Professional Documents
Culture Documents
Mir - Az Sefa Saygili Cocuklarda Davranis Bozukluklari
Mir - Az Sefa Saygili Cocuklarda Davranis Bozukluklari
8"1'81\\S
.
oıu u 81'\
-
ÇOCUKLARDA DAVRANIfi
BOZUKLUKLARI
•
Prof. Dr. Sefa Sayg›l›
(Psikiyatrist)
2
Çocuklarda Davran›fl
Prof. Dr. Sefa Sayg›l›
Bozukluklar›
‹stanbul / 2010
ISBN 975-6862-18-1
ÇOCUKLARDA
DAVRANIfi
BOZUKLUKLARI
‹Ç‹NDEK‹LER
I- ÇOCUK GEL‹fi‹YOR
– Çocu¤un geliflimi.................................................9
– Çocukta kendine güven nas›l sa¤lan›r? ...........11
– Özgüven kazand›rmak için karfl›l›ks›z sevgi ....14
– Anne sütü ..........................................................20
– Tuvalet e¤itimi ..................................................27
– Çocu¤u temizli¤e nas›l al›flt›rmal›? ..................29
– Çocuklarda ifltah, ifltahs›zl›k ve beslenme........32
– Çocuklar ve uyku ..............................................38
– Çocuk ve oyun...................................................42
ÖNSÖZ
I- ÇOCUK GEL‹fi‹YOR
ÇOCU⁄UN GEL‹fi‹M‹
Çocu¤umuzun özgüvenini
nasıl sa¤layaca¤ız?
Kiflisel güveni olumsuz yönde etkileyen fleylerden
en baflta geleni kendisi ile alay edilmesidir. Bunun
da temelinde sevgi eksikli¤i yatmaktadır. Halbuki ebe-
veyn çocuklarına karflılıksız sevgi göstermelidir.
Karflılıksız sevgi, hiçbir öncelikli flartı ve durumu
göz önüne almadan birini sevmektir. Birisini ne yaptı-
¤ına bakarak de¤il de kim oldu¤una dayanarak sev-
mektir.
Çocu¤a ilgi
Çocuklar do¤duklar› andan itibaren, kim olduklar›
ve insan olarak de¤erlerinin ne oldu¤u konusundaki
görüfllerini ana-babalar›n›n veya onlara bakan kiflilerin
tav›rlar›na dayanarak olufltururlar. Çocuklar de¤erli
ÇOCUK GEL‹fi‹YOR / 17
Anne sütünün
mükemmel be-
sin içeri¤i, ko-
lay hazmedilir
olmas›n›n en
önemli özelli¤i
olarak biliniyor.
Anne sütü, sa-
dece ideal bes-
leyici de¤il,
çocu¤u enfek-
siyonlardan
koruma özelli¤i de gösterir. Anne sütüyle beslenme-
nin sa¤l›¤a olumlu etkileri, sadece verildi¤i süreyle de
k›s›tl› de¤ildir. Anne sütüyle beslenen çocuklarda flifl-
manl›k, koroner kalp hastal›klar›n›n›n geliflmesinin
önlenebildi¤i düflünülmektedir. Ayr›ca, bu çocuklarda
konuflma problemlerine daha az rastlan›r ve zekalar›n-
da ortalama 8 puanl›k art›fl sözkonusudur. Avustralya
Brishane Üniversitesindeki 20 y›ll›k kapsaml› araflt›r-
ma sonucunu Prof. Jake Najman flöyle aç›klamakta:
“Anne sütüyle beslenen bebeklerin anneyle daha
güçlü bir yak›nl›¤› oluyor. Alg›lamas› daha h›zl› gelifliyor.
Anne sütündeki omega ya¤ asitleri bebe¤e entelektüel
bir avantaj sa¤layabilir. Anne sütünün ba¤›fl›kl›¤a karfl›
daha fazla direnç veren maddeler içerdi¤i ve böylece bu
bebeklerin daha az hastaland›klar›, daha h›zl› gelifltik-
leri de söylenebilir.”
TUVALET E⁄‹T‹M‹
ÇOCU⁄U TEM‹ZL‹⁄E
NASIL ALIfiTIRMALI?
Baflkalar›yla k›yaslamak
Yiyebilece¤inden fazla g›da yemesi için zorlanmas›,
çocu¤un tepkisine yol açar. Anneler, kendi çocuklar›n›
baflkalar› ile k›yaslayarak az yedi¤ini söylerler. Her ço-
cu¤un metabolizma h›z›, vücut yap›s› ayn› olmad›¤›na
göre, ayn› miktar yiyecek almas› da düflünülmemelidir.
Ancak çocu¤u zorlamak yerine, çeflidi de¤ifltirmek,
ayn› sebzeyi de¤iflik flekillerde sunmak do¤ru olur.
Mesela süt içmeyen çocu¤a muhallebi, sütlaç, yo¤urt
gibi süt türevleri verilmek fleklinde baflka tedbirler uy-
gulanabilir.
Kahvalt› vazgeçilmez
Kahvalt›, çocuk için önemli ve vazgeçilmez bir yemek-
tir. Okulda kendisine gereken enerjiyi sa¤lad›¤› gibi,
34 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Çocuk yemiyorsa
Yemekte zorluk ç›-
karan çocu¤a yemedi¤i
zaman ilgi gösterilme-
melidir. Yemek, çocu¤a
ister ye, ister yeme tavr›
içinde verilmeli ve anne, çocu¤un ne yedi¤iyle hiçbir
zaman ilgilenmemelidir. Taba¤a en ufak bir endifleli
ifade ile bakmamal›, hiçbir gözlemde bulunmamal›, ye-
se de yemese de hiç kimsenin kendisiyle ilgilenmedi¤i
izlenimi b›rak›lmal›d›r. Yemezse ö¤ünler aras›nda bir-
fley verilmemelidir. Çocuk açl›ktan hiç zarar görmez.
Yemedi¤i takdirde “bir dahaki yemekte yiyece¤i” kendi-
sine söylenmelidir.
Anne-babalar›n yemek için ›srar› do¤ru de¤ildir. Pek
çok ebeveyn suçluluk duygusunu bast›rmak için böyle
davran›rlar. D›rd›r edip, çocu¤u zorlayarak suçluluk
duygumuzdan kurtuluruz. Ço¤u zaman onlar›n duru-
munda bir de¤ifliklik olmaz ve yemek zamanlar› prob-
lemler devam eder. Ama hiç olmazsa, “Ben elimden gele-
ni yapt›m, yapacak baflka hiç bir fley kalmam›flt›” diyebi-
liriz. Fakat çocuklar›m›za bir yarar›m›z olmam›flt›r.
36 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
ÇOCUKLAR VE UYKU
ÇOCUK VE OYUN
Oyunun faydalar›
• Çocuk, oyunda bedenini çal›flt›r›r, kaslar›n› çeflit-
li flekillerde kullanarak gelifltirir. Birçok araç-gereç ve
eflyay› kullanarak, ad›m ad›m bir beceriyi elde eder;
sonra, daha zor fleyleri yapmaya heveslenir ve kendine
güveni artar.
ÇOCUK GEL‹fi‹YOR / 43
Oyunlar›na kat›lmal›
Ak›ll› ebeveynler çocuklar›na bebekliklerinden
gençliklerine kadar beraber oynamak için zaman ay›-
r›rlar. Çünkü bu, zaman kayb› gibi görülmeyecek
kadar çok önemlidir. Bunu yaparak çocukla aram›zda-
ki ba¤› güçlendirebilir, nas›l daha iyi bir ebeveyn olaca-
¤›m›z› ö¤reniriz. Çocu¤umuza, onu ve onun dünyas›n›
dikkate ald›¤›m›z› göstermifl oluruz. Bu da onun yeter-
lilik ve kendine güven duyular›n›n geliflimine kat›kda
bulunan unsurlard›r. Böylelikle de yaflamay› ve hayat-
tan zevk almay› bu bize sa¤lar.
Son olarak
flunu söyleye-
lim: Bütün
bunlar›n d›-
fl›nda ve bü-
tün bunlar-
dan önemlisi,
çocu¤umu-
zun en çok
sevece¤i ve
ençok benimseyece¤i bir tek oyunca¤› oldu¤unu unut-
mamam›zd›r. Bu oyuncak da çocu¤un anne ve babas›-
d›r.
