Professional Documents
Culture Documents
cya
OKUYUCU MEKTUPLARI
A fhoşuma
konusundaki itidalli yazınız çok
gitti. Zaten bu davada siz
Bütün sadık okuyucularınızın bir
arzusuna kendiliğinizden tercü
man oluşunuzu sevinçle karşıladım.
hep itidalli davrandınız. Yassıada du-
Çok ardakaşım AKİS'i artık oku
ruşmaları sırasındaki ve sonraki ya
maz haldedir. Bunun sebebi fikirleri
zılarınızla doğru yolu göstermiştiniz nizi paylaşmamaları değil, o konu
ama, anlayan olmadı. Tabut anladı larla alakalarını kaybetmiş olmala
lar da, gene kendi bildiğimizi okuya rıdır. Sadece bizim ildeki bu düşüşü
biliriz sandılar. Sanırım son sayınız- bayi hesaplarınız size göstermiş ol
daki "Ötekiler" yazısı bir yeni işa malıdır. Gerçekten Türkiye artık me
rettir. Bari, onu anlayabilseler. seleleri, dertleri, zevkleri ve renkleri
Neriman Şavlu - Kadıköy ayrı bir memleket. Politika dışı say
a
falarınız sizi, azuladığınız gibi "Her
• ailenin mecmuası" yapabilir.
• •
OKUYUCU
MEKTUPLARI
ecmuada değişiklik yapmaya ka
Mrar verişinizi üzüntüyle karşıladım.
AKİS gibi mecmualara önem kazan
dıran ne tirajları, ne satışlarıdır. Siz,
hadiselerle orantılı çıkıp inen bir der-
gisiniz. Eski şeklinizi muhafaza et-
seydiniz daha iyi olurdu. Zira hâdise
ler üzerindeki rolünüzün azalmadığı-
nı, bilâkis çoğaldığını biraz dikkatli
herkes görmektedir. Zaten memleket
te ne kadar şer kuvveti varsa, hepsi
nin hücum hedefinin Başyazarınız ol
ması bunu ortaya koymuyor mu? İn
şallah, AKİS'e yazık etmezsiniz.
Memduh Ergin - Beyazıt
İIkitinalı
defa olarak son kısmı dolgun ve
bir dergi okuduk. Eğer bu
baş tarafların hakkını çalmazsa A-
KİS süratle bütün Türk ailelerinin
sevgilisi olacaktır. Buna rağmen bir
pe
Bubeğendim.
hafta AKİS'i eskisine nisbetle
Her halde tiyatro ve si-
S E S S İ Z L E R
nema bahislerine de yer vereceksiniz.
KİTAP
En çok hoşuma giden "1 konser S O K A Ğ I
dinledim" ve "1 kitap okudum" yazı
larınız. Orijinal bir buluş.
Yazan: MECMUA
CELAL HAFİFBİLEK
Sevgi Tarlan - Kızılay (Roman)
Tevzi yeri: Rüzgârlı Sokak GAZETE
• No: 15
AKİS - 5 8 5 VE HER TÜRLÜ
B u memleket sizlerin, Türkiyenin ye
tiştirdiği en büyük adama yap BASKI VE DİZGİ İŞLEMİ İÇİN
tığınız fenalığı hiç unutmayacak. O- KİTAPLAR ALEMİ
nun başına geleni biz de sizin başı Aylık Bibliyografya Dergisi EMRİNİZE AMADEDİR.
nıza getireceğiz. AKİS denilen pa Yıllık abonesi 6 liradır.
çavra evlerimize asla girmeyecek- T e l : 1 0 6 1 9 6 ANKARA
6. Sayısı çıktı.
tir.
(Okunmayan bir imza) P. K. 193 — Ankara
AKİS - 587
AKİS - 586
•
S a y ı : 435 Cilt: XXVI Yıl: 9 A K İ S
HAFTALIK AKTÜALİTE M E C M U A S I
Sahibi
Mübin Toker Kendi Aramızda
Yazı İşleri Müdürü Sevgili AKİS Okuyucuları,
Kurtul Altuğ
Bu sayıda Yazı Kurulu
B u hafta AKİS, 40 sayfa, Geçen hafta 44 sayfaydı. Tembellik zamanı
mızda 36 sayfayı nasıl dolduracağımızı kara kara düşünürdük. Şim
di, yazıları nereye koyacağımız bir mesele oldu. Her sayfa ve muhte
İç Haberler Kısmı: Metin Toker, vası üzerinde mecmuada uzun uzun düşünülüyor, sizlerin en ziyade ala-
Atilla Bartınlıoğlu, Güneri Cıva- kanızı çekecek, hoşunuza gidecek konular seçiliyor, bunların ''sıkmayan
oğlu, Egemen Bostancı ve Kenan ciddi yazılar" halinde ve kısa olarak kâğıt üzerine dökülmesine çalışı
Taşçıoğlu (İstanbul), Seyfi Öz- lıyor.
genel (İzmir) - Dış Haberler Kıs Yeni şekliyle AKİS hakkında bize akseden ilk intiba, umumiyetle
mı: Deniz Baykal - İktisadi Ha müsbettir. Mecmua beğenildi. Gerçekten değişik, açık havalı ve rahat
berler Kısmı: Fasih İnal, Sab- bulundu. Ancak bir yandan baskının kötülüğü, diğer taraftan tertipte
ri Öz - Magazin Kısmı : Jale bazı teknik hataların yapılmış olması kimsenin -tabii bizim- dikkat na
Candan, Tüli Sezgin, Hüseyin zarından kaçmadı. Bu hafta ortadaki renkli dört sayfayı onun için
Korkmazgil - Tiyatro: Lûtfi Ay, veremiyoruz. Geçen sayıda her şeyi birden yapmaya çalıştığımız için
Naciye Sibel - Musiki : Faruk hiç bir şeyi mükemmel yapamadık. Yazı işlerinde, mürettiphanede ve
Güvenç - Kitaplar : İlhami Soy baskı dairesinde herkesin iki ayağı bir pabuca girdi. O şaşırdı, bu şaşırdı.
sal - Spor: Vildan Aşir Savaşır. Bir aksilik ve tertipsizlik yüzünden yazıların dizilmesine de bir gün gün
başlanınca hesaplar altüst oldu. Bunları düzelteceğiz. Her hafta AKİS
Resim size bir yenilik, bir alâka çekici ilâve, başka yerde bulamayacağınız ve
Ali Parmakerli - Hakkı Tümgan sikalar getirecektir.
Bunların birini, iç sayfalarımızda göreceksiniz. Cumhuriyetin 89.
Fotoğraf yıldönümü dolayısıyla İsmet İnönüden bir yazı istemiştik. Salı günü ge
Hüseyin Ezer - Sungar Taylaner len yazıyı gördüğümüzde sevinçten hepimiz yerimizden fırladık. Cum
huriyetin bu Yaşayan Tarihi bir yazı yazmamış, yakın mazinin en önem
a
Teknik Sekreter li bir köşesi üzerine perdeyi aralamış ve Cumhuriyetin nasıl düşünüldü
Vural Bayraktar ğünü, nasıl ilan edildiğini Çankayada geçen o tarihi 28 Ekim 1923 akşa
mın, da hikâye ederdi anlatmıştı. Arşivimizde Atatürkün, Cumhuriyeti
Klişe mizin "Kahramanlık Günleri"ne ait hiç bir yerde yayınlanmamış bazı fo-
Doğan Klişe Atelyesi
cy
toğrafları vardı. Onları da bu tarihi vesikanın içine koymakta fayda sor
duk. Böylece bu haftaki AKİS inanılmaz bir zenginliğe kavuştu.
Yazı işleri
AKİS bir kaç haftaya kadar bir yeni harekete girişiyor. Bir roman
Rüzgârlı Sokak No. 15/2 ilavesini on, oniki hafta sizlere mecmuayla birlikte vereceğiz. Ama bu,
Tel: 11 89 92 bildiğiniz tarzda bir roman değildir. Bizim için çok aktüel ve önemli bîr
İdare konuyu, kendi memleketini ele alarak bir yabancı yazar nefis tarzda iş-
Rüzgârlı Sokak No: 15/1 lemiştir.
Tel: 10 61 96 Merak mı ettiniz?
Merak etmekte hakkınız bulunduğunu gelecek hafta bu konuda siz
Abone Şartları
pe
Y u r t t a n A k i s l e r
AKİS/4
Hükümet — Y. T. P nin Genel Başkan Vekili Raif recek ve temsilciler başkente 1 Kasımda, yeni dönem
Aybarın, Devlet Bakanlığı ile bu görevinin beraber yü için döneceklerdi.
rütülmesine zaman bakımından imkan görmemesi ne
ticesi Genel Başkan Vekilliğinden istifası Hükümet için Fakat evdeki hesaplar, iki sebepten dolayı çarşıya
de de bir değişiklik ihtimalini doğurdu. Ulaştırma Ba uymadı. Önce Hükümet, Planın bir an önce görüşülüp
kanı Rıfat Öçten Genel İdare Kuruluna girdi. Genel kanunlaşmasını istedi. Bu istek sadece Hükümetin de
Başkan Vekilliğine o getirilirse, Ulaştırma Bakanlı- ğildi. Türkiyeye Yardım Konsorsiyumunun idarecileri
ğında iş Devlet Bakanlığındaki işten de çok fazla ol Hükümeti sıkıştırıyorlardı. Meclis üyeleri ikinci darbe
duğundan Y. T. P. Başbakana Ulaştırma Bakanlığı yi Küba olaylarından yediler. Plân bitse bile, bugünkü
için bir isim verecektir. şartlar içinde temsilcilerin başkentten ayrılmaları ko
lay kolay bahis konusu olmayacaktır.
