You are on page 1of 66

ÇOCUKLARDA MAHREMİYET

BİLİNCİ EĞİTİMİ

Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü


…/…/2021
SUNUM PLANI

 Mahremiyet
 Gelişim Dönemlerine Göre Mahremiyet
 Bebeklik Döneminde Mahremiyet
 Okul Öncesi Dönemde Mahremiyet
 İlköğretim Döneminde Mahremiyet
 Ergenlik Döneminde Mahremiyet
 Dijital Mahremiyet
 İstismara Maruz Kalmış Çocuğa Yaklaşım

2/66
MAHREMİYET

 Başkalarının sınırlarını ihlal etmeyen ve kendi


sınırlarını belirleyen
• Bedensel,
• Duygusal,
• Bilişsel,
• Sosyal özerkliktir.

 Mahremiyet sadece kişileri ilgilendiren psikolojik bir


ihtiyaç değildir. Aynı zamanda toplumsal yaşamı
derinden ve yakından ilgilendiren sosyolojik bir olgudur.

3/66
MAHREMİYET

Mahremiyet eğitimi psikolojik iyi olma halini gerektirir.

 Mahremiyet çocuk hakları temelinde ele alınmalı ve


çocuğun üstün yararı gözetilmelidir.

 Mahremiyet hakkı sırları gizli tutma hakkını ve onları


ancak özel konuşmalarda paylaşmayı kapsar.

4/66
MAHREMİYET

Kişi

Mekan Bilgi

MAHREMİYET

Zaman Duygu

Zihin

5/66
MAHREMİYET

Kişinin kendi mahremiyet alanının farkında olması diğer


insanların mahrem alanlarına karşı saygılı olması
yönünde büyük öneme sahiptir.

Kişinin fiziksel, duygusal, psikolojik, bilişsel ve sosyal


olarak sağlıklı bir bütünlük içinde olabilmesinde
mahremiyet bilinci önemli rol oynamaktadır.

6/66
MAHREMİYET

Mahremiyet Eğitiminin sadece cinsellik veya cinsel


eğitimden ibaret olmadığını bütünsel bir yaklaşım
sergilenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Mahremiyeti ele alırken çocuğun tüm gelişim


dönemlerini ve gelişim alanlarını dikkate alarak, gerekli
bireysel ve sosyal becerileri destekleyerek, baş etme
becerilerini güçlendirerek yol almak çok önemlidir.

7/66
MAHREMİYET

Mahremiyet eğitiminin sadece belli yönergeler, mesajlar


ve kendini korumak üzerinden anlatılması, çocuklarda
istenen mahremiyet bilinci kazandırılmasında eksik
kalmaktadır.
Çünkü bu şekilde verilen eğitim ile sürekli bir tehlikenin
varlığı akılda tutularak çocukta kaygı halinin oluşmasına
neden olmaktadır.
Mahremiyet bilinci çocukta kaygı halini oluşturmadan,
güçlü ve gücünün farkında olan, kendisi hakkında karar
verebilme ve sınırlarını belirleyebilme becerisi olan, baş
etme becerileri gelişmiş aynı zamanda diğer insanların da
sınırlarına saygılı ve gelişime açık bireylerin
8/66
yetişmesidir.
MAHREMİYET

Mahremiyet eğitimi, gelişimsel kuramlar ve gelişim


alanları becerileri ile ilişkili olduğundan; bu çalışmada
gelişim alanında yapılan akademik çalışmalarla birlikte
mahremiyet kavramına bütüncül bir yaklaşım
sergilenmiştir.

Mahremiyetin bütüncül yaklaşımla çok farklı alanlarda


ele alınmasındaki amaç, mahremiyetin temel bir insani
hak olarak çocuklarda bilinç olarak kazandırılması ve
özgüveni ve öz-şefkati olan, problemlerle baş edebilen ve
kendini geliştiren bireyler olarak yetişmesidir
9/66
MAHREMİYET

 Mahremiyet eğitiminin temelinde yatan hususlara


baktığımızda çocukların gelişim alanlarında etkisi olan
pek çok psikolojik kuramın çocukta mahremiyet
olgusunu etkilediğini görmekteyiz.
Psikolojik Algılanan Sosyal
Dayanıklılık Destek

Öz-Şefkat Sınır Koyma

Güvenli Ebeveyn/Bakım
Bağlanma Mahremiyet Veren Tutumları

10/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
Bağlanma
• Güvenli bağlanma kurabilmiş bireyler kendilerine ve
başkalarına karşı olumlu algı geliştirirken, güvensiz bağlanma
stillerini (saplantılı, kayıtsız, korkulu) geliştiren bireyler
kendilerine veya başkalarına veya hem kendilerine hem
başkalarına karşı olumsuz algı geliştirirler.

