You are on page 1of 26

Özel Eğitime Gereksinimi Olan

Öğrenciler ve
ÖZEL EĞİTİM
Editö r
İbrahim H. Diken

ÜNİTE 1
ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN ÇOCUKLAR ve
ÖZEL EĞİTİM

Doç. Dr. Atilla Cavkaytar


Hazırlayan: Gizem Yıldız
omik
rlere
rli
nsı
zelli
öbağlı
bir
ya
kleri
olara
şeki
da
nde
klde
ola Taşıma
geçic
oyna
dav
sılı Risk
ya
iması
ran
ğı
da
gerek
ma
no
kalıcı
enda
rm
rde
türoller
sını
ald Engel
bir
nirlı
e
kayıp
gereğ
kap
be
Özür/
ya da
gibi
iasit
kle
işleyi
oyna
ene
şyama
olar
nd
bozu
maak
en Yetersizlik
kluğ
duru
tanı
da
umud
mla
ha
olma
urnm
faz
sı(Cavk
akt
la
duru
aytar
adır
ola
mud
ve
Zedelenme
(Eri
n
ur
Dike
pek,
ço
(Ö zs
n,200
cu
oy,
2005
5).
kla
•Ö;Özyü
rırn
rek
ÖZEL EĞİTİMDE TEMEL KAVRAMLAR
Öeğ zso
ifain
ve
y,,de
Eripe
Ö zyü
ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN
ÇOCUKLAR KİMLERDİR?

 MEB Ö zel Eğ itim Hizmetleri Yö netmeliğ inde tanımlandığ ı şekliyle “ö zel


eğ itim gerektiren birey, çeşitli nedenlerle bireysel ö zellikleri ve eğ itim
yeterlilikleri açısından akranlarına gö re beklenilen dü zeyden anlamlı farklılık
gö steren” bireyi ifade etmektedir.

 Ö zel gereksinimi olan çocukların ö zü r tü r ve dereceleri ile ö zellikleri


birbirinden farklılık gö sterdiğ inden genellemelere gitmek mü mkü n
olamamaktadır.

 Onların bireysel ö zellikleri, bir destek sağlanmadığ ında normal gelişen


bireyler için sunulan eğ itimden yararlanmaları gü çleşmektedir.
ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN
ÇOCUKLAR KİMLERDİR?

 Her çocuk ö zeldir ve eğ itim, ancak bireysel ö zellikler gö z ö nü nde tutularak


verildiğ inde amacına ulaşacaktır!
ETİKETLEME VE KULLANILAN DİL
 Ö zel gereksinimi olan bireyi nasıl adlandıracağ ız?

 Ne desek daha az ö rseleyici olur? Bunu anlayabilmek için kendimize şu


soruyu sormalıyız:
 Sizi yeterliklerinize gö re değ il de yetersizliklerinize gö re tanırlarsa neler
hissederdiniz?

 Duruma aileler açısından bakacak olursak, hangi aile çocuğ unun “yetersizliğ i
olan çocuk” olarak etiketlemesini ister ?

 Bazı gö rü şlere gö re etiketleme ö zel eğ itim için gereklidir. Ö rneğ in, işitme
engelli ya da gö rme engelli bireyin eğ itim alabilmesi için bu etiketleme
gerekli olabilir. Bunun dışında toplumdaki desteklerden yararlanmasını
sağ lar. Ö rneğ in “ö zü rlü kimlik kartı” na sahip olur.
ETİKETLEME VE KULLANILAN DİL
 Ö te yandan etiketleme, eğ itimcilerin yetersizlikleri olan bireyleri
sınıflamasına ve bu yetersizliklerle başa çıkmasına yardımcı olabilir.

 Ancak etiketleme ile bu bireylere karşı ö nyargı da oluşabilir. Sonuçta,


etiketleme ile ö zel gereksinimi olan bireyler diğ erlerinden ayrılacak, değ eri
dü şecek ya da diğ erleri ve/veya kendisi tarafından değ ersiz hissedilecektir.

