You are on page 1of 284

1

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

SLEYMAN YE VAKFI YAYINLARI

stanbul-2000

Sleymaniye Vakf Yaynlar

FER T AYDIN

Kuaklar boyu Nak Tarkatnn liderliini yapm olan bir ailenin ocuu olarak 1945de Muta dnyaya geldi. Gneydounun eyhul-Hazn (Hazinoullar) adyla nl bir eyh ailesinden gelen ve beik eyhi saylan AYDIN, yksek renimini tamamladktan sonra aile geleneine uyarak 1968 ylnda zel tasavvuf terbiyesi ald ve eyhlik makamna getirildi. Grd klasik medrese eitimi yannda modern sistemle yapt almalar ve uzun yllara mal olan i ve renim gezileriyle geni bir ufuk kazanan yazar, mistisizmin Mslman inanc zerindeki etkileriyle Mslmanlarn k arasnda bir takm ilikiler bulunabilecei kukusundan hareket ederek derin aratrmalar yapt. Gerek Hz. Hasan (ra)n soyundan geldii iin erif unvanna sahip bulunan hnednnn, gerekse tm eyh ve seyyidlerin evresinde grd gerekleri slmn lleriyle sorgulama ihtiyac hissetti. 1975ten beri tarkattaki rbta konusunu hem inan, hem de uygulama asndan incelemeye balad. te Ferit AYDIN yllarca sren bu aray ve emeklerin sonucu olarak tarkattaki rbta dmn bu kitapla zmlemi oldu.

Sleymaniye Vakf Yaynlar

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Tarkatta

RBITA
ve Nakibendlik Ferit AYDIN

SLEYMAN YE VAKFI YAYINLARI

stanbul-2000 http://www.suleymaniyevakfi.org

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Kitap isteme ve haberleme adresi SLEYMAN YE VAKFI Hoca Gyaseddin Mah. ifahane Sok. No:20 34470 Eminn / STANBUL Tel: (0212) 513 00 93 Faks: (0212) 511 21 69

Sleymaniye Vakf Yaynlar

NDEK LER

------------------------------------------------NSZ

BLM - I
TARKAT KAYNAKLARINA GRE RBITA HAKKINDA GENEL B LG LER Rbta Kelimesinin, szlk ve Terim Anlam Rbtann Deiik Tanmlar Tarkat ncleri Tarafndan Rbtann Ayrntlar Hakknda Yaplm eitli Aklamalar Rbtann artlar ve Uygulan Biimi Tarkat Rhnlerine Gre Rbta Yapmann Kanlmaz Lzmu Nakibendlerin Rbtaya likin Delilleri BLM - II RBITAYA L K N OK YNL DEERLEND RMELER - Rbtann Dayandrld yet ve Hadislere likin Kantlama ve Yorumlar - Rbtay Kantlamada Nakibendlerin Kulland slp - Rbtann Tarihi ve Kaydettii Aamalar - Rbtay Konu Alan Yazl Belgeler A) Srf Rbtay Konu Edinmi Risleler B) Rbtay Bir Ayrnt Olarak lemi Bulunan Kitaplar ya da Kitapklar C) Rbtaya Kar Yazlm Makaleler - Rhnler ve Rbta: - Hiyerarik Zincir indeki Nak Rhnleri Arasnda Kimler Rbtadan Sz Etmitir
6

15 15 15 15 15 15 15

15 15 15 15 15 15 15 15 15

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

- Nakibendlerin Silsile-i Sdt 1- Hz. Ebubekr-i Sddyk (Sddyq) (ra) 2- Selmn- Fris (ra) 3- Ksm b. Muhammed (ra) 4- mam Cferus-Sdq (ra) 5- Ebu Yezd-i (Bayezid) Bestm 6- Ebulhasan el-Kharaqn 7- Ebu Ali Farmed 8- Yusuf Hemedn 9- Abdulkhlq- Gonjduwn 10- rif-i Rweger 11- Mahmd-i njirfanew 12- Aliyy-i Rmiten 13- Muhammed Baba Semms 14- Emr Kull 15- Muhammed Bahuddn Buhr 16- Aluddn-i Attr 17- Yaqb-i arkh 18- Nsruddn Ubeydullah- Ahrr 19- Qdy Muhammed Zhid Bedakh 20- Derwi Muhammed Semerkand 21- Muhammed Khuwajegi-yi Emkeneg 22- Muhammed Bqy-Billh 23- Ahmed Frqy-i Serhind 24- Muhammed Masm Frqy 25- Seyfuddn Frqy 26- Nur Muhammed Bedewn 27- emsuddn Habbullah Mirza Mazhar Cn- Cnn 28- Gulm Ali Abdullah- Dehlew 29- Halid Badd 30- Th-yi Hakkr (Nehrili Seyyid Th) 31- Sbatullah Arvs (Kua ve halefleri) - Tasavvuf Nakibendlik ve Rbta - Tasavvuf - Nakibendlik - Nakibendlikde Kermet, Menkabe ve Rbta ilikisi - Ermilik - Tarkatta Evliya Nasl Bir Kiiliktir - Nakibendliin Toplumsal Yaam zerindeki Etkileri
7

15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15 15

Sleymaniye Vakf Yaynlar

- Rbtaya Kaynaklk eden Chil nanlarn - Psikolojik Boyutu - Rbta Meditasyon ve Yoga - Yoga Nedir - Rbta Bir badet midir - Rbta ve Psikolojik Ynlendirme - Rbta Fenfillh ve Nirvana SONSZ KAVRAM, YER ve KONUM D Z N AHIS ADLARI D Z N B BL YOGRAFYA

15 15 15 15 15 15 15

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

NSZ

Rbta nedir? Bu soru, zellikle yakn bir gemiten beri pek ok insann zihnini megul etmektedir. nk ne ilgintir ki XIX. yzyln balarndan bu yana Nakibend Tarkat'nn nemli bir kural haline getirilmi bulunan rbtann asl kayna ve iyz hakknda (bu tarkatn ada rhnleri de dahil) hemen hi kimsenin etrafl bir bilgisi yoktur! Tarkatlar zaten kapal, mistik kurumlardr. Bu nedenle d dekorlarnn arka plannda gizli kalan ve halk tarafndan pek bilinmeyen ok ilgin inan ve tapnma ekilleri, yin ve trenler, sylem ve kavramlar vardr. Bunlarn kaynaklar ve amalar ise hem ok eitli, hem de son derece etrefil, karmak ve mitolojiktir. Trk toplumunun, genelde dnya Mslmanlarndan farkl biimde gelimi olan din anlay, byk lde bu olgudan etkilenmitir. Onun iin bu bak asnn temelindeki gerek nedenleri gn yzne karmak ve bu suretle yzyllar nce yaplm olan birtakm yanllklar dzeltme imkann bulmak amacyla bu kurumlarn ve doktrinlerinin ok esasl ekilde aratrlmas gerekir. nk zellikle Trkleri, slm adna tarih boyunca bu kurumlar ynlendirmitir. te rbta, bu mitolojik ve mistik yuman rgs iinde ok nemli bir yer tutmaktadr. Son yllarda Trkiye'de yaanan kavram kargaas, her ne kadar iinden klmaz bir dnce kaosunu birlikte getirmise de, denebilir ki bu durum baz mistik ve felsefi terimlerin az veya ok deifre olmasn da salamtr. Kavramlar etrafnda tartmalarn kzmasyla birlikte, tarkatlarn dnda kalabilmi olan birok kimse, son zamanlarda rbta hakknda kukuya dtler ve birtakm araylarn iine girdiler. Bu gelimelerin sonucu olarak ilgin sorular gndeme geldi. nk slmn, kitap ve snnetle belirledii ibdetler btn Mslmanlarca kesin ve ak ekilde bilinmekte ve Hz. Peygamber (s)'in bizzat uygulad biimlerde bu ib9

10

Sleymaniye Vakf Yaynlar

detler btn dnya Mslmanlar tarafndan yaklak 1500 yldr uygulanmaktadr. Oysa rbta, ounluu Trkiye'de yaayan ve sadece Nakibendler olarak bilinen bir aznlk tarafndan ve byk lde gizli olarak bir ibdet havas iinde icra edilmektedir. te bu noktalar ok esasl ekilde incelendikten sonra hazrlanm olan bu almann temel amac rbtay belgesel olarak ortaya karmaktr. Ancak hemen eklemek gerekir ki aslnda bu kitap, son yllarda gzlenen slm uyann ve aydnlanma zleminin bir rn ve gerekleri yakalama araynn bir cevabdr. nk Mslmanlar, hz ve iletiimin getirdii avantajlar sayesinde ele geirdikleri ipularyla det iz srerek imdiye kadar kapal kalm birok mesele hakknda byk bir hrsla aydnlanmak istiyorlar. Onlarn bu susamlnn temelinde ise balca iki ama vardr. Birincisi: Aydnlanarak slm'n, btn arpclyla gzelliklerini grebilmek ve onu, hapsedildii tozlu raflardan indirmek ve hayata geirmektir. kincisi ise: slmn yzyllardr, gerek sosyal ve toplumsal yaamdan soyutlanmasnda, gerekse orijinal deerlerinin arptlarak yozlatrlmasnda etkin olmu btn nedenleri renmek ve bunlar ortadan kaldrmaktr. te elinizdeki bu kitap, yukarda zetlenen iki amatan zellikle ikincisinin, belli snrlarda gndemini hazrlamaya yneliktir! Kitap, iki ana blmden olumaktadr: Birinci blm, tarkat kaynaklarna gre rbta hakknda genel bilgileri ierir . kinci blm ise, rbtaya ilikin ok ynl analitik ve eletirel deerlendirmelerden oluur. Bu alma eer gereklerin yakalanmasnda ve zellikle vicdanlarn, kitaba uydurulmu baz irk biimlerinden temizlenmesinde Mslmanlara k tutacak olursa, sonu btn tevhid ehlini sevindirecek ve bu mutluluktan bizim paymz da elbette ki byk olacaktr. Bu hayrl amacn gereklemesi ve katksz bir tevhid ve imann gnllere yerlemesi iin Allah Tel'ya dua ediyoruz.

FER T AYDIN 1

1. Yazarn asl ad Feriduddn Aydn'dr. Muhitinde ksaca Ferit AYDIN olarak tannr.
10

11

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Aklama

Bu almamzn birinci basksnn ksa sre iinde tkenmi bulunmas, sadece kitaba kar duyulan rabeti deil, ayn zamanda onun ne kadar nemli bir boluu doldurduunu da kantlamaktadr. Kitabn, zellikle ird ve slah mesajlarn ynelttii kitleler tarafndan imdiye kadar suskunlukla karlanm olmas ieriinin bilimselliini ortaya koymutur. Bununla birlikte itiraf etmek lzmdr ki birinci bask srasnda gzden kam bir takm dizgi hatalar kitabn yaz disiplinine ve ciddiliine maalesef glge dryordu. Bu kez hem sz konusu hatalar giderilmi, hem de kitap yeniden dakik bir ekilde gzden geirilmitir; baz ksa eklerle, gerektii yerlerde okuyucuyu aydnlatacak aklamalar yaplmtr. Kitapta kullanlan transkripsiyon ve belli yerlerde seilen zel karakterlere ilikin olarak u nemli noktalarn bilinmesinde yarar vardr: 1. kitapta youn olarak Arapa ve Farsa bileik isimler ve eitli dn ve tasavvuf terimler yer ald iin, Trkiyede lhiyt Cmias tarafndan kabul edilmi bulunan transkripsiyon formlleri kullanlmtr. 2. bir eit Trkelemi, ya da yerli dile gemi bulunan Arapa ve Farsa adlar ve terimler aynen kullanlm ise de kitabn yabanclar tarafndan da ilgiyle karland gz nne alnarak bu adlarn ve terimlerin yazlnda Bat dillerine ait (Q, W, Sh) gibi zel karakterler kullanlmtr. Bilhassa ada oryantalistlerin de szckleri orijinal fonetiklerine uygun biimde seslendirebilmelerini salamak amacyla, bu adlar ve terimler, ayrca parantez iinde ve farkl kalplar halinde verilmilerdir. Ebubekr-i Sddyk (Sddyq) gibi. Ancak bunlardan, Trkiyede ilim erbab dnda kimsenin pek duymad isimler ve stlahlar ise srf Bat formlleriyle verilmilerdir. rnein, El-Hadkatl-Verdiyye yerine; El-Hadqatul-Wardiyya ve Cedd b. Kays yerine; Jadd b. Qays gibi. Tabiatyla alntlar zerinde herhangi bir deiiklik yapmak sz konusu olmad iin bunlar olduklar gibi aktarlm ve hatta yazlm, transkripsiyon ve noktalama hatalaryla birlikte verilmilerdir.

Ferduddn AYDIN

11

12

Sleymaniye Vakf Yaynlar

12

13

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

BLM I

TARKAT KAYNAKLARINA GRE RBITA HAKKINDA GENEL B LG LER

13

14

Sleymaniye Vakf Yaynlar

14

15

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

"Rbta" Kelimesinin Szlk ve terim anlam:


Rbta: Arapa "rabt" kknden tretilmi bir kelimedir. Szlkte birletirmek, bititirmek, ilitirmek ve balamak anlamna gelmektedir. Arap lkelerinde, (Rabita'tl-deb=Edebiyatlar birlii) ve (Rabita'tl-Qurr' =Kur'n Hafzlar Cemiyeti) gibi adlar altnda eitli dernek ve kurulular vardr ki bu isimler, ayn meslee mensup kimselerin belli bir amala bu kurulularn ats altnda bir araya gelmi olduklarn ifade etmektedir. Yani bu bileik adlar iindeki "rbta" kelimesi, sz konusu birlii anlatmak iin kullanlmaktadr. te btn bu ayrntlar, "rbta" szcnn lgatteki genel anlam hakknda bize yeterli bir bilgi vermektedir. Kelimenin, konumuz asndan ifade ettii zel anlama gelince, bir tasavvuf terimi olarak (daha dorusu Nakibend Tarkat'nn kurallarndan biri olarak) rbta: Mrdin, kendini mridi ile yz yze gelmi varsayp ondan feyiz aldn (ondan metafizik anlamda g aldn ya da nurlandn) zihninde canlandrmas demektir. Rbtann ne ifade ettiini ve ne yce fazletlerden, ne byk erdemlerden olduunu, eitli manev ve lht hallerin rbta ile nasl yaandn ve bu yzden ne yksek mertebelere eriildiini anlatan yazlar; rbtay Kurn- Kerm'e ve Rasulullah (s)'n snnetine dayandrmaya alan aklamalar; hatta srf bu konuda yazlm kitapklar bile vardr. Ancak bu yazlar, slp ve anlatm bakmndan ok rasgele ve danktr. Dolaysyla "Rbtann Uygulan Biimi ve artlar" bal altnda daha sonra verilecek olan sistematik bilgiler, Nakibendler tarafndan imdiye kadar geliigzel yaplm aklamalarn, sylenmi ya da yazlp izilmi szlerin derli toplu bir zeti olacaktr diyebiliriz.

Rbtann Deiik Tanmlar:


Rbta, Nakibend Tarkat'nn kurallarndan biridir. Ancak zaman iinde kurumlatrlm olan rbtann, btn tarkat ncleri tarafndan onaylanm, ya da zerinde gr birliine varlm ok net bir tanm yoktur. Bununla birlikte gerek manzum, gerekse dz ifade olarak yalnzca birka kii tarafndan yaklak bir dille, rbtann ne olduu anlatlmaya allmtr. Fakat bata Halid Badd olmak zere bu ahslar, meruluunun da tesinde onun kanlmaz gerekliliini, hatta rbtann, kaynan
15

16

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Kurn- Kerm'den ve Rasulullah (s)'n snnetinden aldn kantlamak iin olaanst aba sarf etmilerdir. Buna ramen yaptklar aklamalar eskilerin tabiriyle: Efrd cmi' ayr mni' deildir. Yani rbtay her bakmdan tanmlayan ve onun baka bir eyle kartrlmamasn kesin biimde salayan birer tanm olmaktan uzaktrlar. Nitekim aadaki eitli tarifler ya da aklamalar bunu kantlamaktadr. Rbtaya baz izahlarla belli bir boyut kazandranlar, yakn tarihte yaam olan Nakibend eyhleridir. Bunlardan, Halid Badd'ye mal edilen aklamada yle denilmektedir: Tarkatta rbta: Mrdin, Allah'da fn 2 olmu bulunan eyhinin eklini haylinde srekli canlandrmasyla onun rhniyetinden yardm istemesi 3 demektir. Bu da mrdin edeplenmesi (saygl olmaya almas) ve tpk eyhinin yannda bulunuyormu gibi gyabnda da ondan feyiz alabilmesi iin lzumludur. nk mrd, eyhinin eklini haylinde canlandrmakla ancak huzur bulur, nurlanr ve bu sayede irkin davranlarda bulunmaktan saknr. 4 leri srld zere bu szler, Halid Badd'nin, stanbullu Muhammed Es'ad Efendi'5 ye gnderdii bir mektupta yer almaktadr.

2. Fn olmak: Bir tasavvuf terimidir. Sfler arasnda genel olarak Allah'da fn olmak ya da fenfillh eklinde de ifade edilmektedir. Bk. BLM II/11 (Rbta, Fenfillh ve Nirvana) . Tarkatlarn hemen tamamnda ve zellikle Nakibend Tarkatnda ok nemli bir inan ekli olan Rhniyetten istimdd ya da gnmzn Trkesiyle (Evliyalarn ruhundan yardm dilemek), kaynan Animizm'den alr. Animizm, atalarn ruhlarna tapma esasna dayanan politeist bir inantr. (Fazla bilgi iin Bk. Ferit Aydn, slm'da inan Sistemi, S.133-134, Kahraman Yaynlar stanbul-1995 4. Bk. Halid Badd, Risaletun fi Tahqyqr-Rbita (Raaht'n kenar S. 221232 ) 5. Muhammed Esad Efendi: Ayasofya Ktphnesi'nin kurucusu, stanbul Nakyb'ul-Erf' ve bir ara Meclis-i Marif-i Ummiye Reisi (Milli Eitim bakan-1848). Kken olarak Malatyaldr. H. 1204/M. 1789'da stanbulda dodu. "Ziynet'ulMeclis" adl kitabn yazar ve II. Mahmud dneminin nl devlet adamlarndan, Hlet Efendi namyla mrf, Seyyid Muhammed Said'in rencisidir. Muhammed Esad Efendi, Kazaskerlik ve vak'anvislik yapt. Halid Badd, Muceddidiyye ad altnda revize ettii Neo-Nakibendlii Osmanl bakentinde yayabilmek iin O'nun nfuzundan yararlanmak istedi. Muhammed Esad'n hocas Hlet Efendi ise Badd'nin genileyen evresinden endie ediyor ve O'nun siyasi adan devlet iin bir sknt kayna olabileceini Padiaha sylyordu. Bu sebepledir ki Nakibendler, Hlet Efendi'yi daima nefretle anarlar ve Onun 1823 ylnda Konya'da idam edilmesini Badd'nin bir kerameti (!) olarak anlatrlar. H. 1264/M. 1848 ylnda len Muhammed Esad Efendi'nin ise, Badd'ye kar olumlu bir tavr sergiledii anlalmaktadr.
16

17

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Irakl Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil de Tenwr'ul-Qulb adl eserinin "Tasavvuf" blmnde ve Nakibend Sdtna Gre Zikrin Keyfiyeti bal altnda sayd on bir arttan dokuzuncusu olan rbtay yle anlatyor: Zikrin dokuzuncu keyfiyeti, mridi rbta etmektir. Bu da mrdin, kalbini eyhin kalbine kar bulundurmas; gyabnda bile olsa onun eklini hayalinde canlandrmas; kalbine, eyhin nur okyanusundan feyizlerin aktn iinden tasavvur etmesi ve ondan bereket dilemesiyle olur. nk mrdin Allah'a ulaabilmesi iin vastas odur. (Yani eyhdir.) 6 Bu kitabn en bariz zellii, onun ok sade ve anlalr bir Arapa ile yazlm olmasdr. Dolaysyla yazar, rbtadan ne anlyor, ya da onu nasl anlatmak istiyorsa, her hangi bir yoruma mahal brakmayacak ekilde amacn gyet ak bir dille ortaya koymaktadr. El-Kurd'nin, meseleyi bu kadar berrak bir tablo iinde sunduu Tenwr'ulQulb adl eseri ise konumuz asndan ok nemli bir belge oluturmaktadr. mer Zydn Dastn'nin de kendine gre rbtay tanmlamas yledir: (...) bu da mrdin, kalbini Allah'n peygamberlerinden birine, veya O'nun vel kullarndan bir velye, veya hepsinden birine, ya da silsilesi Hz. Peygamber (s)'e ulaan kmil bir mride veya eyhine, ya da HAKKINDA GZEL DUYGULAR BESLED VE STNLN TAKD R ETT B R NE BTN SEVG VE SAM M YET YLE BALANMASINDAN BARETT R. 7 Mustafa Fevzi ise rbta konusunda manzum olarak kaleme ald sbtul-Meslik adl kitapkta Hdim'den naklen, rbtay yle tarif etmektedir: Ya tahayyl eylesn Peygamber'i, Ya mbrek mrid-i kmilleri. 8 Rbtann, bir sredir nem kazanmasnda byk rol oynam bulunan yakn tarihin etkili Nakibend eyhlerinden Abdulhakm Arvs'ye gelince, 1923 ylnda kaleme ald "Rbta-i erfe" adl rislesinde bu tarkat kuraln yle tarif etmektedir:

6. Bk. Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil (l.H.1332), Tenwr'ul-Qulb s. 512 7. Bk. mer Ziyddin Dastan Tasavvuf ve Tarkatlarla lgili Fetvlar s. 149150 8. Bk. Mustafa Fevzi, sbtul-Meslik s. 25 Mustafa Fevzi (1871-1924): Erzincanl olduu sanlmaktadr. Kalyon ktibi olarak memurluk yapt. Duygusal ve air ruhluydu. Yalannca Gmhnev'ye baland. sbtul-Meslik'den baka birka rislesi daha vardr. Ktip lakabyla adalarndan ayrt edilmektedir. Gmhnev'nin, Tekirdal olarak bilinen Mustafa Fevzi adndaki bir dier mrdi ile O'nu kartrmamak gerekir.

17

18

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Rbta, Sfat- lhiyye-i Ztiye ile mtehakkk, makm- mhedeye vsl bir kmili mkemmel ile rapt- kalb eyleyp huzur ve gyabnda o zatn sretini hzne-i haylinde hfzetmekten ibarettir. Adal bir ifade olduu iin gnmzn okuyucusu tarafndan anlalamaya bilecei endiesiyle yukardaki tarifin, Necip Fazl Ksakrek tarafndan yaplan sadeletirilmi eklini aaya alyoruz. Rbta, lh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi 9 ve mahede makamna varm bir kamil ve mkemmele kalp balayp, huzur ve gyabnda o zatn suretini hayl hazinesinde muhafaza etmekten ibarettir. 10 Yukardakilerden baka: 1. Hseyn ed-Dewser'nin H. 1237'de yazd Er-Rahme'tul-Hbta... ; 2. Ahmed el-Biq'nin H.1249'da kaleme ald Risle'tun Fi db'it-TarqatinNaqshabandiyya ; 3. Sleyman Zhdi'ye ait 1297 tarihli Tabsra'tul-Fsliyn ... adl kitaplarn her birinde ayrca rbtann yakn tarifleri yer almaktadr. Adlar geen bu dokuz rbtacnn da ayn zamanda mridi saylan Halid Badd'ye ait Risle-i Hlidiyye'deki rbtann tanmyla, yukardaki tanmlar arasnda ortak noktalar vardr. 11

Tarkat ncleri Tarafndan Rbtann Ayrntlar Hakknda Yaplm eitli Aklamalar: Nakibendlerce imdiye kadar gerek yazl, gerekse szl olarak bu konuda ifade edilenlere baklacak olursa rbtann eitli tariflerinden zet olarak u anlamlar karmak mmkndr:
1. Rbta: Mrdin, eyhini eklen ve cismen tasavvur etmesidir. Yani daha ak bir anlatmla, onu fizik olarak zihninde canlandrmasdr.

9. lh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi olma inanc hakknda fazla bilgi iin Bk. BLM II/6 (Nakibendlik'de Kermet, Menkabe ve Rbta ilikisi) 10. Rbta-i erfe, Bayezit Devlet Ktphnesi No. 243435 S. 18 11. Bu tanm, (Eer Halid Badd'ye ait olduu doruysa) ad geen rislenin 10. sayfasnda yer almaktadr. El-Hc erif Ahmed b. Ali tarafndan tercme edildii ileri srlen bu risle, Merkezleri stanbul-aramba'da bulunan bir Naki cemaati tarafndan, ismet Garbullh'a ait Risle-i Qudsiyye ile birlikte bastrlmtr. zerinde, nerede ve hangi tarihte basldna ilikin bilgi yoktur.
18

19

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

2. Bununla birlikte mrd, eyhinin kalbinden kendi kalbine nur hzmelerinin yansdn, ya da nurdan alayanlar aktn ayrca dnecek ve ondan bereket, himmet ve yardm isteyecektir. 12 Bunu, tarkat dilinde istifza ya da rhniyetten istimdd diye baz yaktrmalarla zet olarak anlatmaya almlardr. 3. Mrd kendini, eyhinin giyim ve kuam tarz iindeymi gibi grmeye alacaktr. Son dnemin Nakibend teorisyenlerinden Abdulhakm Arvs'ye ait bu konuya ilikin baz aklamalar sadeletirilerek u ekilde verilmitir: Prin kyafet ve heyetine aynen brnmek, kendini mrid eklinde grmek ve hayl etmek... Bu vaziyette meydanda olan sanki pirdir, kendisi deil... Bu ksm rbta ibdetlere mahsustur. Mesela Kur'n dinlerken gzlerini yumar ve kendisini prin vcud ve kyafetinde grr. Olan, sanki prdir, kendisi deil... Keza Kur'n ve Delil okurken, vaaz ve ders dinlerken, namaz klarken kendisini mridin kyafet ve heyetinde hayl eder. Namazda kyam (ayakta duru), kuud (oturu), ve kraat (Kur'n okuyu) fiillerini yerine getiren sanki prdir, kendisi deil... Bu son nokta ekline (Telebbs rbta - kla brnme) rbtas ismi de verilir.13 4. Birok eitleri olan rbtann bu farkl ekilleri hakknda da ayn yazar unlar kaydetmektedir: Tatbik edile gelen rbta (Usul bakmndan) birka trldr: Birincisi, Slik tarafndan kmil ve mkemmel sfatlarna lyk eyhin sretini karsnda tasavvur edip hayl yoliyle iki ka arasna bakmak ve suretteki rhniyete ynelmek.... Bu bak ve mhlanla kendinden geme, kaybolma hali balayncaya kadar rbtay srdrmek... (...) kincisi, slikin, kendisini mrid kyafet ve heyetinde grmesidir. (...) Mridin suretiyle giyimli olmak bakmndan bu rbta ekline "telebbs -giyim- rbtas" ismi verilir. ncs, mridin suret ve heyetini karsnda grp, onu kalbinin ortasna indirmek, kalbini uzun ve geni bir dehliz farz ederek mridi o dehlizde yryor ve kendisine doru geliyor hayl eylemek... 14
12. Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil, Tenwr'ul-Qulb s. 512 13. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe Rislesi s. 11 14. Age. S. 21, 22

19

20

Sleymaniye Vakf Yaynlar

5. eyhin eklini haylde canlandrrken onun rhniyetinden istimdd etmek (ondan yardm dilemek) gerekir. Tarkatlara gre yalnzca sa olan mridden deil, ayn zamanda lden de yardm beklenir. Yani eyhin rhniyetinden yardm dilemek iin onun, sa ya da l olmas fark etmez. Bu inan hemen btn tarkatlarda vardr ve himmet dilemek, bereket talep etmek, feyiz almak istifzada bulunmak ya da rhnyetten istimdd etmek gibi eitli deyimlerle ifade edilir. Mehmed Zhid Kotku bu konuda aynen unlar kaydetmektedir: Bu tarikde eyh, keml-i marifet ile mtehakkk olursa, ifzada (yardm etme konusunda) l ile diri msavi olurlar. 15 Aslnda msavi olmaktan da te, (yine tarkat rhnlerine gre) vel, ldkten sonra bir t-i ryn gibi, yani knndan km olan bir kl gibi ok daha keskin olur ve onu aran insann imdadna ok daha abuk yetiir. Nitekim aadaki drtlk bu inanc ak olarak anlatmaktadr: ki cihanda tasarruf ehlidir nki vel Deme kim bu mrdedir bunda nice dermn ola Rh emr-i Hud'dr ten glf olmu ona T ki 'l kr eder bir t ki uryn ola. 16 6. Rbtay gerek anlamdaki mride yapmak arttr. Peki gerek manadaki mrid kimdir ? Bu konuda da yine Kotku unlar sylemektedir: nsn- kmil mirt- haktr. Her kim kmil insann rhniyetine basret gzyle bakarsa onda Cenb- Hakkn tecellsini grr. Sfatnn zuhrunu idrk eder. 17 Demek ki rbta srasnda, haylde canlandrlan insan tipi Nak rhnlerine gre mir't- hak = Allah'n aynas olan ve kendisine insn- kmil denilen, insanst kiilie sahip biri olmaldr. Rbta, bu derece ycelmi ve Allah'a ayna olmu (?) birine ancak yaplabilir. 7. Salara yapld gibi lm kimselere de rbta yaplabilir.

15. Mehmed Zahid Kotku (H. 1313/M. 1897-H. 1401/M. 1980) Tasavvuf Ahlk: 2/272 16. Ahmed Yaar Ocak, Menkbnmeler S.7 17. Mehmed Zahid Kotku, Tasavvuf Ahlk: 2/272
20

21

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

lye rbta yapma konusuna, zellikle son dnem Nak eyhleri tarafndan ok nem verilmitir. Bu cmleden olarak Abdulhakm Arvs'nin, Mezarlara Rbta Keyfiyeti bal altnda aaya alnan szleri ilgintir. Arvs u tleri vermektedir: Mezar ziyaretisi mrd, nefsini her trl d alkadan boaltr. ini dnya kaytlarndan uzaklatrr. Kalbini ilimler ve naklardan ve hadiselere bal duygulardan ekip karr. Ziyaret ettii mevtnn rhniyetini hissi keyfiyetlerden mcerret bir nur farz eder. O kabir sahibinin Feyizlerinden bir Feyiz ve hallerinden bir hal zuhur edinceye kadar o nuru kalbinde tutar. (...) Feyiz istekisi ziyareti, Feyiz vericinin kabrine yaklap selm verir. Mezarn ayak ucuna yakn sol tarafna durur. Ona kar hayattaki tavrn muhafaza eder. Bir fatiha ve on bir ihlas okur. Sevabnn mislini mevtya hediye eder. Sonra ker oturur. Feyiz almak iin kabirdeki mevtnn rhniyetine tevecch eder.... 18 Arvs'nin, lye rbta konusundaki szleri bundan sonra da epeyce srmektedir ve Mehmed Zhid Kotku'nun, bu konuda yazdklar ile O'nun syledikleri arasnda paralellik vardr. Kotku'nun, Mevtdan rbta ile feyiz almak keyfiyeti: bal altndaki szleri ise yledir: Mrd nefsini dnya alakalarndan syrp, kuydt- tabi'yyeden iini boaltr ve kalbini ulm ve nkdan ve havtr- kevniyyeden temizler, sonra o meyyitin ruhniyetinden feyiz alncaya kadar o nuru kalbinde saklar; muhafaza eder. Eer rbta meyyitin kabrinin yannda olursa, o kabrin sahibine selam vermek lazmdr. Kabrin sa ayak tarafna durur. Bir fatiha ihls ve bir yet'l-Krs okuyup sevabn o mevtnn ruhuna hediye eder. Sonra ruhniyetine tevecch edip istifze eder. Nitekim (sav) efendimiz hazretleri " lerinizde glkle karlatnz; kararsz olduunuz zaman, kabir ehlinden yardm isteyiniz." buyurdular. 19
18. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe Rislesi s. 23 Sadeletiren N. F. Ksakrek 19. M. Z. K. Tasavvuf Ahlk S. 2/272 Bu yakksz szlerin, Hz. Peygamber (s)'e ait olduunu ileri srecek kadar rdan km olanlar, elbette ki bu suretle hem kiiliklerini, hem de ncln yaptklar tarkatn i yzn btn plaklyla ortaya koymulardr. Burada sylenebilecek tek ey, bu gibi kimselerin peinden giden insanlara Hz. Peygamber (s)'in u szn hatrlatmaktr: Kim, benim adma yalan uydurursa, yerini cehennemde hazrlasn! (Bk. mam Buhr -Muhammed b. smail-, Sahh'ul-Buhr C. I, stanbul-1315 S. 36; mam Mslim -Mslim b. Hajjj el-Queyr-, Sahhih'u Muslim, C. I, S. 10)

21

22

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Yukardaki adal anlatm, byk ihtimalle Abdulhakm Arvs'nin, Rbta-i erfe adl kitabndan kk bir deiiklikle ve biraz da sadeletirilerek neredeyse aynen kopya edilmitir. Ancak bu izlenimi uyandrmamak iin yaz, alnty yapan Mehmed Zhid Kotku tarafndan trnak iine alnmamtr. Ad geen kitapk, bugnk nesil tarafndan anlalmad iin yazar, Abdulhakm Arvs'nin mrdlerinden olan Necip Fazl Ksakrek tarafndan sadeletirilmitir. 8. Rbta, yer yer zikirle aklanmaya allm ve bazen de onunla karlatrlmtr. Hatta, Sabit olmutur ki, rbtasz zikir erdirici deil, zikirsiz rbta ise tek bana erdiricidir. eklinde ilgin bir ifade kullanlmtr. 20 Ancak rbtann bir ibdet biimi olup olmadna ilikin pek ak bir kayda rastlanmamaktadr . 9. Rbta, tarkat ulularn gyben haylde canlandrma alkanlyla onlara benzemeye almak ve onlarn sahip olduklar fazletleri kazanmaktr, diye bir yorum daha vardr. Bu gr, ada ilahiyatlardan biri yle izah etmektedir. Dinler ; Allah'n ahlkyla ahlklanma" veya O'nu taklid -imitatio dio- prensibini hedef almtr. Bu gayeyi gerekletirmek isteyen insan olunun, srp giden hayatnda canl ve mahhas bir modele olan ihtiyac, "insann insan taklidi" -imitatio hominis- realitesini ortaya karmtr. 21 10. Yakn tarihin Nakibend eyhlerinden biri de rbtann trl olduunu u ekilde sralayp aklamaktadr: a) Rbta'tl-Huzr: Mrdin devaml olarak Allah ile beraber olduunu dnmesi. b) Rbta'tl-Mevt: Mrdin, lm annn gelip attn, sanki mezara konmak zere olduunu, berzah ve ahiret alemlerini devaml surette dnmesi. c) Rbta'tl-Mrid: Mrdin devaml olarak mridini dnmesi ve onu haylinde canlandrmas.22 te buraya kadar anlatlanlar, rbtann ksmen tanmlar ve baz ynlerden aklamalar olarak kullanlm eitli ifadelerdir.

"Rbtann artlar ve Uygulan Biimi:

20. Bk. Rbta-i erfe s.7, 8,10, 17, 45 21. rfan Gndz'n baslmam bir almasndan... 22. mer Zyuddn Dastn, Tasavvuf ve Tarkatlarla ilgili Fetvlar. S. 149
22

23

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bilindii zere her tarkatn kendine zg birtakm kurallar vardr. Bunlar det birer kanun gibi, daha dorusu "Allah'n ya da Peygamber'in birer emri olarak" tarkat ballar tarafndan titiz bir ekilde uygulanrlar. te -konumuzun zn oluturan- "rbta" da bu kurallardan biridir. Zikrin deiik bir biimi olarak da tanmlanan rbta, Nakibend Tarkat'nda eyhmrd ilikisinin ok nemli bir halkasn oluturur. Mrdin eyhe mutlak, kesin ve srekli balln salamak zere konmu olan bu kuraln belli zamanlarda, belli uygulan ekilleri vardr. Ayn tarkatn bir cemaatinden dierine kk farklarla icra edildii ise bir gerektir. Genelde "Hatm-i Huwcegn" ad altnda uygulanan zikir merasimi srasnda halka eklinde oturan mrdler, eyhin ya da onun adna hatm"i yneten vekilinin bir iareti zerine rbta yaparlar. Bu iaret, halkada bulunanlarn rahata duyabilecei orta bir sesle "Rbta-i erfe !", "mride rbta", ya da benzer bir komuttan ibarettir. Nakibend Tarkat'nn dili Farsadr.23 Dolaysyla bu komutun da Farsa m, yoksa ( slm'da ibdet dili olan) Arapa m, ya da baka bir dille de yaplp yaplamayacana ilikin herhangi bir aklamaya rastlanmamaktadr. unu zellikle belirtmek gerekir ki rbta, tarkatta bamsz bir yin deildir. Bilakis mrd, rbtay pratikte ya kendi bana, zikrin bir paras niyetiyle, ya da bir grubun iinde "Hatm-i Huwcegn" yininin kurallarndan biri olarak yapar. "Hatm-i Huwcegn" srasnda yaplan rbta, bu ayinin on kuralndan biridir.24 u var ki tarkat evrelerince ona verilen olaanst nem sebebiyle bir yandan bu cemaatlerin bandaki liderler tarafndan sk sk ilenmi, zerine yazlar ve kitapklar kaleme alnmtr; dier yandan rbtay slm d grenler, onu ok ksa ifadelerle reddetmeye almlardr. Fakat rbtay rtmek amacyla yazlm kapsaml ve belgesel bir reddiyeye bugne dein rastlanmamtr. Yukarda ifade edildii gibi rbta, mrd tarafndan "Hatm-i Huwcegn" yini dnda ve yalnz bana da yaplabilmektedir. Bu mnferid rbtann en ok yapld zaman "Wird"e balamadan nceki dakikalardr. "Wird": eyh tarafndan mrde telkin edilmi ve gnn belli saatlerinde tekrarlanmas istenmi olan rhn dev demektir. Bu dev, belli szlerin yzlerce hatta binlerce

23. Bk. Muhammed b. Abdillh el-Khn (H. 1213/M. 1798-H. 1276/M. 1862), ElBahjatus-Seniyye, S. 3, 50; BLM - II/7 Tasavvuf, Naklik ve Rbta (Kelimt- Semniye) 24. Tenwr'ul-Qulb adl kitabn yazar, Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil'ye gre rbta, Nakibend Tarkat'nda zikrin 9.; Hatm-i Huwcegn'n ise 2. kuraldr. Bk. Age. S. 512. ve 522.

23

24

Sleymaniye Vakf Yaynlar

kez tekrar edilmesiyle yerine getirilir. Rbta ise ondan nce yaplan zihinsel bir hazrlanmadr. 25 Gerek sistematik bir yin biimi olan "Hatm-i Huwcegn" merasimi ve tm ayrntlar (ki bunlardan biri de rbtadr), gerek bu ayrntlardan her biri, gerekse eyhin rhn bir dev olarak mrde verdii herhangi bir ders, wird, telkin, emir ve tlimat, tarkat protokolnde zikrin kapsamna girer. Yani bunlarn hepsi, ya da herhangi biri, tarkatn avam dilinde genel bir tabirle, "zikir" 26 olarak adlandrlr. Dolaysyla rbta da Nakibend Tarkat'nda bir zikir eklidir. Rbtann uygulan srasnda mrdin oturu biimi, fiziksel ve zihinsel durumu ile yer, zaman ve ortam ok nemlidir. Bu durumlar u ekilde zetlemek mmkndr:

a) Abdestli olmak:
Rbta yapan kimsenin, zellikle "Hatm-i Huwcegn" halkasnda bulunuyorsa her eyden nce- abdestli olmas gerekir. Nitekim bu yin genellikle sabah, ikindi ve yats namazlarndan sonra dzenlendii iin halkaya katlan mrdlerin hepsi zaten abdestli olurlar. 27

b) nbeli olmak:
Yani mrdin, mrid olarak kabul ettii eyhe, ya da vekiline nceden bey'at etmi olmas gerekir. Buna, tarkat dilinde El almak" da denir. Zaten Nakibendlere gre

25. Wird hakknda Bk. BLM - II/7 Tasavvuf (Seyr-u Slk); Kelimt- Semniye (Yd Kerd) 26. Zikir (Zikr): Arapa bir masdardr. Zihinde, ya da szl olarak bir kimseyi veya bir eyi anmak manlarnda kullanlr. Allah' zikretmek" Kur'n bir tabirdir ve Allah Tel'nn emirlerindendir. Yce Rabb'imiz, Nisa Sresi'nin 103'nc yet-i Kermesinde melen: Namaz kldktan sonra, ayakta, oturarak ve yan gelerek Allah' annz. buyurmaktadr. Yani normal olan her durumunuzda Allah (cc)' hatrlaynz ve O'nun yce adn tekrar etme erefine nail olunuz, demektir. Keza Enfl Sresi'nin 45'inci yet-i Kermesinde de: Ey imn edenler! dmanlardan- bir toplulukla karlatnz zaman direnin ve Allah' ok annz. buyurulmaktadr. Kurn- Kerm'de zikre, Allah Tel'nn gerek Yce adn, gerekse nimetlerini anmaya ok geni yer verilmitir. Tarkatlarda, (zellikle Nakibend Tarkat'nda) ise zikrin Kur'n llere uymayan biimleri ve kurallar vardr. Bu tarkatta Rbta ve wird ad altnda, rhunu Hind mistisizminden alan uygulamalarla zikir yaplr. (Bk. Kavramlar Dizini: wird maddesi) 27. Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil Tenwr'ul-Qulb s. 511, 512, 520
24

25

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

bir eyhe balanmayan (Yani daha akas tarkata girmeyen) insann ncs eytann ta kendisidir. 28 eyhlerden kimisi, ayn tarkata bal olsalar bile kendisinden el almam bulunanlar (yani baka bir eyhin mrdlerini), ynettii "Hatm-i Huwcegn" halkasna kabul etmez. Bazlar ise bu konuda herhangi bir ayrm yapmazlar. Dolaysyla tarkatn btn kurallarnda olduu gibi bu noktada da hemen her eyhin yorumu ve protokol farkldr. Ancak halkaya oturan mrd, her halkrda rbtasn kendi eyhine yapar. Bu vesile ile unu da belirtmek gerekir ki kendi ifadelerine gre Tarif edilen ekilde fen ve bek 29 mertebelerine ulatklar ehdetle sabit olmayan kimseler her ne kadar zikir tlimine mezun ve memur olsalar da kendilerine rbta ettiremezler
30

Bu konuda baz eyhlerle halfeleri arasnda polemikler ve tartmalar bile cereyan etmi, hatta nemli bir olay diye yakn tarihin Nakibendlerine ait kitapklarda yer almtr... 31

c) Kapy kitlemek:
Aslnda kapnn ierden kitlenmesi srf rbtaya bal bir kural deildir. Nakibendlere gre bu, "Hatm-i Huwcegn" yininin bir ayrntsdr. Bununla beraber rbta yalnz bana bile yaplsa yine de sakin bir yer tercih edilir. u var ki -yukarda da deinildii zere- rbta, "Hatm-i Huwcegn" yininin kurallarndan biri olduu iin bu merasimin bir esi olarak icra edilirken zaten kap kitli bulunmu olur. Yakn tarihin Nakibend eyhlerinden smet Garbullah, nbe byle ta'lm etti ol mh, Kapanmak kap snnettir ol gh 32 msralaryla tarkatn bu kuraln anlatmaya almaktadr.

d) Ortam Karartmak:

28. Age. S. 524, 525; A. Z. Gmhnev, Jmiul-Usl S. 55; Muhammed b. Abdillh El-Khn, El-Bahjatus-Seniyye S. 4; Ali Behcet, Risle-i Ubeydiyye-i Nakibendiyye S. 7. niversite Ktphnesi No. 77258 29. Bk. BLM - II /11 (Rbta, Fenfillh ve Nirvana) 30. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe Rislesi (Osmanlca) s. 26 - Sadeletirilmi nsha, S. 27 N. F. Ksakrek. Beyazt Devlet Ktphnesi No. 243435-Sleymaniye Ktphnesi-Celal tken/232 31.Bk. BLM - II/6. Rhnler ve Rbta (Badadi ile Kartlar Arasndaki Kavgalar) 32. Risle-i Qudsiyye S. 89

25

26

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Vakit gece ise klar sndrmek, gndz ise pencerelere perde germek suretiyle ortam karartlr, ya da en azndan lo hale getirilir. Ancak bunlar zellikle "Hatm-i Huwcegn" yininin yapld mekn iin sz konusudur. Tek bana rbta yapan kii, oturduu yerde bandan aaya bir araf, ya da puu gibi bir ey rtmek suretiyle de bu ortam salayabilir.

e) Ters Teverruk Oturuu le Oturmak:


Bunun ekli yledir: afi Mezhebinde namazdaki son oturuun tam tersi olarak sol ayak dik tutulur (yani topuk yukarda, parmak ular ise yerdedir.) Sa ayan parmak ular da -kpr gibi duran- sol bacan altndan biraz dar karlr. Bu durumda sa baldr tamamen yere yapktr, vcut zorunlu olarak sol tarafa doru eimlidir ve eller namazda olduu gibi yine dizler zerinde bulundurulur. Bu oturu eklinin, yakn tarihte yaam olan baz Nakibend teorisyenleri tarafndan ngrld anlalmaktadr.33

f) Gzleri Yummak:
Gerek "Hatm-i Huwcegn" srasnda, gerekse mrdin tek bana yapt rbtada gzler yumulur. Hem hatim yinini yneten eyh veya temsilcisi, hem de mrdler ayn eyleri yapmak durumundadrlar. Mrd, hatim dnda ve yalnz bana rbta yaparken de yine gzlerini yumar. 34

g) Nefesi Kontrol Altna Almak:


Rbta yaparken az kapaldr, soluk burundan alnr. Nakibend Tarkat'nda balca iki eit zikir vardr. Bunlardan biri szl zikir olan "wird"dir, dieri ise zihinsel zikir olan "rbta"dr ki her ikisinde de nefes kontrol altnda bulundurulur. 35

h) Sabit ve Hareketsiz Durmak:


Yakn tarihte Nakibend Tarkat'na yeniden ekil verenler, Hatm-i Huwcegn, zikir, rbta ve benzeri yinlerin uygulan srasnda mrdin hareketsiz durmasn, ah, vah gibi zdrap ve hzn ifade eden sesler karmamasn ve inlememesini art komulardr. Onlara gre bu tr davranlar eytann giri kaps ve nefsn duygularn doyuma ulatrlmas olarak nitelenmitir.36

) "Mrid"in Sretini Zihinde Canlandrmak:


33. Bk. M. Emin elKurd, Tenwr'ul-Qulb s. 511; A. Z. Glhanevi, Jmi'ulUsl S. 146; S. Zhdi, Majmatul-Khlidiyya S. 4; S. Zhdi, Nahjatus-Slikn S. 30; Ahmed el-Biq, Risle'tun Fi db'it-tarqa'tin-Naqshabandiyya s. 42 34. Bk. M. Emin elKurd, Tenwr'ul-Qulb s. 512; A. Z. Glhanevi, Jmi'ulUsl S. 147; S. Zhdi, Majmatul-Khlidiyya (Sahfe'tus-Saf) S. 4 35. Bk. M. Emin elKurd, Tenwr'ul-Qulb s. 514 36. Bk. S. Zhdi, Majmatul-Khlidiyya (Nahjatus-Slikn): S. 24
26

27

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bu kural rbtann zn oluturur. Dierleri ise buna bal olarak ikinci derecede ayrnt saylrlar. Nakibendlikte Tarkat db diye sralanan kurallar iinde en nemli unsur olarak rbtadan sz edilirken bu nokta zerinde daha srarl bir ekilde durulmutur. 37 Yaplan aklamalara ve tarif ekillerine gre mrd, bu devi yapmak iin gerekli artlar yerine getirdikten ve gzlerini yumduktan sonra btn dikkatini eyhinin cismn varl zerinde toplamaya ve onun siluetini haylinde canlandrmaya alr. Nakibend Tarkat'nn, zellikle yakn tarihte olumu Sleymanclk ve Menzilcilik gibi baz kollarnda eyhin fotorafna bakmak suretiyle de rbta yaplmaktadr. Mrd bunu yaparken, eyhinin nur deryas olduuna inand kalbinden kendi kalbine bu nurlarn bir alayan gibi aktn da ayn ekilde canlandrmaya gayret eder. Rbta yapann konsantre olabilmesi, vecd halini yaayabilmesi, (yani transa geebilmesi) iin onun, yukarda anlatlanlara ek olarak -aynen gerekmi gibi- dnecei daha birok ey vardr. Bunlardan bazlarn, Nakibend yazarlardan biri aynen u ifadelerle aklamaktadr: Kendinizi vka halinde l ve teneir tahtas zerinde, kefene sarlm tasavvur edeceksiniz (...) Mezarda olduunuz halde, mridi, pri, Allah ile aranzda vesle ve vasta mevkiindeki zat dnerek, onu yannzda ve karnzda farzederek ve onun yce alnna, yani iki ka arasna gzlerinizi dikeceksiniz ! (...) o zatn ulu simasna hayl hazinenizde yer verecek, onu kalbinizde hayl yoliyle durduracaksnz.! 38

i) Mridin Rhniyetinden stimdd Etmek:


Rbtann ok nemli kurallarndan biri de budur. Nakibend ruhnlerine ait mektup ve kitapklarda bunun nemi ska vurgulanmtr. Rhniyetten istimdd'n ne demek olduuna gelince bu, mrdin eyhinden himmet, bereket ve yardm dilemesidir. Bunun iin eyhin gen, yal, sa, ya da lm olmas arasnda hi bir fark yoktur. Hatta lm olan eyhin, knndan ekilmi kl gibi olduu, yani btn maddesel kaytlardan syrld ve ilevini daha sratle yapabilecek durumda olduu, yine bu tarkatn rhnileri tarafndan ifade edilmitir.
37. Bk. Halid Badd, Risletun fi Tahqyqr-Rbita s. 3; Ahmed Ziyddin Gmhnev, Jmi'ul-Usl s. 146; Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil, Tenwr'ulQulb s. 512 38. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe Rislesi, sadeletirilmi nsha, s. 10 N. F. Ksakrek. Beyazt Devlet Ktphnesi No. 243435 - Sleymaniye Ktphnesi-Celal tken/232

27

28

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Dolaysyla mrdin rbta yaparken iinden, eyhinin sretini canlandrmasyla birlikte ondan himmet ve medet dilemesi rbtann kanlmaz bir kuraldr. Bu artlar bir eyhten dierine oalp azalabilir, yani deiebilir. Nitekim baz eyhlerin, yolculuk srasnda veya alrken bile wirdlerini ekebileceklerine ve rbtalarn yapabileceklerine ilikin mrdlerini serbest braktklar, daha dorusu onlar bu durumlarda da bo brakmak istemedikleri bilinmektedir. Mrd sk sk eyhinin veya ona veklet eden yetkilinin sohbetlerinde srekli telkinler alarak rbta iin hazr hale getirilir. Bu sohbetler bir eit artlandrma seanslardr ; Son derece de etkilidir. Bu srada oluan mistik atmosfer iindeki mrdin psikolojik durumu, ders ya da konferans izleyen bir dinleyicinin, hatta vaaz dinleyen bir m'minin durumundan ok farkldr. Mrdin i dnyasnn derinliklerinde bu telkinlerle o kadar iddetli etkiler uyandrlr ki rbta srasnda o, kendinden gemi ve baka alemlere dalm gibi olur. Arvs'nin tabiriyle: (...) mrd, eyhinin muhabbet alkasyla saatten saate onun renk ve kvam iinde olgunlar. Aksetme suretiyle de onun nurundan nur emer. Bu trl faydalanma ve feyizlenmede, iin nasl ve ne olduunu bilmek art deildir. Kavunun gne hararetiyle pimesi gibi slik, mridin terbiyesinde yava yava geliir. Zamanla bu gelime kemle erer. Rahmn nefesin flenmesine istidad kazanr. 39 Mrid rbtas iin, genellikle iki zaman vardr. Bunlardan biri "Hatm-i Huwcegn" yini srasnda, dieri ise her mrdin yalnz bana yapmak durumunda olduu wird denilen szl zikre balamadan ncedir. Bununla beraber yine her eyhe gre, rbtaya ilikin zamanlama deiebilir. Esasen tarkatta zikirle rbta birbiriyle ok yakndan alkaldrlar. Geni anlamda rbta da zikirden saylmakla beraber "Zikir" terimi zellikle szl wird iin kullanlr. Zikir de rbta da tarkatn temel kurallarndandr. Fakat daha nce de iaret edildii gibi onlara gre rbta zikirden ok daha nemlidir. te rbtann uygulan biimi ve artlar hakknda elde edilebilecek en geni bilgiler bunlardr denebilir.

Tarkat Rhnlerine Gre, Rbta Yapmann Kanlmaz Lzumu:


Nakibendler, rbtaya dini ve rhn bir nitelik atfetmekte ve onu slm'n bir paras, hatta Allah'n kesin bir emri olarak uygulamaya ve yaymaya almaktadrlar. Nite39. Age. S. 20
28

29

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

kim Nak eyhlerinden Mustafa Fevzi, srf rbta konusunda kaleme ald sbtulMeslik Fi Rbta'tis-Slik adl manzum rislesinde rbtann farz olduunu ileri srerek aynen yle demektedir: Elli drt farzdan biridir rbta, Ehl-i akn rehberidir rbta ; Hubb-i fillh'tr bu yolda rbta, Bir muhabbettir gnlde rbta. 40 Nakibendlere gre rbta farz olduu iin herkesin mutlak surette bir eyhe balanmas ve mridine rbta yapmas kanlmaz bir grevdir. Nitekim Muhammed Emn el-Kurd, bu konuda unlar kaydetmektedir: Allah'a ulam bulunan eyh, mrdin Allah'a ulamas iin bir aracdr ve onun, Allah huzuruna girebilecei bir kapdr. Dolaysyla kendisini ird edecek bir eyhi bulunmayann rehberi ancak eytandr. 41 Nak eyhlerinden biri olan smet Garibullah da el-Kurd'yi teyid eden szlerle bir eyhe balanmann kanlmaz gerekliliini ileri srmekte ve bunu Risle-i Qudsiye'sinde manzum olarak yle anlatmaktadr: erat mahzeninden bunca insan, Hdya vsl oldu buldu meydan ; Veli 42 gyet kat mkildir ey cn, Ki mridsiz bu srra ola yn. Heman mrid bulup hakka gidelim Ceml-i b kemle seyr edelim. 43 Yukardaki Heman mrid bulup hakka gidelim. msrnda ifade edildii gibi tarkatlar, ceml ve kemle doru yol almann; yani Allah'n gzelliklerini seyretmek iin yryebilmenin; onlarn hayl ettii alemde mesafe kat edebilmenin; hatta ve hatta Allah'da eriyip gitme'nin44 ancak bir mrid araclyla gerekleebileceine inanmaktadrlar. Dolaysyla rbtann lzumu, onlara gre buradan kaynaklanmaktadr. eyh edinmek ve ona rbtada bulunmak, tarkatta det birbirini tamamlayan iki
40. Mustafa Fevzi, sbtul-Meslik Fi Rbitatis-Slik s. 19 41. Muhammed Emn el-Kurd el-Erbili, Tenwr'ul-Qulb s.524-525 42. Buradaki veli kelimesi, Farsadr ve: Ama, fakat, lakin anlamlarna gelmektedir. Tasavvufta Ermi anlamna gelen Arapa kkenli veli ile kartrlmamaldr. Nitekim bu iki kelimenin telaffuzlarnda kk bir aksan fark vardr. 43. smet Garibullah, Risle-i Qudsiyye s. 30 44. Allah'da eriyip gitme inanc Hk. Bk. BLM - II/4-a) Rbtay Bir Ayrnt Olarak lemi Bulunan Kitaplar ya da Kitapklar.; BLM - II/7. Tasavvuf (Seyr-u Slk); Rh'ul-Furkn: 2/63

29

30

Sleymaniye Vakf Yaynlar

temel halkadr. Bundan da anlyoruz ki bir eyhe balanmak, bilgilerinden yararlanmak zere bir retmene, bir stada, bir hocaya bavurmaktan ok farkldr. bu sebeple tarkatlara gre Allah'a ulatran bir arac olarak mride eer bir kimse mrd sfatyla gnl balamayacak olursa onun iflah olmas mmkn deildir. Tarkatlardaki bu kesin inanc, yine yukardaki msralarn sahibinden reniyoruz. Bunu da yle aklyor: Mrd raptetmese eyhe derni, Ebed bulmaz fen srr kurni. 45 Tarkatta eyhe, nasl ki mrdi Allah'a ulatran bir arac, bir rehber olarak baklmakta ise, rbtaya da Allah'a ulatran bir are, bir yol, hatta yegne bir yol olarak inanlmaktadr. Mustafa Fevzi bunu, sbtul-Meslik Fi Rbta'tis-Slik adl rislesinde yle zetlemektedir: Rbta ehrh- vuslattr sana, Mbtedi ! durma yr ondan yana. Mebde-i Feyz-i Hddr rbta, Melce-i ah- geddr rbta.46 air yukardaki beyitlerde, rbtay Allah'a ulatran ahne bir yol olarak niteliyor, tarkata girenleri bu yolda yrmeye zendiriyor ve rbtann, Allah'n feyiz ve nurunun kayna, (padiah olsun, sradan insan olsun) herkesin sna olduunu ileri sryor. Btn bu tanmlardan, aklamalardan, vg ve zendirmelerden u zeti karmak mmkndr: 1. Tarkata girmek ve bir eyhe mutlak surette balanmak zorunludur. Mridi olmayann rehberi eytandr. 2. Tarkata girerek mrd olan kii, baland eyhine rbta yapacaktr. Onu, hemen her an hatta tuvalette bile47 haylinde canlandracak; eklini gznn nne getirecek; kalbini eyhinin kalbiyle kar karya bulunduracak; yaknnda bulunmuyor olsa bile onu kendine ok yakn hissedecektir.
45. smet Garibullah, Risle-i Qudsiyye S.91 46. Mustafa Fevzi, sbtul-Meslik Fi Rbta'tis-Slik s. 19 47. Tarkatlar bunu, yle ilgin bir gereke ile aklamaya alrlar: Szde, Hz. Ebubekr, Rasulullah' tuvalette bile hatrndan bir trl karamyordu. Bu nedenle duyduu sknty Hz. Peygamber'e anlatt. O da bunun nemli olmadn syledi. Bk. Rh'ulFurkn: 2/76
30

31

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

3. Bununla birlikte eyhini bir feyiz, bereket ve nur deryas olarak tasavvur ederken bu okyanustan akan nurlarn, onun oluk vazifesini gren kalbinden kendi kalbine aktarldn da dnecektir. 4. Gerek sa olsun, gerek lm olsun, gerek kendisinden ok gen olsun, daima eyhinden himmet ve bereket (yani yardm ve nimetlerde bolluk) dileyecektir. nk mrdi Allah'a kavuturabilecek olan tek vasta ancak ve ancak eyhtir, mrittir. (?) Kiinin kendi kendine Allah'a kavumas, yani fenfillh denen makama ykselip Allah'da erimesi (!) mmkn deildir. Bu sebeple tarkatlar Kurn- Kerm'den baz yetleri ve ayrca baz hadisleri yorumlayarak bu yoldaki kanatlerini delillendirmeye de almaktadrlar.

Nakibendlerin Rbtaya likin Delilleri


Halid Badd, "Risletun Fi Tahqyq'r-Rbta" ad altnda srf rbta konusunda yazd bir kitapkta yle demektedir: Ulularmzdan kimisi, tasavvuf terbiyesini gerek kendine, gerekse bakasna uygularken sadece rbta ile yetinirdi. nk bu, Allah'da fn olmann (Allah'da eriyip yok olmann) 48 hazrlk aamas olan eyhde erimek iin en yakn yoldur. Onlardan, rbtay Allah'n u szlerine dayandran da vardr: "Ey iman edenler! Allah'(a itaatszlk) tan saknn ve dorularla beraber olun." (Kurn- Kerm 9/119) 49 Tarkat silsilesiyle Halid Badd'ye bal olan Muhammed Emn el-Kurd de rbtay kantlamaya alrken nce u ifadeyi kullanmaktadr: Bu konuda gerek yet, gerekse hadis olarak mevcut bulunan deliller ise bilinemeyecek gizlilikte deildirler. Nitekim Allah Tel yle buyurmaktadr: Ey iman edenler! Allah'(a itaatszlk) tan saknnz ve O'na, (sizden honut olacak) vesleler araynz. (K. Kerim 5/35) 50

48. Allah'da eriyip gitme inanc Hk. Bk. BLM - II/4-a) Rbtay Bir Ayrnt Olarak ilemi Bulunan Kitaplar ya da Kitapklar.; BLM - II/7. Tasavvuf (Seyr-u Slk); Rh'ul-Furkn: 2/63 49. Halid Badd, Risletun Fi Tahqyq'r-Rbta s. 2, 3; Bk. BLM II/4, Rbtay Konu alan Yazl Belgeler. 50. Muhammed Emn el-Kurd, Tenwr'ul-Qulb s. 512

31

32

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu yet-i kermeyi, daha nce anlatlan merasim erevesi iindeki uygulanyla rbtaya delil gsteren, yalnzca bu ahs deildir. Bilindii kadaryla btn Nakibendler -her nasl ikna olabiliyorlarsa!- bu gr paylamaktadrlar. Muhammed Emn el-Kurd'nin, rbtaya delil olarak gsterdii bir dier yet ise, aynen Halid Badd'nin yukarda ad geen rislesinde naklettii Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermesidir. Bu konuyu zellikle ilemi bulunan Nakibend rhanlerinin hemen tm, bu iki yeti, (yani Mide Sresi'nin 35'inci ve Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermelerini) rbtaya delil olarak gstermilerdir. El-Kurd'nin, kant olarak ileri srd bir de u meldeki hadis-i erif vardr: Kii sevdii ile beraberdir. Nakibendler, rbtann Kur'n'a ve snnete dayandn byk bir srarla ileri srmektedirler. Bunlardan Mustafa Fevzi unlar sylyor: Var bu yolda ok ehds-i Nebi, Rbta makbl-i Hak'dr gn gibi. 51 air, yukardaki beyitte, rbtay kantlayan -szde- Hz. Peygamber (s)'in birok hadisleri bulunduunu hi ekinmeden ileri sryor ve buna delil olarak da u meldeki hadisi gsteriyor: Beni, ocuundan, babasndan, (bir dier hadisde de kendi canndan) ve tm insanlardan daha ok sevmedike hi biriniz gerek anlamda iman etmi olamazsnz. Mustafa Fevzi'ye gre bu ve daha birok hadis, mrdin, eyhine rbta yapmasn kesin olarak emrediyor (?) Rbtay kitap ve snnetle kantlamaya alanlardan biri de Hseyn edDewser'dir. Srf rbta konusunda, Er-Rahme'tul-Hbta Fi Tahqyq'r-Rbta adl bir kitap yazmtr. Hseyn ed-Dewser, yazd bu rislenin nsznde: Kitab, H.1237 ylnda -zel bir sebepten dolay- mstear bir isim kullanarak yazdn, daha sonra amacnn yerine geldiini, bu kez kitab kendi adyla yaynladn ifade etmektedir. Hseyn ed-Dewser'nin bu rislesi, srf rbta konusunda kaleme alnm hemen hemen en kapsaml bir kitaptr. Yazar, kendince rbtay uzaktan yakndan ilgilendiren birok ayrntlara dokunmu, kanat ve yargsn aka dile getirmitir. Yazarn en ilgin ifadeleri ise rbtay inkr edenlere ynelttii sulamalar ve ar hakaretlerdir.

51. Mustafa Fevzi, sbtul-Meslik s. 20


32

33

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Hseyn ed-Dewser de dierleri gibi, rbtann meruluu konusunda kant olarak Mide Sresi'nin 35'inci yeti-i kermesini gstermektedir. 52 Yazar: Tecrbeyle renmi bulunuyoruz ki, rbtayla megul bulunduumuz zaman amellerimiz gaflet ibesinden temiz kalm olur. Gafletle yaplan amel ise makbul deildir. diyor.53 Rbtay, kendi slbuyla ve kanati dorultusunda genie anlatmaya alan Hseyn ed-Dewser, kendisine itiraz eden biri varm gibi hayl muhatabn iaret ederek unlar sylyor: Eer inkrc kardeimiz -Allah taksirtn affetsin !- derse ki: Sylediin bu szleri anladk, rbta, kalbi irtbatlandrmak, (yani bir mride balanmaktr.) Ancak bu -sylediin- laf bizzat ona engel oluturmaktadr. Hi bir kar beklemeden srf Allah rzas iin sevmek vcip, gzel ahlk ve gidiata sahip insanlara kar sempati beslemenin gereklilii de delillerle sabittir. Btn bunlar anladk, fakat zihinde bir adamn eklini canlandrmakla u sayp dktnz eylerin gereklemesi de nasl olurmu ?! Ona, birka alternatifle cevabmz udur: ...Farknda deil misin ki, ihram tekbirini alp namaza durduun zaman, sana zektn verecek tccar, iini grecek devlet sorumlusunu, veziri, ya da maln ve aile halkn zihninde canlandrp onlarla megul oluyorsun. Hatta bunlarn btn hepsini bir rekatn, ya da bir secdenin iine bile sdryor ve hi utanmadan karsnda durmu bulunduun Rabb'ini unutuveriyorsun. Ondan sonra da ne sylediinin farknda olmadan namazdan kyorsun. Yoksa bunu inkr m ediyorsun ? Fakat inkr edeceini hi sanmyorum !54
52. Hseyn ed-Dewser, Er-Rahmet'ul-Hbta Fi Tahqyqr-Rbita s. 223 53. Age. S. 234 54.Age. S. 236 Buradaki slba dikkat edilecek olursa yazarn, tlerini ann dinadam tipine ynelttii hemen anlalmaktadr. nk halktan zekt almak, iini tccara yaptrmak ve devlet adamlarna sokularak onlar amalarna let etmek gibi sular, eskiden dinadamlarna yneltilirdi. Bu szlerin, esasen arkasnda gizli bulunan ve zerinde durulmas gereken ilgin bir nokta vardr; o da udur: Yazar, bilin altnda btn rbtaszlar, dinadam olarak grmektedir, ya da rbta yapmayan herkese: Halktan zekt alan, tccara angaryasn yaptran ve devlet adamlarn kullanan sahtekarlar olarak bakmaktadr! nk hocalar, eskiden, genelde tasavvufla uramayan ve tarkat dnda kalan, ancak dinadam sfatyla -ayn zamanda- tarkat eyhlerine rakyb olan bir snf saylrlard. Bu nedenle tarkat evreleri onlara: Ulem-i Rsm, yani ekilci limler; Ya da Ulem-i Zhir, yani dinin znden habersiz ve sadece dinin biimsel ynyle megl olan kimseler diye bir eit hakaret ederlerdi.

33

34

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Anlald zere namazda duran bir kimse, yazara gre tccar, devlet adamn, maln ve oluk ocuunu aklna getireceine eyhini zihninde canlandrmal, yani ona rbta yapmaldr! Rbtac yazar, Allah'n huzurunda duran bir Mslmann, ancak byle davrand takdirde gafletten kurtulabilecei ve ibdetinin makbul olabilecei kanatindedir. *** Zaman zaman nemini kaybeder gibi olan bu rbta olay, son birka yldr yeniden gndeme getirilmi bulunmaktadr. zellikle tefsir almas olarak RUHU'L-FURKAN ad altnda kaleme alnan bir kitapta rbtaya ok geni bir yer verilmitir. Merkezleri stanbul-aramba'da bulunan geleneki bir Nak cemaatinin lideri ve bir grup yanda tarafndan yazlan bu kitapta rbtann bir Allah ve Peygamber emri olduunu kantlamak iin dokuzu yet, on drd ise hadis olmak zere toplam yirmi delil ileri srmlerdir. Noktalamaya varncaya kadar, slp, anlatm ve yorumlaryla tamamen onlara ait olan bu deliller srayla yledir: 1. O, sizin aranza sevgi ve acma koydu. (Rum Sresi: 21)55 2. Enes (r.a.) den rivyet edilmitir ki: Halk yamursuz kalp ktla uradklar zaman mer bnul Hattab, (Peygamber'in amcas) Abbas bni Abdilmuttalib'i vesle edinerek yamur duas yapar ve duada "Ya Allah ! bizler, peygamberimizi vesle edinerek sana niyaz ettiimizde bize yamur ihsan ederdin. (imdi de) Peygamberimizin amcasn vesle edinerek senden niyaz ediyoruz. (yine) yamur ihsan eyle (Buhari, stiska:3)56 3. mann en st derecesi, Allah iin (Allah dostlarn) sevmen, Allah iin (Allah dmanlarna) buz etmen ve dilini Allah'n zikrinde altrmandr. (Ali el-mtteki, kenz'l-Ummal: 1/37-38 H. No:6773)57 4. Yusuf (a.s.) kastsz olarak, elinden gelmeyerek, ona, (Zleyha'ya) meyletti. Rabbisinin burhann (delilini) grmeseydi, (o meyline gre hareket edebilirdi.) (Yusuf Sresi: 24)58

55. Ruh'ul-Furkan, s. 2/64 56. Age. S. 2/64 57. Age. S.2/65 58. Age. S. 2/65
34

35

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

5. Ebu Malik El-Ecai'nin babasndan rivyet ettii: Ryada beni gren hakikatta beni grmtr. (Ali el-mtteki, Kenz'l-Ummal: 15/382 H.No: 31477)59 6. Sadklarla beraber olunuz. (Tevbe suresi: 24)60 7. bni Abbas (ra) dan rivyet edildiine gre, bir kere Resulullah (s.a.v.) Efendimize: Meclis arkadalarmzn en hayrls hangisidir ? diye sorulduunda, Efendimiz (s.a.v.): "Kimi grmek size Allah' hatrlatyor, kimin konumas sizin ilminizi artryor, kimin de ameli size ahireti hatrlatyorsa ite onlar en hayrl arkadalarnzdr." buyurdu. (Askalani, el- metalibul Aliye: 3/193) 61 8. Allah-u Tel'nn Onlar meclis arkadalarmdr." (Buhari, Deavt: 66) hadisi kutsisi gereince de onlarla oturmak, zikredilen Mevla Tel ile beraberlii kazandrr." buyurdu.62 9. Ebu Hureyre'den rivyet edildiine gre Resulullah (s.a): " Nerede olursanz bana salat (-u selam) edin. nk sizin salatnz, bana ular, buyurmutur.63 10. Meayihi kiram, "O. (Cebrail (a.s.) Onun (Meryem validemiz) iin, btn azas yerinde tam bir insana benzerdi. (Meryem Sresi: 17) yetinde bu meseleyi zihinlere yaklatrdlar." 64 11. Yine onlardan Alim-i Allame es-Sefiri el-Halebi e-afii, Buhariye yapt erhte: "Sonra, Efendimiz (s.a.v) e tenha (da ibdet) sevdirildi. (Buhari, Babl Vahy: 3 ) "65

59. Age. S. 2/66 60. Age. S. 2/66 61. Age. S. 2/67 62. Age. S.2/67 63. Age. S.2/69 64. Age. S. 2/70 65. Age. S. 2/70

35

36

Sleymaniye Vakf Yaynlar

12. Yine onlardan Allame Fasi, Delaili Hayrat erhinin birka yerinde meseleyi aklamtr. Birisi de: Abdullah bni Mesut66 (r.a.) dan rivyete gre, Efendimiz (s.a.v.) yle buyurdu: Kyamet gnnde insanlarn bana en yakn (efaatma en layk olan) bana en ok salat (-u selam) getirendir. (Tirmizi, Salat:325, 2/3554)67 13. Nitekim Allah-u Tel Her kim Allah ve Resulne itaat ederse, ite onlar, Allah (-u Teln) n, kendilerine inam (iyilik) ettii nebiler, Sddklar, ehitler ve salihlerle beraberdir. Ve bunlar en gzel refik (arkada) trlar buyuruyor. Nisa suresi: 6968 14. ...Aie (r.a.) Validemizden rivyete gre: Resulullah (s.a.v.): Ruhlar toplu ordulardr. Onlardan (ezelde Allah yolunda) birbiriyle tananlar i'tilaf eder (anlar, Allah urunda) tanmayanlar ise ihtilaf eder. (dnyada ztlar) lar. buyurdu. (Buhari, enbiya : 2,4/104, Mslim: 8/41, Ebu Davud: 46359, Msnedi Ahmed: 2/295 ) 15. Btn bu imamlar ve btn mahlukat yaratan Allah-u Tela buyurdu ki: O'na (sizi kavuturacak) vesle arayn. (Mide Sresi: 35) 69 16. smail, Elyasa ve zlkifl (a.s.v.) i hatrla, hepsi en hayrl kullardandr. (Sad suresi, Ayet 0 48) 70 17. (O akl sahipleri) yle kimselerdir ki, ayakta, oturduklar halde ve yanlar zere (yaslanm) olduklar halde Allah (-u Tely) zikrederler ve gklerin, yerlerin yaratl hakknda tefekkr ederler. (li mrn Sresi: 191771 18. Bir yeti-i celilesinde ise:
66. Bu ismin, aslna uygun olarak okunabilmesi iin Mesd eklinde yazlmas gerekirdi. 67. Age. S. 2/71 68. Age. S. 2/71 69. Age. S. 2/74 70. Age. S. 2/74 71. Age. S. 2/74
36

37

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

"(Habibim!) Deki, gklerde ve yerde neler olduuna bakn. "(Yusuf Sresi:101)72 19. Resulullah Efendimiz (s.a.v): " Allah-u Tel'nn nimetlerini dnn, zatn dnmeyin, buyurdu. "(Ali elMtteki, Kenz'l-Ummal: 3/106 H. No.: 5707)73 20. bni Abbas (r.a.) dan rivyete gre Efendimiz (s.a.v.): "Mahlukat (yaratlm olanlar) dnn. Halik (Tel) y (yaratcy) dnmeyin, nk siz onun kadrini takdir edemezsiniz. " buyurdu. (Ali el-Mtteki, Kenz'lUmmal: 3/106 H. No.: 5706 74 21. Ubadetbns Samit (r.a.) den rivyete gre, Resulullah (s.a.v.): " "Yeryz onlarla durur, onlar sebebiyle yadrlyorsunuz ve onlar hrmetine yardm olunuyorsunuz, "buyurdu. (Ali el-Mtteki, Kenz'l-Ummal: 12/190 -191 H. No. 34613) 75 22. Enes bnu Malik (r.a.) dan rivyet edilen bir hadisi erifte, Resulullah (s.a.v.): Kne acmayan, byne tazim etmeyen bizden deildir, buyurdu. (Tirmizi Birr: 15, 4/321 H. No: 1919) 76 23. Ebu Hureyre (r.a.) den rivyete gre, Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Be ey ibdettendir ; az yemek, camilerde oturmak, kabe'ye bakmak, okumadan da olsa mushafa bakmak, limin yzne bakmak" (Deylemi, msned-i Firdevs 2/190 H. No: 2969)" 77 te tam yedi Nakibend ba baa vererek RUHU'L-FURKANad altnda kaleme aldklar bir kitapta Bakara Sresi'nin 152'inci yetini, kendi inan ve kanatlerine gre aklamaya alrlarken bu ilgiyle rbta konusuna girmi ve onu kantlama ihtiyacn duymulardr. Yukardaki yet ve hadisleri de yine bu mnasebetle rbtaya delil olarak gstermilerdir! Ancak delil diye ne srlen bu yet ve hadislerin gerekten rbtay artracak bir anlam tayp tamadklar ve harcanan btn bu abalarn, rbtay kantlamaya yetip yetmedii ortadadr. Fakat bu gerein daha berrak bir ekilde ortaya kabilmesi iin
72. Age. S. 2/74 73. Age. S. 2/74 74. Age. S. 2/74, 75 75. Age. S. 2/75 76. Age. S. 2/75 77. Age. S. 2/76

37

38

Sleymaniye Vakf Yaynlar

bundan sonraki blmde rbta, zellikle iki ana ynden ele alnacak, analitik ve eletirel bir yntemle olduka derinlemesine irdelenecektir. Rbtann deerlendirilmesinde ortaya kmas amalanan bu iki ana nokta unlardr: 1. Nakibendler tarafndan ileri srlen yukardaki birok kantlama rneklerinde rbtay slm'a mal edebilecek bir ilgi var m; yani bu yet ve hadisler, rbtann gerekten slmla ilikili bir ey olduunu kantlayacak birer anlam vermekte midirler? Ayrca bu rneklemeler sistem ve slp bakmndan ilmi birer deere sahip midir? 2. Btn tartmalar bir yana, rbta ile slm arasnda esasen herhangi bir ilgi, herhangi bir ba var mdr, ya da slm'da rbta diye bir ey sz konusu mudur; yoksa rbtann kkeni ve kayna nedir, slm'a niin ve nasl mal edilmeye allmtr ? Tasavvuf rgs iinde yer alan ancak slm'a ait olup olmadklar hl tartlan birok kavram, sembol, yin, inan ve anlay gibi rbtann da kaynak bakmndan nereye dayand, ancak bu iki soruya ciddi biimde cevap aramakla ortaya kabilir. te bu amala bundan sonraki blmde eitli veriler deerlendirilerek, gerek belgeler ortaya konarak, soruna bilimsel bir yntemle k tutulacaktr. ***

38

39

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

BLM - II

RBITAYA L K N OK YNL DEERLEND RMELER

39

40

Sleymaniye Vakf Yaynlar

40

41

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Nakibend Tarkatyla ilikisi bulunmayanlarn, bu tarkatn rtl yanlar hakknda elbette ki bilgileri snrldr, ya da bu konuda kayda deer hemen hi bir ey bilmezler. zellikle iaret etmek gerekir ki ayn zamanda btn tarkatlarn sradan mrdleri iin de bu durum sz konusudur. Bu insanlar, bals olduklar tarkatlarn eitli yin, sembol ve kurallarnn esasen nerelerden alnd hakknda hi dnmez, dnme ihtiyacn bile duymazlar. Onun iin rbta ve benzeri meselelerde eitim grmemi mrdlere yneltilen sorular, onlarn ok ilkel tepkilerine neden olabilir. Aralarnda bulunan sakin tiplerin de, Bunu ancak Efendi Hazretleri bilir gibi daha tehlikesiz bir karlkla yetinecei olasdr. Bu konuda rhnlerle avm arasnda (yani eyhlerle mrdler arasnda) kk bir fark vardr. eyhler ve onlara yakn olan st tabaka, rbta gibi tarkat kurallarnn, kaynan Kurn- Kerm'den ve Hz. Peygamber (s)'in snnetinden aldna ilikin birok yazl ve szl rivayetler ileri srerler. Onlarn eski byklerine ait olduu iin bu sylentilere ok byk nem verirler. Yukardaki alntlarda grld gibi hi ilgisi olmayan ayet ve hadislere tutunarak bu sylentileri korkun bir inatla savunmaya alrlar. Tabiatyla bu konuda sarslmaz bir inanca sahiptirler. Ancak bu inan esasl bilgilere ve kantlara dayanmamaktadr. Nitekim yukarda RUHU'L-FURKAN adl kitabn yazarlar tarafndan, yet ve hadislere ne kadar faki anlamlar verildiini, akla ve dine smayan ne tuhaf yorumlarla rbtann slm'a mal edilmeye alldn ibretle grdk. nk esasen eyhlerin de mrdlerinin de inan ve ballklar tamamen kr taklide dayanmaktadr. Nakibend eyhlerinden birka hari, rbtann gemii hakknda dierlerinin hemen hi bir bilgisi yoktur. Bu ise onlara rbtann iyzn anlatmay son derece zorlatrmaktadr. nk zihinlerine yerlemi olan yaygn inanca gre rbtann gemii ta Hz. Peygamber (s)'e kadar dayanr! Oysa hi bir belgeye bavurulmadan bile rbtann ok eski bir mesele olmad, tanmnn ve tertibinin son dnemlerde yapld u gereklerden de gyet ak bir ekilde anlalmaktadr: Her eyden nce rbtay diline dolayarak, kitap yazmaya kalkm Nakibendler, say olarak son derece azdrlar. Bunlarn hepsi zaten on, on be kiiyi gememektedir. stelik bunlarn bir iki tanesi hari hepsi Trk ve Krt kkenlidirler; Hemen hepsi de Irak ve Trkiye'de yaamlar ve yine bir ikisi hari, hepsi de 1811 ylndan sonra bu kitap41

42

Sleymaniye Vakf Yaynlar

klar iziklemilerdir. Dolaysyla, rbta bu adan da ele alnd zaman onun, belli bir kitlenin dnda hemen hi bir kimseyi ilgilendirmedii kendiliinden ortaya kmaktadr. Nitekim rbtay kkten rten bu almann yapld sralarda konuyu tartmak zere Nakibend evrelerine defalarca yaplan arlar, hi bir yank uyandrmam, rbtann bylece Naki Tarkat'na bal geni tabann vicdanna esasen yerlememi olduu aka ortaya kmtr. Son dnem Nak liderleri, rnein XV. XVII. yzyl arasnda yaam bulunan ve ou Hindli olan ya da Hind kltrnn etkisi altnda kalan bu tarkatn rhnilerine ilikin hayat ve muhit artlarn bile pek bilmemektedirler. Bu bir yana, sz edilen rhnlerin yaadklar evrelerde Mslmanlar o gn iin etkileyen din, felsefe ve fikir akmlar hakknda da hemen hi bir malumta sahip deildirler. Dolaysyla bu Hindli eyhlerin Brahmanizm'den ve Patanjalizm'den o gnn artlarnda neler alanm olabileceklerini akllarnn ucundan bile geirememektedirler. XX. asrn u son yarsnda (Afganistan ve Pakistanda bulunan birka hari) hemen hepsinin Trkiye'de yaad Nak eyhleri arasnda acaba ka kii Hindistan'da -eskiden beri yaygn olan- din ve felsefeler hakknda kkl bir bilgiye sahiptir? Hatrlatmak gerekir ki bu eyhler arasnda bugn yaad lkeyi dnya haritas zerinde gsteremeyecek kadar bilgi ve kltrden yoksun insanlar bile vardr! Nakibend Tarkat zellikle 1800'lerin ortalarndan itibaren Kuzey Irak'dan Anadolu'ya doru yaylm ve geni evreler iinde bamsz bir din niteliini kazanm bulunmaktadr. yle ise rbtann, Kur'n'a ve snnete dayanp dayanmadn bir kenara koyup nce bu tarkatn, neden yz milyonlarca Mslmann dnda ve yalnzca Krtler ve Trkler tarafndan tutunmu olduunu dnmek daha doru olmaz m? Tabiatyla buna bal olarak artk meruluu tartlan mistik bir rgtn daha dn koyduu dinsel kurallar nasl olur da kaynan slm'dan ve Kur'n'dan alm olabilir ?! Nakibendlerin inand zere rbtann, kaynan Kurn- Kerm'den ve Hz. Peygamber (s)'in snnetinden alm olmas yle dursun, eer bu szckle anlatlmak istenen ey, en ok mld 1300 yllarndan ncesine ait tasavvuf literatrnde yalnzca bir kez bile gemi olsayd, sfleri ve tasavvufu inceden inceye aratrm, onlara kar amansz mcadeleler vermi ve bu yzden de imeklerini zerine ekmi olan bn. Teymiyye gibi biri, mutlak surette kitaplarnda bu konuya yer verecekti! nk denebilir ki, det onlara atmak iin bn. Teymiyye, en ufak bir bahaneyi bile ihmal etmemi, kendince kitaba ve snnete aykr bulduu her dncelerini yalanlamaktan geri kalmam, hatta tm tasavvuf erbabnn en st derecelerde saygsn kazanm olan Muhiddn-i Arabi'ye aka kafir demekten bile ekinmemitir!78

42

43

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ayrca Nakibendler, can dman olarak mimledikleri Vahhbler aleyhinde yz elli yl akn bir zamandr, btn gayret ve gleriyle youn bir karalama sava srdrmektedirler; Buna karnVahhabler de hi deilse kk bir misilleme olarak rbtay rtmek iin imdiye kadar bir makale bile kaleme almamlardr. Acaba bu, ne anlama gelmektedir? Yoksa vahhabler Nakibendlere ok mu sayg duymaktadrlar; ya da dnyada olup bitenlerden hi mi haberleri yoktur?! Vahhabler iin rbta gibi mthi bir koz mevcutken onlarn bu kelimeyi imdiye kadar hi duymam olmalar bile bu dzmecenin, son yz elli yln karmaas iinde tertiplendiini ve be Trk tekkesinin dnda bile konuulmadn ortaya koyan en byk bir kant deil midir?!! Nitekim rbtann, kurallaryla ve ayrntlaryla son eklini Halid Badd (l M.1826)'ye mal edilen yazlardan ve O'nun kurduu Hlidiyye Kolu'na bal eyhlerin kitapklarndan ancak renebiliyoruz. Bu ise dnn meselesidir, ok yeni bir olaydr. Rbta kelimesi, (bugn ona yklenen anlamdan ok farkl ve genellikle) srf yaln bir iliki diye teden beri kullanlm ise de, Badd'den nceki Nakibend rhnlerine ait yazl metinlerin hi birinde, hele zaman, mekn ve ekil lleriyle, stelik ibdet niyetiyle byle bir tarkat kuralna ilikin herhangi bir aklama bulunmamaktadr. leride ilerinden baz rnekler verilecek olan bu metinler, hem eski tarihlere dayanmamakta, hem de son dnemin Nakibend eyhlerine ait yazlardan daha ksa, daha dank ve ierik bakmndan daha belirsizdirler. Dolaysyla rbtann ekil bakmndan ne olup olmad, keza artlar ve uygulan biimi hakknda bir aklk getirmemektedirler. Tam tersine nceki Nakibendler, en ok mld 1550'lerde rbta szcn yaln anlamda kullanmlardr. Yoksa eer Nakibendler rbtann en ufak bir tanmna bile herhangi bir kaynakta rastlam olsalard bu frsat asla karmayacak ve onu kant olarak kullanmak iin her mnasebette ortaya koyacaklard! Halbuki rbtann tanm diye onlarn ileri srdkleri ifadelerin tm (gnmzde) en ok 150 yllk bir gemie sahiptir. Bunlar da, II. Mahmud dneminin bir Osmanl vatanda olan Sleymaniyeli Halid Badd'ye ve O'ndan esinlenen smet Garibullah, Hseyn ed-Dewser, Muhammed Emn el-Kurd ve Abdulhakm Arvs gibi ahslara aittir. Bu konuda aratrma yapm olan bir ilahiyat da rbtann yeni bir mesele olduunu aynen u szlerle anlatmaktadr: Rbta hakknda bilgi veren kaynaklar, olduka muahhar devrin mahsulleridir. Rbtay savunmak zere eser yazan mellifler, bunun tatbikatn Hz.

78. Bk. Ahmed b. Abdilhalm b. Teymiyye, El-Furqn, Beyne Ewliy'ir-Rahmn ve Ewliy'i-eytn: Vahdet-i Vcd Blm.

43

44

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Peygamber zamanna kadar indiriyorlarsa da, buna dair yazl kaynaa rastlamak ancak H. X /M. XVI. asr melleft arasnda mmkn olmaktadr.79 Ayrca unu da hatrlatmak gerekir ki Nakibendlikten baka hi bir tarkat, kendi kurallar arasnda rbta diye bir eye yer vermemitir. Eer rbta -Nakilerin ileri srd gibi- slm bir kaynaktan gelmi olsayd; Kitab ve Snnete dayanm olsayd, en azndan Snnler arasnda yaygn olan dier tarkatlar da mutlaka kurallar arasnda ona yer vereceklerdi. Halbuki bunun tam tersini gryoruz. rnein Melm Tarkat'nn ileri gelenlerinden biri, baknz rbta hakkndaki grn nasl aklyor: Mridler insanlar kendilerine balamazlar. Kendilerine beyat ettirmezler. Allah'a balarlar. Allah'a bey'at ettirirler. Rbta Allah'adr, mride deil.80 Bu ifade iinde yer alan Rbta Allah'adr, mride deil szleri, Naklikteki rbta inancn dolayl ekilde deklare eden bir kant olarak alglanmamaldr. Bilakis mride rbta yaplamayacan ok ak ekilde ifade etmektedir. Kukusuz Melmilik de Nakibendlik gibi bir tarkattr. Hatta Nakibendliin, gerek Melmlik olduunu bizzat Nakibend bir lider aka ileri srmektedir! Bu ahs, Halid Badd'nin en st derecedeki halfelerinden Muhammed bin Abdillh el-Khn'dir. Yazd ElBahjatus-Seniyye adl kitapta aynen u ifadeyi kullanmaktadr: nk bu tarkat (yani Nakibend Tarkat) en uygun Melmliktir.81 Onun iin, slmn bak asndan bu tarkata ait kiisel bir gr, slm adna kant saylamaz. Bu da yukardaki ifadenin, bir bakma hem temel noktalarda tarkatlar arasndaki elikileri sergilemektedir, hem de en az Nakibendlik kadar slm'a aykr nitelikler tayan Melamliin bile rbta gibi tevhd inancna taban tabana zt bir anlay reddetmesi asndan nem tamaktadr. Son zamanlarda rbtann sk sk gndeme gelmesiyle tarkat evrelerinde gzlenen paniin arka plannda esasen onun slm'a yabanc bir unsur olduu gerei yatmaktadr. Aslnda rbtadaki bu yabanclk, Nakibendliin hemen btn kurallarn-

79. Ydr. Do. Dr. irfan Gndz, Tasavvuf bir terim olarak RBITA adl, baslmam bir almasndan S.10 80. Hasan zlem, Arifler Gl Bahesi Giri Blm: Dr. Kemal Aydn S. 26 81. Muhammed bin Abdillah el-Khn, El-Bahjatus-Seniyye s.12 Bu eserde geen Melmiyye" kelimesinin, szde yanl yazld ya da bir matbaa hatas olduu izlenimini uyandrmak iin ad geen yazarn torunu Abdulmecid b. Muhammed b. Muhammed el-Khn kurnazca davranm, bu szcn getii pasaj alnt olarak naklettii el-Hadiqul-Wardiyya Fi Haqiqi Ejillin-Naqshabandiyya adl kitabnda (uygun anlamna gelen) Mulime eklinde yazmtr!.
44

45

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

da da vardr. nk bu tarkat nce Trkistan ve Maverunnehr'de, sonra Hindistan'da, ondan sonra da Irak ve Anadolu'da geirdii ok ilgin bir servene sahiptir. Bununla ilgili olarak nce u nemli noktay gz nnde bulundurmak gerekir ki son yz elli yldr Nakibendlik yepyeni bir kimlik kazanm, prensipleri esasl ekilde belirlenmi, bu arada"rbta" da tarkata ke ta gibi ehemmiyetli bir kural olarak yerletirilmitir. Dolaysyla rbtay, aslnda Nakibendliin yakn tarihte kaydettii byk gelimeler iinde ele almak lazmdr. nk bu tarkat gemiiyle, kaynaklaryla ve tarihi evrimiyle bir btn olarak incelemeden ve hele son bir buuk asrdr Trkiye toplumunu ynlendiren siyasal rejimlerin ve ideolojik akmlarn bu tarkatla olan ilikilerinin arka plann kefetmeden rbta hakknda tatmin edici bir bilgi elde etmek ve kesin bir hkme varmak mmkn deildir. Tarkatn bu nokta ile olan balants bakmndan hemen iaret edilmelidir ki gerek Osmanl Ynetiminin son dneminde, gerekse Cumhuriyet tarihinde, Ortadou'da yaanan drt byk gelimenin ardndan devletin, askeri ve siyasi stratejilere paralel biimde Nakibend Tarkat'n gizli bir silah gibi kulland bugn artk belgesel bir gerek olarak ortadadr. Bu olaylara gelince, kukusuz birincisi, 1785'lerde Hicaz Yarmadasnda patlak veren Vahhb Hareketi'dir ; kincisi, XX. yzyln balarndan itibaren S.S.C.B. tarafndan yaklak yetmi yl kadar uygulanan komnist rejimdir ; ncs, 1979 ylnda Humeyn liderliinde gerekletirilen ran slm Devrimi'dir ; Drdncs ise son yllarda Trkiye'nin gneydousunda ortaya kan Krt gerilla hareketi'dir. te bu drt olayn da etkilerine kar her defasnda devlet, (daha sonra ayrntl olarak anlatlaca zere) Nakibend Tarkat'n yar rtl bir ekilde devreye sokmutur ki bu nedenle tarkat da gittike glenerek gelimesini ve bu dorultudaki evrimini hzla srdrmtr. zellikle Hatm-i Huwcegn yini ve bu yinin nemli bir kural olan rbta, tarkatn yakn tarihte zerinde durduu disiplin pratikleri haline gelmilerdir. Bilindii zere rgtlenmede kurallarn nemi ok byktr. Bu bakmdan zellikle mrd yetitirmek ve onu btn i dnyasyla eyhe balamak konusunda en etkin bir artlandrma sistemi olan rbta, Nakibendliin can damarlarndan biri haline getirilmitir. Bunu, bata politikaclar olmak zere hemen btn menfaat evreleri de ok iyi kefetmi bulunmaktadrlar. Dolaysyladr ki tarkatlar, szde yasaklam ve tekkeleri kapatm olan TC Rejimi'nin uygulayclar durumundaki politikaclar bile daima Nak eyhlerine yaranmakta ve onlarn salad kalabalk oylarla ynetimleri rahata ele geirebilmektedirler. Btn bu gerekler ise Nakibend Tarkat'nn Trkiye toplumu iindeki arln ve etkinliini kantlamaktadr. Olaylarn da somut biimde ortaya koyduu gibi tarkatn gittike g kazanmasnda eer birka neden varsa bunlarn
45

46

Sleymaniye Vakf Yaynlar

banda elbette ki onun disiplini ve bunu salayan rbta gibi kurallar ve yinler gelmektedir. Unutmamak gerekir ki Nakibend Tarkat'nn dayand kurallar (daha nce de anlatld zere) her eyden evvel dinsel ve kutsal birer anlam tarlar. Bu kurallarn, szde ilhamlarn Kurn- Kerm'den ve Hz. Peygamber (s)'in snnetinden ald ok kesin ve srarl ifadelerle ilenir, ayn zamanda sk periyotlarla tekrarlanan telkinler sayesinde mrdlere hazmettirilir. te bundan elde edilen sonuladr ki eyhin emri mrd tarafndan aynen Allah'n emri olarak alglanr ve itirazsz bir ekilde uygulanr. Eer bu gerein fazla irdelenmesiyle slm limlerinin dikkati rbta zerine ekilir ve Kur'n anlay dorultusunda kesin hkmler verilirse bu kez tarkat yoluyla slm'a szdrlm daha birok yabanc sembol ve merasimlerin de ayklanmas iin yol alm olacak, bu ise tarkatn iflasn hazrlayacaktr. te tarkat topluluklar arasnda rbta ile ilgili olarak yaanan tedirginliin esas nedeni budur. Nitekim tasavvuf yoluyla slm'a birok batl inan ve hurfenin bulaabileceine ilikin bizzat Nakibendlerin de itiraflar vardr.82 Hele uras gyet ak bir gerektir ki, zaman iinde birok ey deiebilir, deiir ve deimektedir. Deerler yozlar, ller arptlr ve insanlar arasnda yeni yeni anlaylar yaylr ve tutunur. Ortalama insan mr gibi ksa bir sre iinde bile o kadar ok ey deimekte ve deiebilmektedir ki bu geree inanmamak iin hayat ve kainat olaylarndan habersiz bir cahil olmak gerekir. te Aczmend Tarkat. Daha birka yl ncesine kadar byle bir tarkatn esmisi bile yoktu. Ama gn geldi, grld zere bu isim altnda, zel giysileriyle, yinleriyle belli kurallaryla koskoca bir mistik rgt kuruldu. Hem de fincanc katrlarn rktmeden, yadan kl ekercesine son derece byk bir ustalkla Nakibendlikten syrlarak kendini yenilemi olan Sad-i Nursi gibi aktif bir hareket adamnn ad kullanlarak bu tarkat kurulmutur!.. Bilindii zere Sad-i Nurs, eserlerinde kendinden sz ederken, zamanla baz dncelerinin deitiine iaretle kiiliini: Sad-i Evvel = Birinci Said ve Sad-i Sni = kinci Said olarak tantmaktadr. Genliinde tipik bir Nakibend olan ve o dnemlerde etkisini yaad Bitlis'in Hizan yresindeki bir eyhten ve yine Bitlis'in ukur Kasabasndaki dervilerden vg ile sz eden Nurs, kinci Said olduktan sonra dncelerini revize etmi, bu dnemde azndan Nakibendlikle ilgili bir tek laf bile iitilmemitir. Hal byleyken hayatnda tahmin bile edemedii yepyeni bir tarkat, O'nun lmnden yllar sonra kurularak felsefesine dayandrlm ve bu yeni oluum,
82. Modernist Nakibendlere ait bir ansiklopedide bu endieye yer verilmitir. (15/327)
46

47

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Aczmend ad altnda faaliyetlerine balayarak slm dnyas'nn gz nnde tarkatlar kervanna katlmtr! Bir kadnla baslan ve hapse giren bu tarkatn eyhi, kim bilir belki de yzyllar sonraki tarkatlar tarafndan Byk evliya, ann kutbu, ermilerin tc gibi daha nice unvanlarla yceltilerek anlacaktr. yle ki Onu bir tek kelimeyle eletirmeyi bile belki kimse kolayca gze alamayacaktr. te her gn tank olduumuz buna benzer birok olaylarla, modalarn, ahlk kurallarnn ideolojilerin, inan ve felsefelerin, sanatsal zevklerin nasl byk bir hzla deitiini, deerlerin nasl yozlatn hepimiz gryoruz. Daha dne kadar aktr denilen birok eyin bugn nasl karalandna da yine biroumuz ahit olmaktayz. Nice kavramlarn zamanla anlam deitirdii, nice inan ve grlerin, zamanla farkl ierikler kazand, hatta rtlp rafa kaldrld belgelerle sabittir. Daha dn, sapk, ahlksz ve hain diye lnetlenerek ipe ekilen adamlarn, ksa bir sre sonra ruhlarndan zr dilendi ve kemikleri milyonlarn omuzunda zel trbelere tanarak grkemli trenlerle gmld! Dinler, felsefeler, doktrinler, mezhepler, tarkatlar ideolojiler, siyasal teoriler, askeri stratejiler bu rneklerle doludur. Bu, insanlk tarihinin bir gerei ve kaderin bir cilvesidir. Srelerle meydana gelen deiimlerin eitli nedenleri vardr. Bunlarn arasnda hakl ve yerinde olanlar bulunduu gibi, haksz, tutarsz ve batl olanlar da vardr. Nitekim slm'dan nceki Tevhd dinleri, bu tr nedenlerle zaman iinde tahrife uram ve asllarn yitirmilerdir. unu nemle kaydetmek gerekir ki zellikle nasslarn (dogmalarn), saygn, temel, dokunulmaz ve deimez din ve hayat kanunlarnn arptlmasnda balca iki faktr sz konusudur. Bunlardan biri, bilinli dmanlk duygusudur ki bu etkenin temelinde daima hrs vardr; rekabet vardr; kar planlar vardr; dolaysyla amal ykclk vardr. Gnmzdeki kkten putuluk gibi... Dier faktr ise bilgisizlik, ya da bilgi eksikliidir. Bu etkenin de temelinde zenti vardr; zlem ve nostalji vardr; Mitoloji vardr; Faniyi ebediletirmek, yarat tanrlatrmak gibi ar saygya dayal bir kr taklit vardr. Nakibendlikteki "rbta", "Hatm-i Huwcegn", "Kelimt- Semniye" ve benzeri Patanjalist meditasyon sistemlerinin slm'a adapte edilmesi gibi... Ancak unu bilmek gerekir ki bu faktrlerden ikincisi her ne kadar samimi duygulardan kaynaklanyorsa da ykclk asndan en az birincisi kadar, hatta bazen ondan daha tehlikeli olabilmektedir ve olmutur... nk kr taklit saplantsna uram insanlarla tartmak kolay deil, bazen mmkn bile deildir; Ve nk kr taklidin hi bir stratejisi yoktur. Takliti kii tutucudur ve bir amaca, kr krne ba koymu insan tipidir. Halbuki salt kar uruna bir davay stlenmi olan kimse, en azndan manevra niyetiyle de olsa bazen geri adm atabilir. Nitekim gerek solcu laikler, gerekse putu laikler gibi eitli mrik gruplar zellikle seim mevsimlerinde Mslmanlarn arasna girmeyi, hatta camilere girip namaz klmay bile gze alabilecek kadar inanlarndan ve kiiliklerinden fedakarlk yapabilmektedirler! Oysa bir tek Nakibend bile Mslmanlar47

48

Sleymaniye Vakf Yaynlar

la srf ibirlii yapabilmek iin rnein rbtadan kolay kolay vazgeemez, onu vicdanndan rahatlkla silemez... O bakmdan bu iki faktrden herhangi birinin etkisine girmi olan ahslar, zellikle de kr taklidin kurban olmu kimseler daima dinin ve hayatn orijinal yasalarn arptmaya alm, bu yzden de insanln yanl ynlenmesinde rol oynamlardr. te rbtann hikayesi esasen buraya dayanmaktadr. Rbtann slm'a szm ya da szdrlm yabanc bir unsur olduunu ortaya koyan belgesel kantlara gelince bunlar tahmin edildiinden daha oktur. Nakibendlerin din, ibdet, anlay ve dnya gr olarak sergiledikleri ibret verici elikilerinden tutun da bu tarkatn kendi tarihi seyri iinde kaydettii evrimlere; Nak eyhlerinin mitolojik menkabelerine83 ve kiiliklerine; dua, zikir, yin ve eitli mersimlerine; yet ve hadisler zerinde yaptklar ilgin yorumlara ve kartklar olaylara varncaya kadar saylamayacak birok belgesel kantlar bu oluumun iyzn ve bu arada rbtann da ne olduunu ve hangi kaynaklardan alndn btn plaklyla ortaya sermektedir. Bundan sonraki analitik deerlendirmeler ite bu gerekleri tesbit ederek meydana karmakta ve onlar belli bir tertip iinde sunmaktadr. Rbtann Dayandrld Ayet ve Hadislere likin Kantlama ve Yorumlar Srf rbtay bir kitap konusu yapacak kadar meseleye byk nem veren, ya da eserlerinde rbtaya geni biimde yer ayran birka Nak ileri gelenlerinin grlerini nceki blmlerde incelerken grm olduk ki hepsinin de tutunduklar deliller hemen hemen ayndr. Ancak bu gr birliinin son derece artc bir yan vardr ki o da bu ahslardan hi birinin, (kant olarak ileri srlen yet ve hadislerde rbtay artracak en ufak bir iaret bile yokken) bu gerei grmezlikten gelmi olmalardr.

