You are on page 1of 43

TÜRKÇENİN SES ÖZELLİKLERİ

Türkçeye, diğer dillerden giren kelimelerin pek çoğu aşağıdaki ses


özelliklerinden birine veya birkaçına uymaz.
Dolayısıyla Türkçenin ses özelliklerini bilenler, sözlüğe bakmadan
kelimenin Türkçe olup olmadığını (tesadüfen uyanlar dışında)
kolaylıkla anlayabilirler.
1. Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)
Türkçe kelimeler büyük ünlü (kalınlık-incelik) uyumuna uyar. Büyük
ünlü uyumu, Türkçede kalın ünlü (a, ı, o, u) içeren hece ile başlayan bir
kelimenin sonra gelen bütün hecelerinin kalın ünlülerle, ince ünlü (e,
i, ö, ü) içeren hece ile başlayan bir kelimenin sonraki hecelerinin de
ince ünlülerle devam etmesi kuralıdır: ağız, ayak, dolgu, dalga,
dudak, beşik, tüketim, gelin, gözlük, vergi, yüzük, burun vb.
Büyük ünlü uyumu dışında kalan Türkçe kökenli kelimelerin sayısı
azdır ve bu kelimelerde uyumsuzluk sonradan oluşmuştur:
anne (< ana), dahi ( dahı < takı), elma (< alma),
hangi (< kangı, kankı), hani (< kanı), şişman (< şışman) inanmak
(< ınanmak), kardeş (< karındaş), vb.
Yabancı kökenli kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz:
anonim, cahil, dükkân, fidan, gazete, haber, kalem, kitap, limon,
model, mekân, mektup, nişan, otomatik, problem, selam, ticaret,
televizyon, zarif vb.
Bu kelimeler ünlü uyumuna uymadığı için Türkçe değildir, dilimize
başka dillerden geçmiş yabancı kelimelerdir.
Yabancı kelimelerin bazılarında zamanla ünlü uyumu sağlanmış
olabilir:
duvar < Far. dîvâr,
kalıp < Ar. kâlip,
surat < Ar. suret.
Bitişik yazılan birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz:
biraz, bugün, bilgisayar, hanımeli …
+gil, +ken, +leyin, +mtırak, -yor, +daş (+taş), +ki ekleri büyük ünlü
uyumuna uymaz:
sabah+leyin
turunç+gil+ler
koşar+ken
ekşi+mtırak
gel-i-yor
gönül+daş, meslek+taş, ülkü+daş
sabah+ki, yukarıda+ki …
Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık-
incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: anne+miz, haber+siz,
kardeş+lik, meslektaş+ı, elma+nın vb.
Son sesleri ince söylenen bazı alıntı kelimeler ince ünlülü ekler
alır: dikkat /dikkatli, hakikat / hakikati, harp / harbi, saat / saatin,
sadakat / sadakati, idrak / idrakimiz, alkol / alkolü, helal /
helalimiz, kabul / kabulü, kontrol / kontrollü, meçhul /meçhule,
sembol/semboller …
Türkçede kullanılan yabancı birçok kelimenin ince ünlülü ekler
alması daha çok bu kelimelerin son hecelerinde ince a veya ince l
sesi bulundurmalarından kaynaklanmaktadır.
2. Küçük Ünlü Uyumu (Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu)
Türkçe kelimeler küçük ünlü (düzlük-yuvarlaklık) uyumuna uyar.
Bir kelimede düz ünlüden sonra düz (a, e, ı, i) yuvarlak ünlüden sonra
yuvarlak dar (u, ü) veya düz geniş (a, e) ünlüler bulunur. Buna küçük
ünlü uyumu denir: bağlı, bilezik, binek, boyun, gelin, güreş, kayık,
kılmak, kulak, küçük, ocakçı, uçak, vurmak, yeşil, yoklamak,
yorgun, yüreksiz vb.
Büyük ünlü uyumu olmayan kelimelerde küçük ünlü uyumu
aranmaz.
Günümüz yazı dilinde düzlük yuvarlaklık uyumuna uymayan bazı
Türkçe kelimeler vardır: avuç, avurt, çamur, çavuş, kabuk, kavuk,
kavun, kavur-, kavuş-, pamuk, tavuk, yağmur vb.
Bu tür kelimelerde dudak ünsüzlerinin yuvarlaklaştırıcı etkisiyle
düzlük-yuvarlaklık uyumunun bozulduğu görülmektedir.
Küçük ünlü uyumu, yabancı kökenli kelimelerde aranmaz: anonim,
kitap, koridor, daktilo, doktor, butik, çiroz, marul, mektup, mümin,
müzik, profesör, radyo, televizyon, tiyatro vb. Bu kelimeler küçük ünlü
uyumuna aykırı olduğu için Türkçe değildir. Yabancı kelimelerin
bazılarında zamanla küçük ünlü uyumunu sağlamış olabilir:
müdür < Ar. müdîr,
mümkün < Ar. mümkin.
Küçük ünlü uyumuna aykırı bazı kelimelere getirilen ekler,
kelimenin son ünlüsüne uyar: çamur+lu, savur-du, radyo-nun,
tiyatro+cu, yağmur+lu vb. Bazı alıntı kelimelerde ekler bu uyuma
girmez: alkol+lü, kabul+ü, bandrol+lü, saat+lik vb.
+ki aitlik eki yalnızca birkaç örnekte küçük ünlü uyumuna uyar:
bugünkü, dünkü, öbürkü.
Birleşik kelimelerde ünlü uyumu aranmaz. Büyük ve küçük ünlü
uyumuyla ilgili yukarıdaki kurallar aşağıdaki tabloda gösterilmiş ve
örneklendirilmiştir:

