You are on page 1of 34

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN

VE
ÖZGÜVENİN GELİŞTİRİLMESİ
ÖZGÜVEN NEDİR?
• Kısaca kişinin kendine güvenme, inanma, değerli hissetme
ve cesur olma durumudur. Bu cesaret cahil cesareti gibi
değildir. Yerinde ve zamanında kişinin cesur olmasıdır.
ÖZGÜVENSİZLİK NEDİR

• Özgüven eksikliği, kişinin


kendine olan güveninin
hiç olmaması veya az
olmasıdır. Kendini
değersiz hissetmektir.
ÖZGÜVEN NE ZAMAN OLUŞUR?
 Özgüven, kısmen genetik olarak aktarılsa da en önemli
belirleyici aile, çevre ve eğitimdir.

 Bebeğin ve çocuğun ilk çevresi ailesi olduğu için, aile


yaşantıları her dönemde, çocukta güven duygusunun ve
özgüveninin oluşumunda önemlidir.
ÖZGÜVEN NE ZAMAN OLUŞUR?
 Bebekliğin ve çocukluğun önemli evreleri vardır. Ve her evre
farklı şekilde güven duygusu ve özgüven gelişimi için kritik
dönemlerdir.
 Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı bu konuda önemlidir.
İLK EVRE 0-12 AY - GÜVEN EVRESİ:

 Bu evrede bebeğin uyku, emzirilme, sevilme,


temizlenme gibi temel ihtiyaçları giderilmelidir. Bebek
ağlayarak bu ihtiyaçlarını dile getirir. Ailenin bu
ihtiyaçları karşılaması, bebekte aileye karşı güven
oluşturur. Ancak ağlayan bebeğin ihtiyaçlarının
giderilmemesi ve sürekli bebeğin kendi kendine
susması, bebeğin ailesine karşı güven duygusunu yok
eder.
1 - 3 YAŞ - ÖZERKLİK EVRESİ:
 Bu evrede çocuklar yürümeye,
etrafı keşfetmeye, tanımaya çalışır.
Bu süreçte etrafı çok fazla dağıtıp
kirletebilir ve kendisini riske
atabilir. Ailenin çocuğun bu
özerkliğine, keşfine izin vermesi
özerklik duygusuna, kızması,
kısıtlaması ise olumsuz duygulara
sebep olacaktır.
3 - 5 YAŞ - GİRİŞİMCİ DÖNEM:

 Bu dönemde çocuklar akıcı konuşmaya başlar ve


cinsiyeti fark eder. Konuşma ile birlikte sorgulamaya da
başlar. Bu süreçte çocuğun sorularına özenle cevap
verilmelidir. Geçiştirmek veya azarlamak olumuz etki
edecektir. Aynı şekilde çocuğun, ‘’çocuk nasıl meydana
gelir?’’ gibi sorularına da kızılmamalı, çocuğun
anlayacağı şekilde, hayal gücünü zorlamayan cevaplar
verilmemelidir.
 Yine bu dönemde cinsiyeti ve cinsiyet farklılıklarını
keşfeden çocuklar, çocuksu mastürbasyonlar veya karşı cins
çocukla cinsel oyunlar deneyebilir. Bu tamamen çocukça bir
meraktan kaynaklıdır. Bu tür durumlarda doğrudan kızmak,
ceza vermek çocuğun cinselliğe veya karşı cinse karşı
cesaretsiz olmasına sebep olur. Eğer basit bir durum ise
görmezden gelinmeli, çok sık tekrar ediliyorsa uygun dille
yapılan hareketin doğru olmadığı açıklanmalıdır.
5 - 11 YAŞ - ÜRETKENLİK EVRESİ
• Bu evrede çocuklar okul çağındadır. Resim yapmaya,
müzik çalmaya, kısacası sanatsal faaliyetlere yönelir.
Derslerde çaba gösterir. Başarılı veya başarısız olabilir.
Başarılarının görmezden gelinmesi ve başarısızlıkları
üzerine baskı görmesi aşağılık hissetmesine sebep
olabilir. Bu da doğrudan özgüveni düşürür.
Bu sebeple çocuğun küçük de olsa başarıları
kutlanmalı, başarısızlıklarında kızmak yerine ‘’nasıl
daha başarılı olabileceği’’ konuşulmalıdır.
12 - 18 YAŞ - KİMLİK ARAYIŞI
 Bu dönemde ergenlik ile birlikte çocukta kimlik gelişimi ön
plandadır. Özgüveni yüksek bireyler net bir kimlik kazanırken,
özgüveni düşük çocuklar yanlış kimlikler kazanabilir veya
kimlik arayışını reddederler. Çocuğa doğru rol model olmak
ve sosyalleşmesini desteklemek önemlidir. Yine bu dönemde
lise, üniversite seçim döneminde çocuğun beklentilerini
dikkate almak önemlidir.
ÖZGÜVENLİ VE ÖZGÜVENİ DÜŞÜK
ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
ÖZGÜVENİ DÜŞÜK ÇOCUKLAR;
ÖZGÜVENİ YÜKSEK ÇOCUKLAR;
-Sorumluluk almaktan çekinir.
-Sorumluluklarının farkındadır.
-Kendilerine güvenmezler.
-Yeteneklerinin farkındadır ve gerektiğinde
bunu kullanır. -Beceri ve yeteneklerinin farkında
olamazlar.
-Ailesi ile ilişkileri iyidir.
-Ailesi ve arkadaş çevreleri ile ilişkileri
-Sosyal çevresi ile iyi geçinir.
zayıftır.
-Sorumluluk almaktan çekinmez.
-Genelde sessizlerdir.
-Konuşkandırlar.
ÖZGÜVENİ ETKİLEYEN ETMENLER
 Benlik Algısı
 Sevgi ve Sayılma
 Aile ve Çevre Etkisi
 Yetenek ve Başarı
 Beklentiler
ÖZGÜVEN
GELİŞTİRMEDE
AİLENİN ROLÜ
VE
YAPILMASI
GEREKENLER
Benlik Algısı
• Benlik algısı, çocuğun kendine karşı hissettiği her şeydir.
Benlik algısı doğrudan özgüveni etkiler. Bu sebeple
çocuğumuzun değerli olduğunu, sevgimizi
hissettirmeliyiz.