Daha sonraki hayat›m›zda çocuklar›m›zla oynad›-
¤›m›z oyunlar› hep tatl› hat›ralar olarak anar›z.
47
ÇOCUK VE HARÇLIK
Harçl›¤›n faydalar›
Özenli verilen harçl›k ço-
cukta sorumluluk ve sa-
hiplenme duygusunu ge-
lifltirir. Anl›k ve geçici is-
teklerini erteleyebilme ve
ihtiyaçlar›n› öncelik s›ras›-
na koyma becerisini ka-
zand›r›r. Ayr›ca tasarruflu olmay›, elde ettiklerinin de¤e-
rini bilmeyi ö¤retir. Zamanla harcamalar›n› kontrol et-
meyi bilir. Bir de ailesinin kendisine de¤er verdi¤ini, ay-
r› bir fert olarak kabul edildi¤ini kavrar.
50 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yapmal›?
Çocuk sahibi olmak büyük bir sorumlulu¤u da be-
raberinde getirir. Zira, anne ve baban›n çocu¤un bak›-
m› ve terbiyesi konusunda fiil ve fikir birli¤i içerisinde
olmalar›n› gerektiriyor.
Mukaddes bir görev say›lan annelik, bazen özellik-
le genç ve tecrübesiz bir han›m için yük haline gelebi-
lir. Bebe¤in anlafl›lmayan ba¤›r›fllar› ve a¤lay›fllar›, an-
neyi çileden ç›kar›p, çocu¤unu h›rpalamaya tahrik ede-
bilir.
Her ne kadar imkâns›z görünse de, çocu¤u ona za-
rar vermeden yetifltirmek mümkündür. Baflarmak için
baz› kaidelere sab›rl› flekilde uymak gerekir:
• Sinirlenince, derin derin nefes al›p, içinizden “sa-
kinleflece¤im” diyerek 10’a kadar say›n.
• Bir yetiflkin oldu¤unuzu, en önemlisi çocu¤unu-
zu kendi iste¤inizle dünyaya getirdi¤inizi ve sizi örnek
alaca¤›n› hat›rlay›n.
• Çocu¤a söyleyece¤inizi düflünmeden söylemeyin.
Kendinizi onun yerine koyarak de¤erlendirin.
• Bir kaç dakikal›¤›na bir baflka odaya gidin. Neden
sinirlendi¤inizi düflünün. Sebep gerçekten çocuk mu,
yoksa baflka birfley mi?
• Konuflabilece¤iniz birini, eflinizi veya yak›n bir
dostunuzu aray›n. Sizi endiflelendiren problemi payla-
fl›n.
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 53
OKUMA ALIfiKANLI⁄I
NASIL KAZANDIRILMALI?
Ne yapmal›?
Çocu¤umuzun bir okur olmas›n›n önemi ne kadar
anlat›lsa az olur. Okuyanlar okumayanlara oranla
okulda ve testli s›navlarda daha baflar›l› olmaktad›r.
Okuman›n önemi hayat boyunca sürer. Bu yüzden ço-
cuklar›m›z için okumay› e¤lenceli bir faaliyete çevirmek
zorunday›z.
‹flte bunun için yararl› ipuçlar›:
1- Çocu¤umuza kitap okuyal›m ve ilgi alanlar›n›
belirleyelim. Yaln›z kitaplar› onlar›n okuma seviyelerin-
de, hatta daha üzerinde seçelim. Zorlay›c› kitaplar oku-
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 57
ARKADAfiLIK KURMALARINA
NASIL YARDIMCI OLMALI?
2) Baflarılar yo-
luyla çocu¤un
kendine güveni
gelifltirilmelidir.
Çocuklar bir iflte
baflarılı oldukları
zaman, bu onla-
rın güvenini gelifl-
tirir ve di¤erleri-
yle tanıflma yolu-
nu açar. Aslında
arkadafllık ortak ilgi alanlarına dayanır. Çocu¤un pek
fazla arkadaflı yoksa ona, üzerine arkadafllık kurabile-
ce¤i ilgi alanları kazandırmalıdır. Ebeveynler çocukları-
na fırsat vererek onun kendisine bir ilgi alanı bulması-
na yardım edebilirler.
Bu alanlar; karate, futbol, yüzme gibi sportif faali-
yetler veya müsbet sosyal faaliyet yapan gençlik toplu-
luklar› olabilir.
3) Yol açılmalı: Çocuklar yönlendirmeye ihtiyaç
duydukları kadar, kendi kararlarının bazılarını kendi-
leri vermesine de ihtiyaç duyarlar. Mesela ebeveynler
genellikle çocuklarının giyinifli veya saç stili hakkında
60 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
vermemekten daha
ehvendir ama yine de
en güzeli çocukların
anlayabilece¤i flekilde,
olabildi¤ince do¤ruları
söylemektir.
Mesela böyle bir soru-
ya,“Bebekler önce an-
nelerin içindedir. Anne-
lerinin karnında be-
beklerin sıcacık, yumu-
flak bir yuvaları vardır.
Orada mıflıl mıflıl uyu-
yup büyürler. Vakti ge-
lince de annelerinin
içinden çıkarlar.”
Görüldü¤ü gibi çocu¤un cinsellikle ilgili merakı
cinsel hazla veya eriflkin cinselli¤iyle ilgili de¤ildir. Her-
fleyi merak etmelerinin bir parçasıdır. Zaten çocu¤un
yaflının gere¤i bu konuları merak etmemesi beklene-
mez.
Çocuklar›n sorular›na aç›k flekilde cevap vermek
her yafl için çok önemlidir. Çocu¤umuz böylece cinsel-
likle ilgili konuflman›n “kötü” bir fley olmad›¤›na inan›r,
bizim onun hislerini anlayaca¤›m›za güvenir ve ihtiyaç
duydu¤u bilgileri anne-babas›ndan edinece¤inden
emin olur.
Bir baflka önemli nokta da; çocuklara yalnızca me-
rak ettikleri fleyler anlatılmaya çalıflılmalıdır. Ayrıntılı
bilgi vermek yanlıfl olur. Sorulara k›sa cevaplar veril-
melidir.
Ayrıca bazen çocuklar anne ve babalarının cinsel
hayatlarını da merak edebilir. Böyle bir durumda uy-
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 67
Ne yap›lmal›?
Çocu¤u ölüm gerçe¤inden kaç›rmak do¤ru de¤ildir.
Dr. Lee Salk, Çocu¤un Duygusal Sorunlar› adl›
kitab›nda bu mevzuda flöyle demektedir:
– “Çocu¤unuzun afl›r› olmamak flart›yla matem,
üzüntü, keder duymas› psikolojik yönden faydal›d›r.
Çocukluklar›nda yak›nlar›n›n cenaze törenine götürül-
memifl ve ilerde ölüm hakk›nda çarp›c› hayaller, kurun-
tular sürdüren yetiflkinler tan›r›m.”
Çocu¤un ölüm hakk›ndaki suallerini karfl›l›ks›z b›-
rakmak veya yanl›fl cevaplamak da do¤ru de¤ildir. Dr.
Lee Salk’›n fikri flöyledir:
– “Mutlaka cevapland›rman›z gerekti¤ini düflünüyo-
rum. Yaln›z iki noktay› akl›n›zdan ç›karmay›n›z. Bunlar-
dan biri çocu¤unuza hakikatleri somut (müflahhas) bir
flekilde dile getirmeniz, di¤eri de çocu¤unuzun duygula-
r›d›r. Küçük çocuklar›n ço¤u, öncelikle somut vakalarla
ilgilenirler. Yaflayan, baz› ifller yapabilen bir insan›n bir-
den hiçli¤e kaymas›n› bir türlü anlayamazlar. Bu de¤i-
fliklik, otorite ve gücü temsil eden ana-babas›n›n ölene
can vermemesi sebebi ile daha da anlafl›lmaz bir hale
gelir. Çocuk zihninde ana-baban›n güçlülü¤ü sonsuzdur.
Bu yüzden her hadisenin geliflimini istedikleri gibi de-
¤ifltirebilecek yetenekte olduklar›n› zannederler. Ebevey-
ni bunu baflaramay›nca, çocu¤un güven duygular› sar-
s›l›r.”
Çözüm
Prof. Dr. Atalay Yörüko¤lu, Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ad-
l› kitab›nda: “Öldükten sonra cennete gideceklerini ö¤-
renmek onlar için ço¤u zaman yat›flt›r›c› olur. Hiç de¤ilse
mezara girmek düflüncesi gibi ürkütücü de¤ildir.”
