You are on page 1of 49

Bilim Paradigmaları

Bilim Liderliği Programı


17.3.2023

Ali ÇETİNKAYA
ali.cetinkaya@gmail.com
EVREN
BAŞLANGIÇ
BAŞLANGIÇ
Kur'an'ın bilinç ve bilgi üzerindeki ısrarı sayesinde,
takipçileri arasında entelektüel bir merak ve bağımsız
araştırma ruhu uyandırdı ve sonunda, kültürel gücünün
zirvesindeki İslam dünyasını ayırt eden o muhteşem
öğrenme ve bilimsel araştırma çağıyla sonuçlandı.
Böylece Kur'an'ın beslediği kültür, sayısız yollardan
ortaçağ Avrupa'sının zihnine nüfuz etti ve Rönesans
dediğimiz Batı kültürünün yeniden canlanmasına yol
açtı. Böylece zaman içinde büyük ölçüde sorumlu oldu.
"Bilim Çağı" olarak tanımlanan çağın doğuşu: şu anda
içinde yaşadığımız çağ.

–Muhammed Esed
BAŞLANGIÇ
Kur'an'da bir ayet var ki, Kur'an'ın benim için olağanüstü yönü şudur:

Vâkıa Sûresi (75-76)


ِ ‫َفلَٓا اُق ِْس ُم ِب َم َوا ِق‬
‫ـع الن ّ ُُجو ِۙم‬
Bakın! Yıldızların yerlerine yemin ederim,
ٌ‫يم‬
ۙ ‫ع ٖظ‬ َ ‫ون‬ َ ‫َواِنّ َُه ل َ َق َسمٌ ل َْو تَ ْعل َُم‬
Ki bilseniz, bu gerçekten pek büyük bir yemindir.

Sahra çölünde yaşarken her gece giderdim gökyüzüne bakardım ve


dünyanın en açık gökyüzüne sahipti çünkü ışık kirliliği yoktu ve
görebildiğiniz yıldızların sayısı sadece astronomikti. Gece gökyüzüne
bakmak çok olağanüstüydü ama yıldızlar hakkında hiçbir şey
bilmiyorsanız, gökyüzünde bir ışık karmaşası gibi görünür. Göründükleri
herhangi bir düzen yok gibi görünüyor. Orada birlikte yaşadığım bir adam
vardı, bana yıldızları öğretirdi ki geceleri bana bu süreyya, bu el-cebbar ve
bu el-casî derlerdi. Şu ufukta şu tarihte çıkıyor, bu şu tarihte çıkıyor ve bu
da bu mevsimi gösteriyor derdi. Gece gökyüzünü tam olarak biliyordu.
BAŞLANGIÇ
Zamanla gece gökyüzünü tamamen farklı bir şekilde anladım çünkü çoğu
insan artık yıldızların olmadığı ortamlarda büyüyorlar, birkaç yıldız
görebilirler ama artık yıldızları görmezler.
Kur'an da böyledir, ona Thomas Carlisle'ın baktığı gibi bakarsanız,
sadece bir ışık karmaşasıdır. İnsanlara öyle görünüyor, sanki herhangi bir
uyum olmadan yanıp sönen bu harika bildiğiniz ışıkların bir karmaşası
gibi görünüyor. Kitabı incelemek için sabrınız ve malzemeniz varsa,
kitaptaki bu inanılmaz derecede derin kalıpları görmeye başlayacaksınız.
Bu ise kitapların dışsal bir tutarlılığa sahip olduğu batı geleneğinin tam
tersidir, ancak siz onları incelemeye başladığınızda daha derinde genellikle
parçalanırlar, yapısökümün konusu budur.
Kur'an, zahiren tam tersidir, bir bütünlüğü yokmuş gibi görünür ama ne
kadar derine inerseniz o kadar net düzen gelir.
-Hamza Yusuf
KÖKENLER: Babil - İştar Kapısı
KÖKENLER: Mezopotamya
KÖKENLER: Babil

