You are on page 1of 52

BÖLÜM 2

MALZEME ÖZELLİKLERİ
Atomsal yapılar
• Malzemeler atomların bir araya gelmesi ile oluşur.
• Atomları bir arada tutan kuvvete “atomlar arası
bağ” denir.

• Atom düzenleri 3 şekilde incelenebilir:


Düzensiz yapı (amorph-orderless): Atom veya
moleküllerin rastgele dizilmesi.
Kısa aralıklı düzenli yapı (short range order):
Küçük ölçekte düzenlilik.
Uzun aralıklı düzenli yapı (long range order).
Bütün hacimde düzenlilik; Kristal malzemeler
(metaller, seramikler, kristal camlar, bazı
polimerler.
• Metaller kristal yapıya sahiptirler.
• Seramikler daha kompleks kristal yapıya
sahiptirler.
• Camlar, kristal yapıya sahip değillerdir.
• Polimerler amorf veya kristal veya belli
oranlarda iki yapıya birden sahip olabilirler.
Moleküler yapı
• Etrafımızda gördüğümüz katı ve sıvı gibi maddelerin
oluşabilmesi için atomları bir arada tutan çekme
kuvvetlerinin olması gerekir. Bu çekme kuvvetlerine
Coulomb çekme kuvvetleri adı verilir. Coulomb
çekme kuvvetleri sayesinde atomları bir arada tutan
atomlar arası bağlar meydana gelir.

• Malzemelerin yoğunluğu, elektrik iletkenliği, ısıl


genleşmesi, mekanik özellikleri, korozyon
davranışları, optik özellikleri, atomlar arası bağ türleri
ve atomlar arası mesafeye bağlı olarak değişir.
Atomlar arası bağlar
Atomları bir arada tutan Coulomb çekme
kuvvetlerinin gücüne göre, kuvvetli ve zayıf bağlar
olmak üzere iki grup atomsal bağ vardır.
Kuvvetli bağlar (primary)
İyonik
Kovalent
Metalik
Zayıf bağlar (secondary)
Van der Waals
İyonik Bağ
• Daha kararlı yapı için bir atomdan diğerine e- transferi
olabilir.
• Atomlar daha kararlı iyonlar haline gelir.
• İyonik bağ bu elektronların transferi ile olur.
• İyonik bağda yönlenme yoktur
• Farklı yüklü iyonlar her yönde komşu iyonu eşit
kuvvetle çeker.
Katyon
Na(11) 1s2 2s2 2p6 3s1 Na+(10) 1s2 2s2 2p6 Ne(10)

Cl(17) 1s2 2s2 2p6 3s2 3P5 Cl-(18) 1s2 2s2 2p6 3s2 3P6 Ar(10)

Anyon
• Elektron alışverişi ile zıt yüklü iyonlar haline
gelirler.
• Farklı yüklü iyonlar birbirini çeker.
• “Coulomb çekim kuvveti” iyonları birbirine
bağlar.
K K  ko ( Z1q )( Z 2 q )
FC  2
a
q = 0.16 x 10-18 C, ko = 9 x 109 Vm/C
• Belirli bir yaklaşmadan sonra aynı yüklü
çekirdekler birbirini iter.
a / 
FR  e

Toplam kuvvet
FT  FC  FR  0 Denge durumu
İyonik Bağ

• İyonik bağla bağlanan atomların meydana getirdiği


malzemeler, kırılgan ve gevrek olurlar.
• Şekil değiştirme özellikleri çok zayıftır.
• İyonik bağlı malzemelerde elektrik yükü, iyonların
hareket etmeleri ile sağlanır.
• İyonlar elektronlar kadar kolay hareket
edemediklerinden, iyonik bağlı malzemelerin elektrik
iletkenliği de zayıftır.
• İyonik bağ genellikle seramiklerde rastlanan bir bağ
türüdür.
Kovalent Bağ
• Bir atom, komşu bir atomla en dış
kabuğundaki valans elektronlarını
paylaşarak kararlı hale geçiyorsa, bu tür
elektron paylaşımında ortaya çıkan bağa,
kovalent bağ denir.

• Genellikle kovelant bağlı malzemeler,


düşük sünekliğe sahip olup, elektrik ve ısıl
iletkenlikleri de zayıftır.

