You are on page 1of 27

EKON112/114 Ekonomiye Giriş II

Arthur O’Sullivan, Steven M. Sheffrin ve Stephen J. Perez,


Makroekonomi: Prensipler, Uygulamalar ve Araçlar. 8. basımdan çeviri,
Çeviri editörü, Prof. Dr. Kerem Karabulut. Ankara: Nobel, 2015.

Bölüm 11: Gelir-Harcama Modeli


Gelir-Harcama Modeli

• J.M. Keynes, ekonominin uzun dönemde kendi kendine tam istihdam durumuna döneceği
kabulüne karşı çıkmıştı ve ekonomiyi uzun dönemde fiyat uyarlanmasına bırakmak yerine kısa
döneme odaklanmıştı.
• Keynes, 1929’da yaşanan «Büyük Bunalım»ın temel sorununun toplam talep yetersizliği olduğunu
ve bu krizden ancak aktif maliye politikasıyla çıkılabileceğini savundu: Toplam talep yetersizliği
varsa, kamu harcamalarının arttırılması veya vergilerin düşürülmesini içeren genişletici bir maliye
politikası, toplam talebi arttırıp ekonomiyi tam istihdam seviyesine geri getirebilecektir.
• Gelir-Harcama modeli «Keynesçi Etki» olarak da anılan bu fikre dayanmaktadır: ekonomide daha
yüksek gelir seviyeleri oluşturmak için daha yüksek harcamalar gereklidir.
• Gelir-Harcama modeli kısa döneme odaklanır. Fiyatların çok değişmediği (yapışkan fiyatlar) kısa
dönemdeki ekonomik dalgalanmaları anlama konusunda çok yararlıdır.
• Model, fiyatların iktisadi koşullara uyum sağladığı orta düzey ve daha uzun dönem analizi yapmak
için daha az yararlıdır. Uzun dönem analizi için toplam talep-toplam arz modelini kullanırız.
Basit Bir Gelir-Harcama Modeli
• Devletin ve dış dünyanın olmadığı basit ekonomi varsayımı yapalım. Sadece tüketiciler ve firmalar
olsun. Tüketiciler ve firmaların da talebinin sabit olduğunu kabul edelim. Tüketim talebi C, yatırım
talebi I olsun.
• Bu varsayımlar altında toplam talep, « C + I » olacaktır. Toplam talep için kullandığımız diğer bir
terim de «Planlanan Harcamalar» dır.
• Bu durumda basit ekonomide planlanan harcamalar C + I ‘ya eşittir.
• Gelir-Harcama eşitliğini temsil etmek için aşağıdaki grafikte 45 derecelik doğru’yu kullanırız.

•45 derecelik doğru üzerindeki her nokta


harcamaların çıktı ile eşit olduğu noktadır
Basit Bir Gelir-Harcama Modeli

Denge Çıktısı (y*)


• Firmaların talep edilen tüm çıktıyı tedarik ettiği
varsayılır ve bu yüzden talep çıktı/GSYH seviyesini
belirleyen temel faktördür.
•Denge çıktısı, üretim miktarı ile planlanan
harcamaların eşit olduğu düzeydeki GSYH düzeyidir.
• Grafikte C+I, planlanan harcamaların sabit olduğunu
gösteren yatay bir doğrudur.
• Planlanan harcamalar doğrusu ile 450lik doğrunun
kesiştiği yer, planlanan harcamaların üretime eşit
olduğu yerdir.
• Bu kesişim yerine denk gelen üretim seviyesi de
denge çıktısı, y* dır.

• Denge çıktısı = y* = C + I = Planlanan harcamalar


Basit Bir Gelir-Harcama Modeli

Denge Çıktısına Uyum Göstermek

• Ekonomi y1 gibi daha yüksek bir çıktı


seviyesinde üretim yapıyor olsun: Planlanan
harcamalardan, yani toplam talepten daha
fazla üretim yapıldığı için satılamayan mallar
ortaya çıkar, bir üretim fazlası vardır. Bunun
için üretim azaltılır… y*’a gelinir.
• Ekonomi y2 gibi daha düşük bir çıktı
seviyesinde üretim yapıyor olsun: Bu sefer de
planlanan harcamalardan, yani toplam
talepten daha az üretim yapıldığı için firmalar
karşılayamadıkları siparişlerle yüzleşir, bir
üretim yetersizliği vardır. Bunun için üretim
arttırılır… y*’a gelinir.
Basit Bir Gelir-Harcama Modeli

Denge Çıktısına Uyum Göstermek: Stoklardaki Değişim

a2
a
a1

• a2 noktasındayken planlanan harcamalar 100$ iken üretim 80$.


