Professional Documents
Culture Documents
cy
a
Kendi A r a m ı z d a
AKİS Sevgili AKİS okuyucuları
Haftalık Aktüalite Mecmuası
P.K. 582 — Ankara
A kacaktı.
KİS, bundan iki ay evvel çı-
Olmadı. Hazırlıkları-
mali kısımlar da, tıp da, askerlik de,
kadın sayfası da, spor da, sanat da,
mızı tamamladığımızı zannettik, i- sinema da, kitaplar da...
fiyatı: 60 kuruş lânlarımızı yaptık, hattâ baskı safha KİS bu, mevzularda en ciddi
sına geçtik. Bir de baktık ki neşrede
ceğimiz mecmua, tam mânasiyle neş
A meseleleri en cazip tarzda ka
leme alacak, hadiseleri gazetelerde o-
retmek istediğimiz mecmua değildir. kuduğunuz kuru şekillerinden kur-
AKİS Ortaklığı adına imtiyaz sahibi Tehir ettik. Teknik imkânlarımızı tarmaya çalışacak, iç yüzleriyle orta
ve yazı işlerini fiilen idare eden: kuvvetlendirdik, yazı kadromuzu ve ya koyacak, onları kendine has bir
onun "erkânı harbiyesi" ni genişlet tarzda işleyecektir. Her bir sayfamız,
Metin TOKER tik, daha cazip, daha temiz, daha is- o mevzuda en ziyade selahiyet sahibi
tifadeli bir tarzda karşınıza çıkabil bir arkadaş tarafından hazırlanmak-
mek, seveceğiniz, arayacağınız bir tadır.
mecmua olabilmek, bizim gözümüzün
A
KİS size, haftanın en alâka çe-
Bu nüshaya yazı yazanlar: önünde bulundurduğumuz tipe daha kici meselelerinde fikirleri
fazla yaklaşabilmek için başka ve memlekette bir kıymet ifade eden
Hikmet BAYUR — Mücahit yeni fedakârlıkları elzem saydık. şahsiyetlerin kısa ve özlü makalele
TOPALAK — Dr. Muhlis ETE İşte neticesi: rini de verecektir. Bizim, tuttuğumuz
— Doç. Cumhur FERMAN — Hemen ifade edelim: Bu bir baş bir taraf yoktur. Onun için siyasî ba-
Avni BAŞMAN — Türkân langıçtır. Daha çok çalışacağız, da- kımdan karşı karşıya bulunan kim-
BAYDAR — Dr. Esad EĞİL ha iyi çıkacağız. seleri, sütunlarımızda yan yana gö
Gayemiz nedir? receksiniz. Fikirler onlarındır. Biz
MEZ — Seyfi KURTBEK — Bir aktüalite mecmuası meydana aksettiriyoruz. Makale sahiplerinin
Tülya MEMLÛK — Bilge KA getirmek. Bir aktüalite mecmuası ki vasıfları mutlaka şu veya bu partiye
RASU — İbrahim CÜCEOĞ- onu okuyan münevver, kendisini alâ mensubiyet olmayacaktır. Fikirleri-
LU — Ferhan ONAT — Fikret kadar eden her mevzuu bulabilsin. nin memleket çapında bir değer taşı
Bir hafta içinde yurtta olup bitenleri ması olacaktır.
ÂDİL — Orhan Remzi YÜRE-
ĞİR — Turhan DİLLİGİL —
toplu halde gözden geçirebilsin. Bi
zim "münevver" den anladığımız, Ş imdi, sizden unutmamanızı is
tediğimiz bir şey var: AKİS,
Melih BAŞAR — Tevfik ÜN- kuyusunun dibinde yaşayan âlim de- farzediniz ki sizindir. Onu nasıl çı
SÎ — Eşfak AYKAÇ — Nermin ğildir. Çeşitli mevzularda derinliğin-
a
karır, içine neler koyar, tarzımız
HOLAT den ziyade genişliğine bir fikir sahibi hakkında neler düşünür, ne yenilik-
bulunan, politikaya da meraklı, maça ler tavsiye edersiniz?. Sizin fikriniz
Karikatür: da giden, iktisadî meseleleri de takip nedir? Bunları siz bize yazarsanız,
eden, sinemayı da seven, kitap oku biz de "Okuyucu mektupları" sütu
cy
TURHAN yan, hâdiseleri bilen bir insan... Siz, numuzda onları herkese duyurur,
biz İşte!. Öğretmen, doktor, avukat, münakaşasını açarız.
Ressam: subay, üniversiteli, memur, asistan, Ama o kadar değil. Aynı zaman-
profesör, ev kadını.. da biz de istifade ederiz.
İzzet ÇETİN — AYHAN Sayfaları açınız, iç politika da bu- Saygı ve sevgiler,
lacaksınız, dış politika da, iktisadî ve A K İ S
Fotoğraf:
Mehmet SÜRENKÖK — Naci
YILDIRIM Halk B a n k a s ı T.A..Ş.
pe
hareketleri; Köprülünün Dış politikası lif edilen parti ise D. P. dir. Halim
ortadadır . zarar da verseler mutlaka Alyot, Başvekil o sıralarda ziyadesiyle
kollanmak durumundadırlar. meşgul bulunduğundan hem Köprülü
Meclis Riyaseti için D.P. nin genç den (D.P.), hem de Ahmet Salih Ko
ve ileri fikirli unsurları tarafından Dr. rurdan (Başvekâlet Müsteşarı) müsa
Ekrem Hayri Üstündağ lehinde - vak ade alır ve yoklama kampanyasına ka
tiyle Refik İnce için olduğu gibi -, ke- Adnan Menderes tılmak üzere Çanakkaleye gider. Yok
sif bir propaganda hareketine girişildi- Seçimleri Kazanan Adam lamayı da kazanır...
ği kimsenin meçhulü,değildir. Hat- Fakat Ankaraya gelince, kendisin
Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasın
ta bu unsurlar sırf bir taşla iki kuş den, adaylıktan feragati istenilir. Ha
vurmak için Köprülüyü bu makama damadı ve dolayısiyle Menderesin ak-
rabası Zorlu, «kariyer» inde daima lim Alyot razı olmaz. Başvekil çağırır,
lâyık görür tavır da takınmışlardır.
fırsatları iyi kullanan bir hariciyeci o- fakat kabul etmeden önce bir feragat-
Hariciye Vekâleti için de durum larak tanınmış, değerli bir politika- name. imzalaması talep olunur. Alyot
aynıdır. Menderesin, müşaviri Fatin cımızdır. reddeder, Başvekil de kabul etmez.
Rüştü Zorlu ile beraber haricî politi- Bu üç ismin haricinde yukarıda Mesele bir haysiyet meselesi olmuş-
kamızı bizzat idare ettiği bilinmekte tur. Bu bakımdan da "Parti disiplini"
dir Bu yüzden zaman zaman Köprülü bahsedilen "kuvvetli kabine" şıkkı ta
hakkuk ettiği takdirde Hazım Türe- icabı istenileni yapmakla mükellef
ile ihtflaflara düşüldüğü de hakikattir. Halim Alyot - madem ki D.P. safla-
Bunun bir misali Titonun ziyareti ve gün, Mümtaz Tarhan, Ekrem Hayri
rındadır, partisinin taktiğine uyacak-
silesiyle ortaya çıkmış, resmî tebliğin Üstündağ, Fethi Çelikbaş, Muammer tır; zira Parti demek hakikaten Gece
Tito Ankaradan ayrıldıktan çok Cavuşoğlu'lu hükümet, aksi halde di Kondu Mahallesi demek değildir. İş
sonra neşredilmiş olması, garda Men- ğer "temenni" lerin gerçekleşmesi bu safhaya getirildiğinden ve azara
deresle Köprülünün bir arada bulun- beklenebilir. Her halde neticenin he- başkaları yerine kendisi muhatap bı
mayısları gözden kaçmamıştır. men bugünlerde anlaşılacağı muhak- rakıldığından meydan okur ve müsta-
Herkes zanneder ki Köprülünün kaktır. Menderes, Gruptan sonra ka kilen adaylığını koyarak Çanakkaleye
Dış Politikayı idare ediş tarzından en binesini kafasında kurmuştur. Şimdi gider.
ziyade memnun olmıyan Hürriyet ga- kalan, bunun ilânından başka bir şey Yoklamada kazanmış olduğu hal-
zetesidir. Hayır! Bu, bizzat Mende- değildir. de, seçimde aldığı rey bir kaç binden
a
cy
pe
D.P.