 Pek çok eğ itimci ö ğ rencilerinin değ erli olduğ unu bilir. Onlarla iletişime
geçerken “önce insan dili” ni kullanır. Bu nedenle “fiziksel engelli” yerine
“fiziksel yetersizliğ i olan” terimini tercih eder. En azından etiketlemenin
olumsuz etkisini azaltır.

 Peki, etiketlemenin alternatifi nedir?


Sınırlandırmasız yaklaşımlar etiketleme olmadan özel
eğitim hizmeti sunulabileceğini söylemektedir.

Ö zel eğ itimciler, ö zel gereksinimi olan ö ğ rencilerin


ö ğ renme gereksinimleri dikkate alınarak yapılacak
programa gö re sınıflandırmayı ö nermektedir.

Eğ itsel değ erlendirmenin ö n plana çıktığ ı bu yaklaşımla


ö ğ rencinin gereksinimleri de “ö zbakım becerilerinin
geliştirilmesi” şeklinde ifade edilebilecektir.

Tü m bu uygulamalar bireyselleştirilmiş eğ itim planlarının


hazırlanmasına katkıda bulunacaktır.
ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN ÖĞRENCİ SAYISI
NEDİR?
 Yetersizlik durumu yeni doğ an bebeklerin, çocukların, ergenlerin ve
gençlerin %9’unu etkilemektedir (Turnbull, Turnbull ve Wehmeyer, 2007).
Tü rkiye Ö zü rlü ler Araştırma verileri Tü rkiye için ö zü rlü lü k oranını %12.29
olarak vermektedir (DİE, 2002).

 Dü nya Sağ lık Ö rgü tü (WHO)’nü n tahminleri doğ rultusunda dü nyada 600
milyon insanın yetersizlikten etkilendiğ i ve bunların da 470 milyonunun
çalışma çağ ındaki bireyler olduğ u belirtilmektedir.

 UNICEF (2008) tarafından yapılan çalışmada ise yetersizlik oranı en dü şü k


ü lke %2 ile Ö zbekistan iken en yü ksek ü lke %31’lik oranla Merkez Afrika
Cumhuriyeti olarak belirtilmektedir.
ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN ÖĞRENCİ SAYISI
NEDİR?
 Tü rkiye Ö zü rlü ler Araştırmasının bulgularına gö re ö zü rlü olan nü fusun
toplam nü fusa oranı %12.29’dur. Ortopedik, gö rme, işitme, dil ve konuşma ile
zihinsel ö zü rlü lerin oranı %2.58 iken sü reğ en hastalığ ı olanların oranı ise
%9.70’dir.

 Eğ itim durumuna gö re ö zü rlü nü fus oranı verilerine bakacak olursak,


ö zü rlü lerin yaklaşık %41’i, sü reğ en hastalığ ı olanların yaklaşık %47.10’u
ilkokul mezunudur.

 Buradan anlaşılacağ ı gibi eğ itim seviyesi doğ rudan yaşam kalitesini


etkilemektedir. Sağ lık durumu, çalışma, gelir ve sosyal yaşama katılma dü zeyi
ile doğ ru orantılı olarak artar.
ÖZEL EĞİTİM NEDİR?

 MEB Ö zel Eğ itim Hizmetleri


Yö netmeliğ i’ne gö re ö zel eğ itim, “Ö zel
eğ itim gerektiren bireylerin eğ itim ve
sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için ö zel
olarak yetiştirilmiş personel,
geliştirilmiş eğ itim programları ve
yö ntemleri ile ö zel eğ itim gerektiren
bireylerin bireysel yeterliliklerine dayalı,
gelişim ö zelliklerine uygun ortamlarda
sü rdü rü len eğ itim” olarak ifade
edilmektedir.
ÖZEL EĞİTİM NEDİR?
 Tanımdan da anlaşılacağ ı gibi ö zel eğ itim için uzman personel, gereksinime
ö zel program ve destek hizmetler gerekmektedir.

