You are on page 1of 252

PSiKOTERAPiDE

NESNE iLiSKiLERi

NOROTiK, NARSiSiSTiK, SINIRDA VE PSiKOTiK


HASTALARIN TEDAViSiNDE NESNE iLiSKiLERi
PRATiGi

VAMIK D. VOLKAN

2007
ISBN : 978-975-01400-0-6
MATBAA : SAHMAT
KAP AK : SAHMAT

Bu kitabm yaym haklan saym Prof. Dr. Vaimk D. Volkan' a aittir .. Her
hakk1 sakhd1r. His;bir bolumii veya paragraf1 hsmen veya tamamen
yada ozet halinde fotokopi, faksimile veya ba~ka herhangi bir aras;la
s;ogaltilamaz, dag1tilamaz.

<;EViREN : UZM. DR. ALi ALGIN KOSKDERE

DUZELTMELER : A YSE TURK.AN - SEMA TEZCAN

UZM. DR. ALi ALGIN KOSKDERE


Psikiyatri uzmam

TERAPi PSiKiYATRi MERKEZi


ADRES: <;EKiRGE CD. GOKCEN AP. NO: 97/B D:l
TEL: (0224) 232 33 70 BURSA/TURKiYE
EMAiL: www.bursapsikiyatri.com
i<;iNDEKiLER

I. BOLOM
"YA$AYAN" ARKAiK YAPIYI ARA$TIRIRKEN ................ 7
11. BOLOM
i<;S~LLE$TiRiLMi$ NESNE iLi$KiLERi. ...................... 30
111. BOLOM
i<;SELLE$TiRMELER VE "ANALiSTiN i<;E ATILAN
TASARIMl" .............................................................. 55
IV. BOLOM
TERAPiSTiN i<;E ATIMI VE TERAPiSTLE KURULAN
OZDE$iMiN HASTADA YARATTIGI DEGi$iMLER ......... 76
V. BOLOM
i<;E ATMA-YANSITMA iLi$KiSiYLE BiRLiKTE
KULLANILAN iLKEL BOLME ..................................... 105
VI. BOLOM
TEDAViNiN SONUNDA GOZLEMLENEN iLKEL
BOLME .................................................................. 122
VII. BOLOM
DUYGUSAL TA$MA VE E$LiK EDEN MOTOR
ETKiNLiKLER ......................................................... 144
VIII. BOLOM
GE<;i$ NESNESi VE Dl$ARIDAKi NESNENiN GENi$
<;APLI DENETiMi .................................................... 171
IX.BOLOM
NARSiSTiK Ki$iLiKLERDE i<;SELLE$TiRiLMi$ iLKEL
NESNE iLi$KiLERi. ................................................. 201
X. BOLOM
i<;SELLE$TiRiLMi$ iLKEL NESNE iLi$KiLERI VE
NOROZLAR ............................................................ 226

3
ONSOZ
Bu kitab1 haz1rlama dO:;;Oncesi Prof. Dr. Vam1k Volkan'm
1
:;;izofreninin olu:;;umunu dinamik a91dan degerlendirdigi bir yaz1sm1
TOrkgeye gevirdikten sonra ortaya 91km1:;;t1r. Vam1k Hoca'nm
yaz1s1rn okuduktan sonra prepsikotik donemde klinigimize yatan,
hikayeleri dikkatlice degerlendirilen, · sonrasmda antipsikotiklerle
tedavi edilmeye 9al1:;;1lan, iyile:;;meleri igin doktorlar ve ailelerince
yo.Qun gaba harcanan hastalan arnmsad1m. Bu hastalann
hikayelerinde ve bunlarla yaptlan gorO:;;melerde baz1 dinamik
ogeler dikkatimi gekiyordu. Arna bu a91dan yeterli donantm1m
olmad1g1 igin bu ogeleri ve hastalan gerektigi gibi anlayam1yor ve
yorumlayam1yordum. Hatta bu yetersizligimin bir belirtisi olarak,
psikotik tablolan dinamik a91dan yorumlamanm bir yaran
olmayacagm1, hatta bir hata olacag1n1 da dO:;;OnOyordum. Fakat
genellikle geng ya:;;lanndayken gordOgOm bu hastalann, gozOmOn
onOnde gittikge oturan psikotik tablolan ve birer :;;izofren olu:;;lan
igime sinmiyor, beni OzOyordu.
Vam1k Hoca'ntn yaz1sin1 dikkatlice ve bOyOk bir zevkle
okuyup, arkada:;;lanmla TOrkgeye gevirdikten sonra O'nun 1976'da
yazd1g1 "Primitive Internalized Object Relations" adlt kitabtnt ele
ald1m.
Bu kitap, psikotik igerikli klinik malzemeyi nesne ili:;;kileri
a91sindan degerlendiriyor ve 9ok pratik mOdahaleler igeriyordu.
Daha sonra Vam1k Hoca ile gorO:;;togOmde bu kitab1 Turk okuruna
sunmay1 onerdim. 0 da bu dO:;;Oncemi onaylad1. Vam1k Hoca geviri
9alt:;;mam1z sirasinda, nesne ili:;;kileri kuramm1 ve klinik kullanrm1rn
anlamak i<;:in temelden ba:;;lanmas1nin gok onemli ve gerekli
oldl.Jgunu hep vurgulad1. Ben kitab1 gevirirken, 0 da kitabm her
bOIOmOnO hem teorik hem de klinik ai;:1dan yeniden degerlendirdi

1
Bu yazin1n ilk k1sm1, Psikosomatik Tip Bulusmalart-ll'de (" Psikanaliz ve Sinirbilim"
28-29 Nisan 2006: Cerrahpa:;;a Tip fakOltesi, istanbul) sunulmu:;;tur.

4
ve dOzeltmeler yapt1, gOnOmOz kavramlanni kullanarak,
okuyucunun daha iyi anlayabilmesi i9in gereken degi$iklikleri
ekledi.
Kitabm okuyucunun ho$una gidecek ybnleri, i9inde bir9ok
olgu brnegi i9ermesi ve olgu brneklerini kullanarak kuramsal
bilgileri verirken okuyucuyu hi9 yormamas1dir. Olgular ve olgulara
analistin yakla$1m b,i9imleri terapistler i9in ogreticidir. Bu ybnuyle
bu kitap bir egitim arac1 bzelligi de ta$1maktad1r. Bu kitap
okuyuculanna; psikotik veya prepsikotik hastalarla, sm1rda veya
narsistik ki$iliklerle yapt1klan gbr0$melerde dikkat edilecek
noktalan, bu hastalann hikayelerini ve belirtilerini yorumlarken
konuya nas1I yakla$acaklanni ve ellerindeki verileri nesne ili$kileri
a91s1ndan nas1I yorumlayabileceklerini gbstermektedir. Aynca bu
kitap, ya$amm ilk y1llanndaki ilkel sure9leri incelediginden,
9ocugun psikolojik geli$imini ara$t1ranlar ve 9ocuklarla 9al 1$an
psikologlar ve 9ocuk psikiyatristleri i(fin de vazge9ilmez bir
kaynaktir.
Burada ornek olarak anlat1lan olgular Vam1k Hoca'nm
haftada 4-5 kez ve uzun y1llar boyunca gbrdugu olgulard1r.
Okuyucu TOrkiye'de bu $artlann hi9bir zaman saglanamayacag1n1
d0$0nebilir. Bu a91dan bakanlara, aslmda baz1 hastalan
d0$0ndugumuzden daha s1k gordugumuzu, tahmin ettigimizden
daha uzun sOrelerle hastanede yat1rd1g1m1z1 ve onlar i9in
hesaplad1g1m1zdan daha 9ok para ve emek harcad1g1m1z1
2
hat1rlatmak isterim . Bununla beraber Vam1k Hoca'ya "Senior Erik
Erikson Scholar" unvanm1 veren Amerika'nin Massachusetts
Eyaletindeki The Austen Riggs Center gibi, eri$kin $izofrenlere,
sm1rda ve narsisistik hastalara 9ok kapsamli terapi programlan
uygulaye1n kliniklerde gelinen son noktada bu hastalarda
psikofarmakolojik ve psikoterapotik tedavi beraber uygulanmakta

2
TOrkiye i9in 9izofren hastalann 2005 y1l1 tedavi maliyeti yakla91k 630 milyon
dolard1r.

5
ve ba§anl1 sonuc;lar almmaktadir. Aslmda, Olkemizde oldugu gibi,
bunlardan birisinin ihmal edilmesi tedaviyi uzat1r, hastay1
kotOle§tirir, i§gOcO kaybma ve hastal1k maliyetinin artmasma yol
ac;ar. Birlikte kullanilmalan ba§lang1c;ta pahal1 gibi gozOkse de
kronikle§me egilimi olan bu durumun onone gec;ileceginden uzun
donemde en hesapl1s1, hasta ve yak1nlan ic;in en yararl1s1 olacakt1r.
Ne gOzeldir ki son y1llarda Olkemizde psikoterapi alanmda iyi
'I
geli§meler olmakta, hastalann tedavilerinde psikoterapotik
c;al1§malar her gec;en gun daha c;ok yer almaktadir.
Umanm bu kitab1 okuyan psikiyatristler ve terapistler psikotik
ozellikleri olan, ciddi dOzeyde gerilemi§, ilkel savunmalar kullanan
ve tedavilerinde gOc;IOk c;ekilen hastalan daha iyi anlayabilir,
boylelikle bu hastalann ve yakmlannm ya§ad1g1 s1k1nt1lann
azalmas1na yard1m edebilirler.
$imdi Vam1k Hoca'nm bu lokum gibi kitab1n1 zevkle yiyerek
ic;inize alman1z1, sonra O'nun olgulara yakla§1mm1 ic;inize at1p
gOzelce ic;selle§tirmenizi oneririm. Arna sakm bir ic;e at1p bir dt§an
yans1tma dongOsOne girip zaman kaybetmeyin. iyi bir ozde§imle ve
gerektiginde gec;i§ nesnelerini de kullanarak terapideki tom
ilkelliklerinizden kurtulun ve sagl1cakla hastalannizla c;al1§maya
devam edin.

Uzm. Dr. Ali Algin K0$KDERE


Psikiyatri Uzmani
2007

6
I. BOLUM
"YM;JAYAN" ARKAiK YAPIYI ARA~TIRIRKEN

Psikotik hastalar szklzkla, kendilerince gerfek olarak algiladzklarz if


diinyalarmm fC§itli yonlerini apk bir dille anlatabilirler. Bu sayede
onlarm gozlemlerini payla§abilir, iflerinde ya§adzklarzm ve degi§im
siireflerini ogrenebiliriz. Bu bOliim, oy11~12qklp,~1:_r1:__ d_ii_n)LE:E~~da adalan
fethec:le1~ek ve birle§iirerelc_j~1p_qr_aj!J_rluklar kurma §eklindeki fOcuk oyunu
vasztaszyla, sembolik olarak ifinde daha ileri bir yapzlanmaya dogru gitme
fabalarznz anlatan nevrotik bir hastamn oykiisiiyle ba§lamaktadzr. §rgt
psikotik bireyler ilkel__§:.fI1diJik pe nesne tasarzmlarzm ve bunlarla
bqlla,1~t!!z _ciJ1::LKYlB-~lu4fman-henlik __J211If1Jlann1 birle§tirrneyi
q_a£{/1'fl}!Wzlar. Bu durum, burada sembolik olarak anlatzlan benlik
parfalarmz birleqtirme fabalanyla ilgili oyuna benzemekle kalmaz, bazen
psikoti~_!zi1:cyl~1i!! ken~ileri, bu farklz par9alar haline gektr:AJ21J!l~--g"ore
driv~~z;_-lar. Bu yiizden o_§~~a,da_ hangi parfa_biislcp1§Jl~s;xgiLediklcri_Wnik
tab lo _buna g_ore_ degi§ir. (-,E!.__ arkaik bir _/ci_mlik _y_ap.1s111m _hiikiniiyeti,
hastamn kendisinj ufak _bir kukla ol(lrak a_lgt)Cf.d1g1 "kiifiik (ldarn:
olgusunda goriilebilir. ''.~iifiik adam ",_ focuklukta bazz travmatik olaylar
sonz1cu11da _geli~e_n ve bir §ekilde otonom varlzgzm siirdiiren qr_kaik bir
benligi temsil etmektedir "Kiifiik adam" tamm.1 iyi anla§zldzgznda, if
diinyada -;,-yai;ainakta oian" arkaik yapzlar daha giizel incelenecektir.

imparatorluk Kurma Oyunu ve ilkel Benlik <,;:ekirdekleri


Yirmili ya:;;larmm. ba:;;mda uztm boylu ve yak1:;;1kh bir
universite i::igrencisi olan Gable, analizinin birinci yrlmm sonuna
dogru <;ocuklugundaki oyunlanmn ve ugra:;;lanmn detaylanru
canh bir :;;ekilde hahrlamaya ba:;;ladr. C::ocukken evindeki biiyuk
banyonun zemininde "iyi" ve "ki::itii." olarak ayrrd1g1 oyuncak
askerleriyle ve sava:;; gemileriyle oyunlar oynardr. Banyoda yere
serilmi:;; dagrmk paspaslar, kli.<;li.k donanmasmm ele ge<;irmek i<;in

7
sava:;;hgi adalar olufdu. Oyunun konusu, oyuncak ordulanndan
birinin adalan bir bir ele ge<;:irip ardmdan hepsini bir imparatorluk
<;:ahs1 alhnda birle:;;tirmesiydi. Gemiler, adalan birbirine baglayan
koprliler olurdu. Her adanm ve kurdugu imparatorlugim ayn bir
adi vardi. Ve Gable kendisini bu oyuna <;:ok kaphnm:;;ti. Gable'1
dinlerken akhma Kral Kamahameha'run Hawaii adalanru nastl bir
bir ahp hepsini kendi idaresi altma koydugu akhma gelmi:;;ti
Gable <;:ocukken imparatorluk oyununa o kadar
odaklanmi:;;h ki, yerde paspaslar olmasa bile oyunu devam
ettiriyordu. Adalan bir kagida <;:izip onlara isimler veriyor, sonra
smirlanru kaldirarak adalan birle:;;tirip lilkeler olu:;;tmuyor,
ardmdan da bir imparatorluk kuruyordu. Onemli olan ise
sava:;;larda "kotii adamlarm" hep ii.shin gelmesinin nedenini
merak ettigini analizinde ifade etmesiydi.
Benimle analizine, i.i.niversitede ingiliz Edebiyah'nda
ogrenciyken ba:;;ladi. Analizine ba:;;lamadan bir bu<;:uk yil once
ebeveynleri, Amerikan ordusunda general olan babasmm i:;;i
nedeniyle Amerika'dan uzak bir li.lkede ya:;;amaya ba:;;larm:;;lardi.
Bu sirada sevgilisi olan gen<;: kizm istegi i.i.zerine, Gable bu kizla
evlenmi:;; ve evliligini ebeveyiilerine soylememi:;;ti. Yani kendisinin
de bi.i.yi.i.mii.:;; ve cinsel ili:;;kiye girebilen bir ki:;;i oldugunu
ebeveynlerinden gizli tutmu:;;tu. Evlenmesinden alh ay sonra
babasmdan bir telgraf geldi ve ebeveynlerinin geri doneceklerini
ogrendi. Evli oldugmm artik bir sir gibi saklayamayacagm1 bilen
Gable <;:ok kaygilandi. Aru1e ve babasmm Amerika'ya donii.p s1rnru
ogrenmelerinden bir giin once basketbol oynarken, elinde olan
topu basketbol potasma sokamaymca bu olay Gable i<;:in sembolik
olarak (daha sonra analizi sirasmda ogrenecegim gibi) kendi
kendini igdi:;; etme manasma geldi. Gable bu yolla, baba tarafmdan
igdi:;; edilme olas1hgirun yarathgi kaygiyi yok etmeye <;:ah:;;h. Gable
yere <;:oktii ve kalbinde bir rahats1zhk oldugunu dii:;;i.i.ndi.i. "Gogi.i.s
agr1s1" nedeniyle hastaneye gonderildi ve oradaki doktor onun bir
"kalp norozu" oldugtmu anlayarak Gable'1 tedavi olmasr i<;:in bana
gonderdi.

8
Gable ~ocukken her zaman annesi tarafmdan $nnartihrdi.
Gable'm ~ocuklugunda da Amerikan ordusunda ~ah9an babas1, s1k
s1k yabanc1 lilkelerde goreve gider ve kii~Uk Gable'1 annesi ile
yalmz birakirdi. Babas1 ba9ka iilkelerde iken Gable annesi ile aym
yatakta yatardi. Babas1 eve doniince annesinin yatagmdaki yerini
odipal babaya b1rakirdi. Bu nedenle Gable'm odipal donemden
ge~i9i zor olmu9 ve biiyiidi.i.gii zaman i~ diinyasmdaki odipal
sorunlar varhgrm sfudfumii9hl. Analizine ba9lad1g1 zaman Gable
babasm1 ac1mas1z, cezalandmc1 ve soguk bir adam olarak
algilad1grm soylemi9ti. C::ocuklugunun odipal doneminden beri
babasmm yamndayken kaygi duyuyordu ve bu kayg1s1
ergenliginde ve gen~liginde de devam etti. Babasmdan ka~mmak
zonmda oldugunu hissediyor, onunla aym odada yalmz
kalarmyordu. (Ancak analizinin sonuna dogru, analistine kar91
geli9tirdigi baba aktanrm derinlemesine ~ah9tld1ktan3 sonra, Gable
babasmm ger~ekte s1cak bir arkada9hk kurulabilecek nazik bir
adam oldugunu ke9£etti.)
Analizine ba9lar ba9lamaz Gable bir fantezi geli9tirdi. Bu
fantezisinde bir tepenin (annesinin memesini temsil ettigine
inand1grm) i.i.zerinde lilkesini yabanc1 i9galcilerden koruma ya
~ah91yordu. "Yabanc1lann"; ba9ka bir i.ilkede, K1bns'ta, dogrnu9
olan analisti ile yine yabanc1 lilkelerde ya9ayan general babayi
temsil ettigini anlamakta gii~liik ~ekmedim. C::ok defa fantezisinde
"yabanc1lar" Gable'i esir ahyorlardi. Bir bakima analizine ba9lar
ba9lamaz Gable, ~ocuklugunda oynad1gr ve kohl adamlarm
kazand1klarm1 dii9i.i.ndi.i.gi.i. oyunlan seanslarmda tekrarlamaya
ba9larm9tI. "Kotii adamlann" (analist/baba) istilasmdan korkh1gu
kadar bunu istiyordu da.

Normal bir ~ocuk, odipal problemlerini ~ozmek i~in


~ah9maya ba9lad1gmda Anna Freud'un (1936) "saldirganla
ozde9im" 4 dedigi bir devreden ge~er. Bu durumda "saldrrgan",
odipal babad1r. C::ocuk odipal babay1 kuvvetli ve acnnas1z olarak

3
working through
4
identification with the aggressor

9
algilar. Bu baba tasanrru ile ozde§im yap1p i<;;indeki ensest
isteklerini ve saldrrganhk duygulanru kontrol etmeye ba§lar.
Boylelikle i<;;eri alman baba tasanrru, acrmas1z nitelikli ii.st benlige
aittir. Eger her §ey yohmda giderse, <;;ocugun i<;;e ald1gi baba
tasanrru zamanla yumu§ar, <;;ocugtm ii.st benligi acrmas1zhg1 brrakrr
ve daha yii.ksek bir seviyeye <;;1kar. Dstbenlik geli9tik<;;e benlikte de
bii.tiinle§erek olgunla§rr. (Burada klasik psikanalizin teorilerine
deginiyorum. Bu konu bu kitap i<;;inde ba§ka yonlerden de
incelenecektir.) Gable'm; neden "kom" oyimcak askerlerinin
sava§I kazand1gimn ve neden bana geldigi zaman "yabanctlara"
esir dii.§mek istemediginin altmda yatan sii.re<;;leri yukandaki
teoriye gare degerlendirdim. Gable bir ii.stbenlik geli§tirmek ve
blmu geli§tirerek de benligini daha da biifonle§tirmek isteyen gen<;;
bir adamdi.
Analizi hala devam etmekteyken Gable, ii.niversitedeki
ingilizce Bolii.mii.nii. brrakip $ehir Planlamas1 Bolii.mii.ne ge<;;ti. Bir
kez daha <;;izim tahtasmda haritalar <;;iziyor, s1rurlar belirliyor, bu
sm1rlan siliyor, tekrar s1rurlar <;;iziyor ve daha bii.yii.k yaptlar
olll§turmak i<;;in birimleri yan yana koyuyordu. Yeni ilgi alamrun
<;;ocukluk oyunlanrun bir temsili oldugtmu yorumlamama ragmen
§ehir planlamasmdaki <;;ah§malarma devam etti. Burada Gable'm
harita <;;izirnlerinin ve yeni yap1larm tasanrnlanm yapmasmm bir
yii.celtme olduglma inaruyorum. (Analizini bitirdikten ve
ii.niversiteden mezm1 olduktan soma §ehir planlamac1s1 olarak
<;;ah§maya ba§lad1 ve ba§kalarmdan ogrendigime gore i9inden <;;ok
·zevk ahyordu.)
Gable'm adalarma yakmdan bakarsak her birinin kendi
i<;;inde belirli bir yap1lanmas1 olduglmu gorii.rii.z. Her birinin ad1,
belirli slllrlan ve kendi ordulan (benlik i§levleri) vardi.
<;ocuklugtmdaki oymilarm, geli§mekte olan i<;; dii.nyasm1
simgeledigi ve birle9tirmes yapan benlik i§levini di§a vurumm1u
gosterdigi a<;;1kh. Gable, sembolizmi iyi kullanabilme yetenegi olan
bir nevrotikti. Farkmda olmadan i<;;indeki bir sii.reci gozleyebilir,

5
integration
10
sembolize edebilir ve bu sfueci eyleme dokebilirdi. Bununla
beraber, ya:;;arrunda kim oldugu surekliligini devam ettiren bir
kimlik tasanrru vardi. Eger psikotik olsayd1, yanm kalan a:;;rn
farkltla:;;m1:;; psi:;;ik yaptlan birle:;;tirme <;abalanm sembolik olarak
anlatamazdi. Bumm yerine kendisi par<;a par<;a ve <;ok :;;ekilsiz
adalar haline gelirdi. Gen;ek bir psikotik hasta gibi, o s1rada hangi
ada baskmsa ona gore degi:;;irdi.
$imdi Gable'm durumu ile kar:;;1la:;;tirmak i<;in, Abse (1955)
tarafmdan hakkmdaki detayh bilgiler yaymlanan ve paranoid
:;;izofreni tams1 alrru:;; bir hastay1 degerlendirecegim. Abse'nin
hastas1 i<; dunyasmm birle:;;merni:;; par<;alanna "ruhlar" isrnini
verrni:;;ti. Bu hasta "ruhlarm1/ adalanm" bir benzetme olarak
kullanrruyordu, gl.inli.ik ya:;;arrunda kendisi "ruhlarmdan" ya biri
ya da otekisi oluyordu. Gable'da sembolik olarak ba:;;vurulan
kurgu, kadmm psikozunda ger<;ege donl.i.:;;ml.i.:;;, somutla:;;rru:;;h.
Kadm zaman zaman adalar haline geliyor ve blma gore
davramyordu. Bir<;ok farkh "ruh" (baztlan ona du:;;man olan,
digerleri kendisine du:;;man olanlarla sava:;;an) tammlarru:;;h. Bir<;ok
"ruhu" olduglmdan, bedenini tek parc;a halinde tutmakta
zorland1gmdan yakuuyor ve baz1 k1s1mlaruu New York'tan
Kaliforniya'ya kadar olan bir alanda dagilm1:;; olarak birakhgim
soylli.yordu. Abse, bu hastanm belirtilerini Glover'm (1932, 1950)
tammlad1g1 "benlik yap1lannm zamansal s1ralamayla
dti.zenlenmesi modeline" gore degerlendirrni:;;ti.
Glover, ilkel benligin <;ok <;ekirdekli oldugu :;;eklindeki
kendi a<;1klamasmdan yola <;1karak Abse'nin hastasmm ortaya
koydugu "ruhlan", "benlik c;ekirdekleri" 6 :;;eklinde tarif edebilirdi.
"Benlik <;ekirdegi", bir nesneye veya nesnenin bir par<;asma
libidinal yatmm yap1larak, bu par<;ayla ili:;;ki kuran i<;sel bir
sistemdir. Aym zamanda bu nesne ile saldirgan11ga dayah bir ili:;;ki
de kurulur. Ornegin bir "oral" c;ekirdek, i<;gi.idl.i.sel dtrrtlisii.nu
annenin meme ucuyla (nesnenin bir parc;as1) tatrnin eder. Meme
ucuna kar:;;1 saldirganl1gim isirarak bo:;;altabilir ve boylelikle

6
ego nuclei
11
gerginligini azalhr. ilk benlik <;ekirdekleri, saldirganl1gi
bo§altmakta kullarulan kaslann olu§turdugu tepki diizeneklerini
temsil etmenin yarunda, etkin olarak i§lev garen deriyle,
solunumla, sindirimle ilgili <;e§itli erotojenik bolgeleri de temsil
eder. Bunlann ardmdan, libido organizasyonunun anal-sadistik
diizeyine ula§1ld1ginda benlik <;ekirdekleri kumeler olu§hlrarak
birbirleriyle baglanhh bir yap1lanma olu§tmurlar.
Glover §izofrenideki "dagilma urUnlerinin 7, (ornegin 11

11
yukarda anlahlan "ruhlarm ya§amm ilk y1llanndaki normal
)

geli§im surecinde gorUlen ilkel kendilik <;ekirdeklerinin


etkinliklerini apga vurdugmm one sfuer. Abse, Glover'm
kavramsal modelinin, baz1 §izofrenik hastalarm sozel
bildirimleriyle ve ima ettikleriyle uyumlu oldugunu belirtir: "Bu
hastalar; part;alanma siirecindeki tiim deneyimlerini anlatmalarmm
yamnda karma§zk bir i}ekilde, oral, anal, oto-erotik ve e§cinsellik
donemlerinde geli§en, biitiinle§memi§ ilkel benlik i;;ekirdeklerinin
faaliyetiyle olu§an dii§iince olu§turma i;;abalarz iizerinde i;;alzwlar. (s.11

232). Abse, ruhlarm sava§mdan bahseden hastasmda oldugu gibi,


bu tip §izofrenik hastalarm i<;lerinde sahnelenenlerle ilgili
gozlemleriyle ve anlathklanyla ilgili teorik bir a<;1klama
geli§tirmi§tir. Bize, psikanalitik teorinin ustbenligi, i<;eriye
yonlendirilmi§ gozlemleme i§leviyle ozde§le§tirdigini hahrlathktan
11
soma, "ruhlanru orada burada dagimk olarak b1rakan hastas1yla
ilgili §unlan one sfuer:
" .. .Benlilc hissi, tiim savunma i§lemlerinin bir pari;;asz olarak,
biiyiik oranda iistbenlige yahnlzr. Hasta tiim ki§iliginin iistbenlik
kzsmt ile kendisini ozde§le§tirmeye i;;alt§lr. Biiyiik oranda, patolojik
oranda da denebilir, bunu ba§artrda. Bu ba§art sayesinde ii;;inde
yaptzgz ara§ttrmalan kendi yoluyla tammlayarak ve ifade ederek
11
bizimle paylaw. (s. 232).
$izofreniyle ilgili bu tip apklamalarm ve i<; mucadeleyle
ilgili ifadelerin tamamen sembolik olmad1gi tekrar vurgulanabilir.

7
decomposition products

12
Abse'nin hastasmdaki bin;:ok ruhta oldugu gibi, anlattlanlar sadece
diger tasanmlan tarumlayan semboller degillerdir. Hastanm
kendisi, soziinii ettigi "ruhlar" haline gelir. iletii;;iin sadece ilkel
sembollei;;tirmelerle yani "sembollei;;tirme 6ncesindeki" 8 bir
iletii;;imle saglarur.
Hasta, is;inde algilad1gi psii;;ik durum haline geldigi, s;ok
ilkel bir diizeyde olsa bile analist, ciddi olarak gerilemii;; ve is;
diinyas1m anlatabilen bir hastayla konui;;tugu is;in i;;anshdir. <;;:Unkii
"adalar" veya "ruhlar" gibi durumlann as;1ga s;1kmas1m as;1ks;a
gorebilir. Bu gozlemlerimizi anlahrken "ilkel benlik s;ekirdekleri"
gibi bir terminoloji kullanarak bu yap1lara uygun bir bak19 as;1s1
kazanabiliriz. Terapotik siires;teki gelii;;meyi, bunlarda olui;;an
degii;;iklikleri, adalar iilkeleri ve iilkeler imparatorluklan
olui;;turdugunda oldugu gibi, hastanm nas1l anlatt1giru dinleyerek
degerlendirebiliriz.
Daha fazla teorik tammlamalarla ilerlemeye devam
etmeden ve "adalarm" birlei;;tigi sfues;leri incelemeden once
kendimize tek bir adayi, yani erken donemde biitiinlei;;tirilememii;;
bir benlik pars;aslill inceleyebilmenin mfunkiin olup olmad1gl11l
sormahy1z. Kramer (1955), daha sonra Niederland (1956) ve
Volkan (1965) "kiis;iik adam" olarak bilinen patolojik benlik
olui;;umunu bu konuyla ilgili bir ornek olarak vermektedirler.

"Kfo;:iik adam" olgusu


Kramer 1955'te, kii;;inin kendilik hissinin algilanmas1 ile
ilii;;kili, ozel bir benlik pars;asmrn varhglill yai;;h bir hastada
gozlemlemii;; ve bu benlik pars;asma "kiis;iik adam" ismini vermii;;ti.
Kramer bu vakayi yaymlad1gi zaman, bu giin psikanalitik
yaz1larda gordiigiimiiz "benlik" ve "kendilik" arasmdaki ayinm
iyice gelii;;memii;;ti. Ben burada Kramer'in kulland1gi terimleri
kullanacagrm. Ona g6re "kendilik" terimi, "bir kii;;inin s;evresinden,
ozellikle de yai;;ammm erken donemlerindeki s;evresinden, ayn ve

8
protosymbolization

13
farkh oldugtmun farkmda olmas1" (Kramer, 195, s.47) anlarmm
ta;nr.
Kramer'in hastas1 tedavisine ba;;lad1ktan bir siire sonra
kendisine "kii<;:i.ik adam" diye hitap etmey~ ve daha seyrek de olsa
bunun yerine bazen "kii<;:i.ik kral" veya "kii<;:i.ik lort"u da
kullanmaya ba9larm9h. ilk bak19ta "kii<;:l'tk adam" diyerek, kendi
yoluyla ilkel, arkaik ve kah olan ama benlik k1srmndan izole
edilmi9 bir l'tstbenligi anlahyor olmas1, bu olgunun temel ·
konusuydu. "Bu alanda, hastanm zay1fl1gm1 ve yard1ms1z kalm1§ligm1
ilk algzladzgmda verdigi narsisistik tepki yogunla§ml§. haldeydi." (s. 59).
Kramer "klic;l'tk adam"m i:incelikle l'tstbenlik olu9umuna kahlan
i:izde9im tl'trlerini ic;ermediginin ve l'tstbenligin i:izelliklerinin
"hic;llk adamda" daha sonra topland1gmm farkma vardi. Esasta,
yukanda da si:iyledigim gibi "kl'tc;i.ik adam' i:izel bir kiinlik hissi ile
baglanhh bir benlik parc;as1ydi. Kramer, bu benlik parc;as1 benligin
geri kalamndan ayr1 tutuldugu ic;in, hastanm hayah boyunca
"hic;i.ik adamda" hic;bir temel degi9imin olmad1gint yazar. Hasta,
ortaya c;1kan bu k1smm tedaviye gi:isterdigi direnci fark ettigi
zaman bu durum klinige yans1yabilir.
Kramer hastarnn c;ocuklugunda ya9ad1g1 travmatik olaylan
da anlahr. Bir ya9mdayken agir bir hastahk (c;ifte zahirre)
gec;irmi9ti. 20 ayhkken bir karde9inin olmas1, annesine ve yeni
dogan bebege kar91 i:ifke duymasma neden olmu9tu. Bu dogum,
anneyle hasta arasmdaki birligi bozmu9 ve bu birligin yava9c;a
c;ozlilmesine izin vermemi9ti. Kendisinin yerine karde9inin
gec;mesini, annesinin kendisine kar91 bir dl't9manhg1 olarak
"yoruinlarm9h". Bu noktadan devam edildiginde, hastarnn
geli9imi erken olmu9 ve dar bir bak19 ac;1sma sahip, daha ileri
geli9im ic;in kis1th yetileri olan olgunla9amarm9 bir benlik c;ekirdegi
olu9mu9hL Gi:izlemler "hic;i.ik adamm", "annenin heniiz dt§arzdaki
bir nesne olarak algzlanmaya ba§lamadigz ve hala r;:ocukla +eraber gibi
algzlandzgz bir evrede, hastanm annesinden ayn oldugunu ke§fetmcsi
sonucunda" olu9h1gunu gi:isterdi. Uc;i.inci.i ya91rn tamainlayip da
benlik geli9irninin farkh libido geli9im evrelerinden gec;erken

14
"kiic:;Uk adam", benligin diger kisrmndan aynlrm:;;h. "Kiic;iik
adama" ait benligm asil gorevi, benligin geri kalan klsrm ic;in,
aynlmarun hic;bir zaman saglanamad1gi, ulai;nlabilir bir anne
e:;;degeri saglamakti. ~,slmd! ~Kralll~'iDo..~l:t~~~s1 bebeklikte
l<ay£~.~g.e!l,0 ~J!l-$h!.<;Jii!M~~-koi:.._~abilmesi ve_ ona:nlabilmesi ic;in ·
ajj;ir bir bedel odemi:;;ti. Kramer :;;oyle yazd1:
-· ~~---~~~--

" ... Freud' tan bir tanimlama alzntzsz yapzlzrsa, £Ocuklugun


karanlzk faglarzndan (yani ilk donernlerinden) itibaren varlzgznz
siirdiiren bir benlik yapzsz szklzkla, daha geli§mi§ ve farklzla§ml§
kzszmlara yabancz kalarak, benligin viicudundaki bir fosil gibi
korunur." (s. 69)
" ... Bu benlik parfasznzn yalztzlmt§ varlzgz, benligin diizgiince
biitiinle§erek geli§mesini engeller ve benligin sentez yapma i§levini
bozar. Bu, benligin ifinde ayrz bir evin var olmasz gibidir. Her ne
kadar ifindeki ayrz bir kzszm olarak "kii£iik adam", biiyiik bir giice
sahip oldugunun belirtilerini gosterse de, bu ayrzlmz§lzgm etkisiyle

-
benlik zayzflar, giifsiizle§ir, faresiz kalzr ve sznzrlz bir hal alzr. Burada
§!Lt bir vonetici olarak iistbenlige karsz g:elen sadece benlik deg_il,
ebeveynlerle ozde§imle olu§mayan benligin ayrz ve izole bir parfaszdzr
da. B7L,_par£a,_ aniden ka11rJedlien desteffe saglamanm gereklifJii
yiizii~.~e'23.Y!0?i!Ef!Y£a olarak kalmz§t!!,:" (s. 71)

Kramer'in yaz1sllli Niederland'm iki katk1s1 (1956, 1965) ve


benim bir katk1m (1965) izledi ve "kiic;ii.k adam" olgusunun varhg1
peki:;;tirildi. "Kiic;iik adam" Niederland'm bir hastasmm riiyasmda,
kirli bir kilerdeki c;irkin ve :;;ekilsiz kiic;iik bir adam :;;eklinde ortaya
'pkh. Hastarun c;agn:;;1rnlan Nibelungs Destarn'nda alhn yiginlarllli
koruyan Ciice Alberich, Grimm'in masallanndaki Rumpelstilskin
ve Notre Dame'm Kamburu gibi mitoloji ve edebiyattaki diger
cii.celeri getircti. Sonunda da c;agn:;;1rnlarmdaki "kii.c;ii.k adarmn"
kendisi oldugu gerc;egini anlad1 ve ne zaman kanuna aykm bir
anla:;;maya taraf oldugundan bahsetse ic;indeki "cii.cenin"
yaphklarmdan sorumlu oldugunu hissetti. Kramer'in hastasmda

9
omnipotens

15
oldugu gibi Niederland'in hastas1 da zaman gec;:tikc;e benliginin
"dice" parc;asiyla astl benligi arasmda aymm yapmayi ogrendi.
Kramer'in hastasmda oldugu gibi bu vakada da "kuc;uk
adam" olgusumm ortaya c;1k1i;;1, erken gelii;;im donemlerindeki bir
dizi narsisistik yaralanmamn toplam sonucuydu. Bunlar arasmda
dogumdan itibaren yai;;ad1gr ciddi beslenme bozukluklan,
annesinin uzun sfue hastanede yatmas1 yii.ziinden ondan ayn
kalmas1 ve kardei;;inin dogmnu say1labilir. Hepsi de c;:ocuksu
hi.mgii.c;ltiltik duygusunun yikilmasma yol ac;rmi;;h. "Kuc;ii.k adam"
kendisine gore bir hlmguc;ltiluk hayali kurmui;;tu. "Cinselligin
veya amac;larm ketlendigi, libidinal enerjinin nesneye yahnld1g1"
gerc;ek nesne ilii;;kileri kuramad1 (Kramer, 1955). Niederland'm
hastas1 bebekliginde ciddi olarak rai;;itikti ama daha sonra bai;;mm
bedenine oranla buyli.k olmasrmn d1i;;mda, bununla . ilgili hic;bir
fiziksel belirti kalmadi. Kafas1 bii.yii.k, vii.cudu ufak tefek oldugu
ic;in okuldaki arkada:;;lan ona "koca kafa", "kli.c;uk canavar" veya
"ufakhk" derlerdi. Hastamn "kli.c;Uk adam" tasanrm 30 cm.den
k1sa, c;irkin ve kambur olan, bii.yii.k, kare i;;eklindeki kafas1 kemiksiz
ve kass1z vucudu uzerinde duran bir yarahk i;;eklindeydi.
Bu yazarlarm tarif ettigi gibi "kiic;ii.k adam", bai;;lang1c;:ta
benligin diger k1s1mlarmdan aynlrmi;; otonom bir "fosildir". Bu
benlik parc;asma bagh benlik ii;;levinin esas . gorevi, aynhk
kayg1s1yla bai;; etmektir ama anal donemden sonra fallik ogeler de
ii;;in ic;ine girince igdii;; edilme kayg1sma kari;;1 da kullamlmaya
bai;;lar. Niederland'm (1956) hastasmm, beden benligini10
gelii;;tirmede ve buhi.nlei;;tirmede ciddi bir bozuklugu vardi. "Bu
yollarla bo§almanm11 ~ok onemli oldugu bir donemde, kas ve iskelet
sisteminin bo§almasmm kzsmi olarak engellenmesinin bile ~pk ilerilere
uzanan etkileri olur. Hastam Jallik doneme birka~ onemsiz vucut
bozukluguyla girmi§ti, ama beden imgesi ciddi olarak bozuktu." (s. 387).
Niderland, hastas1I11.11 "cuceyi", "ic;sellei;;tirilmii;; bir fetii;;" (s.385)
olarak kulland1g1m anlatmii;;hr. Olguya Freud'un (1927) feti:;;izm
10
body ego
11
discharge

16
tamrruyla bakarsak "cl.ice", igdi9 edilme tehdidine kar91 bir
korunma saglarnaktaydi.

Mitoloji ve Edebiyatta "Kii~iik Adam"


Sihirli guc;leriyle "ki.i.c;Uk adamlara" mitolojide ve folklorda
s1k rastlamr. Murray (1960), atalarnruzm perilerin giicunden c;ok
,,·~-,,..-~~·-··~

korktuklan i<;in mi onlarla ilgili her §eyin minyatfule9tirildigini ve


biroHunhi. ic;in parmaklan arasmda ezebilecegi bir yarahkla
kar91la9mamn ne kadar korku verici bir deneyim olabilecegini
sorgularru9hr. Bu bulmacay1 c;ozmek ic;in perileri ve cinleri bilinen
en eski tannlardan olan tii.mgii<;lii Boynuzlu ilah'a kadar
izlemWir. Niederland'm hastas1 II cuceyle" ilgili riiyalarm1
anlahrken diger sihirli kuc;uk insanlarm yamnda Rumpelstilskin'le
ilgili c;agn91mlar da getirmi9tir. Masallar hakkmda psikolojik bir
ara9hrma yapan Heuscher (1963) ise bu masallardaki c;irkin ve
gi.i.<;hi. kuklalan "yeni benlikle" ili9kilendirmi9tir.
Abse (1966), ki9inin beden imgesinin buyudukc;e ve
ya9land1kc;a degi9tigini, bunun yans1tma ve yogunla9hrma
arac1hgiyla mitolojik kahramanlara sembolik bir kaynak
olabilecegini vurgularru9hr. fier insamn b~'ya ..Yfilrl ~le
arm davram9lan~~~elikleri ve giyimi olan bir kopyaya sahip
,,.,,-w,,,_--.,,~~"-"'"~··""'--~ ~""~

oldugu §eklindeki M1sir inancm1 hahrlahr. Mis1fyazutaFmda


· · firav1mfa Tam~ arasrnaa ge~eiuer~lirken her firavunun
arkasmda duran bir de kli.c;uk firavun c;izilmi9tir. Her insamn
kuklas1 gerc;egine hpa hp -ruhun bedene benze.mesi gibi-
benzemektedir; §i§man, zay1£, uz1m veya kisa bedenlere §i9man,
zay1f, uz1m veya kisa ruhlar e9lik eder. Ka, sonralan halkm
arasmda spermde ki.i.c;iik bir insan oldugu §eklindeki inancm ve
sihirli gi.i.c;lere sahip ci.i.celerin i:inci.i.su olmu9tur. Arna Ka'run
anlahmlarmda kar9ila9tlan, ki9ilerin ikili c;izimleri, hic;bir
belirsizlige veya fazlahga yer vermeden bir psi9ik gerc;egi ortaya
koyar. Ki9iye i:izgi.i. sanrtlarm gori.ildugu psikiyatrik bozukluklarda
oldugu gibi, bahl inanc;larm yans1bnah yogurua9hrmalannm
c;ekirdeginde de bir gerc;ek yabnaktadir. Ka bir tasanmm
tasanm1d1r ve zihindeki kimligin i:inemli bir kisrru olan, bizim

17
§imdilerde beden imgesi dedigimiz, bedenin psi9ik tasanrrum
temsil eder. Bu yiizden Niederland'm hastasmdaki "kuc;Uk adam",
ra9itik bir c;ocugun beden imgesi tizerine yap1land1gr ic;in bi<;iminin
bozuk olmas1 manhga uygundur.

Alice
"Kii<;iik adam" olgusunu daha detayh bir §ekilde
anlatabilmek ic;in Alice vakasrm aktaracagrm. Alice, aralarmda
ciddi ya9 dengesizligi bulunan bir c;iftin tek c;ocuguydu. "Papa"
diye c;agrrd1g1 ailenin "tiimgiic;lii" yoneticisi konumundaki
dedesiyle (annesinin babas1) babasmm ya91 aymydi. Dedesiyle
annesi, dedenin diikkamnda beraber c;ah91yordu ve dedenin tek
torunu oldugundan c;ocugun hayahnda dedesinin onemli bir yeri
vardi. Dedesinin Alice 15 ya9mdayken olmesi, Alice'in psikiyatrik
rahats1zhgrmn ba9lamasmda etkili oldu. Dedesinin ohimiinden iki
y1l soma Alice, platonik bir a9k ya9ad1gr gene; erkek arkada91
tarafmdan reddedildi. Bir ayda sekiz kilogram verip adetleri
kesilince, anoreksiya nervosa tams1yla hastaneye yatmldi.
Destekleyici terapiden ve 4 ay zarfmda 68 defa yaptlan
hafifletilmi9 insiilin uygulamasmdan pek fayda gormedi. Olen
dedesini gordi.igi.i varsamlan ve ozk1yim tehlikesi devam
ediyordu. Her glin degerlendirilen kilosu 29 ile 36 kg. arasmda
gidip geliyordu ama daha soma hem9ireler kendisini 33 kg.da
tutmaya c;ah9hgrm fark ettiler. 33 kg.clan dli9iik oldugrmda hka
basa yiyor, fazla geldiginde yemeyi reddediyordu. Bu davram91run
sebebi psikiyah·istlerin gozi.inden kac;rm9h. Bunun ne anlama
geldigi, hastahg1 hala §iddetli bir bic;imde devam ederken,
hastaneden aynhp benimle ba9lad1gr tedavi s1rasmda ortaya c;1kh.
Benimle tedavisi srrasmda, eskiden cii.sseli bir adam olan
dede hastahgmm ara9hnlmas1 ic;in hastaneye yahrtld1gmda,
ailesinin dedesini hasta haliyle gbrii.p olumsuz etkilenmesin diye
Alice'i "korudugu" ac;1ga c;1kh. Bu korunma yii.zi.inden Alice,
dedesinin tabuttaki c;okmi.i9 halini gordii.gi.inde ve etraftan
dedesinin "sadece 33 kg oldugunu" duydugunda tamamen
hazrrhks1z yakalanm19h. 0 s1rada bay1ld1 ve daha somaki terapi

18
seanslannda bilincini kaybetmeden once "ufald1grru" ve daha
soma "<;op adam" olarak adlandird1gi bir ki:;;iye donii.:;;tiigi.ini.i.
anlath. "Kii.<;:ii.k adam"m manas1, terapisinin birinci yilmda yava:;;
yava:;; ortaya <;:1kmaya ba:;;ladi.
Alice'in dogumu, annesinin dogum sancilarmm
ba:;;lamasmdan 48 saat soma ger<;:ekle:;;mi:;;ti. Annesinin gebelik
boyunca bulanhs1 devam etmi:;;ti. Alice, annesinin <;:ektigi bu
s1kmtilan bii.yiirken tekrar tekrar dinledi. Alice'in beslenme
gii.<;:lii.gii., annesinin onu ba:;;ans1zca emzirmeye <;:ah:;;hg1 ya:;;armmn
ilk haftasmda ba:;;larm:;;h. Annesi emzirmeyi birakmak zorunda
kald1 ve <;are olarak biberonla beslemeye ge<;:ti. Dogum1mdan
somaki ilk 6 ay sii.resince Alice'in vii.cudu <;:ok susuz kalrm:;;h,
devarnl1 kab1zd1 ve karm agns1 vardi. Sanki i:;;leri daha da
kan:;;tirmak i<;:in, bir de gobek fitigiyla dogmu:;;hL F1tik, 9. aya
kadar, karm on duvarma yap1:;;tmc1 bir bant konularak tedavi
edilrni:;;ti. Annesinin kafas1 fitiga o kadar <;:ok takilrm:;;h ki, fitik
iyile:;;tikten soma bile Alice'e fitik sebebiyle ne kadar
kaygiland1grru anlatirdi. Aslmda Alice hem dogumdan itibaren
kusurlu bir vii.cuda sahipti, hem de annesinin Alice hakkrndaki
kristalize olmu:;; beden imgesini i<;:selle:;;tirirken, annesi Alice'in
kusurlu beden tasanrmm sii.rekli can11 tutmu:;;tu.
Bu vakada beden kusurunun, Niederland'm ra:;;itik
hastasmda ve Kramer'in iki kez zatfure ge<;:irrni:;; hastasmda
oldugu gibi onernli bir yeri vardi. Bu konuyla ili:;;kili olarak
Niederland'm (1965), erken <;:ocuklukta fiziksel kusurlap olan
hastalardaki narsisistik benlik bozukluklan ii.zerine yaphg1 bir
<;:ah:;;ma dikkat <;:ekicidir. Burada, dogumundan veya ya:;;armmn ilk
yilmdan itibaren fiziksel bozuklugu olan hastalardaki beden
benligi geli:;;irninin olumsuz yonde etkilendigi gosterilrni:;;tir. Her
ne kadar <;:ocukluktaki bir<;:ok ruhsal travmayla nasil ba:;;
edilebilecegine <lair, geli:;;im sii.reci boyunca <;:e:;;itli <;:ozii.rnler
bulunabilirse de Niederland, erken <;:ocukluktaki bir beden
kusurunun somutlugu, sii.rekliligi ve fiziksel zayifhk yaratan
dogas1 yii.zii.nden <;:Cizii.rnlenemeyen bir <;:ah:;;ma alam yarathgrru

19
one sfumektedir. (ahi;;mas1, Greenacre'm (1952, 1953, 1958) bu
konuda yaphgt genii;; <;:aph arai;;hrmay1 destekler. Greenacre, erken
donemdeki ciddi beden imgesi bozukluklarmda gorii.len, ilkel
nitelikli bir kaygi olan "bedenin parc;:alanma kaygismdan" 12
bahseder. Beden imgesnun bozuk gelii;;iminin fetii;;izme
katk1larmm oldu@nu one surer. Bu nedenle hem Kramer'in he-;;;_
't"
de Niederlal].~!!L,J<.Ji~ljJs adam''.. . ...olg:u.slull!J:?ir "ic;:sel feti§" veya
77f~;:i-;;~~lar;i~!!llesi de i~ ~~------
o<""""'7""'_,,,_.~,~·,,,···· =•·'~"r-""~'-''°''"

Burada c;:ocugun kendi beden imgesinin kristallei;;mesinde,


annenin oynad1gi role deginmek istiyorum. Anne, c;:ocugundaki
fiziksel bozukluk duzeltildikten sonra bile bu bozuklugu
algilamaya devam edebilir. Bu yii.zden iyile§meden sonra da,
bozuk beden alg1s1 anne-c;:ocuk birlikteliginde c;:ocuga tekrar
aktanlabilir. IV. Boliimde de kendisiyle ilgili baz1 detaylardan
bahsedecegim bir hastam olan Ricky, bir elinde ve bu elindeki
parmaklarda bir sakathkla dogmu§tu. Bu sakathkla ba§ etmesinde
annesinin oynad1gi rol c;:ok c;:arplClydi. Annesi, Ricky'ye 4. ya§mdan
itibaren her dogum giiniinde zaten kurumu§ gibi goriinen
parmaklarma c;:ok bii.yii.k gelen, alyansa benzer altm bir yii.zii.k
veri yordu. Daha sonralan Ricky' de ciddi psikolojik raha ts1zhklar
ba§ gosterdi. Bu omekten de anla§ilacagi gibi, anne-c;:ocuk
birlikteliginin zayif kaldigi, annenin c;:ocugunun bedeniyle ilgili
beklentilerinin c;:ok yii.ksek oldugu veya bu kusuru duzelhnek ic;:in
birc;:ok fizyoterapotik ve ortopedik gin§1me ba§vurdugu
durumlarda anne, beden kusuru olan c;:ocugunun psikolojik
geli§irnine c;:ok fazla zarar verecektir (A Freud 1952).
Alice'in hastahk belirtilerinden bir tanesi, kafasuun
gebelikle ve eger gebe kahrsa kanunm patlayabilecegi
dui;;uncesiyle c;:ok me§gul olmas1ydi. Bunlar gobegindeki frhk
tasarnruyla ve annesinin Alice'i dii.nyaya getirmeye c;:ah§irken
vucudlmun parc;:alanacag1m dii.§furrnesiyle dogrudan ili§kiliydi.
Alice dogduktan sonra annesinin birc;:ok bedensel yakmmalan
ol141aya ba§ladi ve Meninger'in ortaya koydugu tarnma gore bir

12
body disintegration anxiety
20
"cerrahi miidahale bag1mhs1"13 oldu. Kiz1 ergenlik evresine gelene
kadar, 5 meme ve 1 rahim ameliyah olmak iizere 6 ameliyat
gec;irdi. Bu ameliyatlann, Alice'in dogum s1rasmda annesinin
viicuduna verdigi zarar yl'iziinden yap1lmas1 gerektigine hem anne
hem de c;ocugu inaruyordu.
Alice kiic;iik bir kizken karrurun alhna bir yashk koyarak
oyunlarda s1k s1k gebe olur, diizinelerce c;ocugi.mun oldugunu
hayal ederdi. Tahmin edilebilecegi gibi bu hareketin kontrafobik
dogas1 ortadadir. Ergenliginin sonlanna dogru cinsel ili:;;ki
s1rasmda erkegin cinsel orgarurun kendisini ikiye ayirabilecegini
dii:;;ii.nmeye ve cinsel ili:;;kiyle c;ocuk sahibi alma ihtimalinden c;ok
korkmaya ba:;;ladi. Anoreksiya nervosada (Meyer ve Weinroth,
1957) s1k kar:;;1la:;;tld1gr gibi, cinselligin oral yi:iniinii daha baskm
olarak ya:;;1yordl1. Tedavisi s1rasmda da ag1z yoluyla gebe kalma
fantezileri gbriilmii.:;;tii. Daha i::ince yay1nland1gr gibi (Waller,
Kaufman ve Deutsch, 1940; Volkan, 1974a) anoreksiya nervosa
gebe kalma isteginin eyleme vurumu :;;eklinde .degerlendirilebilir.
Kadm hasta bir yandan adet di::inemlerinin kesilmesiyle (veya
erkek hasta sertle:;;me sorunlanyla), kabizhkla ve a:;;m yemekle
gebe oldugtmu gostermeye c;ah:;;irken, bir yandan da blmdan ald1g1
hazla ili:;;kili olarak kayg1s1 veya suc;lulugu arhnca kendisini ac;
b1rakarak gebelik fikrini reddeder.
Alice' in, dogu:;;tan gelen fihgm yarathg1 sonmlarla ba:;; etrne
:;;ekli, Niederland'm (1965) ba:;;ka bir hastasmmkine benzemektedir.
Kann i::in duvanndaki normal kas yaptlarmm olmad1g1 bu erkek
~

hasta, dogu:;;tan gelen, bozuk beden imgesini dtizeltebilmek i<;;in


sihirli oral ic;e atma fantezilerini eyleme' gec;iriyordu. Spar
dergilerindeki kash sporculann fotograflanru yahyor, hatta bu
sayfalan yiyordu. Blmlar narsisizrnin biiyii.sel yollarla onanlmas1
olarak yorumlanm1:;;h. Aynca yatmaya gitmeden once saatlerce
yikaruyor, uyanmca tekrar banyoya giriyordu. Boylelikle yeniden
dogma fantezisini canlandirarak bedenindeki kusunm ortadan
kalkabilecegini limit ediyordu.

13
polysurgical addict
21
Alice'te oldugu gibi, dogumdan gelen veya erken
donemlerde olui;;an beden kusurlan, "kiic;;iik adam" olgusunun
gelii;;mesine katkida bulunabilir. Bolii.nerek aynlan benlik parc;;as1,
"zarar g6rmezlik, biiyiikliik, zamandan bagims1z alma, bii.yii.sel
giic;;lere sahip alma ve bai;;ka narsisistik ozellikler gibi c;;ocuksu
niteliklere sahip olarak" (Niederland, 1965) otonom bir i;;ekilde
varhgiru sfudiirii.r ve bir ic;; depo, bir "ic;;sel fetii;;" haline gelir. Hasta
bu "ic;;sel fetii;;"i kullanarak yelpazenin bir uctmda bedenin
parc;;alanma kaygis1yla (Greenacre, 1953), oteki ucunda igdii;;
edilme kayg1s1yla, genii;; manada da ayrtlma kayg1s1yla bai;; ehneye
c;;ahi;;ir.
Freud 1897'de (1897-1902) Fliess'e, olii kahhgm1 taklit eden
ve bunu tonik kas1lmalarla yapan histerik bir hasta hakkmda
yazrmi;;h. Freud'un anlathklarma uygun bir omek olarak, Alice'in
dedesinden geriye kalan cesedi gorii.p bayilmadan once bir "c;;op
adama" (ufak birine) doniii;;mesi bir ac;;1dan onunla ozdei;;im kurma
girii;;imini gosterir (Volkan, 1965). Kendisine gore dedesi "huzur
ic;;inde yatamayan" Alice, hem dedesini ic;;sellei;;tirerek hem de
onunla ilgili varsamlar gorerek dedesiyle temasrm sfudiirmesi
gerektigini dii9fulmii9tii.. Daha soma, geleneksel bir yai;;anh sii.ren
ve ailenin ba91 olan yai;;h adamm, Alice'in c;;ocuksu
tii.mgii.c;;lii.liigi.i.niin deposu oldugu anlai;;tldi. Alice ic;;in her i;;eyi
diizeltebilecek birisiydi ve bu yardrmsever, koruyucu kahramam
oliime teslim ehnesi imkans1zd1.
Annesinin birc;;ok defa hastaneye yah91yla ilgili c;;ocukluk

hahralarmda oldugu gibi, tedavisi ba9lad1ktan soma Alice'in bana
kar91 gelii;;tirdigi aktanmda gorillen yogim ayrtl1k kaygtlanm fark
edebiliyordum. Tedavi s1rasmda kendisini c;;aresiz ve zayif
hissettiginde, c;;aresizligine kar91 bir savunma olarak "kiic;;iik
adama" bai;;vurmaya bai;;hyordu. \:ocuklugtmda Hz. isa'mn "oliip
soma tekrar dirildigini" duydugtmda ailesinden hie;; kimseyi ohi.m
sebebiyle kaybetmesine ve annesinden hic;;bir zaman ayr1lmasma
gerek olmad1giru dii9iinmii9hi.. 6 yai;;mdayken ziyaretlerine gelen
bir papaz, olen birisinin "ufak bir tohuma" benzedigini ve topraga

22
ekilen tohumlann gi.izel <;:i<;:ekler olarak diinyaya geldiklerini
anlath. Bu olaydan sonra Alice'in zihninde "<;:i:ip adam" ile "ufak
tohum" arasmda <;:er;;itli baglanhlar kuruldu. Alice bu iki terimi
birbirlerinin yerlerine kullanmaya bar;;lad1. C::ocukken bakh8J ev
hayvanlanru arkadaki bahi;;:eye gi:imdi.igii.ni.i hahrlad1. Onlan
"i:ilii.mden" korumak ii;;:in hi.i;;:ii.k mezarlannm ii.zerine gii.ller
ekiyordu. Bunu hahrlaymca "<;:i:ip adanurun" bir giil agac1 bastonu
gibi oldugunu si:iyledi.
Daha sonra ''hi.<;:ii.k tohumla" ilgili bar;;ka <;:agnr;;1mlan oldu.
Birinci srmfa giderken rahimdeki bir feti.isii.n resmini gi:irmi.ir;;ti.i.
Bunu gi:irmesi ile i:ili.im ve "hi.i;;:iik tohum" hakkmda anlattlanlar
hemen hemen ayru zamana rastlanur;;h. Kii<;:iik Alice o zaman
kendisini de annesinin rahminde ufak bir tohum olarak hayal
etmeye bar;;ladi. · Daha sonraki i;;:agnr;;1mlar; hayal edilen ufak
Alice'in esas ir;;levinin, bir yandan yans1thg1 rumgi.i<;:lillii.gi.in
deposu olan dededen aynlmarun, bir yandan da annesinden
aynhr;;m yadsmmasmda kullamld1grm gi:isterdi. Bir bakrma Alice,
annesinden aynlarak elde edecegi i:izgii.rli.iglin ancak intrapsir;;ik
aynlmaya ihtiya<;: duyulma.;yan bir di:ineme gerilediginde miimki.in
olabilecegini zannediyordu. Bu di:inem anneyle bir "ufak tohum"
olarak birler;;menin saglanmas1yla sembolize ediliyordu. Kramer'in
de gi:izlemledigi gibi bu hasta, "ki.i<;:ii.k adam" olgustmun, "heniiz
annenin dz~arzdaki bir nesne olarak degil de, i;ocukla beraber olan bir
nesne olarak algzlandzgz bir donemde" (Kramer, 1955, s. 63) anneden
aynlrm§hgm fark edilmesiyle ortaya i;;:ikabilecegini sembolik bir
dille anlahyordu. Alice'in "<;:op adam"m i:izelliklerini anlatmasrmn
ardmdan bunu destekleyen daha ba§ka karutlar da i;!lde edildi.
Ri.iyalanndan biri benligindeki bi:ilii.nmeyi anlahyor gibiydi.
Rii.yasmda iki k1z gi:irmi.i§ti.i. KIZlardan biri "ki.i<;:iik tohum" halini
temsil ederken digeri evli erkeklerle <;:1kan olgun bir kadmdi. Ilk
k1z yatakta hasta yahyordu. Sai;;:lan ba§Imn etrafma "sanki
topragin i<;:inden i;;:ik1yormu§<;:asma" -tohumdan bi.iyiiyen bir bitki
gibi- sai;;:1lnur;;h. Bununla ilgili i;;:agr1§1mlar, Alice'in "ki.i<;:iik tohum"
pari;;:asrmn i:idipal dii.zeydeki i;;:ahr;;malan i;;:i:izmede de kullamlrm§

23
olabileceguu gosterdi. Aynca annesiyle birlikte oldugu donernlere
gerileyerek, evli erkekleri e§lerinden ayirmamn yaratacagr odipal
sm;:luluktan da korunabilecegi ortaya c;1kh. Tedavisinin ilk yihnm
ikinci yansmda bu ruya iizerinde c;ah§irken, dedesinin cenazesinde
"c;op adam"a donii§mesinin, sadece o zaman ya§ad1gr bir olay
olmad1gr geklindeki sirnru bir miktar kaygi duyarak payla§h. 0
zamandan beri birka<; dakikahgrna veya bazen saatlerce "kiic;iik bir
tohum" a veya bir "c;op adam" a donii§meyi ah§kanhk haline
getirmi§ti.
"Kiic;iik adam"m, "kl.ic;l'tk tohum"un veya "c;op adam"m
ozellikleri Alice'in anlathklanyla §ekillendi. Aynaya bakhgmda
boyunun 30--40 cm.den fazla olmad1grm gi:irmli§tli. Bakhgr minik
yarahk, Misirhlann Ka's1 gibi, kendisinin hpa hp benzeri bir
minyahirdii. Bir sandalyede oturup penceredeki yans1mas1na
bakhgrnda sandalyeyi gerc;ek boyutlannda gorlirken, kendisini
kli.c;iilmii§ olarak gorli.yordu. Kendi boyu ufalmca diger her §ey
ona gore devle§iyordu. Alice "kCtc;iik tohum" haline geldiginde,
ona dogru gelen her §ey ona degmeden once ufalmahydi. Eger bu
gerc;ekle§mezse bi'tyiik bir cismin, belki de dev bir ayagrn altmda
kalacak diye korkuya kap1hp tela§lamyordu.
Ufald1grnda uzakhk alg1s1 da degi§iyordu ve c;ok yakm
mesafeleri yi'trfunesi uz1m siirecekmi§ gibi geliyordu. Arna bir
~igrnak aramas1 gerekirse mesafeler goziine uzak goziikse de
yiiriiyordu. Sikhkla yatak odasma s1grmyordu. Kendisini odasma
kilitleyip rahimdeki "kl'tc;iik tohum" oluyordu. Bu s1rada kendisini
tfangiic;lli ve sihirleriyle tiim isteklerini gerc;ekle9tirebilecek biri
gibi hissediyordu. "Kuc;lik tohum" yuvasmdayken (odasmda
kilitliyken), olmii§ dedesini yeniden canlandirabilecegini ve
aynlmaya kar§I koyabilecegini dii§i'tndi'tgiinden, burada hic;bir
§eyden korkmasma gerek yoktu.
Ferenczi (1913, s. 186) bir defasmda himguc;liiliigu;
"Tiimgii(:liiliik, kif}inin her istedigine sahip oldugunu ve isteyebilecegi
baf}ka hi(: bir f}eyin kalmadzgtm hissetmesidir... Fetus, i(:giidiilerinin
tatmini i(:in ihtiya(: duydugu her 9eye sahiptir. Bu nedenle isteyebilecegi
24
ba§ka hirbir §ey olmadigzndan tilmgurliiliigii elde edebilir; aslznda bir
11
istege de sahip degildir. diyerek tarumlarru;;hr. "(:,ocuklarm
tiimgurliiliiklerinden kaynaklanan megalomanileri bundan dolayi bo§ bir
11
sann degildir. di ye de eklemi;;tir. C::ocuk imkans1z olan hi<;:bir ;;eyi
11
istemez, sadece "bir zamanlar var olan olanaklarzn geri gelmesini
ister. Her ne kadar boylelikle nesne kavrarrurun olmad1g1
zamanlarda var olan, ba;;lang1<;:taki "kayits1z ;;arts1z
ti.i.mgii.sh.i.li.i.kten" bahsediyor olsa da "insanlarzn tiimgurliiliigii,
istekleri karma§tkla§tlkfa gittikre daha rok 'durumlara' bagli olmaya
ba§lar. ... Geli§imle birlikte istekler her geren giin daha ozel birimler alir
11 11
ve insanlar daha ozelle§mi§ uyanlar talep eden "durumlarla kar§tla§tr.
(s. 190, 191)
Freud (1930) nesnelerin var olmad1gr bir bebeklik
doneminden bahseder (Bu gii.nki.i. bilgimize gore boyle donemin
var olu;;unu sorgulasak da, burada pratik bakimdan yararh oldugu
i<;:in bu teori ile devam ediyorum). Freud'un bahsettigi nesnesizlik
donemi, SlllirSlZ ti.i.mgi.i.<;:h.Ui.i.ge (btma bazen okyanus hissi14 denir)
duyulan inancm izlerini ta;;ir. Baz1larmda buraya gerileme
narsisistik yaralanmaya kar;;1 bir savunma olabilir; digerlerinde -
"~,~~~ adam" olgusunun gozlemlendigi kisilerde- kimligin
yahhlrru;; k1srrurun as1l gorevi, kaybedilen ilk socuksu
ti.i.mgi.i.<;:h.i.lii.gi.i. onarmak, bunu si.i.rdi.i.rm
11
Alice, "ya;;ayan arkaik yap1s1 ile benliginin diger parsas1
11
arasmdaki farki ayirt edebilmeye ba;;layinca, ona "ku<;:iik adarrun
i;;levini, ozellikle de onu aynhkla yi.i.zle;;mekten nas1l korudug-tmu
yorumlayabildim. Dedesinin, ashnda onu narsisistik
11
yaralanmalardan koruyan "kli.<;:iik adam 1 oldug-tmu anladr.
11
Dedesinin cesedini tabutta gordi.i.gi.i.nde ki.i.<;:i.i.k adam 1 tekrar
11

11
isselle;;tirdiginin ve kendisinin "sop adam haline geldiginin
farkma vardi. Ya;;h adarrun gitmesine. izin vermek i<;:in yas
tutmarun ne kadar zor oldug-tmu anladi. Artik tam manas1yla yas
tutmaya hazird1 ve dedesiyle ya;;adiklanru tekrar gozden
ge<;:irmeye ba;;ladi. Kendi istegiyle evin tavan arasma <;:Ik1p,

14
oceanic feeling
25
dedesinin de i<;lerinde bulundugu, fotograflara ve albiimlere
bakarak saatlerce agladi. Terapisinin etkisiyle ortaya <;Ikan bu
davrami;;lar s1rasmda ilk. "<;i:ip adarm"m buldu: birinci simftan
kalma bir kitabmda eski bir <;i:ip adamm resmi vardi. Bu <;i:ip
adamm resminin iizerindeki balonda i;;unlar yaz1yordu: "Merhaba!
Bana bak! Sana yard1m edebilirim. izimi takip et. Sana nererlen
ba§layacagm1 soyleyecegim."
Bu resmin i<;inde yer ald1g1 kitab1, i:igrencilere i:igretmen
vermii;;ti. Bu <;izgi kahramam, her zaman dogru cevaplan
gi:isterdiginden ve yd boy1mca ev i:idevlerinde yardrmc1
oldugtmdan tlimgi'l<;hi bir yard1mc1 gibi algilarmi;; olmahydi.
Ahi;;trrma kitabmdaki <;izirnler, i:igrencilerin her gi'ln bin;ok <;i:ip
adam figiirii <;izdiklerini gi:isteriyordu. Alice tllmgi'l<;lii kendilik
tasanrmrn uz1mca bir siire dedesine yans1tm19h. Daha soma
kristalize olmui;; ve bi:iliiniip aynlrmi;; olan bu benlik par<;as1 ismini
buradaki sembolik figiirden alrmi;;h ve ardmdan bu am
bashnlrmi;;h. K1sa zaman soma da bu olguya bai;;ka bir sembol -
"kii<;llk tohum" - ilii;;tirilmii;;ti.
Tedavideki tekrar yapilandrrmalar, yorumlamalar ve benim
aktanmdaki tiimgii<;ll'lliigli.miin derinlemesine <;ah91larak ortadan
kaldrrilmas1yla birlikte "kii<;iik tohum"un veya "<;i:ip adam"m
biiyiisii yok oldu. Alice annesinden aynlmayi etkince deniyor
gibiydi. Kaygi yiillii baz1 fiziksel aynhi;;lar, ruhsal aynrnlai;;mayi
saglama <;abalanrn temsil ediyordu. Alice hastanede yatarken
annesi, duyarh ve s1cakkanl1 bir psikiyatrik dami;;manla terapiye
bai;;larmi;;h. Benim Alice'le <;ahi;;hgtm si'lre zarfmda annesi de
terapisini siirdfudii. Kammca, neredeyse 18 yai;;ma gelen kizmm,
daha biitllnlei;;mii;; bir bireysellei;;me i<;in d19andan bir miidahale
olmadan miicadele etmesine izin vermesinde, annenin bu
darni;;manla kurdugu ilii;;kinin anlarnl1 payi vardi.
Alice 18. yai;; giiniiniin hemen i:incesinde y1llarm ardmdan
ilk kez kiliseye gitti. Burada diinyamn sonu geldiginde tllm
i:ilillerin yeniden dirilmeyi nasil bekledigini anlatan bir vaaz
dinledi. Vaazda Tamimn giinahkarlan 7 yilhk bir beklemeyle
26
cezalandrrd1g1 da anlahhyordu. Bunlar, <;ocukken papazdan
dinledigi ogretilerden <;ok farkhydi. 0 zaman papaz oliimii
topraga bir tohum ekmege benzehni:;;ti ve Cennetin kapilanrun
him olillere a<;1k oldugu soziinl.i. vermi:;;ti. 0 ak:;;am kilise ziyareti
:;;u riiya i<;in bir giindl.i.z kalmhs1 15 oldu:
"Yeni olmii§iim ve bir yatakta yatzyorum. Biri ba§ucumda biri
ayakucumda duran ilci papaz var. Ba$ucumdaki, oliimden sonra
insanlarm once kiifiik bir tohum haline geldikleri ve sonra fifek
afttklarz dii§iincesini tekrarlayarak ruhumu uyandmyor. Digeriyse
beni tekrar oliime gotiiriiyor. jTcisi de birbirinin ardmdan szrayla
falz$1yorlar."
Bu riiyayla ilgili <;agn:;;1mlan, tl.i.mgl.i.<;lii oldugu inancma sarilmak
veya bu inanc1 b1rakmak arasmdaki i<; ml.i.cadeleye i:;;aret ediyordu.
18 ya:;;ma geldiginde bir sigorta poli<;esinden 1000 dolar
kazandi. Birka<; gl.i.n siiresince "uf duygular ya§amak, istedigi anda
giilmek, istedigi anda ktzmak" i<;in kendine izin verdi. Ge<;mi:;;te onu
"hi.<;l.i.k tohum" a donii:;;tiiren duygulara benzeyen gii<;lii duygular
ya:;;1yordu. Soma "<;op adam"m oldiigiinii a<;1kladi. "$imdi ifimde
bir §eylerin eksildigini hissediyorum." dedi. "Bunun ifin biraz
iiziiliiyorum ama ne§eyle hoplayzp z1plamak da istiyorum. 18 ya§mday1m.
Art1k yeti§kinim. Kizabilirim ve cinsel duygularzm olabilir." diye devam
etti.

"Kl.i.<;iik adamm olli.ml.i.nden" birka<; ay soma di:;; dfmyada


ya:;;anan trajik bir olay "<;op adam"1 yeniden uyandrrd1 ve bu
olgunun iizerinde bir kez daha <;ah:;;ma gerekliligi dogdu.
Amerikan Cumhurba:;;karu John F. Kennedy'nin suikashru
duydugunda kendisini, Kennedy'nin tiimgii<;lii bir figii.rl.i. temsil
eden bir "<;op adam (veya hi.<;iik tohum)" oldugunu du:;;iinl.i.rken
buldu. Dedesinin ailesini bir arada tutmas1 gibi, Kennedy'nin de
tl.i.m dl.i.nyay1 bl.i.yl.i.k bir diizen ve denge i<;inde bir arada tutacak
kadar gl.i.<;lii oldugunu hayal etmi:;;ti. Arna :;;imdi o bir oliiydii. Her
ne kadar oll.i.ml.i.ne Alice'in verdigi tepki, Alice'i "<;op adam"a

15
day residue

27
donii:;>tiirmemi:;> olsa da, dedesinin cenazesini hahrlatan bir riiya
gordii. Ama bu sefer tabuttaki dedesi degil Kennedy'ydi. Bu riiya
aracihgryla "<;op adam" olgusunda temsil edilen, yans1hlrm:;>
tfungli<;liilii.gunii.n kaybedili:;>ini tekrar inceleyebildi. Dedesinin
cenazesinde, yans1thgi tii.mg-Li.<;liili.i.gti hizla i<;ine alrm:;>h. Ama
:;>imdi ni.mgil<;lii. ba:;>kam yava:;><;a i<;ine atmaya egilimliydi. Seansta
btmu anlahrken kafasmda bolgesel bir aci hissettigini soyledi ve
uykusu geldi. Sonra tamdigi baz1 <;ocuklar arasmdaki bir kavgay1
hahrlad1, bir tanesinde oytmcak bir makineli t-Li.fek vard1. Gittik<;e
ba:;>mdaki acll1111 Kennedy'nin kafasmdan ald1g1 yarayla ili:;>kisi
oldugu netle:;>ti ve ba:;>kan gibi kendisinin de "uykuya
dalacagmdan" bahsetmeye ba:;>ladi. Riiyasmdan da anla:;>1ld1gi gibi
olen ba:;>kanla ozde:;>im kurma giri:;>iminin, dedesiyle ve kendisinin
yans1thgi tii.mgii.<;li.i.lli.gli.yle ili:;>kili oldugu yorumtmu yaphm.
Bu olaylara verdigi tepkileri derinlemesine <;ah:;>1p
<;oz-Li.mleme Alice'in hem Ba:;>kan Kennedy i<;in hem de kendi
dedesi i<;in aglamasrm -ytllard1r bunu yaparmyordu- sagladi.
"Ba§kanm olUmiine 9ok iiziiliiyorum." dedi ve "ama bu ac1y1 ya§amak
i9in kendime izin verebilmi§ olmak beni gururlandmyor. " diye devam
etti. Daha soma riiyalanyla ilgili <;agr1:;>1mlan, s1khkla aktanm
norozunu yans1tan odipal <;ah:;>malarla ilgili olmaya ba:;>ladi.
Rli.yalarmda kiz arkada:;>lanyla rekabet ettigini gar-Li.yordu.
Ba:;>kamn suikashndan iki ay sonra bir arkada:;>iyla
Washington'a gitti ve ebeveynleri olmadan boyle bir geziye
pkabilmekten haz al di. Bu gezi "<;op adam"la ilgili ba§ka bir
r-Li.yayi uyard1:
"Beyaz Saray'day11n ve Ba§kan Kennedy'yi tabutta yatarken
goriiyorum. Korkmad1m. Bir yandan hiiziinliiyiim, ama bir yandan
da Ba§kam gormeme izin verildigi i9in onur duyuyorum."
Benim yard1rmm olmadan Kennedy'yi "<;op adam"la
ili:;>kilendirdi. "<;op adam ii( aydan beri oliiydii." dedi ve cinsel
arzulanyla ilgili sonmlarma deginmeye ba:;>ladi.
Alice'in "<;op adam"nun ozellikle pregenital yonlerine
degindim. Alice bu konuya daha <;ok tedavisinin ilk y1lmda
28
odaklannu:;;h. En sonunda patolojik benlik yap1s1 ile benliginin geri
kalan kisrm arasmdaki aynrru yapabilmeyi ba:;;ardiktan sonra
benligi daha da hiitiinle:;;ti. Boylelikle daha i.i.st duzeylerdeki
c;ah:;;malarma odaklanma imkfuu dogdu. Ardmdan Alice'in penis
hasedi belirginle:;;ti; aslmda daha iist duzeyde ".;op adam" Alice' in
penisini temsil ediyordu. iki yilhk terapinin ardmdan Alice, arhk
iyi biitli.nle:;;rni:;; bir benlige sahip olan gene; bir kadm olmu:;;tu. A:;;1k
oldu ve evlendi. Her ne kadar daha uzlm sii.recek bir terapiden
fayda g0recegini du:;;ii.nsem de bulundugmnuz :;;ehirden ta:;;md1 ve
bir daha onunla goru:;;medik. Terapiyi sonlandudiktan iki y1l sonra
Alice'in ta:;;md1gi :;;ehirde tarud1gim bir kadm hastahklan ve
dogum uzmanmdan, Alice'in evliliginin iyi gittigini ve yakm
zamanlarda saghkl1 bir bebeginin oldugunu ogrendim.

29
BOLUM II
i<;::SELLE$TiRiLMi$ NESNE iLi$KiLERi

Giinliik klinik pratikte, bu kitabm birinci boliimiinde anlatilan


benlik par9alannm niteliklerini anlayabilmek i9in bunlann olu§turduklart
kendililc ve nesne tasanmlarma ve bu tasanmlar arasmdaki
duygulammsal ili§kiye odaklanmak gerekir. Kitabm bu boliimiinde
kendilik ve i9selle§tirpmi§_ nesne ili9kilerinin geli§imsel evreleri gozden
ieciri1mi~tir. ~ nesne ili§kilerinin ipelle§tirilmesi, benlik-iistbenlik
geli§imindeki en onemli basamaktzr. Dengefr bir ker1:di[ik,Japtam1 ve
dengeli nesn.e ta~grzr11la.rz . .oli1~tugunda ..i~sJ!Jlg§_f:i1il111ii.n.?.~sJ!i§kilerinin
olgunla§tzgz ve ki§fu-i11.NL iist.fl.ilzJ:.}j!U;ilw~jlazebilir.
- ~···~" ·"·····"---···--' "=~~="·~---,.,~-

Ba§lang19ta nesne tasanmlan kendilik tasanmlarmdan


( farkl1la§11wm1§ haldedir. Kendilik tasanmlarz ile nesne tasanmlan
arasmda bir Jarklzla§ma saglandzktan sonra bile; eger kendilik ve nesne
tasanmlarma psi§ik yatmmm 16 yapzld1g1 siire9ler i9e atma-yansztma
ili§kisini17 yansztiyorsa, bastzrmanm yerine yadszmayla desteklenen ilkel
bolme 1B esas savunma mekanizmaszysa ve ilkel bolmenin varligz 9ifte
degerlikli duygulara tahammiil edilemedigini gosteriyorsa i9selle1Jtirilmi§
nesne ili§kilerinin hala ilkel diizeyde oldugu kabul edilir. Bunlarm
yamnda ger9ekligi smama 19 da tam geli§memi§tir. Tedavisi szrasmda
i9selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kilerini tekrar etkinle§tiren hastalar aktanm
psikozu geli§tirebilir ve duygusal ta§ma2G ya§amaya egilimlidirler.

16
cathexis
17
introjective projective process
18
primitive splitting
19
reality testing
20
emotional flooding

30
Bir Dede Daha Oliiyor
Bu kitabin ilk bohimii. terapi sirasmda kar9muza <;1kan
"ya9ayan" arkaik yap1larla ilgilidir. Arkaik yap1lan terapiste a<;1k<;a
gosterebilen olgulardan <;ok 9ey ogrenilebilir; ornegin Alice'in
"kii<;iik adam" dedigi izole yap1, anne ile <;ocuk arasmda belirgin
bir farkhla9mamn henii.z saglanamad1g1 bir donemde olu9mu9
tiimgti<;lii kendilik tasanffillU i<;erir. "Kii<;iik adam"m esas gorevi,
anne-<;ocuk arasmdaki boyle bir farkhla9manm yadsmmasma
yard1m etmektir. "Kii<;iik adam" ilk ortaya <;ikhgmda Alice
geli9mi9 nesne ili9kilerine sahip degildi. Sadece Niederland'm
(1965) "narsisistik pseudo-nesneler" 21 dedigi nesneleri vardi.
Bunlara Kohut'un (1971) terminolojisiyle "kendilik nesneleri" 22
denebilir. Kohut, nesne ili9kilerinin var olmasmm narsisizmi
ortadan kald1ramad1gim, hatta baz1 <;ok yogun narsisistik
deneyimlerin nesnelerle baglanhh oldugunu iddia eder. Buna
ragmen Kohut'un kendilik nesneleri dedigi nesneler, kendiligin bir
par<;as1 olarak hissedilebilir 23.
Giinliik klinik pratikte, hastanm erken donem nesne
ili9kilerini nasil i<;selle9tirildigini dikkate almadan, birinci bolii.mde
"adalar" olarak isimlendirdigim arkaik yap1larm niteliklerini
anlamak imkans1zdir. Psi9ik yap1lanmayi ve geli9imi iyi bir 9ekilde
ara9hrabilmek i<;in once nesnelerle ne hlr deneyimler ya9anrm9
oldugunu incelemeliyiz. Freud 1923'te nesneye yap1lan psi9ik
yahnm hakkmda 9unlan yazrm9h:
"En ba§ta, bireyin ilkel oral doneminde, nesneye yapilan psi§ik
yatmnu ve ozde§imi24 birbirinden ayzrmak §iiphesiz ki imkans1zd1r ...
Benlik i~e atmay12s kullanarak ... nesneyi daha kolay b1rakabilir veya
bu sure~ miimkun hale getirilebilir. Bu ozde§im, altbenligin nesneleri
birakirken kulland1g1 tek yol olabilir. Ne oranda olursa olsun, ozellikle
geli§imin ilk donemlerinde, bu siirece szk rastlamlir. Bu durum,

r narcissistic pseudo objects::::


~ self-objects
3
Kohut'un tan1mlamalannin daha detayil yorumlan ir;:in IX. BolOme bak1niz.
24
identification
25
in trojection

31
benligin, nesneye yapilan psi9ik yatmmm geri 9ekilmesinden arda
kalan bir kalmti oldugunu ve bu nesnelerin tarihini i9erdigini
dil9ilnmemize imkan verir." (s. 29)
Hem hafiza diizeyinde hem de motor dlizeyde, zihnin
verimli c;ah;;masmda ve dii;;fuunede kullamlan hafiza izlerinin26
olu;;turulmas1 nesnelerle ya;;anan deneyimlerle olur. <:=evreyle
kurulan kar;;1hkh ili;;kiyle de gerc;egi smama yetisi geli;;ir.
Elbette psi;;ik yap1larm dokunulabilir ve fiziksel olarak
olc;ltlebilir oldugunu dii;;ttnmek sac;madir, ama baz1 hastalar -
ornegin I. Boliimdeki Gable ve Alice gibi- bu yap1lanm sanki
somut nesneler gibi anlatirlar. Bununla beraber psikanalistin, bir
aki;; tablosu iizerinden personeline egitim veren bir ;;irket
yoneticisi veya toplumun ya§lanma oranlanm bir grafikle gosteren
bir demograf gibi, bir kavrarm anlahrken "grafik olu;;hrrma"
tekniklerinde ustala;;rru;; olmas1 gerekir. Arna bu, psikanalistin
hasta ortaya c;1kardikc;a ;;ekillenen ve bic;im alan bulmacamn her
parc;asma ula;;abilecegi anlamma gelmez. Analist her haliikarda,
devaml1 degi;;en dinamik giic;lerle ve duygulammsal siirec;lerle
c;ah;;maya devam eder. Hasta, Bychowski'nin (1956) "ic;sel
imgelerin serbest b1rak1lmas1"27 dedigi ;;ekilde kendisini ortaya
koymaya ba:;>lad1gmda, ic;indeki arkaik yaptlarla ilgili bilgiler
karma§1k yollarla ac;1ga c;1kar. Buna, aktanmda ortaya c;1kan
kaygiya kar;;1 kullarulan savunmalar ornek verilebilir. Benlik
parc;alanmn c;evresine bir srmr koydugumuzda, onlara bir isim
verdigimizde ve "bakim veren annenin veya yans1tilrru;; c;ocuksu
tiimgiic;liiliigi'tn d1;;an birak1lan imgesi" gibi ogeler ic;erdigini
gosterdigimizde; c;ok kan;;ik olan bir durumu basitle;;tirmek ic;in
sembollerden ve metaforlardan yararlanrru;; ve bmtlarm teorik
bilgilerimizle bagm1 da kurmu;; olmuz. Burada aktaracagun k1sa
bir klinik vaka oyktisii ne anlatmak istedigimi ac;1klar samnm. Bu
hastarnn hikayesi birc;ok yoniiyle Alice'i hahrlahr ve bununla
kar;;1la;;hrma ;;ans1 verir.