MEZOPOTAMYA
DİCLE
YUNANCA:
«İKİ NEHİR
ARASINDAKİ YER»
FIRAT
KÖKENLER: Babil
KÖKENLER: Babil

Çivi Yazısı Uyarlanan Diller


KÖKENLER: Babil
Hammurabi Kanunları
KÖKENLER: Babil

60 TABANLI SAYI SİSTEMİ

60 SANİYE- 1 DK 60 DAKİKA – 1 SAAT 360 DERECE – DAİRE


KÖKENLER: Babil
Zodyak, her biri 30° (ay) olan 12 eşit parça
KÖKENLER: Babil
TANRILAR GÜN
İskandinav
Babil Yunan Roma İngilizce
(Germanik)
Marduk Zeus Jupiter Thor Thursday
Ninurta Kronos Saturn Odin Saturday
Nergal Ares Mars Tyr Tuesday

İnnana (İştar) Afrodit Venus Sif/frida Friday

Nabu Hermes Merkür Turms Wednesday

Nanna-suen Selene Moon Mani Monday

Utu Helios Sun Sol Sunday


KÖKENLER: Babil
KÖKENLER: Babil
Hz. İbrahim ve Babil Tanrıları: En'âm Sûresi (75-79)
Böylece biz İbrâhim’e göklerin ve yerin melekûtunu görüp kavrama imkânı veriyorduk ki
kesin inananlardan olsun. (75)
Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü. “Rabbim budur” dedi. Yıldız batınca
da “Batanları sevmem” dedi. (76)

Ayı doğarken görünce, “Rabbim budur” dedi. O da batınca,“Rabbim bana doğru yolu
göstermezse elbette yolunu şaşırmış kimselerden olurum” dedi. (77)

Güneşi doğarken görünce, “Rabbim budur; zira bu daha büyük” dedi. O da batınca dedi
ki: “Ey kavmim! ben, sizin (Allah’a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.” (78)

“Ben, O’nun birliğine inanarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratana çevirdim ve ben
müşriklerden değilim.” (79)
KAĞIDIN SERÜVENİ
BEYTÜ'L-HİKME

Bağdat Büyük
Kütüphanesi olarak da
bilinen Hikmet Evi,
Bağdat'taki büyük bir
Abbasi devlet akademisi
ve entellektüel
merkezidir.
BEYTÜ'L-HİKME

Kütüphane sadece antik (Çince,


Sanskritçe, Farsça, Yunanca ve
Süryanice) mirasın tercüme
edildiği bir yer değil, aynı
zamanda bilim adamlarının
edebiyat, tarih, felsefe, dilbilim,
tıp üzerine kendi kitaplarını
yazdığı bir kurumdu.
HÂRIZMÎ

Muhammed bin
Mûsâ el-Hârizmî
(780-Harezm,850-
Bağdat) Harezmi
sıfır rakamını (0) ve
x bilinmeyenini
kullandığı bilinen
ilk kişidir.
HÂRIZMÎ

“Cebir” kelimesi ikinci


dereceden denklemleri
çözmek için kullandığı iki
işlemden biri olan el-
cebir’den türemiştir.

“Algoritma” kelimesi ise


isminin Latin biçimi olan
Algoritmi’den
gelmektedir.
HÂRIZMÎ

Belki de matematiğe en önemli katkısı,


El-Harezmi'nin Hindu sayısal sistemini
güçlü bir şekilde savunmasıydı. O
zamandan beri Hindu-Arap rakamları
olarak bilinen Hindu rakamları 1 - 9 ve
0 kısa sürede tüm İslam dünyası
tarafından benimsendi. Daha sonra, 12.
yüzyılda Adelard of Bath ve diğerleri
tarafından Al-Harizmi'nin eserinin
Latince'ye çevrilmesi ve Fibonacci'nin
“Liber Abaci”sinin etkisiyle bu eserler
Avrupa'da da benimsenecekti.
İBN-İ HEYSEM