Bu durumda stoklar 20$ azalır ve stoklarının azaldığını gören
firmalar üretimi arttırır
• a noktasında planlanan harcamalar çıktıya eşittir, stokta değişim
olmaz, üretim sabit kalır
• a1 noktasındayken planlanan harcamalar 100$ iken üretim 120$.
Bu durumda 20$ stok fazlası ortaya çıkar ve stokların arttığını
gören firmalar üretimi azaltır
Tüketim Fonksiyonu
• Basit gelir-harcama modelindeki varsayımlarımızı adım adım gerçeğe daha yakın hale getireceğiz. İlk adım,
tüketim harcamalarının sabit olduğu varsayımını kaldırmak.
ile ifade edilen tüketim fonksiyonunda Ca otonom (gelirden bağımsız) tüketim
harcamalarını ifade ediyordu. by ise tüketimin gelire bağlı olan kısmıydı. b katsayısı marjinal tüketim
eğilimi (MPC) idi ve ilave gelirin ne kadarının tüketime ayrılacağını gösteriyordu.

• Tüketim fonksiyonu, gelirden (y) bağımsız


bir otonom tüketim kısmına sahip olduğu
için pozitif bir kesme noktasından başlar.
Sıfır noktası ile fonksiyonun başladığı yer
arasındaki kısım bu sebeple Ca’ya eşittir.
• Tüketim fonksiyonu b katsayısı ile gelire bağlı
olduğundan, fonksiyonun eğimi b, yani marjinal
tüketim eğilimidir. Eğim = b = MPC
Tüketim Fonksiyonu

• Çıktı ayrıca hanehalkına giden gelir ile


eşdeğerdir bu modelde. Çıktı ve geliri
temsil etmek için y kullanabiliriz.
• Bu sebeple, gelire bağlı olan tüketim
fonksiyonunu, çıktıyı belirleyen aynı
grafikte çizebiliriz.
Tüketim Fonksiyonundaki Değişiklikler

Gelirden bağımsız olan otonom tüketim neden artar? Marjinal tüketim eğilimi, tüketim-
- Refah düzeyimizi, net servetimizi arttıran gelişmeler tasarruf alışkanlıklarının değişimiyle
otonom tüketimi arttırır, örneğin hisse senedi değişir. MPC’nin artması, tüketim
fiyatlarının artması. fonksiyonu eğrisini dikleştirir.
- Tüketicilerin gelecekle ilgili olumlu beklentileri
otonom tüketimi arttırır.
Denge Çıktısı: Tüketim Fonksiyonuna Yatırım Harcamalarının
Eklenmesi

• Tüketim fonksiyonundan sonra


ikinci adım olarak yatırım
harcamalarını modele ekleyelim.

• I düzeyinden sabit bir yatırım


harcamasını planlanan
harcamalara eklerken, başlangıçta
Ca düzeyinde olan otonom
harcamaları Ca + I düzeyine
çıkacak, planlanan harcamalar
eğrisi I kadar yukarı kayacaktır.

• Yeni denge a noktasında


sağlanacak, denge çıktısı y*
olacaktır
Denge Çıktısının Hesaplanması

Formülü ile hesaplanmaktadır.

Veya, yazabiliriz.

Örneğin, C = 100 + 0,6y şeklinde bir tüketim fonksiyonu verilmiş olsun.


Yatırım harcamaları da I = 40 birim olsun.
Bu durumda denge çıktısı kaç birim olur?

Tüketim fonksiyonundan Ca = 100; b = 0,6 olduğuna göre, denge çıktısı:

Bulunur.
Tasarruflar, Yatırım ve Denge Çıktısı

• Denge çıktısı, aynı zamanda tasarruf-yatırım ilişkisiyle de belirlenebilir.


