You are on page 1of 123

RÖNESANS 3

ÖĞR.GÖR.HAYAL GÜLEÇ
Giorgione-Tiziano-
Correggio

YÜKSEK RÖNESANS
Giorgione Barbarelli da
Castelfranco (1478 – 1510)

• Yüksek Rönesans akımına yön veren


İtalyan ressam Giorgione, sanat
tarihinin gizemli kişilerindendir. Yaşamı
hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmez.
Yalnızca 6-7 resim kesin olarak ona
maledilebilir. Yine de tartışmasız Avrupa
resminin en etkili isimlerindendir
• Resimlerinde anlam neredeyse
tamamen renk aracılığı ile anlatılır.
Çizgiler daha az önemlidir.
• Çizim renkli hacimlendirmelerin
yarattığı etkileşimlerin arkasına
çekilmiştir.
• Manzara anlam aracı ve atmosfer
olarak iki farklı rol oynar.
• Giorgione’nın yapıtlarında
yaratılan dünyalar hülyalı,
yumuşak ve melankolik halleriyle
dikkat çeker.
Castelfranco Madonnası

• Giorgione, asla renk, şekil ve sanatsal efektleri


mimarinin ve duygusal bir gösterimin önüne
taşımamıştır.
• Dolayısıyla eserleri de hiçbir zaman doğrudan
sembolik, tarihi veya bir kavrama adanmış
olarak tasarlanmamıştır.
• Kendisinden sonra gelen Tiziano’yu derinden
etkilemiştir.
Giorgione'nin son
çalışmalarından biri olan tabloda
arka plandaki tepelerin önünde
çıplak bir kadın resmedildi.

Tabloda çıplak bir kadının


resmedilmesi sanattaki
değişimin işaretlerinden biri
olarak kabul edilirken bazı
otoriteler tarafından ise Modern
sanat'ın başlangıç noktalarından
biri olarak kabul edildi.
Giorgione'nin ölümü sebebiyle
tam olarak bitirilememiş olan
tablo, ileride bu tabloya benzer
Urbino Venüsü isimli başka bir
tablo da çizen ressam Titian
tarafından tamamlandı.
• Giorgione, bu eserinde arka plandaki detaylara büyük önem verdi.
• Resim, Titian'ın Urbino Venüsü tablosu ve aynı ekolden birçok ressamın
benzer resimleri için örnek oluşturmuştu.
Tiziano Vecellio (1488 –
1576)
• Rönesans’ın büyük ustalarından Venedikli Tiziano, kısa bir
süre Bellini’nin atölyesinde çalışır. Tiziano için aynı değerde
önemli diğer bir isim ise, genç ressamı yardımcı olarak
yanına alan Giorgione’dur
• Tiziano dinsel resimlerinde geleneksel şablonları cesaretle
bırakıp, Barok dönemde etkisini sürdürecek olan asimetrik
kompozisyonları göze alır.
• Sanatçının resim anlayışı ve değişik renk kurgulamalarına
dayalı kompozisyonları yalnız Venedik’in resim sanatını
etkilemekle kalmamış, sanatın geneline 19. yüzyıla kadar
sürecek olan önemli katkılarda bulunmuştur.
• Tiziano, belli bir noktada kalmamış, devamlı kendini
yenileyen bir sanatçı olmuştur.
Ulusal Galeri, Londra

The
Aldobrandini
Madonna"
"Pope Paul III and His
Grandsons"
Urbino Venüsü
• Resimdeki kadının duruşu,
Giorgione'nin Uyuyan Venüs (yak.
1510) isimli tablosuna dayanmaktadır.
• İtalyan ressam Titian'ın 1538 yılında
çizdiği yağlı boya tablodur. Tabloda,
Venüs olduğu düşünülen çıplak bir
genç kadın, Rönesans dönemine ait
bir sarayın gösterişli ortamında, bir
kanepe ya da yatak üzerinde uzanmış
olarak betimlenmiştir. Tablo,
Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde
sergilenmektedir.
Titian's Venus of Urbino

