You are on page 1of 31

SES OLAYLARI

1. SES TÜREMESİ
Bir kelimenin aslında bulunmayan bir sesin sonradan ortaya
çıkmasına ses türemesi denir:
emir < emr şehir < şehr talih < tali’ ilazım < lazım;
asıl < asl vur- <ur- başla-y-an azıcık < az+ı+cık
akıl < akl gencecik< genç+e+cik…
Ses türemesi olayı, eklemeyi kolaylaştırmak ve yabancı kökenli
kelimeleri Türkçe söyleyişe uydurmak için kolay söyleme eğilimi sonucu
ortaya çıkmaktadır.
A. Ünlü Türemesi

Bir kelimenin aslında bulunmayan bir ünlünün sonradan ortaya


çıkmasına ünlü türemesi denir:
emir < Ar. emr asıl < Ar. asl akıl < Ar. akl
şehir < Ar. şehr lütuf < Ar. lutf iskele < İt. scala

iskonto < İt. sconto İslav < slav iskarpin < İt. scarpino
oruç < Far. rûze erişte < Far. rişte
kulüp < İng. club kulübe < Far. kulbe vb.
Ünlü türemesi çoğu kez söyleyiş kolaylığı sağlamak ve yabancı
kökenli kelimeleri Türkçe söyleyişe uydurmak için ortaya çıkmaktadır:

istasyon <Fr. station pırasa < Yun. prason


tulumba < İt. tromba pirzola < İt. brisiola
şilep < Alm. schlepp;

fikir < Ar. fikr ömür < Ar. ömr


seyir < Ar. seyr zikir < Ar. zikr
kibir < Ar. kibr vakıf < Ar. vakf
hayır < Ar. hayr hüküm < Ar. hükm…
“Akıl, fikir, ömür, seyir, şükür” gibi kelimelere ünlüyle başlayan bir ek
veya kelime gelirse türetilen ünlüler düşer:
akıl (<akl) - aklı fikir (<fikr) - fikre ömür (<ömr) - ömrü
seyir (<seyr) - seyretmek şükür (<şükr) şükretmek ...

Bazı Türkçe kelimelere +CIk/+CUk eki getirilince bu ekten önce bir


ünlü türemesi görülür:
azıcık < az+ı+cık daracık < dar+a+cık
biricik < bir+i+cik gencecik < genç+e+cik.
Şu pekiştirmeli kelimelerde de ünlü türemesi görülmektedir:
güpegündüz, çepeçevre, sapasağlam, yapayalnız.
Yardımcı ünlüler de iç seste ünlü türemesinin örneklerindendir:
ev+i+m, (senin) ev+i+n, gör-ü-l- …
B. Ünsüz Türemesi

Kelimenin ön, iç ve son seslerinde kelimenin aslında olmayan bir


ünsüzün sonradan ortaya çıkmasına ünsüz türemesi denir:
vurmak < urmak tunç < tuç tâlih < Ar. tâli’
peydah < Far. peydâ hevenk < Far. Âveng fiyat < Ar. fiat
acayip < Ar. ’acâ’ib mavi < Ar. mâi zayıf < Ar. za’îf …
Çoğunlukla alıntı kelimelerde görülür.

Ekleme sırasında ünlü çatışmasını önlemek için y ve n yardımcı


seslerinin kullanılması da bir ünsüz türemesidir:
bahçe+y+e, başla-y-an, (onun) ev+i+n+e vb.
2. SES DÜŞMESİ

Kelime içinde yer alan ünlü ve ünsüzlerden birinin çeşitli sebeplerle


söylenmemesine ses düşmesi denir.
Ses düşmesinin en önemli sebebi söyleyiş kolaylığı sağlamaktır.
A. Ünlü Düşmesi
Türlü fonetik etkiler altında kelimelerin ön, iç ve son seslerinde
bulunan bazı ünlülerin düşmesine ünlü düşmesi adı verilir:
dirlik < dirilik ilerle- < ilerile-
inle- < inile- oyna- < oyuna-
oğlan < oğul-an dilenci < dilenici
ağzı < ağız-ı sıtma <ı-sıtma;
ayna < Far. âyîne Fatma < Ar. fâtıma

sıcak < ısıcak < ısı-cak (ısı-ıssı-ısıg)…


İki heceli bazı kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci
hecelerindeki dar ünlüler düşer:
ağız / ağzı bağır / bağrım boyun / boynu
göğüs / göğsün gönül / gönlünüz oğul / oğlu;
beniz / benze buyur- / buyruk devir- / devril-
yanıl- / yanlış…
Ünlü düşmesi hadisesine daha çok kelime ortasında rastlanır. Orta
hece ünlüsünün düşmesine sebep Türkçede orta hecenin vurgusuz
olmasıdır.

İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi kelimeler ek
aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez: içeride, dışarıdan,
ileride, şurada, burada, orada, yukarıda, aşağıda…
B. Ünsüz Düşmesi
Kelimenin aslında mevcut olan bir ünsüzün düşmesi, eriyip
kaybolması hadisesidir:
getir- < getür- < keltür- i- < ir- < er- “imek” otur- < oltur-
bile < birle pek < berk o < ol su < suw < sub
+CIk / +CUk, +CAk küçültme ekleri sonu k ile biten isimlere
geldiğinde, ismin sonundaki k çoğu kez düşer:
ufacık (< ufak+çık) yumuşacık (< yumuşak+cık)
küçücük (< küçük+cük) yürecik (<yürek+cik)
alçacık (<alçak+cık) çabucak (<çabuk+cak).
+CIk / +CUk küçültme eki getirilen şu kelimelerde ise ş sesi
düşmüştür: öpücük (< öpüş+cük) gülücük (< gülüş+cük).
Arapçadan dilimize geçen kelimelerin sonundaki ikiz ünsüzler
tekleşir, yani ünsüzlerden biri düşer:
his < hiss, ret < redd, hac < hacc…
Bu kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında veya ünlüyle
başlayan bir kelime ile birleştiklerinde düşen ünsüz tekrar ortaya çıkar:
hissi, reddi, haccı, hissetmek…
Arapçadan dilimize geçen bazı kelimelerdeki kelime içindeki ikiz
ünsüzler de tekleşir:
hürriyet < hürriyyet, niyet < niyyet, medeniyet < medeniyyet,
hamal < hammal,edebiyat < edebiyyat vb.
3. BENZEŞME (Asimilasyon)
Yan yana veya birbirine yakın bulunan farklı iki sesin ortak nitelikler
kazanması veya aynılaşmasına benzeşme denir:
o bir > öbür haste > hasta
penbe > pembe kanbur > kambur
cünbüş > cümbüş çenber > çember
çâr+şenbe (Far.) > Çarşamba etmek > ekmek vb.

Benzeşmenin uzak, yakın, yarı, tam, ilerleyici ve gerileyici gibi


çeşitleri vardır:
A. Yerine göre benzeşme

a. İlerleyici benzeşme:

Önceki sesin sonraki sesi etkileyerek kendisine benzetmesine


ilerleyici benzeşme denir:
çün ki > çünkü
cân âver (Far.) > canavar
âyîne (Far.) > ayna
akide (Ar.) > ağda.
b. Gerileyici benzeşme:
Sonraki sesin önceki sesi etkileyerek kendisine benzetmesine
gerileyici benzeşme adı verilir:
saklanbaç > saklambaç
dolanbaç > dolambaç
anbar > ambar
penbe > pembe
anber > amber ...

-nb- > -mb- benzeşmesi hem Türkçe kelimelerde hem de Arapça ve


Farsçadan dilimize geçen kelimelerde sık görülür.
B. Benzeşen seslerin yakınlık ve uzaklığına göre

a. Yakın benzeşme

Kelime içinde yan yana bulunan iki sesten birinin diğerini


etkileyerek kendisine benzetmesine yakın benzeşme denir.
Konuşma dilinden örnekler:
eczacı > ezzacı
dinle- > dinne-
samanlık > samannık…
b. Uzak benzeşme

Kelime içinde yan yana bulunmayan iki sesten birinin diğerini


etkileyerek kendisine benzetmesine uzak benzeşme adı verilir:
etmek > ekmek,
çün ki > çünkü…
C. Derecesine Göre

a. Tam benzeşme
Bir kelime içinde yan yana veya aralıklı olarak bulunan seslerden
birinin diğerini tam olarak kendisine benzetmesine tam benzeşme
denir:
çün ki (Far.) > çünkü,
haste (Far.) > hasta.
Konuşma dilinden örnekler:
onlar > onnar,
anla- > anna-,
yanlış > yannış vb.
b. Yarı benzeşme

Bir kelime içinde yan yana veya aralıklı olarak bulunan seslerden
birinin diğerini bazı özellikler bakımından kendisine benzetmesine yarı
benzeşme denir:

penbe > pembe


sünbül > sümbül
anbar > ambar
çâr+şenbe > çarşamba…
4. BENZEŞMEZLİK (Aykırılaşma)
Bir kelimede yan yana veya birbirine yakın bulunan aynı cinsten iki
sesten birinin, boğulanma noktasını ötekinden ayırarak başka bir sese
dönüşmesi olayına benzeşmezlik (aykırılaşma) denir:
ahçı < aşçı
muşamba < Ar. muşamma
aktar < Ar. attar
tandır < Ar. tennur
kırnap < Ar. kınnap vb.

Anadolu ağzından örnekler:


bilader < birader belber < berber filcan < fincan …
Benzeşmezlik olayı daha çok r ve n seslerinin tekrarını önleme
çabasından doğmuştur.
Bazı kelimelerde bu hadisenin gerçekleşmesinde ikiz sesten
kaçmak, ses uyumsuzluğunu gidermek, seslendirmeyi kolaylaştırmak
gibi sebepler etkilidir.
5. GÖÇÜŞME (Yer Değiştirme)
Kelime içindeki komşu veya uzak seslerin yer değiştirmesi
hadisesine göçüşme (yer değiştirme) denir:
armut < Far. emrûd,
çeyrek < Far. çehâr yek.

