Professional Documents
Culture Documents
SEMPOZYUMU 2017
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON
GEOMORPHOLOGY 2017
12-14 Ekim 2017
12-14 October 2017
BİLDİRİLER KİTABI
PROCEEDINGS BOOK
Editörler
Prof. Dr. Saadettin TONBUL
Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN
Dr. Muzaffer SİLER
Dr. F. Ahmet CANPOLAT
ELAZIĞ-2017
Bu eserin yayın hakları Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümüne ait olup, izinsiz
satışı, kısmen veya tamamen çoğaltılması, referans göstermeksizin alıntı yapılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Editörler
Prof. Dr. Saadettin TONBUL
Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN
Dr. Muzaffer SİLER
Dr. F. Ahmet CANPOLAT
I
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
ORGANİZASYON (ORGANIZATION)
DÜZENLEME KURULU
Sempozyum Başkanları (Heads of the Symposium)
Prof. Dr. Saadettin TONBUL
Fırat Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı (Chairman of Fırat University Geography Department)
Yerel Organizasyon Düzenleme Kurulu Başkanı (Head of Local Organization Arrangement Committee)
Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN
II
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
ÖNSÖZ (PREFACE)
Bilim, bilgi, yeni yöntem ve tekniklerin paylaşıldığı sempozyumlar, akademisyenlerin ve bilime ilgi duyan
insanların vazgeçilmez toplantılarındandır. Bu toplantıların amacına ulaşabilmesi adına organizasyonun planlanıp
yürütülmesinde ekip çalışmasına ihtiyaç vardır. Bu anlamda, IV üncüsü Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde
düzenlenen UJES 2015’in kapanışında, bir sonraki sempozyumun yani UJES 2017’nin düzenlenmesinde, Fırat
Üniversitesi Coğrafya Bölümü ve Jeomorfoloji Derneği’nin birlikte çalışması yönünde karar alınmıştır. Alınan bu karar
ve sempozyum tarihinin de netleşmesi ile birlikte sempozyumun uluslararası nitelikte olması için çalışmalar
yürütülmüştür. Sempozyum tarihinin bir yıl öncesinden itibaren organizasyon hazırlıklarına başlanmıştır. Sempozyum
ilk duyurusu yapılmış, afişi hazırlanmış ve web sitesi olan ujes.org yenilenerek aktif hale getirilmiştir. UJES 2017 ülke içi
ve dışından yoğun bir ilgi ile karşılanmıştır. Sempozyuma başvuran katılımcılardan gelen her bir bildiri, farklı iki
hakeme gönderilmiştir. Bilim kurulunun titizlikle değerlendirdiği bildiriler hakkındaki hakem görüşleri katılımcılara
tekrar iletilmiş ve bu sürecin ardından kabul edilen bildirilerin yer aldığı sunum programı hazırlanmıştır. Katılımcılara,
sempozyum esnasında sunumu yapılmayan çalışmaların, bildiri kitabında yer almayacağı bilgisi verilmiştir.
Uluslararası Jeomorfoloji Sempozyumu-2017, yukarıda genel olarak belirtilen hazırlık sürecinin ardından 12-
14 Ekim 2017 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Coğrafya Bölümü ve Jeomorfoloji Derneği’nin işbirliği ile
gerçekleştirilmiştir. Türkiye ve Dünya’da jeomorfoloji alanında çalışmalar yapan 200’ü aşkın bilim insanını Elazığ’da,
F.Ü. Kongre ve Kültür Merkezinde bir araya getiren bu toplantı, aynı zamanda; ülkemizde düzenlenen coğrafya
sempozyumları içerisinde bugüne kadar yapılmış en geniş katılımlı sempozyumlardan biri olmuştur. Toplam 150 sözlü
bildiri ve 30 poster bildiri hakem değerlendirme sürecinden sonra kabul edilmiş ve bunların % 95 kadarı sempozyumda
sunulmuştur. Üç gün süren sempozyumun ilk iki günü; açılış, ardından yoğun sunum programı ve “Jeomorofoloji
Eğitimi” konulu bir panel ile tamamlanmıştır. Bu paneli 170 katılımcı ile birlikte yerel ve ulusal basın izlemiştir. Üçüncü
Gün ise 161 katılımcının iştirak ettiği Elazığ-Harput, Keban ve Sivrice’yi kapsayan arazi çalışması ve gezisi
düzenlenmiştir. Bu güzerah boyunca alanında uzman hocalarımız bölgenin jeomorfolojik ve coğrafi özellikleri
konusunda değerli görüşlerini aktarmışlardır. Organizasyon boyunca Fırat Üniversitesi Coğrafya Bölümünde bulunan
16 Öğretim elemanı ile 40 Coğrafya bölümü lisans ve lisansüstü öğrencisi görev almıştır.
Çoğu katılımcının da dile getirdiği gibi sempozyum başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Sunumlar sonrasında
bildirilerine son şeklini veren katılımcılar, çalışmalarına ait metinlerini tarafımıza tekrar göndermişlerdir. “Uluslararası
Jeomorfoloji Sempozyumu 2017 Bildiriler Kitabı” isimli elinizdeki bu eser, söz konusu bildirilerin özet ve tam
metinlerinden oluşmaktadır.
UJES 2017’ye gösterilen ilgi ve katkılarından ötürü tüm değerli katılımcılara, bilim kurulu üyelerine ve
düzenleme kuruluna; ayrıca sempozyuma verdikleri destekten dolayı, Fırat Üniversitesi yönetimi, TÜBİTAK, Elazığ
Belediyesi, Elazığ Valiliği ve Başarsoft’a teşekkür ediyorum. Bu vesile ile düzenlediğimiz sempozyumun ve ardından
yayınlanan bu bildiriler kitabının bilim dünyasına faydalı olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum.
III
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
İÇİNDEKİLER SAYFA
CONTENTS NO
Bilim Kurulu/Science Committee I
Düzenleme Kurulu/Organizing Committee II
Önsöz/Preface III
İçindekiler/Contents IV
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Prof. Dr. Saadettin TONBUL
XIV
(Fırat Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Başkanı)
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Prof. Dr. Hüseyin TUROĞLU
XV
(İstanbul Üniversitesi, Coğrafya Bölümü, Öğretim Üyesi ve Jeormorfoloji Derneği Başkanı)
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN
XVI
(Fırat Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi)
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Prof. Dr. Ahmet Evren ERGİNAL
XVII
(Ardahan Üniversitesi, Coğrafya Bölümü, Öğretim Üyesi)
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Prof. Dr. Kutbeddin DEMİRDAĞ (Fırat Üniversitesi Rektörü) XVIII
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Prof. Dr. Halil İbrahim ZEYBEK (Gümüşhane Üniversitesi Rektörü) XIX
Sempozyum Açılış Konuşması/Symposium Opening Speech : Mücahit Yanılmaz (Elazığ Belediye Başkanı) XX
SEMPOZYUM AÇILIŞ OTURUMU
1
OPENING SESSION
What Role for Geomorphology in Studies On Quaternary Environments in Turkey?