• Kamunun olmadığı kapalı bir ekonomiden bahsediyoruz. Çıktı ve gelir seviyesinin eşit olduğunu
unutmayalım.
• Tasarruf, gelirin tüketilmeyen kısmını oluşturduğu için S = y – C şeklinde ifade edilir.
• Bu basit ekonomide çıktı planlanan harcamalar tarafından belirlenir: y = C +I
• Her iki taraftan C’yi çıkarırsak: y - C = I
• Bu durumda S = I elde edilir.
• Denge çıktısı, tasarruf-yatırım eşitliğinin sağlandığı gelir seviyesinde belirlenmektedir.
• Tasarruf seviyesi sabit değildir. Tasarruf fonksiyonu, gelir düzeyi ile tasarruf arasındaki ilişkiyi
gösterir.
• Toplam tasarruflar GSYH seviyesi ile birlikte artar.
Tasarruflar, Yatırım ve Denge Çıktısı
• S = I sağlayan çıktı seviyesi, y* denge çıktısıdır.
•Tasarruf, gelirin tüketilmeyen kısmını oluşturduğu
için S = y – C şeklinde ifade ediliyordu.
•Tüketim fonksiyonu C = 100 + 0,6y olarak
verildiğinde tasarruf fonksiyonu da şu şekilde
olacaktır:
S = y – (100 + 0,6y )
S = -100 + 0,4y
•Yandaki şekilde S eğrisi bu fonksiyona ait. Marjinal
tasarruf eğilimi (MPS), tasarruf eğrisinin eğimini
oluşturur.
-100’den başlıyor ve eğimi, MPS=0,4.
• Şimdi bir sağlama yapalım ve az önceki denge çıktı seviyesinde gerçekten tasarruflar yatırıma eşit mi diye
bakalım: denge çıktısını 350 bulmuştuk ve I = 40 birimdi. Tasarruf fonksiyonunda yerlerine yazarsak:
S = -100 + 0,4 (350); S = 40. Öyleyse, denge çıktı seviyesinde S = I = 40 sağlanmış oluyor.
Çarpan
• Yatırım harcamaları I0’dan I1’e çıktığında gelir ne kadar artar?
• İlk olarak planlanan harcamalar I’daki artış
kadar (∆I) yukarı kayar.
• Yeni denge a0’dan a1’e geçerek sağlanır ve
gelir y0’dan y1’e çıkar, yani ∆y kadar artar.
• ∆I ve ∆y’yi karşılaştırdığımızda y’deki artışın
I’daki artıştan daha fazla olduğunu görürüz.
Bu bize çarpan etkisini gösterir.
• Çarpan’ın kaç olduğunu iki yolla bulabiliriz:
• ∆y / ∆I oranı, yani gelirdeki toplam
değişiklik bölü harcamadaki ilk değişiklik
bize çarpan’ı verir.
• Veya basit çarpan formülünü kullanırız
Çarpan
• Örneğin, başlangıçta 20 milyon TL’lik bir yatırım harcaması artışı olduğunda, denge gelirde toplam
100 milyon TL’lik bir artış olmuşsa; çarpan = ∆y / ∆I ; çarpan = 100 / 20 ; çarpan = 5 bulunur.
• Veya başlangıçta 20 milyon TL’lik bir yatırım harcaması artışı olduğunda marjinal tüketim eğilimi (b,
MPC) 0,8 verilmişse;

çarpan = 1 / (1 - 0,8) = 1 / 0,2 = 5 bulunur. Çarpan 5 ise, denge gelir, ilk harcama
artışının 5 katı kadar artacak demektir… Böylece başlangıçta yatırımlar 20
milyon arttığına göre denge gelirin 100 milyon TL artacağını bulabiliriz.

• Çarpan mekanizması bu örnekte olduğu gibi yatırımdaki herhangi bir değişikliğin tüm ekonomiyi
nasıl etkilediğini açıklar.
• Basit Çarpan formülü bize çarpanın marjinal tüketim eğilimi MPC’ye bağlı olduğunu göstermektedir.
Marjinal tüketim eğilimi arttıkça çarpan büyür; marjinal tüketim eğilimi azaldıkça çarpan küçülür.
Kamu Harcamaları ve Vergilendirme
• Üçüncü adım olarak kamu sektörünü (devleti) modele ekleyelim.
• Kamu harcamaları ve vergiler, toplam talep ve GSYH düzeyini etkileyen maliye politikaları idi. Bu
politikaların sonuçlarına ve çarpan’ın ne olduğuna bakalım.
• Öncelikle, modele kamu harcamaları eklendiğinde planlanan harcamalar = C + I + G olacaktır.
• G ile ifade ettiğimiz kamu harcamalarında bir artış olduğunda, tıpkı yatırım artışlarının veya otonom
tüketimin sonucunda olduğu gibi, Planlanan Harcamalar doğrusu yukarı kayacaktır.
• Kamu harcamaları G0’dan G1’e arttığında, denge çıktı y0’dan
y1’e artar.
• Kamu harcamaları çarpanı, yatırım veya otonom tüketim
değişikliklerinde olduğunun aynısıdır:
Kamu harcamaları çarpanı =

• Örneğin MPC=0,6 ise çarpan = 1/(1-0,6) = 1/0,4 = 2,5’tur.