Meclis — Bu ayın ortasında milletvekilleri ve sena Bir senatör şöyle dedi:
törler, şöyle bir on, onbeş gün dinlenebileceklerini hayal "— Birader, Kennedy Kübayı derken asıl bizi
ediyorlardı. Hesaplara göre 19 Ekimde Meclis tatile gi- abluka altına aldı!"
D ü n y a d a n A k i s l e r
a
Norveç — Adını bütün dünyadaki Kukla Hükümet ler adına casusluk yapmak suçundan 18 yıl hapse
cy
lerin sıfatı haline getiren Vidkun Quisling'in-nazi işga mahkûm olmuştur. Old Bailey mahkemesinde Başsav
lindeki Norveçin Başbakanı- cesedinin külleri ailesine cı Sir John Robson sanığın son altı yıldır bu işe devam
ölümünden 17 yıl sonra verildi. Quisling Norveç kur ettiğini ve rusların kendisine yüksek ücret ö d e d i k l e -
tulduğunda muhakeme edilmiş ve asılmıştır. Norveç rini söylemiştir.
hükümeti, sabık başbakanın mezarının bir takım neo- Vassall savunmasında, vaktiyle Moskovadaki İn
naziler tarafından türbe haline getirilmemesi için kül giliz Büyük Elçiliği nezdindeki Deniz ataşeliğinde ça
leri bilinmeyen bir yerde muhafaza etmiş bulunuyordu. lışırken bir homoseksüel cümbüşte fotoğraflarının rus-
lar tarafından çekildiğini, sonradan rusların kendisine
şantaj yaptıklarını, bu yüzden onların hizmetine girdi
pe
Yemen — Yemen ihtilalcileri ilk aleni hezimetlerine, ğini bildirmiştir. Ama mahkeme bunu kabul etmemiştir.
ölümünü ilan ettikleri İmam Muhammed el-Bedr'in ya Zira senede 700 ingiliz lirası alan Vassall'ın Londrada
şamakta olduğunu kabul suretiyle uğradılar. İhtilalin oturduğu apartman dairesine 500 ingiliz lirası ödediği
başında Abdullah Sallal'ın yeni idaresi, İmamın bom tesbit edilmiştir.
balanan sarayında enkaz altında kalarak öldüğünü
bildirmişlerdi. Halbuki bu hafta San'adaki ihtilalci bir
likler İmama kaçması için yardım eden bütün aşiret
şeyhlerini tevkif ettiler. Sana'dan şimdi bildirildiğine Fransa — Danıştay, Askeri Mahkemenin Salan.
göre İmam, sarayı ihtilalci kuvvetler tarafından bom hakkında ölüm cezası vermemesine kızan General de
balandıktan sonra Vaşa bölgesine kaçmıştır. Vaşa Gaulle'ün bunu lağvedip, yerine bir yenisini kurmasını
şeyhleri kendisini önce saklamışlar, sonra da hudut Anayasaya aykırı bulmuştur. Yeni mahkeme, baş
haricine çıkarmışlardır. kanının intiharından sonra altı hüküm vermiştir. Bu
arada Degueldre adında bir tedhişçi ölüme mahkum
Yemende, iki tarafın kuvvetleri arasında savaş
edilmiş ve hüküm az sonra infaz edilmiştir. Danıştayın
henüz kati neticeye ulaşmamıştır.
kararı bütün Fransada heyecan yaratmıştır. Daha da
heyecan yaratan bir olay Hükümetin bu kararı "anor
İngiltere — İngiliz deniz kuvvetleri Başkomutanlı- mal" ilan edişi ve Danıştayı tedhişçiliğe prim ver-
ğında katip olan 38 yaşındaki William Vassall Sovyet- mekle suçlamasıdır.
AKİS/5
Sayı : 435 Cilt : XXVI 27 Ekim 1962
A K İ S
HAFTALIK A K T Ü A L İ T E M E C M U A S I
YURTTA O L U P BİTENLER
AKİS/6
Bir defa haber, çok kimse tarafın-
dan bir gün sonra duyuldu. Bir bü-
yük ekseriyet bu çeşit dış politika
krizlerine alışık bulunduğundan o-
HAFTANIN İÇİNDEN
muz silkti. Bir başka kısım "Aldır
ma, İsmet Paşa çaresini bulur" de-
di. Ancak ufak bir kütledir ki duru-
mun pek de öyle göründüğü kadar
basit olmadığını ve uzak Kübanın
bizim çok daha yakınımızda büyük
Soğukkanlıyız
ihtilat yapması ihtimali üzerinde du
rarak endişe hissetti. Metin TOKER
Haber karşısında Hükümetin
davranışı, bu son grubun hadiseyi üba bir yeni durumdur. Bu durumun, İkinci Dünya Harbini takip eden
değerlendirme tarzına uygun oldu.
İlk resmi bilgiler Çankayada alın-
Kkarışıklık bittikten sonra kurulmuş olan düzenle bir ilgisi yoktur. Kü-
bada değişiklik bir kaç yıl öncü vuku bulmuştur. Amerika, için ba
dığında Başbakan en ilgili iki şah- şından beri bu değişiklikten dolayı tedirgindir. Bunu ifade etmiştir. Hat-
siyeti, Dışişleri Bakanı Feridun Ce ta huzursuzluk kaynağını ortadan kaldırmak için, Kennedy daha önce
mal Erkin ile Genel Kurmay Baş harekete geçmiştir. Fakat nihayete kadar gidememiş, çeşitli sebepler
kanı Cevdet Sunayı Köşke çağırt den dolayı teşebbüsünü yarıda bırakmıştır. Şimdi. Amerika, güvenliği
tı. Daha sonra iki istihbarat Alba- nin tam tehdit edildiği inancıyla yeniden vaziyet almıştır.
Eğer Küba Meselesi mutlaka bir başka meseleyle mukayese edil
mek isteniliyorsa, bütün nisbetler mahfuz tutulmak şartıyla, Macaristan
Meselesini hatırlamak gerekir. Orada da Nagy bir yeni durumdu. O du
rumun da İkinci Dünya Harbini takip eden karışıklık bittikten sonra
kurulmuş olan düzenle bir ilgisi yoktu. Macaristan'da idarenin renginin
değişmesi ihtimali karşısında Rusya kendi güvenliğinin tehlikeye düştü-
ğünü ileri sürdü ve müdahale etti. Kaldı ki Moskova bunu yaparken
Budapeşte Hükümeti memleketini bir amerikan üssü ve nükleer silah
deposu haline getirmemişti. Hadise bir halk hareketinden ibaretti ve
halk sadece hürriyetini istiyordu.
Bu yüzdendir ki Türkiye, kendisi ile Küba arasında zoraki bir para-
a
lel kurulması temayülü karşısında tamamiyle kararlı ve soğukkanlıdır.
Türkiyenin ve Kübanın, milletlerarası diplomasi bakımından, birbirine
benzeyen tek tarafı yoktur, Türkiyenin durumu, İkinci Dünya Harbi
sonu düzeninin bir parçasıdır. Türkiyenin safını hangi şartların ve icap
cy
ların neticesi olarak aldığı herkesten iyi Moskovanın malumudur. Tür
kiyenin durumunda bir revizyon, ancak bütün düzenin tekrar masa ba
şına getirilmesi halinde düşünülebilir. Böyle bir vaziyette de Türkiye-
nin nasıl davranmak âdetinde olduğu Tarih kitaplarında yazılıdır.
