Professional Documents
Culture Documents
cy
a
Kendi Aramızda
Sevgili AKİS Okuyucuları,
AKİS Gürsel - İnönü görüşmesi, bitirdiğimiz haftanın sonunda b ü t ü n milletin
Haftalık Aktüalite Mecmuası dikkatini üzerine çekti. İ k i liderin bir a r a y a gelmesi ve yanlarında
Yıl: 6, Cilt: XX, Sayı: 347 b a ş a r d ı Dışişleri Bakanı Selim Sarper bulunduğu halde bir s a a t görüş
meleri haklı olarak b ü t ü n siyasi çevreleri alâkalandırdı. H a f t a n ı n so
Yazı İşleri
nunda pek çok kimse, h e r z a m a n olduğu gibi, t a m m a n a s ı y l a aydınlan
Rüzgarlı Sokak Ovehan Kat 3 Daire 7
Tel: 11 89 92 P.K. 582 - Ankara m a k ve m ü l a k a t a , mahiyetini öğrenmek için AKİS'i bekliyordu. Bunu
İdare : bildiğimiz içindir ki, görüşme etrafında d ü r t koldan yaptığımız a r a ş
Denizciler Caddesi 93/B t ı r m a l a r ı n neticesi olan yazıyı "Millet" başlığı a l t ı n d a YURTTA O L U P
Rüzgarlı Matbaa Tel : 11 52 21 B İ T E N L E R sayfalarımızın başına aldık. Yazıdaki h e r s a t ı r dikkatli
* bir çalışmanın ve istihbaratın mahsulüdür. Bu ç a p t a bir mülakat, e t r a
fında t a h m i n e ve hayale AKİS''te elbette ki yer olamazdı. B u n a m u k a
İstanbul Bürosu bil bize verilen bir kısım bilgi " a m a y a z m a y ı n " şartıyla verildiğinden)
Çağaloğlu, Türkocağı C. Gürsoy Han sadece -frenklerin tabiriyle- b i r " b a c k ground = temel bilgi" olarak)
Tel : 27 12 07
kullanıldı ve en ufak yanlışlığın yapılmamasını sağladı. Bunları yaz-
* mayışımızı okuyucularımız şüphesiz anlayışla karşılayacaklardır.
Başyazar A K İ S ' i n pek çok kimseyi ş a ş ı r t a n i s t i h b a r a t i m k â n l a r ı n a sahip olma
3
Cilt:XX, Sayı: 347
AKİSHAFTALIK AKTUALİTE MECMUASI
20 ŞUBAT 1961
D e m o k r a t l a r
Demokrat vatandaşlarla Türk siyaset hayatı içindeki Metin TOKER
yerlerini yeniden nasıl alacakları meselesi, memle ze zarar vermemeyi her şeyin üstünde tutmamız şart
ketin bir büyük dâvası olarak karşımızda bulunuyor. tır. Üstelik, bâzı gözlerde büyütülen tehlikelerin de as
Demokrat vatandaşlardan kasıt, şu veya bu seçimlerde lında uğrunda yorgan yakılmaması gereken tehlikeler
oylarını D.P.. ye vermiş olan vatandaşlar değildir. O den ibaret bulunduğu gözden uzak bulundurulmamalı
seçimlerde nasıl C.H.P. nin aldığı bütün oyların sahip dır. Devlet D.P. nin elindeyken bölgesinde seçim ka
leri Halkçı sayılamazsa D.P. ye giden oylar da tüm zanamamış bir adayın, bunca hâdiseden sonra aynı
Demokratlardan gelmemiştir. Eğer Bayar ve Mende bölgede, aynı insanlar nezdinde itibar sağlayacağından
res bir seçimi göze almış bulunsalardı, kendilerini ikt çekiniliyorsa kendimize ve yaptığımız işin milli irade
dara getiren ve iktidarda tutan seçimlerde D.P. lehine ye uygunluğuna hiç güvenemiyoruz demektir. Böyle
kullanılmış oyların büyük kısmının D.P. aleyhine dön düşünmek, memleket realitelerinden habersiz olma ve
mesiyle düşeceklerdi. Demokrat vatandaşlar derken! milleti hiç tanımama mânasına gelir. Yeni partilerin
kastedilenler son dakikaya kadar Menderesin teknesini kurucuları ve eski Ur partinin Demokrat avcıları
terketmemiş, onun partisinde veya hizmetinde faal rol bu yüzden hüsrana uğrayacaklardır. Ama onların, ha
almış, bizzat belirli bir suç işlememek olmakla beraber yallerini hakikat sanarak kopardıkları gürültüler kar
arabasını düşük Başbakanın yıldızına bağlamış kimseler şısında biz telâşa gelir de inandığımız güzel prensipleri'
dir. Kapatılan partinin ocak, bucak, ilçe ve İl teşkilâtında elimizin tersiyle itersek işte o zaman gaflet göstermiş
vazife görenler, 1957 seçimlerinde Menderesin adayları oluruz.
olarak millet karşısına çıktıkları halde hezimete uğra Hep okuyoruz ve hep duyuyoruz. Bir kısım vatan
dıklarından dolayı bugün Yassıadada bulunmayanlar daşlar üzerine kanunî ambargo konulması veya siyasî
bu kategorinin mensuplarım teşkil etmektedirler. partilerin bunlara kapılarını kapamaları tavsiye olu
Siyasî faaliyetin açılmak üzere bulunduğu şu sıralarda,' nuyor. Bir süredir daima olduğu gibi, mucip sebep diye
bunların durumları çok çeşitli , yorumlara vesile ver de "İhtilâlin emniyeti" klişesi ortaya atılıyor. İhtilâ
mektedlr. Demokrat vatandaşları kendi etiketleri al lin bir tek emniyeti vardır: Tamamile serbest seçimle
a
tında İkinci Cumhuriyetimizin siyaset hayatına sok kurulacak olan kuvvetli, kendinden emin, demokratik
mak isteyen sayısız partinin birdenbire su üstüne çıkı- bir iktidar! Böyle bir iktidar memlekete kısa zamanda
vermesi ve bunların başında C.K.M.P. nin aynı istika huzur getirecek, hiç sinirlenmeden, hiç kızmadan, ak
mette harekete geçmesi, meseleyi "günün meselesi" linin baştan gitmesine müsaade etmeden Türkiyenin
haline getirmiştir. Teşebbüslerin gayesi, o vatandaşlar
cy
meseleleri üzerine süratle ve bilgiyle eğilince bir ihti
marifetiyle son seçimlerde D.P. ye gitmiş oyları kana- lâlin vuku bulmuş olduğu dahi hatırlanmayacaktır.
lize etmektir. Bunun, köyün çocuklarım bir kavalı ça Partizan idareden yıllar yılı şikâyet etmiş olanlar va
larak toplayıp götüren masallardaki kavalcının kudre tandaşları ikiye bölerlerse, geçici bir süre için dahi olsa
tine bir takım kimseleri sahip saymak demek olduğu bir parya sınıfı yaratırlarsa sâdece binilen dal kesilir.
ve bir yanlış hesap teşkil ettiği şüphesizdir. Mendere İkinci Cumhuriyetin ilk iktidarı her şeyden çok geniş
sin peşinden gitmiş olan geniş bir kütlenin, hele bir prestije, münakaşasız itibara muhtaçtır. Bu, ancak
düşük Başbakanın hangi kıratta adam olduğu Yas- umumî seçimlerde millet iradesinin tam tecellisiyle sağ
sıadadakl halinden anlaşıldıktan sonra ayılmış bu lanabilecek bir husustur. İnsanların siyasî haklarından
pe
lunduğu da şüphesizdir. Ama bâzı spekülasyonlara ko ancak mahkemelerde hükme bağlanmış suçları mah
nu olsunlar veya olmasınlar Demokrat vatandaşları rum edebilir. Onun dışında, kanunla konulmuş bir tah
mızı Türkiye hudutlarının ötesine götürüp bırakmaya dit, karakuşî bir tefrik sâdece müstakbel iktidarın
cağımıza göre bunların Türk siyaset hayatındaki yer kuvvetini zedeler ve ihtilâl işte o zaman tehlikeye dü
lerini memleket menfaatlerine en uygun şekilde sağla şer. Zira Menderes, insanları her şeyden çok haksızlığa
mamız şarttır. En uygun şekil ise, onları tutumlarında mâruz kaldığı hissini çileden çıkardığını unuttuğu için
serbest kılmaktan ibarettir. bir tekmede devrilecek hale düşmüştür.