83. Menkabe: Arapa, Nekabe-Yenkubu fi'linin trevlerinden bir Masdar- Mim'dir. (Ayn zamanda bir ism-i zamn ve ism-i mekndr.) Konumuzla ilgisi bakmndan Menkabe kelimesinin szlk anlam: Tannm kiilerin, vgye yarar hayat yks demektir. Bu szck, Trkede Menkbe olarak yanl bir telaffuzla yaygn bir ekilde kullanlmtr. Ancak dorusu, yukarda akland gibi Menkabe'dir, Menkbe deildir. Bu kelimenin de Ma'siye'tun gibi ayn'ul-Fi'linin meksr okunabileceini savunmak doru olmaz. nk, Marib'un, Merik'un ve Ma'siye'tun gibi masdarlar, esasen Arap dil tarihi boyunca kural d olarak kullanlmlardr. Kur'n- Kerm'de bunun rnekleri vardr. (Bk. Kur'n- Kerm: 2/115) Burada nemle belirtmek gerekir ki, mimli bir masdarn, kural d olarak (mef'il'un) vezninde okunabilmesi iin onun: 1. Ya slsi-yi mcerred, misl-i vv ve sahih'ullm olmas gerekir; Mevlid'un gibi... 2. Ya da, ecvef-i y' ve meksr'ul-ayn olmas gerekir. Mesre'tun gibi...
48

49

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bu yet ve hadislerin, "Naki rbtas" na ne kadar mesnet tekil ettii esasen ortadadr. nk onlarn tefsir ve tercmesinde kullanlan ifade ve slp ekillerine, ina, imla ve hatta noktalama biimlerine bile baklacak olursa bu ahslarn her bakmdan dzeyleri anlalmaktadr! Dolaysyla slm Dini zerinde bylesine tasarrufta bulunmu olmakla tadklar ar vebli bir kenara koysak bile bu kiiler, hemen hi bir ly hesaba katmadan sergiledikleri dnce ve anlay biimleriyle ilm teamlleri det ayaklar altna almlardr. Nakibendlerin, rbtaya kant olarak gsterdikleri yet ve hadislere kendilerince verdikleri anlamlar yalnzca ilgin deil, ayn zamanda endie vericidir. Onun iin Kurn- Kerm'e ve Snnet-i Seniyye'ye kar Mslmanlarn tad ar sorumluluk asndan, onlarn bu yet ve hadisler zerinde yaptklar yorumlar dikkatle incelemek gerekir. leride nakledilecek birok rnekte grlecei zere slm limlerine ait tefsirlerde bu yet ve hadislerin hi birinde "Nakibed Rbtas" na ilikin bir tek nans bile yoktur. Ayrca rbtann sz konusu olmaya baland Milad 1500'lerden hemen sonraki Nakibend rhnleri rbta szcn kullanm iseler de bunu ne bir terim, ne de ciddi bir tarkat kural diye ifade etmedikleri iin tabiatyla onu, yet ve hadislere dayandrma ihtiyacn da o devirlerde duymamlardr. Hatta denebilir ki bu rhnlerden ok nce yaam olan (rnein M. 1140 ylnda len Yusuf Hemedn'den sonraki)84 eyhlerin birou hem Trk kkenli olduklar hem de kayda deer bir eitim almadklar iin bu yet ve hadislerin Arapa anlamlarn bile bilmedikleri ok byk ihtimal dahilindedir. Bu olaslk, o devirlerden kalma Raaht ve Rabbn'nin mektuplar gibi Farsa ve rasgele karalanm (eyhlere ait) tek tk yazl metinlerden anlalmaktadr ki esasen bunlar, rbtann Kur'n'a ve snnete dayandrlmas konusunda herhangi bir ilm deer ifade etmemektedirler. nk btn ilm kriterler bir yana, bu metinlerin, aslnda mal edildikleri ahslara ait olup olmad bile mehuldr. stelik bu tesbit, sadece ok eski Nak rhnlerine ait sz ve yazlar iin deil, ayn zamanda Halid Badad gibi yakn tarihte yaam olan eyhlerin yazp izdikleri iin de sz konusudur. Nitekim Halid Badad tarafndan dnemin Milli Eitim Bakan Muhammed Es'ad Efendi'ye gnderildii ileri srlen ve Nakibendler arasnda "Risletun Fi Tahqyq'r-Rbta" diye bir isim altnda bilinen bir mektup vardr ki bunun hakikaten Badad'ye ait olup olmadn anlamak son derece gtr.

84. Bk. BLM - II/6. Rhnler ve Rbta.

49

50

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Eer -Nakibendlerin ifadesine gre- bu mektup gerekten Halid Badad'ye ait ise, bu ahsa gre rbta, ilhamn Kur'n'dan almaktadr ve Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermesi de bunun kesin delilidir (?) Sz geen yet-i kermenin, mellerde genel olarak bugnk Trke ile verilen anlam ise yledir: Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadklarla beraber olun. Bu yet-i kermede eer varsa rbtaya ilikin ne gibi bir iaret bulunduunu anlamak ve onu acaba herhangi bir ilgiyle artryor mu diye zihinde belirebilecek bir soruya cevap aramak zere nce bizzat Nakibendlerin kendi kitapklarnda naklettikleri bu yetin Trke anlamna bakalm: ok eskilerin deil, bilakis drt adet Nakibendnin birleerek 1994 ylnda "Rbta ve Tevessl" ad altnda kaleme aldklar bir kitabn hem nsznde, hem de 11'inci sayfasnda, yukardaki yetin Trke anlam aynen u ekilde nakledilmitir: Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadklarla beraber olun. Grld zere bu ahslar bile Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermesini, genelde verdii bu anlam aka yazmaktan baka bir are bulamam, buna ramen rbtay bu yetle kantlamaktan da ekinmemilerdir! Burada anlalmas son derece g olan tablo udur: Pek eitim grmemi, hatta byk ihtimalle ounun okuma yazma bile bilmedii tahmin edilen eski Nakibend hocalar tarafndan vaktiyle Hatm-i Huwcegn ve rbta gibi bir takm kurallar konmu olmas ve bunlarn u veya bu ekilde Kur'n'a dayandrlm olmas bir bakma olaandr. Ancak gnmzn az ok eitim grm, tercme araclyla da olsa Kur'n- Kerm'i nisbeten anlama imkann bulmu olan ilhiyt Nakibendlerin bilinli bir ekilde bylesine zoraki bir kantlama biimiyle diretmeleri, dorusu pek ilgintir! Eskiden beri homereplik ve kalenderlik diye bilinen dervilik mesleinin gerei olarak sflikte hogr adna hemen hi bir kurala sreklilikle bal kalnmad bir gerektir. Nakliin son dnemlerde kazand sert disipline ramen bu eilim, asrlardr tarkata genel bir anlay olarak yerletii iindir ki yet-i kermeler, yukardaki rneklerde grld zere hi alkas olmayan bir konuda kant olarak ileri srlmlerdir. Ancak bu tutum, hogrnn snrlarn pervaszca amakta ve (Nakibendlik gibi belli prensiplere dayal bir tarkatta bile olsa) esasen hi bir snr bulunmayan derviliin, gerek anlamda ibhiyecilikle edeerde olduunu ok arpc bir ekilde ortaya koymaktadr. Nitekim rbtann, szde kitaba ve snnete dayand yolunda Nakibendlerce sergilenen kantlama ekilleri hi bir ilmin usul ve dbna smamaktadr.
50

51

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

rnein rbtay ilk defa tanmlad tahmin edilen Hindli Tcuddn, Patanjali'nin Sutralarndaki karmak ifadeleri anmsatrcasna etrefil bir ifadeyle bu meditasyonu anlatmaya alrken onu Kur'n'a dayandrmaya yanamam; buna karn Tcuddn'den 135 yl sonra dnyaya gelen Halid Badd, rbtay gz krpmadan Tevbe Sresi'nin 119'uncu yetiyle kantlamaya almtr! Nakibendlerin, rbtay Kur'n'a mal etmek iin gsterdikleri dier bir kant da Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesidir. Aynen yukardaki yette olduu gibi, bunu da metnine uygun bir anlamla akladklar halde yine de onu rbtaya kant diye ileri srmekte hi bir tereddt gstermemilerdir. Bu yet-i kermenin de dieri gibi mellerde genel olarak bugnk Trke ile verilen anlam yledir: Ey iman edenler! Allah'tan korkunuz ve O'na (yaklamaya) vesle araynz. Allah'a yaklamann ve O'na yaklamak iin vesle aramann ne olduu konusunda slm limlerinin grleri birbirinden pek farkl deildir ve Nakibendlerinkine hi benzememektedir. leride verilecek rneklerde de grlecei zere tefsir limleri, Allah'a yaklamay, O'nun honutluunu kazanmaktan baka bir ey olarak anlamamlardr. Keza onlara gre Allah'n honutluunu kazanmak iin vesle aramak, slih amel ilemekten, (yani yararl ve hayrl iler yapmaktan) baka bir ey deildir ve bu ok geneldir. O kadar ki bu yetin manasn, hayatn btn alanlarn kapsayacak ekilde anlamak mmkndr. Nakibendler ise bu noktada slm limlerinin grn inkr etmemekle beraber, bu iki yeti kerimeye kendilerince zel ve ok farkl bir anlam daha yklemi, bu yetlerle, (bir eit yoga demek olan) rbta arasnda kesin bir iliki bulunduunu srarl bir ekilde ileri srmlerdir. Nakibendlerin, bu iki rnekten baka, daha birok yet ve hadisleri rbtaya hangi ilgiyle kant diye gsterdiklerini anlamak, gerekten de mmkn deildir. nk bir insann, 1. 2. 3. 4. Bulunduu mekn karartarak; zel teverruk oturuu ile hareketsiz oturarak; Nefesini kontrol altna alarak; eyhinin eklini zihninde canlandrarak ve onun

rhniyetinden yardm dileyerek ibdet yapmas gerektiine ilikin, bu yet ve hadislerin hi birinde en gizli bir anlam bile yoktur. Bu ise ok artc bir meseledir. Sebebine gelince, klk kyafette bile son derece belirgin bir tarz seerek brndkleri d grnlerine; herkesten ok daha titiz ibdet anlaylarna ve fanatizme varan ekilciliklerine ramen Nakibendlerin, yet ve hadisleri bylesine hi ilikisi olmayan bir konuda ve dnsz bir srarla kant gstermesi, dnce yolunu kesin ekilde tkamakta ve anlalmaz bir mantk sorunu olarak insann karsna kmaktadr!
51

52

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu amazn esasen ne ifade ettiini ok daha somut bir ekilde alglayabilmek iin nce yukardaki iki yeti kerimeye yeniden bir gz atalm. Evet Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermesi melen yledir: Ey iman edenler! Allah'tan saknn ve dorularla beraber olun. Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesini de melen u ifadelerle aklamak mmkndr: Ey iman edenler! Allah'tan saknnz ve O'nun honutluunu kazanacak yollar aratrnz. imdi u noktay ok iyi dnelim: Bu iki yet-i kermenin, Nakibendlerce de kabul edilen yaklak anlamlar ite budur. Ancak bu ifadelerin iinde ne rbta szcn grmek, ne de rbta ile anlatlmak istenen eylem ve ibdet ekline ilikin herhangi bir belirti bulmak mmkn deildir. Peki yle ise bu yaktrma nereden gelmektedir, niin buna gerek duyulmutur ve bu srarn sebebi nedir? Bu sorularn cevaplarn elbette ki ileride aramaya alacaz. Ancak unutmamak gerekir ki Nakibendlerin, diledikleri gibi birtakm yet ve hadisleri seerek bunlarla rbta diye ortaya koyduklar yeni bir ibdet eklini kantlamaya almalar aslnda onlarn, rbtaya ne kadar nem verdiklerini ortaya koymaktadr! nk Allah Tel'nn yce kelmn, gz krpmadan istedii ekilde yorumlama cr'etini gsteren insan, bunu yaparken neyi amalyorsa bunun son derece nemli olduunu unutmamak gerekir. Onun iin Mslmanlar rbta sorununu hi bir zaman kmsememeli, bu mesele zerinde gereince durmaldrlar! Bu arada asla hatrdan karlmamaldr ki rbta konusu son zamanlarda Nakibendlerin en byk sancs haline gelmitir. Btn dnya sanki rbta ile urayormu gibi her eyi bir kenara brakm, bu inann etrafnda beliren kukular datmak iin det kollar svamlardr. Ruh'ul-Furkan ad altnda kendilerince Kurn- Kerm'in tefsiri diye kaleme aldklar bir kitabn ikinci cildinde, nemli bir blm rbtaya ayrmlardr. zellikle drt Nakibendnin -belki de Ruh'ul-Furkan' yeterli grmedikleri iin- yardmlaarak Rbta ve Tevessl ad altnda yazdklar birtakm eyler onlarn ne kadar byk bir tela ve panik iinde olduklarn gstermektedir. Bunun sebebi ise gyet aktr ve rbtann Naklik doktrini iinde oynad rolle yakndan ilikilidir. Aslnda rbta Naki Tarkat'nda bal bana bir yin ekli deil, (daha nce de belirtildii gibi) Hatm-i Huwcegn Ayini'nin on kuralndan biridir. Fakat mrdin ze52

53

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

rinde brakt silinmez etkiler bakmndan dier dokuz kuraldan ok daha byk bir nem tamaktadr. nk Nakibendlik esasen btn gcn kendine balad insann i dnyasn tamamiyle fethetmekten almaktadr. Bu tarkatta mrd, eyhinin kulu ve klesi olmaktan da te btn irade ve benliinden syrlm, eyhine kaytsz artsz teslim olmu bir let gibidir.85 O kadar ki mrd kendini, eyhinin yalnzca bir bendesi, bir hizmetisi gibi deil, onun bir kpei gibi grmektedir!86 te rbta, zgr ve akll bir insan ne yazk ki bu derekeye drebilen korkun bir etkiye sahiptir. Dolaysyladr ki Halid Badd gibi Naklie son eklini veren nl bir eyh bile srf rbta ile ilgili olarak kaleme ald ve bir mektup niyetiyle stanbullu Muhammed Es'ad Efendi'ye gnderdii yazda her ne kadar bu kuraln nemi zerinde durmu ise de onun ne uygulan biimi, ne de artlar hakknda hemen hi bir bilgi vermemi, sadece rbtay tanmlamakla yetinmi olduu halde son devrin eyhleri bu boluu da doldurmaya alm ve rbtann tanm yannda ona bir de uygulama ekli bulmulardr. Bir yandan det birbirini tamamlayan ve Nakibendliin evrim srecini hzlandran bu canhra abalar, rbtaya kar kabilecek kimseleri susturmak iin elbette ki dier yandan bu davay kantlama ihtiyacn da dourmutur. Bu nedenle Halid Badd'den itibaren rbtay konu olarak seen Hseyn ed-Dewser, Muhammed Emn elKurd, smet Garibullah, Mustafa Fevzi ve Abdulhakm Arvs gibi eyhler onu kantlamak iin o kadar dil dkme ihtiyacn duymulardr ki ortaya koyduklar tuhaf anlatm biimleriyle det bocaladklarn gzler nne sermilerdir. Onlarn bu beyhude abalarn, slm limlerinin (yukardaki 2 yet-i kermeye ilikin) aklamalaryla karlatrdmz zaman bu gerek btn plaklyla gzler nne serilmektedir. stelik Nakibendlerin hepsi de bu mfessirlere kar sayg duymakta
85. Esasen tarkatn kesin artlarndan biri de bunu pein olarak kabul etmek ve byle olmaktr. Nitekim Nakibendlere ait tarkat kitaplarnda, mrdin eyhine kar uymak zorunda olduu kurallar sralanrken, sonunda hepsinin zeti olarak aynen u ifade kullanlmaktadr: Mrdin eyhe kar tutumu, lm kimsenin, teneir zerinde ykaycnn elleri arasndaki durumu gibi olmaldr. Bk. Gmhnev, Jmiul-Usl, s. 140; El-Kurd, Tenwr'ul-Qulb s. 528; El-Khn, El-Bahja'tus-Seniyye s. 23; Ali Behcet b. Ebibekr, Risle-i Ubeydiyye-i Nakibendiyye s. 3, niversite Ktphnesi No. 77258. ist. 86. Bk. Muhammed Emn Abidin, Sel'lul-Husm el-Hind Fi Nusra'ti Mawln Khlid an-Naqshaband s. 37; Ferduddn Ferit Aydn, Mawqf'u ibn bidn Min's-Sfiye'ti wa't-Tasawwuf s. 24

53

54

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ve eserlerini muteber saymaktadrlar ki bu da onlarn ne byk elikilerin iinde yzdklerini ayrca kantlamaktadr. te Mide Sresi'nin 35'inci ve Tevbe Suresinin 119'uncu yet-i kermelerine ilikin slm limlerinin tefsirlerinden rnekler: 1. Ebu Ja'far Muhammed bin Jerr Et-Taber (l. H. 310)'ye ait Jmiul-Beyn Fi Tefsr'il Qur'n adl tefsirinden: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: O'na yaklamak iin vesle araynz. Diyor ki: O'na, kendisini honut klacak amelle yaknlk araynz. vesle kelimesine gelince: (Arapa) fale veznindedir. yle ki: Kii Filan kese tevessl ettim der ; Bu, ona yaklatm demektir. Yine bu cmleden olarak (air) Antere yle diyor: Vardr sana genlerde yiitlerde vesle, ek srmeyi kna yak madem ki yle. Taber bu aklamadan sonra baz hadislerle de yine vesle kelimesinin, yaknlk kazanmak iin aray anlamna geldiini kantlamaya almaktadr. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Kelamn mans ancak udur: Allah'n emir ve yasaklarna dnyada titizlikle uymak suretiyle ahirette sadklarla beraber olunuz. (...) Tefsircilerden bazlar da yle demilerdir: Bunun mans: Ebubekr ile, mer'le, ya da Hz. Peygamber ve muhacirlerle birlikte olunuz. Allah onlara rahmet eylesin. 2. Mu'tezileden Ebulkasm Jrullah Mahmd b. Omar ez-Zemakher (l. H. 538)'nin, El-Kef An Haqiq'i Gawmd't-tenzl adl tefsrinden: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: Vesle: Bavurulan her ara vesledir. Yani bir yaknlk, bir i, ya da baka bir ey... Bundan esinlenilerek emirlere uymak veya yasaklardan saknmak suretiyle Allah'a yaknlk iin bavurulan herhangi bir ey demektir. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Sadklarla birlikte...

54

55

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Sadklar: Niyet, sz ve eylem olarak Allah'n dininde drst davrananlardr ; Veya: Onlar Allah'a verdikleri sz yerine getiren kimselerdir. 87 yetinden anlald zere gerek imanlarnda, gerekse Allah'a ve Raslne verdikleri szde ballk gsterenlerdir. 3. Fahruddn-i Rz (l. H. 606) olarak bilinen Muhammed b. Omar b. el-Hasan el-Bekr'nin Mefth'ulGayb ad altnda kaleme ald Tefsr-i Kebr'inden: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: O'na yaklamaya yol araynz Allah'n yasaklarn inemekten saknanlar olunuz ; Allah'n honutluunu kazanmak iin O'nun emirlerine tevessl ediciler olunuz. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla beraber olunuz. yani, savalarda Peygamberle ve ashabyla birlikte olunuz; Sakn mnafklarla birlikte savalardan geri durup evlerinizde oturmaynz. 4. Qurtub Tefsiri olarak bilinen Endlsl slm bilginlerinden Ebu Abdillh Muhammed b. Ahmed el-Ensr (l. H. 671)'ye ait, El-Jmi' li-Ahkm'il-Qur'n adl kaynaktan: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: Ey iman edenler, Allah'n emir ve yasaklarna titizlikle uyunuz ve O'na yaklamak iin vesle araynz : vesle, yaknlk kazanmak demektir. (...) Ve vesle, yaknlk kazanabilmek iin bavurulmas gereken eydir. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla birlikte olunuz Yani, mnafklarla deil, Peygamberle beraber kanlarla birlikte olunuz; Yani, sadklarn anlay ve yolu zere olunuz. Denilmitir ki, onlardan ama peygamberlerdir. 5. Kad Beyzv Tefsri (l. H. 691) olarak bilinen, Nsiruddn Ebu Said Abdullah b. Omar el-Baydwi'nin yazd, Envr'ut-Tenzl ve Esrr'ut-Te'wl isimli eserden: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas:

87. Kurn- Kerm: 21/23

55

56

Sleymaniye Vakf Yaynlar

O'na yaklamak iin vesle araynz Yani gerek O'na tatta bulunmak (emirlerini yerine getirmek), gerekse ma'siyetleri terk etmek (gnah ilemekten saknmak) suretiyle sevabn ve yaknln kazanmak iin arayta bulununuz. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla beraber olunuz Yani yeminlerine ve keza verdikleri sze olan ballklar bakmndan, ya da Allah'n dininde (Allah'a kar olan muamelelerinde) gsterdikleri itenlik ve drstlk bakmndan dorular (doruluktan amayan insanlar) la birlikte olunuz, (onlar gibi davrannz. 6. Medrik'ut-Tenzl ve Haqiq'ut-Te'wl ad altnda, Ebu'l-Berekt Abdullah b. Ahmed b. Muhammed en-Nesef (l. H. 701) tarafndan yazlan ve ksaca Nesef tefsiri olarak bilinen eserden: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: O'na yaklamak iin vesle araynz yet-i kermesindeki (vesle): Herhangi bir surette (O'na) yaklaabilmek ve yaklamay salayabilecek bir i yapmak zere bavurulan her trl aredir. Bu areler, Allah Tel'nn honutluunu kazanabilmek iin tatlarda bulunmak ve kt eylemlerden saknmak anlamnda kullanlmtr. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla beraber olunuz Yani, imanlarnda doru olanlar gibi olunuz, mnafklar gibi deil. Ya da savatan geri durmayanlar veya gerek niyet, gerek sz ve gerekse eylem olarak Allah'n emir ve yasaklarna uyanlarla birlikte olunuz. 7. Aluddn b. Muhammed b. brahim (l. H. 741) tarafndan yazlan ve Khzin Tefsiri olarak bilinen Lubb'ut-Te'wl Fi Manit-Tenzl adl kaynaktan: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: O'na yaklamak iin vesle araynz Yani emirlerine uyarak ve rzasna eriebilecek davranlarda bulunarak O'na yaknlk kazanma yollarn aratrnz. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla beraber olunuz Yani, Peygamber (s)'e ve arkadalarna savalarda ballk gsterenler ve onlar onaylayanlarla birlikte olunuz; Savatan geri kalp evlerinde oturan ikiyzllerden olmaynz. 8. bn. Kesr Tefsiri (l. H. 774) olarak bilinen ve Ebulfid smail mduddn b. Omar b. el-Kethr tarafndan yazlan Tefsr'ul-Qur'n'il-Azym adl eserden:
56

57

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: O'na yaklamak iin vesle araynz Yani Onun emirlerine uymak ve O'nu raz edecek iler yapmak suretiyle yaknln kazannz. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla beraber olunuz Yani Muhammed (s) ve arkadalaryla birlikte olunuz.. 9. Ebu Tahir Muhammed b. Yaqb el-Firzbd (l. H. 817) tarafndan yazlan, Tenwr'ul-Miqbs Min Tefsr'i bn. Abbas adl kaynaktan: a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: O'na yaklamak iin vesle araynz Allah katnda stn dereceler kazanmak iin arelere bavurunuz demektir. Nitekim yararl iler yaparak, stn derecelere nail olmak amacyla araylarda bulununuz denmektedir. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Dorularla beraber olunuz Yani gerek hazarda, gerek sava iin evden ayrlma srasnda, gerekse fiilen savata Ebubekr'le, mer'le ve onlarn dv arkadalaryla birlikte olununuz. 10. Kann dneminin nl eyhlislm Ebussud el- md (l. H. 982)'nin yazd rd'ul-Aql'is-Selm la Mazy'l-Kitab'il-Kerm adl tefsirden : a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: Ey mn edenler! Allah'dan saknnz. Can almann ve bozgunculuk yapmann ne dehetli hadiseler olduu (nceki yetlerde) anlatldktan sonra; kisinin hkm aklandktan ve cinyet ileyenin tevbe ettii takdirde Allah'n onu balayacana iaret edildikten sonra; saknlmas gereken can alma ve fesat karma gibi Allah'a bakaldr saylan eylemlerden uzak durmak; ruhlar yaatmak ve bozgunculuu bertaraf etmek gibi tedbirler almak; bununla birlikte tevbede acele etmek suretiyle m'minlerin her hlkrda Allah'n fkesinden saknmalar emrolunmutur. Araynz Yani kendiniz iin araynz.

57

58

Sleymaniye Vakf Yaynlar

O'na Yani O'nun verecei sevab kazanmak ve O'na yaklamak iin Vesle -araynz- Vesle: (Arapa) Fale veznindedir ve Allah'a yaknlk kazanmak iin emirlere uymak ve yasakl eyleri brakmak anlamna gelir. b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Ey man edenler! Burada hitap geneldir. Btn tevbekrlar ncelikle buna dahildir. Bununla birlikte, zellikle Tebuk Seferine katlmaktan kananlarn amaland sylenmektedir. Allah'dan saknnz. Gerek ileyeceiniz, gerekse brakacanz her eyde (Allah'dan saknnz.) ncelikle savalar konusunda Hz. Peygamberle olan ilikiler bu hitabn kapsamna girmektedir. Ve sadklarla birlikte olunuz. manlarnda ve verdikleri szde (onlarla) beraber olunuz. Ya da Allah'n dini ile ilgili olarak (genel anlamda): niyette, szde ve eylemde onlarla birlikte olunuz; veya her konuda (dorularla beraber olunuz.) Veyahut tevbelerinde ve ballklarnda onlarla birlikte olunuz. Bu takdirde ama, u kii ve benzer durumda olanlardr. Btn bunlara ek olarak bir de i (Ca'fer) Mezhebi'ne mensup ulemdan Ayetullah Nasr Mukrim irz bakanlnda bir heyet tarafndan hazrlanm bulunan Tefsr-i Numne adl eserden sz konusu iki yet-i kermenin yorumu aada sunulmutur. a) Mide Sresi, 35'inci yet-i kermesinin aklamas: Ey iman edenler! Allah'dan saknnz ve O'na (yaknlk kazanabilmek iin) vesle araynz. Ey iman edenler! Saknmay kendinize huy (kural, alkanlk) edininiz ve Allah'a yaklaabilmek iin kendinize bir vesle seiniz.88 b) Ayn kaynakta, Tevbe Sresi, 119'uncu yet-i kermesinin aklamas: Ey iman edenler! Allah'dan saknnz ve sadklarla beraber oluuz.

88. Farsas : Ey kesn k imn verded! Perhizkar pe kund, ve vesle bery taqarrub be khud intikhb nemd.
58

59

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ey iman edenler! Allah'n emrine (muhlefet etmekten) saknnz ve sadklarla beraber olunuz.89 te Nakibendlerin, tezlerini kantlamak iin ileri srdkleri iki yet-i kermenin gerek ve zl aklamalar bunlardr. Bu aklamalar, dnyadaki Mslman ounluun gvendii ve sayg duyduu, ayn zamanda ilim adamlarnn bavurduu tefsirlerin banda gelen ve yukarda adlar geen kaynaklardan aktarlmtr. Ancak ne hayret verici bir husustur ki, kitap ve snnet izgisinden sapm olan iler ve Mu'teziller bile (yukardaki rneklerde grld zere) bu iki yet-i kermeyi tefsir ederlerken kiisel yorumlarn ortaya koymaktan det dikkatli bir ekilde saknmlardr. Buna karn, Snnilikte kimseye sra vermeyen tarkatlar Allah'n yce kelmna istedikleri her anlam yaktrmaktan ekinmemi, stelik bu yorumlarn gnmzde bir kitap haline getirmek suretiyle de cr'et ve pervszlklarn sergilemilerdir. Grld zere yukardaki tefsirlerin hi birinde ne kelime olarak, ne de kavram olarak rbta denen bir eyden sz edilmemektedir. zellikle burada u noktay hatrlatmakta yarar vardr ki Kurn- Kerm'in btn yetleri birer nedene bal olarak inmilerdir. Bunlardan bazen birkann ini nedeni ayndr. Bu nedenlere slm'n akademi dilinde Esbb- nzl denir ve bu konu o kadar nemlidir ki Kur'n ilimleri arasnda bir bilim dal olmutur. Bu bran, yetlerin ini nedenlerini incelemekte, bir, ya da birka yetin birden inmesine sebep oluturan hadiseleri aklamakta, bazen ilgili yer ve kiiler hakknda da bilgi vermektedir. Daha ziyade hadisten desteini alan bu ilim dalnda rnein, Ebulhasan Ali b. Ahmed el-Vhid, ve Celalddn Abdurrahman es-Suyty gibi slm limleri deerli eserler vermilerdir. te yukarda sz edilen iki yet-i kermeyi bu adan da ele aldmz zaman grm oluruz ki her birinin belli bir ini nedeni vardr . Bu nedenlerin ise rbta diye bir eyi artracak hi bir yan yoktur. Evet Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesi de -kaynaklara baklacak olursa - ondan nceki iki yet ve sonraki iki yetle birlikte be yet olarak ayn olay hakknda birbirlerini tamamlayc ekilde inmilerdir. Rivyet edildiine gre Ukl ve Urayna90 Kableleri'nden bir topluluk Medne'ye gelerek Hz. Peygamber (s)'i ziyaret etmi ve Mslman olmulard. ln mahrumiyetin89. Farsas : Ey kesn k imn verded! Ez (mukhlefet- fermn-) khud perhz, ve b sdkn bd.

59

60

Sleymaniye Vakf Yaynlar

den ikyette bulunan bu adamlara Allah'n Elisi ilgi gstermi, hem slm'a snmalar, hem de dinlenmeleri iin onlar Medne dnda havadar bir yerde arlamak istemiti. Ne var ki bu vahi l adamlar konuklandklar bu mevkide bir sre kalp rahatladktan sonra Hz. Peygamber (s) tarafndan onlara, stnden yararlanmalar iin tahsis edilmi olan deve srsnn obann ldrm, develeri de alp kamlard. te Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesi, yakalanan bu canilere uygulanacak cezay bildirmek zere inerken, bu mnasebetle savalarda dmana kar nasl davranlaca ve Allah'n honutluunun (bata cihad olmak zere) eitli hayrl amellerle nasl kazanlaca hakknda 34. 36. ve 37'nci yet-i kermeler de (belki bu ilgiyle ve ) bir eit tamamlayc bilgi olarak inmilerdir.91 Hi kuku yok ki Kurn- Kerm, tm beeriyet lemine alar st bir ilh mesaj olarak gnderildii iin yet-i kermeler (gerek ini sebeplerine gre, gerekse tadklar ok ynl mn ve hikmetlere gre) her devirde insanlara, zel ve genel hayatlarnda k tutacak ve yollarn aydnlatacaktr. u var ki baz yetler ok genel anlamlar tamaktadr. Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesi gibi. Burada Allah Tel'nn bizden istedii ey: O'na yaknlk kazanmak iin her yararl ie sarlmak ve btn hayrl yollar denemektir. nk bu yet-i kermedeki vesle ara demektir. yle ise Rabb'imizin yaknln ve honutluunu bizim iin salayacak olan her ey, bu yet-i kermenin kapsam iine girmektedir. u halde yet-i kermedeki bu snrszl inkr edercesine onu srf rbta iin bir kant olarak ileri srmek; ya da genelliini kabul etmekle beraber hi bir alkas yokken onu rbta ile ilitirmek ve hele btn bunlarn tesinde, (kaynan Budizm'den ald ve slm'a zaman iinde yamand btn plaklyla ortada bulunan, stelik bir Hind meditasyonundan asla baka ey olmayan) rbtay merulatrmak iin bu yet-i kermeyi alet etmek, iki ihtimali ortaya getirmektedir: Bunlardan biri: slm' arptmak ve onu ieriden kertmek iin amal dmanlktr ki bu ihtimali rbta yapanlar ve yaptranlar iin dnmek (ileride ayrntlaryla aklanaca zere) mmkn deildir.

90. Urayna Kabilesi Bujayla'nn bir koludur. Geni bilgi iin Bk. Jamhara'tu Ensab'il-Arab s. 365 91. Bk. Ebulfida' smail imduddhin b. Omar b. el-Kethr, Tefsr'ul-Qur'n'ilAzym 3/86-99 Kahraman Yaynlar, stanbul- 1985; Ebulhasan Ali b. Ahmed el-Vhid, Esbb'un-Nuzl, S. 163, 164 Dr ibn. Kethr, Beyrut-1993
60

61

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

kinci ihtimal ise: Bilgisizlik, ya da bilgi yetersizliidir; Buna bal artlanmlk altnda gsterilen direni ve inattr. Yani bu i, esasen akll bir dmann marifeti olmasa gerektir. Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermesine gelince, bu da yine tefsir limlerinin tesbitine gre Hz. Peygamber (s)'in H. 8/M. 630 ylnda tertip buyurduu Tebuk Seferi'ne katlmaktan bilinli olarak geri kalan air Kab b. Mlik, Hill b. meyye ve Mirra b. Rabi' adlarndaki zat hakknda inmitir ki zaten bundan nceki yette (yani Tevbe Sresi'nin 118'inci yet-i kermesinde) adlar aklanmam olsa bile bu asker kaaklarnn kii olduklar ifade edilmektedir. Dolaysyla yetin ini sebebi berrak bir ekilde ortadadr. imdi, bu yet-i kermeyi baka ynlere ekenlerin iman, akl, bilgi ve ahlk bakmndan hangi derekelerde bulunduklarn bir kez daha tehis edebilmek iin onu, nceki iki yetle birlikte tekrar incelemeye alalm. Evet Allah Tel, Tevbe Sresi'nin, 117. 118 ve 119'uncu yet-i kermelerinde melen yle buyurmaktadr: yet-117: Gerek u ki Allah, Peygamber (s)'i ve O'na o zor saatte uyan muhacirleri ve ensr balad. lerinden bazlarnn kalpleri kaymaya yz tutmuken yine de onlarn tevbesini kabul etti. nk O, onlara kar efkatli ve esirgeyicidir. yet-118: Keza seferden kendilerini geri brakan o kiinin de tevbesini kabul etti. Dnya btn geniliine ramen onlarn bana daralmt. Canlar skldka sklm, ancak Allah'a snmaktan baka areleri olmadn anlamlard. (Nihyet) tevbe etsinler diye Allah onlarn tevbesini kabul buyurdu. nk elbette tevbeyi kabul eden ve elbette ki esirgeyen Allah'dr. yet-119: Ey iman edenler! Allah'n emir ve yasaklarna titizlikle uyun ve dorularla beraber olun. Grld zere son yet, ncekileri det tamamlayc bir anlam sergilemekte ve ok genel bir mesaj vermektedir. Dolaysyla bu olayn gerek o gnn artlarnda uyandrd izlenimler ve sebep olduu olumsuzluklar, gerekse dnya durduka meydana gelecek benzerlerinin neden olabilecei sonular bakmndan bu yette bizlere yneltilmi o kadar byk bir uyar vardr ki bu noktay bilinli olarak gz ard edip onu Hind kaynakl bir meditasyon uygulamasna kant gstermek, Allah'n yce kitabn alaya almaktan baka bir ey deildir! Bu ise ister bilgisizlik, isterse bir hamkat eseri olsun, bir yanllk ya da mazeret olmaktan uzaktr.
61

62

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Rbtay Kantlamada Nakibendlerin Kulland slp


Qusheyr ve Gazal gibi iyi eitim grm nadir ahsiyetler istisna edilecek olursa esasen btn tasavvufularn anlatm ve aklama tarzlar perian, rasgele ve danktr. Bu durum elbette ki Nakibendler iin de aynen sz konusudur. Genellikle btn yazp izdiklerinde ve zellikle rbtaya ilikin olarak kaleme aldklar mektup ve kitapklarda bir anlatm mantna rastlamak mmkn deildir. Bu nedenle, yazlarnda hi bir metod ve disiplin yoktur. Hi kuku yok ki anlatm mantnn temeli diyalektik kurallar zerinde kuruludur. nk kantlamak, ilim kaynaklarna aklc yollardan bavurmak suretiyle gerekleri belli bir aklama dzeni ve mantk silsilesi iinde ortaya karma sanatdr. Bu sanatn icrasnda eer tez ile kant arasnda hi bir ilgi ortaya konamazsa, ya da bu iki ey arasnda herhangi bir ilgi yokken bunun var olduu yolunda kuru bir inat sergilenirse bunda artk bir anlatm mant aramak abes olur. Dorusu byle bir tutuma, mzmin bir megalomani tezahr demek daha doru olur. Nitekim rbta konusunda Nakibendlerin sergiledii inat aynen byledir. te rnekleri: Son dnem Nak eyhlerinden smet Garibullah rbtasz alan insann deli olduuna kesin ekilde hkmetmekte ve bu konuda aynen unlar sylemektedir: Bin yl olsa ah vah srr-u cel, Hakka vasl kimsenin olmaz dili ; Manevi sohbetle vasl her vel ; Rbtasz sa'yeden mutlak deli.92 Demek ki bir insan eer gidip bir Nak eyhine balanmamsa ve tabiatyla mridsiz olduu iin byle birinin eklini de zihninde canlandrmakszn alyorsa (yani ibdet ediyorsa!) o insan, smet Efendi'ye gre mutlak surette delidir! Bu konu-

92. Risle-i Qudsiyye s. 95

62

63

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

daki kant da aynen, kendisinden nceki eyhlerin ileri srd gibi Tevbe Sresi'nin 119'uncu yetidir (!)93 Bir baka rnek de Halid Badad'ye mal edilen Risle-i Hlidiyye tercmesindeki u ifadelerdir: Eer denilirse ki rbtaya delil-i sbit var mdr ? Biz deriz ki: Naam, (yani evet) kitab ve snnet ve kyas ile delil sabittir. Emma kitb ile sbtu, Hak Tel'nn "ve'bte ileyhi'l-veslete" kavl-i erifidir.94 Ne ilgintir ki Nakibendler bu kitabn Halid Badd'ye ait olup olmadn bile imdiye kadar kantlayamamlardr. nk bu kitapk onlarn iddiasna gre Badd tarafndan yazlm olan Arapa bir metnin tercmesidir. Bu metnin nerede olduu hakknda ise hi bir ey sylememektedirler. Hal byle iken rbtann, szde Allah'n kitabnda ve Rasulullah (s)'n snnetinde sabit delilleri bulunduunu bu kitapa dayanarak sylemektedirler! Allah'n kitabndan, davlarna kesin birer delil olarak ileri srdkleri Tevbe Sresi'nin 119'uncu ve Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermelerinden rbta diye bir anlam karmak, Nakibendlikteki mantk iflasnn sadece bir tek kant deil, grld zere bu dnceyle sergiledikleri anlatm slbu da onlarn ilim divannda ne duruma dtklerini aka ortaya koymaktadr. Bir tarkat eyhine balanmay, ondan sonra da belli bir ekilde hareketsiz oturup o insan zihinde canlandrmay ve onun (her ne demekse) rhniyetinden medet ummay bu iki yet-i kerme ile aklamaya almak acaba hangi ilgiyle mmkn olabilmektedir? Aslnda Nakibendler bu perian mantn skntsn ekmiyor deiller. Nitekim onlara bu yzden ynelebilecek eletirileri balarndan savabilmek iin baknz, Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesiyle ilgili olarak neler sylyorlar: Eer denilirse ki: Burada vesleden murd, rbtadan gayrdr; Biz deriz ki: Mefhum mdr. (kavram geneldir.) Taleb-i vesle ile emir sabit oldu ise rbta vesilin efdaldr.95 Dikkat edilecek olursa Nak rhnileri bu anlatmla yle karanlk bir dehlizin iinde dolayorlar ki aslnda neyi kantlamaya altklar da belli deildir. nk Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermesini, temelde rbtay kantlamak iin burada ileri srdkleri halde konuyu hemen saptrp bu kez vesle kavram zerine dikkatleri ekmeye
93. Age. S. 92 94. Risle-i Hlidiyye tercmesi S. 11 95. Age. S. 11

63

64

Sleymaniye Vakf Yaynlar

almaktadrlar. Allah'n honutluunu kazanmak iin (hayrl ve yararl ilerden baka bir ey olmayan) vesle yi, sanki Mslmanlar inkr ediyormu gibi onu rbtann yerine koyarak byle hileli bir yoldan savunmaya gemektedirler. Acizliin ve aresizliin zoru altnda ezilen Nakler, hi bir zaman kendilerini ciddiye almam olan slm limlerinin muhtemel bir itirazn srekli olarak hesaplam olmaldrlar ki rbta meselesini iledikleri hemen her yerde hayl bir dman karsnda yaam ve zaman zaman dillerini sertletirerek saldrgan bir tavr da almlardr. Bu suretle Naibendlikte mnkirlik edebiyat da diyebileceimiz bir hakaret slbu gelimitir. te bu slbun rneklerinden birka: Halid Badd'nin, stanbullu Muhammed Es'ad Efendi'ye gnderdii ileri srlen mektubun hemen ilk satrlarnda aynen u ifadeler yer almaktadr: Hakikatn srrndan gfil baz kimseler, rbtay tarkatta bir bid'at (yani tarkata keyfi olarak sonradan ilave edilmi bir husus) sayyorlar. Ona, aslsz ve gerek taraf olmayan bir eydir, diyorlar. Bilakis o, bizim Yce Nakibend Tarkatmzn byk prensiplerinden biridir. Hatta geree ermek yolunda -Aziz Kitab'a(Kur'n- Kerm'e) ve Hz. Peygamber (s)'in snnetine tutunduktan sonra, yaplmas gereken sebeplerin en byklerinden biridir. 96 Halid Badd'nin mrdlerinden Mustafa Fevzi de bu konuda eyhini izleyerek rbta aleyhdarlarn aadaki beyitlerde yle ktlemektedir: Baz chiller edermi qyl- ql, Herze gyn-u err-u bed maql ; Za'mederlermi ki gya rbta, Kfrimi, mezmm imi hem vsta, eyhe eylermi peresti salikn, Eylemiler ihtir' bir baka dn, Smme ha, Smme ha y kerm, Bu sze estafirullah'el azym. 97

96.Bk. Muhammed Muti' el-Hafz-Nizar Abaza, Ulem'u Demashq wa A'ynuha Fi'l-Qarnit-Thlith Ashar el-Hijr: Cilt 1/S. 313; Raaht kenar (Arapas) S. 222; Midilli'de srgn Seyyid Vasfi Hseyn, Tercme-i Risli-i Rbta (Osmanlca tercmesi), Raaht kenar S. 236 97. Mustafa Fevzi, sbtul-Meslik Fi Rbta'tis-Slik s. 25
64

65

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Keza Halid Badd'ye ait olduu sylenen Risle-i Hlidiyye'de, Hz. Ebubekr'in tuvalette bulunurken Hz. Peygamber (s)'i dnmekten rahatsz olduu ve bunu kendisine anlatt nakledilmekte, bunun da rbtaya bir kant olduu ileri srlrken szde esas amacn, zihinde canlandrlan kimsenin bizzat kendisi olmad, bilakis onun bir ara olduu ifade edilmekte ve nihyet: Mnkirler, emreyn beynini fark ve temyizden kasrlardr. (yani: nkar edenler, bu iki ey arasndaki fark alglayabilecek basiret ve anlaytan yoksundurlar.) diyerek rbtay kabul etmeyenler bu suretle aalanmaktadr. zellikle Necip Fazl Ksakrek'in, rbtaya kar kabileceklere yadrd hakaretler dikkat ekicidir. eyhinin bu konudaki bir kitapna yazd giri blmnde aynen u szleri sarf etmektedir: Sonsuzlua eri ve sonsuzlukta olu srrnn mukaddes rejimini nokta nokta izen bu eseri, ulvi gayesinin yan banda, dini esrar ve derinlik buudundan mahrum brakmak isteyen ve gya dinden yana geinen baz maddeci mankafalara indirilmi bir balyoz mahiyetini tayor.98 Bu Nakibend irin, edeb ve haval bir slpla Arvs'nin Rbta Rislesi'ni ,Sonsuzlua eri ve sonsuzlukta olu srrnn mukaddes rejimini nokta nokta izen.. bir eser diye gklere kararak onu balyoz gibi zerlerine indirdii ve mankafa diyerek aalad insanlar, hi kukusuz Allah'n Yce Kitab'n ve Raslullah (s)'n Snnet-i Senniyyesi'ni, bir avu Nakibendnin cr'et ettii gibi Patanjali meditasyonu ile arptmayan, bilakis bu iki nur kaynana skca bal olan birka yz bin Mslman dan baka kimseler deildir! Naki okur-yazarlarnda kendini gsteren bu rbta paranoyasnn, aslnda pek zorlayc bir nedeni de yoktur. Nitekim imdiye kadar rbtaya kar kampanya am birine rastlanmamtr. nk rbta ok yeni bir meseledir de ondan. una inanlmaldr ki ok nceleri deil, eyhlislm Ebussud Efendi zamannda bile bu konu eer Mslmanlarn gndemine gelmi olsayd bu zat mutlak surette rbta hakkndaki kanatini ortaya koyacakt. Zaten rbtann ne olduunu ve Nakibendlik doktrinine ne zaman ve hangi kaynaklardan, hangi nedenlerle slm'a szdrldn meydana karan kantlardan biri de budur. Ve nk eer rbta ok eski bir mesele olsayd, slm limleri onu mutlak surette ileyecek, Kur'n ve Snnet'in szgecinden geirecek ve hakkndaki ictihadlarn ortaya koyacaklard. Esasen rbtann amzda tartma gndemine getirilmi olmas bu konuda akla gelebilecek birok soruyu kendiliinden cevaplamakta ve bu inann iyzn ortaya sermektedir.
98. Rbta-i erfe Rislesi s. 5

65

66

Sleymaniye Vakf Yaynlar

te bu gerekler karsnda Nakibend Tarkat evreleri, davlarn kantlayabilecek durumda olamadklar iin bu kez ilmin kabul edemeyecei yollar izlemekte ve yukardaki rneklerde grld zere Mslmanlara hakaret etmek suretiyle rahatlamaya almaktadrlar.

Rbtann Tarihi ve Kaydettii Aamalar


Rbta ne kadar bir gemie sahiptir, ya da bugnk anlamda ilk kez ne zaman sz konusu edilmitir? Bu inan tarz kim ya da kimler tarafndan Nakibend doktrinine yerletirilmitir? Aslnda bu ve benzeri sorularn cevabn Nakibend Tarkat'nn, kaydettii evrimin ak iinde aramak lazmdr. nk bizzat bu tarkatn ruhanileri ve ileri gelenleri tarafndan bu konuda sylenmi olan szlere baklacak olursa Tarkat, tarih boyunca aamalarla eitli adlar alm ve iinde faaliyet gsterdii muhitlerin gelenek ve anlaylaryla yeni yeni ierikler kazanmtr. Mteveffa eski Ar Milletvekili ve Dou'nun nl Nak eyhlerinden Muhammed el-Kfrev'nin torunu ve O'nun temsilcisi Kasm Kufral (Kfrev), 1949 ylnda yazd NAK BENDL N KURULU VE YAYILII adl eserin nsznde aynen unlar sylemektedir: lk eyhlerinin Trkistan ve Mavernnehrli olmalar dolaysyla Nakibendlie bu muhitin anane ve detleri de girmiti. Tesirleri trl ekillerde tezahr eden bu gelenekler dolaysyla Nakibendliin Trk fikriyt bakmndan da tetkiki gerekiyordu. Nitekim Kasm Kufral bunlar tetkik etmi, (incelemi) ve birounu ortaya karmtr; ki bunlarn en nemlisi Nakibend Tarkat'nn hangi tarihlerde kurulduu konusudur. nk Nakibendler, Silsile-i Sdt diye adlandrp, birbirine baladklar birka dzine insandan oluan hayl bir tarkat zinciri araclyla bu tekilat her ne kadar Hz. Ebubekr'e kadar balyorlarsa da Kufral bunu det yalanlarcasna (yine bu kitabnn nsznde) unlar kaydetmektedir: Mevcut eserlere dayanlarak Nakibendliin teesss tarihi Gazneliler zamanna kadar karld iin, tarkatn bu hanedn zamanndan itibaren hakiki hviyetini ihraz etmeye balad, Hce99 Yusuf el-Hemedn devrine kadar geirdii istihle tetkike mebde' ittihaz edilmitir.
99. Bu kelime Farsadr. Efendi, reis, retmen, bakan ve nder gibi anlamlarda kullanlr. Ancak Trkeye zaman iinde girmi olan binlerce Arapa Farsa ve e66

67

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Nakibendliin det cenneti haline getirilmi bulunan Trkiye'de bu tarkatn ballar, neden son zamanlarda rbta zerinde titizlikle durmaya baladlar? sorusuna gerek anlamda bir cevap bulabilmek iin -yukardaki alntlardan da anlald zerebu tarkatn tarihini irdelemekle ancak mmkn olabilecektir. Her ne kadar Nakibendliin tarihi (bu almada) ama deilse de konunun ana ekirdeini oluturan rbta hakkndaki ayrntlarn su yzne karlabilmesi asndan bu mistik akmn gemiini biraz eelemek burada az ok nem tamaktadr. Nakibendliin, genelde Trklere mahsus bir slm modeli olduunu sylemek yanl olmaz. (Srf Kurn- Kerm'e ve Rasulullah (s)'n Snnetine bal Mslman aznln dnda kalan) Anadoludaki hemen btn Trkler, bilerek veya bilmeyerek slm bu model iinde benimsemilerdir. Hatta ve hatta Trkiye'deki dindar Krtlerin, Araplarn ve dier Mslmans aznlklarn da slm anlay, egemen kitle olan Ortodoks Snni Trklerin etkisi altnda Nakibendlemitir. Bu bakmdan kurallaryla, yinleriyle ve d dekoruyla topluma alad zihniyet ve ona verdii yn bakmndan, Nakibendliin servenini aratrarak rbtann tarihi hakknda tesbitler yapmak daha doru olur. Bu tarkatn gerek anlamda Trklerin milli dini olduunu en arpc ekilde kantlayan aadaki szlerin bizzat ah- Nakibend tarafndan sylendii Nakibendliin en gvenilir bir kaynanda yer almaktadr. Ol hb ana dedim. Buyurdularki: " Ey oul ! Sana meayih-i Trkden nasib erise gerektir.100 Nakibend'in, grd bir ryay bykannesine anlatt zaman O'nun, bu d nasl yorumladn anlatan yukardaki szler bugnk Trke ile yledir: O ryay ona syledim. Buyurdular ki: " Ey oul! sana Trk eyhlerinden bir pay ulasa gerektir. Yani Trk eyhleri seni eitecek ve sana yn vereceklerdir. Bu iki cmleden bile ok rahata anlalmaktadr ki: Trklk ideali, Nakibend'in doduu ta Milad 1318 yllarndan itibaren slm' srf bu millete mahsus bir din kalbna dkmek iin Nakibend Tarkat'na ok nemli bir rol yklemeye balamtr.

itli dillerden szcklerin urad sonuta olduu gibi bu kelimenin de hem yazl, hem syleyi biimi bozulmutur. Yukardaki alntda grld zere, yalnz eitimsiz insanlar deil, bilakis okumu, szde kltr alm birok kimse de artk bu kelimeyi (bir galat- Mehr olarak) Hoca eklinde yazmakta ve okumaktadr. Yukardaki alntda yazar, bu szc her ne kadar aslna uygun biimde yazmak istemise de Farsadaki yazlna uygun olarak okunabilmesi iin Latin harfleriyle (Hce deil), Khuwce eklinde yazlmas gerekir. 100. Bk. Nefeht Ter.

67

68

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu ipucundan hareketle iz srlrse ok net bir ekilde grlecektir ki dorudan doruya slm' Kur'n'dan anlamak ve O'nu, orijinal nitelikleriyle alp hayata geirmek, daha o zaman Trkn milli idealine smamtr. nk tarkat kapsndan girerek slm'la tanan Trk insan, genellikle Ben nce Trkm, ondan sonra Mslmanm diye dnmtr. Bu zellik ayn zamanda ranllar iin de sz konusudur. Nitekim, ranllar iin ilik, nasl ki bir slm modeli haline gelmise Trkler iin de Nakibendlik bir slm modeli haline gelmitir. Bu nedenle, ranl inin vicdannda yetullah denen kutsal kiiliin yeri ne ise Nakibend Trkn vicdnnda da Efendi Hazretleri'nin yeri odur. Ar slm'n eski Trkler arasnda salt bir Arap dini olarak alglanm olmas gibi ok gl bir ihtimalin varln eer dnecek olursak, elbette ki dil ve kltr farkllklarndan kaynaklanan birtakm sorunlarn, slm'n Nakibendletirilmesinde byk etken oluturduuna da inanmamz gerekir. Dolaysyla Alternatif bir slm ekli'nin elde edilebilmesi iin elbette ki eitli malzemelere gereksinim vard. Nitekim eski Trk rhnlerinin yapt i, bu malzemeleri bulmak olmutur. te bunlardan biri de rbta'dr. Tarkata ok sonralar girmi olan rbta hakknda kantsal bilgilere ulaabilmek ise, bu konuda gerek bizzat Nakler tarafndan, gerekse kartlar tarafndan kaleme alnm yazlar incelemekle ancak mmkn olabilir. te imdi de sra bu belgelerde...

Rbtay Konu Alan Yazl Belgeler


Gemie ait inan ve dnceleri gelecee yanstan en nemli aralar kukusuz yazl belgelerdir. zellikle, bir zamanlar ortaya atlm olan herhangi bir anlay tarznn, bir dv, bir inan, bir ideoloji ya da felsef bir tezin, ilim, hayat ve tarih gerekleri karsnda test edilebilmesi bakmndan belgeler hayli nem tarlar. Gnmzde tartma ortamna getirilmi olan rbtaya da ite byle bir test uygulamak gerekmektedir ve elbette ki bunun iin belgelere byk bir gereksinim vardr. Bu mnasebetle hemen ifade edelim ki rbtay en ufak bir ayrnt olarak ilemi bulunanlara varncaya kadar konu ile ilgili mevcut yazl malzemelerin elde edilmesinde olduka gayret sarf edilmi ve ou salanmtr. Rbtann gemiini aratrrken zellikle onun slm'a ait olup olmadn tesbit etmek bakmndan bu yaz izilerin ok ynl ve dikkatle incelenmesi, sanrz kmsenemeyecek sonular ortaya karacaktr. Fakat (bunlarn tm, rbtann son eklini ald yakn gemite dzenlendikleri iin) insann dikkati ister istemez Nakibend Tarkat'nn (eer varsa) eski gemiine ilikin vesikalara ynelmektedir. nk bu tarkatn tarihi akn ve bu ak iinde rbtann nasl peydahlandn (yalnzca rbta68

69

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

y konu alm olan yazl malzemeler deil), bununla birlikte Nakliin genel anlamda varln, felsefesini ve amalarn ortaya koyan baka metinlerin yardmyla ancak tesbit etmek mmkndr. Yani daha z bir ifade ile rbtay -yazl belgelere dayanarak- Nakibendliin btnl iinde incelemek gerekir. Nitekim rbta anlaynn ok eskiden beri Nakilik doktrini iinde var olup olmad, hatta Nakliin kendisinin bile ortaya kt gnden imdiye kadar ne gibi deiikliklere urad, bu suretle de slm'dan ne derece uzaklat ancak bu ekilde saptanabilir. Bu konudaki belgeler hakknda iz srerken yine Kasm Kurfral'ya ait bir ipucu dikkatimizi ekmektedir. Kufral diyor ki: Abdulhlik Gucduvn101 zamanndan itibaren Harizm'e kadar yaylan bu tarkat, Bahuddn Nakibend tarafndan esasl kaideler halinde tedvn ve veyslik dsturlaryla tahkim edilerek merkezi Buhra'da olmak zere geniletildi. Yukardaki anlatm iinde geen szck, konumuza k tutmas bakmndan ok nemlidir. Birincisi, Tedvn kelimesidir ki: Kaleme almak, yazmak demektir. Ancak tasavvufulara ait belgelerin, belli kurallara uyulmadan kaleme alndn zellikle burada belirtmek gerekir. Mistik kanatlere sahip baz aratrmaclar, tarafszlklarn koruyamadklar iin tasavvufular, bu tutumlarnda da mazur grmektedirler. Onlara gre sfler, zaten maddi llerle takdir edilemeyecek bir zevk ve duygu lemi iinde yzyorlar. Onlar
101. Bk. BLM - II/6. Rhnler ve Rbta. Ayrca u aklamay yapmakta zorunluluk gryoruz: K. Kufral, bu ahsn adn Abdulhlik eklinde yazd iin, alnt olarak aynen nakledilmitir. Ancak bu szcn aslna en uygun ekilde seslendirilmesini salamak amacyla metnimizde Abdulkhlq eklinde yazlmas uygun grlmtr. Bu ismin, yukarda grlen biimde yazlmas son derece yanltr. Bunun gibi (Trkeye sonradan girmi) daha birok yabanc kelime, yukarda grld zere tannm entelektel kiiler tarafndan bile doru yazlamamaktadr. Bu, her eyden nce Trkenin sorunudur. nk Trke, gnmzde olduu gibi tarih boyunca da hep baka milletlerin alfabesi ile yazlmtr. Dolaysyla Arapadan alnm birok szck, deyim ve terimi, bugn kullandmz Latin alfabesi ile aslna uygun olarak yazmak ve okumak mmkn deildir. Aslna uygun olarak yazlmayan szcklerin ise ou kez anlam kaybna uradklar, hatta ok yanl anlamlar verdikleri bir gerektir. Bu nedenle baz durumlarda joker kullanmak suretiyle kelimeyi orijinal fonetiine uygun biimde okutmaya zen gstermek gerekir. rnein yukardaki isim ancak Abdulkhlq eklinde yazld takdirde aslna uygun olarak okunabilir. Bunun anlam, (Yaratcnn kulu) demektir. Halbuki Abdlhlik, (yok edenin kulu) demektir ki aralarnda ok byk anlam fark vardr. Yukarda, Arap alfabesinin yedinci harfi yerine (kh) joker olarak kullanlmtr.

69

70

Sleymaniye Vakf Yaynlar

iin objeler ve boyutlar nemli deildir; Dolaysyla sflerin brakt belgelerde yer, tarih, kronoloji, hatta kaynak bile aranmamaldr (!) Bu gr, duygusal kimseleri belki tatmin etse bile aslnda ikna edici hi bir yan yoktur. nk madem ki tasavvufular da ellerine kalem ve kat alyor, yani objeleri kullanarak, inanlarn ve felsefelerini aynen bakalar gibi yazmaya alyor, hatta bunlar da belli balklar altnda, belli sralarla yazmaya alyorlar, onlar hemen her saniye Allah akyla sarho sanmak, ya da onlar hakknda: maddi llerle takdir edilemeyecek bir zevk ve duygu lemi iinde yzyorlar. demek, duygusallktan ya da artlanmlktan baka bir ey deildir. u var ki tasavvufularn kaleme ald belgelerdeki sistemsizlik, onlara ait gereklerin saptanmasn bir hayli zorlatrmaktadr. Ama bir bakma onlarn kiilik ve bilgiden, ilim ve irfandan ne kadar nasip aldklarn da ortaya sermektedir. Yukardaki metinde bulunan ikinci nemli szck, veyslik'tir. Bu terimle, Naklikte ok nemli bir inan ve anlay biimi ifade edilir. veyslik: Bir tarkat eyhinin, (yaamakta olduu adan ok nceleri) lm tarkat rhnlerinden biriyle buluarak, grerek(?) onun bilgilerinden yararlanmas inancdr. Bu iki kii arasndaki zaman fark bazen yzyllarla ifade edilebilir. rnein bu tarkatn kurucusu olan ah- Nakibend (l. M. 1389)'in, kendisinden iki yz yl nce lm olan Abdulkhlq Gonjduwn ile grt ve O'ndan mezun olduu ileri srlmektedir. ncs ise, Geniletildi kelimesidir ki bununla tarkatn, yukarda sz konusu edilen iki yzyllk sre iinde Esasl kaideler halinde kaleme alnd ve veyslik dsturlaryla tahkim edilerek geniletildii anlatlmaktadr. fade gyet aktr ve Nakibend Tarkat'nn ieriini, niteliini, karakterini ve felsefesini det zetlemektedir. yle ise yetkili ve entelektel bir Nakibend eyhi olan Kufral'nn bu szlerine dayanarak rahata diyebiliriz ki: Nakibend Tarkat'nn kurallar mld 1179 ylnda len Abdulkhlq Gonjduwn'den sonra iki yz yl boyunca yazla yazla oluturulmu ve geniletilmitir. Bu yaplrken de kaynak olarak veyslik yollar kullanlmtr. Yani diriler yzyllar nceki llere dana dana, onlarla buluup bir araya gelerek, onlardan fiili bir ekilde ders alarak kazandklar bilgiler sayesinde bu belgeleri meydana getirmilerdir (!) Grld zere onlara ait belgelerle kantland gibi Nakibend Tarkat ite bu ekilde meydana geldiine gre onun kurallarndan biri olan rbtann Kur'n bir kaynaa dayanlarak konmu olabilecei ihtimali zerinde artk fazla bir ey sylemee demez.
70

71

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Srf rbta konusunda imdiye kadar kaleme alnm belgelere gelince bunlar say olarak ok azdr. Bu belgeler hakkndaki tesbit ok nemlidir. Birincisi, bunlarn yakn tarihte dzenlenmi olmasdr; kincisi, bu kitapklarn tamamnn sekiz taneden ibaret olmasdr; ncs ise, bunlarn hepsinin de Nakibendliin Hlidiyye kolu'na bal kimseler tarafndan yazlm olmasdr. Bilindii zere tasavvuf, asrlardr ilendii iin bu akmn gerek lehinde, gerekse aleyhinde birok kitaplar yazlm, mistik inan ve felsefelere dayal tarkatlar hakknda eitli inceleme ve aratrmalar yaplmtr. Buna karn yukarda sz edilenlerden bakaca, srf rbtay konu alan bamsz herhangi bir yazl belgeye rastlanmamtr. Rbtaya kk bir ayrnt olarak yer veren kitapklarn says ise bunun ancak iki kat kadardr. Bu konuda dikkati eken en ilgin nokta ise sz edilen kitapklarn hepsinin de rbta lehinde kaleme alnm olmalardr. erikleri, rbtann eitli tariflerine, kurallarna ve nemine ilikindir. Bunlarn yannda rbtaya kar kabilecek kimselere yneltilmi sert uyarlar, saldrlar ve aalamalar vardr. Rbta aleyhinde ise Trkiyede bir iki makaleden baka imdiye kadar yazlm hemen hi bir belge yoktur. stelik rbtaya kar km olanlarn hi birinin de bugne dek kim olduu aklanmam olmasna ramen onlara kar en ar sulamalar ve tehditleri, Nakibendlere ait kitapklarda bulmak mmkndr. Rbtaya kar, daha ok Trkiye dnda zellikle Hindistanda ve Irakta- kullanlm ifadeler vardr. Bunlar ieren belgeler, ileride yeri gelince incelenecektir. Nakibendlerce kaleme alnan ve konu olarak yalnzca rbtay ileyen belgelerin ilki, Halid Badd'ye atfedilen bir mektuptur. Yukardaki verilerden ise rbtann ok yeni bir mesele olduunu kantlayan u iki sonucu karmak mmkndr: 1. Rbtay ilk kez bamsz bir konu olarak ileyen belgenin, (aada daha ayrntl bir ekilde anlatlaca zere) mld 1778-1826 yllar arasnda yaam olan Halid Badd tarafndan kaleme alnm olmas, bu meselenin ne kadar yeni olduunu aka ortaya koymaktadr. Bu da netice itibariyle tasavvufun, slm'dan uzaklaan bir ibdet anlay ve ekli olarak tarihin ak iinde nasl gitgide farkl ierikler kazandn ve evrime uradn; buna sreklilik kazandran rhniler snfnn da, mistik anlaylarna her devirde nasl yeni biimler verdiklerini gl bir ekilde kantlamaktadr. Nitekim ilk defa mld 1550'lerde sade bir szck olarak tarkat literatrne giren rbta, XIX. yzyln ortalarnda Nakibendliin en nemli kural haline getirilmitir.

71

72

Sleymaniye Vakf Yaynlar

2. letiimin ve eitimin amzda hzlanmasyla birlikte Mslmanlar arasnda yaanan uyann doal sonucu olarak rbta ve benzeri yabanc inan ve dnceler ska gndeme getirilmekte ve cesaretle sorgulanmaktadr. Bu gelime yenidir ve anlam udur: Hurfeler, btl ve yabanc inanlar, son birka yzyldr Mslmanlar arasnda yaanan kopukluun ve kaybolan oto kontroln yaratt bolukta ve belli evrelerde ancak tutunabilmitir. nk eer baz kimseler, rbtay ok daha eski tarihlerde ortaya atma cesaretini gsterselerdi, kesinlikle slm limlerini ve onlar destekleyen toplumun zinde kesimlerini karlarnda bulurlard. Yaadmz u gnlerde her trl perianla ve kfr dnyasnn amansz saldrlarna ramen dnya Mslmanlarnn gen, aydn ve bilinli topluluklar, birbirleriyle yeniden iletiimi salam bulunmaktadr. te bunun hayrl sonularndan biri de rbtann sorgulanmaya balanmasdr. Bu ise hi kukusuz rbtann, yakn gemite yaanan karanlk dnemin rnlerinden olduunu kantlamaktadr. Aslnda karanlk dnem olarak nitelediimiz yakn gemite de rbtaya kar km birok kimselerin bulunduunu, bu inan tarzn propaganda eden kitapklardan bizzat reniyoruz. nk bu kitapklar izikleyenlerin her biri, rbtaya kar kt anlalan birilerine ate pskrmektedir. Fakat bu kiilerin genellikle kim olduklar, neler syledikleri ve ne gibi bir akbete uradklar aklanmamaktadr. Bundan da, yakn gemite egemen Nakibend topluluklarna kar direnmi olan Mslmanlarn, ne gibi sonularla karlam olduklar az ok hissedilmektedir! Bilindii zere aratrma ruhu, slm Dnyas'nda yzyllar ncesinden beri snm, ilmi hayat gerileyerek son yirmi otuz yl ncesine kadar durma noktasna gelmitir. Dolaysyla rbta, iki yz yllk bir mesele olmasna ramen birok yanllk ve hurfenin yannda, ite bu l dnemde vicdanlara szm ve yaylma imkann bulmutur. Kur'n dnce izgisinden sapma eilimlerini nleyebilecek kudretli limlerin maalesef yokluu yznden bu dnemde meydana gelen boluk, tarkat rhnleri tarafndan doldurulduu iin de rbtay ve benzeri irk szntlarn fark edebilecek, onlar ayklayp temizleyebilecek ve toplumu bu noktalarda aydnlatp bilinlendirebilecek ilim ve diryet sahibi kimseler pek az yetimitir. Bunlar da Mslmanlarn bana daha ok slm yurdunun dndan gelen emperyalist tehlikelere kar mcadele verdiklerinden, ieride olup biten ikinci derecedeki gilelere zaman ayramamlardr. Buna ramen baz limler, tasavvufun, slm'a baka din ve felsefelerden tad inanlara kar da zaman zaman mcadele etmek istemiler, ancak bu ahsiyetler, ynetimlerin daima desteini alabilmi olan tarkatlarn saldrlarna uram ve susturulmulardr! Yaadmz u gnlerde ise slm ilimlerle uraanlar, belki baz nedenlerle bu olay henz ciddiye alm gibi gzkmemektedirler. nk rbta sadece Trkiye'deki aktif Nakibend cemaatlerinin, ynlendirici st kmeleri arasnda canl bir mesele olarak gndemdedir. Bunlarn dnda, gerek Nak topluluklarnn cahil taban arasnda, gerekse Mslmanms dindarlar arasnda pek bilinen bir konu deildir. Bununla
72

73

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

birlikte Trkler slm' Mslmanlk ad altnda ve Nakibendlik modeli iinde yaadklarndan, rnein slm Konferans Tekilat, Yksek Fkh Konseyi gibi dnya Mslmanlarn temsil etme mevkiinde kendini gren kurulular, belki de Mslmanlarn, birlik ve beraberlie her zamandan ok daha muhta olduu bu duyarl dnemde Trklerin darlabilecei endiesiyle rbta gibi konular zerinde durmamaktadr. te btn bu sebeplerden dolay birka makaleden baka rbtay imdiye kadar ele alm, onu inceleyip Kur'n ve snnetin szgecinden geirerek Mslmanlara sunmu ciddi bir almaya rastlayamyoruz. imdi ise bu boluu bir nebze dolduracak olan gayretlerle -aada grlecei zere- uzun bir alma sonunda elde edilen malzemeler, Kur'n ve Snnet'in hakemliinde, ilim ve akl divannda ortaya konacaktr. Rbta konusunda imdiye kadar yazlp izilmi irili ufakl ne varsa ounun ve zellikle en nemlilerinin oluturduu aadaki belgeleri ekilde snflandrmak mmkndr. A) Srf Rbtay Konu Alan Risleler; B) Rbtay Bir Ayrnt Olarak lemi Bulunan Kitaplar, ya da Kitapklar; C) Rbtaya Kar Yazlm Makaleler, ya da Kullanlm Mteferrik fadeler. Bu yazl malzemelerle ilgili snflandrlm bilgiler ise yledir:

A) Srf Rbtay Konu Alan Risleler;


1. Risle'tun Fi Tahqyq'r-Rbita
Aslnda bu risle, bir kitap olarak kaleme alnmamtr. Daha dorusu, Nakibendliin son teorisyenlerinden olan ve mld 1778-1826 yllar arasnda yaayan Halid Zyuddn Badd tarafndan stanbullu Muhammed Es'ad Efendi'ye gnderilmi bir mektuptur. Bu mektubun, stanbul'da modernist Nakibendlere ait bir yaynevi tarafndan 1978 ylnda drt kitapkla birlikte baslan nshasnn dip notunda: Muhammed Es'ad

73

74

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Efendi'nin, stanbul Naqyb'ul-Erf'; Ayasofya Ktphnesi'nin kurucusu ve Maarif Nzr (yani dnemin Milli Eitim Bakan) olduu kaydedilmektedir.102 Ayn mektubun son satrlarnda da: (Bu modernist Nakibend toplulua liderlik eden) bir asker emeklisi, ilgili mektubun, kendisi tarafndan hicr 1392'de (yani 1972 ylnda) buraya kopya edildii ifadesi yer almaktadr.103 Yakn gemite, Halid Badd ile ilgili olarak yazlm baz kitapklarda da bu mektuptan sz edilmektedir.104 Mektubun en ilgin ynlerinden biri; giriteki selm kelm blmnden sonra rbtaya inanmayanlara kar hemen saldrya geilmi olmasdr. Ardndan rbta, epeyce vldkten ve nc sayfada tanmlandktan sonra: rbtay, Allah'n fkesine urayan ve O'nun honutluundan yoksun olan bedbaht kimselerin ancak inkr etmeye yeltenebilecei yolunda sert bir dil kullanlmaktadr. Bu mektupta gze arpan elikilerin banda, (rbta dncesinin henz hi olumad bir dnemin nl Mu'tezil bilginlerinden) Zemakher'nin, szde rbtay dorulayc aklamalar yaptna dair O'nun, el-Keaf adl eserinden alntlar yaplm olmasdr! Son derece chilne yazlan ve ok byk ihtimalle Halid Badd'nin azndan uydurulmu olduu tahmin edilen bu mektuptaki tutarszlklarn banda, Zemakheri'den yaplan alntnn, belli bir yerde (ve belki de maksatl bir ekilde) kesilerek, Zemakheri'nin kendi szleriymi gibi O'na mal edilen ifadedir. Halbuki Zemakheri, bu szlerin sonunda Bu ve benzeri ifadeler ancak haviyecilere ve cebrlere ait olabilir; Bunlar Allah'a ve elilerine iftiradr! diyerek bu iren yorumu yalanlamtr. stelik rbtann icat edildii tarihten yzyllar nce yaam bulunan Zemakheri'nin, bu inan kantlayan bir ahit olarak gsterilmi olmas, mektubun ne olduunu ortaya koymaktadr!

102. Muhammed Es'ad Efendi: ( stanbullu, H. 1204/M. 1789-H. 1264/M. 1848). Mahmud II. Dnemi'nin devlet adamlarndandr. Halid Badd O'na,"Risle-i Rbta" ad altnda bir mektup gnderdii iin Nakibendler bu ahsa det kutsal bir kiilik atfederler. 103. Bu ahs, halen sa bulunmakta, cemaatini ynlendirmekte ve zellikle Trk Silahl Kuvvetleri iinde Nakibendlii yaymaya almaktadr. 104. Bk. Abbas el-Azzaw, Mawln Khlid an-Naqshaband, Mejelle'tulMejma'il- lmiy'yil-Kurdiy (Krt Akademisi Dergisi) Say-1-Badad; Muhammed Muti' elHafz-Nizar Abaza, Ulem'u Demashq wa A'ynuha: Cilt 1/S.306, 313-318; Midilli'de srgn Seyyid Vasfi Hseyn, Tercme-i Risli-i Rbta (Osmanlca), Raaht Hamii s. 234-257
74

75

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Mektupta Ekmelddn, mam Gazl, bn. Hajer el-Heytem, Ahmed b. Muhammed e-erf el-Hamew, Avrif'ul-Marif'in yazar Suhrewerd, Celluddn Suyty, Muhammed e-erif el-Crcn ve hele bn. Kayym gibi nl ahsiyetlere ait -rbtayla hi bir alkas olmayan- eitli szler nakledilerek det bir rpn sergilenmesi, btn bunlar yetmiyormu gibi Tcuddn b. Zekeriyya b. Sultn adndaki bir ahsn bu nller arasnda gsterilerek Tciyye adndaki kk bir rislesinden alntlar yaplmak suretiyle rbta denen eyin kantlanmaya allmas, mektubun hangi karakter ve bilgiye sahip kimseler tarafndan hazrlanm olduunu iyice gzler nne sermektedir! Mektubun en ilgin yn ise, gnmz Nakibendliinde rbta olarak bilinen tarkat kuralnn ok net bir anlatmla ilk kez tanmnn bu mektupta yaplm olmasdr. Nakibendlerin her trl iddialarna ramen, bu mektuptan nce rbta, (her ne kadar bir kavram olarak kullanlm ise de) herhangi bir yazl belgede bir tarkat kural olarak, (daha dorusu Hatm-i Huwcegn yininin on kuralndan biri olarak) tanmlanmamtr. Bu mektubun, Halid Badd gibi renim grd sylenen ve slm' iyi anlad tahmin edilen ; ayn zamanda pozitif bilimlerle de ilgilendii anlalan biri tarafndan kaleme alnm olmas, her eyden nce phelidir ; Eer gerekten O'na ait ise, bu da ok artcdr. 2. Er-Rahme'tul-Hbita Fi Tahqyq'r-Rbita105 Bunun yazar Hseyn ed-Dewser, kitab hicr 1237 tarihinde (yani M. 1820'de) kaleme aldn, belli bir ama iin onu nce baka bir isim altnda sunduunu, ameller niyetlere bal olduundan amac yerine geldikten sonra kitaba baz ilaveler daha yaparak yeniden ortaya kardn ifade etmektedir. Yazarn, neden kimliini vaktiyle gizledii, pek ak ekilde anlalmamakla beraber, rbtann o gnk artlarda propaganda edilmesinin, Mslmanlar tarafndan tepki ile karlanaca ihtimalini hatrlatmaktadr. nk gerekte Budizm-aman- slm sentezinden ibaret olan Nakibend Tarkat, o tarihlere kadar Ortadou'da pek bilinmiyordu. Dolaysyla rbta hazmedilmeyebilirdi.
105. Bu kitapktan kolayca elde edebildiimiz nsha, Trkiye'de, bir yaynevi tarafndan bastrlmtr. Yazarnn ad Hseyn ed-Dewser'dir. Metin Arapadr ve (Muhammed Murad tarafndan, Farsadan Arapaya tercme edilmi olan) Rabbni'ye ait Mektub'tn, birinci cildinin hmiine yerletirilmitir. Kitapn ad, -byk ihtimalle- basmc tarafndan kk bir deiiklikle her ne kadar: Er-Rahme'tul-Hbita Fi Tahkyk'rRabita olarak i kapaa yazlm ise de yazar bu ad, giri ksmnda: Er-Rahme'tulHbita Fi Zikr'i sm'iz-Zt'i wa'r-Rbita olarak kaydetmi bulunmaktadr.

75

76

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Nakibendliin, XIX yzylda patlama yapmasndan nce, Irak ve Anadolu'da ( ran Mecusilii ile Mezopotamya Sabilii'nin etkisi altnda gelimi olan) Kdir ve Ruf tarkatlar daha ok yaygnd. Halk bu iki tarkat zmsemiti. nk gerek bu iki tarkat, gerekse Bektalik, Halvetlik, Cerrhlik, Uklik, Smbllik, Glenlik ve daha birok Trk tarkatlarnn yinleri, aslnda birer eit mzik leni havasnda icra edilirdi. Bu bakmdan elendirici de olurdu. Halk, tarkatlar daha ok bu yanyla yayordu. Tarkatlarda. zellikle iki ey, daha ok insanlar megul ediyordu. Bunlardan biri, Sindibad hikyelerine benzeyen evliya menkabeleriydi; Dieri ise mzikti. Anadolu'da, Irak'da ve Suriye'nin kuzeyinde Mslmanms topluluklar, bu sayede stres de atyordu. Halbuki Bey'at ve rbta gibi balayc kurallar; ska tekrar eden Hatm-i Huwcegn toplantlar; gizlilik; hiyerari ve sk tekilatlanma gibi ok esasl disiplinleri bakmndan Nakibend Tarkat, toplum iin henz yeni ve yabanc bir eydi. Bu sebepledir ki dnemin nl Kadiri eyhi, Ma'ruf el-Berzenj, Badad Valisi Said Paa'ya gnderdii (Arapa) bir yazda Halid Badd'yi ikyet ederek, O'nu ar bir dille sulamakta ve hakknda (orijinal metniyle) aynen u ifadeyi kullanmaktadr: ..we innehu zehebe ile'l-Hind'i, we teallem'e min'es-seharat'il-jkiyye.106
106. Bk. Muhammed Muti' el-Hfz-Nizr Abaza, Ulem'u Demashq ve A'ynuha 1/304. Dr'ul-Fikr'il-Musr, Beyrut-Lbnan. Bu ibrede geen El-Jkiyye kelimesi, essen El-Yogiyye, yani yoga demektir. XIX. yzyl Arap limleri (ya da aydnlar) tarafndan yoga kelimesinin, ElJkiyye eklinde kullanld anlalyor. Gnmzde ise bu szck, Araplar tarafndan El-Yoa olarak kullanlmaktadr. lgin olan: El-Jkiyye Kelimesinin daha ok, Halid Badd'yi sulayan kartlar tarafndan kullanlm olmasdr. Bu ahslarn banda ise eyh Maruf en-Ndeh elBerzenj ve Musul Erafndan Osman Haya Bey (Ebu Sad Osman b. Sleyman Paa el-Celli) gelmektedir. Osman Hayai Bey bu kelimeyi, Halid Badd'yi eletirdii Dinullah'il-Glib Al Kulli Munkirin Mubtedi'in Kzib adl rislesinde kullanmtr. Bu risle, ise, Muhammed Emn es-Suweyd tarafndan Def'uz-Zulm An'il-Wuq'i Fi Irz' Haz'el-Mazlm ad altnda kaleme alnan bir reddiyeye konu olmutur. (Bk. Sleymaniye Ktphnesi, Es'ad Ef. Blm No. 1404) Ayrca, Halid Badd'nin halfelerinden Ahmed el-Biq de Risle'tun Fi db'it-Tariqa'tin-Naqshabandiyya adl eserinin 33. sayfasnda bu kelimeyi kullanmaktadr. Ancak el-Biq, eyhlerin kerametlerini, brahman yogileri ve yunan filozoflar tarafndan sergilenen olaanst olaylarla karlatrrken bu kelimeden sz etmektedir. Bundan daha ilgin olan da udur: Szde, Vahhbler'e t vermek iin (!) kaleme ald, ancak onlara svp saymaktan, buna pek frsat bulamad anlalan stanbuldaki Modernist Nakibendlerin lideri de bu kelimeyi, sz konusu kitabnda kullanmtr. Bu szc aynen Ckiyye eklinde yazan modernist eyh, ondan sonra da Berehmen diye bir kelime daha kullanmtr. Bunun ilgin yan nedir diye sorulabilir: Bilindii zere bu kii, nl Arvs'nin halfesi'dir. Nakibendlik adna ne renmise O'ndan alanmtr. Onun iin, hem stanbullu olmak, hem de szde kimya gibi pozitif bir bilim dalnda renim grm olmak gibi avantajlarla bu ahsn, kltrden az ok nasibini alm biri olmas beklenirken her bakmdan
76

77

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bu cmlenin Trke anlam udur: O, Hindistan'a gitmi ve sihirbaz yogilerden ders almtr. Dikkat edilirse eyh Ma'ruf'un bu ifadesinde iki nokta ok nemlidir. Birincisi: Halid Badd'nin, Irak'n Sleymaniye Kenti'nden, (hi de zorlayc olmayan bir nedenle o gnk artlarda) ta Hindistan'a kadar gitmi bulunduunun sz konusu edilmesidir. Hindistan ise, trl dinlerin nev nma bulduu, bunlarn etkileimi altnda srekli olarak yeni yeni inan ve dncelerin peydahland, engin hayal dnyalarndan akp gelen karmak duygularn itiiyle bin bir eit egzotik trenlerin hemen her gn her yerde sahnelendii ok enteresan bir lkedir. Dolaysyla Hindistan'a sradan bir amala giden insann bile gerek dnsel, gerekse psikolojik etkilenmelerle dnecei ihtimali genellikle vardr. Kald ki mistik bir ilham kaynann aray gibi ok zel bir ama ve dern hisler iinde bu lkeye giden kimsenin her eyden nce ok duygusal olduu, bu nedenle de bu tr etkilerin byle bir insanda ok daha belirgin ekilde ortaya kaca muhakkaktr. te Berzenj, birinci derecede bu noktaya iaret etmek istemitir. kincisi ise Badd'nin, sihirbaz yogilerden ders alm olduuna ilikin iddiadr ki (ok zet bir anlatmla tek cmleye sdrlm olan ve ayn zamanda birbirini tamamlayan) bu iki ey, Nakibendlie yabanc bir toplumun, bu tarkata ilikin kurallara ve yinlere kar tahrik edilmesinde nemli bir malzeme oluturduunu kantlamaktadr. Btn bunlar gsteriyor ki Halid Badd'nin halfesi Hseyn ed-Dewser, bu kitab yazarken nceleri dikkatli ve tedbirli davranmak zorunda olduuna inanmtr.

Hseyn ed Dewser kimdir?


lgintir ki ada Nakibendler, zellikle Halid Badd ile har neir olmu btn tarkat rhanlerini kutsadklar halde, kitapklarnda Hseyn ed-Dewser'ye hemen
eyhinin etkisi altnda kald aka anlalmaktadr. Nitekim bu iki kelimenin ne anlama geldiklerini bile pek bilemedii sanlmaktadr. nk, XIX. yzyl boyunca toplumu megl eden, Halid Badd hakkndaki youn dedikodularn hl srp gitmesinde en byk rol oynayan bu kii, srf rbtay gndemde tutmak iin elinden geleni geri brakmamasna ramen Yoga'nn ne olduunu renememitir! Nitekim O'nun, Berehmen denilen Hind papaslar.... diye kulland cmle bile kendisinin ilim ve kltrden ne kadar nasip aldn aka gstermektedir. nk her eyden nce papas (ya da papaz), Hristiyanlk'da alt dereceden olan dinadamlar'na verilen bir sfattr. Hind mriklerinin 1947'ye kadar yksek kastna bal olan ve Brahman sfatyla bilinen dinadamlar'na papas demek, koyu bir cehletin belirtilerindendir. Hem sonra bunlara Berehmen denilmez, kelimenin doru telaffuz ekli Brahman'dr.

77

78

Sleymaniye Vakf Yaynlar

hi yer vermemilerdir. Nedenini kestirmek kolay olmamakla beraber, bunu, edDewser'nin, Basral bir Arap olmasna balamak pek yanl olmaz! nk Pakistan, Afganistan ve zbekistan'daki kk Nak topluluklarn bir kenara koyacak olursak bu tarkata bal ounluun, Trkiye'deki Gneydoulu Krtlerden ve Anadolu'daki Trklerden olutuunu ve zellikle Trk kkenli Nakibendlerin, bu tarkat Araplardan kskandn belirtmek gerekir. Ed-Dewser'nin, kken olarak el-Ahsal olduu sylenmekle birlikte, bu yerin, gnmz Sud blgesi iinde, Basra Krfezi kylar olarak bilinen El-Ahsa' olup olmad da kesin deildir. Esasen bilinen odur ki bu kii Irakldr. Bu nedenle de zerinde biraz durmaya deer. Sebebine gelince, genelde 5000 yllk Mezopotamya tarihi ve zellikle slm Tarihi incelendii zaman grlyor ki Babil ve Basra kentleri her ne kadar dnyann en eski ve en grkemli uygarlklarna sahne olmularsa da yine dnyann en saldrgan, en kat yrekli ve en as insanlarnn yaadklar birer kent olarak tarihe gemilerdir. Evet, gnmze kadar, insanlk tarihinin en kanl diktatrleri tarafndan ynetilen Irak'n (eski adyla Mezopotamya'nn) bu iki kentinde yaayan limler ve aydnlar bile buradaki insanlarla ayn sinsi huylar paylam, kalemlerini genellikle silah niyetine kullanm, daima felsef ve cedel konularda fikir reterek kafalar kartrm, insanlarn masum ve sade i dnyalarn altst ederek ruh derinliklerinde frtnalar koparmlardr. te Hseyn ed-Dewser'nin de byle bir kimse olduu anlalmaktadr. Nitekim rbta konusunda yazm olduu kitabn ieriini analiz ederken O'nun nasl bir kiilie sahip olduunu ileride greceiz. Dewser'nin yazd Er-Rahme'tul-hbita... adl kitapk yedi ksmdan olumakta ve yazarn ifadesiyle bu ksmlar yle sralanmaktadr: Birinci Bap: Hayrl insanlarla hair neir olmak ve ktlerden uzak durmak konusunda iyi eyleri tleyen karde nasihat Yazarn Hayrl insanlar dedii, herhalde tarkat eyhleri olsa gerektir. kinci Bap: sm-i Zt'n zikredilmesi nc Bap: Sekin insanlara rbta yapmak ve ister kabul etsin, ister reddetsin, her insann aslnda rbta halini yaadna ilikin aklama Drdnc Bap: Gzel rbtann, mstehab (sevilen) bir ey olduuna ilikin yce szler. Beinci Bap: Keml sahibi evliyya rbta yapmak konusunda zet bir aklama. Altnc Bap: yi bir sonula karlaabilmeleri iin inkrclara ynelik zel ve genel tler.
78

79

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Yazar, giri ksmnda Halid Badd'nin, halfelerinden (Basra'nn Khath Ky'nde oturan) eyh smail'e uradn, O'nun sz ve tlerinden yararlandn, bu suretle de tarkatn izlenecek tek yol olarak grdn anlattktan sonra bu tarkatn, btn dier tarkatlardaki hakikati bnyesinde topladn, bu tarkattan (yani Nakibend Tarkat'ndan) bir harf bile inkr edenin, ahmak ya da mnafk olduunu ileri srmektedir. Yazar, Mslmanlara ynelttii bu ar hakaretten sonra da hi bir ilgi yokken mam afii'nin, gerekleri inkr edenlerin mnafk olduu'na ilikin bir szn nakletmektedir. mam afi Milad 820 tarihinde vefat etmitir, oysa Nakibend Tarkat, M. 13181389 yllar arasnda yaam olan Nakibend'in hayatnda bile henz belirgin bir ekil alm deildi ; Ayn zamanda rbta szc Nakibendler arasnda ilk kez ancak Milad 1550'lerde ve ok basit bir anlamda kullanlmaya balanmtr. Dolaysyla afii'nin lmnden yzyllar sonra ortaya kan Nakilii ya da rbtay O'nun bu szyle kantlamaya almak ya da Naklie ve rbtaya inanmayanlar mnafklkla sulamak yazarn kiiliini net bir ekilde ortaya koymaktadr. Bu nedenle O'na, hak ettii en isabetli cevab vermek, herhalde mam afii'nin aadaki szleriyle ancak mmkn olabilir! mam afii buyuruyor ki: Bir kimse eer sabahleyin tasavvufla megul olacak olursa, daha le vakti gelip atmadan mutlak surette o adam aptallar. Ayrca u szler de yine mam afii'ye aittir: Bir kimse eer krk gn sofilerle dp kalkarsa onun ebediyyen artk akl bana gelmez.107 Bu gerekten hl phe edenler varsa, gidip bir tekkeyi ziyaret ederek, mam afii'nin ne kadar hakl olduuna ilikin arpc rnekleri ibret nazaryla orada seyredebilirler. lgintir ki Nakibendler, mam afinin yukardaki szlerini nakleden ve tasavvufular yerden yere vuran Telbsu blsin yazar Ebul Faraj Abdurrahman b. Aliyi kitaplarnda verek gklere karmlardr. Ayn zamanda dikkat ekici slplaryla yaynladklar slm Alimleri Ansiklopedesinin 6nc cildinde108 bu ztn eserinin adn saym, bu arada, ieriini grmezlikten geldikleri Telbsu bls adl kitaptan da sz etmilerdir.!
107. Ebul Faraj Abdurrahman b. Ali b. Muhammed bn el-Jawz, Telbis'u bls s. 371. Badad-1983. 108. Bk. Age. S. 180-198. Bu ansiklopedide Telbis'u bls adl esere, 192. Sayfada ve 201. Sra numarasnda yer verilmitir.