A k o r d s u z sesler
A dnan Menderes, seçimler arefesin-
deki bütün nutuklarında arkada
bıraktığımız dört yılı bir intikal dev.
resi olarak göstermiştir. Şimdi, hem
de bu derece geniş bir ekseriyetle mil-
let tarafından iş başına getirileni daha
doğrusu orada bırakılan Demokrat
Parti, memlekette müstakar bir de
mokrasiyi kurmak mükellefiyeti altın-
dadır. Bunun kolay olmayacağı aşi
kârdır. Zira fiilî tek parti, totaliterli-
ğe giden yoldur ve milletçe kalkınma
lar mutlaka şef sistemini lüzumlu kıl-
maz.
Demokrat Parti içinde şimdiden
"muhalifleri cezalandırınız!" politikası
taraftarlarının seslerini duyurmakta
olmaları hüzün vericidir. Bunun en ti-
pik misali, Osman Şevki Çiçekdağın
geçen devre mebusu seçildiği ve fakat
bu sefer reylerini C.M.P.'ye veren
Kırşehir halkına:
"— Sizden hayır kalmadığı anlaşı
lıyor. Hakkınızda bir şeyler düşün-
meli!" tarzında sarfettiği sözlerdir.
Çiçekdağ, düşünülecek şeyi düşün
müştür bile: Kırşehir vilâyetini kaza-
lar halinde başka vilâyetlere bağla
mak, böylece massetmek! Bu teklif or.
a
taya atılmış, fakat hiç olmazsa şimdi-
lik - Allahtan! - iltifat görmemiştir.
Zihniyeti aynı, meali başka
sözleri bu sırada Naci Berkman da
cy
kaybettiği Malatya'da söylüyordu. Faik Ahmet Barutçu
Başka bir misal, seçimlerde C.H.P. Mecliste yokluğu hissedilecektir
den namzetliğini koyup ta kazanamı-
yan küçüklü büyüklü memurların va- lüzumunu - hiç olmazsa Reisicumhur"
ların seçim kampanyaları boyunca du-
zifelerinden alınmalarıdır. Bu husus
ta alâkalıların emir aldıkları, hem de rumlan bahsinde - açıkça belirtmiş- C. H. P.
bu emrin pek yüksekten geldiği haki- hatta peşin peşin o şekilde davranmış
kattir. tır. Bir Kelle aranıyor ,
İktidar çevreleri başka partiye bağ-
lılıklarını fiilen bildirmiş olan bir ta
Bu bakımdan Anayasanın,
Parti devrinden kalma Meclis Nizam
Tek H erhezimeti
hezimette, bir kellenin bu
ödemesi Osmanlı tari
pe
kım memurların devlet mekanizması namesinin tadili D.P. 'de zaruretine i- hinde anane haline gelmişti. Tarih te-
içinde dişlileri kırmak tehlikesi yarat nanılan tadillerdir. kerrürden ibaret olmalı. Şimdi de
tıklarını, alınan tedbirleri müdafaa Buna mukabil radyoya sıkı sıkıya Cumhuriyet Halk Partisinde bir kelle
sadedinde beyan etmektedirler. Hattâ sarılınmakta devam olunacağı, sızan aranmaktadır ve hemen de bulunmuş
bilhassa Amerikâda bu mekanizmanın haberlerden anlaşılmaktadır. tur: Nihad Erim!
iktidarla beraber değiştiği de hatırla Hikâye şöyle başlar:
tılmsktadır. Doğrudur da... Buna mu Büyük Kongre C. H. P. 1950 seçimlerini kaybet-
kabil su ofisteki bir memuru, şu ve
kâletteki bir şefi böyle bir sebeple te A dnan Menderesin Meclisin son"
bahar döneminden evvel D.P. Bü
yük Kongresini de toplayacağı ve Bü-
tikten sonra Kurultay toplanır. Genel
Başkanlık mevkiini hiç kimse müna
dirgin etmek, kanunları bir muayyen kaşa etmemektedir. Fakat fiilen Parti
tarzda telâkki manasına gelir ki, bu yük Zafer'in sağladığı prestij soğuma- teşkilâtına hâkim vaziyette bulunan
telâkki tarzının demokrasilerde mak- dan Partisinin delegelerinden de müs- Genel Sekreterlik için mücadele kapısı
bul görülmediği aşikârdır. takbel icraatı için "açık kart" isteye- açıktır, İki de namzet vardır: Şem-
Meclisteki mebusların yüzde dok. ceği belli olmuştur. Unutmamalıdır settin Günaltay ve Nihad Erim.
sanını sinesinde toplayan bir Parti bu ki Partinin Genel İdare Kurulu Baş Halbuki bir "Outsider", Kasım Gü-
şekilde hareket etmeden evvel - pren vekilin, bilhassa son Menderes kabine- lek kazanır.
sibinin münakaşası hariç - secim ka- sinin teşekkülüne kadar açıkça tenkid Buna rağmen, İsmet İnönünün ya-
nununu namzetliğini koyacak me edildiği tek yer, Menderesin de kaale kını bulunmanın verdiği kuvvetle Ni
murları evvelemirde istifaya mecbur aldığı tek kurul olduğu unutulmama- had Erim, partinin politikasını şahsen
edecek tarzda tadil etmelidir, ildir. çizmeye kalkar. Ulus gazetesinde de
Herhalde Büyük Kongrenin kulis tek ses olmamakla beraber gazetenin
Akordlu sesler leri hararetli mücadelelere sahne ola- idaresini elinde tuttuğundan umumî
F akat gene D.P. içinde demokra-
tik nizamların teamül olarak de-
çaktır ve bunun hazırlıklarına taraflar
şimdiden başlamışlardır. Tabiî hazır-
havayı o çizer.
Gazete, hele muhalefet ileri gelen-
ğil, beyaz üzerine siyah harflerle, ka- lıklar henüz temas safhasındadır ama leri için en büyük kuvvettir. Gazete
nunlar halinde memlekete getirilmesi Meclisin ilk günlerinde daha da geli ye hâkim olan, hiç olmazsa umumi
taraftarı bulunanlar çoktur. Bizzat şecektir, zira asıl tanışma o zaman efkâr önünde Partinin hâkimi gibi
Celâl Bayar, Anayasanın değiştirilmesi olacaktır. görünür; üstelik Parti, yüksek kade-
lun eline gecen her yetki Nihad Eri rihini mümkün olduğu kadar geçe at
min eline gitmektedir. Zira İsmet I- maya çabalamakta, "hezimetin mesu-
nönü hemen her meselede onun tara lü" nün düşmanları ise yalın kılıçla
fını, açıkça olmamakla beraber, ilti- onun üzerine yürümektedirler.
zam eder bir durum takınmaktadır. İsmet İnönü, mücadele azminden
Cezmi Türk bir şey kaybetmişe benzememekte
Nitekim. Serim Kampanyasının e-
dir. Şimdilik Nihad Erimi himayede
sasını da Nihad Erim tesbit eder. Gelemiyen biri daha hiç olmazsa manevî bakımdan - devam
Yanlış bir politika etmektedir. Kurultayda onu kollaya
c
lunsun diye verilen reylerdir ki onu
H P bu sırada iki yo! tutabi- bu kadar büyük ekseriyetle iktidara cağı da anlaşılıyor. Buna rağmen Ku
lirdi: Milletten, kuvvetli bir mu getirmiştir, rultay, Erimin kellesini mutlaka is
halefet teşkil etmek için rey isteyebi- terse, bundan evvelki misaller Inönü-
lir: milleti, iktidara mutlaka gelece «Yeni Ulus» «Halkçı» oluyor nün arzuya uyması ihtimalini daha
ğini söyleyerek reyini kendisine ver- Nihad Erim bu kadarla da iktifa kuvvetli bit ihtimal haline getirmek-
meye zorlayabilirdi. Nihad Erim, ikin- etmeyerek kendini Kocaelide tedir.
ci yolu tercih etti. sağlam görmediğinden ve "Ankara Her halde C. H. P. içindeki umumî
Düşüncesi şuydu: Totaliter iktidar Bizimdir" zannettiğinden, tepeden in arzu, işlerin yepyeni bir zihniyetle
millet üzerinde baskı yapmaktadır. me olarak İsmet Inönü'lü listede yeniden gözden geçirilmesi, bünyenin
Türkiye de muhaliflere hayat hakkı yer almıştır. Bu, Nihad Erim ismini hastalığının iyice teşhisi ile tedavi
yoktur. (Kendisinin ne kadar rahat listeleri için zaaf telâkki eden Ankara yoluna gidilmesidir.
yaşadığını unutuyordu). Halk, iktida- teşkilâtını da bir anda "Liderin göz- Şimdiden Cemil Said Barlas gibi
ra geleceğinden emin olmadığı bir desi" aleyhine çevirmiş, ihtilâf gazete- Parti ileri gelenleri bu arzuyu gazete
partiye rev vermekten korkacaktır. lere dahi aksetmiştir. Zaten teşkilâttan sütunlarında açığa vurmuşlardır. Teş
Ancak reylerinin "ekseriyet partisi" meselâ Fuad Börekçi, meselâ Hıfzı O- kilâttan yağan telgrafların bir kısmın
ne gideceği kanaatinde bulunursa, ğuz Bekata, Yeni Ulus ve onun sahibi da, eski zihniyete uyularak "bağlılık"
böyle bir hareketi yanar. O halde o- hakkında alenen en ağır şekilde " t e n - hisleri arzedilmekteyse de, diğerleri
na, C. H. P. nin iktidarı alacağı fik k i d ' ' l e r d e bulunmaktan geri kalma- sert tenkitleri ihtiva etmektedirler.