Bu bakımdan, Türkiye olduğu yerde durmaktadır ve güçlü Türk Si-
lahlı Kuvvetlerinin derhal aldıkları güvenlik tertipleri içinde, olduğu
yerde duracaktır. Bütün ittifaklarımıza sadık halde, NATO'nun her ve-
cibesini yerine getirmek ve statümüzde en ufak değişikliğe rıza gös
termemek azmimiz tamdır.
pe
Fakat bir emrivakiyle karşılaşmamak mesi oldu. Bakanlar bir ara Meclisi konusu ettiler ama, jeopolitik duru
için her türlü hazırlığımızı tamam- gizli bir toplantıya çağırarak izahat mun müsait olmadığı hemen görül-
vermeyi düşündüler, sonra buna şimdi dü.
ladık."
lik lüzum görmediler. Kennedy'nin Ankaranın tahmini, yeni bir soğuk
Haberler bütün sabah Çankaya-
ya gelmekte devam etti. Başbakan mesajına verilecek cevap hazırlanacak harp devrine girildiğidir. Tabii bu-
saat 12'de şehre indi, toplantıya ça ve müzakerelere akşam devam edile- nun en büyük tehlikesi, hiç kimse is-
ğırdığı Bakanlar Kuruluna başkan cekti. temediği halde, "kazara" bir harbin
lık etmek üzere çevik ve azimli Kabinede hadisenin dış âlemdeki patlayıvermesidir. Bundan başka,
adımlarla Başbakanlığa girdi. muhtemel gelişmesinin görüşülmesiy karşılıklı kuvvet gösterisinin de neti-
Amerikadan gelen bilgi le yetişilmedi. Memleket içinde de cesini tahmin etmek kolay değildir.
ankayadaki görüşmeler devam gerekli bütün güvenlik tedbirlerinin Ancak bir taraftan Rusyanın bekle
Ç ederken, şehirde Köşke giden geniş
asfaltın sağına rastlayan beyaz bir
alınması görevi İçişleri Bakanına ve-
rildi. Bakan, Genel Kurmay Başkan
nildiği kadar sert tepki göstermeme-
si, diğer taraftan iki cephenin de der
binada bir başka telâş göze çarpı lığıyla irtibatlı çalışacaktı. Hükümet hal Birleşmiş Milletlere başvurması
yordu. Amerika Büyük Elçiliğine, bir takım tahrik ve sabotaj hareket- yüreklere biraz su serptti. Hâdiseler
erken saatlerde, Başkan Kennedy'- lerine karşı uyanık bulunma lüzu sırasında büyük merak konusu, Kü-
nin Türkiye Başbakanı İsmet İnönü- munu hissetti. baya müteveccihen yolda bulunduğu
ye hitaben Küba olaylarıyla ilgili bir Durum muhakemesi bildirilen rus gemileri yasak bölge
mesajı gelmişti. Mesaj bir bilgi ver oğrusu istenilirse kriz, Başkentin ye girdiklerinde ne olacağı meselesi
me mahiyetindeydi, Amerikanın gö
rüşünü anlatıyordu ve Amerikanın
Diyi haber alan çevrelerinde bir oldu. Gemiler, başkentte adım adım
takip edildi.
sürpriz tesiri yaratmadı. Böyle bir ge-
Hükümet, dış politikamızın te
mel taşının Amerika ittifakı olduğu
gerçeğini kararlarında ön plânda tut
tu. Nitekim Kennedy'ye sağlam bir
müttefik olduğumuz hatırlatıldı, ihti
lâfların barış yoluyla halli için her
gayretin sarfı tavsiye olundu, NATO'
nun kararlarına Türkiyenin uyacağın
a
dan şüphe edilmemesi bildirildi. Za
ten umumi efkarın temayülü de bu
istikamette oldu.
cy
Yeni toplantılar
akanlar Kurulu saat 18 de yeni-
B den toplandı. Başbakan İnönünün
imzasıyla Amerika Cumhurbaşkanına
verilecek mesaj Dışişleri Bakanlığı
tarafından hazırlanmış ve Kurula su
nulmuştu. Feridun Cemal Erkin Ba
kanlara son gelişmeler üzerinde yeni
bilgi verdi. Washington'dan alınan
pe
İdare
Ne biçim Başbakan bu!"
İdoğrusu
stanbuldan bir haber, daha
bir emir Ankarada a-
radığında önce tereddüt uyandırdı.
Amir, şifahi talimatta olduğu gibi
miydi, yoksa 180 derece tersi mi?
Sevgililer bir süre düşündüler. Emir
şuydu: Başbakan İsmet İnönünün C.
H.P. İstanbul İl kongresindeki ko-
nuşması Radyoda verilmeyecek! E-
mir, Başbakanın Özel Kalem Müdü-
rü Necdet Calp vasıtasıyla duyrul-
muştu.
Anadolu Ajansında da, Radyoda
"Eskiler"i tanıyan, onların Özel
Kalem Müdürlerine muhatap olmuş
yüksek seviyede ilgililer pek boldur.
Bunlar hafızalarını yokladılar, "U-
sul"ü hatırladılar. Böyle konularda
aldıkları bütün talimatlar "Başba- Necdet Calp çalışma masasında
kanın nutku bir değil, onbir kere ya- Alışılmamış talimat
İ h t i l a l A n a t o m i s i
a
Türk toplumunda zaman zaman beliren bazı kuvvet
ler ile bunların birbirine nisbeti ve meydana ge-
mık Gedikin çatık kaşlarına ve Rüştü Erdelhunun
omuzundaki yıldızlara bakıp ''Türkiyede ihtilâl ol-
tirdikleri denge gözden kaçırıldığı için iyi niyetle maz" diyenler bugünkü Türkiyeyi bir yeni ihtilâlin
cy
veya maksatlı, yanlış hükümlere varanlar çok olur. arefesinde sanıyorlar.
D. P. iktidardayken, hele onun son günlerinde, Hayal!
gidişte bir iyilik bekleyenler hep hayal etmişlerdir. Menderes Türkiyesi, düzen manzarasında bir dü
D. P. iktidarının üç kuvveti vardı: Bayar, Mende- zensizlikti. Bugünkü Türkiye, düzensizlik manzara-
res ve D. P. Grupu Bunlardan hiç biri, öteki ikisini ye- sında bir düzendir. Hazırlanış saatinde bir gazeteye
necek güçte değildi. İkisi birleştiğinde üçüncüye baş gidiniz. Bu gazete ertesi sabah nasıl çıkacaktır diye
eğdiriyorlardı. "İspatçılar Hareketi", "Yaylacılar Ha şaşarsınız. Temsil arefesinde bir tiyatroya gidiniz,
reketi", "Mutediller Hareketi" diye bir çok tertibin ba perdelerini nasıl açabileceklerini anlayamazsınız. Ama
şarı kazanamaması, böyle hallerde Bayar - Menderes gazete çıkar, perde açılır ve Türkiyede hiç bir şey ol
pe
AKİS/10
YURTTA OLUP BİTENLER
bir iki kısa konuşmayı müteakip is cak küçük bir azınlık laf dinleme için çarenin ne olduğunu arar ve
tiklâl marşı söylendikten sonra, elle mekte inat etti ve başlarında önder kendine göre formüller bulur duru
rindeki derme çatma dövizleri halka leri Ülkü Aral -Dil ve Tarih-Coğraf- ma gelmiştir. Meseleyi ele alanla
göstererek Güven Parkına geldiler. ya Fakültesinde talebedir!- olduğu rın belirttikleri tek nokta vardır:
Orada konakladılar. Öğrenciler park- halde Güven Parkında protestoya Türkiyede asayiş hali hazırda mev
taki toplantılarında hayli uzun tü devam etmeğe karar verdi. cut değildir..
ren tartışmalardan sonra B.M.M ne İmtihan protestocuları halkın a- Nitekim, C.H.P. İstanbul İl
başvurmağa karar verdiler. Fakat laylı bakışları altında bir süre de o kongresi dolayısıyla Boğaziçi sahil
hep birlikte Meclise girmeleri müm- isi denediler, sonra dağıldılar. lerine giden Başbakan İnönüye, pek
kün olamadı. Parlamento binasına Tabii gösteri mefhumuna, bir ye çok kimse:
giden yolu, Meclis Muhafız Bölüğü ni zarar ve itibarsızlık vererek.. "— Paşam, bu asayiş meselesi
askerleri kapatmıştı. Bunun üzerine ne olacak? Geceleri bir saatten son
aralarında 12 temsilci seçerek Sena- İçişleri ra, İstanbul gibi şehirde sokağa çı
to Başkanına gönderdiler. Başkan Hırsıza, uğursuza karşı kamaz olduk" dediler.
Suat Hayri Ürgüplü gençleri sükû (Kapaktaki Bakan) Yeni İçişleri Bakanı vazifesine
netle dinledi ve sonra, dünyanın bü başladığında teşkilâtı laçka, etrafın-
eçenlerde, biri asker -üç yıldız-
tün memleketlerinde İmtihan ve
Kontenjan usulünün tatbik edilmek
G lı bir general-, diğeri sivil -o
dakileri görevlerini benimsememiş
kimseler olarak buldu. İşlerin üze
te olduğunu söyleyerek bu sebeple da bir askerdir, ama emeklidir- iki rinde fazlaca durulmamış, satıhtaki
nümayişlerin bir fayda sağlıyamaya- kişi İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Be- cilaya daha çok önem verilerek gün
tağını, itibar da vermeyeceğini be- katanın daveti üzerine İçişleri Ba lerin geçiştirilmesine çalışılmıştı.
lirtti. Fakat imtihanzedeler tatmin kanlığına geldiler. Henüz yeni Baka Bekata bu konuda:
olmadı. Küçük grup Millî Eğitim Ba nın koltuğu, altında ısınmamıştı. "— Türkiyede devlet otoritesi
kanına gitmeğe karar verdi. Şevket Bakan, Jandarma Genel Komutanı nin sarsılmış olduğundan şüphe et
Raşit Hatipoğlu gençlerin arasına Korgeneral Fikret Esen ve Em memek lâzım. Pek çok misallerle bu
karışarak onları dinledi, bu hare niyet Genel Müdürü İhsan A- doğrulanabilir. Maalesef gerçek bu
ketlerinin doğru olmadığını, Üniver- ras Türkiyenin asayişi meselesini dur ve bunun üzerinde ciddi olarak
site statülerine göre ancak giriş sı- görüştüler. Bu hafta dava Ankarada, durmak gerekmektedir" dedi.