Türkiye’de Kuvaterner Ortamları Üzerinde Yapılan Araştırmalarda Jeomorfolojinin Rolü Nedir? 2
Catherine Kuzucuoğlu
Unesco Global Geoparks: A Global Platform of Collaboration on Geoconservation and Sustainable Development
Unesco Küresel Jeoparklar: Küresel Coğrafya ve Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Platformu 14
Nickolas Zouros
An Appoach for The Dividing into Geomorphologic Regions of Turkey
Türkiye’nin Jeomorfolojik Bölgelere Ayrılmasına Yönelik Bir Yaklaşım 20
İbrahim Atalay
A Synthesis On the Late Cenozoic Evolution of Terrace Staircases of the River Euphrates in Southeast Turkey, Northern Syria &
Western Iraq
31
Geç Senozoikte Fırat Nehri Taraça Sistemlerinin Evrimi Üzerine Genel Bir Bakış; Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzey Suriye ve Irak
Tuncer Demir
TOPOĞRAFYALAR
33
TOPOGRAPHIES
Türkiye Buzul Jeomorfolojisine İki Yeni Katkı: Şahintaşı Buzulu (Munzur Dağları) ve Karadağ (Batı Toroslar)
Two New Contributions to Turkey's Glacial Geomorphology: Şahintaşı Glacier (Munzur Mountains) and Karadağ (Western Taurus) 34
Cihan Bayrakdar, Zeynel Çılğın
Engizek Dağı’nda Buzullaşma ve Buzul Şekilleri
Glaciation and Glacial Landforms On the Engizek Mountain 36
Mutlu Seven, İsmail Ege, Saadettin Tonbul
Binboğa (Kahramanmaraş) Dağlarında Buzullaşma ve Buzul Şekilleri
Glaciation and Glacial Landforms On Binboğa Mountains (Kahramanmaraş, Turkey) 46
İsmail Ege
Doğu Anadolu Neojen Kalderaları
Neogene Calderas of Eastern Anatolıa 47
Saadettin Tonbul, Kemal Kıranşan
Orta Anadolu Volkaniklerinde Akarsu Ağının Kuruluş ve Gelişimi
Characteristic Development of Drainage Systems in Central Anatolia Volcanic Areas 58
Bekir Necati Altın
Orta Anadolu Volkanik Çukurları
Central Anatolıian Volcanıc Pits 69
Bekir Necati Altın
Burdur Gölü Çevresindeki Arazilerin Oluşumunda Etkili Jeomorfolojik Olayların ve Fizyografik Ünitelerinin Tespit Edilmesi
Determination Of Effective Geomorphological Events And Physiographic Units In The Formation Of Lands In The Vicinity Of Burdur Lake 76
Gafur Gözükara, Sevda Altunbaş, Mustafa Sarı
Anamur Ovası ve Çevresinin(Mersin) Genel Jeomorfolojik Özellikleri
General Geomorphological Properties of Anamur Plain and Its Environment(Mersin) 77
Muzaffer Siler, Saadettin Tonbul, M. Taner Şengün
Devrekâni Platosunun (Kastamonu) Bazı Topoğrafik Özellikleri
Some Topographic Properties of Devrekâni Plateau (Kastamonu/Turkey) 89
Celalettin Duran, Metin Aygün
Köprü Çayı Havzası’nin (Antalya - Isparta) Flüvyal Jeomorfolojisi
Fluvial Geomorphology Of Köprü Brook Basin (Antalya - Isparta) 98
Şakir Fural
IV
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
VI
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
VII
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
Kent Çevresindeki Yüksek Alanların Rekreasyon Amaçlı Kullanımı: Giresun Kalesi Örneği
Recreational Use of High Areas Around the City: For Example, Giresun Castle. 349
Eren Şenol
Akkaya Travertenlerinin Morfolojik Özellikleri (Bolu, Türkiye)
Morphological Characteristics of the Akkaya Travertines (Bolu, Turkey) 350
Ali Uzun, Halil İbrahim Zeybek, Muhammet Bahadır, Serkan Gürgöze, Tuba Betül Zorba
Farklı Tektonik Rejimlerin Kontrolü Altında Oluşan Travertenlerin Morfolojik Özellikleri: Diyadin (Ağrı), Reşadiye (Tokat) Ve
Yenice (Denizli) Travertenleri
352
Morphological Features of Travertines Under the Control of Different Tectonic Regimes: Diyadin (Ağri), Reşadiye (Tokat) And Yenice (Denizli) Travertines
B. Levent Mesci, Halil Gürsoy, Orhan Tatar, Bassam Ghaleb, H. Emre Sürmeli, Ömer Ekizoğlu
Karabeyli (Uşak) Peribacalarının Doğal Turizm Olanaklarına Göre Planlanması
Plannıng of Karabeyli (Uşak) Fairy Chimneys in Terms of Natural Tourism 354
Ahmet Atasoy, Derya Acar
Botan Vadisinin Jeomorfolojik Özellikleri ve Ekoturizm
Geomorphological Features of Botan Valley and Ecotourism 362
Adnan Alkan
Jeomiras Açısından Türkiye’nin Cam Seyir Teras Alanları
Glass Observation Terrace Areas of Turkey in Terms of Geoheritage 363
Öznur Yazıcı, Güzin Kantürk Yiğit
AFETLER ZARAR AZALTMA, ÖNLEME VE AFET YÖNETİMİNİNDE JEOMORFOLOJİ
371
GEOMORPHOLOGY IN DISASTERS, DAMAGE REDUCTION, PREVENTION AND DISASTER MANAGEMENT
Afet Nedeniyle Yer Değiştiren Yerleşmelere Bir Örnek: Haskızılören Köyü (Serik - Antalya)
An Example Replace Due to Disaster: Haskızılören Village (Serik - Antalya) 372
Şakir Fural, İsa Cürebal
13-14 Nisan 2017 Bingöl Sel-Taşkın Felaketi
Flood and High-Water Disasters in Bingol On 13th And 14th April, 2017 381
Vedat Avci, Kemal Kiranşan
Doğal Afetlerin Ayvalı (Darende/ Malatya) Yerleşmesi Üzerindeki Etkileri
The Effects on Natural Disaster Ayvalı (Darende / Malatya) Residence 382
Zeki Boyraz, Emre Budak
21 -31 Aralık 2016 Mersin Sel Felaketinin Coğrafi Analizi
21-31 December 2016 Geographical Analysis of Mersin Flood Disaster 383
Muhammet Topuz, Murat Karabulut
Jeomorfoloji Temelli Heyelan Tehlike ve Risk Değerlendirilmesi
Geomorphological Based Landslide Hazard and Risk Assessment 392
Mehmet Emin Cihangir, Tolga Görüm
İl Sınırı Bazında Muş İline Ait Potansiyel Çığ Alanlarının Belirlenmesi
Detection of Potential Avalanche Areas of Muş Province On the Basis of Province Boundaries 394
İskender Dölek
Ağrı’da Yaşanan Sel ve Taşkınlar İle Kentsel Gelişim Arasındaki İlişkiler
Relatıons Between Urban Development and High Water-Flood Incidents in Ağrı 395
Vedat Avci, Murat Sunkar
Tunceli İli'nin Heyelan Duyarlılık Analizi
Landslide Susceptibility Analysis of Tunceli Province 404
Fatma Esen
Huzurkent’de (Mersin) Meydana Gelen Sel ve Taşkın Olayları Üzerine Bir İnceleme
A Review Flood and Overflow Incidents Happened in Huzurkent (Mersin) 405
Zeki Boyraz, Nurdane Ateş
Karasu Havzasında Yaşanan Sel ve Taşkınlarin Jeomorfolojik İndis Ve Topografik Faktörler Bakımından Değerlendirilmesi
Evaluation of Flood and High – Waters in Karasu Basin in Geomorphological Indeces and Topographic Terms 410
İskender Dölek, Vedat AVCI
Değirmendere Havzasının ve Çevresinin Kütle Hareketleri Açısından Değerlendirilmesi ve Analizi
Evaluation and Analysis of Değirmendere Basin and Its Environment in Terms of Mass Movements 411
Halil Günek, Faruk Bingöl
Bitlis İlinde Görülen Heyelanların Topografik Faktörlere Göre Dağılımı
Distribution of Landslides Observed in Bitlis Province According to Topographic Factors 412
İskender Dölek,Vedat Avcı, A.Engin Göksu
Ceyhan’daki (Adana) Sismotektonik Hareketlerin Kent Morfolojisine Etkisi
The Effect On Urban Morphology of Seismotectonic Movements in Ceyhan (Adana) 413
İlhan Oğuz Akdemir, Mete Şinik
SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVZA YÖNETİMİ VE SU KAYNAKLARI
424