• İlişkilerin sağlıklı bir biçimde kurulmuş olması, kişinin


kendisine ve başkasına karşı olumlu benlik algısının
geliştirilmesi en temelde mahremiyet bilincinin çocukta sağlıklı
bir biçimde gelişmesinde ilk basamağı oluşturmaktadır.

11/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
Öz-şefkat
• Bireyin karşılaştığı problemler ve başarısızlıklar karşısında
kendisini acımasızca ve sert bir şekilde eleştirmeden, kendine
özenli, nazik ve anlayışlı davranma, yaşadığı olumsuzlukları
kabul edip yaşamın bir parçası olarak görme, kendisini
hatalarından ibaret görmeme ve olumsuz duygu ve düşüncelere
yoğunlaşmadan daha çok çözüm yolları arama olarak
tanımlanmaktadır

• Öz-şefkat olgusunun çocukta gelişmesinde bakım


verenin/ebeveynin de öz-şefkatinin gelişmiş olması, kendisine
nazik ve anlayışlı davranması, bunun doğal bir süreç olduğunu
ve bununla nasıl baş edeceğini düşünmesi çocuğa örnek olacak
ve çocukta da öz-şefkatin gelişmesini destekleyecektir.
12/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
Psikolojik Dayanıklılık
• Psikolojik dayanıklılığın kişiye kontrol gücü vermesi ve stresli
durumlarla baş etme becerisi sağlaması nedeniyle çocuklarda
mahremiyet bilincinin oluşmasında etkisi büyüktür.

• Bu sebeple ailelerin çocukların psikolojik dayanıklılığını


artırmak için destek olmaları önemlidir.

• Çocuğa empatik yaklaşım, olumlu ebeveyn tutumu, çocuğun


karşılaştığı zorluklar karşısında desteklenmesi ve anne babanın
da sıkıntılara karşı tutum, yaklaşım ve çözümleri ile çocuğa
örnek olması, yaşadığı topluma karşı güven duygusu psikolojik
dayanıklılığı artırır niteliktedir.
13/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
Algılanan Sosyal Destek
• Algılanan sosyal destek, sağlıkla ve iyi olma haliyle yakından
ilişkilidir.

• Mahremiyet bilincinin oluşturulmasında kişinin olumlu benlik


algısı, kendisini değerli ve çevresi tarafından kabul gördüğünü
hissetmesinin etkili olması sebebiyle, öz-şefkat gelişimine ve
sosyal desteğe önem verilmelidir.

• Aynı zamanda mahremiyet ihlalleri durumunda da sosyal


desteğin önemini görmekteyiz.

14/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
Sınır Koyma
• Çocuğun sınırlarının farkında olması, sınır koyabilmesi ve
sınırlarını koruyabilme becerisinin gelişmesi mahremiyet
bilincinin kazandırılmasında da çok önemlidir.

• Ancak dikkat etmemiz gereken önemli bir husus,


ebeveyn/bakım verenin çocuğu bir birey olarak görebilmesidir.

• Çocukla mümkün olduğu kadar çatışmadan, hayatın akışına


uygun olarak, bu sınırlara ihtiyacımız olduğunu ve hayatımızı
kolaylaştırmak için olduğunu önce kendimiz hissederek ve
böylelikle çocuğa da hissettirmek ve keyifli hale getirerek
süreci ilerletmek çok önemlidir.
15/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
Ebeveyn/Bakım Veren Tutumları
• Otoriter
• Serbest
• Kayıtsız/ilgisiz
• Tutarsız
• Aşırı koruyucu
• Mükemmeliyetçi
• Destekleyici/Demokratik

16/66
GELİŞİM DÖNEMLERİNE
GÖRE MAHREMİYET
 Çocuğun bulunduğu gelişim dönemi özelliklerine göre
çocuğa mahremiyeti anlatma ve kendisinin ve başkasının
mahremiyetini korumasını sağlama yönündeki
yaklaşımlar farklılık göstermektedir.