navlarında başarı gösterenlerin ka- süratle bir hal çaresi bulunmak ü- Yeni Bakan devlet otoritesinden
bul edilebileceğini izah etti. Üstelik, zere, ele alındı. Hem de, geçici ola ne anladığım da bir misalle anlattı:
rak değil..
a
kontenjanı genişletmek üzere Üni- "— Bundan birkaç ay önce,
versite rektörleriyle temaslarda bu- Kararın önemi büyüktür. Zira Başkentin göbeği sayılabilecek bir
lunacağına dair onlara söz verdi. Bu bugün Türkiyede bütün gözler Asa yerde, on kişi bir genç kızı nişanlısı
sözlerden sonra tatmin alan gençler- yiş Meselesi üzerine çevrilmiş, bütün nın yanından alarak tasallut etmiş
den bir çoğu gruptan ayrıldılar. An- zihinler bu meselenin çözümlenmesi lerdir. Gerçi suçlular yakalanmışlar-
cy
V e r g i s i z C e n n e t
Geçen hafta bu mecmua, Hüküme
tin 5 Yıllık Plânın iç finansmanı
mayacağını belirtti, vergileri değil,
bunların aksak buldukları tarafları-
ikidir: Az vergi konmuştur, bu yüz
den yıl sonunda enflâsyona gitmek
için tasarladığı vergilerin bulundu- nı tenkit etti. Tenkitlerin konusu
pe
her iki şehirde, aşağı yukarı bütün zamanı mümkün mertebe kısaltma makta ve bu devletlerle koordine bir
zabıta kuvvetlerinin mecmuu ameri yoluna sapmak niyetindedir. çalışma yapılamadığından şakiler ko
kan uzmanın trafik polisine ayırdığı laylıkla karşı tarafa geçmekte, bazı
miktardadır! Siyasi rakipler! belirli maksatlardan dolayı da ora
andarma mıntıkasına dahil Doğu lardan yardım görmektedirler.
Yapılan tetkikler, sanıldığının
aksine, Türkiyede ırza geçme olayla- Jziyadesiyle
dağlarına gelince.. Son günlerde
popüler olan Uç şahıs İç
4 — Şakiler zaman saman -kor
rının son yıl içinde birden bire çok a- kutarak da olsa- zengin ağalardan
zaldığını ortaya çıkarmıştır. Bunun işleri Bakanının adeta siyasi rakiple- yardım görmektedirler. Hele bunla
sebebi bir yıl önce Cumhurbaşkanı ridir. Koçero, Agit ve Tilki Selim ad rın politik hüviyeti de varsa, bu mü
Gürselin bir demecinde "Irza geçme lı şakiler, uzun müddetten beri ele samahanın kanun kaçağı üzerindeki
suçunun cezası, ölüm olmalıdır" yo geçmemişler, üstelik namları artık tesiri sonsuz olmaktadır.
lundaki beyanıdır. Elde edilen rakam bütün yurtta dillere destan olmuştur. Doğu illerinde böylesine bir dü
lara göre 1960 yılında 74, 1961 yılın Bakan durumu inceledi. İlgililer zen, daha doğrusu düzensizlik devam
da 90, 1962 yılında ise 26 cebren ırza den gerekli bilgiyi aldı. Doğu illerin- ederken asayişin korunmasıyla görev
geçme olayına raslanmıştır. Yeni İç deki şakilerin son günlerde işi azıt- li jandarma kuvvetlerinin durumu
işleri Bakanının bu konudaki düşün masının gerçek sebepleri şöylece sı dikkatle incelenecek b i r şekil-
cesi, cezanın artırılması gerektiğidir. ralandı: dedir. Bölgenin coğrafi durumu, eş
Ancak Bekata şimdilik bu konuyu 1 — Doğu illerinde kaçakçılık kiyanın lehinedir. Türkiyede 29 kilo
bir kanun mevzuu haline getirmek bir sanat, bir geçim vasıtasıdır. Bol metre kareye 1 jandarma düşmekte
çabasında değildir. Kanuni tedbirler paralı kaçakçılar sanatlarını icra ey dir. Gene istatistiklere göre 747 va-
den evvel idari tedbirleri derleyip to lerlerken silâhlı çatışmalar yapmak- tandası 1 jandarma korumaktadır.
parlamayı düşünmektedir. tadırlar ve müsademeler sonunda Türkiyede jandarma teşkilâtı
bir ölüm vakası, ister istemez bir ka karakol sistemi ile vazife görmekte,
Bekata asayiş meselesinin -bilhas- nun kaçağını dağa çıkarmaktadır. yani dağınık bulunmaktadır. Bütün
sa büyük şehirlerde - halledilmesini Şakilik böylece kaçakçılığa paralel o- bunların yanında sınır kontrolü he-
sadece zabıta kuvvetlerinin maddi larak gelişmektedir. men hemen imkânsızdır.
AKİS/14
YURTTA OLUP BİTENLER
SUÇLARIN ÇEŞİDİ
1960 1961 1962
pe
Not : 1962 yılı Tokat, Adana, Erzurum ve Diyarbakır Vilayetleri Eylül ayı hariç (9) aylıktır.
AKİS/15
DÜNYADA O L U P BİTENLER
tecavüzü olarak karşılanacağını ve
Küba satranç maçında birçok piyon kay
betmiş olan Amerika, artık bu defa Kübaya değil Sovyetler Birliğine mu-
Barut fiçısına kıvılcım satranç önündeki piyonu vermek niye kabele edileceğini açıkladı. Ayrıca,
Amerikan Devletleri Teşkilâtına ve
Pazar günü Washington'da, Ame
rikanın, Küba krizi dolayısiyle son
tinde görünmüyordu. Başkan, Ameri
kanın elinde, Sovyetler Birliğinin Kü- Güvenlik Konseyine de, gerekli ted
yılların en sansasyonel teşebbüsünü birlerin alınmasını sağlamak üzere,
bada gizlice nükleer füze rampaları
yapacağına dair bütün işaretler var müracaat edileceğini belirtti.
dı. Hava, Deniz ve Denizaltı birlik kurduğuna dair "kati deliller" bulun
lerinin Karaip bölgesinde toplandı- duğunu açıkladı ve Amerika kıtası Başkan, konuşmasını yapmadan
ğı biliniyordu. Bu durumun res nın emniyetiyle dünya barışını sağ önce Milli Güvenlik Kurulu, Kabine
mi izahı ise, Birleşik Devletlerin yıl lamak üzere "Kübaya gemiyle gön üyeleri ve kongre liderleriyle temas
lık deniz manevralarını yapmak ü- derilen her türlü askeri malzeme hak lar yapmıştı. Amerikanın kendileriy
zere bulunması idi. Zaten Kennedy'- kında tam bir abluka tesis ettiğini" le savunma anlaşmaları yaptığı 46
nin Cumartesi günü, ülkenin Büyük Elçileri,
yaklaşan seçimler dola Dışişleri Bakanlığına ça-
yısıyla yapmakta olduğu ğırılarak Kennedy'nin
geziyi bırakarak aniden konuşması hakkında fi
başkente dönüşü birta kirleri alındı. Bunların
kım tahminler yapılma arasında Türk Büyük
sına, ortalığa bazı ha Elçisi de vardı.
berlerin yayılmasına yol Başkan, kendisinden
açmıştı. Fakat Kennedy önce aynı mevkii işgal
fevkalâde sakin görü eden üç eski başkanla,
nüyordu. Pazar günü elçilerle konuşmasını
Başkan ve eşi St. Step yapmadan önce, fikir
nen katolik kilisesine birliğine varmıştı. Bun-
a
gittiler. Orada Allaha lar Herbert Hoover,
dua ettiler. Kennedy ki Harry Truman ve
liseden çıkarken kendisi Dwight Eisenhower'di.
ni alkışlayan 75 kişilik Her iki partinin de kong
cy
bir grubu neşeyle selam re liderlerinden gayri-
ladı. muayyen bir müddetle
Dışişleri Bakanı De Washington'da kalmaları
an Rusk da Pazar günü istendi. Mühim bir kıs-
Bakanlıkta idi. Basın mı 6 Kasımda yapılacak
sözcüsü Pierre Salinger seçimler için kampanya
de mutadın dışında ola ya katılmak üzere eya
rak o Pazar Beyaz Sa letlerine dönmüş olan
rayda gözüktü. Pen milletvekillerinden, Baş
pe
Amerikanın yanında yer almakta ge ledi. Beyanatta, Amerikan hükümeti zemesi sevkedebilmektedirler.
cikmedi. Zira, İngilterede "Ay Sakini ne artık eskisi kadar kuvvetli olma Başbakan Nehru son olarak, İn
Liberaller" değil, realist Muhafaza dığı hatırlatılıyor, savaşa yol açtığı giltere ve Amerikadan yardım iste
kârlar iktidardadır. Ayrıca İngiltere takdirde şiddetle mukabele göreceği mek niyetinde olmadığını bildirmiş
hükümeti, ingiliz gemilerinin ame bildiriliyordu. tir. Fakat buna, müdafaa maksadıy
rikalılar tarafından aranmasına da Bu bildiri tansiyonun biraz la lüzumlu şeyleri satın alabileceğini
itiraz etmeyeceğini bildirdi. düşmesine sebep oldu. de eklemiştir. Bu arada Hindistanın
Batı Alman hükümetinin bir Hâdiselerin bu ana kadarki geliş Amerika ve İngiltereden otomatik
sözcüsü, "Kennedy, Sovyetlerin Kü mesine bakarak harp konusunda bir- silahlar satın almak üzere temasa
bayı nükleer silah üssü haline getir- şey söylemek çok güçtür. Ortada geçmiş olduğu da bilinmektedir.