SUSTAINABLE BASIN MANAGEMENT AND WATER RESOURCES
Büyük Tuz Gölü Havzası
Great Salt Lake Basin 425
Ali Selçuk Biricik
VIII
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
Işıklı Gölü ve Gökgöl Seviye Değişimleri İle Sucul Bitki Alanı Etkileşimi
Interaction of Aquatic Plant Area with the Changes of Işıklı Lake and Gökgöl Level 437
Mehmet Ali Özdemir, Sevgi Tatar
Hotamış ve Ereğli (Akgöl) Sazlıklarında 1954–2016 Döneminde Meydana Gelen Alansal Değişimler
Spatial Changes of Hotamış and Akgöl Lakes Between 1954 and 2016 453
M. Murat Kale, Murat Ataol, Tevfik Erkal
ARAZİ POTANSİYELİ, SINIFLAMA VE PLANLAMADA JEOMORFOLOJİ
461
GEOMORPHOLOGY IN LAND POTENTIAL, CLASSIFICATION AND PLANNING
Kapıdağ Yarımadasında Jeomorfoloji Faktörünün Erozyon Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi
Evaluation of the Effects of Geomorphology Factor on Erosion in Kapıdağ Peninsula 462
Abdullah Soykan, Murat Fıçıcı
Tekirdağ İlinde Jeomorfolojik Özellikler Ve Toprak Kalitesi Arasindaki İlişkinin Değerlendirilmesi
Evaluating The Relationship Between Geomorphological Features And Soil Quality In The Tekirdag Province 470
Emre Özşahin, İlker Eroğlu, Hüseyin Sarı
Malatya Havzası’nda Meyveciliğe Uygun Alanların Cbs Tabanlı Analitik Hiyerarşi Yöntemi İle Coğrafi Analizi
Geographical Analysis by Means of GIS Based Analytic Hierarchy Method of the Areas in The Malatya Basin Which Are Suitable
471
Fororcharding
Ayşe Çağlıyan, Dündar Dağlı
Bozova İlçesinde (Şanliurfa) Jeomorfolojik Koşulların Zeytinliklerin Yer Seçimine Etkisi
The Effects Of Geomorphological Conditions On The Choice Of Olive Groves In The Bozova District (Şanliurfa) 480
Hurşit Yetmen, Serdar Aytaç, Mehmet Özcanli, Tuncer Demir, Selami Yeter
Yerleşmelerin Kuruluş Yeri İle Jeomorfolojinin Bağı: Islahiye İlçesi Örneği
The Relationship Between Location Of Establishment Of Settlements And Geomorphology: Example Of Islahiye District 481
Muzaffer SİLER, Emrah ŞIKOĞLU
Dinar İlçesinde Jeomorfolojik Birimler ve Arazi Kullanımı
Geomorphological Units and Land Use in Dinar County 483
Mehmet Ali Özdemir, Fatma Kafalı Yılmaz, Erdem Gür, Hülya Kaymak
İnebolu Havzası Toprak Erozyon Risk Durumumun Değerlendirilmesi
Assessment of Soil Erosion Risk in İnebolu Watershed 490
Ali İmamoğlu, Orhan Dengiz
Darende Ovası Ve Yakın Çevresinde (Malatya) Jeomorfolojinin Toprak Üzerine Etkileri
The Effects of Geomorphology on Soil in Darende Plain and Near Environment (Malatya) 491
Fahrettin Engin, M. Taner Şengün
Corine Metodolojisi ile Toprak Erozyon Risk Değerlendirmesi: İnebolu Havzası Kastamonu
Soil Erosion Risk Evaluation With Corine: İnebolu Watershed Kastamonu 505
Orhan Dengiz, İnci Demirağ Turan
Organik Tarıma Uygun Arazilerin Jeomorfolojik Açıdan Coğrafi Bilgi Sistemleri Teknikleri ile İncelenmesi: Antalya Kemer – Finike
Örneği
Geomorphologic Investigation of Suitable Organic Farming Terrains By Geographical Information Systems Techniques: Antalya Kemer – 506
Finike Example
Ozan Sarı, Sevda Altunbaş
Kıyı Jeomorfolojisinde Değişiklik Yaratan Bir Unsur Olarak İnsan
Human as a Factor in The Change of Coastal Geomorphology 508
Sedat Avcı
Salıpazarı (Samsun) İlçesinde Ana Jeomorfolojik Birimler Üzerinde Arazi Kullanımının Zamansal Değişimi
The Temporal Changes of Land Use On Main Geomorphological Units In Salipazari District (Samsun) 517
Cüneyt Aktaş, Muhammet Bahadır
Antalya’nın Elmalı İlçesinde İki Farklı Fizyografik Ünitede Yer Alan Sera Alanlarının Zamansal-Mekânsal Değişiminin Belirlenmesi
Determination of The Temporal-Spatial Variation Of Greenhouse Areas In Two Different Physiographic Units In The Elmalı District Of
519
Antalya
Kadir Buyurgan, Sevda Altunbaş
Düzce Ovası ve Yakın Çevresinin Jeomorfolojisi ve Arazi Kullanım Özellikleri
Geomorphology And Land Use Properties Of Düzce Plain And Its Surrounding Area 520
Erol Sözen, Mücahit Coşkun
Harşit Çayi Deltasında (Giresun) Arazi Kullanımı
Land Use in The Delta Of Harsit River (Giresun) 521
Eren Şenol
JEOMORFOLOJİ: YÖNTEM, TEORİ VE TEKNOLOJİ
522
GEOMORPHOLOGY: METHOD, THEORY AND TECHNOLOGY
Urla Yarımadası’nda Kıyı Erozyonunun Belirlenmesinde Radyoaktif Elementlerin Kullanımı
Using Radionuclides to Determine Coastal Erosion in Urla Peninsula 523
M. Kirami Ölgen, Filiz Gür Filiz
Erozyon İndikatörü Olarak, Kayayüzey Sertiği Değişkenliğinin Saha Ölçümleri
Field Measurements Of Rock Surface Hardness Variability As An Indicator Of Erosion 524
Hüseyin Turoğlu
IX
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
KARMA
610
MIXING
Asi Nehri, Havzası, Uluslararası Kullanımı Ve Problemler
Orontes River, It’s Basin, International Usage and Problems 611
Reşat Geçen, Ç. Furkan Usun
Türkiye’nin Doğusundaki ve Batı Sibirya’nin Güneyindeki Göllerin Dip Çökellerinin Jeokimyası
Geochemistry of Bottom Sediments of Lakes Eastern Turkey and South of Western Siberia 620
Ayşegül Feray Meydan, Ivan Kalugin, Erhan Gülyüz, M. Namık Çağatay, Hakan Alkışlar, İsmet Meydan
Bulanık-Malazgirt Havzası Ve Yakın Çevresinde (Muş) Kaynak Suları Ve Kaynak Tuzlalarının Oluşumunda Etkili Olan Coğrafi
Faktörler
Geographic Factors That Effect at The Formation of Spring Waters and Salines in The Bulanık-Malazgirt Basin (Muş) and Its Adjacent 621
Surroundings
Kemal Kıranşan, M. Taner Şengün
İklim Değişikliği Ve Türkiye Ekstrem Sıcaklıkları
Climate Change and Extreme Temperatures in Turkey 630
Barbaros Gönençgil, Zahide Acar Deniz
Kentsel Gelişme Ve Yamaç Degradasyonu: Elazığ Kenti Örneği
Urban Development and Slope Degradation: The Case of Elazığ City 638
Turgay Öz, Halil Günek
The Effects of Neotectonic Movements On Geomorphic Units Between Lake Acı and Lake Ak, SW Anatolia, Turkey
Neotektonik Hareketlerin Acı Göl ve Ak Göl Arasındakı Jeomorfolojik Birimlere Etkileri, GB Anadolu, Türkiye 644
İbrahim Atalay, Fatih Adıgüzel, Neslihan Dal
Belirteç Element Dağılımlarına Göre Küçük Çekmece Gölü’nde Son 700 Yıldaki İklimsel Salınımların İzleri
Imprints Of Climatic Fluctuations In Lake Küçükçekmece In The Last 700 Years Based On Proxy Element Distributions 649
Ahmet Evren Erginal, Abdullah Akbaş, Hakan Kaya, Çağlar Çakır, Mustafa Karabıyıkoğlu
Türkiye’deki Tektonik Birliklerin Litolojik Özellikleri
The Lythological Characteristics of Tectonic Units in Turkey 651
Harun Sarıtağ, Telat Koç
Muş Ovası’nın Geç Senozoyik Dönemi Jeomorfolojik Evriminde Tektonik Etki: Ön Bulgular
Tectonic Effect In The Late Cenozoic Geomorphological Evolution Of Mus Plain: Preliminary Findings 652
Nurcan Avşin, Tuncer Demir, Korhan Erturaç
POSTER SUNUMLAR (TAM METİNLER)
653
POSTER PRESENTATIONS (FULL TEXTS)
Coğrafi Bilgi Sistemleri Ve Uzaktan Algılama Yöntemleri Kullanılarak Cilo (Buzul) Dağı’nda Aktif Buzul Ve Değişiminin