• Giorgione - Sleeping
Venus
"Venus with
a Mirror"
"Tarquin ve
Lucretia"
Antonio Allegri da Correggio
(1489 – 1534)
• Correggio neredeyse yalnızca Kuzey İtalya’da Parma’da
çalışır, ama açık ki Leonardo’nun, Michelangelo’nun,
Raffaello’nun Roma freskleriyle tanışır. Yaşadığı dönemde
nispeten az tanınsa da, sonradan Rokoko’nun müjdecisi
olarak değer kazanır.
Correggio'nun Parma
Katedrali'nin
kubbesindeki freskleri
• Eserlerinde keskin dış hatlar ya da sert
renk zıtlıkları olmayan, yumuşak, ince,
ayrıntıları işleyen üslup geliştirir.
• Buğulu manzaralı arka planlar ve
yumuşak aydınlık-karanlık karşıtlığı
resimlerine sakin bir atmosfer verirken,
mitolojik resimlerinin şen erotik
karakterlerinin de altını çizer. Coşkulu
kubbe freskleri serbestçe havada
yüzen figürlerle canlandı ve
yanılsamacı tavan resmi sanatında
devrim yarattı.
The Mystic Marriage
of St. Catherine (c.
1526-27)
• Corregio’nun Yüksek Rönesans
sanatına en büyük katkısıdır.
• Leonardo’nun, Correggio’nun stili
üzerindeki belirgin etkisini
sergilemektedir.
Leda with the Swan (1531-32)
Paolo Veronese (1528 – 1588)

• Paolo Veronese, Yüksek Rönesans’ın Venedik’te son temsilcisidir.


Maniyeristlerle çağdaş olmasına rağmen, onların karışıklık dolu, ifadeci üslup
deneylerinden etkilenmez. Michelangelo’nun etkisinde Barok dönem habercisi
olan, çok daha heybetli, anıtsal resim üslubu geliştirir.
Isaac'in Kurban
Edilmesi
• Resimlerinin görsel etkisini parıltılı, zengin bir renk
paleti ile daha da artırır. Ardından gelen ressamlara
esin veren şey de bu göz alıcı renklendirme
tekniğidir.
Villa Barbaro'da Veronese'nin duvar
fresk tablolari ile suslenmis
"Istavroz Odasi

• Dükler Saray’ında dev boyutlu, yanılsamacı tavan


panoları yapar, Venedik soylularının saraylarını
fresklerle donatır. Mitolojik sahnelerde yarattığı
zerafet ve görkemin aynısını dinsel konularda da
gerçekleştirir.
Paolo Veronese,
The Wedding at
Cana, 1562-63
Levi Evinde Ziyafet (1573) Paolo
Veronese
Simon Fariseo Evinde Ziyafet
Kuzey Rönesansı
FLAMAN JAN VAN EYCK