26
memory traces
27
the release of internal images
32
Yirmili ya§lann ba§mdaki a§m narsisistik bir erkek olan
George, kendisine "Ronesans'm Son Sanat<;1s1" diyordu. Alice gibi
George da, haddinden fazla uzahlrm§ ve c;ok sanc1h bir dogumla
neredeyse annesini "ikiye ayirrm§h". Dogum hikayesi ona o kadar
c;ok anlahlrm§h ki, bu s1kmh verici olayla ilgili fantezisinin bir
tasanffill11 ic;selle§tirilmi§ti. Vli.cudunun dagihp parc;alanmas1yla
ilgili endi§esi igdi§ edilme kayg1sm1 da arthrrm§h. Bu endi§enin
kontrafobik ifadeleri, kendisiIJ:in kurban rolli.nde oldugu bir dizi
kazada gozlenebiliyordu.
<;:ocukken, aralarmda vah§ice kavga eden ve bunlarm
ardmdan bo§anan ebeveynlerini izlemi§ti. Bir mafya
organizasyonunun liderlerinden biri olan "hlmgli.c;lli." dedesi,
George' a c;ocuksu tli.mgli.c;lillli.gii. ic;in bir di§ alan saglarm§h. Btmun
saglanmas1, hayahrt s1kmhlarmm ve bunlarm ic;selle§tirilmi§
tasanmlannm li.stesinden gelmesinde hayati onem ta§1yordu.
Dede, telefonda kli.c;li.k George ile konu§urken tiim illkede tarnnan
bir fihn yild1z1 taklidi yapar ve kii.c;li.k c;ocugu eglendirirdi. <;:ocuk,
telefonda konu§arnn sevdigi film yild1zlarmdan biri oldugunun
hem farkmdayd1 hem de degildi. Dedesiyle beraber gittikleri bir
sirkte telefonda konu§tugunu zannettigi bu kahramarn "ete kemige
bli.rii.nmli.§ olarak" g6rdii.. Bu film yild1zmm ad1 anons edildi ve
adam bir a tin l.i.zerinde gozli.ktii. Bu, kli.c;li.k George' da narsisistik
karakter yap1srmn kristalle§mesini sembolize eden "i§te benim
dli.§li.ndii.klerim bir gerc;ektir deneyimi" yarath. Tli.mgii.<;lli.
kahramamna ula§abilmi§ti ve aslmda kendisi de o sec;kirt grubun
bir li.yesiydi.
Ciddi aile sorunlannm kar§1smda c;ocuk ve dede bir ikili
olu§hlfmu§ ve George Sii.permen gibi davranmaya ba§larm§h.
<;:ocuk gerc;ekten de yak1§1khydr, c;ok zekiydi, yarahc1yd1 ve
tehlikeli sporlarda ba§anhydi. Kendisiyle ilgili narsisistik
gorli.§leri, giindelik ya§antis1nm tamam1yla hatah bir yans1mas1
degildi.
George 21 ya§mdayken bir mafya lideri olan dedesi faili
me<;hul bi]'.' cinayette evinin kaprsmdan di§an c;1karken oldfuilldii..
33
Cesedi kap1ya <;rkan merdivenlerden sokaga dii9ti.i ve bir kan gOlu
i<;inde kaldi. Bu dramatik olaym ardmdan George psikotik bir
daguma ya9ad1 ve bir psikiyatriste giderek ila<; almak zorunda
kaldi. Sonralan narsisistik ya9am tarz1m bi.i.yiik oranda tekrar
diizenleyebildiyse de, bi.iyiiklenmeci kendiligini koruyan dedesi
artik d19 di.i.nyasmda olmad1gr i<;in giin i<;indeki sorumluluklanyla
ba9 edemedi. Analize geldiginde ise dedesi oleli y1llar olrnu9ru.
Alice, "kii<;iik adarn" olgusunun yard1rmyla, "kapsulle kaplanrm9"
tiimgli<;li.i. benlik par<;asrm olen dedesinden kendi i<;ine alarak
korumayi ba9arrm9h. "Ronesans'm Son Sanat<;1S1"nda olu9an dede
imgesiyse buna kiyasla daha karrna91kh arna buna ragmen Alice'te
gozlenen fenomen gibi tipikti.
8 ayhk analizin ardmdan gelen yazda verdigimiz birka<;
haftalrk arada George yonelimini kaybetti ve yard1rna muhta<; hale
geldi. Analizine dondugu zarnan, verdigimiz birka<; haftahk ara
nedeniyle aktanrnda gerginliklerini yah9hrarnayan "koti.i." anne
olmn9tum. Benden uzaktayken yardrma rnuhta<; hale gelrnesini
incelemeye ba9ladigrrmz zarnan, ti.irngli<;lu dede irngesi (kendisine
ait olan ve yans1thgr <;ocuksu tiimgii<;lilli.igti.nii, "iyi anne" irngesini
ve kendi benlik idealini de i<;eren) agagrda anlatacag1rn §ekilde
orta ya <;rkh.
George "inamlrnaz" bir i§ firsahnm pe9indeyken ba9ka bir
§ehre u<;mak i<;in bir seans1m iptal etti. Bir sahc1dan Afrika' da
yaptlm19 boncuklar ahp satarak 900 $'hk bir yahnrm ii<;e katlarnayi
plan11yordu. Arna bu i9te bir miktar parasal risk de ahm9h. Bu
rnerak uyandmc1 giri9im, yiizeyde bir §ey ifade ehnezken George
bir sonraki seansta kendiliginden Arnerika' da ekonominin <;okrugi.i
ve "Depresyon Yillan" olarak bilinen 1930'lardan bahsetmeye
ba9ladi. <;:aresizligi onu terk etmi9 gibiydi ve dedesinin zor ge<;en
1930'lu y1llardaki ya9armyla ilgili hahralan yi.izeye <;rkh. Arna riskli
boncuk ticareti giri9imiyle dedesinin ailedeki efsane haline gelmi:;;
sm1 d191 cesurlugu arasmda bilin<;li bir baglanh kurrnarm§h.
Dedesi, ailede pek a<;1klanmayan sebeplerle yasalara kar91 gelmi9
ve hapse girmi9ti. Hapiste :;;erifle kurnar oynarm§ ve kazamnca

34
;;erifin silaluru. alrm;;h. Soma hapishanedeki bir mahkfundan kfuk
ahp bunlan 6yle bir karla satrm;;h ki, bu sayede biiyiik bir mal
varhgi edindigi i;;lere girme frrsah elde etmi;;ti.
Hastarnrn ticaret yapma davraru;;1m yonlendiren, dedesinin
tasanrm ile olan 6zde;;irniydi. George'un ticaret macerasrna
giri;;erek benliginin bir pan;asrm (Bychowsky'nin (1956) terirni ile)
"serbest birakhgim" anlad1m. Benliginin bu pan;as1, kendisini
yalmz ba;;rna depresyondan" c;:1kartan dede imgesini ic;:eriyordu.
/1

Hahralarrnrn giicii; hastamn "eylem kullanarak hahrlamasrndan" 28


, c;:aresizlige verdigi tepkiden ve analistini "sakinle;;tiremeyen anne
imgesi" gibi kullanmasmdan anla;;1hyordu. Sonuc;:ta dedesiyle
kurdugu tasanmsal ili;;ki sayesinde, benligin bu parc;:as1 onu
depresyondan c;:1kartrm;;h. Hatta bunu "kiic;:iik adam" a 6zgii
somutlugu ya;;amadan yapm1;;h.

Kendilik ve Nesne Tasanfillan


Benligin astl i;;levlerinden biri, nesneler arasmda ili;;ki
kurmak (onlan aramak ve onlardan kac;:1nmak ic;:in [Balint, 1955])
olsa da, nesne ili;;kileri benligin ve iistbenligin geli;;irni ic;:in
gereklidir. Bu yap1larm nitelikleri biiyiik oranda nesne ili;;kilerinin
ic;:selle;;tirilmesiyle belirlenir. Hartmann (1950), (ki;;iligin diger alt
yap1larrndan farkh bir zihinsel sistem olarak) benligi, (!<i;;inin
kendisini diger nesnelerden ayiran) kendilikten aYirITI:i§hr.
-Ba;;larda nesne .....tasaruxilan kendilik tasanmlarrndan
farkltla;;marm;;hr. (°!'asa:,l]ll'.' ?)~nligin gerc;:ekc;:i veya sarp1ttlrm;;
2
kendilik ve nesne imgelerinden ve bircok izlenimden c;:ikanmla
olu~~~1
-~
bir ~emad1r'._'3o (Moore ve Fine, 1968). Bu
yiizden 6rnegin, kendilik tasanrm: "tecriibe edilen tiim viicut
durumlanmn kalzcz tasarzmlannz ve ya~anan tiim diirtii ve
duygulammlan i~erir. Jii'.~Y~Z!~hem kendisine hem de dz~ diinyaya
verdigi . tepkil~r ~!17:~aJ5!.Jf!:.'.J5}23q_1!}a11;lCJ.rE£IJdlivdil2iL~i;]dldfL.1J:1g]}a~z§tzr.
,Kendi!!~ t~sarz.1!11 1 -~es!!:~DJJ!!i~~~ uvum ve sa~ma
28
remembering in action
29
representation
30
enduring schema

35
it;levleri irin malzeme saglar." (s. 88) Temel olarak nesne tasanmlan
karma91k duygularumsal ve dii9linsel ogeler i<;erir. ilk tasanmlarm
duygulammsal yam daha agir basar, <;iinkii ilk nesne imgeleri ve
bir par<;as1 olduklan kahc1 §ema, anneyle bebek .arasmdaki ilk
duygulammsal ili9kinin kurulmas1yla olu9ur (Novey, 1961).
Jacob son' a (1964) gore;
"Benlikten ayn olan kendilik ve kendilik tasanmlarmm anlanu,
nesne diinyasmzn ke$fedilmesiyle ve bu diinyayla ki$inin fiziksel ve
zihinsel kendiligi arasmdaki aymmm artmasiyla birlikte benligin ortaya
pkip, sistemin kuruldugunu hat1rlad1g1m1zda daha da netlet;ir.
Baglantilandmldiklan haz veren ve vermeyen, irgiidiisel, duygusal,
dii$iinsel ve i$levsel deneyimlerin ve algilarzn olu§turdugu devaml1 artan
hafiza izlerinden, sevilen nesnelerin ve bunun yanznda bedenin ve psit;ik
kendiligin imgeleri ortaya pkar. Bat;ta belirsiz ve degi§ken iken yava$
yavat; geni$ler ve nesne diinyasmm ve kendiligin kararli ve az 9ok
ger9ek9i endopsi$ik tasanmlan olu$ur." (s.19)
Kernberg (1966) benligm; nesneleri i<;selle~tirme i9lernini
savunma amac1yla kulland1gtnda var oldugunu soylerni9tir. Btmu
ozellikle de ilk donemlerde, savunma amac1yla kaygimn
iistesinden gelebilmek ipn kullamr. Benligin bu tamm1,
Hartmann'm (1939) birincil otonom ara<;31 dedigi, ilk altbenlik-
benlik kan9uiundan olu9an <;ekirdegi anlatan teorisine uymaz.
Burada Kernberg'in soyledigi, 1923'te Freud'un tammlad1gt
benlige daha yakmdir.
Benligin biihinle9tirme i9levi ile kendilik ve nesnenin
tasanmsal a<;idan farklila9mas1 kar9illkl1 olarak olgunla9ir. Tekrar
Gable olgusuna donersek, Gable'm adalanmn her birini, benlik
tarafmdan olu9turulmu9 baz1 ilkel kendilik imgelerini i<;eren,
aynlrru9 benli~ par<;alan olarak tammlamak uygim olur. Bu benlik
par<;alanmn her biri, kendisine kar91hk gelen nesne imgeleriyle ve
i<;selle9tirildikleri s1rada etkin olan duygulammla baglantihdir.
Psikotik hastalarda ise kendilik ve nesne imgeleri arasmda

31
primary autonomous apparatus

36
a~ai;;ma olmarrui;;hr. A);'J1C:~-- psikotiklerde her ada
bi.i.tiinlei;;meden kalrru§lg. Yani her ada kendi ic;inde parc;alara
~~!Pi-~32_·~~C:l~J~i§ilik···5~giiti~nm~~1a.~rd<!.~~~alar
parc;alara aynlrrui;; h~l,~~~~El~~r, b~rJ~~-ilit!!!!llil~rc;iir, yg_l<:li.m~ler
oltilitlfrmaya egili~idir. "Bi.i.hlni.i.yle iyiler" birlikte bir ki.i.me
yapa~k~~ ;;blI~}Iyl.~~~~9hlle(' den olu~~~~ilk ki.i.meden boli.i.ni.i.p
aynmlai;;rrui;;lardir. Bu baglamda ben de "bolme"33 tarum1ru,
Kernberg'in (1966,1967, 1970b, 1972b) kulland1gr gibi,
Kleiniyenlerin kullarummdan daha s1rurh bir bic;imde kullanmayi
tercih ediyorum.
Kernberg, snurda kii;;ilik 6rgi.i.tlenmesi34 olan hastarun erken
donemdeki boli.i.nmi.i.§ tasanm ki.i.melerine patolojik olarak
sapland1gll11 ve libidinal di.i.rhlni.i.n etkisi altmda ini;;a edilen nesne
ve kendilik imgelerinin, saldirgan11k di.i.rhlsi.i.ni.i.n etkisi alhnda in§a
edilenlerle bi.i.ti.i.nlei;;medigini ac;1klarru§h. Benlikteki bu boli.i.nme,
bai;;lang1c;ta kari;;1t ozellikleri olan "ic;e ahlm1§ tasanmlarm" ve
ozdei;;imlerin bi.i.ti.i.nlei;;mesindeki basit bir hatayken, btmtm hemen
ardmdan savtmma amac1yla kullarulmaya bai;;lamr. "Bolme" terimi
psikanalizde birden fazla si.i.reci anlatmak ic;in kullamlir
(Lichtenberg ve Slap, 1973). Bu nedenle c;ocugtm gelii;;imi s1rasmda
kulland1gr ilk orijinal bolmeye "gelii;;imsel bolme"35 ve gelii;;imdeki
patoloji nedeniyle gelii;;imsel bolmenin savunma ic;in kullaruld1gr
durumlardaki bolmeye de "ilkel bolme"36 diyecegim.
Jacobson (1964) gelii;;imsel bolmenin olU§Ulfltmu i;;oyle
anlahr:
"Libido ve sald1rganl1k, suregen olarak sevgi nesnesinden
kendilige ve kendilikten sevgi nesnesine veya bir nesneden digerine
yonlendirilir. Bu esnada kendz1ik ve nesne imgeleri ve bunlarm
yanmda farkli nesnelerin imgeleri ge9ici siirelerle kaynaw, aynlzr ve
tekrar birle§ir. Aym anda boyle bir kan§zk imge birimine sadece libido

32
fragmentation
33
splitting
34
borderline personality organization
35
developmental splitting
36
primitive splitting
37
yatmmi yapma· ve bir digerine de tiim saldirganltgz yonlendirme
egilimi vardir. Bu, fifte degerlilige tahammiil edilebilene dek devam
eder. Buradaki yatmm yapma siirefleri, (Ocugun bilinfdi~mda sevilen
nesneyi yutarak ife alma3 7 ve pkartma fantezileri iizerine kurulmu~
ife atma ve yansitma diizeneklerine yansir." (s. 44)
Psikotik hastada nesne tasanmlan, kendilik tasanmlanndan
veya birbirlerinden farkhla§marm§hr. Arna srmrda ki§ilik
orgiitlemnesi olan hastalar, kendilerini <;ok yakm hissettikleri
ki§ilerle kurduklan ve farkhla§malarm bulamkla§hg1 veya
kayboldugu ili:;;kiler dI§mda, kendilik ve nesne tasanmlanm
birbirinden ilkel bolme ile aymrlar. Narsisistik ki:;;ilikte; asil
kendilik3 8, ideal kendilik39 ve ideal nesne40 arasmdaki gerilirni
ortadan kaldirmak i<;in tfun bu imgelerin birbirinin i<;ine ge<;ip
:;;i§irildigi bir kendilik kavrarru olu:;;turulur4I. Boylelikle geli§en
kendilik tasanrru, ilkel bolme ile istenmeyen kendilik ve nesne
imgelerinden uzak tutulur.
Cinsel sapkmhklarda ise beden imgesinin nesne imgesi ile
kayna§rm§ tasanm1mn veya yalmz cinsellikle ilgili viicut
organlarmm kayna:;;rru:;; tasanmlarmm d1§mda (Bak, 1971), nesne
tasanmlan korunmu:;; ve bunlara libidinal, saldirgan veya notral
enerji yahrilrru:;;ur42.
$imdi ozet olarak bahsedecegim srmrdaki gen<; hastamn
tedavisindeki i<;e ahna ve yans1tma diizeneklerini yans1tan psi:;;ik
yahnmmdaki yer degi:;;tirmeler ve degi:;;irnler, klinik ortamda
i<;selle:;;tirilrni§ ilkel nesne ili§kilerinin nas1l yeniden etkinle§tigini
gostermektedir. Bu vakay1 VI. Boliimde de detayh olarak
sunacagim. Burada sadece tedavinin ii<;iincii yihnda gozlenen
klinik verilerin yiizeydeki goriiniirnlerini gostermek istiyorum.

37
incorporation
38
real self
39
ideal self
40
ideal object
41
Bu durumlann detayil tarifi i<;in IX. Ve X. BolOmlere bakin1z.
42
Ginsel sapkinilklardan biri olan transseksOellikteki ic;:selle§tirilmi§ ilkel nesne
ili§kilerine X. Bolumde deginilmi§tir.

38
Bununla beraber yuzeydeki klinik malzeme, sadece libido veya
salduganhk yi.iklenmi9 kendilik ve nesne imgelerinin veya
tasanmlarnun i<;e atma-yans1tma hareketleri a<;1smdan
degerlendirilecektir. Bu malzemeye ili9kin yogunla9rm9 ve daha
ust dfueydeki sembolizmle ilgili yorum yapmayacagrm ve genetik
arka plana deginmeyecegim. Anlatacag1m hastanm durumundaki
ki9iler, analistin ard1 s1ra degi9en "buti.inuyle iyi" veya "burunuyle
kotU" nitelikli, libido ve salduganhk yuklu tasamnlannm,
kendilerine ait kendilik ve nesne imgelerini veya tasanmlanru
temsil ettigini du9iinfu. Analist "butiinuyle iyi" oldugunda
"butiinuyle koru" olan kis1m d19andaki ba9ka bir nesneye aktanhr
veya hastanm i<;inde tutulur; hasta analistini "butiinuyle iyi"
olarak gordiigiinde aslmda onu "kotU" k1s1mlardan korumaya
<;ah91 yardur.
Jane ismini verdigim hastam bir seansma vucudunda "kotii
havanm" hapsoldugunu soyleyerek ba9ladi. i<;indeki ofkeli
"§eytaru" di9an <;1kartmak i<;in analistinden kendisine bir buz
kuacagr saplamas1m istiyordu. Seansm sonuna dogru . beni,
i<;erdeki "§eytanla" sava9acak "iyi" ve sakinle9tirici bir nesne
imgesi olarak i<;ine almca, sesimi i<;indeki bir varsam olarak duydu.
Bir sonraki gi.in ise i<; d1.inyas1nm oldiigiinii hissettigini soyledi.
Kendilik ve nesne imgeleri, otistik bir savunmayla, farkl1la9marm9
bir dfueye gerilemi9ti. Sonra cerrah alma istegini anlatmaya
ba9ladi. <;:agr191mlan i<;erdeki ofkeli imgeleri kesip atma arzusunu
gosteriyordu. Seansm devarmnda "biitiiniiyle kotii" imgeler bana
yans1hlrm9h. Sonra beni oldiirmek istedi, <;1.inkli. kendisini
korumak i<;in benim yak edilmem gerekiyordu. Arna bu istegi
onda kaygi uyandird1, <;1.inkii benim olmem onunda olmesi
demekti, en azmdan kismen onun kendilik imgesinin bir par<;asm1
temsil ettigim si.i.rece. Hasta daha sonra yerel radyo istasyonuna
yolladigr, "iyi muzigin" <;almmas1 istegini hahrlaymca rahatladi.
Bu, d19salla9hnld1gr "koti.i.liik"ii temsil eden analistten korunmas1
i<;in "iyi" nesne imgelerinin i9itsel olarak i<;e almabilecegi
ihtimalini simgeliyordu.

39
Jane sonraki seansrm evdeki odas1m nasil do;;eyecegiyle
ilgili renkli ve detayh tariflerle doldurdu43 . Odadaki e;;yalan
degi;;tirmesinin, kendilik ve nesne imgelerindeki ve ilkel bolmenin
bir tarafmdan digerine gec;:i;;indeki kaymalan temsil ettigini fark
ettim. Bu donii;;iimler ilkel duygulammsal durumlanndaki
patlamalan kontrol etme c;:abalanydi.
Bir sonraki gun ben "bii.tiiniiyle kotii.ydii.m" ve o c;:ok
kaygilanrm;;ti. Seans ilerleyince ;;i;;man olma istegini anlath.
<;agn;;imlan ;;i;;man11gm, yani yag tabakas1mn, onu "kotii."
analistin istilasmdan kurtaracagnu dii;;iindii.giinii gosterdi. Sonraki
giin de kaslarmm ;;eytanla doldugunu soyledi. Bir kez daha
kotilliigiin "viicudundan d19an ahlmasrm" istiyordu.

Nesne ili9kilerinin i<;selle;;tirildigi Evrelerin


Sistematizasyonu: Dort Evreli Model
Kernberg (1972a), nesne ili;;kilerini ic;:selle;;tirme siirec;:lerini
4 evreye bOler ve bu evrelerin herhangi birine saplanmayla ili;;kili
olabilecek psikopatolojileri ara;;hnr. Bu yakla91mla, hayahn farkh
donemlerindeki ic;:e ahmlan ve ozde;;imleri birbirinden ayiran
Greenson'a (1954) ve Jacobson'a (1964) bagh kalrm;;hr. Boylelikle
bu teorisyenlerin hepsi, geli;;imsel siralamalarma gore
ic;:selle;;tirilrni;; nesne ili;;kisi kahplarmm birbirlerine k1yasla ne
kadar olgunla;;rru;; olduklanru gosterebilmi;;tir.
Kernberg geleneksel psikanalitik ic;:giidii teorisiyle
psikanalitik nesne ili;;kisi teorisi arasmda bir koprii. kurmaya
c;:ah;;ir. Geleneksel psikanalitik ic;:giidii teorisi, nesne yahnrmrun
libidinal veya saldirgan ic;:gii.dii.sel ihtiyac;:larm sonucunda
olu;;tugunu one sii.rerken, psikanalitik nesne ili;;kisi teorisi -
Fairbairn (1954) ve Bowlby (1969) gibi sozcii.leri olan- bebegin
nesneyle (anne) kurdugu bagm onceligini vurgular. Kernberg
(1972a), erken donemdeki geli;;irnin ba;;ka bir boyutu daha dikkate

43
Analizinin ba9\annda, oda yap1sinda olmayan, onun oda oldugunu fark edebildigi
bir mekanla ilgili bir dizi rOya gorm09to. Elektrik prizleri enerjiyi sagl1yordu ve Jane
bu doneme "prizde tak1\1 oldugum donem" diyordu. Oda bo9 oldugu halde sonra
sei;:ilebilir tavan, duvarlar ve zemin o\u9tu. Terapi ilerlediki;:e mobi\yalar ortaya i;:1kt1.

40
alrrursa bu iki baki;; a<;:1s1 arasmda bir bag kurulabilecegini
vurgular.
Erken donemdeki anne-c;ocuk ili§kisindeki 'odilllendirici'
11
...

(libidinal apdan tatmin edici) ve 'cezalandmci' (saldzrganlzgz


tetikleyen, acz veren, engelleyen ve korkutan) deneyimlerin intrapsi§ik
yapzlara farklzla§masznzn ardzndan, en son noktada, 'ic;se/ nesne
ili§kisini' temsil eden bir grup yapz olu§ur. Dogu§tan gelen davranz§
kalzplarz olarak ic;giidiller, ilk once annelik i§levlerini ve ki§iler arasz
ilfr,?kileri ic;eren 'ortalama bir c;evrede'44 (Hartmann, 1939) ifade
edilirler. Daha sonraysa tum diger psi§ik yapzlarzn onemli bir
diizenleyicisi olan ic;selle§tirilmi§ nesne ili§kileri §eklinde ortaya
11
c;zkarlar. (s. 233)
I. Evre: ilk evre <;:ocugun ya;;ammm ilk haftalanndaki
durumunu anlahr. Kernberg nesne ili;;kilerinin
i<;:selle;;tirilmesindeki ilk evrede, <;:ocugun anneyle ili;;kisinden elde
ettigi haz veren ve tatmin eden deneyimlerin olu;;turdugu hafiza
izlerinin olu;;t~u one si.i.rer. Bu evrede birbirinden
farkltla;;marm~lk k~~dilik-~es~-kii;~s heniiz olu;;marm;;trr.
Bebegin anneyle ili;;kisi tatmin edici degilse¢ otistik psikoz
11 11
veya duygularumdan ygksun kisilig,in habis bir tipi olu;;abilir;
hatta ki;iik yap1s1 kolayhkla, antisosyal olabilir. <;ocugun ikinci
evreye ge<;:ebilmesi i<;:in anne, <;:ocugunun psikofizyolojik ihtiya<;:lan
i<;:in yeterli uyanyi ve doyumu saglayabilmelidir.
II. Evre: Bu evre bebegin ya;;ammm ilk 4. ve 12. haftalan
arasmda ba;;lar. ikinci evrede, anne bebegin ihtiya<;:larrru
kar;;1lad1 da etkinle;;en, bir<;:ok algtlamanm sonuctmda
v

"bi.~!fu11.i.yle iyi_)nitelikli ilk farkltla;;marm§ kendilik-nesne kiimesi


tasamlllan olu;;ur. Aym anda hlm rahats1z edici psikofizyolojik
11
deneyimler, btma kar;;1hk gelen( biitiiniiyle ko§J nitelikli ilk
farkltla;;marm;; kendilik-nesne tasanmlanm olu;;turur. Birinci
evrede, onemli uyaranlarla onemli olmayanlarm ve "bi.i.hlniiyle

44
avarage expectable envirinment
45
primary undifferentiated self-object constellation

41
iyi" uyaranlarla "biitiiniiyle kotii" uyaranlarm aymnuru yapma
yetisi geli§irken; Kernberg'in tarif ettigi ikinci evrede "iyi" ile
"kotii" daha ileri diizeyde ayirt edilir. Kendilik, kendilik
olmayandan ve insan, insan olmayandan daha iyi
aynmla§hnlmaya c;ah§tlir.
Bu evre Jy1~er'in (1968} tarif ~ttigi simbiygz~gonemine
kar§1hk gelir. Giovacchini (1972a), "simbiyotik evreyi" bir nesne
ili§kisi olarak m1 yoksa bir c;e§it "nesne oncesi ili§ki" olarak nu ele
almak gerektigini sorgular. Bunu §oyle tarh§ir: "<;ocuk bir ili§kinin
'irinde oldugundan' (her ne kadar bir ba§kas1yla kayna§ntl§ ve birle§nti§
olsa da), bu ilkel bir nesne ili§kisi veya k1smi nesrte ili§kisi olarak kabul
edilir. Kayna§ma siireci, bir nesnenin irine kayna§abilmek irin bir miktar
nesne anlayz§ma (belirsiz olsa da) veya kendiligin dt§mdaki bir §eye
ihtiyar duyar." (s. 153) Modell (1963, 1968), bu donem ic;in
"simbiyotik nesne ili§kisi" yerine "gec;i§ nesnesi ili§kisi" tamrrumn
kullarulmasm1 onermi§tir. <;iinkii biyolojiden almah "simbiyozis"
kelimesinin nesnenin ozneye duygusal bir bagla bagland1gr
izlenimi verdigi i<;in yamlhc1 olabilecegini dii§iinmi.i§tiir. "Nesnenin
ozneye kar§l duygusal tutumunun konunun oldukra dt§mda oldugunu"
(s. 41) vurgular.
Modell, tammlad1gr "ge<;i§ nesnesi ili$kisini" ac;1klarken
Winnicott'un (1953) "gec;i§ nesnesi"46 tamrrum kullamr. Ge<;i§
nesnesi bir varsam degildir ve fiziksel olarak ortamda bulmmr.
<;ocuk bunda annesinin yerine gec;ecek bir nesne yarahr ve buna
ya§ama ozgii nitelikler atfeder. Gec;i§ nesnesi sadece c;ocugun sahip
oldugu ilk nesne degil aym zamanda da sahip oldugu ilk kendisi
olmayan: (ama tamarruyla kendisi olmayan degil) nesnedir.
Modell'a (1968) gore:
"<;ocugun cans1z geri§ nesnesiyle ilgili olarak Winnicott'm
gozlemi, eri§kinlerdeki baz1 a§k ili§kilerine benzer. Bu nesne, anneye ait
ortamm yerine geren bir nesnedir, ama kendiliginden yaratilzr, ya§mn
yatmm1 yap1lzr ve bu ya§am1 rocugun kendi if diinyasz birimlendirir... (s.
46
transitional object

42
53) Oznenin nesneyle ili§kisi somiiriiciidiir, ozne nesnenin ihtiya(larma
kar§l sorumluluk hissetmez ve nesnenin ayrzlmz§lzgmz ve bireyselligini
kabul edemez. Geri§ nesnesiyle kurulan ili§ki ikili ili§kidir -ba§kalarmm
bu ili§kiye girmesine izin verilmez." (s. 40) Kernberg ;;unu da
eklemi;;tir: "Bebegin kendisiyle kendisi olmayam ayrzmla§tzrmasmda
insan olmayan nesnelerin oyunsu kontroliiniin onemli i§levleri olabilir."
(s. 240). 47

i<;selle:;;tirilmi:;; nesne ili:;;kilerinin ikinci evrede sabitlenmesi,


ardmdan olu:;;an ger<;ekligi smama yetisini bozabilir ve benlik
smrrlarmm farkma vanlmasrm engelleyebilir. Kernberg burada
"benlik smm" tarnrmrn; ki:;;iligin, intrapsi:;;ik deneyimin nereden -i<;
dunyadaki fantezi veya hahradan rm yoksa d1:;; ger<;ekligin
algilanmasmdan m1- kaynakland1gm1 ayirt etme yetisini tarif
etmek i<;in kullamrn:;;hr.

Bu. evrey~-~!£lanma veya gerileme "simbiyotik <;ocukluk


psikozlarrmn" ve ;; eri:;;kin :;;izofrenisinin akut tiplerinin"
o_1llfligi.~~-§~~~12::0ur:-Bu evrede, ilkel bi::ilme ile bili:;;sel sum;lerin
savunma amac1yla birbirine kan;;hnlmas1 yogun olarak kullamhr.
ilkel yans1tma mekanizmalan, i::inemli ki:;;ilerle ilgili algilamalarm
paranoyak<;a <;arp1t1lmasma yol a<;ar
III. Evre: Bu evre 6. ve 18. aylar arasmdadrr. Bu evrede
kendilik tasanmlan ile nesne tasanmlan arasmda ayinm yap1hr.
Bu once aynmla:;;marm:;; ''butii.nuyle iyi" <;ekirdekte sonra da
''btitii.nuyle ki::itii." <;ekirdegin i<;inde ger<;ekle:;;ir. "Bii.ttiniiyle ki::iru"
<;ekirdegin i<;indeki aynmla;;ma "ilk yans1tma tii.rlerinin
geli:;;imiyle" karma:;;1kla:;;rr. "Geli§en ilk yansztma tiirleri, "kotii"
kendilik-nesne grubunu dz§salla§tzrmaya (alz§an intrapsi§ik diizeneklerdir
ve biiyiik olaszlzkla 6-10 aylzk bebeklerdeki 'yabancz kaygzsmm'48
yogunlugunu belirler." (s. 235)
"iyi" ve "ki::itti" kendilik ve nesne tasanmlarmm birbirinden
ilkel bi::ilmeyle aynld1g1 bu evrede hentiz btitunlei;;mi:;; bir kendilik

47
VIII. Bolumde insan olmayan nesnelerin kullanilmas1yla ilgili baz1 detaylar
bulabilirsiniz.

43
kavrarru yoktur. Arna benlik suurlan tutarhdir, <;iinkii arhk
kendilik imgeleri nesne imgelerinden aynlrm§tir. Boylelikle
bebegm kendisi de kendisi olmayandan farkhla§ir. Bu evrede diger
insanlann butiinle§mi§ bir halde kavranmas1 henuz miimkiin
degildir. CU:nkii. aym riesneye ait "iyi" ve "kotii" kumeler
birbirinden ayndir. Kernberg bunlara dayanarak Klein'1h (1946)
tasarlad1gi "nesne par<;as1yla kurulan ili§kisinin" 49 varhgirn one
siirer. IV. Evreye ula§1lmadan ustbenligin biitiinle§mesi
tamamlanamaz. Bumm yamnda ger<;ekle uyumlu olmayan
olaganustii niteliklere sahip bir "ideal kendilik" de sorun
yaratacakhr.
Bu evreden ba§anyla ge<;ememek suurda ki§ilik
organizasyonuna sebep olabilir.
IV. Evre: Son evre birinci ya§rn sonuyla ikinci ya§rn ikinci
yans1 arasmda ba§lar ve <;ocukluk boyunca devam eder. Bu
devrede "iyi" ve "kotii" kendilik tasanmlanmn aynmla§mas1 sona
erer ve kendilik tasanmmm biihinle§mesi saglamr, bireyin kimligi
belli olur. Nesne imgeleri, bii.tiinle§mi§ bireyler olarak gorillen
oneinli ki§ilerin daha ger<;ek<;i tasanmlan halinde kiimelendik<;e
nesne tasanmlan da biitiinle§ir. ~1;: diizeyde, ~nceden olu§m_u§
~Il.L.._niteliklere. sahip j~:k~LJsf:rli!i!ilin ve ebeveyn
figli.rlerinin sarp1hlarak_sadistse algilanan imgeleri, yeni brryap1yi
cllii.tur~ isin bir araya gelir. B~~ -J;;;~berfndebecllk
id:~li~~~~<;!tiile~Lil<li&.~~~-~..:_ ~-~~---~
i<;selle§tirilmi§ nesne ili§kilerinin geli§iminin IV. Evresinden
kaynaklanan psikopatolojiler, nevrozlar ve "yii.ksek dii.zeydeki"
(Kernberg, 1970b) -histerik, obsesif-kompulsif ve depresif-
mazo§istik- ki§ilik patolojisi orgiitlenmeleridir. Son evreyi
tamamlayan ki§ilerdeki klinik tabloya pregenital <;ah§malardan
<;ok <;ocukluk cinselligi problemleri ve odipal <;ah§malar hakimdir.

48
stranger anxiety
49
part-object relationship

44
Gen;ekligi Smama
.J3.enli~s~1 50 -neyin i<;erde neyin d1:;;anda oldugunu
ayirt ehne (Freud 1940, Nunberg 1955)-Q;e,E;ge,Jj~,~al~~!in££...
ger<;ekligi small0:~~C1~nabilir. :g:LE.':!E'..sle J2.u yetenegi kullanroak
-!lluffikiii~ hale,~ir, ~izc!e,n ~@rda ki§iliLfugiitlenmesLolan
hastalarm hahrI.~CiTittr diiz~y.degen;:egi. ~!!l:<OlPla yetisi vardir. Fakat
sadece son evrede bu i:;;lev o~g~lflJ.C!§!L ~J ~G~ Jacobson·· (1973)
ger<;ekligi smama-y~tisi i~illbi~· .baki:;; a<;1s1 getirmi:;;tir. Ger<;ekligi
smamanm dort ogesini maddelere aymr:

I}_endiligin .nesneden ve i.L£i..1!1:Y.~1E:1:1:_ 5!~~g~~dan


farkhhgmm daha iyi a~.~ algilanmas1,
Farkhla:;;an nesnelerin algtlanmas1,
Fm:kh1i~-~~lendilik durumlanrnn algilanmas1,
!£~~~ad~ki~d.~iy_i°Z~~12:1msal ~cti::.~~ll}lerin, ozellikle de
diirti.ilere yakla:;;an duygularum ti.irevlerinin algtlanmas1
(s.399).
Jacobson bu i:;;levlerin iki geli:;;imsel <;izgisi oldugmm soyler;
birincisi "algzlanan ham verileri duzenleyen algz aygztmzn geli~tigi
birincil otonom fizgi" dir. Ikincisinin kaynagi aynmla:;;ma-bireyle:;;me
deneyimlerinin dizgesi i<;indeki "duygusal anlamlzlzk ve algzlananlara
duyulan inanf''hr. Dort ogenin herhangi birindeki bozukluk
ger<;ekligi smamada sorun yaratabilir. Bu dort oge bir araya
gelerek yerlerini be:;;inci ogeye ":;;imdiki zamarn ge<;mi:;;ten ayrrt
edebilme yetisine" b1rakirlar. Kernberg'in IV. Evresine ula:;;ana
kadar, ger<;ekligi smamanm par<;alan olan dort i:;;levin bir araya
gelip sentezlenemeyecegine, bu yiizden de ge<;mi:;;in :;;imdiki
zamana girip kan:;;1khk yarahnaya meyilli oldug1ma inarnyorum.
Ornegin farkltla:;;an nesnelerin algilarnnas1 yeterince geli:;;memi:;;se
onem verilmeyen bir nesne, benlikte yaygm duygularumsal
tepkiler ba:;;latan bir uyanya sebep olabilir. Novey (1961) bu
olguyu a<;1klamak i<;in "tasanmlann uygunlugu ilkesi" 51 tamillllU
kullarnr. Bu ilkeye gore, gorece ilgisiz bir nesnenin olu:;;turdugu

50
ego boundaries
51
the principle of suitability of representations

45
etki, bu nesnenin i<;selle:;;tirilmi:;; bir nesneyle duygulammsal
a<;1dan uyu:;;masma dayamr.
$imdi sunacagtm vaka, IV. Evre di:;;mda, i<;selle:;;tirilmi:;;
nesne ili:;;kilerinin geli:;;im evrelerinin bir<;ok yonunu
gostermektedir. Bu vaka <;ift degerlikli duygulara tahammiU
edememenin ve bununla ili:;;kili ilkel bolme duzeneginin nastl
klinik tablonun kalbinde yathgtru ve ger<;egi smama problemlerini
a<;1klamaktad1r.

KediKadm
Sanford'lm (1966) Elsie adh vakas1m anlahrken kulland1g1
"kedi kadm" tamrmm hastam Samantha i<;in de kulland1m.
Elsie'nin etrafi evinde bakhgt kedilerle sanlrm:;;h ve onlann
arasmda ya:;;amakla o kadar me:;;guldu ki analistinin notlarmda
"kedi kadm" olarak tammlamyordu. Elsie sadece bir kedinin
niteliklerine sahip olmakla kalrmyor, kedilerine onemli psi:;;ik
roller de yukluyordu. Hatta gerektiginde analistini de kedi rohine
sokuyordu.
Samantha ise daha once ba:;;ka bir yerde de detayh olarak
anlathgnn (Volkan, 1964) 31 ya:;;mda ve evli olan bir kadin
hastamdi. Burada bu vakamn sadece i<;selle:;;tirilmi:;; ilkel nesne
ili:;;kilerinin klinik gorunii.mlerini anlamaffilZ1 saglayan taraflanm
11
vurgula yacag1m. Muzik dolu ve degi:;;ken miza<;h" bir ailenin ilk
<;ocuguydu. Babas1 olaylar kar:;;1smda pasif ve donuk kahr, kenarda
dururdu. ilk <;ocugu Samantha'ya hamile olan annesi, bir miizik
toplulugunda piyanist olarak <;ah:;;irken mlizik kariyeri yapmay1
planl1yordu. Duygusal olarak anne olmaya hazir degildi. Bebekleri
yah11z b1rakmayi, gereksiz yere bebeklere dokunrnamayi ve onlarla
:;;efkatli bir bi<;irnde oynamamayi oneren bir kitabm rehberliginde
kizma bak1yordu. Annesine gore kiz1 zarnam geldiginde unlu bir
1

ml.i.zisyen olarak annesini memmm edecek olan gii.zel bir oyimcak


bebekti. c;:ocuk, be:;;iginde yatarken ve evdeki oyim bah<;esinde
oynarken annesi ona dohmmadan veya vii.cut temas1 kurmadan
saatlerce piyano <;alardi. Belki de <;ald1g1 mii.zik aracihgtyla kiz1 ile

46
ileti~im kurdugunu hissediyordu. <;:ocuk bakim1yla ilgili pratik
becerisi o kadar yetersizdi ki bebek daha birkac; ayhkken uzun
aglama krizlerine girmeye ba~ladi. Bu krizlerden birinde, c;agmlan
doktor bebegin yalmzca ac; oldugt.mu soyledi ve biberonla
/1 11

beslenmesini onerdi.
11
Anne, c;ocuguyla kurdugu miizikli ileti§ime" devam etti ve
kizma c;ok kiic;iik ya§ta piyano c;almayi ogretmeye c;ah§h. Arna
kiic;iik k1zm smirh miizik kabiliyeti annesinin umutlanru y1kh.
Samantha' dan 13 yil sonra yeni bir c;ocugu oldugunda miizige olan
ilgisini ve tutkuslmu ikinci c;ocuguna aktardi. Fakat bu yiizden
Samantha annesine kar§1 dii§mans1 bir bagimlil1ga kap1ldi. 17
ya§mda evlenen Samantha, bir e~, bir ev kadm1 ve bir anne olarak
giinliik sorumluluklanyla ba§ ehnede zorluklar ya§iyor ve zaman
zaman kendisini bask! alhnda hissettiginde kendi evinin yakmmda
oturan annesine gidiyordu.
Beni gormeye gelmeden yedi yil once Samantha, tek c;ocugu
olan k1z1yla ve kocas1yla birlikte, kocasmm i§i geregi, Avrupa'ya
ta§milll§h. Annesinden c;ok uzakta ya§ama zorunlclugu Samantha
ic;in intrapsi§ik bir aynlmayi i§aret ediyordu. Avrupa'ya ta§mmak
onu, diinyanm miizikle en c;ok ilgilenen iilkelerine" gotiirmii§tii.
/1

Kom§clan miizigi seviyorlard1 ve s1k sik piyano c;alarlardi. Uzak


bir iilkede bcldugu miizik ortaffilnm Samantha'nm psikozunun
geli§mesinde -klinik diizeyde- tetikleyici bir etken olmas1
muhtemeldi.
Goe; eden aile, erkek kedileri Maxie'yi ve di§i kedileri Marie
Jane'i de Avrupa'ya getirmi§ti. Hastaneye yahrilmw bir psikiyatrik
hasta olarak yedi yil sonra bunlan bana anlahrken, bir kedi 11

kadm" olarak kedilerle kurdugu ozde§im beni etkilemi§ti. Nazik


oldugunda ellerini, annesini emerken annesinin karmm yoguran
bir kedinin patileri gibi kullamr, kizg1n11giru penc;e ahna
hareketleriyle ifade ederdi. Bir keresinde dili c;ok belirgin bir

47
i;;ekilde sfuc;:hi ve kedilerinin "arkasmdan koi;;tugunu52" soylemek
isterken onlann "tadma bakhm53" dedi.
Samantha sanki kedileri birer insannui;; gibi, Marie Jane'e
nazik ve oyuncu nitelikler, Maxie' ye gi.iJ:;: ve kudret atfetmii;;ti. Arna
bir giin Marie Jane pencereden diii;;up nobetler gec;:irerek oldii.
Samantha'run kediyi ittirip ittirmedigi belli degildi ve terapide bu
kaza ic;:in hizmetc;:iyi suc;:ladi. Kaza oldugunda Samantha hie;:
aglamad1. Marie Jane'in yumui;;akhgim ve sakinligini ozumsedi ve
Marie Jane oldukten sonra Maxie'nin "vahi;;iliginin" arthgim
dui;;iinmeye, bundan korkmaya bai;;ladi. Maxie'nin ortadan
kaldmlmasrm istemeye bai;;ladi. Saldirganhgim yans1thgi hayvan
ortadan kalkarsa kendi saldirganl1gmdan kurtulacagiru
dii.i;;iinmui;;Ki.. Maxie'yi oldurmesi ic;:in kocasm1 ikna etti. Kocas1
Maxie'yi bir veterinere gohirdii. ve hayvan orada bir igneyle
zehirlenerek oldurilldu. Bunun ardmdan Samantha "ic;:inde
kendisinin oldugiinu" hissetti. Yani hem Marie Jane hem de Maxie
yok olunca bir dereceye kadar gelii;;mii;; ve "butlinii.yle iyi" ve
"bii.tlinuyle kohi" olarak ilkel boliinmeyle aynlrmi;; kendilik
tasanmlan kayboldu. Samantha "tamamen gerilerde" diye
tammlad1gi farkltlai;;marrui;; bir kendilik noktasma geriledi. Bu
noktada anne karrunda oldugunu zannediyor, iletii;;irni reddediyor
ve savunrna olarak otistik gerilemeyi kullamyordu. ·
Samantha'y1 gormeye ba9lad1gimda, Abse'nin (1955) ilk
boliimde bahsettigim hastas1 gibi, parc;:alara aynlrrui;; birc;:ok
"kendiligi" veya "ruh hali" oldugundan yak1myordu. Kii;;iligini
olui;;turan bu farkh "kendilikler" gelip gidiyordu ve hic;:birinin
omru UZlm degildi. Sol tarafi ve sag tarafi olmak iizere iki an.a II

kontrol"iin emrindeydiler. Samantha bu iki "yamm" "c;:ifte


kii;;iliginin" k1s1mlan diye adlandmyordu. Aym zamanda yukarda
bahsedilen "tamamen gerilerde" olmaktan da yakinrnaya devam
ediyordu. Terapide, Samantha'mn "sol yam" hakimiyeti ele
gec;:irdiginde, yumui;;ak bir ses tonuyla, ayarhc1 ve nazik bir tavirla

52
chase (arkasindan ko:;;mak)
53
taste (tadina bakmak)

48
konu§higu ortaya Qkh. "Sag yarn" baskmla§rrsa sert konu§rnaya
ba§hyor, e§yalan terapistine veya yere atarak sinirliligini
gosteriyor ve genellikle saldirganla§1yordu. Zaman zaman ofisirne
/1
bir akordiyon getirip c;alardi. Ana kontroller"inden hangisi
baskmsa ona gore c;ald1gi rnuzigin ritrni yurnu§akhk ve sertlik
arasmda gidip geliyordu.
Terapideki sozel ileti§irni daha anlarnh olrnaya ba§laymca
11
ana kontrolleri" arasmda bir bolrne oldugunu soyledi ve buna
"engel" isrnini verdi. "Engel"i bir bo§luk olarak alg1hyordu ve
'.'iizerinde durulacak bir yer yoktur" diye tarnrnhyordu. "Engel"in, iki
"ana kontrol"u birbirinden ayrran ilkel bolrneyi temsil ettigini
anlarnakta giic;li.ik c;ekrnedirn. iki "yan" dan birisi saldrrganhgm
belirledigi kendilik-nesne ki.irnelenmesini, digeri libidinal
yahnrnm belirledigi kar§1t k1srm ternsil ediyordu.
Hic;bir "yan" duragan degildi, her iki tarafta da ileriye veya
geriye gidilebiliyordu. Hasta IV. Evreyi ba§anyla gec;emediginden,
"engel" furn ileriye gidi§lerde varhgtrn devam ettiriyordu. ilkel
bolrne kahc1 oldugundan "engel" ayrn zarnanda sadece
ic;selle§tirilrni§ ilkel nesne ili§kilerini destekliyordu. Arna her iki
tarafta da ileriye dogru yap1lan harnlelerle kendilik ve nesne
kurneleri daha ileri farkhla§rnalara gitse de, geriye gidi§ler bu
farkhla§rnalarm genel olarak bularukla§masma sebep oluyordu.
Boyle gerilerneler, Sarnantha'nm "tarnarnen gerilerde" dedigi bir
noktada, "engelin" uc; k1srmnda son buluyordu. Bu noktada her iki
"yarnnm" "e§it" oldugunu ve "iyi" ve "kotii" kendilik-nesne
tasanrnlanrnn kayboldugunu hissederek burada "dengede
olurdu". Hasta, "tarnamen gerilerde" iken veya "ikilik hali
ba$lamadan once" dedigi dururnda sessizle§iyordu. Goz kapaklan
agirla§rr ve c;evresindekilerden bihaber, hareketsizce cenin
pozisyonunda yatardi. Bu hali ic;selle§tirilrni§ nesne ili§kilerinin ilk
evresini gosteriyordu. Bu kadar uc; bir gerilerneyi yeniden elde
etmeye c;ah§1rken zayif da olsa gozlernleyici benligini54
koruyabiliyordu. Bu esnada sozel ileti§im kurarmyordu, arna daha

54
observing ego
49
sonra o diizeydeyken ya§adiklanm dile getirebildi. "Tamamen
gerilerde" oldugu si.irece d~i.inceleri "miizik olarak11 geliyordu,
kelimeler yoktu.
Samantha'yla kurdugumuz terapotik ili§kiden sonra
McDonald (1970) "ge<;i§ melodileri 1155 hakkmdaki yaz1srm
yayimladi. McDonald bunu Winnicott'm (1953), <;ocugun ilk "ben
olmayan nesnesi 1156 denilebilen ge<;i§ nesnesi kavranuyla
ili§kilendirmi9ti. Ge<;i§ nesnesi, <;ocugun sahip oldugu e9yalarmdan
birisidir ve bir a<_;:1dan da ozeldir. <;ocugun gorme, koklama ve tat
alma duyularma hitap eder. McDonald, Winnicott'm bu ozgi.in
nesneyi tammlarken i9itsel . yonunu tamanuyla gozden
ka<;rrmad1guu belirterek "ge<;i§ melodisine 11 9oyle i9aret eder:
11
ebeveynle 9ocuk arasmdaki atmosferi siklzkla dolduran
•••

tamdik bir meiodidir. Payla~ilan ve rahatlatan bir deneyim yaratir. Bu


deneyimde bebek melodiyi kendi kulaklarmda duydugunda, biiyiik
ihtimalle ilk once bu duyguyu kendisinin bir par9as1 olarak algilar.
Bu, annenin ba~lang19ta bebekten ayri ve belirgin bir ki~i gibi var
olmamas1 gibidir. Aslmda bebegin ba~larda melodinin kaynagm1 veya
11 11
kimin melodisi oldugunu soyleyecek yetisi yoktur. Melodiyi
soylemenin bir yolunu buldugunda ... bebek kendisinin bu deneyimi
11
iiretebilecegini ve yonetebilecegini hissedebilir. (s.513)

Miizik Samantha i<;in kendisini d19 di.inyadan, annesinden


haberdar edecek bir. koprii olmu9tu. Bu "ilk nesnenin 11 baz1
ozellikleri, Samantha'nm 11 tamamen gerilerde" dedigi noktaya
geldigi zamanlarda gori.ildii. Aslmda bu durum, kendilik
tasanmmdan aynlmakta olan bir nesne tasannu onciisiinii
i<;erdiginden teknik a<;1dan tani.anuyla otistik degildir. Btma
ragmen hasta, bu diizeyde olanlan sonradan anlatabilmek i<;in
boli.iniip aynlml§ zayif bir gozlemleyici benlige sahip olmahdir.
"Tamamen gerilerdeki 11 halinin son noktasma varmadan once
Samantha akordiyonuyla baz1 ninni melodilerini veya halk
9ark1larrm <;alardi. Buysa Samantha'nm nesneyle kurdugu ili9kinin,

55
transitional tunes
56
· not me object
50
yillar once "ebeveyn ile .;ocuk arasmdaki abnosferi dolduran"
miizikle ba§ladigi hipotezimi dogruluyordu.
$imdi Samantha'nm kedilerine donelim. Onun ii;in kedileri,
suas1yla libidinal ve saldugan_y_atmmlar yaphg1 kendilik ve nesne
tasanmlan olmu§tu. i.;e abna-yans1bna ili§kisine kahlrm§lard1,
onlan di§salla§hrd1g1 gibi "tatlanna da bakabiliyordu". Kediler
hayatta kald1gi si.irece Samantha, libidinal yahnml1 kendilik-nesne
tasanmlanyla saldirgan11k yahnrm yap1lrm§ olanlar arasmdaki
mesafeyi dengeledigme inanabiliyordu. Boylelikle i;ifte degerlikli
duygulara katlanamamas1yla ve tam bir kadm kimligi
geli§tirememesine sebep olan .;ifte cinsiyetliliginden kaynaklanan
gerginlikle ba§ edebiliyordu. "Sag yaru"nm erkek oldugunu
alg1hyor, bu yam baskm oldugunda erkeksi oluyor ve kedilerinden
Maxie erkekligini ve saldugan11grm temsil ediyordu. "Sol yam" ise
kadmd1 ve Marie Jane de kadml1gim ve yumu§akhgim temsil
ediyordu. \:ifte cinsiyetliligin ogeleri kar§lt cinsiyetlerdeki
kedilerde de yogunla§mI§h. Samantha'nm "sol yaru"ru temsil eden
Marie Jane oli.ince hastanm yarathg1 denge bozuldu. Kendini
saldugan Maxie'nin yani "sag yaru"mn emri alhna girmi§ gibi
hissetti ve bu nedenle "vah§i" Maxie'nin ortadan kaldmlmasrm
sagladi. Kedilerin birbirinden ayn tasanmlanm bir kez ve ti.imi.iyle
yok edince savunma ama<;h olarak tamarmyla nesnesiz olan ve
nesnelerin farkhla§mad1gi bir duruma geriledi. Tamarmyla
nesnesizlik halini, ge<;i§ melodilerini kullanarak devam
ettirebiliyordu. Arna buna ragmen, "mi.izikle di.i§i.inme" yoluyla
i<_;selle§tirilrni§ nesne ili§kilerinin daha geli§mi§ evrelerine dogru
ilerleyemi yordu.
Samantha'nm i<_;selle§tirilmi§ nesne ili§kilerinin
etkinle§mesi, giinli.ik ya§anhsma da farkl1 §ekillerde yans1yordu.
i!G degi§ik "yan" ile kendini gosteren bir ".;ifte degerlilige" sahip
oldugunu soyli.iyordu. Arna geri;ekte bi.r<;ok ki§iligi vard1, <;iinki.i ,I
"engeli"nin her iki tarafmda bir si.iri.i "kendilige" veya "ruh
haline" sahipti. Bunlarm her biri, kendilikle nesne imgeleri
arasmda ve aym duygularumsal dogalar -Samantha'nm deyimiyle

51
I
I!
"ini§" ve "i;1kw"lan- arasmda degi§ik diizeylerde olu§IDU§lardi.
'\:ok sayidaki ki§iliklerinin" birbirini "biliyor" olmas1, bahsedilen
§eyin bir bashrmadan i;ok bir "biiti.inle§me" 57 kusuru oldugunu,
ilkel bolme etkinle§tiginde veya daha fazla gerileme oldugunda
pari;alara aynldiguuss gosteriyordu. Bu tip bir "<;:ogul ki§ilik"59
daha list diizeylerde gozlenen histerik (norotik) nitelikli i;ogul
ki§ilikten ayirt edilir. Norotik ozelligi olanlar bashrmayi
kullamlabildikleri ii;in bir veya birka<;: ki§ilik digerlerinin
varhgmdan haberdar degildir.
Bazen Samantha bedeniyle ilgili kendilik tasarumru da
ilkelce boliiyordu. Yiiziiniin farkh yanlan ii;eriye i;ekiliyor veya
di§anya itiliyor gibi gelirdi. Yiiziiniin veya kafasmm fiziksel olarak
pari;alara aynlacagmdan korktugu ii;in elleriyle sa<;:lanru i;ekerek
veya yiiz kaslanm sakinle§tirerek kafasrmn ve yiiziiniin
biitiinliigiinii korumaya i;ah§irdi. Bu §ekilde gozlemlenen
gerilemelerden tek kai;i;; yolu savunma amac1yla "tamamen
gerilere" gitmekti. Giindelik hayatmda ilkel bolmenin ogeleri de
kendini gosteriyordu. <;ocuklugundan beri tekrar eden bir
riiyasmda kendi "yanlan"yla ili§kilendirdigi ikizleri goriirdii. 10
ayhk hastane yah§1 srrasmda kahld1gi ugra§ terapisinde dokudugu
kilimde yanl1§hkla yaptigi bir i;izginin kilimi ikiye boldiigu
kolayca gorillmekteydi. Odasmdaki etajerde duran derginin
kapaginda ikiye boliinmii§ olarak resmedilini§ bir beyin resini
vardi. Bu resini sevdigini, i;iinkii kendi beyninin de boyle
boli.i.nmii§ oldugunu ve her zaman beyninin bir tarafmm kendisini
yonettigini soylerdi. (ifte degerlikli duygulara katlanamad1gmdan
"sol" ve "sag" yarurun beraber olmad1gina, ayn varhklar
olduklarma inamyordu.

i~selle§tirilini§ ilkel Nesne ili§kileri


Bu kitapta odakland1gim esas konu, II. ve III. Evreleri temel
alarak, ii;selle§tirilini§ ilkel nesne ili§kilerinin klinik yans1malanm

57
integration
58
fragmentation
59
multiple personality

52
ara9hrmakhr. Bu beni, <;ifte degerlilige tahammul edemeyen
hastalan incelemeye itmi9tir. Bir ki9i ancak IV. Evreye gelirse <;ifte
degerlilige tahammill edebilir. Bu evreye eri9merni9 hastalar i<;in
bir nesneye ayru anda hem sevgi hem de nefret duymak
imkans1zdir ve "kritik donemece" 60 (Klein, 1946) ula9amarm9lardir.
Kritik doneme<; i;ifte degerlilige tahammiiliin ba9ladigi noktayi
tammlar. D19andaki nesnelerle i<; diinyadaki nesne tasanmlan
arasmda kesin bir fark gozetmeyen, ama i<;selle9tirilmi9 nesneler
hakkmda kendisine <;ok §ey bor<;lu oldugumuz Klein, "Biitii~
n~snenin sevilen ve nefret edilen kzszmlarmm sentezi, yas tutma ve
2._Ufluluk duyma hislerinin ortava pkmasma sebep olur. Bu duvgular,-
r;~un duygusal ve bili§sel ita§ammda hayati one~ geli§n:!_elerin
gerr;ekle§tigini gosterir. Bu da u_e_vrazilepsikaz~atasmdakiJJoldaJcritikJifi.­
d~gr;l~(.s.-100) diye yazar.

i<;selle9tirilrni9 nesne ili9kilerinin II. Evresinde kendilik ve nesne


tasanmlan farkltla9marm9hr. Nesne tasanmlan, kendilik
tasanmlarmdan ve birbirlerinden aynmla9hrtld1gi halde (Evre III),
§U sayacagim durumlar soz konusuysa i<;selle9tirilmi9 nesne
ili9kilerinin hala ilkel oldugu kabul edilir:
>- Nesne ve kendilik tasanmlarma yaptlan psi9ik
yatmrmn i<;e atma-yans1tma mekanizmalanna
yans1tild1gi,
>- "bi'Lhinuyle iyi" nesne tasanmlanmn "buhiniiyle kotil"
nesne tasanmlanndan ayinmmm ilkel bohne
kullantlarak yapild1gi ve
> "buhinuyle iyi" kendilik tasanmlarmm "butiiniiyle
kotil" kendilik tasanmlanndan , ayimmnm da ilkel
bolme kullamlarak yaptld1gi durumlar.

Eri9kin bir ki9ide i<;selle9tirilmi9 ilkel nesne ili9kileri yeniden


etkinle9tirildiginde, bashrmadan <;ok ilkel bolme ana savunma
mekanizmas1 olur. Bunun yarimda yads1ma ve d19 nesnelerin

60
crucial juncture

53
tfunden denetimi gibi diger ilkel savunma mekanizmalan da ilkel
bolmenin yardnnma gelir.
Bununla "ili~kili" daha ba§ka durumlar da vardir. Evre III'e
ula~an hastada gerc;:ekligi smama yetisi olgunla~marm~hr ve bu
yeti yakm ili§kilerde etkinligini kaybeder. Bu evreye ve btmdan
onceki evrelere takilrm~ olan hastalar aktanm psikozu geli§tirmeye
egilimlidirler. Libido ve saldirganhk yii.klii diirti.i. ti.i.revlerini
biitiinle~tiremedikleri ic;:in tedavi sirasmda duygusal ta§ma ya~ama
ihtimalleri yii.ksektir. ilerleyen boliimlerde klinik ortamda
kar~1la§ild1gmda, ic;:selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kilerinin varhgmi
gosteren farkh "durumlan" inceleyecegim.

54
BOLUMIII
i<;SELLE~TiRMELER VE
"ANALiSTiN i<;E A TILAN TASARIMI"61

Bu bOliimde, kendilik ve nesne tasanmlarmda goriilen


kayna§malarm62 fe§itli yonleri ve farklila§mz§63 kendilik ve nesne
tasarzmlarmdaki i9e atma-yansztma mekanizm.alan anlatzlmaktadzr.
i9selle§tirme64, yutarak i9e alma65, i9e atma66, i9e atzlml§ tasarzm67 ve
ozde§im68 tammlarz apklanmz§tzr.
i9selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kilerini kullanan hastalarda benlik
ve iistbenligin tedavi szrasmda geli§mesi veya olgunla§masz, fOcukluk
yzllarmda benligin veya iistbenligin olu§masma benzer. i9e atma-
yansztma dongiileri erken donemin patolojik nesne ili§kilerinin siireklilik
kazanmasma yol a9arken, "analitik tasarzm" olarak bilinen analistin i9e
atilan yard1mc1 tasanmmm 69 , arkaik tasarzmlann arasmdan zamanla
farklzla§masz terapatik sonu9larm almmasma olanak saglar. Hasta,
analitik tasanmla ozde§im kurdugunda analistin ozel i§levleri'. hastanm
kendi karakterine ozgii bir tarz haline gelir. Boylelikle hastanm var olan
psi§ik yapilanmasz degi§tirilir ve iizerine yeni bir yapz in§a edilir.

Kayna§mali<;ine Kan§ma70 ve i<;e Atma-Yans1tma ili§kisi


Yeni dogmu~ bebegin "benligi" altbenlik-benlik dizgesinin
i<_;indedir ve bu yiizden farkltla~marm~hr, nesne diinyas1 yoktur.

61
analytic introject
62
merging
63
differentiated
64
internalization
65
incorporation
66
introjection
67
introject
68
identification
69
analytic introject
70
merging/fusing

55
Freud 1920'de, bebegm, heni.iz geli;;memi;; durumdaki sinir sistemi
ve ilkel duzeydeki zihin arac1 sayesinde olu;;an uyan engeli71
arac1hg1yla, yogtm uyan ak1mrndan kendini korudugunu
du;;tinmu;;tii. Bununla beraber bebegin haz almabilen ve ho;;a
gitmeyen durumlan ayirt edebilme yetisini de vurgular. Alg1lama
yetisinin ve bununla yakmdan ili;;kili motor etkinliklerin (Freud,
1925) geli;;mesiyle birlikte, haz alman ve ho;;a gitmeyen duyumlar
yava;; yava;; tatmin eden veya engelleyen nesnelerin (k1s1mlannm)
hafiza izleriyle baglanhlandmhr.
Fenichel (1945) ilk nesnelere verilen ilkel tepkileri ;;oyle
ozetler:
" ... bebek bunlarz agzmm i(ine almak ister. Uykudaki huzuru
tekrar tekrar bozan a(lzk, bebegi dz§ diinyayz tantmaya zorlar. Bebegin
karnmm doymasz once bu gerilimi ortadan kaldmr, sonra da bu
yakla§zn1 genel olarak dz§ uyaranlar iizerinde hakimiyet kurmada bir
model haline gelir. Kar§zla§zlan ilk ger9eklik neyin yutulup
yutulamayacagzdzr. Ger9ekligin tanmmasz esas olarak, bir §eyin
doyuma nu yoksa gerilime mi yol a(tzgma, bu §eyin yutulmasz nu
yoksa tiikiiriilmesi mi gerektigine karar vermektir. Tiim algzlama
i§levinin temelinde agzm i(ine almak veya dz§arz tiikiirmek vardzr ve
gfriLlllil!UlllillJ:lllanlldJI lziJi!J:£~~~112fi'!!~m .dwlLJlrgg11lgr1rim agzz gibi
···· ··· ··· ~.
9
algzlandzgz gozlenebilir." (s. 37)
"'"'~ >~u>>~,,~d"~--- "'"'''' ---~~----,-~,-d>rlM>'..-'>~~ ,_r,<>""""

i<;:e atma-d1;;an yans1tma mekanizmalarmm temelinde agzm


alma veya d1;;an tiikfume yatar. Bunlar, onceleri durtiilerin
hizmetindeyken sonra <;ocugtm ilk di;; nesneleriyle ili;;ki
kurmasma imkan verirler. Benlik, bundan sonra veya bunlarla
birlikte, bu mekanizmalan savunma ve uyum amac1yla kullamr.
Daha a<;ik olunursa, d1;;andaki nesnelerin farkma varmaya
ba;;lamadan once i<;e atma-yans1tma ili;;kisinin varhgmdan soz
edemeyiz. Kendilik ve nesne tasanrnlarmda farkhla;;ma olmam19sa
b1mlarm arasmdaki ili;;kiyi kayna;;ma72 veya i<;ine karn;;ma73 olarak

71
stimmulus barrier
72
merging
73
fusion

56
tammlamarruz gerekir. C2f~n.ill<&1 !J~n!ilti. Q!1<:.;e ..dl~daki
nesnelerle .i~l~nimlerini. kayna9ma yoluyla kavrar ve
~~.~~JjroleL.1farkW~1*Yiiiii§~~i~· b~§.i~~.~~~.?.C>l1Ia da bu
nes11eJ~!1~ . . ic;~ a.tI!l~:yans1tma ilii?kisil1e girerek bu izierumleri
zenginlei?tirir. Dfuthlerin·-~yatiriTmas1yTa··· ·y:e 7a~tezilerin
l<l.ir1-i1masiyia tasanmlar ne kadar degi§tirilrni§ olursa olsunlar
benlik, etrafmdaki nesneleri o kadar c;ok tekrar tamma, farkma
varma ve tecrube etme deneyimi ya§ar ki nesnelerin kendilikten
ayn, "kahc1 bir §emas1"74 olu§ur (Moore ve Fine, 1968).
'"'7~~4ii01%1A't:i#'""'""'

J'Jesne gi.Q! _qlm;L..Ye..•ondan. f 9:Ikh1.Cl.§.I!l'!.Ill~ ... h11line~s1Jshkla


]<19,~il~.'!!!.Cl.li~.-Yaztlarmda birincil ozde§im75 denir. Bir ba§ka
deyimle birincii·6~d~im, di§ diinyadaki~~~;~f;rin ke9finden ve
bu nesnelere psi§ik yatmm yapilmasmdan once vardir. Jacobson
(1964) birincil ozde§im tamIDim belirsiz buldugunu dii§iinerek
kullanmaktan kac;lillr ve bunun yerine "ilkel duygulammsal
ozde§imlerden"76 bahseder. Jacobson, "Annenin, kendi
duygulanzmlarmz ifade ederek bebegin duygulanzmlarznz dogrudan
etkileyebildigi -Sullivan'm Kaygz Teorisinin temel aldzgz gen;ek- iyi
bilinir ania bunu anlatmak zordur" (s. 42) der. Jacobson' a gore bunlar
ya§anmadan once hem annenin hem de c;ocug1.m, gerginligi
bo§altma yontemlerinde kar§1hkh bir uyum ve e§giidiim vardir.
Jacobson bu sayede c;ocugun, uyamkken etkin olan duygusal
ya§affililln ve benlik i§levlerinin uyanld1grm ve bunlar ic;in hazirhk
yap1lIDI§ oldugunu one siirer. $oyle devam eder: "<;ocugun,
.~

I
ebeveynlerinin duygusal ifadelerini taklit etmesinin buradan /
kaynaklandzgznz ve anne ile 9ocuk arasmda goriilen kar~tlzkjz:'
duygulanzmsal/motor ozde~imlerin 77, 9ocugun ebeveynlerinin i9levse
etkinliklerini taklit etmesinden once gozlenebilecegini ve bu etkinlikleri 1
geli9mesine onciiliik ettiklerini tahmin edebiliriz." (s. 42-43). +·,.-)

Winnicott (1953), annenin c;ocugun ihtiyac;Ianm sezdigini ve


ba1?lang1c;ta annenin c;ocuga "neredeyse yiizde yi.iz uyurn" ile bu

74
enduring schema
75
prirn?J,,,.,. i4entificatiQ!l
7
""primitive affective identifications
77
affectomotor identification
57
ihtiyac;lan giderdigini soyler. Bu sadece, c;ocukta annesinin
memesinin kendisinin bir parc;as1 oldugu "yarulsamasrm"
olm;;turmakla kalmaz, aym zamanda ona, memeyi biiyii.sel olarak
kontrol edebildigini di.i§i.indiiriir: "bebegin memeye . . . ihtiyacz
oldugundan, meme bebek taraftndan tekrar tekrar yaratzlzr... Anne,
gerr;ek memeyi tam bebegin ihtiyacz oldugunda ve tam bebek onu zihninde
yaratacakken bebegin agzma koyar." (s. 94)
Zaman gec;tikc;e anne bebeginin ihtiyac;lanru tama yakm bir
miikemmellikle kar§1layamamaya ba§lar. Akabinde bebek,
gerc;ekligi ilk test etme denemelerinde onernli roli.i olan
engellenmeyi ya§ar. }'Yi~cott "§gfL~~b~£LJ!!!L,"J.LQlund1,LNgid!rse,
e!!~eyi ~ ya§3ya~~~~,££££,~'"'ifttiYElL~~~~~Ei!~~2!£~0£i£r£n
nesnelerin ge!~~ !Jl£!1!l!L1J:!LIL~J2ir 1J~§Z!!Jlii:LAhe1'11_sevJl~12ildiZi!JLhelli de
nefYeiCdileb~i anla1J!£1JJ1JcJJZl]Jl1!;~
- •
,,,,~,=c~,V~_,·-·"Cjc;;%'"0P'r•~ • • ~
(s. 94-95) der.
,w•=v~,=·~~·

ic; ve di§ diinya arasmda bir kez Slllirlar saglandigmda ic;e


atma-yans1tma ili§kisi nesnelerle yakm baglann korunmasmda
kullaruhr. ic;e atma, kendilik tasanmmm nesne tasanmma
benzemesiyle birlikte ondan bagims1z kalmasma irnkan verecek
olan ozde§ime yol ac;abilir. Her ne kadar yeni benligin ilk
gorevlerinden biri kendilik ve nesne tasanrnlarrm aynmla§hrmak
ise de, kendilik tasanmrnrn bir parc;asmm daha once aynrnla§ffil§
bir nesne tasanrm haline geldigi ilk ozde§imler, benligin uyum ve
savunma i§levlerine malzeme saglarken, benligin biiyi.imesine de
izin verir. Anna Freud §unlan soylerken bu konuya deginmi§tir;
"Netjin dz§ diinyaya ait oldugu apkr;a ayrzmla§tmlmamz§sa, dz§
diinyadan ir;e atzlanlarm benligi zenginle§tirici bir etkisi oldugu
soylenemez. Fakat bu durumun saglanmasz hir; de kolay degildir." (s. 51).
ic;e atma, ozde§im ve bunlarla ili§kili tiim nesne tasanmlan
"ic;e ablrm§ tasanmlar" degildir. "ic;e ahlrm§ tasanm", ozde§irni
gerc;ekle§tirmeye c;ah§hSI ic;in i§levseldir. Arna bu sirada bir nesne
tasanmmm ozelliklerini korudqgu ve diger kendilik ve nesne
tasanrnlanndan ayn kald1g1 ic;in -Schafer'in tamm1yla ozel bir "ic;
varhk" olarak- ozde§imi tam manas1yla gerc;ekle§tiremez.

58
i~e atma, ozde$im ve oteki tammlar
Ozde9im konusuyla ilgili onemli gozden ge<;irmeler Miller,
Pollock, Bernstein ve Robbins'in (1968) beraber yaphgi bir
<;alwmay1 ve Meissner'in bir dizi yaz1srm (1970, 1971) i<;erir.
Knight, (1940) "ozde9im" tammrmn, psikanalitik tammlamalar
i<;inde en farkh manalarla kullamlan tamm oldugunu iddia
etmi9tir. Koff (1961), "ozde9im"i bir birey olarak dii9iiniirsek bu
bireyin hem ilk ismini hem de soyad1m kullanahm yani
"ozde9im"in kim oldugunu iyice anlayahm demi9t~~~eP .Q~.si~§i~-~
Kirleri benligin .savunma .mekanizmalan ·&l:>L.4~£~!Jgnf!.itUgJ2!1ir .
.~~~~~~~~f1§:~~~.~e~.§~Jii~Ji:t1!j;~_i~ikiiiY~J2.~D~~fil~~I~~~~;;1;1
w~si2.Y!:lill.illl1! - ve~.E.~~~.~..!~ .~~~~~.~..!E~l:1?!.-.m~c:.~~~!~£!.E!1L~1?1-
temsil eder. Burada kendimi geli9imsel a<;1dan -ozellikle de ilk
.1?~!i~~E1 evreleriyle ilgili- degerlendirilebilecek ozde9imlerle
snlirlandiracagun.
Freud 1896 ve 1897'de Fliess'e yazd1gi mekh1plarda
(histerik) ozde9imden bahsetse de, ozde9im hakkmdaki teorik
tammlamay1 Cinsellik Teorisi Uzerine U~ Makale (1905) adh
yaz1smda yaprm9hr. Burada ozde9imi, emme deneyimi ve
beslemne i9leviyle ili9kilendirir, agiz bOlgesine baglamni9 onemli
bir doyum olarak anlahr. Oral donemin cinsel amac1, yani
d19andaki nesnenin agizdan i<;eriye almmas1, ozde9im i<;in bir
ornek haline gelmi9tir (boylece ozde9imi geli9imsel a<;1dan da
degerlendirrneye ba9larm9hr) . .Eer.,enc;z;L.(12.Q2t:~.~tasaum.'.:...
.!E1:!1111DL.k1lllan.diktan...§Qi:g:~r...~rel1~ J~L b.u kavrc:1111.E~~
melankolinin analizif1:iY~J?E-rJ<en k.ullandi. Bu, i<;selle9tirilmi9 nesne
iii~kiierfilzerine yap1lan <;ah9malarm ba9lang1c1ydi. Libidinal bir
ili9ki, nesne kaybedildiginde bitmiyordu, <;imkii benlik kaybedilen
nesneyle ozde9im kuruyordu. A ym zamanda kaybolan nesne ile
ozde9im bu nesneye kar91 duyulan <;ifte degerlikli duygularm
ya9anmasma 9ans tarnmaktaydi. Freud 1923'te i<;eri attlma yoluyla
en sonunda i<;erideki bir yap1 haline gelen iistbenligin d19andaki
kaynaklanm anlahrken benligi, nesneye yap1lan libido
yahnmmdan vazge<;ildikten soma geriye kalan bir artik olarak
tammladi.
59

'
Hendrick (1951) ise benlik olw;mmundan sorumlu h1tulan
ve ustbenlik ic;in onemli olan ozde:;;imler arasrndaki temel
farkhhklan tammlanu:;;hr. Dstbenlik olu:;;umuna giden ozde:;;imler,
Odipus karma:;;as1111 c;ozumlemekte olan bir c;ocugun daha olgtm
nitelikli nesne ili:;;kilerini ic;erir. Arna benlik olu:;;rurucu ozde:;;imler,
erken bebeklikte ve c;ocuklukta, diger nesn~lerle kurulmu:;; daha
ilkel ili:;;kilerin bir sonucudur. "Ustbenlik olu§umunun aksine erken
benlik ozde§imleri, annenin fOcugun yapmak istediklerine koydugu
yasaklardan fOk, onun i§leri nastl yaptzgmdan pkartzlzr. Bu yiizden
benlik ozde§imleri dz§ diinyayla etkin miicadele etme yetisinin artmasma
fOk katkzda bulunur." (s. 56). Hendrick bununla birlikte ilk benlik
ozde:;;imlerinin sadece bebegin benliginin k1smi i:;;levlerini
ic;erdigini de hatirlahr. <:;:iinku bebek bu dii.zeydeyken, henii.z
nesneleri biitiinle:;;tiremedigi ve nesnenin tamamma psi:;;ik bir
yahnm yapamad1gi ic;in, yalmzca algtlad1gi nesne pan;:alanyla ve
k1smi i:;;levlerle ilgilenmek zorunda kahr.
" ... benlik ozde§imi, ya ba§langzfta ba§kasma atfedilen nitelige
benzer bir fiili giif kullanma yetisi olu§turur -Ornegin bir bebegin,
annesi beslenmesini geciktirdiginde engellenme ya§amasm diye
annesinin tuttugu §ekilde ka§zgz tutmasz gibi - ya da bebegin fizyolojik
yetileri bir i§levi gerfekle§tirmede yetersiz kalzrsa bu frJlevlerin yerine
kzsmi i§levlerin kullammmz ortaya pkartzr. Freud (1920) bunu
bebegin, annesi odayz terk ettigi zaman annesini geri getirme giiciine
sahip oldugunu hayal ederek, oynadzgz makarayz atzp sonra ipi
kendisine fektiginde, bu arzusunu fantezisinde gerfekle§tirmesini
anlatan ornekte gostermi§tir."
Bunun yamnda bebek, fantezi yoluyla nesneye
tii.mgi.i.c;liiliik atfedebilir. Boyle bir nesneyle ozde:;;im; tii.mguc;liili.i.k
arayan bir benlik yarahr ve eri:;;kinlikte uyumsuzluk yaratan
davram:;;lara sebep olabilir.
Koff (1961), "gerc;ek" ozde:;;imlere metapsikolojik ac;1lardan
yakla:;;rm:;;hr. Ekonomik ac;1dan bak1ld1grnda ozde:;;im, libidoyu
d1:;;andaki bir nesneden ic;erideki bir nesneye (bugii.n kendilik
tasanrm olarak isimlendirdigimiz) kaydrrarak korumaya c;ah:;;ma

60
<_;abas1dir. Yap1sal baki:;; a<;1s1yla ger<;ek ozde:;;im, bir nesneye
benzemek i<;in kendilikte degi:;;ime yol a<;ar. Dinamik apdansa,
kendiligin bir par<;asrm d19andaki bir nesnenin yerine koyarak
libidoyu korur. D19andaki nesneden vazge<;ilir ve bilin<;di9rnda
benlik ozde:;;imi, nesnenin d19 dunyadan i<;eriye ahlmas1 olarak
ya:;;arur. Daha kesin bir dille soylemek gerekirse baz1 dururnlarda
6zde9im sonuctmda d19andaki nesne terk edilir. Bu durumda
6zde9im, nesneyle kurulan ili:;;kinin yerini ahr. Dstbenlik
olu9umunda goriilenlere benzeyen diger ozde:;;irnlerde d19andaki
nesneyle ozde:;;im, bundan sonra "libidinal ve saldirgan
yahnmlarrn uzakla9tmld1g1" (Greenson, 1954) aym nesneyle
ili:;;kinin devam etmesine izin verir.
Hartmann (1939), d19 diinyanrn bir par<_;as1run i<; diinyaya
nastl almd1grm a¢iklad1grnda Freud'un du:;;iincelerine <;ok ciddi bir
katk1 yaph. Hartmann :;;oyle devam etti: "Filogenezde evrim, canlmm
r;evresinden bagzmszzlzgmz arttzrmasz yoniinde ilerler. Ba§langzr;ta bu, dz§
diinyayla ili§kilerde olu§an tepkilerin yeri gittikr;e ir; diinyaya dogru
kaydmlarak yapzlzr. Dii§iincenin geli§imi, iistbenligin geli§imi, ir;erideki
tehlike dz§salla§tzrzlmadan once iizerinde hiikimiyet kurulmas1 ve
benzerleri, bu ir;selleqtirme siirecinin orneklerindendir." (s. 40).
Ardrndan Hartmann ve Loewenstein (1962), di:;; dii.nyayla
ili:;;kilerde kullarulan dii.zenlemeler, i<;erideki dii.zenlemelerle yer
degi:;;tirdigi sirada i<;selle:;;tirmenin var oldugtmdan soz ettiler.
Buradan i<;selle:;;tirmenin i:;;levsel bir duzenleme oldugu
<_;1karhlabilir. Schafer'in (1968) ayrrntlh <;ah:;;masmda bu konu
detaylanyla a<;1klanmi9tir. Schafer "jr;selle§tirme, oznenin r;evresiyle
kurdugu gerr;ekteki veya hayal diinyasmdaki diizenleyici etkile§imleri ve
r;evrenin gerr;ekteki veya hayal edilen ozelliklerini, ir; diinyadaki
diizenlemeler ve ozellikler haline getirdigi tiim siirer;leri ir;erir" (s. 9)
demektedir. Schafer aym zamanda ozde:;;imi, i<;selle:;;tirmenin bir
alt srn1fi olarak gormektedir. Daha sonra, i<;selle:;;tirmenin
"pseudospatial" bir metafor oldugunu, "o kadar tamamlanmamz§ ve
iizerinde r;alz§zlamayan bir konudur ki, bunu psikanalitik
kavramsalla§tzrmadan uzak tutmak en iyisi olacaktzr . . . jr,;selle§tirme
fanteziyle ili§kilidir ve bir siirer; degildir" (s. 434) :;;eklinde a<;1klayarak
61
tarhi;;rmi;;hr. Ben O'nun 1968'deki katkisma vurgu yapacagim,
<;l.inku dii;;sallai;;hrma slirecinin tersi olarak i<;sellei;;tirme, klinikte
kari;;Jlai;;hklanrmz i<;in yararh bir kavrayii;; saglar ve teknik
mi.i.dahalelerin duzenlenmesinde kullamlabilen bir ara<;hr.
"i<;e atma", "yutarak i<;e alma" ve "ozdei;;im" Freud'tan
soma apk<;a tammlanmarmi;; ve birbirinin yerine kullanilrmi;;hr.
Schafer (1968), diger baz1lan (ornegm Greenson, 1954) gibi
bunlarm arasmdaki farklara ti;;1k tutar, ozdei;;irni ve i<;e atmayi daha
genel bir tamm olarak kullamlan i<;sellei;;tirmenin ikj ayn tiiru
olarak gorur. "i<;e atma", d1i;;andaki bir nesneyi i<; dunyaya sokan
sure<; i<;in kullamhr. i<;e atma surecinde nesne tasarunlan "i<;e
atilan tasanmlar" haline gelir ve nesnenin bu tasanm1 i<;
di.i.nyadaki ilii;;kilerini surdlirl.i.r. i<;e ahlrmi;; tasanm, ozellei;;rnii;; ve
farkltlai;;m1i;; bir nesne tasanrmdir. Kii;;inin kendilik tasanmmm
i<;ine girmeye ve kendilik tasanrm ile kaynai;;maya <;:ahi;;ir. Fakat bu
ugrai;;larma ragmen, kendilik tasanmnuh dii;;mda, yabanc1 bir
madde gibi kahr. i<;e attlrmi;; tasanm ii;;levseldir ve psii;;ik yapmm
oltt§umunda ve degii;;mesinde rol oynayabilir. Tum nesne
tasanmlan i<;e ahlrmi;; tasanmlar degillerdir. i<;e ahlrmi;; tasanm,
i:izdei;;irni ger<;eklei;;tirmeye <;ahi;;tigi i<;in ii;;levseldir. Arna bu s1rada
bir nesne tasanrmmn ozelliklerini korudugu ve diger kendilik ve
nesne tasanmlarmdan ayn kald1gi i<;in -Schafer' in (1968) tarnrmyla
ozel bir "i<; varhk" olarak- ozdei;;imi tam manas1yla
ger<;eklei;;tiremez.
Oysa "ozdei;;im", i<;e attlan nesne tasanmmm kendilik
tasanrm ile kaynai;;1p birlei;;mesi i<;in kullamlan bir tammdir.
Ozdei;;im gelii;;ince kii;;i ornek alman nesneyle benzerligini arthrmak
i<;in kendisine ait davrami;;rm ve kendiligini veya her ikisini
degii;;tirir. Diger yandan "yutarak i<;e alma" tarnrm ise
i<;sellei;;tirmenin ei;;anlaml1s1 olarak kullamlmaz. Schafer bu tarum1,
nesnenin ag1z veya bai;;ka vucut deliklerinden i<;eri almdigi, istekle
ger<;eklei;;tirilen, i:izgi.in bir birincil dii~iince olu~turma siireci olarak
kullarur. Bu hlr dli.i;;l.i.nceler, bir ki;;;inin diger kii;;iyle kurdugu
ilii;;kiyi i<;e atma veya bu kii;;inin baz1 yi:inlerini i:izli.mseme istegini

62
veya ba;;kas1 tarafmdan yutulma korkusunu ifade eder. Bu tiir
dii;;iincelerin misallerini Lewin'in (1950) iyi bilinen yeme, yenilme
ve uykuya dalma ii<;:liisiinde bulabiliriz, Abraham (1924) da
yutulan nesnelerin d1;;k1yla, kusmukla, vb. yollarla viicuttan
ahlmas1 dii;;iincelerini anlatim;;hr.
Schafer'in (1968), yutarak i<;:e almayla ilgili birincil di.i;;iince
olu;;turma si.irecinin, sadece yas ve melankoli gibi dururnlarda
goriilmedigi ;;eklindeki baki;; a<;:ISma kahhyorum. Schafer,
"Kendilik ve nesne tasarzmlarmm dogrudan birbirinin irine karz§t1g1 ilkel
rocuksu ozde§imlerin istenerek yapzld1gm1 ve kendiligin nesneyi veya
nesnenin kendiligi yutarak irine almasz §eklinde tecriibe edildigini
dii§iinmek irin sebepler vardzr." der ve ;;oyle devam eder: "Fakat
iistbenligi olu§turan ozde§imler gibi daha sonraki ozde§imlerde bunlara
gerek yoktur veya tiiniiine birden ihtiyar duyulmaz." (s. 22).

i<;:e Atilan Tasar11n ve Bu Tasarmun Baglanh Nesnesi78 ile


Kar§Ila§hnlmas1
"i<;:e attlan tasanm" kavrammm ne olduguyla ilgili,
giiniimi.i.zdeki psikanaliz yazarlan arasmda fazla fikir birligi
yoktur. Jacobs~:m (1964, 1971) ve Kernberg (1967) gibi baz1 yazarlar
bu terimi kullanmaktan belirgin ;;ekilde ka<;:mirken, baz1lan ise
kullanmayi uygun gori.ir. Giovacchini (1972a) bu terimi nesne
tasanmlanyla ayiu ;;eymi;; gibi gori.ir ve birbirlerinin yerine
kullarur. Bununla beraber i<;:e attlan tasanmla ilgili; "benligin bir
parrast haline gelmi§ deneyimler ve nesnelerdir, ama onlarz benligin diger
kzsmmdan ay1ran kendi yapzlanmalarz vardzr" (s. 157) ;;eklinde olduk<;:a
ozel bir tarumlama yapar. "i<;:e attlan tasanm" kavrammm, teknik
stratejileri du;;iindiigi.imiiz zaman, <;:ok onem kazanan bir tarum
oldugunu dii;;iiniiyorum. Bu tarurm, di§la;;hnlrm;; ozel bir "i<;:e
ahlan tasanm" olan "baglanh nesnesini" incelemekle daha iyi
anlayabiliriz. Baglanh nesnesi, d1;; diinyada gozle gbrillebilen bir
nesne oldugu i<;:in ona bagh i;;levleri daha yakmdan inceleyebiliriz.
Baglanh nesneleri, patolojik yas tutan baz1 hastalarda a<;:1k<;:a
ortadadirlar. $imdi boyle hastalara daha yakmdan bakahm.