“Sevdi¤i kifli ile bir gün öte dünyada buluflmak umu-
dunu da k›rmay›n” demektedir.
Dindar olan ailelerin, Allah inanc› ve sevgisiyle ye-
tiflen çocuklar›nda ölümün yol açt›¤› mahzurlar görül-
memektedir. Çocuk, gelifliminde önce ana-babas›n› ha-
tas›z ve en üstün kimseler olarak tan›r. Sonra buna,
ö¤retmen vesaire eklenir. Çocu¤un bu hayranl›k duy-
gular›, zamanla zihni geliflip gerçekleri görünce kaybo-
lacak, bunun yerini hayal k›r›kl›¤›ndan do¤an boflluk
alacakt›r. Çocuk bu bofllu¤u Allah inanc›yla doldurur-
sa, gerçe¤e intibak› kolay olur. Herhangi bir ölüm ha-
linde, ahiret inanc› çocu¤u teskin eder. Bu yüzden ‹s-
lâm terbiyesi ile yetifltirilen çocuklarda ruhî bozukluk-
lara az rastlan›r.
Depremden korkan, daha do¤rusu “en güçlü” ba-
bas›n›n kaç›fl›na mâna veremeyen çocuk, Yüce Allah’›n
iradesi olmadan yapra¤›n bile k›m›ldayamayaca¤›n›
bilseydi, hadiseyi zihninin derinliklerinde iz b›rakma-
dan, zarars›z geçirebilirdi.
Yazd›¤›m vakalar›n ilki çeflitli ilaçlar dahil her tür-
lü tedaviden faydalanmad›. O zaman kendisine ölü-
mün ‹slâmî izah›n› anlatt›m, büyük ölçüde rahatlad›¤›-
n› gördüm.
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 73
ÇOCUKLAR TELEV‹ZYONU
NE KADAR SEYRETMEL‹?
Taklit ve televizyon
Çocuk, ruhsal geliflimini aile içinde tamamlamak
zorundad›r. Yetiflkin kifli olmay›, taklit dedi¤imiz
büyüklere benzeme arzusu ile ö¤renir.
2-6 yafllar aras›ndaki çocu¤un belirgin özelli¤i tak-
littir. Bu yafllardaki çocukta iyiyi kötüden ay›rabilme
yetene¤i, yani üstbenlik geliflmemifltir. Gördü¤ünü iyi
veya kötü diye tefrik edemeden taklit eder.
Çocu¤un bafll›ca taklit kayna¤› ana ve babas›d›r.
Gününün tamam›na yak›n›n› geçirdi¤i evinde anne ve
babas›n›n hareketlerini, konuflmas›n›, davran›fllar›n›,
olaylara verdi¤i tepkilerini, huylar›n› görüp taklit ede-
rek büyür.
74 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yapmal›?
fiu tedbirler her zaman ifle yarar:
* Büyükler televizyona düflkün olmayarak çocuk-
lara örnek olmal›d›r.
* Yemek yeme ve televizyon izleme ayn› anda olma-
mal›d›r. Yemek sofras› aile fertlerinin nefle içinde soh-
bet edecekleri, iletiflim kuracaklar› mekânlar olmal›d›r.
* Televizyon odan›n en çekici yerine konmamal›d›r.
* Televizyonu çocuklar günde 1 saatten fazla izle-
memeli, seyredece¤i programlar konusunda ebeveyn
söz sahibi olmal›d›r.
* Televizyon, çocuk bak›c›s› ve susturucusu olarak
kullan›lmamal›d›r.
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 79
KARDEfi KAVGALARI
KAÇINILMAZ MI?
Kavgan›n faydas›
Asl›nda kardefller aras›nda bir miktar çat›flma ol-
mas›n›n yararlar› da vard›r: Birbirlerine üstünlük sa¤-
lama mücadeleleri kardeflleri daha güçlü ve dayan›kl›
yapar. Bitmek bilmeyen bo¤uflmalarla h›z ve çeviklik
kazan›rlar. Sözlü dalaflmalar›ndan, zeki olmakla k›r›c›
olmak aras›ndaki fark› ö¤renirler. Birlikte yaflaman›n
80 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
YAfiLANAN NÜFUS
YALNIZLAfiAN ÇOCUKLAR
Dünya yafllanıyor!
Birleflmifl milletler raporları önümüzdeki 50 yılda
60 yafl üzeri nüfusun 3 kat, 80 yafl üzeri nüfusun ise
5 kat artaca¤ını göstermektedir. Daha fazla yaflayan bu
84 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Çocukları ne cezbediyor?
Gerçekten internet salonları oldukça yaygınlafltı.
Muayenehenemin oldu¤u Fatih Akdeniz Caddesinde
sayıları 4’e çıktı. Sabahları önlerinden geçerken okul
kıyafetli çocukların –herhalde okuldan kaçmıfllardır–
içlerini doldurdu¤unu müflahade ediyorum. Sigara du-
manı ve pis havadan görme fonksiyonu zorlaflmıfl hal-
de, üstelik de atari aletlerinde sıra var.
Acaba onları internet salonlarına dolduran sebep
nedir? Herhalde heyecan vermesi ve çocuklarda yarıfl
ve baflarma zevkini tattırması bu faktörlerin baflında
geliyor. Ayrıca büyükflehirlerde, kutu gibi daracık me-
kanlarda büyüyen çocuklar için parkların ve oyun sa-
halarının yetersiz oluflu, hatta hiç olmayıflı da bir bafl-
ka sebep.
Oyunla kaybedilenler
Çocukların bir kısmı sadece atari oynamak için
okuldan kaçmaktadırlar. Derslerini yapmamakta, geri
kalmaktalar. Bu da okul baflarısızlıklarına yol açmak-
tadır. Ö¤renme ve e¤itimden geri kal›nmakta, okuma
alıflkanlı¤ı kazanılmamaktadır.
Aileler çocuklarına para yetifltirememekte, annele-
ri ile para kavgalarına bafllamaktadırlar. ‹flin hazin yö-
nü ailelerin komplekse ve ezikli¤e kapılmaları yan›s›ra
bazı çocukların çalma ve hırsızlı¤a itilmesidir. “Ne yol-
dan para bulursak bulsak da hiçbir fley düflünmeden
atariye koflsak” fleklinde davranmaktadırlar.
Atariye dalıp yeme içmeyi ihmal eden veya besin
de¤eri düflük yiyeceklerle abur cubur midelerini doldu-
ran çocuklarda beslenme dengesizlikleri de geliflecek-
tir. Önemli olan bir husus da arkadafllarıyla ilgiyi kesip
zamanlarını bu cansız ve so¤uk aletle baflbafla geçir-
meleri olsa gerek.
Ne yapılabilir?
Bu konuda belediyelere düflen görev; bu salonları
denetlemeleri ve 18 yaflından küçüklerin dadanmaları-
nı önlemeleridir. Ayrıca atari salonu için kolayca ruh-
sat vermemeleri gerekir.
Veliler ise çocuklarına sahip çıkmalı, okula devam-
larını takip etmeli ve atariye alıflkanlık kazanmalarına
mani olmalıdırlar.
Bunun için ise en baflta çocukları ile yakından
meflgul olmaları, onlara güzel hasletler vermeye çalıfl-
maları ve sıcak, sevecen bir aile ortamı oluflturmaları
gereklidir.
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 93
SOFRAYA DAVET
Günümüzün yayg›n adetlerinden biri de, yemekle-
rin tek bafl›na yenmesi veya fast food (h›zl› yemek) tar-
z› yani ayakta at›flt›rmakt›r. Halbuki, yeme¤in baflka
fonksiyonlar› vard›r. Birbirini seven kiflilerin özellikle
ailelerin Rabbimizin ikram etti¤i nimetleri sohbet ede-
rek, nefle ve muhabbet içinde yemeleri aile birli¤i ve
ruh sa¤l›¤›n›n korunmas› aç›s›ndan vazgeçilmez dere-
cede önemlidir.