79

80

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Tabiatyla btn bu elikiler Tasavvufun, tarikatn, tarikatnn ve bu cmleden olarak Nakliin ve Nakibendlerin de i yzn, ortaya koymaktadr. Neyi, kimden, nasl gizleyeceklerini bir trl beceremeyen bu topluluun kalem kullanm kiilerinden biri de rbta hakknda mstakil bir kitap yazm olan bahis konusu Hseyn ed-Dewserdir. Yazar ed-Dewser, kitabnn giriinde kulland yukardaki slptan sonra muhtemelen Mslmanlar kastederek sahtekar diye niteledii kimselerden baz szler duyduunu, nl baz adamlara ait cahilce laflar iittiini, ilimleriyle mil bilginlerin onaylad gerekler aleyhindeki tutumlarn haber aldn ifade etmekte ve Allah rzas iin (!) onlar yalanlamak, Allah'n yce ad iin hizmet ve Hz. Peygamber (s)'in mmetine t olmak zere ibu kitab yazdn aklamaktadr. Dewser, aslnda adn vermedii bir kiiye hitaben bu kitab kaleme aldn da szlerine ilave ederek giri ksmn bitirmektedir. Kitaptaki baz ilgin anlatmlar yle zetlemek mmkndr: 1. Kulland slptan, yazarn btn Nakibendler gibi her an bir tepki ile karlama endiesi iinde olduu anlalmaktadr. Bu nedenle her eyden nce ve hatta rbtaya ilikin daha bir tek szck bile yazmadan nce O'na kar km ya da kabilecek olan kimselere aldanmamas iin okuyucusunu yle uyarmaktadr: Ey kardeim! yi niyetli ol, inatlarn abalar seni aldatmasn. Yazar, birinci babn sonuna kadar uzun uzadya bir nasihat ekmekte ve okuyucuyu artlandrmaya almaktadr. 2. Rbtann tarifine ayrd nc bapta da unlar kaydetmektedir: Ey kardeim! Doru yolu izlemeye Allah seni muvaffak buyursun. Beni de seni de eytandan korusun. Bilmi ol ki rbta, kalbi bir ama uruna bir eye sevgiyle balamaktr. Rbtas yaplan bu ey, bazen vgye yarar, bazen kt, bazen de mubah bir ey olabilir. nk gyet aktr ki sevilen ey, Allah tarafndan emrolunmu, ya da baka bir husus olabilir. Dolaysyla, Bu ikisinden biri: Allah', O'nun elisini, ya da O'nun rzas iin bir eyi sevmek gibi...; Dieri ise: Allah'n yasaklad bir hususa ya da baka bir eye sevgi gstermek olabilir.
80

81

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Yine bu ikisinden biri: Haram ve mekruh olan eyleri sevmek, Dieri ise: Mubah sevgidir. nsann doal olarak kendisine kar eilim duyduu karsn ve ocuklarn sevmesi gibidir. te bu taksimat, Ahkm- hamse denilen be hususu ierir. vgye layk olan hususun kapsamna vacip ve mendup girer; Ktnn kapsamna da haram ve mekruh girer. Mubah ise bellidir ve yasak kapsamna girmez. Kalbin bir eye balanmas her insan iin sz konusudur. Dolaysyla rbtay inkr eden kii eer dikkat edilecek olursa, inkra kalkt eyi bizzat yaadn grecektir. Bu nedenle rbtay bilmeyenin bile onu iledii, gerek bir olaydr. O rbta ki kii, bizzat onu yaad halde Allah'a kar saygszlk yaparak onun gerek olduunu reddeder. Yazar bu szlerle akl sra rbtann aklamasn belli bir manta oturtmaya almaktadr. Szde insann, her hlkrda bir eyi zihninde canlandrmak ve mutlak surette bir eyi dnmek durumunda olduuna gre neden rbtay inkr ettiine amakta, hatta bununla da kalmayarak rbta yapmayan insan Allah'a kar saygszlk yapmakla sulamaktadr. Hemen ifade etmek gerekir ki: rbtay inkr etmeyi; yani bir meditasyon uygulamas olan rbta gibi bir ibdet biiminin slm'da yeri olduunu kabul etmemeyi; dolaysyla bir tarkat eyhinin, ibdet niyetiyle eklinin zihinde canlandrlamayacan sylemeyi; eer bu ahs, Allah'a saygszlktr. diye deerlendiriyorsa esasnda bylesine mesnetsiz bir hkmle rbtay slm'a mal ettii, stelik bunu Kur'n ve snnetle aklama cr'et ve pervaszln gsterdii iin Dewser'nin bizzat kendisi, Allah'a en byk saygszl yapm olmak gibi bir duruma dmektedir. Hseyn ed-Dewser, Nakibendlik adna ok daha fahi bir kanatle genelleme yaparak namazn gaflet iinde klan herkesi rbtaszlkla sulamaktadr. Allah Tel'nn, Vay hallerine! diye tehdit ettii, gaflet iinde namaz klanlarn bu suuna hi aldr etmeyen ed-Dewser, bu insanlarn namazdaki dalgnlklarn, bir tarkat eyhinin eklini zihinlerinde canlandrmamakla izah etmekte ve yle demektedir: hram tekbirini aldktan sonra birtakm hayl ve zan vadilerine dalp gider; Rabbinden yz evirerek nefsini bile unutur. (...) Bu arada ya vakfettii maln, ya mlkn, ya iini gcn, ya (yet seviyorsa) karsn, ya da oluk ocuunu dnp durur; Veyahut blis onu iflas etmi olarak namazdan karmak iin zihnine bir mesele sokuverir; ya da kendisinden Zekt veya sadaka mid ettii bir kimseyle zihni megulken tam o srada (Fatiha Sresi'ndeki) Ancak sana
81

82

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ibdet eder ve ancak senden yardm dileriz. -melindeki- yet-i kermeyi okur. Ne var ki tam bu srada uhd olan mabuduna (gzlemekte olduu tanrsna) ynelik durumdadr ve aklnda onun rbtas vardr. O, selam verinceye kadar da bu hali yaar. Ancak birinci selam verir vermez ardndan, limlerin ve ariflerin, zel vakitlerde yaptklar rbta aleyhinde atp tutmaya balar. Hseyn ed-Dewser, bir tarkat eyhinin, eklini eer bir kimse haylinde canlandracak olursa, yukarda sayp dkt eylerle artk namazda uramayacan ileri srmektedir. Ne gariptir ki ed-Dewser,'nin hi anlamak istemedii bir gerek vardr ki o da, zihin bo durmayacana gre namaz klan kimsenin, normalde ve ancak okuduu eylerin anlamlarn dnmekle megul olmas gerektiidir. Oysa Hseyn ed-Dewser, hi bu yollardan gememektedir. nk tarkatlarda baz srlar vardr ki erbabndan bakasna aklanamaz. Aslnda ed-Dewser, deifre etmek istemedii srrn -bize kalsaipucunu yukardaki ifadesi iinde az ok vermi bulunmaktadr. Kiinin namazda, Ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardm dileriz. melindeki yeti okurken, zihninin birtakm eylerle megul olmasn -size gre- yazar acaba neden knamaktadr ? Acaba srf dnya ileriyle zihnini megul ettii ve ibdeti srasnda okuduklarnn anlamn dnmedii iin mi ona kzmaktadr ? Hi sanmyoruz. nk yazar, namaz klan kiinin, okuduklaryla megul olmasn hi de tlememekte, hi oral bile olmamaktadr. nk yazarn istedii bu deil, aslnda onun istedii: Namaz klan insann, bu yeti okurken eyhini zihninde canlandrmas ve ona ibdet ettiini ifade etmesidir! te Nakibend rbtasnn en byk srlarndan biri budur. Ancak bu sr herkese szdrlmaz. Nakibendlerin dndaki tasavvufular vaktiyle bu srlarn benzerlerini zaman zaman ok ak ve bilinli bir ekilde ortaya koymulardr. rnein Nakibendlerin de kendisinden sayg ve vg ile sz ettikleri eyh Abdulkerm el-Ciyl, El- nsan'ul-Kmil, adl kitabnda aynen unlar kaydetmektedir: Kfirlere gelince, onlar bizzat Allah'a kulluk etmilerdir. nk Cenab- Hak btn varlklarn gerei (yani z ve ta kendisi) olduuna gre -ki kfirler de varlklarn bir blmdrler - yleyse Cenb- Hak onlarn da gereidir. (Yani onlarn da ta kendisidir.) Tabiatyla O'nun ayrca bir tanrs yoktur. Mutlak Rabb (yani kesin ve genel anlamdaki) lh O'dur. Dolaysyla kfirler, Allah'n bizzat kendisi olduklar iin varlklarnn kanlmaz gerei olarak O'na tapm oldular.109 Bu szleri biraz daha amak gerekirse Abdulkerm el-Ciyl, aslnda daha ilk cmlede unu demek istiyor:
109. El- nsan'ul-Kmil s. 122
82

83

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Kfirler, (yani Kur'n'a gre Allah' inkr edenler, ya da O'na ortak koanlar), Allah'n (Haa !) ta kendisi olduklar iin z varlklarn inkr edemeyeceklerinden, (sonu olarak) O'nu da dolayl ekilde tanm saylrlar. El-Ciyl'nin, tasavvufta vahdet-i vcd olarak bilinen inanc det zetler mahiyetteki bu aklamas, Hseyn ed-Dewser'nin, rbta konusunda (zellikle namazdaki gafleti bir eyhe rbta yapmamaya balarken) verdii rnei desteklemektedir. Aslnda bu szleri sarf eden el-Ciyl'nin de, ed-Dewser'nin de amac gyet aktr. Ne var ki bu kadar pervaszca konumu olmalarna ramen, Mslmanlarn bu gibi kimseler hakknda hogrl olmasn isteyen yandalar, onlar iin eskiden beri yle bir mazeret ileri srmekte ve genelde una benzer bir ifade kullanmaktadrlar: Allah aklar tarafndan zaman zaman kullanlan ve insana ar gibi gelen baz szler vardr ki gerekte bunlar bir ak sarholuu iinde sarf edilmilerdir. stelik bizim gibi sradan insanlar bu szlerin iyzn, ulv anlamlarn ve ierdikleri byk gerekleri kavrayamazlar. Bunun iin onlar ho grmek gerekir. Dnn ki bir insan bilinli olarak eline kalemi kad alacak, yukardaki szlere benzer anlatmlardan oluan koskoca bir kitap yazacak, ondan sonra da birileri kp: Filan evliya hazretleri bu szleri, Allah'a duyduu akn sarholuu iinde sylemitir. Onu anlamak bizim ne haddimize! diyerek haddini bilmezleri mazur grecek; Onun, slm inan sisteminde gz gre gre yapt en byk ykcla karn Mslmanlar hogrye ve susmaya aracak; stelik itiraz edeni de bozgunculukla, Vahhblik'le sulayacak! te ed-Dewser byle bir abann iindedir. Ve ite bu inanca bal olarak eyhin, Allah' temsil ettiini ve hatta Allah'n bizzat kendisi olduunu ortaya vurmaktan, gnmzn rbtaclar da artk hi ekinmemekte, eski Nakibendlere gre ok daha cesur davranmaktadrlar. Nitekim bu konuda RUHU'L-FURKAN adl tefsirde (baka bir kaynaktan aktarmayla) aynen u ifadelere yer verilmitir: nc yol, mahede (Allah-u Tel Hazretlerini grr gibi olma) makamna ulam ve sfat zatla tahakkuk etmi, (Allah-u Tel Hazretlerinin z zatna ait sfatlarn mazhar, Tecell ettii, parlad bir yer haline gelmi) olan bir eyhe rbta etmektir. nk onu grmek Allah' hatrlatr. 110

110. Ruh'ul-Furkan: 2/67

83

84

Sleymaniye Vakf Yaynlar

rnekleri oaltmak mmkndr. Nitekim Mehmed Zhid Kotku'ya ait Tasavvuf Ahlk adl kitapta da u szler yer almaktadr: Kul, fen-i mutlaktan sonra terakki eder. Fen-i mutlak demek: Fen-i zat ve fen-i sfattr. Slik bu fen-i mutlakta vcudu hakkn hl'atn giyer. Hatta slikin vcudunda evsf- ilahiye ittisaf eder ve ahlk- Rabbn ile tehalluk eder.111 Yukardaki ifadeler yoruma gerek duyulmayacak ekilde aktr. Bu ifadelere gre kul, (tasavvufta seyr-u slk diye tarif edilen birtakm dehlizlerde yol aldktan sonra) vcdunda Evsf- lhiye yani Allah'a zg nitelikler oluur ve Ahlk- Rabbn ile tehalluk eder. Yani Allah'n huylarn alr (?) Bu kadar ak konuan yazardan, amalad eyi, biraz daha netletirmesini istemek artk safdillik olur. nk eer rbtaclar, eyh Allah'n bizzat kendisidir. diye ksa yoldan kestirip atacak olurlarsa bu oyun hemen bitiverecektir. Ondan sonra da ne artk yn yn kitap yazabilecekler, ne insanlar karanlk ve dolambal yollardan gezdirerek gzlerini boyayabilecekler, ne de srlerle insan ynlarnn gnlnde taht kurarak omuzlarda ykselebileceklerdir. Dolaysyla hi unutmamak gerekir ki kalabalklar bu karanlk yollardan srkleyip gdebilmenin ve Naklikte eyhin saltanatn ayakta tutabilmenin sihirli anahtar ite bu rbta denen eydir. Hseyn ed-Dewser, daha sonra szlerine yle devam ediyor: tirazclardan bana bir soru yneltildi. Diyor ki: Yaplmasn nerdiiniz rbtann, vacip ya da mendup olarak dinen emredildii konusunda hi bir ilgi mevcut deildir. Halbuki vacip ve mendup iki er' emirdir ki ikisi de delillere dayanrlar. Deliller ise kitap, snnet, icma' ve kyastr. u halde bu delillere ba vur bakalm, rbtann mendup, ya da vacip olduuna dair delilin nedir? Hem sonra hi kuku yok ki Hz. Peygamber (s) de ashbn eyhiydi. nk onlar hem zikirleri, hem de baka emirleri Hz. Peygamber (s)'den alrlard. Ne var ki Hz. Peygamber (s)'in onlara, eklini zihinlerinde canlandrmalarn emrettiine ilikin, imdiye kadar hi bir haber alm deiliz. Halbuki Hz. Peygamber (s)'in ekli, insanlk dnyasnn en mkemmel ekliydi. Eer ashbna byle bir ey emretmi olsayd mutlak surette bu olay bize nakledilmi olacakt. nk vacip yle bir emirdir ki nakli konusunda ok delil bulunur. Yazar, Ben bu soruyu bir ka ynden cevaplandrmaya alacam. diyerek zorlanmakta, bin dereden su getirmekte ve konunun iinde det boulmaktadr.
111. Tasavvuf Ahlk, 2/296
84

85

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Esasen yukardaki sorunun ksaca cevab: Hz. Peygamber (s)'in, ashabna eklini hayllerinde canlandrmalar iin yet verdii bir emir varsa onu delilleriyle hemen burada zikretmektir. Ebetteki byle bir ey sz konusu olmad iin yazar ed-Dewser, byk bir inatla ve ille de benim tezim dorudur . dercesine birtakm dolambal izahlarla dikkati datmaya almakta, konuyu saptrmakta ve okuyucuyu artmakta ya da artlandrmaya almaktadr. Bu tr zorlanmalar esasen btn sofilerde vardr. slm Hukukunun kavid-i klliyesi'nden, (yani genel kurallarndan) rneklemelerle de tezini savunmaya alan yazar ed-Dewser'nin gnl verdii batl bir dvy slm'a mal etmek iin didinirken ne kadar skt apak ortadadr. Ed-Dewser, yukardaki soru karsnda bocalaynca u hileye bavurmaktadr: Amalara mahsus hkmler, ayn zamanda aralar iin de sz konusudur. slm Hukukundaki: Bir iten maksat ne ise hkm ona gredir.112 kuralnn bir baka ifadesi olan ed-Dewser'nin yukardaki sz, amalarn hkm ne ise aralarn da hkm odur, anlamn tayor. Onun iin ed-Dewser, bununla ne istediini yle savunuyor: Rbta gafletin yok olmasn gerektiricidir. Amalanan ey de zaten gafleti zevle erdirmektir. u halde amaca ulatran (her) ey, ayn zamanda ama gibidir. Hseyn ed-Dewser, btn bu dolambal izah tarzlaryla tezini savunmaya alrken szde delillere bavurmakta, belli bir mantkla kantlama yaptn ortaya koymakta ve kendince gerekeler sunmaktadr. Yaklak ayn eyleri tekrar ederek bu slpla ksaca unlar anlatmaya almaktadr: Aralarn hkm de aynen amalarnki gibidir. .. Rbtaya gelince, insana huzur verir. Huzur ise perdelerin almasna yardm eder. u halde amalanan ey, perdelerin aradan kalkmasdr. Amacn gereklemesine yardm eden her ey ise bizzat amatr. yle ise rbta da amatr. Binaenaleyh rbtas olmayann hali perianlktr! Grld zere ed-Dewser, yukarda kendisine yneltilen soruya (yani rbtann vcip mi, yoksa mendup mu, sorusuna) bir trl cevap vermemekte, nk verememektedir. te ed-Dewser'nin, rbtay kantlamadaki mant budur ve bu yolun btn yolcular arasnda, onu slm'a mal etmek iin en ok uraan da bu ahstr. Nitekim rbtaya
112. Mecelle; Kavid-i Klliyye (Genel Kurallar) Madde: 2. El-Umr'u Bimeqsdih

85

86

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ancak mild on dokuzuncu yzyln balarnda ilk kez belli bir tanm getirildikten sonra ou ayn eylerin tekrar olmakla birlikte en hacml bir yazl belge brakan yine bu kiidir. Hseyn ed-Dewser'nin, Er-Rahme'tul-Hbita adl bu kitabn 1230 hicr (yani 1823 mild) tarihinde yazdna baklacak olursa rbtay ilk defa tanmlayan Halid Badd'nin henz yayorken bu kitabn kaleme alnm olduu anlalmaktadr. Halid Badd tarafndan yazld ileri srlen bir mektupta ilk kez tanmlanan rbtann, bu kitapta daha geni anlamda ele alnm olmas ise mantk asndan rbtay kurumlatrma srecinin bununla balatldn gstermektedir. Nitekim rbta, tasavvuf literatrne ite ancak bu belgelerle ve 1800'lerin bandan itibaren girmitir.

3. Tabsira'tul-Fsliyn an Usl'il-Wsliyn
Kitaba verilen bu acayip isim daha batan rktc bir arm yapmaktadr. Anlalabildii kadaryla Allah'a ulam bulunanlarn yntemleri hakknda ayrlklara nasihat anlamn tayan bu ad, btn Nakibendlerde olduu gibi bu yazarda da Mslmanlarn saldrsna urama saplantsn aka gstermektedir. Bu ilgiyle, daha nce de ifade edildii gibi Nakibendlerdeki mnkirlik fobisi, ok belirgin rneklerle bu kitapta da sk sk gemektedir. Kitapn yazar, Sleyman Zhd bin Hseyn el-Khlid olarak kendini tantmakta, zihin bulandrc mektuplaryla kiiliini ortaya koymaktadr. inde srf rbta konusunu iledii, O'nun birka sayfadan oluan bu kitap; Ve szde tarkata ilikin baz sorular cevaplad mektuplaryla birlikte on yedi paradan oluan pejmrde yazlar, ez-Zumrudul-Anka adl mecmuann bir blmn meydana getirmektedir.113 Hicr 1305 tarihinde, stanbul-Kzta'nda Krm Abdullah Matbaas'nda baslan bu risle Arapadr. Bu tarih, rbtann daha yeni olumaya balad mld 1888'e rastlamaktadr. Dil, son derece bozuk ve slptan yoksundur. Yazarn cahil olduu, ifadelerinden aka anlalmaktadr. O'nun srf rbtaya hasrettii bu kitapna, Mslmanlara saldryla balamas, hem cahilin cesur olduu yolundaki yaygn kanati, hem de Nakibendlerdeki mnkir korkusunu yine bize hatrlatmaktadr.

113. Bk. TDV. SAM. 297.7 NM. Z 46644 s. 62-111


86

87

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Aslnda O'nun, her eyden nce rbtay tarif etmesi ve Nakilere gre bunun nasl bir ibdet olduuna ilikin bilgiler vermesi gerekirken, daha ilk cmlesinde yle demektedir: bu giriten sonra, kemle ermilerin szlerini toplamaya beni sevk eden ey: Kendilerini nasihate muhta grmeyenler ve rbtaya dil uzatanlardr. Yazarn esasen daha bu ilk szlerle, demagoji yapmaya nasl hazrlandn, O'nun cmlelerini okuduka anlamaya balyoruz. Rbtaclardaki bozuk, belirsiz, fanatik artlanm ve bencil kiilii daha iyi kavrayabilmek bakmndan bu kitap kelime kelime ele almaya deer. Yazar Zhd, anlatmn yle srdryor: Bilmi ol ki: Bir araya topladm bu szler ve tler nisan yamuruna benzemektedir. Onlar herkes iin bir ifdr. Sonra yazar, rbtaya kar kabilecek kimseleri daha batan hedef alarak savunmaya gemekte, verdii dn, ok deerli ve tereddtte bulunanlar iin bu kararszlklarn giderici olduunu, aklarn muhabbetini artracan, kart olanlar atlatacan, kendini beenmileri ise daha ok kstahlatracan sayp dkmekte; Neden olmasn, kii bilmediinin dmandr diyerek sylediklerini bizzat kendisi onaylamaktadr. Ondan sonra da, nsan ok zlim ve ok cahildir. melindeki yet-i kerme ile de szlerini tescil etmeye almaktadr. Yazar, kark i dnyasn, bozuk ruh halini ve tipik bir sofunun dar ufkunu yanstan bu azla baz eyler daha syledikten sonra Halid Badd'ye atfedilen Risle'tun Fi Tahqyq'r-Rbta adl mektubunun ba taraflarndan uzun bir blm nakletmektedir. Halid Badd'nin, gafiller tarafndan rbta hakknda ileri geri konuulduunu duyunca stanbul'daki ihvnna mektup yazd'n syleyen Zhd, bu konunun Raaht adl kitapta da ayrntl olarak getiini; btn mezhep byklerinin bu meselede gr birlii iinde olduklarn ekleyerek bir ka sayfadan ibaret olan kitapnda srekli ekilde Badd'nin mektubuyla uramaktadr. Yazarn, Tabsira'tul-Fsliyn adn verdii bu kitapk, batan ayaa elikilerle daha dorusu- pek anlalamayan bilmecemsi sayklamalarla doludur. Nitekim insanlara, irk komamalarn ve Allah'a samimiyetle kulluk etmelerini tleyen Beyyine Sresi'nin beinci yetiyle Kehf Sresi'nin yz onuncu yetini kaydettikten ve irkle tevhid konusunda kopuk kopuk bir sr eyler kaydettikten sonra gaflet halini ktlemekte, kalbi slah etmenin -uyku ya da uyanklk halinde olsun- daimi huzurla ancak salanabileceini, iten sevgiyle ancak ktlklerden ve zarardan insann korunabileceini, mrdin vcudu, mridinin -ister yannda, ister uzanda olsun- varlnda eriyinceye kadar onun kemle ulatrc beraberlii ile bu sylenenlerin ancak gerek87

88

Sleymaniye Vakf Yaynlar

leebileceini ileri srmekte, bu szlere benzer, irtibatsz, zorla birbirine yamanm kelimelerden oluan, kark, bazen nisbeten kapal, bazen yersiz birok ey syledikten sonra unu ilve etmektedir: Btn bu haller, ancak Allah iin teslimiyet ve sevgiyle gerekleebilir. te bu da rbtadr. Esasen bu kitapktan net bir ey anlamak mmkn deildir. Herhalde kitabn btn sr ve hikmetleri de burada gizli bulunmaktadr (!) nk bilgisiz kitleleri oyalayabilmek iin eskiden beri kurnaz insanlarn izledikleri bir yntem vardr. O da, ok deerli ve hikmetli eyler sylyormu gibi -zellikle aralarnda hi bir alka bulunmayan birok szleri bir laf kalabal iinde sarf ederek- eitimsiz insanlar zerinde hayranlk uyandrmaya almaktr. Fakat yazarn bu kadar akll ve kurnaz olduu ihtimaline inanmak da gtr. nk yazp izdikleri, batan sona kadar elikilerle doludur. Aslnda bu tip karalamalarn ciddiye alnmamas gerekir. u var ki rbtay diline dolam insanlarn, ilim, kltr, db ve kiilik asndan ne dzeyde olduklarn ortaya koyabilmek iin bunlarn yazp izdiklerini gzler nne sermekte yarar vardr. te bu amala, szde srf rbta konusunda yazlm bulunan bu kitabn, temelde rbtaya ne kadar yer vermi bulunduunu, nelerden bahsettiini ve konular arasnda ne kadar balant kurabildiini meydana karmak iin kitaptan aaya aktarlan u alnt ibret vericidir: Hz. Peygamber buyurdu: Allah Tel, namaz kulumla aramda paylatm, demitir. Nitekim kul: Elhamdulillhi Rabbil'lemn, dediinde Allah: Kulum bana hamd etti,der. Kul: Errahmanirrahm deyince, Allah: Kulum beni vd, der. Kul: Maliki yevmiddn deyince, Allah: Kulum beni yceltti, der. Kul yyake na'budu ve iyyake nestaiyn deyince, Allah: te bu, kulumla aramda bir srdr. Kulum ne isterse onu ihsan ederim, buyurur. te bu, ak ve istikmet makamdr ve bu ok nemli bir husustur. Nitekim Hz. Peygamber: Hd Sresi sam bam aartt. buyurdu.
88

89

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

imdi syler misiniz, yukardaki iki hadis arasnda ne gibi bir iliki var; ya da bu iki hadisle rbta arasnda hangi alaka var?! Hatta bu iki hadisten sonra sarf ettii bir iki sz daha aktaralm; Baknz ne diyor: Bakasndan yardm almak mmkn deildir, nk o yok gibidir. Acaba siz bu cmleden bir ey anlyor ya da bu ahsn batan beri syledii szlerden sonra naklettii hadisler ve nihyet son olarak sarf ettii bu cmle arasnda hi bir ba bulabiliyor musunuz? Neden bakasndan yardm almak mmkn deilmi? Bakasndan yardm almak mmkn deilse yazara, doduu gnden beri kim yardm elini uzatm; kim O'nu yedirip iirmi; kim O'nu yetitirip bytm olabilir? stelik rbtaclara gre rbta yapmak: eyhin rhniyetinden yardm dilemekle olur. Bu sorulara ne dersiniz? Bu rbtac bizzat kendisiyle korkun bir elikiye dm deil midir? Rbtaclarn kendi ifadeleriyle: eyhin cismn varln, (yani vcudunu, batan ayaa kalbn) zihinde dnp canlandrmak ve onun -her ne demekse- rhniyetinden yardm dilemek eklinde tanmlanan rbta ile yukardaki yn yn laf arasnda acaba hangi iliki vardr dersiniz; Bu kitapk hakknda acaba baka bir ey eklemeye artk gerek var mdr? 4. Tuhfa'tul-Uq Fi sbt'ir-Rbita: Bu kitapk da srf rbtay konu almaktadr. 32 sayfalk Arapa matbu bir risledir. H. 1293'de stanbul'da baslmtr. Yazar, Halid Badd'nin halfelerinden brahim Fasihuddn b. Sbgatillh b. Es'ad El-Haydar'dir. Krt kkenlidir ve ksaca brahim el-Fasih olarak da tannr.114 Yazar, rislenin giriinde melen u ifadeyi kullanmaktadr: Sofiyye tarkatnn en byk erknndan olan ve konularnn yrngesini oluturan rbtay kantlamak zere bunu kaleme aldm. Ayrca rislenin bir yerinde de unlar sylemektedir :

114. Zirikli, bu ahstan sz ederken baz eserlerinin adlarn vermi, ancak bu risleden bahsetmemitir. Bk. Hayruddn Zirikli, el-A'lm: 1/44

89

90

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Anlamn dnerek kime salat ve selam getirdiinin bilinci iinde, gnl huzuruyla ve tam bir muhabbetle Hz. Peygamber (s)'e salat ve selam getirmek elbette ki O'na ynelmeyi ve O'nu zihinde canlandrmay gerektirmektedir.115 Yazar bunu l alarak rbtay kantlamaya almtr.

5. sbtul-Meslik Fi Rbita'tis-Slik:
Srf rbta konusunda yazlm bir dier kitap da budur. Osmanlca, manzum bir risledir. Nazmnn ad ise Mustafa Fevzi'dir. Rislenin zerinde hicr 1324 tarihi vardr ki bu, mld 1906'ya rastlamaktadr. Bu tarihten en ok yzyl nce rbtann belirginletirildiine baklacak olursa, henz tazeliini koruyan rbtaya kar sren tepkilerin heyecanyla bu kitapn kaleme alnd anlalmaktadr. Rislenin kab zerinde, ieriinin zeti u ekilde verilmitir: Tarkat- Aliyye-i Hlidiyye-i Zyiyye'de, zikrin db- btniyyesinden olan tezekkr ve rbta-i mevt ve mlhaza-i rbt-i mrid ve tefekkr-i rbta-i huzrun sret-i ifsyla, ecille-i izm tarafndan rbta hakknda ird buyurulan edille-i kesreden mnsip miktarnn fihrist vechile izh ve ona mteferri' mevd beynndadr. Kapak zerindeki bu aklamalar arasnda rbtaya ilikin birok delilin mevcut bulunduuna yer verilmesi nemli bir gerei bir kez daha hatrlatmaktadr. O da, ya rbtaya mutlak surette kar klaca endiesidir. (nk bu zmrede, her an bir dmanla karlama kukusu det bir panik olarak yerlemitir); Veya rbtaya tepki gstermi olanlara kar bir savunmadr. Bu da, rbtann en azndan yeni bir ey olduunu aka kantlamaktadr. Bundan karlacak sonu udur: Rbtaya bir tanm ve uygulan biimi belirlendii tarihten gnmze dek geen yaklak ikiyiz yl iinde slm limlerinden ok az kimse bu sorundan haberdar olabilmitir. Onlar da bu topluluu pek ciddiye almamlardr. Buna ramen, rbtaclardaki bu paniin gittike iddetlenen nbetler eklinde kendini gstermesi ilgintir. Onlardaki bu kayg, rbtann gerek Mslmanlar nezdinde, gerekse slm'n salam ve berrak kaynaklar karsnda neye urayacan gstermekte ve bu bapta ok eyler hatrlatmaktadr. Bunlardan biri de Allah Tel'nn u uyarsdr:

115. brahim el-Fash, Tuhfa'tul-Uq Fi sbt'ir-Rbita s. 5


90

91

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Allah'n indirdii bir delil olmakszn Allah'a e kotuklarndan dolay o kafirlerin kalplerine korku salacaz. Onlarn son snaklar da atetir. Zlimler iin ne kt bir yerdir oras.116 Bu risle -nakaratlarla birlikte- 1123 beyittir. Kk bir giriten sonra sekiz balk altnda hazrlanmtr. Balklar unlardr: N't- erif-i Rasl-i Kibriy117 Nt- erf Nt- erf-i diger Mukaddime-i Kitb Der Beyn- rbta-i Mevt Der Beyn- rbta-i Mrid Der Beyn- rbta-i Huzr Ess- Bend-i Tarkat-i Aliyye olan Kelimt- semniye beynndadr. Ne ilgintir ki bu tabir bir tevafuk olarak Kelimt- mniye gibi bir terkibi artrmaktadr! lgin bir nokta daha vardr ki o da, Nakibend Tarkat'nn temel kurallarn sembolize eden bu kelimelerin sekiz mi yoksa on bir mi olduu konusunda rbtaclarn ifadeleri birbirini tutmamaktadr. Nitekim Mustafa Fevzi, yukardaki aklamasnda bu kelimeleri sekizle snrlad halde, Onunla ada olan Nak eyhlerinden Muhammed Emn el-Kurd bu kelimelerin on bir olduunu ileri srmektedir.118 airin, sekiz blmden ibaret olan bu manzum kitabnn en uzun blm, O'nun, mrid rbtasna ayrd ksmdr. Bu da gsteriyor ki Nakler, her ne kadar rbta kavram hakknda frsat bulduka epeyce konumay alkanlk haline getirmi iseler
116. Kurn- Kerm: 3/151 117. Hz. Peygamber (s)'e yaktrlan Rasl-i Kibriy nitelemesinin, slm kaynaklarnda hi bir dayana yoktur. Yalnzca Trkiye'deki tarkatlar arasnda ve onlarn etkisini yaayan evrelerde bu tabir kullanlmaktadr. Akllar sra Hz. Peygamber (s)'i ok haval bir vg ile anmak iin bu sentetik duay tercih etmektedirler. Halbuki Allah Tel, Hz. Peygamber (s)'i, Kurn- Kerm'de: Nebiy, Rasl ve Raslullh sfatlaryla tantmtr. Nitekim Ashb- Kirm, Tabiyn, Selef-i Slihiyn ve onlar rnek alan tm slm limleri O'nu, nna en ok yakan bu Kur'n sfatlarla daima anmlardr. 118. Muhammed Emn el-Kurd, Tenwr'ul-Qulhub s. 506

91

92

Sleymaniye Vakf Yaynlar

de esas itibariyle (eyhin cismn varl zerinde dnmek ve onun -szde- rhniyetinden medet ummak) gibi iki noktaya daha ok arlk verirler! air, Evliyya hep murbt der Arap, Bunlar hi duymadn m sen acep! Diyerek, Araplarn velleri murbt olarak nitelediklerini, bu ilgiyle de szde rbtann meruluunu savunmakta, arkasndan da: Bak lgatlarda nedir ma'nsn, Bo yere techl edersin sen seni.119 Demek suretiyle hem bir yandan akl vermekte, hem de Sen bo yere cehaletini ortaya vuruyorsun! szleriyle Mslmanlar aalamaktadr. Biz de O'nun tavsiyesine uyarak gerek eski, gerekse yeni lgat ve eitli kaynaklar taradk. Bu muteber szlk ve kaynaklarda Murbt kelimesinin ne anlama geldiini tesbit ederek referanslaryla birlikte u ekilde aaya aktardk: * El-Mu'jam'ul-Wajz: Rabata (fiilinin trevlerinden) Murbata ve rbt: Stratejik noktada ve (dmann szabileceinden) korkulan mevkide srekli bulundu, (nbet tuttu demektir.) 120 * El-Munjid: Rabata (fiilinin trevlerinden) Murbata ve rbt: Bir ile srekli ilgilendi (anlamna gelir.)121 * El-Mu'jam'ul-Arabiy'yul-Ess: Rabata (fiilinin trevlerinden) Murbata ve rbt: Ordu, Stratejik noktada ve (dmann szabileceinden) korkulan mevkide srekli bekledi, (demektir.) 122 * Mu'jam'u Lgat'il-Fuqah': Murbata' (da bulunmak)...: Olaanst bir durum iin, dmana kar lke snrlar zerinde yerlemek (beklemek, nbet tutmak demektir).123

119. Mustafa Fevzi, sbtul-Meslik Fi Rbta'tis-Slik s. 25 120. Msr Arap Dil Kurumu, birinci basm. Kahire-1980 121. Luis Ma'lf el-Yes 122. ALECSO-1989 123. Muhemmed Raws Qal'aji Hmid Sadq Quneyb
92

93

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

* Lisn'ul-Arab : Murbata kelimesi temel olarak: Kart iki ordunun, stratejik bir mevkide, bineklerini yerletirmeleri anlamna gelir. Bunlardan her biri, dierine kar alarm halinde bulunur. Bu nedenle stratejik noktalarda yerleip nbet beklemeye (karargh kurmaya) murbata ad verilmitir. te Arap ve slm Dnyas'nda kullanlan yukardaki lgatlarda murbata budur ve bu grevi yapan kimseye de yine Araplar tarafndan murbt denmitir. Keza nl Tj'ul-Ars adl lgatda da murbata u ifadelerle tanmlanmaktadr: Temel anlamda murbata: Kart iki ordudan her birinin, kendi mevkiinde karargah kurmasdr. Onlardan her biri, dierine kar alarm halinde bulunur. Dolaysyla stratejik noktalarda yerleip nbet beklemeye rbt ad verilmitir. Sn tarafndan ve el-lisn adl kaynakta aktarldna gre, (murbata'nn anlam budur.) Daha sonralar stratejik noktalarda nbet beklemek manasnda kullanlmtr. Bazen de bizzat (savaa mahsus) atlara rbt ad verilmitir. Bu cmleden olarak Allah Tel buyuruyor ki: Ey iman edenler! Dayann ve direnin; Murbata yapn (alarm durumunda olun) ve Allah'dan saknn ki baarya eresiniz. Bu, yle yorumlanmtr: Dininizde kalmak iin dayann; Dmanlarnza kar direnin ve murbata yapn (savaa hazrlkl olun.) Yani savamak ve bineklerinizle irtbat halinde olmak (onlar savaa hazr tutmak) suretiyle cihada devam ediniz. Ayrca, tamamen cihad konusunda yazlm en mkemmel kaynaklardan biri olan, bn'un-Nahhs'n "Msr'ul-arm il dr'is-Selm Fi Fazil'il-Jihd" adl eserinde rbt, murbt ve murbata terimleri hakknda u nemli bilgiler verilmektedir: Rbat'dan ama: Dmann szabilecei tahmin edilen stratejik bir mevkide cihad yapmak -yani silahl savunmada bulunmak- ya da nbet beklemek niyetiyle bir insann kendini rapt etmesi (o arazide devaml yerlemesidir); veya -gvenlii salamak iin- Mslman (asker) saysn artrmaktr. Yazar, -Allah taksiratn af buyursun- yle diyor: Dorusunu Allah bilir, ama bana yle geliyor ki: Kim srf kafirlere kar muhtemel bir silahl mcadeleye katlmak zere ya da nbet beklemek amacyla bir snr blgesinde murbata yapar (hazr vaziyette yerleir) ve istedii zaman bu yerden zahmetsiz olarak ayrlabilirse ite bu kii murbttr ve ribt bekleme sevabna nail olur. Yine ayn kaynakta yle bir aklama yaplmaktadr: Muhammed b. Atiyya, tefsirinde unlar kaydetmitir:

93

94

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Szn dorusu udur ki, rbta denen ey, Allah yolunda dmana kar mcadele etmektir. Bu kelimenin asl (at bir yere balamak) demek olan rbt dan tremitir. Ondan sonra da ister svari, ister piyade olsun, slm topraklarnn snr boylarnda askerlik yapan kimselere murbt" ad verilmitir. Murbt teriminin, (snr boylarnda askerlik yapan kimse) demek olduunu kesinlik derecesinde te'yid eden birka hadisi'i erif de yledir: Snr boyunda bir gn bir gece rbt yapmak (yani nbet beklemek) bir aylk sreyi oru ve namazla ihya etmekten daha hayrldr. Ve her kim snrda, murbatada bulunurken (yani nbet beklerken) lrse bu sevabn aynsna yine nail olur. Ayn zamanda (ehit gibi o da) rzklandrlr. Bu hadisi Mslim rivayet etmitir. Fudla b. Ubeydillah'dan rivyet olunduu zere Hz. Peygamber (s) yle buyurdular: Allah yolunda murbt kii (yani kafirlerin muhtemel bir saldrsna kar nbet bekleyen Mslman) hari, len herkesin defteri drlr. Ancak murbt kiinin ameli kyamet gnne kadar nemalandrlr (artrlr.) Ayn zamanda mezar ii cezalarna kar da kendisine gven verilir. Araplara ait muteber kaynaklardan yukarya aktarlan tm bu bilgilerden sonra bir kez daha hatrlamalyz ki evliya'ya, Araplar tarafndan murbt denildii doru deildir. u var ki Abbas Devleti'nin paralanmasndan sonra Kuzey Afrika sahillerine dadanan Batl korsanlara kar vaktiyle Mslman berberi milisler, askeri blgeler oluturmulard. Buralarda istilaclara kar murbatada bulunuyorlard. Yani slm topraklarn korumak amacyla sahil boylarnda nbet bekliyorlard. Hatta bir zaman sonra bu berberler Murbtlar ad altnda bir devlet bile kurdular. Mistik inanlara nem verdikleri ve Kur'n deerleri yozlatrdklar iin daha ok bu yzden Muvahhidler tarafndan ykldklar sanlmaktadr. ok sonralar Kuzey Afrika sahillerinde egemenlik kuran Osmanllar'n etkisi altnda bu berberi askerlere ait karargahlar birer tekkeye dnt. Bu meknlarda yaayan topluluklar, asrlarn ak iinde softalaarak asker kimliklerini tamamen yitirdiler. te bu ilgilerle, Kuzey Afrika lkelerinde tarkatlara gnmzde de Murbtlar adnn veriliyor olmas cehletin ve gelenekselliin sonucudur.

6. Rbta-i erfe Rislesi:

94

95

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Srf rbta hakknda yazlan bu kitapk, Abdulhakm Arvs tarafndan 1923'de kaleme alnmtr. Kitabn asl Osmanlcadr. Necip Fazl Ksakrek tarafndan sadeletirilmitir.124 Kitapta rbtann tarihi hakknda fikir verebilecek ifadeler de yer almaktadr. Yazar bu konuda unlar sylyor: imdi bize yle bir sual yneltilebilir: Yrrlkte olan Rbta-i erfenin, sabit (isbat edilmi) bir asl var mdr? Cevap udur: Evet ; Kitap, snnet ve byk din imamlarnn szleriyle sabittir. Fazla olarak bildirelim ki, yksek Naki yolunun fertleri ve rknleri ve eyhleri, irad edicileri ve irada talipleri, hemen top yekn Mavernnehr, Buhra, Hayve, Semerkand ve Hindistan'n stn Hanefi limlerinden olup, Hcagn kolunun reisi Abdlhalik Gucdevn zamanndaki ikinci asrdan balatrlar. Demek ki 1240 tarihine kadar Hanefi limleri, kendi slk-yola girilerinde ve mrdlerini teslik-yola allarnda rbta ile amel etmilerdir. 125 Yazar rbtann, belli bir tarihten sonra balatldn itiraf etmektedir. Ancak O'nun da anlatm ekli, dier btn Nakibend eyhlerinin slbu gibi rtl ve kark olduu iin, dorusu yukardaki bilmecemsi szlerden net bir fikir karmak kolay deildir. Dilerseniz bir de siz deneyiniz bakalm rbtann, -yazara gre- balatld tarihi, bu ifadelerden kesin ekilde karabilecek misiniz? Abdulkhlq Gonjduwn'nin, lm tarihi hicr 575, mld 1179 dur. Yazar rbtay, Hcagn kolunun reisi, Abdlhlik Gucdevn zamanndaki ikinci asrdan balatrlar. diye bir ifade kullanmaktadr. Her eyden nce Abdlhalik Gucdevn zamanndaki ikinci asr ne demektir ? Grld gibi Nakibendleri anlayabilmek iin ne bilgi ne de akl yeterlidir. Arvsi'nin szlerinden anlalabilen tek ey, Nakibend rhnilerinin, hepsinin Trk illerinden olduklardr. Abdulhakm Arvs, Said adndaki bir mrdine yazd 31.Mays.1923 tarihli mektubunda rbtay tanmlamakta, uygulan biimini ve faydalarn aklamakta, onu
124. stanbul-Sleymaniye Ktphnesi, Celal tken blm /232; niversite Ktphnesi, 438/21 ve Beyazt Devlet Ktphnesi, 243435 say altnda bu risleden birer nsha bulunmaktadr. 125. Age. S. 30, Beyazt Devlet Ktphnesi, 243435

95

96

Sleymaniye Vakf Yaynlar

zikirle karlatrmakta ve sresinin on be dakika olduunu sylemektedir ; Ayrca gnlk zikir miktarnn, (Allah, Allah, Allah...) eklinde tekraryla en az bedbin olduunu kaydetmektedir. Btn bunlar yukarda sz edilen mektupta gemektedir. Bu mektup ise, Rbta rislesine ait sadeletirilmi nshann ba tarafna yerletirilmitir. Bu kitapkta anlatlanlarn, Halid Badd'ye mal edilen mektuptaki ilgin eylerden genellikle esinlenilerek yazld anlalmaktadr. Nitekim bu zellik yalnzca bahsi geen kitapk iin deil, ayn zamanda sz konusu mektuptan sonra kaleme alnm btn yaz iziler iin de geerlidir. u var ki bu kitapklarn yazarlarndan her birince konu, sanki zmlenmesi ok zor bir sorun, ya da cennetin bir anahtarym gibi derin bir heyecan iinde ele alnm ve bir tarkatnn, karmak ruh yapsna zg ; akl, mantk, ftrat ve zevk snrlarn zorlayan bir tela iinde iziklenmitir! te bu halet-i rhiye iinde kaleme alnm olan Rbta-i erfe adl kitapkta dikkat ekici u ifadeler kullanlmtr: Rbta, Allah'a ermeye mstakil bir yoldur. 126 Rbta, lh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi ve mahede makamna varm bir kmil ve mkemmele kalb balayp, huzur ve gyabnda o zatn suretini hayl hazinesinde muhafaza etmekten ibarettir.127 Malum olsun ki bu yolla Allah'a ermek, kamil eyhin muhabbet ve rbtasna baldr (...) Evliyadan bazlar vardr ki, sadk mrde, vefatndan sonra hayattayken olduundan daha fazla menfaat eritirir. Yine evliyadan bazlarnn, rhniyeti vastasyla ilahi emirleri takib ve tatbik ettirdii kimseler vardr. sterse o vel kabrinde meyyit olsun... Kabrindeyken mrdini yetitirir. Mrdi kabrinden onun sesini iitir. Nitekim Ebulhasan-l Hrkan eyh Ebi yezid Bestm'den bu ekilde Feyiz almtr.128 Yani l evliya ile rportaj yaplabilir! Halbuki Allah Tela llerin, duymadklarn ve konumadklarn Kur'n- Kerim'de bildirmektedir.129 lgin bir tesbit de udur ki Arvs, srf rbtay bir kitap konusu yapt halde, iinde tasavvufun balca terim ve kavramlarn tarif ettii Er-Riyz'ut-Tasavvufiyye adl

126. Age. S. 17 127. Age. S. 18 128. Age. S. 19 129. Kur'n- Kerim: 6/111, 27/80, 30/52
96

97

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

bir baka kitabnda rbtaya hi mi hi yer vermemitir! Bu kadar byk bir eliki, acaba rbta hakknda size neyi dndrebilir? Yazar, Rbta-i erfe adl rislesinde ayrca: Mezarlara rbta keyfiyeti, Rbtann edeplerive Rbtann artlar gibi balklar altnda can ne istemise onu yazmaktan geri kalmamtr.

7. Ez-Zbta Fi'r-Rbta:
Bu kitap, mld 1889-1968 yllar arasnda, yani ok yakn gemite yaam olan ve muhitinde eyh Seyd olarak tannan, Cizreli eyh Said b. Omar ez-Zengn tarafndan hazrlanmtr. eyh Seyd, Dou'daki Ez-Zehr Medreseleri'nin, henz tamamen rdan kmad bir dnemde ve Cizre gbi (eski ilim merkezlerinden olmann -silik de olsaizlerini tayan) bir yerde, emsallerini geride brakarak, slm ilimlerde nisbeten iyi bir renim grm, ayn zamanda eserler de vermitir. Buna ramen gelenekilii aamam ve Nakilerin Gneydou'da yaklak ikiyiz yldr sren youn propagandalar karsnda blgenin kltrsz eyhleri ve mollalar gibi O da ne yazk ki tarkatlara alet olmutur. Tabiatyla bunun nedeni, Dou Medreseleri'nin bu ikiyiz yllk sre boyunca tamamen Nak eyhleri tarafndan ynetilmi olmasdr. Dolaysyla bu medreselerde, eyh Seyd gibi okuyup mezun olmu eyh ve mollalarn tm Nakibend olarak yetimilerdir. O gnn artlarnda bunun aksi zaten dnlemezdi. Kald ki eyh Seyd'nn bizzat iinde yetimi olduu aile, Dou'daki Naklik merkezlerinden biri idi. Bu nedenle eyh Seyd'nn, farkl bir merep ve grle yetiebilmesi ancak olaanst ilh bir tevfikle mmkn olabilirdi. eyh Seyd'nn, Molla Muhammed erif adnda birine hitaben kaleme ald bu kitapk, sadece on yedi sayfadan ibarettir. Giriindeki ilk birka satr hari, kitabn hemen hepsi, yerden yaplan alntlarla hazrlanmtr. Bu kaynak unlardr: * Halid Badd'nin, kardeinin olu Es'ad Shib'e ait Nr'ul-Hidye'ti wa'l- rfn * Muhammed bin Abdillh el-Khn130 tarafndan yazlm bulunan ElBahjatus-Seniyye

130. Muhammed bin Abdillh el-Khn: (1798-1862) Kken olarak Haleb yaknlarndaki Khn'u eykhn Kasabas'ndandr.

97

98

Sleymaniye Vakf Yaynlar

* Halid Badd'ye mal edilen ve O'nun, stanbullu Muhammed Es'ad Efendi'ye gnderdii ileri srlen mektup. Bu kitapn, ayn konuda yazlm dierlerinden pek byk fark olmamakla beraber, daha ok derleme ve alntlardan olutuu iin hazrlaycsnn, kendinden fazla bir ey katmak istemediini gstermektedir. Bu da O'nun, yaam boyunca soluduu tarkat atmosferine ramen -Arvs'den farkl olarak- medrese geleneine daha ok bal kaldn yanstmaktadr. Bununla birlikte tarkatlardaki kr taklidin ak bir rneini de canlandrmaktadr. yle ki: Muhatap kiiye, Faziletli ve temiz kardeim Molla Muhammed erif diye hitap edilmi bulunulmas, muhatabn okumu bir kimse olduunu ve ok byk ihtimalle rbta hakknda kukular bulunduunu kantlamaktadr. Bu ahsa, mektupta adlar geen ve nshalar Nakibend eyh ve mollalarn Ktphnelerinden eksik olmayan bu kitapn sadece adlarn vermesi herhalde yeterli olurdu. eyh Seyd'nn, byle davranacana, -birka cmleden baka - bu kitapn neredeyse tmn bu kaynaktan yapt alntlardan oluturmas ise O'nun, akademik anlay adna sahip olduu dzeyi gzler nne sermektedir. Sonu olarak bu da eyh Seyd'nn, dier Nak eyhlerinden farkl olmadn, dolaysyla rbta hakknda yazp izdiklerinin talihsiz bir abadan teye gitmediini anlatmaya yeterlidir. Bu kitapn en artc taraf ise, Halid Badd'nin mektubundan bir blmnn, buraya aktarlm olmasdr. Bu alnt, Zemakheri'ye ait Kef Tefsiri'nden yaplmtr. Szde rbtay kantlamak iin yaplan bu aktarma, zellikle eyh Seyd gibi ilimle hair neir olmu birine yakmayan byk bir bilgisizlik rneidir. Sebebine gelince nakledilen bu blm, esasen (rbtaclarn savunmakta olduu tezi kantlamak yle dursun), tam tersine -Yusuf Sresi'nin 24'nc yetine tefsir olmak zere- ileri srlen sakat grler alt satrlarda rtlmekte ve bu yorumlar Allah'a ve peygamberlere bhtandr, iftiradr! diye reddedilmektedir. Dolaysyla eyh Seyd'nn, iin i yzn aratrmadan ve herhalde Keaf Tefsiri'ndeki ilgili yere bir kez bile
nce Kdir Tarkat'na balyken Badd'nin nlenmesi zerine O'na mrd oldu. Badd'nin en st derecede halfe tayin ettii kiiden ncsdr. (Olu Muhammed bin Muhammed el-Khn, bunlardan, babasna ait El-Bahjatus-Seniyye adl kitabn sonunda ayrntl olarak sz etmektedir.) El-Khn, Badd'ye bal, Suriyeli Nakibendlerin en nlsdr. Yerine, ada ve olu Muhammed'i eyh olarak tayin etti. ikisini birbirinden ayrt edebilmek iin bu ikinci Muhammed'e Nakibendler arasnda Kk Muhammed denilmektedir. Muhammed bin Abdillh el-Khn, 1845 ylnda Osmanllar'n Suriye Valisi olan Musa Safveti'yi kendine balayarak O'ndan ayda 1500 altn ba almay baard. 1853'de de stanbula gitti ve devlet protokol ile karland. Kendisi, olu Kk Muhammed ve torunu Abdulmecd, kuak boyu Suriye'de Badd'nin temsilcisi ve Nakibendliin sembol oldular. Trk egemenliinin sona ermesiyle birlikte Naklik Suriye'nin Arap muhitinde snnce bu aile de tamamen unutuldu.
98

99

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

gz atmadan, bu blm olduu gibi eyhinin mektubundan buraya aktarma gafletini gsterdii anlalmaktadr. Bu da tarkatlar tarafndan gklere karlan insanlarn, ciddiyetini, gerek kiiliini ve ilimden ne kadar nasip aldklarn kantlamaktadr.

8. Tasavvuf Bir Terim Olarak Rbta


Bu, bir ilahiyt hocas tarafndan hazrlanm ancak henz baslmam bulunan 44 sayfalk bir almadan ibarettir. Yazar, Kltrleraras bir zellik gibi gzken bu konuda Mslmanlarn da bir yolu ve usl bulunduu ve bunu da rbta eklinde sistemletirdikleri sylenenebilir. demektedir.131 Rbtay merulatrmak ve O'nu, slm'n deerleri arasnda varm gibi gstermek iin olduka esnek bir giri niteliini tayan bu szler Kur'n'n rhuna yabanc olan okuyucuyu artlandrmak bakmndan modernist bir sunu rneini sergilemektedir. Aslnda Nakibendlik,-dnden bugne- eskimi eitli din ve felsefelerden beslenerek meydana gelmi bir tarkattr; Yani -yazarn da destekledii- kltrleraras alveriin en arpc rnlerinden biridir. Buna ramen Nakibendlerin, Kltrleraras ortak zellikler diye bir kanate kendi alarndan hi de scak bakmayacaklarn kestirmek zor deildir. Onlarn bu elikisi ile ( slm'n bir kesine rbtay yerletirebilmek iin olduka kvrak bir rol stlenmi olan) yazarn, yukardaki szler iinde sergiledii eliki arasnda ak bir uyumazlk vardr ki bu da nc bir elikidir!!! Yazar, rbtay anlatrken: mitatio dio, mitatio hominis, Beer symbiosis ve dentification gibi yabanc terimler kullanarak; Samuel Smiles, Joshua Loth Liebman, Prof. Jeager ve Shimmel gibi yabanc yazarlar referans gstererek det Modern Nakibendlik Dneminin ncln yapmaktadr. lgintir ki Nakibend cemaatlerinin, bu slptan ve bu igzarlktan hi de haberleri yoktur. Hatta eer rbtann byle bir slpla savunulduunu grecek ya da duyacak olurlarsa, Evliylar yerine bir sr kfirden nakiller yapm diye yazar takdir yerine belki tektir bile edebilirler! nk onlar, bu tarkat (Budizm'in drahma'lar zerine oturtmu olan), ne eski rhnlerin gemiteki dzmecelerini slm'dan ayrt edebilecek yeterli bir ilim ve basirete sahiptirler; ne de ada ilhiyatlarn edeb ve akademik
131. Sz konusu baslmam alma s. 4

99

100

Sleymaniye Vakf Yaynlar

havalar iinde rbta akna yazdklar meruluk fetvlarn anlayabilecek kltr ve anlay dzeyini yakalayabilmilerdir. Dolaysyla bu almann, Nakibendler tarafndan kutlanmas ya da dllendirilmesi ihtimalden uzaktr. Bununla birlikte yazar, rbtann kesin yerini saptamak konusunda ak bir kanat ortaya koymadndan bu sorun karsnda okuyucuyu tereddt iinde brakmaktadr. nk okuyucunun arad zetle udur: * Rbtann slm'da yeri var mdr, yok mudur? Ya da baka bir ifade ile: Rbta, ef'l-i mkellefn'den hangisinin snrlar iinde kendine yer bulabilir? * Rbta bir ibdet ekli midir, renciyi hocasna balamak iin sekler bir altrma ya da artlandrma biimi midir, yoksa srf bir zihin sporu mudur? Eer bir ibdet biimi ise bunu gerekten, Mide Sresi'nin 35. ve Tevbe Sresi'nin 119. yet-i kermeleri ile kantlamak mmkn mdr? * Eer hocay rencisine sevdirmek, ya da hocann saygsn rencisinin zihnine naketmek gibi rbtadan masum ve hayrl bir ama gdlmek isteniyorsa, stelik kitap ve snnetle kantlanan bir eitim sistemi ise neden sadece Naki Tarkat'yla snrl braklmakta, neden tm ilim messeseleri iin ngrlmemektedir? Allah'n emir ve yasaklarn belli bir tarkat evresiyle snrl tutmann aklamas acaba ne olabilir?! * Hz. Peygamber (s), Nakibendler tarafndan yaplmakta olan rbtay ayn uygulan biimi ile hayatnda bir kez olsun yapm mdr? Yani gzn yumarak, nefesini kontrol ederek, teverruk oturuu ile oturarak ve (mrid diye kabul ettii) birinin eklini zihninde canlandrarak rbta ad altnda bir eylemde bulunmu mudur; ya da ashabndan birine byle bir eyi telkin etmi midir? Eer ama, gerekten Mslmanlar rbta hakknda aydnlatmak ise ite en bata bu ve benzeri sorulara cevap bulmak suretiyle gereken hizmet, yerine getirilebilirdi. Oysa bu alma ile yaplan eyler, ne yazk ki rbta kavgasn kztrmaktan baka hi bir ie yaramayacaktr! Yazar, byk emekler vererek yapt sz konusu aratrmasn belki de bu yzden bastrmamtr. Her eye ramen yazarn baz tesbitleri rbta ile ilgili nemli gerekleri su yzne karmaktadr. Bunlardan biri de O'nun u szleridir: Rbta hakknda bilgi veren kaynaklar, olduka muahhar devrin mahsulleridir. Bu ifadenin son kesitinde, adal bir anlatm biimi seilmitir! Bunun, bilinli yapldn insan dnmeden edememektedir. nk Muahhar devrin mahsulleri gnmzn Trkesi ile yakn dnemin rnleri demektir. Yazarn hem hayatta bulunduuna, hem de yal olmadna baklacak olursa, byle bir dil kullanmas ister istemez baz kukulara neden olmaktadr. Eer rbta konulu kitapklar iin Muahhar devrin mahsulleridir. deyimi yerine, rnein: Yakn tarihte kaleme alnm100

101

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

lardr. deseydi, rbtann, daha dnn meselesi olduu hakknda acaba baz evreleri huylandrm m olacakt, yoksa Mslmanlarla tarkatlar arasnda olaylar kacak diye yazarn birtakm endieleri mi vard?! Bunu kestirmek kolay deil, ama O'nun, neden ar bir Trke ile hazrlad almasnn orta yerine det dikenli teller gibi bu dolambal anlatm biimini yerletirmesine tesadf demek de zordur. Kavram olarak rbta, Uygulama olarak rbta ve Rbtann delilleri olmak zere blmden oluan almasnda yazar, ideal model olarak kmil insann varln savunurken nihyet szlerinin sonlarna doru aynen u ifadeyi kullanmaktadr: Her yiidin gnlnde bir arslan yatar atasznde bir realite olarak varl ifade edilen bu idealizasyon, insn- kmilleri hedef almakla bu ihtiyac gidermeye matuf olsa gerektir.132 Tabiatyla bu szler O'nun en azndan tarafsz olmadn aka kantlamaktadr. Yukarda ayrntl olarak incelenen sekiz kitapktan baka drt adet Nakibendnin balaa vererek Rbta ve Tevessl ad altnda yazdklar bir dieri de 1994 ylnda yaynland. Bunun belki de en ilgin yan, hacm ile ierii arasndaki tutarszlktr. nk epeyce kaln gibi gzkmesine ramen sadece ba taraflarnda rbtadan biraz sz edilmitir. Geriye kalan ksmnda ise ahs biyografilerine ve daha ok, (yakn tarihte yaam olan ve ilim dnyas tarafndan tannmayan) doulu birka mollann mitolojik hayat hikayelerine yer verilmitir. Bu nedenle zerinde durmaya demez. te Nakibendlik tarihinde srf rbta hakknda kaleme alnm olan yazl eyler bu dokuz kitapktan ibarettir. Grld zere bunlarn en nce yazlm olan Halid Badd'ye ait Risle'tun Fi Tahqyq'r-Rbta balkl mektuptur ki bu, 1811 ylndan nce yazlm olamaz. Sebebine gelince Badd, ancak bu tarihte Nak eyhi olabilmi ve Hindistan'dan Irak'a dnerek tarkatn yaymaya balamtr. Bu da demek oluyor ki: srf rbta hakknda ilk kez kaleme alnm olan kaytl malzeme, gnmzden en ok 185 yl nce yazlmtr.133 Bu ise ok yakn bir gemitir. Dolaysyla denebilir ki: lk kez 1550'lerde yaln bir kavram olarak sz konusu edilmi olan rbtann, 1811 tarihine kadar eitli tasavvurlarla ve daha ok Hind mistisizminin etkisi altnda zaman zaman tarkat meclislerinde rhnler tarafndan ilenmek suretiyle pitii anlalmaktadr.

132. Age. S. 44 133. Bu tarih, rbta hakkndaki bu aratrmamzn, birinci basksnn gerekletirildii 1996 yl itibariyledir.

101

102

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Gerek bunlar, gerekse rbtay sadece bir ayrnt olarak ilemi bulunan (aada incelenecek) yazl malzemelerin tm, ayn zelliklere sahip, slp ve bilimsellikten yoksun, rasgele, blk pk ve bir iki tanesi hari, ilim erbab tarafndan ciddiye alnmaktan uzaktrlar. nk: * Hepsi de mistisizmin etkisi altnda artlanm olan insanlar tarafndan yazlmlardr. * Bu ahslarn tamam, Uzakdou dinlerinden en ok etkilenmi olan Mslmanms topluluklarn iinde yetimilerdir. * Bu kitapklar yazanlar arasnda Hz. Peygamber (s)'i, gerek kiiliiyle rnek alm bir tek adam bile yoktur. Bunu nasl syleyebiliyoruz? nk her eyden nce uras ok iyi bilinmektedir ki slm'a, tevhide, hakka, adalete, bilgiye, drstle, alkanla ve yce ahlka kar olan putperest, baskc, banaz insanlara ve zlim glere kar Allah'n Rasl', hayatnn hemen tmn savaarak geirmitir. Namazn bu savan iinde klm, orucunu bu savan iinde tutmu, haccn bu savan iinde yapm, zektn bu savan iinde vermi, zikrini ve btn ibdetlerini bu savan iinde yapmtr... Nakibend evliylar'nn tamam ise O'nun tam tersine, hayatta belki zerlerinde pasl bir ak bile tamam, teslimiyeti, mistiki, bedduac ve meditasyoncu tipler olarak yaamlardr. * Bu kitapklarn hepsi de slm mmeti'nin kt; slm topraklarnn yabanclar tarafndan igle urad ve inendii; paralanp blld; Cehaletin ve ona bal olarak sefaletin, her trl gericiliin ve geri kalmln, hurfelerle rl batl inanlarn en yaygn olduu bir dnemde yazlmlardr. * Bu yazlarda, insanlar srf Nakibendletirmekten, mrdi eyhin mutlak irdesine kr krne balamaktan ve bunun arka planndaki hedefleri gerekletirmekten baka hi bir ama yoktur. Bu nedenle eitimsiz zmrelerin zihnini kirletebilecei ihtimaline kar slm'n asl deerlerini korumak amacyla sz konusu kitapklar, ancak Mslman aratrmaclar tarafndan belki bir kritik konusu yaplabilirler. Nitekim burada da ayn amala sz konusu edilmilerdir. Srf rbta konulu bu sekiz kitapktan baka, rbtay sadece bir ayrnt olarak ilemi olan yazl birtakm malzemeler daha vardr. Suhrewerd'ye ait Avrif'ulMaarif adl kitap hari dierlerinin kayda deer bir yan yoktur. Aslnda Avrif'ulMaarif, Nakibend rbtasndan hi sz etmemektedir. Rbta szc bu kitapta tamamen tesadfi olarak kullanlmtr. Bununla birlikte aratrmaclar iin bir fikir verebilir diye aada bunlara ilikin zet bilgiler sunulmutur.

102

103

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

B) Rbtay Bir Ayrnt Olarak lemi Bulunan Kitaplar, ya da Kitapklar;


1. Avrif'ul-Maarif:
Bu kitab, yukarda genel niteliklerinden sz edilen kitaplardan u iki nedenle hari tutmak doru olur: Avrif'ul-Maarif, dierleriyle karlatrlamayacak kadar dzeyli bir eserdir. Kitabn yalnzca bir yerinde (ve ne ilgintir ki bir tesdf eseri olarak eyh-mrd ilikisine ayrlan blmde) kullanlm olan rbta szcnden ama, asla Nakilik'deki rbta deildir. Eserin metni Arapa yazlmtr ve elimizdeki nsha, Abdulqdir el- yders'a ait Ta'rif'ul- hya ile Gazal'nin, kartlarna cevap verdii, el- mla adlarndaki iki kitapla birlikte bir cilt iinde Msr'da baslmtr. zerinde herhangi bir tarih yoktur. Kitabn yazar, Omar b. Muhammed b. Abdillah b. Muhammed - ihbuddn Ebulhafs es-Suhrewerd- dir. H. 539-632, M. 1145-1234 tarihleri arasnda yaamtr. Abdulqdir Geyln'nin ada ve rencisidir. O'nu, ada olan (Gnostik tasavvufun temsilcisi) ihbuddn Suhrewerd (Yahya b. Habe el-Maktl) ile kartrmamak gerekir. Aadaki ifadesinde grlecei gibi bir rastlant da olsa rbtadan ilk kez sz eden bu zattr. Ancak bu, bir bakma doru bir tesbit saylmaz. nk bu gerei, yazarn aadaki szlerinden anlamak mmkndr. Yazar, kitabnn: db'ul-Mrd'i Maa'sh-Sheyh (Yani: Mrdin, eyhe kar uymak durumunda olduu kurallar) ad altndaki 51'inci Blmde unlar kaydetmektedir: Duydum ki -Allah rahmet eylesin- eyh Abdulqdir'e fakir bir ziyareti geldiinde kendisine haber verilir, O da kar, kapy aar ve fakirle tokalar, fakat onunla oturmaz; Ondan sonra da hemen zel odasna dnermi. Halbuki fakirlerden olmayan biri gelince kp karlar ve onunla otururmu. Durum byle olunca fukardan biri O'nun, fakir kimselere yz vermemesini, tersine bakalaryla daha ok ilgilenmesini iinden yadrgam. eyh, adamn bu dndklerini haber alnca yle demi: Dorusu bizim zavall kimselerle olan rbtamz (ilikimiz) daha candandr. nk o, bizden saylr ve onda yabanc bir dnce yoktur. Bu yzden ona kar gnllerin sevgi alveriiyle yetiniriz; Sadece d grnle bir arada bulunmak yerine bylesini daha yeleriz. Fukar topluluundan olmayan birine gelince byle bir kimse, hep geleneklere ve d grne baldr. Dolaysyla
103

104

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ona d grn bakmndan uygun bir muamelede bulunulmad zaman yabanclar. yle ise mrdin eyhe kar grevi, gizli olsun aikar olsun her zaman drt ba mamur olmaktr.134 Bu szlerin, Nak rbtasyla ne kadar alakal olduu ortadadr. nk yukardaki anlatmlar iinde bizim zavall kimselerle olan rbtamz cmlesinde kullanlan rbta szc, tamamen tesadfidir. stelik srf herhangi bir olaslkla bu ifade, rbtay kantlamak zere Nakibendler tarafndan gnn birinde ileri srlebilir dncesiyle buraya tarafmzdan aktarlmtr. Ne ilgintir ki Nakibendlerin bundan hi haberleri yoktur. Eer haberleri olsayd bu frsat hi karrlar myd?! Tevbe Sresi'nin 119'uncu ve Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermelerini rbtaya kant gstermeye kadar ii vardranlar, acaba Suhrewerd'nin, Naki Tarkat'nn kurucusu ah- Nakibend'den 155 yl nce; Rbtay ilk kez tanmlam bulunan Halid Badd'den ise 592 yl nce lm olmasna hi aldr eder de O'nun, -yukardaki szleri arasndatesadfen kulland rbta kelimesine hemencecik sahiplenmezler miydi? Haa! Allah-u Tel'da eriyip gitmek tabir edilen devlet'e135 nail olduklarna inanan ve tabiatyla gizli aikar ne varsa her eyi bilmeleri gereken (!) Nakibendlerin, Suhrewerdi'ye ait bu szlere rastlamam olmalar elbette ki alacak bir ey deil, fakat onlarn iinde yzdkleri elikilerden mutlaka biridir.

2. Raaht Ayn'ul-Hayt
Rbta konusu ile ilgili en nemli kaynak budur. nk (byk ihtimalle) Raaht'dan nce, iinde Nakibend rbtasnn sz konusu edildii baka bir kaynak yoktur. Farsa yazlan bu kitaba ilikin bilgilere gelince, Yazar, Ali b. Hseyn el-Viz el-Kif el-Beyhaqy (H. 867/M. 1462-H. 939/M. 1533) dir. nl bilgin, Molla Cm'nin bacana olan bu zat, Afganistan'n, Hindiku Dalar eteindeki tarihi Herat Kenti'nde dodu ve orada ld. Rhnilerden, Nsruddn Ubeydullah el-Ahrr', biri, H. 889 da, dieri ise, H. 893 de olmak zere iki kez, ziyaret ettiini ve sohbetlerinde Daima silsile-i Nakibendyye ulularnn hasis, emil, menkb ve fazili nin anlatldn yazmakta ve H. 909/M. 1500 ylnda da Raaht' tamamladn sylemektedir.
134. Omar b. Muhammed b. Abdillh b. Muhammed ihabuddn Ebulhafs esSuhrewerd, Avrif'ul-Maarif, s. 201 135. Ruhu'l-Furkan: 2/63
104

105

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Yazar, Khuwce Ubeydullah'n sohbetlerinde duyduklarn ve izlenimlerini bu kitapta toplamtr. (Farsadan Trkeye tercme edilmi olan) ifadesiyle bunu yle anlatmaktadr: ...Ve htr, ol cem' ve tertibe msta'cel ve zim oldi; Ve bu silsile-i erfe ulularnn, hulef ve ashbnn, tabaka ba'de tabaka ahvlinden her nesne ki yine bu tife-i aliyye'nin ktb-i mu'teberelerinden mteferrik grm idi, veyahud Khuwce Hazretlerinden vesir bu silsile azizlerinden bil vasta istim' itmiti; tertib-i layk ve terkib-i muvafk ile bu mecmuada derc eyledi; Ve n Khuwce Hazretleri'nin, emil ve menkb- zikri ile (ki bu te'lifden maksd-i asl ve bu tasnifden illet-i gaiyy-i evvel idi) itmame eritirdi.136 Mehur bibliyografya ansiklopedisi Kef'uz-Zunn, bu kitabn te'lif dzenini yle aklamaktadr: Tertibi: Bir giri, blm ve bir sonu eklinde yaplmtr. Giri, rhnlerin kronolojik sra ile hayat ve Nak zinciri hakkndadr. Birinci Blm, Ubeydullah- Ahrr'n menkbelerine ; kinci Blm, O'nun sohbetlerinde dinlenilen baz gereklere ve bilgilere; nc Blm, O'nun kermetlerine ilikindir. Sonu ise O'nun lmn konu almaktadr. zmir Kads, Trabzonlu Muhammed Ma'ruf b. Muhammed e-erif el-Abbas tarafndan III. Sultan Murad zamannda (H. 993/M. 1585 ylnda) Trkeye evrilmi olan Raaht'da, iki yerde rbtaya ilikin ok ksa anlatmlar vardr. Birincisi yledir: ...Ve yine Khuwce Hazretleri buyurdular ki: n Mevln Ya'kb (Aleyhirrehme) Hazretleri'nden iczet istedim, Huwcegn (Kaddesellah'u ervhahum)137 tariklerini bittemm beyn eylediler. n rbta tarikini beyana

136. Ali b. Hseyn el-Viz el-Kif el-Beyhaqy, Raaht, S.11, 12 137. Tarkatlar arasnda Kaddesellah'u Rhahu, ya da Kaddesellah'u Sirrehu eklinde yaplan dualar, hi bir slm ve Kur'n kaynaa dayanmamaktadr. Ne Hz. Peygamber (s), ne de ashb, bu ekilde dua etmilerdir. Onlar, birbirlerine ve m'minlere Allah'dan rahmet dilemi ve Allah'n rzsna nil olmak iin dua etmilerdir. Kaddesellah'u Rhahu: Allah rhunu kutsasn demektir; Kaddesellah'u Sirrehu ise, Allah srrn kutsasn, Mbrek klsn, anlamna gelmektedir. Bu adamlarn, Mslmanlardan gizleyip Allah tarafndan Mbrek klnmasn diledikleri srlar acaba ne

105

106

Sleymaniye Vakf Yaynlar

baladlar, buyurdular ki: Bu tarikay ta'limde dehet etmeyesn ve tlib ve mstaidlere eritiresn.138 kincisi ise Hz. Peygamber (s)'in, Hz. Ebubekr hakknda buyurduu bir hadis ilgisiyle yazarn kulland u ifadedir: ...Ol Rasulullah (s) bu hadis-i erifte ol ma'nya iaret buyurmulardr ki: Cmle tarikler ve nisbetler muhabbet nisbeti yannda mesduddur ve maksda msl olan, nisbet-i hubbiyedir, gayr deildir. Hak Sbhnehu ve Tel ile bende mbeyninde vsta olmaa layk olan bir shib-i devlete rbta, bu nisbet-i hubbiyeden ibrettir.139 te Raaht'n rbta hakknda kaydettii bilgiler bunlardr. Bundan da anlalmaktadr ki, rbta, Nakibendlerin en eski ve en nemli kaynaklarndan olan bu kitabn yazld yllarda ilk kez konuulmaya balanmtr. zellikle XIX. yzyln balarnda Halid Badd tarafndan kurumlatrlan rbtann, o gnlerde ok sade bir dnceden teye gitmedii tahmin edilmektedir. Nitekim -daha nce de ifade edildii gibi- bu sebepledir ki rbtay epeyce aratrm olan bir ilahiyat, bu konuda hazrlad bir almasnda: Rbta hakknda bilgi veren kaynaklar, olduka muahhar devrin mahsulleridir. ifadesini kullanmtr. yle ise Halid Badd'ye mal edilen rbta konulu kitapklar ve mektuplar eer gerekten O'na aitse, rbtay ilk kez bir tarkat kural olarak belli bir formle oturtan kiinin, bu zat olmas gerekir ki O da M. 1778-1826 yllar arasnda yaam olan Irak Krtlerinden bir eyhtir. Dolaysyla zet olarak diyebiliriz ki: Rbta, ancak Halid Badd'nin yaad XIX. yzyln balarndan beri gnmzdeki tanmyla, ya da bu tanma en yakn bir yorumla benimsenmeye balamtr.

3. Risl-i Tciyye
Bu kitapn metni Arapadr. Nakibendler arasnda ksaca Tciyye olarak da bilinen bu risle, gerek Halid Badd'ye mal edilen Risle'tun Fi Tahqyq'r-Rbta adl mektupta, gerekse son zamanlarda stanbul'daki Nak ruhanlerinden birinin

olabilir? insan bunu ister istemez merak ederken, onlarn bu tr hilelerle, kendilerine nasl da her bakmdan Mslmanlar st bir stat belirlemi olduklarn sezmemek elde deildir! 138. Ali b. Hseyn el-Viz el-Kif el-Beyhaqy, Raaht, s. 354 139. Age. S. 360; Bk. Kef'uz-Zunn: 1/903;
106

107

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

nclnde hazrlanan Ruh'ul-Furkan adl kitapta, rbtay kantlamak iin referans olarak gsterilmitir.140 Rislenin yazar, Tcuddn b. Zekeriyya b. Sultan el-Osmn el-Hanefi, Hindli Nakibend rhnlerindendir ve O da Rabbn gibi Muhammed Bqy-Billh'n halfesidir. Nakilii Hicaz'da yayan O'dur. Mekkeli Ahmed b. Alln' Nakilie balayan da yine O'dur. Raaht adl tasavvuf konulu kitab, Farsadan Arapa'ya evirdii sylenmektedir. Fakat rencilie kabul ettii Bin Alln'n yardmyla bu kitab tercme ettii ihtimali byktr. nk Tcuddn'in Arapay iyi kullanamad tahmin edilmektedir. Ayn zamanda Raaht adl kitapla ok megul olduu anlalan bu ahs, belki bu yzden artlanarak emsallerinden daha fazla rbta zerinde durmutur. Nitekim Nakibend rbtasndan ilk kez sz eden kitap, Raaht ise de, konuya ilikin hemen hi bir aklama iermemektedir. Halbuki Tcuddn'in yazd kitapklarda rbtann, belli llerde boyutlar izilmitir. Tcuddn, bu rislesinde rbtaya ilikin olarak ilgin bir aklama yapmaktadr. Bunun en yaklak evirisini ve (anlalabilmesi iin) geniletilmi izahn yle sunmak mmkndr: kinci yol, (yani Allah'a ulamak iin izlenecek ikinci yol): Mhede makmna ulam (Allah' grebilecek dzeye km) ve zt Tecellyt ile tahakkuk etmi (Allah'n kiiliinden yansmalarla aynen O'nun gibi bir kiilie sahip olmu) bir eyhe rbta yapmaktr...141 Bu yollu anlatm bir miktar daha srdren Tcuddn'den nce rbta hakknda bu genilikte aklama yapm baka bir Nakibend rhnsine rastlanmamtr. Dolaysyla (Raaht'dan anlald kadaryla) bu szc ilk kez yaln anlamda kullanm olan Yaqb-i arkh 'den sonra rbtann kurumlama srecini balatan Tcuddn b. Zekeriyya'dr.

4. db'ul-Meshkhat'i wa'l-Mrdn
eyhliin ve mrdlerin kurallar adn tayan bu kitapk da yine Tcuddn b. Zekeriyya'ya aittir ve yazarn yukardaki rislesi ile birlikte stanbul niversitesi Ktphnesi, Nadir eserler Blm'nde 3650 say altnda kaytldr. Kitapta rbta ile ilgili olarak u ifadeler yer almaktadr:

140. Risle'tun Fi Tahkyk'r-Rbta s.10; Ruh'ul-Furkan, 2/67 141. Tcuddn b. Zekeriyya b. Sultan el-Osmn el-Hanefi, Tciyye s.. 148

107

108

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Rbta ile izlenecek yola gelince bu, eyhe yaplacak gnl rbtasdr. O'nu grmek Allah anld zaman..." (mealindeki yet) gereince onlardan yararlanma sonucu kar. Tpk onlar Allah'n sohbet arkadalardr..." (hadisi) gereince zikirden fayda sonuland gibi. nk eyh bir oluk gibidir, feyiz onun okyanusundan akar. Eer (mrd) rbtada bir kopukluk grecek olursa, "kii sevdii ile birliktedir..." (hadisi) gereince eyhinin eklini haylinde korumaya alr. nk eklin (zihinde) korunmasyla mrd, aynen eyhin niteliklerini ve manevi hallerini kazanr. Tpk eyh iin daha nce sz konusu olduu zere...142 Rbtann kurumlama srecini balatan biri olarak Tcuddn b. Zekeriyya'nn, Hind orijinli olmas, Rabbn ile ayn a ve ayn mistik atmosferi paylamas, bu inancn gerek tarihi, gerekse i yz hakknda yeterli bir fikir vermektedir. Doum tarihi bilinmeyen yazar, H.1050/M. 1641'de Mekke'de lmtr.

5." mm- Rabbn" Olarak Bilinen Ahmed Frqy'nin 187 Sayl Mektubu
Bu mektubun asl Farsadr. Eref Kbul adnda bir kiiye hitaben yazlmtr. Bu mektupta rbta hakknda herhangi bir tanm yoktur. Ayn zamanda nasl uygulanacana ve artlarnn ne olduuna ilikin bir aklama da bulunmamaktadr. Sadece rbtann, mrdi (Allah'a) ulatrmada en yakn yol ve mrd iin zikirden daha yararl olduunu anlatmaktadr. Bununla birlikte Rabbn, Nakibend Tarkat'nn eski rhnilerinden Ubeydullah- Ahrr' referans gstererek, O'nun Fakart adl eserinden, Pirin glgesi, hakkn zikrinden evldr melindeki szn de bu mektupta nakletmektedir. Buna gre Nakibend Tarkat'nda "mrd iin eyhin glgesi Allah' anmaktan daha stndr." Allah' zikretmenin, btn ibdetlerin z ve en makbul olduu bizzat Kurn- Kerm'in nasslaryla sabitken eyhin nasl olur da glgesinin, Allah' zikretmekten daha stn olabilecei eer Nakilere sorulacak olursa, ok byk ihtimalle cevaplar en azndan: Sen mm- Rabbn'den ve O'nun stadlarndan daha m iyi biliyorsun?! eklinde olacaktr. nk tarkat meselelerinde aklama istemek yoktur. Hele tartma hi yoktur. Ya snrsz ve kesin bir teslimiyetle eyhin her dediine Kur'n'n bir

142. Tcuddn b. Zekeriyya b. Sultan el-Osmn el-Hanefi, db'ul-Meshkhat'i wa'l-Mrdn s. 78


108

109

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

nass imi gibi inanacaksnz ya da onlara gre ta gibi sert bir yree ve zindan gibi kapkara bir vicdana sahipsiniz. En basit bir kavram bile en zor ve anlalmaz szlerle ve en dolambal yollardan giderek kendilerine gre aklamay adet ve marifet sayan Nakibendler, yukardaki konuyu aklamakta yet biraz daha nazik davranmay dnecek olurlarsa belki de yle diyebilirler: Efendim Allah' tanyabilmek ve O'nu anmak iin mutlaka bir klavuza, bir yol gstericiye ihtiya vardr. Erbb olan bir rehberden yoksun olarak izlenecek yol tehlikelerle doludur. Bu nedenledir ki Allah' zikretmek gibi son derece nemli bir grevi yaparken her eyden nce mridin klavuzluuna ihtiya vardr. Dolaysyla "onun glgesi bile zikirden daha evladr" denilmitir. Hi kuku yok ki Allah'a gerek anlamda kulluk yapabilmek iin her eyden nce O'nun koyduu sistemin btnlne bal kalmak arttr. Her insann, keyfi biimde bir ibdet ekli seerek Allah'a kulluk etmesi elbette ki yanllklarn en by olur. Nitekim rbta da bunlardan biridir. Ama Mslmanlar Allah'a en uygun biimde kulluk etmeyi, "Nak rhanlerinin glgesini Hakk' zikretmekten daha stn tutarak" deil, herhalde Kur'n ve snnetin nda yol gsteren slm limlerinin rehberliinde renmek durumundadrlar.

6. Sharh'us-Silsile'til-Murdiyya
Rbtaya yer vermi olan bu kitapn metni Arapadr. Kk bir yazma risle olup stanbul-Sleymaniye Ktphnesi'nde, Keecizde Blm-721 say altnda kaytldr. Yazar, Dervi Ahmed et-Trabzon'dir. Notlarndan O'nun, Muhammed Murad adnda bir Nakibend eyhi ile har neir olduu anlalmaktadr. bu Muhammed Murad'n, Rabbani'nin mektuplarn Farsadan Arapaya evirmi olan zbek asll Muhammed Murd- Kazn olmas ihtimali byktr. Bylece, rbtann gemii asndan deerlendirilecek olursa bu kitapn da dierleri gibi eski olmad anlalmaktadr.

7. Er-Risle'tul-Medeniyye
Arapa, 91 sayfadan ibaret el yazsndan kopya bir kitapktr. Ez-Zumrudul-Anka ad altnda derlenmi kitapklardan oluan bir mecmuann birinci rislesidir. Yazar Nimetullah b. mer'dir.

109

110

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Kitapn giriinde verilen bilgiler, Halid Badd'nin henz nlenmeden bu kitapn kaleme alndn gstermektedir. Medne-i Mnevere'nin ileri gelenlerinden Cemel'ul-Leyl lakapl bir arkadann isteiyle bu kitab yazdn ifade eden yazar'n verdii bilgiler yledir: Nakibend eyhi olmakla nlenmi birinin etrafnda fr dolanan, szlerine uyup isteklerine alet olan insanlar grnce (bu konuya ilikin) baz karmak meseleleri zme kavuturmak ve zamane eyhlerin yapt uygunsuz ve yeni eyleri defetmek amacyla ortaya kma cesaretini gsterdim (...) Ve bu kitab, hayr ve ihsan yayan, lkenin derinliklerine kadar ulam kafirlerin boynunu kopararak ortam gvenlie kavuturan, kefere ve fecerenin yaratt deheti gideren ve slmn zayf dp kt bir srada dini glendirmeye alan Ahmed Hnolu, Mustafa Hnolu Sultan Selim Hn'a armaan ettim. Bu kitapk Dimakda143 hicr 1295/mld 1798 ylnda yazlmtr. Halid Badd, 1811 ylnda tarkatn yaymaya baladna gre yazarn ktledii Nak eyhinin, Badd, ya da halfelerinden biri olmas ihtimali yoktur. Fakat nemli bir gerei ortaya karmaktadr. O da eyhler aras n ve kar yarndan kaynaklanan dmanln, Nak eyleri arasndan eksik olmaddr. Kfrevler'le Arvs'ler ; Cizreli eyh Kadri ile eyh Seyd ve mer ngt'le Sleymanclar arasndaki dmanlklar gibi... Kitabn 43'nc sayfasnda ok ksa, ancak dorudan; 77'nci sayfasnda ise st rtl bir anlatmla rbtadan sz edilmektedir.

8. Terceme-i Risle-i Hlidiyye


Bu kitap, Osmanlcadr. ncelemeye alnan nsha 56 sayfadan ibarettir. Mtercimi, El-Hc erif Ahmed b. Ali'dir. Halid Badd'ye mal edilen bu rislenin asl, (kitabn sonundaki nota gre) eyh k Efendi'nin tlimat zerine H. 1257'de Msr'da Trkeye evrilmitir. stanbul Ktphnelerinde, hatta Halid Badd'nin can fed hayranlar olan Nakibend eyhlerinin elinde bile bu kitabn orijinal nshas bulunmamaktadr. Ancak Halid Badd hakknda kapsaml birer aratrma rn olan iki kaynak vardr ki,
143. Dimak, bugnk Suriyenin bakentinin addr. Trkiyede, hatta Suriyede halk, bu kenti am diye isimlendirir. Trkiyede okul kitaplarna ve ansiklopedilere bile bu ekilde gemitir! Oysa am (m), literatrde Suriye, Lbnan, rdn, Filistin ve (gnmzde srail diye ireti bir isim alm olan topraklar dahil) tm blgenin addr. Dimak ad, bu kentin Roma dneminden kalma Damascus eklindeki eski isminin Arapalatrlm biimidir. Latin harfleriyle Araplar tarafndan ksaca Damas olarak da yazlr. Bileik isimler arasnda Demashq eklinde yazlmas uygun grlmtr.
110

111

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

ikisinde de O'nun, ayrca Risle'tun fi db'iz-Zikri Fi't-TarqatinNaqshabandiyya ad altnda bir eseri bulunduuna iaret edilmektedir. Byk ihtimalle tercmeye konu olan metin bu risleye aittir. Sz konusu iki kaynaa gelince bunlardan biri, Irakl aratrmac Abbas elAzzw'ye ait Mavln Khlid an-Naqshaband bal altnda, (nce Badad Krt Enstits dergisinde yaynlanan ve daha sonra) kitap haline getirilen notlardr. kincisi ise, Muhammed Muti' el-Hfz ile Nizar Abaza tarafndan hazrlanan Ulem'u Demashq wa A'ynuha Fi'l-Qarnit-Thlith Ashar el-Hijr adl kitaptr. Msr'da yaplan bu tercme, H.1262'de Bulak'da baslm ve Dr'ul-Kutub'ilMsriyya'da 572 say altnda muhafazaya alnmtr. Kitabn bir nshas stanbul-Sleymaniye Ktphnesi Dml Baba Blm'nde 278 numarada kaytldr. Ayrca stanbul-aramba'daki tarkatlar tarafndan da bu rislenin bir rnei, smet Garibullah'a ait manzum Risle-i Qudsiyye ile ayn kapak iinde birletirilerek baslmtr. zerinde hi bir tarih, adres ve yaynevi ad yoktur. Sleymaniye Ktphnesi'ndeki nshann 7. sayfasnda, dier nshann ise 10. ve 11. sayfalarnda rbtaya yer verilmi tarkat dbnn ikincisi olarak ilenmitir.

9. El-Hadqa'tun-Nediyye, Fi't-Tarqat'in-Naqshabandiyya
Bu kitap 122 sayfadan ibaret, Arapa bir risledir. Elimizdeki nsha, stanbul'da bir yaynevi tarafndan 1984 ylnda kopya ile baslmtr. Modernist Nakibendlere ait bir ansiklopedinin stifde Edilen Eserler bal altndaki kaynaka blmnde bu kitap, Muhammed el-Hni'nin eseri olarak gsterilmitir. Bu doru deildir. Bilakis yazar, Halid Badd'nin halfelerinden Muhammed b. Sleyman el-Badd'dir.144 lm tarihi H. 1234 olarak gsterilmektedir ki bu, mld 1818'e rastlar. (Irakl aratrmac Abbas el-Azzw Hediyyet'ul Arifn adl kitapta geen bu tarihin doru olamayacan, nk Ktphnesinde, yazarn, 1829'da kendi eliyle yazd kitaplar bulunduunu kaydetmektedir.)145 Aratrmac el-Azzw'nin de epeyce nem verdii bu kitap: a) Giri, b) eyhlerin menkbeleri
144. Bk. Abbas el-Azzaw, Mevlana Halid, s. 723; Abdlmecd b. Muhammed el-Khn, el-Hadiqul-Wardiyya Fi Haqiq' Ejill'in-Naqshabandiyya s. 259; 145. Bk. Abbas el-Azzaw, Mevlana Khlid, S. 723-724

111

112

Sleymaniye Vakf Yaynlar

c) Mrdler iin gerekli hususlar, olmak zere blmden olumaktadr. Sekseninci sayfada rbtaya yer verilmi, rbta tarif edilmitir.

10. Risle'tun Fi db'it-Tarqa'tin-Naqshabandiyya


Bu da 85 sayfadan ibaret Arapa yazlm bir kitapktr. Ez-Zumrudul-Anka adl mecmuann ikinci rislesidir. Bu mecmuann bir nshas, Trkiye Diynet Vakf stanbul-Balarba, slm Aratrmalar Merkezinde: 297.7 NM. Z 46644 say altnda kaytldr. Kitapn yazar, Lbnanl eyh Ahmed b. Halil el-Biq'dir. Muhammed Rstem Raid'in kalemiyle H.1249 ylnda yazlm, sonra Ispartal Mehmed Koca adnda biri tarafndan kopya edilmitir. Yaz okunakldr. Yazar Ahmed el-Biq, Halid Badd'nin halfelerindendir. Buye'tul-Wjid adl mecmuada bulunan Badd'nin vasiyetnamesinde, el-Biq'nin adnn getii yle bir ifade yer almaktadr: Sz konusu malmn te birinden, eyh Ahmed el-Biq'ye ve eyh smail ez-Zelzelewi'ye olan borcumun karl olarak denecektir.146 Bu szlerden Badd'nin, bu halfesine borland anlalmaktadr. El-Biq'nin yazm olduu Risle'tun Fi db'it-Tarqatin-Naqshabandiyya adl kitap, bir ayrnt olarak rbtaya en ok yer veren bir zellie sahiptir. Kitabn hemen tm, mrdi eyhe kaytsz artsz balamaya ve onu bu dorultuda artlandrmaya ynelik anlatmlardan olumaktadr. indeki ilgin aklamalardan biri de (eviri olarak) yledir: Tarkat byklerinin yksek hizmetleri, mrdi imkan derekesinden vcbun zirvesine kadar yceltir. (Vacip olan, Caiz olan eye tercih ettikleri iin onlar yceltir.) Onlar, durumlar ve mevcutlar, eriatn ahkamna tabi klarlar (Olaylar eriat llerine gre deerlendirirler.) Zevkleri ve bilgileri din ilimlere hizmet ettirirler. eriatn nefs mcevhertn, ne ocuklar gibi vecdin (mistik cokunun) cevizine (oyuncana), ne de manevi hal (denen duygusal tezahrlere) deiirler. Ne sofilerin sama sapan szlerine aldanrlar, ne de nass (Kur'n ve snnetle sabit olan) brakp (Muhiddin-i Arab'nin) Fuss ve Ftht- Mekkiye (gibi kitaplarna) kaplma derekesine derler.

146. Bk. Muhammed Muti' el-Hfz-Nizar Abaza, Ulem'u Demashq wa A'ynuha S. 333
112

113

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Onlar daima snneti seniyyeye yapmlardr (...) Ancak eer fazladan manevi haller ve cokularla da ereflenirseler, bunu en byk bir nimet kabul ederler. Yoksa bunu, (yani coku ve kermetleri deil, srf eriat ahkamna gre yaamay) yeterli bir mutluluk sayarlar. nk bu mutluluk var olursa onunla birlikte ancak her ey var olabilir. Nitekim Hind Brahmanistlerinin, Yogilerin147 ve Yunan filozoflarnn da grnrde birok Tecellleri (akl almaz, olaand ve esrarengiz) gsterileri, dealist keifleri ve tevhid ilimleri vard. Ancak ykclktan ve rezaletten te bir nasipleri yoktu. Btn Nak topluluklarnn, yukardaki grlere aynen katlacaklarna, (Yani Muhiddin-i Arab ve O'nun grnde olan vahdet-i vucutulara kar ayn kanate sahip bulunacaklarna) ihtimal vermek gtr. u var ki zaten Nakliin, eitli dnce ve inanlarn sentezinden olutuuna baklacak olursa, bu tarkata bal olanlarn, birinden dierine deien inan ve dnce tutarszlklar iinde bulunacaklar her zaman beklenebilir. Ayrca, yukardaki alntda odaklanan ilgin bir nokta daha gze arpmaktadr. Dikkat edilirse yazar, kermet olarak sergilenen olaan d hadiselerin pek nemli olmadn vurgulamak isterken Nitekim Hind Brahmanistlerinin, Yogilerin ve Yunan filozoflarnn da grnrde birok akl almaz, olaand ve esrarengiz) gsterileri () vard diyor. Aslnda yazarn bu cmlede Brahmanizmden ve yogilerden sz etmesi iki noktadan sebep nemsenmelidir: Bunlardan biri, bugnn bilgi ve kltrden yoksun Naki eyhlerinin, Brahmanizm ve yoga hakknda hemen hibir bilgiye sahip bulunmamalarna karn, bu ahsn sz konusu kavramlar hakknda malmatl olduu gereidir. Dolaysyla gnmz insannn daha ok aydnlanm olmas akla gelirken bunun Nakilikte tersini gryoruz. kinci nokta ise, Brahmanizm ve yogadan az ok haberdar olduu anlalan Baddnin bu halfesinin, (Nakliin Hind dinlerinden etkilendii yolunda teden beri ortaya atlan dnceleri herhangi bir tartmann kalabalna boulmadan-) burada kurnazca defetme becerisini gstermi olmasdr!

11. Sahfe'tus-Saf l'i-Ehl'il-Waf


Dokuz sayfalk Arapa bir kitapktr. Sleyman Zhd adnda Halid Badd'nin mrdlerinden biri tarafndan kaleme alnm ve yine O'na ait, nazm-nesir 18 para rislecikle birlikte Mecmua'tu Resil,
147. Bu kelime, Kitabn Arapa metninde El-Ckiyye olarak gemektedir. Bk Dipnot: 104

113

114

Sleymaniye Vakf Yaynlar

al Usul'il-Khlidiyye ad altnda toplanm ve ez-Zumrudul-Anka adl mecmua iine nc kitap olarak yerletirilmitir. Yazar bu rislede, kalbin slah iin bir nebze tlerde bulunmak istediini ileri srmekte ve genellikle rbta zerinde durmaktadr. Srf rbta konusunda yazd Tabsira'tul-Fsliyn adl kitabndaki belirsiz slbunu burada da sergilemektedir.

12. Nahja'tus-Slikin wa Bahja'tul-Muslikn:


Bu da yukarda ad geen kitapn yazar tarafndan H.1288'de Taif'de kaleme alnmtr. Ayn mecmua iine yerletirilmi 22 sayfalk Arapa bir risledir. Nakibend Tarkat'nn temel ilkeleri olan sekiz maddeyi akladktan sonra rbtadan da bir nebze sz etmektedir.

13. El-Bahja'tus-Seniyye Fi db'it-Tarqa'til-Aliyye'tilKhlidiyye'tin-Naqshabandiyya


Arapa yazlm olan bu risle, Muhammed b. Abdillh el-Khn'ye aittir. Bu zat, Halid Baddnin en nl halfelerinden biridir ve Naki-Hlidlerin edbi olarak tannan Abdulmecd b. Muhammed b. Muhammed el-Khnnin de byk babasdr Kitabn ( ncelemeye alnan nshasnn) sonundaki nota gre Mehmed Talat Paa tarafndan -byk ihtimalle- Suriye'de H.1303 tarihinde bastrlmtr. Yazar, kitabnn giriinde afii olduunu aklamasna ramen, bu risleyi stanbul'da yeniden kopya ederek basan modernist Nakibendler, kapan zerine O'nun Hanef olduunu kaydetmilerdir! Bu nshann 42., 43. ve 44. sayfalarnda rbta konusu genie ele alnmtr. Ayn rislenin ayrca H. 1319 Msr baskl nshalar da vardr.

14. Er-Risle'tul-Qudsiyye
Bu kitap, nakaratlarla birlikte 1328 beyitten ibaret, Osmanlca manzum bir risledir. Hicr 1331 tarihini tamaktadr. Nzm, Halid Badd'nin mrdlerinden, Abdullah- Mekk'nin bir dervii olan smet Garibullah adnda, stanbul'da yaam bir hocadr. Fatih-aramba'daki geleneki Karadenizli Nakibendler, Ahskal Ali Haydar ve O'nun eyhi Bandrmal Ali Bezzz kanalyla bu ahsa baldrlar.

114

115

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

30 balk altnda dzenlenmi ve Risle-i Hlidiyye Tercmesiyle birlikte ayn kapak iinde birletirilmi olan sz konusu rislenin 89. sayfasnda rbta konusu ele alnmtr. air'in mrdleri, her ne kadar byk bir ilgi ile bu rislenin, yaz ve ekil ynnden estetiine nem vermi ve eyhlerinin fizik yapsn ycelterek canlandrmaya alm iseler de O'nun, ne doum ve lm tarihini belirtmi, ne de kkeni, renim ve kiilii hakknda bir bilgi kaydetmilerdir.

15. El-Majd'ut-Tlid
Yazar, Halid Badd'nin halfelerinden brahim el-Fash'tir.148 O'nun, (yukarda getii gibi) rbta konusunda ayrca yazd Tuhfe'tul-Uaq Fi sbt'ir-Rbta adl bir kitab daha vardr. El-Majd'ut-Tlid adl kitapn metni Arapadr, stanbul-Sleymaniye Ktphnesi . Hakk zmirli Blmnde 1161/4 say altnda kaytldr. Giri ksmnda, okuyucunun bu kitaba kar gvenini sarsacak anlatmlara yer verilmi, bn. Hajer ve Alliy'yl-Qr'nin Nakibend Tarkat'n vdklerinden sz edilmekle, tarkatn meruluunu delillendirmek gibi gayretler sarf edilmitir.149 Kitapta rbta hakknda u kaytlar vardr: Tarkat dbnn ikincisi, rbtadr. Rbta ise, uhd makamna (yani Allah'n seyredilebilecei makama) ulaabilmi olan eyhe gnl balamaktr. nk eyh, oluk gibidir. Feyiz, ( lh nurlar), ona balanm olan mrdin kalbine, ancak onun kalbinden akar.

16. Es-Sade'tul-Ebediyye Fi ma Je Bih'in-Naqshabandiyya


Abdulmecd b. Muhammed el-Khn tarafndan kaleme alnm 48 sayfalk bir risledir.150

148. u kaynaklar da yazardan sz etmektedir: Abbas el-Azzaw, Mevlana Halid, s. 718, 725; Muhammed Muti' el-Hfz-Nizar Abaza, Ulem'u Demshq s. 307. 149. ibrahim el-Fash (H. 1236/M. 1820-H. 1300/M. 1882), El-Majd'ut-Tlid S.15 150 Kitabmzn birinci basksnda bu rislenin, (Halid Baddnin halfelerinden Muhammed b. Abdillh el-Khnye ait olduuna ilikin) bir aklama yer almaktadr. Irakl aratrmac Abbas el-Azzawye ait Krt Enstits Dergisi Say: 1/S. 726 - Badad-

115

116

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Balangta silsileyi aklamakta, sonra da -szde- Allah'a ulamak iin drt yol bulunduunu ileri srmektedir: a) Sadk mrdin sohbeti, b) Rbta, c) eyh tarafndan retilen zikrin mrd tarafndan dikkate alnmas, d) Murkabe. Kitabn ( ncelemeye alnan nshasnn) 22. inci sayfasnda klasik ifadelerle rbtadan sz edilmektedir.

17. El-Hadiq'ul-Wardiyya Fi Haqiq' Ejill'in-Naqshabandiyya


299+8 sayfadan oluan bu kitap, Arapa yazlmtr ve matbudur. Matbaa-i Amire'de (Byk ihtimalle stanbul'da H. 1308 ylnda) byk boy olarak baslmtr. Nak rhnlerinin her birinden ksa ksa sz etmektedir. Halid Baddi'ye ve O'nun haleflerine bu kitapta daha geni yer verilmitir. fade, sk sk secilerle ve deyimlerle klasik ve haval bir slup iinde srdrlmtr. Kitabn yazar, (David Dean Comminse gre, Halid Baddnin yeeni Esad Shible geinmeyen) Abdulmecd b. Muhammed b. Muhammed el-Khn'dir.151 Bu ahs, Nak Tarkatnn btn kurallarn: Zikr-i Khafiy (gizli zikir), rbta ve kapy kitlemek diye ana balk altnda toplam ve rbta ile ilgili blmde bu yinin ok ksa bir tanmn yaptktan sonra Halid Baddi'ye mal edilen rbta konulu mektubun giri blm hari, geriye kalnn tamamn naklederek rbtay bu ekilde aklamaya almtr152

1973 referansl, Mawln Khlid an-Naqshaband adl almasna dayanarak daha nce aktardmz bu isnd yanltr. Kitabn gerek yazar, (yukarda ad geen Muhammed b. Abdillh el-Khnnin torunu) Abdulmecd b. Muhammed b. Muhammed elKhndir. Son olarak tesbit edilen bu doru bilginin kayna ise, Onun, hls Vakf tarafndan stanbulda 1992 ylnda yaynlanan eserinin matbu nshasdr. Bu nsha, Halid Baddnin halfelerinden Muhammed b. Sleyman el- Baddye ait el-HadqatunNediyye ve baka birka risle ile birlikte kk boyutta baslmtr. 151. Bk. David Dean Commins, slmic Reform Politics and Social Change in Late Ottoman Syria 152. Bk. Abdulmecd b. Muhammed b. Muhammed el-Khn, El-HadiqulWardiyya Fi Haqiq' Ejill'in-Naqshabandiyya s. 295-297
116

117

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

18. Jmi'ul-Usl
Ahmed Zyuddn Gmhnev'ye ait olan bu kitabn, aslnda ad biraz uzuncadr. Burada ilk iki kelimesiyle yetinilmitir. Metni Arapadr. ncelemeye alnan nsha orta boyutlardadr ve 279 + 4 sayfadan ibarettir. Nerede ve ne zaman basld mehuldr. Fakat sonundaki takrizlerden birinin altnda 1276 tarihi vardr. Bunun hicr olduu kesindir. nk Gmhnev, mld 1813-1893 yllar arasnda yaamtr. Buna gre h. 1276 tarihi, m. 1859'a rastlamaktadr ki seksen yl yaayan Gmhnev'nin, bu eserini 46-47 yalarndayken yazd anlalmaktadr. Denebilir ki bu kitapta, tasavvuf tarihi boyunca ilenmi hemen btn konular, zetlenerek komprime bir hale getirilmitir. Bu da yazarn geni ufkunu gstermektedir. Kitabn balangcnda da ok zengin bir fihrist vardr. Tasavvufun hemen btn terimlerini, tarkatlarn btn kurallarn bu fihristte bulmak mmkndr. Buna ramen ne ilgintir ki bu geni indeksin iinde rbtaya hi yer verilmemitir. Yazar, sadece sembolik olarak kitabn iinde bir iki yerde rbtaya dokunmutur. Bunlardan, dba gelince diye balad bir blmde mrdin zikir dnda, tarkata ilikin gnlk ibdetleri nasl yapacan srayla anlatrken u ifadeyi kullanmaktadr: Ondan sonra keza rbta yapar ve bunu yapmak ok nemlidir.153 Kitabn baka bir yerinde de rbtann uygulanna ksaca yer vermekte, ancak burada rbta szcn kullanmamaktadr. Yazar bu kelimeyi, bir eyhe balanmak isteyen mrdin neler yapacana ayrd blmde kullanmtr. Fakat genelde, Nakibendlerin ok nem verdii rbtaya Gmhnev, bu kitabnda pek arlk vermemitir.