İncelenmesi
Investigation of Active Glacier and Changes On Cilo (Buzul) Mountain by Using Geographic Information Systems and Remote Sensıng 654
Techniques
Reşat Geçen, Mehmet Varol
Derme Suyunun (Malatya) Drenaj Özellikleri Ve Bu Özellikler Üzerinde Jeomorfolojinin Etkisi
Drainage Properties of Derme Water (Malatya) And The Impact of Geomorphology On These Properties 664
Fahrettin Engin, M. Taner Şengün
Ecological Problems of the Irtysh Rıver
İrtiş Nehrinin Ekolojik Problemleri 671
Taner Şengün, Zhanat Idrısheva, S.Lec. Leyla Baızhumanova
Great Silk Road - Path of Revıal
Büyük İpek Yolu - Gerçek Yolu 679
M.Taner Şengün , Prof. Dr. A.V. Egorina , Senior Lecturer. A.N. Loginovskaya
Nebiler (Aşıklar) Şelalesi Ve Çevresinin Doğal Ortam Özellikleri
Nebiler (Aşıklar) Waterfall and Habitat Characterıstıcs of Its Environment 686
Sevda Çetinkaya
The Uniqueness and Opportunities "Tarkhan Reference Geological Section"
Benzersiz Bir Jeolojik Bölgenin Fırsatları “Tarkhan Bölümü” 693
Аnar Myrzagaliyeva, Roza Beisembayeva, Nadezhda Mikhailova, Talant Samarkhanov
Trends and Changes in Annual and Seasonal Temperatures in Kayseri (SE Central Anatolıa, Turkey) For Period 1950-2016
İç Anadolu Bölgesi'nde Kayseri İli’nin İklim Verilerindeki Değişimler Ve Eğilimler 697
Türkan Bayer Altın
POSTER SUNUMLAR (ÖZETLER)
704
POSTER PRESENTATIONS (ABSTRACTS)
Turnasuyu Havzası’nda (Ordu) Morfoloji ve Arazi Kullanımı
Morphology and Land Use in Turnasuyu Basin (Ordu) 705
Şerif Can Hatipoğlu, Muhammet Bahadır
Sağlık Coğrafyası Perspektifinden, Klimatik Jeomorfoloji Etkenlerinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri
From The Perspective of Health Geography, The Effects of Climatic Geomorphology Factors On Human Health
706
Hulusi Karagel, Emre Alkaya
XI
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
XII
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
1
Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölümü, Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Coğrafya Eğitimi Anabilim
Dalı, Diyarbakır, Türkiye, skaradogan@dicle.edu.tr
2
Sanat Tarihi Bölümü, Batman Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Batman, Türkiye, gkozbe@yahoo.com
ÖZET
Dicle Nehri, Batman kenti güneyinde Batman Çayı ile birleşerek Raman ve Gercüş antiklinalleri arasında, Jura tipi
kıvrımlar olarak adlandırılan arazi içinde açılmış, dar ve derin vadisine girer. Dağlık araziye adeta gömülmüş olan Dicle
Nehri’nin bu alanda dar ve derin vadilerinin oluşmasında hem antesedant hem süperempoze olayından söz edilebilir.
Araştırma sahası günümüzde, tektonizma, kıvrımlı ve yatay yapılar, karstlaşma, fluviyal süreçler gibi yapısal
birçok faktör ve morfojenetik süreçler tarafından şekillenmektedir. Dolayısıyla bu süreçlere özgü çok çeşitli ve zengin bir
rölyef söz konusudur (fay rölyefi, kıvrımlı yapı rölyefi, yatay ve monoklinal yapı rölyefi, akarsu topoğrafyasına ait
elemanlar, karstik şekiller). Bunun yanı sıra alanda, geçmişte hem kurak-yarı kurak; hem de nemli iklim dönemlerinde
oluşmuş yer şekillere de rastlanır (tafoniler, kafesli çözülme şekilleri, şahit ve mantar kayalar, sileks, silis ve kalsit kabuklu
kaliş oluşumları, traverten depoları vs.).
Dicle Nehri Vadisi ve çevresi, sunduğu jeomorfolojik avantaj ve jeolojik malzeme nedeniyle tarih öncesi çağlardan
itibaren yoğun bir yerleşime ve insan aktivitelerine sahne olmuştur. Bu nedenle Hasankeyf tarihi yerleşmesinin de içinde
yer aldığı, kültürel yerbilimi açısından oldukça zengin olan çalışma alanımızda çeşitli dönemlere ve uygarlıklara ait
kayaaltı sığınakları, kaya oyuğu meskenler, dinsel mekanlar, kaleler, mezarlar, kaya yerleşimleri ve bunlara özgün
birimler bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kültürel Yerbilimi/Jeoloji, Jeomorfoloji, Jeomiras, Batman, Dicle Nehri (Vadisi).
ABSTRACT
The Tigris River goes through its own narrow and deep valley which had been opened in an area called Jura type
folds, by merging with Batman Stream between Raman and Gercüş anticlines in the south of Batman city. The Tigris
incision nearly into the highlands in this area can be mentioned as the Tigris plays both antecedent and superimposed roles
in the formation of the narrow and deep valleys in this zone.
Today, the field is shaped by many structural factors such as tectonism, folded and horizontal structures,
karstification, fluvial and morphogenetic processes and peculiar to these processes, rich and various reliefs are in question
(faulted reliefs, folded structure reliefs, horizontal and monoclonal structure reliefs, components belonging to a fluvial
topography and karstic landforms). Besides those, some landforms encountered which are formed both in arid, semi-arid,
and humid periods in this area in the past. (Tafoni, alveols, witness and mushroom rocks, silex, silica and the formations of
calcrete duricrust, travertine deposits and etc.).
The Tigris River Valley and its surroundings, where the ancient Hasankeyf settlement is also located show variety
in terms of cultural geology and landforms. This valley was experienced a very intensive occupation sequence and human
activities since geomorphological advantages as well as geological material are present there. Therefore, sites, shelters, ritual
14
Bu çalışma, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleri ile Batman
Müzesi Müdürlüğü’nün başkanlığı, Prof.Dr.Gülriz KOZBE ve Doç.Dr.Sabri KARADOĞAN’ın bilimsel danışmanlıkları
altında yürütülen “Batman İl Sınırları İçinde Kalan Ilısu Barajı Etkileşim Alanına Dair Jeomorfolojik ve Arkeolojik
Tespitler” başlıklı projenin bir parçasıdır. “Ilısu Barajı ve HES Projesi Etki Alanında Kalan Kültür Varlıklarının
Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar” kapsamındaki bu proje, Ocak.2015 ile Aralık.2015 tarihleri
arasında mücbir sebepler nedeniyle gidilemeyen bazı mevkiler hariç; batıda Batman Çayı, kuzeyde Kıra Dağı, doğuda
Garzan Vadisi ve Kendalan Antiklinali, güneyde ise Batı ve Doğu Raman - Gercüş ve Hasankeyf aksı arasında kalan
Dicle Nehri ana gövdesi ve çevresindeki vadilerde kesintisiz 12 ay boyunca sürdürülmüş bir araştırmadır.
339
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
areas and tombs carved into rocks, castles and several features belonging to these cultural assessments are found in the
research area.
Keywords: Cultural geology, geomorphology, geoarchaeology, Batman, Tigris River (Valley)
GİRİŞ
İnsanın yaşam faaliyetleri doğal çevreyle yakın ilişki içindedir ve bu faaliyetleri etkileyen doğal süreçlerin
incelenmesi kültürel yerbilimi kapsamında ele alınmaktadır (Kazancı, 2005; Altunel, 2012).
