorular ve araştrmalarla
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki sonunda aydnlk
bir bilgi haline
karakterin bulunduğugelirler.
yer Buna
olarak göre, öğrenmek,
tanmlayarak, eskiden
etiğin bilinen bir
ve politikann şeyi
gerçek
hatrlamaktan, anmsamaktan başka bir şey değildir.
anlamda kurucusu oldu. Sokrates, kendisinden önce doğa filozoflarnn (Platon, Menon 81 c-d)
Platon bu düşünce ile felsefenin ikin ana görüşü
canllk ilkesi olarak tanmladklar insan ruhunu, insani karakterin olan, ruhta bilinçsiz bir
halde bulunan
bulunduğu yer,doğuştan tasavvurlarn kendisine
insan mutluluğunun olduğu görüşü ile doğru bağl
ve durumuna san ile bilgi
olduğu
(episteme) arasndaki karştlğ çözmüştür. Doğru san
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif sallantl ve
süreksizdir, bilgi ise
eder (Cevizci, 2006: 47). bir temele, bir nedene bağlanmakla, sağlam ve sürekli
olur (Gökberk, 1998: 57).
Ayrca bedenin insan varlğnn birliği, ahenkli bütünlüğü için
gerekli Platon,
olmaklaanmsama
birlikte, öğretisinin
özle olmadğ değerini kantlamakelbette,
düşüncesine, için, Menon’da
bedenimizi bir
köleye güç bir geometri problemi çözdürtür. Bir kişinin
değiştirmenin bizim elimizde olmadğ, insanlarn bu bakmdan kendilerine bilmediğini sandğ
bir şeyi olanla
verilmiş bilmesi, onun birgerektiği,
yetinmeleri şeyin bilgisine daha önceden
oysa ruhumuzu sahip olmas
geliştirmenin, ahlaki
demektir. Bu öğreti, mitolojik öğelerden soyutlandğnda
karakterimizi snrszca geliştirmenin bizim elimizde olduğu düşüncesini daha kolay
anlaşlabilir. Anmsama öğretisinin gerçekte ortaya
ekledi. Ona göre, insana düşen bedenle ruhun tek tek gerçek yerlerini koyduğu düşünce, insan
zihninin, deneye bağml kalmakszn ve hemen hemen
bilmek, aralarndaki ilişkiyi doğru tesis etmek ve gerçek değerin kaynağ kaltmsal olarak,
öğrenmenin
olarak bütün koşullarna
ruha gereken özeni göstermektikendiliğinden
(Cevizci,sahip
2006: olmasdr.
47). Anmsama,
Sokrates’in “Kendini Bil!” ilkesinin epistemolojik anlatmdr.
Sokrates insanlar ruhlarna özen göstermeleri konusunda ikna etme
çabasnda,Fakat onlara,anmsama Platon’uneylemlere
erdemli bireysel bilgi –adil,
kuramcesur,çerçevesinde
kibar vb.
eylemler- önem vermekle yetinmeyip, bu eylemlerinaşamay
değerlendirildiğinde, bunun bilgiye yükselişte bir ara gerisinde temsil ettiği
bulunan,
ve kesinlikle noesis durumunu içermediği anlaşlr.
adalet, cesaret ya da kibarlğn doğasn anlayabilmek ve tanmlayabilmek Ruhun bu dünyada
gördüklerinden
için elinden gelen anmsadklar, ancak idealarn
her şeyi yapmalar soluk göstermeye
gerektiğini ve zayf tasarmlardr.
çalşmştr.
Bilim bunlarn üzerine kurulamaz. Gerçek
Ayrca kişinin ruhuna özen göstermesinin yaşamn sorgulamasyla bilgi, idealarn mümkün
sallantl
tasarmlarnn değil, idealarn kendilerinin bilgisidir
olduğunu belirtmiştir. Onun bu tezleri eleştirilere sebep olmuştur. ve nesneler evreninde
değil, idealar evreninde elde edilir. Bununla birlikte, anmsamann bütünüyle
Bu yenisanlmaldr.
hor görüldüğü görüşlere yöneltilen
Çünkü ruheleştirileri savunabilmek
ölümsüz olduğu için Platon,
ve anmsayabildiği
ahlak felsefesi ve metafiziğini bir araya getirerek, Sokrates’ten
içindir ki, insan idealarn var olduğunu bilip bunlara ulaşmaya çalşr farkl olarakve
ahlak alanndaki sorunlara olduğu kadar, gerçekliğin
diyalektik ile idealar evrenine yükselir (Ağaoğullar, 1989: 147). doğasna ilişkin
sorunlara da yoğun bir ilgi göstermiştir.
Bu yükselişi gerçekleştiren yine ruhtur. Bunun nasl olduğunu da
ruhun tanmndan hareketle açklamak mümkündür. Platon ruhu, “doğas ve
1.
özü bakmndan Platon’un
bir hareketRuh Anlayş
ilkesi” olarak almaktadr. Çeşitli diyaloglarnda
ruhu “kendiliğinden
Platon, hocasnn hareket sözilkesi”
konusu olarak tanmlamaktadr.
inancndan Platon ruhun
aldğ destekle, evrendekiözü
varlklar canl
itibariyle, ve cansz
şu gelip olarak ikiye
geçici dünyaya değilayrmaktadr. Canl varlklar
de, ebedi dünyaya cansz
bağl olduğunu
varlklardan
ortaya koyan iradiPythagorasç
hareketleri ileöğretinin
ayrlrlar.etkilerini
İradi hareketlerin
taşyan kaynağ, ilkesi
bir ruhçuluk
ise ruhtur (Arslan, 2006: 362-363).
