You are on page 1of 3

İLETİŞİMDE TARTIŞMA TÜRLERİ

2 çeşit tartışma vardır

YIKICI VE YAPICI TARTIŞMA

- YIKICI TARTIŞMA:

* Yok sayma

* Suçlu Hissettirme

* Konuyu değiştirme

* Eleştirme

* Akıl okuma

* Tuzak kurma

* İma etme

* Yardım etmeme

* İçine atıp patlama

* Dolaylı tepki

* Şakaya vurma

* Hassas noktadan vurma

* İnat etme

YAPICI TARTIŞMA:

* Nedenini sorma

* Zamanın uygunluğunu anlama

* Eleştirmeden açıklama

* Anlaşılıp anlaşılmadığını teyit

etme

* Gerçek isteği söyleme

* Anlaşma yapma

* Tereddütleri giderme
* Değerlendirme için tekrar bir

araya gelme

İnsanların iletişim içinde bulunduğu her ortamda, tartışma ve çatışmaların da olması


kaçınılmazdır.Hiç tartışmadan yaşayabirim diyebilir misiniz?

Özellikle evlilik ilişkimizde muhakkak dönem dçnem yaşadığımız tartışmalar oluyor. İlişkilerde
ortaya çıkan çatışmaları bazen yapıcı bazen yıkıcı yöntemlerle çözmeye çalışıyoruz .

Yıkıcı tartışma özelliklerini okudu iseniz anlamışsınızdır iletişimi engelleyen ve bozan bir tartışma
şekli olduğunu.

Oysa yapıcı tartışmalar yapabilirsek sorunu açık şekilde ortaya koyabilir ve sorunları çözmeyi
hedefleyebiliz.

Yıkıcı ve yapıcı tartışma biçimleri sadece evlilikte değil mesleki yaşantımızda da gözlenebilir.

Tartışmak bile bir sanattır diyoruz.

Bunu eşimiz sevgilimiz üzerinden örnekleyelim isterseniz.

Bir tartışma başladığında hemfikir olmak zorunda değiliz.Ama karşımızdakini dinlememiz


şarttır.Onun söylediklerini kulak arkasına atmamalıyız.O anda zor gelebilir ama empati yapmaya
çalışmalıyız.Onun ne söylemek istdiğini anlamaya çalışır empati kurabilirsek tartışma olumlu
ilerleyebilir.Tartışma ne kadar uzarsa o kadar kemikleşmeye başlayacaktır o yuden en kısa surede
tartışma nedenini fark etmemiz gerekir.Kişisel hakaretlerde bulunmamak duygusal değil akılcı
olmak önemlidir.Tartısmayı kazanmak zorunda değiliz unutmayın ki kaybedebiliriz de ve bunu
kabullenmeyi bilmek gerekir.Duygularımızı net ifade edebilmeliyiz.Düşüncelerimizi açık açık ama
kırmadansöylemeliyiz.Şiddet ve saldırganlık içeren tavırlar sergilemeliyiz.Savunmaya geçmek
doğal bir tepkidir ve hemen savunmaya geçeriz.Bir taraf sürekli suçlar ve diğer taraf savunup
durursa o tartışma bir kısırdögüye dönecektir.Eleştirmeden şikayetimizi belirtmeyi
öğrenmeliyiz.Karşılıklı saygıyı bitirmemeye öen göstermeli ve asla aşağılayıcı sözler
sarfetmemeliyiz.

KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE İLETİŞİM

Kitle iletişim araçlarının artması ve gelişmesi ile birlikte kaynak tarafından alıcıya
iletilmek istenen mesajlar çok uzak mesafelerden bile eşzamanlı olarak gönderilebilmektedir.
Bu durum her ne kadar kolay ve hızlı olmayı beraberinde getirse de bazı
olumsuzluklar ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunlardan birisi de bilinçaltımıza
gönderilen mesajlardır, her an bilinçaltı mesajlara maruz bırakılabiliyoruz. Birçok kitle
iletişim araçları; internet, filmler, şarkılar, reklâmlar, kitap, gazete, televizyon, bilgisayar kısacası
iletişim kurmak için kullanılan kanalların her biri belli bir amaca yönelik komutları beyine taşıyıp,
istenilen şeyleri yaptırmaya ya da açlık, susuzluk, cinsellik ve bir istek gibi içsel
duyguları uyandırmaya yönelik olarak bilinçaltına mesajlar göndermek için
kullanılabilmektedir.

