You are on page 1of 270

ALACAKARANLIK KUSAGI

Faruk Seluk c

T rkiye ekonomisi uzerine gzlem ve yorumlar u o

Faruk Seluk: Lisans renimini Ankara Universitesi, Siyasal Bilgiler c og Fak ltesinde tamamladktan sonra City University of New York, The Gradu uate Schooldan Ph.D. derecesi ald. Bilkent Universitesi, Iktisat Bl m ou u o gretim uyesi. Aratrmalar; Zaman Serileri Analizi, Finansal Ekonometri, s Risk Ynetimi, Makroekonomi ve Trkiye Ekonomisi konularnda younlayor. o u g s Daha once T rkiye ekonomisi uzerine T rke yaymlanm iki calmas var: u u c s s Trkiyede Kamu Harcamalar ve Kamu Borlanmas, (Anjariitta Rantanen u c ile birlikte, TUSIAD, Istanbul, 1996) ve Con Ahmetin Devri Daim Makinesi, (Imge Yaynevi, Ankara, 1997) Akademik almalar; Physica A, International Journal of Forecasting, c s Studies in Nonlinear Dynamics and Econometrics, Applied Economics gibi saygn uluslararas hakemli dergilerde yaymlanyor. Ortak calmas An In s troduction to Wavelets and Other Filtering Methods in Economics and Finance, (Ramazan Genay ve Brandon Whitcher ile birlikte, Academic Press, San Diego, c 2001) d nyann onde gelen universitelerinde referans kitap olarak kullanlyor. u Editrleri arasnda yer ald Ination and Disination in Turkey (Aykut Kibo g ritiolu ve Libby Rittenberg ile birlikte, Ashgate Publishing, Aldershot, 2002) c g yaknda yaymlanacak.

c Iindekiler

Alacakaranlk Kua . . . . . . . . s g Herkesin Enasyonu Baka . . . . s Euronun Bana Gelenler ve Sepet s Programn Yumuak Karn . . . . s Iktisat Elitleri ve Enasyon . . . . Sanayi Uretimi Kendine Geliyor . . Calma ve Caltrma Vergisi . . . s s Ham Petrol Fiyatlar Korkutmasn Adil Bir Szleme . . . . . . . . . . o s Fiyatlar Artmasa. . . . . . . . . . . DIEnin Sorumluluu . . . . . . . . g Tank m, Tereya m? . . . . . . . g Antep Fst Tsunamisi . . . . . . g Dnme Noktas . . . . . . . . . . . o Karoshi Kurbanlar . . . . . . . . . Uretmesek de Olur . . . . . . . . . Uluslarn Zenginlii . . . . . . . . . g Giriimcinin Kabusu . . . . . . . . s Havadan Para Kazanma . . . . . . Fakirleme ve Ilkeli Iktisat . . . . s c Artk B yme Zaman . . . . . . . u u Dolar Zengini . . . . . . . . . . . . Kayp 15 Milyar Dolar . . . . . . . Y zde 12 Garanti de! . . . . . . . u Az Daha Duyorduk . . . . . . . us Esaret Altnda . . . . . . . . . . . En Iyisini Piyasa Bilir . . . . . . . Iktisatlar Kapyor . . . . . . . . c s Kamuda Carpc Gelime . . . . . s Euro, Nolur Geri Dn . . . . . . o Kritik Eikte 2001 . . . . . . . . . s Rvet Alma ve Verme Endeksi . . us Szlemeler Dolar Olunca . . . . . o s Kazaya Uramak . . . . . . . . . . g D Dengede Ak Var Pank Yok . s c Krizin Ayak Sesleri . . . . . . . . . Bak Srtnda 2000 Yl . . . . . . c Kullanlabilir Rezervler . . . . . . Istatistiklerde Kadnlar . . . . . . Tarm Kesimi G nah Keisi . . . . u c

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

1 5 8 10 12 14 17 19 22 24 26 28 30 32 35 37 40 42 45 47 49 52 54 57 59 62 64 67 69 72 74 77 79 82 84 87 89 92 94 96

Deien Ekonomi ve Sanayi . . . . . . gs sc s Ii de Hakl Iveren de. . . . . . . . . . Yeni Ekonomi ve Verimlilik . . . . . . Dars Bamza . . . . . . . . . . . . . s Emek Platformu ve Paray Kaptrmak Yava Yava Toparlanma . . . . . . . . s s Krizler Hasta Ediyor . . . . . . . . . . Iyimser G nler . . . . . . . . . . . . . u Cifte Capa . . . . . . . . . . . . . . . Az Daha Latin Amerika . . . . . . . . Yoksulluk Kader Olamaz . . . . . . . Umut Yabanc Sermayede . . . . . . . Onemli Olan Maliye . . . . . . . . . . Ithal Araba Clgnl . . . . . . . . . g Yerli Mal Yurdun Mal. . . . . . . . . . TLye G ven Zor Salanr . . . . . . . u g Adaylarn Tercihleri . . . . . . . . . . Biraz Tevik, Biraz D zenleme . . . . s u Eller Yukar! . . . . . . . . . . . . . . Aksak Rekabetin Aksak Analizi . . . . Rvet Etkinlii Artrr m? . . . . . . us g Bte Umut Veriyor . . . . . . . . . . uc Istikrar Program ve Evlilik . . . . . . D Ticaret . . . . . . . . . . . . . . . s Hem B yme Hem Dezenasyon . . . u u Fareler, Insanlar ve Alkol . . . . . . . Cocuklarmz Cok Calkan . . . . . . s Simdi Okullu Olduk . . . . . . . . . . Ozel Sektr Sknca. . . . . . . . . . . o s Olimpiyatlar da Seyretmeyiverin! . . Treni Bir Kez Kardk . . . . . . . . . c Amerikan Hazinesinin Srr . . . . . . Simdiye Kadar Iyi de. . . . . . . . . . . Cuval Cuval Dolarlar . . . . . . . . . . Eldekini de Karyoruz . . . . . . . . c Yolsuzluk, Rvet ve Yabanc Sermaye us 2001 Daha Iyi Olabilir . . . . . . . . . Yolsuzluk ve Teknoloji . . . . . . . . . Faiz Deil Yatrm Btesi . . . . . . . g uc Yolsuzluk ve Dviz Krizi . . . . . . . . o Sanayiden Erken Uyar . . . . . . . . . Yolsuzluk ve IMF . . . . . . . . . . . . M teahhitler Zor Durumda . . . . . . u Yoksulluk ve IMF . . . . . . . . . . . . Sanayide Fay Hatt . . . . . . . . . . . TBTF ve Ahlak Riski . . . . . . . . . Maliye, Maliye, Maliye . . . . . . . . . TBTF ve Ahlak Riski-2 . . . . . . . . uu Bir Latin Amerika Oyks . . . . . . TBTF ve Ahlak Riski-3 . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

99 101 104 106 108 110 112 114 117 119 122 124 127 129 132 134 137 139 141 143 145 147 150 152 153 157 159 162 164 166 168 171 173 176 178 180 182 185 187 189 191 193 195 197 199 202 204 206 208 210

Bir yl aradan sonra... . . . . . . . . . . . . Zemine Caklan Ekonomi . . . . . . . . . . Harcamalar Artrsak m? . . . . . . . . . . Dviz Kurlar Nereye? . . . . . . . . . . . . o Teon Tavalar . . . . . . . . . . . . . . . . Speklasyona Davet . . . . . . . . . . . . . u Eski Program ve Ahlak Riski . . . . . . . . Nereden Balamal? . . . . . . . . . . . . . s Elde Var Hz n . . . . . . . . . . . . . . . . u u Dj`-Vu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ea TCMB ve Kurlar . . . . . . . . . . . . . . . Baka Insnalarn Paras . . . . . . . . . . . s L tfen, Biraz Bor Verir misiniz? . . . . . . u c Sermayeyi T kettiler . . . . . . . . . . . . . u TCMB Nereye Bakyor? . . . . . . . . . . . TCMB Diini Skyor . . . . . . . . . . . . . s Depresyon ve Bor Sarholuu Ba Ars c s g s g Bug nlerin, Yarn Var . . . . . . . . . . . . u Cepte Para tama Vergisi . . . . . . . . . . s Resesyon deil depresyon . . . . . . . . . . g Safra atmadan y kseli zor . . . . . . . . . u s Kriz Artk Bitti mi? . . . . . . . . . . . . . Sermayeyi T ketmek Uzereyiz . . . . . . . . u Ozel Kesim Grev Zarar . . . . . . . . . . o Anlamazsak Cok Ac Cekeriz . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

212 213 215 218 220 222 224 226 228 230 232 234 236 238 240 242 244 246 248 250 252 254 256 258 260

ALACAKARANLIK KUSAGI
Eyll 2001 u

Getiimiz yirmi ylda Trkiye ekonomisi uzerine yazlan bilimsel makale, c g u tez, rapor, kitap, vb. calmalarn balang paragraf hemen hemen ayndr: s s c 1980 ylnda kapsaml bir da alma ve liberalizasyon program uygulamaya s c koyan T rkiye, ihracata dayal by me modeli erevesinde balangta y ksek u u u c c s c u by me performans yakalam ancak, kamu aklar ve enasyonla m cadelede u u s c u ayn baary gsterememitir. Gerekten de 24 Ocak kararlar olarak bilinen s o s c 1980 ylndaki da alma sonrasnda ekonomideki temel reformlar tamamlans c mam, ulkeyi kalc, srdr lebilir ve adil bir byme patikasna sokacak polis u uu u u tikalar uygulamaya konmam veya konulamamtr. Dolaysyla ekonomideki s s ortalama reel b y me oran zaman ierisinde azalma eilimine girmitir. Ote u u c g s yandan, ayn dnemde kamu kesimi borlanma gerei ve enasyon merdiveno c g imsi bir karakter gstererek hzla artmtr. Bu noktada, bir dnem sk duyulan o s o T rkiye, hem by me hem de y ksek enasyonu birlikte baarabilen ender u u u u s ulkelerden biridir onermesinin yaygn bir yanlsama olduunu hatrlatmakta g yarar var. Baz politikaclarn ekonomideki gelimeleri deiik uretim rakamlaryla s gs c arpc bir ekilde sunmaya almas artk kanksadmz bir ey: Su kadar s c s g s kye yol gitti, bu kadar ton falanca mal uretiyoruz, u kadar kilovat eleko s trik uretiyoruz, bu kadar kilometre yol yaptk, vs. Ama geriye dn p ulke o u ekonomisinin genel resmine baktmzda bir arpa boyu yol gittiimiz ortaya g g c kyor. Ekonominin genel performansna ynelik bir baar deerlendirmesi o s g mutlak olarak (d zey baznda) yaplabilecei gibi (u noktadan u noktaya u g s s geldik), greceli olarak da yaplmaldr (biz bu noktaya gelene kadar bakalar o s u noktaya geldi). Greceli bir deerlendirme yapldnda T rkiyenin res o g g u faha ulama trenini 1980li yllarn sonlarnda kard anlalyor. Avrupa s c g s Birliinin en fakir iki ulkesi Portekiz ve Yunanistan ile Trkiye arasndaki gelir g u fark o yllardan bu yana hzla artyor. Yirmi yl once 2 bin dolar civarnda kii s bana gelir elde eden Portekiz bu yl bu rakam 12 bin dolara ckard. Bens zer ekilde, Yunanistandaki kii bana gelir 13 bin dolar. Trkiye ise yllardr s s s u 2-3 bin dolar civarnda bir gelire takld kald. Hesap basit: Her yl ust uste y zde 7 gibi muazzam bir reel gelir art salasak dahi, bugnk Portekizin u s g u u d zeyine ulamamz iin 25 yl gemesi gerekiyor. Bu fark arpc bir ekilde u s c c c s ortaya koyan yandaki grai ekonomi politikalarnn belirlenmesinde bir ekilde g s sz sahibi olan herkesin cereveletip calma odalarna asmasn isterdim. o c s T rkiye son 10-15 yln kamu harcamalarnda dozu artan babozuklukla u s bunu nanse etmeye ynelik scak para, hazine bonosu, devlet tahvili o oyunuyla geirdi. Sonu olarak, 1988 ylnda 4 milyar dolar olan i bor Temmuz c c c c 2001de 74 milyar dolara dayand. Bu borcun olumasnda ve kamu kesiminin s bir amaza s r klenmesinde en b yk rol n, erken emeklilik, tarmda hesapsz c uu u u u 1

14000

12000

Yunanistan

10000 Portekiz 8000

6000

4000

Trkiye

2000

0 1972

1975

1978

1981

1984

1987

1990

1993

1996

1999

2002

Sekil 1: Kii bana milli gelir (cari yatlarla, dolar). Dnem: 1972 - 2001. s s o

y ksek destekleme yat, kamu istihdamnda lusz art, kaynak dalmnda u o c u s g nepotizm, yolsuzluklara ynelik umursamazlk ilkelerini kendine iar edinen o s politik iktidarlar/politikaclara ait olduunu syleyebiliriz. ama, bug nk nokg o u u taya gelinmesinde ayn derecede sorumlu olanlar arasnda ust d zey politika be u lirleyicisi brokratlar ve ozellikle 1990l yllarda oynanan oyuna seyirci kalan u hatta destekleyen iktisat elitlerini ve dier entelekt elleri de unutmamak gerekir. g u Iktisat elitleri ve yksek b rokratlarn rolne ilikin akla gelen ilk rnek u u u s o 1989 sonras para ve kur politikalardr. Ozellikle 1989 ylnda sermaye hareketlerinin serbestlemesiyle birlikte, o dnemin para politikas belirleyicis o leri T rkiyede bir aptal cenneti domasna yol amlard. Ekonomideki dier u g c s g gelimelerden bamsz olarak T rk Lirasnn (TL) yabanc paralar karsndaki s g u s deeri kontrol edilmeye allm ve kurlardaki yzde artlar, yurtii yatlarg c s s u s c daki artlarn altna cekilmiti. Bu durum, TL borlanmalarnda TL cinsins s c den sfr reel faiz olusa dahi, expost gerekleen faizler yabanc para cinsinden s c s o c u luldgunde ciddi y ksek faizlerin olumasna neden oldu. Kamu otoritesi u s asndan bu politika, yurtiinden borlanmay kolaylatrm ve kamu kesiminc c c s s deki kanlmaz reform bir sre daha geciktirilmitir. Bankaclk ve nans kesimi c u s asndan, yurtdndan yaplacak borlanmayla salanan kaynaklarn yurtiinde c s c g c kamuya bor verilmesi sonucunda borlanlan dviz cinsinden ciddi oranlarda c c o kar salanmas m mk n klnmtr. Dier ozel kesim asndan ise ortaya kan g u u s g c c tablo, insanlarn kendilerini daha zengin hissetmelerine neden olmutur. Genel s yat d zeyindeki artlarn kurlardaki artn uzerinde olmas, milli gelir rakamu s s larn ve ekonomideki toplam serveti dolar cinsinden hzla yukarya cekmi, baka s s bir deyile T rkiye uretmeden zengin olmann yolunu bulmu(!) ve Con Ahs u s metin Devri Daim Makinesini caltrmaya balamtr. s s s 1990l yllarn banda ortaya kan siyasi tablo, makro gstergelerdeki s c o kanlmaz d zeltmenin yaklatnn sinyallerini veriyordu. Ekonomideki temel c u s g 2

dengesizliklere siyasi iktidar tarafndan baz teknik hatalarn da eklenmesiyle yaanan 1994 ylndaki kriz, o gne dek izlenen politikalarda anlaml bir s u deiiklie yol amad. Ekonomideki aktrler kamu aklar, scak para, hazine gs g c o c bonosu, devlet tahvili oyununun batan ckarc cazibesine tekrar kapldlar s ve 1995-1999 dneminde devlet i borlarna odenen faiz, dolar cinsinden yllk o c c y zde 30 olarak gerekleti. u c s Izlenen politikalarn srdr lemezlii tarafsz gzlemciler asndan akt. u uu g o c c Nihayet, 1990l yllarn sonunda, ozellikle d dinamiklerin etkisi ve ulus s lararas kurulularn yardmyla bir yeniden yaplanma ve reform program s hazrlanp uygulamaya baland. Daha once 1998 ylnda temelleri atlan ve s 1999 ylnda altyaps oluturulup 2000 yl banda uygulamaya konulan bu s s yeniden yaplanma ve reform program, balangta baz ciddi teknik eksikliks c ler ve zaayetler gsterse de esas olarak siyasi nedenlerle sona ermitir. Program o s srasnda yaanan Kasm 2000 krizinin sorumlular arasnda politikaclardan s daha cok politika uygulayclar on plana ckmaktadr. Kriz oncesinde 300 milyon dolar sermayeye sahip olan ve 7 milyar dolarlk hazine bonosu-devlet tahvili tayan bir bankann, portfy ndeki bu katlar program s resince ksa s o u g u vadeli ykml l klerle nanse ettii anlalyor. Bir bankann bu denli riskli u u uu g s bir pozisyon oluturmasnda nans kesimini denetleme ve d zenleme grevi s u o tayanlarn ihmali yadsnamaz. Ote yandan bu bankann Kasm 2000 sonunda s likidite krizi yaamasyla nansal piyasalarda ckan yangn lokalize edemeyen s ve yangnn sorumlusunu hzla sistem dna karamayan parasal otoriteler de s c ayn ekilde sorumlu saylabilir. Ama, 19 Subat 2001deki gelimeler T rkiyenin s s u probleminin iktisadi olmaktan daha cok siyasi olduunu aa karmtr. Belki g cg c s de bu nedenle, siyasi bir balants olmayan uluslararas teknokrat Kemal g Derviin Subat krizi sonrasnda Ekonomiden Sorumlu bakan olarak atanmas s balangta g cl bir kamuoyu destei kazanmtr. s c u u g s Kema Derviin T rkiyeye gelmesiyle birlikte umutlar, T rkiyenin iktis s u u sadi b y meyi n plana alan ve 1990l yllarda uygulanan iktisat politikalarn u u o tamamen terkeden yeni bir yol haritas cizecei yn nde olutu. Pek cok pro g o u s fesyonel asndan ilk hayal krkl, Mart 2001deki uzun tatil dnemi sonc g o rasnda aklanan yeni programla yaand. Program, u anda ekonominin c s s by mesinin on ndeki en onemli engel olan ve kamu sektr nn ozel sektr u u u o u u o u dlamasna (crowding out) neden olan i bor sorununu kk nden czmeye s c c o u o ynelik herhangi bir onlem iermiyordu. Bu sorunu zmeden tekrar anlaml o c co bir by menin yakalanmas imkansz olduu iin aklanan program T rkiyenin u u g c c u bir kez daha treni kard izlenimini verdi. Simdi, T rkiyenin uzun yllar c g u s rmesi muhtemel bir durgunluk ve fakirleme s recine girdiini, utanga bir u s u g c ekilde olsa da Kemal Dervi dahil, herkes kabul ediyor. s s Su anda ekonominin bt n enerjisi 75 milyar dolarlk i borcu cevirmeye uu c younlam durumda. Oysa bu ekonominin bu bor y kn kaldramayacan g s s c u u u g aklselim sahibi herkes kabul ediyor. Bu borcu bir sre daha cevirmek u iin uygulanacak para ve maliye politikalarnn by menin on n daha da c u u u u tkayaca, yoksulluu artraca, toplumsal huzuru bozaca ortada. Baka g g g g s bir ekilde ifade etmek gerekirse, 2000li yllarda T rkiye, 1980li yllarda Latin s u Amerika ulkelerininin getii bir s reten geme tehlikesiyle kar karya. Bor c g u c c s s c sarholuu sonrasndaki baars (debt hangover) yaamaya balayan ekonos g s g s s minin tekrar salna kavumas acil nlemler gerektirmektedir ve bu s re g g s o u c uzun yllar alabilir. Ustelik, ozel sektrde de yaanmas kanlmaz olan bor o s c c sarholuu baars hen z b tn iddetiyle balamad. Bu noktada, ne yaps g s g u uu s s 3

mal? sorusuna verilebilecek cevap herhangi bir ozg nlk iermiyor: u u c Ekonominin tekrar hzl by me trendini yakalamas iin oncelikli koul u u c s kredibilitesini tamamen yitirmi olan bu hk metin yerine, gcl bir kamuoyu s u u u u destei olan bir baka h k metin i bana gelmesidir. Son seimlerin uc b yk g s u u s s c u u partisinden oluan ama, ulkedeki sekiz kiiden yedisinin desteklemedii bir s s g h k metle istikrar ve gcl ekonomiye gei hayal otesi birey. Dolaysyla, u u u u cs s alnacak herhangi bir onlemin, uygulanacak herhangi bir politikann baarl s olabilmesinin on koulu ibandaki siyasi iktidarn gitmesidir. s s s Iktisaden cz lmesi gereken en acil sorun i bor. I borcun reel deerini o u c c c g ciddi olude durerek ve ortalama vadesini uzatarak ekonomiye nefes aldracak c us bir borcun yeniden yaplandrlmas programn adil ve bir defalk bir vergi uygulamasyla nanse etmek m mk ndr. Uzun s redir tasarruf sahiplerini teu u u u dirgin eden ve yurtdna ciddi lude sermaye kna neden olan bu kanlmaz s o c c s c vergi sonrasnda ters sermaye ak balayacaktr. Buradaki kritik nokta, s s T rkiyenin artk tekrar bir i bor oyununa girmeyeceinin ve kamu kesimi u c c g dengesinde kalc iyilemeler salayacann sinyallerini gcl bir ekilde vermesi s g g u u s ve ekonomideki aktrleri buna ikna etmesidir. o Finans ve enformasyon kesiminde ayak s r nerek yaplan reformuu lar hzlandrlarak bu kesimde sermaye sahipliinin ve sermaye yapsnn g gclendirilmesi gerekir. Hukuken; kontratlarn yaptrm gc nn y ksek olu u u u u mas, zel m lkiyet hakknn laykyla korunmas, haberleme zg rlgunn o u s o u u u g vence altna alnmas gibi bir piyasa ekonomisinin salkl calmas iin gerekli u g s c altyapnn oluturulmas on plana ckmaldr. s Bug nk mevzuatla T rkiyede ksa vadeli yabanc sermaye giri-k u u u sc s snrsz bir ekilde serbest, uzun vadeli yabanc sermaye girii ise adeta yasak s s olup ck tevik edilmektedir. Sermaye hareketleri kamu aklarnn nans s s c mann kolaylatrma amacna deil, ekonomideki toplam yatrm ve uretimi s g artrma hedene ynelik olarak yeniden dzenlenmelidir. o u Yeniden hzl by menin yakalanmas iin kimi cevreler tarafndan one u u c s r len kamu harcamalarnn artrlmas iinde bulunduumuz durumu daha uu c g da arlatrr ve cz m deildir. Kamuda harcama disiplininin devam etmesi g s o u g art. Belki harcamalarn kompozisyonu (verimsiz harcamalardan yatrm harcas malarna doru) deiebilir. Ama daha nce, kamu kesimince yaplan btn harg gs o uu camalarn bte ierisinde eaf bir ekilde yer almas salanmaldr. Istisnasz uc c s s g b tn harcamalarn. uu TC vatanda olan herkese yllk beyanname verme zorunluluu getirilmes g lidir. OECD ierisinde rekor d zeylere varan bt n vergi oranlarnda indirime c u uu gidilmesi, geici bir sre iin baz vergilerin sfrlanmas, om r boyu i garantisi c u c u s veren memurluk sisteminin geni lude daraltlmas kanlmazdr. s o c c Listeyi daha da uzatmak mmk n. ama, on koul olarak ortaya ckan u u s hkmet, i bor yaplandrlmas sorunlarnn cz leceine dair en ufak bir u u c c o u g belirti olmamas, yazy daha fazla uzatmay gereksiz klyor. Yazk, tren bir kez daha kayor ve T rkiye tekrar alacakaranlk kuana giriyor.1 c u s g

1 Bu yaz 11 Eyl l 2001de ABDde meydana gelen olaylarn muhtemel etkileri gzn ne u o o u u alnmadan yazlmtr. Uzlerek ifade etmek gerekirse bu olaylar, alacakaranlk kuana s s g girii hzlandracaa benziyor. s g

HERKESIN ENFLASYONU BASKA


30 Ocak 2000

Sizin enasyonunuz ka? Lojmanda oturup, iinize servis ya da makam c s arabasyla gidiyor ve aldnz maan byk bl m n mutfak ve giyim harg s u u ou u u camalarna ayryorsanz sizin enasyonunuz yzde 50 civarnda.Yok eer kira u g veriyor veya kendi evinizde oturuyor, iinize toplu ulam aralaryla veya aras s c banzla gidiyor, ustelik ozel okulda okuyan cocuunuz falan da varsa, sizin en g asyon yllk yzde 70i geiyor. u c Enasyon, bilindii gibi, deiik mal ve hizmetlerin yer ald bir sepetin g gs g toplam deerinde meydana gelen y zde deime. DIE tarafndan yaymlanan g u gs enasyon rakamlar da, Trkiyedeki ortalama bir hane halknn tketim ve haru u cama kalbna baklarak oluturulan bir sepetin deerindeki yzde deimeleri s g u gs veriyor. Sepetteki mal ve hizmetlerden kiminin yatnn daha hzl, kiminin de daha yava arttn farkeden cin kirliler, enasyon canavarndan kurtulma yols g larn da bulmakta gecikmiyor: Ortalamann ustnde art gsteren mal ve u s o hizmet yatlarn donduralm! Donduramazsak endeksten ckaralm! Y grubu hari TUFE yzde X artt balklar yaknda kimi ekonomi sayfalarn s sler c u s u herhalde. Dondursak da m Kurtulsak?! TUFE ierisinde yer alan Konut ve Kira harcama gurubunun endeks c deerinde meydana gelen yzde artlar ozellikle son yllarda y ksek d zeylerde g u s u u gereklemi. Neden? Gaddar ev sahipleri gibi bir aklama ekonomi-nans c s s c sayfalarna pek yakmyor. Iktisaden, ozellikle kiralarda meydana gelen y ksek s u oranl artlar ekonomideki reel faiz oranlaryla dorudan ilikili bir gelime. s g s s Malum: Sermayenin getirisi kar, topran (m lkn) getirisi de kira. Nominal g u u faizlerin y zde 110-120 d zeyinde seyrettii bir ortamda kiralarda meydana geu u g len artn da benzer d zeylerde gereklemesinden daha doal bir ey yok. s u c s g s Bu ay ierisinde, hk metin uygulamaya koyduu program cerevesinde, c u u g c nominal faizler yzde 40 d zeyine geriledi. Kiralarda meydana gelecek yllk u u s artn da bu d zeylere gerilemesi kanlmaz. Ya gerilemezse? Ite, kis u c ralar dondurarak enasyondan kurtulma cinliini savunanlarn korkusu da g bu. Donduralm gitsin onermesinin arkasnda, yllk yzde 40-50 d zeyinde u u dahi gerekleecek bir kira artnn, program hede olan yzde 25i yakalamay c s s u zorlatraca duncesi var. Daha dorusu, kira ile faizler arasndaki ilikiyi s g us g s grmeme, belki de grmek istememe var. o o 5

Harcama Grubu c Gda-Iki-Ttn uu Giyim- Ayakkab Konut-Kira Ev Eyas s Salk g Ulatrma s Elence-Kltr g u u Eitim g Otel-Lokanta Dier Mal ve Hizmet g

Arlk 94-95 g 30 11 14 6 3 14 3 3 10 6

Arlk 98-99 g 31 10 26 9 3 9 3 2 3 4

1999 Art s 49 52 86 58 79 71 61 86 70 54

Tablo 1: TUFE alt kalemlerinin endeks iindeki arlklar ve 1999 ylndaki yzde c g u art. s

Sinyali Bozmak Eer okulda oretilenler doruysa, piyasa ekonomisinin erdemi, nsbi yatlarda g g g (bir maln baka bir mal cinsinden yat) meydana gelen deimeler yoluyla kt s gs kaynaklar toplumun istedii mal ve hizmet uretimine kanalize etmesi. Siz baz g mallarn yatlarn suni olarak aada tuttuunuzda ortaya ckan durum ise s g g karaborsa. Dolaysyla, iktisatlar yat kontrollerini pek sevmez. c Fiyatlarn (mal, hizmet ya da dviz yatlar) dondurulmasnn mazur o gr ldgu durumlar da var: Sok istikrar programlar. Bu programlarda cok o u u ksa bir sre iin hemen hemen bt n yatlar dondurulabiliyor. ama, cok u c uu ksa bir sre iin. Aksi taktirde, yatlarn dondurulduu anda nsbi yatu c g larn dengede olma ihtimali cok duk olduu iin, karaborsa douyor, etkinlik us g c g azalyor, kaytd ekonomi b yyor, vergi gelirleri azalyor ve yatlarn dons u u durulmu olmas kendi bana istikrarn on nde bir engel olmaya balyor. s s u s Yava Yava Istikrar s s Geen yl ortasndan itibaren temelleri atlp bu yl banda uygulamaya konuc s lan enasyonu ve reel faizleri durp by meyi yeniden yakalama program us u u u bir ok program deil. Bu nedenle de yat dondurmas yok. Programn oz , s g u kamu kesiminde bozulan mali dengelerin tekrar kurulmas ve kamunun kendine c ekid zen vermesi. Programn bir paras (ama, sadece bir paras) ise dviz u c c o kurlarnn bir sre onceden belirlenmi sabit bir oranda artmas. Ekonomideki u s dier yatlarn da dvizdeki bu art oranna zaman ierisinde uyum gstermesi g o s c o bekleniyor. Kamu kesimi kararlln s rdrdgu ve mali displinle ilgili sz n g u u u o u u tuttuu s rece bu beklentinin gereklememesi iin hibir neden yok. Simdi, ya g u c s c c dmezse korkusuyla bo zamanlarnzda yat endekslerini didik didik ederek us s o zel kesimdeki (kira ya da baka) szlemelere ve yatlara dorudan mdahelede s o s g u bulunmak, oncelikle kamu otoritesinin kendi programna pek gvenmediini u g gsterir. Ote yandan, kamuoyu ile siyasi otorite arasnda bir yabanclamann da o s domas szkonusu. Kiralarn dondurulmas yasa tasarsnn gndeme gelmeg o u siyle birlikte muvazaal kontratlarn yaygnlatn, deiik kontrat trlerinin s g gs u gelitirildiini syleyebiliriz. Yasann ckmasyla da hukuk sistemine saygl ins g o sanlar cezalandrlp, hukuk d ilemler tevik edilmi olacaktr. s s s s 6

Herkes kendi iine baksn: Endekslerle oynamakla, zel kesim szlemelerine s o o s m dahele ile, kanunla, yasakla, maniplasyonla, enasyon decek olsayd u u us imdiye kadar coktan derdi. Politika belirleyicisi kamu kesiminde mali disiplin s us konusunda kararlln gstermeye devam etsin, yeter. g o

EURONUN BASINA GELENLER VE SEPET


1 Subat 2000

Merkez Bankas tarafndan on m zdeki bir yllk dnem iin deeri aklanan u u o c g c dviz sepetinde 1 dolar ve 0.77 euro var. Neden? Sepetin iine 0.77 dolar ve 1 o c euro, biraz da sterlin konulabilirdi mesela. Neden ozellikle bu arlklar tercih g edildi? 2000-2002 kur ve para politikalaryla ilgili dk manda bugne kadar o u u byle bir sepet vard, bundan sonra da ayn sepet olacak, deniliyor o kadar. o T rkiyenin d ticaret kompozisyonuna baktmzda euro blgesinin pay u s g o y zde 40 civarnda iken ABDnin pay yzde 10. Ilk bakta, d ticareti u u s s gzn ne alarak yaplacak bir sepet ierisinde euronun pay daha fazla olo o u c malyd diye dun yor insan. Bu kadar detayl hazrlanm bir programda, us u s dviz sepetindeki yabanc paralarn arlnn dun lmeden belirlendiini o g g us u g sylemek zor. Bu belirlemenin arkasnda yatan mant bulmaya caltmzda o g s g ortaya yle bir sonu kyor: Trkiyenin d ticaretinde euro blgesi ulkelerin so cc u s o arlna ramen euronun sepet iindeki pay duk cunk, program dneminde g g g c us u o euronun dolara kar deer kazanaca tahmininde bulunulmu. s g g s Getiimiz yln son ceyreinden itibaren, eksantrik bir-ka kii ve kurumun c g g c s dnda, ilgili herkes 2000 yl iinde euronun dolara kar deer kazanacan tahs c s g g min ediyordu. Konsenss tahmin y zde 15 deer kazanma eklindeydi. Bu tahu u g s min tutarsa 2000 yl sonu itibariyle bizim sepet 1 dolar = 610 bin TL ve 1 euro = 701 bin TL rakamlarn veriyor. Yani, TL nominal olarak euroya kar y zde s u 29, dolara kar da y zde 12 deer kaybetmi oluyor. Capraz kur 1.10 bile olsa s u g s TLnin nominal deer kayb dolara kar y zde 15, euroya kar y zde 26 olacak. g s u s u Yl sonunda programda hedeenen enasyonun 3-5 puan uzerinde gerekleecek c s bir enasyon oranyla dahi, TLnin euroya kar reel olarak deer kazanmayaca s g g anlalyor. Anahtar varsaym: Euro dolara kar deer kazanacak, program s s g hede enasyondan cok az sapma olacak. Evdeki hesap (imdilik) carya uymad. Getiimiz hafta ar iyice s s c g c s kart. Euro yuvarlanm gidiyor, Avrupadan kimsenin sesinin ckt yok! s s g Piyasalarda herkes akn. Ylbandan hemen sonra dolara kar bir ara yzde s s s s u 4 deer kazanan euro, sonra ters dnd ve getiimiz cuma itibariyle dolara g o u c g kar ylbana gre y zde 3 deer kaybetti! Capraz kur 0.97. s s o u g Dviz piyasalar en karmak piyasalardan birisi. Hem dier nansal eno s g str manlarla ilgili salam bilginiz olacak, hem de makroekonomik fundamentalu g leri iyi bileceksiniz. Piyasalar izleyenler, son gnlerde meydana gelen karmaay u s temel deikenlerin etkisinden daha cok spek latif bir hareket olarak nitegs u lendiriyor. Dedikodulara gre bu hareketin arkasnda y kl miktardaki baz o u u opsiyonlar var. Yani, heyecanlanacak bir ey yok. Du geici. s us s c Sz n ksas: Piyasalardaki genel eilim, hala, euronun bu yl dolara kar o u g s deer kazanaca yn nde. Bu konsensusu veri alan TCMBnin de sepet g g o u 8

ierisinde euronun payn duk tutmas normal. Elbette byle bir tahmin yac us o parak sepeti oluturdularsa. Yok, eer yaplan aklamadaki gibi zaten bir s g c sepetimiz vard, biz devam etsin dedik diyorlarsa, bilmeden hayrl bir i yapm s s oldular.

PROGRAMIN YUMUSAK KARNI


6 Subat 2000

Faiz d cari ilemler a kavramn duydunuz mu? 1989 ylndan itibaren s s cg izlenen malum politikalar (hani u 89lular klubnn yok canm, politika falan s u u yoktu, hurafe bunlar, valla biz yapmadk dedii politikalar) nasl faiz d g s bte fazlas kavramn g ndemin birinci srasna koydu ise, imdi izlenen poliuc u s tikalar da faiz d d ak kavramn bir sre sonra g ndeme getirecektir. s s c u u Uygulamaya konulan reel faizleri ve enasyonu durerek b y meyi yeniden us u u yakalama programnn dikkati ceken en nemli hedeerinden birisi i borlara o c c ynelik. Programda, aralk sonu itibariyle 23 katrilyon TL (43 milyar dolar) o olan i borlarn, bu yl en fazla Gayrisa Yurtii Hasladaki nominal art c c c s kadar artmas ongr lyor. Yani, Bor/GSYIH orannn 2000 ylnda sabitlen o uu c mesi, daha sonraki yllarda da azaltlmas hedeeniyor. Sabitlenmesine callan s bor stokunun bug nk d zeyi 43 milyar dolar. Bir de bunun uzerine kamu c u u u bankalarnn grev zararlarn eklerseniz (yaplan aklamalara gre 20 milyar o c o dolar civarnda bir by klk), ortaya 63 milyar dolarlk bir bor stoku kyor. u u u c c Toplam i borlarn GSYIHya orannn artmamas, daha sonra da azalc c mas, kamu aklarnn nansmannda bir yandan ozelletirme gelirlerinin, te c s o yandan d borlarn daha fazla rol oynayacan gsteriyor. Izlenen politikaya s c g o i borlarn ksmen d borca dnt r lmesi politikas da denebilir. Kamu c c s o us u u kesiminin toplam brt d borlarnn (Merkez Bankas dahil) 51 milyar dolar u s c civarnda olduu gzn ne alnrsa, bu politika iin belli bir hareket alan olduu g o o u c g anlalyor. Ustelik varolan i borlara bug ne kadar dolar baznda yzde 30-40 s c c u u faiz odediimizi de hatrlarsanz, hedeenen politika anlaml gr nyor. g o u u Uluslararas piyasalarda akca belirtilmese de, bizim gibi ulkeler iin c c kabul edilebilir bir bor rakam var. Uluslararas piyasalar, toplam net c d borcu GSYIHsnn yzde 70-80ini aan bizim gibi ulkelere bor verms u s c eye pek yanamyor. T rkiyenin toplam d borlar hen z bu d zeyde deil. s u s c u u g Getiimiz yln 3. Ceyrei itibariyle 30 milyar dolar ksa vadeli olmak uzere c g g 104 milyar dolar d borcumuz var. Toplam uluslararas rezervleri bu rakamdan s dt gum zde, net d borcun GSYIHya orannn yzde 50 civarnda olduunu us u u s u g buluyoruz. Yani, henz d borlanmann ust limitine yaklamamz. u s c s s 1989 ylndan balayarak kamu aklarnn nansmannda tercih edilen polis c tikalar sonucunda oluan bu 63 milyar dolarlk i borcun (ve bu i borcun bu s c c ylki faizinin) onemli bir bl m n d borca evirdik diyelim. Varsayalm ki ou u u s c net d borlarn GSYIHya oran ust limit olan yzde 70e geldi s c u Bir ekonomideki srdr lebilir cari ilemler a, bu ust limit ile ekonou uu s cg minin byme orannn carplmasyla bulunuyor: Diyelim ki; bizim byme u u u u oranmz yzde 4.5. O taktirde brt d an ust limiti GSYIHnn yzde 3 . u u s cg u u Dikkat: Bu bir ust limit. D borlara odenen ortalama faiz oran iyimser bir s c varsaymla y zde 10 olsun. Bu taktirde d bor faiz demeleri GSYIHnn yzde u s c o u 10

7si olaca iin, faiz d cari ilemler dengesinin y zde 4 civarnda fazla vermesi g c s s u gerekiyor. T rkiyede gerekleen rakamlara baktmzda, faiz d cari ilemler u c s g s s dengesinde sadece 1993 ylnda ak var: 3 milyar dolar. Daha sonraki yllarda c GSYIHya oran olarak yzde 1-3 arasnda s rekli fazla verilmi. (Elbette, bu u u s fazlann verilmesinde net hata ve noksan olarak muhasebeletirilmesi gereken s bir takm dviz girdilerinin gelir olarak kaydedilmesinin de rol var ama, o o u konuyu geelim). S rdr lebilirlilik asndan, bir ekonominin vermesi gereken c u uu c faiz d cari ilemler fazlas, d bor-GSYIH oran y kseldike artyor. Arts s s c u c mazsa? O zaman literatrde demeler dengesi krizi denilen ey oluyor. Yani, u o s deval asyon. u 1989la balayan politikalarn d denge uzerindeki etkilerini yandaki grakte s s grebilirsiniz. Grak (bavulsuz) ihracatn ithalat karlama orann gsteriyor. o s o Galiba pek yorum gerektirmiyor.
1.1

0.9

0.8

0.7

0.6

0.5

0.4

0.3 1984

1986

1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 2: Aylk ihracatn ithalat karlama oran (kayt d hari). Dnem: Ocak 1984 s s c o
- Aralk 1999.

s Ite, i borcu d borca evirme politikasnn s rdr lebilirlilik asndan c s c u uu c ima ettii, artk bu orann artmas, bu oran artracak politikalarn uygulag maya konulmas gerekliliidir. Programn yumuak karn, bu oran artracak g s deil azaltacak gelimelerin olmasdr. Bu nedenle, TCMB tarafndan aklanan g s c o demeler dengesi rakamlar ve Reuters tarafndan yaymlanan yeni reel kur endeksi TRTWIN1 dikkatle izlenmesi gereken gstergeler. o

11

IKTISAT ELITLERI VE ENFLASYON


8 Subat 2000

Y ksek enasyonun nasl balad konusunda hemen hemen herkes hemkir: u s g B y yen kamu aklarna paralel olarak nominal para tabannda meydana gelen u u c hzl artlar y ksek enasyonla sonulanyor. Ama, y ksek enasyonun bir kez s u c u baladktan sonra neden dmedii ya da uygulanan pekok istikrar programnn s us g c neden baarsz olduu konusu biraz tartmal. s g s Bir ekonomideki yneticilerin, karar alc ve uygulayclarn enasyon o konusunda umursamaz veya yeterli donanma sahip olmad gibi iddialarn ikg tisat biliminde yeri yok. Yani, imdi bir akademisyen olarak kalkp Trkiyede s u kronik enasyon yneticilerin donanmszl ve aptall y z nden yllardr o g g u u s r yor ana tezi cerevesinde akademik bir makale yazmaya kalkarsanz, hibir uu c c bilimsel iktisat dergisi bunu basmaz. Bu tr iddialar, olsa olsa, kf r etmeyi u uu megale haline getirmi kimi hacivatlarn gazete kelerinde yer alr, o kadar. s s os Teorik olarak enasyonu akamdan sabaha durdurmak mmk ndr. Kamu s u u u otoritesi maliye politikasn tamamen deitirerek mevcut yapy krp, ekonogs minin sfr enasyonda dengeye gelmesini salayabilir. ama, bu teori. Mevg cut yapy krmak uygulamada o kadar kolay deil. Kamu kesiminde kalc g dengeleri salamann deiik yollar var. Bu yollardan her biri toplumdaki bir g gs kesimin ayana basyor. Kamuoyunda izlenecek politikalar konusunda genel g bir anlama salanamaynca, hk metler de istikrar programlarn geciktiriyor s g u u veya eksik bir programla yava yava bir istikrar salamaya calyor. Sonu, s s g s c kronik enasyon ve baarsz programlar. s Kronik-yapkan enasyonun bir nedeni olan bu genel anlama s s salanamamas konusunda grev, kamuoyunu oluturmada nemli bir g o s o role sahip olan basna ve iktisat elitlerine duyor. ama, onlarn da her zaman us doru politikalar konusunda kamuoyunu bilgilendirme gibi bir amalar g c yok. Alnan tavrlarda ve yaplan yorumlarda baka ncelikler rol oynayas o biliyor. Getiimiz kasm aynda ckarlan vergi kanunu oncesi ve sonrasndaki c g tartmalar hatrlaynz: Hangi iktisatya sorarsanz sorun (ama, iktisatlara s c c sorun!): Iktisaden en bozucu vergi dolayl vergilerdir. Eer bir istikrar g program uygulanyor veya uygulanacaksa, ustelik bu arada ekonomideki sermaye stokuna deprem nedeniyle bir ok gelmise ( retim fonksiyonundaki s s u sermayeden bahsediyorum, biriktirilmi kat paralarndan deil) ckarlacak s g c g yeni vergi yasalarnda dolayl vergilerin en az olmas, uretim aralarnn c vergilendirilmemesi gerektiini bir iktisat olarak yazp-izmeniz gerekir. g c c Oysa, ekonomi-nans sayfalar ile bu sayfalarda yazan pek cok iktisat eliti getiimiz yln ikinci yarsndan itibaren, hk metin KDV art gibi vergic g u u s leri ckarmada gecikmemesi gerektiini, acilen vergiler artrlmazsa programn g baarsz olacan yazyordu. Yasann ierii ve genel ekonomi uzerindeki s g c g sonular hemen hemen hi tartlmad c c s 12

Sonra vergi kanunu ckt. ama, bir s rprizle: Kanun, toplanlacak ek vergi u lerin onemli bir bl m n, ustelik iktisaden cok salam gerekelerle, gemite ou u u g c c s c karlm kamu iborlanma enstr manlarndan salamay ongr yordu. Elitler s c c u g o u fena yakalanmt. Bir-ka kii hari, vergi kanununa sert bir ekilde kar kan s c s c s s c ve ierisinde ar hakaretler bulunan yazlar yazld, yorumlar yapld, demeler c g c verildi. Cunk, hk met birilerinin ayana basmt. u u u g s Vergi kanunu, kamoyu karsna kan iktisat elitlerinin pek counun ama s c g c fonksiyonunda iktisadi analiz veya iktisaden doru olan konusunda kag muoyunu bilgilendirme gibi eylerin deil, baka nceliklerin olduunu gsteren s g s o g o g zel bir ornek olmutur. Bu ornek, enasyonun neden yapkan olduu, u s s g izlenecek politikalarda neden anlama salanamad ve h k metlerin neden s g g u u kapsaml ve eksiksiz bir istikrar program hazrlayp tartmaya amad, s c g aamad konusunda da biraz kir verir, belki. c g

13

SANAYI URETIMI KENDINE GELIYOR


13 Subat 2000

Tarih, Ekim 1998. Uzak Dou ve Rusyada meydana gelen krizlerin hemen g sonras. New Yorkta bir T rk bankasn tantm toplantsnn konumacs, u s o dnem ekonomiden sorumlu bakanlardan bir tanesi. Bakan, Bu krizlero den T rkiyenin kesinlikle etkilenmediini, T rkiyenin gerekli onlemleri aldn u g u g ve krizi kazasz atlattn anlatyor. Bir katlmc Bakana, bunlar ne tr g u o nlemlerdi? diye sorunca bakan cevap veriyor: Bunlar teknik meseleler, s kimsenin bunlar dinlemek isteyeceini sanmyorum! Ite, o kazasz atlatld g denilen krizler, daha sonraki yllarda yaanan olumsuzluklarn tek aklayc s c deikeni olarak kullanld, kullanlyor. gs O dnemdeki umursamazlktan olumsuz ynde etkilenen kesimlerin banda o o s sanayi sektr geliyor. Getiimiz hafta aklanan Aylk Sanayi Uretim Eno u c g c deksinin 1999 yl ortalama deeri 95.6. Endeks daha onceki yl 101, 1997 g ylnda da ortalama 100 deerini almt. Yani, sanayi uretiminde son uc yl g s kayp yllar. Sektrde getiimiz yl gerekleen toplam uretim, drt yl once o c g c s o gerekletirilen uretimin yzde 11 uzerinde, o kadar. c s u
0.2

0.15

0.1

0.05

0.05

0.1

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 3: Sanayi uretimi yllk art (yzde, ltrelenmi seri). Dnem: Ocak 1990 s u s o Aralk 1999.

14

Aklanan rakamlardan ckarlabilecek olumlu bir sonu sanayi sektr nn c c o u u artk kendine gelmeye balam olmas. Uretimle ilgili aylk byme rakamlarna s s u u bakarak genel bir izlenim edinmek mmk n. Ancak bu oranlarda meydana gelen u u oynamalar sektrdeki genel eilimin belirlenmesini zorlatryor. Bu nedenle, o g s eldeki by me rakamlarnn teknik olarak bir szgeten geirilmesi ve genel u u u c c eilimin belirlenmesi gerekiyor. g Iki Kez Dibe Vuru s Teknik detaylarna girmeyeceim bir s zgeten geirilmi sanayi uretimi yllk g u c c s byme oranlar aylar itibariyle yandaki grakte gr lebilir. Kullanlan tekniin u u o u g o zellii, s zgeten geirilen serilerdeki dnme noktalarn mmk n olduunca g u c c o u u g az kaydrmas. Dolaysyla, sektrdeki yavalama, daralma, kendine gelmeo s canlanma ve genileme evrelerininin balang ve biti tarihlerini yaklak olarak s s c s s belirleyebiliyoruz.
30

20

10

10

20

30 1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 4: Sanayide iyimser yzdesindeki deiim. Dnem: Ocak 1990 - Aralk 1999. u gs o

Sanayi uretimindeki en son yavalamann balang tarihi Ekim 1997. s s c D zenli bir ekilde du gsteren uretim art hz Austos 1998de, tam da u s us s o s g Rusyadaki krizin patlak vermesiyle birlikte, eksiye dnuyor. Yani, Trkiye o us u ekonomisi Rusya krizine zaten hassas olduu bir noktada yakalanyor. Dnemin g o ekonomiden sorumlu bakannn krizi atlattk dedii aylarda da uretim art g s hz artan negatif deerler alyor, yani resesyon balyor. g s Getiimiz yln Ocak ay, sanayi sektr nde yaanan resesyonun birinci dip c g o u s noktas. Izleyen aylarda kendine gelmeye balayan uretim, depremin de etkisiyle s Eyll 1999da ikinci bir dip daha yapyor. Yaanan bu resesyonun dikkati eken u s c bir ozellii, daha onceki 1994 resesyonundan daha uzun sreli ve tahribatnn g u daha by k olmas. Aklanan son veriler nda, sanayide U dnun Ekim u u c sg o us 1999 tarihinden itibaren baladn artk rahatlkla syleyebiliriz. Aralk ay iin s g o c 15

aklanan pozitif by me orannn bu yl ierisinde de devam etmesiyle uretimde c u u c ciddi bir artn gereklemesi b y k olaslk. Ustelik bu olasl destekleyen s c s u u g baka gstergeler de var. s o Iyimser Art s TCMB tarafndan derlenen sanayi kesimindeki genel eilimin belirlenmesini g amalayan Ynelim anketinin sonular, sanayi uretimindeki gelimelerin c o c s o u o nc gstergesi. Ozellikle iyimserler oranndaki dzenli artlar sanayi u s sektr ndeki olumlu gelimeler izliyor. Bu anketin son aylardaki sonular o u s c da, yaanan depreme ramen, iyimserler orannn son 5 ayda bir onceki s g yln ayn ayna gre s rekli art gsterdiini ortaya koyuyor. Bu gelime, o u s o g s Aralk-Ocak aylarndan itibaren sanayide genileme dnemine girildii savn s o g kuvvetlendiriyor. Enasyondan kurtulup by meyi yeniden yakalama prou u gramn sekteye uratacak bir tehlike, bu yl ierisinde bir daralmann ya da g c duk oranl bir by menin gereklemesi deil. Tam aksine, program sekteye us u u c s g uratabilecek gelime, genel uretimde gzlenecek iyilemeler sonrasnda politika g s o s belirleyicileri ve uygulayclarnn rehavete kaplarak kamu kesimindeki disiplinden vazgemeleri olacaktr. c

16

CALISMA VE CALISTIRMA VERGISI


15 Subat 2000

H kmetlerin bizden, bizim hesabmza topladklar paralar yok ettiklerini u u ileri s rmek iin cok gerilere gitmeye gerek yok. En son ornek, Tasarrufu Tevik u c s Fonu. Bu hesapta toplanan paralarn akibeti belirsiz. Bu ay son nemalar o dendikten sonra ana parann nereye gideceini bilen yok. Hesab tutanlar geri g o denecek diyorlar ama, nasl? Program, reform, kredibilite, Avrupa Birlii g derken bizim paralar ortadan kayboluyor, galiba. Cok ukr, Tasarrufu Tevik Fonu iin yaplan kesintiler artk kalkyor. Ama s u s c h k met bizim iyiliimizi dunmeye devam ediyor. Maalarmzn y zde u u g us s u 5i isizlik sigortas primi olarak h k met tarafndan toplanacak. Ileride s u u isiz kalrsak maa denmek uzere. Bu fona h k met de katkda bulunacak. s s o u u Oluturulan isizlik sigortas fonu 20 ay s re ile herhangi bir odeme yapmayas s u cak. Bu s re ierisinde toplanmas beklenen para bug nk yatlarla 2 katrilyon u c u u TL civarnda. Yani, 3 milyar dolarn uzerinde. Para bizim cebimizden ckt iin, baz sorular sormak hakkmz. Oncelikle, g c bu fon nasl ynetilecek? Ozerk bir yap oluturularak fonun ynetimi profesyo s o onellere mi devredilecek? Yoksa her birine ayda 150-200 dolar maa denecek, so ilgili Bakann uygun grdgu 4-5 ynetim kurulu uyesine mi g veneceiz? o u o u g Ikinci soru eak ile ilgili. Ynetim ekli ne olursa olsun, bu fonun hesaplar s o s kamu denetim elemanlarnn yannda, bamsz denetim irketlerince de inceg s lenerek sonular periyodik olarak kamuoyuna aklanacak m? Insann aklna c c yldan az bir srede 3 milyar dolarn uzerinde para deiik eyler geliyor. Iki gs s u toplayabilen bir fonun merakls, bata Hazine olmak uzere, ok olacaktr. s c s Akla gelen ucunc soru isizlik maa. Isiz kalm bir calana fondan u s s s s o denecek maa, denmi prim g nne bal olarak 6-10 ay. Odenecek maks o s u u g simum issizlik maa ise son drt ay net maan yars olacak. Ama bu miktar s s o s asgari ucretin net miktarn aamayacak. Diyelim ki; asgari ucretle alan bir s c s iisiniz. Eer yirmi ay sonra isiz kalrsanz, alt ay s reyle daha nceki net sc g s u o ucretinizin yars kadar bir issizlik maa almaya hak kazanacaksnz. Eer s s g y ksek ucretle alyorsanz, isiz kaldnzda alabileceiniz maksimum maa u c s s g g s asgari ucretin neti. Sizce, bu ekilde d zenlenmi bir sistem hangi gelir gurubun s u s daki iilerin isizlikte geen s relerinin daha uzun olmasna, i aramamasna, sc s c u s kayt d kalmasna, kaak olarak bir ite ya da evde almasna yol aar? s c s c s c Drdnc soru isiz kalmayan, ya da ksa s reli isiz kalan calanlarla ilgili. o u u s u s s Hazinenin katksn bir kenara brakalm. Prime esas tekil eden en y ksek s u maatan calan bir ii ve ivereni tarafndan bu fona her yl yaklak 400 dolar s s sc s s yatrlyor. 25 yl isiz kalmadan alan byle bir kiinin fona katks sfr faizle s c s o s 10 bin dolar. Bu iiye emekli olduunda fon belli bir maa ya da ikramiye sc g s verecek mi? 17

Bizim nerimiz, bu sigortann duk gelir gruplarnn isizlikte geen o us s c s relerini tevik etmeyecek ve fona katkda bulunanlarn net varlklarn u s artracak bir ekilde d zenlenmesi. Fona katkda bulunanlara bireysel hesaplar s u alarak yaplan katklar ve getirilerinin zaman ierisinde eakla izlenmesi c c s s salanabilir. Isiz kalan kii hesabndan maa alr. Bylece isizlik maa alan g s s o s s kii, aslnda kendi parasal varlnda bir eksilme olduunu grecek ve isizlikte s g g o s geen s re azalacaktr. Emekli olan kiilere de hesaplarnda biriken miktar bir c u s s ekilde denir. Aksi taktirde Isizlik Sigortas Primi denilen ey alt gelir grus o s plarnda isizlii ve aralkl olarak kaytd kalmay tevik eden bir d zenleme, s g s s u bir tr Calma ve Caltrma Vergisi olur, o kadar. u s s

18

HAM PETROL FIYATLARI KORKUTMASIN


20 Subat 2000

Enasyonda gr len y kseli ya da aaya doru katl aklamaya ynelik o u u s s g g g c o deme ve yorumlarn favori unsurlarndan biri ham petrol yatlar. Petrol c yatlarnda meydana gelen artlar gemiteki enasyonun temel nedenleri s c s arasnda saylrken, uygulanmakta olan programn kar karya olduu riskler s s g arasnda ham petrol yatlarnda meydana gelebilecek artlar da gsteriliyor. s o Son yirmi yldaki gelimelere bakldnda ham petrol (varil) yatlarnn 1981 s g ylnda 38 dolar dzeyinden inie geerek 1986 yl ortasnda 13 dolara kadar u s c dt gun gr yoruz. Daha sonraki on yllk dnemde yatlar (krfez sava us u u o u o o s dnemi hari) 15-20 dolarlk bir band ierisinde hareket ediyor. 1996 ylnda o c c 24 dolara kadar frlayan ham petrol yatlar, 1997 ylnn ikinci haftasndan sonra tekrar due geerek 1998 yl aralk aynda 9 dolarda dip yapyor. us s c Daha sonra hzla y kselen yatlar bugn 30 dolar civarnda. Dikkati ceken bir u u nokta, 1997-1998 yllarnda olduu gibi, ham petrol yatlarndaki dulerin g us s T rkiyedeki akaryakt yatlarna pek yansmamas. Cunk T rkiyedeki u u u akaryakt yatlarn esas olarak ham petrol yatlar deil, Akaryakt T ketim g u Vergisi (ATV) gibi vergiler belirliyor.

Akaryakt Fiyat Endeksi Yandaki grak SBF oretim uyesi Aykut Kibritiolunun bir calmasndan g c g s alnd. Grak, TL cinsinden akaryakt yatlarnda meydana gelen artlarn s ne lude ham petrol yatlarndan veya kur artlarndan kaynaklanm olao c s s bileceini gsteriyor. Cizilen eri, TL cinsinden hesaplanan akaryakt yat eng o g deksinin, ham petrol ve dolar endekslerine bl nmesiyle elde edilmi. Eer ou s g (1982-1986 dneminde olduu gibi) bu eri dz bir cizgi halinde seyrederse, ilgili o g g u dnemde akaryakt yatlarnda meydana gelen artlarn tamamen dolar kuru o s veya ham petrol yatlarnda (ya da her ikisinde) meydana gelen artlardan s kaynakland sylenebilir. Eer eri yukarya doru d zenli ekilde hareket g o g g g u s ediyorsa, akaryakt yatlarndaki artn ham petrol yat art veya dolar kus s ruyla aklanamayacak boyutta olduunu anlyoruz. c g D nya ham petrol yatlarnn due getii 1997-1998 dneminde u us s c g o Arndrlm Akaryakt Fiyat Endeksi hzla yukarya trmanyor. Endeks, 1997 s yl bandaki 1.5 deerinden 1998 sonunda 3.5 deerine frlam. Bunun ans g g s lam, ham petrol yatlarnn dt gu dnemde bu duun akaryakt yatlarna us u o us s yanstlmad ve nispeten yksek vergi geliri elde edildii. Yani, akaryakt yg u g atlarn vergilerin belirledii. g 19

3.5

2.5

1.5

0.5

0 1982

1985

1988

1991

1994

1997

2000

Sekil 5: Akaryakt yat endeksi. Dnem: Ocak 1982 - Ocak 2000. o

Y zde Ka Etki? u c Getiimiz Cuma g n Yeni Binylda petrol yatlaryla ilgili bir haber vard. c g u u Haberde verilen bir tabloda akaryakt ur nlerinin rane ck yatlar da yer u s alyordu. Tabloya gre akaryaktn rane ck yat, pompa yatnn yzde o s u 20si civarnda. Yani, rane ck yatnda meydana gelecek y zde 100l k bir s u u artn, baka bir ey deimiyorsa, pompa yatn yzde 20 artrmas gerekiyor. s s s gs u Ama rane ck yat deitiinde baka eyler de deiiyordu. Vergi gibi. s gs g s s gs Datmc ve bayi paylarnn yannda, akaryakt urnlerinden oransal olarak g u alnan vergiler ham petrol yatlarndaki oynamalarn perakende yatlara katlanarak yansmasna yol ayordu. c H kmet akaryakt ur nlerinden alnan tketim vergisini oransal olmaktan u u u u c karp nihayet maktu (sabit) hale getirdi. Dolaysyla, artk ham petrol yatlarnda meydana gelecek artlarn perakende yatlara etkisi cok daha snrl s olacaktr. Vergilerin maktu hale getirilmesi sonrasnda ham petrol yatlar bugnk 30 dolar dzeyinden rekor krarak 40 dolara kadar frlasa dahi, bu art u u u s akaryakt yatlarnda yzde 10nun altnda bir arta neden olacaktr. Bunun u s toplam enasyon uzerindeki etkisi ise dikkate alnmayacak derecede k cuktr. u u Ote yandan dnya ham petrol yatlar tahmin edildii gibi 20-25 dolar bandna u g gerilerse, hedeenenin de uzerinde bir vergi geliri salanabilecektir. g Vergi Gelirleri Akaryakt T ketim Vergisinin (ATV) konsolide bte gelirleri ierisinde pay u uc c 1980li yllarn ortasnda yzde 1 civarnda idi. Daha sonraki yllarda, vergi u tabann yaymak ve vergi idaresinde etkinlii artrmak yerine yakalad kayg g naklardan sonuna kadar vergi almak ilkesiyle calan Maliyenin, Akaryakt s T ketim Vergisine y klendii anlalyor. Getiimiz yl Akaryakt T ketim u u g s c g u 20

Vergisinin toplam bte gelirleri iindeki pay yzde 12ye ulamt (KDV, uc c u s s Gmr k vergisi gibi vergiler de hesaba katldnda, akaryakttan salanan vergi u u g g gelirlerinin bte dengesindeki onemi ortaya ckyor). uc Bu yl iin hedeenen ATVnin dzeyi, getiimiz yla gre y zde 78lik bir c u c g o u artla 4 katrilyon TL ve toplam bte gelirlerinin yine yzde 12si. Maliye s uc u Bakanlnn vergi geliri tahminlerini nasl yaptn bilmiyoruz. Ortalama eng g asyonun yzde 40 civarnda hedeendii bir ortamda yzde 78lik ATV art u g u s gereki gr nmyor ama bugne kadarki hedef ve gereklemelere bakldnda c c o u u u c s g da Maliyenin hata pay duk. us Maktu vergiye geilirken 2000 yl btesindeki 4 katrilyonluk Akaryakt c uc T ketim Vergisi hede mutlaka gzn ne alnmtr diye dun yoruz. Aksi u o o u s us u taktirde Ham Petrolden Korkma, ATVden Kork dememiz gerekiyor. Hedeenen gelir salanamazsa bte dengesi bozulaca, ATV artrlrsa enasyon g uc g artaca iin. g c

21

ADIL BIR SOZLESME


27 Subat 2000

Ekonomideki yat artlarnn, kur artlar ve ucretlerle birlikte dier s s g szlemelerdeki y zde artlar tarandan belirlendiini varsayalm. Byle bir oro s u s g o tamda y ksek enasyondan duk enasyona geilmesi srasnda adil szleme u us c o s imzalamak mmk n m? u u u Diyelim ki; benim ucretim almaya baladm dnem banda 100. Yllk c s s g o s y zde 100 enasyon ortamnda bir yl sonra reel ucretim 50ye decek, tela u us iin ucretime tekrar y zde 100 zam yaplmas gerekecektir. Reel ucretim yl c u ierisinde ortalama 75 civarndadr. T ketim kararlarm bu ortalama reel ucreti c u dunerek veririm. us Bir enasyondan kurtulma programnn yzde 100l k enasyondan yzde u u u sfr enasyona aniden geii hedeediini varsayalm. Eer bu program benim cs g g reel ucretimin 100den 50ye inmi olduu tarihte balarsa, ucretim y zde ka s g s u c artrlmaldr ki ben zarar grmeyeyim? Enasyon artk sfr olsa bile, ucretimi o ortalama deer olan 75e kadar ckaran bir zam, yani, bana y zde 50 art g u s verilmesi adil olur. Ekonominin genelindeki sknt, herkes birbirine adil davranrsa enasyonun ongr ldgu gibi yzde sfr deil, cok daha y ksek olmasdr. Biri o u u u g u lerinin reel olarak kayplara raz olmas, yzde 50nin cok altnda bir artla u s szleme imzalamas gerekir ki enasyon artk yzde 40-50 deil, cok daha duk o s u g us gereklesin. c s Enasyondan kurtulma programnn balad Ocak aynda yllk enasyon s g y zde 70 civarnda idi. Ayn enasyonun devam edecei varsaymyla imzau g lanacak szlemelerde, geen yl meydana gelen deer kaybn tela edici artn o s c g s da y zde 70 olmas gerekiyordu. Ama artk enasyon yzde 25e inecek deu u nildiine gre, ncelikle szlemeyi geen yln ortalama reel deerine ckaracak g o o o s c g bir art (y zde 35) gerekir. Daha sonra da hedeenen enasyonla uyumlu, s u reel deerin yl ortalamasn geen yln ortalamasna eit tutacak ek bir art g c s s gerekmektedir. Bu ise bize adil bir szlemedeki yllk artn y zde 48 olmas o s s u gerektiini gsteriyor. Burada 1999 ylna gre reel bir kayp ya da kazancn g o o olmamasn adil olarak kabul ediyoruz. Diyelim ki; T rkiyedeki program hede tuttu ve enasyon yzde 25. Bir u u sonraki yln enasyon hede yzde sfr ise ve eer daha once adil bir szleme u g o s imzalam iseniz, bir sonraki yl iin de szlemede y zde 12l k bir art gerekir s c o s u u s ki reel deer sabit kalm olsun. Yine toplumdaki counluk daha az bir arta g s g s raz olmusa, bir sonraki yl da enasyon daha duk d zeyde gerekleir. s us u c s T rkiyede program hede tutar da enasyon yzde 25 olursa bu, toplumun u u c g ounluunun yzde 50nin cok altnda szlemelere imza attn ve 1999 ylna g u o s g gre ciddi reel kayplara uradn ima eder. Sorun, bu reel kayba urayan o g g g kesimlerin kimler olduu ve ileride nasl davranacaklar. g 22

Reel kayba urayan kesimler belki imdi deil ama, bu kayb hissetmg s g eye baladklar dnemde huzursuzluklarn dile getirmeye balayacaklardr. s o s Dolaysyla, uygulanan programn baarsnn kalcl iin bu reel kayba s g c urayan kesimlerin uradklar kayplar ileride ksmen de olsa tela edecek g g enasyonist olmayan dzenlemelerin yaplmas ve bu kesimlerin ikna edilmesi u gerekir. Program hede tutsa bile, bu yl iin yzde 25 art ieren szlemeleri c u s c o s imzalayanlar getiimiz yla gre reel kayba uramalarnn acsn bir ekilde c g o g s c karmak isteyeceklerdir. Hazrlkl olmakta fayda var.

23

FIYATLAR ARTMASA ENFLASYON DUSECEK!


27 Subat 2000

1950li yllarda Adnan Menderese hzla artan domates yatlar sorulduunda Nolmu yani, kyl vatandamzn geliri artyor. Iyi deil g s o u s g mi? eklinde bir cevap vermi. S leyman Demirele Babakanl dneminde s s u s g o y kselen enasyon hatrlatldnda, Ispana alan da bizim vatandamz u g g s satan da. Para bir yere mi kayor? demiti. Tarihe geen bu veciz ifadelere c s c geen hafta, Biber pahalanm, biber de yemeyin canm! Curs n, ucuzlasn c s u u o nerisi de eklendi. Aslnda yukardaki alntlar, politika belirleyici ve uygulayclarnn enasyon konusunda belli bir evrim geirdiini gsteriyor. Onceleri enasyon fakirlerin c g o lehine iyi bir ey gibi alglanrken, daha sonra zararsz olduu dunlm. s g us u us Simdi ise enasyonun kt birey olduunun kabulu var. Ama enasyona ou s g ynelik alglama ise yatlar artmazsa enasyon der (!) eklindeki bir mantk o us s aheseri. Fiyatlarn dmesini salamak iin de tehir ve dondurma faaliyetleri s us g c s hz kazand. Tehirci Dondurmaclar s Fiyatlar tehir etme eer t keticinin bilgilendirilmesine ynelik bir caba s g u o ise farkl ekilde yaplmaldr. Bir ekonomide, yat genel yat dzeyinden s u daha y ksek art gsteren mal ve hizmetler daima olacaktr. B t n yatlar u s o uu h k met oyle istiyor diyerek ayn hzla artmaz. Bu, tercih ettiimiz ekonomik u u g sistemin vazgeilmez bir unsuru, belki de en onemli unsurudur. c Fiyatlarn dondurulmasna ya da tehirine ynelik kayg, bu tr uygus o u lamalarla ekonominin nsbi yat yapsnda meydana gelebilecek bozulmalardr. Yandaki tabloda 1994 ylndan 1999 ylna kadar geen s re ierisinde en y ksek c u c u ve en duk art gsteren TUFE endeksi alt kalemleri yer almaktadr. Fiyatus s o larn; salk, kira, eitim gibi talep esneklii duk (yat deimelerine daha az g g g us gs tepki veren, ikamesi zor) mal ve hizmetlerde daha fazla artt gr lyor. Ote g o uu yandan talep esneklii y ksek olan m cevher, elence, mobilya, mefruat, ev g u u g s eyalar gibi mallarn yat daha az art gstermi. Tablo, ayn zamanda ekonos s o s mide hangi alanlarda yatrm yaplmas gerektii konusunda da bilgi veriyor. g Hangi yatlarn dondurulmas konusunda deil. Yoksa, 1-2 ay iinde kig c ralar ezdik, sra salk hizmetleri ve eitimde seslerini de duymaya balarz. g g s Ezilecek olan, bu sektrlere yaplan ve yaplmas planlanan yatrmlar olacaktr. o T keticiyi bilgilendirme ve talep erilerini esnek hale getirme, ayn veya biru g biriyle ikame edilebilir mal ve hizmetler arasnda nispeten daha yksek yat u art gsterenleri tehir etmekle gerekletirilebilir. Bunu da pek cok gazetes o s c s dergi dzenli olarak yapyor. Dier ulkelerde bu tr bilgilendirmeler bal bana u g u s s bir sektr n ii. Sivil toplum kurulular, ayn grupta yer alan mal ve hizmetler o u s s 24

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10.

En Yksek Art u s Ozel Araba Tamir ve Bakm Konutla Ilgili Dier Giderler g Hastahane Hizmetleri Tbbi Hizmetler Ulam Hizmetleri s Kira Gazete, Kitap, Krtasiye Finansal Hizmetler Eitim Hizmetleri g c Iecekler

En Duk Art us s Ev Ara ve Gereleri c c Mutfak Eyalar s Mefruat s Mcevher u Elence ve Kltr Aralar g u u c Mobilya ve Yer Demeleri os Haberleme s Giyim Elektrikli ve Elektriksiz Ev Aletleri Ev Bakm ve Hizmetleri

Tablo 2: TUFE alt endekslerindeki toplam yzde deiime gre yaplan sralama, u gs o 1994-1999.

ile alternatierinin yatlarn kamuyouna duyurarak yararl olabilir. Yoksa, biber patatese gre daha fazla yat art gsterdi, hain biberciler veya eker o s o s yatlar yzde 20 artarken maya yatlar yzde 40 artmamal demek, pek o u u kadar anlaml olmaz. Ote yandan eer belli bir mal veya hizmet bir kartel ya da tekel g tarafndan uretiliyorsa, bu sorun yasa koyucu ve uygulayclarnn cabalaryla hukuki bir ekilde, regulasyon ile cz lr. Tehircilik bu t r piyasalardaki s o u u s u yat olumalarn hemen hemen hi etkilemez. Belki kamu otoritesinin dikkatini s c c ekmeye ve onu zorlamaya yarar, o kadar. Bir-ka aydan bu yana ilginin daha da younlat TEFE ve TUFEyi c g s g oluturan deiik endeksler var. Bu endeksler de deiik mal ve hizmets gs gs lerin yatlarnn arlklandrlm bir ortalamas. Getiimiz hafta IMF yetkg s c g ililerinin DIE ziyareti sonrasnda basna yansyanlardan anlalan bu arlklarn s g bazlarnn sknt yaratt. Aslnda sknt, yatlarn arlklarndan deil, g g g baz mal ve hizmetlerin yatlarnn dierlerinden daha hzl artm olmasndan g s kaynaklanyor. Baz ylndan uzaklaldka nsbi olarak daha hzl yat art s c s gsteren mal ve hizmet grubunun endeks iindeki onemi, endeksi belirlemedeki o c pay artar. Endekste bu mal ve hizmetler baat hale gelir. Dolaysyla da, ens deks deeri y ksek olan mal ve hizmet grubunda meydana gelen artlar, genel g u s enasyon olarak alglanan genel endeksteki yzde art belirlemeye balar. u s s s Ite, kiralar donduralm veya baz kalemleri ckarp endeks hesaplayalm cinliinin arkasndaki neden bu. Yandaki grakten de gr lebilecei gibi g o u g getiimiz yllarda hzla artan Konut ve Kira Endeksi, genel TUFE ierisinde c g c baat hale gelen alt endekslerden birisi olmutu. Uygulaycnn aklna uyan polis s tika belirleyicisi de o zaman donduralm gitsin dedi ve yasa ckard. Srada baka dondurmalar da vardr, herhalde. s

25

DIE FIYAT ENDEKSLERINI GUNCELLESTIRMELIDIR


29 Subat 2000 Getiimiz hafta incelemelerde bulunan IMF heyetinin Devlet Istatistik Enc g stit ts ne ve sorumlu Bakana yapt ziyaret sonrasnda, heyet bakannn uuu g s kiralar hari bir TUFE hesaplanmasn istedii basnda yer ald. Ilgili bakan c g u da konuyla ilgili olarak Ust nde calyoruz. Ama endeksleri deitirmeyi s gs dunmyoruz dedi. us u Kimi gazeteler haberi IMF: Enasyonu Doru g Hesaplayn eklinde verdi. Sanki birileri yanl yapyormu gibi. s s s IMF heyeti bakannn kira hari TUFE isteini aklarken kiralar uluss c g c lararas ticarete konu deil gibi bir ifade kulland da basnda yer alan g g haberler arasnda. Herhalde ilgililer kendisine tketici yat endeksi ile ulusu lararas ticarete konu olan mal ve ve hizmetlerin ne alakas var, efendi? diye sormulardr. Sormamlarsa da bir daha geldiinde mutlaka sorarlar. Ya da, s s g ne bileyim, e-mail falan gnderirler. o Enasyon, genel yat dzeyinde meydana gelen s rekli artlara verilen bir u u s isim. Genel yat d zeyini gzlemenin imkanszl nedeniyle deiik amalara u o g gs c ynelik yat endeksleri oluturuluyor. DIE tarafndan hesaplanan TUFE (ya o s da dier ulkelerdeki t ketici yat endeksleri) ortalama bir hanehalknn sabit g u bir t ketim sepetinin deerini endeks olarak gsteriyor. Endeks, yurtiinde u g o c t ketime konu olan mal ve hizmetlerin ortalama yatn olmeye ynelik. Byle u c o o bir endeksten kiralar ckarverin canm gibi bir istein nedeni konusunda g IMFnin (ya da IMFnin her lafnda bir keramet arayanlarn) daha doyu rucu aklama yapmas gerekiyor. DIE tarafndan yaymlanan TEFE , TUFE c veya dier yat endeksleri kapsamlarna gre genel yat d zeyi ve enasyon g o u konusunda da bir kir verebilir. Genel yat dzeyine ynelik belki de en iyi u o gsterge, Gayri Sa Yurtii Hasla Deatr . Ama bu deatr n kamuoyu o c o u o u tarafndan anlalmasndaki zorluk, TUFE ve TEFEyi on plana ckaryor. Bu s nedenle de program hedeeri vs. bu endekslere gre yaplyor. o Fiyat endekslerindeki mal ve hizmet yatlar belli bir arlkla genel endekse g giriyor. Bu arlklar da (katsaylar), szkonusu mal ve hizmetin baz ylnda g o hane halknn toplam harcamalar ierisindeki pay. T keticiler zamanla nisc u peten pahal olan mal ve hizmetlerin yerine daha ucuz olanlar ikame ediyor. Ama bu yat endekslerine yansmyor. Cunk endeksteki yatlarn katsaylar u sabit. Bu nedenle de yat endekslerinin baz yl, yani, yatlarn arlklar belli g aralklarla yenileniyor. Getiimiz yl yaanan depremin yannda uygulamaya konulan enasyonc g s c dan kurtulma program DIE iin tam bir talihsizlik oldu. Bildiimiz kadaryla g geen yl yat endeksleri TUFE ve TEFEnin (muhtemelen milli gelir DIE c hesaplarnn da) temel yln 2000 yapacak bir calma balatmt. Ancak de s s s prem ve program nedeniyle, galiba, yeni endeks calmalar ertelendi. s 26

Oysa endekslerin sk sk gncelletirilmesi, zellikle bizim gibi ulkelerde, bir u s o zorunluluk. Dinamik bir nfus yapsna sahip, nsbi yatlardaki oynaklklarn u y ksek olduu T rkiyede, DIE gelebilecek tepkilerden hi korkmadan yat enu g u c dekslerini daha sk aralklarla g ncelletirmelidir. Su andaki endeksin baz yl u s 1994 olup endeks katsaylar olduka eskidir. Endeksin oras-burasyla oynac mak yerine, yeni endeks calmalarna balanmaldr. Yeni endeks yaplrken s s iza ev kiras, vergi hari yatlar, enerji-gda-iki hari yat endeksi c c c konular ya da aritmetik ortalama m yoksa geometrik ortalama m kul lanlaca tartlr ve uluslararas kriterlere uygun endeksler oluturulur. Ote g s s yandan kamuyouna enasyonu duremediler, endeksi deitiriyorlar izlenus gs imi vermemek iin de eski endeks bir sre daha yaymlanabilir. DIEnin eski c u endeksle oynama deil, yeni endeks oluturma calmalar destek grecektir. g s s o

27

TANK MI, TEREYAGI MI?


