You are on page 1of 30

KAYNAK BANYOSUNUN

KATILAŞMASI

ORHAN BAYLAN
KAYNAK
NEDİR?

NİÇİN
KAYNAKLI
BİRLEŞTİRME?
KAYNAK NEDİR?

NEYİ Kaynatacağız ? = Metalik malzemeleri,

NASIL Kaynatacağız ? = ISI veya Basınç kullanarak,


Ergitme gerçekleştirerek,

NE İLE Kaynatacağız ? = Çoğunlukla ana metal ile aynı sıcaklıkta


Ergiyebilen ilave bir metal kullanarak,
(Kullanmadan da olabilir)
NİÇİN Kaynatacağız ? = Birleştirme veya Dolgu yapmak için
KAYNAĞIN TANIMI
Ergime sıcaklıkları aynı
veya birbirine yakın iki
veya daha fazla metalik
malzemenin ısı veya
basınçla veyahut her ikisini
birden kullanarak kaynak
edilecek malzeme ile yakın
ergime sıcaklığında ilave
kaynak metali kullanarak ya
da kullanmaksızın yapılan
bir tür birleştirme veya
dolgu işlemidir.
NİÇİN KAYNAKLI BİRLEŞTİRME?

Kaynak ile birlestirme, percin ile


birlestirmeye gore su ustunluklere sahiptir;
• a-Kaynak agirlik ve iscilikten tasarruf saglar
• b-Kaynak percine gore daha iyi sizdirmazlik
temin eder
• c-Kaynakli baglantilarin mukavemeti percinli
birlestirmelerden daha yuksektir
• d-Kaynak ile daha ucuz ve kolay
konstruksiyonlar gerceklestirilir
• Kaynak ile dokum yonteminin
karsilastirilmasinda ise su farklar goze
carpar;
• a-Kaynakta model masrafi yoktur
• b-Kaynak tamiratta ustunluk saglar
• c-Alisilmis kuma dokum yonteminde 6
mm’den ince parcalarin elde edilmesi zor
olmasina karsin kaynakta 6 mm’den ince
parcalarla yapilan konstruksiyonlar bir
zorluk gostermez.
• d-Kaynak percinde oldugu gibi dokumde
de agirliktan tasarruf saglar
• e-Yalniz cok sayida yapilan uretimlerde
ekonomik acidan dokum ustunluk gosterir.
KAYNAKLI BAĞLANTILAR
Kaynaklı bağlantı üç bölümden oluşur:
1. Ana metal
2. Isı tesiri altındaki Bölge (ITAB)
3. Kaynak metali

ITAB ve Kaynak metalinin metalürjisi ve özellikleri


aşağıdaki unsurlara bağlıdır:
1. Birleştirmede kullanılan kaynak yöntemine, kullanılan
ilave metale ve kaynak parametreleri değişkenlerine,
2. Bağlantının otomatik olarak ilave metal kullanılmadan elde
edilmesine,
3. Kaynak bölgesinde eriyip kaynak ilave metali ile katılaşan
ana malzemenin katılaşma sürecine bağlıdır.
Ergitme Kaynağının Yapısı
Kaynak Bölgesindeki Sıcaklık
Dağılımı
Malzeme özelliklerini belirleyen en önemli ısıl işlem parametreleri;
(a) ısınma hızı, (b) ulaşılan maksimum sıcaklık derecesi, (c)
maksimum sıcaklıkta kalma süresi ve (d) soğuma hızıdır.
Bu parametrelerin bütününe endüstriyel anlamda ısıl çevrim adı
verilir. Kaynak işlemi endüstriyel anlamda kullanılan ısıl işlem
uygulamalarında farklıdır. Bu parametreleri, kaynak işlemi
esnasında kontrol altına almak da çok zordur. Kaynak işlemi
esnasında ısınma hızının kaynak bölgesi üzerinde önemli etkiye
sahip olmadığı tespit edilmiştir. Maksimum sıcaklıkta kalma
süresinin çok dar olması nedeniyle, kaynak işleminde çok fazla
dikkate alınmayabilir.
Bu iki parametrenin dışında kalan ve kaynak işlemi esnasında
birleştirilecek metal özelliklerini etkileyen en önemli
parametreler, ulaşılan maksimum sıcaklık derecesi ve soğuma
hızıdır. Kaynak işleminde önemli olan bu iki parametre,
kaynakta ısıl çevrim olarak adlandırılır.
Kaynak işlemi esnasında, sıcaklığın ana metalin ergime
sıcaklığına hatta daha da üzerine çıkması gerekir.

