You are on page 1of 160

Editörler

Prof. Dr. Ayfer Tuncer


Prof. Dr. Hasan Yüksel
HAZIRLAYANLAR
(İsimler soyisme göre alfabetik olarak sıralanmıştır)

Üst Solunum Yolu Allerjileri Çalışma Grubu


Prof. Dr. Cengiz Kırmaz Doç. Dr. Demet Can Doç. Dr. Figen Gülen
Prof. Dr. Fazıl Orhan Doç. Dr. Ersoy Civelek Doç. Dr. Ayhan Söğüt
Prof. Dr. Hasan Yüksel Doç. Dr. Serhat Çelikel Yrd. Doç. Dr. Yakup Canıtez
Doç. Dr. Ahmet Akçay Doç. Dr. Dane Ediger Yrd. Doç. Dr. Özge Yılmaz
Doç. Dr. Bülent Bozkurt Uzm. Dr. Özlem Göksel

Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Yönetim Kurulu


Başkan : Prof. Dr. Ayfer Tuncer
Başkan Yardımcısı : Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil
Genel Sekreter : Prof. Dr. Bülent E. Şekerel
Muhasip Üye : Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu
Üyeler : Prof. Dr. C. Ömer Kalaycı
Prof. Dr. Derya Ufuk Altıntaş
Prof. Dr. Gülfem E. Çelik

Danışma Kurulu
Prof. Dr. Gönül Adalıoğlu Prof. Dr. Bahaddin Çolakoğlu Prof. Dr. İsmail Reisli
Prof. Dr. Necla Akçakaya Prof. Dr. Sadık Demirsoy Prof. Dr. Yıldız Saraçlar
Prof. Dr. Aytuğ Akkor Prof. Dr. Nermin Güler Prof. Dr. Remziye Tanaç
Prof. Dr. Işıl Barlan Prof. Dr. Özkan Karaman Prof. Dr. Ender Terzioğlu
Prof. Dr. Haluk Çokuğraş Prof. Dr. Ülker Öneş Prof. Dr. Ayşe Yenigün

www.bilimseltipyayinevi.com

www. a id . o rg . tr
Yayınevi: BİLİM­SEL TIP YA­YI­NE­Vİ
Ge­nel Ko­or­di­na­tör: Ecz. İb­ra­him ÇE­VİK
“Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi 2012”nin ba­sım ve ya­yın hak­la­rı Türkiye Ulusal Allerji ve
Klinik İmmünoloji Derneği’ne ait­tir. Bu ki­ta­bın hiç­bir bö­lü­mü ya­yın­cı­nın ya­zı­lı iz­ni ol­mak­sızın ba­sı­
la­maz, fo­to­ko­pi, ka­yıt, tek­rar ço­ğalt­ma gi­bi elekt­ro­nik ve me­ka­nik bir şe­kil­de ço­ğal­tı­la­maz, kay­nak
gös­te­ri­le­rek kı­sa alın­tı­lar ya­pıla­bi­lir.
An­ka­ra 2012
ISBN: 978-605-4488-37-7

www.bilimseltipyayinevi.com

BİLİMSEL TIP YAYINEVİ


Bükreş Sokak No: 3/20 Kavaklıdere/ANKARA
Tel: 0312 426 47 47 • 0312 466 23 11
Faks: 0312 426 93 93
e-posta: bilimsel@bilimseltipyayinevi.com
www.bilimseltipyayinevi.com
Allerjik Rinit Tanı ve
Tedavi Rehberi

YAZARLAR
Doç. Dr. Öznur Abadoğlu
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı, Sivas
Doç. Dr. Ahmet Akçay
Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Allerjisi ve Astım Bölümü, İstanbul
Uzm. Dr. Mustafa Arga
Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Allerji ve İmmünoloji Birimi, İstanbul
Doç. Dr. Suna Asilsoy
Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Adana
Doç. Dr. Metin Aydoğan
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji ve
Klinik İmmünoloji Bilim Dalı, Kocaeli
Prof. Dr. Nerin Bahçeciler Önder
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Allerji ve İmmünoloji Bilim Dalı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Doç. Dr. Arzu Bakırtaş
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Sevim Bavbek
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Hasan Bayram
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Gaziantep
Prof. Dr. Ayşen Bingöl
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Antalya
Doç. Dr. Gülbin Bingöl Karakoç
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı, Adana
Prof. Dr. İlknur Bostancı
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Çocuk Allerji Kliniği, Ankara
Doç. Dr. Bülent Bozkurt
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Suna Büyüköztürk
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, İstanbul
Doç. Dr. Demet Can
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Allerji Kliniği, İzmir
Yrd. Doç. Dr. Yakup Canıtez
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, Bursa
Prof. Dr. Reha Cengizlier
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, İstanbul
Prof. Dr. Cemal Cingi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, Eskişehir
Doç. Dr. Ersoy Civelek
SB Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Allerji Kliniği, Ankara
Doç. Dr. Ferhat Çatal
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Turgut Özal Tıp Merkezi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Malatya
Prof. Dr. Gülfem E. Çelik
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Doç. Dr. Serhat Çelikel
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Tokat
Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya
Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji Bilim Dalı, İstanbul
Prof. Dr. Esen Demir
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, İzmir
Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Doç. Dr. A. Berna Dursun
Özel Güven Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Bölümü, Allerji Ünitesi, Ankara
Doç. Dr. Dane Ediger
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Erişkin Allerji Bilim Dalı, Bursa
Doç. Dr. Duygu Erge
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Malatya
Doç. Dr. Aslı Gelincik
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, İstanbul
Uzm. Dr. Özlem Göksel
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Erişkin Allerji Bilim Dalı, İzmir
Doç. Dr. Figen Gülen
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, İzmir
Prof. Dr. Seval Güneşer Kendirli
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı, Adana
Doç. Dr. Koray Harmancı
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Eskişehir
Prof. Dr. C. Ömer Kalaycı
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. A. Füsun Kalpaklıoğlu
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, Kırıkkale
Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Erişkin Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Gül Karakaya
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Erişkin Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Bülent Karcı
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir
Doç. Dr. Özlem Keskin
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Gaziantep
Doç. Dr. Mehmet Kılıç
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji ve İmmünoloji Bilim Dalı, Elazığ
Prof. Dr. Cengiz Kırmaz
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji ve Klinik İmmünoloji Bilim Dalı, Manisa
Prof. Dr. Emel Kurt
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı, Eskişehir
Doç. Dr. Can Naci Kocabaş
SB Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi,
Allerji Kliniği, Ankara
Prof. Dr. Albdülkadir Koçak
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Eskişehir
Doç. Dr. Semanur Kuyucu
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi Allerjisi Bilim Dalı, Mersin
Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Dilşad Mungan
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Fazıl Orhan
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Trabzon
Doç. Dr. Ferda Öner Erkekol
SB Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Allerjik Hastalıklar Kliniği, Ankara
Doç. Dr. Cevdet Özdemir
Memorial Ataşehir Hastanesi, Çocuk Allerji Bölümü, İstanbul
Doç. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker
SB Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
İmmünoloji ve Allerji Kliniği, İstanbul
Doç. Dr. Recep Sancak
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Samsun
Prof. Dr. Nihat Sapan
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji Bilim Dalı, Bursa
Prof. Dr. A. Betül Sin
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,
İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Aytül Z. Sin
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji ve Klinik İmmünoloji Bilim Dalı, İzmir
Prof. Dr. Cansın Saçkesen
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Ankara
Doç. Dr. Ayhan Söğüt
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Samsun
Prof. Dr. Bülent E. Şekerel
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Osman Şener
Gülhane Askeri Tıp Akademisi, İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara
Doç. Dr. Zeynep Ülker Tamay
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, İstanbul
Doç. Dr. Fulya Tahan
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji Bilim Dalı, Kayseri
Prof. Dr. Ayfer Tuncer
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. İpek Türktaş
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji Bilim Dalı, Ankara
Yrd. Doç. Dr. Özge Uysal Soyer
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Allerji Bilim Dalı, Ankara
Prof. Dr. Nevin Uzuner
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji Bilim Dalı, İzmir
Prof. Dr. Mehtap Yazıcıoğlu
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Edirne
Prof. Dr. Mustafa Yılmaz
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Adana
Yrd. Doç. Dr. Özge Yılmaz
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Solunum ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Manisa
Prof. Dr. Hasan Yüksel
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
Çocuk Solunum ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı, Manisa
Doç. Dr. C. Dost Zeyrek
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji Bilim Dalı, Şanlıurfa
Allerjik Rinit Tanı ve
Tedavi Rehberi

İÇİNDEKİLER
1. Rinit Tanımı ve Sınıflandırılması................................................................................................................1
2. Allerjik Rinit Epidemiyolojisi.....................................................................................................................3
3. Allerjik Rinit Semptomatolojisi ve Klinik Bulgular......................................................................................6
4. Allerjik Rinit Sınıflaması ve Şiddetinin Belirlenmesi...................................................................................8
5. Allerjik Dışı Rinitler................................................................................................................................10
i. İnfeksiyöz Rinitler ............................................................................................................................10
ii. Mesleksel Rinitler.............................................................................................................................11
iii. İlaçların Tetiklediği Rinitler...............................................................................................................12
iv. Gebelik Riniti...................................................................................................................................13
v. Fiziksel ve Kimyasal Etkenlerle Oluşan Rinitler...................................................................................15
vi. Sigara İçenlerde Rinit.......................................................................................................................16
vii. Besinlerin Tetiklediği Rinitler (Gustatuar Rinit).................................................................................16
viii. Vazomotor Rinit ve NARES............................................................................................................17
ix. Psikojen Rinit..................................................................................................................................17
x. Atrofik Rinit.....................................................................................................................................19
xi. Sporcularda Rinit.............................................................................................................................20
xii. İdiyopatik Rinit...............................................................................................................................21
6. Lokal Allerjik Rinit.................................................................................................................................23
7. Allerjik Rinit Gelişiminde Risk Faktörleri.................................................................................................26
i. Genetik Predispozisyon.....................................................................................................................26
ii. Erken Çocukluk Çağı Risk Faktörleri.................................................................................................26
iii. Allerjenler.......................................................................................................................................28
iv. İç Ortam Hava Kirliliği......................................................................................................................31
v. Dış Ortam Hava Kirliliği....................................................................................................................32
8. Allerjik Rinit Patogenezi.........................................................................................................................34
i. Allerjik İnflamasyon..........................................................................................................................34
ii. Nazal Hiperreaktivite ve Nonspesifik Tetikleyiciler..............................................................................36
iii. Allerjik Rinitte Remodeling..............................................................................................................37
9. Allerjik Rinitin Psikososyal ve Ekonomik Yükü........................................................................................39
10. Allerjik Rinit ve Uyku Bozukluğu..........................................................................................................41
11. Allerjik Rinit ve Öğrenme Güçlüğü.......................................................................................................42
12. Allerjik Rinit ve Mesleki Problemler......................................................................................................43
13. Allerjik Rinit ve Yaşam Kalitesi.............................................................................................................45
14. Tanı.....................................................................................................................................................47
i. Öykü ve Fizik Muayene.....................................................................................................................47
ii. Allerji Deri Testleri............................................................................................................................48
iii. İn Vitro Testler.................................................................................................................................50
iv. Nazal Provokasyon Testleri...............................................................................................................52
v. Diğer Testler.....................................................................................................................................53
15. Allerjik Rinit Kontrol ve Şiddetinin Fonksiyonel Değerlendirilmesi.........................................................60
i. Semptom Skoru...............................................................................................................................60
ii. Nazal İnspiratuar Tepe Akım Hızı ve Rinomanometre........................................................................60
iii. Görsel Analog Testi.........................................................................................................................61
iv. Olfaktör Fonksiyonlar......................................................................................................................61
v. Allerjik Rinitte Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi............................................................................62
16. Allerjik Rinitin Ayırıcı Tanısı..................................................................................................................64
17. Allerjik Rinitte Diğer Uzmanlık Dallarının Yeri.......................................................................................67
18. Allerjik Rinitte Sevk Zinciri...................................................................................................................68
19. Tedavi.................................................................................................................................................70
i. Çevresel ve Tetikleyici Faktörlerin Kontrolü........................................................................................70
ii. Farmakolojik Tedavi.........................................................................................................................71
iii. Allerjen-Spesifik İmmünoterapi.......................................................................................................82
iv. Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler..................................................................................................90
v. Diğer Tedaviler (Anti-IgE, Anti-Sitokinler vb.).....................................................................................91
vi. Cerrahi Tedaviler.............................................................................................................................92
vii. Allerjik Rinitte Basamak Tedavisi.....................................................................................................95
20. Rinit ve Astım Birlikteliği......................................................................................................................97
i. Epidemiyolojik Kanıtlar.....................................................................................................................97
ii. Astım ve Rinit Mekanizmasının Farkları ve Ortak Noktaları................................................................99
iii. Klinik Bulgular ve Tedavi Sonuçlarına Ait Kanıtlar...........................................................................100
21. Diğer Komorbid Durumlar ve Komplikasyonlar..................................................................................102
i. Konjunktivit....................................................................................................................................102
ii. Allerjik Rinosinüzitler ve Nazal Polip...............................................................................................103
iii. Allerjik Fungal Sinüzit....................................................................................................................106
iv. Adenoid Hipertrofi ve Tubal Disfonksiyon......................................................................................107
v. Otitis Media ve Efüzyon.................................................................................................................108
vi. Kronik Öksürük (Allerjik Rinite Bağlı).............................................................................................110
vii. Gastroözefageal Reflü ve Larenjit.................................................................................................111
22. Şiddetli Kronik Üst Solunum Yolu Hastalığı .......................................................................................113
23. Çocuklarda Allerjik Rinit....................................................................................................................115
24. Kaynaklar..........................................................................................................................................117
Allerjik Rinit Tanı ve
Tedavi Rehberi

ÖNSÖZ
Allerjik rinit çocukluk çağında ve erişkinlerde en sık görülen allerjik solunum yolu hastalığıdır. Etkilediği anato-
mik bölge nedeniyle birçok komorbiditeye ve komplikasyona neden olabilmektedir. Bunların en önemlisi yük-
sek oranda astımla olan birlikteliğidir. Ayrıca efüzyonlu otitis media, kronik rinosinüzit, gastroözefageal reflü,
adenoid hipertrofi ve hatta eozinofilik özefajit allerjik rinite eşlik edebilir. Allerjik rinit görülme sıklığının yüksek,
komorbidite ve komplikasyonlarının sık olması nedeniyle genel bir sağlık sorunu oluşturmakta ve yaşam kalite-
sini bozmaktadır. Çocukluk çağında ve erişkinlerde epidemiyolojik anlamda yüksek insidans ve prevalans, pek
çok tıp disiplininin bu hastalıkla karşılaşmasına neden olmaktadır. Bu yüzden her basamaktaki hekimin hastalık
konusunda farkındalığının arttırılması ve eğitimi gereklidir.
Hastaların geç ve yanlış tanı alması mortalite açısından önemli bir soruna yol açmasa da morbidite açısından
ciddi bir sorundur. Bu durum yüksek sosyoekonomik yüke ve yaşam kalitesini bozan önemli psikososyal prob-
lemlere yol açabilir. Bu nedenle allerjik rinitin tanı ve tedavisi konusunda temel prensipler bilinmelidir. Ülkemiz-
de allerjik rinit ile ilgilenen tüm meslek grupları için oluşturulmuş bir rehber yoktur. Sizlere sunulan bu rehber
allerjik rinit alanında bir ilk olma niteliği taşımaktadır. Amacı her basamakta ve her disiplin için allerjik rinitin
kliniği, komorbiditeleri, komplikasyonları ve yönetimi konusundaki kapsamlı bilgiyi aktarabilmektir. Bölümlerin
başına “önemli noktalar” eklenerek net, pratik ve direkt mesajlar verilmesi hedeflenmiştir. “Allerjik Rinit Tanı
ve Tedavi Rehberi”nin ülkemizde allerjik hastalıklar alanında kurumsal görevler üstlenen Türkiye Ulusal Allerji
ve Klinik İmmünoloji Derneği tarafından hazırlanmış olması önemli bir eksikliğin giderilmesini sağlayacaktır.
Bu rehberin hazırlık ve yazım aşamasında emeği geçen tüm arkadaşlarımıza ve danışma kurulu üyelerine te-
şekkür ederiz. Allerjik rinit tanı ve tedavi rehberinin konu ile ilgilinen meslektaşlarımıza yararlı olmasını diler,
saygılarımızı sunarız.

Prof. Dr. Hasan Yüksel Prof. Dr. Ayfer Tuncer


AİD Üst Solunum Yolu Allerjileri Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji
Çalışma Grubu Başkanı Derneği Başkanı
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik Rinit Tanı ve


Tedavi Rehberi

Tablo 1. Rinitlerin sınıflandırılması


Allerjik İlaca bağlı
Rinit Tanımı ve
1 Sınıflandırılması
İntermittan
Persistan
NSAİİ
Diğer ilaçlar
İnfeksiyöz Diğer nedenler
Viral NARES
Bakteriyel Irritanlar
Diğer Besinler
Emosyonel
Mesleksel
Önemli Noktalar Atrofik
Hormonal Yaşlılık
İdiyopatik
✔ İdiyopatik rinit, birincil semptomları bu- NSAİİ: Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar; NARES: Eozinofili ile
run tıkanıklığı ve burun akıntısıdır. Soğuk seyreden nonallerjik rinit sendromu.
hava, sigara dumanı, kimyasallar, keskin
kokular gibi özgül olmayan tetikleyiciler İdiyopatik Rinit
semptomları uyarabilir.
Eskiden vazomotor rinit olarak adlandırılırken,
✔ İnfeksiyöz rinit, rinosinüzit olarak da ad- son zamanlarda nonallerjik rinopati [noneozinofilik
landırılır. Burunda tıkanıklık/konjesyon
nonallerjik rinit (NENAR), nonallerjik noninfeksiyöz
veya akıntıya eşlik eden yüzde ağrı/bası
perennial allerjik rinit (NANIPAR)] terimleri kullanıl-
hissi veya koku duyusunda azalma/kayıp
mıştır. Birincil semptomları burun tıkanıklığı ve bu-
görülür.
run akıntısıdır. Isı farklılığından etkilenme zemininde
✔ Eozinofili ile seyreden nonallerjik rinit soğuk, sigara dumanı, kimyasallar, keskin kokular
sendromu, atopi saptanmaksızın nazal gibi özgül olmayan tetikleyiciler semptomları uyara-
sürüntüde eozinofili (sıklıkla > %20) ve
bilir[2]. Bu kişilerin termoregülatuar sistemlerinde be-
hapşırık, kaşıntı, rinore ve anosminin eşlik
lirgin bozukluk vardır. Allerji deri testlerinin negatif
ettiği klinik sendromdur.
olduğu bir grup nonatopik, nonallerjik rinit hasta-
sında, nazal mukozada eozinofiller ve in situ allerjeni
yakalama kapasitesi olan mast hücrelerinin arttığı
Rinit, burnun inflamasyonu olarak tanımlanır ve gösterilmiştir[3]. Bu durum, sistemik atopi olmaksı-
anterior veya posterior rinore, hapşırık, tıkanıklık ve zın lokal mukozal allerji varlığını gösteren “entopi”
kaşıntı gibi nazal semptomlarla kendini gösterir. Bu terimiyle açıklanır. Bu hastalarda allerjenlerle nazal
semptomlar, iki veya daha fazla ardışık günlerde, sık- provokasyon pozitif bulunmuştur[4].
lıkla bir saatten uzun süreli oluşur[1]. Rinitler, etyoloji-
lerine bağlı olarak sınıflandırılır (Tablo 1). İnfeksiyöz Rinit
Rinosinüzit olarak da adlandırılır, burun mukoza-
Allerjik Rinit
sının ve bir veya daha fazla sinüsün inflamasyonu-
Allerjenlere karşı IgE aracılı yanıt ile ilişkilidir ve dur. Burunda tıkanıklık/konjesyon veya akıntıya eş-
en sık infeksiyöz olmayan rinit formudur. lik eden yüzde ağrı/bası hissi veya koku duyusunda

1
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

azalma/kayıp görülür. Endoskopide burunda polip, Eozinofili ile Seyreden Nonallerjik Rinit
sıklıkla orta meatustan mukopürülan akıntı, ödem Sendromu (Nonallergic Rhinitis with
ve mukozal obstrüksiyon görülebilir. Hastalık 12 haf- Eosinophilia Syndrome; NARES)
tadan kısa sürüyorsa akut, 12 haftadan daha uzun Atopi saptanmaksızın nazal sürüntüde eozinofili
sürüyorsa kronik rinosinüzit olarak sınıflandırılır[5]. (sıklıkla > %20) ve hapşırık, kaşıntı, rinore ve anozmi-
nin eşlik ettiği klinik sendromdur. Eozinofiller, epitel
Mesleksel Rinit
üzerine sitotoksik etki gösterir, mukosiliyer klerens
Belirli iş ortamındaki nedenlerin veya durumların uzar, nöronal disfonksiyon da bulunabilir. NARES
sorumlu olduğu ve intermittan veya persistan rinit asetilsalisilik asit duyarlılığının erken formu olabilir.
semptomlarının eşlik ettiği burnun inflamatuvar
hastalığıdır. İş yerinde karşılaşma, daha önceden var Fiziksel ve Kimyasal Faktörlere Bağlı
olan rinitin şiddetini de arttırabilir. Karşılaşmanın se- Nazal Semptomlar
viyesi, mesleksel ajana IgE aracılı duyarlanmanın ve Kimyasal ajanlar, ortam sıcaklığında ani değişik-
mesleksel rinit gelişiminin en önemli belirleyicisidir. likler, soğuk hava, egzersiz ve sigara içiciliği nazal
Mesleksel astımdan 2-4 kat daha sık görülür. Etyolo- semptomlara yol açabilir[11-13].
jik ajanlar arasında; odun tozu, lateks, tahıllar, akar-
lar ve kimyasallar sayılabilir[6]. Besinin Tetiklediği Rinit
Besin allerjisi nadiren izole rinit nedenidir. Fakat,
Hormonal Rinit
gustatuar rinitte, muhtemelen kapsaisin içeren acı,
Menstrüel siklus, puberte, gebelik ve hipotiroidi baharatlı gıdaların tüketiminden hemen sonra ber-
gibi bazı endokrinolojik hastalıklarda burunda deği- rak burun akıntısı gözlenir; genellikle hapşırık, ka-
şiklikler olabilir[1]. Ellegard, gebelik rinitini, solunum şıntı ve konjesyon yoktur. Kapsaisin, nonadrenerjik/
yolu infeksiyonu veya allerjik neden olmaksızın ge- nonkolinerjik veya peptiderjik nöronal sistemi uyara-
beliğin son altı haftasında (veya daha fazla) gelişen rak nöropeptidlerin salınımına neden olur[14].
ve doğumu takiben iki hafta içinde düzelen nazal
konjesyon olarak tanımlamıştır[7]. Emosyonel Rinit
Stres gibi duygusal faktörler otonomik uyarıya
İlaca Bağlı Rinit
bağlı olarak burnu etkileyebilir[1].
Asetilsalisilik asit ve diğer nonsteroid antiinfla-
matuvar ilaçlar, siklooksijenaz 1 (COX-1) enzim in- Yaşlılık Riniti
hibisyonu ile sisteinil lökotrienlerin ve eozinofillerin Yaşlanmayla birlikte burun yapısında, mukoza-
artışına yol açarak duyarlı kişilerde burunda ve ak- sında, mukus temizlenmesinde ve siliya aktivitesin-
ciğerde akut inflamatuvar yanıt oluşturur. Asetilsa- deki değişiklikler berrak burun akıntısıyla kendini
lisilik asit, duyarlı hastalarda nazal polip epitel hüc- gösteren rinit tablosu ile sonuçlanır[15]. Tedavisi zor
releri ve periferik kan lökositlerinde araşidonik asit bir durumdur.
metaboliti olan 15-hidroksieikotetraenoik yapımını
arttırır[8]. Klinikte, astım atağı, şiddetli rinore, kon- Atrofik Rinit
junktival hiperemi ve periorbital ödem ve uzun dö- Nazal mukozanın ve alttaki kemiğin giderek
nemde nazal polipozis görülür[9]. Asetilsalisilik asite artan atrofisi, nazal obstrüksiyon, hipozmi ve kötü
duyarlı astım, özel bir astım fenotipi olup; Samter kokuya yol açar[1]. Sık sinüs cerrahileri, üst hava yol-
sendromu olarak da bilinir. Guanetidin, klonidin ve larını ilgilendiren kronik inflamatuvar hastalıklar gibi
metildopa gibi sempatolitik ilaçlar, nörojenik meka- durumlara ikincil atrofik rinitler ayırt edilmelidir[16].
nizmalarla konjesyon ve rinoreye yol açabilir. Topikal
nazal dekonjestanların uzun süreli kullanımı, burun-
da siliya kaybı, epitel erozyonu, inflamatuvar hücre
infiltrasyonu ve ödemle kendini gösteren ve rinitis
medikamentoza olarak tanımlanan reaksiyonal nazal
obstrüksiyonla sonuçlanır[10].

2
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Dünyada Erişkin ve Çocukluk Yaş Grubunda


Allejik Rinit Sıklığı

2 Allerjik Rinit Epidemiyolojisi


Erişkin yaş grubunda allerjik rinit sıklığı ile ilgili
yapılmış çalışma sayısı kısıtlı olmasına karşın çocuk-
luk çağında bu konuda yapılmış çok sayıda standar-
dize çalışma bulunmaktadır.
Erişkinlerdeki ilk çalışma, Avrupa Topluluğu So-
lunum Sağlığı Çalışması (European Community Res-
Önemli Noktalar piratory Health Survey; ECRHS) tarafından geliştiri-
len yöntemle 1990’lı yıllarda 20-44 yaş grubunda
22 ülkede 48 merkezde yapılmıştır. Bu çalışmanın
✔ Allerjik rinit tüm dünya nüfusunun
sonuçlarına göre ortanca allerjik rinit sıklığı %20.9
%20-40’ını etkiler.
oranında bulunmuş, sıklığın %9.5-40.9 arasında de-
✔ Ülkemizde bugüne kadar yapılan çalış- ğiştiği saptanmıştır[17]. Çalışmanın sonuçları detaylı
malarda allerjik rinitin erişkinlerde %1.6- olarak değerlendirildiğinde allerjik rinit sıklığının İn-
27.5, çocuklarda %2.9-39.9 oranında gilizce konuşan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerde daha
görüldüğü saptanmıştır. yüksek, İspanya, Almanya ve Hindistan gibi ülkelerde
✔ Son 10 yılda prevalans giderek artmaktadır. daha düşük olduğu görülmektedir.
Sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda allerjik ri-
nit sıklığı Çin’de %8.7-24.1, Singapur’da %5.5,
Japonya’da %35.5, Kore’de %16.4-24.7, Rusya’da
Allerjik rinit burunda akıntı, tıkanıklık, kaşıntı ve %13.9, Avrupa ülkelerinde yaklaşık %25, Amerika
hapşırık gibi semptomlara neden olan inflamatuvar Birleşik Devletleri (ABD)’nde %9.9-16 arasında bu-
bir hastalıktır ve tüm dünya nüfusunun yaklaşık %20
lunmuştur[18-24]. İsveç’te yapılan bir çalışmada, aller-
-40’ını etkilediği tahmin edilmektedir[1]. Allerjik rinit
jik rinit semptomları ve en az bir polen duyarlılığının
sıklığını saptamaya yönelik yapılan çalışmalarda deği-
%13.9 sıklıkta olduğu saptanmıştır[25]. ECRHS çalış-
şik ülke ve şehirlerde birbirinden çok farklı sonuçlara
masının tekrarında atopi ve nazal semptom birlikteli-
ulaşılmıştır. Bu farklılıklar coğrafi ve genetik farklılık-
ğinin %5-30 arasında değiştiği bulunmuştur. Ayrıca,
ların yanı sıra, yaş grubu ve kullanılan yöntemlerdeki
allerjik rinit semptomlarının oluşmasında atopinin
farklılıklarla açıklanabilir. Çünkü bazı çalışmalarda
etkisinin ortalama %27.2 (en düşük %12.8-en yük-
sadece anket yöntemi kullanılırken, bazı çalışmalar-
sek %65.9) olduğu gösterilmiştir[26]. Sonuç olarak
da anketin yanında deri prik testi ve/veya spesifik IgE
allerjik rinit semptomları olanların yaklaşık dörtte
ölçülmesi gibi objektif yöntemler de kullanılmıştır.
birinde semptomlar atopiye bağlanabilirken, kalan
Anket çalışmalarında allerjik rinit tanısı için “allerjen-
grupta etyoloji net olarak araştırılmamıştır.
lerle temas sonrasında allerjik rinit semptomlarının
ortaya çıkıp çıkmadığı” veya “doktor tanılı allerjik Çocukluk çağı ile ilgili çalışmalar özellikle 1990’lı
rinit varlığı” veya “infeksiyon semptomları olmaksı- yıllardan sonra ISAAC (International Study of Allergy
zın tekrarlayıcı rinit/rinokonjunktivit semptomlarının Asthma in Childhood) yöntemiyle çok sayıda ülke
olup olmadığı” gibi farklı sorular sorulmuştur. Soru- ve merkezde yapılmıştır. ISAAC Faz 1 çalışmasının
lardaki bu farklılıklar sonuçlar arasındaki değişkenliği sonuçlarına genel olarak bakıldığında; allerjik rino-
bir oranda açıklayabilir. Ayrıca infeksiyonlar, irritan- konjunktivit sıklığının 6-7 yaş grubunda %0.8-14.9,
lar, hormonlar, anatomik değişiklikler ve bazı ilaçla- 13-14 yaş grubunda %1.4-39.7 arasında olduğu
rın da benzer semptomlara neden olması allerjik rinit görülmektedir[27]. Aynı merkezlerde 5 ile 10 yıl sonra
sıklığı ile ilgili çalışmaların sonuçlarını etkilemektedir. yapılan ISAAC Faz 3 çalışmalarında son bir yıl içinde-
Allerjik rinit sıklığı ile ilgili araştırmalarda yöntem- ki allerjik rinokonjunktivit sıklığının 6-7 yaş grubun-
lerden kaynaklanan bu farklılıkların giderilmesi için, da %8.5 (%1.8-24.2), 13-14 yaş grubunda %14.6
özellikle 1990’lı yıllardan itibaren, hem çocuklarda (%1.0-45.1) arasında değiştiği belirlenmiştir[28].
hem de erişkinlerde standardize edilmiş çalışma pro- ISAAC Faz 1 ve ISAAC Faz 3 sonuçları değerlendiril-
tokolleri geliştirilmiş ve bu protokoller kullanılarak diğinde, allerjik rinit sıklığında daha çok gelişmekte
çok sayıda ülke ve şehirde toplum tabanlı büyük ça- olan ve az gelişmiş ülkelerde olmak üzere bir artış
lışmalar yapılmıştır. eğiliminin olduğu, ancak bu artış eğiliminin gelişmiş

3
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ülkelerde yavaşladığı ve bir plato çizdiği söylenebi- Aydın’da SFAR (Score for Allergic Rhinitis Question-
lir. Objektif yöntemler kullanılarak yapılan ISAAC naire) ve deri prik testi kullanılarak yapılan çalışma-
Faz 2 çalışmaları sonucunda 22 ülkede son bir yılda da, doktor tanılı allerjik rinit sıklığının %11.4 ve deri
rinit sıklığının %1.4-45.2, rinokonjunktivit sıklığı- testi pozitifliğiyle birlikte allerjik rinit sıklığının %14
nın %1.5-24.5 arasında değiştiği gösterilmiştir. Bu olduğu gösterilmiştir[34]. Kırk dört merkezde 16-
çalışmalarda atopinin allerjik rinite etkisinin %0-71 54 yaş grubundan 4125 kişinin incelendiği ve özel
arasında değiştiği, atopi etkisinin gelişmiş ülkelerde olarak geliştirilen bir anketin kullanıldığı çalışmada
daha yüksek olduğu bulunmuştur[29]. allerjik rinit sıklığı %23.1, doktor tanılı allerjik rinit
sıklığı %20.1 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada en
Türkiye’de Erişkin ve Çocukluk Yaş Grubunda düşük sıklığın Doğu Anadolu Bölgesinde (%16.1),
Allerjik Rinit Sıklığı en yüksek sıklığın Marmara Bölgesinde (%27.5) ol-
Ülkemizde ECRHS yöntemiyle Manisa ve duğu bildirilmiştir. Ayrıca, allerjik rinit sıklığının kent-
Antalya’da yapılan çalışmalarda erişkin yaş grubun- sel bölgelerde kırsal bölgelerden daha sık olduğu
da allerjik rinit sıklığının sırasıyla %14.5 ve %22.7 rapor edilmiştir (sırasıyla %23.8 ve %18.4)[35]. Türk
olduğu bildirilmiştir[30,31]. Üniversite öğrencilerinde Toraks Derneği tarafından yapılan ve yaklaşık 26.000
yapılan çalışmalarda, 1994 yılında Ankara’da son öğrencinin incelendiği bir çalışmada erişkin yaş gru-
bir yılda mevsimsel allerjik rinit sıklığı %6.4, yıl boyu bunda -öğrencilerin anne ve babalarında- allerjik ri-
allerjik rinit sıklığı %1.6, 2000 yılında Eskişehir’de nit sıklığı erkeklerde %14, kadınlarda %18.7 ve tüm
allerjik rinit sıklığı %10.0 olarak saptanmıştır[32,33]. grupta %17.5 olarak bulunmuştur[36].

Tablo 2. Ülkemizde allerjik rinit sıklığı konusunda çocukluk döneminde yapılmış bazı çalışmaların özetleri
Çalışma Kaynak
bölgesi no Yaş grubu Sayı Yöntem Ana sonuçlar
Bolu 37 7-14 yaş 931 ISAAC Allerjik rinit %23.2
Manisa 38 13-14 yaş 725 ISAAC Allerjik rinit %14.5, allerjik rinokonjunktivit %13.0
İstanbul 39 4-12 yaş 1018 ISAAC Allerjik rinit %26.2
Şanlıurfa 41 10-18 yaş 1108 ISAAC Allerjik rinit %2.9, allerjik rinokonjunktivit %3.8
Zonguldak 40 6-16 yaş 1349 ISAAC Doktor tanılı allerjik rinit %37.7
Adana 53 6-18 yaş 3164 ISAAC Allerjik rinit %13.6
İzmir 43 9-11 yaş 1217 ISAAC Son bir yılda allerjik rinit %30, doktor tanılı allerjik
rinit %17
Diyarbakır 44 6-15 yaş 3040 ISAAC Allerjik rinit %12.9, son bir yılda allerjik rinit %39.9
Ankara 49 9-11 yaş 2774 ISAAC Allerjik rinit %36.3, son bir yılda allerjik rinit
%30.6, doktor tanılı allerjik rinit %8.3
Edirne 45 7-12 yaş 5412 N. Aberg Allerjik rinit %12.3, son bir yılda allerjik rinit %4.5
İstanbul 46 6-15 yaş 2276 ISAAC Allerjik rinit %17.6
İstanbul 47 6-12 yaş 2378 ISAAC Son bir yılda rinit %28.9, rinokonjunktivit %7.8,
doktor tanılı allerjik rinit %7.9
Van* 48 9-11 yaş 1354 ISAAC Son bir yılda rinit %55.7, rinokonjunktivit %35.0,
doktor tanılı allerjik rinit %36.4
Manisa* 48 9-11 yaş 1405 ISAAC Son bir yılda rinit %46.0, rinokonjunktivit %25.3,
doktor tanılı allerjik rinit %18.4
Ankara* 48 9-11 yaş 1354 ISAAC Son bir yılda rinit %42.2, rinokonjunktivit %22.0,
doktor tanılı allerjik rinit %14.8
Antalya* 48 9-11 yaş 1403 ISAAC Son bir yılda rinit %41.4, rinokonjunktivit %22.6,
doktor tanılı allerjik rinit %14.3
Trabzon* 48 9-11 yaş 1447 ISAAC Son bir yılda rinit %39.3, rinokonjunktivit %19.9,
doktor tanılı allerjik rinit %11.8
* Çok Merkezli ISAAC Faz 2 çalışmasının şehir sonuçları.

4
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Çocukluk ve adölesan dönemde allerjik rinit 14 merkezde yapılan çalışmada allerjik rinit sıklığı
sıklığı konusunda ülkemizde çok sayıda çalışma ya- çocukluk çağında ortanca %17.2 (en düşük %12.7-
pılmıştır. Bu çalışmaların bazılarının sonuçları Tablo en yüksek %26.7) olarak bulunmuştur[52].
2’de özetlenmiştir[37-48]. Sonuçlara genel olarak ba- Allerjik rinit epidemiyolojisi konusundaki anket
kıldığında bölgeler arasında önemli farklılıkların ol- çalışmalarının en büyük sorunu rinit ile allerjik rinit
duğu ve aynı şehirde farklı zamanlarda yapılan çalış- ayırımını tam olarak yapamamalarıdır. Çalışmalarda
malara göre bir artış eğilimi olduğu söylenebilir. genel olarak rinokonjunktivit sıklığı rinit sıklığından
Ülkemizde beş ilde yaklaşık 7000 ilkokul beşinci daha düşük bulunmuştur ve allerjik rinit sıklığı olarak
sınıf öğrencisinde yapılan çok merkezli ISAAC Faz 2 rinokonjunktivit sıklığının kabul edilmesi gerektiği
çalışmasında yaşam boyu rinit sıklığı %51.6, son 12 konusunda görüşler bulunmaktadır.
ay içinde rinit sıklığı %43.5, son 12 ay içinde rino- Sonuç olarak; allerjik rinit tüm dünyada özellikle
konjunktivit sıklığı %23.5 olarak bulunmuştur[48]. gelişmiş ülkelerde ve çocuklarda sık görülen, yaşamı
Ankara’da aynı yöntemle yaklaşık beş yıl arayla yapı- olumsuz olarak etkileyen, gelişmekte olan ülkelerde
lan iki çalışmada son bir yılda rinit sıklığı ilk çalışmada sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Ülkemizde bugü-
%30.6, ikinci çalışmada %42.2 olarak bulunmuştur. ne kadar yapılan çalışmalar, allerjik rinitin erişkinler-
Bu iki çalışmada da rinit semptomu tarif edenlerin de %1.6-27.5, çocuklarda %2.9-39.9 oranlarında
yaklaşık %20’sinde atopi olduğu belirlenmiştir[48-50]. görüldüğünü ve son 10 yılda allerjik rinit prevalan-
Edirne’de 10 yıl arayla yapılan iki çalışmada son bir sında artış olduğunu düşündürmektedir. Allerjik rinit
yıl içindeki rinit sıklığı kırsal bölgelerde 1994 yılında epidemiyolojisinin risk faktörleri ve toplumsal yükü
%3.9, 2004 yılında %4.9; kentsel bölgelerde rinit gibi farklı yönlerinin irdeleneceği çalışmalara ihtiyaç
sıklığı 1994 yılında %4.7, 2004 yılında %7.2 olarak olduğu görülmektedir.
bulunmuştur[45-51]. Türk Toraks Derneği tarafından

5
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik rinitte ana semptomlar dışında bazı se-


konder semptomlar da görülebilir. Bunlar daha çok
Allerjik Rinit Semptomatolojisi komorbid hastalıklarla ve allerjik inflamasyonun olası
3 ve Klinik Bulgular sistemik etkileriyle ilgilidir. Rinitle birlikte en sık görü-
len komorbid hastalık sinüzittir. Sinüzit gelişiminden,
nazal konjesyonun sinüslerin drenajını engelleyerek
sinüs havalanmasını bozması ve bakteriyel kolonizas-
yonu kolaylaştırması sorumlu tutulmaktadır. Sinüzite
Önemli Noktalar bağlı geniz akıntısı öksürüğe ve boğazda irritasyona
neden olabilir. Frontal ve maksiller sinüs üzerinde ba-
✔ Hapşırık, burun kaşıntısı, burun akıntısı sınç hissi ve baş ağrısı hastalar tarafında tariflenebilir.
ve burun tıkanıklığı en önemli semptom- Allerjik rinite astım eşlik ediyorsa öksürüğe ek olarak
lardır. nefes darlığı ve hırıltı semptomlar arasında yer alır.
Östaki borusu ve orta kulak mukozasının inflamasyo-
✔ Fizik incelemede allerjik rinite özgü bulgu-
lar saptanabilir. nuna bağlı kulakta ağrı ve işitme kaybı gelişebilir. Yut-
kunma sırasında kulaklarda çıtırtı sesi duyulabilir. Oral
allerji sendromu polen allerjik rinitlilerde görülebilen
diğer komorbid bir durumdur. Polenlerle çapraz re-
Semptomatoloji aksiyon gösteren taze meyve ve sebzeler yendiğinde
Hapşırık, burun kaşıntısı, burun akıntısı ve burun orofarengeal mukozada kaşıntı, yanma ve şişme gibi
tıkanıklığı allerjik rinitte en sık görülen primer semp- semptomlar ortaya çıkabilir, nadiren sistemik şikayet-
tomlardır. Birçok hasta boğaz, kulak ve damak kaşın- lere neden olur[58,61].
tısı da tarifler. Duyarlı olunan allerjene maruziyetle Yorgunluk, halsizlik, uykuya eğilim allerjik inf-
semptomların tetiklenmesi tipiktir. Buna paralel ola- lamasyonun nonspesifik sistemik şikayetleri olabi-
rak polen allerjisi olan hastaların semptomları özellikle leceği gibi, burun tıkanıklığı nedeniyle ortaya çıkan
güneşli ve rüzgarlı havalarda artar. Semptomlar belli horlamanın uyku kalitesini bozmasıyla da ilgili olabi-
aylarda olabildiği gibi yıl boyu da sürebilir. Gözlerde lir. Uyku kalitesinin bozulması ve rinit semptomları
kızarıklık, kaşıntı, sulanma ve fotofobi daha çok polen konsantrasyon bozukluğuna neden olarak iş ve okul
allerjik hastalarda tabloya eşlik eder. Göz semptom- performansını da olumsuz yönde etkiler. Polen aller-
larının tabloya eşlik etmesi allerjik rinitin nonallerjik jiklerde daha sık olmak üzere nadiren şiddetli kaşın-
rinitten ayırımında yardımcı olabilir. Nazal konjesyona ma gibi cilt semptomları rinite eşlik edebilir[58-60].
bağlı nazolakrimal kanalın obstrüksiyonu göz semp-
tomlarının şiddetini arttırmaktadır. Burun akıntısı ço- Klinik Bulgular
ğunlukla serözdür. Pürülan olması sinüslerin infeksiyo- Allerjik rinitin klinik bulguları özellikle çocuklar-
nunu düşündürmelidir. Seröz burun akıntısının yerini da çok zengindir. Sadece inspeksiyonla allerjik rinit
zamanla burun tıkanıklığı alabilir. Burun tıkanıklığı, lehine birçok bulgu saptanabilir. Çocuklar burun tı-
allerjik rinitli hastaları genellikle en fazla rahatsız eden kanıklığı ve kaşıntıyı azaltmak için sık sık elleriyle bu-
semptom olup, geceleri daha fazladır ve daha çok yıl runlarının ucunu havaya doğru kaldırırlar. Bu hareket
boyu maruz kalınan allerjenlerle ortaya çıkar, horla- allerjik selam (allergic salute) olarak adlandırılmakta-
maya ve hipozmiye neden olabilir. Yatarken pozisyon dır. Allerjik selamın sık tekrarlanması burun ucunun
olarak alt tarafta kalan taraf yer çekimine bağlı olarak hemen üzerinde allerji çizgisi (supratip nasal crease)
daha kolay tıkanır. Ayırıcı tanısında çok farklı hastalık- denilen yatay bir çizgiye neden olur. Bu görünümün
lar bulunduğundan, özellikle diğer rinit semptomla- genelde iki yıl kalıcı burun kaşınmasını takiben oluş-
rının eşlik etmediği izole burun tıkanıklığı varlığında tuğu kabul edilmektedir. Bazı çocuklar allerjik selam
dikkatli olunmalıdır[54-58]. yerine ellerini kullanmadan burunlarını çekerek veya
Allerjik rinitte astımda görülen bronş hiperre- yüz kaslarını kullanarak da burun kaşıntısını azaltma-
aktivitesine benzer nazal hiperreaktivite görülebilir. ya çalışırlar. Burun akıntısı, burnun sık temizlenmesi
Hastalar duyarlı oldukları allerjenler dışında parfüm, ve kaşıma nedeniyle burun kanatları cildinde kuru-
deterjan, çeşitli kimyasallar, sigara dumanı, hava kir- ma va çatlama görülür[58-62].
liliği, ısı değişikliği, nem ve soğuk hava gibi uyaran- Allerjik rinit hastalarında klasik bulgulardan bi-
larla karşılaştıklarında semptomatik olabilirler[59,60]. risi de alt göz kapağının altındaki deri renginin ko-

6
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

yulaşması olarak tariflenen allerjik parıltıdır (allergic mu yapılır. Ağız solunumu dudaklarda kurumaya yol
shiner). Alt göz kapağında görülen bu koyulaşmanın açar. pH değişiklikleri nedeniyle ağızda kötü koku,
nedeni kronik venöz staza bağlı olarak epidermiste jinjivada hipertrofi, periodontal hastalık ve diş çürük-
hemosiderin toplanmasıdır. Alt göz kapağı derisinin leri görülebilir. Posterior farengeal duvarda hipert-
incelenmesi sonucu yatay konsantrik kıvrımlar görü- rofik lenfoid follikülleri “kaldırım taşı” görüntüsü
lebilir. Bu kıvrımlar Dennie-Morgan çizgileri olarak verebilir. Bunun nedeni postnazal akıntının kronik
adlandırılır. Nedeni Müller kasının venöz staza bağlı irritasyonudur. Boyunda lenfadenopati tespit edile-
oksijenasyonun azalması ve hipoksiye bağlı devam- bilir[58-62].
lı spazmıdır. Allerjik hastalar için farklı boyda, ince Burun içine bakıldığında konkalar ödemli, soluk,
uzun ve hafif kıvrık kirpikler tipiktir. Bu uzun kirpikle- hafif morumsu renktedir. Mukozanın üzerinde, nor-
rin etyolojisi bilinmemektedir[59-62]. male göre artmış, su gibi seröz akıntı görülür. Muko-
Sürekli nazal konjesyon, konka ve adenoid hi- zanın morumsu renginin nedeni mukozal venlerdeki
pertrofisi zamanla özellikle çocuklarda yüz iske- konjesyondur. Bu renk değişimi en çok alt konka ön
letinde değişikliğe yol açar. Üst çene ön dişlerinde ucunda belirgindir. Bazı hastalarda coğrafik dile rast-
çıkıklık, malar kemiklerde düzleşme, burun kökünde lanabilir. Gözlerde sulanma ve konjunktivada hipere-
genişleme şeklinde adenoid yüz ortaya çıkar. Sert mi sık görülen bulgulardır. Allerjik rinite astım eşlik
damak yükselmiştir. Burun tıkanıklığı nedeniyle ağız ediyorsa hırıltı duyulabilir. Deride atopik dermatite
genelde açıktır, burun solunumu yerine ağız solunu- ait lezyonlar görülebilir[58-62].

7
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 3. Allerjik rinitin semptom sıklığı ve şiddetine göre


sınıflandırılması
Allerjik Rinit Sınıflaması ve
4 Şiddetinin Belirlenmesi
İntermittan
Semptomlar
Persistan
Semptomlar
< 4 gün/hafta > 4 gün/hafta
veya < 4 hafta ve > 4 hafta
Hafif Orta-ağır
Önemli Noktalar Uyku: Normal Uyku: Bozuk
Günlük aktiviteler: Günlük aktiviteler:
✔ Allerjik rinit, intermittan allerjik rinit ve Normal Kısıtlı
persistan allerjik rinit olarak yeniden sınıf- İş-okul aktiviteleri: İş-okul aktiviteleri:
landırılmıştır. Normal Bozuk
✔ Allerjik rinitin şiddeti, semptomların şid- Şiddetli semptomlar: Şiddetli semptomlar:
detine ve sosyal, iş, okul yaşamını etkile- Yok Var
mesine göre hafif veya orta-ağır olarak
sınıflandırılır.
✔ Semptomların şiddeti uyku, günlük akti- taların yarısında ise perennial allerjik rinit saptan-
viteler ve iş-okul aktivitelerinden herhangi mıştır[66]. Persistan allerjik rinit, rinit semptomlarının
birinde sorun varsa orta-ağır allerjik rinit haftada dört günden fazla olması ve ard arda dört
olarak sınıflandırılır. hafta sürmesi, intermittan allerjik rinit ise semptom-
✔ Hafif allerjik rinitte rinit semptomları var- ların haftada dört günden az olması veya ard arda
dır ama rahatsız edici değildir. dört haftadan az sürmesi olarak tanımlanır. Hasta-
ların bir çoğunun semptomları mevsimle ilişkili ol-
masa da, bazı hastalarda polen mevsimini tanımla-
mak mümkün olabilir. Bu durumda, hastalarda yılın
Allerjik rinit, allerjenle temas sonrası IgE aracılı
belirli zamanlarında allerjik rinit yakınmaları görülür
inflamasyon sonucu oluşan burnun semptomatik
veya yılın büyük kısmında hafif persistan allerjik ri-
hastalığıdır. Önceki kılavuzlarda, allerjik rinit mev-
nit semptomları varken, polen mevsiminde yüksek
simsel, perennial ve mesleksel allerjik rinit olarak sı-
polen seviyeleri nedeniyle hastalığın şiddeti artar[67].
nıflandırılmıştır[63]. Perennial rinit sıklıkla ev tozu ve
Allerjik rinit, hapşırık, burun akıntısı, burun ka-
depo akarları, mantarlar, hayvan tüyleri, hamam bö-
şıntısı ve burun tıkanıklığı gibi klasik semptomlara
ceği, küfler gibi yıl boyu karşılaşılan ev içi allerjenlerle
yol açmanın ötesinde bazı sorunlara da neden olur.
oluşur. Astımla birlikteliği daha fazladır. Mevsimsel
Sosyal hayat, iş ve okul ile ilişkili semptomlar gün-
allerjik rinit ise polenler veya mantarlar gibi ev dışı
lük hayatı olumsuz etkiler. Erişkinlerde ve çocuklarda
allerjenlerle ilişkilidir. Parapolen sendrom, polen as-
yaşam kalitesinde azalmaya neden olur[68]. Hastalar,
tımı ve asosiye dermatit/ürtiker eşlik edebilir. Fakat
uyku bozuklukları veya duygusal problemler ve sos-
bazı bölgelerde polenler perennial allerjen olabilir,
yal aktivitelerde sorunlar yaşayabilirler[69-71]. Gece
ev tozu akarları yaz döneminde azalabilir[64]. Ayrı-
horlama sıklığı allerjik rinitte artar[72]. Allerjik rinit,
ca, birçok hasta birden fazla allerjene duyarlıdır ve
obstrüktif uyku apnesi sendromu için risk faktörüdür
hastalar yıl boyu allerjenlerle temas edebilirler[65].
ve polisomnografik çalışmalarda artmış apne-hipop-
Bu nedenlerle allerjik rinitin perennial ve mevsimsel
ne indeksiyle ilişkili bulunmuştur[73]. Antihistamin-
olarak sınıflanmasının gerçek anlamda klinik yarar
lerin sedatif etkileri de günlük hayatı etkileyebilir.
sağlamadığı düşünülmüş ve allerjik rinit, intermittan
Allerjik rinit, okul ve iş performansında ve üretkenli-
allerjik rinit ve persistan allerjik rinit olarak yeniden
ğinde azalmaya yol açar[74].
sınıflandırılmıştır[1] (Tablo 3).
Allerjik rinitin şiddetini ölçmek zordur, çünkü
İntermittan ve persistan allerjik rinit, mevsim-
büyük ölçüde hastaların semptomları algılamasına
sel ve perennial allerjik rinit ile eş anlamlı değildir.
dayanır. Objektif parametrelerin çoğunun kullanımı
Persistan allerjik rinitli hastaların yaklaşık yarısında
araştırmaya yöneliktir.
mevsimsel allerjik rinit; intermittan allerjik rinitli has-

8
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

• Semptom skorları: Görsel analog skalaları[75]. Allerjik rinitin şiddeti, semptomların şiddetine
• Nazal obstrüksiyonun ölçülmesi: Zirve ekspira- ve sosyal, iş, okul yaşamını etkilemesine göre hafif
tuar akım ölçümü; akustik rinometre, rinomanomet- veya orta-ağır olarak sınıflandırılır (Tablo 3). Hafif
re[76,77]. allerjik rinitte rinit semptomları vardır ama rahatsız
edici değildir. Uykuda bozukluk, günlük aktiviteler-
• İnflamasyonun ölçülmesi: Nazal lavaj, sitoloji
de olumsuz etkilenme, boş zaman faaliyetlerinde ve/
veya biyopside hücreler, mediyatörler ve/veya nitrik
veya spor yaparken kısıtlılık, okul veya iş yaşamında
oksit analizi[78].
olumsuz etkilenme yoksa hafif allerjik rinit olarak ta-
• Reaktivitenin ölçülmesi: Histamin, metakolin, nımlanır. Eğer bu durumların herhangi birinde sorun
allerjen vb. ile nazal provokasyon[79,80]. yaşanırsa orta-ağır allerjik rinit olarak sınıflandırılır.
• Koku duyusunun ölçülmesi. Allerjik rinit şiddeti tedaviden bağımsızdır.

9
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

gün günde bir saatten fazla olacak şekilde görül-


mesiyle karakterize burun mukozasındaki inflamas-
yondur[81]. İnfeksiyöz rinit için genellikle rinosinüzit
5 Allerjik Dışı Rinitler terimi kullanılmaktadır. Çünkü burun mukozası ile
sinüsler devamlılık göstermekte ve nazal mukozada
inflamasyon görülen hastalıklarda sıklıkla sinüslerin
mukoz membranları da tutulmaktadır. Rinosinüzit,
semptomlar 12 haftadan daha az sürerse akut, 12
Kronik nonallerjik rinit; deri testi ve/veya spesifik
hafta ve üzerinde devam ederse kronik olarak kabul
IgE ölçümüyle eşlik eden bir allerjik rinit olmamasına
edilmektedir[1].
karşın nazal yakınmaların varlığı olarak tanımlanır.
Bu tanım kapsamına giren en az 10 ayrı nonallerjik Akut Rinosinüzitler
rinit kliniği tanımlanmıştır ve bu haliyle nonallerjik
En az biri burun akıntısı veya burun tıkanıklığı
rinitler %37-61 arasında değişen prevalansları ile
olmak üzere burun tıkanıklığı, burun akıntısı (ante-
rinitler içinde en yaygın ve önemli grubu oluşturur
rior/postnazal drip), yüzde ağrı/basınç, koku almada
(Tablo 4).
azalma/kayıp semptomlarından iki ya da fazlasının
ani olarak başlamasıyla tanımlanır[1]. Akut rinosinü-
Tablo 4. Kronik nonallerjik rinit sendromları zit sıklıkla viral bir etkene bağlı gelişir. Soğuk algınlı-
1. İlaçların tetiklediği rinit, rinitis medikamentoza dahil
ğını en sık meydana getiren virüs rinovirüstür, ancak
2. Besinlerin tetiklediği rinit koronavirüs, respiratuar sinsityal virüs, metapnömo-
3. Hormonların tetiklediği rinit virüs, influenza virüs, parainfluenza virüs, adenovi-
4. NARES rüs, enterovirüs ve bokavirüs gibi pek çok virüs de
5. Mesleki rinit neden olabilir. Küçük çocuklar yılda ortalama 6-8
6. Yaşlılıkta rinit kez soğuk algınlığı atağı geçirirler[82]. Erişkin yaşta
7. İnfeksiyöz rinit ise soğuk algınlığı yılda 2-5 kez tekrarlayabilir[83]. Kı-
8. Atrofik rinit zamığın prodrom döneminde, boğmacanın kataral
9. Serebrospinal sıvı sızıntısı fazında, nazal difteride, mukopürülan burun akın-
10. Vazomotor rinit tısıyla karakterize Streptococcus pyogenes infeksi-
NARES: Eozinofili ile seyreden nonallerjik rinit sendromu. yonunda soğuk algınlığıyla karışabilen rinit bulguları
görülebilir[82,84]. Akut viral rinosinüzitte semptomlar
10 günden daha az sürerken, akut bakteriyel rinosi-
i. İnfeksiyöz Rinitler nüzitte semptomlar beş günden sonra artış gösterir
veya 12 haftadan az olmak şartıyla 10 günden sonra
Önemli Noktalar persistan devam eder[1]. Bunun dışında yüksek ateş,
tek taraflı yüz/diş ağrısı, orbital selülit, intrakraniyal
yayılım gibi ağır semptomların hastalığın özellikle
✔ İnfeksiyöz rinit yerine sıklıkla birlikte tu- ilk günlerinde görülmesi halinde de bakteriyel bir
tulum olduğu için rinosinüzit terimi tercih
etken olasıdır[85-87]. Akut viral rinosinüzitlerin yak-
edilmektedir.
laşık %0.5-2’sinde sekonder bakteriyel infeksiyon
✔ Akut rinosinüzitlerde etken genellikle vi- gelişir[88]. Streptococcus pneumoniae, Haemophilus
raldir, 10 günden uzun sürerse akut bak- influenzae ve Moraxella catarrhalis akut bakteri-
teriyel rinosinüzit düşünülmelidir. yel rinosinüzitte en sık saptanan etkenlerdir. Diğer
✔ Semptomlar 12 haftadan uzun sürerse streptokok türleri, anaerobik bakteriler ve Staph-
kronik rinosinüzit adını alır, nazal polip ylococcus aureus daha nadir saptanır[88-90]. Bunun
birlikteliği ya da allerjik fungal rinosinüzit dışında fungal rinosinüzitlerden akut invaziv (fulmi-
olasılığı akla gelmelidir. nan) rinosinüzit, aspergillus türleri veya zigomiçet
grubu mantarlarla gelişir, sıklıkla immünkompromi-
ze kişilerde görülür[91]. Akut rinosinüzit tanısı klinik
olarak konulabilir, nazal endoskopinin yapılması tanı
Rinit; anterior veya posterior burun akıntısı, hap-
için şart değildir[83,85,86]. Bilgisayarlı tomografi sa-
şırık, burun tıkanıklığı ve/veya burun kaşıntısının bir-
dece ağır hastalıkta, immünkompromize olan veya
birini takip eden iki ya da fazla gün boyunca, çoğu

10
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

komplikasyon düşünülen hastalarda istenebilir[83,85]. nadiren vasküler invazyon ve lokal yapıların tutu-
Tedavi başarısızlığı veya komplikasyon varlığında en- lumu ile seyreden, Aspergillus fumigatus’un etken
doskopik olarak nazal kültür alınabilir[83]. Fungal ri- olduğu bir hastalıktır[91,98]. Saprofitik fungal infes-
nosinüzit düşünülen immünkompromize hastalarda tasyon sinüs cerrahisi geçirenlerin nazal kavitesinde
tanı en doğru şekilde sinüs aspirat kültürü alınarak mukoz kurutların asemptomatik kolonizasyonuyla
konulabilir[83,91]. Akut rinosinüzite çoğunlukla viral gelişir. Bunun daha yaygın hale gelmesiyle fungus
etkenler neden olduğundan antibiyotiklerin sadece topunun oluştuğu düşünülmektedir[91,99]. Fungus
ağır hastalığı olan, zamanla semptomlarında düzel- topu diğer isimleriyle miçetoma veya aspergilloma
me görülmeyen veya semptomları kötüleşen hasta- genellikle maksiller sinüste yumak şeklinde fungal
lara verilmesi önerilmektedir[83,85,86]. Akut bakteriyel hif birikimiyle görülür. İmmünsüpresyon durumunda
rinosinüzit düşünülen çocukların %60’ının antibi- invaziv hale dönebilir[91]. İnvaziv formlarda cerrahi
yotiksiz düzeldiği gösterilse de süpüratif komplikas- ve ardından sistemik antifungal tedaviler verilirken,
yonları önlemek amacıyla antibiyotik tedavisi veril- invaziv olmayan formlarda debridman ve havalandır-
mesi önerilmektedir[88]. ma esastır[100].

Kronik Rinosinüzitler
Kronik rinosinüzitte semptomlar 12 haftadan ii. Mesleksel Rinitler
uzun sürer[1,83]. Tanı için endoskopi veya anterior ri-
noskopi yapılmalıdır. Tomografinin rutin olarak çekil- Önemli Noktalar
mesi önerilmemektedir[83]. Kronik rinosinüzit; nazal
poliple birlikte görülen, nazal polipin eşlik etmediği
✔ Mesleksel rinit, iş ortamında maruz
form ve allerjik fungal rinosinüzit olarak üç gruba
kalınan maddeler sonucu immünolojik ve
ayrılmaktadır[92]. Kronik rinosinüzitte infeksiyonla- nonimmünolojik mekanizmalarla gelişir.
rın rolü tartışmalıdır. Antibiyotiklerin akut ataklar
sırasında verilebileceği bildirilmektedir[86,93]. Nazal ✔ Mesleksel rinit tanısı; iş yerinde rinit
gelişimiyle ilgili öykünün olması, rinitin
poliple birliktelik göstermeyen kronik rinosinüzitte
gösterilmesi ve duyarlılığın gösterilmesiyle
nazal steroidler ve uzun dönem makrolid tedavisi;
konur.
nazal poliple birlikte görülen kronik rinosinüzitte na-
zal ve sistemik steroidler; allerjik fungal rinosinüzitte
sinüs cerrahisi ve ardından sistemik steroidler öneril-
mektedir[92]. Allerjik fungal rinosinüzit tanı kriterleri Mesleksel rinit iş ortamında maruz kalınan mad-
tip 1 hipersensitivite, nazal polipozis, karakteristik deler sonucu gelişen intermittan veya kalıcı rinit
radyolojik bulgular, sinüs dokusuna invazyon olma- olarak tanımlanır[101]. İş ortamında gelişen rinit için
dan allerjik müsin varlığı ve cerrahi ile uzaklaştırılan üç grup klinik sınıflama tanımlanmaktadır: gerçek
materyalde pozitif fungal boyamanın olması şeklin- mesleksel rinit, iş yerinde artış gösteren rinit ve rinit
de sıralanabilir[91,94]. Sifiliz, lepra, tüberküloz, Klebsi- benzeri şikayetler[102]. İş yerinde sıklığı %5-15 ora-
ella rhinoscleromatis’in neden olduğu rinoskleroma nındadır[103].
ve fungal infeksiyonlar nadiren kronik rinite neden
olabilen granülomatöz infeksiyonlardır[82,84,91,95-97]. Patogenez
Fungal rinosinüzitler histopatolojik bulgularına göre Mesleksel rinit nonimmünolojik (irritan) ve immü-
iki gruba ayrılır. İnvaziv olanlar; akut invaziv (fulmi- nolojik mekanizmayla ortaya çıkabilir.
nan), granülomatöz invaziv ve kronik invaziv şek-
Nonimmünolojik mesleksel rinit: Burundaki
linde ayrılır. İnvaziv olmayanlar; saprofitik fungal
duyarlılık artışı, irritasyon ve koroziv etkilerle oluşur.
infestasyon, fungus topu ve allerjik fungal rinosinü-
Bu şekilde duyarlılık artışı yapan maddeler, sigara
ziti de içeren eozinofilik fungal rinosinüzit şeklinde
dumanı, parfüm, temizlik maddeleri, makinelerden
sınıflandırılmaktadır[91]. Granülomatöz invaziv form,
çıkan dumanlar, pişen yiyeceklerden yayılan duman
immünkompetan kişilerde büyük kitleler şeklinde
ve buharlar, talk, kömür tozu, ozon, boyalar, toluen
gelişen Aspergillus flavus’un başlıca etken olduğu
diizosiyanat (TDI), ksilen, sülfür dioksit ve hava kirli-
kronik infeksiyondur. Pakistan, Suudi Arabistan,
liğidir. Koroziv-çözünebilir kimyasal ajanlar arasında
Hindistan ve Sudan’da görülür. Kronik invaziv form
rinite yol açanlar; amonyak, klorürler, asitler, organo-
genellikle immünsüpresyon durumunda görülen,
fosfatlar, vinil klorür ve akrilatlardır.

11
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

İmmünolojik mesleksel rinit: IgE aracılığıyla Tanı


veya IgE olmadan gelişebilir. Yüksek molekül ağırlıklı Mesleksel rinitin tanısında aşağıdaki maddeler
ajanlarla oluşan yanıtta IgE aracılığı söz konusudur. göz önünde bulundurulmalıdır:
Allerjik mesleksel rinitin gelişebilmesi için haftalar
1. İş yerinde gelişen rinitle ilgili olabilecek öykü,
veya yıllar sürebilen bir latent duyarlılaşma dönemi
gerekmektedir. IgE aracılığıyla olmadan da immüno- 2. Rinitin gösterilmesi,
lojik duyarlanma ile mesleksel rinit gelişebilir. Anhid- 3. Duyarlılığın gösterilmesi.
ritler ve TDI ile oluşan rinitte bu şekilde bir mekaniz-
Mesleksel Rinit Tedavisi
ma olabilir[104].
En iyi tedavi yöntemi önlemedir. İlaç tedavisi de
Risk Etmenleri allerjik rinit tedavisi gibidir. Nazal/oral dekonjestan,
1. Ajanla maruziyet süresi ve iş yerinde maruz nazal/oral antihistamin, nazal/oral steroidler kullanı-
kalınan total doz risk etmenidir. lır. Beraberinde bulunan sinüzit, astım veya gastroö-
2. Ailede veya kendisinde atopi öyküsü olanlarda zefageal reflü de tedavi edilmelidir[105].
yüksek molekül ağırlıklı ajanlarla duyarlanma fazla
görülmektedir.
iii. İlaçların Tetiklediği Rinitler
3. Sigara, bazı kimyasal maddelerle çalışanlarda
bir risk faktörüdür (örn. plastik endüstrisi). Önemli Noktalar
4. Hayvan, un, lateks, izosiyanat ve anhidrit içe-
ren iş gruplarında mesleksel rinit riski fazladır.
✔ İlaçların tetiklediği rinitler lokal inflama-
5. Meslek ortamının özellikleri; havalandırma tuvar, nöronal ya da idiyopatik nedenlerle
ve hijyen olanaklarının kısıtlı oluşu, başka ek ir- oluşabilir.
ritan maddelere maruz kalma gibi özellikler riski
arttırır.
6. Maruz kalınan maddenin kimyasal özelliği de İlaçların tetiklediği rinitler olaya katılan mekaniz-
riski değiştirmektedir. Örneğin; formaldehid suda maya göre üç alt gruba ayrılır[10,106] (Tablo 6):
kolayca çözünebildiğinden nazal mukozaya yüksek
oranda penetre olarak irritan rinit oluşumunu kolay- Tablo 6. Rinite yol açan ilaçlar ve ilişkili mekanizmalar
laştırır[103]. 1. Lokal inflamatuvar tip
Asetilsalisilik asit ve diğer NSAİİ’ler
Hangi Maddeler Mesleksel Rinit Oluşumuna
2. Nörojenik tip
Neden Olur?
Santral etkili sempatomimetikler: α2-agonist
Mesleksel rinite yol açan yüksek ve düşük antihipertansif ilaçlar (klonidin, guanfasin,
molekül ağırlıklı mesleksel ajanlar Tablo 5’te yer metildopa, monoksidin, resinamin, rezerpin)
almaktadır. En riskli iş grupları; çiftçiler, ilaç sana- Ganglion bloker sempatomimetikler: mekamilamin,
yisinde çalışanlar, marangozlar, epoksi reçinelere trimethaphan
maruz kalanlar, sağlık ve laboratuvar çalışanları ve Periferik etkili sempatolitikler: α1-antagonist ve
gıda işleme işinde çalışanlardır. alfa-blokerler (prazosin, guanetidin, indoramin,
doksazosin, fentolamin)
Vazodilatörler: FDE-5 inhibitörleri: sildenafil,
tadalafil, vardenafil
Tablo 5. Mesleksel rinitten sorumlu düşük ve yüksek ağır- 3. İdiyopatik
lıklı maddeler[104] Antihipertansifler: amilorid, ACE inhibitörleri,
oral beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri,
DMA maddeler YMA maddeler oftalmik beta-blokerler, hidralazin, klorotiazid,
İzosiyanatlar Hayvansal ürünler hidroklorotiazid
Anhidritler Bitkisel ürünler Hormonlar: östrojen, oral kontraseptifler
Psikotropikler: klordiazepoksit-amitriptilin,
Metaller Bitki sakızları
klorpromazin, risperidon, tioridazin
İlaçlar Enzimler
Diğer: gabapentin
Değişik kimyasallar Odun tozları NSAİİ: Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar; FDE-5: Fosfodiesteraz-5;
DMA: Düşük molekül ağırlıklı; YMA: Yüksek molekül ağırlıklı. ACE: Anjiyotensin dönüştürücü enzim.

12
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

1. Lokal inflamatuvar tip Tanı ve Tedavi


2. Nörojenik tip, Dikkatli bir öykü ve fizik muayeneyle doğru tanı
3. İdiyopatik tip. konur, ancak ilaçlarla tetiklenen rinitin allerjik veya
diğer nonallerjik rinitlerle birlikte olabileceği de unu-
Lokal inflamatuvar tip, ilaç alımı ile ortaya çıkan
tulmamalıdır. Gerçekte ilaçlarla tetiklenen rinitin so-
inflamasyona sekonder görülür. Etkisini nöral uyarı
rumlu ilacın kesilmesinden başka bir tedavi seçeneği
üzerinden yapan ilaçlar nörojenik tip rinite neden
yoktur. Ancak semptomatik düzelme sağlamak için
olur. Bazı ilaçların rinit yaratmasına neden olacak
kısa süreli nazal steroidler kullanmak uygun olabilir.
altta yatan mekanizma bilinemez ve bu durum idi-
Nazal steroidin tek başına yetmediği olgulara anti-
yopatik tip olarak sınıflanır.
histaminler eklenebilir. Rinitis medikamentozada
Rinit semptomlarına neden olan ilaçlar arasında ise olaya yol açan ilaçlar kesilir. Nazal steroidler ve
asetilsalisilik asit ve diğer nonsteroid antiinflamatuvar bazen kısa süreli sistemik steroid kullanımı gereke-
ilaçlar önemli yer tutar. Bu ilaçların inflamasyona yol bilir[10,109].
açmasını açıklayacak mekanizmalar henüz net olmasa
da en kabul göreni; COX-1 enzim inhibisyonu, bunu
izleyen prostaglandin E2 (PGE2) azalması ve kontrolsüz iv. Gebelik Riniti
lökotrien salınımıdır. Bu yolla akut inflamasyon yarata-
rak rinite yol açar ve bu durum astım ve nazap polip Önemli Noktalar
ile birlikte olduğunda Samter sendromu olarak tanım-
lanır[107,108].
✔ Gebelikte kişilerin %35’inde rinitle karşı-
Alfa ve beta-bloker ilaçlar nörojenik mekanizma-
laşılmaktadır.
larla rinite yol açar. Sempatik, parasempatik sinirler ve
duyu lifleri burunda; damarlar, mukoza ve sekresyon ✔ Rinit, gebelik sonucunu direkt olarak et-
yapan bezler üzerinde yoğundur ve bunlar yoluyla kilemez. Ancak kontrolsüz rinit nedeniyle
gebelikte bazı sorunlarla karşılaşılabilir.
nazal mukozda konjesyon ve burun akıntısı ortaya
çıkar. Bu grup içinde özellikle antihipertansif amaçla ✔ Temel patofizyolojik mekanizma; östrojen
kullanılan metildopa, rezerpin gibi ilaçlar sıklıkla rinit ve progesteron dalgalanmalarına bağlı va-
yakınmasıyla birliktedir. Benign prostat hipertrofisi zomotor dengesizliktir.
için kullanılan α1-reseptör antagonistleri ve ereksiyon ✔ Ayırıcı tanıda rinitis medikamentoza, sinü-
bozuklukları için kullanılan fosfodiesteraz-5 (FDE-5) zit, üst solunum yolu infeksiyonu, allerjik
inhibitörlerinin yarattığı nazal konjesyon bu ilaçların rinit ve nazal granülom dikkate alınmalıdır.
önemli bir yan etkisidir. Anjiyotensin dönüştürücü en-
✔ Tedavi; hasta bilgilendirilmesi, öneriler ve
zim (ACE) inhibitörleri, oral beta-blokerler, kalsiyum
tıbbi uygulama basamaklarını içerir.
kanal blokerleri gibi sık kullanılan diğer antihipertan-
sif ilaçlar ve glokom için kullanılan beta-blokerli göz
damlaları ise açıklanamayan bazı mekanizmalarla rinit
yakınmalarına neden olur. Oral kontraseptiflerin bazı Herhangi başka bir solunum yolu infeksiyonu
kadınlarda nazal konjesyon yaptığı gözlenmiştir[2,10]. bulgusu ve bilinen bir allerjik neden olmaksızın sa-
İlaçların tetiklediği rinitler rinitis medikamentoza- dece gebelik süresince ortaya çıkan, altı haftadan
yı da içine alır. Rinitis medikamentoza topikal nazal uzun süren ve doğum sonrası iki hafta içerisinde
dekonjestan ilaçların sık kullanımıyla ortaya çıkan düzelen nazal semptomların varlığı “gebelik riniti”
rebound rinit ve nazal konjesyondur. En sık oksime- olarak tanımlanmaktadır ve gebelerin %20-30’unda
tazolin ve fenilefrin gibi ilaçlarla görülür. Bu ilaçların bu durumla karşılaşılmaktadır[110,111]. Gebelik riniti,
kullanımı 3-5 gün ile sınırlanmalıdır. Gerçek nede- gebeliğin üçüncü ile yedinci ayları arasında ortaya
ni tam olarak anlaşılamamakla birlikte tekrarlayan çıkmaktadır. Daha önceden var olan rinit ise, gebelik
doku hipoksisi, nöral negatif feed back yoluyla azal- süresince düzelebilir, aynı yoğunlukta devam edebilir
mış alfa reseptör yanıtlılığının azalmasının sorumlu ya da kötüleşebilir[112].
olabileceği üzerinde durulmuştur. Nazal mukozada Rinit, gebelik sonucunu direkt olarak etkilemez.
epitelyum ve siliya hücre kaybı, inflamasyon ve ödem Ancak kontrol altına alınamayan rinit gebenin bes-
vardır ve bu haliyle nazal mukozanın normal olduğu
lenme ve uyku durumunu bozarak dolaylı olarak
ve farklı patofizyolojik mekanizmaların işe karıştığı
stresi arttırabilir. Rinite bağlı horlama nedeniyle ges-
ilaçların tetiklediği rinitlerden ayrılır[10,107].

13
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

tasyonel hipertansiyon, preeklampsi ve intrauterin Gebelik riniti tedavisinde ilk basamak, gebelerin
büyüme geriliğiyle de karşılaşılabilir[113,114]. Kontrol bu konuda daha ilk kontrollerinde bilgilendirilmele-
altına alınamayan rinit nedeniyle uzun süreli ağız so- ridir. Düzenli egzersiz, serum fizyolojik ile irrigasyon,
lunumu, tükürük azalması nedeniyle ağızda kuruma yatak başının yükseltilmesi ve eksternal nazal geniş-
ve ağız içi korunma mekanizmalarının azalmasına, letici kullanımı gibi genel öneriler yapılmalıdır[119,120].
dolayısıyla sinüzit gelişme yatkınlığının artmasına İntranazal dekonjestan, intranazal kortikosteroid,
neden olur. Bu nedenlerle gebelik süresince rinitin intranazal antikolinerjik ve oral dekonjestan ilaçlar
kontrol altına alınması hem gebenin yaşam kalitesini farmakolojik tedavi adayı olarak sayılabilir. İntranazal
arttırır hem de antibiyotik, sistemik steroid gibi ek dekonjestanlar geçici iyilik hali sağlar. İntranazal ok-
ilaçların alınma riskini azaltır[111,112]. simetazolin önerilen dozda kullanıldığında sistemik
Gebelik rinitinde altta yatan patofizyolojik meka- absorpsiyonu olmayacağından gebelikte güvenle
nizma; östrojen ve progesteron düzeylerindeki dal- kullanılabilir. Ancak intranazal dekonjestanların 3-5
galanmalara bağlı olarak gelişen nazal mukozadaki günden fazla kullanımının rinitis medikamentozaya
vazomotor dengesizliğin nazal mukozada ödem ve yol açabileceği akılda tutulmalıdır. Ek olarak ilaçla-
hiperemiye yol açmasıdır. Gebelik rinitinde aynı za- rın içinde koruyucu olarak bulunan benzalkonyum
manda plasental büyüme hormonu da yüksek dü- klorürün de nazal konjesyonu arttırıcı etkisi olduğu
zeyde bulunmuştur[115,116]. unutulmamalıdır[121]. Oral dekonjestanlar ağır per-
sistan gebelik riniti olgularında tercih edilebilir, an-
Gebelik rinitinde tanı klinik olarak konulmakta-
cak ilk trimestırda ve hipertansiyonu olan gebelerde
dır. Ana semptom sulu veya yoğun ama berrak nazal
kullanılmaması gerektiği göz önüne alınarak kulla-
akıntının eşlik edebildiği persistan nazal konjesyon-
nılabilir[111]. Bu gruptan fenilpropolamin İsveç’te,
dur. Nazal konjesyona bağlı uykuda ağız solunumu
psödoefedrin ise ABD’de güvenli olarak tercih edil-
ve uyku kalitesi açısından da gebe sorgulanmalıdır.
mektedir. Randomize 53 gebeyi içeren sekiz haftalık
Nazal konjesyonun objektif yöntemlerle ölçümünün
bir çalışmada intranazal kortikosteroid (flutikazon
günümüzde sadece araştırma amaçlı yapılması öne-
propionat) kullanımıyla ek bir yarar görülmediği bil-
rilmektedir. Mukosiliyer transport hızının ölçülmesi-
dirilmiştir[122]. Ancak inhaler kullanımı ile konjenital
nin gebelik riniti tanısı ve takibinde yeri bulunma-
malformasyon açısından risk gelişmediği gözlenen
maktadır[111,112].
budesonid intranazal olarak önerilebilir[112]. Nazal
Gebelik rinitinde ayırıcı tanıda rinitis medikamen- akıntının çok ön planda olduğu gebelerde günde üç
toza, sinüzit, üst solunum yolu infeksiyonu, allerjik kez her bir burun deliğine ikişer kez uygulanan iprat-
rinit ve gebeliğe bağlı nazal granülom yer alır[113]. ropium bromürle de iyi yanıt gözlenmiştir[111].
Gebe olmayanlarda rinitis medikamentozaya bağlı
Gebelik esnasında daha önceden var olan aller-
rebound konjesyon nazal dekonjestanın kesilmesiy-
jik rinite bağlı semptomların artışında ise genel al-
le genellikle ilk 48 saat içinde normale dönerken,
lerjik rinit tedavi prensipleri geçerlidir. İkinci kuşak
gebelerde bu süre genellikle bir haftayı bulmakta-
antihistaminlerden loratadin ve setirizinin gebelikte
dır[117]. Gebelik tümörü, gebelik granülomu, telanji-
güvenle kullanılabileceğine dair yeterli veri bulun-
yektatik polip olarak da adlandırılan nazal granülom
maktadır[123]. Birinci kuşak antihistaminlerden ise
nazal obstrüksiyon nedeniyle hızla gelişen benign bir
klorfeniramin gereğinde ve/veya yatmadan önce
tümöral oluşumdur. Histolojik olarak piyojenik gra-
önerilebilir. Allerjik rinit semptomları hafif düzeyde
nülomdan farksız olup, gebelik rinitinden en belirgin
olan gebelere güvenlik profili nedeniyle intranazal
ayırıcı özelliği tek taraflı olması ve rekürren nazal ka-
kromolin sodyum önerilebilir. İntranazal dekonjes-
namaya yol açmasıdır. Nazal granülomlar çok yoğun
tanlar kısa süreli kullanım için önerilebilir; oral de-
semptoma yol açıyorsa eksize edilebilir, ancak çoğu
konjestanlar ise birinci trimestır sonrasında ve hi-
doğum sonrasında kendiliğinden düzelmektedir[118].
pertansiyonu olmayan gebelerde ağır semptomlar
Daha önceden allerjik riniti olan gebelerde nazal ya-
varlığında verilebilir. Psödoefedrin ile güvenlik açısın-
kınmalarda ek artış olabilir, ancak gebelik esnasında
dan elde daha fazla veri olduğu için gebelerde feni-
aeroallerjen duyarlılığın yeni gelişmesi de teorik ola-
lefrin yerine tercih edilmelidir[124].
rak söz konusu olabilir. İlk defa gebelikde allerjik ri-
nit ile karşılaşılıyorsa klinik olarak ayırıcı tanı yapmak Kontrol altına alınmamış rinitin maternal yaşam
zordur; uygun in vitro testlerle (klinikle ilişkili spesifik kalitesini olumsuz etkilemesinin yanı sıra indirekt
IgE) ayırıcı tanıya gidilebilir[112]. olarak fetüs sağlığına da olumsuz etkileri olması ne-
deniyle gebelerde rinitin uygun tanı ve tedavisi için

14
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

gebe takibi yapan sağlık ekibinin de farkındalığını oldukça önemlidir. Fizik muayenede burun mukoza-
arttırmak için uygun eğitimlerin verilmesi gerekli- sında kızarıklık, seröz sıvı artışı ve ödem saptanır. Rinit
dir[111,112]. semptomlarını oluşturan allerjik, yapısal, sistemik ve
diğer rinit nedenlerinin bulunmadığı ve allerji testle-
rinin negatif olduğu durumlarda fiziksel ve kimyasal
v. Fiziksel ve Kimyasal Etkenlerle nedenlere bağlı rinit düşünülmelidir.
Oluşan Rinitler Allerjik rinitli hastalarda fiziksel uyaranlar; soğuk,
kuru hava, baharatlı gıdalar, parlak ışık, ani sıcaklık
Önemli Noktalar değişimi burun semptomlarının ortaya çıkmasına ne-
den olabilir[11,12,127]. Soğuk ve kuru havada yapılan
nazal provokasyonlarda hem mast hücrelerinde deg-
✔ Fiziksel ve kimyasal uyaranlardan en sık ranülasyon, hem de sinirsel refleks mekanizmalarında
etkilenen hastalar nazal hiperreaktivitesi
artma görülmüştür.
olanlardır. Bununla birlikte hiçbir burun
yakınması olmayan bazı hastalarda soğuk Fiziksel uyaranlara karşı yanıttaki esas bozuklu-
ve kuru havalarda benzer yakınmalar olu- ğun inhale edilen havayı nemlendirme fonksiyonu
şabilir. gösteren nazal mukozadaki bir patolojiden ileri
geldiği varsayılır. Bu durum irritatif duysal sinirlerin
✔ Fiziksel uyaranlar; soğuk, kuru hava, baha-
ratlı gıdalar, parlak ışık gibi durumlar rinit aktivasyonuna ve mast hücrelerinin degranülasyo-
bulgularının ortaya çıkmasına neden olur. nuna neden olarak nazal sekresyonların osmola-
ritesinde artmaya ve epitelin kurumasına neden
✔ Kimyasal uyaranlar; nikel, formaldehid ve
olur. Baharatlı gıda alımıyla ilgili çalışmalar yalnızca
klorofenolün allerji dışı hipertrofik rinit ve
parasempatik sinir liflerinin eferent yoluyla oluşan
metaplaziyle ilişkili olduğu görülmüştür.
nörojenik refleks mekanizmalarının etkili olduğunu
göstermiştir. Bu durum gustatuar rinit olarak adlan-
dırılır[130-132]. Niçin bazı hastalarda refleks mekaniz-
Günümüzde fiziksel ve kimyasal rinitler çok maların daha fazla sorumlu olduğu bilinmemekte-
değişik kimyasal ajanların kullanılması ve insan- dir. Her iki durumda etkili tedavi, fiziksel uyaranlara
ların fiziksel uyaranlara daha fazla maruz kalması maruz kalmadan önce uygulanacak ipratropium
nedeniyle önem arz etmektedir. Bu uyaranlardan bromürdür.
en sık etkilenen hastalar nazal hiperreaktivitesi
Kimyasal uyaranlar; nikel, formaldehid ve klo-
olanlardır. Bununla birlikte hiçbir burun yakınması
rofenolün allerji dışı hipertrofik rinit ve metaplaziy-
olmayan hastalarda, bilhassa soğuk ve kuru hava-
le ilişkili olduğu görülmüştür. Yüzme havuzlarında
larda, benzer yakınmalar oluşabilir. Soğuk ve kuru
klora maruz kalan yüzücülerde de rinit semptomları
havanın burunda yaptığı etki kayakçı burnu (skier’s
oluşmaktadır[131,133].
nose) olarak adlandırılır[1,12,125-127]. Allerji dışı akut
İç ortam ve dış ortam hava kirliliğinin artışı burun
ya da kronik rinit gelişimiyle fiziksel ya da kimyasal
semptomlarına neden olmaktadır. Bu hava kirliliğine
uyaranlara maruz kalma sıklığı arasındaki ilişki bi-
neden olan etkenler; ozon tabakası, sülfür dioksid,
linmemektedir. Bununla birlikte fiziksel ve kimyasal
formaldehid, uçucu organik bileşimler, odun dumanı
uyaranların yüksek miktarlarda olduğu ortamlarda
ve çevresel sigara içimidir[131,134].
normal bireylerde de rinit semptomları gelişmek-
tedir[128,129]. Allerjik rinitli hastalarda fiziksel uya- Kronik sigara içimine maruz kalmak deneysel
ranlar ve kimyasal etkenlerle karşılaşma, akut rinit olarak siliyer hareketlerde azalmaya ve fonksiyon
ataklarının ortaya çıkmasına ve mevcut semptom- bozukluğuna neden olmaktadır. Odun tozuna ma-
ların daha da belirginleşmesine neden olmakta- ruz kalan işçilerde siliostaz gösterilmiştir. Buhar-
dır[11,128,129]. lı organik bileşiklere ve ozona maruz kalanlarda
nötrofil infiltrasyonu, formaldehid buharına maruz
Kimyasal ve fiziksel uyaranların çoğu burun tıka-
kalanlarda ise nazal histolojik anomaliler görülmüş-
nıklığı, hapşırma, burun akıntısı, geniz akıntısı, kaşıntı
tür[131,135].
ve koku almada azalmaya neden olmaktadır[126,130].
En sık görülen semptomlar şeffaf burun akıntısı ve
burun tıkanıklığıdır. Tanıda bu yakınmaların varlığı

15
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

vi. Sigara İçenlerde Rinit hafif içicilere göre daha fazladır[144]. Kronik rinit ta-
rif eden erkeklerde sigara içme alışkanlığının daha
Önemli Noktalar sık olduğu bildirilmiştir (odds oranları 1985 ve 1990
yıllarında sırasıyla 5.3 ve 4.9)[145]. Mesleksel maru-
ziyetlere bağlı noninfeksiyöz rinit insidansı sigara
✔ Sigara dumanı iç ortam kirliliğinin en
içenlerde 14.5/1000, hiç sigara içmemiş olanlarda
önemli bileşeni ve iç ortam hava kirliliğine
9.4/1000 bulunmuştur [rölatif risk 1.6, %95 güven
bağlı rinitin en önemli etkenlerindendir.
aralığı (GA) 1.4-2.0][146].