5 Mart 2001

Benim formel olarak iktisat orenmeye baladmda deiik toplumlardaki g s g gs uretim tercihleri bu soru kullanlarak orneklendirilirdi: Tank m ureteceiz g yoksa tereya m? Ya da, Ne kadar tank, ne kadar tereya? Bu giriten g g s sonra askeri harcamalara arlk veren, yurttalarnn tercihlerine aldrmayan g s ynetim biimlerinin refah azalna ve etkinlik kaybna yol at gsterilirdi. o c s c g o Daha sonralar ulkelerin cari uretim ve t ketim tercihlerinin, bugnk t ketim u u u u ile gelecekteki t ketim arasnda bir tercih olduu analitik cereve ar basu g c g maya balad. Ileride daha cok t ketmek iin bug nk t ketimini ksan, tasars u c u u u ruf oran yksek, yatrm ve ihracat mal ureten toplumlarn zaman ierisinde u c daha y ksek b yme oranna ulatklar ve nispeten zenginletikleri genel kabul u u u s s grmeye balad. Bu arada, tank ile tereya arasnda bir tercihin pek anlaml o s g olmadna, sonu olarak her iki maln da tketim mal olduuna, eer bir sog c u g g ran olursa yle bir deinilerek geildi. Sanrm, bugnk iktisat kitaplarnda so g c u u tank-tereya tercihi artk pek yok. g Birlemi Milletler Milli Muhasabe Sistemine gre, askeri amala s s o c gerekletirilen inaat ve makine-tehizat harcamalar gayrisa sabit serc s s c maye oluumuna dahil edilmemekte, devletin nihai harcamas olarak s deerlendirilmektedir. g Devlet Istatistik Enstits yaplan bu tr harcauu u malar nihai tketim harcamas olarak kabul ederek milli gelir hesaplamalarn u oluturmaktadr. Savunma Sanayii Gelitirme Fonundan karlanan askeri nites s s likli harcamalar da milli gelir hesaplamalarnda nihai tketim harcamas olarak u kabul edilmektedir. THY bir uak alrsa yatrm, Hava Kuvvetleri bir uak c c alrsa tketim saylmaktadr. u Ilk bakta askeri harcamalarn altyap harcamas olarak kabul edilmesi s daha anlaml gibi gr nse de gerek, bu harcamalarn bir t r sigorta o u c u primi olduudur. Tehlikeye daha fazla maruz kalan, daha yksek riskle g u kar karya kalan ulkelerin de daha y ksek sigorta primi demesi doal s s u o g karlanmaktadr. Risklerin azalmas, devletin nihai tketim harcamalarnn s u bir bl m n ksmasna, yatrm ya da dier t ketim harcamalarna daha fazla ou u u g u kaynak ayrabilmesine yol aacaktr. Izmit depremi sonrasnda bir Yunanlnn c her iki taraf da birer tane sava ua sipariini iptal etsin, paralar deprem s c g s blgesine gnderilsin onerisinin ima ettii gibi. o o g GSYIH serilerinde Maa-Ucret ve Dier olarak snandrlan devletin toplam s g nihai tketim harcamalar, 1998 yl cari yatlar ve dolar kuruyla, tarihinin en u y ksek d zeyine, 25 milyar dolara ulamt. Alt kalemlerine baktmzda bu u u s s g harcamalarn yzde 75inin maa- cret, geriye kalan yzde 25inin ise dier u su u g cari harcamalar olduunu gr yoruz. Yani, devlet bir ylda 18-19 milyar dolar g o u maa- cret datrken, yatrm hari dier b t n nihai harcamalarna 6-7 milsu g c g uu 28

s yar ayrabilmi. Tamamna. Ite, askeri harcamalarn toplam (maa, cret s su hari) bu 6-7 milyar dolarlk havuzun ierisinde yer alyor. c c Istikrar programyla ilgili olarak yaplan yorumlarda devletin harcamalarn ksmas gerektii sk sk ifade edilirken, hangi harcamalarn ksmas gerektii g g konusuna genellikle pek deinilmez. Ama fslt halinde, biraz da korkarak, g askeri harcamalarn yksek olduu sylenir ve kafalar bilgi bir ifade ile u g o c aa-yukar sallanr. Rakamlara bakldnda cari harcamalarn kslmas iin s g g c devletin oncelikle, acilen, ok ciddi bir personel reformu, cok ciddi bir istih c dam reformu gerekletirmesi gerektii anlalmaktadr. Askeri harcamalara c s g s gelince, kar karya kalnan riskler azaldka ekonominin odeyecei sigorta s s c g primi de azalaca iin sorunun cz m ekonomiden daha cok, i ve d polig c o u u c s tikada dgumlenmektedir. u Kumarhane Aritmetii g Enasyonsuz bir ortamda size her yl ilanihaye 100 dolar verecek birisine bugn u ka dolar verirdiniz? Parann zaman deerini vurgulamak iin verilen ornekler c g c arasnda ilk sralarda yer alan bu sorunun cevab, faiz oranlarna bal. Eer faiz g g oranlar sabit kalyor ve yzde 10 ise cevap 1000 dolar. Faiz oranlar y zde 5 ise u u cevap 2000 dolar. Cevab bulmanz iin, sabit nakit akn (100 dolar) geerli c s c iskonto oranna blmeniz gerekiyor. Iskonto oranndaki kcuk deimelerin, o u gs vereceiniz cevab by k oranda deitirecei ak olmal. g u u gs g c T rkiyede geimini nans kesiminden salamasna ramen borsann kuu c g g marhane olduunu ve kesinlikle uzakta kalnmas gerektiini syleyenlere g g o rastlyorsunuzdur. Verdikleri ornek ise son aylarda borsada meydana gelen hareketlilik. Ekonomide ne deiti ki borsada bu kadar yksek bir hareketlilik gs u var? sk duyulan bir soru-yorum. Muhafazakar iktisat-nans teorilerine gre o bir irketin piyasadaki hisse senedinin deerini belirleyen, o irketin gelecekte s g s dataca kar paylarnn bugnk deeridir. Ilerideki kar paylarnn tahmining g u u g deki gcl k bir yana, bugnk deeri bulmada kullanlacak iskonto oran ekonou u u u g miden ekonomiye, yatrmcdan yatrmcya deiir. Bunun orneklerini gazete gs ve dergilerin nans sayfalarnda grebilirsiniz. o Getiimiz haftalarda Yeni Binyln ParaBorsa ekinde onde gelen irketler c g s iin piyasa deeri tahminleri yer alyordu (belki bugnde vardr). Tahminc g u ler, saygn kurumlarn aratrma bl mlerinden alnm. Bir arac kurum bir s ou s irketin bugnk piyasa deerini 500 milyon dolar olarak belirlerken, dier bir s u u g g kurum ayn irket iin 680-900 milyon dolarlk bir tahmin veriyordu. Bir baka s c s irket iin deiik sayfalarda verilen tahminler 425 milyon dolar ile 779 milyon s c gs dolar arasnda deiiyordu. Anlalan, aratrmaclar gelecekteki nakit akmlar gs s s ve kar tahminleri yannda bugnk deeri bulmada kullandklar iskonto oran u u g konusunda da cok farkl dun yorlar. Kimse kesin bir ifade kullanamyor. us u Kesin olan ey, uygulanan enasyondan kurtulma programnn Trkiye s u ekonomisiyle ilgili iskonto orann pek cok yatrmcnn kafasnda, hesaplarnda kkten deitirmi olmas. Bir s re sonra sistem tekrar dengo gs s u eye gelecek, yatrmclar belli bir iskonto oran uzerinde ust kapal olarak u anlaacaklardr. O gne kadar, borsada calkantnn devam etmesinden daha s u doal bir ey yok. g s

29

ANTEP FISTIGI TSUNAMISI


7 Mart 2000

Getiimiz ay Enasyonu bilenlere hatrlatma, bilmeyenlere anlatma, c g yat artranlara kafa atma faaliyetleri cerevesinde Gaziantepte bir toplant c yaplmt. s Program anlatld, insanlar uyarld, unu-bunu yemeyin s tavsiyeleri yapld ama birey gzden kat: Antep Fst! Gaziantepliler Ans o c g tep fst yiyorlar, yemekle de kalmayp baklavalara falan katyorlar, ayrca g dier illere de satyorlard. Gzden kap bir keye sinen Antep fst, g o c os g bakarsnz dondururlar, neme lazm diyerek yatn bir ay onceye gre y zde o u 20.7 artrverdi. Antep fst yat okuna maruz kalan Gaziantepte dier yg s g atlar hzl bir ekilde zincirleme reaksiyona girerek bir ayda yzde 8.1 artt s u ve bu ehrimiz aylk enasyonda T rkiye birinciliini ele geirdi. Sok, yurs u g c dun dier blgelerine bir tsunami gibi, ama g c azalarak yayld. Bu neg o u u denle G neydou Anadolu yzde 5.8lik yat art ile T rkiye Blgeleraras u g u s u o Enasyon Sampiyonu olurken, tepkinin en son ulat Karadeniz ve Mar s g mara blgeleri yzde 3.4lk yat artlaryla en duk enasyonu yaad. Bu o u u s us s blgelerimizde enasyonun duk ckma nedeni olarak okuma-yazma orannn o us y kseklii, dourganlk orannn duklgu, nem orannn sabitlii ve blgelerin u g g us u g o denize nazr olmas da gsteriliyor. Ancak bu hipotez, Ege blgesinde aylk o o enasyon orannn yzde 4.3 olmas nedeniyle yeterince doyurucu bir aklama u c g c ne sahip deil. u u g Hastahaneden yeni ckm, ks z ve yetim, bir gz kr, hep sahipsiz kalm s o u o u o s gariban program derinlemesine ve kimsenin yardm olmadan inceleyen Erzurumlular, enasyona kar birlik ve beraberlie en fazla muhta olduumuz u s g c g s g nlerde her trl fedakarlktan kanmayan aziz vatanmzn necip vatandalar u u u c s olarak, bt n yatlar ayn hzla ileri komutu cerevesinde h k met hedeyle uu c u u uyumlu, uysal, ornek bir yat art gerekletirdi. Erzurumda yzde 2.2 olarak s c s u gerekleen ehirleraras en duk enasyon sonrasnda ehrin isminin bana c s s us s s Muzaer eklenmesi yn nde teklier var. o u Ote yandan Yeil Biberin ulke gndemini fazla megul etmesini hazmedes u s meyen ve kskanlkla hemen piyasaya giren Domates, yatn bir ay onceye c gre y zde 125.7 artrarak mztehzi bir ifade ile saa-sola bakmaya balad. o u u g s Ancak, Domatesin macerasnn h sranla bitecei ve ilerleyen aylarda salalk u g c duruma derek manava kacak y z n n olmayaca ekonomi uzmanlar us c u u u g tarafndan Sra-Sana-Gelsin-Sen-de-Beni-Oversin TV programlarnda ucer ucer ifade ediliyor. Uzmanlar on m zdeki aylarda Kiraz ve Erikin, daha u u sonra da Kavun ve Karpuzun yat artrma histerilerine kaplabileceini, hal g m drl klerine bir tamim gnderilmesini ve T m Halciler-Kabzmallar Dernei u u u o u g TUH-KADERe Ulustaki karargahta bring verilmesini neriyorlar. o Dilerin sklmasyla enasyonun sona ereceine dair sinyaller de alnyor. s g Eyll ayndan bu yana uum bir vaziyette sklan diler sonucunda Kadn u s us s 30

Mantosu ve Kadn Kaza yatlar bir ayda tam yzde 10.5 ve y zde 10.1lik g u u rekor du gsterdi. Fiyat duu gsteren mallar arasnda ucunc ve drdnc us s o us s o u o u u srada Erkek Kaban ve Erkek Gmlei yer alyor. Cocuk Botundaki yat azal o g s ise y zde 6.5 ile beinci srada. Bylece, enasyonla savamda kadnlarn en u s o s o nde yer ald, arkadan erkeklerin, onlarn arkasndan da cocuklarn geldii g g anlalyor. Ancak di skmann baz sektrlerde y ksek yat artlarna yol s s o u s at da biliniyor. Nitekim, Tbbi Hizmetlerin yatlar Subat aynda yzde c g u 7.4, Hastahane Hizmetlerinin yatlar da yzde 5.7 artt. Uzmanlar, dilerin u s s rekli olarak sklmamasn, yer yer az ama ve kapama egzersizlerinin bu u g c sektrlerdeki yat artlarn dizginleyeceini belirtiyorlar. Ankarada ise bu tr o s g u yazlarn programa yarar deil zarar verdii, zaten K ltr ve Elence hizmetg g u u g lerindeki yat artlarnn Subat aynda y zde 9 ile birinci srada yer ald ve s u g fena halde sinir bozduu amirler tarafndan memurlarna sert bir dille duyurug luyor.2

2 Bu

yazdaki btn rakamlar gerek olup DIE bltenlerinden derlenmitir. u u c u s

31

HANGI NOKTA DONME NOKTASI?


12 Mart 2000

Son be ylda iki ar resesyon yaayan T rkiye ekonomisinde resesyons g s u dan cklp cklmad, yani, iktisadi canlanmada dnme noktasnn hangi ay g o olduu onem kazanyor ve tartlyor. Bu tartma, ekonominin iktisadi deg s s vreler yaadn ima eden bir tartma. s g s ABDdeki unl aratrma kurumu NBERn kurucularndan Wesley Mitchell, u s ekonomideki devresel hareketlerle ilgili olarak u tanm veriyor: Iktisadi des vreler, ekonominin ileyiini giriimcilik yntemine gre d zenleyen uluslarn s s s o o u ekonomik faaliyetlerinde gzlenmektedir. Bir devre; pek cok ekonomik aktivito ede hemen hemen ayn anda oluan bir genileme dnemini izleyen yavalama s s o s ve daralma sonrasnda, tekrar canlanma-kendine gelme ve bir sonraki devrenin genileme dnemine girilmesiyle oluur. Bu ardk deiimler kendini tekrars o s s gs lar ancak, periyodik deildir. Sre olarak bir ekonomik devre bir yldan big u raz fazla veya on-oniki yllk bir dnemi kapsayabilir. Mitchell tarafndan o 1927de yaplan ve daha sonra 1946da yeniden formle edilen bu tanm bugn u u de geerliliini koruyor. c g Tanmda gr ldgu gibi iktisadi devrelerin deiiminde pek ok ekonomik o u u gs c aktivitenin ayn anda bir deiiklie urad kabul edilmektedir. Sorun, bu gs g g g aktivitelerle ilgili gstergelerin elde edilmesinde d gumlenmektedir. 1930 ve o u 1940l yllarda aralarnda M. Friedman, G. Haberler gibi unl iktisatlarn da u c bulunduu bir takm calmas sonras ABD iin belli bal deikenlerden hangig s c s gs lerinin ekonomik devredeki deiimle ayn anda deitii, hangilerinin daha once gs gs g ya da daha sonra deitii belirlenmitir. Belirlenen bu deikenlere dayanlarak gs g s gs da nc gstergeler gibi endeksler oluturulmutur. Sk sk revize edilen eno u o s s deksler d zenli olarak kamuoyuna duyurulmaktadr. u T rkiyede onc gsterge ya da ekonomik durum endeksi almalar bir ara u u o c s TUSIAD ve TCMB gibi kurumlar tarafndan yrt lm, daha sonra kesintiye u u u us uramtr. Bug n, bildiimiz kadaryla, ekonomideki bir devrenin ve bir deg s u g vrede yer alan alt dnemlerin balang ve biti tarihlerini belirlemeye ynelik o s c s o kamuoyuna yansyan dzenli bir calma yok. Aratrmaclar ihtiya duyduku s s c larnda kendi olanaklaryla bu devreleri belirlemeye calmakta ve doal olarak s g bir iktisadi devrenin hangi aamasnda olunduuna dair deiik grler ortaya s g gs o us c kmaktadr. Ne Zaman Dnd ? o u Bir devrenin genileme-yavalama-daralma-kendine gelme aamalarndan s s s olutuu kabul edildiinde, bu aamalarn tarihlerinin belirlenmesi zorunluluu s g g s g domaktadr. Yani, genel ekonomik durumdaki dnme noktalarnn belirleng o mesi gerekmektedir. 32

Ama ekonomideki dnme noktalarnn bulunmas o kadar kolay deil. o g Deiik aktiviteleri ozetleyen endekslerdeki beklenmedik oklarn, mevsimsel gs s etkilerin, uzun dnem eilimin arndrlmas gerekir. Daha sonra ortaya ckacak o g tablo genel ekonomik aktivite ile ilgili bir kir verebilecektir.
0.2 0.15 0.1 0.05 0 0.05 0.1 1990 1992 1994 1996 1998 2000

0.2 0.15 0.1 0.05 0 0.05 0.1 97.01 97/07 98.01 98.07 99.01 99.07 00.01

Sekil 6: Sanayi uretimi yllk art (yzde, ltrelenmi seri). Dnem: Ocak 1990 s u s o Ocak 1999. Alttaki ekil, ilk eklin son ksm bytlerek elde edilmitir. s s u uu s

Bir ekonomideki dnme noktas basnda, genellikle daralmadan kldn, o c g resesyonun sona erdiini belirlemek iin kullanlyor. Ornein her ay yaymlanan g c g sanayi uretim endeksini ele alalm. Yaplacak basit bir analizle sanayi kes imindeki genilemede meydana gelen yavalamann Ekim 1997 tarihinde s s baladn ve daha sonra sanayi uretimindeki art orannn uzun dnem art s g s o s orannn altna dt gun gr yoruz. Sanayide daralmann (resesyonun) ise us u u o u Agustos 1998de balad anlalyor. Sektr, tarihindeki en uzun sreli darals g s o u may yaarken Ocak 1999 ve Agustos 1999 tarihlerinde rekor uretim azallar s s gerekleiyor. Ekim 1999 tarihinden itibaren ise negatif byme orannn mutc s u u lak olarak azald anlalyor. En son aklanan Aylk Sanayi Uretim Endeksi, g s c Aralk aynda gr len kcuk oranl uretim artnn Ocak aynda da srdgun o u u s u u u gstermekte, ekonomideki resesyonun Aralk aynda sona erdiinin, imdilik, o g s sylenebilmesine olanak salamaktadr. Baka bir deyile ekonomideki dnme o g s s o noktas (resesyonun sona ermesi anlamnda) getiimiz aylarda gereklemi, c g c s s sanayi kesimi kendine gelmeye, canlanmaya balamtr diyebiliriz. Canlans s mann genilemeye dnmesi ise bu yln ikinci ceyreinde gerekleebilir. s o us g c s Daha once de belirttim: Uygulanan programn on ndeki onemli bir risk, u bu yl gerekleecek hzl bir b y me ile rehavete kaplnmas ve onemli bir c s u u takm reformlarn geciktirilmesidir. Sk sk iddia edildii gibi ekonomide duk g us by me ve buna bal olarak programdan vazgeme olasl hemen hemen u u g c g 33

sfra yakndr.

34

KAROSHI KURBANLARI
14 Mart 2001

Bolevikler, devrimi kalc klmann yolunun gnlk yaamdaki takvim, saat, s u u s o c lu ve tart aletleri gibi referans noktalarn kkten deitirmekten getiini o gs c g biliyordu. Muhtemelen bu nedenle bir haftay 5 gn olarak ilan ettiler. Drt u o g n calma, bir gn tatilden oluan 4+1lik bir hafta. Sovyetler ayn zamanda, u s u s bizdeki kimi planlamaclarn pek houna gidecei, bir yntem de bulmulard. s g o s Haftann 5 gn ne belli harer, iilere de belli numaralar veriliyordu. Daha u u sc sonra haftann hangi gn, hangi numaralarn calmayaca yaymlanan tablou u s g larla ilan ediliyordu. Dolaysyla, bizim anladmz anlamda bir hafta sonu g yoktu. Hazrlanan tablolar hangi numaralarn hangi vardiyalarda calacan da s g gsteriyordu. Alt haftadan oluan bir ayda her numara, yani ii, uc vardiyann o s sc ucunde de calyordu. Daha sonra 1932de bir haftadaki g n says 6ya ckarld. s u Artk 5 g n calma 1 g n tatil yaplacakt. Yani, 5+1lik bir hafta. Yeni sistem u s u kafalar kartrd ve protestolar sonrasnda 1940 ylnda tekrar 4+1lik hafta s uygulamasna dn ld. Yllk izinleri de gzn ne aldnzda ylda ortalama o u u o o u g 2000 saat civarnda bir calma s resi. s u Gelimi piyasa ekonomilerinde son yllardaki eilim 4+3lk bir hafta s s g u yn nde olsa da, callan saat bakmndan kimi ulkelerde calma s resi o u s s u Sovyetlerden pek farkl deil. ILO rakamlarna gre Avrupallar bir ylda org o talama 1500-1700 saat alrken ABDde ki ortalama alma s resi ylda 2000 c s c s u saat civarnda. En az calanlar arasnda Latin Amerika ulkeleri ve Karayip s adalar (nedenini tahmin etmek zor deil!) dikkati cekiyor: 1000-1300 saat. g Avrupada en az calanlar Iskandinav ulkelerinde: Norvete bir yllk ortalama s c c c s alma s resi 1400, Isvete 1550 saat. Ote yandan Avrupann en calkan u s Ingilizler: 1730 saat. En cok allan ulke konumundaki ABD calma saatinin uzunluu yannda c s s g uretkenlikte de pek ok ulkeyi geride brakyor. Uretkenlik rakamlar, Ne c kadar caltnz kadar, ne kadar urettiiniz de onemli anlaynn bakt bir s g g s g gsterge. 1996 ylnda ABDde allan saat bana yaratlan katma deer, o c s s g Japonyadaki callan saat bana yaratlan katma deerden 9 dolar, Kanadada s s g yaratlan katma deerden ise 5 dolar daha fazla. Greceli olarak daha az g o c s allan Avrupada ise uretkenlik duk olsa da uretkenlik art dier b tn us s g uu ulkelerin uzerinde. 1980-1997 arasnda en fazla uretkenlik art gerekletiren s c s c ulke Irlanda. Ilk bee giren dier ulkeler ise srasyla, Finlandiya, Isve, Ispanya s g ve Danimarka. Japonya sanayilemi ulkeler arasnda yllk ortalama alma s resi aslnda s s c s u en y ksek olan ulke. Rakamlara bakldnda, iverenler tarafndan belirtilen u g s rakam (ylda 2000 saat civarnda), calanlar tarafndan verilen rakamn (2300 s saat civarnda) olduka altnda kalyor. Aradaki farkn gn ll calmadan c o u u s kaynakland tahmin ediliyor. Calmay bir ibadet gibi gren Japonlarn g s o 35

arasnda ii abartp talihsiz sona yakalananlar da ckyor: Ar calma s s s nedeniyle ol m ya da Japonlarn verdii isimle Karoshi. Resmi istatisu g tikler Karoshi kurbanlarnn saysn duk verse de resmi olmayan rakamus lara gre her yl binlerce kii ok alma nedeniyle l yor. Bir cok o s c c s ou ulkede gn ll kurulular ikolik olan ve Karoshiye yakalanma tehlikesi o u u s s gsteren insanlara yardmc oluyor, klinikler alyor, tele-yardm hatlar 24 saat o c c s alyor, dayanma dernekleri kuruluyor, vs. Eer ylda ortalama 3000 saat s g c s alyorsanz, dikkat edin, Karoshiye yakalanabilirsiniz. Ulke olarak bir Karoshi sorunumuz, cok ukr, yok. Ote yandan s u uzun tatil nedeniyle ekonomide uretim azalyor, greceli olarak fakirleiyoruz o s eletirilerine de pek inanmayn. Ben, uzun bayram tatilinin ekonomiye sanld s g kadar by k bir katma deer maliyeti olmayacan tatilden yararlanan u u g g kesimdeki bir calanla yaptm konumada anlamtm. Kendisine, Hadi s g s s gz naydn, 9 gn calmak yok dediimde, biraz da umursamaz bir tavrla, o u u s g s oo cevap vermiti: Ie gelsek de bir ey yaptmz yok ki hocam. Oyle oturuys s g oruz!

36

NASIL OLSA BIRILERI URETIYOR


19 Mart 2000

T rkiyede bir zamanlar yabanc sigara ieni hapse atarlard eklinde u c s balayan konumalar, artk n fusun yarsndan fazlas iin pek birey ifade ets s u c s meyen can skc amca-day konumalar. Da kapal ekonomi dnemi, arada s s o bir orta ya ve ust kuakta belki geri gelir korkusunu uyandrsa da, artk s u s tarih oldu. By klerimizin sk sk gururla belirttii gibi bugn Trkiye, yetmi u u g u u s milyar dolarlk d ticaret hacmiyle d nyann onde gelen ulkeleri arasnda yer s u alyor. D ticaret hacminin artmas 1980 sonrasndaki da alma dneminin s s c o doal bir sonucu. Bu dnem kendi ierisinde incelendiinde ise son yllardaki g o c g retmesek de olur eilimi dikkati ekiyor. u g c Serbetli D Denge? s Uygulanmakta olan programn bozucu etkide bulunaca deikenlerden bir g gs tanesi d ticaret dengesi. T rk Lirasnn deer kazanmasyla ulkenin rekabet s u g g c nn azalmas ve y ksek d ak verilmesi, her ne kadar ulke iinde pek u u u u s c c tartlmasa da, program yakndan izleyen pek ok kii ve kurum tarafndan en s c s o nemli risk olarak alglanyor. Bizde ise, son yllarda hissedilir boyutlarda ciddi bir odemeler dengesi problemi yaanmam olmas bir yandan, 1994 ylndaki s s krizin kanlabilir bir teknik hata olarak alglanmas ve lanse edilmesi ote c yandan, pek cok kiinin bu tehlikeyi ciddiye almamasna neden oluyor. Bir t r s u bizim d dengemiz byle eylere erbetlidir anlay. Oysa d ak verilmesi s o s s s s c gerekten ciddi bir tehlike, ama hangi d ak? Oluabilecek d an nereden c s c s s cg kaynaklanacana baktmzda, ithal edilen mallarn nitelii onem kazanyor. g g g Getiimiz yl 41 milyar dolar olarak gerekleen toplam ithalatn yzde c g c s u 65lik bl m ara mallar. Ithal edilen ara mallar, ekonomideki canlla ou u g bal olarak deikenlik gsteren bir kalem. Toplam uretimin art eiliminde g gs o s g olduu dnemlerde artan, daralma dnemlerinde azalan bir mal grubu. Nitekim, g o o 1997 ylnda 32, daha sonraki yl da 29.6 milyar dolar olan ara mal ithalat getiimiz yl 26.3 milyar dolara gerilemiti. Bu yl toplam uretimde gr lecek c g s o u bir artla birlikte ara mallar ithalatnn 30 milyar dolarn olduka uzerine s c c kmas normal bir gelime olacak. Ara mallar ithalatndan oluacak bir d s s s ticaret a pek o kadar alarm zillerinin calmasn gerektiren bir gelime deil. cg s g Elbette, bu ara mallarnn esas olarak ihra edilecek ya da dviz kazandracak c o mallarn uretiminde kullanld, kullanlaca ve nansman sknts olmad g g g varsaymyla. Ithalat ierisinde ikinci en by k mal grubu sermaye mallar. Toplam ithac u u lat ierisindeki pay getiimiz yl yzde 21 olan sermaye mallar, daha onceki c c g u 11 milyar dolarlk dzeyinden 8.6 milyar dolara gerilemiti. Sermaye mallar u s 37

ithalatn etkileyen deikenler arasnda reel faiz oranlaryla gelecee ilikin bekgs g s lentiler en onemlileri. Bu iki deikende bugne kadar meydana gelen olumlu gs u gelimelerin yl ierisinde de s recei gzn ne alnrsa, sermaye mallar ithas c u g o o u latnn en az 11 milyar dolar dzeyine ckmas beklenebilir. Sermaye mallar u ithalatndaki art da, ara mallar ithalat gibi, olumsuz bir gelime deil. Els s g bette, yine, ithal edilen sermaye mallarnn dviz kazandrc yatrmlara ynelik o o olduu ve nanse edilebildii varsaymyla. g g Uretmesek de T ketiriz u Toplam ithalat ierisinde en k cuk paya sahip olan mal grubu tketim malc u u lar. Tketim mallar ithalatn belirleyen en onemli deikenler reel faizler ve u gs yerli t ketim mallar ile yabanc tketim mallar arasndaki yat fark. Yani, u u reel kurlar. Ozellikle 1989 sonras izlenen politikalar sonucunda toplam ithalat ierisinde t ketim mallarnn pay hzla artmaya balamt. 1989 ylnda c u s s yaplan 740 milyon dolarlk tketim mal ithalatna karn getiimiz yl 5 milyar u s c g dolarlk bir tketim mal ithal etmiiz. Getiimiz 10 ylda ara mallar ithalat u s c g iki katna, sermaye mallar ithalat uc katna ckarken tketim mallar ithalat 7 u kat art gstermi. On yl once y zde 5 olan t ketim mallarnn toplam ithalat s o s u u ierisindeki pay getiimiz yl y zde 12ye y kselmi. Ite bu bir tehlike sinyali. c c g u u s s
6000

5000

4000

3000

2000

1000

0 1989

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

Sekil 7: Tketim mallar ithalat (milyon dolar). Dnem: 1989 - 1999. u o Izlenmekte olan programn yabanc mallar nispeten daha da ucuzlataca gzn ne alnrsa, tketim mallar ithalatnda bir patlama yaanlmas g o o u u s kanlmaz olacaktr. Sknt, bu patlamann boyutu. Ithal mallarn enasyc onun dur lmesine olumlu katks olsa da, d ticaretin kompozisyonundaki us u s deime ileride ba artacak bir gelime. Simdiden bir kenara yazmakta fayda gs s g s var. Bu arada ihracata ne olur diyorsanz, belki farknda deilsiniz ama, biz ihrag 38

cata dayal b y me modelini terk edeli 10 yl oldu. Daha once kazanlm pazar u u s paylarn kaybetmemeye ynelik gayretler, daha onceden yaplm balantlar o s g sonucu toplam yllk ihracat son uc yldr 26-27 milyar arasnda dalgalanyor. Son 10 yl, Trkiyenin by me literatr ne katks olan ksa vadeli sermaye u u u uu giriine dayal b yme modeli takip ediyorduk! Bu da bize 1989lularn bir s u u hediyesi. Bayramn Maliyeti Her bayram ortada bir takm rakamlar uumaya balar. Bir tanesi trak c s s kazalarnda olen ve yaralanan says, dieri de bayramn ekonomiye maliyeti. g Bunlardan birincisi anlalr bir istatistik. Tpk enasyondaki domatess biber etkisi gibi mevsimsel bir olgu. Trak kazalarnn nedenlerine ynelik o bir aklayc g c yok. Yani, Bayram olduu iin trak kazas oluyor c u u g c diyemezsiniz. Tpk Turfanda sebze-meyva olduu iin enasyon oluyor g c diyemeyeceiniz gibi bir ey. Yine de, pahal olduunda biber yememenin g s g c zdannz koruduu gibi, bayramlarda trae kmamanz sizin kazaya kurban u g g c gitme olaslnz durr. Ote yandan bayramlarn ekonomiye maliyeti rakamg us u larn ise hi anlamyorum. Mutlaka bir maliyet vardr ama bunu hesaplamak c hemen hemen imkansz. Hele hele bayramn maliyeti 8-10 milyar dolar gibi bir rakam one s rmek, abartnn da otesinde bir ey. Akla ilk gelen soru Net u s mi, brt m ? oluyor. Sunun surasnda bu ulkede bir ylda gerekletirilen u u c s toplam katma deer 180 milyar dolar. Aman rakamlara dikkat! g

39

ULUSLARIN ZENGINLIGI
21 Mart 2000

Bir devlet bakan Merkez Bankasna syleyin, bana bir kamyon dolar s o gndersin derse nolur? Nijeryada hibir ey olmam. Gndermiler. Sonra o c s s o s bir kamyon daha, bir kamyon daha. Mecazi anlamda deil, gerekten, kamyg c onlarla dolar gnderilmi. Kimi zaman kamyonetler de kullanlm. Karanlk o s s bir ekilde yaam sona eren ve otopsi falan yaplmadan derhal defnedilen s s Nijerya devlet bakan General Abachann be yldan az s rede drt milyar s s u o dolar gt rdgu syleniyor. Abachann ol m nden sonra yasa br nen ei o u u o u u uu s Maryam, General iin dua etmek uzere Suudi Arabistana gitmek istediinde c g yetkililer Maryamn yannda tad bavullardan uphelenmiler. Alan 38 s g s s c bavuldan tka basa doldurulmu nakit para ckm. Ailenin hikayesi bu haftaki s s Newsweek dergisinde yer alyor. Eer 120 milyon kiinin yaad bir ulkede g s s g nasl oluyor da byle eyler oluyor? diye sorarsanz toplum bilimleri, kibarca, o s toplumsal altyap cevab veriyor. Stanford universitesi iktisat bl m oretim uyelerinden R. E. Hall ve o u u g C. I. Jones tarafndan yaplan bir aratrmada ulkeler arasndaki uretkenlik s farkllnn nedenleri bilimsel bir cerevede inceleniyor. Calma, bir ulkenin g c s sahip olduu ziki sermaye ve vatandalarnn eitim d zeyinin ii bana g s g u sc s yaratlan katma deeri aklamada ksmen baarl olduunu gsteriyor. g c s g o Yazarlar, ulkeler arasndaki sermaye birikimi, uretkenlik ve bu nedenle de ii sc bana uretim farkllln toplumsal altyap adn verdikleri hk met polis g u u tikalarnn ve ulkedeki deiik toplumsal kurumlarn belirlediini one s ryor. gs g uu Calmada isel deiken olarak kabul edilen toplumsal altyapnn tarihsel s c gs bir s re sonunda ulkenin iinde bulunduu corafya tarafndan belirlendii ve u c c g g g kullanlan dilde kendini ifade ettii savunuluyor. g Ulkelerin toplumsal altyaplar hk met politikalarnn ve toplumsal kurumu u larn kiilere ve irketlere salad teviklere gre snandrlyor. Mevs s g g s o cut yap neyi tevik ediyor? Baz ekonomilerde yeni mallarn uretimi, s bulular, uretkenlik, uretken konularda beceri sahibi olma ve birikimi tevik s s eden d zenlemeler arlkl olarak yer alyor. Dier baz toplumlarda ise ckar u g g salama, avanta kapma, key el koyma, kaytarma ve en geni anlamyla hrszl g s g tevik eden bir yap var. s Iktisatlarn hrszlk ya da ocuk sahibi olma gibi eyleri de modc c s elleyerek insan davranlarnn arkasndaki gd leri aklama cabalar mesleks u u c ten olmayanlar hep rahatsz etmitir. Hall ve Jones da calmalarnda eer bir s s g tarla iyi korunamyor ve hrszla kar etkin bir cezalandrma sistemi yoksa, g s hrszln ciftilie kar ekici bir alternatif olabilecei orneini veriyor. Bu g c g s c g g durumda belli saydaki potansiyel cifti hrsz olacak ve uretime katkda bulun c mayacak, te yandan ciftiler de zamanlarnn bir ksmn hrszlara kar nlem o c s o alarak geirecek, tel rg , silah vs. alacak, bu nedenle de sermaye birikimi ve c o u 40

uretim d zeyi decektir. Oysa hrszla kar toplumsal korunum, kiisel ko u us g s s runumdan cok daha ucuza mal olur. Bunu salamann yolu ise oncelikle eitim g g (hrszlk kt dr) sonra da yaptrm gc y ksek (yakalarsam fena yaparm) ou u u u u ve g venilirlii olan (yakalanrsam yandm) bir hukuk sisteminden gemektedir. u g c T rkiyede byk alveri merkezlerine, sinemalara, ihanlarna, modern u u u s s s plazalara; kaldrmlardaki calnt CD, kitap, kaset ve yazlm tezgahlarn geip c girmek istediinizde o kapdaki zel g venlik elemanlar karsnda kollarnz g o u s iki yana alm, havalanacak bir kartal gibi beklerken toplumsal altyap c s konusunda ne hissediyorsunuz?

41

GIRISIMCININ KABUSU
26 Mart 2000 Once Yeni Binylda, iki hafta sonra da haber sknts ceken bir baka s gazetede stlp tekrar sunulan bir habere gre T rkiye snfta kalmt. o u s Forbes dergisi tarafndan alntlanan bir calmada 80 ulke deerlendiriliyor ve s g T rkiye 80 ulke arasnda 66 srada yer alyordu. Bir ulke iin tam da reformu c larn hz kazand, enasyondan kurtulma programnn balatld bir dnemde g s g o byle bir haber konusu olmak pek i ac deil. Habere konu olan calma ino c c g s celendiinde ise almann gemii zetledii ve bu yl uygulanmakta olan prog c s c s o g gramn olduka gecikmi bir program olduunu gr yoruz. Baka bir deyile, c s g o u s s T rkiyenin by me ve dier gelimi ulkeleri yakalama ansn karmak uzere u u u g s s s c olduu bir noktada yeniden yaplanma ve reform programnn uygulamaya g konulduu anlalyor. g s Once Kendinize Uretin Forbes dergisinin alntlad calma, bir zamanlar ABDde Junk Bond g s piyasasnn kral olan, daha sonra piyasada yasad ilemler yapt iin hapse s s g c giren ve yldz son yllarda tekrar parlayan Michael Milken tarafndan kurulan bir aratrma enstit s tarafndan gerekletirilmi. Milken Institute, 1980li s uu c s s yllarn hrsl yatrm bankaclarnn billurlam bir ifadesi olarak kabul edilen s s Michael Milkenin 1989da hapse girmesinden sonra gnahlarnn a iin yapt u c g kar amac olmayan giriimlerinden birisi. s Enstit b nyesinde saygn universitelerden doktora yapm isimler var. u u s Forbes dergisinin alntlad calma da uluslararas ilikiler, siyaset g s s bilimi ve siyasi iktisat alanlarnda doktora yapm kiiler tarafndan s s gerekletirilmi. Calmann bal iyi bilinen bir slogan: Yerel Dun, c s s s s g us K resel Davran. Calma, gelimekte olan ulkelerin zengin piyasa ekonomiu s s lerini hedeeyen imalat sanayi uretimlerinin uzun dnemde b yme ve canlan o u u maya yeterli olmayaca savyla balyor ve devam ediyor: Uzun dnemli ozel g s o sermayeye eriimin kolaylatrld i nansal piyasalar yardmyla ve yurtii s s g c c gelir ve servet art yoluyla canlandrlacak yurtii talep, b y mede nemli s c u u o olan asl faktrdr. o u Calmann cevabn bulmaya calt soru, ulkelerin nansal piyasalarnn s s g gelimilik d zeyi ve giriimcilerin ihtiya duyduklar sermayeye kolayca eriip s s u s c s eriemedikleri. Baka bir deyile, ekonominin uretken giriimcilere hangi s s s s d zeyde kolaylk salad bulunmaya callyor. Bulgular ozetlemek iin de u g g s c 80 ulke ekonomisi pek cok kriter kullanlarak tek tek snandrlyor. Kul lanlan kriterler; ulkenin kredi derecelendirme kurulular tarafndan ald not, s g yurtii faizler, ulkedeki sahtekarlk endeksi, halka alan irket says gibi pek c c s c ok deikeni kapsyor. gs 42

8000

7000

6000

5000

4000

3000

2000

1000

0 98:01

98:07

99:01

99:07

00:01

Sekil 8: Yeni alan irket says. Yllk deerler: 1997 = 67898; 1998= 57377; 1999 c s g
= 27083. Dnem: Ocak 1998 - Subat 2000. o

Girimeyin Daha Iyi! s Makroekonomik ortam, bankaclk sektr , uluslararas sermayeye eriim, sero u s maye piyasalar ve kurumsal yap temel kategoriler. Bu temel kategorilere gre o verilen notlarn biraraya getirilmesiyle de genel bir not ortaya ckyor ve ulkeler s aldklar notlara gre sralandrlyor. Ite, yazarlarn sermayeye eriim endeksi o s 2000 adn verdikleri, Trkiyeyi 80 ulke arasnda 66. sraya koyan endeks bu u ekilde oluturulmu. Ancak endeksin yapl teknii nedeniyle ismin sonuna s s s s g 2000 tarihinin konulmas biraz yanltc. Calmann dayand verilerin byk s g u u c g ounluu 1994-1998 dnemine ait. Yani, T rkiyede iktisaden hi kimsenin g o u c hatrlamak istemedii, ulkenin kabusu olan getiimiz be yl Milken endeksine g c g s yansyor ve T rkiyenin o dnemde hangi noktada yer aldn gsteriyor. u o g o Endeksteki 66. sra, Trkiye ekonomisindeki genel ortamn getiimiz be ylda u c g s uretken faaliyetlere ve giriimcilere destek deil kstek olduunun, uretim ve s g o g uretkenlik kavramlarnn gzden dt gunn ve hep beraber kattan zengin o us u u g lik illzyonuna kapldmzn bir gstergesi. Endeksteki yerimiz, ozellikle son u g o be ylda izlenen politikalarn giriimcilere s rekli olarak siz bu ie girimeyin s s u s s sinyali verdiinin bir yansmas. g Devlet Istatistik Enstits tarafndan yaymlanan yeni alan irket says uu c s istatistikleri de giriimcilie vurulan darbenin rakamlara yansdn gsteriyor. s g g o 1997 ylnda toplam 70 bine yakn yeni irket kurulurken getiimiz yl ierisinde s c g c kurulan toplam irket says 27 bine dmt . Uygulanan ekonomi pros us us u gramnn kendisinden beklenen sonulara ulaarak giriimcilere tekrar heves c s s kazandrmasn ve ekonomide tekrar yatrm,retim art gereklemesini umut u s c s ediyoruz. 43

Kategori Makroekonomik Ortam Kurumsal Yap Bankaclk Sektoru Hisse Senedi Piyasas Tahvil Piyasas Uluslararas Sermayeye Eriim s Dorudan Yabanc Yatrm g Portfy Yatrm o Genel

Trkiye u 4 3.43 1.60 3.50 2 5.13 2 5 3.56

En Yksek u 7 6.43 6.20 5.17 6 6.17 7 7 5.41

En Duk us 2.25 1 1 1 1 1 1 1 2.73

Tablo 3: Milken Institute almasna gre Trkiyenin performans notlar ve dier c s o u g


ulkeler.

Bankaclk F, Sermaye Piyasas C Ulusca repocu olduumuz ve ekonomide yaanan reel krizi kimi iktisatlarn g s c ahmak giriimciler deikeniyle aklad son yllarda, ulkelerin giriimciye s gs c g s ynelik genel ortamn ozetlemeye alan Milken endeksindeki notumuz o c s deiik kategorilerdeki notlarmzn bir ortalamas. Alt kategorilerdeki baz gs notlarmza gelince bunlar ayn kategoride dier ulkelerin ald en y ksek ve g g u en duk notlarla birlikte aadaki tabloda yer alyor. Tekrar hatrlatalm: us s g Calma b yk olude 1994-1998 dneminin verilerine dayanyor. s u u c o

44

HAVADAN PARA KAZANMA


28 Mart 2000

Enasyon derse sizin haliniz ne olacak? Simdi, enasyon derse herkes us us daha iyi konuma gelecek eklinde siyaseten doru bir cevap vermeyin. s g Y ksek enasyondan duk enasyona geilmesi, hi de sanld gibi btn u us c c g uu kesimleri memnun edecek bir gelime deil. Eski alkanlklar terk etmenin s g s zorluuyla, yksek enasyon ortamnda ortaya kan kimi yaplarn yeni org u c tama uyum salamalar biraz zaman alacak. Belki, kimileri hi de uyum g c salayamayarak silinip gidecekler. g Enasyondan kurtulma ve by meyi yeniden yakalama programnn u u alt yapsnn hazrland getiimiz yln sonbaharnda baz kurumlar ve g c g aratrmaclar y ksek enasyondan duk enasyona geildiinde meydana s u us c g gelecek muhtemel gelimeler konusunda kafa yoruyor, dier ulke orneklerine s g bakarak ders ckarmaya calyordu. Bunlarn banda da T rkiyedeki programa s s u dorudan taraf olan IMF geliyor. g Getiimiz ay yaymlanan Trkiye ile ilgili IMF Sta Country Report enc g u asyondan kurtulma programyla birlikte Trkiyede beklenebilecek gelimeler u s konusunda zengin bir bavuru kayna. Calmay kaynak gstererek veya s g s o gstermeyerek tefrika halinde okuyuculara sunanlar olsa da, pek ilerine o s gelmedii iin atladklar bl m aslnda en onemli bl mlerden birisi: Kamu g c ou ou borlanma enstr manlarn elde tutmann beraberinde getirdii havadan para c u g kazanma (windfall gain). IMF raporunda enasyondan kurtulmann ilk ylnda hk metin i u u c borlanma senetlerini ellerinde tutanlarn ne kadar havadan para kazanc abilecekleri tartlarak belli varsaymlarla bir rakama ulalmaya allyor. s s c s Calma, kendi ifadesine gre, bu kazancn en azn bulabilmek iin muhafaza s o c kar varsaymlar yapyor. Once bankalarn fonlama maliyetleri tahmin ediliyor ve fonlama maliyetinin programn balamasyla birlikte yava yava decei s s s us g varsaylyor. Maliyetlere, munzam karlklarn faiz maliyeti de ilave ediliyor. s Sonra, devlet i borlanma enstr manlarna 2000 yl ierisinde ne kadarlk bir c c u c faiz odenecei hesaplanyor: GSMHnn yzde 10u kadar, yaklak 18-19 milyar g u s dolar. Daha sonra ise yaplacak bu odemenin hangi kesimlere gidecei tah g min ediliyor. Sonu olarak, sadece bankaclk kesiminin elde kat tutma nec g deniyle bir yl iinde havadan kazanaca para, GSMHy 180 milyar dolar c g olarak kabul edersek, 6-7 milyar dolar arasnda tahmin ediliyor. Kasm aynda c karlan faize ek vergiden gerekleecek toplam tahsilat ise 3 milyar dolar c s civarnda tahmin ediliyor. IMF hata yapmtr diyebilirsiniz. Olabilir. Ama s eker pancar yatlarndan buday destekleme yatlarnn Sikago borsasndaki s g hangi kotaya gre belirlenecei konusunda kir veren IMFin faiz konusunda o g hata yapma olasl birazck daha az. g 45

Simdi gidin, kendisini iktisat olarak tantan kf rbaz hacivatn kesi bata c uu os s olmak uzere baz ke yazlarnda Kasm ay sonlarnda ne yazldna bir bakn. os g Tarihini de verelim: 26 Kasm ve sonrasndaki bir hafta. Ellerinde kat tutang larn havadan kazanaca tahmin edilen parann yzde 20si kadarn vergi g u olarak vermelerini ongren utanga ek vergi kanununun ckmasn takip eden o c haftada yazlanlar. Insann okurken yz kzaryor. Bir de kalkp toplumsal u u uzla, fedakarlk, destek, ta bandan destekledim, muazzam program, kar s s s c kan haindir, eletirmeyin demiyorlar m! Baylyorum! s

46

FAKIRLESME VE ILKELI IKTISATCI


1 Nisan 2000

Getiimiz yl GSMHda meydana gelen du, ikinci dnya savandan bu c g us s u s yana yaanan en y ksek oranl azalma olarak tarihe geecek. T rkiye 1941s u c u 1945 yllarnda derin bir resesyon yaadktan sonra 1946-1999 yllar arasnda s en y ksek daralmay getiimiz yl y zde 6.4l k negatif by me ile yaad. u c g u u u u s Ayn dnemde ikinci en y ksek oranl daralma eksi y zde 6.1 ile 1994 ylnda o u u gereklemiti. c s s Aklanan rakamlara gre son elli ylda Gayrisa Yurtii Haslada meydana c o c gelen azal rekoru hala 1994 ylna ait. GSYIHda getiimiz yl gerekleen s c g c s y zde 5lik daralmaya karn 1994 ylndaki daralma yzde 5.5 olmutu. GSYIH u s u s bir ulke snrlar ierisinde gerekleen toplam katma deeri gsteriyor. GSMH c c s g o ise yurt iinde gerekletirilen toplam katma deere yurtdndan gelen faktr c c s g s o gelirlerinin eklenmesi ve yurtdna giden faktr giderlerinin ckarlmasyla bus o lunan bir rakam. Trkiyenin ozellikle yurtdndan net faktr gelirleri isu s o tatistikleri biraz aibeli. Bu nedenle ekonomideki genel gidiat grmek iin s s o c GSYIH rakamlarnn tercih edilmesi daha doru bir yaklam. Gelimi piyasa g s s s ekonomileri ve uluslararas kurulularn da ncelikli olarak baktklar gsterge s o o GSYIH. Hangi gstergeye baklrsa baklsn, bir ulke ekonomisinin 10 ylda 3 reo sesyon (1991, 1994, 1999) yaamas pek o kadar sk gr len bir ey deil. s o u s g Yaanan her resesyonu bir bahane ile aklamak m mk n olsa da ekonomiyi s c u u fakirleme s recine sokan temel deikenleri bulmaya calmak daha doru. Bu s u gs s g noktada, son 10 ylda uretken kesime ynelik alnan olumsuz tavr, uretken kes o imin sorunlarna eilmeme ve s rdr lemez politikalarda srar karmza kyor. g u uu s c Kaynann hangi iktisat toerisi olduunu anlamadm bamza ne geliyg g g s orsa bu b y meden geliyor yorumlarn da duyduumuz, ekonomiden sorumlu u u g bakanlarn yeterince daralamadk, oz r dileriz demeleri verdii bir 10 yl u c g yaadk. s Aslnda ne olup bittiini IMFye verilen niyet mektubunun 5. paragraf g o zetliyor: Sonu olarak, y ksek enasyon ortam, y ksek reel faizler ve isc u u tikrarsz by meden en fazla zarar grenler y ksek getiri salayan varlklara u u o u g yatrm yapamayan ve sadece calmalar karl elde ettikleri gelirle geinen s s g c toplumun daha duk gelirli insanlardr. Enasyon ve yksek reel faizus u lerin azaltlmas yalnzca uzun dnemde T rkiyenin by me beklentilerini o u u u y kseltmeyecek ayn zamanda ekonomik kaynaklarn daha eit ve etkin olarak u s dalmasna da onc l k edecektir. g uu T rkiyede son 10 yldan bu yana izlenen politikalarn srdr lemez u u uu niteliine s rekli dikkat cekerek bu byle gitmez anakri cerevesinde yaz g u o c yazanlar belli. Bu tr gr bildiren insanlara felaket tellal, kt mser, u o us ou kara lensliler yaktrmalaryla saldranlar da belli. Trkiyenin gndeminin s u u 47

nansal piyasalarda var olan yapy kazasz-belasz srdrmek olmamas u u gerektiini, izlenen politikalarn mali sistemin yapsn bozduunu s rekli dile g g u getirenler belli. O dnemlerde bunu dile getiren insanlara saldrarak c ay o u daha bir ey olmaz moral hocalna soyunanlar da ortada. s g Ekonomide hibir onlem alnmadan, ciddi bir programn paras olabilecek c c (ve oldu) dviz kurlarndaki art yavalatma dnda hibir ey yapmamann o s s s c s aptal cenneti yaratacan, d ticareti baltalayacan, i bor sorununu g s g c c iinden cklmaz bir noktaya getireceini, reel faizlerin seviyelerinin ar hasara c g g yol aacan savunanlar bir tarafta; Kur yava, faiz y ksek olacak. Baka c g s u s iktisat bilmem, sakn by meyelim fena olur diyen ak pozisyon valyeleri u u c so dier tarafta yer ald. Simdi, kimi yazarlarn deifre olduklarnda saa-sola g s g sakil kf rlerle saldrrken ilkeli iktisatlk demesi de bir ho oluyor dorusu. uu c s g

48

ARTIK BUYUME ZAMANI


2 Nisan 2000

Getiimiz Cuma g n aklanan toplam Gayrisa Milli Hasla (GSMH) c g u u c ve Gayrisa Yurtii Hasla rakamlar (GSYIH) sonrasnda, enasyondan kurc tulma programnn uygulamaya konulmas oncesindeki son 12 yln bir resmini yapma olana da ortaya ckt. Bu resmin yaplmasnda harcamalar yn nden g o u hesaplanan GSYIH rakamlarn kullanacaz. g GSMH ve GSYIH arasndaki fark, bir ekonominin d alem net faktr gelirs o lerinden oluuyor. Trkiyede bu by kl k ise, bir baka yaznn konusu olacak s u u u u s nedenlerle, biraz aibeli. Zaten gelimi piyasa ekonomileri ve uluslararas kus s s rulular da daha ok GSYIH rakamlarna bakyor. Cunk, bu by klk ekonos c u u u u mide yaratlan toplam katma deerin ne olduunu ve nasl harcandn gsteren g g g o bir rakam. Harcamalar yn nden hesaplanan GSYIH rakamlarna gre getiimiz yl o u o c g yaanan resesyonu 1994 ylndaki resesyondan ayran en onemli ozellik toplam s t ketim kalemlerindeki gelimeler. Daha nce, 1994 ylnda, gerek kamu kesimi u s o gerekse zel kesim toplam t ketimlerini ciddi olude azaltmlard. Getiimiz o u c s c g yl kamu kesimi toplam tketimini azaltmak bir yana artrm. Ozel t ketimde u s u ise 1994 yl ile karlatrldnda daha az bir daralma yaanm. Bu gelimede s s g s s s 1998 ylnda ozel t ketimde ciddi bir artn olmamas rol oynam olabilir. u s s Sonu olarak toplam yurtii t ketimde getiimiz yl reel olarak meydana gelen c c u c g azalmann GSYIHda meydana gelen azalmaya oranla duk boyutlarda kald us g anlalyor. s Yatrm Fukaras Aklanan rakamlarn ortaya koyduu (biraz klasik olacak ama) ac gerek, c g c toplam yatrmlarda ortaya ckyor. 1998 ylnda reel olarak yzde 8 daralma u gsteren zel kesim yatrmlar, getiimiz yl reel olarak yzde 20 azalm. Bu o o c g u s nedenle de zel kesim yatrmlarnn geen yl reel olarak 1993 yl d zeyinde o c u kaldn gr yoruz. Dahas, bu azalma makine ve tehizata yaplan yatrmlarn g o u c ciddi boyutlarda dmesinden kaynaklanyor. us Getiimiz yl makine ve c g tehizata yaplan yatrm 1993 ylnda yaplan yatrmn da gerisinde. Bir ulke c ekonomisi iin alarm vermesi gereken bir gsterge. Kamu kesimi yatrmlar ise c o 1989-1995 arasnda neredeyse sfrlandktan sonra uc yllk bir reel art son s rasnda getiimiz yl tekrar azalma gstermi. Daha once 1994 ylnda olduu c g o s g gibi getiimiz yl da kamu kesimi sktnda yatrmlar durdurma geleneini c g s g g s rdryor. u uu Toplam mal ve hizmet ihracat olarak aklanan rakam, faktr gelirleri ve c o hibeler dnda elde edilen dviz gelirlerini gsteriyor. Bu by klgun reel olarak s o o u u u ilk kez azaldn gr yoruz. Hangi dinamikler sonucunda gerekletii tahmin g o u c s g 49

edilse de bilinmeyen odemeler dengesinin mehur dierin dieri kaleminde s g g getiimiz yl meydana gelen 5 milyar dolarlk azalma, turizm gelirlerindeki 2 c g milyar dolar civarndaki dule birlikte bu sonuca yol am olabilir. Bu yl us s c s turizm gelirlerinde beklenen art bir yandan, dierin dieri kaleminin olmas s g g gereken yere ekilmi olmas te yandan, toplam mal ve hizmet ihracatnda, c s o en azndan rakamsal olarak, kt lemenin cok ciddi boyutlarda olmayacan ou s g gsteriyor. Ote yandan, 1998 ylnda reel olarak kcuk bir art gsteren toplam o u s o mal ve hizmet ithalat getiimiz yl yzde 3.7 daralmt. Bu yl ozellikle ara c g u s mal ve sermaye mallar ithalatndan kaynaklanacak bir art sonrasnda net mal s ve hizmet ithalatnda ciddi bir art gerekleecektir. Sonu olarak, her zaman s c s c negatif olan net ihracat kalemi deerinin bu yl mutlak olarak artaca (daha g g fazla d ak verilecei) anlalyor. s c g s
zel Tketim 0.15 0.1 0.05 0.2 0 0.05 0.1 1988 0 0.6 zel Yatrm

0.4

1991

1994

1997

2000

0.2 1988

1991

1994

1997

2000

Kamu Tketimi 0.15 0.4

Kamu Yatrm

0.1

0.2

0.05

0.2

0.05 1988

1991

1994

1997

2000

0.4 1988

1991

1994

1997

2000

Sekil 9: Harcamalar ynnden GSYIH alt kalemlerinde yllk reel byme. Dnem: o u u u o 1988 - 1999.

B y me Zaman u u Getiimiz 12 yln tablosu, kamu kesimin Her ahval ve erait altnda c g s t ketimini reel olarak artrdn, sktnda ise yatrmlarn durdurduunu u g s g g gsteriyor. Ayn resim, ozel kesimin daha nce frsat bulduka yatrm yapmaya o o c c s alrken son iki yldr artk yorulduunu ve yatrm denildiinde aklna repo g g ve dier katlarn geldiini gsteriyor. Benzer ekilde, ozel t ketimin de y ksek g g g o s u u reel faizlerden yararlanmak iin ertelenmekten cekinmedii anlalyor. c g s Yllardr yksek reel faiz, repo ve bono yorgunu olan ekonomideki aktrlerin u o t ketim ve tasarruf kararlarn ciddi bir ekilde tekrar gzden geirmesi, reel u s o c faizlerdeki dule birlikte karar alma ufkunun genilemesiyle artacak yatrm us s s 50

harcamalar sonucunda bu yl iinde ok ciddi bir reel byme yaanacaktr. c c u u s Siz B y rsek yandk diyenlere pek bakmayn. Bu yl gerekleecek rnein u u c s o g y zde 5.3l k bir by me sonucunda T rkiye ekonomisi ancak 1998 ylnda u u u u u gerekletirdii kadar bir katma deer yaratabilmi olacaktr. c s g g s
0.1

0.08

0.06

0.04

0.02

0.02

0.04

0.06 1988

1991

1994

1997

2000

Sekil 10: GSYIH yllk reel byme. Dnem: 1988 - 1999. u u o

Yoksa Fakirlemedik mi!? s GSYIH iki farkl ekilde tahmin edilebiliyor. Uretim yn nden ve harcamalar s o u yn nden. Toplam t ketim, yatrm, net ihracat ve stoklarda meydana gelen o u u deimeyi topladnzda ortaya ckan by klgun, toplam uretim yntemiyle gs g u u u o tahmin edilen b y klge hemen hemen eit olmas gerekiyor. Iki by klk u u u s u u u teorik olarak eit olsa da, uygulamada hata yaplmas kanlmaz. Ancak, 1999 s c yl iin aklanan rakamlardaki farkllk rekor dzeyde. Harcamalar yn nden c c u o u yaplan hesaplamaya gre GSYIH 196 milyar dolar. Uretim yntemiyle hesao o planan GSYIH ise 181 milyar dolar. Aradaki 15 milyar dolarlk farkn nerden kaynakland elbette bilinmiyor, bilinseydi d zeltilirdi. Ama her halde g u DIEnin resmi olmayan bir tahmini vardr. Bilmek isterdik. Deiik ihtigs maller szkonusu: toplam uretim olduundan daha az tahmin ediliyordur. Veya o g toplam yurtii t ketim gerekleenden daha fazla tahmin ediliyordur. Bir baka c u c s s ihtimal ise net ihracatn (d alemden mal ve hizmet gelirleri eksi d aleme net s s mal ve hizmet giderleri ) olduundan y ksek tahmin edilmesi. Bu ise, Acaba g u d alemden net mal ve hizmet gelirleri olduundan y ksek, giderler olduundan s g u g duk m hesaplanyor sorusunu akla getiriyor. 1990 ylndan bu yana sadece us u bir yl tketim yn nden GSYIH uretim cinsinden GSYIHdan duk ckm. u o u us s Bu durum hesaplamalarda mutlaka bir sistematik hata olduunu gsteriyor. g o G venilirlik konusunda kamu kurumlar arasnda saygn bir yeri olan DIE, bu u konuyu akla kavuturmak zorundadr. c g s

51

DOLAR ZENGINI
4 Nisan 2000

3 katrilyon 122 trilyon 565 milyar Trk Liras denildiinde sizin de aklnza u g Yani, ka para? sorusu geliyor mu? Trk Lirasnn bir parann temel c u ilevlerinden olan lu birimi olma ozelliini yitirmi olmasnn sonucu olarak s o c g s alternatif bir olu birimi kullanmak zorunlu hale geliyor. Yaznn giriinde c s verdiim b y klk de benim iin u g nlerde 5-5,5 milyar dolar civarnda bir g u u u c s u para. Pek cok kii iin de dolar olu birimi oldu. s c c Getiimiz pazar Yeni Binyln manetinde K me Dt k ifadesi yer c g s u us u alyordu. Haber, Dnya bankas tarafndan derlenen GSMH rakamlarna u dayanyor ve 251 ulke arasnda T rkiyenin yksek-orta gelir grubundan u u duk-orta gelir grubuna dt gun duyuruyordu. Dnya Bankas kii bana us us u u u s s milli geliri 761-3030 dolar aralnda olan ulkeleri duk orta gelir grubunda g us kabul ediyor. Toplam ulusal gelirin dolar cinsinden olulmesinin beraberinde getirdii bir c g takm tatl-tatsz s rprizler de oluyor. Trkiyede yaratlan toplam katma deer u u g 1989 ylnda 102 milyar dolar iken 1990 ylnda izlenen kur politikas sonucunda 149 milyar dolara frlam, yani, ikeyle ligde ust sralara trmanmtk. s s s Dnemin ana muhalefet partisi lideri Sleyman Demirelin Con Ahmetin Deo u vridaim Makinesi adn verdii bu durum sonraki yllarda duk kapasitede g us olsa da devam etti. Getiimiz yl gerekleen toplam katma deer 196 milyar c g c s g dolar olarak tahmin ediliyor (harcamalar ynnden GSYIH). Yani, dolar cinsinu u den 1989a gre y zde 95 daha zengin gr n yoruz. Oysa o yldan bu yana reel o u o u u olarak toplam katma deerde meydana gelen art y zde 45. Fark, yatlarda g s u meydana gelen artn dolar kurunda meydana gelen arttan y ksek olmasndan s s u kaynaklanyor. Bu yl da Con Ahmetin Devridaim Makinesi tekrar calacak. Reel s b y me sfr olsa bile dolar kurunda meydana gelen art, yatlarda meydana u u s gelen artn mutlaka altnda kalaca iin GSYIH dolar cinsinden en az yzde s g c u 15 artacak. En az. Biz de top oynamadan gol atarak tekrar ust k meye u y kselecek ve kendimizi zengin hissedeceiz! Bu nedenle, kimi zaman rakamu g lar anlalr klmak iin dolar cinsinden ifade etsek de, yllar arasnda GSMH s c karlatrmalarn ve byme oranlarn dolar cinsinden yapmak pek o kadar s s u u doru deil. Dnyada hangi kmede yer aldmz belirlemek iinse kii bana g g u u g c s s milli gelir rakamlaryla birlikte baka gstergelere de bakmakta fayda var: s o T rkiyede bir yan altndaki her 5 cocuktan 1ine temel alar yaplmyor. u s s T rkiyede 10-14 ya arasndaki cocuklarn y zde 22si ig c piyasasnda u s u s u u yer alyor. Pek cok ulkede bu oran sfr. 52

T rkiyede 5-19 ya arasndaki nfus, toplam nfusun yzde 31ini u s u u u oluturuyor. Her yl universiteye girmek isteyen 1.5 milyon adaydan 450 s bin kii bir programa yerletiriliyor. Bunlardan 150 bini ak oretim s s c g og rencisi oluyor. T rkiyede eitim ve oretime zel ve kamu kesimince ayrlan kaynaklarn u g g o toplam GSMHnn yzde 3 n n altnda. Kalite ise ayr bir konu. u u u T rkiyede n fusun erkelerde yzde 8i, kadnlarda yzde 4 y ksek u u u u u u og renime sahip. Ayn oranlar ornein ABDde srasyla yzde 27 ve 24. g u T rkiyede trak kazalarnda olen ya da yaralananlarn says 1000 ara u c bana 1980de 26 iken 1997de hala 25. Istikrarlyz! Ara says s rekli s c u artt iin de olen ve yaralanan says hzla artyor. g c T rkiyede erkek ig c nn yzde 29u, kadn ug c nn yzde 59u tarm u s u u u u s u u u u kesiminde alyor. Gelimi ulkelerde bu oran yzde 10un altnda. c s s s u Ama siz yine de moralinizi bozmayn. T rkiye, komusu olduu ulkeler u s g arasnda (Yunanistan hari) refah d zeyi en y ksek olan ulke. c u u

53

KAYIP 15 MILYAR DOLAR


9 Nisan 2000 Geen haftaki yazda da deinmitim: Devlet Istatistik Enstits tarafndan c g s uu aklanan Gayrisa Yutrtii Hasla (GSYIH) rakamlarnda ciddi tutarszlklar c c var. Iki farkl ekilde tahmin edilen GSYIH arasndaki fark 15 milyar dolar. s Iktisadi faaliyet kollarna gre uretim yn nden tahmin edilen GSYIH 181 milo o u ise 196 milyar yar d zeyinde, harcamalar yntemiyle tahmin edilen GSYIH u o dolar. Oysa bu iki rakamn hemen hemen ayn olmas gerekiyor. Aklanan c verilerdeki tutarszlklar ulkeye olan g venilirlii azaltmann yannda, bu veril u g erle yaplan analizlerin de bozulmasna ve sonularn upheyle karlanmasna c s s neden olabilir. Nereden Geliyor? Kamuyou ve basnn izledii, rabet ettii gsterge uretim yn nden GSMH g g g o o u rakamlar. Bu b y klk uretim yn nden GSYIH ile net d alem faktr geliru u u o u s o lerinin toplamna eit. Aklanan rakamlarna gre geen yl GSYIH 181 mils c o c yar dolar, net faktr gelirlerinin toplam ise 2 milyar dolar. Daha az rabet o g gren harcamalar yntemiyle tahmin edilen GSYIH rakamlar, toplam tketim, o o u toplam yatrm, stoklardaki deimeler ve net mal ve hizmet ihracatnn toplangs masyla elde ediliyor. Aklanan verilere gre harcamalar GSYIHs 196 milyar c o bakta akla gelen retmeden ve bor almadan tketiyoruz galiba dolar. Ilk s u c u olabilir. Ama bu mmk n deil. Bir yerde bir hata yaplyor olmas szkonusu. u u g o Deiik ihtimaller var: Toplam uretim, gerekleen uretimin ciddi olude altnda gs c s c tahmin ediliyordur. O takdirde Trkiye sanld kadar fakirlememi ve dolar u g s s cinsinden kii bana gelir hala 3000 dolarn uzerindedir. Belki de toplam hars s camalar olduundan fazla tahmin ediliyordur. Bu taktirde de hangi harcama g kaleminin y ksek tahmin edildii onemli. T ketim? Yatrm? Son olarak bir u g u ihtimal daha var: Net mal ve hizmet ihracat olduundan fazla tahmin ediliyorg dur. Odemeler Dengesi Aslnda DIE rakamlarna gre Net mal ve hizmet ihracat TCMB tarafndan o tahmin edildii kadar y ksek deil. Bilindii gibi odemeler dengesi cari ilemler g u g g s bl m , mal ve hizmet gelirleriyle yurtdndan karlksz transferleri izleyeou u s s bileceimiz bir tablo. Aklanan rakamlara gre rnein 1998 ylnda odemeler g c o o g dengesindeki art kalemlerin toplam 63 milyar dolar. Yani, mal ve hizmet ihracatmzla yurtdndan faiz ve kar gelirlerimizle ii gelirleri gibi karlksz transs sc s ferlerin toplam T rkiyeye 1998 ylnda 63 milyar dolarlk bir gelir salam. Bu u g s b y klk ierisinden faiz gelirlerini (2.5 milyar dolar), ii gelirlerini (5.5 milyar u u u c sc 54

16 14 12 10 8 6 4 2 0 2 4 1987 1990 1993 1996 1999

Sekil 11: Farkl ekilde hesaplanan GSYIH arasndaki fark (milyar dolar). Dnem: s o 1987- 1999.

dolar) ve dorudan yatrm gelirlerini (2.5 milyar dolar) ckardnzda bulunan g g rakamn kcuk bir farkla GSYIHdaki mal ve hizmet ihracat gelirine eit olu s mas gerekiyor. Yani, 1998 yl mal ve hizmet ihracat rakamn 53 milyar dolar civarnda bulmamz gerekiyor. Oysa GSYIHda karmza kan rakam 48 mils c yar dolar. Ayn rakamlar 1999 yl iin odemeler dengesi mal ve hizmet ihracat c geliri 45 milyar dolar, GSYIH mal ve hizmet ihracat geliri ise 42 milyar dolar olarak gr lyor. Sonu olarak odemeler dengesi rakamlarnn GSYIH rakamo uu c larna bir fazlalkla yansmadn, belki duk bile yanstldn syleyebiliriz. g us g o Odemeler dengesi mal ve hizmet ithalat rakamlar ile GSYIH mal ve hizmet ithalat rakamlar ise hemen hemen ayn. Tekrar baa dnersek, harcama GSYIHsnn uretim GSYIHsndan s o getiimiz yl 15 milyar dolar daha yksek tahmin edilmi olmas hala soru c g u s iareti olarak karmzda duruyor. Kamu kurum ve kurulularnn akladklar s s s c rakamlar eer soru iareti uyandryorsa, bu, dikkat cekilmesi gereken bir ey. g s s Bu duruma dikkat cekmek, o kuruma ya da calanlarna hakaret etmek ya da s yalanclkla sulamak veya hile yaptklarn sylemek anlamna gelmez. Tam c o aksine, yaplan eletirinin kurumun daha iyi calmasna, verilerin daha salkl s s g olmasna ynelik, kurum lehine bir yorum olarak alglanmas gerekir. DIE 15 o milyar dolarlk fark iin mutlaka bir aklama yapmaldr. c c Rusya da Reform Yolcusu Kimi zaman T rkiye ekonomisinde 1998 sonunda balayan ve bu yln ilk u s c eyreinde sona erdii tahmin edilen resesyonun ana nedenlerinden birisi olarak g g 1998 ylnda Rusyada yaanan kriz gsteriliyor. Doruluk pay olabilecek bir s o g argman ancak aklayc gc duk. Rusya ekonomisi; gerek 1998deki Ruu c u u us 55

blenin reel olarak deer kaybetmesi, gerekse petrol yatlarnda gr len rekor g o u artlar sonrasnda 1999 ylnda ve bu yl ierisinde istikrarl bir konumda. 1998 s c ylnda y zde 7.2 daralan Rusya ekonomisi, 1999 ylnda hemen toparlanarak iku inci ceyrekte y zde 1.4, ucunc ceyrekte ise y zde 5.6 b ymt . Getiimiz u u u u u us u c g yl toplam yzde 3.2 olan yllk byme orannn bu yl daha duk ama yine u u u us de pozitif olmas bekleniyor. Bir yl once y zde 103 olan t ketici yatlarndaki u u yllk art da getiimiz ay y zde 25e dt . s c g u us u Hafta ierisinde Rusyadaki bir konferansta konuma yapan Stanley Fischer, c s b y menin srdr lebilmesi iin yapsal reformlarn devamnn ve yatrm ve u u u uu c ihracata ozel nem verilmesi gerektiinin altn cizdi. Seimlerden sonra yeni o g c bir frsat yakalandn belirten Fischer, Rusyann onceliklerinin kamuda harg cama ve vergi reformu, bankaclk reformu, tarm reformu, sosyal gvenlik a u g kurulmas, yasalarn hakimiyetinin salanmas, ozelletirme ve kamuda personel g s reformu olarak sralyor. Soru: Bizim reform programmzda bunlardan hangisi hi g ndeme gelmiyor? c u

56

YUZDE 12 GARANTI DE. . . !