Bırakalım Demokrat vatandaşları, nihayet vatanla
Bir memlekette kin ve düşmanlık tohumlarının rı olan bu topraklarda Menderesin bize tattırmadığı,
ekilmesi, hiç bir topluluğa fayda vermemiştir. Demok çok gördüğü hürriyeti tatsınlar. Aslına bakılırsa içle
rat vatandaşlardan büyük bir kısmının, Menderesin ik rinden pek, ama pek çoğu bizlerden ne daha iyi, ne de
tidar yıllarındaki davranışları şüphesiz kütleler üze daha kötüdürler ve kapıldıkları, cereyanda kaderin rolü
rinde tatlı hatıralar bırakmamıştır. İdare adamlarına büyük olmuştur. Madalyonun öteki yüzü su üstüne çı
baskı yapanlar, Parti kanalıyla zengin olanlar, başka kabilseydi acaba göreceğimiz manzara çok mu değişik
larına hayat hakkı tanımayanlar hep bu kategoriden olacakta? Geniş kalplilik, kendine güvenin verdiği mü
çıkmışlardır. Bu yüzden de geniş iğbirar toplamışlar samaha hissi, kin ve nefretin yerini alan kardeşlik hissi
dır. Bugün, siyasî hayat açıldığında onları tekrar, san şimdiye kadar hiç kimseye zarar vermemiştir.
ki hiç bir şey olmamışcasına ellerini kollarım sallaya Suçlular, aynı suçlan bir daha hiç kimsenin işle
rak sahnede görmek pek çok kimsenin gücüne gidecek meye cüret edemeyeceği şekilde cezalandırılsınlar. Ama
tir. Hattâ bunların, menfaatleri ellerinden alındığı için suçlanmalarına imkan olmayanlar, arzuladığımız ce
intikam gayesi gütmeleri, o hızla çalışmaları, kütleleri miyette kanun önünde mutlaka masum muamelesi gör
gene yanlış istikamete şevke gayretleri de mümkündür. meli, ancak milletin sağ duyusu tarafından gerekiyor
Ama eğer bir demokratik rejim kuracaksak ve onu in sa tasfiye edilmelidirler. Bu millet bunu Başaracak ol
atta haklarını kaale alarak işleteceksek prensiplerimi- gunhıktadır.
a
cy
pe
iyi gönler artık geri gelmişti Dev bindi. Cadillac Ayten sokaktan Çan di. Eski Cumhurbaşkanı kendisine
let Başkanı hastalığıyla savaşından kaya istikametinde hareket etti. "Buradan efendim" diye yol göste
muzaffer çıkmıştı. Rahatça çalışabil Gençlik caddesinden ve yeni Bü rilmesine aldırmadan sol taraftaki
diği gibi bir bastona, yahut bir kola yük Millet Meclisinin önünden Ata yaverler odasına doğru yürüdü, "Şu
hafifçe dayanmak suretiyle yürüye türk Bulvarına çıkan araba Çanka- radan gidelim" diyerek oradan bi
biliyordu da.. Türkiyenin yaşayan en yanın çamuru buz tutmuş stabilize lardo salonuna geçti. Salonda bilar
büyük askerini bir askere has şekil dik yokuşunu bir nefeste tırmandı. do masası yoktu. İnönü Selim Sarpe-
de karşılayabileceğinden emin olun Nizamiyedeki otomatik silahlı as re dönerek "Bilardo masası ne oldu?"
ca, Devlet Başkanı İnönünün Ziyare kerlerin selamları arasında, dar yol diye sordu. Sarper cevap verdi:
tinden şeref duyacağını bildirdi. dan Pembe Köşkün merdivenleri ö- "...Yukarı salona alındı, efen
O gün, saat 10.12 idi ki Devlet. nüne yanaştı. Merdivenlerin başında dim. Gürsel paşa bilardo oynuyor
Başkanının plâkasız, muhteşem Ca İhtilâl hükümetlerinin dirayetli Dış da."
dillac'ı -Menderes arabayı kendisi işleri Bakanı Selim Sarper ve Devlet İnönü neşeyle gülerek:
için hususi surette getirtmiş, fakat Başkanının yakışıklı başyaveriyle di "— Çok iyi! Demek bilardo oynu
kullanması kısmet olmamıştır- Me- ğer yaverleri İsmet İnönüyü karşıla yor. Çok güzel. Çok güzel" dedi.
busevlerdekı Ayten sokağa süratle dılar. Cemal Gürsel çarşamba günü Oradan tekrar koridora çıkıldı.
6 AKİS, 20 ŞUBAT 1961
YURTTA OLUP BİTENLER
Kahverengi elbisesine çok uyan aynı ret intibalarıni naklederken Devlet
renk, nefis bir kravat takmış olan Başkanı hakkında ayna övücü lisanı
Cemal Gürsel İnönüyü orada bekli kullanıyordu. Partisi içindeki 1 nu
yordu. Devlet Başkanı misafirini he
yecanla karşıladı. İki paşanın el sı Kulağa Küpe maralı yardımcısına konuşulanları
özetledi. Memleket meseleleri üzerin
kışmaları son derece samimi oldu. deki bu hasbıhal kendisi için faydalı
Bilerini bir süre birbirlerinden ayır- olmuştu.
madılar. Sonra Gürsel İnönünün ko
luna girdi ve Paşalar yemek odasını
Ne kafa ! Görüşme haberi, bazı çevreler ha
riç -ertesi gün, C.K.M.P. nin muteber
geçtikten sonra sol taraftaki ufak "Yassıadada hesap veriyorlar organı ve Bölükbaşının sadık sözcüsü
salona yerleştiler. Yanlarında Dışiş ya... Daha hiç bir hâdise ol Kudret gazetesini açanlar sütunlar
leri Bakanı Selim Sarper vardı. Dev- madan, peşin peşin, aralarında arasında ziyaret haberini boşuna a
let Başkanı İnönünün ziyaretinden toplanıp Sıkı Yönetim kararı radüar; yoktu- bütün yurtta ferah
önce Başbakan Yardımcısı Kızıloglu almışlar ve bunu bir açık çek lık yarattı. İki paşadan, bir kaç gün
ve bir kaç Bakanı kabul etmişti. Fa halinde efendileri Menderese evvel Ahmet Emüı Yalman -Allah
k a t onlar iki paşanın görüşmesinde takdim etmişler. Efendileri selâmet versin!- bir tuhaf şekilde
bulunmadılar. hangi ânı münasip görüne, o bahsetmiş. Gürseli ve înönüyü layık
Ziyaret bir geçmiş olsun ziyareti an Stkı Yönetimi ilan edecek. gördüğü makamlara yerleştirmiş, bü
olduğundan evvelâ sıhhatten bahse Başol soruyor: tün işleri halletmiş, mevkileri tak
dildi. İki paşa da birbirlerini canlı, "— Ama, siz o karart alır- sim edivermişti. Yazısında iki paça
keyifli ve sıhhatli görmüşlerdi. Kar ken Sıkı Yönetimin şartları tarafından kabul edildiğini de çıtlat
şılıklı olarak rahatsızlıklarından bah- yoktu." tığından pek çok kimse Ahmet Emin
settüer. Birbirlerine tavsiyelerde bu Hep bir ağızdan cevap veri Yalmanın -Allah selamet versin!-
lundular. Muhavere neşeli oldu. An yorlar; yazdıklarmı paşalar arasında bir ga
cak bu fasıldan sonradır ki 55 daki "— Vardı! İsmet Pasa, ih rip anlaşma yapüdığı mânasına al
kalık görüşmenin daha mühim kısım tilal olacaktır dedi". mışlardı. Halbuki İki paşanın düşün
larına geçildi. İnönü ve Gürsel mem Hiç bir şeyden dolayı olma dükleri tek şey vardı: Serbest se
leketin vaziyetini ve memleketin me sa, bu adamları çöpçü dahi o- çimle bir demokratik idarenin kurul
selelerini nasıl gördüklerini birbirle lamayacakken memleket ida ması. Üst tarafı için bir tasavvur ba
a
rine anlattılar. İki paşa böyle bir resine heveslendiklerinden do his konusu dahi değildi. Evvelâ mil
"müdavele-i efkar"da uzun bir fası layı ipe çekmeli. letin iradesinin tecellisi gerekmektey
ladan sonra ilk defa olarak bulunu İsmet Paşa "ihtilâl olacak di. Nitekim İnönü daha yaz ayların
yorlardı. Her konuda aralarında gö tır" demiş ve bunlar çûre-i ha da bir tek kararı olduğuna açıkça
cy
rüş birliği olduğunu tesbitten mem lâsı bulmuşlar: Sıkı Yönetim! bildirmişti: Partisini, partisinin ba
nunluk duydular. Durumda endişeyi Kimler bizi idare etmiş, yâ- şında olarak seçimlere sokmak!
mucip bir şey yoktu. İşler düzele rabbil Bundan sonra ne yapacağım, değil
cekti. Yalman, kendisi dahi bilmiyordu.
Selim Sarper dış konular etrafın Her halde, her türlü ikbal düşünce
da izahat verdi, paşalar bunlar hak sini çoktan geride bırakmış inönü
kındaki fikirlerini de söylediler. Yal de kuvvetine hayranlığım belirtti. memleketin yüksek menfaatleri ken
Yanındakiler de kendisiyle aynı fikir disinden ne bekliyorsa onu -o da, an
nız iç politikada değil, dış politikada
deydiler.
pe
da temkin ve basiret iktidarın pren cak elzem olan süre- yapacaktı. Ay
sibi olmalıydı. Zaten Sarper de böyle O akşam İsmet İnönü de, Genel nı hisler Türkiyede bir ikinci adamda
Sekreteri İsmail Rüştü Akeala ziya- mevcutsa, o da Cemal Gürseldi. O-
bir tutumun şampiyonu bulunuyordu.