 Ö zel eğ itime ö zel eğ itim ö ğ retmeninin yanı sıra pek çok farklı uzmanlık
alanından katılan bir ekip eşlik eder.
ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLERİN NE
KADARI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİNDEN
YARARLANABİLMEKTEDİR?
MEB Ö zel Eğ itim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Mü dü rlü ğ ü
2006-2007 ö ğ retim yılı ö zel eğ itim okul ve kurumları sayısal genel sonuç
tablosu okullaşma oranları konusunda bilgi vermektedir:
http://orgm.meb.gov.tr/Istatistikler/istatistikindex.htm

Ö zel eğ itim gereksinimi olan ö ğ rencilerin belirlenmesinde ve


izlenmesinde toplam 196 Rehberlik Araştırma Merkezi, 933 rehber
ö ğ retmen, 300 diğ er alanlardan ö ğ retmen ve 145 yö netici gö rev
almaktadır.

Ü lkemizde 2007-2008 ö ğ retim yılı itibariyle farklı yetersizlik gruplarına


gö re 16 okul/kurum tü rü nde, toplam 561 ayrı okul/kurum
bulunmaktadır. Bu okullara toplam 28552 ö ğ renci devam etmektedir.
Yö neticilerle birlikte 5606 ö ğ retmen gö rev almaktadır.
ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLERİN NE
KADARI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİNDEN
YARARLANABİLMEKTEDİR?
Genel eğ itim okullarında açılan 1076 ö zel eğ itim sınıfında ise 9252
ö ğ renci eğ itim gö rmektedir.

Ö zel Eğ itim Kurumları Genel Mü dü rlü ğ ü ’ne bağ lı ö zel ö zel eğ itim
ilkö ğ retim okullarında ise 4138 ve rehabilitasyon merkezlerinde 181665
kişi ö zel eğ itim hizmetlerinden yararlanmaktadır.

Bu verilere gö re Tü rkiye’de toplam 282369 birey ö zel eğ itim ve


rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmaktadır.
ÜSTÜNLERE SAĞLANAN
DESTEKLER
Bazı ö ğ renciler ortalama zekanın ü zerinde zekaya ve ö ğ renme
ö zelliklerine sahip olmaları nedeniyle akranlarından farklılaşabilirler.

Ü stü n veya ö zel yetenekli olarak adlandırılan bu ö ğ renciler için MEB


tarafından Bilim ve Sanat Merkezleri oluşturulmuştur.

Ü lkemizde halen 45 Bilim ve Sanat Merkezinde 5756 ö ğ renci hizmet


almaktadır.

Yö netmeliğ e gö re, “Bilim ve Sanat Merkezi, okulö ncesi, ilkö ğ retim ve


ortaö ğ retim kurumlarına devam eden ü stü n veya ö zel yetenekli
ö ğ rencilerin ö rgü n eğ itim kurumlarındaki eğ itimlerini aksatmayacak
şekilde bireysel yeteneklerinin bilincinde olmalarını ve kapasitelerini
geliştirerek en ü st dü zeyde kullanmalarını sağ lamak amacıyla açılmış
olan bağ ımsız ö zel eğ itim kurumudur.”
SINIFLANDIRMA
Ö zel Eğ itim Hizmetleri Yö netmeliğ inde (2006) ö zel
gereksinimi olan çocuklar şö yle sınıflandırılmaktadır:

Zihinsel yetersizlik (hafif, orta, ağır ve çok ağır)


İşitme yetersizliği
Görme yetersizliği
Ortopedik yetersizlik
Sinir sisteminin zedelenmesi ile ortaya çıkan yetersizlik
Dil ve konuşma güçlüğü
Özel öğrenme güçlüğü
Birden fazla alanda yetersizlik
Duygusal uyum güçlüğü
Süreğen hastalık
Otizm
Sosyal uyum güçlüğü
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
Üstün veya özel yetenek
ÖZEL EĞİTİM PERSONELİ

Ö zel eğ itim ö ğ retmenleri, yetersizliğ i olan


ö ğ rencilere gü nlü k ö ğ retim ve ilgili diğ er
destekleri sunan uzmanlardır.