Soğuma hızı, kaynak sıcaklığından oda sıcaklığına düşüş hızını


ifade eder. Soğuma hızı mutlaka kontrol edilmelidir. Soğuma hızı,
ısı transferine, ısı kaybı miktarına, kaynak yöntemine, ana metalin
ısıl iletkenliği gibi faktörlere bağlıdır.

En önemli noktalardan bir tanesi, kaynak öncesi ana metalin


sıcaklığıdır. Kaynak öncesi ne kadar yüksek bir ön tavlama
sıcaklığına çıkılırsa, soğuma hızı o kadar yavaş olur. Kaynak
sonrası çatlama, sert bölge oluşumunun önüne geçebilmek için,
soğuma hızının yavaş olması gerekir. Çünkü sert bölge oluşumu
metalin sünekliğini azaltır. Soğuma hızını azaltmak için uygulanan
bir yöntem, birleştirilen parçaların fırında soğutulmasıdır.
KAYNAK METALİ (Ergime Bölgesi)
Kaynak bölgesinin kesiti, metalografik hazırlık aşamalarından
geçtikten sonra incelendiğinde, kaynak dikişini çıplak gözle bile
ayırt edecek şekilde görmek mümkündür. Birleştirilen iki
levhanın kesiti incelendiğinde, kaynak bölgesi içerisinde bulunan
kaynak metalinin her iki tarafından, ısının tesiri altında kalan
bölge (ITAB) ile bir ergime sınırı vasıtayla ayrılmıştır. Şekil de
çıplak göz ile görülebilecek kaynak dikişinin kesit resmi
gösterilmektedir.

Şekil: Çıplak göz ile görülebilecek kaynak dikişinin kesit resmi ve optik mikroskopta görülen
mikroyapı fotoğrafı
Kaynak metalinin oluşması küçük çaptaki bir döküm işlemine
benzetilebilir.
Ana metal ve ilave dolgu metalinin (örneğin elektrot) ergiyerek
karışması ve daha sonra hızlı bir şekilde soğuyarak katılaşıp
kaynak metalini oluşturması söz konusudur.

Katılaşan kaynak metalinin özellikleri, hem ana metalden hem


de ITAB’dan farklılık gösterir.

Kaynak metalinin kimyasal içeriği de birleştirilmiş olan ana


metale benzemez. İlave dolgu metali (elektrot) ile ana metalin
karışımından meydana geldiği için, kaynak metalinde farklı bir
kimyasal içerik ortaya çıkar. Kaynak banyosu içerisindeki
yüksek sıcaklık, kimyasal reaksiyonlara sebep olacağı için bazı
elementlerin yanması nedeniyle miktarlarının azalması söz
konusudur.
Kaynak & Döküm
• Kaynaklı bağlantılarda birleştirilen kenarlar birbirine
yapışmalıdır.
• Kaynaklı birleştirmelerde ısı sürekli olarak sağlanır
– Kaynakta yüksek sıcaklık çevrimi mevcuttur.
• Kaynak dökümden daha hızlı katılaşır.
• Kaynaklı birleştirmelerde kaynak metalinin yüzey
şekli değişmez.
• Kaynak banyosunda yüksek oranda karışım
mevcuttur.
KAYNAK BANYOSUNUN
KATILAŞMASI VE MİKROYAPI
OLUŞUMU
Kaynak metali oluşumunun,
küçük çaptaki bir döküm
işlemine benzediğini daha önce
ifade etmiştik.
Kaynak metalinin katılaşma
işlemi, önce çekirdek oluşumu,
sonra bu çekirdeğin etrafında
kristalleşme meydana gelmesi
ve bu kristallerin büyümesi
aşamalarını içerir.
Tek pasolu bir kaynak işleminde, soğuma esnasında
ergime sınırı adını verdiğimiz katı/sıvı ara yüzeyinde
bulunan katı kristaller, çekirdekleşme görevi yaparak
birincil kristalleşmenin meydana gelmesine sebep
olurlar.