Annenin Sigara İçmesi ve Çocukta Rinit Gelişimi


Sigara dumanı iç ortam kirliliğinin en önemli bi- Fransa’da yapılan bir çalışmada 7798 çocuğun
leşenidir. Tütün dumanı içindeki bazı kimyasal mad- %20’sinin in utero tütün dumanına maruz kaldığı
delerin toksik ve karsinojenik olduğu bilinmektedir. bildirilmiştir[147]. Sigara içen annelerin yenidoğan
Çevresel tütün dumanı maruziyeti de sigaranın ana bebeklerinde yalnız hücresel immün fonksiyon değil
akım dumanı ile aynı toksik etkileri gösterir. aynı zamanda doğal immünitede de değişiklikler ol-
maktadır. Anneleri sigara içen çocuklarda rinit daha
Sigaranın Nazal Mukoza Üzerine Etkileri
sık görülmektedir, sigara içen ailelerin çocuklarında
Mukosiliyer sistem hava yollarını ortamdaki mik- yıl boyu rinit riski 2.76 kat artmaktadır[148-150]. Ba-
roorganizmalardan, yabancı partiküllerden ve zararlı bayla karşılaştırıldığında annenin sigara içmesinin
gazlardan koruyan en önemli mekanizmalardan bi- rinit gelişiminde daha etkili olduğu gösterilmiştir[151].
ridir. Sigara içen hastalarda sağlıklı sigara içmeyen
kişilerle karşılaştırıldığında mukosiliyer transport
yavaşlamaktadır[136]. Sigara dumanına maruziyet, vii. Besinlerin Tetiklediği Rinitler
mukus üretim mekanizmalarında da değişikliklere (Gustatuar rinit)
yol açmaktadır. Sigara dumanına kronik maruziyet
solunum sistemi mukozasında goblet hücre sayısın-
Önemli Noktalar
da ve büyüklüğünde artışla karakterize metaplastik
değişikliklere yol açar ve üst hava yolu sekresyonun-
da artışa neden olur. Goblet hücre hiperplazisi ve ✔ Daha çok erişkinlerde görülen, acı ve ba-
epitel kalınlaşması sigara içenlerde içmeyenlerden haratlı yiyecek alımından sonra ortaya çı-
daha fazladır[137,138]. Sigara yan dumanı maruziyeti kan bir rinit türüdür.
de mukosiliyer klerensi yavaşlatır ve 15 ppm karbon- ✔ Sıklığı bilinmemektedir.
monoksit düzeyinden itibaren burun tıkanıklığı, bu-
✔ Sigara içenler ve allerjik riniti olanlarda
run akıntısı ve öksürük artar[139,140]. Yakın zamanda
daha sık görülür.
yapılan bir çalışmada, sigara dumanına maruziyetin
solunum yolu epitel hücrelerinde kompleman akti- ✔ Patogenezinde, yemek sonrası ortaya çı-
vasyonuna yol açtığı ve farelerde kompleman ek- kan vagal uyarılar rol alır.
sikliğinin nazal epitel ve mukozal değişikliklere karşı ✔ Tedavide nazal ipratropium bromür ve ste-
koruyucu olduğu gösterilmiştir[141]. Sigara dumanı- roid kombinasyonu iyi sonuç vermektedir.
na maruziyet, kistik fibrozisli hastalarınkine benzer
şekilde epitel hücrelerinde klor transportunu inhibe
eder[142]. Gustatuar rinit, nonallerjik rinitler grubunda yer
almaktadır. Daha çok erişkinlerde görülen gustatu-
Sigara ve Nonallerjik Rinit
ar rinit özellikle acı ve baharatlı besinlerin alımından
Sigara dumanı yatar pozisyonda burun tıkanık-
kısa süre sonra ortaya çıkmaktadır[106]. Berrak sulu
lığını arttırır. Sigara içenlerin 1/3’ünde nazal soluma
bir burun akıntısıyla kendisini gösterir. Yeterli ve
bozulur. Burun tıkanıklığından yakınan sigara içicile-
güvenilir çalışmalar bulunmadığından sıklığı bilin-
rine yatağın başını hafif yükseltmeleri, topikal stero-
memektedir. Ancak erişkinler ve ileri yaştaki kişiler
idler ve sigaranın bırakılması önerilebilir[143]. Sigara
arasında sıkça gözlenmektedir. Çoğu zaman allerjik
içenlerin %33’ünde ciddi üst hava yolu şikayeti ol-
rinitin bulgularıyla beraber bulunabilir. Sigara içenler
maktadır ve ağır sigara içicilerinde belirtilerin şiddeti
ve allerjik riniti olan kişilerde daha sık görülmekte-

16
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

dir[106]. Yaşam kalitesini çok fazla etkilemediğinden rılması önerilen vazomotor rinit, belirli tetikleyicilerle
hastalar tarafından çoğu zaman ihmal edilir. ortaya çıkan, çoğunlukla konjesyon ve rinore ile sey-
Sorumlu besinler alındığında burunda vazodila- reden inflamatuvar ve nonallerjik kronik bir hasta-
tasyon sonucu semptomlar ortaya çıkmaktadır[152]. lıktır[154]. Semptomlar yıl boyu, sürekli, aralıklı veya
Allerjik mekanizmaların bu durumun ortaya çıkma- mevsimsel olabilir. Başlıca tetikleyiciler olarak ısı ve
sında rolü yoktur. Tam olarak aydınlatılamamasına nem değişiklikleri, alkol, sigara dumanı, tozlar, egzoz
rağmen gustatuar rinitin patogenezinde vagal sis- gazları ve kuvvetli kokular sayılabilir. Tanı diğer rinit
temin rol oynadığı gösterilmiştir. Nörojenik refleks nedenlerinin dışlanmasıyla konur. Tedavide ilk plan-
ile parasempatik sinir uçlarının uyarılmasına bağlı da intranazal kortikosteroidler veya intranazal anti-
vazodilatasyon sonucunda semptomlar ortaya çık- histaminler kullanılır[2].
maktadır. Bu refleks mekanizmalarının bu kişilerde
Eozinofili ile Seyreden Nonallerjik Rinit
niye daha çok aktif olduğu bilinmemektedir[106,152].
Sendromu (NARES)
Gustatuar rinit, idiyopatik, posttravmatik, cerrahi
Nazal eozinofili varlığında spesifik IgE saptana-
sonrası ve nöropatilerle birlikte gelişenler olmak üzere
maması durumudur. Kliniği persistan allerjik rinite
dört kategoride incelenir. İdiyopatik olanlar çift taraflı
benzer. Eozinofilik inflamasyon olduğundan intrana-
olmasına rağmen diğerleri tek taraflı olabilir[152].
zal steroidlere genellikle iyi yanıt alınır. Nazal polipo-
Tanı öyküye dayanılarak konur. Uyarı testleri bu- zis ve asetilsalisilik asit duyarlılığı ile obstrüktif uyku
lunsa da pratikte uygulanmamaktadır. Ancak diğer apnesi gelişimi açısından risk faktörüdür[155].
rinit nedenleri dışlanmalıdır.
Gustatuar riniti olan hastalarda sorumlu etken-
den uzak durmak tedavinin temelini teşkil etmekte- ix. Psikojen Rinit
dir[153]. Yaşam kalitesini fazla etkilemediğinden has-
talar bu durumu önemsemezler ve tedaviye ihtiyaç Önemli Noktalar
hissetmezler. Önceden alınacak lokal ipratropium
bromür etkilidir. Bazı durumlarda ipratropium bro-
mür ve nazal steroid kombinasyonu iyi sonuç ver- ✔ Allerjik hastalıklarla anksiyete, stres ve
emosyonel durumlar arasındaki ilişki çok
mektedir. Yanıt alınamayan nadir durumlarda cerrahi
uzun süreden beri bilinen ve üzerinde
sinir blokajı etkili olabilmektedir[14].
çalışılan bir konudur.
✔ Emosyonel stresler allerjik rinitteki bir-
viii. Vazomotor Rinit ve NARES çok tetikleyici mekanizmadan, predispo-
zan faktörden sadece biridir.

viii. Vazomotor Rinit ve NARES ✔ Tedavi ve korumada, hastalığı, hastaları


Önemli Noktalar anlamada emosyonel-psikojenik faktör-
lerin göz önünde bulundurulması rinitte
başarı oranını arttıracaktır.
✔ Allerji dışı rinitler daha geç yaşta ortaya
çıkmaları, nazal konjesyon ve postnazal
akıntının daha ön planda olması, semp-
tomların yıl boyunca sürmesi, solunumsal Allerjik rinitte emosyonel bulguların %23.1 gibi
allerjenlerin aksine irritanlar ve iklim deği- oldukça yüksek bir oranda olduğu tespit edilmiş-
şiklikleriyle şiddetlenmeleri, aile öyküsü ve tir[156-158]. Emosyonel stresler allerjik rinitteki birçok
konjunktivit gibi eşlik eden allerjik semp- tetikleyici mekanizmadan, predispozan faktörden
tomların olmamasıyla allerjik rinitten ayırt
sadece biridir. Ayrıca, stres ve anksiyetenin yapılan
edilebilir.
deri prik testlerini de etkilediği, bu kişilerde testte öl-
çülen deri yanıtının daha yüksek olduğu tespit edil-
miştir[157]. Allerjik rinitte kullanılan antihistaminlere
Vazomotor (İdiyopatik) Rinit ilave plasebo tedavinin yaşam kalite skorunu istatis-
Son zamanlarda inflamasyondan daha çok nöro- tiksel olarak arttırdığı görülmüştür[159-161].
sensöriyal anormalliklere bağlı olarak geliştiği düşü- Stresle birlikte immünolojik olarak duyarlı kişi-
nüldüğünden “nonallerjik rinopati” olarak adlandı- lerde Th1’den Th2’ye değişim (şift) olur ve böylece

17
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

allerjik yanıt tetiklenir[162]. Stres ve anksiyete hü- istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur[179].
moral immün sistemi uyarır, IgE üretimine neden İlave olarak unipolar ve bipolar duygulanım bo-
olur[162,163]. Stresle ilişkili endokrin ve immün de- zukluğu olan hastalarda da artmış sıklıkta astım ve
ğişikliklerin, allerjik rinitin de içinde olduğu astım, mevsimsel allerjik rinit sıklığı gösterilmiştir[180,181].
atopik dermatit, kontakt dermatit, allerjik ürtiker ve Yine bir diğer çalışmada depresif kişilerde kontrol
besin allerjileri gibi geniş çaplı birçok allerjik has- grubuna göre inhalan ve gıda allerjenlerine karşı
talık şeklinde klinik yansımaları görülebilir. Stresin daha yüksek oranda allerjen spesifik IgE tespit edil-
çevresel uyaranlara karşı verilen inflamatuvar yanıtı miştir. Bu kişilerin nazal allerjenlere karşı genetik
güçlendirerek astım ataklarını şiddetlendirdiği be- ve/veya biyolojik olarak duyarlı oldukları öne sürül-
lirtilmiştir[164-170]. Negatif emosyonel durumların müştür[182]. Birçok endojen mediyatör, otonomik
allerjik inflamatuvar yanıtı arttırdığı dokümante değişiklik, hatta elektroensefalografik anormallikler
edilmiştir[171-174]. Örneğin; anksiyete bozukluğu ekzojen irritanların tetiklediği atopi ve allerjik rinitle
olanlarda allerjik rinit sıklığı, olmayanlara göre 1.41 ilişkili bulunmuştur[183-185]. İçe dönük, anksiyeteli
kat daha fazla bulunmuştur[171]. karakter yapısıyla mevsimsel allerjik rinit birlikteli-
Akut veya erken faz allerjik yanıtta tipik olarak ği, bir epifenomen olarak kabul edilmektedir. Bu
dakikalar içinde hapşırma ve burunda kaşıntı başlar. insanlarla dışa dönük karakter yapısındaki insanla-
Genellikle erken faz yanıt geç faz yanıta 4-24 saat rın fizyolojileri, immün sistemleri ve sinir sistemleri
içinde ilerler ve nazal konjesyon, rinore, postna- arasında önemli farklar olduğu görülmektedir. Re-
zal akıntı, yorgunluk, bitkinlik, irritabilite, depresif septör duyarlılığındaki farklılıklar ve olfaktör sinir ve
semptomlar ve kognitif fonksiyonlarda azalma görü- limbik sistemin uyarılması konusunda farklılıklar söz
lür. Bu semptomlar ilave allerjene maruz kalmaksızın konusudur[186]. Mevsimsel allerjik rinit ve utangaç-
saatler veya günler boyunca devam edebilir. Allerjik içe dönük karakter yapısı birlikteliği; hem santral
rinit semptomları uyku düzenini ve kalitesini bozabi- sinir sistemi, hem de limbik sistemdeki kolinerjik,
lir ve allerjik rinitle ilişkili yorgunluğa sebep olabilir. beta-adrenerjik ve/veya alfa-adrenerjik reseptörler-
Uykusuzluk; allerjik yanıtı arttırabilir. Allerjik rinitli deki bazal değişimle ilişkili olabilir[187].
hastalarda, uykusuzluk sonrası yapılan testlerde; Mevsimsel allerjik rinitli hastaların gerek plaz-
oldukça artmış miktarda IgE üretimi ve artmış deri malarında, gerekse nazal sekresyonlarında seviyesi
prik test yanıtı tespit edilmiştir[175]. Anksiyeteli, stres- artan mediyatörler, aynı zamanda limbik sistemde
li kişilerde de uyku bozuklukları sık görüldüğünden nörotransmitter ve nöromodülatör olarak da aktif
bu kişilerde artmış miktarda allerjik rinit semptomları olarak rol almaktadır. Bu mediyatörler; serotonin,
görülmektedir[176,177]. substans P, vazoaktif intestinal peptid, histamin ve
Sosyal anksiyete, allerji ve stres bozukluklarının kinin gibi peptidleri içerir[183,184,188-190]. Hayvan çalış-
birlikte görülebildikleriyle de ilgili bir kısım çalışma malarında gösterilmiştir ki dolaşımdaki birçok ajan,
vardır. İçe kapalı, utangaç, antisosyal, depresif ve artmış serebral vasküler permeabilite ve/veya nazal
anksiyeteli kişilerde allerjik şikayetlerin daha kötü mukoza ve olfaktör sinir yoluyla, kan beyin bariye-
seyirli olduğu, tedaviye daha az yanıt verdikleri ve rinin olmadığı olfaktör sistem yoluyla santral sinir
özellikle mevsimsel allerjik rinit sıklığının artmış ol- sistemine ulaşabilir[191-193].
duğu bulunmuştur[178]. Duygudurum bozukluğu Utangaç-içe dönük karakter yapısıyla mevsimsel
olanlarda da genel popülasyona göre atopik aller- allerjik rinit birlikteliği için bir diğer yorum da burnun
jik rahatsızlıklar daha sıktır. Üç yüz yetmiş beş genç deri ve akciğere göre beyin ile olan direkt anatomik
erişkinin incelendiği bir çalışmada, içe kapalı, utan- ve nörokimyasal komşuluğudur[194,195].
gaç bireyler incelenerek skorlandığında, skoru daha Sonuç olarak; tedavi ve korumada, hastalığı ve
yüksek olanlarda depresyon ve mevsimsel allerjik hastaları anlamada emosyonel-psikojenik faktörlerin
rinit artmış sıklıkta tespit edilmiştir[178]. Kendisinde göz önünde bulundurulması rinitte başarı oranını
ve birinci ve ikinci derece akrabalarında çekingen, arttıracaktır.
sıkılgan, içe dönük karakter yapısı bulunmasıyla
mevsimsel allerjik rinit sıklığındaki artış arasında

18
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

x. Atrofik Rinit mekanik irritasyonlar (parmak sokma gibi), toksik


etkiler, devamlı burun akması, kuru sıcak ya da tozlu
hava soluma sonucunda ortaya çıkmaktadır. Teda-
Önemli Noktalar
visinde ise dekspantenol içeren spreylerin kullanımı
oldukça başarılı olmaktadır[197].
✔ Atrofik rinit burunda kuruluk hissi, tıka- Atrofik rinit, genel olarak primer ve sekonder at-
nıklık, burun içinde kabuklanma, kötü rofik rinit olarak iki ayrı kategoride incelenmektedir.
koku, anozmi ile seyreden ve genel olarak
kuru burun adı verilen tablodur. Primer Primer Atrofik Rinit
atrofik rinitte etyoloji bilinmeksizin bu-
Primer atrofik rinit, nazal mukozanın etyolojisi bi-
runda kemik yıkımına eşlik eden mukoza
linmeyen kronik, ilerleyici ve dejeneratif hastalığıdır.
dokularının harabiyeti söz konusudur. Na-
zal mukozada atrofi, granülasyon ve skar- Osteoklastik bir durumla birlikte mukozadaki tüm do-
laşma, Klebsiella ozaenae gibi bakteriyel kular (epitelyum, bezler ve damarlar) olaya katılmakta
kolonizasyon vardır. ve en çok da türbinatlar etkilenmektedir. Respiratu-
ar epitelin adım adım metaplastik bir değişim içine
✔ Sekonder atrofik rinitte etyolojide önce-
girdiğini gözlemlemekteyiz. Histolojik olarak seröz
den bir hastalık ya da ilaç kullanımı vardır,
kemik yıkımı eşlik etmez. Sarı sekresyon, ve mukoz bezlerin atrofiye gittiği; siliyaların, goblet
kuruluk hissi, koku alamama vardır. Radi- hücrelerin kaybolduğu; lamina propriyada kronik bir
kal endonazal cerrahilerde komplikasyon infiltrasyonla birlikte granülasyon ve skarlaşma görül-
olarak çıkabilmektedir (boş burun sendro- mektedir. Mikrobiyolojik incelemeler sonucu çoğun-
mu). Ayırıcı tanıda tüberküloz, sifiliz, We- lukla Klebsiella ozaenae’nin saptandığı bildirilmiş-
gener granülomatozu gibi granülomatöz tir[198]. Ancak S. aureus, Proteus mirabilis, Escherichia
hastalıklar dışlanmalıdır. coli ve diğer başka bakteriler de saptanabilir. Endos-
kopik olarak geniş, düz ve kuru bir mukoza görmek
mümkündür. Türbinatların ciddi bir şekilde küçüldüğü
de dikkati çeker. Ozenada mukozal olarak sarımsı ye-
Burun vücut için önemli organlardan biridir.
şil bir kabuklanma saptanır. Hasta genellikle kokuları
En birincil görevi, solunan havayı ısıtmak ve nem-
ya çok az alır ya da hiç hissedemez. Maalesef, kötü
lendirmek; ayrıca da ekspire edilen havadan nemi
kokusu nedeniyle hasta ciddi sosyal sorunlar da yaşa-
çekmektir[196]. Nazal kavitenin bu anlamdaki görevi
yabilir. Primer atrofik rinit hakkındaki tüm bildiklerimi-
giren ve çıkan havanın tam bir klimatizasyonu şek-
ze rağmen etyolojisini halen bilmemekteyiz. Genetik
lindedir. Nazal kavite içerisindeki havanın optimum
ve infeksiyöz nedenler halen tartışılmaktadır. Bu has-
dağılımı ve nemlenme işlemi için nazal türbinatlar ve
talık, sosyoekonomik olarak düşük düzeyde olanlar,
yüzeydeki nemlendirici mukozal membranla teması
kötü beslenenler ve demir eksikliği olanlarda daha sık
gereklidir.
görülmektedir. Kadın olgular belki de endokrinolojik
“Kuru burun” aslında tanımlanamayan bir durum
sebeplerden dolayı biraz daha fazla görülmektedir.
değildir. Bu anlamda hastanın anamnezi son derece
Bunun dışında ozenanın aslında domuzlara ait bir zo-
önemlidir. Bu olguların belirli semptomatolojik bul-
onoz olduğuna dair kanıtlar da vardır. Domuz besicili-
guları vardır. Bunlar; burunda kuruluk hissi, kaşıntı,
ği yapan kişilerde de bu sebeple sık görüldüğüne dair
burun içi yanma hissi, burun tıkanıklığı, burun içinde
yayınlar vardır[199,200].
kabuklanma ve kötü koku, burun kanaması, koku al-
mada azalma gibidir. Kuru burun sendromunun oluş- Sekonder Atrofik Rinit
masını sağlayan asıl itibariyle üç tane durum vardır: Sekonder atrofik rinit, genellikle altta yatan bir
1. Rinitis sicca anterior, hastalık ya da daha önceden uygulanmış bir ilaç veya
2. Primer atrofik rinit/Ozena, tıbbi girişim sonrası gelişir. Primer atrofik rinitten far-
kı osteoklastik patolojik durum gelişmemesidir. Daha
3. Sekonder atrofik rinit/Difüz atrofik rinit.
önceden uygulanmış radikal endonazal cerrahi giri-
Rinitis sicca anterior terimi, burnun anterior böl-
şim, baş-boyun bölgesine uygulanmış radyoterapi,
gesinin kronik inflamasyonunu tanımlar. Genellik-
Sjögren sendromu, eski bir travma gibi olaylar altta
le lateral nazal vestibulum ile birlikte burun ön ve
yatan sebebi açıklayabilir[16]. Bunun dışında sarımsı bir
kaudal septumunu ilgilendirmektedir. Bu hastalık,
sekresyon, koku duyusunda azalma ve kuru burun ya-

19
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ratan granülomatöz inflamasyonlar olan tüberküloz, tur[204,205]. Sporcularda rinit oranı %15-29 oranında,
sifiliz, sarkoidoz veya Wegener granülomatozu ayırıcı astım oranı %6-15 olarak bildirilmiştir[206-211]. Yüzü-
tanıda mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Boş cülerde ise bu oran %74’e kadar çıkmaktadır[212-215].
burun sendromu (empty nose sendromu) iatrojenik Sporculardaki artmış rinit sıklığının özellikle uzun sü-
bir sekonder atrofik rinit nedeni olup; radikal endo- reli ve dayanıklılık gerektiren spor yapan sporcularda
nazal cerrahi sonucu gelişen nazal farengeal kuruluk, (maraton, bisiklet vs.), soğuk havada uzun süre spor
nazal solunumun bozulması, dispne ve hipozmi ile ka- yapan kayakçılarda ve yüzücülerde daha fazla oldu-
rakterize bir durumdur[201,202]. Hastalarda depresyona ğu görülmektedir[216].
neden olabilmektedir[203]. Hızlı ve güç gerektiren spor yapan atletler, uzun
süreli dayanıklılık gerektiren spor yapan maraton-
Atrofik Rinitte Tanı
cular ve yüzücüler dakikada 200 L ventilasyon yap-
Genellikle ayrıntılı bir hastalık öyküsü, burun dışı maktadır. Uzun süreli egzersiz sırasında önce hava
ve içi iyi bir inspeksiyonla tanı konulabilir. Endosko- akımıyla burun ve sinüs mukozası kurur. Ayrıca,
pik muayene tanı ve ayırıcı tanı için gereklidir. Bilgi- oluşan dehidratasyon hem mukosiliyer aktivitenin
sayarlı tomografi primer atrofik rinit için bazı tipik ve transportunun bozulmasına hem de koyu kıvamlı
bulgular verdiğinden gerekebilir. Ev tozu akarı aller- sekresyonların oluşmasına neden olur. Daha sonra
jisi kuru burna sebep olabileceği için allerji testleri rebound burun sekresyonunun artmasına yol açar.
gerekli olabilmektedir. Koşucularda devamlı burun akıntısının olması “ko-
şucu burnu” olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca, ko-
Atrofik Rinitte Tedavi
şucularda oluşan bu değişiklikler infeksiyonlara ve
Tetikleyici faktörlerden uzak durmak, burun ne-
burun kanamasına da zemin hazırlamaktadır[217].
mini sağlamak, gün içerisinde yeterli sıvı tüketmek,
Ayrıca, uzun süre ve sık yapılan hiperpne ile artan
kabuklanmaların temizlenmesi, mukoza bakımı ve
irritan partiküllerin (sülfür dioksit, ozon gibi) inhalas-
eğer infeksiyon varsa tedavisi yapılmalıdır.
yonu ve allerjik potansiyeli olan sporcularda da art-
mış allerjen (polen vs.) inhalasyonu rinit oluşumuna
katkıda bulunmaktadır[218].
xi. Sporcularda Rinit
Yarışmacı yüzücüler ise havuzda klor derivelerini,
yüzücülerin deri partiküllerini ve salyalarını haftada
Önemli Noktalar
30 saatten fazla inhale etmektedirler. Klor derivele-
rinin burunda mukosiliyer aktiviteyi bozduğu ve ba-
✔ Sporcularda hafif intermittan rinit tedavi- rotravma yarattığı gösterilmiştir. Bu klor derivelerinin
sinde intranazal steroid önerilmektedir. burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırmaya yol
✔ Orta-ağır persistan rinitte ise intranazal açtığı gösterilmiştir[217]. Bu değişiklikler rinosinüzit,
steroid ve oral H1 antihistamin başlanma- rinootit ve astım gelişimini de arttırmaktadır[212-215].
sı ve antilökotrien tedavi açısından hasta- Soğuk havada uzun süre spor yapmak zorunda
nın değerlendirilmesi önerilmektedir. kalan kayakçı sporcularda soğuk hava nazal kon-
✔ Yarışmacı sporcularda oral/intramusküler jesyona yol açmaktadır. Düşük ısı hem sıvı kaybına
steroidler ve oral dekonjestanlardan do- hem de parasempatik refleks aktiviteyi aktive ederek
ping olarak kabul edildiği için uzak durul- glandüler hipersekresyona yol açmaktadır. Başlan-
malıdır. gıçta burun akıntısıyla başlayan bu süreç daha sonra
burun tıkanıklığıyla devam etmektedir[217].
Boks sporu ile uğraşan sporcularda ana rinosi-
nüzal problem travmayla ilgili olmaktadır. “Boksör
burnu” olarak da adlandırılan osteokartilaj burun
kırığı, nazal kemiğin distal ucunun septum kartila-
Allerjik rinit genel popülasyonun en sık görü- jından ayrılmasıyla oluşur. Bu anatomik değişiklikle
len (%10-20) kronik solunum yolu hastalıklarından nazal direnç artar. Ayrıca, travma sonrası konulan
biridir[1,54]. Son yıllarda sporcularda astım ve rinit tamponlarda rinosinüzal mukozada değişikliklere
sıklığının normal popülasyona göre daha fazla oldu- ve travma sonrası oluşan ödemle de sekresyon ar-
ğunu bildiren birçok epidemiyolojik çalışma mevcut- tışına yol açar[217]. Sporcularda ortaya çıkan sık ri-

20
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

nit çoğunlukla atopi dışı nedenlerle yani nonallerjik Lökotrien reseptör antagonistlerinin (zafirlukast
mekanizmalarla oluşmaktadır. Bunu destekleyen bir ve montelukast) sporcularda egzersiz aracılı bron-
başka veri de sporculardaki rinitte eozinofilik infla- kospazmı önlemede etkili olduğu gösterilmiştir. Per-
masyondan çok nötrofilik inflamasyonun daha ön sistan veya orta şiddetli sporcu rinitlerinde kullanıla-
planda olduğunun gösterilmiş olmasıdır[219]. bilmektedir.
Sporcularda rinit nazal konjesyon, burun akın- Allerjen duyarlılığı olan rinitli sporcularda immü-
tısı, hapşırma, burun kaşıntısı ve postnazal akıntıy- noterapinin hem yakınmaları azalttığı hem de ilaç
la karakterizedir[204]. Ek problem olarak baş ağrısı, ihtiyacını azalttığı gösterilmiştir. Astımın bulgularını
koku almada bozulma ve konjunktival bulgular eşlik da azaltmasıyla sporcuya katkıda bulunabilir[234].
edebilmektedir. Bu, sporcuların yaşam kalitelerinin İmmünoterapi aktif sporcularda kontrendike değil-
bozulmasına, uyku bozukluklarına ve yeterli antren- dir ancak enjeksiyondan hemen sonra egzersizden
man yapamamalarına yol açarak spor performans- kaçınmalıdır. Sublingual immünoterapinin de spor-
larını düşürebilmektedir[220-223]. Rinit sınıflaması ise cularda güvenilir ve etkili olduğu bildirilmiştir[235].
semptom sıklığına göre intermittan/persistan, semp-
Doktorların sporculara ilaç verirken, hangi ilacın
tomların şiddetine göre ise hafif/orta/şiddetli şeklin-
doping kapsamında olduğunu, hangi ilacın yarışma
de olup diğer allerjik rinitli hastalardan farklı değildir.
öncesi bildirimi zorunlu ilaçlar listesinde olduğunu
Ayrıca, birçok sporcuda rinit sonrasında astım geli-
dikkate almaları gereklidir. Bu ilaç listeleri yıllara göre
şebildiği gibi rinit astımın erken bulgularıyla birlikte
değişebilmekte ve yarışmayı düzenleyen kuruluşlara
de olabilir[224,225]. Bazı çalışmalarda gösterilmiştir ki
göre de değişimler olabilmektedir. Bu nedenle bu
nazal bulguların gerilemesi egzersiz aracılı astımda
listeler yarışmayı düzenleyen kuruluşlardan istenme-
gerilemektedir[226]. Bunun solunan havanın burunda
li ve her yıl yenilenmelidir. Ayrıca, alınan her ilacın
ısıtılması ve nemlendirilmesiyle ilgili olduğu düşünül-
mutlaka prospektüsü okunmalı ve o alınan ilacın
mektedir[227]. Tanı için; allerji prik testi, IgE ve solu-
içinde ek olarak yasaklı olabilecek maddeler içerip
num fonksiyon testi önerilen tetkiklerdir.
içermediği kontrol edilmelidir. 2010 yılı olimpiyat-
Tedavide birinci basamak, allerjisi varsa allerjen-
larında dünya antidoping kurumunun ve olimpiyat
lerden kaçınmak, irritan ve partiküllerden korun-
komitesinin dopingli ilaçlar listesine göre antilökotri-
maktır. Tedavi olarak intranazal steroidler sporcular-
enler, oral H1 antihistaminler ve intranazal steroidler
daki rinitte en etkili ilaçlardır. Genellikle yarışlardan
doping kapsamında olmayan ilaçlardır. İntranazal
15 gün önce başlaması önerilmektedir[228-230]. Bir
dekonjestanlar (oksimetazolin, fenilefrin, propil-
meta-analizde 16 çalışma değerlendirilmiş ve burun
hegzedrin) yarışma öncesinde bildirildiğinde serbest
tıkanıklığı, kaşıntı, postnazal akıntı için antihista-
ilaç kapsamındadır. Oral/parenteral steroidler, oral/
minlerden daha etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca,
parenteral dekonjestanlar (efedrin, metilefedrin) ve
intranazal steroidlerin sporcuların bozulmuş yaşam
furosemid ise yasaklı ilaçlar listesindedir[236].
kalitelerini ve azalmış atletik performanslarını da dü-
zelttiği gösterilmiştir[228].
Oral H1 antihistaminler allerjik rinitte ilk tercih xii. İdiyopatik Rinit
edilen ilaçlardandır[54]. Ancak sporcu rinitinde nötro-
filik inflamasyon daha ön planda olduğu için sporcu
rinitlerinde etkinliği allerjik rinitteki kadar güçlü de- Önemli Noktalar
ğildir. Oral H1 antihistaminler özellikle persistan veya
orta şiddetli sporcu rinitlerinde daha sık kullanılmak- ✔ İdiyopatik rinitte hastalık mekanizması
tadır. Özellikle maraton gibi sıcak ve nemli havalarda çoğu kez bilinmez.
uzun süreli egzersizin yapıldığı sporlarda daha etkili
✔ İdiyopatik rinitin tanısı ancak diğer tanıları
olduğu gösterilmiştir[231]. Tercih edilen, uzun etkili
dışlamakla konulabilir.
olan ve sedasyon etkisi olmayan yeni kuşak H1 anti-
histaminlerdir (setirizin, desloratadin, feksofenadin, ✔ İdiyopatik rinitin en büyük özelliği semp-
levosetirizin, loratadin)[232]. Bunların içinden de olası tomların şiddetinin az, süresinin kısa ol-
kardiyotoksik ve hepatotoksit etkisi en az olan ve ilaç masıdır.
etkileşimi az olan setirizin, desloratadin ve feksofe- ✔ İdiyopatik rinitin nedeni tam olarak belli
nadinin daha ön planda tercih edilmesi önerilmek- olmadığı için kesin tedavisi de yoktur.
tedir[233].

21
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

İdiyopatik rinit “vazomotor rinit” veya “nonaller- hava temasıyla şikayetler ortaya çıkar. Genellikle
jik, noninfeksiyöz rinit” ya da “perennial nonallerjik mevsim değişimlerinde şikayetler yoğundur. Allerjik
rinit” olarak da isimlendirilmektedir[237]. İdiyopatik rinitten farkı intranazal steroidlere yanıtın iyi olma-
rinitte hastalık mekanizması çoğu kez bilinmez. Bu- masıdır[242]. Diğer nonallerjik tetikleyen etkenler ise
nunla birlikte son yıllarda entopi olarak isimlendirilen egzersiz, emosyonel durumlar ve seksüel durumlar
cilt allerji testinin negatif olduğu ancak lokal nazal (balayı riniti) olabilir[243].
IgE sentezinin gösterildiği lokal allerji, nosiseptif İdiyopatik rinitin nedeni tam olarak belli olmadığı
disfonksiyon, burundaki sempatik ya da parasem- için kesin tedavisi de yoktur. Topikal sempatomime-
patik otonom sinirlerin disfonksiyonu gibi pek çok tikler hızlı etki etse de etki süreleri kısadır, bir hafta-
mekanizmanın rol oynadığı düşünülmektedir[238-240]. dan uzun kullanılırsa rinitis medikamentozaya neden
İdiyopatik rinitli kişilerde cilt allerji testleri negatif, olabilir. Sistemik sempatomimetikler yan etkileri ne-
serum spesifik IgE değerleri negatif ve serum total deniyle çok tercih edilmemelidir[237,244].
IgE düzeyleri normaldir[237,241]. İdiyopatik rinit tanısı
Topikal steroidler %0.09’luk NaCl ile birlikte
ancak diğer tanıları dışlamakla konulabilir. Kullanılan
günde bir veya iki kez kullanılırsa yararlı olabilir. An-
ilaçların sorgulanması (ACE inhibitörü, alfa-bloker,
cak etki için en az altı hafta kullanmak gerekir. Bu-
beta-bloker, oral kontraseptif vs.), özellikle son altı
nunla birlikte allerjik rinitteki kadar etkin olmadıkları
ay içinde sigara kullanıp kullanmadığı, allerji testleri,
unutulmamalıdır[237,245].
endokrin bozukluklar (hipotiroidi vb.), anterior rinos-
kopi ile anatomik bozuklukların ve polip olup olma- Antihistaminler hapşırık ve kaşıntının yoğun ol-
dığının kontrol edilmesi gerekir (Tablo 7)[237]. Kronik duğu olgularda tercih edilebilir. İntranazal azelastinin
sinüzitten şüphe ediliyorsa sinüs bilgisayarlı tomog- obstrüksiyon ve rinorede etkin olduğunu gösteren
rafisi çekilebilir, ancak idiyopatik rinit tanısı için bu çalışmalar vardır[246,247]. Nazal ipratropium rinorede
tetkikin yapılması zorunlu değildir. etkilidir. Bu nedenle gustatuar ve yaşlılığa bağlı rinit-
te tercih edilebilir[237].
İdiyopatik rinitin en büyük özelliği semptomla-
rın şiddetinin az, süresinin kısa olmasıdır. Ancak yi- Kapsaisin tedavisi de diğer tedavilerden fayda
nede kişinin yaşam kalitesini bozarak tedavi arayışı görmeyen şiddetli idiyopatik rinitlerde tedavi seçe-
gerektirebilir. Çeşitli irritanlar ve dış etkenler nazal neği olabilir. Ancak uygulaması oldukça ağrılı olup
seröz akıntı ve tıkanıklığa neden olurken, hapşırık lokal anestezi altında uygulanması gerekir. Yanıt alı-
ve burun kaşıntısı ya yoktur ya da çok azdır. Semp- nan olgularda bir yıllık semptomsuz dönemler bildi-
tomlar sporadiktir, nonallerjik etkenlerle tetiklenir. rilmiştir. Semptomlar ortaya çıktığında tedavi tekrar-
İdiyopatik rinit bir formu olan gustatuar rinitte şi- lanabilir, ancak her defasında yeniden idiyopatik rinit
kayetler yemekle birlikte ya da alkol alımıyla başlar tanısının doğrulanması gerekir[237].
ve seröz bir akıntı vardır[241]. İrritan sensitiv rinitte Cerrahi tedavi seçenekleri arasında yer almakta-
şiddetli keskin kokularla, sigara dumanı, hava kir- dır. İnferior türbinatların çapının değiştirilmesi ya da
liliği ya da parfüm kokusuyla şikayetler ortaya çı- burnun otonom sinirlerinin denerve edilmesi için uy-
kar ve kişi genellikle semptomları neyin tetikledi- gulanır. Cerrahi, kimyasal sklerozan solüsyon, elekt-
ğini bilir. Hava ya da ısı duyarlı vazomotor rinitte rokoter, kriyoşirürji, yılan zehiri ya da lazer cerrahisi
sıcaklık, nem, basınç değişimi ya da kuru ve soğuk burun tıkanıklığında etkili bulunmuştur. Etkinliğinin
altı ay ile yıllar arasında değiştiği bildirilmiştir. Vidian
sinirin denervasyonu da denenen yöntemler arasın-
Tablo 7. İdiyopatik rinit dışlama kriterleri da olmakla birlikte etkinliği tartışmalıdır[237].
1. Pozitif allerji testi
2. Son altı ay içinde sigara kullanımı
3. Nazal polip varlığı ya da daha önceye ait nazal polip
öyküsü
4. Nazal fonksiyonu etkileyen önemli bir anatomik
bozukluk
5. Nazal ya da paranazal sinüs infeksiyonu
6. Gebelik ya da laktasyon
7. Nazal fonksiyonları etkileyen ilaçları kesememesi
8. Nazal steroidlere iyi yanıt vermesi
* 237 no’lu kaynaktan alınmıştır.

22
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

IgE aracılı hipersensitivite yanıtının yalnızca lenfoid


dokuya sınırlı olmayıp nazal mukozada da geliştiği
gösterilmiştir[250]. Nonallerjik rinopatili hastaların
6 Lokal Allerjik Rinit %30’unda ve allerjik rinitlilerin %73’ünde nazal
sekresyonlarda in situ lokalize spesifik (allerjen-bağ-
layan) antikor varlığı gösterilirken, bu olguların bir
kısmında cilt testleri negatif bulunmaktadır.
Nonallerjik rinopati fizyopatolojisinde lokal allerjik
yanıtın rol oynadığı düşünülmektedir. Atopi ve lokal
Önemli Noktalar
allerji birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkabilmek-
te, dolayısıyla sistemik atopi olmadan lokal (nazal)
✔ Nonallerjik rinopati bir hastada allerji deri mukozal allerji ortaya çıkabilmektedir. Sistemik bulgu
testleri ve/veya spesifik IgE negatif oldu- olmaksızın sadece nazal mukozaya lokalize atopi ol-
ğunda kullanılan daha çok bir dışlama ta- ması “entopi” olarak tanımlanmaktadır[4]. Nonallerjik
nımıdır.
rinopatideki lokal dönüşüm ve IgE yapımı daha çok
✔ Nonallerjik rinopati fizyopatolojisinde lo- IL-4 ve IL-13 aracılı nonspesifik bir olaydır[251]. Nazal
kal allerjik yanıtın rol oynadığı düşünül- lokal IgE yanıtı çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Nazal
mektedir. Atopi ve lokal allerji birbirinden mukozada IgE sentezlenebildiği, spesifik allerjen pro-
bağımsız olarak ortaya çıkabilmekte, do- vokasyon testinde, allerjen spesifik IgE’nin nazal lavaj-
layısıyla sistemik atopi olmadan lokal (na- da, nazal fırça sitolojilerinde, biyopsi materyalinde in
zal) mukozal allerji ortaya çıkabilmektedir.
vitro ortamda bulunmasıyla kanıtlanmıştır. Nonallerjik
Sistemik bulgu olmaksızın sadece nazal
rinopatililerin nazal mukozasında allerjik inflamas-
mukozaya lokalize atopi olması “entopi”
yonda görülen mast hücre, triptaz ve IgE (+) hücreler,
olarak tanımlanmaktadır.
plazma hücreleri, epitelde kalınlaşma ve inflamatuvar
✔ Nonallerjik rinopatideki lokal dönüşüm ve hücre infiltrasyonu tespit edilirken, nazal B hücrelerin
IgE yapımı daha çok IL-4 ve IL-13 aracılı hücre kültür ortamında allerjenle stimülasyonu ile IgE
nonspesifik bir olaydır.
yapımı gösterilmiştir[238,252,253]. Bu veriler en azından
✔ Lokal allerjik rinit tanı algoritmasında de- bir kısım nonallerjik rinitli hastada lokal nazal allerji
taylı bir anamnezi takiben serum spesifik varlığını düşündürmektedir. Lokal allerjik rinit ve no-
IgE, bunların negatif olduğu durumda da nallerjik rinopatililerin klinik özellikleri Tablo 8’de gös-
nazal spesifik IgE ölçümü ve uygun aller- terilmiştir[250,254].
jenle nazal provokasyon testi yapılması
Lokal IgE yapımı bronşlar, cilt, gastrointestinal
gereklidir. Lokal allerjik rinit mekanizması
kesinlik kazanmadığı için tedavisi de spe- sistem ve göz gibi diğer mukozal bölgelerde de ben-
külatiftir. Ancak nazal steroidler ve nazal zer tablolara neden olmaktadır[4].
antihistaminler ilk tercih edilen ilaçlar ara-
sındadır.
Tablo 8. Lokal allerjik rinit ve nonallerjik rinopatinin kli-
nik özellikleri
Lokal allerjik rinit Nonallerjik rinopati
Farklı özelliklerine karşın, allerjik ve nonallerjik Kaşıntı Tıkanıklık
rinit pek çok ortak özellikler taşır. Nonallerjik rino- Hapşırık Rinore
pati bir hastada allerji deri testleri ve/veya spesifik Rinore Postnazal akıntı
IgE negatif olduğunda kullanılan daha çok bir dışla- Tıkanıklık Hapşırık/Kaşıntı/Oküler
ma tanımıdır[248,249]. Nonallerjik rinopatinin gerçek- Oküler semptomlar semptomlar (az)
ten nonallerjik olup olmadığını anlamak için hedef Persistan/intermittan Komorbid astım (az)
organda allerjik yanıtın araştırılması gereklidir.
Perennial/mevsimsel
Allerjik kişilerin %50’sinde total IgE’nin normal yakınmalar
düzeylerde olması, epidemiyolojik çalışmalarda da Hafif/orta/ağır
gösterildiği gibi atopi varlığı ile serum IgE arasında Komorbid
her zaman korelasyon olmamasıyla açıklanabilir. konjunktivit/astım
Öte yandan allerjik rinitte ve nonallerjik rinopatide

23
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Lokal Allerjik Rinit Tanısı D pter ile yapılan nazal provokasyon testi ile per-
Nazal mukozada lokal allerjik yanıtın olup ol- sistan nonallerjik rinopatide spesifik IgE-DP negatif
madığını anlamak için hedef organın incelenmesi bulunurken, nazal eozinofilik katyonik protein ve na-
gereklidir. Entopik grupta allerjen mast hücrelere zal albumin düzeyleri eozinofilik olmayan nonaller-
lokalize halde Th2 yolağına ve lokal mukozal IgE jik rinit ve perennial allerjik rinitli hastalarda kontrol
yapımına uyumludur. Dolayısıyla deri testleri (deri grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuş-
prik testi) ve spesifik IgE ölçümünden daha duyar- tur[252]. Nazal akım sitometresi ölçümlerinde, eozi-
lı olan nazal allerjen provokasyon testinin tanıda nofilik olmayan nonallerjik rinitte eozinofil ve CD31
kullanılması önerilmektedir[250,255,256]. Lokal allerjik T hücre sayısı da yüksek bulunmuştur. D pter ve po-
rinit tanı algoritmasında, detaylı bir anamnezi ta- lenlerle yapılan nazal allerjen provokasyon testinin
kiben serum spesifik IgE, bunların negatif olduğu pozitif olması ve nazal spesifik IgE pozitifliği, eozi-
durumda da nazal spesifik IgE ölçümü ve uygun al- nofilik olmayan nonallerjik rinitli hastalardaki nazal
lerjenle nazal provokasyon testi yapılması gereklidir mukozal inflamasyonun perennial allerjik rinitli gru-
(Şekil 1). Ancak testin uzun zaman alması ve hangi ba benzer olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum
allerjen(ler)le yapılacağına karar vermedeki zorluk- en azından bir kısım nonallerjik riniti olan hastada
lar, beraberinde bazı güçlükleri de getirmektedir. lokal nazal allerji varlığını düşündürmektedir.

Allerjik rinit klinik öyküsü


Deri prik testi

Pozitif Negatif

Klinik öyküyle Klinik öyküyle


Serum spesifik IgE
uyumlu uyumsuz

Pozitif ve Pozitif ve
Allerjik rinit Negatif
uyumlu öykü uyumsuz öykü

Hedef organ değerlendirme


Pozitif Nazal spesifik lgE
Nazal allerjen provokasyon
testi

Negatif
Lokal Allerjik Rinit

Nonallerjik Rinit

Şekil 1. Lokal allerjik rinitte tanı algoritması.

24
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

İdiyopatik rinitte lokal IgE yanıtının araştırıldığı Tüm bunlara karşın lokal allerjik yanıtın tüm
uzmanlık tezinde; nazal allerjen provokasyon testi nonallerjik rinopatililerde bulunmaması, gösteri-
nonallerjik rinopatililerin yarısında pozitif bulunur- len allerjik yanıtın zayıf olması ve tüm klinik tablo-
ken, nazal allerjen provokasyon testi sonrasında yu açıklayamaması ve çalışmaların heterojen hasta
nazal sürüntüde inflamatuvar hücrelerin allerjik gruplarında yapılması nedeniyle “nonallerjik rino-
rinite benzer sıklık ve yoğunlukta arttığı görülmüş- pati lokal allerjik yanıta bağlıdır” hipotezi kesinlik
tür. IgE (+) mast hücreler ile triptaz (+) eozinofil kazanmamıştır. Nonallerjik rinopatide lokal allerjik
ve mast hücreler allerjik rinitle benzer ve kontrol reaksiyonun dışında geriye kalan %70’lik bir grubun
grubundan fazla, ancak substans P (+) nötrofiller fizyopatolojisi halen bilinmemektedir. Dolayısıyla no-
ve eozinofiller nonallerjik rinopatililerde allerjik ri- nallerjik rinopati gelişiminde IgE dışı mekanizmaların
nit ve kontrol grubundan daha çok izlenmiştir[257]. da entopiye katkıda bulunduğu düşünülebilir (Şekil
Lokal allerji düşünülen hastalarda zaman içinde 2)[257]. Lokal allerjik rinit mekanizması kesinlik ka-
nazal semptomlarda şiddetlenme, astım komorbidi- zanmadığı için tedavisi de spekülatiftir. Ancak nazal
tesinde artış ve %24 oranında de novo aeroallerjen steroidler ve nazal antihistaminler ilk tercih edilen
duyarlılığının gösterilmesi, bu hastaların zaman için- ilaçlar arasındadır[260,261].
de yeniden değerlendirilmesinin gerekli olduğunu
düşündürmektedir[252,258,259].

Burunda akıntı
Tıkanıklık
Kaşıntı
Hapşırık

İrritan Allerjen Damar geçirgenliğinde artış


Vazodilatasyon
Epitel Mukus sekresyonu
İnflamatuvar hücre göçü
Nöropeptidler;
VIP Triptaz
IgE
CGRP Histamin
Histamin
Substans P Lökotrien
Prostaglandin
Substans P
Mast Bradikinin
Hücre
Miyelinsiz C duyu lifleri
Parasempatik
aktivasyon
Aferent lifler

er
Eferent lifl
Motor
SSS refleks

VIP: Vazointestinal peptid; CGRP: Kalsitonin gen ilişkili peptid; SSS: Santral sinir sistemi.

Şekil 2. İdiyopatik rinitte lokal IgE yanıtı.

25
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ii. Erken Çocukluk Çağı Risk Faktörleri

Önemli Noktalar
7 Allerjik Rinit Gelişiminde
Risk Faktörleri
✔ Erkek cinsiyet, ailede allerjik hastalık bu-
lunması, çocukta aeroallerjen duyarlılı-
ğının saptanması, besin allerjisi mevcu-
diyeti, nemli ve küflü ev ortamı, özellikle
i. Genetik Predispozisyon kendisinden büyük kardeş sayısının azlığı,
çocuğun bahar ve yaz aylarında doğmuş
Önemli Noktalar olması, yeşil alanda yaşıyor olması ve hava
kirliliğinin fazla olduğu bölgede ikamet
etmesi allerjik rinit gelişimi için önemli gö-
✔ Allerjik rinit için risk genlerinin tanımlan- rülen risk faktörlerindendir.
ması, hastalığın patofizyolojisi konusun-
daki bilgilerimizi arttıracak ve hastalığın
objektif fenotiplendirilmesini sağlayarak Çocuklarda allerjik rinit sıklığı son yıllarda hızlı bir
kişisel tedavi planlarının yapılmasına ola-
artış göstermektedir. Batılı yaşam tarzı gibi çevresel
nak tanıyacaktır.
faktörlerdeki değişikliklerin gen ve çevre etkileşimi
ile oluşan allerjik hastalıkların sıklığındaki artışa ne-
den olabileceği düşüncesi son yıllarda önem kazan-
Allerjik hastalıklar, birçok genin ve çevresel fak-
mıştır. Bu hızlı artışı engelleyebilmek amacıyla allerjik
törlerin etkisiyle ortaya çıkar. Allerjik rinite ait genetik
rinit gelişiminde rol alabilecek risk faktörlerinin araş-
çalışmalar genel olarak astımın gölgesinde kalmıştır.
tırılıp bu konuda alınabilecek önlemlerin saptanması
Birçok çalışma astımın, bazıları ise atopik dermatitin
önemli bir kavram haline gelmiştir. Çocuklarda sıklığı
genetik temelleri üzerine odaklanmıştır ve allerjik rinit
%40’lara kadar yükselebilen allerjik rinit gelişiminde
ihmal edilmiştir. Hastanın bildirimine dayalı, toplum
rol alan faktörler çok iyi bilinmemektedir. Okul ön-
bazlı ikiz çalışmalarında monozigotik ikizlerde allerjik
cesi çocuklardaki sıklığı giderek artan allerjik rinitin
rinit konkordans oranı %61, dizigotik ikizlerde %25
süt çocukluğu dönemiyle ilgili epidemiyolojik verileri
olarak saptanmıştır[262]. Allerjik rinit fenotipi için sade-
sınırlıdır[1,271,272]. Chawes ve arkadaşlarının yaptığı
ce beş tüm genom taraması ve üç bölgesel ilişki tara-
araştırmada allerjik rinitin çocuklarda geri dönüş-
ması yapılmıştır. En az iki kardeşin allerjik rinitli olduğu
süz değişikliklerle kalıcı burun tıkanıklığına neden
ailelerin dahil edildiği genom boyu bağlantı çalışmala-
olabildiği gösterilmiştir. Bu çalışmada allerjik rinitin
rında allerjik rinit ile Danimarka’da 4q24-q27, 1p13,
altı yaşındaki çocuklarda bile kronik inflamasyon
20p12 bölgeleri, İsveç’te 3q13, 4q34-34y, 18q12
ve nazal mukozada remodelinge neden olabileceği
bölgeleri ilişkili bulunurken; dört büyük Avrupa eriş-
saptanmıştır[273]. Toplam 1850 çocuğun takip edildi-
kin kohortunda çayır poleni duyarlılığına bağlı allerjik
ği PARIS doğum kohortu ile yapılan bir araştırmada,
rinit ile 11. kromozomun bazı bölgeleri, timik stromal
allerjik rinitin infantil dönemde başlayabileceğine
lenfopoetin (TSLP) ve toll like reseptör (TLR) 6 gen-
dikkat çekilmiştir. Bu araştırmada annede [olasılık
leri arasında ilişki olabileceği öne sürülmüştür[263-266].
oranı (OR) = 1.54 (1.06-2.24)] veya her iki ebeveyn-
Aday gen ilişki analizleri, 30’dan fazla genin allerjik
de allerjik rinit bulunması [OR = 2.09 (1.05-4.16)],
rinit ile bağlantısı olabileceğini göstermiştir. Ülkemiz-
çocukta aeroallerjen duyarlılığının saptanması [OR =
den yapılan aday gen çalışmalarında da Fcγ reseptör
2.21 (1.05-4.68)], ev tozu akarlarına karşı duyarlılık
IIa, Fcγ reseptör IIIa, lökotrien C4 sentaz ve plazmi-
saptanması [OR = 2.91 (1.04-8.16)], eozinofili [OR
nojen aktivatör inhibitör 1 moleküllerine ait polimor-
= 1.54 (1.01-2.37)] ve atopi için iki veya daha fazla
fizmlerin allerjik rinit için risk oluşturabileceği saptan-
biyolojik belirtecin (eozinofili, IgE yüksekliği, aeroal-
mıştır[267-270].
lerjen duyarlılığı) pozitifliği [OR = 2.16 (1.24-3.77)]
Allerjik rinit ve diğer atopik hastalıklar için risk süt çocukluğu dönemindeki allerjik rinit için risk fak-
genlerinin tanımlanması, bu kompleks hastalıkların törü olarak bulunmuştur. Anne sütü veriliş süresi ve
patofizyolojisi konusundaki bilgilerimizi arttıracak ve sigara maruziyetinin allerjik rinit riskini arttırmadığı
hastalığın objektif fenotiplendirilmesini sağlayarak ki- gözlenmiştir. Yazarlar süt çocuklarında, ebeveynler-
şisel tedavi planlarının yapılmasına olanak tanıyacaktır.

26
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

de allerjik rinit bulunması, infantta eozinofili ve ae- ebeveynde de allerji olması ve aeroallerjen duyarlılı-
roallerjen duyarlılığı saptanması durumunda allerjik ğı allerjik rinit için istatistiksel anlamlı risk faktörleri
rinit tanısından şüphelenilmesi gerekliliğini vurgula- olarak bildirilmiştir. Bu araştırmada annenin sigara
mışlardır[274]. içmesinin bir risk faktörü olarak saptanamadığı bil-
Diğer bir çalışmada, yoğun trafiğin yakınında ya- dirilirken literatürde yerini almış bir çalışmaya dikkat
şayan adölesanlarda daha yüksek sıklıkta allerjik rinit çekilmektedir. Bu araştırmada, annenin sigara içici-
semptomlarının gözlendiği bildirilmiştir. Deneysel liğinin sadece ailesinde allerjik hastalık bulunan ço-
çalışmalarda dizel egzoz partiküllerinin allerjenlere cuklardaki allerjen duyarlılığı gelişme riskini arttırdığı
karşı nazal spesifik IgE ve Th2 tip sitokin yanıtını art- gösterilebilmiştir[70].
tırdığı saptanmıştır[275]. Türkiye’den Tamay ve arkadaşlarının düzenlediği
“Cincinnati Çocuk Allerji ve Hava Kirliliği Çalış- araştırmada; sayıları 2500 olan 6-12 yaş aralığındaki
ması” ile allerjik anne babalardan doğan yüksek risk- okul çocukları değerlendirildiğinde ailede atopik has-
li 361 çocukta allerjik hastalık gelişimine etkili olan talık bulunması, tekrarlayan solunum yolu infeksiyo-
faktörler araştırılmıştır. Üç yaşında allerjik rinit geli- nu ve sinüzit öyküsü, ilk bir yılda antibiyotik kullanmış
şimini etkileyebilecek ev içi ve ev dışı faktörlerin in- olmak, ilk bir yılda evde kedi bulunması ve evin nemli
celendiği bu araştırmada, süt çocukluğu döneminde olmasının allerjik rinit riskini arttırdığı saptanmıştır[47].
evde iki ve daha fazla kardeş olması allerjik rinit geli- Türkiye’den Civelek ve arkadaşlarının yaptığı di-
şimine karşı koruyucu bulunurken [düzeltilmiş olası- ğer bir araştırmada; sayıları 6963 olan 9-11 yaş ara-
lık oranı (aOR) = 0.4; %95 GA, 0.2-0.8], besin (süt, lığındaki okul çocukları değerlendirildiğinde çoklu
yumurta) ve ağaç polen allerjen duyarlılığının allerjik regresyon analizinde ailede astım ve/veya allerjik rinit
rinit gelişim riskini arttırdığı saptanmıştır (aOR = 4.4; bulunmasının (OR = 1.863; %95 GA, 1.583-2.191),
%95 GA, 2.1-9.2), (aOR = 6.8; %95 GA, 2.5-18.7). hayatın ilk bir yılında küf ve nemli evde yaşamış ol-
Ek olarak, ev tozu akarlarıyla karşılaşmanın allerjik manın (OR = 1.651; %95 GA, 1.356-2.01), gebe-
rinit riskini arttırdığı gözlenmiştir. Ayrıca, Afrikalı
likte annenin sigara içmesinin (OR = 1.425; %95
Amerikalılarda uzun süreli anne sütü alımının allerjik
GA, 1.089-1.864), aylık gelirin düşük olmasının (OR
rinit gelişimine karşı koruyucu olduğu bulunmuştur
= 1.685; %95 GA, 1.422-1.998), hışıltının (OR =
(aOR = 0.8; %95 GA, 0.6-0.9). Diğer yönden, bu
2.543; %95 GA, 2.151-3.006) ve atopik dermatitin
kohort izlem çalışmasının sonucuna göre sonbahar
varlığının (OR = 2.503; %95 GA = 1.96-3.196) aller-
veya ilkbahar mevsiminde doğmuş olmanın da aller-
jik rinit riskini arttırdığı saptanmıştır[50].
jik rinit gelişim riskini arttırdığı saptanmıştır (aOR =
2.9; %95 GA, 1.3-6.6)[276]. Budapeşte’de yapılan diğer bir çalışmada 6-12
yaşındaki okul çocuklarında allerjik rinit için risk fak-
Diğer bir kohort çalışmasında yedi yaşında aller-
törleri araştırılmıştır. Toplam 3933 çocuk değerlen-
jik rinit prevalansı %15 olarak saptanmış olup, erkek
dirildiğinde; erkek cinsiyet, ailede atopi bulunması,
cinsiyet, allerjisi olan aileye sahip olmak ve kendisin-
egzema, ürtiker, kaşıntılı-sulantılı gözler, öksürük,
den büyük kardeşinin olmamasının yedi yaşındaki
hışıltı, duyma problemi, damakta kaşıntı, sık üst
çocuklardaki mevsimsel allerjik rinit gelişimi için risk
solunum yolu infeksiyonu geçirmek, sık rinosinüzit
faktörü olduğu bulunmuştur[277]. Aynı kohortun
öyküsü, tonsillektomi ve adenoidektomi ameliyatı
daha ileri tarihteki değerlendirmelerinde anne ve/
geçirmiş olmak, hayatın ilk yılında antibiyotik ve pa-
veya babada allerjik rinit bulunması durumunda üç
rasetamol almış olmak, yeşil alanda yaşıyor olmak,
yaşındaki çocuklarda allerjik rinit prevalansı %13
hava kirliliği oluşturan fabrika olan bölgelere yakın
iken, 13 yaşındaki çocuklarda bu oranın %44’e ulaş-
tığı saptanmıştır. Persistan allerjik rinitli hastaların yerde yaşıyor olmak allerjik rinit için istatistiksel an-
%50-70’inde şiddetli allerjik rinit semptomlarının lamlı risk faktörleri olarak saptanmıştır[278].
bulunduğu gözlenmiştir. Allerjik ebeveynleri bulunan
Hijyen Hipotezi ile Erken/Geç Başlangıçlı
allerjik rinitli çocukların daha çok erkek cinsiyette ol-
Allerjik Rinit İlişkisi
duğu gözlenmiştir. İki değişkenli lojistik regresyon
analizlerinde; aeroallerjen duyarlılığı ve ebeveynlerde 1989 yılında Strachan, hijyen hipotezi ile ilgili
allerji bulunmasının 13 yaşındaki çocuklarda allerjik olarak, ailedeki kardeş sayısı ile 11 ve 23 yaşında-
rinit riskini arttırdığı kendisinden büyük kardeşinin ki allerjik rinit sıklığı arasındaki ters orantılı ilişkiyi
olması durumunda ise riskin azaldığı saptanmıştır. saptadığında, infansi dönemindeki infeksiyonların
Çoklu lojistik regresyon analizi yapıldığında; her iki allerjik hastalığa karşı koruyucu etkisine dikkat çek-

27
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

miştir. Her çalışmada benzer ilişki gösterilememişse Sonuç olarak; erken çocukluk çağında allerjik
de bu konuda pozitif sonuçları olan çalışmalar ka- rinit gelişme riskini araştıran çalışmaların ortak so-
bul görmüştür[279]. Bir diğer çalışmada çocuk ba- nuçları olduğu gibi, birbiriyle tutarsız sonuçları da
kımevlerindeki 1376 çocuğun infeksiyon geçirme mevcuttur. Çoğunlukla erkek cinsiyet, ailede allerjik
riskini azaltıcı önlemler alınıp 12 yıl sonra allerjik hastalık bulunması, çocukta aeroallerjen duyarlılı-
hastalıkların sıklığı açısından kontrol grubu ile kar- ğı saptanması, besin allerjisi mevcudiyeti, nemli ve
şılaştırıldığında iki grup arasında bir fark saptana- küflü ev ortamı, özellikle kendisinden büyük kardeş
mamıştır. Böylelikle bu çalışmada, sık infeksiyon sayısının azlığı, çocuğun bahar ve yaz aylarında doğ-
geçirmenin allerjik rinit gelişimi riskini azaltıcı etkisi muş olması, yeşil alanda yaşıyor olması ve hava kirli-
kanıtlanamamıştır[280]. liğinin fazla olduğu bölgede ikamet etmesi allerjik ri-
Toplam 8583 kişiden oluşan Tasmanya kohort nit gelişimi için önemli görülen risk faktörlerindendir.
izleminde; çocuklar iki yaşından önceki dönemde
kümülatif olarak ne kadar fazla süreyle kardeşleriyle
bir arada yaşamışsa erken başlangıçlı allerjik rinit (< 7 iii. Allerjenler
yaşında başlangıç) gelişme riskinin o düzeyde düşük
olduğu saptanmıştır [< 1 yıl kardeş teması (OR = 0.6; Önemli Noktalar
%95 GA, 0.3-1.0); 1-3 yıl kardeş teması (OR = 0.6;
%95 GA, 0.4-0.9); > 3 yıl kardeş teması (OR = 0.4;
%95 GA, 0.3-0.8)][281]. Ayrıca, viral infeksiyon sayısı ✔ Allerjik rinitte en yaygın tetikleyici faktör-
arttıkça erken başlangıçlı allerjik rinit riskinin azaldı- ler aeroallerjenlerdir.
ğı bildirilmiştir (OR = 0.7; %95 GA, 0.5-0.9)[282]. Ek ✔ Mevsimsel allerjik rinitte sıklıkla polenler,
olarak yedi yaşından önce tonsillektomi geçirmenin perennial allerjik rinitte ise ev tozu akarla-
erken başlangıçlı allerjik rinit riskini arttırdığı saptan- rı, küf sporları, evcil hayvanlar ve hamam
mıştır (OR = 1.7; %95 GA, 1.2-2.5). Bahsedilen fak- böceği allerjenlerdir.
törlerin geç başlangıçlı allerjik rinit (> 7 yaşında baş-
langıç) için risk faktörü olmadığı bildirilmiştir. Sonuç
olarak aile yapısının ve infeksiyonların daha çok ha- Allerjenler spesifik IgE yapımını uyaran antijen-
yatın erken yıllarını etkileyerek erken başlangıçlı al- lerdir. İnhalan allerjenler ya da aeroallerjenler ola-
lerjik rinit riskini etkileyebileceği bildirilmektedir[277]. rak bilinen solunum yolundan alınarak etki göste-
ren allerjenler havada bulunur ve duyarlı kişilerde
Nemli Ortamda Yaşama ve Küf Mantarı ile
solunum (allerjik rinit, bronşiyal astım), deri (atopik
Karşılaşmanın Allerjik Rinit Riski ile İlişkisi
dermatit) ve konjunktiva (allerjik konjunktivit) ile
Nem oranı yüksek binaların sağlığımız için önem- ilgili allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Aeroaller-
li bir tehdit oluşturduğu bilinmektedir. Bina içindeki jenler ev dışı ortamda ya da ev, okul gibi iç ortam
nem/küf ile karşılaşmanın solunum yolu hastalıkları- havasında bulunabilir. Dış ortamda en sık bulunan
nı ve allerjik hastalıkları arttırdığıyla ilgili gözlemler aeroallerjenler polenler ve küf mantarı sporlarıdır.
bulunmaktadır. Sekiz Avrupa doğum kohortunun İç ortam allerjenleri ise akarlar, evcil hayvanlar, küf
incelendiği bir meta-analizde 6-8 yaşındaki çocuk- mantarı sporları ve böceklerle ilgili olan allerjen-
larda allerjik rinit semptomlarının gözlenmesiyle lerdir. Allerjik rinitte en yaygın tetikleyici faktörler
hastaların ilk iki yaşta gözle görülen küf (mantar) ve aeroallerjenlerdir. Mevsimsel allerjik rinitte sıklıkla
nemle karşılaşma sıklığı arasında anlamlı pozitif ko- polenler, perennial allerjik rinitte ise ev tozu akar-
relasyon saptanmıştır (aOR = 1.12; %95 GA, 1.02- ları, küf sporları, evcil hayvanlar ve hamam böceği
1.23). Benzer şekilde 3-10 yaş arasındaki herhangi allerjenlerdir[284].
bir dönemdeki allerjik rinit riskinin de ilk iki yaştaki
küf maruziyetiyle orantılı olarak arttığı gösterilmiştir. Ev Tozu Akarları
Şu ana kadar yapılan araştırmaların sonucunda bina- Persistan allerjik rinitli ve astımlı olguların önemli
da nem, su kaçağı ve gözle görülen küf ve küf ko- bir kısmı ev tozu akarlarına allerjiktir. Ev tozu akarları
kusunun bulunmasının mikrobiyolojik değerlendir- Pyroglphidae ailesinden, çıplak gözle görülmeyen,
melerden daha anlamlı bir şekilde küf mantarlarının 0.3 mm büyüklüğündeki mikroskobik canlılardır.
allerjik hastalık gelişme riskini arttırdığını kanıtlayan Dermatophagoides pteronyssinus, Dermatophagoi-
veri sağladığı saptanmıştır[283]. des farinae, Dermatophagoides microceras, Eurogly-

28
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

phus maynei ve Blomia tropicalis başlıca ev tozu şileri etkileyebilirler. Ancak yine de allerjik polene sa-
akarı cinslerdir. En önemli ve en sık allerjiye neden hip bitkilerin bulunduğu bölgelerin yakınında polen
olan türleri ise D. pteronyssinus ve D. farinae’dir. Ev yoğunluğunun daha yüksek olması nedeniyle allerjik
tozundaki akar miktarı coğrafi bölgeye göre deği- duyarlılığı olan kişilerde daha ağır semptomların gö-
şim gösterir. Akarlar başlıca insan deri döküntüleriy- rülmesi kaçınılmazdır.
le beslenir ve özellikle ev içi ortamda döşemelerde Polenlerin duyarlılaşma kapasitesi genel ola-
bulunan halı ve kilimlerde, yastıklarda, yorganlarda, rak türlere göre benzerdir. Ancak yine de farklı
battaniyelerde, mobilyaların kumaş yüzeylerinde ve coğrafya, ısı ve iklim koşullarında polen sayıları ve
tüylü oyuncaklarda bol miktarda bulunur. Büyüme özellikleri değişebilmektedir. Atmosferdeki polen
ve gelişmeleri sıcak (25-30°C) ve nemli ortamlarda konsantrasyonu, bulunulan coğrafi bölgedeki ik-
(nispi nem %70-90) en yüksek derecede olur. Or- lim ve bitki örtüsüne bağlıdır. Bu nedenle bölgeler
tamdaki nem miktarı %50’nin altına indiği takdirde arasında farklılıklar bulunur. Polenlerin atmosferde
uzun süre yaşayamazlar. Bu nedenle 1800 metreden bulunma süresi ve yoğunluğu iklim koşullarına göre
yüksek bölgelerde havanın kuru olması nedeniyle yıldan yıla bazı değişimler gösterebilir. Polenler dış
akar bulunmamaktadır. Avrupa iklim kuşağında ev- ortam havasında genel olarak bulundukları mevsi-
lerde yılın her döneminde akar bulunabilmektedir. me göre ağaç polenleri, çayır polenleri ve yabani ot
Yine de en sık görüldüğü iki dönem eylül-ekim ve ni- polenleri olarak üç grupta incelenir. Ağaçlar genel-
san-mayıs aylarıdır. Akarlara allerjisi bulunan hastalar likle kış sonunda ve ilkbahar başında polen üretir.
yılın her döneminde semptomatik olabilirler, ancak Çayır bitkilerine ait (Grass) polenler ilkbahar sonu
bu iki dönemde sıklıkla yakınmaları bulunur. Ayrıca ve yaz başında atmosferde görülmeye başlarken,
nemin arttığı dönemlerde akarlara allerjisi olan has- yabani otlara ait polenler yaz sonu ve sonbahar
taların semptomları artmaktadır. Ev tozu akarlarının başında atmosferde yoğunluk gösterir. Yabani ot
vücut yapıları ve dışkıları (10-20 µ büyüklüğünde) türlerinden Parietaria uzun bir polinizasyon döne-
allerjik özellik gösterir. Ev içinde iç ortam havasına mi göstermekte olup mart-kasım ayları arasında
belirtilen yüzeylerden yayılan allerjenik partiküller polenleri atmosferde bulunmaktadır ve perennial
atopik kişilerin solunum yoluna ulaştıklarında duyar- polen olarak ifade edilmektedir.
lılaşmaya neden olmaktadır.
En sıklıkla allerjik duyarlılaşmaya neden olan ve
1 gram ev tozunda 100 akar bulunması (veya 1 ülkemizde de bulunan polen cinsleri şunlardır: çayır
gram ev tozunda 2 µg allerjen bulunması) durumu- polenlerinden (Grass polenler) ve yabani ot bitkilerine
nun bebeğin duyarlılaşması için yeterli olduğu gös- ait polenlerden, Compositeae ailesi (Mugwort-Pelin
terilmiştir. Ayrıca, 1 gram ev tozunda 500 akar veya otu ve Ragweed-Ambrosia) ve Urticaeae ailesi (Parie-
10 µg Der p 1 (D. pteronyssinus majör allerjeni) bu- taria-duvar sarmaşığı) gibi polenler. Ağaç polenlerin-
lunması durumunun, akar duyarlılığı bulunan astımlı den ise Birch (Huş ağacı) ve diğer Betulaceae grubu,
olgularda akut atak riskini beş kat arttırdığı göste- Oleaceae (Olive-zeytin ve Ash-dişbudak ağacı), Meşe
rilmiştir. Yüksek miktarda akarla karşılaşma durumu (Fagaceae ailesi), Plane-çınar ağacı, Cupressaceae
erken dönemde ilk vizing atağını başlatabilir. Genel (servi ağacı), Junipers (ardıç ağacı) ve Corylus (fındık)
olarak ev tozu akarlarına duyarlılık gelişme sıklığı sayılabilir. Polenler arasında çapraz reaksiyonlar gö-
nemli bölgelerde (%20-35) kuru bölgelere (%15) rülebilmektedir. Bunlardan en önemlisi grass polen
göre daha yüksektir. Allerjik çocukların akar allerjen- türleri arasındaki çapraz reaksiyonlardır.
lerine maruziyeti önlendiğinde, D. pteronyssinus’a
Polenlerin büyüklüğü 10-100 µ arasında değiş-
karşı spesifik IgE ve serum total IgE düzeylerinin azal-
mektedir. Polenlerin burun ve gözlere temas etmesi
dığı gösterilmiştir[285,286].
sonrasında polenlere allerji geliştiren hastaların çoğun-
Polenler da allerjik rinit ve konjunktivit bulguları başlamakta-
dır. Özellikle alt solunum yollarına ulaşabilecek küçük
Polenler bitkilerin erkek hücrelerini dişi çiçeğe
polenler astımı tetikleyebilmektedir. Polenlerin havada
taşıyan yapılarıdır. Taşınma şekline göre anemofil
parçalanmaları onların yapılarında bulunan allerjik
(rüzgarla taşınan) ve entemofil (böceklerle taşınan)
polen proteinlerinin atmosfere dağılmalarına neden
olarak iki grupta incelenir. En önemli allerjik polenler
olabilmekte ve bu nedenle atmosferde polen bulun-
rüzgarla taşınan polenlerdir. Polenler rüzgarın etki-
madığı dönemlerde allerjik polen proteinleri bulunabil-
siyle çok uzak mesafelere (200 km gibi) taşınabilir ve
mekte ve duyarlı hastaları etkileyebilmektedir[286,287].
polen kaynağından çok uzakta bile olsalar duyarlı ki-

29
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Küf Mantarı Sporları rianal glandlardır. Kedi, salyasında bulunan allerjeni,


Küf sporları havada en fazla bulunan partiküller- temizlenmek amacıyla yaladığında tüylerine bulaştı-
dir. Allerjenik küf mantarı sporları ev içi ve ev dışı or- rır. Sonuç olarak kedi tüyleri rezervuar olarak işlev
tam havasında bulunmaktadır. Sıcak ve nemli bölge- görür. Parçalanan ve dağılan tüylere yapışan kedi
lerde üreme imkanı bularak çoğalırlar ancak, soğuk allerjenleri iç ortam havasında bulunur ve duyarlı ki-
ve kuru bölgelerde üreyemezler. Küf sporları 3-10 µ şileri etkiler. Kedi allerjeni (Fel d 1) ayrıca kedilerin
kadar olan büyüklükleriyle solunum sisteminde etkili yaşadığı evlerde halı, kilim ve mobilyalarda, ayrıca
olabilir ve duyarlı kişilerde allerjik rinit ve astımı te- ev tozlarında bulunmaktadır. Genel olarak kedilere
tikleyerek yıl boyu ya da mevsimsel bulgulara neden allerji %2-30 arasında görülmektedir. Allerjik rinit ya
olabilir[284]. da astımlı olguların ise %15-50 kadarında kedi aller-
Dış ortam havasında en sıklıkla bulunan küf spo- jisi tespit edilmektedir.
ru türleri Cladosporium ve Alternaria’dır. Özellikle Majör köpek allerjenleri (Can f 1, Can f 2) esas
yağışlı mevsimlerde dış ortamdaki organik mater- olarak köpek tüyünde bulunur. Ayrıca tükürük, deri
yaller üzerinde ürerler ve havada yüksek konsant- ve idrarında da bulunmaktadır. Bu allerjen de havada
rasyona ulaşırlar. Ev içi ortamda ise en sık bulunan bulunmaktadır. Kedi ve köpek allerjisi bulunan birey-
küf sporları Aspergillus ve Penicillium’dur. Ev içi or- lerde başka hayvanlara da allerji gelişebilmektedir.
tamda bulunan küf sporları çok önemli allerjenlerdir Son 20 yılda at allerjisi gelişme sıklığında artış
ve özellikle ev içi ortamın ısı ve nemlilik durumuyla olduğu bildirilmektedir. Ata allerjik hastalarda daha
ilgilidir. Evin özellikle güneş görmeyen ve daha nemli çok nazal ve oküler allerjik bulguların görüldüğü,
olan bodrum katı, depo, banyo, mutfak gibi bölüm- astım bulgularının sık olmadığı bildirilmektedir. At
lerinde, çamaşır ve bulaşık makinelerinin, buzdolap- deri döküntüsünde bulunan majör allerjen Equ c
larının arkalarında ve altlarında, klimalarda, mutfak 1’dir. Ayrıca, fare, hamster, inek, tavşan, kaz tüyü
tezgahlarında, çeşme ve lavaboların kenarlarında, gibi hayvan allerjenlerine de allerji görülebildiği bil-
döşemelerde ve duvar kağıtları arkalarında ve asma
dirilmiştir[284-286].
tavanlarda bulunabilirler. Tesisatla ilgili problem ol-
duğunda, duvarlarda üreyebilirler. Küf sporu allerjisi Böcekler
düşünüldüğünde evin nemli bölgelerinin değerlendi- Hamam böceklerinin ev içi allerjenler olarak etki
rilmesi gerekir. Ayrıca, dış ortam küf sporları pence- ettikleri son yıllarda dikkat çekmiştir. Hamam böcek-
relerin açık olduğu mevsimlerde iç ortamda yüksek lerine karşı duyarlılık sosyoekonomik düzey ile ters
konsantrasyona ulaşabilir. Birkaç önemli fungal aller-
orantılıdır. Eski evlerde iç ortamlarda özellikle mut-
jen identifiye edilebilmiştir. Bunlar; Alternaria alter-
faklarda bulunur. İki tür hamam böceği allerjik ola-
nata (Alt a 1), Cladosporum herbarum (Cla h 1, h 2,
rak önemli bulunmuş ve allerjenleri izole edilmiştir:
h 3), A. fumigatus (Asp f 1) ve Penicillium’dur.
Periplanata america (Per p 1) ve Blatella germanica
Maya mantarlarından Candida albicans, Saccha- (Bla g 1). Türler arasında çapraz reaksiyon olduğu ça-
romyces cerevisiae, Saccharomyces minor ve Pityros- lışmalarda gösterilmiştir[285,286].
porum en önemli allerjenik türlerdir. Özellikle atopik
dermatitli olgularda IgE aracılı allerjik duyarlılığa ne- Besin Allerjenleri
den oldukları gösterilmiştir[284-288]. Allerjik rinitli olgularda besin allerjenleri etkili
olabilmektedir. Bebeklerde en sık görülen besin al-
Evcil Hayvan (Kedi ve Köpek) Allerjenleri
lerjisi inek sütüdür ve inek sütü allerjisi olan bebekle-
Birçok hayvanın deri döküntüleri ve çeşitli sekres- rin bir kısmında allerjik rinit bulguları görülebilmek-
yonları çok güçlü allerjenik yapı gösterebilmektedir. tedir. Ayrıca, polen allerjisi bulunan bazı olgularda
Kediler ve köpekler ev içinde en sık bulundurulan polenlerle ilgili benzer allerjenleri bulunduğu düşü-
hayvanlar olup, vücut yapılarıyla ilgili allerjenleri du- nülen besinlerin yenmesiyle allerjik bulgular ortaya
yarlı kişilerde allerjik hastalıkların ortaya çıkmasına
çıkabilmektedir (polen besin sendromu). Bu bulgular
neden olmaktadır. Majör kedi allerjeni (Fel d 1) bir
oral allerji sendromu, allerjik rinit, astım ve anafilaksi
glikoprotein olup, 2.5 µ’dan küçük partikülleri hava-
şeklinde olabilir. Örneğin; huş ağacı polenine allerjik
da uzun süre bulunabilir. Ayrıca, elbiselerin üzerine
bulunan kişilerde elma, kabuklu yemişler ve çeşitli
yapışarak okul, iş ortamı gibi kedilerin bulunmadı-
sebzeler gibi besinlerle allerjik bulgular ortaya çıka-
ğı ortamlarda da kişileri etkilemeye devam edebilir.
bilmektedir. Benzer şekilde lateks ile muz, kestane
Ana allerjen kaynağı sebase glandlar, tükürük ve pe-
ve kivi arasında çapraz reaksiyon görülmektedir[284].

30
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

iv. İç Ortam Hava Kirliliği nı etkiler. Bunların başlıcaları iç ortam endotoksinleri ve


gram-pozitif bakteri ürünleri ve mantarlardan kaynak-
Önemli Noktalar lanan 1,3-β-glukandır[289,292]. İç ortamda yaşayan hem
hayvan (kedi, köpek, hamster vb.) hem de insan sayısı
saptanan endotoksin miktarıyla doğru orantılıdır.
✔ İç ortam hava kirliliğine katkıda bulunan
en önemli faktörlerin başında sigara gel- Nem
mektedir.
Allerjik bireylerin yaşadığı iç ortamlardaki nem
✔ Sigara dumanına maruz kalma hem al- oranı arttıkça hem allerjik hastalığın şiddeti hem de
lerjik hastalığın şiddetini hem de allerjen komplikasyonları artmaktadır. Ayrıca, nemli iç or-
sensitizasyonunu arttırır. tamlarda mite ve fungal antijen düzeyleri de artış
göstermektedir. Bu nedenle iç ortam neminin belli
sınırlarda tutulması gereklidir. Bu amaçla higromet-
Allerjik hastalıkların gelişimi ve şiddetini iki faktör reler kullanılabilir. İdeal bir iç ortamda rölatif nem
belirler: konakla ilgili faktörler ve çevresel faktörler. oranı yazın %50-55, kışın %30 olmalıdır[289-292]. Bu
Çevresel faktörler ise spesifik allerjenler, iç ortam ve sağlanamıyorsa nem çekici cihazlar ve klimaların kul-
dış ortam hava kirliliği olarak üç temel grupta ince- lanılması yararlı olur. Özellikle mutfak ve banyo baş-
lenebilir. İç ortam hava kirliliğine katkıda bulunan en ta olmak üzere ev içinde duvarlarda su hasarı olup
önemli faktörlerin başında ise sigara gelmektedir. olmadığına dikkat edilmesi gereklidir.
Yine doğal bağışıklık sistemini uyaran çevresel fak-
Sigara
törler de allerjik hastalık gelişimini etkilemektedir. İç
ortam hava kirliliğine ise hem ev içi hem de meslek- Ev içinde sigara içilmesi ev içi hava kirliliğinin en
sel faktörler katkıda bulunabilir. Allerjik hastalıkların önemli nedenidir. Sigara içilen bir iç ortamda hava-
iç ortam tetikleyicileri denince akarlar, hayvansal ve daki parçacık miktarı sigara içilmeyen açık havayla
fungal allerjenler akla gelmektedir. Oysa ki allerjenler karşılaştırıldığında 29 kez fazladır. Aynı ev ortamında
dışında iç ortam hava kirliliği tek başına veya allerjene ancak başka odalarda içilmesi durumunda da hala
karşı oluşan yanıtı etkileyerek allerjik hastalık gelişimi- risk mevcuttur. Sigara dumanına maruz kalma hem
ne katkıda bulunmaktadır. Allerjik hastalıklara yakla- allerjik hastalığın şiddetini hem de allerjen sensitizas-
şımda çevresel faktörlerin kontrolü denince, iç ortam yonunu arttırır. Sigara dumanı lokal irritasyon, mu-
hava kirliliği de göz önünde tutulmalıdır[50,289-294]. kozal hasar, sitotoksik etki ve sinonazal epitel doğal
immün fonksiyonlarını etkiler. Sigara dumanı maru-
Ev İçi Yakıtlar ziyeti atopik kişilerde allerjene nazal yanıtı, allerjenin
Tütün, ağaç ve diğer bitkisel yanıcı maddelerin indüklediği spesifik IgE, IgG4, IL-4, IL-5 ve IL-13 dü-
yanması sonucu ortaya çıkan biyolojik maddeler ev zeylerini ve nazal lavajda postallerjen histamin mik-
içi hava kirliliğine büyük oranda katkıda bulunur. Bu tarını arttırır, IFN-g düzeylerini azaltır[50,289,293,294].
bitkisel yanıcı maddeler ortama solunum yollarına Pasif sigara içiciliğinin kronik rinosinüzite neden ol-
hasar veren poliaromatik hidrokarbonlardan zengin duğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca, an-
parçacıkların ve oksidan maddelerin yayılmasına ne- nenin gebeliği boyunca sigara kullanmasının doğan
den olur. Bu tür yakıtlar kullanıldığında tehlikeli atık- çocuğun 9-11 yaşında allerjik rinit olma riskini arttır-
ların tam olarak uzaklaştırıldığından emin olmak ve dığı gösterilmiştir. Allerjik rinitli kişilerin sigara maru-
iyi bir ventilasyon sağlamak gereklidir[289-291]. ziyetinin diğer komorbiditeleri ve özellikle astım ris-
kini arttırdığı da gösterilmiştir[292-294]. Sigara içicilerin
Diğer iç ortam hava kirletici nitrojen dioksit
kesinlikle ev dışında sigara içmesi sağlanmalıdır.
(NO2)’tir. NO2, doğal gaz kötü uygulamaları veya
havalandırma bozukluğu sonucu ortaya çıkar. İç or- HEPA (High-Efficiency Particulate Air) filtreleri
tamda NO2 artışı, solunum yollarında mukus üretimi hem belli allerjenlerin hem de ev içi kirleticilerin yo-
ve viral infeksiyonlara yatkınlıkla ilişkili bulunmuş- ğunluğunun azaltılmasında etkili bulunmuştur. HEPA
tur[290]. filtreler havada asılı kalabilen ve çapı 10 µ’un altın-
da olan partikülleri de filtre edebilmektedir. Bunların
Biyolojik Ajanlar başlıcaları hayvan kaynaklı allerjenler, fungal sporlar,
Biyolojik kirleticiler kötü hava kalitesine neden olur bitki ve tütün kaynaklı yakıtlardır.
ve hem atopik hem de nonatopiklerde solunum yolları-

31
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

v. Dış Ortam Hava Kirliliği daha az olduğu Beykoz ilçesinde yaşayan lise öğren-
cilerine göre belirgin olarak yüksek saptanmıştır[300].
IgE Aracılı Mekanizma Yine İtalya’da yapılan benzer bir çalışmada Piza’da
kentin sanayi bölgesinde yaşayanlarda allerjik rinit
Önemli Noktalar riski hava kirliliğinin az olduğu bölgelerde yaşayanla-
ra göre dört kat yüksek bulunmuştur[301].
✔ Nazal allerjilerdeki artış özellikle endüstri Dış ortam hava kirliliğinin en önemli bileşenleri
ülkelerinde belirgin olarak gözlenmiştir. partiküller [PM10 (10 µm’den küçük olan), PM2.5 (2.5
µm’den küçük olan)], NO2, ozon ve SO2’dir[298]. Hava
✔ Epidemiyolojik çalışmalar, hava kirliliği ile
kirleticilerinin özellikle hava yolu inflamasyonunu ve
allerjik hava yolu hastalıklarındaki artış
arasında bir ilişki göstermesine rağmen, inhalant allerjenlere erken ve geç yanıtı arttırdığı bu-
altta yatan mekanizmalar yeterince bilin- lunmuştur[298]. Çalışmalar hava kirleticilerinin allerjik
memektedir. hava yolu hastalıklarının alevlenmelerini arttırmakla
birlikte, atopik bireylerde allerjik duyarlanmayı da
✔ Dış ortam hava kirliliğinin en önemli bi-
arttırdığına dikkat çekmektedir[298]. Yapılan çalışma-
leşenleri partiküller [PM10 (10 µm’den
larda, dış ortam ozon konsantrasyonuyla yeni geli-
küçük olan), PM2.5 (2.5 µm’den küçük
olan)], nitrojen dioksit (NO2), ozon (O3) ve şen allerjik duyarlanma arasında pozitif korelasyon
sülfür dioksit (SO2)’tir. Hava kirleticilerinin gösterilmiştir ve çevresel ozon maruziyeti çocuklarda
özellikle hava yolu inflamasyonunu ve in- hışıltı ve allerjik rinit gelişmesiyle ilişkili bulunmuş-
halant allerjenlere erken ve geç yanıtı art- tur[302,303]. Çocuklarda NO2, SO2 ve karbonmonok-
tırdığı bulunmuştur. side devamlı maruziyet allerjik rinit prevalansını art-
✔ Dış ortam hava kirliliğinin allerjik rinit pre- tırmaktadır[304]. Epidemiyolojik çalışmalarda, ozon
valansı artışında ve bu hastalığın patoge- ve PM gibi kirleticilerle solunum hastalıklarına bağlı
nezinde önemli rol oynayabileceği düşü- hastane başvuruları arasında bir ilişki olduğu göste-
nülmektedir. rilmiştir[305,306]. Özellikle çocukların normal popülas-
yona göre hava kirliliğinden daha fazla etkilendikleri
ve trafik ilişkili hava kirliliğinin çocuklarda astım ge-
lişmesine sebep olabileceği bildirilmektedir[307,308].
Rinit prevalansı 1950’li yıllarda %5 düzeylerinde Trafik ilişkili hava kirliliğinin önemli bir fraksiyo-
bildirilirken, 1990’lı yıllarda bu oran %12’ye, 2000 nunu dizel egzoz partikülleri (DEP) oluşturmaktadır.
yılında ise %15’e yükselmiştir[295,296]. Nazal allerjiler- DEP’in üst hava yolları üzerine olan etkilerinin altın-
deki artış özellikle endüstri ülkelerinde belirgin ola- da yatan mekanizmaları araştıran çalışmalar, DEP’in
rak gözlenmiştir[297]. Epidemiyolojik çalışmalar hava total ve spesifik IgE sentezini, allerjene bağlı eozino-
kirliliği ile allerjik hava yolu hastalıklarındaki artış filik inflamasyon yanıtını ve allerjen sunumunu arttır-
arasında bir ilişki göstermesine rağmen, altta yatan dığını göstermektedir[309]. DEP ile nazal provokasyon
mekanizmalar yeterince bilinmemektedir. Hava kir- yapılan sağlıklı sigara içmeyen bireylerin nazal lavaj
leticilerinin hava yolları üzerindeki etkilerinin kirletici sıvılarında total IgE düzeyinde artış gözlenmiştir[310].
tipine, kirleticinin çevresel konsantrasyonuna, kirleti- Ayrıca, allerjik kişilerde DEP ve allerjen ile provokas-
ci maruziyet süresine, ventilasyon oranına ve maruz yon yapıldığında, bu partiküller allerjene bağlı im-
kalan kişinin hava yolu hiperreaktivitesi oluşumu yat- mün yanıtı arttırmış ve tek başına allerjen ile provo-
kınlığına bağlı olarak değiştiği düşünülmektedir[298]. kasyona göre allerjen spesifik IgE düzeyinde 50 kat
Erişkinlerde yapılan bir çalışmada, trafiğin dakikada artışa sebep olmuştur[311]. DEP tek başına sitokin dü-
10 araçtan fazla aktığı yol alanlarına 100 m’den zeyinde artışa sebep olmakla birlikte, allerjenle birlik-
daha yakın mesafede yaşayan kişilerde allerjik rinit ve te alındığında Th2 sitokin profilinde daha belirgin ar-
astım prevalansı, trafiğin yoğun olmadığı (< 10 araç/ tış ortaya çıkarmıştır[311]. Ayrıca, allerjik rinit ve nazal
dakika, 24 saatlik ortalama seviye) yerlerde yaşayan- polip gibi farklı nazal patolojilere sahip bireylerin na-
lara göre daha yüksek olarak tespit edilmiştir[299]. zal epitel hücre kültürlerinin DEP’e yanıtında farklılık-
Türkiye’de yapılan bir çalışmada ise, İstanbul’da par- lar olabileceği de düşünülmektedir[312]. Astımlıların
tiküler hava kirliliğinin yoğun olduğu Bayrampaşa bronş epitel kültürleriyle yapılan çalışmalarda, düşük
ilçesinde yaşayan lise öğrencilerinde atopi ve allerjik dozlarda uygulanan DEP, bu mediyatörlerin düzeyini
rinit semptom prevalansı, partiküler hava kirliliğinin arttırırken, yüksek konsantrasyonlar söz konusu me-

32
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

diyatörlerin salınımını baskılamıştır[313]. Ayrıca DEP, allerjik rinit prevalansı erkek çocuklarında %28.6,
allerjenlerin özellikle de polenlerin hava yollarına kız çocuklarında ise %19.5 olarak tespit edilmiş ve
ulaşmasında önemli bir taşıyıcıdır[298,314]. Çalışmalar allerjik rinit prevalansındaki bu artış CO, NO2 ve
DEP’in ozon ile birlikte primer duyarlanmada da etki- ozon artışıyla ilişkilendirilmiştir[316]. Dış ortam NO2
li olabileceğine dikkat çekmektedir[298]. Örneğin; im- seviyesindeki artışla allerjik inflamasyon artışı ara-
münojenik neoantijen keyhole limpet hemosiyanin sında anlamlı bir ilişki olduğu değişik çalışmalarda
(KLH) ile tekrarlayan nazal immünizasyon bireylerin da gösterilmiştir. Primer hava yolu epitel hücreleri
nazal lavaj sıvılarında anti-KLH mukozal IgG ve IgA ile yapılan çalışmalarda, NO2 ve ozonun astımlıların
artışına sebep olurken, IgE artışı görülmemektedir. bronş epitel kültürlerinin permeabilitesini arttırdığı,
Ancak bu kişiler antijen öncesinde DEP’e maruz kal- bu hücrelerden inflamatuvar sitokin ve adezyon mo-
dıklarında, nazal lavaj anti-KLH mukozal IgE artışı lekül salınımını arttırdığı gösterilmiştir[317,318]. Yine
görülmektedir[315]. başka bir çalışmada NO2 ve ozona geçmiş maruzi-
Gaz formundaki hava kirleticilerinden en önem- yetin nazal lavaj sıvısında allerjene bağlı eozinofilik
lisi NO2’tir. Otomobil egzozları en önemli NO2 kay- katyonik proteinde anlamlı düzeyde artışa sebep ol-
nağı olmakla birlikte, fosil yakıtlar da çevresel NO2 duğu gösterilmiştir[319].
salınmasına katkıda bulunur[298]. Tayvan’da yapılan, Sonuç olarak; dış ortam hava kirliliğinin allerjik
trafik ilişkili hava kirliliğinin okul çocuklarında aller- rinit prevalansı artışında ve bu hastalığın patogene-
jik rinit üzerine olan etkisini inceleyen bir çalışmada, zinde önemli rol oynayabileceği görülmektedir.

33
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

IgE sadece sistemik olarak sentezlenmez, hem


lenfoid dokudaki B lenfositleri tarafından yapıldığı
hem de mukozada sentezlenebildiği gösterilmiş-
8 Allerjik Rinit Patogenezi tir. Farklı çalışmalarda, nazal epitelden alınan fırça
biyopsileri ve nazal lavaj örneklerinde, sistemik IgE
yanıtının göstergesi olan deri prik testi yanıtından
bağımsız olarak lokal IgE saptandığı gösterilmiştir.
Bu durum sistemik allerjik yangının yanında hatta
i. Allerjik İnflamasyon belki daha da ön planda, lokal mukozal IgE yapımı
varlığına işaret etmektedir[320-322].
IgE Aracılı Mekanizma
Allerjik rinitte nazal mukozal inflamasyon:
Allerjik rinitte, allerjen maruziyeti sonrasında mu-
Önemli Noktalar kozada inflamasyon ortaya çıkar. Bu inflamasyon-
da eozinofiller, mast hücreleri ve T lenfositler ve bu
✔ Allerjik rinit patogenezinde hem sistemik hücrelerden salgılanan mediyatörler sorumludur.
IgE yapımı hem de nazal mukozada böl- Sonuçta ortaya çıkan inflamasyon klinik bulgularla
gesel IgE yapımı rol oynar. korelasyon gösterir. Ancak nazal mukozada ortaya
çıkan yangı sadece allerjen uyarısının ve klinik semp-
✔ Allerjik rinitte, allerjen maruziyeti sonra-
sında nazal mukozada ortaya çıkan infla- tomların olduğu dönemlerle sınırlı kalmaz[1]. Klinik
masyonda eozinofiller, mast hücreleri ve semptomların olmadığı dönemlerde de inflamasyo-
T lenfositler ve bu hücrelerden salgılanan nun sürdüğünün gösterilmiş olması, minimal persis-
mediyatörler sorumludur. tan inflamasyon kavramını ortaya çıkarmıştır[323]. Mi-
nimal persistan inflamasyonun özellikle remodeling
✔ Nazal mukozadaki minimal persistan infla-
gibi mukozada ortaya çıkan kalıcı değişikliklerin olu-
masyon özellikle remodeling gibi mukoza-
da ortaya çıkan kalıcı değişikliklerin oluşu- şumunda ve allerjik rinitin komorbiditelerinin ortaya
munda ve allerjik rinitin komorbiditelerinin çıkışında rol oynadığı düşünülmektedir[323]. Bununla
ortaya çıkışında rol oynamaktadır. birlikte daha önce kullanılan mevsimsel ve perennial
sınıflamasını da geçersiz kılmakta ve “Allergic Rhi-
nitis and its Impact on Asthma (ARIA)” tarafından
önerilmekte olan intermittan ve persistan sınıflama-
Allerjik rinit nazal mukozanın IgE ve non-IgE ara- sının ortaya çıkmasına neden olmaktadır[1,323].
cılı yangısı ile karakterize kronik yangısal bir hasta-
İnflamatuvar hücreler: Allerjik rinit patoge-
lıktır. Allerjik rinit tipik olarak inhale edilen allerjene
nezinden sorumlu hücreleri incelerken genel allerjik
karşı gelişen IgE aracılı tip 1 hipersensitivite reaksiyo-
yangı sürecindeki erken ve geç yanıtta rolü olan hüc-
nu olarak tanımlanabilir. Ancak sadece mast hücre
reler olarak sınıflandırmak faydalı olacaktır: Erken
ve mediyatörleri değil, farklı Th lenfosit alt tipleri,
dönemin tipik hücresi mast hücre iken, geç faz yan-
eozinofiller ve bazofiller gibi çok çeşitli hücreler ve
gı yanıtında bazofil, eozinofil ve Th2 lenfositler rol
bunlardan ortama salınan mediyatörler patolojik ve
oynar[324]. Erken dönem inflamatuvar yanıt allerjen
klinik bulgulardan sorumludur. Bu süreçte rol oyna-
maruziyeti sonrasında olan bir saatlik sürede ortaya
yan hücre, mediyatör ve nörojenik mekanizmaların
çıkarken geç inflamatuvar yanıt bunu izleyen 4-11
aydınlatılması, tedavi planlaması açısından da önem
saat arası sürede gözlenir[323].
taşır[1].
Allerjik rinit patogenezinde rolü olan hücreler-
Allerjik rinit patogenezinde hem sistemik IgE ya-
den biri IgE tarafından hazırlandığında ortama gra-
pımı hem de nazal mukozada bölgesel IgE yapımı rol
nüllerinden histamin ve triptazın da içinde olduğu
oynar. IgE, allerjen maruziyeti sonrasında birçok fark-
birçok mediyatörü salgılayarak inflamasyonu tetikle-
lı hücre grubunun interaksiyonu sonucunda yapılır;
yen doku yerleşimli mast hücresidir[325]. Mast hücresi
mast hücre ve bazofiller üzerindeki FcεRI reseptörleri-
sadece inflamasyonu tetikleyerek değil, aynı zaman-
ne bağlanması sonucunda ise histamin ve lökotrienler
da bazal membran ve epitelde hasara yol açarak da
gibi birçok mediyatör ortama salınarak allerjik doku
allerjik rinit patogenezinde rol alır[325]. Mast hücresi
yanıtının ortaya çıkmasını sağlar. IgE yüksek ve düşük
erken faz allerjik yanıttan birincil olarak sorumludur
afiniteli reseptörlere bağlanarak etki gösterir[1,320].

34
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ve salgılanan mediyatörler aracılığıyla geç faz allerjik Histamin klasik IgE aracılı tip 1 immün yanıtın
yanıtın ortaya çıkışını hazırlar[323]. temel mediyatörlerinden biri olup allerjik rinitte de
Allerjik yangının temel düzenleyicisi olan Th2 len- erken fazda ortaya çıkan hapşırma, kaşıntı ve burun
fositler allerjik rinit patogenezinde de rol oynar. Bu akıntısından sorumludur.
hücrelerden salgılanan IL-4, IL-5, IL-9 ve IL-13 gibi Sitokinlerden en çok değinilenler arasında Th2
sitokinler allerjik yangının orkestrasyonunu yürü- tipi IL-4 ve IL-13 yer almasına karşın son yıllarda yeni
tür[326]. Th2 lenfositlerde Th1 ve regülatuar T lenfo- T hücre alt gruplarının tanımlanmasıyla beraber fark-
sitlere göre artış olması allerjik hastalıkların çoğunda lı sitokin ve hücrelerin de allerjik rinit patogenezinde
olduğu gibi allerjik rinittede gösterilmiştir. Nazal la- ortaya çıkan immün yanıtta rolü olduğu belirlenmiş-
vaj ve nazal biyopsilerde Th1 ve T reg lenfositlere ait tir. Bu sitokin gruplarından birini Th17 hücrelerinden
transkripsiyon faktörlerinden olan T bet ve FOXP3’ün salgılanan IL-17 oluşturmaktadır ve polen dönemle-
GATA3’e oranının azalmış olduğu rapor edilerek Th2 rinde allerjik rinit klinik ağırlığı ile korele olduğu bil-
predominansı bildirilmiştir[327]. dirilmektedir[324].
Allerjik yangıda önemli rolü olan bir başka hücre Yüksek düzeylerde proinflamatuvar etkileri oldu-
grubunu eozinofiller oluşturmaktadır ve bu hücre- ğu bilinen nitrik oksit sentezinin allerjik rinit hasta-
lerin ortama salgıladığı majör bazik protein ve eo- larında artmış olduğu indüklenebilir nitrik oksit sen-
zinofilik katyonik protein başta olmak üzere birçok tetazdaki artış gösterilerek bildirilmiştir[78]. Bunun
mediyatör nazal mukozada yangı ortaya çıkmasına yanında hem astımla beraber hem de izole allerjik
neden olmaktadır[328]. Eozinofillerin varlığı inflamas- rinit olan hastalarda ekshale havada artmış nitrik ok-
yonun komponentlerinden biri olan oksidan stres sit düzeyleri gösterilmiş olup oksidan stresin de bir
artışına da katkıda bulunmaktadır. Oksidan stresteki göstergesi olarak kabul edilmektedir[330].
artış antioksidan mekanizmalarla dengeyi bozarak Sisteinil lökotrienler inflamatuvar mediyatörler,
oksidan hasara neden olur[329]. vasküler dilatasyon ve nazal konjesyonda, eozinofilik
Bazofiller de mast hücre gibi yüzeylerindeki FcεRI ve nötrofilik kemotakside rol oynar[326,331]. Astımla
reseptörlerine IgE’nin bağlanması sonucunda degra- birlikte olan ya da izole allerjik rinitte indükte balgam-
nüle olarak allerjik rinitte inflamasyonda yer alırlar ve da artmış reseptör düzeyleri olduğu gösterilmiştir[332].
histamin ve sisteinil lökotrienleri ortama salgılarlar[1].
Allerjik rinitte oksidan stresteki artıştan sorum-
lu olan bir diğer hücre grubunu nötrofiller oluştu- IgE Aracılı Olmayan Mekanizma
rur[329]. Nötrofiller ve granüllerinden salgılanan me-
diyatörler de geç faz allerjik yanıttan sorumludur[323]. Önemli Noktalar
Nazal mukozada bulunan CD8+ sitotoksik T len-
fositlerin, antijen tarafından matürasyonu sağlanmış ✔ Allerjik rinitte sık görülün IgE aracılı olma-
dendritik hücreler tarafından uyarılması sonucunda yan aşırı duyarlılık reaksiyonları, genetik
granzim B ve perforin gibi sitotoksik moleküller or- yatkınlık ve çevresel faktörlerin gelişimin-
tama salınarak nazal mukozada yangının oluşumuna de önemli rol oynar.
katkıda bulunur[328].
✔ Nörojenik inflamasyon IgE aracılı olmayan
Mediyatörler: Allerjik yangının ortaya çıkışında mekanizmalarda önemli rol alır.
rol oynayan birçok mediyatörün allerjik rinit patoge-
nezindeki yeri bildirilmiştir. Bunlar arasında sisteinil
lökotrienler gibi lipid mediyatörler, IL-4 ve IL-13 gibi
Allerjik rinitte IgE aracılı olmayan aşırı duyarlı-
Th2 tipi sitokinler, kemokinler, reaktif oksijen radikal-
lık reaksiyonlarının en sık görülenlerinden birisidir.
leri ve nitrik oksit sayılabilir[1,328]. Bu mediyatörleri de
Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin gelişimin-
hücrelerde olduğu gibi erken ve geç inflamatuvar
de önemli rol oynar. Nazal semptomlar nöral yolla
faza sınıflayacak olursak mast hücrelerden salgıla-
da oluşabilir. Duyu sinir lifleri ve eferent sempatik
nan histamin, lökotrienler ve bradikinin erken fazda,
ve parasempatik nöronlar arasındaki karşılıklı etki-
eozinofil ve nötrofillerden salgılanan eozinofilik kat-
leşim nazal epitelin mukoza bariyerini regüle eder.
yonik protein ve proteazlar gibi mediyatörler ise geç
Parasempatik eferent sinirlerle taşınan aksiyon po-
fazda rol alır[323].
tansiyelleri glandüler aktivasyon ve burun akıntısına

35
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

yol açar. Aynı zamanda biraz vazodilatasyon yapar. Genelde rinitli ve özellikle allerjik rinitli hastalar-
Sempatik nöral deşarjın baskılanması ise, diğer yan- da, çeşitli çevresel nonspesifik uyaranlara karşı nazal
dan vazodilatasyon ve nazal vasküler konjesyonla duyarlılık artmıştır (nazal hiperreaktivite). Nazal aşırı
sonuçlanır[271,333,334]. Nazal nosiseptif duyu sinirleri yanıtlılığın nedeni tam olarak anlaşılamasa da, inf-
miyelinsiz C lifleridir, glandları ve derindeki subepi- lamasyona bağlı olarak veya inflamasyon olmadan,
telyal damarları inerve eder. Duyu sinirleri, allerjenler, uyarılabilme eşiğinin düşmesi veya C liflerinin sayı-
fiziksel ve kimyasal irritanlarla uyarılabilir. Bu sinyaller sındaki artıştan dolayı nöral fonksiyonda süregelen
santral sinir sistemine taşınarak kaşıntı hissini tetikle- aktivite geliştiği kabul edilmektedir.
yebilir. Daha sonra, eferent motor refleksi başlatarak Sistemik olarak atopi bulunmayan ve idiyopatik
hapşırık ortaya çıkar[335]. Ayrıca, allerjik reaksiyon- ya da nonallerjik rinit düşünülen bazı olgularda, na-
daki mediyatörler de duyu sinirlerini endojen yolla zal mukozada lokal olarak spesifik IgE antikorlarının
uyarabilir. Histamin, aferent nöronlardan nöropeptid sentezlendiği ve Th2 tipinde mukozal hücre infiltras-
salınımına neden olur. Bradikinin, PGE2 ve LTD4 gibi yonunun varlığı gösterilmiştir. Bu durum entopi kav-
diğer mediyatörler de duyu sinir uçlarını sensitize ramıyla tanımlanmış olup lokalize allerjik rinit olarak
ve aktive edebilir. Solunum yolu epiteli hasarlandı- kabul edilmektedir[261].
ğında sinir uçları eozinofillerden salınan majör basic
protein (MBP) ve eozinofilik katyonik protein gibi
sitotoksik proteinlere maruz kalır, duyu sinir lifleri- ii. Nazal Hiperreaktivite ve
nin nonspesifik uyaranlara duyarlılığı artar ve hem Nonspesifik Tetikleyiciler
duyusal aferent hem de onu çevreleyen eferent lifler
uyarılır, buna retrograd akson refleksi denir. Sensöri
Önemli Noktalar
(duyusal) liflerin antidromik stimülasyonu yani ak-
son refleksi, nazal mukozada taşikininler ve diğer
nöropeptidlerin (substans P, nörokinin A, kalsitonin ✔ Nonspesifik nazal hiperreaktivite allerjik
gen ilişkili peptid gibi) lokal salınımıyla sonuçlanır. ve nonallerjik rinitin önemli bir özelliğidir
Böylece glandüler aktivasyon, vazodilatasyon ve da- ve normal uyaranlar karşısında artmış na-
mar geçirgenliği artışıyla damar dışına plazma çıkışı zal yanıtla açıklanabilir.
semptomların gelişmesinde katkı sağlar[336].
Nöropeptid salınımı aynı zamanda lökosit top-
lanması ve aktivasyonuna da neden olabilir. Örne- Nonspesifik nazal hiperreaktivite allerjik ve no-
ğin; duyu sinirlerinden substans P salınımı, endotel nallerjik rinitin önemli bir özelliğidir ve normal uya-
hücrelerinde E-selektin ve vasküler hücre adezyon ranlar karşısında artmış nazal yanıtla açıklanabilir[338].
molekülü (VCAM) ekspresyonunu arttırır. Bu da geç Bu artmış nazal yanıt hapşırık, burun tıkanıklığı ve
faz yanıtta önemli olan lökosit infiltrasyonunda ar- burun akıntısı gibi semptomların bir veya birkaçına
tışla sonuçlanır. Duyu sinirlerinin antidromik olarak sebep olur[339]. Nazal hiperreaktivite aşağıda belirti-
uyarılmasıyla gelişen tüm bu olaylar nörojenik infla- len nonspesifik uyaranlar sonucu ortaya çıkabilir[340]:
masyon fenomenini oluşturur. • Nazal mukozanın ısınması,
Hematopoietik sitokinlerle beraber bir nörotro- • Burnun soğuk havayla karşılaşması mast hücre
pin olan sinir büyüme faktörü, kronik allerjik rinitli aktivasyonu ve geç faz reaksiyonla karakterize infla-
hastaların nazal sıvısında bulunur ve nazal allerjenle matuvar yanıta neden olur[341],
provokasyonda özellikle mast hücresinden akut ola- • Burnun histamin veya metakolin ile provokas-
rak salınır. Sinir büyüme faktörü, nöroterminal fonk- yonu,
siyonu değiştiren ve sinirlerde nöropeptid içeriğini
• Akrolein,
arttıran sinyaller oluşturan ve duyu sinirlerinin bü-
• Kapsaisin,
yüme ve farklılaşmasını uyaran akut etkilere neden
olmaktadır. Ayrıca, eozinofil ve bazofillerin büyüme • Güçlü kokular,
ve farklılaşmasını etkilemektedir. Sonuç olarak, nöral • Distile su,
ve inflamatuvar mekanizmalar arasındaki etkileşim • Postürün değişimi,
allerjik rinit patogenezinde önemli yer tutmakta-
• Vücut ısısının değişimi,
dır[337].
• Sıcak sıvıların tüketimi (çorba gibi).

36
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

iii. Allerjik Rinitte Remodeling kadar devam eder. Bronşiyol ve terminal bronşiyol-
lerin epitelinde bez ve kıkırdak bulunmazken, bron-
şiyal duvarı düz kastan zengin bir yapıya sahiptir.
Önemli Noktalar
Epitelin altında damarlar, mukus bezleri, fibroblast
gibi yapısal hücreler ve sinirler bulunur. Epitel altın-
✔ Allerjik rinitte nazal mukozada epitelde daki damarsal yapıların çokluğu, bronş ve trakeanın
değişiklik, ekstraselüler matriks yapısında düz kas içermesi ise üst ve alt solunum yollarındaki
değişiklik ve anjiyogenezde artış şeklinde
farklılıklardır[344,345]. Ayrıca, epitelin kaderin ekspres-
bir remodeling vardır. Ancak bunun as-
yonlarındaki farlılıklarından dolayı kohezyon gibi
tımdaki kadar şiddetli olmadığını yapılan
bazı fizyolojik özelliklerinin de farklı olabileceği ileri
çalışmalar göstermektedir.
sürülmektedir[346].
Allerjik rinitli hastaların burun mukozası epi-
telindeki değişiklikleri göstermek amacıyla yapılan
Organ veya dokuda zedelenme sonucu gelişen çalışmalarda birbiriyle çelişen sonuçlar bildirilmekte-
bir tamir mekanizması olan remodeling oldukça di- dir[347-351]. Bazı çalışmalarda ışık ve elektron mikros-
namik bir olaydır. Bu tamir olayı sonucunda ya nor- kobik incelemelerde epitelde ve bunların arasındaki
mal doku ya da farklı bir doku yapımı söz konusudur. sıkı bağlantılarda hasar olduğu tespit edilmiştir[348].
Lenfosit ve makrofaj infiltrasyonu, anjiyogenez, bağ Polen duyarlı allerjik rinitli kişilerde polen mevsimi
doku artışı ve kollajen birikimi, fibroblast çoğalması dışında da epitelin normalden daha kalın olduğu bil-
ve doku hasarı remodeling gelişen organda görülen dirilmiştir[349]. Perennial allerjik rinitli hastalardan ya-
klasik histopatolojik bulgulardır[342]. pılan biyopsilerde epitel hücre metaplazisinin olduğu
Hava yollarının diğer bir kronik inflamatuvar has- ve intranazal steroid tedavisiyle metaplazide azalma
talığı olan astımda alt solunum yollarında remodelin- olduğu bildirilmektedir[350]. Bu çalışmaların aksine
gin olduğu ve patogenezde önemli rol oynadığı bi- epitelde bir değişikliğin olmadığını bildiren çalışma-
linmekte olup benzer allerjik inflamasyonun olduğu lar da vardır[351]. Ayrıca, goblet hücre hiperplazisinin
allerjik rinitte ise remodeling tam olarak aydınlatıla- olduğunu gösteren çalışmaların yanı sıra olmadığını
mamıştır. Öyle anlaşılıyor ki burundaki remodelingin gösteren çalışmalar da mevcuttur[352,353].
boyutu ve sonucu bronştakinden farklılıklar göster- Allerjik rinitli kişilerin nazal mukoza bazal memb-
mektedir. Bu konuyla ilişkili elde edilen sonuçlar çe- ranlarının incelendiği çalışmalar oldukça az olup elde
lişkili olup halen yeterli değildir. Bunun nedeni tam edilen sonuçlar da yeterli değildir. Bazal membranda
olarak bilinmemekle birlikte burnun (ektodermal) ve kalınlaşmanın olduğunu ama bunun bronştaki kadar
bronşların (endodermal) embriyolojik olarak gelişim- belirgin olmadığını bildiren çalışmalar vardır[340,354].
lerinin farklı olmasından ve bronş düz kaslarından Bu kalınlaşmanın özellikle retiküler bölgede olduğu,
salgılanan sitokinlerden kaynaklanabileceği ileri sü- kollajen tip I ve III ve fibronektinin birikimine bağlı
rülmektedir[343,344]. olduğu ve bunun subepitelyal fibrozise neden oldu-
Allerjik rinit ve astım mukozanın IgE aracılı inf- ğu bildirilmiştir[354,355]. Ekstraselüler matriks sentezi
lamasyonuyla karakterize bir hastalıktır. Her iki has- ve degradasyonu oldukça kompleks bir olaydır. Al-
talıkta da benzer inflamasyon görülmekte (T hücre, lerjik rinitte ekstraselüler matriks durumu hakkında-
eozinofil, nötrofil, makrofaj ve mast hücre infiltras- ki bilgiler son yıllara kadar yeterli değildi ancak son
yonu) ve benzer mediyatörler (histamin, lökotrien- yıllardaki yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılabildi.
ler), Th2 sitokinler ve kemokinler salgılanmaktadır. Matriks metalloproteinazları (MMP) ekstraselüler
Ancak inflamasyonun şiddeti aynı derecede değil- matriks turnoverinde rol alan enzimlerdir. MMP-2
dir[344,345]. Ayrıca, astımlı kişilerde nazal semptomlar ve MMP-9’un ayrıca bunların doku inhibitörlerinin,
olmadan bile nazal eozinofilik infiltrasyonun ve inf- küçük proteoglikan türlerinin (dekorin, lumikan ve
lamasyonun olduğu gösterilmiştir[79]. biglikan) allerjik rinitli hastaların nazal mukozasında
Allerjik rinit ve astımda nazal ve bronşiyal mu- arttığı hem histokimyasal hem de mRNA düzeyinde
kozada bazı farklılıklar ve benzerlikler vardır. Sağ- arttığı ve nazal remodelingte önemli olduğu gösteril-
lıklı kişilerde hava yolu mukozası burun ve bronşta miştir[356-358]. Epitelin çoğalmasını uyaran epitel bü-
benzer yapısal özelliklere sahiptir. Hava yolları siliyalı yüme faktörü ve reseptör aktivitesinin allerjik rinitli
epitelle döşelidir. Siliyalar respiratuar bronşiyollere hastaların nazal mukozasında arttığı gösterilmiştir ve
bu artış epitel hücre hiperplazisine neden olabilir[359].