mesinin Hür Dünyayı tehdit ettiğine Sovyet Rusya ile Kübanın, Amerika Silahlı çarpışmaların devam et-
dair görüşünde haklıdır" dedi. nın müdahalesiyle ortaya çıkan fiili mesine rağmen, Nehru halâ, Çin ile
İtalya Başbakanı Amintore Fan- durumu yeni bir müdahale ile değiş Hindistanın harp halinde olmadığını
fani, Ayan Meclisinde yaptığı konuş tirmek niyetinde olduğunu gösterecek iddia etmektedir.
mada, İtalyanın Güvenlik Konseyin bir işaret yoktur. Yalnız, Okyanusta Bu kadarına da, ne idealistik ve
de Amerikayı destekleyeceğini bildir seyreden Sovyet gemileri henüz ame- ne de devlet adamlığı denir. Buna ar
di. rikalılarla karşılaşmamıştır. Bununla go lisanında numaracılık, daha edep
Rusyanın görüşü beraber, genel konjonktür Sovyetle li lisanda ise safdillik denir. İki ta
rin silahlı bir mücadeleyi yaratmala bir birbiriyle tezat teşkil ediyor
Butarafı,
krizin en çok merakla beklenen
Rusyanın nasıl bir tavır rına elverişli gözükmemektedir. görünür ama, çok zaman aynı mana
takınacağı idi. Bütün gözler Rusyaya Ne var ki, Amerikan Ablukası ya gelir.
çevrilmişti. Nükleer bir harp hemen dünya politikasına yeni bir. unsur
başlayabilirdi. Fakat Rusyanın tep olarak girmiştir. Bunun soğuk har
kisi beklenildiği kadar şiddetli ol bi fevkalâde şiddetlendireceği mu Fransa
madı. Sovyet hükümeti, Amerikanın hakkaktır. Ayrıca bu, Amerikanın Bonapartizme karşı
hareketini takbih ettikten sonra, Gü bundan sonraki buhranlarda da zecri
venlik Konseyine başvuracağını söy- çözüm yollarını tercih etmesine yol Önümüzdeki Pazar günü fransız
halkı bir defa daha referandum
AKİS/17
için sandık başına çağrılıyor. Hal
ledilecek mesele, Cumhurbaşkanına
halk tarafından seçilip seçilmeyece-
ğidir. Bu referandumda da müspet
tezin kazanması ihtimali - bütün re BİR ADAM TANITIYORUZ
ferandumlarda olduğu gilbi- yüksek-
tir. Fakat De Gaulle'ün her ihtilafı
halkın karşısına götürmeni aydın
çevrelerde
dır.
iyi karşılanmamakta
Krıshna M e n o n
Her şey, Gaston Monnerville Se
natonun kürsüsüne çıktığında açık- Birsıkgrup devlet adamı vardır ki, sık
onlardan bahsedilmesi işlerin
ca belli oldu. Senatonun Başkanı bu- iyi gitmediğinin ifadesi sayılabilir.
lunan ve General de Gaulle' e muha Bunlar savunma bakanlarıdır. Hin
lif olduğu bilinen politikacının Dev distan Savunma Bakanı Krıshna Me-
let Başkanına karşı şiddetle vaziyet nonun önce Keşmir ve Goa anlaşmaz-
alacağı herkesin tahminiydi. Senato lığı dolayısıyla, şimdi de Hind-Çin sı-
nun açılış konuşmasını yapan Başkan nır olaylarıyla ilgili olarak yeniden
-Anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı söz konusu edilmesi insanın aklına
geçici olarak boşaldığında görevi Se- ister istemez bu kuralı getiriyor.
nato Başkanı yüklenmektedir, bu Vengalil Krıshnan Krıshna Me
bakımdan protokol önünde memleke non ilk önemli siyasi imtihanını ver
tin 2 numaralı adamıdır- hücumla ye- diği Birleşmiş Milletlerde çok hare
tinmedi. Bütün bir kampanya boyun ketli bir siyasi devrede hizmet gör
ca kullanılacak sloganları da mem dü. Tarafsız ülkelerin yeni bir kuvvet
lekete verdi. Bunların içinde "Refe olarak dünya politikasında belirme-
randumların ışığında bir Bonapartiz- ğe başladığı sırada üçüncü blokun en güçlü, en etkili sözcüsü Krıshna
me gidiyoruz" sözü çok tuttu. Menondu. Bununla beraber Batılılar, Batı kültürü ile yetişen bu hintlinin
De Gaulle'ün tasavvuruna, Na- komünist bloka yakınlık göstermesinden şikâyetçidirler. Süveyş hâdisesi
polyon İII'ün davranışı gibi bir şah dolayısıyla İngiltere ile Fransayı takbih eden Menon, Rüyanın Macaris-
si damga vurmak güçtür. Başkan, tanda yaptıklarını "muhtemelen, bir mübalâğa" diyerek geçiştirmişti. Kı
kendisinin değil, kendisinden sonraki zıl Çinin Birleşmiş Milletlere alınmasını istemiş, Krutçefin, denemelerin
a
Cumhurbaşkanlarının halik tarafın- kontrolsüz olarak durdurulması teklifini desteklemişti. Bunlar ve daha
dan tek dereceli olarak seçilmesini is sonra sınır olayları dolayısıyla Kızıl Çine karşı takip ettiği yumuşak po
temektedir. litika, bir seçim kampanyasında siyasi rakiplerinin "Menon Hindistanı
Hemen bütün Fransanın politik değil Kızıl Çini temsil ediyor" demesine dahi yol açtı. Siyasi hayatının
cy
ve aydın çevrelerinden müştereken her iki safhasında da, hem Birleşmiş Milletlerde, hem de Hindistanda
yükselen itiraz referandumla mem- bu şekilde ithamlarla çok sık karşılaştı. Siyasi felsefesini Gandiden faz
leket idare etme usulünün demokra la Marx'a borçlu olan Menon, aslında, az gelişmiş ülkelerin realist poli
tik bir tarz olmadığıdır. Millet, ek tikacı tipini temsil etmektedir.
seriya "Evet" demek temayülü için- Bir hukukçunun oğlu olan Krishna, 15 yaşında iken dini eğitim gör
de, fikrin lehinde ve aleyhindeki de mek üzere bir okula verilmişti. Dini konular ilgisini çekmedi. "Bu dün
lilleri fazla ölçüp biçmeden sandık yanın, öbür dünyanınkilerle uğraşmaya imkân vermeyecek kadar çok
başına gitmekte, kudreti isteyen ete meselesi var" diyordu.
1924 te altı ay kalmak üzere İngiltereye gitti, 28 yıl kaldı. İngilte-
pe
Ottocesko Front
Türkler bütün Sovyet taleplerine
kat'î olarak "Hayır" cevabı vermiş Türkiye İşçi Partisi Başkanı Meh
met Ali Aybar, İstanbulda yap
a
lerdir. Rusların iktisadî yardım tek tığı basın konferansında ileri kuv-
vetlerin gelişmesine karşı olan gerici
C umhuriyet Halk Partisi idare
cileri, seçim önü toplantıların
liflerine rağmen Türkler daha fazla
Amerikan radarı, orta menzilli füze denemelerin maskesini indirmiştir.
da bol bol vaadettiklerinden en azını üsleri ve U-2'lerin de inip kalktığı Mehmet Ali Aybar, kendisi hakkın
cy
bile yerine getirmeğe karar veremiyor keşif üsleri istemişlerdir. Geçen sene da tahkikat açıldığını, resmi ma-
lar. Türkiyede ırgatlar toprak isti Türkiye, Karadeniz sahilinde yer a- kamların kendisini hapsetmek istedi-
yor. İleri aydınlar öğretim sistemin lan NATO manevralarında ev sahip ğini ve bu şekilde İşçi Partisi safla
de radikal reformlar yapılmasını is liği yapmıştır. (Amerikan) rında korku yaratmak istendiğini
tiyorlar. Fakat bu istekler muhale söylemiştir. Yeniden İşçi Partisine
fet mebusları ile aynı sınıftan olan karşı sahte bir Sosyalist Parti ku
Halk Partisi mebuslarının işine gel D i e W e l t rulmak istenmektedir. Türkiye İşçi
miyor. . Bundan dolayı da halk hare- Partisi Başkanı Mehmet Ali Aybar,
ileri harekete karşı suikastin iflasa
ketlerini, düşük Menderes taraftar
Türkiye yıllardanberi Batının sadık
pe
larına karşı yapılan hareketleri des bir müttefikidir. Buna rağmen uğrayacağı hakkında kesin inancını
tekleyecekleri yerde gerici Menderes memleketin dış siyasetinde yapıla belirterek şöyle demiştir: "Anayasa
cilerle birleştiler. Askeri darbenin i- cak yenilikler hakkında sık sık riva ya aykırı ve antidemokratik olan
ki yıldan fazla önderliğini yapmış es yetler dolaşmaktadır. Bu bilhassa, kanunların yürürlükten kaldırılması
ki Millî Birlik Komitesi üyeleri de General Gürsel Sovyetler Birliğine için bütün ülkede bir kampanya a-
siyasi partilerin bu manevralarına karşı dostane bir komşuluktan bah- çılmaldır. Çünkü Türkiyedeki Ana-
karşı özel bir tutum takındılar. Bir settiği zaman, 27 Mayıs 1960 ihtila yasaya aykırı ve antidemokratik ka
bildiri yayınlayarak siyasi partileri linden sonra hissediliyordu. Bu riva nunlar, ülkenin demokratik gelişme
desteklemekten ziyade, olayların gi yetler bugün de kaybolmuş değildir. sine engel olmakta ve aynı zamanda
dişatından bir dereceye kadar endişe İlk planda, yeni bir askeri tesir ve gericilerin hücumlarını kolaylaştır
ettiklerini belirttiler. Eski Milli bir askerin politikaya yeniden karışması maktadır."