A K İ S
Hoşunuza Gittiyse
Hemen
ABONE OLUNUZ
10 A K İ S , 5 MAYIS 1954
DÜNYADA OLUP BİTENLER
Fransa Karar Arefesinde Uzak Doğu
Mücahit Topalak Cenevre Konferansı
H indiçinide, Vietmin kuvvetleri- yette siyasî bir hal tarzına varılması-
nin muhasarasına iki aya ya- na intizaren bir «ateş kes» anlaşması Gecen 18 Şubatta Berlinde A-
merika, İngiltere, Fransa ve
km bir zaman kahramanca mukave nın yapılması; Sovyet Rusya Dışişleri Vekilleri, kon-
met ettikten sonra, nihayet 7 mayısta 2 . Bu ateş kes emrinden sonra feransın nihaî tebliğini hazırladıkları
sukut eden Dien-Bien-Fu müstah- Vietnam topraklarının taksimine te- sırada Foster Dulles şu mühim nokta-
kem mevkiinin yarattığı hayal suku- vessül edilmesi; nın tebliğe ilâvesi için ısrar etmiş ve
tu hiç şüphesiz ki Cenevre konferan muvaffak da olmuştu:
3 " Cenevre konferansından son
sında cereyan eden müzakerelere ge ra kurulması tasarlanan Güney "26 Nisanda Cenevrede toplanacak
niş ölçüde tesir icra etmiştir. Bu Doğu Asya savunma sistemi ile han- olan konferansa Komünist Çinin de iş
tam bir askeri felâket olmasa bile, gi memleketler ilgileneceklerse, o tirak edecek olması, Çinin Amerika
psikolojik bakımdan batık müzakere- memleketlerin, Vietnam'da yeni te tarafından tanınması mânasına gelmi-
çilerin durumunu sarsacak ve karar essüs edecek olan hududu teminat yecektir."
ları tacil edebilecek mahiyette bir altına almaları. Komünist Çin, Amerika tarafından
hâdise sayılmak lâzım gelir. Bu a- tanınmıyacaktır. Komünist Çine hiç
rada, uzun zamandan beri münakaşa Taksim plânına muvazi olarak, bir tavizde bulunulmayacaktır. Ko-
mevzuu olan taksim plânının, bek Hayfung'u ve bu limanı Hanoi'ye münist Çin meşru bir rejim değildir,
lendiğinden daha çabuk açıklanma- bağlayan yolun beynelmilel statüye Evleviyetle beş büyük devletten biri
sı ve bir teklif şeklini alması ihtimali tâbi kılınması da bahis mevzuudur. de değildir. Binaenaleyh Cenevre kon-
vardır. Bu takdirde Hanoi de serbest şehir feransı şu veya bu şekilde beş büyük
Cenevre konferansını takip eden olacaktır. Esasen, daha evvel Fransa devletin buluştukları bir toplantı da
gazetecilerin hemen hepsi, konferans ile Milliyetçi Çin arasında aktedil- sayılamaz. Bu konferansa diğer ilgili
müzakerelerine muvazi olarak, böy miş olan bir anlaşma gereğince, eski- memleketlerle birlikte Çin de ancak
le bir taksim plânı üzerinde çalışıl- denberi güney batı Çinin çıkış li davet edilecektir.
makta olduğunda müttefiktirler, manı sayılan Hayfung serbest limanı Çin Büyük Devlet midir?
hattâ bu gazetecilerden bazıları, batı statüsüne bağlı idi. Bilâhare, Çinde
Ular tarafından böyle bir teklif ileri vaziyete komünistlerin hâkim olma-
sürülecek olursa, komünist blokun, ları üzerine bu anlaşma feshedilmiş-
T ebliği pek az kimse okudu ve
yine okuyanlardan pek azı A-
a
merikanın ısrar ettiği bu noktayı de
bunu pek muhtemel olarak müsait tir. Şimdi, Vietnam'ın taksimi plânı ğerlendirebildi. Buna mukabil, çın çın
karşılıyacağı fikrini izhar ediyorlar. ile beraber, Hanoi - Hayfung hattı- öten komünist propagandasını herkes
Onların kanaatince, Sovyet Rusya na yine eski statünün iadesi de duydu:
kadar komünist Çinin de, Vietmin'in mümkün görülmektedir.
Rusya, nihayet Amerikaya Komü-
cy
İ
de, Hindicini ihtilâfının beynelmilel
bir mâhiyet kazanmasında menfaat- ngilizlere atfolunan plânda, nist Çini büyük devlet olarak kabul
leri yoktur. Binaenaleyh, batılılar taksim hattının nereden geç ettirmiştir. Delili mi? İşte Cenevre
mesi lâzım geldiğine dair bir sara- Konferansı...
tarafından taksim esasına müstenit hat yoktur. Şüphesiz ki bu husus,
bir tetkike tâbi olması ve müsait kar- müzakerelere halel vermemek mak- Batılılar da bu propagandaya karşı
bir tetkike tâbi olması ve mksait kar sadiyle müphem bırakılmıştır ve ko gelmek istediler. Pek muvaffak oluna-
şılanması ihtimali çok kuvvetlidir. madı.
nu üzerinde - müzakere açılırsa .
indiçini savaşına müzakere yo- Çinle tartışmaların cereyan edeceği Rusya, konferans hazırlıkları için
H luyla bulunacak bir hal tarzı şüphesizdir. Zira Fransızların, bu Komünist Çinin de fikrini almak iste-
çerçevesi içinde taksim cihetine nasıl hattın mümkün olduğu kadar şimal- diğini söylüyor, bu yüzden cevaplarını
pe
gidilebilir? Bunun için elde bazı de, komünistlerin ise cenuba daha geciktiriyor, velhasıl, her fırsattan is
plân taslakları vardır. Bunlardan yakın bir yerde tesbit edilmesini is- tifade ederek Çinin, konferansa bü-
biri uzun zamandan beri Ingiltereye teyecekleri, aşikârdır. Bununla be- yük devletlerden biri olarak gittiğine
affolunan plândır ki, üzerinde en raber, ciddî sayılabilecek Fransız umumî efkârı inandırmaya çalışıyor-
çok durulan da budur. kaynaklarında izhar olunan bir ka du. Muvaffak da oluyordu.
İngiltere, Cenevre konferansın- naate göre, böyle bir taksim plânı İşin aslı aranırsa, bu muvaffakiyet-
dan evvel komünist Çine bir ihtarda tahakkuk ettirilirse, hududun 20 nci te, batılıların reaksiyonları arasındaki
bulunulması ve Güney . Doğu Asya- arz dairesinden geçmesi en muvafık farkın da rolü yok değildir. İngiltere
da müttehit bir hareket tarzı tayin şekil olacaktır. Zira, aynı kaynaklara zaten 950 den beri Komünist Çini ta
edilmesi hakkında Amerikalılar tara- göre, 20 nci arz dairesi, yarımadanın nımıştır. Çin nedir İngiltere için? Kı-
fmdan ileri sürülen teklifi ve Hindi- en dar yerine rastlamaktadır. Bu su ta üzerindeki 400 milyon sterling men-
çiniye siyasî ve asker! müdahalede retle nisbeten kısa bir hudut hattnı faat. Komünist Çin bu İngiliz menfaat-
bulunmak için vaki telkini reddettik muhafaza etmek lâzım gelecektir Bu lerini tanırsa, Komünist Çin, İngilte
ten sonra, bu meselede ehemmiyeti ise Vietnam kadar, bu yeni hududu reye Asyada ticaret yapmak imkânla-
gün günden artan bir rol oynamak- teminat altına alacak olan devletle- rını verirse, mesele yok. İster büyük-
ta ve halen Cenevre konferansında rin de işini kolaylaştıracaktır. ister küçük devlet olsun,
batılıların komünist blok ve bilhas Komünist Çin, Fransa içîn nedir?