19. Megliyet Rislesi


Bu kitap, stanbul niversitesi Ktphnesi'nde, 85253 say altnda kaytldr. Yazar Ahmed Said Mceddid'dir. Te'lif ve basm tarihleri mehuldr. Ancak yazarnn, Muceddid Unvann tayor olmas, bu rislenin, -en azndan - Rabbn'den sonra kaleme alndn gstermektedir. Hatta, Halid Badd'yi Rabbn'ye balamak amacyla O'na, ayn zamanda Halid'ul-Baddy'yul Muceddid de denildii iin, Yazar Ahmed Said'in, Badd'nin mrdlerinden olmas ihtimali de vardr. Mhim olan, bu kitapn yakn tarihte yazlm olduu gereidir.
153. Gmhnev , (H. 1228/M. 1813-H. 1311/M. 1893) Jmiul-Usl s. 66

117

118

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Kitabn mtercimi ise Manisal, eyh Ali Nili'dir. Arapa olan bu nshann, esas metninin Farsa olmas ihtimali byktr. Kitapta rbta ile ilgili aklama ise yledir: Tarkat dbnn ikincisi, murkabedir. Bu ise, kalbi megliyetlerden koruyarak, zikirsiz ve mride rbta yapmakszn sadece ilh kabz (?!) beklemektir. Salik kiinin, daima ve her zaman ilh zat'a kar kendini krm olarak ve ihtiya gstererek ynelik olmas gerekir. Ta ki Allah'a ynelmek suretiyle bakalarna ait dnceler artk slik kiiye hcum etmeyecek ekilde kalp meleke kazanncaya kadar. Bu mnya huzur denir ki zikirden ama ite budur. dbn ncs ise, kmil ve ilmiyle amel eden eyhin sohbetinden istifade etmektir ki ona ynelmenin yz suyu hrmetine, kalp gaflet kirlerinden arnr ve o kalpte uhd leminin gklerinden dolunaylarn ve hilllerin nurlar parlar; Mrd onun huzurunda edebe riyet ederek ve rzasn isteyerek nurlanr. Gybnda ise onun, Allah'a alan kap diye inanarak eklini zihninde canlandrmak suretiyle feyizlenir. te bu yol, (tarkat ulularnn) dedii gibi Allah'a ulatrmak iin en yakn ve en kolay yoldur. Bu yolu, rbta zikri diye adlandrmlardr.

20. El-Qawlul-Jaml Fi Beyni Sewis-Sebl


Bu kitap, Hint limlerinin nllerinden olan ve ah Weliyyullah- Dehlew olarak bilinen Muhaddis Ahmed b. Abdirrahmin eserlerindendir. Ancak hemen vurgulamak gerekir ki bu eser rbta aleyhinde nemli ifadeler iermektedir. Rbta konusu ile ilgili olarak bu kitabn ad iki nemli kaynakta gemektedir. Bunlardan biri, Sddyq b. Hasan Khna ait Et-Tjul-Mukelleldir; Dieri ise Esad Shibin, Et-Tjul-Mukellele reddiye olarak yazd Nrul-Hidyeti Wal- rfndr. (Aada, bu her iki kaynaktan da sz edilecektir.) Ancak son derece ilgintir ki, bu kitabn ad, ayn zamanda Ik Nakibendlerce yaynlanan slm limleri Ansiklopedisinde, yazarn biyografisi iinde gemektedir. Yazar, El-Qawlul-Jaml Fi Beyni Sewis-Sebl adl bu eserinde rbtaya iddetle kar kmaktadr. Halbuki inanlarna ters den bn. Teymiyye gibi ahsiyetleri bile slm limlerinden saymayan ve bu ansiklopediye adn ilemeyen Nakibendlerin, ah Weliyyullah- Dehlewden vg ile sz etmeleri, onlarn bu kitab ya grmediklerini, ya da okumaya kalkm olsalar bile ieriini anlayamadklarn gstermektedir. Nitekim ayn yazarn br eserlerini sayp sralarken, dorusu Ikdul-Cd olan ve Boyun Gerdanl anlamna gelen dier bir kitabnn adn Ikdul-Ceyyid
118

119

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

eklinde yanl yazmlardr. Kurn- Kermin Tebbet Sresinde getii zere Boyun anlamna gelen Cd Szcn -ok byk ihtimalle- gzel ya da ho demek olan Ceyyid kelimesiyle kartrmlardr! Tabiatyla bu da Nakibendlerin, ilim dnyasna ne kadar yabanc olduklarn kantlamaktadr. lgin olan bir nokta da udur: Halid Baddnin, doumundan 15 yl nce len ah Weliyyullahn, rbtay bidat ve irkinlik olarak nitelemesi, bu meselenin o tarihlerde Hind Nakleri arasnda yeni yeni ortaya ktn ve rbta ile ilgili tartmalarn da ancak o sralarda baladn kantlamaktadr. Bu tarihlerden yaklak altm, yetmi yl sonra Hind diyarna srlarla dolu bir seyahat yapan Badd, bata ah Weliyyullahn torunlar olmak zere Hindistandaki slm limlerinin rbtaya kar nasl alarma gemi olduklarn ok iyi bilmesine ramen, bu meditasyon eklini, Halidlik olarak revize ettii tarikatnda nemli bir kural haline getirmekten ekinmemitir.

21. Et-Tjul-Mukellel
Bu eser, yine Hindistann nl ilim erbabndan Sddyq b. Hasan Khna aittir. Kitap, slm ilim tarihine damgasn vurmu 543 limin ksa biyografisini iermektedir. Mellif, kendi hayat yksn de kitabnn sonuna eklemitir. Irakn allmesi olarak n kazanm olan Mahmd el-lsnin olu Khayruddn Numn el-lsye ayrd bir blmde yazar, bu zattan ald bir mektubun metnini nakletmektedir. Mektupta ls, Nakibend rbtas hakknda yazarn kanatini renmek istemekte, daha dorusu, slmda rbtann hkmn sormaktadr. Sddyq Khn ise, zetle: Rbtann irkin bir bidat olduunu154 vurguladktan sonra referans olarak iki kaynak gstermektedir ki bunlardan biri yukarda sz edilen ElQawlul-Jaml Fi Beyni Sewis-Sebldir; br ise Muhammed smail edDehlewye ait olan Es-Srtul-Mustaqym adl kitaptr.

22. Nrul-Hidyeti Wal- rfn


Bu kitabn ad biraz uzuncadr ve tamam: Nrul-Hidyeti Wal- rfn Fi SrrrRbitati wat-Tawajjuhi wa Khatmil Khuwajegndr. Kitabn yazar, Halid Baddnin yeeni Esad Shibdir.
154 Bk. Sddyq b. Hasan b. Lutfillh el-Hseyn el-Buhr el-Qonj, et-TjulMukellel Min Jawhiri Methirit-Trzil-khiri wal-Awwal; Maktabatu Dris-Selm, Riyad-1995 s. 519-522.

119

120

Sleymaniye Vakf Yaynlar

amda doan ve 1855-1928 yllar arasnda ayn kentte yaayan yazar, yukarda sz edilen kitabn, Sddyq Khnn, et-Tjul Mukellelde rbtay irkin bidat diye nitelemesi zerine reddiye olarak kaleme almtr. Kitabn ilk balarnda et-Tjul Mukellelden rbtay eletiren alntlar yer almaktadr. Yazar, Numan el-ls ile Sddyq Khn arasndaki diyalogu kastederek Bana yle geliyor ki gerek soran, gerekse cevap veren, konuyu anlayamamtr.155 diye sze balamaktadr. Esad Shib, bu reddiyede epeyce duygusal ifadeler kullanmakta, rbtann meruluu konusunda, arada bir gklere kard amcas Halid Baddnin ve halfelerinin szlerini delil gstermektedir. 92 sayfadan ibaret olan kitabnn sonundaki u szleri dikkat ekicidir: Bu bapta, u kadar ibare ile artk yetinmi olalm. nk insafl ve baarl insana bir iaret bile yeter; ama aptal insana Tevratla ncili bile okusan ona yine de bir yarar olmaz!

155 Nrul-Hidyeti wal- rfn, Kahire- h. 1311 s. 4

120

121

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Esad Sahibin, bu szleri yazarken ne kadar skntl olduu anlalmaktadr. Kuku yok ki kavgada yenik dm insann kendini savunmaya almas pek de hznl olur. lgintir, Trkiye Nakibendleri Esad Shibin kitaplarna kar hi de rabetli deillerdir. zellikle Onun bu kitab 1998 ylna kadar Trkiyede hibir Ktphnede bulunmamakta idi.156 Tabiatyla bu nokta dikkat ekicidir. yle grnyor ki Nakibend cemaatlerini ynlendiren glge adamlar ve odaklar, baz nedenlerle bu kiinin lmnden u kadar yl sonra bile- adnn n plana kmasn istememektedirler!

23. Es-Srtul-Mustaqym
Bu kitabn yazar, Hindistanda 1831 ylnda ngilizlere kar giriilen Balakut Sava srasnda ehit den, bu nedenle Muhammed smail e-ehd olarak nlenen Hintli bir limdir. Muhammed smail, ah Weliyyullah- Dehlewnin torunu ve eyh Abdulgannin oludur. Sddyq Khnn, et-Tjul-Mukellelde naklettii alntlara gre bu zat, Farsa kaleme ald Es-Srtul-Mustaqym adl eserinde Nakibend rbtasn kesin bir ifade ile irk olarak nitelemektedir.

24. Tenwr'ul-Qulb Fi Mumeleti Allm'il-Guyb


Byk blm, afii Mezhebi'ne ait zet bir fkh kitabdr. Metni Arapa'dr. Kitabn sonunda tasavvufa ait bir ksm vardr. ncelemeye alnan nsha, H.1384 ylnda Msr'da baslmtr. Yazar, Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil adnda bir Irakldr. Sleymaniye'ye Yakn Tawila halkndan eyh Osman Sircuddn'in olu eyh mer 'den mezun olduunu ileri srmektedir. Kitabn 517. sayfasnda rbtadan sz etmektedir.

25. Meqsd'ut-Tlibiyn

156 Bu kitabn fotokopiden ibaret bir nshas ilk kez, srail-Hayfa niversitesi retim yelerinden Prof. Dr. Butros Abu-Menneh tarafndan 03 Austos 1998 gn Trkiye Diynet Vakf Balarba Ktphnesine hediye edilmitir.

121

122

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Kitap 401 sayfadan ibarettir. Asl Osmanlca olup bir Nakibend tarafndan sadeletirilerek Latin harfleriyle stanbul'da bir yaynevi tarafndan yeniden bastrlmtr. Yazar, Mehmed Raif'tir. Kitabn 1888 ylnda kaleme alnd kaydedilmektedir. 134-138 sayfalarnda rbtaya yer verilmi ve -szde- Kitab, snnet ve kyasla kantlanmaya allmtr.

26. Risle-i Esadiyye


Th el-Harrnin157 halfesi olan Erbilli Es'ad tarafndan kaleme alnm, ksmen Arapa, ksmen de Trke 30 sayfadan ibaret bir risledir. On birinci fasln rbtaya ayran yazar, bu konuda unlar kaydetmektedir: Tarkat- Aliyye-i Nakibendyye'nin, Sddyk- Ekber Hazretlerinden imdiye dein yetitirmi olduu yz binlerce evliynn, vcd-i mbrekleri tarkat- mezkre'nin hak ve hakikat olduunu bu delil-i cel ve brhn- vacib't-teselli iken, rbta hakknda mesm'um olan baz bht' def' ve izlesine medr olmak zere vrid-i htr olan baz edille-i akliyye ve nakliyyeyi beyn ve ityn eyledim. Dikkat edilirse Erbilli de dierlerinden, ne kafa yaps, ne de slbu bakmndan farkldr. nk bu fasla balarken daha ilk szlerinde mesm'um olan baz bht' def..., diye bir ifade kullanmakta, yani kulama gelen baz pheleri ortadan kaldrmak iin kaleme sarldm, demek istemektedir. Demek ki Erbilli Es'ad da, kendinden nceki ayn yolun yolcular gibi, rbtaya tepki gsteren Mslmanlar karsnda bulmu, ancak O da dierleri gibi Tevbe Sresi'nin 119. yet-i kermesini kant olarak ileri srmekten baka bir ey yapamamtr. Bu yeti kermenin rbtaya delil gsterilmesi ise Nak rhnilerinin slm'a ne mesafede olduklarn aka gstermektedir! Muhammed Es'ad Eribil, yakn tarihte stanbul'da faaliyet gsteren Nakibend eyhlerinden Mahmud Sami Ramazanolu'nun eyhidir. Yazd bir eseri yznden II. Abdlhamid tarafndan memleketine srgn gnderildi. On yl srgnden sonra tekrar stanbul'a dnd. 1914'de kurulan Meclis-i Meyih'e ye oldu. Sonra bu meclise bakan seildi. Ancak 1915'de bu grevden ayrld. Tekkeler kapatlnca Erbil'deki arazilerini satarak bu parayla stanbul Erenky'de bir kk satn ald ve buraya yerleti.

157. Th el-Harr, Th-i Hakkrnin halfesidir.


122

123

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

1931'de dzenlenen Menemen komplosu zerine tutuklanarak Menemen'e gnderildi. Bu srada (komplo programna gre) hastaland gerekesiyle Manisa Askeri Hastanesine yatrld ve sylentilere gre orada istihbarat servisi tarafndan ortadan kaldrld.

27. Risle-i Bahiyye Tarkat- Nakibendiyye Prensipleri


Ali Kadri adl bir ahs tarafndan yazlan bu kitabn 54-56. sayfalarnda rbtaya geni yer verilmitir. Kitaptaki ilgin szlerden oluan birka satr aynen yledir: Henz intisb eden bir slik ile Allah arasnda perde vardr. Bu perde, slikin dorudan yce Allahtan Feyiz almasna engel tekil eder. Bu perdenin aradan kalkmas iin yce Allah ile perdesiz birlikte olan ve Onun dostluuna ermi bulunan kmil bir mridin araclna ihtiya vardr.158 Bu ifadeler, Nakibendlik doktrininde, Allah ile kul arasnda mutlaka bir aracnn bulunmas inancn ok ak bir biimde ortaya koymaktadr. Rbta ise, bu tarikata giren her insan aracya kaytsz artsz balamak iin uygulanan mthi bir artlandrma sistemidir. Dolaysyla her bakmdan slmla atma halinde olan Nakibendlikteki rbta uygulamas, slmdaki (kulun dorudan Allaha balanmas) ana prensibini kknden ykmaya ynelik bir sistemdir!

28. Tasavvuf Ahlk


Mehmed Zhid Kotku tarafndan bu balk altnda yazlm ve stanbul'da bir yaynevi tarafndan baslm olan bir seri kitabn addr. Metni Trkedir ancak adal bir dil kullanlmtr. Bu serinin 2. cildinin, 271-275 sayfalarnda rbta konusu ilenmitir.

29. Tasavvuf ve Tarkatlarla lgili Fetvlar


Kitabn asl ad, FETV-YI MER YYE'dir. Yazar, mer Zyuddn Dastn'dir.159

158. Ali Kadri, Risle-i Bahiyye s. 133, Pamuk yy. stanbul-1994 159. mer Ziya Dastn'(H. 1266/M. 1849-H. 1339/M. 1921): Gmhnev'nin haleflerindendir.

123

124

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Kitabn metni Osmanlcadr. Buna ramen kapak zerinde Yard. Do Dr. rfan Gndz ile Yard. Do Dr. Yakup iek iin, (sadeletirenler) tabiri yerine, evirenler denilmi, bu suretle kitap metninin, sanki Arapa olduu izlenimi uyandrlmtr. Tekrarlanan basksnda da byle yaplm olmas, bunun bir yanlg olmad ihtimalini glendirmektedir. stanbul'da bir yaynevi tarafndan, bir basks 1986 ylnda yaynlanan bu kitabn, dier basks zerinde ak bir tarihe rastlanmamtr. Yazarn olu tarafndan Sunu bal altnda: Rahmetli babam Dastanl eyh mer Ziyaeddin Efendi Hazretlerinin Fetv-i meriyye isimli te'lif eseri, slm Tasavvufunun ok nemli meselelerini ihtiva etmektedir. denildii bu, soru-cevap eklinde kaleme alnm olan -szde tasavvuf ve tarkatlarla ilgili- kitapta, tarkatla hi ilgisi bulunmayan enteresan soru ve cevaplar da vardr. rnein, bunlardan biri yledir: SORU: Hz. Muviye Radiyallah'u anh'e la'net etmek caiz midir ? CEVAP: Caiz deildir. - Fetv-y Behce 192 sayfadan ibaret olan bu kitabn, 148-170 sayfalarnda rbtaya geni yer verilmitir.

30. h- Nakibend
Bu kitapk, A. Faruk M. takma adl bir asker emeklisi tarafndan yazlm ve stanbul'da bir yaynevi tarafndan 1970 ylnda baslmtr. 48.-55. sayfalarnda rbtadan, tarkatn bir ayrnts olarak sz etmektedir.

31. Tasavvuf db
Kitap 288 sayfadan ibarettir. 1982 ylnda bir Nakibend tarafndan yazlmtr. Son yllarda yaanan gelimeler ve halkn bilinlenmesi sonucu ypranp dalm, doulu bir eyh ailesinin enkazn yeniden toparlama hasretiyle kaleme alnd anlalmaktadr. Kitabn 216.-233. sayfalarnda rbtaya uzunca yer verilmitir.

124

125

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

32. GMHNEV AHMED ZiYDDN Hayat-Eserleri-Tarkat Anlay ve HL D YYE TARKATI160


Bir ilahiyat tarafndan kaleme alnm ve stanbul'da 1984 ylnda yaynlanmtr. 336 sayfadan ibaret olan bu kitabn metni Trkedir. Gmhnev'nin hayatn ve tarkat anlayn konu edinen bu kitabn 274-278. sayfalarnda rbtaya yer verilmitir.

33. Ruh'ul-Furkn
Latin harfleriyle yazlm bir tefsirdir. stanbul-aramba'da faaliyet gsteren geleneki bir Nakibend eyhi ile alt mrdi tarafndan hazrlanmtr. Naki cemaatleri arasnda Ortaa Trkistan mistisizmine en fazla bal olan ve zden ok ekle nem veren bu grubun, Kur'n' tefsir ederken Latin harflerini semesi bir bakma artcdr. Ancak bunun zorlayc nedenleri de yok deildir. nk dil olarak Arapa kullanlmas halinde, Trkiye'de hemen hi okuyucu bulamamak gibi bir endie vardr; stelik tefsiri hazrlayan ekip de Arapa bilmemektedir. Dil olarak Trkenin Arap harfleriyle kullanlmasna (yani kitabn Osmanlca hazrlanmasna) ise hem yasalar imkan vermemekte, hem de son derece az saydaki okuyucuya ancak hitap edebilmektedir. Onun iin kitabn ierii kadar, teknik ynleri de Trkiyede yaanan bu elikilerin zorlayc sonucudur ki bu da ayr bir elikidir. Kitabn ikinci cildinin, 45. sayfasnda Bakara Sresi'nin 152. yet-i kermesi yorumlanrken alan zikir bahsi ilgisiyle nihyet 64. sayfadan itibaren rbta hakknda birtakm ilgin anlatmlara yer verilmitir.161 Konu 93. sayfaya kadar uzatlarak Kur'n'a ve slm'a yabanc olan bu kavram, olaanst bir deerlendirme ile n plana karlm, bununla birlikte akademik te'lif kurallarna hemen hi uyulmam, kitapta ad geen kaynaklarn hi biri hakknda, yer, cilt ve sayfa gibi referanslar gsterilmemitir.162
160. Kitabn ad aynen byle yazlmtr. Bu nedenle alnt olarak kitapta da olduu gibi kullanlmtr. 161. Bk. BLM - I/6.Nakibendlerin, Rbtaya ilikin Delilleri. 162. Bu kitapla byk bir fitnenin krklenmeye alldn sylemek mmkndr. nk eskiden beri rbta meselesi gizli ve ok dar bir evre iinde ilenirdi. Mslmanlar bu meseleden pek haberdr olamazlard. Zaman zaman deifre olup tekkelerin dnda gndeme gelse de konu zerindeki tartmalar ok snrl cereyan ederdi. nk rbtaya kar kanlar, (Bu gizli meseleden haberi olmayan) tarkatn dndaki kimseler deil, bilakis bu itirazclar, genellikle iyzn bilmedikleri iin daha ar birer Mslman olmak amacyla tarkata balanmak isteyen, ancak slm inan sistemini iyi bildikleri iin tarkatn ifreleri zdke uyanan mrd adaylar arasndan kard. Ne var ki son zamanlarda laik

125

126

Sleymaniye Vakf Yaynlar

34. Mezhepler ve Tarkatlar Ansiklopedisi


Prof. Dr. Ethem Ruhi Flal bakanlnda bir ekip tarafndan hazrlanarak 1987 ylnda yaynlanan bu ansiklopedide byk ihtimalle yukardaki kaynaklara dayanlarak rbta hakknda u bilgiler kaydedilmektedir: Rbta: zellikle Nakibendlik tarkatnn gelitirdii bir anlaya gre mklleri halleden Allah'n srrdr. Hayatn nee ve lezzeti onunla tadlr. Rbta vcut gemisinin dmeni gibidir; Rbtasz hayat yolculuu srekli bir alkantdan ibarettir. Kusur ve eksiklikler rbta ile dzeltilir. Mrd, eyhine rbta yapmakla Gerekte Allah'a ulamak istemektedir. nk O'na Allah' tantan ve sevdiren odur. Seyrslkn tamamlayan kii mridine olan saygs devam etmekle beraber artk ona rbta yapmaz. eyhi severek hatrlamaya rbta-i muhabbet, kendisini eyh eklinde hayal etmeye ise rbta-i telebbs ad verilir.163

35. Ariflerin Gl Bahesi


Bu da melmlere ait, son zamanlarda yaynlanm bir kitaptr. zmir'de 1993 ylnda bastrlmtr. Hasan zlem adnda birine ait mistik konulu sohbetleri iermektedir. Tamam, 388 sayfadr. Nahit Sertdemir adnda bir ahs tarafndan derlenmitir. Yaadmz Ortam ve Gerek Melmet bal altndaki blmde rbta hakknda u ifadelere yer verilmektedir: Mridler, insanlar kendilerine balamazlar, kendilerine bey'at ettirmezler. Rbta Allah'adr, mride deil.164
egemen aznlk, Mslmanlara kar gl kalabilmek iin tarkat evreleriyle uzlamac bir tutum izlemeye balaynca bu evreler de cesaretlenerek imdiye kadar ok gizli yaptklar rbtay yava yava ortaya karmay gze aldlar. Aslnda bu kiiler toplumu erbetlemek ve etraf rktmeden Mslmanlara kar baklk kazanmak iin sanki bir snama ile bu sreci balatm bulunuyorlar. Fakat unu nemle belirtmek gerekir ki onlar, izledikleri bu tutumlaryla ve Kur'n deerler zerinde istedikleri yorumu yapma imkann bulmakla slm'a, laik-materyalist topluluklardan daha ok byk darbeler indireceklerdir! 163. Metinde sz edilen ansiklopedi, s. 165
126

127

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bu ifade, mer Ziyaddin Dstn'nin, (Fetvlar adl kitabnn 160'nc sayfasnda) bir soruyu cevaplandrrken sarf ettii szleri tamamen yalanlamaktadr. Adlar geen ki Snn (!) tarkat arasndaki bu eliki, det her ikisinin de slm'a uzakln kantlayan ve her iki tarkata da ait olan ikinci bir elikidir. Yukarda adlar geen kitapklardan baka, (rnein Dr. Hasan Akay'n hazrlad SLM TER MLER SZL gibi) eitli lgat ve ansiklopedilerde de rbtann ok ksa tanmlar yaplmtr. Ancak bunlar da dierleri gibi son yllarn rnleridir. Yani rbtann, bilindii tarihten daha eski bir mesele olduunu kantlayan belgeler deildirler.

C) Rbtaya Kar Yazlm Makaleler, ya da Mteferrik fadeler


Daha nce de iaret edildii gibi rbta, ok yakn gemite ilenen bir konu olduu ve son dnemin Nakibendlii ile snrl kald iin slm limlerinin dikkatini ekmemitir. Ayrca slm Dnyas'nda asrlardr yaanan perianlk ve k, zellikle XIX. yzylda en derin kertesini bulduktan sonra rbta ve benzeri sapkn inanlar daha fazla yaylma imkann bulmu, buna karn Mslmanlardaki aratrma ruhu da tam anlamyla snd iindir ki zindeliini yitirmi olan ilim evreleri, bunun pek farkna varamamtr. Ayn zamanda kapasiteli ahsiyetler, slm' bir btn olarak hedef alan ok daha tehlikeli ve acil sorunlarn yannda sinsi ve hissedilmez rbta gibi yabanc szntlara kar ura verecek yeterli zaman ve uygun ortam bulamamlardr. Her eye ramen ok geni anlamda olmasa bile, baz kimseler rbtay sorgulamlardr. Birtakm ksa aklamalarla ve tek tk makalelerle snrl kalsa bile rbtay ele alm, onu tartm bulunanlarn varln biliyoruz. Ne var ki bu kimseler, Nakibendlerin iddetli saldrlarna uradklar iin yazp izdiklerinin hemen tamam imha edilmi, bize ancak bunlarn ok az intikal edebilmitir. rnein bunlardan biri, rbta aleyhinde yazd bir risleden dolay (en az 1874'den nce) Edirne'de mft olan Mehmed Fevzi adnda bir adamn diline dm ve yazd risle byk ihtimalle imha edilmitir. Bu kitapktan geriye kalan be cmleyi ise ancak Mehmed Fevzi'nin O'na kar yazd reddiye'nin iinde bulabiliyoruz. Ad geen mft Mehmed Fevzi'ye ait Ayn'ul-Haqyqa adl rislede yazarn nakledilen bu birka cmlesi yledir:
164. Hasan zlem, Ariflerin Gl Bahesi s. 26

127

128

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Ey birader! tarkat ve hakikat ve marifet dahl olunmaz. Bu fakirin dahl eyledii: tarkatn mene-i Feyzi addolunan ve Rbta-i erfe tesmiye klnan Hlet-i pt-i erf demek ve eytan ve er'in hilf ve irk maklesi bir keyfiyettir. Ve eytn olduunun almet-i akliyyesi, blis Aleyh'il-La'ne'yi eyhin yerine rbta eylese, eyhe rbtada hasl olan keyfiyet, lan'e rbtada hasl olmaktadr. Eer sen, rbta hakknda: Halid Efendi'nin vesairlerinin risleleri ve cevz hakknda delilleri vardr. dersen, onlarn her birisi mtlaa olunup Ewhen'u min beyt'il-Ankebt olduuna ittila' olunmutur. Ve bu rbtann vcdunu bulmak iin ktb-i tefsr ve ehds ve ktb-i sofiyye mtlaa ve tefti olunmutur. Bir perde eriatta vcdunu mfd bir ey bulunmamtr. Belki mteahhiriynden cehele-i sofiyyenin ihds eyledii tevhide mnfi, dinde bir fitne-i azymedir.165 Bundan baka iki tane de ksa yaz vardr. Biri, Mehmed Durmu tarafndan Trke kaleme alnm ve Trkiye'de ktibas Dergisi'nin Haziran-1991 saysnda yaynlanmtr. Bu makalede rbta, Kur'n lleri iinde eletirilmektedir. kincisi ise Ercment zkan tarafndan yine Trke yazlm olan Tasavvuf ve slm adl kitabn ksa bir blmn oluturmaktadr. 379 sayfadan ibaret olan bu kitap, Trkiye'de 1993 ylnda yaynlanmtr.
165. ok adal olan bu szleri -anlalabilmesi iin- gncel dille u ekilde sadeletirebiliriz: Ey karde! Tarkat, hakikat ve marifete karlmaz. Benim mdhale etmek istediim: Tarkat iin nur kayna saylan ve Rbta-i erfe diye adlandrlan Mbrek Put anlamndaki eytn durum ve Yce erat'a aykr den irk sznden ibarettir. Bunun, eytan ii olduuna ilikin aklc kant udur: Eger kii, eyh yerine (onun ekline girebilecek olan) lnetlenmi eytana rbta yapacak olursa, bu rbta, eyhin kendisine deil, eytana yaplm olacaktr. Yok eer dersen ki: Rbtann merluu hakknda Halid Efendi'nin ve birok kimsenin kitaplar ve delilleri vardr; Ben de derim ki: Onlarn hepsi, tarafmdan gzden geirilmi, olup, rmcek andan ok daha gevek (zayf ve nemsiz) olduklar anlalmtr. Ayrca bu rbta denen eyin varln bulmak iin tefsir, hadis ve tasavvuf kitaplar, tarafmdan kolaan edilmi ve incelenmitir. Ancak eriatta buna ilikin en ufak bir ey bulunmamtr. Bilakis rbta son zamanlarn cahil sofleri tarafndan uydurulmu tevhide aykr ve dinde byk bir fitnedir.
128

129

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Mehmed Zhid Kotku tarafndan sadeletirilen Risle-i Hlidiyye'nin, Rbta Edebi blm bu kitaba aktarlarak eletirisi yaplmtr. Bu tenkid, kitabn 79'uncu sayfasnda yer almaktadr. Mslmanlarn yaad dier lkelerde Nakibendlik tannmad iin tabiatyla rbta, hemen hi kimsenin dikkatini ekmemi, dolaysyla rbta aleyhinde -Trkiye dnda- herhangi bir tepkiye rastlanmamtr. Bu da rbtann, hatta tasavvuf ve tarkat kavramlarnn, Trklerin bir blmnden baka dnya Mslmanlarn hi ilgilendirmediini, binaenaleyh tarkat ad altnda varlk gsteren rgtlerin ve bunlara ait doktrinlerin, tren ve yinlerin, slm'a yabanc eyler olduunu aka kantlamaktadr.166

Rhnler ve Rbta Hiyerarik zincir iindeki Nak rhnleri arasnda kimler rbtadan sz etmitir.
Nakibendler, ta Hz. Peygamber (s)'den balamak zere saylar otuzu geen azizler'in -szde- birbirlerine devretmesiyle bu tarkatn gnmze kadar geldiine inanmakta ve bunlar sdt (yani pirlerimiz, efendilerimiz) diye anmaktadrlar. Onlarn meydana getirdii bu hiyerarik zincire de Silsile-i Sdt ismini vermektedirler. Ayrca Nakler arasnda bu zincire, silsile'tuz-zeheb (yani altn gerdanlk) da denir. Buna gre Silsile-i Sdt: Nakibend Tarkat'nda en son eyhi, szde -yukarya doru- Hz. Peygamber (s)'e kadar balayan rhnlerin sra ile adlarnn oluturduu isimler zinciridir.167 Nakibendler tarafndan ileri srldne gre bu zincirdeki isimlerden her biri, bir ncekinden mezun olmu ve makamna geerek, mrid sfatyla onun yerini doldurmutur. Buna bal olarak -yine onlara gre - her eyh, kendi dneminde Hz. peygamber (s)'i temsil eden bir titre sahiptir. Biraz sonra biyografileri iinde grlecei zere kermet ve fazlet diye onlara Nakibendler tarafndan mal edilen inanlmaz mitolojik hikyeler ise son derece ilgintir.
166. Bk. BLM - II/6. Rhnler ve Rbta (Halid Badd) 167. Nakibendler tarafndan Silsile-i Sdt diye adlandrlan tarkat rhnleri'ne ait listenin ve bu listeye ilikin rivyet ve iddialarn bilimsel hi bir deeri yoktur. Yakn gemiin aydn Nakibend eyhlerinden Kasm Kufral (Kfrv), sz konusu listedeki ahslar arasnda kurulan balant hakknda aynen unlar sylemektedir: Sfler arasnda grlen en eski isnd (silsile) Ca'far El-Huld (l. 348)'nin isnddr. (Al-Fihrist. S. 183) Bk. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl S. 21 Dipnot: Trkiyt Enstits No. 337.

129

130

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Menkabe168 denen bu hikyeler, mrdleri son derece etkilemekte, onlar coturup kendilerinden geirmektedir. Bu nedenledir ki her Nakibend eyhi, kendinden sonra yerine oturacak olan seccdenin'i169 mezun ettii zaman ona, mahrem bir ekilde yaklak olarak u tlerde bulunmaktadr: Bak molla efendi olum! Sen artk bu cematin mridi olacaksn. Ama unutma ki, mrd topluluunun ou, cahil olduu iin yet ve hadisten (yani Allah'n ve Elisi'nin szlerinden) bir ey anlamazlar. Bu sebeple de yanl yorumlar yapabilir ve tarkattan kopabilirler. Onun iin mrdlere yet ve hadis aklamalar yerine daima mridlerimizin menkabelerini, kermet ve fazletlerini anlatarak onlar eitmeye al. Bu sretle ancak onlarn tarkata kar evk ve cokularn artrabilirsin... Bu yollu tlerin, gerekten iyi niyetlerle yaplyor olabilecei ihtimali yok deildir. Sebebine gelince knt iindeki Mslman toplumlarn taban byk oranda eitimsizdir. Gerekleri, anlayamayacaklar bir berraklk iinde aklayp, hidyetten ok onlar sonu dallet olan eitli kukular iine srklemektense, (tarkat eyhlerinin hurfelerinden deil) rnek slm limlerinin, yce Kur'n'dan ilham alarak yaadklar stn ahlk ve fazletlerden sz etmek suretiyle topluluklar eitmeye almann faydalar elbette ki inkr edilemez. *** Silsile-i Sdt terkibi iindeki Sdt kelimesine gelince bu szck, Arapa'dr ve efendi anlamna gelen Seyyid szcnn ouludur. Nakibendler bu zinciri, (her nedense) Hz. Ebubekr (ra) ile balatrlar ve O'nu birinci halka sayarlar. Bu silsilede, Hz. Peygamber (s)'den Halid Badd'ye kadar indirilenlerin, yukardan aaya doru srayla (ve zet bilgilerle birlikte) adlar yledir:

Yukardan Aaya Sra No.

Aadan Yukarya Sra No.

Nakibendlerin Sdt (yani efendilerimiz) dedii ahslarn adlar, nereli olduklar, doum ve lm tarihleri.

168. Bk. Dipnot: 83 169. Seccdenin: Yaln anlam, seccdeye oturan demektir. Tarkatta, eyhin mezun ettii ve bulunmad zaman kendisini temsil etmekle yetkilendirdii, halfe mnsnda kullanlr. Bu terim, yalnzca Trk tasavvufunda vardr. rnein Nakibend Krtler, postnin ve seccdenin gibi terimleri ne bilir, ne de kullanrlar. Bu da tarkatlarn bir baka elikisidir!
130

131

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

1. 2. 3. 4. 5. 6.

31. 30. 29. 28. 27. 26.

Ebubekr es-Sddyk (Sddyq), H CAZ MADNE ; H. 13/m. 634 Selmnul-Fris, RANISFAHAN ; M. 656 Kasm b. Muhammed b. Ebibekr es-Sddyq, H CAZMADNE ; H. 31/m. 653h.106/m. 721. El- mm Ca'fer'us-Sdk, H CAZ-MADNE ; H. 83/m. 702-h.148/m. 765 Ebu Yezd (Bayezd) Tayfur b. sa b. dem b. Sern el-Bestm, RANB STAM. H. 188/803-H. 261/M. 874. Ebulhasan Ali b. Ebi Ja'far'il- Kharaqn, RANBESTAM. Do. ?-H. 425/m. 1034. Ebu Aliy'yil-Fadl b. Muhammed'it-Ts el-Farmed, RANTUS ; Do. ?-H. 478/m. 1085. Ebu Yakb Yusuf-i Hemedn, RANHEMEDAN ; H. 440/m. 1048h. 535/m. 1140. Abdulkhlq el-Gonjduwn b. Abdiljemil, TRK STANBUHARA ; Do. ?-H. 575/m. 1179. rif er-Rweger, TRK STANBUHARA.Do. ?-H. 606/m. 1209. Mahmdil- njidfanew, TRK STAN-BUHARA. Do. ? H. 715/m. 1315. Aliyyur-Rmiten (Khuwje-i Azizn), TRK STAN-BUHARA. Do. ?H. 721 veya 728/m. 1328. Muhammed Baba Semmas, TRK STAN-BUHARA. Do. ?-H. 755/m. 1354. Emir kull b. Hamza, TRK STANBUHARA. Do.?-H. 772/m. 1370. Bahuddn Muhammed el-Buhar (ah- Nakibend), TRK STAN BUHARA. H. 718/m. 1318h. 791/m. 1389. Muhammed Aluddnul-Attrul-Buharul-Khuwarizm, TRK STANBUHARA. Do.?-H. 802/m. 1400. Yaqb-i arkh, AFGAN STANGAZNE. Do. ?-H. 851/m. 1447.

7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17.

25. 24. 23. 22. 21. 20. 19. 18. 17. 16. 15.

131

132

Sleymaniye Vakf Yaynlar

18. 19. 20. 21.

14. 13. 12. 11.

Nsiruddn Ubeydullahl-Ahrr b. Mahmd b. ihbiddn esSemerkand, TRK STAN SEMERKAND. Do. ?-H. 895/m. 1490. El-Qdy Muhammed Zhidul Bedakhsh, TRK STANSEMERKAND. Do. ?-H. 936/m. 1529. Dervi Muhammedis-Semerkand, TRK STANSEMERKAND. (Do. ?-l. H. 936/m. 1529. Muhammedul-Khuwajegiyyul-Emkeneg, TRK STANBUHARA ; H. 918/m. 1512H. 1008/m. 1599 Muhammed Bqy-Billh, AFGAN STANKB L. H.971/m. 1563 h.1012/m. 1603. Ahmedul-Frqyyus-Serhend ( mam- Rabbn), H ND STAN SERHEND. H. 971, Serhend/m. 1563-h. 1034, Serhend/m. 1624. Muhammedul-Masmul-Frqy, H ND STANC HANABAD. H. 1007/m. 1599-h. 1079/m. 1668. Muhammed Seyfuddn el-Frqy, H ND STAN-SERHEND. H. 1049/m. 1630- h. 1098 /m. 1696. Nur Muhammedul-Bedewn, H ND STAN-BEDEVAN. Do.? -H. 1135/m. 1722. emsuddn Habbullah Mirza Mazhar Cn- Cnn, H ND STAN C HANBD. H. 1111 /m. 1699- h. 1195/m. 1781. Abdullah ed-Dehlew, H ND STANC HANABAD. H. 1158 /m. 1745h. 1240/m. 1824. Halidul-Badd (Mevln Khlid Zuljenhayn), IRAKSLEYMAN YE. H. 1192/m. 1778-h. 1242/m. 1826.

22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29.

10. 9. 8. 7. 6. 5. 4. 3.

*** Halid Badd, bu isimleri ayn srayla, Farsa yazd bir manzmesine de konu yapmtr. Badd'nin manzmesi yledir: Neb, sddyq-u Selmn, Qsm'est-u Ja'fer-u Tayfr, Ki ba'd ez Bu'l-Hasan ud b Aliy'yu Yusuf'e kencr; Z Abdulkhalq~med rif-u Mahmd'ira behre, K'ez n ud diyr-i Mverunnehr-i Kh-i Tr;
132

133

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Al Bb, Kull- Nakebend'est- Aluddn, Pes ez Ya'kb-i arkh Khceg Ahrr-i ud mehr; Muhammed Zhid- Derv, Muhammed Khceg Bqy, Muceddid Urwa'tul-Wusq, ve Seyfuddn-u Seyyid Nr; Habbullah Mazhar, h Abdullah Pr-i m, Ez'inhar'e ki subh-i iyd ud m r eb-i deycr. Nakibend kollarnn her biri, Halid Badad 'den sonra gelen ve bu zincirin devam saylan eyhlerini de bu iire, (ayn vezne uygun msralar iinde) eklemeyi gelenek haline getirmilerdir. imdi akla yle bir soru gelmektedir:.. Acaba bu 29 kii arasnda kim, ya da kimler rbtadan sz etmitir. ? Her eyden nce onlarn kim olduklarn, her birinin nasl bir kiilie sahip bulunduunu, hangi muhitte yaadn, nelerle megul olduunu, hatta bu kimseler arasnda eyh-mrd olarak gsterilenlerin birbirini gerekte grp grmediklerini, aralarnda grenler varsa birbirlerine neler rettiklerini tesbit ettikten sonra ve ayn zamanda bilgi dzeylerini de aratrarak ancak bu sorunun cevabn bulmak mmkndr. te bu amala, yukarda ad geenlere ilikin olarak derlenmi ayrntl bilgiler yine ayn sraya gre yledir:

1Hz. Ebubekri Sddyk (ra):


Fil Olay'ndan sonra M. 573 ylnda dodu. Yaa Hz. Peygamber (s)'den 2 yl, 3 ay kkt. Byk olaylarn hemen hepsinde Rasulullah (s)'n yannda yerini ald. Gerek Hz. Peygamber (s)'le birlikte, gerekse O'ndan sonra slm'n yaylmas ve tutunmas iin byk hizmetlerde bulundu. ki yldan fazla hilfet makamnda kald ve h.13/m. 634 tarihinde 63 yanda vefat etti. Hz. Ebubekr (ra), tarihi belgelere gre Rid Halifelerin170 ilki, Bedir ve Uhud kahraman, Hz. Peygamber (s)'in kaynpederi ve slm metinin, Rasulullah (s)'dan sonra en saygdeer ahsiyetidir. Nakibendlerce, rhnler zincirinin 1'inci halkas
170. Bu tarih teriminin orijinal karl, literatrde el-Khulef'ur-Ridn olarak geer. Hz. Ebubekr, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz. Alinin, insanlk tarihinde benzeri yaanmam ve yaatlmam en adil ve en zgrlk ynetim dnemi amalanarak srf bu drt nl devlet bakan iin bir niteleme unvan anlamnda kullanlmaktadr.

133

134

Sleymaniye Vakf Yaynlar

olarak kabul edilmektedir. Ancak O'nun zamannda Nakibendlik ve rbta yle dursun, tasavvuf ve tarkat kavramlarnn esamisi bile yoktu. Bu nedenle Hz. Ebubekr (ra)'in rbta yapm olduunu ileri srmek, bunu kantlamaya kalkmaktan daha korkun bir elikidir!

2Selmn-i Farisi (ra):


Pers aslldr ve ilk ad Mbeh'dir. Mecs bir ailenin ocuu olarak Isfahan'da dnyaya geldi. Doum tarihi bilinmemektedir. Byynce Hristiyanl seti ve uzun yllar rahiplerin hizmetinde bulundu. Hayatnda zincirleme olarak bir dizi olaylar yaadktan sonra zulme urayarak Mekke'de kle diye birine satld. Daha sonra Medne'de yine kle olarak bir Yahudiye satld. Orada Hz. Peygamber (s)'le tanma frsatn bularak iman etti ve yaknln kazand. Ad Selman olarak deitirildi ve ilerlemi yana ramen ok ksa srede mkemmel bir Arapa rendi. Hz. mer (ra) Dnemi'nde Medin valiliine tyin edilen Selman (ra) m. 656 tarihinde burada vefat etti. Ashbn ulularndandr. Nakibendlerce, rhnler zincirinin 2'inci halkas olarak kabul edilmektedir. Ne var ki O da Hz. Ebubekr (ra)'in adadr ve dolaysyla en az O'nun kadar rbtadan mnezzeh ve berdir.

3Ksm b. Muhammed (ra):


Hz. Ebubekr (ra)'in torunu, Tbiiynin ulularndan ve yedi nl hukukudan biridir.171 Annesi, son Sasn mparatoru nc Yezdcerd'in kz Sewde (ra)'dir. Hz. Hseynin olu mam Ali Zeynulbidn (ra) ve Hz. merin torunu Salim b. Abdillah ile teyze oludur. Hz. Osman (ra) Dnemi'nde h. 31/m. 653 tarihinde dodu. H.101 veya 106/m. 721 veya 725 ylnda Mekke ile Medne arasnda El-Qudeyd Denilen yerde vefat etti. Nakibendlerce, rhnler zincirinin 3'nc halkas olarak kabul edilmektedir. Ancak
171. Literatre Fuqah-i Seba olarak geen ve Tbiiyn kuann ulularndan saylan bu yedi ahsiyet unlardr: 1. Qsm b. Muhammed b. Ebibekr es-Sddyq; 2. Khrice b. Zeyd b. Thbit el-Ensr; 3. Sad b. el-Museyyeb; 4. Urwa b. Zubeyr b. el-Awwm; 5. Ubeydullah b. Abdillh b. Utba bn. Mesd; 6. Ebubekr b. Abdirrahmn b. el-Harth b. Hishm (Him); 7. Sleyman b. Yesr.
134

135

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

O'nun zamannda, daha tasavvuf kelimesi bile Arap szlne girmi deildi. stelik en ince ayrntlaryla btn yaam tarihi kaytlara gemi olan bu nl zatn eer mistik bir anlay olsayd, Onun bu yanna ilikin bilgiler de mutlak surette gnmze intikal edecekti. Nitekim Hz. Osmann ehid edilmesi hadisesinde rol bulunmu olan babasna, her namazda, secde halinde iken Allahdan af diledii konusuna kadar, hayatna ilikin zel noktalar saptanabilmitir. Dolaysyla O'nun Nakibend olduunu, ya da rbta yaptn sylemek yalnz gln, veya bir tutarszlk deil, ilim adna byle bir ey ileri srmeye kalkmak ilme hakaret etmekten baka bir ey deildir!

4- mam Ca'fer'us-Sdk (ra):


mam Muhammed Bkr (ra)'n oludur. O da mam Zeynulbidn (ra)'in, O da Hz. Hseyn (ra)'in, O da Hz. Ali (ra)'nin oludur. Annesi ise Kasm b. Muhammed (ra)'in kz Ummu Farwa (ra)'dr. mam Ca'fer (ra) h. 83/m. 702'de dodu, h.148/m. 765 ylnda Medne'de vefat etti. iiler tarafndan 6'nc imam, Nakibendler tarafndansa Sdt zincirinde 4'nc halka olarak kabul edilmektedir. Gerek olan, mam Ca'fer (ra)'in, Ebu Hanfe (ra) ile daima hair neir olduu ve gerek man, gerekse uygulama plannda O'ndan ayr dmediidir. Ebu Hanfe (ra)'nin ise Kur'n izgiden saptna ilikin hi bir kant yoktur. Sonu olarak mam Ca'fer (ra)'in, slm' ne iler, ne de Nakibendler gibi anlad ortaya kmaktadr. Dolaysyla O'nun, tasavvufla ya da tarkatla herhangi bir ilikisinin olamayaca gyet aktr.

5Ebu Yezd-i (Bayezid) Bestm:


Wafayt'ul-A'yn'a gre, Ad Tayfur, babasnn ad sa, Onun babasnn ad dem, Onun babasnn ad yine sa, O'nun da babasnn ad Ali'dir. Ancak ceddi yani babasnn dedesi Mecs idi. denilmektedir. Buna gre drdnc atas olan Ali'nin olu sa iin Mecs denilmi olur ki bu, ihtimalden uzaktr. Belki de ceddi Mecs idi tabirinden ama, O'nun drdnc atas olan Ali'dir. Sern adnda ranl bir Mecsiyken slm'a girerek Ali adn alan bu ahs olmaldr. Ebu Yezd, h. 160 ya da 188 ylnda Bestm'da dodu. Buras Hazar Denizi Sahillerinde bir yerdir. lm tarihi ise h. 231 veya 261/m. 874'dr. Nakibendler bu ahsn veys olduunu, yani, mam Cafer'us-Sdk'n rhniyetinden Feyiz alarak vellik makamna ykseldiini ileri srmekte ve O'nun, rhnler zincirinde 5'inci halkay oluturduuna inanmaktadrlar. Halbuki Bestm, mam Ca'fer'us-Sdk (ra)'dan 40 yl sonra dnyaya gelmitir!
135

136

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Nakibend Tarkat'nda veyslik diye adlandrlan bu inan, her ne kadar veys'ul Karan adndaki bir Yemenlinin, (ada ve hayran bulunduu) Hz. Peygamber (s)'e olan platonik sevgisi zerine rlm ise de aslnda kk, eski Yahudi inanlarna dayanmaktadr. Nitekim Hz. Musa (as)'ya inen vahyin, ruhuluu yasakladna ilikin bilgilere baklacak olursa, o devirde ruh armak ya da lm insanlarn rhniyetinden yardm dilemek gibi batl inanlarn yaygn olduu sonucu kmaktadr. Buna ek olarak Kurn- Kerm'de Allah Tel'nn, Hz. Peygamber (s)'e: Ve sana ruhu sorarlar, De ki: Ruh, Rabb'imin sistemindendir. Size ancak pek az bilgi verilmitir.172 diye emretmi olmas da ayrca ruhlarla iliki kurmaya almann hem ilh emre aykr bir davran olduunu hem de bu trl bir amacn asla gerekleemeyeceini kantlamaktadr. Bestm'nin, Ebu Ali esSind173 ile hair neir olduktan sonra fkh brakt ve Budizm'den etkilenerek Patanjalist bir inanca sapt sanlmaktadr. Nitekim, mam Ca'fer'us-Sdk (ra)'dan 40 yl sonra dnyaya gelmesine ramen O'nun bu zatn rhniyetinden istifade ettiine dair ileri srlen mitolojik hikayeye baklacak olursa Nakliin tuttuu yolda, ta batan beri ne tehlikeli ukurlarn bulunduunu fark etmekte

172. Kurn- Kerm 17/85 173. Bu isim, ilgin bir tartma konusu olmutur: Tartmann z ise: Ebu Ali'nin sanld gibi (Hindistan'n batsna den ve bugnk Pakistan'n bir blgesi olan) SiND halkndan olmad, bu zannn ok byk yanlla yol at ve Ebu Ali'nin, essen Horasan'da bu ad tayan bir kasabadan olduudur. nk Bestm'ye Hind mistisizmini alayan kiinin, Ebu Ali olduu teden beri ileri srlmektedir. "Eer bu adamn, Hindistan'daki SiND'le hi bir ilikisi yoksa Hind mistisizmini nasl renmi ve Bestm'ye onu nasl retmi olabilir?!" diye baz kimseler kukuya dm ve bunu ileri sren Oryantalist Zaehner'i ar ekilde sulamlardr. Burada hemen ifade etmek gerekir ki Zaehner'i sulayanlar, ok ucuz bir frsat deerlendirmeye almlardr. nk onlara gre Zaehner, Horasan'da bu ismi tayan bir kasabann bulunduunu bilmemektedir; stelik Zaehner, Ebu Ali'yi, Hindistan'n Sind Blgesi'den sand iin onunla Hind mistisizmi arasnda hayl bir iliki kurmutur. Burada belirtilmesi gereken birka gerek vardr: Her eyden nce, bir milletin anlay ve dncesini alanmak ve onu bakasna alamak, mutlaka o milletin arasnda yaamaya bal deildir. Bu adan Ebu Ali'nin, Hindistan'n Sind Blgesi'den olup olmamas byk bir nem tamaz. Esasen zerinde durulmas gereken ince nokta, kanatimizce u olmaldr: Zaehner'i sulayanlarn en byk kozu, Onun, bu iki Sind'den birini bilmedii iin, dierinden sebep Ebu Ali'yi Hind mistisizmiyle irtbatlandrarak ilgin bir hata ilemi olmasdr. Tabiatyla bu yanllk, O'nun ileri srd her eyi yalanlamak iin kartlarnn iine ok yaramtr! Halbuki Horasan halk tarih boyunca Hind atmosfarinin her bakmdan etkisini yaamlardr. Sonu olarak Horasanl Ebu Ali'nin Hind mistisizmine bulam olmas iin O'nun, mutlaka Hindistan'nn Sind Blgesi'nden olmas diye bir ey dnmek doru olmasa gerektir.

136

137

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

insan gecikmez. Btn bu elikilere ramen Ebu Yezd-i Bestm'nin, (Teverruk oturuu ile oturarak, gzn yumarak, eyhinin eklini zihninde canlandrarak,) zetle bugnk Naklerin yapt rbtann aynsn yapm bulunduuna ilikin hi bir kant yoktur.

6Eb'ul-Hasan el-Kharaqn:
Bu ahs da, (ileri srld zere) baland Ebu Yezd gibi Bestmldr. kisi de Pers kkenlidir. Doum tarihi bilinmemektedir. H. 425/m.1034 tarihinde Bestm'n Kharaqn Kasabas'nda ld sylenmektedir. Nakibendler O'nun, (asla an yaamad ve hi grmedii) Bayezd-i Bestm'nin rhniyetinden feyiz alarak vellik makamna eritiine (!) inanmaktadrlar. Dolaysyla (gerek veyslik, gerekse rbta konusunda O'nun eyhi iin uydurulmu olan mitolojiye ve elikilere dair hkmler) aynen kendisi iin de geerlidir. Eb'ul-Hasan, Nakibendlerce, rhnler zincirinin 6'nc halkas olarak kabul edilmektedir.

7Ebu Ali Farmed:


Asl ad Fadl bin Muhammed'dir. Hocas Qusheyr gibi Arap kkenli olduu sanlmaktadr. Ancak Horasan'da yetitii iin Hind ran mistisizminden etkilenmi olduu ihtimali byktr. O'nun tasavvuf eilimlerinden etkilenen nller arasnda Gazal de vardr. Fakat ne O'nun, ne de Gazl'nin, (ters teverruk oturuu ile oturarak, gzn yumarak, eyhinin eklini zihninde canlandrarak,) hlsa bugnk Nakibendlerin yapt gibi rbta yapm bulunduklarn gsterir hi bir kant yoktur. H. 478/m. 1085 ylnda Ts Kenti'inde len Ebu Ali Farmed de Gazal gibi Seluklu Bavezir'i Nizmlmlk'n yaknln kazand. Nakibendlerce, rhnler zincirinin 7'inci halkas olarak kabul edilmektedir.

8Yusuf Hemedn:
Hemedn, kken olarak bugnk ran'n nemli merkezlerinden biri olan Hemedn halkndandr. Onun iin Pers asll olma ihtimali byktr. Nitekim Fuad Kprl, Gonjduwn'ye ait olduu ileri srlen Makmt- Yusuf Hemedn adl bir

137

138

Sleymaniye Vakf Yaynlar

kitapktan naklen O'nun Trke bilmediini kaydetmektedir. Bu da O'nun ya Arap ya da byk ihtimalle Fars asll olduuna ilikin bir ipucu saylabilir.174 Bu zat, H. 440/m. 1048'de bu ehirde dodu. 18 yalarnda renciyken ksa bir sre Badad'da bulundu ise de Merv ve Herat gibi Hind ran kaynakl mistik inanlarn yaygn bulunduu ehirlerde hayatnn ou geti. Bilindii zere Merv, Sovyet dneminde Ruslar tarafndan Mary olarak deitirilen, Trkmenistan kentlerinden biridir. Murgab Irma deltasnda bulunmaktadr. Herat ise, Afganistan'da Hindiku Dalar'nn eteinde kurulmu, Merv gibi tarihi bir kenttir. Bu blgelerde yaayan topluluklar eskiden beri slm, aman, Hindu ve Zerdt dinlerinin sentezinden oluan tasavvuf akmlarn etkisini genellikle vicdanlarnda tarlar. Kprlnn verdii u bilgiler Hemedn'nin kiiliini tanmak bakmndan nemlidir : Arlara ve yaralara ila yapar, stma iin nsha (yani bugnk dille muska) yazar, herkesin derdine yetimee alrd. (...) Mrdlerine dima ehr-yr'n menkabe ve faziletlerinden bahseder, onlara, namaz, oru, zikr, riyzet ve mchede tavsiye ederdi.175 Yusuf Hemedn, ite buralarda ve byle bir kiilikle yaam, uzun yllar bu blgeye zg inan ve dncelerin yaycln yaptktan sonra h. 535/m. 1140 tarihinde lmtr. Nakibendler O'nu, rhnler zincirinin 8'inci halkas olarak kabul etmektedirler. Hemedn'nin rbta yapt, hatta rbta diye bir ey bildii hakknda bile en ufak bir emre yoktur.

9-Abdulkhlq- Gonjduwn176
Gonjduwan'nin babas Malatyaldr. Ailesi Buhra'ya gtkten sonra kentin Gonjduwn Kasabas'nda dnyaya geldi. Btn veriler O'nun da Trk olduunu kantlamaktadr. Gonjduvn'nin doum tarihi bilinmemektedir. H. 575/m.1179 ylnda bu kasabada ld.

174.Ord. Prof. Dr. Fuad Kprl, Trk edebiyatnda ilk Mutasavvflar s. 69 ; VIII. Bask Ankara-1993 175. Age. S. 69,70 176. Bu isim, Nakibendlere ait metinlerde: Gucdevn, Gocdevn ve Gonjduvn olarak farkl ekillerde geer.
138

139

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Gonjduwn'nin hayatna ilikin olarak Nakibend menkabelerine gemi birok mitolojik efsaneler vardr. Bunlardan biri de O'nun, be vakit namazn Mescid'ulHaram'da kld ve tekrar Buhra'ya dnd eklinde nakledilen hikayedir. Dolaysyla O'nun dneminde eer rbta diye bir ey sz konusu olmu olsayd, mutlak surette bu inanca ilikin olarak -kermet ve fazlet diye- bir ok anlatmlara daha yer verilecekti. Nitekim Kelimt- Semniye ad altnda bilinen ve Tarkatn kurallar olarak Nakibendler tarafndan benimsenmi bulunan Farsa on bir kavramdan sekizinin, bizzat bu ahs tarafndan ngrld sylenmektedir. Bunu, Nakibendler de itiraf etmektedir177 Onun iin eer Gonjduwn rbta hakknda bir ey bilmi ya da sylemi olsayd, Nakibendler bunu asla saklamayacak, bilakis btn ayrntlaryla onu tpk Kelimt- Semniye gibi kuaktan kuaa birbirlerine nakledecek ve dvlarn kantlamada kullanacaklard. Gonjduwn, Nakibendler tarafndan, rhnler zincirinin 9'uncu halkas olarak kabul edilmektedir.

10 rif-i Rweger:
Bu zat da Buhral bir Trktr. Doum tarihi bilinmemektedir. Kur'n ilimlerle megulken bir ara duygusallk gstererek tasavvufa yneldi. Abdulkhlq- Gonjduvn'nin etkisinde kald sanlmaktadr. Bu ismin hayl ve mitolojik bir kiilik olma ihtimali de vardr. nk hayat hakknda hemen hi bir ey bilinmemektedir. Sadece h. 606/m. 1209 ylnda ld rivyet edilmektedir. Bu nedenle Riveger'nin rbta diye bir eyden sz edip etmedii de bilinmemektedir ki bu, Nakibend Tarkat'nn en byk elikilerinden biridir. Riweger, Naklikteki rhnler zincirinin 10'uncu halkas saylr.

11Mahmd-i njirfanew:
Buhra'nn Fane Ky'nde dodu. Ancak hangi tarihte dnyaya geldii bilinmemektedir. Trk kkenlidir.

177. Bk. BLM - II/7. Tasavvuf, Nakilik ve rbta; Safiyyddin Ali b. Hseyn el-Viz, Raaht s. 32; Muhammed b. Abdillah el-Khn, el-Bahjatus-Seniyye s. 52; Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil, Tenwr'ul-Qulb s. 506

139

140

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Duvar ustas olarak hayatn kazanrd. renim grdne ilikin bir kant yoktur. Etrafna toplad insanlara koro halinde sesli zikir yaptrd iin devrin yetkili limlerinden birinin tlimat zerine ifadesi alnd bilinmektedir. nsanlara sesli zikir yaptrd, Nakibendler tarafndan aka ifade edildii halde O'nun, hayatnda rbtadan bir kez bile sz ettii yolunda hi bir yazl bilgi ortaya koyamamaktadrlar. H. 715/m. 1315 tarihinde len Fanew, Nakibendler tarafndan, rhnler zincirinin 11'inci halkas olarak kabul edilmektedir.

12Aliyy-i Rmiten:
Buhra'nn Rmiten Ky'nde dnyaya geldii sylenmekte ancak doum tarihi bilinmemektedir. Trk aslldr. Bir dokumac olan bu zatn hayat nisbeten aydndr. Yazm olduu bir risledeki tleri O'nun, -Nakilerin aksine- Kur'n izgiden pek sapmadn gstermektedir. Ancak Nakibendler O'nu, kendi rhnleri arasnda gsterdikleri iin, hakknda yazlp izilen mitolojik hikayelerin bu kanaldan O'na mal edilmi olmas ihtimali vardr. tleri arasnda rbtaya ilikin bir tek sz bile bulunmamaktadr. H. 721 veya 728/m. 1328 tarihinde len Rmiten, Nakibendler tarafndan, rhnler zincirinin 12'inci halkas olarak kabul edilmektedir.

13Muhammed Baba Semms:


Bu ahs da Buhraldr. Asl Trktr. Doum tarihi bilinmemektedir. H. 755/m. 1354 tarihinde Buhra'nn Semmas Ky'nde ld. lmi ve kiilii hakknda pek net bilgiler yoktur. Aliyy-i Rmiten'nin, O'nu kendi yerine eyh olarak vekil tyin ettii rivyet edilmektedir. Semmas'nin, rbtadan sz ettiine ilikin, Nakibendlerin elinde hi bir kant yoktur. Semmsl Muhammed Baba, Nakibendler tarafndan, rhnler zincirinin 13'nc halkas olarak kabul edilir.

14-Emr Kull:
mlekilikle urat iin Kulal diye arld sylenmektedir. Ancak kulal kelimesinin Trkede, ya da Farsada bu anlama geldiine ilikin bir aklama yaplmamtr. Bu zat da Nakibend eyhlerinin ou gibi Trk asll olduu iin lakabnn Kull deil, Glal olmas ihtimali daha byktr.
140

141

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Doum tarihi bilinmeyen ve h. 772/m. 1370 tarihinde Buhra'nn Suhari Kasabasnda len Kull'in de rbtadan sz ettiine ilikin Nakibendlerin elinde hi bir kant yoktur. Emr Kull, Nakibendler tarafndan, rhnler zincirinin 14'nc halkas olarak kabul edilir.178

15Muhammed Bahuddn Buhr:


Hz. Hseyn'in soyundan geldii ileri srlmektedir. Ancak ana dilinin Trke olduu kesindir. lk Nak eyhlerinin hemen tm gibi O da Buhrldr. Bu ise tarkatn zaman iinde evresel artlarn belirledii bir srele nasl olutuu bakmndan ok nemli bir tesbittir! Bahuddn, devrinin eyhlerinden Semmsl Muhammed Baba ile O'nun rencisi Emr Kull'in etkisi altnda kald. ann geleneine uyarak O da eyh olmaya alt ve nlendi. Nakibendlie veyslik anlaynn, bu ahstan itibaren yerletii sanlmaktadr. veyslik, bir eyhin, kendinden ok nce yaam ve lm olan bir dier rhnden feyiz alarak yani, metafizik bir ilikiyle ondan birtakm bilgiler edinerek yetimesi ve ermesidir.

178. Bu ahsla ilgili birka elikiye burada iaret etmek gerekir: 1) Kull'in zamannda bu tarkatn Nakibend adn henz almam olmas gerekirken Nakibendler gerek O'nu, gerekse ncekilerini tereddtsz olarak birer Naki eyhi sfatyla tantmaktadrlar. 2) erif Mardin, Trkiye Tarihinde Nakbend Tarkat bal altndaki yazsnda Emr Kull'den bahsederken nemli hata ilemitir. O'nun kulland ifade aynen yledir:I. Bayezid'in damad olan nl mutasavvf Emir Sultan (1368-1429), Behaeddin Nakibend'in mritlerinden Seyyid Emr Kull'in oluydu. (Bk. Richard Tapper, ada Trkiye'de slm, s. 81. stanbul-1993) Halbuki Emir Sultan, Emr Kull'in olu deildir ve byk ihtimalle O'nunla hi bir ilikisi de yoktur. Emir Sultan'n ad Muhammed, babasnn ad ise Ali'dir, Eer erif Mardin, kendi milletine ait tarihi gerekleri aratrrken, batclk kompleksine kaplmasayd, yani yabanc kaynaklar yerine kendi milletine ait kaynaklara bavursayd doru bilgilere ulaabilirdi. Yazar, Emr Kull'i Behaeddin Nakibend'in mrdi olarak tantmtr, oysa (Naki kaynaklarna gre) tam tersine Nakibend, Kull'in mrdidir. Ayrca yazar, Emir Sultan' Nakibend eyhi olarak tantm, halbuki bu ahs halvet eyhidir. Esasen Emr Kull hakknda gvenilir hemen hi bir bilgi bulunmamaktadr.

141

142

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Nitekim Muhammed Buhr'nin de kendinden be kuak yukarda olan Gonjduvn'den istifade ettii ileri srlmektedir. Bu inancn, eski Hind- ran kaynakl mistik akmlardan alnd ihtimali byktr. h- Nakibend unvanyla anlan Muhammed Buhr'den sonra (O'nun zamanna kadar iki aama geirmi ve son olarak "Huwcegniyye" adn alm bulunan) tarkat, bu kez Nakibendyye adn ald. Muhammed Buhr'nin bilgi ve tahsil durumu net bir ekilde bilinmemekte, ancak O'nun Mverunnehr emrlerinden Halil Ata179 adnda birinin hizmetinde alt tahmin edilmektedir. Bu ise O'nun okuryazar olduuna ilikin bir ipucu saylabilir. Nakibendliin, Trklere zg bir slm modeli olarak biimlenmesinde ilk admlarn bu ahs tarafndan atlm olduu ihtimal ok byktr. nk O'na ait szlerden biri de udur: Bir gece ryamda Trk bilgelerinden Hakim Ata, beni yetitirmesi iin rencilerinden birine gnderdi. Mbrek bir ninem vard. Bu ryam O'na anlattm. Bana dedi ki: Olum, senin Trk bilgelerinden renecein eyler var.180 Bu nedenledir ki tekke ve zaviyeleri kapatan TC'nin laik-materyalist yneticileri, gei dneminden sonra- ovenist eilimlerine yenik derek bu tarkatn faaliyetlerine gz yummaya balam, hatta yeniden canlanmasna bir eit n ayak bile olmulardr! A. Faruk Meyan. takma isimli bir asker emeklisi tarafndan h- Nakibend ad altnda kaleme alnm olan bir kitabn nsznde yaynevinin kaydettii u ifade, bu konuda birok eyi zetlemektedir: Anadolumuzun Trklemesinde en byk rol tarkatlerin, bilhassa Nakliin oynadn gerek tarihlerimiz ve tarihilerimiz yazmaktadr.181 Nakibendlerin, belki en doru sz budur. Ancak bu sz tamamlayacak bir iki eksik vardr ki onlar da, Nakliin, bununla birlikte slm' da Trkletirdii ve gittike onu slm olmaktan uzaklatrd gereidir.

179. Ata Terimi: Baba ve Dede gibi amanlktan ilhamn alan ve eskiden Trkistan rhnleri iin kullanlm olan Ermilik kltnn sembollerindendir. 180. Bu ifade, modernist Nakibendlere ait bir ansiklopediden biraz sadeletirilerek alnmtr. 181. ile Yaynlar, stanbul-1970 s. 7
142

143

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Yukarda takma ad geen yazar, kitabnda rbtadan da sz ettii halde h- Nakibend'in rbtadan sz edip etmediine ilikin hi bir ey kaydetmemitir. Bu da, gerek bir Nakibend olarak O'nun, gerekse bals olduu tarkatn ak bir elikisidir. Yine Nakibend kaynaklarna gre bu tarkatn on bir kuralndan h- Nakibend tarafndan konmutur ki bunlar: Vukf-i zamn, Vukf-i aded ve Vukfi kalb'dir. Ne var ki bu kavramdan hi birinin aklamas iinde rbtadan sz edilmemitir. h- Nakibend Muhammed Buhr, Nak Silsilesi'nin 15'inci halkas olarak kabul edilir.

16-Aluddn-i Attr:
Bu da Buhrl bir Trktr. Nakibend'in rencisi ve damaddr. Doum tarihi bilinmemektedir. Aluddn, Buhr'nn tannm ve zengin ailelerinden birinin ocuuydu. Devrin modas olan sflie o da zendi ve Bahuddn Nakibend'in etkisinde kald. lgin olan, Seyyid erif Crcn gibi ilimle megul olmu nl bir ahsiyetin Attr'dan vg ile sz etmesidir. yle anlalyor ki o evrede ve o devirde yaam olan limler de Hind- ran kaynakl mistik akmlarn etkisinde kalm ve tarkat eyhlerine itibar etmilerdir. Aluddn-i Attr'n lm tarihi: H. 802/m. 1400'dr. Onun rbtadan sz ettiine dair hi bir kant yoktur. Attr, Nak silsilesi'nin 16'nc halkas olarak kabul edilir. O'nu, h. 627/m.1229'da len Ferduddin'i Attr'la kartrmamak gerekir.

17-Yaqb-i arkh :
Yakb, bugnk Afganistan kentlerinden Gazne civarnda dnyaya geldi. Trk kkenli olabilecei ihtimali vardr. Ancak konuma ve yaz dili olarak Farsay kulland kesindir. Doum tarihi bilinmemektedir. Bir sre renim grd ve bu amala Msr'a kadar gittii sanlmaktadr. Sonra Buhr'ya dnerek Aluddn-i Attr'la har neir olmutur. Risle-i nsiye adyla Farsa kaleme ald bir kitaplkta rhnlerle yapt sohbetleri ve izlenimlerini anlatmaktadr. erii tasavvuf anlatmlarla rlmtr. Yaqb'un kayda deer bir eseri yoktur. Naki rhanileri arasnda rbtadan ilk kez sz eden Yaqb-i arkh 'dir. Raaht'n yazar Ali b. Hseyn el-Viz, bu eserinde O'ndan epeyce sz etmektedir. Kitabn, iki yerinde rbtaya ilikin olarak kaydettii ok ksa anlatmlardan biri yledir:

143

144

Sleymaniye Vakf Yaynlar

... n rbta tarikini beyna baladlar, buyurdular ki: Bu tarikay ta'limde dehet etmeyesin ve tlib ve mstaidlere eritiresin.182 Bu da demek oluyor ki rbtann tarihi sreci, h. 851/m. 1447 de len Yaqb-i arkh ile balamaktadr. arkh, yukardaki szlerle rbtay, rencisi Ubeydullah- Ahrr'a tlemitir. Raaht'n yazarna ise rbtay Ubeydullah- Ahrr telkin etmitir. Nitekim Aratrmac Kasm Kufral'nn: Bilahare Mvernnehr'e gelerek Hce'ye intisab eyledii zaman rbta ile itigale memur edildi.183 dedii Mir Abdu'evvel, Ubeydullah- Ahrr tarafndan bu ekilde grevlendirilmitir. bu Mir Abdu'evvel, Raaht'n yazarnn arkadadr. Btn bunlar, rbtann sembolik bir kavram olarak Yaqb-i arkh ile baladn, ondan nce Nakibendlikte rbta ad altnda bir anlay, inan ve uygulamann bulunmadn aka kantlamaktadr. yle anlalyor ki Nakibendlik tarihinde Yaqb-i arkh 'den nce rbtadan sz etmi hi bir rhn yoktur. arkh'nin, Ubeydullah- Ahrr'a: ...Bu tarikay ta'limde dehet etmeyesin diye verdii t esasen dikkat ekicidir. nk Yaqb'un, mrdine rbta yaptrmay tlerken: Sakn rktmeyesin! diyerek O'nu uyarmas, rtl de olsa rbtann tarkata yerletirildii daha ilk gnlerden itibaren nemsendiini kantlamaktadr. Ancak bugnk tanmyla, artlaryla ve uygulan biimiyle rbtann o tarihlerde sz konusu olduunu gsteren herhangi bir delil yoktur. Attr'n halfesi olan Yaqb-i arkh , Nakibendler tarafndan, rhnler silsilesinin 17'inci halkas olarak kabul edilir.

18 Nsirddn Ubeydullah- Ahrr:


H. 806/m. 1403'de Takent'de dodu. Hocas gibi O da, konuma ve yaz dili olarak Farsay kullanmakta idi. Bununla birlikte Trk asll olduu ihtimali daha ar basmaktadr. H. 895/m. 1490 tarihinde Semerkand'da ld. Muntazam bir renim grmedii, hatta renimi bir trl sevmedii, hakkndaki sylentilerden anlalmaktadr. Kendini tamamen tasavvufa vermi olmas belki de bu yzdendir. Rabbn, 187 sayl mektubunda O'nun, Fakart adl bir eserinden sz etmektedir. Nakibendlerce nemli bir kaynak saylan Raaht adl kitabn yazar, bu ahsn adadr ve onunla har neir olmutur.
182. Ali b. Hseyn el-Viz, Raaht s. 354 183. Bk. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl, s. 82 Trkiyt Enstits No. 337; Kef'uz-Zunn, 1/903
144

145

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ubeydullah- Ahrr, Timrler dneminde yaad ve bu hnednn prensleri arasnda srp giden taht kavgalarna ahit oldu. Hatta bu olaylarn iine bile girdi. Bu cmleden olarak, Timurleng'in drdnc gbek torunlarndan (Semerkand'i igal eden) Sultan Ebu Said'in184 yannda yerini ald. Ebu Said ile ayn soydan gelen ahruh'un olu Ebu'l-Kasm Mirza Babr arasnda sava hazrlklar yaplrken Ubeydullah- Ahrr, Ebu Said adna Babr' uzlamaya davet etti ve onlar bartrd. Bu olaylar O'nun ne kadar nfuzlu olduunu gstermektedir. Ahrr'n yaad dnemde Timuroullar Hnedn paralanrken ayn zamanda Maverunnehr'den Hindistan'a doru dalarak yaylyorlard. Tabiatyla bu siyasi yaylmaya paralel olarak Nakliin muhiti de oralara doru geniliyordu. Zaten komu olan bu iki blge arasnda ok kkl ve srekli etkileimler tarih boyunca srmtr. Tarihi veriler, zellikle bu dnemde Hind- ran zevkinin sanattan dine kadar hemen her eye yansdn kantlamaktadr. Dolaysyla yle anlalyor ki gerek amanlktan, gerek Zerdizm'den, gerekse Brahmanizm ve Budizm'den esinlenmelerle, Nakibendyye ad altndaki sflik, bu dnemde Ahrriyye adyla yeni bir nitelik ve ierik kazanmtr. Ahrriyye'nin, Nakibendlie yapt en belirgin katk ise rbta srecini balatm olmaktr. nk Ubeydullah- Ahrr ok faal bir Nakibenddir. Bu tarkat Hind zevkiyle karakterize edenlerin banda gelir. Rbta telkinini, Yaqb-i arkh 'den ilk alan O'dur. Keza, Trkistan'da yaygn olan Hind- ran mistisizminin Anadolu'ya szmas da bu ahsn etkileriyle olmutur. O'nun zellikle iki rencisi bu inanlarn propagandas iin Anadolu'ya gelmilerdir. Bunlar, Abdullah- lh ve Haydar Baba'dr. Haydar Baba, Kann dneminde, Eyp Camii'ne det yerleerek halkn vicdann mistik dorultuda ynlendirmeye alm, Hind ran kaynakl Trkistan Tasavvufu'nun, Osmanl toplumuna yerlemesinde byk rol oynamtr. Naki eyhlerinin, faaliyet alan iine bu dnemden itibaren Hindistan'n da katlmas ok nemli bir olaydr ve Naklikte yeni bir aamann balamas demektir. Bu geii ise Ubeydullah- Ahrr salamtr. Nitekim sonralar Hindistan'da gl bir devlet kurmay baaran Zahruddn Babr ah,185 Ahrr'n ocuklarna ve temsilcilerine

184. Sultan Ebu Said (1427-1469): Muhammed Mirza'nn oludur; O da Miran ah'n oludur; O da Timurleng'in oludur. 1457'de Mverunnehr'i, 1459'da da Horasan' ele geirerek Herat Kenti'ni merkez haline getirdi. Uzun Hasan'la savamak isterken pusuya drld ve aralarnda siyas dmanlk bulunan, babasnn amcasolu Yadigar Muhammed'e teslim edildi. O'nun tarafndan da ldrld. Tarihin bu dnemi, slmn ve Mslmanlarn, en ok zlp dald, ilim adamlarnn yerini, eyhlerin doldurduu son derece kark ve karanlk bir aamadr.

145

146

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ok yakn ilgi gstermitir. Bu yaknln doal sonucu olarak da Hind dinleri Nakibend Tarkat'n nemli derecede etkilemitir. lgintir ki Nak eyhlerinden Kasm Kufral, (1940'larn Trkesiyle kurduu uzunca ve krk dkk birka cmle iinde) bu gerei bir eit itiraf ederek unlar kaydetmektedir: Babr'n, Hce Ubeydullah- Ahrr'n oullarna ve haleflerine olan merbutiyeti, kendisinden sonraki hkmdarlarda da grlr. Hind'in bu dindar hkmdarlarn etrafnda toplam bulunan dier simalar, mistik bir atmosferle evrili Hind muhitinin kendi muhitlerindeki akislerini yaatrlarken Hind mizacnn tevlid ettii o sonsuz hayl aleminin Tecelllerini velilerin ve byk din adamlarnn ahsiyetlerinde toplayan air mutasavvflarn da bu muhit zerinde fazla tesirleri oluyordu. Esasen Hindistan'da canlanan tasavvuf cereyanlar da tarkatlerin oraya girmesini fevkalade kolaylatrmtr. Ahrr, Nak Silsilesi'nin 18'inci halkas olarak kabul edilir.

19-Qdy Muhammed zhid Bedakh:


Bu da Semerkandldr, yani Trktr. Doum tarihi bilinmemektedir. H. 936/m. 1529 tarihinde Semerkand yaknlarndaki Hisar'da ld. Hocas Ahrr'n baland Yaqb-i arkh 'nin kz tarafndan torunudur. Kz kardeinin olu (yani yeeni) Derwi Muhammed Semerkand'nin de eyhidir. Kad sfatyla tannmasna ramen kadlk yaptna ilikin bir bilgi yoktur. Ancak Farsa yazd Mesmut ve Silsile'tul-rifn adl eserlerinden, O'nun eitim grd anlalmaktadr. Keza Nakilik gibi bir yol semesine ramen, tasavvuf ehlinin nem verdii hurfe ve mitolojiden ok, eserlerinde, ahlki konulara arlk vermitir. Nitekim hayatn kaleme alanlar eer O'nun rbtaya ilikin bir ey sylediini saptam olsalard muhakkak ki bunu ok nemseyeceklerdi ve O'nun bu konudaki szleri azdan aza nakledilecekti. Bu da gsteriyor ki rbtann sreci her ne kadar Yaqb-i arkh ile balamsa da bu kelime uzun zaman sembolik bir terim olarak kalm ve ancak ok sonralar tarkatn bir kural haline getirilmitir. Muhammed Zhid, Nakibendler tarafndan, rhnler silsilesinin 19'uncu halkas olarak kabul edilmektedir.

185 . Zahruddn Babr ah (1483-1530): Timuroullar'ndan, Sultan Ebu Said'in torunudur.


146

147

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

20-Derwi Muhammed Semerkand:


Lakabndan da anlald zere Semerkandldr. Doum tarihi bilinmemektedir. Days Qdy Muhammed Zhid'e balanarak kendini tasavvufa verdi. Rbtaya ilikin bir ey syledii nakledilmemitir Nak Silsilesinin 20'inci halkas saylr.

21-Muhammed Khuwjegi-yi -yi Emkeneg:


H. 918/m. 1512 ylnda Buhr'nn mkene Kasabas'nda dnyaya geldi. Trk aslldr. Derwi Muhammed'in byk olu ve halefidir. Yani Nak Silsilesinin 21'inci halkas saylr. Trkistan, Horasan ve Mverunnehr Blgelerinde eskiden yaygn olan eitli dinlerin kalntlarndan beslenerek olgunlaan Nakibendliin, Hindistan'a yaylmasnda bu ahsn byk etkisi olmu, bu amala rencilerinden Bqy-Billh', oralarda faaliyet gstermesi iin grevlendirmitir. eyhi gibi O'nun da Rbtaya ilikin bir ey syledii nakledilmemitir Emkeneg'nin lm tarihi h. 1008/m. 1599'dur.

22-Muhammed Bqy-Billh':
H. 971/m. 1563 tarihinde Bugnk Afganistan'n bakenti olan Kabil'de dodu. Trk kkenli olma ihtimali byktr. lme fazla nem vermedii, bu yzden, erken yalarda tasavvufa meylettii ve bu merakla Sind'de, Kemir'de ve Mverunnehr Blgelerinde geziye kt anlalmaktadr; Hatta sonunda baland Khuwaje Emkeneg'nin temsil ettii Nakibend Tarkat'n Hindistan'da yaymay hocasna belki de O teklif etti. Nitekim Ahrriyye Nakibendlii'ni Hindistan'da yayan Bqy-Billh''dr. Rabbni'yi yetitiren ve h. 1012/m. 1603 'de len bu ahs, Nakler tarafndan silsilenin 22'inci halkas olarak kabul edilir. O'nun da rbtaya ilikin olarak ayrntl bir ey sylediine pek rastlanmamakla birlikte, hakknda yle bir sylenti vardr: Muhammed Bqy-Billh''n adetleri yle idi: Her kimi kabul etseler, nce tvbe ettirirdi. Eer o talebede kendisine kar byk bir ak ve muhabbet g-

147

148

Sleymaniye Vakf Yaynlar

rrse hakikat- cmia olan kalbde kendi sretini muhfaza etmesini, hatrlamasn emrederdi.186 Bilindii zere, Halid Baddnin karakterize ettii Nakibendlikte eyh, mrdine kendini deil, eyhini rbta ettirir. Kendini rbta ettiren halfelerden kiminin nasl tarikattan kovulduu, kiminin de nasl azarland ve bu yzden ne kavgalarn, ne byk olaylarn cereyan ettii hakknda ilerleyen sayfalarda belgeleriyle birlikte malmat sunulacaktr. Yukardaki ifadede, Naklikteki bu kuraln inendiini gryoruz. Bu da tarikattaki tutarszlklarn nasl srp gittiini, daha dorusu rbtann o tarihlerde uygulan biiminin ve artlarnn bile henz belirlenmemi bulunduunu aka gstermektedir. Bqy-Billh dnemine kadar pek netlememi bulunan ve belirsizliini koruyan rbta meselesini, Olabilir ki, ilk kez Onun rencilerinden Tcuddn-i Nakibend ele alm ve bu dnceyi belli bir forma yerletirmeye almtr. eyhinin yukardaki anlatm iinde sergilenen alkanlndan etkilenerek Tciyye ad altndaki rislesinde rbtay, ilk defa ak bir ifadeyle: eyhin eklini zihinde canlandrma olarak aklamtr ki bu da rbtann, Nakibendlikte kurumlama srecinin nemli bir halkasn oluturmaktadr. nk yukarda belgesel olarak kantland zere rbta ilk kez Yaqb-i arkh tarafndan hemen hemen yaln bir szck olarak kullanlm, bu olay ise O'nun rencisi olan Ubeydullah- hrr tarafndan aktarlmtr.

23 Ahmed Frqy: (H. 971/M. 1563, Serhend-H. 1034/M. 1624, Serhend)


Hind kkenlidir. Silsile-i Sdt'n 23'ncs olarak kabul edilir. Btn Nakibendler arasnda mam- Rabbn olarak anlr ve O'nun, hicri ikinci binin Muceddidi olduuna inanlr. Onun iin Nakibendler tarafndan dzenlenen biyografilerinde Mceddid-i elf-i sn, yani ikinci binin yenileyicisi unvanyla yceltilir. Bu inanca gre -szde- Rabbn, yozlatrlm olan slm', hicri ilk binin banda yeniden eski kimliine kavuturmutur. Naklerin piri saylan Muhammed Buhar'den sonra O'nun zamanna kadar Ahrriye olarak isim alan Nakilik, Ahmed Frqy' den sonra Muceddidiyye adn ald, ta ki yaklak ikiyiz yl sonra Halid Badd ile birlikte Hlidiyye olarak yeni bir isim alncaya kadar. Modernist Naklere ait bir ansiklopedide Rabbn'ye ilikin olarak yle denilmektedir: O'na, Ahkm- slmiyye ile tasavvufu vasletmesinden, birletirmesinden dolay da, "sla" ismi verilmitir.

186. Modernist Nakibendlere ait bir ansiklopediden.


148

149

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Rabbn'nin, Hind-Mool Devleti'nin vatanda olarak geirdii 63 yllk hayat, Osmanl padiahlarndan, Kanuni ile IV. Murat arasnda geen sreye rastlamaktadr. Ancak O'nun Osmanl toplumu zerinde etkili olabildii sylenemez. Rabbn, Sultan Cihangir tarafndan 3 yl Guwalyar Kalesi'ne hapsedildi. Bunun nedeni, ayrca aratrlmaya deer bir konudur. nk Rabbn'nin, mistik yaklamlaryla slm'a zarar verdii iin bu cezaya arptrlm olmas ihtimali -zayf da olsa- vardr. Birok mektuplar ve eserleri olduu ileri srlmektedir. zellikle, O'na ait olduu sylenen mektuplar, Nak tekkelerinde ska okunmaktadr. Bedruddn Serhend tarafndan yazld ileri srlen Hadart'ul-Kuds adl kitap, ok abartl ve duygusal bir slupla Rabbn'nin insanst kiiliini anlatmaktadr. Bu ahs, 17 yl Rabbn ile birlikte kaldn sylemektedir. Rabbn'nin eserleri arasnda toplam 536 mektuptan oluan Mektbt' 3 cilttir ve birka hari hepsi Farsa kaleme alnmtr. Bunlar 1884 ylnda Murad' Kazan187 adnda biri tarafndan Arapaya evrilmitir. O'na ait olduu ileri srlen dier kitaplarn adlar da yledir: - Redd-i Ravfz, - sbt'un-Nubuwwah, - Mebde' ve Med, - db'ul-Murdn - Ta'lilt'ul-Awrif, - Risle-i Tehlliyye, - erh-i Rubaiyyt- Abdulbqy, - Maarif-i Ledunniyye, - Mukeft- Gaybiyye (Muceddidiyye Rislesi) - Cezbe ve Slk Rislesi. Rabbn'nin biyografisini yazmay stlenen, stanbuldaki Nakibendlerden bir cemaat, bu yaznn sonuna tam otuz tane kitabn adn kaydederek bu Nakibend eyhinin nn yaymak iin det rekor krmak istemilerdir! Rabbn, 187 sayl mektubunda rbtaya ok ksa olarak u szlerle dokunmaktadr:

187. Muhammed Murd- Kazn: (H. 1272/M. 1855 - H. 1352/M. 1933) Tatarlarn Merkezi olan Kazan'n Ufa Kasabas'nda dodu. Buhra, Takent ve Medne'de okudu. Muhammed Mazhar, Abdlhamid Dastn ve Salih Zewww gibi eyhlerle har neir oldu Raaht' ve Rabbn'nin mektbtn Arapaya eviren bu ahstr.

149

150

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Hce Eref-i Kabil'ye, Bu mektup, ulatrc yollarn en ksas olan rbtann aklamasna ve mrd iin rbtann, zikirden daha stn olduuna ilikindir. Bu ifadeye gre: a) Allah'a ulamak iin izlenecek yollarn en ksa olan rbtadr, b) Rbta yapmak, (yani eyhin eklini zihinde canlandrmak) Allah' anmaktan daha stndr. Mektubun, devam eden satrlarnda Rabban, rbta ile ilgili olarak ey daha sylemektedir: 1. eyh ile mrd arasnda fayda vermek ve faydalanmak iin rbta bir aratr; 2. Mrd, bir devletli (yani bir nc) tarafndan en byk mutlulua eritirilinceye kadar, rbtadan baka onun izleyebilecei daha ksa bir yol yoktur; 3. Ubeydullah- Ahrr'n, Fakart adl kitabndan naklen: Prin glgesinin bile Allah' zikretmekten daha stn olduu ifade edilmektedir. Rabban'nin rbtaya ilikin olarak syledikleri, ite bundan ibarettir. Bu anlatmdan ise, dorusu rbtann ne olup olmad kesin olarak anlalmamaktadr. rnein rbta bir ibdet ekli midir, yoksa mrdi eyhe balamak iin bir eitim, bir altrma ya da bir artlandrma biimi midir; slm'da byle bir eitim ekli var mdr, varsa nasl kantlanabilir; Uygulan ekli ve artlar nedir; Hz. Peygamber (s) ve ashb hi byle bir ey yapmlar mdr? te bu ve benzeri daha birok sorunun cevabn Rabban'nin bu mektubunda bulmak mmkn deildir. Dolaysyla yle anlalyor ki rbta, ya Halid Bddnin yaklak ikiyiz yl sonra dzenledii ekle henz girmemiti; ya da o gnn artlar iinde rbtay bundan te deifre etmemek gerekiyordu! Nitekim Yaqb-i ark'den Rabbani'ye kadar geen yzyldan fazla bir zaman iinde bile rbta sade bir tasar olmaktan teye gtrlememitir. Bu ilgiyle diyebiliriz ki, Mslmanlarn en zayf dt ve toplumda ounluun, derin bir gaflet iine girdii dnemlerde bile slmn orijinal kimliini etkileyecek bir deiiklik yapmaya kalkmak yle pek kolayca gze alnamamtr.

24- Muhammed Masm Frqy: (H. 1007/M. 1599-H. 1079/M. 1668)


Hindlidir. Silsile-i Sdt'n 24'ncs olarak kabul edilir. Babas mam- Rabbn'nin halfesi ve olu Seyfddin'in eyhidir. Hayranlar tarafndan Urwa'tul-Wusq Unvanyla anlmaktadr. Babas gibi O'nun da epeyce mektuplar vardr. Bunlarn 652 tane olduu sylenmektedir. cilt olarak bir araya toplanmtr. eyhlerin yazd
150

151

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

mektuplarn toplanp mrdleri tarafndan kitap haline getirilmesi, bunlardan itibaren Nakler arasnda gelenek olmutur. Masm, babasnn nlendii muhit olan Afganistan, Sind ve Hindistan'da yaad. Elli yl kadar hkmdarlk yapan Hind-Mool mparatoru Evrengzb (1618-1707)'in ve olu Muhammed Muazzam h'n zerinde etkili oldu. Masm, babasndan ders okudu ve 6 olunu da bizzat okuttu. Talebelerinden Murad- Mnzevi, stanbul'da lmtr. Masm'un rbta zerinde durduuna ilikin bilgilere rastlanmamaktadr.

25- Seyfuddn Frqy: (H. 1049/M. 1630-H. 1098/M. 1696 Serhend)


Hind kkenlidir. Silsile-i Sdt'n 25'inci halkas olarak kabul edilmektedir. mam- Rabbni'nin torunu, Masm'un 6. olu ve halfesidir. Dolaysyla beik eyhi dir. Yerine, Nur Muhammed Bedewn'yi halfe tyin etti. Hind Sultan Evrengzib'in zel hocaln da yapt. Onun da, babas gibi rbta zerinde durmad anlalmaktadr.

26- Nur Muhammed Bedewn: ( Do.? -H.1135/M. 1722)


Hindlidir, Nakler O'nu Silsile-i Sdt'n 26'ncs olarak kabul ederler. Muhammed Seyfddn'in halfesi ve emsuddn Habbullah Mirza Mazhar Cn- Cnn'n eyhidir. Ad Mazhar'n biyografisinde ok gemektedir. Rbtaya nem verdiine ilikin bir kant yoktur.

27. emsuddn Habbullah Mirza Mazhar Cn- Cnn: (H. 1111/M. 1699-H. 1195/M. 1781)
Hind kkenlidir. O'nun tad bu iirsel isim, romantik ve egzoterik Hind zevkini aka yanstmaktadr. Silsile-i Sdt'n 27'incisi olarak kabul edilmektedir. Bir grup Mecs Mool tarafndan dzenlenen sikaste urayarak 82 yandayken ldrld. Muhammed Bedewn'nin halfesi ve Abdullah- Dehlew'nin eyhidir. Et yemez, bitkilerle yetinirdi. Yaants Hz. peygamber (s)'inkine deil, tam tersine Budha'nnkine benzerdi... Bu ise zellikle Hind kkenli Nakibend eyhlerinin, yaantlar ve inanlar hakknda nemli ipular vermektedir. Yakn tarihin nl Nakibend eyhlerinden Kasm Kufral, O'nun hakknda unlar sylemektedir: 18 yanda Seyyid Muhammed-i Bedevni'ye intisab eden bu zat, yalnz avreti setredecek kadar giyinerek llerde aa yapraklar yemek suretiyle drt

151

152

Sleymaniye Vakf Yaynlar

sene tam bir kalender hayat yaam ve tarkat ehline efltn bir akn cilvelerini tattrmtr.188 Yukardaki szlerden, Mirza Mazhar'n, bir Hindli olarak bu lkenin din ve mistik atmosferinden olduka etkilendii anlalmaktadr. Buna ramen O'nun rbta hakknda bir ey sylediine rastlanmamaktadr.

28. Gulm Ali Abdullah- Dehlew: (H. 1158/M. 1745-H. 1240/M. 1824)
Hindistan'n Pencap Kenti'nde dodu. Cihanabd (Yeni Delhi)'da ld. Silsile-i Sdt'n 28'incisi olduuna inanlr. emsuddn Habbullah Mirza Mazhar Cn- Cnn adnda bir Nakibend eyhinden etkilendi. u szlerin -melen- O'na ait olduu kaydedilmektedir: Ak secdesi iin bir eik buldum, Ve bir yeri gklere erik buldum.189 Yetitirdii eyhlerin hepsi Mevln Unvanldr. Ancak bunlarn arasnda (yine mevln Unvanl olan) Halid Badd onlarn en nlsdr. Nawwb Muhammed Emr Khn, Hakim Qudretullh Khn, Nawwb imr Bahadr Khn, Hakim Nmdr Khn ve Hakim Ruknuddn Khn gibi Hindistan'n nfuzlu kiileri ile Dehlew ili dl idi. Hayranlar tarafndan kaleme alnan hayat elikilerle doludur. Hristiyanlar gibi giyinen Bahadr Hn'a kzacak kadar slm fkhna bal gibi grnen Dehlew'nin biyografisinde zor saylabilecek kadar hurfeler mevcuttur. yle anlalyor ki, Fakr-u kanati eref biliriz. diyen Dehlew, ok kere bal ile zehiri birbirinden fark edememitir. nk bilindii zere kanat slm'n irndandr. Ve nk kanat: Mslman kiinin, btn imkanlarn seferber ederek, ancak meru yollardan elde edebildii hell rzkla yetinmesidir; Yani helldan baka ve doru olmayan yollarla dnyalk kazanma hrsna kaplmamaktr. te kanat buna denir. Ama Hz. Peygamber (s), yoksulluktan Allah'a snmtr. Tarkatlardaki sapmalardan biri de budur. Szde Hz. Peygamber (s)'in, El-Fakr'u Fahr, yani yoksulluk benim gurur kaynamdr. dedii ileri srlmektedir! Halbuki Onun, gerek Allah'dan getirdii vahiy ile, gerekse bizzat szleri ve yaants ile Mslmanlarn daima gl ve mreffeh olmalar konusunda
188. Bk. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl, s. 91. Trkiyt Enstits. No. 337 189. Modernist Nakibendlere ait bir ansiklopediden.
152

153

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

verdii ruh, kendisine mal edilmek istenen bu szleri kesin ekilde yalanlamaktadr. Dolaysyla bir Mslman, kanatkr olmay, pein olarak yoksulluu kabul etmekle birletiremez; bu elikiye demez. imdi ok daha iyi anlalmaktadr ki yoksullukla iftihar edecek kadar bocalam ve slm'n isabetli yollarn kefedememi olan Nakibend rhnleri, byk ihtimalle rbtay da, kaynan bilmeden onu, tarkata szdran birilerinin telkinine kaplarak kabullenmilerdir. Yine menkabelerinde Abdullah- Dehlew'nin, devaml tesbih ve tahmid okuyup sevabn Hz. Peygamber (s)'in ruhuna balad kaydedilmektedir. Allah' tesbih ve tahmid etmek, (yani O'nun, btn noksanlklardan mnezzeh ve her trl vgye yarar olduunu sylemek) Hi kukusuz Allah Tel'nn emirlerinden ve O'na yaplacak en gzel kulluk rneklerindendir. Ama okunan bir zikrin, veya Kurn- Kerm'den bir parann ya da yaplan hayrl bir amelin sevabn lm insanlarn ruhuna hediye etmek iin kitap ve snnette herhangi bir kant bulunmamaktadr. Kiinin bu gzel amellerden sonra yapaca ey ahirete intikal etmi bulunan m'minlere dua etmek, onlara Allah'dan af ve mafiret dilemek, Hz. Peygamber (s) iin de Allah'dan O'nu Makam- Mahmd'a ulatrlmasn istemektir; O'na oka salevt- erfe getirmektir. Ne var ki hayranlar tarafndan lim ve evliya olduklar ileri srlen Nak eyhleri bu incelii bir trl fark edememi, ya da kalabalklar tarafndan ok megul edildikleri iin bu noktalar renebilecek imkan elde edememilerdir. Onlarn, l ruhlarna sevap hediye etme gelenei zellikle Anadolu Trkleri arasnda yaylm ve yerlemitir. yle ki Trkiye'de hatim ve mevlit trenlerine, dua iin davet edilen mftler ve Fkhta kariyer yapm ilahiyatlar bile, yn yn paketlenmi gibi sanlan sevaplar l ruhlarna gndermekte hi tereddt etmezler! Dehlew'nin, dorudan rbta ile ilgili bir ey sylediine rastlanmamakla birlikte, modernist Nakibendlerce O'ndan nakledilen aadaki szler rbtay artrmaktadr. Bu fakirin rhniyetine tevecch ediniz! Yahut, Mirz Mazhar- Chn- Cnn'n mezarna gidip, onun rhniyetine tevecch ediniz! Ona tevecch edince, Allah Telnn feyizlerine kavuulur. O, zamanmzdaki binlerce diriden daha fidelidir. Bu szler, yalnzca rbtay haber vermekle kalmamakta, ayn zamanda yorum gerektirmeyecek bir kesinlikle animist inann ok ak bir kant olarak da gzler nne serilmektedir! Bu suretle anlalm oluyor ki rbta konusu artk olgunlatrlmak ve son ekline kavuturulmak zere bir teorisyen beklemektedir. te o da Halid Badd'dir.