Dakikalar ilerledikçe samimiyet da nun da yüreğindeki tek ihtiras su
ha da arttı. İki liderin gözlerinde bir memleketin gerçek bir demokratik
birleriyle görüşmüş ve birbirlerini iyi idare içinde saadete kavuşmasından
bulmuş olmanın hazzı vardı. Muhave ibaretti.
renin sonunda söz tekrar sıhhate Nitekim Çankayadaki "geçmiş
geldi ve karşılıklı iyi temennilerde olsun ziyareti" sâdece bu hislerin ışı
bulunuldu. ğı altında birbirlerini sayan, birbirle
Gürsel misafirini, gene koluna gi rini seven vs birbirlerine ivazsız ina
rerek mermer merdivenlere kadar u- nan iki adamın, şahıslarım değil, yurt
ğurladı. Dışarıya, soğuğa çıkamadı larını ilgilendiren hayati meseleleri
ından dolayı özür diledi. Fakat Baş en samimi tarzda görüşmeleri şek
yaveri ve Dışişleri Bakam Selim Sar linde geçti.
per İnönüyle birlikte, merdivenlerin
altına kadar indiler.
Güzel bir görüşme olmuştu. Demokrasi
Karşılıklı memnunluk
İnönünün, gene aynı şahane Cadillac Temel taşı
la Ayten sokaktaki evine doğru (Kapaktaki Profesör)
yola çıkmasından sonra Devlet Baş Kır saçlı, ortanın üst tinde boylu,
kam, Dışişleri Bakam, Gürselin dok kalkık kaşlarının altındaki gözle
torları ve yaverleri bir araya geldik rini yerden ayırmayan adam, iskem
lerinde Gürsel Türkiyenin bu yaşa lesine ikinci defa yerleşti. Biraz ön
yan en büyük askerini hararetle, sa Enver Ziya Karal ce iki nefes çektikten sonra önün
mimiyetle övdü. Onun gösterdiği ira deki kültablasına bıraktığı Yenice
Kuytak
Yeni Meclis binasının meşhur D blokunun üst katında bulunan uzam ko
ridorun nihayetinde, sol taraftaki geniş ve ferah salonda bir takım
yorgun yüzlü adamlar, etrafında oturdukları üzeri bütçe tasarılarıyla
dolu masaların başından hafifçe kalktılar ve vazifelerini -yorucu bir ça
lışmanın neticesinde- bitirmiş insanların huzuru içerisinde gruplar ha-
linde salonu terketmeye bağladılar. Günlerden Cumartesiydi ve saatler
16.55'i gösteriyordu.
"3 Şubattan beri devam eden ve katma bütçeler dahil, merkezi tesis edilmiş ve eğitim ile ziraat sahalarında
pe
bugün sona erecek olan Bütçe Komisyonu çalışmaları, büyük yatuım yapılmak suretiyle ha yönlerde kısa
kanaatimce, bu yıl çok verimli olmuştur. zamanda inkişaf sağlanılması istenmiştir. Ayrıca, câri
man ruflar imkân nisbetinde kısılmış, yatırımlara daha
"Bütçe Komisyonunda prensip olarak bidayette
fazla önem verilmiştir. Köye yalnız toprakla, yolla de
bâzı hususlara karar verilmiştir. Mesela, bundan evvel
ğil, okuluyla, öğretmeniyle, ziraatiyle, her yönden gir
ki bütçe komisyonları dâima bir evvelki bütçeler üze
meye çalışılacak ve köylerimizin, imkânlarımız nisbe
rinde durmuşlar ve hatipler umumiyetle, konuşulan
tinde inkişafı sağlanacaktır. Bütçe kanun tasarısının 4.
bütçenin daha verimli olduğu, yatırımların çok yapıldı
maddesinde görüldüğü gibi, Maliye Bakanımız, iktisadi
ğı gibi hususlar» temas etmişler ve fakat hedef hiç bir
duruma göre hareket serbestisini elde bulundurabilmek
zaman nazarı itibara alınmamıştır. Bu sene biz, geçen
için tahsisatların 4 ayda bir verilmesi gibi yeni bir şek
senelerin hatalarım, noksanlarını nazarı itibara almak
li bütçemize sokmuş bulunmaktadır. Bu tedbir ayrıca
la beraber, iktisaden ileri gitmiş milletlerin bugünkü se
memur maaşlarına yapılan zam neticesi iktisadi haya
viyelerine nasıl ve ne zaman erişebiliriz, bunun için se
tımızda belirmesi muhtemel fazla hareketleri de önle
fer yapmamız lâzım, gibi hususlar üzerinde durmuş
mek imkânım verecektir. Bütçemizde, bilhassa şuna
bulunuyoruz.
tebarüz ettirmek isterim ki, serbest sektörün yatırım
"Bu sene hükümetin getirdiği bütçedeki özellik lara gereken önemi verebilmesi için her türlü kolaylık
lerin belli başlıları şunlardır: Yatırımlarda bir sıklet derpiş edilmiştir. Bunun için gereken teşvik yapılacak
bulunuldu."
"Bundan başka, gerek Merkez Bankasından alın Fikret Kuytak
Çakır gözlü kurmay
makta olan % 15'in % 5'e indirilmesi, gerek bu banka
nın haftada bir çıkaracağı bültenlerle iktisadi durumu
bütün teferruatıyla efkârı umumiyeye arzetmesi ikti lümüze rahatlık vermek için ziraî kredilerinin muayyen
sadi hayatımızda bir yenilik olacaktır. esaslar dahilinde tecil edilmesi düşünülmüş ve bu husus
sağlanmıştır. Köylüye bundan sonra verilecek krediler
"Maliye bakanlığında bir Vergi Islah Komisyonu daha ziyade ihtiyacı olan sahalarda olacak ve bu kre
kurulmuştur. Bu komisyonun vazifesi, mert bütün ver diler politik bir maksat taşımıyacaktır.
gi kanunlarım ele alarak hak ve hukuka dayanır bir
şekle sokmağa çalışmaktır. Bilhassa vergilerdeki sivri "Netice olarak şunu tebarüz ettirmek yerinde olur:
noktaların giderilmesi ilk hedef olacak ve tahmin ede Zamanımızın kısırlığına rağmen bundan sonraki bütçe
rim, ilkbahar sonuna kadar bu hususta bir netice alı lere örnek bir bütçe hazırlamağa çalıştık. Bu itibarla
nacaktır. vazifemizi yaptığımza kaniim,"
"Bankaların, bilhassa sanayi erbabına gerekli yar "Şunu bilhassa ifade etmek isterim ki, mesaimiz
dımda bulunabilmeleri için Maliye bakanlığı tarafın son derece yorucu olda. Bâzı geceler sabahladık. Fakat
hiç birimiz yorgunluğumuzu hissetmedik. Komisyonda
dan bir etüd yapılmaktadır, İcabeden fon, bankalara
vazifeli temsilci arkadaşlar ellerinden geleni tam bir
yakın zamanda verilebilecektir.
anlayış havası içinde yaptılar. Bu çalışmanın mahsulü
"Köylümüzün dertlerinden biri de borçlandır. Köy- Kuruca Mecliste müzakere edilecek 1961 Bütçesidir,"
lere dahi sirayet etmiştir. Servet be la asla mutabık değillerdir. Kararla
yannamesi bilhassa gayrimüslim iş rın pek çoğu, herkes gibi onlar için
çevrelerinde "İsmet Paşanın yeni bir de sürpriz olmuştur. Hem de lezzetsiz
Varlık Vergisi hazırlığı" olarak rek bir sürpriz. Bu kararların altında ya
lam edilmiş ve bu, gariptir, tutmuş tan inkılâpçı, ileri ve sosyal görüşle
t u r da.. Bitirdiğimiz hafta İstanbullu C H P . mutabıktır. Fakat bir fikrin
mesul Halkçıların, vaziyetin böyle güzelliği onun tatbikatını mutlaka
olmadığını anlatabilmek için göbek talihli hale sokmamaktadır ve C,H.
leri çatışmaktaydı. C.H.P. nin, alınan P. liderleri böyle hataların düzeltil
kararlarda bir rolü olmadığı, hele mesinin kolay olmamasından endişe
Temsilciler Meclisinin faaliyete geç etmektedirler. Partinin bu yüzden ve
mesinden önce çıkarılan kanunlarda suni şekilde yıpratılma sı da ayn kir
oyu dahi bulunamayacağı hatırlatıl üzüntü vesilesidir.