Kristallerin büyümesi, ergime sınırına hemen


hemen dik olacak şekilde meydana gelir.
Kristaller, çam ağacı görünümünde olan ve
dendrit adı verilen hacimsel şekilde büyümeye
devam eder. Bu kristal büyüme işlemine
dentritik büyüme adı da verilir.
Dendritler kaynak dikişi merkezine doğru katılaşarak
büyürken, dendrit kolları adı verilen katılaşma kollarının
oluşması ve bunların büyümesi ile katılaşma devam eder.

Yan yana katılaşarak büyüyen dendrit kolları arasında sıvı


metal havuzcukları oluşur. Bu havuzcuklar, dendrit kollarının
birbirleri ile birleşmesi sonucunda tamamen katılaşır. Bu işlem
tüm katılaşma sona erinceye kadar devam eder. Kaynak
banyosu içerisinde dentritik kristal büyümesi tamamlandıktan
sonra, kaynak dikişinin merkezine doğru uzanan ve ergime
sınırına hemen hemen dik bir pozisyonda olan çubuksu
düzlemsel taneler meydana gelir.
Tane sınırları

Dendrit oluşumu İlk kristal oluşmu Tamamen katılaşma

İlk kristal oluşumu kaynağın en soğuk bölgesinde başlar. Bu bölge ana


metalin erimeyen kısmı ve ergiyen kısmına denk gelen kısmıdır. Metal
katılaşmaya devam ederken merkezdeki taneler kaynak dolgusunun en
dış sınırındaki tanelerden daha ince yapılı ve küçüktür. Bu kaynak metali
soğuması ile açıklanabilir, kaynak dolgusunun merkezinde ısı ilk katılaşan
en dıştaki tanelerden ana metalin içersine doğru dağılacaktır. Sonuç
olarak ilk katılaşan taneler katı haldeyken uzun süreler yüksek
sıcaklıklarda kalır ve bu tane büyümesine neden olur. Tane büyüklüğü
kaynağın sağlamlığını etkiler. Küçük taneler daha dayanıklıdır ve iri
tanelere göre saha sünektir.
• Katılaşma esnasında kristalleşme cepheleri, kaynak banyosu
içerisinde bulunan kalıntıları veya metal olmayan fazları,
dikişin orta kısmına doğru ötelerler. Böylece kaynak dikişinin
merkezinde segregasyon bölgesi adını verdiğimiz bir bölge
oluşur. Segregasyon bölgesinin tokluk değerleri düşüktür. Bu
nedenle kaynak dikişinin en zayıf bölgesini oluşturur.
Çoğunlukla sıcak çatlaklar diye adlandırılan kaynak hatalarının
oluştuğu bölgedir. Segregasyon bölgesine sahip olan kaynak
dikişleri düşük mukavemete sahiptirler. Kaynak banyosu
büyüdükçe ve kalıntı madde miktarları arttıkça, segregasyon
bölgesi daha fazla belirginleşir ve dikişi daha da zayıflatır.
Kaynak geometrisi ve katışkı elementler (impüriteler) katılaşma
çatlağına neden olur. 2:1 den daha büyük derinlik-genişlik oranlı
kaynaklar aşırı enine gerilmeler yaptığından dolayı katılaşma
çatlağına hassastır. Bu özellikle derin nüfuziyet nedeniyle tozaltı
kaynağında çokça görülür.

Aşırı SÜLFÜR ve FOSFOR çeliğin katılaşma sıcaklığını


oldukça düşürür. Bu nedenle tam katılaşma sülfür ve fosforun
segrege olduğu kaynak merkez hattı boyunca daha düşük
sıcaklıklarda meydana gelir. Artık çekme gerilmeleri kaynak
soğurken gelişir; bu gerilmeler merkez hattı çatlağına neden olur
çünkü yüksek sülfür ve fosforlu bölgeler zayıftır ve tamamen
katılaşmamıştır.

