You are on page 1of 33

105

SEDAT BORNOVALI

Tarihin En Uzun Şiiri


AYASOFYA
Sedat Bornovalı
Tarihin En Uzun Şiiri
AYASOFYA
Sedat Bornovalı
TİMAŞ YAYINLARI | 4869
Kültür Tarihi | 27
EDİTÖR
Zeynep Berktaş
Selim Ahmetoğlu
KAPAK TASARIMI
Yasin Çetin

ÖN KAPAK RESMİ
Aya Sofya The Dryden Album fol. 055r
Master and Fellows of Trinity College Cambridge

ARKA KAPAK RESMİ


Wilhelm Salzenberg
Altchristliche Baudenkmale von Constantinopel
vom V. bis XII. Jahrhundert
SAYFA TASARIMI
Çelebi Şenel

1. BASKI
Mart 2020, İstanbul

ISBN
ISBN 978-605-08-3242-6

TİMAŞ YAYINLARI
Cağaloğlu, Alemdar Mahallesi,
Alayköşkü Caddesi, No: 5, Fatih/İstanbul
Telefon: (0212) 511 24 24
timas.com.tr
timas@timas.com.tr
facebook.com/timasyayingrubu
twitter.com/timasyayingrubu
Kültür Bakanlığı Yayıncılık
Sertifika No: 12364
BASKI VE CİLT
Mega Basım
Cihangir Mah. Güvercin Cad. No:3 Baha İş Merkezi
Avcılar / İstanbul
Telefon: (0212) 412 17 00
Matbaa Sertifika No: 44452
YAYIN HAKLARI
© Eserin her hakkı anlaşmalı olarak
Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ne aittir.
İzinsiz yayınlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
Sedat Bornovalı
İstanbul Özel İtalyan Ortaokul ve Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversite-
si’nde Turizm İşletmeciliği, İstanbul Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ve Coğrafya
eğitimi aldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden ise Mimarlık Tarihi dalında Yüksek Lisans
ve Doktora dereceleri bulunuyor.
Nişantaşı Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Dr. Sedat Bornovalı birikimini
mimarlık tarihi dersleri vererek gençlerle paylaşıyor.
1990 yılında başladığı Turist Rehberliğini eskisi kadar yoğun olmasa da sür-
dürüyor. Bu mesleği icra ederken devlet başkanlarından dinî liderlere değin çok
geniş bir kitleye ülkemizi tanıtma onuruna erişmiş. Bunların arasında en çok
Umberto Eco’yu özlemle andığını söylüyor.
Yazar ayrıca kısa bir süre önce İstanbul Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi üzerin-
de bulunan İtalyan İşçi Yardımlaşma Derneği’nin tarihî Garibaldi binası resto-
rasyonunu tamamladı. Yapı özellikle parselinde yapılan kazılarla ortaya çıkarılan
Roma İmparatorluk dönemi mezarlığıyla haberlere konu olmuştu.
Çeşitli sivil toplum ve meslek kuruluşlarında yönetici görevi de üstlenen
Dr. Sedat Bornovalı’nın çalışma alanları içerisinde İstanbul ve İtalyan kültür mi-
rası özel bir yer tutuyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından kendisine tevcih
edilmiş Devlet Nişanı ve Şövalye unvanı bulunuyor.
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ / 6

AyASofyA Nedir NereSidir? / 9


BİRİNCİ AYASOFYA / 13
İKİNCİ AYASOFYA / 19
ÜÇÜNCÜ AYASOFYA / 23
CEPHELER / 27

ÖNce 1500 yILLIK Bir ceveLAN / 27

AyASofyA’yA iLK AdIM / 63

KiMLer yAZdI KiMLer ÇiZdi / 73


KİMLER ÇİZDİ? / 80
NASIL AYAKTA DURUYOR / 109
KENDİ GÖZÜMÜZLE GÖRMEYE DEVAM EDELİM / 115

MoZAiKLeriN IŞILTILI dÜNyASI / 151

ASIrLArdIr oSMANLI’yA eMANeT / 193

ve SoNrASI / 217
ÇIKARKEN / 220

dipNoTLAr / 228
reSiM KAyNAKLArI / 234
KAyNAKLAr / 235
ÖNSÖZ

A
yasofya bugün yılda milyonlarca kişinin ziyaret ettiği bir müze.
Tüm mimarlık yapıtları arasında en önde gelenlerden bir tanesi,
belki de bir numarası demek aşırıya kaçmak olur, önyargı olur.
Önyargıya hakkımız yoksa da dünyanın bu köşesinden yazdığımız için po-
zitif ayrımcılığa hakkımız mutlaka vardır. Belki de sadece dünyanın bu kö-
şesinde olmanın çok büyük ayrıcalığıyla bu esere hak ettiği önceliği verebil-
miş olmanın, Ayasofya gerçeğini görebilmenin avantajıdır.
Ayasofya gibi dünya tarihine mâl olmuş bir yapıyı yüzyıllardır çeşitli ko-
nuların uzmanları çok farklı yönlerden inceledi. Sadece birkaç tanesini ansak
bile etkileyici bir liste ortaya çıkar. Jeologlar taşlarını, speleologlar altyapı-
ların içlerini, deprem uzmanları yer hareketlerine yanıtlarını, dendrokrono-
loglar ahşap aksamının geçmişini incelediler ve incelemeye devam ediyorlar.
Ayasofya’yı da Boğaz gibi, çok araştıran, çok anlatan ve çok yazan çizen
oldu. Kocaman ciltler, asırlardır Ayasofya’yla doldu. Daha yapıldığı günden
itibaren Prokopios’la başlayan Ayasofya’yı yazma tutkusu sonraları yukarıda
bahsettiğimiz gerçek anlamda bilimsel çalışmalarla da neredeyse takip edi-
lemeyecek zenginliğe erişti. Bir yandan da takip edilemeyen, anlaşılamayan
kısımların boşluğu efsanelerle dolduruldu. Bazıları folklorun parçası oldu,
güzel oldu. Bazıları ise somut yanıtların yerini tuttu, o kadar güzel olmadı.
Ayasofya’ya ilk gidişimden (götürülüşümden) bu yana 40 yıldan fazla
zaman geçmiş. Her fırsatta gezmeye, gezdirmeye devam ettim. Şansım ya-
ver gitti sorduğum soruların birçoğunun yanıtını aldım. Aldığım yanıtla-
rın bir kısmını da paylaşmak görevdir düşüncesiyle, kuşkusuz zor bir görev
ama bu satırları yazma kararı doğdu.
Bu arada da çok uzun yıllardır biriken Ayasofya derlemeleri de yavaşça
bir araya geldi ve elden geldiğince sadeleşince de izleyen sayfalardaki me-
tin ortaya çıktı.
Önsözler iyi ki var, gönlümüzden geçen teşekkürlerin en azından bir kıs-
mını kâğıda dökmemize fırsat sağlıyor. Bu küçücük kitapta yine o kadar çok
kişinin emekleri bir araya geldi ki.
Her şeyin başında, kitaptan bağımsız her koşulda da Ayasofya Müzesi
Müdürü Hayrullah Cengiz yasal sınırların olanak verdiği en üst çerçevede,
7
SEDAT BORNOVALI

Ayasofya’yı daha iyi tanımam ve tanıtabilmem için bütün fırsatları her zaman
tanıdı. Kendisine hem şahsım hem de meslektaşlarım adına şükran borçluyum.
Ayasofya’da yıllardır titiz restorasyon çalışmaları yürüten ve son aşama-
lar hakkında bilgi sahibi olmama fırsat tanıyan İstanbul Rölöve ve Anıtlar
Müdürü Dr. Olcay Aydemir ile kıymetli ekibine de çok teşekkür ediyorum.
Pek az görsel malzeme Ayasofya’yı Bahadır Taşkın’ın fotoğrafları gibi yan-
sıtabiliyor. Kültür varlıklarını belgelemeye adadığı bir ömrün birikimini biz-
lerle cömertçe paylaştı; teşekkür edecek sözcük bulmak zor. Kitabın formatı
ve kâğıt türü hem doğaya az zarar vermek hem de okurlara az yük olmak
için mütevazı tutuluyor ve bu olağanüstü fotoğrafları hakkıyla yansıtmak-
tan çok uzak. Bu nedenle bakmaya doyamadığımız güzellikteki fotoğrafları-
nın, bu sanat eserlerinin, sadece küçük bir kısmına yer verdik; galiba kıya-
madık demek en doğrusu.
Birkaç yıl önce bir Boğaz gezimizde denk gelip, tekneden inerken de Bo-
ğaziçi’ni yazmaya zorlayan Samet Altıntaş’ın aklına iki yıl aradan sonra Aya-
sofya’nın düşüvermesine de ayrı bir şükran borçluyum.
Saffet Emre Tonguç’un adını teşekkürlerle anmamak olmaz. Hem Aya-
sofya’yı geniş kitlelere çok sevdirdi. Hem de kendi 20 kitabına rağmen “yaz-
malısın” baskısını bana en çok yapanlardan bir oldu.
Çok kısa süre içerisinde hayata geçen bu yayın için Selim Ahmetoğlu’nu
ve Çelebi Şenel’i çok yorduk. Zeynep Berktaş’ı zaten her zaman çok yoru-
yoruz o bir yenilik değil. Elleri dert görmesin.
Herkesin yaşamında silinmeyen dakikalar mutlaka vardır. Birçok başka
vesile ve ortamda zevkle birlikte çalışma şerefine nail olduğum ancak hep-
sinden daha özel bir anda, Ayasofya’ya 27 yıl aradan sonra ilk kez yapılan
Papa ziyaretinde henüz genç bir rehberken, büyük itimatla, yanında olmama
ve bu kitapta aktarmaya çalıştıklarımın bir kısmını anlatarak Papa XVI. Be-
nedictus’un ağırlanmasına katkıda bulunmama olanak veren, ne yazık ki
aramızdan çok erken ayrılan Prof. Dr. A. Haluk Dursun’un aziz hatırasını,
Ayasofya’ya geçen tüm emeklerinin yanı sıra bu çok özel vesile için min-
netle anmak istiyorum.
Timaş Yayınları’nın büyük özveriyle renkli ve çok sayıda görselle yayın-
ladığı bu kitap eğer Ayasofya hakkında daha fazla bilgilenme arzusunu teş-
vik edebilirse amacına fazlasıyla ulaşmış olacaktır.