2
Platon hareketle her türlü değişmeyi kastetmektedir. Bu bağlamda
Töz olarak
olmak üzerehavay kabul arzu
örneğin eden Anaksimenes’i
etmek, öfkebuna iten muhtemel
duymak, neden,hatrlamak,
üzülmek, havayla ruh
arasnda gördüğü benzerlik olmuştur. Yunanca’da ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
175
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013

düşünmek de birer harekettir (Platon, Yasalar: 897 a). Ayrca Platon bugün
bizim cansz olarak kabul ettiğimiz varlklar da canl olarak kabul
etmektedir. Bu anlamda bütün gök cisimleri canldrlar. Ayn zamanda
onlarn akllar da vardr. O halde onlarn ruhlar da vardr. Ayn şekilde
Platon evreninde canl, akll ve ruh sahibi olduğuna inanr ve bu ruha “alem
Girişverir. Sonuç olarak ruh, Platon’a göre özü itibariyle değişim ve
ruhu” adn
dönüşümünSosyoloji disiplinihareketin,
kendiliğinden için ailekendi kurumu,
kendinetoplumsal
hareket eden yapy ortaya
varlğn bu
çkarmas
hareketinin açsndan önemlidir.
ilkesidir (Platon, Aile, 892
Yasalar: toplumdaki
a- 896a).bireylerin
Ruh demek bir arada
zaten
bulunmalarn sağlayanolan
hareketi kendiliğinden birincil etkiye sahip
şey demektir. sosyalvarlklar
O, bütün gruplarn içindebaşnda
akla
gelmektedir. Toplumu oluşturan ailenin, günün
sahip olabilecek biricik varlktr (Platon, Timaios 46 c). koşullarna göre yaşadğ
değişim,Platon
geçirdiği dönüşüm toplumun
Phaidros’ta da harekettenyeni durumlara
kalkarak ruhun göre şekillenmesini
varlğn ve
sağlamaktadr.
ölümsüzlüğün kantlar. “Başkasndan hareket alan ve kendisi dedeğişim
Bu noktada, bu çalşma ile Hopa’da yaşanan başkasnve
dönüşümün
hareket ettirenaile sosyal kurumudurunca
şey, hareket ile ilişkisi ele alnmaktadr.
yaşamaz olur. Yalnz kendiliğinden
hareket Sovyet SosyalistkiCumhuriyetler
eden varlktr kendi kendisini Birliği’nin dağlmasnn
terk edemeyeceği içinardndan
sürekli
her anlamda
hareket zor koşullar
halindedir. yaşayan
Hatta bütün ötekiGürcistan
varlklar içiniçindeSarp snr kaps
bir hareket kaynağ adeta
ve
kurtuluş olmuştur.
ilkesidir. Şimdi ilke Sarp
olan birsnrşeyin
kapsnn
doğuşundan,açlmasyla
meydana hemgelişinden
daha önce söz
birbirinden ayrlmak
edilemez. Tersine onunzorunda
kendisi kalan
doğan,akrabalar
meydana buluşmuş
gelen bir hem şeyin de Doğu
ilkesidir.
Karadeniz halk komşusuyla tanşmştr. Kapnn
Eğer onun kendisi bir şeyden doğmuş olsayd, ilke olamazd. Böyle bir açlmas olumlu ve
olumsuz pek çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta
ilkenin doğuşu, meydana gelmesi mümkün olmadğna göre onun yok olmas, aile kurumu olmak
üzere
ortadanailekalkmas
ile ilişkilidaekonomi,
söz konusu eğitim, sağlkÇünkü
olamaz. ve gibieğerpek buçokilke
alanyokbu kapdan
olsayd,
olumlu ya da olumsuz
hiçbir zaman etkilenmiştir.
kendi kendine bir hiçten tekrar doğamazd ve her şeyin bir
ilkeden Kapnn
doğmasetkilerigerektiğine göre değişmektedir.
kişilere göre kendisinden İnsanlarn
de başka sahip hiçbir şey
olduğu
doğamazd.
sosyal O halde
statüler kendibukendine
ve roller, hareketeneden
değişikliğin büyük varlk, hareketin
faktörüdür. Birilkesidir
pansiyonve
bu varlğn için
işletmecisi ne yokçokolmas
olumlumümkündür,
etkilerden ne de yeniden doğmas.
bahsedilebilirken, Eğer başka
aile içerisinde eş
türlü olsaydolan
konumunda üstümüzde
kadnlargökiçinveböyle
bütünolmayabilmektedir.
canl varlklar hareketsiz Ayrca kalr,
çocukyok ve
olurdu ve etkilenmişlerdir.
gençlerde artk bir daha hareket edebilmeleri, yeniden doğmalar mümkün
olmazd” (Platon, Phaidros:
Snr kapsndan 245 c-d).
geçişler 2011 ylna kadar pasaportla yaplyordu.
Ancak Platon’a
2011 ylnda göre ruhun
sadecekendiliğinden
bir lira verip hareketin
nüfus ilkesi
cüzdannolmas, onun
gösterip
doğas, kavram
Gürcistan’a geçişve yapmak
tanmdr.mümkün
Guthrie’nin hakl olarak
olmuştur. Snr işaret ettiğiözellikle
kapsnn gibi bu
görüş,
serbest evrende
geçişe olup biten her şeyin
açlmasndan sonratemelinde
Hopa’nnruhun bulunduğu ve yaps
sosyo-ekonomik ruhun
kendisinin
değişmiştir.de özü itibariyle
Araştrma bilinçlisosyolojik
bu değişimi bir varlkolarak
olmasndan
inceleyerekdolay varevrenin
olann
tümünün aklsal olarak
ortaya çkarlmas yönetildiği anlamna
veya anlaşlmasnda gelir (Guthrie, 1962: 420).
etkili olacaktr.
Ayrca ruhun kendiliğinden hareketin ilkesi olmas, varlğa gelmesi ve
yokluğa gitmesi mümkün olmayan bir şey olmas, onun doğas itibariyle
1. Teorik Çerçeve
ölümsüz olduğunu gösterir. Platon Phaidon, Phaidros ve Devlet’te ruhun
ölümsüz1.1. olduğunu, Aileöyle olmas gerektiğini çeşitli argümanlara dayanarak
srarla savunur. Bu argümanlar
Bu çalşmada aile kurumu içinde
önemli
Phaidon önemli
bir yer bir noktadadr.
tutmasndan dolay aileye
dair ksaPlaton bu diyalogda, karştlarn birbirlerinden doğduklar,gruplardan
teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal hayat ve
meydana
ölümün ise gelmiş sosyolojik
birbirlerinin birimlerdir.
karştlar olduğuAileve deölümden
toplumusonra oluşturan sosyal
bir hayatn
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda
gelmesi gerektiği; (Platon, Phaidon: 70c-72e) öğrenmenin hatrlama olduğu, insanlarn bir arada
bulunmalarna yardmc olan bir kurumdur. Dolaysyla
ruhun bir şey bilmesi için onu daha önceki hayatnda tanmş olmas aile toplumun
temelinde yer
gerektiği yanialr.
ruhun doğumdan önce bir hayata sahip olduğu, onun
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
176
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram

varlğnn bedene bağl olmadğ, bedenin ölümünden sonra da varlğn


devam ettirebileceği; (Platon, Phaidon: 72e-77d) ruhun bedeni, yani
organizmay meydana getiren parçalarn bir oran olmadğ için bedenin
dağlmas ile ortadan kalkmasnn söz konusu olmadğn kantlamaya çalşr
(Platon, Phaidon: 91c-95a).