a → a, ı bakar, yakıt o → u, a boyun, ona


e → e, i benzer, gelir ö → ü, e bölüm, gözde
ı → ı, a Ilık, pınar u → u, a buyruk, uzak
i → i, e İki, bilek ü → ü, e büyük, yüzer
3. Türkçe kelimelerde birinci heceden sonra o, ö bulunmaz.
Türkçede birinci heceden sonra o, ö ünlüsü bulunmaz.
Birinci heceden sonra o, ö ünlüsü bulunduran kelimeler yabancı
kökenlidir: doktor (Fr.), horoz (Far.), aktör (Fr.),
kolon (Fr.), televizyon (Fr.), tiyatro (İt.), rekor (Fr.)…
Türkçede -yor eki bu kurala uymaz:
Biliyor
Oturuyor
seviyor,
yürüyor.
4. Türkçede uzun ünlü yoktur.
Boğumlanma süresi normal bir ünlünün süresinden daha uzun
olan yahut normal uzunluktaki iki ünlünün boğumlanma süresini
içine alan ünlüye uzun ünlü denir.
Türkiye Türkçesi yazı dilinde kökeni Türkçe olan kelimelerde uzun
ünlü yoktur. Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren
kelimelerde görülür.
Alıntı kelimelerde uzun ünlü vardır:
cezâ (Ar.), fedâ (Ar.), âlem(Ar.),
âşık (Ar.), millî (Ar.), şâir(Ar.)…
Arapça ve Farsçadan dilimize geçen alıntı kelimelerdeki uzun
ünlüler genellikle normal ünlülere dönüşmüşlerdir. Alıntı
kelimelerdeki uzun ünlüler daha çok söyleyişte karşımıza çıkarlar.
Mesela ünlü ile başlayan bir ek aldıkları zaman ortaya çıkabilir:
ruh(Ar.) / ruhum (ru:hum),
hayat (Ar.) / hayatı (haya:tı).
Yabancı kelimelerdeki uzun ünlüler yazı dilinde belirli durumlar
dışında gösterilmez.
Yazı dilinde yazılışları bir, anlamları ve okunuşları ayrı olan yabancı
kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine
uzunluğu belirten düzeltme işareti (^) konur:
adem (yokluk), âdem (insan );
adet (sayı), âdet (gelenek, alışkanlık);
alem (bayrak), âlem (dünya);
hakim (hikmet sahibi ), hâkim (yargıç);
hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz) vb.
Yazı dilinde Arapça bi-,Farsça bî- ön eklerini ayırt etmek için
okunuşu uzun olan Farsça bî- ön ekinde uzunluk işareti kullanılır:
bîçare (çaresiz), bîtaraf (tarafsız)vb.
Bazen nispet î'sini göstermek için kullanılır: fikrî, edebî, haricî vb.
5. Türkçe kelimelerde ince a ünlüsü yoktur.
İnce a sesi, a - e arası bir ünlüdür.
İnce a sesi, Türkçeye giren bazı yabancı asıllı kelimelerde bulunur:
harf, tabiat, dikkat, garp, hakikat, sıhhat, şefkat, harp, feragat vb. Bu
kelimeler yabancı kökenlidir.
Bazı Arapça kelimelerde görülen ince a sesi, yazı dilimizde değişik
bir işaretle gösterilmez. Biz onları sesli uyumu üzerindeki etkisi ile
tanırız.
İnce a sesi taşıyan kelimeler ince ünlülü ekler alırlar: harp+te,
harf+i, seyahat+ten, dikkat+siz, dikkat+i, menfaat+i, hakikaten vb.
6. Türkçe kelimelerde iki ünlü yan yana gelmez ve ikiz ünlü
(diftong) yoktur.
Türkçe bir kelimede veya hecede iki ünlü yan yana bulunmaz. İki
ünlünün yan yana geldiği şu kelimeler yabancı asıllıdır: kauçuk,
kuaför, kooperatif, seans, teoloji vb.
Şu kelimelerde sonradan iki ünlü yan yana gelmiştir: saat (Ar.), aile
(Ar.), iade (Ar.), şiir (Ar.), şair (Ar.), fiil (Ar.) vb.
Dilimizde iki ünlü yan yana gelmediği için ünlü ile biten kelimeler
ünlüyle başlayan ekler aldığı zaman araya y yardımcı ünsüz girer:
anla-y-acak, altı+y+a, soru+y+u, ağla+y+an vb.
7. Türkçe kelimelerde f, h, j sesleri bulunmaz.