Çünkü yemekte bir
araya gelmeyen,
gelseler bile hiçbir
fley konuflmayan
bir aile; bütünlefl-
me, yemek zama-
n›n› canl› duygular
ve manalarla zen-
ginlefltirme gücü-
nü kaybeder. Bu,
donmufl bir yiyece¤i yeme¤e çal›flmak gibi bir fleydir;
tats›z, tuzsuz ve tatminsizdir. Yemekte bir araya gelmifl
ailenin sevgi ve emek harcanarak haz›rlanan bir yeme-
¤i nefleyle paylaflmas›ndan o kadar çok fley kazan›l›r
ki... Sofra bafl›na ailece oturmak kiflileri birbirine ba¤-
lar, evde s›cak ve sevgi dolu bir ortam haz›rlamaya yar-
d›m eder, bütün aile fertlerinin mutlulu¤unu artt›r›r.
Ailecek yedi¤imiz yemekler bizi bütünlefltirir ve fizi-
ki, hissi ve ruhi bak›mdan güçlendirir. Sofra bafl›nda
tatl› sohbetler yapmak, aile fertlerinin birbirlerini din-
lemesi çok güzeldir.
94 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Yanlıfl tanıtılmamalı
Birçok ana-baba Allah’ı çocu¤a kötüleri cezalandı-
ran bir varlık olarak tanıtırlar. “Yapma, Allah çarpar;
Allah belanı versin, seni cehenneminde yaksın” gibi söz-
ler sık sık duyulur. Bunun sonucunda çocuk Yaradan›
güçlü bir öcü gibi görür. Oysa Allah’ın esirgeyici oldu-
¤u asıl anlatılması gereken fleydir. Bu konuda da çocu-
¤un sorularına basit, onun dilinde açıklamalar veril-
melidir. Herfleyi yaratan, koruyan varlık oldu¤u vurgu-
lanmalı; çocu¤a Allah korkusundan çok sevgisi aflılan-
malıdır.
Elbette dini telkinlerden daha çok çocu¤un ana-ba-
bası yafladıkları hayatla ona uygun örnek olmalıdırlar.
Ana-babasının saygılı, flefkatli ve dinine ba¤lı davranıfl-
larını gören çocuk onlar gibi davranır. ‹kiyüzlülükten
ise nefret ederler.
Yine çocu¤a dualar ö¤retmek; yemeye, uyumaya
besmele ile bafllamasını telkin etmek, yemekten sonra
nimetleri veren Rabbimize flükrü aflılamak oldukça
faydalıdır.
E¤er çocuk Allah’›n kendisini, anas›n›, babas›n›
yani herfleyi yaratan, yaflatan, bütün yiyecekleri, içe-
cekler veren, bitkileri yeflertip büyüten, bütün istekle-
ÇOCU⁄U NASIL BÜYÜTEL‹M / 97
ÖFKE NÖBETLER‹
Neler yapmal›?
• Huysuzluk nöbetlerinin bu yafl için çok normal
oldu¤unu unutmayal›m.
• E¤er stres sebebiyle böyle yap›yorsa, bu s›k›nt›y›
azaltmak için ne gerekiyorsa yapal›m.
• Ne ifl yap›yorsak hiçbir fley olmam›fl gibi devam
edelim. Krize girdi diye çocu¤a özel ilgi göstermeyelim.
100 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
fi‹fiMANLIK
Ne yapılmalı?
Çocu¤u tartmak ve olması gereken kilo ile karflılafl-
tırmak gerekir. Yaflına göre daha a¤ır olup olmadı¤ına
bakılır. Normalden yüzde 20 ve daha fazla a¤ırlıkta ol-
ması fliflman oldu¤unu gösterir. Böyle çocuklar güç
sarfederken nefes nefese kalır, solu¤u kesilir.
Stres ve can sıkıntısı da çocuklarda fliflmanlı¤a yol
açabilir. Bu yüzden çocuklarımızın fazla kilo alarak
sa¤lıklarının bozulmaması için, anne-babalara flu tav-
siyelerde bulunulmaktadır:
1- Çocu¤a kilo kaybetmesi için özel rejim uygula-
mayal›m. E¤er çocuklar sahip oldukları kilolarını iki ila
üç yıl süreyle koruyabilirlerse, boylarının uzamasından
dolayı vücutlarındaki ya¤ın bir kısmından kurtulmufl
olurlar.
Kilo mücadelesinin en büyük düflmanlarından biri,
yemek sırasında aflırı yüklenmeden daha büyük bir
problem olan abur-cubur yemektir. E¤er çocu¤umuz
çerez benzeri aburcubur yemeye gerçekten ihtiyaç du-
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 105
‹NATÇILIK
Çocuk ve çalma
Çocuk, mülkiyet kavramının ge-
liflti¤i 7-8 yaflından büyük olma-
sına ra¤men çalma davranıflı gös-
teriyorsa bunun üzerinde önemle
durulmalıdır. Çalma davranıflının
altında bir çok faktör yatabilir.
7-8 yafllarında hatta büyük ço-
cuklarda anne-babasına ait kıy-
metli kıymetsiz bazı eflyaları alıp
saklayan çocuklara rastlanır. Aile
içinde önemli bir olay sayılan
böyle bir durumda çocu¤un hırsızlı¤a baflladı¤ı, çaldı¤ı
kabul edilir. Oysa burada annesinden veya babasından
yeterli sevgiyi sa¤layamayan çocu¤un onlara ait bir efl-
ya ile tatmin yolu araması söz konusudur. Böyle bir
durumda çocu¤un sevgi ve flefkat ihtiyacının keflfedil-
mesi ve giderilmesi gerekir.
Çocukların kendi aralarındaki oyunlarda, oyuncak
ve okul araçlarının gizlice alınıp, saklanması sonra da
geri verilmemesi, unutulması veya unutturulması flek-
lindeki hareketleri sonradan gerçek çalma flekline dö-
nüflebilir. Bu duruma anne-baba ilgisiz kalmamalı,
böyle alınmıfl fleyleri bir yanlıfllık oldu¤u söylenerek sa-
hibine iade etmelidirler. Çocuk, baflkasına ait eflyaları
almanın hatalı bir davranıfl, bir kabahat oldu¤unu an-
lamalıdır.
112 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yapmal›?
Çalma olaylar›n›n
bütününe karflı aynı
tepki gösterilemez. Gö-
rüldü¤ü gibi birçok
faktörün bu olayda ro-
lü olabilir. Çalınan fley
nedir, kimden çalınmıfltır ve çalınan eflya ne yapılmıfl-
tır? Bunlar ö¤renilerek altta yatan faktör arafltırılmalı-
dır. Tedbirler de ona göre alınmalıdır.
Çalmayı önlemek için alınacak tedbirlerden ilki,
mülkiyet duygusunun kazandırılmasıdır. Çocuklara
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 113
OKUL KORKUSU
Çocu¤un flikâyetleri
Sabahlar› daha s›k olan kar›n ve bafl a¤r›lar›, bu-
lant› gibi yak›nmalard›r. Huysuz ve m›zm›zd›rlar. Oku-
la gitmemelerine karar verildi¤inde flikâyetlerin geçti¤i
görülür.
Okulu sevmediklerini, gitmeyeceklerini ifade eder-
ler. Zorlan›rsa a¤lar, tepinirler. Üstüne gidildikçe tedir-
ginlikleri artar. Evde kald›klar› zaman mutlu ve sakin-
dirler. Derslerini bile yaparlar.
Rastlanma yafl›
Okul fobisinin en yayg›n oldu¤u yafllar 5-8 aras›d›r.
11-14 aras› çocuklarda da yine s›k olarak rastlan›r.
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 115
Okul fobisinin
sebepleri
Çocuk okula zihinsel
geliflim aç›s›ndan ha-
z›r, ancak duygusal
aç›dan haz›r de¤ilse
okula gitmek istemez.
Okula gitmeyi reddet-
me ço¤u zaman geçici bir problemden kaynaklan›r. Bu-
na ra¤men bazen de psikiyatrik bir bozuklu¤un (ayr›l›k
endiflesi, umumi tuvaletleri kullanmaya karfl› obsesif
endifleler veya performans korkular› gibi) göstergesi
olabilir. Çocuk okulda kötüye gidebilir ve daha da ba-
flar›s›z olmaktan korkabilir. Veya okuldaki bir ö¤renci-
den ya da bir ö¤retmeninden sert bir tutum görüp de
korkmufl olabilir. Bu yüzden okul korkusunun sebep-
lerini araflt›rmak gerekir.
Ayr›l›k endiflesi: Bazen okulu reddetme çocu¤un
yabanc› bir ortama girme korkusu ve annesinden ayr›l-
ma endiflesinden kaynaklan›r. Asl›nda bu korku her
116 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
geriletebilir.