11 Nisan 2000

TUPRAS hisse senetlerinin halka arz ile kcuk yatrmclarn bazlarnda u galiba yle bir bekleyi var: Y zde 12 iskontolu alyorum. Bugn param so s u u yatrr, hisse senetleri elime getiinde satar, bylece ksa yoldan para c g o kazanrm. Bankalardan tketici kredisi alanlarn, e-dosttan ksa vadeli bor u s c s isteyenlerin akllarndaki tek dunce bir-iki gnde yzde 12. Inallah beklenus u u tileri gerekleir, hatta daha fazlasn kazanrlar. Devlet de her ay bir-iki halka c s arz yapar ve ulusa ksa s rede zenginleiriz! c u s Halka arz edilen hisselerin yatlarnn gerek deerinde olup olmadna c g g dair en kcuk bir krim yok. Bildiim, bir hisse senedinin piyasada gerek u g c yatn bulana kadar ciddi dalgalanmalarn yaanabilecei. Bu nedenle, kcuk s g u yatrmclarn y ksek yat hareketleri karsnda panie kaplmamalarn veya u s g ar iyimserlikle muazzam getiri beklentisi iine girmemelerini tavsiye etmeks c ten baka bir ey gelmiyor insann elinden. Ksa vadede muazzam getiri beks s leyilerinin sonunda oluan balonlarn patlamasyla can en fazla yananlar da s s kcuk tasarruf sahipleri oluyor cunk. Tarihsel olarak bu mehur balonlarn u u s banda 18. Y zyl Ingilteresinde yaanan South Sea Bubble geliyor. (Bubs u s ble balon ya da bo konuma anlamna geliyor). s s South Sea Bubble, ismini South Sea irketinden alyor. Sirket 1711 ylnda s Ingilterenin g neyindeki bt n denizlerde ticaret yapma tekelini eline am. u uu s Bunu karlnda da Ingiltere hk metinin i borlarnn bir ksmn karlama s g u u c c s y kml lgun ustlenmi. Ispanya ve Ingilterenin 1718 ylnda savaa girmesi u u u u u s s sonucunda gney denizlerinde ticaret yapmak pratik olarak imkansz hale u geliyor ama bu durum speklatrleri harekete geiriyor: Sava bittiinde irket u o c s g s muazzam para kazanacak!. South Sea irketi yneticileri speklasyonu daha s o u da kr klyor. Sirket yneticileri Nisan 1720de b rokrat ve politikaclara o u u o u dattklar rvetlerle (rvet de irket hisse senedi!) Ingiltere hk metinin g us us s u u i borlarnn tamamn y klenmeyi kabul ederek ticaret yapma tekelini koruyc c u orlar ve devletten her yl sabit bir gelir elde etme hakk kazanyorlar. Sirket hisse senedi yatlar Subat 1720de 175 pound iken Maysta 520 pounda frlyor. Y kseli, Haziran aynda 1000 poundun uzerine kadar sr yor ve hisse senedi u s uu yat yukarya doru diren noktas olan 1000 pound seviyesinden kar reg c alizasyonlarnn da etkisiyle dn gsteriyor ve desteksiz duyor!. Ayn o us o us yln Eyll aynda hisse senedi yatlar 135 pound d zeyinden ilem gr yor. u u s o u Simdi, T rkiye borsasndaki yat hareketlerini anmsatarak yatn ksa srede u u 6 katna ckmas balon mu oluyor yani?, diye sorabilirsiniz. Aslnda South Sea Bubble, irketin piyasalara getirdii iyimserlik havasyla ptrak gibi ors g taya ckan yzlerce arkas bo irketin ve halka arzlarn Ingilterede yaratt u s s g toplumsal clgnla verilen bir isim. g 57

Konu hisse senedi yatlar ve genel olarak menkul kymet borsalar olduunda, iktisatlarn pratik olarak syleyebilecekleri pek az ey var. Wall g c o s Streetin 29 Ekim 1929daki tarihi ckunden iki hafta once merak edileo us cek birey yok, borsann bugn olduu seviyelerin cok uzerinde olmasn beks u g liyorum diyen zamannn en unl iktisatlarndan Irving Fisherin ckte, u c o us bugnk yatlarla, 150 milyon dolar kaybettiini daha sonra olu aklamt. u u g g c s Hayatn borsadaki speklasyonlarla kazanan mehur Keynesin de yine k u s co us srasnda 1 milyon dolar kaybettii sylenir. Bu kadar unl iktisatlarn dahi g o u c o o ngrmede yanld borsalarda kat baznda ilem yapmaktansa ii uzmang g s s larna brakmakta fayda var, eer borsaya ok meraklysanz. g c

58

AZ DAHA DUSUYORDUK
16 Nisan 2000

T rkiyeyi i bor amazndan kurtarmak uygulanmakta olan programn u c c c temel amalarndan birisi olarak tanmlanabilir. Bu ama erevesinde bir c c c c yandan kamu aklar azaltlrken, bir yandan da ozelletirme gelirleri ve d c s s borlarn yardmyla i bor stoku-GSMH orannn sabit kalmasna callyor. c c c s Bor-GSMH orannn sabit tutulmasnda faiz d fazla verilmesiyle birlikte reel c s faizlerin de b yme oranndan cok fazla sapma gstermemesi gerekir. Bu adan u u o c bakldnda baar ansnn yksek olduunu gr yoruz: Reel faizlerdeki du g s s u g o u us s ve politika belirleyicilerinin iktisadi by meye onem vermesi umut veriyor. u u c I borcu d borca evirme olarak da bilinen bu politika srecinde s c u T rkiyenin d borlar ve kendi snfndaki ulkeler arasndaki konumu onem u s c kazanacak. D nya Bankas tarafndan bu ay yaymlanan Global Development u Finance 2000 isimli calma, 137 gelimekte olan ulkenin d borlaryla ilgili s s s c ayrntl bilgi ve analiz iermekte. Calma, 1998 yl sonu itibariyle derlenen c s veri setine dayanyor. Getiimiz yl verileri gz nne alndnda ise T rkiye c g o u u g u ekonomisinin bak srtndaki gr nm ortaya ckyor. c o u u u Kategorize Etmek D nya bankas 137 gelimekte olan ulkeyi deiik d bor kriterlerine gre uc u s gs s c o gruba ayryor: Az borlu, Orta derecede borlu ve Ar borlu ulkeler. c c g c Banka, bir ulkenin toplam d bor servislerinin bug nk deerini hesaplyor. Bu s c u u g rakam T rkiye iin 1998 ylnda 100 milyar dolar olarak hesaplanm. Ayn yl u c s toplam d bor ise 102 milyar dolar. Yani, toplam d borla bor servislerinin s c s c c bugnk deeri hemen hemen ayn. Daha sonra ulkelerin bir ylda elde ettikleri u u g dviz gelirlerine baklyor. Bu rakam da T rkiye iin 1998 ylnda 62.3 milyar o u c dolar olarak alnm. Hemen hemen cari ilemlerdeki b t n pozitif kalemlerin s s uu toplam. D nya bankas, eer bir ulkenin toplam d bor servislerinin bug nk u g s c u u deeri o ulkenin bir yllk d gelirlerinin 2.2 katndan fazla ise o ulkeyi Ar g s g borlu olarak snandryor. Trkiye iin bulunan oran yzde 176. Dolaysyla c u c u 1998 ylnda T rkiye orta dereceli borlu k mesinde yer alyor. u c u Getiimiz yl sonu itibariyle Trkiyenin toplam d borcu Hazine c g u s m stearl tarafndan 111 milyar dolar olarak akland. Bir onceki yl u s g c olduu gibi, bu rakamn d bor servislerinin bug nk deerine eit olduunu g s c u u g s g varsayalm. Getiimiz yl cari ilemlerdeki b t n pozitif kalemleri (bavul c g s uu dahil) topladmzda bulduumuz rakam ise 53.3 milyar dolar. Bu durumda g g d bor toplamnn dviz gelirlerine oran yzde 208 olarak karmza kyor. s c o u s c D nya Bankasnn Ar Borlu ulkeler iin kulland kritik orann yzde 220 u g c c g u hatrlanrsa, getiimiz yl cari ilemlerdeki 1-2 milyar dolarlk ek bir bozulma c g s T rkiyeyi Ar Borlu ulkeler k mesine gnderebilirdi sonucuna varyoruz. u g c u o 59

D Bor s c Milyar Dolar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Brezilya 232 Rusya 184 Meksika 160 Cin 155 Endonezya 151 Arjantin 144 Kore 139 Trkiye u 102 Hindistan 98 Tayland 86

GSMHya Oran % Endonezya Tayland Rusya Trkiye u Arjantin Kore Meksika Brezilya Hindistan Cin 176 76 69 50 49 44 42 31 23 16

Ksa Vadeli Bor c Oran % Kore Tayland Trkiye u Arjantin Meksika Rusya Endonezya Cin Brezilya Hindistan 32 31 27 25 22 21 19 18 13 5

Tablo 4: Deiik ulkelerin d bor gstergelerine gre sralanmas. Yl: 1998. gs s c o o

B y meme Modeli u u T rkiyenin kendini i bor belasndan kurtarrken bir baka skntnn iine u c c s c dmemesi iin dviz gelirlerini artrc onlemler almas kanlmazdr. Kabul us c o c etmek gerekir ki getiimiz yl srad bir yl olmutur. Her yl dzenli olarak c g s s u artan turizm gelirleri 1995 yl dzeyine gerilemi, artk benim tartmaktan u s s skldm dierin dieri gelirleri de 5 milyar dolar azalmtr. Ama toplam g g g s kaytl ihracat son uc yldr sabit kalarak 26-27 milyar dolar aralna taklp g kalmtr. Bu durum T rkiyenin dviz kazanmna bal by me mods u o g u u elini son 10 ylda terketmesinin ve sermaye hareketleri cok nemli, aman o urk tmeyelim felsefesine sarlmasnn doal bir sonucudur. u g Uygulanmakta olan programn TLnin deerlenmesine yol aaca zaten g c g biliniyor. Bunun d gelirler uzerinde olumsuz etki yapmas da beklenen bir s gelime. Ama kurlar herey demek deil. Ulkenin genel iktisadi politikasnn s s g tekrar ihracata dayal byme olarak zetlenebilecek d gelirleri artrc bir u u o s strateji erevesinde d zenlenmesi gerekmektedir. Su enasyondan kurtulalm, c c u sonra bakarz anlay bir-ka yl iinde kendimizi istemediimiz liglerde buls c c g mamza yol aabilir. c Urkek Sermaye D nya Bankasnn Global Development Finance 2000 calmasnda ksa vadeli u s sermaye hareketlerinin bir ulke ekonomisi iin riskleri ve olas yararlar da ince c leniyor. Ele alnan konulardan birisi, toplam ekonomik aktiviteye gelen beklenmedik oklar karsnda ksa vadeli sermayenin tepkisi. Yaplan gzlemlere gre s s o o gelimekte olan ulkelerde iktisadi hareketlilie gelen pozitif oklar sonrasnda s g s bu ulkelere ksa vadeli sermaye girii artyor. Yani, byme oran ortalamann s u u uzerine cktnda ksa vadeli sermaye giriinde bir art gzleniyor. Negatif g s s o oklar sonrasnda ise ksa vadeli sermaye klar artyor. Iktisat literatr ndeki s c s uu deyimle ksa vadeli sermaye procyclical. Yani, ekonomik devrelerle ayn ynde o hareket eden bir iktisadi deiken. Dahas var: Tepki simetrik deil. Ksa vadeli gs g sermayenin ekonomideki negatif oklara verdii tepki, pozitif oklara verdii s g s g tepkinin iki kat. Ornein, ekonomiye gelen olumlu ok sonrasnda ksa vadeli g s 60

sermaye y zde 1 artyorsa, ayn by kl kteki bir negatif ok sonrasnda y zde u u u u s u 2 azalyor. Calmada, kimi zaman iddia edildii gibi, ksa vadeli sermaye s g bymeye yol ayor, aman urk tmeyin sonucuna ise ben rastlamadm. u u c u

61

ESARET ALTINDA
18 Nisan 2000

Getiimiz yl Kasm-Aralk aylarnda piyasalardaki bir sylenti hk metin c g o u u bir kereliine y ksek oranl deval asyon yapaca eklindeydi. Konu, muhtemeg u u g s len dviz kurlaryla ilgili estirilen terr n korkusuyla, pek tartlmad. (Baz o o u s konularda insanlarn uzerinde zihinsel terr oluturulmas yaygn bir ey. o s s Ekonomi servislerindeki editrler ya da gen muhabirler ne demek istediimi o c g daha iyi anlamtr. Syle bir ornek verelim: Dviz kurlarndaki deerlenme ya s o o g da bankalarn karll konusunda bir haber yapmak isteyen gen bir muhabir, g c zihinsel olarak bamsz bir haber yazabilir mi, yoksa bilin altnda belli kiilerin g c s kendisine saldrmasndan cekinerek haberi erteler ya da kcultr m?) u u u IMF ile yaplan Stand-by dzenlemeleri genellikle ulkelerin odemeler u dengesindeki sorunlarn sonucunda ortaya ckyor. Ulkenin d dengesinin s s rdr lemez bir noktaya gelip dviz sknts iine girilmesiyle nce y ksek u uu o c o u oranl bir devalasyon, daha sonra da IMF ile kapsaml bir program gndeme u u geliyor. T rkiyede odemeler dengesi krizi gibi bir ey yoktu. Ama uyguu s lanacak olan enasyondan kurtulma programnn ozellii, dviz kurlarndaki g o art hznn yavalatlmas ve yatlardaki art hznn buna uyum gstermesinin s s s o salanmasyd. Bunun doal sonucunun da TLdeki reel deerlenme ve d g g g s dengeyi bozucu etki olacan herkes biliyordu. Bu nedenle devalasyon bekg u lentileri olutu. Program balamadan yaplacak bir devalasyonla kurlarn s s u d zeyi yukarya cekilir, daha sonra da kur deiim oran durlr veya u gs us u u sfrlanabilirdi. Bu durumda ekonomideki mal ve hizmetlerin yat dzeyinde u meydana gelecek art (enasyon deil! yatlarda meydana gelen ani art) s g s kurlardaki artn altnda kalaca iin de program TLde net reel deer s g c g kaybyla balar ve d dengede bozulma riski daha az olurdu. Ksacas, pros s gramn bir deval asyonla balamas, teknik olarak, baar ansn daha da u s s s artrrd. Ama olmad. Neden? Son 10 ylda izlenen politikalar sonucunda ortaya ckan tablo gsteriyor o ki T rkiye ekonomisi ksa vadeli borlar tarafndan, deyim yerindeyse, esir u c alnmtr. 1989 sonunda 5.7 milyar dolar olan ksa vadeli borlar drt yl s c o sonra, 1993 sonunda, 18.5 milyar dolara frlamt. Bu by klgun 11 milyar s u u u dolar bankaclk kesimi tarafndan yklenilirken bankaclk d kesimin 7 milyar u s dolarlk bir d borcu vard. 1994 ylndaki krizle birlikte 11 milyar dolara inen s toplam ksa vadeli borlar sonraki be ylda hzla artmaya balad. 1999 ylnn c s s son ceyreinde, enasyondan kurtulma programnn gndeme geldii sralarda, g u g bankaclk kesiminin 13 milyar dolar, bankaclk d kesimin ise 16 milyar dolar s olmak uzere toplam 29 milyar dolar ksa vadeli borcumuz bulunuyordu. Bu resmi rakam. Bir de kayt d ksa vadeli borlar ve yurtiindeki dolara ens c c deksli kontratlar dun rseniz, patlayacak bombann by klgu gerekten us u u u u c 62

de korkutucuydu. Yaplacak bir devalasyon sonrasnda gerek bankaclk kesu iminde, gerekse bankaclk dndaki ozel sektrde youn iaslarn yaanmas, s o g s deyim yerindeyse sistemin gmesi kanlmazd. Belki, gerse sfrdan kuoc c oc rulur, daha iyi olurdu diyebilirsiniz. Ancak bu riski alacak siyasi otoriteyi hi c bir ulkede bulamazsnz. T rkiyenin ksa vadeli sermaye esaretinden kurtulmas iin etkin, u c yaptrm gc y ksek nlemler almas gerekmektedir. u u u o Dier ulkelerin g tecr belerinden yola cklarak alnabilecek (bazlar zaten var olan) onlemler u ksaca u ekilde sralanabilir: Ksa vadeli sermaye girilerine munzam s s s karlk zorunluluu getirilmesi, ksa vadeli sermaye girilerinin dorudan s g s g vergilendirilmesi, bankalarn ksa vadeli borlarnn bilano b y kl klerine gre c c u u u o snrlandrlmas ve sermaye hareketlerinin kontrol. Bu onlemlerden bazlarnn u ya da hepsinin bir karmnn uygulanmas, sistem uzerindeki kontrol ve denetles menin etkinliiyle dorudan balantldr. Bu nedenle Bankaclk Denetleme ve g g g D zenleme Kurumunu youn bir gndem bekliyor. u g u

63

EN IYISINI PIYASA BILIR


23 Nisan 2000

Pek cok kii tarafndan iyi bilinse de kimi zaman unutulan ya da gzard s o edilen iktisat kuralna gre, bir irketin hisse senedinin yat, o irketin gelecekte o s s hisse bana dataca temett lerin bugnk deerine eittir. Gerek gelecekteki s g g u u u g s net kar ve temett lerin tahmini, gerekse bugnk deeri bulmakta kullanlacak u u u g olan iskonto orannn belirsizlii, tek tek hisse senedi deerlendirilmesinde g g deiik sonularn alnmasna yol aabilir. Ancak sektr d zeyinde bakldnda gs c c o u g ekonomideki belli eilimlerin yakalanmas daha kolay. g IMKB piyasada ilem gren hisse senetlerini deiik guruplar altnda bir s o gs araya getirerek farkl endeksler hesaplyor. Bunlar arasnda yer alan Mali Endeks, hisse senetleri piyasada ilem gren nansal irketleri kapsamakta. Snai s o s Endeks de sanayi irketlerini kapsyor. Her iki endeksin gnl k deerlerine s u u g bakldnda mali endeksin daima snai endeksin uzerinde olduu gr lyor. g g o uu 1998 yl sonbaharna kadar snai endeksin yzde 50 uzerinde olan mali enu deks, reel sektrde yaanmaya balanan resesyonu haber verircesine aradaki fark o s s aarak snai endeksin yzde 120 uzerine frlyor. Mali endeks getiimiz bir yl c u c g boyunca snai endeksin iki kat civarnda bir dzeyde dalgalanma gsteriyor. u o Karl m? Piyasalarn mali sektr daha cekici bulmasnn arkasnda deiik nedenler olao u gs bilir ama bunlar arasnda karllk en onemli kriter olarak one ckyor. IMF tarafndan Trkiye ile ilgili yaymlanan rapor, piyalarn yllardr bildiini bu u g kez yazl hale getiren bir calma. Finansal irketler arasnda bankalarn kon s s umunu inceleyen calma OECD tarafndan yaplan baka bir calmaya atfta s s s bulunuyor. Karllk kriteri olarak enasyon etkisinden arndrlm vergi ncesi s o karlarn toplam varlklara oranna bakldnda T rkiye, dier OECD ulkeleri ile g u g karlatrldnda yzde 3 ortalama ile karllkta n sralarda yer alyor. Ayn s s g u o oran, ornein, Avusturya ve Almanyada yzde 1in altnda kalrken Meksikada g u y zde 2.6, Polonyada ise yzde 3.7 u u Bankalarn bu yksek karll iletme masraarnn da greceli olarak y ksek u g s o u olduu bir ortamda gerekletirmi olmalar dikkat cekici. Bunun anlam g c s s T rkiyede faiz marjnn nispeten yksek olmas. T rkiyede bankalar toplam u u u varlklarn ortalama yzde 3.9 kadar iletme masraf tarken ayn orann u s s gelimi piyasa ekonomilerinde y zde 2 civarnda olduu gr l yor. Personel s s u g o uu asndan bakldnda ise OECD tarafndan kullanlan iki deiik kriter var. c g gs Ortalama varlklara oranla personel masraf Trkiyede y zde 2.8. Calmada u u s yer alan tablodaki dier ulkelerde ise bu oran yzde 2nin altnda. Ote yandan g u 1 milyon dolarlk mevduat bana den personel gideri T rkiyede 32 bin dolar s us u iken dier ulkelerde bu rakam 22-28 bin dolar arasnda deiiyor. g gs 64

S rer mi? u IMF calmas, ekonomide faiz oranlarnn aniden dmesiyle gei dneminde s us cs o y ksek karllk gsterebilecek olan bankalarn, daha sonraki dnemlerde karllk u o o iin geleneksel bankaclk fonksiyonlarna dnmesi gerekeceini ifade ediyor. c o g Satr arasnda sylenen, artk bankaclk kesimi iin bir devrin kapand. o c g Enasyondan kurtulma baarsn gsteren dier ulkelerde yaplan gzlemlere s o g o gre duk enasyon s recinde ekonomideki kredi hacminde reel olarak bir pato us u lama yaanyor. IMF calmas T rkiyede son yllarda toplam kredilerde bir s s u art olmasna ramen toplam kredilerin GSMHya orannn hala duk olduu s g us g gzn ne alnrsa, benzer bir kredi artnn T rkiyede de gereklememesi iin o o u s u c s c bir neden yok sonucuna varyor. Bunun iin de bir koul var: Kredi riskini c s gzleyip lebilecek altyapya ve donanma sahip olmak. o oc
IMKB Sinai endeks ve Mali Endeks 30 25 20 15 10 Sinai 5 0 96:01 97:01 98:01 99:01 00.01 Mali

IMKB Sinai EndeksMali Endeks Rasyosu 3 2.5 2 1.5 1 0.5 0 96:01 97:01 98:01 99:01 00.01

Sekil 12: IMKB Snai ve Mali endeksler (endeks deerleri 1000e blnmtr). g o u us u
Dnem: Ocak 1996 - Nisan 2000. o

T rkiyede daha duk bir enasyon ortamna geilmesi ve TLye duyuu us c lan g venin artmasyla birlikte nansal derinliin de artaca kesin. Bata u g g s bankalar olma uzere b t n nansal kurumlarn kendilerini oyunun yeni ku uu rallarna adapte ettikleri srece halhazrdaki karllklarn srd rmemeleri iin u u u c hibir neden yok. c Vehbinin Kerrakesi sc 1997 ylnda Britanyada Ii Partisini uzun bir aradan sonra tekrar iktidara sc tayan Blair, seim kampanyas srasnda partisinin artk eski Ii Partisi s c olmadn anlatmaya calyordu. Kampanya, partinin deitiini ve zel g s gs g o 65

m lkiyetin kamuya transferi ya da kamulatrma retoriklerinin artk geride u s sc kald mesajn veriyordu. Ii partisi, y zde 90lara varacak gelir vergisiyle g u gelirin yeniden dalm konusunda verdii szden de vazgemiti. g g o c s Kampanya s resince Blairin yanndaki iki numaral isim Gordon Brown, halu ihazrdaki kamu harcamalarna konulan limitlerin aynen korunacan, parasal g otoriteye daha fazla bamszlk tannacan belirtiyordu. Partinin vergi g g konusunda ald eletirelere cevaben de bireysel gelir vergisinin be yl s reyle g s s u sc artrlmayaca sz n vermiti. Ii partisinin kampanya s resince vergi g o u u s u sc konusunda syledii tek ey Windfall Gain Tax oldu. Ii Partisi detayo g s larna girmeden Windfall Gain vergisi koyma sz veriyordu. Vergi, daha o u o nce zelletirmeye tabi tutulan elektrik, su, gaz irketleri gibi irketlerin karo s s s lar uzerinden bir defalna ek vergi alnmas konusunu gndeme getiriyordu. g u Seimden once verginin nasl hesaplanaca konusunda fazla detaya girilmiyor c g ama; denetleme ve d zenlemede gr len eksiklikler, irketin piyasadaki pay ve u o u s belki de en onemlisi, zelletirme srasnda hisselerin deerleri uzerinden yaplan o s g iskonto gibi kriterlerin esas alnaca belirtiliyordu. g Bizde de Windfall Gain vergisi geen yl ksmen yaand. Kasm ayndaki; c s iki yl once kazanlan gelirden ek vergi, motorlu tatlardan ek vergi, em s laktan ek vergi, cep telefonundan ek vergi, KDV orannn artrlmas gibi d zenlemeleri ieren ek vergi yasa tasarsna daha tasar hazrlanmadan kar u c s c kmtm. Yaptm bir ortak akademik calmada artrlacak dolayl vergis g s lerin depremin ekonomi uzerindeki olumsuz etkisini daha da artraca sonu g cunu gsteriyorduk. Yani, kar k nedeni tamamen iktisadi gerekelere o s c s c dayanyordu. Calma, Eyl l aynda yaymlanarak ilgi duyabilecek insanlara s u gnderildi. o Benim izlediim kadaryla ek vergi tasarsna balangta ciddi bir tepki g s c gelmedi, hatta desteklendi ve gereklilii savunuldu. Ta ki, 26 Kasm 1999 sabah g saat 5e kadar. O saatte tasarya eklenen bir madde ile kamu i borlanma enc c str manlarna Windfall Gain Tax gelmiti ve toplanacak vergilerin ierisinde u s c dolayl vergilerin pay azalmt. Tasar arlkl olarak servette meydana s g gelecek ek artn bir ksmna vergi hkm n getiriyordu. Aa-yukar s u u u s g yarsna. Bt n piyasalarda Hk metin kararll olarak alglanan ve niyet uu u u g mektubuna da giren bu vergi sonucunda takke dt , kel gr nd . Gerisini us u o u u ve daha sonra yazlp-izilenleri herkes biliyor. c Windfall Gain Tax konusunun Ingilterede g ndeme geli nedeni u s hatrlanldnda, bizdeki Windfall Gain Tax konusuna hala kar klardaki g s c s hrnln da otesindeki sakil davran biiminin nedeni daha iyi anlalabilir. c g s c s Simdi, yani, durup dururken; daha once zelletirilmi elektrik irketlerinden, o s s s daha once verilen GSM lisanslarndan falan da Windfall Gain Tax gndeme u gelirse? Eyvah eyvah!

66

IKTISATCILAR KAPISIYOR
25 Nisan 2000

IMF, birinci snf kalitedeki universitelerden mezun olmu ucunc snf kalit s u edeki iktisatlar b nyesinde bulundurur ve bir ulkeye yardm etmek istediinde c u g bu iktisatlardan bir heyet oluturur. Ulke heyetindeki iktisatlar gittikleri c s c ulke ile ilgili (5 yldzl otellerin dnda) hibir deneyime sahip deillerdir. s c g Rakamlarn uzerine eilerek geceyarlarna kadar ar bir calma temposu iine g g s c girerler ama imkansz bir grevi ustlenmilerdir: Birka g n veya hafta ierisinde o s c u c bir ulkenin gereksinimi olan hassas ve kapsaml bir program hazrlamak. Sylemek gereksiz, biraz rakamlar birbirine tokuturmakla bt n bir ulusun o s uu kalknma stratejisini belirlemek iin gerekli anlay ve donanm salanamaz. c s g Zaten IMFnin kulland matematiksel modeller de modas gemi ve ciddi g c s eksiklikleri olan modellerdir. Kalp, hazr reete bir anlayla alrlar. Bir c c s c s ulke heyetinin rapor hazrlarken baka bir ulke iin hazrlanm olan raporu s c s olduu gibi kopya ettiini, ama kullandklar bilgisayar programnn hata yapg g mas sonucunda dier ulkenin isminin gittikleri ulkede dattklar raporun kimi g g sayfalarnda yer aldn da duydum. g Bu szlerin sahibi Joseph Stiglitz. Parlak bir akademik kariyeri olan Stiglitz, o 1979 ylnda ABDde 40 yan altndaki en baarl ve sekin iktisat d ln s s c c o uu u ald. Oxford, MIT, Stanford, Yale ve Princeton universitelerinde de ders veren unl iktisat, tarafsz evreler tarafndan Nobel od ln alabilecek iktisatlar u c c uu u c arasnda gsteriliyor. Joseph Stiglitz 1993 ylnda ABDde bakana danmanlk o s s hizmeti veren Council of Economic Advisers uyesi seildikten sonra, 1996 c ylnda D nya Bankasnda Bakan Yardmcs ve Baekonomist olarak greve u s s o balad ve getiimiz sonbaharda bu grevinden ayrld. s c g o The New Republic dergisinin 17 nisan tarihli saysnda yer alan uzun bir yazsndan mealen yaptm yukardaki alnt, Stiglitzin Dnya Bankasndaki g u grevi srasnda ne kadar dolduunun bir gstergesi. IMF tarafndan Uzak o g o Dou ulkelerine yaplan politika onerilerinin tamamen yanl olduunu ileri s ren g s g u ve uzun s redir IMF ve D nya bankas politikalarn sert bir dille eletiren u u s Stiglitz, en son yazsyla ortal biraz kartracaa benziyor. Stiglitz, IMFdeki g s g insanlarla konuarak ikna etmeye altm ama beni kimse dinlemedi diyerek s c s dert yanyor. Eletirilerinin temelini ise IMFnin istisnasz btn ulkelerde s uu kemer skma politikas nermesinin yanl olduunu vurgulamak oluturuyor. o s g s Stiglitzin makalesi gereklerden tamamen uzak ve kendi kendine hizmet c etmekten baka bir ie yaramyor. Harvard ve MITden mezun yeni doktora s s sahibi olan orenciler eer d nyann en iyi 5 universitesinde i bulamazlarsa g g u s IMF ya da D nya Bankasn seer. Zaten bu okullarn en iyi rencileri teorik u c og iktisatla urar. IMF ya da Dnya Bankasna ise teorisyen deil uygulamaya g s u g dnk iktisat gerekiyor. Stiglitzin, umursamaz ve zppe IMF calanlarnn o u c u s ulkelere yanl politikalar onerdii iddias doru deil. Ne yani, bankalar batp s g g g 67

h k met GSYIHnn y zde 50si kadar ykml lk altna girdiinde maliye poliu u u u u uu g tikas gevetilecek, sermaye dar kap para sistemi gmek uzereyken faiz orans s c oc lar dur lecek miydi? Enteresan dorusu! Istikrar programlar popler olma us u g u yarmas ya da aratrma semineri deildir. Kendisini IMFde Dr. Mahatir (u s s g s o teki ufr ku) dnda kimsenin dinlemediinden yaknyor. Bu srpriz deil. u u c s g u g Stiglitz iktisata teorik katklaryla Nobel listesinde olsa bile makrokonomi ve istikrar konularnda uzaktan yakndan en ufak bir ey bilmiyor. s Yukarda paragraf da bir dier mehur iktisat R. Dornbuschun The New g s c Republic dergisinin editr ne Stiglitzin makalesi uzerine yazd mektuptan bir o u g alnt. Bakalm, bir sonraki aamada neler olacak. s

68

KAMU FINANSMANINDA CARPICI GELISME


30 Nisan 2000

Stand-by dzenlemesi cerevesinde, IMF Icra Direktrleri Kurulunun u c o T rkiyede uygulanan programa ynelik ilk deerlendirmesi, beklendii gibi, u o g g olumlu oldu. Kurulun program uzerindeki tartmalar konusunda yorumda s bulunan Stanley Fischerin yapt aklamada altn cizdii nokta kamu g c g maliyesinde gr len iyileme. Programn hzl bir ekilde kredibilite kazandn o u s s g syleyen Fischer bu durumun; faizlerin beklenden daha hzl bir ekilde dmesi, o s us o zelletirmeye gsterilen ilgi ve ulkenin uluslararas piyasalardan borlanma s o c yeteneinin artmas olarak kendini gsterdiini ifade ediyor. Kamu maliyesinde g o g gr len iyilemeyi ok etkileyici olarak nitelendiren Fischer, ilk uc aydaki o u s c gelimelerin 2000 yl iin temel denge hedeyle uyumlu olduunu belirtiyor. s c g B te Gelimeleri u c s Maliye Bakanl tarafndan aklanan ilk uc ay konsolide bte gereklemeleri g c uc c s getiimiz yllarn ilk uc aylar ile karlatrldnda etkileyici gelime akca c g s s g s c gr lyor. Dolar baznda yaptmz hesaplara gre 1991-1996 yllar arasnda o uu g o yln ilk uc aynda 6-7 milyar dolar civarnda gerekleen toplam bte gelirleri, c s uc son iki yln ayn dneminde 9 milyar dolar olarak gereklemiti. Bu yln ilk o c s s uc ayndaki toplam gelir ise 13.3 milyar dolar. Getiimiz yla gre meydana c g o gelen 4.3 milyar dolarlk artnn yars dorudan vergi gelirlerinden, dier yars s g g da dolayl vergi gelirlerinden salanm. Vergi d gelirlerde ciddi bir deiim g s s gs yok. Gelirden ve servetten alnan vergilerden oluan dorudan vergilerde gr len s g o u 2 milyar dolarlk artn ierisinde ek vergilerin ve faiz vergisinin pay 1 s c milyar dolarn altnda. Dolaysyla gelirlerdeki iyileme ek vergilerin etkisinin s gemesi sonrasnda temel dengede ok ciddi bir bozulma yaanmayacana c c s g iaret ediyor. s Gelirlerde meydana gelen 4.3 milyar dolarlk arta karn ayn dnemde s s o toplam harcamalarda meydana gelen art da tam tamna 4.2 milyar dolar. s Getiimiz yln ilk uc aynda 16 milyar dolar olan toplam harcamalar bu yl c g ayn dnemde 20.2 milyar dolara ckm durumda. Bu durum, bte dengesinde o s uc bir iyileme yokmu gibi alglanabilir. Oysa harcamada meydana gelen arta s s s baktmzda toplam faiz odemelerinin bu yln ilk uc aynda geen yln ayn g c dnemine gre 4.8 milyar dolar daha fazla, tam 11.7 milyar dolar olduunu o o g gr yoruz. Kamu kesimi bor faizinde meydana gelen bu art karlayabilmek o u c s s iin bir yandan gelirlerini ciddi biimde artrrken, ote yandan faiz dndaki c c s harcamalarn da ciddi boyutlarda ksyor. Faiz d harcamalarn ierisinde en s c y ksek kalem olan toplam personel harcamalar getiimiz yla gre 500 milyon u c g o dolar daha duk ve 4 milyar dolar dzeyinde. us u 69

Smsk B te u c Bu yln ilk uc aynda 11.7 milyar dolar faiz odeyen ve 4 milyar dolar maa s datan kamu kesimi, getiimiz yl olduu gibi bu yln ilk uc aynda da 4 g c g g milyar dolar faiz d transfer harcamas yapm: Ba Kur, SSK, Emekli Sand, s s g g Vergi iadesi, KITlere transfer, vs. Bu arada, bir SSKl olarak insan sormadan edemiyor. Sosyal G venlik reformu denildiinde neden SSKdan baka bir ey u g s s akla gelmiyor? Olene kadar i ve maa garantisi veren kamu kesimi, emeklisi s s o u ld kten sonra ailesine hatta evli deilse kzna maa balayan Emekli Sand g s g g neden hi g ndeme gelmiyor? Dikkati ekiyor: Ilk uc ayda bteden SSKya c u c uc yaplan transfer, Emekli Sandna yaplan transferin yzde 60! g u
Personel 5 4 3 0.2 2 1 0 Faiz 10 0.4 0.3 5 0.2 0.1 0 Dier Transfer 5 4 3 2 1 0 1985 1989 1993 1997 2001 15 10 5 0 1985 1989 1993 1997 2001 20 0 Toplam 0.1 0 Yatrm 0.4 0.3 Cari

Sekil 13: Konsolide btenin alt kalemlerinde u aylk toplam harcamalar, milyar u c c dolar. Dnem: 1985 - 2000. o

Kamu kesimi, maa, faiz ve transerden sonra da 450 milyon dolarlk dier s g cari harcama ve yatrm harcamas yapyor. Yatrm harcamalar toplam harcamalarn y zde 1i bile deil. Toplam 13.3 milyar dolarlk gelirler ile toplam u g 8.5 milyar dolarlk faiz d harcama arasndaki fark, 4.8 milyar dolarlk faiz s d bte fazlas Fischerin bahsettii yl sonu temel denge hedeyle uyumlu s uc g gelime. Bilindii gibi kamu sektr temel fazlas GSMHnn yzde 3.7si olarak, s g o u u 8 milyar dolar civarnda hedeeniyor. Ancak konsolide bte dndaki kamu uc s kesimi temel dengesinin 4 milyar dolar civarnda ak verecei tahmin ediliyor. c g Dolaysyla konsolide btedeki temel fazlann 12 milyar dolar civarnda olmas uc gerekiyor ki hedefe ulalabilsin. Ilk uc aydaki 4.8 milyar dolarlk temel fazla s heden yakalanabileceini gsteriyor. g o 70

Iyileme Nerede? s Bu yln ilk uc aynda toplam gelir ve gider dolar baznda ayn miktarda arttna gre Iyileme nerede? diye sorabilirsiniz. Iyileme, kamu nansg o s s mannda i bor amaznn artk sona eriyor olmasnda. Bu yl bandan c c c s itibaren reel faiz oranlarnda meydana gelen hzl du gelecek yllar iin umut us s c veriyor ve ksr dng n n krlacan gsteriyor. Ilk drt ayda gerekleen i o u u g o o c s c borlanma ihalelerindeki faiz oranlar, dolar baznda yllk bileik faizin y zde c s u 13-15 civarnda gerekleeceine iaret ediyor. Toplam i borlarn GSMHya c s g s c c orannn hedeendii gibi y zde 28 civarnda sabitlendiini varsayalm. Toplam g u g borcun vadesi bir yl olsa dahi on m zdeki yllarda karlalacak faiz y knn u u s s u u u c ok ciddi boyutlarda decei anlalyor. Bu yl ierisinde yaplacak 30 us g s c milyar dolarn uzerindeki i bor faiz demesine karn, program bu ekilde c c o s s devam ederse, gelecek yl konsolide b te ierisinde i bor faiz y k maksiuc c c c u u mum 8 milyar dolar olacaktr. Maksimum. Iyileme ve gelecee ynelik umut s g o ite burada yatyor. Umarz alnan sonular kamu kesiminde rehavete yol amaz. s c c

71

EURO, NOLUR GERI DON!


2 Mays 2000

Bir zamanlar iki aylk bir gecikme ile kamuoyuna duyurulan Odemeler Dengesi istatistikleri, daha sonra anlalmaz bir nedenle ucer ayda bir aklanmaya s c balanmt. Ornein 1999 yl ilk uc ay gereklemeleri getiimiz Haziran s s g c s c g aynda aklanm, geen yln Ocak ya da Subat ay verilerini orenmek iin c s c g c uzun s re beklemek gerekmiti. Ancak, Austos ay banda eski uygulamaya u s g s dn ld ve veriler tekrar aylk olarak kamuoyuna duyuruldu. Getiimiz yln o u u c g tamamna ait veriler de 31 Mart gn kamuoyuna akland. Artk yaklak uc u u c s aylk bir gecikmeyle de olsa aylk verileri oreneceiz, diye dun yorduk. Olg g us u mad. Nisan aynda aklanmayan Ocak ay Odemeler Dengesi rakamlar umarz c bu hafta duyurulacaktr. Uygulanmakta olan programn sonular; enasyon, bte aklar, c uc c o zelletirme gelirleri gibi deikenlerde kendini gsteriyor. Bu gstergelerdeki s gs o o gelimeler bug ne kadar olumlu oldu. Programn srdr lebilirliine ynelik s u u uu g o merakla beklenen asl gsterge ise Odemeler Dengesi tablosu. Bu nedenle, o Odemeler Dengesi rakamlarnn gecikmeli olarak aklanmas zihinlerde soru c iareti uyandrabilir. Dier baz makroekonomik gstergeler gibi bu verilerin de s g o o nceden ilan edilmi belli bir takvime gre aklanmas gereksiz spek lasyonlar s o c u o nleyecektir. DIE tarafndan aklanan ithalat ve ihracat rakamlarna bakldnda Ocak c g ay d ticaret ann Odemeler Dengesinde 1 milyar dolar civarnda yer alaca s cg g anlalyor. Ocak ayndaki turist saysnn bir onceki yln ayn ayna gre daha s o duk olduu gzn ne alnrsa turizm gelirlerinde geen yla gre bir deiiklik us g o o u c o gs olmamas normal. Faiz ve dier gelirlerle birlikte Dier Mal ve Hizmet gelirleri g g toplamnn 1.4 milyon dolar civarnda gereklemesi beklenebilir. Ote yandan, c s Dier Mal ve Hizmet giderlerin in de 1 milyar dolar dzeyinde gereklemesiyle g u c s toplam mal ve hizmet dengesinin 600 milyon dolarlk bir ak vereceini tahc g min ediyorum. Bu an 400 milyon dolarlk bl m karlksz transfercg ou u s ler (yurdndaki iilerin gnderdii dviz) tarafndan karlanacaktr. Sonu s sc o g o s c olarak toplam cari ilemler ann Ocak aynda 200 milyon dolar civarnda s cg gereklemi olmas s rpriz saylmayacaktr. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, c s s u cari ilemler ann hesaplanmasnda karlksz resmi transferler rakamnn, s cg s analitik olarak, dikkate alnmamas gerektiidir. Bu nedenle, bu kalemdeki bir g pozitif rakam Ocak ay iin cari ilemler dengesinin kat uzerinde pozitif ilan c s g edilmesine yol aabilir. Ote yandan dn aklanan d ticaret rakamlar Subat c u c s ay cari ilemler ann 1 milyar dolar civarnda gereklemi olabileceine s cg c s s g iaret etmektedir. s IMFe verilen niyet mektubunda bu yl iin GSMHnn yzde 1,5-2si c u civarnda bir cari ilemler a ongr lmektedir. Yani, 3-4 milyar dolar s cg o u 72

civarnda bir ak. Aklanacak Ocak ay rakamlarnn bu yl sonu hedec c ne ynelik olarak pek fazla bilgi iermeyecei sylenebilir. Ozellikle euronun o c g o dolara kar ciddi boyutlarda deer kaybetmi olmasnn etkileri bu yln ikinci s g s c eyreinden itibaren d ticaret ve demeler dengesi rakamlarna yansyacaktr. g s o Izlenen dviz kuru politikasnn doal bir sonucu olarak getiimiz yl sonunda o g c g 545 bin TL olan 1 euro geen 4 aylk s rede y zde 2.5 civarnda bir artla 560 c u u s bin TL d zeyinde kalmtr. Dolaysyla da TL euroya kar 4 ay gibi ksa bir u s s s rede y zde 13 civarnda bir deer kazanm durumdadr. Bu gelime yurtii u u g s s c yatlarn stabilize olmasna ksmi katkda bulunmakta, ancak blge ulkelerine o yaplacak ihracat olumsuz etkilemektedir. Euronun dolara kar toparlans masnda meydana gelecek gecikme, bu yl banda (belki de euronun deer s g kazanaca varsaymyla) GSMHnn yzde 1.5-2 civarnda tahmin edilen cari g u ilemler ann y kselmesine ve T rkiye iin kritik eik saylabilecek GSMHnn s cg u u c s y zde 3 ne ckmasna neden olabilir. Nitekim, ilk ceyrekte 2 milyar dolar u u civarnda bir ak gerekletii anlalmaktadr. Bu noktadan sonra sepetin c c s g s ierisindeki dvizlerin arlnn deitirilmesi iin artk cok ge. Programn c o g g gs c c balangcnda olduu gibi bug n de, Hep beraber euro iin dua ediyoruz. s g u c

73

KRITIK ESIKTE 2001


7 Mays 2000 Hatrlayanlar olacaktr. Getiimiz yllarda 1995 yl ve sonras Odemeler c g s Dengesi rakamlarnda bir noktaya srarla dikkat cekmitim: Cari Ilemler s bl m nde yer alan dierin dieri kalemindeki gelirlerlerden bazlar ifte ou u g g c saymaya neden olmaktadr. Ozellikle dviz tevdiat hesabndan TLye gei o cs rakamlarnn onemli bir bl m zaten (turizm gibi) gelir olarak cari ilemlerde ou u s yer almaktadr. Bu nedenle dierin dieri gelirlerinin bir bl m net hata g g ou u ve noksan kaleminde muhasebeletirilmelidir. Eletirilerimin oz buydu. s s u Konuyla ilgili kesimlerin gz nden kamamtr: TCMB, bu kalemin o u c s muhasebeletirilmesinde bir deiiklie gidildiini 11 Haziran 1999 tarihinde s gs g g yapt bir aklamada kamuoyuna duyurdu. Aklamada, bankalar arasnda g c c o rnekleme yoluyla bir calma yapld ve yaplan calmann sonucunda 1998 s g s yl dier mal ve hizmet gelirleri, dier kaleminde 900 milyon dolarlk bir azal g g s yaplarak bu azaln net hata ve noksan kalemine yanstld belirtiliyordu. s g Aklamada ak olarak ifade edilmese de artk DTHtan TLye gei rakamc c cs larnn eski uygulamaya gre daha duk bir oranla dviz geliri kabul edilecei o us o g anlalyordu. s Azalan Dierler g Bir yandan Bavul Ticareti rakamlarndaki azal, te yandan TCMBnin yeni s o muhasebeletirme yntemi Odemeler Dengesinde kendini gstermeye balad. s o o s Turizm ve faiz gelirleri hari dier mal ve hizmet gelirlerinin (bavul, navlun, c g giriimci geliri, DTHdan dnen para, vs.) kaytl ihracata oran 1991-1995 s o yllar arasnda y zde 40-45 civarnda iken 1996-1998 yllarnda y zde 70lik u u bir d zeye kmt. Getiimiz yl bu orann hzla derek y zde 51e indii u c s c g us u g anlalyor. Bu yln Ocak ay odemeler dengesinde ise dier gelirlerin geen s g c yla gre daha da azald dikkati cekiyor. o g Toplam yllk kaytl ihracatn getiimiz uc ylda olduu gibi bu yl da 26-27 c g g milyar dolar aralnda gereklemesi iyimser bir tahmin. Turizm ve faiz hari g c s c dier gelirlerin kaytl ihracatn yzde 50si civarnda gereklemesi durumunda, g u c s buradan toplam 13 milyar dolarlk bir gelir szkonusu. Turizm gelirlerinin y zde o u 50lik bir artla 7,5 milyar dolara, faiz gelirlerinin de rekor krarak 2,5 milyar s dolara cktn varsaysak bile, toplam mal ve hizmet gelirimiz bu yl 50 milyar g sc dolar amayacaktr. Ii gelirlerinin normal seyrinin uzerinde 5 milyar dolar s olarak gereklemesiyle cari ilemler dengesindeki art kalemlerin ust limitinin c s s 55 milyar dolar olduunu gr yoruz. g o u Kaytl ithalat hari toplam dviz giderlerinin 15 milyar dolar, toplam c o ithalatn da 1998 ylnda olduu gibi 45 milyar dolar gerekleecei iyimser g c s g tahminiyle toplam dviz giderlerinin alt limitinin 60 milyar dolar olduu o g 74

0.9

0.8

0.7

0.6

0.5

0.4

0.3

0.2

0.1

0 1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

Sekil 14: Turizm-faiz hari dier gelirlerin toplam kaytl ihracata oran. Dnem: c g o Ocak 1993- Ocak 2000.

anlalmakta. Dviz gelirlerinin ust limitinin 55 milyar dolar, dviz giderlerinin s o o alt limitinin 60 milyar olduu bu yl cari ilemler dengesinin en az 5 milyar g s dolar (GSMHnn yzde 2.5i) ak vereceini syleyebiliriz. Dikkat edilirse u c g o bu tahmin iyimser varsaymlara dayananan bir alt snr. GSMHnn yzde u 3 civarndaki bir cari ak T rkiye iin kritik eik olarak kabul edilmekte. u c u c s Dolaysyla T rkiye n m zdeki yla odemeler dengesi asndan nefes nefese u o u u c girecektir. Birazck rahatlama ise galiba Haziran 2001de gerekleecek. c s Dviz Sepeti Ne Olmal? o Kurlar belirleyecek dviz sepeti, ulkenin d varlk ve ykml l klerinin komo s u u uu pozisyonuna gre mi belirlenmelidir, yoksa d ticaretin kompozisyonuna gre o s o mi? Getiimiz yl Eoruzone ulkelerinin toplam ihracatmzdaki pay yzde 45 c g u iken, ABDnin pay yzde 9.2de kalmt. Ingilterenin toplam ihracatmzdaki u s pay ise y zde 6.9. Toplam ithalat ierisinde Eurozone ulkeleri yine y zde 45 u c u civarnda bir paya sahipken ABDnin pay yzde 7.6, Ingilterenin ise yzde 5.4 u u olarak gereklemi. Eurozone, ABD ve Ingilterenin toplam ihracat ve ithac s s lat iindeki pay yzde 60 civarnda. Dier ulkelerin para birimlerinin reel c u g deerinin dolar ve eurodan oluan eit arlkl bir sepete kar sabit kald g s s g s g varsaymyla, T rkiyede d ticareti gzeten bir kur sepetinin ierisinde eurou s o c nun pay en az yzde 60, dolarn pay ise en fazla yzde 30 olmaldr. Dviz u u o kuru politikasnn belirlenmesinde gsterge nitelii tayacak bir sepette dolarn o g s arlnn daha fazla olmas, kimi zaman, d ticaretimizde dolar cinsinden g g s al-veri yapyoruz diyerek savunulmaya callmaktadr. Oysa reel kurlar s s s ve rekabet g c n belirleyen deiken deme yaplan parann cinsi deil, al u u u gs o g s verie konu olan ulkelerin para birimleri ve yat seviyeleri arasndaki farklarla s uretkenlikte gr len farkllklardr. o u 75

Su aamada sepet hemen deimeli tartmas yapmann pek bir an s gs s lam yok ama ileride g ndeme gelecektir. T rkiye, dviz kuru politikalarna u u o temel tekil edecek sepetin belirlenmesinde kamu kesimi ve zel kesimin s o d y kml l klerinin kompozisyonunu deil, d ticaretin kompozisyonunu s u u uu g s gzn ne almaldr. Gelecek yl Haziran oncesinde duyacamz sepet deisin o o u g gs mi? tartmalarna bu adan baklmasnda yarar var. Ileriye dn k pozisyon s c o u alrken de sepetin ilanihaye sabit kalaca varsaylmamaldr. g

76

RUSVET ALMA VE VERME ENDEKSI


9 Mays 2000

Haber ajanslarnn data bankalarna corruption (yolsuzluk, rvet yiyius cilik) anahtar kelimesini girdiinizde karnza ckan haberler genellikle snrl g s saydaki ulkeyi kapsyor. Ulke isimlerinin pek cou artc deil. Bazen Irlanda g s s g gibi s rpriz isimler de gze arpyor.Yaplan bir ankete gre Irlandada kamuoyu u o c o 11 yl once iktidardaki partinin iki uyesinin (bir tanesinin imdiki babakan s s olduu iddia ediliyor) ellier bin dolar rvet aldna hala inanyormu. Ote g s us g s yandan Arjantinde gerekletirdii reformlarla btn dnyann ilgisini cekip c s g uu u takdir toplayan eski bakan Carlos Menemin uyuturucu traine gz yumarak s s g o sua ortak olduu iddialar dolayor. Menem hkmeti dneminde istifa etc g s u u o mek zorunda kalan uyuturucuyla m cadele tekilat bakan verdii demete s u s s g c h k metin uyuturucu ticaretiyle savamadn, cunk hk met uyelerinin u u s s g u u u pek counun ie bulatn sylyor. Tekilat bakan kendisinin o dnem g s s g o u s s o rvet teklierini red etmesi sonucunda uzerindeki basklarn arttn ifade us g ediyor. Elbette, rvet yiyen varsa, bir de rveti veren var. Acaba hangi ulkelerin us us iadam ya da irketleri baka ulkelerde i yapmak istediklerinde rvet verms s s s us eye daha yatkn oluyor? Transparency International (Ululararas Saydamlk) isimli kurulu iin Gallup International tarafndan 14 gelimekte olan ekonos c s mide 770 deiik ynetici, ticaret odas temsilcisi, irket temsilcisi, bankalar ve gs o s hukuk brolaryla yaplan anket sonrasnda elde edilen sonular getiimiz yl u c c g aklanmt: Cin, Gney Kore, Tayvan, ve Italya Rvet Verenler Endeksinde c s u us c ilk sralar paylayor. Ote yandan Isve, Avusturalya, Kanada ya da Avuss turyadan birileriyle i yapyorsanz biraz zor rvet alrsnz. Yaplan calma s us s snrl saydaki ulkeyi kapsyor ve Trkiye bu calmann kapsamnda deil. u s g Rvet veren ulkeleri sralamaya sokma becerisini gsteren Transparency Inus o ternational, rvet alc-yiyici olarak alglanan ulkeler sralalamas da yapyor. us Kurulu, D nya Bankas, Economist Intelligence Unit, World Economic Fos u rum, Business International gibi deiik kaynaklarn yolsuzluk konusuyla ilgili gs c s almalarn biraraya getirerek bir endeks oluturup sonularn her yl olduu s c g gibi getiimiz yl da kamuoyuna duyurmutu. Bu endekste T rkiye, rvet c g s u us alma ve yiyicilik konusunda 99 ulke arasnda 45. srada yer alyor. Daha once, 1997 ylnda, 52 ulke arasnda 21. srada iken bir sonraki yl 85 ulke arasnda 32. olmuuz. Rvet alma ve yiyicilik konusunda dnya sralamasnda pek de s us u o u u v n lecek bir yere sahip deiliz. Bu konuda en temiz ulkeler Danimarka, Fing c landiya, Isve gibi kuzey ulkeleri ve Yeni Zelanda. Herkesin malumu olan Nijerya ve Kamerun, yiyicilik-yolsuzluk listesinde ilk iki sray paylayor. Bir dnem s o T rkiyenin ekonomik geleceinin teminat olarak gr len Trki cumhuriyetler u g o u u de bu listenin ust sralarnda yer alyor. Azerbeycan drdnc , Ozbekistan o u u beinci, Krgzistan 13. ve Kazakistan 14. srada. s 77

Yolsuzluk ve yiyiciliin makroekonomi uzerindeki olumsuz etkilerini kantig tatif olarak olmek m mk n. Yaplan ampirik calmalara gre yolsuzluun tahc u u s o g min edilebilir ilk etkisi toplam yatrmlar uzerinde: Yolsuzluk arttka toplam c yatrmlarn GSMHya oran azalyor. Ekonomideki yolsuzluk dzeyi GSMHnn u d zeyini de anlaml derecede aklayan bir deiken. Rvet alma ve yiyiciliin u c gs us g yaygn olduu ulkelerin milli gelirleri daha duk. Dolaysyla da yolsuzluk g us arttka b yme oran duyor. Merak ediyorsanz syleyelim: T rkiyenin c u u us o u yolsuzluk endeksindeki puan geen yl 5 yl oncesine gre olumsuz ynde c o o deimi. Ekonomik reform programyla birlikte hukuk reformunun da artk gs s g ndeme gelmesi pek ok kiinin ozlemi, diye umuyorum. u c s

78

SOZLESMELER DOLAR OLUNCA. . .


14 Mays 2000

Kur sepetiyle ilgili tartmalar bir adan artk ok ge, baka bir adan s c c c s c ise ok erken balad. Merkez Bankas Aralk aynda para ve kur politikasn c s akladnda dviz kuru politikasn bir sepetteki dvizlere gre belirleyeceini c g o o o g ve sepetin ieriini duyurdu. Bildiim kadaryla bir-ka kii hari kimse de c g g c s c o zaman (ya da daha once) sepet neden yle oluturuldu? sorusunu sor o s mad. Simdi artk cok ge. Geri dn lmesi imkansz bir program balad ve o c o u s sepet, o ekliyle, en azndan Haziran 2001 tarihine kadar sabit kalacak. Eer s g deiiklik yaplacaksa da o tarihten itibaren yaplacak. Aslnda TCMB daha gs o nceki yllarda da bir dviz sepetini esas alarak kur politikasn belirliyordu: 1 o dolar + 1.5 DMlik bir sepet. Euronun yrrlge girmesiyle Alman Marknn u u u euro iindeki pay esas alnarak sepet, 1999 banda 1 dolar + 0.77 euro olarak c s deitirildi. Ilan edilen, var olan sepetin devam edecei karar oldu. Subat gs g ayndaki bir yazmda piyasalar euronun dolara kar deer kazanmasn beks g liyor. TCMB eski kur sepetini s rdr rerek bilmeden de ols a hayrl bir i u uu s yapt galiba yorumunu yapmtm. Ama eer uzun dnemde de (Haziran 2001 s g o sonras) kur politikalar bu sepete dayanlarak belirlenecekse, sepetin ieriini c g tartmakta fayda var. s Neden sepette 1 dolar var? Yaygn olarak verilen, ama iktisaden sakat bir cevap T rkiyenin d ticaretinde al-verie konu olan para biriminin arlkl u s s s g olarak dolar olduu eklinde. Bu cevabn neden sakat olduuna gelince. g s g Diyelim ki; T rkiye b tn ihracatn Almanyaya yapyor, ancak imzalanan u uu szlemelerin tamam dolar cinsinden. T rkiye de szlemeler dolar cinsino s u o s den diyerek dviz kuru politikasn ierisinde sadece 1 dolar olan bir sepete o c bakarak belirliyor. Yani, parasn dolara balyor. Dolarn Alman markna g kar deer kazand dnemlerde TL de deer kazanacak ve ihra mallar Als g g o g c manya iin pahalanacak, sadece kurlardan kaynaklanan bir rekabet gc kayb c u u doacaktr. Oysa kur politikasnn belirlenmesinde kullanlan sepette sadece Alg man mark olsayd, apraz kur oynamalar sonucunda satlacak ihra mallarnn c c Alman mark cinsinden yatlar sabit kalacak ve herhangi bir rekabet gc u u kayb olmayacakt. Sadece dolar cinsinden gelirlerde bir azal olacakt. Ornek s uzerinde dikkatlice dun ldgunde, kur politikas belirlemek iin oluturulacak us u u c s bir sepette, d ticaretimizde arl olan ulkelerin para birimlerinin arlkl yer s g g g almas gerektii gr lr. D ticarette kullanlan para biriminin deil. Benzer g o uu s g ekilde, reel kur endekslerinin oluturulmasnda da kullanlan para birimine s s deil, ithalat ve ihracatta ilgili ulkenin payna bakmak gerekir. g Bir sepetteki mallarn bir tanesinin (dolarn) yatnn daha hzl artmas, o maln sepetin deeri iindeki arln da artrmaktadr. Uygulanacak prog c g g gramn ilan edildii dnemde 1 dolar 0.77 euroluk sepetin iinde dolarn arl g o c g g 79

Yllk Ihracat Eurozone 44.7 ABD 9.2 Ingiltere 6.9 Israil 2.2 Rusya 2.2

Yllk Ithalat Eurozone 42.9 ABD 7.6 Ingiltere 6.9 Rusya 5.8 Japonya 3.4

Tablo 5: D ticaretimizde ulke paylar, yzde. Yl: 1999 s u

y zde 55 euronun arl y zde 45 iken, bug n oranlar capraz kurlarda meyu g g u u dana gelen deime sonrasnda y zde 60 dolar, y zde 40 euro eklindedir. gs u u s T rkiyenin d ticaretinde ilk 5i oluturan deiik para blgelerinin arlklar u s s gs o g yandaki tabloda gr lebilir. Eurozone olarak bilinen Avrupa ulkeleri y zde 45 o u u civarnda bir payla birinci srada yer alrken, ABDnin d ticaretimizdeki pay s y zde 10u gememektedir. D ticaretimizdeki paylarn tam tersini yanstan u c s arlklarla oluturulmu bir dviz sepetine dayanlarak kur politikasnn beg s s o lirlenmesi, d ticarette ulke aleyhine bir kur politikas izlenmesine neden ols maktadr. Benzer ekilde, d ticaret arlklarn yanstmayan ve d ticarette s s g s kullanlan para birimi kriteri gibi iktisaden sakat bir kritere gre oluturulan o s reel kur endeksleri de yanl karsamalar yaplmasna neden olmaktadr. sc Artk u anda yaplacak bir ey yok. T rkiye kur politikasnn belirlens s u mesinde kulland sepette ticaret yapt ulkelerin, esas olarak da euronun g g arln Haziran 2001 sonras artrmaldr. Ileride yaplacak bu deiiklik de g g gs c o ok nceden kamuoyuna aklanmaldr. Daha da radikal bir karar sepetten c vazgeerek TLyi tek bir para birimine, euroya balamak olabilir. Ancak bu c g sefer de o kararn alnd noktada euronun dier para birimlerine kar uzun g g s dnem deeri etrafnda bir noktada olmas gerektii onem kazanacaktr. Arlk o g g g deitirelim derken frtnaya yakalanmak da var! gs Verimlilik Artmay s Bizim nansal piyasalarn dier nansal piyasalardan onemli bir farknn, g aklanan temel gstergelere hemen hemen hi tepki vermemesi olduunu c o c g syleyebiliriz. Odemeler Dengesi, b te gereklemeleri, kapasite kullanm o uc c s oran, ya da uretimde meydana gelen deimelerin akland noktalarda gs c g nansal gstergelerde ciddi bir oynamaya genellikle rastlanmaz. Belki de o aklanan rakamlarn s rekli olarak mkemmel bir ekilde tahminiyle s rprize c u u s u uramamann bir sonucu! g Yurtd piyasalarda durum biraz farkl. ABDde bu ay banda aklanan s s c birinci ceyrek retkenlik art tahminlerin altnda kald. Genel beklenti yllk u s y zde 3.7 civarnda bir art olaca yn ndeydi. Aklanan rakam y zde 2.4 u s g o u c u Bu rakam ekonomideki genel uretkenliin artn gsteriyor. Imalat sanayiine g s o bakldnda art y zde 6.9. Dayankl t ketim mallar ureten imalat sanayiing s u u deki bir yllk uretkenlik art ise y zde 10. ABDde piyasalar bu rakamlardan s u pek etkilenmedi. Onlar iin pek allmadk bir durum yok. c s Yandaki grak, DPT tarafndan hesaplanan Trkiyedeki ozel imalat u c sanayiinde yllk verimlilik artn gsteriyor. Iler acs bir durum. 1993s o 1999 yllar arasndaki toplam verimlilik art y zde 10. Kurlardan dert yanan, s u 80

25

20

15

10

10

15

20 1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

Sekil 15: Ozel imalat sanayiinde yllk verimlilik art, yzde. Dnem: 1993:I s u o 2000:IV.

tevik isteyen, kredi kolayl talebinde bulunan ozel imalat sanayii biraz da s g kendi uretkenliine baksn denilebilir. Ama sonu olarak uretkenliin dayand g c g g temel nokta beeri sermaye. Barut slak olduktan sonra sanayici ne yapsn? s

81

KAZAYA UGRAMAK
16 Mays 2000

Istatistiklere gre ABDde trak kazalarnn yarsndan fazlas, src lerin o uu u evlerininin merkez olduu 25 mil yarapnda bir dairenin ierisinde g c c gerekleiyor. Ev ile 45 millik bir mesafe arasnda gerekleen trak kazalar ise c s c s toplam kazalarn yzde 70-80ini oluturuyor. Kaza buna denir. Balangta u s s c kcuk bir dikkatsizlik, iinize henz konstantre olamama gibi nedenlerle oluan u s u s istenmedik bir durum. Bizde de benzer bir istatistik tutuluyor mu bilmiyorum. Ama kaza olarak snandrlan pek cok olayn aptal cesareti ve dier kiileri g s umursamama sonucunda meydana geldiinden eminim (Hazr yeri gelmiken g s soralm: Kamyon, otobs gibi byk aralarn stop ve sinyal lambalar neden u u u c kcuk aralarn stop ve sinyal lambalarndan daha ufak olur? Bu tr ara u c u c s rc leri saat 22:00den once neden farlarn yakmaz ve trak polisleri de bu uu u durumu normal karlar?). s Tasarruarn daha yksek getiri elde etme, vergi karma gibi nedenu c lerle o-shore hesaplarda tutan insanlarn paralarnn batmas sonucunda ortaya ckan durum da kaza deildir. Bilerek alnm bir riskin sonucudur. g s H kmetin bu duruma mdahele ederek toplad vergilerle bu insanlarn u u u g batrdklar paralar odemesi kazaya urayan birisine yardm deil, olsa olsa g g ulufe datmaktr. Bunun sonucu da nansal piyasalarda moral hazard olg gusunun artmasdr. Universite giri snavn kazanarak bir faklte ya da y ksek okula kayt s u u yaptran bir kiinin okulla ilikisinin kesilmesi iki nedenle olabilir: Disiplin s s suu ilemek veya akademik baarszlk. Disiplin suu bir anlk bir eylemin c s s c sonucu olabilecei gibi, sistematik bir davrann sonucunda da gereklemi olag s c s s bilir. Ama akademik baarszlk bir s recin sonucudur, bir anlk gaetin bir s u sonucu deil. Ilikisi kesilen rencinin bana bir kaza falan gelmi deildir. g s og s s g Universite, orencinin eitim grdgu alanda baarsz olduuna dair somut verg g o u s g ilere dayanan yeterli kan olutuktan sonra sen kendine baka bir megale bul s s s g demektedir. Orenci, hangi koullarda akademik baarszlk sonucu ilikisinin s s s kesileceini bilir. Zaten okulla ilikisi kesilmeden nce de renciye uzun bir g s o og s re orta zekal bir insann anlayabilecei yeterli sinyal verilmitir. u g s TBMM her yl olduu gibi bu yl da 1980li yllarn ilk yarsndan bu g yana hangi nedenle olursa olsun y ksek renim kurumlarndan ilikisi kesilen u og s og rencilere yeniden snav hakk veren ve kamuoyunda renci a olarak og bilinen bir yasa tasarsn grmekte olup muhtemelen tasar bug nlerde kao us u nunlaacaktr. Basnda sesini duyurma imkan bulan universite oretim uyeleri s g bata olmak uzere, b tn universite camiasnn bu yasa tasars konusunda s uu ortal birbirine katmalar gerekirdi. Her yl olduu gibi bu yl da pek fag g zla ses kmad. Yasa tasarsnn ima ettiinin aksine, oretim uyelerinin ezici c g g 82

c g ounluunun ogrencileri deerlendirirken akademik kriter kullandndan emig g g nim. Aedilen nedir? Ckarlacak bu kanunun toplumsal faydas sfrdr. Dahas, universitelere ek maliyet y klemekte ve bir alanda baarsz olaca anlalm kiilere umut u s g s s s vererek onlarn da kaynaklarn heba etmesine neden olmaktadr. Halen og renimlerini s rd ren ve aylarca s ren bir emein karlnda bir dersten u u u g s g not alan orencilerle, bir-iki saatlik bir snav sonucunda ayn dersten not alan g og renciler ayn kefeye konulmakta ve iini laykyla yapan insanlara hakszlk s edilmektedir. Tasarnn bize ozg olduunu, ABD kongresi ya da Avam kama u g rasnda byle bir tasarnn akla dahi gelmeyeceini, kimi yabanclarn Amnesty o g Exam? diyerek konuyla dalga gemesini bir tarafa brakalm. Tasar, y ksek c u og renim kurumlarn bir park yeri olarak gren anlayn urndr: Kimi ino s u u u sanlarn bir sre park edildii ve daha sonra da diploma denilen bir kat u g g paras edindikleri yerler. Bari Anayasaya Bir yksek renim kurumuna kayt c u og yaptran her ahs, her ahval ve erait altnda mezun olur maddesini ekleyin s s de, her yl ayn zdrab cekmekten kurtulalm!

83

DIS DENGEDE ACIK VAR, PANIK YOK


21 Mays 2000 Ulkenin d dengesindeki bozulmann s reklilii ile birlikte d s u g s y kml l klerinin karlanmasnda zorluk ckmas ihtimalini artran cari u u uu s ak d zeyi, kritik cari ak d zeyi olarak tanmlanabilir. Daha teknik bir c u c u ifadeyle, d dengedeki gelimeler sonucunda ulkenin d borlarnn GSMHya s s s c orannn s rekli artaca anlalyor ve ileride belli bir sabit deer etrafnda u g s g stabilize olacana dair herhangi bir emare bulunmuyorsa ulke demeler g o s dengesi krizine giriyor. Ite o noktadaki cari ak kritik cari ak. c c T rkiye iin hangi d zeyde bir cari ilemler a tehlikeli saylmaldr? u c u s cg Zor bir soru. An ne ekilde nanse edildii, hangi nedenle ak verildii, cg s g c g d bor stokunun d zeyi ve kompozisyonu, dnya faiz oranlarnn dzeyi s c u u u gibi pek cok soruya verilecek cevaba bal olarak kritik dzeydeki cari g u ak deiecektir. Tek tek ulke baznda yaplacak ekonometrik calmalarn c gs s yannda benzer ulkelerin biraraya getirilmesiyle de konuyla ilgili bir kir ed inmek m mk n. Ote yandan ulkenin iktisadi tarihine bakarak hangi dzeydeki u u u aklarn krize yol atn inceleyerek bir kritik dzey belirlenebilir. c c g u Kritik D zey u Hangi yntem kullanlrsa kullanlsn, Trkiye iin bulunacak kritik deer o u c g GSMHnn yzde 3-4 civarnda olacaktr. Dolaysyla, kritik cari an u u cg d zeyinin 7-8 milyar dolar olduunu syleyebiliriz. Bu by klkte bir cari ak u g o u u u c verir miyiz? Muhtemelen evet. Kriz kar m? Muhtemelen hayr. c Aklanan odemeler dengesi rakamlarna gre bu yln ilk iki aynda verilen c o cari ak, daha onceki tahminlerimizin biraz uzerinde, 1.5 milyar dolar olarak c gerekleti. Verilen bu aa karn 2.6 milyar dolarlk pozitif sermaye hareketleri c s cg s sonucunda rezervlerin 1.1 milyar dolar artmas doal ama rezervlerdeki art 300 g s milyon dolar da kalm. Geriye kalan 800 milyon dolarn nereye gittii belli deil s g g ve net hata ve noksan olarak muhasebeletiriliyor. Ocak ve Subat aylarnda s dikkati ceken bir gelime her iki ayda da net dorudan yatrmlarn negatif s g deerler almas. Toplam tasarruarn zaten duk olduu T rkiye, darya net g us g u s dorudan yatrm yapan ulke konumuna gelmi. Gerekleen 2.6 milyar dolarlk g s c s net sermaye giriinin hemen hemen yars kamu kesiminin net borlanmasndan, s c dier yars da ksa vadeli sermaye hareketlerinden kaynaklanyor. g Programn Sigortas Uygulanan Programn satr aras hedeeri arasnda yabanclarn Trkiyede u dorudan yatrmlarnn artmas, ulkenin ksa vadeli sermayeye daha az baml g g hale gelmesi de yer alyordu. Buna ynelik olarak; tahkimle ilgili dzenlemeler o u 84

yapld, ozelletirmeler hzland, ak pozisyona ynelik onlemler alnd, vs. Sk s c o sk belirtildii gibi cari ak verilecei zaten biliniyordu. Biliniyordu ama g c g umut, verilen bu an ksa vadeli sermaye ile deil, uzun vadeli borlanma ve cg g c dorudan yatrmlarla nanse edilmesinde yatyordu. Hala da oyle. Ilk iki ayn g verileri bu nedenle can skc veya Yeni Binyln haber balnda belirttii gibi s g g rktc . u uu u Bu boyuttaki bir an krize yol amamas iin bir yandan ak nanscg c c c mannda dorudan yatrmlarn ve uzun vadeli borlanmann paynn artg c mas, dier yandan da an ileride daha da artmayacana dair iaretlerin g cg g s alnmas gerekiyor. Bu noktada da reel deerlenmenin cok fazla olmamas onem g kazanyor. 2001 yl ortasnda TLnin dalgalanmaya braklacak olmas bu nes denle programn sigortas. Ite, bu yl kritik d zeyde ak verilse dahi herhangi u c bir odemeler dengesi krizi kmamas kur sabitlenmesinin on m zdeki yl sona c u u ermesine ve n m zdeki dnemde yabanclarn dorudan yatrmlarnn arto u u o g masna bal. Simdiden panie kaplmaya gerek yok ama dikkatli olmakta da g g fayda var.
10

0 1984

1987

1990

1993

1996

1999

Sekil 16: Turizm gelirleri, milyar dolar (2000 yl rakam Turizm Bakanl hede). g Dnem: 1984 - 2000. o

Pardon, 10 Milyar m? Turizm mevsimiyle birlikte, klasik bu yl patlayacak demeleri basnda yer c almaya balad. Turizm gelirlerinde gerekten de rekor bir art bekleniyor. s c s Ama geen yla gre bir art. Malum nedenlerle getiimiz yl turizm gelirleri c o s c g bir onceki yla gre y zde 28 azalarak 7.2 milyar dolardan 5.2 milyar dolara o u gerilemiti. Turist saysndaki azal ise y zde 20 olmutu: Bir onceki yl 9,4 s s u s milyon turist gelirken geen yl toplam turist says 7.5 milyonda kald. Turizm c gelirlerindeki yzde azaln gelen turist saysndaki yzde azaltan daha fazla u s u s 85

olmas, getiimiz yl ozellikle y ksek harcama grubundaki turist azalna iaret c g u s s ediyor. Bu yln ilk uc ayndaki turist says getiimiz yln ilk uc ayna gre daha c g o dukt . Nisan aynda ise beklenen canlanma gerekleti: Bu yl nisan aynda us u c s geen yla gre y zde 70lik artla 721 bin turist gelmi. Ama 1998e gre c o u s s o Nisan ayndaki turist art y zde 12. Olsun. Yine de olumlu bir gelime. Els u s bette, bu yl 100 milyon dolarlk promosyon harcamas yapan Turizm Bakan frsat karmad: Bu ylki heden 10 milyon turist olduunu belirten Bakan c g (hatrlatalm: 1998e gre y zde 6lk bir arttr bu) szlerine 10 milyar dolar o u s o gelir hedeiyoruz cmlesini de ilave edince biraz kafamz kart. 10 milyar u s yuvarlak bir rakam olduu iin kullanld galiba. Yani, imdi, 1998 ylnda 9.5 g c s milyon turistten 7.2 milyar dolar turizm geliri salanrken bu yl 10 milyon turg istten 10 milyar gelir nasl salanacak? Tam doluya koydum almyor, boa g s koydum dolmuyor bir durum. Hesaplamalara ecinniler karmazsa bir ylda s bu kadar turizm geliri salanmas imkansz. g

86

KRIZIN AYAK SESLERI


23 Mays 2000

IMFnin 1 Maysta kendi iinde d zenledii ust d zey bir seminerin c u g u konusunu lkelerin d dengede ne kadar hassas konumda olduklarn olmede u s c bor ve dviz rezervlerine dayal gstergeler oluturuyordu. Seminere esas c o o s tekil eden alma getiimiz Cuma g n IMFin web sayfasnda akland. s c s c g u u c Calma, bir dizi deikeni inceleyerek deiik ulkelerde bu gstergelerin 1997 s gs gs o ylnn ikinci yarsnda hangi konumda olduklarn da gsteriyor. Bylece, o o o nerilen gstergelerin kriz ngrmede ne kadar baarl olabileceklerine dair de o o o s bir kir veriyor. Bir ulkenin d dengesinde hassasiyetinin arttna ve dviz sknts s g o doabileceine dair akla gelen ilk gsterge, dviz rezervlerinin ka aylk ithag g o o c lat karlad sorusunun cevab. Ozellikle uluslaras sermaye piyasalarna s g eriim salamada zorluk ceken ulkeler iin bu gsterge b yk onem tayor. s g c o u u s Ama genel olarak pek baarl deil. Calma, parasal gstergelere dayanlarak s g s o oluturulacak baka gstergeleri inceleyerek bu gstergelerin de zayf ynlerine s s o o o iaret ediyor: Toplam rezervlerin geni tanml para stokuna veya rezerv paraya s s oran gibi bir gsterge, para talebinin istikrarl olduu ve parasallamann o g s y ksek olduu ekonomilerde yanl karsamalara neden olabiliyor. Dviz u g s c o rezervleri-geni para arz orannn duk olmas, yerel paradan ka potans us cs siyelinin olduunu gsterirken, paradan ka olacana iaret etmiyor. g o cs g s Gerek daha onceki IMF almalar, gerekse literat rdeki dier almalarn c s u g c s en baarl bulduu gsterge toplam dviz rezervlerinin ksa vadeli d borlara s g o o s c oran. Bu gsterge; Tekila krizinin, Uzak Dou Asya krizinin ve Rusya krizinin o g en nemli habercisi olarak tanmlanyor. Cari ilemler ann GSYIHya oran o s cg ve reel kurlarda meydana gelen deimeler dier nemli ve baarl gstergeler gs g o s o olarak kabul edilmi. s Risk ynetiminde ozellikle son yllarda one kan bir kavram stres testi. o c Bu yntemde sistemin deiik senaryolar altnda nasl tepki verecei incelenerek o gs g muhtemel kayplara kar nlem alnmaya allyor. Dviz rezervi-ksa vadeli s o c s o bor rasyosu stres testi iin uygun bir alet. Ornein; bir ulkenin yllk cari c c g ilemler ann toplam rezervlerin y zde 20sine eit olduunu ve uluslararas s cg u s g nansal piyasalarn bu ulkeye kredi vermediini varsayalm. Bu taktirde ulkenin g bir dviz basksna kar koyabilmesi iin, toplam rezervlerin ksa vadeli borlara o s c c orannn yzde 120 olmas gerekiyor. u Ulke hassasiyetine ynelik d borlara dayal gstergeler ayr bir grup. Buno s c o lar arasnda; d borlarn ihracata oran, ya da d borlarn GSMH veya s c s c h k met gelirlerine oran ilk sralarda. D bor-ihracat orannn en onemli u u s c gsterge olduunu belirten IMF calmasna gre dier gstergeler de anlaml ve o g s o g o izlenmesi gerekiyor. Calmann bir baka bulgusu, d bor-ihracat oranyla d s s s c s borlara odenen faiz arasndaki y ksek iliki. c u s 87

Bankalarn ak pozisyonu, bankaclk d zel kesimin d borlarnn komc s o s c pozisyonu ve dviz nakit ak, ithalat szlemeleri, kamu ve zel kesimde t rev o s o s o u ilemlerin boyutu gibi gstergelerin de incelendii calma, zellikle T rkiye gibi s o g s o u ulkeler iin retici bir rehber niteliinde. T rkiye iin bu gstergelerden c og g u c o bazlarndaki muhtemel gelimeler gelecek yaznn konusu olacak. s

88

BICAK SIRTINDA 2000 YILI


28 Mays 2000 IMF tarafndan onceki hafta yaymlanan Dsal krlganla ynelik bor ve s g o c dviz rezervleriyle ilintili gstergeler almas, deiik ulke deneyimlerinden o o c s gs yola ckp bir dizi deikeni inceleyerek herhangi bir dviz basksn nceden gs o o haber veren gstergeleri belirlemeye alyor. Incelenen deikenler arasnda o c s gs o c ne kanlar; Dviz rezervleri-Ksa vadeli bor oran, Dviz rezervleri- Ithalat o c o oran ve Cari ak-Dviz rezervleri oran. Bu deikenlerin ucer aylk c o gs dnemler itibariyle ald deerler ve belli varsaymlar altnda bu yl iinde o g g c gereklemesi muhtemel deerleri yandaki graklerde bulacaksnz. Burada c s g dviz rezervi olarak Merkez Bankasnn Br t Uluslararas Rezerv rakamo u lar kullanld. Daha doru bir analiz, IMF tanmna gre belirlenmi dviz g o s o rezervi rakamlar kullanlarak yaplabilir. Ancak, byle bir seri 2000 yl oncesi o iin elimizde yok. c Ksa Vadeli Borlar c Calmaya gre; d dengede olumsuzluk sonras dviz kurlar uzerinde oluacak s o s o s basklar ngrmede en g cl deiken, eldeki dviz rezervinin toplam ksa o o u u g s o vadeli borlarn ne kadarn karlayabildiini gsteren oran. T rkiyede de bu c s g o u deikenin anlaml bir nc gsterge olduu anlalyor. Grakten de akca gs o u o g s c gr ldgu gibi, 1993 yl 2. Ceyreinden itibaren Dviz Rezervi-Ksa vadeli bor o u u g o c oran hzla dmeye balyor ve 1994 yl ilk ceyreinde dip yapyor: Kriz! us s g Daha sonra 1995-1998 yllar arasnda toplam br t rezervler, toplam ksa vadeli u borlarn y zde 80-y zde 100 arasnda deimi. Getiimiz yl y zde 80 c u u u gs s c g u civarnda duraanlaan bu orann azalmas beklenebilir. Tahmin: 2000 yl sonu g s y zde 70. Varsaym: Br t rezervler 24 milyar dolarn altna dmeyecek ve ksa u u us vadeli borlar her ceyrekte 1 milyar dolar dolar artacak. Kritik nokta yzde 60. c u Bu orann y zde 45nin altna dmesi durumunda artk cok ge olabilir. u us c Toplam Ithalat ve Rezervler Pek o kadar baarl olmasa da baklmasnda fayda var denilen bir baka s s gsterge, mevcut rezervlerin ne kadar s relik bir ithalat karlamaya yeterli o u s olaca. T rkiyedeki gereklemelere bakldnda toplam br t rezervlerin bir g u c s g u s re 3-5 aylk ithalata yetecek d zeyde kald gr lyor. Son iki ylda ise 6u u g o uu 8 aylk ithalata yetecek kadar br t dviz rezervi olumu. Bu deikenle ilgili u o s s gs tahmin: 6 aylk ithalata yetecek dviz rezervi. Varsaym: Daha nceki varsaym o o burada da geerli: Toplam br t rezervler 24 milyar dolarn altna dmeyecek, c u us toplam ithalat ise 1998 yl dzeyini gemeyecek. Kritik nokta 1.5. Yani, toplam u c rezervlerin 4-5 aylk bir ithalata yeterli olacak dzeyde kalmas. Burada orann u 1in altna dt gu noktada oyun bitti denilebilir. us u 89

Cari Ak ve Rezervler c Ozellikle gr nmeyen kalem gelirlerinin onemli bir yer tuttuu ekonomilerde o u g ithalatn tek bana yeterli bir gsterge olmamas doal. Bu nedenle de cari s o g ilemler dengesinin toplam rezervlere oranna baklmasn nerenler var. Bu s o c orann T rkiye ekonomisinde anlaml bir onc gsterge olduu anlalyor. U u u o g s aylk dnemler itibariyle bakldnda dnemsel cari ak, toplam rezervlerin o g o c y zde sfr ile yzde 10u arasnda dalgalanyor. Tarihi zirve yzde 30 ile 1993 u u u yl ikinci ceyrei! g
Rezervler KV Bor 1.2 1 0.8 0.6 0.4 3 2.5 2 1.5 1 0.5 Rezervler Ithalat

Cari Ak Rezervler 30 0.3 25 0.2 0.1 0 0.1 0.2 1991 1994 1997 2000 20 15 10 5 0 1991

Toplam Rezervler

1994

1997

2000

c Sekil 17: U aylk dnemler itibariyle kritik gstergeler. (a) Toplam rezervler- Ksa o o vadeli bor oran (b) Toplam rezerv-Toplam ithalat oran (c) Cari ilemler a-Toplam c s cg rezerv oran (d) Toplam rezervler. 2000 yl deerleri tahmin. Dnem: 1991:I - 2000:IV. g o

Bu yl iin kritik deer y zde 10. Y zde 20nin uzerinde bir gerekleme c g u u c s ise hemen hemen y zde 100 olaslkla dviz kurlarnda bir dzeltme anlamna u o u gelecektir. Ne Kadar Rezerv Yeterli? IMF calmas, Greenspanin bir nerisine dikkat cekiyor: Riskteki Likidite. s o Bu kavram Riskteki Deer (Value-at-Risk, VAR) kavramnn bir benzeri. g Riskteki deerin hesaplanmasnda bir portfydeki enstr manlarn yatlarnn g o u belli bir dnemde hangi olaslkla ne kadar decei hesaplanyor (olsa olsa o us g yntemiyle deil! Sk bir zaman serileri analizi gerekiyor). Daha sonra o g da toplam olarak portfy n deerinde belli bir gvenilirlilik katsaysyla ne o u g u kadarlk kayp olaca bulunuyor. Yzde 95 g venilirlilik dzeyinde, bu 1 mig u u u lyon dolarlk portfy on m zdeki 1 haftada 10 bin dolar kaybeder gibi bir o u u 90

sonu. Greenspan, bir ekonomideki muhtemel olaylara ve gelimelere deiik c s gs olaslklar atfedilmesini oneriyor. Mesela, yzde 95 g venilirlilik dzeyinde bu u u u ulke bir ylda 7 milyar dolar cari ak verir gibi. Daha sonra da, genel olarak c y zde 95 g venilirlilik dzeyinde bu ulke bir yl d bor almasa dahi rezervleri u u u s c kendine yeter sonucunu veren rezerv d zeyinin yeterli rezerv olduu sonucuna u g varabiliriz diyor. Tabii, burada sorun deiik olaylara ve gelimelere atfedilecek gs s olaslklar. Peki, T rkiyenin kullanlabilir rezervleri yeterli dzeyde mi? Biraz u u anlamsz bir soru oldu. Yeterli dzeyde olmasayd dviz krizi ckard heru o halde. Onemli olan, kritik rezerv d zeyi rakamn bulabilmekte. Katlrsnz u veya katlmazsnz ama: Niyet mektubuna gre bu dzey 12-13 milyar dolar. Bu o u arada, bahsedilen bu rezervlerin tanm alk olduumuz tanmdan biraz farkl. s g Bu konudaki yaz da gelecek Salya.