Türkçe kelimelerde f sesi bulunmaz.


Bazı Türkçe kelimelerde f sesi görülür: öfke, ufak, ufalmak,
ufalamak, yufka.
Türkçede f sesi v > f değişmesi olan kelimelerde veya yansıma
kelimelerde görülür: öfke (<övke < öbke)
ufak (< ufşak, uvşak < ubşak), ufal-, ufala-
yufka (< yuvka < yubka)
of, üf, püfür püfür, üfle- vb.
Alıntı kelimelerde f sesine rastlanır:
fakir (Ar.), fırın (Rum.), fasulye (Rum.), fındık (Ar.), fayda (Ar.), fizik
(Fr.), fatura (İt.) vb.
Türkçe kelimelerde h sesi bulunmaz.

Türkçeye giren bazı yabancı kelimelerde görülen h sesi k (ka) > h


(hı) değişmesi sonucu ortaya çıkmıştır:
dahi (<dahı < dakı < takı) hani (<hanı < kanı)
hangi (< kangı < kankı) hatun (<katun)
hakan (< kagan) han (< kan)
hanım (< kanum ) daha (< < takı).
H (hı) sesi günümüz yazı dilinde h olmuştur.
Türkçeye geçen yabancı kelimelerde h sesine rastlanır:
hasta (Far.), Hasan (Ar.), Hüseyin (Ar.), hayvan (Ar.), hayat (Ar.),
sabah (Ar.), his (Ar.), hür (Ar.), hayal (Ar.) vb.

Ünlemlerde h sesine rastlanır: hey, oh, hoppala.

Yansıma kelimelerde h sesine rastlanır: harıl harıl, hart hurt, hık,


hırla-, hışırtı-, horla-, hüngür hüngür vb.
Türkçe kelimelerde j sesi bulunmaz.

Türkçeye giren bazı yabancı kelimelerde j sesi bulunur:


jeton (Fr.),
jandarma (İt.),
jüri (Fr.),
jale (Far.),
Japon vb.
Ağızlarda bu kelimelerin bazıları c ile söylenir: candarma.
8. Türkçede ayın ve hemze (kesme) yoktur.