17/66
BEBEKLİK DÖNEMİNDE
(0-2 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuğun bakımını sağlayan kişiler tarafından çocuğun
mahremiyetine saygı duyularak mahremiyet bilinci
kazandırılmaya başlanmış olur.

Bebekle mümkün olduğu kadar tek bir bakım verenin


ilgilenmesi ve fiziksel, duygusal ve psikolojik
ihtiyaçlarını karşılayarak tutarlı bir ilişki kurması
çocuğun güvenli bağlanma tarzı oluşturmasına katkı
sağlayacaktır.

Sakin ve huzur veren bakıcı hâli her daim muhafaza


edilmeye çalışılmalıdır. 18/66
BEBEKLİK DÖNEMİNDE
(0-2 YAŞ) MAHREMİYET
Bebekleri severken dudaktan öpme, mahrem yerlerinin
mıncıklanması ve sevilmesi gibi cinsel içerikli kabul
edilebilecek davranışlar çocuğa sevgi gösterme amaçlı
kullanılmamalıdır.

Alt bezlemenin yapıldığı bu dönemde çocukların altını


bezleyecek, temizleyecek kişi ile bebek yalnız olmalıdır.

Bebekleri banyo yaptırırken sadece bakım verenle


bebeğin bulunduğu kapalı bir alanda, mümkünse sürekli
olarak hep aynı bakım verenle birlikte olunması
gerekmektedir. 19/66
BEBEKLİK DÖNEMİNDE
(0-2 YAŞ) MAHREMİYET
Tuvalet alışkanlığı kazandırılırken, diğer çocukların ya
da yetişkinlerin içinde olmamalı, mahrem, özel alanda bu
alışkanlık teşvik edilmelidir.

Kardeşlerin alt değiştirirken birbirlerini görmesinde bir


mahsur yoktur ancak özel bölgesine olan odaklanma ve
seyretme durumu olma-masına dikkat edilmelidir.

20/66
BEBEKLİK DÖNEMİNDE
(0-2 YAŞ) MAHREMİYET
Mahremiyet eğitimi ile ilgili öğretiler ayıp, günah, yasak
gibi ifadeler kullanılarak korkutucu veya zorlayıcı
olmamalıdır.

2 yaşla birlikte ben merkezli dönem başlar. Bu dönemde


çocukla iletişimin “zıtlaşmak-inatlaşmak” yerine “uyum
ve bol seçenek sunma” yöntemleri şeklinde olmalıdır.

Çocuklara “yaramaz, aptal, huysuz, uyuşuk, tembel vs”


diye seslenilmemeli, ismi ile hitap edilmelidir. Çocuğa
sevgi ifade eden sıfatlar dışında bir etiketleme, sıfat ve ad
takılmamalıdır. 21/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Öfke ve hayır diyebilme becerisi Mahremiyetin
koruyucu kalkanıdır. Bu beceriyi baskı ve sindirme ile
zarara uğratmak yerine öfkesini yönetebilecek
rehberlikler yapılarak hayırlarını zorla evete
çevirmemek gerekir.

Çocuğa kendi kararlarını verebilmesini sağlayarak


tercih yapma imkânlarını sunarak çocuğun özgüveni
geliştirilmelidir.

22/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Bakım veren çocuğu her zaman aktif olarak
dinlemeli, göz/ses temasına dikkat etmesi
gerekmektedir.

Çocuk ”yabancı” kavramını anlamlandırmada zorluk


çekeceği için yabancı kavramına vurgudan ziyade
«kendi vücut bütünlüğünün dokunulmazlığı ve
sınırları» üzerinden bilgilendirme yapılması daha
doğru olacaktır.

23/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Disiplin adı altında bazı yaklaşımlar çocukta
mahremiyet algısının zedelenmesine neden
olabilmektedir. Bunlardan en belirgini ödül ve ceza
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ceza çocukta saldırganlığı artırarak bir başkasının
mahremiyetini çiğnemesine, ödül ise beklenti
oluşturarak çocuğu menfaatçi ve hazcı bir
olumsuzluğa doğru sürükleyebilmektedir.

24/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuğa öperken ve severken izin alarak (öpebilir
miyim seni, sarılabilir miyim sana) yaklaşılmalı,
çocuğun izin vermediği durumlarda çocuğun kararına
saygı duyulmalıdır.

Çocuk üzerini giyerken eğer yetişkin yardımına


ihtiyacı duyarsa çocuğun ayrıntılı vücut
bütünlüğüne odaklanmamalı, sadece yardımcı
pozisyonunda olunmalıdır.