91

KULLANILABILIR REZERVLER
30 Mays 2000

Ne kadar doru bilmiyorum: Bir askeri darbe srasnda Maliyeden (veya g Merkez Bankasndan) sorumlu ust r tbeli bir subay, yksek b rokratlar sabaha u u u kar uyandrarak toplantya carr ve sorar: Devletin kasas nerede?. Subay, s g kasasnn almasn ve devletin paralarnn saylarak teslim-tesellm edilmesini c u istemektedir. Oyle muazzam bir kasa falan olmadn, devletin parasnn da g hesaben bir yerlerde durduunu kendisine zor anlatrlar. g Merkez Bankasnn dviz rezervi rakamlar aklandnda, nedense, aklma o c g bu b rokrat hikayesi gelir. u Dviz rezervlerinin b yk bl m , elbette, o u u ou u TCMBde bir kasada falan durmuyor. Hesaben olan var, nakit olan var, sktmzda gidip alabileceimiz ulkelerde duran var, vs. Belki de bu nes g g denle, bir dnem en ok merak edilen ey dviz rezervlerinin ne kadarnn o c s o kullanlabilir olduu idi. Konuyla ilgilinenler kendine gre bir tahmin yag o par; herkes, kimi eski b rokratlarn azndan ckacak bir c mleye dikkat keu g u silirdi. Eh, onlarda bu durumun tadn ckarr, hangi hesaplama ynteminin o kullanldna hi deinmeden, hi detaya girmeden, yle aa yukar bir g c g c so s g rakam sylerdi. O da eer canlar isterse. o g IMF, para otoritesinin dviz rezervlerini D demelerde meydana gelebileo so cek dengesizlikleri dorudan gidermek veya bu dengesizlikleri dolayl olarak g olarak d zene sokmak uzere dviz piyasalarna mdahele ederek dviz kurlarn u o u o etkileme ya da baka amalar iin para otoritesinin hazrca eriebilecei ve s c c s g kendi kontrol altnda bulunan yabanc varlklarn toplam eklinde tanmlyor. u s Analizlerde kullanlan dviz rezervi tanm bu. Yoksa, dviz kuru polio o tikalarnn krlganl analizlerine temel tekil eden dviz rezervleri iin, g s o c Merkez Bankasndaki dvizler, art bankalardaki dvizler, art vatandan ceo o s bindeki dvizler, art. . . . eklinde bir tanm yok. o s Hatrlayan olacaktr, gemite bir ara dviz kurlar uzerinde bask c s o olutuunda Merkez Bankas forward kur ilan etmi ve isteyenlerle forward s g s ilemlere girmiti. Doru-dr st bir analiz yapabilmek iin aklanan dviz rezs s g uu c c o ervi b y klgunn yannda, eer parasal otorite forward tr ilemler de u u u u g uu s yapyorsa bu ilemlerin de s rekli olarak aklanmas gerekiyordu. O dnem bis u c o raz kafa kart. TCMB imdi artk yapt forward tr ilemlerin net bakiyesini s s g uu s dzenli olarak aklyor. u c TCMB sadece forward ilemlerini deil, bir anlamda kullanlabilir rezerv s g by klgun de aklyor. IMFe verilen niyet mektubu cerevesinde net ulusu u u u c c lararas rezervler bu yln ilk yars iin performans kriteri niteliinde. Brt c g u uluslararas rezervlerden (genellikle gazetelere ve ajanslara yansyan by klk u u u bu, 24-25 milyar dolar) bankalarn TCMBdeki dviz mevduatnn ve dier ksa o g vadeli ykml l klerin ckarlp, net forward pozisyonun eklenmesiyle bulunan u u uu rakam Net Uluslaras Rezervler olarak adlandrlyor. Bir anlamda Merkez 92

Bankasnn ksa vadede ne kadar cephanesinin bulunduunu gsteren bir rakam g o ve IMFnin yukarda verdiimiz rezerv tanmna en uygun by kl k. Mays g u u u ay ierisinde bu rakam 17 milyar dolarn uzerinde idi. Niyet mektubuna gre c o performans kriteri bu ay sonu iin 12750 milyon, yl sonu iinse 13500 milyon c c dolar. S rdr lebilirlik analizlerinde bu rezerv rakamnn kullanlmas gerekiyor. u uu Ancak, TCMB tarafndan her hafta aklanan Stand-By dzenlemesi c u c c erevesinde belirlenen bilano sadece bu yl iin mevcut ve gemie ynelik c c c s o rakamlar elimizde yok. Bu bilanonun gemie ynelik detayl rakamlar zac c s o ten hesaplanmtr. TCMB bu zaman serilerini kamoyuna aklayarak pek ok s c c aratrmacnn hayr duasn alabilir. s

93

ISTATISTIKLERDE KADINLAR
6 Haziran 2000 Iktisatlar her zaman talep esneklii ya da para arznn genel yat c g d zeyi uzerindeki etkisi gibi, meslekten olmayanlara skc gelebilecek konuu larla uramyor. Bazen yumurta m tavuktan kar, yoksa tavuk mu yug s c murtadan? tr nden ilgin sorulara cevap arayan ekonometrik almalar da uu c c s yaplyor. American Journal of Agricultural Economicsde yaymlanan bir c s almada iki akademisyen, ABDdeki yumurta ve pili uretimi rakamlarn kulc lanarak yukardaki sorunun cevabn bulmaya calyor. Calmann bulgularna s s gre, yumurtalar tavuk uretimini aklamada anlaml iken tavuklar yumurta o c uretimini aklamada pek o kadar anlaml deil. c g Ekonometrideki baz yntemlerin oretilmesinde kullanlabilecek bu t rden o g u o rneklerin yannda, toplumsal baz ozelliklerin genel ekonomi uzerindeki etk ilerini gsteren almalar da orencilerin dikkatini cekerek konuya ilgilerini o c s g artrabilir: Daha fazla rvet alnan ulkelerde daha az refaha ulaldi ya us s g c da Ikiden alnan vergilerin artrlmasnn duk gelir gruplarndaki istenmeyen us hamilelikleri azaltt gibi calmalar bu konudaki baz ornekler. Ornek bulmak g s da pek o kadar zor deil. g Birlemi Milletler tarafndan bu yl 5-9 Mays tarihleri arasnda New s s Yorkda d zenlenen zel oturumda kadnn toplumdaki yeri konusu geni u o s bir katlmc grubu tarafndan tartlacak. Women 2000: Gender Equals ity, Development and Peace for the 21st Century ismini tayan bu s oturuma D nya Bankas da yapt baz calmalarla katlyor. Yaplan u g s ekonometrik calmalardan bir tanesi Toplumda kadn-erkek arasndaki cinsiyet s ayrmclnn azalmasyla rvet ve yiyiciliin de azald sonucuna varyor. g us g g Bir baka ekonometrik alma ise Ekonomik kalknma ve gelir artyla birs c s s likte cinsiyet ayrmclnn azaldn gsteriyor. Ancak, tek bana iktisadi g g o s b y me toplumda kadn ve erkeklerin eit haklara sahip olmasn, kadnlara u u s kar ayrmclk yaplmamasn garanti etmiyor. Bunun da en iyi ornei, galiba s g Japonya. Merakls iin, D nya Bankasnn web sayfasnda kadnn toplumdaki yeri c u ve cinsiyet ayrmcl konusunda ekonometrik yntemlerin kullanld pek cok g o g c s alma var. Bu almalarn sonularndan daha cok, almalara esas tekil c s c c s s eden verileri kullanarak Trkiyede kadnn konumu konusunda baz istatistiku leri, Birlemi Milletlerdeki oturum vesilesiyle, hatrlatmakta yarar var: s s T rkiyedeki erkeklerin yzde 8i okur-yazar deilken yetikin her drt u u g s o kadndan birisi okuma-yazma bilmiyor. Okur-yazar olmayan kadn n fusun erkek nfustan fark, yzde 18. Bu oran, bizim iinde yer u u u c aldmz orta-gelir grubu ulkelerin ortalamasndan (yzde 13) ve d nya g u u ortalamasndan (y zde 15) daha y ksek. u u 94

Kz orencilerin toplam orencilere oran ilkokulda yzde 47, lisede y zde g g u u 39, y ksek grenimde y zde 38. Bu oranlar orta-gelir grubu ulkelerin u o u ortalamasyla ayn, Avrupa Birlii ortalamasnn ise olduka altnda. g c Y ksek renimdeki kadn oretim uyesi ve retim grevlilerinin toplam u og g og o iindeki oran y zde 33le olduka y ksek bir d zeyde. Bu oran Avrupa c u c u u Birliinde y zde 30. g u Kadnlarn ig c arzna katlm oran yzde 60 ile d nya ortalamasnn s u u u u altnda. Ilgin olan bir nokta, bu orann son 30 ylda hi deimemi c c gs s olmas. 15-19 ya arasndaki kadnlarda dourganlk oran binde 44. Bu oran s g da orta-gelir grubu ulkelerin ve Avrupa Birliinin ortalamasndan daha g y ksek. Ote yandan, 15-19 ya arasndaki kadnlarda istenmeyen hamilelik u s riski tayanlarn oran yzde 11. Bir salk grevlisinin gzetimi altnda s u g o o yaplan doum oran ise y zde 76. g u Istatistikler, iinde bulunduumuz corafyaya gre olumlu bulunsa da, c g g o adaleti bir byme ve kalc refah art iin kadnlarn toplumdaki konumu c u u s c konusunda daha yaplmas gereken cok ey olduunu gsteriyor. s g o

95

TARIM KESIMI GUNAH KECISI


11 Haziran 2000

Genel olarak estirilen havaya bakarsanz, Trkiyenin ozellikle son 10 ylda u iine dt gu amazn en b y k sorumlusu tarm kesimi. Pek cok insan tarm c us u c u u kesimine bol keseden paralar datldn ve tarm ur nleri yatlarnn baka g g u s ulkelerdeki yatlardan kat kat fazla olduunu dunyor. Buday taban y g us u g atlarnn aklanmasyla birlikte yabanc bir ajans getii haberde u ifadeyi c c g s kullanyordu: Trkiye, ciftilerden normal olarak dnya yatlarnn iki kat u c u bir yatla satn ald tahl ur nlerini. . . .. Trkiye, ciftilerden dnya yatg u u c u larnn iki kat bir yatla tahl urn falan satn almyor. Ornein, buday iin u u g g c aklanan yatlarla dnya yatlarnn karlatrld rakamlar yandaki grakte c u s s g gr lebilir. Son uc ylda dnya yatlarnda gr len hzl duun etkisiyle o u u o u us s yurtii yatlar d nya yatlarnn uzerinde seyretmiti. Daha onceki yllarda c u s ise daima d nya yatlarnn uzerinde kansn destekleyecek kesin bir trend u yok. Rakamlar ortada. Cifti-kylye muazzam paralar verildii sav, bir akam c o u g s yemeinde 1-2 ton buday parasnn harcand ortamlarda konusuz kalm tatl g g g s su balklarnn ucuz lafazanl. Tarm kesiminde uygulanan yat destei polig g tikasnn kamu kesimine birincil maliyeti ise sanld kadar y ksek deil. Maliyet g u g getiimiz yl tarihi zirvesine ulat: 1.8 milyar dolar. Yanl okumadnz, birc g s s incil maliyet iki milyar dolarn altnda. Hesaplamay yapan da IMF. Tarm kesiminde sorun, bu kesime muazzam kaynak aktarlmasnda deil, uygulanan g politikalarn etkin olmamasnda dgumleniyor. u Tarm Reformu Uygulanan politikalarn etkin olmad, yaplan desteklerin hedeenen kitleye g gitmedii, sektrde mevcut kaynaklarla dahi ulalabilecek uretim d zeyine g o s u ulalamad bir gerek. Azlara sakz olan tarm reformu, aklanan yatlarn s g c g c d nya yatlarndan fazla sapma gstermemesi anlamna gelmiyor. Konuyla ilu o gili olarak TUSIAD tarafndan getiimiz yl sonu yaymlanan Tarm Polic g tikalarnda Yeni Denge Araylar ve T rkiye almas analiz ve nerileriyle s u c s o temel bir kaynak niteliinde. Calmann belirttii gibi tarm reformu, kamu kesg s g iminin baka alanlarda olduu gibi tarm politikalarnda da kendine cekid zen s g u vermesi, aklc bir politika cerevesinde bu kesimde uretkenlii artracak uygula c g malara gemesi anlamna geliyor. Tarm reformu, dalm politikalar olarak c g bilinen yat destei, fark odeme, s bvansiyonlu kredi, girdi sbvansiyonu, g u u g mr k vergisi gibi politikalardan vazgeilerek, retken politikalar olarak adu u c u landrlan al-veri maliyetini azaltma, altyap hizmetleri sunma, enformasyon s s ve pazarlama hizmetleri verme, kalite ve standard kontrol, urn sigortas u u gibi iktisadi bymeyi artrc uygulamalara arlk verilmesi anlamna geliyor. u u g 96

250

200

150

Dnya
100

Trkiye

50

0 1991

1993

1995

1997

1999

Sekil 18: Trkiyede ve Dnyada buday yatlar, Dolar/Ton. Dnem: 1991 - 1999. u u g o

Tekrarda yarar var: Tarm kesiminde yaplmas gereken deiiklik bteden bu gs uc sektre yaplan harcamalarn boyutundan deil, bu sektrde uygulanan polio g o tikalardan kaynaklanmaktadr. Buday Ka Para? g c IMF, destekleme almlar iin aklanan TL yatn, o yln ortalama dolar kuc c ruyla ilikilendirerek destekleme yatnn dolar deerini buluyor. Ornein 1997 s g g ylnda 33000 TL olan buday destekleme yat, o yln ortalama kuru 151 bin g TL olduu iin IMFe gre 218 dolar/ton bir yata tekabl ediyor. Oysa ifti, g c o u c c ur n bedelini yln ikinci yarsnda alyor. Yln ikinci yarsndaki ortalama kur u 175 bin TL olduu iin, 1997 ylndaki destekleme yat IMFin dedii gibi 218 g c g dolar deil, aslnda 189 dolar. Yandaki grakte yer alan rakamlar ilgili yln g ikinci yarsndaki ortalama kur kullanlarak hesapland. Muazzam destek yargs IMF uzmanlarn da etkilemi olmal ki, s yaynladklar raporda 1997-1999 yllarnda buday iin verilen yatla dnya g c u yatlar arasndaki fark kendi hesaplamalarna gre 69 dolar iken ortalama o 80 dolar fark vard ifadesini kullanyorlar. Bizim hesaplamalarmza gre ise o srad olan bu yllarda yutrii-yurtd ortalama yat fark 49 dolar. s c s Eyvah, B y yoruz! u u Getiimiz yln son ceyreinden itibaren bu yl gerekleecek b yme oran c g g c s u u konusunda iki farkl gr dikkati cekiyor. Birinci gr uygulanan proo us o us gram nedeniyle ekonomide bir daralmann kanlmaz olduu ana krinden c g yola ckarak bu yl duk oranl bir by me olacan savunuyor. Bu gre us u u g o us gre yava b yme programn on ndeki onemli bir risk. Politikaclar yava o s u u u s b y menin beraberinde getirecei sknt sonucunda programdan vazgeebilir, u u g c 97

deniyor. Benim de savunduum ikinci gr ise y ksek reel faiz dneminin sona g o us u o ermesi ve belirsizliin azalmas nedeniyle, ertelenen talebin devreye gireceini g g ve uretimde ciddi bir art yaanacan ongr yor. Bu gre gre programn s s g o u o us o o u n ndeki onemli risk, beklenenin uzerinde bir by me sonrasnda politika belir u u leyicilerinin rehavete kaplarak srdr lmesi gereken onlemlerde gevemeye gitu uu s meleri. DIE getiimiz hafta Aylk Sanayi Uretim Endeksi rakamlarn aklad. c g c Rakamlar, ekonomideki canlanmay zaten 1999 ok dukt, aritmetik oyunu c us u aklamasyla izah edenleri de yanltt. Endeks, hesapland dnem ierisinde en c g o c y ksek Nisan ay deerine ulat. Canlanmann on m zdeki aylar da da s recei u g s u u u g anlalyor. B y me fobisi yaayanlardan ekonomi cok snd, soutmak s u u s g gerekir, faizler y kselsin nerilerini duymak artc olmayacak. u o s s

98

DEGISEN EKONOMI VE SANAYI


13 Haziran 2000

Getiimiz y zyln ikinci yarsnn balarnda moda olan bir iktisadi c g u s gzlem vard: Bir ekonomideki by me-istihdam ve enasyon rakamlarna o u u baktnzda ters bir iliki ortaya ckyordu. Buna bal olarak iktisat yasalar g s g gelitirildi. Ornein Arthur Okun yasas: (ABDde) GSMHnn yzde 2.5in s g u uzerindeki her bir puanlk art sonucunda yatlar artar isizlik 0.4 puan azalr. s s Benzer gzlemlere dayanan ckarsamalar ABD dndaki piyasa ekonomileri iin o s c de yapld. By k Britanyadaki gzlemler Phillips Erisi olarak adlandrld u u o g ve iktisat literatrnde onemli bir yer ald. uu Iktisat orenimlerini ozellikle 1960-1980 arasnda tamamlayanlarn g makroekonomi dersinden aklnda kalan bir-ka konudan birisi bu Phillips c Erisidir. Bunun da yansmas da ya enasyon, ya by me eklinde g s u u s kendini gsterir. Bir baka mehur ise arpan formldr. Hani u, o s s c uu u s h kmet harcamalarn 100 lira artrdnda toplam uretim 500 lira artar, 100 u u g lira azalttnda uretim 500 lira azalr gibi bir sonu karlmasna yardmc g c c olan sakat forml. u Son 20-25 yln iktisat literatr Phillips Erisinin pek geerli olmadn, uu g c g Carpan denilen eyin de artk ldgun sylyor. Ozellikle T rkiye gibi s o u u o u u y ksek enasyon ulkelerinde daha duk enasyon ortamna geilmesiyle biru us c likte ekonomide uzun s re y ksek b yme yaanyor. Trkiyede de 2000 u u u u s u ylndan itibaren, uygulanan programn baarl olmas kouluyla, yksek s s u b yme gr lmesi artc olmayacak. Bu arada; belki o eski iktisat oretisinin u u o u s s g etkisiyle, belki de son 10 yldr etkili olan yanl analizlerin yaratt byme fos g u u bisi sonucunda, uretim art karsnda korku duyanlara rastlamak da artc s s s s olmayacak. DIE bu yln ilk uc ay iin Sanayi Uretim Indeksi sonularn dn aklad. c c u c Sanayi sektr nde bu yln ilk ceyrei iin uretim art y zde 3.4. Imalat o u g c s u Sanayiindeki art ise y zde 2.8de kalm. Detaylara bakldnda dikkati s u s g c eken ilk nokta kamu kesiminde gr len daralma. Genel olarak yzde 8 azao u u lan kamu kesimi sanayi uretimi, Imalat Sanayiinde y zde 14.5le rekor daralma u gsteriyor. Bu gelimeyle kamu uretimden ekiliyor yargsna varmak iin o s c c hen z erken. Ozel Imalat Sanayiinde ise genele yaylan ciddi bir uretim art u s var. Toplam uretim art y zde 7.9 olarak gereklemi. Gerekleen b y meye s u c s s c s u u karn ilk ceyrekteki toplam sanayii uretimi, 1998 ylnn ilk ceyreindeki sanayi s g uretiminden y zde 5.5 daha az. Ozel sektr de 1998 ylnn ayn dnemine oranla u o o bu yl y zde 6.5 daha az uretim gerekletirmi. u c s s Sektrler baznda bakldnda toplam uretimde yeni ekonominin o g s yansmalar dikkati cekiyor: B ro, Muhasebe, Bilgi Ilem Makinalar imalat u y zde 156lk rekor art gstermi. Getiimiz yl y zde 52 daralan bu sektrde u s o s c g u o 99

bu yl meydana gelen toplam uretim 1998 ylnn yzde 22 uzerinde. Radyo u TV Haberleme Cihazlar imalat ise yzde 40lk uretim artyla ikinci srada s u s yer alyor. Bu sektrdeki toplam uretim de 1998 ylndaki uretimin yzde 22 o u uzerinde. Tat Aralar ve Karoseri imalat y zde 49 artm olmasna karn getiimiz s c u s s c g yl yaanan y zde 57lik daralmann etkilerini henz atabilmi deil. Dier s u u s g g Ulam Aralar imalat neredeyse tamamen durmu. Getiimiz yl y zde s c s c g u 54 azalan uretim, bu yl da yzde 46 azalm ve endeks deeri iki yl onceki u s g 142 deerinden bu yl 35e inmi. Durma noktasna gelen bir dier sektr ise g s g o Dericilik. Son iki ylda yzde 2 ve y zde 10 daha az uretim yapan dericilik u u sektr ndeki uretim azal bu yl yzde 27. Makina Tehizat Hari Metal Eya o u s u c c s Sanayii de uretim azalnda 3. yln yayor. s s Aklanan uretim rakamlar deien ekonominin sanayideki izdum . Bu c gs us u rakamlarn borsa ya da dier nansal piyasalarda neler ima ettiini uzmanlar g g analiz edecektir. Genel bir yorum yapmak gerekirse uygulanan programla birlikte ekonomideki deiim s recinin ve b y menin devam edecei sylenebilir. gs u u u g o Sanayi kesiminde yeni ekonominin etkisiyle gr len by me kimseyi korkuto u u u masn.

100

ISCI DE HAKLI, ISVEREN DE. . .


18 Haziran 2000

Uygulanan program cerevesinde fedakarlk istenen kesimlerin banda c s iiler geliyor. Imzalanacak olan szlemelerin hedeenen enasyon oranyla sc o s uyumlu olmas oneriliyor ama ii kesimi, hakl olarak, reel kayba uramak sc g s istemiyor. Iverenler, ozellikle de d ticarete konu olan mallar ureten s kesim asndan ise sorun, yaplacak szlemeler sonrasnda uluslararas rekabet c o s g c nde meydana gelebilecek zayamalar. Bu nedenle iverenler, muhtemelen, u u s dviz cinsinden odeyecekleri ucretle daha fazla ilgililer. o Daha 10 yl once, 1989 ylnda, Ozel Imalat Sanayiinde allan saat bana c s s o denen ucret endeksi (dolar cinsinden) 40 iken 1993 yl sonunda 140 deerini g almt. Yani, dolar baznda saat ucreti drt ylda uc katn uzerinde bir art s o s gstermiti. Daha sonra yar yarya azalan dolar baznda saat ucreti, son be o s s ylda yzde 70 art gsterdi. Trkiyede uygulanan vergi politikalarn da u s o u gzn ne alrsanz, iverenlerin onm zdeki dnemde kurlarda meydana gelecek o o u s u u o artn uzerinde bir ucret artna kar kmalar anlalabilir. Yani, iverenin bu s s s c s s yl iin en fazla y zde 20-25lik bir ucret artnda diretmesi, mevcut politikalar c u s c c erevesinde, hakl nedenlere dayanyor. Hayatn calarak kazanan ii kesimine gelince. Onlar da hakl! 1994 s sc o ncesindeki be ylda reel ucret endeksi ortalama 110 deerini alrken, getiimiz s g c g be yllk dnemde endeks ortalama 100 etrafnda dalgalanmt. Yani, calan s o s s kesimin reel satn alma g c geen be ylda, brakn ekonomide meydana gelen u u c s b y me ve genel refah artndan pay almay, daha onceki be yla gre yaklak u u s s o s y zde 10 azalmt. Simdi tekrar y zde 10-15lik bir reel azalmaya raz olmalar u s u isteniyor. Peki bir orta yol bulunamaz m? Bulunur. Cz m, imalat sanayiinde o u ciddi bir verimlilik artnn gereklemesinden geiyor. Ozel sektr n dnya s c s c o u u piyasalarnda greceli ust nl k salayabilecei alanlar belirleyerek kendisine bir o u u g g eylem plan hazrlamas, kamu kesiminin de ig c nn uretkenliini artracak, s u u u g altyap yatrmlarn hzlandracak, giriimcinin ve alanlarn vergi y kn s c s u u u azaltacak, toplumdaki bireylerin ileriye daha gvenli bakmalarn salayacak bir u g hukuk ortamnn oluturulmasna kafa yormas gerekiyor. Bunun iinse zellikle s c o son 10 yldaki politikalarn hangi kesimin greceli olarak palazlanmasna yol o at, bu s rete kimlerin hangi rol oynad, imdi bu salksz gelimenin c g u c u g s g s o u nne gemek iin byle bir programn uyguland insanlara akca anlatlarak c c o g c taraar ikna edilmelidir. O dnemin ortaya kard kimi szc cevrelerden o c g o u gelebilecek sakil saldrlara hi aldrmadan, getiimiz 10 yln muhasebesi c c g yaplmal ve benzer politikalara geri dn lmeyeceinin garantisi verilmelidir. o u g Yoksa, ekonomiyi soutalm, faizleri artralm teraneleriyle bir 10 yl daha g geer ki hepimize yazk olur. c 101

Emekli Sand g Ekonomi g ndemine bakldnda baz konularn hi konuulmamas insan biu g c s raz tedirgin ediyor. Galiba, diyorsunuz, Benim bir yanlm var. Bu konu s c ok iyi biliniyor ve onlem alnyor olmal. Muhtemelen uzerinde tartlacak pek s bir ey yok. Daha once de bir-ka kez deinmitim. Sosyal g venlik reformu s c g s u c c erevesinde SSK ile ilgili pek ok karar alnd, tartmalar yapld ama Emekli c s Sand pek g ndeme getirilmedi. Oysa Emekli Sandna bteden yaplan g u g uc transferler 2000 ylnda SSKya yaplan transferlerin iki kat ve GSMHnn yzde u 1.3 ile 3 milyar dolar civarnda. Caltrd memurlara om r boyu i garanu s g u s tisi veren kamu kesimi, memurlarn emeklilii s resince y ksek maa ve kapg u u s saml salk hizmeti sunan ve mali olarak SSKdan daha berbat durumdaki g Emekli Sand konusunu amaya pek yanamyor. Kamu kesiminde personel g c s ve emeklilik reformunun gereklemesi iin bizdeki politika belirleyici ve uyguc s c layclarnn SSK kapsamna alnmas gerekecek galiba.
Dolar Cinsinden cret 150

100

50

Reel cret 150

100

50 1989

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

Sekil 19: Ozel Imalat Sanayii dolar cinsinden ucret endeksi (saatlik ucret, 1997=100) ve reel ucret endeksi (saatlik reel ucret, 1997=100)

Hangi Harcamalar? Y ksek enasyon ekonomilerinde iktisaden ezbere verilebilecek bir gut, u o kamu harcamalarnn kslmas gerektiidir. Bizde de, uygulanmakta olan g programn enasyon uzerindeki etkisi ozellikle tarm ur nlerinde meydana ge u len beklenmedik yat artlar nedeniyle yeterince hissedilemeyince bu ezbere s og ut tekrar one s r lmeye baland: Harcamalar kslsn. Iyi de, hangi har uu s camalar kslsn? Konsolide btedeki ilk drt ay harcama gereklemelerine uc o c s 102

bakldnda toplam 28.5 milyar dola lk giderlerin 22 milyar dolarlk bl m nn g ou u u faiz ve dier transfer harcamalar, 5.3 milyar dolarn da personel giderleri olduu g g gr lyor. Yatrm ve dier cari harcamalar ise toplam 1.2 milyar dolar. o uu g Yln tamam iin hedeenen toplam harcamalarn dalmna gre faiz ve c g o dier transfer harcamalar toplam harcamalarn yzde 67sini oluturuyor. Perg u s s sonel giderleri ise toplam iinde y zde 20lik bir yere sahip. Ite, harcac u malar kslsn denildiinde kastedilen by klk, geriye kalan yzde 13. Simdi, g u u u u GSMHnn yzde 5ine tekabl eden ve bir ylda toplam 3.5 milyar dolarlk u u yatrm, 6.5 milyar dolarlk cari harcamalarn kslmasnn ekonomiye ne derece bir etkisi olur ona siz karar verin. Ek onlem alnsn, harcamalar kslsn derken, hangi harcamalarn kslmas gerektiini ve bunun boyunu da belirtmekte yarar g var.

103

YENI EKONOMI ve VERIMLILIK


20 Haziran 2000

Dikkatinizi cekmitir: Bilgisayar ur nleri, haberleme ve internet hizmeti s u s salayan irketlerin reklamlarnda tam bir patlama yaanyor. Daha 3-5 yl g s s o ncesine kadar deterjan, margarin ve banka reklamlar dnda pek reklam izles mezken, bug n yeni ekonomi ur nleri arasndaki kyasya rekabete tank oluyu u oruz. T keticinin kafasndaki soru ise, ozellikle bilgisayar almnda, doru zau g manlamada bulunarak en son teknolojiyi en ucuz yata yakalayabilmek. Oysa bu hemen hemen imkansz. Intel irketinin kurucu ortaklarndan Gordon Moore 1965 ylnda bir s gzlemde bulunmutu: Piyasaya s r len her yeni bilgisayar yongas (chip), bir o s uu o nceki yongann 2 kat bir kapasiteye sahipti. Ayrca her yeni yonga ortalama 18 aylk bir srede piyasaya s rly rdu. Daha sonra Moore Yasas olarak bilinen u u uu u bu gzlemin ima ettii gelime bilgisayarlarn kapasitelerinin cok az bir maliyet o g s artyla her 18 ayda iki katna ckaca eklindeydi. Bu kural, o gnden bu s g s u yana artc bir ekilde dorulanyor. Bugn kullanlan en son teknoloji bilgisas s s g u yarlar, 1975 ylndaki bilgisayarlardan 66 bin kat daha fazla ilem g c ne sahip. s u u Bu hzla gidilirse de 10 yl sonraki bilgisayarlar 1975 ylndaki bilgisayarlardan 10 milyon kat daha fazla ilem g c ne sahip olacak. Dolaysyla, bekleyip en s u u iyisini almaya calmak hi bilgisayar almamak anlamna geliyor. s c Bilgisayar ve internet teknolojisinde meydana gelen gelimeler yeni s ekonomi adyla mikroekonomi alannda kendini gsterse de, bu gelimelerin o s makroekonomi ve makroekonomik politikalar konusunda da etkili olmas kanlmaz. Yeni ekonominin ilk etkisi verimlilik ve ekonomik byme uzerinde c u u gr l yor. Yaplan bir calmaya gre son 5 ylda ABD ekonomisindeki vero uu s o imlilik artnn yzde 80 i enformasyon teknolojisine yaplan yatrmdan kays u naklanyor. Bu olulebilen verimlilik art. Bir de lulemeyen verimlilik ve c s o c refah art var: Masabandan, hi kimseyle konumadan, alnabilecek en ucuz s s c s uak biletini alma, en ucuz otel ve kiralk araba rezervasyonunu yaptrma, c aracya gerek kalmadan tatilinizi planlama, en son CD ya da kitaplar annda edinebilme, kt phaneye gitmeden bilimsel makalaleleri okuyabilme lks gibi. uu u u Bu yaznn dk m n alp gazeteye faksn ekmek yerine, bir tua basarak gidip o u u u c s kahve imek rahatl GSMH rakamlarna pek yansmyor. Yine de, aklanan c g c rakamlar ekonomide baz eylerin deitiine dair ipular tamakta. s gs g c s Devlet Istatistik Enstits , Imalat Sanayiinde en son uretkenlik rakamuu larn dn aklad. Ozel sektr hemen hemen bt n alt sektrlerde, ama esas u c o uu o olarak yeni ekonomi sektrlerinde tam bir verimlilik patlamas gsteriyor. o o B ro, muhasebe, bilgiilem makineleri imalatnda verimlik art geen yln son u s s c c eyreinde y zde 250, bu yln ilk ceyreinde yzde 120 olmu. Radyo, TV, g u g u s haberleme cihazlar imalatnda getiimiz yln son uc eyreinde gr len vers c g c g o u imlilik art bu yl da sryor: Ilk ceyrekte meydana gelen verimlilik art s uu s 104

y zde 58. Yaad ar resesyonu (depresyon?) atlatmaya calan zel sektr u s g g s o o imalat sanayiinde bu yln ilk ceyreindeki genel verimlilik art y zde 14.2. g s u Kamu kesimi ise bildiiniz gibi: Geen yln ikinci yarsnda olduu gibi bu yln g c g ilk ceyreinde de kamu kesimi imalat sanayiinde verimlilik azalm: Eksi y zde g s u 6.7. Elimizde rakamlar olmasa da imalat sanayiinde gr len rekor verimlilik o u artnn hizmetler sektr nde de yaandn tahmin etmek zor olmasa gerek. s o u s g Tabii, kamu kesimi hari! c

105

DARISI BASIMIZA. . .
25 Haziran 2000

1997 yl ortasnda patlak veren Asya krizi sonrasnda, bir yandan ulke yneticilerinin taviz vermeyen tutumlar, dier yandan uluslararas yardmlar o g sonucunda krize mazur kalan ulkeler hzla toparlanmaya balad. Uzakdoudaki s g ulkelerin temel ekonomik gstergelerinin pek ounda herhangi bir bozulma ol o c g mamasna karn krizin ckmas, o dnem pek ok iktisaty artmt. Krizin s o c c s s s c s k nedeni bug n artk iyi biliniyor: Ar deerlenen ulusal para, ak pozisyu s g c onlar, by k miktarda ksa vadeli yabanc sermaye, nansal piyasalarda oluan u u s balonlar ve uluslararas standartlarda denetleme ve dzenlemenin olmad u g bir nans kesimi. Krizin ckmasyla birlikte Endonezya, Tayland ve Korenin yardmna koan s IMF, kendisi 35 milyar dolarlk bir kaynak hazrlarken 85 milyar dolarlk uluslararas kaynan da bu ulkelere yneltilmesine yardmc olmutu. IMFin bu g o s ulkelerde verdii ogutlerin, uygulanan politikalarn arasnda en fazla eletiri alan g s daraltc bir maliye politikas gd lmesi oldu. Uygulanan bu klasik reete u u c sonucunda Tayland yzde 6, Kore y zde 7 ve Endonezya y zde 14 reel daralma u u u yaad. Krizin balangcnda deval asyon-enasyon fasit dairesine dmemek s s u us iin uygulanan sk para politikas da bir olude bu gelimeye katkda bulundu. c c s Blge ulkelerinde durum artk normale dn yor. Yerel paralarn deval e o o u u olmas sonrasnda piyasalarda stabilizasyonun salanmasyla, blge ulkelerindeki g o para politikas, yaanan ekonomik bymeye paralel olarak kriz dnemine gre s u u o o daha gevek tutulmaya baland. Ulusal paralarn reel deeri kriz oncesine gre s s g o daha duk ve istikrar kazanm durumda. Yapsal reformlar s rdrlrken, us s u u uu maliye politikasnda alnan onlemlerle bte aklar kalkt ve borlarn yurtii uc c c c kaynaklardan nanse edilmesi iyice azaltld. Hzl bir ekilde canlanan Koreden s sonra dier blge ulkeleri de artk ciddi boyutlarda reel byme yayor. g o u u s Ne Yapmal? Genel olarak iktisatlarn, ozel olarak da IMFin bu kriz dneminden c o edindii en onemli deneyimin nansal sektrle ilgili olduu sylenebilir. g o g o Bu nedenle de yaanan reel b y menin s rdr lebilir ve kalc olmas iin s u u u uu c yaplan onerilerin esasn nansal sektrde yeniden yaplanmann hzlandrlmas o gerektii oluturuyor. Para otoritesinin bamszl ve ean salanmas, g s g g s g g piyasa riski ve kredi riski gibi kavramlarn bilanolarn oluturulmasnda esas c s tekil etmesi, icra-ias kanularnda deiiklie gidilmesi, bu ulkelerde yaplmas s gs g beklenen reformlar. Ote yandan, beeri sermayeye yatrm yaplmas, eitim ve s g salk harcamalarna onem verilmesi, sosyal g venlik a oluturulmas klasik g u g s o neriler arasnda. 106

Uzakdou ulkelerinde ve Rusyada yaanan krize reel faizleri rekor d zeylere g s u c ekerek tepki veren ve Cumhuriyet tarihinin en byk daralmasn yaayan u u s T rkiyede yeni bir program uygulamaya konuldu. Ama hala baz cevrelerde u ya by rsek korkusu hakim. Umarz bu korku politika belirleyicilerine u u bulamaz. Dier ulke deneyimlerinden ders alarak yapsal reformlarn srd ren, s g u u nansal kurum ve kurulularnda uluslararas standartlar uygulayan ve piyasa s ekonomisinin birincil koulu olan yaptrm gc y ksek ada bir hukuki s u u u c g s altyapy oluturmu T rkiye, Uzakdou ulkeleri gibi uzun yllar yzde 7-8lik bir s s u g u reel b y me gerekletirebilir. Uygulanan program ciddi bir eksikle balam u u c s s s olsa bile.

107

EMEK PLATFORMU VE PARAYI KAPTIRMAK


27 Haziran 2000

Sendikalarn estirdii havaya bakarsanz, Calanlarn Tasarruarn Tevik g s s hesabndaki para, devlete kaptrlm bir paradr. Geri odenmeme riski s y ksektir. Parayla ne yapld belli deildir. Bata Emek Platformu bakan olu g g s s mak uzere, deiik ii temsilcileri bu parann derhal hak sahiplerine verilmesini g s sc istemektedir: Hemen desinler, imdi, nakit olarak. o s Hemen desinler de. . . O kadar parayla ne yapacaz?! Eer konuyla ilgili o g g kanun deitirilerek hesaptaki birikimin tamam nakit olarak hemen odenirse gs ortalk biraz karacak demektir: Trkiye ekonomisinde dolama kan para s u s c toplam (emisyon hacmi) 2.7 katrilyondur. Tasarrufu Tevik Hesabndaki para s sc ise (nisan sonu tibariyle) 3.9 katrilyon. Ii temsilcisi olarak Bana ne, bu parann hepsi, hemen, imdi, nakit olarak odensin demek, en haf tabirle, s izan ve insaf sahibi olmamak anlamna gelir. Oncelikle, halen yrrlkteki yasaya gre, emeklilik halinde hesaptaki kesinti uu u o ve birikimlerinin tamam hak sahibine (l m halinde ise yasal miraslara) neou c masyla birlikte denmektedir. Yine yrrlkteki yasaya gre, en az 15 yln o uu u o dolduran hak sahiplerinden isteyenlere hesaptaki kesinti, katk ve nemalarn toplamnn y zde 60 derhal odenmektedir. Aslnda denmemektedir, unk u o c u hen z 15 yln doldurmu hak sahibi yoktur. Yasa 1988 ylnda cktna gre u s g o 15 yl doldurmak iin en erken 2003 ylnn gelmesi gerekir. Eer sisteme ilk c g girenlerden iseniz; 2003 ylna gelindiinde isterseniz kesinti, katk ve nema g toplamnn y zde 60n alabilirsiniz Yani, emekliliinizi beklemediiniz iin, u g g c paranzn yzde 40n gn ll bir ekilde devlete kaptrrsnz. u o u u s Yok, eer, ben param, imdi, hemen, nakit istiyorum derseniz ve halen g s kanun kapsamnda deilseniz sadece sizin ucret ya da maanzdan yaplan g s kesintiyi alabilirsiniz. Kanun byle. Bu taktirde sizin adnza yaplan katk ile o hesapta birikmi olan nemalardan vazgemi ve paranz yine gn ll olarak des c s o u u vlete kaptrmsnzdr. Alacanz toplam para ise, sistemde 10 yl kaldnz s g g varsayarsak, y zde 70 ortalama enasyonun olduu bir ortamda bir aylk u g maanzn yars kadar bir by kl ktr! s u u u u sc Ii sendikalarnn ve dier sivil toplum kurulularnn, mevcut yasalar g s c c erevesinde, isteyenin parasn nakit olarak alabilecei eklindeki bir yasa g s h km nn altn cizen bir aklamay duyunca Sakn ha! diyerek derhal u u u c uyelerini uyarmas, kamuoyunu aydnlatmas beklenirdi: Sakn paranz devlete kaptrmayn!. Ama oyle olmad. Basna yansd kadaryla Emek Platformu g sevindirik oldu. Bu hesapta biriken kesinti, katk, nema toplamnn; eak ilkesi s c c erevesinde, profesyonel fon yneticileri tarafndan piyasa koullarnda o s ynetilmesi pek cok insan rahatlatacaktr. Dzenlenmekte olan bireysel o u emeklilik cerevesinde bu fondaki birikimler bireysel emeklilik hesaplarna, c 108

hak sahiplerine emeklilikte denmek uzere, devredilir. Insanlar ne kadar birikimo leri olduunu gr r ve istedii fona geerek gelecekleriyle ilgili kararlarda kendig o u g c leri sz sahibi olur. Bylece, uzun bir s redir bu fonu en iyi ekilde ynetmeye o o u s o c s alan kamu mensuplar; gereksiz, haksz, eletiri olulerini aan saldrlardan s c s sc kurtulmu olur. Haber sknts ceken editrler de Iilerin paralarn buhar ets o tiler maneti atmak yerine; emeklilik fonlarnn performansn izleyen, okuyus cularna tarafsz fon onerisi yapabilen ekonomi-nans servislerinin szlerine biraz o daha kulak verir, belki.

109

YAVAS YAVAS TOPARLANMA


2 Temmuz 2000 Onceki g n aklanan 2000 yl birinci ceyrek GSMH ve GSYIH rakamu c lar, T rkiye ekonomisinin ozellikle 1998 sonundan itibaren yaad ar okun u s g g s etkilerinden henz tam olarak kurtulamadn gsteriyor. Bir ulke snrlar u g o ierisinde belli bir dnemde yaratlan toplam katma deeri gsteren GSYIH c o g o geen yln ayn dnemine gre y zde 5.6 artm olsa da, toplam katma deer c o o u s g 1998in ilk ceyreinin hala yzde 4 altnda gereklemi. g u c s s Sektrler baznda bakldnda, tarm kesiminde gerekleen toplam katma o g c s deer son sekiz yln ikinci en duk d zeyinde. Iki yl oncenin, 1998 yl g us u ilk ceyreinin uzerinde katma deer geekletiren sektrler devlet hizmetleri g g c s o (y zde 10.3, armayn!), mali kurulular (yzde 8.7, bu yorumsuz) ve konut u s s s u sahiplii. Dier b t n sektrler 1998deki kadar ya da daha duk katma deer g g uu o us g yaratm. Muhtemelen insanlar; yzde 70 civarnda bir kapasiteyle calan, aks u s c gizli isizlerle dolu bir ekonomide ekonomi snd saptamalarn ve soutun, s g acil onlem aln onerilerini aknlkla izliyor. s s Ote yandan, ekonomideki kendine gelmenin sadece tketim mal ithau latnn ticareti canlandrmas sonucunda gerekletiini sylemek pek o kadar c s g o doru deil. Bu noktada daha once aklanan aylk imalat sanayii uretim endeksi g g c rakamlarnn gsterdii bir gelimenin, doal olarak GSMHya da yansdna o g s g g dikkat cekelim: Ozel sektr, devlet sektr ne gre daha hzl ve gelimelere o o u o s daha cabuk ayak uydurabiliyor. Bu yln ilk ceyreinde ozel imalat sanayi g inde gerekleen uretim art y zde 10.7 iken kamu kesimi imalat sanayiindeki c s s u toplam uretim, geen yln ayn dnemine gre y zde 16.7 azalm! Dolaysyla, c o o u s toplam imalat sanayii byme rakam y zde 2.5 olarak gereklemi. Bu ise, u u u c s s ilk bakta sanayide canlanmann salanamad yanl izlenimini verebiliyor. s g g s Canlanmay beceremeyen kamu kesimi, zel sektr deil. o o g Yaralar Sarlyor Aklanan rakamlar reel faizlerle ilgili bir noktay one ckarmas asndan da ilgi c c c ekici. T rkiye ekonomisi reel faizlerde gr len oynamalara bir ders kitabna u o u girecek derecede tepki veriyor. Harcamalar yn nden GSYIH rakamlarna o u bakldnda, getiimiz iki ylda reel olarak azalan dayankl tketim mallarna g c g u yaplan harcamalarn bu yln ilk ceyreinde reel faizlerde meydana gelen azal g maya paralel olarak yzde 22 artt gr l yor. Benzer ekilde, son iki ylda u g o uu s ciddi bir reel azalma gsteren zel sektr makine ve tehizat yatrm harcamalar o o o c da getiimiz yln ayn dnemine gre y zde 23lik art gstermi. Bu yln c g o o u s o s ilk ceyreinde gr len yzde 5.1lik harcamalar yn nden GSYIH reel artnn g o u u o u s arkasndaki ucunc en byk talep etkeni ise stok deimeleri. Yine reel fai u u u gs zler nedeniyle getiimiz yln ilk ceyreinde negatif olan stok deimeleri bu yl c g g gs 110

pozitif gerekleerek toplam talebin art uzerinde onemli bir etkide bulunmu. c s s s Talep yn nden dayankl tketim mallar, yatrm ve stok deimeleri kalemo u u gs lerinin belirgin rol oynad bu yln ilk byme haberi ekonominin yaralarnn g u u sarlmaya balandn gsteriyor. s g o Toplam talepte kamu kesimi-zel kesim ayrmna bakldnda ise pek alk o g s olmadmz bir durum var: Her sktnda yatrmlar erteleyen ama tketim g s g u harcamalarna pek dokunmayan devlet, bu yln ilk ceyreinde reel olarak g toplam t ketimini sabit tutarken yatrm harcamalarn ksmam, tam aksine, u s geen yla gre y zde 3 artrm. Bu art da esas olarak makine ve tehizat c o u s s c harcamalarndaki arttan kaynaklanyor. Yln dier dnemlerinde de benzer s g o gelimelerin olmas durumunda kamuda bir zihniyet deiikliinden sz edebilis gs g o riz. Ote yandan, devletin nihai tketim harcamalar alt kalemlerinden maa ve u s ucretlerlerde reel art olurken cari harcamalarn reel olarak azalmas, aciliyet s bekleyen reformun hangi konuda gereklemesi gerektiine de iaret ediyor: Kac s g s muda personel reformu.

111

KRIZLER HASTA EDIYOR


4 Temmuz 2000

Ekonomik ve nansal kriz sonrasnda reel gelirin azalmas, gelir dalmn g bozulmas, yoksulluun artp genel refah dzeyinin dmesi bilinen sonular. g u us c Ya krizlerin vcut sal uzerindeki etkileri? Yaanan ekonomik ve nansal u g g s krizlerin insan sal uzerinde bozucu etkileri olduunu, en azndan ruh sal g g g g g uzerinde bozucu etkisi olduunu, kiisel gzlemlerime dayanarak tahmin ede g s o biliyordum. Getiimiz hafta NBER tarafndan Meksika ile ilgili yaymlanan c g bir calma, krizlerin salk uzerinde ziki olarak da olumsuz etkilerinin olduu s g g ve ekonomik krizler sonrasnda ol m oranlarnda ani artlar gr ldgu sonuu s o u u cuna varyor. Ekonomik krizlerin insan sal uzerindeki etkisi oncelikle reel gelirde g g meydana gelen azalmayla birlikte t ketimin azalmas, bu arada salk haru g camalarnn kslmas eklinde ortaya kyor. Bir aile toplam harcamalarn s c kstnda yaplan ksnt aile bireylerine eit olarak yansmyor. Salk harcag s g malarna en fazla ihtiya duyan yallar ve ocuklar, ocuklar arasnda da daha c s c c c ok kzlar, erkek aile reisinin karar verdii bu ksntdan en fazla etkilenenler. g Ekonomik krizler kamu kesiminde kaynaklarn azalmas ve toplam harcamalarda ksntya gidilmesiyle sonuland iin kamu tarafndan salanan salk c g c g g hizmetlerinden yararlanan duk gelir gruplarnn salk hizmeti edinme ans us g s sona erebiliyor. Orta, ozellikle de ust gelir d zeyindeki aileler ozel salk u g hizmetlerini kamu salk hizmetlerine ikame edebiliyor ama en duk gelir g us gruplarndaki ailelerin byle bir ans yok. Kriz nedeniyle isiz kalan ya da o s s kaytdna itilen garibanlar dua ile tedavi olmaya calyor. Ekonomik kriz s s sonrasnda reel gelirin azalmasyla birlikte aile bireyleri daha fazla calmak, s daha once ig c ne katlmamsa ig c ne katlmak zorunda kalyor. Bu ise s u u s s u u azgelimi ulkelerde daha cok aile iinde gerekletirilen cocuk ve yallarn s s c c s s bakm hizmetlerinin azalmasna ve hastalklarn artmasna neden oluyor. Rusya ile ilgili yaplan bir calma, kadn ve erkeklerde beklenen yaam s s s resinin 1990 ylnda 74-64 iken, kriz sonrasnda 71-58 olduuna dikkat cekiyor. u g Yaam s resindeki bu azalmann nedeni olarak; toplumdaki belirsizlik, ar s u s sigara ve alkol, kt beslenme ve ekonomik depresyon gsteriliyor. Enou o donezyada 1997 ylndaki kriz sonrasnda duk gelir gruplarndaki insanlara us ulaan kamu salk hizmetlerinde ciddi azalmalar ve hastalklarda ani artlar s g s gzleniyor. Tayland, 1997 yllndaki krizde kii bana gelir y zde 30 azalnca o s s u kamu tarafndan salanan salk hizmeti giderlerini yzde 17 azaltmt. Bunun g g u s sonucunda ozellikle ocuk hastalklarnda ani artlar gzleniyor. Yaad c s o s g ekonomik krizle birlikte 1992 ylnda ABDnin ambargosuna maruz kalan K bada daha once binde 6.4 olan ol m oran hemen binde 7.2ye y kseliyor. u u u Meksikada 1982 ve 1987 yllarnda yaanan krizler sonrasnda duk gelir grus us plarnn gelirleri ve buna bal olarak gdaya yaptklar harcamalar byk olude g u u c 112

azalyor. Kr ve kylerde cocuk ol m oran 1982 krizi oncesinde ehirlerdeki o u s c ocuk ol m orannn 1.65 kat iken, kriz sonrasnda drt katna frlyor. u o T rkiyede de 1994 ve 1999 reel krizlerinden en fazla olumsuz etkilenenlerin u toplumun en gariban kesimi olduunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu g arada, sahi, biz bu 1998 ylnn ikinci yarsnda balayp bu yln banda sona s s ermekte olan reel krizi neyi kurtarmak pahasna yaadk? s

113

SON 10 YILIN EN IYIMSER GUNLERI


9 Temmuz 2000

Merkez Bankas tarafndan ozel sektrde gerekletirilen iktisadi ynelim o c s o anketi, sanayi sektr ndeki gelimelerin gerek anlamda bir nc gstergesi. o u s c o u o Ankette sorulan sorulardan biri Sanayi dalndaki genel gidiat konusunda bir ay s o ncesine kyasla grunz? eklinde. Bu soruya daha iyimser cevab vereno us u s lerin oran yandaki grakte gr lebilir (ham veriler belli bir arndrma teknii o u g kullanlarak serideki eilim aa karlmtr). 1994 krizi sonrasnda muhtemeg cg c s len bundan beter olmazd diye dunen ozel kesimde bir ay ncesine gre daha us o o iyimser olanlarn oran o yl iinde y kselerek y zde 30un biraz uzerine ckyor. c u u Daha sonra azalan bu oran yzde 20 civarnda istikrar kazanyor. Ortada henz u u Rusya krizi falan yokken, 1997 sonbaharnda azalmaya balayan daha iyims serler, 1998 sonunda neredeyse sfrlanyor ve 1999 sonuna doru tekrar ivme g kazanarak hzla y kselmeye balyor. u s Bir ay oncesine gre sanayideki gidiat konusunda daha iyimser olanlar o s bu yln Mays aynda getiimiz yln Kasm ayna gre iki kat art duc g o s rumda. Mays aynda ankete cevap verenlerin yzde 43 geen aya gre u u c o daha iyimserim diyor. Bu oran, serinin hesapland dnem ierisinde bir g o c rekor. Ynetenler arasnda ben yoksam uygulanan bt n politikalar kt dr o uu ou u ig ds yle yorum yaparak ilk alt ayda sevinecek hibir ey yok, uz lecek c u uu c s u c s ok ey var, oturalm alayalm diyenlerin kt mserlii baka nedenlerden kayg ou g s naklanyor olmal. Bu zaman serisini Aylk Sanayi Uretim Endeksi rakamlaryla karlatrdmzda ortaya ilgin bir sonu kyor: Sanayi uretimindeki s s g c c c yllk yzde art, sanayideki iyimser orann 2-3 ay gecikme ile izliyor. 1994 u s ylndaki daralma ve resesyondan ckma, 1998 ylndaki daralma ve getiimiz c g yl sonunda balayan resesyondan ckma dnemlerinde iyimser oranndaki s o dnme noktalar, sanayideki dnme noktalarndan once gereklemi. o o c s s D n aklanan sanayi uretimi endeksi Mays aynda Imalat Sanayiinde y zde u c u 3l k bir uretim art gerekletiini gsteriyor. Aslnda durum biraz farkl. u s c s g o Imalat Sanayii iinde kok km r ve rane edilmi petrol urnleri imalat yzde c o uu s u u 15lik bir paya sahip. Bu sektrde gr len yzde 25lik uretim azal, toplam o o u u s imalat sanayi by mesini eksi 4 puan civarnda etkiliyor. Ote yandan, kimyasal u u madde ur nleri imalatndaki yzde 8lik uretim azalnn etkisi eksi 1 puana u u s yakn. Bu nedenle, bu iki sektr dndaki Imalat Sanayiinde uretim art y zde o s s u 8 civarnda. Bu artn onc lgun de daha once deindiimiz yeni ekonomi s u u u g g sektrleri ve artk kendine gelmeye balayan tekstil ve giyim sanayii cekiyor. o s Yllardr duk kapasiteyle alp kattan para kazanma sevdasna den us c s g us sanayi kesiminin asli iine dnmesi sevindirici. Umarz politika belirleyicileri s o b y me fobisi yaayan faiz lobisinin sylediklerini ciddiye almaz ve uretimin u u s o o u u n n kesecek nlem alma telana dmez. o s us 114

Daha Iyimser Yzdesi 0.5 0.4 0.3 0.2 0.1 0 1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sanayide Byme 0.15 0.1 0.05 0 0.05 0.1 1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 20: Sanayide iyimser oran ve uretim art. Dnem: Ocak 1990 - Mays 2000. s o

Bir T rl Patlamyor! u u Antalyada bir taksi ofr , turizm patlad diyorlar ama bizim pek birey hiss o u s setttiimiz yok. Galiba Ankarada ve basnda patlyor bu turizm diyordu. g Aslnda rakamlar taksi ofr nden yana. T rkiye ekonomisi ilk be ay itibariyle s o u u s tarihinde gr lmemi bir turizm canlanmas yaamyor. Getiimiz yl malum o u s s c g nedenlerle azalan turist says bu yl normale dn yor, o kadar. Ustelik ilk o u be ayn verileri, normal koullarda beklenmesi gereken (trend) turist saysnn s s altnda bir rakamn gerekletiini gsteriyor. 1997 ve 1998 yllarnda 2.8 mic s g o lyon olan ilk be aydaki turist says, bu yl da 2.8 milyonda kalm. Ote yans s dan, havayoluyla gelen turistlerin toplam turistler ierisindeki oran da azalma c eilimini srdr yor. 1997 ylnn ilk 5 ayndaki turistlerin yzde 72si havayolu g u uu u ile gelirken bu yl bu oran yzde 64e dm. Bunun anlam, artk greceli u us us o olarak daha az para harcayan turistler geliyor demektir. Turizm Bakannn 10 milyar dolar gelir tahmini zaten batan tutarszd. Simdi, 1998 ylndaki kadar s gelir elde edersek (7.2 milyar dolar) ukredeceiz galiba. s g Neyin Ithalat Kslsn? Geen yln sonlarndan itibaren uygulanmakta olan programn kanlmaz c c sonucunun by meme olduu one s rl yordu. Getiimiz y zyln ikinci u u g u uu c g u yarsnn balarnda moda olan iktisat analizi aletlerine dayanlarak yaplan bu s o o u ngr lerin tutarszl ylbandan itibaren anlalmaya baland. Ekonomi, g s s s yllardr uzerine cken y ksek reel faiz kabusundan uyanarak canlanmaya ve o u eski dinamizmini tekrar kazanmaya balad. Bu by me tutmaz, bu vergi gelirs u u 115

leri toplanamaz yorumlar, bu yln ikinci ceyreinden itibaren yerini kamu g harcamalar kslsn onerilerine brakt. Simdi ise ek tedbirler alnsn, ithalat kslsn sesleri y kseliyor. u Oncelikle, ithalat kstlayc politikalar uygulanan programn mantna ters g duyor. D ticarete konu olan mallarn yatlarndaki yavalamaya, d ticarete us s s s konu olmayan mallarn yatlarndaki yavalamann ayak uydurmas programn s temel noktalarndan birisi. Ikinci nokta, neyin ithalatnn kstlanaca. Toplam g ithalat iinde ara mallarn oran yzde 67, sermaye mallarnn oran y zde 20. c u u Bu rakamlar, uretim ve yatrm demek. Bu yln ilk drt ayndaki toplam o t ketim mal ithalat 1.8 milyar dolar, ihracat ise 4.3 milyar dolar. Net tketim u u mal ihra eden T rkiye ekonomisinde ithalat kstlansn diyenlerin, oncelikle c u neyin ithalat kstlanacak? soruna cevap vermeleri gerekiyor.

116

GELECEK YIL CIFTE CAPA


11 Temmuz 2000

IMF Icra Direktrleri Kurulunun Trkiye ile yaplan Stand-By o u d zenlemesine ilikin 6 Temmuzda yapt deerlendirme toplants sonu s g g rasnda Stanley Fischer tarafndan yaplan aklama, uygulanmakta olan c programn politika aletlerine ynelik on m zdeki gnlerde onemli aklamalarn o u u u c yaplabileceinin sinyalini veriyordu. Fischer, konumasnn bir bl m nde g s ou u unlar sylyordu: 2000 yl banda erevesi izilen para ve kur polis o u s c c c tikalarnn tam olarak uygulanmas enayonun daha da dmesinde anahtar us rol oynayacaktr. Spesik olarak, dviz girilerinin sterilize edilmemesi kural o s uygulanan programa ek gvenilirlil ik kazandrd. Ancak, orta vadede program u s rmekte iken, u andaki para politikasnn yerini alacak olan para politikasnn u s ne olaca konusunda bir an once karara varlmas, varolan g venilirliin g u g s rdr lmesine ve uzun vadeli faiz oranlarnn daha da d mesine katkda u uu us bulunacaktr. Ksacas Fischer (muhtemelen bir kri var ama!) Trkiye u o u u nm zdeki yl ortasndan itibaren nasl bir para politikas izleyecek? sorusunu soruyor. c Gelecek yl ortasndan izlenecek olan kur politikas belli: Uer aylk dnemler o itibariyle kur sepetinde meydana gelecek aylk y zde artlar aklanyor. En u s c son Nisan-Haziran 2001 dnemi iin aylk y zde 0.85 (yllk bazda yzde 10.7) o c u u art olaca aklanmt. Muhtemelen Haziran -Austos 2001 dnemi iin s g c s g o c aklanacak oran da bu civarda olacaktr. Kur politikasndaki deiiklik, sabit c gs oranda artmas ongr len sepet deerinin yzde 3.75 altnda veya ust nde oy o u g u u namalara izin verilmeye balanmas olacak. Yani, apa biraz gevetilecek. Bu s c s deiiklik, Merkez Bankasnn TLnin ancak i lan edilen oluler cerevesinde gs c c deer kazanmasna (ya da kaybetmesine) izin vermesi, gerekirse b y k boyutlu g u u m dahelelerde bulunmas anlamna geliyor. u Peki, para politikas? Son 10 yldan bu yana gerek gelimi, gerekse s s gelimekte olan ulkelerde pop lerlik kazanan politika enasyon hedeemesi. s u Bir ekilde hedef bir enasyon oran belirleniyor ve para otoritesi bu hedefe s ulamak iin elinden geleni yapyor. T rkiyede de gelecek yl ortasndan s c u itibaren enasyon hedeemesi politikasnn uygula nmaya balanmas artc s s s olmayacak. Ancak, bir yandan belli bir bant iinde hareket eden kur, te yanc o dan enasyon hedeeme politikalarnn her ikisinin bir arada yrt lmesinin uuu zorluklar var. Ornein, reel faiz oranlar. Hedeenen enasyonla uyu mlu g yurtii reel faiz oranlar bazen ok y ksek seviyelere kabiliyor. Bu ise c c u c ciddi bir ksa vadeli sermaye giriine ve ulusal parann deerlenmesine, yani, s g dviz kurlarnn alt limitinin zorlanmasna yol ayor. Bu durumda Merkez o c Bankasnn ciddi bir mal iyeti bulunan sterilizasyon yapmas gerekiyor ve enasyon hedeni saptracak harcama yapyor. Ya da tersi durumlar: Kurlarn 117

ust limitini savunmak iin gereken y ksek faiz oranlar hedeenen enasyon c u oranyla uyumlu olmayabiliyor. Bir ekonomide rejim deiiklii yaand bir dnemde, teknik yntemleri gs g s g o o kullanarak nokta tahmini yapmann doru olmadn dunyorum. Ama eng g us u asyonun gelecek yln ikinci ceyreinden itibaren belli bir platoya ineceini ve g g o platoda taklp kalacan baka ulke deney imleri ve iktisat teorisi yardmyla g s tahmin edebiliyorum. Enasyonu yzde 15-20lik o platodan tek haneli rakamu lara cekmek iin nasl bir para politikas izlenmesi gerektii, enasyon hede c g emesi politikasnn T rkiye iin yararlar ve muhtemel zararlar sanrm bu u c sonbahardan itibaren ekonomi gndemini oluturacak en onemli konulardan u s birisi olacak.

118

AZ DAHA LATIN AMERIKA


16 Temmuz 2000

Malum, bu yl bandan itibaren kattan para kazanma dnemi sona erdi s g o ve bir grup insan ellerinde nasl biriktirdiklerini kendilerinin de anlamad g parasal varlklaryla imdi biz ne yapacaz? sorusunu sormaya balad. s g s Soruyla birlikte haf vicdan azab, belki biraz utangalk ve nihayet garibanc lar hatrlama da szkonusu galiba. Sahi, o kadarck parayla nasl geiniyorlar. o c Dikkatinizi cekmitir: Son gnlerde Trkiyedeki gelir dalm ve yoksulluk hi s u u g c beklemediiniz ke yazlarnda gndeme gelmeye balad. Hayrdr inallah! g os u s s T rkiyede uzun s redir belli aralklarla gelir dalm anketleri yaplyor. u u g DIE tarandan yaplan gelir dalm calmalarna gre, 1968 ylnda toplam g s o gelirin yzde 3 n elde eden hanehalklarnn yzde 20lik en gariban ksm, u u u u 1987 ylnda toplam gelirden yzde 5.2lik bir pay alyordu. Ote yandan en u y ksek gelire sahip y zde 20lik hanehalknn toplam gelirden ald pay 1968de u u g y zde 60 iken 1987de y zde 50ye dmt . Yani, gelir dalm 1968-1987 u u us us u g yllar arasnda nispeten iyilemiti. Nitekim, gelir dalmn mutlak eit olduu s s g s g durumlarda 0, mutlak eitsiz olduu durumda 1 deerini alan Gini katsays s g g da 1968deki 0.56 deerinden 1987de 0.44 deerine dmt . g g us us u Mevsimsiz Liberalizasyon Daha sonra mevsimsiz liberalizasyon dnemi geldi ve olan oldu. Sermaye o hareketlerini eine az rastlanr biimde serbest brakan Trkiye, aptal cens c u netini kefetti: Ak pozisyonlarnz artrn, kar kan haindir. Ayn s c s c dnem iktisadi by meyi bt n kt lklerin anas olarak lanse eden ke o u u uu o uu os yazarlarn da beraberinde getirdi. Iktisat olmak ve doru bildiini sylemek c g g o dnda kaygs olmayp Bu byle gitmez diyenlere, Kt mserler, Kara s o ou lensliler, Felaket tellallar diyerek saldrld ve ak pozisyonlarn aslang c lar gibi savunulduu bir 10 yl geti ve program kapya dayand. Programn g c balamasyla birlikte belli bir kesim tarafndan havadan kazanlacak 7-8 mils yar dolarn 2-2.5 milyar dolarlk ksmnn vergi olarak alnmas karar karsnda s iyice deifre olan ak pozisyon valyeleri imdi artk ister istemez programn s c so s ba savunucusu. Zamanlar deiiyor, uyum gstermek lazm! s gs o T rkiyedeki gelir dalm konusunda kapsaml bir aratrma en son 1994 u g s yln kapsyor. DIE tarafndan yaplan bu calmann sonularna gre en duk s c o us gelire sahip y zde 20lik hanehalknn toplam gelirden ald pay 1987deki y zde u g u 5.2den yzde 4.9a dmt . Ote yandan en y ksek y zde 20lik gelir guu us us u u u rubunun pay da 1987deki y zde 50den y zde 55e kmt. Gelir dalmndaki u u c s g bozulma Gini katsaysna da yansd: Katsay, 1987deki 0.44 deerinden 0.49a g y kseldi. u 119

Yllar 1994 1987 1986 1973 1968

En Duk us %20 4.9 5.2 3.9 3.5 3.0

Ikinci %20 8.6 9.6 8.4 8.0 7.0

c u Uunc %20 12.6 14.1 12.6 12.5 10.0

Drdnc o u u %20 19.0 21.1 19.2 19.5 20.0

En Yksek u %20 54.9 49.9 55.9 56.5 60.0

Gini Katsays 0.49 0.44 0.46 0.51 0.56

Tablo 6: Trkiyede hanehalk gelir dalm. u g

Brezilya Kolombiya Sili Meksika Rusya Bolivya

En Duk us % 20 2.5 3.0 3.5 3.6 4.4 5.6

En Yksek u %20 63.8 60.9 61.0 58.2 53.7 48.2

En Yksek u %10 47.6 46.1 46.1 42.8 38.7 31.7

Gini Katsays 0.60 0.57 0.56 0.54 0.49 0.42

Tablo 7: Baz ulkelerde gelir dalm g

Latin R zgarlar u Getiimiz g nlerde AC Nielsen Zet irketi tarafndan gerekletirilen hanec g u s c s halk harcamalarna ynelik bir calma basnda ska yer ald. Calma, o s c s gelir dalmna ynelik olmasa da konuyla ilgili ipular veriyor. Calmaya g o c s gre toplam harcamalarn yzde 53 nfusun yzde 15lik ksm tarafndan o u u u u gerekletiriliyor. Y ksek gelir gruplarnda tasarruf eiliminin nispeten daha c s u g y ksek olduu gzn ne alnrsa bu sonu, alma kapsamndaki yerlerde u g o o u c c s n fusun yzde 15inin, gelirin en az yzde 60n aldn ima ediyor. Nfusun u u u g u y zde 30luk ksmn oluturan ikinci grubun harcamalar, toplam harcamalarn u s y zde 25ini oluturuyor. Bu grubun da belli bir oranda ama duk tasarruf u s us yaptn varsayarsak, gelir iindeki paylarnn yaklak y zde 22-23 olduunu g c s u g syleyebiliriz. Nfusun yzde 55ini oluturan ucunc ve drdnc gruptaki o u u s u o u u hanehalklar toplam harcamalarn y zde 22sini gerekletirse de toplam gelirdu c s eki paylar en fazla yzde 18 civarnda. Daha anlalr klmak iin bu verileri u s c T rkiye geneline uyarlarsak, 33 milyon kiinin yllk toplam gelirinin 35 milu s yar dolar civarnda olduunu syleyebiliriz. Yani, nfusun yarsndan fazlasnn g o u g nde 3 dolarla geinmeye calt bir T rkiye. Calma, bir gerei btn u c s g u s c g uu aklyla ortaya koyuyor: Getiimiz 10 ylda izlenen politikalar sonucunda c g c g T rkiye; ozel g venlik birimleri, snrlar belli zengin mahalleleri, ozel koruu u malar ve eskortlar ve nihayet her konudaki ceteleri ile kt bir Latin Amerika ou ulkesi olma s recine girmitir. u s Uygulanmakta olan program bu sreci tersine evirmek iin yakalanan bir u c c frsat. Ozellikle Latin Amerika ulkelerinin yaad tecrbeler, bir ulkenin s g u gelirin yeniden dalm politikas izleyerek gelir dalmndaki kt lemeleri g g ou s durdurmasnn veya tersine cevirmesinin m mk n olmadn gsteriyor. u u g o T rkiye de, getiimiz 10 ylda olduu gibi ii urm-d parlak bir sektr u c g g c c u us s o u 120

ayakta tutmay ya da gelirin yeniden dalmn hedeeyerek deil, artk iktisadi g g b y meyi ve uretkenlik artn esas alan politikalarla toplumdaki garibanlarn u u s durumunun daha da iyilemesini salayabilir. Ama sadece iktisadi onlemler s g de yeterli olmayacaktr. Sk sk belirttiim gibi, bir piyasa ekonomisi yaptrm g g c y ksek ada bir hukuk sisteminin varlna dayanyor. Hukuk sisteminde u u u c g s g de kapsaml bir yeniden yaplanma ve reform gerekletirilemezsek, biz daha ok c s c apa atarz. c

121

YOKSULLUK KADER OLAMAZ


18 Temmuz 2000

Gelir dalmna ynelik D nya Bankas calmalar incelendiinde dikkati g o u s g c eken bir nokta var. Trkiyenin ierisinde bulunduu corafyadaki ulkelerin u c g g pek counda gelir dalmna dair herhangi bir bilgi yok. Suriye, Irak, Iran, Azer g g beycan ve Ermenistanda gelir dalm konusunda hibirey bilinmiyor. Rakamg c s lara gre gelir dalmnn en bozuk olduu ulkeler ise, tahmin edilebilecei gibi, o g g g baz Afrika ulkeleri ve Latin Amerika. Brezilya, gelir dalm bozukluunda bir g g d nya aheseri. Ulkenin y zde 10luk en zengin kesimi toplam gelirin hemen u s u hemen yarsn alyor. Dier (bir zamanlarn) yksek enasyon ulkelerinde de g u durum T rkiyeden cok daha kt . Yine de, T rkiyede garibanlarn gelir u ou u durumunda nasl iyileme salanabileceine dair tartmalarn artmas olumlu s g g s bir gelime. s Iktisatlarn onemli bir bl m , gelir dalm konusunda politika belirleyic ou u g cilerinin dorudan tavr almalarn pek ho karlamaz. Bata Latin Amerika g s s s ulkeleri olmak uzere; deiik ekonomilerde uygulanan gelirin yeniden dalm gs g (zenginden alp fakire verme) politikalarnn garibanlar iin yaskoyla c sonuland konusunda artk kimsenin uphesi yok. Peki, yoksulluun azalc g s g mas nasl salanacak? Soruya cevap vermek iin, yoksulluun azalmasndan g c g ne anladmz belirtmek gerekiyor. Tarafsz bir kriter, toplumdaki en duk g us gelire sahip insanlarn gelirinin zaman ierisinde dier kesimlere oranla daha hzl c g artmas eklinde belirlenebilir. Bu anlamda T rkiyede yoksulluk; 1968-1987 s u dneminde azalm, daha sonraki yllarda, 1989-1999 dneminde ise artmtr. o s o s Hangi politikalar gelir dalmnda iyilemelere, yoksulluun genel olarak g s g azalmasna neden oluyor? sorusunu cevaplandrmaya calan aratrmalarn s s ortak bulgusu u: Iktisadi by menin toplumun en gariban kesiminin durus u u munun iyilemesinde net, pozitif etkisi var. Yani, iktisadi b yme genel olarak s u u gelir dalmnda dzelmelere neden olduu gibi, en duk gelir grubundaki g u g us hanehalklarnn gelirlerinin de daha hzl artmasna yol ayor. Doal olarak c g bu sonu, Peki, iktisadi by meyi ne salyor? sorusunu akla getiriyor. Cec u u g vap listesi cok uzun deil: Da aklk, beeri sermayeye yaplan yatrmlarn g s c s artmas (eitim, salk), altyap yatrmlarndaki art, uzun vadeli yabanc serg g s maye, yaptrm gc yksek bir hukuk sistemi, makroekonomik temel dengelerin u u u saland bir ortamda siyasi ve ekonomik istikrar. g g Temel gstergelerdeki bozulmalarla birlikte ykek enasyon yaayan o u s ekonomilerin byme potansiyelinin azald ve uzun dnem b yme orannn u u g o u u dt gu artk iyi bilinen bir gerek. B y medeki gerilemenin sonucu da yokus u c u u sulluun artmas. Bu noktada; bir ekonomide temel dengesizlikleri giderici, g enasyonu durc , uzun vadeli yabanc sermaye cekmeyi amalayan bir prous u u c gramn uygulamaya konulmasn, o ekonomide yoksulluun orta ve uzun vadg 122

ede azaltlmas yn nde atlm en nemli admlardan biri olarak alglamak o u s o gerekiyor. Ama istikrarl bir ortama gei pek kolay olmuyor. cs Istikrar programlarnn bir ozellii toplumun geni kesimlerini, bir anlamda g s silkeleyerek, uyandrmas. Program insanlara; haftada efektif olarak 5-10 saat calp tam maa almann, snrsz i garantisinin, 40 yanda emekli ol s s s s mann, y zde 40 dolar faizinin, geri odemesiz kredinin, bir ylda 7-8 milyar u dolarlk havadan para kazanmann (windfall gain) mmk n olmadn pat u u g diye syleyiveriyor. Doal olarak da insanlar barmaya veya homurdano g g maya balyor. s T rkiye ekonomisi 1980li yllarn sonundan itibaren izlenen politikalar sonuu cunda by meme ve yoksullama s recine girdi. Bu durum 10 yldr sryor. u u s u uu Simdi bu s reci tersine evirme frsatnn yakaland bir ortamda, birdenbire, u c g g ya garibanlar hatrlayp iktisatlara not verme derdine denlere sormak u c us gerekiyor: Daha onceleri nerelerdeydiniz?.

123

UMUT YABANCI SERMAYEDE


23 Temmuz 2000

Getiimiz hafta bizlerin pek alkn olmad bir ey oldu: TCMB bakan c g s g s s uygulanmakta olan programn belki de en onemli gstergesine ynelik samimi o o ve gereki bir tahmin vererek konuyla ilgili grlerini analitik bir cereve c c o us c ierisinde aklad. Bakan, odemeler dengesi cari ilemler ann bu yl 7c c s s cg 8 milyar dolar dzeyinde gerekleeceini tahmin ettiini belirterek muhtemel u c s g g risklere dikkat cekti ve programn mantn basit ama g cl bir cerevede an g u u c latt. Bug ne kadar bu trden aklamalara alkn olmadmz gibi, sorunlar u u c s g yokmu gibi davranlrsa belki yok olur mantna dayanan analizlere almtk. s g s s Odemeler dengesi konusunda da bug ne kadar baz cevrelerin taknd tavr, u g byle bir ey yokmu gibi davranalm oldu. Bu nedenle, Bakann konuyu o s s s ak y reklilikle ortaya koymas ve zihinlerde var olan, konuyla ilgili kesimlerin c u aklndan geirdii ama (Yeni Binyl dnda) sylemeye cesaret edemedii 7c g s o g 8 milyar dolar ak tahminini telauz etmesi onemli. Bu yaklam, ekonomi c s ynetiminin sorunlarn farknda olduunu ve sorunlar grmemezlikten gelme, o g o kcumseme eiliminde olmadn gsteriyor. u g g o Neresi Tehlikeli? Defalarca sylendi. Bir kez daha hatrlatalm: Cari an uygulanan program o cg asndan bir risk tekil etmesi, bu an s rdr lemez bir nitelik tayp c s cg u uu s tamadna bal. Daha dorusu, bir risk olumas cari a nanse edens g g g s cg lerin, yani, T rkiyeye bor verenlerin bu a s rdrlemez olarak alglayp u c cg u uu alglam adklarna bal. Gerek IMF ve dier aratrmaclar tarafndan yaplan g g s c s almalarda, gerekse piyasalarda GSMHnn yzde 3 civarnda bir cari ak u u c verilmesi tehlike eii olarak kabul ediliyor. Keke y zde 5 veya y zde 7 belirsg s u u lenseydi! Deil. Yzde 3-3.5 cari ak tehlike snr olarak alglanyor. Bunu g u c bir kenara yazn. Ote yandan bu yl GSMHnn 210-220 milyar dolar civarnda gerekleecei tahminini de bir dier tarafa yazn. Simdi TCMB bakan c s g g s tarafndan yaplan 7-8 milyar dolarlk ak tahmini rakamn 210-220ye bl n. c ou Karnza y zde 3.5-4 gibi bir rakam ckacaktr. Bu, bizim aylardr belirttiimiz s u g gibi, T rkiyenin 2001 ylna bak srtnda gireceinin bir gstergesidir. u c g o Verilen an nanse edili biimi belki rahatlatc bir unsurdur diye cg s c dunebilirsiniz. Ne yazk ki pek deil. Drt aydaki 3.5 milyar dolar ak us g o c esas olarak ksa vadeli sermaye ve kamunun d borlanmasyla nanse edilmi. s c s Dorudan yatrmlar neredeyse sfr. Mays ortasndaki bir yazmda da beg lirtmitim: Uygulanan programn satr aras hedeeri arasnda yabanclarn s T rkiyede dorudan yatrmlarnn artmas, ulkenin ksa vadeli sermayeye daha u g az baml hale gelmesi de yer alyordu. Buna ynelik olarak tahkimle ilgili g o 124

d zenlemeler yapld, ozelletirmeler hzland, ak pozisyona ynelik onlemler u s c o alnd, vs. Sk sk belirtildii gibi cari ak verilecei zaten biliniyordu. Biliniyg c g ordu ama umut, verilen bu an ksa vadeli sermaye ile deil, uzun vadeli cg g borlanma ve dorudan yatrmlarla nanse edilmesinde yatyordu. Hala da c g o yle.
I. eyrek 3000 2000 1000 0 1000 2000 3000 1995 1996 1997 1998 1999 2000 3000 2000 1000 0 1000 2000 3000 4000 1995 1996 1997 1998 1999 2000 II. eyrek

III. eyrek 3000 2000 1000 0 1000 2000 3000 1995 1996 1997 1998 1999 2000 3000 2000 1000 0 1000 2000 3000 1995 1996

IV. eyrek

1997

1998

1999

2000

Sekil 21: Dnemsel cari ak (er aylk dnemler itibariyle). Dnem: 1995 - 2000. o c uc o o

Ne Yapmal? Odemeler dengesindeki bozulmay engellemek iin faiz oranlarnn artrlmas ve c ithalatn caydrlmas oneriliyor. Ancak, T rkiyedekine benzer programlarn u uyguland ekonomilerde programn baarsz bir ekilde sona erdiinin zmni g s s g gstergesi faiz oranlarnn ykselmeye balamasdr: Faiz oranlarnn artmasyla o u s parasal otorite srdr lemezlii anlalm bir politikay bir sre daha deu uu g s s u vam ettirme gayretine kaplmtr. Dolaysyla, faiz oranlarnn artrlmas eer s g ortada bir odemeler dengesi sorunu varsa (ki olaca anlalyor) bu sorunun g s co u u z m ne deil, meum sonun bir s re geciktirilmesine yardmc olur. Bu g s u arada olan, reel sektre olur. Ithalatn caydrlmas ise programn mantna o g ters: Tek umudumuz d ticarete konu olmayan mal ve hizmetlerin yats larndaki artn, d ticarete konu olan mallarn yatlarnda meydana gelen s s y zde artlara uyum gstermesi deil mi? u s o g Elbette alnabilecek nlemler var. Oncelikle, 2001 Haziran ayndan itibaren o nasl bir para ve kur politikas izlenecei biran once kamuoyuna aklanmaldr. g c Daha sonra da uzun vadeli dorudan yatrmlar ekonomiye cekecek bir dizi g 125

o nlem alnarak ara mal ve sermaye mal ithal eden Trkiyenin tasarruf an u cg salam kaynaklarla kapatacann sinyali gcl bir ekilde piyasalara verilmeg g u u s lidir. T rkiye ekonomisinin on ndeki acil sorun enasyondan kurtulurken kalc u u by meyi yakalamaktr. Bunun yolu ise faiz ve vergileri artrmaktan deil, u u g o zellikle yeni ekonomi alannda ciddi miktarda uzun vadeli yabanc sermayeyi ulkeye cekecek bir eylem plannn uygulamaya konulmasndan geer. c Yaz Rehaveti Odemeler Dengesi rakamlar yaklak uc ay gecikmeyle aklanyor. Bir yandan s c bu veri aklama takvimi, ote yandan cari ilemler dengesindeki mevsimsellik, c s en azndan bu yl sonuna kadar konuyla ilgili bir rehavetin domasna neden g c olacak. Uer aylk dnemler itibariyle baktmzda cari ilemler dengesi ilk o g s iki ceyrekte ak verirken ucunc ceyrekte s rekli pozitif deerler alyor. Eyl l c u u g u ay rakamlarnn Aralk sonunda aklanaca hatrlanrsa, bu yln geri kalan c g bl m nde cari ilemlerde sanki bir sorun yokmu gibi bir hava esebilir. Biz ou u s s imdilik, son ceyrekteki mevsimsel etkinin genellikle ilk iki eyrekteki etkilerden s c daha y ksek olabileceinin altn cizmekle yetiniyoruz. u g

126

ONEMLI OLAN MALIYE


25 Temmuz 2000 It is the economy, stupid!. Clintonun 1992 ylndaki bakanlk s seimlerinde kulland, nemli olan ekonomi, salak! eklinde T rkeye c g o s u c c evirebileceimiz bu slogan uzun s re zihinlerden ckmad. Eer IMFye de g u g bir slogan gerekseydi, saysz enasyonu durme proramna ahitlik etmi, pek us s s c g ounun oluturulmasna katkda bulunmu, beceriksiz ulkelerin baarszlklar s s s kendisine fatura edilmi bu kuruluun slogan, muhtemelen, It is the scal s s policy, stupid! (nemli olan maliye politikas, salak!) olurdu. Nitekim, IMF o e Fischer akademisyenlik dneminde, Arjantinde baarsz olan bir program s o s sonrasnda dzenlenen bir panelde bizim buraya gelerek Arjantine out veru g memiz yanlt. Simdi iktisatlar olarak hep birlikte, Arjantin bir maliye res c formu yapmadan bir daha buraya gelmemek uzere yemin edelim demiti. Ar s jantin daha sonra ekonomisinde kkl reformlar gerekletirdi, kamu maliyesini o u c s d zene soktu, ciddi boyutlarda ozelletirme yapt ve kalc bir byme yakalad. u s u u Uzun yllar salkl bir byme gsteremeyen Arjantin ekonomisi, 1990 ylnda g u u o 140 milyar dolar olan Gayrisa Yurtii Haslasn 1998 ylnda 300 milyar dolara c c kard. T rkiyede uygulanan programn baarl olup olmadnn, ilerin yolu s g s unda gidip gitmediinin en onemli gstergesi maliye politikas ve reel faig o zlerdeki duler. Maliye politikasndan sadece Maliye Bakanln anlamaus s g mak gerekiyor. Maliye politikas, genel olarak kamunun gelir ve harcama politikalarna egemen olan anlay ve bu anlayn uygulamaya yansmas. Yln ilk s s alt ayndaki gereklemelere bakldnda maliye politikasnn alk olmadmz c s g s g bir biimde deitiini gr yoruz. Nitekim, IMF Icra Dir ektrlerinin ikinci c gs g o u o gzden geirme toplants sonrasnda Fischer once para ve kur politikasna, ama o c esas olarak maliye politikasna, ozellikle de faiz d bte fazlasndaki salkl s uc g gelimelere dikkat ekerek yetkililer gerekirse maliye politikas alannda ek s c o nlemler alma konusunda kararldr diyordu. Ama nedense, aklamadaki bu c c mle baz gazetelere gerekirse ek parasal nlemler alnacak eklinde yansd. u o s Programla ilgili yurtiinde faizler ya da net i varlklar konusundaki onerilerin c c etkisiyle yaplm bir ceviri hatas olabilir diye dunyorum. s us u Geen yl sonu ve bu yl banda toplam talebin kslmas ve faiz oranlarnn c s c ok dt gu, biraz artrlmas gerektiine dair yorumlar duyuyorduk. Faizler us u g artmal yaknmalarn imdi de cari ilemler dengesi tartmalar erevesinde s s s c c duyuyoruz. Gelecek yln btesinde salanan 20 milyar dolarlk faiz tasarrufu uc g pek cok ta yerinden oynatma benziyor. Yaknmalar sonbahardan itibaren s s deiik klklarda ortalkta daha fazla gr nmeye balayacak galiba.. gs o u s Bu g n gelinen noktadan sonra faiz oranlarnda meydana gelecek artlar, u s ekonomi programnn sona erdiini ve uygulayclarn havlu attn gsterir. g g o Yaplan faiz artsn onerilerini politika belirleyici ve uygulayclar arasnda 127

ciddiye alan var m, bilmiyorum. Piyasalarda bu onerileri ciddiye alarak pozisyon oluturanlar varsa biraz canlar yanabilir. Ne zaman aklanr bilemiys c orum ama, 2001 yl ortasndan itibaren izlenecek para politikasnn kamuoyuna aklanmasyla birlikte maliye politikasndaki disiplin devam ederse, faiz oranc lar bugnk seviyelerinden daha da aalara decektir. Siz bakmayn araba u u s g us ithalindeki art ya da t ketim kredilerindeki ykselme yaknmalarna. s u u IMFnin slogan (ve bu tr programalarn can damar) belli: It is the scal u policy, stupid!.

128

ITHAL ARABA CILGINLIGI(!)