Bütün bu durumlarda çocu¤a destek verilmeli, ona
duygusal aç›dan yard›mc› olmal›d›r.
Ne yap›lmal›?
Okuldan uzak kalman›n getirece¤i problemler se-
bebiyle okul fobisi olan çocuklar›n elden geldi¤ince bir
an önce okula dönmeleri hedef al›n›r. Bu çocuklar›n s›-
n›fta daha az endifle duymalar›n›, daha huzurlu olma-
lar›n› sa¤lamak üzere yap›lacak özel e¤itim egzersizle-
riyle, okulu çocu¤a yeniden tan›tma ve özendirme giri-
flimleriyle, gerekirse önce bir saat, sonra yar›m gün,
sonunda tam gün okula gitmelerini sa¤lamakla, gerek-
ti¤inde annelerinin de okula gelmelerini ve çocuk ken-
dini rahat hissedinceye kadar k›sa bir süre s›n›fta otur-
malar›n› sa¤lamakla, nihayet anne ve babalar›n› e¤ite-
rek okulda yeterli bak›m ve e¤itim olmad›¤› yolundaki
onlar›n afl›r› koruyucu tav›rlar›n› gidermekle mümkün-
dür.
Önemli olan noktay› tekrarlayal›m: Herfleyden ön-
ce çocu¤un okuldan uzak kalmamas›na önem verilme-
118 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
ÇEK‹NGENL‹K
PARMAK EMMEK
ALTINI ISLATMA
Psikolojik mi?
Enürezisin birçok se-
bebi varsa da soyaçe-
kim en önde gelen et-
kendir.
Ayr›ca çocuk önce
birkaç ay temizse ve
sonra tekrar kaç›r-
maya bafllam›flsa bu
kez psikolojik faktör-
ler aranmal›d›r. Belli
bafll› ruhsal etkenler
flöyle s›ralanabilir:
• K›skançl›k, özellikle yeni bir kardeflin dünyaya
gelmesi,
• Otoriter e¤itim ve sert anne-baba tutumuna kar-
fl› protesto olarak,
• ‹lgisizlik, sevgisizlik ve ihmal durumlar›nda,
• A¤›r cezalar verildi¤i hallerde,
• Sinirli ve çocu¤u korkutan davran›fllara tepki ola-
rak alt›n› ›slatma ortaya ç›kabilir.
Al›nacak tedbirler
Alt›n› ›slatmaya devam eden çocuklar›n en büyük
ihtiyaçlar› yetiflkinlerin bu konuda anlay›fll› davran›fl-
lar›d›r. Bu durumun çocu¤u da üzdü¤ü, utand›rd›¤› bi-
linmelidir. Baz› çocuklar idrar yapmamak için geceleri
saatlerce uyumazlar.
Çocu¤un bir probleminin oldu¤unu bilmek ve sa-
b›rla e¤itmek gerekir. Katiyetle bedeni cezalardan ka-
ç›nmal›d›r. Çocuk arkadafllar› veya kardeflleri ile k›yas-
lanmamal›d›r. Çocu¤a bunun bir hastal›k oldu¤u, di¤er
126 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yapılabilir?
• Çocu¤unda d›flk›
kaç›rma belirtisi gö-
ren ana-babalar her
fleyden önce bunun
bir hastal›k oldu¤unu
kabullenmelidirler.
“Bilerek yap›yor” veya
“Bizi cezaland›rmak
için kaç›r›yor” gibi düflünceler çocu¤un ruh dünyas›n›
zedeleyerek, zaten inatç› ve tedavisi zor olan hastal›¤›n
düzelmesini güçlefltirir. Tedavinin ilk aflamas› anne
ve baban›n çocuklar› ile olumlu ve sa¤l›kl› bir iliflki
içine girmelerini sa¤lamakt›r. Bu iliflkiyi bozan fak-
törler ortaya ç›kar›lmal› ve çat›flmalar giderilmelidir.
• Her fleyden önce çocuk üzerindeki baskılar kaldı-
rılmalı, aflırı titiz tutumdan vazgeçilmelidir. Çocukla
olumlu bir iflbirli¤ine girilmeli, ceza ve dayaktan kaçın-
malıdır.
• Hergün belli saatlerde, kakası olmasa da çocu¤un
düzenli olarak tuvalete girmesi sa¤lanmalıdır. Çocuk
dirense de, annenin so¤ukkanlı ve kararlı tutumu sür-
130 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yapılmalı?
• Çocukları aflırı kısıtla-
mamalı, içlerindeki ta-
flan enerjinin uygun
yollara boflalması sa¤-
lanmalıdır. Bu, genifl
arazilerde koflma ve
oyun ile olabilir. Yeter
ki ortam bulabilsin.
• Saldırgan bir davranıflta bulundu¤unda hemen
gerekli uyarılar yap›lmal› ve bu durumun alıflkanlık
haline gelmesi önlenmelidir.
• Daya¤ın sık baflvuruldu¤u ailelerde, en saldırgan
çocukların çıktı¤ı bilinmektedir. Bu yüzden dayak, ce-
za metodu olarak kullanılmamalıdır.
• Çocu¤a sevgi ile yaklaflmalıdır. Bu sevgiyi sürdür-
mek için, çocuk kendi kendinikısıtlamaya bafllayacak,
olumsuz davranıfllarını azaltmaya çalıflacaktır.
• Çocu¤a fiziki ceza vermek yerine, hofluna giden
fleyleri yapmamakla veya azaltmakla cezalandırmak en
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 133
uygundur.
• Çocu¤un yanında ana-baba kavga etmekten ka-
çınmalı, hele kaba kuvvete giden tart›flmalardan uzak
durmal›d›rlar.
• Televizyon programlar›ndan, özellikle çizgi film-
lerden çocuklar etkilenirler. Bu yüzden fliddet içeren
filmlerin sald›rganl›¤› art›rd›klar› bilinen bir gerçektir.
• Çocuk s›k s›k toplum içine ç›kar›lmal›, insanlara
al›flt›r›lmal›d›r. Onlarla alay etmekten, küçümsemek-
ten kaç›nmal›; özgüven duygusu kazanmas›na gayret
gösterilmelidir.
134 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
ÇOCUKLARDA KORKU
Ne yapmalı?
• Çocu¤un korkular›na anlay›fl göstermeli, “kor-
kak” olmakla asla suçlanmamal›d›r. Küçümseme ve
alay, çocu¤un korkusunu gidermez; sadece onu gizli
gizli korkmaya iter. Onu dinlemek ve anlamaya
çal›flmak gerekir.
• E¤er çocuk, korkulu bir dönem geçiriyor ise ona
destek vermeli ve cesaretlendirmelidir. Onu kucakla-
mal›, öpmelidir. Karanlıktan korkuyorsa odasına gece
136 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
ÇOCU⁄U YALANDAN
NASIL KORUYALIM?
¤a al›flabilir.
Bunun yerine “bu yeme¤i yememen lâz›md›” diye-
rek direkt tepki gösterelim. Ya da çocu¤umuzun mate-
matik s›nav›ndan kald›¤› haberini ald›¤›m›zda ona, “S›-
nav› geçtin mi? Emin misin? Bu sefer yalan da seni kur-
taramayacak! Ö¤retmeninle konufltum ve kald›¤›n› ö¤-
rendim” dememeliyiz.
Bunun yerine çocu¤umuza do¤rudan “Matematik
ö¤retmenin s›nav› geçemedi¤ini söyledi. Bunun için en-
difleleniyoruz ve sana yard›m etmek istiyoruz” demeli-
yiz.
K›sacas›, çocu¤umuzu kendini savunmak için
yalan söylemeye yönlendirmemeli, yalan söylemesi
için f›rsatlar› bilerek oluflturmamal›y›z. Çocu¤umuz
yalan söyledi¤inde tepkimiz duygusal ve ahlâkç› de¤il,
gerçekçi olmal›d›r. ‹stedi¤imiz fley, çocu¤umuzun bize
yalan söylemeye ihtiyac› olmad›¤›n› ö¤renmesidir.