Ebū ʿAlī el-Ḥasan ibn el-Ḥasan


ibn el-Heysem (965-Basra – 1038-
Kahire) - Alhazen
İbn-i Heysem, ışığın bir nesneden
yansıyıp, gözlere geldiğini ve
böylece görmenin gerçekleştiğini
ilk açıklayan kişiydi. Aynı
zamanda görmenin, gözler yerine
beyinde meydana geldiğini ilk kez
ispatlarıyla birlikte gösterdi.
İBN-İ HEYSEM

Deneysel verilere ve
sonuçlarının
tekrarlanabilirliğine
yaptığı vurgu
nedeniyle Batı'da
modern bilimsel
metodolojinin babası
olarak bilinir.
MERAGA RASATHANESİ VE EL TUSİ

Zamanının en büyük
bilimsel
laboratuvarıydı.
ZAMAN - Manastır Saatleri ve Saat Kuleleri

İlk ortaçağ Avrupa saat ustaları Hristiyan


rahiplerdi. Kaydedilen ilk saat, 996 yılı
civarında müstakbel Papa II. Sylvester
tarafından inşa edildi. Daha sonraki keşişler
tarafından ibadet vakitlerini ilan etmek için
daha teknolojik saatler ve kilise saat kuleleri
inşa edildi. Glastonbury'nin 14. yüzyıldan
kalma bir keşişi olan Peter Lightfoot, halen
var olan en eski saatlerden birini yaptı ve
Londra Bilim Müzesi'nde kullanılmaya
devam ediyor.
ZAMAN - Manastır Saatleri ve Saat Kuleleri

İngilizcedeki “CLOCK (Saat)"


kelimesi, ilk kez 14. yüzyılda
kullanılmıştır. Fransızca çan
anlamına gelen “cloche”
kelimesinden gelir.
BİLİMSEL DEVRİM
BİLİMSEL DEVRİM

Bilimsel Devrim:
Matematik, fizik, astronomi,
biyoloji (insan anatomisi dahil)
ve kimyadaki gelişmelerin
toplumun doğa hakkındaki
görüşlerini dönüştürdüğü
erken modern dönemde
modern bilimin ortaya çıkışına
damgasını vuran bir dizi
olaydı.
PARADİGMALARI YIKAN BEŞ DEVRİM

Kopernik devrimi Newton devrimi

Lavoisier devrimi Einsteinci devrim Darvinci devrim


Aristo’nun Evren Görüşü
Aristo’nun Evren Görüşü
Evrenin Hıristiyan-Aristo Görüşü
Merkezde diğer üç element (su,
hava ve ateş) ile çevrili toprak
var. Onun ötesinde yedi gezegen
küresi (Ay, Merkür, Venüs, Güneş,
Mars, Jüpiter ve Satürn),
ardından gök kubbe (sabit
yıldızların kubbesi), kristal cennet
ve Aristoteles'in ilk hareketli,
dönen en dıştaki küre vardır.
Evren, diğer kürelere hareket
vererek. Dört rüzgar köşeleri
süslüyor.
BİLİMSEL DEVRİM
Aristo ve Batlamyus Evreni: Aristoteles’in (M.Ö. 384-322) de
ortaya koyduğu jeosentrik evren olarak ifade ettiğimiz modele
göre, yer, küre şeklindedir, evrenin merkezindedir ve dışındaki
bütün varlıklar ise onun etrafında dönmektedirler. Bulunduğu
dönem itibariyle jeosentrik evren teorisinin mantıksal ve
matematiksel gerekçeleri vardı. Şöyle ki, Aristoteles ve
Batlamyus teorisine göre, dünyayı hareketli kabul ettiğimizde
yukarıdan bırakılan bir cismin, atıldığı konumun gerisine
düşmesi (yani dibine düşmemesi) veya bir ağacın üzerinden
kalkan bir kuşun uçarken ağacın başında veya gerisinde
olması gerekirdi. Daha da önemlisi şayet dünya dönüyorsa
merkezkaç kuvvetinin etkisiyle üzerindeki cisimlerin dışa
savrulması beklenirdi.
BİLİMSEL DEVRİM