30 Temmuz 2000

Turizm patlad, scaklar bunaltt, karpuz pahaland, trak canavar tatil yapmyor gibi haberler, mevsimsel hareketler adn verebileceimiz bir olgu: g Her yl ayn dnemlerde kendini tekrar eden haberler bunlar. Bir de iki-c o u ylda bir kendini tekrar eden devresel haberler var: Lks araba ithalinde u patlama gibi. Dviz kurlar ve reel faizlerdeki gelimelere bal olarak ertelenen o s g ya da one ekilen t ketim veya yatrm kararlar sonucunda toplam ithalatta c u gr len dalgalanmalar bazen bu ekilde bir heyecana neden olabiliyor. Son o u s g nlerin popler konusu da lks araba ithaline getirilecek kstlamalar. Sanayi u u u bakanlnn yapt aklamalarn yannda, galerilerde 3 ay sra var haberini g g c de grdgun zde zannedersinizki hep beraber dviz rezevlerini eritecek d zeyde o u u o u yabanc marka araba almak iin sraya girmiiz ve alamama riski karsnda c s s c ldrmak uzereyiz. Oncelikle belirtmek gerekir ki otomobil ithalinin toplam ithalat ierisindeki c pay cok c zi bir d zeydedir. Bu nedenle lks araba ithaline getirilecek u u u kstlamalar toplam d ticaret dengesi uzerinde anlaml bir etkide bulunmaz. s Tpk, bir zamanlarn Cikita muz ithalinin d dengeyi muazzam bozmad s g gibi. Bu yl Ocak-Mays dneminde gerekleen 20.4 milyar dolarlk toplam ithao c s lat ierisinde t ketim mallar 2.6 milyar dolar ile yzde 13 civarnda bir paya c u u sahiptir. Itiraf etmem gerekirki uygulanan programla birlikte tketim mallar u ithalatnda cok daha y ksek boyutlarda bir art beklemekteydim. Muhtemelen u s yurtii mallarn yat art oranlarnn, ikame edilebilecek ithal mallarn yat c s art oranlarna hzla uyum gstermesi sonucunda beklenen d zeyde bir ithalat s o u gereklemedi. c s Petrol yatlarndaki artn etkisi hari, d ticaret a 1998 yl ile ayn s c s cg d zeyde iken buithalata kar nlem tela nereden kaynaklanyor? Galiba biru s o s inci neden programn ciddi bir eksikle balam olmasnn bilinaltnda yaratt s s c g rahatszlk. D ticaret dengesinin bozulaca ve bozulmann srdr lemez s g u uu boyutlar eriebilecei duncesi belli bir rahatszla neden oluyor. Bu ras g us g hatszlk sonucunda da kamoyuna d ak konusunda bireyler yapllyor s c s mesajn vermeye ynelik araba ithaline engel gibi aklamalar yaplyor. o c Oysa telalanlmas gereken konu farkl. Srekli olarak ayn noktann altn s u c izmeye alyorum: Esas olarak ara mal ve sermaye mal ithal eden Trkiye c s u d ticaret a vermekten deil, ithal mallarn ihracat ynelik sektrlere s cg g o o kaydramamaktan ve verilen d a uzun vadeli yabanc sermaye ile s cg nanse edememekten korkmaldr. Bunun iin de politika belirleyicileri ithac lat kstlayc onlemlere deil, uzun vadeli yabanc sermayenin neden gelmedii g g konusuna kafa yormaldr. 129

Ithalat Ihracat Net Ihracat

1996 921 353 -568

1997 1280 287 -993

1998 1482 367 -1115

1999 977 570 -407

2000 1708 695 -1013

Tablo 8: Kara tatlar, aksam ve paralar d ticareti (Ocak-Mays, milyon dolar). s c s

Net Ihracat T rkiye kara tatlar ve bunlarn aksam ve paralarn dardan ald gibi, u s c s g bunlar darya da satyor. Yani, ithalat ve ihracat birbiriyle ilikili. Basit s s bir ornek vermek gerekirse; otomobil ihracatnda meydana gelecek bir art, s zorunlu olarak o otomobilin ithal edilen paralarnda da bir arta neden oluyor. c s Dolaysyla, bu mal grubundaki net ihracatn zaman ierisinde nasl bir gelime c s gsterdii onemli. Yandaki tabloya gre, mutlak rakam olarak bu mal grubunda o g o Ocak-Mays dnemi itibariyle bu yl gerekleen d ticaret a, 1998 ylndaki o c s s cg an altnda ve 1997 yl dzeyinde. Ote yandan, yzde artlara bakldnda cg u u s g 1998 ylna gre bu mal grubunda ihracatn yzde 89 arttn, buna karn o u g s ithalatn sadece yzde 15 y kseldiini gr yoruz. Bu ise olumlu bir gelime. u u g o u s Benzer bir trendin srmesiyle T rkiye bu mal grubunda net ihracat olabilir. u u c
70

60

50

40

30

20

10

0 1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 22: Sanayi kesimindeki daha ktmserler (yzde). ou u

Moraller D zeldi u Hafta iinde ISO tarafndan aklanan 500 sanayi irketine ilikin verileri c c s s Yeni Binyla yorumlarken sanayi kesimi asli iini yapmaya balad, bu yla s s ilikin gelecek yl aklanacak veriler bunu gsterecektir demitim. Bu s c o s 130

arada, T rkiye 1980li yllarn ortasnda yaad iyimserlik ve dinamizmi u s g tekrar yakalyor duncemi biraz abartl, fazlasyla iyimser bulanlar da oldu. us Yukardaki grak TCMB tarafndan ozel sektrde gerekletirilen Iktisadi o c s Ynelim Anketinde bir onceki aya gre daha kt mser olanlarn toplam o o ou iindeki yzdesini gsteriyor. 1991 krfez krizi, 1994 odemeler dengesi krizi, c u o o 1998 Rusya krizi dnemlerinde sanayi kesimini saran kt mserlik ve bungunluk o ou rakamlara akca yansm. Getiimiz yl depremle birlikte bozulan moraller, c s c g sonbahardan bu yana dzeliyor. Bir onceki aya gre daha kt mser olanlarn u o ou oran bu yl yzde 5e kadar dt ve stabilize olmaya balad. Ote yandan u us u s daha iyimser olanlarn oran da nisan aynda yzde 47 ile rekor krdktan u sonra azalmaya balad. S rekli olarak daha iyimser olanlarn orannn arts u mas veya daha kt mser olanlarn orannn azalmas mmk n deil. Zaman ou u u g iinde ilerin yoluna girmesiyle ankete cevap verenler arasnda bir ay onceye c s gre deiiklik yok diyenlerin baskn olmas normal. Yine de, son gnlerde o gs u hz kazanan kamu maliyesindeki iyileme ve reformlarla birlikte sonbaharda s gr lecek enasyondaki ikinci krlma, ikinci bir iyimserlik dalgasna neden olao u bilir. Umarm politika belirleyicilerinde rehavete yol amaz. c

131

YERLI MALI, YURDUN MALI. . .


1 Austos 2000 g

Bu milletin parasn Nescafe imeye, Cikita muz yemeye harcatmayz. c Orta ya ve uzerindekiler hatrlayacaktr: 1980li yllarn banda d ticaret s s s rejiminin deimesiyle birlikte bu t rden sert kar klara sk rastlanyordu. gs u s c s Benim ocukluumda da Yerli Mallar ve Tutum Haftas dzenlenir ve c g u og renciler bankalardan torpille alnan kumbaralarn, kuru uz m, incir, por u takal ve elmalar okuldaki sralarn uzerine dizerek retmenden yerli mal kul og lanmann erdemlerini dinlerdi. Yerli Mal, Yurdun Mal, Her Trk Onu Kullanu mal. Bu haftalardan birinde ben de bulduum bir reklam aini snfa getirip g s asm ve retmenimizin takdirlerine mazhar olmutum. Ate; Anadoluya s og s s beline kadar gm lm, adeta topraktan fkran atletik bir gen, ayyldzl foro u us s c masyla gs n kabartarak, prl prl parlayan bir dd kl tencereyi sol eliyle og u u u u u havaya kaldryor, sa eliyle de Edirne snr kapsndan yurduma girmeye calan g s virs gr nml yamuk-yumuk teneke d d kl tencerelere geit vermiyordu: u o u u u u u u c Ulubatl Dd kl Tencereleri. Sonralar, aldmz d d kl tencerenin kapak u u u g u u u lastiklerinin ithal edildiini ve deitirmek istediimizde aylarca beklememiz g gs g gerektiini orenince baya bozulmutum. g g g s Geen haftaki otomobil ithalini caydrc onlemler aklamasn duyunca da c c 1970li yllarn sonundaki otomobil kuyruklar aklma geldi. O zamanlar anahtar teslim yat 12 bin dolar civarnda olan yerli bir otomobil iin 5 yllk sra vard. c Kcuk bir Anadolu ehrine ayda bir kez, o da 6 tane gelen otomobillerden u s bir ya da iki tanesi otomobilleri getiren TIR daha ulamadan bayi tarafndan s karlr, bu otomobillere b y k bir ilden plaka alnarak ehirdeki torpilli dokc u u s tor, avukat her kimse ona satlrd. Parasn aylar once pein yatrm srada s s bekleyen insanlar da sizinkini gndermemiler kardeim, gelecek ay belki deo s s nilerek batan savlrd. s Ithalat rejiminde yaplan deiikliklerle t keticilerin seenekleri, snrl olsa gs u c da, artt ve yerli ureticiler ister istemez kalitelerini artrmak zorunda kald. Simdi, Sanayi ve Ticaret bakanl otomobil ithalatn neden engellemek istiyor? g Hafta sonunda Yeni Binylda rakamlarla ortaya koyuldu ki otomobil ithalatnn toplam ithalat ierisinde pay cok duk. D ak mazeret olamaz. Ilk be c us s c s aydaki btn tketim mallar ithalat 2.6 milyar dolar ile toplam ithalatn yzde uu u u 13 . Binek otomobillerin bu toplam iinde pay cok az. Ote yandan, bu yln u c ilk be aynda ithal edilen Kara Tatlar, Aksam ve Paralar toplam ise 1.7 s s c milyar dolar. Dikkat edilirse bu by kl k sadece ithal otomobil deil: B tn u u u g uu Kara Tatlar ve Bunlarn Aksam, Paralar. s c Toplam ithalat ierisinde hibir kymeti harbiyesi olmayan otomobil ithac c latna ynelik onlem alnmasnn iktisaden izah edilebilecek hibir taraf yoko c tur. Pardon. Aslnda vardr: Ithalata ynelik merkezi otorite tarafndan o yaplan bt n caydrc-yasaklayc onlemler ekonomide bir rant dourur ve uu g 132

h kmetler rant datma-edinme mekanizmalar haline gelir. Insann aklna isu u g ter istemez Srada ne var? sorusu geliyor. Srada hangi mal grubu var Sayn Bakan? Ulubatllar korumak iin, ithal edilebilecek dd kl tencereleri de c u u u Habur snr kapsna gndermeyi dun yor musunuz? o us u

133

TLYE GUVEN ZOR SAGLANIR


6 Austos 2000 g

Haziran 2000 sonu itibariyle dolamdaki ABD Dolar miktar 568 milyar s dolar. Daha be yl once, 1995 yl ortasnda, bu rakam 409 milyar dolard. Bu s rakamlar, ABDnin 5 ylda ekonomisindeki emisyon hacimini yzde 45 artrd u g anlamna gelmiyor: Bu dolarlarn hepsi ABDde deil. ABD dnda dolaan g s s dolar miktar konusunda yaplan tahminler, toplamn yzde 70i civarnda: u Yaklak 400 milyar dolar banknot ABD dnda dolayor ve dolara olan talep s s s s rekli artyor. Baka ulkelerden her yl yaklak 20-25 milyar dolarlk yeni u s s banknot talebi var. Dolarn satn alma gc nde meydana gelen duu yllk u u us s y zde 2 olarak kabul ederseniz, dnyann ABDye odedii yllk vergi 8 milyar u u g dolar. Bylece, sadece salam paraya sahip olmann ABDye dier ulkelerden o g g salad yllk gelirin 30 milyar dolar dzeyinde olduunu hesaplayabilirsiniz. g g u g Kattan para byle kazanlr! g o ADB Dolarnn uluslararas banknot olarak kabul grmesi sonucunda para o kazanan bakalar da var. Bizim dviz b feleri bunlar arasnda saylabilir. s o u Daha by k boyutlarda para kazananlar da var: Sahte dolarlara kar bir u u s o nlem olarak baslan yeni 100 dolarlk banknotlar piyasaya sr ldgunde Sadu u u dam H seyin, eski dolarlar yenisiyle deitirmek isteyen Irakllardan devlet u gs bankalar kanalyla ykl bir komisyon toplamt. Yaklak 20 milyar dolarn u u s s dolamda olduu tahmin edilen Rusyada da eski dolarlarn geersiz olaca s g c g duncesine kaplan insanlar, yzde 2-3 komisyon deyerek yeni dolarlardan us u o edinmiti. Dolarn yaygnlap para ikamesinin artmasyla yeni fkralar da s s t retildi: ABDye yapt bir geziden dnen Rus, elindeki 100 dolarlk banu g o knotu arkadana gsterek aknln belirtir Su ie bak, onlarn 100l kleri s o s s g s u de tpk bizim 100lkler gibi, hi fark yok. u c Dolar banknotlarnn uluslararas dolamnda gr len art ABDli yetkilils o u s erce sevindirici olduu kadar kayg verici bir gelime olarak da kabul ediliyor: g s Sahte dolarlardan korkuluyor. Sovyetler dneminde Dou Almanya, Irak, o g Suriye, Iran basnda yer alan upheli kalpazan ulkeler listesini oluturuyor. s s Nitekim, ABD kongresi Nisan 1996da gizli servis ve parasal otoritelerin konuyla ilgili daha fazla gayret gstermeleri konusunda bir karar almt. Artk ne o s kadar doru, ne kadar bir ehir efsanesi urnd r bilmiyorum: Rivayet o g s u u u ki, CIA d nyadaki bt n dolarlarn seri numaralarn elinde bulunduruyor u uu ve dolarlarn dolam haritasn karyormu. Bylece, Afganistandaki bir s c s o uyuturucu kaaksnn elinde olduu bilinen 100 dolarlk banknotlarn iki ay s c c g sonra Kbrstaki bir kumarhaneye geliinde izledii yol belirlenebiliyormu. Bu s g s amaca ynelik olarak dolarlarn iinde ok kcuk bilgisayar yongalarnn buo c c u lunduu ve istenen dolarn uzaydan takip edildiini iddia edenler de var. Aman g g dikkat! 134

0.7

0.6

0.5

0.4

0.3

0.2

0.1

0 1986

1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 23: Trkiyede para ikamesi: Dviz Tevdiat Hesaplar/M2Y orani. Dnem: 3 u o o
Ocak 1986 - 28 Temmuz 2000 (Haftalk).

B tn y ksek enasyon ekonomilerinde olduu gibi T rkiyede de para uu u g u ikamesi yaygn. Ancak, dolamdaki dolar ve mark miktar konusunda gvenilir s u tahminler yok. Dolamdaki TL miktarnn 4.5 milyar dolar karl TL s s g olduu hatrlanrsa, dolamdaki dolar ve mark miktarnn da Rusyadaki gibi g s 20 milyar dolar civarnda olmad, cok daha duk boyutlarda olduu tahg us g min edilebilir. Ayrca, gnlk alverilerde dolar pek o kadar gze arpmyor. u u s s o c Iktisat literatr nde; dolamdaki yabanc para bilinemeyince bir ekonomideki uu s para ikamesinin gstergesi olarak, toplam dviz mevduatnn M2Y ad verilen o o para stokuna olan oranna baklyor. Trkiyede bu oran 1994 ylna kadar u s rekli art gstererek y zde 60n uzerine ckm, daha sonra da gerek capraz u s o u s kurlardaki oynamalar, gerekse kur ve faiz politikalarnn etkisiyle yzde 40-50 u bandnda dalgalanma gstermiti. o s Uygulanmakta olan programn daha ucunc ay gemeden yaknmalar duyul u c maya baland: TLye g ven yok, para ikamesi tersine dnmedi, onlem alnsn. s u o Elbette, programn kararl bir ekilde s rdr lmesiyle bu g ven salanacak ve s u uu u g para ikamesi tersine dnecektir. Ancak, bundan once defalarca aldatlm ve o s ciddi zarara urayan ekonomideki aktrlerin akamdan sabaha denilebilecek g o s bir hzla TLye dnmelerini beklemek, bu ekonomik aktrleri biraz saf yerine o o koymak anlamna gelir. Henz program anladn ve desteklediini iddia eden u g g kesimler arasnda dahi hedeerin tutup tutmayaca konusunda bir konsens s g u salanamamken, TLye dnun balamam olmas pek artc deil. Kredig s o us s s s s g bilite, kazanlmas uzun yllar alan ama kaybedilmesi cok kolay olan bir ey. Bu s nedenle, son 25 yldr enasyon tarafndan srekli dayak yemi TLye g ven u s u ksa vadede biraz zor salanr. Uygulanan ekonomik programn hukuk reformu g gibi yapsal deiikliklerle desteklenmesi ve artk kamu kesiminde oyunun kugs rallarnn deitii izleniminin gcl bir ekilde zihinlere yerlemesi sonucunda gs g u u s s 135

TLye g ven de yava yava salanacaktr. u s s g

136

ADAYLARIN TERCIHLERI
8 Austos 2000 g Universite ve bl m tercihlerini yapan adaylar iin son gnler yaklat. ou c u s s Adaylar konuyla ilgili deiik sorular soruyor. Bunlar arasnda Iletme ile gs Iktisat bl mleri arasnda ne fark var? ile Iyi bir nans profesyoneli olmak ou iin hangi bl m tercih etmek daha doru? sorular bata geliyor. c ou u g s Bunlardan ikinci soruya cevap vermek greceli olarak daha kolay. Cok o y ksek puan alm ve kantitatif yetenekleri yksek bir adayn ileride ok iyi bir u s u c nans profesyoneli, aranan bir nans mhendisi olmas iin mutlaka iktisat u c veya iletme bl mlerine gitmesi gerekmiyor. Belki srpriz olacak ama, semeli s ou u c derslerini iktisat ve nans derslerinden oluturan Fizik bl m mezunu bir s ou u og rencinin nansal m hendislik programlarna kabul edilme ve baarl olma u s ans ok daha y ksek. Muhtemelen aday uzerinde ailenin, dershanenin, okus c u lun, arkadalarn basks olacak ve Fizik bl m nden daha popler bir blme s ou u u ou kayt yaptrmas, tercihinde daha on sralarda dier popler bl mlere yer ver g u ou mesi istenecektir. Suphesiz, Elektrik-Elektronik veya Bilgisayar Mhendislii u g bl m nden mezun olan orencilerin de nans m hendisi olarak baarl olma ou u g u s ans y ksektir. Ama Fizik bl m mezunu olmann avantaj cok daha fazla. s u ou u s Iktisat ile Iletme arasndaki farka gelince. Her iki bl mdeki orenciler ou g ilk bir-iki yl; Iktisata Giri, Bilgisayar, Toplumbilim, Psikoloji gibi ayn ders s sleri aldktan sonra yollar ayrlr. Iletme bl m nde daha cok iletmelerin ou u s problemleri uzerinde younlaan dersler arlk kazanr: Uretim planlamas, g s g Muhasebe, Pazarlama, Finans, Uluslaras Finans, Para-Banka, Dorusal Prog gramlama, Insan Kaynaklar gibi dersler. Iktisat bl m nde ise daha geni ou u s bir perspektie, bir ekonomik sistemin ileyiini ve ekonomik sistemi oluturan s s s aktrlerin davranlarn formel bir cerevede anlamay ve aklamay hedeo s c c eyen, rencilere analitik dunme ve bamsz aratrma yapma yetisini og us g s kazandrmaya calan dersler younluktadr: Uluslaras Iktisat, Para Teorisi ve s g Politikas, Kamu Maliyesi, Ekonometri, Finansal Piyasalar ve Kurumlar gibi. Biraz daha fazla karsama yapma ve soyutlama yetenei gerektiren konulardr c g bunlar. Bu arada Hukuk, Siyaset Bilimi, Iktisat Tarihi, Iktisadi Dunceler us Tarihi gibi bir sosyal bilimci iin gerekli olan formasyonu oluturmaya ynelik c s o dersler de programa dahildir. Semeli ders alma imkan veren programlarda c Cevre Ekonomisi, Rekabet Hukuku, Avrupa Birlii Hukuku, Trkiye ve Dnya g u u Ekonomisi, By me Teorileri, Genel Denge, Oyun Teorisi, Zaman Serileri Analu u izi gibi orencinin tercihine bal dersler de sunulmaktadr. g g Mezuniyet sonrasna gelince. . . Bt n banka ve arac kurumlar, onde geuu len irketler, kamu kurum ve kurulular bu iki bl m mezunlar arasnda pek s s ou ayrm yapmaz. Yine de, profesyonel olarak hayatnz srd rmek istediiniz i u u g s alannda iktisat ya da iletmeden mezun olmu olmanz meslek iinde bir avantaj s s c salayabilir. g 137

Tercih yaparken dikkat edilmesi gereken bir baka nokta da renime des og vam edilecek bl m n kalitesidir. Sadece ismine g venerek gittiiniz bir okulda ou u u g og retim uyelerinin uluslararas hakemli dergilerde bilimsel yayn yapma bir tarafa, universiteye dahi uramadklarn, derslere gelseler de ders anlatmak g yerine anekdot ve fkralarla zaman doldurduklarn grerek cannz sklabilir o (belki de sklmaz!). Bu nedenle; universitelerin web sayfalarn ziyaret ederek k t phane imkanlarn ve bilgisayar donanmlarn, oretim uyelerinin nerelerde uu g yayn yaptklarn, snardaki maksimum orenci saysn, mezunlarn u anda g s ne yaptklarn orenmek, yaplacak tercihte onemli rol oynamaldr. Btn g uu adaylara baarlar dilerim. s

138

BIRAZ TESVIK, BIRAZ DUZENLEME


13 Austos 2000 g

Uygulanacak bir programla kronik enasyondan 5-6 ay iinde kalc bir c biimde kurtulmak mmk n olsayd, btn d nyada enasyon sorunu cok c u u uu u o nceden z lm olurdu herhalde. Ama insanlar biraz aceleci: Temmuz ay co u us enasyon rakamlarnn aklanmasyla da haf bir telaa kaplma gr ld: Enc s o u u asyon yeterince dm yordu. Neden? T rkiyede yatlarn seyri, harcama us u u gruplar itibariyle, ksmen yandaki grakte yer alyor. Grak, 1994 yl banda s 1 Milyon TL odenerek alnabilecek bir mal ya da hizmetin Temmuz 2000 tari hindeki deerini harcama gruplar itibariyle gsteriyor. Buna gre salk harg o o g camalar en y ksek yat art gsteren mal ve hizmet grubu. Alt kalemlere u s o bakldnda durum daha da carpc: 1994 ylnda 1 milyon TL odenerek elde g edilebilecek hastahane ve hastahane d salk hizmetlerinin yatnn getiimiz s g c g ay 65 milyon TLye y kseldiini gr yoruz. u g o u Getiimiz yedi yl ierisinde yat artnda ikinci srada yer alan mal ve c g c s hizmet grubu ise ulam. Bu grupta ozel ulam aralar, bunlarn tamir ve s s c bakm ile ulam hizmetleri yer alyor. En y ksek yat art gsteren ucunc s u s o u harcama grubu ise konut. Kira ve konutla ilgili harcamalarn yer ald bu g grupta 1994 ylnda bir milyon TL odeyerek elde edebildiiniz bir mal ve hizmet g ya da kullanm hakk iin getiimiz ay 53 milyon TL odemeniz gerekiyordu. c c g Getiimiz yedi ylda en y ksek yat art gerekleen salk-ulam-konut harc g u s c s g s cama grubuna karn en duk yat art ev eyas, giyim ve ayakkab ile gdas us s s iki ve t tn harcama gruplarnda gr lm. c uu o u us Devlet Istatistik Enstits tarafndan getiimiz yl sonunda aklanan uu c g c Imalat Sanayiinde Younlama almasnn sonularna gre ulam aralar g s c s c o s c imalat sanayii, younlamann en y ksek olduu sektrler arasnda yer alyor. g s u g o Elimizde yeterli veri olmasa da, ozel hastahane ya da klinik olarak salk g hizmeti sunan iyerlerinin saysnn da kstl olduunu, yani, bu sektrde de s g o younlamann y ksek (rekabetin duk) olduunu syleyebiliriz. Dolaysyla g s u us g o aksak rekabet nedeniyle yat artlarnn yavalamamas savnda belli bir s s gerek pay var. Nitekim, yine DIE verilerine gre yat artlarnn en duk c o s us olduu giyim ve gdann uretiminde younlama ok duk. Fiyat art hznda g g s c us s ucunc srada yer alan konut harcama grubundaki gelimeler ise aksak rekabet u s olgusundan daha cok reel faiz belas ile aklanabilir. c Ne Yapmal? Eer iktisat kitaplarnda oretilenler doruysa, aksak rekabet koullarnda g g g s c s alan bir piyasada rmalarn gclerini urettikleri mallara olan talep belirler. u Firmanz gaz oca inesi tekelini elinde bulundursa da bu urne olan kstl g g u 139

talep, yat belirlemede hareket alannz olduka snrlar, kar marjnz sfra inc direbilir. Talebin varl ve uretilen mal ve hizmetin kolay kolay baka mal veya g s hizmet tarafndan ikame edilememesi bu piyasalarda rmalarn yat belirleme g clerini artrr. Nfus art ya da gelir art nedeniyle talepte meydana gelen u u s s artlar da yat artlarnn bu piyasalarda dier piyasalara gre daha y ksek s s g o u olmasna neden olur. Yani, mal ve hizmetin kolaylkla ikame edilememesi rmann yat belirlemede g c n, talebin art ise yat artlarnn nsbi hzn u u u s s belirlemektedir. Ekonomideki politika belirleyicilerinin aksak rekabet koullarnda calan s s piyasalara ynelik olarak alabilecekleri onlemler ceitlilik gsterebilir. Bunlarn o s o banda yatlarn kontrol akla ilk gelen uygulamadr. Ancak, dikkatli bir s u ekilde yaplmayan bir yat kontrol karaborsaya yol aarak durumun daha s u c da kt lemesine neden olabilir. Bir baka nlem ise bu piyasalarda uretilen mal ou s s o ve hizmetlerin baka mal ve hizmetler tarafndan ikame edilebilmesini salayacak s g politikalar uygulamaktr. Dolaysyla; kamu otoritesi bir yandan enerji datm g gibi doal tekellerin bulunduu piyasalarda yat-kalite kontrolleri yaparken, ote g g yandan aksak rekabeti azaltmaya ynelik vergi indirimi, tevik gibi uygulao s malarla bu sektrlere yaplacak yatrmlarn artmasn ve uretilen mal ve hizmeto lerin ikame edilebilirliini artrmay salayabilir. Ksacas bu piyasalarda cz m; g g o u biraz yat dzenlemesi, biraz da tevikten geiyor. u s c Kim Artryor? T ketici yat endeksindeki gelimeler, T rkiye ekonomisinde salk hizmetleri, u s u g ulam ve konut talebinin artmasna karn bu talebi karlayacak sunumun s s s salanamadn gstermektedir. Salk hizmetleri ve konut kadar olmasa da g g o g son yllarda eitim sektr nde de ciddi bir talep art sonrasnda ortalamann g o u s uzerinde yat artlar gr lmektedir. Nitekim, TUFEde getiimiz bir ylda s o u c g meydana gelen yzde artlara harcama gruplar baznda bakldnda birincilik u s g eitim hizmetlerinde: Yzde 78. Yllk artta ikinci sray konut grubu alyor: g u s c u y zde 64. Uunc srada da salk hizmetleri var: yzde 56.5. Ote yandan, prou g u gramn balamasndan bu yana son 7 ayda TUFE y zde 20.5 art gstermi. s u s o s Ortalamann uzerinde art gr len harcama gruplar olarak yine salk (y zde s o u g u 40) ve konut (y zde 23) dikkati cekiyor. Su aamada yaplmas gereken, u s yat deiimlerini bir sinyal olarak alglayp ekonomideki kaynaklarn bu hargs cama gruplarndaki mal ve hizmetl eri sunmaya ynelik sektrlerde yatrma o o dnmesini salayacak onlemler almaktr. Bu sektrlerde yatrm caydrco us g o giriimciyi k st rc yat kontrolleri, ka yapaym derken gz karmaya nes u uu u s o c den olabilir.

140

METALLERI BOSALTIN, ELLER YUKARI


15 Austos 2000 g

Hem Bizim de artk b yk alveri merkezlerimiz var havas atmak, u u s s hem de biraz vakit geirmek uzere bir misari gt rdgum by k bir alveri c o u u u u s s merkezinin park yerine girmek uzereyken bir zel g venlik irketi uniformas o u s tayan iki kii arabay durdurarak arabann bagajn amam istedi: Kontrol s s c edeceklerdi. Bir ihbar falan m var? diye sorduumda Hayr, bu rutin bir g arama diye cevap verdiler. Bu arada ucuna by ke ayna taklm uzun bir u u c s c ubukla da arabann altn kontrol etmeye calyorlard. Arabay park ettikten s sonra yneldiimiz alveri merkezinin kapsnda yine ayn g venlik irketi meno g s s u s subu olduu anlalan uniformal bir kadn ve bir erkek kapdakileri durdururak g s ceplerdeki metallerin karlmasn, ellerin iki yana almasn, detektrle ust arac c o mas yapacaklarn belirtiyorlard. Bu arada yanmdaki bayann cantasnn da bizzat aranaca belirtilerek cantay bayan gvenlik grevlisine teslim etmemiz g u o sylendi. o Alveri merkezinden ayrlp once bir toplantya, daha sonra da yemee s s g gideceimiz baka bir arkada almak uzere bize verilen adrese gittik. Evin g s s yer ald sitenin giriinde tekrar durdurulduk. Yine araba alt ve bagaj arag s masndan getikten sonra sitenin kapsndaki ozel g venlik grevlisi kendisine bir c u o kimlik brakmamz gerektiini syledi. Arabann plakasnn yerinde olduunu, g o g o n camda sr -sepet zel-resmi kurumun park etme ve giri izni tadm, uu o s s g kimlik brakmann da ne anlama geldiini belirttimse de dinletemedim. Once g uysal bir ekilde amirlerinin byle emir verdiini, daha sonra da sitenin hers o g halde Dingonun ahr olmadn sert bir dille syledi ve kimlii almaya hak g o g kazand! Arkadam ve kimliimi geri aldktan sonra toplantnn yaplaca s g g adrese yneldik. o c Ierisinde l ks d kkanlarn da bulunduu cok katl binann giriindeki deu u g s tektrl kapdan gemeden once uzerimizdeki bt n metalleri bize uzatlan bir o u c uu tepsiye koyduk. Bu kez misarin cantasn bizzat aramadlar ama havaalan larnda gr len bir tarama makinesinden geirdiler. Toplantnn yaplaca o u c g kata cktmzda asansr n kapsnn almasyla birlikte bir baka g venlik g o u c s u grevlisiyle burun buruna geldik. Once isimlerimizi ald, sonra biryerlere teleo fon etti, daha sonra da bizi toplantnn yaplaca odaya gt rmek uzere baka g ou s bir g venlik grevlisine teslim etti. Toplant sonrasnda yemee gittiimiz lokanu o g g tada herhangi bir arama falan yaplmad ama kapdaki gorillerin gr nm o u u u yeterince arpcyd. Yemek sonras misari otele brakmak uzereyken, o c c oktan uzerindeki metalleri ckarmaya, cantasna ceki-d zen vermeye balamt u s s bile. Otelin giriindeki ozel g venlik grevlileri dierlerine nazaran daha kibar s u o g davrandlar. Yabanc dil bile biliyorlard ve ltfen diye hitap ediyorlard! u Bir yemekte 2-3 ton buday paras harcanan Beriki Trkiyede korku g u dalar bekliyor herhalde: Birgn birileri gelecek, dkkanlardaki, oslerdeki g u u 141

hereyi talan edecekler. Jeeplerimizi, Jaguarlarmz, antika arabalarmz, s hatta bizi cizecekler. Siesi 600 dolarlk araplarmz kafamza geirecekler! s s c T rkiyede kendine, calanlarna ve dier insanlara saygs olan yneticiler u s g o bir kez daha dunsn. Dardan bakldnda btn T rkiyeyi ehir gerilus u s g uu u s lalarnn, soyguncularn, capulcularn ortalkta cirit att bir ulke gibi gsteren, g o karsna kan herkese muhtemel sulu-hrsz-terrist muamelesi yapan ama s c c o hibir ie yaramayan bu utan verici zel g venlik uygulamas rezilliine, bu c s c o u g haliyle, son verilmelidir.

142

AKSAK REKABETIN AKSAK ANALIZI


20 Austos 2000 g

Aksak rekabet koullarndaki bir sektrde rmalarn yatlandrma s o davranlarn aklamaya ynelik pek cok teorik model var. Bu modeller s c o arasnda, T rkiyedeki piyasalarda yat belirlenmesini en iyi aklayabilecek u c olan mark-up yatlandrma yaklamdr diyebiliriz. Yani yatlar, maliyeti s belli bir katsayyla carparak belirleme davran: Maliyet art maliyetin y zde s u 40, gibi. Firmalar asndan maln yatnn maliyetin yzde ka fazlas c u c olacan (mark-up orann) ise esas olarak uretilen mala olan talep ve o maln g baka mallarla kolaylkla ikame edilebilip edilemeyecei belirler (Teknik olarak s g belirtmek gerekirse, rmann kar karya kald talep erisi ve erinin eimi s s g g g g rmann yat belirlemedeki gc n belirler). Bunun yannda enasyon ile ilgili u u u bekleyiler ve sektrdeki dier rmalarn yatlandrma davranlar da mark-up s o g s orann etkileyecektir. Bireysel sektrlerdeki yatlarn bir ortalamas olan genel yat dzeyinin o u ve genel yat d zeyinde meydana gelen s rekli artlarn, yani enasyonun, u u s belirlenmesinde rol oynayan pek cok faktr arasnda, bahsettiimiz mark-up o g oran, reel ucretlerdeki deimeler, reel faizler, reel kurlardaki gelimeler, toplam gs s talepte meydana gelen deimeler ve beklenen enasyon one kmaktadr. Engs c asyon d zeyi ile bu deikenler arasndaki iliki genellikle dorusal olmayan u gs s g bir ilikidir. Belli enasyon d zeylerinde bu deikenlerin bazlarnda meydana s u gs gelecek k cuk bir deime, enasyonda daha by k deimeye yol aabilir. Baz u gs u u gs c enasyon d zeylerinde ise aradaki iliki daha zayftr ve deimelerin etkisi daha u s gs duk kalabilir. us Fiyatlarn ve ucretlerin s rekli-eanl belirlenmedii, periyodik olarak farkl u s g zamanlarda deitirildii aksak rekabet koullarndaki ekonomilerde enasyon, gs g s benzer ama daha rekabeti koullarda (duk mark-upla) calan ekonomilc s us s erdeki enasyon oranndan daha yksek olacaktr. Merakls iin iktisat litu c eratr orneklerle doludur. uu Enasyonun belli bir dzeyden daha aaya cekilmesi hedeendiinde, u s g g ekonomideki oligopolistik yap-aksak rekabet nedeniyle olumu ve ens s asyon tarihi nedeniyle kemiklemi genel mark-up oranlarnda bir krlmann s s salanamamas durumunda programn baarl olma ans azalr. Mark-up g s s orann belirleyen faktrler arasnda beklenen enasyon onemli bir yer tuo tar. Uygulanan dezenasyon program cerevesinde oligopolistik sektrlerde c o enasyon beklentilerinin krlmamas durumunda ekonomideki genel mark-up oran da dmeyebilir ve genel yat d zeyindeki artlar hedeenenin uzerinde us u s kalarak programn kredibilitesi azalr. Enasyondan kurtulma programlarnda kimi zaman ucretlerin, mal ve hizmet yatlarnn, kurlarn bir ya da bir kann bir sre iin dondurulc u c mas szkonusu olmaktadr. Neyin, hangi sreyle donduruluca iktisadi o u g 143

olduu kadar politik de bir tercihdir. Trkiyede uygulanan dezenasyon g u programnda kurlar, hedeenen enasyonla uyumlu olarak sabit oranda artacak ekilde d zenlenmitir. Mal ve hizmet yatlar ya da kamunun kontrol s u s u dndaki ucretlerde deiim orannn hedeenen enasyonla uyum gstermesi s gs o beklenmitir. Bu uyumun salanabilmesi iin kamu otoritesinin beklentileri s g c olumlu ynde etkileyecek yapsal deiime ynelik politikalar izlemesinin o gs o yannda, aksak rekabet koullarnda calan piyasalarda mark-up oranlarn s s sorgulamas ve ust ak veya kapal bir ekilde m dahelede bulunmasndan u c s u daha doal bir ey olamaz. Bu m dahe yaplrken bir yandan ekonomideki g s u b t n yatlara narh geliyor izlenimi vermemeye dikkat edilirken, dier yandan uu g da aksak rekabet koullarn ortadan kaldrc onlemler alnmas yararl olur. s Ksacas, geen haftaki yazmzn balnda olduu gibi bu sektrlerde hem c s g g o d zenleme, hem tevik arttr. u s s Aksak rekabetin enasyonla alakas yoktur eklinde alakalem yaplm bir s c s o nerme kkten yanltr. Arkasnda baka bir neden yoksa bilgisizlik urndr. o s s u u u Bu t r bir onerme ancak iktisat literatrn yok sayan aksak bir analiz sonuu uu u cunda ulalabilecek bir onermedir. s

144

RUSVET ETKINLIGI ARTIRIR MI?


22 Austos 2000 g

Dgmeye kim, ne zaman bast bilmiyorum ama Paraut, Balina, Kartopu, u s Ahtapot gibi kod adl operasyonlarla gerek ozel sektr, gerekse eski veya faal o b rokratlarn bir bl m silkeleniyor. Hayali ihracat, naylon fatura, paravan u ou u bankalarda kara para aklama dosyalar tek tek alyor. Operasyonlar sonc rasnda, ipin ucu nerelere kadar uzanyormu reniriz, belki. s og Yaygnlat anlalan yasalar cineyerek haksz kazan elde etmenin gerek s g s g c artlarndan birisi, bir ekilde rvet vermek herhalde. Ote yandan, tamamen s s us yasal ilerini yaptrabilmek iin rvet vermek zorunda kalan veya rvet verms c us us eye hazr iadamlarmz da vardr mutlaka. Bu noktada, iktisaden sorulabilecek s bir soru u: Yaygn rvet ekonomideki verimlilii artrtr m, azaltr m?. s us g Kimi aratrmaclara gre rvet vermek, sistemin k enmeye balam ve s o us u s s artk calmama tehlikesi gsteren ya da yava alan tekerleklerini yalamak s o sc s g olarak nitelendirilebilir. Size daha iyi bir masa bulmas ve daha iyi servis yapmas iin garsona yemekten nce verdiiniz bahile, dosyanzn hzlandrlmasn c o g ss salayan brokrata rvet vermeniz arasnda pek bir fark grm yor bu yaklam. g u us o u s Rveti sadece hizmetin kalitesini artrmak iin odenen bir yat olarak us c tanmlamayp, bir t r deregulasyon fonksiyonunu ustlenen ve bu nedenle u c ekonomideki etkinlii artran bir olgu olarak snandranlar da var. Iinden g c klmas imkansz hale gelmi mevzuatn bir ksmnn size uygulanmamas iin s c verdiiniz rvet sonucunda kar karya kalacanz brokratik yk azalacak g us s s g u u ve sanki ekonomide muazzam bir dereglasyon reformu gereklemi gibi olau c s s caktr (Haydarpaa g mrgunden zati eya karanlar ne demek istediimi iyi s u u s c g anlamtr). Bu tr rvetin yaygnl ise ekonomideki etkinlii net olarak s u us g g artrr, deniliyor. Rvetin bir ekonomideki etkinlii artrd gru literatrde aznlkta us g g o us u kalyor. Konuyla ilgili yaplan calmalarn hemen hemen tamam, rvetin ken s us disinden beklenen fayday (etkinlik anlamnda) salamadn gsteriyor. En g g o son getiimiz yl NBER tarafndan yaymlanan bir calma, rvet vermeye c g s us yatkn rmalarn maruz kaldklar engelleyici mevzuatn azalmadn, tam akg sine arttn gsteriyor (NBER, wp7093). Rvet veren rmalarn yneticileri g o us o b rokratlarla daha az deil, daha cok vakit harcyorlar, zaman oldr yorlar. u g uu Aratrma, mteriler arasnda ayrm yapma gc n elinde bulunduran ve s us u u u mevzuat yorumlama yekisine sahip rvete yatkn y ksek b rokratlarn bir us u u ayrmc monopolist gibi davranacan one s ryor: Yani rvet, herkesten g uu us o deyebilecei en y ksek miktar koparmak eklinde gerekleiyor, ama sunulan g u s c s hizmette pek fazla bir deiiklik yok. gs Calmann da belirttii gibi, rvetin yaygn ve sistemin bir paras s g us c olduu ortamlarda i yapan giriimciler, elbette rvet vererek irrasyonel g s s us s bir davran ierisine girmiyor: I yapyorlar. Ama i evreleri rvete kar s c sc us s 145

yasal d zenlemeleri ve uluslararas anlamalarn hayata geirilmesini hararetle u s c destekleyerek maruz kaldklar taciz edici davranlarn azalmasna ve ekonos mideki etkinliin gerekten artmasna katkda bulunabilirler. g c

146

BUTCE UMUT VERIYOR


27 Austos 2000 g

Konsolide btede bu yln ilk yedi aynda meydana gelen gelimeler, uc s h kmetin maliye politikasnda ii sk tuttuunu ve program hedeeriyle u u s g uyumlu bir bte uygulamas iinde olduunu gsteriyor. Ilk yedi ayda toplam uc c g o bte gelirleri geen ylki 24 milyar dolar d zeyinden 31 milyar dolara y kselmi uc c u u s bulunuyor. Toplam gelirlerd eki yedi milyar dolarlk artn uc milyarlk dolarlk s ksm ek vergi gelirlerinden salanm. Faiz vergisi, ek gelir vergisi ve ek kurumg s lar vergisi toplam 2 milyar dolarn biraz uzerinde. Mal ve hizmetten alnan ek vergiler ise 1 milyar dolara yakn. Gelecek yl (ve daha sonras) mal ve hizmetten alnan bu ek vergilerin bazlarnn kalc hale gelmesi artc olmayacak. s s 31 milyar dolarlk gelire karn toplam harcamalar 46 milyar dolara s y kseldii iin konsolide bte ilk yedi ayda 15 milyar dolar ak vermi duu g c uc c s rumda. Bu ise, geen yln ayn dnemindeki an altnda bir rakam. Toplam c o cg harcamalarn 24 milyar dolarlk bl m faiz harcamalar. Uygulanan proou u gramla birlikte bu harcama kaleminde on m zdeki yllarda ciddi azalmalar u u gerekleecek. Dolaysyla, faiz d harcamalarda meydana gelen deimeler c s s gs daha da onem kazanyor. Toplam 22 milyar dolarlk faiz d harcama ierisinde s c dokuz milyar dolarla transfer harcamalar dikkati cekiyor. Transfer harca malarnda geen yln ayn dnemine gre reel bir azalma gereklemi olmasna c o o c s s ramen (bir milyar dolar civarnda) ozellikle sosyal gvenlik kurulularna g u s yaplan transferler kamu kesiminde kalc bir dengenin salanmas iin daha g c yaplmas gereken pek ok ey olduuna iaret ediyor. Personel harcamalarnda c s g s da geen yla gre kcuk bir reel azalma var. Yatrm harcamalar ise reel olarak c o u sabit kalm. s Bir yandan gelirlerin artrlmas, dier yandan faiz d harcamalarda az da g s olsa bir azalma salanmas sonucunda faiz d bte fazlas b t n zamanlarn g s uc uu en y ksek deerine ulam durumda. Ilk yedi ayda meydana gelen dokuz milu g s s yar dolarlk (5.2 katrilyon) faiz d fazla, ylsonu iin hedeenen rakamn (yedi s c katrilyon) yzde 75ine tekabl ediyor. Kamuda ayn disiplinin srmesi duruu u u munda, bu ylsonunda hedeenenin olduka uzerinde bir faiz d fazla verilmesi c s artc olmayacak. Bu gelime programa olan g venin daha da artmasna nes s s u den olacaktr. Piyasa Ne Biliyor? IMKBnin i dinamiklerine ynelik kapsaml bir bilgiye sahip deilim. Bildiim c o g g kadaryla bu tr piyasalardaki yat hareketleri, ekonomideki genel iskonto u orannda meydana gelen deimeleri ve gelecekte datlacak temett lere ynelik gs g u o beklentileri yanstyor. Ekonomideki genel iskonto oran verili iken, sektrlerin o 147

1.5

0.5

0 1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

Sekil 24: Mali Endeks - Snai Endeks oran. Dnem: Ocak 1986 - Austos 2000 o g

hisse senetleri yatlarndaki deimenin farkllk gstermesi o sektrlerdeki gs o o temett datmna ynelik farkl beklentilerin olmas eklinde yorumlanabilir. u g o s IMKBde ilem gren hisse senetlerine dayanlarak hesaplanan deiik yat s o gs endeksleri arasnda Mali endeks ve Snai endeks rakamlarna baktmzda, bu yl g banda programn balamasndan bu yana bir ey dikkati cekiyor: Mali sektrle s s s o sanayi sektr hisse senetleri yatlar arasndaki nsbi iliki, sanayi sektr o u s o u lehine deiiyor. 1990 yl sonunda birbirine eit olan iki endeks arasndaki fark gs s 1997 ylndan itibaren artmaya balam ve 1999 yl ortasnda mali endeks snai s s endeksin iki katnn uzerinde bir deere ulamt. Mali endeksi snai endekse g s s blerek bulduumuz nsbi endeks, ylbandan bu yana du gsteriyor. Yani, o g s us s o snai endeks mali endekse yaklayor. Piyasann bir bildii olmal. s g Uygulamaya konulan programla birlikte kendine eki-d zen vermesi c u gereken sektrlerin banda mali sektr n olduunu IMFye verilen niyet o s o u g mektubunda rahatlkla grebilirsiniz. IMFnin gerek Uzak Douda, gerekse o g Rusyada yaanan krizlerden edindii tecrbeler sonucunda Trkiyedeki mali s g u u piyasalarda, ozellikle de bankaclk kesiminde yaplmasn istedii reformlar g olduka kapsaml ve bankaclk kesimi iin meakkatli iler. Muhtemec c s s len, sektr de durumun farknda ve gerekli deiimler salanyor. Yine o gs g de, piyasalardaki aktrlerin bir devrin kapandna ve oyunun kurallarnn o g deitiine tam olarak kanaat getirebilmesi iin biraz zaman gemesi gerekiyor gs g c c galiba, malum: Buras Trkiye, herey olabilir!. u s Kapasite ve Verimlilik DIE tarafndan yaymlanan Aylk Imalat Sanayii Eilim anketi sonularna gre g c o bu yl Nisan ve Mays aylarnda geen yla gre du gsteren kapasite kulc o us s o lanm oran Haziran aynda deimedi, Temmuz aynda ise 2 puanlk bir art gs s 148

gsterdi. Rakamlara biraz daha dikkatli bakldnda ise zel sektrle devlet o g o o sektr n n farkl dinamikler gsterdii anlalyor. Bu yln ilk uc aynda geen o u u o g s c yln ilk uc ayna gre anlaml bir deime gr lmeyen zel imalat sanayii kap o gs o u o asite kullanm oran, Mays ayndan itibaren artmaya balad. Geen yla gre s c o bu yl Mays aynda gerekleen 2.5 puanlk art sonrasnda Haziran aynda 7 c s s puanlk, Temmuz aynda da 5.2 puanlk artlar yaand. s s Kapasite kullanm orann deitirmeden bu yln ilk uc aynda y zde 7.9luk gs u uretim art gerekletiren ozel imalat sanayiinde ciddi bir uretkenlik art s c s s olduu anlalyor. Haziran aynda yine DIE tarafndan yaymlanan ksmi verg s imlilik endeksi, bu yln ilk uc aynda zel sektrde calan kii bana ver o o s s s imlililiin yzde 14.2, callan saat bana verimliliin de yzde 10.4 arttn g u s s g u g gsteriyordu. Bir yandan verimlilik art yaayan, dier yandan da kapasite kulo s s g lanm oranlarn artran reel sektr n kendine gelmeye baladn syleyebiliriz. o u s g o

149

ISTIKRAR PROGRAMI VE EVLILIK


29 Austos 2000 g

Mikro iktisat denildiinde aklnza hemen skc iktisadi konular gelmesin. g 1992 ylnda Iktisat alannda Nobel alan Gary Beckere od l, iktisatn alann u iktisadi olmayan insan davranlarn ve insanlarn birbirleriyle olan ilikilerini s s de kapsayacak ekilde genilettii iin verilmiti. Calmalarnda evlilik, cocuk s s g c s s sahibi olma, su, ceza, alkanlklarn olumas, tiryakilik gibi konular mikro c s s iktisatn analitik aletlerini kullanarak inceleyen ve deiik modeller gelitiren gs s Beckerin yaklamnn temelinde beeri sermaye kavram yatyor. s s Beckerin evlilik teorisine gre, sevgi, efkat, cocuk sahibi olma ve cocuk o s bakm piyasadan kolaylkla ikame edilemeyen eyler olup hanede uretilen s eylerdir. Bu hane ii uretim s rd ke her iki taraf iin bir fayda doabilir. s c u u c c g Belirsizliin sfr olduu ve arama-evlenme maliyetinin olmad bir ortamda g g g kiiler, evliliklerinde bu fayday maksimize edecekleri kar cinsten bireyi buls s makta zorlanmaz ve bir denge doar. Buradaki kritik varsaym belirsizliin g g sfr olmas ve herhangi bir arama-evlenme maliyetinin olmamasdr. Oysa hayat belirsizliklerle doludur ve aramann da, evlenmenin de bir maliyeti vardr. Beckere gre, belli bir gelire sahip birey evlilikten elde edecei beklenen fayda o g ile arama-evlenme maliyetini karlatrarak evlenip evlenmemeye karar verir. s s Bu nedenle, greceli olarak daha yksek gelire sahip olanlar daha cabuk, daha o u gen yata evlenir. Yani, evlilik ya gelirle ters orantldr. c s s Bergstrom ve Bagneli soyadn tayan iki akademisyen Beckerin teorisins den farkl bir model one s r yor. Bu modelde, geleneksel toplumlarda evin uu geimini sadece erkein temin ettii ve kadnlarn ig c piyasasna ckmad c g g s u u g varsaylyor. Bu durumda erkeklerin daha cekici olan elerle evlenebilme ansn s s artrmak iin, kalc y ksek gelir elde ettikten ya da y ksek gelir elde edecei c u u g sinyalini verdikten sonra evlenecekleri sonucu ckmaktadr. Kalc y ksek gelir u elde etmek ise bu t r toplumlarda zaman alr. Bu nedenle; erkekler iin evlenme u c ya bu toplumlarda, gelirle doru orantldr. Yani, kalc yksek gelire sahip s g u erkekler greceli olarak daha ge yata evlenir. Modelde kadnlar iin yaplan o c s c varsaym, hane ii uretimdeki beceri sinyalinin olduka gen yalarda aa c c c s cg c g s kt eklinde. Dolaysyla; kadnlar iin evlenme ya, sahip olunan becerilerin c s beceriklilik sinyalinin verildii yatan itibaren bir fonksiyonudur: Daha becerikli g s olanlar daha gen yata, daha az becerikli olanlar ise daha ge yalarda evlenir. c s c s Modelin ima ettii denge; hane ii uretimde greceli olarak daha cok beceri g c o ye sahip kadnlarn, greceli olarak daha yal-zengin erkeklerle gen yalarda o s c s evlendii bir ortamdr. Duk gelir sahibi olan erkekler ise greceli olarak daha g us o yal ve daha az becerili kadnlarla evlenecektir. s T rkiyede uygulamaya konulan istikrar program toplumdaki evlenme u eilimi ve evlilik ya uzerinde etkili olabilir. Bergstrom ve Bagneli modelinin g s 150

aklayc g c nn y ksek olduu kabul edilirse, eer istikrar program sonuc u u u u g g cunda kalc y ksek gelir elde etmek iin gerekli s re azalr ve hane ii uretim u c u c becerisi daha cabuk edinilirse ortalama evlenme ya geen yllara gre aza s c o lacaktr. Becker modeline gre de, program sonucunda by me oranndaki o u u kalc artla genel gelir d zeyi artaca iin ortalama evlenme yanda bir du s u g c s us s beklenebilir. Frsat bulduka, uygulanan istikrar programnn bu tr mikro c u sonular uzerinde durmaya devam edeceiz. c g

151

DIS TICARET
30 Austos 2000 g D n aklanan d ticaret rakamlarna gre, sanayi mallar ithalatnda u c s o ylbandan bu yana gr len art hzndaki azalmann srdgu, ayn hzla ols o u s u u masa da ara mallar ithalatndaki art hznn da azald dikkati cekiyor. Bu iki s g mal grubu en by k paya sahip olduu iin de toplam ithalattaki art hznda u u g c s bir azalma var. Tketim mallar ithalatndaki art hznda ise bir azalma u s yok. Ancak, gerek bu mal grubunda meydana gelen artlarn, gerekse ara s mallarndaki ithalat artnn yurtii yat art oranlarn azaltc ynde etkisi s c s o program cerevesinde nemli bir rol oynamakta. Toplam ithalat ierisinde y zde c o c u 12-13 gibi bir pay olan tketim mallar ithalat da yurtiindeki d ticarete konu u c s olan mallarn yatlarnn kur deiim oranna uyum gstermeye ba lamasyla gs o s birlikte azalacaktr. Aklanan rakamlar nda ylsonu toplam ithalatn 50-52 c sg milyar dolar arasnda gerekleeceini syleyebiliriz. c s g o Toplam ihracatn son iki ayda geen yla gre kcuk de olsa bir azal c o u s gstermesi elbette olumlu bir gelime deil. Ozellikle bu yln ilk eyreinde o s g c g c ok ciddi bir verimlilik art gsteren zel kesim imalat sanayiinin reel kurlars o o daki olumsuz gelimeyi tela ettiini dun yordum. Bu nedenle, toplam ihras g us u cat iinde en by k paya sahip tketim mallar ihracatnn az da olsa bir c u u u art gstermesini bekliyordum. Bu art beklenen d zeyde olmad. Bu yln s o s u tamam iin toplam kaytl ihracatn geen yla gre ok b y k bir deiim c c o c u u gs gstermeyecei ve 26-27 milyar dolar civarnda gerekleecei anlalyor. Bu o g c s g s rakama 3 milyar dolar civarnda tahmin ettiim bavul ticaretini de eklerseniz g toplam d ticaret ann 20-22 milyar dolar civarnda olabilecei anlalyor. s cg g s Bu d ticaret ann 12 milyar dolar civarndaki ksmnn gr nmeyen kalems cg o u lerdeki gelirler ve ii gelirleriyle kapandn varsayarsanz ortada 10 milyar sc g dolarlk bir cari ak duruyor. Bu rakam, daha once de defalarca belirttiim c g gibi, T rkiyenin 2001 ylna bak srtnda gireceini gsteriyor. u c g o T rkiye gibi ulkeler iin cari an kritik dzeyi GSMHnn yzde 3-4 u c cg u u u olarak kabul ediliyor. Yani, bu yl Trkiye uluslararas piyasalarda kritik kabul u edilen d zeyin biraz uzerinde bir cari ak verecek. Uluslararas yatrmclarn u c zihinlerinde oluacak soru iaretlerini silebilmek iin T rkiye; faiz artrm s s c u veya ithalata vergi gibi onlemleri dunmek yerine, yapsal reformlarn hayata us geirilmesinde getiimiz yln ikinci yarsnda gsterdii kararl ve dinamizmi c c g o g g tekrar gstermelidir. Ozelletirmede, kamu bankalarnn ozerkletirilmesi ve o s s bazlarnn ozelletirilemesinde, kamu personel reformunda, ozellikle de uzun s vadeli yabanc sermayeyi cekici klacak hukuki altyapnn oluturulmasnda yeni s bir hamle balatlmaldr. Trkiye d ak vermekten deil, d an nanss u s c g s cg mannda kalc uzun vadeli yabanc sermayeyi bulamamaktan korkmaldr. Zaten uluslararas nans cevreleri ve kurumlar da faizlerin ykseltilmesini ya da u ithalatn kstlanmasn deil, bu reformlarn hayata geirilmesini bekliyor. g c 152

]
HEM BUYUME HEM DEZENFLASYON 3 Eyll 2000 u Getiimiz hafta bir dizi makroekonomik gsterge akland: Aylk Imalat c g o c c Sanayii Eilim Anketi, U aylk Sanayi Uretim Endeksi, Ithalat, Ihracat, g Odemeler Dengesi ve Gayrisa Milli Hasla. Herbiri bir yaz konusu olabile cek bu gstergelerden GSMH ve Odemeler Dengesine ynelik son durum ve o o muhtemel gelimelerin bir zetini aada sunuyoruz. s o s g Yenilemeye Dayal B y me u u Bir ekonomide yaratlan toplam katma deeri ve bu katma deerin nasl g g t ketildiini izlemek uzere pek ok ulke Gayrisa Milli Hasla yerine Gayrisa u g c Yurtii Hasla rakamlarna bakyor. GSMH bir ulkenin vatandalarnn ne kadar c s katma deer yarattn gsterirken GSYIH bir ulke snrlar ierisinde ne kadar g g o c katma deer yaratld konusunda bir kir veriyor. Trkiyede resmi program g g u ve hedeer GSMH kullanlarak oluturuluyor. Buna karn GSYIH serisinin s s esas alnd analiz ve yorumlar son yllarda art gstermeye balad. Bu serg s o s iler, nominal (cari yatlardan nihai mal ve hizmetlerin tutar) ve reel (belli bir yln yatlaryla mal ve hizmetlerin tutar) olarak aklanyor. c T rkiye ekonomisi bu yln ilk alt aynda 1998 ylnn ilk alt ayndaki u kadar bir katma deer yaratabildi. Getiimiz yl yaanan ar resesyon neg c g s g deniyle bu yln byme rakamlar y ksek kyor. Ilk alt ayda getiimiz yln u u u c c g ayn dnemine gre y zde 6lk b y me gr len GSYIHda en y ksek art o o u u u o u u s ticaret sektr nde ve ithalat vergisinde yaanm. Yine de, ilk alt ayda ticaret o u s s sektr nde yaratlan katma deer 1998 ylnn ilk yarsnn sadece yzde 1.2 o u g u uzerinde. Tarm, sanayi, inaat sektrlerinde yaratlan katma deerler, ikinci s o g c eyrekte bir canlanma olsa da, hala 1998 ylnn ilk alt aynda yaratlan katma deerin altnda kalyor. g Uretim yn nden hesaplanan GSYIH ile t ketim yn nden hesaplanan o u u o u GSYIHnn teorik olarak biririne eit kmas gerekiyor. Ancak T rkiyede s c u durum biraz farkl: Harcamalar yn nden hesaplanan GSYIH, hemen hemen o u daima uretim yn nden hesaplanan GSYIHdan daha fazla kyor! Bu yln ilk o u c harcamalara gre 89.5 milyar dolar, uretim rakamlarna alt ayndaki GSYIH o gre 82.3 milyar dolar! DIEnin bu konudaki sessizlii s ryor. o g uu Harcamalar yn nden Reel GSYIHdaki gelimelere bakldnda dikkat o u s g c eken iki nokta var: Birincisi, gerek zel sektr, gerekse kamu kesimi kendini o o yeniliyor. Her iki kesimde de makina ve tehizat harcamalarnda reel olarak c rekor artlar var. Ote yandan tketim harcamalar ierisinde dayankl t ketim s u c u mallarna yaplan harcamalar da rekor art gstermi. Getiimiz yl bunalan s o s c g 153

ve daralan Trkiyenin bu kendini yenileme talebi zaman ierisinde azalma u c gsterecektir. Insanlarn her alt ayda bir buzdolab, otomobil, camar makio s nas, fabrikaya makina ve tehizat almalar beklenemez. Harcamalarda dikkati c c eken ikinci nokta ise kamu kesimindeki cari harcamalar kaleminde gr len o u y ksek art. Son be ylda s rekli yllk y zde 10un uzerinde reel art gsteren u s s u u s o bu kalem, bu yln ilk alt aynda da reel olarak yzde 15 artm. Bu gelime u s s kamu kesimi cari harcamalarn azaltc ek onlemlerin g ndeme gelmesine ne u den olabilir. Sonu olarak, yln ikinci yarsnda ekonominin 1998 ylndaki c kadar katma deer yaratmas durumunda GSYIHdaki artn y zde 5.5 olaca g s u g gzn ne alnrsa, bu yl sonu iin GSYIH reel b y me tahminimizi yzde 6.5un o o u c u u u uzerine cekiyoruz. Umarz program baarya ular ve T rkiye ekonomisi (yan s s u daki grakten de gr ldgu gibi) byme z rl bir ekonomi olmaktan kuro u u u u o u u tulur.
0.2

0.15

0.1

0.05

0.05

0.1 1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 25: GSYIH yllk reel byme. Dnem: 1988:I - 2000:II u u o

Cari Aktan Korkma. . . c Bir ulkedeki yerleiklerin dier ekonomilerdeki yerleik kiilerle belli bir dnemde s g s s o yapm olduu t m mal ve hizmet ticaretinin ve bu ekonominin dier ekonomils g u g erle olan alacak ve ykml l klerinin m lkiyet deiim annda kaydedildii u u uu u gs g tabloya demeler dengesi deniyor. Tablo esas olarak cari ilemler ve sero s maye hareketleri bl mlerinden oluuyor. Cari ilemler dengesi, d d nya ile ou s s s u olan mal ve hizmet dengesiyle net karlksz transferlerin (ii gelirleri gibi) s sc toplamn gsteriyor. Sermaye hareketleri ise cari ilemlerden oluan an o s s cg nasl nanse edildiini ya da fazlann neyi nanse ettiini gsteriyor. Bu iki g g o kalemin toplamnn sfr olmamas durumunda dviz rezervlerinde bir deiimin o gs olduu anlalyor. Dolaysyla, cari ilemler dengesi ak verme eiliminde iken g s s c g bu an salkl bir ekilde nanse edilemeyeceinin anlalmas durumunda cg g s g s 154

rezervlerin eriyecei sonucuna varlyor ve dviz kuru uzerinde bask oluuyor. g o s


12

10

2 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000

Sekil 26: Cari aik (milyar dolar). 2000 yl tahmin. Dnem: 1984 - 2000. c o

Aklanan rakamlara gre bu yln ilk yarsnda kaytl ihracat geen yln c o c ayn dnemine gre y zde 4.5 artarak 13.3 milyar dolara, bavul ticareti tahmini o o u ise y zde 46 artla 1.3 milyar dolara y kselmi. Buna karn toplam ithalat u s u s s yzde 38 artla 24.9 milyar dolara ulanca toplam d ticaret a 9.8 milyar u s s s cg dolar olarak gerekleti. Bu noktada, ithalatmzn yzde 87-88lik ksmnn ara c s u mallar ve sermaye mallar olduunu hatrlatalm. Yln tamam iin odemeler g c dengesi d ticaret a tahminimiz 20-22 milyar dolar. s cg Dier gelirler arasnda yer alan yurt dnda salanan faiz gelirlerinde ang s g laml bir deime olmazken turizm gelirleri ilk alt ayda y zde 40n uzerinde gs u artarak 1.8 milyar dolardan 2.6 milyar dolara ulam bulunuyor. Bu art trens s s dinin srmesi bekleniyor. Sabkal dierin dieri gelir kaleminde ise kcuk bir u g g u azalma var. Ote yandan, turizm ve faiz giderlerinin geen yln ayn dnemine c o gre 300 milyon dolar artmasna karn dierin dieri giderlerin alt ayda 500 o s g g milyon dolar azalmas sonucunda (genel olarak odemeler dengesi giderlerinde art olurken bu harcama kaleminini yzde 10un uzerinde azalmas biraz beks u lenmedik bir durum) dier mal ve hizmet giderlerinde net 200 milyon dolarlk bir g iyileme gr lyor. Bylece, mal ticareti dnda gelir dengesi ilk alt ayda 1.7 s o uu o s milyar dolar fazla vermi bulunuyor. Yln ikinci yarsnda ozellikle turizm gelirs sc lerindeki artla bu fazla 6-7 milyar dolara ulaabilir. Ii gelirlerinin arlkl s s g olduu karlksz transferlerden salanacak ek 5-6 milyar dolar sonucunda cari g s g ilemler a 10 milyar dolar civarnda gerekleebilir. Bu, T rkiye iin kritik s cg c s u c olarak kabul edilen d zeyin biraz uzerinde. u Daha once de deinmitik: Cari ak vermekten korkma, bu a salkl g s c cg g bir ekilde nanse edememekten kork. Eer verilen ak uzun vadeli yabanc s g c sermaye ile nanse ediliyor ve d ticaret ana neden olan ithalat fazlas ileride s cg 155

dviz kazandracak sektrlere yneliyorsa mesele yok. Bunu salamann yolu ise o o o g faizleri artrmak deil. Bunun yolu, dsatm zendirici politikalar izlemekg s o ten, T rkiyeyi yabanc sermaye iin cekici klacak bir ulke konumuna getirmeku c ten, kamu bankalarn ozerkletirmek ve bir ksmn ozelletirmekten geiyor. s s c Cari a nanse edecek olan yabanc sermaye kozmetik onlemler deil, yapsal cg g reformlara hz kazandrlmasn bekliyor.

156

FARELER, INSANLAR VE ALKOL


5 Eyll 2000 u

Bir s re alkoll iecek verilerek alkole altrlan deney fareleri, alkoll iecek u u c s u c yatlarnda meydana gelen veya ileride meydana gelecek yat artlarna nasl s tepki verir? Zor bir soru. Herey bir yana, alkol yatndaki deimeyi farelere s gs nasl anlatacaksnz? Mikroiktisatlar bir cz m bulmu. ABDde yaplan bir c o u s c s almada bir kutu ierisine konulan deney faresi, kutunun bir kesinde yer c os alan iki pedaldan birine belli sayda bastnda bir damlalktan sabit miktarda g alkoll ve besleyici bir sv, dierine bastnda ise yine belli miktarda alkolsz u g g u ve besleyici bir sv iebiliyor. Mesela, 0.1 miligram alkoll sv iebilmek iin c u c c farenin pedala 5 kez basmas gerekiyor. Bu say, o svnn yat olarak alnyor. Farenin ayn miktarda sv iin daha fazla pedala basmas gerekiyorsa, o svnn c yat artm oluyor. Farenin pedala ka kez basmas gerektiini deneyi yapan s c g iktisat belirledii iin, yatlar kontrol edilmi oluyor ve farenin yatlara tepkisi c g c s gzlemlenebiliyor. Yaplan deneyde bir seansta farenin toplam ka kez pedallara o c basabilecei snrlanyor. Bu da farenin btesi. Bylece, belli bir bte kst g uc o uc altnda deiik likit svlardan elde edecei toplam fayday maksimize etmeye gs g c s alan alkolik farenin davranlarnn iktisat teorisinin ongrdgu sonularla s o u c uyumlu olup olmad test ediliyor. g Deneyde, ncelikle farenin alkoll sv talebinin yat esneklii olul yor. Bir o u g c u yat art sonrasnda farenin alkoll sv miktarna olan talebinde meydana s u gelen y zde azalma, belli bir miktar alkoll sv iin baslmas gereken pedal u u c saysnda (yatta) meydana gelen yzde arttan duk olduu iin alkoll u s us g c u iecek talebinin yat esneklii duk sonucuna varlyor. Calmann bir baka c g us s s amac, bamllk yaratan mallarn tketiminde gemiteki t ketimin pozitif g u c s u bir etkisinin olup olmadn olebilmek. Bulgulara gre, farelerin gemiteki g c o c s alkol t ketimi cari alkol tketimi uzerinde onceleri pozitif etki yaparken, belli u u bir zaman getikten sonra bu pozitif etki kayboluyor. Baml fare, bir c g s re sonra artk sabit miktarda alkol tketmeye balyor. Calmada, bir u u s s tiryakinin (ya da akamcnn) sadece bugnk deil, ilerideki bir yat artna da s u u g s bugnk t ketimini azaltarak tepki verecei eklindeki hipotez de test ediliyor. u u u g s Calmann bulgularna gre alkolik fareler ilerideki yat artlarna pek tepki s o s vermiyorlar. Ancak bu sonu o kadar g venilir deil. Cunk aratrmaclar c u g u s gelecekteki yat art konusunda fareleri tam olarak eitemedikleri uphesini s g s tayorlar. s Uygulanmakta olan istikrar programyla birlikte toplumdaki pek cok kes imin reel gelirlerinde bir azal olduu biliniyor. Bu can skc bir durum. s g Bunun yannda, ornein ozelletirme sonucu i kaybetme veya erken emekli g s s olamama gibi nedenlerle insanlarn gelecee ynelik endielerinin de ksmen g o s arttn syleyebiliriz. Bu durumda; iki ve sigara gibi bamllk yaratan g o c g 157

mallara olan talepte, salt uygulanmakta olan program nedeniyle, bir artn ols mas kanlmazdr. Bamllk yaratan mallarn tketiminin toplum iin negatif c g u c dsallk yaratt kabul edilirse, politika belirleyicisi meydana gelen bu talep s g artn tela edecek nlemler almaldr. Bu onlemlerin banda da iki ve s o s c sigaradan alnan vergilerin makul olulerde artrlmas gelmektedir. Bu vergi c lerin artrlmasyla bir yandan kamu gelirlerinde art salanrken, bir yandan da s g uygulanmakta olan programn mikroekonomik olumsuz etkileri ksmen bertaraf edilmi olur. s

158

COCUKLARIMIZ COK CALISKAN


10 Eyll 2000 u

s u u DIE tarafndan gerekletirilen Cocuk Ig c Anketi, Ekim 1999 sonular c s c o nceki g n akland. Daha once 1994 yl iin yaplan calmann da revize u c c s edilmi sonular kamuoyuna duyuruldu. Gen bir n fusa sahip olmakla ov nen, s c c u u ama o n fusun nitelii ile pek ilgilenmeyen Trkiyede 17 yan altndaki 23.4 u g u s milyon kii toplam nfusun ucte birininin biraz uzerinde. Bunlar arasnda okul s u c g anda bulunan (6-17 ya grubu) 16.1 milyon kiinin yzde 10u, 1.6 milyon s s u c ocuk, ekonomik bir faaliyette bulunuyor, calyor. Calan her uc ocuktan s s c ikisi kylerde yaamakta. o s DIEnin getiimiz yl iin yapt anket 1994 yl iin yaplan anketle c g c g c karlatrldnda calan cocuk saysnda mutlak bir azalma gr lyor. Ilk s s g s o uu anketin revize sonularna gre 6-14 ya grubundaki cocuklarn y zde 8.5i c o s u ekonomik bir faaliyette calmakta iken, Ekim 1999da bu oran y zde 4.2ye s u dm. Ancak , bir noktaya hatrlatmakta fayda var: Anketlerin yapld her us us g iki ylda da Trkiye ekonomisi cok ciddi bir resesyon yaamt. Ekonomik kriz u s s dnemlerinde iini en abuk kaybeden-isiz kalan genellikle kadnlar ve cocuklar o s c s gibi niteliksiz ve korumasz ig c d r. Bu nedenle, Ikinci Dnya Sava sons u u u u s rasnn en ar bunalmnn yaand 1999 yl iin tahmin edilen Trkiyede g s g c u c s alan cocuk says rakamlar minimum olarak kabul edilmelidir. T rkiye genelinde erkek cocuklarn y zde 46.3 tarm, yzde 26.9u sanayi u u u u sektr nde calrken, kz cocuklarn y zde 75.8i tarm, yzde 13.4 sanayi o u s u u u sektr nde istihdam edilmekte. Kentsel yerlerde cocuklarn daha fazla istiho u dam edildii sanayi sektr nde calan ocuklarn drtte ucun erkekler, drtte g o u s c o u o birini kzlar olutururken, tarm sektr nde calan ocuk saylar yaklak olarak s o u s c s eit gr n yor. Kentlerde alan ocuklar gerekten ii stat s nde: Bu s o u u c s c c sc uu c ocuklarn y zde 86s ucretli veya yevmiyeli olarak calyor. u s Okul canda olup da okula devam etmeyen cocuklarn says Norvein g c yetikin n fusu kadar: 3.5 milyon. Okula gitmeme veya okulu yarda brakma s u sebepleri arasnda ilk srada y zde 30.8i ile cocuun okula ilgi duymamas yer u g alyor. Ancak bu, soruya cevap veren cocuklarn soru karsnda ezilmemek s iin verdikleri bir cevap olabilir. Cocuklarn okula devam etmemesine gereke c c olarak; yzde 23.7 ile okul masraarnn yksek olmasnn ve y zde 6.9 ile de u u u ailenin izin vermemesinin gsterilmesi, doyurmayacan douran y zbinlerce o g g u sorumsuz ebeveynin varlna iaret ediyor. Klasik, byynce ne yapacaksn? g s u u u sorusuna 305 bin cocuun birinci tercih olarak evleneceim cevabn vermesi g g ise bu ebeveynlerin saysnn ileride pek azalmayacan gsteriyor. g o Cocuklarn durumu bir vehameti gsterirken, genlerin durumu da pek i o c c ac deil. 18-24 ya grubu arasndaki 8.3 milyon kiiden 4.3 milyonluk ksm c g s s ig c ierisinde yer alyor ama bunlardan 700 bin kii isiz. Bu ya grubunda s u u c s s s 159

isizlik oran yzde 16. Zaten toplumun byk counluu da u ya da bu nes u u u g g s denle calmyor. T rkiyede coluk-ocuk toplam 21.7 milyon calan, kendi s u c s lerinin yannda nfusun geriye kalan ksm olan 41.7 milyon kiinin de geimini u s c salamaya calyor. g s Bir Amerikan TV istasyonu kamu yararna anons yapma ilkesi cerevesinde c vurdumduymaz ailelere ynelik olarak her akam saat 10da u duyuruyu yao s s pard: Saat 10. Cocuunuzun nerede olduunu biliyor musunuz?. Galiba g g T rkiye iin de benzer bir duyuru yapmak gerekiyor: Trkiye, gen n fustan u c u c u haberin var m? Her nerede uyuyor ya da umursamyorsan.
115

110

105

100

95

90

85

80

75

70 1991

1993

1995

1997

1999

Sekil 27: Sanayi Uretim Endeksi, 1997=100, trend ve gerekleme (12 aylk ortala c s malar). Dnem: Ocak 1991 - Haziran 2000. o

Simdi Bana Kaybolan. . . Getiimiz Cuma g n aklanan Aylk Sanayi Uretim Endeksi rakamlar, son c g u u c iki ylda yaanan ar resesyonun sona erdiini bir kez daha dorulad. Ans g g g cak sanayi uretimindeki gelimelere daha geni bir perspektie bakldnda s s g durum biraz farkl. Yandaki grak aylk sanayi uretimindeki gereklemeleri c s ve 1990 yl sonundan bu yana uretimde istikrarl bir trend izlenseydi sanayi uretimi ne olurdu? sorusunun cevabn veriyor. Trend deerini, muhafazakar g bir yaklamla, yllk ortalama y zde 5 uretim art varsaymyla hesapladk. s u s Buna gre sanayi uretiminin 1999 ortalama deeri, olas trend deerinin yzde o g g u 20 altnda gereklemi. Tekrarda fayda var: Bu muhafazakar bir deerlendirme. c s s g Getiimiz on, ozellikle de son be ylda izlenen politikalarn yol at bu c g s c g duruma uz lmemek elde deil. Trkiye ekonomisi yeni i yaratamyor, nsbi u g u s olarak fakirleiyor. Ama her nedense, sanayi kesiminde 1997 ortalamas kadar s dahi uretim gereklemezken yaygn kan ok b yd k olabiliyor! Bu resmi c s c u u u grd kten sonra, bamza ne geliyorsa b y meden geliyor diyerek her frsatta o u s u u 160

ekonominin soutulmasn isteyenlerin, getiimiz yllarda kamu aklarn sog c g c rumsuzca artran ve kamu kesimini i bor amazna sokarak rekor reel faizlere c c c yol aan politikaclarn, izlenen politikalarn kmaz sokak olduunu hatrlatan c c g iktisatlara felaket tellal diyerek kfretmeyi megale haline getirenlerin tek c u s bir sz bile sylemeye haklar yok. o o

161

SIMDI OKULLU OLDUK. . .


12 Eyll 2000 u g Okullar ald, alyor. Orenciler asndan can skc eyler olan snav, ev c c c s o devi veya dnem projesi-rapor hazrlama derdi de balyor. Aslnda bunlar o s og retmen ya da oretim uyeleri asndan da can skc eyler. Iki ya da uc snav g c s yapacak ve deerlendirecek, dev verecek, geri toplayp okuyacak, yazlanlar g o anlayacak veya anlamaya alacak, d zeltmeler yapp orencilere geri verec s u g cek, tekrar toplayp, deerlendirip genel bir not vereceksiniz. By k olaslkla g u u verilen not beenilmeyecek, kimi zaman aileler araya girecek, orenci okuldan g g atlma durumunda olduunu syleyip kapnzn on nde size melul melul bakag o u cak, kimisi hzn alamayp idare mahkemesine gidecek, idare mahkemesi sizin baarsz dediiniz orenciyi baarl bulabilecek, olmazsa TBMM bir kanun s g g s c karp baarsz bulunan orencilere bir snav daha verilmesini emredecektir. s g Af snav denilen bu snava giren orenciler de sorulan sorulara itiraz edecekg tir: Benim zamanmda bu konular oretilmiyordu efendim! Siz galiba baka g s kitap okutuyorsunuz!. Hem ev devi ve dnem projesi-rapor hazrlayan rencilere bir iyilik yapo o og mak, hem de bu orenci bu kadar m kemmel bir almay nasl hazrlam g u c s s diyen oretim uyelerinin merakn gidermek iin aada baz web sayfalarnn g c s g listesini veriyorum. Bunlar Ingilizce web sayfalar. Yaknda T rke olanlar da u c balar, belki de balamtr. s s s www.schoolsucks.com Binlerce ev devi, dnem projesi. Bedava. Biraz o o daha kaliteli birey isterseniz sayfasna 9 dolar istiyorlar. Denemek iin s c T rkiye ile ilgili arama yaptm, 21 deiik hazr rapor kt! u gs c www.cheathouse.com 44 deiik kategoride 9500 rapor var. 1995ten gs buyana 3 milyondan fazla kiiye hizmet verdiklerini belirtiyorlar. Bedava s olan da var ama sitenin tamamndaki 9500 rapora eriebilmek iin yllk s c 10 dolar odemek gerekiyor. Bedavadan ucuz! www.academictermpapers.com 30000in uzerinde dnem projesi, rapor o var. Kategorilere gre arama yapabiliyorsunuz. Bu calmalarn sayfas o s 7 dolar. www.termpaper-experts.com Paranz var ve zg n bir dnem projesi ya da o u o rapor istiyorsanz bu sayfa sizin iin. Doktora ve mastr derecesine sahip c c s alanlar, sizin belirlediiniz bir konuda sizin iin aratrma yapabiliyor. g c s Sayfas 19 dolar. Bunlar ve benzeri sayfalarda sunulan hizmetlerin sizin kendi raporunuz gibi kullanlmas bt n okullarda su. Elbette, oretim uyeleri de verilen devlerin uu c g o 162

og rencinin kendisi tarafndan yaplmasn salamaya calyorlar. Odevlerin g s para para teslimini istemek ve orenciyi revizyona zorlamak yararl bir c c g g yntem. Orenciden yaplan odevin sunumunu istemek ve belli baz bilgileri o nereden edindiini sormak da kopya cekenleri yakalamak iin yararl olabilir. g c Kopya cekenler aznlkta olsa da, dier rencileri ve oretim uyelerini g og g sinirlendiriyorlar. Galiba oretim uyelerini asl sinirlendiren uygulanan kopya g yntemleriyle kendilerinin aptal yerine konulduunu dunmeleri. Avu iine, o g us c c parmak arasna, kol ya da bacaklara, hesap makinasnn arkasna, srann ya da sandalyenin ust ne, arkadan ensesine, apkann glgeliine, T-Shirtlerin i u s s o g c y z ne yazlan ya da ilitirilen alma notlar. Hesap makinas-notebooklarda u u s c s programlama yapanlar. Snav srasnda burnu kanayanlar. Yaz scanda uzun g kollu, ynl bir kazakla snava girip sol elini kulandan ayramayan cep teleu u g fonlu uyanklar. Car cihaz-cep telefonundan mesaj alanlar. Onceden cevaplar g yazlm alternatif cevap kad getirenler: En azndan daha zekice yntemler s g o bulun da beeri sermaye konusunda umudumuzu iyice yitirmeyelim! s

163

OZEL SEKTOR SIKISINCA. . .