Psukhe kavram Antik Yunan’da biyolojik, hatta ksmen de dini
Platon’un
anlamyla ruhun ve
Anaksimenes ölümsüzlüğüne dair görüşü
Pythagorasçlardan itibarenkabul edildiğinde
bilinmektedir. 2 oluş
Fakat
ve yok oluş içinde olan duyusal dünyadaki varlklara it bir
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlakişeyden söz
edilemez. Platon bu sonucu açkça kabul eder. Diğer yandan
karakterin bulunduğu yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek eğer ruh
ölümsüzsekurucusu
anlamda kendileriyle
oldu. birlikte
Sokrates,bulunduğu
kendisindenduyusal varlklardan
önce doğa yap,
filozoflarnn
mahiyet veya töz bakmndan farkl bir şey olmaldr. Platon
canllk ilkesi olarak tanmladklar insan ruhunu, insani karakterinbu sonucu da
kabul eder. yer, insan mutluluğunun kendisine ve durumuna bağl olduğu
bulunduğu
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif
eder (Cevizci, 2006: 47).
1.1 Ruh-Beden İlişkisi
Ayrca bedeninolan
Ruhun bedenle insan varlğnn
ilişkisinde, ruhabirliği,
daha çokahenkli bütünlüğü
önem verirken için
bedeni
gerekli olmakla birlikte, özle olmadğ düşüncesine,
tamamen inkar etmeyen Platon’a göre, şekil veren, yöneten ve her bakmdan elbette, bedenimizi
değiştirmenin
aktif olan ruhtur, bizim
şekilelimizde olmadğ,
alan, yönetilen ve insanlarn bu bakmdan
pasif bir nicelik kendilerine
olan ve ruha maddi
verilmiş olanla yetinmeleri gerektiği, oysa ruhumuzu geliştirmenin,
nesneleri duyular vastasyla tantan da bedendir. Peki, birbirinden tamamen ahlaki
karakterimizi
ayr ve bağmsz snrszca
olan maddigeliştirmenin
ve manevi bizim elimizde
iki farkl tözünolduğu düşüncesini
bir araya gelmesi
ekledi. Ona göre, insana
nasl mümkündür? Bir başka düşen bedenle
deyişle ruhun tek tek
bu beraberliğin gerçek meydana
sonucunda yerlerini
bilmek, aralarndaki
gelen varlk ilişkiyi doğru
nasl bir varlktr? tesis zt
Birbirine etmek ve gerçek
iki şeyden değerin
meydana gelen kaynağ
varlk
olarak ruha gereken özeni göstermekti (Cevizci, 2006:
bu ztlktan nasl etkilenmektedir ve bu etkide hangi taraf daha ağr 47).
basmaktadr?
SokratesBu insanlar
sorulara verilecek
ruhlarna cevaplar ruh ve beden
özen göstermeleri arasndaki
konusunda iknailişkiyi
etme
açğa çkaracaktr.
çabasnda, onlara, erdemli bireysel eylemlere –adil, cesur, kibar vb.
eylemler- önem (1953),
B.Jowett vermekle yetinmeyip,
Phaidon bu eylemlerin
diyalogunun gerisinde
İngilizce’ye bulunan,
çevirisinin giriş
adalet,
ksmnda cesaret ya da kibarlğn
Platon’da ruh-bedendoğasndüalizmi anlayabilmek
üzerine şu ve tanmlayabilmek
yorumu yapar:
için elinden gelen
“Kavranlabilir olanherileşeyi yapmalar
duyular gerektiğini
vastasyla göstermeye
alglanabilir olan çalşmştr.
arasndaki
Ayrca kişinin
fark, Tanr ileruhuna
dünyaözen göstermesinin
arasndaki ayrm,yaşamn
Platon’da sorgulamasyla
ruh ve bedenin mümkün ayr
olduğunu belirtmiştir.
varlklar olduğu Onun budoğmasna
düşüncesinin tezleri eleştirilere
yardmsebep olmuştur.
etmiştir.” (Plato, Phaidon:
1953) Bu yeni görüşlere yöneltilen eleştirileri savunabilmek için Platon,
ahlak felsefesi
Peki ruh vevemetafiziğini
beden biri bir araya
maddi getirerek,
diğeri maneviSokrates’ten
bağmsz ikifarkl olarak
töz ise, bu
ahlak alanndaki sorunlara olduğu kadar, gerçekliğin
bağmsz iki tözün bir araya gelmesi nasl mümkündür? Platon’a göre ruhun doğasna ilişkin
sorunlara
konuk olduğuda yoğun bir ilgi
bedenle göstermiştir.
birliği ruh için aşağlayc bir ortaklktr. Ruh için
beden bir hapishanedir. O kabuğuna yapşmş bir istiridye gibi ruhun içine
hapsolduğu1. bir hapishanedir.(Platon,
Platon’un Ruh Anlayş Phaidros: 250c) ve bedende bulunduğu
sürece hakikati elde edemez. Çünkü ruh onun doğal faaliyetlerini
Platon, hocasnn
gerçekleştirme şöyle dursun söz konusu
onun inancndan
kendi doğasn aldğ destekle, ruhun özü
gerçekleştirmesinin
itibariyle, şu gelip geçici dünyaya değil de, ebedi
önündeki en büyük engeldir. Platon’a göre ruh istediği takdirde dünyaya bağl olduğunu bu
ortaya koyan Pythagorasç öğretinin etkilerini
skntlardan, beden hapishanesinden kurtulabilir. Çünkü Platon’a taşyan bir ruhçuluk
göre,
yaratlş olarak ruha komutanlk, efendilik verilmişken bedene kölelik,
2boyun eğme verilmiştir. Ruh akla sahiptir, beden bundan mahrumdur.