• Kovalent bağda yönlenme söz konusudur .


• Elmasta, polimer zincirlerinin içerisinde
görülen bağ çeşitidir
Metalsel Bağ
Metalik bağ, metallerde görülen bir bağ çeşitidir. Metal atomlarının dış
kabuğundaki elektronları, iç kabuktaki elektronlara göre , atom
çekirdeğine daha zayıf bağıdırlar.

• Dolayısıyla dış kabuktaki bu valans elektronlar, kolaylıkla atomlardan


ayrılarak serbest kalabilirler. Diğer elektronlar atom çekirdeğine sıkıca bağlı
olup, serbest kalan elektronlar ise, bir elektron bulutu meydana getirirler. Dış
kabuğundaki elektronlarını bırakan atom, pozitif yüklü iyon haline geçer.
Serbest kalan negatif yüklü elektronlar, bu iyonlar arasında bir elektron bulutu
oluşturacak şekilde hareket ederler. Pozitif yüklü iyonlarla negatif yüklü
elektronlar birbirini çekerek kuvvetli bir metalik bağ oluştururlar.
Metalsel Bağ

• Metalik bağlı malzemelerin şekil değiştirme


özellikleri iyidir, elektrik ve ısı iletkenliği
yüksektir.

• Metalik bağlı malzemelerde atomlar düzenli


bir biçimde dizildikleri için kristal yapıya
sahiptirler.
Van der Waals Bağı
• Bu bağda elektron transferi veya paylaşımı yoktur.
• Bağ; atom veya moleküllerde pozitif veya negatif yüklerin asimetrik
dağılımı ile oluşan baskın bölgeler arasında oluşur.
• Bu yük asimetrisine dipol adı verilir.
• 2 çeşittir: geçici ve kalıcı dipol
• Ar , asal elementtir. e- alış verişi zordur. İki Ar atomu yan yana
geldiğinde yüklerde küçük distorsiyon ile oluşan geçici dipol atomları
birbirine düşük enerji ile bağlar (0.99 kJ/mol)

Şekil : Ar da dipol oluşumu ve bu sayede oluşan bağ.


Bağların Özellikleri
Özellik İyonik bağ Kovalent bağ Metalik bağ
Sertlik Yüksek Düşükten Düşükten
yükseğe doğru yükseğe doğru

Süneklik Kırılgan Kırılgan Sünek


Erime sıcaklığı Yüksek Düşükten Düşükten
yükseğe doğru yükseğe doğru

Elektrik ve ısı Düşük Düşük Yüksek


iletkenliği
Bağ enerjisi 150-370 125-300 25-200
(kcal/mol)
Kristal malzemeler
• Kristal Malzemeler: 3 boyutlu
uzayda düzenli ve sürekli
tekrar eden “birim hücre” lere
sahip malzemeler.
• Birim hücre (unit cell): Kristal
yapı içerisinde tekrar eden
yapıların en basititir. Şekil 3.1: Kristal yapıyı
• Kristal kafes (lattice): Birim tanımlayan farklı birim yapılar
hücrelerin üç boyutta tekrarı
ile meydana gelen düzendir.

Şekil 3.3: Basit kübik kafes


• Doğadaki bütün kristal malzemeler 7 kristal
sistem ve 14 kristal kafesin birine uyarlar.

Metaller kristal yapıdadır. 14 adet kristal


yapı olmasına rağmen metalik
malzemelerde en fazla gözüken kübik ve
hegzagonal sıkı paket kristal kafesleridir.
Kristal malzemeler

Metal malzemelerdeki kristal yapı çeşitleri


(a) Hacim merkezli kübik (body‑centered cubic)
(b) Yüzey merkezli kübik (face‑centered cubic)
(c) Hegzegonal sıkı paket (hexagonal close‑packed)