29. Halid Badd : (H.1192/M.1778-H. 1242/M. 1826)


153

154

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Mrdleri tarafndan Mevlana Halid-i Zuljenhayn olarak anlr. Bunun anlam: ki kanatl Halid Efendimiz Hazretleri demektir. Hz. Osman'n soyundan geldii ileri srlmektedir. Yakn tarih itibariyle (Irak'n Sleymaniye Kenti yaknlarnda yerleik) bir Krt topluluu olan Mikil Aireti'ne mensuptur. Irak'da tannm ahsiyetlerden Muhammed el-Kurd ve Abdurrahm ile Abdulkerm el-Berzenj kardelerden ders ald. Arap dil grameri ve edebiyat, fkh, tefsir, hadis, akid ve mantk gibi klasik medrese ilimlerini okudu. Ayrca medreselilerden farkl olarak astronomi ve matematik gibi pozitif ilim dallaryla da ilgilendi. Bulunduu blgenin kltrel avantajlarndan yararlanarak, zaten ocukluktan beri aina olduu Farsa'y ok iyi kullanmay baard. Halid Badd, air ruhluydu. Engin duygularnn bir semeresi olarak Farsa yazd divan, edebi adan olduka kalitelidir. Bir sre Badad'da ve Sleymaniye'de ders verdi ise de akademik almay sevmedii iin tedris hayat ok srmedi. iirle uratna gre duygusal ynnn ar bast kesindir. Nitekim bir gn O'nu ziyaret eden Mirza Abdurrahm adnda Hindli bir derviin telkinlerinden derin ekilde etkilendi ve Hind kaynakl mistisizmi merak etmeye balad. ok gemeden de bu ahsa katlarak M. 1810 ylnda Delhi'ye gitti ve ad geen adamn tavsiyesi zerine Nakibend-Hind Ekolnn rhnlerinden Abdullah- Dehlew adnda biriyle bulutu. Bir yl kadar O'nun denetiminde egzersizlere devam ettikten sonra fakirizm anlaynn yorumlarn ok iyi hazmetti ve yetki alarak Badad'a dnd. nl divann bu seyahatten sonra yazmtr. Bu da Badd'nin ruh derinliklerindeki ar duygusalln, hangi nedenlerin etkisi altnda aa ktn gstermek bakmndan nemlidir. Halid Badd, Silsile-i Sdt'n 29'uncusu olarak kabul edilmektedir. Abdullah- Dehlew'nin biyografisinde: O'nun, Yetitirdii btn eyhlerin Mevln unvanl olduuna, ancak bunlarn arasnda (yine mevln Unvanl olan) Halid Badd'nin, dierlerini glgede brakarak ok byk farkla nlendiine yukarda ksaca iaret edilmi idi. Mevln szc, Efendimiz demektir ve (Horasan, Mavernnehr ve Hindistan gibi ran kltrnn etkisi altndaki) Uzakdou'da tarkat rhnlerini yceltmek iin kullanlr. Anadolu'da ve Arap lkelerinde kullanlmaz. Nitekim bu Unvan tayan Horasanl Celluddn'i Rm'nin, gelip Konya'ya yerlemesi bile Anadolu'daki tarkat eyhleri arasnda bu isimle nlenmeyi gelenek haline getirmeye yetmemitir. Dolaysyla Ortadou'da eyhlerin bu Unvanla anlmalar adet deilken Badd'yi bununla mehur edenin kim olduunu merak etmemek elde deildir. nk eer: Beni bu Unvanla anarak herkesten stn tutun." diye propagandasn bizzat kendisi yapma-

154

155

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

dysa,190 ya da gizlice birilerini bunun iin grevlendirmedi ise, acaba kimler Hindistan gibi, dnyann br ucundaki bir lkede ve hele XIX. yzyln cehalet ve perianln syrarak orada geerli olan usulleri rendi ve Badd'ye, btn Ortadou'da hi bir tarkat eyhine nasip olmayan hret ve muhiti kazandrmak iin aba harcayanlara katld?! Aslnda bunun gibi daha birok soru var. zellikle rbta konusunun aydnlanabilmesi iin srf Halid Badd hakknda ok ynl bir aratrma ve incelemenin art olduuna inanmak gerekir. Naklie, rbtay temel bir kural olarak yerletiren ve bu tarkat Hlidiyye ad altnda yeni bir kimlikle yaymaya alan Halid Badd'nin, kiilii, kazand hret, yaad dnemin siyasi ve sosyal artlar gibi daha birok noktann incelenmesiyle hayli ilgin sonular ortaya kacaa benzemektedir. ki Kanatl Halid'in, 1811-1826 yllar arasnda koskoca Osmanl toplumunun gndeminden hi dmemesi ok nemli bir olaydr. Bunu, bir tarkat eyhinin, sadece sofiyne faaliyetleri olarak grmek safdillikten baka bir ey deildir. Onun iin bu noktada tereddd edenlerin, Badd'yi lmnden sonra temsil eden Muhammed b. Abdillah el-Khni'ye ait u szleri dikkatle incelemeleri yerinde olur. El-Khn, bal olduklar tarkatn, nceleri Sddyqyye, sonra srasyla, Tayfriyye, Khuwcegniyye, Nakibendiyye, Ahrriyye ve nihyet Muceddidiyye olarak tarih boyunca aamalarla farkl isimler aldn akladktan sonra szlerine aynen yle devam etmektedir: Sonra tarkatta ve gzel gidiatta karde olanlar arasnda (Nakibendliin), Hlidiyye olarak adlandrlmas terim haline getirildi. Allah'n srf fazl ve keremiyle, bol ihsan ve nimetiyle, baarl rast getirmesiyle teden beri mjdelene geldii ve ayn zamanda bu zincire bal baz eyhlerin gelecei doru kefederek mjdeledikleri gibi (tarkatmz), Sahib-i Zaman, Mehdi (aleyh'ir-rdwn) ortaya kncaya kadar devam edecektir. nk bu tarkat, Sddyqliin, (yani Hz. Ebubekr'e balln) sahip olduu uyankla paralel den Melmliin ta kendisidir. Ama ise, insanlar hakka armak ve gerek gizli, gerekse aikar ynetimi elde etmek, kaleleri ve lkeleri ele geirmek suretiyle gerek ve en mkemmel kalcla dnmektir.191

190. Bu kukunun nedeni udur: Musul erfndan Ebu Sad Osman El-Jell, Halid Badd aleyhinde yazd Dinullah'il-Glib Al Kulli Munkir'in, Mubtedi'in Kzib adl rislesinde O'na ynelttii sulardan biri de kendisini Mavln diye halk arasnda propaganda ettirmesidir. Bk. Sleymaniye Ktphnesi Esad Efendi Blm No. 1404 191. Muhammed el-Khn, El-Bahjatus-Seniyye s. 12

155

156

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Yukardaki son cmlelerde bir nebze ortaya kan Halidlik'deki dnyay ele geirme ideali, ciddiye alnmas gereken bir noktadr. Bunu te'yid eden kantlar az deildir. Nitekim Halid Badd'nin, yakn gemite len hayranlarndan Irakl Abbas elAzzw, O'nu, aklna ve olgunluuna snr bulunmayan, hogrl, sabrl ve ok kanatkr bir ahsiyet olarak vdkten sonra beklenmedik bir ekilde u ifadeyi kullanmaktadr: O, ayn zamanda ok yetenekliydi. yle ki Osmanl Devleti'ni, iine dt knt ve ykmdan, organlarna musallat olmu illet ve hastalklardan kurtarabilecek, O'nu yeniden diriltip, baka bir kalba dkebilecek kudrete sahipti. Fakat O, dnyaya ve iindekilere perva etmedi ve devlet ilerine karmad.192 Bir tarkat eyhini bu szlerle vmenin arkasnda baz gereklerin var olduu aka sezilmiyor mu? Oysa tarkat, herkese bilindii gibi lokma-hrka felsefesi zerinde kurulmu, mistik bir inan ve yaam biimidir. Tarkatta srekli ibdet vardr; Rbta, tefekkr ve murkabe denen derin ve iin iin dnme vardr; Srekli bir suskunluk, yalnzla ekilmilik ve hareketsizlik vardr. Tarkatn d dekoru tamamen byle bir statik grnt iinde yansmakta iken, azdan karlr gibi sylenmi bu birka szle ortaya kan sr ister istemez insan dndrmyor mu? Nitekim burada yine ncelikle akla gelen ey rbtadr. nk rbta, insanlar ynlendirmede belki silahlarn en glsdr; ve nk rbta, ast stn emrinde kurulmu bir aygt haline getirebilen, dolaysyla dnyay (el altndan) ele geirme projesini gerekletirebilmek iin insanlar istenen dorultuda ileriye itebilmenin yegne sihirli anahtardr. Unutmamak gerekir ki btn tarkatlar arasnda eyhine can feda bir ekilde ballk gsteren mrd topluluklar Nakibend Tarkat'nn mensuplardr. Yine unutmamak gerekir ki tarkat eyhleri arasnda en geni muhite sahip olanlar Nak eyhleridir. Bunun srrn ise rbtadan baka bir eyde aramamak lazmdr. Acaba Halid Badd, Hindistan'dan Irak'a yeni bir ey mi getirmiti? Bu sorunun cevabn bir iki cmle iinde zetlemek kolay deildir. Fakat hemen belirtmelidir ki, XIX. yzyln balarnda Badd'nin etrafnda kopan frtnalar, O'nun yakn evresinden balamak zere Osmanl sarayna kadar hemen herkesi megul etti. Ksa zamanda geni bir evre zerinde etki uyandrmaya balaynca Osmanl ynetimi, nceleri Halid Badd'den huylanmaya balad. II. Mahmud'un saray nzrlarndan Hlet Efendi,193 Badd'nin etrafndaki byk kalabalklardan duyduu endi192. Abbas el-Azzw, Mavln Khlid an-Naqshaband, Krt Enstits Dergisi Say: 1/S. 704 - Badad-1973 193. Hlet Efendi (Es-Seyyid Mahmud Said, 1760-1823) Hlet Efendi deyince biraz durmak lazm. nk bu isim II. Sultan Mahmud dneminin yalnzca bir devlet adam deil, ayn zamanda devrinin ilgin bir simasdr. n
156

157

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

eyi padiaha aklama ihtiyacn duymutu. Tarih-i Ltf'den aaya alnan satrlar bu endieyi kantlamaktadr. Aynen yle deniliyor: Dern-i stanbul'da, birka mescidde kendilerine mahsus yin tariki, halkdan mestr olarak icraya megl olduklarndan, stanbul kber ve ulemsndan haylca zevt bunlara intisb eyleyerek aded-i ihvn oalm idi; Ve bunlar, bervech-i muharrer Arabistan'da istihsal ettikleri hret ve cem'iyetden baka stanbul ve Anadolu ve Rumeli taraflarnda hulef nmiyle bir haylice adamlar meclis ve mehfil-i enmda (Tark-i Halid usln nerile megl olmalarnn zahirde mahzru yok ise de, sofiye sfatyla teksir-i sevdi i'tiyaddan eslafda zuhr eden ahvl mtlaas,) mm ileyhim'e pek de meydan verilmemesi lzmunu gstermi olduundan, mehr-i hulef-i Hlidiyyeden stanbul'da bulunan baz zevt, avenesiyle ramazann igirmi birinci gecesi, bulunduklar mahallerden gmre gtrlp kayk ile Kartal'a ve oradan Sivas'a icla ve ertesi gn bunlarn mehur mntesiplerinden rgb Ali Efendi (ki stanbul ulemsndan idi) O dahi Ankara dahilinde, erke Kasabas'na nefiy olunduklar ve Sivas'a teb'd olunan kimselerden Salih ve Ahmed Efendilerin Sivas'da tevkif edilmeyerek Badad'a gnderilmeleri muahharan Sivas valisine yazlm olduu ve eyh Halid Hazretleri'nin kimmakm ile hulefs bu taraflara gelmemek zere Badad ve Sleymaniye taraflarna mbaereten, terfikan irsal olunmu olduklar baz evrakda grlmtr.194 Evet, bu satrlardan anlald kadaryla Tarih-i Ltfi'ye gre Halid Badd'nin adamlar bir gece iinde stanbul'dan ite byle apar topar uzaklatrlm ve srlmlerdir. Dikkat edilirse bu cezalandrmaya zellikle iki sebep gsterilmektedir.

ve kar uruna yapmad kalmayan bu ahs, kken olarak Krmldr. Kadlk, Mhrdar Yamakl, Kethdlk, Paris Byk Elilii (1802-1806), Divn- Hmyn beylikilii ve Rikb- Humyn Reislii yapan Hlet Efendi, bir osmanl aydndr. Franszca bilmedii halde Fransa Bykeliliine tayin edilmesi O'nun, devrin llerine gre iyi bir eitim alm olduunu kantlamaktadr. Bata Tepedelenli Ali Paa ve oullar olmak zere, Badad Valisi Sleyman Paa'nn idamnda Salih Paa'nn grevden alnmasnda ve Mora isyan'nn patlak vermesinde eli bulunan Hlet Efendi, nihayet Fransa B. Elisi Sabastiyani'nin etkisiyle II. Mahmud tarafndan 1823 ylnda Konya'da idam ettirildi. Bu olay zerine: Ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur. Ykld gitti cihanda, dayansn ehl-i Kubr. dizelerinde, zetle dile getirilen duygular, genelin bu adama kar ne kadar nefret duyduunu kantlamaktadr. Nakibendler, Halid Badd'nin, bedduasyla O'nun byle bir sona uradn ileri srmektedirler (!) 194. Tarih-i Ltfi 1/286

157

158

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bunlardan birincisi, kendilerine mahsus yin tariki, halkdan mestr olarak icraya megl olduklarndan; kincisi de, istihsal ettikleri hret ve cem'iyet tir. Bundan kaynaklanan endienin asl sebebi ise Tark-i Halid usln nerile megl olmalarnn zahirde mahzru yok ise de, sofiye sfatyla teksir-i sevdi i'tiyaddan eslafda zuhr eden ahvl mtlaas,195 eklinde dile getirilen olas bir tehlikedir. Kukusuz en zgrlk ynetimler bile, kenetlenmi kalabalklardan ekinirler. Dolaysyla Osmanl ynetiminin, yukarda anlatlan nlemlere bavurmas garipsenecek bir olay deildir. Ne var ki ynetimin Halid Badd'ye kar bu tutumu ok ksa zamanda geveyivermitir. te bunun sebebi ok nemlidir. stanbul'dan gelen emir zerine Badad Valisi Said Paa tarafndan yaplan birtakm soruturmalardan sonra, zellikle Memlk Davud Paa'nn valilii srasnda dzenlenen rapor zerine Osmanl saraynn Badd'ye kar tavr tamamen deiti. Esasen meselenin i yz udur: (Eer Halid Badd'nin Hindistan serveni de dahil olmak zere O'nun btn faaliyetleri, ynetimin nceden hazrlad bir senaryonun fiilen uygulamas deil de srf bir srpriz ise ), Badd'nin, o dnemde devlet iin aranp da bulunamayacak biri olduu -zellikle bu hadiseden sonra- iyice anlalmtr. nk uzun yllar Osmanl Devleti'ni epeyce megul etmi ve askeri yntemlerle bir trl zmlenememi olan Vahhbliin, en azndan Anadolu'ya yaylmasn nlemek iin Halid Badd tam anlamyla bulunmaz bir Hind kumayd! Ve nk O'nun, Hindistan'dan getirmi bulunduu yeni Nakibendlik anlay, Anadolu Trklerinin vicdannda eskiden beri yerleik bulunan aman- slm sentezini Patanjalist fantezilerle tamamlyordu. u halde madem ki yaplan istihbarat, O'nun devlet ilerine parman kartrmak istemediini kantlyordu, yle ise izlenecek en doru yol, O'nun geni kalabalklar zerinde yaratt ynlendirici etkiden yararlanmakt. te Osmanl Devleti bunu yapt. Bu gelime, sanki zel bir zamanlama ile kendini gstermiti. nk Osmanl Devleti hem ieride hem darda dmanlarla ve isyanclarla bouuyordu. 1812'de Mehmed Ali Paa Vahhbler'in zerine; 1813'de de Hurit Paa, Kara Yorgi'ye kar Belgrad zerine gnderilmiti. 1814'de Odesa'da Etniki Eterya Cemiyeti kuruluyordu. Tanzimat ncesi i siyaset sanclar ile bocalayan devletin, darda ark meselesi olarak bilinen bir komplo ile bana oraplar rlyordu. lkenin dousun195. zellikle son cmleyi, bugnk kuan da anlamas bakmndan nemsemek gerekir. Onun iin cmleyi sadeletirerek sunuyoruz: Halidlik Tarkat'nn kurallarn yaymaya almalarnn, grnrde zarar yoksa da tarkat olarak yanda oaltmak nedeniyle eski tarkatlarda ortaya kan durumlarn gz nnde bulundurulmas!
158

159

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

da, zellikle Krt blgesinde hemen hemen devlet otoritesi diye bir ey yoktu. 1826'da Yenieri ocann kaldrlmasyla devlet halktan asker isteyince Krt airet reisleri bu istei reddettiler. 1831 ylnda Cizre Emri Bedirhan Paa bakaldrd. Musul Civarndaki Sincar Da196 eteklerinde yaayan Yezdler, 1830'da ayaklandlar. Blgedeki yneticiler airet aalaryla birlik olmu, karlarndan baka hi bir ey dnmyorlard. Halk ise bunlarn elinde perianlk ve sefletin bin bir acsn tadarak yaamaya alyordu. lkelliin, cehlet ve geri kalmln -dille ifadesi imkansz- batana saplanm olan bu insanlar, yollarnda, tarlalarnda ve tenhalardaki i yerlerinde de hrszlara, yol kesenlere ve kanl katillere kurban gidiyorlard. Osmanl Devleti, kendi tarihi boyunca bu dnemdeki kadar endie verici i ve d krizler yaamamtr. zellikle bu aamada Avrupa kalknrken, Osmanl Devleti tam tersine hzl bir k periyoduna girmiti. Bu dnemin daha ilk gn Alemdar olayyla balad (1808). Devlet, ngiltere, Fransa ve Rusya'nn iddetli basks altndayd. Mora syan ve ardndan Fener Patrii Gregorius'un197 idam edilmesi; ancak 1826 ylnda kaldrlabilen Yenieri Oca'nn kard kargaa; Navarin'de Osmanl ve Msr donanmalarnn 1827'de yakl; Osmanl-Rus Sava ve Edirne'nin 1829'da Ruslar tarafndan igali; Franszlarn 1830'da Cezayir'e girmesi ve Msr Valisi Mehmed Ali Paa ordularnn 1832'de Ktahya'ya kadar ilerlemesi ile devletin temelleri det atrdyordu. Btn bunlar yetmiyormu gibi gneyde de karklklar her gn biraz daha artyor ve yaylyordu. Irak, Suriye, Lbnan ve Arap Yarmadasnda trl trl huzursuzluklar yaanyordu. Badad'daki Klemen Oca her gn kanl olaylara sahne oluyor, blgenin ynetimi, zorbalar arasnda sk sk el deitiriyordu. leride ayrntl olarak aklanaca zere, zellikle Hicaz Blgesi'nde dehetli bir hareket balamt. Daha sonralar, Nakibendlerin etkisiyle Trkiye'de yazlan tarih kitaplarna bu hareket, Vahhblik ad altnda gemitir.
Dolaysyladr ki devlet, topluma az ok disiplin kazandracak ve hi deilse ierideki bu sanclarn biraz olsun dindirecek olan areleri red edemezdi. Bu arelerden biri de eer ( slm, kitaba uydurmak suretiy-

196 . Krtler buna, iya-y engr derler. 197. Gregorios (1739 - 1821) nce izmir, Rum Piskoposu idi. Deiik srelerle Fener Rum Patriklii'ne seildi. II. Mahmud Dneminde Etniki Eterya rgtne ye oldu. Yunan ayaklanmas srasnda korkarak, bu olaya katlanlar aforoz etti. Fakat O'nun bu lnetnmesi isyann yatmasna yaramad iin, Patrikhnenin kapsna niformasyla aslarak idam edildi. Sylentilere gre rumlar, bir slm byn ayn yerde asarak Gregorios'un cn alncaya kadar bu kapy kitli bulundurmaktadrlar!

159

160

Sleymaniye Vakf Yaynlar

le ykmaya alan) bir tarkat bile olsa, ona katlanmak pahasna, kar karya olduu daha byk felaketlerden kurtulmak istiyordu.

Vurgulamak gerekir ki, hi bir inan ve dncenin, on yl gibi ksa bir sre iinde koskoca bir imparatorluun her yanna yaylp tutunduu, insanlar byleyip vicdanlara kaznd grlmemitir. zellikle yukarda ksmen anlatld gibi, hzla kmeye devam eden Osmanl Devleti'nin, XIX. yzyldaki artlar iinde bir tarkatn bylesine yaygnlk gstermesi ok zel nedenlerle ancak aklanabilir. Onun iin bu sonucun, byk olaslkla devlet desteindeki youn propagandalar sayesinde alnm olduu anlalmaktadr. erideki anarinin yatmas iin ruhlar hipnoza sokacak bir arenin o gnlerde ie ok yaradna, mutlaka her zamandan daha ziyade inanlmtr. Dolaysyla devletin, Nakibend Tarkat'na o gn iin bir can simidi gibi sarlm olduu bir gerektir. Zaten tarkatn yapsnda da rbta gibi insan psikolojisini ynlendirici uygulamalar vardr ki bunlar, Nakliin yaylp tutunmasnda birbirini tamamlamtr. te bu yzdendir ki gerek fslt yntemiyle, gerekse erkn araclyla Devletin destekledii Badd, tasavvuf tarihinde rhnilerden pek azna nasip olmu byk bir n kazand. O'nun, brahmanist tasarlar zerinde temellenen, yeni Nakibendlik, rbtasyla, Hatm-i Huwcegn ile, tevecch yiniyle bu kez Halidye ad altnda Irak'a Suriye'ye ve btn Anadolu'ya yaylp yerleti. XIX. Yzyln balarnda gerek seleflik ve vahhblik adlar altnda patlak veren hareketlere kar; gerekse Jnaraplar'n ncln yapt arabizm'e kar Osmanl ynetimi, Halid Badd tarafndan alanmaya allan yeni Nakibendlii, bir teminat olarak gryor ve bu yzden onu btn gcyle destekliyordu. Halid Badd'in en byk temsilcilerinden El-Khn Ailesi'inin, Suriye Valisi Musa Safvet araclyla devletten kopard paralar; bu ailenin by ve ayn zamanda Badd'in gzde halfesi Muhammed el-Khni'nin, 1853'de stanbul'a gelii srasnda devlet erkn tarafndan aynen bir kral gibi merasimlerle karlanmas bunu aka kantlamaktadr. Devletin tavr byle idi. Peki o dnemin (szde az ok uyanm selef) slm limleri olarak bilinen ahsiyetlerin ve aydnlarn Badd'ye, ya da O'nun getirdii Hind mistisizmine ilikin tutumlar nasld? Bu soruya, slm limleri adna verilmi net bir cevap bulmak ne yazk ki gtr. nk korkun bir knt iinde bocalayan Mslmanlarn yolunu klandracak gerek limlere deil o karanlk gnlerde, iman ehlinin az ok uyanm bulunduu bu gn bile rastlamak kolay olmasa gerektir. Dnya Mslmanlarnn, hem bilgili hem de cesur ve basiretli gerek limlere o dnemde duyduu ihtiya, belki slm tarihinin hi bir devresinde duyulmamtr. Dolaysyla Badd'ye kar az ok sesini ykseltmi olanlar, -pek az hari- Allah iin deil, srf O'nu ekemeyenler olmutur.

160

161

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

O dnemde henz pek yeni olan entelektel seleflik hareketinin nde gelen isimleri daha ok Suriye'de sivrilmilerdi. Onun iin: "Bunlar, neden Badd'nin yaymaya alt Brahmanist inan ve uygulamalara kar tepki gstermediler?"; Ya da Hi deilse rbtaya kar neden kk bir reddiye bile kaleme almadlar?" diye tarih aratrmaclarna bir soru yneltmek isteyenler elbette ki kacaktr. nce insafla belirtmek gerekir ki bu ilk Seleflerin banda ok byk dertler vard. Onlar, hem devlet tarafndan desteklenen hem de Hind kaynakl mistik artlandrma yntemleriyle byk kalabalklar hipnoza sokan, onlar transa geiren Badd ile uraamayacak kadar ar sorunlarla kar karya bulunuyorlard. nk devlet onlar her frsatta il yavrusu gibi datyor, hatta dzenledii komplo senaryolarn uygulamaya koyarak onlar silip sprmeye alyordu. Buna ramen, -belki inanlmas g ama- dnemin selef limlerinden baz ahsiyetlerin, Nak ileri gelenleriyle zaman zaman ili dl olduklar da -ne yazk ki- gizlenemeyecek bir gerektir! Olabilir ki bu konuda grlm baz yaknlamalar, Nakibendlerin Suriye'de erimeye yz tuttuu gei dneminin istisni rnekleridir. nk Nakibendler, XIX. Yzyl sonlarna doru Arap muhitlerindeki etkilerini gittike kaybediyor ve seleflik'le arabizm'in atma ortamnda yava yava eriyorlard.198 Bu sebeple de seleflerle geinmeyi, politik olarak uygun gryorlard. Dolaysyla bu nadir rneklerden biri olarak, nl selef, Muhammed Abduh199 ile Nak ileri gelenlerinden Abdulmecd el-Khn'200 nin dostluunu, belki de seleflik lehinde sonular almaya dnk ilikiler eklinde deerlendirenler bulunacaktr.
198. Ne Nakibendlik, ne de baka bir tarkat, esasen Arap muhitlerinde hi bir zaman tutunamamtr. Fakat Badd-Osmanl dayanmas sonucu bu tarkat (18201870) aras, elli yl kadar Irak ve Suriye'deki Araplar arasnda da bir deceye kadar yaylma eilimi gstermitir. Bununla birlikte zamanla seleflik, laiklik ve sosyalizm gibi akmlarn atma ortamnda tamamen eriyip gitmitir. 199. Muhammed Abduh (1849-1905): Msr ulemsndan ve XIX. Yzylda balayan slm Uyan Hareketi'nin nclerindendir. On yanda renime balamasna ramen, bilgi ve kltrde emsallerini geride brakan bir birikime sahip oldu. Cemluddn Afgn'nin rencisi olarak ok ynl bir kiilik kazand. mer Nash Bilmen, Byk Tefsir Tarihi adl eserinde Muhammed Abduh'dan byk bir stayile sz ederek hakknda: Msr'n son zamanlarda yetitirmi olduu yksek bir ilm- irfn hazinesidir. ifdesini kullanmaktadr. O'nu bu ekilde ananlar bulunduu gibi, tam tersine iddetle eletirenler, hatta slm' ykc bir yol izlediini ileri srenler de vardr. Fakat bunlar genellikle Modernist Nakibendler gibi rk-tarkat kesimlerin bandaki hocalardr. Dr. mer Enis Tabba'n, Nehc'l-Belga'nn griinde kaleme ald yazda , baba tarafndan Trk olduunu ileri srd Muhammed Abduh'un eitli kaynaklarda ve ansiklopedilerde geni biyografisi vardr. 200. Abdulmecd bin Muhammed el-Khn: (1847-1901)

161

162

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Ancak eer yine rbta meselesine dnp dersek ki, Muhammed Abduh ve emsli Msr ulemsn sulamayalm, nk onlar hem Msrl olmak bakmndan muhit olarak Nakibendlerden uzak idiler; hem de bir yandan mahalli ynetimle, bir yandan, merkez ynetimle, bir yandan ngilizlerle, bir yandan ise muhfazakr/geleneki hocalarla bouuyorlard. Bunlarn rbta diye bir eyden haberdar olmu bulunmalar ihtimali bile son derece zayftr. Ama Suriye'deki selef ulem, rnein: Cemluddn el-Kasim ve Abdurrezzk el-Btr gibi ahsiyetlerden biri bile acaba rbta hakknda herhangi bir gr ortaya koymu mudur? Evet eer byle bir soru yneltecek olursak buna nasl bir cevap bulacaz? Burada ciddiyetle belirtmek lzmdr ki bu sorularla aslnda rbta meselesini, olduka bytm bulunmann farknda olmak gerekir! nk Nakibendler her ne kadar buna kendi aralarnda fazlasyla nem vermi iseler de Mslmanlarn imdiye kadar dikkatlerini rbta zerine ekememilerdir. Zaman zaman bunun farknda olup sesini karanlara kar Nakibendlerin kopard velvele, onlar iin bir reklam olur diye belki de ok sevinmilerdir. Bu nedenle, kesinlik derecesinde sylenebilir ki rbta, zaman dilimi olarak iinde bulunduumuz dnemde ve sadece Trkiye'de az ok gndeme gelmi ya da getirilmek istenmitir. nk her keresinde ayn oyunlar denendike tabir caizse da fare dourmu ya da tavan daa ksm dan haberi olmam'tr!!!! ***

Badd ile Kartlar Arasndaki Kavgalar:


Badd'nin muhaliflerinden biri de, O'nun hretini kskand anlalan dnemin ve blgenin nl kadir eyhi eyh Ma'rf en-Ndehi el-Berzenj'dir. O'na reddiye
El-Khn Ailesi'nin nc kuandandr. Kk Muhammed'in olu, ("ElBahjatus-Seniyye" adl kitabn yazar ve Badd'nin en nemli temsilcilerinden biri olan) Muhammed b. Abdillh el-Khni'nin torunudur. Nakibend rhnlerinin menkabeleri konusunda yazd "El-Hadiqul-Wardiyya Fi Haqiqi Ejill'in-Naqshabandiyya" adl kitapla yeni Nakibendler arasnda sivrildi; Abdulqdir el-Cezir'den ok yardm grd; Muhammed Abduh ile yazt ve am selefleri ile iyi geindi. Abdulmecdin, Esad Shib'le aras ald. Yazd "El-Hadiqul,Wardiyya" adl eserinde, Esad'n babas Mahmud Shib'den hi sz etmemi olduu iin Esad'n O'na kst sylenmektedir. Bu da insanlara mritlik yapmaya soyunan Nakibend eyhlerinin kiiliini ortaya koymak bakmndan nem tamaktadr! yle anlalyor ki daha tutarl bir kiilikle tannan Abdulmecd, hrs ve komplekslerinin esiri olan Esad Shib'e katlanamamtr.
162

163

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

olarak, Tahrr'ul-Hitb Fi'r-Redd'i Al Halid'il-Kezzb ad altnda manzum bir risle yazm ise de daha sonralar piman olmu ve Halid'den zr dilemitir.201 Hem Badd'nin can fed yandalar tarafndan yaplan hararetli savunmalar, hem de Osmanl ynetiminin Vahhblie kar bir sigorta olarak O'na verdii nem karsnda Berzenj'nin yalnz kald ve geri adm atmak zorunda bulunmu olduu sanlmaktadr. u var ki zaten Berzenj de bir tarkat idi. stelik ifadeleri O'nun, bilgili vakur ve cesur bir slm limi olmaktan ok, skolastik dnceyle artlanm sradan bir molla olduunu aka kantlamaktadr. Dolaysyla O'nun, Hind sofizminin ykc etkilerine kar slm' korumaya uramaktan ziyade Badd'nin genileyen evresi karsnda nn ve nemini kaybetme endiesiyle byle davrandna ihtimal vermek gerekir. Nitekim O'nun pes etmesi kadar, kiilik ve bilgi dzeyi bakmndan da yetersizlii Badd'nin iine yaram, daha ok cesaretlenmesine ve nlenmesine katkda bulunmutur. Halid Badd'nin, Berzenj'den ald zrnmeye kar ona yazd cevap, bu gerei kantlyor. Badd, kulland ifadelerle Berzenj'ye o kadar yukardan bakyor gibidir ki bu adamn ne denli sindii aka anlalmaktadr.202 Halid Badd'ye kar kan yalnzca Berzenj deil, O'ndan baka, dnemin birok ileri gelenleri ve siyaset adamlar da Badd'nin getirdii yeni mistik anlaya tepki gstermilerdir. Bunlardan biri de, Musul'un Arap erafndan Sleyman Paa'nn olu Ebu Said Osman bin Sleyman el-Jell'dir. (Dnemin isim geleneine gre Osman Hay Bey olarak bilinir.) Bu zatn, Badd'ye kar yazm olduu kitabn ad: Din'ullah'il-lib Al Kulli Munkir'in Mubtedi'in Kzib'dir; Berzenj'ye ait Tahrir'ul- Hitb'n bir eit erhidir. Yazar, bunu, Vali Said Paa'ya sunmutur. Sonralar Muhammed Emn es-

201. Bk. Abbas el-Azzw, Mawln Khlid an-Naqshaband, Krt Enstits Dergisi Say: 1/S. 715 - Badad-1973; Abdlmecd b. Muhammed El-Khn, ElHadiqul-Wardiyya Fi Haqiq'i Ejill'in-Naqshabandiyya s. 231. Bu son eserde yazar, Berzenj'nin zr diledii mektubu nakletmemi, sadece Badd'nin O'na verdii cevb mektubu aktarmakla yetinmitir. eyh Ma'rf en-Ndeh el-Berzenj'nin hayat hakknda Bk. Trikh'ul-Edeb'ilArab Fi'l-Irk: 2/51, 52; Muhammed el-Khl, eyh Ma'rf en-Ndehi el-Berzenj, Temeddn Yaynevi-Badad 202. Abdlmecd b. Muhammed El-Khn, El-Hadiqul-Wardiyya Fi Haqiq'i Ejill'in-Naqshabandiyya s. 231.

163

164

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Suweyd tarafndan Def'uz-Zulm An'il-Wuq'i Fi Irz'i Haza'l-Mazlm ad altnda, bu risleye kar bir reddiye kaleme alnmtr.203 Sz konusu reddiye, giri, kitab ve sonu balklar altnda blmden olumaktadr. Halid Badd tarafndan yeni Nakibendlik olarak alanmaya allan Hind mistisizminin uygulamalar, yle anlalyor ki Irak'da nce Arap orijinli limlerinin tepkisini ekmitir. Bunun sebepleri aktr. Her eyden nce Badd Krtt, bu nedenle Krt asll hocalar, O'nun yeni gr ve inanlarn slm'la uzlamaz bulmu olsalar bile duygusal bir tutum iinde fazla tepki gstermemi olabilirler. Ayrca bunlar kltrel adan da, iyi bir seviye yakalayamadklar iin ar slm'a dn hareketi iinde onlardan hemen hi kimse sivrilmemi, dolaysyla klasik anlaylara, yozlamaya ve slm' ypratan mistik akmlara kar duyarllk gsterememilerdir. Bunun iindir ki Halid Badd'ye kar ilm ve yazl tepkilerin tm Badad ve Musul'da ortaya kmtr. Bu cmleden olarak, Musullu Osman Hay Bey'in reddiyesi dnda ayrca Mahmd bin e-eyh Abdiljell el-Msil'nin Nakibend Tarkat'n rten bir eser yazd sylenmektedir.204 Badad'da o dnemin Irak Allmesi olarak vlen ve birok kimse tarafndan selef olarak tannan Ebu's-Sen ihbuddn Mahmd el-ls'nin de Badd'nin inanlarna tepki gsterdii ise ihtilafl bir meseledir. Abbas el-Azzw, bu konuda unlar kaydediyor: Ebu's-Sen el-ls'nin, eyh Halid'e kar ktna ilikin eyh brahim elFash tarafndan Elmejd'ud-Tlid adl eserde kaydedilenlere gelince, bunun asl yoktur.205 Bu tesbite ihtimal vermek, hatta inanmak gerekir. nk yine bu tesbitin sahibine gre Badd'nin lm zerine Mahmud Cevad Siyahpu'un, yazd mersiye, ells tarafndan erh edilmitir. Bu da demek oluyor ki el-ls, Siyahpu'un aclarn paylamtr. Dolaysyla O'nun, Badd'ye kar km olmasna inanmak gtr. Nitekim bunu teyid eden, hatta rbta ile ilgili olarak ihbuddn el-ls'nin ortaya koyduu gr ilgintir. Yine el-Azzw'nin naklettiine gre ihbuddn, rbtaya ilikin grlerini u szlerle aklyor:
203. Bu reddiye el yazmasdr ve istanbul-Sleymaniye Ktphnesi Es'ad Efendi Blm'nde, 1404 say altnda kaytldr. 204. Bu reddiye, Nakibend Tarkat'nn tamamna kar yazlmtr. Kitabn ad El-Budr'ul-Jeliyye Fi'r-Radd'i Ala't-Tarqa'tinNaqshabandiyya'dir. Nakibendler tarafndan ele geirilen nshalar, byk ihtimalle imha edildii iin eserin izine rastlanmamaktadr. Ancak bir sylentiye gre Kitabn bir tek nshas Irak'da Brifkan denen bir yerde bulunmaktadr. 205. Bk. Abbas el-Azzw, Mawln Khlid an-Naqshaband, Krt Enstits Dergisi Say: 1/S. 725 - Badad-1973.
164

165

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Kanun Koyucu (Hz. Peygamber) Sallellahu aleyhi ve sellem'e dayanan, gvenilir, sabit bir delil olarak Rbtay kantlayc bir ey bilmiyorum.206 Evet el-ls byle diyor ama, ondan sonra laf epey geveliyor ve nihayet yle bir ifade kullanyor: Eer sz uzatma korkusu olmasayd onu anlatacaktm. Bununla birlikte tevecch ve rbtann bereketini de inkr etmiyorum.207 *** Aslnda Halid Badd'ye en iddetli bir ekilde kar km ve aleyhinde hem yazl hem szl eletirilerde bulunmu, hatta O'nu kafirlik ve zndklkla sulam biri daha vardr ki bu ahsn ad Abdulvahhb es-Ss'dir. Abbas El-Azzw, O'nu Abdulvahhb el-Badd olarak zikretmekte ve O'nun da aynen Badd gibi Abdullah- Dehlew'nin meznu ve nl halfelerinden biri olduunu kaydetmektedir.208 Bu, ok nemli bir noktadr. nk ibu Abdulvahhb'dan sz eden herkes O'nu, Halid Badd'nin bir mezi olarak tantmaktadr. Halbuki bu doru deildir. Esasen ikisinin arasnda srp giden dmanlklarn nedeni de budur. nk ikisi birbirine rakyb olmu, birbirlerini ekememilerdir. Fakat Halid Badd, hrette onu geince Abdulvahhb'n bundan huzursuz olduu ve aleyhinde alt anlalmaktadr. Ancak bu ahsn Badd hakknda neler sylediini neler yazp izdiini tam olarak tesbit etmek kolay deil, belki mmkn de deildir. nk Halid Badd'nin hem kendisi hem de adamlar, bu kiinin aleyhinde o kadar aba harcamlardr ki mahalli idare yle dursun padiahn bizzat kendisi O'nun cezalandrlmas iin ferman karmtr!209 Abdulvahhb es-Ssi'nin ad, daha birok yerde gemektedir. Ancak hepsinde de ortak baz noktalar vardr; Onlardan biri de bu adam tarafndan neler sylendiinin, neler yazlp izildiinin tam ve derli toplu olarak aklanmam olmasdr. Ayn zamanda, yazd kitap ya da rislenin, hangi isim altnda kaleme alndnn belirtilmemi olmasdr. Anlalan, Halid Badd'yi bu kiinin sulamalarna kar savunanlar, srf O'nu aalamak iin olsa gerektir ki, neler sylediini, ya da neler yazdn btnyle ortaya koymamlardr.
206. Age. S. 715 207. Age. S. 717 208. Age. S. 719 209. Age. S. 719, 720, 721; Tarih-i Ltfi, Cilt-1/S.286

165

166

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Kasm Kufral'nn, Abdulvahhb hakknda kaydettii szler de bunu dorulamaktadr. Kufral, o gnn nemli bir skandal olarak patlak veren Abdulvahhb olayn yle anlatmaktadr: Mevln Halid, stanbul'a evvela Abdlvahhb al-Ssi'yi gndermiti. Bu zatn kibir ve enniyete kaplarak kendisini sliklere rbta ettirmesi zerine meselenin tahkiki iin Abdlfettah al-Akar'yi210 gnderdi. Bu hareketlerinden dolay tarkattan tard edilen al-Ssi'nin yerine al-eyh Ahmed al-Agribz halfe nasbedildi. Mevln Halid, Abdlvahhb' celb ile kendisine tvbe teklif edildi ise de bu zat zhiren emre itat eder grnerek hakikatte bildiinden amad. Bunun zerine tarkattan tard edilerek keyfiyet stanbul'daki mrdlerine bildirildi. Bu vaziyet karsnda me'ysen Medne'ye ekilen Abdlvahhb, Mevln Halid'i tekfir eden bir risle te'lif ederek ortal birbirine katmaa alt....211 Evet yukarda grld gibi Kufral ok ak bir ifadeyle Abdlvahhb'n, Badad aleyhinde bir risle yazdn kaydetmektedir. Ancak bu rislenin hi bir izine rastlanmamaktadr. Byk ihtimalle O'nun yazp izdikleri imha edilmitir! Es-Ssi'nin, yazdklarn rtmek isteyenlerden biri de nl fakih, bn. Abidn'dir. Bu zat, o'na kar kaleme ald Sellul-Husam'il Hindi Fi Nusra'ti Mavln Khlid an-Naqshaband adl kitapnda neredeyse batan sona kadar bu ahsn adn hep zamirlerle geitirmi, yalnzca 8. sayfada ve bir tek kez Abdulvahhb diyerek adn anmtr. Tabiatyla Abdulvahhb'n syledikleri szler arasnda, Halid Badd'ye ynelttii, sadece sihirbazlk ve cincilik sularna ilikin olanlar nakledildii iin,
210. Halid Badad'nin halfelerinden Abdulfettah el-Akr'nin lakabn, Kasm Kufral, El-Akar olarak yazmtr. (Bk. Nakibendliin Kurulu ve Yayl, Trkiyt Enstits No. 337, s. 185); rfan Gndz ise bu kelimeyi El-Ukar eklinde kaydetmitir. (Bk. Gmhnev Ahmed Zyddn istanbul-1984 s. 31, 42, 43, 143) Her iki yazarn da burada kk bir hataya dt, bu kelimenin, doru yazlnn: El-Akr olmas ve fonetiine uygun okunabilmesi iin de el-Aqr eklinde yazlmas gerektii kanatindeyiz. nk yukarda sz edilen Abdulfettah'n, bu lakab tamas, O'nun Musul Vilayeti'ne bal Akra (Aqr) ilesi'nden olduunu akla getirmektedir ki Arap dil kurallarna gre O'na Akral anlamnda El-Akr (el-Aqr) demek lzmdr. Sebebine gelince: Akra'ya nisbet amacyla tretilecek bir ism-i Mensb, ne Akar, ne de Ukar olur; Bilakis Akr olur. Fazla bilgi iin Arap dil grameri konulu kaynaklarn Nisbet Bb na baknz. Ayrca nemine binaen, Arapada () sesini karan hi bir harf bulunmadna bu ilgiyle deinmek gerekir. Onun iin zellikle ilhiyt ve edebiyat renimi grm kimselerin, yukardaki alntda grld zere, Abdlvahhb ve Adlfettah adlarnda bu harfi kullanmalar artcdr. Bunlar alnt olduu iin aynen nakledilmitir. 211. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl, s. 185 Trkiyt Enstits No. 337
166

167

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

O'nun, rbta hakknda da bir ey syleyip sylemediini bn. Abidn'in bu reddiyesinden renmek mmkn olamamaktadr. O'nun yazm olabilecei eyler de byk ihtimalle imha edildiinden rbta hakkndaki dnceleri bu suretle karanlkta kalm bulunmaktadr. Bununla birlikte eer Abdulvahhb, rbta aleyhinde bir ey sylemi olsayd, bn. Abidn'in onu da rtmeye almas gerekirdi diye dnmek lazmdr. u var ki zaten Abdalvahhb'n kendisi de bir tarkat olduundan dolay rbtay deil, Halid Badd'yi hedef ald anlalmaktadr. bn. Abidn'den sonra Abdulvahhb es-Ssi hakknda yazp izmi olanlardan biri de Abdulmecd el-Khn'dir. Byk ihtimalle Kufral bu iki ahsa ait kaynaklardan yararlanarak yukardaki bilgileri vermitir. Bu konuda el-Khn'nin El-HadiqulWardiyya adl kitabndan u bilgileri fazladan renebiliyoruz: Mevln Halid Hazretlerinin bana Badad'da gelenlerin ayns amda meydana geldi. Tarkatn, yce saltanatn bakentinde yaymak zere Abdlvahhb adnda bir adamn oraya yollamt. ok gemeden eyhlislm, ehrin ulemas ve ulu vezirleri O'na gnl baladlar. Bunun zerine imard ve nlenme sevdasna dt. eyh bu olay duyunca O'nu ararak tevbe ettirdi ve yerine bakasn yollad. Fakat adam kt niyetini gizleyerek dndan ballk gstermeye alt. Ne var ki Allah O'nun i durumunu eyhe bildirdi. Nitekim O'nun stanbul'daki yandalarna kendi eliyle yazp gnderdii (kt niyetini bildiren) mektuplar eyh'in eline geti. Bunun zerine eyh O'nu tarkattan genel anlamda kovdu ve Mbrek kalemiyle bu durumu, Hilfetin bakentindeki ihvnna yazd mektupla bildirdi. Abdulmecd el-Khn, bu mektubu da olduu gibi kitabna geirmi bulunmakta, ancak O da dierleri gibi Es-Ss'nin ne yazp izdii hakknda hi bir ey sylememektedir. Abdulmecd'in ayrca verdii haberlerden biri de, Halid Baddi'nin ynetime kar ciddi bir tehlike olacak ekilde muhitini genilettiine ilikin olarak Halepli eyhlerden birinin, kinci Sultan Mahmud'a yapt ihbar'dr. Fakat Abdulmecd bu eyhin adn vermemektedir.212 Baz kaynaklara baklrsa Abdulvahhb es-Ssi'nin, Halid Badd'ye kar verdii sava, ok nemli bir sebebe dayanmaktadr. Bu da, yukarda bir nebze iaret edildii gibi, O'nun, esasen Halid Badd'nin halfesi deil, bilakis eyhinin (yani Gulm Abdullah- Dehlew'nin) halfesi olduudur. Dolaysyla ikisi rakyp idiler. Ancak Badd'nin, nn bu adamla paylamak istemedii sanlmaktadr. te kavgann esas
212. Bk. Abdulmecd el-Khn, El-Hadiqul-Wardiyya Fi Haqiq' Ejill'inNaqshabandiyya s. 232, 233

167

168

Sleymaniye Vakf Yaynlar

nedeni bu olmaldr. Ayrca Abdulvahhb es-Ssi'nin bu kavgada yalnz bana olmad, yannda Hamdi ed-Dastn adnda birinin daha bulunduu anlalmaktadr. Aratrmac El-Azzw'nin tesbitlerine gre rbtaya kar km olan ahsiyetlerden biri de, Hind-Bahubal Emiri Muhammed Sddyq Khn'dr. lim olan bu zatn birok kitaplar bulunduu kaydedilmektedir.213 Ayn zamanda Halidilik'te Tevecch ad altnda bilinen rhni yini de eletiren Muhammed Sddyq Khn'n yazd kitap, Halid Badd'nin kardei olu Es'ad Shib tarafndan rtlmeye allmtr. Es'ad Shib'in bu amala yazd rislenin ad Nr'ul-Hidye'ti wa'l- rfn'dr. 214 *** Naklikten, rbta temeli zerinde Hlidiyye adyla yepyeni bir tarkat reten Halid Badd, Osmanl toplumu iinde en ok Krtleri ve Trkleri etkilemitir. slm kltr ve anlaynn melezletii Irak ve Suriye'de, -yaygn propagandalarn da etkisiyle- ok az sayda Araplar tarafndan bu tarkata kar, ilk balarda bir eilim grlm ise de daha sonralar bu, canlln yava yava yitirmitir. Tarkatn, Krtlerle Trkler arasnda tutunmasnn gerek nedenini ise, ad geen her iki toplumun, yzyllar nce slm'a girerken bu yeni dini nasl anladklarnda aramak gerekir. Bu, ok nemli bir noktadr. nk nceleri slm'a kar iddetle direnmi, fakat belki de dilini bildii iin, ksa bir sre sonra onu sindire sindire anlam ve nihyet btn putlarn krarak iman etmi olan bir toplumu dnn ki bunlar Arapa konuuyorlard; Bir de srf kabile bykleri Mslman oldu diye -belki de onlara yaranmak iin, ya da bir eit modaya uymak gibi bir havayla- Kur'n'n dilini bile renmeden veya anlamn bilmeden ok ksa bir mddet iinde det gle oynaya slm'a girmi yz binlerce insan dnn ki bunlarn da banda Krte ve Trke konuan topluluklar gelmektedir; Bu uluslarn, slm' ayn duygularla alglam olmas, mesajlarn ayn nanslarla kavram bulunmas hi mmkn olur mu? stelik asrlar ncesine ait olan bu gerekten yola karak gnmze gelininceye kadar tarihin ak iinde bu iki toplumu din, ahlk, kltr ve anlay konularnda birlikte

213. Bk. Abbas el-Azzw, Mawln Khlid an-Naqshaband, Krt Enstits Dergisi Say: 1/S. 717 - Badad-1973. 214. Age. S. 717
168

169

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

ynlendirmi o kadar ok olaya rastlamak mmkndr ki bunlar kronolojik bir srayla incelemek ve hele aralarndaki ilikileri bulmak kolay deildir. te tarkatn, Krt ve Trk blgelerinde hzla yaylmasnn nedenleri bu tarihi olaylarn iinde yatmaktadr. Nitekim Halid Badd'nin hemen btn halfeleri Krt ve Trk kkenlidir. Aralarnda tek tk Arap varsa da bunlar hem (kltr ve anlay bakmndan) melezdirler, hem de genellikle Irakl ve Suriyelidirler ki bu her iki blge de tam anlamyla tarihin birer p sepeti saylrlar. Neden mi? nk insanlk tarihinin az ok incelenebilmi olan son be bin yl boyunca yaanm trl trl fitnelerin en dehetlisi bu blgede olup bitmitir. Peygamberlerin hemen tm, bu blgedeki insanlara gnderilmi ve birou buralarda ehid edilmitir. Kur'n- Kerm hari, semav kitaplarn belki de hepsi bu blgede inmi, buralarda arptlm ve dejenere edilmitir. Tufan bu blgede kopmutur. Gnmzde bile buralarda cereyan eden olaylar btn dnya iin korku, endie ve huzursuzluk kayna oluturmakta ve bu corafyann gemii hakknda inandrc ipular vermektedir. te Halid Badd bu blgenin ocuudur! Hem de tarihin en kanl milletleri olan Keldn, Kasit ve Asur topluluklar tarafndan bin bir fitneyle mayalanm Mezopotamya'nn Zagros dalar eteinde dnyaya gelmitir. Evet, yanl anlalmamas gerekir ki Mezopotamya'da veya bugnk adyla Irak'da domak asla bir sululuk nedeni deildir. Nitekim Ebu Hanfe ve rencileri gibi nice ilim ve fazlet rnekleri bu topraklarda yetimilerdir. u var ki Irak toplumunun gerek kozmopolit sosyal mozaii, gerekse buna bal olarak ortaya kan dini, felsef, mistik ve kltrel karmaa, bu blge insannn, salkl bir ruh yapsyla, temiz bir vicdanla, zgr bir dnceyle, rahat ve doyumlu bir fert olarak yetimesine maalesef byk lde engeldir. Herhalde bunun gerek bir yan bulunmaldr ki Irak halk iin Ehl-i Irak, ehl-i ikk, ehl-i nifk denilmitir. Nabukodonosor'dan,215 Haccac b. Yusuf's-Sekaf'ye ve O'ndan gnmzn kanl diktatrne kadar bu lkeyi ynetmi olan zlimlerin, hem sayca ne kadar ok, hem de dnya lkelerinin dier yneticileriyle karlatrldklarnda ne vahi canavarlar olduklarna baklrsa hi kukusuz burada yaayan insanlar hakknda bir fikir yrtmek epey kolaylar. te btn bu verilerden hareket edildii zaman Irakl birinin, neden slmn btn ilim ve kltr merkezlerinin bulunduu Oradou'daki slm anlay det kanksayarak ta
215. Bu isim, Babil krallarndan nn addr. Arap ve bat kaynaklarnda farkl ekillerde yazlr ve okunur. Bunlardan bazlar yledir : Nebuchednezzar (Mnir Baalbekki, Al-Mawrid); Nabukodonosor (Buhtunnasar) Meydan Larousse Ansiklopedisi.

169

170

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Hindistan'a kadar gittiini ve oralarda aland Bdlii slm muhitlerine neden tamak istediini insan ok daha rahat deerlendirebilmektedir. lgintir ki Kasm Kufral gibi Nakibendlie itenlikle bal bir tarkat eyhi bile det bu gr dorularcasna Halid Badd hakknda aynen u ifadeyi kullanmaktadr: Mizacna uyan hakiki tasavvuf neveyi elde edememenin zdrab ile huzursuzluk iinde bulunurken karsna birden bire Hind muhitinin fsunkr Tecelllerini aksettiren Muhammed Dervi-i Azimbd (Mirza Rahim Allah Big) kt.216 Esasen Irak muhitinde tarihin derinliklerinden akp gelen eitli din ve felsefelerin oluturduu sentez, Badd'nin yaad gnlerde slm'n dnda yepyeni bir din izlenimini uyandrmakta idi. Yahudliin, Sabiliin, Hristiyanln ve daha nice din ve felsefelerin yorumlarndan, yin ve ibadetlerinden esintiler tayan bu enili rhn atmosferiyle Irak, tpk kk bir Hindistan' anmsatmakta idi. Bu nedenledir ki hemen her Irakl insan tipinin ruh yaps, bu egzotik cmbe yeni bir renk daha katmaya yatkn ve elverilidir. Nitekim Badd'nin Naklie yapt yeni katklar bunu hatrlatmaktadr. Batan beri ayrntlaryla anlatlmaya alld zere O'nun Nakibendlie getirdii yeniliklerin banda rbta gelmektedir ve denebilir ki rbta, ancak Halid Badd'nin yeni dzenlemelerinden sonra Nakibend Tarkat'nn det temel kural haline gelmitir. zellikle bunu kantlayan bir belge daha vardr ki aslnda rbtann Nakibendlikte ne demek olduunu anlayabilmek iin bu yaz zerinde byk bir nemle durmak gerekir. Sz konusu yaz, Halid Badd'nin, halfelerinden smail e-irvn'ye hitaben kaleme ald mektuptur. Dastan'a grevli olarak yollanan irvn'ye, Halid Badd' tarafndan gnderilen bu mektup, bir uyar yazsdr. Aklamasna gelince: Badd'nin koyduu yeni kurallardan biri de, eyhin adna tarkat yaymaya alan halfenin, mrdlere kendisini deil, eyhini rbta ettirmesidir. Anlalan udur ki irvn, Kafkasya'ya gittikten sonra artk eyhinin otorite emberi dnda kaldn dnmeye balam, O'nun heybetini hissetmez olmutur. Aralarndaki mesafenin uzaklndan olmaldr ki pirinin artk glgesini zerinde grmemeye balayan irvn, cesaretlenerek mrdlerine, Halid Badd'nin deil, benim eklimi zihinlerinizde canlandrnz. gibi telkinlerde bulunmutur.

216. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl, s. 103 Trkiyt Enstits No. 337
170

171

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ne var ki ok otoriter bir eyh olan Badd, ald istihbar bilgilerle halfesinin bu oyununu renmi ve O'nu, szn ettiimiz ite bu mektupla azarlamtr. Bir daha tekrar etmekte yarar vardr ki rbtann ve esasen Badd tarafndan yaylmaya allan Nakibendlik modelinin ok daha iyi anlalabilmesi iin bu mektubun ieriini dikkatle incelemek gerekir. Badd, bu serke halfesine aynen yle hitap etmektedir: Bismillahirrahmanirrahim Btn azlardan daha az olan zelil kuldan, kapsnn hizmetisine ve sevgili mrdlerinin nderi eyh smail e-irvan'ye, Allah O'nu drd ayptan korusun ve damgalad kusurdan muhafaza buyursun. Amin. Selamdan sonra, Hidyet yldzlarndan ve lamba gibi parlayan nderlerden birok kimse ifade etmilerdir ki nankrlk: Nimetle megul olup, o nimeti ihsan edeni unutmaktr. Tarkatmzn nderleri u aklamay yapmlardr: Bir kimse eer henz kendi varlndan fn olamamsa o, slik kiinin fen mertebesine ulamasn salayamaz. Bilakis tehlikeler onun ayan kaydrr. Hal byle iken, bizden selam ve kelam kesmenizi tahmin etmiyorduk. Bilakis mertliin ve insanln gerei olarak ara sra bize dorudan bizzat kendiniz gelmeliydiniz, ya da hi deilse bizi sormal ve basit bir eyler gndermeliydiniz; Eli ile bize mektup yollamalydnz! Oysa bulunduunuz mesafeye gre bizden daha uzakta bulunan ve arkadalkta sizden daha kdemli olanlar bizim iaretimiz olmadan kmldamazlar bile. Sakn ola ki bu tarkat amzn eyhlik taslayanlarna, sahtekar ve oyunbazlara ait safsatalarla karlatrmayasn! Bilmi ol ki hakikate ermi olan eyh, mrd ile Rabb'i arasnda aracdr. Ondan yz evirmek Allah'dan yz evirmek demektir. Onun iin hi kimseye, sizi zihninde canlandrmasn tlemeyiniz. Eer buna ramen yine de sizin ekliniz onun zihninde canlanacak olursa bu, artk blis'in kartrmasndandr. Sakn ola ki benim emrim olmadan kimseyi yerinize vekil tyin etmeyesin. stelik bu adamlar Erzincan ve Bitlis gibi uc blgelerdeki h alfelere sknt yapmaktadrlar.
171

172

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Eer izlediiniz bu vurdumduymazlkta daha fazla srar edecek olursanz, sizden tamamen yz eviririz ki bu size pahalya mal olur! Bilmi olunuz ki nceden uyarlm olan kiinin kabul edilebilecek bir mazereti olamaz! Selamlar.217 Aslnda Nakibend Tarkatn da, rbtay da bir anlamda zetleyebilecek olan, Badd'nin, irvn'ye gnderdii mektup ite budur. bretlerle dolu olan bu mektubu yorumlamaya lzm yoktur. Fakat eer Nakibendler bunun gerekten Halid Badd tarafndan yazldna ya da gnderildiine inanyorlarsa, gerek O'nu, gerekse tarkatlarn slm'dan ve nsanlktan ne kadar uzaklatrdklarn fark etmelidirler. Bununla birlikte gerek bu mektubun, gerekse stanbullu Muhammed Es'ad Efendi'ye gnderildii ileri srlen Rbta Rislesi'nin, haksz yere Halid Badd'ye mal edildiini de hesaba katmaldrlar. nk eer gerekten Badd'ye ait deilse, bunlar dzenleyenlerin iledii vebli dnmek bile rperticidir! Dolaysyla baz kimselerin bu konuda kukulanmas da muhtemeldir. nk Halid Badd'ye ait bir divan vardr ki bu eserinde O, ne dilemise onu son derece ak bir ifade ile terennm etmitir. Buna ramen rbtadan tek kelime ile sz etmemitir! Halbuki Badd, hem Halidlik ad altnda kurduu yeni Nakibendliin ba temsilcisidir; hem de mrdleri tarafndan bizlere kadar sk tekrarlarla nakledilmi olan rbtaya ilikin rislelerin de szde bizzat yazardr. yle ise burada, gerekten zerinde durulmaya deer byk bir eliki vardr. nk nasl olur da ayn Badd, -Belki de hzn alamad iin- Nak silsilesini divannda, bir yerine iki kez konu edinir;218 nasl olur da Vahdet-i vcut dan Ene'lHak felsefesine kadar tasavvufun eitli doktrinlerini bu divanda iler; nasl olur da tarkat pirlerinin Lmekn'a ulatklarna inanr, rhniyetlerinden yardm dilenir ve onlara Kaddesellahu sirrehu diye dua eder de ayn divanda Nakibendliin temel kural olan rbtaya bir tek kelimeyle de olsa yer vermez?!

217. Bk. Muhammed bin Abdillh el-Khn, El-Bahjatus-Seniyye s. 42, SuriyeH.1303 Ad geen kaynakta, mektubun metninden nce muhatabn ad zamirle geitirilmitir. Ancak bu ahsn eyh ismail irvn olduu kesindir. Bunu, Kasm Kufral'nn u szleri kantlamaktadr: ...Mevln Halid, al-eyh al-Cezer'yi Cizre'ye ve al-eyh ismail al-irvni (l.yakl. H. 1227)'yi de Dastan'a gndermiti. Tarkat, Kafkasya, Dastan, Kazan vb. havalisinde nere muvaffak olan bu zat, kendisini rbta ettirdii iin Mevln Halid tarafndan tevbih edilmise de bu halden ruc etmemetir. (Bk. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl, S.183, Trkiyt Enstits No. 337, istanbul-1949) 218. Bk. Halid Badd Divan, beyit : 703-707; 1153-1205.
172

173

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

yle bir Halid Badd dnn ki 1217 beyitlik bir divan yazm ve bu divanda tasavvufun hemen btn fantezilerini, btn argmanlarn, btn sylemlerini en derin duygularla ve en hararetli cokularla terennm etmitir, fakat ayn ahs, tarkatn bel kemii saylan dnce yle dursun bu dncenin semboln bile divannda bir msracn iine koyuvermemitir! Bu durumda herhalde Halid Badd, divann tamamlayncaya kadar rbta diye hi bir ey dnmemi olmaldr. Akla gelen ihtimal budur. Ancak O'nun, divann lmeden ne kadar bir zaman nce bitirdii konusu burada yeni bir sorun oluturmaktadr. u var ki eer Badd, hayat boyunca ve lmeden ksa bir sre ncesine kadar divanndaki paralar yazmaya devam ettiyse O'nun rbtadan, son anlarnda sz etmi olmasna ihtimal vermek mmkn deildir. nk bu konuda -szde- yazm olduu risleleri byle ksack bir zamana sdrabilmi olmas insana pek inandrc gelmemektedir. Bu ise Halid Badd'yi emellerine alet etmi profesyonel bir batn ebekesinin varl hakknda ister istemez kukular uyandrmaktadr. Halid Badd ile ilikisi bakmndan rbta, ite byle bir kmazn da konusu gibi grnmektedir. Fakat unutmamak gerekir ki btn bunlar varsaymdan ibarettir. Dolaysyla en iyi niyetlerden hareketle gerek Halid Badd'yi gerekse halfelerini aklamak iin harcanan her aba, det bin bir engelle karlamaktadr Bu nedenle Badd ile birlikte halfeleri olduu ileri srlen ahslar da byk bir thmet altndadrlar. Bunlardan hangisinin zellikle eyhinin hretini kullanarak rbtay slm'a bulatrmak iin birinci derecede gayret sarf ettii ileride net bir ekilde ortaya ksa bile kukular imdilik birka kii arasnda en ok emzinanl Th-i Hakkr'nin halefleriyle ile Ahmed Zyuddn ve smet Garbullah zerinde younlamaktadr. Vaka bu birka kii, Halidlik ad altndaki Neo-Nakibendlii, det yardmlaarak Krtler ve Trkler arasnda birlikte yaymaya almlardr. Zaten bu iki topluluk (yukarda da bir nebze iaret edildii gibi) tarkat propagandalaryla ynlenmeye eskiden beri msait idiler. Nitekim Badd'nin, Suriyeli ve Irakl btn halfeleri unutulmu, esmileri ortadan silinmitir. Onun halfeleri arasnda Hseyn ed-Dewser, Muhammed b. Sleyman el-Badd, brahim el-Fash, ve Muhammed el-Khn gibi Naki Tarkat hakknda eser bile yazm Arap kkenli nllerin hi biri bugn hatrlanmamaktadr. Badd 'nin Krt ve Trk kkenli halfelerinin daha popler olmalar -bir adan- rk nedenlere balansa bile, esasen bu olayn arkasnda O'nun nnden yararlanmay becerebilmi baz akgzlerin rtl bir organize faaliyetle hedeflerine ulamak istedikleri ihtimalini glendirmektedir. Bu da Nakibendlerin ahlk anlayn aklamak bakmndan ibret vericidir!

173

174

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Belki de bu sebepledir ki bata Badd'nin bizzat kardei Mahmud Shib olmak zere, Abdulfetth el-Aqr, Osman b. Sened en-Necid, Ubeydullah el-Haydar, smail el-Enrn, Ahmed el-Khatyb, Abdulqdir ed-Dmeln, Muhammed Salih ve Ahmed el-Biq gibi daha birok Suriyeli, Irakl ve Lbnanl halfelerin adlar ksa zamanda ortadan silinip giderken; Osman Sircuddn Tawl, Halid el-Jezer, Ahmed Zyuddn Gmhnev ve Th-i Hakkr adndaki Krt ve Trk kkenli dier halfeler det Badd kadar mehur olmulardr. Bunlardan zellikle Th-i Hakkr'nin ve haleflerinin, -rtl de olsa- gnmz Trkiye'sinde toplumu Nakibendlik normlaryla ynlendirmede hl ok byk etkileri vardr. Eer bu geree inanmayanlar varsa en azndan bu ahsn, modernist Trk Nakibendlerine ait ansiklopedilerdeki hayatna bir gz atabilirler. Gnmze kadar O'nu temsil eden adamlarn toplum zerinde ne byk ynlendirici gce sahip bulunduklarn biraz aratrarak renebilirler. Ancak bunu merak edenlere kolaylk olsun diye aada verilmi olan derli toplu bilgiler sayesinde de bir fikir sahibi olmalar mmkndr.

30. Th-i Hakkr (Nehrili Seyyid Th): (l. H. 1269/M. 1853)


Nehri'nin Krte bir ad da emdinan, ya da emzinan'dr. Bugnk resmi ad ise emdinli' dir. Bilindii zere emdinli, Hakkr'nin ilelerinden biridir. Th, Halid Badd 'nin halfelerinden Abdullah- Hakkr'nin kardei olan Molla Ahmed b. Salih Geyln'nin oludur. Kuzey Haimlerindendir ve Hz. Hasan'n soyundan gelmektedir. O'nun da, amcas gibi Halid Badd'nin halfesi olduunu ileri srenler vardr. Ancak byle diyenlerle bunu kabul etmeyenler arasnda eskiden gnmze kadar dou eyhleri arasnda anlamazlk srp gitmektedir. Kimine gre O, Halid Badd'nin halfesidir, kimine gre ise Halid Badd'den hilafet alan amcas Abdullah- Hakkr'nin halfesidir. yle grnyor ki bu meselede bir speklasyon vardr. Ayrca, Dou'da Th'ya bal olup yaklak yz elli yldr birbirine di bileyen iki eyh ailesi vardr ki bunlardan biri Arvsler'dir; dieri ise Kfrevler 'dir. Sebebine gelince: Gerek (Gnmz politikaclarndan Kmran nan'n, babasnn dedesi olan) Sbatullah Arvs, gerekse (Ar'nn eski milletvekillerinden mteveffa Kasm Kfrev'nin dedesi olan) Muhammed Kfrev, her ikisi de Th'nn, birinci derecede yetkili vekili olduklarn ileri sryorlard. Tabiatyla bu rekabet, Th'nn geni nfuzundan yararlanma hrsndan kaynaklanyordu. nk Th, byk bir ne sahip olmutu. Dou Blgesi, o gnlerde tam anlamyla eskian karanlklar iindeyken ve stanbul Hkmetinin hi ilgisini ekmezken bu zat, Osmanl Mebusn Meclisine Hakkr Milletvekili olarak girebilmiti! Ne var ki kurnaz modernist Nakibendler, bu eyhin manevi psklleri dklebilir diye O'nun siyasetle uratna ilikin hi mi
174

175

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

hi sz etmemi ve hazrladklar ansiklopedilerde sayfalar dolusu kerametlerini anlata anlata bitiremezlerken bu konuda bir tek kelime bile yazmamlardr! II. Abdlhamid tarafndan srld Mekke'de 1888 ylnda len Th'nn olu Ubeydullah da nemli mevkilere getirilmitir. Modernist Nakibendlere ait bir ansiklopedide Ubeydullah hakknda aynen u ifadeler kullanlmaktadr: Tasavvufta Hlidiyye yolunun byklerinden olan Seyyid Ubeydullah ayn zamanda hkmdr (vli) idi. Vellik ile hkmdrl kendinde bulunduran ndir byklerdendir. Bir kimse, nasl olur da ayn zamanda hem vali, hem de hkmdar diye nitelenebilir, buna akl erdirmek ok gtr. Fakat anlalan Nakibendlik mantyla olaya bakldnda, vel olan bir kimsenin vali olabilmesi yle dursun, onun her trl g ve kudrete sahip olmas iten bile deildir! Meselenin mitolojik yn bir yana, gerekten de lkenin en cra ve unutulmu kelerinden biri olan Hakkr gibi neredeyse ky denilebilecek bir yerden, o gnn artlar iinde kp mparatorluk apnda mehur olmay becerebilmi olan Th'nn, soyundan gelenler de ayn yolu izlemilerdir. Bunlardan Ubeydullah, II. Abdlhamid dneminde, hem Meclis-i Mebusn yesi olan, hem de Halid Badad'yi temsil etme avantajna sahip bulunan babas Th'nn hret ve nfuzundan yararlanarak 1880'li yllarn sonunda Zap Blgesinde, Krt kkenli mrdlerinden yirmi bin kiilik bir ordu hazrlayarak Hristiyan-Nastr Asur aireti zerine yrd ve ran topraklarna girdi. Bununla Osmanl ynetimine gzda vermek ve bamsz bir Krt devleti kurmak istiyordu. Bu srada olu Abdlkadir'de beraberinde idi. Ynettii hareket, 1881 ylnda kanl bir ekilde bastrlarak Ubeydullah ve olu Abdlkadir, Mekke'ye srldler. Ubeydullah, srgn bulunduu Mekke'de ld. Abdlkadir'in ise o sralarda ayn yerde srgn bulunan Mulu Mirzabeyolu Hac Musa Bey'le birlikte birtakm siyasi planlar daha yapt anlalmaktadr. nk srgnden dndkten ok sonralar ve 75 yalarnda olmasna ramen, cumhuriyet dneminde bu planlar uygulamaya koymak isterken hkmetin kurduu bir pusuya dt. Vaktiyle dedesi Th gibi Mebusn Meclisi'ne seilmeyi baarm ve bir sre Ayn Meclisi yeliini de yapm olan Abdlkadir, cumhuriyet kurulduktan ksa bir sre sonra, 14. ubat.1925'te patlak veren ve 29. Haziran.1925'teki idamlarla dosyas kapanan eyh Said isyann gizlice destekledii gerekesiyle 12. Nisan. 1925 gn Olu Muhammed'le birlikte stanbul'da tutuklanarak Diyarbakr'a getirildiler. 14. Mays. 1925 perembe gn stiklal Mahkemesinin nne karldlar. Hemen idama mahkm edilerek 27. Mays. 1925 aramba sabah Diyarbakr'da Ulucmi nnde asldlar.
175

176

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Abdlkadir'in gen olu ile birlikte urad bu korkun son zerine Nehri erifleri, byk bir darbe yemelerine ramen (Nakiliin evreyi ayakta tutan sihirli kurallar sayesinde) aile, yine de nn devam ettirmitir. Esasen Halid Badd'yi Dou'da birinci derecede temsil etme sfatn daima kendinde grm olan Nehrili bu seyyid ailenin hretini devam ettirmede en byk rol, (aynen onlar gibi seyyid bir aile olan) Arvsler oynamlardr. Bu aileden Sbatullah Arvs, vaktiyle (mrdlerinden) Krt kkenli Tailer'i n plana kararak onlar araclyla Bitlis'de ve Van'da byk bir hret kazanmt. Ne ilgintir ki Arvsler de, bal olduklar Nehri eyhleri gibi birtakm siyasi olaylara kartlar. Sbatullah Arvs'nin oullarndan, Seyyid Ali ve eyh ihabuddn, giritikleri bir ayaklanma sonucu 1913'de Bitlis'de idam edildiler. Bu yzden Arvsler'in ad biraz glgelendi ise de, ayn aileden Abdulhakm Arvs, klasik medrese bilgileri yannda o gn iin ok byk bir avantaj saylan Osmanl kltrn de ald ve kendini yetitirerek grgsn artrd iin cumhuriyetin ilk yllarnda stanbul'a gelerek baz dindar okur-yazarlar olduka etkilemeyi baard. Son yz elli yl iinde Trkiye'nin dousunda cereyan eden Nakibendlik olaylar phesiz yalnzca bunlardan ibaret deildir. Halidilik'te mrdi eyhe kaytsz artsz balayan disiplinler sayesinde (ki bunlarn en nemlisi rbtadr) Doulu Nak eyhleri cemaatlerini yle ynlendirmilerdir ki -sezilmemi olsa bile- bunun derin etkileri, Trkiye'de olup biten hemen her olayn temelinde daima var olagelmitir! Dou'daki Nakibendlik hadiselerinin bir dier nemli perdesi de Arvsler'le Kfrevler arasndaki gizli kavgadr. Pek o kadar ayyuka kmam gibi grnen bu kavga, aslnda iin iin, fakat ok iddetli bir ekilde gnmze kadar srp gelmitir. Meselenin iyzne baklacak olursa bu kavga, yukarda da iaret edildii gibi her iki ailenin, birbirine kar, Nehrili Th'nn miras brakt evre zerinde egemenlik kurma rekabetinden baka bir ey deildir. Bu kavgada Arvsler, rbta gibi gl bir silah kullanarak evrelerini o kadar etkili telkinlerle artlandrabilmilerdir ki Kfrevler bu evre tarafndan det lanetli bir aile olarak damgalanmtr. Nitekim Arvsler'in evresini oluturan modernist Nakibendler, szde slm byklerini tantmak iin hazrladklar ve gerek limlerin adlaryla birlikte, neredeyse dnyadaki btn frkleri de evliya diye iinde tantmaya altklar ansiklopedilerinde, Muhammed el-Kfrev hakknda tek kelime bile yazmamlardr! Oysa modernist Nakibendler, trbelere ve mezarlara o kadar byk nem vermektedirler ki, Siirt'in ku umaz, kervan gemez bir ky olan Fersaf'daki bir trbeyi bile bulup resmini eitli ansiklopedilerine ilemi olmalarna ramen,219 kendi-

176

177

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

leri gibi bir rbtac olan Kfrev'nin Bitlis'deki koskocaman ve saltanatl trbesini grmezlikten gelmilerdir! Kukusuz Kfrevler'in de Arvsler'e kar tutumu daha yumuak olmamtr. Nitekim Sbatullah Arvs'nin Seyyid Th tarafndan tard edilmi olduu, bu aileye bal mollalar tarafndan ska ifade edilir ve hatta O'nun hakknda aza alnamayacak hakaretler yadrlrd. Bununla birlikte onlarn Ar ve civarndaki mrdleri -szde- bir hac sevabn kazanmak iin (!) ta Bitlis'in Norin Ky'ne kadar gelerek Arvs mrdlerinden Tailer'e ait mezarla kp burada yatanlara gizlice lnetler okuduklar, blge halk tarafndan bilinmektedir. Ancak Kfrevler sitesi, zamanla dier eyh ailelerinden farkl bir sosyetik kimlik kazanarak tabanndan byk lde koptuu iin rbta kurumunu iletemedi. Bununla birlikte kltrel ve fikr nedenlerin de hazrlad bir ortam iinde gittike eridi. Tabiatyla bu olaylar, Nakibendliin, rbtann ve Nakibendlerin slm divannda gerek yzn ortaya sermek bakmndan ibret vericidir! Halid Badd'nin halfesi olduu ileri srlen ve mrdleri tarafndan Silsile-i Sdt'n 30'uncusu olarak kabul edilen Th-i Hakkr, arkasnda ite byle bir evre ve byle bir ortam brakmtr. Szl telkinleriyle rbtaya ok nem verdii sanlan Th'nn, bu konuda yazl bir ifadesinin bulunup bulunmad kesin olarak bilinmemektedir. lmnden sonra O'nu temsil etmekte rakyb kabul etmeyen Sbatullah Arvs adnda bir halfesi vardr ki esasen O'nu ve evresini tanmak, rbtann son yz yl iinde toplumu nasl ynlendirdiini kefetmek bakmndan nemlidir.

31. Sbatullah Arvs:(l. H. 1287/M. 1870)


219. Bu trbe Nehrili Himler gibi eriflik Hnedn'ndan gelen Siirtli eyh Muhammed'l-Hazn'in, Fersaf Ky'ndeki trbesidir. Modernist Nakibendler, ansiklopedi ad altnda hazrladklar pek acip derlemelerden oluan ayr yaynlarna da bu trbenin resmini ilemi, Buna ramen trbenin iinde yatan ahsiyetle ilgili olarak pek kayda deer bir ey yazmamlardr; Hatta kendisi iin: Muhammed Hazin, Anadolu'da yetien byk vellerdendir. Doum tarihi ve yeri belli deildir. Hayt hakknda fazla bilgi yoktur. diye, hi de geree uymayan bir ifade kullanmlardr. Tam tersine Muhammed'l-Hazn'in hayat hakknda, en az O'nun medrese arkada olan Th-i Hakkr'ninki kadar geni bilgi vardr. nk 1500 yllk kkl bir gemie sahip bulunan ve Haim soyundan gelen bu aileler, hem kendilerine, hem de bulunduklar evreye ilikin olarak her dnemde ok ayrntl yazl kaytlar tutmay gelenek haline getirmilerdir. Ayrca Muhammed'l-Hazn'in, nl Allme Siirtli Hall'ul mer'nin en baarl rencilerinden olduuna, zellikle burada iaret etmek gerekir.

177

178

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Abdulhakm Arvsi'nin dedesinin amcas oludur. Hz. Hseyn'in soyundan gelmektedir ve mrdleri tarafndan Silsile-i Sdt'n 31'incisi olarak kabul edilir. Sbatullah'n hreti, zellikle cumhuriyetin ilk yllarnda Abdulhakm Arvsi tarafndan stanbul'a tanm, bu suretle de O'na geni bir muhit kazandrlmtr. nk Sultan Read zamannda Sbatullah'n oullar ve yaknlar tarafndan dzenlenen bir ayaklanma yznden Arvs Ailesi byk bir darbe yemiti. Daha nce de iaret edildii gibi aile byklerinden eyh ihbddn, Muhammed irin ve (Kmran nan'n dedesi) Seyyid Ali, Bitlis'de (Gkmeydan Mahallesi'nde) 1913'de idam edilmilerdi. Nitekim modernist Nakibendler, Sbatullah'n, ( dam edilenler hari!) slalesinin nemli tm isimlerine, hazrladklar ansiklopedilerde yer vererek, onlar det gklere kararak propagandalarna alet etmilerdir! dam edilen yukardaki isimleri ise (Bir kurnazlk rnei olarak) kitaplarna geirmemilerdir! nk gnmzn gen kua, yakn gemiin bu kirli olaylarn eer renecek olursa bu durum modernist Nakibendlerin tarkat propagandalarn olumsuz etkileyecek faliyet ve muhitlerinin genilemesini engelleyecektir! 1940'lardan beri stanbul'da bir asker emeklisi tarafndan organize edilen Arvsler'e bal modernist Nakibendler, gerek Arvsler'e kar olan Kufra eyhleri'ni, (yani Kfrevler'i), gerekse Baka bir ayaklanmay ynetmi bulunan Palu eyhleri'ni aforoz etmilerdir. Onun iin Arvsler'in dnda kalan Doulu eyhler'e bal dier irili ufakl Nakibend cemaatleri de, misilleme olarak Modernist Nakibendleri TC rejiminin sempatizan olarak damgalamlardr. Th'nn mrdlerinden Kfrevler'e gelince, bunlar, balca iki sebepten dolay artk gnmzde km bulunmaktadrlar. Nedenlerden birincisi, -yukarda da iaret edildii gibi- bu ailenin, dier eyhlerle paylat geleneksel aristokrat staty aarak zamanla sosyetik bir kimlik kazanmasdr. Aslnda onlardaki bu kkl deiim byk lde, yaanan srgn hayatnn doal bir sonucudur. Aile byklerinin, Libya'da, Fizan l'nde yaad ilk byk srgn, Birinci Dnya Sava'ndan bir sre ncesine rastlar. Kfrevler'e, pahalya mal olan bu srgnn nedeni ise vaktiyle Ar'da cereyan etmi bulunan ok ilgin bir olaydr. 1900'lerin banda uzun sre Dou halk'n megul eden bu hadise, ancak azdan aza nakledildii iin btn ayrntlaryla bilinmemektedir. Rivyetlerden saptanabildii kadaryla olay zet olarak udur: Halfe Bekko adndaki fanatik bir mrd, (tarkatta cezbe diye anlan -szde- mistik bir cokuya kaplarak) bir gn aniden havlamaya balar, ancak bu garip davran, tepki ve tiksinti ile karlanacana, tam tersine, aileye bal geni evreyi oluturan binlerce insan zerinde ayn duygular krkleyici bir etki yaparak onlarn da havlamasna neden olur ve bu durum gnlerce srer. Bu rktc olay dehetler iinde seyreden blgenin yetkilileri, stanbul Hkmeti'ni durumdan haberdar edince bu cemaatin rhni
178

179

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

lideri olduu gerekesiyle mteveffa Muhammed Kfrev'nin oullar Fizan'a srlrler. Bu toplu havlama olaynda rbtann, kalabalk mrd topluluklar zerindeki korkun artlandrc etkisini unutmamak gerekir. Ailenin ikinci srgn ise Cumhuriyet dnemine rastlamaktadr. Bilindii zere Selanik Yahudileri, cumhuriyetin kuruluunu izleyen gnlerde, Mslmanlarn, her bakmdan yetersiz ve gsz bulunmasn frsat bilerek devleti hemen ele geirince yanl bir benzetme ile Nakibend eyhlerini slm limleri diye damgalamaya baladlar. nceden hazrladklar bir senaryo ile Hnsl bir Nak eyhini komplolarna alet ederek sahneledikleri bir isyan gereke gsterip Dou'daki btn eyhleri bat kentlerine srmek iin gerekli olan bahaneyi de bylece yaratm oldular. te bu olay zerine zellikle Ar, Mu, Bitlis, Bingl, Diyarbakr, Siirt ve Mardin'den, stanbul, Bursa, zmir, Manisa, Mula Konya ve Zonguldak'a 1926-1932 yllar arasnda srlen Doulu Nak eyhleri arasnda tabiatyla Kfrevler de vard. Ancak Arvsler gibi bu ailenin bykleri de dier tm Doulu eyhler'den farkl olarak srgndeki sosyal ortama entegre oldular. Dolaysyla her iki ailenin de ocuklar buralarda hem Trklemi, hem de (ok az mstesn) tekke ve medrese hayatndan uzaklaarak grdkleri modern eitimin de etkisiyle gemilerinden kopmu ve laiklemilerdir. Nitekim bu deiimin canl bir kant olarak btn Doulu Nak eyhleri arasnda yalnzca sz edilen bu iki ailenin ocuklarn ilkin politika arenasnda gryoruz. Arvsler'den Kmran nan, Kfrevler'den ise Kasm Kfrevi, bu sivrilmi popler Nakibendlerin banda gelirler. u var ki Arvsler'i aile dndan temsil edebilecek (nceden yetitirilmi) profesyonel Nakibendlerin, mevcut bulunmasna karn, Kfrevler'de byle bir evre yoktu. Bu da onlarn erimesini abuklatran ikinci bir neden oluturdu. Ayn zamanda gittike tabandan kopan bu ailenin bykleri, son zamanlarda hem mrd takmnn gzn ve gnln doldurabilecek dini ve mistik bilgiden yoksun kaldlar, hem de d grnm olarak Nak eyhlerinin geleneksel klk ve kyafetinden soyutlandlar. Bununla birlikte aile nfusunun artk iki kiiyi bile gemeyecek kadar azalmasna karn astronomik dzeylerdeki zenginlik ve servetin iinde det yzmenin de etkisiyle insanlara tepeden bakmaya baladlar. Bu suretle aile ile mrd kitlesi arasnda uurumlar olutu. Vaktiyle yzlerce insan, rbta sayesinde kpek gibi havlatabilen saltanatl bir Nakibend site ailesinin bu ekilde tarihe karmas, denebilir ki birinci derecede rbta silahnn son zamanlarda bu aile tarafndan kullanlamamasnn sonucudur. Dier nedenlerin hepsi ayrntdan ibarettir.

179

180

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu ailenin erimesindeki ikinci neden ise kartlar tarafndan yz yl boyunca giriilen amansz savatr. Doulu Nakibend eyhleri arasnda en ok sivrilmi olabilen bu iki dman aileden Kfrevler'in silinmesine karn Arvsler'in, gnmze kadar nn korumada en byk rol oynam olan ahs, esasen Abdulhakm Arvs'dir. Peki Abdulhakm Arvs kimdir ? Son yetmi yldr, Nakibendliin Halid Kolu'nun, bata stanbul olmak zere Bat Anadolu'da yerlemesinde en byk rol oynam kiilerden biri de ibu Abdulhakm Arvs'dir. O'nun, daha yakndan tannabilmesi iin zellikle noktann aydnlatlmas gerekir. Bunlardan birincisi, Arvs'nin kkeni ve ailesidir. kincisi, yetitii dnem ve evrenin, tarihi ve sosyal artlardr. ncs ise O'nun kiiliidir. nce unu kaydetmek yerinde olur: Osmanl mparatorluu'nun ykl dnemine rastlayan zaman kesiti iinde meydana gelmi o kadar ilgin ve esrarengiz olaylar vardr ki, sebep-sonu ilikisi bakmndan bu olaylar incelendiinde ancak tarih, sosyoloji ve siyaset biliminin uzmanlar tarafndan ortaklaa yaplacak analizlerle bunlarn iyz ortaya kabilir. te i ie sarmalanm Nakibendlik, rbta ve Arvs olaylar da bunlardan biridir. nk biriken tarihi faktrlerin itii altnda XIX. yzyln balarndan itibaren belirsizlik girdbna srklenen Trkiye'de bir kimlik bunalm ortaya km bulunuyordu. Bu durumda ynetim, lke ve toplum adna hangi deerleri kabul ve neleri red edeceini bir trl kestiremiyordu. Ynetimlerde, gnmze kadar srmekte olan bu bocalamann kronik evresi, TC'nin kurulduu yllara rastlar. lgin olan ey, genelde tarkatlarn, zelde ise Nakibendliin bu dneme zg (red ya da kabul edilme tercihleri arasnda) srekli bir gelgit durumunda kalm olmasdr. te Arvs ve O'nun faaliyetleri, dnemin bu erevedeki belirgin olaylarndandr. nce Arvs'nin sradan bir Nak eyhi olmadn belirtmek gerekir. O'nun ayrca bir teorisyen olduu Rbta-i erfe ad altnda kaleme ald kitaptan anlalmaktadr. Bunun ise nemli nedenleri vardr. Bunlarn banda O'nun kkeni ve mensup olduu aile gelmektedir. Abdulhakm Arvs, orijin bakmndan Hz. Hseyn'in soyundandr. Aslnda yaklak bindrtyz yldr, Hz. Ali'nin soyundan gelip eitli toplumlarn potasnda erimi belki yz binlerce seyyid ve erif yaam ve yaamaktadr. Fakat bu hanedna mensup baz aileler vardr ki gnmze kadar yaadklar toplumlar iinde nemlerini ve sosyal mevkilerini korumulardr.
180

181

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

te bunlarn banda 656 gmenleri olarak bilinen Kuzey Himleri gelmektedir ki Arvsler de bunlardan biridir. Hicr 656'ya rastlayan mld 1258 tarihinde Abbas Devleti Moollar tarafndan yklnca bu aileler Badad'dan kuzeye doru kam, ve nceleri Musul, Cizre, Hsn'ul-Kehf (Hasankeyf), Hazro, mid (Diyarbakr), Mardin ve irvan (Siirt)'a yerlemi, daha sonralar Seluklu ve Osmanl dnemlerinde yava yava Dou Anadolu'nun eitli yrelerine dalmlardr. Unutmamak gerekir ki Kuzey Himleri, ikinci yurtlar olan Badad' bu dehetli olaydan sonra terk edip, yaam, gelenek ve inan bakmndan epey yabancs olduklar topluluklar arasna yerleince bu tarihten sonra gnmze kadar gemi olan yedi yz yllk sre boyunca kltrel yaplarnda, kukusuz ok byk deiiklikler meydana gelmitir. Bu deiikliklerin en belirgin olanlar, dilde ve rhn dnce biiminde ortaya kmtr. Nitekim nc yurtlar olan -bugnk adyla- Dou ve Gneydou Anadolu'da bu ailelerin ou, ksa zaman iinde Krtlemi, Erzurum'a ve Erzincan'a intikal edenler Trklemi, yalnzca Siirt ve Mardin gibi (Daha Emevler zamannda) buralara g etmi olan Arap kabilelerinden Ben Talib, Ben Raba ve Ben Bekr topluluklar arasna yerleenler dil ve an'anelerini koruyabilmi iseler de genel olarak btn Kuzey Haimleri bu blgede yaygn olan mistik akmlarn zamanla etkisi altnda kalmladr. Halidlik ad altnda Hind egzotizminin ilhamn tayan Neo Nakibendlik, 1800'lerin banda Uzakdou'dan Irak'a srama yapncaya kadar gerek burada, gerekse Krt Blgesi'nde, ran ve eski Mezopotamya dinleriyle slm'n eitli karmak sentezlerinden oluan Rufi ve daha ok Kadir Tarkat yaygnd. Nitekim Arvs'nin ailesi de dahil olmak zere hemen btn Kuzey Haimileri XIX. yzyldan nce genellikle Kadir Tarkat'nn eyhleri idiler. Halidlik ortaya knca (nceleri ksa bir sre Berzenjler, ve srekli olarak Tillo'daki Abbasler hari), hemen btn Him kkenli Kadir eyhleri bu kez byk bir hzla Nakibend Tarkat'nn eyhleri oluverdiler. nk bu eyhler, blgenin aristokrat aileleri olarak tarihsel, sosyal ve siyasal btn avantajlarn mirass durumunda idiler; Ve nk her dnemin geerli anlayn temsil etme ncelii onlara aitti. Onun iin Kadirliin, Nakibendlikle aniden yer deitirmesi pek nemli deildi. Dolaysyladr ki Kadirlii, XIX. yzyln balarnda koskoca bir blgede ve yldrm hzyla rafa kaldrp onun yerine Nakibendlii hayata geiren sihirli ellerin kimlere ait olduunu ve byle bir deiimin hangi temel nedenlere dayandn hi bir zaman aratrmamlardr, aratrma ihtiyacn bile duymamlardr! Btn bu anlatlanlar, genelde bu eyhlerin, zellikle Abdulhakm Arvs'nin iinde yaad dnem ve evreye ait din, tarihi ve sosyal gerekleri zetlemektedir. Dolaysyla Nakliin 1800'lerin banda gz ap kapayncaya kadar, Hlidlik ad altnda Irak, Suriye ve Anadolu'da yaylmas, daha ok bu ailelerin gdmnde gerekleti181

182

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ine gre onlar ve zellikle kalemini kullanarak bu yeni mistik akmn rbtasn propaganda etmeyi stlenmi olan Abdulhakm Arvs gibi birini sradan saymak mmkn deildir. nk Birinci Cihan Sava'nn yeni sona erdii yllarda herkes o etin gnlerin perianln yaarken O, Nakliin byk davas olan rbtay bu hengme iinde bile tekrar diriltmeye alm, hatta Patanjali'nin Sutralar'ndaki yogay aratmayacak bir nitelik iinde onu ilham kayna olan Hindistan'daki ruhuyla yaymay baarmtr. amz Nakibendliine belki en byk katkda bulunmu olan Abdulhakm Arvs'yi, yaam olduu bir dizi g ve srgn hayat iinde tanmakla ancak O'nun bu konuda ne byk rol oynadn kavramak mmkndr. Ancak ne ilgintir ki gerek bizzat yaad, gerekse yakn evresinde olup biten korkun ve ypratc olaylar O'nun faaliyet alanlarnn daha ok genilemesine det ortam hazrlamtr. Bu cmleden olarak O'nun, gerek akrabalarndan bazlarnn, gerekse ailece bal olduklar Hakkr eyhlerinin -hem Osmanl dneminde, hem Cumhuriyetin kurulu yllarnda- giritikleri ayaklanmalar, uradklar idam ve srgn cezalar, belli bir evrenin gznde kahramanlk destanna dnmtr. Bir zamanlar Dou'da ky ky gezerek def alp dilenen derviler bile Arvsler'den 1913'de idam edilenlere atlar yakarak geinirlerdi. Btn bu olaylarn getirdii sonular, hem seyyidlikten, hem de Nakibendlikten gelen rhn liderlik avantajlar ile birleerek ailenin az ok aydnlanabilmi temsilcisi olan Arvs iin olumlu bir hret kaynan oluturmutur. Dolaysyla denebilir ki: hretinin temel kayna olan Naklik ve rbtay yaatabilmek iin g ve srgn srasnda bile Abdulhakm Arvs, sahip olduu esneklik, sunma ve ikna etme yetenei yannda ailesinin nnden de yararlanmtr. Soyad kanunu knca k soyadn ald iin, stanbulda O'nun halen postunda oturan, modernist Nakibendlerin lideri de (bu ilgiyle olsa gerek) Ik soyadn almtr. Abdulhakm Arvs, Th'nn halfelerinden olan byk babas Fehm'den el alarak eyhlik postuna oturmutur. Mrdleri tarafndan Silsile-i Sdt'n 32'incisi olarak kabul edilmektedir. *** Rbtann yaygnlatrlmasnda rol oynam kiilerden biri de hi kukusuz Ahmed Zyuddn Gmhnev'dir. Sbgatullah Arvs gibi Silsile-i Sdt'n 31'incisi olarak kabul edilen Gmhnev, Halid Badd'nin tarkatn Karadeniz Blgesizinde ve stanbul'da yaymaya almtr.
182

183

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Rbtaya zel bir nem verdii, mrdlerinden Ktip Mustafa Fevzi'nin yazp izdiklerinden anlalmaktadr.220 Osmanllarn son gnlerinde stanbul Nakibendlerine daha ok Gmhnev'nin liderlik ettii anlalmaktadr. Ancak TC kurulduktan sonra tekkeler ve zaviyeler kapatlnca tarkat faaliyetleri bir sre kopuklua urad. Doan bu boluu frsat bilerek kapa stanbul'a atan Abdulhakm Arvs'nin, bu kez Naklii yaymaya baladn tesbit ediyoruz. Dolaysyladr ki Arvs'nin cemaatini oluturan ada modernist Nakibendler, Gmhnev'yi kopmu bir halka sayar, O'na itibar etmezler. Nitekim Nakibend rhnlerini konu alan yaynlarnda O'nun adna da yer vermemilerdir. H. 1228/m.1813-H. 1311/m. 1893 yllar arasnda yaayan Gmhnev'nin, Trk-Nak rhnlerinden en byk fark, O'nun Arapa'y yaz dili olarak kullanabilmi olmasdr. On sekizi bulan eserlerinin tmn Arapa yazmtr. Gmhnev, eyhlik yetkisini Badd'nin, halfelerinden, Ahmed bin Sleyman et-Trablus el-Erwd'den 1845 ylnda almtr. XIX. yzyl Suriye'sinin, aydn Mslmanlar tarafndan (aynen Ebu'l-Hud esSayyad gibi) mezarc-yobaz diye lnetlenen Hayfal Yusuf en-Nebehn, elErwd'yi ok vmekte, O'nu gklere karmaktadr.221 Kafkas kkenlilerin, Nak eyhleri arasnda genellikle Gmhnev'ye mrd olmalar, O'nun da orijin olarak Kafkasyal olduu ihtimalini akla getirmektedir. nk eitli Nak kamplar, genelde byle rk balarla olumutur. Nitekim Nak-Halidliin Zyiyye Kolu olarak bamszlaan Gmhnev'nin merebini, son yllarda yine aslen Dstanl olan Mehmed Zhid Kotku adnda bir imam yaymaya almakta idi. stanbul'da Fatih-Kzta civarndaki skenderpaa Camii mamln yapan bu ahsn etrafnda 1965'lerden sonra, daha ok okur-yazar bir Nakibend grubu olutu. Ufuklar nisbeten geni olduu iin Naklik, bu topluluun sosyal ve kltrel alandaki birliklerinin sembol olmaktan te bir anlam tamad. Ilml Nakibendler olarak tannan bu cemaat, Nakiliin sylemleri ve rbta gibi yabanc kaynakl kurallar zerinde ok srarl olmadklar iin Sleymanclar, Oflular, Menzilciler ve Holdingci Modernistler gibi fanatik Nakibend kamplar kadar Mslmanlar fazla rktmemektedirler.

220. Bk. BLM - I/5 Tarkat Rhnlerine Gre Rbtann Kanlmaz Lzmu. 221. Bk. Yusuf en-Nebehn, Cmi'u Kemlt'il, Evliy'

183

184

Sleymaniye Vakf Yaynlar

stanbul'da ayrca Mahmud Sami Ramazanolu adnda bir Naki eyhi daha yakn gemite faaliyet gsteriyordu. Erenky'de oturan bu eyhin mrdleri ise genelde tccarlardan ve iadamlarndan olumaktadr. O'nun Medne'ye yerlemesinden sonra Trkiye'de bereketin azald ve iklimin souduu yolunda mrdleri arasnda baz inanlar yayld. Ramazanolu'nun lmnden sonra Topbalar olarak bilinen tccar bir ailenin by O'nun postuna oturdu veya oturtuldu. Anadolu'nun hemen her yerinde kk muhitlere sahip birtakm Naki eyhleri daha vardr. Sivasdaki Ehramcolu'nun halefleri Kayseri-Yahyaldaki Ramazan Din ve Adapazarndaki mer ngt gibi. Bunlar kiilikten veya evre artlarndan kaynaklanan baz sebeplerle fazla nlenemedikleri iin pek tannmazlar. Ama hepsi de sk rbtacdrlar. Krt blgesine gelince, yukarda rhnler silsilesinin sonunda adlar geenlerden baka eskiden buralarda epeyce nlenmi bulunan eyh Halid el-Jezer, eyh Halid ez-Zybr, eyh Hmid el-Mardin, eyh Salih es-Sibki, eyh Muhammed'lHazn, eyh Esad el-Kaskhr ve eyh Hseyn el-Basret gibi Naki eyhlerinin cemaatleri de dier doulu eyhlerin mrdleri gibi dalm, bu nl isimler nisbeten unutulmu ve evrelerindeki tarkat heyecan snmtr. Soylarndan gelen beik eyhleri de artk kendi canlarnn derdine dm bulunmaktadrlar. Dorusunu sylemek gerekirse Arvsler hari, genelde Krt eyhleri, Trk eyhleri kadar rbtaya ve tarkat ayinlerine fazla nem vermemilerdir. yle grnyor ki Arvsler de batya gtkten sonra poplaritelerini artran Trk kkenli mrdlerinin eilimlerine bir eit karlk vermek iin rbta zerinde durmaya balamlardr. rnein Abdulhakm Arvs, ancak stanbula gtkten sonra ve burada mrdlerinin ban eken bir airle bir askerin, -ok byk ihtimalle- zel faaliyetleri ve propagandalar neticesinde Rbta Rislesini kaleme almtr. te Nakibendlerce Silsile-i Sdt, ya da tarkat rhnleri olarak bilinen gerek yukardaki 33 isim arasnda, gerekse yine bu zincirin son halkalar olan ve biraz nce adlar geen eyhlerden kimin, rbta ile nasl ve ne kadar ilgili olduunu bylece belgesel bir ekilde grm bulunduk. Bu suretle de rbtann, bizzat ona sahiplenenler tarafndan bile ne derece tutarsz ve temelsiz ilendiini, rbtaclarla -szde- pirlerimiz diye tanttklar adamlar arasnda her bakmdan ne byk kopukluklar bulunduunu tesbit etmi olduk. slm'n, tarih boyunca urad ykmlarn arkasnda bu insanlarn, -bilerek ya da bilmeyerek- hangi dncelerle hareket ettiini ve neler yaptn kavrayabilmek iin bu aamada tasavvufu ve Nakibendlii az ok gzden geirmekte yarar vardr.