37
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik rinitli hastalarda nazal epitelin aktivasyonun- marlanmanın ve anjiyogenetik faktörlerinin arttığı ve
da ve tamir proçesinde rol aldığı bilinen TGF-β ve bu vasküler remodelingin potent anjiyojenik faktör
reseptörünün yapımının arttığı bununda remodelin- olan trombosit kaynaklı endotel büyüme faktörünün
gin gelişiminde önemli olduğu bildirilmiştir. TGF-β yapımının arttığı bildirilmiştir. Ayrıca, Moon ve arka-
submukozada proteoglikanların depolanmasını art- daşlarının yaptığı deneysel çalışmalarda da allerjik
tırarak ekstraselüler matriksin kompozisyonunda rinitte vasküler endotel büyüme faktörü (VEGF) ve
değişikliklere neden olmaktadır. Fibroblastlar için “platelet-derived growth factor (PDGF)” gibi potent
önemli bir kemoatraktan ve proliferasyon faktörü anjiyojenik faktörlerin inhibisyonuyla remodelingin
olan TGF-β subepitelyal fibrozise ve goblet hücre hi- engellenebildiği gösterilmiştir[360]. Ayrıca, lenfatik
perplazisine neden olmaktadır[358]. damarların dağılımının sağlıklı kişilerden farklı oldu-
Anjiyogenezdeki artışın da remodelingte önemli ğu da ileri sürülmüştür[358].
olduğu bilinmektedir. Allerjik rinitli hastalarda da-

38
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

olarak uyku problemleriyle karşılaşılmazken, orta ve


ağır allerjik rinitin uyku üzerine çok olumsuz etkisi
olabilmektedir[361]. Ancak allerjik rinitin süresiyle
9 Allerjik Rinitin Psikososyal ve
Ekonomik Yükü (aralıklı veya sürekli olması) uyku sorunları arasında
bir ilişki yoktur. Yani kısa süreli de olsa orta/ağır aller-
jik rinitli hastalarda da ciddi uyku problemleri ortaya
çıkabilmektedir[367]. Ayrıca, allerjik rinit tedavisi için
kullanılan ilaçlar da gündüzleri uyku hali veya se-
dasyona yol açabilir[368,369]. Diğer taraftan obstrük-
Önemli Noktalar tif uyku apne sendromu ile nazal pasajdaki sorun-
lar arasında bağlantı vardır. Allerjik rinit, hastalığın
✔ Allerjik rinitin uyku, öğrenme, iş ve okul doğal sonucu olarak nazal pasajda tıkanıklıklara yol
hayatına dolayısıyla yaşam kalitesine açmaktadır. Sonuç olarak allerjik rinit ile obstrüktif
olumsuz etkileri vardır. uyku apne sendromu arasında bir etkileşim olduğu
✔ Allerjik rinit en sık karşılaşılan kronik has- düşünülmektedir[73,370-372]. Ancak bu etkileşim ha-
talıklardan biri olduğu için bu olumsuz len tam olarak açıklanamamıştır.
etkilerin getirdiği ekonomik ve sosyal yük
Allerjik Rinitin Öğrenme Üzerine Etkisi
önemli bir sorundur.
Özellikle kontrolsüz allerjik rinit öğrenme güçlü-
ğüne neden olmaktadır[373]. Allerjik rinitli çocukların
okul başarıları allerjik rinitli olmayan çocukların okul
Allerjik rinit gerek çocuklarda, gerekse erişkin-
başarılarından, orta/ağır allerjik rinitli çocukların okul
lerde en sık karşılaşılan kronik hastalıklardan biridir.
başarıları hafif allerjik rinitli çocukların okul başarı-
Tüm dünyada 800 milyon allerjik rinit hastasının ol-
larından düşük bulunmuştur[223]. Bu etki doğrudan
duğu tahmin edilmektedir. Genel olarak değerlen-
gündüz okul saatlerindeki semptomlar nedeniyle
dirildiğinde tüm yaş gruplarında nüfusun yaklaşık
birlikte olabildiği gibi uyku problemleri nedeniyle
%20-40’ında allerjik rinit olduğu söylenebilir[1]. Al-
gündüz uykululuğu nedeniyle de ortaya çıkabilmek-
lerjik rinit klasik olarak hapşırık, burun akıntısı, burun
tedir[368]. Sedasyon etkisi olan antihistaminler de gün-
tıkanıklığı ve burun kaşıntısı gibi semptomlara neden
düz uykululuk haline neden olarak öğrenme güçlüğü-
olur ve hastaların günlük hayatlarını olumsuz şekil-
ne neden olabilir. Yeni kuşak antihistaminlerin sedatif
de etkiler. Allerjik rinitin günlük hayata etkisi, genel
etkileri daha az olduğu için öğrenme problemlerine
olarak hayat kalitesi üzerine olumsuz etkisinin ince-
neden olma olasılıkları daha düşüktür[374].
lenmesinin yanı sıra uyku, öğrenme ve çalışma haya-
tına etkisi olarak ayrı ayrı da incelenebilir[223,361,362]. Allerjik Rinitin Okul veya
Avrupa ve ABD’de allerjik rinitli hastaların yaklaşık Çalışma Hayatına Etkisi
%75-80’i allerjik rinit nedeniyle günlük hayatlarının
Allerjik rinitli hastaların okul veya iş yaşantıları
ve okul/iş verimliliklerinin etkilendiğini bildirmişler-
hastalığın şiddeti ve polen sayısıyla değişmekle bir-
dir[363,364]. Allerjik rinitin ekonomik yükü de sosyal
likte etkilenmektedir. ABD’de yapılan bir çalışmada
yükü gibi oldukça önemli bir boyuttadır. Etkilenen
çalışanların allerjik rinit nedeniyle yılda yaklaşık dört
kişi sayısı çok yüksek olduğu için allerjik rinitin top-
gün iş günü kaybına uğradıkları, allerjik rinit nede-
lumlara hem doğrudan hem de dolaylı maliyeti çok
niyle toplam iş günü kaybının yaklaşık 800.000, okul
fazladır[365,366]. Bu bölümde allerjik rinitin özellikle
günü kaybının yaklaşık 825.000 olduğu bulunmuş-
uyku, öğrenme ve çalışma hayatına etkisinden bah-
tur[369]. Türkiye’de 2005 yılında çocukluk çağı allerjik
sedilecek, ayrıca doğrudan ve dolaylı maliyetine de-
hastalıkları konusunda yapılan bir çalışmada allerjik
ğinilecektir. Hayat kalitesi üzerine etkisi ise rehberin
rinit semptomları tarif eden çocukların yaklaşık üçte
diğer bölümlerinde detaylı olarak ele alınmıştır.
birinin allerjik rinit semptomları nedeniyle hayatla-
Allerjik Rinitin Uyku Üzerine Etkisi rının ciddi derecede olumsuz olarak etkilendiği ve/
veya en az bir gün okul devamsızlığı yaptıkları öğre-
Özellikle kontrol altında olmayan allerjik rinitin
nilmiştir[48]. Bu çalışmanın sonuçlarına göre yaklaşık
uyku problemleriyle yakın ilişkisi vardır. Allerjik rinit
14 milyon öğrenci olan ülkemizde yıllık okul günü
ile uyku arasındaki ilişki genellikle allerjik rinitin şid-
kaybının 840.000 gün civarında olacağı öngörülebi-
detine bağlıdır. Hafif allerjik rinitli hastalarda genel

39
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

lir. Okul veya iş günü kaybı yanında verimlilikte de Tedavi maliyetleri yanında iş günü ve verimlilik kay-
düşme gözlenmektedir. ABD’de allerjik rinit nede- bı durumlarının da ekonomik etkisi incelendiğinde
niyle aktivite azalması olan gün sayısının 4.230.000 2005 yılında ABD’de allerjik rinitin yıllık toplam mali-
gün olduğu bulunmuştur[369]. yetinin 11 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir.
Bu rakam 2000 yılındaki rakamın neredeyse iki katı-
Allerjik Rinitin Ekonomik Yükü dır[378,379]. Sıklığı ve iş günü kayıpları arttıkça allerjik
Allerjik rinitin ekonomik yükü hastalığın doğru- rinitin maliyeti gelecek yıllarda daha da artacaktır.
dan (muayene, ilaç vb.) ve dolaylı (iş veya okul günü Allerjik rinitli hastaların büyük bölümü semptom-
kaybı veya verimlilik azalması vb.) olarak ortaya çı- ları olduğu halde tanı almamaktadır. Okul çocukla-
kan maliyetlerin toplanmasıyla bulunur. ABD’de rında yapılan bir çalışmada, hastaların semptomları
yapılan son çalışmalarda allerjik rinit toplam yıllık olduğu halde doktora gitmediği, gidenlerin önemli
tedavi maliyetinin, eşlik eden hastalık durumuna bir bölümünün tanı almadığı, tanı alanların da yete-
göre 2-5 milyar dolar arasında olduğu tahmin edil- rince ilaç kullanmadığı öğrenilmiştir[48]. Bu durumun
mektedir[375]. Almanya’da yıllık hasta maliyetinin ço- en önemli sebebi muhtemelen hastaların allerjik rinit
cuklarda 1100 avro, erişkinlerde yaklaşık 550 avro, semptomlarını yeterince önemsememesi, hastalar-
Japonya’da yıllık hasta maliyetinin 120 dolar olduğu daki ve doktorlardaki farkındalığın istenilen seviyede
bulunmuştur[376]. Tedavi maliyeti allerjik rinite eşlik olmaması veya tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi
eden hastalık olup olmamasına göre büyük değişik- hastalığın kontrol altına alınabileceğine inancın azal-
likler göstermektedir. Nitekim ülkemizde erişkin yaş ması olabilir.
grubunda yapılan bir çalışmada sadece allerjik rinitin
Uygun tedavilerle allerjik rinitli hastaların hayat,
yıllık doğrudan maliyeti 80 dolar bulunurken, astım
uyku, iş ve okul yaşamlarında önemli iyileşmeler sağ-
ve/veya göz semptomlarının olması durumunda te-
lanabileceği ve hastalığın ekonomik ve sosyal yükü-
davinin yıllık maliyeti 140 dolara yükselmektedir[377].
nün azaltılabileceği unutulmamalıdır.

40
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Burun tıkanıklığını azaltan tedaviler uyku bo-


zukluğunu, gündüz uyku halini ve yaşam kalitesini
düzeltebilir.
10 Allerjik Rinit ve
Uyku Bozukluğu Gündüz uyku hali ve yorgunluk hisseden hasta-
larda sedasyon yapan antihistaminler kontrendike-
dir. Sedasyon yapmayan oral antihistaminler allerjik
rinitte sıklıkla kullanılmakta ve burun akıntısı, hapşı-
rık ve kaşıntı gibi semptomları düzeltmekte, ancak
Önemli Noktalar burun tıkanıklığı üzerinde daha az etki göstermekte-
dir. Nonsedatif antihistaminler iyi tolere edilmelerine
ve sıklıkla uykuyu ve yaşam kalitesini düzeltmelerine
✔ Allerjik rinitli hastalarda burun tıkanıklı-
rağmen, birinci kuşak antihistaminlere sekonder ola-
ğı, uyku bozukluğu ile en çok ilişkili olan
rak ortaya çıkan sedasyon veya sedasyon yapan anti-
semptomdur.
histaminlerin topikal intranazal uygulanması gündüz
✔ Burun tıkanıklığını azaltan tedaviler uyku aşırı uyku haline neden olabilir[386].
bozukluğunu, gündüz uyku halini ve
Oral dekonjestanlar burun tıkanıklığını azaltır,
yaşam kalitesini düzeltebilir.
ancak uyarıcı etkileri nedeniyle uyku üzerinde olum-
suz etkileri olabilir ve taşikardi, idrar retansiyonu gibi
sistemik yan etkilere neden olabilir. Topikal dekon-
Bugünkü veriler göstermektedir ki allerjik rinit jestanların burun tıkanıklığı olan hastalarda uykuyu
semptomları ve hastalığın altta yatan patofizyolojik düzelttiği görülmüştür. Ancak rinitis medikamento-
değişiklikleri uyku kalitesinde azalmaya, insomniaya, za (“rebound” konjesyon) riski nedeniyle uzun süreli
hipersomnolansa ve gündüz aşırı uyku haline neden kullanılmamalıdır[387].
olmaktadır. Burun tıkanıklığı, hem erişkinlerde hem
Allerjik rinitli hastalarda, lökotrien reseptör an-
de çocuklarda allerjik rinitin en temel ve en sık gö-
tagonistlerinin tek başına ya da bir antihistaminle
rülen semptomudur[380]. Allerjik rinitli hastalarda bu-
kombine tedavisinin uyku kalitesini ve uykuda solu-
run tıkanıklığı, uyku bozukluğu ile en çok ilişkili olan
semptomdur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda aller- num bozukluğunu düzelttiği gösterilmiştir[388]. Uyku
jik rinite bağlı burun tıkanıklığı ile uyku bozuklukları bozukluğu ve gündüz uyku halindeki düzelmenin
(uyku apne sendromu, horlama, gün boyu aşırı uyku olası nedeni konjesyonun ya da yangısal mediyatör-
hali) arasında ilişki olduğu gösterilmiştir[73,381,382]. lerin azalması ya da ikisinin birlikteliği olabilir. Büyük
Burunda kaşıntı, akıntı ve hapşırık gibi diğer allerjik adenoidleri olan çocuklarda bile montelukast etkili
rinit semptomları da uyku kalitesinin azalmasına ve bir tedavi seçeneği olabilir[389].
uyku bozukluğuna katkıda bulunabilir[383]. Aktig- İntranazal kortikosteroidler, burun tıkanıklığının
rafla yapılan objektif çalışmalarda da allerjik rinitli majör semptom olduğu durumlarda kullanılacak
çocuklarda ve erişkinlerde normal kontrollere göre ilk ilaçtır[387]. İntranazal kortikosteroidler, burun tı-
uyku bozukluğu olduğu bildirilmiştir[69]. kanıklığıyla birlikte diğer burun semptomlarını da
Burun tıkanıklığı sıklıkla geceleri kötüleşmekte- düzeltir ve yangısal mediyatörleri azaltır[63]. Allerjik
dir. Gece serum kortizol düzeyindeki azalma burun rinitli hastalarda intranazal kortikosteroid kullanımı
tıkanıklığındaki kötüleşmeye katkıda bulunabilir[384]. ile uyku kalitesinin düzeldiği, gündüz yorgunluk ve
Allerjik rinitli hastalarda burun tıkanıklığının gece uyku halinin düzeldiği ve yaşam kalitesinin arttığı
kötüleştiği ve sabah saat altıya doğru zirve yaptığı gözlenmiştir[69,390].
gösterilmiştir[385]. Bu sonuç, burun tıkanıklığı olan
allerjik rinitli hastaların niçin geceleri uyku bozuk-
luğuna sahip olduğunu ve gündüzleri de yorgunluk
hissettiklerini açıklamaktadır.

41
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte kont-


rol altına alınamayan semptomlar, özellikle burun
tıkanıklığı nedeni olabilir. McColley ve arkadaşları
11 Allerjik Rinit ve
Öğrenme Güçlüğü horlama alışkanlığı olan çocukların %36’sında al-
lerjen duyarlılığı saptamışlardır[391]. Yunanistan’da
3680 çocuğun ailesine yapılan ankette, horlama alış-
kanlığında en sık risk faktörü kronik rinit olarak bu-
lunmuştur[392]. Allerjik rinitli çocukların uyku düzeni
bozulmakta, gündüz uyku hali ve kognitif fonksiyon-
Önemli Noktalar larında bozulma olmaktadır[393]. Burun tıkanıklığı,
kaşıntı, burun akıntısı ve hapşırma okul saatlerinde
✔ Allerjik rinit iş ve okul başarısının etkilen- çocukları rahatsız eden allerjik rinit semptomlarıdır.
mesine, dış ortam aktivitelerinin kısıtlan- Sinüzit, otit birlikteliği okul saatlerinde öğrenmeyi
masına, uyku ve sosyal yaşamın bozulma- kötü etkilemekte ve okula devamsızlıklara katkısı
sına neden olur. olmaktadır. Toplam 1144 okul çocuğunda yapılan
✔ Allerjik rinit semptomlarından burun tıka- bir çalışmada çocukların %36.6’sı hiç horlamazken,
nıklığı, burun akıntısı ve hapşırma okul sa- %53.6’sı ara sıra, %7.9’u sık sık, %2.2’si her zaman
atlerinde ciddi dikkat dağınıklığına neden horladığı şeklinde cevap vermiştir. Her zaman horla-
olur. Allerjik rinit tedavisinde kullanılan yan çocukların matematik, fen ve dil performansı-
ilaçların da öğrenme üzerine etkisi vardır. nın kötü olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada hipoksi
✔ Allerjik rinit ile birlikte görülebilen otit, si- olmadan da horlayan çocuklarda akademik başarı
nüzit ve uyku bozukluklarının da öğrenme düşük saptanmıştır[394]. Allerjik rinitli çocuklarda ka-
üzerine etkisi vardır. şıntı ve burun tıkanıklığı, sınıfta utanma ve kendini
kötü hissetmeye yol açar. Ayrıca, ilaçların yan etkisi
✔ Bu nedenle allerjik rinitli çocukların tanı-
de öğrenme üzerine olumsuz etki yapmaktadır. Ri-
sının ihmal edilmemesi gerekir. Allerjik
rinitli çocukların takibi aile, okul ve sağlık nit semptomları sosyal izolasyona neden olur[395].
çalışanı iş birliğiyle olmalıdır. Allerjik rinit 1994 yılında sadece ABD’de çocuklarda allerjik rinit,
farkındalığı toplumda arttırılmalıdır. 824.000 gün okul kaybına neden olmuştur[366]. Al-
lerjik rinit uzlaşılara göre tedavi edilmektedir, fakat
allerjik rinitte kendi kendine tedavi tüm dünyada
yaygındır[396,397]. Birinci sınıf antihistaminlerin öğ-
Allerjik rinit çocuklarda en sık görülen hastalık-
renme üzerine olumsuz etkisi vardır. Marshall ve
lardan biridir. Allerjik rinit ABD’de %40 çocuğu et-
arkadaşları allerjik hastalarda ragweed mevsiminde
kilemektedir ve prevalansı da giderek artmaktadır.
kognitif fonksiyonlarda yavaşlama ve iş yaparken ha-
Çocuklarda allerjik rinit okul yaşantılarını fiziksel ve
fızada zorlanma saptamışlardır[398].
mental etkilemektedir. ISAAC Faz 3 çalışmasında al-
lerjik rinokonjunktivit prevalansı 13-14 yaş grubunda Allerjik rinit çocuklarda yaşam kalitesi, okul ya-
%14.6, 6-7 yaş grubunda %8.5’tir[1]. Allerjik rinit, şantısı ve sosyal hayat üzerine olumsuz etkisi olabi-
tek başına ve eşlik eden hastalıklarla (otit, sinüzit, len kronik bir çocukluk çağı hastalığıdır. Aile, öğret-
astım gibi) sinirlilik, uykusuzluk, okul ve ev aktivite- men ve sağlık çalışanları iş birliği halinde allerjik rinitli
lerinde kısıtlamalara neden olarak çocukların günlük çocukların takibini yapmalı ve hastalığın olumsuz et-
yaşamını etkiler. kilerini en aza indirmek için çaba göstermelidir[399].

Allerjik rinit çocuklarda ve erişkinlerde uyku bo-


zukluğuna yol açar. Allerjik rinitin uykuyu bozma

42
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

kor ya da T hücre aracılı immünolojik mekanizmayla


oluşan rinittir[6]. “IgE aracılı allerjik mesleki rinit”,
yüksek molekül ağırlıklı ajanların çoğu, düşük mole-
12 Allerjik Rinit ve
Mesleki Problemler kül ağırlıklı ajanların ise bir kısmıyla ortaya çıkar[400].
“IgE aracılı olmayan allerjik mesleki rinit” ise düşük
molekül ağırlıklı ajanlarla görülen, mekanizması tam
olarak anlaşılmamış rinittir.
Nonallerjik mesleki rinit ise nonimmünolojik
Önemli Noktalar mekanizmalarla yüksek konsantrasyondaki bir irrita-
na ilk ya da tekrarlar halindeki maruziyeti takiben
semptomların hemen başladığı rinittir. İlk maruziyet-
✔ Mesleki rinit varlığı, astım riskini arttırır.
te oluşan akut durum “üst hava yollarının reaktif dis-
Bu durum, mesleki maruziyetlerde de
“tek hava yolu hastalığı” konseptini des- fonksiyon sendromu” olarak da adlandırılır[401]. “Ko-
teklemektedir. roziv rinit” ise irritanlarla oluşan en ciddi rinit şeklidir.

✔ Nazal provokasyon testleri, tanıda altın Epidemiyoloji


standart kabul edilen, laboratuvar ya da
Mesleki rinitin genel toplumdaki prevalans ve in-
iş ortamında yapılabilen kuvvetle tavsiye
sidansı tam olarak bilinmemektedir. Yüksek molekül
edilen objektif bir yöntemdir.
ağırlıklı ajanlara maruz kalınan iş yerlerinde mesleki
✔ Allerjik mesleki rinite neden olan ajana rinit prevalansı %2-87, düşük molekül ağırlıklı ajan-
maruziyetin tam olarak kesilmesi, önerilen ların bulunduğu iş yerlerinde ise %3-48 arasında
en güvenli ve etkin tedavidir. bildirilmektedir[6]. Anket verilerine göre mesleki rinit,
mesleki astıma göre iki ile dört kat daha sık görül-
mektedir[402,403].

Tanım Risk Faktörleri


“İş ile ilişkili rinit”, “mesleki rinit” ve “iş ile alev- Mesleki ajanlara karşı IgE aracılı duyarlılık gelişimi
lenen rinit” olarak sınıflandırılmaktadır. ve mesleki rinit gelişimi için en önemli risk faktörü,
Mesleki rinit, bir iş ortamına ait koşullar ve fak- maruziyet düzeyidir. Atopi, yüksek molekül ağırlıklı
törler sonucu intermittan veya persistan şekilde ajanlara karşı gelişen IgE aracılı duyarlaşma ve mes-
nazal konjesyon, hapşırma, rinore ve kaşıntı gibi leki rinit için bir risk faktörüdür[402,403]. Ancak atopi-
semptomların oluştuğu; nazal hava akımı kısıtlılığı ve nin, düşük molekül ağırlıklı ajanlarla gelişen mesleki
hipersekresyonun beraber ya da tek başına geliştiği rinit ile ilişkisi tam olarak kanıtlanmamıştır[6].
inflamatuvar bir burun hastalığıdır. Bu tip rinitte iş
Mesleki Astım ile İlişki
ortamı dışındaki tetikleyicilerle semptomlar gelişme-
mektedir[6]. Mesleki astımlı hastaların çoğunda mesleki rinit
semptomları da bulunmaktadır[6]. Mesleki rinit var-
“İş ile alevlenen rinit” ise önceden var olan ri-
lığı, astım riskini arttırır. Bu durum, mesleki maru-
nit semptomlarının iş ortamındaki maruziyetler ne-
ziyetlerde de “tek hava yolu hastalığı” konseptini
deniyle immünolojik ve nonimmünolojik mekaniz-
desteklemektedir[400].
malarla alevlendiği rinittir[6]. İrritan ajanlar, fiziksel
faktörler, duygusal durum, keskin kokular gibi çok Tanı
çeşitli tetikleyicilere bağlı olarak mesleki rinitte görü-
Mesleki rinit tanısında detaylı bir anamnez ve fi-
len semptomlar ortaya çıkar.
zik muayene, nazal provokasyon testleri ve allerjik
Sınıflama mesleki rinit için immünolojik testlerle rinitin varlığı
ve meslekle ilişkisi gösterilmelidir[6]. Ayrıca, alt hava
Mesleki rinit, “allerjik mesleki rinit” ve “nonaller-
yolları anketler, spirometri, hava yolu aşırı duyarlılığı
jik mesleki rinit” olarak sınıflandırılır.
ve ekshale nitrik oksit ölçümüyle değerlendirilmeli-
Allerjik mesleki rinit, spesifik bir mesleki ajana dir. Anamnez en önemli tanı aracı olmasına rağmen,
maruziyet nedeniyle bir latent dönemi takiben inter- tanıda özgüllüğü düşüktür[6].
mittan ya da persistan semptomlarla seyreden, anti-

43
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Yüksek molekül ağırlıklı ajanların çoğu ve düşük Sosyoekonomik Etki


molekül ağırlıklı ajanların bir kısmıyla oluşan mesle- Mesleki rinitin sosyoekonomik etkisi kesin olarak
ki rinitlerin tanısında kullanılan deri prik testleri ve bilinmemektedir[6,400].
spesifik IgE tayini gibi immünolojik testlerin duyarlı
olduğu, ancak özgül olmadığı kabul edilmektedir. Korunma
Düşük molekül ağırlıklı ajanların çoğu için standart Primer korunma önlemleri olarak potansiyel du-
ekstreler yoktur. yarlaştırıcı ajanlara maruziyetin azaltılmasına odak-
Nazal provokasyon testleri, tanıda altın standart lanılmalıdır. Duyarlı işçileri belirleyip ayırmak etkili
kabul edilen, laboratuvar ya da iş ortamında yapıla- olmamaktadır. Çünkü atopi gibi duyarlılık belirteci
bilen kuvvetle tavsiye edilen objektif bir yöntemdir. olarak kullanılan parametreler, genel toplumda da
Ancak pozitif test yanıtı olarak kullanılan kriterler sıktır. Sekonder korunmada mesleki rinitin erken dö-
valide edilmemiştir[6]. Rinomanometri, akustik rino- nemde belirlenmesi için yapılacak tarama program-
metri ve tepe nazal inspiratuar akım ölçümü, nazal larında anketler ve diğer tanı yöntemleri kullanılmalı,
provokasyon testlerinde yanıtın değerlendirilmesin- mesleki astım olasılığı araştırılmalıdır.
de kullanılan tekrarlanabilirliği gösterilmiş yöntem-
Medikolegal Durum
lerdir[6,404,405].
Mesleki rinitli çalışanlar teorik olarak iş için kalıcı
Tedavi olarak malul kabul edilmelidir. Ancak tanıda kullanı-
Allerjik mesleki rinite neden olan ajana maruzi- lan testlerin hastalık ciddiyetini, kişide oluşan fonk-
yetin tam olarak kesilmesi, önerilen en güvenli ve siyonel hasar düzeyini belirleyememesi, maluliyet
etkin tedavidir. Eğer hastalığa neden olan maruziye- derecesinin objektif olarak belirlenememesine yol
tin ortadan kaldırılması, önemli sosyoekonomik so- açmaktadır.
runlara yol açıyorsa farmakolojik tedavi alternatif bir
yaklaşım olarak düşünülebilir.

44
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik Rinitte Yaşam Kalitesi


Niçin Ölçülmelidir?
Allerjik Rinit ve
13 Yaşam Kalitesi
Sağlığın tanımında “bedensel ve ruhsal iyilik
hali” birlikteliği yüzyıllar önce tanımlanmasına rağ-
men, geleneksel tıp pratiğinde hekimler sadece be-
densel objektif veriler olan hastalığa ait semptom ve
bulguları değerlendirmişlerdir. Halbuki bireyin sağlık-
lılık hali “çocuğun ve ailesinin, çevresi, hastalığı ve
Önemli Noktalar hastalığı ile ilgili çeşitli klinik uygulamaların üstün-
de, hastanın kendisi tarafından algılanan, fiziksel,
✔ Yaşam kalitesi, birey tarafından algılanan emosyonel ve sosyal yaşam açısından uygun miktar-
fiziksel, emosyonel ve sosyal yaşam açısın- da muktedir olma (ability) ve tam bir iyilik hissetme
dan tam bir iyilik hissetme halidir. (well-being perception) halidir”.
✔ Allerjik rinit, mortalite nedeni değil, ancak Bugüne kadar sağlık hizmetinde ve doktorların tıp
çok ciddi şekilde günlük yaşamı olumsuz pratiğinde maalesef “ruhsal iyilik” hali değerlendiril-
yönde etkileyen morbidite semptomlarına mesi gereken yeri alamamıştır. Bu yönüyle geleneksel
sahiptir. tıp pratiği “hasta” odaklı değil “doktor” odaklı gözük-
✔ Yaşam kalitesinin düzeyinin allerjik rinitte mektedir. Doktor ise hastanın semptomlarını giderebil-
tam olarak ölçümü, jenerik ölçeklerle has- diği ölçüde başarılı, bu tedavinin sağlanmasında aracı
tayı global anlamda, hastalık spesifik öl- rolü oynayan ilaç sektörü de o derece karlıdır. Ancak,
çeklerle de hastalığa özel anlamda birlikte doktor odaklı bu uygulamada, hasta sadece muayene
değerlendirerek mümkündür. edilebilen “organları” olarak görünmekte, bir ruhu ve
✔ Allerjik rinitte tedavinin en önemli amaç- sosyal varlığı olduğu göz ardı edilmektedir. Tabi ki bu
larından biri, hastanın yaşam kalitesini değerlendirmenin subjektif olması, ölçüm yöntemle-
yükseltmek olmalıdır. rindeki yetersizlik ve geleneksel tıp pratiğinde reçete
bazlı tedavi uygulamalarının ön plana çıkması ve ilaç
sektörünün yönettiği semptomun giderilmesine yöne-
Başta allerjik rinit olmak üzere, allerjik hastalık- lik hekimlik uygulamaları da sağlıklılığın değerlendiril-
lar çocukların ve erişkinlerin en sık görülen kronik mesinde ruhsal iyilik halinin ihmal edilmesine neden
hastalığıdır. Bu rehberin epidemiyoloji bölümlerin- olmuştur. Halbuki son yüzyılda kentsel hayatın insan
de bahsedildiği üzere toplumumuz için allerjik rinit varlığındaki önemi arttıkça sağlığın kapsamında zaten
sıklığı kabaca %5-20 arasındadır[38]. Epidemiyolojik var olması gereken ruhsal iyilik haline sosyal iyilik ha-
veri olarak bu çok yüksek bir sıklık oranıdır. Genel linin de hissedilmesi ilave olmuştur. Bu nedenle çocuk
anlamda hastalıklarda tedavi uygulamalarının esas için kendisi ve ailesi tarafından, erişkinin ise kendisi
amacı, hastalıktan ölümü ve gelecekte ortaya çıka- tarafından ifade edilen semptomlarının yanında ruh-
bilecek olan morbiditeyi önlemektir. Allerjik rinitte sal ve sosyal haline ait hissettiklerini ifade etmesi ve
tedavi etkinliğini saptamada, hastanın yaşam kalitesi bunların da tedavi sonuçlarını değerlendirirken göz
üzerine etkisinin araştırılması rasyonel ve popüler bir önünde tutulması modern bir tıp pratiği yaklaşımı ola-
yaklaşım olmaktadır. Bu nedenle son 20 yılda yaşam caktır. Yani, organik beden yanında, onu varlık olarak
kalitesinin ölçümü tıp pratiğinin hızla gelişen bir ala- bütünleyen psikososyal beden de vardır ve asıl önemli
nı olmuştur. “Yaşam kalitesi” terimi birçok anlamı olan “biyo-psiko-sosyal bir yapı olarak bireyin” hisset-
içinde barındırmaktadır. Bu fenomen; sağlık durumu tikleri ölçülebilecektir. Sağlığın bu üç temel kavramını
yanında, ruhsal rahatlık, finansal güvenlik gibi birçok ve hasta odaklı tıp pratiğindeki yaşam kalitesi ögelerini
faktörü ve bunların birbirleriyle karşılıklı ilişkilerini içeren bu izlem daha rasyoneldir[407].
değerlendirmektedir. Genel kapsamlı bir tanım yap-
Allerjik Rinitin Çocuklarda
mak gerekirse, bunun ölçümünü yapan ve içeriğinde
Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi
hastanın duygu ve ifadelerini içeren sorular olan ens-
Çalışmalar, allerjik rinitin çocukların da sağlıkla il-
trümanlara “sağlıkla ilgili yaşam kalitesi” ölçekleri ve
gili yaşam kalitesi değerlerini bozduğunu çok açık ola-
ölçümü denir[406].
rak göstermektedir. Çocuklar, sürekli hapşırma, burun

45
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

tıkanıklığı ve burun akıntısı nedeniyle okulda öğren- Farmakolojik Tedavilerin


me bozukluğundan bahsetmelerinin yanında allerjik Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi
semptomlarını tetikleyecek korkusuyla çimlerde spor Nonsedatif antihistaminler, intranazal kortikos-
yapma, ev hayvanlarıyla oynama vs. aktivitelerden de teroidler ve immünoterapinin hem çocuklar hem de
uzak durmaktadırlar. Tüm bunlar çocukta hayal kırık- erişkinler üzerinde sağlıkla ilgili yaşam kalitesi değer-
lığı, üzüntü ve kızgınlık gibi psikolojik semptomlara lerini düzelttiğine dair birçok çalışma vardır. Ancak
sebep olabilmektedir. Çocuklarda hastalığın kendisi, bazı tedavilerin ise tersine sağlıkla ilgili yaşam kalitesi
bölünmüş uyku paterni ve uyku kaybı nedeniyle gün- ile ilişkili sıkıntıları daha da arttırdığı gözlemlenmiştir.
düz yorgunluğuna ve okulda konsantrasyon güçlüğü- Örneğin; birinci kuşak antihistaminlerin hem çocuk-
ne neden olabileceği gibi tedavi amacıyla kullanılan larda hem de erişkinlerde kullanımı onaylanmıştır ve
ilaçlar da (antihistamin…) buna neden olabilir. Bu
reçetesiz olarak bile elde edilebilmektedir. Bu ilaçla-
nedenle allerjik rinitli çocuklarda sağlıkla ilgili yaşam
rın kan-beyin bariyerini geçip sedasyon yaparak sağ-
kalitesi ölçekleri hastalık durumunu, ilaç yan etkilerini
lıkla ilgili yaşam kalitesi ölçütlerini bozduğu gösteril-
ve tedavi etkinliğini değerlendirmede önemlidir[408].
miştir. Sedatif antihistaminlerin çocuklarda öğrenme
Allerjik Rinitin Erişkinlerde performansını da azalttığı görülmüştür. İntranazal
Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi kortikosteroid kullanımının hem allerjik rinit semp-
Aslında yaşam kalitesi ile ilgili ilk çalışmalar eriş- tomlarını hem de sağlıkla ilgili yaşam kalitesi değer-
kin allerjik rinitli olgular üzerinde yapılmıştır. Allerjik lerini düzelttiği, uyku bölünmesi, günlük aktiveler,
rinit semptomlarının ciddiyeti ile sağlıkla ilgili yaşam okuldaki konsantrasyon ve emosyonel durumda be-
kalitesi arasındaki ilişkiyi değerlendiren çalışmalar- lirgin düzelmeler sağladığı saptanmıştır.
da belirgin korelasyonlar saptanmıştır. Allerjik rinit
Yaşam Kalitesi Ölçekleri Pratik Anlamda
semptomlarının iş alanındaki üretkenliği de etkilediği
gösterilmiştir. “Work Productivity and Activity-Allergy Nasıl Kullanılabilir ya da Kullanılmalıdır?
Specific (WPAI-AS)” anketi ile allerjik rinitli hastalarda Buraya kadar sunulan kuramsal bilgiler, metodo-
üretkenliğin (erişkinlerde), sınıf aktivitelerinin (öğren- loji ve enstrümanlarından anlaşılacağı gibi yaşam ka-
ci ve eğitimci) ve günlük düzenli aktivitelerin (spor, litesi ölçeklerinin kullanımıyla elde edilen parametre
sosyal faaliyetler vs.) kısıtlandığı gösterilmiştir. Bunun duygulanımın ölçümüdür. Yani hastanın ifade ettiği
yanında sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ölçekleri yalnızca duygu ve sağlıklılık durumu nümerik bir değer haline
hastalığın değil, tedavinin de skorlar üzerindeki deği- getirilmiştir. Tabiî ki allerjik rinit olan bir çocukta ya
şimlerini incelemeye yardımcı olarak rasyonel tedavi da erişkinde amaç klinik durumunun belirlenmesi ve
değerlendirilmesinin yapılmasına olanak sağlar[409]. kontrol durumunu ölçmek ise, diğer ölçüm paramet-
releri (semptom skoru, nazal akım vs.) ile birlikte kulla-
Yaşam Kalitesi Ölçekleri ve
nılmalıdır. Bu ölçekler klinik izlemde ya da bilimsel bir
Yaşam Kalitesinin Ölçümü
çalışmada diğer değişkenler gibi (semptom skoru, ilaç
Allerjik rinit ile ilişkili birçok anket geliştirilmiş olup,
gereksinim skoru, serum eozinofilik katyonik protein
çoğu geçerliliğini kanıtlamıştır. Anketler hastalığın,
değeri vs.) sabit değişken olarak kullanılabilir. Elde
hasta yaşam kalitesi, okul performansı, iş performansı,
edilen aritmetik bir değer olduğu için her türlü ista-
üretkenliği ve daha az formalize edilmiş birkaç özelliği
tistik karşılaştırma yapılabilir. Ancak, jenerik ölçeklerin
üzerine olan etkilerini ölçmektedir. Sağlıkla ilgili yaşam
hastalık spesifik ölçeklerle birlikte kullanımı önerilir.
kalitesi anketleri, genel (generic) veya hastalığa spesi-
fik (disease spesific) olmalarına göre sınıflandırılabilir. Çocukluk çağında ve erişkinlerde allerjik rinit en
Genel yaklaşım, bir hasta grubu için her iki formu bir- sık görülen allerjik hastalıktır. Mortalitesi hemen he-
likte uygulamaktır. Genel ve hastalığa spesifik ölçekler men yok olmasına rağmen, morbiditesi yüksek olan
hakkında ilgili bölümde daha geniş bilgi verilmiştir. En bu kronik hastalık grubu, sadece bireysel biyo-psi-
çok kullanılanları çocuklar için Kindl ve PedQoL vs.; ko-sosyal yapıyı değil, toplumun biyo-psiko-sosyal
erişkinler için ise WHOQoL ve short-form-36 (SF-36) yapısını da etkilemektedir. Bu nedenle, klinik izlem-
vb.’dir. Hastalık spesifik ölçekler için ise, çocuklarda lerinde geleneksel enstrümanlar yanında biyo-psiko-
kullanılanı PRQLQ, adölesanlarda kullanılanı ARQLQ sosyal yapının psiko-sosyal kısmını da içeren değer-
ve erişkinlerde kullanılanı RQLQ’dur. PRQLQ, RQLQ lendirmeyi yapabilecek sağlıkla ilgili yaşam kalitesi
ve mini-RQLQ ölçekleri tarafımızdan Türkçe’ye valide ölçüm enstrümanları da kullanılmalıdır. Bu ancak,
edilmiş, geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları bitirilerek sağlık hizmetinin nihai hedefi olan yaşam kalitesinin
uluslararası niteliği olan dergilerde yayınlanmıştır[410]. değerlendirilmesiyle mümkün olabilir.

46
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

semptomların yaşam kalitesi üzerine etkileri ayrıntılı


olarak değerlendirilmelidir.

14 Tanı
Her hastada nazal konjesyon, hapşırma, rinore;
boğaz semptomları (ağrı, kuruluk ve postnazal akın-
tı); öksürük; gözlerde kızarıklık, yaşarma ve kaşıntı;
ses değişikliği; horlama; sinüsler üzerinde ağrı; kulak
ağrısı, tıkanıklığı veya işitmede azalma; burun, göz
veya boğazda kaşıntı gibi semptomlar araştırılmalı ve
i. Öykü ve Fizik Muayene
kaydedilmelidir[271].
Çocuklarda allerjik öyküyü değerlendirirken
Önemli Noktalar burun çekme, boğaz temizleme, devamlı ağız so-
lunumu, ağız kokusu, öksürük, göz etrafında koyu
✔ Allerjik rinitte öykü tek başına tanı koydu- halkalar ve göz ovalama sorulmalıdır[271,411]. Aile-
rabilir. ler çocuğun iştahsız olduğunu, öğrenme ve dikkat
✔ Nazal muayene bulgularının çoğu tanıyı problemlerini, uyku bozukluklarını, yorgun, sinirli ve
desteklediği halde allerjik rinite özgü de- genel olarak iyi hissetmediğini tanımlayabilirler.
ğildir. Mukoza görünümü allerjik ve no- Önceki medikal öykü ayrıca önemlidir. Burun
nallerjik riniti ayırt ettirmez. Ancak burun ve sinüslere travma, cerrahi girişimler, allerjiyle ilgili
muayenesi poliplerin, yabancı cisimlerin olan veya diğer medikal tanılar sorulmalıdır. Önceki
ve diğer yapısal anormalliklerin belirlen- farmakolojik veya cerrahi tedaviye yanıtlar tartışılma-
mesinde önemlidir.
lıdır. O anda kullanılmakta olan tüm ilaçlar, bitkisel
tedaviler dahil kaydedilmelidir. Çevresel maruziyet
ayrıntılı değerlendirilmelidir. Hastanın, yakın akraba-
Öykü larının, arkadaşlarının, bakıcılarının evi, okul ve iş or-
tamı ev içi ve ev dışı allerjenler açısından araştırılma-
Allerjik rinitte tanı öykü, ayrıntılı fizik muayene
lıdır. Klima ve ısınma kaynakları ve onların kullanılma
ve yardımcı laboratuvar testlerine dayanır. Öykü ge-
şekli sorulmalıdır. Aktif veya pasif sigara dumanı ma-
rektiğinde tek başına tanı koydurabilir ve oldukça
ruziyetini belirlemek de ayrıca önemlidir.
önemlidir. İyi bir öykü ile allerji semptomlarını başla-
tan etkenler (çevresel allerjenler, mesleki maruziyet), Fizik Muayene
mevsimsel farklar, eşlik eden diğer hastalıklara ait
Rinit öyküsü olan her hastada özellikle üst solu-
semptomlar (otit, sinüzit, astım gibi), tedaviye yanıt
num yolu olmak üzere allerjiden etkilenebilecek tüm
ve ailede atopinin varlığı belirlenebilir[271].
organ sistemlerinin fizik muayenesi yapılmalıdır[271].
Allerjik öykü alınırken her yakınma ve semptom Burun muayenesi rinit tanısını destekler, ancak kesin
başlangıç tarihinden itibaren ayrı ayrı sorgulanmalı- olarak tanıyı doğrulamaz. Rinitle uyumlu bulgula-
dır. Semptomların sıklığı (devamlı veya epizodik); yı- ra ek olarak otit, östaki tüp disfonksiyonu, akut ve
lın hangi döneminde belirgin olduğu (mevsimsel, yıl kronik sinüzit, allerjik konjunktivit, astım ve atopik
boyu veya bunların kombinasyonu); şiddeti (geçmiş- dermatit bulguları araştırılmalıdır. Fizik muayenede
te ve şimdi); süresi; yakınmayı uyaran veya ağırlaştı- dikkat edilmesi gereken durumlar Tablo 9’da özet-
ran etkenler (allerjenler, irritanlar, hormonal etkiler, lenmiştir.
egzersiz, besinler, ilaçlar ve iklim değişiklikleri); tetik-
Ancak hasta fizik muayene sırasında asempto-
leyiciye maruziyetten sonra geçen süre (ani veya geç
matik ise öykü riniti düşündürse de muayenede hiç
başlangıçlı); coğrafi, çevresel faktörlerle (ev, iş, kreş)
bulgu olmayabilir. Ayrıca, burun muayene bulguları-
ve özel bir aktiviteyle ilişkisi (örn. yaprakları tırmık-
nın çoğu tanıyı desteklediği halde allerjik rinite özgü
lama); tedavide kullanılmış veya kullanılmakta olan
değildir. Mukoza görünümü allerjik ve nonallerjik
ilaçlar, tedavi süresi, etkinliği ve tedavinin herhangi
riniti ayırt ettirmez. Ancak burun muayenesi poliple-
bir yan etkisi olup olmadığı; diğer medikal değerlen-
rin, yabancı cisimlerin ve diğer yapısal anormallikle-
dirmeler nedeniyle uygulanmış veya uygulanmakta
rin belirlenmesinde önemlidir.
olan tedaviler ve rinit semptomlarıyla ilişkisi; allerjik

47
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 9. Rinit semptomları olan hastalarda fizik muayene


Vital bulgular: Tartı ve boy ölçümleri dahil olmak üzere kaydedilmelidir.
Genel görünüm: Yüzde solukluk, ağız solunumunun tercih edilmesi, adenoid yüz görünümü ve sistemik hastalığın
herhangi bir bulgusu.
Gözler: Sulanma, eritem, bulber konjunktivada ödem, palpebral konjunktivada ödem ve kaldırım taşı
görünümü, göz kapaklarında şişlik veya dermatit, Dennie-Morgan çizgileri ve alt göz kapakları
altında venöz staza bağlı koyu halkalar.
Burun: Burun tıkanıklığı, burun üzerinde transvers çizgi, burunda deformite (semer burun, burun sırtında
deviasyon), septumda deviasyon, perforasyon veya kanama, konka hipertrofisi, mukozada ödem,
solukluk, eritem ve kabuklanma, burun salgısı (rengi, miktarı, kokusu ve yoğunluğu), nazal polip,
kitle ve yabancı cisim varlığı.
Kulaklar: Timpanik membranda donukluk, eritem, retraksiyon, perforasyon, hareketliliğin azalması veya
artması ve hava-sıvı seviyesi.
Orofarenks: Ağızda kötü koku, dental maloklüzyon, yüksek arklı damak, tonsil veya adenoid hipertrofisi, oro-
farenks duvarında kaldırım taşı görünümü, farenkste postnazal akıntı, temporomandibüler ek-
lemde ağrı veya ağız açma ve kapama sırasında klik sesi, dilde ve ağız mukozasında ülser veya
mukozanın örtülü olması.
Boyun: Lenfadenopati, tiroidde büyüme veya hassasiyet.
Solunum sistemi Astım bulguları, göğüs duvarı deformitesi veya hassasiyet, anormal perküsyon bulguları, hışıltı,
oskültasyonda anormal veya azalmış solunum sesleri.
Deri: Özellikle egzamatöz veya ürtikeryal döküntüler veya dermografizm.
Diğer organ sistemleri: Öykü ve genel gözlem gerektirirse değerlendirilmelidir.

IgE aracılı allerjik reaksiyonlarda erken aşırı du-


yarlılığın gösterilmesinde deri testleri oldukça önem-
ii. Allerji Deri Testleri lidir. Uygun şekilde yapıldığında değerli bir tanı yön-
temidir[1,412]. Deri testlerinde kullanılan yöntemler;
Önemli Noktalar
1. Scratch test: Artık kullanılmamaktadır.
2. Deri prik testi: En sık kullanılan testtir. Semp-
✔ EAACI ve WHO IgE aracılı allerjik hastalıkla-
tomlar ve provokasyon testleriyle korelasyonu ve
rın tanısında deri prik testini önermektedir.
negatif prediktif değeri yüksektir[412-414]. Farklı alet-
✔ Standardize edilmiş ve rekombinant DNA ler kullanılarak (iğne, lanset, çok başlıklı aletler vs.)
teknolojisiyle elde edilmiş saf protein içe- uygulanabilir. Uygun yöntemle deneyimli kişi tarafın-
ren allerjenlerle yapılan deri testleriyle dan yapılması önemlidir.
daha güvenilir sonuçlar elde edilmektedir.
Polenler, akarlar, bazı mantarlar, venomlar 3. İntradermal test: Allerjen intrakütan olarak
ve lateks için rekombinant teknoloji ile al- uygulanır. Başlangıç dozu prik testte kullanılan aller-
lerjenler üretilmiştir. jenin 1/100-1000 dilüsyonu olmalıdır[412,415].

✔ Besin allerjenlerinin bir kısmı için rekom- 4. Prick to prick test: Ticari besin ekstrelerinin
binant allerjenler vardır (elma, yer fıstığı stabil olmaması nedeniyle özellikle meyve ve sebze-
gibi), diğer besinler için prick to prick test- ler gibi taze besinlerle bu yöntem uygulanmakta-
lerinin uygulanması önerilmektedir. dır[412,416].

✔ Test uygulandıktan 15-20 dakika sonra 5. Atopi yama testi: IgE aracılı geç tip reaksi-
endürasyon çapı ve eşlik eden eritem de- yonları belirlemek amacıyla kullanılır. Bazı allerjenler
ğerlendirilir. Endürasyon çapının ≥ 3 mm için ticari ekstreler ve taze besinlerle uygulanmakta-
olması, histamine eşit veya daha büyük dır. İrritasyona bağlı reaksiyonlarla allerjik reaksiyon-
ödem çapı (histamin ≥ 3 mm) pozitif re- ların ayırımı zor olabilir[1,412,417].
aksiyon olarak kabul edilir.
“The European Academy of Allergology and Cli-
nical Immunology (EAACI)” ve Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) IgE aracılı allerjik hastalıkların tanısında deri prik

48
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

testini önermektedir[234,418]. Deri duyarlılığının farklı Tablo 10. Deri testinde kullanılması önerilen allerjenler
olması nedeniyle her testte pozitif ve negatif kont-
Polenler Çayır, ağaç, yabani ot, hububat
rol olması gerekmektedir. Pozitif kontrol solüsyonları
Ev tozu akarları Dermatophagoides pteronyssinus,
ilaç baskısını göstermek, histamine yanıtı zayıf olgu-
Dermatophagoides farinae
ları ortaya çıkarmak, teknisyenin uygulamasıyla ilgili
Hayvan epitelleri Kedi, köpek, hamam böceği
değişiklikleri belirlemek için kullanılır. En sık histamin
fosfat (1 mg/mL) kullanılmaktadır. Negatif kontrol so- Mantarlar Alternaria alternata, Cladosporium
album
lüsyonu olarak, allerji aşılarındaki dilüentler kullanılır
(Salin/%50 gliserinli HSA-salin). Negatif kontrol ile
deri testi negatif olmalıdır. Dermografizmi olan hasta-
daha büyük ödem çapı (histamin ≥ 3 mm) pozitif
larda pozitif sonuç verir[412].
reaksiyon olarak kabul edilir[412].
Deri Prik Testinde Kullanılan Allerjenler
Testi Etkileyen Faktörler
Standardize edilmiş ve rekombinant DNA tek-
1. Teknik nedenler; allerjen ekstrelerinin kalitesi
nolojisiyle elde edilmiş saf protein içeren allerjen-
(standardize ve rekombinant allerjenlerde daha iyi),
lerle yapılan deri testleriyle daha güvenilir sonuçlar
testte uygulanan aletler ve test tekniği.
elde edilmektedir. Polenler, akarlar, bazı mantarlar,
venomlar ve lateks için rekombinant teknolojiyle al- 2. Fizyolojik faktörler; yaş (erken çocukluk döne-
lerjenler üretilmiştir. Besin allerjenlerinin bir kısmı için minde bile pozitif yanıt alınabilir, yaşlı hastalarda ya-
rekombinant allerjenler vardır (elma, yer fıstığı gibi), nıt azalmaktadır), mevsimsel değişim (allerjen spesi-
diğer besinler için prik-prik testlerinin uygulanması fik IgE yapımına bağlı olarak polen allerjili hastalarda
önerilmektedir[1,412]. Ülkelere göre seçilecek allerjen- polen mevsiminde deri testinde reaksiyon artabilir ve
ler değişmekle birlikte deri prik testinde kullanılması mevsim dışında azalabilir), uygulanan bölge[420-423].
önerilen allerjenler Tablo 10’da belirtilmiştir[419,420]. 3. İlaçlar; deri testini etkileyen ilaçlar ve etkileme
süreleri Tablo 11’de verilmiştir. Bu ilaçlar deri testin-
Test Sonuçlarının Yorumlanması
den önce belirtilen süreler kadar kesilmelidir[419].
Test uygulandıktan 15-20 dakika sonra endüras-
Testi yorumlarken bazı olabilecek yalancı pozitif
yon çapı ve eşlik eden eritem değerlendirilir. Endü-
ve negatif sonuçlar dikkate alınmalıdır (Tablo 12).
rasyon çapının ≥ 3 mm olması, histamine eşit veya

Tablo 11. Tedavi protokollerinin deri testine etkileri


İlaç Etki derecesi Süre Klinik anlam
Oral H1 antihistaminler ++++ 2-7 gün Evet
Oral H2 antihistaminler 2 gün
İntranazal H1 antihistaminler 0-+ Yok
İntranazal H2 antihistaminler
Sistemik steroid
Kısa süreli (< 1 hafta) 0 Yok
Uzun süreli Olabilir Yok
İnhale steroid 0 Yok
Topikal steroid (> 1 hafta) + ile ++ 7 gün Var
Montelukast 0 Yok
Spesifik immünoterapi 0 ile ++ Yok
Omalizumab 6 ay
Trisiklik antidepresan, fenotiazin + ile ++++ 2 haftaya kadar Var

49
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 12. Deri testlerinin yorumlanmasında problemler total IgE düzeyini yükseltebilir[426]. Dolayısıyla total
serum IgE düzeyi ölçümü allerji tanısını saptamada
Yalancı pozitif sonuçlar Yalancı negatif sonuçlar
kullanılmaz[54,427].
• Dermografizm • Etkinliği düşük veya
• İrritan reaksiyonlar etkinliğini kaybetmiş
Klasik Yöntemlerle Serum Spesifik IgE
allerjen kullanımı
• Komşu yüksek
• Testi etkileyebilecek Serumda allerjen spesifik IgE ölçümü önemlidir.
reaksiyonun yanlış
yorumlanması ilaçların kullanımı
• Deri yanıtını etkileyecek Yöntemler ve Pozitiflik Ölçütleri
hastalık varlığı uygun Kabul edilebilir ilk serum spesifik IgE ölçüm yön-
olmayan teknik (yeterince
delmeme)
temi “radio allergo sorbent testi (RAST)”dir[428,429].
Günümüzde kullanılan yeni yöntemler ise radio labe-
led veya enzyme-labeled anti-IgE’dir[430-435]. Sonuç-
lar total radyoaktif ölçüm sınırı (c.p.m.), farklı birim-
iii. İn Vitro Testler
ler olarak (RAST sınıflaması, PRU/mL) veya IgE birimi
(IU/mL, KU/L) olarak verilir. Bununla birlikte kantitatif
Önemli Noktalar ölçümleri kullanmak daha uygundur[436,437].

Serum Spesifik IgE Ölçümünü Etkileyen


✔ Serum total IgE allerji dışında başka durum-
Faktörler
larda da yükselebildiği için allerjik hastalık-
ların tanısında kullanılmaz. IgE ölçümünü etkileyen çok sayıda etmen var-
[438]
dır . Özellikle uygulanacak anti-IgE tercihan Fc
✔ Serum spesifik IgE ölçümü ilaçlardan et-
fragmanındaki birden fazla epitopa karşı özgüllüğü
kilenmeden tanıda kullanır. Ancak deri
testine göre daha pahalı ve geç sonuç olan monoklonal antikorların karışımı olmalıdır[439].
vermektedir, allerjiyi saptamada da daha Kalibrasyonda WHO’nun uluslararası insan IgE hazır-
az duyarlıdır. Semptomsuz normal bireyler- lama kaynağı dayanak alınmalıdır[439].
de de yüksek bulunabilir. Yanlış pozitif ve Deri testlerinde olduğu gibi allerjen kalitesi kritik
negatiflik olasılığı nedeniyle daima hasta öneme sahiptir ve mümkünse sadece standardize
öyküsüyle beraber değerlendirilmelidir. ekstreler kullanılmalıdır.
Spesifik IgE tarama testinin duyarlılığı ve
özgüllüğü %85’in üzerinde bulunmuştur. Rekombinant allerjenler çayır otu, huş ağacı
poleni ve kayıngiller, zeytin, polenler ve akarlar için
✔ Nazal spesifik IgE yalnızca lokal IgE yanıtı kullanılabilir[440-443]. İn vitro tanı için tek bir rekom-
bulunabildiği durumu ifade eder. Günü-
binant allerjen veya birkaç majör rekombinant aller-
müzde rutin kullanılmayan bu yöntemlerle
jenin kombinasyonu ham ekstrelerin yerini alabile-
nonallerjik rinitlilerde nazal yıkama ya da
biyopsilerde lokal spesifik IgE bulunması cektir. Diğer bir uygulama da allerjen ekstresine ilgili
ileride bu testlerin sık kullanılabileceğini rekombinant allerjenin ilave edilmesidir. Öyle görül-
göstermektedir. mektedir ki rekombinant allerjenlerin kullanımı po-
len allerjisinin in vitro tanısını kolaylaştıracaktır. Çayır
poleni allerjenik moleküllerinin tam panelinin kulla-
nımı allerjen ekstrelerinin güncel kullanımına benzer
Allerjik hastalıkların tanısında en önemli ilerleme sonuçlar vermektedir. Reaktivitenin bireysel özellikle-
1967 yılında IgE’nin keşfiyle olmuştur[424,425]. ri ve doğru spesifik IgE konsantrasyonu gibi bazı yeni
bilgilere yalnızca farklı allerjenik moleküller yoluyla
Serum Total IgE
ulaşılabilir[444]. Rekombinant allerjen panelleri kom-
Serum total IgE radioimmünoassay veya enzim ponentleri ayrışmış allerji tanısı için uygundur[445].
immünoassay kullanılarak ölçülür. Normal kişilerde Polen ve besin allerjenleri arasındaki IgE çapraz reak-
IgE düzeyi doğumdan (0-1 KU/L) ergenlik dönemine tivitesi oral allerji sendromunun moleküler temelini
kadar artar, sonra yavaşça düşmeye başlar ve 20-30 oluşturmaktadır. Kantitatif huş spesifik IgE düzeyi-
yaşından sonra plato çizer. Erişkin yaşta 100-150 KU/ nin, huş polen temasıyla klinik allerjiyi öngörebildiği
L’nin üzerindeki değerler yüksek kabul edilir. Allerjik kanıtlanmıştır[446].
ve parazitik hastalıklar ve diğer birçok durum serum

50
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik hastalıkların tanısında serum spesifik IgE dır[458-462]. Bu testler allerjik hastalıkların tanısında
ölçümü deri testine kıyasla daha pahalı olup, sonuç tarama testi olarak kullanılır. Bu testlerin klinik öne-
daha geç elde edilmektedir. Üstün yanları ise; antihis- mi üzerine birçok araştırma yapılmıştır. Allerji tanısın-
tamin ilaçlar, trisiklik antidepresanlar gibi ilaç kullanı- daki prediktif değerleri (özgüllük ve duyarlılık) genel-
mından ve dermografizm, ciddi atopik dermatit gibi de %85’in üzerinde bulunmuştur[458]. Bu testlerin
deri hastalıklarından etkilenmez. Hastaya herhangi genelde kullanımı hastanın allerjik olup olmadığının
bir allerjen uygulanmadığı için sistemik reaksiyon riski saptanması ve test pozitifse allerji hastalık yönünden
yoktur. Deri testi gibi spesifik IgE testi sonucu da yanlış ileri araştırılması şeklindedir.
pozitif ve yanlış negatifliği nedeniyle hastanın öykü-
süyle birlikte değerlendirilmelidir[447,448]. Perifer Kan Aktivasyon Belirteçleri
Allerjik hastalarda kandaki bazofiller spesifik al-
Serum Spesifik IgE’nin Önemi lerjenle uyarıldığı zaman degranüle olarak histamin
Standardize allerjen serum spesifik IgE sonuçları, ve sisteinil lökotrienler gibi mediyatörler salgılayabi-
deri testi ve nazal karşılaşma testiyle yakın korelas- lir. Bu mediyatörlerin ölçümü (örn. histamin salını-
yon gösterir. Deri testlerine benzer şekilde, serumda mı veya sisteinil lökotrien salınımı) veya hücrelerin
spesifik IgE’nin olmaması semptomları dışlamadığı mikroskobik incelemesi (örn. bazofil degranülasyon
gibi birçok semptomsuz sağlıklı kişide serum spesifik testi) veya hücrelerin aktivasyon durumu ölçülebilir.
IgE bulunabilir. Spesifik IgE’nin pozitif olarak değer- Bazofil degranülasyon testi günümüzde hala tam
lendirildiği üst sınır değer (cut-off) genellikle 0.35 olarak valide edilememiştir[463].
KU/L olup, bu değerin üzerinde ise pozitif olarak ka- Yeni bazofil aktivasyon testleri allerjenlerin veya
bul edilir. Ancak bazı duyarlı kişilerde IgE düzeyinin nonspesifik uyarıların varlığında sitoflorometri kulla-
sınır değerin altında olabileceği bilinmektedir, dolayı- nılarak ölçülen CD63, CD45 veya CD203 ekspresyo-
sıyla serum spesifik IgE ölçümü, deri prik testine göre nuna dayanmaktadır. Bu ölçüm ayrıntılı ekipman ve
daha az duyarlı bir yöntemdir[449]. ileri değerlendirme gerektirir[464-466].
İnhalen allerjenler ve gıda allerjenleri için, çoğu Rekombinant allerjenler histamin salınımı ve ba-
hastanın semptom tanımladığı IgE sınır değeri hala zofilin CD63 aktivasyonu için de kullanılabilir[467].
tartışmalıdır[450-453]. Serum spesifik IgE titresi genellikle Rekombinant allerjenlerle CD63-bazofil aktivasyon
semptomların ciddiyetiyle bağlantısızdır. Bununla bir- testi allerji tanısındaki rutin testleri destekleyebi-
likte hırıltı ve serum spesifik IgE düzeyi bir grup hasta- lir[468]. Bazofil allerjen duyarlılık eşiği anti-IgE tedavi-
da bağlantılı bulunmuş olup, bireysel olarak hastalarda sinin etkinlik değerlendirmesinde yararlı olabilir[466].
bu bulgunun tam değeri henüz bilinmemektedir[454].
Allerjen teması sonrası sisteinil lökotrien salınımı-
Bunun nedeni semptomların sadece IgE antikorlarına
nı esas alan testler ilgi çekici olup hala ileri çalışmala-
değil, hedef organın mediyatörlere yanıtına ve nons-
ra ihtiyaç vardır[469-471]. Bu testlerin değerini göster-
pesifik aşırı duyarlılığına da bağlı olmasıdır.
mede daha fazla veriye gereksinim vardır.
Serum spesifik IgE ölçümü tek allerjen testi kul-
lanıldığında yüksek maliyetlidir ve yalnızca belirli bir Nazal Spesifik IgE
listedeki allerjenlerle test yapılabilir. Bazı hastalarda IgE’nin herhangi bir sistemik
salınımı olmaksızın yani deri testleri ve serum spe-
Mikroarray Tekniği Kullanarak
sifik IgE negatifken, yalnızca lokal IgE immün yanıtı
Serum Spesifik IgE Ölçümü
olduğu öne sürülmüştür[4,472]. Sistemik IgE yokken
Allerjen mikroarray teknolojisi sadece spesifik burunda lokal bir yanıtın varlığını desteklemeyen
antijenik proteini değil, bu antijenin farklı epitopla- sonuçlara rağmen, son yıllarda destekleyen sonuçlar
rını da saptayabilen bir yöntemdir. İnhalen ve besin da vardır[473-475]. Nonallerjik/idiyopatik rinitli hasta-
allerjenlerinde kullanılabilir[455-457]. Bu yöntem hala larda alt turbinat fırça sürüntüsünde spesifik IgE var-
araştırma aşamasında olmakla birlikte gelecekte al- lığı ve çoklu allerjenle yapılan spesifik nazal provo-
lerjik hastalıkların tanısında büyük potansiyeli bulun- kasyonunu takiben nazal sekresyonlarda spesifik IgE
maktadır. gösterilmiştir[261,320]. Günümüzde rutin olarak lokal
spesifik IgE ölçümü önerilmemekle birlikte yeni bul-
Serum Spesifik IgE Tarama Testi
gular bu ölçümün gelecekte rutine girebileceğini ve
Allerjen karışımını tek seferde ölçen veya bir- rinit sınıflandırmasını değiştireceğini göstermektedir.
çok farklı allerjeni tek seferde ölçen yöntemler var-

51
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

iv. Nazal Provokasyon Testleri Kavram ve Endikasyonlar


Nazal provokasyon testinin esası, burun içine ve-
Önemli Noktalar rilen nonspesifik uyaran ya da spesifik bir allerjene
burunda ödem, tıkanıklık, hava akım hızında yavaş-
✔ Nazal provokasyon testleri burun içine uy- lama, kaşıntı, hapşırma şeklindeki yanıtların olması
gulanan allerjen ya da nonspesifik bir irrita- ve bunun kaydedilmesine dayanır.
na karşı burunda ödem, tıkanıklık, hapşır- Spesifik nazal provokasyan testleri, klinik ola-
ma gibi semptomların olması ve hava akım rak ve diğer laboratuvar testleriyle allerjik rinit tanısı
hızında yavaşlama gibi objektif ölçümün konulmuş olguların doğrulanmasında kullanılır. Bu-
yapılmasına dayanır. Allerjenle yapılan na- nun dışında ayrıca, allerji öyküsü çelişkili olan, deri
zal provokasyon testleriyle allerjik rinit tanısı testleri ya da serolojik testlerde tanı konulmayan
konulur, spesifik bir allerjenin rinitin sebebi
olguların tanısının doğrulanması açısından kullanı-
olduğu doğrulanır. Spesifik allerjen immü-
labilir[1,405,481-484]. Esasen nazal provokasyon test-
noterapisinin etkinliğini izlemede yararlıdır.
Nazal provokasyon testi sonrası nazal irri- lerinin en önemli görevi, allerjik rinitli bir hastanın
gasyon veya biyopsi ile oluşan inflamatuvar hangi dozda allerjene maruz kaldığında klinik yanıt
yanıtların değerlendirilmesi de araştırma verdiğinin hesaplanmasıdır. Tüm bunların dışında uy-
amaçlı yapılmaktadır. gulanan allerjik rinit tedavisinin etkinliğinin, güvenlik
profilinin ve kişinin semptomlarını ne düzeyde de-
✔ Uygulama yöntemi: Allerjen belirli derece-
ğiştirdiğinin saptanmasında önemli bir yöntemdir.
lerde sulandırılarak hazırlanır. Test öncesi
hastanın bazal semptomları alınır ve rino- Bunun yanında uygulanmakta olan spesifik allerjen
manometrik değerlendirmesi yapılır. İlk ola- immünoterapisinin etkinliğini değerlendirmek için
rak burun içine serum fizyolojikle başlanıp kullanılabilir. Mesleksel allerjik rinit hastalıklarında
sırasıyla artan konsantrasyonlarla allerjen sorumlu allerjenin bulunmasında da kullanılabi-
uygulaması yapılır. Her uygulama arasında lir[485-487].
15 dakika beklenir. Hastanın semptomla- Uygulama biçimindeki farklılıklar ve yorumlama
rının olması ya da manometrik ölçümün
tekniklerindeki değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan
%20’den fazla düşmesi durumunda test
yöntemsel farklar ve uygulanan allerjenle ilgili olarak
pozitif kabul edilir ve sonlandırılır.
uygulama esnasında ortaya çıkabilecek olan komp-
likasyonlar nazal provokasyon testlerinin en önemli
sınırlayıcılarıdır.
Nazal provokasyon testleri, üst hava yolunun al-
lerjik veya nonallerjik hastalıklarında, allerjenler veya Uygulama Tekniği
irritanlara verilen nazal yanıtı değerlendirerek, bize Nazal provokasyon testlerinde birçok teknik ta-
tanı ve takip açısından son derece değerli sonuçlar nımlanmıştır. Spesifik allerjen uygulamalarında en
veren testlerdir. çok kullanılan teknik, allerjenin belirli konsantras-
Nazal provokasyon testleri hakkındaki ilk veriler yonlarda sulandırılarak hazırlanması ve bu allerjen-
1873 yılında Blackley tarafından sunulmuştur[476]. lerin sırasıyla artan konsantrasyonlarla hastaya int-
Ancak ilk bilimsel veriler 1958 yılında Aschan ve ranazal olarak uygulanmasıdır. Bazı araştırmacılar ise
Drettner tarafından posterior rinomanometri tekniği allerjenin sulandırılmadan direkt buruna inhalasyon
kullanılarak elde edilen sonuçlarla bildirilmiştir[477]. yöntemiyle uygulanmasını önermektedirler[488]. An-
1990’lı yıllardan beri ise artık nazal provokasyon cak bu teknikte allerjen partiküllerinin bazen bronş-
testleri ilaçlara olan nazal yanıtlar ve nazal reaksiyon- lara ulaşması ve test esnasında astım atağı şeklinde
ların patofizyolojisini değerlendirmek için standart oluşabilecek komplikasyonlara neden olacağı bilin-
olarak kullanılmaya başlanmıştır. melidir.
Bugüne kadar birçok bilimsel dernek, nazal Hasta nazal provokasyon testi uygulanacak olan
provokasyon testlerinin metodolojisi ve tanısal kul- odaya alınıp en az 30 dakika oda atmosferine uyum
lanımıyla ilgili uzlaşı raporları ve rehberler yayınla- sağlayacak kadar bekletilir. Hastanın bazal semptom
mışlardır[1,125,405,478-484]. Biz de bu bölümde nazal pro- skorları değerlendirildikten sonra nonspesifik yanıt-
vokasyon testleriyle ilgili, kullanım alanları, teknikleri ları değerlendirmek için serum fizyolojik vb. solüs-
ve yorumlanması konularında kısaca bilgiler vereceğiz. yonlarla teste başlanır. Solüsyon buruna verildikten

52
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

sonra 15 dakika beklenir. Eğer klinik bir semptom lamasyonu izlemek, hastalığın oluşumu ve tedaviye
yoksa manometrik olarak burun içi basınç değer- yanıtını araştırmak için farklı yaklaşımlar kullanılmak-
lendirilir, %15’ten daha az bir değişim olduysa test tadır. Bu yaklaşımlar son zamanlarda uygulanan na-
yapılabilir ve allerjenlerin artan konsantrasyonlarıyla zal nitrik oksit ölçümüyle birlikte nazal lavaj, nazal
teste geçilir. Her bir allerjen uygulandıktan 15 dakika sitoloji ve nazal biyopsidir.
sonra semptom skorları kaydedilir, ardından burun Nazal lavaj tolere edilebilen, basit ve hızlı yapılan
içi basınç ve akım hızları değerlendirilir. Buradaki de- bir inceleme olup nazal boşluğa göç eden hücreler,
ğişim %15’ten daha az ise bir üst konsantrasyonla hücre aktivasyonu, sitokinler, kemokinler ve plazma
provokasyona devam edilir. Hastada semptom ve protein ekstravazasyonu hakkında bilgi veren bir yön-
%20’nin üzerinde bir değişim olduğunda test pozi- temdir[493]. Örneklerdeki incelemeler inflamasyonda
tif kabul edilerek sonlandırılır ve bu değişimi yaratan rol oynayan hücre sayısı ve hücre yapısı hakkında bilgi
konsantrasyon ve doz kaydedilir[405,479,482,488-490]. verir. Nazal sitoloji örneğinin elde edilmesi daha ko-
Nazal provokasyon testi sonrasında buruna ait laydır, fakat nazal lavaj daha fazla veri elde edilmesini
objektif değişimlerin saptanması için en çok rino- sağlar. Nazal biyopsi invaziv bir işlemdir. Nazal nitrik
manometrik yöntemler kullanılmaktadır. Akustik oksit pahalı ekipman gerektirir, fakat çabuk sonuç
rinometri cihazı bazen bu çalışmalar için kullanılsa verir. Nazal nitrik oksit ölçümü yalnızca allerjik muko-
da şu an için gelişmesini tam sağlamamış bir araç zal inflamasyonu yansıtmaz[499]. Ölçülen nazal nitrik
olduğu belirtilmektedir[405]. Bu sebeple nazal hava oksidin bir kısmı normal koşullar altında sinüslerden
yolu direnci, hava akım hızları (nazal pik inspiratuar köken alır, nazal hastalık için spesifik değildir.
ve ekspiratuar akım hızları) günümüzde daha sıklıkla Burundaki inflamasyonu değerlendirmek için sık
pasif veya aktif anterior rinomanometri ve aktif pos- kullanılan yaklaşımlar; nazal mukoza içine göç eden
terior rinomanometri yöntemiyle ölçülür. Uygulama hücre ve mediyatörleri değerlendirmek için nazal la-
açısından nispeten daha kolay olduğu ve değerlen- vaj, nazal mukoza içindeki hücre ve epitelin yapısını
dirme kriterleri daha net olduğu için en çok anterior değerlendirmek için nazal sitoloji, inflamasyonun ya-
rinomanometrik değerlendirme yapılmaktadır. pısını ve düzeyini değerlendirmek için ekshale edilen
Nazal provokasyon testi sonrasında allerjene veri- havadaki belirteçlerdir.
len nazal yanıtın objektif değerlendirilmesi açısından Nazal lavaj sırasında, sıvı nazal boşluğa verilir ve
çok daha değişik yöntemler de kullanılmıştır. Bunlar toplanan sıvı çözünebilir faktörler (sitokinler, me-
arasında oluşan patofizyolojik değişimi göstermek diyatörler) için değerlendirilir, sıvının bir kısmı mik-
için kan akım hızındaki değişiklikleri gösterebilme roskobik yöntemle hücresel inflamasyonun yapısını
teknikleri, burun içi sıcaklığın artışını gösterebilmek araştırmak için santrifüj edilir[500]. Birçok uyarı (al-
için termografik teknikler denenmiştir[491]. Bunun dı- lerjen, kapsekain, mesleksel duyarlılığa neden olan
şında nazal mukozal kalınlığın ölçümü, hidrojen kle- ajanlar) ile provokasyonu takiben oluşturulan akut
rens, nazal pH ölçümü vb. gibi geniş kullanım alanı nazal inflamatuvar yanıt çalışmalarda yaygın bir şe-
bulamayan yöntemler de vardır[405,489,491]. kilde kullanılmaktadır. Ancak bu tür uygulamalar kli-
Nazal provokasyon testinde test sonrasında nik pratikte yapılmamaktadır.
inflamatuvar yanıtın da değerlendirilmesi yapılabil- Allerjik rinitte rol oynayan mast hücre ve bazofil
mektedir. Bunun için değişik teknikler geliştirilmiş- aktivasyonunu araştırmak için ve bunların uyarılma-
tir. Nazal irrigasyon, nazal fırçalama, nazal biyopsi sıyla granülleri içinde daha önceden bulunan ve uya-
teknikleriyle elde edilen materyalde allerjik yanıtla- rı sonucu salınan histamin ve triptaz ölçümleri, uyarı
rın değerlendirilmesi amacıyla hücre ve mediyatör- sonucu sentezlenen prostanoidler ve prostaglandin-
ler araştırılmaktadır. Ayrıca nazal nitrik okside nazal ler nazal lavaj sıvısında analiz edilmektedir. Mast
inflamasyonun indirekt göstergesi olarak değerlen- hücreleri dokuda bulunan hücrelerdir ve örneklerde
dirilmektedir[492-498]. görülmez. Bazofil normal dokuda veya nazal boşluk
içinde bulunmaz, fakat allerjik oluşumun bir kısmı
olarak hava yollarından göç etmesi sonucu hastalık
v. Diğer Testler varlığında nazal örneklerde saptanabilir. Eozinofil
Nazal Lavaj Sıvısında Belirteçler aktivasyonunun belirteci olarak nazal lavaj sıvısında
Allerjik rinit, pek çok farklı hücrenin katılımıyla eozinofilik katyonik proteini ve eozinofil peroksidaz
oluşan nazal inflamatuvar bir hastalıktır. Nazal inf- artışı vardır.

53
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Sisteinil lökotrienler, LTC4, LTD4 ve LTE4 mast hüc- ve lokal antihistaminler, antilökotrienler, nazal de-
re, bazofiller ve eozinofilleri içeren hücrelerden salı- konjestanlar, lokal kromolin ve ipratropium bromür
nabilir. Bu nedenle bunların ölçümü hücre temeli için en az beş gün önce kesilmelidir. Ek olarak nazal ste-
spesifik değildir. Sitokinler (nazal eozinofil göçüğüyle roidlerin 14 gün önce, ketotifenin dört hafta önce,
ilişkili olanlar: GM-CSF, IL-3, IL-5) ve bu işlemle bağ- sistemik steroidlerin ise sitolojiden en az altı hafta
lantılı kemokinler (eotaksin, RANTES) nazal allerjen önce kullanımı durdurulmalıdır[501]. Nazal sitoloji
provokasyonu sırasında ve hastalığın doğal seyrinde örneklerinin elde edilmesi, hazırlanması ve değer-
nazal lavaj sıvısında ölçülebilmektedir. Sitokin düze- lendirilmesi için çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Ancak
yindeki değişiklikler laboratuvar koşullarında allerjen materyal toplanmasında hangi tekniğin kullanılaca-
provokasyonu ve suprafizyolojik uyarıyla tanımlan- ğı ve nazal sitolojik inceleme için hangi yöntemden
mıştır. Bu nedenle doğal olarak gözlenen hastalık yararlanılacağı konusunda ortak bir görüş yoktur.
sırasındaki değişikliklerle ilişkisini saptamak güçtür. Literatürde nazal fırçalama yöntemiyle nazal biyopsi
Plazma protein eksüdasyonu: Eksüdasyon; yönteminin karşılaştırıldığı bir çalışmada, fırçalama
plazmanın, lökositlerin veya her ikisinin birden, bir yönteminin, biyopsi yöntemi kadar yeterli epitel ve
organın yüzeyine doğru göçü olarak tanımlanabilir. inflamatuvar hücre sağladığı gösterilmiştir. Nazal
Allerjen, histamin, kinin ve substans P’yi içeren farklı kazıma yöntemi de nazal biyopsiye iyi bir alternatif
stimuluslar sonrası plazma protein eksüdasyonunda olabilir[502].
artış olur. Bu durum konsantrasyon ve zaman ba-
ğımlıdır. Albumin, glandüler sekresyondan köken 1. Sümkürme yöntemi: Bu yöntemde nazal pa-
alabilir. Nazal lavaj albumin düzeyi mevsimsel allerjik sajdaki sekresyonlar plastik veya parafinli kağıt üzeri-
rinitte ve perennial allerjik rinitte yüksek saptanmış- ne sümkürülür, daha sonra cam kapların içine konur
tır. Mevsimsel allerjik rinitte ayrıca α2-makroglobulin ve sekresyonlar boyama için lama yayılır. En önemli
seviyesinde artış gözlenmiştir. dezavantajı, bu yöntemle alınan hücrelerin yalnızca
nazal sekresyonun içeriğini yansıtması ve nazal epi-
Nazal Sitoloji ve Histoloji telden elde edilecek preparatlardan farklı bir hücre
Burun mukozası solunum yolu epitelinin en kolay topluluğunu içerebilmesidir. Bu tekniğin bir başka
erişilebilen parçasıdır ve nazal sitoloji sonuçları mu- dezavantajı bazı burun rahatsızlıkları olan çocuk ve
kozada devam eden tüm süreçleri doğru bir şekilde erişkin hastalarda yeterli sekresyon elde edilmeme-
yansıtır. Nazal sitolojinin allerjik rinit tanısında kulla- sidir[493].
nılabilmesi, yeterli örneğin elde edilmesine, örnekle-
rin uygun şekilde hazırlanmasına, boyanmasına ve 2. Nazal sürüntü: Ucunda sünger ya da pamuk
örneklerin deneyimli kişiler tarafından yorumlanma- bulunan çubuklar kullanılarak nazal mukozanın yü-
sına bağlıdır. Öykü, muayene ve allerji testleriyle ke- zeyel hücreleri elde edilebilir. Çubuklar alt ve orta
sin tanısı konulamamış ve ayırıcı tanısı yapılamamış konkaların arasına sürülerek örnek alınır. Bu alterna-
olgularda diğer tetkiklere ek olarak nazal sitolojik tif yöntemin dezavantajları hücrelerin pamuğun veya
inceleme yapılabilir. Nazal sitoloji aşağıdaki durum- süngerin yüzeyine yapışması ya da hücrelerin lamın
larda yardımcı olabilir[493]. yüzeyine aktarılamamasıdır[493].
1. Noninflamatuvar rinopatileri, inflamatuvar 3. Burun mukozasını kazıma/fırçalama tek-
olanlardan ayırt etmek, niği: Aşırı sekresyonlar temizlendikten sonra plastik
2. Allerjik, nonallerjik ve infeksiyöz rinitlerin ayı- bir küret kullanarak ya da direkt görsel olarak ince
rıcı tanısını yapmak, kıllı sitolojik fırçayla örnekleme yapılır. Nazal kazı-
3. Bakteriyel ve viral infeksiyonlar arasındaki ayı- ma yönteminde küçük küretlerle alt konkanın orta
rıcı tanıyı yapmak, 1/3’lük kısmının yüzeyi kazınarak örnekler alınabilir.
4. Hastalığın seyrini izlemek, Nazal kazıntı yöntemi, sümkürme yöntemine göre
daha iyi ve yeterli örnek alınmasını sağlar. Sitolojik
5. Tedaviye yanıtı izlemek,
fırça septum ile alt konka arasına yerleştirilip dön-
6. Nazal hücresel değişikliklerin değerlendirilme- dürülür ve geri çekilerek örnek alınır. Bu yöntemlerin
si, solunum sisteminin diğer az erişebilir bölümlerine avantajları, istenilen bölgeden örnek alınabilmesi,
ait doğru bilgileri sağlamak. anesteziye gerek kalmadan minimal travma olması,
Hastanın kullandığı ilaçlar sonuçları etkileyece- kolay tekrarlanması ve her yaşta ve tüm nazal ko-
ğinden nazal sitolojiden önce kesilmelidir. Sistemik şullarda yeterli örnek alınabilmesidir. Nazal sitolojik

54
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

incelemede önemli sorunlardan biri yaymadaki inf- Alınan örneklerin hazırlanması ve boyan-
lamatuvar hücrelerin dağılımının homojen olmama- ması: Nazal materyalin boyanmasıyla ilgili birçok
sıdır. Sitolojideki homojen dağılımı elde etmek için teknik ve histolojik boya vardır. Preparatta incelenil-
nazal fırça ya da pamuklu çubuk mukozaya sürül- mek istenen hücre tipine göre uygun boya seçilebilir.
dükten sonra fosfat tamponu (phosphate buffered Hansel boyası eozinofillerin, Wright boyası bazofil-
saline-PBS) içine konup oda ısısında 30 dakika bekle- lerin, Wright-Giemsa boyası eozinofiller, nötrofiller
tilmeli ve bu sıvı santrifüj edildikten sonra altta kalan ve bazofillerin, Papanicolaou (PAP) boyası epitel
çökeltideki hücreler sitospin cihazı içine konularak hücresi (kolumnar, goblet, bazal ve skuamöz hücre-
preparatlar hazırlanmalıdır[493,503]. ler), nükleer ve sitoplazmik değişikliklerin, Toluidin
mavisi bazofillerin, Leishman boyası eozinofillerin,
4. Mukozal imprint (yüzeyel baskı): Bu yön- Alcian sarısı mast hücrelerin, Alcian mavisi bazofille-
temde albumin-gliserol karışımıyla kaplanmış plastik rin, Randolph’s eozinofillerin ve May-Grünwald bo-
bir tabaka kullanılır. Plastik tabaka nazal mukozanın yası nötrofillerin gösterilmesinde yararlıdır. Wright-
belirli bir bölgesi üzerine yavaşça bastırılır ve kaldırı- Giemsa boyası eozinofil ve bazofilik kromatik hücre
lır. Fiksasyon ve boyama işlemleri lam üzerine yapıştı- ayırımında oldukça iyi bir yöntemdir[56,493].
rılmış ve lamel ile kapatılmış plastik tabaka üzerinde
gerçekleştirilir. Nazal kazıma, imprint ve fırçalama Örneklerin değerlendirilmesi: Alınan örnekler
teknikleriyle hem epitel hem de sekresyonlar kolayca epitel hücrelerin değerlendirilmesi amacıyla PAP bo-
elde edilebilir ve bu yöntemler nazal sekresyonları yası ile inflamatuvar hücreler (eozinofil, bazofil, nöt-
olmayan veya çok az olan hastalarda kullanılan al- rofillerin) için uygun diğer boyalarla boyanmalıdır.
ternatif yöntemlerdir[504]. Solunum yolu epiteli içermeyen ya da büyük büyüt-
mede 10’dan az epitel içeren preparatlar inceleme
5. Nazal lavaj: Hastanın başı hafif ekstansiyon dışı bırakılmalıdır[273]. İncelenme için onaylanan lam-
pozisyonda (30º) ve yumuşak damağı kapalı iken, lar mikroskop altında ilk önce 100’lük büyütmede
her iki burun deliğine 5 mL serum fizyolojik verilir. örneğin yeterliliği ve hücresel alanların saptanması
Hastadan 10 saniye kadar bu pozisyonda kalması, amacıyla taranmalıdır. Büyük büyütmede (x1000) ve
yutkunmaması ve nefesini tutması istenir. Daha son- immersiyon yağıyla incelenmelidir. Daha sonra 10
ra nazal boşluktan geri alınan sıvı santrifüj edilir. Üste farklı mikroskobik alandaki inflamatuvar hücrelerin
kalan sıvıdan (süpernatant) birçok sitokin, enzim ve (eozinofil, nötrofil, bazofil/mast hücresi) sayımı yapı-
mediyatör düzeyi ölçülebilir. Altta kalan hücre çökel- lır. Nazal sitolojinin incelenmesinde kullanılan birinci
tisi ise aspire edilerek bir hemositometre içine ko- yöntem kantitatif değerlendirmedir. Bu yöntemde ≥
nulup hücre sayımı yapılabilir. Çökeltideki hücrelerin +1 eozinofil veya bazofil görülmesinin allerjik rinit
boyama yapılacak lamın üzerine homojen dağılabil- tanısı için gerekli olduğu gösterilmiştir[273]. Ayrıca,
mesi için sitospin cihazıyla preparatlar hazırlanmalı- Mygind ve arkadaşlarının çalışmasında, nazal sek-
dır[493,503]. resyonda eozinofil/nötrofil oranının 0.1’den yüksek
olmasının allerjik rinit için patognomonik olduğu be-
6. Nazal mukozal biyopsi: Nazal biyopsi na-
lirtilmektedir[505]. Nazal sitogramın değerlendirilmesi
zal mukozanın hücre popülasyonu ve normal yapısı
için gerekli olan rehber Tablo 13’te verilmiştir.
hakkında bilgi verir. Nazal biyopsinin en sık yapıldığı
bölge alt konkanın aşağı kenarıdır. Biyopsi işleminin Sitolojinin değerlendirilmesinde kullanılan ikinci
dezavantajları, topikal anestezi ihtiyacı, kanama riski yöntemde ise hücrelerin yüzdesi hesaplanır. Bu yön-
ve biraz travmatik olması nedeniyle seri bir şekilde temde her bir yayma için 300 hücre sayılır ve hücre-
tekrarlanmasının zor olmasıdır. Ancak, invaziv ol- lerin sayısı yüzde olarak ifade edilir[502]. Literatürde
masına karşın iyi tolere edilebilen bir tekniktir. Nazal nazal sitolojideki eozinofil sayısı için kabul görmüş
lavaj, mukozal kazıntı, mukozal imprint (yüzeyel bas- cut-off değeri yoktur[506]. Allerjik rinit tanısı için eo-
kı), sümkürme, nazal sürüntü, nazal fırçalama gibi zinofil sayısının Mygind ve arkadaşları > %10, Bur-
yöntemlerin tümüyle nazal inflamatuvar süreçlerin rows ve arkadaşları ≥ %20, Jankowski ve arkadaşları
değerlendirilebilmesine rağmen, nazal mukozanın ≥ %25 olması gerektiğini belirtmişlerdir[505,507,508].
bütün katmanlarındaki hücrelerin incelenmesini ve Miller ve arkadaşları çocuklarda %4’ten fazla eo-
vasküler endotel gibi yapısal hava yolu hücrelerinin zinofil sayısını, mevsimsel allerjik rinitli hastaların
durumunun incelenmesini sağlayan tek yöntem na- %69’unda, sağlıklı kontrol grubu olgularının ise
zal biyopsidir[493]. %7’sinde saptamışlardır[509]. Nazal lavaj ya da süm-

55
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 13. Nazal sitogramın derecelendirilmesi için kullanılan rehber


Kantitatif analiz Yarı kantitatif analiz Derece
Epitelyal hücreler Normal morfoloji N
Anormal morfoloji A
Ciliocytophthoria CCP
Eozinofiller, nötrofiller
0* Yok 0
0.1-1.0* Ara sıra hücreler +0.5
1.1-5.0* Birkaç dağınık hücreler veya küçük kümeler +1
5.1-15.0* Orta düzeyde hücreler ve büyük kümeler +2
15.1-20.0* Tüm alanı kaplamayan büyük hücre kümeleri +3
> 20* Tüm alanı kaplayan büyük hücre kümeleri +4

Bazofilik hücreler
0* Yok 0
0.1-0.3* Ara sıra hücreler +0.5
0.4-1.0* Birkaç dağınık hücre +1
1.1-3.0* Orta düzeyde hücreler +2
3.1-6.0* Kolayca görülebilir birçok hücre +3
> 6* Çok sayıda hücre (her büyük büyütmede 25 hücre gibi) +4
Bakteri**
Görülmedi 0
Ara sıra küme +1
Orta sayıda +2
Çok sayıda kolayca görülen +3
Tüm alanı kapsayan çok sayıda +4
Goblet hücreleri***
0 Yok 0
%1 ile %24 Ara sıra birkaç hücre +1
%25 ile %49 Orta sayıda +2
%50 ile %74 Çok sayıda kolayca görülen +3
%75 ile %100 Tüm alanı kapsayabilen çok sayıda +4
* 10 HPF (x1000) başına düşen hücrelerin ortalaması.
** Hücre içi bakterilerin varlığını açıklar.
*** Epitelyum hücrelere goblet hücrelerin oranının yüzde ifadesi.
CCP: Ciliocytophthoria; A: Anormal; N: Normal.

kürme yönteminde %10 eozinofil saptanması, nazal sayıda epitel hücrelerinden oluşur. Yeterli miktarda
kazıntı sitogramının +1 derecesine karşılık gelmek- alınmış bir örnek daima bir miktar siliyalı hücre ve
tedir. Nötrofillerin allerjik hastalıklardaki rolü tartışıl- goblet hücreleri içermelidir. Genellikle bazal memb-
maktadır. Allerjik rinitte arttığını gösteren çalışmalara ranın üstündeki yüzeyel tabaka içinde eozinofil ve
rağmen kontrol grubuna göre değişiklik olmadığını bazofil görülmez (< +1). Özellikle örnek alt konkanın
gösteren çalışmalar da vardır[506]. Nazal sitogramı ön kısmından alınmışsa orta derecede (≤ +2) nötrofil
yorumlamak için Tablo 14’te bir rehber verilmiştir. ve birkaç bakteri (≤ +1) görülebilir[510].

Nazal sitolojik bulguların yorumlanması: • Allerjik rinit: Mevsimsel allerjik rinit olgularında,
Çeşitli klinik tablolardaki nazal sitoloji sonuçları Tablo atmosferdeki polen sayısının artışıyla birlikte nazal
15’te verilmiştir. semptomlar ve total eozinofil sayısı artar. Aynı za-
manda, polen sezonu boyunca total bazofil sayısı da
• Normal olgular: Bebek, çocuk ve yetişkinlerin belirgin artar. Yaşları 0-4 arasında olan allerjik rinitli
normal nazal mukoza sitolojisi, siliyalı ve siliyasız ko- çocuklarda yapılan nazal kazıma/fırçalama örneklerin-
lumnar hücre, goblet ve bazal hücreleri içeren çok de hem eozinofil hem de bazofil sayılarında artış oldu-

56
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 14. Nazal sitogramı yorumlamak için kullanılan rehber


Hücre tipi Tanısal sınıflama
Eozinofil artışı (1-4+) Allerji
Eozinofilik nonallerjik rinit
Asetilsalisilik asit duyarlılığı
Bazofilik hücre artışı (1-4+) Allerji
Eozinofilik nonallerjik rinit
Asetilsalisilik asit duyarlılığı
Bazofilik nonallerjik rinit
Nötrofil artışı (2-4+)
Hücre içi bakteri ile birlikte Nazofarenjit ya da sinüzit
Ciliocytophthoria ile birlikte Viral üst solunum yolu infeksiyonu
Mantar ile birlikte Fungal üst solunum yolu infeksiyonu
Bakteri görülmeksizin İrritan reaksiyon, olası allerjik rinit, sinüzit
Bakteri (2-4+), hücre içi bakteri Nazofarenjit ya da sinüzit

Tablo 15. Çeşitli klinik tablolardaki nazal sitoloji sonuçları


Metakromatik Siliyalı
Eozinofil (bazofilik) hücreler Nötrofiller Bakteri hücreler Açıklama
Normal 0 0 0-1+ 0
Allerjik rinit 1-4+ 1-4+ 1-4+ 0
Vazomotor rinit 0 0 0-1+ 0
NARES 1-4+ 1-4+ ? 0
Gebelik 0 0 0-1+ 0
Rinitis medikamentoza 0 0 0-1+ 0
İrritanlar 0 0 1-4+ 0 Displazi, metaplazi
görülebilir.
Sigara dumanı 1-2+ 1-2+ 1-4+ 0
Bakteriyel rinosinüzit 0 0 1-4+ 1-4+ Hücre içi bakteri
olabilir; bakteri
görülmeyebilir.
Viral rinit 0 0 1-4+ 0 Azalmış Ciliocytophthoria
Polipler 1-4+ 0-4+ ? ? Azalmış
Atrofik rinit 0 0 1-4+ 0 Azalmış Metaplazi
NARES: Eozinofili ile seyreden nonallerjik rinit sendromu.

ğu gösterilmiştir[511]. Nazal sekresyonlardaki eozinofil • Nonallerjik rinit: Kronik perennial rinit için de-
sayısı ile allerjik rinit bulguları (burun silme, hapşırma, ğerlendirilen hastaların yaklaşık %50’sinde anamnez
burun akıntısı, konkalarda ödem) arasında son derece ve deri testleriyle allerjik rinit saptanmaktadır. Geriye
anlamlı bir ilişki gösterilmiştir. Ayrıca, atmosferde po- kalan %50’lik bölümün 2/3’ten fazlasında nazal si-
len sayısının zirve yaptığı dönemde nötrofil sayısında tolojide eozinofil saptanmaz. Bu hastalar nonallerjik
bir artış eğilimi gözlenir. Mevsimsel allerjik rinitli has- noninfeksiyöz rinit, bazen de vazomotor rinit olarak
talarda kazıma tekniği kullanılarak alınan nazal sito- adlandırılır. Bu hastalarda eozinofil hücrelerinin az-
lojik incelemede %81 eozinofil, %42 bazofil, %64 lığına ek olarak granülsüz bazofilik hücreler ya da
nötrofil ve %28 bakteri hücresi rapor edilmiştir[512]. plazma hücresi yoktur. Allerji saptanmayan kronik
Özellikle burada allerjik rinitli hastaların örneklerinde rinitli hastaların yaklaşık 1/4’ü nonallerjik rinit ya da
bakteri ve nötrofil pozitifliğinin sıklığı dikkat çekicidir. NARES olarak sınıflandırılır. NARES’li hastaların alın-
dığı bir çalışmada nazal lavaj örneklerinde %7-74,

57
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

spontan toplanan nazal sekresyonlarda ise %19-66 lerinde gözlenmiştir. Bu durum sinüslerde gelişen
oranında eozinofil saptanmıştır[513]. Diğer bir nonal- NARES’in bir uzantısını temsil eder. Bazofilik hüc-
lerjik rinit grubunu gebeliğe bağlı rinit oluşturur. Al- relerin artışı infektif rinosinüzit olgularında gösteri-
lerjik rinit ya da bakteriyel rinosinüzitle bir ilişki olma- lememiştir. Nazal viral infeksiyonlarda, siliyalı epitel
dıkça bu tabloda nazal sitoloji normaldir[493]. hücrelerinde destrüktif değişiklikler gelişir[493].