76
linking object
63
Sevilen veya nefret edilen bir yakuurun i::iliimline patolojik
yamtlar veren eri§kinlerle yaphgim <;ah§malar (Volkan 1970, 1971,
1972, 1974b), yerle§mi§ patolojik yas1 olan ki§ilerin kaybettikleri
yakmlanrun bir tasanmmI i<;lerinde h1ttuklanru gi::isterdi. Hatta
bazrlan kaybettikleri ki§iyi gi::igsline gi::imdugunii algr11yorlardi.
Asln1da patolojik yas ya§ayan hasta, bi::iyle bir tasanrmn bagims1z
ve "somut" bir varhk olarak gi::igslinlin i<;inde oldugu algisrm
y1llarca slirdii.rebilir ve bi::iylece ge<;mi§teki ili§kinin vucudu i<;inde
devam etmesine olanak verir. Bu ili§kinin i<; dlinyada yi.iruti.ilmesi
gerekse de, tamamen iki ki§i arasmda veya i::ilen ki§iyi temsil eden
yuz, kafa, vb. gibi k1s1mlar arasmda ge<;en <;ifte degerlikli bir
ili§kidir. Erkek iivey karde§i bogulan bir hastam, i::ilen <;ocugun yi.iz
tasanrrun1 ve sesini gi::igsii.nlin i<;inde h1tardi. Arabayla i§ine
giderken, olen karde§inin tasanrmyla koml§maya devam ederdi.
Olii.m sebebiyle yakinlarrm kaybetmeye patolojik yarutlar
verdikleri i<;in tedavi ettigim diger baz1 hastalarnn ise olen~
yak1nlanrun i<;lerinde yabanc1 bir vucut olarak yerle§mi§
tasanmlanru, "D1§an <;1k! D1§an <;1k!" diye bagirarak <;ikmaya
zorlad1lar (Volkan 1971, 1972; Volkan, Cillufo ve Sarvay 1974).
Tum bu durumlarda i<;erideki tasarnnlara sikhkla "i<;e ahlan
tasanm" denir. Psikanalistler bu olguyu metapsikolojik a<;1dan
degerlendirse de patolojik yastaki hastalar bunlan somut varhklar,
yabanc1 vucutlar olarak anlatrr. \:'.ocuklar ve psikotik hastalar da
zaman zaman boyle "i<; varhklardan" bahsederler. Schafer'in
(1968) §U sozlerine kahhyorum: "Nesnelerin kriz anlarmda i9e attlan
tasarimlar haline geldigi (i9e atzldiklart) goriilmektedir -ornegin nesnelere
acilen ihtiya9 duyuldugunda ve nesneler o sirada miisait degillerse veya
nesnelere kar§l yogun fifte degerlikli duygular varsa. Hem i9e atilan
tasartmm ortaya pkl§l, hem de bunun varligmm devam etmesi, di§andaki
nesneyle ya§anan szkmt1 verici durumlart diizenleme fabalartm
gostermektedir." (s. 73). Analistin, hastada var olan i<;e ahlrm§
tasarnnlarla mucadele eden veya yava§ yava§ i::izumsenerek
olgunla§an benlik-ustbenlik i::irgiitlenmesinde rol alan bir i<;e
ahlrm§ tasanm haline geldigi donemler sayesinde, psikanalitik
literatfude bu tip i<;yaprlar iizerinde durwmu§tur. $imdi patolojik
64
yastaki ki9inin biiyiisel kullarurrundaki gen;ek ve cans1z dz§
nesneler olan ''baglanh nesneleri"ni (Volkan, 1972) dikkatlice
degerlendirmekle, bu §ekilde ic;e attlmi§ bir tasanm1 ve bunun
nesne ve kendilik tasanmlanyla ili9kilerini anlayabiliriz.
Yerle§mi§ bir patolojik yas1 olan eri9kin, Bowlby ve
Parkes'm (1970) ve Parkes'm (1970) "kaybedilen nesneyi yeniden
bulmayi arzulama" olarak tarumladigi c;oziilmemi§ yas evresinde
donup kalrm9hr. Buradaki patoloji, gerc;ekte boyle bir• kaybm
yeniden bulunabilecegi korkusunun duruma e9lik etmesidir
(Volkan, 1974b). iki ayn kutupta, kaybm bulunacagi arzusunun ve
bunun gerc;ekle9mesinden duyulan korkunun yans1thP;i c;ifte
degerlikli c;ah9ma, yas tutan ki9inin olenle ili9kisini ortaya
koymaktadir. Patolojik yasm yerle9tigi durumlarda, eri9kin
hastanm olenin donii9iinii arayi§ siireci (aym zamanda da korkma)
11
bilin9dz§t olarak §iddetlendirilir ve bu siire9 . . . bir savunma
mekanizmasz oldugu soylenebilecek kadar alz§zlagelmi§ ve ozgiindiir. Bu
savunma, ozellikle 9ifte degerlikli duygularm yaratt1g1 gerilemeye ve
bar;lang19ta olen ki§iye yonlendirilen saldzrganlzk ve libido yiiklii diirtii
tiirevlerinin patlamaszm onlemek i9in kullamlzr." (Volkan, 1972, s. 216).
Hastanm olen ki9iyi arayi91 ve onu bulacagi ihtimali ile
ortaya c;ikan korkusu, baglanh nesnesi olarak kullanacagi ozel
cans1z cismin sec;imine ve bunu nastl kullanacagma yans1r. D19
diinyadaki baglanh nesnesi bir "son dakika nesnesi" olabilir. "Son
dakika nesnesi", oliim haberi almdigi anda civarda olan ve bu
yiizden olen ki9inin canl1 kabul edildigi son am hahrlatan bir
e9yadir. S1khkla olen ki9iye ait bir e9ya sec;ilir, ornegin bu giydigi
bir elbise olabilir. Sec;ilen nesne, gerc;ekte veya fantezide hastamn
ve olen ki9inin beraber kullandigi bir e9yadir. Basit bir fotograf
gibi, olen ki9inin sembolik bir tasanrm olabilir.
Bir hasta annesinin son giinlerinde giydigi, hastamn
kendisine ait olan kirrmz1 bir sabahhP;l baglanh nesnesi olarak
sec;mi9ti. Bekar bir kadm olan bu hasta, annesi oldiigiinde otuzlu
ya9lardaydi. Her ne kadar annesinin daha fazla ya9amad1gim
zihninde kabul etse de davram9lan bu gerc;egi inkar ediv0~...J--
yastaki ki;;inin biiyiisel kullarunundaki gen;:ek ve cans1z dz§
nesneler olan ''baglanh nesneleri"ni (Volkan, 1972) dikkatlice
degerlendirmekle, bu ;;ekilde i<;:e ahlmi;; bir tasanm1 ve bunun
nesne ve kendilik tasanmlanyla ili;;kilerini anlayabiliriz.
Yerle;;rni;; bir patolojik yaSI olan eri;;kin, Bowlby ve
Parkes'm (1970) ve Parkes'm (1970) "kaybedilen nesneyi yeniden
bulmayi arzulama" olarak tarumladigi <;:ozillrnerni;; yas evresinde
donup kalrm;;hr. Buradaki patoloji, ger<;:ekte boyle bi19 kaybm
yeniden bulunabilecegi korkusunun dururna e;;lik etrnesidir
(Volkan, 1974b). Iki ayn kutupta, kaybm bulunacagi arzusunun ve
bunun ger<;:ekle;;mesinden duyulan korkunun yans1thgi <;:ifte
degerlikli <;:ah;;ma, yas tutan ki;;inin olenle ili;;kisini ortaya
koymaktad1r. Patolojik yasm yerle;;tigi durumlarda, eri;;kin
hastanm olenin donii;;linii arayi;; sfueci (ayru zamanda da korkma)
"bilin9d1§1 olarak §iddetlendirilir ve bu surer . . . bir savunma
mekanizmasz oldugu soylenebilecek kadar alz§zlagelmi§ ve ozgiindiir. Bu
savunma, ozellikle 9ifte degerlikli duygularm yarattzgz gerilemeye ve
ba§lang19ta olen ki§iye yonlendirilen saldzrganlzk ve libido yiiklU diirtii
tiirevlerinin patlamasmz onlemek i9in kullanzlzr." (Volkan, 1972, s. 216).
Hastanm olen ki;;iyi arayi;;1 ve onu bulacagi ihtimali ile
ortaya <;:Ikan korkusu, baglanh nesnesi olarak kullanacagi ozel
cans1z cisrnin se<;:irnine ve bunu nastl kullanacagma yans1r. D1;;
dlinyadaki baglanh nesnesi bir "son dakika nesnesi" olabilir. "Son
dakika nesnesi", ollim haberi almd1gi anda civarda olan ve bu
yiizden olen ki;;inin canl1 kabul edildigi son am hahrlatan bir
e;;yadir. Sikhkla olen ki;;iye ait bir e;;ya se<;:ilir, ornegin bu giydigi
bir elbise olabilir. Se<;:ilen nesne, ger<;:ekte veya fantezide hastanm
ve olen ki;;inin beraber kulland1gi bir e;;yadir. Basit bir fotograf
gibi, olen ki;;inin sembolik bir tasanrm olabilir.
Bir hasta annesinin son gUnlerinde giydigi, hastanm
kendisine ait olan kirrmz1 bir sabahhg1 baglanh nesnesi olarak
se<;:rni;;ti. Bekar bir kadm olan bu hasta, annesi oldiiglinde otuzlu
ya;;lardaydi. Her ne kadar annesinin daha fazla ya;;amad1gim
zihninde kabul etse de davraru;;lan bu ger<;:egi inkar ediurw,..J __
Annesinin geri donmesini arzuluyordu ama aym zamanda bundan
korkuyordu da.
Hasta alh karde9in en kii<;;i.iguydi.i. En ki.i<;;i.ik <;;ocuk olan
hasta 6 ayhkken, annenin derisinin bi.iyi.ik bir k1srm bir kaza
sonucu agir §ekilde yanmi§h. Bir yil boyunca yataga bagh kald1gi
i<;;in annelik gorevlerini yerine getiremerni9ti. <;:.oziimlenmemi§
aynmla9ma-bireyselle9me si.irecinin ogelerini ii;;eren erken anne-
k1z ili9kisi, daha sonraki y11larda sado-mazo9istik bir hal alnu9h.
Kiz karde9leri evi <;;oktan terk ettigi halde hasta, dul olan annesiyle
beraber ya91yordu. Annenin, oli.imi.inden 10 yil once §eker hastahgi
yi.izi.inden ayagi kesilmi9ti. Hasta ti.im sosyal hayahndan, bir
i.iniversite bursundan ve evlenme ihtimallerinden annesine
bakmak i<;;in vazge<;;mi§ti. Bazen annesinin olmesini arzulasa da,
annesinin iyi oldugunu ogrenmek ii;;in gece giindi.iz di.izenli
arahklarla annesiyle temasa ge<;;erdi. Gi.indi.iz i§ yerinden annesine
defalarca telefon eder, geceleri annesini diizenli arahklarla kontrol
ederek ayakucunda uyurdu.
Anne oldukten sonra, oldi.igu sirada i.izerinde olan kmmz1
sabahhgiyla s1k s1k kizll1lll ri.iyalannda ve fantezilerinde
gi::iriinmeye ba9ladi. Hasta, sabahhgi s1k <;;1kmad1gi tatillerinden
birinde kendisi i<;;in alrm9h, . ama ~esi isteyince ona vermi9ti.
Annesinin oli.imi.inden sonra sabahhk bir baglanh nesnesi haline
gelmi§, di9salla9hnlmas1 gereken ama bir kenarda biraktlrm§, <;;ifte
degerlikli duygularla gerilen bir bag olmu§tu. Hasta bundan
korkmaya ba9larm§ ve sabahhkla temastan kai;;1nmak i<;;in bir<;;ok
ugra9tlarda bulunmu9tu.
Baglanh nesnesinin esas amac1 aynhk kaygis1yla ba§
etmektir. Baglanh nesnesinin, i;;ocukluktaki bir ge<;;i§ nesnesinin
eri9kinlikte tekrar ortaya i;;1k19rm gosterdigi soylenebilirse de,
hastamn tipik olarak baglanh nesnesini kendinden uzak tuttugirnu
hahrlamanuz gerekir. Omegin bir kutuya kilitlenmi§ veya bir
dolapta gozden uzak bir yere as1lrm9tir. <;:,ocukluktaki bir ge<;;i§
nesnesi veya eri9kinlikteki bir feti§ gibi, hasta btmun yakmmda
durmas1rn arzulamaz. Yas tutan ki9i baglanh nesnesinden uzak
66
durmak i<;in <;ok <;aba harc1yor olsa _da, dikkatini baglanh
nesnesinin iizerinde toplad1gmdan, onun nerede oldugunun her
zaman farkmdadir. Baglanh nesnesi korku verici duygular
uyandmr ve kontrol edilebilir duygularm yiiklendigi bir egyadir.
Seyrek olarak giinliik ya§amda giyilir veya bir hahra olarak
kullamhr.
Baglanh nesnesi konusundaki <;ahgtnam beni. bunun,
hastanm d1gan yans1thg1 kendilik tasanrmrun bir par<;as1yla, olen
kiginin d1gan yans1hlrm§ nesne tasanmmm bir par<;asmm d1§
diinyada bulugtugu bir yer olduguna inandird1. Bu bulu§ma, <;ifte
degerlikli duygularm yiiklendigi nesne iligkisinin sona ermedigi,
amµ "dondugu" bir baglanhya imkan verir. Olenin yok olmasrm
isteme ve aym zamanda ona ozlem duyma §eklindeki <;ifte
degerlikli duygular, bu nesne ilzerinde yogunla§rm§hr. Baglanh
nesnesi aym zamanda, aci verici ve <;oziimlenememi§ yas h1tma
igleminin yonelebilecegi bir odak olur. Olenle ilgili i<;sellegtirilmi§
nesne iligkisinin d1ganda da devam etmesine izin verir.
Patolojik yasta, kaybedilenin i<;e ahlrm§ tasanrm ve hastarun
baglanh nesnesi aym amaca hizmet eder. Bu durumda hastamn
gogsiindeki yabanc1 beden, kendilik ve nesne tasanmlanrun
bulu§abildigi bir yer (bu sefer i<;eride) olmu§tur. Ge<;ici siirelerle
gozlenen olenle kayna§lp birlegme deneyimlerinin d1gmda,
yerle§mi§ patolojik yas1 olan kiginin olen kiginin tasanrm ile olan
i<;erideki esas baglanhs1 i<;e ahlrm§ nesneyle, digandaki baglanhs1
ise baglanh nesnesiyle kurulur.
Patolojik yasm yerlegtigi kiginin olen yakrm hayattayken, i<;
diinyasmda yak1mmn bir nesne tasanmma sahip oldugu elbette
dogrudur. Arna oliim ve kayip ya§anmca bu tasanma <;ok daha
biiyii.k bir psigik enerji yiiklenir. Komplike olmarm§ yasta,
kaybedilenin nesne tasanmmdan psi§ik enerjinin zamanla geri
<;ekilmesinin yam sira olenin baz1 ozellikleriyle y1k1c1 olmayan bir
ozde§im de kurulur. Boyle y1k1Cl olmayan ozde§imler sayesinde,
komplike olmarm§ yas1 pratik olarak tamamlad1ktan soma, yas
tutan kiginin i<; diinyas1 zenginle§ebilir. Bun1m aksine
67
depresyonda, kaybedilen ki:;;inin tasanrru ile tiimden bir ozde:;;im
olur. Olen ki:;;iye kar:;;1 duyulan i;ifte degerlikli duygular,
depresyona giren hastarun i<; di.inyasmda sava:;;1yor gibidir. Olen
ki:;;iye kar:;;1 hissedilen "sevgi", olen ki:;;i ile ozde:;;im yap1p onu ii;te
tutmayi onerir. Fakat olen ki:;;iye kar:;;1 duyulan "nefret" de onun
tasanmmm yak olmas1m ister. 'y'a~ tutan ki:;;i depresyona
girdiginde, keEs!i!i!< ta,~anrm olen k1f!cln ;~;ii:e.tasarilllillill"Yi1<1c1
ogel~~i~·~s~i:s!igUs~!"l,. bu. ki~iciii IeildiTii sui;lainasma klfulkte
sik kar:;;tla:;;ilir~ Yukarda anl~hld1gi giliiyefie~rru:;; ..yasi olan Rfi;d,
olen ki:;;inin tasarulli ile tam bir ozde:;;im .geri;ekle:;;tirmez.
Yerle:;;rni:;; pat~<?iikJ;~:¥~~'31?LlJl!l. ~Ii~!~~ah~J>~~.~ar~nru
ya,f~Ec~}=~i?:~~~~.. 2!a,!,a,I~J<Qi:Y4.UfilL!!!ili!st~~~.. sl~£~~Y.9~..~~~~iyle
patQl2E~ .<?li:r:ta~~i:..~YC:~ belirsiz konumda kalmayi
surdiixfu·
Her ne kadar yerle:;;rni:;; patolojik yastaki hasta, i<;e ahlrru:;;
nesne tasanrruru olenin bir pari;as1 olarak algtlayip boyle tamrnlasa
da, buna yakmdan bakhgiilllZda daha i;ok bir nesne tasanm1 gibi
gozilktiigii halde aslmda buna kendilik tasarnrurun da kan:;;trgi
gorii.liir. Geri;ekte i<;e atilrru:;; nesne tasanrru, ozde:;;irnin
yap1labilmesi i<;in kendilik tasanmimn bir pari;as1 olmaya i;ah:;;an,
farkhla:;;1m:;; nesne tasanrrurun ozel bir i;e:;;ididir. Yas1 yerle:;;rni:;; bir
hasta "i<; varhklardan" soz edebilir ve bunlarla somut yap1lar gibi
ili:;;ki kurabilir. Arna analist, hastamn anlathklanm somut olarak
algtlamamahdlr veya hayal etmemelidir. Jacobson'm (1971) "ii;e
atilrru:;; tasanm" tamrrum kullanmamasirun sebebinin bu oldugu
ai;iktir. 0, "ii;e atma" terirnini tercih etrni:;;tir i;iinl<ii bu daha soyut
bir.ifadedir. Hasta i<;e atilrru:;; tasanrru ne kadar somut bir :;;ekilde
tarif ederse etsin ve ii;e ahlnu:;; tasanm kavrarm, iizerine ozde:;;irnin
kurulabilecegi bir yer olarak, ne kadar iyi bir teorik diizenleme
olursa olsun "ii;e atilrm:;; tasanm" tamrmmn mecazi anlam ta:;;1digi
unuhtlmamahdrr.
Hayahn ilk yillarmdan itibaren ozde:;;irnlere ve daha bii.yiik
bir psi:;;ik yapmm olu:;;masma irnkan veren psi:;;ik bir gii<;
kaynagirun belirteci oldugunu soylersek, i<;e ahlrru:;; tasanrrun

68
teorik yap1s1 daha da netle§ir. Yap1sal biiyiimeyi ve degi§imi
etkileyecek etkin bir ozde§imin, ba§ka bir bireye (veya bu ki§inin
bir pan;asma) ait i<;selle§tirilmi§ bir kopya olmad1gmr biliyoruz.
Kohut'un (1971) vurgulad1gr gibi psi§ik ara<;, i<;yapmrn olu§mas1
i<;in hazir oldugunda i<;selle§tirilmekte olan nesne imgesinin
<;ehresi bozulmaya ba§lar. Bu bozulma, nesnedeki psi§ik yahnmm
geri <;ekilmesinden once gelir ve nesne imgesinin biillinle§mi§
yonlerinin ki§isizle:;;tirildigi goriiliir. Vui:-gu, nesnenin ki:;;iliginin
biiti.in bir insan olmas1 baglammdan b1mun ozel i:;;levlerine dogru
kayar. Boylelikle i<;erdeki yap1, daha once yerine getirilmesi i<;in
<;ocugun zorunlu olarak nesneye bagnnh kald1gr bu i:;;levleri
yapabilmeye ba:;;lar.

Terapotik Siirec; ve ic;e Atilan Analitik Tasanm


Loewald (1960) psikanalitik tedavi ile normal ki§ilik
geli§imi arasmda baglanh kurar. Psikanalizdeki terapotik sfue<;te,
benlik geli§iminin kald1gr yerden devam ettigi :;;eklindeki
yonergesine ben de kahhyorum. Loewald dii§iincelerini,
Erikson'un (1956) ya§amdaki kirnlik krizleri79 kavramrm
kullanarak a<;1klar. Odipal karma:;;amn <;oziiinlenmesiyle benlik
yapilanmas1 belirgin olarak saglarnla:;;hrilrm§ olsa da, bir psikoz
veya nevroz miidahale etmedigi sfuece benlik geli§imi devam
eden ve sonu olmayan bir sfue<;tir. Boyle bir rahats1zhk olmazsa
psi:;;ik aracm daha iist diizeyde biillinle:;;mesi ve farkhla:;;mas1
devam eder. Ergenligin sonuna dogru ve hayahn farkh
donernlerinde de birle:;;me ve biiti.inle:;;me gorillebilir. Birle:;;tirme
ve saglarnla:;;hrma, benligin geriledigi donernlerden sonra olu:;;ur,
<;iinkii gerilemeyle ortaya pkan dagmrkhk tekrar yap1lanma
sfuecini diirti.iler. Erikson bu olaya kirnlik krizi derken Loewald,
psikanalizde aktanm nevrozunun geli:;;mesiyle benligin
dagrlmas1mn ve tekrar diizenlenmesinin -k1saca benlik geli:;;iminin-
uyarild1grm dii:;;iinfu. Benlik geli:;;iminin kald1gr yerden devam
etmesi yeni bir nesneyle, yani analistle kurulan ili:;;kiye baghdir.
Analistin "yeni olmas1" hastamn :;;imdiye kadar kar:;;ila:;;mad1gr bir

79
identity crisis

69
11 11
nesne olmas1yla ili§kili degildir. Arna bu yeni olma hali, hastamn
yeni bir kendilik yaratma ve yeni nesnelerle ili§ki kurma yolunu
ona ac;:an, hayahn ilk yillanndaki nesne ili§kilerini geli§tirme
yollanm ona ke§fettiren bir yenilikle ili§kilidir. Hasta, biihln
aktanm c;:arp1tmalan i.izerinden en azmdan c;:arp1hlrm§ olan
11
c;:ekirdegin (kendisinin ve nesnelerin") ki::iklerini ortaya c;:1kanr. Bu
c;:ekirdek ne kadar geli§memi§ ve belirsiz olsa da analist,
aktanmlan ve savunmalan yormnlarken bunu esas ahr. Eger bum1
yaparken hastaya ula§mak istiyorsa, normallik ve gerc;:eklik
kavram1mn soyutlugtmu kullanmaz (Loewald, 1960, s. 20).
Ebeveyn ve c;:ocuk arasmdaki ili§ki bizim ic;:in bir i::irnek
olu§turur. Loewald bize, c;:ocugun annesinin c;:e§itli i::izelliklerini
ic;:selle§tirirken aym zamanda annes1mn c;:ocuga bakhgr,
dokundugu, c;:ocugu dinledigi, koklad1gr, duyumsad1g1 sirada
annesinde olu§an c;:ocuk imgesini de ic;:selle§tirdigini ammsahr. Bu
nedenle erken di::inem benlik i::izde§imleri sadece annenin
6zi.imsenmesiyle degil, ama aym zamanda annenin c;:ocugtma kar§1
11
sergiledigi tavirlarm 6zi.irnsenmesiyle oh1§turulur. <;.ocuk kendisini
merkeze almmt§ bir merkezi birim olarak alg1lamaya ba§lar ... Yaptsal
degi§imlere yol a9an analiz siireci de yukarda anlattlan anne-9ocuk
siireciyle ktyaslanabilir." (Loewald, 1960, s. 20)
Bu di.i§iinme §ekli, Starchey'nin (1934) psikanalizin
terapotik etkinligini ve iistbenligi etkilemesinin 6nemi i.izerine
yazd1gr klasik makalesinde de gorilli.ir. Benlik geli§iminin kald1g1
yerden yeniden ba§lamas1, i.istbenligin tekrar di.izenlenmesi ve
ic;:gi.idi.isel di.irtillerin uslanmas1, psikanalitik si.irecin genelindeki
birbirine bagh geli§melerdir. Starchey, analistin yeni bir nesne
, olarak stmulmas1yla i.istbenligin degi§tirilebilecegini ileri si.i.rdi.i ve
buna "yardimCI i.istbenlik"8o dedi. Bu geli§imde rol alan degi§tirici
/1

yorumlamalar"81 kavrarmna bakarsak, bunun iki basamaktan


olu§tugunu gi::iri.iri.iz. Birincisi hastanm i.istbenligini niteliksel
ac;:1dan yeniden di.izenleyen yorumlar, ikincisi analistin, hastamn

00
auxiliary superego
81
mutative interpretation

70
bir arkaik nesne (tasanm) olarak analistte gi::irdill<leri ile o s1rada
hastarnn gen;ek dunyadaki bir d1;; nesne olarak alg1lad1gi analist
arasmdaki c.;eli;;kileri gi::istermek ic.;in yaphgi yorumlardir:
"Hastanm ba§lang19taki ilstbenligi . . . rocukluktaki altbenlik
diirtiilerinin yansztzlmaszyla bozulmu§ arkaik nesnelerin i9e at1mmm
bir ilriiniidiir. Aynca ba§langz9taki bu sert iistbenligin ozelliklerini
degi§tirmede kullamlabilecek tek yol, hastamn bir nesne olarak analisti
i9e atmaszyla olu§an yard1mc1 iistbenligin olu§masm1 saglamaktzr. Bu
bakt§ aps1yla baktzgmuzda analiz silreci; sert olan ve uyum
saglayamayan ba§langz9taki ilstbenlige, benlikle ve ger9eklikle daha iyi
bi9imde temas kuran yard1mc1 ilstbenligin s1zmas1 olarak kabul
edilebilir. Szzma, "degi§tirici yorumlamalarla" olur ve analistin
imgelerinin tekrar tekrar i9e at1ld1g1 bir silre9tir. Boylelikle
ba§lang19taki iistbenligin kalitesi zamanla degi§ir. Buradaki analist
imgeleri, arkaik ve bozuk bir yansztmanm degil ger9ek bir figilriln
II (s. 157)

Daha sonra Heiman (1956) ;;unu ifade etmi;;tir: "Arkaik


iistbenligi ger9ekten degi§tiren ve onu §eytani veya . tannsal
niteliklerinden pkartan w benlik siire9leridir: dilrtiilerin bilin9li olarak
tanmmasz, bunlarm sorumlulugunun almmasz, dz§arzda olan ve i9e
atzlmz§ nesnelere yanszttzklarmm geri rekilmesi... Benligin yeniden
dilzenlenmesiyle beraber iistbenlik kendi niteliklerini de degi§tirir."
(Strachey, 1934,s.308)
Loewald'm (1960) tarumlad1gi, psikanaliz sfuecinde geli;;en
ebeveyn-c.;ocuk ili;;kisi, srmrda ve psikotik hastalardaki erken
di::inem ebeveyn-c.;ocuk ili;;kisine c.;ok daha benzer. "Ciddi benlik
kusurlarz olan vakalardan ne kadar uzakla§zrsak bu biltiinle§tirici
siire9ler, daha iist dilzey yiiceltmelerle ve daha geli§mi§ evrelerdeki
diizenlemeleri gosteren ileti§im §ekilleriyle ger9ekle§ir." (Loewald, 1960,
s. 21)
Bu gi::izlemler ba;;ka analistler tarafmdan da yap1lrm;;hr.
Ornegin Cameron, s1mrda ve psikotik hastalarm tedavisinden si::iz
ederken (1961) arkaik di.i.zeyler i.i.zerinde yap1lan c.;ah;;malarm
sorunlara yol ac.;abildigini anlahr ve ;;unlan ekler; bi::iylelikle bu

71
nastalara "daha olgun ve geli§mi§ psi§ik sistemlere ozgii erken donem
ozde§imleri kullanma imkanz verilir. Hala . . .. arkaik bir biitiinliikle
eri§kinlikte de biiyiik bir i9e atzm yapma imkanz vardzr ve daha sonra
eri§kin bunu bir 9ocugun yapt1g1 gibi oziimseyebilir. Bu oziimsemeyle i9e
atzlan tasanm gozden kaybolur ama bazz ozellikleri kalzr." (s. 95)
demi9tir. Giovacchini (1972b), analistin ic;e ahlan tasarum
anlammdaki "ic;e ahlan analitik tasanm" 82 tammrm; hastanm,
kendi ki9ilik tarz1 olarak kullanabilecegi, analitik bir yakla9rma
sahip olmak ic;in analistini ic;ine athgt zamanlar ic;in kullamr.

Aktanm Psikozu Esnasmda Analistin ii;e Atilan


/1

Tasanrm"mn Olu§mas1
.Starchey (1934) hastamn analistini "gen;ek bir figfu" olarak
gormeye ba9lamasmm onemini vurgularm9hr. Anna Freud' a gare
(1954) bi~_ analist, 4~~11nali~tiyle ~~dugu
iµJli~~~~mJ en giic;h.i oldugu zamanm, tedaviye ba9lanan
zaman olduguna inamr. Sonra hasta yorumlar arac1hg;tyla aktanm
nevrozunu derinlemesine c;ah9ir ve "'~~3:de~~!~£1~\'.!ni!l~.~filill.@da
gerc;ek bir ili9ki ortaya c;.ll<.llJ;'-J\nna Frey.ti bunun yalmz psikotik ve
Sm1rda hastalar ic;in dogru oiabilecegf~e, ama siradan bir nevrotik
hasta,ic;in tam tersinin dogru olduguna inanIDl§hr. :t::Jorotik hasta,
analistiyle ilgili gei:c;el< bir kana.aHe ...a11alize girer ama aktanm
h~yi:o~.u tam anlailllyl<!,g~l!§ince,.bu.ikinci pliIGSLC!.J~ahr. Aktarrm
derinlemesine c;ah9tlmca ve c;oziimlenince analist figiirii tekrar
ortaya c;1kar. Arna "hastanzn ki§iliginde saglzklz bir kzszm oldugu siirece
analistle arasmdaki ger9ek ili§ki hi9bir zaman tamamzyla ortadan
kalkmaz."
Greenson (1969), hasta ve analist arasmdaki "gerc;ek"
ili9kiyi psikanalize sokmamn analitik olmad1gtm ama anti-analitik
de olmad1g1m belirtir. Greenson' a gare hastayla analist arasmdaki
c;ah9ma i9birliginin c;ekirdegi, olumlu. aktarrmdan c;ok "gerc;ek
ili9ki" dir. Greenson, sadece aktanmdan bagimsiz (gerc;ek) tepkiler
verebilme yetisi olan hastalann analiz edilebilir oldugunu ekler.
Eger hasta, aktanmdan bag;tms1z tepkiler verme yetisine · sahip

82
analytic introject
72
degilse, giivenilir algtlamalar i.izerine kurulan nesne ilir;;kilerini
olur;;turabilmesi i<;in analize hazirlayan bir psikoterapi sfuecine
ihtiya<; duyar. Her zaman "ger<;ek" ilir;;kinin koti.iye kullamlma
tehlikesi varsa da -ornegin bu ayarhc1 bir doyum olabilir- ozellikle
slllfda ve psikotik hastalardaki onemi unutulmamahdir.
"Ger<;ek figiir" tamrm; analisti ad1yla, kimlik numaras1yla
ve se<;tigi yar;;am r;;ekligiyle -hastamn karbon kag1d1yla tipkisrm
kopyalayabilecegi bir ornek gibi- sosyal bir kir;;i olarak
tammlad1gmda yamlhc1 olur. Kernberg s1mrda hastalann
tedavisindeki "ger<;ek kir;;i" konusu i.izerinde <;er;;itli yorumlar
yaprmr;;hr:
"Eger 'ger9ek ki§i' tanzmt terapistin dogrudan ve apk
miidahalelerini, . yapi ve smtrlarla ilgili ko§ullarmt, gerileyici
kar§taktarzm saplanmalarmm i9ine fekilmeyi etkin olarak reddetmesini
anlatzyorsa, bu durumda terapist tam manasiyla bir ger9ek ki§i olabilir.
Eger 'ger9ek ki9i' tanzmt, smzrda hastanm gerileyici aktarzm tepkilerini
-sevgi, ilgi, koruma ve hediyeler i9in Ol9iisiiz taleplerini-, objektif ve
profesyonel psikoterapist-hasta ili§kisinin giivenceye aldzklarmm
otesinde bir 'vermeyle' cevaplandzrma manaszndaysa, bu §ekilde 'ger9ek
ki§i' haline gelen bir terapist onaylanamaz." (s. 273)
Klinik a<;1dan ger<;ek r;;udur ki Kernberg'in burada bahsettigi
smirda hastamn gosterdigi ar;;m bag1ml1hk, aktanmda etkinler;;en
i<;seller;;tirilmir;; ilkel nesne ilir;;kisinin tekrar etkinler;;mesinden
kaynaklamr. "Olumsuz aktarzmzn derinlemesine falt§tlmasz, hastalarm
szkzntilarzyla ve ofkeleriyle yiizle9tirilmesi ve bunun yanznda ofkenin ve
szkmtmm psikoterapistin ger9ek9i bir §ekilde saglad1klarm1 naszl
yzktzgmm gosterilmesi hastalarm ihtiya9larznz daha iyi kar§zlayacaktzr."
(Kernberg, 1972b,s.273)
i<;seller;;tirilmir;; ilkel nesne ilir;;kisinin tekrar etkinler;;tigini
gosteren klinik gozlemlerden birisi, hastamn terapistle aktanm
si'treci i<;ine girmesi veya terapisti i<;e ahna-yans1tma ilir;;kisine
katma <;abas1dir. Terapistin hastamn i<;e ahna ilir;;kisine
kahlmas1yla, bir duzeyde terapistin hastamn patolojisinin i<;ine
emildigi dur;;iinillebilse de, bu tip i<;e atma-yans1hna
73
mekanizmalanrun tekranyla hastada terapistin i<;e ahlnu9 bir
tasarmu (analistin i<;e ahlan tasanrm) olu9acakhr. Bu tasanm
ba9lang1<;ta ge<;ici, ama en sonunda dengeli olacakhr. Ba9langi<;taki
psikotik aktanm <;arp1tmalan yiiziinden, nesne tasanrm ve
analistin i<;e attlan tasannu, arkaik nesne tasanmlanmn veya i<;e
attlnu9 arkaik tasanmlann ardmdan omek alrmr. _Aslmd31~·a,!1alist
farkh zamanlarda bir<;ok par<;aya aynlrm9 veya 1Ji:)lfu1filii9
tasanrclar 9ekli;~·i~e~·aaj~~akgr. Analistigj<;e .ahlan tasanmrmn
ni t~ii~~-~=~--~!~~~}.:i;--:.l):gn1bgrg: irt... tarif ....ettig!t. ...... ~~~listin
11
ger<;eklig[iir. Analizde i<;e ahlan tasanm i§levsel hale gelir ve bu
_6~~Ei~-~~~~~ r,~£i~~§lmi~~~§~~µi;~-13~=~:~~nle
a!::~lis,!;i~~~d~i~.!tasta ya bir on;1gk. o@.r~ls-~~9:~S:~~.b~:Jlareket
g_el'l:~~~~l·~-~<l-.YC:E!!S.1..J~LL~E~ir .....13.oy!e ..... filEi~iruler.. ka.}':gi)::a...~ol
a<;acak ve b":.fl!~~n.~rti§l:.~£!£!:t~.!b:!_iI?;l:alini azaltacakhr: Fakat yine
de analistiii. i<;e ahlmasrm ve onun1;·6~<l~~ kurulmasrm
destekleyen tekniklere (Rosen, 1953; Schafler, 1961) ba9vuruldugu
olmu9tur. Bunlarm kaynagi, analistin i<;e atma-yans1tma
siire<;lerinin mekanik oldugu ve i<;e atilrm§ tasanmla nesne
tasanmmm somut oldugu §eklindeki hatah algtlamalardrr.
Aktanm psikozunda ortaya 9kan i<;selle9tirmenin, benlik-
ii.stbenlik in§asma hizmet etmekten <;ok ilkel bir ili§kiyi koruma
<;abasmda olabilecegi unutulmamahdrr. Searles (1951) yazd1g1 bir
makalede, aktarrm-kar9iaktanm ili9kisindeki "yutarak i<;e alma
siire<;lerirtin" kaygiya kar91 bir savunma olarak kullaruld1grnda,
"psikanalitik terapi srrasmda kar9ila§tlan uzun siireli <;1kmazlarm
temelinde" yer alabilecegini gosterdi. Kemberg de (1972b) benzer
uyanlar yaprm9hr. Analist kendi ki§isel bilgilerini verdiginde veya
anti-psikanalitik diyebilecegim 9ekilde kendi hayahyla ba9 ehne
yontemlerini bir degi9 toku9 dahilinde dile getirdiginde kendisinin
bir "model" olarak i<;selle9tirilmesini zorlamaya <;ah9rm9 olacakhr.
Bunun yerine analist, hasta tarafmdan i<;eri ahnd1gmda neyi temsil
ettigini kesin olarak anlamahdir.
Aktanm psikozunu derinlemesine <;ah9tlirken analist hastas1run
analistin i<;e ahlan bir tasarnruru olu9turmasma . nasil yardun

74
edebilir? Analistin bu yetenegi kendi analiz deneyimine, kendi
analizindeki gerilemelerin <;Ciziimlenmesiner nevrotik hastalarla
dam9mamna dam9arak veya dam9mayarak yaphgr <;ah9malara,
hayahn erken donemlerindeki psikolojik geli9imle ilgili bilgi
birikimine ve 9imdiki analitik pozisyonunu koruyabilme yetisine
baghdir. Bununla beraber psikotik aktanmdaki ili9ki; hastamn
ili9kide ula9mak istedigi yogunlugun diizeyi (erken donemlerdeki
anne-<;ocuk biriminin ardmdan yeni ili9kiyi ornek almas1) ve
hastamn analisti algilama 9eklindeki beklenmedik degi9imler
a<;1smdan analist i<;in bir "yeniliktir" de. Analist bu ani degi9imlere
yabanc1dir, <;iinkii bunlar s1khkla kar9ila9hgr durumlardan,
nevrotik hastanm getirdigi terapotik a<;1dan onemli ili9kilerden ve
sorunlardan farkhdir. Ustelik s1mrda veya psikotik bir hastamn
tedavisi sirasmda, analistin daha iist diizeyden gozlemledikleri ile
hastas1mn hizmetinde ya9adigr gerilemeS3 (Olinick, 1969)
arasmdaki mesafe, nevrotik hastalarda ya9ananlardan daha fazla
ve daha da uzun siirelidir. Analist, bu i9 i<;in bir "<;ah9an be!11ik"S4
geli9tirene kadar tedavisinin biiyiik bir kismmda i<;selle9tirilmi9
ilkel nesne ili9kisini yeniden etkinle9tiren hastanm aktanmda
ortaya koyduklanyla etkili bir 9ekilde <;ah9mak i<;in <;ok fazla enerji
harcad1grm gCirebilir.

83
regression in the service of the other
84
working ego

75
BOLUMIV.
TERAPiSTIN i\:E ATIMI VE
TERAPiSTLE KURULAN OZDE$iMiN HAST ADA
YARATTIGI DEGi$iMLER

Bu boliimde, benlik (ve iistbenlik) olu§umlanm geli§tirme


ugra§zsmdaki hastalar ve bu hastalann terapistle kurdugu ili§kilere hakim
olan i9e atma-yansztma ili§kisi anlatzlmaktadtr. Ba§lang19ta terapistin
imgesi bu bitmez tUkenmez i9e atma-yansztma dongiisiine girdiginde,
aktanm psikozu sergileyen hastanm hi9bir terapotik kazancz olmaz.
<;unkii ba§larda hasta terapistini, sahip oldugu arkaik kendilik ve nesne
tasanmlarmdan veya i9e atzlmz§ arkaik tasanmlardanss ayzramaz. Bu
dongii bir apdan hastamn i9giidiisel ihtiya9lanm tatmin edebilir ve bu
yiizden de terapotik derinlemesine falz§ma i9in biiyiik bir diren9
JiSer"lt:EEEi~L!!!:E!f~erqen ay,1rt~£iliJ:se, hasta
t~~!f!:!:J§kvlerini i ine afar ve bu i§levlerle ozij~rar. Artzk yeni
elde ettigi bu niteliklerini onceden olu§mU§ ve/veya olu§makta olan
i9yaptlarm, yani benlik ve iistbenlik yapzlarmm, degi§iminde
kullanabilir.
Bu boliimde bu tiir hastalarm, terapisti i9selle§tirme siire9lerini
anlatan klinik ornekler verilmi!}tir. Bu orneklerdeki safhalara yutarak i9e
almaB 6 §eklindeki birincil dii!}iince siire9leri e§lik eder. i9selle!}tirmeler, dt!}
diinyadaki nesnelerin beden deliklerinden i9eri almmasz bi9iminde kabaca
sembolize edilir. Burada ii;e atmanm ve i9selle§tirmenin daha karma!}zk ve
iist diizeydeki orneklerini vermek yerine, bu orneklerin ozellikle
se9ilmesiyle birlikte, tedavinin farklt a§amalarmda ve farklz §ekillerde
terapistin naszl ii;e at1ld1gm1 ve bunun hangi sonui;lan dogurdugunu
gostermeye falt§tlm. <;iinkii klinik ortamdaki ilkel ozde§imlerin

85
archaic introject
86
incorporation
76
incelenmesi, analiste ya§amm erken donemlerindeki psi§ik yapzlarm
olu§umlan ve bunlardaki degi§imler hakkmda bilgiler verebilir.

Olgunla§marm§ Simgelerin Kullamld1gi ii;:selle§tirmeler


Psikanalizden elde edilen deneysel veriler, tasarlITIJ.<lrill~e
atild1g1 ve 6zde.9imin kuruldugu Eiiil"~.<;l~.i-£.e}Lh!;z;lill1II1C1Y?~-oral
fantezilerin -s1kl1kl~ .....Y~lJ."lYa~~C1.. i!fil!t....~li<~tli~g,Q§!erir
(Hendrick, 1951). Nesnenin agizdan( djggr. .. vucuLdeliklerinden
veya deriden ic;eriye almmas1 9eklindeki birincil sijE~~cl::li~Q:t:t~~!. ya
bir kif;linin ba9kas1yla kurdugu ili9kiyi kendi ic;inde sfudfurr:i.eyi
(onu ic;ine atarak) veya nesnenin.. b.C1L':! QL':~Uikler:ini. ~eyi
(onunla ozde;;im kurarak) istedigini ifade eder. Klinik deneyimler,
c;ok ilkel olan ozde9imlere yutarakl~e·ar~-;au9iincelerinin ef;>lik
ettigini ve bunlarm nesne tasanmlarmm yutularak ic;e almmas1
9eklinde tecrube edildigini ortaya c;1kartrm9hr. Schafer (1968), bu
durumun daha sonraki ozde9imlerden, ornegm ustbenlik
olu9umuna kahlan ozde9irnlerden, farkh oldugunu hatirlahr.
Bunun yamnda ustbenligi babaya ait, yutularak ic;e ahnrm9 bir
fallus imgesi olarak dii.9iinmek bu olayi c;ok basite indirgemek
olur. Schafer burada, nesne imgesi yutularak ic;e almd1ginda
beraberinde ahlaki kurallar bii.tiiniinii.n de ic;e almmad1giru
vurgular. Bu ic;e ahm gerc;ekle9tikten soma bile, kendiligin
ozde9im ic;in gereken niteliklere sahip olmad1glll da ekler. Daha
sonraki 6zde9imlerde, nesne tasanrnmm ozumsenip
butiinle9tirilen ozellikleri ki9ilere aidiyetlerini yitirir 87• Aynca
nesnenin insana ozgii. yonlerinden nesnenin ozgiin if;llevlerine
dogru bir kayma olur (Kohut, 1971).
Klinik ortamda ilkel ozde9imleri incelemek, analiste
ya9amm ilk donemlerindeki yapilarm olu9um1mu ve degi9imlerini
ara9tmna imkfuu saglar. Bu boliimde analitik sfuec;te klasik olarak
gozlenen aktanm: nevroz1mdan ziyade aktarrm psikozu
geli9tirmeye egilimli eri;;kin hastalardan soz edilecektir. Aynca
sadece tedavilerinin ve psikotik c;ekirdeklerindeki degi91rnlerin

87
depersonalized

77
gozlemnesinden onceki donemlerin uzerinde durulacaktir. Tipik
olarak psikoterapiye aktanm psikozu geli9tirerek tepki veren bu
hastalar, tedaviye psikotik olmayan kisllllanru da getirirler. Bu
yiizden, nevrotik belirtileri dikkat <;ekse bile (Boyer, 1967) hastarun
sorunlanru aktanm nevrozunu yorumlayarak derinlemesine
<;ah91p <;:bzmess <;:abalanrun, d1;mndaki nesneler ile etkile9iminde
i<;selle9tirilmi9 ilkel nesne ili9kilerini tekrar etkinle9tirerek tepki
veren ger<;ek psikotik <;ekirdegi degi9tirmeyecegi
unutulmamahdir.
~izofrenik veya Slillrda olsun, genellikle sembolleri olgun
bir bi<;imde kullanamayan bu hastalann burada ele almmasrmn / /

sebebi, bunlarm i<;selle9tir!lmi9 ilkel nesne ili9kilerinin 1<;e atma~


yans1tma ogesini yeme ve d19an tiikfume gibi beden i9levleriyle
a<;1k<;a sergiliyor ohnalandir. Bl.i. hastalarm kulland1g1, analist veya
analistin bir par<;:as1ru yeme $eklindeki ilkel sembolizm, sadece
· analisti i<;eren yutarak i<;e alma du9iincelerini temsil etmez, bu ayru
zamanda analistin i<;selle9tirilmesi anlamma da gelir. Yeme veya
d19an llikfume $eklindeki basit sure<;:te sahnelenenler, aktanm
sirasmda hastalann analistin imgesini i<;eri ald1klan veya
reddettikleri <;ok daha hassas sfue<;leri anlamarmza yardim
edebilir. Uygulanabilir oldugu halde, i<;selle9tirmeyi <;:ok basit bir
$ekilde anlatan bu fiziksel modeli kullamnak, <;:ok karma91k bir
psikolojik sureci haddinden fazla hafife almaya yol a<;mamahdir.
Uzerinde durdugumuz hastalar d19 nesnelerle ya9adiklan
olaylardan <;ok az $ey kazarurlar. \:Unku d19 nesnelerle ilir;;ki
kurarken kulland1klan yollar, i<;selle9tirdikleri her $eyi daha
onceleri durlliler ve fanteziler tarafmdan <;arp1hlrmr;; arkaik i<;:e
ahlrmr;; tasanmlar olarak gormelerine sebep olur. I<;e ahlan yeni
tasanmlan ozii.mseyerek benlik bii.llinlugunii.n artmas1ru ve
kendilik tasanrmrun bii.llinle9mesini saglamarun yerine hasta,
eskisinden <;:ok farkh olmayan tasarllllan tekrar yans1tma ve tekrar
i<;e atma dongii.sune girer.

BB working through

78
Once analistin tasarmu, hastarun arkaik nesne
tasanmlanrun bir temsilcisi olarak ic;e ahhr .. Sonra da kendilik
tasanmlan veya arkaik ic;e ahlnug tasanmlar olarak yans1ttlarak bu
dongiiye dahil edilir. Bu yiizden analist, yani analistin
ic;sellegtirilen tasannu ilk ic;e attld1gmda, hastanm kendi
davraruglanru degigtirmede kullanabilecegi analitik bir tavir
saglamada bagartl1 olmaz. Bagka bir deyigle hastarun baglang1c;ta
ic;ine athg1 analist tasanm1, analitik nitelikli bir ic;e ahlnug tasanm
olmaz. Arna analist ve hastas1 tedavi s1rasmda derinlemesine
c;ahgmalar yaphkc;a yava~ yavag analist kendisini arkaik nesne
tasanmlanndan ve ic;e ablnug tasanmlardan farkhlaghnr. Boylece
hastarun ic;sellegtirdigi analist tasannu degigime ugrar ve bu yolla
hasta, arkaik ic;e attlnug tasanmlarmm niteliklerini degigtirebilir.
Bu yiizden strurda ve psikotik hastalarm tedavisindeki birincil
amac;, var olan ic;e attlnug ark~ik benlik-iistbenlik tasanmlartrun
degigtirilmesi veya yerine yenilerinin konmas1dir (Boyer, 1961,
1967, 1971; Volkan, 1968; Volkan ve Luttrell, 1971; Giovacchini,
1972a).
Bu nedenle analistin gorevi, tasanrm hasta tarafmdan "ic;eri
ahld1gmda", tasanmtrun tam olarak neyi temsil ettigini
degerlendirmektir. Yutarak ic;e alma diigiincelerinin eglik ettigi
ilkel ozdegimler, analistin bu siireci ve oldukc;a ac;1k olan
anlamlanru gozlemlemesine yardtmc1 olur. Onfuniizdeki
sayfalarda olgunlagmanug sembollerle simgelenen
ic;sellegtirmelerle ilgili ornekler verecegim. ic;e ahlnug arkaik
tasanmdan farkltlaghktan sonra, analizde ic;e attlan tasannun
digerleriyle nastl miicadele ettigini ve gittikc;e farkhlagan analitik
tasanmm 89 , ic;e ahlrmg arkaik tasanmlara nastl iistiin gelmeye
baglad1gtru ve ic; diinyadaki biitiinlegmeyi, degigirni ve yeni bir
yap1 olugumunu nastl baglathgtru gosterecegim.

89
analytic introject

79
Klinik Ornekler
Gem:;: bir kadrn olan Jane, ilniversiteden mezun olmadan alh
ay once gec;irdigi akut psikotik atagrn ardrndan benimle
gorii§meye ba§lad19°. Ozgilvenini kazanmas1 ic;in iiniversitesini
bitirmesi gerektigmden, 9 ay silresince haftada 4 seans yaphgtrruz
gorii§melerin ardrndan okuluna geri dondii.. Okulu bitirmesi ic;in
gereken 6 ayhk siire boyunca bulundugum §ehre 15 giinde bir
geldi. Bu siire zarfrnda 15 gimde bir, bir ogleden somayla bir sabah
seans1 yapmaya devam ettik. Bu donemin ardmdan haftada 4 kez
gorii§meye gelmeye devam etti ve sonunda divanda analize gec;ti.
ilk g6rii§memizin ardrndan analizi 6 ytl surdii.
Okuluna devam ettigi 6 ayhk siirede, seanslardaki ic;e atma~
yans1tma ili§kisi belirgindi. Birlikte oldugumuz zamanlarda benim
tasarururru ic;ine atmaya ba§ladi. Onunla beraberken sanki bir
resim ic;in ona poz veriyormu§um gibi hissediyordum. Bana
bakarken gozlerini fotograf makinesinin objektifi gibi
kullamyordu. Bu davram§1 bana, Luttrell'le beraber yayrnlad1gtm1z
(1971), kendisinin bir fotograf makinesi oldugunu du§iinen gene;
§izofren hastayi hahrlath. Bumm yanrnda Fox da (1957), fotograf
makinesini bir orgam gibi kullanarak gorsel yolla ic;ine ald1klanm
kontrol eden ve yutarak ic;e alma diirtillerini tatmin eden bir
fotografc;1yi vaka olarak yayinlarrn§h.
Sm.avlar yakla§rnca Jane'in iizerindeki bask1 arth. Fotograf
c;ekme hareketini abartarak yapmaya ba§ladi. Gillmeini ve
yii.zii.mii l§Iga dogru c;evirmemi istiyordu. Bu istegini yerine
getirmedim veya yaphklanrn yorumlamadim. Bir giin bana
gostermek i<;:in bir fotografrni getirdi. 0 zaman seanslarrnda
kendisinin bir fotograf makinesi gibi davrand1gtm kom1§marruz
i<;:in bana bir i§aret verdigini sezdim ve ona bir siiredir "benim
fotograflaruru c;ektigini" fark ettigirni soyledim. Soma okulunda ·
benden uzaktayken c;ok yogun kaygi duydugunu ve bununla ba§
edebilmek i<;:in karanlik bir odaya gidip zUm.inde "resmirni banyo
ederek" beni nastl canlandird1gtm anlath. Boyle yaparak varhgirru

90
Bu vakanin detaylanni VI. Bolumde bulabilirsiniz.
80
hissedebiliyor ve kaygism1 azaltabiliyordu. Bu siiiecin ayru
zamanda savunma iglevi de vardi. (:Unkii benim tasanffilffil degil,
benim resim halindeki imgemi i911e ahyordu. Boylelikle
i<;selle9tirilerek yok edilmekten korunuyordum. Bu omekte
analistin resmi "iyi" ve koruyucu bir nesne imgesi olmu9tu, fakat
Jane bu tasanmla 6zde9im yapmarm9h. Yani koruyucu tasanm,
yuhtlarak i<;e ahnm19 bir tasanm91 olarak kalrm9h ve karanhk
odada Jane i<;e ald1gr bu tasanrm d19a vurabiliyordu. Bu donemde
Jane' deki tasanrmm, heniiz iizerinde derirtlemesine <;ah91lrm9 ve
6zde9im yaptlabilecek iglevleri olan bir analitik tasarrm degildi.
$imdi artlatacagrm ba9ka bir hasta olan Marian ise
tedavisinin bir safhasmda sald1rgartl1k yiiklii kendilik-nesne
imgelerini analistine d19salla9hrd1 ve analistini i<;selle9tirmemek
i<;in kendisini savunma ihtiyac1 duydu. 20'li ya9lardaki bu hasta
narsisistik bir kadmm ve silik bir adamm kiz1ydi. Annesi kii<;iik
Marian'in kaygilan ile ba9 etmesi i<;in degi9ik bir "<;are" bulmu9tu:
ebeveynleri veya iki ablasmdan biri hemen her giin Marian' a
lavman yap1yordu. 15 ya9mdayken bir par<;a d19kisrm mendile
sanp ablasma gosterince, lavman yapma donemi ge<;ici olarak sona
erdi.
25 ya9ma gelip evlendikten soma kocasrm kendisine
lavman yapmaya ikna etmeyi ba9ardi. Bu olayla birlikte uyku
haplanna bagiml1hg1 da ba9ladi. Fiziksel a<;1dan <;ok giizel
olmasma ragrnen, divanda uzamrken zaman zaman goziirite bir
mide-barsak tiipiiymii9 veya bir "solucanrm9" (Suslick, 1963) gibi
goziikiirdii: yani agz1yla bir 9ey yiyor ve viicudunun oteki
tarafmdan bir r;;ey <;1karhyor gibiydi. Agzma neyin girdigi ve
barsaklarmdan neyin <;1khgr Marian'm denetimindeydi. Lavman
deneyimlerine birincil sahne fantezileri de kan9rm9h. Kar91
aktanmda bende viicudunun i<;ine girme arzusunu uyandmyor,
ayru zamanda boyle izinsiz bir giri9 olmasrndan da korkuyordu.
Analizini bir lavman deneyimi gibi algtl1yor, analistin
barsaklarrmn i<;ine girebilecegini dii9iiniiyordu. Bu sebeple de kotii

91
incorporated representation
81
ve girici bir nesne olarak beni i<;selle$tirmekten kendisini koruma
ihtiyac1 duyuyordu.
Analizinin 8. aymda, bebekliginde ona iyi bakmayan annesi
haHne geldigim yaz tatilimin ardmdan, seanslarma "Cankurtaran"
admdaki $ekerlerden yiyerek gelmeye ba$ladi. Kendisini kayg1h
hissettiginde agzma bir tane $eker ahyordu. Bunun yanmda her
giin evinde rektumuna bir lavman tiipii yerle$tiriyor ve rektumuna
ne girip ne <;1khgm1 denetlemeyi garantiliyordu. Ayru zamanda
"biitiini.iyle iyi" kendilik ve nesne tasanmlanru kendi i<;inde
tutmayi si.irdi.iriiyordu. Cankurtaran $ekerlerini seansa getirmeyi
birak1p ba$ka $ekerler getirmeye ba$layana kadar birka<; ay ge<;ti.
Arhk beni i<;selle$tirme korkusunun onun i<;in i:iliim kahm meselesi
olmadtgtru ve "ki:ihi" arkaik kendilik ve nesne tasanmlarmdan
farkh bir $ey olarak algtlanmaya ba$land1g1mi anlami$hm. Birka<;
ay sonra davralli$llli ve ozellikle bunun saldtrganhk yiiklii
yi:inlerini -i:irnegin "i<;eriye girmemin" organlarma zarar verecegi
zannmi- yeterince yorumlad1gtmi hissettikten sonra, yeterince
yorumlami$ olmama ragmen semptomatik davraru$1 devam
edince, seanslarda agzmda $eker bulundurmazsa onunla daha
verimli bir <;ah$ma yapabilecegimi si:iyledim. Buna olumlu cevap
verdi, fakat kaygilandi. Bunu fark ettim ve Marian'm kaygis1ru,
onu benimle daha derinden <;ah$maya yoneltrnek i<;in
kullanabilecegimi dii$iindi.im.
Burada analist, hastarun davram$Illi kendisinin
di.izeltrnesini beklemek yerine yeterince yorum yaptigtru
dii$iindi.ikten sonra bu davram$I durdurmak i<;in harekete
ge<;mi$tir. Arna bu basamak; analistin, hastanm yans1trnalan ile
bunlarm intrapsi$ik yi:inleri arasmdaki gerekli baglan kunnas1 i<;in
ve hastanm analistini tekrar i<;selle$tirerek bi:iyle bir tolerans1 "i<;ine
atmas1" i<;in yeterli bir sure beklemeye tahammiil etmesi gerektigi
9eklindeki gi:ireviyle <;ab9maz. Bu yolla elde edilen bir i:izellik
Giovacchini'nin (1967a) ki$ilik bozukluklanyla ilgili olarak
soyledikleri hatirland1gmda onemli olabilir: "Tedavinin baqmda,
yorumlamalarzn ozgiin bir i(:erigi olmayabilir. Fakat ilk goriiqmeden

82
itibaren hasta bazilan r;ok apk, bazzlan ise ortiik olan yans1tmalar yapar.
Yans1tmanm devaml1 yorumlanmas1yla r;ah§mamn ir;selle§tirilmesi
saglamr. Analistin amac1 intrapsi§ik olana odaklanmakt1r. Hasta da
intrapsi§ik olana odaklanabilirse oldukr;a giiven kazanmt§ olacaktir. (s.
11

224)

Tedavinin Ba~lannda Yorumlamamn Nitelikleri ve


"Ger~eklik Zeminin" Saglanmas1:
Psikanalitik tedavide yorumlama hem psikotik hem de
nevrotik hastalarla i;alu,mn analistin temel arac1drr. Boyer (1971),
§izofren hastamn tedavisinde yaptlan yorumlamalann benligin
yapilanmasma biiyilk katk1s1 oldugunu di't9iinfu. Arna "ii;e atilmi9
11
ve uyumu olumsuz yonde etkileyen tasanmlara yapilan psi9ik
yahnm azalmadan ve bunlarm yerine daha sagl~kh nesne
tasanmlan gei;meden, yorumlamarun yeterince etkin olmad1guu
soyler. Hastamn; sakin, onaylayio, nesnel, gerektiginde olmnlu
bii;imde yakla9an ve tutarh olan, ozde§im kurabilecegi bir
davraru§sal model sunan analistle i;ah9masmm onemini vurgular.
Boyer'in (1967) §izofren hastalan tedavi metodu,
"r;arp1tmalan, reli§kileri ve gerreklikten diger kopu§lan dengeli ve nazik
bir §ekilde yiizle§tirmeyle ba§lar. Kural olarak bu yiizle§tirme, hastamn .
psikotik dii§iince biriminin iiriinleri olan savunma i§levlerinin
11
yorumlanmas1yla birliktedir. (s. 159). A ynca Boyer, cinsel aktarrm
tehdidi olmad1ki;a ve kullarulamaz gibi goziikmediki;e, ba§langii;;ta
analistin cinsel diirtillerden kaynaklanan malzemeye
yogunla9mamas1ru ve hastamn getirdigi saldrrgan ogelerin
yorumlanmas1ru onerir. Boyer bununla beraber, paranoid
dii9iincenin pe9ine dii9mektense depresif nitelikli malzemeyle
ilgilenmeyi tercih eder. $oyle devam eder: "Teknikteki her iki
degi§iklik de, eger e§zamanl1 olarak ire ahlmt§ iistbenlik tasanmlarmm
yap1smdaki arkaik ve sadistik doganm hafijlemesi yoniinde degi§iklikler
olmazsa, ire atzlmz§ benlik tasanmlarmm yeterince degi§meyecegi
11
yoniindeki artan inancznn yansztmaktadir. (s. 160).
Tarumlad1g1m tiirden hastalarm tedavisinde odipal
i;ah9malarm analizi, pregenital i;ah9malarm i;ozii.mlenmesini
83
beklemek zorundadrr. Yorumlamalar hastamn iirettiklerinin
savunma amac1yla nas1l kullamldigi iizerine odaklanmahdrr. Ben
de Boyer'in (1971), bunlann i<;;erik apsmdan degil de nesne
ili9kileri a<;;ISmdan yorumlanmas1 gerektigi §eklindeki,
dii9iincesine kahhyorum. Ne kadar yava9 olursa olsun psikotik
has ta i<;;in ba9langi<;;ta onemli olan, arkaik nesnelerden analistin i<;;e
attlan tasanmm1 farkltla9hracak sistematik yorumlamalarm
yaptlmas1d1r. Yaptlan yorumlamalar yiizeydeki malzemeye
yonelikse de, burada soz ettigirniz psikotik veya slillrda hastalar
i<;;in neyin yiizeyde oldugunu belirlemek zordur (Giovacchini,
1969). Tipik bir nevrotik hastanm analizinde uzun bir hazrrhk
<;;ah9masrmn ardindan ve yiizeydeki diren<;;lerle birlikte diger
savunmalan da a<;;1ga <;;1kardiktan sonra analist "altbenlik
yorumlamalan1192 yapmaya ba9lar. Altbenlik yorumlamalan 11
/1

veya derin yorurnlamalar" tammlamalanyla, birini yutup yok


/1

etme diirtiisii · gibi dfutilleri hedef alan yorumlamalan


kastediyorum.
Bazense analist, psikotik veya s1mrda hastayi tedavi
ederken, baz1 altbenlik yorumlamalarrmn aslmda yiizeydekilerin
yorumlanmas1 oldugunu £ark eder (Volkan, 1968). Psikotik
aktanmdaki hastanm terapistiyle ili9kisinin yiizeyinde bulunan,
i<;;e almayla ilgili yamyaml1k fantezileri gibi malzemeler nevrotik
hasta soz konusu oldugunda "derindeki malzeme 11 olarak kabul
edilecektir. Fakat psikotik veya s1mrda hastalarda bu gibi fanteziler
yiizeyde de olabilir. Psikotik veya srmrda hastalarla <;;ah9rrken
analistin, boylelikle a<;;1ga <;;1kan malzemeyi nesne ili9kileri
a<;;ISmdan yorumlamaktan ka<;;mmamas1 gerektigine inarnyorum.
Ciinkii bu tfu garip fantezilere ve ya9anhlara bir ad konarak
tammlanmas1 ve bunlann normal bir insanm ya9ayamayacagi
acayip §eyler gibi gorillmesi yerine, geli9imsel siire<;;teki olaylar
olarak kabul edilmesi hasta i<;;in faydahdir. Boyle yonunlamalar,
hasta saldirgan diirtitlerini uysalla9hrirken de ona yard1m eder ve
ona libidinal yahnmla ilgili fikirler verir.

92
id interpretations
84
Tiirk oldugumu bilen hastalanmdan biri hindi93 yemege
duydugu dii;;klinliigii benim ya;;arruma mal olmasm diye kayg1
duyuyordu. Hastarun hindi ile benim imgemi kayna9hrd1grm
sezmi;;tim. Yamyamhk fantezilerinin, benimle ili;;ki kurma istegini
gosterdigini ve benim yok olrnarnm kendisinin de yok olmas1
manasma geldigini dii.;;iindii.giinii duydugunda rahatladr. Bu
yorumlama kendisini yok edebilecegiyle ilgili temel korkusuna
a<;1khk getirdi.
Psikotik aktanrn geli;;tirmeye egilimli hastalarla <;ah;;rrken
11
sadece yorumlamarun degil, hastanm yeni olanla" ilgili
deneyimlerinin ve analist tasanmrrun h1tarhhgrrun da onemli
oldugunu biliriz. Bu iki oge dogal olarak i<; i<;e ge<;mi;;tir, <;ii.nkii
1
analist yorumlad1gr i<;in ' yenidir". Anlahlan hastalarla <;ah;;rrken
bir ger<;eklik zemini" 94 oiu9turmanm ve b1mu tedavinin en
11

ba;;mda yapmamn · onemli oldug1mu dii;;iinii.yorum. Boyle bir


hasta analistinin tasanrmyla kar91la9hgrnda veya bu tasanrnla i<;e
1

atma-yans1tma ili9kisine girdiginde analisti kendi arkaik nesne


t~sanmlanndan ayrrt edemeyecektir. Bu yii.zden ba9lang1<;ta bu
aynmla9may1 yapmas1 i<;in ona yard1m edilmesinde fayda vard1r.
Nevrotikleri tedavi ederken geli;;en aktanm nevroz1ma engel
olmamaya <;ah;;mz, ama psikotiklerde aktanm psikozu tamamen I'
11
geli9meden once bir ger<;eklik zemini" kurulmas1 gerekir.
11
Ger<;eklik zemini", hasta arkaik nesne imgelerinden analistini
farkl1la9trrma sii.recini derinlemesine <;ah;;rrken ba;;vurabilecegi bir
destek gorevi gorecektir. Eger uygulanan tedaviye psikanaliz
denecekse, psikotik aktanrmn geli;;mesi ve yorumlamalarla
derinlemesine <;ah91larak psikotik aktanmm <;bzii.mlenmesi gerekir.
Nevrotik bir hastayla <;ah91hyorsa, analitik ili;;kide iizerinde
11
anla9rlm19 bir ger<;eklik zemininin" oldugu varsayrlrr. C:::ii.nku
nevrotik hasta analistine bu i;; i<;in para odedigini ve bu yiizden
analistinin ebeveyn rolii.nde olmad1grm bilir. Aktanm nevrozu da,
11
burada varsayrlan ger<;eklik zemini"nin iizerine in;;a edilir. Bunun

93
Hindi ve TOrkiye kelimelerinin lngilizce kar:;;1l1g1 ayn1d1r; turkey
94
reality base

85
aksine psikotik aktarimda, analistini ebeveynlerinden ayirt
edemeyebilen psikotik hasta, gen;eklik zeminini geli§tirebilmek
i9n analistinden yard1m almak ve analistiyle kurdugu ili§kide
bunu dikkate almak zorundadir. Boyle bir yard1m, hastanm
gozlemleyici benliginin95 etkinle9mesine de yard1m edebilir.
A§agtda anlatacagim k1sa vaka omeginde hasta, fa;iincii terapi
saatinde terapistinin imgesiyle arkaik nesne tasanmiru birbirine
kari§tirml§h ve o sirada arkaik nesne tasanmmdan ayirt edemedigi
terapistiyle i\e atma-yans1tma ili9kisine girmi9ti. Terapist, hastarun
tam bir aktanm psikozu geli§tirmesine izin vermeden once,
tedavinin ba§mda ona bir ger\eklik zeinini sunmak i\in
"miidahale" etmi§ti.
18 ya§mdaki Ricky sag elinde ve sag ayagtnda normalden
ufak parmaklada dogmu9tu. 4 ya9mdan itibaren annesi her ya9
giiniinde ogluna~ Ricky'nin sakat parmaklanna biiyiik gelen bir
alyans yiiziik hediye ediyordu. Anne, Ricky'yle dogumsal sakathgi
konusunda hi\bir zaman konu9marm§h. Sakathgi \Ok belirgin olsa
da anneyle oglu arasmda psikolojik bir sir gibiydi. Ricky ise,
yutucu olarak tarumlanabilecek annesinin gOlgesinde kalarak
biiyiimii§tii.
Lisede bir ktz Ricky'ye sesinin degi§tigini soyledigmde
bunu, arhk erkek oldugu ~eklinde yorumlad1. Arna sakathgi \Ok
belirgin oldugu i\in k1zlarm, penisinin de :riormalden kii\iik
oldugundan §iiphelenecegini dii§iinerek kaygtlandi. Bunun hemen
ardmdan da psikotik atagi ortaya \Ikh. Belirtilerinden biri Nazi
Almanya's1 hakktndaki kitaplan okuma sevgisi ve Hitler'in "sag
kolu" Goebbels'le kurdugu ozde§imdi. Goebbels'in Hitler'e
kendisini teslim etmesi gibi, Ricky de zalim annesine teslim
olmu§tu. Ricky 16 ya§ma bashgtnda annesi al1§tld1gi gibi dogum
giiniinde ona bir alyans yiiziik vermi§ ve bir giin soma ebeveynleri
Ricky'yi bir aktl hastanesine yahrmak zorunda kalmwlardi. Ben ise
Ricky'yi bundan 1 yil soma gormeye ba§lad1m.

95
observer ego

86
Benimle uc;:uncii gorii§mesinde, birden sessizle§ti ve
gev§edi. Dudaklanyla sanki agzrndan ic;:eri bir §ey ahyormu§ gibi
emme hareketleri yapmaya ba§lad1 ve bana Alman §arab1 ic;:tigini
soyledi. 0 gii.n odama girerken bir an kap1da duraklam1§h ve
kap1da yazan ismimin Almanca' dan geldigine karar vermi§ti. Bu
sonuc; 6nceki bilgileriyle de uyumluydu. ingilizce kom.1§urken
kulland1g1m aksan da Amerika' da ya§ayan bir yabanc1 oldugumu
dogruluyordu. Beni "Hitler kadar giic;hi." biri olarak gormeye
ba§lad1 ve arkaik anne tasanmrnrn Hitlerimsi ogesini bana yans1th.
Ardmdan da bu haliyle tasanm1m1, Alman §arab1 ic;:me fantezisi ve
ag1z hareketleri yoluyla tekrar ic;ine ald1 (Volkan, 1968). Ona
cevab1m basitc;:e, bir Turk oldugumu belirtmek oldu. Tiirklerin ne
tiir §araplar yaphgm1 sorunca da Almanlar gibi Tii.rklerin de hem
tath hem de ek§i §araplar iirettigini soyledim. iki tiirlii §arabm
oldugunu soylememdeki amac;: Ricky'nin bana hem libidinal hem
de saldirgan imgeleri yans1tmasma izin vermekti. Eger nevrotik
olsayd1 hakk1mdaki fantezilerine miidahale etmezdim. Arna
burada ona mii.dahale ettim, c;:ii.nkii. bir gerc;:eklik zemini
olu§turulmahyd1 ve sadece tam bir aktanm psikozu geli§tiginde
uygun yorumlamalar yapmak gerekliydi. Bu sirada ulusumu
ac;:iklamam dogal bir bi9imde gerc;ekle§mi§ti, ama aslrnda arkaik
nesne tasanmrndan kendimi aynmla§hrmam, yaphg1m
ac;:iklamalarda ki§isel bilgilerimi detay1yla vermemi
gerektirmiyordu. Baz1 psikotik veya srnirda hastalarla c;ah§1lmaya
ba§land1gmda bu tii.r "mii.dahalelere" gerc;:eklik zemininin
olu§huulmasmda ihtiyac; duyulmaz; analistin analitik tavrm1
ba§tan itibaren devam ettirmesi yeterlidir.
Burada terapi seanslarrnda baglanh olmadan ve rasgele
olu§an bic;imiyle kabaca sembolize edilen ic;:selle§tirmelerin
6meklerini vermeyecegim. Bumm yerine a§ag1da; ic;:e atilm1§ eski,
sevmeyen, soguk ve uyum saglamada yararh olmayan tasanmlarm
degi§imlerini ve yeni yap1larm olu§um siirec;:lerini anlatacag1m.
Bununla beraber yine de, biraz soma anlatacagrm hastanm, kabaca
sembolize ettigi ic;:selle§tirmeleri sec;:tim. \:ii.nkii bu olgunla§mam1§
sembollerin ortaya c;:ikmas1, analistin yeni ic;:yap1larm olu§um
87
sii.recini kobylrkla takip edebiimesine izin verir. Gosterdigim gibi
bu llir gozleirJer, analiste erken donemde olu:;;an i(;yap1lann
incelemnesi. ic;in bir arac; da saglar. Bunun yamnda c;ok daha
incelikli. ve karma:;;1k sathalan ii;:eren analist tasanrmm ic;e atma ve
analistle i:izde§i.In kurma siirec;leri hakkmda analistin ic;gorii
kazanmasmu. da yardnn edcrler.

$i§ede Bir Parmak


Bir Metodist Papaz1 olan bu hastama, Yunan mitolojisinden
ald1~Tim Attis ismini verdim. Attis'le ilgili mitolojinin en az iki
farkh anlahrm vardir (Erhat, 1972). Arna hepsi de oHimimden
sonra Attis'in vii.cud1mdan geriye kalan bir parc;amn
c;li.rii.mernesinden, sac;1nm uzamaya devam etmesinden, hi.<;li.k
parmagmm canh kahp bir i:iliiye bagh oldugu halde kendi ba~ana
hareket ettiginc',en bahseder.
Kerenyi'nin O960) anlatt1gma gore Zeu~, Bli.yii.k Anne' tiin
;;ekline s:::hip olan Af;dos Kayas1'nm ii.stlmde uyuya kalir ve
uykusunda bo;;alu-. Kayanm ii.zerine akan meni kayadan
r'\gclistis'in ciogrnasma sebep olur. Agdistis c,;ok vah;;i ve c;ifte
cinsiyetli bir yarahkllr. Dionysos Agdistis'i ehlilc;;tirmek i<:;in suyu
;;araba donii.;;tiirli.r. c;:ok susam19 olan Agdishs b1mdan ic,;erek c;ok
derin bir uykuya dalar. Dionysos, uyuyan Agdistis'in aniden
uyanmca kendisini hadun etmesi ic,;in, Agdistis'in erkeklik uzvunu
bir agaca bag:lar. Olaylar planland1g1 gibi geli:;:tiginde akan karn ve
kopan uzvu cmen topraktan bir agac,; c,;ikar. Sangarios'm k1z1 1
irmaklarm tannc,;as1 Nana, agac,;tan kopard1gr meyveyi kucagma
yerle~tirir ve bu meyveden bir c;ocuk sahibi olur. Sangarios blmesi
ii;:in c,;ocugu b1rnkir arrni. bir erkek kec,;i c,;ocugu bulur ve c;ocuk
kurtuim. c;ocugun ach Attis'tir ve o kadar giizeldir ki arhk erkeksi
k1sm1 olmayan Agdistis onu gortince ona a:;:1k olur. Pessinous krah
Midas, Attis'le Agdistis'i ayirmak ister ve Attis'e evlenmesi ic,;in
kendi klZlrn vermek ister. Agdistis dti.gune gelir ve c,;ald1g1
panfli.i.tfo1 melodisiyle misafirleri c;1lgma c,;evirir. Bu s1rada Attis
kendio;ini hadnn eder ve i:illi.r. Pi:;:man olan Agdistis, Zeus' a Attis'i
hayat:.i. Clqncii.i.rmesi i\~in V'llvanr. Ama kader sadece Attis'in

88
vii.cudunun sonsuza kadar <;:iirii.memesine izin verir. Sa<;:1 uzamaya
devam edecek ve sen;e parmagr canh kahp hareket edebilecektir96 .
Ben de hastama Attis diyecegim <;:iinkii. dart ya9rndayken
bir abisi "kazara" Attis'in parmaklanndan birisini baltayla
koparIDI§h. Annesi ise kopan parmag1 bir §i§ede sakladi. Annesi
olmeden bir yil once, Attis 38 ya§mdayken benim hastam oldu.
Attis annesinin oliimi.inden soma §i§e i<;:indeki parmag1 yatak
odasma koydu ve bazen onun hala canh oldugunu bile dii.§i.indii..
Detaylarma girmeyecegim ama bu hastamn Attis mitinde anlatilan
niteliklere benzer ozelliklere ve ugra§lara sahip oldugu ac;1kh. <;:ifte
cinsiyetlilik, ensest, had1m edilme, fallik niteliklere sahip canavara
benzeyen bir annenin hakilniyeti, i:ilii.m ve yeniden dogma
konulan bu hastanm hikayesinde de mevcuttu.
Attis kii.<;:ilk bir kasabada yasayan <;:ift<;:i bir ailenin
dordi.incii. <;:ocuguydu. 2 $ubat'ta dogrnu§hl. 2 $ubat Amerika' da
Dag S1<;:am Gi.inii.97 olarak bilinir. Gelenege gore Dag S1<;:am o gii.n,
i<;:inde uyudugu delikten <;:ikmca golgesini gorii.rse ki§m uzun
sfuecegine ve eger gi.ine§ yoksa ve Dag S1<;:am golgesini gormezse
ilkbahar havasmm yakmda gelecegine inamhr. Attis'in dogdugu
gii.n kotii. bir firhna <;:ikIDI§h. Hava o kadar kotuydii. ki dag s1<;:am
deliginden bile di§an <;:ikamazdi. Yani o gii.n Dag S1<;:amnm
golgesini goremeyecegine inanabiliriz. Aslmda bu durumda
ilkbaharm yakmda gelecegine inanmak gerekirdi. Fakat Attis
c;ocukken ailesinde onun dogdugu frrhnah Dag S1<;:am Gii.nii.'nli.n
beklenen Ilik bir havayi temsil edecegi hie; konu§ulmaIDI§h. Bunun
yerine, firhnah bir gi.inde dogrnasmm ki:iti.i bir talihe i9aret ettigi
ima edillni§ti. Bir <;:ocuk ve daha soma da eri§kin bir §izofren
olarak Attis, dogdugu gii.ndeki ortamm, ki:itii. kaderinin habercisi
oldugLmu dii.§ii.nii.yordu. Bu nedenlerle kendisini dag s1<;:amyla
i:izde9le§tirlni§ ve sik sik aCI sonunl.m geldigi hissine kap1lIDI§h.
Aslmda bu hisleri, <;:ocuklugunda ya§ad1klanyla <;:ok uyu§uyordu.

96
Allis milinin degi9ik versiyonlarin1n daha derin psikanalilik degerlendirmeleri ic;:in
Weigert'in (1938) makalesine bakm1z.
97
Groundhog Day

89
iki ya§mdayken annesinin biri kiz ve biri erkek olan ikiz
i;ocuklan dogdu. Ayru zamanda iki kom§unun daha ikizleri olmu§
ve bu ii<; kadm i;ocuklan konusunda rekabet etmeye ba§larm§lard1.
Annenin ikizlerle ve onlardan bir y1I sonra dogan sagir k1z1yla
yogun olarak ilgilenmesi,· Attis'in erken i;ocukluk doneminde
yeterli anne bak1rm almasrm engelledi. Bir sii.re diger bebeklerle
beraber alhna bez bagland1 ve ii<; ile dort ya§lan arasmda i;ok agir
travmalara maruz kald1. Bunlardan iki tanesillde evde yangm
i;1krm§b. Bir yangmda hastayd1 ve ate§ler ii;inde yatarken annesi
onu yine yangmdan kurtarrm§b. Bu olaylar sadece psikolojik
yaralar brrakmadi, ayru zamanda bu olaylar yiizii.nden cehennemle
ilgili zihinsel ugra§lan ortaya c;1kb. Bir rahip olmak ic;in i;ah§b ve
rahip olunca ate§le yok olma korkusunu kontrol edebilecegini
dii§ii.ndii.. Dine duydugu ihtiyai;, olagan bir ihtiyac; gibi degildi ve
kiliseyle ili§kisinde karars1zhk on plandaydi.
Parmagi koptugt.mda annesi, kopan parmag1 koptugu yere ·
dikmesi ic;in tela§la bir doktora ko§tu. Fakat c;ocugu ile hastaneye
ula§hgmda kopan parmagi evde "unuttugunun" farkina vardi. .
Eger kopan parmak hastaneye getirilseydi i;ocugt.m eline
dikilebilecekti. Bu olaym hikayesi Attis'in c;ocuklugt.1 sli.resince
evde biri;ok defa anlahlrm§h ve esas onemli olan, annenin oglunun
kopan parmagim bir §i§e ic;inde saklamas1ydi. Attis abisinin,
parmagim keserken sanki annesinin temsilcisi gibi davrand1grm
hissehni§ti. $i§edeki parmagim penisi gibi goriiyor ve. annesinin
onun penisine sahip olduguna inamyordu. Annesi daha once onu ·
evdeki yanginlardan kurtard1gmda da hayatinm annesinin elinde
oldugunu dii.§iinmii§tii. Annesiyse bu korkunc; nesneye sahip
olmaktan gurur duyuyordu. Bunu misafir odasmda sak11yor ve s1k
sik gelen misafirlere gosteriyordu.
<;ocugt.m giidiik parmagi heniiz tamamen iyile§meden,
bademciklerinin almmas1 ii;in ilk cerrahi miidahale yapildi.
Bununla ili§kili bogaz ameliyatlan c;ok daha somalan, Attis 24 v:e
26 ya§larmdayken tekrarlandi. Bademcik ameliyatinm yapild1g1
yil, merdivene trrmamrken bir pamuk tohumukasasma dii§tii. Bu

90
sirada sanki canb. canh gomilli.iyormu§ korkusuna kap1ld1 ve bu
duygu eri§kinliginde canl1 can11 gomi.ilme fobisine doni.i§ti.i.
C::ocuklugunda ailenin diger i.iyelerince, annesine c;:ok bagh
bir c;:ocuk gibi gori.ili.irdi.i. Arna bu "birliktelikleri" mutluluk ve
destek saglamak yerine gerilim yi.ikli.iydi.i ve birbirlerine sadistc;:e
saldmlarda bulunurlardi. Onu tedavi ederken, annesinin Attis'e
yaphg1 annelikteki eksiklikler yi.izi.inden bilinc;:d1§mda suc;:luluk
duymu§ olabilecegini di.i§i.indi.im. Annesi onun bireyselle§mesine
izin vermemi§ti ve odipal doneme girerken c;:ozillmemi§ pregenital
sorunlan vardi. Sadist babas1, c;:ocugunun yap1§hg1 "c;:ilgm"
annesinden "ayrilmas1" ic;:in hic;:bir §ey yapmarm§h. Bir defasmda
babasmI bir e§egin ani.isi.ine ofkeyle bir sopa sokmaya c;:ah§Irken
gormi.i.§tii. Ti.i.m bu ya§ad1klan yi.izi.inden ki.ic;:i.ik Attis kendisini
tehdit alhnda hissediyordu. Bir si.i.re zihni, bir kom§ulannm kendi
kendini had1m etme hikayesiyle me§gul oldu. Sekiz ya§mdayken
yaraland1gmda, hem kalc;:asmda bfr iz kald1 hem de hayahn
tehlikelerle dolu oldugu §eklindeki inanc1 da peki§ti. Attis
ergenlige ula§mca babasmm apandisiti almdi. Attis'in parmagma
yaphg1 gibi annesi, kocasmm c;:1kanlan apandisini de bir §i§e ic;:inde
saklamaya ba§lad1 ve beden parc;:alarmm bulundugu iki §i§eyi yan
yana koydu. Attis tedavisi srrasmda bu parc;:alara uzun uzun
bakhgrm ve sonunda apandisin parmagmm kopan parc;:asmdan
daha bi.i.yi.i.k oldugu sonucuna vard1grru hahrladi. $i§edeki
apandisi babas1mn fallus tasanrm olarak ic;:ine atrm§h. 20
ya§mdayken, annesine kar§1 duydugu ensestiyoz arzulan tam
olarak bashramad1gm1 fark edince c;:ok korktu. Bu srralarda Attis'in
de apandisiti almrm§h. Bundan iki y1l sonra babas1 oldi.i.. Arna Attis
babas1nm can11 can11 gomilldi.i.gi.ine inand1 ve geri doni.ip oglunu
cezalandiracagrm bekledi.
25 ya§ma geldiginde ilahiyah bitirdi ve bir Metodist
Kilisesi'ne papaz olarak atandi. iki yil sonra isa'ya benzemek ic;:in
daga c;:1kh. De;: gi.in sonra c;:1plak ve bitkin bir halde dolamrken
bulundu ve ilk kez hastaneye yahnldi. Arna kisa si.i.rede
hastaneden taburcu olabildi ve i§ine geri dondi.i.