184

185

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Tasavvuf, Naklik ve Rbta


Rbtay derinlemesine kavramak bakmndan tasavvufu ve Nakibendlii de az ok tanmak gereklidir. nk tasavvufun evrim sreci iinde tarih boyunca hemen her rhniye gre epeyce kiisel ve yresel zellikler tayan mistik kurumlar peydahlanmtr. te Nakibend Tarkat bunlardan biridir. Elbette ki bu kurumlardan her birinin dierlerinden fark, onu gncelletirmek iin zamanla dzenlenmi olan eitli disiplinlerdir Ve ite rbta da bu disiplinlerden biridir. Grld zere bu ey arasnda ok sk bir iliki vardr. Bu iliki ise, biri dey, dieri de dikey olmak zere iki farkl aklama ile ancak anlalabilir. Birincisi ksaca udur: Tasavvuf, tarkat ad altnda saylamayacak kadar tremi ve treyebilecek olan eitli mistik kurumlarn bir ilham kaynadr. Bu nedenle tasavvufun hi bir snr yoktur. Nakibendlik de bu kaynaktan rhunu alarak kurulmu bir tarkattr. Rbta ise bu tarkatn srekliliinde byk nemi olan dinamiklerden biridir. kinci aklama ise yledir: Rbta Nakliin bir disiplinidir. Nakilik ise mistik felsefeye dayanan batn-rhn bir kurumdur. Aslnda bu iki farkl aklama, soyut bir ematik ifade olarak alglanmamaldr. Bunlardan ama, rbtann gerek tmden gelim, gerekse tme varm kurallarna gre tarkat ve tasavvufla olan ilikisini bir sistem iinde ve zet olarak vermektir. u halde rbta bir tarkat disiplinidir ve yaklak iki yz yl kadar nce tanmlanmtr. Rbtann ait olduu tarkat, yalnzca Nakibendliktir. Nakibendlik ise yaklak yedi yz yl nce Trkistan'da kurulmaya balam ve eitli din ve felsefelerden, tasavvuf yollarla beslenerek o adan bu gne kadar bir evrim sreci iinde trl ekiller alm olan bir tarkattr. Hatta Nakibendliin tarihi seyrini kaleme alm olanlarn kaydettiklerine baklacak olursa tarkat, bu isimden nce (yani Nakibendyye adn almadan nce): Sddyqyye (Sddykyye), Tayfriyye ve Khuwcegniyye (Hcegniyye); ondan sonra da Ahrriyye, Mujeddidiyye (Mceddidiyye), Mazhariyye ve Khlidiyye (Hlidiyye) gibi eitli adlar daha almtr.222 te tarkatn zetlenen bu ilgin evrimi eer dikkatle dnlecek olursa, daha dorusu eer Nakibendliin tasavvuftan beslenme ekli biraz incelenecek olursa rbtann, bu tarkatn bnyesine nasl yerletii sorusuna ok daha aydnlatc cevaplar bulmak mmkndr.

222. Bk. Muhammed bin Abdillh el-Khn, El-Bahja'tus-Seniyye s. 12

185

186

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu balamda Nakliin, tasavvuftan nasl beslendii noktasna parmak basmadan nce tasavvufun esas itibariyle ne olduu zerinde biraz durmak isabetli olur. nk tasavvufu, gerek tanmnn dnda sunarak insanlar yanltanlarn says sanldndan daha oktur. Dolaysyla onu, tanm ve amacyla kavramayanlar Nakibendliin iyzn kefetme imkanna sahip olamazlar. Bu yzden de tasavvuftan rbtaya kadar uzanan bir ilikiler zincirini onlara anlatmak zordur. dolaysyla konunun bir btn olarak aydnlanabilmesi iin, nce tasavvuftan balamak zere bu kavrama ilikin ayrntlar belli lde ortaya koymak gereklidir. te sra ile tasavvuf, Nakibendlik ve rbta :

Tasavvuf
Bilindii zere Kurn- Kerm, Allah Tel'nn, hi bir eye benzemediini (bununla birlikte btn varlklarn dnda ve) onlarn yaratcs olduunu ifade etmektedir.223 Oysa tasavvuf, esas itibariyle Allah'n, her eyin z kayna olduunu savunan spiritel ve speklatif bir dncedir. Dolaysyla tasavvufa gre kainatta ne varsa her ey (h!) onun bir parasdr.224 Tasavvufun temel ta budur. Kurn- Kerm'e gre insan, srf Allah'a kulluk etmek iin yaratlmtr. nsan yaratktr ve Allah'n kuludur.225 Tasavvufa gre ise insan Allah'n Tecellsidir; O'nun bir sretidir; hatta O'nun bir parasdr... Binaenaleyh O'na ak olmal, yeniden O'na dnmeli, O'nda eriyip btnlemeli ve O'nunla birlikte lmszlemelidir. te zetle tasavvuf budur. Nitekim Hallc- Mansur, mer Hayym, ihbuddn Suhrewerd, bn. Atullah el- skender, Ferduddn-i attr, bn'ul-Frd, Muhiddn-i Arab, Molla Cami ve Abdulkerm el-Ciyl gibi mutasavvflar, tasavvufu byle anlam ve aka byle ilemilerdir. Onlarn bu anlaylarnn, Snni Trk tarkat evreleri tarafndan acaba neden ok farkl yorumlanmakta olduu ve Kur'n'daki iman kavramyla neden det zoraki ekilde uzlatrlmaya alld ise bu yorumcularn entelektalitesini ve kiiliini ortaya koymaktadr. Nitekim Naklerin denetimindeki okullarda, Kur'n kurslarnda ve med223. Kurn- Kerm: 42/11 224. Tasavvufular bu inan biimini, zet olarak Farsa Heme-ost = Her ey O'dur deyimi ile aklarlar. Tevhdi savunanlarn karsnda zaman zaman dtkleri skntlardan kurtulabilmek iin bu deyimi Hemez ost (Heme ez ost)=Her ey O'ndandr eklinde deitirirler. Tabiatyla bu, speklasyondan baka bir ey deildir. 225 . Kurn- Kerm: 51/56
186

187

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

reselerde bir yandan mer Nesef ve Muhammed Birgiv gibi selef eserler brakm, hatta tarkatlara kar mcadele vermi ahsiyetlere ait kitaplar okutulmaktadr. Dier yandan, Rabbn gibi nevesini Hind mistisizminden alm rhanilerin, Kur'n ve snnetle hi bir ekilde badamayan rbta ve benzeri Patanjalist dnce ve inanlar insanlara alanmaktadr. Tabiatyla bu ok byk bir elikidir ve Nakibendlerin, hem genel anlamda dnce yapsn, hem de slm' nasl anladklarn gzler nne seren bir ibret levhasdr. Merhum Mehmed Akif Ersoy ite bu ibret levhasn det kvranarak elem, ac ve aresizlik iinde seyrederken bu kafa yaps hakknda belki ciltlerle anlatmak istedii eyleri u iki msrada zetlemeye almtr: Srdler Trke tasavvuf diye olgun ray; Muttasl imdi hakikat kusuyor Stk Day.!226 Evet tasavvufular mistisizmi slm'la uzlatrmak iin ok zorlanmlardr. Onlarn kendilerini neden bu kadar zorladklarn anlamak g deildir. nk dikkat edilirse tarkat evreleri, "vahdet-i vcd, irk ve meiye gibi tasavvufu tarih boyunca trl biimlerde ekillendirmi olan felsefelerin gndeme getirilmesinden ok ekinirler. Hatta bu felsefelere ynelen dikkatleri datmak iin gerektiinde menkabelere, yinlere ve rbta gibi tarkat disiplinlerine arlk vererek youn bir yattrma faaliyetiyle zm aray iine girerler. Bunun nedeni gyet aktr. nk Hind, ran dinlerinin ve Yunan felsefesinin etkisi altnda birikimlerini zenginletirmi olan tasavvufun eer perde arkasndaki gerekleri, gnn birinde yorumlarn bountusundan kurtulup meydana kacak olursa bu akmn, Nakibendlie ve ondan rbtaya kadar uzanan zincirin sihri bozulacak ve halkalarnn tamam bir anda zlverecektir. Bunun ise ne demek olduunu uzun uzadya anlatmaya gerek yoktur. nk byle bir durum, tarkatn da, eyhlik saltanatnn da, bu masallarla uyutulmu ynlarn, tatl ve renkli ryalarnn da sonu olacaktr. stelik Nakibend Tarkat, asrlar boyu emek verilerek (!), det dantel gibi ilenerek bugne kadar getirilmi olan slm'n Trkletirilmi eklidir. Dolaysyla Trklk denince ii kprdayan hemen her dindar kii, (gerekleri kavrasa bile vicdanndaki direnie ramen) bu tarkat daima Trk milletinin namusu olarak grmeye devam etmek isteyecektir; Bununla birlikte tarkatn tasavvufla olan ilikisi kadar, tasavvufun da kaynan srf slm'dan ald noktasnda Nakibend eyhleri her zaman en iddetli ekilde direneceklerdir. Onun iin nemle belirtmek gerekir ki esasen bu yolu izleyenler, -vicdanlar tereddtlerden korumak ve Nakibendliin srekliliini salamak amacyla- tarkattan da
226. M. Akif ersoy, Safaht, Altnc Kitap (Asm)

187

188

Sleymaniye Vakf Yaynlar

rbtadan da nce tasavvufa Kur'n bir aklama getirmek zorunluunu daima hissetmilerdir, bundan sonra da hissedeceklerdir. zellikle slm uyann hzland son yllarda byk sknt yaayan tarkat evreleri, tasavvufu savunmak iin yeni yeni sistemler gelitirmektedirler. Tarkat eyhlerine oranla ok daha edeb ve haval slplar kullanan tasavvufu-ilhiyatlar, Kur'n ve evrensel yaklamlarla tasavvufa ekicilik kazandrmak ve bilinli Mslman genliin bal olduu Kur'n'daki slm idealini Amerikanc slm lehinde yumuatmak iin tasavvufa yeni izahlar getirmektedirler. Bunlardan birine gre: Tasavvuf ncelikle din bir mistisizm imi. Bu bakmdan felsef bir mistisizm olan Eflatunculukla daha ilk anda ayrlrm. (...) Ksacas tasavvufun, u veya bu niyetle Kur'n ve hadisle irtibatn kesmek veya zayflatmak iin onu felsef mistisizm platformuna ekmek hem samimi hem de inandrc deilmi ! Peki eer bu iddiaya kar denirse ki: Her eyden nce tasavvufun din ve felsef olmak zere iki trl olduunu nereden karyorsunuz? Tasavvufu merulatrmak iin byle bir aklamaya neden kendinizi mecbur gryorsunuz?! Yoksa tasavvufu slm'la irtbatlandrmak iin mutlaka byle bir perev yapmak m gerekiyor?! Bu sorulara nasl bir cevap verilecektir veya bu tr izahlarn zendirdii, sonu gelmeyen tartmalardan acaba kimler kazanl kacaktr? nk, tasavvufun Efltn deil de illa ki Kur'n olduu, eer hep bu zoraki yntemle diretmeye devam edilecek olursa bu kr dnn ne zaman son bulacan maalesef hi kimse kestiremeyecektir ve bunun veblini de lim geinerek bu kavgalar kztranlara ait olacaktr! Tasavvufu, pembe bir lem olarak reklam etmek yerine onun, gerekten ne olduunu ortaya koymak, Mslman iin bu konudaki bilgilenme yolunu daha kolaylatrmak olur ki esasen lim kiiye yakan da budur. Nitekim vg mahiyetinde tasavvufun bir i aydnlanma (illumination) olduunu, bu nedenle tasavvufularn objeler ve boyutlarla uramadn, aksine, gerekleri ilhama dayal olarak kaynaklarndan aldklarn ileri srenlerin kendileri de acaba ilhamla m bu gerei (!) saptayabilmilerdir ?! Peki bu ilhamcln snrlarn belirlemek eer mmkn deilse (ki mmkn olmad gyet aktr), insann zaten snr tanmayan hayl ve hrs karsnda kitap ve snnetin llerini korumaktan artk kim sz edebilir?! Tasavvufu, engin duygular, stn zevkler, ilah aklar, pembe dnyalar, isel aydnlanma ve ilham edebiyatyla veyim derken bu tr anlatm yolunu seen insanlar, aslnda onun, Kur'n ve Snnet nda ok daha kolay deifre olmasn salamaktadrlar. Bu bakmdan tasavvufu, bizzat savunucularnn diliyle ve bu nitelii iinde tanma imkann bulan samimi ve bilgili her Mslman onu, Kitap ve snnetin nda ok daha rahat test edebilir.
188

189

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Hatta bu yzdendir ki, slm uyan dneminin balamasyla birlikte bilinlenmi olan Mslman kii, acaba tasavvuf nedir ? diye bir soru ile eer gnn birinde zihni megul olmusa gidip o pembe dnya'y Kitap ve Snnetin izdii gerek dnya ile karlatrnca ikisinin arasndaki uurumu fark etmekte asla gecikmemitir. nk Kur'n kavray erdemine ulaabilmenin en gzel lleri ancak Hz. Peygamber (s)'in yaamndan alnabilir. Ve bu mnasebetle hemen ifade edilmelidir ki Hz. Peygamber (s)'in yaamnda en ufak bir tasavvuf eilim yoktur! te kantlar: 1. Hz. Peygamber (s), her eyden nce yaam, rhn ve sekler olmak zere birbirinden kesin ekilde ikiye ayrmamtr. O, btn hayatnda rabbn bir izgi izlemitir. Yani, zerine inen vahyin derin cokularn iinde yaarken ibdetlerini, Kur'n'n belirledii llerde snrlam ve bu ibdetleri yine Kur'n'n tarif ve emirleri dorultusunda (hayatn her tarafna serpilmi biimde) sosyal dinamikler olarak icra etmi ve ettirmitir. ok kiisel olan nafileler ve dualar hari, namaz, oru ha ve Zekt gibi ibdetler, gerek Hz. Peygamber (s)'in, gerekse ilk Mslmanlarn hayatnda askerlik yapmaktan, at eitimi grmekten, dmana kar savamaktan, hatta ticaret yapmaktan, tarlada pazarda evde almaktan, ya da kitap okumaktan ve ders vermekten farksz bir ruh ve anlay iinde uygulanmtr. Dolaysyla slm'da manev ya da rh cephe denebilecek yaam tarz ite budur ve bu kadar doaldr. Aksine, Hz. Peygamber (s)'in hayatnda ileler, yinler, semalar, zikir halkalar, hu ekmeler, enstrman ve rakslar, be binlik wirdler, rbta ve meditasyonlar asla yoktur. nk namazn orucun, hac ve Zektn nasl ki hi bir tasavvuf yn yoksa, vahyin inmesine az kala, Hz. Peygamber (s)'in geirdii ksa uzlet gnleri de, asla tasavvuf bir ile deildir. Bilakis Allah Tel'dan gelen bir ynlendirme ve O'nun yce iradesine bal bir terbiyedir. Rasulullah (s), stlenecei ok nemli greve alabilmek iin det igdsel olarak zel bir eitim ortamna havale edilmi, Allah Tel'nn en byk ve en son elisi olarak btn insanla getirecei mesaj yklenebilmek ve metafizik iletiime bnyeyi hazrlamak iin ilh bir itilile huzurlu ve sakin bir atmosfer iine ekilmitir. O'nun bir Allah elisi olarak yaad zel ve yksek halleri genellemek ve bakalar iin de aynsn dnmek doru deildir! Bu nedenle O'nun btn hayat srf rabbndir; rhn ve ruhbn deildir. Halbuki sflerin hepsi , bu anlayn tam tersine bsbtn rhn bir yaam srdrmlerdir. Hatta bazlarnn hayat ve gidit hem rhndir, hem de rhbndir. Onlara gre insan iin, biri dinsel (mistik), dieri ise dnyasal (sekler) olmak zere birbirinden ok farkl iki yaam tarz vardr, ya da olmaldr. Dolaysyla btn hayatlar boyunca biri din, dieri ise dnyev olmak zere -det kaln bir duvarla ayrlm- birbirine tamamen yabanc iki dnya arasnda bocalayp durmulardr. Nitekim bu sebepledir ki ada tasavvufular da aynen, hayata din ve dnya olarak iki adan bakan Hristiyanlar ve onlarn izindeki laikler gibi dnmektedirler. Trkiye'de
189

190

Sleymaniye Vakf Yaynlar

mistik topluluklarn, laiklerle uzlarken Mslmanlara scak bakmamalar belki de psikolojik olarak bu grten kaynaklanmaktadr. Onlarn, (kitap ve snnette yeri olmayan) sema, Hatm- Huwcegn ve rbta gibi eitli biimlerde yin ve ibdet dzenlemeleri de byk ihtimalle bu bocalamann onlar zerinde dourduu ar stresten kurtulmak ve rahatlamak iindir. Ayrca bu davran, Allah'a kulluk etmede Hz. Peygamber (s)'in ibdet miktarn azmsamak gibi bir eilimi de sanki haber vermektedir ki ite tasavvufun pek gzkmeyen bir cephesi de budur. 2. Hz. Peygamber (s), toplum iinde ve halktan biri olarak sosyal bir yaam biimi sergilemi, vahye dayal misyonunu tanrsal bir kimlik iinde asla sunmam, tam tersine fonksiyonlarn bir insan olarak, ok doal ve ak bir ekilde ortaya koymutur. rnein, sevinmi, zlm, fkelenmi, danm, verdii karardan vazgemi ve zetle, mahrem olmayan hi bir beer niteliini gizlememitir. Ayrca Allah Tel'nn, en byk ve en son elisi olmann yannda devlet kurmu ve bizzat devlet bakanl yapm, on binlerce kiilik byk ordulara komuta etmi, ceza onaylam ve infazlar srasnda hazr bulunmu, devrinin mparatorlarna ve devlet bakanlarna mesajlar ve eliler gndermitir. te olsa olsa slm budur. Tasavvufulara gelince onlarn hemen hi biri, byle bir yaam tarzn asla benimsememitir. Klk ve kyafetlerine varncaya kadar hemen btn ynleriyle, herkesten ok farkl olmaya alm, dnyadan el etek ekmi ya da yle grnmlerdir. inde yaadklar toplumun hi bir derdine asla ortak olmaya yanamamlardr. Nitekim hal savalar srasnda tasavvufulardan birinin bile slm ordularna katldn ya da bu savalar hakknda bir tek kelime bile yazdn tarihler salk vermemitir! Ferduddn-i Attr'n, Buhra halkn Moollara kar ayaklandrd eer doru ise bu, ok istisni bir olaydr. te rhnlerin, slm adna tarih boyunca dnya hayatna kar gsterdikleri bu ksknln arkasndaki temel neden, hi kukusuz yine tasavvuftur. Btn bu zellikler, tasavvufun kavram olarak mistisizmden baka bir ey olmadn kesin ekilde ortaya koymaktadr. Nitekim tasavvufu savunan ve onu slm'n rh cephesi olarak aklamaya alan ada ilahiyat-tasavvufular da bu iki kavram ayn anlamda kullanmaktadrlar. Tasavvuf yerine, Nakibend eyhleri tarafndan Mistisizm teriminin hi kullanlmamas, kltrel yetersizlikten kaynaklanmaktadr ki bu da tasavvufla uraanlarn baka bir elikisidir. Tarih boyunca slm', tasavvuf nitelikler ierisinde bomu olan rhnlerin hepsinde de esasen bu yetersizlik vardr. Qusheyr, Muhiddn-i Arab ve Suhrewerd gibi bazlar, kitab bilgilere byk lde sahip bulunmu olmalarna ramen tasavvufularn byk ounluu (zellikle Trk ve ran kkenli sufler) geni bir ufuktan yoksun
190

191

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

idiler. Bu sebepledir ki slm' tasavvuf ieriklerle gnmzdeki ekillere kadar srklemi olan tarkat liderleri byk ihtimalle Hind- ran mistisizminden bilinsizce etkilenmilerdir. Aslnda bu etkilenme, mriklerin mistik cokular karsnda onlarn da byk lde hayranlk duygularna kaplm olduklarn haber vermektedir. Bununla birlikte, hele rhnliin gl ihtimalle bir psikoz olduuna baklrsa bu etkilenmenin hangi snrlara varabilmi olduunu tahmin etmek kolaydr. Dolaysyla tasavvufla uraanlar, eer kt niyetli ve maksatl olmakla sulanmasalar bile en azndan kltrel yetersizlikleri, snrsz hayle dayanan topik anlaylaryla birleince onlarn, irk dinlerinden tahmin edilemeyecek aykrlktaki dnce ve inan biimlerini alp slm'a mal etmi olabilecekleri ihtimali glenmektedir. Tasavvuf gereinin kaynan, amacn ve izdii yolu bir nebze akla kavuturmak gerekirse onu, u balk altnda zetlemek mmkndr: "Seyr-u slk, "Marifetullah", "Kemal". Tasavvufun Allah'a ilikin retisi, ite bu kavramn ayrntlarndan oluur. 1. Seyr-u slk: Bu kavramla mistik bir eitim sistemi amalanmaktadr. Bu sistem ise, eitli altrma, dnme ve uygulama aamalarndan oluur. Tasavvuf yolcusu szde- bu aamalardan sra ile geerek olgunlar. Tasavvufun, tarih boyunca birok din ve felsefeden beslenerek kurumlatrd sz konusu aamalar boyunca uygulanan kurallar ve yaplan egzersizler yaklak olarak u isimler altnda ilenir: Biat, tevbe, tarkat, ile, mchede, halvet, uzlet, msivdan istina, zhd, kanat, sabr, tevekkl, teslimiyet, tefvz, tefeyyz, telakkun, tefekkr, murkabe, rbta, rhniyetten istimdd, zikir ve wird. Bunlar baaryla yapan yolcu, sonunda bir vecd (kendinden geme) hali yaar. Burada hatrlatmak gerekir ki, bu terimlerin ou, lgat olarak slm'a aittir. Zaten btn tasavvuf doktrinleri, esasen batl dinlere ve felsefelere ait kavramlarla Kur'n deerlerin sentezinden oluturulmutur. Ancak yabanc olanlara, youn Kur'n anlamlar yaktrlm, Kur'n olanlara da irk nanslaryla cahil ierikler kazandrlmtr. Onun iin vahyin llerine gre slm' zmseyememi olan insanlar, bu kavramlarn ieriini analiz edemezler. Bunlara depolanm olan yabanc anlay ve inan biimlerini ayrt edemez, ayklayamazlar. 2. Marifetullah: Yukarda anlatlan eitim sisteminin temel amac, ( slm'nkinden farkl olarak) "marifetullah'tr. Yani Allah', zat ve sfatlaryla kefetmek ve sonunda O'nunla birleip btnlemektir. slm'n amac ise "ibdetullah"'tr. (Yani kiinin Allah'a inanmas, Zat hakknda dnmemesi, buna mukabil eserleri zerinde ibretle dnmesi, sfatlarn bilmesi, emir ve yasaklarna uymasdr.)
191

192

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Tasavvuf yolcusunun, yukarda anlatlan ama uruna yaad mistik haller ve szde- ulat mertebeler ise u isimler altnda ve ok geni ekilde ilenir: Allah ak (Tarkat, marifet, hakikat), vecd, sekr, sahw, vahdet, vcd, hd, fen, baka, vuslat ve mahw. Bu noktada, Allah'da eriyip gitmek",227 yani "ittihd" ve "hull" sz konusudur! Tasavvufulardan, rnein Muhiddn-i Arab, Ferduddn-i Attr ve Yunus Emre gibi bir ksm, bunu aka ifade etmekten ekinmezken, dier bir ksm, kapal yorumlarla bu inan biimini geitirmeye alrlar ve szde rsm limleri'nin bu espriyi anlamaktan aciz olduklarn ileri srerler! 3. Kemal: Bu, szde vuslat mertebesidir. Yani sofnin trmanabildii en uc noktadr. "Seyr-u Slk" denen eitim sisteminden sonra bu seviyeye ulaan yolcu, -gysonunda " nsn- Kmil" olur; eksiksiz ve tanrlam bir kimlik kazanr.228 Bu derece olgunlam olan insana ise vel (evliya) denir. O artk lednn bir ilme sahiptir; gayb lemine vkftr, kalpleri okur, zihinlerden geenleri kefeder, gizli dnyalar ve uzak mehulleri ayan beyan bilir; ordularn n saflarnda dmana kar savar; dua ederse nimet, beddua ederse musibetler yaar; deniz zerinde batmadan, slanmadan gezebilir; bulutlarn stnde uabilir; Zaman ve mekn onun iin katlanr, ayn anda, Mekke'de ve stanbul'da namaza durur...(!) Btn bunlara karn slm'da takva" yolu vardr. Bu da zetle Kur'n ve Snnetin llerine titizlikle uymak demektir. slm'da en stn mertebe ite bu takva mertebesidir229 ve bunu kazanan her Mslman Kurn- Kerm'in ifadesiyle vel'dir. "Onlarn zerinde ne bir korku vardr, ne de zlrler." ki eyle nitelenmilerdir: Birincisi inanmak, ikincisi de Allah'n emir ve yasaklarna titizlikle uymaktr.230 Aksine, slm'da tasavvufun empoze ettii mitolojik bir evliyalk ve ermilik kesinlikle yoktur! Sonu olarak yle dersek galiba pek yanlm saylmayz: Tasavvuf yle hayl bir lem dncesidir ki onu, Hz. Peygamber (s)'in gerek hayatndan yansyan slm'la gyet ksaca karlatrmaya alrken bile ok byk farklar saptayabiliyoruz. yle ise birikimlerinin rgs iinde Kur'n birok deere de yer vermi olmasna ramen, temel, sistem ve ama bakmndan slm'a bir hayli yabanc olduu artk gn yz gibi ortaya km bulunan tasavvufun ve onun retisinden kaynan alan her kurumun ihtiyatla karlanmas gerekir.
227. Bk. BLM - II/4-a) Rbtay Bir Ayrnt Olarak ilemi Bulunan Kitaplar ya da Kitapklar.; BLM - II/7. Tasavvuf (Seyr-u Slk); Rh'ul-Furkn: 2/63; 228. Bk. Ayn referanslar 229. Kurn- Kerm: 48/13 230. Kurn- Kerm: 10/62, 63
192

193

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Nakibendlik
Madem ki Nakibend Tarkat da tasavvuf bir kurumdur, o halde yukardaki hkmden, Nakilik iin de pein olarak ayn zamanda sz edilebilir. Fakat konumuzun eksenini oluturan rbta hakknda olabildiince aydnlanabilmek amacyla Nakibendlii sadece byle pein bir hkme balamak yerine, ksa da olsa sistematik bir inceleme ile onu burada gzden geirmekte yarar vardr. O zaman hem tarkatn tasavvuftan beslenme biimi, hem Kur'n ve Snnetin ndaki yeri, hem de rbtay aydnlatmak bakmndan Nakliin doktrinal ynlendiricilii ortaya km olacak ve bylece bu konuya ilikin kukular da dalm bulunacaktr. Nakibend Tarkat'nn, tasavvuftan nasl beslendiine gelince, bunu en iyi kantlayan delillerin banda yine rbta gelmektedir. nk rbtann gerek ortaya atld yer ve zaman, gerekse uygulan biimi, Nakliin, hangi din ve felsefelerden, hangi milletlerin mistik kaynaklarndan yararlandn ok ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Rbta, Nakibendlii yzyllar boyu etkilemi olan Uzakdou dinleri arasnda zellikle Hind mistisizminin, ok derin izlerini yanstmaktadr. Nitekim ileride ayrntlaryla ve karlatrmal olarak ortaya konulacak olan bu gerek bile tek bana gsteriyor ki Naklik, Bqy-Billh- Kabul'den nce (yani mld 1550'lerden nce) Trkistan'daki muhiti ile snrl iken tarkatta uygulamal olarak rbta diye bir ey yoktu. Her ne kadar Raaht'da rbta, kelime olarak geiyorsa da bu kitabn kaleme alnd mld XV. yzyln ortalarnda onun, sonraki biimiyle henz uygulamal bir tarkat kural olmad rahata anlalmaktadr. Bu da Trkistan'da Nakilii o dnemde besleyen kaynaklarn anlay ve zevk bakmndan Hind mistisizminin fantezilerine sahip bulunmadn kantlamaktadr. Nitekim vaktiyle Trk muhitlerinde yaygn bulunmu olan amanlk, insann i dnyasnda cokular uyandrabilecek zengin dekorlara, motif ve ritellere sahip bir din deildi. Bu nedenle Nakliin (henz Hindistan'a sramadan) Trkistan'da rettii on bir kavram bile yine kaynak olarak Budizm'den ruhunu almaktadr. Raaht bu kavramlar sralayp aklarken rbtay, sadece mrdin eyhine kar sevgi beslemesi anlamnda kullanmaktadr. Nakliin, gerek doktrini ve kurallaryla, gerekse rhnlerinin yaam tarzyla slm'dan ok farkl bir izgide olduunu anlamak hi de zor deildir. Bunun iin tarkatn temel dinamiklerini ksaca incelemek yeterlidir. Bunlar balca tr: Biat, Kelimt- Semniye ve Zikir.
193

194

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu dinamikler, Seyr-u Slk ad altnda sistematize edilmitir. Seyr-u Slk: ki szckten oluan Arapa bileik bir terimdir.231 Szlkte yaln olarak: Yrmek ve bir yolu izlemek anlamna gelir. Bir tasavvuf terimi olarak ise: Mistik yntemle zel bir eitimden gemek demektir. Bu zel eitim, Biat, Kelimt- Semniye ve zikirolarak yukarda sralanan genel balklar altndaki birok kuraln belli artlarla ve byk bir titizlikle eyhin denetiminde mrd tarafndan uygulanmasyla gerekleir. Bu kurallar, sz konusu balklar altnda bir nebze aklamak rbtaya k tutacaktr. I - B AT: slm'da bir siyaset bilimi terimidir. Ksaca, (devlet bakan olmaya aday bir kimse lehinde) oy kullanmak demektir. Kayna Kurn- Kerm'dir.232 slm Tarihinde ilk kez, mld 628 ylnda Hudeybiye Antlamas'nn imzalanmasndan biraz nce yaanan duyarl saatlerde Hz. Peygamber (s), beraberinde bulunan yaklak 1400 kiiden ballk yemini isteyince Jadd b. Qays adndaki biri hari, herkes bu davete katlmtr. Bu tarihi olay, "Biat" kavramnn kesin biimde tanmlanmasna kaynaklk etmektedir. Ne bu olayn, ne de anlamn bundan alan biat kavramnn mistik hi bir yan yoktur, tamamen siys-asker bir anlam tar. te slm'daki biat budur ve bu kurum, slm tarihinde Hz. Peygamber (s)'in devlet bakanl ile birlikte ilerlik kazanm, Hz. Hasan (ra)'n istifasyla da son bulmutur.233 Nakibendlikteki b'atta ise belirsizlikler ve elikiler vardr. Nak doktrinine gre, her insan mutlaka bir mride balanmaldr. Bu mrid, tarkat eyhidir. eyhi olmayann klavuzu eytandr.234 eyhin nitelikleri, grev ve fonksiyonlar, tarkat protokollerinde maddeler halinde sralanmtr. Bu hkmlerdeki kaynak ve l, kitap ve snnet deildir. Bilakis bunlar, tarkat rhnleri tarafndan belirlenmilerdir. rnein bu maddelerden bazlar yledir:
231. ki szcn arasndaki bala (u), Arapadaki (we) yerine Farsadan alnmtr. 232. Kurn- Kerm: 48/ 10, 18 233. Bat sistemine dayal gerek anlamdaki slm Devleti, Hz. Peygamber (s)'in, M. 622 ylnda Mekke'den Medne'ye hicret etmesiyle fiilen kurulmu ve Hicretin 41'inci yl Rab'ul-Evvel ay ortalarnda Beinci Rid Halfe Hz. Hasan (ra)'n Muaviye lehinde grevden ekilmesiyle son bulmutur. Yani bu sre, yaklak 41 yldan ibarettir. Bu sre iindeki bi'atlarn hi biri tasavvuf bir anlam tamamakta, bilakis hepsi de Kur'n ve Snnete dayal siyasi b'atlardr. 234. Muhammed Emn el-Erbil, Tenwr'ul-Qulb s. 525; Muhammed b. Abdillh el-Khn, el-Bahjatus-Seniyye s. 4
194

195

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Madde: 10) Mrdlerinden biriyle oturmak eer onun (yani eyhin) azametini ve heybetini mrdin kalbinden gidermeye neden oluyorsa ona, ne uzak ne de ok yakn olmayan bir yerde oturmasn emretmelidir. Madde: 11) Mrdlerinden birinin kalbindeki saygnln yitirdiini anlar anlamaz, onu usulca def etmelidir. nk artk o mrd, kendisi iin dmanlarn en bydr. Madde: 14) Mrdlerini, cemaat arkadalar dndaki kimselerle konumaktan yasaklamaldr, aksini gerektiren zorunlu bir durum olmadka. Madde: 15) ki ayr yer belirlemeli: Bunlardan birinde yalnzca kendisi bulunmal ve buraya, hizmetlisi hari, hi kimsenin girmesine asla izin vermemeli; dieri ise, mrdleriyle birlikte olaca yerdir. Madde: 18) Mrdlerini, baka bir eyhin mrdleriyle oturmaktan yasaklamaldr. nk onlarda bu suretle bozulma ok abuk olur. Eer sevgisinde kalc olduklarn grr ve herhangi bir tereddde deceklerinden endie etmezse birlikte olmalarnda beis yoktur.235 Bu maddelerin ne kadar ustaca hazrlandklar meydandadr. Ama, tarkata belli bir disiplin kazandrmak ve bu disiplin erevesinde eyhe, cemaat zerinde mutlak bir saygnlk ve heybet salamaktr. Dolaysyla yeri gelmiken sormak lazm: Kendi inisiyatifleri ile bu maddeleri din birer vecbe olarak kanunlatranlar, acaba rbtay da aynen bu ekilde kanunlatrma yetkisini kendilerinde bulmu olamazlar m? yle ise rbtay, Mide Sresi'nin 35'inci, ve Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermelerine zorla dayandrmann ne gerei vardr? Her konuda olduu gibi bu meselede de Efendi Hazretleri yle buyurdu. dense yetmez mi?! Sonu olarak kaydetmek gerekir ki, eyhin verdii mistik eitime, emir ve tlimatlara mrdin kesin ekilde boyun emesini amalayan, tarkattaki bu biat, her bakmdan Kur'n b'attan farkldr. nk her eyh, ayr bir cemaate bakanlk etmekte, hatta dier eyhlerle rekabet iinde bulunmaktadr. Mrdlerinin bile dier eyhlere bal mrdlerle dp kalkmasn bu ilgiyle yasaklamaktadr ki biat bu anlamda ok kiisel bir nitelik tamaktadr. Oysa Kur'n biat, Mslman kiinin, er' yeterlilie sahip adaylar arasndan bir devlet bakann semesidir. Yani hilfet referandumuna fiilen katlmasdr. Bundan ama ise, halfenin otoritesi etrafnda ve slm kardelii emsiyesi altnda btn Mslmanlarn birlemesine katkda bulunmak, onlarn, g ve lk birliinin, eer yoksa olumasna, varsa devamna yardmc olmak, bu suretle de mmete birlik ve beraberlik
235 . Bunlar 24 madde olarak Muhammed Emn el-Erbil'ye ait Tenwr'ul-Qulb adl kitapta sralanmtr. Bk. Age. S. 525-527

195

196

Sleymaniye Vakf Yaynlar

kazandrmaktr. Biat, bu anlamda (tarkattakinin tam tersine) evrensel bir nitelik tamaktadr. II - KEL MT-I SEMN YE: ki szckten oluan bu Arapa236 terim, sekiz kelime demektir. Sekiz kelime diye adlandrlmalarna ramen bunlar aslnda bileik kalplardr ve hepsi de Farsadr. nk ok nceleri de iaret edildii gibi Nakibend Tarkat'nn dili Farsadr.237 Abdulkhlq- Gonjduwn tarafndan bunlara zel anlamlar yklenerek birer kavram haline getirilmi ve tarkatn temel ilkeleri olarak kararlatrlmlardr. Ayrca, Gonjduwn'nin lmnden 140 yl sonra doan ah- Nakibend, Muhammed Buhar'nin, bunlara ekledii kavram daha vardr. Bylece bunlar, toplam on bir ilkeden olumaktadr ve ok ksa anlamlaryla birlikte srayla yledir: 1-H der dem: Solunumu kontrol etmek (Gafletle solumamak) 2-Nazar ber kadem: Yrrken ayaklarn nne bakmak. 3-Sefer der vatan: nsanlktan terfi etmeye ve meleklemeye almak. 4-Halvet der encmen: nsanlar arasndayken dikkati onlarn zerinde younlatrmamak 5-Yd kerd: Zikre (Allah' anmaya) aralksz devam etmek. 6-Bz get: Zikirden sonra: Allahm! amacm yalnzca sensin, isteim de srf senin honutluundur. nakaratn tekrarlamak. 7-Nigh dt: Kalbi vesveselerden korumak. 8-Yd dt: Szlerin soyut anlamlarndan vazgeip Allah'n bizzat kendisine ynelmek. 9-Vukf-i zamn: ki, ya da saatte bir nefis ve vicdan muhasebesi yapmak. 10-Vukf-i aded: Zikri tek saylar zerinde durdurmak. 11-Vukf-i kalb: Kalbi, zikrin hem sz, hem de anlamyla megul bulundurmak.

236. ki szcn arasndaki niteleme taks olan (), Arapadaki (belirlilik taks olan - El-) yerine Farsadan alnmtr. Bu terkip Arapada: El-Kelimt'us-Semniyeh olarak kurulur. Ancak Nakibend Tarkat'nn dili Farsa olduu iin Arapadan alnan kelimeler Fars dili kurallarna gre kullanlmt 237. Bk. BLM -I/4 Rbtann artlar ve Uygulan Biimi.
196

197

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bunlara yklenmi olan anlamlar, bata Raaht olmak zere tarkata ait baz kitaplarda aklanmtr.238 Bunlara ilikin ayrntlar incelendiinde, ilk bata hi de rktc gzkmeyen yukardaki zet anlamlarn yannda bu kelimelerin, aslnda sinsi, saptrc ve endie verici ieriklere sahip bulunduu anlalmaktadr. Dolaysyla bu kavramlarn, kaynaklarn Kitap ve Snnetten almad kesindir. Bunlar srayla yledir:

Birincisi: H Der Dem'dir.


H Der Dem, nefesin denetim altna alnmasn ngrmektedir. Zamann gaflet iinde geirilmemesini emreden bu ilke, sanki gafilleri ktleyen yet-i kermeleri hatrlatmaktadr. Halbuki biraz dikkatle incelenirse anlalacaktr ki, burada amalanan bilin hli ile Kurn- Kerm'in ktledii gafletin, aykr hli hi de birbirinin ayns deildir. Nitekim (dier ilkeler incelendikten sonra daha iyi anlalaca zere) yukardaki tarkat kuralnda, nefesi ok sk bir ekilde kontrol altna almak ve dikkati belli bir obje zerinde younlatrmak esastr. Hatta dikkati bir saniye bile olsa datmamak arttr. Oysa bu ekildeki bir bilin hli iinde olmaya ilikin Kurn- Kerm'de herhangi bir aklamaya rastlamamaktayz. Kur'n'da ktlenen gaflet, kiinin, su ve gnah ilerken bilinli olmasdr. Yani o srada, Allah'n her eyi kuatc otoritesini, snrsz ve sonsuz egemenliini grmezlikten gelmesidir. Gaflet, aslnda byle bir anlam tar. (Eer bu otorite ve egemenlii diliyle inkr ederse zaten kfir olur.) yle ise Kurn- Kerm'in amalad bilinli ve uyank olma hali bu snrsz ve sonsuz egemenlii, zellikle emir ve yasaklarn uygulan srasnda hatrlamaktr. Yani haramla yz yze gelindiinde direni gstermek, emirleri uygularken de hu denen derin ve isel bir sayg gstermek, sammi olmak, ayn zamanda ngrlen erkn ve artlara titizlikle ayak uydurmaktr ki slmda buna azmet denir. Emir ve yasaklar hayatn her tarafna serpitirilmi olduklarndan, bunlara uymak iin gsterilecek dikkat ve uyanklk durumlar da srekli deil, mubahlarn araya girmesiyle elbette ki aralkl olacaktr. Mmin kii her hlkrda, gfil olmamaya elbette ki dikkat edecektir. Ancak bu, hi bir zaman zihinsel planda srekli bir alarm halinin yaanmas anlamna gelemez. Allah Tel'nn, insana byle bir sorumluluk yklediini Kur'n ve Snnette aramak abestir. nk Allah, hi kimseyi, gcnn stnde bir grevle ykml tutmaz.239
238. Bk. Ferit Aydn, slmda inan sistemi, Zendeka Blm s. 180, stanbul1995 239. Kurn- Kerm: 2/286

197

198

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Halbuki H Der Dem ilkesinin ngrd ey, esasen Allah'a bilinli ibdet etmek de deildir. Bilakis her saniye Allah'n zt zerinde dnmeyi younlatrmak ve bu suretle bir konsantrasyon240 salamaktr. Bu idealin, Nakibendlie kesinlikle Budizm'den szd ise, dier ilkelerin ilerideki aklamalaryla ve zellikle rbtaya ilikin analitik incelemelerle ok daha iyi anlalacaktr.241

kinci lke Nazar Ber-Kadem'dir.


Bunun anlam: Hi bir yne yz evirmemek, gzleri yalnzca ne dikmektir. Ama, yine dikkatin dalmasn nlemektir. Bu ilgiyle hemen hatrlatmak gerekir ki bu on bir ilke arasnda sk bir ba vardr. Bunlardan biri, dierini tamamlaycdr. Bu da sz konusu kavramlarn tmnn, ayn kaynaktan alndn kantlamaktadr. Nazar Ber-Kadem'le amalanan ey, esasen konsantrasyonun srekliliini salamaktr. nk yogada, konsantre olmak kadar bu halin srekliliini salamak da ok nemlidir. Kitap ve Snnette, Nakibend Tarkat'nn bu ilke ile amalad bir terbiye ekli veya bir ahlk kural yoktur. Bilakis Kurn- Kerm'de u aklama ve emirler vardr: nsanlardan yz evirme, Allah, byklenen ve vnenlerin tmn sevmez. Yrmende dengeli ol ve sesini alalt.242 Kurn- Kerm'deki bu aklama ve emirler, yukardaki tarkat kuralyla hi bir noktada uyumamaktadr. nk Kur'n, bunlarla kiiyi sosyal hayat ortamnda ynlendirmek istemekte; rnein, onun almla yrmemesi ve barp armadan konumas emredilirken kiinin, bakasn rahatsz etmemesi amalanmaktadr. Yani Kur'n'n btn emir ve yasaklarnda olduu gibi bu iki yette de maksat, kiiyi topluma mal etmek iin onu eitmek ve bu suretle topluma ahlk bir disiplin kazandrmaktr. Dolaysyla bu emirler evrenseldir.

240. Concentration (fr.): Action de se concentrer, d'appliquer fortement son attention et ses facults intellectuelles un mm objet. Larousse, direction: Claud CANNAS. Paris-1995 241. Bk. BLM - II/9 Rbta, Meditasyon ve Yoga 242. Kurn- Kerm'de: 31/18, 19
198

199

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Halbuki gzleri srf ne dikmekte srar etmeyi ve hi bir yne bakmamay emreden tarkattaki Nazar Ber-Kadem ilkesinin sadece gncel ve srf kiisel bir deeri olabilir. Tpk spor yapmak gibi. Fakat spor yapmaktan farkl olarak bu kavramn ngrd amalar, elikiler tamaktadr. nk insann, zellikle yrrken gzlerini srarla nne dikip baka hi bir yere bakmamasnda, hele bunu kesin bir yaam kural haline getirmesinde hi bir yarar bulunmad gibi byle bir davran biimi Hz. Peygamber (s)'in hayat tarzna da son derece aykrdr; ve nk O'nun, bata Allah'n elisi sfatyla, sonra da bir devlet bakan, bir komutan, lemmul misyona sahip bir lider ve mmetinin manev babas olarak yklendii sorumlulua ve stlendii grevlere baklacak olursa, etrafnda olup biten her eyi ne kadar dikkatle szm olduunu kestirmek hi de zor deildir. Mslman kiinin, her an, her ynden haberdar olmas, yaknnda cereyan eden her eyi dikkatle gzlemesi, srekli ve her bakmdan uyank olmas gerekirken onun, gzlerini nne dikip miskin, smsk ve uyuuk yrmesi bir zavalllktr. Bu ise iman ehline asla yakmaz. Allah Tel, Hz. Peygamber (s)'in yce sahblerini, O'nun dv arkadalarn verken (melen) yle buyurmaktadr: (...) Onlarn Tevrat'daki nitelikleri ve ncil'deki vasflar udur: Bir ekin gibidirler; filizini karm, onu glendirmi ve gelimitir. Derken gvdesinin zerinde dimdik durmutur. (Bu manzara) iftileri sevindirir, ta ki kfirler atlasn....243 Bilindii zere hac ibdetinin ayrntlardan biri de Safa ve Marwa arasnda, belli mesafelerde sert ve hzla yrmektir. Bu, ilk Mslmanlarn, mrikleri atlatmak iin yapt boy gsterisinin sembolize edilmesidir. Bunun her yl, milyonlarca hac tarafndan tekrar edilmesinde elbette ki dersler ve ibretler vardr. u halde m'min kiinin heybetini dren, hayatn etin artlar karsnda onun cesaret ve direncini kran, moralini bozan, azim ve istidadn olumsuz etkileyen ve sonu itibariyle onun ruhunu sndren bir eitim ekli, ilhamn asla Allah'n kitabndan alm olamaz! Bu dncenin kayna ya kinik felsefedir, ya da ok byk ihtimalle yine Budizm'dir. Bu ise ok rktcdr! nk irk kaynaklarndan uyarland aktr. Ne var ki bilinsizce de olsa hayranlk duyarak bir irk dininden rnek almak iin herhangi bir mazeret sz konusu olamaz! Ayrca belirtmek gerekir ki tpk rbta gibi slm'a mal edilmek istenen bu yabanc kavramn esasen amalad ey, dnmeyi kstlamak ve bilinci dondurmaktr. Bu ise meditasyon iin gerekli olan en byk dikkati salamaya yneliktir. Buna, slm adna mistik ve dini bir nitelik kazandrmak ise vicdan smrsne hizmet edecei iin
243. Kurn- Kerm: 48/29

199

200

Sleymaniye Vakf Yaynlar

byk bir ahlkszlktr. lgintir ki -sradan olan- hemen hi bir Nakibendnin bu kurala uyduuna kolay kolay rastlanmamaktadr. Bu bile tek bana, Nazar Ber-Kadem ilkesinin uygulanabilir olup olmadn ortaya koymaktadr.

Nakibend Tarkat'nn nc ilkesi Sefer Der Vatan'dr.


Bu kalp, szlk olarak: Vatandan ayrlmak demektir. Burada mecz anlamda kullanlmaktadr. Bununla, -szde- melek dzeyine ulaabilmek iin insann, eksik yanlarn gidermesi amalanmaktadr. Her eyden nce belirtmek gerekir ki, insann meleklemesi mmkn deildir. Bunun Kitaba ve snnete uygunluu da yoktur. Yani insan, mistik bir eitim sisteminden geerek -bnyesel bir deiimle- insanlktan meleklie bir gei yapamaz. Beer cinsi, meleklerden farkl bir leme mensuptur ve farkl bir biyolojik yapya sahiptir. Ama insan, (yine insan olarak) takv mertebeleriyle melek kadar, hatta melekten de stnleebilir. Ayrca tarkat, bu ilke ile (yani -szde- mrdi ilelerle melekletirerek) onu gereken i temizlie ulatrmak istemektedir. nk bu ilkenin, kaynan ald Budizm de i temizlie ulamak iin ile yntemini ngrmektedir. Oysa Kur'n, insann ancak ve ancak emir ve yasaklara titizlikle uyarak Allah katnda en stn mertebeye ulaabileceini aklamakta ve onu melek deil, yine de insan olarak tanmaktadr. slmn eitim sisteminde, mistik ileler kesinlikle yoktur. Onun eitim yntemleri, ruhunu vahiyden alr, gereki ve ftrata uygundur. Bununla birlikte duygulara ok byk bir deer ve cokulara da nemli bir yer verir.

Nakibend Tarkat'nn drdnc ilkesi Halvet Der Encmen'dir.


Bunun anlam, szde, halkn ve kalabaln arasndayken bile Allah' her an hatrlama alkanlna, insann sahip olmas demektir. Aslnda Kur'n llere gre, her an Allah ile birlikte olmak diye bir anlay yoktur. Buna karn, Allah'n ilim ve kudretiyle her eyi kuattna, (yani, O'nun her yerde hazr ve nzr olduuna)244 inanmak vardr. yle ise slm'daki (gaflete dmeme) halinin aklamas Halvet Der Encmen deildir.

244. Kurn- Kerm: 57/4


200

201

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Daha nce de bir nebze izah edildii gibi gfil olmamak, kalben ve vicdnen uyank olmak, Allah'n emir ve yasaklarna titizlikle ve itenlikle uymaktr. Tarkattaki Halvet Der Encmen ilkesinden asl ama ise, kiinin kendini zihinsel adan otomatik olarak denetlemesidir. Bu, eer stn bir performansla baarlrsa insan kendi kendini fizyolojik olarak da dzenleme olanan elde edebilir. Bu, esasen yoga mesleinin temel amalarndan biridir. Nitekim baz kimselerin, youn telkinle bnyelerini denetim altna alabildikleri ve rnein bunlardan birinin kendi iradesiyle kalbine dakikada 300 vuru yaptrabildii saptanm bir gerektir. Oysa kalp, gayri-ird olarak arpar ve onu istekle ynlendirmenin mmkn olmad bilinmektedir. Keza Hind fakirlerinin, vcutlarna i saplamalar, ate zerinde gezmeleri, cam, para ve anahtar gibi sert ve kesici cisimler yutmalar gibi olaanst sandmz btn eylemler yine fizyolojik konsantrasyonla yaplmaktadr. ay bardan azna alp ktr ktr yiyerek gsteri yapan kimseleri, milyonlarca insan televizyon ekranlarndan sk sk seyretmektedir. Bu rnekler ve cahillerce kermet sanlan, Rufilerin yapt ovlar da yine fizyolojik konsantrasyon sayesinde yaplabilmektedir. Bunlar eer ciddiye alrsak, -ki almamz da gerekiyor- eyhin bu sayede mrd zerinde kurabilecei mutlak ve kesin otorite ile onu emellerine nasl alet edebilecei, dolaysyla perde arkas gereklerin ne kadar dehet verici olduu, bu suretle bir sr olmaktan kar. tiraf etmek gerekir ki, Nakliin ta yzyllar nce Hind kaynakl din ve felsefelerden elde ettii transandantal, mistik ve hipnotik ynlendirme usulleri bugn birka Nak eyhinin elinde sihirli denek gibi kullanlmaktadr! Esasen bu usullerin, gerek psikanaliz, gerek psikosomatik tp, gerekse fakirizm asndan amzda hi bir gizli yan kalmamtr. Hatta dnyann birok lkelerinde, det evliyaclk oynar gibi bu yntemler sradan insanlar tarafndan, ya bir ov yapmak iin, ya bir hobi olarak, ya da nadiren bir alternatif tp yntemi olarak terapi amacyla uygulanmaktadr. Aslnda bu konudaki uygulamalarn temeli, insan bilincinin eitli yollarla artlandrlmasna dayanmaktadr. Bu ise belli bir kelimenin, binlerce kez tekrar ettirilmesiyle de olur. leride etraflca aklanaca zere buna, yoga dilinde mantra denir. artlandrma, ayrca belli bir cismin ya da hafzada canlandrlacak herhangi bir eklin srekli olarak zihinde tutulmasyla da olur ki buna da yine yoga dilinde yontra denir. Btn bunlardan kademeli olarak iki ama gdlr: Birincisi: Dtan gelen her trl uyarmlar engelleyerek, ya da onlar en aza indirgeyerek insann, bilincini belli bir noktada younlatrmasdr.

201

202

Sleymaniye Vakf Yaynlar

te Halvet Der Encmen de bunu temin eden spiritel sistemin bir parasdr. Yani kalabalklar iinde mrdin, dikkatini belli bir nokta zerinde odaklatrmasn salayan zel bir egzersizdir. Dolaysyla yeri gelmiken belirtmek gerekir ki tarkatlarda din ss verilen ve slm'a mal edilmek istenen artlandrc her trl zikir, wird, rbta ve yinler, bu amaca yneliktir. Bununla mrdin konsantre olmas salanmaktadr. kincisi ise: Merkez sinir sisteminin etkinliini mmkn olduunca etkileyerek artl refleksi gerekletirmektir. Mrd, bu durumda artk bir robottan farkszdr, btn varlyla eyhin emrine amadedir! Tarkat terminolojisinde bu yntem ve uygulamalara, yaanan psikolojik ve bilinalt durumlara ilikin birok terim de retilmitir. rnein, eyhin trans haline sekr, mrdin trans haline ise cezbe denilmektedir. kisi de bu durumlarda normal d davranlar gsterir, su ve gnah saylabilecek szler sarf eder, ho karlanamayacak eylem ve tutumlar sergiler, hatta tuhaf mrltlar ve sesler karrlar! Yce slm, insan bu durumlara drmekten son derece uzaktr. O, insan daha bilinli klan ve onu saygn yapan nezih sistemler getirmitir.

Naklikte beinci ilke Yd Kerd'dir.


Bu terkip, yaln olarak anmak demektir. Allah' srekli zikretmek mnsnda terim haline getirilmitir. Tarkatta zikrin birok ekli vardr. Onlardan biri de ite bu Yd Kerd'dir. Bu yntemle yaplan zikir gizlidir Buna zikr-i khafiy denir ve zihinden yaplr.245 Bu srada dilin hi bir ilevi yoktur. Buna, A'rf Sresi'nin 205'inci yet-i kermesini delil olarak gsterirler. Halbuki bu yet-i kermede Allah Tel -melen- yle buyurmaktadr: Rabb'ini an; iinden, yakararak ve korkarak, aktan az bir sesle;, sabah ve akam; gafillerden olma ! Grld gibi, hi dilini oynatmadan ve sadece zihinden Allah' an diye bir ey sz konusu deilken, yukardaki yet-i kermeye byle bir anlam yaktrmlardr. Zikrin dier bir ekli olan Cehr zikir (yani ak zikir), bundan farkldr. Nakibend Tarkat bu tr zikre ok az yer vermitir. Yd Kerd yalnzca gizli bir zikir ekli olmakla kalmamaktadr. Uygulan biimi epeyce ilgintir ve slm'daki zikirden bu ynyle tamamen ayrlmaktadr.
245. Bk. Muhammed b. Abdillh el-Khn, el-Bahjatus-Seniyye s. 35; Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil, Tenwr'ul-Qulb s. 508, 509
202

203

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Zikrin konusu olan Kelime-i Tevhd: L ilhe illellah ve Lafza-i Cell: Allah kelimesi slm'dan, (Kur'n deerler arasndan) seilmitir. slm'n alet edildii dinsel ya da mistik sentezlerde yntem budur. Meselenin btn kvrakl da burada odaklanmaktadr. nk tasavvuf yoluyla slm'a szdrlan yabanc unsurlarn dikkat ekmemesi iin hazrlanan bilekede ok byk bir ustalk ve hner sergilemek gerekir ki bu, Nakibendliin ilkleri tarafndan ok arpc bir ekilde becerilmitir! Dikkat edilirse bu tr sentezlerin, kutsal szlerden oluan d aksesuarlar, kural olarak slm deerler arasndan seilir. Bunlarn uygulama teknikleri ise, tarkatn btn aamalarnda olduu gibi Uzakdou'nun egzotik motiflerini tar. Yd Kerd kapsamnda yaplan zikrin nemli zellii vardr. Birincisi: Zikir srasnda gzler ve az kapal, dil damaa yapktr. kincisi: Burundan nefes alnarak cierler iyice hava ile doldurulduktan sonra Kelime-i Tevhd ya da Lafza-i Cell sadece zihinden tekrarlanr. , be, yedi, dokuz, on bir, on , on be, on yedi, on dokuz veya (en ok) yirmidir kez bu ekilde yaplacak tekrardan sonra nefes salverilir ve yeniden nefes alnarak bu ekilde zikre devam edilir.246 ncs : Tarkat teorisyenleri tarafndan letif diye adlandrlan ve vcudun belirli noktalarnda bulunduu ileri srlen spiritel merkezlere iletimde bulunulur.247 Dorusunu sylemek gerekirse bu konuda yazlp izilmi olanlar anlamak mmkn deildir. Onun iin zerinde durmaya da demez. Zikrin, slm'da ise yeri ok nemlidir ve Kur'n'n tabiriyle: Haberiniz olsun! Kalpler ancak Allah'n zikriyle doyuma ular.248 Yani nsan ancak Allah Tel'y anmakla gerek anlamda huzur bulabilir. Fakat tarkatn yukardaki yntemiyle yaplan zikrin, Allah (cc)' honut edecek hi bir yan yoktur! nk her eyden nce bu sistem, kk farklarla Budizm kaynakl meditasyonun aynsdr ve ruhunu da ondan almtr. Budizm'de zikir, bir mantra'nn, binlerce kez tekraryla yaplr. Ad geen dinde bu ilem, Allah'n honutluunu kazanmak iin de yaplmaz. Bilakis zihinsel bir konsantrasyon salamak amacna yneliktir. slm'da byle bir zikir biimi yoktur. Nitekim onlarn ibdet ekilleri, nasl ki bizim namazmza, orucumuza, haccmza, Zektmza ve eitli nafilelerimize benzemiyorsa, bizim de ibdet ekillerimiz onlarn yogasndan, meditasyonundan, rm ve mantra ekilerinden son derece farkldr. slm'da,
246. Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil, Tenwr'ul-Qulb s. 514, 515 247. Bk. Muhammed b. Abdillh El-Khn, El-Bahjatus-Seniyye s. 18 (Tetimme) 248. Kurn- Kerm: 13/28

203

204

Sleymaniye Vakf Yaynlar

(namazlardan sonraki tesbh, tahmd ve tekbrler'den baka) byk saylarla snrl, (rnein: 5000 kez Kelime-i Tevhd ya da Lafza-i Cell ekmek gibi) wirdler de yoktur. Bu gerei kantlayan birok kaynak vardr ki bizzat Nakibendler de bu kaynaklar kabul etmekte ve yazarlarn saygyla anmaktadrlar. Bunlardan biri de mm- Nawaw249 olarak bilinen Muhyiddn Ebu Zekeriyya Yahya bin arafuddn edDemashqiy'e ait nl el-El-Ezkr adl eserdir. Ne var ki Budist meditasyonu ile Nak ibdetleri birbirine tpatp benzemektedir. Nitekim bu gerek, eskiden beri slm limleri arasnda Nakibendlik, slm libas iinde Bdlik'ten tebdl edilmi btn bir tarkattr. kanatini dourmutur! Budist uygulamada mrde yneltilen emirlerden biri de, nefes alp verirken, her defasnda ona kadar saymaktr. Nakibendlikte de kalb zikir yaplrken, yani wird, zihinden tekrarlanrken solunumu durdurma kural vardr. kisinde de ortak espri: Dikkati nefes alma sreci zerinde younlatrmaktr. Burada da temel ama yine konsantrasyondur. Yani mrdin, dikkatini belli bir obje zerinde younlatrarak onun bilincini ynlendirmek ve bu suretle de iradesini gdebilme olanan elde etmektir. Bu nokta, eyh asndan ok nemlidir. nk tarkatn varl ve sreklilii esasen mrdlerin iradesine kaytsz ve artsz egemen olmaya baldr. Oysa hi bir peygamber, insanlarn i dnyalar zerinde bylesine mutlak bir otorite kurmak istememi, dncelerini tahakkm altna almam ve bununla asla emrolunmamtr.250 Nitekim Hudeybiye olay gibi ilk Mslmanlarn seferberlik halini yaad ve stelik alarm durumunda bulunduu duyarl saatlerde Hz. Peygamber (s), ordudan biat isteyince 1400 kii iinde bir tek ahs, hi tereddt etmeden red oyu kullanm, dmana kar silah kullanmayacan ak ekilde ifade edebilmitir. Burada, bilinmesinde yarar bulunan nemli bir nokta da udur: Konsantrasyonu kolaylatran ilemlerin banda ritm gelmektedir. nk uzun sren btn ritmik olaylar, insann zerinde genellikle hipnoz etkisi yapar. rnein kontroll nefes alp vermek, ya da ayn kelimeyi defalarca tekrar etmek, bu ii en ksa yoldan baarmaya yarayan yntemlerdir. Dolaysyladr ki hem Budist meditasyonunda, hem de ondan ilhamn alan tarkatta bu tercih yaplmtr. Tek fark udur: Budizm'de Hind kltrnn malzemelerinden rnein, om, mani, padme, hum gibi szckler seilmitir. Bunlara, yine bu dinin terminolojisinde mantra ad verilir. Tarkatta ise bu malzemeler (mantra yerine) wird ad altnda Kelime-i Tevhid ya da Lafza-i Cell'dir.
249. mm- Nawaw (Rahmetullahi aleyh): H. 631/m. 1233 ylnda Dmak (am) yaknlarndaki Nev Kasabas'nda dodu. Kk yatan itibaren kendini ilme adad ve hi evlenmedi. Verdii deerli eserlerle slm limlerinin saygsn kazanm nadir bir ahsiyettir. H. 676/m. 1277'de doduu yerde ld. 250. Kurn- Kerm: 88/22
204

205

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Wirdin ekilmesi srasnda nefes tutma olay, bu ilemin Budizmden alndn kantlayan en canl ve en arpc delildir. Bunu, tarikatlarn da saygyla and Hindli lim Ebulhasan en-Nedw bir eserinde ok ak bir ekilde ilemitir.251 Haps-i Nefes252 olarak Nakkliin terminolojisine giren bu uygulama ise, baka hibir tarikatta yoktur. Ayrca burada u nemli noktay vurgulamak gerekir. Naki zikir sisteminde dilin fonksiyonu tamamen iptal edilmitir. Bu ise dalletin en byk belirtilerindendir! Tarkatn cehr (ak ve sesli) zikrinde de yntem, yine ritm ve tekrar unsurlarndan oluur. Tekrarlar ok kere be binleri bulur. Bu etkiyle mrd, zaman zaman hipnoza girer. Nakilik buna da bir isim bulmutur: Gaybet: Kendinden geme hli veya Sekr: Sarholuk. Aslnda bu hal bazen de zikir esnasndaki derin soluma tekrarlaryla kana fazla oksijen girmesi sonucu bir eit uyuma olarak kendini gsteren durumlardan baka bir ey deildir. Manev gaybet ve sekr olarak nitelenmesi ise (bu olayn i yzn bilenler tarafndan bavurulan) smr amal bir speklasyondur. Ancak eyhlerin ou, yar okumu kltrsz kimselerdir. Bu olaylarn i yzn ve ilm aklamalarn bilemezler. Dolaysyla onlarn bu atmosfer iinde faaliyet gstermeleri genelde speklatif deildir. u var ki bilgisizlikten doan itenlikleri, onlarn hem kanat hem davran bakmndan ok fanatik olmalarn sonulandrmtr. slm'daki zikir kavram ise hem teorik adan, hem de uygulama olarak Naklikteki yntemlerden tamamen farkldr. slm zikirde ritm sz konusu deildir. Say ise, yalnzca namazlardan sonraki tesbih (Sbhanallah), tahmd (Elhamdulillh) ve tekbr (Allahuekber) iin otuz erdir. Zikir ve tilvet iin, genelde bir snr yoktur. Ancak m'min kiinin, ne okuduunu anlamas, okuduklarnn manas zerinde pek derin dnmesi ve onlardan dersler karmas esastr. Gaflet iinde yaplan zikrin ise bir anlam tayamayaca, hatta Allah Tel'y gcendirecei bile dnlebilir.
251. Ebulhasan en-Nedw, Rijlul-Fikri wad-Dawati Fil- slm 3/27, 28 DrulKalem, Kuwayt-1994. 252. Haps-i Nefes konusunda Nakibendlere ait kitap ve rislelerden fazla bilgi edinmek iin bk. - Ali b. el-Hseyn el-Wiz el-Kif el-Beyhaqy, Raaht Aynul-Hayt s. 4, Sargez, stanbul, h. 1291. - Halid Badd, er-Risletul-Hlidiyye (Terc. erif Ahmed/ smailaa Cemaatinin), s. 67. - Nimetullah b. mer, er-Risletul-Medeniyye, s. 48 Yazma Dimak, h. 1213 - Muhammed b. Abdillh el-Khn, el-Bahjatus-Seniyye s. 48. Msr, h. 1319 - Muhammed b. Sleyman el-Badd, el-Hadqatun-Nediyye s. 81 st. 1992 - Muhammed Emn el-Kurd, Tenwrul-Qulb s. 514. - Abdulmecd b. Muhammed el-Khn, es-Sadetul-Ebediyye s.33 st. 1992. - Ali Kadri, Risle-i Bahiyye s. 13, 26, 39-48 stanbul-1994.

205

206

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Nakibendlikte zikrin, wird'den baka ekilleri de vardr ki ileride tarkatn nc unsuru olarak genel boyutlaryla ilenecektir.

Nakibend Tarkat'nn altnc ilkesi Bz Get'dir.


Bz Get: Dn demektir. Aslnda bu kavram, Nakliin mistik eitim sistemine yine Budizm yogasndan gemitir. Yogada dorusal zaman kavramnn aamalara blnerek koordine edilmesi kural vardr. Bu kural, Naklie Bz Get olarak yansmtr. Mrd, wirdini tamamladktan sonra normal soluma durumuna geer ve bu srada u tekmili verir: Allah'm! Amacm sensin ve istediim senin honutluundur. Aslnda bu sylem, slm'a hi de aykr gzkmemektedir. Fakat unutmamak gerekir ki hangi dinin samimi ballarna bakarsanz onlarn da sonu itibariyle istedikleri ey, Allah'n honutluudur. Bununla birlikte onlarn genel olarak baka bir istei daha vardr. O da, Allah ile birlemek ve btnlemektir. Hemen btn muharref (arptlm) dinlerde bu ideali saptamak mmkndr. Nitekim Hristiyanlarn, Hz. sa'ya, (haa !) Allah'n olu demelerinin altnda bu inan yatmaktadr. Yukardaki sylemin birinci kesiti, yani Allah'm! Amacm sensin szleri dikkatle incelendiinde ayn kanatin, biraz rtl olarak bu parolada da var olduu anlalmaktadr. Ayrca unutmamak gerekir ki Allah'n honutluunu kazanmann birinci art, kulun istedii gibi deil, bilakis Allah'n istedii biimde O'na ibadet etmektir. Bunu slm, kitap ve snnetle belirlemitir. Tabiatyla Kitap ve Snnetteki formllere uymayan ibdet biimlerinin kaynak bakmndan yabanc olacaklar kesindir. Dolaysyla bu ekillerden biriyle Allah'a kulluk etmeyi dnmek byk bir elikidir. Bz Get ilkesinin, -bu ilgiyle- bir sr tadn burada hemen hatrlatmak gerekir. O da mrdin, bu aamada kendini vuslat iin hazrlamasdr. Bilindii zere Nakliin de ideali, Onun temel kayna olan Hind mistisizminde olduu gibi mrdi aamalarla Allah'a ulatrmak ve onu Zat- lhiye'de (haa !) eritmektir.253 te bu anlamda Bz Get egzersizleri srasnda mrdin, btn varlklar gznden silmesi istenir. artlandrlm mrdler iin bunun esas anlam udur:

253. Bk. BLM - II/4-a) Rbtay Bir Ayrnt Olarak ilemi Bulunan Kitaplar ya da Kitapklar.; BLM - II/7. Tasavvuf (Seyr-u Slk); Rh'ul-Furkn: 2/63;
206

207

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Btn varlklar birer sembolden, birer glgeden te eyler deildirler. Binaenaleyh onlarda Tecell eden, Allah'n bizzat kendisidir. Tecell kavram burada Kurn- Kerm'deki gibi amalanmamaktadr. Buna ok dikkat etmek gerekir. nk Allah'n eyada Tecell etmesi Kur'n anlaya gre O'nun, kendi varln, yaratt eserlerinde insana hissettirmesidir. Tasavvufta ise Tecell: Allah'n varlklar iinde trl trl ekil, renk ve boyutlarda -gerek anlamda- ortaya kmasdr!

Nakibend Tarkat'nn yedinci ilkesi Nigh Dt'dr.


Bunun anlam da korumaktr. Tarkattaki -anlalabilir ve basit- aklamas: Mrdin, kalbini vesveselerden korumas demektir. Oysa bu sradan aklamann arkasnda Nigh Dat kavramnn tad baka bir anlam daha vardr. O da mrdin msiv diye hi bir ey grmediine ve bu arada kendisinin de msiv'dan olmadna artk inanmas ve bu inanc zedeleyecek herhangi bir vesveseye gnl kapsn amamasdr. Sradan cahil mrdler, ne bu srr, ne de msiv'nn ne olduunu bilirler! Onun iin bunlar genelde kalbi eytann vesvesesinden korumak eklinde bu ilkeyi alglarlar. Nigh Dat, esas itibariyle Panteizmi artran bir anahtardr.

Nakibend Tarkat'nn sekizinci ilkesi Yd Dat'dr.


Yani hatrlamaktr. Tarkat bununla artk szden te Allah'n Zt ile megul olmay ngrmektedir. Bu halin ise ancak fen ve baka254 mertebelerine eritikten sonra mrd iin sz konusu olabileceini aklamaktadr. Bu da demek oluyor ki: Yd Dat, ilkesini uygulayabilecek dzeye ulam olan tarkat yolcusu, Naklie gre artk kendisinin, msiv'dan saylmadna kesinlikle inanan kimsedir! Yeri gelmiken burada msiv kavram ile ilgili bir aklama yapmakta yarar vardr.

254. Bk. BLM - II/11 Rbta, Fenfillh ve Nirvana

207

208

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Msiv: Allah'dan baka her ey demek olan bir terimdir. Ancak Nakibendlerin msiv'dan sz etmesi bir elikidir. nk panteizmde msiv diye bir anlay yoktur. *** h- Nakibend olarak bilinen Muhammed Buhr, adndaki rhn tarafndan ihdas edilmi son kavramn (yani dokuzuncu, onuncu ve on birinci ilkelerin) anlam ve amalar da yledir:

Nakibend Tarkat'nn dokuzuncu ilkesi Vukf-i Zamn'dir.


Bu terkibin yaln szlk anlam, periyodik zaman kesiti demektir. Vukf-i Zamn, mrdin mistik anlay ve inanla olgunlama srecinde belli bir zaman birimini temsil eder ve "dorusal zaman" kavram hakknda ona gereken bilinci alamaya yarar! nsan psikolojisi asndan ok nemli olan "dorusal zaman" ve "zamansal yaam" kavramlar, esasen mistik dnceden ok, pozitif ve bilimsel almalarn konusudur. Onun iin yaklak 600 yl nce sradan bir sfnin bunu kendiliinden bulup tarkata yerletirmi olmasna inanmak kolay deildir. Dolaysyla bugn alternatif tp usulleri olarak hayata geirilmeye allan birok teknik gibi bu kavramn da gnmzde bilimsellii artk kabul edilen eski Uzakdou kavimlerinin deneyimlerinden biri olarak az ok taklitle ya da tamamen rastlantyla tarkata yerletirildii varsaylabilir. Ancak ikinci ihtimal ok zayftr. "Dorusal zaman" kavramna ilikin bir bilin, ancak zamann, belli periyotlarla kullanlmas sayesinde oluabilir. Bu da konsantrasyon iin gereken ilemlerin bir parasdr. Bir ihtimalle bu ilgiden hareket edilerek "vukf-i Zamn" kavram tarkat iin bir ilke haline getirilmi olabilir. Nitekim slm'daki vakitli ibadetler de Mslmana bu konuda bilin alamaktadr. Ancak "vukf-i Zamn" kavramn belli ve kesin bir ilke olarak slm'a mal etmek iin Kitap ve Snnette bir aklama bulmak kolay olmasa gerektir.

Nakibend Tarkat'nn onuncu ilkesi Vukf-i Aded'dir.


Bunun anlam: Zikirde belli saysal limitler zerinde duraksamaktr.
208

209

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

rnein "Kelime-i Tevhid"'i zikrederken her dokuz tekrardan sonra kk bir mola vermek gibi. lgintir ki yoga trlerinden birinde de aynen byle bir uygulama vardr. "Mantra" diye adlandrlan zel ve (daha ok kutsal) szckler, belli sayda tekrarlanarak arada bir ksa molacklar verilir. slm'a uyarlanm olan mistisizmde "mantra"'nn karl "wird"'dir. Arapa olan bu kelimenin oulu ise lgatlarda "ewrd" olarak geer. Bu uygulama, meditasyon yapan yoginin zihnini matematiksel olarak programlamaya yneliktir ve bu programlama, aamalarla gerekleebilir. Zaten yoga meditasyonu da birbirini aamalarla tamamlayan belli dnme ve eylem biimlerinden oluur. lk aama, psikolojik hazrlktr. Bunu bir eit rehabilitasyon alarak nitelemek de mmkndr. nk mrd, ilk balarda tekkenin egzotik atmosferine ve spiritel dekoruna, tasavvufun kavramlarna, arlarna, yanklarna ve cokularna henz yabancdr. eyhe gre o, bir hasta gibidir. Herhangi bir rknt ya da rperme duyumuna kar onun gsterebilecei en ufak bir refleks bile hedeflenen huzuru engelleyebilir! Dolaysyla denebilir ki ilk bata harcanan btn abalar, aslnda mrdin, her eyden nce psikolojik uyum gstermesini, ondan sonra da konsantre olmasn salamak iindir. Ardndan hipnotik trans gerekleir. Yogada grlen bu disiplinler, deiik adlar altnda aynen tarkatta da olduu gibi vardr. Bunlar, batan beri anlatlan ilkeler erevesinde gerekleir. Yani dervi, nce tevbe eder, sonra el alr, ardndan cezbeye tutulur, son olarak da vecd halini yaar. Dolaysyla, Vukf-i Aded kavramnn da tarkata yine yogadan alnd ihtimali glenmektedir. nk slm'da ne byle limitle snrl bir zikir ekli vardr; ne byle bir kavram vardr; ne de (Kitap ve Snnetle belirlenmi olan ibdetlerden baka) bu kadar basamakl bir seyr-u slk sistemi vardr.

Nakibend Tarkat'nn on birinci ve sonuncu ilkesi Vukf-i Kalb'dir.


Tarkatta bu durum, kalbin Allah'a kar srekli uyank tutulmas eklinde tanmlanmaktadr. Aslnda bu, yoga dilinde "konsantrasyon"'dur. Hipnotik transa hazrlayc aamalarn sonuncusudur, ya da hipnotik transn kendisidir. Tarkatta da en son aama olan "vecd" haline mrdin ulaabilmesi iin getii mistik uygulamalarn en ileri basamadr. Fiziksel tm iz ve izlenimlerin zihinden silindii bir nokta olan "vecd" haline ite bu Vukf-i Kalb ile ancak ulalabilir. Bu durumdaki derviin duygular artk tanmlanamaz. Bunun psikolojik olarak belki birtakm aklamalar vardr.

209

210

Sleymaniye Vakf Yaynlar

slm'da ise byle bir halin yaanmas iin belli bir yntem yoktur. Vahyin inmesi srasnda Hz. Peygamber (s)'de kendinden geme halleri grld rivyet edilmitir. Ancak vahiy denen metafizik olay, insan aklnn izah edebilecei bir mesele deildir. Dolaysyla buna trans hali demek de doru olmasa gerektir. Onun iin bu hal ok zeldir ve yalnzca peygamberlere mahsustur. Oysa trans hali, eitli spiritel telkinler ve hipnotik tekniklerle salanabilen -perisprinin vcuttan kurtulduu- karmak bir kataleptik sendromdur. Ayrca belirtmek gerekir ki Hz. Peygamber (s)'in engin ve berrak kalbi Allah Tel'ya kar hi kukusuz daima uyank idi. Derin bir hu iinde ibdet etmesine ramen o sralarda bile bu vesle ile O'nun, trans denebilecek isel baz haller yaadna ya da sar'a ve baylma gibi nbetler geirdiine ilikin elimizde herhangi bir kant da yoktur. Sonu olarak, Naklikte Vukf-i Kalb diye aklanmak istenen spiritalist bir ibdet ya da dnme biiminin slm'da yeri bulunmadn kesinlikle sylemek mmkndr. III - Z K R: slm'la Tarkat arasnda her bakmdan saptanabilen byk farklar, zikir konusunda da gze arpmaktadr. nk vahyin kaynaklk ettii slm'a gre insan, her eyden nce Allah (cc)'n en gzel eseridir.255 Ondan sonra da dorudan Allah Tel'nn muhatabdr.256 Rabb'imiz, insanolunu, kendisine kulluk etmesi iin yaratm ve onu btn yaratklardan stn klmtr.257 Bunun gerei olarak insan da, ebed kurtulua ve sonsuz mutlulua erebilmek iin her eyden nce Ulu yaratcsn, tevhd inanc iinde ve ihlsla daima anmal, O'nun yce ve gzel isimlerini zikretmeli, farzlar ve vcipleri zamannda ed etmeli, snnetleri terk etmemeli, sk sk Kur'n- Kerm okumaya mutlaka zaman ayrmal, elinden geldii kadar ruhsat brakp azmete sarlmal, mmkn olduunca bilinli ve uyank yaamal, nefis ve eytana, ierideki ve dardaki dmana kar cihadn srdrmeli, Kur'n'n mesajlarn ulatrmak iin aba harcamal, zetle hayrl her ie gerek niyetiyle gerek ameliyle katlmal, erlerden kendini korumal, yeri geldike kinta, eya ve olaylara ibret nazaryla bakarak Allah'n kudreti karsnda yumuamal, comal, gnahlarndan piman olmal, tevbe etmeli ve gzya dkmelidir. Her hlkrda insan Rabb'inden gfil kalmamaya gayret etmeli, bu suretle de O'nun honutluunu kazanmaldr. te gerek zikir budur ve btn bunlar hemen her Mslman bilir.

255. Kurn- Kerm: 23/14, 82/7, 95/4 256. Kurn- Kerm: 33/72 257. Kurn- Kerm: 17/70
210

211

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Tasavvuftan ilhamn alan tarkata gre ise insan, Allah'n bir Tecellsidir. Onun ruhundan kopmu, O'nun znden fkrm, O'nun bizzat kendisinden yansmtr. Dolaysyla temel amac, yine O'na doru bir yolculua kmak, sonra O'nun zatnda erimek ve nihyet O'nunla btnleerek lmszlk kazanmaktr. Tasavvufta cennet ve cehennem nemli eyler deildir; lm, kn maka kavutuu bir eb-i ars, bir gerdek olaydr. Bu gr, kozmorafyada "Big Bang" olaynn ve onu izleyen bzlmenin det spiritalist bir aklamasdr. Tek fark, kozmolojinin perseptibl258 ve fizik aklamalarna karn tasavvufun bu olay spiritalist bir yaklamla, emperseptibl259 ve metafizik olarak sunmasdr. (Bunlar, rhnler dnda alt tabakadan mrdler bilmez. Onlara bu aklamalar yapmak kesinlikle yasaktr.) Grld zere bu iki kurumun, Allah- nsan ilikisine bak bylesine olduka farkldr. Tabiatyla insann, Allah'a kar nasl bir tutum iinde olmas gerektiine ilikin aklamalar da yine ok ayr olacaktr. slm'a gre insan, hayatn her tarafna ve zamann belli saatlerine serpitirilmi olan ibdetlerini kitap ve snnetin lleri iinde yapmal, bunlarn dnda kalan btn dnyev saatlerinde ve sekler yaamnda da ilh kontroln altnda olduunu asla unutmamal, bu alandaki yaantsn da yine kitap ve snnetin llerine gre dzenlemelidir. te slm'da zikir ve fikir, btn bunlar kapsayc bir anlam tar. Naklie gre ise zikir, srf meditativdir. Aksiyoner hi bir yan yoktur. Statiktir, hi bir dinamik zellie sahip deildir. Hele sekler hayatla hi bir ilikisi yoktur. Zikir iin ruhnler tarafndan belirlenmi bir sistem vardr. Bu sistem ok geni, fakat bir o kadar da etrefil ve karmak tanmlar ve ekillerle egzotize edilmitir. rnein dilin, zikirde hi bir rol ve ilevi yoktur. Naklikte zikrin hemen tamam zihinseldir. Boyutlarla snrl bir imajinasyona dayaldr. Nakibend Tarkat'nda zikir, balca iki ksma ayrlmtr. Biri, kalb zikirdir. Szde bu zikirle, "Kelime-i Tevhid"'in, ya da "lafza-i Cell"'in tekrar ngrlmektedir. Fakat bunlarn, dille deil, zihinden tekrarlanmas istenmektedir. (Naklikte dille yaplan szl zikir ise sadece "Hatm-i Huwcegn" srasnda Kur'n'dan kk sreler okumak ve bir miktar salevt ekmekten ibarettir.)

258. Perceptible (fr.): Kaabil-i idrak; Duyularla alglanabilen; Qui peut tre saisi peru par les sens. 259. mperceptible (fr.): Gayr- kaabil-i idrak; Duyularla alglanamayan; Qui chappe nos sens.

211

212

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Nakibend Tarkat'nda baka bir zikir ekli ise, rbtadr ve daha nce ayrntl olarak akland zere rbta, dier zikir biimlerinden (yani, "Kelime-i Tevhid"'in, ya da "lafza-i Cell"'in, gerek dille, gerekse zihinden tekrar eklindeki zikirden, hatta Kurn- Kerm'i okumaktan bile ) stn saylmtr. Bu her iki zikir biiminin de kayna yine Budizm'dir. Kitap ve Snnette bunlara ilikin herhangi bir kant yoktur. Bu noktay ok iyi kavrayabilmek iinse, rbtaya ilikin olarak imdiye kadar kaleme alnm belgeleri incelemek gerekir.260

Nakibendlik'de Kermet, Menkabe ve Rbta likisi


Nakibend Tarkat'nn, gemiten gnmze kadar yaam olan nl rhnleri hakknda birok menkabeler yazlmtr. Bunlar, Nakliin, bir tarkat olarak sahip bulunduu zellikleri yanstmak bakmndan son derece nemlidir. Bu tarkat, slm'la karlatrrken elde edilen farklar deerlendirmek bakmndan eyhlerin yaam ykleri ve onlara mal edilen olaanstlkler dikkat ve ibretle incelenmeye deer! zellikle rbta ve benzeri d kaynakl mistik anlaylarn slm'a adapte edilebilmesinde izlenmi olan yollar, bu farklarn altnda ok daha iyi aydnlatlabilir. Bu nedenle menkabeler zerinde durmak gereklidir. Ayrca belirtmek gerekir ki Ermilik denen bir inan biimi bu mitolojik hikayelerin eksenini oluturmaktadr. Onun iin menkabe incelemelerinde bilhassa bu nokta gzden karlmamaldr. ***

Ermilik
Tarkat rhnlerine, bu hikyelerde mal edilmi olan insanst zellikler o kadar astronomiktir ki Allah (cc)'n kitab ve Rasulullah (s)'n Snnetiyle aydnlanm olan akl banda hi bir m'min, bunlarn iinde en ufak bir gerek bile bulunabileceine kendini asla inandramaz! nk Ermilik denen inan kadar snnetullah kknden inkr eden, Allah (cc)'n kint zerindeki snrsz egemenliini yok sayan ve O'na aka kafa tutan baka bir inan biimi hemen hemen yoktur; ve nk ateistler bile Allah' bsbtn
260. BK. BLM - II/4 Rbtay Konu Alan Yazl Belgeler.
212

213

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

inkr etmekle bizzat kendilerini inkr ettiklerinden ermilie inananlar kadar byk bir eliki iine dmemektedirler. Zaten ateistlerin byk ounluu cahildir, geriye kalanlarn ise akli dengeleri ya da psikolojileri bozuktur. Buna kar ermilie inananlarn hemen hepsi de bilinlidir. Bu hikayelerin, bizzat eyhler tarafndan mrdlere dikte ettirildiini ileri srmek, kukusuz zordur ve kant ister. Ancak onlar memnun etmek, ya da nlerinden yararlanmak iin, baz okur-yazar dervilerin, bu masallar kaleme aldklar dnlebilir. u var ki herhangi bir halfe'nin, kendi eyhi hakknda rivyet edilen bu mitolojileri hi bir zaman yalanlamam olmas, tarkat liderleri hakknda ciddi bir ahlk sorununun varln ortaya koymaktadr. Gerekten de hemen hi bir eyh, kendisini mezun etmi olan mridinin gklere karlmasna imdiye kadar itiraz etmemitir. Tabiatyla bu korkun derecedeki gerek d menkabeleri dorulayanlarn rbta ve benzeri irkiyt da slm'a mal etmede herhangi bir engel grmeyecekleri akla son derece uygundur. nk menkabe gelenei de aynen rbta gibi, hatta tarkatn dier tm unsurlar gibi yabanc kaynakldr. zellikle amanlktaki Kam kltnn, Budizm'deki Arhant kltnn ve Hristiyanlk'daki Azizler kltnn etkisi altnda peydahlanan Ermilik inancna bal olarak bu gelenek tarkatlara yerlemi ve zamanla kurumlamtr. Binaenaleyh rbtann Budizm'den adapte edilmesine gz yumanlarn, bu menkabelerdeki mitolojilere kar kmalar beklenemez. Vellik kavramna gelince bunun, slm gerekler asndan sorun oluturan yan, bu kavrama ermilik ad altnda yklenmi olan yabanc anlam ve imajlardr.. Bu imajlarn sonucu olarak da evliya denen bir tip yaratlm ve bu tip, Trkiye'de toplumun bilinaltna yerletirilmitir.

Tarkatta Evliya Nasl Bir Kiiliktir:


Szde "baz yce ruhlu insanlar, keskin bir sezgiye, olaanst ve gizemli glere sahiptirler." Bu kiilere, her dinin mistik topluluklar tarafndan verilen baz sfatlar vardr. "Evliya", "Aziz", "Saint" "Surp" ve "Ermi" gibi... Kalabalklarn ok byk sayg ve ballk gsterdii bu ahslar, "ilehne", "Manastr", "Savmi'a" ve "Stupa" gibi zel ve kutsal saylan meknlarda "Seyr-u Slk", "Mchede", "ile", "Riyzet' ve "Yoga" gibi her dine gre eitli adlar altnda mistik egzersizler yaparak szde, "gnahlarndan arnr ve bir ruh temizliine kavuurlar. Bunlar, artk Himmet Bereket ve Tasarruf sahibidirler, Allah adna, kinat ve tabiat olaylarn ynetirler." (!)

213

214

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Mslmanms mistiklerce evliy denilen bu insanlar hakkndaki inanlardan bazlar yledir: 1. Bunlar masum, gnahsz, yce ve yanlmaz ahsiyetlerdir ; kutsal birer kiilie sahiptirler. 2. Gizliyi ve zellikle gnllerden geenleri bilirler. 3. Dualar makbldr; ne dilerlerse Allah o dilei yerine getirir. 4. Ayn anda birka yerde bulunabilirler.261 5. slm ordularnn n saflarnda dmana kar arpr ve zafer salarlar. 6. En uzak mesafeleri en ksa bir zamanda kat ederler vb. Rbta ve benzeri mistik uygulamalarla artlandrlm duygusal insanlar, "Evliya" diye niteledikleri adamlarn, bylesine olaanst glere sahip bulunduuna kendilerini inandrnca bu kez de onlarn bu kermetlerini,262 haylleri zorlayan mitolojik hikyelerle kaleme almlardr. Tarih boyunca bu konuda "Menkbnme" ad altnda yazlan kermet hikyeleri, ciltler dolusu bir birikim oluturmutur. Dolaysyla tarkatlara bal topluluklar ynlendiren aralardan en nemli biri de bu Menkbnmelerdir.
261. Tasavvuf terminolojisinde bu tr kermetler, Tay-yi Zamn ve Tay-yi Mekn tabirleriyle aklanr. Bunlarn mns: Szde, zaman ve yerin, evliya iin katlanarak klmesi demektir. zellikle Tay-yi Zamn, zamann durmas anlamna gelir. Veli olan kii gy bu suretle, bir yandan bulunduu yerde zaman durdurarak, ya da zamann akn, bir dier yerdeki zamann akna gre yavalatarak yaar. Zamann katlanmasyla (ya da durdurulmasyla) evliya kii, rnein birka saniye iinde baka bir lkeye intikal ederek orada yllarca kaldktan, hatta ev, bark, oluk ocuk sahibi olduktan sonra tekrar eski yerine dner ve hayatna, kald noktadan devam eder. yle ki dnd zaman rnein, gitmeden nce nne konmu olan yemek hl scack durmaktadr. Onu sofrada bekleyenler sadece bir ka saniye iinde ortadan kaybolmu olmasna hayret ederler vb. Tay-yi Mekn'n da anlam udur: Evliya kii, ayn saatlerde bir ka yerde bulunabilir; Yani yerin katlanmasyla, evliya diye bilinen zat, ayn saatlerde dnyann, birbirinden son derece uzak birok yerlerinde bulunabilir (?!) 262. Kermet: Ehl-i Snnet'in inand Kur'n gereklerden biridir. Gerek Mtrdler, gerek E'arler, gerekse Selefler kermet gereine inanrlar. Ancak tasavvufularn kermet anlay ehl-i snnetinkinden farkldr ve d kaynakldr. Kermet konusunda fazla bilgi iin Bk. Saduddn Mesd b. Omar et-Taftazn, arh'ul-Aqid s. 175, Eser Kitabevi istanbul-1972; Sircuddn Ebulhasan Ali b. Osman el-, El-Eml Manzmesi, Beyit: 32; Ali b. Ali b. Muhammed b. Eb'il-izz ed-Demashqy, arh'ulAqyda'tit-Tahwiyya, 2/746-752 Beyrut-1988; Ahmed b. Abdilhalm b. Teymiyye, ElFurqn Beyn'e Ewliyir-Rahmn ve Ewliy'i-eytn s. 154-161 Khire, tarihsiz; Muhammed Abdulhd el-Msr, Ehl'us-Sunne'ti wa'l-Jamah s. 95 Riyd-1988; Nsr Abdulkerm el-Aql, Aqyda'tu Ehl'is-Sunne'ti wa'l-Jamah s. 46, Riyd- H. 1412.
214

215

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Her eyhin, tarkata olan katks ve evliyalk derecesi, ona mal edilen menkabelerle llr. Onun iin bir eyhin, eer kermetleri kitaplara konu olacak kadar ok uzun anlatlm ise o eyhin en byk vellerden biri olduuna inanlr. Rabbn ve Badd gibi... Bu nedenle mrd topluluklar, tarihin her dneminde eyhleri iin ok eitli kermetler retmi, bunlar ilgin anlatmlarla ilemilerdir. slm ve Kur'n lleri bakmndan ok byk bir sorun olan bu "Evliylk" ve "Ermilik" inannn rbta ile ilikisi, Nakibend Tarkat'nn temel felsefesini oluturur. nk eyhi, mrdin kalbine, yce, masum ve yanlmaz bir kii, "Himmet", Bereket ve "Tasarruf" sahibi bir "Evliya" olarak kazyan ara rbtadr. Evet, hayl bile edilemeyecek kadar yceler ycesi bir makama ykselmi, Allah'da fn olmu (?!), ve nihayet " lh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi"263 bir kmil ve mkemmel olarak eyhi mrdin kalbine ve zihnine yerletiren sihirli anahtar, rbta egzersizleridir. Bir kez daha vurgulamak gerekir ki, mrdin en byk grevi, eyhinin eklini, (yannda bulunsun, ya da bulunmasn) srekli olarak zihninde canlandrmasdr. te rbta budur ve rbta, zaman iinde eyhi, mrdin her zerresine nakeden, hatta onu, (haa!) Allah'n, yeryznde tecessm etmi bir modeli olarak mrdin ruh derinliklerine oturtan bir "Reflexive condition" haline gelir. Mrd, bu ruh hali iinde artk eyhinde hi bir eksiklik gremez. eyh rbta sayesinde bu kvama gelmi olan mrdinin nazarnda yalnzca bir mrid-i kmil deil, ayn zamanda " o, btn eksikliklerden mnezzeh bir zt- zndr. Byle inanmaya balayan mrd, stnlk, olaanstlk, ycelik ve kermet olarak mridi iin tasavvur edebilecei her meziyet ve olayn, eylemsel biimde yaanm ve gereklemi olduundan asla kukulanmaz. Ondan sonra da bunlar, haylinin en-

263. eyhin, "ilh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi" olmas demek, Onun, yalnzca Allah Tel'ya mahsus olan sekiz sfat kazanm olmas anlamna gelir. Bilindii zere bu sfatlar: Hayat, ilim, irde, kudret, sem', basar, kelm ve tekvn'dir. Nakibendler, belki de kafa kartrr diye bu kadar ayrntl bir aklama yapmaktan ekindikleri iin sadece "Rbta, ilh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi ve mhede makmna varm bir kmil ve mkemmele kalb balayp huzur ve gybnda o zatn sretini hayl haznesinde muhfaza etmekten ibarettir. " eklinde ksa bir ifade kullanmaktadrlar. Bk. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe Rislesi s. 18. Bayezit Devlet Ktphnesi No. 297541/243435 stanbul

215

216

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ginlii ve dilinin zenginlii orannda anlatmaya ve yaymaya balar.264 te menkabeler byle olumutur. Halbuki slm'da byle bir evliya telakkisi yoktur ve olamaz da. Nitekim ilk zhidler olarak bilinen Hasan el-Basr, Sufyan es-Sewr, Abdullah b. el-Mubrek, Fudayl b. yad, aqyq el-Balkh, Ma'ruf el-Karkh, Ebu Sleyman ed-Drn, Bir el-Hf, Seriyyus-Saqaty, Harith el-Muhasib ve Sehl b. Abdillh et-Tuster gibi ahsiyetlere, yaadklar ada byle bir kiilik mal edilmemitir. Vel kavram, Mslmanlarn ilk kua tarafndan tamamen Kur'n'n tanmlad ekilde benimsenmitir. Bu szce ilikin lgat bilgilerine gelince: Evliya kelimesi ouldur ve veller demektir. Vel szc, Kurn- Kerm'de ksaca iki anlama gelmektedir. Birincisi: Yanda, tarafdar ve dost demektir. kincisi ise: Bakas adna, onun ilerini yneten yetkili demektir. slm Hukukundaki "Veliy'ul-Emr" ve "Evliy-i Umr" terimleri bu anlamda kullanlmtr. Keza, "ocuun Velisi" ile, idari ve siyasi yetkililer iin kullanlan "Veliy'ulEmr" ; Dernek, vakf ve cemiyet yneticileri iin kullanlan "Mtevelli Heyeti" ve "Vl" gibi sfatlar, yine bu anlam hatrlatmaktadr. Ne yazk ki ada ilahiyat melciler bu iki kavram sk sk birbirine kartrmlardr.
264. Mrdler tarafndan kaleme alnm olan eyh biyografilerinin balang ksmnda genellikle bir vg fasl vardr. Mrdlerin, eyhlerini ne kadar yce ve stn grdkleri hakknda geni bilgiye sahip olabilmek iin menkb denilen kitaplarn bu faslna bakmak gerekir. Bununla birlikte mrdler, eyhlerinin adn andklar her defasnda onlara tekrar bu vgleri yadrmaktan kendilerini alamazlar. zellikle Hatm-i Huwcegn denilen yin srasnda rhnlerden her birinin ad getike bu vgler bol bol sralanr. Halkada oturan birok mrd bu srada artl refleksle son derece rktc davranlarda bulunurlar. rnek olarak bu vg ekillerinden bazlar yledir: Qutb'ur-Rabbn wa Gaws'us-Samedn wa Jmiul-Man wa Bahr'u ulmi's-Srr' wa'l-Aln... Qutb'ul Arifn wa Gaws'ul-Wsln wa imm'ul-Muttaqyn wa Tj'ul-Kmiln ... Jmi'u Kemlt'il-Ewliy'il-Awwaln wa Majma'ul-db'i wa Fyzt'ilkhirn Umdet'ul- slm'i wa'l-Muslimn Umd'ul-Meshikh'i B'i-ajmai'him wa'sSlikn Nur'us-Semwti wa'l-Aradyn... zellikle belirtmek gerekir ki: Dou'da Krt kkenli bir eyhin mritleri tarafndan dzenlenen bu son dua, Mslmanlar arasnda daima byk tepkiye neden olmutur. nk Nur'us-Semwti wa'l-Aradyn: Gklerin ve yerlerin nuru demektir ki Allah Tel, Nur Sresi'nin 34'nc yet-i Kermesinde bizzat Zt- lhiyesini bu ifadeyle nitelemitir.