Bunların dışında ö zel eğ itim okullarında


yeterli uzman olmaması nedeniyle aile
eğ itimi, serbest zaman eğ itimi, genel eğ itim
sınıflarında eş-ö ğ retmen, kaynak oda
ö ğ retmeni olarak da gö rev almaktadırlar.

Ö zellikle evde bakım hizmetlerinde gezici


ö zel eğ itim ö ğ retmenliğ ini ü stlenmişlerdir.
ÖZEL EĞİTİM PERSONELİ

Ü lkemizde ilk kez sınıf ö ğ retmeni olarak ö zel


eğ itim ö ğ retmeni yetiştirme uygulamasına
1983 yılında Anadolu Ü niversitesinde açılan
ö zel eğ itim bö lü mü yle başlanmıştır.

Bu uygulamadan sonra ö zel eğ itim


okullarında gö rev yapan ö ğ retmenlerin çoğ u
sınıf ve branş ö ğ retmenleri olmuştur.

Artan ö ğ retmen ihtiyacının karşılanması için


MEB kısa sü reli sertifika programları
dü zenlemektedir.
ÖZEL EĞİTİMDE YASAL DÜZENLEMELER

Ü lkemizde ö zel eğ itim hizmetlerinin


başlangıcı 1800’lü yılların sonlarına
uzanmaktadır.

1980’de Ö zel Eğ itim Genel Mü dü rlü ğ ü


kurulmuş, 1982’de dair Başkanlığ ına, 1983’te
179 sayılı Kanun Hü kmü nde Kararname ile
Ö zel Eğ itim ve Rehberlik Dairesi
Başkanlığ ına,

1992’de 3797 sayılı kanunla Ö zel Eğ itim ve


Rehberlik Danışma Hizmetleri Genel
Mü dü rlü ğ ü ne dö nü ştü rü lmü ştü r.
ÖZEL EĞİTİMDE YASAL DÜZENLEMELER

573 Kanun Hükmünde Kararname

573 sayılı KHK ile ö zel eğ itim esasları


belirlenmiştir.

Bu KHK’nin amacı birinci maddesinde


belirtilmiştir:
“özel eğitim gerektiren bireylerin Türk Milli
Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri
doğrultusunda, genel ve mesleki eğitim görme
haklarını kullanabilmelerini sağlamaya
yönelik esasları düzenlemek”

Anayasamızın 42. maddesi: “kimse eğitim ve


öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz”
şkasına bağ ımlı dü şen toplum
Ö zel eğ itim yaklaşık iki asırdır
ttan atılması gereken bir İlkelağ ırlık
toplumlarda kişinin varlığ ını
dü nya tarihinde yer almaktadır.
ılırdı. İşte bu gü çsü z, dü şkü
sü rdü
n, rebilmesi için “ü retici,
Ö zel gereksinimi olan bireyler k
at diye adlandırılan bireylerin
savaşçı, sihirbazlık” gibi nitelikler
zaman destan yazdı, kimi zama
ak 1800’lerde ö zel gereksinimi
gerekirdi.
ö lü me terk edildi.
uğ u kabul edildi.
Özel Eğitimin Tarihçesi
GELECEĞİNE İLİŞKİN EĞİLİMLER
ÖZEL EĞİTİMİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE
ÖZEL EĞİTİMİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE
GELECEĞİNE İLİŞKİN EĞİLİMLER
Özel Eğitimin Tarihçesi
Okullaşma

Ö zel eğ itimde okullaşma tarihçesi; ö ncelikle


klinik çalışmaları ile başladı.

