You are on page 1of 16

MALZEME ÖZELLİKLERİ

Yapıların değişik kısımlarında, o kısmın işlevine bağlı olarak değişik nite-


likte ve özellikte yapı malzemesi kullanılması ve böylece işlevin amacına
uygun şekilde yerine getirilmesi, yapısal tasarımın ilkelerinden birisidir. Bu
ilkeyi tam olarak uygulayabilmek yönünden, kullanılacak yapı malzemeleri-
nin karşılayacağı işlevlerin yansıra, malzemelerin mekanik, fiziksel, tekno-
lojik, kimyasal özelliklerinin, ekonomikliğinin, sağlanma kolaylıklarının,
görünüş ve estetik özelliklerinin bilinmesinde ve hatta bunların sayısal bü-
yüklüklerle ifade edilebilir olmasına gereksinme vardır.
Bu bölümde, yapı malzemelerinin yukarıda sayılan özellikleri genel dü-
zeyde ele alınmakta, malzemelerin fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikle-
rine ilişkin ana kavram ve tanımlar açıklanmaktadır .
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
Fiziksel özellik, malzemenin fiziksel deney yöntemleri ile ölçülebilen özel-
liklerini kapsar. Bunlar; dış boyutlar, birim-hacim kütlesi, özgül kütle, dolu-
luk (kompasite), boşluk (porozite), su emme, kılcal su emme, basınçlı su
geçirimliliği ile isıl özellikler arasında özgül ısı, Isıl iletkenlik ve genleşme
katsayıları gibi özelliklerdir.

Boyut ölçümü genellikle, geometrik biçimde üretilen malzemelerin stan-


dartlara uygun olup olmadığını ve verilen toleranslar içinde kalıp kalmadığı-
ni anlamak için yapılır. Örneğin, karo fayanslarda en, boy ve kalınlık değer-
leri, açıdan sapma, peçlenme gibi ölçümlerin yapılması gerekir. Bunların
standartlarda verilen toleranslar içinde kalıp kalmadığı ölçülür.
Bir cismin kütlesinin, boşluklar dahil doğal haldeki hacmine oranına o
cismin birim-hacim kütlesi denir. Bu değerin küçük olması o cismin göze-
nekli ve boşluklu bir yapıda olduğunu gösterir. Örneğin, polistren köpük ve-
ya ekstrüde polistren sert köpük gibi ısı tutucu malzemede bu değer en çok
35 kg/m gibi bir değere sahipken, betonarmede bu değer 2200 kg/m' gibi
bir düzeye ulaşır.

polistren köpük betonarme


Cismin içinde boşlukların bulunmadığı haldeki birim hacim kütlesine o
cismin özgül kütlesi denir. Bir malzemenin özgül kütlesi ile birim-hacim
kütlesi birbirine eşitse bu malzemenin boşluksuz olduğu anlaşılmalıdır. Ge-
nellikle, metallerde ve sıvılarda boşluk bulunmadığı için bunların özgül küt-
leleri birim-hacim kütlelerine eşittir. Buna karşılık, taş, kiremit, tuğla, beton
gibi taş yapı malzemelerde özgül kütle ile birim-hacim kütlesi arasında
daima bir fark vardır. Bu farkın miktarı malzemedeki boşluk veya doluluk
oranlarının belirlenmesine yarar.

Bu bağlamda, boşluk (porozite) değeri,


malzemede bulunan boşluk hacminin malzemenin tüm hacmine oranına:
doluluk (kompasite ) değeri ise, malzemenin dolu kısminin malzemenin tüm
hacmine oranına verilen addır. Bu nedenle, cismin doluluk ve boşluk ha-
cimlerinin toplamı cismin tam hacmini vereceğinden bu oranların toplamı
daima 1 değerini verecektir. Yani; doluluk (kompasite) +boşluk (porozite);
K+p=l
olur.
Cismin normal koşullar altında ve standartlarda belirtilen yöntemle
boşluklarına emdiği su miktarının cismin ağırlığına oranına ağırlıkça su emme
denir.

Kılcal su emme, cismin alt yüzünden (tabanından) suya değdirilmesi ve


kılcallik yoluyla suyun zamana bağlı olarak yükselmesi ile saptanan bir bü-
yüklüktür. Sonuçta, malzemenin ağırlık artışı ile kılcal su emme katsayısı
(kılcallık) belirlenir.
Basınçlı su geçirimliliği ise, belli alan ve kalınlıktaki cismin iki yüzü
arasında farklı basınç bulunması durumunda yüksek basınçlı bölgeden alçak basınçlı
bölgeye belirli zamanda geçen su miktarına bağlı olarak hesaplanan bir büyüklüktür.
D'arcy katsayısı diye de adlandırılır.