216

217

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ayrca ne ilgintir ki "Vel" ve "Evliya" szckleri, Kur'n- Kerm'in birok yerinde gemesine ramen tarkatlar, yalnzca Yunus Sresi'nin, 62. yet-i kermesinde geen bu kelime zerinde durmulardr. "Evliya" (yani veller), yet-i kermede drt ayr sfatla nitelenmektedirler. Bunlar: Korkmazlk, zlmezlik, imanl olmak ve Allah'n emir ve yasaklarn uygulamada titizliktir. ok byk ihtimalle tarkatlar, bu drt sfattan ilk ikisinin esnekliinden yararlanarak vel diye inandklar kiilere, olanca hayl gleriyle becerebildikleri mitolojik nitelikler mal etmeye alm ve zihinlerinde canlandrdklar insan eklindeki tanry bu suretle yaratmlardr. Oysa aslnda Kur'n- Kerm'e gre "Evliyullah" (yani Allah'n dostlar), Ondan baka herhangi bir kimseden korkmayan, dnyalk kayplar iin zlmeyen, imanl ve buna bal olarak ilah emir ve yasaklara uymakta byk titizlik gsteren btn Mslmanlardr. Evet Kur'n- Kerm'e gre ite evliy bunlardr. Dolaysyla tarkattaki evliya ile slm'daki evliya arasnda bulunan fark, bu karlatrma ile ortaya km bulunmaktadr. Gerek bu olmasna ramen, Budizm'den slm'a adapte edilmi olan rbtann, Naklerde artl refleks haline getirdii Mito-Mrid tipi ilahlar, bu tarkatn kltrnde srarla yaatlmaya allmaktadr. Naklikte Vellik ile eyhlik e deerdedir. Yani her eyh, kendi mrdlerince ayn zamanda en byk veldir; keif ve kermet sahibidir. Onun iin eer bir kimse, hner ve maharetlerini kullanarak herhangi bir Nakibend eyhinin gzne girebilir ve ondan eyhlik yetkisini almay becerirse ayn zamanda evliya olma ansn da elde etmi olur! yle ise her eyh aday (ya da veli aday) iin esasen nemli olan hedef, eyhlik postuna ykselebilmektir. Bunun ise iki yolu vardr. Birincisi: Beik eyhlii'dir ki, her tarkat eyhinin emzikteki erkek ocuu bile zaten doutan eyh saylr. (Bu gr, daha ok Krt Nakibendler arasnda benimsenmi ve tutunmutur.) Ancak sadece beik eyhlii, stn bir liderlik poplaritesi iin her zaman yeterli olmayabilir. Bu bakmdan, doal veliaht saylan eyhzdeler posta oturmak iin (aada anlatlan ikinci yolu izleyerek) genelde birbirleriyle yarr ve beik eyhliini amak amacyla rutin pratikleri yapmay da ihmal etmezler. kincisi ise: Seyr-u Slk ile (Yani zel bir mistik eitimden geerek) mezun olduktan sonra bu makama getirilmekle olur. Bu ikinci yol, genelde ok byk yetenekler, geni bilgi ve kltr gibi meziyetler, ok ynl bir sosyal kiilik ya da yksek entelektalite gerektirmez. Hatta denebilir ki, gelimi stn bir kiilik, tarkata lider olma yolu zerinde bazen bir engel bile oluturabilir.
217

218

Sleymaniye Vakf Yaynlar

nk Nak eyhlerinin bilgi dzeyleri sdr. Hem kiilikli mezlerini anlamakta zorluk ekerler, hem de onlar gizli gizli kskanrlar. Onlarn, gnn birinde hret olup, kendilerini glgede brakabileceklerinden, iin iin endie ederler. Bu nedenle, daha ok meftniyet (ar ve sk ballk) ararlar. Tabii bu da ancak rbta ile oluabilir. Bunun yannda rencinin, Naklere zg giyim ve kuama dikkat etmesi, disiplinli, temiz ve suskun olmas istenir. Bir renci eer bu kurallara titizlikle uyarak gnn birinde yzlerce (hatta bazen binlerce) arkada arasnda eyhinin halfesi (ondan sonra yerine geecek olan temsilcisi) makamna getirilecek olursa bu ans, onun artk kesin bir vel olduunu kantlamak iin yeterlidir. Onun daha fazla uramasna da gerek yoktur. nk o, artk Ulu bir zt'dr. Hatta eer heybetini mrdlerinin iliklerine kadar ilemekte yksek bir performans gsterebilirse onun, ok gemeden bir zt- ecell-i l olmas bile iten deildir!. Hayatta olduu srece o, Efendi Hazretleri'dir. Konutuu en baya bir szde bile hikmetler aranr; her laf sayfalar dolusu yorumlara konu olur; att her admdan, yapt her hareketten, hatta yzn evirip bir yana gz atmasndan, glmsemesinden ya da haprmasndan bile trl trl anlamlar karlr.265 ldkten sonra zerine saltanatl bir trbe ina edilir; mezarnn zerine ssl bir sanduka kurulur; ad, yaam tarz, szleri ve ona ait hemen her ey kurumlar ve kutsallar. nk halfe, (yani eyhin ba mezi) stadnn postuna oturur oturmaz, mrdleri arasnda otomatik olarak hemen bir hiyerarik dzen kuruluverir. Bu dzeni, ya onun etrafnda kmelenmi bulunan kalabalklarn zengin elit tabakas -kendi inisiyatifi ilehazrlar ki, -yakn tarihe kadar yzyllar boyu Nak topluluklar byle tekilatlanmlardr- ya da yaklak yarm asrdr Trkiye'de, siyasi dzenin banda bulunanlar bunu gizli eller araclyla salarlar. Gneydou vilayetlerinden birinin yaknnda son otuz yldr faaliyet gsteren bir Nakibend kampnn merkezi ite bu ekilde kurulmutur!266
265. ok zr dileyerek srf kamuyu aydnlatmak bakmndan ifade edelim ki: eyhinin, her trl artklarn, hatta dksn bile kutsal sayan cemaatler, aramzda yaamaktadr. Sk bir ekilde gizleniyor olsa bile bu, kesin bir gerektir. 266. Bu kampn olumasnda gdlm olan ama yle zetlenebilir: 1950'den sonra Dou'da ve Gneydo'da yerli halkn dnce yapsnda deiim rzgarlarnn estii sezinleniyordu. Bu gelime, iki farkl kutup olarak gittike belirginleiyordu. Bunlardan biri ayrlk-venist bilinlenme, dieri ise slm uyant. Her ikisinin de ortaya k nedeni ayndr. O da, ynetimlerin batan beri bu iki blgede yaayan Krt, Zaza ve Arap topluluklara uygulad bask ve asimilasyondur. Buna, kar tepki olarak ortaya kan bu iki dncenin gittike gelime kaydetmesi zerine ynetimler bir devlet politikas olarak son 45 yldr eitli stratejiler belirlemi bulunmakta ve bu stratajilere gre hareket etmektedirler. Bunlarn arasnda en az asker yntemler kadar nemli bir strateji daha vardr ki o da, Doulu Nakibendlerin ynlendirilmesi tasarsdr. Bu olay, henz byk lde deifre olmam ok nemli bir siyas plandr!
218

219

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ama, eyhi dnya ileriyle ilgili kararlarda ynlendiren st tabakay elde etmek ve cemaati bu suretle bir oy potansiyeline dntrmek ya da devlet politikasnn baz hedeflerini gerekletirmede bu cemaati kullanmaktr!!! eyh, her iki halde de iin i yznden pek haberdar deildir. Zaten tarkatn kurallar gerei, Efendi Hazretleri dnyev ilere pek karmaz. nk O, kutsal ve tanrsal bir kiilie sahiptir. Bu imaj, Nakibendlere Hristiyanca anlaytan gemi olabilir; laik rejmin temsilcileri de bu anlay, son krk elli yl boyunca speklatif yollarla desteklemi ve pekitirmilerdir. Dolaysyla, mrd topluluu tarafndan ona yaplabilecek en byk hizmet, onun hakknda bol bol kermet retmek, bunlar ciltler dolusu menkabelerde ilemek ve nnn snrlarn, mmkn olduu kadar geniletmektir. Bunu baarabilmek iinse, mrdlerin muhta olduu kudret, rbtada mevcuttur! Evliya menkabeleri olarak bu konuda imdiye kadar yazlm olan hikayeler, mitoloji tarihinde benzerlerine az rastlanan cinstendir. Allah Tel'ya ve O'nun son elisi Hz. Muhammed Mustafa, -Sallellahu aleyhi ve sellem- Hazretlerine, itenlikle iman etme erefine nail olmu ve Yce Kur'n'n hakikatlarna vkf bulunmu her m'minin, tylerini rpertebilecek bu sinsice dzenlenmi hikayelerin, slm' ykmaya ynelik ne byk tehlikelerle ykl olduklarna dikkatleri ekmek amacyla bunlardan ksa baz paralar sunmakta yarar vardr. Nakibend Tarkat'nn kurucusu Bahaddn Nakibend hakknda yazlanlar: *Annesi yle anlatmtr: "Olum Beheddn drt yanda iken, evimizde yavrulayacak bir inek vard. Doumuna bir mddet daha olan o inei gstererek, yle anlyorum ki bu inek beyaz bal bir buza douracaktr dedi. Bir ka ay sonra inek, dedii gibi bir buza dourdu."

Bu konuda imdilik ancak u kadarn syleyebiliriz ki: 1958'de btn blge halkn bir tek Naki eyhi etrafnda toplayabilmek iin gizli ve geni bir aratrma yaplm, ondan sonra seyyid olduu ileri srlen bir ahs belirlenmitir. (Neden bu ahsn seildii ise son derece ilgintir ve elbette ki zamanla bu konuya ilikin nemli bilgiler ortaya kacaktr!) Grevli bir istihbarat rgtnn denetiminde, profesyonel bir ajan ekibi tarafndan yllarca bu ahsn propagandas yaptrlarak Siirt'le Bitlis arasndaki tekkesi, on binlerce insann akn ettii mistik bir mbed hline getirilmek sretiyle nihayet slm uyan Dou'da kertildi. Mslmanlarn eritilmesine daha fazla arlk verildii iin venist faaliyetler gittike g kazand. Sz edilen eyh ve cemaati, slm uyann kertilmesinde kullanldklar kadar Krtler'in siyasal adan bilinlenmesine kar da bir engel oluturuyorlard. Bu nedenle yeralt rgtlerinin herhangi bir saldrsna kar bu eyh ve tekkesi daha sonra, Gneydou'nun (kritik alandan uzak) bir noktasna tand.

219

220

Sleymaniye Vakf Yaynlar

*Beheddn Buhr hazretleri bir defsnda eyh Seyfeddn adl bir ztn rmak kenarnda bulunan kabri banda kalabalk bir cematle sohbet ediyordu. O camatte bulunanlardan bir ksm Beheddn Buhr hazretlerinin tasavvufdaki yksek derecesini bilmiyorlard. Sz evliy ztlarn hllerinden almt. Bir hayli sren bu konumada evliynn mehrlarndan olan eyh Seyfeddn ile eyh Hasen Bulgr arasnda geen kermetler anlatld. lerinden biri dedi ki: "Eskiden vellerin tasarrufu, kermeti ok olurdu. Acab bu zamanda da onlar gibi tasarruf ehli var mdr? "Bunun zerine Beheddn Buhr hazretleri buyurdu ki: "Bu zamanda yle ztlar vardr ki u rmaa yukar ak dese rmak tersine akmaya balar." Bu szler Beheddn Buhr hazretlerinin Mbrek azndan kar kmaz nlerinden akmakta olan rmak ters akmaya balad... Yine Nak rhnlerinden Ubeydullah- Ahrr hakknda yazlanlar: *Ubeydullah- Ahrr hazretleri doduunda, krk gn annesini emmemitir. Annesi nifastan temizlendikten sonra emmeye balamtr. *Mevln-zde Nizmeddn anlatr: "K zamanyd. Gnlerin en ksa olduu bir mevsimde Ubeydullah- Ahrr hazretleriyle bir kyden bir kye gidiyorduk. kindi namazn yolda kldk. Gne solmaya balam ve ufuk izgisine yaklamt. Menzilimiz gyet uzakt ve bu vaziyette oraya gecenin ge saatlerinden evvel varmak ihtimli yoktu. Etrafta ise barnlacak hi bir yer yoktu. Her taraf bozkr. Kendi kendime dnmeye baladm: "Menzil rak, vakit akam, yol korkun, hava souk, snlacak yer yok ; hlimiz ne olacak?" Ubeydullah- Ahrr hazretleri atn hzla srp gidiyor ve hi bir tel eseri gstermiyordu. imden bu dnceler geince balarn bana dndrdler ve, "Yoksa korkuyor musun ?" diye sordular. Skt ettim. "Atn sk srp yol almaya bak ! Belki gne batmadan menzilimize ularz." buyurdu. Bylece atlarmz sk srerek yol almaya baladk. Bir hayli yol aldktan sonra, dikkat ettim ki, gne sanki yerinde duruyordu. Ufka yakn bir noktada ve ge ivilenmi gibiydi. Kye girer girmez, sanki gne sndrlm gibi, birden bire zifir karanlklar iinde kaldk. 267 Nakibendlerin, mm- Rabbn diye adlandrdklar Serhendli Ahmed Farqy hakknda yazlanlar:

267. Bu szleri kusmay gze alan insan, koskoca yer krenin , kendi etrafnda saatte yaklak 1700 km. hzla dndn eer bilseydi, Dikkat ettim ki, gne sanki yerinde duruyordu. diyebilir miydi? Ya da bu kii, madem ki Ahrr adndaki zavall sfiyi, dnyay yerinde ivileyebilecek kadar gznde bytm idi, acaba neden Menzil rak, vakit akam, yol korkun, hava souk, snlacak yer yok diye panie kaplyordu? Dnyay, ya da -bu kiinin tabiriyle- "gnei yerinde ivilemek" mi daha kolayd, yoksa onu souktan ve karanlktan kurtarmak m daha kolayd?! Grld zere bir Nakibendden baka hemen hi bir yaratk, bylesine korkun elikilerin iinde, bocalayp eytanlara maskara olmay gze alamaz.
220

221

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

*Hzr ve lyas aleyhisselmn rhniyeti ile grp, konutu. Ona hayatlar ve lmleri hakknda bilgi verdiler. mm- Rabbn hazretleri bu hussu "Mektubt'n birinci cild, 282'nci mektubunda bildirmitir. *Bir gn mm- Rabbn hazretleri murkabe halkasnda bir krklk ve amellerindeki kusurlar grme halinde iken; "Seni ve kymete kadar vstal veya vstasz seni tevessl, vesle edenleri, senin yolunda gidenleri ve sana muhabbet edenleri mafiret eyledim nidsn duydu. Ve; "Bunu her kese syle" diye kendilerine emrettiler. Nitekim Mebde' ve Me'd rislelerinde bunu bildirmitir. * mm- Rabbn hazretlerine: "Cenze namaznda bulunduun her kes mafiret olunmutur." mjdesi ilham olundu. * mm- Rabbn hazretleri buyurdu ki: "Erkeklerden ve kadnlardan vstal ve vstasz olarak bizim yolumuza girmi olanlar ve girecekleri bana gsterdiler. simlerini, soylarn, doum zamanlarn ve memleketlerini bize bildirdiler. stersem hepsini tek tek sayabilirim. Hepsini bana baladlar. *Kymetli talebelerinden Seyyid Ceml, sahrda arslanla karlat. Kaacak yer yoktu. mama snp imdd diledi. mm elinde baston ile grnd ve o kkremi olan arslana iddetle vurdu. Arslan kat. talebe kurtuldu. * mm- Rabbn hazretleri h. 1024 (m. 1615) senesinde elli yalarnda iken, talebelerinden ok sevdiklerine "Benim mrm ve haytm hakkndaki kaz-y mbremin altm sene olduunu ilham ile bana bildirdiler" buyurdu. Ve buna ok sevindi. nk Peygamber efendimiz (s.a.v.)'e tbi olmasnn okluu ya bakmndan da uymakla belli oluyordu. Ayn zamanda bu hususta Hz. Eb Bekr'e, Hz. mer'e ve Hz. Ali'ye de uymu oluyordu.268 Grld zere, Nakibendliin, genelde pek gze arpmayan gerek yz, zellikle bu mitolojik rneklerde ortaya kmaktadr. Dolaysyla rbtann, (bir ibdet kisvesi iinde) tarkata yerletirilmesi ve slm'n z malym gibi propaganda edilmesi zihniyetinin i yz de bir kez daha bylece anlalm bulunmaktadr. Aslnda bu zihniyet, "Snnetullah" ile bir trl tatmin olamayan hasta ruhlarn perian halini ortaya koymaktadr. Bunlar, Kur'n ve Snnetin insanlk iin kaplarn at

268. Allah Tel'nin, kint kuatan ezel ve ebed egemenliine ve onun lh saltanatna belki de saygszln, hatta iftira ve isyann en irkin rnekleri diye saylabilecek bu dzmeceler, eitimsiz ve zavall zmreleri belli odaklara balamak amacyla Modernist Nakibendler tarafndan szde ansiklopedi ad altndaki ynlarca kat tomarlar iinde derlenmitir. Srf ibret alnmas amacyla bu rneklerin yukarya aktarlmasndan sebep okuyuculardan zr dileriz.

221

222

Sleymaniye Vakf Yaynlar

zengin gnl iklimini son derece sert grmektedirler. Din denince akllarnda, evliyalar tarafndan ynetilen usuz bucaksz engin lemlerin, toz pembe dnyalarn, mcizeler cmb iinde uuan kanatl ilahlarn canland bu insanlara Allah'n kevn kanunlarn hatrlatmak mmkn deildir. Adet bir hayl ummn iinde yzerler. Nakibendlerdeki bu eliki o kadar snrszdr ki, tarkatla hi bir ilikisi bulunmayan insanlardan ok daha hayata bal olduklar ve yaamn hemen her trl zevkini tattklar halde onlara, neredeyse atein yaktn, ban kestiini ve yerin ektiini anlatmaya imkan yoktur. Onlarn btn arzular, btn hava ve hevesleri, bir eyhin kermetlerini sinema filmi gibi seyretmek, ya da olaanst diye inandklar en baya ve sradan olaylar, ille de kermet diye bir eyhe yaptrvermektir. rnein bir kaza m oldu, Efendi Hazretleri bunu iaret buyurmutu.; Yamur mu yad, Efendi Hazretleri biraz nce dua etmiti.; Muhitlerinde sevilmeyen birinin bana bir bela m geldi, Efendi Hazretleri onu arpt. vs. Anlalan Nakibendlere gre: kint -Allah adna- Efendi Hazretleri ynetmektedir. Bu nedenledir ki Onlar bid'at ve hurfelere, efsane ve mitolojiye deil, bilakis Yce Kur'n'n ve Snnet-i Seniyye'nin tertemiz yoluna davet eden erefli slm limlerini, Ulem-i Rsm" ya da "Zhir Ulems"diye daima alaya almlar ve almaktadrlar. Nakibendliin, batan beri eitli ynleriyle aklanan dnce ve anlay, yzyllarn ak iinde kurumlam, artk TC'nin snrlar iinde yaayan kalabalklarn her bakmdan esin kayna haline gelmitir. yle ki yalnz dindar kesimlerin deil, materyalistlerin, hatta slm kartlarnn bile dnya gr, kltr ve deer yarglar bu tarkatn efsunlaryla mayalanmtr. Onun iin, halkn gnlk hayat zerinde Nakliin, kmsenemeyecek boyutlarda etkisi bulunduunu sylemek pek mbalaa saylmaz.

Nakibendliin, Toplumsal Yaam zerindeki Etkileri


Naki Tarkat, asrlardr belli bir corafyann insanlar zerinde toplumsal adan ok ynl ve silinmez etkiler brakmtr. Bu etkilerin boyutlar gerekten incelenmeye deer. Hi kuku duymamak gerekir ki, Trkiye'de toplumun zellikle din anlayn ekillendiren temel faktr Nakibendliktir. ounluun, Snni Mslmanlardan olutuu kanatine karn, Trkiye'deki Snnilik anlay, Nakibendliin etkisi altnda, Snn lemin din anlayndan bir hayli farkldr. Kurandan uzaklaan bu ilgin din modelinin
222

223

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

ad gnmzde artk Ortodoks Trk Snnlii olarak ilim literatrne gemi bulunmaktadr. Nakibend Tarkat'nn, rbtaya dayanan ahsperest kltr, toplumun hemen btn kesimlerini etkisi altna almtr. zetle denebilir ki halk, farknda olsun veya olmasn, top yekn Nakibendlemitir. Byk ihtimalle bu yzdendir ki Merdmperestlik anlay, materyalist gruplar arasnda bile yaylabilmitir. rnein dindarlar, Kur'n'a ve Snnet'e gre deil, tam tersine tarkat eyhleri, ya da -mahalli deyimle- evliylar tarafndan ekillendirilmi bir slm' ancak kabul etmektedirler. Dinden kopuk ynlar da kendi inan ve ideolojilerini bilim tarihine gemi bulunan felsefe ve teorilere deil, aksine tanrlatrdklar liderlerinin kiisel grleriyle ifade etmeye almaktadrlar. Bu toplumda, insan tanrlatrma inanlarndan uzak kalabilmi olanlar ise yalnzca aznlktaki hanf269 Mslmanlardr. Gerei ifade etmek gerekirse Nakibendlikte din, bir ekiller ve hayller cmbdr; yindir; rbtadr; tesbihtir; takkedir; cbbedir; kavuktur; sakaldr; araftr; trbedir; tekkedir; eski yazlarla, motiflerle figrlerle ve Osmanlca vglerle ssl, koca koca mezar talardr; Bulutlarn stnde uuan pembe kanatl evliylardr; batmadan su zerinde gezen, yllarca yemeden imeden llerde yaayan Baba erenler'dir; "mrid-i kmillerdir, vs. Evet Trkiyedeki tm tarikatlara ve ayn zamanda Nakibendlere gre din ite budur. Toplumun tarkata bal olmayan dier kesimleri de bu ekilcilikten byk lde etkilenmitir. Bu nedenle, Mslmanms dindarlara gre de slm, yine ekiller ve hayller kalabalndan te bir ey ifade etmemektedir. Binaenaleyh onlara gre de slm, kocaman kubbeli dev seltn camileridir; mevlittir; kandildir; ilhdir; mehter mardr; Moha Meydan Savadr; stanbul'un fetih yldnm kutlama trenleridir; festir; kltr; turdr; kurtu selm ile birlikte tekbir ekmektir ve bunlarn en nemlisi olan emil edebiytdr... slm'n, esasen Kur'n ve Snnet'den ibaret olduu, dolaysyla bu iki kaynan, hayata geirilmesiyle ancak slm'dan sz edilebilecei ise hemen hi kimsenin ilgisini ekmemekte, hatta kimsenin, aklna bile gelmemektedir! Onun iin eer kutsallatrlm eya ve kavramlar hakknda en ufak bir olumsuz dnceniz varsa Trkiye'de dindar toplumun llerine gre belki Mslman bile saylmazsnz. Bu ly ise temelde Nakibendlik belirlemitir.

269. Hanf: Allah Tela'ya Zat'nda ve sfatlarnda asla ortak komayan demektir. oulu Hunef'dr. Bk. Kurn- Kerm: Hanf kelimesi iin: 2/135; 3/67, 95; 4/125; 6/79, 161; 10/105; 16/120, 123; 30/30. Hunaf kelimesi: 22/31; 98/5.

223

224

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Nakibend Tarkat, halk o kadar kkl ekilde biimsellikle ynlendirmitir ki Trkiye'de hemen herkes, kutsall eitli boyutlarda ekillendirmeye almaktadr. Toplumun, balca drt kampa ayrm olmasnn temelinde de yine bu mistik rgtn derin etkileri bulunmaktadr. Ya da baka bir ifade ile, eer bu olguyu hazrlam birka neden sz konusu ise bunlarn, belki de en nemlisi Nakibend Tarkat'dr. aret edilen kamplara gelince bunlar: 1. Nakibendler; 2. Mslmanms dindarlar: Osmanlc, sentezci, sac ve geleneki muhafazakr kesimler; 3. slm kartlar: Solcu, kkten putu ve liberal saclar gibi laik ve materyalist kesimler, 4. Mslmanlar: Kur'n- Kerm'e bir btn olarak inanan ve onun, bir btn olarak hayata geirilmesini vazgeilmez bir ideal kabul eden m'minler diye gruplandrmak mmkndr. Yukarda da zetle deinildii gibi Mslmanlarn dnda kalan dier kamplarn, zellikle slm'a bak alar, bu tarkatn etkisi altnda son eklini almtr. Bu bak asnn temel unsurunu Kutsal lider, ya da baka bir ifade ile Lider kutsaldr. kanati oluturmaktadr. Bu kanat, halkn vicdnna det kaznm bir temel inan biimini almtr. Trk antropolojisindeki gereklerle daha bilimsel boyutlar iinde aklanabilen bu inan, gerek eyhlik kurumu bakmndan, gerekse tarih boyunca Trklerdeki liderlik anlay bakmndan son derece nemli bir aratrma konusudur. Snn Osmanl kesiminin, Nakibendlikle tanmas ta 1400'lere kadar kar270 Fakat bu tarkatn toplumsal anlamda ynlendirici etkiler yapmaya balamas ancak 1800'lerin bandan itibarendir. Dorusunu sylemek gerekirse tarkatn, bu tarihlerde Hindistan'dan, anszn Irak'a yepyeni bir kisve ierisinde srama yapmas ve oradan da ok ksa bir srede stanbul'a kadar yaylarak btn Anadolu'yu etkisi altna almas bir rastlant olmasa gerek-

270. Evet, Nsruddn Ubeydullah el-Ahrr'n Kann dneminde Haydar Baba adl bir rencisini stanbula gndermesiyle Naklik, Osmanl Toplumuna ilk kez alanmtr. (Bk. BLM - II/6. Rhnler ve Rbta Nsruddn Ubeydullah el-Ahrr) Nakliin ikinci hamlesi, Rabbn'nin mrdlerinden Murd el-Buhr (1640-1720) tarafndan amda yaplmtr. Bu adamn soyundan gelen alt kii, birbirlerinin pei sra Nakibend Tarkat'n blgede yaymaya almlardr. Buna ramen tarkatlar, Araplar arasnda pek tutunmamtr. Bu soyun son temsilcisi Hseyn b. Ali el-Murd (l. 1850) Badd'nin adadr. O'nu ama dvet etmi, tarkatnn propagandas iin O'na yardm etmitir.
224

225

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

tir. Siyasetin gizli elleri tarafndan, bu senaryonun hazrlanp uygulamaya konmu olmasnda byk olaslk vardr. Daha nce de bir nebze anlatld zere bu tahmini dorulayan kantlar mevcuttur. Ancak bu konuda atlanmamas gereken ok nemli bir olay vardr ki esasen Halidliin, XIX. yzyln banda bir bomba gibi patlamas, bu olayla son derece ilikilidir. Bu olay ise Vahhblik hareketidir. te Nakibendlik, aslnda bu hadiseden sonra Trk toplumuna tam anlamyla gizli bir din olarak mal olmu, onun det vicdnna kaznm, onu bu gne kadar tahmin edilmedik ekilde etkilemi ve ynlendirmitir.271
271.

Vahhabilie gelince bu hareket, aslnda Badd'den yarm asr nce Hicaz'da patlak vermiti. Bu olay balatanlarn, ynetenlerin ve destekleyenlerin hemen tm l adamlaryd. Hem bedevliin verdii bir sertlie sahip idiler, hem de mcadele stratejisi konusunda tecrbe ve bilgiden yoksun bulunuyorlard. Bu nedenle balangta ok ykc yanllklar yapld. Vahhbler, (daha dorusu, bu hareketin lideri olan Muhammed b. Abdlvahhb'n yandalar), asrlarn gibi biriktirip slm'a ykledii irk inan ve sembollerini, bir rpda ve zor kullanarak ortadan kaldrmaya altlar. Halbuki bir avu Mslmandan baka Kurna ve Snnete bal kimse kalmamt. stelik devletin politikas da mrik ounluktan yanayd. Ancak bu, tevhid'e kar bir tavr deil, geleneksel bir anlayt. Vahhbler bu incelii kavrayamyor, dolaysyla tevhid mcadelesini aklc yollarla yapmay beceremiyorlard. Bu nedenledir ki Devlet, Vahhbler'i ok korkun bir ekilde cezalandrma yoluna gitti. Vahhbler de hrnlap mrik kymna giriince felketler balad ve Halidlik yaylncaya kadar elli yl gekin bir zaman boyunca Osmanl-Vahhab boumas srd. Kesinlik derecesinde denebilir ki, Osmanl ynetimi, bu Vahhblik hareketine, o devrin btn ayaklanma olaylarndan ok daha ykc bir gzle bakm ve kendini byle inandrmtr. Bunun, temelde bir slah ve ihya dncesinden kaynaklandn asla hesaba katmamtr, katmak da istememitir! Onun iin bu mesele, balangta ve henz propaganda aamasndayken devlet tarafndan tartma zeminine getirilmemi, tam tersine Vahhbler, adet scak atma ortamna kaydrlmtr! Bunun sebebi tarihdir ve ok aktr. Osmanl Devleti'nin temelinde tasavvuf mayasnn bulunduunu unutmamak gerekir. Fakat ne ilgintir ki tarih boyunca gerek mehdlik olaylar, gerekse yenieri isyanlar gibi srekli yinelenen korkun siyasi bellar da hep bu mayayla hazrlanm olan eitli hamurlardan ortaya kmtr Buna ramen, devlet daima slmn Mistik yorumlarna nem vermi, ar Kur'n anlayn n plana kmasna hi bir zaman meydan vermemitir. te Devletin, Vahhblie kar taknd tutumun sebebi burada yatmaktadr. nk Vahhblik demek, kelimenin tam anlamyla btn mistik inan ve anlaylara kar olmak demektir. Yani Vahhblik, aslnda sanld gibi bir mezheb deil, yanl mcadele stratejilerine dayal olsa bile temelde yozlamla kar bir ihya hareketidir; ama mistisizmin tasfiyesini ve slm'n mistik yorumlardan arndrlmasn amalayan bir vicdn-siyas harekettir. Oysa Osmanl Devleti'nin kuruluundan beri padiahlarn hemen hepsi birer tarkata bal idiler. Dolaysyla mistisizmi inkr etmek, baka bir ifadeyle gemilerin inan ekillerine btl demek, hatta onlar slm d birer mrik saymak anlamna gelecekti.

225

226

Sleymaniye Vakf Yaynlar

yle anlalyor ki devlet bu yzden Vahhblii, slm' ykmak isteyen yeni bir din ve hatta vicdanlar kreltici bir zehir gibi grm, dolaysyla bu dvnn savunucularn askeri yntemlerle sindiremeye almtr. Fakat bunu beceremeyince de Vahhblie kar bu kez panzehir olarak Neo-Nakibendliin, lke apnda yaylmasna yardm etmitir. Yukarda ksaca bahsedildii gibi, anl tevhid dvsnn ahland kutsal topraklarda bile bu inan ekli pervszca propaganda edilmeye balannca, Hicaz'daki Mslmanlar 1745'lerden itibaren bu talihsiz gelimeye byk tepkiler gstermilerdir. Nakibendler tarafndan Vahhblik diye adlandrlan siyasi hareket ite budur. Bilindii zere Nakibendler, Vahhblik diye bir inan ekli bulunduunu, bunun, XVIII. yzyl ortalarnda Muhammed b. Abdlvahhb adnda Necidli bir hoca tarafndan mezhep haline getirildiini ve genellikle Suud Arabistan halknn bu mezhebe bal olduunu ileri srmektedirler; Hatta buna, Sud Arabistan'n resm dini bile demeye kadar ii vardrmaktadrlar! Nitekim Vahhblik diye retilen kavram ve bu kavrama yklenen eitli anlamlar Nakibendlerin propagandalar sonucu, bata Trkiye'de olmak zere Mslmanms topluluklar arasnda bir kanat olarak yerlemitir! Vahhblik diye adlandrdklar bu "hayl mezhep aleyhinde, zellikle son otuz, krk yldr stanbulda asker emeklisi bir Nak eyhi tarafndan ok youn ekilde yazl propaganda yaplmaktadr. Bu nedenle Trkiye'de, Nakibendlerin ok byk etkisi altnda bulunan halk da ne ilgintir ki bu savn gerek olduuna inanmakta, bunun doru olup olmadn, hemen hi kimse aratrma ihtiyacn bile duymamaktadr. Halbuki Muhammed b. Abdlvahhb'n, yandalar arasnda bu gre katlan, yani Vahhb olduunu kabul eden belki bir tek kii bile yoktur. Bu bir yana, aslnda bunlar, Vahhb diye adlandrlmaktan rahatsz bile olmaktadrlar. nk bu adlandrma, ayn zamanda sulayc ve siyas bir anlam tamakta ve onlarn, Mslmanlardan ayr bir kamp olduklar izlenimini vermektedir. in ilgin taraf, (belki de Trkeden Arapaya hi tercme yaplmad iin) Trkiye'deki bu youn propagandalardan haberi olan Sudililer'in says parmakla saylacak kadar azdr. Dolaysyla Vahhb olup olmadklar hakknda onlara yneltilen sorular genelde hayretle karlamakta, cevap olarak: Bu isim altnda bir mezhep tanmadklarn; benimsemi bulunduklar gr ve inan eklinin, sadece Muhammed b. Abdlvahhb tarafndan aslna dndrlm olan slm'n kendisi olduunu; Kurn ve Snnetten baka bir kaynak kabul etmediklerini ve Hanbel Mezhebi'ne mensup Mslmanlar olarak slm mmeti'nin bir paras bulunduklarn aka ifade etmektedirler. Buna karn Nakibendler, (bal bulunduklar tarkatn, tm Mslmanlarca sanki legal kabul edildii havas iinde) gslerini gere gere Nakibend olduklarn aka ifade etmektedirler! Kukusuz bu, hem bir yandan byk bir elikidir, hem de Vahhblik diye Mslmanlardan ayr bir kampm gibi Muhammed b. Abdlvahhb'n hayranlarna kar giritikleri karalama, son yllarda Mslmanlar arasnda yeniden balam olan diyalog almalarn byk lde baltalamaktadr. Bu konudaki propagandalar gerekten de Trkiye'de ok geni bir evreyi etkisi altna alabilmitir. Nitekim, baka bir Nak eyhinin verdii fetv zerine bu tarkata bal olanlar, Haremeyn imamlarnn arkasnda namaz klmamakta, ya da klmak zorunda kaldklar zaman takiyye yapp daha sonra namaz iade etmektedirler! Aslnda meselenin nemli olan yan, Vahhblik aleyhinde yaplan propagandalar deil, aksine bu propagandalarn perdesi arkasna saklanarak tevhid inancnn ykma uratlmasdr. Evet Vahhbler'in belki de ou mcessimedir. Fakat onlarn Allah (cc)'a ortak koulmamas konusunda yaptklar srar, en kt ahvalde Allah (cc)'n kint zerindeki mutlak egemenliini savunmaktan te bir anlam tamamaktadr. Halbuki Evliy diye -szde- stn glere sahip baz kimselerin, (hatta lmlerinin bile) kinat olaylarna Al226

227

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Nakibend Tarkat'nn, gerek Hindistan gibi dnyann br ucundan Irak'a aniden 1811'de srama yapmas, gerek Halidlik kisvesinde yeni bir kimlikle ortaya kmas, gerek bu isim altnda, Budizmin btn malzemeleriyle donanm olmas, gerekse Irak gibi, tarihin hi bir dneminde hi bir inan ve dncenin, asla geni bir taban bulamad blgede bir bomba tesiri yaparak en ksa zamanda yaylmas ve zellikle Arap olmayan unsurlar arasnda tutunmas, ayrca gneydeki gelimelerin trmana getii bir dnemde bu olayn cereyan etmi olmas det her eyi zetlemektedir! Evet btn bunlara rastlant demek inandrc deildir. Dolaysyla bu verilerin nda Nakibend Tarkat'nn ve Nakibendlerin o gnden bugne -toplumsal adan etkileri incelenecek olursa- Ortadou corafyasnda ii ranllar ve Snni Araplar dnda kalan topluluklarn, slm'a ilikin dnce ve inanlarnda ne kadar kkl deiiklikler meydana gelmi bulunduunu tesbit etmek mmkndr. Bu deiiklikler yle zetlenebilir:

1. Naklik tevhd iman konusunda byk tahrbta neden olmutur.


nce belirtilmelidir ki, slmn temeli imandr ve imann da arlk merkezi Allah Tel'ya (Kurn- Kerm'de bize kendini tantt sfatlaryla) inanmaktr. Bu inancn z ise, kintn yaratcs, yneticisi, ynlendiricisi ve dzenleyicisi olarak Yce Allah'n, bir, esiz, benzersiz, ortaksz, vekilsiz, balangsz, sonsuz ve lmsz olduu; ezelden ebede her eyi bildii, grd, duyduu ve her eye egemen olduudur. Tevhdin en ksa zeti budur ve bununla birlikte Allah Tel'nn sonsuz ve snrsz egemenlii zerinde hi bir kimsenin ve herhangi bir gcn hi bir halde asla etkili olamayacadr! Dolaysyla, yaratn neden olduu herhangi bir etki, yalnzca Allah (cc) tarafndan ynetilen kaint dzeninin, birbirine bal disiplinleri ve kurallar erevesinde ancak meydana gelebilir. Gerek bu iken batan beri anlatld zere, tarihin ak iinde ve eitli etkenler altnda zamanla Ermilik diye bir inan peydahlanm, bylece Evliy diye szde- stn glere sahip baz kimselerin, Allah adna kinat olaylarna yn verebildiklerine inanlmaya balanmtr! Tabiatyla, bu inan biiminin domasnda ve yaylmasnda hem ok eitli nedenler ve gler olmutur, hem de epey eski bir gemii vardr. Ancak son iki yzyl iinde oluan Evliyaclk birikiminin arkasndaki en byk g ve kaynak Nakibend Tarkat'dr.
lah (cc) adna yn verebildiklerine ilikin tarkatlarn inanc, ne kadar iyi niyetlerle savunulsa bile Kur'n- Kerm'in getirdii Tevhd'le hi bir ekilde uzlamamaktadr!

227

228

Sleymaniye Vakf Yaynlar

2. Nakibendlerin etkisiyle Trkiye'de ok geni bir LaikDindar snf olumutur.


Evet, Trkiye'de btn dindar kesimler, Nakibendlerin etkisiyle byk lde laiklemitir. Bunlar da slm', aynen laikler gibi srf bir hiret dncesi, bir mbet ve mezarlk dini, vicdna hitap eden bir Allah-kul ilikisi olarak alglamaktadrlar! slm'n doallndan ve sadeliinden sebep, rhn susamlklarn giderememekte, bir trl tatmin olamamaktadrlar. Baka bir ifadeyle, slm'daki ibdetlerin ekil ve miktarn, psikolojik olarak azmsamakta, bu yzden de tarkatn bitmez tkenmez yinleriyle, meditasyonlaryla ve Allah (cc) adna yetkili sandklar llere yalvarmak sretiyle doyuma ulamaya almaktadrlar. Dindarlar'n, Mslmanlardan farkl bir izgi izleyerek, zellikle son yllarda laik ve materyalist kesimlerle her alanda ibirlii ve dayanma iinde bulunmalar, onlarla byle bir ortak noktaya sahip bulunduklarn kantlamaktadr. Nitekim geni Nakibend cemaatlerinin destei sayesinde devlet ynetimi putu laiklerin tekelinde devam etmektedir. Temelde kart, hatta dman olan bu iki kutup arasndaki yaknlama ortamn hazrlayan faktr ise putulara ilham kayna olan Nakibend Tarkat'nn politeist felsefesidir. Nitekim laiklerin de son yllarda putuluu Nakibendlerin etkisiyle icad ettiklerine ihtimal vermek mbalaa saylmaz. nk 1950'lere kadar putuluk diye bir akm yoktu. Laik ve materyalist aznlk, srf maddeci bir yaam tarznn skntsn yayorlard. Maneviyatszln stresi altnda bunalan bu insanlar, ayn zamanda ounluktan tamamen kopuk kalm olmann ve i dnyalarn serinletecek hi bir moral deere sahip bulunamamann kompleksi ile eziliyorlard. Allah'dan baka birtakm ilahlar edinmenin hi de zor olmadn, stelik lkenin en dindar kesimlerinin bile bu yolu semi bulunduklarn grnce onlar da benzer bir tercih yaptlar. Hatta bu tercihe tamamen dini bir nitelik bile kazandrdlar. Bunlarn, ilhamlarn tasavvuftan, tarkat anlayndan ve zellikle epeyce yaygn bulunan Naki Tarkat'nn rbtasndan alm olmas ihtimali ok byktr. Putular, -szde- Lidere sayg ad altnda dzenledikleri trenlere istedikleri kadar Dinle hi bir ilikisi yoktur; Son derece resm ve sekler bir atmosfer iinde yaplan trenlerdir; dnyev bir saygdan ve sayg duruundan asla ileriye gitmez. desinler; evet istedikleri kadar bu sav ileri srsnler, onlarn bata kendileri bile buna asla inanmamaktadr! stelik hem psikolojik adan hem de ilahiyat felsefesi asnda bu konu incelendiinde, baknz ne gibi sonular elde edilmektedir. * Her eyden nce sayg, sevgiden ok farkl bir psikolojik olaydr.

228

229

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Sevgi, tamamen doal ve igdsel bir olaydr. Bir eyi sevdiiniz zaman duygularnz otomatik olarak harekete geer ve belirtileri kendiliinden ortaya kar. Onun iin insan, ne kendini zorlayarak, ne de bakas tarafndan zorlanarak bir eyi sevebilir. Bunu asla yapamaz. nsan, herhangi bir nedenle sahte bir sevgi gsterisinde bulunsa bile bunu uzun zaman srdremez. Ayrca seven insan, sevdiini iinden inkr edemez. Yani kendi kendini yalanlayamaz. Bu nedenledir ki ok kk ocuklar, hatta bebekler bile sevme olayn gyet arpc ekilde yaarlar. Buna karn sayg gstermesini, nceleri bilemezler, bunu daha sonra renirler. Saygya gelince, bu duygu, daha ok telkin ve srekli eitim yollaryla insanda det bir artl refleks haline gelen ya da getirilen srf yapay ve sonradan kazanlan bir psikolojik uyarlmadr. Bu nedenle saygy en ok iki ksma ayrmak mmkndr. Birincisi: zellikle, sahip bulunduu yaptrm gc sayesinde yakn gelecei tehdit edebilen bir otoriteye kar insann duyduu saygdr. nemle belirtmek gerekir ki bu sayg korku ile karktr ve gerek bir sayg deildir! Buna Heybet demek daha doru olur. Bask altnda ve beldan kurtulma karl olarak gsterilen asker ve resm sayglar bu trdendir. Bu saygnn ahlk hi bir deeri yoktur. kincisi ise: Hi karlksz ve salt bir yceltme duygusudur. manla ilintili sayg kavram, ite bu duyguyu ifade eder. Buna da mn Sayg demek daha doru olur. Dolaysyla putularn Sayg Duruu dedikleri ey, srekli telkin ve propagandalarla yaratlan yapay bir sevginin, mn Sayg'ya dntrlm eylemsel eklidir, kesinlikle dinsel bir nitelik tar. Nitekim her dine bal insanlarda, kutsal deerlere kar var olan sayg duygusu bu ekilde olumutur. Onun iin eer bu sayg biimini birinci ksmdan gstererek, bunu heybetlenmek diye nitelemeyi deneyecek olursanz, putularn hakl olarak iddetli tepkilerine hedef olabilirsiniz! Bu gerek ise putularn Sayg Duruu diye niteledikleri gsterinin asla sekler bir olay olmadn, tam tersine en ykl ve en grkemli biimiyle bir yin rnei olduu tm bilimsel aklamalaryla ortadadr.272 stelik putular bu kadaryla da yetinmi deil, bilakis Trk Nakibendliinin etkisi altnda inanlarn tam bir din sistematii iinde kurumlatrmlardr. Gnmzde Kkten putuluk akm, tapnayla ibdet ekilleriyle yinleriyle, en az Nakibend Tarkat kadar dinsel ve mistik bir nitelik kazanmtr.

272. Bunun aksini bilimsel olarak kantlamak mmkn deildir. Nitekim hi bir putu, bunu asla denemeyecek, denemeyi bile gze alamayacaktr!!!

229

230

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Trk putularnn ayin ekli yledir: Ti anonsu ile balayan yin, son derece rhni bir atmosfer iinde icra edilmektedir. Putularn bu srada belli bir dzen iinde yine katlmalar, ayakta hi kmldamadan ve hi konumadan belli bir sre durmalar, bu trenlerin tamamen dini olduunu yanstan ok kesin kantlardr. Ayakta duru srasnda hi bir dua okunmad iin bunun bir ibdet saylamayacan savunan putulara verilecek en gzel cevap, Nakibend Tarkat'ndaki rabtdr. nk mrd de rbta srasnda hi konumamakta, hi bir ey okumamakta, hatta kmldamamaktadr. Ayrca hemen her dinin baz ibdetlerinde de bu tr rnekler mevcuttur. Nitekim cemaatle klnan namazlarda ve kym srasnda slm mezheplerinin bazlarna gre de mamdan baka kimse bir ey okumaz. Grld zere Nakibend Tarkat, daha ok rbtann geni kitleler zerinde uyandrd psikolojik etkiyle bu cemaatin dnda kalan, hatta karsnda tavr alan kamplara bal insanlara bile dolayl olarak ilham kayna olmu, onlar bu derece ynlendirebilmitir!

3. Nakibend Tarkat, ok ynl sosyal, kltrel ve ahlk ykmlara zemin hazrlamtr.


Sonu olarak denebilir ki, gerek Nakibend Tarkat, gerekse, onun etkisi altnda son krk yl iinde oluan Osmanlclk, sentezcilik ve modern Trk putuluu, etkileerek ortak zellikleriyle Trkiye'de dnce ve inan alannda byk bir kargaann ve tehlikeli bir belirsizliin her taraf sarmasna kaynaklk etmitir! Hatta bu kargaann somut bir rnei olarak, solcu-materyalist gruplar, ok tuhaf bir bilinsizlik iinde bu gerici oluumlar, ( slm' sembolize eden kamplar) sanm ve -esasen bunlarla hi bir ilikisi bulunmayan- devrimci-ilerici Mslmanlar son yllara kadar hemen her frsatta acmaszca hedef semilerdir! artc bir gerek de udur ki Trkiye'de Mslmanlarn dnda kalan hemen herkes, (hatta solcular bile) slm'n hi bir lsne uymayan fakat slm'dan sanlan eitli inan ve dnceler benimseyerek, akl almaz bir dindarlk yar iine girmilerdir. O kadar tuhaftr ki bu insanlar, ayn zamanda laiklie ve laik dzene bal olmalarna ramen inan biimlerinin slm'a uyup uymadn hi deilse kendileri gibi laik devlete bal olan Diyanet leri Bakanlna sorma ihtiyacn bile duymamaktadrlar. Bu nedenle de Trkiye'de hemen her kiiye gre bir slm modeli ortaya kmtr.

230

231

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

lkede egemen olan bu ortam, endie verici sanclar tamaktadr! nk toplumun, en byk ortak moral deerleri slm'a aittir. slm'n tertemiz vcudu zerinde Nakibendliin, modern putuluun ve dier gerici akmlarn -zellikle etkileerek- sosyal, kltrel ve ahlk yap zerinde neden olduu ykm ise byk yaralar amtr! Yakn gelecekte bu yaralarn, tahmin edilemeyecek komplikasyonlara yol amasnda hi kukusuz bu tarkatn ok byk sorumluluu bulunacaktr. *** Yaanan bu karmaann eer tarihi nedenleri zerinde ok ciddi, kapsaml ve analitik bir inceleme yaplacak olursa bu farkl din anlaylarnn, daha dorusu slm', genelde slm d aklamalarla anlamann, temelde kltrel yoksulluktan kaynakland grlecektir. Mistik ya da putu inanlar, bu alandaki boluklar doldurmutur. slm'n dilini bilememenin yol at kltr fukaral, halk arasnda rhn eilimleri zamanla azdrm, dolaysyla din kavram, zellikle belli bir corafya zerinde yaayan toplumlarda evrensel anlamn yitirerek koyu bir rhnlik iinde boulmutur. u halde rbta masal ve benzeri bid'atler, bir bakma bu kltrel yoksulluun doal birer sonucudur. Tarihin derinliklerinden gelen bu yoksulluun gelecee tad ve daima tayaca deimez bir kader vardr ki bu kaderin ad yozlamadr. Kim ne derse desin, vahyin getirdii amaz ve evrensel llere, srekli ve bilinli bir ballk iin toplum apnda el ele verilmedike hi bir zaman herhangi bir nlemle yozlamaya asla engel olunamayacak ve yaanan bu karmaa son bulmayacaktr. Yozlamaya, ypranmaya ve manev ykmlara engel olabilmek ise, hi kukusuz Kur'n'n dilini dorudan anlamakla ve bu yolda bir kltr zenginliine kavumakla ancak mmkn olabilir. nk Kur'n bir kavram olan tefekkr'e, -belki de zaman iinde Brahmanizmden aldklar ilhamla- rbta maskesini giydirenler, ok byk ihtimalle Kur'n- Kerm'in dilini de bilmiyorlard, yozlamann ne olduunu da bilmiyorlard. Ama bu felaketin, yzyllar sonra deerleri arptan ve onlar yok eden bir erozyon haline geldiini aydn insanlar artk ok iyi bilmektedir. zellikle Trk Milleti'nin, tarih boyunca det penesi iinde yaad bu canavar artk iyice tanmas gerekmektedir. Rbtann, byk ihtimalle Hind dinlerinden ald mayadan nce temelinde insan rhunun karmak endelerini tayan faktrler de bulunmaktadr. Onun iin rbtay biraz da bu ynyle incelemek gerekir.

231

232

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Rbtaya Kaynaklk Eden Chil nanlarn Psikolojik Boyutu


Fniyi ebedletirmeye, ya da tanrlatrmaya alma eilimi, ok eski bir irk ekli olan animist gelenein bir devam ise de -byk ihtimalle- basit bir taklitten ok insann ruh derinliklerindeki gizli endielerden domaktadr. Zaman zaman psikozlar ve nevrozlar gibi birtakm dengesizliklere ve depresyonlara kadar varabilen bu endieler, bata rktc hayat ve tabiat olaylarna kar daha somut bir snak bulma arayndan; lmle beraber tamamen yok olup gitme saplantsyla birilerine tutunmak, bir kurtarcnn eteine yapmak gibi gizli ruhsal hallerden ya da ilelerle artlandrlm dervilerde olduu gibi madde tesi alemlerde hayl edilen Allah'la birleme zleminden kaynaklanmaktadr. rnein dervi cemaatlerinde; kahramanlk ve stnlk propagandalar ar ekilde yaplm olan baz diktatrlerin veya popler artist ve futbolcularn fanatik hayranlarnda bu dengesizlikler grlr. Temelde sz konusu endielerden kaynaklanan bu kitlesel psikolojik rahatszlklar, zaman zaman yinler, sayg durular ve toplu slogan atmalar eklinde kendini gsterdii gibi bazen de tehlikeli ideolojik ve siyasi gsterilere bile dnebilir. Bunlar, zulme uram insanlarn hakl itiraz ve feryatlarndan, Mslmanlarn toplu ekilde getirdii tekbirlerden ok farkldr. Nitekim bu meczupa ve nevrotik mahiyetteki gsteriler, tekkelerde, laikilere ait puthanelerde, stadyum ve benzeri yerlerde aka gzlenebilir. Onun iin animist inanlarla artlandrlm insan topluluklarnn, dnceden eyleme dntrdkleri tm davran, tutum ve tavrlar dikkatle ve ilmin tezgahnda incelenecek olursa zetle diyebiliriz ki bu insanlarn bilinlerinin altnda boyutlu bir ilah yatmaktadr! nsonlu ruh ve vicdannda kaynayan bu duygulardan ve birtakm i hesaplamalardan ok kere hareket ettii iindir ki tarih boyunca eitli dnceler ve felsefeler oluturmu, eitli manevi kurtulu ve ebed mutluluk yollar tasarlam ve bu amalarla eitli reeteler hazrlamtr. Bunun bir sonucu olarak da ilh kitaplardaki metafizik kavramlar, bilincinin altnda ekillenen fizik birer kalp iinde grmek zlemiyle tapnaklar ve putlar yapm, onlar kendi hayl ve hevesleriyle yorumlamaya kalkm, bylece onlar arptmak durumunda kalmtr. te genellikle psikolojik yn ar basan bu trl davran, aba ve eylemlerin n plana kmasnda byk rol oynayan aralardan biri de rbtadr. Bu gerekleri hesapta tutarak hatrlamaldr ki yaratcsna inanan hemen her insan, O'nu bizzat gzleriyle grmeyi, cemline ermeyi igdsel olarak daima arzu etmitir. Ancak dnya hayatndaki artlarda ve biyolojik varlyla; psiko-entelektel kapasitesiyle bu yetenekte yaratlmad veya daha yakan bir ifadeyle Allah Tel, insandaki
232

233

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

snrl duygu ve gzlemle kuatlmaktan mnezzeh olduu sebepledir ki insann bu istei kendi karsna byk bir sorun olarak kmtr. nsanolunun, ahiret dncesi erevesinde karsna kan ikinci bir sorun da udur: Madem ki Allah Tel sonsuz ve lmszdr, u halde akl ve zeka gibi mstesna niteliklerle yaratm ve dier tm varlklardan byk bir ayrcalkla muhatap kabul etmi bulunduu insann kendisi de Rabbi gibi sonsuz olmal ve lme kar erbetli bulunmaldr! nsan esasen ruhunun derinliklerinde bunu istemektedir. te temelde bu iki felsef problem, insan ok eitli zm araylar iine itmitir. Bir anlamda hidyetin de dalletin de zerinde odaklat bu iki sorundan hareketle tasavvufular birok yet-i kermenin snrlarn zorlamaya alm ve almaktadrlar. te rbta bu zorlamann belli bir eklidir. Yani insann, Allah Tel'y grememekten sebep, duyduu sknty ve zlemi gidermek amacyla hi deilse O'nu temsil ettiine inand mstesna bir aracya bavurarak bir eit rahatlamasdr. Rbta, en iyimser ynyle bunu amalamaktadr.

Rbta, Meditasyon ve Yoga


Son ekli ile Nakibendlikteki rbta uygulamasnn esasen hangi dnceden ya da hangi inan biiminden esinlenilelerek karakterize edildiini saptayabilmek iin, Halid Badd'nin, Hindistan'a gitmeden ksa bir sre ncesinden balayarak O'nun Irak'a dnne kadar geen zaman kesiti iinde gerek yaad olaylar, gerekse etki alanna girdii yabanc din ve kltr kaynaklarn her yn ile ok dakik bir ekilde irdelemeye ihtiya vardr. Bir kere unutmamak gerekir ki ate olmayan yerden duman kmaz. Madem ki Badd, amzda deil, daha yaad gnlerde yogaclkla sulanmtr, o halde en azndan meseleye kuku ile bakmak lazmdr. Ayrca Mslmanlarn, daha o zamanlar rbtaya kar ne kadar iddetli tepki gsterdikleri, bizzat rbtaclarn duyduu rahatszlklardan anlalmaktadr. Bu gerek ise rbtann, slm'a bulatrlmak istenen yabanc bir dnce ve inan ekli olduunu, ayr bir kant olarak ortaya koymaktadr. Grnrde, Mslmanlarn bu konuda ska tekrar etmi itirazlarn kantlayan yazl aklamalar hemen hemen yok denecek kadar az olmasna ramen rbtaclarn ko-

233

234

Sleymaniye Vakf Yaynlar

pard velveleye baklacak olursa bu tepkilerin, aslnda sanldndan ok daha fazla ve ok daha iddetli olduu anlalmaktadr.273 Nitekim son zamanlarda bir tefsir yazmaya kalkan geleneki Nakibendler, baknz rbtaya kar kanlara nasl ate pskrmektedirler. Kimin ya da kimlerin rbtaya tepki gsterdiini aklamadan aynen u ar ifadeyi kullanmaktadrlar: Rbtann haram olduunu ve ehlinin kfir olduunu syleyenlere alr. Bunu rbtann lgat manasndan m, yoksa stlah manasndan m almtr ? Yoksa bunu Allah'n indirdii kitapta m grmtr? O halde kii Allah'tan korksun. O'nun, helal ettii bir eyi haram saymak, O'nun haram ettii bir eyi de helal kabul etmekten ve bylece byk bir hataya dp insanlar da drmekten ve insanlar, maruf (eriatn ve akln kabul ettii ey) den alkoymaktan saknsn. Ve ehli kbleden hi kimseye kfir diyerek, kendi kfir olmasn.274 Demek ki her kim ya da kimler ise, birileri, (hatta belki de birok kimseler) kp bu adamlara dpedz kfir demi, onlar aka kfrle sulamlardr. Nakibendler de onlara bylesine sert bir cevap vermeyi kendilerince uygun bulmulardr. u halde ortalkta inkr edilemeyecek bir gerek vardr. O da -rbtay slm'a bulatrdklar iin- onlara kfir demeyi bile gze alabilmi baz kimselerin bulunduudur. Bu noktada zellikle unu vurgulamak gerekir ki (ok ksa srelerle zaman zaman sekteye uram olsa bile) yaklak 1500 yldr, btn kanun ve kurallaryla srekli olarak yaanm, emir ve yasaklar yzyllarca uygulanm olan slm'n herhangi bir ayrntsnn, hl bilinmez olabileceini sananlar, yalnzca bilgisizliklerini deil, ayn zamanda, slm'a ve Mslmanlara kar saygszlklarn da ortaya koymu olurlar. Hal byle iken - sokaktaki sradan insanlar yle dursun- Mslman aydnlara, hatta ilahiyatlara ve limlere bile eer rbtann ne olup olmadna ilikin sorular yneltilecek olsa bu ahsiyetlerin byk ounluunun, byle bir eyi hayatlarnda bir kez bile duymadklarn syleyeceklerine ok byk ihtimal vermek lazmdr. Peki yle ise eer 1200 yl boyunca (yani ortaya atld 1800'lerin bana kadar) rbta, Mslmanlarn byk ounluu tarafndan renilememise, Mslmanlarn bylesine kutsal bir grevi (!) yapmaktan yoksun kalm olmas nasl aklanacaktr ya

273. Bk. BLM - II/2 Rbtay Kantlamada Nakibendlerin Kulland slp (Mnkirlik edebiyat); Kavramlar: Mnkir ve mnkirlik maddeleri. 274. Ruhu'l-Furkan: 2/78
234

235

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

da onlarn byle bir vazifeyi, (Nakibendlere gre) byle bir farz275 yerine getirmemi olmaktan sebep acaba kimler sorumlu tutulacak ve bu vebl kimlere yklenecektir?! Nakibendler, rbtay mutlak surette slm'a mal etmek amacyla bu soruya bir cevap aramak yerine eer rbtann hangi ukurdan karlp ortaya konduunu samimiyetle aratracak olurlarsa hem bu sebeple iinde bocaladklar bir sr skntdan kurtulacak, hem de son 150 yldr gelien bu fitnenin snmesine katkda bulunacaklardr. Bu konuda onlarn fazlaca yorulmasna gerek de yoktur. nk zellikle aada akla kavuturulacak olan baz noktalar, rbtann esasen nerelerden, hangi niyetlerle ve nasl tanp ortaya getirildiini belgesel bir ekilde kantlayacaktr. te bu noktalardan birinin konusu Halid Badd'nin, Irak'dan Hindistan'a yapt seyahattir. Burada insan, zellikle u sorulara cevap aramadan edememektedir: Halid Badd, o gn iin geerli olan medrese geleneine gre eitimini emsallerinden ok daha iyi dzeylerde tamamlad, ayrca evresinde sevilip sayld halde slm Dnyas'nn, ilim ve kltr merkezlerinin bulunduu Ortadou'yu det elinin tersiyle itercesine terk ederek, hatta vatanda bulunduu Osmanl Devleti'nin, dou snrlarnn dndaki kargaa ortam iine kendini atarak acaba neden Hindistan'a kadar gitti? Oralara kadar gidip de bilinmedik ve kefedilmedik neler renebildi ? Her gn biraz daha ken Osmanl Devleti'ne bu bilgilerle ne kadar faydal olabildi? O gnlerde slm Dnyas'nn bana rlen oraplara, dzenlenen komplolara ne kadar engel olabildi? O'nu Hindistan'da yetitiren ve szde ki Kanatl Halid yapan (!) adam, Hind Mslmanlarndan birinin bile derdine derman olamazken Badd'ye acaba ne kadar yardmc olabildi? nk o dnemde gerek Osmanl Devleti ile ilgili olarak, gerekse Hindistan'daki Mslmanlarla ilgili olarak kapy alan bir dzine tehlikenin, gz ap krpncaya kadar nasl gelip her taraf alt st ettii ok iyi bilinmektedir. Btn bunlardan srf ngilizlerin, dzenleyip uygulamaya koyduu komplolar bile bir uval dolusu belgelerle ortadadr. Halbuki Halid Badd'nin, iini dkt ve sayfalar zerinde ne istemise onu aka dile getirdii divanna bakld zaman O'nun, sevdii ve sevmedii her eyi burada bulmak mmkn iken slm'n ve Mslmanlarn gerek dmanlar hakknda bu divanda tek kelimeye rastlanmamaktadr.
275. Baz Nakibendler, rbtann farz olduunu ileri srmlerdir. Bk. Dipnot: 41

235

236

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Halid, szde Gulm Abdullah- Dehlew'nin, manevi terbiyesini (!) almak zere Hindistan'n Cihnbd Kenti'ne varr varmaz kaleme ald bir kasidesinde eitli tehlikelerden kurtulmu olmann sevinciyle Allah'a krederken bu tehlikelerin banda Azerbaycan Alevleri'nin, Anarist Afganllar'n Kabil'i Pever'e balayan Hayber Geidi'ndeki Mecs haydutlarn ktlklerine varncaya kadar her eyi anlatmaktadr. Buna mukabil ngilizlerin igali altndaki Hindistan'a, det can atarcasna girerken onlarn Mslmanlar aleyhinde tezgahladklar bin bir fitneden hi birisi hakknda tek sz bile sylememektedir. lgin olan, Badd'nin bu konuda yakay ele verdii u ifadeleri kullanm olmasdr: Turan ve Horasan halk beni ok knadlar. Eer Mslman isen, kfr lkesine gitmeyi nasl kabul ettin diye?!! Dediler ki: Dehli'de kfrn karanl vardr. Ben ise iimden dedim ki: Eer hayat suyunu aramakta isen, karanla gitmeyi gze almalsn..276 imdi btn bu sorular ve elikiler ister istemez baz karanlk ihtimalleri artrmaktadr. O da Ma'ruf el-Berzenj'nin ve Osman Hay Bey'in de ileri srdkleri gibi, Badd'nin Hindistan'a yapt seyahatin arkasnda birtakm esrarengiz amalarn bulunmu olmas ihtimalidir. Ancak eer varsa bu amalarn i yzn tamamyla aydnlatabilecek (rbtadan baka) herhangi bir kanta -itiraf etmek gerekir ki- imdiye kadar henz rastlanmamtr. u var ki rbta, ilk kez O'nun tarafndan ortaya atlmam olsa bile rbtaya yepyeni bir ierik kazandrmak suretiyle birinci derecedeki amacna ya da amalarna bu suretle ulamak istemi olabilir! Burada ok ciddi olarak u iki soru insann kafasn ister istemez kurcalamaktadr: 1.Halid Badd, lm deindeyken yazdrd vasiyetnmesine acaba neden: Zamanmda kurulmu olan tekkelerin saysn benden sonra oaltmaynz!277 eklinde bir cmle koydurarak yaptklarndan det derin bir pimanlk duyduunu ortaya koydu? 2. nnden sebep kskanm olsalar bile dmanlar neden Onu ayrca Yogilik'le suladlar?

276. Halid Badd Divan, Beyit: 46, 47 277. Bk. Muhammed Muti' el-Hfz-Nizr Abaza, Ulem'u Demashq wa A'ynuha 1/334. Dr'ul-Fikr'il-Musr, Beyrut-Lbnan.
236

237

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Anlalan O'nun, durup dururken ve ortada hi bir zorlayc sebep yokken, her trl tehlikeyi gze alarak tam bir yl boyunca en etin artlarda yolculuk yapmak suretiyle Hindistan'a gitmesinde hl bilinmeyen ok nemli srlar bulunmaktadr! Baka bir soru daha var: Diyelim ki Halid Badd, hemen btn Nak rhnleri gibi batan beri zaten bir i aydnla ulamt (?) Peki bu ulu ahsiyet acaba neden nceki pirleri gibi veyslik yolu ile (henz hayatta bulunan) Hindli eyhinin himmetinden istifade edemedi de ta oralara kadar gitmek zorunda kald? Ya da farz edelim ki ilk balarda kendisi bu denli iletiimi henz kurabilecek olgunlua erimemi idiyse, O'nu Mnev iaretiyle ta Hindistan'a kadar mknats gibi eken pri neden Himmet ve bereketiyle tm evliyalk meziyetlerini O'na nlayamad? Yoksa tellerde kopukluk mu vard! Ayrca unu da sormak gerekir: Halid'i iki kanatl yapmak iin Hindli Gulm Abdullah, acaba uzak mesafeden dolay m himmetini Irak'a yollayamad da O'nu, dervilerinden Mirza Rahim Allah Big araclyla yanna ard; yoksa bunun baka bir nedeni mi vard? Dorusu Nakibendlerin bu elikiyi nasl aklayacaklarn merak etmemek elde deil! Sonu olarak unu sylemek gerekir: Bu seyahatin arka planndaki asl nemli gerekler belki ebediyete kadar gizli kalabilir; Mslmanlar da Badd hakknda bir nyargnn sorumluluu altna girmek istemez olabilirler. Fakat o dnemde hal dnyasnn, slm Alemi'ni perian etmeye ynelik sinsi faaliyetlerinde O'nun, srf bu rbta fitnesi ile bir figran olarak ok daha tehlikeli amalar iin kullanlm olabilecei kukusu daima zihinleri kurcalayacaktr! Unutmamak gerekir ki slm' parampara etmek iin sahnelenen Kadynlik ve Bahilik komplolarnn senaryolar da yine oralarda ve benzer yollarla hazrlanmtr! Onun iin eer Nakibendler, Kadynliin ve Bahiliin ne olduunu anlayabilecek kltr ve bilgiye sahip bulunsalard. Mutlaka kendi tarkatlarnn nasl olutuunu ve Badd gibi nclerinin kiiliini aratracak, bu sayede gereklerin byk bir ksmn renme olanan bulacaklard. Naklie temel bir kural olarak yerletirilmi bulunan rbtann kaynana gelince, esasen bu konuya k tutan ipular ve aydnlatc bilgiler ok nemlidir. Bunlar ortaya konmadan rbtann rtlmesi kolay deildir. Nitekim rbtay kestirme yoldan reddetmek, Nakibendlikle ilikisi olmayan duygusal mizaca sahip Mslmanms dindarlar zerinde bile ou kez ikna edici bir etki uyandrmamaktadr. Kald ki bu tarkatn atmosferini soluyarak, rhnilerinin telkinleriyle yllarca artlanarak, d dekorundan etkilenerek hayatnn byk bir blmn bu ekilde geirmi fanatik mrd ve dervilere Rbtann esin kayna Budizmdir. diye kesip atmak, onlarn i dnyasnda byk depresyonlara, hatta beklenenin stnde iddetli tepkilere yol aabilir. nk onlar eyhlerinin yanlmazlna kesin ekilde inanmaktadrlar! Tarkat rhnlerinden birinin ad anldnda ona Kaddesellahu
237

238

Sleymaniye Vakf Yaynlar

sirrehu 278 diye yaptklar lht dua ekli bile, onlarn, pirlerini nasl tanrlatrdklarn aka kantlamaktadr. Dolaysyla yukarda sylendii ekilde yaplacak fevr aklamalar, Yce Kur'n'n ngrd hikmete de aykrdr. nk tarkat bals olan insan, mistisizmin dern etkilerini, gnl dnyasnn derinliklerinde byk bir coku ile yaar. Bu bakmdan onu, nyarglarndan arndrmak; engin duygularndan soyutlamak; dalgalar arasnda yzd hayl leminden onu kurtarmay gze almak ve akln isabetli klavuzluunda onu Kur'n'n aydnlk ortamna ekmeye almak, dnyann belki de en zor iidir.
278. Kaddesellahu Srrehu (Kaddes'el-Lah'u Sirr'e-h'u): Btn tarkat ballarnn, kendi ulular iin kulland zel ve yceltici bir dua eklidir. Ayrca Kaddesellahu Srrehul Azz (Kaddes'el-Lah'u Sirr'e-h'ul-Azz) ve Kaddesellahu Rhahu (Kaddes'elLah'u Rh'a-h'u) eklinde de dua ederler. Bu duann kayna Hristiyanlktr. nk Rhn kiilik Hristiyanlkta vardr ve onlara gre rhnler kutsal kiilerdir. Hristiyanlkta, -szde- gnahlardan mnezzeh saylan vellere, zel bir sfat verilir. Bunlara, Hristiyan Araplar Qdds derler. Bu szck: Mukaddes ahsiyet demektir. Nitekim Papadan sz ettikleri zaman Onu, Qadse'tulBba eklinde zel bir unvanla anarlar ki bu, Mukaddes Papa Hazretleri demektir. Bat dillerinde bunun karl Saint=sen ve San dr. Saint Benoit (Sen Benua) ve San Marco (San Marko) gibi... Kaddesellahu Sirrehu duasnn anlamna gelince Allah onun srrn takds etsin demektir. Bu dua eklinden yle anlalyor ki tarkat ballar, bykleri hakknda yle dnmektedirler.: Onlar, (yani evliylar), artk Allah'n rahmetine muhta deildirler. Ancak O'nun iltifat ve vgsne muhataptrlar. Bu ilgiyle aklanmas gereken nemli nokta vardr: Birincisi udur: Peygamberler (aleyhimusselm) hazert da dahil, her kes ve her ey, istisnasz Allah Tel'nn rahmetine muhtatr. Hi kimse O'nun merhametinden mstan deildir. ikincisi: slm'da mmin kiinin duas Kurn ve snnetten rhunu almaldr. Bu her iki yce kaynakta da Kaddesellahu Surrehu gibi bir dua ekline rastlamak mmkn deildir. Ne Hz. Peygamber (s), ne ashbndan biri, ne de tabin hazertndan hi kimse, mminleri byle bir dua ile anmamtr. Bilakis mmetin bu bykleri birbirlerine u ifadelerle dua etmilerdir: Rahimekellah; rahimekillh: Allah sana rahmet eylesin. Yerhamukellah; yerhamukillh: Allah sana rahmet eylesin. Rahimehullah - Rahimehallah-... : Allah ona rahmet eylesin. Rahmetullahi Aleyhi; Aleyha...: Allah'n rahmeti onun zerine olsun. Radiyallahu Anhu Anha Anhuma Anhum -...: Allah ondan (onlardan) raz olsun, vs. ncs: Tenzh ve Takds edilmeye gelince, bu ancak Allah Tel'ya yarar. Nitekim meleklerin: ... Biz Seni, verek tm eksikliklerden tenzih ediyor ve Seni takds ediyoruz. eklinde Yce Allah'a cevap verdiklerini Kurn- Kerm kaydetmektedir. (2/30) (Kutsallk kavram hakknda fazla bilgi iin Bk. Ferit AYDIN, slm'da inan Sistemi, s. 28-31 Kahraman Yaynlar istanbul-1995)

238

239

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Sebebine gelince, hemen btn tarkatlarda ve zellikle Nakibendlikte yle korkun bir evliyalk mitolojisi vardr ki zaten her mrd eyhini en byk evliyalardan sayar. Nitekim tarkatn gizli retilerinde evliya peygamberlerden daha stndr. Nakibend eyhleri arasnda ok az kii bu srr azndan karmtr. Bunlardan biri de Hasan Ltfi uuddur. Bu ahs aynen diyor ki: Velyet, fenya varm kimsenin hlidir. Nbuvvet mertebesinden uludur. Baz enbiy hazert velyete de shib olmulardr. Lkin her velde nbuvvet-i tarifiyye veya tebliiyye mevcd olagelmitir.279 Bu belgesel ifade ile arpc bir ekilde kantland zere her tarikat eyhine, (insanst glere sahip) vel diye inanlan ve onu peygamberlerden stn tutan; hatta tabir caizse- onu fizik bir ilah olarak kabul eden zihniyet ve inana sk skya bal kimseyi, eer gerekli ortam ve artlarn olumasndan nce rbtann iyz hakknda aydnlatmaya kalkrsanz bu, bir bakma tanrlatrlm tarkat eyhini, can fed mrdinin yzne kar ya dpedz yalanc bir sahtekar, ya da kapkara bir cahil diye nitelemek suretiyle onun btn dnyasn alt st etmek anlamna gelecektir ki byle bir davrann ne gibi sonular getireceini tahmin etmek g deildir. *** Nakliin tlsml ekseni ve arlk merkezi saylan rbtann esin kaynan aratrrken onun olgunlama sreci iinde tarikat, Hind mistisizminin, slm'a uyarlanm ekliyle yaayan rhnlerdeki hayat tarzna nce bakmakta yarar vardr. Bunlarn banda hi kukusuz Gulm Abdullah- Dehlew gelmektedir ki Halid Badd'yi ite bu kii yetitirmitir. nl Nak eyhi Kasm Kufral, bizzat kendisinin de halkalarndan biri olduu bu tarkatn pirlerinden Gulm Abdullah', yukarda iaret edilen yaam tarz iinde aynen u szlerle anlatmaktadr. Hind muhitinde, zhidlerde daima grlen sahralarda gezme, et yememe ve trl ikenceler dolu bir riyazt hayat geirme gibi haller bu zatn da gnlk hayatn igal ediyordu.280

279. Hasan Ltfi uud, slam Tasavvufunda Menkb- Evliya s.163 stanbul1958. 280. Kasm Kufral, Nakibendliin Kurulu ve Yayl s. 93 Trkiyat Enstits No. 337 ist.

239

240

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Grld zere byle bir yaam biimi ne Hz. Muhammed (s)'in, ne de sahblerinden herhangi birinin yaam tarzna benzemektedir. Dorusunu sylemek gerekirse Hindli spiritalist Budha Guatama ancak bu ekilde yaamtr. Dolaysyla rbtaya son eklini veren Badd'nin Hindistan'a giderek, Budha'y rnek alm olan byle bir insann denetiminde bir yl egzersiz yapmas, rbtann kayna hakknda insan ilk kukulandran bir ipucu oluturmaktadr. Halid Badd'nin divanna yle bir gz gezdirmekle O'nun ne kadar duygusal bir kiilie sahip bulunduu hakknda yeterli bir izlenim edinmek mmkndr. Bu nedenle O'nun hretinden yararlanan eyhler bu divan daima mrdlerinden gizlerler. Rabbn'nin karmak ve pek anlalamayan mektuplarn hemen her mnasebette ortaya koyduklar halde Badd'nin ak seik divanndan onlara bir tek msra bile okuyup aklamazlar. Hatta bu divann gndeme getirilmesi ihtimallerine kar son derece kvrak davranr, dikkatleri datrlar. Sebebine gelince, tipik Nak mrdlerinin, zihninde imparatorlardan ok daha heybetli, peygamberlerden daha kutsal bir kiilik iinde canlanan ve bylece anmsanmas gereken Badd gibi bir tarkat mridine ait divanda aktan, mekten sz edildii anlalrsa bu, O'nun zincirine bal bir halkadan ibaret olan eyhin, kendi mrdleri nazarnda basitleerek onlar zerindeki otoritesini kaybetmesi demektir. te buna benzer birtakm speklasyonlarn arkasnda gerek yanlar gizli tutulmaya allan Badd'nin bu kiilii, rbtann kaynan arayan insan iin yine ok nemli bir ipucu oluturmaktadr. Aslnda Badd'nin yogadan, nasl olmu da bir rbta yaratm olabildii meselesini tam mnsyla aydnlatabilmek iin nce Budizm'i, ondan sonra da yogay ok iyi incelemek gerekir. nk uras ak bir gerektir ki Nakibend eyhlerinin ou ilim ve kltrden yoksundurlar. Onlardaki bilgi fukaral eskiden beri bilinmektedir. Bu nedenledir ki bir Nak cemaati arasnda eyhin evresini oluturan cahil kalabalklar, ona yakn olan st dzey bir klik ynetir ve ynlendirir. Dorusunu sylemek gerekirse eyhin bizzat kendisi de yine bu kurnaz bendegn takm tarafndan ynetilir ve ynlendirilir. Kasm Kufral gibi eine ok ender rastlanabilecek ahsiyetler hari, bu eyhler hayat ve kainat gereklerinden o kadar habersiz, o kadar ok karanlk bir dnyada yaamaktadrlar ki kendi tarkatlarnn gemii hakknda bile efsanelerden te bir malumat sahibi deildirler. Onun iin Nakibend Tarkat'nn, yakn gemiinden bir kesitin gereklerini bile onlara anlatmak ve eitli din ve felsefelerden, birtakm inan biimlerinin bu tarkata szm bulunduuna ilikin onlar ksa yoldan ikna etmek ne yazk ki mmkn deildir. Bu nedenle nce Budizm'i, ondan sonra da yogay bir nebze tantmakta ve yoga ile rbta arasndaki benzerlikleri gzler nne sermekte sadece yarar deil, -gereklerin
240

241

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

daha net ve rahat bir ekilde ortaya kmas bakmndan- belki kesin bir zorunluluk vardr. Bu ilgi ile una byk bir ihtimal vermek gerekir ki, yaklak 170 yl nce Badd'yi ak bir ekilde yogaclkla sulayan Ma'ruf el-Berzenj, eer Budizm ve yoga hakknda geni bir bilgiye sahip olsayd Badd'nin savunucular karsnda pes etmeyecek ve O'ndan zr dilemek gibi bir durumda kalmayacakt. nk Badd hakknda: O, Hindistan'a gitti, sihirbaz yogaclardan ders ald ve ngiliz Hristiyanlardan bir din rendi. (...)281 diyebilecek kadar az ok baz gizli eyleri sezebilmi olduu anlalan el-Berzenj, eer bu konuda geni bir bilgiye sahip olmu bulunsayd rbta ile yoga arasndaki inanlmaz benzerlikleri derhal saptayabilecek ve sonu ne olursa olsun, (ilim kisvesini tayan bir ahsiyet olarak) slm'n tahrip edilmesine kar asla susmak ve teslim olmak zorunda kalmayacak, aksine direniini srdrecekti. Dolaysyla Berzenj rnei, o dnemde yaayan ve byk ounluu, Nakibendlerin tuzana den mollalarn, kltrel durumunu aka yanstmaktadr. nk birer slm limi ve evliya diye sonraki kuaklara tantlan bu adamlar da eer Berzenj gibi yoga hakknda (veya daha kapsaml bir ifade ile) slm'n dndaki dier din ve felsefeler hakknda yeterli bilgilerden yoksun olmasalard Budizm'i slm'a uyarlamaya alan Nakibendlere alet olmayacaklard. u halde madem ki bata tarkatlar olmak zere rbtann asl kayna hakknda ounluk hemen hemen bir ey bilmemektedir, yle ise meseleyi kknden ele almak gerekir. Yani nce Budizm'in, keza onun disiplinlerinden biri olan yogann ve meditasyonun ne olduunu ok iyi renmek icap eder. Bu konudaki tarihi bilgiler eelendiinde Budizm'in ana yurdu olan Hindistan'n, det bal bana bir lem olduu grlr. Ilman muson ikliminin egemen olduu yamurlu, kesif ormanlarla kapl, usuz bucaksz yemyeil ovalaryla, bitek ve bereketli topraklaryla, kalabalk ehirleriyle, efsanevi mimarisiyle son derece ilgin ve insan psikolojisini derinden etkileyen bu corafyaya, tarihncesi devirlerden balamak zere yzyllar boyu, eitli rklar, ya saldrarak, ya da usul usul g ederek gelip yerlemilerdir. Mundallar'dan, Santallar'a, Bhiller'den Gondlar'a, zenci Darvitler'den, Hind rleri'ne ve Melanezya Irk'na kadar eitli insan topluluklar nce gelip buralar enlendirmi, arkalarnda derin izler brakmlardr. Bu bakmdan Hindistan, epeyce farkl bir antropolojiye sahiptir.

281. Bk. Muhammed Muti' el-Hfz-Nizr Abaza, Ulem'u Demashq wa A'ynuha 1/304. Dr'ul-Fikr'il-Musr, Beyrut-Lbnan;

241

242

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu topraklara sonralar akn eden Persler'in, Moollar'n, Afganlar'n, hatta Helenlerin ve Anadolu kkenli milletlerin, zaman iinde Hind potasnda eridikleri de bir gerektir. Dolaysyla Hindistan, sosyal mozaik bakmndan o kadar renkli, o kadar kozmopolit bir lkedir ki tarih boyunca bu nitelie sahip bulunmu baka bir yer, hemen hemen yoktur. Hayranlk uyandran mzii, gz alc sanatlar, rengrenk giysiler ve taklar iindeki all pullu kadnlar ve bin bir trl adetleriyle; Byclerin, falclarn, Hint fakirlerinin, dilenci rahiplerin gsteri kymeti iinde cirit att cadde ve meydanlaryla; Yoginlerin ryalar leminde uarcasna tefekkre daldklar parklaryla bal bana birer dnya olan Hind ehirleri son derece byleyicidir. Hindistan'n ilgin yanlar sadece bunlarla da snrl deildir. Bilakis buraya tarih boyunca gelip yerlemi olan milletler, insann hayl snrlarn zorlayan o kadar ok din, felsefe, dnce ve inan biimi tretmilerdir ki bunlar, ayrntlaryla yazya dkmek, ilim adamlarn ve aratrmaclar yllarca uratrmtr. te bunlarn banda Budizm gelmektedir. Budizm, M.. VI. yzylda Pers mparatoru Dr'nn ynetimi srasnda Sakyamuni adnda bir rhn tarafndan yeni bir dinsel anlay olarak ortaya kondu. Bir dier adnn da Siddharta Guatama olduu sylenen ve genelde Budha diye literatre geen bu kiinin, pek kesin olmamakla beraber M. . 563 ylnda Kapilavastu'da doduu ve 482 ylnda 81 yandayken Kuinaga'ra yaknlarnda ld sanlmaktadr. Uzakdou'da ve zellikle Hindistan'da yz milyonlarca insan tarafndan ermi ve kutsal bir bilge olarak kendisine inanlan ve retilerine ballk gsterilen bu ahsiyetin kurduu dine ait metinler O'nun lmnden sonra dzenlenmitir. Budizm'in eitli kltleri, dogmalar, lkelere ve blgelere gre farkl uygulama ekilleri, egzotik trenleri, karmak retileri, trl trl tapnma biimleri ve kalabalk sembolleri vardr. Acnn, aslnda yaamn blnmez bir paras olduu, dolaysyla acdan kurtulmann ya da onu yenmenin, kiilii, akl ve ahlk arndrmakla ancak gerekleebilecei eklinde Budizm, temel bir doktrine sahiptir. Bu dorultuda yaplan uygulamalar, genellikle gnl dnyasnda yaanr ve salt dnce yoluyla olgunlamay tler. slm'n, ilh vahye dayanan; temelde evrensel; dnya hayat bakmndan ise hem kiiye, hem de topluma hitap eden sosyal bir din ve hayat dzeni olmasna karn, Budizm, insan tarafndan dzenlenmi; sosyal ve toplumsal yaamdan ok, birinci derecede kiisel yaam ynlendiren isel bir terbiye sistemidir. Onun iin slm'la bu adan karlatrld zaman ikisi arasnda byk bir uurumun varl hemen sezilmektedir. Dolaysyladr ki Budizm'den olduka etkilenmi olan
242

243

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Nakibend Tarkat'nn da esas itibariyle konusu toplum ve hayat deil, kiinin i dnyasdr; rbta gibi -Budizm'den mlhem- db ve erkn la onu eyhe balayarak kendi lleri iinde disipline eder. Budizm'in rhn eitiminde kiinin, belli kurallara uyarak inanlar sindirebilmesinin yolu, aynen Sakyamuni'nin yapt gibi uzun uzun dnmek ve ile ekmektir. Bu ilgiyle hemen belirtmek gerekir ki, bir Nak tekkesinde eyhleri ile birlikte topluca sessiz sedasz oturan kalabaln, iinde bulunduu rhn atmosfer ile tefekkr halindeki Budist bir topluluk arasnda bulunan tpatp benzerlii grp amamak mmkn deildir. Bu her iki manzara da, bir slm liminin sohbetinde bulunan cvl cvl Mslmanlarn yanstt tabloya kesinlikle benzemez. Budizm'in temelini meditasyon oluturmaktadr. Meditasyon ise, belli kurallara bal ve bilinli bir dnme ve davranma biimidir. Meditasyon (Mditation) deyimi esasen Avrupa kaynakldr. Latince meditatio kknden gelmektedir. Soyut bir szlk anlam olarak dnmek demek ise de, ngilizcedeki thinking", ya da Franszca'daki penser ve rflchir'den farkldr. Meditasyon, esas itibariyle, Bir hedefi gerekletirmek zere belli bir sje zerinde bilinle ve derinden dnmek anlamna gelir. Aslnda bu kavramla ifade edilmek istenen eyin Budizm'deki orijinal ad yoga'dr. Yoga terimi ise Sanskritidir ve Arapadaki tam karl rbta'dr. Bu noktada, Naklikteki rbtann ilham kayna hakknda bylece ilk kez dorudan bir iaret alm bulunuyoruz! Fakat acele etmemekte yarar vardr. nk rbtay her bakmdan meditasyonla karlatrabilmemiz iin nce yogay ok iyi tanmamz gerekir. Evet Kur'n bir kavram olan tefekkrden yola klarak, slm'a ait anlamlarla karakterize edilen ve Naklie bir ibadet biimi olarak yerletirilmi bulunan rbtann, yoga zerinde temellendirildiine dair pein ve kesin bir hkm vermeden nce yoga hakknda kendimize soru ynelterek bunlar cevaplandrmalyz. Bu sorular yantlamaya alrken her defasnda yogay rbta ile karlatrmay da unutmamalyz ki aralarnda eer batan sona kadar tpatp benzerlikler bulursak btn bunlarn rastlantyla aklanabilir olup olmadn aklmza ve vicdanmza soralm. imdi kendimize bu konuda ynelteceimiz sorulara gelelim:

1. Yoga nedir ?

243

244

Sleymaniye Vakf Yaynlar

nce muteber ve kapsaml bir ngilizce-Arapa kms olan AL-MAVRID adl lgatta, yoga maddesine bir gz atalm. Bu lgat, yogay aynen yle tanmlamaktadr: Yoga: Ruhu, Zt- lhiye ile birletirme amacna ynelik bir nefis terbiyesi ve tefekkrden ibaret bir dinsel Hind felsefesidir. Bu tarife bakp yogay, tarkattaki icra ekli ve maksad bakmndan rbta ile karlatracak olursak onun esas itibariyle bir eit yoga ya da yogann slm'a uyarlanmaya allm zel bir ekli olduunu anlamakta asla gecikmeyiz. Nitekim yogann mahiyeti, ayrntl bir ekilde meydana konarak rbta ile karlatrldnda bu konudaki btn tereddtler ortadan kalkmaktadr. rnein bu meseleyi, kendilerine bir ihtisas alan olarak semi bulunan oryantalist J. Tandrio ve ruhbilimci B. Real, ortaklaa kaleme aldklar THE YOGA adl eserde bu meditasyon sistemini u ifadelerle aklamaktadrlar: Yoga: nsann, doal olarak iradeye dayal ve sinirler zerinde egemenlik kurmak suretiyle bilinalt ekilde vcuduna grevler yklemek iin yapt bedensel, ruhsal ve dnsel altrmalardr ki bu sayede onun ruhu, kinat olaylarn idare eden Yce Rabb'in rhu ile btnlemi olur.282 Yukardaki her iki tanma da iyice dikkat edilecek olursa yogadaki temel hedefin, (haa!) Allah ile birleme ideli eklinde ortaya kt grlr. Burada yeri gelmiken hemen kaydedelim ki: Rbtann da hedefi bundan baka bir ey deildir. Nitekim baknz Ruh'ul-Furkan adl kitabn yazarlar da rbta konusuna ayrdklar blmde smet Garibullah'dan naklettikleri bir beytin aklamasn yaparlarken kullandklar ilgin bir ifade ile yogadaki amalarn aynsn u ekilde aklamaktadrlar: Aziz kardeim, senin eyhin Zat- Pk-i Sbhniye'de fn olmusa sen de ona rbta etmen sayesinde Zat- Pk-i Sbhniye'de fn olursun.283 Zat- Pk-i Sbhniye'de fn olmak (?) tabirine gelince tarkatlarn ihtiyatla kullanmaya zen gsterdikleri rtl bir sylemdir bu... Bu sylemin altnda yatan gerei daha net bir ekilde ortaya koymaktan ekinir ve -Allah'n yetlerini nasl ki btn yntemlerle te'vil etmeye alyor iseler- onu da zaman ve zemine gre eitli artc ifadelerle yorumlarlar.

282. El Yoga, J. Tandrio ve B. Ral, S. 11 Mektebe'tul-Maarif, Beyrut-Lbnan 1988. 283. Ruhu'l-Furkan: 2/ 82, 83
244

245

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Bundan asl amalar: Rbta gibi transandantal bir sistemle vecd halini yaayarak, (yani, mistik bir kendinden geme zevkini tadarak) szde, Allah'n Yce Zt' ile birleip O'nunla (haa!) yek vcd hale gelmektir. Bunun canl bir kantn yine Ruh'ulFurkan adl kitaptan izleyelim. Deniliyor ki: Mevl'nn fazl-u keremiyle msiva (Allah-u Teal'nn dndaki her ey) salikin nazarndan tamamen kalkp, Allah'dan gayriyi (yabanclar) grmekten isim ve resim kalmaynca, muhakkak fenafillh (Allah-u Teal'da eriyip gitmek) tabir edilen devlet hasl olmu ve tarkat hli sona ermi olur. Ve bylece seyr-i ilallah (Mevl'ya doru olan manev yry) tamamlanm olur.284 te nasl ki Hindular nirvana'ya, (yani henz bu dnyada iken sonsuz mutlulua) ermek iin yoga yapmay bir vesle ve tapnma biimi olarak gerekli gryorlarsa, ayn ekilde Nakibendler de fenfillah olup (yani, kendi tabirleriyle haa!) Allah-u Tel'da eriyip gitmek iin rbta yapmay vesle olarak kanlmaz bir grev sayyorlar. Ancak eitli anlatm speklasyonlaryla temel amalarn gizleyerek onu bu kadar ak bir ekilde ortaya koymazlar. Bylece rbtann asln, cahil mrd takmnn kefedemeyecei bir sr kelime oyunlar iinde hem gizli tutmay, hem de onu slm bir grnm iinde bu insanlara sunmay baarabiliyorlar! Yogann asl kayna, Hindli bir Budist rahip olan Patanjali'nin yazd Sutra'lardr. Sutra kelimesi Sanskritidir ve szlk anlam olarak dizgin demektir. Fakat terim olarak -kutsal kitaplarn her cmlesine isim diye verilen- Arapadaki yet szc ile tercme edilebilir. Bylece sutralar, yetler anlamna gelmektedir. Bunlar, Budha Dini'nin, temel dogmalarn oluturmaktadr ve sekiz kuraldan ibarettir. Birincisi, ahlk yasalardr. kincisi, inanlar konu edinir. ncs, ibdetin yapl srasndaki duru eklini aklar. Drdncs, solunumun kontrolne. Beincisi, zihinsel hazrla, (yani, dikkatin toparlanmasna), Altncs, vecd hline (yani, konsantrasyona); yedincisi, dikkatin belli bir nokta zerinde younlatrlmasna; sekizincisi ise, madd varln (egonun) tesindeki z benlii yakalamaya ilikindir. te zet bir aklama ile yoga budur.

284. Age. S. 63

245

246

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Yogay, rbta ile -sadece tanmlama asndan- karlatrdmz zaman, u ortak noktalar ok rahat bir ekilde tesbit edebiliyoruz: a) Rbtada da, (wird ekme srasnda) yogada olduu gibi, solunumun kontrol altna alnmas vardr. b) Rbtada da, (yogadaki lotus oturuundan alnan ilhamla) belli bir oturu biimi vardr. (Buna, ters teverruk oturuu denir.) c) Rbtada da, (yogada olduu gibi) dikkatin belli bir nokta zerinde younlatrlmas vardr. d) Sonu olarak rbta da aynen yoga gibi zihinsel, fiziksel ve mistik bir uygulama biimidir. Bylece rbtann, bir anlamda yogadan farkl bir ey olmadn, kesin bir ekilde anlam bulunuyoruz. Gelelim ikinci soruya: Yoga, hangi dncenin, hangi din ve felsefenin ya da hangi inan biiminin rndr? Bu inann Nakibendlik zerindeki etkileri nasl yansmaktadr? Yoga, hi kukusuz, Hinduizm'in mistik felsefelerinden domu bir meditasyon sistemidir. Hinduizm ise, (adndan da anlald zere) Hindli insana zg snrsz hayllerin eitli rnleri olarak asrlarca deil, belki binlerce yl birbirini izleyen egzotik dncelerden, dramatik olaylardan, nostaljik zlemlerden ve sonsuzluu yakalamaya dayal isel araylardan oluan mistik birikimlerdir. Vedacln bir evrimi olarak ortaya kan Brahmanizm'den, Budizm'e ve Patanjalizm'e dek, saylamayacak kadar bitmez tkenmez efsnelerden, destanlardan, felsefelerden, yin ve tapnma ekillerinden, bylerden, ritellerden ve sembollerden oluan bu birikim, onlarca yzyldr ki Hindli insann zihnini, psikolojisini ve gnl dnyasn olduu kadar sosyal yaamn da etkilemekte ve ynlendirmektedir. Bu kadar kalabalk bir dnce ve inan cmbnden meydana gelen Budist felsefe ile tasavvuf (ve onun bir rn olan Nakibend Tarkat) arasndaki nemli ortak noktalar u ekilde sralanabilir: a) Budizm'deki ok tanrcln temelinde, Allah'n birlii inancna ilikin iaretler sezilmektedir. Eski tevhid dinlerinin silik bir izi olarak da bunun devam etmi olabilecei ihtimali vardr. Bu inan, panteizm eklinde ortaya kmaktadr.

246

247

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Panteizm: Tek olan yaratc gc, kintn ebed rhu olarak kabul etmek gibi bir inan biimidir. Buna gre sz konusu g, hem fizik, hem de metafizik tm varlklar kapsar ve onlarn her zerresinde vardr. Bu grn tasavvuf terminolojisindeki ad "vahdet-i vcd'dur. Dolaysyla belirtmek gerekir ki Muhiddn-i Arab, Celluddn-i Rm, Ferduddn-i Attr, mer Hayym ve Yunus Emre gibi tasavvufular da bu kanate sahiptirler. Baz kimseler, byk ihtimalle bu nl kiilerin, yzyllardr Mslmanms topluma mal olmu bulunmalarn -belki de nemli bir l kabul ederek- onlar, Mslmanlar tarafndan yneltilen panteist sulamasna kar savunmak amacyla byk aba harcamlardr. rnein bunlardan biri, "panteizm"'le "vahdet-i vcd arasnda ok byk farklar bulunduunu ileri srm ve bu farklar dokuz maddeye kadar karmak gibi olaanst bir gayret sarf etmitir. Ne var ki bu ahslar slm divnnda savunmak ve limlerce onlara vurulmu damgay silmek iin ortaya konan bu aklama ve gayretlerin ikna edici olup olmad tartma konusudur. b) Budizm'de, (Avrupa laiklii lehinde propaganda konusu yaplan) tarafszla benzer bir eilim ar basmaktadr. Ancak laikliin, henz tanmlanamam; ayn zamanda din ve vicdan zgrl demek olduu kantlanamam olmasna karn, Budizm'de (tarafszln deil), hogrnn, bir dereceye kadar geerli olduunu sylemek mmkndr. Budizm'den olduka etkilenmi olan Nakibend Tarkat'nda da genelde irk dinlerine kar bir hogr vardr. yle ki bu eilim, tevhid konusunda titiz olan Bamsz Mslmanlar'a ve Selefiler'e kar Nakibendlerde belirgin bir sertlie neden olmutur. Yz elli yl gekin bir zamandr btn iddetiyle sren Nakibend-Vahhb kavgas bu gerein en byk kantdr. Oysa Nakibendler, (bu tarkatn en byk faaliyet alan olan Trkiye'de) kkten putularla ok iyi geinmektedirler. Aralarndaki buzlar, zellikle 1950'lerden sonra tamamen erimitir. Sonu olarak denebilir ki: ok canl zellikler iinde Nakibendlie, rbta ad altnda yansm olan yoga, bu tarkatn, nemli noktalarda paralellik gsterdii Budizm'in transandantal sistemidir. Bu ilgiyle belirtmek gerekir ki, her ne kadar Maharishi Mahesh gibi ada yoga teorisyenleri tarafndan ileri srld zere bu meditasyon eklinin, tamamen sekler bir anlam tad ve insana stn bir fiziksel, ruhsal dinlenme ve rahatlama verdii yolunda youn propagandalar yaplyor ise de yukarda J. Tandrio ve B. Real'dan yaplan alntlardan da aka anlald zere yoga, gerek anlamda Budist bir ibdet ve yin biimidir. Cevaplandrlmasyla rbtann esin kaynan belki de en ok aydnlatabilecek olan nc bir soru ise udur:
247

248

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Yogann uygulan ekli nasldr ? nk bu soruya verilecek cevapla, yoga meditasyonunun, rbta ile olan o kadar benzer yanlar ortaya kmaktadr ki karlatrldklarnda bu iki eyden birinin -mutlak surette- dierinden alndna ilikin, mantkl bir insann artk hi bir kuku iinde kalmayaca akla gelmektedir. Peki nedir bu benzer noktalar ? Baknz, Sir James Bolevard, Meditasyon Teknii bal altnda, tpk Nakibend rbtasn anlatrcasna yogann uygulan artlarn nasl sralamaktadr: Meditasyonu hayata geirebilmeniz iin bir ka temel koul vardr. 1- Rahat, dik ve elden geldiince dengeli bir oturma biimi. 2- Dzenli ve heyecansz bir solunum. 3- Konsantre olacanz bir nesne. 4- Ruhsal ve fiziksel dinginlik. 5- Ses, hareket ve k gibi sizi rahatsz edebilecek eylerden uzak bir yer.285 Dilerseniz imdi de, son dnem Nakibend eyhlerine ait kitapklardan aktarlarak ba taraflarda aklanan, rbtann tanmlarn, artlarn ve uygulan biimini yeniden gzden geirmeye alnz. kisini karlatrdnzda rbta ile yoga arasnda belki yalnzca u fark grebileceksiniz: Yoga, Hind zevkinin mahsl bir meditasyon sistemidir; rbta ise Nakibend Tarkat'nn bir kuraldr. Evet bu dorudur. Fakat buna tamamlayc bir cmle daha eklemek gerekmektedir ki o da udur: Rbta, slm kavramlardan yararlanlarak yogann, Farsa ve Trke ifade edilmi eklidir. Veya daha baka bir deyimle rbta: Yogann, Sanskritiden Farsaya ve Trkeye evrilerek slm'a uyarlanmaya allm biimidir. Elbette ki uyarlamann gerei olarak az ok baz dzenlemeler yaplm, bu cmleden olarak slm'n ibdet kurumundan istifadeyle birtakm desteklemelere gidilmitir. (Abdest almak gibi.) Yogann baz ayrntlarnda da basit deiiklikler yaplmtr. (Lotus oturuu yerine, soldan teverruk oturuu gibi...)
285. Meditasyon, Sir James Bolevard s. 28. (eviri, ebnem Grpnar, OHM YAYINLARI. iSTANBUL-1993)
248

249

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

te rbtann, kesinlikle yogadan taklit edildiine ilikin gerekler zetle budur. Fakat ne yazk ki -sradan cahil mrdler yle dursun- koskocaman tarkat eyhleri (!)'nin, bizzat kendileri bile bu gereklerden tamamen habersizdirler. Yoksa bu adamlarn, bilinli ve bylesine sistemli bir ekilde yz binlerce Mslman Budistletirmek iin, herhalde slm' ykmaya yemin etmi birer azl Allah dman olduklarn sylemeye imkan yoktur.

Rbta Bir bdet midir ?


Ne ilgintir ki, Nakibendler bu konuda byk bir tereddt iindedirler. Naki rhnlerinden hemen hi biri, rbtann bir ibdet biimi olduuna ilikin tek kelime bile sylememitir. Oysa rbta, tamamen rhn anlamda ve bir ibdet havas iinde icra edilmektedir. Bir tek istisn olarak Mustafa Fevzi adnda bir kii, rbtay: Elli drt farzdan biridir286 diye nitelemi, (yani onu aka ibdet saym) ise de, herhalde dier Nakibendler bundan pek haberdar olamamlardr; Ya da bilinli olarak byle davranmak istemi, bilmezlikten gelmilerdir. nk Mustafa Fevzi, 1924 ylnda len sradan bir Nakibenddir. Olabilir ki bu tarkatn kurucusundan yzyllar sonra icad edilen rbtann slm'a ait olup olmad bile tartlrken bu ahsn kp stelik rbtann ibdet olduunu ileri srmesinden dolay ada Nakibend ekbirleri bu kiiye fazla itibar etmemi, ya da O'nun bu szlerini, ortal daha da kartrabilir diye gndeme getirmek istememilerdir. Rbtaya bir ibdet ekli denip denemeyecei konusunda Nakibendlerin belirsiz tutumunu aslnda nemsemek gerekir. nk onlar da bdet kelimesinin ifade ettii anlam konusunda slm'n ne kadar salam ller koyduunu biliyorlar. Nitekim Yldrm Sultan Bayezit zamannda yazlan, ancak O'ndan 150 yl sonra nc Murad dneminde camiye sokulan mevlidin de bir ibadet ekli olup olmad konusunda bir ey sylemeye imdiye kadar cesaret edememilerdir!

