You are on page 1of 3

İLH2008-DİN SOSYOLOJİSİ

Ünite 3: Dinin Sosyolojik Manası

Dine Sosyolojik Bakış


Giriş
Dinin sosyolojinin temel konularından biri olması ve din Sosyolojiyi diğer bilim dallarında ayıran en önemli ölçüt
sosyolojisi adıyla bir bilim dalının varlığı, dinin toplumsal insan birlikteliği gerçeğine odaklanmasıdır. Sosyoloji
bir fenomen olması ve dinin toplumsal bir varlık olan toplumun her yerinde var olan sosyal etkileşimin
insanın varoluşsal bir boyutu olmasıyla doğrudan örüntüleşip kalıplaşmış kurumsallık, yapısallık, sistemlilik
ilişkilidir. ve düzenliliklerini inceler.

Batı dillerin din sözcüğü Latince kökenli ‘religio’ Dine sosyolojik bakış, dini ve o dine mensup bireyleri
kelimesinden gelmektedir. Bu kelime de Cicero’nun toplumsal evren içinde etkileşim halindeki durumuyla ele
(M.Ö. 106 - M.Ö. 43) verdikleri bilgilere göre insanların almayı gerektirir.
din yoluyla Tanrı’ya ve birbirlerine bağlanmaları anlamına Sosyolojik bakışta çoklu veya karmaşık nedensellik ilkesi
gelen ‘religare’ veya bir işi mükerreren ve dikkatlice en önemli esaslardandır. İnsanların sosyal düşüncesinde
yapmaları anlamına gelen ‘religere’ kökünden çok yaygın bir yanlış olan tek nedenli yaklaşımın ana
gelmektedir. sebepleri şunlardır:
İbranice’de din karşılığı olarak kullanılan ‘dath’, kanun,  Bunlardan ilki, tekil bir açıklama insan
hüküm ve yargı gibi anlamlara gelirken, yine ilişkilerine ilişkin karmaşık sorulara verilebilecek
İbranice’deki ‘tora’ sözcüğü köken itibariyle din, şeriat, en kolay yanıttır.
hüküm, kanun, mezhep, ilim, eğitim gibi manalar  İkincisi ise, insanlar genellikle toplum ve kültür
taşımakta ve Sanskritçe’de dini karşılayan ‘sanatana hakkında bilimsel bilgiden yoksundurlar.
dharma’, ebedi yol, ezelî ve ebedî hakikat, ebedi kanun
gibi anlam içeriğine sahip bulunmaktadır. Sosyolojik bakış, dine de çok boyutlu yaklaşmayı
gerektirir. Dini davranış örüntülerini, dinin kurumsal
Arapçadaki din terimi etimolojik düzlemde ‘d-y-n’ fiil yönlerini, dini olayları, onlara çok yönlü bakarak anlamak
kökünden gelmekte olup borçlu olma, üstün gelme, hem ve yorumlamak dine sosyolojik bakışın temel
genel anlamda bütün inanma ve bağlanmaları, hem de özel özelliklerindendir.
anlamda İslam dinini ifade eder. Ancak Batı’daki din
terimi daha dar anlamda kullanılmakta olup Hıristiyanlığı Sosyal problemlere yönelik çözümlere değişebilirlik
ifade etmektedir. Din-insan ilişkisi dinden insana, ilkesiyle yaklaşmak sosyolojik bakışın diğer bir ayırt edici
insandan dine karşılıklı gidiş-gelişlerle gerçeklik özelliğidir.
kazanmaktadır. Din hakkında genelleme yaparken dinin değişen yönünü
Dinin Sosyolojik Manası ve değişen toplumsal gerçekliğin içinde varlık bulduğunu
her zaman hesaba katma zorunluluğu vardır.
Dinin insanın zorunlu bir boyutunu oluşturduğu ve
bütünüyle dinsiz veya inançsız herhangi bir toplumun ve Sağduyuyla sürekli ve yakın bir diyaloğu korumakla
toplumsal hayatın var olmadığı yapılan araştırmalarla birlikte, sağduyunun sınırlılığını aşmak sosyolojik bakışın
belirtilmiştir. Her toplum, din ve inanç şekli ile bunların diğer önemli yönlerinden biridir. Sosyoloji, topluma
yaşanma biçimi fark etmeksizin, mutlaka dine veya ilişkin sıradan bilgilerle yetinmez; rutini bozar ve sorgular.
dinlere mensuptur.
Dine sosyolojik bakış; din hakkındaki önyargıları,
İnsanlık tarihi kadar bir geçmişe sahip olan din, tarihsel sağduyusal bilgileri, sığ yaklaşımları, kestirmeden
süreç içerisinde temel etken olarak varlık göstermiş alelacele değerlendirmeleri sorgulama, eleştirme yoluyla
toplumsal bir fenomendir. sarsar, dinsel toplumsal gerçekliği olduğu gibi okur,
anlamlandırır ve yorumlar.
Toplumsal bir olgu olan ve sosyal hayatta etkili olan din
çok eski zamanlardan beri birçok düşünür, bilim adamı ve İnsana duyarlılık, empatik bakış ve sorumlu yaklaşım
sosyologların temel ilgi alanlarından biri olmuştur. kazandırmak sosyolojik düşünmenin en önemli
özgünlüklerindendir. Sosyolojik bakışla insan, kendi
Sosyoloji, insanların birbirleriyle kurdukları karşılıklı
inanç, düşünce ve ideolojisine aykırı bile olsa toplumu,
ilişkilerin bilimsel açıdan incelenmesi olarak özetlenebilir.
toplumsal olay ve olguları, toplumsal gerçekliği bilimsel
Sosyoloji terimi Latince “toplum” anlamına gelen
okumaya tabi tutar.
“socius” ve Yunanca “bilgi” anlamına gelen “logos”
kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuştur. Auguste Comte Dine sosyolojik bakışla, aynı ve farklı din mensubu
kendi yeni bilimini, sosyolojiyi, eşit derecede hem din insanlara, grup ve toplumlara karşı daha duyarlı olunur,
hem de bilim olarak görmüştür. “Pozitif Felsefe Dersleri” empatik yaklaşılarak onların doğru anlaşılmaları
ve ayrıca “Pozitif Politik Sistem” adlı kitaplarında Comte, sağlanabilir.
ilk önce sosyal fizik diye adlandırdığı sosyolojiyi, sadece
Din, etkili bir sosyal gerçeklik ve temel bir toplumsal
bilimlerin kraliçesi olarak değil, aynı zamanda giderek
kurum olduğu için, sosyolojinin gelişiminin başından
tüm var olan dinleri görüş mesafesinin dışına iten yeni
itibaren sosyolojik araştırmalar açısından oldukça önemli
‘pozitivizm dini’nin de temeli olarak tasavvur etmiştir.
bir toplumsal fenomen olarak kabul edilmiştir.