Sedat Bornovalı
istanbul, Şubat 2020
8
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA
9
SEDAT BORNOVALI

AYASOFYA
NEDİR
NERESİDİR?

A
yasofya İstanbul’da denizden 40 m. kadar yüksek-
likte geniş bir arsanın içinde yükseliyor. Neredeyse
1.500 yıllık bir Bizans döneminin yapısı ancak tüm
yapıyı hakimiyeti altına alan merkezdeki kubbe ve doğaları ge-
reği Osmanlı dönemi eki olan köşelerdeki dört minareyle bil-
gisiz veya dikkatsiz bir gözlemcinin rahatlıkla bir Osmanlı ca-
misi sanabileceği bir dış görünümü var.
Üzerinde bulunduğu zemin Trakya formasyonunun bir par-
çası ve Paleozoik dönemde oluşmuş 300 milyon yıllık grovak
yani sert bir kaya.1
Topkapı Sarayı’nın yanı başında, bu sarayın arazisini sınır-
layan Sur-u Sultani’nin hemen dışında yer alıyor. Diğer yanda
ise kendi adını taşıyan meydan, hemen ötesinde Osmanlı dö-
neminden bu yana At Meydanı tabir edilen, antik dönemde
10
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

hipodrom olarak inşa edilmiş bulunan meydan ve bunun iki ya-


nında da Sultanahmet Camii ve İbrahim Paşa Sarayı yer almakta.
Bulunduğu alan İstanbul’un antik yerleşim bölgesinde. Byzan-
tium adıyla kurulduğu yerin hemen dışında kalıyor ancak ilk ge-
nişletmenin bile bu alanı içine aldığı söylenebilir ve yine de en
geç M.S. 200 yılına doğru kent sınırları içine dahil olduğu kesin.
Neresi olduğunu anlar anlamaz “nedir?” bölümü için en temel
tanımları yapmak şart: “Ayasofya” ismi ve buna Bizans döneminden
kaynaklık eden Yunanca ifadenin Latin alfabesiyle yazılan şekliyle
“Hagia Sophia” kalıbı “Tanrısal Bilgelik” şeklinde tercüme edile-
biliyor. Bu isimde birçok kilise var ve Türkiye’dekiler hep “Ayasof-
ya”ya dönüştürülmüş. Ama kent adı belirtmeden sadece “Ayasofya”
denildiğinde İstanbul’daki anlaşılıyor.2
Bu baştaki “tanrısal”, “ilahî” anlamındaki “Hagia/Aya” ifadesi
özellikle Batı dillerindeki algılamalarda sorun oluşturuyor. “Bilge-
lik/Hikmet” kavramının aynı zamanda kişi adı olarak kullanıla-
biliyor olması Ayasofya’nın azizlik mertebesine ulaşmış bir kişiye
ithâfen yaptırıldığı ve onun adını taşıdığı izlenimini uyandırabi-
liyor. Hemen arkasındaki, kendisinden biraz daha eski olan “Aya
11
SEDAT BORNOVALI

İrini”de de durum çok farklı değil. “İrini” ifadesini yaklaşık ola-


rak “Barış” kavramıyla ilişkilendirmek mümkün.
Burada dikkat çeken bir nokta henüz IV. yüzyılda, yani bu-
günkü Ayasofya inşa edilmeden önce yazan kilise tarihçisi Socra-
tes’in (c. 380–450) bu yapılardan bir bütünü oluşturan iki ayrı ki-
liseden, herhangi bir “azizlik” vb. ifade eklemeksizin “Eirene” ve
“Sophia” diye söz etmesidir. Yine de bahsedilen yapı bugünkü de-
ğil; aklımızda olsun.
Yapının yeri belki öncesinde de boş arsa değildi. Kuşkusuz Aya-
sofya eğer birçoklarınca tahmin edildiği gibi, öncesinde var olan
bir pagan tapınağının yerine yapıldıysa ve kısmen de olsa aynı te-
melleri kullandıysa yerleşimiyle ilgili bazı ayrıntıları Hristiyan ön-
cesi dönemde aramak gerekecekir ama bununla ilgili herhangi bir
mimari veri ne yazık ki elimizde bulunmuyor.
Yapının kış gündönümünde (dolayısıyla da Noel bayramında)
güneşin tam doğuş hattı üzerinde konumlandığı hesaplanmış. Aya-
sofya 33 derece kadar güneydoğuya yönelik durumda.
Bu hesabın hem Hristiyanlarca hem de öncesinde güneşe özel
önem atfeden paganlarca yapılmış olması da mümkündür. Her
12
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

durumda da üst düzey bir gözlem ve astronomi bilgisi gerektir-


diği olduğu belirgin bir gerçek.3 İstanbul’dan 61 derece kadar gü-
neydoğu yönünde olan Kıble’ye, yani Kabe’ye tam doğu yönün-
deki kiliselerden daha uyumlu oluşunu camiye dönüştürülmesiyle
bağlantılı mucizelerden ziyade bu tercihle bağlantılı olarak değer-
lendirmek daha yerinde olacaktır. Bunu bilmeyen Osmanlıların bu
sorunu zihinlerde çözen birçok efsaneler uydurmuş olmasını anla-
yışla karşılamamız gerekir.
Ayasofya’nın hem 537 hem de 562 yıllarındaki açılışlarında
kış gündönümüne çok yakın tarihlerin (27 ve 23 Aralık) bilinç-
sizce seçilmiş olması çok büyük bir tesadüf olurdu. Yine de bu he-
saplarla bağlantısı olup olmadığını da bugün bilebilmek çok zor.
Her ne kadar dinî temellerinin izini sürmeye çalışıyor olsak da
tüm anıtsal binalar gibi Ayasofya da siyasi bir yapı olarak algılana-
bilir. Doğrudan iktidarın gücünü, zenginliğini ve inanç üzerindeki
hakimiyetini yansıtmaktadır. Zaten ilk iki Ayasofya’nın ikisi de si-
yasal nedenlerle çıkan krizlerde, isyan sonucu, anlaşıldığı kadarıyla
kasten yakılmış ve otoritesini yeniden tesis eden hükümdarlar ta-
rafından daha görkemli şekilde yeniden inşa edilmiştir. Ayasofya
mutlaka anıtsal bir mabet, dinî yönünün her zaman altı çiziliyor
ancak eninde sonunda ibadetin daha makbul olması için yapıların
irice olması gibi bir kaide yoktur. Herhangi bir dinde içinde ibadet
edilecek yapının anıtsal olması gereği var mıdır bilmek mümkün
değil. Hristiyan dininin kaynakları incelendiğinde de buna yöne-
lik bir işaret yok gibi. Ayrıca ilk iki Ayasofya’yı yakan Hristiyan-
ların akşamdan sabaha imansız hâle geldikleri için kilise yaktıkla-
rına dair de bir kanaat bulunmamaktadır.
“Yaktıkları” dedik; evet hem de iki defa Ayasofya yaktılar. Bu
nedenle “Ayasofya nedir?” sorusunun yanıtı farklı farklı. Her şe-
yin başında bugünkü Ayasofya en az 3. Ayasofya’dır. Günümüz-
deki yapı da 1.500 yılda o kadar çok müdahaleye uğramış ki belki
buçuk da eklesek haksız olmayız.
Öyleyse biraz geri dönelim ve birincisinden başlayalım:
13
SEDAT BORNOVALI

BİRİNCİ AYASOFYA
İlkinin İstanbul’un İmparator Consantinus tarafından başkent
yapılmasının (M.S. 330) hemen ardından, oğlu II. Constantius
döneminde inşa edildiğini biliyoruz.
Birçok kaynakta çok eskiden, en azından Orta Çağlardan bu
yana, Ayasofya’nın geçmişini İmparator Constantinus’la başlatan
bilgilere rastlanabiliyor. İlerleyen yüzyıllarda ilk kilisenin Cons-
tantinus’a atfedilmeye başlanmasını basitçe daha “ünlü” bir impa-
rator olmasına bağlamak da mümkün olabilir. Böylesi önemli bir
kenti kuran ve Hristiyan olduğu efsanesi de bulunan Constanti-
nus’un, Ayasofya’yı inşa ettirmiş olmasının da Hristiyan oluş an-
latısını güçlendireceği kuşkusuzdur.
Her durumda da söz konusu kiliseyi çok az tanıyoruz. Belge-
leyebildiğimiz kadarıyla elimizde hiçbir kalıntısı bulunmuyor de-
miştik. Ayasofya’nın hemen arkasında hâlâ ayakta bulunan ancak
Topkapı Sarayı’nı çevreleyen Sur-u Sultani’nin yapılmasıyla ayrı
kalmış olan Aya İrini’yle bağlantılı olduğu, neredeyse bir bütün
oluşturduğu anlatılıyor ve ona daha yakın konumlandırılmış ol-
ması muhtemel. İsmi de Ayasofya olarak tam oturmamış gibi gö-
rünüyor. Constantius dönemi yapısının yanmasının ardından ye-
rine 404-415 yılları arasında inşa edilen ikinci yapıdan bile yıllar
sonra derlenen Notitia Urbis Constantinopolitana isimli anonim ya-
pıt dahi kiliseden “Ecclessiam magnam” yani özel isim kullanma-
dan yalın bir tarifle “büyük kilise” ifadesiyle söz ediyor.4 Ayrıca bir
noktayı daha ekleyelim: Hiç şüphesiz, zaten sınırları oldukça dar
olan kentin içinde yoğun bir yerleşim dokusunun arasında bulu-
nuyor olmalıydı.
İlk Ayasofya’nın varlığından çok yokluğunu biliyoruz. Yapımın-
dan çok da yakılıp yıkılışını. Aslında en azından 360 yılındaki açı-
lışı hakkında bilgi edinebiliyoruz. Görkemli bir açılışı olduğu ke-
sin ve o vesileyle İmparator Constantius altın ve gümüş hazineler,
değerli taşlarla süslü sırmalı kumaşlar ve kapılar için de altın ip-
liklerle dokunmuş perdeler bağışlamış.5
14
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