25/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Banyo yaparken iç çamaşırının (mayo, şort vb de
olabilir) üzerinde olması gerekmektedir. Bu durum
çocukta, “nerede olursa olsun kendi başına yalnız
olmadığı sürece, -hatta yanında bir bakım veren de
olsa- başkası tarafından çıplak görülmemesi
gerektiğinin” yaşayarak öğretilmesidir.

26/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Tuvalet ihtiyaçlarında çocuğa yardımcı olunması
gerekiyorsa, öncelikle çocuk tuvaletini yalnız başına
tamamlamalıdır. Tam olarak düzgün bir şekilde
yapamasa da çocuğun kendi başına temizliğini
yapmasına fırsat verilmelidir.

Çocuğa “Soyunma ve giyinme mahremiyetine


dikkat etmesi” bilinci için ortam ve imkân
sağlanmalıdır.

27/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuğa uygun yaşantılarla mahremiyet bilincinin
kazandırılmasının yanı sıra bu dönemde çocuğa özel
alanların, özel alanlara hangi durumlarda kimlerin
dokunabileceği, özel alanlarına yönelik istenmeyen bir
dokunuş sonrası ne yapabileceğinin anlatılması
gerekmektedir.
• “Şimdi seninle vücudumuzun özel alanları ile ilgili
konuşalım. Vücudunun özel alanları nelerdir? Bana
söyleyebilir misin?” şeklinde çocuğa konuyu açıp çocuktan
özel alanlarını göstermesi veya söylemesi beklenir.

28/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuk göstermekte veya söylemekte sıkıntı yaşıyorsa
biz ona gösterebilir ve anlatabiliriz.
• “Peki bu bölgelere kimler dokunabilir?” diye sorulur.
Çocuğun kimse dokunamaz cevabı vermesi beklenir. Ama
bu cevap gelmezse, “Bu bölgelere senden başka kimse
dokunamaz.” şeklinde cevap verilir.
• “Ancak bazı durumlar vardır ki senin de iznin alınarak bazı
kişiler bu bölgelerine dokunabilir. Mesela doktora
gittiğimizde seni muayene etmek için doktor dokunabilir.
Ben senin banyo yapmanda yardım ederken veya temizliğini
yaparken dokunmak durumunda kalabilirim. Ama bunun
dışında başka kimse dokunamaz.”

29/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Devamında….
• “Aynı şekilde sen istemediğin sürece kimse sana sarılamaz
ve seni sarılmak için zorlayamaz.
• Ailenden de olsa, akraban da olsa, arkadaşın da olsa sana
sarılmasına istemediğin halde izin vermek zorunda değilsin.
Hatta o kişiye daha önce sarılmasına izin vermen de tekrar
izin vereceğin anlamına gelmez. Daha önce izin verdiysen
bile sonra istemeyebilirsin.
• Bayram günlerinde veya doğum gününde de istemiyorsan
sana sarılmasına izin vermek zorunda değilsin. Sana hediye
almış olsalar dahi istemiyorsan izin vermezsin.” şeklinde
çocuğun kendi bedenine dokunulma konusunda da tek söz
sahibi olduğu anlatılabilir.
30/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
Devamında….
• “Sen istemediğin halde sana dokunulması durumunda ne
yapacağını biliyor musun?” diye sorulabilir.
• Çocuğun cevap vermesi beklenir ve konuşmaya teşvik edilir.

• “Önce, Hayır! Diye istemediğini belirtebilirsin ve oradan


uzaklaşırsın. Eğer özel bölgene dokunmak isterse bağırarak
oradan uzaklaşman gerekir.
• Sonra hemen benim veya annenin\babanın\(bakım verenin
ismi) yanına, biz olmadığımızda güvendiğin biri varsa onun
yanına veya kalabalık bir yere koşarak gitmelisin.
• Olanları gelip bana anlatabilirsin. Okuldaysan hemen
öğretmenine de anlatabilirsin.”
31/66
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE
(3-6 YAŞ) MAHREMİYET
İfade ettiğimiz örnek cümleler ile çocuğa özel
bölgelerinin dokunulmazlığı, mahrem bölgelerini
koruma, iyi dokunuş, kötü dokunuş konusunda
bilgilendirme yapılabilir.
Bu konuşmanın tek seferde yapılmasına gerek
yoktur. Bu konuları konuşmak için tek bir altmış
dakikanız yok, altmış tane bir dakikanız var. Bu
sebeple tek seferde anlatmak zorunda değilsiniz.