1
İLH2008-DİN SOSYOLOJİSİ
Ünite 3: Dinin Sosyolojik Manası

Din sosyolojisi, dine sosyolojik bakış temelinde din ile Sübjektif din ile objektif dini birbirinden ayrı ele almak
toplumun karşılıklı ilişkilerini, yani etkileşim noktalarını sosyolojik anlamda mümkün görünmemektedir. Bu
araştırma konusu yapar. nedenle dinin her iki yönü veya özelliği birbirinden ayrı
değerlendirilemez.
Joachim Wach'a göre din sosyolojisinin gerçek konusu,
dini tecrübenin inanç, ibadet ve cemaat boyutlarıdır; din Din, toplumsal değişimin meydana gelmesinde, toplumsal
sosyolojisi, bunların her birini tipolojik ve karşılaştırmalı olayların gerçekleşmesinde, çeşitli toplumsal süreçlerin
olarak inceler. oluşması ve işlemesinde de güçlü ve belirleyici etkiler
gösterir.
Dinin sosyolojik manası, dini sosyolojik açıdan ele
almayı; anlamayı, tasvir etmeyi, yorumlamayı; dinin Din, davranış ve düşüncelerimizi, bireyin iç dünyasında
toplumsal gerçekliğini; sosyal bir fenomen olarak dini, din olup bitenleri, inanç ve bilinçlerini, bilgi ve tezlerini,
ile toplumun karşılıklı ilişkilerini, olduğu veya toplumsal kurumları, siyasal ve toplumsal düzeni, onlara
gerçekleştiği gibi, sosyolojik perspektiften, ampirik kutsallık kazandırmak ve nihaî olarak geçerli ontolojik
verilere dayanarak, ama onu büsbütün sosyal ve sosyolojik statüler bahşetmek, yani onları kutsal ve kozmik referans
olana indirgemeden anlama ve yorumlama çabalarını çerçevesine yerleştirmek suretiyle meşrulaştırır.
ihtiva etmektedir.
Her din başlangıçta içinden çıktığı sosyolojik çevrenin
Dinin Tanımı: Din üzerine yapılan tanımlardan her biri, etkisi altında kalır. Dinin belli bir yerdeki organizasyonu
dinin belli bir yönüne veya bazı yönlerine dayanmaktadır. ve teolojisi, bir ölçüde dinin içinde çıkıp kurumlaştığı
İslam kelamcıları dini daha çok İslam dinine özgü toplumun özelliklerince paylaşılır.
tanımlarla ifade etmişlerdir.
Dinin Toplumsal İşlevleri
Din birçok araştırmacı ve düşünür tarafından farklı
Dinin toplumdaki yeri ve etkileri, toplum için gördüğü iş
biçimlerde tanımlanmaktadır. Birden fazla din olduğu ve
ve görevler dinin sosyal işlevleri anlamına gelmektedir.
bir dinin faklı yorumlar ile farklı uygulama biçimlerine
sahip olduğu düşünüldüğünde, herkesin uzlaşabileceği bir Dinin toplumsal işlevleri açık/görünür veya kapalı/gizli
tanımından söz etmenin mümkün olmadığı olabilmektedir.
anlaşılmaktadır. Din sosyolojisi literatüründe dinin
İnananlarına çeşitli toplumsal durumlarda takip edecekleri
tanımlanmasında iki ana strateji izlenmektedir.
tutum ve tavırları belirleyen bir zihniyet ve ideoloji
1. Substantif tanımlar, dinin ne olduğunu tespit etmeye kazandırma dinlerin en önemli sosyal işlevlerinden biridir.
çalışırlar. Bu tanımlarda din tanımlanırken genellikle
insan dışı failler, doğaüstü dünya, deney-dışı gerçeklik, Sosyal bütünleşme bireyi topluma bağlayan temel yapıdır.