©2002 John Wiley & Sons, Inc. M. P. Groover, “Fundamentals of Modern Manufacturing 2/e”
• Atomlar her bir birim hücrede
kafes noktalarında bulunur.
• Her bir birim kafes; kafes
kenarları ve eksenler arası
açılarını içeren kafes
parametreleri ile ifade edilir.
Şekil 3.2: Birim hücre geometrisi
Metaller
• Kristal yapıdadırlar,
• Yüksek dayanım,
• Yüksek süneklik,
• Yüksek elektrik ve ısı iletkenlik,
• Yüksek tokluk,
• Şeffaf değil ve parlak görünüşe sahip,
• Fe, Al, Mg, Ti, Ni, Zn, Cu, ve alaşımları.
Hacim Merkezli Kübik (HMK)

Şekil: Hacim merkezli yapı kübik (a)


Kafes noktaları; (b)atomların
gerçekteki istifi, (c) bir çok kafesin 3
boyutta istifi.

•Köşelerde ve merkezde birer atom bulunmaktadır.


•Bu yapıdaki metallerden bazıları; Fe (α-ferrit), V, Cr, Mo, W.
Atom yarıçapı ve Kafes
parametresi arasındaki ilişki Birim Hücrede atom sayısı
Her köşede = 1/8
Merkezde 1 atom
Toplam = 8 x (1/8) +1
= 2 atom / hücre

Koordinasyon sayısı

Her bir atoma temas


eden komşu atom sayısı.
KS = 8
ao 3  4 r
4r Atomsal dolgu faktörü
a0 
3 (2atom)( 4 r 3 )
ADF  3  0,68
3
ao
Yüzey Merkezli Kübik (YMK)

Figure 3.4 Yüzey merkezli kübik yapı (a)


Kafes noktaları; (b) atomların gerçekteki
istifi, (c) bir çok kafesin 3 boyutta istifi.

•Köşelerde ve yüzey merkezlerinde birer atom bulunmaktadır.


•Bu yapıda metallerin bazıları; Fe (-ostenit), Al, Cu, Ni, vs.
Kristal yapı hataları
• Hiçbir kristal mükemmel değildir.

• Hatalar yapıda istenerek veya istenmeden


bulunabilir.
• Malzemelerde kristal yapı hatalarının varlığı,
malzemelerin, mekanik, elektrik, yoğunluk ve plastik
şekil değiştirme gibi özelliklerini etkiler.
Kristal yapı hataları
1. Noktasal hatalar: Bir veya birkaç atomun sebep olduğu
bölgesel kafes düzensizlikleridir.
• Atom boşluklar: Atom boşlukları katılaşma esnasında,
yüksek sıcaklıklarda ve radyasyon etkilerine bağlı
olarak oluşabilir.
• Yer alan atomları:Yabancı atomlar ana kristal kafes
atomlarının yerlerini alması.
• Ara yer atomları: Yabancı atomlar ana kristal kafes
atomlarının arasına yerleşmesi.
• Frenkel hataları. Bir atomun yer değiştirerek, boş yer ile
fazladan bir arayer atomunun oluşturduğu kusur,
• Schottky hataları: Ters elektriksel yükte iki iyonun kristal
kafesinde olması beklenen yerde bulunmamasıdır
elektriksel nötrlük korunmaktadır.
Noktasal kusurlar: (a) atomsal boşluk (vacancy), (b) arayer (interstitial) atom,
(c) küçük yeralan (substitutional) atom, (d) büyük yeralan atom,
(e) Frenkel kusuru: Bir atomun yer değiştirerek, boş yer ile fazladan bir arayer atomunun oluşturduğu
kusur,
(f) Schottky kusuru: Ters elektriksel yükte iki iyonun kristal kafesinde olması beklenen yerde
bulunmamasıdır elektriksel nötrlük korunmaktadır.
Kristal yapı hataları devam
2. Çizgisel hatalar

- Dislokasyonlar

3. Düzlemsel hatalar
- İkizler, taneler ve tane sınırları

4. Hacimsel hatalar: Bunlara örnek olarak


inklüzyonlar (kalıntılar) ve boşluklar verilebilir.
Dislokasyonlar
• Dislokasyonlar: yapı içerisinde eksik kalmış atomsal
düzlemlerdir.
• Noktasal kusurlar daha çok “termal aktivasyon” ile
oluşmakta iken,
• Dislokasyonlar ise daha çok plastik şekil değiştirme ile
ilgilidirler.