Arapçadaki ayın ve hemze sesleri, Türkçede olmadığı için bunlar


söylenmez, düşürülür.
Bazı kelimelerde ayın ve hemze seslerinin düşmesi sonucu, bu
seslerden önceki ünlü uzun okunur: bâzen, mânâ, mēmur, tēsir,
yâni.
Geçmişte Arapçadan alınan kelimelerdeki ayın ve hemze kesme
işaretiyle gösterilirdi. Ancak günümüzde kesme işareti genellikle
kullanılmamaktadır.
Kur'an kelimesinde ise kesme işareti kullanılmaktadır.
9. Türkçe kelimelerin başında l, r, ğ, c, m, n, ñ, v, z ünsüzleri
bulunmaz.
c, ğ, l, m, ñ, r, z sesleri Türkçede hiçbir Türkçe kökenli kelimenin
başında bulunmaz.
Türkiye Türkçesinde n, v, ş seslerinin başta bulunduğu bazı Türkçe
kökenli kelimeler vardır. Bunların bir kısmı zamanla birtakım
değişmeler sonucu oluşmuştur.
Yabancı kökenli kelimelerin başında bu sesler bulunur:
limon (Rum.), lale (Far.), reel (Fr.), rakam(Ar.), cevap(Ar.), mektup
(Ar.), millet (Ar.), nida (Ar.), veraset (Ar.), vazo(İt.), zarf (Ar.), zalim
(Ar.), zil (Far.)
Kelime başında n ve v sesleri bulunan Türkçe kökenli kelimeler
şunlardır: ne, nice, nitelik, neden, nerede, nereden, nesne, nene,
nine; var, var-, ver-, vur-.
Türkçe kökenli kelimelerde n sesi, ne ve ne'den, türeyen kelimeler
ile nine kelimesinin başında bulunur.
v sesi Türkçede kelime başında asıl olarak bulunmaz. b-> v-
değişmesi veya türemesi sonucu ortaya çıkmıştır:
ver- < vir- < bir-
var < bar
var- < bar-
vur- < ur-.
ş sesi de Türkçe kelimelerin başında bulunmaz. İstisnalar: şu < uş,
şimdi < < uş amtı.
Yansıma kelimelerde görülür: şırıltı, şarıl şarıl…
Yansıma kelimelerin başında l, r, c, m, n, v, ş, z sesleri bulunabilir:
cırcır, cıvık, cılk,
lıkırda-, lıkır lıkır,
mır mır, mırılda-, miyavla-,
rap rap,
şırıl şırıl,
vıcık vıcık, vızır vızır,
zınk, zıpır vb.
10. Türkçe kelimelerin sonunda b, c, d, g ünsüzleri
bulunmaz.
Kökeni Türkçe olan kelimelerin sonunda b, c, d, g ünsüzleri
bulunmaz.
Ancak anlam farkını belirtmek üzere ad, od, sac, gibi birkaç
kelimenin yazılışında bu kurala uymaz:

ad (isim), at (binek hayvanı);


od (ateş), ot (bitki);
sac (yassı demir), saç (kıl).
Yabancı kelimelerin özgün biçimlerinin sonlarında bulunan b, c, d,
g ünsüzleri genellikle sertleşerek p, ç, t, k olur:
adet (<aded) ahenk (<aheng) mektup (<mektûb)
cilt (<cild) metot (<metod) standart (<standard)
renk (<reng) vb.

Bu gibi alıntılar ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında kelime


sonlarındaki sert ünsüzler asli şekillerine döner, yumuşar: adet /
adedi, ahenk / ahengi, mektup / mektubu, cilt / cildi, metot /
metodu, standart / standardı, renk / rengi vb.

Bazı yabancı kelimelerin sonlarındaki b, c, d, g ünsüzleri korunur:


hac, şad, yâd, katalog (Fr.), kod(Fr.).
11. Türkçe kelimelerin başında iki ünsüz bulunmaz.
Türkçe kelimelerin başında kesinlikle çift ünsüz bulunmaz. Başında
çift ünsüz bulunan kelimeler yabancı asıllıdır: kral (Sırpça), plan (Fr.),
prenses (Fr.), spiker (Fr.), tren (Fr.) vb.
Bazı ünlemlerin başında iki ünsüz olabilir: bre.
Başında iki ünsüz bulunan bazı kelimeler ünlü türemesiyle Türkçe
uydurularak kullanılır:
istasyon <(Fr.)station, ıstampa < (İt.), stampa,
iskele <(İt.), scala, İslav < Slav,
izmarit < (Rum.) smaridi, istatistik < (Fr.) statistique,
pırlanta < (İt.) brillante, kuruş < (Alm.) groschen…
12. Türkçe kelimelerin kökünde aynı cinsten iki ünsüz (ikiz)
yan yana bulunmaz.