sa komünist Çinle irtibatlarını te Lâkin, Fransa yı bulaşmış olduğu Hindicini... Komünist Çin, Hindicini-
min etmektedir. Zira Intriltere, bü- Hindicini belâsından kurtaracak ye- deki âsi kuvvetleri desteklemekten
yük batılılar arasında, komünist Çi- gâne care olan bu plânın tahakkuku- vazgeçsin, bu suretle Fransa nefes al-
ni tanımış ölen yegâne devlettir. Bu na başlıca iki mâni vardır. Bunlardan sın da, ne olursa olsun. Komünist
itibarla, Hindiçinin taksimi ile il- birincisi, Hindiçni savaşına devam Çin büyük de olsa küçük de olsa
gili plânlardan birincisinin de İngilte- edilmesini isteyen Amerikanın tav Fransa için ancak Hindiçinide, Hin-
reden sâdır olması normal görünmek- rıdır. Son hâdiselerden sonra bu tav- diçnideki müdahalesi kadar mevcut-
tedir. Bu plânın, tamamen İngiliz rın ne dereceye kadar değişmiş oldu- tur. Pekin, elini Ho Şi Min'den çeke-
eseri olmasa bile, esas itibariyle şu ğu iyice anlaşılamamıştır. cek olsa, Fransa Avrupada da derin
noktaları ihtiva ettiği biliniyor. Diğer mania da bizzat Vietnam bir nefes alabilecek ve ... şu mahut
1 . Komünistlerle umumi mahi- hükümetinin itirazıdır. Avrupa Savunma Camiasını tasdik
bahsinde Amerika ile daha serbest
ğüne kanaat getirdiği dakikada komü landı. Toplantıya kara, hava ve deniz tezler ileri sürüldü.
nist blok harbi göze alabilecektir. kurmay subayları da iştirak ediyor Almanya plânının Çince Nüshası
Harp Çıkar!. Sesleri.. lardı. örenin sulh içinde birleştirilmesi
K omünist propagandasına karşı Bu sırada Vaşingtonda Başkan
Eisenhower millî güvenlik konseyini
K ile ilgili komünist plânını Ku-
başlangıçta bu görüş ve davranış zey - Kore murahhas heyeti izah etti.
farkı yardı. Konferanstan az evvel Pa- perşembe günü için Beyaz Sarayda Bu plâna göre: 1) Altı ay içinde bü-
riste Atlantik Paktı Konseyi toplandı- toplantıya davet etmişti. Başkan: tün yabancı kuvvetler Koreyi terkede-
ğı zaman bu fark bir ihtilâf derecesin- «Mühim kararlar günündeyiz» diyor- cekler; 2) İki Kore parlâmentosundan
de gelişti. du. ayrılacak heyetlerin teşkil edecekleri
Dulles 5 nisanda söylediği bir nu
tukta batılı memleketlerin Komünist
Çine müştereken bir ihtarda bulun
i ngiliz Kabinesi pazar günü öğ-
leden sonra da bir toplantı yap
tı ve oturum geç vakitlere kadar sür-
muhtelit bir komisyon seçim yapacak;
3) Birleşmiş Milletler hiçbir işe karış-
mıyacaklar.
malarını ve Güney . Doğu Asyada dü. Hindiçiniye müdahale teklifi gö Sovyetlerin Berlin konferansında
müttehit bir hareket tayin etmelerini rüşülüyordu. Almanyanın birleştirilmesi için ileri
istemişti. Komünist Çinin bir seri mü- sürdükleri tezin aynı.
Vaşington, İngiliz hükümetinin ka- Buna karşılık, batılıların tezi de yi
tecavizleri desteklemesine müsaade e- rarmı tacil etmek ve bu kararı biran
dilmiyecekti. ne Berlin konferansında ileri sürdük-
evvel öğrenmek için, Nato manevrala leri plâna müşabih.
Fakat Avrupalı memleketler: Bu rını takip etmek üzere Parise gitmiş
harptir... diye bağrıştılar. Ortada bir ortalama tez var ki, keş-
olan Amerikan Kurmay Başkanları ke olmasaydı, zira batılılar arasında
Amerika, Hindiçiniye doğrudan Heyeti Reisi Amiral Radford'a Lon İhtilâf çıkardı:
doğruya müdahaleye meylediyordu. dra yoluyla Vaşingtona dönüş emri Avustralyanın tezi. Bunu müttefik-
Fakat bunu tek başına yapamazdı. verdi. Radford Londrada, İngiliz kara, lerin çoğu kabul ettiği halde Güney
Bu zarureti ne Amerikan umumî ef hava ve deniz kurmay başkanları ile Kore Başkanı Singman Ri reddediyor.
kârına, ne de Amerikan Kongresine görüştü. Bunlar, bir gün evvel kabine Kendi zaviyesinden haklı da. Çünkü
kabul ettirmek mümkündü. Bu mü- toplantısına iştirak eden kumandanlar- Avustralyaya ait olan bu plân gereğin
dahale ancak milletlerarası bir muza- dı. ce, yalnız Kuzey . Korede değil, ayni
haretin çerçevesi dahilinde, buna müs Hayır. İngiltere Cenevre konferan- zamanda Güney Korede de - hem de
teniden olabilirdi. sından evvel Hindiçinide hiçbir askerî Birleşmiş Milletlerin nezareti altında
c
lak surette Ri idaresinin çökmesi de- tetkik mevzuu olacağında şüphe yok-
mektir. Halbuki, ihtiyar başkan için enevre konferansından iki gün
tu. Bu bakımdan Kolomboyu, Cenev-
kendi idaresini bütün Koreye teşmil sonra 28 nisanda Seylânın mer
renin yardımcısı saymak bile müm
etmek, Korenin birlestirilmesinden kezinde toplanan Kolombo konferansı-
k ü n d ü . Zira Cenevrede Hindicini me-
çok d a h a m ü h i m görünüyor: Koyun na bidayette Cenevre konferansına ra
selesinin müzakeresine bir türlü baş
can derdinde, kasap... kip konferans nazariyle bakıldı. Bu
lanamamış olmasına mukabil, Asyalı
İşte bu İhtilâfa çare bulmak için konferansa Cenevreye gitmemiş olan
Başvekiller, d a h a evvel Nehru, tara-
şimdi dokuzlu b i r komite kurulmuş Asya memleketlerinin Başvekilleri iş-
fından ileri sürülmüş olan plân üze
bulunuyor. Bir de komünistlerle gö tirak ediyordu: Hindistan, Pakistan,
rinde bu işi d e r h a l ele alabilecekler-
rüşmek üzere yedili bir komite var. Birmanya, Endonezya ve Seylân, gün
di. Cenevrede, Ingilterenin komünist
Kore meselesi konferansta u y k u - demsiz bir toplantıda bütün Asya me-
Çini tanımış olması hasebiyle, Cinle
dadır. selelerini müzakere edeceklerdi. Bu
en kolay irtibat tesis edebilen ve bu
suretle - bilhassa Amerikan siyaseti-
nin yukarıda belirtilen sebepler yüzün
den bocalar h a l e gelmesi üzerine
b ü t ü n insiyatifi eline alınış görünen
Eden, Kolombo ile Cenevre arasında
bir irtibat kurmayı düşünmüş ve Ko-
lombodaki Başvekillere birer mesaj
göndermek suretiyle buna teşebbüs
etmiştir.