• İtalya’daki Ön-Rönesans sürecine rastlayan dönemde İtalya’nın kuzeyindeki


ülkelerde ve Felemenk ülkelerinde Gotik sanat hala etkilerini sürdürüyordu.
• Hubert ve Jean van Eyck kardeşler dua kitaplarının resimlenmesi işinde
ustalaşarak olgun Gotik sanatın en yetkin örneklerini ortaya koymuşlardır.
• Yavaş ve detaylı çalışmanın gerektirdiği yağlıboya tekniğini de Eyck kardeşler
resim sanatına kazandırmışlardır.
• ,,“Kitapları resimleyen sanatçılar ancak yağlıboya resim aracılığıyla boyanan
beze duruluğu, saydamlığı, kuzey ışığının derin ve tatlı parlaklığını, kapalı
göklerin ışığını, pırıl pırıl sürülmüş tarlaların, ıslak ormanların, alabildiğine
solgun bir güneşin bastıramayacağı ışığını katabilmişlerdir”
• Hollandalı Rönesans
Ressamı Jan van Eyck
1390’lı yıllarda
Hollanda,
Maaseik’da doğduğu
tahmin ediliyor.
• Yağlı boyayı onun
keşfettiği, Giorgio
Vasari’nin de bu keşfi
ileriye götürdüğü
kabul ediliyor.
Arnolfini'nin Evlenmesi
•Brugges’de yaşayan İtalyan tüccar Giovanni Arnolfini ve
karısı Giovanna Cenami’nin 1434 yılında Hollandalı
ressam Jan van Eyck’e sipariş ettikleri eser olarak biliniyor.
Tablo, Londra’daki National Gallery’
• Güzellik, karmaşık ikonografi, geometrik
dikey perspektif ve aynanın kullanılmasıyla
resim alanının genişlemesi nedeniyle, Batı
Arnolfini'nin sanatındaki en orijinal ve karmaşık
tablolardan birisi olarak kabul görür.
Evlenmesi • Biçimsel başarısının yanı sıra, resim tarihinde
de önemli bir yere ve ilklere sahiptir.
• Semboller ve allegoriler
• Rönesans'ta yeni yeni
ortaya çıkan ve yavaş
yavaş yayılmaya başlayan
burjuvazi, eskiden
yalnızca kilisenin ve
soyluların hizmetinde
olan sanatı, kendine
doğru çevirmeye
başlamış; para karşılığı
sanat diye düşünmüştür.
•Ressamın notlarından detayları
büyüteç ile tuvale aktardığı
biliniyor.
•Tablodaki en önemli detay ise
ayna üzerindeki yansımalar
sayılıyor.
• Eserin ana konusu çiftin
sırtlarının arasından görülen iki
kişinin nikahı kıyan kişiler
olduğu iddia edilirken, ressam
ve tabloya bakan izleyici olduğu
da konuşuluyor.
•Böylece Jan van Eyck’ın eserini
inceleyen kişileri de çalışmasına
dahil etmiş olması mümkün
görülüyor.
•Kompozisyonda yer alan her
nesnenin bir sembol olduğu
çalışmada, yuvarlak aynanın her
şeyi gören Tanrı’yı, çiftin
ayaklarında duran köpeğin
sadakati, yerde duran
takunyaların bulundukları alana
ayakkabı ile girilmeyecek kadar
önemli görüldüğünü izleyiciye
aktarıyor.
•Pencere vitrayları ve
yatağın yanında yer alan
küçük oryantal halısı da
lüksün diğer işaretleri.
Yerde gelişigüzel duran
terlikler de evliliğin
kutsallığına bir gönderme
niteliği taşır. Tabloda iki
çift terlik olduğunu
görüyoruz. Biri
Arnolfini'nin önünde diğeri
ise yatağın karşında
duruyor. Her ikisin önü içe
dönüktür.
• Sanatçının klasik imza yerine
aynanın üzerindeki duvara
Latince “Jan van Eyck
buradaydı 1434” yazması da
dikkat çekiyor.
• Orta Çağda Kilise sanatçının eserine imza koymasına hoş bakmamaktaydı. Tek yaratanın
tanrı olduğu inancına göre bir düşüncedir.
• Yüzyıllardır bu eserin
evlilik kutlaması mı
olduğu yoksa
tavandaki şamdanda,
Giovanna Cenami’nin
tarafındaki sönmüş
mumun vefat eden
karısını temsil ettiği
için zengin tüccar
tarafından bir anma
tablosu olarak sipariş
edildiği konusunda bir
açıklık getirilemedi
Jan van Eyck
Madonna ve
Çocuğu
Jan van Eyck
Kilisedeki
Madonna
Jan van
Eyck
Bakire ve
Çocuğu
ROGİER VAN DER WEYDEN
(1399-1464)

• Flaman sanatının önemli sanatçılarından


biridir.Burgonya dükü için Brüksel’de çalışmış bir
sanatçıdır. Atölyesinde yaptığı dini ve gündelik yaşam
resimlerinde kumaşları, giysileri, saçları, gerek hayatın
içinden seçilmiş modelleri kullanarak resimlemiştir.
Rogier van der
Weyden(1399-
1464)

• Kaskatı pozlar, sıkışık mekanlar


gerçeği yansıtmasa da oldukça
etkileyicidir.
• Yüz ifadeleri, farklı pozlarla
yapılmış resimler yapmıştır.
Braque Ailesi Üç Parçalı
Kitap Tutan Adam
Rogier van der
Weyden
Dieric Bouts (1415 - 1475)

• Hollandalı bir ressamdır.