• İrritan rinit: Bu olgularda nazal sitoloji, hastalar • Nazal polip: Polip gelişen kronik sinüzit hasta-
çeşitli intranazal uyaranlara maruz kaldıktan sonra larıyla sağlıklı insanların mukoza ve sinüs mukozası
incelenmiştir. Tuzlu su, soğuk hava ve distile su uya- karşılaştırıldığında, poliplerde eozinofil sayısının be-
rısı sonrası alınan nazal lavaj sıvısında hücre tipi ya da lirgin şekilde arttığı gösterilmiştir. Aynı zamanda na-
sayısında değişiklik olmamış, aşırı alfa-adrenerjik ilaç zal polipli hastalarda bazofilik hücrelerde daha fazla
kullanımı sonucunda gelişen rinitis medikamentoza sayıda saptanır[493].
tablosunda nazal lavaj sıvısında hücre tipi ya da sayı-
sında değişiklik gözlenmemiştir. Buna karşın formal- • Atrofik rinit: Sitolojik incelemede atrofik rinit
dehid uyarısıyla bazen epitel metaplazisi ve displazisi tanısı, epitelyal skuamöz metaplazi ve kronik infla-
gelişir. Ayrıca, atopik veya nonatopik bireylerin nons- matuvar hücre infiltrasyonu varlığında konur[493].
pesifik allerjenlerle uyarılması sonucu tekrarlanan Ekshalasyon Havasında Nitrik Oksit Ölçümü
nazal kazıma örneklerinde nötrofil artışı gözlenir.
Allerjik rinit tanısı, uygun allerjik semptomlar
Nonatopik çocuklar sigara dumanına maruz kaldık-
ve bunları destekleyen tanısal testlerle konulur[1].
larında, nazal mukozada bazofil ve eozinofil artışıyla
Bu amaçla kullanılan tanısal testler, serbest (serum
birlikte allerji benzeri bulgular ortaya çıkar[493].
spesifik IgE) veya hücreye bağlı IgE’nin (deri testleri,
• İnfeksiyöz rinit: Nazal sitolojide çok sayıda bak- nazal ve/veya konjunktival provokasyon testleri) be-
teri özellikle intraselüler bakteri görülmesi infeksiyon lirlenmesine dayanır[1].
tanısını destekler. Daha az siliyalı hücrelerin varlığı Nitrik oksit memelilerde bulunan bir sinyal mo-
tekrarlayan infeksiyonun bir bulgusu olabilir. Bu şe- lekülüdür. Solunum yolu epiteli, damarsal yapıları ve
kilde yapılmış iki çalışma da nazal sitolojiyle sinüzit düz kasıyla birçok inflamatuvar hücrede yer alır. Arji-
tanısının konulabileceğini göstermiştir. Ayrıca, 3000 nin aminoasidinden nitrik oksit sentetaz enzimleriyle
çocuk ve erişkinin alındığı bir çalışmada sümkürme sentezlenir. Ekshalasyon havasında nitrik oksit varlığı
yöntemiyle alınan örneklerde > 5 nötrofil/büyük bü- ilk defa Gustafsson ve arkadaşları tarafından gös-
yütme alanı [High Power Field (HPF), ≥ +2] saptanan terilmiştir[515]. Ardından Alving ve arkadaşları nazal
hastaların sinüs radyografilerinde önemli ölçüde pa- boşluklarda nitrik oksit düzeyinin, alt solunum yolla-
toloji saptanmıştır. Nazal sitolojide > 5 nötrofil/HPF rından çok daha yüksek konsantrasyonda olduğunu
saptanmasının radyolojik patoloji indeksini öngör- tespit etmişlerdir[516]. Üst solunum yollarında nitrik
medeki duyarlılığı %86, özgüllüğü ise %40 olarak oksit başlıca paranazal sinüslerden sentezlenmekte-
gözlenmiştir. Bu konuda yapılan bir diğer çalışmada dir ve bu bölgedeki inflamasyonla ilişkilidir[517]. Aller-
ise, 20 çocukta kazıma tekniği ile (Rhino-probe) alı- jik rinitli olgularda artmış indüklenebilir nitrik oksit
nan nazal sitolojide ≥ 5 nötrofil/HPF saptanmasıyla sentetaz aktivitesi de nazal mukozadaki persistan
sinüs radyolojisi arasında önemli derecede korelas- inflamasyona bağlanmaktadır[518]. Bu nedenle nazal
yon saptanmıştır. Bu korelasyonun duyarlılığı %100, nitrik oksit düzeyinin nazal inflamasyonun hatta al-
özgüllüğü ise %53 olarak bildirilmiştir[514]. Eozinofil, lerjik rinitin tanısında kullanılabilecek bir test olabi-
epitel hücresi ve bakteri gibi diğer nazal hücreler ile leceği akla gelmiştir. Bu soruya yönelik olarak nazal
sinüs radyolojisi arasında önemli bir korelasyon sap- nitrik oksit düzeyi, allerjik rinitli ve sağlıklı kontrol-
tanmamıştır. Nazal sitoloji sinüzit tanısında yüksek lerle karşılaştırılmıştır. Bu çalışmaların bazıları nazal
duyarlılığa sahip olduğundan, hiç nötrofil saptan- nitrik oksit düzeyini allerjik rinitlilerde kontrollere
mazsa hastanın kronik sinüzit olma şansı çok düşük- göre anlamlı yüksek bulurken, bazıları ise anlamlı
tür. Buna karşın kronik sinüzit tanısında Rhino-prob bir fark gösterememişlerdir[496,519-523]. Bu çelişki-
tekniğinin düşük özgüllüğe sahip olması nedeniyle, li sonuçlar çalışmalarda kullanılan nazal nitrik oksit
Rhino-prob sitolojisinde nötrofil saptanırsa sinüzit yöntemlerindeki farklılıklarla ilişkilendirilmiştir[1,517].
tanısının radyolojiyle doğrulanması hala gereklidir. Bu nedenle halen allerjik rinitin tanısında rutin ola-
Artmış eozinofil düzeyi, nonallerjik kronik sinüzitli rak nazal nitrik oksit ölçümü önerilmemekte ve daha
hastaların sinüslerden alınan cerrahi mukoza örnek-

58
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu bildirilmektedir[1]. An- olmayan adölesanların, dört yıl sonra yeni rinit tanısı
cak nazal nitrik oksit düzeyinin, klinikte nazal semp- alma olasılıklarının, başlangıçta ekshale nitrik oksit
tomların benzediği siliyer diskinezi ve kistik fibrozisli düzeyi düşük olanlara göre 2.49 kat arttığını göster-
olgularda çok düşük bulunması, bu tanı gruplarında mişlerdir. Benzer şekilde başlangıçta rinit yakınmaları
tarama testi olarak kullanılmasına olanak sağlamak- olan adölesanlarda eğer ekshale nitrik oksit düzeyi
tadır[524,525]. Yakın zamanda Malinovschi ve arkadaş- yüksekse, dört yıl sonra rinit bulgularının devam
ları epidemiyolojik çalışmalarında, başlangıçta allerjik etme olasılığı (persistan rinit), düşük olanlara göre
semptomları olmayan adölesanlarda artmış ekshale 5.11 kat artmış bulunmuştur. Ancak bu çalışmada ri-
nitrik oksit düzeyinin, dört yıl sonra ortaya çıkan yeni nit tanısı anketle konulmuş, deri testleri yapılmamış-
rinit olgularını ve başlangıçta rinit yakınmaları olan- tır. Bu nedenle artmış ekshale nitrik oksit düzeyinin,
larda da bu bulguların devamlılığını yani persistan adölesanlarda gelecekte ortaya çıkacak rinit tanısını
riniti öngördüğünü bildirmişlerdir[526]. Araştırmacılar, öngördüğü ve bu olguların izleminin uygun olacağı
başlangıçta ekshale nitrik oksit düzeyi yüksek olup önerilmiştir.
allerjik yakınması veya ailede allerjik hastalık öyküsü

59
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 16. Allerjik rinitte semptom skoru

Allerjik Rinit Kontrol ve Gündüz burun şikayetleri:

15 Şiddetinin Fonksiyonel Tıkanıklık, akıntı, kaşıntı ve hapşırma


0, 1, 2, 3
Değerlendirilmesi
Gündüz göz şikayetleri:
Gözlerde kaşıntı, kızarıklık, sulanma ve şişlik
0, 1, 2, 3
Gece şikayetleri:
i. Semptom Skoru Burun tıkanıklığının şiddeti, uykuya dalmakta zorluk ve
burun şikayetleri nedeniyle gece uyanma
0, 1, 2, 3
Önemli Noktalar

✔ Allerjik rinit semptom skorunun değerlen- ii. Nazal İnspiratuar Tepe Akım Hızı ve
dirilmesinde burun kaşıntısı, paroksismal Rinomanometre
hapşırma gibi allerjik riniti düşündüren ve
anozmi, mukopürülan akıntı gibi allerjik
rinitten uzaklaştıran semptomlar önemlidir. Önemli Noktalar

✔ Nazal hava yolu açıklığını değerlendirmek


için kullanılan yöntemler; rinomanometri,
Allerjik rinit tanısında burun kaşıntısı, paroksis- akustik rinometri, video-endoskopik foto-
mal hapşırma gibi allerjik riniti düşündüren ve anoz- dokümantasyon ve nazal inspiratuar tepe
mi, mukopürülan akıntı gibi allerjik rinitten uzaklaş- akım hızı (PNIF)’dır.
tıran semptomlar önemlidir[1]. Hastalığın kontrol ve
✔ Rinomanometre allerjik rinitte hem pato-
şiddetini objektif olarak izlemek için ise semptom
geneze yönelik hem de kontrol ve şiddeti
skorları geliştirilmiştir. Sıklıkla tedaviye yönelik klinik
değerlendiren çalışmalarda kullanılmakta-
çalışmalarda kullanılır. Hastaların yakınmalarını evde dır. Transnazal basınç hakkında bilgi veren
günlük kartlara ya da elektronik günlüklere kaydet- bu test, beş yaşından itibaren nazal açıklı-
meleri ve yakınmaların şiddetini derecelendirmeleri ğın ölçülmesinde uygulanmaktadır.
istenir. Klinik çalışmalarda sık kullanılan bir semptom
✔ PNIF hızlı ve ucuz bir testtir, küçük ve ta-
skoru formatında; hastalardan burun akıntısı, burun
şınabilir olması pratiktir, çocuklarda bile
tıkanıklığı, burun kaşıntısı, hapşırma, gözlerde kaşın-
rahatlıkla kullanılabilir. Nazal provokasyon
tı, gözlerde sulanma, gözlerde kızarıklık yakınmala- testi sırasında objektif değerlendirme için
rını 0 ile 3 puan arasında derecelendirmeleri isten- kullanılabilir. Rinomanometrinin uygula-
miştir[527,528]. Semptomların gece ve gündüz farklılık namadığı küçük çocuklarda PNIF ölçüle-
gösterebileceği düşünülerek geliştirilmiş gece bulgu- bilir. Rinomanometri değerleri ile PNIF’nin
larını da (uykuya dalmakta zorluk, sık uyanma gibi) korele olduğu gösterilmiştir.
araştıran semptom skoru formatları da vardır[529,530].
Tablo 16’da gösterilen bu skorlamada hiçbir semp-
tom olmaması 0, hafif semptomlar 1, zaman zaman
kendini gösteren orta şiddetteki semptomlar 2, çoğu Nazal İnspiratuar Tepe Akım Hızı (PNIF)
zaman rahatsızlık oluşturan ağır semptomlar 3 puan Nazal hava yolu açıklığını değerlendirmek için
ile değerlendirilmiştir[530]. rinomanometri, akustik rinometri, video-endos-
Sadece nazal semptomların değerlendirildiği kopik foto-dokümantasyon ve PNIF kullanılmakta-
total nazal semptom skoru (TNSS) adı verilen skor- dır[533,534]. Diğerlerine göre hızlı ve ucuz olması nede-
lama da ise burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun niyle PNIF avantajlı bulunmaktadır. PNIF ölçümünde
kaşıntısı ve hapşırma yine 0, 1, 2, 3 olmak üzere dört kullanılan akımölçer astımda kullanılan PEFmetre ile
şiddet derecesiyle değerlendirilmektedir[531]. Derece- benzer özellikte olup, küçük ve taşınabilir olması da
lendirmede semptomların günlük aktiviteyi ve uyku- uygulama kolaylığı sağlamaktadır. Kooperasyon ge-
yu etkileyip etkilememesi önemlidir[532]. rektirmesine rağmen çocuklarda bile rahatlıkla kulla-
nılabilmektedir[535].

60
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Nazal fonksiyon testleri arasında nazal nitrik ok- termekte başarılı olmasına karşın özellikle küçük ço-
sit, oral PIF, nazal birinci saniye zorlu inspiratuar akım cuklarda uygulanma zorluğu nedeniyle klinik kulla-
hızı (FIV1), oral FIV1’in yanı sıra PNIF’de yer almakta- nımı pratik değildir.
dır. PNIF sadece allerjik rinit, obstrüktif uyku apnesi
gibi nazal hava yolu obstrüksiyonu yapan hastalık- iii. Görsel Analog Testi
larda değil nazal provokasyon testlerinde de objektif
bir yöntem olarak kullanılmaktadır[536,537]. Önemli Noktalar
Allerjik rinitte tedavi ajanlarının etkinliğini araştı-
ran pek çok çalışmada semptom skoru, yaşam kali- ✔ Görsel analog testi, hastaların kendi ya-
tesinin yanı sıra nazal açıklığı ölçen objektif bir para- kınmalarının ciddiyetini belirledikleri bir
metre olması nedeniyle PNIF kullanılmıştır[530,537,538]. testtir.
Özellikle rinomanometrinin uygulanamadığı küçük
çocuklarda PNIF ölçümüyle nazal hava yolu akı-
mı gösterilebilir[536]. Üstelik rinomanometri ile elde Görsel analog testi, hastaların kendi yakınmala-
edilen değerlerin PNIF ile korele olduğu gösterilmiş- rının ciddiyetini belirledikleri bir testtir[543]. Pek çok
tir[539]. hastalıkta yıllardır kullanılmaktadır[544,545]. Testin
Çocuklarda normal PNIF değerlerini gösteren uygulanması ve değerlendirilmesi oldukça basittir.
çalışmada; sekiz yaş ve altı 102 çocukta PNIF ölçül- Görsel analog testinde, genellikle bir kağıda hori-
müş ve 30-80 L/dakika arasında saptanmıştır[535,536]. zontal veya vertikal 100 mm uzunluğunda bir çizgi
Türk çocuklarında normal PNIF değerlerini belirlemek çizilir ve hissettiği şiddeti işaretlemesi istenir. Görsel
için yapılan çalışmada, ortalama PNIF değeri 10-270 analog skoru tabandan işaretli seviyenin ölçülmesiyle
arasında değişmekle birlikte 71.34 ± 32.63 L/dakika hesaplanır.
olarak bulunmuştur. PNIF persentil eğrilerinin oluş- Görsel Analog Skala (0-100 mm, En iyi-En kötü)
turulduğu bu çalışmada yaşa göre PNIF değerlerinin
En iyi En kötü
erkeklerde kızlara göre daha yüksek olduğu, PNIF
değerlerinin her iki cinsiyette yaş, boy ve kilo ile ko-
relasyon gösterdiği saptanmıştır[540].
Allerjik rinitin, burun akıntısı, burun kaşıntısı, bu-
Rinomanometre run tıkanıklığı ve hapşırma yakınmaları için ayrı ayrı
Rinomanometri, burnun ön ve arkasındaki ba- değerlendirme yapılabilir. Bousquet ve arkadaşları
sınçları ölçerek burundan geçen hava akımını etkile- ciddiyet belirlenmesinde cut-off değerini 5 cm olarak
yen transnazal basınç hakkında bilgi sağlar. Anterior, önermişler, 5 cm’nin altındaki değerleri hafif rinit, 5
posterior veya postnazal bölgeye basınç dedektörü cm’nin üzerindeki değerleri ise orta-ağır rinit olarak
yerleştirilerek ölçüm yapılır. Aktif anterior rinomano- tanımlamışlardır[543].
metride nazal akım hızı, nazal pasaj boyunca 150 Görsel analog skalası ile yapılan çalışmalar aller-
Pa basınç farkında, sağ ve sol burun deliğinden kay- jik rinitin hem ciddiyetinin belirlenmesinde hem de
dedilen nazal akım hızlarının mm/saniye biriminden tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanılabile-
toplamı olarak ifade edilir. Daha az efor gerektirdiği cek basit ve ucuz bir test olduğunu göstermekte-
için beş yaşından itibaren nazal açıklığın ölçülme- dir[543,546,547].
sinde aktif anterior rinomanometri uygulanmakta-
dır[534,536,539].
Allerjik rinitte hem patogeneze yönelik hem de iv. Olfaktör Fonksiyonlar
kontrol ve şiddeti değerlendiren çalışmalarda rino-
manometri kullanılmaktadır. Persistan rinitte; allerjik Önemli Noktalar
inflamasyonun artmasıyla nazal açıklık azaldığı için
inflamasyonu gösteren nazal eozinofil, IL-5 gibi si-
✔ Olfaktör fonksiyonların değerlendirilme-
tokin düzeylerindeki artışa paralel olarak rinoma-
sinde kullanılan testlerin çoğunluğu eriş-
nometrik ölçümde nazal akımın azaldığı saptanmış-
kinler için düzenlenmiştir, ancak çocuk-
tır[541,542]. Allerjik rinitin süresi ve şiddetine paralel luk yaş grubunda uygulanmış testler de
olarak artan nazal obstrüksiyonu objektif olarak gös- vardır.

61
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Koku almada özellikle septum ile orta konkanın 3. Hastanın burnuna kokunun 1 cm mesafeye
anteromedialinden geçen hava akımının majör rol kadar getirilip, burnuna ya da tutan kişinin parmağı-
oynadığı düşünülmektedir[548]. Hava akımının olfak- na değmeden 5 saniye koklatılması,
tör yarığa ulaşmasını engelleyecek patolojiler doğal 4. Hastaya; herhangi bir şey kokladın mı, bu ko-
olarak koku bozukluğuna yol açar. Bu patolojiler, al- kuyu tanıyabildin mi, dört seçenekten hangi kokuy-
lerjik rinit, akut rinosinüzit, nazal polipozis, septum du? sorularının sorulması ve puanlandırılarak testin
deviasyonu, rekürren sinüzit, anatomik anomaliler sonlandırılması şeklindedir[556].
ve bölgenin tümörleri olarak sayılabilir.
Koku analiz testlerini hastanın yaşı, cinsiyeti, ko-
Allerjik riniti olan hastalarda olfaktör fonksiyon- kuya maruz kalış süresi ve kullanılan karışımlar etki-
larda bozuklukla ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. ler. Cinsiyetle ilgili olarak kadınların koku algılama ve
Hotchkiss ve arkadaşları, allerjik riniti olan hastalarda tanımada erkeklere göre daha güçlü oldukları, spe-
koku almada bozukluk olduğunu belirtmişlerdir[549]. sifik koku algılamada ise fark olmadığı saptanmıştır.
Bundan yıllar sonra Cowart ve arkadaşları allerjik ri- Kültürel ve coğrafik farklılıklar nedeniyle kullanılan
nitli hastalarda koku eşiğinin oldukça yükseldiğini ve koku içerikleri kültür ve coğrafyaya göre değiştirile-
%23 hastada koku almada belirgin kayıp olduğu- rek kullanılır.
nu saptamışlardır[550]. Apter ve arkadaşları olfaktör
Olfaktör fonksiyonların değerlendirilmesinde
fonksiyonlardaki bozulmanın allerjik rinitli hastalar-
kullanılan testlerin çoğunluğu erişkinler için düzen-
da, rinosinüziti olan hastalara göre daha hafif oldu-
lenmiştir, ancak çocukluk yaş grubunda uygulan-
ğunu bildirmişlerdir[551]. Simola ve Malmberg allerjik
mış testler de vardır. Üç yaş üzerindeki çocuklarda
ve nonallerjik rinitli hastaları karşılaştırdıklarında no-
olfaktör fonksiyonlar değerlendirilebilir. Bu testlerde
nallerjik rinitli hastalarda koku alma bozukluğunun
mümkün olduğunca az sayıda parametre olması,
daha ağır olduğunu belirtmişlerdir[552]. Haro ve ar-
resimlerle ve kelimelerle seçenek sunulması, kültü-
kadaşları, polen allerjisi olan allerjik rinitli hastalar-
rel farklılıkları ortadan kaldırabilmek için test yapılan
da ev tozu akarı allerjisi bulunanlara göre olfaktör
çocuğun ailesine de aynı testin yapılması önerilmek-
fonksiyonlarda daha fazla bozulma olduğunu göz-
tedir[557].
lemişlerdir[553].
v. Allerjik Rinitte Yaşam Kalitesinin
Olfaktör Fonksiyon Testleri
Değerlendirilmesi
Bu testleri genel olarak subjektif ve objektif test-
ler olarak ayırabiliriz.
Önemli Noktalar
Objektif testler: Elektroolfaktografi (EOG),
uyarılmış beyin potansiyelleri ölçümü ve elektroen-
sefalografi (EEG)’dir. EOG’de olfaktör epitel üzerine ✔ Allerjik rinit şiddetinin, yaşam kalitesini
yerleştirilen elektrotlarla potansiyel sumasyonu ölçü- etkileyen en önemli faktör olduğu göste-
lür. Uyarılmış beyin potansiyelleriyle online EEG ana- rilmiştir.
lizi yöntemleri santral yolların çalışmasını gösterir. ✔ Yapılan çalışmalarda allerjik rinitte yaşam
Subjektif testler: Koku eşik değer testleri, koku kalitesi bozulmasının rinit semptom skorları
algılama testleridir[554]. Eşik değer testlerinde, kişinin ve nazal hiperreaktivite skorlarıyla orta de-
etil alkol gibi belli bir kokuyu algılayabildiği en düşük recede uyumluluk gösterdiği anlaşılmıştır.
konsantrasyon bulunmaya çalışılır. Koku algılama
testlerinde, hastaya sunulan belirli kokuların isimlen-
dirilmesi istenir. UPSIT (Pensilvanya Üniversitesi koku Allerjik rinit yaşam kalitesini, öğrenme ve verim-
tanıma testi), SIT (smell identification test) ve BAST- lilik kapasitesini önemli derecede bozan bir hastalık-
24 (Barcelona Smell Test-24) bu temele dayanır[555]. tır[558]. Hastalar burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve
BAST-24 testi; hapşırık semptomları nedeniyle kendilerini oldukça
1. Testin yapıldığı odanın sakin, ses izolasyonu rahatsız hissederler. Gece uykusunu rahat uyuyama-
olan, iyi havalandırılmış, normal ısı ve nem oranında dıkları için huzursuz oldukları gibi gündüz de yorgun
olması, düşerler. Ayrıca ağız kuruluğu, konsantrasyon güçlü-
ğü ve baş ağrısı gibi ek belirtiler de yaşarlar. Mendil
2. Test yapılacağı gün hastanın ve testi yapanın
taşıma zorunluluğu, burun sümkürme ihtiyacı gibi
parfüm, krem, losyon sürmemesi,

62
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

problemler de bu hastaların hayatını zorlaştıran fak- fazladır[382]. Bir çalışmada perennial allerjik rinitlilerin
törlerdir. Günlük aktivitelerinin kısıtlanması hastala- %68’i, intermittan allerjik rinitlilerin %48’i hastalı-
rı sinirli ve huzursuz yapar. Allerjik rinit şiddetinin, ğın uykularını etkilediğini bildirmişlerdir[563].
yaşam kalitesini etkileyen en önemli faktör olduğu
gösterilmiştir[559]. Öğrenme ve Sosyal Yaşam

Rinitte yaşam kalitesi ya jenerik ya da spesifik öl- Semptomları yeteri kadar kontrol altında olma-
çekler kullanılarak değerlendirilebilmektedir. Jenerik yan allerjik rinitli olgular bu semptomların direkt et-
ölçekler (sıklıkla SF-36) kullanılarak yapılan çalışma- kisi veya uyku kalite ve süresinin bozulması ve buna
larda allerjik rinitte yaşam kalitesi bozulmasının rinit bağlı gündüz yorgunluğu sebebiyle öğrenme güç-
semptom skorları ve nazal hiperreaktivite skorlarıyla lüğü çekerler[564]. Birçok hastanın ev ve aile yaşamı
orta derecede uyumluluk gösterdiği anlaşılmıştır[1]. allerjik rinitten etkilenir. Allerjen karşılaşmasından
Ancak allerjik rinite özgü yaşam kalitesi ölçeklerinin çekinme nedeniyle allerjik rinitli hasta ailesiyle birlik-
hastaların hastalıkla ilgili problemlerini daha doğru te tüm aktivitelere katılmakta zorluk yaşayabilir[565].
bir şekilde yansıttığı kabul edilmektedir[1,560]. Rino- Benzer şekilde çocuklar öğrenme kapasitelerindeki
konjunktivit yaşam kalitesi anketi (RQLQ) ve rinit ya- azalma veya arkadaşlarıyla oyunlara katılamama gibi
şam kalitesi anketi bu amaçla sık olarak kullanılmış zorluklar nedeniyle sıkıntı yaşarlar. Bir çalışmada al-
olan spesifik anketlerdir ve sonuncu anketin hem lerjik rinitin sosyal hayat üzerindeki etkisine en çok
yetişkin hem de çocuk versiyonu Türkçe’ye çevrilmiş katkıda bulunan faktörler sırasıyla utanma (%70),
ve geçerliliği kanıtlanmıştır[408,409]. Orta-ağır inter- engellenme (%72) ve mendil taşıma mecburiyeti,
mittan veya persistan allerjik rinitli olgularda RQLQ burun ve göz silme veya sümkürme zorunluluğu gibi
anketi sonuçlarının hafif olgulara kıyasla belirgin çeşitli günlük problemler (%98) olarak sıralanmış-
şekilde daha bozuk olduğu saptanmıştır[1]. Allerjik tır[566].
rinitli hastalarda H1 antihistaminler, nazal kortikos-
Verimlilik ve Sosyoekonomik Etkilenme
teroidler, antihistaminlerle nazal kortikosteroidlerin
Allerjik rinitin sağlık harcamaları yoluyla doğru-
kombinasyonları, lökotrien reseptör antagonistleri
dan ve iş gücü kaybı nedeniyle dolaylı sosyoekono-
ve immünoterapi ile tedavinin RQLQ üzerine etki-
mik etkileri vardır[567]. Olguların yarısında mesleki
leri çok sayıda klinik çalışmayla araştırılmıştır[1]. Bu
verimliliğin düştüğü veya iş gücü kaybı yaşandığı
çalışmalarda söz konusu tedavilerin RQLQ üzerine
saptanmıştır. Mesleki etkilenme mevsimsel rinitte
etkileri alışılagelen tedavi etkinliğini belirleme skorla-
%60, perennial rinitte %40 civarındadır[568]. Sadece
rıyla uyumlu olarak saptanmıştır[1]. Allerjik rinitin ço-
hastalığın kendisi değil, kullanılan ilaçlar da verimli-
cuklardaki etkisini ölçmek amacıyla pediatrik allerjik
liği etkileyebilir. ABD’de allerjik rinitin yılda 3.5 mil-
hastalık yaşam kalitesi ölçeği de geliştirilmiş ve bu öl-
yon iş günü kaybı ve 2 milyon okul günü kaybına yol
çek sonuçlarındaki bozukluğun allejen maruziyeti ve
açtığı hesaplanmıştır[569]. Allerjik rinitin sıklıkla diğer
hava yolu inflamasyonuyla doğrudan ilişkili olduğu
solunum yolu hastalıklarıyla birlikte olması sosyoe-
gösterilmiştir[1]. Astım ve rinit birlikteliğinin hastanın
konomik etkisini de arttırır.
yaşam kalitesi üzerine olan etkisini ölçmek üzere de
“RHINASTHMA” isimli bir ölçek geliştirilmiştir[561]. Allerjik rinit en sık astım ile birarada görülmekte
ve son yıllarda rinitin astım üzerine olan etkileri üze-
Uyku Bozukluğu rinde önemle durulmaktadır. Epidemiyolojik ve klinik
Allerjik rinitin uyku bozukluklarına yol açabildiği çalışmalar rinitin tedavi edilmesiyle astım semptom-
gösterilmiştir. Zor soluk alıp vermeye bağlı uyku bo- larında gerileme olduğunu göstermektedir. Hem
zukluklarının sosyal yaşam, iş becerileri ve öğrenme allerjik rinit hem de astım tek başlarına yaşam kali-
gibi fonksiyonları etkilediği, tedavi sonucu uyku ka- tesini ayrı ayrı bozmakla birlikte allerjik rinitte bozul-
litesinin düzeldiği ve uyku bozukluklarına bağlı kısıt- manın daha çok günlük aktiviteler, duygudurum ve
lanmaların ortadan kalktığı görülmüştür[562]. davranış gibi sosyal ve mental alt başlıklarda olduğu,
Burun tıkanıklığı ve burun akıntısı uykuyu en çok astımda ise daha çok fiziksel aktivitelerin etkilendi-
etkileyen belirtilerdir; burun tıkanıklığı apne, hipop- ği dikkati çekmektedir[570]. Astım ile rinitin birlikte
ne ve horlamaya yol açabilir. Allerjik rinitli olgularda bulunduğu hastalarda yaşam kalitesi bozukluğunun
obstrüktif apnenin daha sık ve daha uzun süreli ol- astımın tek başına bulunduğu olgulardan farklı ol-
duğu gösterilmiştir. Apne ve hipopne burun tıkanık- madığı gösterilmiştir[571].
lığı olan kimselerde olmayanlara göre 1.8 kat daha

63
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 17. Rinit tipleri


I. Allerjik rinit

16 Allerjik Rinitin Ayırıcı Tanısı II. Nonallerjik rinit


a. Vazomotor/idiyopatik rinit
1. İrritanlarla tetiklenen (örn. klor)
2. Soğuk havayla tetiklenen
3. Egzersizle tetiklenen (örn. koşma)
4. Saptanamayan ve tanımlanamayan
Önemli Noktalar tetikleyiciler
b. Tat duyusu ile ilgili rinit
✔ Kronik rinitler, hem yaşam kalitesini boz- c. İnfeksiyöz rinit
ması hem de komorbid durumları alevlen- d. NARES
dirmesi nedeniyle direkt ve indirekt mali- III. Mesleksel rinit
yeti yüksek bir hastalık grubudur.
a. Protein veya bazı kimyasal etkenlere bağlı IgE
✔ Kronik rinitin en sık formu allerjik rinittir. aracılı (hayvan proteinleri, lateks, buğday)
b. Çeşitli kimyasal madde inhalasyonu ile IgE dışı
ancak bilinmeyen immün mekanizmaların yol
açtığı
Rinit, hastanın hekime başvurmasına neden olan c. İrritanlarla alevlenen
başlıca yakınmalardan birisidir. Allerjik rinit, kronik
IV. Diğer rinit sendromları
rinitin en sık rastlanan formudur ve rastlanma sıklı-
a. Hormonal değişikliklerin uyardığı
ğı toplumdan topluma farklılık göstermekle birlikte,
1. Gebelik, menstrüasyon, postmenopozal
yaklaşık %10-25 arasında değişir. Allerjik riniti olan
2. Akromegali
hastaların %30-50’sinde nonallerjik tetikleyicilerin
de etkisi vardır ve allerjik ile nonallerjik rinit birlikte 3. Hipotiroidi

bulunur[1,572]. Kronik rinitler, hem yaşam kalitesini b. İlaçların uyardığı


bozması hem de komorbid durumları alevlendirmesi 1. Rinitis medikamentoza
nedeniyle direkt ve indirekt maliyeti yüksek bir has- 2. Doğum kontrol hapları
talık grubudur[230]. Okula ve iş yerine devam edilen 3. Antihipertansifler ve diğer kardiyovasküler
günlerin kaybı, iş yerindeki verimliliğin ve okuldaki ilaçlar
başarının azalması gibi etkileri olur[2]. 4. Asetilsalisilik asit/NSAİİ

Rinit, burun akıntısı, burunda tıkanıklık, kaşıntı 5. Antipsikotikler

veya hapşırık ile karakterize bir klinik durumdur. En sık 6. Diğer ilaçlar
rastlanan kronik rinit tipi allerjik rinit olmakla birlikte c. Atrofik rinit
birçok nonallerjik rinit tipi de vardır[56,106] (Tablo 17). d. İnflamatuvar-immünolojik hastalıklarla birlikte
olan rinit
Rinit Tipleri 1. Granülomatöz infeksiyonlar
Allerjik rinit: Atopik bireylerde inhale edilen 2. Wegener granülomatozu
allerjenik partiküller allerjen spesifik IgE yapımına 3. Sarkoidoz
neden olur. Aynı allerjen daha sonra yeniden inha- 4. Churg-Strauss sendromu
le edildiğinde mast hücrelerin yüzeyinde bulunan 5. Midline granüloma
IgE molekülüne bağlanır. Bu bağlanma, IgE aracılı- 6. Relapsing polikondritis
ğıyla mast hücrelerinin uyarılmasına, daha önceden 7. Amiloidoz
sentez edilmiş olan histaminin degranülasyonuna NARES: Eozinofili ile seyreden nonallerjik rinit sendromu; NSAİİ:
ve sisteinil lökotrienler ile PGD2’nin sentezine yol Nonsteroid antiinflamatuvar ilaç.
açar[1,56]. Bu mediyatörler dakikalar içinde akut mu-
kozal ödem, mukus sekresyonunda artış, vasküler olmak üzere diğer inflamatuvar hücre göçü gerçek-
geçirgenlik artışıyla vasküler sızma ve duyusal sinir- leşir. Geç faz sırasındaki belirtiler, erken reaksiyon
lerin uyarılmasına neden olur. Bu uyarılmadan saat- belirtileriyle benzer olabilir ancak burun tıkanıklığı
ler sonra geç faz yanıt olarak IL-5 gibi sitokinler ve daha baskındır.
kemotaktik faktörlerin salınmasıyla eozinofiller başta

64
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Temelinde saptanabilen allerjik mekanizmalar forasyona neden olabilir. Ağız yoluyla alınan asetil-
yer alır. Herhangi bir yaşta başlayabilir. Fakat tipik salisilik asit ve diğer NSAİİ’ler doğum kontrol hapları
olarak başlangıç yaşı 9-11’dir. Polenler, hayvan tüy- ve antihipertansifler (özellikle beta-blokerler ve ACE
leri, funguslar ve ev tozu akarları IgE yapımına ve inhibitörleri, aynı zamanda prostat hipertrofisinde de
allerjiye en sık yol açan allerjenlerdir. kullanılan alfa-adrenerjik antagonistler) ilaca bağlı ri-
Nonallerjik rinit: Patogenezi henüz açıklana- nitten sorumlu olabilir.
mamış olan heterojen bir grup hastalığı içermekte- 5. Hormonal rinit: Oral kontraseptifler, konju-
dir. Ancak bir grubunda bazen inflamasyon bulgular ge östrojenler, progesteronlar, tiroid hastalıkları, ak-
olabilir. romegali, puberte, menstrüasyon, emzirme, gebelik
Nonallerjik rinit sendromları: ve menopoz gibi hormonal değişikliklere neden olan
etkenler kronik rinite yol açabilir. Gebelik sırasında
1. Persistan nonallerjik rinit (PNAR): İdiyopa-
hormonların uyardığı vazodilatasyon ve artmış kan
tik rinit, vazomotor rinit olarak da adlandırılır. Allerji
akımı, burunda vasküler göllenmeyi arttırarak özel-
veya infeksiyonlara bağlı olmaksızın gelişen kronik
likle burun tıkanıklığına neden olur. Doğumu taki-
burun akıntısı ve/veya burun tıkanıklığı ile karakteri-
ben iki hafta içinde gerilemesi beklenir.
zedir. Isı veya nem değişiklikleri, sigara dumanı, her
türlü koku, alkol, egzersiz ve emosyonel faktörler 6. Atrofik rinit: Hem primer hem de sekonder
gibi nonallerjik çevresel faktörlere yanıt olarak semp- olarak tanımlanmıştır. Primer form genellikle geliş-
tomlar uyarılabilir. mekte olan ülkelerde, sıcak iklim şartlarında yaşayan
orta ve ileri yaşlı erişkinlerde sıklıkla sinüzitle birlikte
2. Eozinofili ile seyreden nonallerjik rinit
görülür. Nazal mukozanın ilerleyici atrofisi, kemik
sendromu (NARES): Allerjenlere karşı saptana-
dokusu ve türbinatların rezorpsiyonu altta yatan ne-
bilen bir duyarlılık olmaksızın, yıl boyu süren nazal
denin infeksiyon olduğunu düşündürür. Genel kabul
semptomlarla karakterizedir. Tipik olarak burun tı-
edilen görüş, yaşla ilişkili mukozal atrofinin sekonder
kanıklığıyla birlikte hapşırık, burun akıntısı, burun
bakteriyel infeksiyonlarla komplike olmasıdır. Burun
kaşıntısı ve sıklıkla koku alamama yakınmaları vardır.
mukozasının aşırı kuruluğu, kurutların oluşması ve
Allerjenlere karşı duyarlılık olmamasına rağmen bu-
kötü koku başlıca şikayetlerdir. Nazal mukozal doku
run sürüntüsünde eozinofili vardır. PNAR’dan farkı
kaybı, nazal direnci azaltarak paradoksal olarak has-
da nazal sekresyonlardaki bu eozinofilinin varlığıdır.
tanın ciddi burun tıkanıklığı duymasına neden olur.
Genellikle orta yaşlı erişkinlerde rastlanır. NARES’in
Sekonder atrofik rinit, travma, nazal kaviteye aşırı
nazal polipozis ve asetilsalisilik asit duyarlılığının er-
cerrahi girişim, irradyasyon ve diğer primer sinüs ya
ken evresi olduğuna dair bazı veriler vardır.
da nazal hastalıklara eşlik eder.
3. Tat duyusu ile ilişkili rinit: Gıda alımından
7. Mesleksel rinit: Semptomlar tipik olarak iş
hemen sonra oluşan burun akıntısı söz konusudur.
yerinde maruz kalma sonrası ortaya çıkar, iş yerinden
Kolinerjik özelliktedir. Sıklıkla, sıcak veya baharatlı
uzaklaşılırsa geriler. Bu durum IgE aracılı mekaniz-
gıdaların yenmesinden sonra olur. Alkol içilmesini
malarla tetiklenebileceği gibi, IgE aracılığı olmayan
takiben, etanolün vazodilatasyon yapıcı farmakolo-
immünolojik mekanizmalar veya irritasyonla da geli-
jik etkisine bağlı olarak bireyler burun tıkanıklığından
şebilir. Daha önceden kronik riniti olan hastalarda iş
yakınabilirler. Diğer organ sistemlerine ait semptom-
yeri özelliklerine göre semptomlar daha da kötüleşe-
lar olmaksızın sadece rinit semptomlarına yol açan
bilir. Mesleksel rinit sıklıkla mesleksel astımla birlikte
IgE aracılı gıda allerjisi oldukça seyrek görülür.
bulunabilir.
4. İlaçların uyardığı rinit: Hem topikal hem
de ağız yoluyla alınan ilaçlar rinite neden olabilir. Ayırıcı Tanıda Göz Önüne Alınması Gereken
Üç ile beş günden daha uzun süre kullanılan topi- Diğer Durumlar
kal vazokonstriktörler, kesilmelerini takiben rebound İnfeksiyöz rinosinüzit: Hem akut viral üst so-
olarak burun yakınmalarını arttırabilirler. Bu duruma lunum yolu infeksiyonları hem de akut ve kronik
siliyer epitel hücrelerin kaybı da eşlik ediyorsa rinitis bakteriyel sinüzitler rinit semptomlarıyla gelebilir. Bu
medikamentoza olarak adlandırılır. Metamfetamin, hastalarda ek olarak ateş, halsizlik ve kas ağrıları gibi
kokain gibi maddelerin burun içine tekrarlayan kul- konstitüsyonel semptomların olması, burun kaşıntı-
lanımları, rebound konjesyon, erozyon ve septal per-

65
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

sının olmaması ve tablonun 7-10 gün içinde gerile- spontan olarak da gelişebilir. Nazal sekresyonlarda
mesi akut infeksiyonu düşündürür. Bakteriyel sinü- bulunmayan beta-2 transferrin protein tayini, gelen
zitte, yüz ve baş ağrısı, basınç hissi, pürülan burun sıvının BOS olduğunu göstermesi açısından spesifik
akıntısı, postnazal akıntı ve sürekli burun tıkanıklığı bir göstergedir.
bulunabilir. Sadece öyküye dayanılarak rinit ve sinü- Larengofarengeal/farengonazal reflü: Gast-
zit ayırıcı tanısını yapmak güçtür. roözefageal reflü üst özefagusu etkilerken, larenks
Septal deviasyon: Tek veya iki taraflı burun ve/veya farengeal alan sıklıkla larengofarengeal reflü
tıkanıklığı, postnazal akıntı yakınmaları olur. Nazal olarak tanımlanır. Larengofarengeal reflüsü olan be-
kavite muayenesi, fiberoptik rinofaringoskopi ve bil- beklerde nefeste tıkanıklıklar, apneik ataklar ve tek-
gisayarlı tomografi tanı konulmasına yardımcı olur. rarlayıcı pnömoniler görülür. Mamaların aspirasyonu
Adenoid hipertrofi: Genellikle çocuklarda sekonder kimyasal/infeksiyöz rinite neden olabilir.
görülür. İki taraflı burun tıkanıklığı, gece ağız açık Siliyer disfonksiyon: Primer veya sekonder si-
uyuma ve horlama yakınmalarına neden olur. Na- liyer diskinezi, siliyaların normal işlev görmesini en-
zofarenksin ayna ile muayenesi, anterior rinofarin- gelleyerek tekrarlayan rinit ve sinüzitlere neden olur.
goskop veya bilgisayarlı tomografi incelemesiyle tanı Üst solunum yolunu etkileyen sistemik has-
konulur. talıklar: Birçoğunun tanısı için biyopsi gerekir.
Nazal polipler: Tek veya iki taraflı burun tıka- a. Wegener granülomatozu: Sistemik nek-
nıklığı, koku alamama ve burun akıntısına neden rotizan bir vaskülittir. Pürülan burun akıntısı, septal
olan benign inflamatuvar mukozal gelişimlerdir. Na- erozyonlar ve perforasyon olabilir.
zal polipozise eşlik eden asetilsalisilik asit duyarlılığı
b. Sjögren sendromu: Dış salgı bezlerinde ha-
ve astım varsa, bu klinik tablo asetilsalisilik asit ile
sara yol açan bu otoimmün hastalık burun tıkanıklı-
alevlenen solunum yolu hastalığı olarak tanımlan-
ğı, kuruluk ve burunda kurutlara neden olabilir.
maktadır.
c. Sarkoidoz: Sistemik granülom oluşumlarıyla
Konka bülloza: Sık rastlanan anatomik bir bo-
karakterizedir. Nazal granülomlar burun tıkanıklığı
zukluktur. Orta turbinatın hava ile dolması burun tı-
yapabilir.
kanıklığına neden olabilir.
d. Churg-Strauss sendromu: Allerjik granü-
Nazal tümörler: Burun boşluğuna ait tümörler
lomatöz anjiitis olarak da bilinir. Kronik rinosinüzit,
benign veya malign olabilir ve sıklıkla tıkanıklıkla be-
astım ve periferik kanda eozinofili ile karakterize
lirti verir. Jüvenil anjiyofibromalar genellikle adölesan
otoimmün bir vaskülittir.
çağdaki erkeklerde görülür ve epistaksis ile belirti
verir. Nazal karsinomlar tek taraflı burun kanaması e. Relapsing polikondritis: Kartilajlarda hasar-
ve ağrı yakınmasıyla gelen yaşlılarda düşünülmelidir. lanmayla karakterize bir hastalıktır. Burun tıkanıklığı,
kurut oluşumu ve burun akıntısıyla belirti verir. Tek-
Burun içi yabancı cisimler: Küçük çocuklarda
rarlayan ataklar burunda deformiteye neden olabilir.
yabancı bir cismin, örneğin oyuncak parçasının bu-
run içine konması, tek taraflı burun tıkanıklığı, kötü f. Amiloidoz: Üst hava yollarında amiloid biri-
koku, pürülan burun akıntısı ve hatta sinüzite neden kimi burunda konjesyon veya tam tıkanıklığa neden
olabilir. olabilir.

Beyin omurilik sıvısı (BOS)’na bağlı burun g. Midline granüloma: T hücre lenfomasıdır.
akıntısı: İnatçı, açık renkli burun akıntısının varlığı Nazal konjesyon ve tıkanıklık gibi rinit semptomları-
BOS kaçağını düşündürmelidir. Genellikle travma na neden olur.
veya cerrahi bir girişimi takiben ortaya çıkarsa bazen

66
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Pratisyen ve Aile Hekimi


Çocuk ve erişkinlerde allerjik rinit tanısı koyar
Allerjik Rinitte Diğer
17 Uzmanlık Dallarının Yeri
ve tedavisini yapabilir. Ancak standart tedaviye ya-
nıt vermeyen veya allerjik değerlendirme gereken
hastaları kulak burun boğaz veya allerji uzmanına
gönderir. Spesifik immünoterapi başlanmış hastanın,
idame tedavisini yürütebilir.

Önemli Noktalar Göğüs ve İç Hastalıkları Uzmanı


Erişkin hastalara allerjik rinit tanısı koyar ve te-
davisini yapabilir. Ancak standart tedaviye yanıt ver-
✔ Allerjik rinit, allerji hastalıkları uzmanları
meyen veya allerjik değerlendirme gereken hastaları
dışındaki branşlar açısından anamnezle
teşhis edilebilen bir hastalıktır. kulak burun boğaz veya allerji uzmanına gönderir.
Spesifik immünoterapi gereken durumlarda hastayı
✔ Sadece allerji hastalıkları uzmanı tarafın- allerji hastalıkları uzmanına göndermelidir. Spesifik
dan yapılması gereken deri ve/veya spesi-
immünoterapi başlanmış hastanın, idame tedavisini
fik allerji testleri aslında korunma ve teda-
yürütebilir.
vi bazlıdır.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı
Çocuk hastalara allerjik rinit tanısı koyar ve te-
Allerjik rinit, allerji hastalıkları uzmanları dışında- davisini yapabilir. Ancak standart tedaviye yanıt ver-
ki branşlar açısından anamnez ile teşhis edilebilen meyen veya allerjik değerlendirme gereken hastaları
bir hastalıktır. Ülkemizde mevsimsel rinokonjunkti- kulak burun boğaz veya allerji uzmanına gönderir.
vitin ana nedeni polen allerjisi olduğundan spesifik Spesifik immünoterapi gereken durumlarda hastayı
immünoterapi düşünülmediği sürece, mevsimsel ri- allerji hastalıkları uzmanına göndermelidir. Spesifik
nokonjunktivitli hastalara allerji testleri uygulanması immünoterapi başlanmış hastanın, idame tedavisini
gereksizdir. Ancak polen dışı duyarlılıklarla ilişkilen- yürütebilir.
dirilebilecek mevsim dışı yakınmaların olduğu ve yıl
Göz Hastalıkları Uzmanı
boyu süren persistan rinitli hastalar gibi anamnezin
yetersiz kaldığı durumlarda allerjik değerlendirme Allerjik rinit/rinokonjunktivit tanısı koyabilir ve
gerekebilir. tedavi başlayabilir. Ayırıcı tanı açısından ve standart
tedaviye yanıt sorunu olduğunda, kulak burun bo-
Sadece allerji hastalıkları uzmanınca yapılması
ğaz ve allerji uzmanı (çocuk ya da erişkin) muayenesi
gereken deri ve/veya spesifik allerji testleri aslında
istemelidir, allerjik değerlendirme yapamaz.
korunma ve tedavi bazlıdır.
Dermatoloji Uzmanı
Kulak Burun Boğaz Uzmanı
Allerji uzmanı olmadığı sürece, allerjik rinit tanı
Çocuk ve erişkinlerde allerjik rinit tanısı koyar,
ve tedavisi ve allerjik değerlendirme yapamaz. Allerji
ancak allerjik değerlendirme yapamaz. Rinit tedavisi
yandal uzmanı olduğunda, allerji uzmanının hakları-
yapabilir. Spesifik immünoterapi gereken durumlar-
na sahip olur.
da hastayı allerji hastalıkları uzmanına göndermeli-
dir. Spesifik immünoterapi başlanmış hastanın, ida-
me tedavisini yürütebilir.
Kulak burun boğaz dışı uzmanlık branşları; aller-
jik rinit teşhisi koydukları hastanın, ayırıcı tanısı açı-
sından ve standart tedaviye yanıt sorunu olduğunda,
kulak burun boğaz ve allerji uzmanı (çocuk ya da
erişkin) muayenesi istemelidir.

67
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik rinitte tanı konulduktan sonra hangi has-


tanın hangi branştan hekim tarafından izleneceğinin
de planlanması gerekir[573]. Bu konuda belirleyici
18 Allerjik Rinitte Sevk Zinciri olan hastalığın şiddeti, eşlik eden başka allerjik has-
talıkların ve yapısal bozuklukların varlığı ve hastanın
uygulanan tedaviye verdiği yanıttır (Şekil 3).
Allerjik rinit tanısı klinik olarak konulmuşsa uy-
gun bir zamanda hastaya deri prik testlerinin ya-
Önemli Noktalar pılması ve duyarlı olunan allerjenlerin saptanması
gerekir. Bu, hem korunma ve ilaç başlanma zama-
nının saptanması, hem de immünoterapi kararı için
✔ Hastalarda allerjik rinite eşlik eden diğer
gereklidir.
allerjik hastalıkların varlığı birkaç branştan
doktorun birlikte takibini gerektirir. Hastalarda allerjik rinite eşlik eden diğer allerjik
hastalıkların varlığı birkaç branştan hekimin birlikte
✔ Allerjik rinit tanısı konulan olgularda mut-
takibini gerektirir[573]. Allerjik rinit olgularının yak-
laka astım semptomlarının da sorgulan-
laşık olarak %10-40’ında aynı zamanda astım da
ması gerekir.
vardır. Özellikle orta/ağır formdaki allerjik rinit olgu-
larında astım olasılığı çok daha fazladır. Bu nedenle

Aşağıdaki semptomlardan en az ikisi


çoğu gün bir saatten fazla varsa: • Duyarlı olunan allerjen bilinmiyorsa
• Burun akıntısı • Allerjik rinit orta/ağır şiddette ise
• Paroksismal hapşırık • Astım veya tekrarlayan rinosinüzit varsa
• Burunda tıkanıklık • İmmünoterapi gerekiyorsa
• Burunda kaşıntı
• ve/veya konjunktivit

Çocuk ya da erişkin allerji


uzmanına sevk et

Semptomlar uyumlu
Allerjik rinit • Burunda tek taraflı tutulum
değilse veya yanda
• Tek başına burun tıkanıklığı
tanımlanan durumlarda
• Burundan mukopürülan akıntı
• Sürekli geniz akıntısı
• Burunda ağrı
Klinik olarak sınıfla ve tedaviye başla • Tekrarlayan burun kanamaları
• Koku alamama

Kulak burun boğaz uzmanına sevk et

• Gözlerde tek taraflı tutulum


• Kaşıntı olmadan yanma
• Gözlerde kuruluk ve fotofobi varsa
• İlk aşama göz damlalarına yanıt yoksa

Göz hastalıkları uzmanına sevk et

Şekil 3. Allerjik rinitli hastada sevk zinciri.

68
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

allerjik rinit tanısı konulan olgularda mutlaka astım Allerjik rinit için mutad olmayan belirtiler [bulgu-
semptomlarının da sorgulanması gerekir. Astım ve ların tek taraflı olması, yalnızca burun tıkanıklığının,
allerjik rinit tedavilerinin birlikte yapılması, her iki burunda mukopürülan akıntının, sürekli geniz akıntı-
hastalığın da kontrolünü kolaylaştırırken hastaların sının olması (postnazal drip), burunda ağrı, tekrarla-
ilaç yükünü de azaltmaktadır. Bu grup hastaların yan burun kanamaları olması ve koku alamama du-
mutlaka astım tanı ve tedavisi konusunda deneyimli rumu] varsa bu hastaların mutlaka bir kulak burun
uzman hekimler tarafından (allerji ve göğüs hastalık- boğaz uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir.
ları uzmanları gibi) izlenmesi gerekir[1,230]. Allerjik rinit olgularında sıklıkla eşlik eden hasta-
Tedavi rehberlerinde önerilen tedavilere rağmen lıklardan biri de allerjik konjunktivittir. Ancak allerjik
hastalarda semptomlar kontrol altına alınamıyorsa, konjunktivit ile uyumlu olmayan gözlerde tek taraflı
sorumlu allerjenler saptanmamış ve bunlara yönelik tutulum, kaşıntı olmadan yanma, gözlerde kuruluk
çevresel önlemler alınmamışsa, hastada ek olarak ve fotofobi varlığı ve ilk aşamada verilen kortikos-
astım ve/veya tekrarlayan sinüzit varsa ve immüno- teroid içermeyen göz damlalarına yanıt alınamaması
terapi yapılması planlanıyorsa hastanın mutlaka bir durumunda hastaların mutlaka bir göz hastalıkları
çocuk ya da erişkin allerji uzmanına sevk edilmesi uzmanı tarafından görülmesi gerekir.
gerekir. Ayrıca, atopik dermatit semptomlarının da
kontrol edilmesi ve hastaların bu yönden de allerji ve
dermatoloji uzmanları tarafından izlenmesi gerekir.

69
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 18. Allerjik rinitte korunma önlemleri


Polenler

19 Tedavi 1. Polen mevsiminde açık havada uzun süre


kalınmamalıdır.
2. Evler akşam saatlerinde havalandırılmalıdır.
Ev tozu akarları
1. Evlerde nem oranı %50’nin altında olmalıdır.

i. Çevresel ve Tetikleyici Faktörlerin 2. Yerler halı ile kaplanmamalıdır.


Kontrolü 3. Nevresim takımları 60ºC ısıda yıkanmalıdır.
4. Akarisid, HEPA filtreleri ve akar geçirmeyen
yatak kılıfları sadece doktor mutlaka önermişse
Önemli Noktalar kullanılmalıdır.
Küfler

✔ Allerjik rinitli hastalarda kontrolünün sağ- 1. Evlerde nem oranı %50’nin altında olmalıdır.
lanması ve sürdürülmesi açısından primer 2. Özellikle banyo gibi küf oluşumuna uygun ortamlar
ve sekonder koruma kolay değildir. kontrol edilmelidir.
3. Evler sık sık havalandırılmalıdır.
✔ Allerjik rinit tedavisinde istenilen düzeyde-
4. Yerler halı ile kaplanmamalıdır.
ki kontrol, her hastada farmakoterapi ve
korunma yöntemlerinin birlikte uygulan- Evcil hayvanlar
masıyla başarılır. 1. Evcil hayvanlar evden uzaklaştırılmalıdır.
2. Hayvanlar evde yaşamaya devam edecekse yatak
odasına alınmamalı, sık yıkanmalıdır.

Günümüzde, atopi genleri taşıyan çocuklarda


beslenme ya da allerjenlerden korunmayla duyarlılık
gelişiminin önlenmesi (primer korunma) kolay de-
farklılığının yanı sıra, bu çalışmalara alınan hasta
ğildir. Duyarlı hale gelmiş, atopik bünye gelişmiş bir
gruplarının klinik heterojenitesi nedeniyle korun-
çocukta da rinit gibi bir allerjik hastalığın korunma
ma konusunda “meta-analizler” yapılamamaktadır.
yöntemleriyle ortaya çıkmasının engellenmesi (se-
Dünya Sağlık Örgütü tarafından belli aralıklarla dü-
konder korunma) çok zordur[1]. Bu durumda ancak
zenlenen çalıştaylar sonunda allerjik rinit ve allerjik
hastalık başlangıcı geciktirilebilir[574]. Buna rağmen,
rinitin astım üzerine etkisi (ARIA) ile ilişkili veriler
allerjik riniti klinik olarak başlamış bir hastada korun-
yayınlanmaktadır[1]. Sonuncusu 2010 yılında kanıta
ma yöntemleriyle rinit bulgularının ortaya çıkması-
dayalı verilerle düzenlenen bu rehberde korunma
nın (tetiklenmesinin) engellenmesi, hatta hastanın
yöntemlerine de yer verilmiştir[230].
ilaç gereksiniminin azaltılması mümkündür (tersiyer
koruma)[1]. Bu nedenle allerjik rinitli hastaların ko- Polenler İçin Önlemler
runma konusunda bilgilendirilmesi, hastalık kont- Doğada bulunan çayır, ot, yabani ot ve ağaç
rolünün sağlanması ve sürdürülmesi açısından çok polenleri özellikle intermittan rinitte dış ortam te-
büyük önem taşır. tikleyici etkenleri olarak yer alır. Ancak polenler bazı
Allerjik Rinit-Çevresel Korunma bölgelerde persistan rinitte de tetikleyici etken olabi-
lir[1]. Aynı hastada birden fazla polen grubuna karşı
Allerjik hastalıklar klinik olarak başladıktan sonra,
duyarlılık birarada bulunabilir. Allerjik rinitli hastalar-
öncelikle farmakolojik tedaviyle kontrol altına alınır.
daki polen duyarlılığı bölgesel farklılık göstermekte-
Ancak yakınmaların tamamen kontrol altına alına-
dir. Ülkemizde, polenlerin atmosferde aylara göre
bilmesi için genellikle bu yeterli olmaz. Çevredeki
yükselme oranlarını gösteren ayrıntılı polen haritaları
hastalık bulgularını tetikleyecek etkenlerden de uzak
henüz oluşturulmaya başlanmıştır. Polen salınımının
durmak gerekir. İstenilen düzeydeki kontrol, hemen
yoğunluğu ve süresi yıldan yıla değişse de, polen du-
hemen her hastada farmakoterapi ve korunma yön-
yarlı allerjik rinitli hastalarda, her yıl hemen hemen
temlerinin birlikte uygulanmasıyla başarılır (Tablo 18).
aynı mevsimde klinik bulgular ortaya çıkar. Bu mev-
Allerjik rinitli hastalarda çevre korunma ön- simlerde dış ortamlarda az vakit geçirmek, pikniğe
lemlerine yönelik yapılan çalışmaların metodolojik gitmemek, evleri polen düzeylerinin daha düşük

70
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

olduğu akşam saatlerinde havalandırmak, öncesin- Duyarlılık akar allerjilerinde olduğu gibi bölgesel
de tüm pencereleri kapalı tutmak ve her akşam duş farklar gösterir. Nem oranı yüksek, deniz kenarı yer-
yapılmasını önermek gereklidir. leşimlerde iç bölgelerden daha yüksek duyarlılık sap-
tanmaktadır. Evlerde halılar, kilimler ve yataklarda bu
Ev Tozu Akarları İçin Önlemler allerjen bol miktarda bulunur. Ayrıca çevresine, arka-
Persistan allerjik rinitte en sık karşımıza çıkan iç sına ulaşımı zor olan eşyalar ve mobilyalar da önemli
ortam tetikleyici etkenleri akarlardır. Ev, kreş, okul, allerjen kaynaklarıdır. Bu nedenle evlerde düzenli te-
cami gibi kapalı alanlarda bulunur. Akarlarla tema- mizlik yapılması, gerektiğinde insektisit kullanılması
sı önlemek için bazı teknikler geliştirilmiştir. Bunlar; allerjen miktarında azalmaya yol açar[577].
fiziksel (ısıtma, havalandırma, dondurma, yıkama,
bariyer yöntemleri, hava filtrasyonu ve vakumlama) Ev Hayvanları İçin Korunma Önlemleri
ya da kimyasal (akarisidler) teknikler olarak özet- Kedi, köpek ve kuş duyarlılığı olan allerjik rinitli
lenebilir[575]. Akar geçirmeyen yatak-yorgan kılıf- çocukların evlerinden bu hayvanların uzaklaştırılması
ları, akarisidler ve HEPA filtreleri kullanımının akar gerekmektedir[230]. Özellikle kediler evden uzaklaş-
miktarını azalttığı gösterilmiştir[576]. Ancak bu ön- tırılsa bile allerjenleri yıllarca ev içi ortamda kalabi-
lemlere rağmen rinit bulgularında çok az düzelme lir. Hayvan evden gönderilemiyorsa yatak odasına
olduğu, koruyucu önlem olarak sadece yatak kılıfı alınmamalı ve sık sık yıkanmalıdır. HEPA filtrelerinin
kullanmanın da hastalık kontrolünde işe yarama- yararı konusunda kesin kanıt yoktur. Ayrıca akarlara
dığı anlaşılmıştır[230,576]. Bu nedenle akara duyarlı karşı alınan önlemler bu konuda da bir miktar koru-
allerjik rinitli hastalara korunmaya yönelik kesin bir ma sağlar. Tavşan, hamster, fare ve at gibi hayvanlara
öneride bulunmak zordur. Hastalardan bazı basit karşı da duyarlılık ve hastalık gelişebildiği unutulma-
önlemlerin hepsine birden uymaları istenmelidir. Ör- malıdır[577].
neğin; iç ortam nem oranı %50’nin altına düşünce
akarlar kurur ve ölür. Bu nedenle ev içi ortamların İrritan Faktörlerden Korunma
kesinlikle nemli, rutubetli olmaması gerekmektedir. Hava kirliliği, sigara dumanı gibi özellikli olmayan
Bu anlamda özellikle evlerin en nemli yeri olan ban- bazı faktörler de özellikle semptomatik allerjik rinitli
yolara dikkat çekilmesi, buralarda gerekli izolasyon hastalarda rinit bulgularını arttırabilir.
önlemlerinin alınması gereklidir. Yatak odalarında
buhar yapılmamalı, akarların çok yoğun bulunduğu
yün malzemeler, duvardan duvara kaplı halılar kulla- ii. Farmakolojik Tedavi
nılmamalı, nevresim takımları 60°C’de yıkanmalıdır.
a. Antihistaminler
Küfler İçin Önlemler
Küfler, ev içi ve ev dışında bulunan aeroaller- Önemli Noktalar
jenlerdir. Genellikle persistan rinitte tetikleyici fak-
tör olarak rol oynarlar. Ev içi ortamların, özellikle
✔ H1 antihistaminler mevsimsel ve yıl boyu
de banyoların aşırı nemli ve rutubetli olması, evde
süren allerjik rinit tedavisinde 60 yılı aşkın
havalandırma yetersizliği küflerin çoğalmasına yol
bir süredir birinci basamak ilaçlar olarak
açar. İç ortamlarda küf miktarını azaltmak için nem kullanılmaktadır.
oranının %50’den daha düşük olmasını sağlamak
gerekmektedir[230]. Hastanın yakınmalarının küf
duyarlılığı ile ilişkili olduğu kesin olarak anlaşılmışsa
H1 antihistaminler H1 reseptörlerinin inaktif şek-
nem azaltıcı cihazlar kullanılabilir. Evlerde bulunan
liyle birleşerek (karşı agonist) histamin salınımını en-
saksı bitkilerinin de küf kaynağı olabileceği unutul-
geller. Bu yüzden en iyi sonuç allerjene maruz kalın-
mamalıdır. Allerjik rinitte dış ortam küflerine karşı
madan, histamin salınmadan önce profilaktik olarak
alınacak önlemlerle ilgili kanıta dayalı bir veri henüz
düzenli kullanıldığında alınır[1]. Oral antihistaminler
elimizde yoktur.
histaminin neden olduğu burun, damak, boğaz, göz
Hamam Böcekleri İçin Önlemler kaşıntısı, akıntısı, hapşırık üzerine oldukça etkilidir;
ancak burun tıkanıklığı üzerine olan etkileri gluko-
Özellikle astım ataklarını tetikledikleri bilinen bu
kortikosteroidler veya nazal dekonjestanlar kadar
aeroallerjenler persistan rinitte de önemli rol oynar.
güçlü değildir[396].

71
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Klorfeniramin, difenhidramin, hidroksizin gibi Nazal kortikosteroidler: Nazal kortikostero-


birinci kuşak antihistaminler allerjik semptomları idler halen hem allerjik hem de nonallerjik rinit te-
kontrol etmede oldukça etkin olmalarına karşın se- davisinde kullanılan en güçlü ilaçlardır. Nazal korti-
dasyon, dalgınlık, psikomotor performansta azalma kosteroidler hapşırık, kaşıntı, akıntı ve tıkanıklık gibi
gibi santral sinir sistemi etkileri, ağız kuruluğu, idrar burun belirtilerini etkin biçimde azaltır. Başlangıçta
retansiyonu, kabızlık gibi antikolinerjik yan etkile- ikinci basamak tedavi seçeneği olarak önerilen na-
ri olduğundan tercih edilmez. Loratadin, setirizin, zal kortikosteroidler günümüzde, özellikle persistan
feksofenadin, desloratadin, levosetirizin, rupatadin, veya ağır belirtiler gösteren allerjik rinitli hastaların
ebastin daha sonra geliştirilmiş ikinci kuşak anti- çoğunda ilk seçenek olarak kullanılmaktadır[54].
histaminlerdir[230]. Yan etkileri, özellikle de sedatif Nazal kortikosteroidlerin allerjik rinit tedavisinde
etkileri oldukça az olduğundan allerjik rinit teda- kullanılmasının mantığı, reseptör bölgesinde yüksek
visinde birinci kuşak antihistaminler yerine tercih oranda ilaç yoğunluğu oluşturabilmesi ve sistemik
edilir. İkinci kuşak oral antihistaminlerin etkisi 1-2 yan etki riskinin en düşük düzeyde olmasıdır.
saat içinde başlar. Birinci kuşak antihistaminlerin
Burun içine uygulanan bir ilaç doğrudan lokal
hepsi, ikinci kuşaktan olanların bazıları karaciğerde
emilim veya oral alınan ilacın gastrointestinal emilimi
hepatik sitokrom P-450 sistemiyle metabolize olur.
yoluyla sistemik dolaşıma geçebilir. Buruna uygula-
Makrolid antibiyotikler veya ketokonazol gibi he-
nan ilaçların büyük kısmı hızla temizlenerek boğaza
patik sitokrom P-450 sistemini inhibe eden ilaçlarla
iner ve yutularak gastrointestinal sistemden de emi-
birlikte kullanıldıklarında kanda metabolize olmayan
lir. Bu durumda, emilen ilacın karaciğerden ilk geçiş
kısımlarının artarak yüksek toksik dozlara ulaşma
metabolizmasıyla inaktive edilmesi, sistemik etkinin
riski olduğundan doz ayarlaması yapılması gerekir.
azaltılması için önemlidir. Flunisolid, beklometazon
Ülkemizde bulunan oral antihistaminler Tablo 19’da
dipropionat ve budesonid gibi eski bileşiklerde sis-
verilmiştir[578,579].
temik emilim oranları daha yüksektir. Bu bileşiklerin
İntranazal antihistaminler çocuklarda mevsimsel 1/3-1/2 kadarı sistemik dolaşıma geçebilir. Budeso-
allerjik rinitte kullanılabilir. Nazal tıkanıklık üzerine nid için sistemik dolaşıma geçiş daha çok lokal emi-
etkisi oral antihistaminlere göre daha belirgin ola- lim iledir. Daha yeni bileşiklerden flutikazon propio-
bilir; ancak acı tadı olması, çocuklar tarafından int- nat ve mometazon furoat hızlı ve yoğun bir ilk geçiş
ranazal kullanımının tercih edilmemesi ve sistemik metabolizmasına uğratılır. Bunların sistemik emilim-
emilime bağlı sedatif etkileri dezavantajlarıdır[271]. leri ihmal edilebilir düzeylerdedir[580].
Etkileri yarım saatten az bir sürede başlar. Ülkemizde
Klinik etkiler: Genel olarak nazal kortikostero-
bulunan nazal antihistaminler Tablo 19’da verilmiştir.
idler ile belirgin klinik etkinliğe günler-haftalar bo-
yunca kullanıldığında ulaşılabilir. Ancak, daha yeni
ilaçlarla belirtilerin kontrolü 1-2 günde sağlanabilir.
b. Nazal ve Sistemik Steroidler
Mevsimsel allerjik rinitli hastalarda plaseboya göre
siklesonid ile en erken 12. saatte, mometazon furoat
Önemli Noktalar
ile 7. saatte belirgin klinik etkinlik sağlandığı bildiril-
miştir[581,582].
✔ Nazal kortikosteroidler halen hem allerjik Güncel veriler, nazal kortikosteroidler arasındaki
hem de nonallerjik rinit tedavisinde kulla- farmakodinamik ve farmakokinetik özellik farklılık-
nılan en güçlü ilaçlardır.
larına rağmen allerjik rinit belirtilerini düzeltmede
✔ Orta-ağır veya persistan allerjik rinit teda- birbirlerine üstünlüklerinin olmadığını göstermekte-
visinde birinci basamak tedavide önerilir- dir. Çok sayıda iyi düzenlenmiş kontrollü çalışmanın
ler. verilerine göre bütün nazal kortikosteroidler hem
✔ Sistemik kortikosteroidler yan etkileri ne- mevsimsel, hem de perennial allerjik rinit üzerine
deniyle allerjik rinit tedavisinde ilk basa- etkilidir[580].
mak ilaç seçeneği değildir. Ancak diğer Nazal kortikosteroidler, allerjik rinit tedavisinde
tedavilerin etkisiz olduğu durumlarda kul- tek başına kullanılabilen en etkin ilaçlardır ve birçok
lanılabilir.
çalışma grubu tarafından orta-ağır veya persistan
allerjik rinit tedavisinde birinci basamak tedavi se-
çeneği olarak önerilir[1,271]. Allerjik rinokonjunktivitli

72
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Tablo 19. Ülkemizde bulunan ikinci kuşak antihistaminler

H1 antihistamin Ticari ismi Endikasyon Günlük doz

Oral

Setirizin Allerset tablet (10 mg), şurup (5 mg/mL), damla (10 mg/mL) ≥ 12 yaş 10 mg
Cetryn tablet, şurup 6-11 yaş 5-10 mg
Cetityrol tablet 6 ay-5 yaş 5 mg
Hitrizin tablet, şurup, damla
Lergy şurup
Ressital tablet
Rynset tablet, şurup
Setiral tablet
Yenizin şurup
Zyntra tablet
Zyrtec tablet, şurup, damla

Levosetirizin Crebros tablet (5 mg) ≥ 12 yaş 5 mg


Xyzal tablet, şurup (0.5 mg/mL), damla (5 mg/mL) 6-11 yaş 2.5-5 mg
2-6 yaş 2 x 1.25 mg

Loratadin Alarin tablet (10 mg), şurup (5 mg/5 mL) ≥ 12 yaş 10 mg


Claritine tablet, şurup 6-11 yaş 5-10 mg
Lorantis tablet 2-5 yaş 5 mg
Loritine tablet, şurup

Desloratadin Aerius tablet (5 mg), şurup (2.5 mg/5 mL) ≥ 12 yaş 5 mg


Deloday tablet, şurup 6-11 yaş 2.5 mg
Doxafin tablet, şurup 1-5 yaş 1.25 mg
Lordes tablet, şurup 6-11 ay 1 mg

Feksofenadin Feksine tablet (120-180 mg) ≥ 12 yaş 120, 180 mg


Fexadyne tablet 2-11 yaş 2 x 30 mg
Fexavil tablet
Fexizin tablet
Fexofen tablet
Fexofen 6-11 pediatrik şurup (30 mg/5 mL)
Telfast tablet
Vivafeks tablet

Rupatadin Rupafin tablet (10 mg) > 12 yaş 1x1

Ebastin Kestine tablet (10 mg) > 12 yaş 1 x 1-2

İntranazal/intraoküler

Azelastin Allergodil nazal sprey, göz damlası > 6 yaş 2x1

Olopatadin Patanol göz damlası > 3 yaş 2x1

Epinastin Relestat göz damlası ≥ 12 yaş 2x1

73
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

hastalarda hem burun, hem de göz belirtilerini dü- kosteroidler özellikle burun tıkanıklığı olmak üzere
zeltir. Oral antihistaminlere göre hem toplam nazal bütün rinit belirtilerini baskılar. Genel olarak öneri
semptom skorları, hem de tıkanıklık skorları üzerine oral yoldan kullanım lehinedir. Depo preparatların
olan etkisi belirgin olarak üstündür[228]. Oral lökot- lokal enjeksiyon olarak nazal türbinlere veya po-
rien antagonistlerine göre allerjik rinit belirtilerini liplere uygulanmasından körlük gibi ciddi yan et-
daha etkin biçimde düzeltir ve sınırlı veri olmasına kileri nedeniyle kesinlikle kaçınılmalıdır. Sistemik
rağmen antihistamin-lökotrien kombinasyonlarına kortikosteroidler glokom, herpes keratiti, diabetes
eşit veya daha üstün etki sağlar[583,584]. mellitus, psikiyatrik bozukluklar, osteoporoz, ağır
Ayrıca, nazal kortikosteroidlerin burun tıkanıklığı hipertansiyon, tüberküloz ve diğer kronik infeksi-
üzerine etkisi nazal antihistaminlere göre belirgin üs- yonların varlığı halinde kontrendikedir. Ayrıca sis-
tünlük gösterir[229]. Çoğu zaman bir nazal kortikos- temik kortikosteroidler, gebelerde ve çocuklarda
teroide oral antihistamin eklenmesi, tek başına nazal kullanılmamalıdır[580].
kortikosteroid tedavisine göre ilave bir üstünlük sağ-
lamamaktadır[538]. Ancak, nazal kortikosteroidlere
nazal antihistamin eklenmesi, monoterapiye göre c. Antilökotrienler ve Kombinasyonları
belirgin üstünlük sağlamaktadır[585].
Önemli Noktalar
Nazal kortikosteroid preparatlar arasında hem
her bir dozda farklı hacimde ilaç püskürtmesi, hem
de tat, koku gibi farklar olması, klinik etkinlikleri açı- ✔ Lökotrien reseptör antagonistlerinin mev-
sından birbirleri üzerine bir fark oluşturmamasına simsel allerjik rinitte çocuk ve erişkin has-
rağmen hasta uyumu yönünden önemli olabilir. talarda kullanımı önerilirken, persistan
allerjik rinitte okul çağı öncesi çocuklar
Yan etkiler:
dışındaki yaş gruplarında kullanımı öneril-
• Lokal: Sık lokal yan etkiler kuruluk, iğnelen- memektedir.
me-yanma hissi ve kanamadır. Bu yan etkilerin sıklığı
✔ Nazal steroid tedavisine rağmen yakın-
%5-10 arasında değişir ve farklı nazal kortikostero-
maları devam eden allerjik rinitli hastalara
idler arasında değişkenlik göstermez. Septum perfo- öncelikle antihistaminlerin eklenmesi te-
rasyonu çok nadir bir yan etkidir. Çoğunlukla teda- davi maliyetini azaltmak açısından daha
vinin ilk 12 ayı içinde oluşur ve olguların çoğu genç uygun bir yaklaşımdır.
kadınlardır. Kanama ve perforasyon gibi yan etkileri
önlemenin en iyi yolu spreyin septumdan uzağa uy-
gulanmasıdır. Klinik olarak belirgin kandidiyaz ise
son derece nadirdir[580]. Sisteinil lökotrienler inflamasyonun endojen me-
• Sistemik: Potansiyel kaygılara rağmen nazal diyatörlerinden olup bronkokonstriksiyon, mukus
kortikosteroidlerin önerilen dozlardaki kullanımı hi- üretimi, mukozal ödem ve inflamasyonu, hava yolu-
potalamik-pitüiter-adrenal aks üzerine belirgin etki nun eozinofil infiltrasyonunu ve dendritik hücre ma-
göstermez[580]. Nazal kortikosteroidlerin kemik bü- türasyonunu uyararak allerjik hava yolu hastalığında
yümesi ve boy uzaması üzerine etkileri de birçok ça- önemli rol oynamaktadır. Lökotrienlerin inhibisyonu
lışmada araştırılmış, sadece bir çalışmada bir yıl nazal ilk önceleri astım tedavisi için bir seçenek olarak su-
beklometazon dipropionat kullanımının boy uzama- nulmuş, daha sonra allerjik rinit de dahil olmak üzere
sında plaseboya göre küçük ama belirgin bir azalma diğer allerjik hastalıkların tedavi stratejisi içinde yer
yaptığı gösterilmiştir[586]. Diğer nazal kortikostero- almaya başlamıştır[230,271,587-589].
idlerle yapılan çalışmalarda boy üzerine belirgin bir Allerjik rinit tedavisini konu alan rehberlere bakıl-
olumsuz etki gösterilmemiştir[586]. dığında lökotrien reseptör antagonistlerinin tedavide
Sistemik kortikosteroidler: Sistemik kortikos- tercih edilebilecek bir seçenek olduğu görülmekte-
teroidler, allerjik rinit tedavisinde hiçbir zaman ilk dir[230,588].
basamak ilaç seçeneği değildir ve ancak diğer teda- Etki mekanizması ve güvenlik: Lökotrien an-
vilerin etkisiz olduğu durumlarda kullanılabilir. Oral tagonistleri lökotrienleri başlıca iki yol üzerinden in-
(prednizolon, 20-40 mg/gün) veya intramusküler hibe eder: 5-lipooksijenaz yolağı blokajı ile lökotrien
depo (metilprednizolon, 40-80 mg/enjeksiyon) uy- sentez inhibisyonu (örn. zileuton), hedef hücreler
gulamalar için önerilen dozlar vardır. Sistemik korti-

74
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

üzerindeki sisteinil lökotrien reseptörlerinin blokajı lökotrien reseptör antagonistleri de yer almaktadır.
(örn. montelukast, pranlukast ve zafirlukast). Birçok Orta-ağır derecede semptomları olan persistan al-
ülkede montelukast dışındaki lökotrien antagonist- lerjik rinitli hastalarda topikal intranazal kortikoste-
lerinin allerjik rinit tedavisinde onaylı olmaması ve roidler birinci sırada önerilirken, H1 antihistaminler
allerjik rinit için randomize kontrollü çalışmaların ve lökotrien reseptör antagonistleri alternatif tedavi
montelukast ile olması nedeniyle bu yazıda monte- olarak sunulmuştur[1]. ARIA kılavuzunun 2010 gün-
lukasttan bahsedilecektir[587]. cellemesinde ise lökotrien reseptör antagonistlerinin
Lökotrien antagonistleri oral yoldan çok hızlı ab- mevsimsel allerjik riniti olan erişkin ve çocuklar (kanıt
sorbe edilir, plazma proteinlerine bağlanma oranla- düzeyi yüksek) ile persistan allerjik rinitli okul çağı
rı çok yüksektir. Genellikle iyi tolere edilirler ve yan öncesi çocuklarda kullanılması (kanıt düzeyi düşük)
etki profili düşük ajanlardır. Nadiren karın ağrısı, baş önerilmiş, persistan allerjik rinitli erişkinlerde kul-
ağrısı, döküntü, anjiyoödem, pulmoner eozinofili ve lanılmaması (kanıt düzeyi yüksek) vurgulanmıştır.
artralji gibi yan etkiler bildirilmiştir. Montelukastın Mevsimsel allerjik rinitli hastalarda ve persistan aller-
yarılanma ömrü 5 saat olup, önerilen doz erişkinler- jik rinitli okul çağı öncesi çocuklarda oral H1 antihis-
de günde bir kez 10 mg, 5-12 yaş arası çocuklarda taminlerin lökotrien reseptör antagonistlerine göre
5 mg, 5 yaşından küçük çocuklarda ise 4 mg’dır[587]. öncelikli seçilmesi (kanıt düzeyi orta) yine mevsimsel
allerjik rinitli hastalarda intranazal glukokortikoste-
Etkinlik: Montelukastın mevsimsel allerjik ri-
roidlerin lökotrien reseptör antagonistlerine göre
nitteki etkinliğiyle ilgili birçok randomize, kontrollü
öncelikli tercih edilmesi önerilmiştir[230].
çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda montelukastın
etkinliği plasebo, antihistaminler ve nazal steroid- Amerikan Allerji, Astım ve İmmünoloji Akademi-
lerle karşılaştırılmıştır. Montelukastın plaseboya göre sinin 2008 yılında yayınladığı rinit rehberinde lökot-
gün içi nazal semptom skorlarında, nazal konjesyon rien reseptör antagonistlerin mevsimsel ve perennial
skorlarında, rinore, kaşıntı ve hapşırmada belirgin allerjik rinitte etkin olduğu vurgulanmış, İngiliz BSA-
oranda etkin olduğu gösterilmiştir. Montelukast CI rinit rehberinde de lökotrien reseptör antagonist-
ile monoterapinin loratadin ve setirizin ile karşılaş- lerinin astımla birlikte persistan veya mevsimsel aller-
tırıldığı çalışmalarda, montelukastın nazal ve göz jik riniti olan hastaların tedavisinde yeri olabileceği
semptomlarını gidermedeki etkinliğinin ve hayat ka- belirtilmiştir[271,587]. Yakın zamanda persistan allerjik
litesine etkilerinin bu antihistaminlerle benzer oldu- rinitte montelukastın tek başına ve antihistaminlerle
ğu gösterilmiştir. Ancak çoğu çalışmada gündüz ve kombinasyonunun nazal semptomlarda iyileşmeyi
gece burun semptomlarını azaltma açısından topikal sağladığına, bu hastaların hayat kalitesini arttırdığına
nazal steroidlerin montelukasttan daha etkin olduğu ilişkin çalışmalar yayınlanmaya başlanmıştır. Ancak
bildirilmiştir[590]. erişkin persistan allerjik rinitte montelukastın rehber-
le önerilir olabilmesi için daha fazla sayıda çalışmaya
Montelukastın perennial allerjik rinitteki etkinli-
ihtiyaç olduğu görülmektedir.
ği mevsimsel allerjik rinitteki kadar kapsamlı şekilde
araştırılmamıştır. Randomize kontrollü yapılan tek Astım ve allerjik rinit birlikteliğinin yüksek oldu-
çalışmada ve az sayıdaki hastalarla yapılan diğer ğu çeşitli epidemiyolojik çalışmalarda gösterilmiştir.
çalışmalarda montelukast ile perennial allerjik rinit Montelukastın hafif ve orta astımda ve allerjik rinitte
hastalarının nazal semptomlarında düzelme olduğu tedavi seçeneği olması nedeniyle astım ve allerjik ri-
gösterilmiştir[591]. nit birlikteliği olan hastalarda kullanılmasının uygun
olacağı düşüncesi ortaya atılmıştır. İnhale kortikoste-
Allerjik rinit ile ilgili temel bir rehber olan ARIA’da
roid alan astım ve allerjik rinitli hastalarda tedaviye
allerjik rinitin mevsimsel ve perennial yerine, semp-
montelukast eklenmesinin astım ilişkili morbiditeyi
tomların süresine (intermittan/persistan) ve şiddetine
azalttığı gösterilmiştir, ancak montelukast ile mo-
göre sınıflanması ve tedavinin buna göre planlanma-
noterapi önerilmemektedir[389,591-597]. ARIA 2010
sı önerilmektedir[1] (Şekil 4).
güncellemesinde allerjik rinit ve astım birlikteliği
Bu sınıflamaya göre intermittan semptomları olan hastada seçilecek olan monoterapinin mutlaka
olan hafif ve orta-ağır şiddetteki hastalar ve hafif inhale kortikosteroid olması gerektiği, lökotrien re-
semptomları olan persistan allerjik rinitli hastaların septör antagonistlerinin ancak inhale kortikosteroid
tedavisinde H1 antihistaminler ilk sırada verilmiş olsa kullanmak istemeyen hastalarda seçilebileceği belir-
da diğer önerilen seçeneklerde tercih sırasının olma- tilmektedir[230].
dığı vurgulanmaktadır. Diğer seçenekler arasında

75
76
Allerjik rinitin tanısı Özellikle orta-ağır ve/veya persistan riniti olan hastalarda astım olup olmadığını kontrol et

İntermittan semptomlar Persistan semptomlar

Hafif Orta-Ağır Orta-Ağır

Oral H1 antihistamin veya Oral H1 antihistamin veya İntranazal steroid


intranazal H1-antihistamin intranazal ve/veya dekonjestan H1 antihistamin veya
ve/veya dekonjestan veya veya intranazal steroid veya lökotrien reseptör antagonistleri
lökotrien reseptör lökotrien reseptör
2-4 hafta sonra tekrar
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

antagonistleri* antagonistleri* (veya kromolin)


değerlendir
Persistan rinitte hastayı
2-4 hafta sonra tekrar Düzelirse Düzelmezse
değerlendir
Basamak in ve tedaviye 1 ay Tanıyı tekrar gözden geçir
Düzelmezse: basamak çık devam et Uyumu kontrol et
Düzelirse: 1 ay devam et İnfeksiyon veya diğer
nedenleri sorgula

İntranazal steroid Kaşıntı/Hapşırık Burun akıntısı Tıkanıklık dekonjestan


dozunu arttır H1 antihistamin ekle ipratropium ekle veya oral steroid ekle
(kısa süreli)

Düzelmezse cerrahi

Allerjen ve irritanlardan kaçınma

Konjunktivit eşlik ediyorsa, şunlar eklenebilir: oral H1 antihistamin veya intraoküler H1 antihistamin veya intraoküler kromolin (veya serum fizyolojik)

Spesifik immünoterapi düşün

* Tercih sırasına göre belirtilmemiştir.


** ARIA 2010 güncellemesinde okul çağı öncesi yaş grubu hariç persistan allerjik rinitte lökotrien reseptör antagonistleri önerilmemektedir.

Şekil 4. Allerjik rinit tedavi algoritması (ARIA rehberi 2008).


Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Kombine tedavi yaklaşımları: Allerjik rinit te- Allerjik rinit burunda akıntı, kaşıntı, hapşırma ve
davisinde lökotrien reseptör antagonistleri, nazal kor- burun tıkanıklığıyla karakterizedir[271]. Nazal konjes-
tikosteroidler ve antihistaminlerin değişik kombinas- yon bu semptomların sıklıkla en belirgin ve en ra-
yonlar şeklinde birlikte kullanılmasının etkinliği birçok hatsızlık verici olanıdır[380]. Allerjik rinitli hastaların
çalışmada araştırılmıştır[584,598-602]. Montelukast ile %84’ünde hastalığın seyri sırasında değişik zaman-
antihistamin kombinasyonunun monoterapiye göre larda bulunduğu saptanmıştır[363]. Nazal konjesyon
additif etkilerinin olabileceği görülmektedir[598]. Mon- ve nazal hava yolu obstrüksiyonu sıklıkla uyku bo-
telukast ve antihistamin kombinasyon tedavisinin zukluklarıyla birliktedir ve hastaların yaşam kalitesini
nazal mometazon ile karşılaştırıldığında etkinliğinin bozduğu gösterilmiştir[564].
benzer olduğu, nazal flutikazon propionat ile yapılan Yüksek prevalansı ve istenmeyen etkileri aller-
çalışmalarda ise nazal flutikazon propionatın bu kom- jik rinitli hastalarda nazal konjesyonun kontrolünü
binasyona oranla daha etkin olduğu gösterilmiştir. önemli kılmaktadır. Nazal konjesyon nöral, vaskü-
Mevsimsel allerjik rinit tedavisinde kombine ilaç kulla- ler ve inflamatuvar elementleri içeren kompleks bir
nımının etkinliğini araştıran randomize plasebo kont- patolojiye sahiptir[605]. Dekonjestanlar allerjik ve no-
rollü iyi planlanmış bir çalışmada, nazal flutikazon nallerjik rinitli hastalarda nazal konjesyonu ortadan
propionat, nazal flutikazon propionat ve setirizin, na- kaldırmakta etkilidir. Burundaki etkisi burun muko-
zal flutikazon propionat ve montelukast ve setirizin- zası kan damarlarının duvarındaki düz kaslarında
montelukast kombinasyonu etkinliği karşılaştırılmıştır. bulunan postsinaptik alfa-adrenerjik reseptörlerin
Dört tedavinin de plaseboya göre üstün olduğu, nazal direkt ve indirekt aktivasyonuyla olmaktadır[606].
flutikazon propionat, nazal flutikazon propionat ve Sempatomimetik mekanizmalar aktive olduğunda
setirizin, nazal flutikazon propionat ve montelukast oluşan kas kontraksiyonu vazokonstriksiyona neden
kombinasyonlarının setirizin, montelukast kombinas- olmaktadır. Damar dışına daha az sıvı çıkışı olmakta
yonuna göre daha etkin olduğu, flutikazon propio- ve mukus üretimi ve ödem azalmaktadır. Bunun so-
nat tedavisine setirizin veya montelukast eklenmesi- nucunda da hava akımı direnci düşmektedir.
nin ise tekli flutikazon propionat tedavisine göre ek
Dekonjestanların hem sistemik (örn. fenilefrin,
avantaj sağlamadığı sonucuna varılmıştır[603]. Ülke-
psödoefedrin) hem de topikal (örn. oksimetazolin)
mizden yapılan bir çalışmada ise nazal mometazona
formu vardır.
montelukast eklenmesinin toplam nazal semptom
ve rinokonjunktivit hayat kalitesi skorlarında anlamlı Oral dekonjestanların etkisi 12-24 saatte ortaya
iyileşmeye neden olduğu gösterilmiştir. Ülkemizden çıkar. Fakat yarı ömürleri kısadır. Oral formlar a2 bu-
yapılan başka bir çalışmada ise nazal kortikosteroid run mukoza reseptörleri için selektiftir. Fakat genito-
ve antihistamin kombinasyon tedavisi kullandığı hal- üriner, kardiyovasküler ve santral sinir sistemindeki
de semptomları devam eden mevsimsel allerjik rinitli a1 ve a2 reseptörleri üzerinde nonselektif etkilidir.
%10’luk bir hasta grubunun ise ancak montelukast Bu nedenle oral dekonjestanlar mesane boynu obs-
verilmesiyle semptomlarının kontrol altına alınabildiği trüksiyonu, hipertiroidizm, kardiyovasküler ve se-
gösterilmiştir[604]. rebrovasküler hastalığı olan rinitlilerde dikkatli kul-
lanılmalıdır. Diğer yan etkileri uykusuzluk, tremor,
huzursuzluk, anksiyete, panik atak ve çarpıntıdır.
d. Dekonjestanlar Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluklarında kulla-
nılan ilaçlar ve kafein gibi uyarıcılarla birlikte kullanı-
mı yan etkilerini arttırabilir.
Önemli Noktalar
Altı yaşın üzerindeki çocuklarda uygun dozlarda
kullanıldığında çok iyi tolere edilir. Fakat daha kü-
✔ Dekonjestanlar allerjik ve nonallerjik rinitli çük çocuklarda psikoz, ataksi, halüsinasyonlar hat-
hastalarda nazal konjesyonu ortadan kal-
ta ölüm olabilir[607]. Bu yüzden altı yaşın altındaki
dırmakta etkilidir.
çocuklarda oral dekonjestanlar kullanılmadan önce
✔ Yan etkilerinin daha az olması nedeniyle dikkatle düşünülmelidir. Ayrıca, gebelerde ilk trimes-
oral dekonjestanlar yerine topikal dekon- tırda kullanılmamalıdır[271].
jestanlar tercih edilmelidir.
Topikal dekonjestanlar; burun konjesyonu ve
tıkanıklığının hızlı bir şekilde düzelmesini sağlar.

77
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Bu nedenle ihtiyaç olduğu zaman kullanılır. Fakat ve/veya intranazal kortikosteroidler ya da seçenek
kaşıntı ve hapşırma üzerinde etkileri yoktur. İntra- olarak sistemik antihistaminler, sempatomimetikler,
nazal kortikosteroidlerle karşılaştırıldığında topikal kortikosteroidler veya allerjen spesifik immünoterapi
dekonjestanların nazal konjesyona etkisinin daha iyi kullanılmaktadır.
olduğu saptanmıştır[608]. Fakat “rinitis medikamen- Antikolinerjik ajanların orijini, atropin ve skopo-
toza” gelişme riski nedeniyle uzun süreli kullanımı laminin derive olduğu Belladonna bitkilerinde bu-
önerilmemektedir[609]. Bu nedenle beş günden daha lunur[613,614]. Atropin 1831 yılında izole edilmiştir.
az bir süre kullanılmaktadır. Devamlı nazal dekon- Astım ve gastrointestinal motilite bozuklukları gibi
jestan kullanan hastalar kronik konjesyonu tedavi hastalıkların tedavisinde kullanılmış olmasına rağ-
için bu ilaçlara bağımlı hale gelebilirler. Eğer uzun men, bu maddelerin kullanımı ağız kuruluğu, idrar
süreli bir tedaviye gereksinim varsa oral ajanlar öne- retansiyonu, pupiller dilatasyon ve kardiyak yan et-
rilmelidir[610]. Topikal dekonjestanlar toksik ve tera- kileri nedeniyle kısıtlanmıştır. Son zamanlarda, yan
pötik doz arasındaki güvenlik aralığının dar olması etkileri olmayan antikolinerjik ajanlar geliştirmek için
nedeniyle bir yaşından küçük çocuklarda kullanılma- çabalar artmış, ipratropium bromür ve tiotropium
malıdır[55]. Gebelerde ilk trimestırda kısa süreli kul- bromür gibi atropinin dörtlü amonyum bileşikleri
lanıldığı zaman oral ajanlardan daha iyi bir güvenlik elde edilmiştir.
profiline sahiptir[271].
Solunum yolları vagus siniri ile parasempatik
Topikal dekonjestanlar burun ve boğazda kuru- kontrol altındadır. Asetilkolin muskarinik reseptör-
luk, lokal batma, yanma ve hapşırmaya neden ola- lerle aktivitesini gösterir. Muskarinik beş tip resep-
bilir. Topikal dekonjestanların sık olarak intermittan törden akciğerlerde M1, M2 ve M3 olarak üç tipi,
kullanımı yapılmaktadır. Fakat bu yaklaşımın yararı burunda ise M1 ve M3 reseptörleri vardır[614] (Tablo
ve etkisini gösteren güvenilir bir çalışma bulunma- 20).
maktadır.
Atropin laringospazmı ve üst solunum yollarında
Eğer semptom yalnızca nazal konjesyonsa de- sekresyonları azaltmada kullanılmıştır. Rinit tedavi-
konjestanlarla monoterapi yararlıdır. Fakat allerjik ri- sinde kullanılan bazı oral preparatları hala bulun-
nit genellikle birçok semptomla birlikte bulunmakta- maktadır. İpratropium bromür KOAH, astım, allerjik
dır. Antihistaminlerle kombinasyonu yapılabilir. Fakat ve nonallerjik rinit ile soğuk algınlığı rinoresinde ve
bir antihistaminle oral dekonjestanların kombinasyo- yaşlılardaki rinitte endikedir[614]. Tablo 21’de atropin
nunun her iki ilacın ayrı ayrı verilmesine göre daha iyi ve ipratropium bromürün özellikleri gösterilmiştir.
etki gösterdiğine dair yeterli veri yoktur[611].
Rinitte aköz nazal sprey, KOAH ve astımda aköz
Dekonjestanların altta yatan hastalığı tedavi nebülizer solüsyon ve ölçülü doz inhaler tek başına
etmediği, yalnızca ek ve geçici bir tedavi seçeneği ya da albuterolle kombine olarak kullanılabilir.
olarak düşünülmesi gerektiği hastalara anlatılmalıdır.
Topikal intranazal ipratropium bromür %0.03,
e. Antikolinerjik Ajanlar %0.06 solüsyon sulu sekresyon volümünü azaltır
fakat diğer semptomlara etkisi çok az ya da yoktur
(Tablo 22). Bu nedenle topikal intranazal kortikoste-
Önemli Noktalar
Tablo 20. Solunum yolunda muskarinik reseptörlerin
yeri ve fonksiyonları
✔ Allerjik rinitte antikolinerjik ilaçlarla tedavi
uzlaşı raporlarında yer almamaktadır. Ancak Reseptör Lokalizasyon Fonksiyon
antikolinerjik ilaçlar çok sulu burun akıntıla- M1 Alveol bezler, ganglia Transmisyonları
rında seçenek olarak düşünülmelidir. arttırır
M2 Postganglionik sinirler Negatif feedback
Transmisyonları azaltır
Rinitli hastaların günlük aktivitelerini ve yaşam M3 Akciğer düz kasları Düz kas
stillerini tekrarlayan hapşırma, fazla burun akıntısı, kontraksiyonu,
Bezler
mukoz ve seröz
kronik nazal tıkanıklık ve ciddi postnazal akıntı dra-
bezlerden
matik olarak etkilemektedir[612]. Bu semptomların sekresyon
tedavisinde, sempatomimetik, kromolin sodyum

78
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

olarak kullanılmaya başlanmıştır[616]. Ancak, zayıf


Tablo 21. Atropin ve ipratropium bromürün
karşılaştırılması
klinik etkinliğe sahip olmaları her geçen gün kli-
nik kullanımlarını kısıtlamıştır. Günümüzde sadece
İpratropium bromür Atropin
allerjik rinit ve/veya konjunktivitte alternatif tedavi
Atropinin sentetik Batonik orijinli seçeneği olarak kullanılmaktadır[1,56,587,617]. Etkile-
analoğu
rini mast hücre duvarını stabilize ederek, eozinofil
Suda eriyebilir Suda eriyebilir
ve epitel hücrelerin aktivasyonunu engelleyerek
Solunum yolundan Solunum yolunda emilebilir gösterir[617]. Kullanımdaki mast hücre stabilizatör-
emilmez
leri kromolin sodyum, nedokromil sodyum ve ke-
SSS etkisi yok SSS etkili
totifendir.
Mukosiliyer temizlemede Mukosiliyer temizlemede
azalma yok azalma Kromolin sodyum antik Mısır döneminden iti-
SSS: Santral sinir sistemi.
baren antispazmodik etkisi nedeniyle kullanılan
Amni visnaga adlı bitkinin yapısında bulunan helin
(khelin) maddesinin sentetik analoğudur. Kromon-
Tablo 22. Kronik rinitte ipratropium bromür 2-karboksilik asit türevi, beyaz, renksiz, suda çözü-
Yaklaşım Allerjik ve nonallerjik perennial rinitte nebilme özelliğine sahip ve tümüyle fizyolojik pH’da
rinorenin semptomatik endikasyonu iyonize olabilen bir maddedir. Nedokromil sodyum
Formülasyon Perennial rinitte %0.03 solüsyon ise doğal elde edilen pirakinolin dikarboksilik asi-
Soğuk algınlığında %0.06 solüsyon din sodyum tuzundan oluşan kimyasal bir madde-
Soğuk algınlığında 3-4 x 2 sprey/gün dir[617,618].
Yan etkileri Çoğu hasta için iyi tolere eder Kromonların oral alımı sonrasında sistemik emi-
Göze temastan kaçınılmalı limleri oldukça düşüktür ve hedef dokuda yeterli
Diğer kullanım Gustatuar rinit ilaç konsantrasyonuna ulaşamaz. Bu nedenle tedavi
amaçlı topikal (inhalasyon, intranazal ve intraokü-
ler) uygulama formları kullanılmaktadır[617]. Topikal
kullanımlarında sistemik biyoyararlanım oranları
roid ve antihistaminlere dirençli allerjik rinitte daha
%10’un altındadır. Aynı zamanda, plazma prote-
faydalıdır[109,615]. Sık yan etkileri nazal irritasyon,
inlerine zayıf olarak bağlandıkları için diğer ilaçlarla
kuruluk ve hafif epistaksistir. Soğuk hava ile temas
etkileşimleri oldukça azdır. Plazma klerensleri ol-
ya da baharatlı yiyecekler alınmasından sonra oluşan
dukça hızlıdır ve vücuttan metabolize olmadan id-
refleks ilişkili rinitte de yararlıdır.
rar ve dışkıyla atılır. Ayrıca düşük çözünürlüğe sahip
f. Mast Hücre Stabilizatörleri olmaları nedeniyle yağ dokusunda depolanmaz,
anne sütünden ve kan beyin bariyerinden geçe-
mez[617-620]. Tüm bu farmakokinetik özellikler kro-
Önemli Noktalar
monlara mükemmel güvenilirlik profili sağlamakta-
dır[1,56,617]. Literatürde bugüne kadar kromonların
✔ Zayıf klinik etkinliklerinin yanı sıra kısa etki kullanımına bağlı ciddi bir sistemik yan etki bildiril-
süreleri ve yan etkileri nedeniyle kromon- memiştir[109,230,621].
lar günümüzdeki allerjik rinit rehberlerin-
Kromonların etki spektrumu oldukça geniş-
de ilk tercih olarak önerilmemektedir.
tir[617]. Başta mast hücresi olmak üzere allerjik
✔ Sadece mükemmel güvenilirlik özellikleri inflamatuvar yanıtta rol oynayan diğer (eozinofil,
nedeniyle bazı özellikli hasta gruplarında monosit, makrofaj, epitel ve sinir) hücreler üzerine
alternatif tedavi seçeneği olarak kullanıla-
inhibitör etkileri bulunmaktadır[621,622]. Esas olarak
bilirler.
mast hücre duvarını stabilize edip proinflamatuvar
sitokin ve mediyatörlerin salınımını inhibe ederek
etki gösterir[617,621]. Yapılan çalışmalarda, mast
Mast hücre stabilizatörlerinin keşfi allerjik has-
hücresinden kromolin sodyumun histamin, fosfoli-
talıkların (allerjik astım, allerjik rinit, allerjik rino-
paz A2 ve TNF-α salınımını; nedokromil sodyumun
konjunktivit, mastositoz) farmakolojik tedavisi için
da buna benzer şekilde histamin, heparin, proteaz,
oldukça umut verici bir gelişme olarak değerlendi-
TNF-α, PGD2 ve LTC4 salınımını inhibe ettiği göste-
rilmiş ve 1970’li yılların başlarından itibaren yaygın

79
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

rilmiştir[617,618]. Kromonların, eozinofil kemotaksisi- sinir sistemi baskılayıcı etkilerinin olması, ilk üretilen
ni inhibe edici özellikleri de bulunmaktadır. Çalış- intranazal kortikosteroidlerin (örn. beklometazon
malarda, kromolin sodyumun zimozan aktive eden dipropionat) yüksek sistemik biyoyararlanımlarına
serumun uyardığı eozinofil kemotaksisini, nedokro- bağlı olarak özellikle çocuklarda büyüme üzerine
mil sodyum da LTB4, platelet aktive edici faktör ve olumsuz etkiler oluşturabilmesi nedeniyle, yüksek
IL-5’e bağlı eozinofil yanıtını baskıladığı gösterilmiş- güvenilirlik profiline sahip mast hücre stabilizatör-
tir[617,618,620]. Mast hücre stabilizatörleri hem erken, leri allerjik rinit tedavisinde yaygın olarak kullanıl-
hem de geç dönem allerjik yanıtın önlenmesinde mıştır[595,632]. Ancak, 1990’lı yılların ortalarından
etkilidir[617,619,621,623]. itibaren kan beyin bariyerini geçemeyen ikinci ku-
Kendilerine özgül bir etki mekanizmasına sa- şak (nonsedatif) antihistaminlerin, sistemik biyo-
hiptirler[621]. Antijenik uyarımın sonrası mast hücre yararlanımı düşük uzun süreli kullanımlarda dahi
degranülasyonu için hücre içine kalsiyum ve klor önemli sistemik yan etki gelişmeyen ikinci kuşak
iyonlarının geçişi gereklidir[56]. Kromonların kalsiyum intranazal kortikosteroidlerin klinik kullanıma gir-
kanallarını doğrudan etkilemeden hücre içine kalsi- mesiyle, daha zayıf tedavi etkinliğine sahip mast
yum geçişini azalttıkları bilinmektedir. Bunu hücre hücre stabilizatörlerinin allerjik rinit tedavisindeki
membranında bulunan klor kanallarını bloke ederek kullanımları oldukça azalmıştır[1,56,587].
yaparlar. Kromonların hava yolu epitel hücrelerinde Günümüzde kullanılan uluslararası allerjik rinit
klor kanallarının aktivitesini bloke edebildiği çalışma- tedavi rehberlerinde intranazal kortikosteroidler veya
larla gösterilmiştir[621,624-626]. ikinci kuşak (sedatif olmayan) antihistaminler ilk te-
Kromonların klinik etkinlik düzeyleri güvenilir- davi basamağını oluşturmaktadır (Şekil 5)[1,56,230,587].
lik profillerine göre zayıftır[1,56,230]. Yapılan plasebo Allerjik rinit tedavisinde en güçlü klinik etkinliğe
kontrollü çalışmalarda anlamlı klinik etkiye sahip sahip ilaçlar intranazal kortikosteroidlerdir[1,56,587].
oldukları gösterilmişse de bu klinik etkileri orta Allerjik rinitli bir hasta için en uygun ilacın seçimin-
düzeydedir[627-629]. İntranazal kortikosteroid, intra- de, tedavi etkinliğinin yanı sıra hastalık şiddeti (hafif,
nazal veya oral antihistaminlere göre klinik etkin- orta veya şiddetli), semptom süresi (intermittan veya
likleri yapılan çalışmalarda anlamlı düzeyde zayıf persistan), hasta uyumu (doz aralığı, ilacın uygulama
bulunmuştur[1,230,587,630,631]. Geçmişte kullanılan şekline alışma, maliyet), eşlik eden komorbid hasta-
birinci kuşak (sedatif) antihistaminlerin günlük ya- lık varlığı ve ilacın güvenilirliği göz önünde bulundu-
şamı etkileyecek düzeyde antikolinerjik ve santral rulması gereken diğer önemli noktalardır[1].