Aristo ve Batlamyus Evreni: Greko-Romen bilim insanı


Batlamyus (90-168) Almagest adlı eserinde, Aristoteles daha
çok matematiksel hesaplamalarla ortaya konulmuş yer
merkezli evren teorisini biraz daha geliştirdi. Bu şemaya göre,
gökyüzü ve içerisinde hareket eden unsurlar küreseldi. Dünya
da küreseldi.
Bununla birlikte Batlamyus, Aristoteles’in yaptığı hatayı
tekrar ederek, dünyanın evrenin merkezinde olduğunu kabul
etti. Dünya ve sabit yıldızlar küresinin mesafesi ve boyutu
matematiksel olarak ölçülemezdi. Dünya sabitti; hareket
etmiyor ve dönmüyordu.
KOPERNİK
Güneşin Hareketi (sarı),
Dünya (mavi) ve Mars
(kırmızı).

Solda, Copernicus'un
güneş merkezli hareketi.

Sağda, Mars'ın geriye


dönük hareketi de dahil
olmak üzere geleneksel
jeosantrik hareket.
KOPERNİK

Dünya’nın sabitliği fikri:


Kilisenin yer merkezli evreni
kabul etmesinin diğer sebebi
ise,
antropolojik bir yoruma
dayanmaktaydı. Buna göre
insan dünya da yaşadığı
için dünya aynı zamanda
evrenin merkezi
konumundaydı.
KOPERNİK

Martin Luther “İnsanlar göklerin ya da göğün, Güneş ile


Ay’ın değil, Dünya’nın döndüğünü göstermeye uğraşan
türedi bir astroloğa kulak verdiler... Bu çılgın tüm
astronomi bilimini ters yüz etmek istemektedir; ancak
Kutsal Kitap bize Yeşu’nun dünyaya değil güneşe
durmayı buyurduğunu söyler.”

Calvin, Eski Ahit’te geçen: “Yeryüzünü sağlam temeller


üzerine kurdum ki, asla sarsılmasın diye”32 ifadesini
gerekçe göstererek “Kutsal Ruhun otoritesi üzerine
Kopernik’in otoritesi yerleştirmeye kim cesaret edebilir”
diyerek Kopernik ve düşüncesinde olanları sapıklıkla
itham etmiştir.”
KOPERNİK
Heliosentrik: Kopernik’i heliosentrik evren düşüncesine sevk
eden etmendir. De Revolutionibus’u incelediğimizde Kopernik’in
İslam astronomlarından fazlaca yaralandığını görüyoruz.
Kopernik, özellikle İslam gök bilimcisi Harranlı el-Battanî’den
(858-929) bahsetmektedir. Nitekim onun gözlem verilerinden
fazlaca yararlanmaktadır. Ayrıca Battânî’nin, Güneş’in hareketine
ilişkin ölçümlerde Kopernik’ten daha dakik olduğu kabul
edilir.Anlaşıldığı kadarıyla Kopernik, el-Battanî’nin Zîclerinden13
fazlaca istifade etmiştir. Ayrıca isim vermemesine rağmen
Nasiruddin et-Tûsî’nin (1201-1274) Et- Tezkira fi İlmü’l Hey’e
isimli astronomiye dair eserinde ki “Tûsî Çifti” olarak bilinen
matematiksel denklemden yararlandığını görüyoruz. İslam bilim
tarihçisi George Saliba, Kopernik’in, Battânî, İbn Şâtir, Tûsî ve
Batlamyus karşıtı İslam astronomu Muayyedü’d din el-Urdî (ö.
1266) gibi diğer İslam bilim insanlarının eserlerine Bizans yoluyla
ve tercümelerle ulaştığını düşünmektedir
KOPERNİK
1) Bütün yörüngeler için tek bir merkez yoktur.
2) Dünya evrenin merkezinde değil sadece ay kürenin ağırlık
merkezidir.
3) Bütün gezegenler güneşin etrafında dönmektedir;
dolayısıyla evrenin merkezi güneşe yakın olmalıdır.
4) Göklerin yüksekliğinden dolayı dünya-güneş mesafesini
ölçmek mümkün değildir.
5) Göksel cisimlerin görünen devinimleri gerçek değildir. Bu
durum sadece dünyanın hareketinin bir sonucudur. Kopernik
bununla yerkürenin günlük hareketine dikkat çekmektedir.