lik Komitesi üyelerinden şimdi Meclis rivayet ediliyor. Türk Ordusunun Gelen haberlerin gösterdiğine gö
te Senatör olanlar halkın dikkatini genç subaylarının bir kısmı fazla ra re, Türkiye İşçi Partisine ve onun
çekerek bu partilerin samimiyeti ko- dikal, siyasi ve sosyal olan görüşle- başkanına karşı yapılan kanunsuz
nusunda fazla ümit beslememek ge re sahiptirler. Gerçi, önderleri iki yıl hücumlar Türkiye İşçi Sınıfında bü
rektiğini söylediler. Bu Senatörler, önce diplomat olarak yabancı mem yük bir nefret uyandırmıştır. Resmi
bir defa daha hatırlatıyorlar ki. Ata- leketlere gönderildiler, fakat yalnız makamların gericileri desteklemesi,
türk prensiplerini ve 27 Mayıs Hükü Moskova Radyosu değil, aynı zaman Millet Meclisinde gericilerle elele ve-
met darbesini sözde değil fiiliyatla da Ankaradaki Rus diplomatları da rerek bütün ülkeyi bir faşizme doğ
desteklemek gerekir. (Bulgar) açıkça, Türkiyede yakında yeni bir ru sürükleme gayretleri emekçi yı
askeri ayaklanma olacağı ve yeni ğınları arasında kızgınlığı bir kat
bir hükümetin kurulacağı ümidini daha arttırmaktadır. Özellikle işçi
New Leader belirtiyorlar, bu hükümet nihayet ler, genç subaylar, ileri aydınlar, ge
"Her iki komşu memleketin tabii o- ricilere karşı koymakta kararlıdır.
lan münasebetlerine uygun olan, Sov
NATO memleketlerinin, gemilerini
Kübaya seferden men etmeleri yet Rusya ile siyasi dostluk yolunu
bulacaktır" diyorlar. Bu da dikkatten
Orduda ileri görüşlü gerçek yurtsever
subayların hoşnutsuzlukları ve kız
konusunda Rusk tarafından izhar o- gınlıkları açıkça görülmektedir.
B İ R V E S İ K A M I Z V A R
O gece benimle beraber olan larak görmek lazımdır. Ben burada liye Başkanı olarak Atatürk Ziraat
arkadaşlar erken saatte ayrıl yalnız hadiselerin, olduğu gibi hi Mektebindeyken, karargahla bulu
dılar. Sâdece İsmet Paşa Çan- kâyesini yapacağım. Zaten bu müna nan rahmetli Dr. Refik Saydam
kayada misafirimdi. Başbaşa kaşalar içinde, o zamanki yeni nesil Cumhuriyeti tebrik etmiş ve Atatürk
kalıp bir kanun tasarısı hazır- lerde de her iki tarafı tutanlar vardı. onu susturmuştu. Atatürk hâdisele
ladık. Söylemek istediğim, Cumhuriyet fik rin neticesi ne olacağını hepimiz gibi
rinin başlangıçtan itibaren zihinler ve hepimizden daha ileri, mükemme-
Atatürk - "Büyük Nutuk" de de yer tutmuş olduğudur. len tahmin ediyordu. Ama hem bü
yük bir milli mücadeleye tâli sayı
Daha Garp Cephesinde başarılı lacak mesele karıştırmak istemiyor,
devre başlamadan rejim meselesi hu hem de millet içinde bir zayıflık ko
I susî sohbetlerde tartışılır olmuştu. nusu bahanesi vermek istemiyordu.
Ben rahmetli Nureddin Paşanın İs-
Cumhuriyetin kurulması Kurtuluş
Savaşının, öteki deyimle Milli
tanbuldan ilk geldiği zamanda Mus
tafa Kemal Paşayla bir konuşma
II
a
Bülent Yazıcı Münir Mostar Kazım Taşkent Vehbi Koç
cy
''Alçak kapitalistler, pis burjuvalar!.."
Bankası Genel Müdürü Bülent Ya- sadece Rusyayla iş yapacak bir şir türk iş adamlarının Rusyayla mü
zıcıyı, Yapı ve Kredi Bankası İdare ket kurulursa bu mahzurların önle- nasebet kurmakta neden çekingen
Meclisi Başkanı Kâzım Taşkenti ve nebileceğini belirtti. Büyük Elçi bu davrandıklarını dört maddede anlat
büyük iş adamı Vehbi Koçu gördü. şirkete İş Bankası, Yapı ve Kredi tı. Bu dört madde şunlardır :
Uzun uzun görüştü. Bilhassa Kâzını Bankası, Vehbi Koçun geniş ölçü 1 — Türkiye genel olarak, iki
de hissedar olabilecekleri kanaatin- taraflıdan ziyade çok taraflı ticari
Taşkent ve Vehbi Koç için Rus Bü
münasebetleri tercih etmektedir.
pe
Birkaç
çizgide B İ Z İ M K İ L E R
pe
•
pe
Bu sırada, çocuklarını uğurlamak İnönü Ayla Eldem ve Laçin Ökmenin yüzüklerini takıyor
için Sirkeciye gitmek üzene evlerin-
den çıkan Dr. Behbutun babası Cem- Bir yastıkta!
tin olduğu bina iki katlı. Yukarda Mühendis Öznur Aral ve Ankara-
misafirlerin bir kısmı ağırlanadur- nın en güzel bir kaç kadınından biri
sun, gitmek için kapıya gelen di oltan eşi Selva Aral gibi, Akşam ga Hayat defterinden
ğerleri maslahatgüzarın küçük oğlu zetesi sahibi Malik Yolaç da gece ya
nu para istermişçesine avuçlarını aç rısından sonra geldi. Ticaret ataşele YAPRAKLAR
mış bekler bulunca şaşırdılar. Ço rinden Fahri Savranın damının ne
t u k izah etti: den bütün gece siyah gözlüklerini
Nişanlandılar. Birinci Cihan Harbi-
hiç çıkarmadığı ve Tumpane şirketi
"— Bir tüfek almak için para nin ve Milli Mücadelenin kahraman
sahibi Mr. Tumpanenin kalabalık
topluyorum." Anne ve babasının a- larından Orgeneral Ali Fuat Ekle
masasına gelen doğum günü pasta
şağıda olanlardan haberi yoktu. Duy min kızı Ayla Eldem ile Peker Ka-
sının ve çalınan doğum günü şarkı
duklarında tüfek mi alındı, yoksa binesinin Başbakan Yardımcısı
sının masadakilerden kimin için ol
dayak mı atıldı pek öğrenilemedi. Mümtaz Ökmenin oğlu Laçin Ök-
duğu, anlaşılamadı.
Bilinen, küçüğün hayli para topladığı men nişanlandılar. Ayla Eldem 26,
Gecenin, çok alâka çeken bir baş Laçin Ökmen 36 yaşındadırlar. Ni
• ka düğümünü de Süreyya kendi çöz şanlıların yüzüklerini İsmet İnönü
dü. Erkekler kadar kadınların da taktı.
A nkaranın ve dolayısıyla Türkiyenin
meşhur "Süreyya"sı, kış mev- müttefiken pek güzel buldukları ve
simini açtı. Süreyya, bu yaz Moda kolunda, omuzuna çok yakın olarak Nişanlandılar. İş Bankası Umum
Kulübünde dinlediğimiz orkestrayı ge- taktığı son moda "Kleopatra Bile- Müdür Muavini Bülent Osmanın kızı
ziği"yle pek şık olan sarışının Anka- Leyla Osma ile Tekstil Mühendisi İl-
ranın gece klüplerinden birinde strip han Akgüneş nişanlandılar. Nişanlı
-tease yaptığı öğrenildi. İsmi Kadife lardan genç kız 20, genç adam 25
Veronique idi. yaşındadır.