İntermittan Semptomlar Persistan Semptomlar

Hafif Orta/Ağır Hafif Orta/Ağır


Tercih sırasına göre değildir. Tercih sırasına göre değildir. Tercih sırasına göredir.
Oral H1 antihistaminler veya Oral H1 antihistaminler veya İntranazal kortikosteroid
intranazal H1antihistaminler intranazal H1 antihistaminler H1 antihistaminler veya
ve/veya dekonjestanlar veya ve/veya dekonjestanlar veya lökotrien reseptör
lökotrien reseptör antagonistleri intranazal kortikosteroid antagonistleri
veya lökotrien reseptör
antagonistleri (veya
kromonlar)

Şekil 5. ARIA kılavuzunun önerdiği allerjik rinit basamak tedavisi [1].

80
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Kromonların zayıf klinik etkinliklerinin yanında g. Tedavide Özel Durumlar


kısa etki süreleri nedeniyle en az günde dört kez
kullanılması gerekliliği hastaların tedaviye uyumunu Önemli Noktalar
güçleştiren ve kullanımını kısıtlayan bir diğer önem-
li faktördür. Ayrıca, intranazal kullanıma bağlı nazal
✔ Nazal steroidler gebelikte (ilk trimestırda),
irritasyon, kuruluk ve ağızda hoş olmayan tat hissi glokom ve diyabette dikkatli kullanılmalı-
gibi lokal yan etkileri de hasta tercihini etkileyen dır. Dekonjenstanlar yaşlılıkta dikkatli kul-
bir diğer olumsuz faktördür[1,56,587]. Rehberlerde lanılmalıdır. Hipertansiyonda önerilmez.
%4’lük intranazal sprey formlarının kullanılması
✔ İkinci kuşak antihistaminler epilepside
tavsiye edilmektedir[1,109,587]. Ülkemizde 2010 yılı
dikkatli kullanılmalı, yaşlılıkta yarı dozda
başlarına kadar sodyum kromoglikat içerikli Alleg-
başlanılmalıdır.
ro-comod® ve Allergocrom® jenerik isimli intrana-
zal sprey formları mevcutken, bu tarihten itibaren
iki yıldır ülkemizde intranazal kromonlar piyasada
bulunmamaktadır. Bu durum ülkemize özel kulla- Gebelik: Gebelerde allerjik rinit için ilk uygu-
nımlarını kısıtlayıcı diğer bir faktördür. Bu kısıtlayıcı lanacak tedavi allerjenden kaçınma olmalıdır. Eğer
faktörler nedeniyle kromonlar günümüzdeki allerjik korunma önlemleri yetersiz kalırsa farmakolojik
rinit rehberlerinde ilk tercih olarak önerilmemek- tedaviye geçilebilir. Yüksek güvenlik profili nede-
tedir[1,56,230,587]. Sadece mükemmel güvenilirlik niyle intranazal kromolinler ilk seçenek olarak akla
özellikleri nedeniyle bazı özellikli hasta gruplarında gelmekle birlikte, bu ilaç ülkemizde bulunmamak-
alternatif tedavi seçeneği olarak kullanılabileceği tadır. Epidemiyolojik çalışmalarda birinci kuşak an-
belirtilmektedir[1,56,230,587,621]. tihistaminlerin gerek ilk trimestırda, gerekse tüm
• Hafif intermittan semptomlu çocuk ve erişkin gebelik boyunca kullanılmasının hiçbir konjenital
hastalarda bilinen allerjene maruziyet öncesinde malformasyona yol açmadığı görülmüştür[633]. Çe-
(örn. kedi epiteline duyarlılığı bilinen allerjik rinitli şitli retrospektif ve prospektif çalışmalar loratadin
hastanın kedinin bulunduğu eve ziyareti öncesinde) ve setirizinin de gebelikte güvenli olduğunu göster-
alternatif tedavi seçeneği olarak kullanılabilir. İnt- miştir. Hayvan çalışmaları setirizin, levosetirizin ve
ranazal kullanımda klinik etkisinin çok kısa sürede loratadinin gebelikte güvenli olduğunu kanıtlamakla
başlaması, semptom olmayan hastada semptomla- birlikte, yeterli derecede kontrollü insan çalışması
rın başlamasını önlemede daha etkili olması tercih olmadığı için bu ilaçlar gebelik kategorisi olarak B
edilmesindeki faktörlerdir[1,56,230,621]. grubunda değerlendirilmektedir. Buna karşılık fekso-
fenadin, desloratadin, azelastin ve olopatadin C ka-
• Üç yaşın altındaki hafif intermittan rinitli ço-
tegorisinde yer almaktadır. Şiddetli burun tıkanıklığı
cuklarda yüksek güvenilirlik profili nedeniyle oral
durumunda tedaviye intranazal steroidler eklenebilir
antihistamin tedavisine alternatif olarak kullanılabi-
(beklometazon dipropionat ve budesonid). Sistemik
lir[1,56,621].
absorpsiyon oranları düşük olduğu için nispeten gü-
• Gebe kadınlarda ve emziren annelerde yüksek venli seçenek oldukları düşünülmektedir. Gebeliğin
güvenilirlik profili nedeniyle alternatif tedavi seçene- ilk trimestırında risk/yarar oranları titizlikle dikkate
ği olarak kullanılabilir[1,56,587,621]. alınmalıdır[634,635]. Dekonjestanların fetüs üzerine
• Yaşlı ve/veya eşlik eden hastalıklara sahip hasta- olumsuz bir etkisi gösterilmemiştir, gerektiğinde
larda diğer ilaçlarla etkileşime girmemeleri nedeniyle kısa süre için kullanılabilir[636]. Laktasyon süresince
alternatif tedavi seçeneği olarak kullanılabilir[621]. feksofenadin, loratadin ve desloratadin güvenli an-
İntraoküler mast hücre stabilizatörlerinin allerjik tihistaminler olarak kabul edilmektedir. Köpekte ya-
konjunktivit tedavisindeki klinik etkinlikleri allerjik pılan çalışmalar anne sütüne geçme oranının yüksek
rinitteki klinik etkinliklerine göre daha iyidir ve daha olduğunu gösterdiği içi setirizin laktasyon sırasında
yaygın olarak kullanılmaktadır[1]. Ülkemizde Aller- önerilmemektedir[633].
sol®, Allegro-comod® ve Allergocrom® jenerik isimli Yaşlılık: Yaşlılarda burun mukozası kuruma eğili-
sodyum kromoglikat içerikli intraoküler göz damla- mindedir. İzotonik su ile burun yıkaması bu kuruluğu
ları bulunmaktadır. gidermede etkili olur ve rahatlık sağlar[637]. Birinci
kuşak antihistaminlerin bilinen yan etkileri yaşlılarda

81
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle bu Epilepsi: H1 antihistaminlerin konvülziyonlara


grup antihistaminler yaşlılarda çok dikkatli kullanıl- yol açabildiği konusunda sınırlı sayıda olgu sunumu
malı, prostat hipertrofisi, mesane boynu darlığı ve vardır. Yeni bir makalede H1 antihistamin kullanan
dar açılı glokomu olanlarda kullanmaktan kaçınılma- çocukların daha fazla oranda atipik konvülziyonla
lıdır. İkinci kuşak antihistaminler daha iyi tolere edilir, başvurdukları gösterilmiştir[642]. Bu çalışmada ço-
çok daha az sedatif ve antikolinerjik yan etkileri var- cukların kullandıkları H1 antihistaminler çoğunlukla
dır[637]. Yaşlılarda bu ilaçlar yetişkin dozlarında ge- birinci kuşak (13/3) olmakla birlikte epilepsi öyküsü
nellikle güvenle kullanılabilir; yalnız levosetirizin ve olan hastalarda antihistaminlerin dikkatle kullanıl-
feksofenadin için yetişkin dozun yarısıyla başlanması ması önerilmektedir.
önerilmektedir[633]. Azelastin ve olopatadin gibi topi- Sporcular: Sistemik steroidler ve oral dekonjes-
kal antihistaminlerde doz azaltılmasına gerek yoktur. tanlar doping olarak kabul edildiği için yarışma dö-
Dekonjestanlar yan etki riskleri nedeniyle yine yaşlı- nemlerinde kullanılmamalıdır.
larda çok dikkatli olarak kullanılmalı, hipertansiyonu,
koroner arter hastalığı, serebrovasküler hastalığı ve
mesane boynu darlığı olanlarda kullanılmamalıdır. iii. Allerjen-Spesifik İmmünoterapi
Gerek intranazal kortikosteroidler, gerekse nonste-
roid antiinflamatuvar spreyler (kromolin) yaşlılarda a. Sublingual ve Subkütan İmmünoterapi
oldukça güvenlidir[638]. Kontrollü çalışma bulunma-
makla birlikte genellikle güvenli ilaçlar olan lökotrien Önemli Noktalar
reseptör antagonistleri yaşlılarda da güvenli kabul
edilmektedir. Çevresel kontrol önlemleri ve farma-
✔ Günümüzde allerjik rinitin astıma ilerleyi-
kolojik tedaviye rağmen semptomları kontrol altına
şini durdurabilme potansiyeli olan yegane
alınamayan yaşlı hastalarda spesifik immünoterapi tedavi şekli allerjen spesifik immünotera-
denenebilir[637]. pidir.
Hipertansiyon: Kısa dönem kullanıldığında to-
✔ Ev tozu akarı gibi perennial allerjenlere
pikal a2-agonistlerin sistemik yan etkileri olmadığı bağlı allerjik rinit tedavisinde immüno-
kabul edilmekle birlikte, uzun süre kullanım siste- terapinin etkinliği mevsimsel allerjenlere
mik vazokonstriksiyon ve ağır komplikasyonlara yol göre daha azdır.
açabilir. Bu nedenle hipertansiyonu olan hastalarda
✔ İmmünoterapi üç yıl süresince sürekli veya
topikal ve oral dekonjestan ilaçların kullanımından
mevsim öncesi uygulanabilir.
kaçınılmalıdır.
✔ Tedavi başlangıcından sonraki iki yıl içinde
Diabetes mellitus: İntranazal steroid kullanımı-
klinik bir düzelme görülmezse tedavi ke-
na bağlı olarak hem çocuklarda, hem de yetişkinler-
silmelidir.
de ortaya çıkan Cushing sendromuna dair az sayıda
olgu bildirisi bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle
diyabetik hastalarda uzun süreli intranazal kortikos-
teroid kullanımı konusunda dikkatli olunması gere-
kir[639]. Spesifik immünoterapi allerjen maddenin has-
Glokom: Nazal steroidlerin oküler yan etkilerine taya gittikçe artan dozlarda uygulanması yoluyla
dair çok az kanıt mevcuttur. Bir olguda sadece int- semptom ve ilaç kullanımında düzelme ve uzun sü-
ranazal steroide bağlı olarak, altı olguda ise intrana- reli tolerans sağlamak amacıyla yapılır. İmmünotera-
zal ve inhaler kortikosteroidlerin birlikte kullanımına pinin etkili olabilmesi için hasta seçiminde özenli ve
bağlı göz içi basınç artışı bildirilmiştir[640]. Bir çalış- dikkatli olmak gereklidir. Gereken önlemler altında
mada mevsimsel allerjik riniti olan 61 olguda bir yıl immünoterapi güvenli bir tedavi yöntemidir. Günü-
nazal flutikazon kullanımının glokoma yol açmadığı müzde spesifik immünoterapi; subkütan, sublingual
gösterilmiştir. Bui ve arkadaşları ise glokomu olan ve oral immünoterapi olarak uygulanmaktadır.
ve nazal steroid kullanan olgularda nazal steroidin İmmünoterapinin etki mekanizması:
kesilmesiyle göz içi basıncında düşme saptamışlardır. Antikor yanıtları: Genel olarak subkütan im-
Buna göre nazal steroid başlanmasından önce glo- münoterapi ile allerjene özgü IgE yanıtı baskılanır-
kom öyküsü araştırılması önerilmektedir[641]. ken, IgG4 blokan antikor yapımı uyarılır[643-645]. Son

82
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

yıllarda immünoterapi ile allerjene özgü IgG4/IgE Sublingual immünoterapide oral mukozal
oranının ve spesifik IgA antikor düzeylerinin artma- yanıt: Sublingual immünoterapinin etki mekaniz-
sının önemi vurgulanmaktadır. Polene duyarlı saman masında özellikle sublingual bölgede bulunan Lan-
nezleli hastalarda uygulanan subkütan immünotera- gerhans benzeri lokal dendritik hücrelerin önemli
pi sonrasında blokan IgG4 antikorları aracılığıyla al- rol aldığı varsayılmakta ve son yıllarda bu konuda
lerjene özgü IgE’nin B hücrelerine bağlanmasının in çalışmalar yürütülmektedir. Oral Langerhans hücre-
vitro olarak baskılandığı gösterilmiştir[643,646]. leri ciltteki Langerhans hücrelerden farklı olarak yü-
Sublingual immünoterapinin spesifik antikor ya- zeylerinde yüksek afiniteli IgE reseptörleri ve yüksek
nıtları üzerine etkisi konusunda literatürdeki veriler oranda MHC-I ve MHC-II ile bazı ko-stimülatuar mo-
daha azdır. Bazı çalışmalarda sublingual immüno- lekülleri taşımaktadır[656-659]. Ayrıca, oral Langerhans
terapi sonrası spesifik IgG4 düzeylerinde artış göz- hücreleri, TLR-4’ün aktivasyonuyla dendritik hücrele-
lenirken, diğer bazılarında IgG4 ve IgE yanıtlarının rin lokal lenfoid bölgedeki T hücrelerinden IL-10 ve
değişmediği gözlenmiştir[647-649]. Akarlara duyarlı TGF-b salınımını uyararak oral tolerans oluşumuna
astımlı çocuklarda sublingual immünoterapi uygu- katkıda bulunmaktadır[660].
laması spesifik IgE düzeyini azaltırken, spesifik IgA Klinik etkinlik:
düzeylerini arttırdığı, IgG4 yanıtına ise etkisinin olma- Subkütan immünoterapi: Subkütan immüno-
dığı gösterilmiştir[650]. Ot polenine duyarlı hastalarda terapinin allerjik rinit tedavisinde klinik olarak etkili
yürütülen diğer bir çalışmada ise üç farklı dozdaki olduğu pek çok çalışmayla kanıtlanmıştır[530,661,662].
sublingual tabletler kullanılmış ve en yüksek doz ile Mevsimsel allerjik riniti olanlarda subkütan immüno-
tedavi alan grupta spesifik IgG düzeyinin en çok art- terapiyle plasebo kullanımının karşılaştırıldığı toplam
tığı, mevsimsel IgE artışının ise en az olduğu gösteril- 51 çalışma ve 2871 hastanın alındığı bir Cochrane
miştir[651]. Son olarak polen duyarlı hastalarda kulla- sistematik meta-analizi sonucunda subkütan immü-
nılan sublingual tabletlerin spesifik IgG4 düzeyini üç noterapi uygulanan grupta plasebo kullanan gruba
kat arttırdığı gösterilmiştir[652]. kıyasla mevsimsel semptomların daha fazla düzeldiği
T hücre yanıtları: Subkütan immünoterapinin ve kurtarıcı ilaç kullanımına ihtiyacının daha az ol-
genel olarak allerjen-spesifik Th2 yanıtını, Th1 ve/ duğu görülmüştür[663]. Bu çalışmaların dokuzu 18
veya Treg hücre yanıtına dönüştürdüğü kabul edil- yaşından küçük hastalarda yapılmıştır. Passalacqua
mektedir. Akar ve polen duyarlı hastalarda uygula- ve arkadaşları bu meta-analizi 2000-2006 yılları ara-
nan subkütan immünoterapi sonrasında allerjen ile sında yapılmış olan 15 yeni araştırmayı da ekleyerek
uyarılan periferik kan mononükleer hücre kültür üst GALEN çalışması çerçevesinde güncellemişlerdir[664].
sıvılarında IL-10 salınımının arttığı, eş zamanlı olarak Yine bu çalışmalarda da semptomlarda ve ilaç kulla-
T hücre proliferasyonunun azaldığı ve bu etkinin nım ihtiyacında azalma olduğu görülmüştür. Peren-
CD4 + CD25 + Foxp3 + T hücreler aracılığıyla olduğu nial rinit tedavisinde subkütan immünoterapi uygu-
gösterilmiştir[643,653]. lanmasının etkinliği ile ilgili hiç sistematik derleme
Sublingual immünoterapide allejen spesifik T veya meta-analiz yoktur, ancak etkin olduğunu gös-
hücre yanıtı üzerine benzer etkileri olduğu kabul edil- teren bireysel çalışmalar vardır. Yapılan bir çalışma-
mektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda sublingual da ev tozu akarı immünoterapisinin semptomların
immünoterapi sonrasında allerjen ile kültüre edi- %58’inde azalma ve kurtarıcı ilaç kullanımında %20
len periferik kan mononükleer hücrelerden IL-10 ve azalma sağladığı gösterilmiştir[665]. Bir çift-kör plase-
TGF-b salınımının arttığı ve bu artıştan CD4 + CD25 bo kontrollü çalışmada ev tozu akarı immünoterapisi
+ Foxp3 + T hücrelerin sorumlu olduğu gösterilmiş- uygulanan rinitli hastaların semptom ve ilaç skorları,
tir[647,654]. Son olarak akar duyarlı astımlı çocuklarda görsel analog skoru, nazal provokasyon ve deri prik
sublingual immünoterapi ve subkütan immünotera- testi sonuçlarında belirgin düzelme saptanmıştır[666].
pinin birinci yıldaki sitokin kinetiğinin karşılaştırıldığı İnal ve arkadaşlarının ev tozu akarı duyarlı allerjik
bir çalışmada, tedavinin dördüncü ayında subkütan rinit ve/veya astımı olan çocuklarla yaptıkları bir ça-
immünoterapinin IL-10 ve IFN-g yanıtını uyardığı, sub- lışmada subkütan immünoterapi uygulanan hastalar
lingual immünoterapinin ise IL-10 ve TGF-b yanıtını ile farmakoterapi alan hastalar karşılaştırıldığında,
uyardığı ve 12. aya gelindiğinde her iki immünoterapi subkütan immünoterapi alan grupta yeni allerjen
grubunda da kontrollere kıyasla IL-10 ve TGF-b yanıtı- duyarlanmalarının farmakoterapi grubuna göre be-
nın yüksek olduğu gösterilmiştir[655]. lirgin daha az olduğu gösterilmiştir ve araştırmacılar

83
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

tarafından subkütan immünoterapi tedavisinin yeni Akçakaya ve arkadaşlarının yaptığı bir retrospek-
allerjen duyarlanmalarını önleme potansiyeline de tif çalışmada, ev tozu akarı duyarlılığına bağlı astım
sahip olduğu öne sürülmüştür[667]. ve allerjik riniti olan çocuk hastalara uygulanmış olan
toplam 5760 adet enjeksiyonun 206 (%3.7)’sında
Sublingual immünoterapi: Sublingual immü- lokal reaksiyonlar, 12 (%0.2)’sinde ise sistemik reak-
noterapi allerjen ekstresinin hastanın kendisi veya siyonlar gözlendiği bildirilmiştir[681]. Otuz sekiz adet
ebeveyni tarafından dil altına uygulanması ve bura- çalışmanın gözden geçirilmesi sonrasında konvansi-
da 1-2 dakika tutulduktan sonra yutulması prensi- yonel subkütan immünoterapi uygulaması sırasında
bine dayanır. Çalışmalarda ilk yıllarda immünoterapi her enjeksiyon başına sistemik reaksiyon görülme
sublingual damla şeklinde uygulanırken daha son- sıklığı %0.05-3.2 arasında bulunmuş, bu sistemik
raları sublingual ağızda eriyen allerjen tabletleri de reaksiyonların büyük çoğunluğu da doz arttırımı sı-
kullanılmaya başlanmıştır. Allerjik rinit hastalarında rasında gelişmiştir[682].
sublingual immünoterapi kullanımının semptomlar-
Çim poleni ve ev tozu akarı allerjenleriyle yapı-
da ve ilaç kullanım ihtiyacında azalmaya yol açtığını
lan bir konvansiyonel immünoterapi çalışmasında
bildiren çalışmalardan başka Eylül 2002 tarihine ka-
%84’ü astım tanısıyla izlenmekte olan hastaların
dar yapılmış olan toplam 979 adet hasta ve 22 adet
%4.8’inde sistemik reaksiyon oluşumu gözlenmiş-
çalışmanın dahil edildiği bir meta-analiz yapılmış-
tir[683]. Reaksiyonlar genellikle doz arttırımı sırasında
tır[668,669]. Bu meta-analize göre sublingual immü-
oluşmuş ve hiçbiri hayatı tehdit edici nitelikte olma-
noterapi kullanımı plaseboya göre klinik olarak daha
mıştır. Ayrıca, Avrupa’da 1981-2000 yılları arasında
etkilidir[670]. Son dönemlerde 42 adet çift-kör plase-
4600 adet hastaya uygulanmış olan subkütan im-
bo kontrollü çalışmayla yapılan bir Cochrane meta-
münoterapi tedavisi sırasında 141 adet fatal olma-
analizinde sublingual immünoterapi ile rinit semp-
yan anafilaktik reaksiyon geliştiği bildirilmiştir[684].
tomlarında ve ilaç kullanımında plaseboya kıyasla
daha belirgin azalma sağlandığı gösterilmiştir[671]. Amerikan Allerji Astım ve İmmünoloji Akademisi
Ayrıca, yine son zamanlarda Cochrane kollaboras- (American Academy of Allergy Asthma and Immu-
yon yöntemiyle yapılan sistematik derleme veya nology-AAAAI) komitesi subkütan immünoterapi
meta-analizlerde sublingual immünoterapinin aller- uygulanmasına bağlı fatal reaksiyon (n= 46) görülme
jik rinit olan çocukların da tedavisinde etkili olduğu sıklığını, uygulanan 2-2.5 milyon allerjen dozunda
gösterilmiştir[672,673]. Penagos ve arkadaşları tarafın- bir olarak bildirmiştir[685].
dan yapılan meta-analize yaşları 4-18 yıl arasında Sublingual immünoterapi: Sublingual immü-
değişen 484 allerjik rinitli çocuk alınmış ve sublingu- noterapi uygulaması sırasında en sık bildirilen yan
al immünoterapi tedavisinin bu çocuklarda plasebo- etkiler ağızda kaşıntı ve irritasyondur[652,686,687]. Bu
ya kıyasla ilaç kullanım gereksiniminde ve semptom yan etkiler sıklıkla uygulama sonrasında tekrarlaya-
skorlarında azalma sağladığı gösterilmiştir[672]. Son bilmektedir. Ayrıca hastalarda nadiren karın ağrısı,
4-5 yılda allerjik rinitli veya astımlı hastalara sublin- bulantı veya ishal de görülebilmektedir[688].
gual çim poleni tableti uygulanan yeterli istatistiksel Toplam 4378 adet hastanın katıldığı 66 adet SLIT
güce sahip, iyi planlanmış, çift-kör plasebo kontrollü çalışmasının gözden geçirilmesi sonrasında hayatı
randomize çalışmalar yapılmıştır ve bu çalışmalarda tehdit edici ciddi bir reaksiyon rapor edilmediği gö-
günlük semptom ve ilaç kullanım skorlarında anlamlı rülmüştür. Hastaların %12’sinde her 1000 dozdan
azalma saptanmıştır (sırasıyla %16 ve %28, %30 ve 2.7’sinde yan etki saptanmıştır[689].
%38, %35 ve %46, %28 ve %24, %24 ve %34)
[651,652,674-678]
Allerjik riniti ile birlikte hafif intermittan astımı
.
olan 31 yaşındaki bir kadın hastaya alternaria, kedi,
Güvenlik: köpek ve polen allerjenlerinden oluşan bir karışım ile
Subkütan immünoterapi: Subkütan immüno- uygulanan sublingual immünoterapi sırasında has-
terapi sırasında görülen yan etkiler hastada astım tada şiddetli bir sistemik reaksiyon geliştiği bildiril-
tanısının olması, yüksek doz allerjen kullanılması, miştir[690]. Tedavinin üçüncü gününde sublingual im-
hızlandırılmış programın uygulanması, yeni allerjen münoterapi uygulanmasından sonraki birkaç dakika
vialinin açılması, polen mevsimi sırasında tedavi ve- içinde vücutta yaygın kaşıntı, el ve ayaklarda anjiyo-
rilmesi, sorumlu allerjene karşı duyarlılığın şiddetli ol- ödem, dispne, vizing ve baş dönmesi oluşmuştur. Bir
ması ve beraberinde beta-bloker kullanımının olması başka şiddetli sistemik reaksiyon da 11 yaşında aller-
gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilir[679,680]. jik riniti ve astımı olan bir kız hastaya polen mevsimi

84
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

sırasında sabahları ev tozu akarı allerjeni, akşamları İlk kez pediatrik yaş grubunda sublingual im-
ise mevsimsel polen allerjeni karışımı uygulanması münoterapi, subkütan immünoterapi ve farmako-
sırasında gözlenmiştir[691]. Polen damlasının uygu- terapinin randomize kontrollü olarak karşılaştırıldığı
lanmasından sonraki üç dakika içinde hastada du- çalışmada subkütan immünoterapi ve sublingual im-
daklarda şişme, göğüs ve karın ağrısı, yüksek ateş ve münoterapi gruplarının rinit, astım, ilaç kullanımı ve
kusma görülmüştür. Bu iki hasta da epinefrin ihtiyacı görsel analog skalası skorlarında ve ev tozu akarına
olmadan semptomatik tedaviyle başarılı bir şekil- karşı cilt duyarlılığında farmakoterapi grubuna kıyas-
de tedavi edilmişlerdir. Bir başka bildirilen olgu da la belirgin azalma görülmüştür[697]. Ayrıca, her iki
normal dozun altı katı dozda ev tozu akarı allerjeni immünoterapi grubunda da farmakoterapi grubuna
almasından sonraki beş dakika içerisinde jeneralize kıyasla nazal provokasyon eşik dozunda artış saptan-
kaşıntı, kızarıklık, ürtiker, hışıltı ve hipotansiyon ge- mıştır. Aynı araştırmacıların daha yakın zamanlarda
lişen 16 yaşında bir kız hasta olmuştur[692]. Bu hasta ev tozu akarı duyarlı çocuklarda yaptıkları bir başka
yoğun bakım ünitesinde 24 saat süreyle tedavi edil- prospektif çalışmada hastalar subkütan immünotera-
miş ve düzelmiştir. Sublingual polen tableti tedavisi pi, başlangıçta subkütan immünoterapi ve idamede
alan iki hastada da tableti aldıktan sonraki birkaç da- sublingual immünoterapi, sublingual immünoterapi
kika içinde sistemik reaksiyon gelişmiş ve rahatlatıcı ve farmakoterapi grubu olmak üzere dört ayrı gru-
ilaçlarla tedavi edilmişlerdir[679]. ba randomize edilmişler ve 12 aylık bir izlem süresi
sonrasında başlangıç, 1., 4. ve 12. aylarda semptom/
Subkütan immünoterapi ile sublingual im- ilaç kullanım skorları ve allerjen spesifik nazal reak-
münoterapinin karşılaştırılması: Günümüze ka- tivite açısından karşılaştırılmışlardır[655]. Semptom ve
dar subkütan immünoterapi ile sublingual immüno- ilaç kullanım skorlarında en erken iyileşme subkütan
terapi uygulamasını karşılaştıran birkaç adet çalışma immünoterapi ve subkütan immünoterapi + sublin-
vardır[693-696]. Ev tozu akarına duyarlı erişkinlerde gual immünoterapi gruplarında (4. ayda) ve daha
yapılan bir çalışmada hastalar sublingual immüno- sonra sublingual immünoterapi grubunda (12. ay)
terapi, subkütan immünoterapi ve plasebo alacakları saptanmıştır. Allerjen spesifik nazal provokasyon tes-
şekilde randomize edilmişler, bir yıllık tedavi sonra- tinde pozitiflik hem subkütan immünoterapi hem de
sında subkütan immünoterapi grubunda astım ve sublingual immünoterapi grubunda farmakoterapi
rinit skorlarında belirgin düzelme görülürken sublin- grubuna kıyasla 4. ve 12. aylarda belirgin azalmıştır.
gual immünoterapi grubunda sadece rinit semptom-
ları düzelmiştir[695]. Her iki grupta da başlangıçtaki İmmünoterapinin uygulanma süresi ve
ilaç kullanım skorlarında anlamlı azalma saptanmış- uzun dönem etkinliği: İmmünoterapi uygulaması-
tır. Plasebo grubunda ise herhangi bir parametrede nın tedavi sonlandırıldıktan sonra uzun süreli etkili
düzelme görülmemiştir. Bir başka çift-kör plasebo olabilmesi için genellikle en az 3-4 yıl süreyle veril-
kontrollü çalışmada semptom ve ilaç kullanım skor- mesi önerilmektedir. Uzun süreli etkinin oluşmasında
larında hem subkütan immünoterapi hem de sub- IgE’ye karşı gelişmiş olan IgG-asosiye serum inhibitör
lingual immünoterapi gruplarında düzelme saptanır- aktivitenin rolü olduğu düşünülmektedir[698].
ken, plasebo grubunda bir değişiklik olmamıştır[693]. Subkütan immünoterapi: Subkütan immü-
Rinit skoru subkütan immünoterapi grubunda 0.75 noterapi uygulamasının uzun dönem etkinliğini in-
azalırken, sublingual immünoterapi grubunda 0.36 celeyen birkaç çalışma vardır. Çim polenine duyarlı
azalmıştır. Alternaria’ya karşı iki yıl süreyle sublin- allerjik rinitli hastalarda çift-kör plasebo kontrollü bir
gual immünoterapi alan bir grup hasta subkütan çalışmada tedavi bitiminden 3-4 yıl sonra dahi semp-
immünoterapi alanlarla kıyaslanmış ve subkütan tom veya ilaç kullanım skorlarında belirgin bir farklı-
immünoterapi grubunda rinit skorlarında daha çok lık saptanmamıştır[699]. Bir ile sekiz yıl süreyle ev tozu
düzelme olmuştur[694]. Çim poleni allerjisi olan has- akarına karşı subkütan immünoterapi uygulanan as-
taların alındığı çift-kör bir çalışmada yine subkütan tımlı 40 hasta ile yapılan bir başka çalışmada da te-
immünoterapi ve sublingual immünoterapi grupla- davi bitimini izleyen üç yıl içinde hastaların yarısında
rı kıyaslanmış ve her iki grupta da semptom ve ilaç relaps gözlenmiştir[700]. Bu çalışmada üç yıl süreyle
kullanım skorlarında düzelme görülmüştür[696]. Cilt çim poleni ekstresiyle uygulanan subkütan immüno-
reaktivitesi, IgG ve spesifik IgG4 gibi immünolojik pa- terapinin etkinliğinin tedavi bitiminden sonraki üç yıl
rametreler sadece subkütan immünoterapi grubun- devam etmekte olduğu gösterilmiştir.
da düzelme göstermiştir.

85
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Yaşları 16-25 yıl arasında olan çim ve/veya huş larda daha belirgin ve uzun süreli düzelme saptan-
ağacı poleni duyarlı ve mevsimsel allerjik riniti olan mıştır[705]. Bu çalışma da sublingual immünoterapi-
toplam 147 hasta ile yapılan çok merkezli prospek- nin etkinliğinin uzun süreli olması için en az üç yıl
tif bir çalışmada, hastaların bir grubuna üç yıl bo- kullanması gerektiğini göstermektedir.
yunca spesifik immünoterapi uygulanırken kontrol Orta-ağır şiddette ve polen duyarlılığına bağlı
grubuna uygulanmamıştır[701]. Her iki grup hasta da allerjik riniti olan 600 adet erişkin hastaya çim al-
tedaviden sonraki yedi yıl süresince izlenmiş ve bu lerjen tablet immünoterapinin uygulandığı bir çift-
sürenin sonunda spesifik immünoterapi uygulanan kör randomize kontrollü çalışmada üç yıllık tedavi
grupta klinik olarak immünoterapi etkinliğinin hala sonrasında ortaya çıkan etkinlik tedavinin sonlandı-
devam ettiği ve ayrıca astım gelişiminin kontrol gru- rılmasından bir yıl ve iki yıl sonrasına kadar devam
buna göre çok daha az olduğu görülmüştür. etmiştir[706,707]. İmmünoterapinin mevsim öncesinde
Ev tozu akarı duyarlılığı olan olgularda subkütan uygulanmasının daha uygun ve daha az maliyetli
immünoterapi uygulanarak yapılan bir çift-kör plase- olduğuna dair veriler vardır. Bu uygulamada mev-
bo kontrollü çalışmada üç ve beş yıllık tedavi süreleri sim öncesi dönemde 4-7 subkütan immünoterapi
karşılaştırılmıştır[702]. Gruplardan biri tedaviyi üç yılda enjeksiyonu uygulanmış olması gerekir[708,709]. Eğer
sonlandırırken, diğer grup beş yıla tamamlamıştır. İz- sublingual immünoterapi uygulanacaksa tedaviye
lem süresinin sonunda toplam 240 hastanın klinik mevsimden en az sekiz hafta önce başlanmalı ve en
bulguları değerlendirilmiş ve başlangıca göre rinit az 16 hafta devam edilmelidir[710].
semptomlarında üç yıllık tedavi gören grupta %50,
beş yıllık tedavi grubunda ise %70 azalma olduğu, Oral allerjen spesifik immünoterapi: Allerjen
ayrıca her iki grupta da görsel analog skalasında dü- ekstratlarının oral yolla verilmesi ilk kez 1920’li yıllar-
zelme ve hayat kalitesinde artış olduğu görülmüştür. da denenmiş, ancak zaman içerisinde subkütan yolla
Üç yıllık immünoterapi süresi ile beş yıllık immüno- karşılaştırılınca daha az etkin bulunmaları ve bu yolla
terapi süresi arasında rinit ve astım semptomlarının daha yüksek dozda kullanılmaları gerekliliğinin bera-
düzeltilmesi açısından istatistiksel bir fark bulunama- berinde getirdiği gastrointestinal sistem yan etkileri
mıştır. Tüm bu bulgular üç yıllık immünoterapi süre- nedeniyle terk edilmişlerdir. Günümüzde iyileştirilmiş
sinin etkinliğinin en az iki yıl süreyle devam ettiğini formülleri 1980’li yıllardan beri Avrupa’da yeniden
desteklemektedir. denenmeye başlanmıştır. Oral yolla uygulanan aller-
jen spesifik immünoterapide, allerjenlerin gastrik sis-
Sublingual immünoterapi: Sublingual immü-
temde sindirilmeleri nedeniyle konvansiyonel enjek-
noterapi tabletlerinin etkinliğinin uzun süreli olduğu-
siyon immünoterapisinde verilen dozlara oranla 200
na dair kanıtlar vardır. Di Rienzo ve arkadaşları allerjik
katı bulan daha yüksek dozların verilmesi gerekmek-
astım/rinit olan 60 adet çocuk hastanın 35’ine süre-
tedir. Bu yüksek dozların yol açabileceği olası gastrik
si 4-5 yıl arasında değişen sublingual immünoterapi
yan etkiler aside dirençli mikrokapsüllü aköz allerjen
uygularken 25’ine sadece ilaç tedavisi uygulamış ve
ekstraktlarıyla aşılmaya çalışılmış, daha az miktarda
tedavi bitiminden beş yıl sonrasında sublingual im-
allerjenin daha tutarlı bir dozda verilebildiği bu form
münoterapi uygulanan grupta klinik etkinliğin devam
ile uygulanan çayır poleni immünoterapisinin klinik
etmekte olduğunu görmüşlerdir[703]. Bir başka çalış-
olarak etkin ve güvenli olduğu bildirilmiştir[711]. Yük-
mada yaşları 4-16 yıl arasında değişen astımlı çocuk
sek dozların avantajı ise, hedef organ duyarlılığında
hastalara üç yıl süreyle uygulanan sublingual immü-
ve semptomlarda belirgin azalma sağlamasıdır. Po-
noterapinin klinik etkinliğinin tedavi bitiminden üç yıl
len, yanı sıra ev tozu akarı duyarlılığı olan hastalarda
sonra devam ettiği gösterilmiştir[704]. Diğer bir plasebo
klinik olarak etkin bir allerjen spesifik immünoterapi
kontrollü çalışmada üç yıl süreyle uygulanan sublingu-
yoludur. Etki mekanizması konvansiyonel immüno-
al immünoterapinin tedavi bitiminden bir yıl sonrasına
terapiye benzerdir. Zaman içerisinde allerjen spesifik
kadar etkinliğinin sürdüğü gösterilmiştir[675].
IgE düzeylerinde azalma izlenirken allerjen spesifik
Tahamiler ve arkadaşlarının yaptığı ve 137 ev blokan IgG1 ve IgG4 antikorları artmaktadır[712]. Son
tozu akarı duyarlılığı olan hastanın alındığı çalışmada yıllarda Avrupa’da yaygın olarak kullanılan oral im-
gruplardan birine iki yıllık sublingual immünoterapi münoterapi tabletleri yakında ülkemizde de kullanıl-
uygulamasının arkasından bir yıl plasebo verilmiş, di- ması beklenmektedir.
ğer gruba da üç yıl süreyle sublingual immünoterapi
Çoklu allerjen immünoterapisinin klinik et-
uygulanmış ve ikinci gruptaki hastalarda semptom-
kinliği: Allerjen immünoterapinin klinik etkinliği,

86
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

kullanılan allerjene özgüdür. Norman ve Lichtenste- olabileceği göz önünde bulundurularak ayrıntılı
in, hem yabani ot hem de çim allerjisi olanlara uy- kalite kontrolü ve dayanıklılık çalışmaları yapılması
gulanan yabani ot subkütan immünoterapinin sade- gereklidir[720]. Örneğin; çim allerjenleri mantar veya
ce yabani ot mevsiminde semptomların azalmasını hamamböceği ekstreleriyle karıştırıldığında daya-
sağladığını göstermişlerdir[713]. Frew ve arkadaşları, nıksız hale gelmektedir[721]. Bu nedenle günümüz
semptomları sadece çim poleni mevsimiyle sınırlı tek koşullarında çoklu allerjen allerjisi olan kişilerde
veya çoklu allerjene duyarlı saman nezleli olgularda allerjen karışımıyla gerek subkütan gerekse sublin-
tek çim poleni subkütan immünoterapinin her iki gual yoldan immünoterapi uygulanması önerilme-
grupta da semptom ve ilaç kullanımının azaltılmasın- mektedir.
da aynı derecede etkili olduğunu görmüşlerdir[714]. Çocuklarda allerjen immünoterapi: Çevre
Lowell ve Franklin, yabani ot allerjenini çoklu aller- kontrolü ve optimum ilaç kullanımına yanıt ver-
jen karışımının içinde kullandıklarında da yabani ota meyen orta şiddette veya şiddetli allerjik rinit olan
bağlı mevsimsel semptomların tedavi edilmesinde çocuklarda spesifik allerjen immünoterapi etkindir.
etkili olduğunu göstermişlerdir[715]. Tüm bu kanıt- Ayrıca, allerjik rinit olan çocuklara immünoterapi
lar birlikte değerlendirildiğinde denilebilir ki tek bir uygulanmasının astım gelişmesini önlediği veya en
allerjenle uygulanan subkütan immünoterapi poli- azından geciktirdiği düşünülmektedir[722]. Çim pole-
sensitize hastalarda da etkindir; aynı allerjenin çoklu ni ekstresi ile sublingual immünoterapi uygulanması
allerjenin içine konulmasıyla uygulanan subkütan pek çok ülkede beş yaş ve üzerindeki çocuklarda li-
immünoterapi de ilgili allerjene karşı klinik olarak sanslı olduğu halde, sublingual immünoterapi veya
etkindir. subkütan immünoterapi uygulanmasının beş yaşın-
Tersine, bir karışım içinde çoklu allerjen kullanımı dan küçük çocuklarda da güvenli bir şekilde yapıla-
ile uygulanan immünoterapinin tüm bu allerjenlere bileceği sınırlı sayıda da olsa birkaç çalışmada göste-
karşı etkili olduğuna dair veriler ikna edici değildir. rilmiştir[723-725].
Perennial astımı ve çoklu allerjileri olan çocuklara Allerjen immünoterapi endikasyonları: Aller-
çift-kör olarak uygulanan subkütan immünoterapi jik rinit tanısı konulduğunda öncelikle ilaç kullanımı
ile plasebo kıyaslandığında aralarında bir etkinlik far- ve allerjenden kaçınma üzerinde yoğunlaşılmalıdır.
kı gösterilememiştir[716]. Ancak bir başka çalışmada Eğer tüm bu önlemlere rağmen hastanın semptom-
çim ve zeytin polenine karşı duyarlılığı olan hastalara ları devam ediyor veya artıyorsa veya hasta ilaç kul-
çim ve zeytin ekstrelerinden oluşan subkütan im- lanımını reddediyorsa immünoterapi uygulanması
münoterapi uygulanmış ve etkin olduğu görülmüş- uygun olacaktır.
tür[717]. Çim ve kayın ağacı allerjenleriyle yapılmış
Hastalara veya çocuk hastaların ebeveynleri-
olan sublingual immünoterapi ile her iki allerjene
ne immünoterapinin semptomları tümden ortadan
bağlı mevsimsel semptomlar azaltılmakla birlikte, ça-
kaldırmayıp tedavinin birinci yılında semptomlarda
lışmada plasebo kullanılmadığı için bu etkilerin pla-
ve ilaç kullanımında %30-40 düzeyinde bir azalma
sebo etkisine bağlı olup olmadığı net olarak söylene-
sağlayabileceği ve ilaç tedavisinin eskisine göre daha
memiştir[718]. Bu çalışmanın tersine, çift-kör plasebo
etkili olabileceği açıklanmalıdır.
kontrollü bir çalışmada çoklu allerjen karışımı içinde
sublingual olarak kullanılan çim poleni allerjeni nazal Ev tozu akarı gibi perennial allerjenlere bağlı
provokasyon titrelerinin düzeyini veya serum spesi- allerjik rinit tedavisinde immünoterapinin etkinliği
fik IgG4 düzeylerini etkilemezken, sadece çim poleni mevsimsel allerjenlere göre daha azdır. Yine de yarar
kullanılması her iki parametrenin de artmasıyla so- görüldüğünü bildiren çalışmalar vardır[726]. İmmü-
nuçlanmıştır[719]. noterapinin hayvan tüyü özellikle kedi tüyü allerji-
lerine karşı da etkili olduğunu gösteren çalışmalar
Günümüzde immünoterapide kullanılan ticari
vardır[727,728]. Alternaria ve Cladosporium gibi mold
ürünler sadece birbiriyle ilişkili veya çapraz reaksi-
duyarlılığı olanlarda da immünoterapinin etkinliği
yon gösteren allerjenleri içerir; çim için dört veya
bildirilmiştir.
altı farklı çim çeşidi allerjenini, ev tozu akarı için
Dermatophagoides pteronyssinus ve Dermatop- İmmünoterapi en az üç yıl süresince sürekli veya
hagoides farinae allerjenini içerir. Birbiriyle ilişkisiz mevsim öncesi uygulanır. Eğer tedavi başlangıcından
allerjenlerin karıştırılması teknik olarak mümkündür sonraki iki yıl içinde klinik bir düzelme görülmezse
ancak enzimatik komponentler arasında etkileşim tedavi kesilmelidir.

87
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjen immünoterapi kontrendikasyonla- idame dozuna kısa sürede ve güvenle ulaşabilme,


rı: ABD’de ise hastanın astımının olması çok önemli idame süresinin mümkün olduğunca kısa sürmesi,
düzeyde bir kontrendikasyon olarak kabul edil- daha az, mümkünse hiç olmayan sistemik yan etki-
mez[729]. Beta-bloker kullanan rinitli hastalara aller- lere sahip olması ve sağladığı klinik etkinliğin uzun
jen immünoterapi başlanmamalıdır, çünkü bu ilaçlar yıllar devam etmesi olarak özetlenebilir. Bugün için
tip-1 hipersensitivite reaksiyonlarının kardiyak, so- tüm bu özelliklere sahip bir allerjen spesifik immü-
lunumsal ve kütanöz etkilerini arttırarak anafilak- noterapi modeli henüz geliştirilememiş olmakla be-
sinin tedavisini güçleştirebilir[730,731]. Hipotansiyon raber son 20 yılda “Yeni İmmünoterapi Modelleri”
veya bronkospazmın tolere edilemediği kronik bir konusunda önemli gelişmeler elde edilmiştir.
hastalığı, immünyetmezliği, malignitesi, otoimmün Bu bölümde ideal allerjen spesifik immünotera-
hastalığı olanlar ve immünsüpresif ilaç kullananlarda piye ulaşabilmek için yapılan çalışmalar arasından
immünoterapi uygulaması göreceli olarak kontrendi- en umut verici olanlar; “Yeni allerjen spesifik im-
kedir[729]. Bu hastalarda dikkatli bir kar-zarar değer- münoterapi veriliş yolları”, “Yeni allerjen ve allerjen
lendirmesi yapılmalıdır. İmmünoterapinin bilinen bir ekstratları” ve “Gelecekte immünoterapi modelleri”
teratojenik etkisi olmamasına rağmen gebelik sıra- olmak üzere başlıca üç ana bölümde ve ulaşılabilen
sında immünoterapi başlanmamalıdır, ancak idame kanıt ve öneri düzeyleri eşliğinde verilecektir (Tablo
tedavisi sırasında sistemik bir problem yaşamamış 23)[737].
olanların tedavilerine devam etmelerine izin verile-
Yeni allerjen spesifik immünoterapi veriliş
bilir[732].
yolları: Allerjen ekstratlarının klasik subkütan yolun
İmmünoterapinin alternatif uygulanma dışında verilmesi yıllardır ilgi çeken bir konudur. İnt-
yolları: Subkütan ve sublingual yöntemlerin dışın-
da alternatif bazı immünoterapi yöntemleri de de-
nenmektedir. Nazal immünoterapinin iyi planlanmış Tablo 23. Kanıt ve öneri düzeyleri tablosu*
kontrollü çalışmalarda allerjik rinit tedavisinde klinik Kanıt düzeyleri
olarak etkili olabildiği gösterilmiştir[733-735]. Ancak bu
Ia Randomize kontrollü çalışmaların meta-
yöntem topikal nazal premedikasyon gerektirebilen analizlerine göre elde edilen kanıtlar
persistan lokal yan etkiler nedeniyle hastalar tarafın-
IIa Randomize olmayan en az bir kontrollü
dan pek kabul görmemektedir[736].
çalışmanın sonuçlarına göre elde edilen kanıtlar

IIb En az bir yarı deneysel çalışmanın sonuçlarına


göre elde edilen kanıtlar
b. Yeni İmmünoterapi Modelleri
III Deneysel olmayan tanımlayıcı çalışmaların
sonuçlarına göre elde edilen kanıtlar
Önemli Noktalar
IV Uzman komite görüşüne dayalı kanıt, klinik
deneyime sahip uzman görüşlerine göre elde
✔ Rekombinant teknoloji ile istikrarlı bir edilen kanıtlar
nitelikte ve istenildiği kadar yüksek mik-
LB Laboratuvar tabanlı çalışmalardan elde edilen
tarlarda, iyi tanımlanmış, kişiye özel mole-
çalışmaların sonuçlarına göre elde edilen kanıtlar
küllerin üretilmesi teorik olarak mümkün
görünmektedir. NR Henüz değerlendirmeye alınmamış
araştırmaların sonuçlarına göre elde edilen
✔ Adjuvanlar kendileri antijenik özelliğe sa- kanıtlar
hip olmadığı halde, Toll-like reseptörler
Öneri düzeyleri
üzerindeki etkileri ile immün yanıtın Th2
yönünden Th1 yönüne doğru kaymasını A Kategori I düzeyinde kanıta dayanan öneri
sağlayarak allerjen spesifik immünotera-
C Kategori III düzeyinde kanıta dayanan veya
pinin etkinliğini arttırabilen maddelerdir.
kategori I ve II düzeyindeki kanıtların yorumuna
dayalı öneri

D Kategori IV düzeyinde kanıta dayanan veya


kategori I, II ve III düzeyindeki kanıtların
İdeal bir allerjen spesifik immünoterapiden başlı-
yorumuna dayalı öneri
ca beklenenler; pratik bir veriliş yoluna sahip olması,
* 737 no’lu kaynaktan alınmıştır.

88
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ranazal, intrabronşiyal, sublingual, oral, intralenfatik ca devam eden tedavi sonunda aktif immünoterapi
ve epikütan uygulamalar arasından intranazal ve alan grupta plasebo grubuna göre daha az semptom
intrabronşiyal allerjen uygulamalar lokal yan etkileri bildirilmiştir. Bununla beraber nazal provokasyon
ve sublingual immünoterapinin gündeme gelmesiyle skorlarında farklılık izlenmemiştir. En sık görülen yan
hemen hemen terk edilmiş yöntemlerdir. Sublingual etki immünoterapi uygulanan bölgede gelişen lokal
immünoterapi, özellikle ev tozu akarları ve polenler- ekzematöz reaksiyon olarak bildirilmiştir, konu hak-
le uygulandığı zaman allerjik rinit ve astımlı hastalar- kındaki araştırmalar devam etmektedir[740].
da semptomları belirgin olarak düzeltmekte ve ilaç
kullanımına olan gereksinimi azaltmaktadır (öneri Yeni allerjen ve allerjen ekstraktları:
düzeyi A). Rekombinant allerjenler: Allerjen spesifik im-
İntralenfatik immünoterapi: İntralenfatik yol- münoterapi için en umut veren yeniliklerden birisi re-
la üç kez enjeksiyon olarak uygulanan allerjen spe- kombinant “wild-type” ya da daha basitçe sentetik
sifik immünoterapinin, üç yıl süreyle konvansiyonel allerjenlerin üretilmesidir. Rekombinant teknolojiyle
yöntemle subkütan olarak uygulanan immünoterapi in vitro olarak üretilebilen bu allerjenler yapısal ve
kadar etkili olduğu gösterilmiştir (Kanıt düzeyi NR). immünolojik özellikleri açısından doğal allerjenlerin
Çayır poleni allerjisi olan 165 hastada inguinal lenf tam benzerleridir ancak hastanın duyarlılık derecesi
nodlarına dört hafta arayla üç kez enjekte edilen ça- göz önüne alınarak, bireye özgü uygunluğu belirlen-
yır poleni ekstraktı immünoterapisiyle üç yıl süreyle miş oranlarda allerjen spesifik immünoterapi formü-
uygulanan klasik subkütan çayır poleni immünotera- lüne eklenebilmeleri bu allerjenleri farklı ve avantajlı
pisi karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve üç yılın kılan temel özellikleridir. Halen kullanmakta olduğu-
sonunda iki yöntem arasında klinik etkinlik açısından muz ticari olarak ulaşılabilen allerjen ekstraktlarının
fark bulunmamıştır. Ancak intralenfatik yolla uygu- içerdikleri allerjen miktarı açısından tutarsız bileşik-
lanan immünoterapi modelinde allerjene nazal to- lere sahip olabilecekleri iyi bilinmektedir. Ek olarak,
lerans çok daha hızlı gelişiyor ve aynı klinik etkinlik mevcut ekstraktlar hastanın bireysel duyarlılığı ile
için çok daha az miktarda allerjen ekstraktı yeterli asıl ilişkili olan allerjeni taşımayabilir ya da hastanın
oluyor gibi görünmektedir[738]. En güncel intralen- duyarlı olmadığı diğer proteinlere karşı yeni duyar-
fatik immünoterapi araştırması, bu yıl içerisinde yine lanmalar geliştirme riskine sahip olabilir[741]. Bunların
aynı grup tarafından yayınlanmıştır. Kedi tüyü allerjisi yanı sıra proinflamatuvar ve Th2 indükleyici kapasi-
olan 20 hastayla gerçekleştirilen bu Faz I/IIA çalışma- teye sahip biyoaktif yapılara sahip olma olasılıkları
da 20 hastaya modifiye bir rekombinant allerjen olan da vardır[742]. Rekombinant teknoloji ile istikrarlı bir
MAT-Fel d 1 allerjeni ya da plasebo iki ay içerisinde nitelikte ve istenildiği kadar yüksek miktarlarda, iyi
üç enjeksiyonla intralenfatik olarak uygulanmıştır. tanımlanmış, kişiye özel moleküllerin üretilmesi ve
Plasebo grubunda üç kat artan nazal toleransa kar- bu allerjenlerin allerjen spesifik immünoterapide
şın, intralenfatik immünoterapi uygulanan grupta kullanılmasıyla tüm bu potansiyel risklerin önlenme-
MAT-Fel d 1’e karşı artan toleransın 74 kat olduğu si teorik olarak mümkün görünmektedir. Çok yeni
bildirilmiştir. Yanı sıra intralenfatik immünoterapi olarak IgE aracılı yan etkilerden korunmak için IgE
Treg yanıtını ve kedi spesifik blokan IgG4 yanıtını epitopu çıkarılmış bir rekombinant “hipoallerjenik
da altı katı bulan artışlarla plaseboya göre anlamlı allerjen derivatı” geliştirilmiştir[743]. İnce detaylarla
olarak yükseltmektedir[739]. Konu hakkındaki umut hazırlanan bu “izoallerjenler”; hem blokan IgG tipi
veren sonuçlarla çalışmalar hızla devam etmektedir. antikor hem de T hücre yanıtını indükleme avantajını
sağlayan IgG ve T hücre epitoplarına beraberce sa-
Transkütan/epikütan immünoterapi: Bu yön-
hiptir. Bu teknolojiyle üretilen çayır poleni allerjenleri
temle allerjen ekstraktları deriye yama olarak yapış-
karışımı ya da yalnızca birch polen allerjeni (Bet v 1)
tırılarak epikütan olarak uygulanmaktadır. Plasebo
ile uygulanan allerjen spesifik immünoterapilerin ba-
kontrollü bir araştırmada oldukça etkin bir tedavi
şarılı sonuçları rekombinant allerjenlerin beklentileri
yöntemi olarak bildirilmiştir (Kanıt düzeyi NR). Bu
karşılayacağını doğrular niteliktedir[744,745]. Yıllardır
araştırmada çayır poleni ekstraktı deriye yama olarak
süren başarılı çalışma sonuçlarını takiben rekombi-
12 hafta boyunca, haftada bir kez ve 48 saat süreyle
nant birch polen allerjeni içeren ilk aşının rutin aller-
uygulanmıştır. Araştırma sonunda çayır poleni sezo-
jen spesifik immünoterapi için ticari olarak sunulma-
nundan dört hafta önce başlatılan ve sezon boyun-
sı beklenmektedir.

89
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Adjuvanlardaki yenilikler: Allerjen spesifik uygulandığı zaman allerjen spesifik immünoterapi-


immünoterapinin başarısının sırrının altında uygun nin klinik etkinliğini arttırdığı gösterilmiştir. “Diğer
hasta seçimi ve doğru allerjen ekstraktının hazırlan- adjuvanlar” ya da “tolerojenler” olarak adlandırılan
ması yatar. Doğru ekstraktın hazırlanması için uzun bu yeni monoklonal antikorlar oldukça güvenilirdir,
yıllar tercih edilen su bazlı “coco solüsyonu” zaman ancak son zamanlarda etkinlikleri tartışmalıdır. Bir
içerisinde yerini allerjen salınım süresini uzatarak diğer “mab” olan IgE’ye karşı geliştirilmiş antikor
daha az enjeksiyonla, daha uzun süreli etki sağlayan omalizumabın, allerjen spesifik immünoterapi,
alüminyum hidroksit, tirozin kalsiyum fosfat benzeri özellikle rush yöntemle uygulanan allerjen spesifik
adjuvanlar içeren depo ya da yarı-depo preparatla- immünoterapi sırasında gelişebilecek olası bir ağır
ra bırakmıştır. Adjuvanlar kendileri antijenik özelliğe anafilaksi riskinden korunmak için immünoterapiy-
sahip olmadığı halde, TLR’ler üzerindeki etkileriyle le kombine edilerek uygulandığı çalışmalarda, bu
immün yanıtın Th2 yönünden Th1 yönüne doğru kombine yaklaşımın anafilaksi riskini azalttığı gös-
kaymasını sağlayarak allerjen spesifik immünoterapi- terilmiştir. Bu yeni model, “allerjen spesifik immü-
nin etkinliğini arttırabilen maddelerdir. Günümüzde noterapinin geleceği” başlığı altında “araştırmaları
üzerinde en çok çalışılan iki adjuvan MPL (3 dease- devam eden umut veren yeni bir yöntem” olarak
tile monofosfolipid A) ve CpG-oligonükleotidlerdir, yerini almıştır[747].
henüz hiçbirisi FDA onaylı allerjen ekstraktları olarak
ulaşılabilir değildir[746,747].
iv. Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler
Gelecekte immünoterapi modelleri:
DNA aşıları: Teorik olarak tüm protein yapının Önemli Noktalar
yerine sadece allerjen kodlayan DNA’nın üretilmesi-
nin çok daha ucuz ve daha stabil olması beklenir. Bu ✔ Allerjik rinit tedavisinde tamamlayıcı ve
amaçla yapılan sayısız hayvan modeli çalışmasında alternatif tedaviler sıklıkla kullanılmasına
çıplak DNA kullanılarak genetik aşılamalar denen- rağmen hastalara yapılan öneriler yeterli
miş ancak uygun vektörün tespiti, allerjen spesifik kanıta dayalı değildir.
immünoterapi veriliş yolu, uygun veriliş bölgesi gibi
✔ Tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin yan
sorunların henüz aşılamaması, aşının insanlar için ya-
etkileri olabilir ve diğer ilaçlarla etkileşebilir.
kın gelecekte rutin bir tedavi yöntemi olarak kullanıl-
masını engellemiştir. Yanı sıra yan etkilere sebep olan
bir allerjenin kalıcı olarak verilebilmesi ve kullanılan
vektör sekanslarına karşı immün reaksiyonların geli- Son çalışma raporlarına göre tamamlayıcı ve
şebilmesi olasılıkları diğer temel sorunlardır[741]. Bu alternatif tedavi kullanım sıklığı toplumda %25-50
riskleri azaltabilecek, ortama “hipoallerjenler” salan (%70’e kadar) arasındadır[750-755]. Bu oran çocuk-
hızla parçalanabilir nükleik asitlerin geliştirilmesi ça- larda da benzerdir[756]. Allerjik rinit tedavisinde ta-
lışmaları devam etmektedir[748]. mamlayıcı ve alternatif tedavi sıklıkla kullanılması-
Gen tedavisi: Allerjenlerin hücrelere ve immün na rağmen hastalara yapılan öneriler yeterli kanıta
toleransın geliştiği bölgelere (kemik iliği, timus, da- dayalı değildir[757]. Tamamlayıcı ve alternatif teda-
lak vb.) direkt olarak verilmesini hedefleyen ama vilerin etkinliği son mevcut kanıtlarla desteklenme-
henüz deneysel aşamada olan bir tedavi yöntemi- miştir[757]. Randomize çift-kör, plasebo kontrollü
dir. Çayır poleni antijeni kullanılarak yapılan hayvan çalışmalar gereklidir[1]. Tamamlayıcı ve alternatif
deneyi çalışmaları umut vericidir. Verilebilecek gü- tedavilerin yan etkileri olabilir ve diğer ilaçlarla et-
venilir vektörlerin bulunması, uygun hipoallerjenin kileşebilir[758-760].
üretilmesiyle özellikle risk altındaki kişiler için pro- Akupunktur: Akupunkturun allerjik rinite et-
filaktik tedavi olarak uygun olabilecek gibi görün- kisini gösteren çalışma sayısı fazla değildir. Yapıl-
mektedir[749]. mış çalışmaların da çoğu randomize ve kontrollü
Biyolojik ajanlarla kombinasyon: T hücre değildir[761,762]. Randomize ve kontrollü yapılan
aktivasyonunu (daklizumab) ve efektör fonksiyon- çalışmada ise akupunkturun etkili olduğu gösterile-
larını (IL-4, IL-5) baskılayan sitokin inhibitörlerinin memiştir[763]. Perennial allerjik rinitli çocuklarda ya-
konvansiyonel spesifik immünoterapiyle beraber pılan kontrollü bir çalışmada günlük semptomlarda

90
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

önemli iyileşme ve semptomsuz gün sayısında artış v. Diğer Tedaviler


saptanmıştır[764]. Sonuç olarak randomize kontrollü (Anti-IgE, Anti-Sitokinler vb.)
çalışmalarda allerjik rinit tedavisinde akupunkturun
etkisini gösteren yeterli kanıt yoktur[1]. Akupunktur, Önemli Noktalar
allerjik rinit belirtilerini azaltmada etkisinin yetersiz
olması ve olası komplikasyon riskinden dolayı tavsiye
✔ Anti-IgE monoklonal antikoru omalizu-
edilmemektedir[765].
mab, dolaşımdaki serbest IgE antikorları-
Bitkisel ilaçlar: Bazı bitkisel ilaçlar allerjik rinitte na bağlanarak bunların mast hücreleri ve
etkili bulunmuştur fakat kesin tavsiye etmeyi sağla- bazofillere bağlanmasını engeller. Ülke-
yacak kadar yeterli çalışma yoktur[766-768]. Bu ilaç- mizde ağır ve perennial allerjene duyarlı
ların güvenliği ve diğer ilaçlarla etkileşimi hakkında allerjik astımlılarda endikasyonu vardır.
endişeler vardır[1]. Bitkisel ilaçlar güvenli bir şekilde Çalışmalarda mevsimsel allerjik rinitlilerde
standardize edilmemiştir ve zararlı maddeler de içe- semptom skorlarını iyileştirmekte ve ilaç
ihtiyacını azaltmakta olup, plaseboya göre
rebilir[758-760]. Efedrin içeren ilaçlar ABD’de yasaklan-
daha etkin ve güvenli olarak bulunmuştur.
mıştır[769]. DSÖ’ye göre bitkisel ilaç ve karışımların
Spesifik immünoterapi ile birlikte kullanı-
hazırlama yöntemi, dozu, içeriğindeki bileşenler ve
mında, omalizumab spesifik immünoterapi
aktif maddelerin açıkça tanımlanması zorunlu ön etkinliğini arttırmakta ve yan etkileri azalt-
koşuldur[770,771]. Sonuç olarak bitkisel ilaçlar, allerjik maktadır.
rinit belirtilerini azaltmada etkisinin yetersiz olması,
✔ Anti-IL-4 (paskolizumab), anti-IL-13 (CAT-
diğer ilaçlarla etkileşme olasılığı ve yan etki risklerin-
354), anti-IL-5 (mepolizumab) ve anti-
den dolayı tavsiye edilmemektedir[765].
TNF-α monoklonal antikorlarının klinik
Homeopati: Allerjik rinit tedavisinde homeopa- çalışmaları az sayıdaki astımlı hastada yo-
tiyi faydalı bulan çalışmalar yanında faydasız bulan ğunlaşmıştır. Allerjik rinitli hastalarda sis-
çalışmalar da mevcuttur[757]. Sonuç olarak homeo- temik anti-IL-13 monoklonal antikor son-
patinin faydasının tartışmalı olması, masraflı olması rasında nazal allerjen provokasyonunda,
ve olası yan etkilerinden dolayı tercih edilmemekte- total nazal semptom skorlarında düzelme
dir[765]. Kullanılabilmesi için yeni yapılacak randomi- görülmüştür, ancak bu moleküllerle aller-
jik rinit çalışmaları özellikle hayvan model-
ze kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır[1].
lerinde yoğunlaşmıştır.
Fiziksel teknikler ve diğer alternatif teda-
viler: Rinofototerapinin etkili olduğunu gösteren
verilere rağmen yeni çalışmalara ihtiyaç vardır[1,772].
Allerjik rinitli hastalarda probiyotik kullanımı için Allerjik hastalıkların immünopatogenezinin daha
büyük randomize çalışmalara ihtiyaç vardır[773,774]. iyi anlaşılması, monoklonal antikor ve antisitokin te-
Bariyer tedavisi olarak nazal filtre, polen bloke edi- davilerinin geliştirilmesine imkan sağlamaktadır[782].
ci krem, selüloz toz, yüz maskesi ve gözlük, serum Hastalıkların teşhis ve tedavisinde monoklonal an-
fizyolojikle burun ve sinüs yıkanması uygulamaları tikorlar ilk kez 1975 yılında Köhler ve Milstein’ın
vardır. Serum fizyolojikle yıkama basit ve pahalı ol- tanımlamasından sonra kullanılmıştır[783]. Önceleri
mayan bir yöntemdir. Biraz faydası olabilir[775-777]. monoklonal antikorlar spesifik antijenle immüni-
Nazal filtre veya polen bloke edici kremler polen ze edilen hayvanlardan elde edilen hücre seri veya
mevsiminde ragweed ve çimen polenlerine ma- klonlarından üretilirken, hibridomalar ise immünize
ruziyeti azaltarak burun semptomlarını azaltabi- hayvanın B hücrelerinin miyelom hücreleriyle har-
lir[778,779]. Polen bloke edici krem, polenlere bağlı manlanması sonrası elde edilerek daha fazla anti-
allerjik rinitte semptomların azalmasına neden ol- kor üretebilen ölümsüz hücrelerin üretilmesiyle elde
ması ve yan etkisi olmamasından dolayı kullanıla- edilmekteydi[783,784]. Ancak klinikte kullanılan ilk
bilir[779]. Selüloz tozlar burun içine sıkılarak bariyer monoklonal antikorlara karşı gelişen insan-anti-fare
oluşturmaktadır. Polenlere bağlı allerjik rinit semp- antikorları tedavi başarısını etkilemiş, hatta hayatı
tomlarını azalttığı bulunmuştur[780]. Japonya’da tehdit edebilen anafilaksi gelişimine de yol açmış-
polen mevsiminde yüz maskesi ve gözlük takma tır[785-787]. Hümanize antikor üretim yöntemlerini,
geleneği yaygındır. Bu maskeler allerjik rinit semp- transgenik farelerin kullanıma girmesiyle “tam insan
tomlarının önlenmesinde etkili olabilir[781]. antikorları”nın üretildiği yöntemlerin geliştirilmesi
süreci takip etmiştir[784,787-789]. Monoklonal antikor

91
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

bazlı tedavi yöntemleri genelde prensip olarak bir CD11a ve IL-2R potansiyel monoklonal antikor he-
reseptörün fonksiyonlarını engellemeyi, efektör mo- defleri olup, allerjik hastalıkların tedavisinde zaman
leküllerin spesifik reseptörlerine bağlanmasını önle- zaman umut veren deneysel çalışmalarla günde-
meyi ya da spesifik hücre popülasyonlarını tamamen me gelmektedir[801-807]. Ancak unutulmamalıdır ki
ortadan kaldırmayı hedeflemektedir[784]. hastalık fenotipinin iyi tanımlanması monoklonal
Allerjik hastalıkların tedavisinde monoklonal antikor/antisitokin tedavilerinde özellikle spesifik
antikorlar arasında hakkında en çok araştırma yapı- bir hedefi ön planda tutan bu yöntemlerin daha
lan omalizumab, hümanize bir anti-IgE monoklonal güvenli ve etkin olarak kullanımına olanak sağla-
antikorudur. Dolaşımdaki serbest IgE antikorlarına yacaktır.
bağlanarak bunların mast hücreleri ve bazofiller
üzerindeki yüksek afiniteli FcεRI reseptörlerine bağ-
lanmasını engeller. Omalizumabın günümüzde eriş- vi. Cerrahi Tedaviler
kin ve 12 yaş üstü çocuklarda orta ve ağır derece-
de allerjik astımlılarda kullanılması FDA tarafından Önemli Noktalar
onaylanmıştır[790]. Omalizumab kullanımı sırasında
görülebilen beklenmeyen etkiler nadir olmakla bir-
✔ Allerjik rinitin cerrahi tedavisinde çok sayı-
likte, %0.09-0.2 hastada fatal olmayan anafilaksi da teknik tanımlanmıştır.
gözlemlenmiştir. Omalizumab kullanımı hücrelerde
FcεR1 ekspresyonunu da azaltır. IgE’yi hedefleyen ✔ Mukozayı ve mukosiliyer fonksiyonu ko-
ruyucu cerrahiler konkaların doğal işlev-
tedaviler aynı zamanda bu molekülün düşük afini-
lerini bozmaması bakımından tercih edil-
teli reseptörlerine bağlanmasını da engelleyerek Th2
mektedir.
tipi yanıtın büyümesine engel olur[791]. Mevsimsel
allerjik rinitlilerde omalizumab kullanımı semptom ✔ Total veya parsiyel konka rezeksiyonunun
skorlarını iyileştirmekte ve ilaç ihtiyacını azaltmakta- önemli komplikasyonlara neden olması
dır. Omalizumab kullanımı Japon sedir ağacı poleni nedeniyle, son yıllarda minimal invaziv
cerrahi teknikleri ön plana çıkarılmıştır.
duyarlı mevsimsel allerjik rinit hastalarında plasebo
grubuna göre etkin ve güvenli olarak bulunmuş- ✔ Allerjik rinit hastalarında cerrahi tedavinin
tur[792]. Ayrıca, mevsimsel allerjik rinitlilerde spesifik amacı doğal anatomik yapıyı ve fizyolojik
immünoterapi ile birlikte kullanımında, omalizumab fonksiyonları koruyarak başta burun tıka-
spesifik immünoterapi etkinliğini arttırmakta ve spe- nıklığı olmak üzere nazal semptomların
sifik immünoterapi sırasında görülebilen yan etkileri hafifletilmesi, ilaç gereksiniminin azaltıl-
masıdır.
azaltmaktadır[793].
Allerjik immün yanıtta rol alan diğer sitokinlerden ✔ Submukozal konka rezeksiyonu, türbinop-
IL-4 (paskolizumab), IL-13 (CAT-354), IL-5 (mepolizu- lasti, konka lateralizasyonu, radyofrekans,
elektrokoterizasyon, lazer koterizasyon,
mab) ve TNF-α’ya karşı geliştirilen monoklonal an-
kriyocerrahi gibi yöntemlerle konkaların
tikorların çeşitli allerjik hastalıkların tedavisi üzerine
hacmi küçültülüp burun tıkanıklığı ve sek-
etkisini araştıran birçok klinik araştırma gerçekleşti- resyonu azaltılabilmektedir. Bu tekniklerin
rilmiştir. Bu konuyla ilgili birçok çalışma da sürmekte- en önemli komplikasyonu konka kıkırdak
dir[794-799]. Bu araştırmalar ağırlıklı olarak az sayıdaki ve kemik yapılar alınırken üzerindeki mu-
astımlı hasta popülasyonlarında yoğunlaşmakla bir- kozaya hasar verilmesine bağlı gelişen
likte bu sitokinleri hedefleyen monoklonal antikorlar mukosiliyer klerens üzerine olumsuz etki
henüz allerjik rinitte kullanım alanı bulamamıştır. Al- kurutlanma ve ağrı gibi etkileridir.
lerjik rinit çalışmaları özellikle hayvan modellerinde ✔ İntranazal fototerapinin ise burun mukoza-
yoğunlaşmıştır. İnsanlarda sistemik olarak uygulanan sına uygulanan UVA ve UVB ile nazal aşırı
anti-IL-13 monoklonal antikor sonrasında nazal al- duyarlılığı önlediği öne sürülmektedir.
lerjen provokasyonu yapılan Phleum pratense duyar-
✔ Komplikasyon olasılığı yüksek bir operas-
lı rinitli hastalarda total nazal semptom skorlarında
yon olan Vidian nörektomiyle parasem-
düzelme görülmüştür[800]. patik aktivitenin baskılanması mümkün
Öte yandan IL-15, IL-17A, IL-17E (IL-25), IL-21, olabilmektedir.
IL-31, IL-33, OX40L, TSLP, CD20, CD23, CD25,

92
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

2. Submukozal konka rezeksiyonu (SMR):


Tablo 24. Allerjik rinitte kullanılabilecek cerrahi yöntem-
ler
SMR’de konka kemiği submukozal olarak rezeke
edilir. Alt konka ön ucuna yapılan vertikal insizyon ile
Total konka rezeksiyonu
konka kemiğine ulaşılır ve kemik üzerinden dokular
Parsiyel konka rezeksiyonu
tüm yapışma yerlerinden periost altından eleve edilir.
Submukozal konka rezeksiyonu (SMR)
Daha sonra kemik yapışma yerinden kesilerek eksi-
Ultrasonik kemik aspiratörleriyle SMR
ze edilir. Nazal tampon uygulamayı gerektirir. SMR
Türbinoplasti
konkaların doğal fonksiyonlarını korumayı amaçla-
Mikrodebrider türbinoplasti
yan mukoza koruyucu bir tekniktir. Eksizyon tama-
Konka lateralizasyonu
Radyofrekans termal ablasyon
men submukozal olarak yapılır. Bu nedenle konka
Elektrokoterizasyon rezeksiyonu sonrası görülen ciddi komplikasyonlar
Lazer koterizasyon bu teknikte sık görülmez. SMR konka hacmini kü-
Kriyocerrahi çülterek burun tıkanıklığını azaltır ve inflamatuvar
Fototerapi hücre sayısını azaltarak sekresyon miktarını düşürür.
Vidian nörektomi Ayrıca, hapşırma ve sekresyon artışından sorumlu
tutulan postnazal sinirde harabiyete neden olduğu
belirtilmektedir[813,814]. Özellikle konkanın kemik hi-
Allerjik rinitin cerrahi tedavisinde amaç; doğal pertrofilerinde daha uygun bir yaklaşımdır. İyileşme
anatomi ve fizyolojiyi mümkün olduğunca koru- döneminde gelişen skarla yumuşak dokuda küçül-
yarak, başta burun tıkanıklığı olmak üzere nazal me sağlanabilse de mukozal hipertrofilerde başarısız
semptomların hafifletilmesi ve medikal tedaviye olabilir. Yumuşak dokuyu submukozal alanda eksize
olan ihtiyacın azaltılmasıdır. Allerjik rinitin cerrahi edebildiği için mikrodebrider türbinoplastiyle bera-
tedavisinde çok sayıda teknik tanımlanmıştır (Tablo ber uygulamak mukoza hipertrofileri olan olgularda
24). Günümüzde mukozayı ve mukosiliyer fonksiyo- başarıyı arttırabilir.
nu koruyucu cerrahiler konkaların doğal işlevlerini 3. Ultrasonik kemik aspiratörleriyle SMR:
bozmaması bakımından tercih edilmektedir. Özellik- Son yıllarda geliştirilen ultrasonik kemik aspiratörle-
le total veya parsiyel konka rezeksiyonunun önemli riyle SMR denenmiş ve başarılı sonuçlar alındığı be-
komplikasyonlara neden olması nedeniyle, son yıllar- lirtilmiştir[815]. Bu teknikte ultrasonik dalgalar kemi-
da minimal invaziv cerrahi teknikleri ön plana çıka- ği emülsifiye ederken, eş zamanlı olarak sulama ve
rılmıştır[35,808-811]. aspirasyon yapılabilmesi temiz bir cerrahi alan sağ-
Allerjik rinit tedavisinde kullanılabilecek lamaktadır. Bu işlemde konka kemiğini çevreleyen
cerrahi teknikler: yumuşak doku ve mukozada termal veya mekanik
bir hasar yaratmadan, direkt görüş altında, hassas
1. Total veya parsiyel konka rezeksiyonu:
ve kademeli olarak kemik rezeksiyonu sağlanabil-
Total konka rezeksiyonunda konka yapışma yerinden
mektedir. Kullanımı kolay, komplikasyon riski düşük
kesilir. Doğal anatomik burun yapısını büyük ölçüde
ve etkin tedavi sağlayabilecek bir tekniktir. Nörovas-
bozan bu girişim, nazal fizyolojinin bozulması, fonk-
küler yapılara zarar vermemesi nedeniyle başta ku-
siyonlarını yerine getirememesine yol açmaktadır.
lak cerrahisi olmak üzere diğer cerrahi alanlarda da
Kanama, kurutlanma, sineşi, atrofik rinit, osteit ve
geniş kullanım potansiyeli olan bu teknik için geniş
ağrı gibi çeşitli komplikasyonlara neden olması da
serili çalışmalara ihtiyaç vardır.
önemli dezavantajlarıdır.
4. Türbinoplasti: Teknik olarak SMR’ye benzer.
Parsiyel konka rezeksiyonunda konkanın ön ya
Konkanın kemik kısmının yanında lateral mukozası
da arka ucu kesilir. Komplikasyonları total rezeksiyo-
da rezeksiyona dahil edilir. Konka mukozası kemikten
na göre daha azdır ancak konka tekrar hipertrofiye
eleve edildikten sonra kalan mediyal mukoza laterale
uğrayarak nüks gelişebilir. Rezeksiyon makas ya da
katlanarak nazal tampon yerleştirilir. Konkanın hem
lazerle yapılabilir. Uygulanması basit bir işlemdir. Her
kemik hem de mukoza hipertrofisinin beraber olduğu
iki teknikte de nazal tampona ihtiyaç duyulur. Konka
durumlarda uygundur ancak uygulanması zor bir tek-
rezeksiyon tekniklerinin burun tıkanıklığının yanında
niktir. Atrofik rinit riskini azaltarak total konka rezek-
burun akıntısı ve burun kaşıntısı üzerinde de etkili
siyonuna bir alternatif oluşturabilir. Komplikasyonları
olduğu bildirilmektedir[812].
konka rezeksiyon tekniklerine benzerdir.

93
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

5. Mikrodebrider türbinoplasti: Mikrodebri- kullanılan popüler yöntemle arasında yer almaktadır.


der ile uygun miktarda doku rezeksiyonu kontrollü Medikal tedaviye dirençli allerjik riniti olan hastalar-
olarak yapılabilir ve eş zamanlı olarak bu dokular da RFTA’nın uzun dönem sonuçlarının başarılı oldu-
aspire edilebilir. Bu teknik özellikle nazal polipozisli ğu görülmüştür[820,821]. RFTA’nın intranazal steroid
hastalara da yaygın olarak kullanılmaktadır. Mikro- tedavisinden daha etkin olduğunu belirten yazarlar
debrider türbinoplasti 2 mm’lik kesicilerle SMR için vardır[822].
de kullanılmış ve başarılı sonuçlar alındığı bildirilmiş- 8. Elektrokoterizasyon: Konkanın submukozal
tir[816]. Mukoza koruyucu bir teknik olan mikrodebri- elektrokoterizasyonu bipolar veya monopolar koter-
der türbinoplasti lokal anestezi altında uygulanabilir. lerle yapılabilir. Koterizasyon ekstramukozal olarak
Kemik hipertrofisine bağlı konka hipertrofisi olan da yapılabilir. Uygulanması kolay ve maliyeti düşük
hastalarda kemik doku da rezeksiyona dahil edile- bir işlemdir. RFTA ile benzer prensibe dayanır, ancak
bilir. Klasik türbinoplastiden farkı yumuşak doku re- RFTA’dan farklı olarak dokuya verilen enerji ve ısı
zeksiyonunun submukozal alanda olmasıdır. SMR’ye miktarı belli değildir. Kontrolü ve standardizasyonu
göre operasyon süresi daha kısa ve kanama miktarı zor olduğu için ağrı, mukoza hasarı, sineşi ve kurut-
daha azdır[817]. Klinik başarısının radyofrekans ter- lanma gibi komplikasyonlara neden olabilir. Konka
mal ablasyonuna daha üstün olduğunu belirten ya- kemiği koterize edilirse osteite neden olabilir.
zarlar vardır[818]. Nazal tampona ihtiyaç göstermesi
9. Lazer koterizasyon: Alt konka hipertrofi-
önemli bir dezavantajdır.
lerinde CO2, YAG, KTP (potasyum titanil fosfat) la-
6. Konka lateralizasyonu: Alt konkaların basit- zer diode ve argon lazer kullanılmıştır[823,824]. Lokal
çe lateral duvara yaklaşmasını sağlayan bir yöntem- anestezi altında uygulanabilir. İşlem sırasında ka-
dir. Mekanik olarak nazal pasajı genişletmeyi sağlar. nama kontrolü başarılı bir şekilde sağlanır ve nazal
Konkalar önce mediyalize edilerek kırık oluşturulur tampona ihtiyaç olmayabilir. Konkanın rezeksiyonu
ve daha sonra lateralize edilir. Tam kırık olmasına için ya da koagülasyon amacıyla kullanılabilir. Lazer
dikkat edilmelidir; yaş ağaç kırığı yapılırsa nüks ihti- submukozal skar ve venöz sinüslerin obliterasyonu-
mali yüksektir. Konka hacimlerinde bir değişiklik ya- na neden olarak konkaların hacmini küçültür ve sek-
ratmaz, mukozaya zarar verilmez. Elektrokoterizas- retuar hücrelerin sayısını azaltır. Ayrıca, allerjik rinitli
yon veya radyofrekans termal ablasyonu (RFTA) ile hastalarda alt konkalara uygulanan KTP lazerin eo-
beraber uygulanabilir. Konka lateralizasyonu uygu- zinofil göçünü önlediği saptanmıştır[825]. Konkanın
lanması kolay, komplikasyon olasılığı ve maliyeti dü- mukozal hipertrofilerinde daha başarılıdır. Cerrahi
şük bir tekniktir. Hafif veya orta derecede alt konka öncesi topikal dekonjestanların etkisiyle ameliyat
hipertrofisi olan hastalarda uzun dönemde başarılı sonrası hastaların subjektif memnuniyeti arasında
olduğu belirtilmiştir[819]. korelasyon olduğu saptanmıştır[826]. Mukozaya zarar
7. Radyofrekans termal ablasyonu (RFTA): veren uygulamalarda nazal mukosiliyer aktivite üze-
Radyofrekans enerjisi hücre düzeyinde iyonlarda rinde belirgin olumsuz etkileri gösterilmiştir[824]. Mu-
aşırı haraketlenme meydana getirir. Dokunun yo- kozal hasara neden olduğu için sineşi, kurutlanma ve
ğunluğuna, elektrolit ve sıvı konsantrasyonuna bağlı ağrıya neden olabilir. Ancak teknolojinin gelişimiyle
olarak dokuda direnç gelişir. Aktif elektroda yakın lazer teknolojisinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
dokuda iyon hareketlerindeki sürtünmeler direnç Konkanın mukozasında sadece 2 mm çapında bir
oluşturur. Bunun sonucunda kontrollü lokal ısı artı- giriş dışında zarar vermeyen, fizyolojisini bozmayan,
şı olur. Koagülasyon nekrozu ile hücre ölümü ger- ancak konka hacmini başarıyla küçülten diode lazer
çekleşir ve bu termal lezyon haftalar içinde fibrozis son günlerden en efektif, en az travmatik ve yaşam
ile iyileşir. Oluşan submukozal skar çevre dokularda kalitesine en kısa sürede en yüksek fayda sağlayan
çekilmelere neden olarak doku hacmini küçültür. yöntem olarak öne çıkmaktadır. Ancak cihaz maliyeti
RFTA’ya konka ilk günlerde ödemle yanıt verir. Fibro- henüz çok yüksek olduğu için halen dünya genelin-
zisin gelişmesiyle konka giderek küçülür ve postope- de ulaşılması zor ve maliyeti yüksek bir tedavidir. Yıl-
ratif yaklaşık üçüncü haftada doku hacmi en düşük lar içinde çok daha yaygınlaşacağı düşüncesindeyiz.
seviyeye ulaşır. 10. Kriyocerrahi: Sıvı nitrojen, CO2 veya nitröz
RFTA total veya parsiyel türbinektomi gibi klasik oksit kullanılabilir. Lokal anestezi altında uygulanabi-
konka küçülme cerrahisi yöntemlerine iyi bir alter- len, komplikasyon riski düşük, basit bir tekniktir. Mu-
natiftir. Son yıllarda konka hipertrofisinin tedavisinde kozal hipertrofilerde uygulanabilir. Parsiyel alt konka

94
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

rezeksiyonuyla karşılaştırılabilir sonuçları olduğu, ulaşmak için uygulanabilecek çeşitli yaklaşımlar var-
ancak etkisinin bir yıldan sonra azaldığı kaydedilmiş- dır. Transantral yaklaşımda maksiller sinüsün anterior
tir[827]. İşlem gerekirse tekrar edilebilir. Kriyocerrahi ve posterior duvarları geçildikten sonra vidian sini-
sonrası yapılan histolojik incelemelerde epitelde dö- rine ulaşılır. Bu teknikte cerrahi alanda yakın kom-
külmeler, venöz sinüzoidlerde fibrozis ve submuko- şuluğu olan internal maksiller arter, maksiller sinir,
zal bezlerde azalma gibi değişikliklerin ortaya çıktığı süperior alveoler sinir ve sfenopalatin ganglionun
görülmüştür[828]. Alt konka hipertrofisi için kriyo- zarar görme riski vardır. Transpalatal yaklaşım sonrası
cerrahi uygulanan allerjik riniti olmayan hastalarla oronazal veya orosinüzal fistül gelişebilir. Transetmo-
karşılaştırıldığında allerjik riniti olan hastalarda nüks idal yaklaşımda etmoid arter kanaması ve optik sinir
ihtimalinin daha yüksek olduğu gösterilmiştir[829]. hasarı oluşabilir. Endoskopik transnazal yaklaşım son
11. İntranazal fototerapi: Fototerapi immünite yıllarda diğer yaklaşımlara göre daha fazla ön plana
aracılı dermatolojik hastalıklarda uzun yıllardır kulla- çıkmıştır ve komplikasyon riskinin daha düşük oldu-
nılmaktadır. Allerjik rinit üzerine fototerapinin etkin- ğu belirtilmektedir[835].
liğini ortaya koyan çalışmalar son yıllarda artış gös-
vii. Allerjik Rinitte Basamak Tedavisi
termiştir. Fototerapi ultraviyole A, ultraviyole B veya
görünür ışıkla veya bunların kombinasyonu şeklinde
uygulanmaktadır. Etkisini bölgesel bir immünsüpres-
Önemli Noktalar
yonla göstermektedir. Allerjik rinitte oluşan hiper-
sensitiviteyi önlediği belirtilmektedir[830,831]. Hasta- ✔ Allerjik rinitli bir hastada ilaç seçimi semp-
lar tarafından iyi tolere edilen, güvenli bir tekniktir. tomlara ve yakınmaların şiddetine göre
İntranazal fototerapinin burun mukozası hücreleri yapılmalıdır.
üzerinde zararlı etkileri olmadığı belirtilmiştir[832,833]. ✔ Allerjik rinit tedavisinde yaklaşımın basa-
Fototerapi sonrası oluşan DNA hasarının iki ay içinde mak şeklinde yapılması ve tercihin semp-
onarıldığı ve kanserleşmeye neden olmadığı gösteril- tomların şiddetine ve özelliğine göre dü-
miştir[833]. Hastalarda subjektif olarak semptomatik zenlenmesi önerilir.
iyileşme sağladığı, ancak nazal hava akımının ob-
jektif parametrelerinde değişikliğe neden olmadığı
görülmüştür[834].
Allerjik rinitli bir hastada ilaç seçimi semptomla-
12. Vidian nörektomi: Vidian sinirinin taşıdığı
ra göre ve yakınmaların şiddetine göre yapılmalıdır.
parasempatik innervasyon konkalarda konjesyona
Tablo 25’te tedavide kullanılan ilaçların rinit semp-
ve sekresyon artışına neden olur. Bu sinirin kesil-
tomları üzerine etkileri özetlenmiştir.
mesiyle parasempatik aktivite baskılanır. Bu cerrahi
işlemin amacı allerjik rinitli hastalarda burun tıkanık- Allerjik rinit tedavisinde yaklaşımın basamak şek-
lığı ve burun akıntısının azaltılmasıdır. Son yıllarda linde yapılması ve tercihin semptomların şiddetine ve
endoskopik tekniklerin ilerlemiş olmasına rağmen özelliğine göre düzenlenmesi önerilir. Tedavi ile sap-
halen uygulanması güç ve önemli komplikasyonla- tanan kontrol durumuna göre basamak inme veya
ra neden olma riski olan bir tekniktir. Vidian sinirine çıkma şeklindeki yaklaşım Şekil 6’da, tedavi algorit-

Tablo 25. Allerjik rinit tedavisinde kullanılan ilaçların rinit semptomları üzerine etkileri
İlaçların sınıfları Verilme yolu Çok etkili Orta etkili Etkisi az
Antihistaminler Oral H, BA, BK GS Ko
Nazal BA H, Ko, BK GS
Kortikosteroidler Nazal/Oral H, B Ko, BK GS
Mast hücresi stabilizerleri Nazal ---- ---- H, BA, BK, Ko, GS
Dekonjestanlar Nazal ---- Ko H, BA, BK, GS
Oral ---- ---- Ko, H, BA, BK, GS
Antikolinerjikler Nazal BA ---- H, BK, GS, Ko
Antilökotrienler Oral ---- Ko, GS H, BK, BA
H: Hapşırık, BA: Burun akıntısı, BK: Burun kaşıntısı, GS: Göz semptomları, Ko: Nazal konjesyon (Kaynak: Mandhane SN, et al. Allergic rhinitis: an
update on disease, present treatments and future prospects. Int Immunopharmacol 2011;11:1652).

95
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ması Şekil 7’de özetlenmiştir. Tedavide genellikle tek tedaviye geçilir. Sonuç iyi olduğunda da tedavi bir ay
ilaç verilmelidir. Çalışmalarda kombinasyon tedavi- uzatılarak izlenir.
lerinin hiçbirinin, nazal kortikosteroidlerle monote- • Allerjik rinitte cerrahi tedavinin yeri yoktur.
rapiden daha üstün olduğu gösterilmemiştir. Ancak Ancak deviasyon gibi yapısal patolojiler, nazal po-
ağır, persistan rinitli hastalarda semptomların kont- lip, sinüzit, adenoid hipertrofi gibi allerjik rinite eşlik
rolü sağlanamadığında kişiye özel kombinasyonlar eden durumlarda nazal akımı düzeltmek, kullanılan
da tavsiye edilebilir. topikal ilaçların daha iyi dağılımını sağlamak amacıy-
• Nazal dekonjestanlar üç günden uzun kullanıl- la önerilebilir.
mamalıdır.
• Persistan semptomlu hastada 2-4 hafta takip
sonucu tedavi başarısız ise bir basamak yukarıdaki

Oral Antihistaminler

İntranazal Kortikosteroidler

Lökotrien Reseptör Antagonistleri

Allerjen Spesifik İmmünoterapi

Şekil 6. Allerjik rinitte basamak tedavisi[836].

Allerjik Rinit

Allerjenlerin eliminasyonu ve hasta eğitimi

Aralıklı hafif semptomlar Persistan hafif/orta semptomlar Persistan ağır semptomlar

Gerektikçe ikinci İlk seçenek nazal İntranazal kortikosteroid


kuşak oral veya nazal kortikosteroid + oral veya nazal
antihistamin antihistamin, oral
lökotrien reseptör
Nazal konjesyonda nazal
antagonisti veya nazal
dekonjestan* veya nazal
kromolin
yıkama
Ağır olgularda kısa süre
Rinorede ipratropium
oral kortikosteroid
veya nazal antihistamin
Persistan nazal ve göz
semptomlarında oral Semptomlar devam
veya nazal antihistamin ediyorsa

Allerjen spesifik
immünoterapi olasılığı
değerlendirilir.

* Nazal dekonjestan 3 günden uzun kullanılmamalıdır.

Şekil 7. Allerjik rinitte tedavi algoritması[271,837,838].

96
• Allerjik ve nonallerjik rinit, astım için risk fak-
törleridir.

20 Rinit ve Astım Birlikteliği


• Rinit; nonspesifik bronşiyal hiperreaktiviteyle
ilişkili olabilir.
• Rinit-astım birlikteliğinin astım kontrolünü boz-
duğu görülmektedir.
• Astım ataklarının çoğu nazal viral infeksiyon-
larla ilişkilidir.
i. Epidemiyolojik Kanıtlar
Rinitli Hastalarda Astım Prevalansı
Önemli Noktalar Epidemiyolojik çalışmalar sürekli olarak astım ve
rinitin aynı hastalarda sıklıkla birarada bulunduğunu
✔ Astımı olan birçok kişide rinit de vardır. Bu vurgulamaktadır[54]. Riniti olmayanlarda astım preva-
durum “tek hava yolu tek hastalık” kavra- lansı genellikle %2’nin altındadır. Riniti olanlarda as-
mını destekler. tım prevalansı çalışmadan çalışmaya %10-40 arasın-
da değişmektedir[65,843-845]. Hem ev içi hem de ev dışı
✔ Riniti olmayanlarda astım prevalansı %2’nin allerjenlere duyarlı olan hastalarda astıma yatkınlık
altında iken, riniti olanlarda %10-40 gibidir.
bunlardan birine duyarlı olanlardan daha fazladır[844].
✔ Astımlı hastaların çoğunluğu rinit semp- Riniti olan tüm hastalarda astım gelişebilse de, orta/
tomları da tarifler. ağır persistan riniti olanlarda hafif ve/veya intermittan
riniti olanlara göre bu ihtimal daha kuvvetlidir[65,846].
✔ Astım ve allerjik rinit birlikteliği olan eriş-
Astımlı hastalarda mukozal ödem sıkça gözlenmekte-
kin ve çocuklarda daha sık astım ilişkili
hastane yatışı ve poliklinik başvurusu gö- dir[847]. Astım semptomları olan veya olmayan rinitli
rülür. hastalardaki bu fark, kısmen bronşiyal hiperreaktivite-
si olan hastalardaki dispne algısıyla ilişkili olabilir[848].
✔ Allerjik rinitli birçok hastada metakolin
ve histamine artmış bronş aşırı duyarlılığı Astımlı Hastalarda Rinit Prevalansı
mevcuttur. Astımlı hastaların çoğunluğu rinit semptomları
da tariflemektedir[30,49,849-864]. Buna rağmen, bazı
durumlarda semptomlar bir organda yoğunlaşabil-
Nazal hava yollarıyla birlikte paranazal sinüsler so- mekte ve bazen diğer organlarda belirtiler var oldu-
lunum sisteminin ilk kısmını oluşturmaktadır[54,345,839]. ğu halde gözden kaçabilmektedir. Yine okul öncesi
Nazal ve bronşiyal mukoza arasındaki benzerlikler, bu- çocuklarda, nazal semptomlar ve hırıltı hayatın ileri
run ve akciğer arasındaki fonksiyonel olarak tamamla- dönemlerinden farklılıklar gösterebilir[865]. Astım ge-
yıcı ilişki kavramını desteklemektedir[840]. Astımı olan lişiminde rinit allerjiden bağımsız bir faktördür[54,866].
hastaların çoğunda birlikte rinitin de görülmesi tek Gelişmekte olan bazı ülkelerde ortaya çıkan sonuç-
hava yolu tek hastalık kavramını öne sürmektedir[841]. lar batılı toplumlardakilerden farklılık göstermekte-
Allerjik rinit, sıklıkla var olan astımı kötüleştirmekte, dir[854,867-869]. Bu ülkelerde rinit ve astım birbirinden
atak riskini, acil başvurularını ve hastaneye yatış sayı- bağımsız olabilir. Rinit ve astımın prevalansı; kırsal
larını arttırmaktadır. Bununla birlikte, rinitli hastaların toplumlar ve düşük gelirli ülkelerde, gelişmiş batılı
sadece bazılarında astım olduğu, astım ve rinit ara- sanayileşmiş topluluklardan daha düşüktür. Semp-
sında farklılıklar bulunduğu unutulmamalıdır[344,842]. tomların prevalansı ve tıbbi tanı sıklığındaki gözle
görülür değişiklikler, sağlık kurumlarına erişimdeki
Astım ve Rinit Arasındaki Epidemiyolojik İlişki güçlükler ve farkındalığın olmamasına bağlı tanının
• Astımlıların çoğunda rinit vardır. atlanmasını gündeme getirmektedir[870,871]. Viet-
• Riniti olan bazı hastalarda astım vardır. nam, Nijerya, Bangladeş veya Brezilya gibi diğer ge-
lişmekte olan ülkelerde, çocukluk çağı atopik semp-
• Rinitte (özellikle persistan ve/veya orta/ağır ri-
tom prevalansı ve rinit-astım arasındaki ilişki gelişmiş
nitte) astım prevalansı artar.
ülkelerdekilerle benzerlik göstermektedir[872-875].
• Allerji; rinit ve astımla ilişkilidir.
• Mesleksel ajanlar rinit ve astıma neden olabilir. Astım Kontrolünde Risk Faktörü Olarak Rinit

• Nonallerjik rinit, astımla ilişkilidir. Astım ve allerjik riniti olan erişkin ve çocuklarda
daha sık astım ilişkili hastane yatışı ve poliklinik baş-

97
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

vurusu görülür, ayrıca bu hastaların sağlık harcama- artışta olabileceğini göstermiştir[896,897]. Estonya’da
ları tek başına astımı olanlardan daha fazladır[876-881]. da benzer sonuçlar gözlenmiştir[898]. Bu çalışmalar ri-
Yine bu hastalarda daha fazla iş gücü kaybı ve ve- nit ve astım prevalansındaki değişikliklerin farklılığını
rimlilikte azalma izlenebilir. Ancak, bazı çalışmalarda gösterirken, bu iki hava yolunun arasındaki ilişkideki
bu ilişki tam olarak gösterilememiştir[882]. Bazı diğer varyasyonları göstermek için dizayn edilmemiştir.
çalışmalarla allerjik rinit ve astım arasındaki ilişkiyi
göstermede bir model oluşturulmuştur[345] (Şekil 8). Rinit ve Nonspesifik Bronşiyal Hiperaktivite
Bu modeldeki temel ilke; astım ve rinit gibi solunum Arasında İlişki
yolunu tutan bu iki hastalığın, birlikte tek sendro- Allerjik rinitli birçok hastada özellikle polen za-
mun belirtilerini göstermesidir. Buna göre; hastada manı ve hemen sonrasında metakolin ve histamine
rinit ne kadar ağırsa, astım da o kadar ağırdır[883]. artmış bronş aşırı duyarlılığı mevcuttur[899-904]. Bu-
nunla birlikte, astım ve rinitlilerin arasında, allerjen
Astım ve Rinit Prevalansında Değişiklikler tipi ve reaktivite derecesiyle açıklanamayacak şekilde
Benzer yöntemleri kullanarak, aynı toplulukta as- hava yolu reaktivitesinin miktarında büyük farklar
tım ve rinit prevalanslarındaki değişiklikleri inceleyen mevcuttur. Yakın zamanda yapılmış bir çalışmada,
birçok çalışma vardır. Bu çalışmaların sonuçları de- rinit ve astımı olan hastaların, sadece riniti olanla-
ğişkenlik göstermektedir. ISAAC Faz 1 çalışmasından ra göre soğuk havaya karşı daha güçlü nazal yanıtı
beş yıl sonra semptom prevalanslarındaki değişiklik- olduğu gösterilmiştir[905]. Perennial rinitli hastalarda,
leri incelemek için çalışma tekrarlanmıştır[884]. Birçok bronş aşırı duyarlılığı mevsimsel rinitlilere göre daha
merkezde semptom prevalanslarında artış bulunur- sık ve daha ağır seyretmektedir[899,906]. Persistan ri-
ken, önceden yüksek semptom prevalansı olan yaşlı nitli kişilerde, bronş aşırı duyarlılığı intermittan rinit-
astım grubundaki astım semptomlarının prevalans- lilere göre daha ağır seyretmektedir[907]. Allerjik rinit
larında artış görülmemiştir. Bazı çalışmalar astım ve ve astımı birbirinden ayırt etmede metakolin doz-
rinit prevalanslarında paralel artışlar göstermiş, ba- yanıt şeması kullanılabilir[908].
zıları göstermemiştir[885,886]. Sık olarak, rinit preva-
lansındaki artışın astım prevalansındaki artıştan fazla Astım İçin Risk Faktörü Olarak Allerjik Rinit
olduğu, bazı ülkelerde de rinit prevalansında azal- Atopi başlama yaşı; astım ve rinit veya tek başına
ma olduğu bulunmuştur[887-895]. Yüksek prevalanslı rinit gelişiminde önemli bir karıştırıcı faktör olabilir.
bölgelerde astım veya rinit rahatsızlığı olan kişilerin Bebeklik ve erken çocukluk döneminde alt solunum
oranının platoya ulaşabildiği görülmektedir[892]. Ar- yolu semptomları sıklıkla nazal semptomlardan daha
dışık düzenlenen dört çalışma; İsviçre’de yaşayan 5-7 önce gelişir[277]. Bu yaş grubunda kesin astım tanısı
yaşlarındaki çocuklarda, astım ve saman nezlesi pre- koymak çok güçtür. Bir Avustralya çalışmasında, altı
valansındaki artışın durduğunu, buna rağmen özel- yaş öncesinde atopi ortaya çıkmasının geç çocukluk
likle kızlarda atopik dermatit semptomlarının hala dönemine uzanan astım gelişiminde, altı yaş sonra-

Rinit
Rinosinüzit
Üst hava yolu
hastalığı şiddeti

Astım
Alt hava yolu
hastalığı şiddeti

Tüm sendrom şiddeti

Şekil 8. Rinit-astım şiddeti arasındaki ilişki.