Töz olarak havay kabul eden Anaksimenes’i buna iten muhtemel neden, havayla ruh
arasnda gördüğü benzerlik olmuştur. Yunanca’da ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
177
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013

Platon, Phaidon diyalogunda ise insann içindeki çelişkiden ötürü


süregelen çatşmasn bitirip, insann mutluluğa ulaşmas ruhun bedenden
kurtuluşuyla mümkündür: “Evet, belki ölüm bizi amaca götüren dosdoğru
yoldur. Çünkü ten akl ile beraber oldukça ruhumuz böyle kötü bir şeye
bulaşmş bulundukça, amacmz olan şeyi, hakikati hiçbir zaman elde
Giriş (Platon, Phaidon: 66 b).
edemeyeceğiz”
Sosyoloji
Platon’un ruh disiplini
ile beden için arasndaki
aile kurumu, ilişkidetoplumsal
üstünlüğüyapy ortaya
ruha verdiği
çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki
aşikardr. Ruh bedenden üstün olduğu için beden ve ruhtan meydana gelen bireylerin bir arada
bulunmalarn sağlayan birincil etkiye sahip
bütünde yönetmesi gereken ruh, onun emirlerine itaat etmesi gereken sosyal gruplarn başnda
gelmektedir.
bedendir. ÖteToplumu oluşturan
yandan Platon, ailenin,
bedenin de günün koşullarna
ruh üzerinde etkili göre yaşadğ
olabileceğini,
değişim, geçirdiği dönüşüm toplumun yeni durumlara
örneğin bilgi ile ilgili olarak bedenin ruhun hakikati elde etmesine engel göre şekillenmesini
sağlamaktadr.
olmasnn mümkün Bu noktada,
olduğu gibi, bu çalşma ile Hopa’da
ahlak konusunda yaşanan değişim
da kaynağn kendisininve
dönüşümün
oluşturduğu aile sosyal sürüklemek
hazlara kurumu ile ilişkisi ele alnmaktadr.
suretiyle bedenin ruhun kendisi için
yaratlmşSovyet Sosyalist
olduğu Cumhuriyetler
mutluluğa ulaşmasnaBirliği’nin
engel dağlmasnn
olabileceğiniardndankabul
her anlamdaAncak
etmektedir. zor koşullar yaşayan Gürcistan
ruhun düşünme gücü, bedene için değer
Sarp snr kapsoradan
vermeyip, adeta
kurtuluş olmuştur.isteklerini
kaçarak bedenin Sarp snraşabilmekapsnn açlmasyla
gücüne, evrenine hemyani dahaidealara
önce
birbirinden ayrlmak zorunda kalan
dönebilme gücüne sahiptir (Arslan, 2006: 369). akrabalar buluşmuş hem de Doğu
Karadeniz halk
Platon komşusuyla
Timaios diyalogundatanşmştr.
da ruhla Kapnn
bedenin açlmas
birbiriniolumlu ve
karşlkl
olumsuz pek çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta
olarak nasl etkilediklerine dair örnekler verir. Örneğin bu eserinde aslnda aile kurumu olmak
üzere aile
beden ile ilişkiliolan
hastalklar ekonomi,
baz ruh eğitim, sağlk ve
hastalklar ile gibi pek ruh
aslnda çok hastalklar
alan bu kapdan olan
olumlu ya da olumsuz etkilenmiştir.
baz beden hastalklarnn çeşitli örneklerini vermektedir. Platon, ilk durumla
Kapnn
ilgili örnek etkileribedende
olarak, kişilere göre
“kemikdeğişmektedir. İnsanlarn sahip
iliğinde haddinden fazla olduğu
sperm
sosyal statüler insanda
birikmesi”nin ve roller, bu değişikliğin
taşkn arzulara yolenaçtğn
büyük ve faktörüdür.
bu taşknBir pansiyon
arzularn da
işletmecisi
ruhu ölçüsüz için
hazçokve olumlu etkilerden bahsedilebilirken,
aclara sürüklediğini ve böylece ruhun ailebuiçerisinde
hastalğnneş
konumunda olan kadnlar için böyle olmayabilmektedir.
gerçekte bedenin söz konusu hastalğnn bir sonucu olduğunu belirtmektedir Ayrca çocuk ve
gençlerde etkilenmişlerdir.
(Platon, Timaios: 86 b). Benzer şekilde, ruhun çektiği aclarn çoğunun
nedeninin beden
Snr olduğunu,
kapsndan kötülerin
geçişler 2011 kötü
ylnaeğitildikleri için kötü
kadar pasaportla olmalar
yaplyordu.
yannda 2011
Ancak kötü bedenlere sahip olarak
ylnda sadece yaratldklar
bir lira verip nüfus için kötü
cüzdannolduklarn da
gösterip
belirtmektedir.
Gürcistan’a Bu nedenle
geçiş yapmakruh ile bedenolmuştur.
mümkün arasnda bir denge
Snr ve uyumözellikle
kapsnn olmas
gerektiğini
serbest geçişe söylemekte, güçlü bedenin
açlmasndan sonra zayf ve zekas
Hopa’nn clz bir ruhu kolayca
sosyo-ekonomik yaps
etkisi altna Araştrma
değişmiştir. alacağndan söz etmektedir
bu değişimi sosyolojik (Platon,
olarakTimaios:
inceleyerek 88 var
a). olann
İkinci
durumla ilgili olarak
ortaya çkarlmas veya daanlaşlmasnda
o bedenle oransz, etkiliondan daha güçlü olan bir ruhun
olacaktr.
baz hastalklara yol açabileceğini kabul etmekte, örneğin böyle bir ruhun
kendisini tamamen inceleme ve araştrmaya vermesi sonucunda bedeni harap
1. Teorik Çerçeve
edebileceğini belirtip ruhunu ve kafasn tamamen matematiğe takan bir
1.1.
insann bedenini Aile etmemesi için onu da beden eğitimiyle güçlendirmesi
tahrip
gerektiğini
Bu hatrlatmaktadr
çalşmada aile kurumu (Platon,önemli
Timaios: bir88 yerc).tutmasndan dolay aileye
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir.
Platon’un, Phaidon, Phaidros ve Devlet diyaloglarndaToplumlar sosyalgördüğümüz
gruplardan
meydana
o sert, ruhla bedeni birbirine tamamen zt, birbirine düşman olarak sosyal
gelmiş sosyolojik birimlerdir. Aile de toplumu oluşturan gören
gruplarn
tutumunu enyaşllk
önemlisidir. Aile ayn yumuşatmş
diyaloglarnda zamanda toplumda olduğuinsanlarn
görülür. bir arada
Örneğin
bulunmalarna yardmc olan bir kurumdur. Dolaysyla
Phaidon diyalogunda ruhun bedenden kurtulup huzura ulaşmas için ölümü aile toplumun
temelinde
tek çkş yer alr.olarak gören Platon, daha sonraki döneme rastlayan
yolu
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
178
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram

diyaloglarndan Timaios’da insann doğru bir eğitimle, ruhunu terbiye ederek


de huzura ulaşabileceğini ifade eder (Platon, Timaios: 41 c).
