Professional Documents
Culture Documents
ESERİN ÖZETİ:
ŞEKER PORTAKALI
Yaramazlığıyla tüm mahallede adından söz ettiren ve ailesinin kendisini daha
fazla olay yaratmaması ve kendilerinin biraz daha rahat edebilmeleri için kendisini
daha beş yaşında okula göndermelerinden şikayet eden Zeze,en çok sevdiği kardeşi
olan Luis devamlı gezerdi.Zaten insanın ailede biriyle daha çok ilgilendiğini ve
bununda Luis olduğunu söylerdi.Ama abisi Totoca ile birlikte de gezerlerdi.
Zeze devamlı Edmundo dayısıslagörüşür ve ondan çok şey öğrenirdi.Ona göre o
bir kültür abidesiydi.Her gitttiğinde kendini geliştimesi bakımından bayağı mesafe
katediyordu.
Noel yaklaşıyordu.Ve bütün şehirdeNoel’in yaklaştığını gösteren olaylar
gelişiyordu.Bütün dükkanlar daha canlı, daha farklıydı.Yalnız Zeze ailesinin maddi
durumunun iyi olmaması nedeniyle bu heyecanı yaşayamıyordu.Bir kamyon dolusu
oyuncak dağıtılacaktı.Bu oyuncaklardan alabilmeri için oyuncakların dağıltıldığı ve
çok mesafade bulunan bu yere gitmeleri gerkiyordu.Ve de kardeşiyle birlikte
gittiler.Bu yere vardıklarında oyuncak kalmamıştı.dolasyısıyla Noel’I armağansız
geçirdiler.Bu durumdan şikayetçi olan Zeze homuldanırken babası duydu.Babası bu
olay üzerine bir köşeye çekilip çok üzüldüğü anlaşılırcasına oturdu.Zez babasını orda
olduğundan haberdar değildi.Kemdisini affettirmek için boyacı sandığını kapıp para
kazanmaya gitti ve babasına sigara getirdi.
Zez’nin okumayı daha küçükken öğrenmesi ailesinde herkesi şaşırtmıştı.Zaten ilk
başta herkes onun duyduklarını ezberlediğini sanıyordu.Okumayı bilmesi ve birazda
onun yaramazlığından kurtulmakiçin onu okula kaydettirdiler.Okulda öğtetmeninin en
çok sevdiği öğrenci Zeze idi.Çok başarılıydıve de çok sessizdi.Evde yaptığı
yaramazlıkları okulda yapmıyordu.
Taşınacaklardı.Yeni evlerine gittiler.Gloria eve doğru koşmaya başladı ve hintkirazı
ağacına sarılıp o ağacın onoun olduğunu söyledi.Diğer kardeşi de aynı şeyi
demirhindiye yaptı.Ve Zeze ‘ye de arkadaki küçük bir şeker portakalı fidanı
vardı.dikensiz olduğu için onu seçti.Ablası onun çok genç olduğunu ve küçük fidanın
da onunla büyüyeceğini söyledi.
Zeze devamlı küçük fidanın yanına gidip kendi kendine konuşuyordu.Sonunda bu
küçük fidan Zez’nin sorularına cevap verdi.Bu olayda sonra Zeze deavamlı fidanın
yanına giderek onunla dertleşiyordu.
Zeze okula giderken arabaların arkasına takılarak “Yarasa” dedikleri işi
gerçekleştiriyorlardı.Yalnız, bir araç vardı ki hiçkimse yanaşamıyordu.Zeze birgün
bütün cesaretini toplayıp arabanın arkasına atladı.ama arabanın sahibi arabadan indi
veZeze’yi fırçaladı.Zeze bu olaydan sonra daha da yarasa yapmaya cesaret edemedi.
Zeze yaptığı yaramazlıkların birisi sonucunda ayağını bir cam parçasıyla
yarmıştı.Bunu farkeden O Portekizli adam ki Zeze’yi arabasına bidiği için fırçalamıştı
hemen onu arabasına bindirip onu okula bıraktı.daha sonraları sık sık buluşup
arabayla gezmaye başladılar.Zeze bu Portekizli adamı çok sevmişti ve de çok samimi
olmuştu.Hatta ondan ismini değiştirmesini istemişti.
Evde yaptığı yaramazlık sonucu babası ve ablası ağzı burnu kırılıncaya kadar
dövdüler.Okulda kimse durumu anlamasın diye okula göndermediler.Bu yüzden
Portrkizli adamın da yanına gidemiyordu.Dünyada en çok sevdiği kişinin bu adam
olguğunu düşünüyordu.Bu yüzden bu adamdan onun babası olmasını istiyordu.
Totoc paraya ihtiyacı olduğu için Zeze’ye gelip ondan para istedi.Ama Zeze ona
para vermemeye kararlıydı.Totoca para verirse ona iki önemli şey söyleyeceğini
söyledi.Şeker portakalı ağacının bulunduğu bahçenin yol için kullanılacağı ve
dolayısıyla buradaki fidanların kesileceğini söyledi.
Birgün Zeze okulda öğretmenin sorduğu soruyu cevaplarken geç kalan arkadaşı
içeri girdi.Portekizli adamın arabasının Mangaratiba adlı trenin altında kaldığını ve
büzden kendisini geç kaldığını söyledi.Bunu duyan Zeze izin almadan olay yerine
g,tti ve gerçeği öğrendi.hayatınd aen çok sevdiği adamı yani babası olmasını istediği
kişiyi kaybetmişti.Totoca onu bir evin önünde oturuken buldu.ateşler
içerisindeydi..Hemen eve götürdü.evdekiler onun yine numara yaptığını
sanıyorlardı.Daha sonra bunun gerçek olduğunu anladılar.Hiçbirşey
yiyemiyor,hiçbirşey içemiyordu.Bütün mahalle onon ziyaretine gelerek onsuz
mahallenin çok sıkıcı çok cansız olduğunu söylüyordu.Totoca ona kötü haber
verdiğini ve bu yüzden kardeşinin bu hallere düştüğüne inanıyordu.Bu yüzden vicdan
azabı çekiyordu.
Babası ümlü bir şirketin amirliğine atanmıştı.Zeze’yi karşısına alıp ona artık bu
sefaletin bittiğini ve bundan sonra acı çekmeyeceğini söyledi.Ayrıca Şeker portakalı
fidanının kesimini de erteltttiğini söyledi.ama Zeze için şeker portakalı
kesilmişti.Çünki onun manevi babası Manuel Valaderes ölmüştü.
KİTAPTAKİ ŞAHIŞLAR:
HAZIRLAYANIN;
ADI: AKİF
SOYADI: ASLAN
APOLET NO: 5358
KISIM: 48
BÖLÜK: 12
TABUR: 2