Konuşma dilinden örnekler:


körpü < köprü,
kirbit < kibrit,
torpak < toprak,
yalnış < yanlış vb.
6. KAYNAŞMA
Bir kelimede yan yana bulunan iki veya daha çok hecedeki seslerin
yahut da yan yana bulunan iki kelimeden birincinin son sesi ile ikincinin
ön sesinin birleşip kaynaşmasına ve dolayısıyla hece sayısını azalması
olayına kaynaşma (hece kaynaşması, hece birleşmesi) denir:
yirmi < yigirmi yaprak < yapurgak
bedava < bad-i heva çarşamba < çehâr şenbe
kahvaltı < kahve altı güllaç < güllü aş
sütlaç < sütlü aş yazamadım < yaz-a u-madım
cumartesi < cuma ertesi niçin < ne için
nasıl < ne asıl eczâne < eczahane
postâne < postahane hastâne < hastahane vb.
Kaynaşma, iki veya daha çok ses ögesinin bir öge hâline
gelmesidir.
Kaynaşma daha çok kelime birleşmelerinde görülür ve yan yana
gelen ünlüler birleşerek tek bir ünlüde toplanırlar.
Bazen de ayrı hecelerdeki ses ögeleri kısalmaya uğrayarak tek
hecede toplanırlar.
7. HECE YUTULMASI
Bir kelimede arka arkaya gelen ve ses bakımından birbirine benzer veya
eşit seslerden oluşmuş iki heceden birinin zamanla eriyip kaybolmasına
hece yutulması (hece düşmesi, benzer hece düşmesi) denir:
- dur < durur < turur -yor < yorır
var < bar < bar-ur peki < pek iyi
pazartesi < pazar+ertesi atlıdır < ET atlıg turur
geliyor < ET kele yorır vb.

Konuşma diline ait örnekler:


başlayım < başlayayım şimden < şimdiden,
pates < patates vb.
8. KELİME SONUNDA TONLULAŞMA
Türkçede kelime sonunda bulunan ç, k, p, t ünsüzleri ünlüyle
başlayan bir ek geldiğinde tonlulaşarak c, ğ, b, d ünsüzlerine
dönüşürler: ç > c p>b t>d k>ğ
Ağaç+a > ağaca geçit+i > geçidi
ayak+ı > ayağı yatak+a >yatağa
yüzük+e > yüzüğe vb.

Çok heceli kelimelerin sonlarındaki ünsüzler genellikle tonlulaşır,


ancak birden fazla heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri
tonlulaşmayan kelimeler de vardır:
anıt / anıtı, bulut / bulutu, kanıt / kanıtı, ölçüt / ölçütü, yapıt / yapıtı…
Sonlarında bulunan b, c, d, g ünsüzleri sertleşerek p, ç, t, k olan
yabancı kelimeler, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında bu kelimelerin
sonlarındaki ünsüzler özgün biçimlerine dönüşür:
mektup / mektubu
cevap / cevabı
senet / senedi
akort / akordu
etüt / etüdü
renk / rengi …

Bazı alıntı kelimelerde tonlulaşma olmaz:


ahlak / ahlakın cumhuriyet / cumhuriyete hukuk / hukuku…
“Ak, at, ek, et, göç, ip, kaç, kök, ok, ot, saç, süt” gibi tek heceli
olan kelimelerin sonundaki p, ç, t, k ünsüzleri iki ünlü arasında
genellikle korunur:
akı, atı, eki, eti, göçü, ipi, kaçıncı, kökü, oku, otu, saçı, sütü…

Tek heceli olan bazı kelimelerde ise iki ünlü arasında kalan sondaki
p, ç, t, k ünsüzleri tonlulaşır:
but / budu dip / dibi gök / göğü
kap / kabı kurt / kurdu yurt / yurdu
dört / dördüncü
9. ÜNLÜ DARALMASI
Türkçede a, e ünlüleri ile biten fiillerin şimdiki zaman çekiminde,
söyleyişte de yazımda da a ünlüsü ı, u; e ünlüsü i, ü olur:
a ˃ ı, u
e ˃ i, ü

oynuyor (<oyna-yor)
doymuyor (<doyma-yor)
izliyor (<izle-yor)
gitmiyor (<gitme-yor)
gözlüyor (<gözle-yor)…
Düz geniş (a, e) ünlülerle biten birden çok heceli fiiller, ünlüyle
başlayan ek aldıklarında bu fiillerdeki a, e ünlülerinde söyleyişte
yaygın bir daralma (ı ve i’ye dönme) eğilimi görülmesine rağmen
söyleyişte ortaya çıkan ı, i ünlüleri yazıya geçirilmez:

Başlayan
Yaşayacak
Saklayalı
İzlemeyecek
Gitmeyerek
Gizleyeli
besleyelim…
Tek heceli olan de- ve ye- fiillerinde ise söyleyişteki i ünlüsü yazıya
da aktarılır:
diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye;
yiyen, yiyerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip vb.

Ancak deyince, deyip kelimelerindeki e yazılışta okunur.


BİTTİ

You might also like