Yani, kamu harcamalarındaki başlangıç artış, gelir düzeyini bu
ilk artışın 2,5 katı kadar arttırmaktadır (G 10 Milyar TL
artarsa, GSYH 25 Milyar TL artar).
Kamu Harcamaları ve Vergilendirme
• Şimdi de vergileri inceleyelim. « T » net vergileri ifade eder.
• Net vergi = Devlete ödenen vergiler – Devletten alınan transferler
• Burada kolaylık olsun diye T’yi sadece vergiler olarak alalım.
• Vergiler tüketim harcamalarımızı etkilediğine göre vergileri tüketim fonksiyonuna şu şekilde dahil ederiz:

• Vergiler arttığında gelirimiz azalır ve dolayısıyla tüketimimiz azalır.


Tüketim fonksiyonuna göre, tüketim (C), vergi artışının b katı kadar
azalır
• Marjinal tüketim eğilimi (b) 0,6 ise, vergiler de 1 TL artıyorsa, Tüketim
0,6 x 1 = 0,6 TL azalır.
• Tüketim azaldığı için Planlanan Harcamalar doğrusu aşağı doğru
kayar ve denge gelir y0’dan y1’e azalır.
• Vergiler, planlanan harcamaları doğrudan etkilemediği için vergilerin
çıktıya etkisini yansıtan vergi çarpanı formülü daha farklıdır.
Kamu Harcamaları ve Vergilendirme

• Marjinal tüketim eğilimi 0,6 ise vergi çarpanı = olur.

• Bu durumda vergiler 10 Milyar TL artarsa, denge çıktı 15 Milyar (10 x 1,5) TL azalır. (vergi çarpanı negatiftir)
• MPC 0,6 iken kamu harcamaları çarpanını 2,5 bulmuştuk (1/(1-MPC)).
• Kamu harcamaları, çıktıyı 2,5 birim etkilerken, vergiler çıktıyı 1,5 birim etkilemektedir. Yani, vergi çarpanı
kamu harcamaları çarpanından küçüktür. Bunun nedeni vergilerdeki bir artışın doğrudan çıktıya değil, ilk
önce tüketim harcamasını MPC katı kadar azaltmasıdır. 0<MPC<1 olduğundan tüketim harcamaları vergi
artışı kadar azalmayacaktır, tüketimdeki düşüş, vergi artışından daha az olacaktır.
• Bu durumda, eğer kamu harcamalarını ve vergileri aynı miktarda arttırsak, bu uygulamanın net sonucu
GSYH’nin artması olacaktır (kamu harcamaları çarpanı > vergi çarpanı).
• Denk Bütçe Çarpanı: Kamu harcamalarında ve vergilerde eşit değişiklikler bütçe dengesini bozmayacağı için
kamu harcamaları ve vergilerdeki eşit harcamalar çarpanına denk bütçe çarpanı denir. Denk bütçe çarpanı
her zaman 1’e eşittir.
Örneğin kamu harcamaları ve vergiler aynı anda 10 Milyar TL arttırılırsa, GSYH de bu artışın 1 katı kadar, yani
10 Milyar TL artar.
Maliye Politikası Çarpanlarının Kullanılması: Örnekler
Örnek-1: Marjinal tüketim eğiliminin 0,6 olduğu bir ekonomide GSYH’yi 60 Milyar TL arttırmak için kamu
harcamalarını ne kadar arttırmamız gerekir?
kamu harcamaları çarpanı = b bubulunur. Bunun anlamı, kamu harcamalarındaki
1TL’lik artışın GSYH’yi 2,5TL arttıracağıdır. Öyleyse GSYH’yi 60 Milyar TL arttırmak için kamu harcamalarını,
60 / 2,5 = 24 Milyar TL arttırmamız gerekir.
Örnek-2: Marjinal tüketim eğiliminin 0,6 olduğu bir ekonomide yine GSYH’yi 60 Milyar TL arttırmak istiyoruz
ancak bu sefer bu hedefe vergi indirimi uygulayarak ulaşmak istiyoruz. Bunun için vergileri ne kadar azaltmamız
gerekir?
vergi çarpanı = bulunur. Bunun anlamı, vergileri 1TL azalttığımızda GSYH’nin 1,5