• Jan van Eyck ve tarafından Rogier van der Weyden’den etkilenmiştir.
• Çalışmaları belli bir ilkel çizim sertliğine sahiptir ve figürleri genellikle
orantısız bir şekilde uzun ve köşelidir, ancak resimleri son derece etkileyici, iyi
tasarlanmış ve özellikle iyi manzara arka planlarıyla zengin renklere sahiptir.
Meryem ve Çocuk İsa, Londra Nat. Gallery,
1465

• Figürleri bazen iç mekan içinde, bazen de manzara içine


yerleştirmiştir. Meryem’i sıradan bir Hollandalı anneye
dönüştürdüğü Meryem ve Çocuk İsa resminde zıt ve parlak
renkler kullanmış, perspektif etkisini manzarada
yansıtmıştır.
Dieric Bouts

Yahya’nın başı
Çarmıhtan İndiriliş, 1460
• Rönesans'ın kuzeydeki temsilcilerinden biri
sayılır.
Hieronymus • Bosch, en ünlüsü Dünyevi Zevkler Bahçesi
olmak üzere pek çok triptik resimlemiştir.
Bosch(1450- • Tipik Flaman tarzında resim yapmamıştır ve
1516) bunun yerine fırçasıyla çizmiştir ve bu
nedenle kendi özerk tarzında eserler üreten
Kuzey zamanının devrimci bir sanatçısı olarak kabul
Rönesansı edilmiştir.
• Bosch, en ünlüsü Dünyevi Zevkler Bahçesi
olmak üzere pek çok triptik resimlemiştir.
H. Bosch, Dünyevi Zevkler Bahçesi

• Bosch'un en
canlı
görüntüleri ve
sembolik
anlamın
karmaşıklığını
içeren bireysel
sanatsal stilini
göstermektedir
.
• Renklerdeki güzelliğin ve en ince ayrıntılarına kadar işlenmiş
kompozisyonların yanı sıra, Bosch’un resimlerinin başlıca özelliği,
acayip figürlerin olağanüstü bolluğudur.
• Bosch’un yapıtlarındaki biçimlerde, büyü ve sihirle ilgili simgelere,
dinsel alegorilere, atasözlerinin resimler halinde sunulmasına rastlanır.
Cennet
Cehennem
Dünyevi
Zevkler
Bahçesi
Orta Panodan detaylar

Dış Kapaklar
• Kuzey Rönesansı’nın en önemli
sanatçılarından biri de Albrecht Dürer’ dir.
Albrecht (1471-1528) yıllarında yaşayan sanatçı
Nürnbergli bir kuyumcunun oğludur.
Dürer (1471-
• Ağaç baskı ve oyma baskı resimler yanında
1528) yağlıboya resimlerde yapmıştır.
•Sanatçının yaptığı resimlerde otoportreleri önemli
yer tutar.
•Resimde kendini alışılagelmiş gelenekte betimlenen
İsa’ya benzer biçimde resmetmesi de hayli ilginçtir.
• Alman sanatçılar İtalyan Rönesansı’ndan ne
denli beslendilerse de, Alman sanatını
elbette etkileyen en önemli gelişme Reform
hareketidir. Reform hareketiyle birlikte Kuzey
ülkelerinde dinsel içerikli resmin modası
geçmeye başlamıştır. Dinsel resim
yapılmıyorsa doğal olarak portre en çok
betimlenen konu haline gelmeye başlamıştır.
•Albrecht Dürer (1471-1528)
•Alman
•Albrecht Dürer, Babası, 1490, ilk
yağlıboya çalışması
Dürer, otoportre, 1498

• Dürer, perspektif, mutlak güzellik, ideal


oran ve uyum üzerine çalışmalar
yapmıştır. Sanatçının yağlıboya
resimlerde yaptığı renkçi anlayışta
Venedik okulu sanatçılarından
etkilendiği düşünülmektedir
• Dürer 1512 de İmparator Maximıllian’ın saray ressamı olmuş, tarihsel ve
• alegorik çalışmalar yapmıştır. Sanatçının yaptığı resimler ve kuram
çalışmaları Kuzeyde Rönesansın yayılmasını sağlamıştır. Alman sanatçıların
Gotik yaklaşımları Dürer ile birlikte değişmeye başlamıştır.