dığında pek çok kimse: Mamafih, C.H.P.iİleri gelenleri
"— Demokratlar iktidardayken partilerinin kuvvetine bir kasıtları
İsmet Paşa onları tenkit ederdi. Şim bulunmadan getirilen haleli, sükûnet
diki idareyi, hataya düşünce, neden içinde sineye çekmekte devam kara-
tenkit etmiyor?" cevabım vermekte undadırlar. Bu, bir taraftan C.H.P.
ve yaşadığımız devreyi bir normal nin memleketteki ve bilhassa kurtlan
demokratik devir sayma hatasını iş teri düşünerek değerlendiren aydın
lemektedir. veya aydın olmayan, fakat hakşinas
Tabii, yayılan bava maksatlı ya ve izanlı vatandaşlar nezdindekl iti
pılmakta ve hatalı icraatla C H P . ata barının derecesini bilmekten ileri
yıpranmasına bu partinin yıpranma- İsmail R. Aksal gelmektdir. Zira durum, C.H.P. ni
sında menfaati bulunanlar çalışmak- Sütten sonra yoğurt mazide fazla tutmamış bulunan kim-
nın sonunda pazar günü Alicanın Kü- nasebetiyle programlarına ilâveler yapmışlar, yayınlarının saatlerini
çükesattaki evinde yapıldı. Bu defa vatandaşların ibadetlerini engellemeyecek şekilde değiştirmişlerdir.
dehşetengiz başyazar Aydın Yalçının Meselâ en fazla dinlenen program olan Yassıada saati, 20'den 21'e alın
da fikri alındı ve toplantıya katılma mıştır. Bir kısım meviûtlar radyolarda yayınlanacaktır. Türk milleti
sı istendi. bu yıl gösteriş ve politika olsun diye değil, inanarak kutlanan bir sa
Benim jğlum bina okur.. mimi Ramazan yaşamaktadır.
Hikayenin giriş faslı ertesi gün ka
pandı. Bu defa oynayanlar arasın
da bizzat işin prodüktörü Alican da "of" çekerek başlarını ümitsizce sal olan kısmıydı. Bu kısmı okuyanların
bulunuyordu. Başkentte sulu sepken ladılar. Başlarını sallıyanlapn haklı -hele devletçilik fikrini benimsemiş
caddeleri berbat ederken, Vilâyetin olmadıklarım iddia etmek hakikaten kişilerse- başlarına ağrı girmemesinin
kapısından giren Y.T.P. nin -insan güçtü. Bir yığın yuvarlak kelimenin imkânı yoktu. Yeni Türkiye Partisi
Yeni Hayat karemalâsını hatırlıyor- yanyana ve bir kere daha yuvarlana nin ileri devletçiliğe mütemayil kuru
kuruculan, dışarı çıktıklarında büyük rak getirilmesiyle meydana çıkan cuları, öylesine bir devletçilik pren
bir yükün altından kurtulmuş, doğru program, yeni hiç bir şey söylemiyor sibi öne sürmüşler ve bunu öylesine
su pek ferahlamışiardı, istim nasıl du. Yeni Türkiye Partisinin progra tarif etmişlerdi ki, okuyanın ağzı ku
olsa arkadan gelirdi. Bir kere parti mında en enteresan kısım muhakkak aklarına varıyordu. Programın bu
kurulmuştu ya... ki Önsöz başlığıyla yayınlanan kısım kısmına bir mizah şaheseri denilebi
Meseleyi başından sonuna kadar daki çağrıydı. Eski D.P. lller parti lirdi.
takip edenler vodvilin Y.T.P. nin ku ye çağrılıyorlar, başıboş oylara da Hele programı takdim yazısının
rulmasıyla bitmediğini çok geçmeden bir bağır gösteriliyordu. Kralın silâh- sonu ayrı bir şaheserdi. Yeni Türki-
anladılar. Asıl eğlenceli taraf, parti şörleri pek cesurane hareket ettikle yecilere göre, sağlam parti program
nin, günlerdir saklanan bulunmaz rinden, ziyadesiyle böbürleniyorlardı. ları kadar, h a t t â bundan daha fazla
Hint kumaşı programıydı. Program Pare doğuran dağın programdaki bu programları tatbike koyacak şah
açıklandığında çokları derin derin yeri, yeni partinin devletçilikle ilgili siyetler önemliydi. Eh, hal böyle olun-
18 AKİS, 20 ŞUBAT 1961
YURTTA OLUP BİTENLER
ca sözcüsü Aydın Yalçın olan partinin mümkün olabilecek şekilde yetişti fında, "Fayda değil, zarar getirecek
istikbali müemmen sayılırdı! ler. Vali Muavini Arslana tam 16.55 tir" mütaleasını yürüterek daveti
Teni Türkiye- Partisi kurucuları, te düekçelerini, programlarım ve iç reddetmiştir. Kurucular, altı işçi tem
bu satırların yazıldığı sırada Genel tüzüklerini tealim edip Millete Hiz silcisinin cevaplarına intizaren, Sos
Kurul toplantısı yapmakta ve arala met Partisinin Türkiyenin en genç yalist Partisinin bazı mensuplarıyla
rında vazife taksimi için çalışmakta siyasî teşekkülü olarak vaftizini ta müzakerelere başlamışlardır. Kendi
dırlar. Partinin bir Genel Başkanı, bir mamladılar. lerine pek güvenleri olmadığından,
Başkan Vekili, bir Genel Sekreteri ve Yumurtlamadan gıdaklayanlar işçi camiası dışında bazı şöhretlerin
üç Genel Sekreter yardımcısı olacak İşçi Partisi öncüleri, müteakiben peşinde koşmaktadırlar.
tır. Genel Başkan adayı, rakipsiz Ali- ağırbaşlı Divan Otelinin sigara sa Dam üstünde saksağan
candır. Genel Sekreter Esat Çağa o lonunda bir basın toplantısı tertiple Güven Partililer ise, daha ilk gün
lacak, Başkan Vekilliğine ise büyük diler. Her kafadan çıkan ses ve fikir den azimkar olduklarını ispat et
bir ihtimalle Aybar getirilecektir. anarşisinden anlaşılabildiğine göre, . 15.40 t a Vilâyete geldiler ve di-
Arap saçı... esas maksat ve gayeleri ezilen işçi lekçeleriyle içtüzük ve programlarım
Yeni Türkiye Partisinin kurulduğu sınıfının haklarım korumaktı! Şimdi bizzat Istanbulun cerbezeli Vali ve
geçen hafta içinde, eğlence bakı ye kadar çeşitli ,siyasi teşekküllerin Belediye Başkanı çift yıldızlı General
mından başkentliler, Y.T.P. cilere kadroları içinde eriyip kaybolan ada Refik Tulgaya sunmak konusunda
rağmen gene de İstanbullulara gıpta le ve kafa emekçilerini İşçi Partisi dayattılar. Tulganın, o gün işleri Vi
ettiler.. Çünkü, siyasî vodvillerin en çatısı altında toplıyacak, onların tem lâyet dışındaydı. Özel Kalem Müdü
eğlencelileri îstanbulda sahneye kon silcisi olacaklardı. İç gücü değerlen rünün odasında 16.19'a kadar sabır
du. dirilecek, istihsal arttırılacak, adale la ve yılmadan bekledüer. Neticede,
Istanbuldaki politika heveslisi ve kafa işçilerinden ve istihlâk mad müracaatlarım Vali Muavinine yap
müteşebbisler, harekete geçmek için delerinden vergi ahnmıyacaktı. Bü mayan yegane müteşebbisler mutlu
İçişleri bakanlığının yeni partilerin tün fertler devlet tarafından sigorta luğuna erdiklerinden, Güven Partisi
kurulabilmesi için verdiği bir aylık ettirilecekti. Devlet her vatandaşa iş nin kuruluş töreni en alâyişli tören
mehilin sona erdiği geçtiğimiz hafta bulmakla mükellef tutulacaktı. Bu oldu.