91
Uzun bir siire gec;meden annesinin onayladigi bir kadmla
tam§h ve evlenme planlan yapmaya ba9ladi. Evlenmenin hemen
oncesinde kadlIUll, kendi annesinin gene; k1zken yaphgim
du9iindugii gibi, kendisinden ya9h bir adamla ili9kisi oldugunu
ogrendi. Yine de evlenmeyi kabul etti, c;Unku olaylanri kendi
denetirninin d19mda geli9tigini du9iinuyordu. Daha sonra sannlan
ortaya c;1khgmda, kans1ru annesiyle ozde9le9tirdi. Kans1yla cinsel
ili9kiye girerken kendisinin bir kurbagaya daha sqnra bunun da
Olen babasma donii.9ecegini du9iinuyordu. Olumiinden sonra
babas1 sanld evin dolaplarmda, varhgim surdiiruyormu9 gibi
hissediyordu ve bazen bu dolaplan ac;mayi reddediyordu.
Babasrmn hayaletini uzakla9hrmak i<;in bir takrm tOrenler
geli9tirdi. Attis :38 ya9mdayken annesi oldugii.nde parmag1run .
oldugu §i9eyi evine gorurdii ve bir giysi dolabmda sakladi. Bu
siralarda kansma duydugu §iddetli bag11n11hkla yogun ofke
arasmdaki sallIUilllan arhru9h. A yru donemde din gorevlisi olarak
kapasitesini a;;an sayida cenazeye c;agmld1 ve zihni mezarhklarla
ve olen ebeveynlerinin geri donmesiyle me;;gul olmaya ba;;ladi.
Baz1 gecelerde mezarlarm lizerinde dola;;an i91klar goruyordu.
Evden aynhrken evin ic;inde yanan bir ;;ey b1rakilll§
olabilecegi korkusunu duyuyor ve evden c;1karken zorlanhh bir
bic;imde sobayi ve kilitleri kontrol ediyordu. C::ocuklugunda
ba;;mdan gec;en kazayi yans1tan bir ruyay1 tekrar tekrar goruyordu.
Tekrarlayan ba;;ka bir ruyasmda bir kap1, giyotin gibi bir ytlarun
(kesilen parmak/penis) ii.zerine du;;uyor ve onu parc;alara
aymyordu.
Annesinin olii.mii.nden bir yil sonra kansrm annesinden zor
ayirt eder hale gelrni;;ti. Kansmdan aynlamayacagi halde ondan
"ozgurle;;meyi" arzuluyordu. Bir gece kans1 yamnda yatarken,
ic;inde onu oldurme durrusu uyandi. Arka bahc;eye c;1kip bir balta
aldi. Hahrlad1gma gCire biitiin geceyi d19anda, diirtii.siinii
gerc;ekle;;tirmesini engelleyen katatonik bir durumda gec;irdi. Bu
hareketiyle; abisinin ''. annesinin emriyle" kendisine yaphgim,
anne/kansma yapmay1 amac;lad1gim dii;;iindum.

92
Bu olaym ardmdan hastaneye yahnld1 ve onunla c;:ah:;:maya
bar;;lad1m. Ben bar;;ka bir eyalete ta§mana kadar suren be§ yilhk
tedavi, birkac;: kisa hastaneye yah§m d1§mda, ayaktan devam etti.
Ben ba§ka bir eyalete ta§md1ktan sonra ya§ad1gim §ehir Attis'in
evinden c;:ok uzak oldugu halde ilk 5 ytlhk tedavisinin ardmdan
,,
gec;:en 11 yil boyunca beni en az yilda iki kez ziyaret etti. '1
!I
Attis'in Tedavisinin Baz1 Yonleri
Bundan sonraki boliimde Attis'in tedavisinin dordundi
yilmm son kismmdaki terapotik siirec;:leri ozetleyecegim. Bir baki§
ac;:1s1 kazand1rabilmek ic;:in bu boliimde bu kis1mdan once olanlan
ozetleyecegim.
Attis hastaneye yathgmda c;:ifte cinsiyetli "canavar" Agtidis
gibi akut bir psikotik ataktaydi. Gerc;:ek penisiyle birlikte §i:;;edeki
parmaginm ve ic;:selle§tirme sayesinde karnmm ic;:inde yatan
babasmm fallusunun erkeklik ta§1d1gim dti§tillse de, aym zamanda
iki tane vajinas1 da vard1; kolhlkaltlan. Hem d1§ hem de ic;:
dunyasmda ic;:e atma-yans1tmayla psi§ik yatmmm yapild1gi
sald1rgan "canavarlar" mevcuttu. Ana rahmine sembolik bir
gerileme ic;:indeydi, bir yatak orhlstintin alhna saklanarak
uyuyordu. Rii.yalarmda giyotinin b1c;:agi, tekrar tekrar yilarun
ii.zerine dti.§tiyordu. Kendilik ve nesne tasanmlan birbirine
kan91m§h ve c;:ok c;:e§itli nesne tasanmlan birbirinin yerine
gec;:iyorlardi. Ne beni olen babasmdan, ne de kansrm olen
annesinden ayirt edemiyordu. Goru:;;melerde ensestiyoz
arzularmdan ve odipal ugra:;;lanrun diger yonlerinden ac;:1kc;:a
bahsediyordu. Ba9lang1c;:tan itibaren odipal malzemeyi terapiste bu
kadar ac;:1k bir :;;ekilde sunmakla saglad1g1 savuillna a§ikardi. Bu
yaphgi, oliirnctil ofkesine bir perde oluyordu. Bu yti.zden Attis gibi
bir hastayla kar91la9an terapistin, sanki hasta odipal duzeyde i§lev
goruyormu:;; gibi, odipal konulan dikkate alarak bunlarla
ilgilenmesi hata olur. Rosenfeld'in (1966) ve Boyer'in (1971), boyle
bir hasta tarafmdan getirilen ve buradaki kadar a:;;ikar olan, 1

,i1
i

II
libidinal dii.zeydeki odipal malzemenin yorumlanmasmm psikozu
alevlendirebilecegi §eklindeki du:;;imcelerine kahhyorum. Zaten
il
ii
93 1,11
',I
hasta boyle bir yorumlamayi terapist tarafmdan ayarhc1 bir davet
olarak gormeye hazrr olacakhr. Boyer (1971) bu konuda ~unlan
soylemektedir:
"Boyle bir malzemeye gonderme yaparsam bunu, malzemenin
saldirganlikla ve hastanm kendi ftkarma uygun yonlendirmeleriyle
ilgili yonlerinden bakarak yapanm veya a§agidan yukanya dogru
yorumlanm ... Bu §ekilde, ornegin bir hasta bana apkfa annesiyle
cinsel ili§kiye girme fantezileri oldugunu anlatirsa ona cevap olarak
annesmi mutlaka fOk sevdigini soylerim. Agir karakter
bozukluklarmdan veya §izofrenik bozukluktan mustarip olan bir
hastanm saldirgan diirtiilerindeki dalgalanmalarla ilgili yogun
korkulan olduguna inamyorum. Eger nazikfe ve tutarli bir bifimde
analistin dikkati; hastanm, dii§manligmm analistin veya kendisinin
oliimiiyle sonuflanacag1 korkusuna kar§l savunma amaczyla
kullandigi koruyucu manevralarmm yorumlanmasma fevrilirse
analizin piiriizsiiz olarak ilerleyecegini dii§iiniiyorum." (s. 70)
Attis'in ac:;1k odipal ugra~larla zihnini me~gul etmesi ve bir
sfuii ilginc:; ve garip fantezi iiretiyor olmas1, bir bic:;imde diirti.i
tiirevlerini bilinc:;li benlikten izole etmesine, bunlan reddetmesine
ve denetlemesine izin veren bir obsesyonel savunma haline
gelmi§ti. Buna ragmen obsesyonel savunmalanrun altmda,
birbiriyle c:;eli§en benlik durumlanrun donii§iimlii etkinle§mesi
gibi, ilkel savunmalar yahyordu. Boyle durumlarda Kernberg'in de
(1967) vurguladig1 gibi: "libidinal ve saldtrgan diirtii tiirevlerinin
yeterince yorumlanmamas1, olagan diizenlemeleri ve benligin farkli
duygulammsal dz§avurumlanmn birbirinden aynmla§mastm engeller ve
ilkel duygulammsal durumlann patlamaya egilimi siirekli olarak devam
eder" (s. 673).
Attis iki tasanm arasmdaki herhangi bir uzla§mayi,
"bi.i.tii.ni.iyle iyi" birimlerin "bi.iti.iniiyle kotii" olanlar tarafmdan
istilas1 olarak algihyordu. Birimlerin konumlan devaml1
degt§iyordu: bazen "biitii.ni.iyle kotii" olanlar, hem kendisi hem de
di§ diinyadaki nesneler ic:;in, birer canavar haline geliyordu. Diger
yandan "biitii.ni.iyle kotii" olan birimler kendisinin d1§mda

94
konumlanrru9sa kendisini tehdit dolu bir "evreden korumak
zorunda kahyordu. Kendilik tasanmlan nesne tasanmlanndan
aynmla9amadigmda saldirganhgm yans1hld1g1 nesneyle
ozde9le9iyor, yans1tmah ozde9imi9s kullamyordu. Bask1 altmda
kalmca haliisinasyonlar ve sannlar iiretiyordu. Arna tedavisinin
ii..iincii yilmm sonunda haliisinasyonlar ve sannlar yava9 yava9
gozden kaybolmaya ba§ladi.
c;ogu zaman terapist, psikotik aktanmdaki arkaik anne
tasanmlan haline geliyor ve Attis analistin buna gare
davranmasrm istiyordu. Klinik diizeyde, terapiste kar91 saldirgan
ve edilgin konumlar arasmda dramatik olarak gidip geliyordu.
Tedavisinin dordiincii yilmm sonuna dogru ger"ekle9en bir terapi
seansrm detayh olarak anlatacagim99. Bu, Attis'in aktanrru
esnasmda ortaya "1kan saldirgan nitelikli duygusal ta§ma100
deneyimine nasil tahammiil ettigini gosterecektir. Terapiste kar§I
oliimciil ofkesini simgeleyen ve daha sonra ikimizce
kavramla§hrilan bu ta§may1 d19a vuru9u terapotik olarak ele
almdi. Bu boliimiin, terapistin (ve boylelikle terapistin
i"selle9tirilmi9 analitik tasanrrumn) arkaik anne tasanmlarmdan
farkhla§masrmn kristalizasyonunu gosterdigini du§iiniiyorum.
Bundan once hasta, terapist imgesi ile erken donem anne imgeleri
arasmdaki ve analistin i"e ahlan analitik tasanrru ile arkaik i"e
atilrru9 tasanmlar arasmdaki farklan "ok yava9 bir h1zla
derinlemesine "ah91yordu. Analistin i"e atilan tasanrm, arkaik i"e
atilrru9 tasanmlardan belirgin olarak farkllla§hgmda analistin i"e
ahlan tasanrruyla ozde§im miimkiin olur ve sonu"ta yeni bir yap1
olu§ur.

Yeni Yapmm Olu~mmunda Terapistle Ozde§im


Attis tedavisinin dordiincii yilmda beni arkaik nesne
imgelerinden daha iyi ayirmaya ba§ladigr siralarda bir seansta

98
projective identification
99
VII. Bolume bak1n1z:
100
emotional flooding

95
odama soluk bir yiizle girdi. Seansa diin ak~,;am bir hindilOl yedigini
ve o zamandan beri kaygih oldugunu soyleyerek ba§ladi. ABD'ye
Tiirkiye' den geldigimi biliyordu. Bu seansta giydigi takunm
benimkilerden birine, ashnda o suada iizerimde olana, <;ok
benzediginin farkma vardi. Bir giin once bir elbise magazasma
gitme diirtiisii duymu§ ve bahsettigim takima benzer bir takunla
benimkilere benzeyen bir gomlekle bir kravat sahn alrm§h.
Terapistini taklit etme isteginin farkma vard1 ve seansm ba§mdaki
kaygisrm buna bagl.adi. Bu taklidi fark etmesi kendiliginden geli§se
de, ak§am yemeginde "hindi" yiyerek beni sembolik bir bi<;imde
agiz yoluyla i<;e ald1girun farkma varmadi. Seans ilerledik<;e
muayenehaneme gelirken hayal ettigi, bana: yonelik yak etme
fantezilerini anlatti. Ona, "beni yiyerek" bana benzemeyi
arzuladigm1 ama bu hareketiyle beni yak etmekten korktugu
yorumunu yaphm. Bu degi§ toku§un ardmdan rahatladi. Bana
okullardaki ibadetlerle ilgili Amerikan Yi.ice Mahkemesinin son
karan hakkmda ne dii§iindiigiimii sordu ve benim dinim
hakkmda tahminlerde bulundu. Cevab1m genel olarak §oyleydi:
"Bak, benim gibi olmak istiyorsan benzerlikleri ya hepsi ya da hi9biri
temeline oturtma. Muhakkak ki ebeveynlerinden "kotii" $Cyler
alm1$smd1r, ama aym zamanda . "iyi" $eyler de aldm. Sen benden
tamamen farklz bir ki$isin ve oniimiizdeki uzun siirede de farklz insanlar
olmaya devam edecegiz."
Bir sonraki seansa da benimkilere benzeyen elbiselerini
giyerek geldi ve i<;inden bmm yapmaya zorland1giru soyledi.
Seansa ba§lamadan hemen once, diger zamanlardakinden farkh
olarak, ishal oldugu i<;in tuvalete gitmek zorunda kald1grm
a<;1kladi. i<;e ahlrm§ terapist tasarurumn "kotii" ogelerinden
kurtulma ihtiyac1 hissettigini fark ettim. i<;e ahlrm§ tasarurun
istenmeyen ogelerinden kurhtlmasma "izin verircesine" bu etkiye
i§aret ettim. Seansm devarmnda kendi ohimiiniin hayalini kurdu.
Ben de i<;e attlm1§ terapist tasanm1m ve onunla kurdugu ozde§imi
yak etme fantezileri oldugu ve bu yiizden de kendi oliimiinden de

fngilizce'de hindinin ve TOrkiye'nin kar~1hg1 aynid1r: turkey


101

96
korktugu yorumunu yaphm. Seansm sonuna dogru kabugundan
<;iliyormu§ ve "yeni bir ki§ilik" geli§tiriyormu§ gibi hissettigini
belirtti. Bu yeni ki§iligi yanma alarak uzun bir tatil gezisine <;1kmak
istiyordu. 0 zamana kadar pratik ama<;lar adma, hayah ve
hareketleri dar bir cografi alanla smirhydi. $imdiye kad~r
kilisesinin bir "uydusu" olmu§h1 102. Arna arhk, i§levsel bir i<;e
ahlrm§ analitik tasanm olarak algtlad1fi;mi dii§tindiigum, "yeni
ki§iligiyle" birlikte "maceralara" attlmak istiyordu. Aslmda benim
ABD'ye gelerek biiyiik bir maceraya atild1guru dii§i.iniiyordu.
Kendisi Pennsylvania'ya gitmeyi plan11yordu ve bu onun i<;in uzun
bir yolculuk olacakh. C::agr1§1mlan Philadelphia'daki Ozgfulii.k
<::am etrafmda gezindi. Ozgi.i.rliik <::am Amerika'mn ingiliz
idaresinden aynhp ozgiirli.i.ge kaVU§mas1m saglayan UZlill
miicadelenin sembol:iiydii ·ve her yil onbinlerce insan tarafmdan
ziyaret ediliyordu. Attis'in Ozgl.i.rliik C::arn'm yeni benliginin
dogmnuntm, yani kendi ozgi.i.rliigl.iniin sembolii olarak
gordiigtinii dii§tindiim. Planlad1g1 Philadelphia yolculufi;tmu
konu§urken ans1zm Attis'e boyle bir yolculugun tehlikeli
olmayacagmi ima etmek amac1yla, bir defasmda Ozgfuliik C::arn'm
ziyaret ettigimi soyledim. Daha sonra niye kendime ait bir arnyi
Attis ile payla§hg1rm dii§tindiim ve ozgiirliigtinii elde ederken
ya§ad1gi kaygiyi fark ederek buna cevap olarak boyle bir bilgi
verdigimi goraii.m. Boyle bir giivence vererek onu -ve belki de
onun i<;indeki tasanrmrm- koruma ihtiyac1 hissetmi§tim.
C::ok ge<;meden alh haftahk bir tatile <;1kh ve Philadelphia' ya
gitti. Tatili giizel ge<;ti ve donerken de parmagim kesen abisini
ziyaret etti. "Ona yeni ki$iligimi gostermek istedim." dedi.
Kendisinden sadece dort ya§ bl.i.yii.k olan abisinin kendisine
"oglum" diye hitap etmesi ilgin<; gelmi§ti. Kanmm harnile
oldugtmu bilmiy0:rdu ama dondiiglnde, hastanenin bekleme
odaslilln yanmdaki ofiste, sekreterlerin kendi aralarmdaki
konu§malardan bir k1z <;ocuk sahibi oldugumu duydu. Ben ona

102
Uydu durumlari (satellite states) ilk defa Volkan ve Corney tarafmdan 1968'de
anlatilm1§>tir.

97
gen;ekte yeni bir i;ocugum oldugunu soylemedim ve Attis'in
konuf?maya devam etmesini bekledim. Kiz oldugunu bildigi halde,
yeni dogan i;ocugum hakkmda konu§urken ondan erkekmi§ gibi
bahsediyordu. Bu seanstan sonra bir doktora gidip genel bir saghk
kontrohinden gei;ti. Bu kontroli.in psikolojik sebepleri olduglmu ve
"yeni kiE?iliginin" gen;ek saghkh bir ki§ilik olup olmad1g1ru kontrol
ettirmek istedigini di.i§i.indi.im. Yeniden dogdugunu hissettigi ve
benim yeni dogan "erkek <;ocugum" ile kendini kayna§hrd1g1 i<;in,
yeni dogan ki§iliginin de annesinin golgesindeki ki.i<;i.i.k Attis gibi
muamele gorecegini du§i.inerek kaygilandi. Aktanmda yine erken
bebeklik donemindeki annesi olmu§tum. Bu defa benim bebegimi
kendi kimligi ile kayna§hracagi yerde, onu kendinden soma dogan
karde§lerinin imgeleri ile kayna§hrdi. Daha once de anlathg1m gibi
annesi dikkatini Attis'den sonra dogan ikizlere ve soma da Attis'in
sagir kiz karde§ine <;evirince Attis i<;in iyi bir annelik yapamarmf?h.
Evimde yeni bir <;ocugum oldugu i<;in Attis'i ikinci plana rm
atacakhm? Evde beni oyalayacak yeni bebegim varken ona gerekli
ilgiyi gosterebilecek miydim? Bunun i.izerine, ikiz karde§leri ve
sagir kiz karde§i dogduglmda annesinin dikkatini <;ekme yan§mda
ikinci planda kald1gi yorumunu yaphm.
Kendisinin dort ya§mdayken sembolik olarak hadim
edildigi gibi, yeni dog an "erkek <;ocugun" da had1m edilmeyle
kar§ila§abilecegini di.i§i.inerek kayg1landi. Bundan k1sa bir sfue
once, bagh oldugu kilisenin bolge ba§karu oldugu halde, kendi
istegiyle gorevini b1rakmay1 di.if?iinmeye ba§larm§h. <;i.i.nki.i benim
onu hadim edebilecegimi du;;i.inuyor ve bunu denetleyebilmek i<;in
kendisini hadim etmeyi planl1yor, yani ba§kanliktan vazge<;meyi
di.i§i.ini.iyordu. Bu donemde kans1yla cinsel ili§kiye girmeyi brrakh.
Beden imgesine dahil ettigi ten renginde bir araba aldi. Arabarun
kaputu penis, egzoz borusu anus olmu§tu. Bir keresinde egzoz
borusunda bir anza oldugu srrada o da basur oldu. Bunlarm
ardmdan arabasm1 satarak, yani hadim edilmeyi kendi kontroli.i
alhna alma fantezisiyle, hadim edilme korkularmdan kurtulmak
istedi. Ben de rum bunlan ona yorumluyordum.
Abse ve Ewing'e gore (1960) "Terapistin (bir $izofren
tarafindan) kapmlmaz olarak i<;e atill$t, annenin ire attlmt$ zalim arkaik
11
tasartmtyla rekabet ettigi siirece kzsmen hastaya yardzm eder. (s. 508).
Attis sembolik olarak, onu sevmeyen ve zalimce davranan i<;:e
ahlrm§ anne tasarnmrun, i<;:e athgi analist tasarnmyla rekabet
ettigini gorilyordu. Zaferi hangisinin kazanacagi ilzerine
tahminlerde bulundu. Soma annesinin, o zamanlarda ABD' de
saldirganl1k yatmnu yap1lan "kotii" bir nesne olan Sovyet lideri
Nikita Kruschev gibi davranrm§ oldugunu, kendisini "had1m
eden" abisinin de yine Amerika' da dii§man gibi goriilen Fidel
Castro'ya benzedigini dii§iindii. Terapisti ABD'nin tarafmda olan
Tilrkiye' dendi. Her ne kadar annesi tarumad1gi insanlara
(yabanctlara) giivenmemesi gerektigi konusunda onu uyarrm§ olsa
da bana giivenebilecegini dii§iiniiyordu.
Daha somaki bir gorii§mede ori.u yangmdan, yani
psikozdan kurtard1g1m i<;:in bana minnettar oldugunu ifade etti.
Annesi onu yanan evden kurtard1gi ve soma penis/parmagiru
§i§ede saklad1gi zaman kendisini annesine bor<;:lu hissettigmden
omm golgesinde kalrm§, bireyselle§ememi§ ve hasta olmu§tu.
Daha somalan, §i§ede saklanan parmagi hakkmda
konu§urken de ayru konuya degmdi. Bu parmak annesiyle
arasmdq bir bag, payla§tlan bir feti§ olmu§hl. Annesi hem penisini
<;:alrm§ hem de onu saklay1p korumu§tu. Annesinin bl.mu yak etme
ihtimalinden <;:ekinerek ondan bagims1zla§maktan korkuyordu.
Aktanmmda beni bir e§cinsel olarak gordii ve <;:agr1§Imlan anne
aktanmmI yorumlamama yardrm etti. Eger e§cinsel olursam
penisini saklamada annesini izleyecek ve bireyselle§mesine izin
vermeyecektim. Bir kez daha anne tasannuyla analitik tasanm1
arasmda aynm yapmasma yard1mc1 oldum. Yukarda anlathgim
aktanmlarm geli§mesi, yorumlanmas1 ve aktanmlann derinden
incelenip <;:oziimlenmesi Attis'in ozgiirliige kavu§an yeni
kendiligini daha da sahiplenmesini saglad1.

99
Daha Sonra Attis'e Ne Oldu?
Ne yaz1k ki Attis'le <;alu;;marruz, ba9ka bir eyaletteki bir
§ehre ta9md1gtm i<;in, 5. yilm sonunda tamamlanamadan bitti.
Ba9ka bir terapistle <;ah9maya devam etmesi gerektigini onerdim
ama bundan fayda goremedi ve birka<; ay sonra yeni terapistini
birakti. Benimle yaptigi be9 ytlhk <;ah9ma psikotik <;ekirdegini
belirgin olarak degi9tirmi9 olsa da <;ah9marruz yanm kalrm9tl .

"Yeni ki9iligiyle" benden tamamen bagtm51zla9mayarak yeni bir
uyum ger<;ekle9tirdi.
Attis'i 5 yil suresince gordti.gum yerden ta9md1ktan sonra,
11 yil boytmca beni y1lda en az iki kere ziyaret etti ve zamanla
onun saglad1g1 yeni uyumu anlamaya ba9lad1m. Daha sonraki
donemde psikoz · tarus1 alabilecek kadar, ger<;eklikte ge<;ici
kmlmalar ya9asa da hi<;bir zaman eski psikoztmtm tekrar geri
gelmedigini soyleyebilirim. Normalde oldugu gibi, ii<; senede bir,
bir kiliseden digerine tayin edildi. Her gittigi bolgede annesini
temsil ettigini bildigi ya9h bir "kotii kadm", bir "cad1" blliuyordu.
Kadll1111 neyi temsil ettigini bildigi halde, kadmi kli.<;ti.klii.gundeki
annesi olarak alg1lamaya devam ediyordu. Bu "cad1lardan"
korkuyordu ve zamanmda onlarla cesurca sava9rm9tl. Kansma
kar91 bagtml1hk ve du9manhk duygulan arasmda gidip geli9i artik
<;ok belirgin degildi ve bazen kans1run vajinasuu bir deniz ay1s1mn
agz1 olarak algilarmyordu. Hala "9i9edeki parmagrm" sakhyordu
ama yatak odasmda degil de tavan arasmda tutuyordu. Fakat artlk
§i9edeki kesik parmag1 sihirli olarak algilarmyordu. Diger
erkeklerle ili9kileri geli9me gosterdi. Golf oynamayi seviyordu.
Erkeklerle spordaki rekabeti, e9cinsellikle ilgili fantezilerini ve
bunlarla ilgili kaygilarm1 uyarrmyordu. Bir kiliseden digerine
ge<;erken ya9ad1gi aynhk, takmtilanm ve hipokondriyak
ugra9lanru arttinyordu. Bir<;ok kez farkh kadmlarla flort etti ve
onlarla ili9kiye girmeyi dii.9ii.ndti.. Bu davram91, kans1ru annesi gibi
algilad1gm1 ve her ili§kide ondan aynlmaya <;ah§tlgtm anlamarm
sagladi. Diger kadmlara yakmla9tigmda ilk kez bir kizla 9kan bir
ergen gibi davramyordu. Onlarla biraz opii.9lip kokla9tiktan soma
ya9ad1gi kayg1 ylizlinden onlardan aynhyor ve dii9manca bir
100
boyun egi§le kansma geri doniiyordu. Kaygih oldugu donemlerde
beni mutlaka arardi. Benim bir "uydum" olmu§tu.

Uydu Olma Durumu


Yunan mitolojisinde Daedalus'un nasil Girit adasmda
hapsedildigi anlatilrr. Daedelus'un Girit' den ka<;masrm onleme
gorevi Minos'a verilmi§ti. Minos, eger ka<;maya <;ah§irsa
Daedelus'u yakalayacak ki§iye odiil verecegini ilan etmi§ti.
Daedalus ise Girit'ten ka<;mak i<;in ku§ ti.i.ylerinden bir <;ift kanat
yaptl. Ku§ tiiylerini balmumuyla yap1§tlrdi. Bir <;ift kanat da oglu
ikarus' a yaprm§ ve ka<;arlarken <;ok yiikseklere <;1karsa giine§in
balmumunt1 eritecegi, <;ok al<;aktan u<;arsa denizin kanatlarrm
islatacagi konusunda oglunu uyarml§tl. ikarus babasmm soziinii
dinlemedi ve giine§ kanatlarmdaki balmumunu eritene kadar
yiikseldi. Kanatlar par<;alanmca da denize dii§tii ve boguldu.
Psikanaliz yazilarmda, ikarus hikayesinde anlatilan,
babadan daha yiikseklere ui;manm odipal sorunlar yarattigi ve bu
nedenle tehlikeli oldugu anlatilir. 1968'de Corney'le birlikte
Da.edalus'un ogiidiiniin ikinci k1srmru, yani ikarus'un <;ok al<;aktan
da u<;mamas1 gerektigini soyleyen k1srm ara§tird1k. Ogiidiin bu
kisrm Mahler'in (1963, 1968) ve Mahler'le Furer'in (1963)
tarumlad1gi ayrurila§ma-bireyselle§me siirecinin <;ozfunlenmemi§
sorunlanyla baglanti11ydi. Corney'le birlikte, Attis gibi bir uydu
halinde, hayatlanru erken donemdeki anneyi temsil eden bir
merkezin etrafmda doniiyormu§ gibi sfudiiren hastalan
tarumlamaya devam ettik. Boyle bir uyum, ne kadar zarar verici
olursa olsun, ayr1mla§ma-bireyselle§me sfuecinin sorunlan ic;:in
ozel bir <;6ziimdfu. Ki§i, merkez ald1gi cismin etrafmda donmeye
devam ettigi siirece klinige yans1yan bir psikotik tablo ya§amadan
hayatiru siirdiiriir. Bu <;6ziim, bir merkezin etrafmda donme
mecburiyeti yaratt1gi halde, baz1 i§levlerin geli§mesine de izin
verir. Zararh etkisi, benlikteki geli§melerin biiyiik oranda bu
geli§imsel c;:ozumiin siirekliliginin saglanmasmda
kullarulmasmdan kaynaklanmaktadrr. Yoriingeden uzaga/ileriye
veya yakma/ geriye dogru hareket etmenin psikoz gibi agir

101
sonugan vardir. Attis i<;in kilise, annesinin yerini ahru§h ve
uydtmun etrafmda dondiigu "merkez" olmu§tu. Kilisenin temsil
ettigi dini inanc;lara kendisini hi<;bir zaman adamadi ve i§inden her
zaman §ikayet etse de hi<;bir zaman onu birakamadi. Boyle hastalar
i<;in ozel bir yer, <;ocukluklarmdaki annelerini temsil edebilir ve bu
yerin etrafmda donebilirler. Bazen bu yerden fiziki olarak aynlma
intrapsi§ik olarak aymnla§mayi temsil edebilir ve psikoza sebep
olabilir.
Bu durum ate§in etrafmda donen pervane boceginin §iirsel
halini hatirlahr. Ate§i:n etrafmda dondiik<;e giive:ndedir, ama ate§le
kuracagi simbiyotik birliktelik (kendilik ve nesne tasanmlaruu:n
yeniden kayna§mas1) onu yok eder. Yoriingeden uzakla§irsa
ismmaktan mahrum kalacak ve bu yiizden ac1 <;ekecektir (yalanc1
bagims1zhgin getirdigi psikoz) <;iinkii uydu yeterli benlik
ozde§imlerinden yoksundur. i<;selle§tirilmi§ nesne ili§kileri
a<;1smdan bak1hrsa uydu konumundaki hasta kendilik tasanm1m
nesne tasanmlarmdan farkhla§tlrffil§hr ama kendilik tasannum
heniiz iyice biitiinle§tirememi§tir. Merkez, "ihtiya<; duyula:n"
nesne tasanmlanmn oldugu gibi, "biitiiniiyle koti.i" yutucu
tasanmlarm da mekamdrr. Uzakla§manm bir §ekli olan yorimgede
kalma, hastayi i:inemli bir nesneye kar§1 duyulan <;ifte degerliligin
gerilimleriyle kar§1la§maktan korur.
Hayata uydu konumunda kalarak uyum saglayan baz1
hastalar, merkezdeki bir nesnenin etrafmda donmeye mahkfrm
olduklan tipik riiyalar goriirler. Comey'le birlikte bu riiyalara
"uydu riiyalan" 103 ismini koyduk. Daha sonra Kohut (1971) da
narsisistik hastalarmm benzer riiyalar gi:irdiigiinii bildirdi. Bu
riiyalarm narsisistik aktarmu gi:isterdigini dii§iinmii§tii. Hastas1mn
yoriingeden uzaya dogru ahlmasinm 1yarathg1 ba§ans1zhgi
(psikoz) ve kendiligini kallCl §ekilde kaybetme ihtimalinden
koruyan narsisistik aktarurun merkezine (analiste) dogru
duygulammsal <;ekimini gormii§tii. Kohut'un bu· riiyalar
hakkmdaki yorumlamalarmm bizim bunlan anlama bi<;imimizle

103
satellite dreams
102
ters dii§medigine inaruyorum. Uydu konumundaki hastalar her
durumda uydu aktanrru geli§tirirler ve sadece daha · ileri
diizeydeki i<;selle§tirilmi§ nesne ili§kilerini oziimseyip
biitiinle§tirdikten soma, kimlik kayb1 ya§amadan yoriingeden
uzakla§abilirler.
(NOT: Benim ba§ka bir eyalete ta§1nmamdan somaki 11 yil
boyunca Attis'in geli§tirdigi uyum yukarda anlahlrm§hr. ·Fakat
Attis'in hikayesi burada bitmedi. Attis'i senelerce gormeye devam
ettim ve 1995'te Attis'in mm hikayesini yazd1m104 . Attis ise 2M5'te
kisa bir hastahk doneminden soma ya§amrnl yitirdi.)

104
Volkan, Vamik. The Infantile Psychotic Self: Understanding and Treating
Schizophrenics and Other Difficult Patients. Northvale, NJ: Jason Aronson.

103
BOLUMV

i(:E ATMA-YANSITMA iLi~KiSiYLE BiRLiKTE


KULLANILAN
iLKEL BOLME
Bu boliimde ii;selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kilerine ait olan iki
siirecin, ii;e atma-yansitma ili§kisinin ve i~~~-~enin1os, klinik ortamda
nastl beraber ortaya pktiklarz anlatzlacaktir. Bir vaka ornegiyle, ya§amm
erken donemlerinde ii;e attlmz§ anne tasarzmmm zalimligi, terapiyle
birlikte azaldiki;a ilkel bolmenin nastl onarzld1g1 gosterilecektir.
Dkel bolmeyi ana savunma mekanizmas1 olarak kullanan eri§kin
ha~tC!Jm:-va§a~1la;zn-1;i!k-y;z;d:i-7id.d.iH;~g~li~~~dere ~e -saldzrganltga
maruz kalmt§ ki§ilerdir. Ilkel bOlme ile sagl~na1'.l_sa_'l!_it11'11J:a_mn-E.1:_mamas1,
d_og~U.~E_~ tiire<!_1!_!J nitejjgTndeki ilisgLduygylarla vuzle§me~i
)!!!!Ehl'· ~kel bolmeyi onarma i;abas1, hastamn savunmasiz
-kalmaktan korkmasma-yofli9ar. -vnanm1n -siirmesl lrin Tiasta ya bu
dJnJgJ1Ja;1-~~;~1a~mak ya da bu boliimde anlattlacak eri§kin haStanm
.JJiIVlW gibi duy(?ularmz bazi dramatik P£IlJamal11I_]Ji£~11JJnde t/a§amak
z9111o1idadiL-,j[kel bolmo)flerince onarzltrsa diirtU tiirevleri, ozellikle de
saldzrganltk diirtiisiiniin duygulammla baglant1l1 ogeleri uysalla_f?tr.

ilkel Bolmeyle ilgili Biraz Daha Bilgi


Bundan onceki iki bohimde kendilik ve nesne
tasanmlarmm kayna~malarmml06 ve i<;e atma-yans1tma
siire<;lerine kahlmalanmn teorik ve klinik yonleriyle ilgilendim.
$imdi i<;selle~tirilmi~ ilkel nesne ili~kilerine odaklanmanm onemini
gosteren ba~ka bir "durumu" yani ilkel bolmeyi daha detayh

105
primitive splitting
106
fusion

105
anlatacagun. Burada ic;e atma-yans1tma ili§kisi ile ayru zamanda
ortaya c;1kan ilkel bolmenin klinik yonlerini ara§hracagim.
Ashnda psikanalitik literahlrde "bolme"107 terirni farkh
§ekillerde kullarulmaktadir. Bu yiizden "ilkel" s1fahru kullanarak
bu tarurm baz1 ozel durumlarla srmrlandiracagim. Haz
veren/ iyi/ odullendiren ve ac1 veren/kohi/ cezalandrran arularla
ilgili hafiza izlerilOs cilu§tugunda ve bu hafiza izleri kendilik ile
nesne tasanmlanyla baglanhlandmld1gmda "buhinuyle iyi" ve
"biitiiniiyle kohl" kendilik ve nesne tasanmlan ortaya c;1kar. ilkel
bolme, bir c;ocugun geli§mesi sirasmda dogal olarak gorUlen, kar§1t
nitelikli tasanmlarm biihlnle§mesindeki bir bozukluktur. Normal
geli§im surecinde bolme biraktlrr ve tasanmlar birle§tirilir,
boliinme onanhr. Arna ilkel bolme savunma amac1yla da
kullarulabilir. Psikotik, Simrda ve narsisistik hastalarda ilkel
-==- --c--
k a ygtl ar a kar§I kullarulan esas savunma mekanizm~el
b~~- Lichtenberg ve Slap (1973), Freud'un birc;ok farkh
uygulamalarma da ahfta bulunarak "bolme" tarurmyla ilgili
gozden gec;irmelerinde, ilkel bolmeyi "tasanmlann boliinmesi"
olarak degerlendirirler;
"Tasanmlarm bOliinmesi hem yadszmadan hem de
basttrmadan farklzdzr. Yadstma, algzlananlarm biitiin olarak
reddilmesiyle ve bunun verine arzu tatmini saglayan bir fantezinin
g~mesiyle i~lev _goriir. Tasanmlarm bOmiimesiyte,--rarpztrlafak
algtlanmz~ kendilik ve nesne tasanmlarmt i9eren duygulammsal
fizgiler boydan boya aynltr. §_qsttrma, fatlWfLJj.filJ#a11_~Yla
bagmtilt zihinsel bir i9erigjiz bilinrten uzakla~tmlmasntla etkinlik
gaste;i~.75tey;;;;dan tasanmlarm boliinmesi, bilin9ten baz1 i9eriklerin
pkart1lmasm1 i9erebilir veya i9ermeyebilir. Bazen boliinen duygusal
kiimelerin ikisi de bilin9li olarak algtlamr." (s. 781)
IV. BolUmde hastalann ic;e atma-yans1tma ili§kisiyle
kurduklan donguye analistlerini nas1l soktuklanru anlatrru§hm. Bu
tip hastalarda, analistin ii;e alman tasanrm tam olarak olu§ana
107
splitting
108
memory traces

106
kadar, analist tasanrru hasta tarafmdan <;ok sayidaki arkaik nesne
tasanmlan gibi algtlarur. Klinik ortamda kendisine yans1hlabilen
ve ardmdan tekrar geriye, yani i<;e alman tasanm k1smtlanrun veya
par<;alanrun degi9en dogasrm takip etmek analistin gorevidir.
$ematik olarak bu k1s1mlar "biittinuyle iyi" ve "biiti.iniiyle kotii"
olarak boltinmii9 tasanm hi.melerinden birini se<;erek orada
konumlarur. Boyle bir se<;im II. Boliimdeki Samantha vakasmda
gosterilrni9ti.
Genel bir goru9 olan, odipal diizeydeki <;ocugun veya
aktanm geli9tiren eri9kin nevrotik hastanm ii<;lii bir ili9kinin i<;inde
oldugu ve erken pregenital evrede ikili ili9kiler kurdugu,
i<;selle9tirillni9 nesne ili9kileri a<;1smdan bakild1gmda tamam1yla
dogru degildir. Pregenital devreye saplanmi9 bir hastarun aktanrm
analistin muayenehanesinin ic;inde hissedildik<;e, kurulan ili9kide
en az dart temel oyuncu oldugu varsayilabilir. Pregenital di.i.zeyde
kendilik ve nesne tasanmlan farklila9hktan ve ilkel bolme
tamam1yla etkinle9tikten soma "biiti.inuyle iyi" kendilik
tasanmlan ve "bi.i.ti.iniiyle iyi" nesne tasanmlan ile "bi.i.ti.'mi.i.yle
kohi" kendilik tasanmlan ve "biiti.ini.i.yle koti.i." nesne tasanmlan
belirir. Bunlar yer degi9tirebilir, birle9ebilir veya birbirinden
aynlabilir. Odipal di.i.zeye ula9hklan halde hala ilkel bolmeyi
fazlas1yla kullanmaya devam eden hastalar iistbenliklerini
biiti.i.nle9tirmeyi ba9aramazlar. Bu durumda ilk gruptaki dortli.i.de
olmayan iki oyuncu daha fark edilir. Bunlar s1ras1yla ebeveyn
µi.odelinin agm idealle9tirillni9 imgesiyle ili9kili "idealle9tirilIDl9"
k~ndilik imgesi ve :;;iddetli yasaklam;larla cezalandirmal~la
baglanhh a§m sadizm dolu kendilik imgesidir. IV. Evreyel0 9
(Kemberg, 1972) Ula9ilamarru9sa bunlar ne birbiriyle ne de diger
d6rtli.i.yle kayna9rr.
ilkelce boli.inmi.i.9 tasanmlar, i<;e atma ve yans1tma
kullarularak yap1lan psi9ik yahnma kahlrrlar. A§agrdaki ornek, i<;e

109
II. Bolum'deki "Nesne ili9kilerinin ic;:selle9tirildigi evrelerin sistematizasyonu: Dort
Evreli Model" alt ba91lg1na bakabilirsiniz.

107
atma-yans1tma ili§kisinin ya§anchgi siire<;:te tasanmlar arasmdaki
onamrun nas1l ba§lachgim gosterecektir.

Geri Zekah-Dahi Hastarun Kulland1gi ilkel Bolme


Yirmili ya§lanmn ba§mdaki hastam Joseph'in <;:ocukken
otistik ve ileri derecede geri zekah oldugu saptaruru§h. Ailesi,
geli§imindeki anormalligi Joseph bir ya§ml heni.iz ge<;:mi§ken fark
etmi§ti. 4 ya§ma geldiginde ailesi onu iyi bilinen bir iiniversite
klinigine gotlirli.p muayene ettirmi§, hakkmda detayh kayitlar
tutulmu§ ve tetkikler yap1hru§h. Bu kayitlarda d1§k1s1m tutamad1gi
ve annesinin tuvalet egitimine bir bu<;:uk ya§mdayken ba§lad1gi
halde ba§aramailll§ oldugu yaz1lilll§h. Yemek yemekte zorluk
<;:ekiyor, devamh sallamyor veya bir kenarda hayal alemine dalilllf;l
bir §ekilde oturuyordu. Som soruldugunda cevap vermese de
zaman zaman bir yabanc1ya dogru ko§up "Merhaba!" 110 diyordu. 4
ya§ma geldiginde' sozcli.k hafi.zas1 "merhaba, anne, baba, §eker,
salam ve bay bay" 111 kelimelerinden olu§uyordu. Kendisiyle
konu§urken kendine has bir jargon kullamyordu ve normal
konu§maya ancak 6 ya§ma geldiginde ba§lailll§h.
Ebeveynlerine ogrenme yeteneginin <;:ok srmrh oldugu
soylenmir;; olsa da annesi, socugu iyile§tirme <;:abalarmdan hi<;:
vazge<;:memi§ti. Joseph zengin bir ailenin <;:ocuguydu. Aile Joseph'i
ozel okullara gondermekle kalilllyor, zekasl geri kalilll§ <;:ocuklarm
glutamik asitten fayda gi:irdli.gli.nli.n "ke§fi" gibi hptaki tum
geli§meleri de yakmdan takip ed§yordu.
Joseph, bireysel egitimi sirasmda konu§mayi ve kendi
ihtiya<;:larrm gidermeyi ogrenmi§ti. Bundan birka<;: yil sonra eve
donebildi ve devlet okuluna gonderildi. Ergenliginde ve
sonrasmda matematik, fizik, anatomi gibi sosyal ili§kiler kurmay1
gerektirmeyen ve duygusal i<;:erikten yoksun alanlar li.zerinde
<;:ah§h. (:ok zeki oldugunu dli.§li.nmeye ba§lad1 ve annesi de bu
dli.§li.ncesini yii.reklendirdi . .Amr. bunun yanmda bir geri zekah

110 Hi!
111
hi, mama, dada, candy, bacon, bye bye

108
oldugu §eklindeki kendilik tasamm, dahi olan kendilik tasannurun
altrnda varhgnu siirdurmeye devam ediyordu. Bu siralarda daha
kendilik tasanmrndan tamanuyla farkltla9marm9 olan nesne
tasanrnlan da dahi ve geri zekah kutuplar arasmda gidip
geliyordu. Tedavisi ilerledik<;e geri zekah-dahi kutupla9masmm
yogun oldugunu ve ilkel olarak boliillmii§ "butiinuyle iyi" ve
"butiinuyle kotii" olarak kurgulannu§ kendilik ve nesne
tasanrnlanyla temsil edildigini fark ettim.
Yahudi olan babas1 <;ocukken A vrupa' dan gelmi§ ve bir
fabrikatOr olarak ABD' de <;ok para kazannu9h. Kirkl1 ya9larma
geldiginde kendisinden 20 ya§ kii<;iik narsisistik bir kadmla
evlendi. Babanm egitimi srmrhyd1 ama kans1 kendisinin yetenekli
bir piyanist, kendisini du9iinmeyen bir humanist gibi ustiin
nitelikleri oldugunu du9ii.nen bir iiniversite mezunuydu. Guzel bir
kadrm elde ehnekten gurur duyan baba, kansrmn her istedigine de
raz1 oluyordu. Bu evlilikten Joseph ve abisi dogmu9tu. Agabey
buyudu, Universiteye gitti, evlendi ve babasrmn i§ ortagr oldu.
Joseph benim has tam olmadan once yetenekli bir
arkada91rnla 3 ytlhk bir analizden ge<;mi§ti, ama hala
cevaplanmanu§ <;ok §ey vardr. Benirnle tedaviye ba9ladrktan soma
Joseph'in dogr19tan gelen bir bozuklugu oldugunu ve annesine
verdigi duraklamah ve yetersiz tepkilerin annesinde narsisistik bir
yaralanma olu9turdugunu sezdim. Annesi Joseph'in miikemmel
bir <;ocuk olmas1m istiyor ve Joseph yapamasa da miikemmel
olmayr ba9arma gorevini onun sirhna zorla yiikluyordu.
Analizinin ilk ytl1 boyunca seansta uykuyu andmr bi<;imde
kendisini iyice geriye <;ekip divanda oylece yatryordu. Bazen seans
boyunca uyukluyordu. Sesli ve derinden nefes ald1g1 halde uyuyu§
§ekli normal degildi. Bir saatlik uyuklamanm ardmdan hafif<;e
seansm bittigini soyledigimde divandan kalkar ve odadan <;1kardr.
Bu davram9lan, i<;imde (annesinin de s1khkla yapnu§ oldugu gibi)
ona zorla mudahale etme istegi uyandmyordu, ama btmu
yapnuyordum ve ben arkasmda sessizce otururken divarumda
uyumasma kan9rmyordum.

109
Bazen Joseph uyumuyor ve bana i;ocukluk oykusiinu
anlahyordu. Annesi tuvalet egitiminde ilerlemesi ii;in i;ok
mudahaleci ve mutecaviz davraruru§h. Daha 1,5 ya§mdayken bile
en ufak bir kab1zhk belirtisi gosterdiginde annesi hemen lavman
yapardi. Annesinin, i;ocugunu temiz tutmak ii;in harcad1gi bu
i;abalar dli§lintihince, narsisistik annenin yalruzca "temiz" bir
i;ocugu kendi imgesinin devaffil olarak gorebilecegi akhma geldi.
A yru zamanda "kotli" bir i;ocuk dogurdugu ii;in annenin ne kadar
hayal kmkhhgma ugrad1gtru ve bu nedenle Joseph'i temiz tutma
isteginde saldrrganl1k yathgrm anlad1m. Joseph, kendisine yaptlan
lavmanlan sembolik olarak annesinini;ocugun karuru vi'tcudundan
almak gibi algtlad1gtru anlatabildi. Tedavisinin ilk yih boyunca
"lavman" 112 kelimesini duzgiin bir §ekilde soyleyerniyor onun
yerine ingilizcedeki lavman kelirnesinin telaffuzuna yakm olan
"kans1zhk"ll.3 kelimesini kullaruyordu.
Annesi h1valet egitimi vermek veya Joseph'i konu§turmak
ii;m girdigi narsisistik miicadelede inatla him "yardunlan"
devreye sokmu§tu. Joseph analizinde §U sonuca vard1: annesinin ·
ona yard1m etmek ii;in seferber olmas1 aslmda daha i;ok annesinin
kendi i;1kan ii;in, kendi narsisizm yliklu itibanna slirUlmli§ lekeyi
temizlemek ii;indi. Yani aslmda him bu ugra§lar Joseph ii;in
yap1lm1yordu. Arna Joseph konu§mayi, okumayi ve diger
insanlarla ili§ki kurmas1 ii;in gerekenleri ogrel}irken bu kadar i;ok
para harcaruyor olmasma da minnettardi. Fakat gittigi ozel okullar
psikanalizi temel alan bir egitimi degil, odUllendirme ve
cezalandrrma yoluyla baz1 davrarn§ degi§iklikleri yapmaya i;ah§an
yerlerdi. Allah' tan hi<; fiziksel cezalar vermemi§lerdi.
Annesi ilk hastaneye yah§mdaki, okuldaki ve zekii
testlerindeki kay1tlanrn sakhyordu ve bunlar anne ve i;ocuk ii;in
sihirliydi. Tiim bunlar, diihi kendilik tasarlIDlyla biifanle§ememi§
geri zekiih kendilik tasanIDlllln simgeleriydi. Benimle analizinin
ikinci ytlmda, bana gostermek ii;in bu kayitlan seansa getirdi. Bu

112
enema
113
anemia

110
srrada Hz. isa, Plato, Einstein gibi dahilerin hayatlanru anlatan bir
kitab1 gomleginin alhna bir kalkan gibi yerler;itirmir;iti. "Sihirli
kayitlanna" bakhgunda onun bir aptal oldugunu diir;iiinmemden
korkuyordu. Analizi ilerleyince bu kayitlan toplad1gmda,
"biitiiniiyle kotii" kendilik ve nesne tasarrmlanm biiyiisel bir yolla
kendi d19mda tutmayi saglad1g1 ortaya <;ikarth. "Biitiiniiyle kotii"
kendilik ve nesne tasanmlan bir bomba gibiydi (kotii d19ki) ve bu
yiizden i<;indeki "biitl.iniiyle iyi" kendilik ve nesne tasanmlanrn
koruma ihtiyac1 duyuyordu. Bu durumu <;ok belirgin bir ilkel
bolme olarak algtlad1m. Ana savtmma mekanizmas1 bashrma
degildi; geri zekah "kotii" kendilik ve nesne birimlerinin
farkmdayd1 ama bunlar duygularumsal bir hatla boliiniip
a ynlrmr;ilardi.
Joseph, annesinin yonlendirmesiyle, <;ahr;ihgun iiniversitede
bir burs kazanrmr;ih ve ii<; seneden beri <;ahr;ihgr ve benim de
tarndigrm eski analistini bar;ika bir r;iehirde b1rak1p analizden
ge<;mek i<;in bana gelmir;iti. Benimle <;ahr;imaya bar;ilad1g1 zaman ahr;i
verir;i yapmanm ve giinliik rutin ilir;ikilerinin d19mda tiim ama<; ve
hedefleriyle yalrnz bir hayat siiri.iyordu. Kendisini normal insan
ihtiya<;lannm ve arzulanrnn ii.zerinde goriiyordu. Srmfta diger
ogrencilerden uzakta otururdu. G6riiniir;iii insanlarla arasma
mesafe koymasma yard1mc1 oluyordu. K1sa boylu ve r;iir;imandi.
Yiiziinde devamh bir gi.iliimseme olur ve yii.riiytir;ii.i bana
penguenleri hahrlahrdi. insanlar ona "sosyal ilir;iki kurmak" i<;in
yaklar;ihklarmda ya kendisini onlardan uzakta hissettigmde ar;im
derecede "tath" oluyor ya da nezaketsizce ve kabaca
davraruyordu. Joseph, diger insanlan tahmin ettigi IQ'larma gore
degerlendiriyordu. Joseph'e gore insanlann sahip olduklan tek
boyut buydu. Ancak anormal derecede yii.ksek IQ'lu (dahilerle)
veya di.ir;ii.ik IQ'lu (geri zekahlarla) olarak degerlendirdigi kir;iilere
kar91 duygusal bir tepki verebiliyordu. "Orta" diizeydeki kir;iileri
dikkate alrmyordu. "Orta" diizeydeki kir;iilerle ilgili yakla91m1 bana
IL Boliimde bahsettigim Samantha'run "engelini" hatrrlath. Bu
"engel" Samantha'nm "sag" ve "sol" tasanmlanru ikiye bolliyordu
(bolme savunma mekanizmas1). Benzer r;iekilde Joseph'in "orta
Hl
dtizeyi" de tizerinde durabilecegi bir zemin saglayanuyordu. Orta
dtizeyde olduklanru algilad1gi insanlar iki kutup arasmdaki bir
bo:;;lukta kayboluyorlard1 veya renksizle:;;iyorlard1.
Bazen pantolonlan yagh olurdu ve ne zaman nezle olsa
gomleginin ceplerine o kadar <;ok kagit pe<;ete sokardi ki gogsti
d1:;;an firlanu:;; gibi gortiniirdti. Eger gomleginin kol
dtigmelerinden biri koparsa gomlegini koluna bir iple tutturur ve
ipin u<;lan kollanndan a:;;ag1ya sallarurdi. Analizinde bu garip
davraru:;;lanrun insanlan a:;;agtlamak ve kaygi uyandiracak
yakmla:;;malardan korunmak i<;in kulland1gi savunma dtizenekleri
oldugunu anlayabildik. Analizin ilerlemesiyle bu davram:;;lanyla
"btihintiyle iyi" kis1mlanm kar:;;1tlanndan ayn tutabilmek i<;in
kulland1g1 ilkel bolme iyice ortaya <;1kh. Kar:;;1t par<;alan onarma ve
birle:;;tirme ihtimali ilkel bir kayg1 uyandmyordu. Ne yaphgiyla
ilgili yorumlamalarda bulundugumda divanda bir yandan bir
yana veya one geriye dogru vticudunu sallardi. Joesph'te nitelikli
bir duygulamm gozleyemiyordum. Onun i<;in bir :;;eyin "bir miktar
kotti" olma ihtimali yoktu, o :;;ey sadece "btitliniiyle kotti"
olabilirdi.

ilkel Bolmenin Onanlmas1yla Biitiinle§menin Ba§lamas1


Joseph, analizinin ilk yih boyunca, s1khkla kendi
tasanmlanmn bir uzanhs1 olarak, beni kusursuz biri yapar sahip
oldugu dahi, "biitlintiyle iyi" kendilik ve nesne tasanmlanm
korurdu. Benim bulundugum :;;ehirdeki iiniversiteye gelirken
geride biraktigi ilk analistinin kayb1 i<;in normal bir "yas" h1tmadi.
Arna benim ger<;ekteki veya hayalindeki ozelliklerimi, ilk
analistinin ger<;ekteki veya hayalindeki benzer ozellileriyle
kan:;;hrd1 ve boylelikle ilk analistini benim i<;imde "canl1" tutmu:;;
oldu. Boylece iki analist de onun bir uzanhs1 haline gelebiliyordu.
Diger zamanlarda ise bir galaksinin digerinden uzakla:;;masrm
anlatan bir sembol kullamrd1 ve sanki bir Supermen gibi yas1m
kozmik terimler kullanarak anlath. ilk yilmda kendilik ve nesne
tasanmlan birbirinin i<;ine girip kayna:;;h ve soma tekrar farkhla:;;h.
"iyi" ve "kotli" kendilik ve nesne tasanmlan farklila:;;hklannda
112
odarnda sadece ikirniz oldugurnuz halde sanki dort ki§i varrm§
gibi hissediyordurn.
ikinci y1hnda kendisini "yutrnad1girm" veya ne kadar
geli§rnerni§ de olsa sahip oldugu bireysellige zarar verrnedigirni
gorup kendisini daha gi.i.vende hissedince intrapsi§ik si.i.re<;leri
hakkmda daha <;ok konu§rnaya ba§ladi. ikinci yilrn sonuna dogru
odarmn duvarmdaki tropik orrnan resrnini gordi.i.. Benim Tiirk
oldugumu bildigi i<;in once bu resrnin Ti.i.rkiye' den bir rnanzara
oldugunda israr etti. Bir keresinde ailesiyle beraber israil'e gitrni§
ve doni.i.§te birka<; giin istanbul' da kalrm§h. 0 zarnan
gorduklerinin pek duvardaki resme benzernedigini iy1
hahrhyordu. Arna resrnin Ti.i.rkiye' den bir rnanzara oldugu
konusundaki isranru si.i.rdiirdi.i. ve kayg1lanmaya ba§ladi.
Heyecanla, sanki bana ate§ eden bir rnakineli tii.fek gibi
konu§uyordu. Bu sirada resrnin yamyamlarrn ya§adig1 Afrika' dan
bir bolgeyi anlathgim soyledi, yani hala kendisini yiyip
yutrnayacagirndan tarnam1yla ernin degildi.
Birka<; gi.i.n sonra pantolonunun fermuan bozulmu§ olarak
geldi ve divana ayaklanru iki yana a<;arak yath. Bu gori.i.nhlsi.i.yle
sanki beni "sembolik" vajinasma girmeye davet ediyordu. Ona
bunu soylemek yerine bana duydugu ilgiyi fark ettigirni soyledim.
Arna bu ilgisinin beni, tehlikeli buldugu ki§ileri temsil
ediyormu§um gibi gfamesine sebep oldugunu ilave ettim. Bu
yi.i.zden onu yok etmemden veya yutrnamdan korkarak kayg1s1mn
yi.i.kseldigini vurgulad1m. Bu yorumdan birka<; gi.i.n sonra bana
olagan bir masti.i.rbasyon fantezisini anlatrna cesaretini bulabildi.
Fantezisinde penisini bir elektrikli supii.rgenin hortumu gibi
kullanarak annesinin imgesini gogsi.i.ni.i.n i<;ine <;ekiyordu. Ger<;ekte
bu imgenin yabanc1, ozi.i.rnsenmerni§ ve arkaik i.i.stbenligin
niteliklerini ta§iyan i<;e ahlm1§ bir tasarrm oldugu sonucuna
vardrm. Boylece i<;e alrnan anne tasanrm, Joseph'in cezalandirma
olarak algilad1gi §eyleri talep edebiliyordu. A ym zamanda
annesinin emirlerini i§itsel varsamlar olarak duyuyordu. isakover
(1938) ve F1iess'in (1953) konu§urken kullamlan kelimelerin

113
riiyalarda "duyuldugu" ile ilgili formillasyonlanyla buradaki
i§itsel ogeler arasmda bir ili§ki oldugunu dii§iindiim. Bu
formillasyonlar Freud'un (1900) riiyalarda duyulan seslerle ve
iistbenligin i§itsel <;ekirdegiyle ilgili fikirleriyle de uyumluydu.
Gen;ekte Joseph, kitap okumak i<;in bir odaya kapanmaktan
ve diinyadan elini etegini <;ekmekten <;ok ho§lamyordu. Boyle
zamanlarda bazen mastiirbasyon yapard1, ama kendisini <;ok
rahats1z etse de cezalandmlma fantezilerine oda kap1srm a<;arak
cevap verirdi. Bunu yapmas1 i<;in, mastiirbasyon yaparken penisini
horturn gibi kullanarak i<;ine ald1g1 anne tasanmmm zorlad1grm
hissederdi. Boylece it;ine ald1g1 yabanc1ya, yani anne tasanmma
verdigi imtiyazdan kaynaklanan gerilimi menisini bo§altarak
ortadan kaldmyordu. Gerilimi, genellikle d1§mda tutmaya <;ah§hgt,
"biitiiniiyle kotii" talepkar anne tasanmmm yeniden
i<;selle§tirilmesi yarahyordu. i<;inde gerilim yaratan bu tasanm
yahuzca tehlikeli, lavman yapan, kan emici anne tasanm1 degildi.
Bu anne tasanrm Joseph'in di§a vurdugu kendi s.aldirganl1k
diirtiisiiniin ozellikleri ile birle§mi§ti. Joseph, i<;selle§tirilmi§ boyle
bir tasanmm ofkesine maruz kalmaktan ka<;mmak i<;in once bu
tasanmm. taleplerini kabul ediyor ve sonra da menisini
bo§altmakla bu tasanrm tekrar di§an ahyordu.
it;e ahlrm§ anne tasanmmdan bir miktar ayirt edildikten
sonra ben de, fantezilerinde siipiirge horturnu gibi algrlad1g1
penisinden i<;eriye emildim. Arna benim tasanm1ma annesinin
gii<;hi ve ilkel nitelikleri de eklenmi§ti. it;e almmi§ tasammn
ac1mas1zhgi ISrarh yorumlamalanm sayesinde yava§<;a yok oldu.
Yorumlanmda, ald1gi "emirlerin" acimasizhgimn -onun gordiigu
§ekliyle- y~ se ral<.Kar~ emrimin, onun
yiice ama xalruzhk i:;eken varhgmt degiqtirme amac1yla ona yara1m
etme yolum oldugunu soyledim. Boyleli~ona .. ai§}mdaki.
diinya~--citcliilerini anlamas1~da bir koprii de saglamaya
~yordum. Kap1yi kendisinin de a<;mak istc:rebilecegini~bir
~· tiipii (zalim anne) tarafmdan emilmekten korktuguJ:Qn
~ap1Y! a<;ma~~an <;ekinebilecegimvurgulaann:--)Osepnp!misini

114
annesinin kulland1gi lavman tiipiinii model alarak bir hortum gibi
algihyordu. Kendi hortumu ile anneyi i\e alabiliyor veya lavman
tiipii ile anne onun kamru emebiliyordu. Bu ili§kilere yiikledigi
saldirganhgi Joseph'e anlathm. Bu tip ili§kileri tekrarlarken korksa
bile bunlann ararmzda geli§mesi ile onlan daha yiiksek ili§ki
seviyesine \Ikarabilecegimizi . ve kendisinin otonomi
kazanabilecegini soyledim.
Ona soylediklerirnle i\e ahlrm§ tasanmm acrmasizhgim
azaltmayi ve i\e alman tasanrmrm, sevgi veren ve oziimsenebilir
analitik bir tasanma \evirmesini saglamayi ama\hyordum.
Mastfubasyon sirasmda i\e ald1gi tehlikeli tasanmm acrmas1zhgi
azaldik\a, i\erdeki "iyi" nitelikleri olan kendilik ve nesne
tasanrnlanyla daha uyurnlu hale gelebilecekti. ·Bu yolla "iyi"
kendilik ve nesne birirnleri ile "kotii" olanlar arasmdaki ilkel
bolmenin onanrm ba§layabilecekti.
Bu ya§ananlarm iizerinden \Ok uzun bir sure· ge\meden
Joseph, sakin ve olagan goziiken bir seansta bana aniden fiziksel
saldmda bulundu. Saldm beni §a§rrth. Kendimi savundum ve
ikimiz de yaralanmad1k. Benirnle fiziksel "temas:' kurduktan sonra
Joseph'in ya§ad1gi duygusal ta§ma dakikalar siirdii. Olayin
ardmdan odayi terk etti ama k1sa sfue sorra geri gelip oziir diledi.
ve divana uzandL Bu olaya teknik bir hata veya benim farkmda
olamad1gim bir hareketim mi yol a\rm§h? Bu sorunun cevabrm
bulmaya \ah§hm. Fakat klinik durumlan Joseph gifo olan ·
hastalarm baz1 ana sorunlanrn, \Ocuksu ofkeyi ve <;;ocuksu ·
savunmalarrm, dii§iinceyle ve kelimelerle yeterince ifade
edemeyeceklerine inarnyorum. Joseph'in "analitik ortamda eyleme
koyma" 114 ihtiyacrm bu nedenle duyduguna karar verdim.
Ger\ekte bu onun bu §ekildeki ilk deneyimiydi, Bence bu olay,
"biitiiniiyle iyi" ve "biitiiniiyle kotii" tasanrnlar arasmda kurulan
fiziksel baglanhrnn duygularnmsal ogesini temsil ediyordu.
Joseph, "biitiiniiyle kotii" birirnleriyle "butiiniiyle iyi" birirnler
baglanh kurdugunda, iyi olanlan kaybedebileceginden korkarak,

114
act in
115
ilkel bir kaygi (duygusal tai;;ma) yai;;armi;;ti. Hastanm, daha once
ilkelce boliinmi.ii;; kari;;1t tasanmlan bir arada tutabilmesi i9n
duygusal tai;;maya tahammi.il edebilmesi gerekmektedirllS. Bu
gereksinim anlattigim ornekte dramatik bir i;;ekilde izlenir.
Bu olaydan ve benim bu olaym anlam1m Joseph'e
anlatmamdan soma, Joseph'in d1i;; di.inyayla olan ilii;;kilerinde
belirgin degii;;iklikler g6riilmeye bai;;landi. Joseph, kor bir ogrenci
ile arkadai;;hk yapmaya bai;;layarak gen;ekc;i bir ilii;;ki yai;;ama i;;ans1
elde etti. Bu ogrencinin kor olmas1, Joseph' in diger insanlarla ilii;;ki
kurmaya c;ahi;;tigmda hissettigi korkuyu azalhyordu. Kor
arkadai;;rm dii;; di.inyayi anlamak ve dii;; di.inyaya emosyonel bir
yahnm yapmak ic;in bir "koprii" (veya bir gec;ii;; nesnesi) gibi
kullaruyordu. <;ok gec;meden "Koprii" ismindeki Hiristiyan bir
dini kurumun toplantilarma gitmeye bai;;lad1 ve burada diger
insanlarla tarui;;abilecegi bir psikolojik kopri.i buldu. Haftada birkac;
gi.in mahkemeye giderek, "insanlar hakkmda bilgi edinmek ic;in"
durui;;malara kattl1yordu. Bunu izleyen olaylarm bir ozetinin ve
degii;;en ic;e ahlrmi;; tasanrmn -ki bu i;;imdi bir analitik tasanmd1-
hastadaki yap1sal degii;;imin nastl gelii;;tigini gosterecegine
inaruyorum. Bu yap1sal degii;;im, ozdei;;lei;;menin olgunlai;;marmi;;
ti.irlerinden daha karmai;;1k ozdei;;im si.irec;lerine gec;ii;;in bir
bai;;lang1crm ic;eriyordu.
<;agn91mlan ilkel bolmenin onanmma etkin kattl1IDlill
gosteriyordu. "Bi.iti.ini.iyle iyi" olan dahi nesne imgelerinin
tiimiini.i, "biitiiniiyle kotii" olan geri zekah imgelerinin tiimi.iyle
bir araya getirmeye bai;;larmi;;ti. Boli.iniip aynlrrui;; kendilik
imgelerinde de benzer degii;;iklikler gozleniyordu. Bunlar
bi.ihinlei;;meyi ve gerc;ekligi smama yetisini iyice gelii;;tirdi. Srmf
arkadai;;larma daha yakm oturmaya bai;;ladi. Bir giin riiyasmda; bir
kafeteryaya, bir berbere, bir kitapc;1ya ve bir postaneye giden bir
koridorun ortasmda durdugunu gordii. <;agni;;1mlan kafeteryarun
annesini, berberin babasrm, kitapc;rmn kendisini ve postanenin de
analisti temsil ettigini ortaya c;1karth. Koridordayken barsaklan

VII. B61Umde duygusal ta~man1n Ozerinde daha c;:ok duracag1m.


115

116
guruldadi ve bundan <;ok utandi. Bu ruyas1ru anlatbktan sonra
onceki analistine giderken tuvaletini alhna · yaphgtru hahrladi.
Riiyasmda, ebeveynlerinin ve analistinin oniinde barsaklanrun
guruldamas1 otonomi kazanma <;abalanru temsil ediyordu. <;iinkii
analist ona lavman yaprmyordu. Joseph gittik<;e kakasrm
kendisinin yapabilecegi, otonolniye sahip oldugu bir konum
kazaruyordu.
Daha sonraki bir riiyasmda 1885'li y1llarda bir s1rufta
oldugunu gordii. Zeki ve gen<; bir adam olmui;;tu ve bu onun
kendilik tasanffilllin ger<;ek<;i bir tarifiydi. Sirufta Einstein kadar
zeki bai;;ka bir ogrenci (dahi kendiliginin tasanm1) daha vardi. Bu
riiyanm ardmdan Yahudilik hakkmda hoi;; bir konui;;ma dinledigi
Hillel'e116 gitti. Her ne kadar bir Hiristiyan barmag1 olan
"Koprii"ye gitmeyi adet haline getirdiyse de bazen de Hillel'e
gidiyordu. Yahudi babasmm imgesi ile Hrristiyan annesinin
imgelerini bului;;turmaya bai;;lad1 ve bOylelikle baba tarafmdan
gelen Yahudilik lnirasrm tai;;rmaya bai;;layabilecegini diii;;iindiim.
1885 yilmda Amerika' da <;1kan Kuzey ve Giiney (iyi ve kotii)
arasmdaki i<; savai;;1 hahrlad1 ve btmu Amerikanm birlei;;rnesiyle
(onarma) baglanhlandrrdi. 0 zarnanki Arnerika bai;;karunm gii<;lii
veya iinlii biri olmad1gtru diii;;iiniiyordu. Riiyas1yla ilgili
<;agni;;1mlan "yeni" baba figiirlerine yer a<;rnak i<;in o srralardaki
Amerika bai;;karuru onemsiz biri haline getirmeye <;ahi;;hgtru
gosterdi. Yeni baba figiirleri 1885 yih civannda biiyiik topluluklar
halinde Amerika'ya gelen go<;menler arasmdan <;1kacakti. Hem
babasmm hem de analistinin birer go<;men oldugunu hahrladi.
Belki de yeni baba figfuii de dahi kendiliginin hizmetindeydi,
<;iinkii riiyasmda g6rdiigu Einstein da bir go<;mendi. Riiyas1yla
ilgili <;agni;;1mlan devam ederken psii;;ik siireciyle ilgili iyi bir
i<;gorii gelii;;tirdi ve analistinden, ne tamarmyla dahi ne de
tamam1yla geri zekah olmadan "iyi huylu" olmayi ogrenmeyi
istedigini ifade etti.

116
Musevi bir dini kurum.

117
Bazt Teknik Oneriler
hkel bolme ba§anyla onanlmadan once aktarrmda iyi bir
derinl~mesine i;ah§ma yaptlmahdir. ilkel bOlme, hastarun tiim d~
nesneleri ve analisti "biitiiniiyle iyi" veya "biitiiniiyle kotii"
go~ne sebep olur. Analist "biitiinii.yle iyi" oldugt.mda -ya da
~berg'in · deyimiyle ilkel illkille§tirmeye maruz kalrugmda-
hasta analisti, "biitiiniiyle kotii" nesnelere kar§I bir siper olarak
goriir. Ornegin hasta di§ diinyadaki baz1 §eytans1/"biihi.niiyle
kotii" nesnelerden bahseder ve analistin hastasrm boyle korkuni;
nesnelerden korumas1 gerektigine inandirmaya i;ah§ir. Analist,
hastarun "koni." olarak tammlad1gr nesnenin
degersizle§tirilmesinde ve uzakla§hrtlmasrnda veya htmlarrn tam
tersinin yap1lmasrnda hastaya yard1m etmekten kai;rnmahdir.
"Kotii" nesnenin geri;ekte o kadar da "kotii" olmad1grru
gostermeye i;ah§an erken mii.dahalelerden de uzak durulmahdir.
Hasta kolayhkla, o sirada "kotii" olarak tarumlanan nesneyle
analistin rollerini degi§ toku§ etmeyi siirdiirebilir. Bu hareket
yeterince tekrar edilip bunun aktanmda tam olarak geli§mesine
izin verildikten sonra analist, hastarun dikkatini bu mekanizmaya
i;ekebilir. Yeterince giii;hi. bir bashrma i§ ba§rnda olmad1grndan
hasta ilkelce boldiigti.niin farkmdadir, ama bunu desteklemek ii;in
yads1mayi kullamr.
Analist buna benzer bir dmumda naziki;e dikkat i;ekme
yontemini kullanabilir. bmegin s1mrda ki§ilik orgiitlenmesi olan
bir geni; kiz analistine "biitiiniiyle kotii" erkek arkada§1mn
randevuslma gelmediginiyeya birkai; gii.nliigiine §ehirden gittigini
anlatabilir ve bu yiizden arkada§rm ilgisiz ve reddeden biri olarak
gorebilir. Daha sonra analist bir randevusunu iptal etmek zorunda
/1
kald1grnda analistini hemen affeder", i;ii.nkii "bii.tii.niiyle iyi"
analistinin kirlenmesini istemez. Bu tepki, analistin iki durumu
kar§ila§hrmasrna ve hastasrmn dikkatini duygusal tepkilerindeki
uyu§mazhga i;ekmesine izin verir. Fakat analist, boliinmft§
aktarm:un bu tiir hastalardan beklenen ana aktanm bii;imi
oldugunu aklrndan i;ikarmamahdir. Analist erken miidahaleler
yapmadan once aktanmrn geli§mesine izin vermelidir.
118
Yukandaki ornekte analist "iyi" analisti, erkek arkada§ da
uzaktaki "kotii" analisti temsil eder. Bir seans sirasmda hasta, luzh
degi§imlerle analistini bazen "iyi" bazen "kotii" olarak gariiyorsa
ilkel bolmeye maruz kalan kis1mlann birbirine yakla§hg1
dii§iiniilebilir. Hastayi ilkel bolmeyle zamaru gelmeden ·
yiizle§tirme, bu savunma mekanizmasrm analitik derinlemesine
<;:alI§ma kullanarak <;:ozmeyi engeller. Analiste kar§I ilkelce boliinen
aktanm tam olarak geli9tiginde, analistin ilkel bolmenin savunm;a
i§leviyle ilgili yorumlamalarrm hastamn dogru ve giivenilir olarak
algilamasnu beklemesigerekir. Esas ihtiya<;: duyulansa aktarzmm
~()T,~~I~!!:1as~1r. Hasta ancak btmdan soma, analistinin art arda
luzla de.gi§en birbirine zit goriiniimlerinin gerisindeki diizenegi
kavrayabilir.
Bir keresinde Joseph, randevusuna yanm saat ge<;: gelerek
seansrm ikiye boldiigiinde aktanm goriiniimlerini ilkelce bOlii§iinii
derinlemesine <;:ah§maya ba§ladi. Seanslanna ge<;: geldigi halde bir
a<;:1klama yaprmyor ve zamamnda gel:tni§ gibi hareket ediyordu.
Sa:tni:tniydi ve ba§larken degindigi konular bir onceki seans1yla
uyumluydu. Sanki yanm yanm yaphgr ve ne§eli ve arkada§<;:a
davrand1g1 seanslar birbirlerine baghyd1. Bir siire bu gecikmeye
miidahale etmedim. Bir ka<;: hafta ge<;:tikten soma seanslarma ge<;:
geldigini, seans s1rasmda arkada§<;:a davrand1grm ve aym zamanda
ge<;: geldiginden hi<;: bahsetµiedigini gozlemledigi:tni ona soyledim
ve bu davram§1mn, i<;:inde merak uyandmp uyandirmad1grm
sordum. Once <;:ok tatmin edici olmayan bir yads1mayla ge<;:
kalmad1grm iddia etti. Sowa analistinin yanmda olmad1g1 ilk
yanm saatte ne yaptigrm a<;:1kladi. Genellikle bu vakitte, benim
ofisime yakin bir tuvalette beni dii§iiniiyor, hayalinde benimle
konu§up, ona saldird1g1rm hayal ediyordu. Boliiniip ayrilrm§
"kotii" tasanrmmla yanrri. saat ge<;:irdikten soma muayenehaneme
gelip "biitiiniiyle iyi" analistiyle analizine devam edebiliyordu. Bu
kadar dramatik olarak analize getirilen ilkel bolmenin
yorumlanmas1 ve derinlemesine <;:ah§1lmas1 hastanm "iyi" ve
"kotii" nesne tasanmlarrm biitiinle§tirmesine yard1m etti.

119
Kendilik tasanrnlanrnn da ilkelce bi::iliindugi.i
unutulmamahdu ve hastayla aktanm ilii;;kisi dahilinde bunlar da
derinlemesine <;ahi;;tlmahdu. ilkelce bi::ili.inmii§ kendilik tasanmlan,
<;ogul kii;;ilik bozukluguna benzer bir klinik tablo ya~hr/Histerik
nitelikli o vkii;;ilik bozukluv un zemininde buhlniei;;rnii;; bir
1endilik kavraffil ve i<;sellei;;tirilrnii;; bir nesne unyas1 vardir.
Misferide goriilen farkl1 "kii;;ilikler 0 ilkel bi::ilme veya par<;alara
ayumayla degil, bashrma kullarnlarak birbirinden aynlmwhr.
ilkelce bi::ili.inmui;; tasanmlar; i<;e atma-yans1tma ilii;;kisine
girerlerse, bir araya gelip sonra aynhrlarsa ve (tekrar) yans1ttl1p
(tekrar) i<;e ahmrlarsa etkin bir derinlemesine <;ahi;;ma yapilabilir.
Bu hastalarda kaprnlmaz olan i<;e atma-yans1tma ilii;;kisi, bir
saplanmayi (veya gerilemeyi) gi::isterir ve patolojik bir tablodur.
_Analist hastas1nm hir gozlernle~enlik117 gelii;;tirmesin~
etmedigi surece, analistin bu kisu di::ingiiye dahil edildigini
~lernlemesi derinlem@ne <;ahi;;manm bir oge~r. Analist
kenc!i_~_()zlernleyici benligini uyarnk tutarak ve aym zamanda
hastanm olui;;turduguri_u da koruyarak, hem di.irtU tiirevlerinin

--
heae1lei:frri1lein de farkl1 kendilik ve nesne tasanrnlanrn takip
~r. Bi::i~i~~~~!a_sl!la__ l?_~ei;;tirme sfuecinde yara1mc1
olw.
~
i<;e atma-yans1tma dongiisu, aktanmdaki bir eyleme vurma
haline di::inui;;ebilir. Derinlemesine <;ahi;;ma suasmda i<;e atma-
yans1tma mekanizmas1yla bai;; edebilmek i<;in analist, uygun
zamanlarda ve uygun di.izeylerde hastas1m yorurnlamalanyla ve
davrami;;lanyla yiizlei;;tirmek zorundadu. <;unki.i hasta
i<;giidiilerini tatmin etmek i<;in eyleme vurmay1 kullanabilir.
Hastamn i<;e atma-yans1tma ilii;;kisinde ortaya <;ikan
duygulamrnlanmn uysallai;;hnlabilmesi i<;in analistin sakin olmas1
gerekir. Bahsedilen si.ire<;ler suasmda gozlenen duygulamrnlar
sikhkla olgunlai;;marmi;; ve vahi;;i duygulardu118.

117
observing ego
118
VII. Bolume bak1niz.

120
NOT: Bu kitap ilk yaymland1gmda Joseph'in analizi hala
devam ediyordu. Joseph'in analizi bittikten 6 sene sonra bir
seyahatim sirasmda Amerika' daki bir hava limamnda ans1zm
Joseph' e rastlad1m. Bu beklenmedik bulu:;;ma ikimizi de sevindirdi.
Hem o hem de ben ba:;;ka yerlere m;acak m;aklanrmz1 bekliyorduk
ve konu:;;mak i<;in fazla zamamrmz yoktu. Joseph kilo vermi:;; ve iyi
giyinmi:;;ti. Profesyonelce i;ah:;;an biri gibi duruyordu. Analizi
bittikten sonra psikoloji egitiminden ge<;tigini ve kii<;iik bir
iiniversitede psikoloji dahnda ogretim iiyesi olarak <;ah:;;tigmi
!,
soyledi ve gilliimseyerek; "Analizim bittikten sonra da sizinle olan
ozde§imim devam etti" dedi. Bu beklenmeyen bulu:;;marmzdan sonra
Joseph'i bir daha gormedim ve ondan bir haber almad1m.

121

I,,I
VI. BOLUM
TEDA ViNiN SONUNDA GOZLEMLENEN
iLKEL BOLME

Bu boliimde 6 y1ll1k tedavisi suresince ilk'el bolmeyi etkin bir


savunma olarak kullanan genf bir kadm hastam1 anlatacag1m. Bu zaman
zarfinda hastanm, "biituniiyle iyi" ve "biitiiniiyle kotii" kendilik ve nesne
'tasanmlarindan ve imgelerinden olu§an kutuplarm1 nasil onarmaya ve
birl.e§tirmeye fal1§t1gm1 gosterecegim.
Bu vakada kendilik ve nesne tasamvlarmm kar§it kiimeleri
birlegtikten sonra, teda'l(isinde aktar1m nevrozuna odaklamlmlf,;tzr.
Bununla beraber ilkel bolmenin onanlmasz ifin yapzlan fali§ma analiz
boyunca siirmii§tiir. ·
. Smzrda ki§ilik orgiitlenmesi olan hasta; psikanalizinin sonlanma
·. safhasma geldiginde daha once kulland1g1 patolojik i§leme siireflerine geri
doner ve bu patolojik siireflere "Allahazsmarladzk" demek ifin onlan
tedavide son bir deja gozden gefirir. Bu boliimde genf bir hastamm
analizinin sonlanma safhas1 da incelenmi§tir. Hayatmm ilk yzllarznda
kulland1g1 ilkel bolmenin savunma i§levinin tedavide son kez
fOZiimlenmesinde riiyalarzn katk1s1 iizerinde de durulmu§tur.

Analizin Sonlanma Safhasmda hkel Bi:ilmenin


Onanlmas1
ilkel bolmenin hakim oldugu geli9imsel donemde kalan
(veya bu doneme gerileyen) hasta, kendilik ve nesne birimlerini
basit<;e siyah veya beyaz olarak ikiye aymr. Bu hastalardaki ilkel
bolme onanld1gmda hastalar tasanmlan daha iyi ayirmaya ve
bunlan onem sirasma gore srmflamaya ba9lar. Slll.lrda ki9ilik
bozuklugu olan hastalarm tedavisinin sonunda, saldirganhk yiiklu
kendilik ve nesne tasanmlarrm <li1?salla9hrmay1 ve bu yolla

122
ic;lerinde sakladtl<lan iyi tasanmlan savunma amac1yla korurnayi
birakmalan beklenir. Tiim analiz boyunca hem hasta hem de
analist, onanm sti:recini giic;lendirmeye c;alu;;mah ve onarrm
gerc;eklegtiginde aktanm nevrozu iizerinde durulmahdir. v.
Bohiinde anlahlan Joseph, ilkel bolmenin onamrunda ciddi
geligme gosterdikten soma, analiz sayesinde psi§ik diinyasmm
orta yerindeki yaranm (eski ilkel boliinmesinin) yeni bir dokuyla
kapand1gm1, fakat hala bu kapanan yerdeki dokunun iizerinde bir
yara izinin goriildiigi.inii soyledi. Soma kendisinin ve analistinin,
yara izi iizerinde c;ahgmaya devam ederek birlegtirme
fonksiyonunu giic;lendirmeleri gerektigini ekledi. Her ne kadar
Joseph gibi hastalarm tedavisinde "n6rotik alanlara" sti:rekli dikkat
etme zorunlulugu varsa da esas odaklamlmas1 gereken,
psikanalistin ic;e alman analitik tasanmmm yard1rmyla onanrrun
gerc;eklegmesi ve hastada yeni ki§ilik yap1s1mn geli§imidir.
Tecriibelerim, ilkel bolmeyi yogun olarak kullanan hastalarm
analizleri sonlamrken bu i§levlerini "ziyaret" ederek tekrar
kullanmaya ve hatta bazen bu i§levi tedavide son bir defa gozden
gec;irmek ic;in abartmaya ba§lad1klanm gosterdi. Arna yine de son
safhada bu i§levin "tekrar kullamlmas1", hastanm analizi s1rasmda
geli§en gozlemleyici benligm gozetiminde gerc;ekle§ir.
Bu boliimde analizi siiresince ilkel bolme iizerinde c;okc;a
durulmu§ olan bir hastanm ya§adiklan anlahlacakhr. Hastanm
sonlanma safhasmdaki riiyalar, onanmm nas1l (tekrar) baganyla
gerc;ekle§tirildigini ve btmtm yamnda saldirganl1k ve libido yii.klii
diirtii. hi.revlerinin birbirinin ic;ine nasil gec;tigini ve bunlarm nasil
yans1zlagtmld1g1m ac;1kc;a gostermektedir.