Bundan da tehlikeli durum, “Do¤ruyu söylersen
k›zmam” diyerek ve s›k›fl-
t›r›p kand›rarak, çocu¤a
yapt›¤›n› itiraf ettirmek ve
arkas›ndan “Biliyordum
senin yapt›¤›n›!” deyip da-
yak atmakt›r. Çocuk, ger-
çe¤i söylemenin kendisine
pahal›ya mal oldu¤unu
görerek, bundan sonraki
olaylarda kolayca yalana
s›¤›nabilecektir.
‹smail’in dram›
28-30 yafllar›ndayd›. Onu getiren iki ablas› önce
yaln›z görüflmek istediler ve söze “Biz kardeflimizi ev-
lendirmek istiyoruz ama bunu yapmaya çekiniyoruz.
Kardeflimize bir türlü güvenemiyoruz” dediler.
142 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Arkadafl önemli
Davran›fllar› bozuk arkadafllar› olan çocuklar›n ho-
flumuza gitmeyen hareketleri olacakt›r. Bu yüzden ana-
baba, çocu¤unun arkadafllar›n›n kimler oldu¤unu, bofl
zamanlar›nda onlarla neler yapt›klar›n› bilmelidir. Kötü
arkadafllar›ndan gerekçesini izah ederek ay›rmaya kal-
k›flmam›z uygun olacakt›r. Belki çocu¤un okulunu ve
hatta çevresini de¤ifltirerek yeni arkadafl edinmesine,
yeni faaliyetlere girmesine teflvikçi olabiliriz.
Çocu¤umuzun yalan›n› yakalad›¤›m›zda ne yapma-
l›y›z? ‹tiraf etmesi için çocu¤u zorlamak, genellikle en
144 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Cezaya gelince
Yalan için her ailede “televizyon seyretmeyi menet-
me” gibi hafif ikazlardan bafllayarak daya¤a kadar va-
ran birtak›m belli cezalar uygulan›r. Ceza hem çocu¤a
hem de olaya uygun olmal›d›r. Ana-baba yalana tepki
gösterirken, çocu¤un ne için cezaland›r›laca¤›n› kesin
olarak bilmelidirler. Ceza yalan için mi, yoksa yalan›n
sebebi için mi verilecek? Bu tercihin, gerek ana-baba
gerekse çocuk için yanl›fl anlamaya meydan vermeye-
cek tarzda aç›k ve net olmas› gerekir.
fiunu da unutmayal›m, sert cezalar çocu¤u yalan-
dan korumak bir yana aksine yalana sevkedebilir.
Hadis-i fierifte, “Do¤ru söylemeye söz verin, hayat›-
n›za yalan kar›flt›rmay›n, ben de size cenneti söz vere-
yim” buyrulmaktad›r. Gerçekten do¤ru sözlü olmak,
dürüst ve güvenilir bir kifli olman›n yan›s›ra cennetin
de anahtar›d›r. Bu yüzden çocuklar›m›z›n terbiyesine
azami dikkat gösterelim. Çünkü flahsiyetin temelleri ifl-
te bu y›llarda at›l›r.
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 145
KEKEMEL‹K
Anne-babalara tavsiyeler
Çocukta kekemeli¤in kalıcı hale gelmesini önlemek
için anne-babalara önemli görev düflmektedir.
1. Aile içi sıkıntıları gidermeye, en azından çocu¤a
yansıtmamaya gayret göstermelidir.
2. Unuttu¤u veya telaffuz edemedi¤i kelimeleri tek-
rarlaması için çocuk zorlanmamalıdır.
3. Ba¤ırmamalı, cezalandırmamalı ve düzgün ko-
nuflan çocuklarla kıyaslanmamalıdır. Kaygı ve endifleyi
çocu¤a belli etmemelidir.
4. Çocu¤u dikkatle ve sabırla dinlemelidir.
5. Çocu¤un düflünme, kafasındaki kelimeleri to-
parlama süresine saygıl› olmalı ve onunla yavafl yavafl
konuflmalıdır.
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 147
T‹K
Nasıl önlenir?
Kekemelik gibi tikler
de üzerinde durulduk-
ça, dikkat çekildikçe
artıfl gösterir. Bazı tik-
ler, birden belirip, kısa
sürede geçerler. Çocu-
¤a sık sık yüzünü, ka-
flını oynatmamasını
söylemek ters sonuç verir, azalma de¤il artıfl meydana
gelir. Çocu¤un yorgun ve heyecanlı oldu¤u zamanlarda
artar. Bastırma ile tikleri çocuk bir süre durdurabilirse
de gerginlik ve iç sıkıntısı duyacakt›r.
Ne yapmalı?
• Yüzdeki tikler büyük ço¤unlukla ruhi sebeplere
ba¤lıdır. Çocu¤u tedirgin eden faktörlerin arafltırılarak
150 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
fliddetini art›r›rlar.
Yine ›fl›¤a karfl› hassas olan veya görme bozuklu¤u
çeken çocuklar gözlerini k›rp›flt›rabilirler.
Bu ve benzeri durumlar› tikle kar›flt›rmamak gere-
kir.
Tikin tedavisi
Tik bozukluklar›n›n tedavisinde ilk dikkat edilmesi
gereken nokta, çocukta görülen belirtilerin tedavi
gerektirip gerektirmedi¤idir. Tedavi, genellikle tikleri
fliddetli olan veya tikleri yüzünden stres alt›nda olan ve
huzursuzluk gösteren çocuklara uygulan›r. Tikleri da-
ha hafif veya orta seviyede olan ya da huzursuzluk gös-
termeyen çocuklarda tedavi gereksizdir.
Zaten tik bozukluklar› için tedavi seçenekleri çok
k›s›tl›d›r. Psikoterapi ile çocuk rahatlat›labilir, ayr›ca
çeflitli ilaçlar kullan›labilir.
152 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
UYKU BOZUKLUKLARI
Fazla uyku
Uykudan mahrum kalmanın en sık sonucu gündüz
uyumalarıdır ve çocuklu¤un sonlar›ndan itibaren gö-
rülen birkaç nadir sendroma ba¤lı olarak geliflebilir.
Narkolepsi: Her seferinde bir iki dakika süren, an-
sızın bastıran uykuya karflı konulmaz bir e¤ilim fleklin-
dedir. Bu durum katapleksi (bir veya daha fazla kas
grubunda ani tonüs kaybı yani gevfleme) ve uykuya da-
larken duysal ve görsel halüsinasyonlarla birliktedir.
Bunlar, oldukça rahatsız edici olabilir.
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 155
GECE fi‹DDET‹
Anne-babalar
ne yapabilir?
1- Gece korkusu
sırasında sakin
olmal›d›r.
2- Çocu¤u, yalnız-
ca kendisine zarar
vermesini engelle-
mek için kontrol
altına almal›d›r.
3- Kırılabilecek
her fleyi yan›ndan uzaklafltırmal›d›r. Gerekirse kapı ve
pencereleri kilitlemelidir.
4- Çocu¤un olabildi¤ince düzenli bir yaflantısı ol-
masını ve fiziki faaliyetten sonra dinlenmesini sa¤-
lamal›d›r.
5- Kardefllerini, olayın zarar vermeyip geçece¤ine
inandırmal›d›r.
6- Çocu¤un ertesi gün olayı hatırlamayaca¤ını ha-
tırda tutmal› ve ona hiç bahsetmemelidir.
7- Ailenin ve kardefllerin tepkileri gece fliddeti bu-
lunan çocu¤u üzebilir, ona güven vermelidir.
8- Çocu¤un bir sıkıntısı olup olmadı¤ını tespite ça-
lıflmal› ve yardım edip edemeyece¤ini anlamaya
çal›flmal›d›r.
9- Gece fliddetinde oluflan tip ve frekans de¤ifliklik-
lerini (rastlanma sıklı¤ında artıflı) doktora sormal›, üç
yazdan fazla sürerse doktora götürmelidir.
ÇOCUKLUK MASTÜRBASYONU
Ne yap›labilir?
3-4 yafl›na kadar t›rnak yiyen
çocuklarda bu al›flkanl›¤›n
anne-baba taraf›ndan görmezlikten gelinmesi en uy-
gun yoldur. Çocu¤un bu al›flkanl›¤› edinmesinde ne gi-
bi faktörlerin rol oynad›¤›n› araflt›rarak gerekli tedbir-
ler al›nmal›d›r. Korkutarak, ceza vererek yaklaflmak
problemi büyütmekten baflka ifle yaramaz.