nın ilk gününe kadar beklediler. O ram buram Poujadisme kokan İşçi Partinin altı kurucusundan dör
pazartesi, Vilâyet binasının heybetli Partisinin 120 kişilik bir Parti Mec dü, Tulganın huzurundan ayrıldıktan
mermer antresinden içeri, ellerinde lisi olacaktı. 21 sandanyalık Merkez sonra, gazetecileri muhteşem Hilton
a
lahana yaprağı kâğıtlar bulunan bir İcra Komitesini, Parti Meclisi tefrik Otelinde yapacakları basın toplantı
takım grupçuklar, olağanüstü heye edecekti. Şimdi mesele, 120 kişiyi sına davet ettiler. Fakat Güven Par
can içinde, fakat mütereddit ve sessiz bulmağa kalmıştı. Kurucular geceli tisinin "fazilet oku ve daima müfte-
sedasız daldılar. gündüzlü toplantı üstüne toplantı, hir kalacakları fazilet mesleği" men
Kuruluş müracaatını ilk yapan temas üstüne temas yapmışlar, fakat
cy
supları gazetecilerden ikisinden gay
lar, rumuzu D.P. olan bir isim seç onbir rakamını yükseltmek çabala risi davete icabet etmedi. Tertipçile-
tiklerinden dolayı fazlasıyla dikkati rında talihsizliğe uğramışlardır. İlk rince fevkalâde mühimsenen basın
çeken aklı evvel Düstur Partililer ol başvurdukları, Kurucu Meclisteki altı toplantısında başsözcülüğü, kendisi
du. Saat 11.15 te dilekçelerini, prog işçi temsilcisi olmuştur. Telgraflarla hariç beş kişilik kurucular heyetinin
ram ve içtüzüklerini Vali Muavini yapılan iltihak davetlerine, eski mil Genel Başkam ve kendisini "eski mu
Fikret Arslana teslim ettiler ve sa letvekillerinden İsmail İnan hariç, harip, müellif ve yazar" olarak tak
vuşup gittiler. Diğer müracaatlar hep henüz cevap veren çıkmamıştır. İnan dim eden emekli Kurmay Albay Sa
öğleden sonra yapıldı. 15.07 de, daha dobra dobra konuşmuş, ümitlerin dık Atak yaptı. Bir ara, Anka-
pe
önce ilân ettikleri saatten 7 dakika parlaklığım yok eden cevabî telgra- radaki Piyade Okulunun Kuman
geç, İşçi Partililer arzı endam etti danlığım da deruhte etmiş bulunan:
ler. Hepsi de genç olan kurucuların Atak, basın toplantısında, Güven is-i
kalplerinde yatan müşterek aslanı mini, Atatürkün kendileri için ilham
yüzlerinden okumak müşkül değildi. kaynağı kabul ettikleri "Çalış, övün;
Derken arkadan, 15,37 de en eğlen Güven" vecizesinden aldıklarım açık-;
celi müracaata sıra geldi. Tek kuru ladı.
c u m Tevfik Para Piremehmetoğlu, Yaşlı emekli Kurmay Albayın
Kemalist Gençlik Partisinin kudretli gazetecilerce kısa sürdürülen basın
temellerini att!.. Ne var ki, eski Sü toplantısında anlattıkları bu kadardı.
vari binbaşısı ve ikinci sınıf gazete Ama anlatılacak daha çok hususlar,
lerde neşredilen pehlivan tefrikaları vardı. Beş kişinin Genel Sekreteri,
ile meşhur spor yazan Piremehmet Atak gibi EMÎNSU'cu olmıyan emek
oğlu, sâdece dilekçe vermişti. Bir ay li Binbaşı Nihat Özdemirdi. Özdemir;
lık mehilin bittiği saat 17'ye kadar emekliye ayrıldıktan sonra terzilik
program ve içtüzüğünü getirmediğin tahsil etmişti, şimdi İstiklâl Cadde-;
den, cafcaflı ismine rağmen varlığın sinde konfeksiyonculuk yapmaktaydı;
dan hiçbir gençlik teşekkülünün ha Kurucular heyetini havi listede mes
berdar bulunmadığı siyasî teşekkülü leği "sanatkar" olarak gösterilmişti,
nün formalitesi tamamlanmadığın Özdemir bestekârdı. Alaturkanın her
dan, kurulmuş sayılıp sayılmıyacağı makamından 36 bestesi vardı. Niha
meçhul kaldı. yet bir klasik kurucular heyetinde
Fahriye İffetkaya, Bedia Seven, bulunması zaruri bir tüccar, Mustafa
Nadi Çakın, Memduh Tarhan ve Ga Tarı da beş kişinin muhasibiydi. Ge
İşçi Partisi kuruluyor
lip Atakan nâm beş meçhul kurucu, riye kalan kurucular Anadolu - Son
Vilayete, tesbiti ancak foto - finişle Hadi hayırlısı! Baskı isimli akşam gazetesi sahibi
iki gün içinde kurulan oniki taneyle yoktur. Küçük komşumuzun, Demok
yirmiye yükselmiştir. Akdoğana aittir. Teni Türkiye Par rasinin en başarılı tatbikatına sahne
tisiyle birleşilmediğinden dolayı dört
Herkesin bildiği D.P. rumuzunu olmadığı halde bu rejimle mükem-
arkadaşıyla birlikte istifayı basan
alıp sonra buna göre test usulü im- melen kalkındığı ev bizim gıpta ede
1946 Demokratlarından Emin Nihat
tihanlardaki boşluk doldurma sualle ceğimiz bir refah seviyesine eriştiği
Sözeri, tekrar M.C.P.. saflarına katıl
ri gibi isim uyduran Düstur Partisi muhakkaktır. Ama aslında parti fur
mıştır. M.C.P. li bir grup kurucu da,
nin alemdarı, EMİNSU'cu olmıyan yası sâdece hadisenin dış görünüşüdür
Ankarada paralel çalışmalar yapmak
emekli deniz Albayı Hasan Azmi Tez- Nitekim Nadir Nadi güzel bir başya
tadırlar.
candır. Uyanık Düstur Partilüer, zıyla bu enflâsyonun korkulacak hiç
mefsuh D.P. mensuplarını paylaşmak Adalet Partisi de, Cağaloğlunda, bir tarafı bulunmadığını, zira ancak
için yapılan kıyasıya yarışmada bir Ankara Caddesindeki Türkiye Ya ciddi partilerin ciddi liderlerin sevki
isim kurnazlığı ile siyaset piyasasına yınevinde karargâhlanmıştır. Mefsuh idaresinde su yüzünde kalabileceğini,
çıkmışlardır. Hikâye şudur: Tarcan, Türkiye Köylü Partisinin eski Genel ötekilerin ise kaybolup gideceğini ha
böyle bir hengâmede bir parti kur tırlattı. Hakikaten İsmet İnönünün
mak niyetinde olduğunu Çamlıca çok partili rejime müsaade etmesin
semtinin Sarıkaya mahallesindeki den sonra Türkiyede bugüne kadar
komşusu Abdullah Coşara açmışür. dört düzine partinin kuruluşunu tes-
Coşar, Robert Kolejinden mezundur, cil ettirmiş olması bugün -oynanan
İstanbul Tıp Fakültesini tamamla vodvilin sâdece gülüne taraflarının
dıktan sonra ihtisasını Landrada yap bulunduğunu, yoksa Demokrasinin
mıştır. Fakat nedense esas mesleği asla dejenere olmadığını, kılına dahi
doktorluk ona cazip gelmemiş, baba talep gelmediğini göstermeye yete-
sından kalma Fincancılar Sokağında cektir. Çok partinin kurucusu şu son.
ki toptan yazmacı mağazasının başı bir ay içinde bizlere sâdece eğlence
na geçmiştir. Tarcanın fikrine Coşar li vakit geçirtmiş, perde de kapanıp»
dan başka Kadıköyde oturan ve gene
gitmiştir. .
20 AKİS, 20 ŞUBAT 1961
Bir Görüş
5 Ocak 1961 tarihinde kabul edilen Bugün için üzerinde durmamız dünya fiyatları ile ihraç etme im
yeni bir kanunla zirai kazançlar gereken en mühim husus, "istihsali kânları ortadan kalkar. İstihlâk a-
da gelir Vergisine tabi oldu. ne suretle arttırabiliriz?" olmalı zalır, işsizlik nisbeti artabilir.
dır.
, Yurdun muhtelif bölgelerindeki Teni usûlle vergi tahsili, maliye
çiftçi teşekkülleri, yeni kanunu in
Milli gelirin yarısını zirai istih için yeni masraflar gerektirecektir.
celedikten sonra, kanunun zira!
sal teşkil etmektedir. Zirai gelir 1950 de gelir vergisinin ziraate teş
bünyemize oymayan aksaklıklarını
vergisi; süratle yükseltmek zorun mil edilmemesi sebeplerinden biri
tesbit ve ilgililere izah etmek ga
da olduğumuz zirai istihsalin art Maliye bakanlığında kaliteli eleman
yesiyle Ankarada muhtelif toplan
masına yardım edecek midir? Ki sayısının azlığıydı. 1950 den bu ya
tılar yaparak görüşlerini derleyen
tapların yazdığı âdil vergi sistem na kaliteli eleman sayısı artmamış,
bir rapor neşrettiler. Bu rapor M. bilâkis azalmıştır. Maliye bakanlı
B.K. ve Temsilciler Meclisi üyele lerini düşünmeden evvel bu sorunun ğının bu günkü kadrosu gerek ke
rine gönderildi, ayrıca muhtelif ga cevaplandırılması lâzımdır. Bir çift-
miyet ve gerekse keyfiyet bakımın
zetelerde de neşrolundu. Çiftçiler, çi olarak verilecek cevap "hayır" dan zirai gelir vergisini İyi bir şe
zirai verginin ekili ve dikili arazi dır. kilde yürütebilecek durumdan uzak
den -arazi kıymetine, ürün nevine tır. Hâlen gelir vergisi mükellefle
göre- dekar başına muayyen nis- Gelir vergisi tatbik edilen tica
rinden % 2,5'un hesapları kontrol
betler dahilinde alınmasını, hayvan ret ve sanayi sektörlerini ele alalım.