Din de sosyal bütünleşmeyi sağlayan en önemli
aşkın gerçeklik, kutsal kozmoz gibi ifadeler
fenomenlerden biridir.
kullanılmaktadır.
2. Fonksiyonel tanımlar ise, dinin özde ve temelde ne Dinin bütünleştirmenin tersine parçalama ve çatıştırma
olduğu ile değil, ne yaptığı ve insan ve toplumu nasıl işlevi de bulunmaktadır. Din, kendi inananları içinde bir
etkilediği ile ilgilenmektedir. Bu tanımlarda daha çok birlik ve bütünlük sağlarken, daha genel anlamda bir
dine bir tür savunma mekanizması, telafi ve çatıştırma işlevi görebilir.
bütünleşme unsuru olarak bakıldığı görülür. Bu
bağlamda savunma mekanizmacı din kuramı ve Organizasyon, sosyalleştirme ve yapılandırma dinin
bütünleşmeci din kuramı gibi iki kuramdan söz etmek önemli toplumsal işlevlerindendir. Dinin etkili sosyal
mümkündür. işlevlerinden biri de kimlik, bir varlık bilinci, aidiyet
bilinci, birlikte var ve taraf olma bilinci kazandırmadır.
Din-Toplum İlişkileri Din, kararlı ve sağlam bir insan kişiliği oluşturarak
toplumsal ilişkilerin de kişilikli ve bütünlüklü olarak
Dini inançlar, insanın kaderinin en etkili faktörüdür.
gerçekleşmesinde etken olur.
Din doğal ve sosyal bir gerçeklik olup din ile toplum
Dinin muhafazakâr ve meşrulaştırıcı özellikleri kültürün
birbirinden ayrı düşünülemez. Dinin objektifliği, dinin
korunmasında, süreklilik kazanmasında ve kuşaktan
görünürlüğünü, ilişkisel düzeylerini, toplumsal boyutlarını
dillendirir. kuşağa aktarılmasında önemli bir işleve sahiptir.

Dinlerde bulunan itikadî, sosyal, ekonomik, idarî, ahlâkî Din değerleri pekiştirerek onların toplumca kabulünü
sağlayarak değerler çatışmasını önler. Din ayrıca devletle
ilke ve esaslar insanların sosyal eylemlerini güçlü bir
toplumun bireyleri arasında aracı kurum olarak görev
biçimde etkilemek suretiyle sosyal düzenin objektif
yapar.
yapısının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Din, bireysel düzlemde, yapılan davranışı bireyin meşru
Din-toplum ilişkileri etkileşimsel ilişkiler olup din
toplumu toplumun kültürünü, toplumsal kurumları, olarak görmesini sağlarken, siyasal düzlemde yönetimin,
toplumsal norm ve değerleri etkilediği gibi onlar da dini yönetenlerin veya iktidarın, yönetilenler tarafından kabul
edilmesinde işlevsel olur.
etkilemektedir.

2
İLH2008-DİN SOSYOLOJİSİ
Ünite 3: Dinin Sosyolojik Manası

Din, bireyler ve gruplar için hayata bir anlam verme


duygusu katarak insanların sosyal hayatta karşılaştıkları
olay veya durumlar içinde bir tür güçlü destek ve barış
elde etmelerini sağlar.
Din, inanç, bilgi, tecrübe, ibadet, etki, organizasyon, ahlak
gibi boyutlarıyla toplumsal bir gerçekliktir; din ile toplum
birbirini karşılıklı olarak etkiler. Birçok toplumsal olayın
ardındaki güç olan din, meşrulaştırıcı niteliğiyle sosyal
ilişki biçimlerini, mevcut sosyal düzen ve düzenlemeleri,
kurumları, kurumların işleyiş biçimlerini haklılaştırıp
geçerli kılar.

You might also like