• En önemli oluşum sebepleri plastik


(kalıcı) şekil değişimleridir

• Malzemelerin mekanik
özelliklerinde önemli role
sahiptirler.
Dislokasyon çeşitleri
• Kenar dislokasyonu
• Vida dislokasyonu
• Karma dislokasyonlar
Kenar Dislokasyonu
• Kenar dislokasyon, kafes içerisine ilave edilen tam olmayan
ek düzlemdir.
• Pozitif kenar dislokasyonu ┴ sembolü ile ifade edilir. Ek yarı
düzlem kayma düzleminin üzerindedir.
• Negatif kenar dislokasyonu ┬ sembolü ile ifade edilir ve
dislokasyon kayma düzleminin altında bulunur.

(a) kusursuz kristal yapı (b) Extra düzlemin oluşturduğu kenar


dislokasyon (c). Kenar dislokasyonu etrafında çevrimi tamamlamak için
gereken Burgers vektorü b.
Kenar Dislokasyonu

• Kenar dislokasyonunda Burgers vektörü dislokasyon


çizgisine dik olarak uzanır. Diğer bir değişle kayma
doğrultusu dislokasyon çizgisine diktir
• Kenar dislokasyonu kayma gerilmesi yönünde hareket
eder.
a) Kenar dislokasyonu,
b) Kayma kuvveti uygulandığında
dislokasyon bir Burgers vektorü kadar
ilerler.
c) Hareket devam ettiğinde kristal bir
basamak oluşturur
d) Kayma hareketi kırkayağın hareketine
benzetilebilir.
Vida Dislokasyonu
Kristal kafesindeki bir düzlemin belirli bir bölgesi, diğer kristal
düzlemi üzerinde sınırlı ötelenmesi sonucu oluşan çizgisel hatalara
vida dislokasyonu denir.
Kusursuz bir kristal kafesinin belirli bir kısmı kesildikten sonra,
kesilen alt ve üst kristal parçalarına ters yönde kuvvet(makaslama
kuvveti) uygulandığında, merdiven basamağına benzeyen bir
çıkıntı meydana gelir. Kristal kafesin bu tarz bir geometrik şekli
alması adeta bir vida dislokasyonuna benzetilir.

(a) mükemmel kristal


(b) kaymanın düzleminin oluşumu
(c) bir atom uzunluğunda kayma.
Vida Dislokasyonu

• Vida dislokasyonunda Burgers


vektörü dislokasyon çizgisine
paralel olarak uzanır. Diğer bir
değişle kayma doğrultusu
dislokasyon çizgisine diktir.
• Kayma kuvveti uygulandığında
vida dislokasyonu kayma
gerilmesine dik yönünde hareket
eder.
Karma dislokasyon
Karma dislokasyonunda
dislokasyon çizgisi eğri
şeklindedir.
Karma dislokasyon hem kenar
hemde vida dislokasyonu
karakteri gösterir.
Ön tarafta bulunan vida
dislokasyon yan taraflara doğru
yavaş yavaş kenar dislokasyonu
karakteri kazanır.
Dislokasyonların Önemi

• Dislokasyonlar Plastik şekil değişimi


açısından çok önemlidir.
• Nasıl noktasal kusurlar olmadan yayınım çok
zor gerçekleşiyorsa dislokasyon olmadan
plastik şekil değişimi çok zor gerçekleşir.
• Dislokasyonların oluşumu:
Katılaşma sırasında
Plastik şekil değişimi sırasında oluşur.
Dislokasyonların Önemi devam
• Bir malzemedeki dislokasyon varlığı, o malzemenin plastik
şekillendirilmesini kolaylaştırır. Çünkü dislokasyonsuz bir malzemeyi
şekillendirmek için gerekli kuvvetten çok daha az bir kuvvetle
şekillendirme yapılabilir.

• Dislokasyonların kristal yapısı içerisinde kolayca hareket etmeleri


sayesinde, malzemenin deformasyon işlemi de kolaylaşır.

• Metallerin dövülerek, haddelenerek veya çeşitli şekil değiştirme


teknikleriyle şekillendirilmelerinin kolay olması, malzeme içerisindeki
dislokasyonların var olması nedeniyledir.