edilebilmiştir. Teni vergi daha çok
a
cılıkla uğraşanlar için de hayvan Ticaret ve sanayide sermaye se
masrafla tahsil edilecek ve bütçeye
başına bir vergi nisbeti tatbik edil nede asgari üç defa ciro edilir. Her
mukannen bir gelir sağlamıyacak-
mesini mukabil tez olarak ileri ciro edilişte % 0 kâr bıraksa, mü
tır.
sürmektedirler. kellefler % 30 brüt kardan vergi
cy
ödemiş olurlar. Ziraatte ise sermaye Ziraî gelirlerden vergi mutlaka a~
Şimdiye kadar çiftçiler niçin
senede bir ciro edilebilir. Brüt kâr hnmalıdır. Ama mesele en iyi usûlü
vergi vermiyorlardı? Bunun muhte
İse % 7 ilâ 8 civarındadır. Tica bulabilmektir. En iyi usûl ne olabi
lif sebepleri vardır. Bâzılarının lir? En iyi usûl Japonya ve İtalya-
ileri sürdüğü gibi bu hâl 6âdece rey rette ve sanayide sermaye, sigorta da olduğu gibi dekar başına hay
avcılığından neşet etmiş değildir. emniyeti altındadır. Ziraatte ise van sayısı başına mukannen bir
İkinci Dünya Harbinin sonuna ka nakit sermayenin tamamı her tür vergi almak olacaktır. Faydalan:
dar Türkiyede ziraat ekseriyetle lü tabii âfetler ve haşaratın tehdi
orta çağ metotlarıyla yapılmaktay dindedir. -Narenciye ziraatini ele 1 — Vergi nisbetini düşürmek
pe
dı. Memleketimizde makinalı ziraat alırsak sermaye onuncu senede hâ için çiftçi en rantabl usûllerle istih
ve dolayısıyla zira! istihsal artışı sılat temin etmeye başlar, risk da salini arttırmaya çalışacaktır.
İkinci Dünya Harbi sonlarından iti ha büyüktür-. Bugün için ziraî sek 2 — Alışılan bir usûldür, vergi
baren başlar. Bu mevzuda Marshall törün, aleyhinde olan şartlara rağ tahsili kolay ve masrafsız olur.
plânı yardımlarının büyük tesiri gö men, ticari ve sınai sektörle aynı
rülmüştür. Makinalı ziraat daha bü nisbette vergiye tâbi tutulması ne 3 — Hükümete zirai politikanın
yük sahaların ekimine yaramış ve is netice verebilir? Haklı olarak ser tesbiti ve tatbiki imkânım sağlar
tihsal bu yönde, artış yoluna gir maye daha rantabl sahalara te -Ziraati herhangi bir ürüne doğru
miştir. Dekar basma, çiftçi nüfusu veccüh eder. Zirai sektöre yatırma yöneltmek vergi ayarlamasınla ko
başına istihsalde artış pek cüz'i yapılamaz. Yatırım olmadan istih laylıkla mümkün olur.
kalmıştır. Amerikada ziraatta ça 4 — Bütçe yapanlara sıhhatli
sal artımı da teinin edilemez.
lışan her işçi kendisinden başka 17 bir gelir tesbit edebilme İmkânı ve
kişinin zira! istihlâk maddesini is
tihsal etildi halde, Türkiyede her Senede bir kaç ay iş bulan zira rir.
ziraat işçisi -nikbin bir hesapla- at işçisinden de vergi tahsili, def 5— Vergi muafiyeti daha objek
kendislnin ve iki kişinin ihtiyacını ter tutma vs. büsbütün üzücü hal tif ölçülerle tesbit olunabilir.
karşılayabilmektedir. Dekar başına leri ihdas eder. Vergi muafiyetinden Çiftçilerin teklif ettiği bu sistem
istihsal ise Avrupa vasatisinin % istifade için işletmeler küçülür, ver istihsali teşvik edicidir. Aynı siste
25'i nisbetindedir. Nüfusumuzun se gi dilimlerinden en avantajlısına gi rain Japonyadakt tatbikatı iyi so
nede % 2.7 artmasına mukabil, rebilmek için az istihsal sağlayan nuç vermiş ve zirai istihsal on sene
mili! gelir artışı % 1.8 uisbetinde- ürünlere yönelmeler olabilir ve do içinde yüzdeyüz artmıştır. Bu, kal
dlr. Bu halde millî refah senede % 1 layısıyla zirai istihsal artacağı yer kınmamış memleketler için tatbik
azalıyor demektir. de azalır. Zirai maliyet artar ve kabiliyeti olan en iyi vergi usûlüdür.
rına sağ kolu takılı kaldığı halde yı sanda tedavi maksadıyla Batı Al-
ğıldığı hayretler içinde görüldü. Lütfi Kırdar manyanm küçük bir içme ve kaphcai
Yardımına İlk yetişen hemen geri Son an şehrine geçmişti, İatanbula döndü
sindeki Hayrettin Erkmen oldu. Ar ğünde, takvimler talebe ayaklanma
kasından Adnan Menderes, Medeni sının patlak verdiği 28 Nisanıı göste-
Berk ve "Doktor, doktor!" şeklinde bulunması için bir doktor aradı. F a riyordu. Bir gece vaktiydi, köprüler
feryat eden Fatin Rüştü Zorlu yetiş kat nafile, hiç kimse ortaya çıkma açılmıştı ve Haliçi dolaşarak Eyüp
tiler. Çehresi bir anda bembeyaz bir dı. Kırdar bir enfarktüs krizi geçiri yoluyla Maçkadaki evine gidebilmiş
hale gelen, münfesih D.P.. nin trans yordu. Silahlı Kuvvetlerimizin ma ti. Ankaraya 9 Mayısta gelmişti. Ha
fer kıymetinin elinden evvelâ okurken haretli Kara, Deniz ve Hava sıhhiye vasım henüz teneffüs ettiği Avrupa-
taktığı kalın siyah çerçeveli hiper erlerinin taşıdıkları sedyeye konan dan sonra memleketteki hengâmeyi
metrop gözlüğü ve notları sonra da Kırdar, salonun kapısında bekliyen görmüş, zihninde yaptığı mukayese
sol elinde tutmakta olduğu ve Başolu ambulansa alınarak süratla Yassıada sonucu kapıldığı dehşetli teessür ikin
işitmek için kullandığı kulaklık düş- Garnizon hastahanesine götürüldü. ci bir enfarktüs krizi ile neticelenmiş
tü. Saatler 16.10'u gösteriyordu. İn Askeri doktorların bütün ihtimamına ve Gülhane hastahanesinde tedavi al
zibat subay ve assubayları ek gibi rağmen Kırdar kurtarılamadı ve saat tına alınmıştı. Bu arada, daha önce
yerlerinden fırladılar.72 yaşındaki 16 25'te ruhunu teslim etti. ölümün kulaktan dolına malûmatla şöyle
Kırdann çökmüş ve bitkin vücudunu den sonra dramatik duruşmayı takip böyle bildiği keşmekeşin içyüzünü
kollarından devraldıkları düşükleri eden yegâne yakını oğluna, Kırdarın öğrenmek üzere yakın dostları Ord.
uzaklaştırdılar. Kırdar, getirilen bir cesedini görmesi için müsaade veril Prof. Dr. Sadi Irmak ve «ski Killi
bardak suyu Içemiyecek kadar me Eğitim Bakam Hasan Ali Yüceli da
di.
calsiz kalmış, kendinden geçmişti. vet etmişti. Onlardan aldığı malûmat
Sükûnetim muhafaza eden Başol, Böylece, Yassıadadadaki sanıklar üzerine istifaya karar vermiş ve fik
kendine has soğukkanlıhğıyla, dinle dan hayatlarını kaybedenlerin sayısı rini yakın arkadaşlarına açıklamıştı.