İlk yapının hemen yakınlarında dönemin imparatoru Arcadi-


us’un eşi İmparatoriçe Aelia Eudoksia’nın gümüş bir heykeli dik-
tirilmişti. Aslına bakılacak olursa ilk kilisenin yakılıp ortadan kalk-
masına da bu heykel yol açmıştı. Tarihçi Sokrates bu heykelden,
üzerinde yükseldiği porfir sütundan ve yüksek kaidesinden söz edi-
yor. Bugün giriş turnikelerinden hemen sonra görülebilen bir mer-
mer kaide var ve dönemi için olağan olduğu şekliyle bir yüzünde
Yunan bir yüzünde de Latin alfabeli yazıt bulunuyor. İmparato-
riçenin adı hâlâ okunabiliyor. İki ayrı dilde birbirinin tam tercü-
mesi değil tamamlayıcısı olan metinler söz konusu.
Mermer kaidenin İsviçreli Mimar Fossati tarafından 1847 yı-
lında Darülfünun inşaatı için temel kazımı sırasında bulunması
da kaynakların heykel için tanımladığı konuma uyuyor.6 Metne
dikkatle bakıldığı zaman dili bilmeyen biri bile alfabeye biraz aşi-
naysa en azından “ΠΟΡΦΥΡEΗΝ / porfir” sözcüğünü yani üze-
rindeki sütunun neredeyse kutsal sayılabilecek derecede prestijli
taş malzemesinden söz ettiğini algılayabiliyor. Heykelden de yine
“gümüş” ifadesiyle söz ediliyor. Gümüş kaplama bir heykel oldu-
ğunu var saymak mantıklı görünüyor. Tüm bu nedenlerle de ilk
yapının tarihiyle ilgili elimizdeki tek somut verinin hem de yan-
masının müsebbibi olan heykelin kaidesi olduğuna kesin gözüyle
bakılıyor. Şunu da ekleyelim, alfabeyi iyi bilenler de çok heveslen-
mesin. Yazıtın önüne bir elektrik trafosu denk gelmiş durumda; ar-
tık gözlemlemek çok kolay olmayabiliyor. Trafosuz da biraz ârafta
kalmış. Geçiş turnike sisteminin hemen yanında. Bahçenin kor-
don arkası, girilemez bir köşesinde.
Bu heykel kaidesi “in situ” bulunmuşken öncelikle eski eser ol-
duğu için Arkeoloji Müzesinin atası olan Müze-i Hümayun’a götü-
rülmüştü. Daha sonra Ayasofya müzeye çevrilince, haklı olarak bu-
rayla doğrudan ilişkisi bulunması nedeniyle Ayasofya’ya getirildi ve
girişe yakın bir yere, bir nevi tarihsel sıralamaya uyacak şekilde teş-
hire yerleştirildi. Bakınca zaten görülüyor ki üzerindeki sütun por-
fir değil. Tepesinde de heykel yok. Sadece serbest bir kaide olmadı-
ğını, üzerinde sütun ve bir eser daha bulunduğunu hatırlatabilmek
15
SEDAT BORNOVALI

İmparatoriçe Aelia Eudoksia’nın heykeli Birinci Ayasofya’nın yok olmasına


yol açmıştı. Kaidesinde ismi hâlâ okunabiliyor.

amacıyla müzeciler tarafından yapılmış yararlı bir düzenleme. Za-


ten başlık da en az bir yüzyıl daha geç tarihli.
Okumak zor demiştik; o nedenle biz (serbest çeviriyle de olsa)
yazıtları aktarmaya çalışalım: Bahçe tarafından bakıldığında Yu-
nanca kitabe “bakınız İmparatorların kente hükmettiği yerde por-
fir sütun ve gümüş İmparatoriçe. İsmi nedir diye soracak olursa-
nız Eudoksia. Peki onu buraya kuran? Asil Vali, yüce konsüllerin
soyundan Simplicius.
Trafoyla arasındaki Latince metin ise “Efendimiz, ebedi İmpa-
ratoriçe Aelia Eudoksia’ya. Senatör oğlu olarak doğmuş Kent Va-
lisi Simplicius’un adağı.”
Bu heykelin durması gerekirken gelip geçmesinin, sadece ka-
idesinin kalmasının sebebi ise ilk Ayasofya’yı da yok eden isyan
ve başrolünde (içeride tekrar göreceğimiz), gelip geçmeyen, hatta
azizlik mertebesine yükselen bir isimle düştüğü uyuşmazlık: Dö-
nemin piskoposu ve çok güçlü belagati nedeniyle “altın ağızlı /
16
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

Chrisostomos” olarak tanınan Iohannes, İmparatoriçe hakkında,


heykelin ve çevresinde oluşan atmosferin, hemen yanındaki Aya-
sofya’nın kutsiyetine halel getirdiğine dair ağır sözler sarf etmiş. Bu
da sonunda sürgün sebebi olmuş ve yandaşlarının yanıtı ise çev-
redeki birçok yapıyla birlikte kiliseyi de ateşe vermek şeklinde ge-
lişmiş. İlk kilisenin ahşap malzeme oranı zaten çok yüksek olmuş
olsa gerek. En azından çatısı mutlaka ahşap ve bunun tutuşması-
nın getirdiği çok kuvvetli yangın o gün var olduğu söylenen rüz-
garla birleşince hem Ayasofya hem de çevresi için büyük bir tah-
ribat kaçınılmaz olmuş.
Olayları ayrıntısıyla Sokrates’ten öğreniyoruz. Tarih 20 Hazi-
ran 404.7
Bu ilk kiliseyle (özellikle yok olmasıyla) son derece yakından
bağlantlı olan Patrik Altın Ağızlı Iohannes’in kendisi değil de sa-
dece naaşı İstanbul’a dönüyor. Hem de iki kere. Öncelikle 438
yılında, Kutsal Havariler Kilisesi’ne defnediliyor. Yüzyıllar sonra
1204’te IV. Haçlı Seferi sırasındaki yağmayla Roma’ya götürülüyor
ve Vatikan’a yerleştiriliyor. Aradan tekrar yüzyıllar geçiyor ve 2004
yılında ise Papa II. Iohannes Paulus tarafından röliklerinin anlaşıl-
dığı kadarıyla en azından bir kısmı İstanbul’daki Rum Ortodoks
Patrikhanesi’ne iade edililiyor. Bugün Fener Rum Patrikhane Kili-
sesi’nin kuzey nefinde yine IV. yüzyılda İstanbul patrikliği yapmış
Nazianzoslu Aziz Gregorios Theologos’un yanında istirahat ediyor.
İlk defnediliği yer Kutsal Havariler Kilisesi demiştik. Bu kili-
sede, Havari Andreas dışında İncil yazarı Luka ve Aziz Timothe-
os’un rölikleri muhafaza edilirken Ayasofya’nın sırası daha sonra
gelmiş gibi görünüyor. Ayasofya büyük ama kutsallıkta hâlâ geri-
den geliyor.
Zaten İstanbul erken Hristiyanlık adına çok bereketli bir kent
değil. Kenti dinî açıdan da önemli bir başkent hâline getirmek için
ismi Roma’yla özdeşleşmiş olan Aziz Petrus’un ağabeyi ve hatta Hz.
İsa’ya daha önce inanıp kardeşine bizzat tanıştırdığından ötürü daha
kıdemli bir Hristiyan olan havari Aziz Andreas’la bir bağ geleneği
17
SEDAT BORNOVALI

oluşturulmuş. Ayasofya’dan önce, azizlerle zaten sıkı olmayan so-


mut bağlar, rölikler söz konusu olduğunda da büyük ölçüde bir
başka kiliseye yoğunlaşmış: İmparator Konstantinos’un yaptırdığı
ve mezarı olarak da kullanıldığı bilinen, bugün yerinde Fatih Ca-
misi bulunan Kutsal Havariler Kilisesi. Dolayısıyla Ayasofya; gör-
kemli oluşu, çok kalabalık ayinler düzenlenebilecek oluşu, saraya
yakınlığı gibi birçok niteliğiyle öne çıksa da kutsal atıfları görece
zayıf bir yapı sayılabilirdi.
Bunları hatırlattıktan sonra Eudoksia kaidesi hakkında bir gü-
zel haber verelim. Yeni teşhir projesinin onaylandığı teyit edilmiş
durumda. Yakın zamanda daha içerideki bir noktada rehberlerin
gruplarına önceki Ayasofyaları tanıtmaya başlayabileceği bir yerde,
yazıtları da okunabilecek şekilde gözlemlenebilecek.
Patrik ve İmparatoriçe arasındaki bu kavganın hikayesi Ayasof-
ya’nın ilk yapısından çok daha kalıcı olmuş ve yüzyıllar boyunca
anlatılmış hatta resmedilmiş.