Sonuç olarak bu evren içinde ruh ve beden birbirinin yoldaşdr. Ruh
bu evrende misafir olduğu müddetçe bedene canllğn verir ve hareketlerine
anlam kazandrr. Ancak ruh
Psukhe kavram bu evrenden
Antik Yunan’daayrldktan
biyolojik, sonra
hatta bedenin
ksmen canllğ
de dini
biter.
anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir.2 Fakat
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki
karakterin1.2bulunduğu yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
Ruhun Ksmlar
anlamdaPlaton’un
kurucusuruhunoldu.ksmlar
Sokrates, kendisinden
veya farkl ruhlarönce doğa filozoflarnn
kuramnn izine ilk kez
canllk
Devlet’te ilkesi olarak tanmladklar
rastlamaktayz. insan ruhunu,
Platon devleti büyütülmüş insani
bir insan olarakkarakterin
gördüğü
bulunduğu
için devletiyer, insan mutluluğunun
meydana kendisine
getirecek snflarn ve durumuna
insan meydana getirenbağl olduğu
farkl
özsel unsur;organlarn
ksmlarn, ksacas, bilinçli ve ahlaki
bir benzeri, kişiliğin
paraleli olarakoturduğu yer olarak
ele alnmas tarif
gerektiğini
eder (Cevizci, 2006: 47).
düşünmektedir. Bu bağlamda insan davranşlarn ele almakta ve insan
ruhunu Ayrca
üç ilkeyebedenin insan ve
ayrmaktadr varlğnn birliği, belli
bu üç ilkenin ahenkli bütünlüğü
güçleri ve bedendeiçin
gerekli olmakla birlikte, özle olmadğ düşüncesine, elbette,
bulunan belli organlar vardr. Bu üç ilkeden biri bizi bilgi edinmeye, biri bedenimizi
değiştirmenin
taşknlğa, öfkeyebizimbirielimizde olmadğ,
de yemeye, insanlarn
içmeye bu bakmdan
ve çiftleşmeye kendilerine
ve buna benzer
verilmiş olanla yetinmeleri gerektiği,
isteklere yönlendirir. (Platon, Devlet: 436 b) oysa ruhumuzu geliştirmenin, ahlaki
karakterimizi
Ruhunsnrszca geliştirmenin
birer fonksiyonu olan bizim elimizde
akl, irade olduğu düşüncesini
ve isteklerdir ki bunlar
ekledi. Ona göre, insana düşen bedenle ruhun
insan insan yapan başlca güçlerdir. Devlette bunlara karşlk tek tek gerçek
gelenyerlerini
üç snf
bilmek,
ise bilenaralarndaki ilişkiyi olan
akl temsil edecek doğru tesis etmek
yöneticiler ve iradenin
snf, gerçek değerin
karşlğkaynağ
olacak
olarak ruha gereken
olan koruyucular, özeni
yani göstermekti
askerler (Cevizci,
snf, arzu veya 2006:
iştahn47).
karşlğ olacak olan
üreticilerSokrates insanlar(Platon,
snf olacaktr. ruhlarna özen 439
Devlet: göstermeleri
d-444 c) konusunda ikna etme
çabasnda, onlara, erdemli bireysel
Platon bu üç farkl ruh veya ruhun üç eylemlere –adil,
farklcesur, kibar ilgili
ksmyla vb.
eylemler- önem vermekle yetinmeyip, bu eylemlerin
düşünceleri Phaidros’ta da karşmza çkmaktadr. Burada Platon, biri güzelgerisinde bulunan,
adalet,
ve asil,cesaret
diğeri ya da kibarlğn
çirkin ve huysuzdoğasn
iki at anlayabilmek
tarafndan çekilen ve tanmlayabilmek
ve bir sürücü
için elinden gelen her şeyi yapmalar gerektiğini
tarafndan yönetilen bir arabadan söz edilmektedir. Çirkin ve huysuz göstermeye çalşmştr.
atn
Ayrca kişinin ruhuna özen göstermesinin yaşamn sorgulamasyla
temsil ettiği istekler akla karş gelerek maddi hazlara yönelirken, güzel mümkün
ve iyi
olduğunu
atla temsilbelirtmiştir.
edilen irade Onun bu tezleri
de akla uyguneleştirilere sebep olmuştur.
hareket ederek idealara yükseltmek
Bu yeni
istemektedir. görüşlere
Arabann yöneltilen
sürücüsü eleştirileri
olan insan savunabilmek
ise idealara dönme için Platon,
çabasndaki
ahlak felsefesi
akll ruha ve metafiziğini
karşlk bir arayaPhaidros:
gelmektedir.(Platon, getirerek,246 Sokrates’ten
vd) farkl olarak
ahlak alanndaki sorunlara
Timaios diyalogu da olduğu kadar,
bu üç farkl ruhgerçekliğin
veya ruhun doğasna
üç farkl ilişkin
ksma
sorunlara da yoğun bir ilgi göstermiştir.
ayrarak açklamaya devam eder. Hatta söz konusu ruhlara bedende belli
yerler tahsis etmek suretiyle bu kuram daha ileri götürür. Bu kurama göre
ruhun düşünüp
1. taşnan, hesaplayan,
Platon’un akll ksmnn, akll ruhun yeri daha
Ruh Anlayş
önce de Platon,
ifade ettiğimiz gibi insann beynidir.
hocasnn söz konusu inancndan Ruhun cesareti,
aldğ savaş
destekle, isteğini
ruhun özü
paylaşan, zaferi arzu eden, öfkeli ksmnn yeri göğüs ve onun
itibariyle, şu gelip geçici dünyaya değil de, ebedi dünyaya bağl olduğunu da özellikle
boğaza yakn
ortaya koyan bölgesidir.