Alay etmek ve ad takmaktan da kaç›nmal›d›r. Al›fl-
kanl›k bozukluklar› çocu¤umuzun kontrolünün d›fl›n-
da durumlard›r ve çocuk bunun için cezaland›r›lma-
mal›d›r.
Anne-baban›n s›k kavga etmelerinden ve çocuklar-
da gerginlik, endifle meydana getirebilecek durumlar-
dan kaç›nmalar› gerekir.
Küçük çocuklar endifle, korku verecek televizyon
filmlerinden ve kavgal› olaylardan uzak tutulmal›d›rlar.
Telkin ile t›rnak yemenin zararlar› anlat›larak
ikna yoluyla terketmelerine gayret etmelidir.
162 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Çocu¤un koleksi-
yon yapmak, oyun
oynamak, çeflitli
meflguliyetlere ka-
t›lmak gibi faaliyet-
lere teflviki yine
faydal›d›r.
Son olarak çocu¤un kendine güven duymas› sa¤-
lanmal›d›r. Al›flkanl›¤› b›rakmak isteyen çocu¤a güven
verilirse daha çok çaba harcayabilir. Onu elefltirmek,
k›namak gibi davran›fllar çocukta ters teper.
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 163
KISKANÇLIK
K›skançl›¤›n sebepleri
Küçük kardeflin
dünyaya gelifli ge-
nellikle bir k›skanç-
l›k bafllang›c›d›r.
Çeflitli sebepler ve
flartlar büyü¤ün,
küçük kardeflini
k›skanmas›na yol
açar. Bir süre evin
tek çocu¤u olarak
kalm›fl bulunan ilk
çocukta, k›skançl›k
daha güçlü görülür.
Çünkü kardefli do¤an çocuk y›k›lm›fll›k, terk edilmifl-
lik, sevgisizlik ve haks›zl›¤a u¤ram›fll›k duygusu yaflar.
‹lk çocuk 2 yafl›ndan küçükse, yeni bir kardeflinin
olmas›ndan dolay› fazla bir k›skançl›k göstermez.
Kardefller aras›ndaki farkl› özellikleri k›yaslamalar
k›skançl›¤› gelifltirir. Özellikle ana ve babalar›n çocuk-
lar› birbirleriyle k›yaslamalar› bu türlü duygular›n kö-
tüye gitmesine sebep olmaktad›r. Mesela “Kardeflin
senden küçük oldu¤u halde daha uslu ve ak›ll›. Neden
kardeflin gibi de¤ilsin?” ve benzeri k›yaslamalar kar-
defller aras›nda k›skançl›k ve düflmanca duygular›n ge-
liflmesine yol açmaktad›r. Bu ve benzeri k›yaslamalar-
la çocu¤a yetersizlik ve eksiklik duygusu afl›lanacak,
kendisinden üstün gördü¤ü kardefllerden öç almaya
kalkacakt›r. Ana, babalar çocuklar›n›n her birini eflit
derecede sevip sayd›klar› ve her çocu¤un ayr› bir yeri
ve de¤eri oldu¤u kanaatini samimiyetle gösterilebilirse,
kardefller aras› davran›fllar olumlu geliflir.
Baz› tak›lmalar da k›skançl›¤› tahrik eder. Yeni kar-
defli olan bir küçü¤e “Pabucun dama at›ld›” diye laf at-
mak, bir misafirin yan›na gelmesi istenen ve gelmeyen
ÇOCUKLARDA BOZUK DAVRANIfiLAR / 165
Rekabetin yararlar›
• Çocuklar aras›ndaki rekabetin hiçbir yarar› yok
gibi görünse de gerçek böyle de¤ildir. Erkek ve k›z kar-
defller, birbirlerinin hayat›n gerçeklerinden biriyle yüz-
leflmesine yard›m eder. Bu da onun ilginin tümüne ve
bütün avantajlara sahip olmayaca¤›d›r. Bu zor ve ac›
verici de olsa bir derstir, özellikle küçük çocuk için.
Sevginin paylaflmakla azalmayaca¤›n› ö¤renmek zo-
rundad›r.
• Paylaflma ve uzlaflma konusunda çocu¤a çok
de¤erli tecrübeler sa¤lar. E¤er rekabet, yap›c› flekilde
çözümlenirse, çocuklar baflkalar›n›n güçlü yanlar›n›n
kifli olarak kendi de¤erlerini azaltmad›¤›n› ö¤renir. Ra-
hats›zl›k verici de olsa bencillikten s›yr›l›r, baflkalar›yla
geçinmek için deneyim kazan›r.
166 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yapmal›?
Esasen yeni bir kardefli dünyaya gelen çocu¤un
k›skançl›k pençesine düflme ihtimali kuvvetlidir. Çün-
kü o güne kadar sadece kendisinin olan ailenin dikkat
ve ilgisini flimdi paylaflmak zorunda kalm›flt›r. Bu
ortakl›k ona kolayca eskisi kadar sevilmedi¤ini, yeni
do¤an kardeflinin kendine tercih edildi¤i fikirlerini tel-
kin eder. Bunlarsa do¤rudan do¤ruya k›skançl›k duy-
gular›n› ayakland›r›r. Halbuki çocu¤un k›skanmadan
paylaflmay› ve daha genifl bir topluluk içinde baflar›yla
yaflayabilmeyi ö¤renmesi, sosyallefltirilmesi yönünden
büyük önem tafl›r. Bu yüzden kardefl sahibi olman›n
getirdi¤i avantajlar, çocu¤un flahsiyetini y›kmak için
de¤il, kuvvetlendirmek için kullan›lmal›d›r. Bunun
için, onu yeni kardefllerin do¤ufluna önceden haz›rla-
mak, abla veya a¤abey olaca¤›n›, kendine ileride bir
oyun arkadafl› gelece¤ini telkin ederek psikolojisini
uydurmak gerekir.
H‹PERAKT‹F
(Afl›r› hareketli ve dikkati da¤›n›k)
ÇOCUKLAR
Hiperaktivite kriterleri
1. Oturdu¤u yerde kıpırdanma, ellerin ayakların
oynatılması
2. Belli bir süre bir yerde oturamama
3. Sa¤a sola koflturma, tırmanma
4. Sakin bir biçimde oyun oynayamama ya da
baflka bir iflle u¤raflamama
5. Sürekli olarak hareket etme
6. Çok konuflma
Sebebi ve rastlanma
oran›
Okula giden çocuklarda
yaklafl›k % 3 oran›nda
rastlan›r. Erkeklerde k›z-
lara oranla 7-8 defa daha
s›k görülür. Baz› vakalar-
da do¤um öncesi prob-
lemler, beyin zedelenme-
si ve fonksiyon bozuklu-
¤u mevcutsa da ço¤unda
tam bir faktör tesbit edi-
lemez.
Nas›l ay›rt edilirler?
Hareketli olmas› ve söz dinlememesinden dolay›
birçok aile çocu¤unu doktora getirir.
Bu yüzden muayenesi istenen Zeynep 4 yafl›nday-
d›. Anne-baba çal›fl›yordu. “O kadar hareketli ki doktor
bey, ç›ld›rmak üzereyim. Bu normal olamaz!” diyordu
annesi. “Kendisine bakan yard›mc› kad›n da ayr›lmak
istiyor, o da b›kt›.”
Zeynep çok flirin küçük bir k›zd›. Bafl› devaml› bir
o yana bir bu yana dönüyor, çevresini inceliyordu.
Durmadan konufluyor, gülüyor ve odadaki ilginç alet-
leri merak ediyordu. Kesinlikle çok uyan›k ve zeki bir
çocuk izlenimini b›rak›yordu.
Onlara, “Zeynep afl›r› hareketli dedirtecek neler ya-
p›yor?” diye sordu¤umda faaliyetlerini anlatmaya bafl-
lad›lar.
Asl›nda hayalgücü genifl ve zeki, dört yafl›nda bir
çocu¤un normal araflt›r›c› davran›fllar›ndan baflka bir
fley ç›kmad› ortaya. Normal çocukla hiperaktif olan›
ay›rt etmedeki kritik soruyu yönelttim bu kez onlara:
174 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Niçin art›yor?
Bu hastal›k son onbefl y›l içinde çok yayg›nlaflm›fl-
t›r. 1998’den beri yüzde 400’den fazla art›fl oran› ile, 2
ila 4 milyon çocu¤a hiperaktivite teflhisi kondu¤u tah-
min edilmektedir.