İmparatoriçe Eudoksia ve Patrik Iohannes Chrysostomos arasındaki mücadele


19. yüzyıl sonunda, Jean-Paul Laurens’ın fırçasından hayali bir Bizans ortamında.
18
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

Her ne kadar hayalî olsa da 19. yüzyıl Fransız akademik stili gibi
coğrafi ve tarihsel hiçbir bağ göstermeyen akımların bile konusu ola-
bilmiş. Jean-Paul Laurens’ın bir tablosunda her ne kadar Ayasof-
ya’yla ilişki kurmaya olanak bulunmasa da bu kavganın yer edişini
izlemek mümkün. Patrik öfkeyle İmparatoriçe’ye el kol sallıyor. Bu-
lunduğu yer kaba bir ahşap ambon. Oysa ilk kürsünün bile ne de-
rece zenginliklerle dolu olduğunu biliyoruz. İmparatoriçe erken Bi-
zans sanatına göndermeler yapan bir locadan bakıyor. Ancak locanın
tonozundaki bütün mozaik süslemeler Bizans İmparatorluğu’nun
batıdaki başlıca kentlerinden biri olan Ravenna’dan ilham almış gö-
rünüyor. İmparatoriçe’nin başının hizasındaki kuzulara burada özel
bir dikkat göstermek gerekiyor. Çünkü henüz Ayasofya kazıları ya-
pılmamış ve ikinci Ayasofya’da karşılaşacağımız çok benzer figürler
gün ışığına çıkmamış. Arka salondaki sütunlar ise bugünkü Ayasof-
ya’nın başlıklarına öykünüyor. Belli ki sanatçı Ayasofya’dan tümüyle
habersiz değil. Ama ambonu yerleştirdiği yer ve yön bile yanlış. Mü-
nazara kürsüsü gibi duruyor. Kuşkusuz kendi dönemi içerisinde İs-
tanbul’a ve geçmişine gösterilen ilginin en önemli odak noktaların-
dan bir tanesi olarak hep Ayasofya merkezde duruyor.
İşte bu hayalî de olsa görkemli görüntülerin Ayasofya’sı, bir
heykelden çıkan gerilimle tarihin sayfalarında yok oluyor. Ama sı-
rada daha iyisi var.
19
SEDAT BORNOVALI

İKİNCİ AYASOFYA
Yeniden inşa edilirken nasıl bir plan uygulandığı hakkında fazla
bir bilgimiz yok. Ancak yine de kaynaklar ilk yapıdan çok daha
fazla ikincisini anlatıyor, bilgiler netleşiyor. Bir kere en azından ye-
rini kesin olarak biliyoruz: Bugünkü yapının altında. Kazılarla gün
ışığına çıkartılan ve günümüzde yapının bahçesinde gözlemlenebi-
len taş eserlerin, kapsamlı ve şatafatlı işçiliğinden yola çıkarak hiç
de sıradan bir yapı olmadığını söylemek mümkün. Zaten kapla-
dığı alan da neredeyse bugünkü yapıyla kıyaslanabilecek derecede
geniş. Ancak bu da bugünkü Ayasofya’nın aksine, önceki gibi ah-
şap çatılı bir bazilika. Bu tür plan şemaları mühendislik açısın-
dan büyük zorluklar arz etmiyor ama yine de çeşitli nedenlerle in-
şaat günümüz Ayasofya’sından bile uzun sürüyor. İstanbul’un hâlâ
ayakta duran ve dünyanın en görkemli duvarlarından bir tanesini
oluşturan kara surlarının da II. Theodosius döneminde yapıldı-
ğına dikkat çekerek bu iki projenin bir arada yürümesinden ötürü
de ikinci Ayasofya’nın yapımının uzun sürdüğü düşünülüyor.8 İlk
yapının yanmasından kısa süre sonra İmparator Arcadius hemen
yeni Ayasofya’yı inşa ettirmeye başlıyor. Ancak kısa süre içinde öl-
mesi ve yerine geçen II. Theodosius’un yalnızca 7 yaşında olma-
sının duruma etki edip etmediği net değil. Her durumda da yeni
imparator 14 yaşına geldiğinde kilise tekrar açılıyor (M.S. 415).
İmparator Arcadius’un inşaata çok önem verdiğini anlamak zor
değil. Daha ölmeden, ikinci Ayasofya’ya Peygamber İsmail’in rö-
liklerini getirtiyor. Henüz tamamlanmamış, hatta inşaatı yeni baş-
lamış bir yapıya bir peygamberin kutsal hatıralarının getirilmesi-
nin belki de inşaata destek olması, en azından çalışanlara önemli
bir motivasyon sağlaması amacı da vardı.
Herhangi bir yere peygamber rölikleri getirmek, yanarak yok
olmuş bir kilisenin sıradan bir inşaat şantiyesinden daha yüksek
bir itibar elde etmesinin pratik bir yöntemi olsa gerek. Anlaşıl-
dığı kadarıyla rölikler Ayasofya’da kalıcı olarak bulundurulmuyor,
İstanbul’u ve kentin başka kiliselerini önemli kılmak üzere şehre
20
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

getirilen rölikler, yapının da tarihine yeni bir kutsallık katmanı ek-


leyecek şekilde öncelikle burada bir miktar zaman geçirerek kat-
kıda bulunuyor.
Bu amaca hizmet etmesi için Ayasofya’nın ikinci açılışı sırasında
Hz. Yusuf ve Hz. Zekeriya’nın rölikleri yapıya dahil edilmiş. Ama
yine de bu isimler döneminde bile halk arasında en popüler isim-
ler değil. Ayrıca kendine göre önemli bir bayram, etkinlik, kutsal
tarihle ilgili bir atıf barındırmayan bir yapı.9 Hristiyanlık açısın-
dan önemi hâlâ biraz eğreti.
Birincisinin aksine kazılar sayesinde elimizde İkinci Ayasofya
hakkında somut birçok veri bulunuyor. Onları ileride, yerlerinde
inceleyeceğiz.
Her üç Ayasofya’da da kutsallık, simgesellikten çok anıtsal öl-
çekle elde edilmeye çalışılmış gibi duruyor.10 Ama bunu söylerken
nüanslarla da kutsallığın binaya katılmaya çalışıldığını eklemek
şart ve örneğin Ayasofya’nın Hristiyan dönemi kutsal emanetleri
arasında “kutsal kuyu”nun da adını anmak gerekiyor. Binanın Bi-
zans İmparatorluk Sarayı’na doğru olan güneydoğu köşesinde Hz.
İsa’nın Yuhanna İncili 4’te kenarına oturarak dinlendiği kuyu bile-
ziğinin bulunduğu inancı da yine Ayasofya’nın Hristiyan tarihiyle
bağlarını kuvvetlendirme etkisi yapan unsurlardan. Bugün yapının
o bölümü ziyaretçilere açık değil. Ancak kuyunun da zaten orada
durmadığını söylemek kolay.
Kutsal olmak için anıtsallık da kendi içinde kuşkusuz bir simge.
Herkes neyi yüce, ulu, görkemli buluyorsa görkemli anıtları onunla
bağdaştırıyor olmalı. Muhtemelen de bu nedenle büyük eserler ko-
lay kolay paylaşılamıyor.
Diğer yandan tarih boyunca Ayasofya’nın nesini talan edip Aya-
sofya’nın kendinden ayırarak paylaşsalar kar etmemiş. Ayasofya’dan
çıkan her şey değerini kaybetmiş. Dışarıda ne olacaksa ancak o ka-
dar sıradan hammadde kıymetine geri dönmüş.
21
SEDAT BORNOVALI

Örneğin Dördüncü Haçlı Seferi’nde büyük bir tutkuyla geldik-


leri binayı alıp götürememelerinden ötürü içinde bulduklarını al-
dılar. Mutlaka çok önemli eserler, çok değerli malzemeler çalındı,
talan edildi, götürüldü ve bir kısmı hâlâ daha gittikleri yerde du-
ruyor. Ancak Louvre gibi büyük bir saray Mona Lisa’nın gölge-
sinde kalabilirken, Ayasofya’dan çalınan hemen hiçbir eser, Aya-
sofya’nın ismini bile yaşatamadığı gibi, buradan bütün Avrupa’ya
yayılan parçalar binadan çıkınca güzel ve değerli kalsalar da nere-
deyse sıradanlaşma yoluna girivermişler. O yüzden bizim odağı-
mız elden geldiğince altınları, gümüşleri, paraları bırakıp bu bü-
yük binayı anlamaya çalışmak olacak.

İkinci Ayasofya’nın kazı çukurundan kuzu figürleriyle bezeli arşitrav.