Jane
Bu hastaya Jane adrm verdim c;iinkii libido veya
saldirganl1k yiiklemni§ "biitiiniiyle iyi" ve "biihiniiyle kohi."
nesneler arasmda mekik dokur gibi gidip geliyordu. Btmu yapmas1
bana ormanda sarmag1klara h1ttmarak agac;tan agaca atlayan
Tarzan'1 hahrlat1yordu. Tedavisinin iic;iincii yilmda kendisinin
Tarzan gibi bir agac;tan otekine uc;arak gittigini onunla

123
payla§h8J.mda, yeni kazand1gi kadms1 kendilik tasanrm Tarzan
olmayi kabul etmedi ama bana Tarzan'm sevgilisi Jane
olabilecegini soyledi. Ben de bu hastamm hikayesini anlatirken ona
"Jane" isrnini takhm.
Onu ilk gordugum zaman 21 ya§mdayd1 ve evinden 160
km. uzaktaki bir iiniversitenin sanat boltimtinde okuyordu.
Universitenin psikiyatristi akut psikoz tarus1 koymu§ ve yatmas1
i<;:in Jane'i benim <;:ah§hgrm hastaneye sevk ehni§ti. Doktor,
iiniversiteden mezuniyeti yakla§hk<;:a kayg1s1run arthgrm
dti§UnmU§fu. Doktorun muayenehanesinde garip degi§iklikler
gordugtinu, duvarlarda ve tavanda dalgalanmalar oldugunu ve
renklerin degi§tigini soylemi§ti. i<;:inin "bo§" olmasmdan ve
kimliginin olmamasmdan yakmrm§h. Universitedeki psikiyatristin
okuyacag1ru umarak saatlerce du§fmcelerini yaz1yordu. Sayfalar
dolusu gev§ek <;:agn§1mlann i<;:inde kendine uygulad1gi murekkep
lekesi testleri, hayat hakkmda kendine ozgu felsefi a<;:1klamalan \re
oliip bir <;:i<;:ege donii§me arzulan vardi. Baz1 ol<;:timleri nas1l
dengeledigini ve ozellikle kafasmda yarattig1 kti<;:ilk bir makineyi
detaylanyla anlatiyordu. Bu ugra§1lan, tasanmlarm farkhla§mad1gi
bir evreye kismi olarak gerilemesinin yanmda, kendiliginin ve
i<;:selle§tirdigi nesne tasanmlarmm par<;:alara aynld1grm
hissetmesine sebep olmu§hl.
$6yle yaz1yordu:
"Kiit;iik makine (Jane'in kendisi) giine§ dogmadan once, ses
t;ikartmamak it;in parmak ut;larma basarak gitmesine ragmen biiyiik
makinelerden biri uyandi. "Nereye gidiyorsun?" diye sorunca kiit;iik
makine "Kendimi olt;iip ayarlarmu diizeltmek it;in bir vakuma
girmeliyim." dedi119 . Etraftaki diger ki§iler de uyand1 ve ona
"Kapyorsun!", "Kat;!", "Gert;eklerle yiizle§melisin!", "Bir vakumda
ya§ayamazszn!", "Geli§memi§ bir insanszn!" diye bagtrdilar. Ama
onlara ragmen kiit;iik makine aglayarak uzakla§tz. Vakumun
it;indeyken ona soylenen §eylerden, sorulardan ve cevaplardan uzakta,
119
Burada okuyucu Samantha'nin anlatt1g1' "tam gerilerde" olan yerini ve
Samantha'nin bu yere nas1l gittigini hatirlayabilir.

124
karanlzgm i9inde her tarafinz ol9meye ba§ladz. Dii§iindiigiinden biiyiik
oldugunu ve dii§iindiigiinden kii9iik oldugunu, daha parlak ve daha
soniik, daha duyarlz ve daha duyarszz, daha dengeli ve daha dengesiz 1;

oldugunu fark etti ... "


Jane'in babas1 bir <;iftligin kahyahgrm yap1yordu. (:iftlik,
sahibine kocasmdan miras kalrm§h. Sahibe, mustakbel kocas1yla,
kocas1 hastanede yatarken tam§rm§h. 0 zamanlar kendine
guvenen gen<; bir hem§ireydi ve mi.istakbel kocasmm bakim1m
yaprm§h. Kocas1 oldukten soma <;iftlik ona kalrm§h ama <;iftlik
evinde ytlda en fazla ii<; ay kahyordu. Diger zamanlarda
harcamadan ka<;1mlmadan tefri§ edilmi§ <;iftlik, Jane ve ailesinin
emrinde oluyor, Jane'in babas1 sanki <;iftligin sahibi haline
geliyordu.
Jane'in ailesi uzun sfuedir bu <;iftlikte ya§1yordu. Once
Jane'nin dedesi bu <;iftlikte kahyahk yapmaya ba§larm§h. Oglu,
yani Jane'in babas1, o zamanlar be§ ya§mdaydi. Jane'in dedesi
oliince kahyahk Jane'in babasma kalrm§h. Bununla beraber
<;iftligm as1l sahibi <;iftlikteki evine gelince Jane'in ailesi ait
olduklan s1mfi ve <;iftlikteki rollerini, ya§ad1klarmm ger<;ek olup
olmad1gim kan§hrmaya ba§lryordu. Jane'in annesi "krali<;elikten"
<;iftlik sahibinin arkasmda bekleyen ve ondan emir alan "hizmet<;i"
konumtma dii§iiyordu.
Evlendiklerinde Jane'in babas1 yirmili ya§lanmn sonunda,
annesi ise 17 ya§mdaydi. (:iftin ilk <;ocugu Jane'den 1,5 ya§
buyiikru ve dogumsal bir kalp-akciger hastahgi vardi. Jane 1;5
ya§mdayken hastaneye yeti§tirilemeyerek annesinin kollarmda
olmii§tii. Annesi ilk <;ocugtmun hastahgi yi.iziinden <;ok kayg1
ya§arm§ ve oldiigunde yasrm gerektigi gibi tutamarm§h. Btmlar
yiiziinden Jane'e yeterince iyi bir annelik yapamarm§h. Bunun
yanmda Jane'in dogumundan 3 ve 7 y1l soma iki erkek <;ocugi1
daha olmu§tu. Anlahld1gina gore Jane'i emzirirken annenin meme
ucu iltihaplanrm§h. Benir'nle tedavisi ba§lad1ktan soma Jane
hahrlad1gi ilk ri.iyada kendisini buyiik bir kaptan yulaf lapas1
yerken gordu. Ardmdan kabm i<;ine dii§i.iyor, kaygiyla
125

i:I
uyanmadan once az kalsm bogruuyordu. Bu "ilk ruyanm" Jane'in
erken oral donemde ya§ad1klanru temsil ettigini dii.§iindum.
<;:ok sonralan, analizinin sonlanma safhasma girmeden
Jane, porselen kafah, plastik elli ve kuma§ gov deli bir bebegi
oldugunu hahrladi. Bebek annesinindi ve kii<;iik Jane'e hediye
etrni§ti .. Arna bebegin hassas kafasrm kirabileceginden i;ok fazla
oynamamasrm s1kica tembihlemi§ti. Arna Jane oynarken bebegi
dii§iirdu ve kafas1 kmldi. Babas1 da bebegi tamir etmeye i;ah§h.
Jane analizi sirasmda oyuncak bebekle ilgili i;agr1§imlan iizerinde
i;ah§irken, bebegin sakat kiz karde§ini, tiikenmi§ kendilik imgesini
ve dahCJ. sonralan da ona ili§tirilmi§ "penisini" temsil ettigi ortaya
i;1kti. Fakat oyuncak bebegin anlarruru ara§hnrken, Jane bilhassa
bu kmlqn bebegin travmatize olmu§ kendiligini temsil ettigi
uzerinde durdu ve <;ocukken yas h1tan annesiyle arasmdaki ili§kiyi
tekrar canlandird1, o zamanlara ozgu yogun duygular ya§adi.
Annesinin, ilk bebegini kaybettikten sonra Jane'e de, sanki ikinci
kiz1 da hasta kiz1 gibi "kolayca kmlabilecek" ve "ozel bir
bebekmi§" gibi bakhg1 ortaya <;1kh. Jane annesinin dokunu§unu ve
s1cakl1grm ozledigini ve bunlarm yoklugunda ya§ad1gi
engellenmi§ligi hahrladi. Bebegine i;ok dikkat ederek oynayip,
onun kmlmasmdan korktugu zamanlarda, yas !:utan ve tedbirli
olmaya i;ah§an annesiyle nas1l i:izde§im kurdugunu gi:irdu.
Annesi ise hem Jane'in Olen i;ocugu kadar narin olmasm~an.
korkuyor, hem de onu bir kurtanc1 olarak gi:iruyordu. Annesi i<;in
Jane, kaybettigi i;ocugunun yerine gei;en bir "ikame i;ocuk"
olmu§tu. Poznanski (1972) bu durumu bir sendrom olarak tarif
eder: boyle durumlarda yeni dogan i;ocuga aslmda sahip olmad1g1
~ir "onceki ge<;mi§" a tfe.dilir ve ebeveynlerin olen <;ocukla ilgili,
genellikle idealle§tirilmi§ beklentileri de yeni dogana aktanhr.
Poznanski bu durumu §oyle anlahr; "(:ocugunu oncekinw__y_e.rine
koymak . ebeveynlere kismen oncekinin oliimiinii yadszm_ci, qansz verir.
Ikame ~ocuk ebeveynlerin oliimii kabullenmesinin oniind~~i birengel
hii:!lne gelir, ~iinkii ser~ekte digerinin vekili haline gelen bir ~ocuk'
me~cuttur. Bu yiizden yas siirecinin ilk evreleri yeterince yaqanmaz. Yas,

126
~be'!!_Y,nle.rinJ!IJ!Jemlerini siirdiiriirken kullandtklarz b!r~ra£.ftllfifl~ g~len
~f~:!;~~-~~Y1:!~~!-e, sii~5!il~.!!!!!Jl.ediz. "(s. 1193). Diger bir deyi9le
ikinci c;:ocuk ya§ciyan bir "baglanh nesnesi"120 (Volkan, 1974b) olur.
Jane 5 ya9mdayken babas1 onunla cinsel ic;:erikli oyunlar
oynamaya ba9larru9h. Sertle9mi9 penisini gosteriyor, onu
tutmasma ve ok9amasma izin veriyordu. Baba Jane'in cinsel
orgamm opiiyordu ama hic;:bir zaman gerc;:ek bir cinsel ili9kiye
girmemi§, duhul olmarru9h. QdipaL,9-one~Ji~121< g!:le11.bu~§!r.'.'.,,
yiizlinden Jane geriledi, onceki anne tasanrru ile ba~h
siffiliyYotii< ~eklr~egi "k~;~aya.ve~T~s~li~~ti;digi.~iik~l -·nes;·
iH$kIIeriil[~arJ!.h-1tinaya 9;;11~-ti.. fuses ti )r6z· iu~ki, Ja11eiik" iJ;tici
gb;~!l~-kadar devam etti. Ja!l~-adet gormeye ba9lad1ktan soma bir
glin babas1 onun odasma geldi ve Jane'in memelerini emerek
opmeye c;:ah9h. Babas1mn sert opmesi Jane'e ac1 verince kiz bir
c;:ighk ath. Bundan korkan babas1 bfr daha Jane'e cinsellik ic;:eren bir
9ekilde doklinn1adi.
Jane biiylidlikc;:e c;:ok yakmla9mad1g1 ki9ilerin nesne
tasanmlanm kendilik tasanmmdan ayirt edebilmeye ba9ladi. Buna
ragmen Jane ve annesinin olu9turdugu simbiyotik c;:ekirdek tam bir
farkltla9ma olmadan varhgmt sfudfudii. Analizinde tekrar eden
bir dizi riiyada kendisini bo§ sandalyelerden olu9an bir c;:emberin
ortasmda goriiyordu. Sadece bir tanesinde annesi bturuyordu. Jane
yerde kas1larak kriz gec;:iriyorken annesi Jane'e yardim edecegi
yerde, c;:aresizligini ifade eder bir bic;:imde giiliiyordu. Analizi
srrasmda, tekrar tekrar gordiigii bu riiyamn annesiyle aralanndaki
simbiyotik ili9kiyi ve ba9ans1zhkla sonuc;:lanan kendini kurtarma
c;:abalanru ternsil ettigi anla9ildi. Riiyada sandalyelerin
olu9turdugu c;:emberin d19ma da c;:1karruyordu.
Jane'in ailesi, Amerika'nm "Gliney" bolgelerine ait eski
geleneklerine baghyd1 ve bu nedenle sosyal srmflar arasmdaki
''i
ayinm c;:ok belirgindi. Bir gene;: kiz olarak, kendisine varhk ve
sosyal statii getirebilecek bir evlilik hayal ediyordu. Bu amac;: onu,

120
linking object

127
annesmm bir uzanhs1 haline getiriyor ve bunu ba;;anyla
gerc;ekle9tirmi9 olan c;iftlik sahibesinin nas1l ornek oldugunu
yans1hyordu. Amwsi sosyal ac;idan etkin olmas1 ic;m onu
cesaretlendirdi ama Jane ic;in bunu yapmak zordu. Ailesi Jane'i
varhkh Giiney'li ailelerin k1zlanmn gittigi bir iiniversiteye yolladi.
Arna bu okulda aym zamanda para kazanrnak ic;in garsonluk
yapmak mecburiyetindeydi. Bu, onda hem a§ag1hk duygusu hem
de ofke yarahyordu. Heniiz kendisini hazir hissetrnedigi
intrapsi9ik bireyselle9meyi ve bagrms1zhgrm temsil eden
mezuniyetinden birkac; ay once akut psikotik atagr ba9larm9h.

Jane'in Tedavisinin ilk iki Y1hnrn Ozeti


Jane'in tedavisi 6 yil 1 ay siirdii.. Onu haftada 4 defa
gordiim. Yalmzca, Jane'in Universiteyi bitirmesi ic;in 9ehir d19ma
c;1khgr, mezuniyetinden onceki 6 ayhk siirede seanslan 15 giinde
bir defa, iki saat yapabildik. IV. Boliimde tedavisinin bu 6 ayhk ilk
kismmda gozlerini krrp19hrarak "fotograflanrm c;ekmesi", benim
imgemi yanmda gotfumesi, ihtiyac; duydugu zamanlarda
zihnindeki imgeme ba9vurmas1 ve benim imgemi iyi bir nesne
tasanilll olarak "banyo etmesi" iizerinde durulmu9tu. Ilk 16 ayhk
siirede zaman zaman k1sa siireli olarak hastaneye yatrnas1 gerekti.
Hastaneye yathgr srralarda c;ok saldrrganla9hgr zamanlar olmu9 ve
bir iki sefer odasmda gorii9mii9tiik. Btmun d19mda benim odamda
gorii9melerimize devam ettik. Jane'in tedavisinin ilk bir buc;uk
yilmda onunla g0rii9melerimizi yiiz yiize yaphk ve ardmdan
divana gec;ti. Boylelikle psikanalitik bir ortam saglanabildi ve
sonunda analizini bitirdi.
Tedaviye ba9lad1grilllz yil Jane korkunc; bir korku ic;inde
ya91yordu. Bu zaman siiresince kafas1 fanteziler ve riiyalarla ac;1ga
c;ikan ic; diinyas1 ile me9guldii. ic; diinyas1, bogalar ve kurtlar gibi
·saldirgan hayvan imgelerinin parc;alan; gozler, yiizler, kopmu9
meme uc;lan ve penisler gibi viicut parc;alan ile doluydu. Jane
vii.cudunu, ornegin kollanru, kesmek veya yakmak gibi zarar verici
eylemler yapmay1 planhyordu. Bazen hayalindeki yah9hnc1 nesne
imgeleri aniden kan11 ve vah9i yarahklara donii9iirdii.. Canh veya

128
11
cans1z him nesneleri "iyi huylu" veya "saldrrgan olarak
tamrnhyor, bu baglarnda ilkel bolrne sfuecinin <;ok canh bir
11
tablosunu olui;;turuyordu. "Buhinuyle iyi" ve " butiiniiyle kotii
<;ekirdekleri olui;;turan kendilik ve nesne irngeleri -gelii;;irnin IL
Evresine uygun bi<;irnde- <;ogu zarnan farkhlai;;rnad1gi gibi, insana
ait irngeleri insan olrnayanlardan ayirt etrnekte de zorlamyordu.
Bana s1khkla aniden vahi;;i bir kaplana donui;;ebilen tath bir kedi
yavrusunu hatrrlahyordu.
Onu gorrneye bai;;lad1ktan alh ay sonra rnezun oldu ve
<;iftlikteki ailesinin yamna geldi. Transseksuel egilirnleri olan
psikotik bir gen<;le 9krnaya bai;;ladi. Erkek arkadai;;1 bir yandan
boliimnii§ ve ~i;;agilanrnii;; kendilik irngesini ternsil ederken, diger
11
yandan Jane kendisini onun "kurtanc1s1 olarak goruyordu.
Transseksuel arkadai;;1 i;;ehirden aynlmca, annesinin sozsuz ernrine
uyarak, i;;ehrin sosyetesinden gelen bir erkekle <;1krnaya bai;;ladi.
Arna bu adarn onu bir<;ok al<;alhc1 dururnla kari;;1 kari;;1ya
b1rak1yordu. Bu ilii;;kisine devarn edebilrnek i<;in dui;;tiigii kotii
dururnlan gorrnezden geliyordu. Onunla yai;;ad1klan, sonraki
etkinlikleriyle ve beklentileriyle butiinlei;;rniyordu. Jane'in dururnu
kotiilei;;ti ve bir ay i<;in benirn <;ahi;;tigirn hastaneye yatrr1ldi.
Hastaneden aynld1ktan sonra beni haftada 4 defa gi::irrneye devarn
11
etti. Hastanede iken tamd1gi bai;;herni;;ire onun i<;in "butiinuyle iyi
11
anne, ben ise "buhinuyle kotii anne olrnui;;turn. Bazen de bir
11 11
"i;;eytana ve "buhinuyle kotii babasma donui;;uyordurn. Babas1
11
ruyalarmda tekrar tekrar cinsel saldmlarda bulunuyor, "ilgisiz ve
~eredeyse fol<; olrnui;; annesi, rnudahale etrneden izliyordu.

Jane hala <;ok defa ger<;eklikten <;ok uzak oldugu halde,


divana yatarsa i<; diinyas1m daha yakmdan takip edebilecegirni ve
en sommda i<; dunyasmda yeni ve dengeli bir kendilik
gelii;;tirebilecegini diii;;undum. Jane benirn hastarn oldugu srralarda,
i;;irndi de dui;;iiniildiigu gih analistler genel olarak ger<;egi iyi
algilayarnayan hastalan divana yahrrnazlardi. Fakat ben o zarnan
boyle hastalan divanda tedavi eden Bryce Boyer, Peter Giovacchini
veya Harold Searles gibi benden k1dernli analistler ile yakmdan

129
temas i<;inde idim ve boylece psikotik aktanm geli9tirecek hastalan
divanda tedavi etmeye <;ah9an kii<;iik bir analist grubuna dahil
olmu9turn. Tedavisine ba9lad1ktan bir bu<;uk ytl sonra Jane
divamma yatmaya ba9ladi.
Jane ger<;eklikten uzakla9hgr zamanlarda Giovacchini'nin
(1969) "baglanh kuran yorumlamalar" 121 dedigi tiirden
yorumlamalarda bulundum. Bu yorumlamalar di9 diinyadaki
olaylan intrapsi9ik olgularla ili9kilendirmeye yard1m ediyor ve
boylelikle ger<;eklikle baglanhmn yeniden kurulmasrm saghyordu.
Bu yorumlamalarla ilgili a<;1klamalarmda Giovacchini, Freud'un
(1900) riiyalardaki giindiiz arhklanyla122 ilgili anlayi9ma ahfta
bulunur. Giindiiz arhgr denilen kavram; d19 diinyada gozlenen ve
yiizeyde onemli bile goziikmeyen, fakat altbenlikteki bir i<;erikle
kayna91p riiyanm i<;erigini uyaran bir olaydir. brnegin bir ki9i
araba kullarurken yol kenarmda bir kaza gorfu ve bir annenin
<;ocugunu korumad1grm alg1lar. Bu olay o ak9am bu ki9inin
<;ocuklugunda kendi annesine kar91 duydugu bilin<;d19mdaki
ofkeyi i<;ine alan bir riiya gormesine neden olur. Giovacchini bu
kavrarm analitik ortama, ozellikle de ger<;eklikle intrapsi9ik olgular
arasmda iyi aymm yapamayan §izofrenlerle ilgili tedavilere
uyarlar. Bu durum i<;in Jane'in divandaki ilk giinii giizel bir
ornektir. 0 giin divana uzanmarun yarathgr yeni duruma uyum
saglayabilmek i<;in tavana dikkatle bakh. Tavandaki al<;1
kaplamadaki deliklerden kan damlad1grm gordii. Daha once adet
donerninin ba9lad1grm belirttiginden, bu garip alg1srm btmunla
ili9kilendirebildim. Divanda gordiigii kanm, adet donerninin
ba9lamas1 ile baglanhh oldugunu ona soyledim. Boyle bagmh
kuran bir yorumlama hastaya i<; diinyasmdaki derin siire<;leri
a<;iklamaz. Fakat hastanm i<; diinyasmda geli9en bir olayi (riiyanm
i<;erigini) ger<;ek dii.nya ile birle9tirir. Bu tiir yorumlamalar
yapmak, Jane gibi hastalann tedavi sfue<;lerinin ba9lang1cmda <;ok

121
linking interpretation
122
day residue

130
i::inemlidir. (iinku bi::iyle yorumlamalar hastaya gen;egi dikkate
almalanm i::igretir.

Dt§ Diinyada Geli§en Olaylar ve Jane'in Kozmik


Kahkahas1
Jane'in tedavisinin ilk iki yihmn heniiz bittigi siralarda, ilkel
bi::ilme ile i<;:e atma-yans1tma ili;;kisi gibi ilkel bi::ilmeye e;;lik eden
diger savunma mekanizmalan klinik tabloya iyice hakim olmaya
devam etti. (ogu defa d1;; uyanlar intrapsi;;ik i<;:erikle a<;:1k<;:a
kan;;1yordu. Ornegin annesi ufak bir kulak operasyonu ge<;:irdikten
soma, Jane kulagmdaki agr1dan ;;ikayet ediyor ve bu agr1 anne
imgesiyle nas1l kayna;;hgim gi::isteriyordu. Psikotik aktanm1mn
degi;;ik zamanlarmda <;:ocuklugunun ba;;larmdaki ilkelce
bi::iliinmu;; annenin veya i::idipal di::inemdeki ilkelce bi::ili.imnii.;;
babamn yerine · ge<;:iyordum. Bi::iylelikle kendilik tasanrru
analist/anne/baba tasanrruyla kolayca kayna;;abiliyordu. Bir ara
divan benim i<;:imde (karmmda) yi.izebilmesini saglayan bir havuz
haline geldi. Divanda yatarken kollanm sanki bir havuzda
yuzuyormu;; gibi oynahyordu. (ifte cinsiyetlilikle ilgili
<;:ah;;malanm bashrmakta zorlandi. Bunlara raginen gi::izlem
yapabilen ve biitiinle;;meyi ba;;latabilen, analistin i<;:e alman
analitik tasanrru, yava;; yava;; psi;;ik di.inyasmda yap1land1 ve
bi::iylece davram;;lanyla bunlarm genetik kaynaklan arasmda
kar;;1la;;hrmalar yapmayi ba;;arabildi.
Tam bu sirada d1;; diinyada geli;;en bir olay hem beni hem
de hastarru etkiledi. (ocuklanmdan biri bir araba kazas1 ge<;:irdi ve
bacagmdaki yara i<;:in bir ka<;: ay hastanede yath. 0 siralarda Jane,
bu hastanede <;:ah;;an bir cerrahin sekreterligini yap1yordu. $ans
eseri acilde ilk mudahaleyi yapan, Jane'in yamnda <;:ah;;hgi cerrahh
ve bu olaydan Jane'in de haberi oldu. Bunu i::igrendikten soma
geriledi ve ben, psikotik aktanrrunda kaygiyla ilk <;:ocugun1m
i::iliimiinu beklerken, Jane'i reddeden ve Jane'in agzmdan
"memesini" <;:eken yas i<;:indeki anneyi temsil etmeye ba;;lad1m. Bu
esnada Jane meme kanserine yakalanrru;; hastalarm meme
resimleriyle ilgilenmeye ba;;ladi.

131
Cocuklugundaki anneyi/ analisti kurtarabilmek i<;:in bana
<;:iftliginden bir sepet §eftali getirmeye karar verdi, yani bana bir<;:ok
"memeler" ikram edecekti ve ben de boylelikle doyduktan sonra
onu ernzirebilecektim. Jane'in bana §eftali verme karanndan
haberim yoktu. Arabam ve arabarm nereye park ettigim hakkmda
bilgisi oldugunu da bilmiyordum. $eftali dolu sepeti hastanenin
park yerine b1raktigim arabaya koymaya <;:ah9h, ama arabamm
kilitli oldugunu gormesi onu hayal kmkhhgma ugrath ve
ger<;:eklikten uzakla9tirdi. Park yerinin kaldmmm1 bir yumurtamn
kabugu gibi algilad1, biiyiik bir bocegin dagtlmakta olan diinyayi
yutmak iizere oldugunu, kendi bacagm1 da yaralayabilecegini
dii9iindii. Bu esnada <;:ok kayg1land1 ve yere dii9tii. Bacagiru
ger<;:ekten yaralad1 ve bunun iizerine <;:ocugumu tedavi eden cerrah
onu da tedavi etti.
Bu arada Tiirkiye'deki biiyiik bir deprem basmda yer ald1
ve Jane'in bundan haberi oldu. Yumurtamn kabugu gibi alg1lad1gr
kaldmm, di9 diinyada geli9en bu ikinci olayla ilgiliydi. Bana kar91
geli9tirdigi aktanmda zihnindeki giivenilmez, titrek, Tl.irk, yas
tutan ve ilgisiz anne/ analist tasarnmm gii<;:lendi. Ana savunma
mekanizmas1 olarak ilkel bolmeyi <;:ok §iddetli bir bi<;:imde
kullanmaya ba9ladi. Ben "biitiiniiyle kotii" nesne olurken, ger<;:ekte
hemen her giin onu a9agilayan ve sosyeteden gelen erkek
arkada§lll "biitiiniiyle iyi" ve "giivenilir" bir nesne olarak
idealle9tirildi123 . Erkek arkada91m iilkiile9tirmesi en iist
diizeydeyken, ans1zm bu sosyetik adam ba9ka bir kadmla evlendi.
Jane btmu ogrendikten bir giin sonra, seansta bana olanlan
anlatirken kekeledi ve §iddetli bir yads1mayla ba9lll saga ve sola
salladi. Sanki bebeklerin ba9 sallayarak kulland1g1 ilk sembolik
savunmayi (Spitz, 1957, l965i Olinick, 1964) kullanarak, kendisini
altiist eden duygulanm 124 durdurmaya <;:ah91yordu. Ba9lll

123
II. BolOmde, bu donemdeki seanslarinin ic;:erikleri klinik ortamda ic;:selle9tirilmi9
ilkel nesne ili9kilerinin nas1l yeniden etkinle9tigini gosterecek i;;ekilde detayll olarak
anlat1lm1:;;t1r.
124
VII. Bo!Omde bu tip yogun duygular ve bunlara e:;;lik eden ba:;; sallama Ozerinde
durulmu:;;tur.

132
sallamayi durdurmak i<;in ba9rm elleriyle tuttu. Bir hayvan gibi
inliyor ve <;ok korkmu9 gi::izill<uyordu. Ben ise divarun arkasmda
oturarak sessizce onu izledim.
Ajitasyonu sonland1ktan sonra, bu sirada ya9ad1klanm ve
varsamlanm anlatmaya ba9ladi. Ya9ad1klanrun gi::irsel ve i9itsel
nitelikleri vard1 ve btma "Kozmik Kahkaha" ad1m verdi. Bir
memeyi temsil eden sedef renkli bir bulut gi::irmu9hi. Bulutun
altmda bir pencere (meme ucu) vardi. Kendisini yalmz bir agiz gibi
gi::iruyordu ve bu agiz bulutun a9af;ismdaki pencerenin alhna
yerle9tirilmi9ti. Pencerenin fuerinde, dizlerinin iizerinde durarak
a9ag1ya bakan "tlimgli<;lu" biri vardi. Ag1z/Jane ile arasmdaki
ili9ki aniden koptugunda bu "tiimgii<;lU" ki9inin kozmik kahkahas1
Jane'in zihninde <;mhyordu.
Kozmik Kahkaha esnasmda Jane'in ya9adiklan, gen<;
adamm ve aym zamanda ki::itii. anne/analistin onu reddetmesine,
ii.lkli.le9tirilmi9 "butii.nuyle iyi" nesnenin ani kaybma ve bu kay1p
sebebiyle "bii.tii.nuyle ki::ihi" biriinlere kar91 savunmas1z kalmasma
verdigi bir cevaph. Arna bu deneyimin analizi, bunun aslmda
annesinin iltihaplanmi§ memesinde ya9ad1f;i ilk engellenmenin ve
"iyi" olan memenin birdenbire "ki::itii." olu9unun sembolik bir
temsili oldugunu gi::isterdi.
Kozmik Kahkaha'mn ya9and1f;i seansta bu olaya
degindikten sonra, baz1 K121lderili kabilelerindeki bir gelenekten
bahsetti. Baz1 kabilelerde bebekler <;ok k1sa bir sure emzirilip
memeden uzakla9hnlarak a<; b1rakihyorlardi. Bi::iylece bebeklere
ciddi bir engellenme ya9atihyor ve buyuduklerinde vah9i birer
sava9<;1 olacaklarma inamhyordu.
Kozmik Kahkaha deneyiminin annesinin iltihaph memesini
Jane'in agzmdan aniden <;ekmesiyle ve bumm yarathg1
engellenmeyle ili9kili olabilecegi du9uncemi i::ine sii.rdlim. Boyle bir
anda annesinin gillmii§ olma ihtimali de vard1, <;iinkii annesi
kendisini <;aresiz hissettigi zamanlarda gillen bir kadmdi. A<;1ga

133
i;ikan ani ofkesini sosyal apdan daha kabul edilir bir 9ekilde ifade
etmek i<;in giilmii9 de olabilirdil2S.

Emzirildigi Y1llarda Olu§turdugu Nesne ili§kilerinin


Yeniden Diizenlenmesi
isakower'm olgusuna (isakower, 1938) ve perde riiyayal26
(Lewin, 1946, 1948) benzedigi i<;:in ba9ka bir yerde de Kozmik
Kahkaha'ya deginmi9tim (Volkan, 1974a). Analist, sakinligini ve
analitik duru9unu korudugu ic;in Jane'in ya9ad1klan, emzirildigi
srralarda ya9ananlarm kahks12 bir tekran olmarm9h. Analistlin
analitik tutumu ile kurdugu i::izde9im sayesinde arhk benligi,
ya9ad1gi geriliinlere ve hissettiklerine katlanabiliyor ve ya§adzklarmm
anlamlarm1 analistle konu§abiliyordu.
Tedavisinde, emziren annenin ilkelce bi::ili.iniip aynlrm9
memesiyle arasnidaki ili9kiyi tekrar ya9adiktan ve buna tahammill
ettikten sonra Jane'in 'analiz d19mdaki nesnelerle kurdugu
ili9kilerde belirgin degi9iklikler gi::irtilmeye ba9landi. Analizde ilkel
geriliinlere ve duygulara tahammilliinfm artmas1yla birlikte ilkel
bi::ilme diizeneklerine duydugu ihtiya<;: azaldi. Nesnelerle c;ifte
degerlilik ta91yan ili9kiler ya9ayabilmeye ve birbiriyle c;ah9an
benlik duruinlan yla kar91la9tlgtnda daha fazla gerilemek yerine
bunlan diizenlemeye ba9ladi.
Jane'in bu geli9mi9 diizeye c;ok dramatik bir bi<;:imde geli9i,
yani onun Kozmik Kahkaha deneyimi, yukarda anlatt1gim
siirec;leri yakmdan gozlememe izin verdi. Genellikle Jane gibi
hastalar bu tip siirec;lere yava9<;:a girerler. Jane'in Kozmik
Kahkaha's1m, isakower olgusunu ve perde riiyay1 kar9ila9hnrken
(Volkan, 1974c) psikanalitik literatii.rde (Rycroft, 1951; Boyer, 1960;
Van der Heide, 1961) bazen isakower olgusunun ve perde ri.i.yamn
hirer savtmma olmalarmm yarunda klinik ai;idan geli9menin de

125
Bunun yan1nda kozmik kahkaha'nin "fallik" yonleri Jane'in analizinin son y1ilnda
analiz edildi. Babasinm penisinden korksa da buna sahip olamad1g1 ic;:in OzOIOyor ve
bunun da "aniden kendisinden c;:ekildigini" dii~iiniiyordu. Memeyle kurdugu ilkel
ili%ki, penisle kurdugu ili~kiye yans1m1~t1.
12
screen dream

134
gostergeleri oldugunu gordum. Boyer (1960), hasta ic;in onernli
olan isakower olgusunun veya perde ruyanm;
~ Hastamn aktanmda narsisistik ozde9im yerine, gerc;ek nesne
ili9kilerini kullanmaya ba9lad1gi bir geli9im duzeyine
ula9hgi,
~ Hastamn yeni nesneyi kaybetme tehlikesiyle kar91 kar9iya
kald1gi,
~ D19 diinyadaki bir olaym hastaya, annelik yapan figfuiin
kendisini terk ettigini du9iinduren agrr bir c;ocukluk
travmasim hahrlathg1 zaman ya9and1klanm belirtir.
Kozrnik Kahkaha'nm hemen ardmdan Jane enerjik bir
giri9imle anne/analistle arasmdaki simbiyotik bagi k1rmaya c;ah9tJ.
Bu c;abas1, ya9adiklanndan ve onl'mdeki engellerle ilgili analizde
yaphg1 derinlemesine c;al19malardan anla91hyordu.

Jane Aktanm N evrozu Geli§tiriyor


Jane'in analizinde daha sonra geli9tirdigi aktanm
nevrozunun detaylanm burada anlatrnak bu boliimiin amac1mn
d19mdadrr. Arna yine de tipik bir nevrotik hastadaki aktanm
nevrozu ic;in kullamlan psikanalitik teknik ile daha once ilkel
bolme ve ic;e atrna-yans1trna gibi ilkel savunmalan etkin olarak
kullanm19 ve aktanm psikozu geli9tirrni9 bir hastada tedavi
ilerledikc;e ortaya c;1kan aktanm nevrozunda kullamlmas1 gereken
teknigin farklarma deginmek isterim. Daha once aktanm psikozu
geli9tirrni9 hastalarda aktanm nevrozu, heniiz yeni onanlrm9 ve
yeni olu9turulmu9 yap1larm onunde geli9ir. Aktanm nevrozu
geli9meden once c;ok karma91k olan arka plana analiz boyunca
dikkat edilmelidir. Bunlarm yamnda aktanm nevrozunda rol alan
yeni ogeler -ornegin bashrabilen benlik yaptlan- geli9meye ve
yap1lanmaya devam edecektir. Buna kar§I tipik bir norotik
hastamn analizinde analist, her zaman daha once olu9umunu
tamarnlarm§ yaptlarla, yani tutarh bir kendilik kavrarm ve dengeli
bir tasanm dunyas1 ile c;ah9Ir. Tipik norotiklerde ic;selle9tirilrni9
nesne ili9kilerinin ilkel oldugu safha a9Ilrm9hr ve nesne
135
ili§kilerinde belirgin bir patoloji yoktur. Jane gibi ki§ilerde, i<;
diinyadaki yapilar geli§tikten ve hasta norotik bir duruma
geldikten sonra da ilkel bolme, bazen golgelerin ardmdan zor
goriinse bazen de kendisini <;ok belli etse de, arka planda varhguu
uzunca bir siire siirdiirecektir. Daha once de dedigim gibi analizin
sonlanma safhasmda bile ortaya <;1kacakhr. Fakat Jane gibi bir
hastada ger<;ek nevrotik aktanm ilerledigi zaman ilkel bolme,
analizin devammda bir daha hi<;bir zaman duruma eskisi kadar
hakim olamaz.
Jane'in i<;yap1s1 degi§tiginde, arhk bir erkek arkada§I
/1
oldugunda arkada§mm ki§iligindeki ve davram§lanndaki gri
alanlarm" farkma varabilmeye ba§ladi. Arna bu farkmdahgm
alhnda, arkada§lilln "biit-Linuyle iyi" ve "b-Li.tlin-Li.yle kotii" imgeleri
art arda degi§erek varhgnn s-Li.rd-Li.r-Li.yordu. Yani erkek arkada§1
"b-Li.tliniiyle iyi" oldugunda ben "b-Li.hiniiyle kotii" oluyordum.
Yogun penis hasedi analiz edilirken, bu kar§1hkh ahp vermenin ve
fantezisindeki penisi kendilik kavraffililln i<;indeki iyi birimlerle
d1§andaki "biihiniiyle kotii" nesne arasmda bir tampon gibi
k~1llanmasmm arka plamna da dikkat etmek gerekti.

Analizin dardiinc-Li. y1lmda Jane bir apartman dairesinde


yalmz kahyor ve sekreterlik yap1yordu. Bu s1ralarda hala <;ok
kmlgan olsa da i§inin sorumlulugunu ta§1yordu. Arna Jane ve
kendisinden birka<; ya§ hi.<;ti.k olan yeni erkek arkada§I, birer ergen
gibi davramyor ve etraflarmdaki d-Linyayi ke§fetmeye
<;ah§1yorlardi. Daha sonra ondan aynld1 ve uygun bir §ekilde onun
yaslill tuttu. Arhk bir "ergen olma" safhasmdan "kadmhga"
ge<;mek istedigini ifade etti. Sekreterligi b1rakh ve ilkokul
ogretmenligi yapmaya ba;;ladi. Bu hareketiyle, bir hp fahi.ltesinde
egitmenlik yaphgrmdan, hem benimle hem de takdir edilen bir
ogretmen olan anneannesiyle ozde§im kurmu;;tu. Jane
ogrencileriyle §a§IrhCl bir olgunlukla ilgileniyor ve bir kadm olarak
daha butiinle§rni§ bir kendilik kavram1 sergiliyordu. Fakat hala
erkeksi imgeleri bolerek aymyordu. Yogun, korkutucu ve erotik
bir aktanm nevrozu geli§tirerek benim cinsel a<;1dan e§i ohnarm

136
arzuladi. Beni illkille9tirdi ve benden, ustiin nitelikleri olan
<;ocuklara sahip olrnak istedi. Beni "kusursuz bir erkek" olarak
goruyordu am.a sonunda hayal kmkhgma ugrad1 ve buyiik
s1kmttlar <;ektikten sonra bir erkege (analistine) kar91 9efkat
duyrnayi ba9arabildi. Arhk analisti ne illklile9tirrni9ti ne de
a§agtl1yordu. Bu ili9kinin geli9rnesinin ardmdan erkeklerle daha
ger<;ek<;i ili9kiler kurrnaya ba9ladi.
Analizinin sonlanrna safhasma girdiginde daha once
kulland1g1 ilkel bolmenin <;e9itli yonleri tekrar su yiiziine 9kh.
Bunlan "hasta oldugurn zarnanlardaki ah9kanl1klanrn" olarak
adlandmyordu. Yeni birisiyle tam9tigmda ba9langi<;ta, yeni
arkada9mm butilnle9rni9 bir irngesini kullanrnaya ba9larnadan
once <;ok kisa bir sure, ornegin yakla91~ bir giin boy1mca, ilkel
bolrneyi drarnatik bir bi<;irnde kullamyordu. Kendi "delilik"
zarnanlarma yaptig1 ziyaretlerin tamarnen farkmdaydi. ilkel
bolrnesini (tekrar) onarmak i<;in hern aktanrnda hern de ger<;ek
hayatta <;ok ugra9 verdi. Boyle zarnanlarda, eskiden kendisini
korkutan oyuncaklarla oynayan rnutlu bir <;ocuk haline geldigini
du9uniiyordurn.

Sonlanma Safhasmda ilkel Bolmenin Kaderi


Glover (1955) a9ag1da anlatacag1m tiirden rii.yalar i<;in
hastanm i<; diinyasmda ne oldugunu ozetleyen ruyalar"127 JI

tamrnmi htllamm9hr. Glover; analistin sabirs1zhgr, s1kilrnas1 veya


a§m iyirnserligi yuziinden analizin vaktinden once
sonlandirtlrnarnas1 gerektigi konus1mda uyanr ve analizin
sonlanrna safhasma gelindiginin yeterince onaylanrnasmda
"ozetleyen rii.yalann" i:inernli katkis1 oldugtmu vurgular. "Analiz
szrasznda zaman zaman, daha s1kl1kla da ger~ek bir aktanm nevrozu
geli§tiginde, "ozetleyen riiyalar"12s goriiliir. Bunlar, hastanm zorluklarzn
iistesinden gelmede lcaydettigi ilerlemeyi gosterebilir." (s .. 157-158).

127
review dreams
128
Benzer ;;ekilde ben de (Volkan, 1971 ), patolojik yastaki ki;;ilerin anlatt1klan
ruyalan yeniden yas tutma terapisindeki geli;;imlerini takip etmek amac1yla
kullanm1;;t1m.

137
Glover (1955), tekrar eden riiyalarzn, ozetleyen ruyalar olarak
kullarulabileceginden bahseder ve iktidars1zhgi olan bir hastarnn
otomobillerle ilgili tekrarlayan ruyalanrn anlahr: "Siirekli olarak,
artik vites kutusundaki di$lileri zorluk fekmeden takabilecegini ve eskisi
gibi kullanmaya fali$tzgmda arabalarm kiifiilmedigini anlatmaya
ba$ladzgmda, heniiz cinsel giiciiniin yerine geldigini kamtlayamadzgz
halde, analizini sonlandzrmaya karar verdim." (s. 158).
Tedavisi boyunca Jane'in, baz1lanrn anlathg1m, bir dizi
tekrarlayan ruyas1 oldu. Bunlardan "ozetleyen ruyalar" olarak
kulland1gi iki tanesini daha anlahnam faydah olacakhr. Birincisi
"evrim gec;iren" bir odayla, ikincisi bir merdivene hrmanmakla
ilgiliydi. ilki tedavisinin ba9mda, Jane akut psikotik atak ge<;irirken
gozleinlendi. Rli.yasmdaki odarnn duvarlan, tavam ve zemini
yoktu, ama Jane bunu bir oda olarak alg1hyordu. Yava9c;a "enerjiyi
emmek" i<;in elektrik prizleri ortaya pkh. Jane analiz siirecinde,
kendilik ve nesne tasaninlan arasmdaki ve farkh nesne tasaninlan
arasmdaki farkhhklan ayrrt ehneye ba9ladik<;a §effaf duvarlar,
tavan ve zemin daha da somutla9h. En sonunda odada <;e9itli
mobilyalar garmeye ba9ladi.
ikinci rli.ya dizisini daha sonra, analizinin yedinci aymdan
itibaren gormeye ba9ladi. Havada as1h olan bir merdivene
tirmanmaya c;ah91yordu, ama bir turlu sonuna ula9a1myordu. Daha
soma merdivenin ucuna hrmand1 ve uzayda bir duzhige c;1kh.
Buraya ula9mca hangi yone gidecegini §a9rrdi.
Analizinin be9inci y1lmda bu iki rli.ya dizisi bir ba9ka
rli.yada birle9ti. Jane tekrarlayacak olan yeni ruyasmda merdivenin
ucundaki diizluge ula9rm9h. Bu dli.zliigli.n kar91smda fakat
dli.zliikten uzakta bir yerde de, srmrlan iyice belirlemni9 ve §imdi
ic;i insan dolu olan eski odas1 vardi. Duzliik ile oda arasmda bir
bo9luk mevcuttu (ilkel bolme). Jane merdivenin ucundaki dli.zluk
ile oda arasmdaki bo9luk i<;inde gizli tehlikeler bulundugunu
sezdigi ic;in diizliikten odaya atlamak istedigi halde bunu
yaparmyordu.

138
Analizinin sonlanma safhasrna yakla§hguu gosteren ba§ka
bir ruya gordu. Bu ruyayi anlahrken ruyaya kahlan genetik
malzemeyi ara§hrmayacagim ve ruyamn yalmz a~1k olan
malzemesi129 uzerinde duraca8J.m. Amacrm bu ruyanrn ve ruyanrn
ardrndan. gelen olaylarrn, arhk Jane'in saldrrgan118J.yla
yiizle§ebildigini, bum1 yans1zla§hrabildigini ve geni§leyen yangin
(kulland1gi ilkel bolme) yerini bir yapilanmamn ald18J.m
gostermektedir. Ruyasrnda tekrar merdivenin ucundaki duzliige
ula§h ve bo§lugun ate tarafrnda bulunan odayi gordii. Jane §6yle
devani. etti:
"Bu sefer odaya girmenin r;:ef}itli yollarz oldugunu ogrendim
(Jane arhk ~e§itli benlik fonksiyonlarrna sahipti). Aslmda odadaki
diger insanlar ir;:in merdivenlerin ustundelci duzlUlcten odamn ir;:ine
atlamanzn r;:ok kolay oldugunu biliyordum Gane biitUnle§me
yapabilen kif,'ilerle/ analistle ozde§im yapmak istiyordu. Burada
zarar gormeden yangin uzerinden atlayan bir adarm anlath.
Bunun analistini temsil ettigi a~1kh.). Merdivenlerin yukarzszyla
oda araszndaki bof}lugun ir;:inden atlayanlara atef} eden siyah
mahkumlan (saldrrgan11gi temsil eden) ilk gordugumde burasz bana
cehennemi hat1rlatm1f}t1.
Sonra ben atlamay1 denedim. Daha uzaga atlayabilmek ir;:in
diizlUkte kof}tum ·ama son anda atlayamadzm. Sonra baf}ka bir yolu
olabilecegini fark ettim ve merdivenden af}agzya indim (terapotik
gerileme) ve kendimi merdivene baglz bir baf}ka odada buldum.
Yammda Phillip (ilkokul ogrencilerinden biri) de vardz. Birden bir
mahki?m belirdi ve o anda korktugum f}eyle karf}t karf}tya kalmtf}ttm.
Mahkilmda bir buz kzracagz vardt. Phillip'e zarar verebilecegini :,:
'!I
diif}und1~m. Phillip'e yaralamp yaralanmadzgzm sordum. Bof}lugun 1!
iizerinde bir yapz belirdi ve mahlci?mlarm gozunun ir;:ine bakarak bu J
yapz uzerinde yuruyebilecegimi ve ir;:ine atlamayz diif}iindugiin ilk
odaya varacagzmz anladzm. " (Biitiinle§tirmeden (entegrasyondan)
korkmamaya ba§larm§h. Hastalar "biitiiniiyle iyi" ve
"biitiiniiyle kotii" taraflanm birle§tirecegi yerde hep kotii

129
manifest content

139
tarafm iyi tarafi yok edecegmden korkar. Saldirganhgm sebep
oldugu korku kaybolunca aynlrm:;; pan;alar bi.iti.'mle:;;tirilebilir.)
Jane o s1ralarda i::igretmenlik yap1yordu ve ri.iyas1
ogretmekte oldugu Avrupa Tarihi'nin bir gi.indi.iz arhgiydi.
Osmanh Tfuklerinin saldirganhklan hakkmda okuyor ve ulusal
kimligim yi.izi.inden beni onlarla, kendisini Ti.irklerin i:;;gal ettigi
A vrupahlarla ili:;;kilendiriyordu. Soma srmftayken, benim tehlikeli
olabilecegimi di.i:;;i.indi.i ama aym zamanda ona iyi olacagi .
umudunu verdigim i<;:in bana kar:;;1 :;;efkat duydugunu hayal etti.
Baz1 durumlarda nastl bi.iti.ini.iyle ki::iti.i ve korkutucu olabilecegimi
hahrlad1, ama o s1rada bana duydugu :;;efkat benim hakk1mdaki
olumsuz di.i:;;i.incesini si.irdiirmesini engelledi. Bana bunlan
anlatirken bir keresinde saldirgan11gim ge<;:irmek i<;:in ona :;;efkatle
sanlmarm istedigini hahrladi. Arhk, yorumlamalanmm ona
sanlmaktan daha faydah oldugunu fark edebiliyordu.
Bu ri.iyayla ilgili <;:agn:;;1mlan devam ederken analizini
bitirmek istedigini ve benim de ona hala bitirmerniz gereken i:;;ler
olduglmu si::iyledigirni hahrladi. $imdi ri.iyasmdaki tehlikeli
bo:;;lugun i.izerinden atlamak ve ba:;;ka insanlarla dolu odaya
girmek istemesinin sebebinin, tehlikeyle ba§ etme yoUarrm
derinlemesine <;:ah:;;madan kisa bir yolla halletme arzusu oldugunu
anl1yordu. Ona soyledigim "bitirihnerni:;; i:;;ler" :;;imdi anlam
kazamm:;;h. Terapi::itik gerileme ile (merdivenin ucundan tekrar
biraz a:;;agiya inmesi) ilkel bi::ilmesi i.izerinde daha verirnli olarak
<;:ah:;;abilecegini kavrarm:;;h. Siyah mahkCunlann, saldirgan11k yi.ikli.i
di:;;salla:;;hnlnn:;; kendilik ve nesne tasanmlanru temsil ettigini
di.i:;;i.indi.i. Siyahlarm bi::iyle bir sembol olarak kullaruhnas1
analizinde daha once de olmu:;;tu. Aynca siyahlar tehlikeli
baba/analisti de temsil ediyorlardi. Ornegin ben Othello (K1bns'ta
dogdugum i<;:in), o da Desdemeno oluyordu. Bir siiredir benim
randevulanma gelmek i<;:in bindigi otobii.si.i beklerken bir siyah
adama rasthyor ve adamdan tedirgin oluyordu. Anlathi"i;im rii.yay1
gordii.kten soma durakta kar:;;1la:;;hgmda bu adama dost<;:a selam

140
verebilmeye ba9ladigrru fark etti. Arbk siyah adarrun siyahhgr onu
korkutrnuyordu.
Ogrencilerinden biri olan ve ruyasma giren Phillip, i<;indeki
§efkati ve libidinal diirtu tiirevlerini ternsil ediyordu. Jane <;ok iyi
bir ogrenci olan Phillip' e kar91 guzel duygular besliyordu. Uzun
suredir sevgi dolu birirnleriyle saldirganhk yuklu olanlarm
birle9mesinden kapnd1grru anladi. <;i.inku saldirgan olanlarm
kendisi i<;in degerli olan birirnlere zarar vermesinden korkuyordu.
Saldirgan11kla yi.izle9tigmde ve Phillip'in bundan zarar
gormedigini fark ettiginde ruyasmdaki yangrn yerini bir yap1 ald1
ve kulland1g1 ilkel bolme onanldi.

Jane'e Ne Oldu?
Jane'i bir daha, analizi bittikten 4 ay sonra, beklemedigim
bir anda odama geldiginde gordum. Yanmda <;ah§hgr cerrahi
gormeye geldigini ve eger musaitsem §ehirden ta9mmadan once
bana da veda etrnek istedigini soyledi. Bi.i.yi.i.k bir §ehre gidiyor ve
yeni bir hayata ba9lamak istiyordu. Birka<; dakika suren
konu9marmzda bana bir ay sonra yeni evine ta9macagrru bir
universitede bolum sekreterligine ba9layacagrru anlath. Gidecegi
§ehirde ohrran bir akrabas1yla §ehri gezip kalabilecegi bir yer
ayarlarm9h. Yeni planladigr hayahndan ne§eyle ve heyecanla
bahsediyordu.
Yeni evine y~rle9tikten sonra bana ii.<; mekh1p yazdi. ilki
buyUk bir §ehirde ya9amanm getirdigi lUkslerin heyecaruru
yans1hyordu. Digerlerinde yeni bir · ya§am kurmayla ilgili
mi.i.cadelelerinden bahsediyordu. Ben de ona iyi dileklerirni
belirten kisa bir cevap yazd1m.
Daha sonraki bir y1l boyunca ondan haber almadrm ama
analizini bitirdikten bir bu<;uk y1l soma bana bir <;e9it ilerleme
raporu yolladi. "Yazmamm esas amac1 mutlu oldugumu bildirmek -en
azmdan kendime izin verdigim kadarzyla." di ye de belirhni9ti. <;ah§hgr
yerdeki gen<; bir doktora ogrencisiyle bir yildir <;1k1yordu. Onun

141
· "karakterinin gii<;:lii ve ayru zamanda sakin oldugunu ve evlilik
planlan yaphklanm anlahyordu.
"Artzk otuz ya§tma geliyorum ve ya§lanmaktan
korkmuyorum. Sizden ho§land1g1m1 hala sizin yiiziiniize kar§t (veya
siz arkamda otururken size) soylemeye r;ekiniyorum. Norotik yollara
ba§vurmadan size kar§t hir;bir zaman gostermeye cesaret edemedigim
baz1 olumlu duygulanm1 erkek arkada§tma kar§t ifade edebiliyorum.
Her ne kadar sonlanma safhasmda gidecek r;ok yolum varmt§
gibi hissetmi§ olsam da artzk kendimi, analizini ba§anyla tamamlamt§
biri olarak kabul ediyorum. Ama hala kotii yonlerimle giire§mem
gerekiyor. Erkek arkada§tmt sevme ve onu mutsuz edebilme
yetenegimi, daha r;ok da sevdigim ir;in onu mutlu etme istegimi bilmek
bana iyi geliyor. '~
Cevap olarak, ondan haber alrm:;; olmaktan ve evlilik
korkusu iizerinde <;:ah:;;hgrm gi::irmekten mutlu oldugumu yazd1m.
Evlilik dii:;;iincelerinin iyice ciddile:;;tigini anlatan bir sonraki
mektubu alh ay soma geldi. Bundan 4 ay soma diigiiniine bir giin
kala, diigiin i<;:in :;;ehre geldigini ve diigiiniin babasmm evinde
olacag1m si::iylemek i<;:in telefon etti. Beni gi::irmek istedigini ama <;ok
heyecanl1 ve yogun oldugtmu, bu yiizden sadece birka<; dakika
telefonla konu:;;abilecegini si::iyledi. Kendisi i<;in her :;;eyin en
giizelinin olmasrm diledim ve iki giin soma yerel gazetede diigiin
haberinin iisliinde d{igiin fotografuu gi::irdiim.
Analizi bittikten 4 ytl soma hava alanmda bir arkada:;>lffil
beklerken Jane'le kar:;;tla:;;hm. Kocas1yla seyahate <;lkrm:;;h. Beni
gi::irdiigiinde merhaba demek i<;in birden heyecanla bana ko:;;tu,
bana sanlmamak i<;in kendini zor tuttu ve gezisiyle ilgili birka<;:
kelime si::iyledi. Soma aniden kocasrm ve akrabalanru arkada
birakhgrm fark ederek benirnle vedala:;;1p onlara kattldi. Omm
tebessfun eden yiiziinii gi::irdiigiirnde par<;alara aynlrm:;; kanl1 kurt,

142
boga ve yi.iz imgelerinin artik sonsuza dek yok olduklanna
inandim. 130

130
Jane'in hayat hikayesini ve tum analizinin teferruatin1 lngilizce olarak "The
Infantile Psychotic Self' (Volkan, Vam1k D., 2002) adh kitab1mda anlattim. Ayrica
Jane hakkinda TOrk<;:e olarak bir kitap (Kozmik Kahkaha (Cosmic Laughter).
Istanbul: Okuyanus Yayinlari) yayinlad1m.

143
BOLUMVII
DUYGUSALTA$MA VE
E$LiK EDEN MOTOR ETKiNLiKLER

Tedavileri szrasmda ir;selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kileri etkinle§en


ve ili§kilerine hakim olan hastalarda, yaygmla§an ve ilkel nitelikli
duygulamm patlamaldrz szk goriiliir. Bu patlamalan terapotik siirer;te
kar§zla§zlan diger -duygusal bo§almarn ve duyguya vurma132_ duygu
fzrtmalarmdan ayzrmak ir;in "duygusal ta§ma"133 tanzmmz kullandzm.
Verilen klinilc orneklerde duygusal ta§maya motor etkinligin ve algzlama
degi§ilcliklerinin naszl ve hangi szklzkla e§lik ettigini gorecelcsiniz. Tedavi
sayesinde diirtii tiirevlerinin, ,ozellilcle de saldzrganlzlc yiiklii ~lanlarm,
yanszzla§tmlmaszyla beraber duygusal ta§ma ya§anma olaszlzgz azalzr.

Saldirganhk ve ilkel Bolme


Baz1 klinik tablolarm psikanalitik ac;1dan incelemnesi,
bunlardaki yogun saldirgan11gm sadece ya;;arnm erken
donernlerindeki i;;iddetli engellemnelerden degil, aym zamanda
yap1yla ilgili ozelliklerden de kaynaklanabilecegini gostermii;;tir.
Olinick (1964), olumsuz terapotik cevapta134 birincil saldirganhgm
roltini.i vurgularmi;;hr. Psikanalitik yolla yaphgr yeniden
yap1landmnalardan edindigi izlenim i;;oyledir: "Olumsuz terapOtilc
cevap sergileyen ki§ilerin dogu§tan gelen, normal lci§ilerdelcinden daha
giir;lii oral ve anal saldzrganlzk potansiyeli vardzr. Bu durum bebegin
anneyle ili§kisine (ve daha sonra da analitilc ili§kiye) kaygzlar yiikleyerelc
ili§kiyi szlcmtzlz hale getirir. Gerr;elcte de bu tip egemen bebelclerle ve

131
abreaction
132
affectualization
133
emotional flooding
134
negative therapeutic reaction

144
f,Ocuklarla kurulan ili§kide, anne kendisine dii§en rolii yerine getirirken
kaygz ya§ar." (s. 544).
Olinick gibi Kemberg de (1967) ki§ilik yapilanmasmdan
kaynaklanan yogun saldirganhk dfutiilerine deginir. Bunlarm
psikotik olan veya snurda ki§ilik orgiitlenmesine sahip hastalarda
gori.i.ldugiini.i. soyler. Durumun boyle olmas1; srmrda ki§ilik
orgiitlenmesine sahip hastalarda, ba§larda benlik aygitrmn
geli§irnindeki baz1 aksakhklar ve "yap1sal bozukluklarm sebep
oldugu kayg1ya tahammiil edememe" yiiziinden, zit ozelliklere
sahip i<;e ahlrm9 nesnelerin birle9tirihnesinde zorluklar ya§and1gm1
di.'t§l.i.ndiirfu. Bunlarla beraber saldirgan11k diirfusiinl.i.n gii<;lii
olmaslll patolojiye sebep olan ana etken olarak goriir.
Sirurda ki§ilik orgiitlerunesi olan hastalarm hikayelerinden,
bebeklikte ve <;ocuklukta a§m engellenmeler ve yoksunluklar
ya§adiktan soma saldrrganhk di.i.rhi.lerinin giigendigi ogreniliv Bu
dlirti.i.ler; yap1sal bozukluklardan kaynaklanan §iddetli
sald1rganhkla birle§ebilir, ya9amm erken donernlerindeki ili§kileri
birer travma haline donii§furebilir ve ya§amm erken
donernlerindeki kendilik ve nesne imgelerini i;1iddetli saldirganlikla
ili:;;kilendirilebilir. Saldrrg(ln]!k veya libidoy~~~~e~3_ke11cl,ilJk.ve
nesne imgelerini.n bir araya getirihnesini engelleyen, .. b1ml~ra
~6'-/0""""''"'"'"""wr•"' '• ''•"W'"•·~•'"°"'"''~'''·'°•'•' , ,', , , ''•

yi.i.klenen saldirganl1gm 9icl,detidjr,

__ S1rurga ki§ilil<. 6fgiiJ:l~~esi olan hc:st~,JC()gun saldirganla


ba§ el::n}ek.i<;in.ilkeLbolmeyi
... ~,/
ls!JllA-m:r. "Buhi.nuyle iyi" kendilik ve
nesne birirnlerini saldirganl1k yli.klii olanlardan korumaya <;ah9rr.
Bumm yart1n~~ ilkel bolme, ilkel ve yaygm kaygilan da engeller.
b.§a bumm bedeli benlik i9levlerinde, ozellikle de birle9tirip
bi.i.funle9tirme yetenegindeki bozulmalardir. Eger ilkel bohne
~ekanizmalan yeterince etkin degilse otistik "k:-onuma gerifemr.
·fg;e1Te§tirilmi§ nesne ili9kileri a<;ismdan bakihrsa bu, kendilik ve
nesne imgelerinin kayboldugu bir konumdur. Normal geli§im
slirecindeki bebek veya psikanalitik tedavi gi:fren ki9ilik s1rnrda
orgliflenmesine sahip hasta, ilkel olarak boltip ayirdiklanru onanp
birle9tirme yoniinde ilerler. <;:ocugtm/hastarun saldirganhk
145
yi.iklgnmi§ hirimlerle libido yiil<li.i o.lanlann birle§mesine
tahammiili.i arthg1 si.irece bu geli§me ilerler. Boylelikle ayru
n~sneye kar§I hissedilen sevgi ve saldirganlik duygulariillll
yarattigi <;ifte degerlilik kabullenilebilir. Bu yondeki geli§meler,
farkl1 benlik halleri arasmdaki duygusaT- J.Jciglanhlann
y~dsmmasllli da azalhr.

I<;selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kilerinin bir ozelligi


beraberinde duygusal firtmalarm da gorillmesidir. Slllirda ki§ilik
ozellikleri olan hastalar, ilkel duygulammlan patla~l~~~hiliii.ae
y-'~§amaya egilimlldfr1er: C::ililkii libido ve saldirganlik yi.ikli.i di.irti.i
tii:tevlerini birle§tirip ooti.inle§hrmeyi ba§aramarm§lard1r. Bu
yi.izden benligm, duygulammlan normal bir bi<;imde
farkhla§hrmas1, di.izenlemesi ve yaptlandirmas1 engellenir. Bu
boli.imde oncelikle terapotik si.ire<; i9inde gori.ilen bu ilkel ve s1klikla
yi'Lzeyde ama<;s1z gibi gori.inen motor etkinliklerin e§lik ettigi
duygulammlarm nastl ifade edildigi i.izerinde durulacakhr.

Tedavi Sirasmda Ortaya (:1kan Duygularm Tiirleri


Psikanalistler terapotik sfue<; i9inde ortaya pkan duygu
<;e§itlerinin tammlanmas1 ve s1mflandirtlmas1 i.izerinde <;ok
<;alwmarm§lardir. Valenstein (1962), psikanalitik <;ah§mada ak1l ile
duygunun uygun zamanda ve uygun bi<;imde harmanlanmas1
gerektigine i§aret eder. Sadece bu kan§llllin yerinde ve zamanmda
yaptld1gi durumlarda bilince getirilen malzeme dinamik apdan
yorumlanabilir. Yap1lan yorumlarm ardmdan gelen i<;gorillerin
ger<;ek<;i oldugu bundan sonra hissedilir ve hem i<; hem de di§
diinyaya amnda uygulanabilir. Duygularm hissedilmedigi bir
psikanalitik tedavi zeka ah§hrmasmdan oteye ge<;emez.
Terapotik si.ire<; i9inde ortaya pkan duygulan
sllliflandird1gim1zda ilk maddeye "harmanlayan duygttlar"1 13 5
koyabiliriz. Bunlar tedavinin di.i.§i.ince ve davraru§la ilgili
yonleriyle uygun bi<;imde harmanlanrru§hr. Diger duygular ise
tedavide ya <;ok yogun ya§amr ya da di.i§i.ince ve davram§larla

135
blending emotionality

146
harmanlanamazlar. Duygusal bo9allla ve duyguya vurma bu tiir
duygulardandir. S1mrda ve psikotik hastalann, tedavileri s1rasmda
ortaya <;:1kan patlaylCl ve yaygm ilkel duygulammlarma ise
"duygusal ta9ma" ismini verdim. Duygusal ta9maya sikhkla
i<;:selle9tirilmi9 ilkel nesne ili9kileri e9lik eder. Baz1 klinik
durumlarda harmanlayan duygular, duyguya vurma, duygusal
ta9ma ve duygusal bo9almalann birbirlerine kan9abileceklerini de
unutmayahm. Duygusal ta9mayi daha iyi anlatabilmek i<;:in once
duygusal bo9alma ve duyguya vurma hakkmda daha detayh bilgi
vermek .istiyorum.

Duygusal Bo§alma
Psikanalizin ilk ortaya <;:1khgi s1ralarda duygusal
bo9almanm tedavi edici oldugu dii9iinilldii. Aynca duygusal
bo9alma, bunun sonucunda gelinen diizey ve yorumlarla birlikte
i<;:goriiniin kazarnlmasmda teknik bir ara<;: olarak kullarnldi. 1954'e
gelindiginde bile Bibring duygusal bo9almayi belirledigi 5 tedavi
ilkesinin arasma koymu9tu. Bibring §oyle yazrm9h: "Duygusal
bo§almaya 'duygularm yeniden ya§anmas1' 13 6 dersek, bastmlmt§
diirtUlerin ve benzerlerinin analitik ortamda ger9ekle§mesinin hastaya
bilgi verdigi ve hastanm boyle diirtiileri ve daha once bastmlmz§ ba§ka
materyaller hakkmda bir kanaat edinmesini saglad1g1 dii§iiniilebilir." (s.
749). Duygusal bo9alma Bibring'in soyledigi haliyle, analizde
dii9iinceyle. uygun zamanda ve uyg1.m bir tav1rla harmanlanan
duygulara <;:ok benzer. Bence duygusal bo9almarnn klasik manada
gorilldiigii de olur; boylece daha once bashnlrm9 ya9anhlara
ili9tirilmi9 ve "bogulmu9 duygulammlar"1 37 psikanalitik ve
psikoterapotik siire<;:te bo9ahr.
Slillflamamda duygusal bo9almayi duygusal ta9madan
ayrrmak I<;:m, hastamn duygusal bo9alma esnasmda
(kendiliginden, hastaya has bir bi<;:imde veya analistin yardirmyla)
duygusal, dii9iinsel ve/veya etkinlik alanlan arasmda baglanh
kurmas1 gerektigini one siirdiim. Duygusal bo9almamn bu §ekilde

136
emotional reliving
137
strangulated affects

147
gen;ekle:;;ebilmesi i<;:in, duygu ile dii:;;iince veya etkinlik alanlan
arasmda, ikincil du:;;iince sure<;:leri vas1tas1yla, baglanh kurabilen
bir benlige ihtiya<;: vardir. Buna gore terapide goriilen duygusal
firhnada, eger benlik tamamen duygulann denetimine girmemi:;;se
ve gozlemleme ve butiinle:;;tirme i:;;levlerini koruyorsa buna
duygusal bo:;;alma denir. Duygusal firhna ne kadar dramatik
olursa olsun her zaman uyan niteligindedir ve hastaya dinamik
<;:ah:;;malanrun dogas1 hakkmda bilgi verebilir.
Yirmili ya:;;lanmn ortasmdaki bir kadm hastam 15
ya:;;mdayken yasad1:;;1 bir gebelik tahliyesi yaphrrm:;;h. Bundan
y1llar soma, analizinin ba:;;mda, bu olaym detaylarnu
ya:;;ad1klanyla uyu:;;mayan ve derin olmayan duygular e:;;liginde
anlath. Analizinin ba:;;lamasmdan 1,5 yil sonra adetleri kesildi ve
sembolik olarak gebe kaldi. Bir defasmda da kurdugu fantezide
beni ufaltarak karrundaki bebek haline getirdi. 0 siralarda -daha
onceden planlad1i;im- bir haftalik tatilim sebebiyle benden
aynlmca bunu bir du:;;uk yapmak gibi algiladi. Bunun ardmdan,
karumca bir duygusal bo:;;alma olan, duygusal bir firtina seansa
hakim oldu. Duygulan yogundu ama benim <;:ok fazla yardirmm
olmadan bu sure zarfinda benliginin gozleinleme i:;;levini etkince
kullanabildi. Biraz sarstlm1:;; olsa da duygusal bo:;;almanm sonunda
seans bittiginde i:;;ine geri donebildi.

Duyguya vurma
Seans i<;:inde ya:;;anan yogun duygular, benlik
savunmalanrun hizmetindeyse ortaya <;:ikan duygusal firhnayi
duyguya vurma olarak tammlanz. Bu hir duygusal savumnalann
amac1, hastarun zihinsel <;:ah:;;malanrul38 idrak etmesini
engellemektir. Bibring ve ark.'1run bir makalelerinde (1961)
duyguya vurma :;;oyle anlahhr; "Duyguya vurma, olaylarm akzl
yoluyla anla$zlmasmdan ve degerlendirilmesinden ka9mmak i{:in,
olaylarm beraberindeki duygulara haddinden fazla onem vermek ve bu
duygularz 9ok yogun ya$amaktzr. Duygu, savunma amaczyla bilin9d1$t bir
138
mental conflict

148
§ekilde yogunla§tmlzr." (s. 64) Duygularumlarla olu:;;turulan bu ozel
savunma mekanizmasm1 Valenstein :;;oyle tarif eder (1962):
"Bilincinde olmadan, duygulanzmlarz yogun olarak ya§amayz
savunma amaczyla kullanma szklzkla diirtu tiirevleriyle ve bunlarzn
bo§almaszyla baglantzlzdzr. Bazz hastalar duygulammlarzn bu §ekildeki
awzlzgzna alt§kanlzk kazamr." (s. 318)
Duyguya vurma s1khkla .histeriklerde goriiliir, <;:iinkii
'jantezi ya§antzlarzna ve eyleme vurmaya139 yonelik giii;lii egilimlerinin
yanznda, yogun ve gorece ilkel duygulanzmsal tepkiler vermeye
yatkzndzrlar" (s. 317). Bekar bir histerik kadm hasta analizinin ikinci
y1lmda analistine kar:;;1 yogun erotik bir aktanm geli:;;tirmi:;;ti. Bir
zaman sonra seanslarmda ofke firhnalan olu:;;turmaya ba:;;ladi.
Ba:;;lang1<;:ta bu firhnalarm nedeni hakkmda bir bilgim yoktu. Daha
sonra dogum kontroliine ba:;;vurmadan cinsel ili:;;kiye girdigini
soyledi. Bu olayla ve bu olaym analistine yonelik odipal arzulanm
uyarmas1yla ili:;;kili zihinsel <;:ah:;;malanm ortbas etmek i<;:in
duyguya vurmayi savunma olarak kullannu:;;h.
Savunma . olarak kullamlan duygusal firhnalar bir<;:ok
analist tarafindan anlatilrm:;;hr ve boyle firtmalara duyguya vurma
teriminden ba:;;ka isimler de verilmi:;;tir. Valenstein' dan once
Seigman (1954), histeriklerde hem d1:;;andaki hem de hastaya ait
"i<;:selle:;;tirilmi:;; bir gozlemleyici"I40 i<;:in <;:ok fazla duygulamm
iiretildigini anlatrm:;;h. Greenson da (1958) benzer bir durum olan
"perde duygulamm1" 141 tammlarm:;;h. Sperling (1948),
duygulanmn a:;;mla:;;masmdan korkan ve duygulammlan boliiniip
dag1hlrm:;; olan hastalar hakkmda yazmakla kalmam1:;; bunun tam
/1
tersi olan duygusal y1gmla:;;ma"1 42 dedigi durumlardan da
bahsetmi:;;ti. Duygusal yigmla:;;manm daha <;:ok antisosyallerde
goriildiigiinii, biriken duygulann anmda doruga ula:;;tigm1
eklemi:;;ti. Sperling biriken duygularla fobi kar:;;1h143 tutumlan

139
acting out
140
internalized observer
141
screen affect
142
emotional crowding
143
counterphobic
149
kar9Ila9hrdi. Ona gore burada duygusalhk eyleme vurmaya benzer
bir savunma gibi kullarulmaktaydi. Valenstein (1962),
savunmalann i.ic; c;e§it di.irti.i bo9alnrundan evrimle9tigini ortaya
koyarak duyguya vurma, eyleme vurma ve ussalla9hrma
arasmdaki benzerlikleri vurgulanu§h. Obsesif kii;;ilerdeki
ussalla9hrma gibi duyguya vurma de genellikle ah9ilnu9, si.irekli
kullarulan bir savunmadrr ve bu yiizden aym zamanda bir ki9ilik
ozelligidir. Analist hastas1ru tarud1ktan sonra duygusal firhnalarm
savunma olarak nas1l kullanild1g:tm degerlendirebilir. Tedavi
srrasmda, zamanm uygun oldugu bir durumda, duyguya vurmay1
kullanan hastaya duygusal11gmdan vazgec;mesi tavsiye edilirse,
bazen yogun duygularmdan silkinip "kendine gelerek" boyle bir
oneriye cevap verebilir (Peto, 1968).

DuygusaJ_ Ta§ma
Yakm ili9kilerinde ic;e atma-yans1tma dongiisi.ini.i kullanan
ve bazen kendilik ve nesne imgelerini kayna§hran Slllirda hasta, ne
saldirganhgm1 ba9anyla yans1tabilir, ne de "bi.iti.ini.iyle koti.i"
kendilik ve nesne imgelerini ba9anyla d19salla9hrabilir. Ne kadar
d19salla9hrsa da "biiti.inuyle koti.i" kendilik ve nesne imgelerini
yeterince uzakla9hramaz. Bunlar var olmaya devam eder ve
ki9inin ic; di.inyasrm olu9turan kar91t imgeleri yok etmeye c;ah9rrlar.
Bu ic;inden c;ikilmaz durum, saldrrganhgm yans1hld1gi tehdit edici
nesnenin geni§ c;aph bir denetlemel44 mekanizmas1yla
denetlenmesinin ve "bi.iti.iniiyle koti.i" kendilik ve nesne
imgelerinin ic; di.inyanm d19mda tutulmasmm devam etmesini
· gerektirir. Bu nedenle hasta boyle bir "denetimi" kaybetmekten
korkarsa, tehdit edici olarak algtlad1gi di9sallar;;hr1lrmr;; nesne ona
sald1rmadan once kendisi ona saldmr. Teorik olarak ic; diinyadaki
"bi.iti.ini.iyle iyi" kendilik ve nesne tasanmlan, d1r;; diinyadaki
"bi.iti.iniiyle koti.i" kendilik ve nesne tasanmlannm saldrrgan11grm
ic;e ahrlar. Boylece "bi.iti.iniiyle koti.i" ve "biiti.ini.iyle iyi" parc;alar
arasmda bir tokalar;;ma ve ani bir birler;;me olur. Boli.im V.'te sakin
bir seansta Joseph'in bana sald1rd1gtm anlahmr;; ve bu saldm ile

144
global control; bu durumun detayl1 bir incelemesi i<;:in bir sonraki bolOme bak1niz.

150
tedaviye yararh bir durumun olu9tugunu soylemi9tim. Joseph'in
anlathg1m saldmsma benzeyen saldmlar, "butiiniiyle iyi" ve
"butiinuyle koru" taraflar arasmda bir "temas" kurulmasrm
saghyorsa da, bunlarm ardmdan gereken yormnlamalar ve
derinlemesine <;ah9malar yap1lmazsa tedavide faydah olamazlar.
Bunlar, derinlemesine <;ah9manm bir par<;as1 haline geldiklerinde
i9e yararlar.
ilkelce bollinerek par<;alara aynlrm9 "biitiiniiyle iyi" ve
"biitiiniiyle koru" biriinlerin ans1zm bir araya gelmesi,
gozleinleyici benligin gozetiminde degilse veya tedavide boyle bir
gozetim alhna getirilmezse, ortaya c;;ikan duygusal firhnaya
duygusal ta9ma adrm veriyorum. <;unkii bu duygusal firhna
benligi uyarmaktan <;ok diirruyii bo9altma i9levi goriir. Klinik
gozleinler, bu diirruyii bo9alhna i9levinin basit bir bo9alma
olmadigm1, kendilik ve nesne tasaninlan arasmdaki nesne
ili9kilerini de gosterdigini du9lindiiriir. Yani saldirgan11k, ki9inil'l
istenmeyen kendilik ve nesne par<;alanru yok etme fantezisi ile
olu9ur ve kendiligin bir kisrmnm yok olma ihtimali korkun<;
duygusal bir firhna olarak ortaya <;1kar. Mahler (1968), kendilerine
zarar veren, ornegin ba9lanru duvara vurup zarar vermeye <;ah9an,
psikotik \OCUklarda da benzer bir dfuenek oldugunu one
siirmf19rur. Boyle <;ocuklarda "burunuyle kotii" kendilik ve nesne
tasaninlan, <;ocugun zihninde <;ocugun bedeninin belli bir bolgesi
ile bagmhhdrr ve <;ocuk bedeninin bu bolgelerini, ornegin kafasrm,
yok etmeye <;ah9ir.
Duygusal ta9m2.nm, motor etkinliklerin e9lik ettigi yaygm
ilkel duygularumlarm alevlenmesini temsil ettigine inansam da bu
durum eri9kinlerde oldtik<;a ozglin bir klinik tablo olu9turur. Bu
tablo, tarusal a\ldan duygusal bo9almadan ve duyguya vurmadan
aynhr. Fakat tabi ki bazen tedavi ortammda ortaya <;ikan farkh
rurdeki duygusal firhnalar birbirleri ile kar19abilir. brnegin
ya9amm ilk ytllarmda olu9turulmu9 kendilik ve nesne
tasaninlanna kar91 bir bo9ahm olan duygusal ta9ma bir savunma
olabilir ama ilkeldir. Farkh rurlerdeki duygusal firhnalan uzun bir

151
c;izgi iizerinde srralarsak, duygusal bo;;alrnarun c;izginin bir ucunda
yer aldiguu dii;;linebiliriz. Duygusal bo;;alrna bu c;izginin ne kadar
uctmdaysa, hasta eskiden duygulanru katrnadan ya;;ad1gi bir olayi
ilk defa olaya uygun duygularla ya;;arnayi ba;;anr. Boyle bir
duygusal deneyirn, analitik c;ah;;rnanm gerektirdigine daha c;ok
yakla;;1r ve dii;;iinsel alanlar ile etkinlik alanlanyla daha i)7i
harmanlamr. <:;:izginin diger ucunda benligin gozlemlerne yetenegi
daha ilkeldir. Gozlemlenenler ilkel duygulamrnlarm sembolik
temsilleri gibidir ve duygulammla olay arasmda yeterli ikincil
siirec; i;;lemler yap1lamaz.

Fenornoloji Sorunu
Benligin deneyimledigi duygulamm1 45 (yani hislerin oznel
yonii.) ve duygu146 (bunlarm d1;;a vurumu) (Darwin, 1872)
kavramlanyla ilgili psikanalitik teorinin, ic;giidii.sel dii.rtii.lerden
c;ok benlige odaklanmas1yla bu konudaki bilgiler artti. Bmuann
yamnda "uysalla;;an" duygularm (Fenichel, 1945), salt bo;;ahrn
arayan birincil duygulardan nas1l aynlabilecegi gibi fenomenolojik
sorunlara cevap arandl.
Duygulammla ilgili psikanalitik teorilerin ve duygulan
ac;1klama ve s1mflama c;abalanrun tarihini birc;ok analist ara;;hrrm§
olsa da (Brierly, 1937; Glover, 1939; Fenichel, 1941; Rapaport 1942,
1953; Jacobson, 1953; Novey, 1961; Valenstein, 1962; Smith, 1970; ve
11
digerleri) yinede duygulammlarla ilgili tam ve doyurucu bir teorimiz
olmadigma inanmak" zorunda kalmz (Rangelt 1967). Psikanalizin
kullamlmaya ba;;lad1g1 ilk ytllarda duygulamm, teori ve pratikte
onemli bir rol oyimyordu. Hatta ilk psikanalitik teoride
duygulaiumla psi;;ik enerji aym anlama geliyordu. Daha sonra
duygulamm ic;gii.dii.sel kaynakh psi;;ik enerjinin bo;;alhld1g1 bir
siirec; olarak gorii.ldii. 147. Rapaport (1953) bir makalesinde Freu'd'un
(1900) Riiyalann Yorumu'nda, ikincil sii.rec; dii;;iincenin ve
gerc;ekligi smamamn geli;;imine, duygularumlarm bir uyan ;;ekline

145
affect
146
emotion
147
Ouygulanimla ilgili altbenlik teorisi.