Bilinçaltı mesaj denildiğinde hep olumsuz mesajlar gönderildiği gibi genel bir kanaat olsa da bu
teknik ile olumlu mesajlar gönderilerek istendik davranısların da elde edilmesine katkıda
bulunulabilir. Örneğin, sigara alıskanlığı olan kisilere yönelik bilinçaltı mesajlar içeren
programlar yapılarak, sigarayı bırakmalarına destek olunması söz konusu olabilir. Toplumun
milli, dini, gelenek, görenek vb. gibi manevi değerleri ile örtüsmeyen ve bireylerin bilinçaltlarını
olumsuz olarak etkilemeye çalısan ayrıca insanları tüketime yönlendiren mesajlar daha fazla yer
almaktadır.

Bilinç bireyin kendisinin ve çevresinin farkında olmasıdır.Bilinçaltı ise bilincimizin farkında


olmadığı, davranıslarımızın yönlendirilmesinde önemli olan ve bedenimizdeki istemsiz kasları
yöneten yapıdır. Bilinç; ana rahmindeki bebeğin bazı uyarımları almaya baslamasıyla islerlik
kazanan ve son nefeste biten farkında olma hareketidir, dıs dünyadaki tüm maddi ve manevi
varlıkları ve kavramları algılamasını sağlayan beyinsel anlama faaliyetlerinin tümüdür. Bilinçaltı
ise farkında olduğumuz bilincimizi ve pratik hayattaki hareketlerimizi etkileyen, fakat direkt
olarak farkına varmamıza izin vermeyen bu “üstü örtülü” alt bilinç; uyuyan bilinç,
pasif bilinç ve derin bilinç olarak da adlandırılmıstır. Bilinçaltı en zayıf farkındalık
durumudur. Murphy‟e göre hatırlanması gereken temel nokta öncelikli olarak bilinçaltı zihin bir
fikri kabul eder, daha sonradan uygulamaya koyar. Çok ilginç ve açıklanması zor bir durumdur,
öyle ki bilinçaltı kanunu iyi ve kötü fikirler için aynı sekilde çalısır. Bu kanun, kötü yönde
uygulandığı zaman, basarısızlığın, gerilimin ve mutsuzluğun sebebi olur.

Örneğin, siz kitaplarınızı, evinizi ve hayat arkadasınızı seçersiniz. Tüm kararlarınızı


bilinçli zihniniz ile verirsiniz. Diğer taraftan, sizin bilinçli bir seçiminiz olmadığı halde, kalbiniz
otomatik olarak atıyor, sindirim sisteminiz, kan dolasımınız ve soluk alıp verme süreciniz devam
ediyor, tüm bunlar bilinçli kontrolünüzden bağımsız olarak bilinçaltı zihniniz ile
sürdürülüyor. Bilinçaltı zihniniz içine ne yerlestirildiyse ya da bilinçli olarak neye inandıysanız
onu kabul eder. Bilinçaltı, bilinçli zihin gibi akıl süzgecinden geçirmez, etraflıca
düsünmez ve sizinle zıt olarak tartısmaya girmez. Bilinçaltı zihin iyi ya da kötü
her tohumu kabul eden toprak gibidir. Düsünceleriniz etkindir ve tohumlara
benzetilebilir. Dolayısı ile bilinçaltınızane ekilirse onu biçersiniz.Olumsuz, zarar verici
düsceler bilinçaltı zihninizde olumsuz olarak çalısmaya devam ederler ve zaman içerisinde
bilinçaltı düsüncelerle örtüsen dıs deneyimler olarak açığa çıkarlar. örnek ise bazı insanlar gergin
oldukları zaman daha sakin olabilmek için içki ve sigara kullanmaları gerektiğine inanırlar.

You might also like