Daha bu kazı başlamadan s. 17’de ressam aynı figürleri Ayasofya’ya yakıştırmış.
DİpNOTLAR

1. Özkan-Aygün, Ç. (2006). The Wells, Subterranean Passage, Tunnels and Water


Systems of Hagia Sophia in Istanbul. Frankfurter Elektronische Rundschau Zur Al-
tertumskunde, 1, s. 37.
2. Eyice, S., Ayasofyalar, Ayasofya Müzesi Yıllığı, 11 (1990) 1-17
3. Schibille, N. (2009). Astronomical and Optical Principles in the Architecture of
Hagia Sophia in Constantinople. Science in Context, 22(1), 36–37.
4. Seeck, O. (Ed.). (1876). Notitia Dignitatum; Accedunt Notitia urbis Constantinopo-
litanae et Laterculi Provinciarum, s. 231
5. Mango, C. A. (1972). The art of the Byzantine Empire, 312-1453: Sources and Do-
cuments. Prentice-Hall, s.
6. Mango, C. A. (1959). The Brazen House: A study of the vestibule of the imperial pala-
ce of Constantinople. I Kommission hos Enjar Munksgaard, Kobenhavn.
7. Baur, C. (1960). John Chrysostom and His Time. Vol. II, Constantinople. Newman
Press, s. 306
8. Taddei, A. (2017). Hagia Sophia Before Hagia Sophia: A Study of the Great Church
of Constantinople from its origins to the Nika Revolt of 532. Campisano Editore, ss.
111-112
9. Ousterhout, R. (2012). The Sanctity of Place and the Sanctity of Buildings: Jerusa-
lem versus Constantinople. In Architecture of the Sacred Space, Ritual, and Experien-
ce from Classical Greece to Byzantium, Cambridge University Press, s. 287
10. Ousterhout, R. (2012). The Sanctity of Place and the Sanctity of Buildings: Jerusa-
lem versus Constantinople. In Architecture of the Sacred Space, Ritual, and Experien-
ce from Classical Greece to Byzantium, Cambridge University Press, s.291
11. Boyer, C. B., & Merzbach, U. (2010). A history of mathematics (3. baskı). John
Wiley & Sons, Inc. Hoboken, New Jersey, ss. 141 ve 173
12. Ousterhout, R. (2019). Eastern Medieval Architecture, The Building Traditions of
Byzantium and Neighboring Lands. Oxford University Press USA, s. 201
13. Ousterhout, R. (1999). Master Builders of Byzantium. Princeton, New Jersey: Prin-
ceton University Press, s. 16.
14. Justinan’s Flee
15. Barba, L., Blancas, J., Pecci, A., Miriello, D., Cura, M., Crisci, G., … Yavuz, H.
B. (2018). Georadar investigations in the central nave of Hagia Sofia, Istanbul
(Turkey). Archaeological and Anthropological Sciences, 10(2), s. 266.
229
SEDAT BORNOVALI

16. Eyice, S. (1991). Ayasofya Medresesi, TDV İslam Ansiklopedisi IV, Türkiye Diyanet
Vakfı, s. 214.
17. Ahunbay, Z. (2016). Karamürsel’in Od Taşı ve Tarihi Yapılarda Kullanımı. Ulusla-
rarası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu – II C. III, s. 1797.
18. Müller-Wiener, W. (2001). İstanbul’un Tarihsel Topografyası, 17. Yüzyıl Başlarına
Kadar Byzantion – Konstantinopolis – İstanbul. Yapı Kredi Yayınları, s. 87.
19. Ousterhout, R. (1999). Master Builders of Byzantium. Princeton University Press,
s. 216.
20. Teteriatnikov, N. B. (2018). The Wells in the Buttresses of the West Facade of Ha-
gia Sophia, Constantinople. The Date and Context. Revue Des Études Byzantines,
76, s. 338.
21. A. M. Talbot, “Semantron”, The Oxford Dictionary of Byzantium, III, Oxford 1991,
s. 1868
22. Barsanti, C. (2009). Le porte e gli arredi architettonici in bronzo della Santa Sofia
di Costantinopoli. In A. Iacobini (Ed.), Le porte del Paradiso. Arte e tecnologia bi-
zantina tra Italia e Mediterraneo, Roma: Campisano Editore, s. 90.
23. Guiglia, A., (2009). Le porte e gli arredi architettonici in bronzo della Santa Sofia
di Costantinopoli. In A. Iacobini (Ed.), Le porte del Paradiso. Arte e tecnologia bi-
zantina tra Italia e Mediterraneo. Roma: Campisano Editore, s. 88.
24. Plinus XIII, 53
25. Eski Ahit, Krallar 1, 5
26. Borrelli, L. V. (1986). La Porta dell’Orologio di S. Sofia a Istanbul. Annuario Della
Scuola Archeologica Di Atene e Delle Missioni Italiane in Oriente, LVII–LVIII, s. 394.
27. Prokopios. (1994). İstanbul’da Ioustinianos Döneminde Yapılar (E. Özbayoğlu
(ed.)). Arkeoloji ve Sanat Yayınları, s. 23.
28. Mabeynci Pavlos. (2018). Ayasofya’nın Betimi (S. Rifat, çev.), Kırmızı Kedi.
29. Chuvin, P. (2018). Mabeynci Pavlos ve Ayasofya’nın Betimi Tarihsel Açıklamalar,
S. Rifat (Çev.), Ayaosfya’nın Betimi. Kırmızı Kedi, s. 25.
30. Mango, C. A. (1992). Byzantine writers on the fabric of Hagia Sophia. In R. Mark
& A. Çakmak (Eds.), Hagia Sophia from the Age of Justinian to the Present, Camb-
ridge, ss. 45-47.
31. Moropoulou, A., Çakmak, A., & Polikreti, K. (2002). Provenance and Technology
Investigation of Agia Sophia Bricks, Istanbul, Turkey. Journal of the American Ce-
ramic Society, 85(2), 370-372.
32. Taranto, M. et A. (2019). The bricks of Hagia Sophia (Istanbul, Turkey): a new
hypothesis to explain their compositional difference. Journal of Cultural Heritage,
(38), ss. 144–145.
33. İstanbul’un zaptı, Türk Tarih Kurumu
34. İbn Battuta, Yapı Kredi Yayınları
35. Gyllius, P. (1997). İstanbul’un Tarihi Eserleri. (E. Özbayoğlu, çev.). İstanbul: Eren
Yayıncılık, s. 65-69.
230
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

36. Grelot, G.-J. (1998). İstanbul seyahatnamesi. (M. Selen, çev.). İstanbul: Pera Turizm
ve Ticaret A.Ş., s. 130-131.
37. Twain, Mark, The Innocents Abroad, 1869, Bölüm 34.
38. Arça, S. A. (2010). Ayasofya Haziresi’ndeki Şehzadeler Türbesi ve Yeni Buluntular
Işığında Osmanlı Defin Geleneği. In Ayasofya Müzesi Yıllığı (pp. 303–346). İstan-
bul, s. 312.
39. Mårtelius, J. (2019). Cornelius Loos in the Ottoman World Drawings for the King
of Sweden. In K. Ådahl (Ed.), Cornelius Loos in the Ottoman World Drawings for the
King of Sweden (pp. 72–123). Swedish Research Institute in İstanbul, s. 74.
40. Agrell, S. (1912). Seven Agrells Dagbok, Stockhholm, s. 76, Aktaran Mårtelius,
2019, s. 122, not 12.
41. Van Millingen, A. (1912). Byzantine Churches In Constantinople Their History And
Architecture. Macmillan And Co. Ltd., s. ix.
42. Goodwin, G. (1990). Gaspare Fossati di Morcote and his Brother Giuseppe. En-
vironmental Design: Journal of the Islamic Environmental Design Research Centre, s.
122.
43. Salzenberg, W. (1854). Altchristliche Baudenkmale von Constantinopel vom V. bis
XII. Jahrhundert. Berlin: Ernst & Korn.
44. Harbison, R. (2009). Travels in the history of architecture. Reaktion Books, s. 82.
45. Jackson, R. B. (2002). At Empire’s Edge Exploring Rome’s Egyptian Frontier. New
Heaven & London: Yale University Press, s. 8.
46. Constantine Porphyrogennetos. (2017). The Book of Ceremonies. (A. Moffatt & M.
Tall, Eds.). Leiden, Boston: Brill, s. 642
47. Gnoli, R. (1971). Marmora Romana. Roma, s. 34.
48. Mabeynci.Pavlos. (2018). Ayasofya’nın Betimi. (S. Rifat, Ed.). İstanbul: Kırmızı
Kedi, s. 70.
49. Pedone, S. (2011). The Marble Omphalos of Saint Sophia in Constantinople, M.
Şahin (Ed.), XI. Uluslararası Antik Mozaik Sempozyumu 16 – 20 Ekim 2009 Bursa,
Türkiye, İstanbul: Ege Yayınları, s. 763.
50. Mahmutoğlu, Y., Angı, O. S., Özmen, I. E., & Yeşilkaya, Z. (2017). İstanbul’daki
Tarihi Yapılarda Kullanılan Önemli Yerli Doğal Taşların Kaynak Alanlarının Araş-
tırılması. In T. Çan, H. Tağa, & H. Ersoy (Eds.), MÜHJEO’2017: Ulusal Mühen-
dislik Jeolojisi ve Jeoteknik Sempozyumu, 12-14 Ekim 2017, ÇÜ, Adana, s. 62.
51. Hawkins, E. J. W. (1964). Plaster and Stucco Cornices in Hagia Sophia- Istan-
bul. Congrès Internationale des Etudes Byzantines 12 Ohrid 1961 (pp. 131–135).
Belgrad.
52. Bardill, J. (2004). Brickstamps of Constantinople. Oxford: Oxford University Press,
s. 3-4.
53. Mainstone, R. (1988). Hagia Sophia Architecture Structure and Liturgy of Justinian’s
Great Church. London and New York: Thames & Hudson, s. 69
231
SEDAT BORNOVALI