TL artacağıdır. Öyleyse GSYH’yi 60 Milyar TL arttırmak için vergileri 60 / 1,5 = 40 Milyar TL azaltmamız
gerekir.
Örnek-3: Marjinal tüketim eğiliminin 0,6 olduğu bir ekonomide bütçe dengesini bozmadan, yani kamu
harcamaları ve vergileri eşit miktarda değiştirerek GSYH’yi 60 Milyar TL arttırmak için ne yapmamız gerekir?
denk bütçe çarpanı her zaman 1’e eşittir. Öyleyse GSYH’yi 60 Milyar TL arttırmak için kamu harcamaları
ve vergileri 60 Milyar TL arttırmamız gerekir.
Otomatik İstikrarlandırıcıların (Dengeleyiciler) Anlaşılması
• Devlet gelir vergisi toplarken gelir seviyesi üzerine bir vergi oranı (t) uygular. Burada net vergiler (T) ile
değil, vergi oranı ile karşı karşıyayız. Bu sebeple vergi oranını tüketim fonksiyonuna şu şekilde ekleriz:
• Mesela vergi oranı %20 ve gelir 100$ ise devlet 100*0,2=20$’lık vergi toplar
• Bu durumda marjinal tüketim eğilimi b olarak uygulanmayacaktır. Uygulanan MPC = olacaktır.
Vergi oranı t’nin artması, uygulanan MPC’yi düşürecektir.
• Planlanan harcamalar doğrusunun eğimi MPC olduğuna
göre, vergi oranının artması sonucu MPC’nin azalması,
planlanan harcamalar doğrusunun eğimini azaltacak yani
onu yatıklaştıracaktır (vergi oranında (t) bir değişiklik,
önceki örneklerde olduğu gibi planlanan harcamalar
doğrusunu kaydırmaz, eğimi değiştirir).
•Daha düşük MPC, daha düşük çarpan değerine yol açar.
Vergi oranı arttıkça ve uygulanan MPC düştükçe çarpan
azalır.
•Çarpan azalırsa iktisadi dalgalanmalar daha az olur;
ekonomi, şoklardan daha az etkilenir, daha dengeli, daha
istikrarlı olur.
Otomatik İstikrarlandırıcıların (Dengeleyiciler) Anlaşılması

• Ev halkı tüketimini uzun vadeli gelirlerine dayandırırsa şu anki gelirlerindeki


değişikliklerden fazla etkilenmezler. Tüketiciler tüketimlerini uzun vadeli gelirlerine göre
ayarladığında mevcut gelirlerinden hesaplanan MPC küçülecektir. Bu durumda çarpan
da küçülür.
• Yatırım harcamalarını ve tüketim harcamalarını dengeleyen bir faktör aynı zamanda
ekonomiyi de dengeleyecektir. Mesela firmalar ve tüketiciler devletin ekonomik
dalgalanmaları dengeleyebileceğine inanırlarsa…
• Firmaların envanter yönetim uygulamalarındaki değişiklikler de ekonominin dengesine
katkıda bulunur.
İhracat ve İthalat
• Gelir-Harcama modelinde son olarak ihracat ve ithalatın etkilerini görelim.
• Basitlik olsun diye kamu harcamaları ve vergilerin olmadığı bir ekonomiyi ele alalım (kamu sektörü yok).
• İhracat ve ithalatı planlanan harcamalara eklerken,