Kolombo, m ü ş a h h a s neticelere ya
ramadan dağılmış ve Hindicini mese
lesini de yine Cenevreye havale etmiş
bulunuyor. Lâkin Eden'in tesis ettiği
irtibatın değeri bakidir. Zira şimdi,
Hindicini meselesinde ne kadar giz-
lenilmeğe çalışılırsa çalışılsın bir
taksim plânı üzerinde durulduğu bili
niyor. Taksim haddizatinde bir şeyi i-
fade etmez. Bunu teminat altına ala-
cak siyasî garantiler lâzımdır. İşte bu
garantilerle ilgilendirilmek suretiyle
a
beş Asyalı devlet Hindicini işine bu-
laştırılabilir ve oradan hareketle Gü
ney - Doğu Asya için tasarlanan teda-
füi paktla da alâkadar kılnabilirler.
cy
Taksim: tampon devletlerin yeni esası
debilir. Çünkü bu bir hâkimiyet ta ken tabiatiyle ziraî kalkınmada ma- almalı ki, başka sahalara gitsin;
sarrufudur Yukarıda belirtilen şart nivelâ rolünü oynayacak ziraî kre biran için sırf bizim müstahsillerimi-
ların kâffesini haiz ve binnetice diyi artırmağa karar verdi ve 1953 ze rekabet için gelmek istendiğini
memleket için son derece müsait gö- senesinin son aylarında 1 milyar farzedelim, bu takdirde dahi her
rünen bir yatırım teklifi de reddolu- 172 milyona çıkardı. Acaba Ziraat müracaatı memleket menfaatlerine
nabilir. Kanunda, hiçbir veçhile, ya Bankası, ikraz ettiği paraları geriye uygunluğu bakımından tetkik eden
bancı sermaye yatırımı için bir açık alamadı mı? Bunun cevabını ver çeşitli mercilerle karşılaşacaktır.
kapı politikası yer almış değildir. Esa mek için bankanın tahsilat nisbetini Nitekim bu şekilde gelen ilk
sen kanun, hükümete verilen bir selâ- ele almak lâzımdır. Ziraat Banka- yabancı sermaye, İstanbul Bakırköy-
hiyyet kanunudur. Başka türlü olma- sının son tesbit ettiği ikraz ve tah de nebatî yağ imal için gelen Hol
sı da doğru olmazdı; çünkü, memleke silat rakamlarına göre tahsilat nis- landa sermayesidir. Bu suretle pa-
tin iktisadiyatı her zaman birbirinden beti yüzde 90 dır. Demek oluyor ki, muk veya tütünle ziraate gelmez.
çok farklı şartlar içerisinde bulunur. köylünün aldığı borçları iade ede. rulan fabrika ile Türk ayçiçeği müs
İktisadî inkişaf, farklı şartlar içinde memesi, umumî olarak, varit değil tahsilinin mahsulü değerlendirilmiş,
cereyan eder. O kadar ki, bugün ka dir. bugün bir çoklarımızın kullandığı
bul edilen bir teklifin mümasili, bir (Sana) ve (Vita) yağlariyle müsteh
sene sonra reddedilmek veya bugün like sıhhî ve ucuz bir yağ temin et-
reddedilen bir teklif, bir sene sonra miş ve kış mevsimlerinde mütema
umhuriyet Halk Partisinin
kabul edilmek, memleket iktisadiyatı
İçin daha isabetli görülebilir. Bütün C üzerinde durduğu ikinci bir
mevzu Demokrat iktidarın acele bir
diyen artan şark yağlarının spekü-
lâsyon maddesi olmaktan kurtar
bunlar, önceden tayini caiz ve müm- mıştır.
kün olmayan türlü çetin şartlara tâbi kanun çıkararak yabancı sermayeyi Binaenaleyh yabancı sermayenin
olarak tetkik edilmek lâzım gelen mev- memlekete celbederken, zirai sahayı gelişinden korkmamak, onu önle-
zulardır. Yabancı sermaye yatırımı bundan hariç tutmamaları netice- mek, frenlemek değil, bilâkis ona
teklifleri, her defasında, ayrı ayrı, sinde yabancı sermayenin ziraate memleketin ihtiyaçlarına en uygun
iktisadî hayatımızın şartları, icapları bilhassa toprak işletmelerine girme-
ve imkânlarına göre mütalea edilerek sine ve dolayısiyle eski kapitülâs- (Devamı 34 üncü sayfada)
B umgaühni yverilen
Kâtibinden teşekkül eden Yabancı Ser- da kötü tatbik edilmek suretiyle çok imtiyazların h a k i k î
mayeyi Teşvik Komitesi, lüzum gör- fena neticeler verebilir. Yabancı ser. e t i nedir?
d ü ğ ü tekdirde, diğer vekâlet ve m ü
mayeyi teşvik k a n u n u da, mücerred K a n u n iyi tetkik edildiği takdirde
esseseler mümessillerinin de mütalea-
bir k a n u n olmayıp, h a k i k i m â n a ve görülür ki, T ü r k i y e Hükümeti müna
sını alarak, talepleri tetkik eder ve
değerini ancak tatbikatta bulabilecek sip göreceği ve lüzumlu vasıfları h a i z
b i r k a r a r a bağlar. Komitenin k a r a r ı
tir. Ancak şurası kati olarak söylene yabancı şirketlere d ö r t nevi müsaade
müsbet ise, keyfiyet, İktisat ve Ticaret
bilir ki, k a n u n , memleketimiz için verebilir:
Vekâletince, kararnamesi alınmak ü-
zere Başvekâlete yazılır ve böylece ya- fevkalâde müsbet ve feyizli neticeler 1 . Jeolojik ve jeofizik araştırma
bancı sermaye yatırımı teklifi ancak verecek bir tatbik tarzı için müsait müsaadesi,
İcra Vekilleri Heyetinin karariyle tas h ü k ü m l e r i ihtiva etmektedir. Elverir 2 . Petrol istikşafı müsaadesi,
vip olunur ve tekemmül e d e r . ki, h ü k ü m e t l e r , b u n u iyi tatbik ede- 3 - Petrol işletme müsaadesi,
bilsinler; ç ü n k ü k a n u n , geniş imkân- 4 - Rafineri ve Pipe-Line kurma
Komitenin kararı menfi ise, yani lara s a h i p ve fakat çok geri kalmış o- müsaadesi.
talep reddedilmişse, ilgililer, Maliye lan memleketimizin b u g ü n k ü süratli B u g ü n için verilen ve verilebilecek
ve İktisat ve Ticaret ve İşletmeler Ve kalkınma davasında şiddetle m u h t a ç olan müsaadeler 1 ve 4 üncü m a d d e
killerinden m ü r e k k e p üç kişilik he- olduğumuz sermaye ihtiyacını karşı lerde gösterilen müsaadelerdir. Soconi
y e t nezdinde itirazda bulunabilirler. lamağa imkân vermektedir. ve Shell b u n l a r d a n birincisini almış
Bu üç Vekilden mürekkep heyetin lardır. İkinci ve ü ç ü n c ü müsaadele
kararına göre, teklif ya komitenin ka-
rarı veçhile reddedilir, veya, komite Petrol rin verilebilmesi için h u s u s î b i r ni
zamname lâzımdır ve bu, h a l e n Ame-
kararı bozularak, İcra Vekilleri Heyeti rikada bizim mütehassıslarımız tara
İlk İmtiyazların Mâhiyeti fından h a z ı r l a n m a k t a d ı r . Temmuzdan
s
k a r a n alınmak üzere, Başvekâlete bil
dirilir. eçimlerin ilk neticeleriyle be- evvel de bitmesi b a h i s mevzuu değil-
Nitekim nisan ayının sonuna ka raber, yabancı firmalara T ü r k i - dir.
kik etmek üzere Amerika'ya gönde hakkında ulu orta hükümlerinden selelerinden biri şimdi budur. Öyle
rilmiştir. biridir ve çok defa haksızdır. bir mesele ki, halli hiç te zor değil
İlk »kul eldeki programlara ve dir, sadece hareket beklemektedir..
Üniversite talimatnamelere göre vazifesini aza Son, yıllarda İngiltere ve Alman-
mî gayretle yapıyor. Fakat yedi yaşı ya'da tatbik edilen bir usulü kolay
na kadar "eğitim" bakımından pek ca, biz de kendi şartlarımıza uydurup
C o l u m b i a 200 Y a ş ı n d a az ihtimam görmüş veya hiç gör alabiliriz. Meselâ şöyle yapılabilir:
p ek çok New.Yorklu için 1754 se-
nesinde «Gazette» de çıkan i-
memiş yüzlerce çocuğun her birinin İlk okulun son sınıfındaki çocuk-
en yüksek ayarda bir vatandaş nam lardan daha baştan itibaren zekâ,
lân, görünüşte fazla bir şey ifade et zedi haline getirilmesi imkânsız kabiliyet ve devamlı çalışkanlık ba
miyordu. Gazete, temmuz ayı içinde dır. Bu, dünyanın başka memleket kımlarından orta okul ve lise tah
yeni bir kolejin açılacağını haber veri* lerinde de derece derece böyledir. siline istidatlı görünenleri sınıf mu
yordu. Kayıt günü gelince, sadece Zaten ilkokulun vazifesi çocuğu, allimleri seçebilir. Seçilen çocukların
sekiz genç müracaat etti. O zamanlar ortalama vatandaş için millet ferdi listesi etraflı bir raporla ilk okulun
tek bir binası dahi bulunmayan bu olarak bilinmedi gereken temel bulunduğu yerdeki okullara gönde
müessese, şimdi Amerikanın hem ta- bilgiler ve cemiyet içinde insanca rilir. Kayıt zamanında bu listelerde
lebe adedi (25 bin), hem de zengin- yaşamak için zaruri olan medeni iti- ki çocuklar, bir test yoklamasından
lik bakımından (113,589 —957.37 do yatlarla cihazlamaktan ibarettir. geçirilerek orta okula kabul edilirler.