32/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuk her şeyini bakım verenle konuşabileceğinin/
paylaşabileceğinin ve bakım vereni tarafından
yargılanmadan kabul edileceğinin güvenini taşıması
gerekir.

Verilecek mahremiyet eğitiminin daha çok oyuna ve


dramaya dayalı olması yararlı olacaktır. Bu bilgi
mutlaka seviyesine göre olmalı, ileri düzey bilgi ile
merak duygusu tetiklenmemelidir.

33/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuğun aidiyet duygusunun gelişmesi için çocuğa
özel mekân oluşturulması gerekmektedir. Çocuğun
ihtiyaç duyduğu zamanlarda yine kendi özel
alanında/odasında yalnız kalmak isteğine saygı
gösterilmelidir.

Elbise alınırken çocuk yaşına uygun, abartısız


seçimlere dikkat edilmeli, mümkün mertebe karakter
içeriklerden uzak durulmalıdır.

34/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
Eve/kuruluşa gelen ziyaretçiler izin almadan çocuğun
odasına veya özel eşyalarına bakmamalı, önceden
haber verilmeli ve izin istenmelidir.

Özel eşyalarını / çamaşırlarını toplaması ve dolabına


yerleştirmesi sorumluluğu çocuğa verilmeli,
başkalarının özel eşyalarını kullanmama bilinci için
öncelikle kendi özelinin sorumluluğu çocuğa
kazandırılmalıdır.

35/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
Ergenlik belirtileri, hormonal dengesizlik göz önünde
bulundurulmalıdır.

Şahsi davranışlarındaki (sakarlık, kalın ses, aşırı


mahcubiyet, aşırı utanma vs.) anormallikler alay
konusu yapılmamalı, teşebbüs edenler uyarılmalıdır.

36/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
 Evde/kuruluşta mutlaka kurallar olmalı, bu kurallar
çocukla istişare/toplantı yaparak oluşturulmalı ve
takibi yine kendisine bırakılarak belirli aralıklarla
çocuklarla yapılan toplantılarda kuralların
uygulanabilirliği istişareye açılmalıdır.

Okumak için eve/kuruluşa gelen kitap, hikâye, masal,


dergi ve çeşitli yayınlar titizlikle incelenmeli
çocukların gelişim dönemlerine uygunluğu
belirlendikten sonra alınmalıdır.

37/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
Mahcubiyet ve Utanma duygusu, insanın bir
başkasının mahremiyetine zarar vermesini ve istismar
yönelimini engelleyen iki önemli duygudur.

Bu duyguları örseleyecek adımlardan uzak durularak


çocuğu mahcup ede ede mahcubiyeti ve yine utandıra
utandıra utanma duygusu zorla zarara
uğratılmamalıdır.

38/66
İLKÖĞRETİM DÖNEMDE
(7-12 YAŞ) MAHREMİYET
Çocuğun cinsellikle ilgili sorularına gelişim
dönemine uygun olarak cevap verilmesi önemlidir.
Çocuğun sorularının ayıplanarak cevaplanmaması ve
konunun kapatılması çocuğun cevabını bulmak için
farklı yerlere veya kişilere yönelmesine, tehlikelere
maruz kalmasına neden olabilir.
Çocuğun cinsellikle ilgili sorularına, doğal ve açık
olarak cevapları mümkün ölçüde kısa tutmak
gereklidir. Sorunun dikkatlice dinlenilerek doğru
yanıtlar verilmesi gerekir. Çocuğun soruları karşısında
alay etmemek veya sertleşip kızmamak önemlidir.
39/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
 Dünya Sağlık Örgütü, UNESCO ve Milli Eğitim
Bakanlığına göre ergenlik (adolesan) yaş aralığında
yer alan bu dönem çocuğun fiziksel, duygusal ve
bilişsel olarak değişim sürecinde olduğu, kimlik
karmaşası yaşadığı, bakım vereniyle çatışmaların,
arkadaşlık ilişkilerinde ve özgüvende çalkalanmalar
yaşadığı bir dönemdir.

Bu dönemin başlangıcında ve bitişinde bireyin sahip


olduğu özellikler çeşitli farklılıklar gösterebilir.