•İhracatı (X), ülkedeki mal ve hizmetlere başka bir talep kaynağı


olarak planlanan harcamalara ekleriz: Ca + I + X
•İthalatı (M) ise ülkedeki mal ve hizmetler için yapılan tüm
harcamalardan çıkarırız (ithalat, ülke dışındaki mal ve
hizmetlere yapılan harcamalardır) ve ithalat tıpkı tüketim gibi
gelir seviyesine bağlıdır, gelir arttıkça daha fazla ithalat yapılır.
Bunu, M = my olarak gösteririz. m, marjinal ithalat eğilimidir.
Marjinal ithalat eğilimi ilave gelirin ne kadarının ithalata
ayrılacağını gösterir.
•Bu durumda modele ithalatı eklerken, uygulanan MPC = b - m
olur. Çünkü şimdi gelir artışımızın bir kısmı (m katsayısı kadarı)
yer malı tüketimine değil, ithalata gitmektedir.
İhracat ve İthalat
•Mesela b=0,8 ve m=0,2 olsun. Gelirdeki 1$’lık artış tüm
tüketimi 0,8$ artırır ama bunun 0,2$’ı ithalata harcanırken
0,6$’ı yerli malı harcamasıdır.
•Bu sebeple, planlanan harcamalar doğrusunun eğimi de b - m
olur.
•Denge çıktısı iki doğrunun kesiştiği noktada y* gerçekleşir.
İhracat ve İthalat
•• Bu
  durumda, ihracat artışının ve marjinal ithalat eğiliminin etkileri aşağıdaki gibi olur:
(A paneli)
• İhracat artışı, planlanan
harcamalar doğrusunu yukarı
kaydırır, denge gelir artar.

•Açık ekonomi çarpanı, uygulanan


MPC, b – m olduğu için, ‘ye eşit
olur.

• Örneğin b=0,8 ve m=0,2 verildiyse, çarpan = = = 2,5 olur. İhracat 5Milyar TL artarsa, GSYH, 5 x 2,5 =
12,5 Milyar TL artar. Yani gelirdeki artış çarpan etkisinden dolayı ihracattaki artıştan fazla olur.
İhracat ve İthalat
• Bu durumda, ihracat artışının ve marjinal ithalat eğiliminin etkileri aşağıdaki gibi olur:
(B paneli)
• Marjinal ithalat eğiliminde bir
artış, uygulanan MPC’yi (b-m)
azaltacağı için, planlanan
harcamalar doğrusunun eğimi
azalır, yani doğruyu
yatıklaştırır, denge gelir azalır.
Gelir-Harcama Modeli ve Toplam Talep Eğrisi
• Yandaki grafik, gelir-harcama modelinin toplam talep
eğrisinin türetilmesinde bir temel oluşturduğunu
göstermektedir.
• Aynı zamanda AD eğrisinin negatif eğimli oluşunun da bir
arka planını sunmaktadır.
• Buna göre ilk durumda P0 fiyat seviyesinde iken
planlanan harcamalar C0 + I0’dır (basit ekonomi
varsayımı), denge çıktısı yo’dır ve AD eğrisinde buna
karşılık a noktasındayızdır.
• Daha sonra fiyatlar P1’e düşer. Bildiğiniz gibi daha düşük
fiyat seviyesi (servet etkisi, faiz etkisi ve uluslararası
ticaret etkisiyle) mal ve hizmet talebini arttırır. Bu
durumda planlanan harcamalar C1+ I1’e çıkarak yukarı
kayar, denge çıktısı y1’e artar ve AD eğrisinde buna
karşılık b noktasına geliriz.
• Bu durumda, daha düşük fiyatlar daha yüksek çıktı
seviyesine yol açar, ki bu da AD eğrisinin negatif eğimli
oluşuyla görülür.
Gelir-Harcama Modeli ve Toplam Talep Eğrisi
• Yandaki grafik ise fiyat seviyesi sabitken, harcamalardaki
bir artışın gelir-harcama modeli ve toplam talep
eğrisindeki sonuçlarını gösteriyor.
• Başlangıçta G0 olan kamu harcamaları durumunda
planlanan harcamalar C + I + G0 iken denge çıktı y0’dır ve
buna karşılık gelen toplam talep eğrisi AD0 ile temsil
edilmektedir.
• Fiyatlar sabitken kamu harcamaları G1’e arttırıldığında,
planlanan harcamalar C + I + G1’e çıkarak yukarı kayar,
denge çıktı y1’e yükselir. Fiyatlar sabitken çıktı seviyesinin
artması, toplam talep eğrisinin AD0’dan AD1’e sağa doğru
kayması anlamına gelir.
• Dolayısıyla fiyatlar sabitken planlanan harcamalarda bir
artış AD eğrisini sağa, planlanan harcamalarda bir azalma
ise AD eğrisini sola kaydıracaktır

You might also like