Daha sonra yatılı okul ve ayrı okul


dü zenlemeleri

Bü tü nleşme çabaları, genel eğ itim okullarına açılan


ö zel sınıflar

Genel eğ itim sınıflarında yarı zamanlı ya da tam


zamanlı eğ itim
ÖZEL EĞİTİMİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE
GELECEĞİNE İLİŞKİN EĞİLİMLER
Özel Eğitimin Tarihçesi

Bu tarihsel sü reçte bu bireylerin gereksinimlerinin karşılanmasında


ö nemli ilkler yer almaktadır.

Cavkaytar ve Diken (2007)’nin derlediğ i bu ilkler arasında;


işitme yetersizliğ i olan bireyler için ilk işaret dilinin geliştirilmesi,
gö rme yetersizliğ i olan bireyler için Braille iletişim sisteminin
geliştirilmesi,
zeka testleri,
duyu uyarım çalışmaları,
ilk erken eğ itim uygulamaları yer almaktadır.
ÖZEL EĞİTİMİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE
GELECEĞİNE İLİŞKİN EĞİLİMLER
Günümüzde Özel Eğitim
Gü nü mü zde yetersizliğ i olan bireyler toplumda pek çok alanda karşımıza
çıkmaktadır.

Artık çalışma yaşamında da fazlasıyla yetersizliğ i olan birey


bulunmaktadır.

Dolayısıyla onlar toplumda farklılığ ı olan birey olmaktan çıkmış,


toplumun bir parçası haline gelmişlerdir.

Yö netmeliğ e gö re “özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin öncelikle


yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği sınıf olmak üzere, özel
eğitim sınıfı, gündüzlü özel eğitim okulu, yatılı özel eğitim okulu/kurumu
gibi an az sınırlandırılmış ortamdan en çok sınırlandırılmış ortamda
eğitimlerini sürdürmelerine dikkat edilir.” (Yönetmeliğin birinci
bölümünde özel eğitim hizmetlerine ulaşabilirsiniz.)
Günümüzde Ö zel Eğitimde Geçen Kavramlar

En az kısıtlayıcı ortam

Gereksinime gö re bireysel hizmet

Destek hizmetler ve uzman personel

Erken çocuklukta ö zel eğ itim


ÖZEL EĞİTİMİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE
GELECEĞİNE İLİŞKİN EĞİLİMLER
Gelecekteki Eğilimler
573 KHK’de yer verilen ayrıcalıklara henü z ulaşılamamıştır. ABD Ö zel
Eğ itim Yasası 4 ö nemli konu ü zerinde durmaktadır:
• Yetersizliğ i olan bireylerin, yetersizliğ i
Fırsat Eşitliği olmayan bireylerle eşit şansa sahip olması.

• Yetersizliğ i olan bireylerin yaşadıkları


ortamlarla bü tü nleşmesi, yetersizlikleri
Tam Katılım nedeniyle ayrıştırılmamalarıdır.

• Bu bireylerin yaşamlarında seçim yapmada


Bağımsız Yaşam ö zgü r olmalarıdır.

Ekonomik olarak • Tam gelir getirici iş ortamlarında , toplumda


kendi kendine ya da aile içinde gelir getirmeyen iş
ortamlarında çalışacaktır.
yetebilme
ÖZEL EĞİTİMİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE
GELECEĞİNE İLİŞKİN EĞİLİMLER
Gelecekteki Eğilimler
Ö zel eğ itimde yapılan çalışmaların sonucu olarak “kapsayıcı eğ itim”
(inclusion) kavramı ve her tü rlü ayrıştırmaya karşı “eşitlik” (equity)
kavramı gü ndeme gelmiştir.

Her çalışma ile yapılmaya çalışılan “NASIL DAHA İYİ OLUR?” sorusuna
cevap aramaktır.

Bunun için yardımcı teknolojilerden (Assistive Technologies)


yararlanılmaktadır.

Ö rneğ in, ellerini kullanamayan çocuk kumandalı oyuncakları yardımcı


teknolojiler sayesinde diğ er organlarını kullanarak oynayabilecektir. Ya
da yemek yerken bileğ e takılan bir kaşık ile yemeğ ini bağ ımsız olarak
yiyebilecektir.

You might also like