lar) dördüncü vaziyette olan Colum Çocuğu daha yüksek tahsil kademe Orta'lardan liseye gidecekler için
bia Üniversitesidir. Başlangıçta, orta- lerine hazırlamak ta bu vazifenin de orta okul Öğretmen kurulları yi
da ancak iman vardı. Bir de Yeni İn- şümulü içine girer. ne zekâ, kabiliyet ve devamlı çalışma
giltere bölgesinin merkezi New-York Fakat ilkokulu bitiren her çocu esaslarına göre bir seçme yaparlar
böyle bir üniversite için en münasip ğun daha yüksek tahsile gitmesi ve namzet listesini etraflı bir raporla
mevki idi. mümkün olmuyor. Esaslı ve türlü orta okulun bulunduğu yerdeki li
Colombia Üniversitesi bu sene iki sebeplerden ileri gelen bu hal, bize selere tevdi ederler. Listedeki nam
yüzüncü kuruluş yılını kutlamaktadır. mahsus değildir. Bu her yerde böy zetler, - yine testleri yoklanarak -,
Üniversite, hâlâ bütün kuvvetini ve ledir. Burada bir mesele ile karşıla- lise sınıflarına kabul edilirler.
hususiyetini içinde büyüyüp geliştiği
l a n b ü t ü n spesyaliteleri b i r tarafa
bırakarak son zamanlarda büyük
önem kazanan bir kaç ilâcın ismini
hatırlatmakla yetineceğiz:
Veratrin, veriloid, vertavis, po-
tasyom sülfosiyanat, potasyom ti-
yosiyanat, hiderjin, tetraetilam-
monyom, dibenamin, pentakin.
Bu ilâçlardan en çok hexame-
tonyom, v e r a t r u m deriveleri, apre-
solin veya nepresol ve serpasil
(raudixin) üzerinde durulmakta
dır. B u n l a r ayrı ayrı değil de bir
likte kullanılmakta, bu suretle h e m
zehirli tesirleri azalmakta, h e m de
ilâçların özel ve hayırlı etkileri
birbirine eklenmektedir.
Hipertansiyonu yenmek ve h e r
yıl b i r çok insanın h a y a t ı n a k ı y a n
bu önemli hastalığa b i r çare bular
bilmek için insan zekâsı ilâç fir-
malarına önderlik etmektedir. H e
kimlik sanatının yorulmaz araştırı
cıları b ü t ü n dikkatlerini b u konu
ya yöneltmişlerdir. Tansiyonu yük
s e k hastalara şimdiden şifalar di Pindal Mamutu
leriz. Hastalıklarının devası birkaç Not: Bu resmin orijinalinde kalb yerinde bir siyah sekil vardı. Fakat
yıl içinde m u h a k k a k bulunacaktır. bizim klişeciler bile ilk insanın kalbi bileceğine İhtimal vermediklerinden
onu leke zannedip silmişler. Artık anlayınız!.
s
dakikada yaptınız mı, hayat dolu elli Rusyadaki Sergi şının Moskova Kızıl Roza Mensucat
tane dakika kazandınız demektir. Elli on zamanlarda Rusyada istihlâk Fabrikasının mamulâtından olduğu da
dakikayı meselâ beş bin liralık bir maddelerinin sürümünde bir ar- tasrih edilmişti. Beden, metresi 131
sermaye ile mukayese ederseniz, bu tış da müşahede edilmemekte değil rubleye mal olan bir satenden yapıl-
vaktinizi saatin akreple yelkovanını dir. Ama, ellerinde işçi bonoları ol mıştı; eteğin krep dö şin'inin metresi
seyretmekle geçirmeniz o beş bin lira- mayanlar için bu maddelerin fiyatları ise aşağı yukarı 115 ruble ediyordu.
yi bir kibritle tutuşturmanız kadar öylesine yüksektir ki, yanlarına yak- Halkın nazarı dikkatini çeken bir
münasebetsiz bir hareket olur. Sene laşmaya imkân yoktur. elbise daha da, mor ipekten mamul,
ler boyunca vâki icadların, makinele New.York Times'in Moskovadaki V şeklinde çok derin dekolteli, geniş
rin, elektriğin ve diğer keşiflerin sırf hususî muhabiri Harrison E. Salis- etekli bir gece tuvaleti olmuştur; elbi
size bu israf imkânını sağlamak için bury'nin bildirdiğine göre geçenlerde senin belie de lila ve yeşil renkli yap
gerçekleştirildiğini zannediyorsanız, Rus başkentinin bütün sokaklarını do ma bir çiçek oturtulmuştu. Kumaşlar
pek yanılıyorsunuz. natan afişler ve tekmil gazetelerde çı Kuzak ipek kombinasının malı idi; bu
Erkekleri kızdıran da, galiba bu kan kocaman ilânlar sayesinde Kızıl müessese, boya vermez krep dö Şine-
dur. Meydandaki büyük devlet mağazaları- rinin metresini 110 rubleye satmakta,
na mahşerî bir kalabalık celbedilmiş- dır.
tir. O kadar ki, intizamı temin için si
Moda lâhlı muhafızlar her an müdahaleye Teşhir edilmiş eşyaların arasında
hazır Vaziyette tetikte bulunmuşlar görülmeye değer bir de ev kıyafeti
Bir de Rus Modası Varmış dır. Bir hadise olmadıysa, bu, pırıl vardı. Üstü eflâtun, astarı beyaz ipek,
er memleketin modası az çok yakası kalkık bir fırfırdan ibaret, be
H bilinir. Her memleket kadınının
nasıl giyindiği, nasıl süslendiği ve
linde muazzam bir beyaz kamelya!
Sırtına deri bir ceket giymiş, ayağı ça-
bu işler için ne gibi imkânlara malik rıklı ihtiyar bir köylücağızın gözleri,
bulunduğu az çok bilinir. Demir perde bu ev kıyafetine baktıkça nerede ise
gerisi memleketleri müstesna! Şimdi yerinden fırlayacaktı.
bu perde aralanmış vaziyettedir ve Ağır ve kalın kadifeler 140 ilâ 210
Ruslar, Moda sahasında ne vaziyette ruble arasındaydı.
bulunduklarını nihayet faşetmişlerdir. Birinci katta, hususî bir surette
Bu vaziyetin pek parlak olmadığını lavanta ve allıklar satılıyordu; hattâ
hemen söylemek lâzım. Ama, hiç ol- ve hattâ, isteyen müşterilere burada,
mazsa anlaşılmıştır ki, Rus kadını da bedava olarak bu malların kullanış
giyinme merakım muhafaza etmekte tarzına dair mütehassıslar tarafından
dir. Tabiî "standardize" bir merak! bazı izah ve tavsiyelerde de bulunu-
Demir Perde gerisinde her şey gibi luyordu-
a
zevkler ve moda da "marksizme" e Tezgâhların üstünde düzinelerle
uymak zorundadır. lavanta, tuvalet suyu, podra, allık, du
dak boyası, çeşitleri, duşta kullanılacak
Bundan bir müddet evvel New mavi lâstikten başlıklar bile mevcut
York'un en büyük mağazalarından tu.
cy
biri olan "Bonwit Teller", sekiz came-
Malların bir çoğu çok süslü kutu-
kânının her birinde fiyatlariyle birlik- larda ve şişelerde takdim edilmişti.
te birer Amerikan ve birer Rus malı Meselâ "Kızıl Ordu Jübilesi" isimli
elbiseyi yanyana teşhir etmiştir. Mü- lavantanın şişesi kırmızı ve yaldızlı
esseseye bu mukayese fikrini veren idi. Leningrad Itriyat Müstahsilleri
Moskovadaki Amerika Büyük Elçisi- Birliği mamulâtından "Bekle beni" he-
nin refikası Mrs. Kirk olmuştur. diyelik allık takımının fiyatı 6 ruble
Mrs. Kirk Moskova'da hazır elbise 50 kopek! "Altın Yıldız" ismindeki içi
satan büyük mağazalardan birinden kırmızı kadife, üstü altın yaldızlı he-
pe
bir tayyör, bir manto, bir yün kazak diyelik kutunun fiyatı 173 ruble. Di
ve çocuk elbiseleri almış. Bir Ameri ğer çeşitler de "Kızıl Moskova'nın
kalı sekreter haftada 47 dolar, Rus ruhu", "Balıkçının Peri Masalı" ve
sekreteri ise bunun yarısı kadar para "Uç Git'' idi.