152
donu9iine kadar "uysalla9hnlmasuun" e9lik ettigini belirttigini
yazrm9hr. Freud bu surecin hic;:bir zaman tamarnlanmachguu da
fark etmi§ti. Freud, Ketlenmeler, Belirtiler ve Kaygz' da (1926) bir
duygulamm olan kayguun sadece benlik tarafmdan
algilanabilecegi-· i ve ic;:erideki tehlikeyi haber veren bir uyan
olarak ortaya c;:1khguu yazm19hr. Kaygmm bu yeni tamrm
duygulamrnlann sadece intrapsi9ik degil aym zamanda ki9iler
aras1 ili9kilerde bir ileti9im arac1 oldugunu da ozellikle vurgular
(Valenstein, 1962). "Uysalla9an" duygulammlar sadece uyan ve
ileti9im arac1 olmaz; bili9sel i9levlere (McDougall, · 1936),
biiti.lnle9tirmeye, savmunaya, gerilirnin azalhlmasma ve
gerc;:ekligin smanmasma da (Alexander ve Isaacs, 1964) katkida
bulunur.
Tammlad1gr "altbenlik duygulan"l4S ve "benlik
duygulan"l49 arasmdaki farklan anlahrken Eissler (1954), altbenlik
duygulanna ic;:gudi.i.sel durti.i.lerin e9lik ettigine ve uyarma
gi.i.ci.i.niin slillrh olduguna deginir. Benlik duygulan ise uyarma
i9levi gorecek kadar uysalla9rm9hr ve hem ic;: hem de d19 di.i.nyamn 1.

ihtiyac;:lanna gbre zihinsel etkinliklerin ve davram9larm


di.i.zenlenmesine katkida bulunur. Aslmda "altbenlik duygulan"
tamrm pek yerinde degildir ve Eissler'in kendisi de "benlik, insanzn
ki§ilif!inde, duygulann var olabildigi tek yerdir" derni9tir. Harhnann
(1939) tarafmdan geli9tirilen Yap1sal Teoriye 1so gore
duygulamrnlarm olu9um seyrinin izleri' altbenlige veya §imdiki
terirnlerle farkhla9manl19 altbenlik-benlik dizgesine kadar
si.i.rli.lebilir. Arna duygulammlar (hissedilen duygular) ya9and1g1
ic;:in bilinc;: alanmda yer almahdir. Bunlann yanmda Eissler'in
sm1flamas1 gi.lnli.i.k pratikte kullamlabilecek kadar anlarnl1 ve
faydahd1r.
Engel (1962) aym konuya deginerek, duygulamrnlarm daha
ileri duzeyde farkhlagmas1yla bazilaruun uyarma ve gozden

148 id emotions
149
ego emotions
150
structural theory

153
gei;:ir:me ozellikleri kazandignu, digerlerinin daha ziyade dfutiiniin
enerjisini bo9altma niteligi ta91d1klanru belirtir. Ona gare bu iki
duygularum tfuii birbiriyle baglanttl1dir. Engel, uyaran veya
tarayan duygulanunlara ornek olarak kaygiyi, utanc1, sui;:lulugu,
iiz@tij~yii ve sevinci ornek verir. Saldirganhk dfutiisiiyle ili9kili
olan kizginhk ile ofke ve libidinal dfutiiyle ili9kili olan sevgi, §efkat
ile cinsel heyecan ise diirtii veya ·diirtii bo9aluruyla baglanhh
duygulanunlara omektir. Benzer bii;:imde Valenstein (1962),
diirtiilerin ve diirtii bo9alunlarmm i;:ok yakrmndaki, birincil
sfuei;:lere ve altbenlige (birincil duygulanunlar) ozgii
duygularumlara deginir. Bu duygulanimlar uysalla9hrtlrm9
olanlardan, uyarma ve ileti9im ii;:in uyum yapma yetileriyle
beraber benligin srmrlarma getirilebilmi9 olanlardan farkhdir.
Rapaport (1953), ii;:giidillere veya benlik kaynaklarma
yakml1klarma gore bir duygularum hiyerar9isi olu9hirmu9tur.
Hartmann (1950) duygularumlan yans1zla9hrtlma diizeylerini
dikkate alarak degerlendir~9tir. Peto (1968) ise sistem iri ve
sistemler aras1 ta:iumlarrm onermi9tir. Sistem ii;:indeki
duygularumlar benligi uyarma i9levi gorfu. Sistemler arasmda rol
alan duygularumlar diirtii tiirevlerinden daha fazla bir §ey
degillerdir ve dfutiiyii bo9altma yetenekleri vardir.
Fenichel (1945), geli9imin ilk yillarma ozgii, benligin zayif
ve duygularumlann baskm oldugu bir donem tarumlarm9hr. Bu
donemin ardmdan, benligin giii;:lendigi ve duygularuml-an
uysalla9hrarak kendi amai;:lan ii;:in kullanmayi ogrendigi ikinci
donem gelir. Fenichel bunun devammda, ilkel bir duygularumm
organizmaya hakim oldugu bir donemin var olabileceginden
bahseder. Duygusal ta9ma, birincil duygularumlarm ortaya
pkmas1 ve daha uysalla9rm9 olanlann oniine gei;:mesidir.
ii;:selle9tirilmi9 nesne ili9kilerinin nastl metabolize olduklan
hakkmda daha i;:ok bilgi sahibi ·olduki;:a, duygusal ta9mayi ve
duygularm uysalla9masm1 anlamak ii;:in "benlik zayifhgnu" ve
"benlik giiciinii" daha iyi tarumlayabiliriz. Kernberg (1972a),
altbenlikten gelen diirtii tiirevlerinin engelleri a91p "ii;:eriye
girebilmesini" veya "ta9malanmn engellenememesini", yani benlik
154
suurlarmm kmlganhgnu, benlik zayifhgi §eklinde a<;1klamanm
yetersiz kald1gnu soyler. Slnlrda ki§ilik orgiitlenniesindeki:'benlik
zayifhgnun" temelinde <;ok gii<;lii, kah, ilkel ve patolojik benlik
yaptlan oldugunu belirtir. Hartmann, Kris, ve Loewenstein'm
(1946) a<;1klamalarmm yanmda Rapaport (1957) da benligi, i<;inde
ozgiin if,)levleriyle beraber <;e;;itli alt yap1lan barmdiran bir list yap1
olarak tarumlar. Buna gore Kernberg (1972a, s. 263) §unu vurgular:
"Benlik zayiflif!;t sadece bu yapzlarm yokluguyla veya zayiflif!;tyla
apklanmaz, aslinda alt diizeydeki yapzlarm iist diizeydekilerin yerine
I
ge9mesi olarak goriilmelisi gerekir." Terapileri sirasmda duygusal ii
ta§ma ya§ayan: ve motor etkinliklerini kontrotedemeyen hastalar
alt di.~eydeki benlik yapllarma sahiptir. Bu yap1lann kulland1g1
ana savuruna mekanizmas1 ilkel bolmedir, buna yadsuna,
d1§andaki nesnelerin geni§ <;aph denetimi gibi ilkel mekanizmalar

e9lik eder. "Biitiinuyle iyi" ve "biitiiniiyle koti.i." yapilar
biiti.i.nle§memi§, bu yiizden de aralarmdaki duygularumsal baglar ,,•'1!
yans1zla§amam19hr. ilkel duygularm ve beraberlerinde motor
etkinliklerin gori.ilme ihtimali <;ok yiiksektir.

Duygusal Ta~ma ve Beraberindeki Motor Etkinlikler


Duygusal ta§ma ya9ayan hastalar aktanm psikozu
1.r
geli9tirmeye egilimlidirler. Farkh olaylardaki duygulan11nlannm
kaynaklarlnl ayirt etmedeki yeteneksizlikleri <;ok belirgindir. Bu
yi.izden duygularumlar yans1zla9madan bir araya gelirler. Her
. zaman gozlemlenemese de ve mutlaka gerekli olmasa da duygusal
ta9marun ilk gostergesi, s1khkla ayru duyguyu destekleyen
nahralarm ve fantezilerin bir araya toplanmas1dir (buna da
dii;;iinsel alandaki ta9ma 151 denebilir). Hasta bu hahralanru veya
fantezilerini, sanki kisaltmalarla not tutuyormu§ gibi, ci.imle
par<;alan veya sadece kelimeler kullanarak anlahr. Sonra
kekelemeye baf,)layabilir ve konu9urken ne demek istedigini
anlatamayan bir konu9ma tarz1 kullarur. Bu noktada duygusal,
motor veya di.i;;i.insel alandaki ta;;kmhklan ayirt etme imkaru

151
flooding in the ideational field

155
yoktur. Hasta bu srrada pghk atabilir veya motor etkinlik
gosterebilir ve bu haliyle sanki insani kimligini kaybetmi:;;tir.
Eissler (1954) benlik yap1smda kusurlan olan bir hastayi
gozlemlerken, bir duygunun kendisini besleyecek, kendisiyle
yakmdan ili:;;kili hahralan etkinle:;;tirerek enerji toplad1gmi fark
etmi:;;ti. Hatta normal ki:;;ilerde bile bu durumun goriilebilecegini
soyledi. Arna anlathg1 hastada bir duygu etkinle:;;tiginde mutlaka
zirve yap1yordu ve hastas1 her defasmda sadece zirve yapan
duyguyu ya:;;ayabiliyor, ba:;;ka duygulann farkma bile
vararmyordu. Bu hastanm benligi normal bir benlik gibi,
birbirinden c;:ok aynlrm:;; hatta bazen birbirine zit nitelikleri olan
duygulan ta:;;rmakta zorlaruyordu. Bu olguyla baglanhh olarak
Peto (1968), terapi seansmda bir hastasmm baskm duygulanlffilmn
(vakasmda iiziintii ele almrm:;;h) degi:;;ik olaylardan kaynaklanan
farkh yans1malarm birle:;;mesinden ortaya c;:1khgim anlahm:;;h.
Duygusal ta:;;ma zirveye ula:;;hgmda motor etkinlik
yayginla:;;rr ve amac;:s1zd1r. Arna bu diizeye ula:;;1lmadan once hasta
ba:;;1m saga ve sola sallamaya ba:;;lar. Ben bu hareketin reddehne
anlarmn ta:;;1d1gmi dii:;;ii.niiyorum. Bence bu hareket bilinc;:li olmasa
da bir amac;: ta:;;ir ve ki:;;iyi ele gec;:irmek ii.zere olan duyguyu
durdurabilmek ic;:in kullamlan ilk sembolik savunmayi temsil eder.
Spitz (1957, 1965) emme-arama refleksinin -annesinin
memesini arayan bebegin ba:;;rm c;:evirme hareketi- yeni dogan
bebekte nastl onaylayic1 bir hareket oldugtrnu gostenni9tir.
Nesnesizlik durumtmda bu hareketin amac1 yoktur, bir ileti:;;im
arac1 da degildir ve bebek biiyiidii.kc;:e ortadan kaybolur. Bebek 6
ayhk oldugunda ba:;;ka bir amac;:la kullantlmak ii.zere bu hareket
yeniden ortaya c;:1kar. Bu evrede bebek yemegini reddetmek ic;:in
ba:;;1m nesnenin olmad1gi yone c;:evirir. Spitz, c;:ocuk 15-18 ayhk
oldugtmda, ba:;; c;:evirme hareketinin nasil reddehne manasmda
kullamlmaya ba:;;landigim detaylanyla ac;:1klarm:;;hr.
(ocuk yiiriimeye ba:;;layinca anneyle c;:ocuk arasmdaki
ileti:;;im birden :;;ekil degi:;;tirir. Anne, yasaklamak veya ayiplamak

156
i<;:in ba9rm sallayarak s1k s1k "hayir" kelirnesini kullarur. Anne
boyle davranarak <;:ocugtm istediklerini yaprnasrm engeller. Arna
<;:ocugun "hayir" kelirnesini kullanmay1 ogrenmesi sadece annenin
taklit edilrnesi degildir. Spitz bunun, pasifligm yerine aktifligi
koyrnakla ilgili biyolojik bir ihtiya<;:la baglanhh oldugunu ve
<;:ocugun bir diren<;: koyrnadan zorla pasiflige geri dondiirillrneye
taharnrniil ederneyecegini d ii9iiniir. A ynca annenin <;:ocuga her
"hayir" deyi9inde <;:ocugun altbenlikten gelen saldirgan diirh.i.leri
ortaya <;:1kar. Engellenmelerin daha <;:ok devreye girrnesiyle birinci I I

yihn sonunda veya ikinci y1lda, <;:ocuk hiikirn olrnak istedigi her
durumda savunma rnekanizrnas1 olarak ozde9irni, ozellikle de
engelleyenle/ saldirganla i:izde9irnil52 kullanrnaya ba9lar. "Hayir"1
hareketle veya kelirneyle ifade edebilrne yeteneginin olu9rnas1
<;:ocugun geli9rnesindeki i:inernli bir a9arnadir, yargtlarna ve
reddetrne yetilerinin olu9rnaya ba9lad1grm dii9iindiiriir.
I

Duygusal ta9rna zirve yaprnadan i:ince goriilen ba91 saga ve


sola sallarna §eklindeki "hayir" hareketi, bir engelleyici olan anne
tasanillllli ve onunla i:izde9irni etkinle9tirir. Hasta bu hareketle
geli9rnekte olan korkun<;: bir ilkel duygu firtmas1m durdurrnaya
<;:ah9ir. ~ebeklikte bu i9levi, o sirada "d19 benlik" 153 gorevi gi:iren
aJllle , yerine getirir. Ornegin anne, bebegi kucagrna alarak
sakinle9tirebilir veya <;:ocuga "dur" ya da "yaprna" diyerek
<;:ocugun duygusal ta9rnasrm bashrrnaya <;:ah9ir. Bebek annesinin
i9levini i<;:selle9tirdiginde gii<;:lii uyartlara kar91 kendisini etkin
olarak korumay1 da ogrenir. "Hayir" kavrailllllin nastl
ogrenildigini anlatan bu a<;:1klarnada, <;:ocugun biyolojik bir ihtiya<;:
olarak pasiflikten aktiflige ge<;:i§ siirecinde bir engelle
kar91la9rnad1gr ongi:irillrnii9tiir.
insamn ruhsal geli9irnindeki kar91 gelrne davram9rm 154
ara9hran Olinick (1964), ba9lang1<;:ta <;:ocuktaki "hayir"m §iddetli
uyanlara direnrne, bunlan saldirgan bir tuturnla uzakla9hrrna

152
identification with the frustrator/aggressor
153
external ego
154
negavitism

157
manasma geldigini soyler. "Bu noktada 'hayir'a sebep olan kaygz
sinyali 'gilvenligimi tehdit ediyor' anlam1 fa$zyabilir. Yani
ozumsenemeyecek kadar fOk uyarzlma vardzr. Daha sonra, iistbenlik
sisteminin ogeleri olarak, ba$ka di$ giifler de ife almmca, normalde
tatmin eden deneyimler olumsuz tepkilere yol afabilir; 'gerfek olamayacak
kadar iyi' olan deneyimlerde veya bir hastanm haset dolu annesi ifin
'yapt1klarz kanunlarm izin verdiginden fazla' demesinde oldugu gibi." (s.
544).

Duygusal ta9ma ya9amak iizere olan hastanm, ta9kmhga


son bir direnme <;abas1yla, engelleyen nesneyle onceki 6zde9imini
yeniden saglamaya <;ah9hgi goriiliir. Bir hastam (Volkan, 1974c)
duygusal ta9ma ya9amadan hemen once ba§Inl §iddetle sallanu9,
bir bebek gibi yumruklarrm s1karak ba91m yumruklarmm arasma
ahp durdurmaya <;ah9m19h. Vi.icudu i9kence gori.iyor gibiydi ve bir
hayvan gibi inliyordu. Sonunda ya9ammm ilk y1llarmda i<;ine
ald1gi vah9i ve engelleyici tasanmlan ortaya <;ikard1 ve onlan
kendi sesiyle konu9turdu, "Sus! Sus!" diye bagird1 ve elleriyle
onlara hareket vererek ya9ad1gi duygusal ta9ma sona erene kadar
yiiziinii tokatladi. Bazense hastalarm ya9adiklanm reddederken
ba9lan yla birlikte viicutlarrm da salladiklanm gozlemledim. Hasta
boylelikle kucaginda sallayan ve sakinle9tiren nesneyi/ anneyi
motor etkinlikle tekrar canland1rarak saldirgan11gim ritmik §ekilde
bo9altmak i<;in bu tiir beden hareketleri yap1yor gibidir.
C::ocugun ilkel "hayir" kavrarm ile ili:;;kili, ba§ ve viicut
sallama hareketlerine e9lik eden, yaygm ilkel duygulann
d19avurumu durdugu zaman hasta, duygu firhnasrm <;ok ama<;s1z
goriinebilen hareketlerle devam ettirebilir. Boyle bir durum
geli9tiginde hasta hem kendisine hem de terapiste zarar verebilir
ve bunu onlemek terapiste di.i9er.

Alg1sal Degi~iklikler
Duygusal ta9manm ardmdan bunu soze dokebilen hastalar
duygusal ta9ma esnasmda garip algisal degi9iklikler ya9ad1klanm
soylerler. Bu deneyim s1rasmda bir "metamorfozdan" ge<;erler.

158
Uyaran duygularurnlann1ss yenru saldirgan11k dfutiileriyle
yakmdan baglanhh ilkel duygularurnlar ald1gmda, bir canavara
veya 9eytana donu9iirler. Eger o s1radaki ilkel duygularum
libidinal diirnilerin yakmmdaysa daha farkh bir degi9im olur ve
sevgilisiyle konu9an bir a91k gibi 9airane ve romantik bir bi<;imde,
kar91larmdaki ki§iye sanki "Sana olan a§kim beni yeni biri yaph!"
derler. Duygusal ta9ma s1rasmda eski altbenlik-benlik
dizgelerindeki birle9iklige veya bolunmu9 ve par<;alanrm9
yap1lanyla alt orgi.itlenme diizeyine gerileyen benlik, kendilik ve
nesne imgelerini duygularumla doyurulmu$ ve dondurulmu9 gibi
algilar. Bu sirada duygularumm temsil ettigi 9eyler hastanm
algilad1gr kendilik haline gelir. Bunlar Werner'm (1948) tarif ettigi,
zihinsel aktivitenin "ilkelle9tigi" durumlara benzer. Werner bu
durumlan 9oyle a<;1klar; "Bir $izofren 'Kapz beni yutuyor!' diye
agladzgznda duygulanzm bir kez daha, ilkel zihinsel durumlardaki gibi,
etrafindaki diinyanzn bir etmeni olmu$tur. Bu szrada nesnelerin
diinyaszna r;ok yogun bir duygu yatzrzmz yapzlzyor gibi degil de, sanki
duygulanzmzn kendisi diinyayz olu$turuyor gibidir." (s. 81).
1 I
Bufunle9memi9 benlik, hakimiyeti ele ge<;irmekte olan !
:!
duyguyu ve bununla baglanhh kendilik ve nesne imgelerini !i"
sembole dokebilir. Bu semboller ilkeldir ve beden i§levleriyle
baglanhs1 <;ok belirgindir. Boyle bir durumda hasta kendisini
s1khkla patlayan bir balon gibi algilar. Patlama veya par<;alara
aynlma hissi ve <;aresizlige di.i9me endi9esi, Ernest Jones'un tarif
ettigi "aphanisis"i hahrlahr. Jones bu durumu, erotik heyecarun
d19a bo9ahrmrun kaprulmaz eksikligine bagh bir gerilim olarak
tarurnlarm9h. Glover (1939), "zihinsel patlama" ve "ofkeyle
par<;alara aynlma" hisleri hakkmda yazdi. Jones gibi o da
"patlamayi" anlatmak i<;in odipalle ili9kili terimler kullanmi9h,
ama bunun yanmda bu durumtm cinselligin preodipal yonleriyle
de -karm duvarmm patlamas1yla dogurma ve anal veya uretral
birikimin yarathgr basm<; gibi- ili9kili olabilecegine de degindi.
Arlow da (1963), gi.i<;lii duygularurnlarm bilin<;d19mda uriner ve

155
stimulating affects

159
anal sfinkterlerin denetimden <;:1kmas1 ile baz1 saldirgan ve erotik
arzularm bo9ahmmi temsil ettigini one surdu.
Hasta duygusal ta§ma ya9arken "patlamaya hazir bir balon
gibi" oldugunu soylediginde Searles'm (1962) desembolizasyon"
II

terimi hahrlamr. Searles; "Bu terimle, §izofrenik hastalarda gorillebilen,


onceden kazamlrm§ metaforik manalarzn hastaltk yiiziinden
'desembolize' alma siirecini anlatmaya ~altqiyorum. Has~a bu metaforik
tammlara sanki somut ifadelermi§ gibi tepki verir ve bu durum kafasmi
iyice kan§tmr. Bu, eri§kin §izofrenin dii§iinme §ekliyle normal
~ocugunkinin onemli farklanndan biridir." (s. 43) der. Searles, §izofren
hastanm "somut" denilebilecek bu dii9i.inrne §eklinin ger<;:ekte
farkhla9marm§ oldugunu belirtir. Yarri somut anlamlann
ba9kala91p mecazi anlamlar kazanmasmda yetersizlik vard1r. Bu
yi.izden hasta: bir balona dondugunu soylediginde metaforu
normaldeki mecazi anlarmyla kullanrmyordur. Aym zamanda
Searles <;:ah9malannda, bu hastalann soyut terimlerde kullarulan
kelimeleri, yani "metaforik ortii denen ifadeleri kullanmadan"
du9unemedigini de hatirlahr.
Spitz (1965), duygulammlar ile algtlar arasmdaki ve
b"Lmlann yeni dogan bebekteki onculleri arasmdaki ili9kileri
ara9hrrm§hr. Bu alandaki bir deneysel <;:ah9maya ahfta
bulunduktan sonra §U tespitte bul"Lmur; "Duygulamm algiya renk
verir! algiyi a!iemli veya onemsiz hale getirir.:. cciSi~~ sonunaa
duygulammlar alg1 ve bili§ arasmdaki ili§kiyi belirler." (s. SS).

Attis Hem Bir Canavara Hem De Bir Dag Su;aruna


Donii§iiyor
Duygusal ta9mayla ilgili klinik i:irnekler vermek i<;:in, IV.
Bi:iliimde anlathi';im hastam Attis'in tedavisinden tekrar
bahsedecegim. Attis a9ag1da anlatacagim klinik i:irnekleri, IV.
Bi:iliimde anlathi';im hikayesinden once, fakat onun psikotik
aktanmlan i.izerinde uz"Lm siire <;:ah§hktan soma ya9adi. Fakat hala
zaman zaman psikotik aktanm belirtileri gi:isterebiliyordu.

160
Attis, muayenehanemden 200 km uzakta oturuyordu.
A9agidaki olaylarm olu9tugu k19 sezonunda, kotii hava §artlarmm
kara yolunu tehlikeli hale getirmesini sebep gostererek, birkac;
seansrm iptal etti. Ek olarak da, papaz1 oldugu kilisenin cemaati
ic;in birc;ok cenaze t6renini yonetmesi gerektigini soyledi.
Terapisinde yaph8Jm gozleme gore iptal ettigi seanslar, ya§affilllin
ilk yillanndaki annesinden/terapistinden aynlma arzusunu
gosteriyordu. Attis, biiyi.i.k oglunu kullanarak annesinin
parma8Jm/penisini kestigine inanmi9h. Fakat anne, bu
parma8J/penisi bir §i9eye koyup saklarm9h. Tedavisinin bu
doneminde Attis, korkunc; anneden aynlmak ve ondan kurtulmak
istiyordu, fakat hala anneden aynlrrsa parma8Jm/penisini
tamarmyla kaybedeceginden korkuyordu. K19 §artlarmdan
yararlanarak anne/ analistten aynlma arzusunu bilinc;di9mda
gerc;ekle9tirdi. Eger bana gelirse onu hadim edecegimi ya da
yutacag1rm dii9i.indii ve o sirada saldrrganla9arak beni (boylelikle
kendisini veya aym zamanda kendisinin bir parc;asrm)
oldiirmekten korktu. Seanslanru iptal edip beni goremedigi ic;in,
gerc;ekligi daha rahat c;arp1tabiliyordu. Ve bu zihninde "biitiiniiyle
kotii" kalmarm peki9tirdi.
Son kez randevusunu iptal etmek istediginde, i9e yeni
ba9layan ve hastalarla nasil konu9mas1 gerektigini henii.z bilmeyen
sekreterim ona iptalin sebebini sormu9tu. Attis, sekreterimin
saldirganca olarak degerlendirdigi merakma c;ok giicenmi9ti.
Sek;i:eterimi, "kotii. anne/analist" tasanrmmm bir uzanhs1 olarak
gordii. Sonraki seansa geldiginde sekreterimin sorularmdan
yakmarak, sakince §ikayet ederek ba9ladi. Ardmdan oturdugu
§ehirdeki bir cenaze evi sahibinden soz etti. Bu ki9i, para
kazanamad18Jru soyleyerek, hastalan hastaneye ta91yan ambulans
servisini iptal etmi9ti. Bunun ii.zerine §ehrin cemaati bu adama
kar91 ofkelenmi9ti. Attis, halkm bu i9 adamma kar91 olan ofkesini
anlahrken sinirlendi ve bu adama yapilanlarm haks1z bir
yargilama oldugunu soyledi. Toplulugun onde gelenlerinden biri
Attis'e telefon etmi§ ve i9 adarmrun cenaze hizmetleri ic;in ald1g1
iicretlerin Attis tarafmdan incelenmesini 6nermi9ti. Attis kendisini
161
bu tarh;;malann tam ortasmda buldugu i<;;m rahatsizdi.
Toplumdaki imajlill tehlikeye atacak olsa da cenaze evinin
yoneticisini desteklemek i<;;in bir vaaz vermek istemi;;ti. Attis'i
dinlerken kafasmda, benim/ sekreterimin onu telefonda
yarg1lamas1 ile ya;;ad1gi ;;ehirdeki toplum liderinin ona telefonda
bask1 koymas1 arasmdaki paralelligi gormedigini anlad1m. Fakat
seansta ne geli;;tirecegini merak ederek sessiz kaldrm ve bir ;;ey
soylemedim.
Attis son zamanlarda kendisini iiziintillii hissettigini
anlatarak konu;;masma devam etti. (:oktan olmu§ olan babaslill
evinin dolaplarmda aramaya ba;;lad1gm1 soyledi. Her ne kadar
ge<;;mi;;te babasmm varsarularlill g6rduyse de, ;;imdiki arayt§lill
babasmm ge<;;mi;;teki baz1 ofkeli dururnlan ile ili;;kilendirdi.
Kendisi ofke i<;;iride oldugu i<;;in, babaslilln da ofkeli hallerini
hahrladigiru dii;;ti.ndu. Dolaplan a<;;hgt zaman babasmm ceza verici
ve acrmas1z bir tavirla smtan yti.zti.nii gormeyi bekliyordu. IV.
Bolti.mde belirttigim gibi aslmda Attis odipal doneme,
<;;ozti.rnlenmemi;; bir<;;ok pregenital sorunla girmi;;ti. Dstbenligi,
psi;;ik sisternle uygun bi<;;imde biitti.nle;;ememi;;ti ve onceki "kotti."
kendilik ve nesne imgelerinin vah§i niteliklerini i<;;eriyordu.
Dstbenligi hala tasanrnlann ki;;ilere ait ozelliklerinden kurtulup
bunlan yansizla;;tirarak sindirememi;;ti. D1;;salla;;tird1gi "kotii" ve
tehdit edici nesnelerin saldinsmdan kendisini koruma ihtiyac1
duyuyordu. Varsarularmda vah;;i, yasak koyucu ve a;;m saldirgan
ustbenlik imgelerini gorerek kendi ofkesini denetimi altina almaya '
<;;ah;;1yordu.
Bu randevusuna gelirken isteksiz oldugunu, yan yoldan
geri donmeyi du;;ti.ndiigti.nii soyleyince ofkesini kontrol
edememekten korktugunu anlad1m. Muayenehaneme geldiginde
arabaslill park ederken ya;;ad1gi ba;;ka bir olay kizgrnl1giru daha da
arthrrm;;h. Muayenehanemin biti;;igindeki kalabahk parkta bo;; bir
park yeri bulmu;;tu, ama "cti.sseli bir adam" ondan luzh
davranarak yerini gasp etmi;;ti. Seansta anlattigi bu olaylann hepsi
ayru duyguyu, ofkesini destekledi.. Parmagiru kesen karde;;ini

162
hahrladi. K12gmd1, c;:i.inki.i karde§i annesinin goz bebegiydi ve o
ikinci plana ahlrm§h. Bir hafta once basketbol mac;:1 seyrederken,
annesi izin vermedigi ic;:in birakmak zorunda kald1gi atletizmde ne
kadar yetenekli oldugunu hahrlarm§h. Mac;:ta basketbol oynayan
iki karde§i izlemi§ti. Ki.ic;:i.ik olan daha iyi bir oyuncuydu ama
Attis'in di.i§i.indi.igune gore "psikolojik sebepler yi.izi.inden" topu
potaya atmaktan c;:ekiniyordu. Her ne kadar bu anlathklan i.ic;:li.i
ili§kideki iki karde§in arasmdaki odipal mi.icadelenin izlerini ta§1sa
da, Attis daha c;:ok bu iic;:genin iki ko§esinde bulunan kendisinin ve
annesinin i'izerinde duruyordu.
Attis bu arulanru anlathkc;:a ofkesi gittikc;:e arth. AnlathSJ.
arularm ofkesini desteklediginin farkmda degildi ve ofkesi olaylan
birbirinden ayirt etmesini engelliyordu. Aniden duygulan c;:ok
§iddetlenmeye ve ta§maya ba§ladi. Duyguya motor etkinlik de
kahld1 ve bana saldirmak ic;:in harekete gec;:ti. Fakat felc;: olmu§ gibi
k1sa katatonik bir devre gec;:irdi. Ben sessizce onu izledim ve sonra
yava§c;:a onunla konu§maya ba§lad1m ve ya§adiklanru anlatmaya
c;:ah§masrm onerdim. Saldm s1rasmda ofkesinin" farkmda II

oldugunu soyledi. Benim yard1rmmla, seanstaki deneyimi ile


evden d1§an c;:ik1p kansm1 oldi.irmek ic;:in bir balta arad1gi gece
arasmda bir ili§ki kurabildi156. Bazen "felc;: olma", oldukc;:a geli§mi§
bir i.istbenlige kar§l kullarulan c;:ok karma§ik bir savunma
mekanizmas1 gibi gorunse de Attis'in c;:agr1§1mlan, baz1
hayvanlarda goriildi.igu gibi "ohi. numaras1 yaphSJ.ru" ve bunu bir
savunma olarak kulland1SJ.ru gosterdi.
Attis, terapistinin gozlemleme yetisiyle ozde§im kurmaya
ba§ladigi ic;:in aktanmda ya§adigi felc;: gec;:ici oldu ve gi::izlemleyici
benligi de olaya kattldi. Arna gerc;:ekligi smama yetisi hala pek
geli§mi§ degildi. Duygusal ta§kmhgi sirasmda cinsiyetsiz ve balon
gibi §i§mi§ bir canavara benzedigini, patlayip etrafmdaki her §eyi
yok edecegini di.i§ii.ni.iyordu. Balon gibi §i§mi§ canavann, anal
patlama korkusunun bir semboli.i oldugunu di.i§i.indi.im. Bu

156
Kans1n1 oldOrmeye kalkt1g1 zaman Attis'in nas1l "fel9" oldugunu okumak i9in IV.
BolOme bakabilirsiniz.

163
di.i§iincem Arlow'un (1963), gi.i<;:li.i duygularumlann bilin<;:dI§mda
sfinkter denetimini kaybetmeyi temsil edebilecegi gori.i§iini.i de
destekli yordu.
Duygularumlarm yonetimindeki bu zihinsel sfue<;:ler bili§sel
i§levlere kolayhkla iisti.in gelir ve bunlan yonlendirir. Attis ise
ta§kmhk yah§hgmda, kendisini canavar olarak algilamayi b1rakip
bir dag s1<;:am oldugunu dii§iinmeye ba§lad1 ve seansm geri kalan
k1smrm bu di.i§iinceyle ge<;:irdi. F1rhnah, yagmurlu ve puslu bir
havada, Dag Si<;:am Giinii'nde dogmu§tu. Annesi bu "berbat giinii"
ve o giinkii kotii havayi s1k s1k Attis' e anlahrdi. Dag s1<;:aru imgesi
tabi .ki canavarmkinden daha uysaldi. Belki de bu, anneyle <;:ocuk
arasmdaki ilk, fakat farklila§marm§ kendilik ve nesne
tasanmlarllllll topland1gi, <;:ekirdek duygulammsal ili§kiyi temsil
ediyordu.

Karan11kta Bir I§1k


$imdi anlatacagim ornekle, duygusal bo§almayla duygusal
ta§ma arasmdaki fark daha iyi anla§Ilacak ve iki duygusal
yogunla§ma arasmdaki pratik ve teorik ayrI11klar a<;:1k bir bi<;:imde
goriilecektir.
Otuzlu ya§larllllll sonuna gelen Hans, kansmdan
bo§and1ktan sonra analizden ge<;:mek i<;:in bana geldi. Takmhh bir
ki§iligi vard1 ve topluluk oniinde konu§ma korkusuyla ba§
edememekteydi. Kansrm ve ii<;: <;:ocugunu sevdigini iddia ediyor,
evliligine olanlara inanamadigm1 soyliiyordu. Hikayesi
derinle§tik<;:e kendisinden daha ya§h olan ortagimn golgesinde
kald1gi, sorgulamadan ortagmm isteklerine boyun egdigi ve
bunlarm yarathgi ofkeyi bashrd1g1 a<;:1ga <;:Ikh. Ortagmm, kendisini
erkeklige ge<;:irmesini bekliyordu. Aslmda ortagi onun bir Mason
grubuna kahlmasrm saglarm§h ve bunun i<;:in ona miite§ekkirdi.
Ortag1yla kans1 arasmda bir ili§ki olduguna dair soylentiler
duymu;;tu. Kans1m, babas1 gibi gordiigii ortag1yla el ele
tutu§urken gormii§tli ve zaman zaman beraber ogle yemegi
yediklerini biliyordu, ama aralarrnda gayri me§ru bir ili§ki
olabilecegine inanarmyordu. Sonunda aldahld1giru hissederek
164
kansrna kar:;n ofke patlamalan ya;;amaya ba;;ladi. Bu olaylar
olurken, i;;indeki bag1mh ortak roli.inii b1rakip kendisi i<;in
<;ah;;maya ba;;larsa daha ba;;anh olacagrm bildigi halde, ortakhktan
tamamen aynlarmyordu. i;;inde ortagrnrn ismini kullanmaya
devam ediyor ve bunu yapmas1 ona para kaybettiriyordu.
Kendisine <;ok sikrnh veren yukandaki hikayenin, odipal
mi.i.cadeleleriyle ilgili sorunlanru temsil ettigi benim i<;in <;ok a<;ikti.
Hans'rn Alman ailesi ABD'ye II. Di.i.nya Sava;;rndan once
Almanya' clan gelmi;;, yerle;;tikleri ;;ehirdeki Yahudilerin yaruna
ta;;rnrm;;lardi. Hans'rn anlatt1grna gore ebeveynleri, II. Diinya
sava;;1 si.irerken Semitizme kar;;1 olduklan halde, kar;;1t tepki
kurarak Yahudilere kar;;1 nazik davraruyorlard1 ve boylece
Amerika'da ya;;amaya uyum saghyorlardi. I. Di.i.nya Sava;;mda
Alman Ordus1mda sava;;rm;; olan babarun bir siiri.i. cesaret ve
ac1mas1zhk dolu, garip gizemlere sahip hahras1 vardi. Sava:;;a ait
e:;;yalanrn gizli bir yerde, bir sand1ga kapatrm:;;h. C::ocuklugu
siiresince Almanca soyadrna bol bol saldirganhk yiiklemi:;;ti ve bu
ismi degi:;;tirmeyi istiyordu. Bu yi.i.zden i:;;inde ortagirun isinini
kullanmayi yeglemi;;ti, <;ilnki.i. Almanca bir isinin insanlan
uzakla:;;hracagina inaruyordu.
Ailenin ilk ve tek <;ocugu olarak dogdugunda ebeveynleri
kirkh ya:;;larrndaydi. Ikisi de bir magazada <;ah:;;1yor ve s1k s1k
kii.<;i.i.k Hans'1 yalruz birakmak zonmda kahyorlardi. Annesi ona
gelecekleri zaman saatin yelkovamyla akrebinin nerde olacagiru
ogretmi:;;ti ve bu olay hastarun zihninde yer etmi;;ti. Mutlu bir
<;ocukluk ya;;adigirn di.i.:;;iinse de, eri:;;kin biri oldugunda
<;ocuklug1mda babas1run kendine daha <;ok gi.i.venen birisi olmasrm
arzulad1girn hahrladi.
Analizi ilerleyince nevrozumm ba§lamasma sebep
olabilecek bir olay1 arumsadi. 12 ya:;;mdayken ailesi kii.<;iik bir
apartman dairesine ta§mrm;;h ve ailecek ayru odada yahyorlardL
Hasta ise ebeveynlerinin yataginm yanmda yahyordu. Bir gece
babas1 yanl1§hkla odarnn lambas1ru a<;rnca cinsel ili:;;kiye
hazirlarnrken vajinasrna vazelin si.iren arn1esini gormi.i§tii. I91k
165
hemen kapahlrm§h ama gordi.igu sahne ~astayi etk.iledi. Analizle
bashrma savunmas1 hafifleyince o sirada harekete ge~en ensestiyoz
arzularmm ve korkularmm farkma vardi. 0 olaydan sonra
ebeveynlerinin yatagmdan gelen her sesi dinlemeye ba§lad1giru ve
zihninde kendi yatagiyla onlarmkinin arasmdaki mesafeyi
hesaplad1gim hahrlad1.
Fakat yeni ta§md1klan dairede yukandaki olay ya§and1ktan
birka~ ay soma, aile ba§ka bir §ehre ta§mdi. $ehirdeki okulda okul
arkada§larmm birbirine "anaru sikerim" diye ki.ifrettigini duyunca
obsesif norozu apga ~1kfru§h. Birka~ ytl soma e§cinsel veya deli
olduguyla ilgili takmhlan I~m elektro§ok yap1lrm§h.
Arkada§larmdan baz1lan bir tiyatroya baskm yap1p tiyatro
sahibinin kalp krizi ge~irip olmesine sebep olunca kendisinin
su~lanacagim di.i§Unmi.i§ti.i. Bir keresinde de gazetede gen~ bir
k1zm oldiirilldiigi.inii okuyunca katilin kendisi olabileceginden
§iiphelenmi§ti.
ol~i.imle ugra§an bir mi.ihendis olup mesafeleri
Bi.iyiiyi.ince
ol~erek ge~imini saglamaya ba§larm§h. Se~tigi meslegin, ki.i~iik
apartman dairesinde ya§arlarken kendisinin ve ebeveynlerinin
yataklan arasmdaki mesafeyi aklmdan Ol~me ritiieli ile baglanhh
oldugunu di.i§i.indi.im. Hans 12 ya§mdayken babas1mn ans1zm oda
lambaslill a~asmm iizerindeki etkisi ise kendini yeni bir
semptomda belli ediyordu. Hans, uzayda geceleri di.inyarun
karan11k yiizi.ine I§Ik verecek bir makine kurmay1 hayal edip
duruyordu.
Hans yirmili ya§larm sonuna geldiginde evlendi. Kansma
bagun11yd1 ve her zaman "kendisini 'kanatlarnun alhna alacak"
ya§h bir adam buluyordu. Ba§anh olmaya tahammill edemiyordu.
Evliligi yik1ld1gmda ergenligindeki obsesif norozu ti.im gi.ici.iyle ve
fobik belirtilerle birlikte geri geldiginde psikanalitik tedaviden
ge~mek istemi§ti.

Duygusal fuhnalarm gazlernlendigi seans psikanalize


ba§lad1ktan 15 ay soma ger~ekle§ti. Aslmda bu seans Attis'inkiyle

166
kar:;nla;;hnlabilir. Attis gibi bu hasta da, o seans i:incesindeki baz1
seanslanru ;;ehir d1;;ma gitmesi gerektigini si:iyleyerek iptal etti ve
pazartesi seansma gelecegini bildirdi. Pazartesi sabaru
muayenehanerni arayip ba;;ka bir ;;ehirde oldugunu, fakat rn;;ak
bulamad1gi iQ.n gelemeyecegini si:iyledi. Sah giinii beni gi:irmeye
geldiginde 0 sabah bir giin once havaalanmda sekiz saat rn;;ak
bekledigini, rn;;agm normalde bu kadar gecikmemesi gerektigini ve
sekiz saat boyimca gi:izlerini saatten ayrrmadan kayg1 ve sikmhyla
oturdugunu anlath. Bunu anlatirken birden, beni onu yalruz
birakan annesinin yerine koyarken, kendisinin yine saate bakarak
annesini bekleyen ~ocuk konumunda oldugunu fark etti. Arhk
aynhk kayg1srm ya;;ayabilirdi.
Sonraki seansta ziyaretine gelen arkada;;lanyla nas1l
i~tiklerini ve sarho;;ken kans1yla uyuyan arkada;;mm yatagma
nasil hrmand1giru anlath. Ba;;ka bir erkekle ve ba;;ka birisinin i

kadrmyla yatmak garip gelrni;;ti ama kadmla cinsel ili;;kiye girmek ,\


de isterni;;ti. \:ift, hastarun taciziyle uyarup odadan ~1krm;;h. Ertesi 1 I
giin yaphklarmdan utanrm;; ve ~ifte sarho;; oldugu i~in ne
i I
yaphi!;iru bilmedigini si:iylerni;;ti.
Genelde ~ok az riiya anlahrd1 ama seanstan i:inceki gece
birbiri ardma bir~ok riiya gi:irdiigiinii hahrladi. Riiyalarmda i:inceki
gece arkada;;1run yatagma 9khgmda olu;;hrrmaya ~ah;;hgma
benzer "ii~lii dmumlar" vardi. Bir riiyada iki adamm ve bir
kadrmn yer ald1grm ~ok net olarak hahrhyordu:
Karim baijka bir erkekle cinsel iliijkiye giriyordu. Kim
oldugunu bilmiyorum. Yiiziinii goremedim. Sonra kendimi bisiklete
binerken gordiim. Bir parktan ger;erek bir binaya girdim. Burasz bir
genelevdi.
Riiyas1ru anlabrken biraz duygusalla;;h ve ardmdan riiyayla
ilgili ~agn;;1mlar geldi. $imdiye kadar divandaki denetirnini
sfudiirmii;;, monoton bir ses tonuyla konu;;maya devam etrni;;ti,
ama ;;imdi hem sesi hem de elleri titriyordu. Buna raginen
duygulanrun kontrohinii siirdfudii.

167
Bo9andii?;i kans1yla eski ortagi arasrndaki ili9kiyi
gi::iremediginden bahsetti. Y1llar once gen<; bir kadrnrn i::ildfuiildligti
bir parkta bisiklete binmi9ti ve bir st.ire sonra kadrn1 kendisinin
i::ildlirmli.9 olabilecegi takmhsma saplanmi9h. $imdi eski kansma
ve kendisine iyi bakmasrm bekledigi eski ortagina kar91 i::illimciil
bir i::ifke duydugunu fark edebiliyordu.
Genelev ise gen<;ken evlerine ziyarete gelen amcasrm
arumsath. Amcas1 onu geneleve gi::ihirmti9 ve oradaki kadmlardan
biriyle yatabilecegini si::iylemi9ti. Hasta reddehni9ti, ama evli olan
amcas1 kansmdan ba9ka bir kadrnla birlikte olabilmi9ti. Hasta
btmun "ensest" oldugunu si::iyledi ama niye bu terimi kulland1i?;iru
rnerak etmesini i::inerdigimde bunu apklayamadi. Daha soma
"li<;W ili9kiler" i<;eren ve beraberinde kayg1 hissettigi ba9ka amlar
(
da anlath. Artan kaygism1 fark ediyor yiizunun kizard1gllli
gi::iruyordum. Attis gibi, ayru duyguyu destekleyen amlar ta9maya
ba9larm9h.
Birden canl1 bir gekilde hahrlad1g1 ba9ka bir ruyayi, gittigi
kulli.pte arabasrm eski ortagmm yerine park edince ortagirun gelip
ondan bir a<;1klarna yapmasrm istemesinin tetiklemi9 olabilecegini
si::iyledi. Buldugu park yerine "ctisseli bir adarn"m park etrnesi ile
yersiz kalan Attis'in aksine Hans, arabasm1 ba9ka bir yere park
etmeyi reddehni9ti. Sanki bu defa ortagi ile yaphg1 mlisabakayi
kazanmak istiyordu. Fakat ortaginm, kans1 ile cinsel ili9kiye
girdigi tekrar hahrma gelince sinirlendi. Ruyasrm anlath:
"Karim siyah bir elbise giyiyordu. Bununla ilgili garip bir §ey
hissettim. Evet! Evet! Hatirlzyorum! Elbisenin iistiinde l§lk gibi
parlayan ~izgiler vardz." Tam burada <;ok duygusalla9h ve
titreyerek ac1 <;ekercesine inledi. "Evett Evet! Evet!"
Duygularmm en i;>iddetlendigi anda Attis, kendilik
tasanrnrm dolduran duygularummI alg1larm9h. Arna bunu
destekleyen genetik-dinamik arka planla bu algislill
baglanhlandirmak i<;in ikincil sure<; du9tinceyi kullanamanu9h.
Diger yandan Hans hem duygusal bo9alma s1rasmda hem de

168
somasmda kimlik yapilanmasrm koruyabildi. Riiyasmda kansmm
elbisesinin iizerinde gordiigu parlakhklarm, 12 yai;;maayken
ya9ad1g1 gorsel travmayi temsil ettigini anlayabildi. Her ne kadar
<;ocuklugundaki odipal arzularrm hala bashnyor olsa da, bunlarm
uyard1gi duygi.tlan hissettigi i<;in, bunlan ensestiyoz arzulanyla
ilii;;kilendirdigi ve babasmm intikam almasmdan korktugu i<;in, bu
amyi hatirlamaya devam ediyordu. Daha soma annesine "fahii;;e"
demek istedigini ve bu yiizden de amcasmm genelevde fahii;;eyle
girdigi ilii;;kiyi ensestiyoz bir eylem olarak gordiigunii anladi.
Duygusal boi;;almada veya duygular sakinlei;;tikten hemen soma,
hastanm kendisinde uyanan duygulan adlandirabildigi <;ok ai;;1kh.
Yai;;adigi bir duygusal tai;;ma olsayd1 bunu yapamazdi.

Duygulara isim Verme ve Duygulan Uysalla§hrma


A. Katan (1961), kelimelerle ifade etmenin psii;;ik yapmm
biiti.lnlei;;mesinde onemli oldugmrn vurgulayarak "Kelimelerle ifade
etmek, benligin duygulammlar ve diirtUler iizerindeki denetimini
arttmr" (s. 185) demii;;tir. Aym zamanda bu goriii;;, terapi ama<;h bir
krei;; olan Hanna Perkins Okul1mda terapi ve egitim amac1yla
kullamlrmi;;tir (Archer ve Hosley, 1969).
Hastanm duygulan tai;;maya bai;;layinca bu durum
terapistin serbest<;e dola9mas1157 gereken dikkatinin dagilmasma ve
terapistin etkinliginin azalmasma yol a<;abilir. Duygusal tai;;maya
ei;;lik eden motor etkinlik tehlike olui;;turursa terapist, hem
kendisini hem de hastayi korumak zorundadir ve en uygun olarn
sakince bekleyip dikkatlice izlemektir. Bunu da ancak bu coi;;kulu
durmnla mesafesini koruyarak yapabilir. Hastayi istila eden
duyguya isim vermek ve b1mu hastaya soylemek de faydah olur.
Hastalanmdan biri olan Margaret15 8 saldirgan diirtiilerinin bir
tiirevi olarak divanda duygusal tai;;kinliklar yai;;adi. 0 zaman ona
"Bumm adi ofke! Hissettiginiz i;;ey kizginlik!" dedim. Daha soma
sembolik anne/analist tasanrrundan intrapsii;;ik aynlmayi
derinlemesine <;ahi;;irken kedisini bir ge<;ii;; nesnesi olarak kullandi.

157
free floating
158
VIII. BolOmdeki "iplikten topc;:uklara" bakabilirsiniz.

169
Kedisi, kendisiyle anne/ analisti arasmdaki bagi ve her ikisinin de
baz1 ozelliklerini temsil ediyordu. Bir sabah evindeyken
duygularmm yogunla~hgiru hissetti ve kedisini vah~ice tekmeledi.
Bunu yaparken "i~te bu ofke!" diye ba'girrm~ ve kendisini boyle
sakinlegtirebilmigti. Bu onun daha once analizde i<;ine aldigi,
duygusunu tarumlay1p sakinlegtiren analist tasanrmyla kurdugu
ozdegimdi (Volkan ve Kavanaugh, 1974).
Bagka bir gizofren hastamda, duygusal tagma yagad18Jnda
ona ismiyle seslenmem ve ona kim oldugunu bildirmem hastamn
kendine gelmesine yardim etmigti. <;ok somalan, duygusal tagma
sirasmda ismini sakince soyleyip ona yard1mc1 oldugum i<;in bana
tegekkiir etti. 0 sirada ismini soylememin, geriledigi dilzeyden
yeniden yaptlanabilmesi i<;in en faydah uyaran oldugunu
hissetmigti. Bunlarr konugurken, o zaman ismini si::iyleyerek
baglay1p ona bagka geyler de anlatmak istedigimi hahrlad1m.
Halbuki ona bu gekilde hitap etme ahgkan118Jm yokhi. Belki de bu
hareketim orada olanlara kargl geligen dogru ve yard1mc1 bir tepki
niteligindeydi. Orada durup sakince ve olagan bir gekilde ismini
soylemem, daha iyi bir yap11anmayi baglatmasmda ve kaybettigi
kimligini bulmasmda bir baglangi<; noktas1 olmugtu.

170
BOLUMVIII
GE<;i$ NESNESi VE
DI$ARIDAKi NESNENiN GENi$ <;APLI DENETiMi

Tedavilerinde 9ocukluklarmda i9selle§tirdikleri ilkel nesne


ili§kilerini yeniden etkinle§tiren hastalar, "biitiiniiyle kotii" nitelikler
atfettikleri veya iilkiile§tirip baglandiklan dz§ nesneleri denetim altmda
tutma ihtiyaci duyarlar. Bu boliimde, hastalarm bazz nesneleri nastl diger
insanlarla kendileri arasmda bir tampon olarak kullandzklarmi gosteren
9arpzcz ornekler bulimmaktadzr. Yakmdan bakilzrsa bu nesneler iki yiizii
olan Roma tannsi Janus' a benzerler, 9iinkii bir yanlanyla diger nesneyle
aradaki mesafey{ diger yanlanyla o nesneyle baglantzyz !control etmeyi
saglarlar. Bu nesneler aym zamanda bir el feneri gibidir. Bu fenerin bir
taraftnda §effaf bir cam varken fenerin oteki taraft Z§zk ge9irmeyen bir
maddeden yaptlm1§t1r. Hasta fenerin cam taraftm dz§ diinyaya
9evirdiginde dz§ diinyayi gormeye ve tammaya baslar. Fenerin l§tk
ge9irmeyen taraftm dt§ diinyaya 9evirdigi zaman dz§ diinyayz karanlzga
bogar ve siler.
Ge9i§ nesneleri 9ocuk-anne1s9 tasanmz (yani hala simbiyotik bir
yapmm i9erisindeki 9ocugun tasarznu) ile 9ocugun kendine ait olmayan 160
dt§ diinyadaki nesnelerin tasanmlan arasma konan ve 9ocugun biiyiisel
gii9ler atfettigi nesnelerdir. Bu boliimde ge9i§ nesnesi kavramz gozden
ge9irilirken hastalarm kullandzklan somut nesneler birer ge9i§ nesnesi
veya bunun ba§ka i§levlerini i9e atarak farklzla§mZ§ tiirleri olarak
degerlendirilmi§tir

DI§ Diinyadaki Nesnenin Kontrolii


i<;selle;;tirilmi;; ilkel nesne ili;;kilerini tekrar etkinle;;tiren
hastalarda baz1 di;; nesneler "biitiini.iyle ki::iti.i" niteliklere sahip

159
mother-me
160
not-me
171
olup korku verirken, baztlan i..i.lkille9tirilir ve korkutucu olanlara
kar91 kullaruhr. Bir yarulsama olsa da tedavisi suasmda hasta hem
kendisi ile saldugan11k yill<lenmi9 nesne arasmdaki hem de
"btitiiniiyle iyi" ve "btitiintiyle kotii" nesneler arasmdaki mesafeyi
mutlak surette denetiminde tutma ihtiyac1 duyar. Bu kontrol <;e9itli
§ekillerde gi..in yi..i.ztine <;1kabilir. En tipik olaru eri9kin hastanm bir
ge<;i§ nesnes1ru ve onun fonksiyonunu kullanmak tizere
canlandumas1du. Yani i<;selle9tirdigi ilkel nesne ili9kilerini
etkinle9tiren hasta s1khkla somut nesneleri veya insan olmayan
canltlan bir tampon bolge yaratmak i<;in kullamrlar. Hastanm,
ge<;i§ nesnesi tizerinde tam bir denetiminin oldugu yarulsamas1 d19
dtinyadaki korkutucu nesneleri kontrolti altma alabilecegi ve
"btiti..intiyle iyi" ve "btittintiyle kotii" nesneleri birbirinden
a yuabilecegi inanc1111.geli9tirir.
Boyle hastalann <;ogu, senelerce ilkel bOlmeyi kullanmaya
ve "btitiintiyle kotii" kendilik ve. nesne tasanmlar1111 s1k s1k
dtinyaya yans1tmaya alw1rlar ve korku i<;indeki durumlan onlar
i<;in en tarud1k ortam olur. Bu nedenle Giovachini'nin (1967b) ve
Socarides'in (1971) de anlathklan gibi, tedaviye geldikleri zaman
sanki hayal kmkhg1 ve timitsizlik i<;inde yasamak isterler gibi,
tarud1k ortamlanru degi9tirmek istemezler. Tarud1k ortam bir
bakima hastanm kontroli..i. altmdadu ve ortam degi9tiginde nelerle
kar91la9acagiru bilemez ve daha fazla kaygi duyar. Terapistin
engelleyici ortarmm degi9tirmemesi i<;in hasta aktanmda terapisti
kontrol etmeye <;ah9u ve bazen bu kontrolu kendisi ve terapisti
arasma bir ge<;i§ nesnesi sokmakla saglar.
i<;selle9tirilmi9 ilkel nesne ili9kilerini kullanan ba9ka
hastalar, bilhassa psikozu olanlar, kendilerini bile cans1z bir nesne
veya bir hayvan haline getirebilirler. Bu nesnelerin baz1
ozelliklerini, d19 nesnelere duyduklan saldugan11gi kontrol
edebilmek i<;in benimserler. Btmu a<;1klamak i<;in Henrik ismini
verdigim gen<; bir adamm bir kaplumbaga ile olan ozde9imini
anlatacaglffi. Henrik, uzun sure fantezilerinde cam bir kubbenin
alhnda yasayan ti..i.mgi..i.<;li..i. bir ki9i oldugunu hayal ehni9ti. Kubbe

172
onu tehlikeli boceklerden korurken o da elinde elektrikli tuzaklarla
ic;:eriye girebilenleri avlamak ic;:in bekliyordu. Onun "biihlniiyle
iyi" ve c;:ok defa farkhla:;;mam1:;; kendilik ve nesne tasanmlanm cam
kubbenin ic;:ine koydugunu ve di:;;ta kalan farkltla:;;rm:;; veya
farkltla:;;marru:;; korhmc;: kendilik ve nesne parc;:alanndan kendini
korudug1mu tahmin edebilirdik. Bir bakima cam kubbe altmda
bulunma fantezisini, denetirni alhnda olan bir gec;:i:;; fenomeni161
olarak kullamyordu. Fakat bu kontroliini.in zay1f oldugunu, baz1
tehlikeli boceklerin cam kubbenin ic;:me girebilmesinden
anlayabiliyorduk. Hemik bu kontrolii tamamen kaybedince,
psikotik bir kayg1 ic;:inde, o zaman c;:ah:;;hg1m hastaneye yatmldi. .I
Asistanlanmdan biri Hemik'in terapisti oldu. I

Tedavisinin ilk aylannda odasma birisi girdiginde, bu


terapisti bile .· olsa, Hemik yogun kaygi ya:;;1yordu. "Beni
oldii.rmeyin!" diye bagrrarak battaniyesinin alhna girip saklamrdi.
Bir yakim ona bir kaplumbaga getirdi. Kaplumbagayi Henrik
isterni:;;ti. Odasmda kaplumbagaya bakmaya ba:;;lad1ktan sonra,
terapisti onu gormeye gittiginde Hemik arhk battaniye alhna
kapamp c;:1ghk ahnamaya ba:;;ladi. Yer degi:;;tirme162 ve ozde:;;im163
ile d1:;;anda bir tehlike sezince kabugu ic;:ine s1gmmayi bilen
kaplumbaga Hemik'in eski cam kubbe ic;:inde tutarak korumaya
c;:ah:;;hgr "biihiniiyle iyi" ve hlmgii.c;:lii kendilik ve nesne tasanmlan
oluyordu. Kaplumbagay1 denetirni alhna ahnca Henrik yava:;;
yava:;; terapistle konu:;;maya ba::;;lam1:;;h.
Baz1 hastalar d1:;; nesneler iizerinde daha dengeli bir
denetim kurabilirler. Hasta narsisistik ki:;;ilik seviyesine c;:ikim§sa,
idealle:;;tirilrni:;; kendilik ve nesne tasanmlanm gerc;:ek kendilik
tasanrru ile kayna:;;trrarak ic;: diinyasmm hlmgiic;:lii. oldugu ve d1:;;
dii.nyaya pek ihtiyac1 olmad1g1 inancrm daha devain11 olarak
koruyabilir. Hemik bunu yapmaya c;:ah:;;rru:;; fakat ba:;;aramam1:;;h
ve geriliinle psikoza girrni:;;ti.

161
transitional phenomenon
162
displacement
163
identification

173
Ba§ka hastalarda ise psi§ik yahnm kendileriyle nesne
arasmda luzla yer degi§tirir, sanki bir an nesneye <;ok yakm, bir an
da nesneden <;ok uzakta olmayi isterler. Hasta, "butiinuyle ki:itii"
nesneyle arasmdaki mesafeyi kontrol etme ihtiyac1 duymas1mn
yanmda, koruyucu ve illkule§tirilmi§ nesneye <;ok yakm olmak
ister. Bu iki arzunun pen<;esinde durumu gittik<;e karma§Ikla§Ir. Bu
ylizden psikolojik mesafenin denetimi, di§ nesneyle kendilik
tasanrm arasmdaki mesafenin arthnlmas1yla ve azalhlmas1yla
saglamr.

"Nesneye ihtiyac;-Nesneden Korkma" ikilemi164


$izofrenler hem terapistin yard1rmna gereksinim duyarlar
hem de terapistin yard1m etmesinden korkarlar (Abse ve Ewing,
1960). Bu hastalardaki "nesneye ihtiya<; duyma-nesneden korkma
ikileminden" si:iz eden Burnham, §izofrenlerin d19 nesneye ve bunu
kontrol etmeye <;ok ihtiya<; duyduklanm <;iinkii §izofrenlerin i<;
yap1lanmalanmn ve otonom kontrol sisternlerinin olmad1gmi
si:iyler. Aslmda §izofren bir "nesne bagirnl1s1drr" 165 (Fenichel, 1945,
s. 436). Burnham (1969) §oyle yazar:
Nesnelere duydugu §iddetli ihtiyaq onlan qok tehlikeli ve
korkutucu da yapar, qiinkii nesneler onu terk ederek yak edebilir ...
Nesneler onu onarabilir veya parqalayabilir ... Hastanzn dengesiz
iqyapzsznzn dt§ etkilere kar§t qok hassas ve kelimenin tam anlamzyla
kmlgan oldugu dii§iiniiliirse, bu tehdidin niteligi daha iyi anla§tltr.
$izofren hasta kendisini diger insanlardan yeterince yalttamaz.
Bumm sebebi a§m geqirgen uyan engelinden 166 veya "ince deriden"
qok, hastanzn saglam iqyaptlarznzn olmamaszdir. Biiyiik bir denizde
pusulas1 olmayan bir gemi gibi dt§ nesnelerin kendisine yon
gostermesini ister. (s. 28)
Burnham ihtiya<; duyma-korkma ikilemine kar91, <;e9itli
kombinasyonlarda da olabilen, ii.<; temel tepkinin verildigini si:iyler:

164
need-fear dilemma
165
object addict
166
stimulus barrier

174
~ ihti ya<;lanru doyurma gereksinimine teslim olarak nesneye
sanhr, aynmla;;ma ve bagimsizla;;ma <;abalanru brrakrr;
~ Nesneden ka<;1rur, geri <;ekilir;
~ Nesneyi yeniden tarumlar, kendi yarattigi bir oyunda
nesneye farkh roller verir, boylelikle nesne i<;in "ge<;ici bir
yalanc1-degi;;mezlik" olu;;turur (s. 37).
Burnham, "Bunun daha karma§zk bir ba§ka anlatzmz da, nesne
alanmm biri kahraman gibi iyi ve digeri hain gibi kotii rollerin oldugu iki
alana boliinmesidir." (s. 38) der. Burnham bolmeyi, ;;izofren hastarun
ihtiya<; duyma-korkma ikilemine verdigi tepki olarak gorfu. Bense
bolmenin, butiinle9tirememekten ve libido ve saldirganhk yliklii
kendilik ve nesne tasanmlanru degi9tirememekten kaynaklanan
temel bir savunma mekanizmas1 kiimesi oldugunu ve ihtiya<;
duyma-korkma ikilemine yol a<;hgiru dii9iiniiyorum.

Yedek NesnelerI67
Bir<;ok analistle birlikte ben de, Burnham'm (s. 35) ve
Fenichel'in (1945, s. 436) "nesnelerin yedekleri" veya "yedek
nesneler" dedikleri gozleme kahhyorum. Hasta, yedek nesne
aracrhi;iyla nesne ile temas1ru korur veya tekrar elde eder. Aynca
yedek nesnenin somut bir nesne olmas1 da gerekmez, dinsel
dii9iinceler gibi dii.9iinceler de olabilir. Yedek nesneler, hem giiven
hem de korku kaynagi olabilirler ve benzer §ekilde hasta ya
bunlara s1krca sanhr ya da bunlardan uzak durmaya <;ah9ir.
Burnham yedek nesne ile ge<;i;; nesnesi arasmdaki
benzerlige krsaca dikkat <;eker. A;;a!;idaki bOllimlerde ben de bu
ikisinin benze;;en yonleri iizerinde duracagim. Hastarun, yedek
nesneye sanlarak veya ondan sakmarak kendisi i<;in onemli olan
diger ki;;iyle baglanhsrru saglad1g1 dogrudur. Arna daha yakmdan
baktld1i;inda durum daha karma;;1ktrr. Yedek nesne sadece
durumu kontrol etmeyi saglamaz, kendilik ve d1;; nesne arasmda
bir koprii de olur. Aslmda bu nesne, <;ocugun ge<;i;; nesnesinin

167
substitute objects

175
sec;:iminde yaphgi gibi, birc;:ok ihtimalin arasmdan dikkatlice sec;:ilir.
Gec;:i:;; nesnesi gerc;:ek diinyada var oldugu halde hastamn gozune
farkh goriinili; "algzlamayla ilgili gorevi, i9 ve dz§ ger9ekligi ayrz tutmak
ama aralarzndaki baglantzyz siirdiirmektir." (Winnicott, 1953). Hasta ·
bu h.i.rden (etkinle:;;tirilmi:;;) bir gec;:i:;; nesnesinin veya Fintzy'nin
(1971) terimleriyle "ge9i§ nesnesi kavramznzn bir varyasyonunun"
uzerinde mutlak denetimi oldugu :;;eklindeki yamlsamasffil
silidiirur. Boylelikle, gerc;:ek diinyanm denetimini elinde tuttugu
yamlsamasma sahip olur (Fintzy, 1971; Volkan, 1973). Bu
nesnelerin mmu somut degildir. Bunu daha iyi ac;:iklamak ic;:in
klinik gozlemlerle birlikte kuramsal bilgilere de ba:;;vuracagim.

Gec;:i§ Nesnesi ve Gec;:i§ Olgusu Kavrarnlarmm


Geni§letilmesi
Winnicott 1953'te §oyle yazm1§hr:
"Ge9i§ nesnesi" ve "ge9i§ olgusu" terimlerini; parmakla
oyuncak ayznzn, oral erotizmle ger9ek nesne ili§kisinin, birincil
yarattczlzkla onceden i9e atzlmz§larzn dz§art yansztzlmasznzn, ilk §iikran
duygusunun farkznda olmakla olmamanzn araszndaki deneyim alanznz
tanzmlamak i9in kullandzm ...
Bu tammlamayla, aradaki alanda ger9ekle§en bir bebegin
agulamasz veya daha biiyiik bir 9ocugun uyumadan once bir siirii
ninni ve melodi soylemesi ge9i§ olgusu olarak kabul edilebilir.
Bunlarzn yanznda 9ocuk, viicudunun dz§zndaki nesneleri de kullanzr,
ama heniiz bunlarzn dz§ ger9eklige ait olduklarmzn farkznda degildir."
(s. 89)

Zamanla gec;:i:;; nesnesi, c;:ocuk ic;:in ya:;;amsal oneme sahip,


yarundan ayiramad1g1 bir parc;:a haline gelir. Bu nesnenin temel
i:;;levi, "yeterince iyi annenin"l6S ozenli bakirmyla birlikte c;:ocugun
psikolojik geli:;;imini saglamakhr. Annenin ilgisi ve gec;:i:;; nesnesi,
"bebegin kendi yaratma kapasitesine kar§tlzk gelen bir dz§ ger9eklik
oldugu yamlsamas1m" (s. 95) olu:;;turur. Boylelikle "kendisi-
olmayan" bir nesne yarahr. Gec;:i:;; nesnesi bebegin ilk kendisi-

168
good enough mother

176
olmayan nesnedir, ama tamarmyla da boyle degildir, i;unkii
bebegm kendisi-olmayan kisrmyla anne-kendisi arasmdaki
baglanhdrr da (Greenacre, 1969). <;ocuk hayahnm ilk yilmda ,,
,I'
yumu§akhgma, kokusuna, goriinumiine ve hareket kabiliyetine
bakarak sei;tigi bir cismi, uykuya dalmadan once annesi yanmdan
aynld1gmda, kendisini avutmak ii;in kullarur. <;ocuk bu nesnede
annesinin yakinhgrm bulur, bununla ihmal edilmi§liklerini, hatta
tacizlerini onanr. Eger bu cismi kaybederse yerine buna benzeyen i
'!
bir ba§kasrm koyar. Winnicott ge<;i§ nesnesinin ii;selle§tirilmedigini
ama yava§ yava§ gozden kayboldugtmu soyler. Ge<;i§ nesnesi
gozden kaybolurken kiiltiir ve gelenek alanma girilir. <;ocugun
bununla ilgili hahralan i;ok gui;lii bir §ekilde bashnlmaz.
Winnicott ge<;i§ nesnesinin ve olgustmun evrenselligini ve
normal duygusal geli§im ii;in gerekliligini one siirmu§tii. Bunun
aksine Sperling (1963), Winnicott'm tarumlad1gt ge<;i§ nesnesinin
nesne ili§kilerindeki bozulmaya bagh patolojik bir belirti (i;ocukluk
feti§i) oldugunu du§undu. 2 ya§ma gelmeden once i;ocuk cansiz ve
somut bir nesneye baglarur. Bunu vucudunun bir pari;as1 gibi
kullarur, hrnaklan gibi degi§ebilecegini zanneder. Sutten kesilmeyi
kabullenemez ve annesinin memesinin yerine bir feti§ koyar.
Feti§in sembolik i§levi; sutten kesilme doneminde, anal di::inemde
(d1§k1nm tutulmas1 ve b1rakilmas1 anneden aynlma ve aynlmama
ile ortii§iir) ve odipal donemde anne cinsel bir nesne olarak geride
brrakilmaya ba§landigmda artan aynhk kayg1srm azaltmakhr.
Ozetlersek i;ocukluk feti§i, preodipal donemde anneden
lynlmanm yarathg1 kaygiya kar§1 kullarulan patolojik bir
;avunmadrr ve eri§kin feti§lerinin geli§mesine sebep olabilir veya
)lmayabilir.
Speers ve Lansing (1965) psikotik i;ocuklan gozlemlerken
)Sikodinamik ai;1dan Sperling'in i;ocukluk feti§ine benzeyen ba§ka
)ir olgu buldular. Bu i;ocuklar hareket edebilen cans1z nesneleri
mllanarak hemen o anda bir annel69 yaratabiliyorlardi. Mahler de
1968) i;ocuklarm cans1z nesnelerle (psikotik feti§ler)ilgili "zihinsel

39
instant mother
psikotik ugrai;;lanru" anlatan <;:ei;;itli klinik omekler vermii;;ti. Bu
nesneler bazen bir pervane, bir plak <;:alar, bir kavanoz, hatta
parmaga sanlrrui;; bir iplik bile olabiliyordu. Mahler bunlan ge<;:ii;;
nesnesinin bir tiirii olarak kabul etmii;;ti.
Kavanugh ve ben (1974), Sperling'in ge<;:i§ nesnesinin
patolojik bir olgu olduguna ait diii;;iincesine kahlrruyoruz. Bize
gore ge<;:i§ nesnesi ve <;:oculduk fetii;;i normallik ve patoloji
arasmdaki ayru <;:izginin kari;;1t u<;:lanru temsil ederler. Genelde
ge<;:i§ nesneleri yumui;;ak nesnelerdir. \:ocugun psikotik fetii;;leri de
yukandaki misallerde gosterildigi gibi soguk ve kah nesnelerdir.
Greenacre bir dizi yaz1smda ge<;:i§ nesnesi ile fetii;;i kari;;1lai;;hrrrui;;;
"gefi$ nesnesiyle arasmdalci Jarlclari ayzrt etmenin zor oldugu feti~
olgulari vardzr" (Greenacre, 1969, s. 144) ama "gefi$ nesnesiyle hemen
her yerde kar$1la$1l1r ve szlclzkla anormal bir geli$imin gostergesi degildir"
(s.149) demii;;tir. Greenacre (1970) fetii;;i <;:ocukluktaki belirgin bir
rahats1zhgm iiriinii olarak gorfu ve bu rahats1zhgm onanlmas1
gerektigini <;:iinkii <;:ocugun fetii;;i kullanmaya devam etmesinin
bedeniyle ilgili bir yarulsamarun devam etmesine sebep oldugunu
one surer. Diger yandan ge<;:i§ nesneleri "degi$en bir ili$kinin somut
belirtileridir". Modell (1963), srmrda hastalarm nesne ilii;;kilerinin
ge<;:i§ nesnesi kullarurru ai;;amasmda durdugunu soyler. Daha sonra
da (1968, 1970) ge<;:i§ nesnelerinin geriletici ve ilerletici yonleriyle
ikiyiizlii bir ara alanl70 olui;;turdugunu vurgularrui;;hr. Bu iki yiiz,
d1i;; nesnenin kabul edilmesi ve edilmemesiyle ilii;;kilidir. Finzty
(1971) bir saplanmarun, ge<;:i§ nesnelerinin yai;;am boyu siirmelerine
sebep olup olmayacagrm sorgularrui;;hr. Ge<;:i§ nesnesinin gizlice
varhgrm siirdiirmesinin ilerletici bir tarafi oldugunu ve boylelikle
srmrda kii;;ilik i::irgiitlenmesi olan hastarun terapi dii;;mda normal
hayahm siirdiirebildigini one siirmiii;;tiir.
Ben de Fintzy'yle benzer diii;;iincelere sahibim ve
i<;:sellei;;tirihnii;; ilkel nesne ilii;;kileri olan baz1 erii;;kin hastalann ge<;:i§
nesnesi iizerinde (bu nesne yeniden etkinlei;;tirillnii;; olabilir) tam
bir denetim kurdugunu diii;;iiniiyorum. Hasta <;:ocukluktan devam

170
watershed
178
eden veya yeniden etkinle:;;tirilen ge~i:;; nesnesini kendisiyle ~evresi
arasmda tutar. Boylece bu nesne iizerindeki egemenliginin ~evresi
iizerinde de oldugunu zanneder. D1:;; nesnelerin varhgnu, kendi
kaygtlarma ve arzularma gore kabul etmek ya da etmemek
ayncahgma sahip oldugunu dii:;;iiniir. Bebegin annesinin memesi
iizerinde biiyiisel bir giicii oldugunu zannetmesi gibi hasta da
ge~i:;; nesnesi iizerinde tam bir kontrolii oldugunu sarur. (::iinkii
anne, bebegi dogduktan soma ona oyle bir hizmet eder ki, bebek
annesinin memesini viicudunun bir par~as1 oldugunu zanneder
(Winnicott, 1953). "Gei;i§ nesnesi i;ift ~eritli bir yol gibidir, bu yolla
ii;eriden dt§anya ve dt§andan ii;eriye gidilir. Bebek annesinden aynlzp
gei;i§ nesnesine yoneldigi gibi, gei;i§ nesnesinin .kullamld1g1 a§amada
kalan smirda hasta da bu canszz cismi kullandzktan sonra yeni bir ki§iyle
daha anlamlz bir ili§ki kurabilir." (Fintzy, 1971, s. 112).
Tekrar Henrik vakasma donelim. Henrik, ailesinin
onaylamadig1 hafifme:;;rep bir k1zla yak1nla:;;maya ve onu harnile
b1rakhgmdan korkmaya ba:;;lad1gi siralarda psikotik atagi ortaya
pkm1:;;h. Psikotik atagindan hemen once viicudunda ~ikan sigilleri,
cerrah babas1 ufak bir miidahaleyle almi:;;h. Kendisine getirilen
kaplumbagaya "iffet"171 adrm koymu:;;tu. Henrik'i tedavi eden
asistarumla ben Henrik'in kaplumbagasma "iffet" adrm
koymasmm bir nedenini hafif me:;;rep k1za kar:;;1 geli:;;tirdigi cinsel
duygu ve bunun arkasmdan babasmm onu sembolik olarak
"hadrm" etmesi ile birle:;;tirdik. Henrik'in problernleri esasta
preodipal kaynakhydilar. Kendini bir erkek gibi gormesinden
soma "hadun" edilmesi onun preodipal ugra:;;larrm daha da
abarhm:;;h. Fantezisinde yarathgi cam kubbe i~ine yalruzca
"biitiiniiyle iyi" kendilik ve nesne par~alarrm koyuyordu. Ona
gore, had1m edilmemeyi kontrolii alhnda tuhnak i~in bu
"biitiiniiyle iyi" kendilik ve nesne par~alanrun cinsiyetle alakas1
olmamahydi. Bu nedenle yer degi:;;tirme ve ozde:;;im ile
fantezisindeki cam kubbeyi kaplumbagada olu:;;turdugu zaman
kaplumbaga "iffet" isrnini verdi.

171
chastity
179
Henrik hastanede yatarken bir ;;izofrenik kadm hasta da
kaplumbaga beslemeye ba;;ladi. Kadm hastaya bunu yapmasrm
Henrik'in soyledigini du;;fuunu;;ti.ik. ikinci kaplumbaganm ismi de
· "Umut"tu172 . iki hasta ve iki kaplumbaga s1k s1k birbirine
"kan91yordu"173. "Umut" isminin sei:;ilmesi ilgini:;ti. Henrik'in
kendisiyle yakmlan arasmdaki psikolojik mesafeyi kontrol alhnda
tutmada kulland1gi tampon, ikisinin arasmda bir koprii alma umudu
haline gelmi;;ti. Burada dikkatimizi i:;eken nokta gei:;i;; nesnesinin
i:;ifte yonuydii. Henrik'in zihnindeki cam kubbe korumak istedigi
kendilik ve nesne tasanmlanm d19 diinyadan aymyordu, ama cam
kubbesi ;;effafh ve cam kubbenin d19mdaki dii;;manlar (korktmi:;
bocekler) kubbenin ii:;inde kalanlar tarafmdan gozetlenebilirdi.
Aslmda rum bunlar kaplumbagasmm kabugundan d19an ba9m1
i:;1kararak diinyayi izlemesine benziyordu. 019 dii.nyadaki tehlike
arthgmda kaplumbagamn ba;;rm tekrar kabugunun ii:;ine i:;ekmesi
gibi Henrik de tehlikede oldugunu sezerse cam kubbesine
s1grmyordu.
$izofrenler ve srmrda hastalar tarafmdan kullamlan "yedek
nesnelere" veya tekrar canlandmlrm;; gei:;i;; nesnelerine daha
yakmdan bakarsak "kendisi-olmayanla" anne-kendisinin" ogeleri
II

ve hastamn tamarmyla kontroliinde olduglmu zam1ettigi bu iki


alan arasmdaki baglanh daha iyi anla91hr. Bu konuyu daha fazla
i;;lemek ii:;in ;;imdi Harold Searles'm i:;'ok iyi bilinen klasik
"insanlann d19mdaki i:;evre"174 kavramma bakahm. Searles 1960'da,
normal bir i:;ocuk (veya bir eri;;kin ;;izofren) ii:;in i:;evresindeki
insanlarm di;;mda kalan nesnelerin i:;ok onemli oldugunu belirtti.
1963'de bunu tekrar ele alarak, yer degi;;tirmenin etkisiyle,
<;ocugun insan olmayan ortama, daha once annesine yonelttigi
sevgi, bagim11hk ve benzeri duygulan yonlendirdigini ifade etti:
"Gordiim ki bu donemde (terapotik simbiyozda) hastanm bundan onceki
'gerr;ekliginin' ti.imii, insanlarm dz§mdaki nesnelerin tiimiiyle birlikte
terapistle olu§an simbiyotik ili§kiye katzlir. Tedaviye getirilen bu

172
hope
173
merged
174
nonhuman environment

180
simbiyotik ili§kinin iizerinde ralz§zldzktan sonra, hastanzn 'ger9ekligine'
daha rok duygu yiiklenir ve boylelikle ger9ege daha yakzn bir ger9eklik
algzsz olu§ur. Bununla baglantzlz olarak insanla insan olmayanz, canlzyla
canszzz, anne-terapistin i9inde yeniden ke§federek, daha iyi ayzrt etmeye
ba§lar. ff (Searles, 1963, s.50).
Searles annenin, bebegin ve kii<;lik <;ocugun i<; ve d19
ger<;ekliginin tiimiinu en iyi bi<;imde "insanile9tirdiginiff belirtti.
Fakat <;ocuk bak1mmda <;ok seyrek olarak ideal 9artlann
saglanabildigini vurgulayarak her <;ocugun insanla insan
olmayaru, canl1yla cans1z1 ayrrt etmede farkh duzeylerde
zorluklarla kar9tla9hgrm soyledi: "Her rocuk, eri§kin §izofren
hastalarzn rok zorlandzgz bu miicadeleye girmek zorundadzr. Bunun
yanznda eger anne, rocugu i<;in bu ayzrzmzn tiimiinii yapmaya kalkz§zrsa,
tahmin edilebilecegi gibi, rocuk bireyselligini hi9bir zaman kazanamaz.
C:,iinkii bu ayzrzmlarz yapmak i9in siiren ve bitmek tiikenmek bilmeyen
miicadele, ki§inin bireyselligini kazanmasz ve siirdiirmesi i9in gerekli
olabilir. ff (Searles, 1965, s.30).
Kohut'un (1971) narsisizm tizerine yaphgi <;ah9malardan175
etkilenen Tolpin (1972), ge<;i9 nesnesiyle ilgili yeni goru9ler one
siirdu. Winnicott'm fikirlerine kar91 <;1karak ge<;i9 nesnesinin baz1
ozelliklerinin zihinsel yapmm "i9ine girdiginiff soyledi. Ge<;i9
nesnesinin ge<;irdigi sured incelerken, bu nesnenin yah9hrma
i9levi -zihinsel bir oge olarak- psi9ik yapmm "i<;ine girdigindenff
ge<;i9 nesnesinin kesinlikle ozlenmedigini, yasmm tutulmadigim,
bashrtlmad1gim veya unutulmad1grm, <;tinkii arhk ona ihtiya<;
duyulmad1gim belirtti. A ynca ge<;i9 nesnesmm, <;ocugun
ulkUle9tirilmi9 ebeveyn imgesine aktanld1ginda korunan, ilk
narsisizminin varis<;isi oldugunu da one surdu. Tolpin'e gore ge<;i9
nesnesi (ve olgusu) zihni dlizenleyen etkenler (Spitz'in 1950'de
tammlad1gi) arasma almmahdrr: "Annen in ve (bir ge9i§ nesnesi
olarak) battaniyenin yatz§tzrzcz etkileri iyice i9selle§tirildikten sonra

175
Narsisistik ki9iliklerle ilgili farkll goru9lerin degerlendirilmesini IX. Bolumde
bulabilirsiniz.

181
olagan bir yap1sal yetersizlik donemi gefilmig olur." (Tolpin, 1972, s.
333).

Gec;:i§ Nesnesinin, Feti§in ve Baglanh Nesnesinin Aynnu


Eri$kin bir hastamn zihnini me$gul eden her canh veya
cans1z nesne yeniden etkinle$tirilmi$ bir ge<;i$ nesnesi degildir.
Baz1lannda daha iist diizeyde bir sembolizm kullanilm1$ olabilir.
Ornegin eri$kin bir erkek feti$istin ilgilendigi ayakkab1yi
dii$iinelim. Bu ki$i i<;in feti$, yani ayakkab1, ger<;ekte bir kadma ait
olan penisi temsil eder. Feti$ olarak kullandigr ayakkab1 yarunda
ise veya ayakkab1yi gorebiliyorsa bu erkek cinsel ili$kide
bulunabilir. (iinhi. ayakkab1yi bir kad1mn penisi gibi
algilad1gmdan, ona gore diinyada penissiz hi<; bir insan yokhir.
Yani diinyadaki hi<; kimsenin hadrm edilmedigi inancmi
bilin<;dI$mda canh tutar. Cinsel ili$kide bulundugu i<;in hadrm
edilebilecegi ihtimalinin yarathgr korkudan ayakkab1yi kullanarak
korunur.
Bir 9izofren veya smirda hastarun psikotik olmayan yam,
yukandaki feti9ist eri9kin erkek hasta gibi bir cisrni iist diizeyde bir
sembol olarak kullanabilse de, psikotik yam hemen bu cismi
sembol oncesi (ge<;i$sel) bir nesne olarak ele ahp "anne-kendisi" ile
"kendisi-olmayan" arasmdaki bir bag gibi kullamr (Volkan ve
Kavanaugh, 1974). Berman (1972) di yet haplanm hem bir feti9 hem
de bir ge<;i$ nesnesi olarak kullanan bir olgu yayinlamI9hr. Bence;
genel olarak <;ocukluk feti9leri, eri$kinlik feti9leri ve patolojik
yastaki baglanh nesneleri ge<;i9 nesnesinin farkh furleri olarak ele
ahnmah fakat ayru zamanda bunlarm her birinin esas ge<;i$
nesnesinden farkh roller iistlendigi ak1ldan <;1kanlmamahdir.
Hangi roliin daha baskm olacagma hastamn yap1lanma diizeyi karar
verir. Hastamn yapilanma dii.zeyi daha yii.ksekse somut nesneye
ii.st dii.zeyde bir anlam yiikleyebilir veya daha geri diizeydeki bir
hasta bunun gibi bir cisrni "anne-kendisiyle" "kendisi-olmayan"
arasmdaki bir bag gibi kullanabilir. $imdi birbirlerinden farkh olan
ama birbirlerine benzeyen bu 6nernli nesnelerin ozelliklerini
gozden ge<;irelim.

182
Ge<;:i$ nesnesiyle <;:ocukluk feti$i arasmda gri alan:tar" /1

oldugunu ve bunun norrnallikle patoloji arasmdaki bolgede yer


aldigiru dii$iinuyorum. <:;::ocugtm geli$imi norrnalse ge<;:i$ nesnesi
<;:ocugun annesinden aynlrnasma yardrm eder. Arna anne ve <;:ocuk
ili$kisi bozuksa ge<;:i$ nesnesi, anneden aynlrna si.irecinin
tarnamlanmarnasmm ortaya i;:lkarthg1, beden bozuklugu
yamlsarnas1111 onarrnada kullamlan bir i;:ocukluk feti$i haiine
gelebilir. Arna i;:ocuklugunda <;:ocukluk feti$i kullanan birey,
eri$kinliginde had1rn edilme ihtirnalini ortadan kaldirrnak i<;:in
nesne kullanan bir feti$iSt olmayabilir.
Klasik manada eriskinlikteki feti$, annenin tasanmsal
penisini ve kadmm fallik kabul edilebilecegi son a$amayi temsil
eder (Freud, 1927). Bu yi.lzden had1m edilme tehdidine kar$I
bulunmu$ bir <;:6.Z:i.imdi.ir. Winnicott'a gore (1953) "Feti§; gec;i§
alanmdaki bebeklik deneyimlerinden kalma, annenin sanrzsal fallusuyla
baglantzlz, ozel bir nesnenin veya nesne turiiniin kalzcz hale gelmesi olarak
tanzmlanabilir." (s. 97). Feti_§iZll1 ii.z~:r:il!e _son yapilan <;:ah$rnalar
bunun aynlrna ve had1m edilme kaygilarmm arasmda olu$an bir
uzla$ma oldugunu one si.irmii$Kir. Bak (1953) feti$in;

> p~~si~-~~C:Y~ a~~~~,zde$irn kurabilm~k ve onda1l_


aynlma tehlikesinden k~a!Ji11nek i<;:in penisten
-"""''~"~v'-'•"-··~'-'·-'--Z-•'<•.v'",-~=-~''"'=~~~-~~·.d>~~ -

v:a_z_ges111e arzl1~11!'11ye
> had1m edilrne .<llt~IDiltLfinin~t.ehlikesinLy..ans1thgm1jfC1,c:le
-·"• • _v._Lo~><v'~·••••'•'"-•' ,.~,-_;o.,;•

etmi$tir.
Bak, bir hastasmdan bahsederken terk edilmenin yarathgi
kaygmm feti$izm i<;:erikli torenleri arthrabildigini gostermi$tir.
Burada kayip tehdidine verilen cevap agk olarak gori.ilmektedir.
Patolojik yastakilerin kulland1gi baglanh nesnesi (Volkan,
1972) de kayba verilen (bizirn <;:ah$marmzda olii.m sebebiyle kay1p)
bir tepkidir. Freud'tan esinlenerek, baglanh nesnesinin baz1
eri$kinlerin oliimle oltwan kayba kar$1 kazand1klan "zaferin bir
i$areti" oldugunu one si.irmi.i$tfun (Volkan, 1970).

