You are on page 1of 2

24 12.

Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Roman - 2

1. Tarık Buğra, Türk Dili dergisinin “Türk Romanında Kur- 3. Yakup Kadri Karaosmanoğlu; eserlerinde kendi kişiliğini
tuluş Savaşı Özel Sayısı”ndaki soruya verdiği cevapta, pek gizlememiş hatta Tanzimat romancılarında olduğu
Küçük Ağa ile yaşantısı arasındaki yakın ilişkiden söz edi- gibi, kimi zaman doğrudan doğruya okuyucuya seslen-
yordu. Çolak Salih’i babasının bürosunda tanımış. 1921 miştir.
ve 1922 Akşehir’inden hiçbir zaman unutamadığı görün-
Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklemek-
tüler kalmış kendisinde. Babasının defterlerinde İstanbul-
tedir?
lu Hoca, Topal Gazi (romandaki Çolak Salih), Ali Emmi,
Doktor Minas, Çakırsaraylı ve öteki roman kişileriyle ilgili A) Araba bir taşa çarpmış gibi sarsılarak durdu. Mehmet
satırlar varmış. Tarık Buğra o cevapta, roman yazarının Ali bana hiçbir söz söylemeden aşağı atladı. Karanlık
nasıl olması gerektiğini de “Bir yazarın -bir roman ya- içinde kaybolup gitti.
zarının- bir bilim insanı gibi, tam o kadar objektif olması B) Zavallı Murat Bey bunlardan biridir. Ona zavallı diyo-
gerektiğine inanıyorum.” şeklinde ifade eder. Tarık Buğ- ruz çünkü Selma Hanım, bu adama ve ailesine acıdığı
ra’nın, romanını yazarken, yaşantısından yararlanması- kadar hiç kimseye acımıyordu.
nın elbette büyük payı var Küçük Ağa’nın başarısında.
C) Memleketin senin gibi usta askere ihtiyacı var. Bugün
Kişilerini yaşadıkları koşulların gerçekliği içinde ele alıyor;
gidip cephede vuruşmazsan yarın burada, kapının
gelenekleri, yetişme koşullarını, yerleşik değer yargılarını
önünde vuruşmaya mecbur kalırsın.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

hiçbir zaman gözden ırak tutmuyor.


D) Yürüyorum, yürüyorum. Böyle saatlerce, günlerce, ay-
Bu açıklamalara göre Tarık Buğra’nın aşağıdaki akım- larca hiç durmaksızın yürümek istiyorum. Biliyorum ki
lardan hangisini benimsemesi beklenir? bu çorak toprak dalgalarının sonu yoktur.
A) Klasisizm B) Romantizm C) Realizm E) Her şeyi bu kadar ciddiye almak, her şeye bu kadar
D) Sürrealizm E) Egzistansiyalizm öfkelenmek neden? Kaç gün yüreğimde bu olayın
azabını taşıdım. Salih Ağa’nın kendisinden bizzat af
2. Aşağıdaki parçaların hangisinde betimleyici ve öykü- dilemek istedim.
leyici anlatım birlikte kullanılmıştır?
A) Gül renginde şalvar, dar bir kadife yelek ve şalvarının
renginde terlikler giyiyordu. Şalvarının ve yeleğinin
üstü altın, gümüş pulla işlenmişti. Tül gömleğinin uzun
kolları, geniş yenleri iki kanat gibi dalgalanıyor; arka-
sına dökülen yaldızlı saçları avizenin altında ipek bir 4. Bulutların göstermediği bir ay, ortalığa pek hafif bir ışık
şala benziyordu. dağıtıyor ve iri yağmur damlaları, derenin yuvarlanan su-
larına düşerek orada küçük ve hemen kaybolan halkalar
B) Sinekli Bakkal Sokağı’nın bozuk kaldırımlarında seke
bırakıyordu.
seke Şevket Ağa’nın fenerini takip eden Rabia, Selim
Paşa Konağı’nın geniş caddesine çıkınca yeni bir dün- Aşağıdakilerin hangisi bu parçadaki anlatım biçimiy-