•
Evlendiler. Türk sinemasının yum
ruğuna kuvvetli jönü Orhan Günşi-
İ stanbulun ve Ankaranın eğlence
yerlerinin güllerinden biri, Fethi ray ile İstanbulun zengin ve tanın
Doğançay- C.K.M.P. den müstakil- mış ailelerinden birinin kızı Zeynep
a
leşen milletvekili ve Atatürkün ev- Baykan evlendiler. Düğünde film a-
latlığı Ülkünün eski kocası - baş leminden kimse yoktu. Bu, 35 yaşın-
kentte bir gece klübünde twist yap daki Orhan Günşinayın dördüncü, 19
maya çalışıyordu. Ama o kadar ala- yaşındaki Zeynep Baykanın ilk evli-
cy
turka bir hali vardı ki, twist'ten zi liğidir.
yade "Çalkala yavrum, çalkala"yı •
oynuyora benziyordu. Masaların bi- Evlendiler. Ankaralı gazeteci Le-
rinden bir h a n ı m : vent Esmer ile ressam Ercüment
Kalmukun kız kardeşi Oya Kalmuk
"— Hiç yakışmıyor!" dedi.
evlendiler. 32 yaşında Levent Esmerin
Yanındaki cevap verdi : dördüncü, 24 yaşındaki Oya Kalmuk
ise ilk defa evlenmektedirler.
pe
ğanın "Birikmiş paranız için Bizim ri, bu mevzsim İstanbulda, Küçük Sah Operada geçirilecek müstesna bir ge
Banka", Mıstıkın "Taş devri karika nededir. Tütün Yolunu roman olarak ce. O gece Devlet Operası ve balesi
türleri", Semih Balcıoğlunun "Bü sevenler, oyun halinde daha çok beğe bütün marifetlerini göstereceklerdir.
neceklerdir. Ancak geceye katılmak herkese nasip
yük yalan", Zeki Beynerin de "Cena olmayacaktır. Zira temsil, misafir İ-
zeye bi kişi!..." lejandlı karikatür Çalı Kuşu: Reşat Nuri Güntekin de ran Şahı şerefine hususi surette ve
leri en çok dikkatimi çeken karika yince hiç şüphesiz, Çalı Kuşu gelir rilmektedir. O bakımdan hem kulak
türler olarak sayılabilir. akla. Onun bu çok sevilen romanı lara, hem gözlere bir ziyafet teşkil e-
Beğenmediğim : Türk Karika- şimdi İstanbulda, Yeni Tiyatrodadır. decektir.
tüstleri 1962 albümünün en zayıf Rose Bern : Ankarada Üçüncü Tiyat
tarafı, sebep ne olursa olsun, Türk roda temeli edilmekte olan bu eser,
karikatüristlerinin tamamını içine 1912'de Nobel Edebiyat armağanını
almamasıdır. Böyle bir albümde in-
san ister istemez, meselâ bir Turhan
kazanan Gerhard Hauptman'ındır. O- Sinema
yuncular oldukça başarılıdırlar.
Selçuk, bir Bedri Koraman, Suat Ya
laz. Tekin Süruri, Cafer Zorlu, Bü Aşk Mevsimi: Ankarada, İnci Sine
lent Seren, Mehmet Polat, Sadi Dinç- masında Başrollere Orson Welles,
çağ gibi imzaları arıyor. Kitaplar Paul Newman, Anthony François, Jo-
Albümün düzenleniş tarzı iyi değil anne Woodward. Konu, ünlü ameri
ve baskısı da bir hayli dikkatsiz ya- kan romancısı William Faulkner'in
pılmış. Günü Gününe: Burhan Arpadın çe "The Long and Hot Summer - Uzun
Sonuç : Alınmaya ve görülmeye şitli gazetelerde yayımlanan yazıla- ve Sıcak Yaz" adlı hikâyesinden alın
değer bir albüm. rı. 1956-1982 yılları arasındaki önem mıştır. Başarılı oyuncular ve nefis
li konuları ele almış olan Arpadın ge bir fon müziği. Renkli. Tek kusuru,
İlhami S O Y S A L niş bir kültüre dayanan yazılarını türkçe sözlü oluşu.
AKİS/27
Buna üzülenler olmadı değil.. Zira,
T İ Y A T R O basta Başkan, yıllarca sonra İcra Ko
mitesinin faaliyetini incelemek iste
yeceklerin dosyalarda ve zabıtlarda
İstanbul Gündemde toplantı Başkanının
seçimi, İcra Komitesinin raporu, ya-
"Bedrettin Tuncel, İcra Komitesinin
geçen faaliyet devresine ait çalışma
Toplantıdan toplantıya yımlar, Milli Merkez çalışmalarıyla ları üzerinde şifahi izahat verdi"
Milletlerarası
nün -I.T.I.-
Tiyatro Enstitüsü
Türkiye Milli Merkez
ilgili konular ve teklifler vardı. Gün
deme konulması unutulan bir madde
cümlesinin tekrarından başka birşey
bulamayacaklarını farkedenler eksik
Heyeti 14 Temmuzda olağanüstü bir ise, uzunca bir zaman kalmak üzere, değildi.
toplantıya çağırılmış ve bu toplantı Parise gitmiş olan yeni İcra Komite-
da, yeni İcra Komitesini seçmekten si üyelerinden Adalet Ağaoğlunun, Sıra "Yayımlar" bahsine gelince
yani eskisini, çoğunluğuyla, yerinde hareketinden önce, yerine bir başka- konuşmalar bir hayli hararetlendi.
bırakmaktan- başka bir iş yapma sının seçilmesi için, bırakmış olduğu Milli Merkez Heyeti, altı aydır ha
mıştı. Bu sefer, 13 Ekimde, İstanbul- mektuptu... zırlıkları bir türlü bitirilemeyen bir
da yeniden toplantıya çağırılan Mil- Toplantı Başkanlığına, her za formalık bültenin, nihayet baskıya
li Merkez Heyeti, yönetmeliğinde ya manki gibi, umumi havayı ve tema verildiği haberini alacağım umuyor
zılı yıllık toplantılarından birini -bel- yülü sezmekte ve en pürüzlü mesele du. Ne çare ki henüz bazı yazılar
ki ilk defa-zamanında yapmış oldu. leri ona göre "oya koymakla" tatlı tercüme ettirilebilmiş, bazı resimler
Ama 24 üyesinden ancak 14'ünün işti- ya bağlamakta güçlük çekmeyen Re- seçilebilmişti. Bu durumda İcra Ko
rakiyle., İşin garip tarafı, toplantıya fik Ahmet Sevengil seçildi. İcra Ko- mitesinin bülten hazırlığının kolay
katılan 14 üyeden 10'unun Ankara- mitesinin raporunu da, gene her za kolay sonu gelmiyeceğini anlıyan
dan gelmiş olmasına karşılık, toplan- manki gibi, Bedrettin Tuncel, kurmuş Merkez Heyeti, bültene verilecek şek
tıya katılmayan 10 üyeden 7'sinin İs- olduğu geleneği bozmıyarak, gene şi li, bültende yer alması gerekli yazı-
tanbulda oturanlar olmasıdır. fahi izahat şeklinde Heyete sundu. ları ve resimleri, kendi arasından
P i y e s gördüm
a
cy
O y u n : "Ayı Masalı" -Komedi, 2 bölüm- Kostüm : Güler Erenyol
Y a z a n : Refik Erduran E f e k t ve I ş ı k : Yılmaz Aslancan
T i y a t r o : Dormen Tiyatrosu - Eski Ses- K o n u : İstanbul yakınında "ayı"ların tabu haline ge
tirildiği bir kasabada, kızına koca arayan jandarma
S a h n e y e k o y a n : Haldun Dormen
komutanının karısından -Şevkiye May- Parti Başka
Dekor : Duygu Sağıroğlu nına -Turgut Boralı-, Profesörüne -Erol Keskin-, Be
yefendisine -Tuncel Kurtiz- varıncıya kadar, "köprü-
pe
AKİS/28
TİYATRO
seçtiği bir küçük Komisyona tesbit memleketlerin I.T.I. merkezlerine ve rosundan -bir prömiyere çıkmıyarak-
ettirmeyi uygun gördü. tiyatro çevrelerine, 1961-62 mevsi sözleşmesi bozulmuş olan Saim Alpa-
minde Türkiyede Tiyatro, Opera, Ba gonun kurduğu topluluktur. Bu top
Nitekim aynı gün, öğleden sonra le alanında gerçekleştirilmiş çalış luluğa, sonradan, gene Devlet Tiyat
toplanan ve Refik Ahmet Sevengil i- maları aksettiren bir broşürü, yılba rosu sanatçılarından, Semih Sergen
le Lûtfi Ay, Haldun Taner, Nüvit şı hediyesi olarak, gönderebilecek de katılmıştı. Ama, birkaç gün önce,
Özdoğru ve Aydın Günden teşekkül tir. Semih Sergeni Ankaraya dönmüş,
eden bu Komisyon, bültenin bir "yıl Devlet Tiyatrosundaki eski yerini al-
lık" halinde yayımlanmasına, her Açılırken kapanan.. mıya çalışır görenler, İstanbulda bu
yılın en geç son ayı içinde çıkarılma topluluk hakkında söylenenlerin ger
sına, bir önceki mevsim faaliyetini
topluca aksettirmesine, yazıdan çok
Daha doğrusu, açılmasıyla dağılması
bir olacağa benzeyen bir topluluk,
çeğe dayandığını, en iyi şekilde, an
lamışlardır.