183
(ocuk gec;i9 nesnesini tutar, gorfu ve koklar. Sap1k eri9kin,
cinsel giicfulu ortaya koymak i<;in en azmdan feti9i gorme ihtiyac1
duyar. Patolojik yastakiler baglanh nesnelerinin nerde oldugunu
bilmek zorundadir, ama onl°an ellerinde tutmak yerine uzak bir
yerde saklamayi tercih ederler. Tipik bir eri9kin feti9i bir giysi
parc;as1dir, 6rnegin siyah (cinsel bolgedeki killan hahrlatan) bir
ayakkab1dir. Feti9in kokusu da i:inemlidir. Sembolik olarak c;ifte
cinsiyetlidir. Diger yandan baglanh nesnesinin bir bede uzvuyla
direk baglanhs1 yoktur. Arna gi.icfuli.i yas tutan ki9inin nesneye
atfettigi, 6lmi.i9 yakm1yla arasmdaki bagdan ahr. Greenacre'm
(1969) gi:isterdigi gibi feti9, had1m edilme kaygismm yarathgi
6fkeyi ic;inde saklar. Baglanh nesnesi de ic;inde 6fke banndmr
(Volkan, 1972). Buradaki 6fke aynlma kayg1smdan kaynaklarur.
Ki9i nesneyi i:ifkenin ac;1ga 9k19uu kontrol etmek ic;in kullarur.
Bence baglanh nesnesine yi.iklenen saldirganhk di.irti.isi.i tipik bir
feti9e yi.iklenenden daha gi.ic;li.idi.ir. Bu yahnm yi.izi.inden baglanh
nesnesi uzakta tutulur ve miiml<lin oldugunca bununla
kar9ila9maktan kac;mtlir. A yr1l1g!ILY~l:tad1E:!:~~_yara!_hS1
~ciygi.i!~!1LS]2ci<J!11m i.izerindedir ve bazen tipik bir feti9in i9leviyle
biigl(lg~p~~::i:~sinin i9l~ibir_bi;in:e bem-er:~A~~~~;l~~~d~-belfrgin
farklar da vardir. B§lglanh nesnesi ~i~}f!P~i:il~!1YC1~llll1Un ya§'id1grm
hisseti:l~ son am temsil ed~k~n:, eri9kin sapkin:l~~n:cl.aki -teti§
annenin penise sahip oldugu du9fu1{1le:n son am ter;:,:sil ~der.
, Baglanh nesnesi 6lmi.i9 ki9iyle di§ di.inyada bir nesne ili9kisi
'""' kurulabilmesine izin verir. Hem i:ilen kil?,iyi geri getirme hem de
.i,,ondq.n ayr1lmak isteme 9eklindeki c;ifte degerlikli arzular baglanh
/nesnesinde yogunla9ir. Bi:iylelikle yas tutma~ getirecegi ac1 ve
/
1[ s1kmh bir nesneye d19salla9hnhr ve c;i:iziimlenmeden kalabilir.
"'···~
Mekanik <;ocuk
Gec;i§ nesnesiyle ve "ge<;i§ nesnesi olgusu ile ilgili ba9ka
nesneler" hakkmdaki bu kisa gi:izden ge<;irmede bunlarm
9izofrenlere ve srmrda hastalara en temel diizeyde hizmet ettigi
anla9ilmaktadir. Boyle hastalar tarafmdan kullafulan nesneler,
sembollerin kullaruld1gi di.izeyin gerisinde i9lev gi:irfuken hem di9

184
nesnelerle ki9i arasmdaki mesafenin denetim albnda tutulabilecegi
yarulsamasmm devam etmesini saglar hem de onlarla kurulan
bagm korurunasma yardrm eder. Ozellikleri klasik feti9e veya
baglanh nesnesine benzemeyen ama ki9inin psikolojik ihtiya\lan
i\in kulland1gi diger cans1z nesneler s1kl1kla aynlma kaygis1yla ba9
ehnede kullarulir. Daha alt seviyelerdeki hastalarda ge\i9
nesnesine benzeyen i9levlere sahiptir. A9ag1daki "mekanik \ocuk"
olgusu (Volkan ve Luttrel, 1971) bu durum i\in verilmi9 bir
ornektir.
Hasta heniiz 18 ya9mdaki bir erkek olan Jim' di. (:e9itli
mekanik ara\lar yap1p kullarurdi. Bazen bu makinelerin "i\inde
oyle kaybolurdu" ki boyle zamanlarda kendisi sJ.e bir makineye
benzerdi. Bir odaya girdiginde, etrafa goz gezdirmek yerine,
odadakilerin fotografiru \eken bir fotograf makinesi gibi bir e9yaya
odaklarur gozlerini mercek gibi kirpardi. Bettelheim (1959) benzer
bir hastay1 yay1nlad1ktan soma ona "mekanik \Ocuk" adlill taktik.
Jim, yarathg1 makineleri kendi kontrolii albnda h1tuguna inamr ve
bunlan kendisiyle diger insanlar arasmda hem bir psikolojik
mesafe hem de bir bag olu9turmak i\in kullamrdi.
Tedavisinin ilk sekiz aymda hastanede yatarken terapisi
siirdiirillen hasta daha soma gorii9melere ayaktan devam etti.
Ba9langi\taki seanslann \ogu elektrikli aletlerin tarifleriyle
ge\iyordu \iinkii "bilimsel" ugra91an vardi ve bunlarda kullarulan
teknolojiyle yakmdan ilgileniyordu. "Mekanikle9menin" bu
9ekilde ussalla9hnlmas1 terapotik seanslarm ruzlll belirleyen astl
etkendi. Hastaneye yathgi ilk haftalarda Jim bir teyp ahp bunu
can11 bir nesne gibi kullanmaya l ba9ladi. Teybi kendisiyle diger
insanlarm (hastanedeki diger \ah9anlar ve hastalar) arasmda
tutuyordu. Bununla terapistini ve diger insanlan uzakta tutabiliyor
ve ayru zamanda teyp sayesinde onlarla ili9ki kurabiliyordu.
Ekstein (1966), Jim'le benzer bir savunma mekanizmas1 kullanan
ve "uzay \Ocugu" adiru verdigi Tommy'yi olgu olarak
yaymlarm9h. Yap1lan gozlemlerde bu ki9ilerin, insanlarla
aralarmdaki mesafe konmabiliyorsa ve bunu denetimleri altmda

185
sinemada projektOr sorumlusu olarak i9e girdi. Bu i9le ugra9lanm
yi.iceltmi9 ve yans1tma ihtiyacrm da kar9ilarm9 oluyordu.
Herne kadar icat ettigi makineler, ozellikle de ilk ikisi, d19
nesneyle mesafesini kontrol ettiginin somut hirer gostergesi olsalar
da bunlann ilerlemeyi te9vik edici yonleri de vardi. Bu makineler
Jim'i d19 nesnelere baghyordu. Jim'in makineleri, Giovacchini'nin
(1959) yayinlad1gi iki olgusunda anlathgi aletler gibi "ikincil
dii§iince siirq:lerini geli§tiriyor ve boylece benligin biitiinlet;firme ve
sentez yapma i§levlerini gii9lendiriyordu". Bu c;ifte rol
dii9iinilldiigiinde Jim'in makineleriyle gerc;ek bir gec;i9 nesnesi
arasmda benzerlikler gorilliir.

Teknik Konular
Fintzy (1971), Slllirda hastanm terapisinde, hastayla terapist
arasmda bir koprii. kurmada ilk ad1m olarak gec;i9 nesnesi (veya
gec;i9 nesnesi olgusuna benzer bir aracm) kullarurmnm te9vik edilip
edilemeyecegini sorgularm9hr. Bu dii9iincesi belki srmrda c;ocuk
hastalarm tedavisinde gec;erli olabilir, ama terapisi esnasmda bir
c;ocuk olmayan Jim, kendi cans1z nesnelerini terapiye getirmi9ti.
Bettelheim (1967), 11 ya9mdaki otistik bir c;ocugun terapisinde
c;ocuga kas1th olarak ve ba9anyla bir gec;i9 nesnesini
kullandird1ginda Fintzy bu dii9iincesine destek bulabilmi9ti. Ben
de patolojik yastaki hastalarm durmu9 yas sii.rec;lerini tekrar
ba9latarak uyguladigun "yeniden yas tutma terapisinde" 176 ortaya
c;1kan baglanh nesnelerini tammlad1m (Volkan, 1971; Volkan,
Cillufo ve Sarvay,1974). Hastalarm bu nesneleri terapiye getirerek
iizerinde c;ah9malarrm ve yaslanru tekrar ya9ayarak iyile9melerini
sagladrm. Fintzy'nin Alfred admdaki, 5,5 ya9mdaki smirda hastas1
ise s1k s1k evden tiirngii.c;lilliik yi.ikledigi e9yalar getiriyordu.
Btmlan terapistine gosterip bunlarla terapisti arasmda bir bag
kuruyor, soma hemen oynamaya ba9hyordu. 24. seansta c;ocuk
oyuncak bir karnyonun arkada91" oldugunu soyleyince terapisti
If

hastas1run dikkatini cans1z nesnelerden canlilara c;ekmek istedi ve

176
re-grief therapy

187
kar91hk olarak hisseden, konu9an ve cevap veren, gen;ek bir
arkada9la tam9mak istedigini soyledi.
Eger hasta bir cismi hem bir feti9 hem de bir ge<;i§ n'esnesi
olarak kullamrsa ba9ka bir teknik sorun ortaya <;1kar, <;tinkii
terapist hangisinin iizerinde daha once durulacagma ·karar
vermelidir. iyi ve egitimli bir terapist once ytizeydeki malzemeden
ba9lanmas1 gerektigini dikkate alarak ytizeyden derine dogru
g-itmelidir. Arna <;ok defa srmrda hastalann ge<;i§ nesnesi olarak
kulland1gi somut cismin, derinlerde olmas1 gereken anlarru
ytizeyde olabilir. Bu ytizden ust duzeydeki sembolizme (feti9
olarak) odaklamhrsa terapotik geli9me olmayacakhr. Bunun
yarunda nesnede yogunla9an konunun derinlemesine
,_ <;ah9Ilmas1yla ortaya <;1kan kaygmm, hastarun nesneyle ilgili ba9ka
l
fbir konuya ge<;mesine sebep oldugunu gozlemledim. Bu durumda
!~nalist, vurgulanan savunma ama<;h degi9imi izlemeli ve bununla
11ygun bi<;imde ilgilenmelidir.
A9agida ge<;i§ nesnesi yerine koyduklan e9yalan
kullandiklarmda klinik tabloya i<;selle9tirilmi9 nesne ili9kilerinin
hakim oldugu hastalarla ilgili ornekler verecegim. Boyle hastalarla
<;ah9rrken, kulland1klan nesnelerin ge<;i§ nesnesi i9levlerine degil
de hemen feti9 olma yonlerine odaklamp ve bununla ilgili
yorumlar yapsayd1m hedefi ka<;rrrm9 olurdum. Bunu daha iyi
anlatabilmek i<;in Berman'm (1972) <;ok guzel bir §ekilde tarif ettigi
bir analize deginecegim. Berman'm gen<; bir kadm olan hastas1,
amfetamin haplanm once feti9 olarak kullanrm9, daha soma bu
konu derinlemesine <;ah9Ilmca da haplar birer ge<;i§ nesnesi
olmu9tu. Bunun ardmdan analitik sfuecin aki91 oral ogelerin
anla91lmas1 yoniinde ilerlemi9ti. Bu olguda fallik ogeler bundan
once <;ah91lrm9h, ama §izofren ve smrrda hastalarda tam tersi bir
seyir izlenebilecegi unutulmamahdrr.
Berman'm hastas1 yirmili ya9lardayd1 ve bekardi. Analize
geli9 sebebi girdigi gayri me9ru ili9kilerin yarathgi su<;luluk, s1k s1k
kaygi ve uzi.inhi ya9amas1yd1. Bir bu<;uk yilhk analizin ardmdan
ergenliginden beri amfetamin bagiml1hgi oldugunu itiraf etmi9 ve
188
bu, analizin ana konusu haline gehni9ti. Haplar onu canlandmyor
ve taharnmiil edemedigi gii<;siizliiguyle ve kadmhgryla ba9
etmesine yardun ediyordu. Adet gi:irmek onun i<;in kadmhgrn
ho9una gitmeyen tiim yonlerini temsil ediyordu. Kanamas1
oldugunda amfetamin dozunu arttmyor, cinsel orgamru s1zdiran
bir delik, haz vermeyen, ktlh ve tiksindirici bir beden par<;as1
olarak alg1hyordu. Analizde haplarm, farmakolojik etkiyle onda
"kendimi daha iyi hissediyorum" gibi bir duygu yaratmas1mn
yarmida, nesnel erkekligi ve penisi oldugu yamlsamas1m temsil
ettigi a<;1ga <;1kh.
Analizi ilerledik<;e amfetaminin dozunu azalth. Arna cinsel
orgammn zarar gordiigu ve bu yiizden sevilmeyecegi 9eklindeki
<;ocukluk korkulan tekrar alevlenince, bunlarla ba9 edebilmek i<;in
amfetamine sanld1gr a<;1ga <;lkana dek, bir tabletin kii<;i.iciik bir
par<;aslll yanmda ta91maya devam etti. Bunun farkma vannca
amfetamin re<;etesini bir tOrenle yakh.
Berman, a<;1k<;a goriinebilen fallik belirtilerin alhndaki,
. derinlere yerle9rni9 oral saplanmayi tammlar, bunun kamtlanm
gosterir. Fallik ve oral ogelerin nastl bir arada bulundugunu
anlahr. Amfetarninin farmakolojik etkileri hastanm fallik
diirtiilerini gii<;lendiriyor, adet sanc1lanm hafifletiyor,
9i9man11g1yla ve <;ekici olmamas1yla ilgili ho9nutsuzlugunu
ortadan kaldmyordu. Haplar, aym zamanda "acil yiyecek
kaynaklan" olarak, oral donem kaynakh ilkel terk edilme
korkularma kar91 bir savunma oluyordu. Berman 9oyle yazd1:
"Yemekten kapnmak i(;in kullamlan bir yiyecek olarak diyet haplan da
besleyen ve yoksun bzrakan anneyi aym anda temsil edebilir." Berman,
amfetaminin farmakolojik etkilerinin saglad1gr s1cakhk, iyi olma ve
giiven halinin bir feti9ten <;ok bir ge<;i9 nesnesinin ozellikleri
oldugmrn da tespit ettigini soyledi.
Bir s1mrda hastam olan Margaret, ba9kalarmdan <;ald1g1
hapl?ra "bagrmh" hale gelrni9ti. Ba9kalannm evlerine rnisafirlige
gittiginde bir bahaneyle banyoya gidiyor, ecza dolabrm kan9hnp
baz1 haplan ahyordu. Ozellikle de ev sahibesinin kulland1gr
189
haplan sei;iyordu. <::ocukke~ annesinin de ilai;lanru "i;alard1".
Analizinde haplann di;;i nitelikli penisleri temsil ettigini ortaya
i;1karsak da, bunun oncesinde uzunca bir sure haplann esasen gei;i;;
nesnesi olarak kullarulmasma odaklanmaIDIZ gerekti. Bu hastada
Berman'm izledigi yoniin tersine gidildi. A;;agrda, gei;i;; nesnesinin
ve gei;i;; nesnesiyle kurulan ili;;kinin klinik tabloya nas1l hakim
olabilecegini gostermek i<;in Margaret olgusunu anlathm.
Margaret olgusunda bir gei;i;; nesnesinin i;ocukluktan
eri;;kinlige kadar devam eden kullarum1 goriilmektedir. Kulland1g1
nesnelerin feti;;izrnle ilgili yonleri dikkate deger olsa da, bunlar
esasen birer gei;i;; nesnesi olarak kullarulrm9hr. Aslmda Margaret,
gei;i;; nesnesiyle kurdugu ili;;kiye saplanrm9h. Kendilik ve nesne
tasanrnlan, ozellikle yakrmndaki ki;;ilerle kurdugu ili9kilerde,
birbirine kan;;abiliyordu. Arna diger insanlarla kurdugu ili;;kilerde
kendilik imgelerini ve nesne imgelerini birbirinden ayirabiliyordu.
Tedavisi s1rasmda ili;;ki kurma bii;imini geli;;tirme i;abas1yla gei;i;;
nesnelerini kullanmayi brrakmas1 i;ok belirgin bir bii;imde
gozlernlendi.
Margaret analize 19 ya;;mdayken ve bir sii.re LSD kullarup
geri;ekligi smama yetisi bozulmaya ba9lad1ktan sonra geldi.
ABD'nin giineyinde ya;;ayan orta di1zeydeki bir ailenin iii;iincii
i;ocuguydu. Babas1 bir yiyecek firmas1run halkla ili;;kiler
boliimimde i;ah91yordu ve Margaret'm i;ocuklugundan beri i;;lerini
takip etmek ii;in sik s1k ;;ehir d19ma i;ik1yor, evde olmuyordu.
Margaret'm annesi, Margaret'm anneannesinin oliimiinii hii;bir
zaman kabullenmemi;;, hep geri donmesini be~emi;; bir kadmdi.
Margaret'm anneannesi tek yumurta ikizi olan kizlanru (birisi
Margaret'm annesi) dogurduktan 10 yil sonra oldiigii halde, aile
kadmm oliim sebebinin bu dogum oldugunu dii.9iinmu9tii.
Margaret'm annesi, ikiz k1z karde;;i yarnnda degilse kendisini
"eksik" hissederdi. ikizler evlendikten bir muddet sonra
birbirlerinden uzak ;;ehirlerde ya;;amaya ba9larm9lardi. ikiz kiz
karde;;inden ayn oldugu bir donemde, Margaret'm annesi
Margaret' a gebe kalrm;;h. Gebeligi silresince ve Margaret

190
dogduktan sonra ge<;en bir ytl sii.resince anne depresyondaydr.
Margaret'rn analizi s1rasrnda annesinin bilin<;d1;nnda, yeni dogan
bebeginin, yani Margaret'm, "kaybettigi" annesini ve uzaktaki ikiz
k1z karde$ini temsil ettigini anladim. Annenin hayatmdaki bir<;ok
ugra$a ve ba$anya ragmen ger<;ek manada bireyselle$memi$
olmas1, Margaret'm simbiyotik ya$am a$amasrnda ve aynlma-
bireyselle$me doneminde saplanmasmda <;ok etkili olmu9tu. Aile
i<;inde Margaret'ten bii.yii.k iki karde$ ve Margaret'ten kii.<;ii.k iki
karde$ sanki kendileri de ikizlermi9 gibi birbirlerine yakla$hlar. Bu
srrada Margaret'rn ikizi de annesi olmu$ gibiydi. Anne ve
Margaret birbirlerine o kadar yakmd1lar ki Margaret hasta
oldugunda beraber yatarlar ve yatakta birbirlerine donii.p
k1vnlarak yatarken sanki bir <;emberin iki yarsrm olu$tururlardi.
Hastam psikanalize ba9lad1g1 zamanlarda annesiyle ve aktanmda
terapistiyle " havadaki dalgalar", "ozmos" ve "ii.<;ii.ncii. goz"
arac1hgiyla telepatik baglanh kurabilecegini dii.$ii.nfudii..
Margaret'rn <;ocuklugunda edindigi ve sonra da bir hi.r
bagrmhhk gibi devam ettirdigi bir huyu vardi. Etrafmdaki
kuma$lardan iplik pan;alan bulur, bok kokan killotuyla dola$irken
ve sakrz <;ignerken topladrgi iplikleri parmaklannm arasrnda
yuvarlayarak bunlardan yumu$ak top<;uklar yapardi. Be$ ya$rna
gelene kadar elinde kirffilzr bir battaniyeyle dola§ffil;>h ve
kuma$lardan <;rkard1g1 iplik par<;alatmdan yapt1g1 top<;;trklarm
daha sonra battaniyenin yerine ge<;tigi belliydi. Margaret <;ocukken
ve aslmda eri$kin oldugunda da diger insanlard,m bir $eyler
<;alardi. Winnicott (1953) "~rl<~~2 ne2J1esiJLl~ kurulan ili§kinin
.§JlC~?iJigiJ:1de!siJzQ_z;J±.iI1JEJLfjJ.J1~J2jlinfci_tf~i:!Efl- d!fJf!:!JEJI..ihtiyJCcz
kar~zlamak i~in yapzla~iHc/' (s. 97) diye yazim$h. Margaret, srkmhh
·~0~~~~~n~!~it~.~~~J~n11dC1n~b.iL$.ey_t;alU1akiak~~~;-~~il~.
bir anne"1 77 (Speers ve Lansing, 1965) yarahyo!'cil1~. AnaJizi
srras~daounl1n farkma varabildi. ····· ...... .

Analize gelmeden birka<; ay once arabas1yla gezerken,


kedisiyle oynayan bir <;ocuk gorml.i.$ ve kediyi <;alffil$h. Kedi di9i

177
instant mother
191
oldugu halde buna \iftecinsiyetli bir feti!? niteligi yiikleyerek
babasmm ismini koydu. Haftada be!? seans geldigi analizin ikinci
y1lmda bireyselle!?rnek ve analist/annesiyle ge9!? nesnesi
duzeyinde kurdugu ili!?kiyi birakmak i\in \abalarnaya ba!?ladi.
Arna bu sefer de kafas1, \Ocuklugunun kirrmz1 battaniyesiyle ve
daha sonra iplik par\alanndan yaphgr top\uklann yerine koydugu
kedisiyle rne!?gul olrnaya ba9ladi. Yalruz oldugu zarnanlarda
kendisini "tarnarnlanrm9" hissedebilrnek i\in kedisini yaruna ahp
yatardi. Uyuyabilrnesi i\in kedisini kucagma ahp sevrnesi -bazen
de ona k1zrnas1- gerekiyordu.
Analist/ annesiyle arasmdaki sirnbiyotik bag1 koparrna
\abalanru derinlernesine \ah9rnas1 \Ok dramatikti. Bu sirada
· Margaret'le ararndaki i\e atma-yans1tma ili!?kisinin gii\lendigini
hissettirn. Bu sayede \Ocuklugunda annesiyle kurdugu ili9kiyi
anlayabildirn. Aktanrnda benirn, hastaneye yatacak diizeyde
depresyonda oldugumu algiladi. Bir giin sonra · analist/ annenin
uziintiisu sanki ona ge\mi§ gibi kendisi depresyona girdi.
Duygusal ve duygularurnsal dalgalanmalarmm \OCukli:1gunda
annesiyle kurdugu yakm ili9kiden kaynakland1glll yorurnladim:
Bu ili9ki bi\imini gozlernleme ve derinlernesine \ah9rna, kedisine
olan ilgisini arthrdi. Kedisi evden \ikip gezdiginde .donene kadar
huzursuz oluyor ve kayg1lamyordu. Margaret' e gore kedisinde
insans1 ozellikler geli!?mi§ ve bir insan gibi norotik olrnu§tu.
Kedinin duygulan s1k s1k degi9iyor, "buti.inuyle iyi" ve
"biiti.i.nuyle kotii" hissetmek arasmda gidip geliyordu. Yathgrnda
uyuyabilrnek i9n kedisini yamna ahyordu. Arna bir sabah yogun
duygularla µyand1 ve kendine geldiginde kedisini oldii.resiye
tekrneledigini fark etti. Kediyi tekrnelerken "Bu ofke olmah!" diye
bagrrmca kendine geldi ve duygusal firhna sona erdi. Daha onceki
bir seansmda bir duygusal firhna ya!?arken yathgr divarun
arkasmdan .onu sessizce gozlernledikten sonra "Ya9ad1grn bu
duygusal firhnarun adi 'ofke'dir." demi!?tim. Evinde benirnle
6zde9irn kurarak duygusal firhnasma ayru ismi vererek kendine
gelebilmi!?ti.

192
· Kedisini oldfume te9ebbtistintin ardmdan ayru seansta iki
riiya anlath. ilkinde annesinin oliimtinii, ikincisinde ise bi.itiinliik
ve biitiinle9me kelimelerinin anlarnlanru sozliikte arad1gnu
gormii9tii. Bu riiyalarrm, analist/ anneden aynlma ve kendi
bi.itiinliiguni.i saglama arzularma bagladi. Bunlan anlathktan
sonra, kendini divarumdan yukan yukselip "havada w;uyormu9"
gibi hissettigini, fakat biraz sonra alhndaki divarun da yi.ikselip
tekrar vi.icuduna degdigini sezdigini soyledi. Bu ya9anh onun
analist/ anneden aynlmayi ama ayru zamanda da onunla baglanhh
kalmak istedigini gosteriyordu. ic;eriklerini hahrlarmyor olsa da
ard1 sira gelen ba9ka ri.iyalann ozel bir anlarm vardi. Riiyalarmda
"gobek bagiyla bagh oldugunu" hissediyordu.
Analizinin ba9mdan beri c;e9itli kuma9lardan toplad1gi
(c;ald1gi) ipliklerden yaphgi yumu9ak topc;uklan seanslarma
getirirdi. Bu hareketiyle Fintzy'nin her seansa evinden bir e9ya
getiren hastasmdan farkh degildi. Divanda yatarken topc;uklarrm
parmaklarmm arasmda yuvarlar, bunu bazen gizli bazen de
ac;1ktan yapardi. Topc;uklanyla benzer bir i9lev g6ren kedisini
oldiiresiye dovdi.ikten sonra, her seansmm sonunda seans1
sirasmda elinde yuvarladigi topc;uklan divarumm iizerinde
b1raktigirun farkma vard1m. Margaret bunu yaphgmm farkma
varmarru9h ama divarun yanma bir kill tablas1 koyarak biraktigi
topc;uklan ic;inde biriktirmeye ba9lad1m. Bunlan bir ay boyunca
fark etmedi. Bir gtin bana "Kaotik topc;uklanrm sizin diizenli
hayahruza sokmak istemiyorum." dediginde dikkatini kill
tablasmda biriktirdigim topc;uklarma c;ektim. Utanarak ve sinirli
bir bic;imde giilerek onlan divanda birakrm9 oldugunu anladi.
Sonra arhk bunlarm eskisi kadar kaygisrm azaltmadigim soyledi.
0 zaman yah9hrma i9levlerinin azalmasrm bu i9levin
ic;selle9tirilmi9 olmasma bagladim. Yeni bir ic;sel yap1 oh19turmaya
ba9lad1gim ve yah9hnc1 gec;i§ nesnelerine ihtiyacmm azalmaya
ba9lad1gi ac;1kh. Teknik kelimeler kullanmadan ona ipc;iklerden
yapilm19 yumu9ak topc;uklarrm nasil gec;i§ nesnesi olarak
kulland1grm yorurnlad1m. Bir ay sonra evindeyken bir topc;ugu
parmaklarrmn arasmda yuvarlayarak ve mastiirbasyon yaparak
193
rahatlarnaya <;ah9hguu ve sonunda yaphgi him top<;uklan toplayip
tuvalete athguu anlath. 3 ay sonra kedisini bir yakrmna verdi ama
analizin devanunda geri aldi. Fakat kedinin eski sihirli gii<;leri
kalmasa da bazen eskiden kulland1gi top<;uklarm i9levini gormeye
devam edebiliyordu. Eski top<;uklarm i9leviyle ilgili bir kalmh,
analizinin biti9 tarihinden bir hafta once parmaguu kestiginde
giindeme geldi. Parmaguu sarg1 beziyle sarnu9h ve analizde sarg1
beziyle oynay1p yerinden <;1kardi. Daha once yumu9ak top<;uklan
ile yaphg1 gibi parmaklarmm arasmda yuvarlamaya ba9ladi.
Seansta bu hareketini, analistinden aynlmak iizere oldugundan
eski top<;uklanyla kurdugu ili9kiyi tekrar ziyaret ettigi 9eklinde
yorumlad1k.

Gec;i§ Nesnesi Olarak Kediler


Margaret ve bu kitapta daha: once anlatt1gim Samantha1 7s
olgulannda kediler birer ge<;i9 ve ozde9im nesnesi olarak
kullamldilar. Yine daha once anlathgim hastam Jane 179 6 yil siiren
analizinin ba9mda kendisini, kendisi olmayam ve bunlarm
aralarmdaki baglanhyi temsil eden bir kedi edinmi9ti. Tarih
boyunca farkh killtiirlerde kediler "biitimiiyle iyi", hatta bazen
kutsal olarak, ve "biitimiiyle kotii" gorillmii9lerdir. Bumm sebebi
hem bagimh hem de bagimsiz olmalan, tehlikeli birer silah gibi
kullanabildikleri pen<;elere sahip olmalanna ragmen yumu9ak da
olabilmeleridir. Bir ev hayvam olarak duygulan ve arkada9hklan
<;abuk degi9ir, oynakhr. Baz1 <;ocuklar veya smrrda ki9ilikleri olan
eri9kinler gibi, uysalhk ve baghhk ile ge<;ici siirelerle otoriteye kar91
"bagrms1zhklarrm" ilan eden biiyii.klenmeci tavrrlan arasmda
gidip gelirler. Bu yiizden kedi, hastayla terapist/anne arasmdaki
bagi temsil edebilir. Hastamn psikotik k1s1mlan da bu baga
eklenebilir.
Yukarda anlattigim gen<; kadm hastalannun davram9lan
Shengold'un (1967, 1971) "Fare insanlar"rm hahrlahr. Bu "Fare
insanlar" analizlerinde siirekli farelerden ve s1<;anlardan

178
II. Bolume bak1niz.
179
Vakanin ozeti ve ruyalan ii;:in VI. Bolume bak1n1z.

194
bahsetmiyorlardi arna yarnyarnhk fantezileri ortaya i;1kmca sadece
kemirgenleri anlatmakla kalrnayip di9lerini birbirine stirrup
g1cirdahyorlard1 da. Bu hastalar <;ocukluklarmda a9m uyanlrm9,
cinsel agdan ayarhlrm§ veya dovillrnii9lerdi.
Jane analizinin ii<;tincii y1hnda analist/annesiyle sirnbiyotik
baglanm kopartmakla ugra9irken o sirada ya9ad1gi ortamda
onemli degi9iklikler oldu. Once ailesinin evinden ta91nmayi
planlad1, sonra da bir apartman dairesi bulup ta9mdi. Bu esnada
ailenin kedisi en onemli konu haline geldi ve seanslann biiytik
boltimiinii kedisi "Bayan Pisipisi" hakkmda konu9arak gei;irmeye
ba9ladi. Analizde annesinden fiziksel ve intrapsi9ik aynh9m1
i;ah9irken onun tarafmdan zehirlenmekten ve analistin de
kendisine bir kotiiltik yapmasmdan korkmaya ba9ladi. Kedi,
kendisini ternsil . ettiginde annesinin kedi yi zehirlernesfuden
korktu. Arna i;ogunlukla kedi, analist/ annesiyle arasmdaki
sirnbiyotik bag1 ternsil ediyordu. Boyle zarnanlarda kediyi bir tiir
ge<;i§ nesnesi gibi kullandi. Kediden bahsederken "o annemin
derinliklerine giden bir kok" diyordu.
Kiraladigi apartmana ta9rmnca kedisini analistine vermek
istedi. Bir ai;1dan bu hareketiyle baba/ analiste "cinsel orgamru"lSo
teklif ediyordu. Arnao esnada en onemli konu anne aktanrmyd1.
<;ocuklugunda annesiyle kurdugu ili9kiyi yans1tan aktanrn
yorumland1 ve derinlernesine i;ah9tldi. A ylarca sfuen ciddi i<; '· i
rniicadelelerin ardmdan Bayan Pisipisi'yi ta9md1gi daireye
gohirebildi. Boylelikle analist/ annenin bir pari;as1 ve "kokti"
analist/anneye uzanan Jane' den bir pari;a arhk yeni dairesinde ve
yanmdaydi. Geceleri kedisiyle beraber yahyordu. Margaret gibi o
da uyuyabilrnek ii;in kediye gereksinirn duyuyordu.
Analist/anneden aynmla9rna ve bireyselle9rne i;abalarrm
derinlemesine daha i;ok i;ah9hk<;a, Bayan Pisipisi'nin hasta
olduguna inanmaya ba9lad1. Onu veterinere gotiirdii ve kedinin
rahmini alrnasrm istedi. Veteriner onu uyarrnadan once bile, ya9h

180
pussy; ingilizce'de kedi, kadm cinsel orgarn, cinsel ili~ki manalannda kullan11ir.

195
kedinin bu ameliyah kaldrramayacaguu biliyordu. Jane kedisini
veterinere gotiirmeden once, Bayan Pisipisi yerde sirtiistii yatarken
ve memeleri ai;Ik<;a gori.iltirken bir resmini i;izmi§li. Beklenildigi
gibi Bayan Pisipisi ameliyat sirasmda oldii. Ertesi giin bana "Biliyor
musunuz bir yanzm Bayan Pisipisi'nin olmesini istemi§ti." dedi. Bu
olaya iizi.ildii ama olgun bir eri§kin gibi yas tutmadi.
Birka<; ay sonra Bayan Pisipisi'yle kurdugu arkaik ili§ki
bii;imini tekrar edebilme arzusuyla bir kedi daha aldi. Bununla
beraber bir erkek arkada§I oldu. Erkek arkada§1yla yathklarmda
onun meme u<;Ianm isirma hayali kuruyor ve aralarma yeni
kedisini koyuyordu. Bu hareketinde kedisinin sembolik bir anlanu
oldugunu biliyordu. Onceki kediyi sembol oncesi donemdeki bir
ge<;i§ nesnesi gibi kullanmi§h. Arna yeni kedinin de baz1 sihirli
ozellikleri vardi. Analizi ilerlediki;e kediye ytikledigi btiyi.isel
gii<;ler gozden kayboldu. Analizinin son seansmda Alice'in
Harikalar Di yarmdaki gezisi hakkmda konu§tu ve Cheshire
Kedisi'nin smh§l yava§<;a zihninden silindi.

Ge~i§ Fantezileri
$imdiye kadar ge<;i§ nesnelerini psikanalitik aQdan
degerlendiren analistler daha i;ok bebeklerin sei;tigi, gori.ilebilen,
koklanabilen, hissedilebilen veya tadtlabilen somut nesneler
tizerinde durmu§tur. Arna bu olgunun soyut bii;imde de
gozlenebilecegini de biliyoruz. II. Boliimde McDonald'm (1970)
ninnileri "ge<;i§ melodileri" olarak ele ald1giru ve bir hastamm
tekrarlayan fantezilerini "ge<;i.§ fantezileri" olarak
degerlendirdigimi anlatml§hm.
Greenacre (1970) ge<;i§ nesnelerinin iki §ekilde b1rakild1g1m
soyler. Birincisi i;ocuk, ge<;i§ nesnesinden geriye bir pai,;avra kalana
kadar onu kullamp "tiiketir", nesne eski i,;ekiciligi yitirir, arhk
alelade bir oyuncak veya "yatarken rahatlamasllli saglayan tutarh,
i§e yarayan bir fantezi haline gelir veya giindiiz oyunlanna dahil
edilir. ikincisi, i,;ocuk kendisine daha farkh yarahc1 ve nesnel.
temsiller arar. Bu degi§iklikler dart-ya§ veya sonrasmda olu§ur. Bu
donemde i;ocuk, dii§i.incelerinin kendisine ait oldugunun farkma
196
vanr ve bunlann i.izerinde ciddi bir denetim kurar. Bazen hem
ge<;i§ nesneleri hem de <;ocuklugun ge<;i§ olgulan, eri9kinlerde
"ge<;i§ fantezileri" olarak tekrar canlarur (Volkan, 1973).
Baz1 hastalar fantezilerinden bazilanru se<;ip tekrar tekrar
onlara baFururlar. Se<;tikleri fanteziler farkb psikoseksiiel evrelere
ait arzular ve savunmalar i<;erir. Bu fanteziler ge<;i§ fantezileri
olarak kullani11yorsa onlara bagh olan ve degi9ik psikoseksiiel
di.izeylerden gelen arzu ve savunmalann uygun bi<;imde
yorumlanmas1 ortadan kalkmalarma yol a<;maz. Daha sonra analist
ve hasta, hastarun bu fantezilere bagiml1 oldugunun farkma vanr,
aynen bir <;ocugun ge<;i§ nesnesine bagiml1 olmas1 gibi. Btmun
yarunda boyle fantezilerin hikayelerindeki ana fikir sadece
yiizeysel olarak degi9ir. A9ag1da anlatacagim hastam, Brown,
ge<;i§ fantezilerini · ba9tan sona anlahr, sonra birka<; ufak
degi9ikli~e "tekrar ederdi". Bir yastigi u<;lanndan <;eki9tirip
pohpohlayarak uyumadan once ona en rahat ettirecek §ekli veren
biri gibi, fantezilerine yeniden ve yeniden §ekil verirdi. Fakat
fantezilerinin temel hikayeleri degi9mezdi. Bu fanteziler ger<;ek
diinya ile i<; diinyarun birbirine kan9tigim gosterir. Bazen duyusal
uyan olu9turabilir, goriintii, koku, tat, ses ve doktmma hissi
yaratabilirler.
Brown'un narsisistik ki9ilik yap1s1 vardi. Say1s1z olas1hgin
i<;inden se<;tigi baz1 fantezilere kar91 bagim11hgi var gibiydi.
Bunlan, her gereksinim duydugunda defalarca kullaruyordu.
Yiizeydeki goriiniimde baz1 degi9iklikler olsa da <;ekirdek
degi9meden duruyordu. Bazdanna isim vermi9ti ve kimi zaman
detayh olarak anlatmak yerine sadece "Bir tane daha §U §U
fantezim oldu." diyordu. S1k anlattigi fanteziler arasmda "comert
kadm," "tecaviiz edilen kiz," "gii<;lii boga" olarak isimlendirdigi
fantezileri vardi. Comert kadm fantezisinde kadm Brown' a
<;ilgmca a9ik oluyor ve istedigi her. §eyi veriyor, ona yemekler
yap1p cinsel a<;1dan tannin ediyordu. Tecaviize ugrayan k1z
fantezisinde tecaviiz edilen k1zlan kurtanyor ve kizlar onun kolesi
haline geliyordu. Gii<;lii boga fantezisinde etraftan kad1nlarm

197
c;ic;ekler athgi, ama hic;bir zaman matadorla kar~;ila§mayan bir boga
oluyordu.
Fantezilerde farkh psikoseksi.iel evrelere ait benzer
c;ah§malar gizliydi. Tecavi.ize ugrayan kiz fantezisi, ebeveynlerinin
evlenmelerinden 9 ay soma dogdugu i<;in, babasrmn annesine
tecavi.iz etmi§ olabilecegi varsayirmyla ilgiliydi. Benzer bic;imde
Brown, kans1yla evlenmeden once ona "tecavi.iz ehni§ti". Gi.ic;li.i
boga fantezisinde matadorla -had1m edici babayla- kar§tla§maktan
ozellikle kac;1yordu. Bunlan gosteren yorumlamalar, fantezilerini
birakmasnu saglayacak kayg1yi olu§turmuyordu. Fantezileri a<;ikc;a
narsisizm yiiklii.ydii, hepsinin arkasmda yi.iceltilrni§ bir kendilik
imgesi vardi. Tecavi.ize ugrayan k1zm gorkemli kurtanc1s1 olmu§,
kiz da ona tapan bir koleye donmi.i§tii.. Fakat bunun da
yorumlanmas1 fantezilerini birakmaya yol ac;rmyordu.
Brown, bir c;ocugun ge<;i§ nesnesini istismar etmesi gibi
fantezilerini c;ok fazla kullanarak istismar ediyordu. Bir "coinert
kadm fantezisi" kurar, bitirir ve ardmdan baz1 yerlerinde ufak
degi§iklikler yaparak fantezi kurmaya tekrar ba§lar ve bunu c;e§itli
degi§iklikler yaparak durmadan yenilerdi. Sanki somut bir. nesneyi
kenarlarmdan c;eki§tirip s1ki§hrmarun sadistc;e hazz1m ya§iyordu.
Sonra da rahatlathgi ic;in yanma alarak yatagina gidiyordu.
Fantezilerini elindeki malzemeyi kullanarak yarahyordu.
<:;ekici bir kadmm gari.intii.si.ini.in olu§turdugu bir di§ uyaran
zihnindeki ugra§lar tarafmdan degi§tiriliyor, fantezilerinde
kullaruhyordu. Boylelikle di§ nesneleri kabullenip kabullenmemek
gibi garip bir gii.ci.i ve denetirni oluyordu. Brown, analiz sirasmda
gerilediginde, c;ok sevdigi fanteziler algilad1g1 imgelerle ilgili
"belirsiz" di.i§ii.nceler haline gelirdi. Bu halleriyle, ge<;i§ nesnesi
kavramma bilinc;li fantezilerden daha da yakla§hlar. Analiz
sirasmda hastanm, fantezilerini birer ge<;i§ nesnesi olarak
kulland1glill fark etmesi zaman aldi. Analizin 3. ytlmm sonunda
beni fantezilerindeki bir kole gibi gormeye ba§lad1ginda, bir kar§I
cevap olarak, anla§mam1zm iki tarafh oldugunu, c;ah§marmzm bir
anlarm kalmad1ginda bitecegini anlamasm1 saglad1m. Bu onu c;ok
198
§a~nrth ve aynhk korkusunun yarathgi kaygiyi azaltmak ic;in
fantezi kurrna gereksinirni arth. Sadece fantezileri i;:ogalrnad1,
gorsel irngeler de gorrneye ba§ladL Omegin, serbest i;:agr1§1rnla
alay ettigini soyledigirnde, kaygi duyrnak yerine serbest c;agn§irnla
ilgili bir irnge gordii. Bu, bir dizi vagondan olu§an bir trendi.
Duygulamrn yiikhi dii§iinceler gorsel irngelere donii§tiiriiliiyordu.
Bu fenornenle ilgili rnerakrm uyandirrnay1 ba§ard1g1rnda, bu
irngelere ve ayrmhh fantezilerine tiirn alg1sal duyurnlanm -gorrne,
koklarna, tatrna, duyrna ve dokunma- fazlas1yla yiikledigini anladL
Winnicott'm (1953) ge<;:i§ nesnesi ii;:in kulland1g1 "kendi gerc;ekligi
vardir" ifadesi, Brown'un fantezileri ic;in de gec;erliydi.
Winnicott (1953), c;ocugun ge<;i§ nesnesi kullanarak
ti.imgiic;lii denetirn evresinden kendi ihtiyac;lan i<;:in kullanrna
evresine gei;:tigini . soyler. Kaslardan alman hazlar ve onlara
yiiklenen erotizrn de bu siirec;te rol alir. Benzer bii;:irnde ki§i, ge<;:i§
nesnesinin soyut bir ternsilini denetirni alhna alabilir. Ki§inin
yonetirnindeki dii§iince sfuec;leri fantezilere yon verebilir. Bir
has tarn ge<;i§ fantezilerini "etrafmdaki yashklar" olarak tarif
etrni§ti. Bunlar, d1§ diinyayla arasmdaki tarnponlar ve aym
zarnanda di§ diinyaya giden baglanhlar olrnu§tu. Modell'm "ara
alan"1s1 kavrarnma uygun olarak bunlar hastanm di§ diinyayi
kabullenrnesinde ve yads1rnasmda ona yard1rn ediyordu. Ki§i gec;i§
fantezilerini kontrol ettigi sfuece, d1§ diinyanm gerc;ek I - ~ 10 riyle

ili§ki kurarak gerc;ekle yiizle§rnekten kendisini kon ·-u.


fanteziyi denetirni alhnda tuth1gunda kendi dl§mdaki nee
kontrol ettigmr;: inamr. Baz1 ki§ilerde yarahc1hgimn kaynag~
fantezileridir. Bu fantezilerin detaylan ve fantezilerde algiladik...
bu ki§iler ic;in canl1 gibidir. H~pi.J~.99~~.L~Q'Neill,~J~~J'
.B.i::rgillaQ ve ..f'i<::ass0" gibi sanatc;1larm c;al1§rnalarmdan ornekler
vererek gec;i§ fantezileriyle yarahc1hk arasmdaki baglan ara§hrdi.
Gec;i§ fantezisinin, aynrnla§rna-bireyselle§rne siirecindeki
i;:ah§rnalar iizerinde denetirn kurrnanm bir yolu oldugu sonuctma
vardL

181
watershed
199
BOLUMIX.
NARSiSTiK Ki~iLiKLERDE
i<;SELLE~TiRiLMi~ iLKEL NESNE iLi~KiLERi

Bu bolilmde bir hastamm analizinden ornekler vererek narsistik


hastalardaki ir;;selle§tirilmi$ ilkel nesne ili§kilerinin dogasmi anlatacagim . .
Nar13}§tj]5)g§_i]iliJJ.~lflbarm1$ kenqilJginde ideal.~ndilik ve ideal nesne ile
var olan ve gerr;;eg;7'.ya~n 1c;~dilik imgeleri savunma -a-maciyla l9ir;;e
gef_zrzlmi{flf;_-BununilfberabeY hiisiii ~ok aefa-iiesiiii- imgelenni ve dt§
nesneleri degersizle$tirir. _Narsisistik _kiJJ!fie,ieJ:-JLP!!'!!ll?!!!:fi!J:E!!!ffy_J!.:~:-
_)ist£Lwlfti11__~E_tUnle$f!11:<l111:.es!dir" a_nt_t1__~J:l-tablonun t!'.11'!.elLi!~~--'.~~-i,itii!!-_iiyJe
JyC ~e!14_ilj_k_jfilgg]e,ri11frz <JfL2tmlflrla ilil;~ilf duy_gula1J:_1mlari_n "biitiiri_iiyle
-~ijtii_'.' ~lqtilqrdan_ bo!~nm~si Y!-_~ar. BLJLCFffJ,.~Y:l£aJ1;_~~!:}~~el -~i!!..1!!~11_~-~iger
il~el s_avgt1ma mekanizmalar_i__d,_a___!:§_likeder./Hi;r_ ne kadar _biiyle bir
h~stanm kabarmi§Tendiligi onu yiizeysel olarak korusa da, derfolerae
9TELX~.d-i-rgg11._ _.z_t!c. .~_ufl~_lif:.-·--._r;;__{ll_1~-m__.al·a.r11!
":jara_tt1g1gerilirrii· ta~1ya!1 =lhmal
edilmi$,~aLbebek_ imgesi gCLzlerr11eniy Kabarmt$ patolojik kendilige bu
·a?zda~-bakmak bunu geli$imsel bir duraklama gibi goren bakt§ ar;;zsiyla
r;;eli§ir.

Narsisizm
Psikanalitik literattirde "narsisizm" ve "narsisistik"
terimleri, Pulver'in (1970) de degindigi gibi, farkh f,)ekillerde
kullamlrmf,'tlr. Hartmann (1950) narsisizmin formiile edilmesini
"c;ok farkh yonleri olan ve hala zor c;oziilebilecek bir sorun" olarak
gorur. Hartmann 1950'lerde analistlerin yaztlannda hala
narsisizmi benligin libidinal yatinrmyla ef.> tuttuklanm, ama bunun
yamnda Freud'un "Narsisizm Uzerine" adh makalesinden sonra,
!l<l!§J~~1:nL biLi~~~-kendisine, kendi bedenine ve kendiligine
libi.9:i~<1LY-fll!J'.'Ll!!.Y_~mas1 f,)eklinde <:!~ ta_!'lmlad1grm s6yler. Aslmda
--===-·~· . - - -------

162
ego ideal
201
Freud (1914) bu yaz1srm yazd1gmda yap1sal teorinin183 ana hatlan
daha iyice ortaya 1_;:1kmarm§h.J:jartmann benlik fufil§i!<~m)
kav:~~!a kendilik (ki§inin kendisi) kavrarm_1!!as1n<:!._<!_~_C1rki
tam~_C!E1~.c!~--
-- -
-~~=--
narsisiz~_il:r:UJ!§JlmaSllla_one.mlL_l:J~_i:._la:t!a_y_aph.
-
:6Yl'l~';L.Il9Lfilaizmi~Jiim.._...psi§ik~yapida;___al tbe:nliktf!, benlikte,
~iistbenlikte g0riiJ.~bilecmnLde.xurguladL-$oyle razrm§h: .-
_, ----·---···----~~.---· -----
.§j:!,_12£1:!sisi~mde li]2i~JI1flJJ:!1J2f2JJii~ degi~ ~~C.11!ilige
YH!2l14zgmL S,iiykr~lc__]larEJ§iz,uL dahf:L iyi anlat;zlacaktzr. _Be_11lik
libidosundan komtt;urken szklzkla anlatmak istedigimiz buradaki
enerjinin benlige yatmlmasz degil bunun nesne tasarzmzndan ziyade
ki§inin kendisine yatzrzlmz§ olmaszdzr... Ama bununla beraber
nesneye yapzlan libidinal yatmmzn kar§ztz benlige yapzlan yatmm
degil ki§inin kendisine yaptzgz yatmmdzr. Bu kendilik yatmnndzr;
burada libidinal yatmmzn altbenlige, benlige veya iistbenlige
yapzldzgzm belirtmeyiz. (Hartmann, 1950; s. 127)
Bu bohim, kabarrm§ l&Lk~ndilikkJ:>Jr!!kte i<;selle§ti:tjhni§
ilkel nesne ili§kJ;rin~~- e~Uk eden say_unma_mekanizmalanm
ktillanan~--nais!Sisti:k ·-bi~ ---h~~t~~~;naliziyle ilgilidir. Once
Kernberg'in (1970a, 1970b) patolojik dedigi narsisistik kendilige
sonra da Kohut'un (1966, 1971, 1973) geli§imsel duraklamarun
belirtisi olarak gordiigii kabarrm§ hiiyiiklenmeci kendilige1B4
deginecegim.

Ronesans'm Son Sanatps1


Hakkinda II. Boliimde bir Iniktar bilgi verilen "Ronesans'm
son sanat1_;:1s1" George bir araba kazasmdan sonra analize gelmi§ti.
Kazanm ardmdan acil servise gotilrii.len George yaralarrm hafife
alrm§ ve sanki bir Supermen gibi davranmi§h. Sorunu olmad1giru
soyleyerek acildekileri kandirrm§ ve eve gonderilini§ti. Agr1dan
cam yand1gr halde uyumadan once de kiz arkada§1yla sevi§lni§ti.
Sevgilisi sabah uyandigrnda George'u yan olii bir halde bularak
tekrar hastaneye gotiirdii. Tetkikleri yap1lan George'un kazada

183
structural theory
184
grandiose self

202
dalaguun yaraland1gi saptanarak hemen ameliyata almdi. Cerrah
durumun aciliyetini ve ciddiyetini anlatmii;; ve hemen
ameliyathaneye gotfui.ilmi.ii;;tii. George da olebilecegini anlarmi;;h
ama vi.icudunda kalabilecek ameliyat izleri i<;m de
endii;;eleniyordu. Vii.cudunun gi.izel kalmas1, hemen ameliyat
yaptlmazsa olme ihtimali olmasmdan daha onernliydi. Bunun i<;in
cerrahla pazarhk yaph ve cerrahtan <;irkin bir ameliyat izi
birakmayacagma <lair soz alana kadar ameliyah kabul etmedi.
George gen<; ve yaki91khydi, kendisini Yunan Tannlanna
benzetiyordu. Dalgah sa<;lanru tararken aynamn kar91smda saatler
ge<;irir, aynada ne kadar yak191kh oldugunu seyreder, kendisine
bakanlan hayran b1rakacak durui;;lann provas1m yapardi. Bekard1
ve sayis1z kadm hayraru vardi. Once bu kadrnlan ii.lki.ilei;;tirir sonra
da hii;birisinin kendisine layik olmad1gma karar verirdi.
Bazilarmm yi.izi.indeki kini;;Ikhklara, baz1smm kalm bileklerine,
baz1smm <;ok bii.yii.k memelerine takil1rdi. C::1khg1 k1zlar hakkmda:
"Bu k1zm bilekleri kalm (veya burnu bi.iyi.ik ... ), eger bununla
evlenirsem <;ocuklanmm da bilekleri kalm olacak ve mi.ikemmel
olmayacaklar. Arna ben <;ocuklarmun mi.ikemmel olmasrm
istiyorum bu yi.izden bu kizla evlenmemeliyim!" diye dii.9iinfudi.i.
Bununla beraber ayiu anda ii<; kizla <;Ikabiliyordu. Bir kizla
bului;;up onu evine gotiiri.ir, sonra bir bahaneyle evden i;1kip bir
digeriyle sinemaya gider, biraz ikinci k1zla kaldiktan sonra yine bir
bahane uydurup sinemadan aynhr ve sonra iki kiz onu beklerken
i.i<;i.incii. bir kizla cinsel ilii;;kiye girerdi.
$iir yazan George kendisini yalruz mi.ikemmel bir atlet degil
ayn1 zamanda Ronesans zamamndakiler gibi bir sanat<;1 olarak
gari.irdi.i. K1vrak zekas1yla kendisine akil dami;;an arkada9larm1
"kurtard1giru" di.ii;;ii.nii.rdi.i. Gi.i<; . durumdaki arkadai;;larrmn ileri
gori.ii;;li.ili.igi.ine ihtiya<; duyacagiru bildiginden onlara yard1m
etmek i<;in <;ok uzaktaki arkadai;;lanna bile giderdi. Ne yapar eder
birileriyle konui;;urken unlu kii;;ilerin adlanru kullanir ve sanki bu
unlu kii;;iler onun uzantilanyrmi;; gibi davrarurdi. Ornegin gozi.ine

203
bir §ey ka<;hgmda i.inhi Parlamenter A'run kontrollerini yaphrd1gi
hastaneye gittigini soylerdi.
Di.inyada cazibesine kap1lmayacak kiz olmad1grndan
emindi. Baki§lanyla k1zlan bi.iyi.ilediginden, arkada§lan bak1§hgt
k1zlarrn onla konu§mak i<;in harekete ge<;ip ge<;meyecegi i.izerine
bahse girerdi. De Saussure (1971), narsisistik hastalann fiziksel
gori.ini.imi.in gi.ici.ine inand1klarrndan bahseder. George'un da
boyle bir inanc1 vardi. Omegin bir k1zla yalmz kald1klarmda k1zm
oni.inde yava§<;a soyunmayi ve kizm onu seyretmesini hayal ederdi
ama her seferinde kendi kiyafetlerini <;1karhnaya ba§laymca I§Igt
kapahrdi. Analizde bu hareketini hem had1m edilme kayg1s1
yi.iziinden hem de k1zm ona bakarak gi.izelligini <;almasrndan
korktugu i<;in yaphg1 ortaya <;ikh. Giizelliginden sadece kendisi
haz alabilirdi, burni kimseyle payla§amazdi.
De Saussure (1971) bu ti.ir hastalarm zihinlerindeki ideal
imge d1§mdaki kendilik imgelerini tepkiyle kar§1lad1klanm
vurgular. Bunu, <;ocugun bir donem annesinin yi.izi.ini.i miikemmel
kendilik imgesinin yerine ge<;irmesiyle ve annesinin yi.izi.ini.in
d1§mdaki yiizlere olumsuz tepki vermesiyle ili§kilendirir. ideal
imge hakkmda §Unlan soyler:
i
\ Bu imge benlik taraftndan olu§turulmu§ bir if tasanm oldugu
halde, nesneden kendilerine geri yans1f:tld1gma inandiklarz kendi
)mgeleriyle de uyu§maltdtr. Ozgiivenin bu §elcilde ayarlanmasmm
"\ altmda yatan fantezinin onemli olan k1sm1, kusursuz kendilik
) imgesini gormenin kusursuz bir deneyim olacag1 §eklindeki
I yamlsamadir. Bir §ekilde bu hastalar, bebegin annesinin memesini
emerken onun yiiz goriiniimiinii haftzalarma lcazimalan gibi bir
durumu idealle§tirmi§lerdir... Goriilenle hissedileni birle§tirme
fantezilerinde olay1 kontrol eden giif goriinii§iin elindedir.(s. 95)
George'tm Sii.permen'e benzeyen kendilik imgesi, kendini
begenmesi ve diger i.isti.in vas1flan hakkmda biraz daha bilgi
vereyim. Orne gin onunla arkada§hk edebilecekler "olagani.isti.i
dii.zeyde iyi" olmahyd1lar. Yani George' ta narsisistik ki§iligin genel
ozellikleri mevcuttu. Empati kurarmyor, olaylann merkezinde
204
kendisinin oldugunu dii§iini.iyor ve §iddetle begenilmeyi
arzuluyordu. \:ikhiSJ. kizlan onlara sadik olduguna inandirsa da
k1zlarla beraber olmasmm tek amac1 daha fazla begeni elde
etmekt~:. Gerc;:ekte de yaki§ikh, yarahc1 ve zeki oldugundan
narsisizrnini kolayhkla besleyebiliyordu. Diger bir deyi§le
narsisistik taleplerine di§ diinyadan cevap alabiliyordu. Hatta
smirda bir hastayla k1yaslarursa ya§armru gayet rahat idame
ettiriyordu. George'ta Kernberg'in (1970a) "yalanc1 yi.iceltme_
yetisi" dedigiSa~;;g6zT~ebiliyor<lu;gfutli.ik y~~~~
·~GievseIIi.gi Iyi"yaI;Dazi-s0r~lcl~~r~~ye~i~~· g~fuebiliyor ve baz1
~a«;!aruun~;_~~d.-;~ lJir k1srmru gerc;:ekle§tirebiliyordu.
Kernberg baz1 hastalarda sosyal i§levselligi iyi olan narsisistik
ki§ilik yap1s1 oldugunu ve bmuann genc;:liklerinden ziyade orta
ya§hhk ve eri§kinlik y1llarmda analitik tedaviden fayda
garebildigini dii§i.inmti§ti.i. \:iinkii bu tfu hastalar genc;:ken
ya§amm normal zevklerinden ikincil kazanc;:lar elde edebiliyorlard1
(Wylie, 1973). George da ya§am bic;:irniyle ikincil kazanc;:lar elde
etrneyi ba§anyordu. Analize, travmatik bir olaym ardmdan
ya§ammda ciddi bir bozulma ya§aymca gelmi§ti. II. Boliimde de·
anlathiSJ.m gibi George'un iiniversiteye ba§ladigi yil "himgi.ic;:hi"
bir mafya lideri olan dedesi vah§iCe oldiiri.ilmii§hi. Arna bence
onun i§levselliginin bozulmaslilln esas sebebi i.iniversitede c;:ok
c;:ah§mak ve birc;:ok konuya hakim olmak zorunda kalmas1ydi.
\:iinkii. onceleri dogal yetenekleri sayesinde az c;:ah§arak ve
zamanm1 planlamaya gerek duymadan ba§anh olabiliyordu.
Narsisistik ki§iligi daha once, "avam tabakas1"nm giindernini
ohwturan bu gibi konularla ugra§mak zorunda kalmarm§h.
Sonuc;:ta istediklerini ba§aramadi, okulda ba§ansiz oldu ve
ozgiivenini kaybetti.
Oniversiteye ba§lamadan once narsistik taleplerini kola y
kar§1layabildigi ic;:in George'un psikolojik problemleriniri az
oldugmrn ima etrniyorum. Gerc;:ekte c;:ocuklugundan beri psikolojik
ac;:1dan biiyiik sorunlarla miicadele ediyordu. Emzirildigi donemde
annesinin meme ucu iltihaplanrm§h ve emzirmekte zorluk
c;:ektiginden George'u damla damla beslerni§ti. Aile hikiiyesine
205
gore George kisa siire sonra hazrr mamayla beslenmeye ba;;ladL
Ebeveynleri yaki91kh, gi.izel ve narsisistik ki;;ilerdi ve George'un
yiizfmde ufak bir sivilce bile <;iksa a;;m tepki veriyorlardL Annesi
sanat<;1 oldugu halde soguk bir anneydi. George orta birinci s1mfa
giderken ebeveynler arasmda biiyii.k bir kavga <;ikh ve bo9and1lar.
George 17 ya;;ma gelen kadar annesinin onu hi<; opmedigini
diii;;ii.niiyordu.
(ocuklugunun ilk y1llarma ait hissettiklerini, ac1yana dek
ba9m1 be;;igin kenarma vuran veya ba;;im be;;igin parmakhklarma
s1ki9hran bir bebek misali ile anlahyordu. Kendisine yonelttigi
saldirgan davram;;larm kalmhlarim erii;;kinlige dek ta91rm9h.
Bebekliginde yeterince koruyucu bir annenin yoklugunda
saldirganl1giru gerektigi gibi yonlendirememi;;ti. Narsisistik
ihtiya<;lanm kar9ilayamad1gmda saldirganhgim bedenine
yonlendiriyor, bu durum kendisinin sebep oldugu kazalar ;;eklinde
ortaya <;ik1yordu. Ornegin kendisine zarar verme amac1yla
motosikletini dikkatsizce kullamyordu. Analizinin ilk aylarmda bu
hareketleriyle ger<;ekten "ya9ad1gmm farkma vard1gmt" anlad1
(Mahler, 1968; s. 215). Bu davram;;mm ba;;ka bir ;;ekli de duygusal
ve fiziksel heyecanlara duydugu bagtrnlil1ktL Bunlara ozellikle
ozgii.veninde bir sarsilma oldugunda ihtiya<; duyuyordu.
Oturdugu daire muayenehanemin hemen yamndayd1 ama bu kisa
mesafe i<;inde bile kendisine bir tehlike yaratabiliyordu. Bummla
bana, sadece yarathg1 krizlerin verdigi ac1yla ya9ad1gim
hissedebildigini ve kendilik sU1lrlarmm farkina varabildigini
gosteriyordu.
Dedesinin onunla ilgilenmesi onun "hayahm kurtarrru;;"
olsa da dedesinin narsisizmi George'un ger<;ekligi
degerlendirmesini olanaks1zla9hnyor, George'un kendisini
Sii.permen zannetmesine yol a<;1yordu. George bunu, analizinde
uzun bir sure ge<;tikten sonra kabul edebildi. Zengin ve iyi giyimli
dede, torununu en iyi lokantalara, kulii.plere ve otellere gotii.rilyor,
bu ortarnlardaki "ger<;ek dii.nya" sayesinde zaten zeki ve yak191kh
olan George, narsisistik arzularim kolayca doyurabiliyordu.

206
George, "olaganiistii" giizel ve a yarhc1 olan annesi
kizd1gmda onu bir "katil"e benzetiyor, annesinin birbirine zit
imgelerini birle;;tirmekte zorlaruyordu. Babasmdan aynlmadan
once annesi bir doktorla beraber oluyordu. George ona "Doktor
Bey" diyordu. George'un goziinde "Doktor Bey" biitiin doktorlan
ve korktugu erkekleri temsil ediyordu. Annesi bo;;and1ktan sonra
da bu adamla <;ikmaya devam ehni;;se de adam onunla
evlenmemi;;ti. Adam kammsuz i;;lere bula;>illl;>h ve yasad1;;1 i;;ler
<;eviren bir orgiite doktorluk yap1yordu. Adam, George'un
biitiinle;;tiremedigi ve d1;;salla;;hrd1gi iistbenligi haline gelirken
George'un babas1 alkolik olmu;; ve "zayif" dii;;mii;;tii. Arna babas1
annesiyle evliyken, ofke patlamalan s1rasmda bazen kans1ru dover,
bazen duvarlan yumruklardi. George bu korkutan baba
imgelerini, iilkiile;;tiremeyecegi "Doktor Bey" e aktarrm;;h.
"\:ocuklar" ad1m verdigi, kendisinden be;; ya;; kii<;iik k1z karde;;i
ile alh ya;; kii<;iik erkek karde;;i, annesinin sevgilisini George'tan
daha <;abuk . benimsemi;;lerdi. Btmtm sonucunda adam
karde;;lerine hediyeler ahrken George'a bir ;;ey vermiyor ve
annesinin sevgilisi George'u ihmal edip haset i<;inde birak1yordu.
Bu durum "Doktor Bey"i sevmeyen dedeyle torunu yan yana
getiriyordu.
Dedesinin oliimiinden soma George uyu;;turucu
kullanmaya ba;;ladi. LSDlSS ald1ginda s1klikla aynada bir canavara
donii;;tiigiinii goriirdii. Tamd1g1 yiizler korkutucu bir hal alir ve
George kendisinin beden, ses ve zihinden olu;;an "ii<; ayn sisteme"
boliindiigunii hissederdi. Varsamlar gormeye ba;;ladi ve annesinin
oliimciil bir ofke i<;inde oldugtmu gordii. Karanlik bir evde
annesinin elindeki b1<;akla kendisini kovalad1gim hayal ediyordu.
<::ocuklugundaki gibi kendisini <;aresiz ve s1ginmas1z hissetti.
\:ocukken de annesi onu b1<;akla kovalar ve annesini "kotii"
yaphgi i<;in su<;luluk duymasrm saglardi. Psikiyatrik yardlill alma
·ihtiyac1 duydu ve iki ytl destekleyici terapi gordiikten sonra

185
liserjik asit dietilamid adli halOsinojenik maddenin k1saltmas1

207
terapisti arhk analize hazir oldugunu du§iinerek, narsisistik ki§ilik
bozuklugu tarus1yla George'u bana yonlendirdi.

George'un Ki§iligindeki <:eli§kiler


George psikanalizine ba§ladiktan soma narsisistik ki§iligin
alhnda yatanlar ortaya \Ikmaya ba§ladi. Tahmin edilebilecegi gibi
birbiriyle \eli§en ogeler buldum. Narsisizm zirhmm alhnda
narsisistik ihtiya\lanru kar§Ilayacak malzeme toplayan bir "a\
\Ocuk" vardi. Arna \ogunlukla toplad1klarmm yetmeyeceginden
korkardi. Bu yiizden buldugu buhin §ekerleri, bir glin onlara
ihtiyac1 olacagiru fakat o giin onlan bulamayacagiru dii§i.inerek
buzdolabma koyar, ama onlan o kadar uzun slire bekletirdi ki
yiyemeden bozulurlardi. Benzer §ekilde benim dogru
yorumlamalanrm da "buza yahnp" bekletiyor ve onlardan hi\
faydalanarmyordu. Evine bir\ok konserve g1da depolarm§h \linkii
evinde yiyecegi azald1ginda kaygilaruyordu. Alkollii i\ecekler
kullanmamaya karar verdiginde alkolden yoksun kalacagiru
dii§i.inerek once evdeki biitfrn likorleri i\iyordu. Yalruz kald1gi
zaman da boyle i\iyordu, \linkii "a\hk" duyuyor ve kendisini
hapsedilmi§, yoksun birakilrm§ ve bir dii§marurun "sald1rilarma"
kar§I savunmas1z kalrm§ hissediyordu.
Bu hastadaki en buyiik \eli§ki, yiizeydeki kendine a§m
giivenen iistiin nitelikli ki§inin diger. insanlardan muthi§ korkuyor
olmas1yd1. Kad1nlann kendisini emosyonel olarak
bogabileceginden korktugu I\m bir kadma \Ok fazla
yakinla§maktan \ekinirdi. Erkeklere kar§I duydugu korku,
annesinin sevgilisi hakkindaki dii§lincelerinde a\Ik olarak ortaya
\Ikiyordu. "Doktor Bey"in, kadinlann karruru yanp bebeklerini
oldiirdiigiinii di.i.§i.ini.irdi.i. Bu imgede odipal-had1m edici ogeler
toplanm1§h. "Erkeksi" ba§anlarma ragmen e§cinsellik i\eren
dii§i.inceleri vard1 ve kadinlar kadar erkeklerin de kendisini
begenmesini arzuluyordu.
George i\in d1§ nesneler ya "olagani.istii derecede iyi" ya da
"olagani.istii derecede kotuydi.i". Ilkel bolmeyi kullanmas1,

208
ya§a:rrunm. erken donemlerindeki mastiirbasyon fantezilerinde
kadmlan ya fahi§e ya da bakire Meryem Ana olarak iki tasanma
ayrrmasmda gi:irillebiliyordu. Bakire Meryem'e kar§1 cinsel istek
duyarmyordu.
George'un belirtilerine ve davraru§larma bakihrsa
i<;selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kileriyle birlikte ilkel bi:ilme, yads1ma,
degersizle§tirme veya iilkiile§tirme kullanarak di§ nesnenin
kontrolii ve tfungii<;li.lliik gibi ilkel savunma mekanizmalan da
kullaruyordu. Kulland1gi savunma mekanizmalan srmrda ki§ilik
bozuklugu olanlarm kulland1klanyla ayruydi. Aynca George gibi
narsisistik hastalarm, yine s1rurda hastalara i:izgii olan, oral
saldirganl1k yiiklii i;ah§malan vardir.

Kabarhlnu§ Kendilik
Acaba kabar:rru§ kendiliginin ii;inde neler vard1? Daha once
bir mafya lideri olan dedesinin George'u bir sirke gotiirdiigunden
ve orada narsisistik ki§ilik yap1srmn kristalle§mesinden
bahsetmi§timIB 6 . Ulkille§tirdigi sinema ytld1zrm geri;ek hayatta
gi:iri.i.nce "hayal ettigim §eyler geri;ekmi§" deneyimi ya§a:rru§h.
Benim hastam oldugu siralarda ba§ka bir sinema ytldlZlna ikizi
gibi benzedigini dii§iiniirdii. Bu sinema yild1z1ru . ekranda
gardiigiinde, sanki kendisini seyrettigini hissediyordu. Analizi
ilerlediki;e ve kendisini illkille§tirdigi nesneden farkhla§hrdiki;a bu
sinema yild1zrm seyretmek kaygi ve korku yaratmaya ba§ladi.
C::iinki.i ekrandaki imge ile mukayese ettiginde kendini daha
kusurlu ve yetersiz gi:irmekten korkuyordu. (Ekranda gi:irdi.igu
oyuncunun ger9ekte kendisinden ayr1 biri oldugunu anlamas1 iki
y1lhk analizden sonra oldu.)
Ba§lang1i;ta illkille§tirdigi kendilik imgesi, geri;ekteki
kendilik imgesinden veya illki.ile§tirdigi nesne imgelerinden
aynmla§a:rruyordu. Bunlann hepsini kabarhl:rru§ kendiligi olarak
algihyordu. Biiti.i.nle§memi§ ve saldrrganhk yiiklii ilkel iistbenlik
i:incillleri, kabar:rru§ kendilikten d1§salla§hrma ile ayrtl1p d1§an

186
II. BolOme bakabilirsiniz.
209
<;Ikarhhyordu. Bunlann d1:;;salla:;;hnld1gi yer "Doktor Bey" di. Bir
keresinde George birisine, kendisi bir doktormu:;; gibi igne
yaphg1m hayal etti. D1:;;salla:;;hrd1gi ilkel iistbenlik par<;as1yla
"ozde:;;im" kurmak on4a kayg1 yaratml:;;h. Fantezisinde ignenin,
igne yaphg1 ki:;;iyi par<;alayip dagitabilecegini hayal etmi:;;ti.
Burada da goriildiigu gibi narsisistik ki:;;ilik srmrda ki:;;ilikten daha
orgiitlenmi:;; olsa da i<;selle:;;tirilmi:;; nesne ili:;;kilerinin IV. Evresine
eri:;;emez ve iistbenlikle benlik idealini biiti.inle:;;tiremez.
Lampl De Groot (1962), Freud'un benlik idealiyle iistbenlik
tammlarrm neden birbirinin yerine kullandigim sorgular. Bunun
sebebini, gizillik doneminin ba:;;lang1cmda bu iki yaprmn
olu:;;umunun aym nesne tasanmlanndan -ebeveyn imgelerinden-
ger<;ekle:;;iyor olmasll1a baglar. Arna bunlann i:;;levlerinin <;ok farkh
oldugunu da vurgular. BenJ.ik ideali arzulann yerin~ ~e!ii;ilmesi ve
ilgilenir~en iistb~clik~y~i~~l(larve-S-~i~~~-Buna, ~~filQen
ikisi d,e birl~:;;ci[ii{. ~e.k bii~it-·yap1yi olu:;;turur. '"Be'n ebeveynlerim
gif;£Yi~.·; -"ii~~~rE:~Af}ihJ!ZDaeaTt i~erigT ·'Ebe.veynlerlm-iilJioz;;;az;;;imr'
Miffnde-'e111rt!.dic;i ve komE~~slf_bi_~~r1_if_jJi~ kci_zq1Jabil£r. Daha sonra _da
yuksek idealler birer_t!ll~~_ola_r_a~_guri Yii!'.iipe pkabilir." (s. 100). Lampl
De Groot, baz1 patolojik durumlarda ilkel diizeylere gerilemenin
yap1lar aras1 "ayn:;;maya" sebep olabilecegini de one siirer. Elbette
<;e:;;itli evrelere saplanmalar degerlendirilirken iistbenlik ile benlik
idealinin biiti.inle:;;ememesi de goz oniine ahnmal{drr.
A. Reich (1953), kayna:;;madan once iistbenlik ve benlik ideali
arasmdaki farkhhklan a<;Iklar. $oyle yazar;
.
Ustbenlik, ~beveynlerin yap ve yapma emirlerinin egemen
olmasz demektir. c;,ocuk9a yanlz$ anlamalara ragmen, iistbenligin
olugumu ger9ekligin kabuliine dayanzr. Aslmda iistbenlik, ger9eklige
uyum saglama adma yapzlan en ciddi girigimdir. Diger yandan benlik
ideali, bir gekilde ebeveynlerle beraber benligin de smzrlamalannz
yadszma ve iilkiilegtirilmi$ ebeveynle ozde$le$erek 9ocuksu
tiimgii9liiliigu yeniden elde etme arzusuna dayanzr. (s. 188-189)
... Ger9ekligin yeterince kabullenilemedigi durumlarda benlik
ve benlik ideali arasmdaki smzrlar diizensizdir. Boyle durumlarda
210
ebeveynler gibi alma arzusunun 'yerini, yuceltilen ebeveynlerle
kurulan sihirli ozde§imler alzr. (s. 188)
George'un hikayesi, narsisistik ki9iliklerin ve suurda ki9ilik
orgiitlenrnesi olanlann kulland1gi savunma niekanizmalan
arasmdaki benzerlikleri apk<;a gostermektedir. Aslmda narsisistik
hastadaki temel bozukluklardan biri benlik idealiyle ustbenligin
bufunle9tirilemerni9 olmas1dir. George'un analizi ilerleyip de
benlik idealinin (kendiligin i<;inde konurnlanmi9) beklentilerindeki
ger<;ekd191hg1 gorup fark ettiginde, ger<;ekd191 ve illkille9tirilrni9
konulara dald1gmda kafasma vurarak onu uyarmarm istedi. Bu
istegiyle beni, benlik idealinin ger<;ek di91 istekleriyle mucadele
eden ulkille9tirilmerni9 ve sert bir ustbenlik haline getiriyordu.
George gibi hastalarm ilkel bolmeyi kullanrnas1, ustbenligin
/Ve benlik idealinin ogelerinin bir araya getirilmesini zorla9hnr.
r "Bullinuyle iyi" kendilik ve nesne imgelerinden olu9an k1srm,
ttimgii<;lti bir benlik ideali olu9h.uulmasma destek olur. Ayru
zamanda "bullinuyle koru" kendilik ve nesne imgelerinden olu9an
k1s1m buhinle9merni9 tistbenligin niteliklerini belirler. Arna smirda
~,ki9ilik orgutlenrnesi olan hastalarda, bu kitaptaki degi9ik
orneklerle gosterdigim gibi, "bullinuyle iyi" ve "butiinuyle kotti"
olarak bolme daha kolay fark edilir. Kernberg (1970a), narsisistik
ki9iliklerde i<;selle9tirilmi9 kendilik ve nesne imgelerinin yeniden i<;
i<;e ge<;it;;inin benlik suurlarmm olu9masmdan sonra ger<;ekle9tigini
savtmur. "Bu naktada ideal kendilik, ideal nesne ve gerfekteki kendilik
imgesi, ki§iler aras1 alandaki tahammiil edilemeyen gerfeklikle ba§
edebilmek ifin birbiriyle kaynaw. Bununla beraber nesne imgeleri ve di§
nesneler degersizle§tirilir ve yak edilir." (s. 55). Boylelikle ger<;ek
kendilik, ideal kendilik ve ideal nesne arasmdaki gerilim, yeni bir
kabarrm9 kendilik olu9turularak ortadan kaldmhr. Kendilik
imgesmm kabul edilemeyen kalmhlan da bastmhr ve
degersizle9tirilen bir nesneye yans1hhr. Kernberg 9oyle devam
eder: "Meal kendilik, ideal nesne ve gerfek kendilik imgesinin savunma
amac1yla birle§mesinin bir sanucu da di§andaki nesnelerin yanmda
ifselle9tirilmi§ nesne imgelerinin de degersizle§tirilmesidir. Arna bu

211
siire9, dt$andaki nesnelerin i9erdeki tasanmlarmm olmadzgz bir a$amaya
kadar ilerlemez, 9iinkii boyle bir durumda ya$am da olanaks1zla$acakt1r.
Digerleri taraftndan begenilmek ve sevilmek ir;;in hem ir;;erdeki hem de
dt$andaki nesnelerin bir miktar 'canlt' olmas1 gerekir. "(s. 57).
George'un narsisistik yaptlanmasrm anlamaya c:;:ah~irken
kabarmi$ kendiligi patolojik bir ki.imelenme olarak kabul etmenin
faydah oldugunu gordiim. Klicik gozlemler George'un kabarmi$
kendiliginin "ac:;:" bir c:;:ocugun zihnindeki korkuh1cu diinya
imgesinin yarathgr gerginligi azaltmaya c:;:ah$hguu gosterdi.
"Biitiiniiyle kotii" ve "biitiiniiyle iyi" ogeleri biitiinle$tirmeyi
becerememesi ve "biitiiniiyle kotii"leri d1$salla$hrmas1, diinyayi
"olaganiistii" tehlikeli bir yer haline getirmi$ti. Boyle bir diinyayla
ba$ etme ihtiyac1 "ac:;: kendiliginde"18 7 gii<;siiz bir ofke
uyandmyordu. Riiyalannda baz1 insanlarla kavga ediyor fakat
savurdugu yumruklar etkisiz kahyor ve dii$manlan bu yumruklan
hissehniyor, yere dii$miiyorlardL

George'un Analizinden Baz1 Gozlemler


George'un analizi ba$lad1ktan hemen sonra onun "sec:;:tigi"
ve "Bir Numara" olarak g6rdiigu bir analist oldugumu fark ettim.
Psikiyatristler arasmda i$imi iyi yaphgrrm duymu$, bunu abartml$
ve boyle dii$iindiigu ic:;:in bana analize gelmeyi kafasma koymu$tU.
Arna beni kiic:;:iik gormeye ba$layinca kalm bilekli ve c:;:ok biiyiik
goguslii kiz arkada$lanyla aym kaderi payla$hm. Bu sefer de
"olaganiistii derecede yetersiz", yalmz orta diizeyde akilh insanlan
anlayabilecek, fakat kendisi kadar zeki birini anlayamayacak biri
olmu1?tum. Analize, hayahnm sec:;:tigi hikayelerini detaylanyla
anlatarak ve sorununu kendi anlad1gr bic:;:imde ozetleyerek ba$ladi.
Bunlan yaphktan sonra begenilmeyi bekledigini hissettim. Bir
keresinde Yunanistan sahillerinde ayaklarmda sandaletler,
sac:;:mdaki deniz kabuklanyla yiiriirken Hz. isa oldugunu
dii$iinmii$tii. Bir ressama c:;:1plak poz vermi$ ve insanlarm onun
"olaganiistii" giizelligini gormek ic:;:in ressamm atOlyesine

187
hungry self

212
koi;;acaklanru hayal etmii;;ti. Ruyalanm "analiz" etti, hangi ruyamn
onemli, hangisinin onemsiz olduguna kendisi karar verdi.
Kabarnui;; narsisistik kendiligini tam manas1yla sergilemesine izin
verdim ve narsisistik aktannun gelii;;mesini engellemedim. Analize
ba9lad1ktan aylar sonra "olaganiistii" kelimesinin s1k s1k
kulland1grm vurgulad1grmda ve bunu yaphgr i<;in i<;inde bir merak
uyandird1grmda George, <;ocukluk <;evresinin "olagani.istii"
travmatik oldugunu anlatmaya bai;;ladi.
George ku<;ukken anne be babas1 devam11 kavga ediyorlard1
ve bu nedenle ku<;uk George'un "olaganustii" korkulan vard1 ve
hayahm kurtarmak i<;in bir "Supermen" olmahydi. Olkiilei;;tirdigi
giizel anne imgesiyle sogltk anne imgesini butiinlei;;tirerniyordu.
Say1s1z k1z arkada91yla ya9ad1klan da buradaki sorunu
gosteriyordu. Once her k121 illkillei;;tiriyor ve bu miikemmel
k1zlarla kurdugu ilii;;ki kendiligini 9i9iriyordu. Arna birka<; ay sonra
kiz arkada91 "<;1lgm ve histerik anne" sinin bir kopyas1 haline
geliyor ve k121 birakmas1 gerekiyordu. Bu sureci aktanmda
benimle de ya9ad1. Analiz seanslanna, <;ok daha onernli ii;;leri
oldugunu soyleyerek gelmemeye bai;;ladi. Analistine yaphklanyla
k1z arkadai;;lanna yaphklan arasmdaki benzerlikleri yorurnladim.
Benzerlikleri kabul etti ama hala onu anlayabilecek kapasitede
olmayabilecegimi belirtti. Onun i<;in en i::inemli olan i;;eyin analiz
seanslan oldugunu ifade ettim ve randevulanna devam etmesinde
israr ettim. Bundan sonra muayenehaneme her geldiginde "soguk"
annesini gi::iriir gibi olmaya bai;;ladi. Paranoid dui;;iinceleri oldu ve
bunlar aktanmda beni nasil algilad1grm iyice anlayana kadar
devam etti.
Analizine bai;;ladiktan 8 ay sonra tatile <;1khg1mda George
ruyalanm yazd1 ve toplad1 ama buzdolabmda saklad1gr i;;ekerl'er
gibi toplanan ruyalar da kullanilamadan "bozuldu". Tatilden
dondii.kten kisa bir sii.re sonra yammdayken kendisini guvende
hissettigini fark ettim. 0 da bunu ifade edebilmeye ba9ladi. Arna
yine abartarak, Supermen imgesine yak19acak "ola$.anii.stii."hi.kte
bir depresyona girdini soyledi. intihar dui;;uncelerini a<;1klad1gmda

213
sakinligimi koruyarak, tatile giderek ortadan kaybolmamla onda
ba§layan depresyon arasmdaki baglanhya dikkatini <;ektim. Bunun
uzerine annesinin onu terk edi§inin yarathgi travmayla ilgili
<;ocukluk arulan ortaya <;1kmaya ba§ladi. Anne/analistin reddine
(tatile gidi§ime) ilk cevab1 narsisistik bir geri <;ekilme olmu§tu ama
bunu anlaymca reddeden anne/ analistten kurtarmalan i<;in
<;ocuklugundaki onemli §ahsiyetin, yani tlimgli<;Hi olarak algilad1gi
dedesinin, yerine ge<;ebilecek "yedekler" aramaya ba§ladi. Ornegin
erkek bir ressam i<;in mankenlik yaph. Adam dedesiyle ayru etnik
kokenden gelen bir e§cinseldi. George'a mankenlik ucretini ona
oral seks yaparak odemi§ti. George bu ilk e§cinsel deneyimi i<;in
"a<;hgiru" ve yiyecek almak i<;in parasmm olmamas1ru bahane
ediyordu. Bu konuyla ilgili <;agr1§imlan, anne/analistin oral
ihtiya<;lanru kar§ilamad1g1ru (tatile <_;1khgi i<;in) ve bu yuzden
dedesine (erkek ressama) yoneldigini, kendisini doyurmas1 i<;in
once onu besledigini (" olaganushi." dolii.nu agzma ak1tarak)
gosteriyordu. George bu olaydan sonra dedesinin onun Afrika
boncugu ticareti yapan imgesine dondu 188 ve dedesiyle kurdugu
ozde§im sayesinde depresyonundan <;Ikh. Evdeki "olaganii.sm"
travmalardan onu dedesi kurtarrm§h ve §imdi de yard1mma
dedesinin imgesi yeti§mi§ti.
"Olaganushi." depresyonundan <;1khktan sqnra . kabarrm§
kendiligine iyice sanlmak yerine, benim veya ba§kalanrun
tarafmdan "reddedildiginde" yine depresyona giriyordu. Arna
arhk bu depresyonlar daha kisa ve hafif duzeydeydi. Eskiden ilk
kez <;1ktrgi bir kiz onunla yatrnayi reddederse hemen onda bir
kusur bulur, sonrada kendisinin bir Yunan tanr1s1 oldugunu hayal
ederdi. Arna §imdi boyle bir olay ya§arsa "ii.zii.lebiliyordu".
Aktanmda da benzer olaylar ya§arunca ashnda narsisistik
ki§iliginin, ya§am1run erken donemlerindeki <;ah§malanyla ve c1hz
ofkesiyle ba§ etrnek i<;in kulland1gi patolojik bir savunma
oldugtmu dli§linmeye ba§ladim. George dedesinin imgesini her
zaman yii.celhni§ ve onu ele§tirmekten hep ka<;mrm§h. Arna arhk

188
II. BolOmde detaylann1 bulabilirsiniz.

214
dedesine yiikledigi "_kurtanc1" roliinli tekrar gi::izden gec;:irmeye
ba9ladi. Dedesinin ona kar91 davraru9lanru ve onu d19anda hic;:bir
zaman var olmayan bir diinyayla taru9hnrken kulland1gi
(narsisistik) yi::intemleri daha yakmdan sorguladi.
Dedesinin katili, dedesini merdivenlerden a9agi
yuvarlarm9h ve §imdi George da merdivenlerden di.i9ecegini hayal
ediyordu. Dedesiyle i::izde9im kurdugunu biliyor ve dedesine kar91
i::ifke duyuyordu. Birkac;: kez uyanld1gi halde §ehrin tehlikeli bir
bi::ilgesinde c;:ah9tig1 ic;:in dedesini srn;:luyordu. George'un dedesine
kar91 duydugu i::ifke ya9ad1gi yasm bir parc;:as1yd1, yas1 ilerledi ve
bu siirec;: yorumlandi. Bu yasm kabarrm9 kendiliginden aynh91yla
da ili9kili oldugunu dii9i.indi.im. George tlimglic;:lii dedesinin
gitmesine izin veriyordu ve bu analizinin di::ini.im noktalanndan bir
oldu. Rliyalan btmu karutlarken, kabarrm9 narsisistik kendiligin
oral saldirganl1k yi.iklii sorunlara kar91 patolojik bir savtmma
olarak geli9tigini de gi::isterdi. George narsisizminden
kurtulabilmek ic;:in mm bunlari derinlemesine c;:ah9mak
zorundaydi.
Analizinin ilk yilmm sonuna dogru George ayru gece
gi::irdligli iki rliyayi getirdi:
"Harika ve olaganiistii bir dalga gordiim. <;ok giiflii ve
biiyiiktii. jfine daltp sorf yapmak istedim. Okyanusa dogru yiiriidiikfe
sular geriye fekiliyordu. Ben de kumsalda yiiriidiim. Etraftmda bir
siirii kertenkele vard1."
11
Hastanedei;dim (analistin muayenehanesinin oldugu). $eker
almak ifin Pembe Kizlar' a189 gittim. Bana Mounds (Not: bu fogilizce
11 11
tepecik yerine kullamlzr, bir kadmm memesini de ima eder) §eker
verdiler. Boyu garipti. Gerfekte bunlarm biiyiik ve kiifiik olmak iizere
11
iki boyu vardir, ama benim ki orta boydu.
Bu rliyalardaki i::idipal temalan ve bunlarla ilgili
c;:agn9imlanm yorumlamaktan kac;:md1m. George rliyalardaki

189
Hastanede gonOllO olarak i;:al19an ve pembe Oniforma giyen kad1nlann i9lettigi
magaza.

215
pregenital ogelere degmdi ve narsisistik sorunlanru derinlemesine
i;alu,;maya devam etti.
George iyi bir sorfi;uydu ve "olaganusfu" gui;lu ve giizel
dalgalarla girii;;tigi '' olaganusfu" mucadeleleri detaylanyla
anlahyordu. C::agn91mlan, dalgalann annesini temsil ettigini
gosterdi. Burada ilk kez, i;ok iyi bir sorfi;u oldugu halde ashnda
suya girince i;ok kayg1land1giru ve korktugunu anlath. Suyun
(annenin) ii;ine i;ekilmekten korkuyor ve suyun ii;inde bir suru
igreni; yarahk oldugunu hayal ediyordu. Ruyasmdaki
kertenkeleler yamyamlik dfufulerini simgeliyordu. C::ocukken evde
bakhgi iguanayi ve ona yemesi 1.i;in nas1l bocek toplad1gllli
hahrladi. iguanarun bunlan canl1 canl1 kap1p yemesini anlahrken
kayg1slilln arthgiru gozlemledim. Annesi tarafmdan "yenilmekten"
korkuyor ve bunu "olaganusfu" bir sorfi;u olma yoluyla unutmaya
/1
i;ah91yordu. Bir keresinde annesi yine i;1ldrrdrgi" bir donemde
etrafa deli deli bakarken, sanki bakri;;lan George'un ii;inden gei;mii;;
ve George pari;alarup yenilmekten korkmui;;tu. Annesine duydugu
ofke yiiziinden sui;luluk hissediyordu ama ofkesinin zay1fhgi
yuzfmden korkuyordu. Bu korkusunu, uykuya dalarken geri;ekte
hissettigi korkuyla ilii;;kilendirdi. Uyurken annesi tarafmdan
yutulabilecegini diii;;iindugu ortaya i;1kh ve ilk ruyasmda suya
girerken hissettigi ii;eri i;ekilme korkusunun nedenini anladr.
ikinci ruyasmda sekerlerin naneli oldugunu anlahrken
parayla ilgili konulara girdi, buradaki nane parayla 19 0 alakahydr.
Ona para ile d19k1 (fei;es) arasmda psikolojik bir ilgi olabilecegini
soyledigimde i;ocuklugunda aniisle vajinay1 kan9hrd1g1 bir
fantezisinden bahsetti. Kadmlara oral seks yapmaktan i;ok zevk
ahyordu ve bu srrada onlarm gui;lii anal ozelliklerini emdigini
11
hayal ediyordu. Bununla ilgili i;agn91mlarmda tekrar yemekten
11 /1
ve yenilmekten konui;;tu. Sonra ruyadaki orta boy naneli.
i;;eker"in iyiye ii;;aret ettigini, analizinin bu krsmmda etrafmdakileri
i;arp1tarak ya ai;;m ozgiiven hissetmeye ya da depresyona

190
ingilizcede nane/mint ve para/money kelimeleri arasinda benzerlik vard1r.