17 Eyll 2000 u Ozel imalat sanayii iin kabus gibi olan yllar 1989-1991 yllar olmal. Bu c yllarda sektrde dolar cinsinden birim ucret rekor d zeylere ckmt. dolar o u s cinsinden birim ucret, uretilen bir birim mal ierisinde ucretlerin dolar cinsinden c payn gsteriyor. Ucret ve kurlarda bir deikenlik yoksa uretkenlik art, yani, o gs s ayn saydaki iinin daha fazla mal uretmesi, birim ucreti duryor, mal bana sc us u s ucret gideri dolar cinsinden azalyor. Ote yandan kurlardaki artn ucretlerdeki s arta nazaran daha yava olmas mal bana ucret giderini (dolar cinsinden) s s s artryor. Bu yl uygulanan programn uretken kesim asndan nemli bir riski, birim c o ucretlerde meydana gelecek y ksek artlard. Daha onceden imzalanm ucret u s s szlemeleri veri iken, program gerei kurlarda meydana gelecek yavalama o s g s birim ucretleri yabanc para cinsiden hzla yukarya cekebilecek, bu ise ozellikle ihracata ynelik sektrlerde ciddi rahatszlklara yol aabilecekti. T rkiye iin o o c u c bir milat saylabilecek 1989 -1990 yllarnda; bir yandan ucretlerde meydana ge len y ksek oranl artlar, ote yandan bir program cerevesinde uygulanmayan u s c dviz kurlarndaki yavalama dolar cinsinden birim ucretleri rekor dzeylere o s u tamt. Yandaki grakte aka gr lyor: O dnem meydana gelen artlar s s c c o uu o s y zde 100 n uzerinde olmutu. u u s Son yllarn verileri incelendiinde birim ucretlerde ciddi bir artn g s gerekletii anlalyor. 1997 yl iin ortalama 100 deeri alan endeks 1998 c s g s c g ylnda 127 deerine ulam. Getiimiz yl istihdamda meydana gelen azaln g s s c g s uretimdeki azaltan daha fazla olmas sonucunda birim ucretlerde bir azalma s gzlendi. Ama asl s rpriz bu yl gerekleti: Uretilen mal bana dolar cinsino u c s s den ucret giderinde bu yln ilk ceyreinde y zde 15, ikinci ceyreinde de y zde g u g u 9luk bir azalma gerekleti. Maliyette meydana gelen bu azalmann hemen c s hemen yars reel ucretlerde meydana gelen gerilemeden kaynaklanrken, dier g yars da sektrdeki uretkenlikte meydana gelen artlarn bir sonucu. Ozel o s imalat sanayiinde bu yln ilk iki ceyreinde uretim art, srasyla, y zde 8 ve g s u y zde 10 olurken toplam istihdam, y zde 5 ve y zde 2 azalmt. Dolaysyla u u u s sektrdeki uretkenlik yzde 14 ve y zde 11 artt. o u u Ozel Imalat Sanayiinde uretkenliin artmas ve dolar cinsinden birim g ucretlerin azalmas, ozellikle ihracata ynelik sektrler iin olumlu bir gelime. o o c s Bu durum, sektr n sktnda kendisini yeni koullara adapte edebilme o u s g s g c nn olduunun da bir gstergesi. Ancak unutulmamas gereken bir nokta u u u g o var: Uretkenlik, alan kii bana uretim olarak tanmlanyor. Uretkenlii c s s s g artrmann yolu ayn saydaki calanla daha fazla uretim olabilecei gibi, daha s g az alanla ayn miktarda uretim de olabilir. Umarz uygulamada uretkenlik c s artn ayn sayda hatta daha fazla alanla daha da fazla uretim yoluyla s c s salayacak uygulamalar, yani, by meyi hedeeyen anlay egemen olur. g u u s 164

200

180

160

140

120

100

80

60 1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 28: Dolar cinsinden birim ucret endeksi, 1997=100, Dnem: 1988-I - 2000:II. o

Kimin Enasyonu Y ksek? u Bir sivil toplum kuruluu Devlet Istatistik Enstits tarafndan ilan edilen ens uu asyon oranlarnn yalan/yanl olduunu, doruyu yanstmadn iddia eds g g g erse ne yaparsnz? ITO Bakannn byle bir iddias gazetelerde yer ald. s o Dorusu ben bir bildii var herhalde diye dundm ve ITO tarafndan g g us u derlenip kamuoyuna duyurulan ITO Ucretliler Geinme Endeksi, 1995=100 c rakamlarna baktm ve TUFE ile karlatrdm. Her iki endekste de dnme noks s o talar hemen hemen ayn. Ancak baka bir ilgin sonu var: ITO endeksindeki s c c yllk yzde art son yllarda, hemen hemen daima, DIE tarafndan kamuoyuna u s duyurulan TUFE endeksindeki yzde artlarn altnda gereklemi. Austos u s c s s g itibariyle her iki endeksteki yllk yzde art ayn. Ote yandan bu yln ilk u s sekiz aynda TUFEde meydana gelen art y zde 23.1 iken ITO endeksindeki s u art y zde 22.2. Ksacas, ITOya gre program sonras gerekleen enasyon s u o c s DIEnin akladndan daha duk! ITO Bakan tarafndan Devlet Istatistik c g us s Enstits n n siyasi m dahelelere maruz kalma olasln azaltmak iin daha uu u u g c bamsz bir konuma getirilmesi nerisi ne kadar yerinde ve doru bir oneri ise, g o g Fiyat endekslerine m dahele ediliyor iddias da o kadar yanl ve temelsiz bir u s iddia.

165

OLIMPIYATLARI DA SEYRETMEYIVERIN!
19 Eyll 2000 u

Bu enasyonla mcadele program biraz can skmaya balad! u s B y klerimizin Pahalysa biber yemeyin onerisine imdi de Olimpiyu u s atlar da seyretmeyiverin eklendi. Olimpiyatlarn balamasyla birlikte s kablolu yaynda yer alan Eurosport kanal karard. Deiik email adreslerine gs Fazl Kksal adresinden gnderilen T rk Telekom A.S. imzal aklamada o o u c Eurosport ile yaplan grmeler, Eurosportun olimpiyatlarn balamasndan o us s yararlanarak, yayn lisans ucretini irketimizin karlayamayaca olude y ksek s s g c u belirlenmesini istemesi nedeniyle sonuca balanamamtr deniliyor. Insan ister g s istemez kzyor: Byle frsatlk olur mu? Eurosportun yapt ey ayp! diye o c g s dunrken yaplan aklamann devamn da okuyunca gzleriniz yaaryor: us u c o s Ayrca hk metimizin enasyonla mcadele politikas dorultusunda sz u u u g o konusu irketin talep ettii ucretin verilmesi m mk n deildir. Aynen byle s g u u g o diyor aklama. Enasyonla mcadele program erevesinde Olimpiyatlar c u c c izlemeye son! Enasyonla mcadeleye Telekomdan yaplan katk, tasarrufun boyutu, u konusundaki merakmz ise T rk Telekom Genel Md r Yardmcs Zafer Teku u u budakn Sabah gazetesinde yer alan aklamasyla gideriyoruz: Eurosporta c geen yl odediimiz 1 milyon 400 bin dolarn altnda bir teklif verdik. Onlar ise c g olimpiyatlara gvenerek, 2.2 milyon dolar istediler. Kabul etmeyince 1 milyon u 400 bin dolar ve olimpiyatlar iin 260 bin dolar istediler. Bunu kabul etseydik c abone bana 18 sent zam yapmak zorunda kalrdk. Mthi. T rk Telekom bir s u s u ylda abone bana salad 120000 (y zyirmibin) TL tasarruf ile olimpiyatlar s g g u uuruyor ve enasyonla mcadelenin n sralarnda kahramanca carpyor. c u o s Eurosport tarafndan yaplan aklamada ise 15 Nisandan bu yana c T rkeyi de resmi yayn dilleri arasna alan Eurosportun, T rkiyedeki birok u c u c spor etkinliini yaymlayarak ulke tantmna katkda bulunduu syleniyor. g g o Ayrca, Sydney Olimpiyatlarn 24 saat kesintisiz ve Trke yaynlama u c hazrl ierisinde olduklarn da oreniyoruz. Sirketin T rkiye temsilcisi Metin g c g u Dalman biraz arm gr nyor: 1 milyon 200 bin dolar onerdiler. Biz de hi s s s o u u c deilse geen seneki paray verin dedik. Madem bu para coktu, niin daha once g c c anlamay bozmadlar?. Bu arada T rk Telekom, zaten olimpiyatlar TRT s u veriyor, oradan seyredin onerisinde bulunmay da unutmam. Kamu kurum ve s kurulular arasndaki birlik, beraberlik ve dayanmann m mtaz bir ornei olan s s u g bu mantn sonu yok tabii: TRT haberleri de veriyor, yarma da yapyor, g zel g s u g zel arklar, trkler, oyun havalar dinletiyor, korolar var, cok korolar var, u s u u m thi diziler, enfes lmler yaynlyorlar, vs. Bence T rk Telekom, adna yakr u s u s bir ekilde, kablolu TVde sadece Trk kanallarn gstersin. Hatta sadece s u o TRTnin kanallarn gstersin. Enasyonun beline nasl vurulurmu d nya alem o s u grs n. o u 166

T rk Telekomun ozelletirilmesine ynelik tartmalarda Ulatrma Bakan u s o s s u Sayn Enis Oks z, Sirketin ynetimine yabanclarn girmesi gerekmiyor. Bu o ulkede bu irketi ynetecek pek ok deerli insan var eklinde bir gr s o c g s o us bildirmiti. Sayn Bakan olimpiyatlarn balamasyla birlikte Eurosport kanaln s s iptal eden yneticileriyle gurur duyuyor olmal. Herhalde Sayn Babakan da o s enasyonla m cadelede T rk Telekomun gsterdii bu gzyaartc katky unu u o g o s utmaz, ilgili ve yetkililere tebriklerini iletir artk.

167

TRENI BIR KEZ KACIRDIK


24 Eyll 2000 u

Gelimekte olan piyasa ekonomilerine yaplan net dorudan yatrmlarn s g yllk toplam 1990 ylna kadar 20 milyar dolar gemiyordu. T rkiyenin c u ksa vadeli sermaye bamls haline geldii (daha dorusu getirildii, geg g g g tirenlerin de hibirey olmam gibi ortalkta gezindii) 1989-1990 sonrasnda c s s g gelimekte olan ulkelere yaplan dorudan yatrmlar, yani, uzun vadeli yabanc s g sermaye miktarnda bir patlama yaand. Son 10 ylda bu ulkelere ozel sektr s o tarafndan yaplan uzun vadeli yatrm 889 milyar dolar ulam, ayn dnemde s s o T rkiyenin payna den ise 6.1 milyar dolar da kalmt. Dahas, T rkiyeye u us s u yaplan net dorudan yatrm miktar btn d nyadaki trendin aksine yllar g uu u iinde azalyordu. Getiimiz yl bu by klk 138 milyon dolarda kald. Badat c c g u u u g Caddesinde 10-15 tane binann deeri kadar bir yllk net dorudan yatrm. g g Satn alma gc paritesine gre d nyann bilmemkanc by k ekonomiu u o u c u u sine, Adriyatikten Cin Seddine uzanan blgenin lideri olmaya aday ulkeye, o Gen n fusu ve dinamizmi ile ov nen T rkiyeye yabanclar yatrm yapmyor. c u u u Gelmiyorlar. Bir-ka aylna bor veriyorlar, hatta bor alan hk met olursa c g c c u u daha da uzun vadeli bor veriyorlar ama, Trkiyeye sermayelerini getirip uzun c u vadeli yatrm yapmyorlar. IMF tahminlerine gre gelimekte olan ulkelere bu yl ve on m zdeki yl o s u u gereklemesi beklenen net dorudan yatrm tutar 282 milyar dolar. Bizim c s g bu yln ilk alt aynda cekebildiimiz miktar ise net 170 milyon dolar. Btn g uu umudumuz, getiimiz yl seimler sonrasnda by k bir yeniden yaplanma c g c u u ve reform hamlesi balatan hk metin Trkiyeyi yabanc sermaye iin cekici s u u u c klacak politikalar uygulamaya koymas (idi). Uluslararas tahkime ynelik o d zenlemeler, zelletirmenin Anayasal bir kavram haline gelmesi gibi konularda u o s hzl bir balang yapan politika belirleyicileri, galiba, reform yorgunu oldus c lar. Baz Bakanlar bankalarn brakmak istemiyor, ozelletirilmesi dun len s us u kurulularn ynetimine yabanclarn girmesi duncesi dier baz Bakanlarn ve s o us g b rokratlarn uykularn karyor. u c IMF tarafndan hazrlanan World Economic Outlook calmasna gre, s o uluslaras sermayenin getiimiz 10 ylda gr len patlamas artk sona erdi: c g o u Gelimekte olan ulkelere yaplacak olan net dorudan yatrm miktarnn bu s g yl ve gelecek yl azalmas bekleniyor. Trkiyenin ii imdi cok daha zor. u s s Uzun vadeli yabanc sermaye aknn hzlanmas, uygulanmakta olan programn s dayand temel noktalardan biri olarak gsterilebilir. Ekonominin kendini g o yenilemesinden kaynaklanan ithalat patlamasn karlayacak ihracat artnn s s gerekletirilememesi sonucunda, verilen d a nanse edecek uzun vadeli yac s s cg banc sermayeye gereksinimiz var, ithalat kstlamaya deil. Umarz hk met g u u l ks otomobillere vergi gibi kozmetik nlemlerden frsat bulduunda; yabanc u o g sermayeye ynelik brokratik ilemleri azaltacak, hukuk sistemini cada bir o u s g s 168

160

140

120

100

80

60

40

20

0 1970

1974

1978

1982

1986

1990

1994

1998

2002

Sekil 29: Gelimekte olan ulkelere net dorudan yatrm, milyar dolar. Dnem: 1970 s g o
- 2001.

0.9

0.8

0.7

0.6

0.5

0.4

0.3

0.2

0.1

0 1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 30: Trkiyeye net dorudan yabanc yatrm, milyar dolar. Dnem: 1990 u g o
2000.

169

Yl 1996 1997 1998 1999 2000

Vergi Gelirleri 74.9 76.5 77.7 76.6 84.9

Gelir Vergisi 70.6 73.3 79.2 76.1 77.8

Kurumlar Vergisi 51.2 52.9 50.3 68.5 80.6

Tablo 9: Bte gelirleri tahsilat-tahakkuk oran, yzde. u c u

piyasa ekonomisine yarar bir hukuk sistemi haline getirecek, zelletirme uygus o s lamalarndaki catlak sesleri susturacak politikalar izlemeye balar ve yabanc s sermayeyi cekmeye ynelik bir eylem plan hazrlar. Son on ylda kimiler o imiz ksa vadeli yabanc sermaye ile rekor d zeydeki dolar faizlerini krrken, u s gelimekte olan ulkelere akan 1 trilyon dolara yakn uzun vadeli yabanc sers mayeden paymz alamadk, treni kardk. Bari bu sefer ge kalmayalm. c c B te Hi Byle Olmamt u c c o s Getiimiz haftann en olumlu haberi bteden geldi: Konsolide bte Austos c g uc uc g aynda 3 milyar dolara yakn faiz d fazla verdi ve yl sonu iin konulan s c hedefe drt ay oncesinden ulald. Bu gelime, uygulanan programn en krio s s tik gstergelerinden birinde olaan st bir performans gsteriyor. Aklanan o g u u o c verilerde dikkati eken bir baka nokta, tahsilat-tahakkuk orannda meydana c s gelen ciddi artlar. Yandaki tablo, Maliyenin ii gerekten sk tuttuunu s s c g gsteren bir tablo. o u Ozel Sektr Istim Ust nde o Bu yln ilk alt aynda ozel imalat sanayii kapasite kullanm orannda geen c yla gre anlaml bir deime olmadan, toplam uretim y zde 8.8 artmt. Bu o gs u s gelime, sektrde toplam verimliliin artt izlenimini veriyordu. Aklanan s o g g c ig c verimlilik rakamlar geen yln ayn dnemine gre verimlikte bir s u u c o o srama olduunu gstererek bu izlenimi dorulad. Yln ikinci yarsnn ozel c g o g imalat sanayii iin ilk yarya gre daha hareketli gemekte olduu anlalyor. c o c g s Sektrdeki kapasite kullanm oranlar geen yln ayn dnemine gre Haziran o c o o ayndan bu yana dzenli olarak artmakta. Istim ust nde olan sektrlerin u u o banda y zde 86 kapasite kullanm oranyla Giyim Eyas Imalat geliyor. Teks u s stil ur nleri imalat da kapasite kullanmnda ilk be ierisinde (Hani u ar u s c s s yatrm yapld denilen sektr). En duk kapasite kullanm oran ise Basm o us ve Yaym Imalat. Bu sektrde daha onceleri y zde 65 civarnda olan kapasite o u kullanm oran, Austos aynda y zde 40a gerilemi durumda. Matbaalar m g u s c g oald, yoksa okuyanlar m azald bilemiyoruz.

170

AMERIKAN HAZINESININ SIRRI


26 Eyll 200 u

Borsa endeksinin ynn tahmin eden ok zel bir teknik analiz blteninin o u u c o u postayla size gnderildiini varsayn. Piyasalarn dalgal olduu bir dnemde o g g o aldnz bu bltenlerin drt hafta arka arkaya beklenmedik bir ekilde borsann g u o s yn n doru tahmin ettiini gr rseniz, haftalk olan bu bltenlere abone o u u g g o u u olmak ister miydiniz? Mesela bir yllna 1000 dolar odeyerek. Bana sog rarsanz pek acele etmeyin derim. Bir giriimci hazrlad teknik analiz s g b lteninin ozel ulaklarla datmn yaptrabilir. Yalnz, iki farkl blten u g u hazrlamaktadr. B ltenlerin birinde borsann o hafta yukarya gidecei ikna u g edici bir ekilde anlatlmakta, dier b ltende de borsann aaya gidecei s g u s g g analizlerle ongr lmektedir. Her bir bltenden sekiz bin adet bastrlr ve o u u deiik adreslere postalanr. Borsa o hafta yukarya giderse, sadece yukar gs gidii ngren sekiz bin b ltenin gnderildii adreslerin yarsn a borsa s o o u o g yukar, dier yarsna da borsa aa ongr leri ieren ikinci hafta bltenleri g s g o u c u gnderilir. Ikinci haftann sonunda drt bin kii iki haftadr doru ongr de o o s g o u c u bulunan blten alm durumdadr. Uunc haftann sonunda iki bin kii uc hafu s s tadr doru ongr almakta, drdnc haftann sonunda da bin kii tam drt g o u o u u s o haftadr borsay bilen teknik analizlere sahip konumuna gemektedir. Bu bin c kii arasndan 1000 dolar odemeye hazr uc-be y z kii karsa giriimcimiz s s u s c s ortadan kaybolacaktr. Yoksa, bir hafta daha oyunu srdrp be haftadr u uu s doru ongr alan bey z kiiyi ikna etmeye alacaktr. J. A. Paulosun Ing o u s u s c s numeracy isimli kitabnda bahsettii ve dolandrclk kapsamna giren bu tr g u bir oyunun kurban olabilirsiniz. Bu ornekteki gibi bir oyun dizayn etmeye gerek duymadan milyonlarca dolar basit bir ekilde arpanlar da ckyor. Harvard Law School mezunu, Federal s c Rezerv Bakan Vekilinin (Greenspanin vekili) eski kocas, Adalet bakanlnda s g da calm, Washingtonda cok iyi balantlar olan bir hukukuya g venmez s s g c u miydiniz? Ekvatordaki bir eitim vakf gvenmi. Washingtonun ibitirici g u s s hukukusu Lewis Rivlin, vakfn bakan Fernando Pereze yatrmlarn ksa c s s rede iki, hatta uc katna ckarma planndan bahsederek Atinadaki bir u banka hesabna 1 milyon dolar yatrmasn istemi. Rivlin, Amerikan Hazis nesinde ok ok gizli bir teknik analiz ve borsada elektronik al-veri proc c s s gram olduunu, bu programa kendisinin de ulaabildiini syl yor. Plan bu. g s g o u Rivline gre Hazinede sadece bir-ka kiinin bilgisi dahilinde calan bu proo c s s gramla Amerikan gizli servisleri korkun paralar kazanyor. Rivlin FED Bakan c s yardmcsnn eski kocas! Perez de adama inanarak 1.7 milyon dolar sz edilen o u hesaba gnderiyor. Tabii, gnderilen para anlalmaz bir ekilde buhar oluyor! o o s s Neyse ki bir mahkeme geen yl Rivlini paray geri odemeye mahkum ediyor. c Hisse senedi alm-satmnda analiz, hele teknik analiz denilince insanlar biraz daha g ven duymaya yatkn. Gemiteki olaylara ynelik olarak iine geu c s o s 171

leni seerek hatrlama eiliminde olan insan zihni, falanca analize gre yaplan c g o o nerileri zamannda dinleseydim cok zengin olurdum onermesini hakl karacak c o rnek bulmakta zorlanmyor: Su tarihte A blteninin al dedii hisselerden u g falancay alp, B kurumunun sat dedii hisselerden lancay satsaydm senaryg olaryla kat uzerinde milyarlar kardnz hesaplayarak hayanmanz her g c g zaman m mk n. Onun iin siz, onu al, bunu sat, otekini tut onerilerini bir keu u c nara koyup tasarruarnz profesyonellere brakn, onlar ynetsin. En azndan o rahat uyursunuz.

172

SIMDIYE KADAR IYI DE. . .


1 Ekim 2000

D ak ve d an nanse edili biimi, uygulanan programn en kris c s cg s c tik gstergesi olmaya devam ediyor. Bu yln ilk alt aynn verilerine gre, o o dviz gelir ve giderlerimiz ile ii gelirleri ve karlksz transerin yer ald o sc s g cari ilemler, tarihindeki en y ksek a veriyor. Yurtiindeki malum cevrelerin s u cg c ithalat kslsn, gelecek yl by mesek de olur korosuna kar IMFnin gerek u u s c patronu Fischer, ksa vadeli onlemleri aldnz, ama odemeler dengesindeki sorunu gidermek iin uzun vadeli ve kalc onlemler almanz gerekiyor deyiverdi. c Ne demek uzun vadeli, kalc nlemler? Herhalde ithal otomobillerin o giri g mr klerini deitirmek ya da baz fonlar ya da vergileri artrmak deil. s u u gs g Odemeler dengesindeki sorunlarn giderilmesinde kalc onlem, ksa vadecilik ten kurtularak ihracat ve turizme arlk veren, ulkeyi bugn olmasa bile ileride g u net dviz kazandrc konuma getirecek politikalarn uygulamaya konulmas deo mek. Bugn aldmz dviz borlarn ileride odeyebileceimizin sinyali veren u g o c g politikalar uygulamak demek. Ithal edilen ara mallar ve sermaye mallarnn dviz kazandrc sektrlere ynelmesi demek. o o o T rkiye ekonomisi bu noktaya akamdan sabaha gelmedi. Ozellikle 1989u s 1990 yllarnda uygulamaya konulan politikalarda ksa vadecilik, ksa vadeli sermayeyi urk tmeme egemen anlay olmaya balad. Cari ilemler, yani ihra u s s s cat, turizm geri plana itildi. Sermaye hareketleri, zellikle de ksa vadeli sermaye o hareketleri one ckt. T rkiye birden bire ihracata dayal byme ve da alma u u u s c patikasndan gn kurtarma patikasna sapt. O dnem demeler dengesinin u u o o ust ksmnda (cari ilemler) bir-ka milyar dolar gelir elde edeyim derken, alt s c ksmndan (sermaye hareketleri) milyarlarca dolar gelir kaybnz olabilir diyen ve ald borcu gelir zanneden para politikasnda etkin isimler de grd k. Hala g o u da gr yoruz. o u Simdi ne olacak? Bu yl verilen cari ak, imdiye kadar gemi yllardaki cari c s c s aklardan farkl bir ekilde nanse edildi. Cari an nansmannda ksa vadeli c s cg sermaye bu yl greceli olarak daha az rol oynad. Ak, esas olarak uzun vadeli o c borlanma ile nanse edildi. Bu olumlu bir gelime. Simdi ekonomi bir tkanma c s noktasna gelebilir. Uzun vadeli kalc sermayenin gelmemesi (zelletirmenin o s becerilememesi, yabanc sermayeye ynelik brokratik hantalln s rmesi) ve o u g u dviz kazandrc sektrlere ynelik bir eylem plannn olmamas yabanc o o o nans cevrelerinin tedirginliini artrabilir ve d ak nanse edilemez bir noktaya g s c gelebilir. O zaman, yine IMFden bir yetkilinin dedii gibi, kendimizi anlatg c makta zorluk ekebiliriz. Iinde bulunulan durumu hem yrtmenin ba Sayn c uu s Cumhurbakan, hem de hk metin kimi uyelerinin iyice anlamas gerekiyor. s u u Eer y rtme ileri y r temeyecekse, kim y r tecek? g uu s uu uu 173

Cari Ak 1000

500

500

1000 1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

Ksa Vadeli Sermaye 1000

500

500

1000 1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

Sekil 31: Ksa vadeli sermaye ve cari ak, milyon dolar, alt aylk ortalama. Dnem: c o
Ocak 1991 - Haziran 2000.

Fiyatlarn Belini Krmak

Enasyon, yat genel dzeyinde meydana gelen s rekli artlara verilen isim. u u s Daha teknik bir ifadeyle enasyon yat erisinin zaman ierisindeki eimi. Bu g c g nedenle, enasyonda meydana gelen duler ya da sfr enasyon, yatlarn us s belinin krlmas olarak da nitelendirilebilir bir gelime. Uygulanan progr amn s temel zellii yatlarn belini dviz kurlar yardmyla krmak. Bu amaca o g o ynelik olarak dviz sepetindeki aylk yzde deiim oran programn banda o o u gs s hzla aaya cekilmi ve yapsal reform uygulamalarnn da salayaca kredis g s g g bilite ile enasyonun bu orana uyum gstermesi beklenmiti. Dviz sepeti aylk o s o deiim oran 2001 yl iin aylar itibariyle hemen hemen sabitlendi. Aklanan gs c c aylk oranlar yllk yzde 11lik bir deiime iaret ediyor. Ote yandan, TEFE u gs s uzerinden hesaplanan aylk enasyonun kurlardaki deiim oranna beklenen gs den daha hzl uyum gstermeye balad anlalyor. Ancak, 2000 ylnda o s g s beli krlan enasyonun tamamen tu olmadn syleyebiliriz. Gelecek yl s g o iin yllk enasyon tahminimi (TEFE) biraz erken olmasna ramen imdiden c g s syleyebilirim: yzde 16-20. Enasyonun bu d zeylerde direncinin artacan o u u g ve g re deyimiyle kpr ye geleceini tahmin ediyorum. Yenilip minderi teru s o u g ketmesi iin daha kkl deiimleri hayata geiren politikalarn uygulamaya c o u gs c konulmas gerekiyor. Baka bir deyile, para ve kur politikas elinden geleni s s yapt, sra bata zelletirme olmak uzere dierlerinde. s o s g 174

Turizm Patlamad Ama. . . D dengede petrol ve dier hammaddelerin yatlarndaki art sonucu meys g s dana gelen ek bozulma, turizm gelirlerinde kaybettiimiz ulun bulunmas g c sonucunda ksmen tela ediliyor. Ylbandaki Bu yl 10 milyar dolar turizm s geliri hede aklamalar artk duyulmuyor, cunk bu heden gerekci olmad c u c g anlald. Sektrdeki olumlu gelime, turist saysnn orta vadeli trend deerini s o s g yakalamakta olmas. Altn dnemini 9.7 milyon turistle 1997 ylnda yaayan o s turizm sektr , Ocak-Austos dneminde bt n zamanlarn en iyi derecesini o u g o uu yaparak 6.85 milyon turist arlad. Bu rakam getiimiz yl 5.05 milyon, 1997 g c g ylnda ise 6.5 milyon idi. Bu yln tamam itibariyle turist says 10 milyonun biraz uzerinde ckabilir. Bylece, turist bana 700-750 dolar harcama o s varsaymyla toplam turizm gelirleri 1997 ve 1998 yllarnda olduu gibi 7 milg yar dolarn uzerinde gerekleir. c s

175

CUVAL CUVAL DOLARLAR


3 Ekim 2000

Bir ulke para biriminin yrrl kten kaldrlmas ve dnyada yaygn olarak uu u u kullanlan baka bir para birimine geilmesi n m zdeki yllarda daha fazla s c o u u g ndeme gelecek galiba. Bir yandan artan teknoloji ile ulkeler arasndaki u ticaret hznn artmas ve capraz kur belirsizlii, ote yandan pek cok ulkenin g parasnn namusunu korumakta acze dmesi d nyada tek bir para talebini us u de artryor. En son Ekvador, kendi ulusal para biriminden vazgeerek c vatandalarnn ellerindeki ulusal paralar ABD Dolar ile deitirmeleri iin s gs c 6 aylk s re tand. Dier ulkelerde de ulusal para birimi dolamda olsa bile u g s nakit dolar talebi s rekli artyor. Rusyann aylk ortalama nakit dolar u talebi 1 milyar dolar civarnda. ABD dndaki dolar miktar 300 milyar ve s ABD hazinesi uvallar dolusu para basp baka ulkelere gnderiyor. c s o Birisi bir-ka milyon dolar derse ok fazla bir mebla deilmi gibi geliyor c c g g s da, uvallar dolusu para denildiinde insan aryor. Eer sadece 100 dolarlk c g s s g banknotlar kullanyorsanz, bir milyon dolarlk by kl k, on bin adet banknot u u u ediyor. Her bir banknot yaklak bir gram arlnda olduu iin de 1 milyon s g g g c dolar bir yerden baka bir yere ziki olarak nakledebilmeniz iin 10 kiloluk s c bir bavul tamanz gerekiyor. Hele hele, uyutucu ticareti ile urayorsanz, s s g s tiryakilerin favori banknotu 20 dolarlk olduu iin, 1 milyon dolarlk bir mal g c teslim ettiinizde tamanz gereken bavulun arl 50 kiloyu buluyor! Dahas g s g g var, 50 bin banknotu elle saymaya kalksanz herhalde beceremezsiniz: saniyede bir banknot saysanz 13 saat durmadan para saymanz gerekiyor! Muhtemelen bu nedenle by k uyuturucu ticaretinde para destelerinin ayn banknotlardan u u s oluup olumad tesadf ornekleme ile kontrol edildikten sonra, yaplan s s g uu o demenin toplam miktarnn kilo ile belirlendii anlatlr: Yzl k banknotlarg u u dan oluan 30 kilo eittir 3 milyon dolar, hesap tamam! gibi. s s Bir kaak olarak bir-ka milyon dolarlk kilolarca paray tamak bir c c c s yana, bir de bu paray temizlemeniz gerekecektir. Baka bir deyile, kayna s s g yasal olmayan bu paray sisteme yasalm gibi sokmanz gerekir. Geri s c s kimi ulkelerde bu o kadar zor deildir. I yabanc paraya geldiinde neyin g g nereden gelip nereye gittiinin pek sorulmad bu ulkelerde kara paray zahg g metsiz bir ekilde sisteme sokarsnz (Tabii, sonra o yabanc paralar sistemin s b t nletirilmi kimi bilanolarnn baz kalemlerinde prt diye ortaya ckar uu s s c ama merak etmeyin. O noktaya dikkat cekenlere kf r etmeye hazr aklabanlar uu s daima bulunur). Yabanc iseniz, paranz o ulkede temizlemek iin bir or c tak bulmanz yararl olabilir, hatta gereklidir. Kilolarca parann tanmas, s elde bavullar banka ubelerine gidilmesi sorun olaca iin, bulacanz ortan s g c g g yurtdnda ubeleri olan bankalarla calyor olmasnda, hatta bankas ols s s masnda fayda vardr. Her bin kii bana bir bankann dt gu kimi adalarda s s us u 176

youn rekabetten yararlanarak 1 dolarnz 1-2 cent komisyonla temizleyecek bir g ortak bulmanz zor deildir. g IMF eski bakan Camdessusun tahminine gre b tn dnyada bir ylda aks o uu u lanan para miktar 600 milyar dolar ile 1.2 trilyon dolar arasnda deimektedir. gs Bu by kl kteki bir aklama srasnda yaratlan katma deerden kimin, ne u u u g kadar komisyon ald muhtemelen hibir zaman renilemeyecektir. Ornein, g c og g T rkiye ekonomisinin veya Trkiye Cumhuriyeti vatandalarnn kara para aku u s lama hizmeti karlnda ne kadarlk bir gelir elde ettii konusunda benim hi s g g c bir krim yok. Ya sizin?

177

ELDEKINI DE KACIRIYORUZ
8 Ekim 2000

Getiimiz hafta aklanan Temmuz ay odemeler dengesi rakamlar, cari c g c ilemler dengesindeki bozulmann mevsimsel hareketerler nedeniyle yavalam s s s olmas sonucunda iyimser bir hava estirdi. Aylk d ticaret a beklendii gibi s cg g 2 milyar dolar dzeyinde gerekleirken, ozellikle turizm gelirlerinde gr len u c s o u d zelme sonrasnda cari ilemler a 350 milyon dolar dzeyinde kald. Bu u s cg u arada, dier mal ve hizmet giderleri, dier bal altndaki dier zel resmi g g s g g o hizmet giderleri kaleminin geen yln ilk yedi aynda 3.1 milyar dolar iken bu c yl 2.5 milyar dolara gerilemi olmasnn da bu gelimede pay olduuna dikkat s s g c ekelim. B t n harcama kalemlerinde ciddi artlar gr l rken tek bir kalemde uu s o uu bu boyutta bir azalma gze batyor. o Programn balangcndan bu yana en az cari ilemler dengesi kadar dikkat s s edilmesi gereken bir baka gsterge daha var: Uzun vadeli sermaye hareketleri. s o Temmuz aynda gr len bir gelime tam anlamyla can skcyd. Aklanan o u s c rakamlara gre T rkiyeye yabanc sermaye gelmedii gibi, var olan yabanc sero u g maye de T rkiyeyi terk ediyor. Temmuz aynda yabanclarn yaptklar uzun u vadeli dorudan yatrmlarda 14 milyon dolarlk giri olmasna karn 711 mig s s lyon dolarlk ck gereklemi. Sadece bir ayda meydana gelen bu 711 milyon s c s s dolarlk yabanc sermaye ck, yln ilk yedi ayndaki girilerin hemen hemen s s toplamna eit. Net rakamlara bakldnda ise yurt dnda yerleiklerin bu yln s g s s ilk yedi aynda Trkiyeye yaptklar uzun vadeli yabanc sermaye yatrmlarnn u 132 milyon dolar dzeyinde kald gr lyor. u g o uu Bir de T rkiyede yerleik olup yurdna dorudan yatrm yapan u s s g giriimcilerimiz var. Bu kesimin yurdna yapt yatrmlarn toplam yedi s s g ayda 822 milyon dolara ulat. Bu rakam, 1992 ylndan bu yana yurtdna s s yaplan yabanc sermaye yatrmlarnn yars kadar. Baka bir deyile, yedi s s ayda gerekleen yerleiklerin uzun vadeli sermaye k, geen sekiz ylda meyc s s c s c dana gelen toplam sermaye knn yarsna eit! Buna karlk, ayn dnemde c s s s o meydana gelen 158 milyon dolarlk girile yerleiklerin bu yl yurtdndaki net s s s yatrmlar 664 milyon dolara ulam bulunuyor. Bir adan bakarsanz, T rkiye s s c u dnyaya alyor ve globalleiyoruz! Net sermaye ihracats bir ekonominin temu c s c silcileri olarak T rkiyeli giriimciler yeni pazarlar kefediyor ve yurdnda yeni u s s s yatrmlarda bulunuyor. Ama ayn gelime, yerli yatrmclarn dahi Trkiyeyi s u yatrm yaplabilir bir ulke konumunda grmedikleri eklinde de yorumlanabilir. o s Sonu olarak, bir yandan cok duk boyutlu yabanc sermaye gelii, ote yandan c us s var olan uzun vadeli yabanc sermayenin ekonomiyi terk etmeye balamas sonus cunda net yabanc sermaye girii artk negatif deerler almaya balad. Yedi s g s ayda net yabanc sermaye girii deil, ck var: 532 milyon dolar. s g s T rkiyede giriimci olmann zorluklar belli: Ekonomide, yaplacak olan u s uzun vadeli bir yatrmdan beklenen getiriyi salayacak ve bu macerada beg 178

900

800

700

600

500

400

300

200

100

0 1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

Sekil 32: Trkiyede yerleiklerin yurtdna sermaye yatrm, Milyon dolar, 2000 Yl: u s s Ocak-Temmuz.

lirsizlikleri en aza indirecek yap yok. Altyap da yok, styap da yok. u Imzalanan szlemelerin arkasndaki yaptrm gc n n zayf, hemen hemen hi o s u u u c olmamasnn ve sistemin ileyiini pr zs z bir ekilde salamakla ykml s s uu u s g u u u otoriteye g ven duyulmamasnn bu eksiklikler arasnda en onemlileri olduunu u g syleyebiliriz. Bir alacan mahkeme yoluyla tahsil edilme s resinin yaklak iki o g u s yl olduu bir ortamda bir de enasyon varsa, akl banda (yerli ya da yabanc) g s bir giriimcinin yeni bir ie evkle balamasn beklemek cok zor. T rkiyedeki s s s s u mevcut altyapnn ileyii ve bu altyapya bir-ka grubun hakim olmas ozellikle s s c yabanc yatrmcnn gz n iyice korkutuyor. Kendinizi bir yabancnn yero u u ine koyun: Bir bankada hesap aacak, belki kredi alacak, nakit aknz banka c s uzerinden yr tecek, irketinize telefon balatacak, cep telefonu alacak, internet uu s g balantsna gereksinim duyacak, gazete ve dergilere reklam verecek, haberlere g konu olmak isteyecek (veya istemeyecek), bir alacanz tahsil edemeyince de g mahkemeye gideceksiniz. T rkiyede kendinizi rahat ve gvenlikte hissedebilir u u misiniz?

179

YOLSUZLUK, RUSVET VE YABANCI SERMAYE


10 Ekim 2000

Uzun vadeli yabanc sermaye T rkiyeye neden gelmiyor? Acaba yatrm u yaplacak olan bir ulkede rvet ve yolsuzluun yaygn olmas, yabanclarn o us g ulkeye dorudan sermaye yatrmlarn olumsuz ynde etkiler mi? Hemen el g o bette olumsuz ynde etkiler gibi bir cevap akla gelebilir ama aykr ornekler o var. Ornein Cin. Bilindii kadaryla Cinde rvet ve yolsuzluk ok yaygn. g g us c Ornein ulkede t ketilen her uc sigaradan birisi yabanc sigara. Ama yag u banc sigaralarn yaklak y zde 90 g mr k vergisinden kanmak iin ulkeye s u u u c c kaak olarak sokuluyor. Benzer ekilde, ulkede t ketilen araplarn y zde 90 c s u s u da kaak. Rvet ve yolsuzluun yaygn olmasna karn Cin, ciddi miktarda c us g s dorudan yabanc yatrm ceken ulkelerin banda geliyor. Veya Endonezyay g s dun n. Bakan Suhartonun uluslararas lakab Bay yzde 10 idi ve bu us u s u ulkede i yapmak isteyen yabanclarn Suharto veya yaknlarna rvet vermesi s us adeta bir zorunluluktu (32 yl grevde kalan ve imdi 79 yanda olan Suharto, o s s bakanl kaybettikten sonra yolsuzlukla sulanp mahkemeye verildi ama bir s g c ey olmad. Simdi serbest dolayor. Suhartonun olu Tommy Mandara Pus s g tra ise sulu olduunu kabul edip 18 ay hapse mahkum edildi ama o da hala c g serbest dolayor). Buna ramen, zellikle Japonyadan Endonezyaya ciddi s g o boyutlarda dorudan yatrm gerekleti. g c s Bu ornekler, rvet ve yolsuzlukla yabanc yatrm arasnda dorudan bir us g iliki yok duncesini akla getirebilir. Ama NBER tarafndan yaymlanan bir s us c s almaya gre bir ulkedeki rvet ve yolsuzluk d zeyi, o ulkeye yaplan yabanc o us u yatrmlar olumsuz ynde etkiliyor. Shang-Jin Wei tarafndan 1997 ylnda o gerekletirilen calmann ilgin bulgular var. Bir ulkenin yolsuzluk endeksinc s s c deki puannn artmas, cokuluslu irketler uzerine ek bir vergi konulmu gibi s s bir etkiye neden oluyor. Ornein yolsuzluun Singapordaki dzeyden Mekg g u sikadaki d zeye y kselmesi, irketler uzerinde yzde 21-24 ek vergi konulmu u u s u s gibi bir etki yaratyor. Dolaysyla, nasl yksek vergi yabanc sermayeyi ekici u c deil de itici etkide bulunuyorsa, yolsuzluk ve rvet de vergi gibi caydrc g us bir etkide bulunuyor. Peki Cindeki durum nasl aklanabilir? Calma, Cine yaplan yatrmlarn c s by k bir yzdesinin yurtdndaki Cinliler tarafndan yapldna dikkat cekiyor u u u s g (Bizdeki bykl yabanclar gibi onlarda da ekik gzl yabanclar var!). Bu c o u Cinlilerin sistemdeki tandklar vastasyla yolsuzluk ve rvete, yabanclara us nazaran, daha az muhatap olabileceklerini akla getiriyor. Uzun vadeli gerek c yabanc yatrmlarna bakldnda Cin, olmas gerekenin altnda bir yabanc g yatrm cekebiliyor. T rkiyedeki dorudan yabanc yatrmlarn azlnda yolsuzluk ve rvetin u g g us de etkisi var ama yolsuzluk en onemli deiken deiken deil galiba. Getiimiz gs gs g c g ay Transparency International tarafndan yaymlanan yolsuzluk endeksi 180

ulkeleri temizliklerine gre sralyor. En temiz ulkeler olarak Finlandiya ve o Iskandinav ulkeleri dikkati cekiyor. Yolsuzlukta en diptekiler ise; srasyla, Nijerya, Yugoslavya, Ukrayna, Azerbeycan ve Endonezya. Trkiye bu 90 u ulkeyi kapsayan sralamada ortann biraz altnda, 50. srada yer alyo r. Ayn sralamada Brezilyann 49, Arjantinin 52 ve Meksikann 59. srada olduunu g gzn ne alrsanz o kadar da fena deiliz hissine kaplabilirsiniz ama, T rkiye o o u g u bu ulkeler kadar yabanc sermaye cekemiyor. Peki, yolsuzluk ve rvet o kadar us aklayc deilse, bu yabanc sermaye neden gelmiyor? c g

181

2001 DAHA IYI OLABILIR


15 Ekim 2000

Nedense kimi iktisatlar arasnda ekonomi daha iyi bir noktaya gelec cekse hepimizin ac cekmesi lazm gibi garip bir dunce var. Ayn ikti us satlar, T rkiye ekonomisi tarihinde grmedii daralma yaayp reel gelirc u o g s ler azalrken de ynetimin ne kadar baarl olduu savn one s ryordu. o s g uu T rkiye ekonomisinde uygulanmakta olan programla birlikte; bir yandan enu asyon derken, dier yandan y ksek b y me hz yakaland, ekonomide reel us g u u u gelirler artt. Program cerevesinde, zellikle kamu maliyesinde, bu yl salanan iyilemeler c o g s enasyondaki duun kalc olabileceine dair umut veriyor. Bu yl sonu us s g itibariyle GSMHnn yzde 9una dmesi beklenen bte a iin hk metin u us u c cg c u u gelecek yl hedenin yzde 5in altnda olmas bu umudu daha da artryor. u Aklanan 2001 yl program, bu ylki geici vergilerin sona ermesine ramen c c g vergi gelirlerinde ciddi art ngr yor. Detaylar aklanmayan bu artn vergi so o u c s alacaklarnn tahsilindeki artlar, Katma Deer Vergisinin baz kalemlerinde, s g o zellikle l ks mallarn vergi oranlarnda artlar, geici vergilerden bazlarnn u s c kalc hale gelmesi ve vergi tabannn genilemesiyle salanaca akla geliyor. s g g Aklanan hedeere gre h kmet, b y meden taviz vermeden enasyonc o u u u u dan kurtulma anlayn s rdr yor. Bu yl iin y zde 7 civarnda gereklemesi s u uu c u c s beklenen reel GSYIH art, resesyondan kn etkisinin sona ermesiyle geles c s cek yl y zde 5-5.5 civarnda gerekleebilir. H kmetin tahmini GSMHya u c s u u ynelik ve y zde 4.5luk bir art bekleniyor. Aklanan enasyon hede de o u s c programn balangcnda ilan edilen hedeer dorultusunda. Gelecek yl ors g tasndan itibaren y zde 15-20lik bir platoda tekrar direngenlik kazanacak olan u enasyonun hedeendii gibi daha da aalara cekilebilmesi iin hk metin g s g c u u o zelletirme ve kamu bankalar konularnda ciddi admlar atmas gerekiyor. s Petrol yatlarndaki artlara, tarm kesiminde beklenmeyen arz oklarna, eus s ronun deerinde meydana gelen beklenmedik dulere ramen baarl bir yl g us s g s geiren T rkiye ekonomisinde 2001 yl cok daha iyi olabilir. c u Bir Kabus Gibiydi Baz yorumlara gre T rkiye, Uzak Dou ve Rusyada yaanan krizlerden etko u g s ilenmedi ve bu krizleri baaryla atlatt. Oysa krizden Trkiyenin tamam s u deil, T rkiyede sadece bir kesim etkilenmedi. Ekonomi ynetiminin o dnem g u o o pek az ulkenin gze alabilecei bir politika uygulamas sonunda Trkiye, tar o g u ihinin en ar resesyonunu yaad. Aslnda resesyon demek de pek doru g s g deil.Trkiye ekonomisi getiimiz iki ylda depresyon yaad. 1998 yl g u c g s bandan itibaren yavalayan iktisadi aktivite, depremin de etkisiyle getiimiz s s c g 182

yln Eyll aynda dip yaptktan sonra Ekim ayndan itibaren kendine gelmu eye balad. Sanayi uretiminde 2000 yl, muhtemelen, bir kabustan uyanlan s yl olarak anmsanacak. T rkiye ekonomisinde resesyon dnemlerinin balang ve biti tarihlerini beu o s c s lirlemeye ynelik kurumsal bir calma yok. Aklanan verilerin baz tekniklerle o s c elden geerilmesinden sonra aratrmaclar kendi tarihlerini kendileri belirc s liyor. Burada onemli olan nokta, uygulanan tekniklerle ekonomideki dnme o noktalarnn kaydrlmamas. Bu kriter esas alnarak sanayi uretiminde kendine gelmenin 1999 Ekim aynda baladn, bu yln Mays ayndan s g itibaren de canlanmann srdgun syleyebiliriz. Sanayi kesiminde yavalama u u u o s Ekim 1987de balam ve uretim Mays 1998de uzun dnem eilimin altna s s o g dmt . Daralma ve onu takiben depresyonun balang tarihi ise Temmuzus us u s c Austos 1998 olarak belirlenebilir. g

110

100

90

80

70

60

50

40 1986

1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 33: Aylk sanayi uretimi endeksi, 1997=100, ltrelenmi endeks. Dnem: Ocak s o
1986 - Temmuz 2000.

s Isizlie Souk Cz m g g o u s Iktisatlarn isiz tanm genellikle pek beenilmez. Isiz saylmanz iin c s g c ig c ne dahil olmanz gerekmektedir. Oysa mevsim gerei calmayanlar, s u u g s i bulma umudunu yitirenler ig c ne dahil deildir. Bu nedenle de isiz s s u u g s s u u saylmazlar. Getiimiz hafta 2000 yl ikinci ceyrei iin Hanehalk Ig c Anc g g c keti sonular akland. Anket sonularna gre ig c ne katlm oran erkekc c c o s u u lerde y zde 75 iken kadnlarda sadece 27. Calabilecek durumda olan 22.4 miu s lyon kadndan sadece 5.7 milyonu calyor. Toplam ig c ne katlanlar arasnda s s u u 1.4 milyon isiz var. Dikkati ceken bir nokta, bu 1.4 milyon isizden yaklak s s s 300 bin kiinin 15-24 ya arasnda lise ve daha y ksek eitimli genler olmas. s s u g c Bu 300 bin eitimli gencin pek cou souyacak ekonomi sonrasnda muhtemeg g g 183

len i bulma umudunu yitirecek, i aramaktan souyacak ve ig c ne dahil s s g s u u s u u s olmayacaktr. Ig c ne dahil olmaynca da isiz saylmayacaklardr. Isizlie s g kar bu da bir yntem! s o Bir alnt Temel problem, toplumun en alt tabakasnda olanlarn yaam standardn s y kseltmektir. Eitsizlii gidermeye ynelik gelirin yeniden datm poliu s g o g tikalar bu noktay karyor. Su andaki problemimiz toplumdaki bir kesc imin dierlerinden daha iyi durumda olmas deil, toplumun modern ekonog g miden kopmu en vasfsz kesimindeki caresizliktir. Bu byle giderse su ileme, s o c s gayrimeruluk ve fukaralk tevik edilmi olacaktr. Vasfsz iilere olan talebi s s s sc azaltan asgari ucretin y kseltilmesi veya sendikal ici ucret tabannn yksek u s u tutulmas gibi politikalar genel olarak kt yaklamlar. Bu politikalar, zaten ou s bir ii olann gelirini artrrken en az yetenee sahip kesim arasnda eitsizlii s g s g artrp istihdam azaltyor. uu J. J. Heckman, 2000 yl Iktisat Nobel Odl sahibi.

184

YOLSUZLUK VE TEKNOLOJI
17 Ekim 2000

Getiimiz hafta yolsuzluk ve uzun vadeli yabanc yatrm konusuna c g deinirken, yolsuzluun T rkiyedekinden daha youn olduu tahmin edilen baz g g u g g ulkelerin cok daha by k boyutlarda dorudan yabanc yatrm aldna dikkat u u g g c ekerek belki de yolsuzluk ile dorudan yabanc yatrm arasnda iliki ok g s c g cl deil duncesini one s rmt m. Y zeysel olarak bakldnda byle bir u u g us u us u u g o dunce akla gelse bile, konunun biraz detayna girildiinde yabanc yatrm ve us g yolsuzluk arasndaki ilikinin dinamiklerinin ulkeden ulkeye by k farkllklar s u u gsterebilecei anlalyor. Dolaysyla bir genelleme yapmak o kadar doru o g s g deil. g ABDde yaplan saygn iktisat aratrmalarnn onemli bir bl m n s ou u u yaymlayan National Bureau of Economic Research (NBER) tarafndan bu hafta yaymlanan bir calma, rma d zeyindeki verilerden yola ckarak yabanclarn s u dorudan yatrmlar ve yolsuzluk arasndaki ilikiyi ele alyor. B. K. Smarzyng s ska ve S. Wei tarafndan yaplan calma, yatrmn yaplaca ulkedeki yolsuzluk s g d zeyine bal olarak yabanc yatrmclarn o ulkede yerel ortak bulma veya u g tamamen kendilerinin sahip olduu bir irket kurma eilimlerini incelemekte. g s g Ukedeki yolsuzluk d zeyinin y ksek olmas ve b rokratik ean duk olu u u s g us mas, yerel bir ortan kymetini artryor. Cunk, yerel ortak ar brokratik g u g u engelleri amada yabanclara gre mutlak bir avantaja sahip olabiliyor. Ote s o yandan, ulkede yolsuzluun y ksek olmas hukuk sistemi ierisinde yabanclara g u c (yerlilere nazaran) daha az adil davranlmasna yol aabiliyor. Bu durumda c ise yabanc ile yerli ortak arasnda bir anlamazlk ktnda yabanclar dezas c g vantajl duruma debiliyor. Dolaysyla, yerli bir giriimci ile ortak bir irket us s s kurmak pek o kadar cekici olmuyor. Calmann bulgularna gre, bir ulkedeki yolsuzluun d zeyi ile o ulkeye s o g u yaplan yabanc yatrmlarn dzeyi arasnda ters bir iliki var. Yolsuzluk u s ne kadar artarsa yabanc yatrmlar o kadar azalyor. Calmann bir baka s s bulgusu kurulan irketlerin niteliine ynelik. Yolsuzluun y ksek olduu s g o g u g ulkelerde yabanclar, yerli bir ortakla i yapmay tercih ediyorlar ve dorudan s g kendi irketlerini kurmaktan kanyorlar. Yolsuzluk d zeyi sadece yaplan s c u yatrmlarn boyutunu deil, komposizyonunu da deitiriyor. Fikri haklarn g gs korunmasnda gevek davranan ve yolsuzluun y ksek olduu ulkelerde yerli s g u g bir ortaa sahip olmak kimi irketler asndan dezavantaj olabiliyor. Y ksek g s c u teknolojiye sahip irketler, hakl olarak, bu ulkelerdeki ortaklarnn urn s u u almasndan ve kopyalarn coaltarak haksz kazan elde etmesinden korkuyc g c orlar. Dolaysyla, yolsuzluun yaygn olduu ulkeler greceli olarak daha az g g o y ksek teknolojiye sahip yabanc yatrm cekebiliyor. u Ozellikle bilgisayar yazlm konusunda korsan kopya sorunu rmalar iin ciddi boyutlarda mali kayplara yol amakta. Yaplan tahminlere gre, c c o 185

korsanlk sonucunda irketlerin 1998 ylndaki toplam gelir kayb 11 milyar s dolar. Korsanlk orannn en yksek olduu ulkeler Vietnam, Cin, Endonezya, u g ve Rusya. Bu ulkelerdeki her 10 yazlmndan 9u korsan kopya. Blgesel o olarak bakldnda ise Orta Dou ve Afrika ulkeleri, Dou Avrupa ulkelerinin g g g ardndan ikinci en yksek korsanlk oranna sahip. Orta Dou ve Afrikada her u g 10 yazlmdan 6s korsan. Trkiyede ise korsanlk oran baz Arap ulkelerine u gre greceli olarak duk ama yazlm irketlerinin gelir kayb asndan dikkati o o us s c c eken bir ulkeyiz. Yazlm irketlerinin bu blgede kaybettikleri yaklak yarm s o s milyar dolarn yzde 55i Israil, G ney Amerika ve T rkiyeden kaynaklanyor. u u u Su banka soygunlar sorununu bir czelim, sra kri haklarn korunmas falan o gibi nemsiz konulara da gelir herhalde. o

186

FAIZ DEGIL YATIRIM BUTCESI


22 Ekim 2000

Getiimiz haftann en onemli gelimesi gelecek yla ilikin b te rakamc g s s uc larnn aklanmas oldu. Rakamlar detaylaryla basnda yer ald ve yorumc land. Aklanan hedeer artasnda harcama kalemlerindeki gelimeler bir yanc s dan umut verirken, dier yandan da on m zdeki dnemin acil sorunlarna iaret g u u o s ediyor. Gelecek yl iin tahmin edilen yllk deatr n (yat genel dzeyinde c o u u meydana gelen yzde art) y zde 18 olduu gzn ne alnrsa, verili byme u s u g o o u u u tahminiyle birlikte personel harcamalar ve cari harcamlardaki artlar normal s d zeylerde kabul edilebilir. Bu harcama kalemlerindeki reel artlar cok c zi u s u miktarda kalyor. Btedeki asl sevindirici gelime, kamu kesiminin tekrar uc s yatrm yapmaya balam olmas. Gelecek yl iin btede yer alan yatrm s s c uc harcamalar reel anlamda yzde 30a yakn art gsteriyor. Bu art, kamu kesu s o s iminin asli grevine dnmesinin iareti olarak olumlu bir gelime. Bu haliyle o o s s gelecek yl b tesi faiz deil, yatrm btesi. Yllardan sonra, nihayet. uc g uc Harcama kalemleri arasnda faiz harcamalarnn yzde 21lik azalma u gstermesi uygulanan programn dorudan bir sonucu. Buna karlk sosyal o g s g venlik harcamalarnda ve dier transfer harcamalarnda reel bir duun olu g us s mamas, h k met iin ileriye ynelik ev odevi listesinin unsurlarn oluturuyor. u u c o s En az SSK kadar sorunlu ve srdr lemez politikalar ierisinde olan Emekli u uu c Sandnn ne zaman politika belirleyicilerinin ve kamuoyunun gndemine g u gelecei dorusu merak konusu. Emekli Sandndan maa alacak olanlarn bu g g g s konuda pek gayretli olmamalar doal ama, o sorun da, orada, oylece duruyor. g Toplam harcamalar, ozellikle faiz harcamalarndaki azalla, sadece y zde s u 3.5 nominal art gsterirken, toplam gelirlerin y zde 32.3 artmas hedeeniyor. s o u Vergi gelirlerinde toplam y zde 20 olarak belirlenen artn gelir, mal ve hizmetu s ten alnan vergilerle salanmas hedeenmi. Mal ve hizmetten alnan vergilerde g s beklenen art y zde 30. Ote yandan gelir vergisinin yzde 31.5 artmas, servets u u ten alnan verginin ise bu yla gre azalmas bekleniyor. o Rakamlarn aklanmas sonrasnda bir nokta daha dikkati cekti: H k met c u u kredibilite kazanmaya devam ediyor. Getiimiz yl bug nlerde, hk met c g u u u tarafndan yaplan gelecee ynelik iktisat politikas deiiklii duyurular veya g o gs g konulan hedeer upheyle karlanmann otesinde inandrc dahi bulunmuyordu. s s Pek cok yorumcu konulan hedeere kesin olarak ulalamayacan veya politika s g deiikliklerinin gereklemeyeceini srarla one s ryordu. Simdi durum farkl. gs c s g uu Hemen hemen btn yorumlar, hk met bu hedeeri tutturmak iin hangi uu u u c politika aralarn kullanacak, hangi deiiklikleri yrrlge sokacak sorusu c gs u u u soruluyor. Yani, hk metin kararllndan pek uphe eden yok. Yine de, krediu u g s bilitenin tam olarak tekrar kazanlmas daha pek cok uygulamann sonularnn c alnmasna bal. Bunlar arasnda en onemlisi de kamu bankalar. Bakalm, g 187

kamu bankalarnn once zerkletirilmesi, sonra da bazlarnn ozelletirilmesi o s s hangi hzla gerekleecek? c s Ek Faiz Vergisi Getiimiz yl konulan bir dizi ek verginin arasnda faiz vergisi de vard. Pek c g c ok kiinin bu vergi konusundaki yorumlaryla deifre olduu, politika belirleyicis s g lerine aza alnmayacak hakaretler yadrd hatrlanacaktr. Getiimiz hafta g g g c g Konsolide Bte ilk dokuz ay gereklemelerini aklayan Maliye Bakan, tahsil uc c s c edilen ek vergiler ierisinde Faiz Vergisinin paynn yzde 63 olduunu aklad c u g c ve vergi y knn dalm konusunda bu yzdenin dikkate deer olduunu u u u g u g g bildirdi. Vergi y knn dalmnda ek faiz vergisi ile dier ek vergilerin u u u g g karlatrlmas pek o kadar doru deil. IMF tarafndan yaplan hesaplamalara s s g g gre program oncesi Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilini elinde bulunduranlarn, o program nedeniyle elde edecekleri windfall gain (havadan para kazanma) 8 milyar dolar civarnda. Ek faiz vergisi ite bu havadan parann sadece bir s ksmnn, o havadan parann kazanlmasna neden olan kesime, yani program uygulamaya koyan kamu kesimine, geri verilmesi anlamna geliyor. Dier g ek vergiler ise baka. Programn uygulamaya konulmasyla birlikte araba sahibi s olanlarn veya emlak sahibi olanlarn herhangi bir windfall gain (havadan para kazanma) durumu szkonusu deil. Ek kurumlar vergisi verenler, ozel iletiim o g s vergisi, zel ilem vergisi deyenler windfall gain sahibi olduklar iin deil, o s o c g gerekten bir ek vergi dediler. c o Bir Alnt Greenspan euronun gidiini bir-iki c mleyle ters cevirebilir. Ama o kelimelerini s u daha yararl iler iin saklyor. Euronun u andaki dzeyi mutlak dip deil. s c s u g Sentetik euronun dolar karsndaki deeri 0.67 cent/euro idi! Bu dzeye kadar s g u du imkansz olmasa bile pek olas deil. Daha olas olan, euronun duk us s g us 0.80ler d zeyini grmesi ve o d zeyden yava yava geri dnerek y kselmesi. u o u s s o u Aslnda zayf euro o kadar da actc bir ey deil. Eer bu deer kayb ols g g g masayd ekonominin b yme oran imdiki y zde 3 n cok altnda olurdu. u u s u u R. Dornbusch, Mays 2000

188

YOLSUZLUK VE DOVIZ KRIZI


24 Ekim 2000

Bir ekonomide yolsuzluk ve urml k arttka, o ekonomide dviz krizi c u us u c o c kma olasl da artar m? Yolsuzluk ve uzun vadeli yabanc yatrm, yolg suzluk ve uzun vadeli yatrmn kompozisyonu, rvet ve ekonomideki etkinlik us konularna daha onceki yazlarmzda deinmitik. OECD ve D nya Bankas g s u desteiyle S. Wei tarafndan yaplan ve getiimiz Austos aynda yaymlanan g c g g bir calma, gelimekte olan ulkelerdeki yolsuzluun boyutu ve bu ulkelerdeki s s g dviz krizleri arasndaki ilikiyi inceliyor. o s Iktisat literatrnde Uzak Dou, Rusya ve Latin Amerika ulkelerindeki dviz uu g o krizlerinin nedenini kendi kendini dorulayan bekleyiler (self-fulllling exg s pectations) olarak gsteren pek ok alma var. Ote yandan bu krizlerin o c c s arkasndaki temel nedenin, dviz krizine mazur kalan ulkelerdeki sistemin eo s dost kapitalizmi (crony capitalism) olmasn ileri s ren calmalar da var. u s Genellikle bu iki gr birbirine alternatif olarak one s rlyor. Bir gru savuo us u uu o us nan aratrmaclar dier gru pek kabul etmiyor. Dnya Bankas tarafndan s g o us u yaymlanan calma ise bu iki grun bir sentezi. Calmann ekonometrik s o us s tahminlerinde 13 sermaye ihra eden ulke ve 83 bor alan ulke verileri yer c c alyor. Bu ulkeler arasnda T rkiye de var. Yolsuzluun gstergesi olarak ise u g o Transparency International Endeksi, Global Competitiveness Report bulgular ve D nya Bankas calmalar kullanlm. u s s Calmann ilk sonucu srpriz deil: Yolsuzluun y ksek olduu ulkeler s u g g u g daha az dorudan yabanc yatrm cekiyor. Ama yolsuzluun y ksek olduu g g u g ulkeler yabanc bankalardan kredi salama konusunda pek bir zorluk cekmiyor, g hatta avantajl bile olabiliyor. Bu bulgu, yolsuzluk ile yabanc yatrmlarn kompozisyonu arasnda bir iliki olduunu akca gsteriyor: Yolsuzluk arttka s g c o c dorudan yabanc yatrmlarn toplam yabanc sermaye iindeki pay azalyor, g c yabanc bankalardan alnan borlarn pay artyor. Elde edilen bu sonu yolsuc c zluun deiik tanmlarna veya deiik ekonometrik spesikasyonlara ramen g gs gs g deimiyor. Bu duruma yol aabilecek nedenler konusunda iki olaslk akla gs c geliyor: Dorudan yatrmlar yolsuzlua bulam yetkililer tarafndan istismar g g s s edilmeye daha uygun. Oysa yabanc bankalardan alnan borlar istismar edilmc eye o kadar uygun deil. Dolaysyla, yolsuzluun y ksek olduu ulkelere uzun g g u g vadeli sermaye daha az, ksa vadeli sermaye daha cok gidiyor. Ikinci bir ne den ise IMF gibi kurulularn varl. IMF ya da G7 ulkelerinin hk metleri, s g u u gelimekte olan ulkelerdeki banka alacaklar konusunda bir tr garantr gibi s u o bir ilev yerine getirirken, uzun vadeli yabanc sermayenin benzer bir st kas u u pal sigortas yok. Iktisat literatrnde daha onceki almalar, greceli olarak daha az uzun uu c s o vadeli sermaye ekebilen ulkelerde kendi kendini besleyen beklentiler sonuc cunda doan nansal krizleri yaama olaslnn daha yksek olduunu ortaya g s g u g 189

koymutu. Ote yandan e-dost kapitalizmi olan ulkelerde nansal kriz ckma s s olaslnn y ksek olduu da biliniyordu. Dnya Bankas ve OECDnin bu g u g u c s almasyla, e-dost kapitalizmi olan ulkelerdeki yolsuzluun, yabanc sers g maye hareketlerinin kompozisyonunu ksa vadeli sermaye lehine deitirdii ve gs g ulkeyi nansal kriz tehlikesine maruz brakt ortaya konmu oluyor. S. Weinin g s c s almas u gzlemle sona eriyor: Yolsuzluk, nansal gzetim mekanizmalarn s o o zayatarak banka ve irketlerin bilano kalitelerinin bozulmasna ve bylece s c o nansal krizlere yol aabilir. Bu olaslk, kendi bana, yararl bir aratrma c s s projesi olabilir. Bizce de!

190

SANAYIDEN ERKEN UYARI


29 Ekim 2000

Eer sanayi sektr ndeki genel gidiat hakknda bir Erken Uyar Sistemi g o u s kurulsayd, sistem ierisinde yer alacak gstergeler arasnda en nemlisi, herc o o halde Merkez Bankas tarafndan derlenen TCMB Iktisadi Yonelim Anketi olurdu. Ankette yer alan sanayideki genel gidiat konusunda bir ay onceye s kyasla grun z? sorusuna kt mser cevabn verenlerin yzdesi yandaki o us u ou u grakte yer alyor. Kt mserlik; Ocak 1991 (Krfez krizi), Nisan 1994 (malum!) ou o ve Kasm 1998 (kazasz atlatlan Rusya Krizi!) dnemlerinde zirveye ulam. o s s Ankette daha kt mser olanlarn y zdesi ekonominin iinde bulunduu ou u c g durumu belirlerken, bu yzdede meydana gelen s rekli artlar ekonominin u u s genel gidiat hakknda bir nc gsterge rol n oynuyor. Ekonomide 1994 s o u o u u ylnda yaanan krizden 4 ay once, Eyl l 1993 tarihinden itibaren kt mserlerin s u ou oran s rekli arta gemi. Benzer ekilde, Austos 1997den itibaren artan u s c s s g kt mserlik daha sonra biraz krlsa da, 1998 Nisan ayndan itibaren hzl bir ou ekilde artmaya balam. Sonras malum. Muhtemelen bundan kt s ols s s ouu maz eklinde dunenlerin counlukta olmas nedeniyle 1998 Kasm ayndan s us g itibaren azalmaya balayan daha kt mserler y zdesi, 1999 ylnda da ayn s ou u azal trendini srdrm. Ote yandan daha iyimser olanlarn orannn geen s u u us c yl pek deimedii ve yl sonuna doru hzla artmaya balad gr lyor. gs g g s g o uu Bu yln Nisan aynda rekor dzeye kan daha iyimser oran daha sonra u c azalrken, deiiklik yok diyenler artmaya balamt. Haziran ayndan gs s s bu yana ise daha kt mserlerin orannda kcuk de olsa artlar gr lmeye ou u s o u baland. Baka bir deyile, programn uygulamaya balanmasyla artan iyims s s s serlik nce yerini duraklamaya brakt. Simdi ise yava yava kt mserlik o s s ou artyor. Hkmetin programn s rdr lmesine ynelik kararlln gsteren u u u uu o g o politikalarn uygulamaya konulmasyla bu eilim krlabilir. Kamoyu bir eyler g s yaplmasn bekliyor: Meclisin daha youn calmasna ynelik karar alnmas g s o ve bekleyen tasar ve teklierin kanunlatrlmas gibi. Ozelletirmeye ynelik s s o kafa kartran demelerin sona ermesi gibi. Koalisyon ortaklarnn muhalefet s c partisi gibi davranp her an kaabilir imaj vermemesi gibi eyler. Yoksa, artc s maya balayan kt mserlii ters evirmek pek kolay olmayacak ve programn s ou g c baarya ulama ans azalacaktr. s s s Ankarann Dayanlmaz Arl g g Bu yln bte rakamlar, gemi yllardaki eilimi deitirmedi: Trkiye uc c s g gs u Ankarann dayanlmaz arl altnda eziliyor. Konsolide B te Toplam g g uc Giderlerine iller itibariyle bakldnda, en y ksek gider pay Merkezde: Yzde g u u 70. Ikinci srada Merkezin ili Ankara geliyor: Yzde 5.2. Buna karlk ulke u s n fusunun bete birinin yaad Istanbulun toplam bte giderleri iindeki pay u s s g uc c 191

70

60

50

40

30

20

10

0 1989

1991

1993

1995

1997

1999

2001

Sekil 34: Sanayi kesimindeki daha ktmserler (yzde). ou u

y zde 4.5. Oysa toplam bte gelirlerinin ucte biri Istanbuldan tahsil ediliyor: u uc y zde 33.5. Ankarann gelirlere katks yzde 11.7. Dier illere bakldnda u u g g en adaletsiz davranlan ilin Kocaeli olduu anlalyor. Toplam bte gelirlerg s uc ine y zde 11.8 katkda bulunan Kocaelinin bte giderleri iindeki pay sadece u uc c y zde yarm. Yatrmlar asndan bakldnda da Ankara inanlmaz bir ekilde u c g s dier b t n illerden onde geliyor. Dorusu, Ankarada ikamet eden birisi olarak g uu g m thi yatrmlar(!) yapldn grebiliyordum ama, yine de il olarak Ankaraya u s g o Istanbuldan daha fazla kamu yatrm harcamas yaplm olmas beni artt. s s s DPT rakamlarna gre 1990-1997 yllar arasnda Ankaraya yaplan yatrm o (1998 yatlaryla) 2.6 milyar dolar iken Istanbula yaplan yatrm 2.3 milyar dolarda kalyor. Ilk bete yer alan Izmir ve Kocaeline bu dnemde yaplan s o yatrmlarn toplam hemen hemen Ankaraya yaplan yatrmlar kadar: 2.8 milyar dolar. Anlalan, Ankarann bina yapmaktan ban kayacak vakti yok. s s s Kalknmada Oncelik Cuma g n itibariyle 49 tane kalknmada oncelikli ilimiz var. Bu illerimizde u u toplam n fusun y zde 36s yaamakta. Yllar itibariye bakldnda kalknmada u u s g o ncelikli illerin toplam nfus iindeki paynda bir azalma gzleniyor. 1990 u c o ylnda y zde 38 olan bu oran 1997 ylnda yzde 36ya inmi. Kalknmada u u s o ncelikli iller arasnda s rprizler de var: 10 bin kiiye den araba saysnda u s us T rkiyede 7. olan Zonguldak gibi, kii bana banka kredilerinde T rkiye oru s s u talamasnn iki kat bir ortalama tutturan Giresun gibi. Biz Dou Anadolu g ve G ney Dou Anadoluyu kalknmada oncelikli biliyorduk, Karadeniz de u g buna katlm. Orta Anadoluda Ankara dndakilerin cou ncelikli olmu. s s g o s Ankara zaten suyun ban tutmu vaziyette. Biraz alrsak, pek yaknda s s c s b tn Trkiye kalknmada oncelikli hale gelir herhalde. uu u 192

YOLSUZLUK VE IMF
31 Ekim 2000

Kamuoyunda adalet sisteminin salamln duyulan gveni ve adli g g u ilemlerde etkinlii artrmak yapsal reformun onemli bir hede olup, ekonominin s g yeniden yaplanmasnda anahtar rol oynamaktadr...Bunu gerekletirmek uzere c s hazrladmz kapsaml program, adli srecin hzn artrp eak erevesinde g u s c c yolsuzlua daha az imkan veren ve yolsuzlua karanlarn yarglanmas gibi g g s o nlemlerle yolsuzluu gcl bir ekilde caydracak d zenlemeler iermektedir. . . g u u s u c Btenin hazrlanmasnda yolsuzluklara kar ar cezalar ve idari reform uc s g yannda, ozellikle ust d zey kamu calanlarnn ucretlerini iyiletirme ilkesine u s s dikkat edilecektir. . . Ozel sektrle kamu sektr ust d zey yneticileri arasndaki o o u u o ucret fark cok y ksek d zeylerde olup bu farkn giderilmesi, yolsuzlua kar u u g s alnacak onlemlerle birlikte, kamu hizmetleri reformunun bir parasdr... c H k met X bankasyla ilgili soruturmann g venilir bir eklide u u s u s s rdr ldgune ve benzeri olaylarn meydana gelmemesi iin sistemin ve u u u u c izlenecek yntemlerin gclendirildiine dair kamuoyunu ve piyasalar ikna o u g etmeye ynelik sert nlemler almtr. Basavclk X bankas meselesinin yolsuo o s s zlukla ilgili ksmnda u ana kadar bir mahkumiyetle sonulanan soruturmasn s c s s rd rmekte olup, soruturma ilerledike benzer sonular alnacaktr. . . . u u s c c H k met ozel soruturmaya tabi olacak bir dizi byk irketin listesini u u s u u s belirlemi olup, yaplacak incelemelerde bu irketlerin yolsuzluk ve dier s s g kanunsuzluklara bulap bulamadklar aa kacaktr. . . s s cg c Merkez Bankas X saydaki bt n bankalarn salam ve salkl olmas uu g g konusunda kararldr. Bankalarn tamamnn sahibi ve yneticileri uygunluk o testlerinden geirilmi, bu testlerden geemeyenler uzaklatrlm ve yerlerc s c s s ine yeni atamalar yaplmtr. Merkez Bankas sermayeleri yzde Xin altna s u den bankalarn sermayelerini bu d zeye y kseltmeleri iin X ay s re tanm us u u c u s olup bunu gerekletirmeyen bankalar ve sahipleri hakknda gereken ilemi yac s s pacaktr. Bankalarn sermaye yeterlilik oranlarn X yl sonuna kadar en az y zde Xe karma konusunda verdikleri i planlar incelenmektedir. Btn u c s uu bankalarn bu i planlarna uyup uymad ucer aylk dnemler itibar iyle kons g o trol edilmekte olup, hedeere ulalamadnda Merkez Bankas gereken ilemi s g s yapacaktr. Hkmetle ortak bir ekilde sermayeleri iyiletirilen ozel bankalar u u s s da Merkez Bankas ve Bankaclk Dzenleme Komitesi tarafndan ucer aylk u dnemler itibariyle izlenecek ve hedeerden sapmalar tespit edildiinde gereken o g d zeltici onlemlerin alnmas iin Maliye Bakanlna rapor edilecektir. . . u c g Otoriteler nansal sistemin gcl ve g venilir olmas konusunda kapsaml u u u bir yaklam benimsemektedir. Merkez Bankas IMFye her bankann aylk veris lerini X tarihinden itibaren sunacaktr. Merkez Bankas Idare Meclisi bankalarn denetlenmesi konusunda bir mastr strateji plann onaylamtr. Bu plan, s IMFin de yardmyla, denetleme ve inceleme faaliyetlerini Basel komitesinin 193

temel prensipleriyle uyumlu bir ekilde uluslararas standardlara uygun hale ges tirmeye ynelik gerekli reformlarn hayata geirilmesinde rehber olacak ve banka o c denetimine ynelik teknik yardm projelerinin eg dml bir ekilde yaplmasn o s u u u s salayacaktr. Merkez Bankas kamu bankalarnn her birinde ciddi bir yerinde g denetim g c bulunduracaktr. Benzer planlar nansal sektr n dier kesimleri u u o u g iin de X tarihinde gelitirilecektir. . . c s Yukardaki ifadeler Endonezya hkmeti tarafndan 20 Ocak 2000 tarihinde u u IMFye verilen niyet mektubundan Trkeye eviriler. Niyet mektuplarnn u c c nasl yazld malum. Bu IMF her ulkede ayn reeteyi uyguluyor yahu! g c diyenler hakl galiba!