resme yer verilmesine, yazıların ve İstanbulun tiyatro çevrelerinde, son
resim altlarının da fransızca ve in günlerin en çok sözü edilen konusu Şimdi Küçük Opera Tiyatrosu
gilizce olarak iki dilde hazırlanması- halindedir. Bu topluluk "Alpago Ti nun sahibi, büyük masraflarla onar-
na karar verdi. yatro" adını taşımakta ve Aksaray- dığı ve güzel bir salon haline getir
da, Küçük Opera Tiyatrosunda "Ha diği, tiyatrosunu yeni bir topluluk
Bu karar İcra Komitesince tasvi- yat Tatlıdır" adlı bir İtalyan oyunuy la çalıştırmıya hazırlanmaktadır. Bu
bedilir de yazılar ve resimler önü la perdesini açmış bulunmaktadır. topluluğun başına kimin geçeceğini
müzdeki ay içinde baskıya verilebilir- Bilindiği gibi Alpago Tiyatro -di merak edenler ise, son günlerde Mü
se, 1963 yılı başında, Türkiye Millî limize ne uygun, no de güzel ad!- nir Özkulun oraya sık sık uğrar ol
Merkezi, ilk defa olarak, yabancı bir süre önce Ankara Devlet Tiyat- duğunu farketmemiş olanlardır.
a
Beğenmediğim: Yazarın, birçok yerlerde, hele Parti maları. Bu yüzden oyunun en önemli özelliklerinden
Başkanının ağzıyla, duyurmak istediği sosyal ve poli birinin, inandırıcı olamıyan bir realizm içinde, kay
tik hicivde, çok işlenmiş bir tema etrafında, çok duyul bolması.
muş şeyleri tekrarlaması. Sahneye koyucunun ve de
cy
koratörün, oyunun özündeki fantastik ve allegorik ha Sonuç : Hoş bir akşam geçirmek istiyorsanız Altan
vayı daha iyi yansıtacak bir üslûp araştırmasına git Erbulakla Erol Günaydını "Ayı Masalı"nda mutlaka
memiş, meselâ, "ayı"ları, yer yer, sahneye çıkarma görmelisiniz.
yı düşünmemiş, böğürtülerini duyurmakla yetinmiş ol Lûtfi AY
pe
AKİS/30
«Onlar ki verir laf ile D ü n y a y a nizamat...»
Tevazu!
Türkçeye kitaksi!
Kaynana bolluğu
lide Nusret Zorlutuna - Yeni İstan bir hal alır (Başyazı - Tasvir - 24
bul - 21 Ekim 1962). Doğru lâf Ekim 1962)
Eee, Türkiyedeler!
Bütün dünyanın
meşgul olduğu
Küba hadiseleriyle
dün, Ulus gazete- Bilgi paralama
T renden inen iki deve kadınlara
saldırdı (Yeni Sabah - 21 Ekim sinin dış politika icmali :
1962). "Adenauer'in Amerikayı ziyare
ti" (25 Ekim 1962). "Dinle neyden çün şikâyet etme-
de"
"Ayrılıklardan hikayet etmede"
Eskinin yenisi Mevlananın hayat hikâyesi böyle
Elele başlar (Yeni Sabah - 24 Ekim 1962).
Not: Aslı şöyledir:
Y eni
Bekatayı bir hayli eski tanırım G Reformunu savundu. (Vatan - 22
İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz ülek zarar göreceği halde Tarım "Dinle neyden kim hikayet
etmede"
(Fatin Fuat - Zafer - 21 Ekim 1962). Ekim 1962). "Ayrılıklardan şikâyet etmede"
AKİS/31
J A L E C A N D A N
OKUYUCULARIYLA KONUŞUYOR
kişiliklerinin gelişmesine engel ola yüzde onunu alan siyasi partiler, rir. Takımın eteğini spor bluzlar ve
cak davranışları var m ı ? Beraber Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu- çeşitli sveterlerle her zaman, her ye-
bir pedagoga başvurup, gerçeklerini lunan siyasi partiler, siyasi partile re giyebilirsiniz. Elbise kendi kuma
zi anlatın, size bir hareket planı çiz rin Türkiye Büyük Millet Meclisi şından bluzla ve bir iğne, bir kolye
sin, Bundan faydalanacağınızı umu- grupları, Millet Meclisinin veya Cum- ile, dışarda yemeğe, misafirliğe, sık
yorum. Eşinizle beraber ciddi eğitim huriyet Senatosunun üye tam sayısı bir toplantıya gider. Bade Tintürk si
neşriyatını izlemeye de çalışın. Eşi nın en az altıda biri tutarındaki üye ze bir de saten düşesten yapılmış şık
nizle aranızdaki anlaşmazlık nihayet, leri ve kendileriyle ilgili konularla bir fantezi, bluz tavsiye etmektedir.
bir görüşe dayanıyor. Bilgi bu konu Yüksek Hakimler Kurulu, Yargıtay, Tayyör içine giyeceğiniz bu bluz, kok
da her ikinize de yardımcı olacak Danıştay, Askeri Yargıtay ve Üni teyller için biçilmiş kaftandır. Yal
tır. Yalnız, hangi terbiye sistemini versitelerdir. Sevgili okuyucum, ben nız, tayyör ceketiniz spora kaçma
kabul ederseniz edin, en önemli ce tek çare, kadınların Türkiye Bü sın, daha çok Chanel tipi fantezi bir
nokta, bu konuda eşinizle anlaşmak yük Meclisine en az altıda bir nispe- ceket olsun.
tır. Karı - koca arasında bu gibi tinde girmelerini sağlamaktır. Bu
Az para ile iyi giyinmenin bir şar
çekişmeler en iyi sistemin etkisini nun için de daha önce kanunların
tı da, az kıyafet dikinip, mümkün
sıfıra düşürür, bunu unutmayın. bugün bize tanıdığı hakları memleke
mertebe iyisini yapmaktır. Hele di
tin her köşesinde tanıtmak için ça
kiş bilmeyenler için bu, şarttır.
• ba göstermemiz gerekir.
•
Mçok
emleketimizde halledilmemiş pek •
kadın dâvası bulunduğuna
Zora dayanan ırza geçme olaylarını
inanıyorum. Mesela yeni Anayasa
mızın 12. maddesi, kadın - erkek e- Ç alışan bir ev kadınıyım. Bütçem
oldukça dar. Giyimi sevdiğim
telin eden kadınlarımıza hak ve
rıiorum. Yalnız, beri gericilikle it-
şitliğini de dil, ırk vs. gibi kabul et- halde, hemen hemen hiçbir şey diki- h a m edeceğinizi bile bile size bir
tiği halde, Medeni Kanunumuzun ba- nemiyorum. Bu hal, her mevsimbaşı soru sormak cesaretini gösterece
zı maddeleri bu eşitliği açık suret- benim için üzüntü oluyor. Az p a r a ğim. Bu meselelerde kadınlar tama-
AKİS/32
miyle suçsuz mudur sanıyorsunuz?
Bu davaların tahkikat dosyalarını
biraz tetkik etme imkanını bulsanız,
belki başka türlü düşüneceksiniz.
Kadını yalnızca bir dişi gibi gören
erkek suçludur, kabul. Ama, büyük
şehirlerimizde bile yalnız dişiliklerini
geliştirmekle meşgul kızlarımızın, di-
şilikten başka birşey düşünmiyen ba
zı kadınlarımızın bu meselelerde hiç
mi suçları yok ?
Mesleğe yeni atılmış bir avuka
tım. Bu tip davaları alma cesaretini
gösterdim, çünkü ağabeylerimiz bun
ların davalarını almaktan bile çekinir-
ler. Bu sayede pek çok şey öğrendim.
Bu suça idam cezası gerçekten gü
lünç olur.
E. E. - İstanbul
Cesaretinizi tebrik
zin gibi düşünen,
ederim. Si
fakat düşün
düğünü söyleyemiyen pek çok insan
vardır. Hele, şu davaları reddeden
tanınmış avukat ağabeylerinizin biz-
lerle işbirliği yaptıklarından da emi
nim. Kişiyi tek başına ele alıp, me
selelerini tahlil ettiğiniz zaman o-
nun için daima hafifletici sebepler
bulabilirsiniz. Adam öldürme vaka
a
ları ile ilgili tahkikat dosyaları san
ki daha mı başka türlüdür? Katil de -Şimdi yapacağın şey çamurdan pastayı yemekten ibaretti.
çoğu zaman toplumun kurbanı değil Ona öyle emek verdi ki...
midir? Dava kişinin değil, toplumun
cy
davasıdır. Çünkü hürriyetlerimizi
tehdit etmektedir. Çünkü yarattığı
psikolojik etki yalnız kurbanlarını
Duygu Duvarı
değil, bir kitleyi yakından ilgilen
dirmektedir. Dava bu yönden ele
alınmalıdır.
Oraz
kuyucularımdan mektup almaya başladıktan sonra, "keşke insanlar bi-
daha az duygulu olabilselerdi" diye düşünür oldum. Anlaşılıyor
ki çoğumuz, hayatımızın direksiyonunu "duygu" dediğimiz büyük kudre
te kaptırmışız. O, bizi dilediği yöne sürükleyip duruyor. Gerçekten de
pe