98
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

sında ortaya çıkan atopinin ise mevsimsel allerjik rinit Burundan giren kuru, soğuk hava ile bronkos-
gelişiminde belirleyici olduğu bulunmuştur[909,910]. pazm olduğunu gösteren çalışmalarla nazobronşiyal
Astım, riniti olanlarda olmayanlara göre daha sık refleks öne sürülmüştür. Nazal allerjen provokasyo-
ortaya çıkmaktadır. “Children Respiratory” çalışma- nu, bronş yanıtını arttırmaktadır. Nazal metakolin
sı, bebeklikte doktor tanılı allerjik rinit varlığının, 11 provokasyonu ile alt solunum yolu direncinde değiş-
yaşında astım gelişme riskinin iki katına çıkmasında meler gösterilmiştir. Ancak bu refleksi destekleyen
bağımsız olarak ilişkili olduğunu göstermiştir[911]. çalışmalarda uyumlu sonuçlar alınmamaktadır.
Üniversite öğrencilerinin 23 yıllık takibinde çocuk ve Direkt inflamatuvar veya infekte materyalin as-
erişkinlerde allerjik rinitin astım için bir risk faktörü ol- pirasyonu, iki bölge arasındaki etkileşimin mekaniz-
duğu gösterilmiştir[912]. Allerjik riniti olan öğrencilerin ması olarak görülmektedir. Nazal sekresyon aspiras-
%10.5’inde, allerjik riniti olmayanların %3.6’sında as- yonu, özellikle uykuda gerçekleşir. Ancak radyoaktif
tım gelişmiştir. Bu çalışma diğer çalışmalarla da teyit işaretli nazal materyal çalışmalarında bu da net gös-
edilmiştir[913-918]. Tüm çalışmalarda astımın başlangı- terilememiştir.
cı allerjik rinitle ilişkili bulunmuştur. ABD’de gerçek-
Burun, havayı süzer, ısıtır ve nemlendirir. Bu-
leştirilen bir araştırmada rinit; atopik ve nonatopik
runda konjesyon olup nazal solunum zorlaşınca bu
hastalarda astım gelişme riskini üç kat, yüksek IgE’li
koruyucu fonksiyonlar bozulur. Ağız solunumuyla
hastalarda astım gelişme riskini beş kat arttırmıştır.
alınan soğuk ve kuru hava, allerjen ve irritanları da
Ağır nazal semptomları ve doktor tanılı sinüzit öykü-
içerdiği için bronş aşırı yanıtı oluşturur.
sü olan persistan rinitli hastalarda astım gelişme riski
de artış göstermektedir. Otörler, hem atopik hem de Alt ve üst solunum yolu ilişkisinde majör meka-
nonatopik kişilerde erişkin başlangıçlı astım için rinitin nizmanın sistemik inflamasyon olduğuna inanılmak-
belirgin bir risk faktörü olduğunda karar kılmışlardır. tadır. Nazal allerjen provokasyonu ile periferik kanda
Ancak burada atopik hastalarda mı allerjik rinit dola- eozinofil ve lökositlerde sitokin ekspresyonu artmak-
yısıyla astım geliştiği yoksa nazal hastalığın mı astıma tadır. Allerjen inhalasyonundan 24 saat sonra kemik
neden olduğu net değildir. Çocukluk çağındaki bron- iliğinde eozinofil ve bazofil öncü hücrelerinin arttığı
şiyal aşırı duyarlılık ve eşlik eden atopik bulguların as- ve IL-5 düzeyinin yükseldiği gösterilmiştir.
tım gelişme riskini arttırması prognostik bir belirleyici Mevsimsel allerjik rinitli hastalarda, mevsim dışı
olarak tanımlanmalı, bu bulguların yokluğu gelecekte dönemde nazal allerjen provokasyonu yapılmıştır.
astım için düşük riski belirtmelidir[916-919]. Bu işlemden önce ve provokasyondan 24 saat sonra
nazal ve bronşiyal biyopsi örnekleri alınmıştır. Provo-
kasyon sonrası bronş biyopsisinde eozinofil hücreler,
ii. Astım ve Rinit Mekanizmasının Farkları ICAM-1, VCAM-1 ve E-selektin düzeyleri yükselmiş-
ve Ortak Noktaları tir. Bu çalışmayla solunum yolu inflamasyonu artışı-
nın, adezyon moleküllerinin upregülasyonu yoluyla
Önemli Noktalar olduğu öne sürülmüştür.
Bir başka çalışmada, allerjik rinitli ve astımlı ço-
✔ Allerjik rinit ve astım sistemik birer hasta- cuklarda allerjenle nazal uygulama yapıldığında,
lıktır. hem astım grubunda hem de rinit grubunda kontro-
le göre ekshale nitrik oksit düzeyinin anlamlı derece-
✔ Sistemik allerjik yanıtın her iki hastalıkta de arttığı gösterilmiştir.
benzer ve ayrı yönleri vardır.
Allerjik rinit olup astımı olmayan bir grupta da
allerjenle segmental bronş provokasyonu yapılmıştır.
İşlem öncesi ve 24 saat sonrası alınan bronş ve nazal
Alt ve üst solunum yolunun birleşik veya tek
mukoza biyopsileri incelenmiştir. Bronşta ve nazal
hava yolu olduğunu kabul eden görüş belirlenmiş ve
mukozada bazofillerin arttığı gösterilmiştir.
kabul görmüştür. Nazal ve bronşiyal hava yolunun
ilişkisiyle ilgili öne sürülen mekanizmalar; Tedaviden yola çıkan çalışmalarla da tek hava
yolu görüşü desteklenmiştir. Astım ve polen duyarlı
1. Nazobronşiyal nöral refleks,
allerjik riniti olan hastalarda polen mevsimi boyun-
2. İnflamatuvar materyalin burundan akciğerlere ca nazal kortizon tedavisi uygulandığında; bronş
drenajı, duyarlılığında beklenen artışın olmasını önlediği,
3. Burnun koruyucu fonksiyonunun kaybı, ilaç kullanmayanlarda bu artışın olduğu gösteril-
4. Nazal inflamasyonun sistemik yayılımı. miştir[920].

99
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik rinit, sistemik bir hastalık olmakla bir- iii. Klinik Bulgular ve Tedavi
likte, sadece lokal olan formu; lokal allerjik rinitte Sonuçlarına Ait Kanıtlar
tanımlanmıştır. Sistemik atopi olmaksızın doğal kar-
şılaşılan allerjenlere; lokal olarak spesifik IgE yanıtı,
Th2 tipi mukozal hücre infiltrasyonu, nazal allerjen Önemli Noktalar
provokasyonuna inflamatuvar mediyatör salınımıyla
(triptaz, eozinofil katyonik protein gibi) yanıt veren ✔ Astım birlikteliği orta ve ağır rinitlerde
bir klinik durumdur. Daha önce nonallerjik veya idi- daha fazladır.
yopatik rinit tanısı alan hastaların bir kısmı bu gruba
✔ Rinitin eşlik ettiği astım olgularında astım
girmektedir. Tanıda serumdan spesifik IgE ölçümü
nedeniyle hastaneye yatışlar, planlanma-
veya deri testi yardımcı olmaz. Etkeni saptamak için
mış doktor başvuruları ve ilaç kullanımı
allerjenle nazal provokasyon yapmak gerekir. Birlikte
daha fazla bulunmuştur.
konjunktivit, astım veya her ikisi de eşlik edebilir. Bu
hastalarda ileride sistemik allerji çıkıp çıkmayacağı ✔ Mesleksel astıma yol açtığı bilinen mad-
net değildir[261]. delerin bir çoğu aynı zamanda mesleksel
rinite de neden olabilir.
Genetik olarak burun ektodermal, bronşlar en-
dodermal kökenlidir. Bu embriyolojik fark, remode- ✔ Astımlılarda rinit semptomları olmadığı
ling olaylarının da farklı seyrini belirler. halde nazal mukozada inflamasyon olabi-
Remodeling sırasında bronş epitelinde değişik- leceği gösterilmiştir.
likler olur, nazal mukozada değişiklik olmaz. Astımlı ✔ Allerjik rinit ve astım tedavisine ortak
çocukların solunum yolu epiteli, sağlıklılara göre çok yaklaşım gerekmektedir. Ayrıca rinit te-
daha fazla TGF-β2, VEGF ve periostin, disintegrin ve davisinin astımı olumlu etkileyebileceği ve
metalloproteinaz 33 (ADAM33) eksprese eder[921]. rinitin erken tedavisinin astım gelişimini
Allerjik rinitte, elektron mikroskopi düzeyinde si- engelleyebileceği bilinmelidir.
toplazmada vakuoller ve interselüler mesafede artış
gözlenir. Allerjik rinitte siliyer hücre displazisi ve me-
taplazisi de bulunabilir. Allerjik rinit toplumda yaygın olarak (%10-20)
Astımda olduğu gibi allerjik rinitte de bazal görülen bir hastalıktır. Allerjik inflamasyon tüm solu-
membranın retiküler kısmında kalınlaşma vardır. num sistemini içine alan sistemik bir klinik tablodur.
Bunu kanıtlayan epidemiyolojik ve immünopatolojik
Rinitte goblet hücre artışına ait fikir birliği yoktur.
veriler vardır[1,923,924].
Ancak sekresyon artmış, kanallar uzamış, dejeneras-
yonlar ve obstrüksiyonlar oluşmuştur. Rinit Astım Birlikteliğine İlişkin
Rinitte tipik anjiyogenez oluşmaz. Yine de “pla- Epidemiyolojik Veriler
telet-derived endothelial cell growth factor 1” ve Epidemiyolojik verilere göre rinit ve astım sıklık-
VEGF düzeyleri artmıştır. Damarsal değişimin diğer la birarada bulunur. Rinitli hastaların %10-40’ında,
bulguları olarak arteriyoler duvarda incelme ve ha- aynı zamanda astım olduğu bildirilmiştir. Orta-ağır
rabiyet, vasküler duvarda globulin ve kompleman derecede yıl boyu süren rinitli olgularda astım bir-
birikimi ve vazodilatasyon görülür. likteliğine, intermittan riniti olan ve daha hafif sey-
Rinitte, kollajen ve diğer ekstraselüler ürünlerin reden olgulardan daha fazla rastlanmaktadır. Rinit-
depolanması, kısmen artmış fibroblast sayısı ve akti- li hastalarda rastlanılan bir başka özellik ise astım
vitesine bağlanır. Nitrik oksit, hem astımda hem de semptomları olmadığı halde nonspesifik hava yolu
allerjik rinitte artar; inflamasyonun izleminde kulla- duyarlılığı oranının yüksek oluşudur. Astımlı hastala-
nılabilir. Onkostatin M (IL-16 ailesi) ve hem oksijenaz rın %60-80’inde üst solunum yollarına ait semptom-
enzimi de allerjik rinitte artmıştır. Hem oksijenaz, lar bulunmaktadır[344,876,925]. Rinit varlığı atopiden
oksidatif hasara karşı koruma amaçlıdır. Allerjenle bağımsız olarak astım gelişimi açısından bir risk fak-
temastan 9-10 saat sonra proteolitik bir enzim olan törüdür. Rinitin eşlik ettiği astım olgularında astım
matriks metalloproteinazlarda artar. Allerjinin mo- nedeniyle hastaneye yatışlar, planlanmamış doktor
leküler mekanizmalarından olan ve hücre yüzeyin- başvuruları ve ilaç kullanımı daha fazla bulunmuştur.
de etkileşimi önemli olan TIMP-1 ve TIMP-2 mRNA Rinit astım için bir risk faktörü olarak kabul edil-
düzeyleri de allerjik rinitli mukozada artmış olarak mektedir. Rinit ve astımın başlangıcı atopinin ortaya
saptanmıştır[922]. çıkış zamanına göre değişik özellik göstermektedir.

100
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Riniti olan olgularda astım, riniti olmayanlara göre gözlenen olumlu değişikliklerin nazal inflamasyonun
daha fazla oranda gelişmektedir[230,926,927]. Yıl boyu azalmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.
süren rinit, daha ağır nazal semptomlar ve sinüzit Astım ve rinit birlikteliğinde inhaler stero-
varlığı astım gelişme riskini arttırmaktadır. idlerin rinit semptomları üzerindeki etkileri:
Astıma yönelik kullanılan inhaler steroidlerin üst so-
Ortak Risk Faktörleri
lunum yoluna ait semptomlar üzerindeki etkilerine
Astım ve rinit için ortak risk faktörleri vardır. Al- dair yapılan araştırmalar çelişkili sonuçlar içermek-
lerjenler ve asetilsalisilik asit hem astım hem de ri- tedir. Nazal steroidlerle monoterapinin rinite hafif
nit için iyi tanımlanmış risk faktörleri olup, alt ve üst astımın eşlik ettiği durumlarda bir seçenek olabile-
solunum yollarında semptom oluşturur. Mesleksel ceği, ancak bu konunun araştırmalarla kanıtlanması
allerjen teması astım, rinit semptomları ve kronik ök- gerektiği sonucuna varılmıştır. Astım semptomlarının
sürüğe yol açar. Mesleksel astıma yol açtığı bilinen daha belirgin olduğu olgularda ise nazal ve inhaler
maddelerin birçoğu aynı zamanda mesleksel rinite steroidlerin birlikte kullanılmasının astım kontrolü
de neden olabilir[928-930]. açısından daha iyi sonuç verdiğine dair görüş birliği
oluşmuştur.
İmmün Mekanizmada Benzerlikler ve
Farklılıklar Oral uygulanan ilaçlar: Oral yolla uygulanan
ilaçlar her iki sistem üzerinde etkili olabilecekleri için
Üst ve alt solunum yolları anatomik olarak farklı
rinit ve astım birlikteliğinde tercih edilebilir.
yerler olmalarına karşın, patofizyolojik benzerlikler
gösterir. Allerjik rinit ve astım gelişiminde IgE aracılı Sistemik steroidler: Sistemik steroid uygula-
duyarlanma söz konusudur, inhalan allerjenlere karşı ması ağır astımlı olgularda ve atakta gerek olduğun-
allerjen spesifik IgE oluşumu ve her iki dokuda allerjik da kaçınılmaz olmaktadır, allerjik rinitte ise yaygın
inflamasyon gelişmesi bu iki hastalığın temel özellik- topikal steroid uygulanmasına karşın, sistemik kor-
leridir. Astımlılarda rinit semptomları olmadığı halde tikosteroid kullanımı oldukça nadirdir. Allerjik rinit
nazal mukozada inflamasyon olabileceği gösteril- tedavisinde ilk seçenek ilaçlar arasında yer almamak-
miştir[931]. Tam tersine allerjik riniti olup astım semp- tadır ve diğer tedavi yöntemlerinin etkisiz kaldığı ol-
tomları tanımlamayanlarda orta derecede eozinofilik gularda kullanılmalıdır.
inflamasyon ve hafif bazal membran kalınlaşması Antihistaminler: Antihistamin ilaçlar allerjik ri-
saptanmıştır. Astımlı hastalarda sıklıkla gözlenen nit tedavisinde ilk seçenek olarak yer alır, ancak as-
remodeling değişiklikleri ortamdaki inflamatuvar tım tedavisinde kullanılmaları önerilmez. Astıma eş-
hücreler ve sitokinler benzer olmasına karşın nazal lik eden rinit varlığında rinit semptomlarına yönelik
mukozada aynı derecede görülmemiştir. Üst veya alt olarak uygulanabilir.
hava yollarının herhangi birinde allerjen maruziyeti Lökotrien reseptör antagonistleri: Lökotrien
sonucunda gelişen inflamasyonun sistemik inflamas- reseptör antagonistleri astımda etkinlikleri bilinen ve
yona neden olduğu ve sonuçta her iki bölgenin de tedavi rehberlerinde yer alan ilaçlardır. Son zaman-
ortak etkilendiği öne sürülmektedir[910,932,933]. larda allerjik rinit tedavisinde de kullanılmaya başlan-
mışlardır. Ancak rinitin eşlik ettiği astımın tedavisinde
Rinit ve Astım Tedavisine Ortak Yaklaşım
ilk seçenek olarak inhaler steroidler önerilmektedir.
Astıma sıklıkla rinitin eşlik etmesi, olayın sistemik
Anti-IgE tedavisi (Omalizumab): Kontrol al-
bir inflamasyon oluşu, rinit ve astımın bir diğerinin
tına alınamayan ağır astımlı olgular için önerilmek-
kontrolü üzerinde etkili oluşu, allerjik rinit ve astım
tedir. Omalizumabın mevsimsel ve perennial allerjik
tedavisine ortak yaklaşım gerektirmektedir[934-937].
rinitli olgularda da etkinliği gösterilmiştir. Rinitin eş-
Lokal Steroid Uygulaması lik ettiği ağır allerjik astımı olan ve optimal tedaviye
Nazal steroidlerin rinit ve astım birlikteli- rağmen astımı kontrol altına alınamayan olgularda
ğinde astım kontrolü üzerine etkileri: Allerjik önerilmektedir.
rinit ve astımın birlikte görüldüğü olgularda rinitin Spesifik immünoterapi: Rinit ve astım birlikte-
optimal tedavisinin astımın kontrol altına alınma- liğinde immünoterapi (subkütan ve sublingual) öne-
sında yararlı olduğu öne sürülmektedir. Ancak rinit rilmektedir. İmmünoterapi ile rinitli olgularda yeni
ve astımı birlikte olan hastalarda nazal steroidlerin duyarlılık gelişmesinin önlendiğini ve astım gelişme
astım semptomları ve solunum fonksiyon paramet- riskinin azaldığını gösteren çalışmalar vardır.
releri üzerine doğrudan bir etkisi olmadığı, astımda

101
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

oküler protez gibi irritasyon oluşturan durumlarla


ilişkili dev papiller konjunktivit gerçek bir allerjik
Diğer Komorbid Durumlar ve hastalık olmamakla birlikte vernal keratokonjunk-
21 Komplikasyonlar tivitle benzerliklerinden dolayı bu grup içerisinde
değerlendirilmektedir. Allerjik konjunktivit bu grup
hastalıkların %95’inden fazlasını oluşturur, vernal
keratokonjunktivit ve atopik konjunktivit ise çok
daha az görülen ancak kronik ve daha ağır form-
i. Konjunktivit lardır[939,940].

Akut Allerjik Konjunktivit


Önemli Noktalar
Gaz veya sıvı formdaki irritanlara veya hayvan
tüyü gibi farklı birçok maddeye kaza sonucu yoğun
✔ Allerjik konjunktivit, göz kapakları, maruziyetle gelişir. Yoğun kaşıntı, sulanma ve göz-
konjunktiva ve/veya korneayı etkileyen, lerde yanmanın eşlik ettiği, hiperemi ve kemozisin
gözde kaşıntı, batma, kızarıklık, ödem
gözlendiği akut bir hipersensitivite reaksiyonudur[1].
ve sulanmaya neden olan hipersensitivite
reaksiyonlarının genel adıdır. Allerjik Konjunktivit
✔ Allerjik konjunktivit; akut, allerjik, vernal, Allerjen maruziyeti sonrasında oluşan tipik kon-
atopik ve dev papiller konjunktivit olarak junktival reaksiyondur. Dış ortam allerjenleri, iç or-
sınıflandırılır. tam allerjenlerine göre daha fazla allerjik konjunk-
tivite neden olur. Allerjik konjunktivit genel olarak
toplumun %15-20’sini etkiler, ancak polen allerjisi
Allerjik konjunktivit, göz kapakları, konjunktiva olan rinit olgularının %75’inden fazlasında konjunk-
ve/veya korneayı etkileyen, gözde kaşıntı, batma, kı- tival semptomlar vardır[939]. Allerjik riniti olan olgular
zarıklık, ödem ve sulanmaya neden olan hipersensi- allerjik konjunktivit semptomları açısından sorgu-
tivite reaksiyonlarının genel adıdır. Semptom ve bul- lanmalıdır. Konjunktival semptomlar sıklıkla hastalar
gular, patofizyoloji, hastalık şiddeti ve tedavi yanıtı tarafından çok önemsenmez ve başvuru anında kon-
açısından farklılıklar gösteren heterojen bir hastalık junktivit bulguları olmayabilir, bu nedenle konjunkti-
grubudur[1,938] (Tablo 26). vit tanısı kolaylıkla gözden kaçabilir[1,939].
Allerjik konjunktivit sıklıkla akut, allerjik, ver- Klinik olarak semptomlar hafif ve orta şiddet-
nal ve atopik olarak sınıflanır. Kontakt lens veya tedir. En önemli semptomları kaşıntı, kızarıklık ve

Tablo 26. Allerjik konjunktivitin farklı formlarının özellikleri


Allerjik Vernal Atopik Dev papiller
konjunktivit keratokonjunktivit keratokonjunktivit konjunktivit
Sık görülen yaş 20-40 < 10 < 5 veya 20-50 Fark yok
Cinsiyet Fark yok Erkek Erkek Fark yok
Patofizyoloji IgE, mast Th2, eozinofiller, IgE, mast hücreleri, Th2 + Th1, T lenfositler (Th0?),
hücreleri, IgE mikrobiyal ajanlar? lökotrienler, mekanik
eozinofiller inflamasyon?
Kızarıklık %100 %100 %100 %100
Kaşıntı %100 %100 %100 %100
Fotofobi Sık Yoğun Mutlaka Mutlaka
Sekresyon Seröz Mukoz Değişken Filamentöz
Göz kapağı tutulumu Ödem Ödem Dermatit -
Kornea tutulumu - ++ +++ ±
Tarsal konjunktiva + ++ ++ ±

102
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

göz kapaklarında şişliktir. Hastalar gözde sulanma Dev Papiller Konjunktivit


ve yanma hissinden de şikayet edebilir. Muayenede Gerçek bir göz allerjisi olmayıp irritasyona bağlı
konjunktival hiperemi, ödem ve papiller reaksiyon gelişir. Üst palpebral konjunktivada dev, orta veya
görülür. küçük papillerle karakterizedir. Konjunktivada ver-
nal keratokonjunktivittekine benzer değişiklikler
Vernal Keratokonjunktivit
oluştuğu için bu grup içerisinde sınıflanmıştır[943].
Daha çok ılıman ve subtropik bölgelerde gözle- Korneal lezyonların olmaması veya nadir olmasıy-
nen ancak tüm dünyada görülebilen, çocuk ve genç la vernal keratokonjunktivitten ayrılır. Dev papiller
erişkin yaş grubunu etkileyen önemli bir hastalıktır. konjunktivit nedenleri allerjenler değil, kontakt lens,
Hastalık genellikle mevsimsel özellik gösterir, ilkba- oküler protezler, limbal dikiş veya dermoidler gibi ir-
harda başlayıp, sonbaharda bitme eğilimindedir. An- ritanlardır. Allerji oranı normal popülasyondan fark-
cak özellikle subtropik veya çöl alanlarında yıl boyu sızdır. İrritan etkiler ortadan kaldırıldığında düzelme
olan formları da nadir değildir. Olguların yaklaşık görülür[939,943].
%50’sinde allerjik rinit, astım, atopik dermatit gibi
diğer allerjik hastalıklar mevcuttur. Fakat atopi ile iliş-
kisi gösterilememiştir[941]. ii. Allerjik Rinosinüzitler ve Nazal Polip
Semptomları gözde kaşıntı, kızarıklık, şişme ve
akıntıdır. Hastaların büyük çoğunluğu fotofobiktir. Önemli Noktalar
En karakteristik bulgusu üst tarsal konjunktivadaki
dev papillerdir. “Kaldırım taşı” şeklindeki papiller üst
✔ Akut rinosinüzitte %25 oranında allerjik
göz kapağının kaldırılmasıyla kolaylıkla görülür. Dev
etyoloji gösterilmiştir. Allerjik rinitli olgu-
papillerin arasında yapışkan bir mukus sekresyonu
larda akut rinosinüzit alevlenmesi daha
vardır. Vernal keratokonjunktivitte kornea etkile- fazladır.
nebilir. Santral korneada birleşme eğilimi gösteren
noktasal keratit görülebilir. Bu durum epitelin altın- ✔ Kronik rinosinüzitli olgularda sağlıklı
kontrollerle karşılaştırıldığında atopi oranı
da beyaz-gri bir plak oluşumu ve skarlaşmaya yol
daha yüksektir (%50-80 arasında).
açarak görmeyi etkileyebilir. Vernal konjunktivit has-
talarında özellikle üst limbusta, “Trantas noktaları” ✔ Allerjik rinitin klinik izleminde kronik ri-
denilen küçük beyaz noktalar görülür. Bu noktalar nosinüzit gelişebilir. Bu durumda her iki
vernal keratokonjunktivit aktifken oluşur ve semp- patolojinin de tedavi edilmesi gerekir.
tomlar yatışınca kaybolur[942]. ✔ Kronik rinosinüzitlilerin %20’sinde nazal
polip eşlik edebilir.
Atopik Keratokonjunktivit
Göz kapaklarının ve cildin egzamatöz lezyonla-
rıyla ilişkili bir keratokonjunktivittir. Göz bulguları de-
Allerjik rinitin klinik izleminde kronik rinosinüzit
ğişkendir. Göz kapakları, yüzde ve gövdede dermatit
gelişebilir. Bu durumda her iki patolojinin de teda-
lezyonları vardır. Hafiften şiddetliye kadar değişen
vi edilmesi gerekir. Allerjik rinitin ilk klinik sunumu
kemozis görülebilir. Dev papiller olabilir ancak şart
rinosinüzit şeklinde olabilir. Bu nedenle kronik rino-
değildir. Vernal keratokonjunktivite benzer şekilde
sinüzitle uyumlu klinik bulgu veren olgularda detaylı
konjunktival skarlaşma ve Trantas noktaları görüle-
allerji öyküsü araştırılmalıdır. Allerjik rinite sinüzit eş-
bilir. Atopik keratokonjunktivitte farklı olarak, atopik
lik ettiğinde semptomlar daha ciddidir ve bu olgular-
katarakt da gelişebilir. Bu hastaların erken yaşta ka-
da allerjinin eşlik etmediği grupla karşılaştırıldığında
tarakt operasyonu geçirmesi nadir değildir. Tedavi-
daha fazla sinüs cerrahisi gerekmiştir.
sinde kullanılan kortikosteroid tedavisi de katarakt
gelişimine katkı sağlar[939]. Epidemiyoloji
Atopik keratokonjunktivit ve vernal keratokon- Kronik rinosinüzit anlamlı bir direkt maliyete
junktivitin birbirine benzeyen özellikleri olmakla yol açan önemli bir halk sağlığı sorunudur[737]. Kro-
birlikte vernal keratokonjunktivit 20’li yaşlarda dü- nik rinosinüzit sıklığı ABD’de 220.267 kişide %14,
zelirken, bu düzelme atopik keratokonjunktivitte Kanada’da 73.364 kişide %3.4, Kore’de %1.01
gözlenmez. olarak saptanmıştır. Yakın zamanda Avrupa’da 12
ülkeden 19 merkezin katılımıyla 57.128 bireyde

103
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

gerçekleştirilen anket çalışmasında, kronik rinosi- la birlikte ortak kabul edilen yaklaşımlara aşağıda yer
nüzit sıklığı ortalama %10 (Range: %6.9-%27.1) verilmiştir.
bulunmuştur. Kronik rinosinüzitlilerin %20’sinde Akut rinosinüzit: Allerjik rinit semptomlarına
nazal polip eşlik edebilir. Akut rinosinüzitte %25 aşağıdaki semptomların eşlik etmesi durumunda
oranında allerjik etyoloji gösterilmiştir. Allerjik ri- akut rinosinüzit düşünülür. Burun tıkanıklığı/konjes-
nitli olgularda akut rinosinüzit alevlenmesi daha yon veya burun akıntısı (öne veya postnazal, pürü-
fazladır. Özellikle 29 yaşın altındaki grupta bu oran lans ±) semptomlarına, yüzde ağrı/basınç hissi veya
kontrol grubuyla karşılaştırıldığında %57’ye kar- koku duyusunun kaybı/azalması semptomlarından
şı %29’dur. Kronik rinosinüzitli olgularda sağlıklı en az birinin eşlik etmesi durumudur. Akut olarak
kontrollerle karşılaştırıldığında atopi oranı daha ortaya çıkar, semptomlar 12 haftadan daha kısa sü-
yüksektir (%50-80 arasında). redir bulunur. Semptomların şiddeti VAS skoru ile
ABD’de gerçekleştirilen ve 116’sı allerjik rinitli değerlendirilir. “0” puan hiç yakınma olmamasına,
olmak üzere toplam 522 erişkinin dahil edildiği araş- “10” puan ise çok şiddetli yakınma olmasına denk
gelir. VAS 0-3: Hafif hastalık, > 3-7: Orta şiddette
tırmada allerjik rinitli hastaların %27’sinde rinosinü-
hastalık, > 7-10: Şiddetli hastalık anlamındadır.
zit saptanmıştır. Sağlıklı grupta bu oran %4 olarak
bildirilmiştir. Kronik rinosinüzitli olgularda sıklıkla iç Akut rinosinüzit üç klinik tabloda görülür:
ortam allerjenlerine duyarlılık vardır[1,944]. • Akut viral rinosinüzit (soğuk algınlığı): Akut
rinosinüzitin en sık nedenidir. Tipik viral infeksiyon-
Allerjik Rinitte Sinüzit Gelişme Mekanizması da semptomlar 2-3 günde en şiddetli duruma gelir,
Allerjik rinitte sinüzit gelişimi birkaç farklı mekaniz- takip eden günlerde düzelme olur, 10-14 günde ta-
mayla açıklanmaktadır. Özellikle bölgesel yapısal bo- mamen iyileşir.
zukluk olması ve allerjik inflamasyonun rolü üzerinde • Akut postviral rinosinüzit: Semptomların beş
durulmaktadır. Özellikle semptomları ağır olan olgular- günden sonra artması veya 10 günden uzun süren
da mukozal ödeme bağlı olarak drenaj orifislerinin da- semptomların olması durumunda düşünülür. On iki
ralması sonucu sinüslerin havalanmasında bozulma ve haftadan kısa sürer.
bakteriyel kolonizasyon gözlenir[92,945]. Bunun sonucu • Akut bakteriyel rinosinüzit: Nadiren görülür
olarak bu olgularda rinosinüzit oluşur. Mukosiliyer kle- (%0.5-2). Koyu renk burun akıntısı, ciddi lokal ağrı,
rensin bozulması da sinüzit gelişimini etkiler. 38ºC’yi geçen ateş, sedimentasyon ve C-reaktif pro-
Kronik rinosinüzitli hastalarda etmoid doku ve tein yüksekliği, başlangıçtaki iyileşme dönemini taki-
nazal polip dokusunun histopatolojik incelenme- ben semptomlarda kötüleşme olması durumlarından
sinde lokal T hücre infiltrasyonu ve IL-4 ve IL-5 gibi en az üçünün olması, akut rinosinüzitin bakteriyel
Th2 tipi sitokin profili hakimdir. Bu sitokinler lokal IgE kökenli olabileceğini düşündürür.
yapımını stimüle eder, bölgesel eozinofil infiltrasyo- Tanı: Akut rinosinüzit tanısında anamnez ve fizik
nuna neden olur, eozinofil ömrünü uzatır. Nazal al- inceleme yeterlidir. Fizik incelemede sinüslerin mua-
lerjen provokasyonu veya doğal allerjen maruziyeti yenesinde hassasiyet, nazal veya postnazal pürülan
sinüslere eozinofil göçüne neden olur. veya pürülan olmayan akıntı görülür. Tanıda düz si-
nüs grafisi çekilmesi önerilmez. Paranazal sinüslerin
Sınıflama bilgisayarlı tomografiyle değerlendirilmesi rutin yak-
Son yıllardaki araştırmalarda sinüs mukozasında- laşımda önerilmez[949]. Şiddetli semptomlar veya alt-
ki inflamasyonun nazal mukozadaki inflamasyonla ta yatan immünyetmezlik varsa veya komplikasyon
birlikte olduğunun gösterilmesi sonucu “sinüzit” geliştiğinden şüphelenilen durumlarda endikedir.
terimi yerine “rinosinüzit” tanımlamasının kullanıl- Tedavi: Gereksiz antibiyotik kullanımından ka-
ması önerilmektedir[946-948]. Rinosinüzitler üç grupta çınmak için viral ya da bakteriyel orijini düşündüren
incelenir: klinik bulguların iyi değerlendirilmesi gerekir. Tedavi
• Akut rinosinüzit, VAS skorlarına göre yönlendirilir.
• Kronik rinosinüzit, Hafif hastalıkta (VAS 0-3) veya beş günden kısa
süreli semptomlarda semptomatik tedavi:
• Nazal polip.
• Nazal dekonjestan (tek başına kullanıma ait
Bu klinik durumların tanımlanmasında ve tedavi-
veri yok, öneri düzeyi: D),
sinde uluslararası rehberlerde bazı farklılıklar olmak-

104
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

• İntranazal salin (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: A), • İntranazal kortikosteroid (kanıt düzeyi: 1a,
• Analjezik (nonsteroid antiinflamatuvar ilaç) öneri düzeyi: A),
(kanıt düzeyi: 1b, öneri düzeyi: A). • Nazal lavaj (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: A),
Orta şiddette hastalıkta (VAS > 3-7) veya beş • Üç ay tedavi sonrası yanıt yoksa orta-ağır şid-
günden uzun süren semptomlarda: dette hastalık gibi tedavi edilir.
• İntranazal kortikosteroid (kanıt düzeyi: 1a, Orta-ağır şiddette hastalık (VAS: > 3-10):
öneri düzeyi: A), • İntranazal kortikosteroid (kanıt düzeyi: 1a,
• Oral antibiyotik (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: öneri düzeyi: A),
A); • Nazal lavaj (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: A),
- Önerilen antibiyotikler (14-21 gün süreyle),
• Uzun süreli makrolid tedavisi (kanıt düzeyi: 1b,
- Amoksisilin + klavulanik asit, öneri düzeyi: C),
- 2-3. kuşak sefalosporinler, • Alevlenme döneminde antibiyotik tedavisi
- Kinolonlar. (dört haftadan kısa) (kanıt düzeyi: II, öneri düzeyi: B),
Şiddetli hastalıkta (VAS > 7-10) (başlangıç klinik • Oral nonsedatize 2. kuşak H1 antihistamin:
tabloda ciddi ağrı ve 38°C’nin üstünde ateş olması): Allerjik riniti olan olgularda önerilir (öneri düzeyi:
• Oral antibiyotik (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: D).
A), Nazal polip ile birlikte olan kronik rinosinüzit:
• Oral kortikosteroid (kanıt düzeyi: 1a, öneri dü- Hafif hastalık (VAS: 0-3):
zeyi: A), • İntranazal kortikosteroid sprey (üç ay süreyle)
• Şiddetli ağrı olması durumunda kısa süreli oral (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: A);
kortikosteroid (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: A). - Yanıt varsa tedaviye devam edilir, altı ayda bir
Oral nonsedatize ikinci kuşak H1 antihistamin: kontrole çağrılır.
Allerjik riniti olan olgularda her şiddette akut rino- - Yanıt yoksa kısa süreli oral kortikosteroid başla-
sinüzit de önerilir (kanıt düzeyi: 1b, öneri düzeyi: B). nır (bir ay süreyle) (A tipi kanıt).
Kronik rinosinüzit: Burun tıkanıklığı/konjesyon - Yine yanıt yoksa tomografi çekilir, cerrahi seçe-
veya burun akıntısı (öne veya postnazal, pürülans ±) nek değerlendirilir.
semptomlarına, yüzde ağrı/basınç hissi veya koku du-
Orta şiddette hastalık (VAS: > 3-7):
yusunun kaybı/azalması semptomlarından en az biri-
nin eşlik etmesi durumudur. Semptomlar 12 haftadan • İntranazal kortikosteroid damla (üç ay süreyle)
uzun süredir devam etmektedir[950-952]. Semptomların (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi: A);
klinik şiddeti değişkendir. Semptomların şiddeti VAS - Yanıt varsa tedaviye devam edilir, altı ayda bir
skoruyla değerlendirilir. “0” puan hiç yakınma olma- kontrole çağrılır.
masına, “10” puan ise çok şiddetli yakınma olmasına - Yanıt yoksa kısa süreli oral kortikosteroid başla-
denk gelir. VAS 0-3: Hafif hastalık, > 3-7: Orta şiddet- nır (bir ay süreyle).
te hastalık, > 7-10: Şiddetli hastalık anlamındadır. VAS
- Yine yanıt yoksa tomografi çekilir, cerrahi seçe-
skoru 5’i geçtiğinde hastaların yaşam kalitesi etkilenir.
nek değerlendirilir.
Tanı: Uyumlu anamnez ve fizik inceleme bul-
Ağır şiddette hastalık (VAS: 8-10):
guları varlığı tanıda önemlidir. Detaylı allerji öyküsü
alınmalıdır. Anterior rinoskop veya endoskop ile na- • Oral kortikosteroid + intranazal kortikosteroid
zal pasajın durumu, eşlik eden nazal polip varlığı de- damla (bir ay süreyle) (kanıt düzeyi: 1a, öneri düzeyi:
ğerlendirilmelidir. Allerji ile uyumlu öykü varlığında A).
uzmanı tarafından yapılmak üzere allerji deri testleri • Yanıt varsa sadece intranazal kortikosteroid
önerilir. Tedaviyle düzelmeyen veya komplikasyon damla ile devam edilir.
geliştiği düşünülen durumlarda uzmanı tarafından • Yine yanıt yoksa tomografi çekilir, cerrahi seçe-
paranazal sinüs tomografisi çekilmelidir. nek değerlendirilir.
Tedavi: Oral nonsedatize ikinci kuşak H1 antihistamin:
Nazal polip olmaksızın kronik rinosinüzit: Hafif Allerjik riniti olan olgularda önerilir (kanıt düzeyi: 1b,
hastalık (VAS: 0-3): öneri düzeyi: C).

105
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Diğer tedaviler: Allerjik fungal sinüzit tanısı esasan cerrahi ola-


Asetilsalisilik asit desensitizasyonu: Asetilsa- rak elde edilen, allerjik veya eozinofilik müsin ola-
lisilik asit duyarlılığı olup (asetilsalisilik asit ve diğer rak adlandırılan, fungal hifler ve eozinofiller içeren
COX-1 inhibitörü nonsteroid antiinflamatuvar ilaç yoğun kıvamlı, koyu renkli karakteristik sinonazal
kullanımı sonrası nefes darlığı, hırıltı, öksürük, burun inflamatuvar eksüdatın histopatolojik incelemesiyle
tıkanıklığı, akıntısı, gözlerde sulanma, kaşıntı olma- olur ve mukozal nekroz, granülom oluşumu ve dev
sı), tekrarlayan nazal polipi olan olgularda bir tedavi hücreler gibi doku invazyonu belirtileri saptanmaz.
yöntemi olarak önerilir (kanıt düzeyi: 2, öneri düze- Sadece histopatolojik inceleme değil belirli başka
yi: C). Asetilsalisilik asit küçük dozlardan başlanarak özellikler de bu hastalarda tipiktir. Örneğin; kronik
tolerans gelişinceye kadar verilir. Daha sonra hasta rinosinüzit, nazal polipozis ve anormal paranazal
asetilsalisilik asidi düzenli olarak kullanır. Bu tedavi bilgisayarlı tomografi bulguları saptanır[954]. Görün-
yöntemiyle nazal polipli hastalarda polip nüksünde tüleme yöntemlerinin allerjik fungal sinüzit tanısın-
gecikme, yıllık sinüs infeksiyon sayısında azalma ve daki yeri çok değerlidir. Bilgisayarlı tomografide, en
sistemik kortikosteroid dozunda azalma gözlenir. iyi yumuşak doku penceresinde görülen, santralinde
hiperatenüasyon alanları içeren, etraf kemikte itil-
me sınırında erozyonun olabileceği multipl opasifiye
iii. Allerjik Fungal Sinüzit sinüsler izlenir. Allerjik fungal sinüzitte kemik eroz-
yonu görülme sıklığı, diğer inflamatuvar sinüzitlere
Önemli Noktalar kıyasla neredeyse 10 kez fazladır. Opasifikasyonların
içinde mantar metabolizma ürünleri olan ferroman-
✔ Allerjik fungal sinüzit, mantarlara bağlı yetik madde birikimine bağlı heterojen ve hiperdens
gelişen noninvaziv inflamatuvar bir du- odaklarla çift dansite görünümü oluşur. Manyetik
rumdur. rezonans görüntüleme tetkikinde ise T1 ve T2 imaj-
✔ Hastalar, genellikle atopik genç erişkinler- larda santralde eozinofilik müsine ait düşük dansite
dir. ve bunun etrafında inflame mukozaya bağlı yüksek
sinyal yoğunluğu vardır[955]. Cerrahide elde edilen
✔ Tanı, elde edilen sinüzal müsinin histopa-
viskoelastik materyal allerjik müsin, fıstık ezmesi gö-
tolojik incelemesiyle konulur.
rünümündedir. Bu materyalin hematoksilen-eozinle
✔ İnhalen allerjenlere duyarlılık saptanabilir. yapılan boyamasının histopatolojik incelemesinde
✔ Tedavi; fonksiyonel sinüs cerrahisi ardın- yoğun olarak boyanan piknotik ve degranüle, yer
dan topikal kortikosteroidlerle yapılır. yer nekrotik eozinofil katmanları ve bunları çev-
releyen daha az yoğun boyanan Charcot-Leyden
olarak bilinen küçük, lipofosfataz kristalleri ve eozi-
nofil degranülasyon ürünleri içeren müsin saptanır.
Mantarlara bağlı oluşan sinüzitlerin noninvaziv
Allerjik müsinin, Gomori’nin metenamin gümüşü
bir formu olan allerjik fungal sinüzit, birçok inflama-
gibi bir materyalle yapılan fungal boyamasının in-
tuvar modalitenin rol oynadığı kompleks bir durum
celemesinde dağınık fungal hifler saptanır. Mantar
olmakla beraber ağırlıklı olarak infeksiyondan ziyade
boyalarıyla spesifik türün saptanması henüz güve-
ekstramukozal fungal sinüs allerjenlerine karşı bir tip
nilir olmayan bir yöntemdir, bu yüzden türün belir-
1 ve 3 hipersensitivite yanıtı olarak ortaya çıkan kont-
lenmesi için müsinin kültürü yapılmalıdır. Kültürler-
rolsüz inflamatuvar reaksiyonun sonucunda gelişir
de sıkça D. bipolarisspicifera ve D. curvularialunata
ve cerrahi gerektiren tüm rinosinüzitlerin %6-9’unu
gibi Dematiaceous veya A. fumigatus, A. niger ve A.
oluşturmaktadır. Hastalar genellikle immünkompe-
flavus gibi Aspergillus türleri üretilmektedir. Müsinin
tan, atopik, genç erişkinlerdir ve yavaş gelişen, tek
taraflı olan burun tıkanıklığı ve akıntısı, postnazal bakteriyel kültüründe ise S. aureus üreyebilir. Tanıda
akıntı, baş ağrısı ve koku alma bozukluğu şikayet- hataya götürebilecek bir yol ofis şartlarında alınan
leriyle başvurur. Ayrıca bu hastalar, öz geçmişlerin- nazal materyalin incelenmesi ve kültürüdür, çünkü
de daha önce tekrarlayan kereler sinüzite yönelik hem klasik eozinofilik müsinin bu yolla elde edilme-
alınmış medikal tedavi ve geçirilmiş cerrahi öyküsü si güçtür hem de mantarlardan ziyade herhangi bir
verebilirler. Hastaların muayenesi sırasında yapışkan kronik rinosinüzit hastasında saptanabilen pek çok
burun akıntısı, tıkayıcı polipoid nazal kitle, proptoz, saprofitik nazal mikroorganizmanın üreme olasılığı
telekantus ve fasiyal dismorfizm saptanabilir[953]. yüksektir[956,957].

106
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik fungal sinüzitte saptanabilen diğer bir antifungallerin ise birlikte kullanıldığında topikal
klinik bulgu inhalan atopisidir. Allerjik fungal sinüzit kortikosteroid etkinliğini arttırabileceği fakat he-
hastalarına yapılan deri testlerinde, genellikle başta nüz bu konuda yeterli bilgi bulunmadığı görüşü
allerjik fungal sinüzit etyolojisinde suçlanan küfler hakimdir. Retrospektif bir analizde allerjik fungal
olmak üzere pek çok aeroallerjene karşı hipersen- sinüzit hastalarının aeroallerjenlere yönelik yapılan
sitivite saptanır. Atopinin, allerjik fungal sinüzit im- immünoterapiden fayda görebildikleri bildirilmiştir.
münopatogenezindeki rolü önemli ve açık; fakat, Allerjik inflamatuvar yanıtın azaltılması amacıyla
tek başına yetersizdir; çünkü, allerjik fungal sinüzit tüm aeroallerjenleri ve biliniyorsa etyolojik manta-
olmadan da allerjik rinit sinüzit etyolojisindeki man- rı da içeren immünoterapinin şiddetli savunucuları
tarlara karşı atopi görülebilmektedir. Bazı araştırma- vardır. Topikal nazal salin irrigasyonu, lökotrien mo-
lar sistemik allerji olmaksızın fungal antijenlere karşı dülatörleri ve makrolid antibiyotikler allerjik fungal
lokal tip 1 hipersensitivite yanıtının gelişebileceğini sinüzitin medikal tedavisinde gündemde olan diğer
bildirmişlerdir. Allerjik fungal sinüzit patogenezinde- yöntemlerdir[960,961].
ki diğer bir önemli faktör de IgE’dir. Allerjik fungal
sinüzit hastalarında total ve antijen spesifik serum iv. Adenoid Hipertrofi ve Tubal
IgE düzeyleri sık olarak artmış olarak saptanır ve to- Disfonksiyon
tal serum IgE düzeyindeki zaman içindeki değişimin
hastanın klinik durumunu yansıtabildiği belirtilmek- Önemli Noktalar
tedir. Klinik durumun göstergesi olabilecek başka bir
parametre de allerjik fungal sinüzit nedeni mantarla-
✔ Adenoid hipertrofi ile allerji arasındaki iliş-
ra karşı oluşan antijen spesifik IgG (özellikle IgG3 alt ki halen tartışmalıdır.
tipi) düzeyindeki artıştır. S. aureus süperantijenleri-
ne spesifik serum IgE düzeyi artışının bu hastalarda ✔ Allerjik rinit varlığının çocuklarda adenoid
hipertrofi gelişme riskini arttırdığı, ancak
sıkça saptanması ve total serum IgE düzeyi ile ko-
en önemli nedeni olmadığı söylenebilir.
relasyon göstermesi bu süperantijenlerin hastalıkta
rolü olabileceğini düşündürmektedir[956,958]. Allerjik ✔ Adenoid hipertrofinin cerrahi olmayan te-
fungal sinüzite eşlik edebilen diğer durumlar reak- davisinde, altta yatabilecek allerjik bir has-
tif hava yolu hastalığı, asetilsalisilik asit/nonsteroid talığın tedavisi, uzamış intranazal steroid
antiinflamatuvar ilaç hipersensitivitesi, allerjik bron- tedavilerinin yan etkilerinden kaçınmak
için önemli bir seçenek olacaktır.
kopulmoner mikoz ve sinobronşiyal allerjik mikoz
sendromudur[954].
Yönetimi hayli zor olan, inatçı ve relapslarla sey-
reden bir hastalık olan allerjik fungal sinüzitin teda-
Adenoid dokusu Waldeyer Halkası’nın bir parçası
visine dair henüz yayınlanmış randomize prospektif
olarak nazofarengeal bölgede lokalize olan periferik
kontrollü bir çalışma bulunmamaktadır. Mevcut
bir lenfoid dokudur[962]. Yaşamın erken dönemle-
tedaviler retrospektif incelemeler, olgu analizleri ve
rinde solunum yollarıyla alınan mikroorganizmalara
ABPA gibi allerjik fungal sinüzite benzer hastalıkla-
karşı bağışıklığın gelişmesinde rol almaktadır. Ade-
rın tedavi modellerine dayanmaktadır. Tüm allerjik
noid dokunun hacmi yaşla birlikte giderek artar ve
fungal sinüzit tanılı hastaların tedavisindeki ilk ve
5-6 yaşlarında maksimum düzeye çıkar, sonrasında
esas yöntem yoğun müsinle tıkalı sinüsleri açmak
8-9 yaş civarında yavaş yavaş küçülmeye başlar[963].
ve hastalıklı mukozayı uzaklaştırmak, normal mu-
Adenoid hipertrofi semptomları; burun tıkanıklığı,
kozayı ise korumak amacıyla yapılan fonksiyonel
ağzı açık nefes alıp verme, horlama ve bunlara bağlı
endoskopik sinüs cerrahisidir ve etkilenen sinüsle-
olarak gelişen adenoid yüz görünümüdür[840]. An-
rin yetersiz cerrahisi durumunda yüksek tekrarlama
cak hipertrofinin derecesine bağlı olarak daha ciddi
oranı vardır. Cerrahi sonrası verilen sistemik ve to-
komplikasyonlara (obstrüktif uyku apne sendromu,
pikal kortikosteroid tedavisi hem semptomları hem
kor pulmonale, gelişme geriliği, kronik otitis media,
de yineleyen cerrahi gereksinimini azaltmaktadır ki
ağır orofasiyal ve dental anomaliler gibi) da yol aça-
pek çok uzman fonksiyonel endoskopik sinüs cer-
bilmektedir. Günümüzde cerrahi tedavi endikasyon-
rahisi ve topikal kortikosteroid kombine tedavisinin
larında infeksiyonlardan ziyade bu obstrüktif bulgular
en iyi sonuçları verdiğini belirtmektedir[959]. Siste-
ilk sıraları almıştır. Hipertrofinin yaptığı tuba östaki dis-
mik antifungal tedavinin etkinliği yoktur, topikal

107
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

fonksiyonu sonucu kronik ve rekürren efüzyonlu otitis planda olduğu ise çevre koşullarına göre değişim
media da görülen komplikasyonlardandır. gösterebilmektedir[967]. Gıda allerjisinin de adenoid
Orta kulak boşluğunun yeterince havalanama- hipertrofisinde rolü olabileceği üzerinde durulmak-
ması, burada negatif basıncı ve parsiyel karbondiok- tadır. Bu çalışmaların sonucuna göre, allerjik rinit
sit basıncını arttırarak orta kulak mukozasında sek- varlığının çocuklarda adenoid hipertrofi gelişme
retuar hiperplazi ve sekresyonda artışa ve efüzyona riskini arttırdığı, ancak en önemli nedeni olmadığı
yol açmaktadır[964]. söylenebilir.

Adenoid hipertrofiyle allerji arasındaki ilişki halen Di Berardino ve arkadaşları adenoid hipertrofili
tartışmalıdır. Yapılan bir çalışmada, allerjik riniti olan hastalara tedavi olarak öncelikle hipertonik solüs-
çocuklarda küf allerjenlerine duyarlılığın adenoid hi- yonla nazal yıkama, intranazal steroid ve oral anti-
pertrofi açısından önemli bir risk faktörü olduğu, bu histamin kullanımını önermektedirler[968]. Üç haf-
nedenle küflere erken dönemde önlem alınmasının talık uygulamayı takiben hastaların çoğunda klinik
adenoid hipertrofi gelişimini engelleyebileceği vur- bir rahatlama olduğunu belirtmektedirler. Takiben
gulanmıştır. Doku çalışmalarında atopiklerden alınan hastalara birinci basamak allerji testlerini (deri testi
adenoid dokularında IgE oluşturan yoğun plazma ve serum spesifik IgE), bunlar negatifse ikinci ba-
hücresi popülasyonu saptanmıştır. samak olarak spesifik nazal provokasyon testlerini
uygulamayı önermektedirler[969]. Özellikle küf man-
Çocuklarda allerjik rinit ve adenoid hipertrofi
tarlarının etken olduğu durumlarda, hastalığın doğal
semptomları da benzerdir ve birbirinden ayrılması
gidişini değiştirmek için muhtemel allerjik sebeplerin
gereklidir. Allerjik çocukların adenoid dokularında
saptanması ve spesifik immünoterapinin göz önüne
nonatopik olanlara göre CD1a+ Langerhans hücresi
alınması son derece önemlidir. Adenoid hipertrofinin
ve eozinofillerin yanı sıra IL-4 ve IL-5 mRNA pozitif
cerrahi olmayan tedavisinde, altta yatabilecek aller-
hücrelerin de daha yüksek oranda olduğu gösteril-
jik bir hastalığın tedavisi, uzamış intranazal steroid
miştir[840].
tedavilerinin yan etkilerinden kaçınmak için önemli
Adenoid hipertrofi etyolojisinde, allerjik rinitin bir seçenek olacaktır[968].
kesin rolü gösterilememiş olmasına karşın, sempto-
matik adenoid hipertrofili bütün çocuklarda allerji
sorgulanmalı ve pozitif öyküsü olanlarda spesifik IgE v. Otitis Media ve Efüzyon
çalışılmalıdır. Bununla birlikte adenoid hipertrofili al-
lerjik rinitli çocuklarda da antihistaminlerin etkinliğini
Önemli Noktalar
araştıran düzenli klinik çalışmalar bulunmamaktadır.
Aksine nazal steroidlerin atopik ve atopik olmayan
çocuklarda adenoidle ilişkili semptomları aynı dere- ✔ Allerjik hastalıkların efüzyonlu otitis me-
cede azalttığı gösterilmiştir[965]. dia ile ilişkisi halen tartışmalı bir konudur.
Yapılan bir çalışmada allerjik riniti olan çocuk- ✔ Efüzyonlu otitis medialı bir hastada, allerji
larda adenoid hipertrofi oluşma olasılığı, diğer hi- öyküsü ve allerjik rinit gibi başka semp-
persensitiviteli çocuklardan (astım, atopik dermatit) tomlar varsa, allerji tedavisinin verilebile-
ve hipersensitivitesi olmayanlardan daha yüksek ceği belirtilmektedir.
oranda saptanmış ve bu olasılık altı yaş civarında
pik değerlere ulaşmıştır[966]. Öte yandan allerjik ri-
nitli çocuklar da dahil olmak üzere 8-9 yaş arasında Çocukluk döneminde, viral üst solunum yolu in-
adenoid hipertrofi sıklığında keskin bir düşüş mey- feksiyonlarından sonra en çok görülen hastalık olan
dana gelmiştir. Bu gözleme dayanarak allerjik rini- otitis media, orta kulak boşluğunda gelişen herhangi
tin belirli yaşlarda adenoid hipertrofisi için önemli bir inflamatuvar durumu tarif eden genel bir terim-
bir faktör olduğu belirtilmiştir. Büyük olasılıkla ol- dir. Akut otitis media, ateş ve ağrı gibi akut infek-
gunlaşma süreci sonlandıkça tüm lenfatik sistemde siyon bulgularının hızlı ortaya çıktığı, orta kulağın
değişiklikler meydana gelmekte ve bu sonuca yol inflamatuvar bir hastalık tablosudur. Efüzyonlu otitis
açmaktadır. Bu çalışmada ayrıca adenoid hipertro- media ise, akut infeksiyonun bulgu ve belirtilerinin
fili çocuklarda hipertrofisi olmayanlara göre daha olmadığı, ancak orta kulak boşluğunda seröz ya da
sık oranda bitki polen ve küf allerjisi birlikteliği mukoid sıvı birikimiyle tanımlanan orta kulağın inf-
de gösterilmiştir. Hangi allerjen faktörün daha ön lamatuvar yanıtıdır. Yapılan çalışmalarda, okul önce-

108
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

si çocukların %35-70’inin en az bir kez efüzyonlu Deri testinde en az bir allerjen pozitifliği olan al-
otitis media atağı geçirdiği saptanmıştır. Çocuklarda lerjik rinitli çocukların, timpanostomi tüpü takılması
görülen işitme kayıplarının en sık nedeni, efüzyon- öncesi alınan orta kulak sıvılarında, atopik olmayan-
lu otitis mediadır. Hafif ya da orta derecede kronik lara göre belirgin derecede yüksek eozinofil, T lenfo-
iletim tipi işitme kayıpları, çocuklarda dil gelişimini sit ve immünohistokimyasal olarak IL-4 ve IL-5 pozitif
bozabilir ve öğrenme kabiliyetlerini etkileyebilir. hücreler saptanmıştır. Ayrıca Th2 hücreleri ve sitokin
Yaşın küçük olması, erkek cinsiyet, biberonla seviyeleri atopik çocuklarda yalnız orta kulak sıvısın-
beslenme, pasif sigara içimi, allerji, düşük sosyoeko- da değil, aynı zamanda torus tubarius ve adenoid
nomik durum, kreş bakımı, kış mevsimi, genetik yat- doku biyopsi örneklerinde de saptanmıştır. Atopik
kınlık, immünyetmezlik, siliyer bozukluklar ve krani- olmayanlarda ise, IFN-g pozitif hücreler belirgin bu-
yofasiyal anomali olması, efüzyonlu otitis medianın lunmuştur[973,974].
oluşumunda önemli risk faktörlerindendir. Allerji ve efüzyonlu otitis media arasında neden-
Etyopatogenezde birçok faktör suçlanmaktadır. sonuç ilişkisini ve ilaçların etkinliğini gösteren yeterli
Östaki disfonksiyonu, viral ve bakteriyel infeksiyon- kanıt olmadığı için, tedavi konusu da halen tartış-
lar, mukosiliyer bozukluklar ve allerji bunlar içinde malıdır. Ancak efüzyonlu otitis medialı bir hastada,
en önemli olanlarıdır. Östaki tüpünün anatomik veya allerji öyküsü ve allerjik rinit gibi başka semptomlar
fonksiyonel bozukluğuna yol açabilen allerji, infek- varsa, allerji tedavisinin verilebileceği belirtilmektedir.
siyon, inflamasyon ve adenoid hipertrofi gibi nazal Allerji tedavisinde eliminasyon, medikal tedavi ve
obstrüksiyon yapan nedenler orta kulakta sıvı biriki- immünoterapi düşünülebilir. Sorumlu allerjenden ka-
mine neden olabilir. Çocuklarda bu tüpün yapısı eriş- çınma yani eliminasyon, özellikle zamanın çoğunu ev
kinlerden belirgin farklılık gösterir. Süt çocuklarında içi ortamda geçiren küçük çocuklar için ayrıca önem
östaki tüpü geniş, kısa ve horizontal yerleşimlidir. taşır. Allerji testlerinde saptanan ev tozu akarları, ha-
Çocuk büyüdükçe tüp uzar, daralır ve daha oblik bir mam böcekleri, mantarlar ve hayvan deri döküntüle-
seyir alır. Bu nedenle yedi yaşından sonra çocuklarda rinden korunmaya yönelik önlemler alınmalıdır.
kulak infeksiyonlarında azalma gözlenir[970,971]. Medikal tedavide, dekonjestanlar, antihistamin-
Allerjik hastalıkların efüzyonlu otitis media ile iliş- ler, kromolin sodyum, oral steroidler ve intranazal
kisi halen tartışmalı bir konudur. Yapılan çalışmalar- steroidler kullanılabilir. Östaki tüpünde çok az sa-
da allerjik rinitli çocukların %21-49’unda efüzyonlu yıda venöz sinüzoidler olması nedeniyle, efüzyonlu
otitis media tespit edilmiş, efüzyonlu otitis medialı otitis media tedavisinde dekonjestanların çok etkili
çocukların da %50’sinde allerjik rinit saptanmıştır. olmadıkları düşünülebilir. Antihistaminler, spesifik
Efüzyonlu otitis mediada allerjinin rolü ile ilgili en reseptör bölgelerini bloke eder. Oral steroidler, 7-14
çok kabul gören mekanizma, allerjik rinitte mast gün gibi kısa süreli kullanılabilir. Yapılan çalışmalar-
hücresi ve bazofillerden salınan kimyasal mediyatör- da, %30 oranında cerrahiye gidişi azalttığı belirtil-
lere bağlı olarak östaki tüpünde inflamasyon ve tıka- miştir. İnflamatuvar mediyatör salınımını engelleyip,
nıklık gelişmesidir. Allerjik rinitin neden olduğu nazal peritübüler lenfoid doku küçülmesini sağlar. Östaki
obstrüksiyona bağlı efüzyonlu otitis media ve orta tüpünden sürfaktan salınımını arttırır ve orta kulak-
kulak mukozasının allerjik şok organ olduğu şeklin- taki sıvının viskozitesini düşürür. Ancak özellikle ço-
deki hipotezler çok kabul görmemiştir. Besin allerjile- cuklarda bu ilaçların potansiyel yan etkileri nedeniyle
ri veya inhalan allerjilerin etkili olabileceğini gösteren kullanımları sınırlıdır. Bu nedenle genellikle intrana-
çalışmalar mevcuttur. Çocuk büyüdükçe efüzyonlu zal steroidler tercih edilmektedir. İntranazal stero-
otitis media insidansının azalması, ancak allerjik ri- idler, topikal vazokonstriksiyon, vasküler permeabi-
nitin yaşla artması nedeniyle, efüzyonlu otitis media litede azalma yaparak erken ve geç dönem allerjik
gelişiminde allerji dışında başka faktörlerin de etkili reaksiyonu engeller.
olabileceğini düşündürmektedir[972]. İlaçla ve çevre kontrolü ile düzelmeyen efüzyonlu
Allerjik rinitli çocuklarda östaki fonksiyonunun otitis medialarda tedavi seçeneği olarak immünote-
daha kolay bozulduğu, mukozal inflamatuvar süreç- rapi kullanılabilir. Sublingual immünoterapinin etkin-
te kronik değişikliklerin daha kolay geliştiği bildiril- liği halen araştırma aşamasındadır.
miştir. Allerjik rinitin bakteriyel infeksiyon ve östaki Sonuç olarak; bu tedavilere rağmen yanıt alı-
tıkanıklığı gibi diğer risk faktörleriyle beraber efüz- namayan hastalarda ise cerrahi tedavi uygulanabi-
yonlu otitis media gelişimine katkı sağlayan bir fak- lir[962,971,972].
tör olduğu düşünülmektedir.

109
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

vi. Kronik Öksürük (Allerjik Rinite Bağlı) nosinüzit ve sinüs problemleri nazal allerjileri olanlar-
da üç kat fazladır. Nonallerjik rinitli olguların ancak
Önemli Noktalar %20’sinde sinüs problemleri saptanmıştır[975].
Allerjik rinitli olgular uykuya geçmede veya kali-
teli uykuda normal bireylere göre üç kat fazla zorluk
✔ Rinosinüzit, tonsillit, otitis media ve astım
çekmektedirler[962,976,977].
allerjik rinitin en önemli kronik öksürük
nedenleridir. Allerjik rinit ve rinosinüzitte birbiriyle örtüşen
yakınmalar vardır. Burunda tıkanıklık ve akıntı ortak
yakınmalardır. Erişkinlerde ve çocuklarda sinüzitin
öksürüğe nasıl neden olduğu tartışmalıdır. Hapşırma,
Allerjik rinit tüm yaş gruplarını etkileyen, yaygın kaşıntı ve göz yakınmaları allerjik riniti işaret ederken,
görülen bir sağlık problemidir. Genellikle hastalar ta- baş ağrısı, yüzde ağrı, postnazal drip ve koku alma-
rafından dikkate alınmaz veya yetersiz tedavi edilir da bozukluk sinüzit lehinedir. Allerjik inflamasyonla
ve yaşam kalitesi bozulur. Allerjik rinit nadiren tek sinüs hastalıkları arasında farklı mekanizmalar söz ko-
başına bulunur. Komorbid pek çok hastalıkla birlik- nusudur. Nazal mukozadaki allerjik inflamasyon mu-
tedir. Astım, kronik otitis media, rinosinüzit, orofa- kozada konjesyona, osteomeatal komplekste mukus
rengeal lenfoid hipertrofi, obstrüktif uyku apnesi ve drenajının bozulmasına neden olmaktadır. Allerjen
uyku bozuklukları sıklıkla birlikte görülür. İyi tedavi inhalasyonuyla sistemik yolla IL-5 eozinopoez ve pe-
edilmeyen yetersiz tedavi alan allerjik rinitli olgularda riferik eozinofilinin oluşması yani sistemik yolla sinüs
bu komorbid hastalıklarda şiddetlenme ortaya çıka- hastalıkları ortaya çıkabilmektedir. Sinüs hastalıkları
bilir. Bu hastalıklar ortak patofizyolojik yolları pay- multifaktöriyeldir. Sadece allerjik inflamasyon değil,
laşır. Allerjik rinit ile diğer komorbiditeler arasında anatomik, genetik, immünolojik, mikrobiyolojik ve
yakın ilişki bilinmektedir[975]. çevresel faktörler sinüs hastalıklarını ortaya çıkarabil-
Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da allerjik ri- mektedir[978].
nitle birlikte komorbiditeler sık olarak karşılaşılan bir Kronik öksürük erişkinlerin %10-20’sini etki-
durumdur. Temelde yatan inflamatuvar olay akciğer- lemektedir. Kronik öksürüğün üç temel nedeni üst
ler, kulak patolojileri ve büyümeyi olumsuz etkileye- solunum yolları öksürük sendromu (postnazal drip
bilmekte, öğrenme ve uyku problemleri ortaya çıka- sendromu), astım ve gastroözefageal reflü hasta-
rabilmektedir. Akut sinüzit, akut otitis media, seröz lığıdır. Allerjik rinit ve sinüzitte öksürük komorbid
otitis media ve adenoid hipertrofiyle sıklıkla birlikte durumlardan biridir. Allerjik rinit ve rinosinüzitte ök-
seyretmektedir[962]. sürüğün ortaya çıkma mekanizmalarından ilki post-
Şimdiye kadar yapılan çalışmalar seçilmiş toplu- nazal driptir. Sinüslerden veya burundan kaynakla-
luklarda yapıldığı için, genel popülasyonu değerlen- nan sekresyonlar hipofarenks ve larenksteki sinir
diren araştırma Amerika’da, 400 allerjik rinit ve 522 uçlarını uyarmaktadır. Rinosinüzitteki öksürüğün bir
normal olgu alınarak yapılmıştır[976]. diğer nedeni çevresel faktörlere duyarlılıktır.
Bu araştırmaya göre allerjik rinitli erişkinlerin ço- Allerjik rinitli olgularda allerjen mevsiminde ök-
ğunda yılın belli aylarında yakınmalar ortaya çıkmak- sürük refleksi artmaktadır. Öksürük refleksi burun-
tadır. Allerji yakınmalarının en çok görüldüğü aylar dan kaynaklanabilmekte, nazal duyu sinirleri aracı-
bahar ayları olarak belirtilmektedir. En sık görülen lığıyla iletilmektedir. Rinosinüzit öksürük refleksini
yakınmalar; nazal konjesyon (%56), postnazal drip ortaya çıkarmaktadır. Çevresel ve endojen öksürüğü
(%48), hapşırma (%45), gözlerde sulanma (%41), tetikleyen faktörler devreye girince öksürük şiddeti
burun akıntısı (%41), gözlerde kaşınma (%38), artmaktadır. Rinosinüzitte postnazal drip, nazal sek-
burunda kaşıntı (%31), öksürük (%26), baş ağrısı resyonların aspirasyonu gibi endojen öksürük tetik-
(%21), boğazda kaşıntı (%20), yüzde ağrı ve basınç leyicileri devreye girerken, altta yatan diğer hastalık-
hissi (%18), kulak ağrısı (%16)’dır [976]. lara bağlı (astım, öksürük varyant astım, eozinofilik
Astım ve nazal allerjiler arasındaki ilişki belirgin- bronşit, gastroözefageal reflü hastalığı) da öksürük
dir. Allerjik rinitli olguların %38’inde daha önce as- şiddetini arttırabilmektedir[979].
tım tanısı vardır. Nazal allerjilerle sinüs hastalıklarının Allerjik rinitte ortaya çıkan uyku sorunları, uyku-
birlikteliği sıktır. Allerjik rinitli olguların %66’sında da solunum bozukluğu, uyku apnesi, nazal konjes-
rinosinüzit veya diğer sinüs hastalıkları eşlik eder. Ri- yon ve obstrüksiyona bağlıdır[980].

110
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik rinit, uykuda solunum bozukluğuna ilave la seyreden, göz, kulak, sinüs, larenks ve farenksin
olarak somnolans, sabah baş ağrıları ve kognitif fonk- olaya eşlik edebildiği en sık görülen kronik rinittir.
siyon bozukluğuna neden olabilir ve uyku bozuklu- Ayırıcı tanı perennial nonallerjik rinit, postinfeksiyöz
ğunun derecesi allerjik rinitin şiddetiyle ilişkilidir[981]. rinit, bakteriyel sinüzit, allerjik fungal sinüzit, anato-
Craig ve arkadaşları 2355 allerjik rinitli hastada mik anomalilere bağlı rinit, fizik veya şimik irritanlara
nazal konjesyonun uyku üzerindeki subjektif etkisini bağlı rinit, çevresel rinit, rinitis medikamentoza ve
değerlendirmiş, hastaların yarısında uykuya dalmada gebelik riniti gibi kronik rinit yapan nedenler ara-
ve uykuda güçlük yaşadığı görülmüştür[982]. Yüksel sında yapılmalıdır. Gastroözefageal reflü hastalığı,
ve arkadaşları 16 allerjik rinitli olguda semptom sko- özellikle öksürükle birlikte olan kronik rinit ve rino-
ru, subjektif uyku kalite ölçümünü tedavi öncesi ve sinüzitli olgularda ayırıcı tanıda düşünülmelidir[983].
sonrası değerlendirmiş ve tedaviden sonra değerler- Gastroözefageal reflü mide içeriğinin özefagusa
de belirgin düzelme saptamışlardır[69]. spontan kaçışı anlamına gelen, sıklığı giderek art-
Nazal konjesyon, allerjik rinitli hastalardaki en makta olan kronik bir hastalıktır. Gastroözefageal
ciddi semptomdur. reflü hastalığı klinikte iştahsızlık, kilo kaybı, kusma
gibi gastrointestinal semptomların yanında disfaji,
Allerjik rinit ile uykuda solunum bozuklukları
öksürük, hışıltı, ses kısıklığı gibi üst ve alt hava yolu
arasındaki ilişkinin temelini nazal konjesyon oluştu-
bulgularına yol açabilir.
rur[983].
Öksürük ve ses kısıklığı gibi üst hava yolu yakın-
Young ve arkadaşları 4927 erişkini içeren Wis-
maları belirgin olan hastalarda laringofarengeal reflü
consin kohort çalışmasında allerjiye sekonder burun
ayrı bir antite olarak araştırılmalıdır. Laringofarenge-
tıkanıklığı olan hastalarda obstrüktif uyku apne sık-
al reflüde, gastroözefageal reflü hastalığından farklı
lığını, burun tıkanıklığı olmayan hastalara göre 1.8
olarak klasik reflünün gastrointestinal sistem bulgu-
kat daha fazla bulmuşlardır[382].
ları saptanmayabilir. Endoskopik olarak hastaların
Ülkemizde Söğüt ve arkadaşlarının yaptığı çalış- %50’sinde reflü özefajit bulguları saptanmaz ve ay-
mada çocuklarda uykuda solunum durması sendro- rıca ciddi özefajit bulguları da laringofarengeal reflü
mu değerlendirilmiş ve allerjik rinitli çocuklarda ha- düzeyini yansıtmayabilir. Üst hava yolu epiteli gast-
bitüel horlama sıklığı, horlamayanlara göre dört kat rik reflü içeriğinin zararlandırıcı etkisine özefagus
daha fazla, obstrüktif uyku apne sendromu sıklığı epiteline göre daha duyarlıdır[984]. Gastrik içeriğin
%1.3 olarak bulunmuştur[381]. kimyasal zarar verici etkisiyle oluşan larenjit tablosu,
belirti ve bulguların çoğundan sorumludur. Laringo-
farengeal reflü semptom ve bulguları astım, allerji,
vii. Gastroözefageal Reflü ve Larenjit
infeksiyon, sesin kötü kullanımı ve alkol tüketimi
gibi durumlarda da olabilen nonspesifik bulgular-
Önemli Noktalar dır[985,986]. Bu hastalar postnazal akıntı, kronik öksü-
rük, boğazda irritasyon ve temizleme hissi gibi larin-
✔ Gastroözefageal reflü hastalığı, özellikle gofarengeal bulguların yanı sıra kronik sinüzit, otit
öksürükle birlikte olan kronik rinit ve ri- gibi ekstrafarengeal bulgularla da başvurabilir[984].
nosinüzitli olguların ayırıcı tanısında düşü- Laringofarengeal reflü larenks, farenks, orta kulak
nülmelidir. ve paranazal sinüs hastalıklarının patogenezinde de
✔ Gastroözefageal reflü gibi laringofaren- rol alabilir[984]. Kronik rinosinüzit tanılı olgularda la-
geal reflü de kronik rinit ve rinosinüzite ringofarengeal sıklığı yüksektir ve endoskopik sinüs
neden olur. cerrahisi yapılan olgularda, gastroözefageal reflü öy-
küsünün operasyon sonuçlarını öngören en önemli
✔ Antiallerjik tedaviye yanıtsız olgularda
gastroözefageal reflü varlığı akla gelmeli faktör olduğu belirtilmiştir[987]. Antireflü tedavinin
ve antireflü tedavi eklenmelidir. diğer medikal tedavilere eklenmesinin tedavi başa-
rısını yükseltmesi, laringofarengeal reflünün kronik
rinosinüzit oluşumunda katkı veren ek önemli bir
faktör olduğu tezini destekler[988]. Laringofarengeal
Allerjik rinit, Tip 1 immün reaksiyonla karakteri- reflü endoskopik sinüs cerrahisi yapılan kronik rino-
ze, burunda tıkanıklık, akıntı ve kaşıntı yakınmalarıy- sinüzitli olgularda, çift kanallı 24 saatlik pH monitö-
rizasyonuyla %88 sıklıkta (kontrol %55) saptanmış-

111
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

tır. Bu olgu grubunda nazal sekresyonlarda pepsin erişkinlerle benzer olmakla beraber, çocuklarda inek
düzeyinin de pH monitörizasyon bulgularıyla korele sütü allerjisi diğer gıdalara göre 18 kat fazla olarak
olarak saptanması, gastroözefageal reflünün kronik bildirilmiştir[991]. Öksürükle birlikte saptanan gıda
rinosinüzitle ilişkisini desteklemektedir[92,989]. alımı reddi, eozinofilik özefajitte gıda allerjisi varlığı-
Kelly ve arkadaşları medikal ve cerrahi tedaviye nı destekleyen önemli bir klinik bulgudur[995]. Gıda
yanıtsız ciddi gastroözefageal reflü hastalığı olan eliminasyonuyla tanı konan, ancak Tip 1 immün ya-
çocuk olgularda allerjik bulgulara dikkat çekmiş ve nıt laboratuvar bulguları negatif olan olgularda olası
hipoallerjenik diyetle reflü bulgularının gerileyebil- gecikmiş tip gıda duyarlılığı açısından yama (patch)
diğini bildirmişlerdir. Dirençli reflü yakınmaları olan testi, gıda spesifik IgE, deri testi gibi diğer laboratu-
olgularda, özefagus biyopsilerinde yoğun eozinofil var testleriyle birlikte uygulanmalıdır[996].
infiltrasyonu saptanan eozinofilik özefajit, düşünül- Allerjik rinitli olgularda, burun tıkanıklığı, hapşı-
mesi gereken önemli bir hastalıktır[990]. Son zaman- rık ve öksürük sırasında, karın içi basıncının artması
larda yapılan çalışmalar, gastroözefageal reflü ve eo- ve ayrıca astımın da eşlik ettiği komorbid olgularda
zinofilik özefajitin aynı klinik bulguların farklı klinik aynı mekanizma veya ilaçların etkisiyle alt özefagus
prezentasyonu olabileceğini desteklemektedir[991]. sfinkteri basıncının düşmesiyle sekonder gastroöze-
Reflü bulgularıyla gelip, eozinofilik özefajit sap- fageal reflü de gelişebilmektedir[997].
tanan olgularda astım, egzama, allerjik rinit gibi Kronik öksürük, burun akıntısı ve tıkanıklığıyla
allerjik hastalıkların birlikteliği ve %50’den yüksek kronik rinosinüzit bulguları olan olgularda kronik
oranlarda atopi öyküsü varlığı ile %70’e varan oran- üst hava yolu inflamasyonu postinfeksiyöz, allerjik,
larda total IgE yüksekliği, bu grup olgularda aller- nonspesifik (sigara, hava kirliliği, gastroözefageal
jik yapının önemli etkisini vurgulamaktadır[992,993]. reflü vs.) nedenlidir. Bu etkenlerden bir veya fazla-
Hastaların %5-50’sinde periferik kanda eozinofili sının birlikteliği yakınmaların oluşumu, persistansı ve
de saptanmıştır. Eozinofilik özefajit patogenezinde ağırlaşmasında etkili olabilir.
IL-13, IL-5 ve eotaksinin rol alması Th2 tipi immün Sonuç olarak; öksürük; hapşırık, burun tıkanıklığı
yanıtın ve allerjik inflamasyonun göstergesidir[994]. veya burun akıntısı gibi kronik rinosinüzit bulgularıy-
Eozinofilik özefajit başlangıcının sıklıkla bahar la gelen olgularda allerjik rinit en sık neden olmakla
ve yaz aylarında olmasıyla mevsimsel ataklar çocuk birlikte özellikle antiallerjik tedaviye yanıtsız olgu-
ve erişkin ot polen duyarlılığı olan hastalarda göz- larda gastroözefageal reflü hastalığının varlığı akla
lenebilmektedir. Erişkinlerin aksine çocuklarda gıda gelmeli ve allerjik rinit tedavisine antireflü tedavi ek-
duyarlılığı daha belirgindir. Sorumlu gıda allerjenleri lenmelidir.

112
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ağır hastalık olarak kabul edilmediği için ilaç geri


ödemesi olasılığı çok daha düşüktür. Bunun etkile-
Şiddetli Kronik Üst Solunum rinden biri hastaların gerektiğinden daha az tedavi
22 Yolu Hastalığı edilmesi olurken, diğer bir etkisi bu hastalıklara yö-
nelik yeni ilaçların keşfinin azalması olacaktır; çün-
kü yeni bir ilaç geliştirmek çok pahalı bir iştir ve ilaç
endüstrisi geri ödemesi yapılmayacak bir ilaca bu
kadar fazla yatırım yapmak istemeyecektir. Dolayı-
Önemli Noktalar sıyla zaten kontrol altına almakta zorlanılan şiddetli
kronik üst solunum yolu hastalığı daha da büyük
sorun olacaktır.
✔ Kronik üst solunum yolu hastalıklarının ma-
liyeti ve sıklığı tüm dünyada gün geçtikçe Allerjik rinit heterojen hasta gruplarını kapsa-
artmaktadır. maktadır ve bu heterojeniteye etki eden pek çok
faktör vardır. Hastalar mono- veya polisensitize ola-
✔ Şiddetli kronik üst solunum yolu hastalığı,
kronik üst solunum yolu hastalıkları olarak bilirler. Polisensitizasyonun daha fazla kronik infla-
sınıflandırılan allerjik rinit, nonallerjik rinit, masyon nedeniyle daha ağır bir hastalık fenotipine
nazal poliple beraber veya tek başına kronik neden olup olmadığı net değildir. Ayrıca, nonallerjik
rinosinüzit ve mesleksel rinit olup, rehberle- tetikleyiciler de allerjenlerin neden olduğu inflamas-
re dayalı, uygun ve yeterli tedaviyi almasına yonla değişen oranlarda etkileşebilir.
rağmen semptomları kontrol altına alına- Ağır persistan allerjik riniti olan hastaların yak-
mayan, ağır hastaları tanımlamaktadır.
laşık %20’sinin semptomları rehberlere dayalı opti-
✔ Şiddetli kronik üst solunum yolu hastalığı mum tedaviyle kontrol altına alınamamaktadır ve bu
bulunan hastaların yaşam kaliteleri, sosyal hastaların bazılarında şiddetli semptomlar, özellikle
hayatları, iş/okul performansları ve uyku ka- gözle ilişkili semptomlar vardır[999]. İlaçlarla kontrol
liteleri bozulmuştur. altına alınamayan bu şiddetli semptomlar spesifik
✔ Şiddetli kronik üst solunum yolu hastalığı immünoterapiyle kontrol altına alınabilir görünmekle
olanlarda başta astım olmak üzere komor- birlikte, bunu kesin olarak ileri sürebilmek için daha
biditeler daha sık ve yaşam kalitesi daha çok sayıda bunu destekleyen araştırmalara ihtiyaç
bozuk olduğu için şiddetli kronik üst solu- vardır. Yeni tedavi modalitelerine ihtiyaç duyulma-
num yolu hastalığına gidişi öngörecek risk sına rağmen bu alanda araştırma beklenenden çok
faktörlerini belirlemek için geniş epidemi- azdır. Allerjik rinitli hastaların hepsinde astım orta-
yolojik araştırmalara ve tedavi için de yeni
ya çıkabilmekle birlikte orta/ağır persistan riniti olan
ilaçlara ihtiyaç vardır.
hastalarda intermittan ve hafif allerjik riniti olanlara
göre astım gelişme olasılığı daha fazladır[65].
Nonallerjik rinitte oldukça sık karşılaşılan ve fe-
notipleri çok iyi belirlenmemiş bir üst hava yolu has-
Şiddetli kronik üst solunum yolu hastalığı, kronik talığı olup, muhtemelen çoğu zaman nonallerjik rinit
üst solunum yolu hastalıkları olarak sınıflandırılan al- ve allerjik rinit sıklıkla birlikte görülmektedir. Toplum
lerjik rinit, nonallerjik rinit, nazal poliple beraber veya bazlı çalışmalarda nazal semptomları olan hastaların
tek başına kronik rinosinüzit ve mesleksel rinit olup, ancak %50’sinden azında allerji gösterilmiştir[29].
rehberlere dayalı, uygun ve yeterli tedaviyi almasına Nonallerjik rinitin şiddeti, yaşam kalitesi üzerine et-
rağmen semptomları kontrol altına alınamayan, ağır kisi ve sosyoekonomik yükü de tartışma konusudur,
hastaları tanımlamaktadır[998]. Bu hastaların yaşam çünkü iyi tanımlanmış nonallerjik rinitli hastalar üze-
kaliteleri, sosyal hayatları, iş/okul performansları ve rinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
uyku kaliteleri bozulmuştur[1,361]. Nonallerjik rinitin tedavisi de tam olarak çözüm-
Kronik üst solunum yolu hastalıklarının mali- lenmemiş bir sorundur. Bu alanda, özellikle de şid-
yeti ve sıklığı tüm dünyada gün geçtikçe artmak- detli kronik üst solunum yolu hastalığı olan nonaller-
tadır[1]. Bununla birlikte dünyada pek çok ülkede jik rinitli hastalarda yeni tedavilere gereksinim vardır.
sağlık harcamaları, özellikle ilaç geri ödemeleri iptal Çok sayıda araştırmada allerjik rinitli hastalarda etkili
edilerek azaltılmaya çalışılmaktadır. Allerjik rinitte olan tedavilerin nonallerjik rinitli hastalarda da etkili

113
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

olduğu gösterilmiş olmakla birlikte nonallerjik rinitin linde ortaya çıkar. Son yıllarda bu durum asetilsalisilik
farklı fenotipleri tedaviye farklı yanıt verebilir. asitle alevlenen hava yolu hastalığı olarak adlandırıl-
Kronik rinosinüzit (nazal polip dahil) paranazal mıştır. Genel toplumdaki sıklığı %1 ve astımlılardaki
sinüsler ve burnun inflamasyonudur. Sadece semp- sıklığı %10 civarında olup, bu hastaları belirleyen
tomlara dayanılarak kronik rinosinüzit tanısı konu- kolay ulaşılabilir bir test olmadığı için hastalık pre-
lamaz, bunun için uzmanlarca yapılacak endoskopik valansı olduğundan daha düşük tahmin ediliyor ola-
değerlendirme ve bilgisayarlı tomografiye gerek bilir[1002]. Hastalığın tedavisi uzun süreli sistemik ste-
vardır. Kronik rinosinüzitle ilgili araştırmaların çoğu roid kullanımı gerektirebilir. Lökotrien modifiye edici
ankete dayalı olarak yapıldığı için, bu hastaların bü- ajanlar da buna eşlik eden ağır astımın tedavisine
yük bir kısmında sinüs tutulumu olmaksızın sadece katkıda bulunur.
nonallerjik rinit olabileceği düşünülmektedir. İş yeri ortamı, mesleksel duyarlaştırıcı ajanlar ve
Yapılan araştırmaların çoğunda kronik rinosinü- irritanlar nedeniyle astım, allerjik rinit ve nonallerjik
zitli hastaların yaşam kalitesinin belirgin olarak bo- rinitin genel yüküne önemli derecede katkıda bulu-
zulduğu belirlenmiştir. Bu hastaların kronik obstrük- nur. Bu durumlar iş yerinde ortaya çıkabilir veya alev-
tif akciğer hastalığı, konjestif kalp yetmezliği ve sırt lenebilir. İşle ilişkili solunum yolu hastalıklarının uzun
ağrısı olan hastalarla karşılaştırıldığında daha fazla latent dönemleri olabilir ve bir kez geliştikten sonra
vücut ağrıları ve daha kötü sosyal fonksiyonları oldu- sorumlu risk faktörlerinden kaçınılsa bile artık kronik
ğu bildirilmiştir[1000,1001]. Kronik rinosinüzit daha sık hale gelir. İşle ilişkili allerjik rinitin erken tanınması
cerrahi girişim ve toplum üzerinde daha fazla yükle hastaları nedensel ajana maruziyetten koruyarak şid-
sonuçlanan önemli bir sağlık sorunudur. Özellikle detli kronik üst solunum yolu hastalığına ilerlemesini
şiddetli kronik üst solunum yolu hastalığı olarak kro- önlemek açısından çok önemli bir adımdır.
nik rinosinüzitin gerçek prevalansı ve şiddeti kadar Şiddetli kronik üst solunum yolu hastalığı olan-
sosyal yaşam ve hastalık maliyeti üzerine etkisi ko- larda başta astım olmak üzere komorbiditeler daha
nusunda iyi planlanmış ve yönetilmiş epidemiyolojik sık ve yaşam kalitesi daha bozuk olduğu için şiddetli
araştırmalara ihtiyaç vardır. kronik üst solunum yolu hastalığına gidişi öngörecek
Asetilsalisilik asit hipersensitivitesi olan pek çok risk faktörlerini belirlemek için geniş epidemiyolojik
hasta ağır astımla ilişkili şiddetli kronik üst solunum araştırmalara ve tedavi için de yeni ilaçlara ihtiyaç
yolu hastalığı (yaygın nazal polipozis ve anozmi) şek- vardır.

114
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ma sıktır, zamanla koku ve tat kaybı da gelişir. Bu ço-


cuklarda açık ağız, çatlak dudaklar, hipertrofik jinjival
mukoza, uzun yüz, dental moloklüzyonlar ve allerjik
23 Çocuklarda Allerjik Rinit shiner gözlenir. Aynı zamanda allerjik selam veya ya-
tay çizgi gibi burun kaşıntısına sekonder bulgulara
rastlanır. Geceleri gözlenen uyku bozukluğu nede-
niyle oluşan gündüz halsizliği vardır. Allerjik rinite eş-
lik eden komorbid durumlar arasında astım, atopik
Önemli Noktalar dermatit/egzama, allerjik konjunktivit, kronik sinüzit,
rezidüel veya persistan efüzyonlu otit sayılabilir.

✔ Çocuklarda farklı rinit nedenleri vardır. Öykü ailede atopi varlığı ve çocuklukta atopi ge-
Bunlardan %50 kadarı allerji nedeniyle lişimini göstermesi yönünden son derece önemlidir.
oluşur. Deri prik testleri erken yaşta uygulanıp değerlendiri-
lebilir. Pozitif ise atopi ve allerjen duyarlılığını göste-
✔ Tanıda öykü, deri prik testleri ve allerjene
rir. Ancak sonuçlar çocuğun semptomları ve allerjik
özgü IgE tarama testleri önemli yer tutar.
hastalık bulgularıyla uyumlu olmalıdır. Yüksek se-
✔ Tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi al- rum IgE düzeyleri atopi için iyi bir prediktör değildir,
lerjik rinit tedavisi hasta ve aile eğitimi, al- çünkü düzeyler yaşla değişir. Pediatrik phadiotop ile
lerjenler ve çevre faktörlerinden korunma, saptanan antijene özgü IgE varlığı çocuklukta ato-
ilaç tedavisi ve immünoterapi uygulamala- pik hastalık gelişimini öngörebilir, ancak okul öncesi
rını içerir.
çocuklarda testin yararı, düşük duyarlılığı (%22-47)
nedeniyle sınırlıdır. Yeni bir test olan infant phadio-
top daha duyarlı ve özgüldür. İnfantlarda besin al-
Allerjik rinit, çocuklarda en sık rastlanan aller- lerjenlerine pozitif test daha sonraki yıllarda inhalan
jik hastalıktır. Rinitin semptom süresi ve şiddetine allerjenlere duyarlılık gelişimini öngörür. Phadiotop
göre yapılan ARIA (Allergic Rhinitis and its Impact ve f x 5 (miks besin allerjisi IgE testi) kombinasyo-
on Asthma) sınıflaması çocuk popülasyonunda 2011 nunun, çocuklarda allerjik hastalığın araştırılmasında
yılında onaylanmıştır[1,230]. Çocuklarda farklı rinit daha güvenilir olduğu rapor edilmiştir.
nedenleri vardır. Bunlardan %50 kadarı allerji nede- Okul öncesi çocuklarda allerjik rinitin ayırıcı tanısın-
niyle oluşur. Allerjik ve nonallerjik riniti semptomlara da infeksiyöz rinit (genellikle viral) yabancı cisim, ana-
dayanarak ayırt etmek oldukça güçtür. tomik varyasyonlar (unilateral koanal atrezi), bening
Rinitin, okul öncesi çocukları giderek artan oran- tümörler (dermoid kist), meningoensefolosel, kistik
larda etkilediği bilinmesine rağmen, halen dağılım, fibrozis ve ilgili hastalıklar, mukosiliyer diskinezi ve obs-
epidemiyolojik veriler, risk faktörleri ve doğal öykü trüksiyon oluşturan adenoid hipertrofi akla gelmelidir.
konusundaki bilgiler yetersizdir[75]. Büyük çocuklarda allerjik rinit ayırıcı tanısında ise
Çocuklarda respiratuar allerji sıklığı doğum- travmalar (septal hematom, nazal kemik kırığı) sereb-
la dört yaş arası %6 iken, bunların %4’ünün riniti rospiral sıvı rinoresi, nazal glioma ve uzun süre topikal
olduğu rapor edilmiştir[49]. Altı yaşa doğru doktor dekonjestan kullanımına bağlı rinitis medikamentoza
tanılı allerjik rinit çocukların %40’ından fazlasında düşünülmelidir. Çocuklarda nazal polip sık görülmez,
oluşur. Bu yaş grubunda rinit için risk faktörleri açık varsa kistik fibrozis yönünden araştırılmalıdır.
değildir. Doğum kohort çalışmaları inhalan allerjen-
Tedavi
lerin önemli olduğunu gösterir.
Tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi allerjik rinit
Tanı tedavisi hasta ve aile eğitimi, allerjenler ve çevre fak-
Okul öncesi çocuklarda allerjik rinit ve astım ta- törlerinden korunma, ilaç tedavisi ve immünoterapi
nısı koymak oldukça güçtür, semptomlar sıklıkla in- uygulamalarını içerir. Ailede atopi öyküsü varlığına
feksiyöz rinitle karışır. Ancak iki haftadan uzun süren bakılmaksızın tüm infantlar en az ilk üç ay sadece
semptomlar infeksiyon dışı nedenlerin araştırılmasını anne sütü almalıdır. Bu allerji ve astımdan korunmada
gerektirir. Hapşırık, burun kaşıntısı-akıntısı-tıkanıklı- yüksek değere sahiptir. Gebe veya emziren annelere
ğına ilave orta-ağır allerjik rinitli hastalarda gürültülü allerji gelişimini önlemek için eliminasyon önerilme-
nefes alma, tekrarlayan boğaz temizleme ve horla- meli, ancak bu anneler ve bebekleri çevresel sigara

115
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

maruziyetinden korunmalıdır. Ev içi allerjenleri özel- Pek çok çocuk oral ilaç kullanımını intranazal yola
likle de akarlarla karşılaşmayı önleyici çoklu önlemler tercih ettiği için allerjik rinit tedavisinde H1 antihista-
alınmalı, hayvanla temas kısıtlanmamalıdır. min kullanımı önemlidir[1003]. Birinci kuşak oral H1 an-
tihistaminler sedasyon, halsizlik gibi santral sinir siste-
Farmakolojik Tedavi mi yan etkilerine sahiptir. Çocuklarda hiperreaktivite,
Allerjik rinit ve astım okul öncesi ve okul çağı ço- insomnia ve irritabilite oluşabilir, kognitif fonksiyonlar
cuklarda sık görülür ve çoğunlukla birliktedir. Astım etkilenir. İkinci kuşak H1 antihistaminlerde bu yan et-
kontrol ilaçları kullanan hastalar genellikle rinit ilaç- kiler gözlenmemektedir. İkinci kuşak H1 antihistamin-
ları da kullanılır. Bu nedenle hem rinit hem de astımı lerin farmakokinetik çalışmaları çocuklarda yapılmıştır,
olan çocuklarda tedaviye ait yan etkilerin dikkatle ancak infantlarda yapılan çalışma sayısı azdır. Sitok-
izlenmesi gerekir. Çocuklarda tedavi prensipleri eriş- rom P-450 enzimiyle etkileşim karaciğerde metaboli-
kinlerle aynıdır. Ancak dozlar adapte edilmeli, bu yaş ze edilen H1 antihistaminlerin metabolizmasını yavaş-
grubunda yan etkilerden korunmak için özel dikkat latır. Çocuklarda sık kullanılan makrolid antibiyotikler
sarf edilmelidir. de aynı etkiye sahiptir. Bu nedenle birlikte kullanılma-
Günümüzde allerjik rinitli çocuklara reçete edilen malıdır. İkinci kuşak H1 antihistaminlerin çoğu allerjik
pek çok ilacın pediatrik kullanım onayı yetersizdir. rinit tedavisinde etkili ve güvenli ise de çocuklarda
Doktorlar infant ve çocuklardaki gelişimsel değişik- sadece setirizin, levosetirizin ve desloratadin uzun
lerin ilaçların absorpsiyon, dağılım, metabolizma ve süreli etkinlik ve güvenirlik açısından çalışılmıştır. Le-
ekspresyonunu önemli ölçüde etkilediğini, bunların vokabastin ve azelastin gibi intranazal topikal H1 anti-
da optimal doz, etki ve güvenirliliği etkileyeceği- histaminler hızlı başlayan etki sağlar, topikal kullanım
ni hatırda tutmalıdır. Özellikle büyüme ve kogni- nedeniyle yan etki çok azdır. Bu ilaçlar semptomları
tif fonksiyonlara yönelik yan etkiler çok önemlidir. göz ve burna sınırlı çocuklarda yararlıdır. Ülkemiz da-
Allerjik rinit tedavisinde kullanılan ilaçların (eski H1 hil bazı ülkelerde montelukast çocuklarda allerjik rinit
antihistamin ve intranazal kortikosteroidler) pediat- tedavisinde onay almıştır. Oral dekonjestanların far-
rik dozu özellikle infant ve okul öncesi çocuklarda makokinetikleri çocuk ve erişkinde farklıdır. Bu ilaçlar
yapılan çalışmalardan elde edilen verilerden çok, çocuklarda hiperaktivite ve insomnia nedeni olabilir.
adölesan ve erişkinlerde yapılan klinik-farmakolojik Disodyum kromoglikat allerjik rinokonjunktivitli has-
çalışmalardan elde edilen verilere dayanır[1003,1004]. talarda sık kullanılan ilaçlardan biridir, ancak intrana-
Az sayıda ilaç infantlarda ve okul öncesi yaşta test zal glukokortikosteroidler ve antihistaminlerden daha
edilmiştir. Bu nedenle allerjik rinitte kullanılan ilaç az etkilidir. Ancak günde 4-6 kez kullanılmaları ne-
paketlerinde “güvenirlik ve etkinliği küçük çocuklar- deniyle hasta uyumunu sağlamak güçtür. Nedokromil
da kanıtlanmıştır” ibaresinin bulunması gerekir. sodyum da çocuklarda çalışılmış, ancak daha az kabul
görmüştür. Nazal serum fizyolojik damla ve spreyler
Oral glukokortikosteroidler ve depo preparatla-
yemek ve uykudan önce burun temizliğinde yardımcı
rın küçük çocuklarda kullanımından kaçınılmalıdır.
olabilir. Farmakolojik tedavi kişisel olmalı ve polifar-
Bunların çocukların büyüme hızı üzerine etkileri açık-
masiden kaçınılmalıdır.
tır. İntranazal glukokortikosteroidler allerjik rinitte en
etkili tedavidir, fakat gerçekte sık olmayan sistemik Nonfarmakolojik Tedavi
yan etkiler konusunda ailelerin endişeleri göz ardı
Çocuklarda nonfarmakolojik tedavi aile ve hasta-
edilmemelidir. Daha az absorbe edilen (biyoyararla-
nın eğitimi, hastalığın rekürren veya persistan oluşu,
nım < %30) modern intranazal glukokortikosteroid-
tetikleyen allerjen ve başta sigara olmak üzere so-
ler semptomları kontrol eden minimal dozda kulla-
lunum yolu irritanlarından kaçınmayı içerir. Allerjen
nılmalıdır. Betametazon gibi yüksek biyoyararlanıma
spesifik subkütan immünoterapi hem güvenilirlik
sahip intranazal glukokortikosteroidler çocuklarda
hem de aylar-yıllarca enjeksiyon uygulanmasındaki
tercih edilmemelidir. Bir yıldan uzun süre düzenli int-
güçlük nedeniyle önerilmez[661]. Çocuklarda sub-
ranazal glukokortikosteroidler kullanan çocuklarda
lingual immünoterapi uygulamaları konusunda da
büyüme hızı azalabilir. Ancak bir yılı aşkın takip çalış-
çalışmalar vardır[668]. Bu tür uygulama güvenlidir.
malarında flutikazon propionat, mometazon furoat
Ancak etkisinin kanıtlanması gerekir. Subkütan im-
veya triamsinolon asetonid kullananlarda gelişme
münoterapi, allergoid immünoterapi ve sublingual
geriliği saptanmamıştır. Mometazon furoat iki yaş ve
immünoterapi allerjik rinitli çocuklarda muhtemelen
üzerinde, flutikazon propionat dört yaş ve üzerinde,
daha sonraki yıllarda astım ve yeni duyarlılık gelişimi-
diğer intranazal glukokortikosteroidler beş yaş ve
ni önleyebilir.
üzerinde kullanılabilmektedir.

116
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

Allerjik Rinit Tanı ve


Tedavi Rehberi

11. Graudenz GS, Landgraf RG, Jancar S, et al. The


role of allergic rhinitis in nasal responses to sud-
den temperature changes. J Allergy Clin Immunol
24 KAYNAKLAR
12.
2006;118:1126-32.
Silvers WS, Poole JA. Exercise-induced rhinitis: a
common disorder that adversely affects allergic and
nonallergic athletes. Ann Allergy Asthma Immunol
1. Bousquet J, Khaltaev N, Cruz AA, et al. Allergic Rhi- 2006;96:334-40.
nitis and its Impact on Asthma (ARIA) 2008 update 13. Hakansson K, von Buchwald C, Thomsen SF, et al.
[in collaboration with the World Health Organizati- Nonallergic rhinitis and its association with smo-
on, GA(2)LEN and AllerGen]. Allergy 2008;63(Suppl king and lower airway disease: a general population
86):S8-S160. study. Am J Rhinol Allergy 2011;25:25-9.
2. Kaliner MA. Nonallergic rhinopathy (formerly known 14. Georgalas C, Jovancevic L. Gustatory rhinitis. Curr
as vasomotor rhinitis). Immunol Allergy Clin North Opin Otolaryngol Head Neck Surg 2012;20:9-14.
Am 2011;31:441-55. 15. Sahin Yilmaz AA, Corey JP. Rhinitis in the elderly. Curr
3. Powe DG, Huskisson RS, Carney AS, et al. Evidence Allergy Asthma Rep 2006;6:125-31.
for an inflammatory pathophysiology in idiopathic 16. Ly TH, deShazo RD, Olivier J, et al. Diagnostic criteria
rhinitis. Clin Exp Allergy 2001;31:864-72. for atrophic rhinosinusitis. Am J Med 2009;122:747-
4. Powe DG, Jagger C, Kleinjan A, et al. Entopy: lo- 53.
calized mucosal allergic disease in the absence 17. Variations in the prevalence of respiratory symptoms,
of systemic responses for atopy. Clin Exp Allergy self-reported asthma attacks, and use of asthma me-
2003;33:1374-9. dication in the European Community Respiratory He-
5. Fokkens W, Lund V, Mullol J. EPOS 2007: Europe- alth Survey (ECRHS). Eur Respir J 1996;9:687-95.
an position paper on rhinosinusitis and nasal polyps 18. Zhang L, Han D, Huang D, et al. Prevalence of self-
2007. A summary for otorhinolaryngologists. Rhino- reported allergic rhinitis in eleven major cities in chi-
logy 2007;45:97-101. na. Int Arch Allergy Immunol 2009;149:47-57.
6. Moscato G, Vandenplas O, Van Wijk RG, et al. EAA- 19. Ng TP, Tan WC. Epidemiology of allergic rhinitis and
CI position paper on occupational rhinitis. Respir Res its associated risk factors in Singapore. Int J Epidemi-
2009;10:16. ol 1994;23:553-8.
7. Ellegard EK. The etiology and management of preg- 20. Sakurai Y, Nakamura K, Teruya K, et al. Prevalence
nancy rhinitis. Am J Respir Med 2003;2:469-75. and risk factors of allergic rhinitis and cedar polli-
8. Jedrzejczak-Czechowicz M, Lewandowska-Polak A, nosis among Japanese men. Preventive Medicine
Bienkiewicz B, Kowalski ML. Involvement of 15-li- 1998;27:617-22.
poxygenase and prostaglandin EP receptors in aspi- 21. Kim TB, Kim YK, Chang YS, et al. Association betwe-
rin-triggered 15-hydroxyeicosatetraenoic acid gene- en sensitization to outdoor spider mites and clinical
ration in aspirin-sensitive asthmatics. Clin Exp Allergy manifestations of asthma and rhinitis in the general
2008;38:1108-16. population of adults. Journal of Korean Medical Sci-
9. Kowalski ML, Makowska JS, Blanca M, et al. Hyper- ence 2006;21:247-52.
sensitivity to nonsteroidal anti-inflammatory drugs 22. Dotterud LK, Odland JO, Falk ES. Atopic diseases
(NSAIDs)-classification, diagnosis and management: among adults in the two geographically related arc-
review of the EAACI/ENDA(#) and GA2LEN/HAN- tic areas Nikel, Russia and Sor-Varanger, Norway:
NA*. Allergy 2011;66:818-29. possible effects of indoor and outdoor air pollution.
10. Varghese M, Glaum MC, Lockey RF. Drug-induced Journal of the European Academy of Dermatology
rhinitis. Clin Exp Allergy 2010;40:381-4. and Venereology 2000;14:107-11.