Pythagorasç Ruhun yemeyi,etkilerini
öğretinin içmeyi vetaşyan
bedeninbirtabii olarak
ruhçuluk
ihtiyaç gösterdiği bütün şeyleri arzu eden, iştah ksmnn bulunduğu yer ise
karndr. (Platon, Timaios: 69 d-70 e)
2
Platon’a
Töz olarak havaygöre
kabulirade, bedene bağlbuna
eden Anaksimenes’i bir iten
güç muhtemel
olup bedenin
neden, etkinliğini
havayla ruh
arasnda gördüğü
sağlayan benzerlik olmuştur.
öfke, kzgnlk Yunanca’da
gibi hallerdir. ruh anlamna
Bedendeki gelen psukhe
merkezi kalp kelimesi ayn
olan irade,
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
179
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013

bedene bağl olmakla beraber, akln karşsnda değildir. o, akl ve istek


arasndaki snr oluşturur. Platon irade gücünün akl ve isteklere
karşmasndan korktuğu için onu bedenin ortasna yani kalbe
yerleştirmektedir. İrade adn alan bu ruh gücü pek çok özelliğe sahiptir.
Platon, iradenin değişik özellikler gösteren yapsn akl ile beden arasnda
araclk Giriş
görevini yerine getirebilmesi için gerekli görmektedir. Ona göre
Sosyoloji
irade, akl ile istekdisiplini
arasndaiçin aile yapmakta,
araclk kurumu, toplumsal yapy
akln emirleri ile ortaya
nefsin
çkarmas açsndan
arzular arasnda önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada
gidip gelmektedir.
bulunmalarn
Platon’un sağlayan birincil istekler
psikolojisinde etkiye ayr
sahip bir sosyal gruplarn başnda
önem taşmaktadr. Ruhu
gelmektedir.
idealar aleminde yeryüzüne düşüren istekler yeryüzünde de göre
Toplumu oluşturan ailenin, günün koşullarna ruhu yaşadğ
idealara
değişim, geçirdiği
yükseltmekten dönüşüm
alkoymak içintoplumun
hep maddeye yeni durumlara
ve kötülükleregöre yönelmektedir.
şekillenmesini
sağlamaktadr. Bu noktada, bu çalşma ile
Ayrca bedene ait olan duyumlar, duygulanmlar (affections), Hopa’da yaşanan değişim
tutkularve
dönüşümün aile sosyal
(passions), hazlar kurumubilgiden
bizi gerçek ile ilişkisi ele alnmaktadr.
uzaklaştrr. Ruh kendisine ne işitme,
ne görme Sovyet
duyusu, Sosyalist
ne ac, neCumhuriyetler
haz, hiçbir şey Birliği’nin dağlmasnn
bulundurmadğ zaman ardndan
daha iyi
her anlamda
düşünür. zor Phaidon:
(Platon, koşullar 65 yaşayan
c) Gürcistan için Sarp snr kaps adeta
kurtuluş olmuştur. Sarp snr kapsnn açlmasyla hem daha önce
birbirinden ayrlmak zorunda kalan akrabalar buluşmuş hem de Doğu
Karadeniz 1.3. halk
Ruh vekomşusuyla
Ölüm tanşmştr. Kapnn açlmas olumlu ve
olumsuzPlaton’da ölüm beraberinde
pek çok durumu düşüncesi, ruhun ölümsüzlüğü
getirmiştir. ve hur olmak
Başta aile kurumu göçü
fikirleriyle birbirine bağldr. Ruhun ölümsüz olduğunu düşünün
üzere aile ile ilişkili ekonomi, eğitim, sağlk ve gibi pek çok alan bu kapdan Platon’a
göre ölüme
olumlu ya da mahkum olan bedendir. Platon’a göre ölüm, bedenin ruhtan
olumsuz etkilenmiştir.
ayrlarakKapnn
kendi etkileri
kendinekişilere
kalmas, göreöbür taraftan ruhun
değişmektedir. bedenden
İnsanlarn sahipayrlarak
olduğu
kendi kendine var olmaya devam etmesidir. Bir başka
sosyal statüler ve roller, bu değişikliğin en büyük faktörüdür. Bir pansiyon ifadeyle, ruhun
bedenden kurtuluşudur.
işletmecisi için çok olumlu etkilerden bahsedilebilirken, aile içerisinde eş
konumunda İlk dönem diyaloglarndan
olan kadnlar için böyle Sokrates’in
olmayabilmektedir.Savunmas’nda
Ayrca çocuk ölümün ve
doğasn irdeleyen
gençlerde Platon’a göre ölüm korkusu gerçekten bilge olmadğ
etkilenmişlerdir.
halde kendini bilge sanmaktan
Snr kapsndan geçişleribarettir
2011 (Platon, Sokratesin
ylna kadar Savunmas:
pasaportla 29 a).
yaplyordu.
Ancak Platon’a göre ölüm
2011 ylnda sadeceve ölüm sonras
bir lira bilinmezlerle
verip dolu olduğu
nüfus cüzdann için
gösterip
ondan korkmak
Gürcistan’a geçişanlamszdr.
yapmak mümkün İnsann olmuştur.
bir şeydenSnr korkmas için onun
kapsnn özelliklene
olduğunu bilmesi gerekir. Ölümden korktuğunu
serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps söyleyen ise ölümü
bilmediği
değişmiştir.halde,
Araştrmakorktuğu için bilmediği
bu değişimi bir şeyinceleyerek
sosyolojik olarak hakknda var yorumda
olann
bulunuyor demektirveya
ortaya çkarlmas (Platon, Sokratesinetkili
anlaşlmasnda Savunmas:
olacaktr.29 b).
Platon için ölüm hakknda söylenebilecek iki olas açklama şekli
mevcuttur:1. Teorik Çerçeve
İlk
1.1. olarak ölümden sonras bir hiçlik, insann bilincini kaybetmesi
Aile
ise insann ölümden korkmas için bir neden yoktur. Çünkü bilincini
kaybettiğiBu için
çalşmada
hiçbiraile kurumu
şeyin önemliolmayacaktr.
farknda bir yer tutmasndan
İkinci dolay
olarak aileye
eğer
ölümden sonra insan başka bir hayat bekliyorsa, bu durumdagruplardan
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal ölümden
meydana gelmiş
korkmann anlamsosyolojik birimlerdir.
yoktur. Çünkü, iyi birAile
insanade netoplumu
hayattaoluşturan
ne de öldüktensosyal
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda
sonra hiçbir kötülük gelmez. Onu ve onun gibileri tanrlar daima korur. insanlarn bir arada
bulunmalarna yardmc olan
(Platon, Sokrates’in Savunmas: 40 e- 41 d) bir kurumdur. Dolaysyla aile toplumun
temelinde yer alr.