• Eğer dislokasyonlar olmasaydı, metallerin süneklik özellikleri çok zayıf


olurdu ve şekillendirilmeleri zorlaşırdı.

• Metal veya alaşımların mekanik özelliklerinin kontrol edilmesini sağlar.

• Dislokasyonsuz bir malzeme yüzey boyunca bağların tümünü


koparmakla kopabilirdi. Dislokasyon kaydığında ise bağlar yalnızca
dislokasyon çizgisi boyunca kopar.
• Yapılan teorik çalışmalar, malzemelerin dayanımlarının
Elastik modül değerlerinin 1/10 civarında olması
gerektiğini göstermektedir. Mesela Cu ın teorik dayanımı
1,000 MPa dır. Fakat deneysel dayanım 1MPa civarında
olmaktadır.
• Deneysel datalar Teorik datalardan 1,000-10,000 kat
daha küçüktür. Bu durum mevcut dislokasyonların varlığı
ile açıklanmaktadır.
• Kayma, dislokasyonların varlığı ile çok kolay bir şekilde
gerçekleşir.
• En yumuşak halde yapı 106 adet/cm2 dislokasyon
yoğunuluğuna sahiptir.
Kayma sistemleri
• Dislokasyon hareketiyle plastik şekil değişimine sebep
olan mekanizmaya kayma denir

• Kayma belirli düzlem ve doğrultularda çok daha kolaydır.


Kayma sistemleri
• Kayma: yüksek atomsal yoğunluğa sahip düzlemler ve
bu düzlemlerde en büyük atomsal yoğunluğa sahip
doğrultularda diğerlerine göre çok daha kolaydır.

• “Kayma sistemi” Her bir kristalde ayrı ayrı tanımlanan en


yoğun düzlem ve doğrultu kombinasyonları tarafından
oluşturulur.

• En kolay kaymanın olduğu doğrultuda; burgers vektörü


en küçüktür, dolayısıyla kayma mesafesi en küçüktür.
Bir malzemenin kalıcı şekil değiştirmesini zorlaştırmak yani “Akma
Mukavemeti”ni artırmak için en etkin önlem dislokasyon hareketini
zorlaştırmaktır.

Bu engeller:
•Tane sınırları arttıkça (Yani tane boyutları küçüldükçe);

•Kafes içindeki yabancı atomlar (Kristal yapının çarpılması ve


kayma sistemlerinin bloke olması);

* Daha önce kalıcı şekil değişimine uğramış malzemelerde


yoğunluğu artmış olan dislokasyonlar birbirlerinin hareketlerini
engellerler.

Bu engeller nedeniyle dislokasyonlar üst üste yığılır bu defa


malzemenin kalıcı şekil değiştirebilmesi için bu dislokasyonları
harekete geçirebilmek için gereken gerilmenin (kuvvetin)
arttırılması gerekir çünkü malzemenin şekil değişimine karşı direnci
artmıştır. Bu olaya “Pekleşme” denir.
Alaşımlama; kafesin içine çok sayıda Arayer ve Yeralan
atomlarının girmesi demektir. Bu nedenle dislokasyon
hareketi zorlaşır ve malzemenin Akma Dayanımı artar.

Yüksek sıcaklıklarda atom hareketliliği ve yayınma


artacağından, kalıcı şekil değiştirme sonrası bozulan ve çok
sayıda kusur içeren kristallerde atomlar yeniden düzenlenir
(Yeniden Kristalleşme) ve dislokasyon yoğunluğu
düşeceğinden pekleşmenin etkisi ortadan kalkar.

Seramiklerde, kristal yapının karmaşıklaşması nedeniyle


seramiklerde dislokasyon hareketleri görülmez ve bu
malzemelerde kalıcı şekil değiştirmek mümkün değildir.
Buna neden hem kafes yapılarının karmaşık oluşu, hem de
düzlemlerin ötelenmesi ile örneğin iyonik kristallerde elektrik
yüklerinin dağılımında dengesizliklerin ortaya çıkmasıdır.
Düzlemsel (Yüzeysel) Hatalar
• Kristal yapısındaki atomlar, bir yüzey boyunca
düzensiz olarak dizildiklerinde meydana gelen
hatalara düzlemsel veya yüzeysel hatalar denir.