kazandığından, Rus sekreterinin Ame Hepsi iyyidi de, halk için bunları
rikalı meslekdaşı ayarında giyinmesi- satın almak imkânı yoktu ve işte, bu
nin imkânsız olduğuna hükmetmiş, iş- fena idi.
te bu elbiselerdir ki Bonwit Teller'in
camekânları önüne yüzlerce meraklıyı
toplamıştır. Ecnebi Âlem
Bonwit müessesesinin hesapladığı -
Rus Modası
na göre, Amerikalı bir sekreter, bir Moskovada da defile yapılıyor Amerikan Sefiresinin kabulü
tayyör almak için bir bucuk hafta, skiden, sefir, sefire denildi mi
bir manto almak için de iki haftalığı
pırıl satenlerin ve ipeklilerin gözleri
kamaştırmış bulunmasındandır. Ka E insanın gözünün önüne debdebe
nı harcar, Rus sekreteri ise tayyör i- maşma, Ruslara bir de ürkeklik ver- li, tantanalı, adeta başka bir âlemin
çin beş haftalığından fazla, manto için mistir. malı olan yanına varılmaz birer mah
de altı haftalığından fazlasını sarfet- İşte, New.York Times muhabirinin lûk, sefaret binası deyince de koca
mektedir. anlattıkları: duvarlar arkasından esrarengiz bir
Bonwit mağazalarının önü bu müd- Büyük salonun şeref mevkiini Rus- saray gelirdi.
det zarfında o kadar kalabalık olmuş yanın medarı iftiharı olan ipeklerle O zamanlardan beri, dünyada bir
tur ki 2 polis daimî surette intizamı sarılmış mumdan mankenler işgal edi hayli değişiklikler oldu, telâkkilerimi
muhafaza etmekle vazifelendirilmiştir. yordu. Bunların birine, bedeni beyaz, zin büyük bir kısmı değişti; meselâ,
Dükkânın birçok müstahdemi de mü yere kadar uzun eteği herbiri ayrı sürat telâkkimiz, doğru - yanlış te
temadiyen halka, Moskovalı sekrete- ayrı renkte plilerle süslenmiş bir ge- lâkkimiz, kadın - erkek müsavatı,
rin bütçesini nasıl tanzim ettiğini — ce elbisesi geçirilmişti, öyle,bir elbise cumhuriyetlerin krallıklara tercihi v.s.
daha doğrusu edemediğini — izah e- ki önünden geçen halkın üzerine bir v.s.. Saysak sonu gelmez, iyi, kötü
den muhtelif matbua dağıtmışlardır. huşu çöküveriyordu. Elbisenin kuma- (Devamı 33 ncü sayfada)
TUTSAK DÜŞÜNCE
(La Pense Captive.Czeslaw MILOZS
(Gallimard, 335 S.. 650 frs.)
tutturamayan ikinci, üçüncü sınıf or maz, ortası olmaması lâzımdır. Bir atı, saray muaşereti zikredilmektedir.
kestra şeflerini, rejisörlerini topla, "Beckmesser" hüviyetine bürünerek, Bütün bunları, 22 yaşında köyden şeh
bunları bol paralar vererek memleke hiçbir şey beğenmemek gayreti güt re gelen fair delikanlının iki senede
timize getir ve bundan sonra da ne bir mek aklımızdan bile geçmez, fakat bu öğrenmiş olması süphe ile karşılan
doğru dürüst konser dinle, ne de bir mevsimde temsil edilen operaların - maktadır Tenkitçi John Bright: "Strat
opera seyret. Tez hep aynıdır: Halk bir fordlu William Shakespeare'in Ham
bir bakıma "Lucia" baric - ve bu ope-
şey anlamaz, istediğimizi yaparız. "La let veya Leare'i yazdığına kim inanır
ralarda oynıyan sanatkârların - yine sa delidir" demektedir. Hayat hikâye
Traviata" da bu düşünce ile sahneye Ferhan Onat hariç - umumiyetle kötü
konulmuştur. Bundan dolayı tenkid sini anlattığımız Shakespeare ile
oldukları, zayıf oldukları fairer vakıaShakespeare imzasını taşıyan eserler
bakımından üzerinde durulmaya bile dır ve "La Traviata" da kötülükte ve
değmez. Sözde modern dekorlar - Ver- kıyaslanınca : Schlegel ve John
zayıflıkta bunların hepsine tüy diktir- Bright ile aynı fikirde olan Charles
di'nin modernlikle ne alâkası var miştir. "Harika ses", "essiz hançere",
dır? -, sözde bale - sahnede bir erkek, Dickens. W. E. Gladstone, Mark
"dâhi sanatkâr"... Bu lâfları bırakalım Twain, Emerson ve taraftarlarına hak
dört kısın ileri geri adım atması, kol da Devlet Operasını bugünkü zavallı
larım havada titretmesi bale midir? -, vermek icabeder.
durumdan kurtarmaya bakalım.
sözde bir libretto tercümesi - prozodi Shakespeare, Straffordlu köylü de-
namına hiç bir şey bulunmayan bu ğilse, kimdir?
tercüme, muvafık bir tercüme mi Tiyatro Bir çokları Sir Frances Bacon'u
dir? , sözde Violetta'nın ahü-eninleri bu makama lâyık görmektedirler. Fil
- öyle bir Violetta ki (Belkis Aran), Shakespeare Yıldönümü hakika üç sene arayla Bacon da aynı
1850 Parisinin asîl bir kurtizanı oldu devirde yaşamıştır. Hallam; Bacon i-
ğuna bin şahit ister , sözde bir Alfre ecen sene Stratford'da Shakes-
do - gene, ateşli ve heyecanlı Armand G eare'in 389 ncu doğum günü kut- çin, «insanlığın en büyüğü, en akıl-
lısı..». Pope de, «Lord Bacon İngilte
Duval (Doğan Onat) bu mudur? Ses lanırken festival komitesine şu telgraf
geldi: re'nin ve belki de herhangi bîr mem-
yok, oyun yok - yalnız Germont (Rız leketin yetiştirdiği en büyük dâhidir»
kı Ar) iyi bir Bariton. Hangisini saya «Nice nice mes'ut seneler, ihtiyar diyor.
lım, başrejisörün saçmaları bir tane sahtekâr!..» imza: «Frances.» Bütün bu iddialara rağmen ölümü
değil ki.. Ne kahramanlarım bulabil Bu telgrafın Shakespaere biyografya nün 338 nci yıldönümünün kutlandığı
miş, ne de "mis.en.scene" diye bir sını bir türlü yazdırmayan «Frances şu günlerde bile Shakespeare'in ilmî
dişine müracaatta pek gec kalmadığım re, Rheinland bölgesindeki" futbol bolculardır,, bütün dünya artık bu
için önlediğini, beni bilâhare tedavi ve kulüplerini zikredeyim. Bu bölgede yolu tutmuştur ve biz de aynı yol-
iyi eden. İstanbul Amerikan Hasta- 703 kulüp mevcut. Bu kulüplerin da yürümeğe mecburuz.
hanesi Mütehassıslarından Dr. Şepert
söylemişti.
Şahsen benim başıma gelmiş, bir hâ boş hazne ile yangın söndürmeğe gi kurdunuz. Hattâ yine bir dünya şam
diselerden gayrı, her sporcunun hafı- den itfaiye arabası gibi lüzumsuz bir piyonasında 40 gramım atamadığı için
zasında, emsali birçok vaka yer etmiş- şey olmasın. bir güreşçimizin şampiyona dışı bıra-
kıldığını da unutmamışsınızdır.
tir. Sayısı hayli kabarık futbolcunun Eşfak Aykaç
da, bilgisizlik yüzünden sakat ve alil Anlaşılıyor ki bizde kamp ekseriya
"besiye çekilme" mânasına gelmekte
kaldıkları gerçeğini cerhedecek kimse
bilmem bulunur mu?