117
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

23. Bauchau V, Durham SR. Prevalence and rate of di- of a multicentre cross-sectional study in adults. Eur
agnosis of allergic rhinitis in Europe. Eur Respir J Respir J 2009;33:724-33.
2004;24:758-64. 37. Talay F, Kurt B, Tug T, Yilmaz F, Goksugur N. Preva-
24. Meltzer EO, Szwarcberg J, Pill MW. Allergic rhinitis, lence and risk factors of asthma and allergic diseases
asthma, and rhinosinusitis: diseases of the integ- among schoolchildren in Bolu, Turkey. Acta Paediat-
rated airway. Journal of Managed Care Pharmacy rica 2008;97:459-62.
2004;10:310-7. 38. Yuksel H, Dinc G, Sakar A, et al. Prevalence and comor-
25. Tschopp JM, Sistek D, Schindler C, et al. Current al- bidity of allergic eczema, rhinitis, and asthma in a city
lergic asthma and rhinitis: diagnostic efficiency of in western Turkey. J Investig Allergol Clin Immunol
three commonly used atopic markers (IgE, skin prick 2008;18:31-5.
tests, and Phadiatop). Results from 8329 randomi- 39. Bahceciler NN, Ozdemir C, Kucukosmanoglu E, et al.
zed adults from the SAPALDIA Study. Swiss Study Association between previous enterobiasis and cur-
on Air Pollution and Lung Diseases in Adults. Allergy rent wheezing: evaluation of 1018 children. Allergy
1998;53:608-13. Asthma Proc 2007;28:174-82.
26. Bousquet PJ, Leynaert B, Neukirch F, et al. Geograp- 40. Tomac N, Demirel F, Acun C, Ayoglu F. Prevalence
hical distribution of atopic rhinitis in the European and risk factors for childhood asthma in Zonguldak,
Community Respiratory Health Survey I. Allergy Turkey. Allergy Asthma Proc 2005;26:397-402.
2008;63:1301-9.
41. Zeyrek CD, Zeyrek F, Sevinc E, Demir E. Prevalence of
27. Worldwide variation in prevalence of symptoms of asthma and allergic diseases in Sanliurfa, Turkey, and
asthma, allergic rhinoconjunctivitis, and atopic ecze- the relation to environmental and socioeconomic
ma: ISAAC. The International Study of Asthma and factors: is the hygiene hypothesis enough? J Investig
Allergies in Childhood (ISAAC) Steering Committee. Allergol Clin Immunol 2006;16:290-5.
Lancet 1998;351:1225-32.
42. Kendirli GS, Altintas DU, Alparslan N, Akmanlar N,
28. Bjorksten B, Clayton T, Ellwood P, Stewart A, Strac- Yurdakul Z, Bolat B. Prevalence of childhood allergic
han D. Worldwide time trends for symptoms of rhi- diseases in Adana, Southern Turkey. Eur J Epidemiol
nitis and conjunctivitis: Phase III of the International 1998;14:347-50.
Study of Asthma and Allergies in Childhood. Pediatr
43. Karaman O, Turgut CS, Uzuner N, et al. The determi-
Allergy Immunol 2008;19:110-24.
nation of asthma, rhinitis, eczema, and atopy preva-
29. Weinmayr G, Forastiere F, Weiland SK, et al. Interna- lence in 9- to 11-year-old children in the city of Izmir.
tional variation in prevalence of rhinitis and its rela- Allergy Asthma Proc 2006;27:319-24.
tionship with sensitization to perennial and seasonal
44. Ece A, Ceylan A, Saraclar Y, Saka G, Gurkan F, Haspo-
allergens. Eur Respir J 2008;32:1250-61.
lat K. Prevalence of asthma and other allergic disor-
30. Sakar A, Yorgancioglu A, Dinc G, et al. The prevalen- ders among schoolchildren in Diyarbakir, Turkey. Turk
ce of asthma and allergic symptoms in Manisa, Tur- J Pediatr 2001;43:286-92.
key (a western city from a country bridging Asia and
45. Selcuk ZT, Caglar T, Enunlu T, Topal T. The prevalence
Europe). Asian Pac J Allergy Immunol 2006;24:17-
of allergic diseases in primary school children in Edir-
25.
ne, Turkey. Clin Exper Allergy 1997;27:262-9.
31. Dinmezel S, Ogus C, Erengin H, Cilli A, Ozbudak O,
46. Akcakaya N, Kulak K, Hassanzadeh A, Camcioglu Y,
Ozdemir T. The prevalence of asthma, allergic rhini-
Cokugras H. Prevalence of bronchial asthma and al-
tis, and atopy in Antalya, Turkey. Allergy Asthma Proc
lergic rhinitis in Istanbul school children. Eur J Epide-
2005;26:403-9.
miol 2000;16:693-9.
32. Kalyoncu AF, Karakoca Y, Demir AU, et al. Prevalence
47. Tamay Z, Akcay A, Ones U, Guler N, Kilic G, Zencir M.
of asthma and allergic diseases in Turkish university
Prevalence and risk factors for allergic rhinitis in pri-
students in Ankara. Allergologia et Immunopatholo-
mary school children. Int J Pediatr Otorhinolaryngol
gia 1996;24:152-7.
2007;71:463-71.
33. Ozdemir N, Ucgun I, Metintas S, Kolsuz M, Metin-
48. Civelek E, Cakir B, Boz AB, et al. Extent and burden
tas M. The prevalence of asthma and allergy among
of allergic diseases in elementary school children: a
university freshmen in Eskisehir, Turkey. Respir Med
national multicenter study. J Investig Allergol Clin Im-
2000;94:536-41.
munol 2010;20:280-8.
34. Basak O, Basak S, Gultekin B, Tekin N, Soylemez A.
49. Kuyucu S, Saraclar Y, Tuncer A, et al. Epidemio-
The prevalence of allergic rhinitis in adults in Aydin,
logic characteristics of rhinitis in Turkish children:
Turkey. Rhinology 2006;44:283-7.
the International Study of Asthma and Allergies in
35. Cingi C, Songu M, Ural A, et al. The Score for Al- Childhood (ISAAC) phase 2. Pediatr Allergy Immunol
lergic Rhinitis Study in Turkey. Am J Rhinol Allergy 2006;17:269-77.
2011;25:333-7.
50. Civelek E, Yavuz ST, Boz AB, et al. Epidemiology
36. Kurt E, Metintas S, Basyigit I, et al. Prevalence and and burden of rhinitis and rhinoconjunctivitis in
Risk Factors of Allergies in Turkey (PARFAIT): results

118
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

9- to 11-year-old children. Am J Rhinol Allergy 64. Kirmaz C, Yuksel H, Bayrak P, Yilmaz O. Symptoms of
2010;24:364-70. the olive pollen allergy: do they really occur only in
51. Selcuk ZT, Demir AU, Tabakoglu E, Caglar T. Prevalen- the pollination season? J Investig Allergol Clin Immu-
ce of asthma and allergic diseases in primary scho- nol 2005;15:140-5.
ol children in Edirne, Turkey, two surveys 10 years 65. Bousquet J, Annesi-Maesano I, Carat F, et al. Charac-
apart. Pediatr Allergy Immunol 2010;21:711-7. teristics of intermittent and persistent allergic rhinitis:
52. Kurt E, Metintas S, Basyigit I, et al. Prevalence and DREAMS study group. Clin Exp Allergy 2005;35:728-
risk factors of allergies in Turkey: results of a multi- 32.
centric cross-sectional study in children. Pediatr Al- 66. Bauchau V, Durham SR. Epidemiological characte-
lergy Immunol 2007;18:566-74. rization of the intermittent and persistent types of
53. Bayram I, Guneser-Kendirli S, Yilmaz M, Altintas allergic rhinitis. Allergy 2005;60:350-3.
DU, Alparslan N, Bingol-Karakoc G. The prevalence 67. Todo-Bom A, Loureiro C, Almeida MM, et al. Epi-
of asthma and allergic diseases in children of scho- demiology of rhinitis in Portugal: evaluation of
ol age in Adana in southern Turkey. Turk J Pediatr the intermittent and the persistent types. Allergy
2004;46:221-5. 2007;62:1038-43.
54. Bousquet J, Van Cauwenberge P, Khaltaev N. ARIA 68. Yuksel H, Yilmaz O, Kirmaz C, Eser E. Validity and
Workshop Group; World Health Organization. Aller- reliability of the Turkish translation of the Pediatric
gic rhinitis and its impact on asthma. J Allergy Clin Asthma Quality of Life Questionnaire. Turk J Ped
Immunol 2001;108(Suppl 5):S147-S334. 2009;51:154-60.
55. Dykewicz MS, Fineman S, Skoner DP, et al. Diagnosis 69. Yuksel H, Sogut A, Yilmaz H, et al. Sleep actig-
and management of rhinitis: complete guidelines of raphy evidence of improved sleep after treatment
the Joint Task Force on Practice Parameters in Allergy, of allergic rhinitis. Ann Allergy Asthma Immunol
Asthma and Immunology. American Academy of Al- 2009;103:290-4.
lergy, Asthma, and Immunology. Ann Allergy Asthma 70. Keil T, Bockelbrink A, Reich A, et al. The natural his-
Immunol 1998;81:478-518. tory of allergic rhinitis in childhood. Pediatr Allergy
56. Orban NT, Saleh H, Durham SR. Allergic and non- Immunol 2010;21:962-9.
allergic rhinitis. In: Adkinson NF, Bochner BS, Busse 71. Kirmaz C, Aydemir O, Bayrak P, et al. Sexual dysfunc-
WW, Holgate ST, et al (eds). Middleton’s Allergy Prin- tion in patients with allergic rhinoconjunctivitis. Ann
ciples and Practice. 7th ed. Philadelphia: Mosby Else- Allergy Asthma Immunol 2005;95:525-9.
vier, 2009:973-90.
72. Sogut A, Yilmaz O, Dinc G, Yuksel H. Prevalence of
57. Ng ML, Warlow RS, Chrishanthan N, Ellis C, Walls R. habitual snoring and symptoms of sleep-disordered
Preliminary criteria for the definition of allergic rhini- breathing in adolescents. Int J Ped Otorhinolaryngol
tis: a systematic evaluation of clinical parameters in a 2009;73:1769-73.
disease cohort (I). Clin Exp Allergy 2000;30:1314-31.
73. Kalpaklioglu AF, Kavut AB, Ekici M. Allergic and
58. Dykewicz MS, Corren J. Rhinitis, nasal polyps, sinu- nonallergic rhinitis: the threat for obstructi-
sitis and otitis media. In: Adelman DC, Casale TB, ve sleep apnea. Ann Allergy Asthma Immunol
Corren J (eds). Manual of Allergy and Immunology. 2009;103:20-5.
4th ed. Philadelphia: Lippincott Williams and Wilkins,
74. Szeinbach SL, Seoane-Vazquez EC, Beyer A, Williams
2002:56-74.
PB. The impact of allergic rhinitis on work producti-
59. Bavbek S. Klinik ve tanı yöntemleri. Bavbek S (editör). vity. Prim Care Respir J 2007;16:98-105.
Allerjik Rinit. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi, 2003:48-
75. Jauregui I, Davila I, Sastre J, et al. Validation of ARIA
60.
(Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma) classifi-
60. Çelikel S. Allerjik rinit. Kalyoncu AF (editör). Allerji cation in a pediatric population: the PEDRIAL study.
Hastalıklarında Yeni Ufuklar-Çocuk ve Erişkinde As- Pediatr Allergy Immunol 2011;22:388-92.
tım ve Allerji Hastalıkları. Ankara: Güneş Tıp Kitabevi,
76. Ozturk F, Turktas I, Asal K, et al. Effect of intrana-
2010:263-82.
sal triamcinolone acetonide on bronchial hyper-
61. Damadoğlu E, Kalyoncu AF. Allerjik rinitte tanı. Şe- responsiveness in children with seasonal allergic
kerel BE (editör). Allerjik Rinit. Ankara: Bilimsel Tıp rhinitis and comparison of perceptional nasal obs-
Yayınevi, 2010:89-97. truction with acoustic rhinometric assessment. Int J
62. Önerci M. Allerjik rinitte muayene bulguları. Önerci Ped Otorhinolaryngol 2004;68:1007-15.
M (editör). Allerjik Rinosinüzitler. Ankara: Rekmay, 77. Keskin O, Alyamac E, Tuncer A, et al. Do the leu-
2002:57-61. kotriene receptor antagonists work in children with
63. van Cauwenberge P, Bachert C, Passalacqua G, et al. grass pollen-induced allergic rhinitis? Pediatr Allergy
Consensus statement on the treatment of allergic Immunol 2006;17:259-68.
rhinitis. European Academy of Allergology and Clini- 78. Yuksel H, Kirmaz C, Yilmaz O, et al. Nasal mucosal
cal Immunology. Allergy 2000;55:116-34. expression of nitric oxide synthases in patients with

119
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

allergic rhinitis and its relation to asthma. Ann Al- 93. Clement P, Fisher BT. Rhinosinusitis. In: Shah SS (ed).
lergy Asthma Immunol 2008;100:12-6. Pediatric Practice Infectious Diseases. Philadelphia:
79. Inal A, Kendirli SG, Yilmaz M, et al. Indices of lower The McGraw-Hill, 2009:281-98.
airway inflammation in children monosensitized to 94. Bent JP, Kuhn FA. Diagnosis of allergic fungal sinusi-
house dust mite after nasal allergen challenge. Al- tis. Otolaryngol Head Neck Surg 1994;111:580-8.
lergy 2008;63:1345-51. 95. Camacho ID, Burdick A, Benjamin L, Casiano R. Chro-
80. Kirmaz C, Degirmenci PB, Tunali D, Yuksel H. Lower nic rhinitis: a manifestation of leprosy. Ear Nose Thro-
respiratory tract complications during nasal provoca- at J 2011;90:1-3.
tion: nonspecific stimulant or specific allergen? Ann
96. Prstačić R, Jurlina M, Žižić-Mitrečić M, Janjanin S.
Allergy Asthma Immunol 2007;98:524-32.
Primary nasopharyngeal tuberculosis mimicking exa-
81. International Consensus Report on Diagnosis and cerbation of chronic rhinosinusitis. J Laryngol Otol
Management of Rhinitis. International Rhinitis Ma- 2011;125:747-9.
nagement Working Group. Allergy 1994;49(Suppl
97. Botelho-Nevers E, Gouriet F, Lepidi H, et al. Chronic
19):S1-S34.
nasal infection caused by Klebsiella rhinoscleromatis
82. Turner RB, Hayden GF. The common cold. In: Klieg- or Klebsiella ozaenae: two forgotten infectious dise-
man RM, Stanton BF, St. Geme JW, Schor NF, Behr- ases. Int J Infect Dis 2007;11:423-9.
man RE (eds). Nelson Textbook of Pediatrics. 19th ed.
98. deShazo RD, Chapin K, Swain R. Fungal sinusitis. N
Philadelphia: Elsevier Saunders, 2011:1434-6.
Engl J Med 1997;337:254-9.
83. Fokkens W, Lund V, Mullol J. European Position Paper
on Rhinosinusitis and Nasal Polyps Group. Europe- 99. Ferguson BJ. Definitions of fungal rhinosinusitis. Oto-
an position paper on rhinosinusitis and nasal polyps laryngol Clin North Am 2000;33:227-35.
2007. Rhinology 2007;45(Suppl 20):S1-S139. 100. Kantarcıoğlu AS, Yücel A. Mantarların rinosinüzit-
84. Dal T. Enfeksiyöz rinitler. Önerci M (editör). Allerjik lerdeki rolü: epidemiyoloji, mikoloji, immünoloji, pa-
Rinosinüzitler. Ankara: Rekmay, 2002:169-81. togenez, sınıflama kriterleri, laboratuvar tanımı, an-
tifungallerin tedavideki yeri. Cerrahpaşa Tıp Dergisi
85. Rosenfeld RM, Andes D, Bhattacharyya N, et al. Cli-
2006;37:137-54.
nical Practice Guideline: adult sinusitis. Otolaryngol
Head Neck Surg 2007;137(Suppl 3):S1-S31. 101. Slavin R. Occupational rhinitis. Ann Allergy Asthma
Immunol 1999;83:597-601.
86. Slavin RG, Spector SL, Bernstein IL, et al. American
Academy of Allergy, Asthma and Immunology, the 102. Castano R, Theriault G. Defining and classifying oc-
American College of Allergy, Asthma and Immuno- cupational rhinitis. J Laryngol Otol 2006;120:812-7.
logy, and the Joint Council of Allergy, Asthma and 103. Puchner TC, Fink JN. Occupational rhinitis. Immunol
Immunology. The diagnosis and management of si- Allergy Clin North Am 2000;20:303-22.
nusitis: a practice parameter update. J Allergy Clin
104. Malo JL, Yeung-Chan M. Occupational asthma. J Al-
Immunol 2005;116(Suppl 6):S13-S47.
lergy Clin Immunol 2001;108:317-28.
87. Meltzer EO, Hamilos DL, Hadley JA, et al. Rhinosinu-
105. Karjalainen A, Martikainen R, Klaukka T, Saarinen K,
sitis Initiative. Rhinosinusitis: developing guidance for
Uitti J. Risk of asthma among Finnish patients with
clinical trials. J Allergy Clin Immunol 2006;118(Suppl
occupational rhinitis. Chest 2003;123:283-8.
5):S17-S61.
106. Settipane RA. Other causes of rhinitis: mixed rhinitis,
88. Pappas DE, Hendley JO. Sinusitis. In: Kliegman RM,
rhinitis medicamentosa, hormonal rhinitis, rhinitis of
Stanton BF, St. Geme JW, Schor NF, Behrman RE
the elderly, and gustatory rhinitis. Immunol Allergy
(eds). Nelson Textbook of Pediatrics. 19th ed. Phila-
Clin North Am 2011;31:457-67.
delphia: Elsevier Saunders, 2011:1436-8.
107. Bavbek S, Dursun B, Dursun E, Korkmaz H, Sertkaya
89. Gwaltney JM Jr. Acute community-acquired sinusitis.
Clin Infect Dis 1996;23:1209-23. Karasoy D. The prevalence of aspirin hypersensitivity
in patients with nasal polyposis and contributing fac-
90. Thomas M, Yawn BP, Price D, Lund V, Mullol J, Fok- tors. Am J Rhinol Allergy 2011;25:411-5.
kens W; European Position Paper on Rhinosinusitis
and Nasal Polyps Group. EPOS Primary Care Guide- 108. Cingi C, Ozdoganoglu T, Songu M. Nasal obstruction
lines: European Position Paper on the Primary Care as a drug side effect. Ther Adv Respir Dis 2011;5:175-
Diagnosis and Management of Rhinosinusitis and 82.
Nasal Polyps 2007- a summary. Prim Care Respir J 109. Greiner AN, Meltzer EO. Overview of the treatment
2008;17:79-89. of allergic rhinitis and nonallergic rhinopathy. Proc
91. Chakrabarti A, Denning DW, Ferguson BJ, et al. Fun- Am Thorac Soc 2011;8:121-31.
gal rhinosinusitis: a categorization and definitional 110. Gani F, Braida A, Lombardi C, et al. Rhinitis in preg-
schema addressing current controversies. Laryngos- nancy. Eur Ann Allergy Clin Immunol 2003;35:306-
cope 2009;119:1809-18. 13.
92. Hamilos DL. Chronic rhinosinusitis: epidemiology 111. Namazy JA, Schatz M. Asthma and rhinitis during
and medical management. J Allergy Clin Immunol pregnancy. Mt Sinai J Med 2011;78:661-70.
2011;128:693-707.

120
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

112. Ellegard EK. Pregnancy rhinitis. Immunol Allergy Clin 130. Ojima M, Tonori H, Sato T, et al. Odor perception in
North Am 2006;26:119-35. patients with multiple chemical sensitivity. Tohoku J
113. Ayrim A, Keskin E, Özol D, et al. Influence of self- Exp Med 2002;198:163-73.
reported snoring and witnessed sleep apnea on 131. Russel AS, Lieberman P. Update on non allergic rhini-
gestational hypertension and fetal outcome in preg- tis. Ann Allergy Asthma Immunol 2001;86:494-508.
nancy. Arch Gynecol Obstet 2011;283:1955-199. 132. Proud D, Bailey GS, Naclerio RM, et al. Tryptase and
114. Franklin K, Holmgren PA, Jönsson F, et al. Snoring, histamine as markers to evaluate mast cell activation
pregnancy-induced hypertension, and growth retar- during the responses to nasal challenge with aller-
dation of the fetus. Chest 2000;117:137-41. gen, cold, dry air, and hyperosmolar solutions. J Al-
115. Kallen BA, Olausson P. Use of oral decongestants du- lergy Clin Immunol 1992;89:1098-110.
ring pregnancy and delivery outcome. Am J Obstet 133. Shusterman D, Balmes J, Murhy MA, Baraniuk J.
Gynecol 2006;194:480-5. Chlorine inhalation produces nasal airflow limitation
116. Ellegard K, Ocarsson J, Bougoussa M, et al. Serum in allergic rhinitis without mast cell degranulation.
level of plasental growth hormon is raised in preg- Eur Respir J 2003;21:652-7.
nancy rhinitis. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 134. Bascom R. Air pollution. In: Mygind N, Naclerio RM
1998;124:439-43. (eds). Allergic and Nonallergic Rhinitis. Copenhagen:
117. Graf P, Juto JE. Decongestion effect and rebound Munksgaard, 1999:33.
swelling of the nasal mucosa during 4-week use of 135. Black A, Evans JC, Hadfield EH, et al. Impairment of
oxymetazoline. ORL J Otorhinolaryngol Relat Spec nasal mucociliary clerance in wood workers in dhe
1994;56:157-60. furniture industry. Br J Ind Med 1974;31:10-7.
118. Park YW. Nasal granuloma gravidarum. Otolaryngol 136. Mahakit P, Pumhlrun P. A preliminary study of nasal
Head Neck Surg 2002;126:591-2. mucociliary clearance in smokers, sinusitis and al-
119. Rabago D, Zgierska A. Saline nasal irrigation for lergic rhinitis patients. Asian Pac J Allergy Immunol
upper respiratory conditions. Am Fam Physician 1995;13:119-21.
2009;80:117-9. 137. Mullen JBM, Wright JL, Wiggs BR, Pare PD, Hogg JC.
120. Tumbull GL, Rundell O, Rayburn WF, et al. The exter- Structure of central airways in current smokers and
nal nasal dilator. J Reprod Med 1996;41:897-902. ex-smokers with and without mucus hypersecretion:
relationship to lung function. Thorax 1987;42:843-8.
121. Graf P. Rhinitis medicamentosa: a review of causes
and treatment. Treat Respir Med 2005;4:21-9. 138. Hadar T, Yaniv E, Shvili Y, Koren R, Shvero J. Histo-
pathological changes of the nasal mucosa induced
122. Ellegard EK, Hellgren M, Karlsson NG. Fluticasone
by smoking. Inhal Toxicol 2009;21:1119-22.
proprionate aqueous nasal spray in pregnancy rhini-
tis. Clin Otolaryngol Allied Sci 2001;26:394-400. 139. Bascom R, Kesavanathan J, Fitzgerald TK, Cheng KH,
Swift DL. Sidestream tobacco smoke exposure acu-
123. Kallen B. Use of antihistamine drugs in early preg-
tely alters human nasal mucociliary clearance. Envi-
nancy and delivery outcome. J Matern Fetal Neonatal
ron Health Perspect 1995;103:1026-30.
Med 2002;11:146-52.
140. Bascom R, Kesavanathan J, Permutt T, Fitzgerald TK,
124. Hernandez RK, Mitchell AA, Werler MM. Deconges-
Sauder L, Swift DL. Tobacco smoke upper respiratory
tant use during pregnancy and its association with
response relationships in healthy nonsmokers. Fun-
preterm delivery. Birth Defects Res A Clin Mol Teratol
dam Appl Toxicol 1996;29:86-93.
2010;88:715-21.
141. Davis KS, Casey SE, Mulligan JK, Mulligan RM,
125. Lund VJ, Aaronson A, Bousquet J, et al. International
Schlosser RJ, Atkinson C. Murine complement de-
Consensus Report on the diagnosis and manage-
ficiency ameliorates acute cigarette smoke-indu-
ment of rhinitis. Allergy 1994;19:5-34.
ced nasal damage. Otolaryngol Head Neck Surg
126. Bachert C. Persistent rhinitis-allergic or nonallergic? 2010;143:152-8.
Allergy 2004;59(Suppl 76):S11-S25.
142. Cohen NA, Zhang S, Sharp DB, et al. Cigarette
127. Helenius IJ, Tikanken HO, Sarna S, Haahtela T. Ast- smoke condensate inhibits transepithelial chloride
hma and increased bronchial responsiveness in elite transport and ciliary beat frequency. Laryngoscope
athletes: atopy and sport event as risk factors. J Al- 2009;119:2269-74.
lergy Clin Immunol 1998;101:646-52.
143. Gudziol H, Krause J, Stadeler M, Guntinas-Lichius O.
128. Leroyer C, Malo JL, Girard D, Dufour JG, Gautri D. Smokers develop a nasal obstruction in supine positi-
Chronic rhinitis in workers at risk of reactive airways on. Laryngorhinootologie 2011;90:416-20.
dysfunction syndrome due to exposure to chlorine.
144. Kjergaard T, Cvancarova M, Steinsvag SK. Cigarette
Occup Environ Med 1999;56:334-8.
smoking and self-assessed upper airway health. Eur
129. Shusterman DJ, Murphy MA, Balmes JR. Subjects with Arch Otorhinolaryngol 2011;268:219-26.
seasonal allergic rhinitis and non rhinitic subjects react
145. Annesi-Maesano I, Oryszczyn MP, Neukirch F, Kauff-
differentially to nasal provocation with chlorinegas. J
mann F. Relationship of upper airway disease to to-
Allergy Clin Immunol 1998;101:732-40.
bacco smoking and allergic markers: a cohort study

121
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

of men followed up for 5 years. Int Arch Allergy Im- 161. Kiecolt-Glaser JK, Preacher KJ, MacCallum RC, Atkin-
munol 1997;114:193-201. son C, Malarkey WB, Glaser R. Chronic stress and
146. Hellgren J, Lillienberg L, Jarlstedt J, Karlsson G, Torén age-related increases in the proinflammatory cytoki-
K. Population-based study of non-infectious rhinitis ne IL-6. Proc Natl Acad Sci 2003;100:9090-5.
in relation to occupational exposure, age, sex, and 162. Marshall GD. Neuroendocrine mechanisms of immu-
smoking. Am J Ind Med 2002;42:23-8. ne dysregulation: applications to allergy and asthma.
147. Annesi-Maesano I, Oryszczyn MP, Raherison C, et Ann Allergy Asthma Immunol 2004;93:11-7.
al. Increased prevalence of asthma and allied disea- 163. Wu CY, Sarfati M, Heusser C, et al. Glucocorticoids
ses among active adolescent tobacco smokers after increase the synthesis of immunoglobulin E by inter-
controlling for passive smoking exposure. A cause leukin 4-stimulated human lymphocytes. J Clin Invest
for concern? Clin Exp Allergy 2004;34:1017-23. 1991;87:870-7.
148. Noakes PS, Holt PG, Prescott SL. Maternal smoking 164. Buske-Kirschbaum A, Geiben A, Hellhammer D.
in pregnancy alters neonatal cytokine responses. Al- Psychobiological aspects of atopic dermatitis: an
lergy 2003;58:1053-8. overview. Psychother Psychosom 2001;70:6-16.
149. Virkkula P, Liukkonen K, Suomalainen AK, Aronen 165. Kodama A, Horikawa T, Suzuki T, et al. Effect of
ET, Kirjavainen T, Pitkäranta A. Parental smoking, na- stress on atopic dermatitis: investigation in patients
sal resistance and rhinitis in children. Acta Paediatr after the great Hanshin earthquake. J Allergy Clin Im-
2011;100:1234-8 munol 1999;104:173-6.
150. Keil T, Lau S, Roll S, et al. Maternal smoking incre- 166. Liu LY, Coe CL, Swenson CA, Kelly EA, Kita H, Buse
ases risk of allergic sensitization and wheezing only WW. School examinations enhance airway inflam-
in children with allergic predisposition: longitudinal mation to antigen challenge. Am J Respir Crit Care
analysis from birth to 10 years. Allergy 2009;64:445- Med 2002;165:1062-7.
51. 167. Sandberg S, Paton JY, Ahola S, et al. The role of acu-
151. Zuraimi MS, Tham KW, Chew FT, Ooi PL, David K. te and chronic stress inasthma attacks in children.
Home exposures to environmental tobacco smoke Lancet 2000;356:982-7.
and allergic symptoms among young children in Sin- 168. Chen E, Miller G. Stress and inflammation in exacerba-
gapore. Int Arch Allergy Immunol 2008;146:57-65. tions of asthma. Brain Behav Immun 2007;21:993-9.
152. Raphael GD, Raphael MH, Kaliner MA. Gustatory 169. Ritz T, Steptoe A. Emotion and pulmonary function
rhinitis: a syndrome of food induced rhinorrhea. J in asthma: reactivity in the field and relationship with
Allergy Clin Immunol 1989;83:110-5. laboratory induction of emotion. Psychosom Med
153. Waibel KH, Chang C. Prevalence and food avoidance 2000;62:808-15.
behaviors for gustatory rhinitis. Ann Allergy Asthma 170. Richardson LP, Lozano P, Russo J, McCauley E, Bush
Immunol 2008;100:200-5. T, Katon W. Asthma symptom burden: relations-
154. Kaliner MA, Baraniuk JN, Benninger M, et al. Con- hip to asthma severity and anxiety and depression
sensus definition of nonallergic rhinopathy (NAR), symptoms. Pediatrics 2006;118:1042-51.
previously referred to as vasomotor rhinitis (VMR), 171. Cuffel B, Wamboldt M, Borish L, Kennedy S, Crystal-
nonallergic rhinitis, and/or idiopathic rhinitis. WAO J Peters J. Economic consequences of comorbid dep-
2009;2:119-20. ression, anxiety, and allergic rhinitis. Psychosomatics
155. Kay AB, Kaplan AP, Bousquet J, Holt PG. Allergy and 1999;40:491-6.
Allergic Diseases. 2nd ed. Oxford: Wiley-Blackwell, 172. Goodwin RD. Self-reported hay fever and panic at-
2008. tacks in the community. Ann Allergy Asthma Immu-
156. Yeak S, John AB, Chee N, Chng HH. Rhinitis in Singa- nol 2002;88:556-9.
pore. Allergy 1996;51:757-8. 173. Hart EL, Lahey BB, Hynd GW, Loeber R, McBurnett
157. Holmes TH, Treuting T, Wolff HG. Life situati- K. Association of chronic overanxious disorder with
ons, emotions and nasal disease. Psychosom Med atopic rhinitis in boys: a four-year longitudinal study.
1951;13:71. J Clin Child Psychol 1995;24:332-7.
158. Wolf S, Holmes TH, Treuting T, Goodell H, Wolff HG. 174. Katon WJ, Richardson L, Lozano P, McCauley E. The
An experimental approach to psychosomatic pheno- relationship of asthma and anxiety disorders. Sycho-
mena in rhinitis and asthma. J Allergy 1950;21:1. som Med 2004;66:349-55.
159. Van Cauwenberge P, Juniper EF. Comparison of the 175. Kimata H. Enhancement of allergic skin responses by
efficacy, safety and quality of life provided by fexofe- total sleep deprivation in patients with allergic rhini-
nadine hydrochloride. J Investig Allergol Clin Immu- tis. Int Arch Allergy Immunol 2002;128:351-2.
nol 2011;21(Suppl 3):S40-S5. 176. Buske-Kirschbaum A, Fischbach S, Rauh W, Hanker
160. Desmond O. Results of treatment of chronic vasomo- J, Hellhammer D. Increased responsiveness of the
tor rhinitis, response to psychological treatment. BMJ hypothalamus-pituitary-adrenal (HPA) axis to stress
1954:554-5. in newborns with atopic disposition. Psychoneuroen-
docrinology 2004;29:705-11.

122
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

177. Wright RJ, Finn P, Contreras JP, et al. Chronic care- 194. Talamo BR, Rudel RA, Kosik KS, et al. Pathologi-
giver stress and IgE expression, allergen-induced cal changes in olfactory neurons in patients with
proliferation, and cytokine profiles in a birth co- Alzheimer’s disease. Nature 1989;337:736-9.
hort redisposed to atopy. J Allergy Clin Immunol 195. Cain DP. The role of the olfactory bulb in limbic mec-
2004;113:1051-7. hanisms. Psychol Bull 1974;81:654-71.
178. Iris B, Mary J, Jerome K, Davis K. Is allergic rhini- 196. Keck T, Lindemann J. Simulation and air-conditio-
tis more frequent in young adults with extreme ning in the nose. Laryngo-Rhino-Otol 2010;89(Suppl
shyness? A preliminary survey. Psychosomatic Med 1):S1-S14.
1990;52:517-25.
197. Kehrl W, Sonnemann U. Dexpanthenol nasal spray
179. Kagan J, Reznick JS, Snidman N. The physiology and as an effective therapeutic principle for treatment of
psychology of behavioral inhibition in children. Child rhinitis sicca anterior. 1998;77:506-12.
Dev 1987;58:1459-73.
198. Moore EJ, Kern EB. Atrophic rhinitis: a review of 242
180. Nasr S, Altman EG, Meltzer HY. Concordance of cases. Am J Rhinol 2001;15:355-61.
atopic and affective disorders. J Affective Disord
199. Eliás B, Szent-Iványi T. Studies on swine atrophic rhi-
1981;3:291-6.
nitis. I. Investigations into the epizootiology, diagno-
181. Ossofsky HJ. Endogenous depression in infancy and sis, and specific prevention of the disease. Zentralbl
childhood. Compr Psychiatry 1974;15:19-25. Veterinarmed B 1981;28:363-70.
182. Sugerman AA, Southern DL, Curan JF. A study of an- 200. De Jong MF, Nielsen JP. Definition of progressive at-
tibody levels in alcoholic, depressive, and schizophre- rophic rhinitis. Vet Rec 1990;126:93.
nic patients. Ann Allergy 1982;48:166-71.
201. Chhabra N, Houser SM. The diagnosis and mana-
183. Weeke ER. Epidemiology of hay fever and perennial gement of empty nose syndrome. Otolaryngol Clin
allergic rhinitis. Monogr Allergy 1987;21:1-20. North Am 2009;42:311-30.
184. Bell IR. A kinin model of mediation for food and che- 202. Payne SC. Empty nose syndrome: what are we re-
mical sensitivities: biobehavioral implications. Ann ally talking about? Otolaryngol Clin North Am
Allergy 1975;35:206-15. 2009;42:331-7.
185. Czubalski K, Mossakowski Z, Zawisza E, Makowska 203. Houser SM. Surgical treatment for empty nose
W. Electroencephalographic investigation of allergic syndrome. Arch Otolaryngol Head Neck Surg
disorders. J Psychosom Res 1979;23:235-9. 2007;133:858-63.
186. Kagan J, Reznick JS, Snidman N. Biological bases of 204. Goodman M, Hays S. Asthma and swimming: a me-
childhood shyness. Science 1988;240:167-71. ta-analysis. J Asthma 2008;45:639-47.
187. Marshall P. Attention deficit disorder and allergy: a 205. Bernard A. Chlorination products: emerging links with
neurochemical model of the relation between the allergic diseases. Curr Med Chem 2007;14:1771-82.
illnesses. Psychol Bull 1989;106:434-46.
206. Helbling A, Jenoure P, Müller U. The incidence of hay
188. Konno A, Terada N, Okamoto Y, Togawa K. The role fever in leading Swiss athletes. Schweiz Med Woc-
of chemical mediators and mucosal hyperreactivity henschr 1990;120:231-6.
in nasal hypersecretion in nasal allergy. J Allergy Clin
207. Weiler J, Layton T, Hunt M. Asthma in United States
Immunol 1987;79:620-6.
olympic athletes who participated in the 1996 sum-
189. Bell IR, Guilliminault C, Dement WC. Hypersomnia, mer games. J Allergy Clin Immunol 1998;102:722-6.
multiple system symptomatology, and selective IgA
208. Maiolo C, Fuso L, Todaro A, et al. Prevalence of ast-
deficiency. Biol Psychiatry 1978;13:751-7.
hma and atopy in Italian olympic athletes. Int J Sports
190. Tinnensen P, Hindberg I, Schaffalitzky de Muckadell Med 2003;24:139-44.
OB, Mygind N. Effect of nasal allergen challenge
209. Langdeau J, Turcotte H, Thibault G, et al. Compa-
on serotonin, substance P, and vasoactive intesti-
rative prevalence of asthma in different groups of
nal peptide in plasma and nasal secretions. Allergy
athletes: a survey. Can Respir J 2004;11:402-6.
1988;43:310-7.
210. Helenius I, Haahtela T. Allergy and asthma in eli-
191. Van Houten M, Posner BI. Circumventricular organs:
te summer sport athletes. J Allergy Clin Immunol
receptors and mediators of direct peptide hormone
2000;106:444-52.
action on brain. Adv Metab Disord 1983;10:269-89.
211. Nystad W, Harris J, Sundgot Borgen J. Asthma and
192. Jackson RT, Tigges J, Arnold W. Subarachnoid spa-
wheezing among Norwegian elite athletes. Med Sci
ce of the CNS, nasal mucosa, and lymphatic system.
Sports Exerc 2000;32:266-70.
Arch Otolaryngol 1979;105:180-4.
212. Levesque B, Duchesne JF, Gingras S, et al. The deter-
193. DeLorenzo AJD. The olfactory neuron and the blood-
minants of prevalence of health complaints among
brain barrier. In: Wolstenholme GEW (ed). Taste and
young competitive swimmers. Int Arch Occup Envi-
Smell in Vertebrates. London: Elsevier, 1970:151-76.
ron Health 2006;80:32-9.

123
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

213. Bernard A, Carbonnelle S, de Burbure C, Michel O, 228. Weiner JM, Abramson MJ, Puy RM. Intranasal cor-
Nickmilder M. Chlorinated pool attendance, atopy, ticosteroids versus oral H1 receptor antagonists in
and the risk of asthma during childhood. Environ He- allergic rhinitis: systematic review of randomised
alth Perspect 2006;114:1567-73. controlled trials. Br Med J 1998;317:1624-9.
214. Bernard A, Carbonnelle S, Dumont X, Nickmilder 229. Yanez A, Rodrigo GJ. Intranasal corticosteroids ver-
M. Infant swimming practice, pulmonary epithelium sus topical H1 receptor antagonists in allergic rhinitis:
integrity, and the risk of allergic and respiratory di- a systematic review with meta-analysis. Ann Allergy
seases later in childhood. Pediatrics 2007;119:1095- Asthma Immunol 2002;89:479-84.
103. 230. Brozek JL, Bousquet J, Baena-Cagnani CE, et al.
215. Bernard A, Nickmilder M, Voisin C. Outdoor swim- Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma (ARIA)
ming pools and the risks of asthma and allergies du- guidelines: 2010 revision. Allergy Clin Immunol
ring adolescence. Eur Respir J 2008;32:979-88. 2010;126:466-76.
216. Massin N, Bohadana AB, Wild P, Hery M, Toamain JP, 231. Church MK, Maurer M, Simons FE, et al. Risk of first-
Hubert G. Respiratory symptoms and bronchial res- generation H(1)-antihistamines: a GA(2)LEN position
ponsiveness in lifeguards exposed to nitrogen trich- paper. Allergy 2010;65:459-66.
loride in indoor swimming pools. Occup Environ Med 232. Church MK. Non H1 receptor effects of antihistami-
1998;55:258-63. nes. Clin Exp Allergy 1999;29:147-50.
217. Passali D, Damiani GC, Passali FM, Bellussi L. Altera- 233. Passalacqua G, Bousquet J, Bachert K, et al. The
tions in rhinosinusal homeostasis in a sportive popu- clinical safety of H1 receptor antagonists. Allergy
lation: our experience with 106 athletes. Eur Arch 1996;50:555-60.
Otorhinolaryngol 2004;261:502-6.
234. Bousquet J, Lockey R, Malling H. WHO Position Pa-
218. Jorres R, Nowak D, Magnussen H. The effect of ozo- per. Allergen immunotherapy: therapeutic vaccines
ne exposure on allergen responsiveness in subjects for allergic diseases. Allergy 1998;53(Suppl):S54.
with asthma or rhinitis. Am J Respir Crit Care Med
235. Canonica GW, Pasalacqua G. Noninjecion rou-
1996;153:56-64.
tes for immunotherapy. J Allergy Clin Immunol
219. Gelardi M, Ventura MT, Fiorella R, et al. Allergic and 2003;111:437-48.
non-allergic rhinitis in swimmers: clinical and cytolo-
236. World Anti-Doping Agency. Prohibited List. http://
gical aspects. Br J Sports Med 2012;46:54-8.
www.wada-ama.org/en/World-Anti-Doping-
220. Katelaris CH, Carrozzi FM, Burke TV, Byth K. Patterns Program/Sports-and-Anti-Doping-Organizations/In-
of allergic reactivity and disease in olympic athletes. ternational-Standards/Prohibited-List/. Accessed July
Clin J Sport Med 2006;16:401-5. 17, 2010.
221. Graham DM, Blaiss MS. Quality-of-life outcomes 237. van Rijswijk JB, Blom HM, Fokkens WJ. Idiopathic rhi-
measures of asthma and allergic rhinitis. Pediatr Ann nitis, the ongoing quest. Allergy 2005;60:1471-81.
2000;29:438-43.
238. Forester JP, Calabria CW. Local production of IgE in
222. Blaiss MS. Cognitive, social, and economic costs of the respiratory mucosa and the concept of the en-
allergic rhinitis. Allergy Asthma Proc 2000;21:7-13. topy: does allergy exist in nonallergic rhinitis? Ann
223. Walker S, Khan-Wasti S, Fletcher M, et al. Seasonal Allergy Asthma Immunol 2010;105:249-55.
allergic rhinitis is associated with a detrimental effect 239. Sivers WS. The skier’s nose: a model of cold induced
on examination performance in United Kingdom te- rhinorrhea. Ann Allergy 1991;67:32-6.
enagers: case-control study. J Allergy Clin Immunol
240. Jaredeh SS, Smith TL, Torrico L, et al. Autonomic ner-
2007;120:381-7.
vous system evaluation of patients with vasomotor
224. Foresi A, Leone C, Pelucchi A, et al. Eosinophils, mast rhinitis. Laryngoscope 2000;110:1828-31.
cells, and basophils in induced sputum from patients
241. Schroer B, Pien LC. Nonallergic rhinitis: common
with seasonal allergic rhinitis and perennial asthma:
problem, chronic symptoms. Cleve Clin J Med
relationship to methacholine responsiveness. J Al-
2012;79:285-93.
lergy Clin Immunol 1997;100:58-64.
242. Jacobs R, Lieberman P, Kent E, Silvey M, Locantore N,
225. Stevens WJ, Vermeire PA, van Schil LA. Bronc-
Philpot EE. Weather/temperature-sensitive vasomo-
hial hyperreactivity in rhinitis. Eur J Respir Dis
tor rhinitis may be refractory to intranasal corticoste-
1983;128(Pt1):72-80.
roid treatment. Allergy Asthma Proc 2009;30:120-7.
226. Shturman-Ellstein R, Zeballos RJ, Buckley JM, Souh-
243. Monteseirin J, Camacho MJ, Bonilla I, Sanchez-Her-
rada JF. The beneficial effect of nasal breathing on
nandez C, Hernandez M, Conde J. Honymoon rhin-
exerciseinduced bronchoconstriction. Am Rev Respir
tis. Allergy 2001;56:353-4.
Dis 1978;118:65-73.
244. Broms P, Malm L. Oral vasoconstrictors in perennial
227. Griffin MP, McFadden ER, Ingram RH. Airway coo-
non-allergic rhinitis. Allergy 1982;37:67-74.
ling in asthmatic and nonasthmatic subjects during
nasal and oral breathing. J Allergy Clin Immunol 245. Lieberman P. Treatment update: nonallergic rhinitis.
1982;69:354-9. Allergy Asthma Proc 2001;22:199-202.

124
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

246. Banov CH, Lieberman P. Efficacy of azelastine na- 262. Duffy DL, Martin NG, Battistutta D, et al. Genetics
sal spray in the treatment of vasomotor (perennial of asthma and hay fever in Australian twins. Am Rev
nonallergic) rhinitis. Ann Allergy Asthma Immunol Respir Dis 1990;142:1351-8.
2001;86:28-35. 263. Haagerup A, Bjerke T, Schoitz PO, et al. Allergic
247. Ciprandi G. Treatment of nonallergic perennial rhini- rhinitis--a total genome-scan for susceptibility genes
tis. Allergy 2004;59(Suppl 76):16-23. suggests a locus on chromosome 4q24-q27. Eur J
248. Di Lorenzo G, Pacor ML, Amodio E, et al. Differences Hum Genet 2001;9:945-52.
and similarities between allergic and nonallergic rhi- 264. Bu LM, Bradley M, Soderhall C, et al. Genome-
nitis in a large sample of adult patients with rhinitis wide linkage analysis of allergic rhinoconjunc-
symptoms. Int Arch Allergy Immunol 2011;155:263- tivitis in a Swedish population. Clin Exp Allergy
70. 2006;36:204-10.
249. Kalpaklioglu AF, Kavut AB. Allergic and nonallergic 265. Kruse LV, Nyegaard M, Christensen U, et al. A ge-
rhinitis: can we find the differences/similarities bet- nome-wide search for linkage to allergic rhinitis in
ween the two pictures? J Asthma 2009;46:481-5. Danish sib-pair families. Eur J Hum Genet 2012;
250. Rondón C, Fernandez J, Canto G, Blanca M. Local 20:965-72.
allergic rhinitis: concept, clinical manifestations, and 266. Ramasamy A, Curjuric I, Coin LJ, et al. A genome-
diagnostic approach. J Investig Allergol Clin Immunol wide meta-analysis of genetic variants associated
2010;20:364-71. with allergic rhinitis and grass sensitization and their
251. Payne SC, Chen PG, Borish L. Local class switching interaction with birth order. J Allergy Clin Immunol
in nonallergic rhinitis. Curr Opin Otolaryngol Head 2011;128:996-1005.
Neck Surg 2011;19:193-8. 267. Gulen F, Tanac R, Altinoz S, et al. The Fc gamma-
252. Rondon C, Romero JJ, L´opez S, et al. Local IgE pro- RIIa polymorphism in Turkish children with ast-
duction and positive nasal provocation test in pati- hma bronchial and allergic rhinitis. Clin Biochem
ents with persistent nonallergic rhinitis. J Allergy Clin 2007;40:392-6.
Immunol 2007;119:899-905. 268. Zeyrek D, Tanac R, Altinoz S, et al. FcgammaRIIIa-V/F
253. Hoddeson EK, Pratt E, Harvey RJ, Wise SK. Local and 158 polymorphism in Turkish children with asthma
systemic IgE in the evaluation and treatment of al- bronchiale and allergic rhinitis. Ped Allergy Immunol
lergy. Otolaryngol Clin North Am 2010;43:503-20. 2008;19:20-4.

254. Rondón C, Canto G, Blanca M. Local allergic rhinitis: 269. Ozbek OY, Atac FB, Ogus E, Ozbek N. Plasminogen
a new entity, characterization and further studies. activator inhibitor-1 gene 4G/5G polymorphism in
Curr Opin Allergy Clin Immunol 2010;10:1-7. Turkish children with asthma and allergic rhinitis. Al-
lergy Asthma Proc 2009;30:41-6.
255. Rondón C, Campo P, Herrera R, et al. Nasal allergen
provocation test with multiple aeroallergens detects 270. Eskandari HG, Unal M, Ozturk OG, Vayisoglu Y, Mus-
polysensitization in local allergic rhinitis. J Allergy Clin lu N. Leukotriene C4 synthase A-444C gene poly-
Immunol 2011;128:1192-7. morphism in patients with allergic rhinitis. Otolary-
ngol Head Neck Surg 2006;134:997-1000.
256. Rondón C, Doña I, López S, et al. Seasonal idiopat-
hic rhinitis with local inflammatory response and 271. Wallace DV, Dykewicz MS, Bernstein DI, et al. The
specific IgE in absence of systemic response. Allergy diagnosis and management of rhinitis: an upda-
2008;63:1352-8. ted practice parameter. J Allergy Clin Immunol
2008;122(Suppl 2):S1-S84.
257. Baççıoğlu Kavut A. İdyopatik rinitte lokal IgE yanıtının
araştırılması. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, İm- 272. Soni A. Allergic Rhinitis: Trends in Use and Expenditu-
münoloji ve Allerji Hastalıkları Uzmanlık Tezi. 2010. res, 2000 and 2005. Statistical Brief #204. May 2008
Agency for Healthcare Research and Quality, Rockvil-
258. Rondón C, Doña I, Torres MJ, Campo P, Blanca M.
le, MD. [Cited 2010 March 10]. Available from http://
Evolution of patients with nonallergic rhinitis sup-
www.meps.ahrq.gov/mepsweb/ data_files/publicati-
ports conversion to allergic rhinitis. J Allergy Clin Im-
ons/st204/stat204.shtml.
munol 2009;123:1098-102.
273. Chawes BL, Kreiner-Moller E, Bisgaard H. Objective
259. Rondón C, Blanca-López N, Aranda A, et al. Local
assessments of allergic and nonallergic rhinitis in yo-
allergic rhinitis: allergen tolerance and immunolo-
ung children. Allergy 2009;64:1547-53.
gic changes after preseasonal immunotherapy with
grass pollen. J Allergy Clin Immunol 2011;127:1069- 274. Herr M, Clarisse B, Nikasinovic L, et al. Does allergic
71. rhinitis exist in infancy? Findings from the PARIS birth
cohort. Allergy 2011;66:214-21.
260. Kalpaklioglu AF, Kavut AB. Comparison of azelastine
versus triamcinolone nasal spray in allergic and no- 275. Duhme H, Weiland SK, Keil U, et al. The associa-
nallergic rhinitis. Am J Rhinol Allergy 2010;24:29-33. tion between self-reported symptoms of asthma
and allergic rhinitis and selfreported traffic density
261. Rondon C, Campo P, Togias A, et al. Local allergic rhi-
on street of residence in adolescents. Epidemiology
nitis: concept, pathophysiology, and management. J
1996;7:578-82.
Allergy Clin Immunol 2012;129:1460-7.

125
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

276. Bernstein DI. Diesel exhaust exposure, wheezing and air pollution with rhinitis symptoms, atopy and nitric
sneezing. Allergy Asthma Immunol Res 2012;4:178- oxide levels in exhaled air. Int Arch Allergy Immunol
83. 2010;153:403-12.
277. Kulig M, Klettke U, Wahn V, Forster J, Bauer CP, 291. Peden D, Reed CE. Environmental and occupational
Wahn U. Development of seasonal allergic rhinitis allergies. J Allergy Clin Immunol 2010;125:150-60.
during the first 7 years of life. J Allergy Clin Immunol 292. Eriksson J, Ekerljung L, Pulleirits T, et al. Prevalence
2000;106:832-9. of chronic nazal symptoms in western sweden: risk
278. Sultesz M, Gabor Katona A, Andor Hirschberg B, factors and relation to self-reported allergic rhinitis
Gabriella Galffy C. Prevalence and risk factors for al- and lower respiratory symptoms. Int Arch Allergy Im-
lergic rhinitis in primary school children in Budapest. munol 2011;154:155-63.
Int J Pediatr Otorhinolaryngol 2010;74:503-9. 293. Lin SY, Reh DD, Clipp S, et al. Allergic rhinitis and
279. Strachan DP. Hay fever, hygiene, and household size. second hand smoke: a population based study. Am J
BMJ 1989;299:1259-60. Rhinol Allergy 2011;25:66-71.
280. Dunder T, Tapiainen T, Pokka T, Uhari M. Infections 294. Tammemagi CM, Davis RM, Benninger MS, et al.
in child day care centers and later development of Second hand smoke as a potential cause of chronic
asthma, allergic rhinitis, and atopic dermatitis. Arch rhinosinusitis: a case-control study. Arch Otolaryngol
Pediatr Adolesc Med 2007;161:972-7. Head Neck Surg 2010;136:327-34.
281. Matheson MC, Waltersw EH, Simpson JA, et al. Re- 295. Heinrich J, Wichmann HE. Traffic related pollutants in
levance of the hygiene hypothesis to early vs. late Europe and their effect on allergic diseases. Cur Opin
onset allergic rhinitis. Clin Exp Allergy 2009;39:370- Allergy Clin Immunol 2004;4:341-8.
8. 296. Nel AE, Diaz-Sanchez D, Ng D, Hiura T, Saxon A. En-
282. Lewis SA, Britton JR. Measles infection, measles vac- hancement of allergic inflammation by the interacti-
cination and the effect of birth order in the aetiology on between diesel exhaust particles and the immune
of hay fever. Clin Exp Allergy 1998;28:1493-500. system. J Allergy Clin Immunol 1998;102:539-54.
283. Tischer CG, Hohmann C, Thiering E, et al; ENRIECO 297. Nihlén U, Greiff L, Montnémery P, et al. Incidence and
consortium. Meta-analysis of mould and damp- remission of self-reported allergic rhinitis symptoms
ness exposure on asthma and allergy in eight Eu- in adults. Allergy 2006;61:1299-304.
ropean birth cohorts: an ENRIECO initiative. Allergy 298. D’Amato G. Outdoor air pollution, climate and aller-
2011;66:1570-9. gic respiratory disease: evidence of a link. Clin Exp
284. Levetin E, Neaville WA, Ausdenmoore R, Bush RK. Allergy 2002;32:1391-3.
Aeroallergens and environmental factors. In: Adel- 299. Lindgren A, Stroh E, Nihlén U, Montnémery P, Ax-
man DC, Casale TB, Corren J (eds). Manuel of Allergy mon A, Jakobsson K. Traffic exposure associated
Immunology. 5th ed. Philadelphia: Lippincott Williams with allergic asthma and allergic rhinitis in adults. A
and Wilkins, 2012:52-66. cross-sectional study in southern Sweden. Int J He-
285. Platts-Mills TAE. Indoor allergens. In: Adkinson NF alth Geogr 2009;8:25.
Jr, Bochner BS, Busse WW, Holgate ST, Lemanske 300. Keleş N, Ilicali C. The impact of outdoor pollution on
RF, Simons FER (eds). Middleton’s Allergy Principles upper respiratory diseases. Rhinology 1999;36:24-7.
and Practice. 7th ed. Philadelphia: Mosby Elsevier,
301. Viegi G, Paoletti P, Carrozzi L, et al. Prevalence rates
2009:539-55.
of respiratory symptoms in Italian general population
286. Chapman MD. Indoor allergens. In: Leung DYM, samples exposed to different levels of air pollution.
Sampson HA, Geha R, Szefler SJ (eds). Pediatric Environ Health Perspect 1991;94:95-9.
Allergy. 2nd ed. Philadelphia: Elsevier Saunders,
302. McConnell R, Berhane K, Gilliland F, et al. Asthma in
2010:266-73.
exercising children exposed to ozone: a cohort study.
287. Esch RE, Busch RK. Aerobiology of outdoor allergens. Lancet 2002;359:386-91.
In: Adkinson Jr NF, Bochner BS, Busse WW, Holga-
303. Kim BJ, Kwon JW, Seo JH, et al. Association of ozo-
te ST, Lemanske RF, Simons FER (eds). Middleton’s
ne exposure with asthma, allergic rhinitis, and al-
Allergy Principles and Practice. 7th ed. Philadelphia:
lergic sensitization. Ann Allergy Asthma Immunol
Mosby Elsevier, 2009:509-37.
2011;107:214-9.
288. Weber RW. Outdoor allergens. In: Leung DYM, Samp-
304. Hwang BF, Jaakkola JJ, Lee YL, Lin YC, Guo YL. Re-
son HA, Geha R, Szefler SJ (eds). Pediatric Allergy. 2nd
lation between air pollution and allergic rhinitis in
ed. Philadelphia: Elsevier Saunders, 2010:259-65.
Taiwanese school children. Respir Res 2006;7:23.
289. Higgins TS, Reh DD. Environmental pollutants and al-
305. Glad JA, Brink LL, Talbott EO, et al. The relationship
lergic rhinitis. Curr Opin Otolaryngol Head Neck Surg
of ambient ozone and PM (2.5) levels and asthma
2012;20:209-14.
emergency department visits: possible influence of
290. Hersoug LG, Husemoen LL, Thomsen SF, Sigsgaard gender and ethnicity. Arch Environ Occup Health
T, Thuesen BH, Linneberg A. Association of indoor 2012;67:103-8.

126
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

306. Cakmak S, Dales RE, Coates F. Does air pollution inc- 319. Devalia JL, Rusznak C, Davies RJ. Allergen/irritant
rease the effect of aeroallergens on hospitalization for interaction--its role in sensitization and allergic disea-
asthma? J Allergy Clin Immunol 2012;129:228-31. se. Allergy 1998;53:335-45.
307. Avol EL, Gauderman WJ, Tan SM, London SJ, Peters 320. Reisacher WR. Mucosal brush biopsy testing of the
JM. Respiratory effects of relocating to areas of dif- inferior turbinate to detect local, antigen-specific im-
fering air pollution levels. Am J Respir Crit Care Med munoglobulin E. Int Forum Allergy Rhinol 2012;2:69-
2001;164:2067-72. 74.
308. Gehring U, Wijga AH, Brauer M, et al. Traffic-related 321. Wise SK, Ahn CN, Schlosser RJ. Localized immu-
air pollution and the development of asthma and al- noglobulin E expression in allergic rhinitis and nasal
lergies during the first 8 years of life. Am J Respir Crit polyposis. Curr Opin Otolaryngol Head Neck Surg
Care Med 2010;181:596-603. 2009;17:216-22.
309. Ozturk AB, Bayram H. Dizel egzoz partiküllerinin al- 322. Klein Jan A, Vinke JG, Severijnen LW, Fokkens WJ.
lerjik rinit prevalansı ve patogenezi üzerine etkileri. Local production and detection of (specific) IgE in
Asthma Allergy Immunol 2011;9:123-30. nasal B-cells and plasma cells of allergic rhinitis pati-
310. Diaz-Sanchez D, Dotson AR, Takenaka H, Saxon A. ents. Eur Respir J 2000;15:491-7.
Diesel exhaust particles induce local IgE production 323. Canonica GW, Compalati E. Minimal persistent
in vivo and alter the pattern of IgE messenger RNA inflammation in allergic rhinitis: implications for
isoforms. J Clin Invest 1994;94:1417-25. current treatment strategies. Clin Exp Immunol
311. Diaz-Sanchez D, Tsien A, Fleming J, Saxon A. Com- 2009;158:260-71.
bined diesel exhaust particulate and ragweed aller- 324. Murdaca G, Colombo BM, Puppo F. The role of Th17
gen challenge markedly enhances human in vivo lymphocytes in the autoimmune and chronic inflam-
nasal ragweed-specific IgE and skews cytokine pro- matory diseases. Intern Emerg Med 2011;6:487-95.
duction to a T helper cell 2-type pattern. J Immunol 325. Amin K. The role of mast cells in allergic inflammati-
1997;158:2406-13. on. Respir Med 2012;106:9-14.
312. Ozturk AB. Dizel egzoz partiküllerinin insan nazal 326. Barnes PJ. Pathophysiology of allergic inflammation.
epitelyum hücrelerinin inflamatuvar parametrelerine Immunol Rev 2011;242:31-50.
etkisi. Uzmanlık Tezi: Gaziantep Üniversitesi; Gazian-
327. Sogut A, Yilmaz O, Kirmaz C, et al. Regulatory-T,
tep 2012.
T-helper 1, and T-helper 2 cell differentiation in nasal
313. Bayram H, Devalia JL, Khair OA, et al. Comparison mucosa of allergic rhinitis with olive pollen sensitivity.
of ciliary activity and inflammatory mediator release Int Arch Allergy Immunol 2012;157:349-53.
from bronchial epithelial cells of nonatopic nonast-
328. Qiu S, Du Y, Duan X, et al. Cytotoxic T lymphocytes
hmatic subjects and atopic asthmatic patients and
mediate chronic inflammation of the nasal mucosa
the effect of diesel exhaust particles in vitro. J Allergy
of patients with atypical allergic rhinitis. N Am J Med
Clin Immunol 1998;102:771-82.
Sci 2011;3:378-83.
314. Knox RB, Suphioglu C, Taylor P, et al. Major grass pol-
329. Emin O, Hasan A, Aysegul D, Rusen D. Total antioxi-
len allergen Lol p 1 binds to diesel exhaust particles:
dant status and oxidative stress and their relationship
implications for asthma and air pollution. Clin Exp
to total IgE levels and eosinophil counts in children
Allergy 1997;27:246-51.
with allergic rhinitis. J Investig Allergol Clin Immunol
315. Diaz-Sanchez D, Garcia MP, Wang M, Jyrala M, Saxon 2012;22:188-92.
A. Nasal challenge with diesel exhaust particles can
330. Gratziou C, Rovina N, Makris M, Simoes DC, Papa-
induce sensitization to a neoallergen in the human
petropoulos A, Roussos C. Breath markers of oxidati-
mucosa. J Allergy Clin Immunol 1999;104:1183-8.
ve stress and airway inflammation in seasonal allergic
316. Lee YL, Shaw CK, Su HJ, et al. Climate, traffic-re- rhinitis. Int J Immunopathol Pharmacol 2008;21:949-
lated air pollutants and allergic rhinitis prevelance 57.
in middle-school children in Taiwan. Eur Respir J
331. Lieber G, Jimenez J, Hunter JC, McLeod RL, Jia
2003;21:964-70.
Y. Concomitant activity of histamine and cyste-
317. Bayram H, Rusznak C, Khair OA, Sapsford RJ, Abde- inyl leukotrienes on porcine nasal mucosal vessels
laziz MM. Effect of ozone and nitrogen dioxide on and nasal inflammation in the rat. Pharmacology
the permeability of bronchial epithelial cell cultures 2010;85:311-8.
of non-asthmatic and asthmatic subjects. Clin Exp
332. Boulay ME, Duchesneau E, Jacques E, Chakir J, Bou-
Allergy 2002;32:1285-92.
let LP. CysLT1-R expression following allergen provo-
318. Bayram H, Sapsford RJ, Abdelaziz MM, Khair OA. Ef- cation in asthma and allergic rhinitis. Prostaglandins
fect of ozone and nitrogen dioxide on the release of Leukot Essent Fatty Acids 2010;83:15-22.
proinflammatory mediators from bronchial epithelial
333. Mandhane NS, Shah HJ, Thennati R. Allergic rhinitis:
cells of nonatopic nonasthmatic subjects and atopic
an uptade on disease, present treatments and future
asthmatic patients in vitro. J Allergy Clin Immunol
prospects. Int Immunopharmacol 2011;11:1646-62.
2001;107:287-94.

127
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

334. Tran NP, Vickery J, Blaiss MS. Management of rhinitis: 350. Minshall E, Ghaffar O, Cameron L, et al. Assessment
allergic and non-allergic. Allergy Asthma Immunol by nasal biopsy of long-term use of mometasone
Res 2011;3:148-56. furoate aqueous nasal spray (Nasonex) in the treat-
335. Sarin S, Undem B, Sanico A, Togias A. The role of ment of perennial rhinitis. Otolaryngol Head Neck
the nervous system in rhinitis. J Allergy Clin Immunol Surg 1998;118:648-54.
2006;118:999-1014. 351. Amin K, Rinne J, Haahtela T, et al. Inflammatory
336. Min YG. The pathophysiology, diagnosis and treat- cell and epithelial characteristics of perennial aller-
ment of allergic rhinitis. Allergy Asthma Immunol Res gic and nonallergic rhinitis with a symptom history
2010;2:65-76. of 1 to 3 years’ duration. J Allergy Clin Immunol
2001;107:249-57.
337. Raap U, Braunstahl GJ. The role of neurotrophins in
the pathophysiology of allergic rhinitis. Curr Opin Al- 352. Gluck U, Gebbers J. Epithelial changes in seasonal al-
lergy Clin Immunol 2010;10:8-13. lergic rhinitis throughout the year: evidence of coexis-
tent air pollution and local secretory IgA deficiency?
338. Wilson SJ, Lau L, Howarth PH. Inflammatory medi-
ORL J Otorhinolaryngol Relat Spec 2000;62:68-75.
ators in naturally occurring rhinitis. Clin Exp Allergy
1998;28:220-7. 353. Karlsson G, Pipkorn U. Natural allergen exposure
does not influence the density of goblet cells in the
339. Canning BJ. Neurology of allergic inflammation and
nasal mucosa of patients with seasonal allergic rhini-
rhinitis. Curr Allergy Asthma Rep 2002;2:210-5.
tis. ORL J Otorhinolaryngol Relat Spec 1989;51:171-
340. Chanez P, Vignola AM, Vic P, et al. Comparison bet- 4.
ween nasal and bronchial inflammation in asthma-
354. Sanai A, Nagata H, Konno A. Extensive interstitial
tic and control subjects. Am J Respir Crit Care Med
collagen deposition on the basement membrane
1999;159:588-95.
zone in allergic nasal mucosa. Acta Otolaryngol
341. Coker HA, Durham SR, Gould HJ. Local somatic 1999;119:473-8.
hypermutation and class switch recombination in the
355. Mora PM, Blanco E, Campos JJM, Espinosa AG, Fo-
nasal mucosa of allergic rhinitis patients. J Immunol
gelbach GG, Tinajeros OAC. Nasal remodeling in pa-
2003;171:5602-10.
tient with perennial allergic rhinitis. Rev Alerg Mex
342. Cotran R, Kumar V, Robin S. Inflammation and repair. 2003;50:79-89.
In: Cotran RS, Kumar V, Robin SL (eds). Robbins Pat-
356. van Toorenenbergen AW, Gerth van Wijk R, Verme-
hologic Basis of Disease. Philadelphia: WB Saunders,
ulen AM. Allergen induced matrix metalloproteina-
1989:39-87.
se-9 in nasal lavage fluid. Allergy 1999;54:293-4.
343. Howarth PH, Wilson J, Bousquet J, Rak S, Pauwels R.
357. Shaida A, Kenyon G, Devalia J, Davies RJ, MacDo-
Airway remodeling. In: Lenfant C (ed). Lung Biology
nald TT, Pender SL. Matrix metalloproteinases and
in Health and Disease Series. New York: Marcel Dek-
their inhibitors in the nasal mucosa of patients with
ker, 1999.
perennial allergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol
344. Bousquet J, Jacquout W, Vignola AM, Bachert 2001;108:791-6.
C, Van Cauwenberge P. Allergic rhinitis: a disea-
358. Kim TH, Lee HM, Lee SH, et al. Remodelling of nasal
se remodeling the airways? J Allergy Clin Immunol
mucosa in mild and severe persistent allergic rhinitis
2004;113:43-9.
with special reference to the distribution of collagen,
345. Togias A. Rhinitis and asthma: evidence for respi- proteoglycans, and lymphatic vessels. Clin Exp Al-
ratory system integration. J Allergy Clin Immunol lergy 2010;40:1742-54.
2003;111:1171-84.
359. Salib RJ, Howarth PH. Remodelling of the upper air-
346. Carayol N, Campbell A, Vachier I, et al. Modulation ways in allergic rhinitis: is it a feature of the disease?
of cadherin and catenins expression by tumor nec- Clin Exp Allergy 2003;33:1629-33.
rosis factor-alpha and dexamethasone in human
360. Moon IJ, Kim DY, Rhee CS, Lee CH, Min YG. Role of
bronchial epithelial cells. Am J Respir Cell Mol Biol
angiogenic factors in airway remodeling in an aller-
2002;26:341-7.
gic rhinitis murine model. Allergy Asthma Immunol
347. Frieri M. Clinical and basic science research on aller- Res 2012;4:37-45.
gic rhinitis and asthma from Nassau University Medi-
361. Santos CB, Pratt EL, Hanks C, McCann J, Craig TJ.
cal Center. Allergy Asthma Proc 2001;22:167-72.
Allergic rhinitis and its effect on sleep, fatigue and
348. Ishii J, Naito K, Miyata S, Senoh Y, Yokoyama N, Baba daytime somnolence. Ann Allergy Asthma Immunol
R. An electron microscopic study of the relation bet- 2006;97:579-89.
ween epithelial cell damage and eosinophilia in the
362. Sundberg R, Toren K, Hoglund D, Aberg N, Bris-
nasal mucosa of patients with nasal allergy. Arerugi
man J. Nasal symptoms are associated with scho-
2000;49:1156-62.
ol performance in adolescents. J Adolesc Health
349. Lim MC, Taylor RM, Naclerio RM. The histology of 2007;40:581-3.
allergic rhinitis and its comparison to cellular chan-
363. Canonica GW, Bousquet J, Mullol J, Scadding GK,
ges in nasal lavage. Am J Respir Crit Care Med
Virchow JC. A survey of the burden of allergic rhinitis
1995;151:136-44.
in Europe. Allergy 2007;62(Suppl 85):S17-S25.

128
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

364. Schatz M. A survey of the burden of allergic rhinitis 380. Shedden A. Impact of nasal congestion on quality
in the USA. Allergy 2007;62(Suppl 85):S9-S16. of life and work productivity in allergic rhinitis: fin-
365. Meltzer EO, Bukstein DA. The economic impact dings from a large online survey. Treat Respir Med
of allergic rhinitis and current guidelines for treat- 2005;4:439-46.
ment. Ann Allergy Asthma Immunol 2011;106(Suppl 381. Sogut A, Altin R, Uzun L, et al. Prevalence of obstruc-
2):S12-S6. tive sleep apnea syndrome and associated symptoms
366. Malone DC, Lawson KA, Smith DH, Arrighi HM, Bat- in 3-11 year-old Turkish children. Pediatr Pulmonol
tista C. A cost of illness study of allergic rhinitis in the 2005;39:251-6.
United States. J Allergy Clin Immunol 1997;99:22-7. 382. Young T, Finn L, Kim H. Nasal obstruction as a risk
367. Craig TJ, McCann JL, Gurevich F, Davies MJ. The factor for sleep-disordered breathing. The University
correlation between allergic rhinitis and sleep dis- of Wisconsin Sleep and Respiratory Research Group.
turbance. J Allergy Clin Immunol 2004;114(Suppl J Allergy Clin Immunol 1997;99:757-62.
5):S139-S45. 383. Camhi SL, Morgan WJ, Pernisco N, Quan SF. Factors
368. Vuurman EF, van Veggel LM, Uiterwijk MM, Leutner affecting sleep disturbances in children and adoles-
D, O’Hanlon JF. Seasonal allergic rhinitis and antihis- cents. Sleep Med 2000;1:117-23.
tamine effects on children’s learning. Ann Allergy 384. Landstra AM, Postma DS, Boezen HM, van Aalderen
1993;71:121-6. WM. Role of serum cortisol levels in children with
369. Lamb CE, Ratner PH, Johnson CE, et al. Economic im- asthma. Am J Respir Crit Care Med 2002;165:708-
pact of workplace productivity losses due to allergic 12.
rhinitis compared with select medical conditions in 385. Reinberg A, Gervais P, Levi F, Smolensky M, Del Cer-
the United States from an employer perspective. Curr ro L, Ugolini C. Circadian and circannual rhythms
Med Res Opin 2006;22:1203-10. of allergic rhinitis: an epidemiologic study involving
370. Kramer MF, De La Chaux R, Dreher A, Pfrogner E, chronobiologic methods. J Allergy Clin Immunol
Rasp G. Allergic rhinitis does not constitute a risk 1988;81:51-62.
factor for obstructive sleep apnea syndrome. Acta 386. Murray JJ, Nathan RA, Bronsky EA, et al. Compre-
Otolaryngol 2001;121:494-9. hensive evaluation of cetirizine in the management
371. Gul A, Cinar F, Evren C, Ugur MB, Sarikaya S. The of seasonal allergic rhinitis: impact on symptoms,
prevalence of allergic rhinitis in patients with simple quality of life, productivity, and activity impairment.
snoring and obstructive sleep apnea syndrome. Ku- Allergy Asthma Proc 2002;23:391-8.
lak Burun Bogaz Ihtis Derg 2011;21:70-5. 387. American Academy of Allergy. Asthma and Immu-
372. Ng DK, Chan CH, Hwang GY, Chow PY, Kwok KL. nology. The Allergy report. Available at: http://www.
A review of the roles of allergic rhinitis in childhood theallergyreport.com/reportindex.html [accessed
obstructive sleep apnea syndrome. Allergy Asthma 20.04.06].
Proc 2006;27:240-2. 388. Moinuddin R, deTineo M, Maleckar B, Naclerio RM,
373. Simons FE. Learning impairment and allergic rhinitis. Baroody FM. Comparison of the combinations of
Allergy Asthma Proc 1996;17:185-9. fexofenadine-pseudoephedrine and loratadin mon-
telukast in the treatment of seasonal allergic rhinitis.
374. Simons FE. H1-antihistamines: more relevant than
Ann Allergy Asthma Immunol 2004;92:73-9.
ever in the treatment of allergic disorders. J Allergy
Clin Immunol 2003;112(Suppl 4):S42-S52. 389. Santos CB, Hanks C, McCann J, Lehman EB, Pratt
E, Craig TJ. The role of montelukast on perenni-
375. Reed SD, Lee TA, McCrory DC. The economic burden
al allergic rhinitis and associated sleep disturban-
of allergic rhinitis: a critical evaluation of the literatu-
ces and daytime somnolence. Allergy Asthma Proc
re. Pharmacoeconomics 2004;22:345-61.
2008;29:140-5.
376. Schramm B, Ehlken B, Smala A, Quednau K, Berger
390. Hughes K, Glass C, Ripchinski M, et al. Efficacy of the
K, Nowak D. Cost of illness of atopic asthma and se-
topical nasal steroid budesonide on improving sleep
asonal allergic rhinitis in Germany: 1-yr retrospective
and daytime somnolence in patients with perennial
study. Eur Respir J 2003;21:116-22.
allergic rhinitis. Allergy 2003;58:380-5.
377. Celik G, Mungan D, Abadoğlu O, Pinar NM, Misirligil
391. McColley SA, Caroll JL, Curtis S, Loughlin GM, Samp-
Z. Direct cost assessments in subjects with seasonal
son HA. High prevalence of allergic sensitization in
allergic rhinitis living in Ankara, Turkey. Allergy Ast-
children with habitual snoring and obstructive sleep
hma Proc 2004;25:107-13.
apnea. Chest 1997;111:170-3.
378. American Academy of Allergy AaIAShwaomsa-saa-
392. Kaditis AG, Finder J, Alexopoulos EL, et al. Sleep-di-
AN, 2009.
sordered breathing in 3860 Greek children. Pediatr
379. Soni A. Allergic rhinitis: trends in use and expenditu- Pulmonol 2004;37:499-509.
res tR, MD: agency for healthcare research and qua-
393. Marshall PS, O-Hara C, Steinberg P. Effects of sea-
lity; 2008. Statistical brief 204.
sonal allergic rhinitis during treatment with intra-

129
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

nasal budesonide. Ann Allergy Asthma Immunol and mini-rhinitis quality of life questtionnaire. Aller-
2004;92:240-4. gol Immunopathol 2009;37:293-7.
394. Urschitz MS, Guenther A, Eggebrecht E, et al. Sno- 410. Yuksel H, Yilmaz O, Sogut A, Ertan P, Onur E. Correla-
ring, intermittent hypoxia and academic performan- tion of quality of life with clinical parameters and ECP
ce in primary school children. Am J Respir Crit Care levels in children with allergic rhinoconjunctivitis. Int
Med 2003;168:464-8. Arch Allergy Immunol 2009;148:18-22.
395. Mir E, Panjabi C, Shah A. Impact of allergic rhinitis in 411. Berger WE. Allergic rhinitis in children: diagnosis and
school going children. Asia Pasific Allergy 2012:2;93- management strategies. Paediatr Drugs 2004;6:233-
100. 50.
396. Bousquet J, Reid J, van Weel C, et al. Allergic rhi- 412. Demoly P, Bousquet J, Romano A. In vivo methods
nitis management pocket reference 2008. Allergy for study of allergy: skin tests, techniques and interp-
2008;63:990-6. retation. In: Middleton E, Adkinson NF, Bochner BS,
397. Chivato T, Valovirta E, Dahl R, Monchy J, Thomsen et al. (eds). Allergy, Principles and Practice. 7th ed. St.
A, Palkonen S. Allergy, living and learning: diagnosis Louis: Mosby, 2008:1267-79.
and treatment of allergic respiratory diseases in Euro- 413. Demoly P, Bousquet J, Manderscheid JC, Dreborg
pe. J Investig Allergol Clin Immunol 2012;22:168-79. S, Dhivert H, Michel FB. Precision of skin prick and
398. Marshall PS, O-Hara C, Steinberg P. Effects of seaso- puncture tests with nine methods. J Allergy Clin Im-
nal allergic rhinitis on selected cognitive abilities. Ann munol 1991;88:758-62.
Allergy Asthma Immunol 2000;84:403-10. 414. Karakaya G, Ozturk AB, Kalyoncu AF. Prediction of
399. Blaiss MS. Pediatric allergic rhinitis: physical and men- atopy by skin prick tests in patients with asthma
tal complications. Allergy Asthma Proc 2008;29:1-6. and/or persistent rhinitis. Allergol Immunopathol
2012;40:37-40.
400. Moscato G, Rolla G, Siracusa A. Occupational rhi-
nitis: consensus on diagnosis and medicolegal imp- 415. Oppenheimer J, Nelson HS. Skin testing. Ann Allergy
lications. Curr Opin Otolarynagol Head Neck Surg Asthma Immunol 2006;2(Suppl 1):S6-S12.
2011;19:36-42. 416. Sanchez-Lopez G, Cizur M, Sanz B, Sanz ML. Prick-
401. Meggs WJ. RADS and RUDS- the toxic induction of prick with fresh foods in patients with latex allergy. J
asthma and rhinitis. J Toxicol 1994;2:487-501. Investig Allergol Clin Immunol 2000;10:280-2.

402. Siracusa A, Desrosiers M, Marabini A. Epidemiology 417. Niggemann B. The role of the atopy patch test (APT)
of occupational rhinitis: prevalence, aetiology and in diagnosis of food allergy in infants and children
determinants. Clin Exp Allergy 2000;30:1519-34. with atopic dermatitis. Pediatr Allergy Immunol
2001;12(Suppl 14):S37-S40.
403. Ruoppi P, Koistinen T, Susitaival P, Honkanen J, Soi-
ninen H. Frequency of allergic rhinitis to laboratory 418. EAACI. Position paper: Allergen standardization and
animals in university employees as confirmed by skin tests. The European Academy of Allergology
chamber challenges. Allergy 2004;59:295-301. and Clinical Immunology. Allergy 1993;48(Suppl
14):S48-S82.
404. Nathan RA, Eccles R, Howarth PH, Steinsvag SK, To-
gias A. Objective monitoring of nasal patency and 419. Bousquet J, Heinzerling L, Bachert C, et al; Global
nasal physiology in rhinitis. J Allergy Clin Immunol Allergy and Asthma European Network; Allergic
2005;115:442-59. Rhinitis and its Impact on Asthma. Practical guide
to skin prick tests in allergy to aeroallergens. Allergy
405. Malm L, Gerth van Wijk R, Bachert C. Guidelines
2012;67:18-24.
for nasal provocations with aspects on nasal pa-
tency, airflow, and airflow resistance. International 420. Şahiner UM, Civelek E, Yavuz ST, Büyüktiryaki AB,
Committee on Objective Assessment of the Nasal Tuncer A, Şekerel BE. Skin prick testing to aeroaller-
Airways, International Rhinologic Society. Rhinology gen extracts: what is the optimal panel in children
2000;38:1-6. and adolescents in Turkey? Int Arch Allergy Immunol
2012;157:391-8.
406. Yüksel H. Pediatrik allerjide yaşam kalitesi. Öneş
Ü (editör). Güncel Çocuk Sağlığı: Pediatrik Allerji. 421. Menardo JL, Bousquet J, Rodiere M, Astruc J, Michel
2008:158-61. FB. Skin test reactivity in infancy. J Allergy Clin Immu-
nol 1985;75:646-51.
407. Juniper EF, Stahl E, Doty RL, Simons FER, Allen DB,
Howarth PR. Clinical outcomes and adverse effect 422. Sin BA, Inceoglu O, Mungan D, Celik G, Kaplan A,
monitoring in allergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol Misirligil Z. Is it important to perform pollen skin
2005;115:390-413. prick tests in the season? Ann Allergy Asthma Immu-
nol 2001;86:382-6.
408. Yüksel H, Yılmaz Ö, Söğüt A, Kırmaz C. Validation
and realibility study of the Turkish version of pediat- 423. Oppenheimer JJ, Nelson HS. Seasonal variati-
ric rhinitis quality of life questionnaire. Turk J Pediatr on in immediate skin test reactions. Ann Allergy
2009;51:361-6. 1993;71:227-9.

409. Yüksel H, Yılmaz O, Alkan S, Değirmenci PB, Kırmaz 424. Ishizaka K, Ishizaka T. Identification of gamma-E-
C. Validity and reability of Turkish version of rhinitis antibodies as a carrier of reaginic activity. J Immunol
1967;99:1187-98.

130
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

425. Johansson SG. Raised levels of a new immunoglobu- grass pollen allergen and natural group I grass pollen
lin class (IgND) in asthma. Lancet 1967;2:951-3. isoallergens. Mol Immunol 1996;33:417-26.
426. Zetterstrom O, Johansson SG. IgE concentrations 441. Crameri R, Lidholm J, Gronlund H, Stuber D, Blaser
measured by PRIST in serum of healthy adults and in K, Menz G. Automated specific IgE assay with re-
patients with respiratory allergy. A diagnostic appro- combinant allergens: evaluation of the recombinant
ach. Allergy 1981;36:537-47. Aspergillus fumigatus allergen I in the Pharmacia Cap
427. Dykewicz MS, Fineman S. Executive summary of joint System. Clin Exp Allergy 1996;26:1411-9.
task force practice parameters on diagnosis and ma- 442. Quiralte J, Llanes E, Barral P, et al. Ole e 2 and Ole e
nagement of rhinitis. Ann Allergy Asthma Immunol 10: new clinical aspects and genetic restrictions in
1998;81:463-8. olive pollen allergy. Allergy 2005;60:360-5.
428. Wide L, Bennich H, Johansson SG. Diagnosis of al- 443. Park JW, Kim KS, Jin HS, et al. Der p 2 isoaller-
lergy by an in-vitro test for allergen antibodies. Lan- gens have different allergenicity, and quantificati-
cet 1967;2:1105-7. on with 2-site ELISA using monoclonal antibodies
429. Johansson SG, Bennich H, Foucard T. Quantitation is influenced by the isoallergens. Clin Exp Allergy
of IgE antibodies and allergens by the radioallergo- 2002;32:1042-7.
sorbent test, RAST. Int Arch Allergy Appl Immunol 444. Mari A. Skin test with a timothy grass (Phleum pra-
1973;45:55-6. tense) pollen extract vs. IgE to a timothy extract vs.
430. Bousquet J, Chanez P, Chanal I, Michel FB. Compa- IgE to rPhl p 1, rPhl p 2, nPhl p 4, rPhl p 5, rPhl p 6,
rison between RAST and Pharmacia CAP system: a rPhl p 7, rPhl p 11, and rPhl p 12: epidemiologic and
new automated specific IgE assay. J Allergy Clin Im- diagnostic data. Clin Exp Allergy 2003;33:43-51.
munol 1990;85:1039-43. 445. Scheurer S. Improvement of the diagnosis of al-
431. Pastorello EA, Incorvaia C, Pravettoni V, Marelli A, Fa- lergy by using purified allergens. Clin Exp Allergy
rioli L, Ghezzi M. Clinical evaluation of CAP System 2006;36:1483-6.
and RAST in the measurement of specific IgE. Allergy 446. De Amici M, Mosca M, Vignini M, Quaglini S, Mo-
1992;47:463-6. ratti R. Recombinant birch allergens (Bet v 1 and
432. Kelso JM, Sodhi N, Gosselin VA, Yunginger JW. Di- Bet v 2) and the oral allergy syndrome in patients
agnostic performance characteristics of the Standard allergic to birch pollen. Ann Allergy Asthma Immunol
Phadebas RAST, modified RAST, and pharmacia CAP 2003;91:490-2.
system versus skin testing. Ann Allergy 1991;67:511- 447. Siles RI, Hsieh FH. Allergy blood testing: a practical
4. guide for clinicians. Cleve Clin J Med 2011;78:585-
433. de Blay F, Zana H, Oner M, Verot A, Velten M, Pauli 92.
G. Receiver operating characteristic analysis: a use- 448. Greiner AN, Hellings PW, Rotiroti G, Scadding GK.
ful method for a comparison of the clinical relevan- Allergic rhinitis. Lancet 2011;378:2112-22.
ce of two in vitro IgE tests. J Allergy Clin Immunol 449. Chinoy B, Yee E, Bahna SL. Skin testing versus radio
1993;92:255-63. allergo sorbent testing for indoor allergens. Clin Mol
434. Gleeson M, Cripps A, Hensley M, Wlodarczyk J, Allergy 2005;3:4.
Henry R, Clancy R. A clinical evaluation in children of 450. Pastorello EA, Incorvaia C, Ortolani C, et al. Studi-
the Pharmacia ImmunoCAP system for inhalant aller- es on the relationship between the level of specific
gens. Clin Exp Allergy 1996;26:697-702. IgE antibodies and the clinical expression of allergy:
435. Cobbaert CM, Jonker GJ. Allergy testing on the IM- I. Definition of levels distinguishing patients with
MULITE 2000 Random-Access immunoanalyzer-a symptomatic from patients with asymptomatic al-
clinical evaluation study. Clin Chem Lab Med lergy to common aeroallergens. J Allergy Clin Immu-
2005;43:772-81. nol 1995;96:580-7.
436. Soderstrom L, Kober A, Ahlstedt S, et al. A further 451. Niemeijer NR, Fluks AF, deMonchy JG. Optimization
evaluation of the clinical use of specific IgE antibody of skin testing: II. Evaluation of concentration and
testing in allergic diseases. Allergy 2003;58:921-8. cutoff values, as compared with RAST and clinical
437. Ahlstedt S, Murray CS. In vitro diagnosis of allergy: history, in a multicenter study [see comments]. Al-
how to interpret IgE antibody results in clinical prac- lergy 1993;48:498-503.
tice. Prim Care Respir J 2006;15:228-36. 452. Sampson HA. Utility of food-specific IgE concentrati-
438. Bernstein I. Proceedings of the task force on guideli- ons in predicting symptomatic food allergy. J Allergy
nes for standardizing old and new technologies used Clin Immunol 2001;107:891-6.
for the diagnosis and treatment of allergic diseases. J 453. Boyano Martinez T, Garcia-Ara C, Diaz-Pena JM, Mu-
Allergy Clin Immunol 1988;82:487-526. noz FM, Garcia Sanchez G, Esteban MM. Validity of
439. Yman L. Standardization of IgE antibody assays. J Int specific IgE antibodies in children with egg allergy.
Fed Clin Chem 1991;3:198-203. Clin Exp Allergy 2001;31:1464-9.

440. Laffer S, Duchene M, Reimitzer I, et al. Common IgE- 454. Simpson A, Soderstrom L, Ahlstedt S, Murray CS,
epitopes of recombinant Phl p I, the major timothy Woodcock A, Custovic A. IgE antibody quantification

131
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

and the probability of wheeze in preschool children. lergen stimulation test (CAST) in mite sensitive pati-
J Allergy Clin Immunol 2005;116:744-9. ents. Clin Exp Allergy 1998;28:752-7.
455. Deinhofer K, Sevcik H, Balic N, et al. Microarrayed 470. Medrala W, Malolepszy J, Medrala AW, et al. CAST-
allergens for IgE profiling. Methods 2004;32:249-54. ELISA test-a new diagnostic tool in pollen allergy. J
456. Harwanegg C, Hiller R. Protein microarrays for the di- Investig Allergol Clin Immunol 1997;7:32-5.
agnosis of allergic diseases: state-of-the-art and futu- 471. Ferrer M, Sanz ML, Prieto I, Vila L, Oehling A. Study of
re development. Clin Chem Lab Med 2005;43:1321- IgE-dependent sulphido leukotriene cellular releasabi-
6. lity. J Investig Allergol Clin Immunol 1998;8:17-22.
457. Matsuya T, Otake K, Tashiro S, Hoshino N, Katada M, 472. Huggins KG, Brostoff J. Local production of specific
Okuyama T. A new time-resolved fluorometric mic- IgE antibodies in allergic-rhinitis patients with negati-
roarray detection system using core-shell-type fluo- ve skin tests. Lancet 1975;2:148-50.
rescent nanosphere and its application to allergen 473. Miadonna A, Leggieri E, Tedeschi A, Zanussi C. Clini-
microarray. Anal Bioanal Chem 2006;385:797-806. cal significance of specific IgE determination on nasal
458. Eriksson NE. Allergy screening with Phadiatop and secretion. Clin Allergy 1983;13:155-64.
CAP Phadiatop in combination with a question- 474. Deuschl H, Johansson SG. Specific IgE antibodies in
naire in adults with asthma and rhinitis. Allergy nasal secretion from patients with allergic rhinitis
1990;45:285-92. and with negative or weakly positive RAST on the
459. van Toorenenbergen AW, Oranje AP, Vermeulen serum. Clin Allergy 1977;7:195-202.
AM, Aarsen RS. IgE antibody screening in child- 475. Ortolani C, Miadonna A, Adami R, Restuccia M, Za-
ren. Evaluation of the Phadiatop Paediatric. Allergy nussi C. Correlation of the specific IgE in serum and
1991;46:180-5. nasal secretions with clinical symptoms in atopics.
460. Costongs GM, Bas BM. The first fully automated al- Clin Allergy 1981;11:249-56.
lergy analyser Uni-CAP: comparison with IMMULITE 476. Blackley C. Experimental researches on the causes
for allergy panel testing. Eur J Clin Chem Clin Bioc- and nature of catarrhus aestivus. London: Balliere
hem 1997;35:885-8. Tindall & Cox, 1873.
461. Crobach MJ, Kaptein AA, Kramps JA, Hermans J, 477. Aschan G, Drettner B. Nasal obstruction at provo-
Ridderikhoff J, Mulder JD. The Phadiatop test com- cation experiments in patients with hay-fever. Acta
pared with RAST, with the CAP system; proposal Otolaryngol 1958;140:91-9.
for a third Phadiatop outcome: inconclusive. Allergy
478. Bachert C, Gonsior E, Berdel D. Richtlinien für die
1994;49:170-6.
durchfürung von nasalen Provokationen mit Allergen
462. Kam KL, Hsieh KH. Comparison of three in vitro bei Erkrangungen der oberen Luftwege. Allergologie
assays for serum IgE with skin testing in asthmatic 1990;13:53-6.
children. Ann Allergy 1994;73:329-36.
479. Druce HM, Schumacher MJ. Nasal provocation chal-
463. Benveniste J. The human basophil degranulation test lenge. The Committee on Upper Airway Allergy. J
as an in vitro method for the diagnosis of allergies. Allergy Clin Immunol 1990;86:261-4.
Clin Allergy 1981;11:1-11.
480. Schumacher MJ. Nasal provocation test. Rhinology
464. Knol EF, Mul FP, Jansen H, Calafat J, Roos D. Monito- 1992;14:242-6.
ring human basophil activation via CD63 monoclonal
481. Melillo G, Bonini S, Cocco G, et al. EAACI provo-
antibody 435. J Allergy Clin Immunol 1991;88:328-
cation tests with allergens. Report prepared by the
38.
European Academy of Allergology and Clinical Im-
465. Gane P, Pecquet C, Crespeau H, Lambin P, Leyna- munology Subcommittee on provocation tests with
dier F, Rouger P. Flow cytometric monitoring of allergens. Allergy 1997;52(Suppl 35):S1-S35.
allergen induced basophil activation. Cytometry
482. Litvyakova LI, Baraniuk JN. Nasal provocation testing:
1995;19:361-5.
a review. Ann Allergy Asthma Immunol 2001;86:355-
466. Nopp A, Johansson SG, Ankerst J, et al. Basophil 65.
allergen threshold sensitivity: a useful approach
483. Litvyakova LI, Baraniuk JN. Human nasal allergen
to anti-IgE treatment efficacy evaluation. Allergy
provocation for determination of true allergic rhini-
2006;61:298-302.
tis: methods for clinicians. Curr Allergy Asthma Rep
467. Valenta R, Ferreira F, Grote M, et al. Identification of 2002;2:194-202.
profilin as an actin-binding protein in higher plants. J
484. Gosepath J, Amedee RG, Mann WJ. Nasal provoca-
Biol Chem 1993;268:22777-81.
tion testing as an international standard for evaluati-
468. Erdmann SM, Sachs B, Schmidt A, et al. In vitro on of allergic and nonallergic rhinitis. Laryngoscope
analysis of birchpollen-associated food allergy by use 2005;115:512-6.
of recombinant allergens in the basophil activation
485. Valero A, Amat P, Sanosa J, Sierra P, Malet A, Garcia
test. Int Arch Allergy Immunol 2005;136:230-8.
PA. Hypersensitivity to wheat flour in bakers. Allergol
469. Rossi RE, Monasterolo G, Operti D. A comparative et Immunopathol 1988;16:309-14.
study of the tryptase release test and the cellular al-

132
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

486. Desrosiers M, Nguyen B, Ghezzo H, Leblanc C, 500. Frischer T, Baraldi E. Upper airway sampling. Am J
Malo JL. Nasal response in subjects undergoing Respir Care Med 2000;162:28-30.
challenges by inhaling occupational agents cau- 501. Nowacki Z, Neuberg J, Strzałka K, Szczepanik M,
sing asthma through the nose and mouth. Allergy Szczepanik R, Mazurek H. Is prediction of the allergic
1998;53:840-8. march possible on the basis of nasal cytology? Pneu-
487. Airaksinen L, Tuomi T, Vanhanen M, Voutilainen monol Alergol Pol 2010;78:263-70.
R, Toskala E. Use of nasal provocation test in the 502. Jacobson MR, Juliusson S, Lowhagen O, Balder B,
diagnostics of occupational rhinitis. Rhinology Kay AB, Durham SR. Effect of topical corticosteroids
2007;45:40-6. on seasonal increases in epithelial eosinophils and
488. Rosenberg GL, Rosenthal RR, Norman PS. Inhalation mast cells in allergic rhinitis: a comparison of nasal
challenge with ragweed pollen in ragweed-sensitive brush and biopsy methods. Clin Exp Allergy 1999;
asthmatics. J Allergy Clin Immunol 1983;71:302-10. 29:1347-55.
489. Druce HM. Nasal provocation challenge-strategies 503. Raulf-Heimsoth M, Wirtz C, Papenfuss F, Baur X. Na-
for experimental design. Ann Allergy 1988;60:191- sal lavage mediator profile and cellular composition
5. of nasal brushing material during latex challenge
490. Van Hage-Hamsten M, Pauli G. Provocation testing tests. Clin Exp Allergy 2000;30:110-21.
with recombinant allergens. Methods 2004;32:281- 504. Pipkorn U, Enerbäck L. A method for the preparation
91. of imprints from the nasal mucosa. J Immunol Met-
491. Demoly P, Campbell B, Lebel B, Bosquet J. Experimen- hods 1984;73:133-7.
tal models in rhinitis. Clin Exp Allergy 1999;29(Suppl 505. Mygind N. Nasal Allergy. 2nd ed. Oxford: Blackwell
3):S72-S6. Scientific Publications, 1979:170-81.
492. Kochetova IUI, Mokronosova MA, Liaporova TV. 506. Canakcioglu S, Tahamiler R, Saritzali G, et al. Evalua-
Changes in the cytological analysis of nasal secretions tion of nasal cytology in subjects with chronic rhini-
during a nasal secretion. Klin Lab Diagn 2002;11:12- tis: a 7-year study. A J Otolaryngol Head Neck Surg
4. 2009;30:312-7.
493. Howarth PH, Persson CGA, Metlzer EO, Jacobson 507. Burrows B, Hasan FM, Barbee RA, et al. Epidemiologic
MR, Durham SR, Silkoff PE. Objective monitoring of observations on eosinophilia and its relation to res-
nasal airway inflammation in rhinitis. J Allergy Clin piratory disorders. Am Rev Respir Dis 1980;122:709-
Immunol 2005;115(Suppl 1):S414-S41. 19.
494. Gorski P, Krakowiak A, Pazdrak K, Palczynski C, Ruta 508. Jankowski R, Persoons M, Foliguet B, et al. Eosinophil
U, Walusiak J. Nasal challenge test in the diagnosis count in nasal secretions of subjects with and witho-
of allergic respiratory diseases in subjects occupati- ut nasal symptoms. Rhinology 2000;38:23-32.
onally exposed to a high molecular allergen (flour). 509. Miller RE, Paradise JL, Friday GA, Fireman P, Voith D.
Occup Med (London) 1998;48:91-7. The nasal smear for eosinophils. Its value in child-
495. Castano R, Thériault G, Maghni K, Ghezzo H, Malo ren with seasonal allergic rhinitis. Am J Dis Child
JL, Gautrin D. Reproducibility of nasal lavage in the 1982;136:1009-11.
context of the inhalation challenge investigation of 510. Cohen GA, MacPherson GA, Golembesky HE, Jalo-
occupational rhinitis. Am J Rhinol 2008;22:271-5. wayski AA, O’Connor RD. Normal nasal cytology in
496. Kharitonov SA, Rajakulasingam K, O’Connor B, Dur- infancy. Ann Allergy 1985;54:112-4.
ham SR, Barnes PJ. Nasal nitric oxide is increased in 511. Zeiger RS, Heller S. Development of nasal basophilic
patients with asthma and allergic rhinitis and may cells and nasal eosinophils from age 4 months thro-
be modulated by nasal glucocorticoids. J Allergy Clin ugh 4 years in children of atopic parents. J Allergy
Immunol 1997;99:58-64. Clin Immunol 1993;91:723-34.
497. Braunstahl GJ, Fokkens WJ, Overbeek SE, Klein Jan 512. Meltzer EO, Orgel HA, Bronsky EA, et al. A dose-
A, Hoogsteden HC, Prins JB. Mucosal and systemic ranging study of fluticasone propionate aqueous
inflammatory changes in allergic rhinitis and asthma: nasal spray for seasonal allergic rhinitis assessed by
a comparison between upper and lower airways. Clin symptoms, rhinomanometry, and nasal cytology. J
Exp Allergy 2003;33:579-87. Allergy Clin Immunol 1990;86:221-30.
498. American Thoracic Society; European Respiratory 513. Jacobs RL, Freedman PM, Boswell RN. Nonallergic
Society. ATS/ERS recommendations for standardized rhinitis with eosinophilia (NARES syndrome): clinical
procedures for the online and offl ine measurement and immunologic presentation. J Allergy Clin Immu-
of exhaled lower respiratory nitric oxide and nasal nit- nol 1981;67:253-62.
ric oxide. Am J Respir Crit Care Med 2005;171:912-
514. Jong CN, Olson NY, Nadel GL, Phillips PS, Gill FF, Ne-
30.
iburger JB. Use of nasal cytology in the diagnosis of
499. Quirce S, Lemiere C, Blay de F, et al. Non invasive occult chronic sinusitis in asthmatic children. Ann Al-
methods for assessment of airway inflammation in lergy 1994;73:509-14.
occupational settings. Allergy 2010;65:445-58.