54. Ousterhout, R. (1999). Master Builders of Byzantium. Princeton, New Jersey: Prin-
ceton University Press, s. 128.
55. Livingston, R., Stutzman, P., Mark, R., & Erdik, M. (1992). Preliminary Analysis
of the Masonry of the Hagia Sophia Basilica, Istanbul. In Materials Research Society
Proceedings (pp. 721–736). Cambridge University Press, s. 731-732.
56. Binda, L., Tedeschi, C., & Baronio, G. (1999). Influence of Thick Mortar Joints on
the Early and Late Mechanical Behaviour of Byzantine Constructions. Transactions
on the Built Environment, 39, s. 219.
57. Mernandes, F. M., Lourenço, P. B., & Castro, F. (2010). Ancient Clay Bricks:
Manufacture and Properties, M. Bostenaru-Dan, P. Richard, & A. Török (Ed.),
Materials, Technologies and Practice in Historic Heritage Structures, Springer, s. 34.
58. Zanini, E. (2010). L’Arte di costruire Presso i Bizantini, S. Camporeale, H. Dessa-
les, & A. Pizzo (Eds.), Arqueologia de la Constructión II Los Procesos Constructivos en
el Mundo Romano: Italia y Provincias Orientales, s. 277.
59. Guiglia Guidobaldi, A., Barsanti, C., Della Valle, M., Flaminio, M. R., Paribeni,
A., & Yalçın, A. B. (2005). La Collezione delle Sculture Bizantine nel Museo della
Santa Sofia a Istanbul. Rivista on Line Di Storia Dell’Arte RolSA, 4, s. 12.
60. Thomov, T. (2014). Four Scandinavian ship graffiti from Hagia Sophia. Byzantine
and Modern Greek Studies, 38(2), 168–184.
61. Teteriatnikov, N. B. (2018). Devotional Crosses in the Columns and Walls of Ha-
gia Sophia. Byzantion, 68(2), 419–445.
62. Guidobaldi, A. G. (2004). I marmi di Giustiniano: sectilia parietali nella Santa So-
fia di Costantinopoli, A. C. Quintavalle (Ed.), Medioevo mediterraneo: l’Occidente,
Bisanzio e l’Islam, Parma: Electa, s. 174
63. Sheppard, C. D. (1965). A Radiocarbon Date for the Wooden Tie Beams in the
West Gallery of St. Sophia, Istanbul. Dumbarton Oaks Papers, 19, s. 238.
64. Barsanti, C., & Guidobaldi, A. G. (2014). Alcune Riflessioni sulle Travi Lignee
Scolpite della Santa Sofia a Costantinopoli e sui Restauri dei Fratelli Fossati, S.
Piazza (Ed.), L’OFFICINA DELLO SGUARDO Scritti in onore di Maria Andaloro,
Gangemi Editore, s. 276
65. Russo, E. (2011). Le decorazioni di Isidoro il giovane per S. Sofia di Costantinopoli.
Roma: Viella, s. 101.
66. Kelly, K. A. (1987). Motifs in Opus Sectile and Its Painted Imitaton from the Tetrarchy
to Justinian. Columbia University, s. 178.
67. Cutler, A. (2001). The Industries of Art. In A. E. Laiou (Ed.), The Economic History
of Byzantium From the Seventh through the Fifteenth Century I. Dumbarton Oaks
Research Library and Collection, s. 559.
68. Ousterhout, R. (2019). Eastern Medieval Architecture, The Building Traditions of
Byzantium and Neighboring Lands. Oxford University Press USA, s. 207
69. Underwood, P. A. (1966). The Kariye Djami I, Bollingen Foundation, New York,
s. 172.
70. Yuhanna 20:19 ve 8:12
232
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

71. Oikonomides, N. (1976). Leo VI and the Narthex Mosaic of Saint Sophia. Dum-
barton Oaks Papers, 30, s. 153.
72. Walker, A. (2019). The Emperor at the Threshold Making and Breaking Taxis at
Hagia Sophia. In S. Togher (Ed.), The Emperor in the Byzantine World. Routledge,
s. 287.
73. Moran, N. (2017). Ceiling Rings in the Aisles of the Hagia Sophia. Ostkirchliche
Studien, s. 184.
74. Vasiliev, A. A. (1943). Bizans İmparatorluğu Tarihi. Ankara: Maarif Matbaası, s.
382
75. Pollick, B. A. (2012). Sex, Lies and Mosaics: The Zoe Panel as a Reflection of
Change in Eleventh-Century Byzantium. ARTiculate, 1(Spring), s. 26.
76. Franses, R. (2018). Donor Portraits in Byzantine Art: The Vicissitudes of Contact
between Human and Divine. Cambridge University Press, s. 29.
77. Kiss, E. (2019). Piroska-Eirene and the Holy Theotokos, Piroska and the Pantokra-
tor: Dynastic Memory, Healing and Salvation in Komnenian Constantinople, s. 261-
262.
78. Teteriatnikov, N. B. (1996). Hagia Sophia The Two Portraits of the Emperors wiht
Moneybags as a Functional Setting. Arte Medievale, s. 62
79. Franses, R. (2018). Donor Portraits in Byzantine Art: The Vicissitudes of Contact
between Human and Divine. Cambridge University Press, s. 30.
80. Whittemore, T. (1942). The Mosaics of Haghia Sophia at Istanbul, Third Preliminary
Report Work Done in 1935-1938. Boston: Oxford University Press, s. 8.
81. Taddei, A. (2015). A Neglected Mosaic in the South Gallery of Hagia Sophia,
Constantinople. Convivium, 2(1), s. 245.
82. Kazdan, A. (1991). Akakia. In The Oxford Dictionary of Byzantium I, Oxford Uni-
versity Press, s. 42.
83. Underwood, P. A. (1960). Notes on the Work of the Byzantine Institute in Istan-
bul: 1957-1959. Dumbarton Oaks Papers, 14, s. 214.
84. Constantine.Porphyrogennetos. (2017). The Book of Ceremonies. (A. Moffatt & M.
Tall, Eds.). Leiden, Boston: Brill, I 37.
85. Teteriatnikov, N. B. (2012). Why Is He Hiding? The Mosaic of Emperor Alexan-
der in Hagia Sophia Constantinople. Arte Medievale, (1), s. 62.
86. Underwood, P. A. (1960). Notes on the Work of the Byzantine Institute in Istan-
bul: 1957-1959. Dumbarton Oaks Papers, 14, s. 194.
87. Mango, C. A. (1986). The art of the Byzantine Empire, 312-1453: Sources and Do-
cuments. University of Toronto Press, s. 190.
88. Oikonomides, N. (1985). Some Remarks on the Apse Mosaic of St. Sophia. Dum-
barton Oaks Papers, 39, s.113.
89. Brent, A. (2007). Ignatius of Antioch: A Martyr Bishop and the origin of Episcopacy.
Bloomsbury T&T Clark, s. 2.
233
SEDAT BORNOVALI

90. Ringrose, K. M. (2004). The Perfect Servant: Eunuchs and the Social Construction of
Gender in Byzantium. University of Chicago Press, s. 118.
91. Mango, C. A., & Hawkins, E. J. W. (1972). The Mosaics of St. Sophia at Istanbul.
The Church Fathers in the North Tympanum. Dumbarton Oaks Papers, 26, s. 6.
92. Mango, C. A. (1986). The art of the Byzantine Empire, 312-1453: Sources and Do-
cuments. University of Toronto Press, s. 249.
93. Guiglia Guidobaldi, A., Barsanti, C., Della Valle, M., Flaminio, M. R., Paribeni,
A., & Yalçın, A. B. (2005). La Collezione delle Sculture Bizantine nel Museo della
Santa Sofia a Istanbul. Rivista on Line Di Storia Dell’Arte RolSA, 4, s. 17
94. Erünsal, İ. (1991). Ayasofya Kütüphanesi. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
C.4, s. 213.
95. Russo, E. (2011). Le decorazioni di Isidoro il giovane per S. Sofia di Costantinopoli.
Roma: Viella, ss.157-160
96. Mango, C. A. (1992). Byzantine writers on the fabric of Hagia Sophia. In R. Mark
& A. Çakmak (Eds.), Hagia Sophia from the Age of Justinian to the Present (ss.
41–56).
97. Emerson, W., & Van Nice, R. L. (1951). Hagia Sophia: The Construction of the
Second Dome and its Later Repairs. Archaeology, 4(3), s. 167.
98. Maranci, C. (2003). The Architect Trdat Building Practices and Cross-Cultural
Exchange in Byzantium and Armenia. The Journal of the Society of Architectural
Historians, 62(3), s. 302
99. Taranto, M. et Al., (2019). The bricks of Hagia Sophia (Istanbul, Turkey): a new
hypothesis to explain their compositional difference. Journal of Cultural Heritage,
(38), 144.
100. Emerson, W., & Van Nice, R. L. (1951). Hagia Sophia: The Construction of the
Second Dome and its Later Repairs. Archaeology, 4(3), s. 169.
101. Kalavrezou, I. (1994). Irregular Marriages and the Zoe and Constantine Mosaic. In
A. Laiou & D. Simon (Eds.), Law and Society in Byzantium: Ninth - Twelfth Centu-
ries. Washington, D.C.: Dumbarton Oaks Research Library and Collection, s. 247
102. Maranci, C. (2003). The Architect Trdat Building Practices and Cross-Cultural
Exchange in Byzantium and Armenia. The Journal of the Society of Architectural
Historians, 62(3), s. 295.
103. Riccardi, L. (2009). Alcune riflessioni sul mosaico del vestibolo sud-ovest della
Santa Sofia di Costantinopoli. In A. Rigo, A. Babuin, & M. Trizio (Eds.), Vie
per Bisanzio VII Congresso Nazionale dell’Associazione Italiana di Studi Bizantini,
Edizioni di Pagina, s. 369.
104. Deniz, Ş. (2017). Sultan Abdülmecid’in İnşa Ettirdiği Muvakkithaneler. Osmanlı
Araştırmaları / The Journal of Ottoman Studies, XLIX, s. 281
RESİM KAYNAKLARI
s. 17 Musée des Augustins de Toulouse.
s. 18 Schneider, Die Grabung im Westhof der Sophienkirche zu Istanbul.
s. 22 Bahadır Taşkın.
s. 26 Österreichische Nationalbibliothek, Codex Vindobonensis 8626.
s. 39 Schneider, Die Grabung im Westhof der Sophienkirche zu Istanbul.
s. 41 Luca Mozzati.
s. 48 The Getty Research Institute.
s. 55 Hayri Fehmi Yılmaz.
s. 56 Österreichische Nationalbibliothek, Disegni della citta’ di Costanti-
nopoli, Cod. 8627.
s. 58 Dryden Album, Master and Fellows of Trinity College Cambridge.
s. 59 National Museum, İsveç.
s. 60-61 Şerif Yenen.
s. 66-67 Wilhelm Salzenberg, Altchristliche Baudenkmale von Constantino-
pel vom V. bis XII. Jahrhundert.
s. 69 Library of Congress.
s. 70 Österreichische Nationalbibliothek, Codex Vindobonensis 8615.
s. 80 Bahadır Taşkın.
s. 81 Cristoforo Buondelmonti, Liber Insularum Archipelagi, Bibliot-
hèque Nationale de France.
s. 84 Hartmann Schedel, Liber Chronicarum, özel koleksiyon.
s. 86 Hartmann Schedel, Liber Chronicarum, özel koleksiyon.
s. 87 Jan Janson, Byzantium Nunc Constantinopolis, özel koleksiyon.
s. 88-89, 90, 92 Freshfield Album, Master and Fellows of Trinity College Cambridge.
s. 94-95, 96-97, National Museum, İsveç.
100, 101, 102
s. 103 Guillaume Joseph Grelot. Relation Nouvelle d’un Voyage de Cons-
tantinople, Bibliothèque Nationale de France.
s. 105 Library of Congress.
s. 106-107, 108 Wilhelm Salzenberg, Altchristliche Baudenkmale von Constantino-
pel vom V. bis XII. Jahrhundert.
s. 124, 132 Bahadır Taşkın.
s. 145 Library of Congress.
s. 148 Wilhelm Salzenberg, Altchristliche Baudenkmale von Constantino-
pel vom V. bis XII. Jahrhundert.
s. 150, 154,
164-165, 177, Bahadır Taşkın.
178, 184-185
s. 202 Doç. Dr. Süleyman Berk.
s. 207 Devlet Arşivleri HR_TO___00407_00051_002_002.
s. 226 Devlet Arşivleri 30-18-1-2 / 20 - 37 - 18 , 30-18-1-2 / 50 - 88 – 19,
30-18-1-2 / 49 - 79 – 6.
KAYNAKLAR