İnsanlar, yerleşik düzene geçmeleriyle birlikte geliştirdikleri uygarlık sürecinde, doğal çevrelerinden etkilenmiş
veya çevrelerini etkilemişlerdir. Günümüz dünyasında su ve enerji ihtiyacı, doğal afetler, iklim değişmeleri,
sürdürülebilir kalkınma vb. konular, insanları doğa ile ilişkili konulara daha da yaklaştırmaktadır. Bu nedenle bilimsel
çalışmalarda da kültürel jeoloji-jeomorfoloji, jeoarkeoloji, jeolojik miras gibi yerbilimleri konusunda da yeni açılımlar
gündeme gelmektedir. Kültürel yerbilimi, insan neslinin ortaya çıkışından bu yana ortaya koyduğu bütün faaliyetlerine
etki eden doğal nedenleri (iklim, doğal çevre, toprak, yer şekli, su ve deniz seviyesi değişimleri, yapıtaşları vb), kısaca
kültürü yönlendiren yeryüzü süreçlerini ele almaktadır. Bu çalışmalarda ilk ilkel insan yaşamından günümüze her türlü
iş, ürün ve olgunun doğal yönü ele alınmaktadır. İlk taş aletler, insanların gündelik ve toplumsal yaşamlarını
yönlendiren doğa olayları, afetler, doğayı işleme ve kullanmaları, küçük veya büyük eserleri yaparken kullandıkları doğal
malzemeler, yer şekilleri, mağaralar, arazi yapısı, kültürel objeleri yaratırken bıraktıkları izler, maden atıkları, antik taş
ocakları bu kapsam içindedir (Kazancı ve diğ., 2016).
Kültürel yerbilimleri başta arkeoloji olmak üzere arkeometri, prehistorya, tarih, pedoloji, güncel ve eski ekoloji,
paleoklimatoloji ve mimarlık tarihi gibi disiplinlerle işbirliği içindedir. Bu anlamda günümüzde arkeoloji araştırmalarıyla
birlikte yürütülen yerbilimi araştırmaları oldukça popülerdir. Bu araştırmalar, paleocoğrafya ve jeoarkeolojik araştırmalar
veya arkeolojik çevrelerde gerçekleştirilen alüvyal jeomorfoloji araştırmaları olarak adlandırılmaktadır.
Arkeoloji, insanların bugüne ulaşmış kalıntılarından hareketle eski dönemlerini araştırır. Bu kalıntılar çoklukla
genç sedimanlar tarafından örtüldükleri için, arkeologlar onlara kazarak ulaşmaya çalışırlar. Son elli yıldır ise diğer yer
ve doğa bilimleri araştırmaları arkeolojiye göz ardı edilemeyecek katkılar sağlamaktadır. “Jeoarkeoloji” adı altında
toplanan bu katkıların önemli bir kısmını da, eski insanların dönemlerindeki doğal çevre özelliklerinin belirlendiği
araştırmalar oluşturur. Bu araştırmalar, geçmişin coğrafyasını ifade eden “Paleocoğrafya” kavramı içinde değerlendirilir.
Paleocoğrafya çalışmalarının amacı, insanların yerleşik yaşama geçtiği dönemleri içeren Holosen’de meydana gelen
doğal çevre değişmelerini belirlemektir (Öner, 2016; 92-93).
Kültürel yerbilimleri kapsamında ele alınabilecek çalışmaların özellikle eski uygarlıkların merkezi durumunda
olan ve aynı zamanda Holosen doğal çevre değişimlerinin çok fazla yaşandığı Anadolu ve Yukarı Mezopotamya
açısından önemi büyüktür. Yukarı Mezopotamya, Epi-paleolitik Dönem itibarıyle çevre-insan etkileşiminin yoğun
olarak yaşandığı ve bu etkileşim sonucu birçok uygarlığın ortaya çıktığı bir coğrafyadır. Bu coğrafyada yakın
çevresindeki doğal peyzaj unsurlarının avantajları ve etkileri ile kurulmuş ve gelişmiş birçok medeniyetin izleri ve
kalıntıları mevcuttur. Bölgede kültürel yerbilimlerine katkı sağlayabilecek birçok çalışma gerçekleştirilmiştir
(Kuzucuoğlu, 2002; Doğan, 2005a; Doğan, 2005b; Karadoğan-Kozbe, 2013; Karadoğan-Kuzucuoğlu, 2016; Kozbe-
Karadoğan-Güngör, 2017; Kozbe-Karadoğan-Al, baskıda).
Bu çalışmada ise özellikle Batman kentinin güney-güneydoğusundaki Raman Dağı ile Gercüş-Softek
antiklinalleri arasındaki Dicle Nehri Vadisi ve çevresinde (Şekil: 1) jeolojik-jeomorfolojik gözlemlere bağlı olarak tespit
edilen arkeolojik unsurlar ve doğal çevre etkileşimleri, kültürel yerbilimleri açısından ele alınmıştır.
YAPISAL ÖZELLİKLER
Jeoloji-Litoloji
Sahada en eski jeolojik birim Üst Kretase- Paleosen yaşlı Germav formasyonudur. Germav formasyonu
genellikle koyu yeşil renkli killi birimler olarak geniş alanlar kaplar. Germav formasyonu ile uyumlu bir yapı gösteren
Paleosen- Alt Eosen yaşlı (Gercüş formasyonu) birimler; kırmızı renkli marn, kumtaşı, konglomera ardalanmasından,
kumlu ve killi tabakalardan meydana gelmiştir (Ericson, 1939). Daha çok Gercüş depresyonunda ve Hasankeyf
güneyinde Karaköy çevresinde görülen bu birimler, su kaynaklarının ortaya çıkmasında, tarımsal faaliyetler açısından
önemlidir ancak, erozyona duyarlı birimlerdir.
340
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
Şekil 2: Dicle Vadisinde Kuzey-Güney Yönlü Alınmış Jeolojik Kesit (Yıldırım, 2004’ten değiştirilerek)
341
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
Tektonik
Bölge tektonik açıdan aktif bir zonda yer alır, dolayısıyla tektonik yapılar açısından zengindir. Göze çarpan en
belirgin tektonik yapılar kıvrımlı yapı elamanlarına ait antiklinaller ( Garzan-Kendalan antiklinalleri, Raman Dağı
antiklinali, Gercüş, Softek ve Karadağ antiklinalleri) ve akarsu vadilerine karşılık gelen senklinallerdir (Dicle Nehri
senklinali ve Garzan senklinali).
Bölgenin güneyindeki kıvrımlı morfografik yapı, kuzey-güney yönlü sıkışma hareketinin sonucunda doğu-batı
doğrultulu, kuzeydoğuda ise kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu, genellikle birbirine paralel ancak doğuda birleşen kıvrım
zonlarından (kuşaklarından) oluşmaktadır (Yılmaz ve Yiğitbaş, 1994; Erinç, 1988; Şaroğlu ve Yılmaz, 1986; Sözer, 1984;
Şengör, 1980).
Kuzey-Güney yönlü sıkışma hareketinin sonucu olarak düzenli ve birbirine paralel kıvrım zonları oluşmuştur.
Bu kıvrım sistemlerinin en güzel örnekleri Fransa Alpleri’ndeki Jura Dağları’nda yer aldığından “Jura tipi kıvrımlar” adı
ile anılmaktadır (Türkünal, 1980). Bu kıvrımlardan “Gercüş antiklinali” dünya literatürüne geçecek türden, morfolojik
yapısı yeryüzünde eşi az görülen jeolojik-jeomorfolojik bir oluşumdur. Gercüş antiklinali, tabanının aşındırılarak
boşaltılması sonucu, bir antiklinal vadisi veya komb (combe) oluşmuştur.