Türkçe kelimelerin kökünde aynı cinsten iki ünsüz (ikiz ünsüz) yan
yana bulunmaz. Türkiye Türkçesinde şu kelimelerde ikiz ünsüz vardır:
anne < ana, elli < elig, yassı < ET yası ‘‘yayvan, basık, düz’’. (Bu
kelimelerde zamanla ünsüz ikizleşmesi olmuştur.)
Yabancı kökenli kelimelerde ikiz ünsüze rastlanır: millet (Ar.),
dükkân (Ar.), bakkal (Ar.), seyyah (Ar.), cadde (Ar.), sıhhat (Ar.),
temmuz (Ar.) vb.
Bünyesinde ikiz ünsüz bulunduran bazı alıntı kelimelerde zamanla
ünsüz tekleşmesi meydana gelmiştir: hamal < (Ar.) hammâl, kavaf <
(Ar.) kavvâf.
Arapçadan dilimize giren ve özgün biçimlerinde sonunda ikiz
ünsüz bulunan kelimeler Türkçede tek ünsüzle kullanılır.
Bu kelimeler ünlüyle başlayan ek veya yardımcı fiille
kullanıldıklarında sonraki ünsüz tekrar ortaya çıkar:
hak (hakkı), his (hissi), ret (reddi),
şer (şerri), zam (zammı), zan (zannı);
af (affetmek), ret (reddetmek) vb.
13. Türkçede hece ve kelime sonunda belli ünsüz çiftleri
dışında iki ünsüz bulunmaz.
Iç, lk, lḳ, lp, lt : ölç-; ilk, silk-; kalḳ- alp; alt, bunalt-, daralt.
nç, nk, nḳ, nt : dinç, kıvanç; denk; zonḳla-, danḳ (ünlem); ant.
rç, rk, rḳ, rp, rs, rt : sürç-; Türk, berk, görk, ürk-; barḳ, kırḳ, sarḳ-;
sarp, serp-, kırp-; sars-, pars, ters, arslan; art, art-, kurt, ört-,
yırt-,yurt.
st : ast, üst, pist (ünlem)
şt : Yansıma kelimelerde: hişt, hoşt.
Kelime ve hece sonunda bu grupların dışında ünsüz grubu
bulunan kelimeler yabancı asıllıdır: aşk, farz, lüks, realizm, şevk,
konferans. Bu kelimeler, Türkçenin bu ses özelliğine uymayan alınma
kelimelerdir.
Arapçadan alınan kelimelerden bu ses özelliğine uymayanlar,
çoğunlukla araya bir ünlü getirilmek suretiyle Türkçeye
uydurulmuştur. Bunlara ünlüyle başlayan bir ek veya kelime gelirse
türetilen ünlüler düşer:
akıl (<akl) - aklı akis (<aks) - aksi
akit (<akd) - akdi devir (<devr) - devrimiz
hüküm (<hükm) - hükmü zikir (<zikr) - zikretmek
14. Başta ve sonda üç ünsüz bulunmaz.

Türkçede kelime başında ve sonunda üç ünsüz bulunmaz. Bu


özelliğe sahip kelimeler yabancı kökenlidir: sfenks, kontr.

Kelime içinde aynı hecede üç ünsüz yan yana gelmez. Ancak, farklı
hecelere ait üç ünsüz yan yana gelebilir: Türk-lük, alt-mış, alt-tan vb.
KARŞILIKLI ÜNSÜZLER
Kelimenin sonundaki p, ç, t, k (ḳ) kendisinden sonra ünlü geldiğinde
b, c, d, g (ġ) olur.
Bunların tamamı süreksiz ünsüzleri oluşturur.

SÜREKSİZ SÜREKLİ
SERT
(ÖTÜMSÜZ, p ç t k (ḳ) f s ş h
SEDASIZ, TONSUZ)
YUMUŞAK
(ÖTÜMLÜ, SEDALI, b c d g (ġ) v z j ğ l (ľ) m n r y
TONLU)
SIZICILAR AKICILAR
ÇIKIŞ YERLERİNE
(BOĞUMLANMA NOKTALARINA) GÖRE ÜNSÜZLER
DUDAK (ÇİFT DUDAK) ÜNSÜZLERİ : b, m, p.

DİŞ-DUDAK ÜNSÜZLERİ : f, v.

DİŞ (ASIL DİŞ) ÜNSÜZLERİ : d, t, n, s, z.

DAMAK-DİŞ (DİŞ ETİ) ÜNSÜZLERİ : c, ç, j, ş, l, r.

ÖN DAMAK ÜNSÜZLERİ : g, ğ(ğe), k, y.

ARKA DAMAK ÜNSÜZLERİ : ğ (<ġ), (ġ, ḫ, ḳ, ñ).