194

MUTEAHHITLER ZOR DURUMDA


5 Kasm 2000

Yurtdnda i yapan m teahhitlerin elde ettii gelirler 1990l yllarn s s u g banda hzla artarak Trkiye ekonomisi iin onemli bir dviz girdisi olmaya s u c o balamt. 1998 ylnda bu kalemden elde edilen gelirlerin toplam 2.5 milyar s s dolara ulat. Getiimiz yl ise toplam gelirler ani bir azalla 1.2 milyar dolara s c g s dt . Bu yl geen yldan daha kt : Getiimiz yln ilk yedi aynda 734 mius u c ou c g lyon dolar olan dorudan yatrm gelirleri bu yln ayn dneminde 581 milyon g o dolarda kald. Devlet Istatistik Enstits getiimiz hafta Trk m teahhitlerin yurt dnda uu c g u u s gerekletirdikleri mteahhitlik hizmetleri konusunda balatt bir calmann c s u s g s ilk sonularn aklad. Konuyla ilgili rmalara soru kat gnderilerek uyguc c g o lanan anketin sonularna gre 1998 ylnda szlemesi imzalanan proje says c o o s 121, bu projelerin toplam szleme bedeli de 2.2 milyar dolar. Geen yl imzao s c lanan 99 projenin toplam szleme bedeli ise 1.4 milyar dolarda kalm. Bu duo s s rum, yurtdnda i yapan m teahhitlerin deiik nedenlerle pazar paylarn kays s u gs betmeye baladklarn ve ilgi beklediklerini gsteriyor. Daha ak sylemek s o c o gerekirse, politika belirleyicilerine yurtdndaki ihalelerde sadece kiisel gayrets s lerin yeterli olmadn ve en ust d zeyde lobicilik yaplmasnn zorunlu g u olduunu birilerinin hatrlatmas gerekiyor. g Anket sonularndan, yeni imzalanan szlemelerin yannda, szlemesi eski c o s o s yllarda imzalanm ancak 1998 yl sonunda tamamlanmam 320 projenin s s toplam szleme bedelinin 10.1 milyar dolar olduu anlalyor. Bu projeler o s g s ierisinde en b yk pay Bamsz Devletler Topluluu (5.5 milyar dolar) ve c u u g g Afrikaya (2.3 milyar dolar) ait. 1999 ylnda imzalanan 99 proje szlemesinde o s de en b y k pay 1.2 milyar dolarla yine Bamsz Devletler Topluluuna ait. u u g g Projelerin dalmna gre 1998 yl sonunda s rmekte olan 320 projeden 240n g o u konut ve konut d inaat, 11ini otoyol, 5ini havaalan inaat oluturuyor. Bu s s s s projelerin tamamnn 2001 yl sonuna kadar tamamlanmas bekleniyor. Dviz gelirlerine her zamankinden daha fazla ihtiya duyduumuz bir o c g dnemde yurtd m teahhitlik gelirlerinin azal trendine girmi olmas kayg o s u s s verici. Son aylarda ihracat ve turizm gibi dviz geliri elde eden sektrlerin soruno o larna eilme iareti veren h kmet, umarz m teahhitlerle ilgili de bir eylem g s u u u plan hazrl iindedir. g c Bankaclk Karl m? Bankaclk sektr yle ilgili haberler on plana cknca, bankacln karl olup o u g olmadna dair tartmalar da (tekrar) balad. Aadaki yaz 23 Nisan g s s s g tarihinde bu kede yer almt. os s Tekrar g ncellik kazanmas nedeniyle u alntlyorum: IMF tarafndan Trkiye ile ilgili yaymlanan rapor, piyasalarn u 195

yllardr bildiini bu kez yazl hale getiren bir calma. Finansal irketler g s s arasnda bankalarn konumunu inceleyen calma OECD tarafndan yaplan bir s baka almaya atfta bulunuyor. Karllk kriteri olarak enasyon etkisins c s den arndrlm vergi ncesi karlarn toplam varlklara oranna bakldnda s o g T rkiye, dier OECD ulkeleri ile karlatrldnda yzde 3 ortalama ile u g s s g u karllkta n sralarda yer alyor. Ayn oran, rnein, Avusturya ve Almanyada o o g y zde 1in altnda kalrken Meksikada yzde 2.6, Polonyada ise yzde 3.7 u u u Bankalarn bu yksek karll, iletme masraarnn da greceli olarak y ksek u g s o u olduu bir ortamda gerekletirmi olmalar dikkat cekici. Bunun anlam g c s s T rkiyede faiz marjnn nispeten yksek olmas. T rkiyede bankalar, toplam u u u varlklarn ortalama yzde 3.9 kadar iletme masraf tarken ayn orann u s s gelimi piyasa ekonomilerinde y zde 2 civarnda olduu gr l yor. Personel s s u g o uu asndan bakldnda ise, OECD tarafndan kullanlan iki deiik kriter var. c g gs Ortalama varlklara oranla personel masraf Trkiyede y zde 2.8. Calmada u u s yer alan tablodaki dier ulkelerde ise bu oran yzde 2nin altnda. Ote yandan, g u 1 milyon dolarlk mevduat bana den personel gideri T rkiyede 32 bin dolar s us u iken dier ulkelerde bu rakam 22-28 bin dolar arasnda deiiyor. g gs Enasyon Direnebilir Ekim ay enasyon rakamlar sonrasnda, program cerevesinde bu yl sonu iin c c hedeenen yllk enasyon oranlarna 1-2 aylk bir gecikmeyle ulalaca bir kez s g daha anlald. Bu yl sonu itibariyle gerek TEFE gerekse TUFE uzerinden s hesaplanan yl sonu enasyon rakamlarnn 1987 ylndan bu yana gr len en o u duk yllk enasyon olaca da kesinleti. TEFEye gre hesaplanan yllk us g s o enasyonun yl sonunda yzde 30, TUFEye gre hesaplanan yllk enasyonun u o da yine yl sonunda y zde 37 olmas beklenebilir. u Ekim ay enasyon rakamlar enasyonun direnie geebileceinin ilk s c g sinyalleri olabilir. Daha once de belirttiim gibi, yllk enasyon oran yzde 15 g u 25 (aylk y zde 1.2-1.9) platosunda bir diren gsterecektir. Enasyonu daha u c o da duk d zeylere cekebilmek iin bug ne kadar gsterilen gayretlerden cok us u c u o daha fazlasnn gsterilmesi gerekiyor. o

196

YOKSULLUK VE IMF
7 Kasm 2000

IMF ve D nya Bankas programlar uygulandklar ulkelerdeki yoksullarn u ekonomik durumunu daha da kt letirir. Hipotez bu. Byle bir hipotezi ou s o test etmenin deiik yollar vardr: 1970li yllarda iktisat dersi aldnz gs g kiilerin sizlere rettiklerinden bir sonuca varabilirsiniz. Bu noktada, size s og og retilenlerin bilimsel bir temele mi dayandn veya o dnemin ideolojik g o kamplarnn kayglarndan m kaynaklandn hatrlamanzda fayda var. Yoksa, g toplumda kanaat onderi olarak one km isminize iktisaden leke dme c s us tehlikesi doar. g Yaznn giriindeki hipotezi test etmenin bir baka yolu konuyla ilgili verileri s s toplayarak istatistiksel yntemlere bavurmaktr. IMF tarafndan 9-10 Kasm o s tarihlerinde dzenlenen bir aratrma toplantsnda sunaca teblide D nya u s g g u Bankasndan William Easterly bu ikinci yntemi semi. Yazar 1980-1998 o c s yllar arasnda IMF ve Dnya Bankas tarafndan verilen her trl krediyle u u u bu kredileri alan 65 deiik ulkedeki yoksulluk rakamlarndan yola ckarak gs ekonometrik bir calma yapm. Calmann bulgularna gre, IMF ve D nya s s s o u bankas programlar yoksulluk azalmnn by me esnekliini azaltyor. Biraz u u g teknik bir sonu ve meslekten olmayanlar iin amak gerekiyor. c c c Bir ekonomideki iktisadi by me ile yoksulluk oran arasnda pozitif u u veya negatif bir iliki bulunabilir. Bugne kadar yaplan calmalar, b yk s u s u u c g ounlukla, iktisadi by me ile yoksulluk oran arasnda ters bir iliki olduunu u u s g ortaya koyuyor: Iktisadi by me ile birlikte ulkedeki yoksulluk orannda belli u u bir azalma oluyor. Ne kadarlk bir azalma? Bu sorunun cevab yoksulluk azalmnn by me esneklii kavram tarafndan veriliyor. Byme art ile u u g u u s birlikte yoksulluk oran hzla azalyorsa esneklik y ksek, iktisadi byme u u u ile birlikte yoksulluk oran hzl azalmyor veya deimiyorsa esneklik duk gs us s c kyor. Ite, Easterly tarafndan yaplan calmann bulgusu, IMF program s larnn bu esneklii azaltt eklinde. Yani, calma IMF ve D nya Bankas g g s s u programlaryla birlikte yoksullarn iktisadi by meden daha az pay aldn u u g sylyor. Iyi mi, kt m ? Cevap iin aceleci davranmayn. o u ou u c Esneklik kavramnn ima ettii ey, bir eyin bir baka eyde meydana geg s s s s len deiime kar verdii tepki. Eer yoksulluk oran iktisadi by meye pek gs s g g u u fazla tepki vermiyor ve neredeyse sabit kalyorsa, benzer ekilde, ekonomide bir s daralma veya resesyon olduunda da pek fazla tepki vermiyor ve sabit kalyor g demektir. Dolaysyla, bu esnekliin duk olduu ortamlarda yoksullar ikg us g tisadi dalgalanmalardan daha az etkilenir ve daha az dalgal, sert hareketler gstermeyen yumuak bir t ketim patikas izler. Bu nedenle, calmann o s u s sonularndan yola ckarak IMF ve D nya Bankas programlarnn yoksullarn c u t ketimini yumuatmaya yol atn (teknik olarak yoksullarn tketiminin u s c g u varyansn durdgun ) sylemek m mk n. us u u o u u 197

Bulgularn yorumlanmasnda yoksulluk kavramndan ne anlaldn da s g unutmamak gerek: Genel olarak nfusun kii bana g nl k geliri 2 dolar veya u s s u u daha az olan kesimi yoksul olarak tanmlanyor. Trkiye rneinde bu, 2 cocuklu u o g bir ailede 160 milyon TL aylk gelire tekabl ediyor. u Yaznn balangcndaki hipotezi test etmek iin bir baka yntem daha var: s c s o Olsa olsa yntemi. Siyasi grun zden, inanlarnzdan, duygularnzdan o o us u c m mk n olduunca bamsz bir ekilde saduyunuza dayanarak olsa olsa u u g g s g yledir eklinde bir sonuca varmak. Bu yntemi kullanrsanz, sizce neredeyse so s o 1 yldr uygulanmakta program aylk geliri 250 dolar civarnda olan ailelerin iktisadi durumunu daha da kt letirdi mi? ou s

198

SANAYIDE FAY HATTI


12 Kasm 2000

DIE tarafndan derlenen Aylk Sanayi Uretim Indeksi sonularna gre c o sanayi uretimi Eyll aynda geen yln ayn dnemine gre y zde 6.3 art u c o o u s gsterdi. Ote yandan Imalat Sanayiindeki uretim art da ayn dnemde y zde o s o u 7 olarak gerekleti. Mevsimsel etkilerden arndrlm endeks rakamlarna gre, s s o Eyll 1999da dip yapan sanayi uretimi o tarihten bu yana toparlanarak, u genilemesini s rdryor. s u uu Getiimiz on yllk dnemde toplam sanayi uretiminin yzde 70lik bir c g o u art gsterdii anlalyor. Bu art, sektrdeki ortalama b yme orannn s o g s s o u u yllk yzde 4.7 olduunu anlamna geliyor. Szkonu dnemde iki ar resesyon u g o o g yaanm olmasna ramen bu performansn gsterilmi olmas, uygun ortamn s s g o s salanmas halinde sanayi sektr n n ciddi bir atlm yapabilecei duncesini g o u u g us douruyor. Uretim endeksinin yer ald yandaki grak de bunun bir gstergesi. g g o Akca gr ldgu gibi, ekonomide yaanan resesyonun bir sonucu olarak 1994 c o u u s ve 1999 yllar sanayi sektr iin adeta kabus yllar olmu. Uretimde meyo u c s dana gelen azallar sonucunda endeks bu yllarda fay hatt krlmas gibi s krlmalara maruz kalm. s Sanayi sektr ndeki uzun dnem b y me oran, yanda yer alan uretim eno u o u u deksi erisinin zaman iindeki eiminden hesaplanyor. Yaanan resesyong c g s lar nedeniyle eride meydana gelen krlmalar, ortalama eimin 1989-2000 g g yllar arasnda yzde 4.6 kmasna neden oluyor. Alt dnemlerine bakldnda u c o g ise durum biraz daha farkl. Ocak 1989-Haziran 1993 alt dnemindeki ortao lama b yme oran (erinin o dnemdeki eimi) yllk 6.7 olarak karmza u u g o g s c kyor. Bir dier alt dnem, Haziran 1994-Aralk 1997 tarihleri ararsndaki g o ortalama byme de y zde 7.4. Ucuz atlatlan(!) Rusya krizi ve deprem sonu u u rasnda sektr, getiimiz bir yllk dnemde tekrar y zde 8in uzerinde bir eim o c g o u g yakalam durumda. s T rkiye ekonomisi iin 1989 (iktisaden pek ok eyin milat olan bir yldr)u c c s 1999 dnemi; bamza ne geldiyse bymeden geldi, ve aman ksa vadeli o s u u sermayeyi urk tmeyin anlaynn olduka geni bir taraftar kitlesi bulduu u s c s g bir dnemdi. Buna ramen dinamizmini yitirmeyen sanayi sektr n n tekrar o g o u u y ksek bir b yme trendi yakalam olmas sevindirici bir gelime. Eski u u u s s alkanlklar kolay terkedilmiyor. Bu nedenle, ekonomi cok snd, soutalm s g o nerilerini duymak artc olmayacak. Bu onerileri ciddiye almamak gerekiyor. s s Uygulanan programla birlikte yeniden yaplanma sonucunda Trkiye ekonomisi u orta ve uzun vadede y zde 7-8lik bir byme oran yakalayabilir. Umarz prou u u gram baarl olur ve yeni fay hatt krlmalar yaanmaz. s s 199

120

110

100

90

80

70

60 1989

1991

1993

1995

1997

1999

2001

Sekil 35: Aylk sanayii uretimi endeksi, 1997=100, ltrelenmi endeks. Dnem: Ocak s o 1986 - Ekim 2000.

D Denge Bildiiniz Gibi s g Son g nlerde hk met yetkilileri ve y ksek b rokratlar tarafndan yaplan u u u u u aklamalara gre bu yl iin cari ilemler ana ynelik resmi tahmin 8 milc o c s cg o yar dolar civarnda. Yetkililerin, bu yla kadar alk olmadmz bir ekilde, s g s gerekci tahminlerini kamuoyu ile paylamalar olumlu bir gelime. D aa c s s s cg ynelik yeni veriler edinildiinde gerek resmi gerekse resmi olmayan tahminler o g de revize ediliyor. Bu kede uzun s redir konuyla ilgili herhangi bir tahmin os u ya da analiz yer almad. Cunk , yeni bir haber yok. Baka bir deyile, bu u s s yln ilk iki ayna ait verilerin aklanmas sonrasnda Mays aynda yaymlanan c D Ak Var, Panik Yok balkl aadaki analizimi deitirecek bir gelime s c s s g gs s olmad: Kritik cari ak d zeyinin 7-8 milyar dolar olduunu syleyebiliriz. Bu c u g o b y klkte bir cari ak verir miyiz? Muhtemelen evet. Kriz ckar m? u u u c Muhtemelen hayr. . . Bu boyuttaki bir an krize yol amamas iin bir yandan cg c c ak nansmannda dorudan yatrmlarn ve uzun vadeli borlanmann paynn c g c artmas, dier yandan da an ileride daha da artmayacana dair iaretlerin g cg g s alnmas gerekiyor. Bu noktada da reel deerlenmenin cok fazla olmamas onem g kazanyor. 2001 yl ortasnda TLnin dalgalanmaya braklacak olmas bu nes denle programn sigortas. Ite, bu yl kritik d zeyde ak verilse dahi herhangi u c bir odemeler dengesi krizi kmamas kur sabitlenmesinin on m zdeki yl sona c u u ermesine ve nm zdeki dnemde yabanclarn dorudan yatrmlarnn arto u u o g masna bal. Simdiden panie kaplmaya gerek yok ama dikkatli olmakta da g g fayda var. 200

1.5

1.4

1.3

1.2

1.1

0.9

0.8 99:01

99:07

00:01

00:07

Sekil 36: Imalat sanayii kamu-zel yat oran. o

Enasyonun Sorumlusu TEFEnin alt kalemlerine bakldnda, program baladnda bu yana kamu g s g kesiminin kendi urettii mallardaki yat art oranlarnn ozel sektre gre daha g s o o duk olduu dikkat cekiyor. Baz eletiri ve analizler, kamuda yat artlarnn us g s s uzun s re bekletilemeyeceini ve kamu kesiminin bir noktada ykl bir zam yapu g u u mak zorunda kalacan ongr yor. Bu analizler kamu kesiminin 1999 yl iinde g o u c y kl bir zam yapm olduunu gzden karyor. Yandaki grak imalat sanayiu u s g o c inde kamu ve ozel sektr yat endekslerinin birbirine orann gsteriyor. Iki o o endeks 1999 banda ayn deerlere sahipken kamudaki yksek yat artlar nes g u s deniyle yl sonunda kamu kesiminin yat endeksi ozel sektr n yat endeksinin o u y zde 40 uzerine ckmt. Program sonras aradaki fark kapanmaya balad u s s ama hala kamu kesimi imalat sanayii yat endeksi ozel sektr imalat sanayii o yat endeksinin y zde 30 uzerinde. Dolaysyla, kamu kesimi yat artlarn u s bekletiyor, y kl zam gelecek onermesi pek o kadar doru deil. u u g g

201

TBTF ve AHLAK RISKI


14 Kasm 2000

Bilindii gibi, bankalardaki mevduatlara ve bankann dier y kml l klerine g g u u uu getirilen garantiler (sigorta) bu mevduatlara veya bankann borlarna odenen c faizin gerei yanstmamasna neden oluyor. Daha ak bir ifadeyle, bankann c g c y kml l klerine dedii yat, bankann riskli faaliyetlerinin sonucunda u u uu o g o demesi gereken risk primini iermiyor. Banka da; ustlendii riske karn, c g s o demesi gerekenden daha duk bir yat sinyali ald iin baka koullarda us g c s s nanse etmeyecei daha riskli projeleri nanse etmeye, yani, yksek riskli krediler g u vermeye balyor. Bu duruma sistemde ahlak riski (moral hazard) olumas s s deniliyor. Federal Rezerv Bank of Minneapolisin bakan Gary H. Stern, Chicago s FED tarafndan getiimiz yl d zenlenen bir bankaclk konferansnda yapt c g u g konumada, bankaclk sistemindeki ahlak riski ve denetleme-dzenleme konus u larna deiniyordu. Stern, bankaclk sistemindeki denetleme ve dzenleme g u kurallarnn tek bana ahlak riskini ortadan kaldrmayacan, piyasalarda s g oluan sinyallerin dikkate alnmas gerektiini one s r yor. ABDdeki Mevds g uu uat Sigortas (FDI) uygulamasn irdeleyen bakan, bu sistemin ciddi eksiklikler s ierdiine dikkati cekiyor. c g Finansal sistemde mevduat sigorta fonu gibi g venlik alarnn yaznn u g balangcnda belirttiim ekilde ahlaki risk oluturmasn engellemek iin akla s g s s c gelen ilk onlem bankaclk ilemlerinin sk bir ekilde denetim ve d zenlenmesi s s u oluyor. ABDde de FDI ve dier bankaclk reformlaryla bankalarn alabilecekg leri risklere belli bir snr getirilmesi hedeenmi. Teorik olarak, FDI ile getirilen s d zenlemeye gre nansal olarak daha zayf yapdaki bankalarn daha yksek u o u tasarruf sigortas primi odemesi gerekiyor. Bu d zenleme sonucunda; salksz u g bankalar daha fazla tefti edilmeye balanyor, pek ok ilemleri snrlanyor, s s c s risk ynetiminde calanlar artyor, denetleme ve dzenleme kurumlar daha o s u y ksek kalitede kiileri caltryor, vb. Stern, bu olumlu gelimelere ramen, u s s s g denetleme ve d zenlemenin ahlak riskini ortadan kaldrmaya yeterli olamayu acan one s r yor. Nedenlerine gelince. . . g uu Ahlak riski, iktisadi aktrlerin eylemleri sonucunda yarattklar ek maliyeti o y klenmemeleri durumunda ortaya ckyor. Denetleme ve dzenleme yetku u ililerinin bu maliyetleri dorudan odetmeleri m mk n deil. Ornein X bankas g u u g g hakknda dedikodu ckaran ve o bankann daha y ksek faiz odemesine neden olan u Y bankas yneticisini yakalamak ve faiz farkn odettirmek pek kolay deil. o g Denetleme ve d zenleme sonrasnda kt bankalarn batk duruma gelmeu ou den once kapatlacana dair piyasalarda gven eksiklii bulunuyor. Geciken g u g d zenleyici onlemler, fazlasyla sk yasal ve dzenleyici uygulamalar, bankalarn u u risk pozisyonlarn deitirmede ok hzl davranabilmeleri, maliyeti yksek gs c u banka batlaryla sonulanabiliyor. s c 202

D zenleyici organlarn bankalarn yklendikleri riskleri tam olarak u u alglamalar mmk n olmuyor. Bunun en onemli nedeni de banka ile d zenleyici u u u kurum arasnda bulunan bilgi asimetrisi. Belki btn bunlardan daha onemlisi, baz bankalarn fona devredileuu meyecek, kapatlamayacak kadar byk olmas (too-big-to-fail, TBTF) olu u gusundan kaynaklanan ahlak riski. TBTF durumunda olan banka sahip ve yneticilerinin bu durumu istismar edecek davranlar ierisine girmesi, siso s c temdeki baat pozisyonlarn haksz rekabet arac olarak kullanmas bilins medik, beklenmedik bir durum deil. Bu nedenle, kimi zaman ahlak riski g TBTF bankalarda younlayor. Konuya devam edeceiz. g s g

203

MALIYE, MALIYE, MALIYE


19 Kasm 2000

Getiimiz hafta TBMMne sunulan 2001 yl bte tasla, hk metin c g uc g u u dezenasyon ve yeniden yaplanma program konusunda kararlln gsterirken g o o u u n m zdeki dnemde yaplmas gerekenlere ynelik ipularn da tayordu. o o c s Gelecek yl iin y zde 4.3 artla 48.4 katrilyon olarak belirlenenen toplam c u s harcamalar yn nden bakldnda, uzun yllardr ekonomiyi esir alan ve o u g yldan yla katlanarak byyen faiz harcamalarnn artk azalmaya balam u u s s olmas dikkati cekiyor. 2000 yl gerekleme tahminleriyle karlatrldnda c s s s g 2001 ylnda meydana gelecek azalma GSMHnn y zde 5.4 olarak tahmin u u ediliyor. Toplam faiz harcamalar bu ylki 20.2 katrilyon dzeyinden geleu cek yl 16.7 katrilyona gerileyecek. GSMH deatr ndeki artn y zde 18 o u s u olduu gzn ne alnrsa bu azalmann reel anlamda ciddi boyutlarda olduu g o o u g anlalacaktr. Bu yl vergi gelirlerinin yzde 76sn d zeyinde olan faiz harcas u u malar, gelecek yl vergi gelirlerinin yzde 52si tarafndan karlanacak. Faiz u s d fazla verme ve geri dediinden daha az borlanma politikasnn s rmesi s o g c u sonucunda faiz harcamalarnn bte iindeki arl on m zdeki yllarda daha uc c g g u u da azalacaktr. Toplam transferler arasnda yer alan sosyal gvenlik kuu rulularna yaplan transferlerde ise reel anlamda bir azalma deil, tam aksine s g art var. Bu durum, on m zdeki dnemin oncelikli konularndan birinin SSK s u u o dndaki sosyal gvenlik kurulularnn, daha akcas Emekli Sandnn da iyi s u s c g bir ekilde silkelenmesi gerektiine iaret ediyor. Transfer harcamalar dnda s g s s en y ksek reel art yatrm harcamalarnda. Yine de, on m zdeki yl iin planu s u u c lanan 3.5 katrilyonluk toplam yatrm harcamalar toplam bte giderleri iinde uc c y zde 7.5luk bir payla cok duk dzeyde kalyor. 12 katrilyon olarak planu us u lanan personel giderlerinde reel bir art olmazken, 4.8 katrilyonluk dier cari s g harcamalarda yzde 10luk bir reel art var. u s Konsolide bte toplam gelirlerinde reel olarak 3-4 puanlk bir artla 43.1 uc s katrilyonluk bir dzey hedeenmi. Toplam gelirlerdeki bu artn vergi d u s s s normal gelirler tarafndan salanaca anlalyor. Sonu olarak bte ann g g s c u c cg bu ylki 11.5 katrilyon dzeyinden gelecek yl 5.2 katrilyona gerilemesi beku leniyor. 16.7 katrilyonluk faiz harcamas yapld iin, gelecek yln faiz hari g c c btesindeki fazla 11.5 katrilyon. Faiz d fazlann GSMHya oran da bu yl uc s hedeenen y zde 5.6 yerine y zde 7 olarak gerekleirken, gelecek yl rekor krp u u c s y zde 7.5a y kselecek. u u Fon kesintisi, kur capas, net i varlklar, rezerv para elbette bir program c iin onemli unsurlar ama, maliye politikas enasyondan kurtulmak isteyen bir c ekonomi iin hayati oneme sahip. Daha onceki bir yazda da belirtmitim: Eer c s g IMFye de bir slogan gerekseydi, saysz enasyonu durme proramna ahitlik us s etmi, pek ounun oluturulmasna katkda bulunmu, beceriksiz ulkelerin s c g s s baarszlklar kendisine fatura edilmi bu kuruluun slogan, muhtemelen, It s s s 204

is the scal policy, stupid! (nemli olan maliye politikas, salak!) olurdu. o T rkiye bu ylki baarl bte performansndan sonra, 2001 iin hazrlanan u s uc c bteyle bu nemin farkna vardn gsteriyor. uc o g o Otomobili Alan. . . Austos ay d ticaret rakamlarnn aklanmasyla birlikte dikkati ceken bir g s c nokta, tketim mallar ithalatnda gr len ani art oldu. Getiimiz yln ayn u o u s c g ayna gre dolar baznda yzde 91 art gsteren t ketim mallar ithalat bir ayda o u s o u 693 milyon dolara y kselmi bulunuyor. Bu rakam, 1980li yllarn ortalarnda u s T rkiyenin yapt toplam aylk ithalata yakn bir rakam. Tketim mallar ithau g u latnn toplam ithalat ierisinde paynn duk olmasna karn bu payn uyguc us s lanan programla birlikte artmaya balamas endie duyulacak dzeyde olmasa s s u da olumsuz bir gelime. Ancak, ozellikle baz h k met uyelerinin ithal otomos u u billere ve t ketim mal ithalatna vergi gelecek demelerinden sonra Austos u c g ayndaki bu artn ilerideki tketim talebinin one ekilmesiyle olutuu akla s u c s g geliyor. Austos aynda yarm milyar dolar dzeyine erien kara tatlar ve g u s s bunlarn aksam ve paralar mal grubunda meydana gelen art, geen yln ayn c s c dnemine gre y zde 143. Vergi koymay dunen hk met vergiyi ckarana o o u us u u kadar, otomobili alan gmrgu geti galiba. u u c Bir Alnt: Literat rdeki bankaclk ve nans modelleri sistemde birden fazla u dengenin olabileceini gstermektedir. Bu durumda tek tek kurumg o lar ve btn ekonomi ani g ven krizlerine kar ok duyarl bir hale uu u s c gelebilmektedir. Bu krizlerin etkisi sr davran nedeniyle daha uu s da by yebilir. Bu nokta, son dnemdeki literatrde ak bir ekilde u u o u c s gsterilmi olup Charles MacKayin 1841de yaymlanan Kalao s balklarn Clgnl ve Olaan st Popler Yanlsamalar kitabnda g g u u u da carpc bir ekilde ifade edilmitir: Insanlarn sr halinde s s uu dund kleri sk sk belirtilir. Gerekten de, insanlar sr halinde us u c uu aniden clgnla kaplmakta, akllar balarna ise birer birer ve g s yavaca gelmektedir. Stanley Fischer, 15 Kasm 2000, Mexico City s

205

TBTF ve AHLAK RISKI-2


21 Kasm 2000

Mikro iktisat literatr nde kullanld anlamyla ahlak riski (moral hazuu g ard) aslnda ahlaksz bir durumun ortaya ckma olasln ima etmiyor. Ahlak g riski, ekonomideki aktrlerin satn aldklar veya kendilerine verilen sigorta ya o da garantiler sonrasnda, baz kayplarn meydana gelme olaslklarn (riski) artrmalarna verilen bir isim. Ornein, normal koullarda bir insann evine g s hrsz girmemesi iin gerekli nlemleri almas beklenir: Kaplar kilitlemek, c o pencereleri ak brakmamak, deerli eyalar varsa alarm taktrmak gibi. Bu c g s kiinin hrszlk sigortas almas sonucunda eviyle ilgili gvenlik onlemlerine daha s u az dikkat etmesi evin soyulma olasln artracak, yani, sigorta irketi ahlak g s riskine maruz kalacaktr. Ahlak riski genellikle sigortaclk erevesinde kullanlsa da iktisadi olarak c c pek cok alanda bu riske rastlanabilmektedir. Genel bir tanmlama yap mak gerekirse; bir kiiye yaplacak odemeler o kiinin kendi eylemlerine bal s s g ise ve bu eylemler tam olarak izlenemiyorsa ortada bir ahlak riski prob lemi vardr. Bu risk, bilgi asimetrisinden kaynaklanmaktadr. Ornein, bir g iinin uretkenliini veya calp calmadn izlemek zor oluyorsa ii daha az sc g s s g sc s c s alabilir ve uretkenliini azaltabilir. Iveren bu ahlak riskine maruz kalma g mak iin m mk n olduunca iiyi izleyerek odenen ucretin yaplan ile orantl c u u g sc s u olmasna calacaktr. Om r boyu i g vencesi veren szlemeler sonucunda s s u o s T rkiyede kamu kesimi y ksek derecede ahlak riski tamakta, kimi kamu kuu u s rum ve kurulularnda uretim yavalamasn bir kenara brakn, uretim yapmak s s dahi calann insafna terk edilmi bulunmaktadr. s s Bankaclk ve nans asndan ahlak riski bir banka ya da nans c kurumunun ykml l klerine (mevduat gibi) getirilen sigortalar sonrasnda u u uu doabilmektedir. Ykml l kler iin var olan sigorta sonrasnda banka, g u u uu c varlklarnn kalitesine yeterince ozen gstermemekte ve riskli projeler nanse o etmeye balamaktadr. Trkiye bu ornei 1994 ylnn ortasndan itibaren s u g yaamaya balad ve sonularn hep birlikte izliyoruz. s s c T rkiyede daha once y zde 100 olan mevduata devlet g vencesi, bu yl oru u u tasndan itibaren 100 milyar TLye indirilmi, gelecek ylbandan itibaren de s s 50 milyar TL ile snrlandrlm bulunuyor. Zaman ierisinde bu g vencenin s c u daha da indirilmesi artc olmayacaktr. Ilk bakta mevduata g vencenin s s s u kalkmas veya snrlandrlmasyla sistemdeki ahlak riskinin azalaca akla g gelebilir. Oysa bu uygulama sonrasnda ahlak riski ortadan kalkmayp yer deitirecektir. Hatrlatmakta yarar var: Bankalarda ahlak riskini douran gs g unsur bankann ykml l klerine verilen garanti olup mevduat sigortas bu u u uu garantilerden sadece biridir. Mevduata gvencenin kalkmasyla birlikte u y kml l klere verilen dier st kapal g venceler n plana ckacaktr. Bu u u uu g u u u o 206

g vence de o bankann kamu bankas olmas veya el konulamayacak, batu masna izin verilemeyecek kadar b y k (too-big-to-fail, TBTF) bir banka olarak u u alglanmasdr. Bugn pek cok tasarruf sahibi, bankalarn aktif kalitesini u deerlendirmeden, sadece o batarsa hepsi batar duncesiyle tasarruarn g us belli bankalara kanalize etmeye balamtr. s s T rkiyeye uc-be banka yeter grun one s renlerin bu durumda u s o us u u doabilecek ahlak riskini gz ard etmemesi gerekir. TBTF olan nansal g o kurum ve bankalarda ortaya ckabilecek ahlak riski on m zdeki yllarda u u gerek T rkiyede, gerekse dier ulkelerde onemli bir sorun olarak denetleyici ve u g d zenleyicilerin karsna kacaktr. Gelecek yazda da bu sorunun z m ne u s c co u u ynelik onerileri inceleyeceiz. o g

207

BIR LATIN AMERIKA OYKUSU


26 Kasm 2000

Bankaclk sisiteminin liberalize edilmesi sonrasnda bu sektr n o u d zenlenmesine ynelik alnan onlemler asndan Arjantin, Dnya Bankas u o c u tarafndan en baarl ulkeler arasnda tanmlanyor. Y ksek enasyon ve s u istikrarsz makroekonomik ortam nedeniyle 1980li yllarda erimeye balayan s ve 1989-1990 yllarnda darmadan olan Arjantindeki nansal sistem, o g tarihten bu yana kendini toparlamaya balad. Ulkede 1991 ylnda para kurulu s d zenlemesine geildikten sonra 1992 ylnda yeni Merkez bankas kanunu u c c karld ve mevduat sigortas kaldrld. Ekonominin hzl bir ekilde b ydgu s u u u 1992-1994 dneminde bankalarn sermaye yeterlilik oranlar artrld ve sektrde o o yeniden yaplanma balad. s 1994 yl sonunda Meksikada yaanan krizle birlikte Arjantindeki pek s c ok banka, ozellikle de hazine bonosu-devlet tahvili tutanlar, ciddi skntlar yaamaya balad. Sistemdeki toplam mevduat k cuk bankalardan byk s s u u u bankalara kayyor, bir ksm mevduat da dolara yneliyordu. Merkez Bankas o gelimeleri deerlendirerek bankaclk sektr nde likidite krizi olduu sonus g o u g cuna vard ve munzam karlklar azaltarak duruma m dahele etti. Siss u temdeki likiditenin miktar kadar dalm da onemliydi. Baz bankalarn Merkez g Bankasnda y ksek d zeyde rezervleri olmasna karn dier baz bankalarn rezu u s g ervleri daha duk d zeydeydi. Ozel bir likidite paylam sistemi kurulduysa us u s da pek baarl olmad. Bunun uzerine Merkez Bankas baz bankalara ek muns zam karlk zorunluluu getirdi. Merkez Bankas kanununda Subat 1995de s g yaplan deiikliklerle de banka tarafndan yaplan repo ve reeskont ilemlerinin gs s daha uzun s reli olabilmesine izin verildi. u Daha once IMF ile yaplan anlamada belirlenen 1994 yl sonu hede s erini tutturamayan Arjantin yeni bir anlama da yapmamt. Mays 1995te s s yaplacak olan bakanlk seimleri nedeniyle ulkede belirsizlik iyice artm, Cars c s los Menemin seimleri rahatlkla kazanamayaca anlalmt. Muhalefetin ise, c g s s para kurulu sistemine ve ekonomideki liberal uygulamalara pek scak bakmad g biliniyordu. Bu belirsizlik ortamnda dedikodular, sylentiler hzla yaylmaya o balad. En sk duyulan dedikodu; hkmetin, daha once 1989da olduu gibi, s u u g tekrar mevduatlar donduraca yn ndeydi. Iki hafta ierisinde hzl bir mevg o u c duat cekilii yaand ve 8 milyar dolar sistemi terkederek ulke dna kt. Mart s s s c 1995 ortasnda IMF ve dier uluslararas kurulularla yaplan anlama song s s rasnda panik durdu ancak, mevduatlardaki azal Mays aynda bakan seilene s s c ve mevduata snrl g vence getirilene kadar srd . Be ay gibi ksa bir s rede, u u u s u Aralk 1994-Mays 1995 dneminde, 8 milyar dolarlk mevduat azalyla biro s likte Merkez Bankas da dviz rezervlerinin y zde 30unu (5 milyar dolar) kayo u betmiti. Tekila krizi olarak bilinen bu kriz sonrasnda Arjantinde 1995 ylnda s 208

51 nansal kurulu kapand ve ylbanda 205 olan nansal kurulu says yl sos s s nunda 158e geriledi. Tekila krizinden ders ckaran Arjantinli yetkililer, bankalara ynelik olarak o BASIC (Bonds, Auditing, Supervision, Information, Credit Rating) plann uygulamaya koydu. Plan, sistemdeki ea artrc d zenlemeler yannda, s g u denetleme ve d zenleme otoritesiyle piyasalarn farkl bilgilere sahip olau bileceinden yola ckarak, bu iki g c birletirici nlemler ieriyordu. 2-3 yl gibi g u u s o c ksa bir srede d nyann en kaliteli bankaclk dzenleme ve denetleme sistemu u u lerinden birine sahip olan Arjantinde hala gll k- g listanlk bir durum yok. u u u IMF ve dier uluslararas kurululardan gelecek yl iin istenen 20 milyar dolarlk g s c kredi iin Bakan Fernando de la Rua tarafndan 10 Kasmda ilan edilen reformc s larn uygulamaya konulmas bekleniyor. Geen hafta, Arjantinde yaymlanan c La Nacion gazetesinde yer alan bir syleide Stanley Fischer, Reformlar ilan o s etmek yetmez, uygulamaya konulmas gerekir diyerek uygulama sonularn c grmeden kredi verilmeyeceini akca ifade ediyordu. Gazete, Fischerin reo g c formlar uygulanmak zorundadr cmlesini sylei boyunca 12 kez tekrar ettiini u o s g yazyor. Anlalan, bir ulke kredibilitesini 3-5 ylda geri kazanamyor. s Sean Bylesi g o Ulkedeki bt n bireylerin, irketlerin ve dier kurum ve kurulularn bir kimuu s g s lik numaras var. Merkez Bankas web sayfasna giriyorsunuz. Bu kimlik numarasn (numaray bilmiyorsanz kiinin adn soyadn, veya irketin adn) s s Merkez Bankas veri tabanna gnderdiinizde, Merkez Bankas size nansal siso g temdeki herhangi bir kurumdan kredi alan kii ya da irketin ald kredilerin s s g detaylarn ve kredileri veren kurumlar, o kredi ile ilgili herhangi bir garanti varsa detaylarn ve borcun kalitesini bildiriyor. Merkez Bankas borlarn c kalitesine ynelik bir puanlama getirmi: (1) kategorisindeki borlar normal o s c (5) kategorisindeki borlar batk. Istediiniz kii ya da irketin bor yapsn c g s s c ve bor kalitesini bir-ka dakikada orenme imkan veren bu hizmet bedava. c c g Anlattmz bu durum bir hayal deil: Arjantin Merkez Bankas bu hizmeti g g salayan kurum. Simdi, ean bu kadar da fazla diyebilirsiniz ama, g s g d zenleyici otorite ya da piyasa disiplininin salanmas da g venilir ve salam u g u g bilgiden geiyor. Sistemin amac bir yandan Arjantin nansal sisteminden bor c c alanlara ynelik ea artrmak, ote yandan bor demelerini tevik etmek. o s g co s Ne diyelim, dars T rkiyenin bana. Merakls iin, Arjantin Merkez Bankas u s c web sayfas adresi: www.bcra.gov.ar.

209

TBTF VE AHLAK RISKI-3


28 Kasm 2000

Son iki haftadr bu kede, kamu otoritesi tarafndan y kml l klerine os u u uu ak ya da ust kapal bir biimde g vence verilen banka ve nansal kurumc u c u lardaki ahlak riski (moral hazard) olgusuna dikkat cekmeye alyorum. c s Bu risk, verilen gvenceler sonrasnda bankann kredi ve itiraklerine yeterli u s o zeni gstermemesi, g vence nedeniyle aktif kalitesinin dmesi, olarak o u us tanmlanabilir. T rkiyede mevduatlara verilen gvencenin aamal bir ekilde u u s s kaldrlmas sonrasn da ykml l klerdeki tek g vence bankann batmasna u u uu u izin verilemeyecek kadar b y k (too-big-to-fail, TBTF ) olarak alglanmas u u olacaktr. Literatrde bu tr banka ve nansal kurumlarda doabilecek ahlak u u g riskini azaltmaya ynelik deiik oneriler var. Bunlar arasnda en sk rasto gs lanan, bankalarn aktif kalitesine ynelik piyasa sinyallerini yakalayabilmek ve o bankalarn ar risk almalarn onleyebilmek iin bt n bankalar imtiyazsz s c uu bor (subordinated debt) almaya zorlamak onerisi. c TBTF olan bankalarda ahlak riskini ykselten unsurun (bankann u batmasna izin verilmeyeceinin dun lmesinin) kolay kolay ortadan g us u kaldrlamayacandan yola ckan oneri, aktif kalitesindeki bozulmann on ne g u gemeye alyor. Eer bir bozulma varsa da bunu piyasa sinyalleri ile bec c s g lirlemeye ve bankalar piyasalarn gc yle zorlamaya calyor. Imtiyazsz u u s borlarn ozellii, bankann batmas durumunda bu borcu verenlerin alac g cakllar arasnda en son srada, hisse senedi sahiplerinin hemen uzerinde, yer al malar. Federal Reserve Bank of Chicago ve Atlantann onderliinde gelitirilen g s ve FED tarafndan da desteklenen imtiyazsz bor planyla ilgili tartma ve c s o neriler, Colombia universitesi profesrlerinden C. W Calomirisin The Post o modern Bank Safety Net (The AEI Press, 1997) isimli kitabnda ve dier baz g makalelerinde ayrntl olarak yer alyor. Bankalarn nakit dndaki varlklarnn belli bir yzdesini, mesela y zde 2 s u u ya da 3n, imtiyazsz bor alarak nanse etmelerini zorunlu hale getiren u u c bir dzenleme yapldn, bu borca odenecek faizin ust snrnn da hazine u g bonosu-devlet tahvili faizlerinin bir-ka puan uzerinde olduunu varsayalm. c g Bankaya bu d zeyde duk bir faizle imtiyazsz bor vermeye raz olacaku us c larn, bankann portfy ndeki riskin yeterli derecede duk olduuna ikna olo u us g malar gerekmektedir. Sermaye yaplarnn ve yatrmlarnn kalitesi konusunda borlanma piyasalarn tatmin edemeyen, bu nedenle de imtiyazsz borlarn c c dnd remeyen bankalarn risk yaplarn hzl bir ekilde gzden geirmeleri, o u s o c kendilerine ceki d zen vermeleri gerekecektir. u Finansal piyasalarn gnden gne daha grift hale geldii, s rekli bulularla u u g u s yeni nansal ur nlerin gelitirildii ve bu nedenle de portfy risklerinin cok u s g o hzl deiebildii g nm zde imtiyazsz borlar denetleme ve d zenleme sogs g u u u c u 210

rumluluunu piyasalara brakmakta, piyasalar bu sorumluluu ( stelik kendi g g u paralarn tehlikeye atarak) y klenmek zorunda kalmaktadrlar. u Elbette, imtiyazsz bor uygulamasnda aksaklklar ckabilir. Bankalar bu c borcu ust kapal veya ak bir biimde kendileri nanse ederek, uygulamadan u c c beklenen disipline zorlayc piyasa gc nn on n kesmeye alabilir. Ancak u u u u u c s bu durum, yaplacak yasal dzenlemelerle nlenebilir. Piyasa sinyallerini risk u o ynetimine katmann onemli bir arac olan imtiyazsz bor uygulamas, Aro c jantinde olduu gibi, Trkiyede de hzla uygulamaya konulmaldr. Belki bu g u ekilde TBTF olan bankalar biraz daha dikkatli olur ve BDDK hzl bir ekilde s s bankalarla ilgili sinyalleri yakalar.

211

Kriz Aras
Onceki sayfalarda yer alan yazlardan da anlalaca gibi, Eyll 2000 tarihins g u den itibaren, ozellikle bankaclk kesiminden gelen sinyaller pek o kadar i ac c c deildi. Kasm sonunda yaanan kriz gsterdi ki, gerek siyasi irade ve y ksek g s o u b rokratlar, gerekse ozel sektr n onemli br bl m ne program, ne de prou o u ou u gram sona ererse kar karya kalnacak riskleri anlayp alglayabilmiti. s s s Bir yandan akademik calmalarmdaki younluun artmas, ote yandan s g g Kasm krizinin dourduu halet-i ruhiye ile Yeni Binyl gazetesindeki yazlarma g g ara verdim. Trkiye ekonomisine ynelik gzlem ve yorumlarm, Ekim 2001 u o o tarihinden itibaren Sabah gazetesinde yaymlanmaya baland. Bundan sonraki s yazlar, o yazlar.

212

ZEMINE CAKILAN EKONOMI


20 Ekim 2001

Bte tasla rakamlarnn aklanmasyla birlikte crony commentator uc g c (ahbap-avu yorumcular) olarak adlandrlabilecek bir-ka kiinin dnda c s c s s hemen hemen herkes honutsuzluunu dile getirdi. Nasl honut olursunuz s g s ki? Kaytl ekonomide yer alp bir katma deer uretenler, gelirlerinin en az g yarsn vergi olarak kamuya kaptryor. Ortalama bir calann odedii vergi s g leri sralarsak: Gelir vergisi, KDV, ATV, emlak, motorlu tat, iletiim, ulam, s s s seyahat, eitime katk, ek vergi, muamele vergisi, ilem vergisi aklma ilk geg s lenler. Kamuda i yaptrrken odenen har, pul, falanca sanda yardm da s c g cabas. Sonunun ne olaca bilinmedii ve doru dr st bir hizmet uretemedii g g g uu g iin bu listeye SSK ve isizlik sigortas primlerini de ekleyebilirsiniz. Yani, bir c s de alma vergisi od yoruz. c s u Gelecek yl iin ortalama dolar kurunu 2 milyon TL kabul ederseniz, bte c uc tasarsna gre hk met 36 milyar dolar civarnda bir gelir elde etmeyi hedeo u u iyor ve bunun 29 milyar dolar vergi gelirleri. Buna karlk tahmin edilen s toplam harcama 49 milyar dolar. Doal olarak, sradan bir calan ilgilendiren g s ey kamu hizmetlerindeki kalite ve kamu harcamalar ierisinde yatrma ayrlan s c bl m. Hani, Odediiniz vergiler size yol, su. . . . denilen blm. H k metin ou g ou u u gelecek yla ilikin niyetlerinin bir manzumesi olan bteye gre n m zdeki bir s uc o o u u ylda yaplacak toplam yatrm harcamas 3 (c) milyar dolara ulamyor. Bu u s yatrm harcamalarnn tamamn tnel yapmaya ayrsanz 3 tane Bolu tnelini u u zor yaparsnz. Karlksz verilen para anlamna gelen transfer harcamalar s (faiz hari) ise 10 milyar dolara yakn. Personele denen 11 milyar dolar ile c o dier cari harcamalardaki 4 milyar dolar topladmzda faiz dndaki harg g s camalar toplam 28 milyar dolar. Toplam faiz odemeleri ise 21 milyar dolar. Bu by klgun bir bl m alnan borcun anaparasnda meydana gelen anmalara u u u ou u s ynelik odeme olarak kabul edilse bile, kamu kesiminin borcuna odedii reel o g faizin 15 milyar dolar civarnda olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Reel olarak g o toplam vergi gelirlerinin yars, toplam gelirlerin y zde 40 borcu bir sre daha u u c evirmek iin harcanyor. Bunun ima ettii durgunluun s rmesi ve gelirin c g g u yeniden dalm konularnda konumak ise neredeyse yasak. g s Gelecek yl iin ongr len by meye gelince. . . H kmetin tahmini y zde c o u u u u u u 4. Bazlarna gre bu bir canlanma iareti. Simdi; bir binann yirminci o s katndan hzla yere den bir kii, cou zaman zemine temas ettii anda yere us s g g yapp kalmaz. Birazck yukarya doru zplar. Gelecek yl iin ongr len s g c o u byme ite bu t rden bir canlanmaya benziyor ve Trkiye ekonomisinin u u s u u zemine aklmakta olduu gereini deitirmiyor. c g c g gs T rkiyedeki kii bana GSMH rakamlarn Avrupa Birliinin en fakir iki u s s g ulkesindeki kii bana GSMH rakamlaryla karlatrnca iinde bulunduumuz s s s s c g durum akca ortaya gr lyor. Izlenen politikalar, bu yl yaanan depresyonun c o uu s 213

gelecek yllarda daha da artabilecei izlenimi veriyor. Depresyon yaayan bir g s ekonomide ek vergi gibi politikalar baka neyi cartrrki? s g s Bazen, ekonomideki gelimeler ve uygulanan poltikalar karsnda yorumda s s bulunanlar iyimser veya kt mser eklinde snandrlyor. Su, Bardan ou s g yars bo mu dolu mu? sorusuna verilen cevaba gre yaplan snandrmada s o olduu gibi. Oysa toplumun byk counluu ne on ne konulan barda, ne de g u u g g u g bardan iindekini beeniyor ve Biz baka bir ey istemitik, bu da ne? diye g c g s s s soruyor. Onlar imdilik dinleyen pek yok galiba. s

214

HARCAMALARI ARTIRSAK MI?


29 Ekim 2001

Subat kriziyle birlikte acilen yaplmas gereken hayati bir operasyonun yaplmamas (ya da yaplamamas) ekonomiyi kilitledi ve Trkiye ekonomisi u ar bir depresyona girdi. Artk, ne yapmal? sorusu herkesin zihnini megul g s ediyor. Bu arada, baz eski b rokratlar ya da eski ust d zey kamu yneticileri u u o ve politikaclar tarafndan yaplan yorumlar ve onerilen politikalar ise tyler u urpertiyor. Yaplan bu yorumlarn tek bir yarar var: Trkiye ekonomisinin u yllarca nasl bir zihniyet tarafndan ynlendirildiini ve bu noktaya neden o g geldiimizi daha iyi anlayabiliyoruz. g Sorunun Kayna g Kamu borlarnn toplam yaklak 120 milyar dolar. Toplam bor, yurtiinde c s c c yaratlan toplam katma deerin (GSYH) y zde 85i civarnda bir by kl k. Bu g u u u u borcun 70 milyar dolarlk (105 katrilyon TL ) ksm i bor, geriye kalan da c c d bor. I borcun bu yl cok y ksek oranda artmasnn bir nedeni, yllarca s c c u saklanan ve bor rakamlar iinde gsterilmeyen Hazinenin kamu bankalarna c c o olan borcunun da (grev zararlar) artk i bor b y klgune eklenmi olo c c u u u s mas. Yani, saklanan pisliklerin ortaya kmas. Eski bir ust d zey hazine c u b rokratnn konuyla ilgili ifadesi ise u: Gerek i bor toplam 45-50 katriu s c c c lyon lira arasnda iken, grev zararnn bor stokuna ilave edilmesi ok b yk o c c u u teknik bir hata. Yani? Eski brokrat diyor ki Kamu borcunun bir ksmn u yokmu gibi gsterebilirdiniz. Hala anlalmam herhalde: Biz bu noktaya s o s s bu ekilde dunen ve sorun yokmu gibi davranan ark kurnazlar sayesinde s us s s geldik. D borlar bir kenara brakalm. 70 milyar dolarlk i borca her yl belli s c c bir reel faiz odenmesi gerekiyor. Mesela; yzde 15 reel faiz. Yani, 10 milyar u dolar reel faiz. H k metin biryerlerden 10 milyar dolar bulmas gerekiyor ki u u var olan i borcu dnd rebilsin. Dolaysyla, toplam gelirlerinin faiz dndaki c o u s harcamalarnndan 10 milyar dolar daha fazla olmas gerekiyor. Yani, 10 milyar dolar faiz d fazla vermesi gerekiyor. Veremezse? Bor miktar s c (eer ek olarak borlanabilirse) daha da artar. Bu arada ekonomi reel olarak g c b ym yorsa, toplam borcun GSYHya oran da artar. Eer borcun GSYHya u u u g oran s rekli art gsterme eiliminde ise o ulkede uygulanan maliye poliu s o g tikalarna srdr lemez maliye politikalar denir. Yani, kamu maliyesi birgn u uu u gelir duvara carpar. Bunu ngren yatrmclar ya da uluslararas kurulular o o s da bir noktadan sonra o ulkeye bor vermez veya ok y ksek risk primiyle c c u s bor verir, durum daha da arlar. Ite, Subat ayndan bu yana ekonomi c g s ynetiminin gndemindeki birinci madde bir ekilde bu s rdr lebilirlii o u s u uu g salamaya calmak oldu. g s 215

Basitletirilmi rnekten de anlalabilecei gibi, maliye politikasnn s s o s g s rdr lebilir olmasnn koulu bor-GSYIH orannn artmamas. Buradaki kilit u uu s c deikenler ise: Bor/GSYIH oran, reel faiz ve ekonominin byme oran. Bu gs c u u deikenler konusunda bir varsaym yaptktan sonra, bor orannn artmamas gs c iin gerekli faiz d bte fazlas kendiliinden ortaya ckyor. Yukarda bahc s uc g settiimiz eski ust d zey hazine b rokratnn Trkiye faiz d bte fetiinden g u u u s uc s kurtulmaldr, bunu da IMFye anlatmaldr eklindeki gru bu nedenle s o us t yler urpertici. u Bor oran ve reel faizler y ksek ise s rdr lebilirlilik iin verilmesi gereken c u u uu c faiz d bte fazlas da y ksek olacaktr (daha yksek vergi ve daha duk s uc u u us harcama). Ote yandan reel faizlerdeki du ve ekonominin by mesiyle birlikte us s u u de gereken faiz d fazla daha az olacaktr (daha az vergi ve daha cok harcama). s Mesela y zde 4-5 b y yen ve y zde 1-2 reel faizle borlanabilen bir ekonomide u u u u c borcun by klgu ne olursa olsun kamu kesimi faiz d fazla vermek bir yana, u u u s ak bile verebilir. c Ne Yapmal ? Subat sonundan itibaren srarla savunduum hayati operasyon u olabilirdi: g s Alnacak bir vergi ile (retken kesimler iin en az bozucu etkisi olmas gereken u c bu verginin adn siz koyun) i borcun GSYIHya oran hzla aaya cekilir c s g (y zde 50den y zde 35-40a) ve ayn operasyonda mevcut borca odenen reel u u faizin de ok daha duk d zeylerde olmas (y zde 6-7) salanabilirdi. Bylece, c us u u g o verilmesi gereken faiz d bte fazlas ok daha duk, kamu yatrm harcas uc c us malar da bugnk d zeyinden 2-3 kat daha fazla olabilirdi (imdiki gibi 3 deil u u u s g de, mesela 10 milyar dolar). Baka baz politikalarla da desteklenmesi gereken s bu operasyon sonrasnda Trkiye ekonomisi hzl bir byme s recine girebilirdi. u u u u Elbette, byle bir operasyonun olmazsa olmaz onkoulu maliye politikalarnda o s disiplinin s receinin gsterilmesi, 1990l yllarda oynanan ve kimilerinin hala u g o hayalini kurduu scak para-i bor oyununun bir daha oynanmamasnn garanti g c c edilmesiydi. Olmad. Olmaynca da yaanan depresyon ekonomiden sorumlu s bakann ismiyle anlmaya baland. Hala byle bir kontroll operasyon yapma s o u imkan var m? Geen sekiz ay retti ki bu hk metle, bu siyasi iradeyle pek c og u u o kadar mmk n deil. Simdiki siyasi iradenin yerine 1990l yllara damgasn u u g vuran eski siyasi ve b rokratik kadronun gemesi ise durumu daha da vahim u c hale getirebilir. Ne Yapld? Biz bu borcu bu haliyle dndrr z diyen ekonomi ynetimi, iin matematii o uuu o s g gerei, faiz d bte fazlasn artrmay ve reel faizlerde du salamas umug s uc us s g lan politikalar uygulamay yeledi. Ama reel faizler dmedi, dm yor ve g us us u decee de benzemiyor. Bunun arkasndaki en onemli etken, bizatihi i borcun us g c boyutu. Daha onemlisi ise, mevcut siyasi iradeye zerrece g ven duyulmamas. u Bir yandan reel faizlerin y ksek seviyelere taklp kalmas ve daha da y kselme u u eiliminde olmas, te yandan srdr lebilirliin zorunlu koulu olarak daha g o u uu g s da daraltc maliye politikas (yatrm harcamalar anlamnda) izlenmesi ekonomideki depresyonun s recei izlenimini veriyor. u g Bu cerevede bakldnda, kamu kesiminde cari harcamalar artrlsn, c g memur says azaltlmasn, vergi gelirleri azaltlsn ya da ertelensin, kurlar 216

sabitlensin, borlarn bir ksm yokmu gibi davranalm, faiz d fetiinden kurc s s s tulalm onerilerine iktisaden bir anlam vermek mmk n deil (vergi oranlarnn u u g dur lmesi suretiyle vergi gelirlerinin artrlmas onerisini tamamen farkl bir us u balamda deerlendirmek gerekiyor ve bu onerinin hakllk pay olabilir). Akl g g banda bir iktisat ynetiminin de bunlar ciddiye alacan sanmyorum. Bu s o g t r onerileri getirenlerin oncelikle bor-GSYIH oran, reel faiz ve faiz d u c s bte fazlas varsaymlaryla beraber s rdr lebilirlilik konusundaki grlerini uc u uu us de belirtmeleri gerekiyor ki, tartalm. Yoksa, yaptklar yorumlar, Dervii s s lin etme gayretlerinin ve ekonomideki depresyon sonucu toplumda yaanan c s sknt ust nden reklam yapmaya ynelik eski b rokrat lafazanlklarnn otesine u o u gemiyor. c

217

DOVIZ KURLARI NEREYE?


4 Kasm 2001

Son sekiz ayn en ok sorulan sorusu u: Dviz kurlar tavan yapt m? c s o Dviz kurlarndaki gelimelerin yn n tahmin edebilmek iin baklacak pek o s o u u c c ok gsterge var. Reel kurlar, bunlardan sadece biri. Teknik detaylara girmeden o belirtmek gerekirse reel kurlar, yurtiinde uretilen mallarn yatlarnn yabanc c para cinsinden ifade edilmesidir. Elbette, dier ulkedeki enasyonu da gzn ne g o o u almak gerekir. Nominal olarak dolarn TL karsnda s rekli deer kazand bir ortamda, s u g g bir iktisatnn TL bugnlerde reel olarak cok deer kazand demesi anlalmaz c u g s gelebilir. Bir ornekle aklamakta fayda var: 1 ABD Dolar = 1 milyon TL gibi c bir kur varsayalm. Bir kilo elma da 1 milyon TL olsun. Eer elmann yat 2 g milyon liraya ckar ama dviz kuru sabit kalr ya da elma yat kadar artmazsa, o TL dolara kar reel olarak deer kazanm olur. Cunk 1 dolar T rkiyede artk s g s u u 1 elma deil, daha az elma alabilecektir. g Reel kurlarn genel olarak nominal kurlarn gidiatyla ilgili bir kir vermesi s aslnda basit bir akl yr tmeye dayanr: Bir para biriminin baka bir para uu s birimine kar ilanihaye reel deer kazanmas veya deer kaybetmesi m mk n s g g u u deildir. Dolaysyla, eer elinizde bir reel kur endeksi varsa bu endeksteki g g s rekli artlarn bir g n sona ereceini tahmin edebilirsiniz. Ote yandan, reel u s u g kur endeksindeki srekli duler de bir g n durur. u us s u Reel kur endeksinin hangi noktada dengede olduunu merak edebilirsiniz. g Bu konuda iktisat teorisi kesin bir ey syleyemez. Belki, d dengedeki bozuls o s malara ve d an nansman ekline bal olarak ar reel deerlenme var s cg s g s g diyebilirsiniz. Ote yandan, yine d dengedeki gelimelere bal olarak, ar reel s s g s deer kayb oldu sonucuna varabilirsiniz. Ama, arln ne kadar olduu g s g g daima tartmaldr. Kimi zaman, endeksin 100 deeri denge deeridir gibi s g g anlamsz bir ifade duyabilirsiniz. Bu doru deildir. Endeks yapmnda bir g g nokta 100 deerini alacaktr ki hesaplamaya balanabilsin. O nokta ise endeksi g s yapann keyne kalm bireydir. s s Yandaki grak Reuters tarafndan yaymlanan bir reel kur endeksini veriyor. Endeksteki artlar TLnin reel deer kazandn gsteriyor. Ornein Ocak s g g o g 1989- Ocak 1991 dneminde y zde 33l k bir art gr lyor. Bu dneme ar o u u s o uu o s deerlenme diyebiliriz. Daha sonra, 1994 krizi srasnda, endeks 77 deerine g g kadar duyor. Bunun ar bir du olduunu dunebilirsiniz. Nitekim, enus s us s g us deks hemen sonrasnda yukarya doru bir hareketle 80-90 aralna trmanyor. g g O dnem ekonomi ynetiminin careyi scak parada bulmasyla sonraki yllarda o o 1994 d zeltmesinin etkisi kayboluyor. u 2000 yl programnn balad noktada endeks 102 deerinde. Kimilerine s g g gre o noktada TL bir miktar ar deerli idi. Bence de. Ama IMF ve h k met o s g u u o yle dunm yordu. Bu nedenle de program bir n deval asyon ile balamad. us u o u s 218

130

120

110

100

90

80

70 1987

1989

1991

1993

1995

1997

1999

2001

Sekil 37: Aylk reel kur endeksi, TRTWIN. Dnem: Ocak 1987 - Ekim 2001. Kaynak: o
Reuters.

Bu, programn en nemli eksii/zaafyd. Program sresince beklendii gibi reel o g u g deerlenme gerekleti ve endeks 110 deerine ulat. Sonras malum. g c s g s Ekim ay TEFE enasyonunu yzde 5 ve ortalama dolar kurunu 1 milyon u 600 TL varsayarak yaplan hesaplamaya gre endeks imdi 80 deerinin biraz o s g altnda. Bundan sonraki dnemlerde y zde 5-6lk bir deerlenme olsa dahi o u g (kurlardaki art bir-ka ay enasyonun biraz altnda kalsa dahi) reel kurlarn s c geldii noktada ekonomi avantajl bir konuma sahip. Sonu olarak, 1 milyon g c 600-1 milyon 650 bin d zeyindeki bir dolar kuruyla 2001 yln kapatmak reel u kurlar asndan y ksek bir olaslk olarak gz kyor. Sonrasn ise y ksek c u o u u u enasyon-y ksek kur art fasit dairesine girip girmeyeceimiz belirleyecek. u s g

219

TEFLON TAVALAR
11 Kasm 2001

Baz insanlar teon tava gibi. Kendilerine hibirey bulamyor. Bunc s s lardan politikac olanlar ilk frsatta hemen ortaya ckyor ve ilerin kendi za s manlarnda nasl yolunda gittiini anlatmaya calyor. Sonra da yaanan g s s skntnn giderilmesine ynelik iddial szler veya bir dizi ipe-sapa gelmez o o o neri. Onceleri sadece politikac olan bu teon tavalarn arasna son yllarda eski b rokratlarla akademisyenler de katlmaya balad. Yllardr scak para u s valyelii yaparak geimini salayanlar birdenbire dnd ve scak para so g c g o u dman oldu. Gemite izlenen politikalara eletiri yneltenlere o zamanlar us c s s o kt mserler, kara lensliler diyenler, imdi ekonomi ynetimiyle birlikte geen ou s o c 10-15 yln neden kayp yllar olduunu anlatmaya calyor. g s Subat aynda muhteem bir ekilde sona eren programn baarszl gal s s s g iba bazlarnn pervaszln da artrd. Brakn faiz d fazla fetiini. Beni g s s b y keli yapsnlar, gidip IMFye unu bir anlataym da kurtulalm diyen u u c s eski hazineciler, Trkiyenin scak paradan baka kurtuluu yoktur diyen eski u s s Merkez Bankaclar, Merkez Bankas yalan syl yor, gizli bilano var diyen eski o u c Merkez Bankas bakanlar ortal kaplaynca, ne bugn izlenen politikalarla s g u ilgili anlaml bir tartma, ne de gemite izlenen politikalarn muhasebesini s c s yapmak geliyor insann iinden. c Ekonominin iinde bulunduu durumu dviz kuru-faiz-enasyon gibi c g o deikenlerden daha cok, uretim rakamlar ak bir ekilde ortaya koyuyor. gs c s Yandaki grak, Aylk Imalat Sanayi Uretim Endeksi kullanlarak hazrland (endeks mevsimsel etkilerden arndrld). Bir karlatrma yapmak gerekirse; s s Aralk 1993 tarihindeki uretim d zeyinin y zde 6-7 uzerinde bir uretim seviye u u sine ulam bulunuyoruz! Sekiz ylda katedilen mesafe bu. s s Simdi Babakan olmaya aday bir parti liderinin Babakanlnda yaanan s s g s 1994 kriziyle birlikte toplam uretimde gr len krlmann etkileri daha sonraki o u yllarda da sr yor. Geici olduu anlalan 1997 toparlanmasndan sonra ise uu c g s imalat sanayii uretimi once duruyor, sonra da aaya doru yuvarlanmaya s g g balyor. s Uzun s reli bir felaket yaanmad s rece bir ekonominin devaml olarak u s g u aaya gitmesi pek rastlanan bir durum deil. Nitekim, aklanan vers g g c ilere gre imalat sanayii uretimindeki duun artk durduu, uretimin dip yao us s g parak U dnune getii anlalyor. Ancak uygulanan politikalarnn birincil o us c g s hedeninin by me olmamas, ksa vadede hzl bir uretim art yaanmayaca u u s s g izlenimini veriyor. By meyi n plana alan bir programla ksa srede toparlanu u o u abilecek sanayi uretimi, eldeki verilere gre, en erken gelecek yl sonunda ancak o 1997 sonundaki dzeyine ulaabilecek. u s B tn gstergeler 1990l yllarn kayp yllar olduunu akca ortaya koyuu o g c makta. Bunda sorumluluu olanlar belirlemek, tehir etmek ve bir daha org s 220

110

100

90

80

70

60

50

40 1986

1988

1990

1992

1994

1996

1998

2000

Sekil 38: Aylk sanayi uretim endeksi (mevsimsel etkiden arndrlm). Dnem: Ocak s o 1986 - Ekim 2001.

talarda dolamamalarn salamak gelecek yllarn da kayp yllar olmasn s g o nleyebilir. Bunun iin de, uygulanan politikalar eletiren veya sureti haktan c s gr np ekonomi ynetiminin yannda yer alanlara, ulke ynetimine tekrar o u u o o talip olanlara, alternatif reform programlar hazrlayanlara sorulacak tek bir soru var: Son 15 ylda nerelerdeydiniz, ne yaptnz, ne yazdnz?

221

SPEKULASYONA DAVET
18 Kasm 2001

Hafta ierisinde Sermaye Piyasas Kurulu tarafndan alnan baz kararlarn c basna yansmasnda, sk rastlanan bir hata gze arpyordu. Pek cok habo c erde spek lasyon ile maniplasyon kelimeleri eanlaml olarak kullanlmt. u u s s Daha once dviz kurlarndaki gelimelerde de bata ust d zey ekonomi ynetimi o s s u o olmak uzere pek ok kii sulu olarak spek latrleri gsterdi. Su anda ortaya c s c u o o c kan tablo, piyasalarda spek lasyon yapmann su, spek latr olmann da en u c u o azndan utanlacak bir ey olduu gr nts n veriyor. Bu noktada, nansal s g o u uu u piyasalarda speklasyon ve maniplasyon tanmlarn ciddi bir kaynaktan u u vermekte fayda var (Barrons Dictionary of Financial and Investment Terms): Spek lasyon: Muhtemel bir kaybn ortalamadan daha yksek olaca ihtiu u g malinin bilincinde olarak, belli bir kazan ngr s yle risk almak. Speklasyon, co o u u u gerekli ve uretken bir eylemdir. Aldklar riski deiik ekillerde (aa sat, op gs s cg s siyon alm-satm, vadeli piyasalarda ilem, vs. gibi) hedge edebilen profesys oneller tarafndan yapldnda uzun vadede karl olabilir. Speklasyon terimi, g u bir giriim ya da yatrm riskinin olul p analiz edilebileceini ima eder. Bir s c u g yatrm ile spek lasyon arasndaki fark alnan riskin derecesi belirler. u Manip lasyon: Bir menkul kymetin youn bir ekilde alm-satma konu u g s olduu gr nts vermeye ynelik alm-satm yaparak bakalarnn da o menkul g o u uu o s kymeti alma ya da satma kararn etkilemeye calmak. Manip lasyon eyle s u minden sulu bulunanlar cezaya carptrlr. c Teorik olarak nansal piyasalarda speklatrlerin varl, piyasalarn daha u o g salkl calmasna, bilginin hzl bir ekilde yaylmasna ve piyasalarn daha g s s etkin olmasna yol aan bir unsur. Gemite yaanan by k spek lasyonlar c c s s u u u kimi zaman toplumsal bir lgnla dnerek mal ya da hisse senedi yatc g o us larnn cok b yk oranlarda artmasna ve spek latif kp k olumasna yol u u u o u s am. Bu kp klerin sndgu noktada by k miktarda zarar eden kcuk tasarc s o u o u u u u ruf sahipleri de aslnda speklasyon yaptklarn kabul etmeyerek zararlarn u maniplasyona uradklarn iddia ederek aklamaya calm. u g c s s Bazen spek latrler bir ulkenin para birimine kar saldrya geebiliyor. u o s c Bir ulkenin para birimine kar yaplan bu tr ataklar tetikleyen ey, o ulkenin s u s temel gstergelerinin ima ettii kur dzeyi ile sabit tutulmaya callan kur o g u s d zeyinin uyum gstermemesi. Yani, ulke parasnn reel olarak ar deerli u o s g olmas. Bu anlamda; bir para birimine kar yaplan speklatif atak, o s u ulkedeki temel bir bozuklua dikkati cekiyor, bundan yararlanyor, ve bu g bozukluun giderilmesini hzlandryor. Eer gerekten de temel bir bozukluk g g c yoksa spek latif atan baarl olma ans duk kalyor. u g s s us T rkiyede uygulanan 2000 programnn sona ermesinde speklatif hareketu u lerin belirleyici bir rol var. Bu noktada sorulacak soru, bu speklatif hareketu u leri aklayacak d zeyde TLde ar bir reel deerlenme olup olmaddr. c u s g g 222

Getiimiz hafta TCMB tarafndan hazrlanp kamuoyuna duyurulan yeni bir c g Reel Kur Endeksine gre Ocak 1995 - Ocak 2000 tarihleri arasnda TLde meyo dana gelen reel deer art y zde 37dir! Programn balad anda! Simdi, g s u s g kur-faiz-enasyon konusunda iddial analizlerde bulunanlara sorun: 2000 program balamadan once kurlarda bir d zeltme yaplmas gerekiyor muydu? Siz s u o dnem neyi savundunuz? o Yazy bir iktisata giri sorusuyla bitirebiliriz: Dviz piyasalarnda byk s o u u ve tahrip edici spek latif hareketlere rastlama olasl sabit ya da kontroll kur u g u rejimlerinde mi daha yksektir, yoksa dalgal kur rejimlerinde mi? Doru cevap u g vermeniz iin doktora yapmanz gerekmiyor. c

223

ESKI PROGRAM VE AHLAK RISKI


26 Kasm 2001

Bu g nlerde yaygnlaan bir gr var: Biz bize benzeriz, bizi IMF anu s o us lamaz, zaten krize onlarn hatal program neden oldu, Ankara ii bilmiyor, s D yunu Umumiye g nleri geri geldi, vs.. Bu gr, T rkiye ekonomisinin u u o us u IMF tarafndan adeta bir kobay gibi kullanld, dizayn edilen programlar g gt ke uygulanan program uzerine gzlemlerin derlenmesinden sonra yeni bir oc u c o deneme yaplarak ulke ekonomisinin daha da bataa sapland iddiasnda. g g Yani; biz zavall, gariban, dil bilmez, dert anlatamaz hasta; IMF de deney yapan kt doktor! Anlalan, 1970li yllarn emperyalistler bizi ham edecekler ou s hastal tekrar yaygnlamaya balad. g s s IMF veya D nya Bankasnn deiik ulkelerdeki baarl ve baarsz istikrar u gs s s programlarndan ders ckard ve elde edilen bulgular derli toplu bir ekilde g s yaymlad doru bir gzlem. Nitekim, D nya Bankasnn Global Developg g o u ment Finance 2002 yaynna temel tekil edecek almalardan biri de T rkiye s c s u ve Arjantindeki krizlerden ckarlabilecek dersler olup olmadn inceliyor. g University of California, Berkeleyden Profesr Barry Eichengreenin yapt o g c s alma, iki ulke arasndaki benzerlik ve farkllklara dikkat cekerek krizlerden c karlacak dersleri sekiz balk altnda toplam. s s Eichengreen, yeni veya bilinmeyen bir ey sylemiyor ama syledikleri bus o o ralarda pek dile getirilmedii iin alntlamakta fayda var. Calmaya gre, g c s o T rkiyedeki programn baarsz olmasnn arkasndaki en onemli etkenleru s den birisi bankaclk kesimindeki krlganlk. Programn balad noktada s g bankaclk kesiminin hedge edilmemi y kl miktarda ak pozisyon tamas, s u u c s kurlarn dalgalanmaya braklmas durumunda ciddi nansal problemler doma g tehlikesini artryor. Programn dalgal kura 18 aylk bir gei dnemi belircs o lemesi, bankaclk kesiminin kendisine ceki-d zen vererek dalgal kur rejimine u hazrlanmasna olanak salamak iin alnm bir onlem. Bir yandan enasyon g c s kademeli olarak durlrken, dier yandan nans kesiminde hzl bir rehabilius u u g tasyon gerekletirilmeye callyor. Eer rehabilitasyon gereklemezse normal c s s g c s koullarda bankalarn ayakta durma anslar sfr. s s Ama uygulanan programn bir yan etkisi var: Finans kesiminde Ahlak Riski (moral hazard) douruyor. Kurlar onceden ilan edilmesiyle nans kesg imindeki oyuncular, balarna birey gelirse h k metin kendilerini kurtarmak s s u u zorunda kalacan, kurlara dokunamayacan dunerek daha da riskli pozisyg g us onlar almaya balyorlar. Sistemde aklnza gelebilecek bt n riskler hzla arts uu maya balyor. En onemlisi, daha da artan ak pozisyonlar nedeniyle kur s c riskindeki artlar ve vade yapsndaki bozulmalar nedeniyle faiz riskindeki s artlar. Bankaclk kesimindeki krlganlk arttka da yetkililerin rehabilitasyon s c gayretleri Aman bir ey olur korkusuyla azalyor. Bu bir ey olur korkusu, s s 224

yneticilerin gecelik faizler rekor krsa da kurlarda bir d zeltmeye iddetle kar o u s s c kmalarna da yol ayor. Tam bir fasit daire. c Yapsal reformlar hzlandrmayan politikaclar sk sk krizin sorumlusu olarak one s rl r. Peki, bu krizlerde, uygulanan politikalar sonucunda ortaya u uu c kan ahlak riskini en alt d zeye indirecek onlemleri almayan, tam aksine, bu u riskin daha da artmasna yol aan denetleme, d zenleme yetkililerinin sorumc u luluu nerede? Finans kesiminde rehabilitasyona ynelik alnacak onlemleri g o her frsatta erteletmeye calan ve varlk nedeni dokunmayn bankalara s cg rtkanl yapmak olanlarn sorumluluu ne olacak? g g

225

NEREDEN BASLAMALI?
Aralk 9, 2001 T rkiyenin uluslararas rekabet gc ne noldu? TCMB tarafndan yeni bir u u u reel kur endeksinin hazrlanp kamuoyuna sunulmasyla bu konuda farkl bir bilgi setine sahip olduk. Endekse gre, TL Ocak 1995 - Aralk 1999 dneminde o o y zde 36 gibi rekor d zeyde deer kazanm, yani, uluslararas rekabet g c m z u u g s u u u ciddi bir yara almt. Yine ayn endekse gre Ocak 2000den itibaren yzde s o u 16lk ek bir deerlenme daha gereklemiti. Endeksin varsaymlar bir yana, g c s s TCMBye gre TLdeki durum bu. Yani, 1995-2000 dneminin reel kurlar o o asndan bakldnda d rekabet g c nde bir zayama dnemi olduu ak. c g s u u o g c T rkiyenin yurtd piyasalarda rekabet gc n belirleyen, rekabet g c n u s u u u u u u s u u etkileyen, pek ok unsur var. Bunlar arasnda Imalat Sanayiinde Ig c c Verimlilii onemli bir gsterge. Getiimiz g nlerde DIE tarafnda yaplan g o c g u aklamaya gre, Imalat Sanayiinde alan kii bana verimlilik bu yln ilk c o c s s s 9 aynda geen yln ayn dnemine gre kcuk de olsa bir du gsteriyor. c o o u us s o Dikkati ceken bir nokta, verimlilikteki duun ozel sektrde fazla olmas. Daha us s o geni bir zaman diliminde bakldnda ise, hem kamu sektr nde, hem de ozel s g o u sektrde 1997 sonundan bu yana yzde 15lik bir verimlilik art gerekletiini o u s c s g gr yoruz. Bu verimlilik artnn d rekabet g c nde de bir art meydana o u s s u u s getirmesi ise dolar cinsinden ucretlerde meydana gelen deimelere bal. gs g Ya Memurlar? Kamu kesiminde verimlilik art salanmasna ynelik hkmete alnan s g o u u c o nlemlere katlmamak mmk n deil. Ama, kamu otoritesi bu verimlilik u u g artn salamak iin nereden balamal? sorusunun cevabn ararken biraz s g c s daha dikkatli olmal galiba. Simdilik kamu iileri arasnda belli bir yan sc s uzerine gelmi olanlarn emeklilii ile verimlilik art salanmaya callyor. s g s g s Ya memurlar? Malum, bir memuru kolay kolay iten karamyorsunuz. Bu s c nedenle, kamu kesiminde yeni bir memurun ie alnmas, sonsuza kadar faizi s o denecek bor almaya benziyor. Ortalama bir memurun kamu kesimine yllk c maliyetinin 5-6 bin dolar olduunu varsayarsanz, bir memuru ie almakla g s s yaklak 100 bin dolar borlanmak arasnda bir fark yok. Ie alnan bir memur, s c en az 100 bin dolarlk borcun faizini karlayacak kadar bir katma deer yaratrsa s g ne ala. Yoksa kamu otoritesi srekli zararda! Verimlilik ise olulm yor bile. u c u Kamu iilerinin en azndan bir verimlilik endeksi var. Memurlarda o da yok! sc Sosyal g venlik reformu denildiinde aklna hemen SSK gelen ama Emekli u g Sandn unutan politika belirleyicileri, kamu kesiminde istihdam reformu deg nildiinde de kamu iilerini birinci sraya koyup dier kamu calanlaryla ya g sc g s da onlara salanan hizmetlerle ilgili konumaya pek yanamyor. Konuyla ilg s s gili bir aklama, kamu kesimi tarafndan salanan mal ve hizmetlerin yatc g landrlmasnda daha gereki davranlaca ynnde oldu. Greceiz bakalm, c c g o u o g 226

bu yatlandrma nerelere kadar uzanacak. Bakalm, sadece babalar bir dnem o belli bir kamu grevinde bulundu diye 100 bin TLye tra olup, 200 bin liraya o s yemek yiyen ve gecelii 500 bin TLye haftalarca tatil kylerinde kalan 45-50 g o yalarndaki kocaman kocaman adamlar, artk o aldklar hizmetin yatn tam s olarak odeyecek mi, odemeyecek mi? Greceiz. o g

227

ELDE VAR HUZUN


23 Aralk 2001

Arjantin 1990l yllarn banda; ekonomisinde ok ciddi reformlar s c gerekletirmi, pek ok alanda dnum salam, enasyonu yenmi, daha c s s c o us g s s sonra da 1991-1997 dneminde hzl bir byme yakalayarak refah dzeyini o u u u artrm bir ulkeydi. Benim, T rkiye iin rnek olabileceini dundgum ve s u c o g us u bunu her frsatta belirttiim pek cok uygulamay hayata geirmede son derece g c baarl olmu bir ulkeydi. s s Kat uzerinde bakldnda teknik hata olarak gr lebilecek bir uygulama g g o u (uzun s reli para kurulu), bandan beri deiime ayak direnen pop list yerel u s gs u ynetimler nedeniyle bozulan mali disiplin ve bor belas b yme s recini o c u u u tersine evirdi. Buna; yolsuzluk gibi bir hastalk yannda, teknokratlarn baz c eyleri onur meselesi yaparak srdr lemez olanda direnmesi eklenince, ulke s u uu on yl once balad noktaya geri dnd. s g o u Su andaki durum hz n verici ve yaplacak herhangi bir teknik analiz u u sadece can skyor. Aada, Arjantin denildiinde akla gelen uc-be eyden s g g s s birisi olan Jorge Luis Borgesin bir denemesinden yaptm mealen bir ceviri yer g alyor, Arjantine baka bir adan bakmak iin: s c c Kuzey Amerikallarn ve neredeyse bt n Avrupallarn aksine, bir uu Arjantinli kendisini devletle tanmlamaz. Bu durum, bu ulkedeki h k metlerin genellikle ar derecede kt olmas veya devletin u u s ou anlalmas-idrak edilmesi m mk n olmayan soyut bir ey olduu s u u s g gereiyle aklanabilir. Gerek udur ki; Arjantinli bir bireydir, bir c g c c s yurtta deil. Devlet; kiisel olmayan, hsm-ahbap olmadmz, s g s g bizim dmzda bireydir. Bir Arjantinli ancak kiisel ilikiler s s s s c c erevesinde dunebilir. Bu nedenle, kamuya ait olan kaynaklarn us c alnmasn bir su olarak grmez. Burada ne mazur gryorum, ne c o o u de ayplyorum, sadece bir gerei dile getiriyorum. . . c g Holywood sk sk, daha sonra polise gammazlamak iin sulularla c c arkadalk eden (genellikle gazeteci) tipleri takdire ayan bir karakter s s olarak sunar. Arkadaln bir tutku, polisin ise maa gibi bir ey s g s olduu Arjantinli iin bu tipler akln-havsalann alamayaca kadar g c g erefsiz davranan kiilerdir. Arjantinli, Don Kiot ile ayn grtedir: s s s o us Hi kimse g nahsz deildir ve Iyi bir insan bakalarn infaz eden c u g s kii olmamaldr. . . s Avrupal iin d nya; bir bireyin yerine getirdii ilevle tanmland, c u g s g ona tekabl ettii bir dzenliliktir. Arjantinli iin ise dnya bir u g u c u karmaadr. Avrupal ve Kuzey Amerikal iin, bir kitap herhangi s c bir odl almsa mutlaka iyi bir kitapdr; Arjantinli, od le ramen, u s u g 228

o kitabn fena bir kitap olmayabileceini kabul eder. Genel olarak g uphecidir. Dnyann, ayn anda yaayan ama birbirinden habers u s siz 36 evliya (the Lamed Vovniks) tarafndan gizlice ynetildii o g hikayesini bilmiyor olabilir. Eer bu hikayeyi duyarsa, bu mbarek g u adamlarn srlarla dolu olmas ve kimliklerinin gizlilii onu hi g c artmaz. Onun popler kahraman, pek cok eye kar ayn anda s s u s s yalnz bana savar. . . s s Zamanmzn en acil problemi (neredeye unutulmaya yz tutmu u s Spencer tarafndan berraklkla, peygamberimsi bir ekilde ne s o s r ldgu gibi) devletin yava yava artan derecede bireyin ilerine u u u s s s karmas ve ona m dahele etmesidir. Kom nizm ve Faizm olarak s u u s adlandrlan bu kt lge kar savamda; bug ne kadar muhtemeo u u s s u len faydasz, hatta zarar verici olan Arjantin bireysellii hakl bug lunabilir ve pozitif bir deer ustlenebilir. g Umutsuzca ve nostaljik bir ekilde, Arjantinlinin karakteriyle s uyumlu, ona yaknlk gsteren bir politik parti olasln hayal ediyo g orum. Oyle bir parti ki, mesela, bize gerekten minimum seviyede c bir hk met vaad etsin. u u

229

DEJA-VU
31 Aralk 2001

Dou Bat dergisi, merakllarnn yakndan izledii ve her saysn g g sabrszlkla bekledikleri, ylda drt kez yaymlanan saygn bir akademik dergi. o Derginin son says ekonomi konusuna ayrlm ve Prof. Dr. Halil Inalckn Oss manl Para ve Ekonomi Tarihine Toplu Bak isimli bir makalesiyle balyor. s s Dergide yer alan makaleler; baz politikaclarn yannda, tarihi, toplumbilimci, c siyaset bilimci ve iktisat tarafndan kaleme alnm. Bu makalelerin arasnda; c s Osmanl tarihine ynelik aratrmalarda yer alan kimi alntlar gnm z iktio s u u u sadi sorunlarn kklerine ynelik ipular verirken, imdiki yeniden yaplanma o o c s ve reform cabalarnn baarsna ynelik kukularn da olumasna neden ol s o s s s muyor deil dorusu. Ite, B lent Arnn makalesindeki baz alntlar: Tarih 16 g g u Haziran 1860. Istanbuldaki Ingiliz diplomat H. Bulwerden, Lord J. Russela yazlm, mali sknt iindeki Osmanl Imparatorluuna bor verilmesini oneren s c g c bir mektup: Lordum, Burada vaziyet cok ciddidir. Imparatorluk, bt n suisti uu mallere ve uzerine binen zorluklarn ar ykne ramen ayaktadr. g u u g T rk hkmeti de dost ulkelerin himaye ve desteiyle, eer kendiu u u g g sine daha iyi artlarda ve daha iyi ans verilirse kalknma yolunda s s c s almaya devam edecektir. . . Trkiye iin gerekli olan ilk ey, mali u c s d zendir; bunun iin de ilk adm bte disiplininin salanmasdr. . . . u c uc g Yaplacak i, bir yandan devlet harcamalarn sk bir kontrol s altna alrken ote yandan gelirin toplanma ve datmnda iyi bir g tekilatlanmadr. . . . Burada yeni bir borca neden acilen ihtiya s c duyulduunu aklayacam: T rk hk metinin verdii y ksek faiz, g c g u u u g u Istanbuldaki sermayedarlar bu hkmete bor vermeye s r kledi. u u c uu Cou kere, istenen miktar tamamlamak iin by k sermayedarlar g c u u kcuk sermayedarlardan borlandlar. Bu ehirde btn t ccar ve u c s uu u sermayedarlarn ayn zamanda dorudan veya dolayl olarak devlete g bor verdiini sylemek m balaa saylmaz. . . . Itiraf etmeliyim ki, c g o u g kanaatimce bu artlar altnda Trkiyeye bu yardmn yaplmas hem s u g venli, hem de siyaseten ok yerinde olacaktr. . . . Ancak, gerekli u c teminatlar ve gerekli tedbirler alnmadan hibir ey verilmemelidir. c s Bu mektuba Lord Russel tarafndan verilen cevaptan: Vergilerle toplanan para Sultann agzl nazrlarnn ihtiraslarna c o u harcand iin uras kesindir ki, yabanc sermayedarlardan bor g c s c para almann hibir faydas olmayacaktr. Eer hi para alnmazsa c g c bir gn gelir reform yaplabilir. Eer borla para bulunursa sistem u g c deimez ve bir gn mutlaka ihtilal olur. gs u 230

Aslnda, Bulwerin onerdii borcun are olup olmayacana dair ipular g c g c o dnemde vardr: Osmanlda bozulan mali denge sonucunda, daha once, o 1854 tarihinde alnan ykl d bor biraz rahatlama salamtr. Ancak, u u s c g s mali skntnn zellikle Krm harbi sonrasnda giderek artm olmasna ramen o s g pek az kii durumun vehametindeydi. Yine ayn makalede, Cevdet Paadan s s alntlanan bl mde, belirtildii gibi: ou g Memur ay balarnda maalarn ister. Sultanlar ve kadnlar n s s parann nereden geldiini bilmeyb heman para dey saltanat izc g u u a ederler. Sarraf, ve t ccar ve esnaf dahi para iun devleti tazyik edu c erler. Hazinede para yok. V kel ciz. Istanbul bir azim buhran u a a iinde idi. c s Sadrazam Al Paa, vezirlerin bireyler yapmas konusunda baskda bulunan s Sultan Abd lmecide kamuda reform anlamna gelecek onerilerde bulunur ve u durumu ozetler: Devlet-i Aliyyeniz bitdi. Himmet-i hnenize muhtacdr. sa a

231

MERKEZ BANKASI VE KURLARIN YONU


7 Ocak 2002 Once Merkez Bankasnn 2002 yl para ve kur politikalar uzerine yapt g aklamada, daha sonra da TCMB Bakan Yardmclarndan birinin medyada c s yer alan ifadelerinde nemli bir nokta dikkati cekiyordu: Trk Liras bu yl o u iinde reel olarak deer kazanacak. Bakan Yardmcs kur tahminiyle ilgili c g s biraz daha cesur davrand ve Eyll aynda balayan gerileme eiliminin, prou s g gramdan vazgeilmedii ve dsal oklar olmad s rece, devam edeceini bec g s s g u g lirtti. Tahmin, hemen o gn tuttu(!) ve TL 24 saat ierisinde y zde 2 nominal u c u deer kazand. Hafta sonu gazetelerinin ekonomi sayfalar da maneti bulmutu: g s s Bozdurun dolarlar. Konu;TCMB ust d zey ynetiminin kur tahmini yapmasndan daha cok, u o para politikasna yn verenlerin neyi olumlu bulduklarn, neye scak baktklarn o gstermesi asndan nemlidir. Anlalan, TCMB ynetimi on m zdeki o c o s o u u dnemde TLnin hzl bir ekilde reel deer kazanmasna scak bakyor. Banka o s g tarafndan yaplan aklamadan alntlayalm: c Nitekim, 2001 ylnn son uc aynda TL reel olarak deer g kazanmtr. Bu olgunun da enasyonu durc ynde etki yas us u u o paca dun lmektedir. Burada sz edilen deerlenme TLnin g us u o u g uzun dnem denge deerine doru bir hareketi ifade etmektedir. o g g Aklamadaki son c mleyi bir kenara yazn: Uzun dnem denge deerine c u o g doru bir hareket. Simdi, getiimiz ay itibariyle TLnin reel deerinin g c g g d zeyine bakalm: Bu d zey; gerek Reuters tarafndan yaymlanan TRTWIN u u endeksine, gerekse Merkez Bankas tarafndan yaymlanan ve TEFEyi kullanan reel kur endeksine gre 1999 yl sonundaki deerin yzde 2-3 altnda o g u bir d zeydir. u Onemli bir ayrnt: Hesaplanan reel kur endeksleri aylk ortalama kur deerlerini kullanr. Ornein Aralk 2001 iin dolar kuru 1 milyon 450 bin g g c olarak alnmaktadr. Getiimiz Cuma g n dolar kuru ise 1 milyon 410 bin c g u u TL olmu, yani TL nominal olarak yzde 2.5 deer kazanmtr. s u g s Bu veriler nda u sonuca rahatlkla varabiliriz: Trkiyenin uluslararas sg s u rekabet g c gstergelerinden birisi olan TLnin reel deeri; 4 Ocak 2002 u u o g tarihi itibariyle, 2000 yl programnn balad d zeyde, hatta onun biraz s g u uzerindedir. Sonra, yukardaki alnty hatrlayalm: Merkez Bankas son ay lardaki deerlenmeyi TLnin uzun dnem denge deerine doru bir hareket g o g g olarak nitelendirmektedir. Yani? Yanisi u: Merkez Bankas TLnin uzun dnem s o denge deerinin, reel kurlarn 2000 yl program srasnda ulat bir noktada g s g olduunu dunmektedir. Bir hatrlatma yapalm: 2000 yl program sresince g us u TL y zde 10 civarnda deer kazanmtr. u g s 232

Gerek TCMB aklamalar, gerekse enasyon dinamikleri TLnin ksa srede c u ciddi olarak reel deer kazanabileceini gstermektedir. Sonuta; TLnin reel g g o c deerinin, ksa srede 2000 yl program srasnda ulat deerlerin de uzerine g u s g g c kma olasl gcl dr. Bunun ima ettii sonular daha sonra analiz edip g u u u g c deerlendirebiliriz. g Dikkat edilirse; bu yazda TLnin uzun dnem denge deeri veya o g ar deerlenme ya da ar deer kayb konusunda herhangi bir kiisel s g s g s deerlendirmede bulunmadm. Sadece bir saptama yaptm, tekrarnda yarar g var: Su anda; TLnin reel deeri 2000 yl programnn balad nok g s g tann uzerindedir ve TCMB reel deerlenmenin ciddi oranda s receini tah g u g min edip bunun uzun dnem denge deerine doru bir hareket olduunu o g g g dunmektedir. us Kayda gemesi iin. c c

233

BASKA INSANLARIN PARASI


14 Ocak 2002

Bankaclk; insanlarn paralarn toplayp bakalarna satarak kar ets mek, deyim yerindeyse, baka insanlarn parasyla para kazanmak eklinde s s tanmlanabilir. Zor bir i. Bu zorluu azaltmak iin bankann ykml l klerine s g c u u uu kamu tarafndan karlksz bir ekilde garanti verilmesi durumunda ise, ahlak s s riski (moral hazard) denilen ey ortaya ckar. Ahlak riski, bankada ahlaksz s bir durum olduu anlamna gelmez. Sadece; bu ornekte, bankann bilanosuna g c yeterli ozeni gstermemesini, varlklarnn kalitesine dikkat etmemesini, ar o s riskli projeleri nanse etmesini ima eder. Y kml l klere getirilen garanti denildiinde, akla hemen mevduat sigoru u uu g tas gelmektedir. Oysa; asl ahlak riski douran ey, bir bankann batmasna g s izin verilemeyecek kadar nemli olduunun dun lmesidir. Bankasnn bato g us u masna izin verilemeyecek kadar nemli olduunu dunen banka sahip veya o g us yneticileri; hesapsz-kitapsz pozisyon almaya, haddinden fazla riskli projeler o ustlenmeye ve geri dnmeme olasl y ksek krediler vermeye balar. Bu an o g u s lamda, kurtarlmaya demeyecek kadar nemsiz bankalar nanse ettikleri prog o jelerde ok daha dikkatli, cok daha ozenlidir, diyebiliriz c G n gelir. . . u Elbette, alnan ar riskin realize olma ihtimali nemli banka sahip ve s o yneticilerinin canlarn skabilir. Bu can skntsn gidermeye ynelik olarak, o o onlar ferahlatacak, moral hocal yapacak, c ay daha bir ey olmaz, iyimg u s serim, g l mserim diyecek, risklere dikkat ekenlere felaket tellal-kara lensli uu c gibi isimler takacak ar uzman bulmak zor deildir. Ama birgn alnan ar g g u s riskler realize olur. Yani; bankann toplam varlklar, toplam ykml l klerini u u uu karlamaya yetmez. Artk, banka kat ust nde batm ya da batmak uzeredir. s g u s s Ite tam o anda, kamu otoritesi bir karar vermek durumundadr. Bankann batmasna izin verilmezse, yani bankaya y kml l klerini karlamas iin kayu u uu s c nak verilirse, var olan problem artarak srer. Cunk ; bankann sahip ve u u yneticileri, gerekten de, batmalarna izin verilemeyecek kadar onemli olduko c larn grmlerdir. Eer kaynak verilmezse, nansal sistemin ve buna bal o us g g olarak da ekonominin bir bl m nn bunalma girme ihtimali vardr. ou u u Kim krd bunu? Kamu otorotesi olarak iyiniyetle, gn ls z de olsa, gerekli kayna verebilirsiniz. o u u g O noktada, bankann o hale gelmesinde sorumluluu olanlar tehis ve bir g s daha ortalarda dolamamalarn salayacak ekilde tehir etmeniz gerekir. O s g s s g ne kadar yaptklar iler kitabna uydurulmu olsa bile, baka insanlarn u s s s 234

parasna zenli davranmadklar iin. Sonra herkes gr r: O noktaya gelino c o u mesinde ar vebali olanlar; iktisat ve nans analizlerini aklabanlk yapma g s olarak alglayp sunanlar, Trkiyeyi scak para kurtarr onermesi dnda u s birey sylemeyenler, ar riskli pozisyonlarn valyeliine soyunup saa-sola s o s so g g k fredenler, yaptklarn ilgili bakan emretti, ben masumum diyerek savuu nanlar, kamu bankalar uzerinden akrabalara kaynak aktarp verdiysem ben verdim diyen pikinler, artk bir daha insan iine kamaz hale gelmitir. s c c s Simdi kamuoyu bir banka kurtarma operasyonu ve milyarlarca dolarlk kaynak aktarm konusunu tartyor. Herhalde, sistemde sadece batmasna s izin verilemeyecek kadar nemli bankalar kald! Kaynak aktarlacak o bankalar o o hale getirenler ve moral hocalar hala orada, oyle, hibirey olmam gibi c s s oturacaksa, bu kurtarma operasyonu kimsenin iine sinmeyecektir. Cunk; c u yaanan krizler baz cilal karizmalar izmedike, biz daha cok kriz gr r z. s c c o uu

235

LUTFEN, BIRAZ BORC VERIR MISINIZ?