Malzemelerin ısıl özellikleri arasında özgül ısı, Isıl iletkenlik ve genles-


me katsayıları fiziksel özelliklerin bir kısmını oluşturur. Özgül ısı, bir cismin 1 kg
kütlesinin sıcaklığının 14.5°C' den 15.5°C'ye ulaşabilmesi için verilmesi gereken ısı
enerjisi miktarı olup, birimi kcal/kg °C ya da SI sisteminde kJ/kg °C şeklinde ifade
edilir. Bu birim literatürde ısınma ısısı diye de geçer. Doğal maddeler içerisinde özgül
ısı değeri en yüksek olan cisim sudur.Su için bu değer 1 kcal/kg °C olarak alındığından
diğer cisimlerin ısınma ısısı daima 1'den küçük değerler alır. (4.18 joule = l cal.)
Isıl iletkenlik katsayısı , 1 m kalınlığındaki bir cismin paralel iki yüzeyi arasında 1°Clik
sıcaklık farkı olduğunda 1 m2 alandan birim zamanda geçen ısı enerjisi miktarıdır , birimi
kcal/m . saat°C veya W/m°C dir.

Genleşme katsayısı ise, cisimlerin boy ve hacimlerinin sıcaklıkla artması


nedeniyle yapısal tasarımı doğrudan etkilediği için önemli bir konudur. Cis-
Min sıcaklığının 1°C artması halinde birim boydaki uzama miktarıdır. Ge-
nellikle (a) ile gösterilir. Birimi m/m ° C dir.

Dilatometre cihazı
MEKANİK ÖZELLİKLER
Yapı malzemelerinin dayanıklılık ve yük taşıma özellikleri mekanik muka-
vemetlerle belirlenir. Bir malzemenin mekanik mukavemetlerinin yüksekliği
onun elastiklik modülünün büyüklügüne bağlıdır. Bu değerin, taşıyıcılık ni-
teliğinin yüksek olması istenen hallerde büyük olması; esneklik, ani yüklere
karşı darbe emici olması istenen hallerde ise küçük olması tercih edilir.
Böylece malzeme, bu etkiler altında özelliğini kaybetmeden işlevini yerine
getirir. Aksine, fazla deformasyon oluşması istenmeyen köprü, döşeme, kiriş
ve benzeri yapı elemanlarında malzemenin yüksek elastiklik modülüne sahip
olması, az deformasyon yapacağı için tercih edilir.

Malzemenin mekanik özelliklerinin daha iyi anlaşılabilmesi için bazı


temel kavramların bilinmesinde yarar vardır. Bu kavramlardan en önce bi-
linmesi gereken gerilme kavramıdır. Gerilme, birim alana gelen kuvvet olarak
tanımlanır. o ile gösterilir ve

o= F/A (N/m2)

şeklinde ifade edilir. Bu formülde F, cisme gelen kuvvettir; A ise, cismin


kesit alanıdır. SI sisteminde kuvvet Newton, alan m² olarak alınır ve bu bü-
yüklüğe Pascal denir.
(1 Pascal =1 N/m2)
Diğer yandan, uygulanan kuvvetin kuvvet gelen kesite göre yönü, geril-
menin türünü belirler. Kuvvet yüzeye dik ise, normal gerilme hali vardır
Kuvvet incelenen yüzeyden uzaklaşıyorsa çekme gerilmesi, yaklaşıyorsa
basınç gerilmesi oluşur. Kuvvetin incelenen yüzeye paralel olması halinde
cisimde kayma gerilmesi meydana gelir. O da benzer formülle ifade edilir:
T=Fk/A
(N/m2) Fk:kayma
gerilmesi oluşturan kuvvet, A ise birim alandır.

Normal gerilmenin dışında iki eksenli veya üç eksenli gerilmelerden


Söz edilebilir. Şişirilmiş bir balonda ya da küre şeklindeki bir likit gaz tan-
kında iki eksenli gerilme halleri oluşmasına karşın, su altında bulunan bir
cisim üzerine her yönden eşit basınç geldiği için üç eksenli gerilme hali olu-
şur. Yapılarda basit gerilme hallerinden daha çok iki veya üç eksenli geril-
melere rastlanır.
Kuvvetin cisimde oluşturduğu gerilme sonucunda, cismin yaptiğı şekil değişikliğine deformasyon denir.
Deformasyon, cismin şekil değiştirdikten sonraki boyunun ilk boyuna olan oranıdır. Şekil değişikliği yanal ve boyuna
olur.

Yanal deformasyonun boyuna deformasyona


oranı her cisim için belirli bir değer alır ve bu
değere Poisson değeri denir.[v] ile gösterilir.

Elastiklik modülü cisimde oluşan gerilmenin boy


değiştirme oranına oranıdır.Young modülü diye
adlandırılır.