Sahada yerkabuğunun yönlü basınçlara kırılma ile cevap verdiği kırıklı, çatlaklı ve faylı yapılar da oldukça
yoğundur. Arazide yapılan ilk gözlemler Batman kentinin üzerinde kurulduğu depresyon ile Batman Çayı’nın üzerine
yerleştiği Diyarbakır Havzası doğusunun düşey atımlı faylarla sınırlanmış graben sistemleri olduğu fikrini doğurmuştur.
Genç tektonizmaya ait jeolojik-jeomorfolojik şekillere araştırma sahasının hemen her yerinde özellikle Dicle ve
Garzan vadilerinde yoğun olarak rastlanır. Raman Dağı’nın güneyini kesen ters Raman Fayı ve bu faya bağlı olarak
oluşmuş fay yamaçları, üçgen sırtlar, asılı genç vadiler, boğazlar yerbilimleri açısından büyük önem taşıyan, görsel
açıdan zengin ve özgün oluşumlardır. Benzer yapıları Garzan ve Kendalan antiklinalleri yamaçlarında da gözlemlemek
mümkündür.
JEOMORFOLOJİ
Saha, tektonizma, kıvrımlı, monoklinal ve yatay yapılar, karstlaşma, fluviyal etkiler gibi yapısal ve morfojenetik
birçok faktör ve süreç tarafından şekillenmiştir. Dolayısıyla Batman kentinin güneyinde Dicle Nehri Vadisi ve
çevresinde bu yapısal unsurlara ve süreçlere özgü çok çeşitli ve zengin bir rölyef göze çarpar (Şekil: 3, Foto:1).
Yapısal Şekiller:
Tektonik jeomorfoloji, faylı ve kırıklı yapılar: Çalışma sahası tektonik açıdan aktif ve hareketli bir kuşakta yer
alır. Bu nedenle ve genç tektonizmaya ait jeolojik-jeomorfolojik şekillere Dicle Nehri Vadisi’nin her iki tarafında, fay
aynaları, fay façetaları (üçgen sırtlar), balık sırtı şeklinde sırtlar ve bindirme faylarına özgü yer şekilleri olarak sıkça
rastlanır. Özellikle Raman Dağı’nın güneyini kesen Raman Fayı ve bu faya bağlı olarak oluşmuş fay yamaçları, dönmüş
ve bindirmiş kıvrımlar, üçgen sırtlar, asılı genç vadiler, tipik şekillerdir (Yıldırım ve Karadoğan, 2011).
Yatay, kıvrımlı ve Monoklinal yapı şekilleri: Midyat Formasyonu’nun üst kesimlerini oluşturan birimler kimi
yerde yatay ve yataya yakın, kimi yerde ise kuzeye doğru eğimli tabaka özellikleri göstermektedir. Bu nedenle Dicle
Nehri’ne yakın kesimlerde, genel itibariyle Türkiye’nin kenar kıvrım kuşağı üzerinde yer alan sahada, yatay ve
monoklinal yapı şekilleri de ortaya çıkmıştır. Dicle Nehri’ne özellikle güneyden kavuşan vadilerde ana nehrin
gömülmesine bağlı olarak şiddetli bir yarılma meydana gelmiş; sonuçta yamaçlarında şev ve basamakların dönemlik
şelale izleri ve dev kazanların, büt ve mesa gibi yapısal konik tepelerin, kule karstı benzeri şekillerin dikkati çektiği dar ve
derin kanyon vadiler, sübsekant depresyonlar, boğaz ve kluz tipi vadiler oluşmuştur.
Fluviyal Şekiller:
Dicle Nehri’ne bağlı olarak akarsu aşındırma ve biriktirme süreçleri sahaya damgasını vuran önemli bir
jeomorfolojik faktördür. Esas olarak Dicle Nehri, Raman ve Gercüş-Softek antiklinalleri arasındaki senklinal vadiye
homoklinal bir kaymayla, güney yamaçlara yaslanarak akışını sürdürmektedir. Güneyi ters faylı Raman Dağı
yükselimine bağlı olarak Dicle Nehri sürekli olarak güneye kaymış ve güney yamaçlarını daha fazla aşındırarak sarp
yamaçların oluşumunda etkili olmuştur. Vadi yamaçlarında nehrin gömülme dönemlerine işaret eden basamaklar ve
polisiklik anakaya taraçaları oluşmuştur. Tektonik aktivitelere bağlı olarak (Anadolu karasının yükselmesi) Dicle
Nehri’nin menderesli akış düzeninin olduğu gibi temele gömülmesi ile menderesli gömük vadi ve buna bağlı olarak
birçok yerde nisbi yükseltisi 100 metreye varan adeta duvar gibi yamaçlar oluşmuştur. Bu yamaçlarda da Dicle
Nehri’nin gömülmesine ayak uyduramayan kimi vadiler ender rastlanan asılı vadileri meydana getirmiştir. Hem
342
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
karalarda meydana gelen toptan yükselme olayı, hem de Kuvaterner buzul dönemlerinde yaşanan akarsu gömülmesine
bağlı olarak Dicle Nehri’ne kavuşan kollarda derin gömülmeler oluşmuştur. Söz konusu fluviyal aşınım şekilleri dışında
vadi ve çevresinde rastlanan diğer fluviyal şekiller, alüvyal dolgu taraçaları, birikinti yelpazeleri, Raman Dağı
güneyindeki dağ eteği ovası, Dicle Nehri yatağındaki kum adaları ve dev kazanı şekilleri olarak sıralanabilir.
Karstik Şekiller:
Yapısal ve fluviyal faktörler dışında sahada etkili olan diğer önemli bir morfojenetik faktör, karstlaşmadır. Jips,
anhidrit kalker gibi kayaçların karbonik asitli yağmur sularıyla çözünmesi, yine çözünen ve sulardaki eriyik haldeki
çözelti maddelerin uygun koşullarda birikmesiyle ifade edebileceğimiz karstik süreçler sahada bazı yerlerde ön plana
geçmekte; bazı yerlerde ise ikinci planda kalmaktadır. Kalker litolojinin görüldüğü yerlerde çözünmeye bağlı olarak
lapyalar, kaya oyukları gibi aşınım şekilleri oldukça yaygındır. Ancak karstik yapının ön planda olduğu yer, karst platosu
özelliğinde olan en güneydeki Mardin Eşiği’dir. Akres Geçidi ve Kırkat Köyü güneyinden itibaren görülen karstik plato
üzerinde erime şekillerinden uvala, dolin, düden, karstik mağara vs gelişmiştir. Her biri sahan biçiminde ve kimi
yerlerde parmak dolin özelliği kazanmış bu şekillerin tabanlarında oluşmuş terra rossalar, kırsal nüfusun olabildiğince
kullanmaya çalıştığı kısıtlı tarım alanlarıdır.
Sahadaki diğer bir karstik oluşum süreci bölgede çok yaygın olan ancak daha çok diğer formasyonlarla örtülü
halde bulunan ve daha çok yer altı suyuyla gelişen, örtülü jips karstıdır. Garzan Vadisi’nde, Raman Dağı’nın
yamaçlarında ve yüzeyinde, yarılmış vadilerin yamaçlarında yer yer mostra veren bu birimler üzerinde gelişen görünür
yüzey karstı şekilleri, uzun ömürlü değillerdir.
Foto:1. A-Raman Dağı yamaçlarında fay elemanları B-Karaköy (Reşiye) civarında boğaz vadi oluşturan dönmüş kıvrım
tabakaları C-Dicle Nehri güneyinde kanyon vadi ve büt, mesa benzeri tanık tepe şeklindeki yatay yapı elemanları D-
Monoklinal yapılar E-Karstik yüzey şekilleri F-Evaporitik çökellerin oluşturduğu traverten yüzeylerinde oluşan tafoniler.
Kaya Oyuğu Meskenler:
Dicle Nehri’nin aktığı senklinal vadinin alçak ve antiklinal yamaç yüzeyleri çoğunlukla evaporitik
kireçtaşlarından meydana gelmektedir. Bu litolojinin yumuşak olması, kolay işlenebilmesinin yanı sıra, birçok yerde bu
birimin sert kaliş kabuklar ve travertenlerle örtülmüş olması mesken yapımına elverişli koşullar hazırlamıştır.