21 Ocak 2002 Birisinin sizden bor istemesi biraz can skc bir durum. Ne olaca belli c g olmaz. Bor verip adam bir daha grememek var, gr p de paray geri alamac o o u mak var,vs. Bir de bor alan size iler yolunda gitmezse, dier b tn borlarm c s g uu c o dedikten sonra sana olan borcumu oderim demise, iyice uykularnz kaar s c herhalde: Ya iler yolunda gitmezse? Bir ekilde o borcu vermiseniz, gz nz s s s o u u bor alann uzerinden ayrlmaz, alnan borcun nerede harcandn yakndan c g izlemeye alrsnz. Borcu alan o parayla gidip kumar falan oynuyorsa, 1.5 c s dolar etmeyecek bireye gz kapal 3 dolar veriyorsa; ya bir daha bor vers o u c mez, ya da verdiiniz borcun faizini artrmaya veya o adamdan olan alacanz g g bakalarna satmaya calrsnz. Cunk, verdiiniz borcu tahsil edememe riski s s u g artmtr. Ustelik, bor imtiyazsz bor niteliindedir. Yani, herkes parasn s c c g alacak, geriye birey kalrsa sizin alacanz odenecektir. s g Ne Kadar Risk? Zor duruma den bankalarn gclendirilmesi amacyla ckarlan kanunun bir us u amac, zayayan bankalarn bilanolarnn daha eaf hale getirilmesi ve alnan c s risklerin kamu otoritesince bt n detaylaryla bilinmesidir. Elbette, o nokuu taya gelinmeden nce de bankalar denetlenmektedir. Elden geldiince bankann o g ustlendii riskler bulunmaya callmakta, bu risklerin gerekleme ihtimaline g s c s kar bankadan belli bir karlk ayrmas istenmektedir. Ancak, ne kadar dos s nanml olursa olsun, denetim elemanlarnn yapabilecekleri eyler snrldr. s Sonu olarak; yazlan raporlara yukardakiler son noktay koymaktadr. O c yukardakilerin (ya da denetimi yapanlarn) Cuma gn istifa edip, takip u u eden Pazartesi g n denetim yaplan ya da yaplmas gereken yerde dolgun bir u u maala ust d zey greve balamalarn engelleyen bir ey yoktur T rkiyede. s u o s s u Bankalarn risk durumunu bankalar kendileri de hesaplayp aklayabilir. c Merakls bilir: Bir nansal kurumun kar karya olduu risklerin belirlenip bu s s g risklerin belli bir olaslkla realize olmas durumunda doabilecek zararn objektif g bir ekilde hesaplanmas, sanldndan cok daha karmak bir itir. Bu hesaplas g s s malar, ust n nitelikli yetimi eleman yannda, ciddi ve masra bir yatrm u s s gerektirmektedir. Dahas, ortaya kan sonular anlayp, alglayp, sorgulayac c bilecek bir ust d zey ynetimi de gerektirir. Ksacas, cada risk analizi iin u o g s c nansal analiz ve modelleme tekniklerini ok iyi bilen bir ekip ve bunlar bilmese c de sayg duyan bir banka sahiplii gerekir. g Piyasadan Al Haberi Su anda bankaclk sistemimizde bu t rden kurumlar ve yetimi insan g c u s s u u var. Ama bunlar aznlkta. Ote yanda, bugne kadar ust ynetimini buras u o 236

T rkiye abicim, biz bize benzeriz, IMF falan anlamaz, T rkiyede model uyguu u lanmaz diyen eski b rokrat ve akademisyenler, varlk nedeni ada nans u c g s o gretisini ve kantitatif analizi aalamak olan kifayetsizler ve her nedense eski s g politikaclarla ya da parti adamlaryla dolduran kurumlar da var. Bu trden kuu rumlarn risk belirlenmesine ynelik aratrmalarn dostlar ibanda grs n o s s s o u t r nden yapmalar by k olaslk. uu u u Byle bir ortamda alnan risklerin ve bankann muhtemel seyrinin tam o s anlamyla izlenmesi ve gerekenin yaptrlmas ok zor. Ite, bankalarn c imtiyazsz bor almaya zorlanmas ve bu borlanma enstr manlarnn c c u piyasada alnp satlmas, denetim ve risk izleme grevini piyasalara brakan o bir dzenleme olacaktr. Toplam varlklarnn belli bir yzdesi (ok deil, y zde u u c g u 1!) kadar imtiyazsz bor alan bankann bu borcunun faizi, bankayla ilgili c gcl sinyaller verecektir. u u

237

SERMAYEYI TUKETTILER
25 Ocak 2002 Ozel sektr bankaclk kesiminin onemli bir bl m son 10 ylda kamu o ou u aklar ve kendi itiraklerinin, gruplarnn nansmanna ynelik bir yaplanma c s o ierisinde alt. Alacakl olduum devlet ya da kendim duncesiyle allan c c s g us c s bir ortamda, herhangi bir risk alglanmad ve kamu i borcuyla birlikte y ksek c u riskli projeler de nanse edildi. Y kml l klerde ise mevduat ve alnan kredilerin onemli bir bl m dviz. u u uu ou u o Son 10 ylda kurlardaki yzde artn varlklardaki nominal yzde arttan daha u s u s y ksek olmayacann bir biimde garanti edilmesi, sistemin risk alglamasn u g c tamamen dumura uratt. Bir de, TCMBnin 1995 sonras gecelik borlanma g c oranlarna ust kapal bir biimde uygulad tavan politikas var. Bu ortamda u c g baz bankalar, beklenmedik birey olsa dahi bankalarnn kurtarlacan, 1994 s g ilk ceyreinde olduu gibi pozisyonlarn minimum zararla kapanmasna yardmc g g olunacan varsayd. g Kamu bankalarna gelince... 1994 ylndaki krizde kamu bankalarnn kaynaklar ve TCMB kullanlarak ozel sektr bankalarnn bir ksm kurtarlmt. o s Buna grev zararlarn ve politikaclarn emirleriyle verilen geri dnmeme riski o o y ksek kredileri de koyarsanz, kamu kesimindeki tablo ortaya ckyor. u Program Anlamak 2000 yl programnda sistem, ancak kazanlan dviz kadar TL yaratabilecek ve o programn gcmemesi iin ar likidite yaratlmayacakt. Bunun anlam, hero c s hangi bir nedenle bir likidite skkl olduunda faizlerin hzla y kselecei ve s g g u g sistemi dengeye getireceidir. Oyle bir ortamda, birinci sraya likidite ve faiz g riskini koymanz gerekir. Cunk, hkmet programa sadk kald s rece, ksa u u u g u vadeli faizlerin rekor dzeylere frlama ihtimali cok y ksektir. Eer verdiiniz u u g g krediler ve dier alacaklarnz uzun vadeli, borcunuz ve topladnz mevdg g uat ksa vadeli ise mthi zarar yazarsnz ve sermayeden yemeye balarsnz. u s s TCMBnin fazladan likidite salamas ise programn bittii anlamna gelecekg g tir ki o zaman da kur riski var. Bu durumda; ak pozisyonlarnz yava yava c s s kapatp veya makul seviyelere ekip, TL cinsinden varlk ve ykml l kleriniz c u u uu arasndaki vade farkn mmk n olduunca azaltmanz gerekir. u u g B t n bu risklere kar; baz bankalarn pek bir ey yapmad, hatta uu s s g tam aksi ynde pozisyon ald anlalyor. Biz bunu dardan gremeyiz o g s s o ama, denetleme-gzetleme yapan kurumlar o zaman gr yordu. Kasm krizine o o u gelindiinde belki de artk cok ge olmutu. O zaman bir ozel banka portfy nde g c s o u sermayesinin 25 kat kadar bono-tahvil bulunduruyormu ve bunu cok ksa vadeli s y kml l klerle nanse ediyormu. Olacak ey deil. Bu olay ve nans kesiu u uu s s g minin onde gelen akl hocalarnn sisteme likidite verilseydi kriz ckmazd analizi, programn hi anlalmadn gsteriyor. c s g o 238

Subat krizi ile birlikte hemen hemen bt n riskler realize oldu. Bir yan uu dan kurlardaki art, te yandan faiz oranlarndaki bir-iki gnl k de olsa rekor s o u u d zeyler, TL ykml l kleri cok ksa vadeli olan ve dviz borcu bulunan u u u uu o bankalarn ykml l klerini hzla yukarya cekti. Ayn oranda artn; hemen u u uu s hemen hepsi TL cinsinden, sabit faizli uzun vadeli varlklarnda gereklememesi c s sonucunda da ortaya ckan zararla bu bankalarn sermayesi yok oldu. Sermayeyi Kediye Y klemek u Devlet yardm sistemi g clendirir mi? Yardmn nereye, nasl yapldna bal. u g g Ar riskli, ozellikle kendi grubunun riskli projelerini nanse ederek, bt n risks uu leri gz gre gre ihmal ederek ynetilen ve bu noktaya gelen kurumlara bu o o o o yardm yaplacaksa, elbette sistemi g clendirmez, kaynaklar heba olur. u Sistemin gclenmesi iin bu noktaya gelinmesine neden olan anlayn u c s deimesi gerekiyor. Byle bir resmin ortaya ckmasnda vebali olanlarn gs o akca tehir edilmesi gerekiyor. Oysa, vitrin deiiklii d zeyinde dahi olsa, c s gs g u gstermelik de olsa, herhangi bir deiiklik yok. Son 10 ylda T rkiye, iyi o gs u yetimi, donanml genlerinin nemli bir bl m n bu sektre ynlendirdi s s c o ou u u o o ve onlar da kendilerine sunulan cerevede ellerinden gelenin en iyisini yapmaya c c s altlar. Sistemin kt yola dmesinde sular olmayan bu binlerce insan ou us c imdi isiz ve balarna ne geldiini anlamaya calyor. Gerekten ok uz c s s s g s c c u u bir durum ve en ufak gnah olanlarn utanp, en azndan susmas gerekiyor. u Oysa baktmzda, bu kt yola dme s recinde pay olanlar hibir ey olg ou us u c s mam gibi yerlerinde oturuyor.. s

239

TCMB NEREYE BAKIYOR?


28 Ocak 2002

Bir-ka haftadr dviz piyasalarnda bir terim daha sk kullanlmaya c o baland: Volatilite. Yani oynaklk. Merkez Bankasndan bir yetkili de s Reuterse yapt aklamada Merkez Bankasnn kurlarn seviyesinden rag c hatsz olmadn ifade etti ve ekledi: Eer volatilite yksekse bu bizi rahatsz g g u eder. Bir s redir volatilite art gzl yoruz. Satlar cok artt. Bu volatilite u s o u s artn dikkatle izliyoruz. s Aklama onemli, cunk Merkez Bankasnn kafasnda bir volatilite c u gstergesi olduunu ve kur politikasna ynelik kararlarn bu gstergeye bakarak o g o o alndn anlyoruz. Aklamann nda, oncelikle, neyin volatilitesi? g c sg sorusunun cevabn aramak gerekiyor. Dviz kuru yatlarnn m yoksa almo satma konu olan dviz miktarnn m? Genel kabul grdgu gibi, yatlaro o u daki volatilitenin (oynakln) Merkez Bankas iin gsterge niteliinde olduunu g c o g g varsayalm. Dviz kurlarndaki oynakl olmenin pek ok yolu var. Bunlar arasnda o g c c en sk kullanlan ve yanltmayan gsterge, kurlardaki y zde deiimin karesi. o u gs Ornein; dviz kuru yzde iki artmsa, oynaklk y zde drt, kurlar y zde iki g o u s u o u azalmsa oynaklk yine y zde drt. Bu gstergenin kurlarn nereye gittiine dair s u o o g bir kaygs yok. Kurlar aaya ya da yukarya gitsin, gidi-geli hz artmadka, s g s s c bu oynaklk gstergesi de artmyor. Zaten TCMB aklamas da byle bir o c o gsterge ima ediyor: Kurlarn seviyesinden deil, volatilitenin ykselmesinden o g u rahatsz oluruz. Yani, kurlar aaya giderse gitsin; yeter ki yava yava gitsin s g s s veya kurlar y kselirse y kselsin, yeter ki yava yava y kselsin. u u s s u Y zde deiimin karesini almak istediimizde ise, hangi dnemdeki y zde u gs g o u deiim? sorusunu cevaplamak gerekiyor. Ornein kurlar gn ierisinde ne gs g u c kadar oynarsa oynasn ama g n sonlarnda deimesin, siz sadece g nden gne u gs u u olan deimelere bakyorsanz, sizin iin oynaklk sfrdr. Ote yandan, dakika gs c ba kurlardaki yzde deiime bakarsanz, bu sefer de banz dner ve s u gs s o kurlardaki oynaklk cok fazla sonucuna varabilirsiniz. Salkl bir yntem, saatler itibariyle kurlardaki yzde deiimi hesaplayp g o u gs oynakl bulmak, daha sonra da bu gstergedeki genel eilimi incelemek olabilir. g o g Aadaki grak bu mantkla hesapland. Grak, 4 Haziran 2001-24 Ocak 2002 s g tarihleri arasnda saatler itibariyle dviz kurlarnn dzeyini (en ustte), saatlik o u y zde deiimi (ortada) ve son yz saatlik (8-10 gnl k) volatiliteyi gsteriyor u gs u u u o (en altta). Grakte dikkati eken ilk ey, son aylarda oynakln ciddi olude azalm c s g c s olmas. Volatilite gstergesinde gr len ucgenlerin, yani oynaklk parlao o u malarnn, ilki Temmuz, ikincisi de Austos 2001 ortalarna rastlyor. Son g ucgen ise Kasm 2001 ortasndaki kargaa. Merkez Bankas yetkilisinin ifade s ettii son g nlerdeki volatilite art ise en grain sonundaki haf ykselme g u s g u 240

1.6 1.4 1.2 0 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1800 2000

2 0 2 0 3 2 1 0 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1800 2000

200

400

600

800

1000

1200

1400

1600

1800

2000

Sekil 39: Saatlik kurlar. TL-ABD Dolar. Dnem: 4 Haziran 2001 - 24 Ocak 2002. o
Ust panel: Dzey (milyon TL); orta panel: Saatlik yzde deiim; alt panel: Ortalama u u gs volatilite (oynaklk, saatlik yzde deiimin karelerinin 100 saatlik ortalamas). u gs

ve 15 Ocakta balam. Ama bu, geen yaz ve Kasm ayndaki artlarla s s c s karlatrnca, keyfe keder bir volatilite art. Ksacas, dviz piyasasnda s s s o c ok ciddi bir volatilite art yok. s TCMBnin politika kriteri dzey deil, oynaklk onemli olunca, u u g s aamada TCMB tarafndan kurlara dorudan bir mdahele, piyasalara izah s g u edilmesi ok zor bir hareket olur. Cunk, denildii gibi bir volatilite art c u g s yok. Aklanan politika deimedike, kurlara dorudan bir mdaheleyi kimse c gs c g u beklemesin. M dahele gelirse bu, oynaklk deil, kurlarda gelinen dzeyin u g u otoritelerce beenilmemesi nedeniyle olacaktr. Biraz daha bekleyip greceiz. g o g

241

TCMB DISINI SIKIYOR


4 Subat 2002

Merkez Bankasnn dviz kurlarna dorudan m dahalesi ne gibi sonulara o g u c yol aabilir? Byle bir ey Merkez Bankasnn kredibilitesini ciddi olude c o s c zedeler, hatta sfrlar. Cunk, ortada verilmi bir sz var: 2002 ylnda, tpk u s o 2001 yl Austos ayndan itibaren olduu gibi, Merkez Bankas mdahaleleri g g u en alt d zeyde tutulacaktr, Merkez Bankas sadece ar oynamalara mdahale u s u edecektir. Son gnlerde oynaklk gstergelerine bakldnda ise, ar bir u o g s hareket gr lmemektedir. Dolaysyla, dviz kurlarnn dzeyine ynelik hero u o u o hangi bir hedeeme ierisinde olmadn taahht etmi olan Bankann, Eh, c g u s o yle dedik ama imdi de kurlarn geldii yeri beenmedik diyerek aklad s g g c g programa tamamen ters bir eyleme girimesi kabul edilemez. s Dayanma Snr Banka dviz kurlarna dorudan mdahale etmezken, kullanmakta olduu polio g u g tika aletlerinden birisi, pek de dolayl olmayan bir ekilde, kurlarn yn n s o u u etkilemektedir. Merkez Bankas ksa vadeli faizleri enasyonla mcadele aras u olarak kullandn sylemektedir. Bu amaca ynelik olarak faiz oranlarnn bir g o o s re belli bir d zeyde sabitlenmesiyle, aa ya da yukar doru kur hareketu u s g g lerinde ciddi olude kar etme olasl domaktadr. Bu da, oynanan oyunun c g g kurallarna gre normaldir. Bu hareketler srasnda, ayn zamanda, Merkez o Bankas bir anlamda yoklanmakta ve aa ya da yukar ynde Bankann s g o dayanma snr gr lmeye allmaktadr. Once bu yoklama yukarya doru o u c s g olmu, daha sonra tersine dnerek aa ynde gereklemitir. Bu ters hareketin s o s g o c s s reel kurlarn tarihi taban yapma noktasna yaklatnda gerekletiini s g c s g hatrlatalm. Simdi reel kurlar son 10 yln zirvesine ckmtr ve tersine bir s hareket, yani nominal kurlarn tekrar yukarya dnmesi g cl bir olaslktr. o u u Merkez Bankasnn bu tr yoklamalara cevap vermesi, tercihini ak etmesi, u c izlenen programn mantna aykrdr. Bu nedenle, baz yetkililerin kurlarn g d zeyine ynelik denge deerine doru bir hareket gibi tercih ima eden u o g g ifadelerde bulunmas yanltr. s Bu koullarda; reel kur ve nominal kurlardaki dzensiz devreler (aa ve s u s g yukar doru hareketler, irregular cycle) s recektir. Bu devrelerin boyunun (amg u plitude) zaman iinde azalmas beklenebilir. Merkez Bankas piyasalarda alnan c pozisyonlarn kaynan byk olude bilmektedir. Bu hareketlerin kaynana g u u c g (reel ya da ar speklatif olmasna) bal olarak salnmlarn boyunu azals u g tacak baz nlemler alnmas da gndeme gelebilir, gelmelidir ve bu onlemler o u kesinlikle kur d zeyine m dahele olarak alglanmamaldr. u u 242

Ya Faizler? Merkez Bankas bugne kadar programna sadk kalarak mmk n olduunca u u u g kurlardaki gelimelere kar diini skyor. Doru da yapyor. Banka, dzeye s s s g u ynelik dorudan bir mdahele yapmad gibi, ksa vadeli faiz oranlarn da o g u g kurlardaki gelimelere deil, enasyon dinamiklerine gre belirlediini aklyor. s g o g c Dolaysyla, TCMBye ynelik tartlmas gereken nokta, bu faiz oranlarnn o s genel makroekonomik hedeerle uyumlu olup olmad ve ekonomi iin neyi ima g c ettiidir. g Bug nk haliyle ksa vadeli nominal faizler (yllk bileik y zde 80) ar u u s u s y ksek reel faiz ima etmekte; tam kapasite ile uretim yapamayan, son uc u ylda bir resesyon, bir depresyon yaayan ve hen z geen yln bunalmndan s u c c kamam bir ekonomide ekonomik by menin on n tamamen kesmektes u u u u dir. Dnk enasyon rakamlarndan sonra Bankann yapaca deerlendirmeyi u u g g ayrntl olarak kamuoyuna aklamasyla greceiz: Bakalm TCMB ne kadar c o g yllk enasyon bekliyor ve ksa vadeli nominal faizler nereye cekilecek? Buna bal olarak Bankann reel faiz tahmin ve tercihi de aa kacak. g cg c

243

DEPRESYON ve BORC SARHOSLUGU BASAGRISI


11 Subat 2002

Niyet mektubundan bir alnt: Reel GSMHnn 2001 ylnda %8.5 azalaca tahmin edilmesine ramen, yln ucunc ceyreinde haf bir ekonomik g g u g d zelme balam olup, bunun 2002 ylnda da devam etmesi beklenmektedir. u s s Dorusu, haf olarak tanmlansa bile toplam uretim asndan ekonomik g c d zelme grebilmek iin nasl bir gstergeye bakld merak ediyor insan. Aylk u o c o sanayi uretim indeksi rakamlar geen yln ucunc ceyreinin ilk iki ceyrekten, c u g son ceyrein de ilk uc eyrekten daha kt olduunu gsteriyor. Doru, g c ou g o g Austos ve Eyll aylarnda gr len daralma eilimindeki azalma bir iyimg u o u g serlik yaratmt. Ama daha sonraki rakamlar sanayide canlanmann baka s s bahara kaldn gsterdi. Geen hafta aklanan veriler 2001 ylnda toplam g o c c sanayi uretiminde y zde 10 civarnda bir daralma, yani, 1996 ylndaki kadar u bir uretim gerekletiini gsteriyor. Dahas, mevsimsel etkilerden arndrlm c s g o s indeksteki eilim aaya doru ve herhangi bir toparlanma iareti yok. g s g g s Yine niyet mektubundan bir alntyla devam edelim: (Hedeerin) balcalar, enasyonun hedeenen seviye olan %35 d zeyine indirilmesi, ihras u cata dayal olmas gereken by menin yeniden balamas ve b y menin salad u u s u u g g getirilerin duk gelir gruplarna daha hzl yaylmasdr. Oysa, uygulanmakta us olan program by meyi, zellikle de ihracata dayal by meyi hedeeyen u u o u u bir program deil. Program, toplam borlarn dndr lmesi anakri etrafnda g c o uu kamu kesiminde kapsaml bir deiim ve kamu maliyesinde disiplin amalyor. gs c Niyet mektubuyla cerevesi izilen reform program hedeerine katlmamak c c m mk n deil. Bu reformlarn gereklemesi iin siyasi iradenin cok g cl olu u g c s c u u mas ve toplumdaki dier kesimlerin n nde yer almas baar iin olmazsa g o u s c olmaz bir koul. Oysa, imdiki haliyle, siyasi irade programa ynelik hemen s s o hemen her konuda gn ls z olduunu gsteren bir tavr taknyor. Sanki o u u g o btn reform kararlar brokrasi ve bir bakann zorlamasyla hayata geiriliyor. uu u c Bu niyetsizlii bir kenara yazn. g Getiimiz yl Mart aynda i bor sorununun radikal bir ekilde z lmesi c g c c s co u iin bir frsat yakalanmt. Wall Street deyimiyle, i borlara temiz bir tra c s c c s gerekiyordu. Borcu verenlerin dahi hazr olduu bu operasyon yaplmad ya da g yaplamad. Borcun ulusal gelire orann sabit tutacak bir program, ykl bir u u bor d zeyi veri alnarak hazrland ve yere serilen TLyi canlandrp enasyc u onu azdrmamak iin y ksek reel faizlerle birlikte uygulamaya konuldu. Ote c u yandan, ekonomi uzun sredir ar bir depresyona girdi ve ksa vadede bu deu g presyondan klacana dair bir iaret yok. B y meyle ilgili en iyimser tahmin c g s u u (niyet mektubu), 2002 ylnda kii bana milli gelirin reel olarak yzde 1-2 ars s u tacan varsayyor. Bu by yemeyen ekonomi genel olarak yaanan bor g u u s c sarholuu baarsn daha da artracak bir ey. s g s g s 244

Ekonomide by me gereklemeyip reel faizler yukarda kald s rece, mevu u c s g u cut borcun srdr lebilir gr nt vermesi iin gereken faiz d bte fazlasnn u uu o u u c s uc daha da artrlmas gerekiyor: Yani, daha fazla vergi, daha az harcama. Bu ise dn p tekrar by me ve reel faizleri olumsuz etkiliyor, baarsn daha da o u u u s g artryor. Tam bir ksr dng. Siyasi iradede zaten var olan niyetsizlik o u ile birlikte, by yememe ve borcu evirmek iin daha da artan bte disiplini u u c c uc gerei program krlgan haline getirmi durumda. Umarz bir dahaki sefere g s yeni program temiz bir tra sonrasnda uygulamaya konulur. Bylece, y ksek s o u reel faiz ve b y meme riskleri daha iin banda azaltlarak niyetlerin yerine u u s s getirilme ans artar. s

245

BUGUNLERIN, YARINI VAR


18 Subat 2002

Getiimiz g nlerde Kemal Dervi yapt bir konumada, T rkiyedeki c g u s g s u dviz kuru rejimine ynelik bir ifadede bulundu: 2-3 yl daha byle gidecek. o o o Simdiye kadar politikaclarn her sylediini ciddiye almamay orendik ama o g g syleyen Kemal Dervi olunca durum biraz farkl. 2-3 yl daha byle gidecek o s o ifadesinden deiik anlamlar ckarmak mmk n: Dervi dviz kurlarndaki oygs u u s o nakln 2-3 yl daha devam edeceini ongr yor olabilir. Ekonomideki nominal g g o u deikenlerin istikrar kazanmasyla birlikte kurlardaki oynakln azalacan, gs g g bunun da 2-3 yl alacan ima eden bir ongr . Bir baka ihtimal ise, dviz g o u s o kuru rejiminin 2-3 yl sonra deimesine ynelik bir istein, niyetin aa vurulgs o g cg masdr. Dviz kuru, faizler, ekonomik by me, irketlerin beklenen karlar, greceli o u u s o yatlar, uretkenlik, istihdam gibi deikenlerin kendi isel dinamikleri, birbir gs c leriyle olan ilikileri ve etkileimleri iktisat biliminin konu alann oluturuyor. s s s Bu konularda yaplm saysz uygulamal alma, k noktasn uzun yllarn s c s c s birikimiyle olumu teorik iktisadi bilgi kmesinden alyor. Iktisadi konularda s s u yaplan iddial analiz ya da onermelerin de temelinde, arka plannda, bu bilgi k mesinden yeterince nasibini alm, disiplinli dunme alkanl edinmi bir u s us s g s kafann olmas gerekiyor. Bu anlamda, ekonomiden sorumlu Bakann profesyonel bir iktisat olmas T rkiye iin bir ans olarak deerlendirilebilir. c u c s g Son be ylda anlaml bir kii bana reel gelir art salanamayan T rkiye s s s s g u ekonomisinde, yaanan krizlerle birlikte pek cok insann toplam varlnda ve reel s g gelirinde meydana gelen ciddi azalmalar iktisat ve nans konularna olan ilgiyi de artrd. Baka bir deyile, iktisat ve nans popler oldu. Bunun sonucunda s s u da; uzun yllardr iktisatlarn anlayp, alglayp, formel bir cereveye koymakta c c zorland pek cok konu ayak ust sohbetlerde ve cay molalarnda y zde y z g u u u kesinlikle cz lmeye baland! Son aylardaki dviz kuru rejimi tartmalar o u s o s bunun en gzel ornei. u g Bu tartmalarn ounda, uygulanmakta olan kur politikasnn btn s c g uu zamanlarn en iyi, vazgeilmez, sorgulanmaz kur politikas olduunu one c g s renler bir cephede yer alyor. Dier cephede ise, belki de son yirmi yln u g alkanln terk edememekten dolay, dviz kurlarna dorudan ya da dolayl s g o g m daheleyi savunanlar var. Her iki tarafn da tezlerini savunurken one s rdgu u u u arg manlarn pek cou, profesyonel iktisatlarn azlarn ak brakacak u g c g c d zeyde. Ortaya ckan tablo ilkokul m nazaralarna benziyor. Sesi daha u u c c ok kan ve u ya da bu ekilde seyirciyi yakalayan; anekdot, fkra, atasz , s s o u vecizelerle konumalarn s sleyebilen ve gmleinin kolas daha dzg n olanlar s u o g u u kazanyor. Byle bir ortamda, imdi uygulanmakta olan kur rejiminin bugnlerde ano s u laml olduunu ama bir sre sonra deitirilmesi gerektiini one s renleri pek g u gs g u 246

c dinleyen olmayacak galiba. Iinde bulunduumuz dnemde, zellikle scak g o o para politikas alkanln krmak iin elzem olan bu kur politikas 2-3 yl s g c sonra deiebilir. Hatta deimelidir de. Bu program bir sre sonra malum negs gs u denlerle sona erecektir. Bir s re sonra, geen Mart aynda seenek olan baz u c c eyler artk zorunluluk olacaktr. Belki o zaman T rkiye, daha gcl bir siyasi s u u u iradeyle, Avrupa Birliine katlm iin kendisine daha kesin ekonomik hedeer g c koyacak, bu hedeerin gereklemesiyle birlikte de para birimi olarak Euroyu c s seeceini ilan edecektir. Yani, Trkiye bir sre sonra Merkez Bankasn kapatc g u u acaktr. Ama o zamana kadar, Kemal Derviin dedii gibi, 2-3 yl daha byle s g o gidecek.

247

CEPTE PARA TASIMA VERGISI


4 Mart 2002

Galiba enasyonun iyi birey olmad konusunda hemen hemen herkes s g hemkir. Ancak enasyon neden kt ? sorusuna verilen cevaplar kiiden ou s kiiye deiebiliyor ve sorunun bir tek doru cevab yok. Y ksek enasys gs g u onun belirsizlii artrd, yatrmlar, dolaysyla da ekonominin reel by mesini g g u u yani reel gelir artn azaltt konusunda pek cok bulgu var. Ama enasys g onun hemen hissedilen ilk etkisi, cebimizdeki parann satn alma gc nde u u meydana gelen azalma. Ekonomi genelinde dun rsek, enasyonun ilk etkus u isi, dolama kan toplam parann satn alma gc nde meydana gelen azalma s c u u olarak tanmlanabilir. Bu ise paray dolama karana, yani devlete odenen bir s c t r gizli vergi. Trkiyede para taban 9 katrilyon TL olduu iin, aylk y zde u u g c u 5 enasyon varsaymyla, her ay odediimiz gizli vergi yarm katrilyon TLyi g buluyor. Parann satn alma gc nde meydana gelen azalma sadece bize ozg bir ey u u u s deil. Enasyonun olduu btn ulkelerin paralarnn satn alma gc zaman g g uu u u iinde azalyor. Dolamdaki para miktar y ksek ise o devletin toplad gic s u g zli vergi de y ksek d zeylere ulayor. Ornein ABDnin dolama kard u u s g s c g para miktar 650 milyar dolar dzeyinde. ABDdeki enasyon oran yllk yzde u u 3 olsa bile, bu dolamdaki 650 milyar dolarn satn alma gc nde meydana s u u gelen azalma bir ylda yaklak 20 milyar dolar! Ama bu gizli vergiyi sadece s Amerikallar odemiyor: Dolarlarn tamam ABD iinde dolamyor. Tahmin c s lere gre 500 milyar dolar nakit ABD dnda. D nyann ABDye odedii yllk o s u g gizli vergi de 15 milyar dolar dzeyinde. u Kendi ulke paras yerine ABD parasn tutmay tercih edenlerin arasnda kara paraclar on srada yer alyor. Bu talebin en nemli nedeni dolarn o her ulkede geer ake olmas. Rivayet o ki, Amerikan gizli servisleri deiik c c gs ulkelere ABDden giden banknotlarn seri numarlarn saklyor ve daha sonra bu paralarn traini izleyerek d nya uyuturucu yol haritas karabiliyor. g u s c ABD paras tutanlar arasnda kara paraclar dnda, kendi ulkelerindeki s enasyondan kanmak isteyen insanlar da var. T rkiye gibi enasyonun yzde c u u 50-60 olduu bir ekonomide yerel paray elde tutmaktansa, enasyonu yzde 2-3 g u olan baka bir ulkenin parasn elde tutmak daha akllca olduu iin. s g c Rakam cambaz olarak bilinen eski bir Cumhurbakan Subat 2001 kriziyle s ilgili olarak, krizin ckmas iin bir neden yoktu, kasalar dolar doluydu, halkn c bankalarda milyarlarca dolar vard gibi bir ifadede bulunmutu. Oysa, halkn s bankalarda milyarlarca dolar yok. Halk oyle zannediyor. Cunk , bankalardaki u dviz tevdiat hesaplarnn arkasnda mutlaka nakit olarak dolar ya da Euro o bulunmas gerekmiyor. Hesaplar, kaydi para. T rkiyede dolamdaki dolar ya da dier yabanc paralarn miktar tam u s g olarak bilinmiyor. Simdi bu konuda bir frsat ckt karmza. Son alt aydr s 248

deiik Avrupa paralar Euro ile deitiriliyor. Muhtemelen TCMB T rkiyede gs gs u ne kadarlk bir Euroya nakit dnum olduunu biliyor. o us u g Bir s redir yetkililer, ekonomide ters para ikamesi yaandn, u s g yaanacan ileri sryorlar. s g uu Bu, uygulanan programn en onemli varsaymlarndan biri. Oysa dviz mevduat hesaplarna bakldnda ters o g para ikamesi gr lmyor. 1999 yl sonuda 33 milyar dolar olan dviz mevo u u o duat hesaplar toplam, 15 ubat 2002 itibariyle 40.5 milyar dolar dzeyinde. s u Muhtemelen Euroya gemenin bir etkisi var bu rakamlarda. TCMB Euroya c geile ilgili ayrntl rakamlar aklarsa, ters para ikamesi olup olmadn cs c g grecek, dolamdaki yabanc para konusunda da bir bilgi sahibi olabileceiz. o s g

249

RESESYON DEGIL DEPRESYON


Mart 11 2002

Bir ekonomide ulusal gelirin byme oran bir s re, ornein bir yln iki u u u g c eyreinde arka arkaya, uzun dnem b yme orannn altnda gerekleirse o g o u u c s ekonominin resesyon yaad kabul edilir. Ayn anlama gelebilecek bir baka s g s tanma gre ise resesyon, ekonomide gerekleen toplam katma deerin, yani o c s g toplam uretimin, potansiyel olarak o ekonominin uretebilecei d zeyin altnda g u gereklemesi durumudur. c s Tanma dikkat edilirse ekonomide resesyon olmas iin mutlaka eksi c b yme olmas gerekmiyor. u u Uretimin bir s re potansiyelin altnda u gereklemesi resesyon iin yeterli. Eer resesyonun boyutu derin ve s resi c s c g u uzunsa, o takdirde iinde bulunulan ekonomik durumu depresyon, buhran, c olarak tanmlamak daha doru. Bu nedenle, Trkiye ekonomisi tarihi yazang u larn getiimiz yl balayan ve halen srmekte olan durumu 2001de balayan c g s u s buhran dnemi olarak adlandrmalar artc olmayacak. o s s Elbette, ortada yaanan bir buhran varsa bu buhrann nedenleri ve bu nes denler arasnda baat olan, arl daha fazla olan bir ana neden var. Bu, kimi s g g ekonomilerde nansal piyasalarda ve gayrimenkul piyasalarnda yaanan yat s imeleri, kimi ekonomilerde sava, kimi ekonomilerde de iktisadi sistemin ss s deimesi ve yeni bir sistemin kurulmas olarak kendini gsteriyor. gs o Cumhuriyet tarihinin en ar bunalmn yaayan T rkiye ekonomisinde bu g s u bunalmn nedenleri konusunda politika belirleyici ve uygulayclar doyurucu bir aklama yapamyorlar. Toplumdaki kanaat belirleyicilerinin onemli bir c bl m n one s rdgu nedenler de doyurucu deil. Bu arada, yaanan btn ou u u u g s uu kt l klerin bizim dmzdaki gclerden kaynaklandna inanmaya yatkn bir o uu s u g topluma bir zamanlar bunun nedeni IMF, emperyalistler veya globalleme s bizi bu hale getirdi gibi onermelerde bulunmak prim yapabiliyordu. Artk bu komplocu, romantik marksistlerin onermelerini pek ciddiye alan yok. Peki, bu buhrann nedeni ne? Trkiye ekonomisi ve siyaseti uzun bir s redir u u merkezi rant datm sistemi olarak yapland ve bir sre bu sistemi altrd. g u c s Bu rant datm sisteminin ilk akla gelen ogeleri, kaynak datmnda nepotizm g g (akrabaclk), kamuya ait alanlarn yamalanmas, hibir katma deer yaratg c g mayan milyonlarca kiiye m r boyu maa garantisi verilmesi, hesapsz bir tarm s o u s destekleme politikas olarak sralanabilir. Getiimiz 10 ylda bu sistemi bir c g s re daha iletebilmek iin bulunan cz m, esas olarak scak para politikasna u s c o u dayanan i bor politikas olmutu. Getiimiz yl yaanan krizle birlikte ortaya c c s c g s c kan gerek, artk bunun byle gitmeyecei oldu. c o g Sistemde kalc bir yeniden yaplanma balatlrken, bir namus meselesi s haline getirilen i borlarn dndrlmesi uygulanan programn ana hede c c o uu oldu. Bu ana hedef cerevesinde tasarmlanan programn gndeminde ekonomik c u 250

b y me olmad. Olmas da beklenemez. Trkiye ekonomisi uygulanan prou u u gramn mant gerei bir sre daha bu buhran yaayacaktr. Kimi cevrelerce g g u s yaplan hem program devam etsin, hem de biraz by meden yana politikalar u u uygulansn onermesi tutarl deildir. g Balangta dar bir kesimi etkileyen buhran, toplumun tamamna sirayet s c etmekte, balangta dt gu yeri yakan ate imdi ortal yangn yerine s c us u s s g c evirmektedir. Yaplabilecek pek fazla bir ey yok. Program gittii yere kadar s g gidecek, yeniden yaplanma ve rant datm sistemini bozma konusunda yapag bilecei eyleri yaptktan sonra yerini yeni bir programa brakacaktr. Sadece o g s yeni programn gndeminin birinci srasnda by me olabilir. Bunun iin de, u u u c i bor sorununun kalc bir ekilde z lmesi gerekecektir. O zamana kadar, c c s co u deyim yerindeyse, herkes bann caresine baksn. s

251

SAFRA ATMADAN YUKSELIS ZOR


18 Mart 2002

Ekonomideki depresyonun olumlu sonularndan bir tanesi, rantabl olmayan c (verimsiz, kaynak ayrmaya demeyecek, kar getirmeyen) iletmelerin tasye g s edilmesini hzlandrmak olacaktr. En azndan teorik olarak bunu bekleyebiliriz. Ekonomideki btn iletmeleri en kt s nden en iyisine doru sraladmz uu s ouu g g varsayalm. Laykyla ileyen bir piyasa ekonomisinde en kt iletmelerin s ou s piyasay hzl bir ekilde terk etmesi, silinmesi doaldr. Ote yandan ekonomi s g laykyla ileyen bir piyasa ekonomisi olmaktan uzaklatka, rantabl olmayan s s c iletmelerin piyasay terk etme hz yavalayacak, hatta bu iletmelerin uzun s re s s s u hayatta kalma ans bile doacaktr. s g Finansal krizlerin bir sonucu, bu verimsiz, kaynak ayrmaya demez g iletmelerin piyasadan silinmesi srecini hzlandrmaktr. Daha ak bir ifadeyle s u c sylemek gerekirse, nansal krizler sistemin safra atmasn salar. Bu arada o g eer nansal sektr bor verdii iletmelerin karl olup olmadna pek o g o c g s g kadar dikkat etmemise, yani aslnda geri dnmeme riski y ksek krediler bis o u lanolarnn onemli bir bl m n oluturuyorsa, ekonomideki kanlmaz tahric ou u u s c bat da y ksek olacaktr. u Finansal krizin derinlemesiyle birlikte, aslnda karl olan, parlak bir gelecee s g sahip olan baz iletmeler de zor duruma debilir, hatta kapanabilirler. Bus us rada sorun, hangi irketlerin verimli, karl, hayatn srdrmesinde fayda s u u olduunun belirlenmesinde dgumlenir. Bir piyasa ekonomisi mantyla, g u g sorunu piyasalarn czmesi beklenir. Yoksa, bir takm kurullarn, bakanlarn, o oda bakanlarnn deil: Krizlerle birlikte zellikle o irketlerin hisse senetleri s g o s daha hzl deer kaybetmeye balayacak, karllk-verimlilik analizini ve kredi riski g s kavramn temel kriter alan bankalar o irketlere kredi vermeyecek, verdikleri s kredileri geri caracak, parasnn kurtarabildii kadarn kurtaracak ve sorun g g co u z lmeye balayacaktr. s T rkiyedeki depresyonla birlikte balayan yangn, u aamada, daha cok u s s s c s alanlar yakt gibi gr nyor. Calanlar gitti ama masalar, tabelalar, bio u u s nalar duruyor. Yzbinlerce kiinin iini kaybettii geen bir yllk dnemde u s s g c o kapanan irket says, DIE istatistiklerine gre, dier yllardan anlaml bir s o g farkllk gstermiyor. Yani, yaanan depresyon gelecei olmayanlar tasye o s g etme ilevini pek o kadar yerine getiremedi galiba. s Bizdeki nansal sektr n gerektii gibi ilevini yerine getirdiini sylemek o u g s g o zor. Ilk gze arpan ey, bankaclkla reel sektr n iie olmas; banka sahiplii o c s o u cc g ile fabrika sahipliinin ayn ellerde olmas. Byle bir ortamda kredi verilen, g o kaynak kullandrlan irketlere ynelik zihinlerdeki sralama galiba yle: Hays o so atta kalmas elzem olan irketler arasnda birinci srada patronun irketleri gelir, s s sonra patronun yaknlarnn irketleri onemlidir, sonra devletin batmasna izin s 252

veremeyecei kadar byk irketler var, sonra . . . Sonu, altta kalann can g u u s c c ksn! Istanbul yaklam, varlk ynetim irketi, karlklar kararnamesinin s o s s deitirilmesi, vb. yntemlerle baz irketlerin bankaclk sektr uzerinden gs o s o u yaplacak desteklerle hayatta kalmas hedeeniyorsa, bu irketlerin s deerlendirilmesinde verimlilik, karllk birinci srada yer almaldr. Bunun iin g c de u andaki banka sahiplik ve ynetim eklinin getiimiz 10 yldan ciddi bir s o s c g ekilde farkllk gstermesi gerekir. Bu konuda yetkililer manidar bir ekilde s o s suskun davranyor. Eer alnan onlemler ve uygulanan politikalar verimsiz-ar g s riskli yatrmlarn devamn salayacak, ekonomi safra atamayacak, bu g noktaya gelinmesinde vebali olanlar hala ortada dolaacaksa, y zbinlerce kii s u s neden isiz kald? s

253

KRIZ ARTIK BITTI MI?


25 Mart 2002

ABDli celik fabrikatr ve Carnegie Mellon universitesinin kurucusu An o u drew Carnegie, 19. Y zyl sonlarnda ekonomik durumu izlemek iin bir u c yntem gelitirmi. Carnegie, deiik sanayi ehirlerindeki adamlarna tten o s s gs s u fabrika bacalarn saymalarn ve bacalarn hergn ka saat t ttgun kendisine u c u u u bildirmelerini istermi: T ten baca says ve sresi arttka elik siparilerinde s u u c c s muhtemel bir art olacan ongr p uretim ve stok kararlarn yeniden gzden s g o u o geirebilmek iin. c c ABDde genel ekonomik durumdaki deimeleri izlemeye ynelik olarak gs o baca sayma otesinde abalar getiimiz y zyln balarnda artt. Bugn, c c g u s u ekonominin ilerideki seyrine dair baarl gstergeler yaymlanyor. Artk, en az s o 5-6 ay ncesinden bir ekonomik yavalama ya da canlanmann sinyallerini almak o s m mk n. u u Son g nlerde ekonominin gndemini kriz bitti mi, bitmedi mi? tartmalar u u s oluturunca, kime ve neye gre kriz? sorusu akla geliyor. Hazinedeki kamu s o nansman veya TCMBdeki dviz ve para piyasalar birimlerine gre, muhtemeo o len, kriz coktan bitti. Ne para piyasalarnda youn bir oynaklk ve ar be g s lirsizlik, ne de kamu nansmannda bir sorun gze arpyor. o c TDK szl gune gre kriz, bir toplumun, bir kuruluun veya bir kimsenin o u o s yaamnda gr len gc dnem, bunalm, buhran olarak tanmlanyor. Bu ans o u u o lamda, baz kurum ve kurulularn veya bakan ya da bakanlklarn yaad s s g gc dnem, bunalm, buhran sona ermi olsa da, toplumun yaad krizin u o s s g sona erdiini gsteren veriler pek yok ortada. Peki, krizin yakn zamanda sona g o ereceine dair gstergeler var m? g o Bir dnem T rkiyede de nc gsterge endeksi almalar yapld. o u o u o c s 1990l yllarn banda TUSIAD tarafndan yaymlanan onc gstergeler ens u o deksi 1994 krizini ve krizden ck ngrmede baarl olmu, ancak daha s o o s s sonra bu gstergenin yaym durdurulmutu. Benzer ekilde, TCMB tarafndan o s s yaymlanan baka bir nc gstergeler endeksi artk yaymlanmyor. Ekonos o u o mideki genel gidiat ve yakn gelecekte ne olabilecei konusunda bir kir edins g mek iin de; anekdot, hikaye, duyum ve medyada yer alan esnaf ve sanatkar c rportajlar onem kazanyor. o Iktisadi gstergeler bir yana, sizin de kendi nc gstergelerinizi o o u o oluturmanz m mk n. Etrafnza bir bakn: Tandklardan bor isteyenler s u u c s azalyor mu? Iyerlerinde; tuvalet, lavabo, os, d cephe temizlii eskisine s g gre artt m? Patlam amp ller, krlm kap kollar, dibi ckm p kovalar, o s u s s co c atlam camlar, svas/boyas dk lm duvarlar, sigara izmaritleri azalyor s o u us mu? Evde ya da iyerinde parlak bir kir one s rdgun zde imdi sras s u u u s deil cevabn daha az duyuyor musunuz? g 254

Listeyi uzatmak mmk n. Bt n bunlara cevabnz olumsuz, ustelik pop ler u u uu u arklarn szleri hala Neler oluyor bize? Depresyondaym, kendime yeni bir i s o s lazm ise, kim ne derse desin, kriz hala s ryor. uu

255

SERMAYEDEN TUKETMEK UZEREYIZ


1 Nisan 2002

2001 ylna ait GSYIH rakamlar getiimiz yln depresyon yl olduunu c g g dorularken, yaanan buhrann boyutlarn ve ekonominin uretim g c ndeki g s u u tahribat da gzler n ne seriyor. Yaanan buhran, hanehalklarnn tketim o o u s u kararlarnda dnemsel bir hareketlilikten ya da ureticilerin yaanan ok o s s karsnda stok ayarlamalarnda bulunmasndan cok daha otede gelimeler s s ieriyor. En nemli gelime toplam yatrmlarda: Gerek ozel sektr, gerekse c o s o kamu sektr nde makina ve tehizata yaplan sabit sermaye yatrm rekor o u c d zeylerde azalm. Toplam yatrmlar yzde 32 azalrken, makina ve tehizat u s u c yatrmlar kamuda yzde 39, zel kesimde y zde 50 azalm. u o u s Toplam yatrmlarn ziki sermaye ve stoklardaki deiim olduu hatrlanrsa, geen yl gs g c stoklar eritip neredeyse sermayeden yeme noktasna geldiimiz anlalyor. g s Bunun anlam, ekonominin uretim kapasitesinin ar yara alddr. Telasi g g zor bir gelime. Daha da vahim olan, getiimiz yln son ceyrek rakamlarnn s c g genel olarak ilk uc eyrekten daha da kt ckmas. Brakn canlanmay, c ou buhrann daha da derinletii anlalyor. Hi mi pozitif bir art yok? diye s g s c s sorabilirsiniz. Var: Kamu kesimi maa ve ucret harcamalar reel olarak artm: s s Y zde 1.5! u Uretim asndan bakldnda da 2001 son ceyrek rakamlar umut vermiyor. c g Hemen hemn t m sektrlerde katma deer azal yln son ceyreinde daha u o g s g fazla. Daralma asndan sektrler arasnda by k bir farkllk yok: Yaanan c o u u s bunalm lokal deil global. GSYIH yzde 7.4 azalrken, Imalat Sanayii ve g u Ticaret sektrlerindeki katma deer azal biraz daha fazla olmu. Saka gibi o g s s gelecek ama, getiimiz yl katma deer art gr len ender sektrlerden birisi c g g s o u o Devlet Hizmetleri (y zde 1.5). u Onceki g n aklanan Ocak 2002 d ticaret istatistikleri, d n aklanan u c s u c GSYIH rakamlaryla birlikte deerlendirildiinde, ekonomideki buhrann bu g g yln ilk aynda da srdgun anlalyor. Ocak aynda ihracat yzde 9.3 aru u u s u tarken ithalat yzde 23 azalm. D ak verme korkusuyla yaayan bir u s s c s ekonomide olumlu bir haber gibi yorumlanabilir. Oysa... Toplam ihracatn en onemli belirleyicileri olan yabanc ulkelerdeki gelir art ve reel kurlar, aylk ihracat uzerindeki etkilerini 4-6 aylk bir gecikme ile s gsteriyor. Ozellikle reel kurlardaki deerlenme s recinin getiimiz yl Ekimo g u c g Kasm aylarnda balad hatrlanrsa, bu yln Ocak ayndaki ihracat art s g s pek o kadar artc deil. Bu art, daha reel kurlardaki bozulma balamadan s s g s s o nce balantlar yaplm satlardan kaynaklanyor olabilir. Kurlarn d ticaret g s s s uzerindeki bozucu etkisi ikinci ceyrekten itibaren akca gr lecektir. c o u T rkiyede sermaye ve ara mal ithalat toplam ithalatn yzde 90 civarnda. u u Esas olarak uretebilmek iin ithalat yapyoruz. Tketim mal ithalatnn pay c u 256

duk ama bu pay zaman iinde artyor. Ocak ayndaki ilgin bir gelime; serus c c s maye ve ara mallar ithalat rekor dzeyde azalrken (yatrm ve uretimi unutun u demektir bu), tketim mallar ithalatndaki art. Yani, d ticaret rakamlar u s s 2001 depresyonunun Ocak aynda da srdgun gsteriyor. Enasyon uzerinde u u u o olumlu etkide bulunan tketim mal ithalatndaki art ise, bu yl verilecek cari u s an s rdr lebilirlii konusunda upheleri artracaktr. cg u uu g s Sonu olarak; 2001e ek olarak geride braktmz uc ayda da daralmann c g s rdgun, stoklardan (kaldysa eer) ve neredeyse sermaden yemenin devam u u u g ettiini syleyebiliriz. Tek umudumuz olan ihracat ve turizmin de kurlarg o daki olumsuz gelime ve sava sylentileriyle birlikte beklenen katky yapas s o mamas sonucunda, herhalde 5-6 ceyrek negatif katma deer at yaayan ender g s s ekonomilerden birisi olarak da iktisat tarihindeki yerimizi alacaz. Bu durum g sadece iktisat grencilerinin hatrlayaca bir gelimenin cok daha otesinde o g s olup, ciddi toplumsal skntlar yaratmaya devam edecektir.

257

OZEL KESIM GOREV ZARARI


8 Nisan 2002

Uygulanmakta olan programn ana hatlar getiimiz yl Mart aynda c g aklandnda; gerek nans sektr , gerekse reel sektr temsilcilerinden pek ses c g o u o c kmamt. Program; bir yandan i borlarn mevcut haliyle evrilmesini hedes c c c erken, ote yandan kamu ve nans kesiminde ciddi bir yeniden yaplanmann sinyallerini veriyordu. Galiba, pek cok kii yeniden yaplanmann kendiler s ine dokunmayacak birey olduunu zannetti. Simdi anlalyor ki bu yeniden s g s yaplanma denilen ey herkese dokunuyor, dokunmas da gerekiyor. s Bizdeki i borcun d zeyi ve reel faizlerin muhtemel seyri verili iken; kamu c u maliyesinin s rdr lebilir bir gr nt vermesi iin kanlmaz olan ey, u uu o u u c c s c ok ciddi miktarda faiz d fazla vermektir. Bu bir tercih olmayp, iin s s matematii bunu gerektirir. Bunun doal sonucu da daha az kamu harcamas g g ve daha fazla vergi demektir. Ekonominin depresyonda olduu bir dnemde g o byle bir uygulamann buhran daha da derinletirecei, en azndan kendine o s g gelmeyi geciktirecei aktr. Dolaysyla, programn ilan edildii dnemde g c g o eer canlanmann gecikmemesi, b y menin bir an once yakalanmas sizin iin g u u c o nemli idiyse, s rdr lebilirlilik iin alternatif politikalar onermeniz gerekirdi. u uu c Ornein, bir defalk adil bir vergiyle i borcun bir ksmnn odenmesi ve borcun g c d zeyinin aaya cekilmesi, bu ekilde zorunlu faiz d fazlann daha az, reel u s g s s faizlerin daha duk olumasnn salanmas onerisi gibi. Konu, program yaus s g panlarn her dediinde keramet bulan ahbap-avu yorumcular ve caltklar g c s s sektr n gzl gun ckaramayan keli yazarlarn da etkisiyle tartlmad bile. o u o u u os s Simdi, neden bym yoruz? sorusunu sormak pek anlaml deil artk. u u u g Bug nlerde yeniden yaplanmann ima ettii baka bir konu btn u g s uu arlyla g ndeme geliyor: Bankaclk sektr . Konuyla ilgili ayrntl bir g g u o u bilgiye sahip deiliz. Bu yaplandrmann boyutu, toplam maliyeti, ileriye g dn k etkileri, vergi odeyenlerin srtna binecek yk konusunda detayl bir bilgi o u u yok. Dardan bakldnda gr len u: Kamu otoritesi, zellikle de BDDK, s g o u s o bankalarn bilanolarn temiz bir ekilde aklamalarn istiyor. Bu yaplrken; c s c halnn altna gizlenmi pisliklerin, tan altna saklanm brt-bc nn, s s s o u o u u kelerdeki r mcek alarnn aa kmasnda, sk bir temizlik ve dezenos o u g cg c feksiyon yaplmasnda srar ediyor. BDDK, muhtemelen, piyasada 3 dolar deerinde olup bilanoda 20 dolar olduu varsaylan irketlerin deerinin olduu g c g s g g gibi, 3 dolar olarak kabul edilmesini art kouyor. Geri dnmeyecek kredilerin s s o ismini koyun diyor. Bu temizlik sonrasnda aa kacak gerek zararn, cg c c benzetmek gerekirse zel sektr bankalarndaki toplam grev zararnn, o o o b y klgun grmek istiyor. Sonra da bankalarn gclendirilmesi iin banka u u u u o u c sahiplerinin ne yapabileceini, ne yapamayacan tartmak istiyor. Sektrde g g s o bazlarnn yolcu olacan ima eden bir ey bu. Durum, en azndan buradan g s o yle gr nyor. o u u 258

Simdi bu durumda, BDDK da cok oluyor demesi gereken en son kii, s herhalde, sayn Babakandr. Bugne kadar izlenen politikalar sonucunda s u iktisadi bnyemizde olumu yalarn atlmasn, safralarn temizlenmesini u s s g hedeeyen politikalara temel tekil edecek altyapy oluturan bu hkmet, s s u u arnmann en kritik noktasnda ayak srdgun ima eden aklamalardan, u u u u c demelerden kanmaldr. Zor duruma dup politikaclardan medet uman, c c us kurtarlmak iin Ankaraya gelerek karlarnda babakan, bakanlar grmek c s s o isteyen iadamlarna sylenebilecek tek bir ey var: Geti o g nler. Siz bir s o s c u daha Ankaraya gelmeyin artk. Ayp oluyor

259

ANLAMAZSAK COK ACI CEKERIZ3


15 Nisan 2002

Son zamanlarda Trk ekonomisinden kark sinyaller geliyor. Bir u s yandan enasyon, faiz ve dolar duyor, bir yandan durgunluk, isizlik artyor. us s Once en gncelinden balayalm. Dolar niye duyor? u s us Merkez Bankasnn uygulad gecelik faiz oranlar yllk bileik bazda y zde g s u 70, 75lerde, aylk olarak da yzde 4te seyrediyor. Dviz hareketleriyle piyasay u o etkileyebilen yerli ya da yabanc by k oyuncular ite bu noktada bir karar u u s veriyor. Dolarnz Trk Lirasna cevirip Merkez Bankasna koyuyorsunuz. u Eer dolar yat deimezse, ki imdi uygulanan dalgal kur politikasna gre g gs s o Merkez Bankasnn dolara cok dorudan m dahalesi olmayacak ve dolaysyla g u dolarda ani bir art yaanmayacak, siz bu bir aylk srede paranza dolar s s u baznda y zde 4 faiz salyorsunuz. Merkez Bankasnn yksek gecelik faiz oranu g u lar byle bir arbitraj imkn veriyor size. Bu nedenle Trkiyeye geen eyl l, o a u c u ekimden beri ciddi miktarda ksa vadeli yabanc sermaye giriyor. Trkiyeye u gelen dolar miktar u anda ulkedeki dolar talebinden daha fazla olduu iin de s g c dolar duyor. us Scak para Trkiye ekonomisini krize sokan etkenlerden biri olarak hep u eletirildi. 2001 Subat krizinde Trkiyeden kaan scak parann imdi tekrar s u c s gelmeye balamas gene krize gidildiinin bir iareti saylmaz m? Merkez s g s Bankasnn gecelik yksek faiz politikasyla scak para giriini tevik etmesi sizce u s s doru bir politika m? g Faizleri y ksek tuttuunuzda doal olarak T rk Liras deer kazanyor, dolar u g g u g ise aaya gidiyor. Merkez Bankas, Benim onceliim kurlarn bulunduu d zey s g g g u ya da ekonomik by me deil. Benim nceliim enasyonla m cadele. Ben, u u g o g u insanlarda enasyonun decei beklentisi olutuu takdirde faizleri durrm us g s g us u u diyor. Ama Trkiyede her maln yat artyor. Dolar yat, enasyondaki art u s kadar artyor mu? Trkiyenin, krizlere hep ar deerlenen Trk Lirasyla u s g u girdii dunlrse, T.L. dolar karsnda gene ar deerlenmeye mi balad? g us u u s s g s T rk Lirasnn ar deerlendii konusunda hemen herkes hemkir. Dolar u s g g u anda olmas gereken d zeyin ok altnda. Kemal Dervi ve Merkez Bankas s u c s dahil ekonominin bt n yneticileri, T rk Lirasnn deerlendiini kabul ediyor. uu o u g g T rk Liras dolar karsnda ne kadar deerli diye sorarsanz, ben y zde 20 u s g u derim, bir bakas y zde 25, y zde 30 der. s u u
3 Nee D zel tarafndan yaplan bu sylei, 15 Nisan 2002 tarihli Radikal gazetesinde s u o s yaymlanmtr. s

260

Gene ayn noktaya gelecek idiysek, yaadmz btn bu krizleri, aclar biz s g uu bouna m yaadk? s s Gemiten farkmz var. Bu tablo kalc deil cunk dalgal kur politikas c s g u uyguluyoruz. Ekonominin by mesi yn nde ilk sinyaller alndnda dvize u u o u g o talep artacak, dolardaki hareket tersine dnecek. Ekonomik canlanmayla biro likte ara ve yatrm malna olan ithalat talebi artacandan dolar yava yava g s s y kselecek. Sunu gzden karmayalm. Uygulanan ekonomik programn biru o c inci oncelii T rkiyenin 200 milyar dolar dolayndaki i ve d borlarn g u c s c dndrebilmek. Bu programn oncelii ekonomik by me ya da enasyonla o u g u u m cadele deil. T rkiye geenyl ubatta kriz cktnda, i borlarnn bir u g u c s g c c ksmn servet vergisi koyarak ya da bir bl m n odemiyorum diyerek keseou u u s bilirdi ve ekonomik program i borcu aaya cekerek balatabilirdi. Ite o c s g s zaman ekonomik byme abuk yakalanrd. Ama Trkiye bu tercihi yapmad u u c u ve imdi bt n enerjisini borlarn dnd rmeye harcyor. T rkiye bir bak s uu c o u u c srtnda yayor. s Nasl bir bak srt bu? c Ekonomide by menin gecikmesi ekonomik programn devam ansn u u s azaltyor. Bu program halkn ve politikaclarn dayanabildii noktaya g kadar gidecek. T rkiye bu programla borlarn dnd rebilecei yere kadar u c o u g s dnd recek. Sonra yeni bir program gndeme gelecek. Ite o programda o u u ekonomik by me birinci oncelik olabilir. u u Peki Trkiye ekonomisi byrse, borlar dndrlemiyor mu? u u u c o u u T rkiye ancak ekonomisi by rse borlarn dndrebilir. Ama bugnk u u u c o u u u ekonomik program b y meyi dlayan bir program. Programn ekonomiyi u u s yeniden yaplandrma amalar y zde y z doru ama programn balang c u u g s c dizayn yanl. T rkiye birbuuk, iki yl kaybettikten sonra Keke ubat krizins u c s s den sonra biz bir kerelik fedakrlkta bulunsaydk ve bu bor belasndan kurtula c saydk diyecek. Trkiye Mart 2001de bunu demedi, imdi Birazck b y yelim u s u u demek olmaz. Artk gemi limandan ckt. Hl ozel sektr bir noktay an aa o lamyor. Neyi anlamyor? Bu program, T rkiyenin yllar once yapmas gereken temel deiimleri u gs hedeiyor, Ankaradaki rant datm sistemini kk nden deitirmeye alyor. g o u gs c s Bu, sadece politikaclarn tandklarna kredi vermesi, kamu bankasna borlu c birini getirip o bankann bana bakan yapmas deil. Hazine arazisi uzerindeki s g gecekondulama da, tarma verilen taban yatlar da, kamudaki istihdam s da, 38 yanda emeklilik de bir rant datm. Bu rant datm sadece s g g politikaclarn ve Ankarann deil, btn toplumun damarlarnda dolayor. g uu s Herkesin DNAlarna girmi bu yap. Simdi uygulanan program bu yapnn baz s mekanizmalarn kaldrmaya calyor. Bundan byle bir politikac ckp da kim s o ne verirse ben 5 bin lira fazlasn vereceim dese, ya da kamu bankasndan kredi g datacana sz verse buna kimse inanmaz. Cunk T rkiyeyi nanse eden g g o u u uluslararas cevreler artk bu aklar kapatacaksnz diyor bize. Ama T rkiyede c u hi kimsenin ranttan uzaklamaya niyeti yok. T rkiye bu rant mekanizmasnn c s u s remeyeceini artk anlamal. u g Anlamazsa ne olur? 261

Cok ac eker. T rkiye tekrar 1990 lar yaamayacak. O aptal cenneti, aaa c u s s s bitti artk. Ne zaman ki ekonomik kesimler ve Ankaradaki karar alclar piyasa ekonomisinin kurallarna uygun calmak zorunda olduklarn anlarlar o zaman s bu ulke by meye geer. Ama bankaclk sektr nde hl birileri Ankaraya u u c o u aa gidip politikaclarn uzerinden baz d zenlemeleri erteletmeye calyor. Ayn u s tavr sendikalar, borsalar ve odalarda da var. Trkiyede bankaclk kesiminin bir fecaat olduu anlald son krizlerde. u g s Simdi kanunlarla bankaclk sistemi dzeltilmeye callyor. u s Bankaclk dzelebilir mi? u Finans sektr nde cok hzl bir temizlik gerekiyor. Bankalar hem geen o u c ylki krizden, hem de geri dnmeyen krediler yz nden sermayelerini yitirdiler. o u u Bu y zden kredi veremiyorlar. Veremeyince de piyasa canlanmyor. Su u anda en by k sorun, bankalarn geri dnmeyecek kredilerinin y ksek olmas. u u o u Baz irketler batm vaziyette ama bu bankalarn bilanolarna hl yansm s s c aa s deil. O irketlerin borlar bilanolarnda hl geri dnecekmi gibi gz kyor. g s c c aa o s o u u Eer bankalarn yeniden yaplandrlmas, cur k kredilerin temizlenmesi, big u lanolarn gerek haliyle aklanmas ve banka sermayelerinin g clendirilmesi c c c u hzl yaplmazsa, sistem tamamen tkanr. Cunk bankalar, bir sistemde u kann dolamasn salayan yaplardr. Eer bankaclk sistemi almaz ve kan s g g c s dolamazsa, ekonomide deasyon olur. Deasyon enasyondan cok daha tehlikes lidir. Hangi bakmdan? T rkiyenin bir deasyon tecr besi yok, byle bir durumda ne yaplacan u u o g bilmiyor. Trkiye gemite hep durgunluk iinde enasyon yaad. Deasyon, u c s c s Japonyann yllardr iinde skp kald bir durum. Trkiye deasyonun c s g u altndan kolay kolay kalkamaz. Deasyon bir krizdir ve cok daha by k bir u u toplumsal rahatszlk yaratr. Cunk deasyonda hem yatlar der, hem de u us ekonomide durgunluk yaanr. O zaman krizden hi kamayz ite. Haziran s c c s ve temmuzdan itibaren T rkiye deasyon yaamaya balayabilir, eksi enasyon u s s rakamlarn grebilir. Zaten bugn T rkiyede enasyon, uretim ya da verimlilik o u u art nedeniyle gerilemiyor. Ekonomik sistemin tkanmas yz nden yatlar s u u duyor. Sirketler ayakta kalabilmek iin ellerindeki mallar batan geminin us c mallar bunlar dercesine zararna satmaya baladlar. Eer bankaclktaki sorun s g hemen z lmezse, bu yat gerilemesi s rer ve deasyona girilir. co u u Bankaclk sisteminin salkl hale gelebilmesi iin ne kadar parann enjekte g c edilmesi gerekiyor? Su anda bankalarn hesaplar denetleniyor. Auditing operasyonu bittikten ve bilanolar aklandktan sonra bu rakam ortaya ckacak. Bankacln gerek c c g c resmini, hangi bankann ne kadar zararda olduunu o zaman greceiz. Kamu g o g ve zel bankalara bugne kadar 40 milyar dolar verildi. Simdi de kimine gre o u o 15, kimine gre 20 milyar dolar daha verilmesi gerekecek. Bunun y k de o u u vergi verenlerin srtna binecek. Eer politikaclardan beklenmedik bir mdahale g u gelmezse BDDK bankacln gerek resmini aklayacak. Aklamazsa, rakamg c c c lar IMF ve D nya Bankasndan oreniriz. T rkiye gerek fotoraf ortaya u g u c g c karmamakta srar ederse, IMF ile program biter ve bir daha icra kurullar T rkiyeyi konumak iin toplanmaz. u s c 262

Ekonominin dier gstergelerine gelirsek... Yatrmlarn artmas iin faig o c zlerin dmesi gerektii syleniyordu hep. Faizler duyor ama yatrmlar us g o us artmyor. Niye? Reel faizler dm yor. us u Merkez Bankasnn enasyonla mcadele u c c erevesinde belirledii gecelik faizlerin ok y ksek olmas sonucunda u anda g c u s reel faizler inanlmayacak d zeylerde. D nyada reel faizler y zde 2, 3t r. Bizde u u u u y zde 20. Borcu dnd rebilmek iin ortaya konan bir senaryo bu. Yzde 20 u o u c u reel faiz varken, yerli, yabanc kimse paray gidip sanayiye yatrmaz. Hukuk sistemimizin yabanc yatrmclarn gelmemesinde rol var m peki? u Uzun vadeli yabanc sermayenin gelmesinin birinci nedeni, bizdeki hukuki altyapnn gvenilir olmamas. T rkiyede yaplan kontratlarn yaptrm gc u u u u yok. Alacanz tahsil etmek istediinizde bile cok uramanz gerekiyor. Bir g g g s de T rkiyede yabanc sermayenin uzerinde calaca altyap cok kstl ellerde u s g toplanm durumda. Yabanc sermaye buraya geldiinde bir nans gurubuyla s g c s alacak, bir yerlerden elektrik alacak. Internet balants, telefon konumas g s yapacak, reklam verecek, medyayla iliki kuracak. Bu altyapdaki tekelci sahips lik ortam, yabanc sermayeye gven vermiyor, bunu haksz rekabet olarak u gr yor. Yabanc sermaye altyapda daha heterojen bir sahiplik yaps istiyor. o u Enasyon konusuna dnersek. Enasyon duyor ama bu arada ekonomi o us geen yl yzde dokuzdan fazla kculd. Neredeyse onda bir orannda fakirletik c u u u s biz. Trkiye enasyonsuz byyyebilir mi? u u u u T rkiye b y rse ancak enasyonsuz by yebilir. Dnyada hibir ulke enu u u u u u c asyonla kalc bir byme salayamad bugne kadar. Trkiye bug nk u u g u u u u ekonomik buhrandan ckabilmek iin gereken operasyonlara raz olmak zorunda. c Ama hl program uygulayanlarla ozel sektr arasnda bir catma var. Sunu aa o s anlamyorlar. Trkiye d nyadan bamsz yaayamaz. D nya buna izin vermez. u u g s u Siz kendi sorunlarnzla yaamaya raz olabilirsiniz ama sorunlarnz dnyaya s u ihra ettiiniz iin artk sizi kendi banza brakmazlar. Zaten globalleme de c g c s s bu. Bizim ie kapanmac yumulbcelerimiz biraz g ne grd klerinde hemen c o u s o u kapanmaya calyorlar ama oyle bir dnya artk yok. Trkiyenin iine kapanp s u u c ben sorunlarmla byle yaayacam demesi d nya d zenine aykr. o s g u u Trkiyede paralarn byk ksmnn devletin yanl orgtlenmesine gittii u u u s u g de anlald son krizlerde. Gerektiinden daha fazla memur caltryor ama s g s gerektii kadar polis kadrosu bulundurmuyoruz ornein. Bu tr carpklklar g g u nereden kaynaklanyor? Bunlar, rant datm sisteminin sonucu. T rkiye insanlarn hep bir yere g u depolad. Kamudaki istihdam politikasnn oz , insanlar bir yerde depola u makt. SSK, Ba-kur, Emekli Sand derken bug n devlet 17 milyon kiiye g g u s maa veriyor. Siyasi yap ite bu kt dengenin ust nden oy topluyor. Artk s s ou u universiteden tapuya kamunun tamamnda yeniden yaplanma gerekiyor. Trkiyenin bir de Avrupa Birliine uyelik sorunu var. Tam uyelik u g mzakerelerine balayp balamayacamza aralkta karar verilecek. Eer u s s g g Trkiye tam uyelik mzakerelerine balayamazsa, bunun ekonomide etkisi ne u u s olur? Ekonomi aaya gider. s g Daha cok s rnrz ve ayaa kalkamayz. uu uu g 263 Su

anda yerli ve yabanc yatrmclar, Trkiyeye yatrm yaplr m, mevcut u yatrmlarla T rkiyede kalnr m diye beklemedeler. T rkiye ev odevlerini u u yapar ve tam uyelik m zakerelerine balarsa aynen 1985lerde Yunanistan ve u s Portekizde olduu gibi ekonomi frlar. Bugn Y g u

You might also like