Benzer şekilde kayma gerilmesinin kayma oranına


oranı Kayma modülü diye adlandırılır
Bazı yapı malzemelerinin E[elastik modülü ] değerleri
TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER
Bir malzemenin bazı özelliklerinin sayısal olarak belirlenmesi uygulanan
deney yönteminin farklılığına göre değişiyorsa bu tür özelliklere teknolojik
özellikler denir. Cisimlerin sertliği, aşınması, darbe dayanımı, kıvamı (beton
ve kilde) gibi özellikler bu kapsamda ele alınır.

Sertlik, cisimlerin çizilmeye ve aşınmaya karşı gösterdikleri mukavemet


olup, malzeme türüne ve uygulanan deney yöntemine bağlı olarak değişik
şekillerde ifade edilir. Örneğin, seramik yapılı malzemelerde Mohs sertlik
cetveli uygulanır. Bu sistemde, bilinen bazı mineraller sertliklerine göre sı-
ralanmıştır ve sertlikleri cisimleri çizip çizemediklerine göre belirlenir. Me-
taller için sertlik, Brinell, Vickers, Rockwell deney metodlarıyla belirlenir.
Bütün bunlarda elmas veya yüksek karbonlu çelikten bir parça metal üzerine
bastırılır ve yüzey üzerinde açtığı izin çapının büyüklüğüne göre o cismin
sertliği belirlenir. Brinell sertliği 'nde kullanılan bilyenin cisimde açtığı izin
çapı, Vickers sertliği'nde ise elmas bir piramidin metalde açtığı izin büyük-
lügü ile cismin sertliği hakkında bilgi edinilir. Rockwell sertliği'nde ise aynı
deney konik bir elmas ya da küre ile yapılır .
Metallerde sertlik ölçme yöntemleri
Plastik ve kauçuk bünyeli cisimlerde sertlik ;Shore sertlik cihazı ile ölçülür.Bunun için cismin üzerine yay ile verilen bir
kuvvet uygulanır.İğnenin cisme girme miktarıyla sertliği belirlenir.En serte doğru değişen A,B,C ve D kategorileriyle
plastiklerin sertliği ifade edilir.
Sertliğe bağlı olarak belirlenen diğer bir teknolojik Özellik aşınma dayanımı'dır. Bu sistemde malzemenin aşınması
değişik teknolojik yöntemlerle ölçülür. Taş bünyeli cisimlerde bir yüzeyi 50 cm olan küp şeklinde hazırlanan bir
numunenin dönen bir tabla üzerine belirli bir kuvvetle bastırılması ve dönen tablanın üzerine konan aşındırıcı toz
yardımıyla numunenin aşınma miktarı ağırlıkça saptanarak cismin aşınma dayanımı hakkında bilgi edinilir.

Polimer aşındırma cihazı Taş aşındırma cihazı


Teknolojik diğer bir özellik ise darbe dayanımıdır. Farklı şekillerde uygulanabilen bu
deney yönteminde belirli yükseklikten cismin üzerine düşen belirli ağırlıkta metal bir
kütlenin cismi kaçıncı düşüşte parçaladığına bakılarak malzemenin darbe dayanımı
hakkında bilgi edinilir.

Çentik darbe cihazıyla malzemelerin


kırılma tokluğu,belirli yüksekliğe
kaldırılan çekicin çentik açılmış malzeme
üzerine düşürülüp kırılması ve emilen
enerjinin kadran üzerinde okunmasıyla
belirlenir.Cihazın kadranı bu enerjiyi
gösterecek şekilde bölümlendirilmiştir.

Çentik darbe cihazı


Beton ve kil gibi malzemelerde kıvamın mukavemet üzerindeki etkisinin önemi bilindiğinden bu cisimlerin
kıvamının belirlenmesinde yine teknolojik bir deney olan kıvam deneyleri yapılır. Özellikle günümüzün ana
taşıyıcı malzemesi olan betonun kıvamının saptanabilmesi için farklı teknolojik deney yöntemleri
uygulanmaktadır. Bunlardan Ve-Be deneyi ve çökme deneyi en yaygın deney yöntemleridir

Kilin kıvamının belirlenmesi için Atterberg kıvam limitleri deneyleri uygulanır. Bu deneylerde kilin
işlenebilmesi için uygun su miktarları teknolojik olarak belirlenir .

Cisimlerin renk kararlılığı ve haslığını incelemek için, cismin yarısı ışık alacak şekilde, diğer
yarısı kapatılarak morötesi (UV) ışığa tutulur. 28 gün sonunda, ışık alan bölüm kapatılan bölümle
karşılaştırılarak cismin rengindedir değişiklik olup olmadığına karar verilir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
TEŞEKKÜRLER…

HAZIRLAYAN

TARIK
KAKUN 17-
251-043

You might also like