yiciler arasında derhal müdahalede altıya yükselmiş oldu. Yücel ve Irmak, "Sen teknik bir a-
22 AKİS, 20 ŞUBAT 1961
YASSIADA DURUŞMALARI
damsın, vazgeç" demişler, fakat ka lak bir maziye sahip, başarılı ve yük Duruşma, İstanbul ve Ankara olay
rarlı Kırdar tavsiyelere kulak asma sek teveccühe mazhar bir şahsiyetti. larının İstanbullu ve Ankaralı sa
mıştı. Zaten daha önce de bir defa Nasıl olmuşta da münfesih D.P. men nıkların mûtad tören ve usûlle salo
çekilmeğe kalkışmış, fakat Mende- suplarının arasına karışmak gafleti na alınmalarından sonra başladı. Yas-
res kabul etmemişti. Derken istifa ni göstermişti? Herkes Başolun bir sıada duruşmalarının gedikli takip
mektubunu hazırlamış ve Menderesi dokunması üzerine bin "ah" dinle çileri gazetecilerin "İstanbul Takı
sunmak üzere Gülhane hasftahaaefafi meğe hazırlanmış ve Kırdar da tira mı" ismini verdikleri ve daha kalaba
doktorlanndan izin almıştı. Dışara dına başlamıştı. Asıl yarasına doku lık sanıklar grubunun başım düşük
çıktığında Başbakanın İstanbula git nulan Kırdar 1954 te mefsuh D.P.. nin Bayar çekiyordu. Bayar kolunda e-
tiğini direnmişti. İstifa mektubu ce İstanbul listesinde müstakil olarak kose astarh "Wiscont" markalı bir
binde Menderesi takibe koyulmuştu. milletvekilliğini nasıl kazandığını, trençkot ve elinde fıstıki yeşil renkli
İstanbula gelince de kendisine, Baş cazibesine mukavemet gösteremediği şapkası, başı önde ağır ağır yürüyor
bakanın bu sefer İzmire, şöhretli Ege o zamanki cakalı, şimdiki devrilmiş du. iskemlesine çöktü, trençkotlum
gezisine çıktığım söylemişlerdi. Neti iktidarın saflarına hangi şartlar al korkuluğa astı, şapkasını, arkasın
cede Menderesi 24 Mayısta Başba tında katıldığım anlatırken büsbütün daki, semizliğinden hayli kaybederek
kanlıkta yakalamıştı. Yanında Koral- heyecanlandı. Zamanla yoruldu ve Adeta zarifleşmiş Yetkinerin ayağı
tan da vardı. 71 yaşma girdiğini, max "Müsaade ederseniz, oturayım" dedi. nın dibine fırlattı ve kulaklığı itina
nen ve bedenen çalışmıyacak hale Başol bir baş işaretiyle müsaade et ile aldı. Daha sonra da "Ankara Ta
geldiğini, İstirahat etmek arzusunda tiğini bildirdi. Kırdar yaklaştığı is kımı" denen sanıklar grubu sökün
olduğunu zikrederek istifasının ka kemleye bacağı ile çarptığı zaman, etti. Onların tayını da, üzerindeki iki
buHİ dileğiyle mektubunu vermişti. görmediği ve kendisinden önce ifade düğmeli kruvaze elbisesi iğreti du
Menderesye müracaatı makul bul veren Tevfik İlerinin unuttuğu su ran Namık Argüç çekiyordu.
muş. Kırdan iltifatlara boğmuştu. bardağı yere düşerek kırıldı. Duydu Cuma günkü duruşma, eski ikti
Müteakiben -Menderes mi, Koraltan ğu şıngırtı, heyecanın yeyip bitirdiği, darın pespaye arlarının bir defilesi
mı, hatırlamıyordu-, kendisine böyle manen ve bünyece harabeye dönmüş mahiyetindeydi. Düşük Menderesin
bir kritik devrede yanlış mütalealaral Kırdarın bayılmasına sebep oldu. tepetaklak edilen son kabinesindeki
yol açmaması için, yeni bir arkadaş Bakanların defilesi ideal arkadaşlarından sekizi, mesuli-
bulunup ilan edilinceye kadar çeki
diğini açıklamaması söylenmişti. Ay-
a
m gün Sağlık ve Sosyal Yardım Ba
kanlığına uğrayarak şahsî eşyalarmı
toparlamış ve İstanbul yolunu tut
muştu. 97 Mayıs kendisini İstanbul*
daki evinde bulmuş ve Yassıadaya
cy
yollamıştı. Dolayısıyla 28 Nisandan
evvel ve sonraki olaylarla» fiilen iş
başında bulunmadığı için, hiçbir ala
kası yoktu.
Kırdar:
"— Eğer zamanm Başbakanı isti
famı ilân etmiş olsaydı, huzurunuza
sorumlu bir Bakan olarak değil, bir
pe
Bu gözle bakınca "Babamızın Evin hafta içinde sekiz, dokuz temsil gör güç bir ifade vererek, bu sahnede
deki Hayat"ı sahneye koymuş mek kaabil olur. Tabii, matineli su- çektiği ağır cezanın maddî, mânevi
olan Yıldırım Önalı övmek yerinde vareli tiyatrolara taşınmak şartıyla.. bütün ıstırabım dile getiriyor. Askeri
eter. Hüseyin Mumcunun, bu yüzyıl Bu da, hayatlarının mühim bir kıs Vali de bu cezayı ona kâfi görmüş
başlarında oldukça varlıklı bir Ame mını loş tiyatro salonlarında geçiren olacak ki kendisini serbest bırakıyor.
rikan ailesinin interieur'ünü veren, çoğu münekkidlerin nasibidir. Rivayete göre Lawrence, ondan son
Lawrence sahnede ra casusluk faaliyetine son vermiş,
temiz dekorları içinde, ilk reji dene
mesini yapmış, üstelik eserin, başro Londrada, garip bir tesadüfle, İki münzevi bir hayata çekilmiş, asıl
büyük komedyenin oynadığı iki adından, rütbesinden vazgeçerek, Od
lünü -zaman zaman "Şair Ruhu" nun
defa, Ross takma adı altında, İngi
Oarnelius'unu hatırlatmakla beraber- yeni piyesin ikisinde de Fesli roller
liz Hava Kuvvetlerine gönüllü er
inandıncı bir kompozisyonla canlan- var. Bunlardan biri Haymarket'de
dınıuş olan Yıldırım Önal konunun
yadırganmamasında, hattâ benimsen
mesinde birinci derecede âmil olmuş
tur. Bütün "hesabi" ligi ve "iş ada
m ı " mizacı içinde karısına, çocukları
na, evine ve "fikir" teriyle "inanç"
larına sıkı bağlarla bağlı Babayı se
vimli ve renkli bir tip halinde yaşat
maktadır.
Yıldırım Önaldann sonra, belki ay
nı derecede, eserin "tutmasına" âmil
olan bir sanatçı da Anne rolünü oy-
nıyan Nedret Güvençtir. Bu değerli
sanatçı, her çeşit role intibak etmek
te gösterdiği büyük kaabiliyeti, hele
AKİS, 20 ŞUBAT 1961 31
TİYATRO
olarak girmiş, ikisinde de hüviyeti
anlaşılmış ve orduda bu şekilde ça
lışmasına müsaade edilmemiştir.
Daha sonra bir otomobil kazasın
da ölen ünlü İngiliz casusunu buna
sevkeden, son günlerini karanlıkta,
takma bir ad altında basit bir er ola
rak geçirmiye zorlayan sebep acaba
neydi? Rattigan'ın piyesi herkesin
sorduğu bu suali cevapsız bırakmak
tadır.
"Ross" u, geçen yıla kadar St-
ratford'daki Shakespeare Memorial
tiyatrosunun müdürlüğünü yapmış
olan Glen Byam Shaw mükemmel bir
reji ile sahneye koymuş. Motley'nin,
bir anda değişen, sade ve güzel de
korları, kusursuz ışık oyunlarıyla,
dörtbaşı mamur bir temsü...
Bir t esli piyes daha
Londradaki ikinci fesli piyes, Phoe-
nix Tiyatrosunda oynanan Enid
Bagnold'un "The Last Joke" - "Son
Şaka" piyesidir. Rol dağıtımında bu
kadar çok ünlü sanatçıyı bir araya
getiren bir temsile her zaman kolay
kolay rastlanmaz. Programda kim
lerin adı yok ki: Sir John Gielgud,
Sir Ralph Richardson, Anna Massey,
Robert Fleinyng, Ernest Thesiger...
İşin garibi bu piyesi de sahneye ko
yan gene Glen Byam Shaw.
