Professional Documents
Culture Documents
1
İLH2010-DİN EĞİTİMİ VE DİN HİZMETLERİNDE REHBERLİK
Ünite 1: Din Eğitimi İle İlgili Temel Kavramlar
Günümüz dünyasında müslümanların geri kalışları, Diğer yaklaşım tarzı ise Fenomenolojik yaklaşım tarzıdır.
İslâm’a girmek isteyenlerin önlerine de set teşkil etse de Bu anlayışa göre, din olgusal temelde araştırılıp analiz
gerek örgün ve gerekse yaygın din eğitimi alanlarında da edilmelidir. Eğitim mantığı açısından değerlendirildiğinde
dini anlama ve algılama probleminin yaşandığı, bir Teolojik yaklaşımın daha çok pedagojik anlayışa olduğu
gerçektir. söylenebilir.
Din-Bilim İlişkisi Özünden uzaklaşmamak kaydıyla dinin, farklı coğrafya,
İslam’ın bakış açısıyla din ve deneysel bilim arasındaki kültür ve medeniyetler içerisinde farklı yansımaları söz
ilişkiye bakıldığında insan, doğuştan getirdiği özelliği ile konusu olabilir. Bu çerçevede pek çok mezhebin, tarikatın
merak ve ilgi sahibi bir varlıktır. Bu nedenle gördükleri, ve cemaatin ortaya çıkmasında olağandır. Kuranda din
duydukları ve dokunduklarıyla yetinmeyip, bunların olarak İslam’ın kabul edileceği bildirildiğinden dinden
arkasındaki sırrı anlamaya çalışır. Dolayısıyla insan, anlaşılması gereken ise açıkça ifade edilmiştir.
olayların ve olguların görünen boyutlarının ötesinde, İslâm’ın Kelime ve Terim Anlamı
onların bağlı olduğu sebep-sonuç ilişkilerini çözmeyi
“İslâm”, kelime anlamı itibariyle “barış ve teslim olmak”
amaçlar.
anlamına gelir. “İslâm” terim olarak ise “Allah’ın,
Deneysel bilimde ise önce ortada bir olay ve olgu vardır. peygamberler vasıtasıyla göndermiş olduğu emirlere
Bunları açıklamak için birtakım sorular sorulur. Nedir, inanarak, düşünerek ve severek kabul edip uygulamaktır.”
nasıldır, niçin böyledir?
O halde bütün mesele Allah’a inanan ve O’na teslim olan
Ardından birtakım gözlemler ve deneyler yapılır. Bu bir insan yetiştirmektir. İşte İslâm’a göre din eğitimin asıl
deneyler sonucunda bazı geçici açıklamalar (hipotezler) amacı da budur. Din eğitiminde uygulanacak temel
oluşturulur. Eğer olay ve olguyu açıklamak için birçok program ise Kur’an’dır. İlk öğretmeni de, bütün pedagojik
hipotez aynı noktada birleşiyorsa, ortaya bir teori çıkar. esasları uygulayarak eğitim yapan Hz. Peygamberdir.
Bu da deneylerle doğrulanırsa, ortaya bilim çıkar.
Din’in Farklı Anlamları
Öte yandan, elde edilen bilgilere ya da varılan sonuçlara, Din Arapça bir kelime olup نادfiilinden türetilmiştir.
hiç değişmez gözüyle bakılmamalıdır. Çünkü bir zamanlar “Sahip olma, rıza ile boyun eğme, inanma, şeriat, millet,
“bilim” diye okutulan bilgilerin bir süre sonra artık itibar âdet, mezhep, karşılık, hüküm verme, yönetme, tedbir
görmediği de bir gerçektir. Bu nedenle bilimde alma, zorlama, galip gelme, hesaba çekmek, borçlu ve
tekrarlanabilirlik ve gözlenebilirlik gibi temel bir takım alacaklı olma” gibi anlamlara gelmektedir.
özellikler söz konusudur.
Meselâ “deyn” mastarından türetilen “dâin” kelimesi, hem
Allah Teâlâ kâinatı, belirli bir ölçü ve kanuna bağlı olarak borçlu hem alacaklı anlamına gelmektedir. Bu açıdan
yaratmıştır. Buna Kur’an diliyle, “Sünnetullah” denir. bakılınca din, verdiği nimetlere karşılık, insanın Allah’a
Bilimin yaptığı ise keşif ve icat yoluyla kainatta var olan borç ödemesidir. Bu açıdan din eğitimi, Allah’a borçlu
kanunları keşfetmektir. Bu açıdan Kuran insanı sürekli olduğunun bilincinde olan ve bunu Kitap ve Sünnetin
kanunları düşünmeye davet eder. çizdiği çerçevede ödeyen insanın yetiştirilmesidir. Çünkü
Bu çerçevede, İslâm dini ile deneysel araştırmaların bir insan, gerek sıfat ve gerekse öz itibariyle, varlığı O’nun
problemi söz konusu değildir. Bilakis, bu araştırmalar ve varlığına muhtaçtır.
sonuçları, Kur’an’daki gerçeklerin açığa çıkmasına ve “Dâne”nin bir anlamı da “hesaba çekmek”tir. “Dâne”
anlaşılmasına hizmet etmiş olur. Allah Teâlâda bunu kökünden türetilen bir başka kelime de “deyyân”dır. Bu
istemektedir. ise, “hâkim, yargılayıcı” anlamına gelir. Yine aynı kökten
Sonuç olarak çizgileri doğru çektiğimizde, deneysel bilim “medîne” (çoğulu medâin, müdün) ismi türetilmiştir. Bu
ile vahyin bir noktada kesiştiği görülür. Çünkü ikisi de durumda Medîne (Şehir): “Hâkimin bulunduğu ve adâletin
aynı kaynaktan gelen emirlerdir. Örneğin ateş, yak emrini uygulandığı yer” demektir.
aldığı için yakıyor. Biz de onun bu özelliğine ister istemez “Medeniyet” de “dâne” kökünden türetilmiş olup dinin
boyun eğiyoruz. İnsana da kendisini eliyle tehlikeye hayata yansıtılması önemlidir. Dolayısıyla, medeniyet
atmaması öğütleniyor. kavramını da anlamak için, din kavramını çok iyi bilmek
Bir Din Eğitimi Konusu Olarak İslâm gerekir.
Kim hangi dine inanıyorsa, din eğitiminin dininin de o
olması gerekir. Kanaatimiz odur ki, kim kendi dinini
gerçekten iyi öğrenirse, doğru dini bulacaktır. Din
eğitiminin gerçekleştirilmesi konusunda farklı yaklaşımlar
söz konusudur. Bunlardan birisi Teolojik, yani İlâhiyat
eksenli yaklaşımdır. Bu anlayışa göre, kim hangi dini
anlatıyorsa, o dine inanarak ve tüm görüşlerini savunarak
anlatması gereklidir.