Agrell, S. (1912). Seven Agrells Dagbok. Stockholm.


Ahunbay, Z. (2016). Karamürsel’in Od Taşı ve Tarihi Yapılarda Kullanımı. Uluslara-
rası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu – II C. III (s. 1797–1806).
Kocaeli: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi.
Αντωνιάδης, Ε. Μ., Έκφρασις της Αγίας Σοφίας. Αθήναι.
Arça, S. A. (2010). Ayasofya Haziresi’ndeki Şehzadeler Türbesi ve Yeni Buluntular
Işığında Osmanlı Defin Geleneği, Ayasofya Müzesi Yıllığı (s. 303–346). İstanbul.
Barba, L., Blancas, J., Pecci, A., Miriello, D., Cura, M., Crisci, G., … Yavuz, H. B.
(2018). Georadar Investigations in the Central Nave of Hagia Sofia, Istanbul
(Turkey). Archaeological and Anthropological Sciences, 10(2), 259–268.
Bardill, J. (2004). Brickstamps of Constantinople. Oxford: Oxford University Press.
Barsanti, C., & Guidobaldi, A. G. (2014). Alcune Riflessioni sulle Travi Lignee Scolpi-
te della Santa Sofia a Costantinopoli e sui Restauri dei Fratelli Fossati, S. Piazza
(Ed.), L’Officina dello Sguardo Scritti in onore di Maria Andaloro (s. 271–284).
Roma: Gangemi Editore.
Baur, C. (1960). John Chrysostom and His Time. Vol. II, Constantinople. Newman
Press.
Binda, L., Tedeschi, C., & Baronio, G. (1999). Influence of Thick Mortar Joints on the
Early and Late Mechanical Behaviour of Byzantine Constructions. Transactions
on the Built Environment, 39, 211–220.
Borrelli, L. V. (1986). La Porta dell’Orologio di S. Sofia a Istanbul. Annuario Della
Scuola Archeologica Di Atene e Delle Missioni Italiane in Oriente, LVII–LVIII,
375–419.
Bouras, L., & Parani, M. G. (2009). Lighting in Early Byzantium. Dumbarton Oaks
Byzantine Collection Publications.
Boyer, C. B., & Merzbach, U. (2010). A History of Mathematics (3rd ed.). Hoboken,
New Jersey: John Wiley & Sons, Inc.
Brent, A. (2007). Ignatius of Antioch: A Martyr Bishop and the Origin of Episcopacy.
Bloomsbury T&T Clark.
Chuvin, P. (2018). Mabeynci Pavlos ve Ayasofya’nın Betimi Tarihsel Açıklamalar, S.
Rifat (Ed.), Ayaosfya’nın Betimi. İstanbul: Kırmızı Kedi.
Constantine.Porphyrogennetos. (2017). The Book of Ceremonies. (A. Moffatt & M.
Tall, Ed.). Leiden, Boston: Brill.
Cutler, A. (2001). The Industries of Art, A. E. Laiou (Ed.), The Economic History of
Byzantium From the Seventh through the Fifteenth Century I. Washington, D.C.:
Dumbarton Oaks Research Library and Collection.
Deniz, Ş. (2017). Sultan Abdülmecid’in İnşa Ettirdiği Muvakkithaneler. Osmanlı
Araştırmaları / The Journal of Ottoman Studies, XLIX, 267–291.
236
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

Emerson, W., & Van Nice, R. L. (1951). Hagia Sophia: The Construction of the Second
Dome and its Later Repairs. Archaeology, 4(3), 162–171.
Erünsal, İ. (1991). Ayasofya Kütüphanesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
C.4 (s. 212–213).
Eyice, S. (1991). Ayasofya Medresesi, TDV İsalm Ansiklopedisi IV (s. 214–215). Tür-
kiye Diyanet Vakfı.
Eyice, S. (1990). Ayasofyalar, Ayasofya Müzesi Yıllığı (s. 1–17). İstanbul.
Eyice, S. (1991). Ayasofyalar, Ayasofya Müzesi Yıllığı.
Franses, R. (2018). Donor Portraits in Byzantine Art: The Vicissitudes of Contact betwe-
en Human and Divine. Cambridge University Press.
Gnoli, R. (1971). Marmora Romana. Roma.
Goodwin, G. (1990). Gaspare Fossati di Morcote and his Brother Giuseppe. Envi-
ronmental Design: Journal of the Islamic Environmental Design Research Centre,
122–127.
Grelot, G.-J. (1998). İstanbul Seyahatnamesi. (M. Selen, Ed.). İstanbul: Pera Turizm
ve Ticaret A.Ş.
Guidobaldi, A. G. (2004). I marmi di Giustiniano: Sectilia Parietali Nella Santa Sofia
di Costantinopoli, A. C. Quintavalle (Ed.), Medioevo mediterraneo: l’Occidente,
Bisanzio e l’Islam (s. 160–174). Parma: Electa.
Guiglia Guidobaldi, A., Barsanti, C., Della Valle, M., Flaminio, M. R., Paribeni, A., &
Yalçın, A. B. (2005). La Collezione delle Sculture Bizantine nel Museo della Santa
Sofia a Istanbul. Rivista on Line Di Storia Dell’Arte RolSA, 4, 7–24.
Guiglia, A., & Barsanti, C. (2009). Le Porte e gli Arredi Architettonici in Bronzo della
Santa Sofia di Costantinopoli, A. Iacobini (Ed.), Le Porte del Paradiso. Arte e
Tecnologia Bizantina tra Italia e Mediterraneo (s. 81–123). Roma: Campisano
Editore.
Gyllius, P. (1997). İstanbul’un Tarihi Eserleri. (E. Özbayoğlu, Ed.). İstanbul: Eren Ya-
yıncılık.
Harbison, R. (2009). Travels in the History of Architecture. London: Reaktion Books.
Harrison, M. (1989). A Temple for Byzantium: The Discovery and Excavation of Anicia
Juliana’s Palace-Church in Istanbul. University of Texas Press.
Hawkins, E. J. W. (1964). Plaster and Stucco Cornices in Hagia Sophia- Istanbul,
Congrès Internationale des Etudes Byzantines 12 Ohrid 1961 (s. 131–135). Belg-
rad.
Jackson, R. B. (2002). At Empire’s Edge Exploring Rome’s Egyptian Frontier. New Hea-
ven & London: Yale University Press.
Kalavrezou, I. (1994). Irregular Marriages and the Zoe and Constantine Mosaic. In
A. Laiou & D. Simon (Ed.), Law and Society in Byzantium: Ninth - Twelfth Cen-
turies. Washington, D.C.: Dumbarton Oaks Research Library and Collection.
Kazdan, A. (1991). Akakia, The Oxford Dictionary of Byzantium I (s. 42). Oxford Uni-
versity Press.
Kelly, K. A. (1987). Motifs in Opus Sectile and Its Painted Imitaton from the Tetrarchy
to Justinian. Columbia University.
237
SEDAT BORNOVALI