40/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
 Çocuğun fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak
değişim sürecinde olduğu, kimlik karmaşası yaşadığı,
bakım vereniyle çatışmaların, arkadaşlık ilişkilerinde
ve özgüvende çalkalanmaların yaşandığı bir dönemdir.

Bakım vereniyle çatışma söz konusu olabileceğinden,


bakım veren gereğinden fazla çocuğun mahrem
alanına girebilir ya da çocuk bakım vereniyle çatışma
yaşadığı anda bakım verenin mahremiyetini ihlal
edebilir.

41/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
Çocuk bir yandan dönemin değişim ve gelişmelerine
adapte olmaya çalışırken bir yandan da kendinden
büyüklerin onlardan beklediği görev ve
sorumluluklara karşılık vermek için çaba harcar.
Sorumluluklarının değiştiğinin farkındadır ve
değişen sorumluluk bilincini yönetmeye çalışır.
Zaman zaman ailelerinin veya çevresindeki
yetişkinlerin kendilerini anlamayacağını düşünerek
sahip oldukları problemlerde onlardan yardım
istememeyi bırakır ve problemleri kendi başına
çözmeye çalışır.

42/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
Bakım vereniyle çatışma söz konusu olabileceğinden,
bakım veren gereğinden fazla çocuğun mahrem
alanına girebilir ya da çocuk bakım vereniyle çatışma
yaşadığı anda bakım verenin mahremiyetini ihlal
edebilir.
Tartışma esnasında ses yükselmesi, öfke anında
fiziksel müdahaleye teşebbüs etmek, birbirlerinin
üzerine yürümek bu duruma örnek verilebilir. Bu tür
çatışmalardan kaçınmak gerekir.

43/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
Çocuğun bulunduğu gelişim döneminin özellikleri
dikkate alınarak, uygun iletişim modelleri ile çocuğa
yaklaşılmalıdır.

Çocuğa önceki dönemlere kıyasla daha fazla


sorumluluk verilmesi, çocuğun güçlendirilmesi,
özgüveninin geliştirilmesi, kendi seçimlerini
yapabilmesi sağlanmalı, kendisi hakkında doğru karar
alma konusunda rehberlik edilmesi önemlidir.

44/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
Cinsel gelişimi ile ilgili vücuttaki değişim ve
gelişmeler bakım veren ya da uzman kişiler tarafından
özel/birebir şeklinde verilmelidir. Bazı durumlarda
çekinmeden hekim yardımı da alınabilmelidir.
Gençlik döneminde en önemli 2 tane değişik stres
kaynağı vardır. Bunlar hormonel değişimden kaynaklı
stres diğeri ise gencin kimlik arayışı, aileden kopup
kendini tarif etme sürecinden kaynaklı stres. Bir ergen
sıkıntı stres yaşarsa kaynağı ne olursa olsun, bunu ya
içselleştirerek başa çıkmanın yolunu arıyor ya da
dışsallaştırarak başa çıkmanın yolunu arıyor.

45/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
İçselleştirilen streste depresyon, kaygı bozukluğu,
baş ağrısı, karın ağrısı, vücudunda ki herhangi bir
yerde ağrılar gibi somatik semptomlar ortaya çıkıyor.

Dışsallaştırılan streste ise antisosyal davranışlar,


şiddete başvurma, sigara alkol gibi madde bağımlılığı,
başkalarını da rahatsız edecek güvenlik kuvvetlerini
adliyeyi polisi ilgilendirecek boyuta varacak sıkıntılar
olabilir.

46/66
ERGENLİK DÖNEMİNDE
(13-18 YAŞ) MAHREMİYET EĞİTİMİ
Bu dönem mahremiyeti zarara uğramaması için genç:

Dinlenilmeli, Kıyaslanmamalı,
Mükemmeliyetçilikle yaklaşılmamalı,
Yaşından büyük beklentiye girilmemeli,
Hataları yüzüne vurulmamalı, (empati)
Daima umut ve ümit verilmeli,
Sakarlık, unutkanlık, özenti durumları dalga geçilmemeli,
Bu dönemin başı arınmadır, sonu ise dinginlik;
unutulmamalı,
Bu dönemin eğitimi akranla eğitimdir, bakım veren bir adım
geride durabilmeli.

47/66
DİJİTAL MAHREMİYET
 Sosyal medya yeni iletişim ve sosyalleşme biçimidir.
Bunu yadsımak yerine faydalı hale getirilmesine
çalışılmalıdır.