Güreş dir. Müsabaka gününden evvel ve mü
Demek oluyor ki, müsabakaya çı u sene Japonyada yapılacak dün- sabaka günü, kilo atma endişesi için-
kan her futbolcu için, alâkalı sıhhî ef-
radın kifayetsizliği dolayisiyle, boşu
B ya serbest güreş şampiyonası i-
çin güreşçilerimizin kampa alındığım
de katlanılan sıkı perhiz, susuzluk ve
Fin hamamı sporcuyu âdeta pelte ha-
boşuna ıstırap çekmekten başlayıp, duyduğumuz zaman, gayri ihtiyarî line getirmektedir. Bu vaziyette min
Allah cümle gençlerimizi muhafaza bundan önceki dünya şampiyonalarım dere çıkan güreşçi, ekseriya normal
buyursun, sakat kalmağa ve hattâ öl- hatırladık. zamanlarındaki kudretinin yarısını
meğe kadar giden, pek çok kötü ih- Siz de hatırlıyacaksınız; musaba- kaybetmiş olarak rakibinin karşısında
timal mevcuttur. ka tarihinden bir iki gün önce gelen yer almaktadır. Güç ve kuvvetimizin
bütün resimlerde, güreşçilerimizin ki- 100 grama feda edilmesi bizi çok
Binaenaleyh, alâkadarlardan, bü- müşkül vaziyetlere sokmuştur. Güreş
tün memleket futbolcuları adına, ha- lo düşme gayreti içinde bin bîr me
şakkatli çareye baş vururken görür, tarihimiz bunun birçok acı misalle
lisane bir ricada bulunacağım: Saha riyle doludur.
larımızda, bir oyuncu yere düşer düş muhabir mektuplarında filânca güreş-
mez, elindeki kırmızı aylı beyaz çan- çinin yüz gram fazlasını düşebilmek Bu seneki kampta güreşçilerimizin
tasiyle vaka mahalline koşan «imdat», i ç i n büyük gayretlere katlandığım o- kilo durumlarım bilmiyoruz. Fakat
a
cy
pe
yatın seviyesine yaklaşan bir mecmu biri idi. Bu "Demokrasi" denilen nesne
ayı yakında eserinizde bulacağımızdan yok mu? Onu da bırakmamış. "— İyi öyleyse, gelin sizi Mrs.
seviniyoruz Bu mecmuanın bize hem İzah edeyim: Warren'le tanıştırayım" dedi.
malûmat vereceğini, hem de bos za Geçenlerde gazetede okumuştum. Bir kadın uzakta ayağa kalkmıştı;
Amerikan Sefiresi, Türk hanımlarını ona doğru gittik; eller sıkıldı. "Esra
manlarımızda hos saatler geçirmemizi rengiz Saray" in perisi, orta boylu,
temin edeceğini ümit ediyoruz... sah günleri kabul ediyormuş, teşrif
ederlerse memnun olacakmış. zayıfça, ağarmış saçlı, hem güler yüz
Muvaffak Sağan - İstanbul Merak değil mi bu; bakalım na lü, hem ağır tavırlı.
sıl oluyormuş dedim, gittim. Vakıa "— İyi ettiniz geldiğinize, bakın
''esrarengiz saray'ın" duvarları koca burada sizin gibi Türk hanımları var,
... Bu işe baslarken, şunu biliniz tanıyor musunuz? dedi
ki, gençlik verdiğinizden daima daha man amma, kapısı ardına kadar açık,
bekleyen süngülü asker filân da yok; "— Hayır".
fazla isteyecek, tecrübeliler ise sizi "— Ben de tanımıyordum, fakat
tenkid edip verdiğinizin hepsini almak insan kendi çiftliğinin bahçesine girer
gibi giriveriyor. şimdi ahbap olduk, çok memnunum''
istemeyeceklerdir, dedi.
Şimdilik hiç fena değil amma içeri
Osman Ortaç - İstanbul ye giriş ne olacak acaba? diye düşün-
Oturduk, konuştuk, herkes konuşu
yordu Mrs. Warren gene sordu:
meye vakit kalmadan, kendimi büyük ''— Siz ne yaparsınız?"
... Unutmayınız ki yalnız münev- bir camlı kapı ile burun buruna bul "— Yazı yazarım, siz?"
ver degil, aynı zamanda tenvir edil- dum: "Açıl Susam...." ve Susam açıl "— Benim çocuklarım var, toru
mekmek isteven insanlar da var. dı; yalnız fark şu kadar ki kendi ken num da var amma burada değil. Bu
dine açılmadı, lâcivert üniformalı bir rada köpeğim, var."
Onları düşününüz... cin tavassut etti. Sonra kalktı, tanımadığı birileri da-
Naci Hüsrev • İstanbul O esrarengiz sarayın içini bir görse ha gelmişti, gülerek karşıladı. Ben de
niz! Hanımlar cıvıl cıvıl! Kimse de Türk hanımlarının arasında kaldım;
zahmete katlanıp fısıltıyla konuşma merak ettim, sordum, onlar da gazete
..: Programınız çok güzel aynı dığı için, esrarengizliğe bir hayli halel
mecmuada siyaset, sanat, fen, spor, de okumuşlar ve gelmişler.
gelmiş tabii. Etrafıma baktım, burası bana hiç
iktisat, kadın gibi birbirinden farklı, Bir hanım yanıma geldi, siyah g i y
fakat hevsi de bilinmesi gereken mev- yabancı değildi. Burası bugün kadınlar
misti, Amerikalıydı. diyarı idi.
(Baş -tarafı 14 üncüde) halde seyircilerinin biç alınmadan, halar, halkın adlan bu temellere bü
sını görünce, Roy Cohn'un komisyon içten güldüklerini anlatıyor. Bu acı, yük ümitler bağladığım gösteriyor-
daki müvaşirlik vazifesinden derhal kaba oyunların yazarı bir gün Fransız du.
istifa etmesini istediler. Fakat Mc Akademisine üye oldu; fakat eserlerini
Carthy, Cohn'un da bildiği bazı şey
ler bulunduğunu, ordunun ittihamları-
bastırması istendiği zaman dil i l
gisiyle söz diziminin kendisinden şikâ V let
ardığımiz sonuç sudun Dev-
islerinin öbür kısımlarında
na cevap vereceğini söyledi. Şimdi yetle dava açacaklarından korktuğunu aşırı bozukluklar ve aksaklıklar ol
komisyonda bu iş incelenmektedir. söylemişti. Kişileri hep birbirinin eşi, madıkça yakın gelecekte yurdumu-
Fakat nasıl?. durumları aşağı yukarı hep aynı olan zun siyasal durumu ve türlü parti
Bu iş tetkik edilirken Mc Cartny bu oyunların gücünü, çağını bütün lere, halkın itibarı, girişilen büyük
komisyon başkanı değildir. Başkanlığı güçlüğüyle göstermesinde, böylece ekonomik işlerde görülecek basarıla-
muvakkaten Karl Mundt almıştır. «Klâsikleşmesinde» bulan Soupault, ra bağlı olacaktır.
kitabına Labiche'in, külliyatına alma
Roy Cohn da baş müşavir olarak
yı kabul ettiği elli yedi oyunun per
Hikmet Bayur
değil, ancak şahit sıfatiyle dinlenecek-
delerine, başlıklarının alfabe sırasına
tir. göre sınıflandırılmış listelerini ekle-
Pek çok kimse, senatörün ve sev mis, Labiche'in yardımcılarım, ortak İsraile iktisadi
gili müsavisinin bu sefer de işin için larını, kişilerini, "nükte ile gaddarlık,
den sıyrılmasının çaresini bulacak
ları kanaatindedir. Gerçekten, Mc
sanatı, metodu ve niyetleri", "Labiche yardım
ve ikinci imparatorluk devri cemiye
Carthy ve muavini daha şimdiden baş
ka yollardan Ordu aleyhin e bir takım
İddialar ileri sürüyorlar. Fakat artık
t i " gibi çeşitli yönlerini ayrı bölüm
lerde incelemiş. Eseri çeviren Safiye
Sarp da gerek Soupault'nun gerekse
A merikanın F.OA. idaresi, Isra
ile, içerisinde bulunduğumuz
mali yılın son üç aylık devresinde ye
hava hissedilir derecede Mc Carthy ve Labiche'in kıvrak dilini Türkçeye ak niden 13.125.000 dolarlık iktisadî yar
Sayfası aleyhine dönmüş bulunuyor. tarmış. dımda bulunmuştur. Böylece 1953-54
Hele Başkan Eisenhower'in Ordu.Mc malî yılında israil, 52.500.089 dolarlık
Halbuki bu dilin nakli hakîkaten
Carthy ihtilâfında Stevens'i açıkça iktisadi bir yardım görmüş bulunmak
güçtür ve çok emek, çok zahmet
desteklediğini söylemesi bu değişik tadır.
ister.
liğin en bariz arazı sayılabilir