GIRTLAK ÜNSÜZLERİ : h.
15. Ünsüz Uyumu
Türkçe kelimelerde tonlu ve tonsuz olarak birbirinin karşılığı olan
ünsüzlerden ancak aynı cinsten olanlar yan yana bulunabilirler.
Ünsüz uyumunda tonlu ünsüzler tonlu ünsüzlerle, tonsuz ünsüzler
tonsuz ünsüzlerle yan yana gelebilirler.
Ünsüz uyumu en çok tonlu (yumuşak) ve tonsuz (sert) olarak
karşılıklı şekilleri bulunan ünsüzlerle başlayan eklerde kendisini
gösterir.
Dilimizde kelimelerin eklerle genişletilmesi sırasında, tonlu
ünsüzlerden ve ünlülerden sonra tonlu, tonsuz ünsüzlerden sonra
tonsuz ünsüzlerle başlayan ekler gelir:
git-ti, koş-tum, gel-di, yan-dı, uç-tu, ev-den, yurt-tan, yol-da, iş-te,
göz-cü, seç-kin, sil-gi, başla-dı vb.
Tonsuz ünsüzlerden sonra tonsuz karşılığı olmayan ünsüzler de
gelebilir: uç-muş, toprak-lar vb.
Alıntı kelimelerde ünsüz uyumu bulunmaz: tekbir, takdir, meşgul,
tavsiye, tevkif, tasvir, tekdir vb.
Bazı alıntı kelimeler zamanla ünsüz uyumuna uydurulmuştur:
miktar (<Ar. mikdâr)
bahçe (<Far. bâğçe)
taraftar (<Ar. -Far. tarafdâr)
tespit (<Ar. tesbit).
16. Ses yansımalı kelimelerde ve ünlemlerde yukarıda
belirtilen özellikler aranmaz.
Ses yansımalı kelimelerde ve ünlemlerde hangi ses bulunursa
bulunsun Türkçe kabul edilir:
cıvıl cıvıl, cıvılda-,
fosur fosur,
vıcık vıcık,
of, ofla-, mele-, mırıldan-, hırıltı…
hey, oh, hoppala, of, tüh, vah, eyvah, yuh, nah…
Jeton
Büyük ünlü uyumuna uymaz.
Küçük ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe ilk heceden sonra o, ö bulunmaz.
Türkçede j sesi yoktur.
(Jeton kelimesi dilimize Fransızcadan geçmiştir.)

Tiyatro
Büyük ünlü uyuma uymaz.
Küçük ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe kelimelerin ilk hecesinden sonra o, ö yok.
(Tiyatro kelimesi dilimize İtalyancadan geçmiştir.)
Millet
Türkçe kelimelerin başında m ünsüzü bulunmaz.
Türkçede ikiz ünsüz bulunmaz.
(Millet kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir.)

Fasulye
Büyük ünlü uyuma uymaz.
Küçük ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe kelimelerde f sesi yoktur.
(Fasulye kelimesi dilimize Rumcadan geçmiştir.)
Limon
Büyük ünlü uyumuna aykırıdır.
Küçük ünlü uyumuna aykırıdır.
Türkçe kelimelerin ilk hecesinden sonra o, ö bulunmaz.
Türkçe kelimelerin başında l bulunmaz.
(Limon kelimesi dilimize Rumcadan geçmiştir.)

Aile
Büyük ünlü uyuma uymaz.
Türkçe kelimelerde iki ünlü yan yana gelmez.
(Aile kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir.)
Âlem
Büyük ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe kelimelerde uzun ünlü yoktur.
(Âlem kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir.)

Viraj
Büyük ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe kelimelerin başında v ünsüzü bulunmaz.
Türkçe kelimelerde j sesi yoktur.
(Viraj kelimesi dilimize Fransızcadan geçmiştir.)
Verâset
Büyük ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe kelimelerde uzun ünlü bulunmaz.
Türkçe kelimelerin başında v ünsüzü bulunmaz.
(Verâset kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir.)

Heyelân
Türkçe kelimelerde h sesi yoktur.
Ünlü uyumuna uymaz.
Türkçe kelimelerde uzun ünlü bulunmaz.
(Heyelân kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir.)
Tefekkür
Küçük ünlü uyumuna aykırıdır.
Türkçede ikiz ünsüz yoktur.
(Tefekkür kelimesi dilimize Arapçadan geçmiştir.)
BİTTİ

You might also like