48/66
DİJİTAL MAHREMİYET
 Dijital ayak izi; sanal ortamda paylaşılan her türlü
bilginin bu ortamda sürekli kalabileceği ve dünyadaki
herkesin bu bilgilere ulaşabileceğini ifade etmektedir.

Bu sebeple çevrimiçi ortamlarda sunulan kişisel


bilgiler ve görüntüler konusunda hassasiyet
gösterilmesi gerekmektedir.

Burada bırakılan her izin daha sonra bir şekilde


karşımıza çıkabileceğinin hatırda tutulması önemlidir..

49/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Sanal ortamlarda üretilen ve paylaşılan içerikleri
kısıtlama ve denetlemenin ötesinde bu içeriklerin
etkili, verimli ve bilinçli şekilde kullanımını sağlamak
üzere bilinçlendirme ve farkındalık çalışmaları
yapılmalıdır.

Çocukların görünür olma, bilinme, beğenilme gibi


psiko-sosyal ihtiyaçlarını gidermek için kabul
iletilerinde cömert olarak sosyal medyaya ihtiyaç
duymasının önüne geçilmelidir.

50/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Güvenli internet ağı kullanımı önemsenmelidir. (aile
profili, çocuk profili)

Çocuklar için dijital mahremiyet ihlallerinin en çok


gerçekleştiği alanlar dijital oyunlar ile sosyal medya
platformlarıdır. Mümkün olduğu ölçüde çocuklarla
birlikte oynadıkları dijital oyunlar oynanmalıdır.

51/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Çocukların sosyal medya profilleri hakkında
ebeveynin bilgi sahibi olması ve gerektiğinde
çocukları karşılaşabileceği tehlikeler hakkında
uyarması gerekmektedir.

Sosyal medya platformların çocukların fotoğraf


paylaşımında ne gibi sıkıntılarla karşılaşabileceği,
ölçüsü konusunda bilgilendirilmesi önemlidir.
Öncelikli olarak da ebeveynin de çocuğa bu konuda
örnek olması gerekmektedir.

52/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Zararlı İçeriklerin İzlenmesi (Pornografi)
• Pornografi çocuğun bilişsel ve psikososyal gelişimini ciddi
anlamda sekteye uğratan bir problemdir.
• Pornografi ile limbik sistemdeki ödül
mekanizmasının(duygu-motivasyon mekanizması) yoğun
şekilde uyarılması, beynin olgunlaşmasını on yıldan fazla
geciktirmektedir.
• Bu durum da risk değerlendirmesi, dürtü kontrolleri,
sonrasını düşünme, muhakeme edebilme, öncelikleri
belirleme, dikkat verme konularında sıkıntı yaşamalarına
sebep olmaktadır.

53/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Çocukların pornografi izlediğinin sinyalleri çok
farklılık gösterebilir.
• Okula gitmeyi reddedebilir,
• Önceden keyif aldığı aktiviteleri bırakır,
• Sevdiği kişilerden uzaklaşır, duygu durumu çok sık
değişir(sinirli, agresif, depresif vb),
• Bölük uyku paternleri gösterir,
• Telefonla banyoda veya gizli bir alanda çok fazla vakit
geçirir,
• Yüksek telefon faturaları veya veri kullanımı görülebilir,
• Depresyon görülebilir,
• Arkadaşına cinsel içerikli fotoğraf veya videolar
gönderebilir veya sosyal medyada paylaşabilir.
54/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Zararlı İçerikleri (Pornografi) İzleyen Çocuğa
Yaklaşım
• Ebeveyn kendi duygu durumunu düzenlemelidir
• Ne gördüğünü çocuğa sakin bir şekilde söylemelidir.
• Yargılayıcı tutumdan kesinlikle kaçınmalıdır ve konuşma
boyunca sükunetli olmalıdır.
• Çocuk için bunu konuşmak zor olabilir. Çocuğa zaman ve
alan tanıyarak belli bir zaman sonra(1 saat sonra mesela)
konuşmak için anlaşılabilir.
• Çocuğa kesinlikle bağırmadan, onu itmeden, ne olursa olsun
ona destek olacağını, onu seveceğini hissettirecek bir tavırla
yaklaşılmalıdır.
• Maruziyetinin beyin gelişimine nasıl zarar verebileceği ona
çok kısa bahsedilebilir. Ancak ona iyi haberler de 55/66
DİJİTAL MAHREMİYET
Zararlı İçerikleri (Pornografi) İzleyen Çocuğa
Yaklaşım
• Çocukla bu konu konuşulurken onun cümlelerine tepki
vermek yerine cümledeki duyguyu anlamak ve kabul etmek
önemlidir(öfke, kızgınlık, utanç vb.).
• Eğer bu konuşma sürecini, iletişimi iyi kuramadığını
düşünüyorsa ebeveyn, baştan başlamalıdır.
• Destek üçgeni kurulabilir. 3 güvenli kişi, 3 güvenli aktivite,
3 güvenli alan.
• İyileşme sürecinde önemli olan diğer bir husus ise bilgisayar
ve tablet gibi elektronik cihazların ortak kullanımının olması
ve telefon, tablet, bilgisayar veya hesap şifreleri aile
tarafından bilinmesi ve bu kuralların önceden çocukla
birlikte konulması da çok gereklidir 56/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Çocuğun istismarının öğrenilmesi durumunda
öncelikli olarak çocuğa yaklaşımda çok dikkatli olmak
gerekmektedir. İstismara maruz kaldığını açıklayan
çocuğa inanılması önemlidir. Yapılan araştırmalar
çocukların bu konuda çok nadir yalan söylediğini
belirtmektedir.