Dürer, Otoportre, 1500


Albrecht
Dürer’in
otoportresi
Dürer, Mahşerin Dört
Atlısı, ahşap oyma,
1497-98
•Dürer, Büyük Passion, 1497- 1500,
Ahşap baskı
Dürer, Büyük
Passion’dan
Çarmıhını Taşıması,
1497
Dürer, İsa’nın
Doğumu
1502-1504
•Dürer, Kralların Secdesi, 1504
Dürer, Adem ile
Havva,1504
Maden oyma
tekniği
•Dürer, Kilisede Tartışma/ Genç İsa
Doktorlar Arasında, 1506
•Dürer,
• Adem ile Havva
•1507
Dürer,
Onbinlerin
Şehit
Edilmesi,
1508
•Dürer, Kutsal Üçlünün Tapınması,
1511
•Dürer, Annesi, 1514
•Dürer,
•Şövalye, Ölüm ve Şeytan, 1513
•Maden oyma tekniği
•Dürer,
•Aziz Jeremius, 1514
•Maden oyma tekniği
•Dürer,
•Melancolia, 1514
•Maden oyma tekniği
Dürer, Dört
Aziz, 1526
Dört
Havari
• İnanç ve durgun güzelliği resimlediği Dört havari tablosunda ön planda
ve arka planda çizilen figürlerin üzerindeki elbiseler, geniş kumaş
kıvrımlarıyla resimlenmiştir. Bu resimde ideal insan oranlarına göre
biçimlenen insan vücutları görülmektedir.
• (Protestanlık ve Luther çevirisi)
• Solda Yuhanna ve Petrus
• Sağda Pavlus ve Markos
•Sanatçının yaptığı yağlıboya tablolarında İtalyan Rönesans sanatının
etkileri açıkça görülmektedir.
• İtalyan hümanistleri gibi çağın sorunlarını kavrayan, ressam, tahta
baskıcı, çizer, çeşitli makale ve kitaplar yazan bir kişidir.
GERGEDAN
GRAVÜRÜ-
DÜRER
•Dürer'in gravürü, gergedanı
tam olarak betimlememektedir.]
• Bu anatomik yanlışlıklara
rağmen Dürer'in gravürü
Avrupa'da popüler oldu ve
sonraki üç yüzyıl boyunca da
kopyaları üretildi.
•18. Yüzyıl'ın sonlarında asıl
doğru gergedan temsili
çalışması kabul gördü. Sonuçta
bu gravürden esinlenerek birçok
gergedan çalışması yapıldı.
Hans Holbein