ya keşfetmiş gibi sevindi. İki tarafı büyük bahçeler için- le kaleme alınmıştır?
MEB

de, bahçe ortalarında konaklar, her kapının üstünde bü-


yük bir fener... Kapılardan birine uşağın ardı sıra girdi. A) Kirpi kılları gibi ayakta duran iki kalın kaş, içeriye çök-
müş kömür gibi siyah göz… Burun uzun, kara sakal
C) İri kestane renginde gözlerine bir çocuk bakışı vermek
hayli kırlaşmış. Boyu kısa, vücudu cılızdır.
için gözkapaklarını sürekli yukarı kaldırıyor. Özenle
alınan kaşlar iki ince hilal gibi. Allık, sürme yerli ye- B) Geldiğimin ertesi günü derse başladım. Bu ilk gün ha-
rinde; küçük yüzünde açık bir ifade vardı. Gerdanlık, yatımın en unutulmaz bir hatırası gibi yaşayacak. Sa-
bilezikler, uzun küpeler, yüzükler hep zümrüt. bahleyin erkenden aşağı inmiştim.

D) Bu memlekete geleli on beş sene oluyor. Emin ol, öm- C) Kâmil Bey, Tevfik Fikret’in Sis şiirini hatırladı. Şair; ko-
rümde ilk defa kendimi hür hissediyorum. Ne bir vazi- caman bir çocuk gibi sevdiği şehrin taşına, toprağına
fem ne de bir bağım var. İstediğimi düşünüyor, dilediğim öfkelenmiş, onu biraz da haksız yere hırpalamıştı.
gibi yaşıyorum. Hayatımı da kazanıyorum, yani çalışı- D) Bazen büyük kâşifler gibi Afrika’da gezer, yamyamlar
yorum. Bambaşka bir insan oldum. Yeni bir isim aldım. arasında görülmemiş maceralar geçirir, bazen meşhur
E) Şimdi insanlar artık sizin zamanınızın insanları değil. bir ressam olur ve Avrupa’yı dolaşırdım.
Gözlerin açılması, hırsları artırdı. Kimse artık kendi hâ- E) Yüzünde hiç dargınlık yoktu. Belki biraz hayret fakat
linden memnun olmuyor. Bunun neticesinde eski ahlak daha çok, alaka ve şefkatle bana bakıyordu. Hâlbuki
kurallarının değişmemesine nasıl imkân görürsünüz? bende onun bakışlarını karşılayacak cesaret yoktu.
24 12. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Roman - 2