Konuşmanın bölünmeyeceği ve çocuğun kendini


rahat hissedeceği bir mekânda görüşme yapın.

57/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Çocuğun duyabileceği yumuşak bir ses tonu ile
iletişim kurun. Çocuğa, yanında olma amacınızın “ona
yardımcı olmak” olduğu duygusunu hissettirin.

Hiyerarşik bir oturma düzeninden kaçının.

Ona inanın ve onu kabul edin.

Onunla sıcak ve içten bir ilişki kurun. Kendini


güvende hissetmesi önemlidir.
58/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Kendini ifade etmesine izin verin.

Yorum yapmadan dinleyin.

Yönlendirici soru sormaktan kaçının.

Yaşadıklarını dramatize etmeyin veya


küçümsemeyin.

Tüm ilginizi çocuğa yöneltin.

59/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Tutamayacağınız sözler vermekten kaçının.

Bu bilginin ona yardım edebilecek kişilerle


paylaşılacağını belirtin.

Çocuğu, olayı arkadaşlarına anlatmaması konusunda


bilgilendirin.

Çocukla, ona dokunarak iletişim kurmaktan kaçının.

60/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Olaya ilişkin bilgileri çocuğun cümleleri ile
tutanaklaştırın.

Adli süreç başladığında çocuğa kendisinin


mahkemede dinleneceğini ve bu süreçte kendisinden
olayı anlatmasının isteneceğini açıklayın.

Çocuğun da rızasını alarak bir uzmandan destek alın.

Çocuğu bunaltmadan, özellikle fark ettirmeksizin


çocuğun bir süre takip edilmesi önemlidir.
61/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Çocuğun istismarının öğrenilmesi durumunda,
çocuğun şikayetçi olup olmamasını dikkate almaksızın
gerekli tespit ve raporlamanın yapılarak derhal yetkili
merciye bildirilmesi gerekir. Ancak bu sürece çocuğun
hazırlanması da gerekmektedir.
Onu yüreklendirerek yanında olduğunuzu
hissettirerek birlikte süreci yürüteceğinizin
anlatılması, kendine güvende hissetmesi
gerekmektedir.

62/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM

63/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Çocuk İzlem Merkezleri (Sağlık Bakanlığı): Cinsel
istismar şüphesi olan çocuğun beyanının alınması,
muayenenin yapılması, raporun hazırlanması ve aile
görüşmesinin yapılması için gereken tüm personel ve
ekipmanın bulunduğu bir merkezdir.

64/66
İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ
ÇOCUĞA YAKLAŞIM
Adli Görüşme Odaları (Adalet Bakanlığı):
yalnızca çocuklar ile sınırlı kalmayıp diğer kırılgan
gruplara da (kadın, engelli, göçmen vb.) hizmet
sunmak üzere yapılandırılmıştır. AGO’ların kuruluş
amacı; adli sisteme dâhil olan kırılgan grupların
soruşturma/kovuşturma aşamasında ikincil
mağduriyetlerini önlemek ve uygun fiziksel ortamda
ifadelerinin alınmasını sağlamaktır.

65/66
66

You might also like