• Reform hareketinden sonra Kuzey Avrupa’da portre ve manzara


ressamlığının daha fazla tercih edildiğini görüyoruz. Portre deyince akla
ilk gelen sanatçılardan biri Hans Holbein’dir. Holbein, önce Basel’de
çalışmış, Erasmus tarafından İngiliz Sarayı’na tavsiye edilerek sonraki
yaşamını İngiltere’de sürdürmüştür.
• Sanatçının yaptığı portrelerde Kral ve ailesinin yaşamı, ve çeşitli tüccar
resimleri önemli yer tutmaktadır.
Hans Holbein, Tüccar
Georg Gisze portresi
•Londra’da çalışan Alman tüccar
George Gisze tablosunda tüccarı doğal
ortamında betimlemiştir.
•Masa başında oturan tüccarın
ofisinde bulunan iş araçları, makas,
mühür kumbarası, masa üzerine
konulmuş halı, karanfiller ve dallarla
doldurulmuş vazo titiz bir biçimde
işlenmiştir.
• Sanatçı portreye « 34 yaşında
buradaydı» yazarak betimlediği kişinin
yaşını da anlatmıştır. Yüz ifadesi,
duruşu, modelinin psikolojisine de
önem vermiştir.
•Holbein’in «The Ambassador/Elçiler» tablosunda Jean
de Dinteville ve Georges de Selve’ti betimlemiştir.
•Elçiler bu resimde bir rafın önünde durmaktadır. Üst
rafta objeler denizcilikle ilgili iken, alt rafta elçilerin
The dünyevi ilgileri yansıtılmıştır.
Ambassador/Elçiler •Rafın üzerine konulmuş halı Holbein resimlerinde sıkça
kullandığı Uşak halısıdır. Halı Osmanlı’nın Avrupa’ya
ticaretini göstermektedir.
•Türkiye’de de bu halılar daha çok ressamın adıyla
«Holbein halısı» olarak isimlendirilmiştir.
•Hans Holbein
• Resmin en ilginç özelliği ise 27 derecelik
bir açıyla yerleştirilen kurukafadır.
Sadece bir açıyla bakıldığında
görülebilen kurukafa ölümü sembolize
etmektedir
• . Resimde küre üzerine Europa yazılması
16. yy. dan itibaren Avrupa’nın ortak bir
kimliğe sahip olduğunu da
göstermektedir.
• Masanın üst
bölümünde; bir gök
küre, silindir güneş
saati, ekvatoral güneş
saati, zamanı ölçmek
için kullanılan iletki,
yatık duran çok yüzlü
güneş saati, bir
torquetum, erken
dönem Türk halısı
• Alt bölümde ise; bir yer küre,
bir aritmetik kitabı, bir teli
kopmuş lavta ve Martin
Luther’e ait bir ilahi kitabıdır.
• Alt rafta açık resimlene kitap
Martin Luther’e aittir. Açık
olan sayfada “Gel kutsal
hayalet, ruhlarımızı uyandır.”
yazılıdır. Kitabın matbu
olması matbaanın devrimci
rolüne eşlik eder.
Erasmus
•Sanatçının diğer yaptığı portrelerde bu kadar sembol
kullanmadığı görülse de modellerinin ele alışı, modelin
yaşamını geçirdiği sembollerle anlatılması oldukça başarılıdır.
İngiltere Kraliçesi Jane Seymour
Sir Richard Soutwell
• Pieter Bruegel, kendi gibi ressam olan
Pieter oğulları ve torunlarından ayrılmak için Köylü
Brueghel(1525- Bruegel, Yaşlı Bruegel, Baba Bruegel gibi
1569) lakaplarla anılan, Hollandalı ressam ve gravür
sanatçısıdır.
Naval Battle In
The Gulf Of
Naples, 1560
• Bruegel’in erken dönem bu
tablosunda olduğu gibi
sanatçıyı bir manzara ressamı
olarak görürüz. Lakin
Bruegel’in manzaraları hem
16. yüzyıl Flaman hem de
Tiziano ve Venedik manzara
ustalarının geleneğini çok
aşmakta, manzara sanatını
yeni boyutlara taşımaktadır.
Landscape With
The Fall Of Icarus,
1558
• Bruegel, her ne kadar başlangıçta
Hieronymus Bosch’un gravürlerinden
etkilendiyse de, daha sonra kendi
üslubunu yaratarak, 1563’e kadar
didaktik, politik ve ahlaki konulardan
kıssalara, mizahi öykülere, dini
sahnelere ve manzaralara uzanan
geniş bir yelpazede özgün eserler
üretmiştir. Bruegel’in gravürleri,
adının ilk kez geniş kitlelerce
duyulmasını da sağlamıştır.
• Bruegel’in resimlerinde asıl
durum, çoğu zaman önemsiz bir
detaymış gibi resmedilir ve
resmin bir köşesine yerleştirilir
ya da diğer alanlarla birlikte bir
bütünlük sağlanıp gözden
kaybedilir. Bruegel, döneminde
yaşanan zulümlere meydan
okuduğunu, İkarus’u kullanarak
anlatmaya çalışmıştır; zira eserin
yapıldığı tarih Hollanda’nın
İspanya’nın egemenliği altına
girdiği döneme denk gelir.⁣
Netherlandish
Proverbs, 1559
• Bruegel’in, sıradışı ve dahice
yöntemiyle, ahlaki konuları
konuşma diline
dönüştürmesinin en tanınmış
örneklerinden biri Felemenk
Atasözleri isimli yukarıda
gördüğünüz tablosudur.
• 16. yüzyıl Flaman köyü ortamında, yerel
halkın diline uygun 100’den fazla
atasözü ve özdeyişi bu resim yoluyla ve
bu ölçekte bir araya toplayan Bruegel’in
bu tablosu, sanatçının en popüler
eserlerindendir. Resmedilen atasözleri
ve deyimlerin ortak özelliği, insanların
aptallıklarıyla dalga geçmesi.
Ölümün Zaferi