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
180
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram

Platon, Sokrates’in Savunmas’nda ölüm hakknda ileri sürdüğü


düşünceleri orta dönem diyaloglarndan Phaidon’da geliştirir. Bu diyalogda
ölüm istenen, arzulanan bir son olarak karşmza çkar. Çünkü ölüm ruhun
bedenden kurtulup serbest kalmasdr. Bedenden kurtulan ruh alem ruhuna
ulaşr ve Tanr ile birleşir. Diğer taraftan ölüm olay bir başlangç ve bir de
kavram Antik
Psukhetaşmaktadr.
bitiş özelliği Çünkü Yunan’da
ölüm, ruhunbiyolojik,
bedenihatta
terkksmen
etmesiylede ruh-dini
2
anlamyla Anaksimenes
beden birlikteliğini sonaveerdirirken,
Pythagorasçlardan itibarenolarak
ruhun bedensiz bilinmektedir.
Hades denilenFakat
ahiret yoluna
Sokrates ona yani yenibir
yepyeni hayatna
anlam geçişin
yükledi;deonu başlangcn oluşturur.ve(Platon,
bilinçli kişiliğin ahlaki
Phaidon: 70
karakterin d- 71 c) yer
bulunduğu Yaniolarak
ölüm tanmlayarak,
ve hayat birbirinden
etiğin vedoğmaktadr. Platon
politikann gerçek
“ölmek yaşamaktr”
anlamda kurucusu oldu. derken, ölümü kendisinden
Sokrates, asl ve mutlu bir doğa
önce hayatn başlangc
filozoflarnn
olarak görmektedir. Böylece Platon, Hades denilen
canllk ilkesi olarak tanmladklar insan ruhunu, insani karakterin ahiret düşüncesini ortaya
koymuştur.
bulunduğu yer, insan mutluluğunun kendisine ve durumuna bağl olduğu
Ölümksacas,
özsel unsur; olaynn bilinçli
bir başlangç, bir de
ve ahlaki bitiş özelliği
kişiliğin oturduğu taşmas yani ölüm
yer olarak tarif
ve hayatn
eder (Cevizci,birbirinden
2006: 47). doğduğu düşüncesini savunan Platon’a göre, ölümle
bedenden ayrlan ruhun tekrar bir insan bedenine hayat vermesi, ruhun bu
Ayrca bedenin insan varlğnn birliği, ahenkli bütünlüğü için
dünyada takip ettiği yola bağldr. Sözgelimi, duyular dünyasnda hakszlğa,
gerekli
zulme değerolmakla birlikte,
verenler özle olmadğ
kurt bedenlerine düşüncesine,
girerken, elbette,
mutlu olanlar ve bedenimizi
en iyi yere
değiştirmenin bizim elimizde olmadğ, insanlarn
gidenlerse toplum için iyi, doğru ve erdemli olarak yaşayanlardr. bu bakmdan kendilerine
Bu tür
verilmiş olanla
insanlar ölünce yetinmeleri
ruhlar iyi gerektiği,
insanlarnoysa ruhumuzugirer.
bedenlerine geliştirmenin,
Platon’unahlaki ruha
karakterimizi
ölümden sonrasnrszca
vaat ettiğigeliştirmenin
hayat onun İdealarbizimdünyasn
elimizde oolduğu
güzel vedüşüncesini
saf haliyle
ekledi. gibi
olduğu Onagörebileceği
göre, insanave düşen bedenle
bu seyir ruhun tek
ve temaşadan tekengerçek
dolay büyük yerlerini
bir zevk
bilmek,
ve mutluluk aralarndaki ilişkiyi doğru
içine girebileceği tesis (Arslan,
bir hayattr etmek ve2006: gerçek
376).değerin kaynağ
olarak ruha gereken özeni göstermekti (Cevizci, 2006: 47).
Sokrates insanlar ruhlarna özen göstermeleri konusunda ikna etme
Sonuç
çabasnda, onlara, erdemli bireysel eylemlere –adil, cesur, kibar vb.
Platon’un idea düşüncesine dayandrdğ felsefesinde ruh, Tanr’ya
eylemler-
özgü önem vermekle
bir niteliktir; gerçekliktir. yetinmeyip,
Ancak içinde bu yaşanlan
eylemlerinbugerisinde bulunan,
evrende madde ile
adalet, cesaret
ortaklk kurmakyazorunda
da kibarlğn doğasn
olduğundan anlayabilmek
aşağlk ve tanmlayabilmek
haller almştr. Bu haliyle ruh
için elinden
hiçbir zaman gelen her şeyi
gerçekliği elde yapmalar
edemez. Çünkügerektiğini
içindegöstermeye çalşmştr.
yaşanlan fenomenler
Ayrca kişinin
dünyas ruhuna özen
ideal dünyann sadecegöstermesinin yaşamnRuhun,
kötü bir kopyasdr. sorgulamasyla mümkün
içinde bulunduğu
olduğunu belirtmiştir. Onun
bütün olumsuzluklara bu tezleri
rağmen eleştirilere
gerçek sebepelde
bilgiyi olmuştur.
etmesi beden
mağarasndan
Bu yeni kurtulmasna bağldr.
görüşlere yöneltilen Yani savunabilmek
eleştirileri ruh düşünmeiçingücünün Platon,
fonksiyonlarn işletmelidir.
ahlak felsefesi ve metafiziğini bir araya getirerek, Sokrates’ten farkl olarak
Ruhun naslsorunlara
ahlak alanndaki bir takm olduğu
fonksiyonlar
kadar,varsa bu fonksiyonel
gerçekliğin doğasnaözelliklere
ilişkin
bağl bir da
sorunlara takm yaşayşlar
yoğun da vardr. Bu yaşayş akla bağl olursa erdem,
bir ilgi göstermiştir.
arzulara bağl olursa haz ve ac adn alr. Akla bağl erdemliliği
gerçekleştirmek herkese nasip olmaz. Ancak filozoflar bundan pay alabilir.