BENLİK ALGISI ÖZGÜVEN


‘’Ben ‘’Ben güçlüyüm ve
güçlüyüm’’ başarabilirim.’’
Sevgi ve Sayılma
• Çocuğumuzu her daim sevmeliyiz. Sevgi en güçlü
bağdır. Özellikle koşulsuz sevmeliyiz ve bunu ona
hissettirmeliyiz. Aynı şekilde çocuğumuzun özgüvenini
artırmak için aldığı kararlara saygı duymalıyız. Bu
şekilde çocuk özerk olduğunun farkına varacaktır.
Aile ve Çevre Etkisi
 Aile eğitimin ilk başladığı ve en önemli çevredir. Çocuğa
karşı takındığımız tutumlar çocuğun karakterini
etkileyecektir. Aynı şekilde çocuğumuzu özgüvenine
yararlı olacak çevrelere yönlendirmek faydalı olacaktır.
 Sizce bu tür çevreler neler olabilir?
AİLE TUTUMLARI
• 1. Baskıcı-Otoriter Tutum: Bu tutuma sahip anne-
babalar, çocuklarının fikrini önemsemezler, çocuklarına
katı kurallar koyarak baskılarlar. Zaman zaman şiddet
de gözükür. Ayrıca bu aile mükemmeliyetçidir.
Çocuktan üstün başarı ve yetenek beklerler. Bu sebeple
çocuk, küçük başarılarını dahi önemsememeye
başlar.Bu da çocuğun silik, küskün, çekingen,
başkalarının etkisinde kolay kalabilen, hassas olmasına
sebep olabilir.
• 2. Çocuk Merkezli Tutum: Bu
tutumdaki anne- babalar,
çocuğunun her isteğini yerine
getirirler. Çok şımartılmış çocuklar,
anne babasına bağımlı olabilir, her
isteği karşılandığı için zorluklara
veya yokluğa karşı aşırı hassas
olabilir. Ailenin ipleri genelde
çocuğun elindedir. Bu süreç, aileyi
ve çocuğun geleceğini olumsuz
etkileyebilir.
• 3. Dengesiz-Kararsız Tutum: Bu tutumda ya anne-baba
arasında görüş ayrılığı vardır, ya da ailenin tutumları
tutarsızdır. Her iki durum da aile içi disiplinine veya karar
verme sürecine zarar verir. Bu da çocuğu çekingen veya
öfkeli kılabilir. Özgüveni olumsuz etkiler.
• 4. Aşırı Koruyucu Tutum: Bu tür aileler çocuğuna
oldukça korumacı yaklaşır. Her ihtiyaçlarını karşılarlar ve
her daim yanlarındadırlar. Özerk olmasını engelleyerek
güvende olması için çocuğun sorumluluklarını bile
kendileri halleder. Bu da çocuğun sorumluluktan uzak
kalmasına, çekinik ve özgüvensiz olmasına sebep olur.
• 5. İlgisiz-Kayıtsız Tutum: Bu tutumdaki aileler, çocuğuna
karşı aşırı ilgisizdirler. Çocuğunu önemsemezler,
görmezden gelirler ve çocuğun olması gerektiğinden
daha fazla özerk olmasına sebep olurlar. Sevgi ve ilgisiz
yetişen çocukların özgüveni ya çok azdır, ya da fazla
özgür olduğu için normalden daha yüksektir. Fazla
özgüven zararlıdır.
6. Demokratik Tutum: Bu tutuma sahip olan aileler
çocuklarını destekler. Aynı zamanda çocuklarına kurallar
da koyarlar. Çocuklarını aktif bir şekilde dinler, çocuk
kendi istek ve görüşlerini açık ve anlaşılır bir biçimde
dile getirir. Hoşgörülü, güven verici ve destekleyici
oldukları gibi çocuklarına söz ve tercih hakkı verirler.
Çocuklarına koşulsuz sevgi verirler, empatik bir anlayış
içerisindedirler. Ailelerde çocuklarının sorumluluk
duygusu gelişmiştir. Kendi kendine karar verebilir,
kendini kontrol edebilir. Otokontrolü olan, duygularını
ifade eden, kararlı, girişimci olan bu çocuklar sağlıklı bir
özgüven anlayışına sahip çocuklardır.
DÜŞÜNÜN