• Bruegel’in yaşadığı yıllar, Katolik ve


Protestanlar arası çatışmaların çok
yoğun yaşandığı, veba salgınları
yüzünden binlerce insanın öldüğü bir
dönemdir. Ölümün ürkütücü yüzünü
Ölümün Zaferi isimli yukarıdaki
resminde tüm çarpıcılığıyla gözler
önüne sermiştir. ⁣
Karnaval ve
Perhiz Arasındaki
Savaş (1559
• Bu tablosunda, manzaraların
yanı sıra didaktik ve ahlakçı
olguları kendine has alegorik
taşlamalarla, keskin sosyal ve
politik yergilerle resmetmiştir.
Tablonun sol tarafında tam
bir eğlence hakimken, sağ
tarafında yardımseverlik ve
dinselliğin vurgulandığını
görürüz.
The Tower Of
Babel, 1563
• Bruegel’in yaşadığı dönemde
Babil Kulesi iki inanışı temsil
etmekteydi.
• İlki, kule insanoğlunun Tanrı
karşısında haddini aşmasını
temsil eder ve
cezalandırılmalıdır.
• İkincisi ise, bütün modern
diller ve antik dilin
kullanımının, Babil Kulesi’nin
inşasında çalışan işçilerden
miras kaldığına inanılırdı.
• The Tower Of Babel II, 1563
• Bruegel, sadece kalem, fırça,
boya ve çağları aşan
yaratıcılığı ile eserlerini
neredeyse üç, hatta çok
boyutlu hale getirir.
• Tabloda anlatılan öykü İncil’den gelir. İnsanlar cennete, Tanrı’ya ulaşacak
yükseklikte bir bina inşa etmek isterler. Tanrı, bu fikri hiç sevmez ve şöyle
çözümler: Eğer insanları konuştukları dile göre bölersem, artık birbirleriyle
iletişim kuramazlar ve bu bina inşa edilemez.⁣
• Yapı, İtalya’da bulunan
Collesium’a çok benzer.
Bruegel’in İtalya’ya
yapmış olduğu
seyahatinde gördüğü
Collesium’un
mimarisinden etkilendiği
açıkça seçilir.
• Ancak, resimde yer alan
insanların fiziki özellikleri,
giyim tarzları, gemiler, evler,
surlar, kral ve etrafındakiler
tümüyle Flemenk’tir.
• .. Resmi anlamlandırmak
istersek, yaptığımız binaların,
yarattığımız şeylerin, güç ve
zenginliğin Tanrı’nın gözünde
hiçbir anlamı yoktur
Buz Patencileri ve Kuş
Tuzağı ile Kış
Manzarası, 1565
• Bruegel, manzaralarını öykücü
ikonografik resimlerin arka
planından tamamen
kurtararak tamamen başrole
getirmiştir.
• Bu açıdan Bruegel, Batı
sanatında manzara resmini
kendi başına bir resim
konusu haline getiren ilk
ressam olarak
tanımlanmaktadır.
The Hunters In
The Snow, 1565
The Harvesters,
1565-Hasat
Zamanı
• Bruegel, Kuzey Avrupa’da
günlük yaşam resminin (janr)
temelinin atılmasını ve
gelişmesini sağlamıştır.
Bruegel’in tabloları, ahlaki
mesajlarının yanında, dönemin
yaşantısının belli bir anını
ayrıntılı bir şekilde gözler
önüne seren, betimleyici
etnografik belgelerdir de. Hasat
Zamanı, Bruegel’in zengin
tüccar Nicolaes Jonghelinck’in
Antwerp’teki evine yaptığı bir
dizi resminden biridir.
Kör körün
önderidir, 1568
• Bruegel’in İncil’den
esinlendiği bu eserinde
beş kör figür, ürkütücü
detaylarla
betimlenmiştir. En
öndeki kör kılavuzdur,
ancak yere düşmüştür.
Arkadakilerin de akıbeti
aynı olacaktır.
Köy Düğünü (The
Peasant Wedding)

• Resmin yapıldığı
dönem, özellikle Kuzey
Avrupa’da Küçük Buzul
Çağı olarak adlandırılan
döneme denk gelir.
Olumsuz iklim
koşullarının yol açtığı
kıtlık nedeniyle,
toplumda açlık ve
yoksulluk hakimdir..⁣
• Resimde tören görkemli görünse de,
tabaklarda küçük ve tek tip yiyecek (yulaf
ezmesi) bulunduğunu görürüz
The Wedding
Dance, 1566
• Bruegel resimlerinde,
adetler ve törenler
kadar, yapılar, aletler,
giysiler gibi unsurları
da inanılmaz bir
detaycılıkla
yansıtmıştır.
•.
• Resmin ortasındaki siyah
giysili figür gelindir. O
dönemlerde evlilik
törenlerinde beyaz yerine
siyah gelinlik giyiliyor

You might also like