133
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

515. Gustafsson LE, Leone AM, Persson MG, Wiklund NP, 529. Meltzer EO, Malmstrom K, Lu S, et al. Concomitant
Moncada S. Endogenous nitric oxide is present in the montelukast and loratadine as treatment for seaso-
exhaled air of rabbits, guinea pigs and humans. Bioc- nal allergic rhinitis: a randomized, placebo-controlled
hem Biophys Res Commun 1991;181:852-7. clinical trial. J Allergy Clin Immunol 2000;105:917-
516. Alving K, Weitzberg E, Lundberg JM. Increased amo- 22.
unt of nitric oxide in exhaled air of asthmatics. Eur 530. Can D, Tanaç R, Demir E, Gülen F, Veral A. Efficacy
Respir J 1993;6:1368-70. of pollen immunotherapy in seasonal allergic rhinitis.
517. Struben VM, Wieringa MH, Feenstra L, de Jong- Pediatr Int 2007;49:64-9.
ste JC. Nasal nitric oxide and nasal allergy. Allergy 531. Lee DKC, Jackson CM, Soutar P, et al. Effects of single
2006;61:665-70. or combined histamine H1-receptor and leukotriene
518. Kawamoto H, Takeno S, Yajin K. Increased expressi- CysLT1-receptor antagonism on nasal adenosine mo-
on of inducible nitric oxide synthase in nasal epitheli- nophosphate challenge in persistent allergic rhinitis.
al cells in patients with allergic rhinitis. Laryngoscope Br J Clin Pharmacol 2004;57:714-9.
1999;109:2015-20. 532. Karakoc GB, Yilmaz M, Altıntaş DU, Kendirli SG. Can
519. Arnal JF, Didier A, Rami J, et al. Nasal nitric oxi- serum-specific IgE/total IgE ratio predict clinical res-
de is increased in allergic rhinitis. Clin Exp Allergy ponse to allergen-specific immunotherapy in child-
1997;27:358-62. ren monosensitized to house dust mite? J Allergy
(Cairo) 2012;2012:694094.
520. Baraldi E, Azzolin NM, Carrà S, Dario C, Marchesini
L, Zacchello F. Effect of topical steroids on nasal nitric 533. Krouse J, Lundz V, Fokkens W, Meltzer E. Diagnos-
oxide production in children with perennial allergic tic strategies in nasal congestion. Int J Gen Med
rhinitis: a pilot study. Respir Med 1998;92:558-61. 2010;3:59-67.

521. Henriksen AH, Sue-Chu M, Holmen TL, Langham- 534. Wheeler SM, Corey JP. Evaluation of upper airway
mer A, Bjermer L. Exhaled and nasal NO levels in obstruction-an ENT perspective. Pulm Pharmacol
allergic rhinitis: relation to sensitization, pollen sea- Ther 2008;21:433-41.
son and bronchial hyperresponsiveness. Eur Respir J 535. Prescott CAJ, Prescott KE. Peak nasal inspiratory flow
1999;13:301-6. measurement: an investigation in children. Int J Pedi-
522. Palm JP, Alving K, Lundberg JO. Characterization atr Otorhinolaryngol 1995;32:137-41.
of airway nitric oxide in allergic rhinitis: the effect 536. Schumacher MJ. Nasal congestion and airway obs-
of intranasal administration of L-NAME. Allergy truction: the validity of available objective and subjec-
2003;58:885-92. tive measures. Curr Allergy Asthma Rep 2002;2:245-
523. Maniscalco M, Sofia M, Carratù L, Higenbottam T. 51.
Effect of nitric oxide inhibition on nasal airway resis- 537. Mim M, Sussman G, Hebert J, Lumry W, Lutsky B,
tance after nasal allergen challenge in allergic rhini- Gates D. Desloratadine therapy for symptoms associ-
tis. Eur J Clin Invest 2001;31:462-6. ated with perennial allergic rhinitis. Ann Allergy Ast-
524. Wodehouse T, Kharitonov SA, Mackay IS, Barnes PJ, hma Immunol 2006;96:460-5.
Wilson R, Cole PJ. Nasal nitric oxide measurements 538. Can D, Tanac R, Demir E, Gulen F, Veral A. Is the usa-
for the screening of primary ciliary dyskinesia. Eur ge of intranasal glucocorticosteroids alone in allergic
Respir J 2003;21:43-7. rhinitis sufficient? Allergy Asthma Proc 2006;27:248-
525. Dötsch J, Demirakça S, Terbrack HG, Hüls G, Rasc- 53.
her W, Kühl PG. Airway nitric oxide in asthmatic 539. Wihl J, Malm L. Rhinomanometry and nasal peak
children and patients with cystic fibrosis. Eur Respir J expiratory and inspiratory flow rate. Ann Allergy
1996;9:2537-40. 1988;61:50-5.
526. Malinovschi A, Alving K, Kalm-Stephens P, Janson 540. Can D, Gülen F, Tanaç R, Demir E, Yenigün A. Ege
C, Nordvall L. Increased exhaled nitric oxide predicts bölgesi okul çocuklarının nazal inspiratuar tepe akım
new-onset rhinitis and persistent rhinitis in adoles- hızı değerleri. Asthma Allergy Immunol 2011;9:138-
cents without allergic symptoms. Clin Exp Allergy 43.
2012;42:433-40. 541. Priftis KN, Drigopoulos K, Sakalidou A, Triga M, Kallis
527. Wilson AM, Sims EJ, Orr LC, et al. Effects of topical V, Nicolaidou P. Subjective and objective nasal obs-
corticosteroid and combined mediator blockade on truction assessment in children with chronic rhinitis.
domiciliary and laboratory measurements of nasal Int J Pediatr Otorhinolaryngol 2006;70:501-5.
function in seasonal allergic rhinitis. Ann Allergy Ast- 542. Ciprandi G, Tosca MA, Marseglia GL, Klersy C. Re-
hma Immunol 2001;87:344-9. lationships between allergic inflammation and nasal
528. Ahlstrom-Emanuelsson C, Persson CG, Svensson C, airflow in children with seasonal allergic rhinitis. Ann
et al. Establishing a model of seasonal allergic rhi- Allergy Asthma Immunol 2005;94:258-61.
nitis and demonstrating dose-response to a topical 543. Bousquet PJ, Combescure C, Neukirch F, et al. Visual
glucocorticosteroid. Ann Allergy Asthma Immunol analog scales can assess the severity of rhinitis graded
2002;89:159-65.

134
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

according to ARIA guidelines. Allergy 2007;62:367- 560. Juniper EF, Rohrbaugh T, Meltzer EO. A questionnaire
72. to measure quality of life in adults with nocturnal
544. Hornblow AR, Kidson MA. The visual analog scale allergic rhinoconjunctivitis. J Allergy Clin Immunol
for anxiety: a validation study. Aust N Z J Psychiatry 2003;111:484-90.
1976;10:339-41. 561. Baiardini I, Pasquali M, Giardini A, et al. Rhinasthma:
545. EC. Measurement of pain. Lancet 1974;2:1127-31. a new specific QoL questionnaire for patients with
rhinitis and asthma. Allergy 2003;58:289-94.
546. Marseglia GL, Cirillo I, Klersy C, et al. Clinical assess-
ment of nasal decongestion test by VAS in adoles- 562. Mansfield LE, Diaz G, Posey CR, Flores-Neder J. Sleep
cents. Pediatr Allergy Immunol 2009;20:187-91. disordered breathing and daytime quality of life in
children with allergic rhinitis during treatment with
547. Bousquet PJ, Combescure C, Klossek JM, Dures JP,
intranasal budesonide. Ann Allergy Asthma Immunol
Bousquet J. Change in visual analog scale in a prag-
2004;92:240-4.
matic randomized cluster trial of allergic rhinitis. J
Allergy Clin Immunol 2009;123:1349-54. 563. Blaiss M, Reigel T, Philpot E. A study to determine the
impact of rhinitis on sufferers sleep and daily routine.
548. Leopold DA. The relationship between nasal anatomy
J Allergy Clin Immunol 2005;115(Suppl 2):S197.
and human olfaction. Laringoscope 1988;98:1232-
8. 564. Nathan RA. The burden of allergic rhinitis. Allergy
Asthma Proc 2007;28:3-9.
549. Hotchkiss WI. Influence of prednisone on nasal po-
liposis with anosmia. Ann Allergy Asthma Immunol 565. Meltzer EO. Quality of life in adults and child-
1956;24:278-83. ren with allergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol
2001;108(Suppl 1):S45-S53.
550. Cowart BJ, Flynn-Rodden K, McGeady SJ, Lowry LD.
Hyposmia in allergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol 566. Tanner LA, Reilly M, Meltzer EO, Bradford JE, Mason
1993;91:747-51. J. Effect of fexofenadine HCI on quality of life and
work, classroom, and daily activity impairment in
551. Apter AJ, Mott A, Frank M, Clive J. Allergic rhinitis
patients with seasonal allergic rhinitis. Am J Manag
and olfactory loss. Ann Allergy Asthma Immunol
Care 1999;5(Suppl 4):S235-S47.
1995;75:311-6.
567. Blaiss MS. Important aspects in management of al-
552. Simola M, Malmberg H. Sense of smell in allergic and
lergic rhinitis: compliance, cost, and quality of life.
nonallergic rhinitis. Allergy 1998;53:190-4.
Allergy Asthma Proc 2003;24:231-8.
553. Haro J, Benitez P, Alobid I, Gonzales JA, Pascual
568. Scadding GK, Richards DH, Price MJ. Patient and
B, Mullol J. Olfactory alterations in allergic rhini-
physician perspectives on the impact and manage-
tis to pollens and mites. Acta Otorinolaringol Esp
ment of perennial and seasonal allergic rhinitis. Clin
2008;59:47-51.
Otolaryngol Allied Sci 2000;25:551-7.
554. Passali GC, Ralli M, Gali J, Calo L, Paludetti G. How
569. Kay GG. The effects of antihistamines on cog-
relevant is the impairment of smell for the quality of
nition and performance. J Allergy Clin Immunol
life in allergic rhinitis? Curr Opin Allergy Clin Immu-
2000;105:622-7.
nol 2008;8:238-42.
570. Leynaert B, Neukirch C, Liard R, Bousquet J, Neukirch
555. Doty RL, Shaman P, Dann M. Development of the
F. Quality of life in allergic rhinitis and asthma. A po-
University of Pennsylvania Smell Identification Test:
pulation-based study of young adults. Am J Respir
a standadized microencapsulated test of olfaction.
Crit Care Med 2000;162:1391-6.
Physiol Behav 1984;32:489-502.
571. Kalpaklıoğlu AF, Baççıoğlu A. Evaluation of quality of
556. Cardesin A, Alobid I, Benitez P, et al. Barcelona Smell
life: impact of allergic rhinitis on asthma. J Investig
Test-24 (BAST-24): validation and smell characteris-
Allergol Clin Immunol 2008;18:168-73.
tics in the healthy Spanish population. Rhinology
2006;44:83-9. 572. Anz CB, Dykewicz MS. Rhinitis. In: Adelman DC, Ca-
sale TB, Corren J (eds). Manual of Allergy and Immu-
557. Dalton P, Mennella JA, Cowart BJ, Maute C, Pribitkin
nology. 5th ed. Philadelphia: Lippincott Williams and
EA, Reilly JS. Evaluating the prevalence of olfactory
Wilkins, 2012:67-80.
disfunction in a pediatric population. Ann N Y Acad
Sci 2009;1170:537-42. 573. ARIA in the pharmacy: management of allergic rhini-
tis symptoms in the pharmacy. Allergic rhinitis and its
558. Schoenwetter WF, Dupclay L Jr, Appajosyula S, Bot-
impact on asthma. Allergy 2004;59:373-87.
teman MF, Pashos CL. Economic impact and quality
of-life burden of allergic rhinitis. Curr Med Res Opin 574. Chen YC, Tsai CH, Lee YL. Early-life indoor environ-
2004;20:305-17. mental exposures increase the risk of childhood ast-
hma. Int J Hygiene Envir Health 2011;215:19-25.
559. Bousquet J, Neukirch F, Bousquet PJ, et al. Seve-
rity and impairment of allergic rhinitis in patients 575. Sheikh A, Hurwitz B, Nurmatov U, van Schayck CP.
consulting in primary care. J Allergy Clin Immunol House dust mite avoidance measures for peren-
2006;117:158-62. nial allergic rhinitis. Cochrane Database Syst Rev
2010:CD001563.

135
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

576. Nurmatov U, vanSchayck CP, Hurwitz B, Sheikh A. 590. Patel P, Philip G, Yang W, et al. Randomized, double-
House dust mite avoidance measures for perennial blind, placebo-controlled study of montelukast for
allergic rhinitis: an updated Cochrane systematic re- treating perennial allergic rhinitis. Ann Allergy Ast-
view. Allergy 2012;67:158-65. hma Immunol 2005;95:551-7.
577. Sheehan WJ, Rangsithienchhai PA, Wood RA, DonRi- 591. Philip G, William-Herman D, Patel P, et al. Efficacy
vard BA. Pest and allergen exposure and abatement of montelukast for treating perennial allergic rhinitis.
in iner city asthma: a work group report of the Ame- Allergy Asthma Proc 2007;28:296-304.
rican Academy of Allergy, Asthma & Immunology 592. Borderias L, Mincewicz G, Paggiaro PL, et al. Ast-
Indoor Allergy/Air Pollution Committee. J Allergy Clin hma control in patients with asthma and allergic
Immunol 2010;125:575-81. rhinitis receiving add-on montelukast therapy for
578. Gentile DA, Skoner DP. Allergic rhinitis: manage- 12 months: a retrospective observational study. Curr
ment. In: Leung DYM, Sampson HA, Geha R, Szefler Med Res Opin 2007;23:721-30.
SJ (eds). Pediatric Allergy, Principles and Practice. 2nd 593. Chen ST, Lu KH, Sun HL, Chang WT, Lue KH, Chou
ed. Edinburgh: Saunders, 2010. MC. Randomized placebo-controlled trial comparing
579. Rachelefsky GS. Pharmacologic management of al- montelukast and cetrizine for treating perennial al-
lergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol 1998;101:367- lergic rhinitis in children aged 2-6 yr. Pediatr Allergy
9. Immunol 2006;17:49-54.
580. Meltzer EO. The role of nasal corticosteroids in the 594. Ciebiada M, Górska-Ciebiada M, Dubuske LM,
treatment of rhinitis. Immunol Allergy Clin N Am Górski P. Montelukast with desloratadine or levoceti-
2011;31:545-60. rizine for the treatment of persistent allergic rhinitis.
581. Ratner PH, Wingertzahn MA, van Bavel JH, Hampel Ann Allergy Asthma Immunol 2006;97:664-71.
F, Darken PF, Shah T. Efficacy and safety of ciclesoni- 595. Adsule SM, Misra D. Long term treatment with mon-
de nasal spray for the treatment of seasonal allergic telukast and levocetirizine combination in persistent
rhinitis. J Allergy Clin Immunol 2006;118:1142-8. allergic rhinitis: review of recent evidence. J Indian
582. Berkowitz RB, Roberson S, Zora J, et al. Mometa- Med Assoc 2010;108:381-2.
sone furoate nasal spray is rapidly effective in the 596. Cingi C, Ozlugedik S. Effects of montelukast on qu-
treatment of seasonal allergic rhinitis in an outdoor ality of life in patients with persistent allergic rhinitis.
(park), acute exposure setting. Allergy Asthma Proc Otolaryngol Head Neck Surg 2010;142:654-8.
1999;20:167-72. 597. Ciebiada M, Górska-Ciebiada M, Barylski M, Kmiecik
583. Nathan RA, Yancey SW, Waitkus-Edwards K, et al. T, Górski P. Use of montelukast alone or in combina-
Fluticasone propionate nasal spray is superior to tion with desloratadine or levocetirizine in patients
montelukast for allergic rhinitis while neither affects with persistent allergic rhinitis. Am J Rhinol Allergy
overall asthma control. Chest 2005;128:1910-20. 2011;25:1-6.
584. Pullerits T, Praks L, Ristioja V, Lötvall J. Comparison of 598. Ciprandi G, Tosca MA, Milanese M, Schenone G,
a nasal glucocorticoid, antileukotriene, and a com- Rica V. Antihistamines added to an antileukotriene in
bination of antileukotriene and antihistamine in the treating seasonal allergic rhinitis: histamine and leu-
treatment of seasonal allergic rhinitis. J Allergy Clin kotriene antagonism. Eur Ann Allergy Clin Immunol
Immunol 2002;109:949-55. 2004;36:67-70.
585. Ratner PH, Hampel F, Van Bavel J, et al. Combination 599. Cingi C, Gunhan K, Gage-White L, Unlu H. Efficacy
therapy with azelastine hydrochloride nasal spray in of leukotriene antagonists as concomitant therapy in
the treatment of patients with seasonal allergic rhini- allergic rhinitis. Laryngoscope 2010;120:1718-23.
tis. Ann Allergy Asthma Immunol 2008;100:74-81. 600. Di Lorenzo G, Pacor ML, Pellitteri ME, et al. Rando-
586. Skoner DP, Rachelefsky GS, Meltzer EO, et al. Detec- mized placebo-controlled trial comparing fluticasone
tion of growth suppression in children during treat- aqueous nasal spray in mono-therapy, fluticasone
ment with intranasal beclomethasone dipropionate. plus cetirizine, fluticasone plus montelukast and ce-
Pediatrics 2000;105:E23. tirizine plus montelukast for seosonal allergic rhinitis.
587. Scadding GK, Durham SR, Mirakian R, et al. BSACI Clin Exp Allergy 2004;34:259-67.
guidelines for the management of allergic and non- 601. Saengpanish S, de Tineo M, Naclerio RM, Baroody
allergic rhinitis. BSACI guidelines for the manage- FM. Fluticasone nasal spray and the combination of
ment of allergic and non-allergic rhinitis. Clin Exp loratadine and montelukast in seasonal allergic rhini-
Allergy 2008;38:19-42. tis. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 2003;129:557-
588. Rodrigo GJ, Yanez A. The role of antileukotriene the- 62.
rapy in seosonal allergic rhinitis: a systematic review 602. Wilson AM, Orr LC, Sims EJ, Lipworth BJ. Effects of
of randomized trials. Ann Allergy Asthma Immunol monotherapy with intranasal corticosteroid or com-
2006;96:779-86. bined oral antihistamine and leukotrienen receptor
589. Grainger J, Drake-Lee A. Montelukast in allergic antagonists in seasonal allergic rhinitis. Clin Exp Al-
rhinitis: a systematic review and meta-analysis. Clin lergy 2001;31:61-8.
Otolaryngol 2006;31:360-7.

136
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

603. Pınar E, Eryigit O, Oncel S, Cali C, Yılmaz O, Yuksel H. 619. Chauhan AJ, Witjers NJ, Krishna MT, Holgate ST. Cro-
Efficacy of nasal corticosteroids alone or combined mones. In: Barnes P (ed). Asthma: Basic Mechanism
with antihistamines or montelukast in treatment of and Clinical Management 3rd ed. Academic Pres,
allergic rhinitis. Auris Nasus Larynx 2008;35:61-6. 1998:708-22.
604. Topuz B, Ogmen GG. Montelukast as an adjuvant to 620. Bulut I. Mast hücre stabilizatörleri. Turkiye Klinikleri J
mainstay therapies in patients with seasonal allergic Allergy-Special Topics 2012;5:40-4.
rhinitis. Clin Exp Allergy 2003;33:823-6. 621. Ratner PH, Ehrlich PM, Fineman SM, et al. Use of int-
605. Rosenwasser L. New insights into the pathoph- ranasal cromolyn sodium for allergic rhinitis. Mayo
ysiology of allergic rhinitis. Allergy Asthma Proc Clin Proc 2002;77:350-4.
2007;28:10-5.
622. Holgate ST. Reflections on the mechanism(s) of ac-
606. Johnson DA, Hricik JG. The pharmacology of alp- tion of sodium cromoglycate (Intal) and the role of
ha-adrenergic decongestants. Pharmacotherapy mast cells in asthma. Respir Med 1989;83:25-31.
1993;13:110.
623. Stenton GR, Chow SM, Lau HY. Inhibition of rat
607. Marinetti L, Lehman L, Casto B, et al. Over-thecoun- peritoneal mast cell exocytosis by frusemide: a
ter cold medications-postmortem findings in infants comparison with disodium cromoglycate. Life Sci
and the relationship to cause of death. J Anal Toxicol 1998;62:49-54.
2005;29:738-43.
624. Alton EW, Norris AA. Chloride transport and the ac-
608. Barnes ML, Biallosterski BT, Gray RD, et al. Decon- tions of nedocromil sodium and cromolyn sodium in
gestant effects of nasal xylometazoline and mometa- asthma. J Allergy Clin Immunol 1996;98:102-5.
sone furoate in persistent allergic rhinitis. Rhinology
2005;43:291-5. 625. Altounyan RE. Review of clinical activity and mode
of action of sodium cromoglycate. Clin Allergy
609. Morris S, Eccles R, Martez SJ, et al. An evaluation of 1980;10(Suppl):481-9.
nasal response following different treatment regimes
of oxymetazoline with reference to rebound conges- 626. Kay AB, Walsh GM, Moqbel R, et al. Disodium cro-
tion. Am J Rhinol 1997;11:109-15. moglycate inhibits activation of human inflammatory
cells in vitro. J Allergy Clin Immunol 1987;80:1-8.
610. Hatton RC, Winterstein AG, McKelvey RP, et al. Ef-
ficacy and safety of oral phenylephrine: systema- 627. Handelman NI, Friday GA, Schwartz HJ, et al. Cro-
tic review and meta-analysis. Ann Pharmacother molyn sodium nasal solution in the prophylactic tre-
2007;41:381-90. atment of pollen-induced seasonal allergic rhinitis. J
Allergy Clin Immunol 1977;59:237-42.
611. Falliers CJ, Redding MA. Controlled comparison of a
new antihistamine-decongestant combination to its 628. Cohan RH, Bloom FL, Rhoades RB, et al. Treatment
individual components. Ann Allergy 1980;45:75-80. of perennial allergic rhinitis with cromolyn sodium.
Double-blind study on 34 adult patients. J Allergy
612. Georgitis JW. Nasal atropine sulfate efficacy and
Clin Immunol 1976;58:121-8.
safety of 0.050% and 0.075% solutions for seve-
re rhinorrhea. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 629. Meltzer EO; NasalCrom Study Group. Efficacy and
1998;124:916-20. patient satisfaction with cromolyn sodium nasal so-
613. Rodriguez JL. Anticholinergic Agents in Respiratory lution in the treatment of seasonal allergic rhinitis: a
Diseases Current Clinical Practise: Allergic Diseases: placebo-controlled study. Clin Ther 2002;24:942-52.
Dagnosis and Treatment. 3rd ed. Totawa, NJ: Huma- 630. Vermeulen J, Mercer M. Comparison of the efficacy
na Press, 2007. and tolerability of topical levocabastine and sodium
614. Fryer AD, Jacoby DB. Cholinergic mechanisms and cromoglycate in the treatment of seasonal allergic
anticholinergic therapy in respiratory diseases. rhinoconjunctivitis in children. Pediatr Allergy Immu-
Middleton’s Allergy: Principles and Practice. 7th ed. nol 1994;5:209-13.
Mosby, An Imprint of Elsevier, 2008. 631. Sensi LG, Seri A, Siracusa A, et al. Allergic rhinitis
615. Reid JK, Davis BE, Cockcroft DW. The effect of iprat- in children: effects of flunisolide and disodium cro-
ropium nasal spray on bronchial methacholine chal- moglycate on nasal eosinophil cationic protein. Clin
lenge. Chest 2005;128:1245-7. Exp Allergy 1997;27:270-6.
616. Cos JS. Disodium cromoglcate (FPL 670 ”Intal”): a 632. Bender B, Milgrom H. Neuropsychiatric effects of
specific inhibitor of reaginic antigen-antibody mec- medications for allergic diseases. J Allergy Clin Im-
hanisms. Nature 1967;216:1328-9. munol 1995;95:523-8.
617. Edward AM, Holgate ST. The cromones: cromolyn 633. Hoyte FCL, Katial RK. Antihistamine therapy in
sodium and nedocromil sodium. Allergy: Principles allergic rhinitis. Immunol Allergy Clin North Am
and Practise. Middletons Allergy. 7th ed. USA: Mosby, 2011;31:509-43.
2008:1591-9. 634. Keles N. Treatment of allergic rhinitis during preg-
618. Paşaoğlu G, Bavbek S. Kromonlar. Gemicioğlu B nancy. Am J Rhinol 2004;18:23-8.
(editör). Tanımdan Tedaviye Astım. 1. Baskı. İstanbul: 635. Mullol J, Obando A, Puyols L, Alobid I. Corticostero-
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs id treatment in chronic rhinosinusitis: the possibili-
Hastalıkları Kitap Dizisi-3, 2004:372-8.

137
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

ties and the limits. Immunol Allergy Clin North Am serum-IgE-facilitated allergen presentation. J Immu-
2009;29:657-68. nol 1999;163:2944-52.
636. Gilbert C, Mazzotta P, Loebstein R, Koren G. Fetal sa- 651. Durham SR, Yang WH, Pederson MR, Johansen N,
fety of drugs used in the treatment of allergic rhinitis: Rak S. Sublingual immunotherapy with once-daily
a critical review. Drug Saf 2005;28:707-19. grass allergen tablets: a randomized controlled trial
637. Slavin RG. Treating rhinitis in the older population: in seasonal allergic rhinoconjunctivitis. J Allergy Clin
special considerations. Allergy Asthma Clin Immunol Immunol 2006;117:802-9.
2009;5:9. 652. Didier A, Malling HJ, Worm M, et al. Optimal dose, ef-
638. Slavin RG. Special considerations in treatment of al- ficacy, and safety of once-daily sublinguaal immunot-
lergic rhinitis in the elderly: role of intranasal corti- herapy with a 5-grass pollen tablet for seasonal allergic
costeroids. Allergy Asthma Proc 2010;31:179-84. rhinitis. Allergy Clin Immunol 2007;120:1338-45.

639. Brochier S, Alexopoulou O, Maiter D, Buysscha- 653. Francis JN, Till SJ, Durham SR. Induction of IL-
ert M. An unusual case of secondary diabetes due 10+CD4+CD25+ T cells by grass pollen immunothe-
to surreptitious nasal steroid use. Diabetes Care rapy. J Allergy Clin Immunol 2003;111:1255-61.
2005;28:1535-6. 654. O’Hehir RE, Gardner LM, de Leon MP, et al. Hou-
640. Bui CM, Chen H, Joos KM. Discontinuing nasal ste- se dust mite sublingual immunotherapy: the role
roids might lower intraocular pressure in glaucoma. J for transforming growth factor-beta and functi-
Allergy Clin Immunol 2005;116:1042-7. onal regulatory T cells. Am J Respir Crit Care Med
2009;180:936-47.
641. Razeghinejad MR, Myers JS, Katz LJ. Iatrogenic
glaucoma secondary to medications. Am J Med 655. Keles S, Karakoc-Aydiner E, Ozen A, et al. A novel
2011;124:20-5. approach in allergen-specific immunotherapy: com-
bination of sublingual and subcutaneous routes. J
642. Miyata I, Saegusa H, Sakurai M. Seizure-modifying
Allergy Clin Immunol 2011;128:808-15.
potential of histamine H1 antagonists: a clinical ob-
servation. Pediatr Int 2011;53:706-8. 656. Allam JP, Stojanovski G, Friedrichs N, et al. Distri-
bution of Langerhans cells and mast cells within
643. Jutel M, Akdis M, Budak F, et al. IL-10 and TGF-β co-
the human oral mucosa: new application sites of
operate in the regulatory T cell response to mucosal
allergens on sublingual immunotherapy? Allergy
allergens in normal immunity and specific immunot-
2008;63:720-7.
herapy. Eur J Immunol 2003;33:1205-14.
657. Allam JP, Novak N, Fuchs C, et al. Characterization of
644. Nouri-Aria KT, Wachholz PA, Francis JN, et al. Grass
dendritic cells from human oral mucosa: a new Lan-
pollen immunotherapy induces mucosal and perip-
gerhans’ cell type with high constitutive FcepsilonRI
heral IL-10 responses and blocking IgG activity. J Im-
expression. J Allergy Clin Immunol 2003;112:141-8.
munol 2004;172:3252-9.
658. Allam JP, Klein E, Bieber T, Novak N. Transforming
645. Mothes N, Heinzkill M, Drachenberg KJ, et al. Al-
growth factor-beta 1 regulates the expression of
lergen-specific immunotherapy with a monophosp-
the high-affinity receptor for IgE on CD34 stem cell-
horyl lipid A-adjuvanted vaccine: reduced seasonally
derived CD1 a dendritic cells in vitro. J Invest Derma-
boosted immunoglobulin E production and inhibiti-
tol 2004;123:676-82.
on of basophil histamine release by therapy-induced
blocking antibodies. Clin Exp Allergy 2003;33:1198- 659. Passalacqua G, Bagnasco M, Mariani G, Falagiani P,
208. Canonica GW. Local immunotherapy: pharmacokine-
tics and efficacy. Allergy 1998;53:477-84.
646. Pilette C, Nouri-Aria KT, Jacobson MR, et al. Grass
pollen immunotherapy induces an allergen-specific 660. Allam JP, Peng WM, Appel T, et al. Toll-like recep-
IgA2 antibody response associated with mucosal tor 4 ligation enforces tolerogenic properties of oral
TGF-β expression. J Immunol 2007;178:4658-66. mucosal Langerhans cells. J Allergy Clin Immunol
2008;121:368-74.
647. Walker SM, Varney WA, Gaga M, Jacobson MR,
Durham SR. Grass pollen immunotherapy: efficacy 661. Keskin O, Tuncer A, Adalioglu G, Sekerel BE, Sacke-
and safety during a 4-year follow-up study. Allergy sen C, Kalayci O. The effects of grass pollen aller-
1995;50:405-13. goid immunotherapy on clinical and immunological
parameters in children with allergic rhinitis. Pediatr
648. Strobel S, Mowat AM. Immune responses to di-
Allergy Immunol 2006;17:396-407.
etary antigens: oral tolerance. Immunol Today
1998;19:173-81. 662. Sahin E, Taş E, Dagtekin Ergur EN, Cuhali BD, Gürsel
AO. The results of specific immunotherapy for house
649. Flicker S, Steinberg P, Norderhaug L, et al. Conver-
dust mites in patients with allergic rhinitis. Kulak Bu-
sion of grass pollen allergen-specific human IgE
run Bogaz Ihtis Derg 2008;18:79-84.
into a protective IgG(1) antibody. Eur J Immunol
2002;32:2156-62. 663. Calderon MA, Alves B, Jacobson M, Hurwitz B, She-
ikh A, Durham S. Allergen injection immunotherapy
650. Van Neerven RJ, Wikborg T, Lund G, et al. Blocking
for seasonal allergic rhinitis. Cochrane Database Syst
antibodies induced by specific allergy vaccination
Rev 2007;CD001936.
prevent the activation of CD4+ T cells by inhibiting

138
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

664. Passalacqua G, Durham SR. Allergic rhinitis and its 678. Bufe A, Eberle P, Franke-Beckmann E, et al. Safety
impact on asthma update: allergen immunotherapy. and efficacy in children of an SQ-standardized grass
J Allergy Clin Immunol 2007;119:881-91. allergen tablet for sublingual immunotherapy. J Al-
665. Varney VA, Tabbah K, Mavroleon G, Frew AJ. Useful- lergy Clin Immunol 2009;123:167-73.
ness of specific immunotherapy in patients with se- 679. Windom HH, Lockey RF. An update on the safety of
vere perennial allergic rhinitis induced by house dust specific immunotherapy. Curr Opin Allergy Clin Im-
mite: a double-blind, randomized, placebo-control- munol 2008;8:571-6.
led trial. Clin Exp Allergy 2003;33:1076-82. 680. Dursun AB, Sin BA, Oner F, Misirligil Z. The safety of
666. Ewan PW, Alexander MM, Snape C, Ind PW, Agrell B, allergen immunotherapy (IT) in Turkey. J Invest Aller-
Dreborg S. Effective hyposensitization in allergic rhi- gol Clin Immunol 2006;16:123-8.
nitis using a potent partially purified extract of house 681. Akçakaya N, Hassanzadeh A, Camcioğlu Y, Cokuğraş
dust mite. Clin Allergy 1988;18:501-8. H. Local and systemic reactions during immunothe-
667. Inal A, Altintas DU, Yilmaz M, et al. Prevention of rapy with adsorbed extracts of house dust mite in
new sensitizations by specific immunotherapy in children. Ann Allergy Asthma Immunol 2000;85:317-
children with rhinitis and/or asthma monosensitized 21.
to house dust mite. J Invest Allergol Clin Immunol 682. Stewart GE, Lockey RF. Systemic reactions from
2007;17:85-91. allergen immunotherapy. J Allergy Clin Immunol
668. Bahceciler NN, Işik U, Barlan IB, Başaran MM. Effi- 1992;90:567-78.
cacy of sublingual immunotherapy in children with 683. Tabar AI, Garcia BE, Rodriguez A, et al. A prospective
asthma and rhinitis: a double-blind, plasebo control- safety-monitoring study of immunotherapy with bio-
led study. Pediatr Pulmonol 2001;32:49-55. logical standardized extracts. Allergy 1993;48:450-3.
669. Cingi C, Aynaci S, Cakli H, et al. Efficacy of long-term 684. Ragusa VF, Massolo A. Nonfatal systemic reactions to
sublingual-oral immunotherapy in allergic rhinitis. subcutaneous immunotherapy: a 20-year experience
Acta Otorhinolaryngol Ital 2005;25:214-9. comparison of two 10-year periods. Eur Ann Allergy
670. Bufe A, Eberle P, Franke-Beckmann E, et al. Phase Clin Immunol 2004;36:52-5.
III trial with grass allergen tablet for sublingual im- 685. Lockey RF, Benedict LM, Turkeltaub PC, Bukantz SC.
munotherapy in children. J Allergy Clin Immunol Fatalities from immunotherapy (IT) ans skin testing
2008;121:127. (ST). J Allergy Clin Immunol 1987;79:660-77.
671. Radulovic S, Calderon MA, Wilson D, Durham S. Sub- 686. Torres Lima M, Wilson D, Pitkin L, et al. Grass pollen
lingual immunotherapy for allergic rhinitis. Cochrane sublingual immunotherapy for seasonal rhinocon-
Database Syst Rev 2010;CD002893. junctivitis: a randomized controlled trial. Clin Exp
672. Penagos M, Compalati E, Tarantini F, et al. Efficacy of Allergy 2002;32:507-14.
sublingual immunotherapy in the treatment of aller- 687. Alvarez-Cuesta E, Berges-Gimeno P, Mancebo EG, et
gic rhinitis in pediatric patients 3 to 18 years of age: al. Sublingual immunotherapy with a standardized
a meta-analysis of randomized, placebo-controlled, cat dander extract: evaluation of efficacy in a double
double-blind trials. Ann Allergy Asthma Immunol blind placebo controlled study. Allergy 2007;62:810-
2006;97:141-8. 7.
673. Calderon MA, Birk AO, Andersen JS, Durham SR. 688. Bousquet PJ, Cox LS, Durham SR, et al. Sub-lingual
Prolonged preseasonal treatment phase with Grazax immunotherapy: World Allergy Organization positi-
sublingual immunotherapy increases clinical efficacy. on paper 2009. Allergy 2009;64(Suppl 91):S1-S59.
Allergy 2007;62:958-61.
689. Cox LS, Linnemann DL, Nolte H, et al. Sublingual im-
674. Dahl R, Kapp A, Colombo G, et al. Efficacy and sa- munotherapy: a comprehensive review. J Allergy Clin
fety of sublingual immunotherapy with grass aller- Immunol 2006;117:1021-35.
gen tablets for seasonal allergic rhinoconjunctivitis. J
690. Dunsky EH, Goldstein MF, Dvorin DJ, Belecanech GA.
Allergy Clin Immunol 2006;118:434-40.
Anaphylaxis to sublingual immunotherapy. Allergy
675. Ott H, Sieber J, Brehler R, et al. Efficacy of grass pol- 2006;61:1235.
len sublingual immunotherapy for three consecutive
691. Eifan AO, Keles S, Bahceciler NN, Barlan IB. Anaph-
seasons and after cessation of treatment: the ECRIT
ylaxis to multiple pollen allergen sublingual immu-
study. Allergy 2009;64:1394-401.
notherapy. Allergy 2007;62:567-8.
676. Dahl R, Stender A, Rak S. Specific immunothe-
692. Blazowski L. Anaphylactic shock because of sublin-
rapy with SQ standardized grass allergen tab-
gual immunotherapy over-dose during third year of
lets in asthmatics with rhinoconjunctivitis. Allergy
maintenance dose. Allergy 2008;63:374.
2006;61:185-90.
693. Kinchi MS, Poulsen LK, Carat F, Andre C, Hansen AB,
677. Wahn U, Tabar A, Kuna P, Halken S, Montagut
Malling HJ. Clinical efficacy of sublingual and sub-
A, De Beaumont O. Efficacy and safety of 5 grass
cutaneous birch pollen allergen-specific immunot-
pollen sublingual immunotherapy in pediatric al-
herapy: a randomized placebo-controlled, double
lergic rhinoconjunctivitis. J Allergy Clin Immunol
blind, double dummy study. Allergy 2004;59:45-53.
2009;123:160-6.

139
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

694. Bernardis P, Agnoletto M, Pucinelli P, et al. Injective 708. Corrigan CJ, Kettner J, Doemer C, Cromwell O, Nar-
versus sublingual immunotherapy in Alternaria te- kus A. Efficacy and safety of preseasonal-specific im-
nius allergic patients. J Invest Allergol Clin Immunol munotherapy with an aluminium-adsorbed six-grass
1996;6:55-62. pollen allergoid. Allergy 2005;60:801-7.
695. Mungan D, Misirligil Z, Gurbuz L. Comparison of the 709. Drachenberg KJ, Wheeler AW, Stuebner P, Horak F.
efficacy subcutaneous and sublingual immunothe- A well-tolerated grass pollen-specific allergy vaccine
rapy in mite-sensitive patients with rhinitis and ast- containing a novel adjuvant, monophosphoryl lipid
hma- a placebo controlled study. Ann Allergy Ast- A, reduces allergic symptoms after only four presea-
hma Immunol 1999;82:485-90. sonal injections. Allergy 2001;56:498-505.
696. Quirino T, Iemoli E, Sicilani E, et al. Sublingual versus 710. Durham SR. Sublingual immunotherapy: what have
injective immunotherapy in grass pollen allergic pati- we learnt from the ‘big trials’? Curr Opin Allergy Clin
ents: a double blind (double dummy) study. Clin Exp Immunol 2008;8:577-84.
Allergy 1996;26:1253-61. 711. TePas EC, Hoyte EG, McIntire JJ, et al. Clinical efficacy
697. Eifan AO, Akkoc T, Yıldız A, et al. Clinical efficacy and of microencapsulated timothy grass pollen extract in
immunological mechanisms of sublingual and subcu- grass-allergic individuals. Ann Allergy Asthma Immu-
taneous immunotherapy in asthmatic/rhinitis children nol 2004;92:25-31.
sensitized to house dust mite: an open randomized 712. Nelson HS. Immunotherapy for inhalant allergens.
controlled trial. Clin Exp Allergy 2010;40:922-32. In: Adkinson NF, Yunginger JW, Busse WW, Bochner
698. Eifan AO, Shamji MH, Durham SR. Long-term clinical BS, Holgate ST, Simons FER (eds). Middleton’s Allergy
and immunological effects of allergen immunothe- Principles and Practice. 6th ed. Philadelphia: Mosby,
rapy. Curr Opin Allergy Clin Immunol 2011;11:586- 2003:1455-73.
93. 713. Norman PS, Lichtenstein LM. The clinical and immu-
699. Durham SR, Walker SM, Varga EM, et al. Long-term nologic specifity of immunotherapy. J Allergy Clin
clinical efficacy of grass-pollen immunotherapy. N Immunol 1978;61:370-7.
Engl J Med 1999;341:468-75. 714. Frew AJ, Powell RJ, Corrigan CJ, Durham SR. Ef-
700. Des Roches A, Paradis L, Knani J, et al. Immunot- ficacy and safety of specific immunotherapy with
herapy with a standardized Dermatophagoides SQ allergen extract in treatment-resistant seasonal
pteronyssinus extract. V. duration of the efficacy allergic rhinoconjunctivitis. J Allergy Clin Immunol
of immunotherapy after its cessation. Allergy 2006;117:319-25.
1996;51:430-3. 715. Lowell FC, Franklin W. A double-blind study of the
701. Jacobsen L, Niggemann B, Dreborg S, et al. Specific effectiveness and specificity of injection therapy in
immunotherapy has long-term preventive effect of ragweed hay fever. N Engl J Med 1965;273:675-9.
seasonal and perennial asthma: 10-year follow-up 716. Adkinson NF Jr, Eggleston PA, Eney D, et al. A cont-
on the PAT study. Allergy 2007;62:943-8. rolled trial of immunotherapy for asthma in allergic
702. Tabar AI, Arroabarren E, Echechipia S, et al. Three children. N Engl J Med 1997;336:324-31.
years of specific immunotherapy may be sufficient 717. Alvarez-Cuesta E, Aragoneses-Gilsanz E, Martin-Gar-
in house dust mite respiratory allergy. J Allergy Clin cia C, Berges-Gimeno P, Gonzales-Mancebo E, Cues-
Immunol 2011;127:57-63. ta-Herranz J. Immunotherapy with depigmented glu-
703. Di Rienzo V, Marcucci F, Puccinelli P, et al. Long- taraldehyde-polymerized extracts: changes in quality
lasting effect of sublingual immunotherapy in child- of life. Clin Exp Allergy 2005;35:752-8.
ren with asthma due to house dust mite: a 10-year 718. Marogna M, Spadolini I, Massolo A, et al. Effects
prospective study. Clin Exp Allergy 2003;33:206-10. of sublingual immunotherapy for multiple or single
704. Ozdemir C, Yazi D, Gocmen I, et al. Efficacy of long- allergens in polysensitized patients. Ann Allergy Ast-
term sublingual immunotherapy as an adjunct to hma Immunol 2007;98:274-80.
pharmacotherapy in house dust mite-allergic children 719. Amar SM, Harbeck RJ, Sills M, Silveria LJ, O’Brien H,
with asthma. Pediatr Allergy Immunol 2007;18:508- Nelson HS. Response to sublingual immunotherapy
15. with grass pollen extract: monotherapy versus com-
705. Tahamiler R, Saritzali G, Canakcioglu S. Long-term ef- bination in a multiallergen extract. J Allergy Clin Im-
ficacy of sublingual immunotherapy in patients with munol 2009;124:150-6.
perennial rhinitis. Laryngoscope 2007;117:965-9. 720. Valenta R, Kraft D. From allergen structure to new
706. Durham SR, Emminger W, Kapp A, et al. Long-term forms of allergen-specific immunotherapy. Curr Opin
clinical efficacy in grass pollen-induced rhinoconjunc- Immunol 2002;14:718-27.
tivitis after treatment with SQ-standardized grass al- 721. Grier TJ, LeFevre DM, Duncan EA, Esch RE. Stability
lergy immunotherapy tablet. J Allergy Clin Immunol of standardized grass, dust mite, cat, and short rag-
2010;125:131-8. weed allergens after mixing with mold or cockroach
707. Durham SR. GT-08 investigators. Sustained effects of extracts. Ann Allergy Asthma Immunol 2007;99:151-
grass pollen AIT. Allergy 2011;66(Suppl 95):S50-S2. 60.

140
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

722. Bacharier LB, Boner A, Carlsen KH, et al. Diagnosis 738. Senti G, Prinz Vavricka BM, Erdmann I, et al. Int-
and treatment of asthma in childhood: a PRACTALL ralymphatic allergen administration renders specific
consensus report. Allergy 2008;63:5-34. immunotherapy faster and safer: a randomized cont-
723. Ibanez MD, Kaiser F, Knecht R, et al. Safety of speci- rolled trial. Proc Natl Acad Sci 2008;105:17908-12.
fic sublingual immunotherapy with SQ standardized 739. Senti G, Crameri R, Kuster D, et al. Intralymphatic
grass allergen tablets in children. Pediatr Allergy Im- immunotherapy for cat allergy induces toleran-
munol 2007;18:516-22. ce after only 3 injections. J Allergy Clin Immunol
724. Finegold I. Immunotherapy: when to initiate treat- 2012;129:1290-6.
ment in children. Allergy Asthma Proc 2007;28:698- 740. Senti G, Graf N, Haug S, et al. Epicutaneous aller-
705. gen administration as a novel method of allergen-
725. Rienzo VD, Minelli M, Musarra A, et al. Post- specific immunotherapy. J Allergy Clin Immunol
marketing survey on the safety of sublingual immu- 2009;124:997-1002.
notherapy in children below the age of 5 years. Clin 741. Valenta R, Ferreira F, Focke-Tejkl M, et al. From al-
Exp Allergy 2005;35:560-4. lergen genes to allergy vaccines. Annu Rev Immunol
726. Bousquet J, Lockey R, Malling HJ. Allergen immu- 2010;28:211-41.
notherapy: therapeutic vaccines for allergic disea- 742. Focke M, Marth K, Flicker S, Valenta R. Heterogene-
ses. A WHO position paper. L Allergy Clin Immunol ity of commercial timothy grass pollen extracts. Clin
1998;102:558-62. Exp Allergy 2008; 38:1400-8.
727. Hedlin G, Heilborn H, Lilja G, et al. Long-term follow- 743. Linhart B, Mothes-Luksch N, Vrtala S, Kneidinger M,
up of patients treated with a three-year course of Valent P, Valenta RA. Hypoallergenic hybrid molecule
cat or dog immunotherapy. J Allergy Clin Immunol with increased immunogenicity consisting of deriva-
1995;96:879-85. tives of the major grass pollen allergens, Phl p 2 and
728. Nanda A, O’Connor M, Anand M, et al. Dose de- Phl p 6. Biol Chem 2008;389:925-33.
pendence and time course of the immunologic res- 744. Pauli G, Larsen TH, Rak S, et al. Efficacy of recombi-
ponse to administration of standardized cat allergen nant birch pollen vaccine for the treatment of birch-
extract. J Allergy Clin Immunol 2004;114:1339-44. allergic rhinoconjunctivitis. J Allergy Clin Immunol
729. Walker SM, Durham SR, Till SJ, et al. Immunotherapy 2008;122:951-60.
for allergic rhinitis. Clin Exp Allergy 2011;41:1177- 745. Patel P, Salapatek A. Pollinex Quattro: a novel and
200. well-tolerated, ultra short-course allergy vaccine. Ex-
730. Javeed N, Javeed H, Javeed S, Moussa G, Wong P, pert Rev Vaccines 2006;5:617-29.
Rezai F. Refractory anaphylactoid shock potenti- 746. Cox L, Nelson H, Lockey R, et al. Allergen immunot-
ated by beta-blockers. Cathet Cardiovasc Diagn herapy: a practice parameter third update. J Allergy
1996;39:383-3. Clin Immunol 2011;127(Suppl 1):S1-S55.
731. Kivity S, Yarchovsky J. Relapsing anaphylaxis to bee 747. Ring J, Gutermuth J. 100 years of hyposensitization:
sting in a patient treated with beta-blocker and Ca history of allergen-specific immunotherapy (ASIT).
blocker. J Allergy Clin Immunol 1990;85:669-70. Allergy 2011;66:713-24.
732. Blaiss MS. Management of rhinitis and asthma 748. Bauer R, Scheiblhofer S, Kern K, et al. Generation
in pregnancy. Ann Allergy Asthma Immunol of hypoallergenic DNA vaccines by forced ubiqu-
2003;90:16-22. itination: preventive and therapeutic effects in a
733. Welsh PW, Zimmermann EM, Yunginger JW, Kern mouse model of allergy. J Allergy Clin Immunol
EB, Gleich GJ. Preseasonal intranasal immunotherapy 2006;118:269-76.
with nebulized short ragweed extract. L Allergy Clin 749. Baranyi U, Linhart B, Pilat N, et al. Tolerization of a
Immunol 1981;67:237-42. type I allergic immune response through transplan-
734. D’Amato G, Lobelafo G, Liccardi G, Cazzola M. A tation of genetically modified hematopoietic stem
double blind placebo controlled trial of local nasal cells. J Immunol 2008;180:8168-75.
immunotherapy in allergic rhinitis to paritaria pollen. 750. McLennan AH, Wilson DH, Taylor AW. Prevalence
Clin Exp Allergy 1995;25:141-8. and cost of alternative medicine in Australia. Lancet
735. Marcucci F, Sensi LG, Caffarelli C, et al. Low-dose lo- 1996;347:569-73.
cal nasal immunotherapy in children with perennial 751. Blanc PD, Trupin L, Earnest G, Katz PP, Yelin EH, Eisner
allergic rhinitis due to dermatophagoides. Allergy MD. Alternative therapies among adults with a repor-
2002;57:23-8. ted diagnosis of asthma or rhinosinusitis: data from a
736. Bahceciler NN, Cobanoglu N. Subcutaneous versus population-based survey. Chest 2001;120:1461-7.
sublingual immunotherapy for allergic rhinitis and/or 752. Kessler RC, Davis RB, Foster DF, et al. Long term
asthma. Immunotherapy 2011;3:747-56. trends in the use of complementary and alternati-
737. Shekelle PG, Woolf SH, Eccles M, Grimshaw J. ve medical therapies in the USA. Ann Intern Med
Clinical guidelines: developing guidelines. BMJ 2001;135:262-8.
1999;318:593-6. 753. Fisher P, Ward A. Complementary medicine in Euro-
pe. BMJ 1994;309:107-11.

141
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

754. Eisenberg DM, Kessler RC, Foster C, Norlock FE, Cal- 770. WHO Expert committee on specifications for phar-
kins DR, Delbanco TL. Unconventional medicine in maceutical preparations. Thirty-fourth report. Ge-
the United States. Prevalence, costs, and patterns of neva: WHO, 1996:178-84 (WHO Technical Report
use. N Engl J Med 1993;328:246-52. series no. 863).
755. Barnes PM, Powell-Griner E, McFann K, Nahin RL. 771. Research guidelines for evaluation of the safety and
Complementary and alternative medicine use among efficacy of herbal medicines. Manila: World Health
adults: United States, 2002. Adv Data 2004;343:1- Organization Regional Office for the Western Pacific
19. 1993:35-40.
756. Shenfield G, Lim E, Hansel H. Survey of the use of 772. Koreck AI, Csoma Z, Bodai L, et al. Rhinophotot-
complementary medicines and therapies in children herapy: a new therapeutic tool for the manage-
with asthma. J Paediatr Child Health 2002;38:252-7. ment of allergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol
757. Passalacqua G, Bousquet PJ, Carlsen KH, et al. ARIA 2005;115:541-7.
update: I. Systematic review of complementary and 773. Giovannini M, Agostoni C, Riva E, et al. A randomi-
alternative medicine for rhinitis and asthma. J Allergy zed prospective double blind controlled trial on ef-
Clin Immunol 2006;117:1054-62. fects of long-term consumption of fermented milk
758. Bielory L. Complementary and alternative interventi- containing Lactobacillus casei in pre-school child-
ons in asthma, allergy, and immunology. Ann Allergy ren with allergic asthma and/or rhinitis. Pediatr Res
Asthma Immunol 2004;93 (2 Suppl 1):S45-S54. 2007;62:215-20.

759. Saper RB, Kales SN, Paquin J, et al. Heavy metal con- 774. Tamura M, Shikina T, Morihana T, et al. Effects of pro-
tent of ayurvedic herbal medicine products. JAMA biotics on allergic rhinitis induced by Japanese cedar
2004;292:2868-73. pollen: randomized doubleblind, placebo-controlled
clinical trial. Int Arch Allergy Immunol 2007;143:75-
760. Niggemann B, Gruber C. Side-effects of complemen-
82.
tary and alternative medicine. Allergy 2003;58:707-
16. 775. Spector SL, Toshener D, Gay I, Rosenman E. Benefi-
cial effects of propylene and polyethylene glycol and
761. World Health Organization. Acupuncture: review
saline in the treatment of perennial rhinitis. Clin Al-
and analysis of reports on controlled clinical trials.
lergy 1982;12:187-96.
Geneva: World Health Organization, 2002.
776. Taccariello M, Parikh A, Darby Y, Scadding G. Nasal
762. Linde K, Vickers A, Hondras M, et al. Systematic revi-
douching as a valuable adjunct in the management
ew of complementary therapies-an annotated bibli-
of chronic rhinosinusitis. Rhinology 1999;37:29-32.
ography. Part 1. Acupuncture. BMC Complementary
Alternat Med 2001;1:3 (www.biomedcentral.com). 777. Passali D, Damiani V, Passali FM, Passali GC, Bellussi
L. Atomized nasal douche vs. nasal lavage in acu-
763. Wolkenstein E, Horak F. Protective effect of acupunc-
te viral rhinitis. Arch Otolaryngol Head Neck Surg
ture on allergen provoked rhinitis. Wien Med Woc-
2005;131:788-90.
henschr 1998;148:450-3.
778. O’Meara TJ, Sercombe JK, Morgan G, Reddel
764. Ng DK, Chow PY, Ming SP, et al. Adouble-blind, ran-
HK, Xuan W, Tovey ER. The reduction of rhinitis
domized, placebo-controlled trial of acupuncture for
symptoms by nasal filters during natural exposure to
the treatment of childhood persistent allergic rhinitis.
ragweed and grass pollen. Allergy 2005;60:529-32.
Pediatrics 2004;114:1242-7.
779. Schwetz S, Olze H, Melchisedech S, Grigorov A, Lat-
765. Bousquet J, Schünemann HJ, Zuberbier T, et al. Aller-
za R. Efficacy of pollen blocker cream in the treat-
gic Rhinitis and its Impact on Asthma (ARIA) guideli-
ment of allergic rhinitis. Arch Otolaryngol Head Neck
nes: 2010 revision. Allergy 2010;65:1212-21.
Surg 2004;130:979-84.
766. Schapowal A. Randomised controlled trial of butter-
780. Emberlin JC, Lewis RA. A double blind, placebo cont-
bur and cetirizine for treating seasonal allergic rhini-
rolled trial of inert cellulose powder for the relief of
tis. BMJ 2002;324:144-6.
symptoms of hay fever in adults. Curr Med Res Opin
767. Gray RD, Haggart K, Lee DK, Cull S, Lipworth BJ. Ef- 2006;22:275-85.
fects of butterbur treatment in intermittent allergic
781. Gotoh M, Okubo K, Okuda M. Inhibitory effects of
rhinitis: a placebo-controlled evaluation. Ann Allergy
facemasks and eyeglasses on invasion of pollen par-
Asthma Immunol 2004;93:56-60.
ticles in the nose and eye: a clinical study. Rhinology
768. Schapowal A. Treating intermittent allergic rhinitis: a 2005;43:266-70.
prospective, randomized, placebo and antihistamine
782. Ozdemir C. Monoclonal antibodies in allergy; current
controlled study of Butterbur extract Ze 339. Phytot-
applications and promising trials. Recent Pat Inflamm
her Res 2005;19:530-7.
Allergy Drug Discov 2009;3:201-10.
769. Food and Drug Administration, HHS. Final rule decla-
783. Kohler G, Milstein C. Continuous cultures of fused
ring dietary supplements containing ephedrine alka-
cells secreting antibody of predefined specificity. Na-
loids adulterated because they present an unreaso-
ture 1975;256:495-7.
nable risk. Final rule. Fed Regist 2004;11:69.

142
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

784. Novak JC, Lovett-Racke AE, Racke MK. Monoclonal nasal symptoms following nasal allergen challenge. J
antibody therapies and neurologic disorders. Arch Allergy Clin Immunol 2011;128:800-7.
Neurol 2008;65:1162-5. 801. Farshidi A, Sadeghi P. Successful treatment of severe
785. Abramowicz D, Crusiaux A, Goldman M. Anaphylac- refractory atopic dermatitis with efalizumab. J Drugs
tic shock after retreatment with OKT3 monoclonal Dermatol 2006;5:994-8.
antibody. N Engl J Med 1992;327:736. 802. Hassan AS, Kaelin U, Braathen LR, Yawalkar N. Cli-
786. Schroff RW, Foon KA, Beatty SM, Oldham RK, Mor- nical and immunopathologic findings during treat-
gan AC Jr. Human anti-murine immunoglobulin res- ment of recalcitrant atopic eczema with efalizumab.
ponses in patients receiving monoclonal antibody J Am Acad Dermatol 2007;56:217-21.
therapy. Cancer Res 1985;45:879-85. 803. Kagi MK, Heyer G. Efficacy of basiliximab, a chimeric
787. Weiner LM. Fully human therapeutic monoclonal an- anti-interleukin-2 receptor monoclonal antibody, in
tibodies. J Immunother 2006;29:1-9. a patient with severe chronic atopic dermatitis. Br J
788. Clark M. Antibody humanization: a case of Dermatol 2001;145:350-1.
the Emperor’s new clothes? Immunol Today 804. Poole JA, Meng J, Reff M, Spellman MC, Rosenwas-
2000;21:397-402. ser LJ. Anti-CD23 monoclonal antibody, lumiliximab,
789. Matsuda F, Ishii K, Bourvagnet P, et al. The comple- inhibited allergen-induced responses in antigen-pre-
te nucleotide sequence of the human immunoglo- senting cells and T cells from atopic subjects. J Al-
bulin heavy chain variable region locus. J Exp Med lergy Clin Immunol 2005;116:780-8.
1998;188:2151-62. 805. Simon D, Hosli S, Kostylina G, Yawalkar N, Simon
790. Bousquet J, Chiron R, Humbert M. Biologics in ast- HU. Anti-CD20 (rituximab) treatment improves ato-
hma: difficulties and drawbacks. Expert Opin Biol pic eczema. J Allergy Clin Immunol 2008;121:122-8.
Ther 2008;8:1921-8. 806. Weinberg JM, Siegfried EC. Successful treatment
791. Verbruggen K, Van Cauwenberge P, Bachert C. of severe atopic dermatitis in a child and an adult
Anti-IgE for the treatment of allergic rhinitis--and with the T-cell modulator efalizumab. Arch Dermatol
eventually nasal polyps? Int Arch Allergy Immunol 2006;142:555-8.
2009;148:87-98. 807. Ozdemir C, Akdis CA. Discontinued drugs in 2006:
792. Okubo K, Nagakura T. Anti-IgE antibody therapy for pulmonary-allergy, dermatological, gastrointesti-
Japanese cedar pollinosis: omalizumab update. Aller- nal and arthritis drugs. Expert Opin Investig Drugs
gol Int 2008;57:205-9. 2007;16:1327-44.

793. Kamin W, Kopp MV, Erdnuess F, Schauer U, Zielen 808. Katelaris CH, Lee BW, Potter PC, et al. Prevalence and
S, Wahn U. Safety of anti-IgE treatment with oma- diversity of allergic rhinitis in regions of the world
lizumab in children with seasonal allergic rhinitis beyond Europe and North America. Clin Exp Allergy
undergoing specific immunotherapy simultaneously. 2012;42:186-207.
Pediatr Allergy Immunol 2010;21:160-5. 809. Cingi C, Kayabasoglu G, Nacar A. Update on the me-
794. Kasaian MT, Donaldson DD, Tchistiakova L, et al. dical treatment of allergic rhinitis. Inflamm Allergy
Efficacy of IL-13 neutralization in a sheep model Drug Targets 2009;8:96-103.
of experimental asthma. Am J Respir Cell Mol Biol 810. Kim YH, Kim BJ, Bang KH, Hwang Y, Jang TY. Sep-
2007;36:368-76. toplasty improves life quality related to allergy in
795. Kim J, Remick DG. Tumor necrosis factor inhibitors patients with septal deviation and allergic rhinitis.
for the treatment of asthma. Curr Allergy Asthma Otolaryngol Head Neck Surg 2011;145:910-4.
Rep 2007;7:151-6. 811. Jose J, Coatesworth AP. Inferior turbinate surgery
796. Russo C, Polosa R. TNF-alpha as a promising therape- for nasal obstruction in allergic rhinitis after failed
utic target in chronic asthma: a lesson from rheuma- medical treatment. Cochrane Database Syst Rev
toid arthritis. Clin Sci (Lond) 2005;109:135-42. 2010;CD005235.

797. Tanaka H, Nagai H, Maeda Y. Effect of anti-IL-4 and 812. Barbosa Ade A, Caldas N, Morais AX, Campos AJ, Cal-
anti-IL-5 antibodies on allergic airway hyperresponsi- das S, Lessa F. Assessment of pre and postoperative
veness in mice. Life Sci 1998;62:169-74. symptomatology in patients undergoing inferior turbi-
nectomy. Braz J Otorhinolaryngol 2005;71:468-71.
798. Van Oosterhout AJ, Ladenius AR, Savelkoul HF, Van
Ark I, Delsman KC, Nijkamp FP. Effect of anti-IL-5 and 813. Mori S, Fujieda S, Igarashi M, Fan GK, Saito H.
IL-5 on airway hyperreactivity and eosinophils in gui- Submucous turbinectomy decreases not only nasal
nea pigs. Am Rev Respir Dis 1993;147:548-52. stiffness but also sneezing and rhinorrhea in pati-
ents with perennial allergic rhinitis. Clin Exp Allergy
799. Mepolizumab: 240563, anti-IL-5 monoclonal anti-
1999;29:1542-8.
body-GlaxoSmithKline, anti-interleukin-5 monoclo-
nal antibody-GlaxoSmithKline, SB 240563. Drugs R 814. Mori S, Fujieda S, Yamada T, Kimura Y, Takahashi N,
D 2008;9:125-30. Saito H. Long-term effect of submucous turbinec-
tomy in patients with perennial allergic rhinitis. Lary-
800. Nicholson GC, Kariyawasam HH, Tan AJ, et al. The
ngoscope 2002;112:865-9.
effects of an anti-IL-13 mAb on cytokine levels and

143
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

815. Greywoode JD, Van Abel K, Pribitkin EA. Ultrasonic nate reduction. Arch Otolaryngol Head Neck Surg
bone aspirator turbinoplasty: a novel approach for 2008;134:819-23.
management of inferior turbinate hypertrophy. Lary- 829. Chiossone E, Gutierrez JR, Emmanuelli JL. Cryosur-
ngoscope 2010;120(Suppl 4):S239. gery of the inferior nasal turbinates. Auris Nasus
816. Huang TW, Cheng PW. Changes in nasal resistance Larynx 1990;17:87-93.
and quality of life after endoscopic microdebrider-as- 830. Csoma Z, Koreck A, Ignacz F, et al. PUVA treatment
sisted inferior turbinoplasty in patients with perenni- of the nasal cavity improves the clinical symptoms
al allergic rhinitis. Arch Otolaryngol Head Neck Surg of allergic rhinitis and inhibits the immediate-type
2006;132:990-3. hypersensitivity reaction in the skin. J Photochem
817. El Henawi Del D, Ahmed MR, Madian YT. Compa- Photobiol B 2006;83:21-6.
rison between power-assisted turbinoplasty and 831. Cingi C, Cakli H, Yaz A, Songu M, Bal C. Photothe-
submucosal resection in the treatment of inferior rapy for allergic rhinitis: a prospective, randomized,
turbinate hypertrophy. J Otorhinolaryngol Relat Spec single-blind, placebo-controlled study. Ther Adv Res-
2011;73:151-5. pir Dis 2010;4:209-13.
818. Cingi C, Ure B, Cakli H, Ozudogru E. Microdebrider- 832. Apuhan T, Terzi EH, Kükner A, Gök U. Histopatholo-
assisted versus radiofrequency-assisted inferior turbi- gical evaluation of the effect of intranasal photothe-
noplasty: a prospective study with objective and sub- rapy on nasal mucosa in rabbits. J Photochem Photo-
jective outcome measures. Acta Otorhinolaryngol Ital biol B 2011;105:94-7.
2010;30:138-43.
833. Koreck A, Szechenyi A, Morocz M, et al. Effects of
819. Buyuklu F, Cakmak O, Hizal E, Donmez FY. Outfractu- intranasal phototherapy on nasal mucosa in pati-
re of the inferior turbinate: a computed tomography ents with allergic rhinitis. J Photochem Photobiol B
study. Plast Reconstr Surg 2009;123:1704-9. 2007;89:163-9.
820. Lin HC, Lin PW, Friedman M, et al. Long-term results 834. Leong SC. Rhinophototherapy: gimmick or an emer-
of radiofrequency turbinoplasty for allergic rhinitis ging treatment option for allergic rhinitis? Rhinology
refractory tomedical therapy. Arch Otolaryngol Head 2011;49:499-506.
Neck Surg 2010;136:892-5.
835. Jang TY, Kim YH, Shin SH. Long-term effectiveness
821. Süslü AE, Köybaşı Şanal S, Biçer YÖ, Ongun Y. Alt and safety of endoscopic vidian neurectomy for the
konka hipertrofilerinde radyofrekans tedavisinin treatment of intractable rhinitis. Clin Exp Otorhino-
uzun dönem sonuçları. KBB-Forum 2008;7:71-4. laryngol 2010;3:212-6.
822. Gunhan K, Unlu H, Yuceturk AV, Songu M. Intrana- 836. Small P, Kim H. Allergic rhinitis. Allergy Asthma Clin
sal steroids or radiofrequency turbinoplasty in per- Immunol 2011;7(Suppl 1):S1-S8.
sistent allergic rhinitis: effects on quality of life and
837. Sur DN, Scandale S. Treatment of allergic rhinitis. Am
objective parameters. Eur Arch Otorhinolaryngol
Fam Physician 2010;81:1440-6.
2011;268:845-50.
838. Greiner AN, Meltzer EO. Pharmacologic rationale for
823. Ferri E, Armato E, Cavaleri S, Capuzzo P, Ianniello F.
treating allergic and non-allergic rhinitis. J Allergy
Argon plasma surgery for treatment of inferior turbi-
Clin Immunol 2006;118:985-96.
nate hypertrophy: a long-term follow-up in 157 pati-
ents. J Otorhinolaryngol Relat Spec 2003;65:206-10. 839. Cruz AA. The united airways require an holistic app-
roach to management. Allergy 2005;60:871-4.
824. Sapçi T, Sahin B, Karavus A, Akbulut UG. Compari-
son of the effects of radiofrequency tissue ablation, 840. Hellings PW, Fokkens WJ. Allergic rhinitis and its im-
CO2 laser ablation, and partial turbinectomy applica- pact on otorhinolaryngology. Allergy 2006;61:656-
tions on nasal mucociliary functions. Laryngoscope 64.
2003;113:514-9. 841. Bousquet J, Vignola AM, Demoly P. Links between
825. Chusakul S, Choktaweekarn T, Snidvongs K, Phanna- rhinitis and asthma. Allergy 2003;58:691-706.
so C, Aeumjaturapat S. Effect of the KTP laser in infe- 842. Bachert C, Vignola AM, Gevaert P, Leynaert B, Van
rior turbinate surgery on eosinophil influx in allergic Cauwenberge P, Bousquet J. Allergic rhinitis, rhino-
rhinitis. Otolaryngol Head Neck Surg 2011;144:237- sinusitis, and asthma: one airway disease. Immunol
40. Allergy Clin North Am 2004;24:19-43.
826. Volk GF, Pantel M, Guntinas-Lichius O, Wittekindt C. 843. Linneberg A, Henrik Nielsen N, Frolund L, Madsen F,
Prognostic value of anterior rhinomanometry in dio- Dirksen A, Jorgensen T. The link between allergic rhi-
de laser turbinoplasty. Arch Otolaryngol Head Neck nitis and allergic asthma: a prospective population-
Surg 2010;136:1015-9. based study. The Copenhagen Allergy Study. Allergy
827. Rakover Y, Rosen G. A comparison of partial inferior 2002;57:1048-52.
turbinectomy and cryosurgery for hypertrophic infe- 844. Leynaert B, Neukirch C, Kony S, et al. Association
rior turbinates. J Laryngol Otol 1996;110:732-5. between asthma and rhinitis according to atopic
828. Berger G, Ophir D, Pitaro K, Landsberg R. Histo- sensitization in a population-based study. J Allergy
pathological changes after coblation inferior turbi- Clin Immunol 2004;113:86-93.

144
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

845. Downie SR, Andersson M, Rimmer J, et al. Asso- two neighboring towns in Israel. Pediatr Pulmonol
ciation between nasal and bronchial symptoms 2001;32:217-21.
in subjects with persistent allergic rhinitis. Allergy 860. Yu JH, Lue KH, Lu KH, Sun HL, Lin YH, Chou MC.
2004;59:320-6. The relationship of air pollution to the prevalence of
846. Antonicelli L, Micucci C, Voltolini S, et al. Allergic allergic diseases in Taichung and Chu-Shan in 2002.
rhinitis and asthma comorbidity: ARIA classification J Microbiol Immunol Infect 2005;38:123-6.
of rhinitis does not correlate with the prevalence of 861. Shamssain MH, Shamsian N. Prevalence and se-
asthma. Clin Exp Allergy 2007;37:954-60. verity of asthma, rhinitis, and atopic eczema in
847. Hellgren J, Toren K, Balder B, Palmqvist M, Lowhagen 13- to 14-year-old schoolchildren from the Nort-
O, Karlsson G. Increased nasal mucosal swelling in heast of England. Ann Allergy Asthma Immunol
subjects with asthma. Clin Exp Allergy 2002;32:64-9. 2001;86:428-32.
848. Aronsson D, Tufvesson E, Bjermer L. Allergic rhinitis 862. Janahi IA, Bener A, Bush A. Prevalence of asthma
with or without concomitant asthma: difference in among Qatari schoolchildren: International Study of
perception of dyspnoea and levels of fractional exha- Asthma and Allergies in Childhood, Qatar. Pediatr
led nitric oxide. Clin Exp Allergy 2005;35:1457-61. Pulmonol 2006;41:80-6.
849. Linneberg A, Jorgensen T, Nielsen NH, Madsen F, 863. Linneberg A, Nielsen NH, Madsen F, Frolund L,
Frolund L, Dirksen A. The prevalence of skin-test- Dirksen A, Jorgensen T. Increasing prevalence of
positive allergic rhinitis in Danish adults: two cross- specific IgE to aeroallergens in an adult populati-
sectional surveys 8 years apart. The Copenhagen on: two cross-sectional surveys 8 years apart: the
Allergy Study. Allergy 2000;55:767-72. Copenhagen Allergy Study. J Allergy Clin Immunol
850. Montnemery P, Svensson C, Adelroth E, et al. Preva- 2000;106:247-52.
lence of nasal symptoms and their relation to self- 864. Ohta K, Bousquet PJ, Aizawa H, et al. Prevalence and
reported asthma and chronic bronchitis/emphysema. impact of rhinitis in asthma. SACRA, a cross-sectional
Eur Respir J 2001;17:596-603. nation-wide study in Japan. Allergy 2011;66:1287-
851. Peroni DG, Piacentini GL, Alfonsi L, et al. Rhinitis 95.
in pre-school children: prevalence, association with 865. Viegi G, La Grutta S. Rhinoconjunctivitis and wheeze
allergic diseases and risk factors. Clin Exp Allergy in preschool children: a different relationship than in
2003;33:1349-54. adults (United or Coexistent Airways Disease)? Al-
852. Terreehorst I, Oosting AJ, Tempels-Pavlica Z, et al. lergy 2007;62:344-7.
Prevalence and severity of allergic rhinitis in house 866. Leynaert B, Neukirch F, Demoly P, Bousquet J. Epide-
dust mite-allergic patients with bronchial asthma or miologic evidence for asthma and rhinitis comorbi-
atopic dermatitis. Clin Exp Allergy 2002;32:1160-5. dity. J Allergy Clin Immunol 2000;106:201-5.
853. Bugiani M, Carosso A, Migliore E, et al. Allergic rhi- 867. Celedon JC, Palmer LJ, Weiss ST, Wang B, Fang Z, Xu
nitis and asthma comorbidity in a survey of young X. Asthma, rhinitis, and skin test reactivity to aeroal-
adults in Italy. Allergy 2005;60:165-70. lergens in families of asthmatic subjects in Anqing,
854. Georgy V, Fahim HI, El Gaafary M, Walters S. Pre- China. Am J Respir Crit Care Med 2001;163:1108-
valence and socioeconomic associations of asthma 12.
and allergic rhinitis in Cairo, Egypt. Eur Respir J 868. Mavale-Manuel S, Joaquim O, Macome C, et al. Ast-
2006;28:756-62. hma and allergies in school children of Maputo. Al-
855. Al Frayh AR, Shakoor Z, Gad El Rab MO, Hasnain SM. lergy 2007;62:265-71.
Increased prevalence of asthma in Saudi Arabia. Ann 869. Ait-Khaled N, Odhiambo J, Pearce N, et al. Preva-
Allergy Asthma Immunol 2001;86:292-6. lence of symptoms of asthma, rhinitis and eczema
856. Zanolin ME, Pattaro C, Corsico A, et al. The role of in 13- to 14-year-old children in Africa: the Interna-
climate on the geographic variability of asthma, al- tional Study of Asthma and Allergies in Childhood
lergic rhinitis and respiratory symptoms: results from Phase III. Allergy 2007;62:247-58.
the Italian study of asthma in young adults. Allergy 870. Dennis R, Caraballo L, Garcia E, et al. Asthma and
2004;59:306-14. other allergic conditions in Colombia: a study in 6 ci-
857. Rosado-Pinto J, Gaspar A, Morais-Almeida M. ties. Ann Allergy Asthma Immunol 2004;93:568-74.
Epidémiologie de l’asthme et des maladies allergi- 871. Hailu S, Tessema T, Silverman M. Prevalence of
ques dans les pays lusitanophones. Rev Fr Allergol symptoms of asthma and allergies in school children
Immunol Clin 2006;46:305-6. in Gondar town and its vicinity, northwest Ethiopia.
858. Banac S, Tomulic KL, Ahel V, et al. Prevalence of ast- Pediatr Pulmonol 2003;35:427-32.
hma and allergic diseases in Croatian children is inc- 872. Nga NN, Chai SK, Bihn TT, et al. ISAAC-based asthma
reasing: survey study. Croat Med J 2004;45:721-6. and atopic symptoms among Ha Noi school children.
859. Kivity S, Sade K, Abu-Arisha F, Lerman Y. Epide- Pediatr Allergy Immunol 2003;14:272-9.
miology of bronchial asthma and chronic rhinitis 873. Falade AG, Olawuyi F, Osinusi K, Onadeko BO. Pre-
in schoolchildren of different ethnic origins from valence and severity of symptoms of asthma, allergic

145
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

rhino-conjunctivitis and atopic eczema in secondary 888. Demir E, Tanac R, Can D, Gulen F, Yenigun A, Aksakal
school children in Ibadan, Nigeria. East Afr Med J K. Is there an increase in the prevalence of allergic
1998;75:695-8. diseases among school children from the Aegean re-
874. Kabir ML, Rahman F, Hassan MQ, Ahamed F, Mrid- gion of Turkey? Allergy Asthma Proc 2005;26:410-4.
ha MA. Asthma, atopic eczema and allergic rhino- 889. Selnes A, Nystad W, Bolle R, Lund E. Diverging pre-
conjunctivitis in school children. Mymensingh Med J valence trends of atopic disorders in Norwegian
2005;14:41-5. children. Results from three cross-sectional studies.
875. Sole D, Camelo-Nunes IC, Vana AT, et al. Prevalence Allergy 2005;60:894-9.
of rhinitis and related-symptoms in school children 890. Anderson HR, Ruggles R, Strachan DP, et al. Trends
from different cities in Brazil. Allergol Immunopathol in prevalence of symptoms of asthma, hay fever, and
(Madr) 2004;32:7-12. eczema in 12-14 year olds in the British Isles, 1995-
876. Bousquet J, Gaugris S, Kocevar VS, et al. Increased 2002: questionnaire survey. BMJ 2004;328:1052-3.
risk of asthma attacks and emergency visits among 891. Huurre TM, Aro HM, Jaakkola JJ. Incidence and pre-
asthma patients with allergic rhinitis: a subgroup valence of asthma and allergic rhinitis: a cohort study
analysis of the improving asthma control trial. Clin of Finnish adolescents. J Asthma 2004;41:311-7.
Exp Allergy 2005;35:723-7.
892. Robertson CF, Roberts MF, Kappers JH. Asthma pre-
877. Price D, Zhang Q, Kocevar VS, Yin DD, Thomas M. valence in Melbourne school children: have we reac-
Effect of a concomitant diagnosis of allergic rhinitis hed the peak? Med J Aust 2004;6:273-6.
on asthma-related health care use by adults. Clin Exp
Allergy 2005;35:282-7. 893. Teeratakulpisarn J, Wiangnon S, Kosalaraksa P,
Heng S. Surveying the prevalence of asthma, aller-
878. Sazonov Kocevar V, Thomas J III, Jonsson L, et al.
gic rhinitis and eczema in school-children in Khon
Association between allergic rhinitis and hospital
Kaen, Northeastern Thailand using the ISAAC qu-
resource use among asthmatic children in Norway.
estionnaire: phase III. Asian Pac J Allergy Immunol
Allergy 2005;60:338-42.
2004;22:175-81.
879. Thomas M, Kocevar VS, Zhang Q, Yin DD, Price D.
894. Vellinga A, Droste JH, Vermeire PA, et al. Changes in
Asthma-related health care resource use among ast-
respiratory and allergic symptoms in school children
hmatic children with and without concomitant aller-
from 1996 to 2002, results from the ISAAC surveys in
gic rhinitis. Pediatrics 2005;115:129-34.
Antwerp (Belgium). Acta Clin Belg 2005;60:219-25.
880. Gaugris S, Sazonov-Kocevar V, Thomas M. Burden of
895. Galassi C, De Sario M, Biggeri A, et al. Changes in
concomitant allergic rhinitis in adults with asthma. J
prevalence of asthma and allergies among child-
Asthma 2006;43:1-7.
ren and adolescents in Italy: 1994-2002. Pediatrics
881. Sole D, Camelo-Nunes IC, Wandalsen GF, Melo KC, 2006;117:34-42.
Naspitz CK. Is rhinitis alone or associated with atopic
eczema a risk factor for severe asthma in children? 896. Grize L, Gassner M, Wuthrich B, et al. Trends in pre-
Pediatr Allergy Immunol 2005;16:121-5. valence of asthma, allergic rhinitis and atopic der-
matitis in 5-7-year old Swiss children from 1992 to
882. Kanani AS, Broder I, Greene JM, Tarlo SM. Correla-
2001. Allergy 2006;61:556-62.
tion between nasal symptoms and asthma severity
in patients with atopic and nonatopic asthma. Ann 897. Braun-Fahrlander C, Gassner M, Grize L, et al. No
Allergy Asthma Immunol 2005;94:341-7. further increase in asthma, hay fever and atopic
sensitisation in adolescents living in Switzerland. Eur
883. Marple BF. Allergic rhinitis and inflammatory airway
Respir J 2004;23:407-13.
disease: interactions within the unified airspace. Am
J Rhinol Allergy 2010;24:249-54. 898. Annus T, Riikjarv MA, Rahu K, Bjorksten B. Modest
increase in seasonal allergic rhinitis and eczema over
884. Asher MI, Montefort S, Björksten B, et al. ISAAC Pha-
8 years among Estonian school children. Pediatr Al-
se three study group. Lancet 2006;368:733-43.
lergy Immunol 2005;16:315-20.
885. Latvala J, Von Hertzen L, Lindholm H, Haahtela T.
899. Leynaert B, Bousquet J, Henry C, Liard R, Neukirch
Trends in prevalence of asthma and allergy in Fin-
F. Is bronchial hyperresponsiveness more frequent in
nish young men: nationwide study, 1966-2003. BMJ
women than in men? A population-based study. Am
2005;330:1186-7.
J Respir Crit Care Med 1997;156:1413-20.
886. Braback L, Hjern A, Rasmussen F. Trends in asthma,
allergic rhinitis and eczema among Swedish cons- 900. Lombardero M, Garcia-Selles FJ, Polo F, et al. Pre-
cripts from farming and non-farming environments. valence of sensitization to Artemisia allergens Art v
A nationwide study over three decades. Clin Exp Al- 1, Art v 3 and Art v 60 kDa. Cross-reactivity among
lergy 2004;34:38-43. Art v 3 and other relevant lipid-transfer protein aller-
gens. Clin Exp Allergy 2004;34:1415-21.
887. Lee SL, Wong W, Lau YL. Increasing prevalence of
allergic rhinitis but not asthma among children in 901. Sotomayor H, Badier M, Vervloet D, Orehek J. Sea-
Hong Kong from 1995 to 2001 (Phase 3 Internati- sonal increase of carbachol airway responsiveness in
onal Study of Asthma and Allergies in Childhood). patients allergic to grass pollen. Reversal by corticos-
Pediatr Allergy Immunol 2004;15:72-8. teroids. Am Rev Respir Dis 1984;130:56-8.

146
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

902. Lowhagen O, Rak S. Modification of bronchial hyper- population-based case-control study (MAP-study).
reactivity after treatment with sodium cromoglyca- Respir Med 2002;96:635-41.
te during pollen season. J Allergy Clin Immunol 916. Porsbjerg C, Von Linstow ML, Ulrik CS, Nepper-Chris-
1985;75:460-7. tensen S, Backer V. Risk factors for onset of ast-
903. Madonini E, Briatico-Vangosa G, Pappacoda A, Mac- hma: a 12-year prospective follow-up study. Chest
cagni G, Cardani A, Saporiti F. Seasonal increase of 2006;129:309-16.
bronchial reactivity in allergic rhinitis. J Allergy Clin
917. Morais-Almeida M, Gaspar A, Pires G, Prates S, Ro-
Immunol 1987;79:358-63.
sado-Pinto J. Risk factors for asthma symptoms at
904. Prieto L, Berto JM, Gutierrez V, Tornero C. Effect school age: an 8-year prospective study. Allergy Ast-
of inhaled budesonide on seasonal changes in sen- hma Proc 2007;28:183-9.
sitivity and maximal response to methacholine in
918. Valero A, Pereira C, Loureiro C, et al. Interrelati-
pollen-sensitive asthmatic subjects. Eur Respir J
onship between skin sensitization, rhinitis, and
1994;7:1845-51.
asthma in patients with allergic rhinitis: a study of
905. Hanes LS, Issa E, Proud D, Togias A. Stronger nasal Spain and Portugal. J Investig Allergol Clin Immunol
responsiveness to cold air in individuals with rhinitis 2009;19:167-72.
and asthma, compared with rhinitis alone. Clin Exp
919. Ferdousi HA, Zetterstrom O, Dreborg S. Bronchial
Allergy 2006;36:26-31.
hyper-responsiveness predicts the development of
906. Riccioni G, Della Vecchia R, Castronuovo M, et al. mild clinical asthma within 2 yr in school children with
Bronchial hyperresponsiveness in adults with sea- hay-fever. Pediatr Allergy Immunol 2005;16:478-86.
sonal and perennial rhinitis: is there a link for ast-
hma and rhinitis? Int J Immunopathol Pharmacol 920. Tan RA, Corren J. The relationship of rhinitis and ast-
2002;15:69-74. hma, sinusitis, food allergy, and eczema. Immunol
Allergy Clin North Am 2011;31:481-91.
907. Cuttitta G, Cibella F, La Grutta S, et al. Non-specific
bronchial hyper-responsiveness in children with aller- 921. Constantino GTL, Mello JF Jr. Remodelling of
gic rhinitis: relationship with the atopic status. Pedi- the lower and upper airways. Otorinolaringol.
atr Allergy Immunol 2003;14:458-63. 2009;75:790-7.
908. Alvarez-Puebla MJ, Garcia-Figueroa BE, Tabar-Pur- 922. Lopez-Guisa JM, Powers C, File D, Cochrane E, Ji-
roy AI, Olaguibel-Rivera JM. Discriminant analysis in menez N, Debley JS. Airway epithelial cells from ast-
allergic rhinitis and asthma: methacholine dose-res- hmatic children differentially express proremodelling
ponse slope allows a good differentiation between factors. J Allergy Clin Immunol 2012;129:990-7.
mild asthma and rhinitis. Respir Med 2003;97:30-6. 923. Adams RJ, Fuhlbrigge AL, Finkelstein JA, et al. Int-
909. Von Mutius E, Weiland SK, Fritzsch C, Duhme H, ranasal steroids and the risk of emergency de-
Keil U. Increasing prevalence of hay fever and atopy partment visits for asthma. J Allergy Clin Immunol
among children in Leipzig, East Germany [see com- 2002;109:636-42.
ments]. Lancet 1998;351:862-6. 924. Berger WE. Treatment of allergic rhinitis and other
910. Peat JK, Salome CM, Woolcock AJ. Longitudinal immunoglobulin E-mediated diseases with anti-
changes in atopy during a 4-year period: relation immunoglobulin E antibody. Allergy Asthma Proc
to bronchial hyperresponsiveness and respiratory 2006;27(Suppl 1):S29-S32.
symptoms in a population sample of Australian scho- 925. Braunstahl G, Overbeek SE, Klein-Jan A, et al. Nasal
ol children. J Allergy Clin Immunol 1990;85:65-74. allergen provocation induces adhesion molecule exp-
911. Wright AL, Holberg CJ, Martinez FD, Halonen M, ression and tissue eosinophilia in upper and lower
Morgan W, Taussig LM. Epidemiology of physician- airways. JACI 2001;107:469-76.
diagnosed allergic rhinitis in childhood. Pediatrics 926. Braunstahl G, Klein-Jan A, Overbeek SE, et al. Seg-
1994;94:895-901. mental bronchial provocation induces nasal inflam-
912. Settipane RJ, Settipane GA. IgE and the allergy- mation in allergic rhinitis patients. Am J Respir Crit
asthma connection in the 23-year follow-up of Care Med 2000;161:2051-7.
Brown University students. Allergy Asthma Proc
927. Busse WW, Casale TB, Dykewicz MS, et al. Efficacy
2000;21:221-5.
of montelukast during the allergy season in patients
913. Plaschke PP, Janson C, Norrman E, Bjornsson E, Ell- with chronic asthma and seasonal aeroallergen sen-
bjar S, Jarvholm B. Onset and remission of allergic sitivity. Ann Allergy Asthma Immunol 2006;96:60-8.
rhinitis and asthma and the relationship with atopic
928. Dahl R, Nielsen LP, Kips J, et al. Intranasal and inhaled
sensitization and smoking. Am J Respir Crit Care Med
fluticasone propionate for polen-induced rhinitis and
2000;162:920-4.
asthma. Allergy 2005;60:875-81.
914. Guerra S, Sherrill DL, Martinez FD, Barbee RA. Rhi-
929. Greiff L, Andersson M, Svensson C, et al. Effects of
nitis as an independent risk factor for adult-onset
orally inhaled budesonide in seasonal allergic rhinitis.
asthma. J Allergy Clin Immunol 2002;109:419-25.
Eur Respir J 1998;11:1268-73.
915. Toren K, Olin AC, Hellgren J, Hermansson BA. Rhinitis
930. Niggeman B, Jacobsen L, Dreborg S, et al. Five year
increase the risk for adult-onset asthma-a Swedish
follow-up on the PAT study: specific immunotherapy

147
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

and long term prevention of asthma in children. Al- 947. Pleis JR, Lethbridge-Cejku M. Summary health statis-
lergy 2006;61:855-9. tics for U.S. adults: National Health Interview Survey,
931. Pawankar R. Allergic rhinitis and asthma: are they 2006. Vital Health Stat 2007;10:1-153.
manifestations of one syndrome? Clin Exp Allergy 948. Chen Y, Dales R, Lin M. The epidemiology of chro-
2006;36:1-4. nic rhinosinusitis in Canadians. Laryngoscope
932. Philip G, Nayak AS, Berger WE, et al. The effect of 2003;113:1199-205.
montelukast on rhinitis symptoms in patients with 949. Min YG, Jung HW, Kim HS, Park SK, Yoo KY. Preva-
asthma and seasonal allergic rhinitis. Curr Med Res lence and risk factors of chronic sinusitis in Korea:
Opin 2004;20:1549-58. results of a nationwide survey. Eur Arch Otorhino-
933. Price DB, Swern A, Tozzi CA, et al. Effect of monte- laryngol 1996;253:435-9.
lukast on lung function in asthma patients with aller- 950. Hastan D, Fokkens WJ, Bachert C, et al. Chronic rhi-
gic rhinitis: analysis from the COMPACT trial. Allergy nosinusitis in Europe--an underestimated disease. A
2006;61:737-42. GA²LEN study. Allergy 2011;66:1216-23.
934. Price DB, Hernandez D, Magyar P, et al. Randomised 951. Stevenson DD. Aspirin sensitivity and desensitization
controlled trial of montelukast plus inhaled budeso- for asthma and sinusitis. Curr Allergy Asthma Rep
nide versus double dose inhaled budesonide in adult 2009;9:155-63.
patients with asthma. Thorax 2003;58:211-6. 952. Lee RU, Stevenson DD. Aspirin-exacerbated respira-
935. Scadding G, Walker S. Poor asthma control? Then tory disease: evaluation and management. Allergy
look up the nose. The importance of co-morbid Asthma Immunol Res 2011;3:3-10.
rhinitis in patients with asthma. Prim Care Respir J 953. Montone KT, Livolsi VA, Feldman MD, et al. Fun-
2012;21:222-8. gal rhinosinusitis: a retrospective microbiologic and
936. Stelmach R, Nunes MPT, Ribeiro M, et al. Effect of pathologic review of 400 patients at a single uni-
treating allergic rhinitis with corticosteroids in pati- versity medical center. Int J Otolaryngol 2012, doi:
ents with mild-to-moderate persistent asthma. Chest 10.1155/2012/684835.
2005;128:3140-7. 954. Schubert M. Allergic fungal sinusitis: pathophysio-
937. Vignola AM, humbert M, Bousquet J, et al. Efficacy logy, diagnosis and management. Medical Mycology
and tolerability of anti-immunoglobulin E therapy 2009;47(Suppl 1):S324-S30.
with omalizumab in patients with concomitant al- 955. Manning SC, Merkel M, Kriesel K, et al. Compu-
lergic asthma and persistent allergic rhinitis: SOLAR. ted tomography and magnetic resonance diag-
Allergy 2004;59:709-17. nosis of allergic fungal sinusitis. Laryngoscope
938. Mantelli F, Lambiase A, Bonini S. A simple and ra- 1997;107:170-6.
pid diagnostic algorithm for the detection of ocular 956. Matthew WR, Bradley FM. Allergic fungal rhinosinu-
allergic diseases. Curr Opin Allergy Clin Immunol sitis: diagnosis and management. Curr Opin Otolary-
2009;9:471-6. ngol Head Neck Surg 2007;15:18-22.
939. Friedlaender MH. Ocular allergy. Curr Opin Allergy 957. Granville L, Chirala M, Cernoch P, Ostrowski M,
Clin Immunol 2011;11:477-82. Truong LD. Fungal sinusitis: histologic spectrum
940. Ona SJ, Abelson MB. Allergic conjunctivitis: update and correlation with culture. Human Pathology
on pathophysiology and prospects for future treat- 2004;35:474-81.
ment. J Allergy Clin Immunol 2005;115:118-22. 958. Manning SC, Holman M. Further evidence for allergic
941. Leonardi A, Motterle L, Bortolotti M. Allergy and the pathophysiology in allergic fungal sinusitis. Laryngos-
eye. Clin Exp Immunol 2008;153(Suppl 1):S17-S21. cope 1998;108:1485-96.
942. Jun J, Bielory L, Raizman MB. Vernal conjunctivitis. 959. Karcı B, Burhanoğlu D, Erdem T, et al. Fungal infecti-
Immunol All Clin North Am 2008;28:59-82. ons of the paranasal sinuses. Rev Laryngol Otol Rhi-
943. Elhers WH, Donshik PC. Giant papillary conjunctivitis. nol 2001;122:31-5.
Curr Opin Allergy Clin Immunol 2008;8:445-9. 960. Marple BF. Allergic fungal rhinosinusitis: current
944. Fokkens WJ, Lund VJ, Mullol J, et al. EPOS 2012: theories and management strategies. Laryngoscope
European position paper on rhinosinusitis and nasal 2001;111:1006-19.
polyps 2012. A summary for otorhinolaryngologists. 961. Schubert MS. Allergic fungal sinusitis: pathogenesis
Rhinology 2012;50:1-12. and management strategies. Drugs 2004;64:363-74.
945. Meltzer EO, Hamilos DL. Rhinosinusitis diagnosis and 962. Sih T, Mion O. Allergic rhinitis in the child and as-
management for the clinician: a synopsis of recent sociated comorbidities. Pediatr Allergy Immunol
consensus guidelines. Mayo Clin Proc 2011;86:427- 2010;21:107-13.
43. 963. Criscuoli G, D’amora S, Ripa G, et al. Frequency of
946. Ling M, Hamilos DL. Are we closer to understanding surgery among children who have adenotonsillar
the pathophysiology of chronic rhinosinusitis? Clin hypertrophy and improve after treatment with nasal
Exp Allergy 2011;41:144-6. beclamethasone. Pediatrics 2013;111:236-8.

148
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

964. Kemaloğlu YK. Orta kulak efüzyonları. Türkiye Klinik- 983. Melvin R. Pratter chronic upper airway cough
leri J Surg Med Sci 2005;1:41-9. syndrome secondary to rhinosinus diseases (previo-
965. Cengel S, Akyol MU. The role of topical nasal steroids usly referred to as postnasal drip syndrome): ACCP
in the treatment of children with otitis media with Evidence-Based Clinical Practice Guidelines. Chest
effusion and/or adenoid hypertrophy. Int J Pediatr 2006;129:63-71.
Otorhinolaryngol 2006;70:639-45. 984. Ali Mel-S. Laryngopharyngeal reflux: diagnosis and
966. Modrzynski M, Zawisza E. An analysis of the inciden- treatment of a controversial disease. Curr Opin Al-
ce of adenoid hypertrophy in allergic children. Int J lergy Clin Immunol 2008;8:28-33.
Pediatr Otorhinolaryngol 2007;71:713-9. 985. Reulbach TR, Belafsky PC, Blalock PE, et al. Occult
967. Huang SW, Giannoni C. The risk of adenoid hypert- laryngeal pathology in a community-based cohort.
rophy in children with allergic rhinitis. Ann Allergy Otolaryngol Head Neck Surg 2001;124:448-50.
Asthma Immunol 2001;87:350-5. 986. Hicks DM, Ours TM, Abelson TI, et al. The prevalence
968. Di Berardino F, Romagnoli M. Adenoidal hypert- of hypopharyngeal findings associated with gast-
rophy and allergic rhinitis. Pediatr Allergy Immunol roesophageal reflux in normal volunteers. J Voice
2011;22:646. 2002;16:564-79.
969. Di Berardino F. Allergic or nonallergic rhinitis? J Al- 987. Chambers DW, Davis WE. Long term outcome analy-
lergy Clin Immunol 2009;124:620. sis of functional endoscopic sinus surgery: correlati-
970. Hızalan MI. Effüzyonlu otitis media. Çelik O (editör). on of symptoms with endoscopic examination fin-
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahi- dings and potential prognostic factors. Laryngoscope
si. İstanbul, 2002:116-42. 1997;107:504-10.
971. Rosenfeld RM, Culpepper L, Doyle KJ, et al. Clinical 988. Bothwell MR, Parsons DS, Talbot A, et al. Outcome of
practice guideline. Otitis media with effusion. Oto- reflux therapy on pediatric chronic sinusitis. Otolary-
laryngol Head Neck Surg 2004;130:95-117. ngol Head Neck Surg 1999;1221:255-62.
972. Haberal Can İ, Önerci M. Efüzyonlu otitis media ve 989. Ozmen S, Yucel OT, Sinici I, et al. Nasal pepsin assay
alerji. Türkiye Klinikleri J Int Med Sci 2006;2:35-7. and pH monitoring in chronic rhinosinusitis. Lary-
973. Nguyen LH, Manoukian JJ, Tewfik TL, et al. Evidence ngoscope 2008;118:890-4.
of allergic inflammation in the middle ear and na- 990. Kelly KJ, Lazenby AJ, Rowe PC, Yardley JH, Perman
sopharynx in atopic children with otitis media with JA, Sampson HA. Eosinophilic esophagitis attribu-
effusion. J Otolaryngol 2004;33:345-51. ted to gastroesophageal reflux: improvement with
974. Tewfik TL, Mazer B. The links between allergy and an amino acidbased formula. Gastroenterology
otitis media with effusion. Curr Opin Otolaryngol 1995;109:1503-12.
Head Neck Surg 2006;14:187-90. 991. Straumann A, Aceves SS, Blanchard C, et al. Pediatric
975. Hadley AJ, Derebery J. Comorbidities anda al- and adult eosinophilic esophagitis: similarities and
lergic rhinitis: not just a runny nose. J Fam Pract differences. Allergy 2012;67:477-90.
2012;61:11-5. 992. Simon D, Marti HP, Heer P, Simon HU, Braathen LR,
976. Meltzer EO, Gross GN, Katial R, Storms WW. Allergic Straumann A. Eosinophilic esophagitis is frequently
rhinitis substantially impacts patient quality of life: associated with IgE-mediated allergic airway disea-
findings from the Nasal Allergy Survey Assensing Li- ses. J Allergy Clin Immunol 2005;115:1090-2.
mitations. J Fam Pract 2012;61(2 Suppl):S5-10. 993. Almansa C, Krishna M, Buchner AM, et al. Seaso-
977. Hardy SM. Late phase allergy and eustachian tube. nal distribution in newly diagnosed cases of eosi-
Otolaryngol Head Neck Surg 2001;125:339-45. nophilic esophagitis in adults. Am J Gastroenterol
978. Berrettini S, Carabelli A, Sellari-Franceschini S, et 2009;104:828-33.
al. Perennial allergic rhinitis and chronic sinusi- 994. Straumann A, Bauer M, Fischer B, Blaser K, Simon
tis: correlation with rhinologic risk factors. Allergy HU. Idiopathic eosinophilic esophagitis is associated
1999;54:242-8. with a T-helper 2-type allergic inflammatory respon-
979. Tatar M, Plevkova J, Brozmanova M, Pecova R, Kollarik se. J Allergy Clin Immunol 2001;108:954-61.
M. Mechanisms of the cough associated with rhinosi- 995. Newton J, Furuta GT, Atkins D, Spomer K. Eosinophi-
nusitis. Pulmonary Pharmacol Ther 2009;22:121-6. lic esophagitis: recognizing the clues. Gastroenterol
980. Suratt PM, Turner BL, Wilhoit SC. Effect of intra- Nurs 2011;34:147-52.
nasal obstruction on breathing during sleep. Chest 996. Spergel JM, Brown-Whitehorn TF, Beausoleil JL, et
1986;90:324-9. al. 14 years of eosinophilic esophagitis: clinical fe-
981. Leger D, Annesi-Maesano I, Carat F, et al. Allergic atures and prognosis. J Pediatr Gastroenterol Nutr
rhinitis and its consequences on quality of sleep: an 2009;48:30-6.
unexplored area. Arch Intern Med 2006;166:1744-8. 997. Lane AP, Pine HS, Pillsbury HC III. Allergy testing
982. Craig TJ, Ferguson BJ, Krouse JH. Sleep impairment and immunotherapy in an academic otolaryngology
in allergic rhinitis, rhinosinusitis, and nasal polyposis. practice: a 20-year review. Otolaryngology Head
Am J Otolaryngol 2008;29:209-17. Neck Surg 2001;124:9.

149
Allerjik Rinit Tanı ve Tedavi Rehberi

998. Bousquet J, Bachert J, Canonica JW, et al. Unmet 1002. Stevenson DD, Szczeklik A. Clinical and pathological
needs in severe cronic upper airway disease (SCU- perspectives on aspirin sensitivity and asthma. J Al-
AD). J Allergy Clin Immunol 2009;124:428-33. lergy Clin Immunol 2006;118:773-88.
999. White P, Smith H, Baker N, Davis W, Frew A. 1003. Orhan F, Sekerel BE, Adalioglu G, Pinar M, Tuncer
Symptom control in patients with hay fever in UK A. Effect of nasal triamcinolone acetonide on seaso-
general practice: how well are we doing and is the- nal variations of bronchial hyperresponsiveness and
re a need for allergen immunotherapy? Clin Exp Al- bronchial inflammation in nonasthmatic children
lergy 1998;28:266-70. with seasonal allergic rhinitis. Ann Allergy Asthma
1000. Alobid I, Bernal-Sprekelsen M, Mullol J. Chronic Immunol 2004;92:438-45.
rhinosinusitis and nasal polyps: the role of generic 1004. Dizdar EA, Sekerel BE, Keskin O, et al. The effect of
and specific questionnaires on assessingit impact on regular versus on-demand desloratadine treatment
patient’s quality of life. Allergy 2008;63:1267-79. in children with allergic rhinitis. Int J Pediatr Otorhi-
1001. Gliklich RE, Metson R. The health impact of chronic nolaryngol 2007;71:843-9.
sinusitis in patients seeking otolaryngologic care.
Otolarngol Head Neck Surg 1995;113:104-9.

150

You might also like