O halde1.erdem denen Platon’un Ruh Anlayş
mutluluğun elde edilmesi için ruhun maddi dünyadan
ayrlmas tek yol
Platon, olmaktadr.
hocasnn Böyleceinancndan
söz konusu ölüm bir aldğ
yok oluş değil ruhun
destekle, mutluluğa özü
açlan kapşuolmaktadr.
itibariyle, gelip geçici Platon bu noktada
dünyaya değil de, hem ruhun
ebedi ölümsüzlüğünü
dünyaya açğa
bağl olduğunu
koymak,koyan
ortaya hem de ceza ve mükafat
Pythagorasç öğretinin olayn açklamak
etkilerini taşyaniçinbirruhruhçuluk
göçünü
savunur. Ölüm fenomeniyle erdemli ruhlar, evren ruhuna katlp geldiği yere
döner. Erdemsiz ruhlar hem Hadeste hem de çeşitli varlk bedenlerinde ac
2çekmeye devam ederek cezasn çeker. Ahiret düşüncesinde hayal snrlarn
Töz olarak havay kabul eden Anaksimenes’i buna iten muhtemel neden, havayla ruh
zorlayan
arasnda Platon, bir takmolmuştur.
gördüğü benzerlik fantezilere girmekten
Yunanca’da kaçnmaz.
ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
181
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013

Kaynakça
AĞAOĞULLARI, M.A. (1989), Eski Yunan’da Siyaset Felsefesi,
Ankara: V Yaynlar.
ARSLAN, Ahmet. (2006), İlkçağ Felsefe Tarihi: Sofistlerden
Platon’a,Giriş
İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yaynlar.
BURNET, disiplini
Sosyoloji John. (1968),
için aile Greek Philosophy:
kurumu, Thales
toplumsal To ortaya
yapy Plato,
London: Macmillan.
çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada
bulunmalarn
CEVİZCİ, sağlayan
Ahmet.birincil etkiye Felsefe
(2001), İlkçağ sahip Tarihi,
sosyal 3.gruplarn
Bask, Bursa:başnda
Asa
gelmektedir.
Yaynlar. Toplumu oluşturan ailenin, günün koşullarna göre yaşadğ
değişim,CEVİZCİ,
geçirdiği Ahmet.
dönüşüm toplumun
(2006), yeni İstanbul:
Sokrates, durumlara Saygöre şekillenmesini
Yaynlar.
sağlamaktadr. Bu noktada, bu çalşma ile Hopa’da yaşanan değişim ve
dönüşümünCONFORD,
aile sosyalF.M.
kurumu(1965), Beforeeleand
ile ilişkisi After Socrates, Cambridge:
alnmaktadr.
Cambridge University Press.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağlmasnn ardndan
GÖKBERK,
her anlamda Macit.yaşayan
zor koşullar (1998), Felsefe
GürcistanTarihi,
için9.Sarp
Bask, İstanbul:
snr kapsRemzi
adeta
Kitabevi.
kurtuluş olmuştur. Sarp snr kapsnn açlmasyla hem daha önce
GUTHRIE,
birbirinden ayrlmakW.zorunda
(1962). AkalanHistory of Grek buluşmuş
akrabalar Philosophyhem I, ThedeEarlier.
Doğu
PRESOKRATİCS AND THE PYTHAGOREANS,
Karadeniz halk komşusuyla tanşmştr. KapnnCambridge: Cambridge
açlmas olumlu ve
University
olumsuz pek Press.
çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta aile kurumu olmak
üzere aile ile ilişkili W.
GUTHRİE, ekonomi,
(1999).eğitim,
İlkçağ sağlk
FelsefeveTarihi,
gibi pek çok alan
(Çev.) Ahmet bu Cevizci,
kapdan
olumlu ya
Ankara: da olumsuz
Gündoğan etkilenmiştir.
Yaynlar.
Kapnn etkileri
PAKSÜT, Fatma. kişilere
(1982),görePlaton
değişmektedir.
ve Sonras, İnsanlarn
Ankara: sahip olduğu
Kültür ve
sosyal statüler
Turizm Bakanlğ ve Yaynlar.
roller, bu değişikliğin en büyük faktörüdür. Bir pansiyon
işletmecisi için çok
PLATO, olumlu
(1953), Theetkilerden
Dialogues bahsedilebilirken,
of Plato vol. 1,aile içerisindeinto
Translated eş
konumunda olan kadnlar için böyle olmayabilmektedir.
English with Analyses and Introductions by B. Jowett,M.A., Fourth Edition, Ayrca çocuk ve
gençlerdeClarendon
Oxford: etkilenmişlerdir.
Press.
PLATON, (1982).geçişler
Snr kapsndan Menon, 2011 ylna kadar
(Diyaloglar 1), pasaportla
(Çev.) Macit yaplyordu.
Gökberk
Ancak 2011 ylnda
vd. İstanbul: Remzi Kitabevi. sadece bir lira verip nüfus cüzdann gösterip
Gürcistan’a geçiş yapmak mümkün olmuştur. Snr kapsnn özellikle
PLATON, (1997). Timaios, (Çev.) Erol Güney, Lütfü Ay, İstanbul,
serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps
Milli Eğitim Bakanlğ Yaynlar: Ankara.
değişmiştir. Araştrma bu değişimi sosyolojik olarak inceleyerek var olann
PLATON, veya(1997).
ortaya çkarlmas anlaşlmasndaPhaidros, (Çev.)
etkili olacaktr. Hamdi Akverdi,
İstanbul:M.E.B.Yaynlar.
PLATON, (1997). Phaidon, (Çev.) Ord. Prof. Dr. Suut K. Yetkin vd.
1. Teorik Çerçeve
İstanbul: Milli Eğitim Bakanlğ Yaynlar.
1.1. Aile
PLATON, (1999). Devlet, (Çev.) Sebahattin Eyüpoğlu vd. İstanbul:
Türkiye Bu çalşmada
İş Bankas aile kurumu önemli bir yer tutmasndan dolay aileye
Yaynlar.
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan
PLATON, (1999). Sokrates’in Savunmas, (Çev.) Niyazi Berkes,
meydana gelmiş sosyolojik birimlerdir. Aile de toplumu oluşturan sosyal
İstanbul: Milli Eğitim Bakanlğ Yaynlar.
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir arada
PLATON,
bulunmalarna (2007).olan
yardmc Yasalar,
bir (Çev.)
kurumdur.C. Şentuna vd. İstanbul:
Dolaysyla Kabalc
aile toplumun
Yaynevi.
temelinde yer alr.
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
182
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
View publication stats

You might also like