Başta Hasankeyf olmak üzere, Dicle Nehri’nin kuzey ve güneyinde yer alan kayalık alanlarda (Merkez ilçe
sınırları içinde Salkımlı, Oymataş, Karaka ve Suçeken kayalık alanları; Hasankeyf ilçesinde ilçenin kuzeydoğusu,
güneydoğusu ve güneyi, Hasankeyf Kalesi’nin batısı, güneyi ve güneydoğusu, Mirdese Köyü, Yukarı Karha, Aşağı Karha,
344
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
Üçyol Köyü, Üçyol Köyü’nün güneybatısı, Gavur Vadisi doğu ve batı yamaçları, Zevruney Vadisi, Nis Tepesi ve çevresi,
Atlıhan mezraa, Kadırga Mağaraları, Öğütlü Köyü, İncirli Köyü, Çardaklı Köyü, Gavur Kalesi, Gelyameviya Vadisi,
Kalatbintirkafir Tepesi, Karaköy’ün kuzey yamacı ve Tabya Tepesi çevresinde) çok sayıda kaya oyuğu meskenler
mevcuttur (Foto 2, A) (Kozbe-Karadoğan-Güngör 2017, 396-7). Kaya oyuğu meskenlerde yapılan gözlemler sonucunda
özellikle iki tip mekân anlayışı dikkati çeker. Bunlar, tek mekanlı ve birden fazla mekanlı (kompleks mekânlar) olarak
tasnif edilebilirler. Meskenlerin çevresinde Geç Antik Çağ’a (2.-8. yy’lar arası) ait kaya mezarları ile Ortaçağ’a ait
seramik buluntuların yoğun olarak tespit edilmesi, bu meskenlerin Geç Antik Çağ’dan Ortaçağ sonlarına dek yoğun bir
şekilde iskân edildiğini göstermektedir (Kozbe, 2017).
Kaya altı Sığınakları:
Karstik tabakalı kayaç formasyonları ve Dicle Nehri Vadisi’ne dönemsel olarak gömülerek meydana getirdiği
aşınım seyri, savunmaya ve korunmaya elverişli kaya altı sığınaklarının oluşmasına neden olmuştur (Foto 2, E) (Kozbe-
Karadoğan-Güngör 2017, 395). Bu doğal mekânlara yakın çevrede oluşan zengin sileks (çakmaktaşı) oluşumları da,
çakmaktaşını alet yapımında çok yoğun olarak kullanan Paleolitik Dönem insanını buraya çekmiştir. Ayrıca Dicle
Nehri’ne kavuşan vadilerde bu dönemde kullanılan kaya altı sığınaklarının bazılarında duvarlara boyama veya kazıma
tekniği ile yapılmış figür ve motifler tespit edilmiştir. Bu resimli kaya sığınakları, arkeoloji bilimi ve insanlık tarihi
açısından eşsiz bir anlam ve önem taşımaktadır. Yerleşik hayata henüz geçilmediği ve tarımın yapılmadığı dönemin
uygulamaları olan bu duvar resimleri, olasılıkla insanoğlunun ilk “sanat” eserlerini ortaya çıkardığı Üst Paleolitik
Dönem’de (GÖ 45.000/40.000-12.000) yapılmış olmalıdırlar (Kozbe, 2017).
Kayalık Alan Yerleşimleri ve Mekan Üniteleri:
Merkez ilçede Salkımlı, Hasankeyf ilçesinde Mirdese ve Gerçüş ilçesinde Kantar Köyü kayalık alan yerleşimleri,
daha çok kayaya işlenmesi kolay olan sarnıç (Foto 2, F), su tüneli, su yolu gibi su yapıları ve/veya depolama ihtiyacını
karşılayan silo benzeri mekan ünitelerinin yoğun olarak görüldüğü alanlardır (Kozbe-Karadoğan-Güngör 2017, 396).
Ana kayanın mostra verdiği hemen her yerde (Hasankeyf, Salkımlı mezrası ve Dezge Tepe, Mirdese Kalesi,
Gavur Vadisi, Zevruney Vadisi, Atlıhan Doğu Kalesi, Tabya Tepesi ve Kadırga Mağaraları) su yapıları ile karşılaşılmıştır.
Yağmur sularının biriktirildiği sarnıç veya su toplama haznesi örnekleriyle bağlantılı su yolları ve tünelleri, kale ve kaya
oyuğu meskenlerin mevcut olduğu tüm alanlarda mevcuttur. Ayrıca depolama amaçlı, kayalara oyularak yapılmış silo
örnekleri de bu tür alanlarda sıkça görülen bir başka arkeolojik unsurdur.
Dicle Nehri ve çevresindeki vadilerde yer alan kayalık alanlarda ana kaya içine oyulmuş kilise örnekleriyle de
karşılaşılmıştır. Söz konusu kiliselerin etrafında veya iç kısımlarında ise kaya mezarları mevcuttur. Bu mezarlar ve
kiliselerde tespit edilen haç motiflerinden yola çıkarak kiliselerin 4.-7.yüzyıllar arasında yapılmış oldukları ve kullanım
gördükleri söylenebilir (Kozbe, 2017).
Kaya Mezarları:
Sahada yapılan arazi çalışmaları sırasında çok sayıda kaya mezarı ile karşılaşılmıştır (Foto 2, C-D) (Kozbe-
Karadoğan-Güngör 2017, 397-8). Çok çeşitli tipoloji gösteren bu kaya mezarları; niş şeklinde kayaya oyulmuş mezarlar,
arcosoliumlu (kemerli niş) kline mezarlar, arcosoliumlu lahit (tekne) mezarlar, khamasorion (taş sanduka) mezarlar, lahit
(tekne) mezarlar, ostotek-rölik mezarlar, hücre planlı mezarlar ve anıt mezarlar olarak sınıflandırılabilir. En fazla çeşitlilik,
Hasankeyf Kalesi’nin güneyinde yer alan mezarlarda görülür. Kaya mezarları genel olarak, Geç Roma-Erken Hıristiyanlık
Dönemi’ne tarihlenmektedir. Özellikle pagan mezarları olarak bilinen arcosoliumlu mezarların etrafında yer alan kilise
örneklerine dayanarak bu tür mezarların Hıristiyanlık Dönemi’nde de kullanılmaya devam edildiğini söyleyebiliriz.
Kale Yerleşimleri:
Batman’ın güneyindeki Dicle Vadisi’nin tarihi dönemler boyunca, bu engebeli topoğrafya içinde oluşturduğu
koridorun, ulaşım, ulaştırma ve savunma özellikleri nedeniyle rastladığımız önemli bir arkeolojik öğesi de kale
yerleşimleridir (Foto 2, A-B) (Kozbe-Karadoğan-Güngör 2017, 396).
Nitekim Dicle Nehri ve kolları tarafından dik ve derin bir şekilde yarılmış olan topoğrafik yapı, kıvrımlı,
monoklinal ve yatay strüktürlerde rastlanılan ve büt-mesa adı verilen kale yerleşimine elverişli, dik yamaçlı küçük
tepelerin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bölgedeki kale yerleşimlerinden en önemlisi, beş binden fazla kaya oyuğu
konutlarıyla ve Ilısu Barajı ve HES Projesi kurtarma kazılarıyla 2000’li yılların başından itibaren gündemde olan
Hasankeyf kale yerleşmesidir. Hasankeyf dışında Dicle Nehri ve Garzan Çayı boyunca yapılan çalışmalar sırasında,
başka birçok kale yerleşimi tespit edilmiştir. Bunlar, Hasankeyf ilçesindeki Mirdese (Kumluca) Kalesi, Doğu ve Batı
345
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
Atlıhan kaleleri, Gavur Kalesi ile Merkez ilçedeki Dezge Tepe ve Türbe Mevkii Kalesi’dir. Kalelerin hepsi savunmaya
elverişli topografyaya sahip, korunaklı doğal kayalık alanların üzerinde yer almaktadır.