Kiss, E. (2019). Piroska-Eirene and the Holy Theotokos. In R. Ousterhout & M. Saghy
(Ed.), Piroska and the Pantokrator: Dynastic Memory, Healing and Salvation in
Komnenian Constantinople (s. 261–290). Budapest: Central European University
Press.
Kovalchuk, K. (2007). The Founder as a Saint: The Image of Justinian I in the Gre-
at Church of St Sophia. Byzantion: Revue Internationale Des Etudes Byzantines,
77(2007), 205–238.
Livingston, R., Stutzman, P., Mark, R., & Erdik, M. (1992). Preliminary Analysis of
the Masonry of the Hagia Sophia Basilica, Istanbul, Materials Research Society
Proceedings (s. 721–736). Cambridge University Press.
Mabeynci. Pavlos. (2018). Ayasofya’nın Betimi. (S. Rifat, Ed.). İstanbul: Kırmızı Kedi.
Mahmutoğlu, Y., Angı, O. S., Özmen, I. E., & Yeşilkaya, Z. (2017). İstanbul’daki Tarihi
Yapılarda Kullanılan Önemli Yerli Doğal Taşların Kaynak Alanlarının Araştırıl-
ması, T. Çan, H. Tağa, & H. Ersoy (Ed.), MÜHJEO’2017: Ulusal Mühendislik Jeo-
lojisi ve Jeoteknik Sempozyumu, 12-14 Ekim 2017, ÇÜ, Adana (s. 58–65). Adana.
Mainstone, R. (1988). Hagia Sophia Architecture Structure and Liturgy of Justinian’s
Great Church. London and New York: Thames & Hudson.
Mango, C. A. (1992). Byzantine Writers on the Fabric of Hagia Sophia, R. Mark & A.
Çakmak (Ed.), Hagia Sophia from the Age of Justinian to the Present (s. 41–56).
Cambridge.
Mango, C. A. (1986). The Art of the Byzantine Empire, 312-1453: Sources and Docu-
ments. Toronto, Buffalo, London: University of Toronto Press.
Mango, C. A., & Hawkins, E. J. W. (1972). The Mosaics of St. Sophia at Istanbul. The
Church Fathers in the North Tympanum. Dumbarton Oaks Papers, 26, 1–41.
Maranci, C. (2003). The Architect Trdat Building Practices and Cross-Cultural Ex-
change in Byzantium and Armenia. The Journal of the Society of Architectural
Historians, 62(3), 294–305.
Marsili, G., La Formazione dell’Architetto in età Protobizantina: il Caso Degli Isidori,
V. Neri & B. Girotti (Ed.), La famiglia Tardoantica. Società, Diritto, Religione.
Milano: LED.
Mårtelius, J. (2019). Cornelius Loos in the Ottoman World Drawings for the King
of Sweden, K. Ådahl (Ed.), Cornelius Loos in the Ottoman World Drawings for
the King of Sweden (s. 72–123). İstanbul: Swedish Research Institute in İstanbul.
Mernandes, F. M., Lourenço, P. B., & Castro, F. (2010). Ancient Clay Bricks: Manufa-
cture and Properties, M. Bostenaru-Dan, P. Richard, & A. Török (Ed), Materials,
Technologies and Practice in Historic Heritage Structures (s. 29–48). Springer.
Moran, N. (2017). Ceiling Rings in the Aisles of the Hagia Sophia. Ostkirchliche Stu-
dien, 172–185.
Moropoulou, A., Çakmak, A., & Polikreti, K. (2002). Provenance and Technology
Investigation of Agia Sophia Bricks, Istanbul, Turkey. Journal of the American
Ceramic Society, 85(2), 366–372.
Müller-Wiener, W. (2001). İstanbul’un Tarihsel Topografyası, 17. Yüzyıl Başlarına Ka-
dar Byzantion – Konstantinopolis – İstanbul. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
238
TARİHİN EN UZUN ŞİİRİ: AYASOFYA

Oikonomides, N. (1976). Leo VI and the Narthex Mosaic of Saint Sophia. Dumbarton
Oaks Papers, 30, 151–172.
Oikonomides, N. (1985). Some Remarks on the Apse Mosaic of St. Sophia. Dumbar-
ton Oaks Papers, 39(111–115).
Ousterhout, R. (2019). Eastern Medieval Architecture, The Building Traditions of By-
zantium and Neighboring Lands. Oxford University Press USA.
Ousterhout, R. (1999). Master Builders of Byzantium. Princeton, New Jersey: Prince-
ton University Press.
Ousterhout, R. (2012). The Sanctity of Place and the Sanctity of Buildings: Jerusalem
versus Constantinople, Architecture of the Sacred Space, Ritual, and Experience
from Classical Greece to Byzantium (s. 281–306). New York: Cambridge Univer-
sity Press.
Özkan-Aygün, Ç. (2006). The Wells, Subterranean Passage, Tunnels and Water Sys-
tems of Hagia Sophia in Istanbul. Frankfurter Elektronische Rundschau Zur Al-
tertumskunde, 1, 35–40.
Pedone, S. (2011). The Marble Omphalos of Saint Sophia in Constantinople, M. Şa-
hin (Ed.), XI. Uluslararası Antik Mozaik Sempozyumu 16 – 20 Ekim 2009 Bursa,
Türkiye (s. 749–768). İstanbul: Ege Yayınları.
Pollick, B. A. (2012). Sex, Lies and Mosaics: The Zoe Panel as a Reflection of Change
in Eleventh-Century Byzantium. ARTiculate, 1(Spring), 22–38.
Prokopios. (1994). İstanbul’da Ioustinianos Döneminde Yapılar. (E. Özbayoğlu, Ed.).
İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları.
Riccardi, L. (2009). Alcune Riflessioni sul Mosaico del Vestibolo Sud-ovest della
Santa Sofia di Costantinopoli, A. Rigo, A. Babuin, & M. Trizio (Ed.), Vie per
Bisanzio VII Congresso Nazionale dell’Associazione Italiana di Studi Bizantini (s.
357–371). Bari: Edizioni di Pagina.
Ringrose, K. M. (2004). The Perfect Servant: Eunuchs and the Social Construction of
Gender in Byzantium. University of Chicago Press.
Russo, E. (2011). Le decorazioni di Isidoro il giovane per S. Sofia di Costantinopoli.
Roma: Viella.
Salzenberg, W. (1854). Altchristliche Baudenkmale von Constantinopel vom V. bis XII.
Jahrhundert. Berlin: Ernst & Korn.
Schibille, N. (2009). Astronomical and Optical Principles in the Architecture of Hagia
Sophia in Constantinople. Science in Context, 22(1), 27–46.
Schneider, A. M. (1941). Die Grabung im Westhof der Sophienkirche zu Istanbul. Ber-
lin: Deutsches Archäologisches Institut.
Seeck, O. (Ed.). (1876). Notitia Dignitatum; Accedunt Notitia urbis Constantinopolita-
nae et Laterculi Prouinciarum.
Sheppard, C. D. (1965). A Radiocarbon Date for the Wooden Tie Beams in the West
Gallery of St. Sophia, Istanbul. Dumbarton Oaks Papers, 19, 237–240.
Taddei, A. (2015). A Neglected Mosaic in the South Gallery of Hagia Sophia, Cons-
tantinople. Convivium, 2(1), 234–249.
239
SEDAT BORNOVALI

Taddei, A. (2017). Hagia Sophia Before Hagia Sophia: A Study of the Great Church
of Constantinople from its Origins to the Nika Revolt of 532. Roma: Campisano
Editore.
Taranto, M. et A. (2019). The Bricks of Hagia Sophia (Istanbul, Turkey): A New Hypo-
thesis to Explain Their Compositional Difference. Journal of Cultural Heritage,
(38), 136–146.
Teteriatnikov, N. B. (2018). Devotional Crosses in the Columns and Walls of Hagia
Sophia. Byzantion, 68(2), 419–445.
Teteriatnikov, N. B. (1996). Hagia Sophia: The Two Portraits of the Emperors with
Moneybags as a Functional Setting. Arte Medievale, 10(1), 47–67.
Teteriatnikov, N. B. (1998). Mosaics of Hagia Sophia, Istanbul: The Fossati Restoration
and the Work of the Byzantine Institute. Washington, D.C.: Dumbarton Oaks Re-
search Library and Collection.
Teteriatnikov, N. B. (2018). The Wells in the Buttresses of the West Facade of Hagia
Sophia, Constantinople. The Date and Context. Revue Des Études Byzantines,
76, 331–347.
Teteriatnikov, N. B. (2012). Why Is He Hiding? The Mosaic of Emperor Alexander in
Hagia Sophia Constantinople. Arte Medievale, (1), 61–76.
Thomov, T. (2014). Four Scandinavian Ship Graffiti from Hagia Sophia. Byzantine
and Modern Greek Studies, 38(2), 168–184.
Underwood, P. A. (1960). Notes on the Work of the Byzantine Institute in Istanbul:
1957-1959. Dumbarton Oaks Papers, 14, 205–222.
Underwood, P. A. (1966). The Kariye Djami I. New York: Bollingen Foundation.
Underwood, P. A., & Hawkins, E. J. W. (1961). The Mosaics of Hagia Sophia at Is-
tanbul: The Portrait of the Emperor Alexander: A Reporton Work Done by the
Byzantine Institute in 1959 and 1960. Dumbarton Oaks Papers, 15, 187–217.
Van Millingen, A. (1912). Byzantine Churches In Constantinople Their History And
Architecture. London: Macmillan And Co. Ltd.
Van Nice, R. L. (1965). Saint Sophia in Istanbul an Architectural Survey. Washington,
D.C.: The Dumbarton Oaks Center for Byzantine Studies.
Vasiliev, A. A. (1943). Bizans İmparatorluğu Tarihi. Ankara: Maarif Matbaası.
Walker, A. (2019). The Emperor at the Threshold Making and Breaking Taxis at Hagia
Sophia. In S. Togher (Ed.), The Emperor in the Byzantine World. Routledge.
Whittemore, T. (1942). The Mosaics of Haghia Sophia at Istanbul, Third Preliminary
Report Work Done in 1935-1938. Boston: Oxford University Press.
Zanini, E. (2010). L’Arte di Costruire Presso i Bizantini. In S. Camporeale, H. Dessa-
les, & A. Pizzo (Ed.), Arqueologia de la Constructión II Los Procesos Constructivos
en el Mundo Romano: Italia y Provincias Orientales (s. 265–278). Madrid Merida.
iyi ki kitaplar var...

You might also like