SİZCE SİZ HANGİ AİLE TUTUMUNA SAHİPSİNİZ?


Çocuk gördüğünü öğrenir!
EĞER BİR ÇOCUK SÜREKLİ ELEŞTİRİLMİŞSE,
KINAMA VE AYIPLAMAYI ÖĞRENİR

EĞER BİR ÇOCUK KİN ORTAMINDA BÜYÜMÜŞSE,


KAVGA ETMEYİ ÖĞRENİR

EĞER BİR ÇOCUK ALAY EDİLİP AŞAĞILANMAIŞSA,


SIKILIP UTANMAYI ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK DEVAMLI UTANÇ DUYGUSU İLE EĞİTİLMİŞSE,


KENDİSİNİ SUÇLAMAYI ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK HOGÖRÜ İLE YETİŞTİRİLMİŞSE,


SABIRLI OLMAYI ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK DESTEKLENİP YÜREKLENDİRİLMİŞSE,


KENDİNE GÜVEN DUYMAYI ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK ÖVÜLMÜŞ VE TAKDİR EDİLMİŞSE,


TAKDİR ETMEYİ ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK HAKKINA SAYGI DUYULARAK BÜYÜTÜLMÜŞSE,


ADİL OLMAYI ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK KABUL VE ONAYI GÖRMÜŞSE,


KENDİNİ SEVMEYİ ÖĞRENİR.

EĞER BİR ÇOCUK AİLE İÇİNDE DOSTLUK VE ARKADAŞLIK GÖRMÜŞSE,


BU DÜNYADA MUTLU OLMAYI ÖĞRENİR.
 Tüm bu sebeplerle ebeveyn olarak çocuğumuza
doğru bir rol-model olmalıyız.
Kurallar ve Sınırlar

 Aile olarak kurallar ve sınırlar gereklidir. Bu aile


üyelerinin özgürlük sınırını belirler. Ancak bu
kurallar açık, anlaşılır ve esnetilebilir olmalıdır. Bu
şekilde çocuk kararsız olmaz ve baskı altında
kalmaz.
Yetenek ve Başarı
 Her insanın kendine özgü
yetenekleri vardır.
Çocuğumuzun yeteneklerini
keşfetmesinde ona yardımcı
olmalıyız. Örneğin müzisyen bir
babanın çocuğunun da
müzisyen olması için onu
zorlaması doğru değildir.
Çocuğun ilgisi ön planda
olmalıdır.
 Çocuğumuz zaman zaman başarılı veya başarısız
olabilir. Küçük de olsa çocuğumuzun başarılarını
kutlamak onun cesaretini ve özgüvenini arttırır.
Çocuğumuz başarısız da olabilir. Ancak bu durumda
onu azarlamak yerine öncelikle teselli etmeli, sonra
başarısızlığın sebebi ve yapılabilecek şeyler üzerine
konuşulmalıdır.
Beklentiler
 Çocuğumuzun başarıları neticesinde veya herhangi bir sebep
olmaksızın çocuğumuzdan yüksek beklenti duymak, örneğin
çocuğum doktor olmalı, birinci olmalı gibi, onun kaygılı
hissetmesine ve özgüvenini düşürmesine sebep olacaktır. Bu
mükemmeliyetçi bir tutumdur ve gerçekçi değildir.
 Beklentilerimiz gerçekçi olmalıdır.
Özgüveni Pekiştiren Sözler
 Seninle gurur duyuyorum.
 Gerçekten çok çalıştın. (özel olarak hangi konuda çalıştığını ve başarılı
olduğunu belirtin.)
 Herkes hata yapabilir.
 Hata yapsan da seni hala seviyorum ve başarabileceğine inanıyorum
 Yardımlarından dolayı teşekkür ederim.
 Senin bunu yapabileceğine inanıyorum.
 Çok iyi bir çalışma.
 Ne kadar düşüncelisin.
 Sana güveniyorum.
 Seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor.
 Dürüst davrandığın için teşekkür ederim.
SON

You might also like