Haymarket tiyatrosunda "Ross" temsili
a
Enid Bagnold'un yeni eseri -Son Alec Guiness Lancrence rolünde
Şaka-, doğrusu istenirse bu hanım
yazardan daha mühim şeyler bekle
yenler için adetâ bir "kötü şaka" ol in oynadığı baron Santa Clara rolü Temsilin büyük başarısı George
cy
muştur. Piyeste Romanyadan Taymis var. İnsan bu yaşta bir aktörü sah Devine'in yarattığı yüzdeyüz Çehov
kıyılarına hicret etmiş bir prensin nede, o kadar rahat, o kadar güzel havasıdır. Richard Negri'nin nefis
garip macerası ele alınmaktadır. Bu oynar görünce, adetâ gözlerine ina dekorlarının da yardımıyla bu hava
sanatkâr ve mariz ruhlu prens aile namıyor. yı seyircinin iliklerine kadar sindir
yadigârı, kıymetli bir tablonun pe Rex Harrison'un Çehov'u meğe muvaffak oluyor. Hele Plato-
şindedir. Tablonun, kardeşi ile sevi Londrada en beğenilen temsillerden nov'un karısının demiryoluna yatarak
şen bir genç İngiliz kızının büyük ko biri de Çehov'un "Platonov" udur. intihara teşebbüs ettiği sahnede, bir
leksiyon sahibi milyoner babasının Eser, 1954 de memleketimizi ziyaret tül perde arkasından -gittikçe büyü
pe
eline geçtiğini öğrenince, kendisine etmiş, konferanslar da vermiş olan yen tren sesi arasında- lokomotifin
tablo meraklısı bir Şarklı süsü. vere George Devine'in idaresindeki Royal gittikçe büyüyen ön ışıklarım ver
rek evine giriyor. Polis hafiyelerine Court tiyatrosunda oynanıyor. Eseri mek suretiyle seyircide uyandırdığı
taş çıkartacak bir ustalıkla, başka bizzat George Deyine -John Blat- tesir harikulade!.. Reji, realizmi için
bir tablonun altına saklanmış olan chley'le beraber- sahneye koymuştur. de, şiiriyeti de olan bir üslûpla esere
çalınmış tabloyu buluyor, kaçırıyor. Çehov'un 17 -18 yaşlarındayken rengini, mânâsını kazandırıyor. Ro
Sonra da, bir parkta geçen son per yazdığı, sağlığında oynandığım değil yal Court Tiyatrosunun son zaman
dede, aynı tabloyu milyonere iade yayınlandığım bile göremediği bu larda en önemli İngiliz sahnelerin
ediyor ve kendisini öldürüyor. Bu a- piyesin, bugüne kadar, çeşitli versi den biri haline neden ve nasıl gelmiş
rada ortaya gizli kapaklı ne işler yonları yapılmıştır. Çünkü eser, ya olduğunu da anlatıyor. "Jung Vic"in
çıkmıyor ki: Milyonerin evinde kâh zıldığı şekilde oynasa, 5 - 6 saat sü eski ve usta idarecisi, ikinci dünya
ya gibi görünen hanımın yıllardanbe- recek uzunluktadır. Birçok memle savaşında harabolan bu tiyatro ona-
ri onun gayrı meşru karısı olduğu, ketlerde yapıldığı gibi, Dimitri Ma- rılıp yeniden açıldığı gündenberi,
bir dilediğini iki etmediği güzel kı karoff -Rus asıllı bir genç- bu eser yâni idaresinin kendisine verildiği
zının da ondan dünyaya geldiği vs. den Çehov'a çok sâdık, derlltoplu 1956 yılından bu yana, çok başarılı
vs... yeni bir sahne metni meydana getir ve canlı bir faaliyetle bu tiyatroyu
' T h e Last Joke" da Romanyalı miştir. Esere adını veren kahraman Londranın en mühim sanat müesse
prensi ve tablo meraklısı uydurma -Mişa- bir kasaba Don Juanıdır. Rex selerinden biri haline getirmiştir. Ge
Şarklıyı, başında fesle, Sir John Gi Harrison, bu ünlü ve çok sevimli İn- orge Devine bu tiyatroda yalnız Os-
elgud, milyoneri Sir Ralph Richard iliz aktörü, Çehov'un portresini çi borne, Harold Pinter ve Willis Hall
son oynuyorlar. İkisinin de oyunları, zen' bir makyaj altında bu kasaba gibi yeni İngiliz yazarlarını meyda
kendi tarzları içinde, zevkle seyredili Don Juanını kudretle yaşatıyor. Onun na çıkarmakla kalmamış, Brechti,
yor. Hele Ralph Richardson'unki!.. için buna. daha çok Rex Harrison'un lonesoo'yu h a t t â Arthur Miller ile
Bir de 82 yaşındaki Ernest Thesiger Çehov'u demek yerinde olur. Beokett'i de ingilizlere tanıtmıştır.
32 AKİS, 20 ŞUBAT 1961
SİNEMA
anda kendini kaybederek film çeviren
bir kadın sanatçı yerine, hayatım ya
şayan bir kadın olarak görünmesin
den mi doğmuştu, yoksa önemli bir
Yıldızlar "Sarışın Bomba" kocasının kültürüne
yetişebilmek amacıyla durmadan ki
rahatsızlık, ya da bir sinir bozuk
luğu sonucu mu bu olaylar ortaya
"Sarışın Bomba"nın hastalığı tap okuyor, altından kalküması im çıkmıştı ? Stüdyo bu konuda herhan
"Payne Whitny psikiatri kliniğinin kânsız bir yükü omuzlarına almağa gi bir bilgi vermekten kaçınmaktay
genç müracaat memuresi ellerini çalışıyordu. Kocası gibi aydın bir ka dı. Çok sıkıştırıldığında da Marilyn'
durmadan oğuşturarak karşısındaki dın olmak hevesindeydi. iddialıydı. in sürmenaj olduğunu, arka arkaya
kurt muhabiri atlatmaya çalışıyordu. Mesela, şirketini Dostoyevski'nin film çevirmek zorunluğu yüzünden
Haber tamamen uydurmaydı, klinikte "Karamazof Kardeşler"ini füme al- de yorgun düştüğünü ieri Sürmek
Marilyn adında herhangi bir maya ve Gruşenna rolünün de ken teydi. Daha sonra çevirmesi kararlaş
hasta mevcut değildi, eğer böyle bir- disine verilmesine zorluyordu. Bu ar tırılan "The Sweet Irma - Tatlı Irma"
şey olmuş olsa, herşeyden önce mü zusu ortalığa yayıldığı zaman duyan daki rolünün kendisinden alınıp Eliza-
racaat memuresinin haberi olurdu. lar kahkahalarla güldüler. Marilyn beth Taylor'a verilmesi, şüpheleri
Fakat muhabir -New York'ta yayın- imkânı yok bu rolün altından kalka kuvvetlendirdi: Marilyn hastaydı,
lanan Daily News'de çalışıyordu- ko mazdı. Sonradan çevrilen "Karama hem de önemli bir şekilde hastaydı.
lay kolay atlayacak soydan görünmü zof Kardeşler"de Maria Schell'in bile Üstelik Hollywood'un ünlü psikiat-
yordu. Nitekim, bir yolunu buldu, Gruşenka rolünün üstesinden geleme rislerinden doktor Ralph Greenson,
kliniğe girdi re her kapının ipini sa diği görülmüştür. genç kadım Arthur Miller'den ayrıl
la çala da haberi sökercesine aldı. Marilyn Monroe'daki son değişiklik madan önceki günlerde de sık sık e-
Ertesi günü Daily News'in birinci ler, Yves Montand ile birlikte baş vinde ziyaret etmişti. Rivayetlere gö
sayfasında yer alan bir haber Orta rollerinde oynadıkları "Let's Make re, Marilyn Monroe-Arthur Miller
lığı birbirine kattı ve bütün dünya, Love-Hadl Sevişelim" filmini çevirdi ayrılması da doktor Greenson'm tav
sinemanın ünlü "Sarışın Bomba"sı ği sırada başlamıştır. Bir önceki film siyesi üzerine olmuştu. Marilyn, Art
Marilyn Monroe'nun Payne Whitny de de Marilyn türlü huysuzluklar hur Miller'le mesut olurum umuduy
psikiatri kliniğinde Faye Miller adı yapmış ve senaryoyu bir kaç defa la evlenmiş fakat bu evlenme ters so
altında uzun bir zamandan beri teda yazdırmış bozdurmuştu. Karşısında nuçlar doğurmuştu. Bir kere her iki
vi edilmekte olduğunu öğrendi. oynayacak erkek oyuncuyu beğendir si de birbirlerine yaraşır ve bağdaşır
Gerçek gün gibi ortaya çıkınca, mek ise bir başka meseleydi, itiraz bir çift değillerdi. Marilyn'in bundan
edilir, dediği yapılmazsa bağırıp ça önceki kocaları atlet yapılı, yaşama
a
olayın hemen ertesi günlerinde dok
tor Harry Baron durumu açıklamak ğırıyor ve odasına kapanarak saat sını seven, neşeli insanlardı. Arthur
zorunda kaldı. Doktor Baron'a göre lerce ağlıyor, kimseyi yanına sokmu Miller ise, içine kapanık bir aydın
Marilyn Monroe'nun hastalığı, ayni yordu. insandı. Marilyn, kocasının yanında
"Hadi Sevişelim" filmi kadar Ma- sürekli olarak bir aşağılık duygusu
cy
anda birbirlerine zıt tipler canlandır
mak istemesinden doğmuştu. "San rilyn'in hiç bir filmi dedikodu kum içindeydi. Kocasının katına erişmek
em Bomba" daima ve her an başka kuması olmamıştır. Gerçi bu dediko için de durmadan okuyup öğrenme
bir kadın olarak görünmek arzusun duların bir kısmı stüdyonun reklâm ye çalışıyor, kendi kendini bitiriyor
daydı. Bu çeşit bir davranış bukale- dairesi tarafından özel olarak çıka du. O yüzden de sonucun böyle ol
munlaşmayla eş tutulabilirdi Bulun rılmıştır ama, Yves Montand ile olan masun tabii karşılayanlar, hayret e
duğu yerin rengine kendini uydur aşk macerasında az da olsa bir ger denlerden daha da çoktular.
mak zorunda olan bu hayvanın, çok çek payı vardır. Olay duyulur duyul
renkli bir yerde yürüdükçe uymak ve maz Montand'ın Fransadaki karısı
Filmler
pe