5. Acımak… Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak onunla 8. Eskiden kendi okuyacağı kitaplara kendi karar veren ve
ölçülebileceğine inanıyorum. Evet, dibi görünmeyen ku- böylelikle zevk sahibi oluveren çocuklara şahitlik etmek
yulara atılan taş, nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini daha kolaydı. Şimdi çocuğu adına kitaplar seçen; oku-
gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düş- yacağı okulları, gidilmesi gereken kursları, giyeceği kıya-
tüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın fetleri, edineceği arkadaşları, yiyeceği yiyecekleri hatta
derecesini öğretir. Fikrimce yalnız doğruluk hastalığı bir sahip olacağı mesleği belirleyen ebeveynler görüyoruz.
hak ve hakikat meselesi etrafında toplanmak kabiliyeti bir Modern çağın gerekliliklerini yerine getirme, çocuklu bir
cemiyeti mesut etmeye kâfi gelemez. Bunun için acımak, aile olarak sosyal hayata adapte olma gibi sorumluluk-
birbirimizin feryadını, iniltisini duyabilmek de lazım. larımızın olduğunu biliyorum. Ama unuttuğumuz bir şey
var ki o da çocuklarımız için güvenli, kaliteli, sağlıklı bir
Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki kavramların hangi-
yaşam standardını yakalamaya çalışma gayretimizin on-
siyle ilişkilendirilemez?
ların hayal güçlerine ket vurması.
A) Psikoloji B) Sosyoloji Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangi-
C) Evrensellik D) Empati kurma sidir?
E) Mitolojik ögeler
A) Çocuk edebiyatına ülkemizde yeteri kadar önem veril-
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü mediği görülmektedir.
6. - - - -, romancılığımızda ilk defa bilinçli olarak toplumsal-
gerçekçiliği savunan ve uygulayan sanatçıdır. Edebiyatı B) Günümüz çocuklarının öz güven sorununun en önemli
toplum yararına bir araç saymış, genellikle işçi ve köylü sı- nedeni yetişme tarzlarıdır.
nıfının sıkıntılarını anlatmıştır. Başlıca romanlarından Çık- C) Ebeveynlerin çocuk adına her şeyi düşünüp karar ver-
rıklar Durunca (1931) gelişen endüstrinin, küçük sanat sa- mesi çocuğun düş dünyasını olumsuz etkilemektedir.
hiplerinin çıkarlarını baltalayışını ve ekonomik değişikliğin D) Modern çağ, çocukların gelişiminde anne babalara
19. yüzyıl sonunda Batı Karadeniz Bölgesi’nde yol açtığı çok önemli roller yüklemektedir.
toplumsal çekişmeleri anlatmaktadır. Düşkünler (1935) ro- E) Çocukların isteklerinin ertelenmesi onlarda kızgınlık
manında da Tanzimat çağındaki yüksek memur takımının ve bastırılmışlık duygusu oluşturmaktadır.
ve ailelerinin siyasal yıkılışa paralel olarak geçirdiği sarsın-
tılar ve çöküş canlandırılır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki yazarlardan-
hangisi getirilmelidir?

A) Samim Kocagöz B) Mahmut Yesari


C) Sabahattin Ali D) Peyami Safa 9. İçimde yavaş yavaş bir korku uyanıyordu. Ya bizim yolu-
muzun sonuna varmadan gece olursa? Dağ başlarında
E) Sadri Ertem
bir başıma kalırsam? Arabacı ara sıra durarak hayvanları

dinlendiriyordu. Bir taşlığın ortasında yine böyle bir mola


7. Hakkı Celis, biraz evvelki o şanlı rüyadan hakikat denen
MEB

vermesinden istifade ettim:


bu çöplüğe düşer düşmez bir müddet dengesini kaybe-
der gibi oluyor ve sendeliyordu. Fakat bu ani buhran çok – Daha çok var mı, diye sordum. O, ağır bir hareketle
sürmüyor; genç adam türbelerden, sebillerden, camiler- yere indikten sonra cevap verdi:
den sızan hava içinde derhâl kendini topluyordu. “Hayır! – Geldik.
Hayır! Millet denen şey, Naim Efendi, Senihalar ve Faik Bu adam yaşlı başlı bir ihtiyar olmasaydı benimle eğlen-
Beyler gibi sefil insanlardan oluşan bir varlık değildi. Bun- diğine hükmedecektim.
lar, milletin çürüyen ve dökülen tarafı idi.” Nasıl olur, dedim. Burada köy filan yok.
İhtiyar adam arabadan bavulumu çıkarmaya çalışarak
Bu parçada; cevap verdi:
I. din, – Ta şu patikadan aşağı ineceğiz. Zeyniler buradan beş
II. günlük hayat, dakika çeker. Araba yolu yok.
III. psikoloji, Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilme-
IV. siyaset miştir?
ögelerinden hangileri yer almamıştır?
A) Diyaloğa B) İkilemelere
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II C) Yerel söyleyişlere D) Niteleyici sözcüklere
D) II ve IV E) III ve IV E) Mecaz anlamlı sözlere

You might also like