216
kaymadigiru dii§iindii. "Orta boy" deyiminin analizi ilkel bolmeye
yonelmeden, annesini daha gen;:ek<;:i alg1lama <;:abasrm gosterdi.
George'un bu riiyalan anlathj:;i seanstan sonra hafta bitti ve
hafta sonu tatili oldu. George bu hafta sonunu yogun kaygi
ya§ayarak ge<;:irdi. Sanki oral <;:ah§malanrun farkma varmas1
narsisistik savunmalarrm etkinle§tirmi§ti ve George plgmca
"kurtarabilecegi" arkada§lar aradi. Arna bu sefer ugra§lan
kayg1sm1 azaltamadi. "Delirdigini" dii§iindii. Hafta sonu tatilinde
divarumda yathgiru gordiigii bir riiyas1 daha oldu:
"Hindistanlz bir kadzn gibi bir entari191 giymi$finiz ve
muayenehanenizde (George'un reenkarnasyon 192 ile ilgili makaleler
yazd1gzn1 bildigi) bir adam daha vardz. Sizden . korktum ama siz
Hindistanlz kadzn elbisesini bir kenara koyup normal zamanlardaki
halinize geri dondiiniiz."
Hindistanl1 kadmm reenkarnasyona inand1g1ru soyleyerek,
riiyasmda kendisinin "yeniden dogabilecegine", yani yeni bir
kendilik geli§tirecegine inanan annesi (aktanmdaki am1e)
olmu§tum. Aktanmda hala "kotii" ve yutan anneligim tamamen
kaybolmarm§sa da beni orijinal anne tasanmmdan bir miktar
ayirrm§h.
Bu seansta bir riiya daha anlah:
"Annemle ve bir eski arkada$tmla birlikte II. Diinya Savasz
szraszndaki Japonlarzn emrindeki bir esirin kampzndayzm. Annemin
iizerinde siyah ve beyaz renkli bir elbise vardz. Arkada$tm ve ben II.
Diinya Sava$1'ndan kalma bir u9ak ve korkun9 Japan askerleri gordiik.
Arkada$1mla beraber u9aga bindik ve annemi bzrakarak oradan
aynldzk. U9maya ba$layznca askerler bize bag1rd1. Neredeyse
dii$ecektik ama onlann iizerinden u9tuk. Sonra bir ftrtmanm
geldigini gordiik. U9agz arkada$1m kullamyordu. Bulutlann
arasmdan gokyiiziinii gordiim ve u9ag1 oraya c;evirmesini soyledim."

191
sari
192
Oldukten sonra yeniden hayata donme

217
Riiyasuu anlathktan sonra, 9imdiye kadar analizinde pek
olmayan bir 9ey oldu ve George ilk kez rahat ve sessiz bir 9ekilde
divanda yath. Konu9maya ba9laymca sanki hayahnda yeni bir
/1
noktaya geldigini ve kendini tekrar doguyormu9" gibi hissettigini
si:iyledi. iki riiyaslilln da annesinden aynlrnayla/yeniden
dogrnayla ili9kili olabilecegini du9iindii. ikinci riiyasrmn giindiiz
kalmhs1, bir giin once beklenmedik bir yerde bir yazuru gi:irrnesi ve
bu yaz1y1 okumas1ydi. 0 yaz1mda, yillarca dii9manlan tarafmdan
sanlrm9 topraklarda ya9amak zonmda kalan K1bns Tfuklerinin bu
zor duruma psikolojik ac;1dan nas1l uyum sagladiklanm
anlatrm9hm. Annesinin riiyadaki siyah ve beyaz renkli elbisesi
11 11
George'un onu biitiiniiyle ki:itii" ve biitiinii.yle iyi" algtlamasrm
temsil ediyordu. Bir kez daha annesinin ilkelce bi:iliinmii9, ya9amm
erken di:inemine ait tasanmlan iizerinde c;ah9ma 9ans1 dogrnu9tu.
11 11
Riiyadaki arkada91 bir LSD bag11nhs1yd1 ve George'un c;tlgm
kendilik tasaruruyla ili9kiliydi. Her ne kadar yeniden dogrnaya
c;ah9an ve daha saglam olan kendilik tasanm1 uc;agm kontroliinii
ele gec;irmek ve uc;agi guvenli yerlere yi:inlendirmek istese de pilot
/1 11
hala c;1lgm kendilik tasaruruydi.
Bu riiyadan k1sa bir sfue sonra George, bir seneden beri
analizde ya9adiklanm ve i:igrendiklerini i:izetledigini dii9iindiigii.rn
bir ruya daha gi:irdii.:
11
Dairemin oturma odaszndaydzm. Clark Kent193 bir adamla
birlikte i(eri girdi. Y anmdaki adam ya dedemdi ya da sizdiniz.
Onlarm odamda olmalarmz istemiyordum ama onlarla miicadele
edecek giiciim yoktu. Mutfaga gittim. Mutfagm duvannda bir delik
belirdi. Delikten ge(tim, ama $imdi de ba$ka bir mutfaktaydzm ve bu
mutfagm da duvannda bir delik vardz. Yine delikten ge(tim ve yine
duvannda bir delik olan ba$ka bir mutfaga geldim. Deliklerden
ge(meye devam ettim ve son mutfaga geldigimde anneannemi
gordiim. Elinde bir havu( ve bir degnek194 vardz. Orada kalmak

193
t;izgi romanda ve sinema ekrarnnda, sOpermen olan ki:;;inin gOnhJk ya:;;amda
kulland1g1 ismi.
194
"A carrot and a stick"; ingilizce'de bir ki:;;inin elinde bir havui;: ve bir degnek
tutmas1, o ki:;;inin bir ba:;;kas1na ya yard1m etmeye ya da onu dovmeye haz1r

218
istemedim ve oturma odasma girdim. Bu s1rada Clark Kent ve
arkadmp oturma odamdaki mobilyalanm1 param parr;a etmi§lerdi.
Sinirlendim ve onlara vurmaya ba§lad1m. Yumrugumun onlardaki
etkisini gorebiliyordum. Onlara ger9ekten vurabiliyordum ve onlan
dove dove dt§art att1m."
Bu ruyayi gormeden once George'la, sevgihlerini
birbirinden ve bunlan da annesinden ayrrmakta ya9ad1gr zorlugu
konu9uyorduk. Ona, bir k1zm "deliginin" (vajinasmm) ·diger
k1zmkinden fakh gelmedigini du9iinduguyle ilgili bir §ey
soylemi9tim. Yemek veren anne imgeleri i<;:in kulland1g1 "Mutfak
toplulugu" tarummm, kadmlan farkh algilayamayi9rm temsil
ettigini du9iindu. <;Unku hepsi aym hlr deliklerle, birbirlerine
benzeyen mutfaklarla baglanhhydi. Bu tasanmlann sonunda,
onunla alay eden "arkaik annesi (anneanne)" ile kar91la9h.
Gen;:ekte, <;:ocuklugunda annesinin .· etkisinden kurtulmak i<;:in
dedesine yonelmi§ ve Clark Kent (gizli Supermen) olmu9tu. Fakat
bu <;:ozum de en sonunda i9ine yaramadi. Bu ruya, yeni doginakta
olan saglam kendiligini Supermen tasanmmdan ayrrd1gim veya en
azmdan ayirmak istedigini de gosteriyordu. Son riiyasm1,
yumruklarmm insanlarm i<;:inden ge<;:tigi ve hi<;:bir etkisinin
olmadigr ilk rii.yalanyla kar9tla9hrmca, arhk ofkesini etkili olarak
kullanmaya ba9layabilecegi sonucuna vardi. Arhk Siipermen'le
arasmda belirgin bir srmr vard1 ve onu kendilik tasanmlarmm
arasmdan atabilmi9ti.195

Narsisistik Ki§iliklerle ilgili <;eli§en Teoriler


Klasik psikanalize gore once otoerotizm (birincil narsisizm)
vardrr ve nesneye olan psi9ik yahnm daha soma geli9ir. Eger ki9i

oldugunu anlat1r. Yani havug ve degnek tutan ki~i otekini emri altma almaya ve
otekinin tavnn1 zorla degi~tirmeye gall~an biridir.
195
Yukanda da belirttigim gibi George bu royalan analizinin birinci y1llnin
sonuna dogru anlatt1. Ya:;;am1nda r;;ok temel degi:;;iklikler olmu~. narsisizmin etkfsi
azalm1~tl. Bu kitabm ilk bask1s1 George'un analizinin OgOncO y1lmda yaplld1. Belki
okuyucu George'a ne oldu diye merak edebilir. K1s·aca anlat1rsam, George'un
analizi alt1 y1l sOrdO. Bu s1rada George tip egitimi almaya ba~lad1. Analizi bittikten
sonra da psikiyatri egitlminden gegti. Onu gormeyeli gok seneler gegti. Fakat
Amer!ka'da gok iyi bir hastanede psikiyatrist olarak gall~t1g1ni biliyorum.

219
nesneye yaphgi psi§ik yahrmu geri c;ekerse kendinin narsisizmi
abarhhr (ikincil narsisizm) Kohut (1966, 1971, 1973), farkh bir
bak1§la, geli§imsel c;izginin otoerotizmden ba§lay1p narsisizmden
gec;erek daha iist diizeyde bir narsisizme c;1khgim one siirmii§tii.
Kohut' a gore bu geli§imle narsisizm uyumu arthran ve kiilh'irel
olarak daha kabul edilebilir bir hal ahyordu. Weigert (1967),
narsisizm i<;in onerilen yeni geli§imsel c;izgiyi goz oniine ~lmadan
bu yelpazede "iyi ve kotii huylu" narsisizm tiirlerinin oldugunµ
soylemi§ti. $oyle yazrm§h:
"Klinik pratigimde iyi ve kOtii huylu narsisizm arasmda
keskin bir fizgi goremiyorum. Kaygzya ve karma:;aya kar$l esnek
savunmalan olan iyi huylu narsisizm ve benlik giicii ile gittikfe daha
fOk dagzlmamak ifin savunmalar kullanmaya falt$an kOtii huylu
narsisizm ve benlik zay1JL1gmm arasmda bir siireklilik vardzr.
Saglzklz bir narsisizm, fOcugun geli$me donemine ozgii
tehlikelerin iistesinden gelindiginde artan ozgiiven ile ebeveynlerin
kaynaklarma veya diger giivenilir nesnelerin desteklerine bagzmlz
kalma arasmdaki dengeyi korur .
. . .Ozgiiven, ben/ik geli$iminin nesnel durumunu olumlu bir
narsisizme yakla$tmr. c;.ocuk kendisini, sadece ailesinin onu sevdigini
hissettiginde sevmez, bag1ms1zlzg1 arttikfa digerleri onu reddetse de
kendisini sevebilir. Ama insanlar arasmdaki bagzmlzlzk ve dayant$ma
ihtiyac1 ozgiivenin bu kadar saglamla$masm1 zorla$hnr. Ya$Zzlan ve
genfleri, erkekleri ve kadmlan, zenginleri ve fakirleri farkl1 $Ckillerde
hiisrana ugratan kaderin adaletsizligiyle olu$an bireysel fC$itlilikler
bu dayam$may1 tehdit eder." (s. 128-129)
Kohut (1971), "narsisistik ki§ilik bozuklugu" olan bir grup
hasta tammlarm§hr. Kohut bu hastalann, narsisizmin geli§im
c;izgisindeki bozukluklan yiiziinden c;ocuksu narsisizmi yeterince
doni.i§tiirmeyi ba§aramad1klanm one si.'irmi.i.§tiif. Kohut, §U
sebeplerle bu hastalan slllfda ve psikotik hastalardan aymr: (
"Bu hastalar biitiinle$mi$ bir kendilige ve biitiinle$mi$
iilkiile$tirilmi§ arkaik nesnelere sahip olmay1 ba$arabilmi§tir. Psikotik\
ve smzrda hastalarda baskm olan durum/arm aksine bu hastalar,
220
arkaik kendiligin veya narsisistik yatmm yapzlm1§ arkaik nesnelerin
geri donii§iimsiiz bir bir:imde daffelma tehlikesini ta§1mazlar. Bu
biitunle§mi§ ve dengeli psi§ik yapzlan elde etmenin sonucunda bu
hastalar ozgiin ve dengeli bir narsisistik aktanm geli§tirebilirler. Bu
da onlarm haddinden r:ok gerileyerek daffelma tehlikesi ya§amadan
terapotik ortamda arkaik yap1lanm yeniden etkinle§tirebilmelerine
izin verir. Bu yiizden bu hastalar analiz edilebilirler." (s. 4)
Kohut, en yogun narsisistik deneyimlerin, kendiligin
hizmetinde ve diirhisel yatmmlann korunmasmda kullarulan
nesneler ile kendilik-nesneleri olarak adlandrrd1gr ve kendilik
tasanrmmn bir pan;:as1 olarak algtlanan nesneler tizerinden
ya9andigrm vurgular. Birincil narsisizmin kusursuz bir gekilde
ya9anmas1 annenin ka<;:1mlmaz k1s1thhklanyla engellenince bmmn
yerine
>- Kohut'un biiyiiklenmeci kendilik dedigi, biiyiiklenmeci ve
gostermeci bir kendilik imgesi geli9ir ve
>- Temeldeki kusurs'uzlugu; begenilen, tiimgti<;:lti ve ge<;:i$
niteligindeki bir kendilik nesnesi olan iilkiile§tirilmi§ ebeveyn
imgesine aktanr. (Kohut burada, "ge<;:i9 niteligindeki" tammmi
kullanarak <;:ocugun i<;: egilimlerini yans1tmaktan daha fazlasrm
yapmayi ve bu olguyu metapsikolojik terimlerle anlatmayi
istemi9tir.)
Yukarda bahsedilen iki imge narsisistik hastcilann
aktanmlannda etkinle9ir. Kohut, biiytiklenmeci kendiligin
etkinle9mesiyle ortaya <;:1kan aktanrm da ayna aktanm 196 tamrmyla
anlatmi9hr ve illkille9tirilmi9 ebeveyn imgesinin terapide devreye
girmesiyle olu9an aktanrm anlatmak i<;:in de iilkiile§tirici aktanm1 97
tammmi kullanrm9hr.
Eger <;:ocuklukta her gey yolunda giderse biiyiiklenmeci
kendilik, ama<;:lan olgunla9rm9 ve ozgiiveni yerinde olan bir
kendilik haline gelir. <::ocuklukta ya9anan bir yoksunluk veya
travma sonucunda geli9imsel bir duraklama, narsisistik ki9ilik

196
mirror transference
197
idealizing transference
221
bozuklugunda geli;;en biiyti.klenmeci kendiligi veya illkille;;tirilmi;;
ebeveyn imgesini ai;1klayabilir. Kohut analiste, narsisistik hastamn
biiyiiklenmeci kendilik imgesini ve analiste olan begenisini kabul
etmesini onerir. Bunun, tam bir narsisistik aktanm geli;;mesine
yard1m edecegini, boylelikle dogal olarak daha iist diizey bir
narsisizmin ve daha geri;eki;i bir ozgiivenin olu;;acagim soyler.
"Donii;;hiriicii bir ii;selle;;tirmel98" bu siirei;te mutlaka yer almas1
gereken tedavi edici bir etkendir. Nesne imgelerinden (analizde de
analistten) narsisistik ve diirtiisel yahnmlann geri i;ekilmesi
hastada yeni yap1lann olu;;masrm destekler. Hastamn
iilkiile;;tirdigi analistle birle;;me i;abalanrun art arda kesintiye
ugrarnas1 hastada travma oh1;;turmaz. <;iinkii bunlann sebepleri
hastaya gosterilir ve genetik (nas1l ba;;ladiklanyla ilgili)
yorumlamalar yap1hr. Bunlar ya;;and1ki;a illkiile;;tiren libidonun
bir kisnu kendillk-nesnesi haline gelen analistten geri i;ekilir ve
yeni yap1lann olu;;h1rulmasmda kullaruhr. "Arhk i9yapz ... nesnenin
9ocuk i9in yerine getirdigi i§levleri iistlenebilir. Ama iyi 9alz§an bir yapz,
ki§ilik ozelliklerini nesnelerinden biiyiik oranda ayzrzr199." (Kohut, 1971;
s. 50).
Kernberg'in (1970a, 1970b) narsisistik ki;;ilikle ilgili
gorii;;leri Kohut'un bu hastalarda geli;;imsel bir duraklama oldugu
dli;;iincesiyle i;eli;;ir. Daha once deginildigi gibi Kernberg,
Kohut'tm "biiyiiklenmeci kendilik" kavramma kar;;1hk gelen
kabarnu;; bir kendiligin, dayarulmaz diizeydeki ofke ve hasetle
ilgili i;ah;;malardan korunmak ii;in ya;;arnm erken di:inemlerinde
ortaya i;1kan patolojik narsisizmden kaynaklandigmi one sli.rer.
Yukanda anlahlan George vakas1 da bu bak1;; ai;1s1yla ele
almnu;;hr.
Kernberg ve ben, Kohut'1m soyledigi gibi narsisistik
analizde narsisistik aktanmm tam manas1yla ortaya i;1kmasllli
beklemenin gerektigini dii;;iinsek de, bu aktanm derinlemesine
<;ah;;ihrken olumlu ogeleriyle beraber olumsuz ogelerinin de

198
transmuting internalization
199
depersonalized

222
sistematik bir bi~imde yorumlanrnas1 gerektigini oneririz.
i~selle;;tirilmi;; ilkel nesne ili;;kileri apsmdan bakarsak, hasta
patolojik biiyiiklenrneci kendiligi analiste d1;;salla;;hrmca analisti
illkille;;tirir. Arna biiyiiklenrneci kendilik, "a~" kendilik ile a~
kendiligin ki;;inin zorlayic1 ve zay1f ofkesiyle baglanhsrm ortmek
i~in kullamld1gmdan hastarun analistini illkiile;;tirmesinin
arkasmda, analisti kii~iik gorme ve degersizle;;tirme ~abas1 da
vardir. Bazen bu iki oge, George'tm analizlerinde goriildiigii gibi
ard1 sira gider gelir.
Kohut (1970) narsisistik ki;;iliklerin analizlerinde hemen
hemen yalruz libidinal yatmmm olgunla;;mas1 iizerinde dmur ve
hastalardaki saldirganhga az deginir. Narsisistik ki;;iliklerdeki
saldirganhga degindigi zaman da yakla§Iffil Kernberg'in konuyu
ele ah;;mdan farkl1dir. Kernberg saldirganhgm saldirganhk
diirtiisiinden tfuedigini ve hastalarda oral ofke ve haset olarak
ortaya pkhg1ru dii;;iinfu. Bu saldirganhk yiiklii dfutii tiirevleri, i~e
atma-yans1hna ili;;kisi dahilinde, "biitiiniiyle kotii" kendilik ve
nesne tasanmlarma baglanffil;>tir. Diger yandan "narsisistik
ofke"200 terimini kullanan Kohut' a (1970) gore bu ofke hem
~ocuklarda hem de eri;;kin narsisistik ki;;ilerde kendilik ve nesne
i§levlerine yonlendirilen mutlak ve tiimgii.~lii beklentiler
kar;;1lanrnad1gr zaman olu;;ur. Kohut sonra, narsisistik ofke
"olgunla§ffil§ saldirgan11ga" donil;;tiigiinde ve narsisistik dizgenin
i9nde uyanan ofke daha iist diizeydeki narsisizme evirildiginde,
bu ofkenin ehlile;;tigini soylemi;;tir.

Narsisistik Aktanmdan Aktanm Nevrozuna


Kohut, narsisizm i~in onerdigi geli;;im 9zgisini one
sfuerken narsisistik ki;;iliklerin analizinde kar;;ila;;1lan aktanm
nevrozunu dikkate almam1;;hr. Konumunu ;;u kelimelerle anlahr:
Aktarzm nevrozunda savunmalar ortadan kalkar, nesnelere
yaptlan giidilsel yatmmlar benlige ulaw ve sonur;ta psikolojik yapzlar
daha iyi dilzenlenir ... Bolilnilp ayrzlnu§ ve/veya bastmlmz§ narsisistik

200
narcissistic rage

223
libido yatmmlarz ile yapzlanmamz§ kendilik-nesnesine yatmlan
narsisistik libidonun benlige ula§masma izin verilirse, narsisistik
ki§ilik bozuklugu olan hastalarm derinlemesine 9alzqma siirecinin ilk
evresinde de benzer bir yeniden diizenleme olur. Bununla beraber,
derinlemesine 9alz§manm aszl amacz narsisistik libidonun yatmldzgz
arkaik nesneden libidonun geri 9ekflmesidir. Boylelikle, libidinal
yatmm ve nesne etkinlikleri nesne tasarzmmdan psi§ik aygzta ve
etkinliklerine kaydmlmca yeni psikolojik yapzlar ve i§levler kazamlzr.
(Kohut, 1971; s:96)
Kernberg'in (1970a) gorii;;iine gore bir kez patolojik
narsisistik kendilik yap1s1 analizle c;oziimlenirse, yani hasta
i.ilki.ile;;tirdigi kendiligm insaniistii bir yap1 oldugunun farkma
vanrsa, narsisistik aktanm yerini narsisistik nevroza brrakir.
Onemli olan nokta, "ideal anneye duyulan derin begeni ve a;;k" ile
"tehlikeli ve c;arp1hhm;; anneye duyulan nefret"in aktanmda yan
yana gelip kar;;1la;;malandrr. Bunun ardmdan hastada depresyon
ve intihar d-ti;;iinceleri goriihir, "9iinkii analiste ve hayatmdaki tiim
onemli ki§ilere kotii davranmz§tzr ve bununla beraber sevebilecegi ve onu
sevebilecek ki§ileri yak ettigini dii§iinebilir" (Kemberg, 1970a; s.81).
Bu donerrt i.izerinde derinlemesine c;ah;;1ldiktan soma hasta,
analistin sevilebilen ve minnettarlik duyulabilen bagims1z bir birey
oldugtmu kabul eder. Kernberg bunun ardmdan, ilkel bolmenin
yerine c;ifte-degerlikli yakla;;rrrun kullamlmaya ba;;land1j:'!;im ve
daha soma da c;ifte-degerligin · a;;1lacagim anlahr. Narsisistik
ki;;iliklerde narsisistik aktarurun ve aktanm nevroztmtm aym anda
gariilmesine, srrayla birinin digerinin oniine gec;mesine s1k
rastlanrr. Arna tam olarak geli;;en narsisistik aktanm analiz
edilmeden aktanm nevrozu iizerinde c;ah;;mak i:;;e yaramaz.
N arsisistik aktanm yeterince analiz edildikten sonra aktanm
nevroznna yogunla;;mak gerekir. Buna raj:'!;inen narsisistik aktanm,
analizin bitmesinden evvel tam manas1yla c;ah~nlana dek, tekrar
tekrar geri gelir. Bunun, aktanm nevrozunun analizine kar:;;1 bir
direnc; olu;;turdugunu ve bazen de tersinin de gec;erli oldugunu
biliyoruz.

224
Psikotik ve srmrda hastalarla 9alH;nrken ii;e atma-yans1tma
ili:;;kisinin psi:;;ik yapmm yeniden in:;;asmdaki rohine
deginmi:;;tim201. Narsisistik hastalardaki ii;e atma-yans1tma
ili:;;kilerine ve analistin ii;e alman analitik tasarumyla kurulan
ozde:;;ime (her ne kadar bu sure9ler narsisistik ki:;;iliklerde psikotik
veya s1rurda olanlardaki kadar belirgin degilse de) ve kulland1klan
savunmalara dikkat edilmelidir. Kernberg'in aksme Kohut bu
sfueci onemser ama sadece kendi yakla:;;umnm srmrlan i<;inde
kahr. Kohut,"Ulkiile§tirilmi§ nesne imgelerine yapzlmz§ arkaik
yatmmlarzn analizinde esas terapotik siire9 . , . iilkiile§tirilmi§ kendilik-
nesnesinin bzrakzlmaszyla narsisistik enerjilerin i9selle§tirilmesinin
yarattzgz degi§im sonucunda olur. Bu ki§iligin kendisinde, narsisistik
enerjilerin yeniden dagztzlmaszna yol a9ar." (Kohut, 1971; s. 101) der.
Onlimiizdeki.bollimde, narsisistik aktanmm goriinumlinu,
aktanm nevrozuyla donu:;;umlerini ve hastanm analizinde
ger9ekle:;;en i9selle:;;tirme surecini anlatmak i9in narsisistik bir
hastanm analizini ozetleyecegim.

201
Ill. Ve IV. Bolumlere bakabilirsiniz.

225
X.BOLUM
i<;SELLE$TiRiLMi$ iLKEL NESNE iLi$KiLERi VE
NOROZLAR

Norotiklerde i{:selle!}tirilmi!} nesne ili!}kilerindeki patolojilerden


bahsedilemez, 9iinkii noroz diizeyine ula!}zldzgmda kendilik tasarzmz ve dz!}
nesnelerin tasarzmsal diinyasz biitiinle!}mi§tir. Ama belki ilkel bolmenin
onarzlmasmda yaqanan bir "sorun", onarzlan alandaki bir "zayzflzk",
norotik durumun agzrlzgma katk1da bulunabilir.

i~selle§tirilmi§ ilkel Nesne ili§kileri ve Transseksiiellik


$imdiye kadar, ilke i<;selle:;;tirilmi:;; nesne ili:;;kilerindeki
sorunlarm psikopatolojideki yeri goz onune almd1gmda,
:;;izofreninin, smrrda ve narsisistik ki:;;ilik bozukluklarmm
tedavilerinin preodipal yonleri U.zerinde nastl <;ah:;;1labilecegi
uzerinde durdum. $imdi ba:;;ka klinik dururnlarda bu gibi
sorunlarm nastl ortaya <;1khgma bakacagun. Once erkek
transseksuellerle yapmakta oldugum bir <;ah:;;madan k1saca soz
edecegim. Bu durumda ilkel i<;selle:;;tirilmi:;; nesne ili:;;kilerindeki
sorunlar a<;ik olarak gortinmektedir. Daha soma genel olarak
nevrozlarda ilkel i<;selle:;;tirilmi:;; nesne ili:;;kilerinin klinik yank1lan
var rm sorusuna cevap vermeye <;ah:;;acagim.
Transseksuellerle yaphgim <;ah:;;malarda (V olkan ve Bhatti,
1973; Volkan, 1974d, 1974e) i<;selle:;;tirihni:;; nesne ili:;;kileri
kurammm bu hasta grubunun dinamiklerinin anla:;;ilmasmda <;ok
faydah oldugunu gordiim. Bu zor hasta grubuyla Virginia
Oniversitesinde yaphgirmz ara:;;hrmalar Socarides'in (1970),
transseksuellerin cinsiyet degi:;;tirmek istemedeki ISrarlanrun diger
cinsel bozukluklara benzer nedenlerden kaynakland1g1
bi<;imindeki g6ru:;;lerini destekler nitelikte bilgiler sagladi.

226
"Cinsel bozuklugu olan ki§i, buna transseksuellerde
diihildir, erken rocuklugun simbiyotik ve bireyselle§me-
aynmla§ma evrelerini ba§anyla gerememi§tir. Bu durum, cinsel
bozukluklara yol aran kaygmm kaynag1dzr ve preodipal
donemden koken al1r. Cinsiyet bozukluklar bu hastalarda gorulen
rekirdek kompleksin bastmlmasma yard1m eder. Bu rekirdek
kompleks preodipal saplanmaya gerileme ve anneyle kayna§arak
ba§lardaki anne-rocuk birligini tekrar elde etme ile baglantzl1
istek ve korkuyu irerir. (Socarides, 1970, s. 347)
<:;:'.ah§malaruruzda erkek transseksiielin sadece kadm olmayi
degil, aym zamanda "biitilniiyle iyi" bir kadm olmayi istedigini
tespit ettik. Erkek transseksiielin klinik tablosu ve cinsiyet
degi§tirme ameliyah sonrasmdaki davram§lan, aslmda bir anne-
c;ocuk birligi arad1guu gosterir. Diger bir amacmm da bu anne-
c;ocuk birliginin saldrrganhkla kirlenmemi§ ideal bir §ekilde ortaya
c;ikmasrm istemek oldugunu buldum. Erkek transseksiiel, penisini
saldrrganhkla ozde§le§tirdigi ic;in bundan kurtulmak ister.
Biitiinle§memi§ kendilik tasarururun saf ve temiz kalabilmesini
saglamak ic;in, "kotiiliik" ve saldrrgan11k yiiklii diger yaruyla
bilinc;di§mda sfuekli bir sava§ halindedir. Saldrrgan11k yiiklii viicut
parc;alan cerrahi miidahale ile ortadan kaldmlsa da hastamn
zihninde tamarmyla yok olmaz, tehdit etmeye devam eder. Bu
yiizden erkek tra~sseksiielde, ilkel bolme kullarularak duygulamm
c;izgisindeki tasanmlarm "biitilniiyle iyi" ve "biitilniiyle kotii"
olarak ikiye boliindiigu goriilfu. Erkek transseksiielin cinsiyet
degi§tirme ameliyatmdan sonra, ana belirtinin geri donmesi
§a§rrhc1 degildir. Ameliyattan once penisiyle ugra§rrken arhk yeni
yap1lrm§ "vajinas1" aklrm kurcalar. <:;:'.iinkii yeni vajinas1m kusurlu
olarak algtlamaya ba§lar ve hasta bu organm kusursuz olmasrm
ister. Kusursuz bir vajinas1 olursa viicut imaj1 ile ilgili
sald1rgan11gm yok olacagma inamr. Fiziksel degi§imi
gerc;ekle§tirmi§ olmanm mutlulugunu ya§amak yerine
kusursuzlugu yakalamakla ugra§mak, viicut imajma bagh
saldrrganhgm yarathgt kayg1ya kar§l bir savunma olarak kullaruhr:
Eskiden penis saldirgan11kla ozde§le§tirilmi§ti, §imdi de kusurlu
2;-
vajina saldirganhkla ozde:;;le:;;tirilir. "Biihinuyle iyi" bir vajina
yapmak ic;in yapilan operasyonundan sonra "kusursuz" olabilmek
ic;in ya bacak uzunlugunu ya da boynundaki Adem elmas1ru daha
kadrns1 bir bic;ime sokmak ister. Bir erkek transseksiiel hasta,
penisi kesilip atild1ktan sonra, 7 yI1 ic;inde 12 defa cerrahi
miidahalelerle vucudunu degi:;;tirmeye c;ah:;;rm:;;h.
Stoller'in (1973), erkek transseksiielin "cinsel kimliginin"202
c;ah:;;ma olmadan, dinamik olmayan, kopyalarcasrna bir
ogrenmeyle erken donemdeki anne-c;ocuk ili:;;kisiyle dogal olarak
kazanild1g1 dii:;;i.incesine katilmad1gun yukandaki klinik
bulu:;;lanmdan ac;1kc;a gosterilmi:;;tir. Bu boli.imde kadm
transseksueller i.izerindeki c;ah:;;malanID!Z1 anlatmayacagim. Fakat
kadrn transseksuelin savunma mekanizmas1 ile srmrda ki:;;ilik
orgiitlenmesi olan hastalarrn savunma mekanizmalanna benzer
oldugunu soylemek istiyorum (Volkan, 1974).

ic;:selle§tirilmi§ ilkel Nesne ili§kileri ve Norozlar


Kernberg'in srmflamasrna (1972a) gore IV. Evreye ula:;;an
birey psikotik veya s1mrda ki:;;ilik orgiitlenmesinde degil, norotiktir
ya da "normal" dir. Bu durumda, ic;selle:;;tirilmi:;; nesne ili:;;kilerinde
bir patoloji oldugundan bahsedilemez. ilkel bolmenin
onanmrndaki bir "zorlanma" veya onanlan alandaki bir "zayifhk",
norotik durumun agirhg1yla ili:;;ki olabilir. Devamh kar:;;1t
durumlan dengelemekle ugra:;;an bir obsesif kompulsif hasta bu
duruma iyi bir ornektir. Anna Freud (1966), obsesyonel norozda
sentez yetisinin ya:;;amrn erken donemlerinde hasar gormii:;;
olabilecegini dii:;;i.i.nfu ve analistin her akil hastahgim gorilldiigi.i.
en erken ya:;;a kadar takip etmesinin onemini vurgular. Klasik
analiz dii:;;i.incesine gore obsesif kompulsif bozukluklar anal
doneme saplanma ile ac;iklanrm:;;tir. Anna Freud arhk birc;ok
analistin obsesif kompulsif norozun ba:;;lang1c1 ic;in anal donemin
c;ok gee; olduguna inand1giru belirtir. Bu baglamda, anne-c;ocuk

202
"sexual identity"yi, erkeklik ve kad1nlik konulanyla ilgili kanaatlerin toplam1
olu§lturur.

228
kendilik tasarnru ve nesne · tasanmlan yeniden ve daha saglam
olarak butiinle9ir. Bunun ardmdan tipik aktanm norozu tekrar on
plana c;1kar. Norotik hastalarda gerilemeler analistin
muayenehanesiyle srmrhdrr, hasta seans bittikten soma onceki
i9levsellik duzeyine geri doner. SlTilfda ve §izofren hastalar ise
gerilemenin etkilerini seanstan soma da hissetmeye devam ederler.

Aktanm Norozundan Boliinmii§ Aktanma Ge~i§ ve Geri


Donii§ ··

Hasan, tedavi olmak i9n ba§vurdugunda 28 ya9mda ve 100


kilo agirhgmda olan bir fizyoterapistti. Kans1yfo bo9anmamn
arifesindeydi ve c;ocugu yoktu. Kans1 sosyal hizmet uzmam olmak
ic;in egitim ahyordu ve narsisistik ki9ilik bozuklugu var gibi
gozukmekteydi. Hasan'm babas1 21 ya9mdayken Lubnan' dan
ABD'ye gelmi§ olan bir Katolik Arap'h. Baba, ABD'ye gelince bir
c;iftlik alrm§ ve bir magaza ac;mwh. 45 ya9mdayken kendisinden 20
ya§ kuc;ii.k bir kadmla evlenmi§ti. 3 yil soma Hasan, 11 yil soma da
Hasan'm erkek karde9i dogmu9tu. Anne, somadan Katoliklige
gec;mi§ti ve Almanya-Hollanda kokenliydi.
Hasan'm yakmmas1 evde mutsuz ohnakh. Kansrmn,
genellikle sebepsiz olan taleplerine zorla boyun egmek zorunda
kahyordu. Kans1 cinsel ili9kiye girmeyi kabul etmezse, ki s1khkla
boyle oluyordu, Hasan buna tepki olarak, gece gee; saatlere kadar
/1
kansrmn ev i9lerini yapar boylelikle ona kar91 iyi ve mutsuz
goziikmeye c;ah91rd1". Ussalla9hrmanm, kar91t tepki kurmanm,
yahtmanm c;ok kullamlmas1, erken bo9alma, ba9anya tahammill
edememe ve duygulanm ac;ikc;a ifade edememe diger belirtilerdi.
<;:ocuklugunda ebeveynleri, Hasan'1 Colette isimli bir
bak1c1ya brrakarak giin boyu magazada c;ah9rrlardi. Colette evli
degildi ama 3 c;ocugu vardi. <;:ocuklanm b1rakarak Hasan'lann
evine c;ah9maya gelirdi ve evde onemli bir karakterdi. Hasan 5
ya§ma kadar bibercindan sut ic;meye devam etmi9ti ve biberonunu
yanmda ta9rrdi. Bu davram91, Hasan' a bakim verenlerin
/1
annelikteki kusurlarrmn c;ocuga kar91 ·gosterdikleri comertlikte"

230
oldugunu gosteriyordu. Colette'e <;ocuklan bile fahi§e diye
seslenebilirdi. Hasan 8 ya§rndayken Colette kisa bir hastahktan
soma oldii. Analizinin ba§langicmda hastam, Colette'in cenazesini
duygularum katmadan ve tiim gorsel detaylanyla, etraftaki
e§yalann renklerini bile sayarak anlatabiliyordu. Analizi bayagi
ilerledikten soma Colette'in kii<;iik Hasan'1 cinsel olarak
uyard1giru, Hasan'm bundan korktugunu ve Colette ans1zm oliince
kadml kendisinin oldtirdiigunii dii§iinerek kendini SU<;lU
hissettigini ogrendim. .
Hasan ergenken babas1 1 ytlhgma anavatanrna gitmi§ ve
dondiigunde kansrm fahi§elik yapmakla su<;larm§ ve "Ben
Liibnan'da iken sen kiminle yathn?" diye bagrrrm§h. Bu sti<;lama
Hasan'in od_ipal sorunlanru koriikledi. C::iinkii babas1 uzaktayken
zaman zaman annesinin yanmda, babas1nrn yerinde yatrm§h.
Babas1, kansrm ba§ka erkeklerle yatmakla su9ayrnca kafas1
kan§rm§h. Ebeveynlerinin dii§tiigu korkutucu i;oziimsiizliik,
Hasan'm odipal rekabeti zaferle kazanma iizerine fanteziler
kurmasrna · yol ai;h, ama annesi karde§ine gebe kahp onu
"birakinca" hayal kmkhhgrna ugradi. Soma gerileyerek oral
donemdeki annesini aramaya ba§lad1 ve fazlas1yla yiyerek <;ok kilo
aldi. Boylelikle sembolik olarak gebe annesiyle ozde§im de kurmu§
oldu. Bu gerileme had1m edilme korkusuyla ba§ etmek ii;in de
kullarulrm§h. Babas1 Hasan' dan i;ok §ey bekliyordu; sabahtan
ak§ama kadar <;ah§mas1ru ister, soylediklerine uymas1 i<;in sik s1k
doverdi. Hasan, kabaran ofkesini yutmak zorunda kald1 ve
ofkesini bo§altmak i9n ortiilii yollara ba§vurdu.
Babas1yla bilek giire§i yaparken ondan daha giii;lii
oldugunu fark ettiginde ergeriliginin ortalarrndaydi. Bunu fark
etmek Hasan'1 korkutmu§tu. Daha soma babas1 bir kasapla
<;ah§1rken ve hayvan keserken kendisini yaralad1 ve bir yil yatarak
tedavi gordii. Hasan saldirgan11giru daha i;ok bashrma ihtiyac1
duydu ve ahlaki mazo§izmi2o3, savunma mekanizmalarrndan kar§1t
tepki kurmayi, yahtmayi ve ussalla§hrmayi fazlas1yla

203
moral masochism
231
kullanmas1yla kristalize oldu. Fiziki gi.i.cii sayesinde futbol bursu
kazand1 ve fizik tedavi alarunda iiniversite egitirni aldl. Oyun
alamnda <;:ok kolay sakatlamyordu ve bu yiizden bir<;:ok ameliyat
oldu. Mezun olmadan once siinnet olmaya karar verdi ve sonrada
evlendi. Biiti.in bunlar babas1 tarafmdan had1m edilme kayg1s1m,
bilin<;:du;;mdan kendi kendini had1m ederek204 kontrol etmek
istedigini gosteriyordu.
Geriledigi zaman etkinle:;;en fantezilerinde kendisini a<;: ve
incinrni:;; olarak, ama aym zamanda da tek istegi yemekle
"doldurulmak" olan ufak bir bebek gibi goriirdii. ~ocukken oral
isteginin yerine getirilmesi i<;:in kendisinde ozel bir gi.i.<;: oldugunu
gosteren bir ams1 vardi. 4 ya:;;mdayken, hala biberondan sii.t
i<;:erken ailesi onu sinemaya goti.innii:;; ve sinemada film gosterimi
devam ederken "Allah'm belasz biberonumu istiyorum!" diye
bagirIDI§h. 0 kadar yaygara koparIDI§h ki annesi bir biberon
hazirlamak zonmda kaldi.
Anal tutuculugu \Ok belirgin bi<;:imde gii<;:lenrni:;;ti. Anal
patlamalarmm sadece kendisi i<;:in degil etraftakiler i<;:in de tehlike
yaratacagiru dii:;;iiniiyordu. Ostbenliginin, kendisinden intikam
almmasmdan korkma gibi arkaik ozellikleri vardi. Analizinin
ba:;;lang1cmda a9ga <;:1kan bir perde am20s sorunlanru ozetledi. 3-4
ya:;;larmdayken bir dovii.:;; horozunun (odipal baba ve/veya penisi)
saldlrd1gm1, yii.zii.nde M :;;eklinde bir yara izi birakhgiru, horozu
bogarak oldurdii.gti.nii (yans1zla:;;mam1:;; saldirganl1gmm yarathgr
korku) hahrhyordu. ingilizce "M' ile ba:;;layan 'Mutilation'
kelimesi bir viicut par<;:asmm kesilmesi yerine kullamhr ve Hasan
i<;:in "M" kendisinin had1m olmu:;; imajrm temsil etmekteydi.
Hasan'1 bana yollayan psikanalist, ona benim Tiirk
oldugumu soylerni:;;ti. Hasan, ilk seansmda kendisini Arap olarak
taruth ve Araplarla Tiirklerin tarihte ya:;;adlgr anla:;;mazhklara
ragmen her zaman Tiirkleri begendigini belirtti. Analizde
geli:;;tirdigi aktanm norozu; bu bi<;:imdeki saldirganhk yiiklii

204
self castration

232
duygulanm yads1mas1yla, otorite figiirlerine hemen boyun egi:;;iyle
ve gizli ofkesiyle ba:;;ladL
Once durmaks1zm kansmm yaphklanm ve babas1mn
gaddarhgrm ele:;;tirdi. Sessiz ofkesi, ilk aylarda analizi i<;in bana
verecegi parayi anla:;;hgrrmz zamanlarda odememekle kendisini
gosterdi. Dikkatini bu unutkan11ga <;ekince, analizini kansmdan
aynlmak, ba:;;ka bir yerde oturan, fantezilerinde ideal kadm olarak
yer alan bir kadmla evliligini hizlandirmak i<;in kulland1gr
:;;eklindeki sirnm a<;1kladi. Analize ba:;;lad1ktan alh ay sonra
fantezilerindeki kadm ba:;;ka birisiyle evlendi .. Haberi almca bir
miktar duygu gosterebildi ve bir iki damla gozya:;;1 doktii..
Rii.yalarmda kadinlnl salan adarm gorii.yordu. Bu olayi, babas1mn
yurtd1:;;mdan donii.p annesini elinden almas1yla ili:;;kilendirme
denemesi sadece ussalla:;;hrmas1m arthrdi. (:ok fazla yemeye
ba:;;ladi. Ornegin seansma gelmeden bir pizza lokantasma gidiyor
ve kocaman bir pizzayi yutarcasma yiyordu. Daha fazla
:;;i:;;manladigrm hissediyordu. Ergenlik doneminde ya:;;ad1klarm1
tekrar ediyordu. $imdi oral anne konrnmmda olan kans1, bir kez
·daha esas ugra:;;1s1 haline geldi. Bu srrada bana ya:;;ammm erken
donernindeki anne aktanmrm yaparak kendisini yedirmem i<;in
"kolem" olmaya tahammiil edebildigini gostermeye ba:;;ladi. Diger
yandan ben, odipal baba aktanrru yaptlan analist konumunda
olunca ba:;;anya tahammiil edememeye ba:;;lad1 (eski kendi kendini
hadim etme savunmas1) ve bu, gii.nlilk ya:;;arruna da yans1di.
Ornegin, ald1gr finansal yahnm dersinde egitmen stok piyasasmda
ba:;;artl1 olabilmeleri i<;in ogrencilere onemli ipu<;lan20 6 verdiginde
Hasan'm oksfuii.gu ba:;;hyor ve slllftan <;1kmak zonmda kahyordu.
Hadim edilme kayg1s1yla penisini "kaybederek" ba:;;a <;1kh. 0
kadar :;;i:;;manlarm:;;h ki ayaga kalktigmda gobegi yii.zii.nden
penisini goremiyordu."Penisimi tekrar gorebilmek ii;in her §eyi
yapmaya hazmm" diye hay1flamyordu. Obezitesi gebe bir kadmla
kurdugu ozde:;;imi de gosteriyordu.

205
• screen memory
206
"hot tips" lngilizce'de hem ipucu hem de penis anlam1nda kullan1labilir.

233
Bu evrede ofkeyle baglanttl1 bir duygularum
gozlenmiyordu ve k1zgmhk onu korkuttugu ic;in, seanslarm
d1§mda bile ofkesini c;ok seyrek olarak dile getiriyordu. Bir
keresinde park yerini kapan bir adamla yumruk yumruga
dovii§ecek duruma gelerek bir "ofke patlamas1" ya§amI§h. Bu
tarh§mada kendisini c;ok kotii hissetmi§, kar§1smdaki adamdan
giic;lii oldugu halde onunla ba§ edemeyip felc; olmu§tu.
Kendisini sakat ve engelli gibi hissettigmden multiple
skleroz olabileceginden §upheleniyordu. Multiple sklerozu olan
baz1 hastalan tedavi ettigmden, kafasmda bu hastahkla ilgili bir
tasanm vardi. Zamanla, analistine boyun egdigi halde, beni gizli
bir §ekilde yenebilecegine ve yorumlamalannu gec;ersiz
k1labilecegme inandigi ortaya c;1kh. Bu durumu yorumlad1gimda
agzmdan "kan11" hikayeler dokiilmeye ba§ladi. brnegin,
divandaki "kirnuz1 kadife 6rtiiniin g6riintiisi.i" Hasan' a babasmm
keserken yaralandigi hayvandan akan karu hahrlatnu§h.
Analizinin 14. aymda "e§it haklar"la ilgili konulardan konu§maya
ba§lad1 ve analisti/babas1 ile e§it olmayi arzuladi. Bu istek onda
kaygi uyandird1 ve bir kez daha "tabiat ana"mn i<jnde bir s1gmak
aramaya ba§ladi. Bu noktada anneye degindiginde, kad1nlan
"beyaz bakire" ve "kirmiz1 fahi§e" olarak ikiye ayirmas1 iizerinde
c;ah§mak ic;in bir olanak dogdu. Bu aynrmn genetik temellerinde,
c;ocuklugunda hem annesinin (beyaz bakire) hem de Colette'in
(kirmiz1 fahi§e) Hasan'a bak1c1hk yapmas1 yatiyordu. Bu ayr1nun
ardmda yatan, ilkel bOlmeyle "bi.iti.ini.iyle iyi" ve "bi.itiini.iyle kotii"
iki parc;aya ayr1lnu§ bi.itiinle§memi§ anne tasanrmru ele ald1k. Bu
ayr1mm yans1malan aktanma hakim oldu (bohinmi.i§ aktanm207.
Bunlarm kar§1smdaki ilkelce boh'uuni.i§ kendilik tasanmlan,
"bi.itiini.iyle iyi" ve "hiiti.ini.iyle koti.i" anne/Colette/ analist ile
etkile§ime girmeye ba§ladi. Boli.inmi.i§ aktanm i.izerinde bir si.ire
c;ah§hktan soma Hasan tekrar norotik aktanma dondii ve ben c;ifte
degerlikli duygularla bagland1gi babasrm temsil etmeye ba§lad1m.

207
split transference

234
Analizinin ba§lfl.masmdan bir bm;:uk yil sonra Hasan
kans1yla ili§kisindeki sado-mazo§istik ugra§larmdan uzakla§maya
ba§ladi. Kansmm davram§lan evliliklerini sii.rdiirmelerini
engelliyordu. Kans1 zenci bir erkekle beraber olduktan sonra bu
sadakatsizligini kocasma anlahnca aynldilar. Ya§ananlarm
ardmdan Hasan seanslarda daha pasif bir tutum izlemeye,
ayaklanm, cinsel ili§kiye hazirlanan bir kadm gibi, iki yana ac;:arak
divanda sessizce uzanmaya ve analistin dikkatini bu vucut tavrma
c;:ekmeye ba§lad1 ve aym zamanda bir savunma olarak e§cinsellere
kar§l olan ofkesini anlatmaya ba§ladi. Bu evre derinlemesine
c;:ah§il1p c;:ozii.mlendikten sonra Hasan, e§cinsel oldugu bilinen
birisiyle bile asansore rahatc;:a binebilmeye ba§ladi. ba§ka bir evde
yasayan kansrm ziyaret etti ve o ytlki ilk cinsel birlikteliklerini ·
ya§adilar. Bunu anlahrken "Erkekligimi ondan geri aldtm." ifadesini
kullandi. Bu olaydan sonra norotik aktanmmda anne tasarirmndan
intrapsi§ik olarak aynlma i.izerinde derinden c;:ah;;;abildi. Fakat
bundan sonra daha yukan c;:ikarak odipal baba aktanmrm
c;:ozecegine tekrar bolilrunii.§ aktanma dondii.. Sanki §imdi iyice
elde ettigi anneden intrapsi§ik ayrilma i§levinin alhnda yatan zayif
temeli tamarmyla onarmak istiyordu.
Seanslarda, canl1 renkleri olan imgeler, sadece ellerden ve
bir agrzdan olu§an bir bebek gorii.nliisi.i gibi hipnagojik varsamlar
gormeye ba§ladi. Bazen seanslarda uyudu, hatta.horladi. Hislerini
ve kendilik imgelerini "bii.tiinii.yle iyi" ve "bii.tii.nii.yle kotii." olarak
boldti. Benden, "kotii. hislerini" "ozmosla" almarm istedi. Hasan'm
ic;:selle§tirilmi§ ilkel nesne ili§kilerinin yeniden etkinle§mesi
seanslarla srmrh kahyordu. Divandaki §iddetli gerilemeleri seans
sonunda benden aynlmasrm ve kendilik tasanrmyla yeniden
bii.tii.nle§mesini engellemiyordu. Bu yonuyle analizden gec;:en
srmrda hastalardan fark11ydi. Analizi ilerledikc;:e tekrar norotik
aktanm sergilemeye devam etti. Yans1tmalarmm, yonunlamalar ·
aracil1giyla intrapsi§ik ogelerle ili§kilendirilmesini saglayabilecek
duzeye gelmesi ic;:in gerektigi kadar bekledim. <;ocuklugunda "iki
annesi" (Colette ve biyolojik anne) ohnasmm biiyi.ik bir rol
oynad1gi kendilik ve nesne tasanmlarrmn birle§tirilmelerindeki
235
layifhgi tekrar ya9ayip saglamca onardi. Bundan soma tekrar
rrorotik aktanma dondi.i.
Analizinin ikinci yihnda futbol oynamaya c;aginldigi veya
divandan "Topa vurabilirsin!" §eklinde emirler ald1g1 ri.iyalar
gordi.i. Ruyasmda oyundan soma gol athgi ii:;in kahraman
oluyordu ama oyundaki miicadelelerini gormiiyordu. Sanki odipal
miicadeleyi "derinlemesine c;ah9maktan" kac;1myordu.
Ruyalarmm, babas1yla kar91 kar91ya gelmeden odipal
miicadelelerden zaferle c;ikma arzusunu gosterdigi yorumunu
yaphm. Bunun ardmdan analistle (odipal babayla) daha dogrudan
bir ileti9im kurmaya ba9ladi. Bir Ti.irk asker ile "ki.ic;ill< bir Arap
tiiccann" hikayesini anlath. Ti.irk asker gori.inii9te i.isti.indi.i ama
durumu kontrol alhnda tutan "kiic;ill< Arap"h. Bu si.irec;ler iizerine
derinlemesine c;ah9rrken Hasan gittikc;e analistiyle daha samimi bir
dostluk kurdu ve kilo verdi.
Bir kad1nla yeni bir ili9kiye ba9ladi. Once bu kadma
duydugu a9km "sahte" oldugunu soyledi. Boylece onu
kiskanmay1p onunla rekabete girmeyecektim. Zamanla kadma
kar91 duydugu gerc;ek sevgiyi bana soyleyebildi ve btmunla
beraber daha gerc;ekc;i bir sorumluluk kazandi. Ebeveynleriyle
ili9kisi de degi9ti, birbirlerini ziyaret etmeye ba9lad1lar. Hasan,
babasmm elini tutmasma izin verdigi bir gi.in, babas1 arhk
ya9landigim ve Hasan'm ailenin ba9ma gec;mesine izin verme
vaktinin geldigini soyledi. Bu olayin ardindan Hasan erkek
karde9ine sert davranmaya ba9lad1 ve bu davram§lilln saldrrganla
kuiulan ozde9imi yans1thgi yonvruandi. Yani babas1 yerine
gec;ecekse i:ince kiic;i.ik karde9ine babasmm ki.ic;i.ik Hasan' a yaphgi
gibi davranacakh. Bunu anlad1ktan soma karde9 kiskanc;hgina ve
"gebe" annesine kar91 duydugu ofkeye bakabildi. Girdigi cinsel
ili9kilerdeki, erken bo9alma gibi sorunlanm daha ac;1k bir dille
anlatmaya ba9ladi. Bunlann da "gebe" anneye yoneltilmi9 ofkeyle
ve i:idipal sorunlarla ilgili nedenlerine bakarak cinsel ili9kilerinde
daha ba9anh olmaya ba9ladi. Ni:irotik bir i9verenle ili9kide ofkesini
yutmak ve gm·urunun kmlmasmm yarathgi s1kmhy1 bashrmak

236
zorunda kaldi. Analistle uzun degerlendirmelerden sonra ba9ka
bir yerle, daha iyi bir i§ anla9mas1 yaph. Yeni i§i ba9ka bir §ehirde
oldugu i<;in ta9md1 ve onu ba9ka bir analiste devrettim.
Hasan'la, analizinin. sonlanma evresine gelemedik.
Hasan'm beni b1rakmasmm yukarda k1saca anlathgim ger<;ek i§
diinyas1yla ilgili nedeninin yanmda ba9ka nedenleri de oldugu
belliydi. Tedavisi sirasmda i9levselliginde ciddi iyile9me olmasma
ragmen benimle analizini b1rakip ba9ka bir analiste gittiginde,
analitik siireci bozma <;abalarmm siirdiigiinii hissettim.
Yaphklanm bozma arzusunu, analist/babay1 sessizce alt etme
ugra9lanm, duygularnu a<;1k<;a dile getirmede ya9ad1g1 zorlugu
daha <;ok <;ah91lmak gerektigini dii9iindiim. Kitab1mm son
bi:iliimiinde Hasan'm analizinin iki yilhk seyrini anlatmakla
i<;selle9tirilrni9 tlkel nesne ili9kilerinin ni:irotik hastalarm
terapisinde de gi:iriilebilecegini gi:istermeye <;ah9hln. Ni:irotik
hastalardaki i<;selle9tirilrni9 ilkel nesne ili9kileri ileri derecedeki
gerilemelerde ortaya <;ikar ve k1sa siirelidir, ama terapi sfuecinde
dikkate ahnmalan gerekir. Ni:irotik hastamn terapi:itik gerileme ile
ortaya <;1kardigi ilkel nesne ili9kileri ile baglanhh durumu analizin
tamamma hakim olmaz, ama iizerinde <;ah91ld1ginda hastamn
ni:irotik ki9iliginin altmda yatan "zay1f" kendilik ve nesne
tasanmlanmn ve bunlara bagh duygulann daha saglam olarak
onanlmasrm saglar.
Bu kitabi ni:irctik bir hasta olan Gable'm hikayesi ile
ba9lad1m ve kitabi yine ni:irotik bir hasta olan Hasan'm hikayesi ile
bitirdim. Kitabin birinci ve son bi:iliimleri arasmdaki bi:iliimlerde
de psikotik, slllrda veya narsisistik ki9iligi olanlar iizerine
· odakland1m.

237
KAYNAKLAR:
\braham, K. (1924), A short study of the development of the libido,
viewed in the light of mental disorders. Selected Papers on
Psycho-Analysis. London: Hogarth Press, 1927, pp. 418-501.
<\.bse, D. W. (1955), Early phases of ego-structure adumbrated in the
regressive ego States of schizophrenic psychosis, and
elucidated in intensive psychotherapy. Psycho-Anal. Rev.,
42:228-238.
( 1966), Hysteria and Related Mental States. Baltimore:
Williams & Wilkins Co.
& Ewing, J. A. (1960), Some problems in
psychotherapy with schizophrenic patients. Amer. J.
Psychother., 14:505-519.

Alexander, J. M. & Isaacs, K. S. (1964), The function of affect. Brit. J.


Med. Psycho!, 37:231-237. ·

Archer, L. & Hosley, E. (1969), Educational program, in: The


Therapeutic Nursery School, ed. R. A. Furman & A. Katan.
New York: International Universities Press, pp. 21-63.

Arlow, J. A. (1963), Conflict, regression and symptom formation.


Intemat. J. Psycho-Anal, 44:12-22.

Bak, R. C. (1953), Fetishism. J. Amer. Psycho-Anal. Assn., 1:285-298.


(1971), Object-relationships in schizophrenia and perversion.
Intemat. J. Psycho-Anal, 52:235-242.

Balint, M. (1955), Friendly expanses -horrid empty spaces. Intemat. J.


Psycho-Anal, 36:225-241.
Berman, L. E.'A. (1972), The role of amphetamine in a case of hysteria. J.
Amer. Psycho-Anal. Assn., 20:325-340.
Bettelheim, B. (1959), Joey: a mechanical boy. Sci. Amer., 200:116-127.
( 1967), The Empty Fortress. New York: Free Press.
Bibring, E. (1954), Psycho-Analysis and the dynamic psychotherapies. J.
Amer. Psycho-Anal. Assn., 2:745-770.
Bibring, G. L.; Dwyer, T. F.; Huntington, D. S. & Valenstein, A. F.
(1961 ), A study of the psychological processes in pregnancy
and of the earliest mother-child relationship. The Psycho-
Analytic Study of the Child, 16:9-72. New York: International
Universities Press.

238
Bowlby, J. (1969), Attachment and Loss, Vol. l, Attachment. New
York: Basic Books.
& Parkes, C. M. (1970), Separation and loss within the family.
in: The Child in His Family, Vol. l, ed. E. J. Anthony & C.
Koupimik. New York: Wiley Interscience, pp. 197-216.
Boyer, L. B. (1960), A hypothesis regarding the time of appearance of the
dream screen. Intemat. J. Psycho-Anal, 41:114-122.
(1961), Provisional evaluation of psycho-Analysis with few
parameters employed in the treatment of schizophrenia.
Intemat. J. Psycho-Anal, 42:389-403.
(1967), Office treatment of schizophrenic patients: the use of
Psycho-Analytic therapy with few parameters. in: Psycho-
Analytic Treatment of Characterological and Schizophrenic
Disorders, ed. L. B. Boyer & P. L. Giovacchini. New York:
Science House, pp. 143-188.
(1971 ), Psycho-Analytic technique in the treatment of certain
characterological and schizophrenic disorders. Intemat. J.
Psycho-Anal, 52:67-85.
Brierly, M. (1937), Affects in theory and practice. Intemat. J. Psycho-
Anal, 18:256-268.
Burnham, D. L. (1969), Schizophrenia and object relations. in:
Schizophrenia and the Need-Fear Dilemma, ed. D. L.
Burnham, A. Gladstone & R. W. Gibson. New York:
International Universities Press, pp. 15-41.
Bychowski, G. (1956), The release of internal images. Intemat. f. Psycho-
Anal, 37:331-338. ·
Cameron, N. (1961 ), Introjection, reprojection, and hallucination in the
interaction between schizophrenic patient and therapist.
Intemat.J. Psycho-Anal, 42:86-96.
Darwin, C. (1872), The Expression of the Emotions in Man and Animals.
London: John Murray.
De Saussure, J. (1971), Some complications in self-esteem regulation
caused by using an archaic image of the self as an ideal.
Intemat. I.Psycho-Anal, 52:87-97.
Eissler, K. R. (1954), Notes upon defects of ego structure in
schizophrenia. Intemat. J. Psycho-Anal, 35: 141-146.
Ekstein, R. (1966), Children of Time and Space, of Action and Impulse.
New York: Appleton-Century-Crofts.
239
Engel, G. L. (1962), Psychological Development in Health and Disease.
Philadelphia: W. B. Saunders.
Erhat, A. (1972), Mitoloji Si:izlilgii, Istanbul: Remzi Kitabevi.
Erikson, E. H. (1956), The problem of ego identity. J. Amer. Psycho-
Anal. Assn., 4:56-121.
Fairbairn, W. D. (1954), An Object Relations Theory of Personality. New
York: Basic Books.
Fenichel, 0. (1941), The ego and the affects. Psycho-Anal. Rev.,
28: 47-60.
(1945), The Psycho-Analytic Theory of Neurosis. New York:
Norton.
Ferenczi, S. (1909), Introjection and transference. in: Sex in Psycho-
Analysis. New York: Dover Publications, 1960, pp. 30-79.
(1913), Stages in the development of the sense ofreality. in:
Sex in Psycho-Analysis. New York: Dover Publications,
1960, pp. 181-203.
Fintzy, R. T. (1971), Vicissitudes of the transitional object in a borderline
child. Internat. J. Psycho-Anal, 52: 107-114.
Fliess, R. (1953), On the spoken word in the dream. in: The Revival
of Interest in the Dream. New York: International Universities
Press, pp. 128-155.
Fox, H. M. (1957), Body image of a photographer. J. Amer. Psycho-Anal.
Assn., 5:93-107.
Freud, A. (1936), The ego and the mechanisms of defense. The Writings
of Anna Freud, 2. New York: International Universities Press,
1966.
( 1952), The role of bodily illness in the mental life of children.
The Writings of Anna Freud; 4:260-279. New York:
International Universities Press, 1968.
(1954), The widening scope of indications for
Psycho-Analysis: Discussion. The Writings of Anna
Freud, 4:356-376. New York: International Universities
Press, 1968.
(1966), Obsessional neurosis: A summary of Psycho-Analytic
views. The Writings of Anna Freud, 5:242-261. New York:
International Universities Press, 1969.

240
Freud, S. (1887-1902), The Origins of Psycho-Analysis. Letters to
Wilhelm Fliess, Drafts and Notes: 1887-1902, ed. M.
Bonaparte, A. Freud, &E. Kris. New York: Basic Books, 1954.
(1900), The interpretation of dreams. Standard Edition, 4 & 5.
London: Hogarth Press, 1961.
(1905), Three essays on the theory of sexuality. Standard
Edition, 7:130-243. London: Hogarth Press, 1961.
(1914), On narcissism. Standard Edition, 14:67-102.
London: Hogarth Press, 1961.
(1917), Mourning and melancholia. Standard Edition, 14:237-
258. London: Hogarth Press, 1961.
(1920), Beyond the pleasure principle. Standard Edition, 18:7-
64. London: Hogarth Press, 1961.
(1923), The ego and the id. Standard Edition, 19:3-66.
London: Hogarth Press, 1961.
(1925), A note upon the mystic writing pad. Standard Edition,
19:227-232. London: Hogarth Press, 1961.
(1926), Inhibitions, symptoms and anxiety. Standard Edition,
20:77-175. London: Hogarth Press, 1961.
(1927), Fetishism. Standard Edition, 21:149-157. London:
Hogarth Press, 1961.
(1930), Civilization and its discontents. Standard Edition,
.21:59-145. London: Hogarth Press, 1961.
(1933), New introductory lectures on Psycho-Analysis.
Standard Edition, 22:3-182. London: Hogarth Press, 1961.
(1940), An outline of Psycho-Analysis. Standard Edition,
23:141-207. London: Hogarth Press, 1961.
Giovacchini, P. L. (1959), On gadgets. Psycho-Anal. Quart., 28:330-341. .
(l 967a), Psycho-Analytic treatment of character disorders. in:
Psycho-Analytic Treatment of Characterological and
Schizophrenic Disorders, ed. L.B. Boyer & P. L. Giovacchini.
New York: Science House, pp. 208-234.
(1967b), Frustration and externalization. Psycho-
Anal. Quart., 36: 571-583.
(1969), The influence of interpretation upon
schizophrenic patients. lnternat.J. Psycho-Anal, 50:179-
186.
(1972a), The symbiotic phase. in: Tactics and Techniques in
Psycho-Analytic Therapy, ed. P. L. Giovacchini. New York:
Science House, pp. 137-169.
241
( l 972b ), Interpretation and definition of the analytic setting. in:
Tactics and Techniques in Psycho-Analytic Therapy, ed. P. L.
Giovacchini. New York: Science House, pp. 291-304.
Glover, E. (1932), A Psycho-Analytic approach to the classification of ,
mental disorders. J. Men. Sci, 78:819-842.
(1939), The Psycho-Analysis of affects. Internat. J. Psycho-
Anal, 20:299-307.
(1950), On the Early Development of Mind. New York: Inter-
national Universities Press, 1956.
(1955), Technique of Psycho-Analysis. New York:
International Universities Press.
(1966), Metapsychology or metaphysics: a Psycho-Analytic
essay.
Psycho-Anal. Quart., 35: 173-190.
Greenacre, P. (1952), Pregenital patterning. Internat. J. Psycho-Anal,
33:410-415.
(1953), Certain relationships between fetishism and the
faulty development of the. body image. in: Emotional
Growth, l :9-30. New York: International Universities Press,
1971.
(1958), Early physical determinants in the development of the
sense of identity. in: Emotional Growth, 1: 113-127. New
York: International Universities Press, 1971.
(1969), The fetish and the transitional object. in:
Emotional Growth, 1:315-334. New York: International
Universities Press, 1971.
(1970), The transitional object and the fetish: with special
reference to the role of illusion. Internat. J. Psycho-Anal,
51:447-456.
Greenson, R. R. (1954), The struggle against identification. J. Amer.
Psycho-Anal. Assn., 2:200-217.
(1958), On screen defenses, screen hunger and screen identity.
J. Amer. Psycho-Anal. Assn., 4:242-262.
( 1969), The non-transference relationship in the Psycho-
Analytic situation. Internat.J. Psycho-Anal, 50:27-39.

242
Hamilton, J. W. (1974), Transitional fantasies and the creative process.
The Psycho-Analytic Study of Society, 6:53-70. New York:
International Universities Press.
Hartmann, H. (1939), Ego Psychology and the Problem of Adaptation.
New York: International Universities Press, 1958.
(1950), Comments on the Psycho-Analytic theory of the ego.
in: Essays on Ego Psychology. New York: International
Universities Press, 1964, pp. 113-141.
Kris, E. & Loewenstein, R. (1946), Comments on
the formation of psychic structure. The Psycho-Analytic
Study of the Child, 2:11-38.New York: International
Universities Press.
& Loewenstein, R. (1962), Notes on the superego. The
Psycho-Analytic Study of the Child, 17:42-81. New York:
International Universities Press.
Heiman, P. (1956), Dynamics of transference interpretations.
lnternat. J. Psycho-Anal, 37:303-310.
Hendrick, I. (1951 ), Early development of the ego: identification in
infancy. Psycho-Anal. Quart., 20:44-61.
Heuscher, J. E. (1963), A Psychiatric Study of Fairy Tales.
,if
Springfield, 111.: Charles C Thomas. l
lsakower, 0. (1938), A contribution to the pathopsychology of
phenomena associated with falling asleep. lnternat.J.
Psycho-Anal, 19:331-345.
Jacobson, E. (1953), Affects and psychic discharge processes. in:
Drives, Affects and Behavior, ed. R. M. Loewenstein.
New York: International Universities Press.
(1964), The Self and the Object World. New York:
International Universities Press.
(1971 ), Depression: Comparative Studies of Normal,
Neurotic, and Psychotic Conditions. New York:
International Universities Press.
Jacobson, J. G. (1973), Reliving the past, perceptual experience
and the reality-testing functions of the ego. lnternat.J.
, Psycho-Anal., 54:399-413.
Jessner, L. & Abse, D. W. (1960), Regressive forces in anorexia
nervosa. Brit.J. Med. Psycho!., 33:301.-312.
Jones, E. (1927), The early development of female sexuality.
lnternat. J. Psycho-Anal., 8:459-472.

243
Katan, A. (1961), Some thoughts about the role of verbalization in
early childhood. The Psycho-Analytic Study of the 'child,
16: 184-188. New York: International Universities Press.
Kerenyi, C. (1960), The Gods of the Greeks. New York: Grove
Press.
Kernberg, 0. F. (1966), Structural derivatives of object relationships.
Internat.J. Psycho-Anal, 47:236-253.
(1967), Borderline personality organization.I. Amer. Psycho-
Anal. Assn., 15:641-685.
(l 970a), Factors in the Psycho-Analytic treatment . of
narcissistic personalities.J. Amer. Psycho-Anal. Assn., 1S:51-
85.
(l 970b ), A Psycho-Analytic classification of character
pathology. J. Amer. Psycho-Anal. Assn., 18:800-822.
(l 972a), Early ego integration and object relations. Annals N.
Y. Acad. Se!, 193:233-247.
( 1972b ), Treatment of borderline patients. rn:
Tactics and Techniques in Psycho-Analytic Therapy, ed.
by P. L. Giovacchini. New York: Science House, pp. 254-
, 290.
Klein, M. (1946), Notes on some sehizoid mechanisms. Internat.J.
Psycho-Anal, 27:99-110.
Knight, R. (1940), Introjection, projection, and identification. Psycho-
Anal. Quart., 9:334-341.
Koff, R. H. (1961), A definition of identification. A review of the lit-
erature. Internat.J. Psycho-Anal, 42:362-370.
Kohut, H. (1966), Forms and transformations of narcissism. J. Amer.
Psycho-Anal. Assn., 14:243-272.
(1971), The Analysis of the Self: A Systematic Approach to
thePsycho-Analytic Treatment of Narcissistic Personality
Disorders. New York: International Universities Press.
( 1973 ), Thoughts on narcissism and narcissistic rage. The
Psycho-Analytic Study of the Child, 27:360-400. New York.
Kramer, P. (1955), On discovering one's identity. The Psycho-Analytic
Study of the Child, 10:47-74. New York: International
Universities Press.

244
Lampl-de Groot, J. (1962), Ego ideal and superego. The Psycho-Analytic
Study of the Child, 17:94-106. New York: International
Universities Press.
Lewin, B. D. (1946), Sleep, the mouth and the dream sereen. Psycho-
Anal. Quart., 15:419-434.
(1948), Inferences from the dream screen. Intemat. J. Psycho-
Anal, 29:224-231.
(1950), The Psycho-Analysis of Elation. New
York: Norton.
Lichtenberg, J. D. & Slap, J. W. (1973), Notes on the concept of
splitting and the defense mechanism of the splitting of
representations. I Amer. Psycho-Anal. Assn., 21 :772-
787.
Loewald, H. (1960), On the therapeutic action of Psycho-Analysis.
Intemat. J. Psycho-Anal, 41:16-33.
Mahler, M. S. (1963), Thoughts about development and individuation.
The Psycho-Analytic Study of the Child, 18:307-324. New
York: International Universities Press.
(1968), On Human Symbiosis and the Vicissitudes of
individuation New York: International Universities Press.
& Furer, M. (1963), Certain aspects of the separation-
individuation phase. Psycho-Anal. Quart., 32: 1-14.
McDonald, M. (1970), Transitional tunes and musical development. The
Psycho-Analytic Study of the Child, 25:503-520. New York:
International Universities Press.
McDougall, W. (1936), An Outline ofPsychology. London: Methuen.
Meissner, W. W. (1970), Notes on identification. I, Origins in Freud.
Psycho-Analytic Quart., 39:563-589.
(1971a), Notes on identification. II, Classification of related
concepts. Psycho-Anal. Quart., 40:277-302.
(1971 b), Notes on identification. m, The concept of
identification. Psycho-Anal. Quart., 41 :224-260.
Menninger, K. (1934), Polysurgery and polysurgical addietion. Psycho-
Anal. Quart., 3:173-199.

245
Meyer, B. C. & Weinroth, L.A. (1957), Observations on psychological
aspects of anorexia nervosa. Psychosom. Med., 19:389-398.
Miller, A. A., Pollock, G. W., Bernstein, H. E. & Robbins, F. P. (1968),
An approach to the concept of identification. Bull. Men-inger
Clin., 32:239-252.
Modell, A. H. (1963), Primitive object relationships and the
predisposition to sehizophrenia. Internat. J. Psycho-Anal,
44:282-292.
(1968), Object Love and Reality: An Introduction to a Psycho-
Analytic Theory of Object Relations. New York: International
Universities Press.
(1970), The transitional objects and the creative
art. Psycho-Anal. Quart., 39:240-250.
Moore, B. E. & Fine, B. D. (1968), A Glossary of Psycho-Analytic Terms
and Concepts. New York: American Psycho-Analytic
Association.
Murray, M. (1960), The God of the Witches. Garden City, N.Y.: Double-
day.
Niederland, W. G. (1956), Clinical observations on the "little man" phen-
omenon. The Psycho-Analytic Study of the Child, 11 :381-395.
New York: International Universities Press.
( 1965), Narcissistic ego impairment in patients
with early physical malformations. The Psycho-Analytic
Study of the Child, 20:518-534. New York:
International Universities Press.
Novey, S. (1961), Further considerations of affect theory in Psycho-
Analysis. Internat.J. Psycho-Anal, 42:21-31.
Nunberg, H. (1955), Principles of Psycho-Analysis. New York:
International Universities Press.
Olinick, S. L. (1964), The negative therapeutic reaction. Internat. J.
Psycho-Anal, 45:540-548.
(1969), On empathy and regression in the service of the other
Biit.J. Med. Psycho!, 42:41-49.
, Poland, W. S., Grigg, K. A. & Granatir, W. L.
(1973), The psycho-Analytic work ego: process and
interpretation. lnternat. J. Psycho-Anal, 54:143-151.
246
Parkes, C. M. (1970), "Seeking" and "finding" a lost object: evidence
from recent studies of the reaction to bereavement. Soc. Sci.
Med., 4:187-201.
Peto, A. (1968), On affect control. Internat. J. Psycho-Anal, 49:471-473.
Pollock, G. H. (1961), Mourning and adaptation. Internat. J. Psycho-Anal,
42:341-361.
Poznanski, E. 0. (1972), The "replacement child": a saga of unresolved
parental grief. Behav. Pediat., 81:1190-1193.
Pulver, S. E. (1970), Narcissism, the term and the concept. J. Amer.
Psycho-Anal Assn., 18:319-341.
Rangell, L. (1967), Psycho-Analysis, affects and the "human core."
Psycho-Anal. Quart., 36: 172-202.
Rapaport, D. (1942), Emotions and Memory. New York: International
Universities Press, 1971.
(1953), On the Psycho-Analytic theory of affects. Internat. J.
Psycho-Anal, 34: 177-198.
(1957), Cognitive structures. in: The Collected
Papers of David Rapaport, ed. M. M. Gui. New York:
Basic Books, 1967, pp. 631-664.
Reich, A. (1953), Narcissistic object choice in women. in: Annie Reich:
Psycho-Analytic Contributions. New York: International
Universities Press, 1973, pp. 179-208.
Rosen, J. N. (1953), Direct Analysis: Selected Papers. New York: Grune
& Stratton.
Rosenfeld, H. A. (1966), Discussion of paper by L. B. Boyer. The
Psycho-Analytic Forum, 1:351-353. New York: International
Universities Press, 1972.
Rycroft, C. (1951), A contribution to the study of the dream screen.
Internat. J. Psycho-Anal, 32: 178-185.
Sanford, B. (1966), A patient and her cats. The Psycho-Analytic Forum,
1: 170-176. New York: International Universities Press, 1972.
Schafer, R. (1968), Aspects of Internalization. New York: International
Universities Press.

247
Sperling, M. (1963), Fetishism in children. Psycho-Anal. Quart., 32:374.-
392.
Sperling, 0. E. (1948), On the mechanisms of spacing and crowding
emotions. Internat. f. Psycho-Anal, 29:232-235.
Spitz, R. A. (1950), Anxiety in infancy: a study of its manifestations in
the first year of life. Internat. J. Psycho-Anal, 31: 138-143.
(1957), No and Yes: On the Beginning of Human
Communication. New York: International Universities Press.
(1965), The First Year of Life. New York: International Uni-
versities Press.
Stoller, R. J. (1973), The male tr::inssexual as "experiment."
Internat.J. Psycho-Anal, 54:215-225.
Strachey, J. (1934), The nature of the therapeutic action of Psycho-
Analysis, Intemat. J. Psycho-Anal, 15:127-159.
Suslick, A. (1963), Pathology of identity as related to the
borderline
ego. Arch. Gen. Psychiat., 8:252-262.
Toplin, M. (1972), On the beginning of a cohesive ~elf: an application of
the concept of transmuting internalization to the study of the
transitional object and separation anxiety. The Psycho-
Analytic Study of the Child, 26:316-353. New York:
Quadrangle.
Valenstein, A. F. (1962), The Psycho-Analytic situation, affects,
emotional reliving, and insight in the Psycho-Analytic
process. Intemat. J. Psycho-Anal, 43:315-323. Van der Heide,
C. (1961), Blank silence and dream screen. J. Amer.
Psycho-Anal. Assn., 9:85-90.
Volkan, V. D. (1964), The observation and topographic study of
the changing ego States of a schizophrenic patient. Brit.I. Med.
PsychoL, 37:239-255.
(1965), The observation of the "little man" phenomenon in
a case of anorexia nervosa. Brit.J. Med. PsychoL, 38:299-3 l 1.
(1968), The introjection of and identification with the therapist
as an ego-building aspect in the treatment of schizophrenia.
Brit. J. Med. PsychoL, 41:369-380.
(1970), Typical findings in pathological grief. Psychiat.
Quart., 44:231-250.
(1971), A study of a patient's re-grief work through

249
dreams, psychological tests and Psycho-Analysis. Psychiat.
Quart., 45:255-273.
(1972), The linking objects of pathological mourners. Arch.
Gen. Psychiat., 27:215-221.
(1973), Transitional fantasies in the Analysis of a narcissistic
personality. J, Amer. Psycho-Anal. Assn., 21:351-376.
(1974a), Food, body shape and sexuality. in: Marital and
Sexual Counseling in Medical Practice, ed. D. W. Abse, E. M.
Nash, & L. M. R. Louden. New York: Harper & Row, pp. 412-
421.
(1974b), Death, divorce and the physician. in: Marital and
Sexual Counseling in Medical Practice, ed. D. W. Abse, E. M.
Nash, & L. M. R. Louden. New York: Harper & Row, pp. 446-
462.
(1974c), Cosmic laughter: a study of primitive splitting. in:
Tactics and Techniaues of Psycho-Analytic Psychotherapy,
2, ed. P. L.
Giovacchini, A. Flarsheim, & L. B. Boyer. New York: Jason
Aronson.
(1974d), The transsexual issue. II, A cautionary psychiatric
insight: a clinical report. in: Marital and Sexual Counseling in
Medical Practice, ed. D. W. Abse, E. M. Nash, & L. M. R.
Louden. New
York: Harper & Row, pp. 393-404.
( 1974e ), Psychological aspects of transsexualism and
transsexual surgery. in: Gynecologic Reconstructive Plastic
Surgery, ed. J. 0; Stallings. New York: C. B. Mosby.
& Bhatti, T. J. (1973), Dreams of transsexuals awaiting
surgery. Comp. Psychiat., 14:269-279.
Cilluffo, A. F. & Sarvay, T. L. (1974), "Re-grief therapy
and the function of the linking object as a key to stimulate
emotion-ality. in: Emotional Flooding, ed. P. Olsen. New
York: Behavioral Publications, .
& Corney, R. T. (1968), Some considerations of satellite
states and satellite dreams. Brit.J. Med. PsychoL, 41 :283-290.
& Kavanaugh, J. G. (1974), The cat people. in: Transitional
Objects, ed. S. Grolnick & L. Barkin. New _York: Jason
Aronson,.

250
& Lutrell, A. S. (1971 ), Aspects of the object
relationships and developing skills of a "mechanical boy."
Brit. J. Med. Psychol, 44:101-116.
Waller, J. F., Kaufman, M. R. & Deutsch, F. (1940), Anorexia nervosa.
Psychosom. Med., 2:3-16.
Weigert, E. (1938), The cult and mythology of the magna mater from the
standpoint of Psycho-Analysis. Psychiat., l :347-378.
(1967), Narcissism: benign and malignant forms.
in: Crosscurrents in Psychiatry and Psycho-Analysis, ed.
R. W. Gibson. Philadelphia: Lippincott, pp. 222-238.
Werner, H. (1948), Comparative Psychology of Mental Development.
New York: International Universities Press.
Winnicott, D. W. (1953), Transitional objects and transitional
phenomena. Internat. J. Psycho-Anal, 34:89-97.
Wylie, H. W. (1973), Further considerations regarding treatment of nar-
cissistic personalities by 0. F. Kernberg. Bull. Phila. Assn.
Psycho-Anal., 23:333-337.

251

You might also like