• Yüzey hataları, bir malzeme içerisindeki farklı


bölgeleri birbirinden ayıran sınırlardır.
Düzlemsel hatalar
• Malzemenin dış yüzeyleri,
• tane sınırları,
• ikiz sınırları
• istiflenme hataları düzlemsel hata sınıfına girer.
Dış Yüzeyler
• Malzemenin dış yüzeyi, kristal kafesinde bulunan
atomların dizildikleri son kristal sınırlardır.

• Dış yüzeydeki atomlara komşu olan atom sayısı, iç


bölgede bulunan atomlara göre daha azdır. Çünkü
dış yüzeydeki atomlar atmosferdeki gazlar ile ilişki
halindedir. Bu nedenle içteki atomlara göre daha
yüksek enerjiye sahiptir.
Tane sınırları
• Metallerde farklı atom diziliş yönlerine
sahip iki kristal kafes bölgesini
birbirinden ayıran sınırlara tane
sınırları adı verilir.

• Bir metalin tane içerisindeki kafes


yapısı, diğer tanelerle aynı olup
sadece atomların diziliş doğrultuları
ve yönleri (krstalografik yönlenme)
birbirinden farklıdır.

• Tane içerisinde düzgün dizilen


atomlar, tane sınırında düzensizdir.
Tane sınırları
• Tane sınırları, dislokasyonun hareketini
engellemektedirler.
• Bu nedenle plastik şekil değişimi için daha
fazla gerilme gerekir böylece malzemenin
dayanımı artmış olur.
• Küçük taneli malzemeler büyük tanelilere
göre daha dayanımlıdır.
Küçük açılı tane sınırları
• Kristal içerisinde kenar dislokasyonlarının üst üste
dizilmesi ile meydana gelir.
• Genelde Isıl aktivasyon
(poliganizasyon) ile
gerçekleşir.
• Dislokasyonların meydana
getirdiği iki komşu dizilim
arasındaki açı 10o den
küçüktür.
• Bazı kaynaklarda alt tane
(sub grain) olarakta anılır.
Büyük açılı tane sınırları
Sınır boyunca atomlar her iki kristale de uyum
sağlayamadığından rasgele dizilmişlerdir ve çok dar
bir alanda yapı amorf olarak düşünülebilir.
İkiz sınırlar
• İki kristal bölgeyi simetrik olarak birbirinden
ayıran sınırdır.
• İkiz oluşumu kaymadan çok yapı içerisinde
burkulma dan dolayı oluşur.
• Bu kusur çok yaygın olmamasına rağmen
sebepleri
Şekil değiştirme (burkularak-mekanik zorlama) - HMK
ve SDH yapılarda.
Tavlama (ısıl işlemle) - YMK yapılarda
olabilir.
İkiz sınırları dislokasyon kaymasını güçleştirir ve metallerin
akma dayanımını arttırır.
Şekil 4.15: 2 kristal bölgeyi
birbirinden ayıran ikiz sınır

(a) Mükemmel kristal.


(b) ikizlemeden dolayı atomlardaki
Prinçte ikizleme sınırları öteleme
Tane Boyutu

• Bir malzemenin mekanik özellikleri tane boyutuna bağlı


olarak değişir. Yani ince taneli bir kristal yapısına sahip
metalin mukavemeti, kaba taneli kristal yapısına sahip aynı
metalden daha yüksektir.

• Tane boyutu küçültülerek tane sayısı ve böylece de tane


sınırları miktarı arttırılabilir. Herhangi bir dislokasyon, bir
tane sınırı ile karşılaşmadan önce, sadece kısa bir mesafe
hareket eder ve böylece metalin dayanımını arttırır.
Tane Boyutu
• Hall-Petch eşitliği tane boyutu ile metalin akma
dayanımı arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir.

s = s0 + K.d-1/2

• Burada s malzemenin kalıcı şekil değiştirdiği akma


dayanımı veya gerilimidir, d tanelerin ortalama çapı, s0
ve K metal için sabitlerdir.
(c) 2003 Brooks/Cole Publishing / Thomson Learning
Figure 4.17 The effect of grain size on the
yield strength of steel at room temperature.

You might also like