Çocuklar›n hiperaktif olarak damgalanmas›n›n çe-
flitli sebepleri vard›r:
- 1970’lerden bu yana özellikle ABD’de aile yap›s›
büyük ölçüde de¤iflmifltir. Amerika’da çift ebeveynli
ailelerin oran› yüzde 50’nin alt›na düflmüfltür ve bun-
lar›n yüzde 85’inde her iki ebeveyn de çal›flmaktad›r.
Di¤er yüzde 50’yi oluflturan ailelerde tek ebeveyn mev-
cuttur.
- Önceki genifl aileler art›k yoktur. Büyükanneler,
büyükbabalar, teyzeler, amcalar ve kuzenlere nadir
178 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Ne yap›labilir?
Hiperaktiflik (dikkat eksikli¤i) bozuklu¤u uzun y›l-
lar süren müzmin bir hastal›kt›r. Bu çocuklar okulda
en iyi performans› peflin hükümsüz ama tutarl› davra-
ÇOCU⁄UN PS‹KOLOJ‹K HASTALIKLARI / 179
DEPRESYON
Tedavisi nasıl?
Depresyon tedavisi iki konuda odaklaflır:
(1) Çocu¤un duygusal ihtiyaçlarına daha etkili kar-
flılık verebilmeleri için çevredekilere yol göstermeli; yar-
dım etmelidir.
(2) Çocu¤un depresif belirtileri azaltılmalıd›r.
Aile içindeki kifliler arasındaki çatıflmaların çözül-
mesine ve birlikte geçirilecek bofl zamanların artırılma-
sına çalıflılır. Çocu¤un aktivitelere katılmasına ve yete-
neklerini gelifltirmesine teflvik edilir. Kendine ve çevre-
ye güvenini artıracak giriflimlerde bulunulur.
Depresyon belirtileri a¤ır, sürekli ve kiflinin mele-
kelerini kısıtlayıcı oldu¤unda, antidepresan ilaçların
faydası çok fazladır. Hangi ilaçlar› ne dozda ve ne ka-
dar süre ile alaca¤›na doktoru karar vermelidir.
ÇOCU⁄UN PS‹KOLOJ‹K HASTALIKLARI / 185
Yaln›zlar›n dünyas›:
OT‹ZM
Otizm, bebeklik döneminden itibaren farkedilen bir
rahats›zl›kt›r. Otistik bebeklerin d›fl dünya ile ilgi kur-
mad›klar› dikkati çeker. Bebekken dahi etraf›ndaki in-
sanlar›n, annelerinin veya bak›c›lar›n›n gözüne, yüzü-
ne bakmazlar. Kendi dünyalar›nda olmaktan hofllan›r-
lar. Kendi yataklar›nda olmak, kuca¤a al›nmaktan da-
ha hofl gelir. Kuca¤a al›nd›klar› zaman ise, kuca¤›na
alan kifliyle bütünlük sa¤lamaz, vücudun fiziki olarak
flekline uyum göstermezler. Kucakta adeta heykel gibi
dururlar.
Otistik çocuklar en çok konuflma gecikmesi flikâye-
ti ile 4 yafl civar›nda hekime getirilirler. Bedensel geli-
flimi yafl›na uygun olan çocu¤un konuflmas›, yafl›tlar›-
na göre oldukça geridir.
Yürümeleri ise yafl›tlar›yla ayn› dönemde olur. Üste-
lik fiziki olarak ço¤u sempatik, güzel görünümlü ve
sa¤l›kl› çocuklard›r.
Baz› otistik çocuklar zaman›nda konuflurlar, ama
bizim al›flk›n oldu¤umuz flekilde de¤il. Daha çok söyle-
nenleri tekrarlama tarz›nda olur. Birçok otistik çocuk
çok güzel flark› söyleyebilir. Müzikten çok hofllan›rlar.
Bu tür hasletlerine ra¤men konuflmad›klar›n› görürüz.
Sorulara cevap vermezler. Temel problem, iletiflim ku-
ramamalar›d›r. Sosyal etkileflime girmekten memnun
kalmazlar. Soru soruldu¤unda yaln›z bakmakla yetine-
bilirler. Ya soruyu tekrarlar veya hiç cevap vermezler.
Aileler ço¤u zaman “sanki bizi duymuyor” diye durum-
dan yak›n›rlar.
186 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Klinik bulgular
Sosyal iliflkilerde ciddi eksiklikler, yani gülümseme-
nin yok veya gecikmifl olmas›; kendisine bakan kiflilere
ilgisiz kalma ve tan›yamama s›kl›kla hayat›n ilk y›l›nda
ortaya ç›kar. 2-3 yaflta oyun oynamama ve izafi olarak
kifliler aras› iliflki kurmaya karfl› isteksizlik bulgular›
eklenir. Konuflma geliflimi ço¤unlukla epey gecikmifltir.
Otizmin tedavisi
Tedavide prensip, çocu¤u yaln›zl›k dünyas›na çekilme-
ye b›rakmamak, onu hep zorlamakt›r. Çocuklar›n mevcut
potansiyellerini daha iyi kullanabilmelerine yard›mc› olun-
mal›, kendilerini ve isteklerini daha iyi ifade edebilir hale
gelmeleri sa¤lanmal›d›r.
Bu yüzden aile, otizm konusunda bilgilenmeli, tedavi
ekibiyle iflbirli¤i yapmal›d›r.
Hastal›¤a özgü bir ilaç yoktur. Ancak kendine veya
etraf›na zarar veren; huzursuz, uykusuz, afl›r› hareketli
çocuklara baz› ilaçlar kullan›lmaktad›r.
Hastal›¤›n gidiflat›
Otizm genelde gidifli kötü olan ve hayat boyu süren bir
bozukluktur. Otistik çocuklar›n ancak %10’u ileriki hayat-
lar›nda baflkalar›na muhtaç olmadan yaflamlar›n› sürdü-
rebilirken büyük k›sm› ba¤›ms›z yaflayamaz.
ÇOCU⁄UN PS‹KOLOJ‹K HASTALIKLARI / 187
Otistik davran›fllar
Otistiklerin en karakteristik özellikleri tek bafl›nal›k,
monotonlukta ›srar ve ayr›nt›lara dikkat ederek rutin dav-
ran›fllarda bulunmaktad›r. Baz› otistikler, son derece kar-
mafl›k fleyler yapabilirler, ancak baflkalar›n›n kendi yapt›k-
lar› ifl hakk›nda ne düflündü¤ü önem tafl›mamaktad›r.
Otistiklerin karakteristik davran›fl özelliklerinden bir bölü-
mü flöyledir:
• Çevreye ve kendine ilgisiz kal›r.
• Bir yetiflkine el yordam›yla ihtiyaçlar›n› anlat›r.
• Sözleri papa¤an gibi tekrarlar.
• Uygunsuz flekilde güler, k›k›rdar.
• Gözle iletiflime girmez.
• Ancak bir yetiflkin ›srar veya efllik etti¤inde oyuna
kat›l›r.
• Di¤er çocuklarla birlikte oynamaz.
• Oyun oynuyormufl gibi yapmaz.
• Ayn›l›¤› tercih eder.
• ‹liflkilerde tek tarafl›d›r.
• Sürekli olarak ayn› konudan söz eder.
• Anlams›z, saçma davran›fllar gösterir.
• Objeleri eline almak ve onlar› döndürmekten hofllan›r.
• Toplumsal yönü olmayan baz› ifllerde çok baflar›l›d›r.
ÇOCU⁄UN PS‹KOLOJ‹K HASTALIKLARI / 189
ÇOCUKLUK fi‹ZOFREN‹S‹
Teflhis ilkeleri
• Da¤ınık veya mantıksız konuflma
• Tuhaf düflünce muhtevası
• Hastanın çevre gerçekleriyle uyum içinde olma-
ması.
Belirtileri
Hasta çocuklar eriflkin flizofreniklerin gösterdi¤i
belirtilerin ço¤unu gösterirler. Garip ve hastalıklı
190 / ÇOCUKLARDA DAVRANIfi BOZUKLUKLARI
Tedavisi
fiizofreni teflhisiyle tedavi gören çocukların beflte
birinde zamanla belirtilerin tamamen ortadan kaybol-
du¤u tespit edilmifltir. Genel olarak da hastalık yok ol-
maz, ancak hastaların bir kısmında düzenli ve sürekli
ilaç tedavisi ile önemli iyileflmeler elde edilebilir.