SONUÇ
Günümüzde arkeoloji araştırmalarıyla birlikte yürütülen yerbilimi araştırmaları, yeni bir bilimsel çalışma alanı
olarak gelişmekte olan kültürel yerbilimi disiplininin altyapısını oluştururlar. Son yıllarda bölgede yapılan araştırmalar
sonucunda Paleolitik Dönem itibarıyla insanoğlunun mesken tuttuğu anlaşılan ve Yukarı Mezopotamya’nın bir parçası
olarak kabul edilen Türkiye’nin güneydoğusu, özellikle Yukarı Dicle Havzası bu açıdan son derece zengin bir
potansiyele sahiptir. Nitekim yakın çevresindeki doğal peyzaj unsurlarının avantajları ve etkileri ile kurulmuş, gelişmiş
birçok uygarlığın izleri ve kalıntıları mevcuttur.
Batman kentinin güney-güneydoğusundaki Raman Dağı ile Gercüş-Softek antiklinalleri arasındaki Dicle Nehri
Vadisi ve çevresinde, geçmiş uygarlıkların ve ilkel insan yaşamının izleri olan arkeolojik unsurlar ile özellikle jeolojik-
jeomorfolojik yapı arasında yoğun bir ilişki söz konusudur. Farklı yapısal faktörler (litoloji, jeoloji, tektonik) ile birlikte
çok çeşitli morfojenetik etkinin (fluviyal, morfoklimatik ve karstik süreçler) bir arada şekillendirdiği saha, çok zengin ve
çeşitli jeomorfolojik özelliklere sahiptir. Elimizdeki arkeolojik kanıtlara dayanarak araştırma konumuzu oluşturan
bölgenin Paleolitik Dönem’de görülen ilk yaşam tarzından itibaren insanları kendine çektiği söylenebilir.
Foto:2. A-Kaya oyuğu meskenleriyle Hasankeyf Kalesi B-Büt şeklindeki bir tanık tepe üzerine inşa edilmiş Gavur Kalesi C-
Kaya mezarları D-Anakayaya oyularak yapılmış kilise ve şapeller E-Dicle Nehri yamaçlarında kaya altı sığınakları F-
İşlikler ve su yapıları.
Nitekim bu coğrafyada kültürel yerbilimleri açısından ele alınan kaya oyuğu meskenler, (resimli) kaya
sığınakları, kale yerleşimleri, kayalık alan yerleşimleri ve onlara ait mekân üniteleri, su yapıları, işlikler, silolar, rituel
yapılar gibi birçok önemli arkeolojik değer oluşmuş/oluşturulmuştur. Bu durum aynı zamanda bölgenin jeoturizm ve
arkeoturizm açısından değerlendirilmesi gereken zengin potansiyelini de ortaya koymaktadır.
346
INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON GEOMORPHOLOGY, 12-14 October 2017, ELAZIĞ/TÜRKİYE
KAYNAKÇA
ALTINLI, İ. E., 1952. Siirt Güneydoğusunun Jeolojik İncelemesi. M.T.A. Raporları no: 1977, Ankara.
ALTUNEL, E., 2012, Kültürel Jeoloji: Jeolojinin İnsanoğlunun Yaşamı Üzerindeki Etkileri. Ed. N. Kazancı - A.
Gürbüz, Kuvaterner Bilimi. Ankara Üniversitesi Yayınları No: 350, 195-214.
DOĞAN, U., 2005a. Holocene fluvial development of the Upper Tigris Valley (Southeastern Turkey) as
documented by archaeological data. Quaternary International 129. s. 1: 75-86.
DOĞAN, U., 2005b, Land subsidence and caprock dolines caused by subsurface gypsum dissolution and the effect of
subsidence on the fluvial system in the Upper Tigris Basin (Between Bismil–Batman, Turkey). Geomorphology 71, 389-401.
ERİCSON, D.B., 1939, Diyarbakır - Siirt Mıntıkasının Jeolojisi Hakkında Rapor, MTA Yayın No: 875, Ankara.
KARADOĞAN, S., KOZBE, G., 2013. Yukarı Dicle Havzasının (Batman-Bismil Arası) Jeomorfolojik
Özellikleri ve Arkeolojik Yerleşme/Buluntu Yerlerinin Dönemler Boyunca Mekan Etkileşimleri. Ed. E. Öner, Profesör
Doktor İlhan Kayan’a Armağan. Studies in Honor of İlhan Kayan, Bornova, 539-566.
KARADOĞAN, S., KUZUCUOĞLU, C., 2016, Diyarbakır Hevsel Bahçeleri ve Dicle Nehri: Çevresel
Değişimlerin Jeomorfolojik Kayıtları. The Hevsel Gardens and the River Tigris in Diyarbakır: Geomorphological
Archives of Landscape Changes, Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 60, Sayı 1, Ocak 2017, 63-76.
KAZANCI, N., 2005, Kültürel Jeoloji. Mavi Gezegen 12, 4-5.
KAZANCI, N., ÖZGEN ERDEM, N., ERTURAÇ, M.K., 2017, Kültürel Jeoloji ve Jeolojik Miras;
Yerbilimlerinin Yeni Açılımları. Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 60, Sayı 1, 1-16.
KOZBE G., 2017 (ed.), Batman İli Kültür Envanteri Cilt: I-III, T.C. Batman Valiliği İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü, Ankara.
KOZBE, G., KARADOĞAN, S., AL, A., (baskıda), Ilısu Barajı Etkileşim Alanı İçinde Kalan Botan ve Kezer Çayı
(Siirt) Vadilerindeki Jeomorfolojik Araştırmalar.
KOZBE, G., KARADOĞAN, S., GÜNGÖR, A., 2017, Batman İl Sınırları İçinde Kalan Ilısu Barajı Etkileşim
Alanına Dair Jeomorfolojik ve Arkeolojik Tespitler, Kazı Sonuçları Toplantısı 38/1, Ankara, 389-406.
KUZUCUOĞLU, C., 2002. Preliminary Observation on the Tigris Valley Terraces Between Bismil and Batman.
Ed. N.Tuna - J.Velibeyoğlu, Salvage Project of the Archaeological Heritage of the Ilısu-Carchemish Dam Reservoirs
Activities in 2000. METU, Ankara, 759-771.
ÖNER, E., 2016. Alüvyal Jeomorfoloji Paleocografya ve Jeoarkeoloji Araştırmaları, Ed. N.Özgen- S.Karadogan,
Fiziki Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler, Ankara, 92-122.
SÖZER, A.N., 1984. Güneydoğu Anadolu'nun Doğal Çevre Şartlarına Coğrafi Bir Bakış, Ege Coğrafya Dergisi,
No: 2, İzmir, 8-30.
ŞAROĞLU, F., YILMAZ, Y., 1986. Doğu Anadolu’da Neotektonik Dönemdeki Jeolojik Evrim ve Havza
Modelleri, MTA Dergisi, Sayı: 107, Ankara.
ŞENGÖR, A.M.C., 1980, Türkiye’nin Neotektoniğinin Esasları, Türk Jeoloji Kurultayı Konferanslar Serisi
Yayınları, No: 2, Ankara.
TÜRKÜNAL, S., 1980, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Jeolojisi, Jeoloji Mühendisleri Odası Yayını, No: 08,
Ankara.
YALÇIN, N., 1985, Kenar Kıvrımları Kuşağının Jeolojik Evrimine Bir Yaklaşım, Ed. E.İzdar - E.Nakoman, Ege
Bölgeleri Jeolojisi VI. Kollokyumu, İzmir, 217-223.
YILMAZ,Y., YİĞİTBAŞ, E., 1994, Güneydoğu Anadolu Orojenik Kuşağında Farklı Ofiyolitik Topluluklar ve
Bunların Orojenik Evrimdeki Anlam ve Önemi, TPAO 10. Petrol Kongresi ve Sergisi, Ankara, 35.
YILDIRIM, A., 2004, Hasankeyf-Gercüş ve Yakın Çevresinin Fiziki Coğrafyası, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü (yayınlanmamış doktora tezi), Ankara.
YILDIRIM, A., KARADOĞAN, S., 2011, Raman Dağları Güneyinde (Dicle Vadisi) Morfometrik ve
Morfotektonik Analizler, D.Ü.Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:16, Ss, 154-166, Diyarbakır.
347