6) Güneşe ait devinimde gerçek değildir. Güneşin deviniyormuş


gibi görünmesinin nedeni tıpkı güneşin etrafında dönen diğer
gezegenlerde olduğu gibi dünyanın küresel yapısından
kaynaklanmaktadır.
7) Gezegenlerin geriye doğru yaptıkları devinimleri de gerçek
değildir. Bu durum dünyanın deviniminden
kaynaklanmaktadır.
TYCHO BRAHE

Astronomiae instauratae mekanik (1598) adlı kitabından Tycho


Brahe'nin duvar kadranındaki gravürü. Gravür, Brahe'yi ortada,
kolunu kaldırmış olarak ve Ven adasındaki Uraniborg'daki
gözlemevinin çalışmasını tasvir ediyor. Arka planda asistanlar
astronomik gözlemler yapıyor, Brahe'nin çalışmasında çalışıyor ve
kimyasal deneyler yapıyor. Brahe'nin arkasında bir küre ve
patronları Kral II. Frederick ve Danimarka Kraliçesi Sophia'nın
portreleri var. Ayaklarındaki tazı sadakati simgeliyor.
JOHANNES KEPLER

Gezegensel Hareket Yasaları


Kepler, Tycho ile çalıştığı dönemlerde Mars’ın yörüngesini
belirlemeyi başarmıştı. Daha sonradan geliştirdiği
gezegensel hareket yasaları, gelecekte Newton’un evrensel
yerçekimi kuvvetine dayanak sağlayacaktı.
JOHANNES KEPLER
Bu üç yasa şu şekildedir:
1- Her gezegen, bir odağında güneş olmak üzere ,güneş etrafında bir
elips üzerinde döner.
2- Güneşten gezegene uzanan yarıçap vektörü, eşit zaman
aralıklarında eşit alan süpürür.
3-Herhangi iki gezegenin periyotlarının kareleri, onların
yörüngelerinin yarı-büyük-eksenlerinin küpleriyle orantılıdır.
GALİLEO
NEWTON
Newton Yasaları:
Birinci Hareket Yasası: Dış bir kuvvet
uygulanmadıkça, durmakta olan cisim durmaya,
hareket etmekte olan cisim hareket etmeye devam
eder.

İkinci Hareket Yasası (F = ma): Bir cismin üzerine


uygulanan net kuvvet, o cismin kütlesi ile
ivmesinin çarpımına eşittir.
Üçüncü Hareket Yasası: Her hareket için, harekete
zıt yönlü ve eşit büyüklükte bir tepki vardır.

Evrensel Çekim Yasası: İki obje arasındaki çekim


kuvveti; objelerin kütleleri ile doğru, kütle
merkezleri arasındaki mesafenin karesi ile ters
orantılı olacaktır.
NEWTON
NEWTON
Şakacı bir merakla mekanizmanın kenarından
bakan iki genç oğlan. Genç bir kız, kollarını
makineye dayamış, sessizce tefekkür ediyor.
Ortadan yayılan ışığın parlaklığından gözlerini
koruyan genç bir adam ve gözlerini kırpmadan
bakan genç bir kadın. Ayakta duran bir adam,
duruşmalar hakkında bol bol not alıyor. Başka
bir adam koltuğunda arkasına yaslanmış, kır
saçlı öğretim görevlisini dikkatle dinleyerek
dinleyicilerini bir sihirbaz gibi büyüledi.
Aydınlanma Çağı'nın temel fikri -toplumu en
iyi şekilde ilerletebilecek bilime ve akla
dayanan ampirik gözlem-, Derby'nin Orrery
Üzerine Bir Filozof Dersi'ndeki Joseph
Wright'taki bireylerin yüzleriyle ifade edilir..
GÜNEŞ SİSTEMİ - Helical Model

You might also like