Önleme yolları;
1-C,S ve P oranları düşürülür
2-Mn oranı artırılır.
3- Çatlak bölge temizlenmeli ve yeniden kaynaklanmalıdır.
Kaynak Banyosunun Katılaşma
Modelleri
• G/R oranı azaldığı zaman, kaynak banyosu içerisindeki
katılaşma modeli dendritik kristalleşme eğilimindedir.
Eğer katılaşma zamanı artarsa (G/R) -1/2 , dendritikler arası
mesafenin de arttığı görülür. Katılaşma zamanı daha da
artarsa dendritler bir noktada çekirdeklenir ve yapı
eşeksenli olur.
• Kaynak banyosunun katılaşma hızı (R), kaynak hızı (υ) ile
Cos Ө çarpımına eşittir. Ө açısı, kaynak yönü ile kaynak
banyosunun katılaşma yönü arasındaki açıdır.
• R = υ Cos Ө
• Kaynak dikişinin tane yapısı üç önemli faktöre bağlıdır:
(1) kaynak banyosunun kimyasal içeriği,
(2) katılaşma parametresi (G/R)
(3) kaynak banyosunun şekli.
Kaynak dikişinin tane yapısına ve kaynak banyosunun şekline,
kaynak hızının nasıl ettiği Şekil de gösterilmektedir.
En düşük kaynak hızlarında (örneğin 2 mm/sn) ve
katılaşma parametresinin (G/R) yüksek değerlerinde,
kaynak dikişinin merkezi kısmı boylamasına uzanan
eksenel tanelerden oluşur. Kaynak banyosu ise hemen
hemen daire yakın bir geometrik şekildedir (Şekil-a).
Kaynak hızı arttığında (örneğin 3 mm/sn) uzamış
geometrik şekle sahip bir kaynak banyosu oluşur
(Şekil-b). Ergime sınırına yakın taneler, kaynak
banyosunun arka kısmında büyüyen taneler tarafından
bloke edildikleri için, kaynak dikişinin gelişi güzel
dağınık tane yapısı görülür. Daha yüksek kaynak
hızlarında (örneğin 8 mm/sn), kaynak banyosu
uçurtma şekline benzetilir. Tane yapısı ise balık
kılçığına benzetilir. Bazen kısmı eş eksenli taneler
gözükür (Şekil-e).
Kaynak metali yapısının oluşumu, sıvı metalin kimyasal içeriğine
ve katılaşma parametrelerine bağlıdır.
Katılaşma parametresi, sıcaklık dağılımın (G) katılaşmanın
ilerleme hızı (R) oranına eşittir. Katılaşmanın nasıl gerçekleşeceği
bu iki faktöre bağlıdır.
Şekil de sıvı metalin katılaşması süresince tane büyümesi türünün
kimyasal içeriğe ve katılaşma parametresine göre nasıl değiştiği
gösterilmektedir.
Kaynak Banyosunun Geometrik
Şeklini Etkileyen Faktörler
Düşük kaynak hızındaki kristal büyümesi düzenli ve
simetriktir (a). Fakat kaynak hızı arttırıldığında,
sıcaklık dağılım profili değişmeye başlar. Kristal
büyümesinin yönü, kaynak hızına bağlı olarak değişir ve
kaynak merkezinde, kaynak dikişi tokluğunun düşmesine
sebep olacak bir segregasyon hattı oluşacaktır. Bu ise
kaynaklı konstrüksiyonlarda arzu edilmeyen bir kaynak
hatasıdır.
Tokluğu düşüren segregasyon hattı
ÖZET
Kaynak metalinde katılaşma
• Katılaşma dökümde olduğu kolonsal tanelerin oluşumu
ile başlar.
• Taneler ana metal ile mukayese edilirse oldukça uzun ve
ısı transferi doğrultusuna paralel uzanırlar.
• Tane yapısı ve ebadı birleştirilen alaşımın özelliklerine
bağımlıdır.
• Kaynak metali hızlı soğumasından dolayı döküm
yapısına sahiptir
• Katılaşma alaşımın kimyasal kompozisyonuna ve
birleştirilen malzemenin kaynak sırasında maruz kaldığı
termal çevrimin etkisine bağlıdır.
• Yüksek ısı iletim katsayısına sahip malzemelerin kaynak
metalinin katılaşmasında ön tavlama ısıl işlemi çok
önemlidir.
SON

You might also like