Evet ibdet ne demektir :

286. Bk. BLM - I/5 (Tarkat Rhnlerine Gre Rbtann Kanlmaz Lzmu.)

249

250

Sleymaniye Vakf Yaynlar

bdet szc: Arapada Abede-Ya'budu fiilinin masdardr. Trevleri, Kur'n- Kerm'de serpili olarak ok sayda gemektedir ve Trke'de tapmak, tapnmak ya da kulluk etmek anlamna gelmektedir. nemle belirtmek gerekir ki, tapmak veya kulluk etmek, tamamen rhn bir olaydr; Temelde hi bir sekler ve dnyev anlam yoktur. (Dnyev faydalar olsa bile...) Dolaysyla ibdet: Srf bir kul-Allah ilikisidir veya daha genel bir tanmla, tapann, taplan honut etmek iin dnerek, tasarlayarak, rpererek, yalvararak ve boyun eerek zel ve isel niyetlerle belli hareket ve davranlarda bulunmasdr. slmda, namaz klmak, itikf'a girmek, oru tutmak, kurban kesmek ya da irk dinlerinde heykele, trbeye, mezara, lye sayg duruunda bulunmak gibi... yle ise imdi bu tanma dayanarak rbtann bir ibdet biimi olup olmadna bakalm. Tabiatyla bu konuda kesin bir kanate varabilmek iin ncelikle u sorunun cevabn bulmak arttr: Rbta: Mrdin, eyhini zihninde canlandrmas ve O'nun rhniyetinden istimdd etmesi demek olduuna gre Nakibendler, hayallerinde eyhlerinin eklini canlandrmakla ve onun rhniyetinden yardm dilemekle acaba gerek anlamda neyi amalamaktadrlar? 1. Allah'a ibdet etmeyi mi, 2. Srf eyhe ibdet etmeyi mi, 3. Allah'n veklidir diye O'nun adna eyhe ibdet etmeyi mi, 4. bdet niyeti dnda Allah'a ya da eyhe sade bir sayg gsterisinde bulunmak m, yoksa baka bir ey mi istiyorlar? Bunun anlalr bir ekilde aklanmas gereklidir. Evet bu sorularn ok ak cevabn bulmadka rbtann bir ibdet biimi olup olmadn bir hkme balamak elbette ki mmkn deildir. te Nakibendler de zaten bu karmaann, bu belirsizliin farknda olduklar iin, (yani rbtann, ibdet mi, deil mi noktasnda son derece kararsz olduklar iin) skntl ve tedirgindirler. Bu duyarl noktaya dokunmay hi gze alamamaktadrlar. Ayn zamanda rbtaya er' bir hkm bulabilmek; yani ne olursa olsun, onu slm'n bir yerine uyduruvermek iin gayretler sarf eden ve det sanclar ierisinde kvranan Nakibendler, Acaba rbtay "ef'l-i mkellefn"'den hangisine yaktrmal? diye mutlaka ok bocalam olmaldrlar ki 1994 ylnda drt adet Nakibend, Urfal bir mft emeklisine bavurmu, ama yine de umduklarn bulamamlardr. nk bu zat onlara aynen u cevab vermitir: Zaten bu bir ibdet deildir.

250

251

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Peki rbta ibdet deilse nedir? Yoksa bir zihin sporu mudur? Anlalan Mft Efendi, fetv almaya gelen adamlar tamamen eli bo gndermeyi de uygun bulmama benzemekte, dolaysyla u laflar sarf etmekten kendini alamam gibi grnmektedir: Bununla beraber rbta ictihad bir meseledir. Baz byk zatlarn ictihad neticesinde ortaya kmtr. Onu kabul edip uygulayan kimseyi irk ile itham etmek byk bir vebl olduu gibi, herhangi bir kimse de onu kabul etmediinde o kimsenin kfrle itham edilmesi doru deildir. Grld zere mft, rbtay ne kadar evirip evirmise de ona ibdettir demeye bir trl dili varmamtr! Buna ramen Nakibend msteftler, belki bir ie yarar diye bu szleri yine de alp notlar arasna sktrmay ihmal etmemilerdir (!) Anlalan Nakibendlerin bu konudaki skntlar ok byktr. nk bir grup Nakibend, byk ihtimalle bu yzden kendilerine yneltilmi kfr ve irk sulamalarna kar cevap olmak zere baknz ne diyorlar: Zikreden kiiye, Allah'n zat hakknda bir dnce geldiinde bu dnceyi ALLAH'IN VEK L ve halfesi olan kiilere evirmekle kendini tehlikeden kurtarm olur ki bu da rbtann faydalarndandr.287 zrleri kabahatlerinden byk! irkle sulanma belasn balarndan byle defetmeye alrlarken eyhi (haa !) Allah'n vekli diye niteleme cr'etini gsterince daha neler duyacaklarn herhalde tahmin ettikleri iin baknz ayn kiiler bu kez de neler sylyor: Amma Allah' brakpta onlara tapnmak niyetiyle yaplan bir tefekkr ve tahayyl (dnme ve hayale getirme) yle bir itir ki bunu ehli kitabn kfirleri bile yapmaz.288 Nakibendler de ok iyi biliyorlar ki insan Allah'n zatn dnmek istedii zaman mutlaka zihninde boyutsal baz ekiller canlanr. Szde bundan kandklarn kantlamak iin eyhin eklini haylde canlandrmay mrde nermektedirler. Ancak yukardaki szlerinden anlald zere eyhi ALLAH'IN VEK L olarak nitelemelerine acaba ne demek gerekir?! Grld zere, rbtaya bir trl ibdet diyememenin sknts iinde ite byle bocalyor ve ne diyeceklerini arm bulunuyorlar. nk eer rbtaya ibdet diyecek olurlarsa bunun eyhe, dorudan doruya tapmak anlamna geldiini artk gizleyememi olacaklardr.

287. Ruhu'l-Furkan S. 74 288. Age. S. 77

251

252

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Rbtay bir ibdet biimi saymak ya da saymamak Nakibendlerin sorunudur. Fakat madem ki onu Tevbe Sresi'nin 119'uncu ve Mide Sresi'nin 35'inci yet-i kermelerine dayandrmakta srar ediyorlar, u halde onun, farz m, vacip mi, snnet mi, mstehab m, yoksa mubah m olduunu Mslmanlar karsnda kantlamak zorundadrlar ; Ancak unutmamaldrlar ki Trkiye'nin dnda da milyonlarca Mslman yaamaktadr. ncelikle de bunun iin gidip dnya beer corafyasn okuyarak bu gerei renmelidirler. Aksi halde mmetin cumhuru karsnda Kadyanler'in ve Bahler'in durumuna debilirler!!!

Rbta ve Psikolojik Ynlendirme


Daha nce de iaret edildii gibi Nakibend Tarkat'na zg iki zikir ekli vardr. Bunlardan biri wird, dieri ise rbta dr. Her ikisi de psikolojik olarak insan artlandrc ve ynlendiricidir. Kukusuz hemen her eyin, insan psikolojisi zerinde etkisi olabilir. Bu nedenle Nakibend Tarkat'na ya da rbtaya bu ekilde sorumluluk yklemek, olas bir eletiri konusudur. Ancak belirtmek gerekir ki burada nemli olan nokta, rbtann yalnzca iki kii arasnda cereyan etmekle snrl kalan zel, gizli ve amal bir hadiseden ibaret olmasdr. Onun iin bu zellii ile rbta, slm'n genel ve evrensel nitelik tayan btn kurallarndan, emir ve yasaklarndan tamamyla ayrlmakta, temelde bir kiinin, dier birinin duygularn speklatif yollarla smrme amacna dayanmaktadr. nk rbta, eyhin emriyle mrd tarafndan yaplan, rhn bir imajinasyondur. Yani sekler anlam olmayan, -tam tersine- moral ve transandantal bir kutsamadr. Rbtadan beklenen sonu, onu yaptrana ve yapana gre ok deiik olabilir! Bu nokta son derece nemlidir. Sebebine gelince, rbtay yaptran eyhtir ve ne ilgintir ki biraz nce de belirtildii gibi Nakibendlerin, rbtay bir ibdet biimi olarak tanmladklar hi bir ifadeye rastlanmamtr!289 Dolaysyla -Nakilerce kabul edilmese bilerbta, esasen mrdi psikolojik olarak istenen dorultuda ynlendirmek iin kullanlan zel bir aratr, denebilir. nk mrdi transa geiren eyh, onun zerinde btn maharetini kullanabilir! Burada nemle belirtmek gerekir ki eyh bu ynlendirmede ok bilinlidir. Eer artlandrmann belli periyotlarnda eyh, tarkatn amalarn aarak mrdi, sresiz hipnotik transa benzeyen bir ruh halinde tutabilirse bunun ne korkun sonulara sebep olabileceini tahmin etmek g deildir. Ancak her eyhin bu uygulama ile zel ama289. Bk. BLM - II/ 9 (Rbta Bir ibdet midir?)
252

253

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

larna sistematik biimde ulamak istediini sylemek de mbalaa olur. nk mrd zerinde zaman zaman rbta ile salanan hipnotik trans halinin bir perispri-beden ilikisi olduunu anlayabilecek kltr ve bilgiye sahip hemen hemen hi bir Nakibend eyhi yoktur. Yani bu olay onlarda sade bir taklitten ibarettir. nk rbta halindeki mrdlerin ounda grlen histerik belirtilerin eer bilimsel adan nedenleri Nakibend eyhleri tarafndan bilinseydi zaten rbtann iyzn de kendiliklerinden kavrayacaklard. Bu arada hemen belirtmek gerekir ki bu ibret verici ynlendirme sisteminin slm'dan alndn hi kimse kantlayamaz. Dolaysyla hi kimse slm' rbta ile sulayabilecek imkana sahip deildir. Ayrca eyhin yaad psikolojik durumla ilgili olarak bilinmesi gereken u noktalar da son derece nemlidir. eyhlik postuna oturan insan, ne kadar bilgili, kltrl ve ne kadar cesur ve doyumlu olursa olsun, binlerce insana hitap eden bir lider olarak daima derin endieler tar. Bunlarn banda ise, (tpk sanatlarda olduu gibi) hayranlarnn, bir gn kendisinden souduklarn grmek ve bu suretle muhitini kaybetmek gibi kayglar gelir. Ne ilgintir ki (genellikle sezilmemesine ramen) hemen btn Nakibend beik eyhlerinde ve geni entelektaliteye sahip Seccdenin'lerde bu endieler nevrotik bir zellik olarak vardr. Nitekim eyhlere ait yazl metinlerde zaman zaman rastlanan, hayl kiilere ynelik saldrgan slplar bu gerei kantlamaktadr. Rakiplerine kar ok edid ve tavizsizdirler. Nitekim Kfrevler'le Arvsler arasndaki asrlk sava bu gerei kantlamaktadr. Naki eyhlerindeki bu isel skntnn rahatlatlmasnda kullanlan en nemli ara, yine rbtadr. eyhin bizzat zerinde bu olumlu sonucu veren rbta, ayn zamanda mrdi onun emrinde kaytsz artsz hareket eden otomatik bir aygt haline getirmektedir. Mrdin ruhsal durumuna gelince onun, bu ilemi ciddi, bilinli ve ok sk aralklarla yapp yapmamasna bal olarak farkl sonular ortaya kabilir. Tabiatyla rbta seanslarnn, ne kadar zaman aralklarla ve artlarna ne kadar bal kalnarak tekrar edildii ya da ettirildii, eyhin tlimatna, hatta onun, tarkat inceliklerini ok iyi bilip bilmediine baldr. Baz eyhlerin, mrdleri zerinde ok etkili olduu, bazsnn ise tam tersine zayf kald, byk lde bu noktadan kaynaklanmaktadr. nk mrdi ynlendirmede, eyhin tarkat konusundaki teorik bilgileri kadar onun psikolojik durumu da elbette ki ok nemlidir. Nitekim eyhin, kendi cemaati zerinde sevecen bir imaj brakmas yannda, onun, ayn zamanda otoriter bir kiilik de yanstmas iin tarkatta bu konuya

253

254

Sleymaniye Vakf Yaynlar

ilikin kkl kurallar konmutur.290 eyh, tabiat itibariyle ne kadar hlim selim bir tip olursa olsun, bunlar dnsz bir ekilde uygulamaya almakla ykmldr. Baars da buna baldr. nk zamanla, hakknda bir kermetler dantelinin rlebilmesi, ancak onun psikolojik alanda sergileyecei performansla mmkndr ve nk mrd, bu gl psikolojiyle, heybetli ve koruyucu bir kiilik yanstan eyhin karsnda ancak umulan kvama gelebilir. Yani eyh-mrd ilikisi byk lde psikolojiktir. Unutulmamaldr ki rbta, mrd zerinde son derece artlandrc etkiler brakt iin onun, yerine gre rtl eilimlerini harekete geirerek kiiliini eitli tepkilerle deifre edebilir, ya da duygularn bask altna alabilir. Burada belirtilmesi elzem olan bir nokta da udur: slm ncesi cahiliyeden zaten hi bir zaman arnamam, bununla birlikte rklk, putuluk, saclk, solculuk, Osmanlclk, sentezcilik laiklik ve bat hayranl gibi eitli sorunlarn iinde bocalayan kimlik aray iindeki Trkiye'de insan psikolojisine ynelik byk tehlikeler mevcuttur. Bunlardan biri de kr taklide dayal olarak kiiyi belli odaklara balamak iin kullanlan artlandrc ve speklatif telkinlerdir. te rbta da bunlardan biridir. Dolaysyla denebilir ki Trkiye'de yaanan kaosun temelinde birok sebep varsa bunlardan biri de hi kukusuz Nakibend rbtasdr. nsanlar zerinde det hipnoz etkisi yapan bu mistik telkin sistemi, Trkiye'de milyonlarca kiiyi dorudan veya dolayl olarak tesiri altna almtr. Yani bu lkede toplum det Nakibendlemi ya da Nakibendletirilmitir. Evet belki bu insanlarn kendileri bile farknda deildir, ama Nakibend Tarkat', rbta sayesinde slm'n bir alternatifi olarak ruhlarn derinliklerine kadar ilemitir. Nitekim Nakibendlikle hi bir ilikisi bulunmayan nice kimseler, bu tarkatn havasna gre dinsel tercihlerini yapmaktadrlar. Bu psikolojik ynlenmenin arkasnda ise rbta ile artlandrlm binlerce tarkat propagandacsnn gizli eller tarafndan grevlendirildiini tahmin etmek g deildir! Bunun temel nedeni de udur: Toplum derin bir bunalm iine girmitir. Kendini bir boluk iinde gren Trkiye'li insan, (yetitii ortama gre) genellikle iki yoldan birini semekle kurtulua erebileceini sanmakta veya bu ekilde teselli olabilmektedir. te bu fk mutluluk araynn yollarndan biri tarkattr. Eer kii, mitolojik bir din anlayna sahip aile ve evrelerden geliyorsa, slm'n gereki emir ve yasaklarn kat ve souk bulmakta, bu nedenle ruhunu okayabilecek, daha hayl ve mistik bir din ortamnn aray iine girmektedir. nk srekli bir sululuk duygusu iinde yaa290. Bk. Muhammed b. Abdillh el-Khn, el-Bahjatus-Seniyye s. 28-35; Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil, Tenwr'ul-Qulb s. 524, 527
254

255

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

yan gnmzn bunalml insan, kendisini yarglayan ve hesap soran ciddi, emredici, yasaklayc, adil ve koruyucu bir ilh dzeni, bir iman ve amel kurumunu deil, aksine, btn gnahlarn balayan, srf hogrden ibaret bir hayl din aramaktadr. rnein bunlardan alkol, sigara ve uyuturucu kullananlar ya da sosyal ekonomik ve ailev sorunlar iinde bunalanlar, bir teselli ve kurtulu kapsnn aray iinde bulunmalarna ramen, slm limlerinden birine danmay akllarnn ucundan bile geirmezlerken rbtaclarn propagandalarna abucak kanmakta ve hemen bir Nakibend eyhinin tekkesine kapa atmaktadrlar. slm terbiyesinden uzak ortamlarda yetien bunalml insanlar ise putu rejimin propagandistleri tarafndan yine telkin yoluyla avlanmaktadrlar. Bunlar da srklendikleri ortamda artlanarak laik, materyalist ve sekler bir yol semektedirler. Dolaysyla rahata sylenebilir ki, Nakibendliin, Trkiye'de (bilhassa byk kentlerde) rbta ile elde ettii kazanmlar, kamplar arasnda kzm olan psikolojik savan nemli sonularndan saylr. nk bu kentlerde insanlar daha ok bunalmtr. Grltnn, ahlkszln, pahalln, sefaletin, adaletsizliin, sosyal snflar arasndaki derin uurumlarn ve siyasi kamplar arasndaki atmalarn oluturduu anarik ortam, evre olumsuzluklar ile de birleerek insanlar derin bir huzursuzluk iine itmitir. Bu yzden mutsuzlaan insanlar, zellikle kalabalk ehirlerde, sz edilen iki marjinal yoldan birine itilmeye (daha ok psikolojik olarak) zorlamaktadrlar. nk her ikisi de ortak payda olarak putuluu zendirici telkin sistemine dayanmaktadr. Ayrca, kitlelere ynelik telkin sistemlerinin arka plannda eitli siyasi amalarn bulunduuna daima ihtimal vermek gerekir. zellikle 1930'lara kadar tarkatlara kar sert bir tavr gsteren rejimin, bu tarihten sonra Mslmanlara bir an bile gz atrmazken, mistik hareketleri desteklercesine izledii tutum bu ihtimali ok glendirmektedir. D glerin gdmndeki politika, Amerikanc bir Mslmanlk modelinin Trkiye'de yerlemesi iin tarkatlar ve byk lde Nakibendlii kullanmaktadr. Yzyllar nce (gerek anlamda) uygulamadan kaldrlm olan slm', teorik planda da Kur'n ve Snnet izgisinden saptrmak ve toplumun inancn iyice dejenere etmek iin yasalarn sertliine ramen- devlet, mistik hareketlere gizli eller araclyla ok byk destek vermektedir. Nitekim Nakibendliin Menzilcilik Koluna mrd kazandrmak iin byk kentlerde faaliyet gsteren ahslarn imdiye kadar deifre olmu kimlik ve rtbeleri bu gerei kantlamaktadr. Bunlarn hepsi de kitleyi psikolojik etkileme sistemiyle ynlendirmeye almlardr. Nakibendlikte rbta sayesinde mrdde yerleen sk ballk ve fedakarlk ruhunun avantajn kefeden statkocu odaklar, rejimin temsilcileri ve uygulayclar olarak elbirlii iinde bundan yararlanmaya son yllarda ok byk nem vermilerdir. Belirtmek gerekir ki vaktiyle Nakibendleri sindirmek iin Ankara'da, en tepedeki siyasiler tarafndan gizlice hazrlanan iki senaryodan, 1926 da sahnelenen eyh Said
255

256

Sleymaniye Vakf Yaynlar

syan291 ile 1930'da uygulamaya konan Menemen Olay'ndan sonra kurulan stiklal Mahkemelerinde, tarkatlarla siyasiler ok iyi tantlar! Ksa zamanda aralarndaki buzlar eridi. nk siyasilerde bu konuya ilikin bilgi eksiklii vard. lgintir ki bu zoraki tanmann sonucu olarak rejimin temsilcileri, iki noktay ok iyi kefettiler. Bunlardan biri slm'la Nakibendlik arasndaki kesin ve kaln izgidir, ikincisi ise rbtann, psikolojik ynlendirmede ne byk bir silah olduudur! Laik-putu zihniyetin fanatik temsilcileriyle Nakibendler arasndaki organik ilikiler, ite aslnda bu iki nemli noktann kefedilmesiyle balam ve gittike glenip pekimitir. una da kesin surette inanmak gerekir ki rejimin, vaktiyle komnizme kar, imdilerde ise bir yandan Mslmanlara, dier yandan Krt gerilla hareketine kar en byk teminatlarndan biri, Nakibend Tarkat ve bu Tarkatn rbta sayesinde sahip bulunduu kitle ynlendirme sistemidir! Trk Toplumu'nun, birtakm mistik etmenler altnda psikolojik olarak ynlenmeye zaten teden beri eilimi vardr. Dolaysyla tasavvufun yzyllar boyu toplumun kltr ve anlay zerinde meydana getirdii derin izler, Trk insannn rhuna det kaltsal ekilde kaznmtr. Telkin ve propaganda yamuru altnda bulunan halk, doru ya da yanl olsun her frsatta inanacak bir eyler aramaktadr. Onun iin efsnelerin, hurfelerin, efsunlarn, tlsmlarn, bylerin, muskalarn, frklerin ve bin bir eit btl inanlarn bu lkede yaam bir ahtapot gibi sarm olmasn, byk lde bu hasta ruh yapsnn psikolojik smrye msait bulunmasnda aramak gerekir. Bu yzdendir ki toplumun bir kesimi, vicdnn tarkat eyhlerine, bir kesimi, medyumlara ve byclere, bir kesimi de heykellere teslim etmitir. Maneviyat alanndaki bu iflas hazrlayan temel neden ise, genelde tarkatlar, zellikle Nakibendlik ve onun rbtasdr. Rbtann, dolayl yollarla da olsa kitle psikolojisini derinden etkilediini sylemek bir mbalaa saylmamaldr. Evet sradan insanlar bir yana, yz binlerce okumuun bile,
291. eyh Said'in, bu senaryodan habersiz olduuna burada zellikle iaret etmek gerekir. Ancak devleti ele geirmi bulunan Selanik Yahudileriyle ibirlii iindeki bacanannn entrikalarndan bile habersiz olmas, eyh Said'in tipik bir Nakibend eyhi olduunu aka ortaya sermektedir. Nitekim Selanikliler rejimi ile giritii savan en kritik bir saatinde Binba Kasm, bacana eyh Said'in btn srlarn dmanlarna ispiyon etmi, O'nun esir edilmesini son derece kolaylatrmtr. Bu konu ile ilgili olan dehet verici gereklerden biri de Doulu Nak eyhlerinin, eyh Said hakkndaki tutumlardr. Bu ahs, planlad savaa girimeden nce btn meslektalarna arda bulunmu, ancak Nakibend eyhlerinin hemen tamam kendisine yardm iin sz vermi olmalarna ramen, zor saatlerin gelip attn grnce Selaniklilerin yannda yerlerini alarak O'na en byk hiyhanette bulunmulardr! Bu da Nakibend eyhlerinin ahlk anlayn ortaya sermek bakmndan ibret vericidir!
256

257

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

ne anlama geldiini bilmedikleri bu sihirli kelime, tehlikeli bir beyin ykama mekanizmasnn elinde korkun bir silah olarak kullanlmaktadr! Yer kre zerinde, tanrlatrlm insanlarn buyruklaryla ynetilen, belki de bir tek toplum vardr, o da hi phesiz Trkiye halkdr. Bu toplumun, iinde yaad dar ve karanlk dnyay acaba gerek anlamda kimler, nasl ynetmektedir? Bunu merak edenler, eer Nakibend eyhlerinin, belli gruplara telkinde bulunduu ok zel oturumlara katlmay gze alabilir ve bunu baarrlarsa, yukarda anlatlanlarn ne kesin gerekler olduunu ibretle reneceklerdir! Ama bunu baarmak hi de kolay deildir. Rbta telkinlerinde ilenen tema, fninin ebedletirilmesidir. Evet rbtann eksenini oluturan fikir budur. Ancak bu meselede iki nokta pek nemlidir. Bunlardan biri, etkili telkindir, dieri ise srekliliktir. te bu sayede eyh ve onu artran hemen her nesne, mrdin, zihninde, rh ve vicdnnda, aynen madene ilenmi yaz gibi bir kalclk kazanr. Bu etkiyledir ki mrd, zaman zaman eski alkanlklarndan birine kaplarak rbtann izdii dorultudan geici olarak sapma gsterse bile, bilincinin altna ilenmi olan imajlarn, bazen beklenmedik ekilde uyarlmasyla dehetli refleksler gsterebilir. Nakibendlikte fnnin ebedletirilmesine olaanst bir nem verilir. Belli ahslar ve onlara ait mezarlar, trbe ve eyalar, tarkat ballarnca o kadar ycedir ki bu yceliin yannda kutsallk ok hafif kalr. Bu trbe ve mezarlar zel kurallara uyularak ancak ziyaret edilebilir. Nitekim rbta trlerinden biri de Mezarlara Rbta'dr. Abdulhakm Arvs'nin Rbta-i erfe adl kitapnda bu rbta ekli aynen yle aklanmaktadr: Mezar ziyaretisi mrd, nefsini her trl d alkalardan boaltr. Kalbini ilimler ve naklardan ve hadiselere bal duygulardan ekip karr. Ziyaret ettii mevtnn ruhniyetini hissi keyfiyetlerden mcerret bir nur farzeder. O, kabir sahibinin feyizlerinden bir feyiz ve hallerinden bir hal zuhur edinceye kadar o nuru kalbinde tutar. Kamil vellerin ruhniyetleri Feyiz kaynadr. Kayna kalbine aktan, elbette Feyzine nail olur. Feyiz isteklisi ziyareti, Feyiz vericinin kabrine yaklap evvel selam verir. Mezarn ayak ucuna yakn sol tarafnda durur. Ona kar hayattaki tavrn muhafaza eder. 292
292. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe. Beyazt Devlet Ktphnesi No. 243435 istanbul-1923

257

258

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Bu terne, bylece bir miktar daha devam etmektedir. Tabiatyla bundan, birinci derecedeki ama, faniyi ebedletirmektir. nk eyh mrdin nazarnda tanrlatktan sonra onun istenen ynde gdlmesi artk kolaydr. Fakat rbta, ok tehlikeli bir yne giden baka bir kap daha aralamaktadr ki bu da fenfillh kapsdr.

Rbta Fenfillh ve Nirvana


FENF LLH: Allah'da fn olmak, Yani (haa!) Allah'da erimek, O'nunla birleip kaynamak, btnleip lmszlemek ve sonsuzlamak demektir. Vahdet-i vcd'la ilintili olan bu kavram, tasavvufun eksenini oluturur ; tarkatn da temel amac budur. Bu idealin, tasavvuf literatrndeki aklamas ise son derece dolambaldr. Onun iin Vahdet-i vcd dncesine dayal konular ilenirken ok kapal slplar kullanlr. Bunu, elbette ki zorunlu klan sebepler vardr. Bunlarn en nemlisi, kltr dzeyi ok farkl iki snf insann, tarkat ats altnda genelde yz yze gelmesidir. Sz konusu iki snftan biri rhnlerdir. Yani eyhler ve onlarn emrindeki mollalar ve halfelerdir. kinci snf ise cahil mrd takmdr. Mrd kesimi, Allah Tel hakkndaki bilgilerini genelde aile iinde ve camide kazanr. Bu bilgiler, "Ament" nn artlaryla basit olarak snrldr. Bu nedenle onlarn Allah' tanma ekli eyhlerinkinden ok daha farkl ve hatta byk lde Kur'ndir. Onun iin bir eyhe balanan eitimsiz mrd, tasavvufun uzun ve karmak yorumlarna, "vahdet-i vcd, vahdet-i uhd, mkefe, istirk, fen ve bak gibi eitli mistik-felsef kavramlara ilk balarda ok yabancdr ve genelde mrlerinin sonuna kadar onlara bu konularda en ufak bir sr szdrlmaz! Tasavvuf kitaplarna gelince Hallc- Mansr, Ferduddn-i Attr, Muhiddn-i Arab ve Abdulkerm El-Ciyl gibi ancak parmakla saylabilecek kadar ok az kimse eserlerinde cesaretle ve ak yreklilikle kanatlerini aklam, dierlerinin hemen tamam, zellikle "vahdet-i vcd konusunda amalarn son derece kapal anlatmlarla geitirmilerdir. Onlarn -herhalde- doabilecek byk tepkilere kar bu yolu izledikleri anlalmaktadr. Ancak ne ilgintir ki baz tasavvufular bu konudaki grlerini byk bir cesaretle ve gyet ak ifadelerle ortaya koymu olmalarna ramen onlardan sonra gelen birtakm tasavvufu mollalar, ya da duygusal entelekteller bunlarn btn szlerini srarla farkl yorumlamaya ve onlarn Kur'n anlaya uygunluunu hararetle savunmaya almlardr ki rnein mer Ferd Kam bunlardan biridir. Peki yle ise tarih boyunca tasavvufularla slm limleri arasndaki bitmez tkenmez kavgann esas konusu olan "vahdet-i vcd dncesinin ve bu dncenin bir paras olan fenfillh kavramnn iyz nedir?
258

259

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

nce unu belirtmek gerekir: Eskiden beri bu mesele etrafnda o kadar uzun tartmalar yaplmtr ki onlar burada zetlemek bile imkanszdr, ayn zamanda konumuzun dndadr. Fakat u ksa aklamay yapmakta yarar vardr: Vahdet-i vcd dncesi, tasavvufular tarafndan varln birlii olarak ifade edilir. Onlara gre tm varlklar esas itibariyle birdir. Ancak bu birliin bir d yz, bir de i yz vardr. yz bir nurdur ve bu nur, btn kintn, btn eya ve olaylarn ruhudur. Kainatta ne var ne yok hepsi bu ruhtan fkrm ve ortaya kmtr. Bu ruh, zt bir olgunlua ve akn bir bilince sahiptir. Tasavvufular, -byk ihtimalle- Kurn- Kerm'in el-Hadd Sresi'nin nc yetini yorumlayarak bu kanate varmlardr. Dolaysyla onlara gre vcd birdir ve lemde Allah'n vcudundan baka vcd yoktur. Bunu L mevcde illellah diye ifade ederler. Fakat bu gr, Kur'n anlayla birok ynden elimektedir. rnein Kur'n'a gre, Allah Tel hi bir eye benzememektedir. Halbuki "vahdet-i vcd'un arka planna dikkat edilirse oradaki izaha gre: "Heme O'st", yani "her ey O'dur." u halde (her ey, Allah ile birlikte bir btnlk oluturduuna gre) O'nun bu kez her eye benzemesi sz konusu olmaktadr. Nitekim: (Allah Tel'nn Zat da dahil) kinatta ne varsa hepsi bir vcdun paralardr. eklinde zetlenebilen "vahdet-i vcd inancnn zerindeki kapall bsbtn kaldran baz tasavvufular, Kpek ve domuz da ilahmzdr.293 diyecek kadar daha da ileri gitmek sretiyle bu dncenin zerindeki maskeyi tamamen kaldrm ve onu btn plaklyla ortaya koymulardr. Bu ise tam anlamyla panteist bir grtr ve "vahdet-i vcdularn, bu iki anlay arasnda byk farklar bulunduuna ilikin yaptklar itirazlara ramen hi bir fark gzkmemektedir. Panteizmin en ksa zeti ise yledir: Allah ile tabiat iki bamsz varlk olmayp, iki ekilde beliren tek vcuttan ibarettir.294 "Vahdet-i vcdun da (bizzat sflerden naklen) zeti yledir: Mevcd olan bir mmkinin vcdu kendi vcdu olmayp belki baka bir mevcdun o mmkinde ortaya kan vcdudur. 295
293. Bk. Abdurrahman Abdulkhlq, El-Fikr'us-Sfiy'yu Fi Daw'il-Kitab'i Wa'sSunnah, nc Bask, s. 153. Tarihsiz-Kuveyt 294. mer Ferit Kam, "vahdet-i vcd, s. 18. Ankara-1994

259

260

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Grld zere bu iki aklama arasnda ierik bakmndan hemen hi bir fark yoktur. Ancak ne korkun bir elikidir ki, bu her iki aklama da (Vahdet-i vcud dncesi ile Panteizmin, birbirinden ok farkl eyler olduunu ileri sren ve bu yzden onlar karlatrmaya alarak -szde- "Vahdet-i vcud"'un Kur'n bir hakikat olduunu savunmaya alan) mer Ferit KAM'a aittir! Fenfillh'a gelince bu ideal, esasen "vahdet-i vcd dncesinden domaktadr. Bu dnceye gre insan da -tm varlklar gibi- kintn rhu olarak nitelenen Allah'dan peydahlanm ve sonunda da O'na dnecek ve O'nunla btnleecektir. Bu nedenle insann, Allah' yakndan tanmas ve O'na ak olmas (?) gerekmektedir. nsann Allah' tanmasna, tasavvuf dilinde marifetullah, O'na ak olmaya da Ak- lh denir. te tasavvufun nerdii mistik hayat ve bu hayatn, -tm ileleriyle ve kurallarylainsan iin amalad eyler zetle yle sralanabilir: 1. nce bir mride, (yani bir eyhe ) balanmak; 2. eyhin emir ve denetimi altnda mistik egzersizler yapmak ve Allah'a ak olmay renmek; 3. Yine eyhin denetiminde ilelerle, zikirlerle, eitli yin ve rbtalarla marifetullah'a ermek, (yani Allah' kefedip tanmak); 4. nce eyhde, sonra peygamberde, ondan sonra da Allah'da eriyip gitmek, O'nunla yeniden birleip btnlemek ve sonu olarak lmszlemek. te fenfillh budur ve tabii Nakibendlik -szde- mrdi bu mertebeye ulatrmak istemektedir. Bunun da yolu riyzet ve ile ad altndaki mistik eitim sisteminin en nemli halkas olan rbtadan geer. Dolaysyla tekrar rbtaya dnmek gerekir. nk rbta-yoga karlatrmasnda yle bir sonu elde edilmektedir: Yogadan nirvanaya giden yol ne ise, rbtadan fenafillha giden yol da odur. Onun iin ne teorik ne de uygulama bakmndan aralarnda hi bir fark yoktur. Yoga ne ise rbta da odur; Nirvana ne ise fenfillh da odur. Tek fark, bu kavramlara verilen deiik kltrlere ait ayr isimlerdir. Bir kez daha belirtmekte yarar vardr ki gerek yoga, gerekse rbta, ikisi de kiiyi sistemli olarak artlandrmak ve hayl edilebilecek en yceltilmi ideallere onu inandrmak iin kendisine uygulanan birer altrma eklidir. yle ise temel bakmdan ikisi de birer aratrlar. Hatta belli bir eitim sisteminin sadece birer aamasdrlar. Nasl ki yoga egzersizleri ile yoginin nirvana ya hazrlanmas amalanyorsa, aynen ylece mrdin de fenfillh mertebesine ulaabilmesi iin ona ilk balarda rbta yaptrlr. Tar295. Age. S. 86
260

261

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

kat metinlerinde, rbtann tek bana, mrdi amaca ulatrabilecei aka ifade edilmitir.296 Yine tarkatn doktrinine gre mrdin amaca ulaabilmesi iin nnde aama vardr. Bunlar, (yukarda zetle iaret edildii gibi) srayla: 1. "Fen fi'-eyh": eyhte eriyerek onunla btnlemek; 2. "Fen fi'r-Rasl": Peygamberde eriyerek onunla btnlemek; 3. "Fenfillh": (haa !) Allah'ta eriyerek onunla btnlemek. Dikkat edilirse bu sralama, tarkatn, mrdi slmn evrensel atmosferinden alp onu ok zel bir izgiye yerletirme konusunda olduka sistematik bir rhn sre belirlediini gstermektedir! Bu zellik aynen yogada da vardr.297 Dolaysyla yogann amalad "nirvana" ne ise, rbtann da amalad "fenfillh odur.

SON SZ
VII. Abbas halfesi el-Me'mn tarafndan mld IX. yzyln balarnda Kur'n'n mahluk yani yaratk olduu yolunda ortaya bir tez atlarak slm dnyasnda byk bir fitne balatld. Tarih okuyanlar, bu fitnenin sonucu olarak nice masum insanlarn katledildiini ve ne deerli ilim adamlarnn zindanlarda srndrldn bilirler. Tarkatlarn tpk rbta konusunda yrttkleri kanat gibi, onlarn da felsefi birtakm yorumlarla ortaya attklar bu gr yznden yarm yzyl boyunca Mslmanlar saptrmaya ve onlar ineyip ezmeye alanlar nihyet gnn birinde yanl bir yolda olduklarn fark edip yaptklarna piman olma asaletini gsterebildiler. Bu pimanlk ve dnn yle de ilgin bir hikayesi vardr: nl hadis limlerinden Ebu Davud298ve Nese'nin299 de hocas olan Ebu Abdirrahman Abdullah b. Muhammed el-Arzem,300 zincire vurulmu olarak za-

296. Bk. Abdulhakm Arvs, Rbta-i erfe s.. 10 Beyazt Devlet Ktphnesi No. 243435 istanbul-1923 297. Bk. BLM - II/9 (Rbta, Meditasyon ve Yoga; El Yoga, J. Tandrio ve B. Ral, s. 11 Mektebe'tul-Maarif, Beyrut-Lbnan 1988. 298. Ebu Davud Sleyman bin el-E'as (Sicistan H. 202/M. 817-Basra H. 275/M. 889) nl Muhaddislerdendir. Kutub- i Sitte 'den Sunen-u Ebi Davud" bu zata aittir.

261

262

Sleymaniye Vakf Yaynlar

mann halfesi el-Vask'u Billh'n huzuruna karlr. Dnemin limlerine yneltilen o uursuz sorunun ayns son kez olarak O'na da yneltilir: Kur'n'n yaratk olduunu kabul ediyor musun?! Can pazarnda bu soru son frsattr. Kurtulabilmek iin bir kerecik evet demek yeter. Fakat ilim ve fazlet numnesi bu byk insan, ne byle davranabilecek bir kiilie sahiptir, ne de can pahasna bile olsa Allah ile arasn bozmaya niyetlidir. Onun iin hi bir tereddt ve korku belirtisi gstermeden gyet rahat bir ruh haleti iinde zamann halfesinin yannda bulunan Devlet Bakads'na, evet ya da hayr demeden nce u soruyu yneltir: Syler misiniz ltfen, Hz. Peygamber (s), bu mesele hakknda sizden daha bilgili deil miydi ? Ba kad, beklenmedik bu zekice soru zerine irkilerek: Elbette daha bilgiliydi, diye sinmi bir ed ile cevap verirken sonucu merakla beklemeye balar. Byk lim Ebu Abdirrahman, bu kez de u soruyu yneltir: Peki Hz. Peygamber (s), halk kabul etmeye zorladnz bu gre insanlar davet etme imkanna sahip deil miydi?! Bu son soru, Ba kad ve hazr bulunan halfe'nin kafalarna bir balyoz gibi iner. Karlarnda insanlarn, dillerini yuttuu bu iki heybetli adam, susmak zorunda kalr ve zincire vurulmu bu zatn karsnda dut yemi blble dnerler. O dakikadan sonra Mslmanlarn tepesinde bulunan kara bulutlar artk dalmaya balar. imdi hemen ifade etmek lazmdr ki byle bir dn yapma asaletini gstermek iin sra rbtaclara gelmi bulunmaktadr. Zira onlar da ok iyi biliyorlar ki Allah Tel'nn kesinlikle ve hi bir surette affetmeyeceini bildirdii tek su irktir. eref-i lhiye'ye dokunan bu ar su hakkndaki kesin hkmn bize u ifadelerle bildirmitir.

299. Ebu Abdirrahman Ahmed b. uayb (Horasan Nes H. 214/M. 830-Filistin, Ramle H. 3030/m. 915.) Kutub-i Sitte ana bal altnda bilinen gvenilir snnet kaynaklarndan biri de bu zata aittir. Derledii hadisleri, nce Es-Sunen'ul-Kebr ad altnda toplad. Sonra shhat derecelerini gzden geirerek bunlar ayklad ve hadis alimleri arasnda Es-Sunen'usSar diye bilinen El-Mujten ad altndaki eserinde onlar yeniden ortaya koydu. 300. Bk. Mslim b. Haccc, el-Kina wa'l-Esma' 1/523 Medne-i Mnevvere slm limler n. yayn 1984 ; Celalddn Abdurrahman es-Suyty, Tarikh'ul-Khulef s. 369
262

263

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Allah, kendisine ortak koulmasn elbette balamaz, bundan bakasn dilediine balar. Allah'a ortak koan kii ise kukusuz iftira etmi -bu yzden de- byk bir gnaha girmi olur.301 Bunca gerekleri ortaya koyduktan sonra geliniz: Allah ve Peygamber sevgisinin bir uygulamas olarak rbtay, nasl olur da irk diye niteliyorsunuz! diyerek nefsinize, ya da uzun yllar sizi artlandranlara yenik dmeyiniz. nk rbtann, gerek kaynak itibariyle, gerek dnce olarak, gerekse ekil ve uygulama bakmndan slm'dan bir unsur olmas yle dursun, bilakis slm'a ne kadar aykr ve yabanc olduu btn plaklyla ortadadr. Bu konu Allah'n ltfu ve yardmyla ibu kitapta yeterince aklanm ve belgelendirilmi bulunmaktadr. imdi ise, yukarda anlatlan hadisede olduu gibi Byk lim Ebu Abdirrahman'n, IX. Abbas halfesi, el-Vsk ve Ba kads'na ynelttii sorunun aynsn sizlere yneltiyoruz: Eer slm'da rbta diye bir ey olsayd, Hz. Peygamber (s), mmetinden bunu hi gizler miydi!. Peygamberlerin sfatlarndan biri de sdk ve emnet deil midir? Devleti ynetmekten ve ordular sevk ve komuta etmekten tutun da Misvak kullanmaya, (yani dileri fralamaya) ve tra olmaya, hatta zevciyet yatandaki ilikiler gibi hayatn en mahrem ayrntlarna varncaya kadar hemen her konuda mmetini bilgilendiren Hz. Peygamber (s), acaba btn hayatnda bir kez bile olsun, Naklikteki rbta gibi bir eyden sz etmi midir?! Ayrca, Allah'n honutluunu kazanmak ve Hz. Peygamber (s)'in izinde yrmek gibi bir gayret iinde olan insan acaba u sorulara nasl bir cevap bulabilecektir: 1. Mide Sresi'nin 35'inci ve Tevbe Sresi'nin 119'uncu yet-i kermelerinin neresinde, yani hangi kelimelerinde, rbta emredilmektedir? 2. Abdest alarak, tenha bir yerde oturarak ya da kapal bir alanda ise kapy kitleyerek, teverruk oturuunun tersiyle oturarak, eyhin eklini belli bir zaman iinde zihinde canlandrarak mrd tarafndan uygulanan ve Nakibend Tarkatnda temel bir kural olan rbta, Kurn- Kerm'in neresinde, ya da Hz. Peygamber (s)'in hangi hadisinde gemekte veya emredilmektedir? 3. Silsile-i Sdt listesinde adlar geen insanlarn gerekten Nakibend Tarkat ad altnda bir takilat kurduklar bilimsel adan kantlanabilir mi?

301. Kurn- Kerm: 4/48

263

264

Sleymaniye Vakf Yaynlar

rnein Nakibendlerce, tarkatn birinci halkas saylan Hz. Ebubekr-i Sddyk, gerekten byle bir tarkatn ba olduunu biliyor muydu ? Bu konuda kesin bir kant var mdr? 4. Silsile-i Sdt listesinde adlar geenlerden ilk drd (yani Hz. Ebubekr, Selman-i Fris, Kasm b. Muhammed ve Ca'fer'us-Sdk -radiyallahu anhumhazert hari), Nakibend rhnileri arasnda en az birinin, bozuk niyetli, cahil ya da ruhsal adan zrl bulunmu olabilecei ihtimali yok mudur? Eer yoksa bu nasl kantlanabilir? 5. Yoga meditasyonu ile rbta, karlatrld zaman, aralarnda (kk farklarla) ok byk bir benzerlik bulunmaktadr. Acaba bu tamamen bir tesadf mdr ? nk, (ancak XIX. yzylda bugnk eklini alan) rbtann, Nakibendlik henz Hindistan'a intikal etmeden nce bir kural olarak tarkatta uygulandn kantlayan hi bir belge mevcut deildir. 6. slm Dini'nin deil temel konularnda, en ufak ayrntlarnda bile (Kur'n'a ve Snnet'e bal Mslmanlar) arasnda Asr- Saadet'den gnmze kadar hi bir uzlamazlk yokken, rbtann, XIX. yzyln balarndan beri Mslmanlarn tepkisine hedef olmas, bu dncenin yabanc olduunu gstermiyor mu? 7. yi niyetle de olsa her nne gelen eer slm'a bir ey ekleyecek olursa slm'n da sonu dier dinlerin sonuna benzemeyecek mi? Peki bunun sorumluluu kime ait olacaktr?! Nitekim smaillik, Nusayrlik, Drzlk ve nihyet Kadyanlik ve Bahlik adlar altndaki sapk dinler, bu yolu izleyerek slm'dan kopmadlar m? Dolaysyla Nakibendlik de bu yolu izliyorsa, Efendi Hazretleri yle buyurdu! diyerek her sylentiyi kabul etmek doru olur mu? Ben, hamd olsun Mslmanm, m'minim. diye ikrarda bulunmasna ramen rbtaya inanm olan ve bu yzden de ok ar bir veblin altnda bulunun her insan bu sorulara cevap bulmak durumundadr. Mslmanlarn ise, herhangi bir nedenle bu duruma dm insanlara ilikin hayrl temennileri ancak u olabilir: Yce Rabbimizi, Peygamberimiz, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s)'y ve mridlerimizi sevmenin bir gerei, bir kant ve nianesi olarak rbta denen Hind yogasndan alnma batl dnceye inanm kimselerin, bu durumdan Allah'n lutfu ile kurtulmalarn ve onlarn da bize katlarak u duada bulunmalarn itenlikle diliyoruz:

264

265

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Ey Rabbimiz ! Bizi doru yola erdirmiken gnllerimizi artk saptrma ve kendi tarafndan bize bir rahmet bala. Gerek u ki Sen snrsz balaycsn.302 Yce Rabbimizin bu duamz kabul edeceini, Kitabnda gsterdii yoldan ve Hz. Peygamber (s)'in izinden yrmemizi kolaylatracan elbette ki umuyoruz.

302. Kurn- Kerm: 3/8

265

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

KAVRAM, YER KONUM D Z N A


Abbas Devleti 87. 171 Abbasler 171 Aczmend Tarkat 38. 39. db'ul-Meshkhat'i wa'l-Mrdn 100. db'ul-Mrd'i Maa'sh-Sheyh 96. Afganistan 34, 70, 97, 123, 128, 134, 137, 141. Ar 58, 164, 167, 168, 169. Ahkm- slmiyye ile tasavvufu birletirmek 138 Ahlk- Rabbn ile tehalluk 76. Ahrriyye 135, 137, 145, 176 Ahs (el-Ahs) 70. Allah ak 62, 182. Allah akyla sarho olmak 62. Allah'a ulamak 100, 108, 118, 140. Allah'da eriyip gitmek 23, 24, 182, 251. Allah'da fn olmak 9, 10, 24, 207, 250. Allah'n ahlkyla ahlklanmak 15. Allah'n vekili 241, 242. Allah'la birleme zlemi 222. Allah Tel'nn sfatlar 182, 216, 218. Aqyda'tu Ehl'is-Sunne'ti wa'l-Jamah 207 Akra 156. li mrn Sresi 30. Alternatif bir slm 60, 245. Amalarn ve aralarn hkm 78. Ament 248, Amerika 178, 246. Amerikanc slm 178. mid (Bk. Diyarbakr) Anadolu 34, 37, 59, 68, 70, 133, 135, 136, 143, 145, 147, 148, 150, 170, 171, 172, 174, 215, 232, Anadolunun Trklemesi 133. Animizm 9, 144, 222, 223. Ankara 147, 246. Arabistan 147. Arabizm 150, 151. Arap Yarmadas 151. Arhant klt 204. Arvsler 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 174, 176, 243. Asur159, 165. Ak- lh 250. Ayn Meclisi 166. Ayasofya Ktphnesi 66. yetullah 61. yet'l-Krs 15.

yin 5, 17, 18, 19, 20, 22, 32, 33, 37, 38, 40, 45, 69, 67, 68, 69, 109, 120, 148, 150, 158, 160, 177, 179, 180, 192, 214, 218, 220, 222, 237, 238, 251. Azizler 97, 121, 204.

B
Baba erenler 214. Babil 70. Badad 41, 42, 55, 68, 103, 124, 128, 144, 147, 148, 149, 154, 156, 157, 165, 171. Badd ile Kartlar Arasndaki Kavgalar 138, 153. Badd'nin irvn'ye ihtarnamesi 160, 162. Badad Klemen Oca 150. Bamsz Mslmanlar 238. Bahilik (Bahler) 228. Basret gz 14. Basra 70, 71. Basra Krfezi 70. Batn-rhnlik 221. Bz get 187, 197. Bedir 124. Bek (Bak') 18, 50. Belgrad 149. Ben Bekr 171. Ben Talib 171. Berehmen 69. Bereket 10, 12, 13, 21, 24, 155, 174, 204, 206, 227, 231. Bereket talep etmek (Bk. Bereket) Berzenjler 171. Bestm 126, 127, 128. Beer symbiosis 92. Beik eyhlii 208. Bey'at ettirmezler. 36, 118. Beyyine Sresi 80. Bhiller 232. Biat (Beyat) 182, 184, 185, 186, 195. Big Bang 201. Bingl 169. Bitlis 38, 161, 165, 166, 167, 169. Brahman Brahmanizm 34, 105, 106, 135, 150, 151, 222, 237. Brifkan 150, 154. Budha Dini (Bk. Budizm) Bdlik Budizm 53, 92, 127, 135, 142, 184, 188, 190, 191, 194, 195, 196, 202, 203, 204, 208, 217, 228, 230, 231, 232, 233, 234, 236, 237, 238. Budizm-aman- slm sentezi 68. Buhra 61, 87, 129, 130, 131, 181. Bursa 169.

Sleymaniye Vakf Yaynlar

C
Cehr zikir 193. Ceml-i b kemle seyr etmek 23. Cezayir 149. Cezbe 139, 168, 192, 200. Cizre 89, 103, 149, 171. Concentration (fr.) 188. Ckiyye (Bk. El-Ckiyye)

elikiler (Bk. Nakibendlikte elikiler) erke Kasabas 147. ile 179, 180, 182, 191, 204, 222, 233, 250, 251. ilehne 204. iya-y engr 149. ocuun Velisi 207. ukur kasabas 38.

Ermek (Ermi, Ermilik) 183, 203, 206, 218. Erzincan 161, 171. Erzurum 171. Etniki Eterya Cemiyeti 149. Evliya, Evliyalk, Evliyaclk 86, 89, 143, 166, 183, 192, 204, 205, 206, 207, 208, 213, 218, 227, 229. Evliya Hazretleri 75 Evliya menkabeleri 68. Evliy-i Umr 207. Evsf- ilahiye ile ittisaf 76. Ewhen'u min beyt'il-Ankebt 119. Eyp Cammii 136. Ez-Zehr Medreseleri 89.

F
Fakr-u kanati eref biliriz. 142. Fane Ky 130. Fn olmak 235, 248. Fatih-Kzta 79, 174. Fenfillh 24, 248, 249, 250, 251, 252. Fen fi'r-Rasl 251. Fen fi'-eyh 251. Fen 18, 23, 161, 182, 198, 229, 235, 248, 249. Fen-i mutlak 76. Fen-i zat 76. Fersaf Ky 168. Feyiz Feyiz almak 8, 9, 10, 13, 14, 15, 21, 24, 89, 100, 108, 110, 115, 126, 128, 132, 143, 248. Fil Olay 124. Fizan l 168. fizyolojik konsantrasyon 192. Fransa 149.

D
Dstan 174. Darvitler 232. Dede (Evliya anlamnda) 132. Devrimci- lerici Mslmanlar 221. Demashq ( Dimak=am) 103. dinadamlar 27, 69. Dindar, Dindarlk 59, 65, 136, 166, 178, 213, 214, 215, 218, 219, 221, 228. Diyarbakr 166, 169, 171. Dorusal zaman 197, 199. Dou Anadolu 171. Drahma 92. Drzlk 255.

E
Edirne 119, 149. Ef'l-i mkellefn 92, 241. Efendi Hazretleri 60, 209. Eflatunculuk 178. Efltn ak 142. Efrd cmi' ayr mni 9. Ehl-i Irak, ehl-i ikk, ehl-i nifk 159. El almak 18. El-Ahsa (Bk. Ahs) El-Ckiyye (Ayrca bk.. Jkiyye) 69, 105. El-Haremeyn'u-erfeyn (Bk. Haremeyn) El-Khn Ailesi (Bk. Khn Ailesi) El-Kudeyd (Bk. Qudeyd) El-Umr'u Bi'meqsdih 77. El-Yogiyye (Bk. El-Ckiyye) Ene'l-Hak 162. Erenky 114, 174.
2

G
Gaflet 26, 27, 74, 75, 78, 80, 91, 110, 140, 187, 188, 191, 196. Gaybet 196. Gazneliler 59. Gerek zikir 201. Gondlar 232. Gonjduwn Kasabas 129. Gkmeydan Mahallesi 168. Gzler i yummak (yin srasnda) 12, 19, 20, 194. Guwalyar Kalesi 139. Gneydou Anadolu 171. Gneydou 90, 209.

H
Hakikat 71, 114, 119, 138, 161, 177, 182, 250 Hlet-i pt-i erf 119. Hlidiyye kolu 35, 63. Halkdan mestr olarak icra etmek 147, 148.

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Halvet 182. Halvet der encmen 187, 191, 192. Hanbel Mezhebi 217. Hanf 214. Haps-i Nefes 196. Haremeyn 217. Harizm 61. Hatm-i Huwcegn 16, 17, 18, 19, 20, 22, 37, 39, 42, 45, 67, 68, 150, 202. Havtr- kevniyye 14. Hayber Geidi 226. Hayfa 173. Hazar Denizi 126. Hazro 171. Hemedn 41, 128. Heme-ost = Her ey O'dur 176. Hemez ost (Heme ez ost)=Her ey O'ndandr 176. Herze gyn 57. Heart 97, 128. Heybet 160, 185, 186, 190, 209, 220, 230, 244, 253 Hns 169. Hristiyan-Nastr Asur aireti 165. Hicaz 37, 99, 122, 150. Himmet 12, 13, 24, 206, 227. Himmet dilemek13. Hind rleri 232. Hind papaslar 261. Hindiku Dalar 97. 128. Hindistan 34, 37, 63, 69, 87, 94, 111, 145, 146, 148, 160, 172, 184, 215, 217, 224, 225, 226, 227, 230, 231, 232, 233, 254. Hinduizm 237. Hind Brahmanistleri 105, 106. Hind-Mool Devleti 139. Hind ran mistisizmi 128, 136. Hisar 136. Hizan 38. Holdingci Nakler 174. Horasan 128, 137, 144, 145, 226. Homereplik 42. Hu ekmek 179. Hudeybiye Antlamas 185, 195. Hulef nmiyle bir haylice adam yetitirmek 147, Hull 182. Hsn'ul-Kehf (Hasankeyf) 171. H der dem 188. Huwce (Khuwje; Hce) 59. Huwcegn (Khuwjagn; Hcegn) 16, 17, 18, 19, 20, 22, 37, 39, 42, 45, 67, 68, 98, 132, 145, 150, 176, 180, 202. Huwcegniyye 132, 145, 176. Huzur 9, 11, 22, 27, 78, 80, 82, 89, 110, 149, 155, 194.

I
Irak 34, 37, 63, 68, 69, 70, 94, 99, 112, 123, 144, 146, 149, 150, 154, 158, 159, 160, 171, 172, 215, 217, 224, 225, 227. Irk-arabist (Bk. Arabizm) Isfahan 122, 125.

bdet Kavram 5, 15, 35, 40, 43, 44, 55, 64, 73, 74, 79, 92, 94, 101, 110, 140, 146, 179, 180, 182, 188, 194, 195, 197, 200, 201, 202, 212, 218, 220, 238, 239, 240, 241, 242. bdetullah 182. blis 74, 119, 161. dentification92. hram tekbirini 27, 74. htir etmek 57. ki cihanda tasarruf ehli olmak 13. ki Kanatl Halid 144, 145, 226. lh kabz 110. lh-Zt sfatlarla tahakkuk etmi olmak 11, 89, 206. mn Sayg 220. mitatio dio 15, 92. mitatio hominis 15, 92. mperceptible 202. nbe almak 18, 19. ngiltere 149. nsn- Kmil 14, 93, 183. ran 38, 68, 122, 126, 128, 132, 133, 135, 136, 144, 165, 171, 177, 181. ran Mecusilii 68. skenderpaa Camii 174. slm Konferans Tekilat, Yksek Fkh Konseyi 65. smaillik 255. sm-i Mensb 156. stanbul 9, 27, 45, 56, 66, 79, 80, 82, 90, 99, 100, 102, 103, 104, 107, 109, 110, 113, 114, 115, 116, 117, 139, 141, 147, 148, 150, 156, 162, 165, 166, 168, 169, 170, 172, 174, 183, 214, 215. stifza 12, 13. stifzada bulunmak .13 stirk 249. rk 177. ttihd 182. zmir 98.

J
Jnaraplar 150. Jkiyye 68.

Sleymaniye Vakf Yaynlar

K
Kabir ehlinden yardm dilemek 15. Kaddesellahu sirrehu 162, 228. Kadir Tarkat 171. Kadyanilik ve Kadyanler 242, 255. Kafkasya 161, 173. Kimmakm 147. Kaleleri ve lkeleri ele geirmek 146. Kalenderlik 42. Kapy kitlemek (yin srasnda) 18, 19, 20, 22, 109, 254. Kapilavastu 233. Kartal 147. Kasit 159. Kavid-i Klliyye 77. Kazan 139, 162. Kehf Sresi 80. Kelimt- Semniye (Sekiz Kelime) 129. Kelimt- amaniye 83. Kelime-i Tevhid 195, 199, 202. Kemal 181, 183. Keml-i marifet ile mtehakkk olmak 13. Kermet 98, 105, 106, 121, 122, 129, 192, 203, 205, 208, 210, 213, 244. Kemir 138. Khn Ailesi 150. Khn'u eykhn 90. Kharaqn 127. Khath 71. Kdds (Qdds) 228. kyl- kl (Qyl-u Ql) Kim, benim adma yalan uydurursa 15. Konya 145, 169. Konsantrasyon 189, 192, 194, 195, 199, 200, 236. Kkten Putuluk 39, 220. Kufra eyhleri 169. Kur'n'daki slm 178. Kurtu selm 214. Kutsal lider 215. Kuinaga'ra 233. Kuydt- tabi'yye 14. Kuzey Haimleri 172. Kuzey Irak 35. Kfrevler 103, 164, 166, 167, 168, 169, 170, 243. Kltrleraras ortak zellikler 92. Krt Blgesi 149, 171, 174. Krt Gerilla Hareketi 37, 247. Ktahya 149.

Libya 168. Lider kutsaldr. 215. Lidere sayg 219. Lbnan 105, 149, 164.

M
Mahw 182. Mide Sresi 25, 26, 30, 43, 44, 46, 47, 48, 49, 50, 52, 55, 56, 92, 96, 186, 242, 254. Makam- Mahmd 143. Makm- mhedeye vsl olmak 11. Malatya 129. Manev gaybet 196. Mnev iaret 228. Manev sohbet 55. Manisa 110, 114, 169. Mankafalar 57. Mantra 192, 194, 195, 199. Mardin 169, 171, 174. Marifet, Marifetullah 13, 119, 181, 182, 250, 251. Masdar- Mim 40. Msiv 182, 198. Msivdan istina 182. Maverunnehr 37, 135. Mazhariyye 176. Mebusn Meclisi 165. Mecelle 77. Meclis-i Meyih 114. Meclis-i Marif-i Ummi 9. Mecslik- slm sentezi 68, 148. Medin 125. Medne 52, 102, 125, 126, 156, 174. Meditasyon 39, 43, 53, 54, 57, 73, 95, 111, 180, 190, 194, 195, 199, 218, 224, 232, 233, 234, 237, 238, 239, 254, Meditasyon Teknii 238. Meditatio 233. Meditativ 202. Mekke 99, 100, 125, 165, 183. Melmet, Melmlik 36, 118. Melanezya Irk 232. Menkbnme 205. Menemen Olay 246 Menkabe 40, 68, 121, 122, 129, 143, 177, 203, 204, 205, 206, 210. Menzilcilik, Menzilciler 20, 174, 246. Merdmperestlik 213. Merv 128. Meryem Sresi 29. Mesmut 136. Meiye 177. Mevln lakab 142, 144. Mevl'ya doru manev yry 235.
4

L
Lafza-i Cell 193, 194, 195, 202. Lmekn 162.

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Mevt 14, 15, 248. Mezarc-Yobaz 173. Mezarlara Rbta 14, 89, 248. Mezopotamya 68, 70, 159, 171. Msr 95, 103, 107, 113, 134, 149, 152. Msr Arap Dil Kurumu 84. Midilli 56, 66. Mikil Aireti 144. Mirt- hak 14. Mistisizm 94, 117, 128, 135, 144, 150, 154, 177, 178, 181, 184, 197, 199, 229, 230. Mito-Mrid 208. Mitoloji 5, 39, 40, 94, 121, 127, 128, 129, 130, 136,165, 183, 203, 204, 205, 207, 210, 212, 213, 229, 245. Modern Trk putuluu 221. Modernist Nakibendler 66, 104, 107 143, 165, 166, 167, 168, 172, 173. Moollar 171, 181, 232. Moha 214. Mora syan 149, Muahhar devrin mahsl 36, 93, 99. Mula 169. Mukaddes rejim 57. Mundallar 232. Murbt, Murabata, Rbt 84, 85, 86, 87. Murkabe 109. 110. 146. 182. 211. Mrde 13, 79. Murgab Irma 128. Musul 149. 153, 154. 171. Mu 1, 169 Mu'tezil 67. Mbrek Put 119. Mchede 129, 182, 204. Muceddidiye (Mujeddidiyye) 176 Mcessime 217. Mkefe 249. Mnafk 47, 48, 71. Mnkir korkusu 56, 57, 78, 79. Mnkirlik edebiyat 56. Mride rbta16, 36, 110. Mrid-i kmil11, 206, 214. Mridin sretini zihinde canlandrmak 11, 13, 20, 21, 138. Mtevelli Heyeti 207

Nakibendlik ve Trklk Nakibendyye Nakilikte hiyerarik zincir ve rbta Nakibindlikte elikiler Navarin Nazar ber kadem Nebiy Necid Nefesi Kontrol altna almak (yin srasnda) 19, 20, 21, 43, 93, 188, 194, 195. Nehri erifleri Ne kendi eyledi rahat... Nev Naw- (amn bir kasabas) Neo-Nakibendlik Nifak Nigh dt Nirvana Nisa Sresi Nisbet Bb Norin Ky Nur'us-Semvti wa'l-Aradyn Nusayrlik Nk

O
Odesa Oflular Om, mani, padme, hum On dokuzuncu yzylda durum Ortadou Ortadou'da Nakibend Tarkat Ortam karartmak (yin srasnda) Osmanl dnemi Osmanlclk

zbekistan

P
Pakistan Panteizm Paris Patanjalist Patanjalizm Penser ve Rflchir Perceptible Peresti Perispri-beden ilikisi Persler Pever

N
Naki rhnleri (Bk. Rhnler) Nakibend'in ryas Nakibend Sdt (Bk. Sdt- Nakibendiyye) Nakibend Tarkat'nn dili Nakibend-Hind Ekol Nakibendliin teesss tarihi

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Pirin glgesinin bile Allah' zikretmekten daha stn olduu politeizm postniin Palu eyhleri Putuluk

Q
Qadse'tul-Bba 228. Qudeyd

R
Rbta Bir bdet midir Rbta eitleri Rbtann Dayandrld Ayet ve Hadisler Rbta Edebi Rbta Kelimesinin Szlk ve terim anlam Rbta-i muhabbet Rbta-i telebbs Rbtann Tarihi ve Kaydettii Aamalar Rbtann tek bana erdiricilii Rbtasz zikir Rbta'tl-Huzr Rbta'tl-Mevt Rbta'tl-Mrid Rabita'tl-deb Rabita'tl-Kurr' Rbta, vacip mi, mendup mu ? Rbta ve Tevessl Rbta zikri Radiyallahu Anhu Rahimehullah Rahimekellah Rahmetullahi Aleyhi Rmiten Ky Rasl Rasl-i Kibriy Riyzet Ruf Taikat Ruhnyetten istimdd (yardm dilemek) Rhn, Rhnlik Ruhlar Rm Sresi Rusya Rsm limleri Rasulullah' tuvalette hatrlamak Riyd

Sahw Sakn rktmeyesin! Slik Santallar Savmi'a Sayg duruu Sefer der vatan Sekr Sekler yaam Seluklu Seleflik ve Selefler Sema Semerkand Semmas Ky Sentezcilik Serhend Sesli zikir Seyr-u Slk Sddkiyye (Sddyqiyye) Sdk ve emnet Sla Srf rbtay konu alan risleler Sihirbaz Sihirbaz yogaclar Silsile-i Sdt Siirt Sind Solcu-Materyalist gruplar Stupa Suhari Kasabas Suriye Suriye Keldnleri Sutralar Sud Sudililer Sleymanclk ve Sleymanclar Sleymaniye Smme ha Snnetullah Snen-i Tirmiz

ahsperest am aman- slm sentezi amanlk (amanizm) ark meselesi Seccdenin emir-i Hud err-u bed makl eriflik Hnedn eyhlik eyhin glgesi Allah' zikretmekten evldr
6

S
Sbit ve hareketsiz durmak (yin srasnda) Sabr Sdt zinciri (Bk. Silsile-i Sdt)

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

eyhi olmayann klavuzu eytandr. eyhte bulunmas gereken nitelikler rm ekmek iiler irk "irk maklesi" irvan hret ve cem'iyet istihsal etmek uhd lemi uhd makam uhd

Trabzon Transandantal Meditasyon Trans hli Turan Ts Kenti Trk-Arap ekimesi Trkistan Trkistan Tasavvufu Trklk Trkmenistan

T
Tailer Tahayyl eylemek Tahmd Takds Takiyye Takva Tarkat db Tarkattan tard edilmek Tasarruf Tasavvuf ve slm Takent Tawila Tayfriyye Tay-yi Mekn Tay-yi Zamn Tebuk Seferi Tecell Tedvn (Nakliin yazya dklmesi) Tefekkr Tefeyyz Tefvz Tekbr Tekirda Teksir-i sevd Telakkun Telebbs Rbta Tenzh Ters teverruk Oturuu le Oturmak (Bk. Teverruk) Tesbih Teslimiyet Tevbe Sresi Tevbe Tevecch Tevekkl Teverruk Thinking Ti anonsu T-i ryn Tillo Timriler (Timuroullar)

U
Ukl (Kabilesi) Ulem- i Rsm Ulem-i Zhir Ulucami Ulm Urayna (Kabilesi) Urwa'tul-Wusq Uzakdou Uzlet

k veyslik

V
Vahdet-vcd Vahdet-i uhd Vahhblik ve Vahhabler Vl Van Vecd Vel Veliy'l-Emr Ve sana ruhu sorarlar... Vesle ve Tevessl Vukf-i aded Vukf-i kalb Vukf-i zamn Vuslat Vcd Vcudu hakkn hl'atn giymek

W
Wird

Y
Yd dt Yd kerd Yemen

Sleymaniye Vakf Yaynlar

yeri gklere erik bulmak Yerhamukellah yoga Yogilik (yogiler) Yozlama ve ykm Yunan felsefesi Yunan filozoflar Yusuf Sresi

Z
Zagros Dalar Zamansal yaam Za'metmek Zap blgesi Zat- Pk-i Sbhaniye'de fn olmak Zendeka Zerdizm Zyiyye Kolu Zihinde canlandrma Zikir (zikr) Zikir halkas Zikr-i Khaf Zikirsiz rbta Zonguldak Zhd

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

AHIS ADLARI DZN


ahslarn, saptanabilmi olan doum ve lm yllar genelde mildi tarihle yazlmtr. Saptanamayanlar ve ada olanlarnki bo braklmtr. Bazlarnn ise yalnzca lm tarihlerini belirtmekle yetinilmitir.

A
Abbas b. Abdilmuttalib Abbas el-Azzw Abdulkhlq- Gonjduwn Abdullah b. Abbas Abdullah b. Mesd (ra) Abdullah b. Mubrek Abdullah- Dehlew (Gulm Ali. M. 1745-1824) Abdullah- Hakkr Abdullah- lh Abdullah- Mekk Abdurrahim el-Berzenj Abdurrahm b. Ahmed ed-Dehlew (Bk. ah Weliyyullah- Dehlew) Abdurrahman Abdulkhlq Abdurrahman Nuruddn Cm (Bk. Molla Cm) Abdulfettah el-Aqr Abdulhakm Arvs (M.1865-1943) Abdlhamid II. (Osm. Padiah M. 1842-1918) Abdlhamid Dastn Abdlkadir Geylan (M. 1077-1166) Abdlkadir Nehr (Th'nn torunu 1850-!925) Abdlkadirolu Muhammed (l. M. 1925) Abdulkerm el-Berzenj Abdulkerm el-Ciyl (M. 1365-1428) Abdulqdir el-Cezir (M. 1807-1883) Abdulqdir ed-Dmeln Abdulqdir el- yders (M. 1570-1629) Abdulmecd bin Muhammed el-Khn (M. 18471900) Abdulvahhb el-Badd (Bk. Abdulvahhb es-Ss) Abdulvahhb es-Ss Abdurrezzk el-Btr (M. 1837-1916) Abdlvahhb e-a'rn dem A. Faruk Meyan Ahmed al-Agribz Ahmed b. Alln (M. 1567-1624) Ahmed b. Halil el-Biq

Ahmed b. Muhammed e-erf el-Hamew (l. M. 1686) Ahmed b. Sleyman el-Erwd (l. M. 1858) Ahmed el-Khatyb Ahmed Frqy-i Serhend (M. 1563-1625) Ahmed Said Mcedid Ahmed Yaar Ocak Ahmed Zyuddn Gmhnev (Bk. Gmhnev) Ahrr (Bk. Nsiruddn Ubeydullah- Ahrr) Aie (ra) (Bk. Hz. Aie) Aluddn b. Muhammed b. brahim (l. H. 741) Aluddn-i Attr (Bk. Muhammed Aluddn'ul-Attr el Buhr) Alemdar Mustafa Paa (M. 1765-1808) Ali (Hz. Ali b. Ebi Tlib) Ali b. Eb'il- zz ed-Demashqy (l. H. 792) Ali Behcet Ali Bezzz Ali b. Hseyn el-Viz (M. 1462-M. 1533) Ali el-Muttaqy Ali Haydar (Bk. Ahskal) Aliyy-i Rmiten (l. H. 721 veya 728) Alliy'yl-Qr (l. M. 1606) Ali Zeynulbidn (M. 659-719) Als (Bk. Ebu's-Sen ihbuddn Mahmd) Antere b. eddd (Cahiliyye airi) rif-i Rweger (l. H. 606) Askaln k Efendi

B
Babr -Zahrddn Babr ah. Hint Mool Hn- (M. 1483-1530) Badad (Bk. Halid Badad) Bahuddn Nakibend (M. 1318-1389) Bahuddn Muhammed Buhar (Bk. Bahuddn Nakibend) Bqy-Billh- Kabul (M. 1563-1603) Bandrmal Ali Bezzz (Bk. Ali Bezzz) Bayezid (Bk. Ebu Yezd-i Bestm) Bedewn (Bk. Nur Muhammed) Bedruddn Serhend (M. 1593-1688) Beyzw Beydw- (l. H. 691) Budha (Bk. Sidharta Guatama) B. Real Bir el-Hfi (l. H. 227)

C
Ca'far El-Huld (el-Khuld) Ca'fer'us-Sdk (M. 702-765) Cebrl

10

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Celalddn Abdurrahman es-Suyty (M. 1445-1505) Celluddn'i Rm (M. 1207-1273) Claud CANNAS Cemluddn Afgn (M. 1838-1897) Cemluddn el-Kasim (M. 1866-1914) Cemel'ul-Leyl (M. 1758-1801) Crcn (Bk. Seyyid erif Crcn) )

El-Hc erif Ahmed b. Ali El-Me'mn (VII. Abbas halfesi l. M. 813) El-Vask'u Billh (IX. Abbas halfesi l. M. 842) Elyasa' (as) Emir Kull b. Hamza (l. M. 1370) Emir Sultan (M. 1368-1430) 1 Emkeneg (Bk. Muhammed Khuwajegi-yi Emkeneg Enes b. Mlik (M. 612-712) Erbilli Es'ad (M. 1848- 1931) Ercment zkan Es'ad Eribil (Bk. Eribilli Es'ad) Es'ad Shib Es-Sefri el-Halebi e-afii Eref Kabul Ethem Ruhi Flal Evrengzb (M. 1630-1707)

D
Dr (Pers mparatoru M.. 521-485) Davud Paa Dervi Ahmed et-Trabzon Dervi Muhammed-i Semerkand (l. H. 936) Dewser (Bk. Hseyn ed-Dewser) Deylem Drdnc Murad (Bk. Murad IV) Dr. Omar Enis Tabba (Bk. Omar Enis Tabba)

E
Ebu Abdillh Muhammed b. Ahmed el Ensr (l. H. 671) Ebu Abdirrahman Abdullah b. Muhammed el-Arzem (l. H. 155) . Ebu Ali Farmed (l. H. 478) Ebu Ali'sSind Ebubekr (Bk. Hz. Ebubekr) Ebu Davud, Sleyman b. el-E'as (M. 817-889) Ebu Hanfe (M. 699-767) Ebu Hureyre (l. M. 578) Ebu'l-Berekt Abdullah b. Ahmed b. Muhammed enNesef (l. H. 701) Ebulfida' smail mduddhin b. Omar b. el-Kethr (Bk. bn. Kesr) Ebulhasan Ali b. Ahmed el-Vhid (Bk. Vhid) Ebulhasan Ali b. Ebi Ja'far el- Kharaqn (l. H.425) Ebu'l-Hud es-Sayyad (M. 1849-1909) Ebulkasm Abdulkerm b. Hewzin el-Qushey (Bk. Qusheyr) Ebulkasm Mirza Babr (ahruh'un olu) Ebu Mlik El-Eca Ebu Said Osman bin Sleyman el-Jell (Bk. Osman Hay Bey) Ebu's-Sen ihbuddn Mahmd el-Als (M. 18021854) Ebussud Efendi (M. 1493-1573) Ebu Sleyman ed-Drn (H. l. 203) Ebu Tahir Muhammed b. Yaqb el-Firzbd (l. H. 817) Ebu Yaqb Yusuf el-Hem edn (M. 1048-1140) Ebu Yezdi Bestm Bayezid-(M. 803-874) Ehramcolu (Sivasl smail Hakk) Ekmelddn
10

F
Fadl bin Muhammed (Bk. Ebu Ali Farmed) Fahruddn-i Rz (M. 1149-1209) Fehm Arvs (M. 1825-1895) Fener Patrii Gregorius (Bk. Gregorius) Ferduddn-i Attr (M. 1119-1229) Ferit AYDIN Firzbd (Bk. Ebu Tahir) Fuad Kprl 176. Fudla b. Ubeydillah (M. 673) Fudayl b. yad (l. H. 187)

G
Garbullah (Bk. smet Garbullah) Gazl (Bk. mam Gazl) Gonjduvn (Bk. Abdulkhlq Gonjduwn) Gregorios (Ortodoks Rum Patrii, M. 1739-1821) 206. Gulm Ali Abdullah- Dehlew (Bk. Abdullah- Dehlew) Glal (Bk. Emr Kull) Gmhnev Ahmed Ziyuddin (M. 1813-1893)

H
Haccac b. Yusuf'us-Sekaf (M. 660-714) Hac Musa Bey (Mirzabeyolu-Mulu) Hadim, Ebu Sad Muhammed b. Mustafa (M. 17011762) Hakim Ata Hakim Kudretullah Hn Hakim Nmdr Hn Hakim Ruknddn Hn Hlet Efendi (1760-1823) Halid Badd (M. 1776-1826)

11

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

Halid el-Jezer (l. M.1839) Halid Zybr (M. 1826- M. 1863) . Halid Zyuddn Badd (Bk. Halid Badd) Halfe Bekko Halil Ata Hallc- Mansur (M. 860-921) Hamdi ed-Dastn Hamew (Bk. Ahmed b. Muhammed e-erif elHamew) Hmid el-Mardn Haris el-Muhasib (l. H. 243) Hasan Akay (Dr.) Hasan b. Ali (Bk. Hz. Hasan) Hasan el-Basr (l. H. 110) Hasan zlem Haydar Baba Hemedn (Bk. Ebu Yaqb ) Hill b. Umeyye Hindli Tcuddn (Bk. Tcuddn el-Hind) Humeyn (M. 1900-1988) Hurit Paa (l. M. 1822) Khuwaje Emkeneg (Bk. Muhammed Khuwajegi-yi Emkeneg) Huwce Eref-i Kabul (Bk. Eref Kbul) Huwce Yusuf-i Hemedn (Bk. Ebu Yaqb

lyas Eyyb mam Ca'fer'us-Sdk (Bk. Ca'fer'us-Sdk) mam Gazl (M. 1058-1111) mam Muhammed Bakr (l. H. 113/M. 731) mm- Nawaw (M. 1233-1277) mam- Rabbn (Bk. Ahmed Frqy Serhend) mam afi (M. 767-820) 10 mam Zeynulabidn (M. 666-713) rfan Gndz (Do. Dr.) sa (as) smail (as) smail el-Enrn smail e-irvn smail ez-Zelzelewi smet Garbullah

J
Jadd b. Qays J. Tandrio Joshua Loth Liebman

K
Kab b. Mlik Kad Beyzw (l. M. 1286) Kamran nan Kann (Osm. Padiah M. 1494-1566) Kara Yorgi (M. 1752-1817) Kasm Ata (eyh Said'in bacana -Binba-) 34 Kasm b. Muhammed (M. 653-721) Kasm Kufral (Kfrev M. 1920-1992) Khall'ul-Omar -Siirtli Molla Halil-(M. 1750-1843) Khzin, Aluddn b. Muhammed (l. H. 741) Krm Abdullah Kk Muhammed (Bk. Muhammed b. Muhammed el-Khn)

H
Hseyn el-Basret (l. M. 1914) Hseyn ed-Dewser Hz. Aie (l. M. 614-676) Hz. Ali (l. H. 23) Hz. Ebubekr (Hic. nce 51-H. 13) Hz. Hasan (M. 625-669) Hz. Hseyn (M. 626-681) Hz. Muviye (M. 604-680) Hz. Musa (as) Hz. Osman (M. 574-656) Hz. mer (M. 583-644)

L
Luis Ma'lf el-Yes (M. 1867-1946)

bn. Abbas (ra) (Bk. Abdullah b. Abbas) bn. Abidn (M. 1784-1836) bn. Ataullah el- skender (l.H.709) bn. Hacer (bn Hajer) el-Heytemi (M. 1494-1566) bn. Kayym el-Jawziyye (l. H. 751) bn. Kethr, Ebulfida smail b. Omar (l. H. 774) bn. Teymiyye (1263-1328) bn'ul-Frd (M. 1180-1238) bn'un-Nahhas brahim el-Fasih (M. 1820-1882) kinci Abdlhamid (Bk. Abdlhamid II.) kinci Mahmud (Bk. Mahmud II.)

M
Maharishi Mahesh Mahmud II (Osm. Padiah M. 1784-1839) Mahmd bin e-eyh Abdiljell el-Msil Mahmd-i njirfanew (l. H. 715) Mahmud Shib Mahmud Sami Ramazanolu Mahmd ihbuddn Als (Bk. Ebu's-Sen) Mahmud Cevad Siyahpu Ma'ruf el-Berzenj (M.1752-1838) Ma'ruf el-Karkh (l. H. 200)

11

12

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Mehmed Akif Ersoy (M. 1873-1936) Mehmed Ali Paa (Kavalal, M. 1769-1848) Mehmed Durmu Mehmed Fevzi Mehmed Koca Mehmed Raif Mehmed Read V. (Osm. Padiah,M. 1844-1918) Mehmed Zhid Kotku (l. M. 1980) Me'mn (Bk. el-Me'mn) Meryem (as) Mevln Cm (Bk. Molla Cm) Mevln Khalid-i Zuljenhayn (Bk. Halid Badd) Mevln Halid (Bk. Halid Badd) Mevlnzde Nizameddin Mir Abdu'evvel Mirra b. Rabi Mirza Abdurrahim Mirza Rahim Allah Big Molla Ahmed b. Salih Geyln Molla Cami (M.1414-1492) Molla Hall Siirtli-(Bk. Khall'ul-Omar) Molla Muhammed erif Muaviye (Bk. Hz. Muaviye) Muhammed Abduh (M. 1850-1905) Muhammed Abdulhd el-Msr Muhammed Aluddn-ul Attr el-Buhar (l. H. 802) Muhammed Baba Semmas (l. H. 755) Muhammed b. Abdillah el-Khn (1798-1862) Muhammed b. Muhammed b. Abdillh el-Khn (M. 1832-1898) Muhammed b. Abdlvahhb (M. 1703-1792) Muhammed b. Atiyya Muhammed b. smail Muhammed b. Sleyman el-Badd Muhammed Bqy-Billh (M. 1563-1603) Muhammed b. Bahuddn Buhr (Bk. Bahuddn Nakibend) Muhammed Birgivi (M. 1521-1573) Muhammed Cevad Siyahpu (l. M. 1831) Muhammed Dervi-i Azimbd Muhammed el-Khl Muhammed el-Kfrev Muhammed Emn Abidin (Bk. bn. Abidin) Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil (l. H. 1332) Muhammed Emn es-Suweyd Muhammed Es'ad Efendi ( stanbullu, M. 1789-1848) Muhammed Es'ad Eribil (Bk. Erbilli Es'ad) Muhammed e-erif el-Crcn (M. 1339-1413) Muhammed Khuwajegi-yi Emkeneg (M. 1512-1599) Muhammed smail ed-Dehlew Muhammed Ma'ruf b. Muhammed e-erif el-Abbas Muhammed Masm Frqy (M. 1599-1668)

Muhammed Mirza Mazhar (Bk. emsuddn Habbullah) Muhammed Muazzam ah Muhammed Murd- Kazn (l. M. 1933) Muhammed Muti' el-Hfz Muhemmed Raws Qal'aji Muhammed Rstem Raid Muhammed Salih Muhammed Seyfuddn Frqy (M. 1630-1696) Muhammed Sddyq Khn (Hind-Bahubal Emiri M. 1832-1889) Muhammed irin (Arvas l. M. 1913) Muhammed Zhid Bedakh (l. H. 936) Muhammed Zhid el-Kewser (1879-1952) Muhammed'l-Hazn (Bk. eyh'ul-Hazn) Muhiddin-i Arabi (M. 1165-1240) Mukrim irz (yetullah) Murad III. (Osm. Padiah M. 1546-1595) Murad IV (Osm. Padiah M. 1612-1640) Murd el-Buhr (M. 1640-1720) Murad- Mnzevi (M. 1644-1719) Musa Safvet Mustafa Fevzi (M. 1871-1924) Mslim b. Haccc el-Qusheyr (M. 821-875)

N
Nabukodonosor (Nabukadnazar ; Bohtunassar) Nahit Sertdemir Nakibend (Bk. Bahuddn Nakibend) Nsr Abdulkerm el-Aql Nsruddn Ubeydullah el-Ahrr (l. H. 895) Necip Fazl Ksakrek (M. 1905-1983) Nese, Ebu abdirrahman Ahmed b. uayb (M. 830915) Nawwb Muhammed Emr Hn Nawwb imir Bahadr Hn Nimetullah b. mer Nizmlmlk Hasan b. Ali (1018-1092) Nizar Abaza Nur Muhammed-i Bedewn (l. H. 1135)

O
Omar Enis Tabba Osman b. Sened en-Necid Osman Hay Bey (M. 1764-1829) Omar Khayym (Bk. mer Hayym) Osman Sircuddn Tawl (M. 1781-1867)

mer b. el-Hattb (M. 584-644) mer b. Osman Sircuddn mer Ferd Kam (M. 1864-1944)
12

13

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

mer Hayym (l. M. 1121) mer Nash Bilmen 209. mer Nesef (l. H. 461) mer ngt mer Zyuddn Dastn

P
Palulu eyh Said (l. M. 1925) Patanjali Prof. Jeager

Q
Qdy Muhammed zhid Bedakh (Bk. Muhammed Zhid) Qurtub (l. H. 671) Qusheyr (M. 986 -1072)

R
Rabbn (Bk. Ahmed Farqy) Rz (Bk. Fahruddn- Rz) Richard Tapper

Seyyid Vasfi Hseyn Shimmel Sbgatullah Arvs (l. M. 1870) Sddyq- Ekber (Bk. Ebubekr) Sddyq b. Hasan Khn el-Buhr el Qonj (18321890) Siddharta Guatama Sakyamuni -Hintli bilge- (l. M. . 478 ?) ) Sir James Bolevard Siirtli Molla Hall (Bk. Hall'ul-Omar) Sircuddn Eb'ul-Hasan Ali b. Osman el- Sultan Cihangir Sultan Ebu Said Sultan Read (Osm. Padiah, Bk. Mehmed Read V.) Sultan Selim (Osm. Padiah. Bk. Selim III.) Suyty (l. H. 911) Sfyan es-Sevr at-Thawr-(l. H. 161) Sleyman Paa Sleyman Zhd Suhrewerd (ihabuddn Ebulhafs es-Suhrewerd l. H. 632) Swami RAMA

S
Sabastiyani Sa'duddn Mes'd b. Omar et-Taftazn (Bk. Taftazn ) Said Paa (Badad Valisi) Said'i Nursi (M. 1873-1960) Sad-i Evvel = Birinci Said Said-i Sni = kinci Said Said (eyh) Bk. Palulu eyh Said. Saint Benoit Salih Efendi Salih Paa Salih Sibk -eyh- (l.M. 1852) Salih Zewww Samuel Smiles San Marco Sehl b. Abdillh et-Tster (l. H. 283) Sakyamuni (Bk. Siddharta Guatama) Selim III. (Osm. Padiah. M. 1761-1808) Selmn-i Fris (? H. 655) Semmasl Muhammed Baba (Bk. Muhammed Baba Semmas) Seriyy es-Saqaty (l. H. 251) Sern Sewde (Yezdcerdin kz; Hz. Ebubekrin gelini) Seyfuddn Frqy (Bk. Muhammed Seyfuddn) Seyyid Ali (Arvs, l. M. 1913) Seyyid Muhammed Said Seyyid erif Crcn (M. 1339-1413)

ahruh (M. 1337-1447) ah- Nakibend (Bk. Bahuddn Nakibend) ah Weliyyullah- Dehlew (1702-1762) ebnem Grpnar, emsuddn Habbullah Mirza Mazhar Cn- Cnn (M. 1699-1781) emzinanl Th-i Hakkr (Bk. Th-i Hakkr) erif Crcn (Bk. Seyyid erif Crcn) erif Mardin eyh smail eyh Kadri Hazn eyh Ma'ruf el-Berzenj (Bk. Ma'ruf) eyh Ali Naili (Manisal) eyh mer eyh Seyd (M.1889-1968) eyh ihabuddn (l. M. 1913) eyh'ul-Hazn (M. 1816-1892) ihabuddn Ebulhafs es-Suhrewerd (Bk. Suhrewerd)

T
Taber (Ebu Ja'far Muhammed b. Jerr M. 839-923) Taftazn (Sa'duddn Mes'd b. Omar, M. 1312-1389 ) Tcuddn el-Hind (H. 1050) Th el-Harr Th-i Hakkr (l. M. 1853)

13

14

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Th'nn olu Ubeydullah (Bk. Ubeydullah- Hakkr) Tayfur (Bk. Ebu Yezd-i Bestm) Tepedelenli Ali Paa (M. 1744-1822) Timurleng (M. 1336-1405)

U
Ubadetbns Samit (M. 583-654) Ubeydullah el-Haydar Ubeydullah- Ahrr (Bk. Nsruddn Ubeydullah) Ubeydullah- Hakkr (l. M. 1888) Ummu Farwa Urwa'tul-Wusq (Bk. Muhammed MasmFrqy) Uzun Hasan (M. 1423-1478)

nc Sultan Murad (Bk. Murad III.) rgb Ali Efendi

V
Vhid (l. H. 468) 74.

Y
Yadigar Muhammed Yaqb-i arkh (l. H. 851) Yezdcerd III. (Son Sasn mparatoru M. 642) Yldrm S. Bayezt (Osm. Padiah) Yunus Emre Yusuf (as) Yusuf en-Nebehn (M. 1849-1932) Yusuf Hemedn (Bk. Ebu Yaqb)

Z
Zhid el-Kewser (Bk. Muhammed Zhid el-Kewser) Zahruddn Babr ah (M. 1483-1530) Zaehner Zemakher (1075-1144) Zleyha Zlkifl (as)

14

15

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K

B BL YOGRAFYA
Kaynaklar, yazarlarnn alfabetik isim srasna gre yazlmtr.
Abbas el-Azzw: Mawln Khlid an-Naqshaband; Badad-1973 Abdullah (Dr.) Sellm es-Samerri El-uluw'wu wa'l-Fraq'ul-aliya Badad-1988 (3. Bask) Abdlaziz Bayndr: Bir eyh le Grme (Baslmam bir alma) stanbul-1995 Abdulhakm Arvas: Rbta-i erfe Rislesi (Sadeletiren, N. F. Ksakrek) Beyazt Devlet Ktphnesi No. 243435 Abdulhakm Arvas: Er-Riyd'ut-Tasavvufiyye; stanbul- H. 1341 Abdulqdir Habbullah es-Sind: Et-Tasavvuf; Medne-i Mnevvere-1990 Abdulmecd El-Khn: El-Hadiqul-Wardyya Fi Haqiq'i Ejill'in-Naqshabandiyya; stanbul?-H. 1308 Abdurrahman Abdulkhliq: El-Fikr'us-Sfiy'yu Fi Daw'il-Kitb'i wa's-Sunnah Kuweyt-Tarihsiz (kinci basm) Abdurrahman Demashqyya: En-Naqshabandiyya Riyad-1984 Abduvahhab Esh-Sha'rni (e-arn): El-Enwr'ul-Qudsiyye Sleymaniye Ktphnesi, . H. zmirli Blm No. 1182 Abduvahhab Esh-Sha'rni (e-arn): Tabaqt'ul-Kubr; Msr-1954 A. Faruk M.: ah- Nakibend; stanbul-1970 Ahmed b. Abdilhalm ibn Teymiyye El-Furqn Beyne Evliy'ir-Rahmn ve Evliy'i-eytn; KahireTarihsiz. Ahmed b. Abdilhalm ibn Teymiyye: Et-Tawessul wa'l-Wesleh; Beyrut-Tarihsiz Ahmed El-Biq:

Risle'tun Fi db'it-Tarqatin-Naqshabandiyya Elle yazma (dan fotokopi)-H. 1249 Ahmed el-Frqy es-Serhind: Mektubat (Mektup No. 187) Ahmed Yaar Ocak: Menkbnmeler; Ankara-1992 Ahmed Zyuddn Gmhnev: Cami'ul-Usl H. 1276. ( ncelemeye aldmz nshann basld yer mehuldr.) Aluddn b. Muhammed b. brahim: Lubb'ut-Te'wl Fi Manit-Tenzl (Khzin Tefsiri) stanbul-1979 ALECSO:(Arab Leaguer Educational, Cultural and Scientific Organisation) E-Mu'jam'ul-arabiy'yul-Ess; Tunus-1989 Ali b. Hseyn el-Viz el-Kif el-Beyhaqy: Raaht ; Sargez-Ta bask H. 1291 Ali Behcet b. Ebibekr b. el-Hasan: Risli-i Ubeydiyye-i Nakibendiyye H. 1320 niversite Ktphnesi No. 77258 Ali Kadri Risle-i Bahiyye ; Tarkat- Nakibendiyye Prensipleri Ali Nail (Manisal): Risle-i Megliyet Sleymaniye Ktphnesi . H. zmirli ; Bl. No. 1266 El-Mu'marea'tu Ale'l-slm Kahire-1978 Ayetullah Mukrim irz bakanlnda bir heyet: Tefsr-i Numne; Tahran-1369 (ran Takvimi) Birok yazara ait: Ez-Zumrudul Anka Mecmuas Muhtevas: *Er-Risle'tul-Medeniyye (Nimetullah b. mer) * Risle'tun Fi db'it-Tarqatin-Naqshabandiyya (Ahmed El-Biq) * Sleyman Zhd'ye ait Mecm'atur-Resil Celluddn Abdurrahman es-Suyty: El-tqn Fi Ulm'il-Qur'n stanbul-1978 (4. Basm) Davud b. Muhammed el-Kars: arh'ul Qasyda'tin-Nniyya Sleymaniye Ktphnesi, Tahiraa Bl. No 593/1 Ebu Abdillh Muhammed b. Ahmed el-Ensr (Endlsl): El-Jmi' li-Ahkm'il-Qur'n (Kurtub Tefsiri) Kahire-1952

15

16

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Ebu Ja'far Muhammed bin Jerr Et-Taber: Jmiul-Beyn Fi Tefsr'il Qur'n (Taberi Tefsiri) Msr-1954 Ebu'l-Berekt Abdullah b. Ahmed b. Muhammed en-Nesef: Medrik'ut-Tenzl ve Haqiq'ut-Te'wl (Nesef tefsiri) stanbul-1979 Ebulfadl Cemaluddn Muhammed b. Mukrim: Lisan'ul-Ara; Msr-189 Ebulhasan Ali b. Ahmed el-Vhid Esbb'un-Nuzl; Beyrut-1993 Ebulfid smail mduddn b. Omar b. el-Kesr: Tefsr'ul-Qur'n'il-Azym (bn. Kesr Tefsiri) stanbul-1984 Ebulkasm Jrullah Mahmud b. Omar ez-Zemakher: El-Kef An Haqiq'i Gawmd't-tenzl Beyrut-1947 Ebulkasm Abdulkerm b. Hewzin: Risle'tl-Queyriyye; Msr-1959 (kinci Basm) Ebussud El-imd rad'ul-Aql'is-Selm la Mezy'l-Kitab'il-Kerm Beyrut-Tarihsiz Ebu Tahir Muhammed b. Yaqb el-Firzbd: Tenwr'ul-Miqbs Min Tefsr'i bn. Abbas stanbul-1979 Ebu Zekeriyya Ahmed b. brahim (bn. Nahhs): Meri'ul-Ewq il Mesri'il-Usshq Fi Fazil'il-Jihd; Beyrut1990 El-Hac Muhammed Fevzi: Ayn'ul-Haqyqa Fi Rbita'tit-Tarqa Tarihsiz-Raaht'n kenar S. 489-518 Muhammed Ali b. Ali et-Tehnaw Kef'u stlt'il-Funn ; stanbul-1984 Es'ad es-Samahrn: Et-Tasawwuf, Mene'uh'u wa Mustalaht'uh'u Beyrut-1987 Esad Shib Nrul-Hidyeti Wal-rfn Kahire- h. 1311 Es-Seyyid Muhammed Murtaz ez-Zubeyd: Taj'ul-Ars; Msr-h. 1307 Ferduddin (Ferit) Aydn: Mawqf'u bn. Abidin el-Faqyh Min's-Sfiyye'ti Wa't-Tasawwuf stanbul-1989 16

Ferit Kam: Vahdet-i Vcd (Sadeletiren, Ethem Cebeciolu) Ankara-1994 Feyzullah Muhammed b. Yusuf El-Fetw's-Sfiyye st. Mftl Ktphnesi No. 340. Fuat Kprl (Ord. Prof. Dr.) Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar Ankara-1993 (8. Bask) Geleneki Nakibendlerden bir grup: Ruh'ul-Furkan, C. 2/63-93; stanbul-1992 Halid Badd: Risle'tur-Rbita (Baz nshalarda: Risle'tun Fi Tahqyq'irRbta olarak geer.) Esas aldmz nshalar unlardr: 1) Raaht kenar S. 221-232 2) Ulem'u Demashq wa A'ynuha Fi'l-Qarnit-Thlith Ashar el-Hijr (C.1/313-318) Halid Badd: Farsa divan (1217 beyit) Sleymaniye Ktphnesi Esad Ef. Bl. No.3700 Halid Badd: Istlahat's-Sfiyye, Sleymaniye Ktphnesi-Lala smail/699-5 Halid badadi: Risle-i Hlidiyye (Baz kaytlarda bu kitapk, Risle-i Rbta diye yanl isimlendirilmitir. Birok nshalar vardr) Esas aldmz nshay eviren, El-Hac erif Ahmed bin Ali'dir. Sleymaniye Ktphnesi, Dmlbaba bl No. 278 Hamdullah ed-Dajw: El-Basir L'i Munkir'it-Tewessul'i B'i-Ehl'il-Maqbir; Peaver-1965 Hasan zlem (Derleyen: Nahit sertdemir): Arifler Gl bahesi ; zmir-1993 Hayruddn Zirikli El-A'lm; Beyrut-1995 Hseyn ed-Dewser: Er-Rahme'tul-Hbta Fi Tahqyq'r-Rbta stanbul'da bir yaynevi tarafndan baslan nshas bn. Kayym el-Jawziyye: Telbs'u bls Sleymaniye Ktphnesi, Ayasofya bl No. 1739 bn. Khallikn (Eb'ul-Abbas emsuddn Ahmed b. Muhammed) Wafayt'ul-A'yn wa Anb'u Abn'iz-Zamn Beyrut-1978

17

TAR KATTA RABITA ve NAK BEND L K brahim el-Fash: El-Majd'ut-Tlid Fi Menakb'-eyh Khlid Sleymaniye Ktphnesi, . H. zmirli Blm No. 1161 brahim Sarm (Prof. Dr.): Teorik ve Pratik AdanTasavvuf ve slm, stanbul-1995 rfan Gndz: Tasavvuf Bir Terim Olarak Rbta (Baslmam bir alma) smail (Dr.) El-Arab Mu'jam'ul-Fraq Wa'l-Mazhib'il-slmiyya Ed-Dr'ul-Bayd'-1993 J. Tandrio B. Real: The Yoga (El-Yoga) Arapaya eviren, lyas Eyyb Beyrut-1988 Kasm kufral: Nakibendliin Kurulu ve yayl Trkiyat Enstits No.337 Ltf: Tarih-i Ltf Sleymaniye Ktphnesi, Hac Mahmud Ef. Bl. 4755 Mehmed Akif Ersoy Safahat; stanbul-1963 Mehmed Esad (Erbilli): Risle-i Es'adiyye niversite Ktphnesi No. 438/13 Mehmed Raf: Meqsd'ut-Tlibiyn stanbul'da bir yaynevi tarafndan baslan nshas Mehmed Zhid Kotku: Tasavvuf Ahlk; stanbul-1981 Muhammed Abdulhadi el-msr: Ehl'us-Sunne'ti wa'l-Jamah; Riyad-1988 Muhammed Ali b. Ali et-Tehnew: Kef'u stlht'il-Funn; stanbul-1984 Muhammed b. Abdillah El-Khn: El-Bahja'tus-Seniyye Fi db'it-Tarqa'tilAliyyetil-Khlidiyya; Msr-H. 1319 Muhammed b. brahim: arh'ul Hikem Basld yer ve tarih mehul Muhammed b. Muhammed El-Gazli: hya'u-Ulm'id-Dn, Msr, tarihsiz. Muhammed b. Omar b. el-Hasan el-Bekr (Fahruddin-i Rz): Mefth'ulGayb (Tefsir-i kebir) Beyrut-1995 Muhammed b. Sleyman el-Badd El-Hadqa'tun-Nediyye, Fi't-Tarqat'in-Naqshabandiyya; stanbul-1984 Muhammed Emn el-Kurd el-Erbil: Tenwir'ul-Qulb Fi Mumele'ti Allm'il-uyb Msr- H. 1384 Muhammed Emn Es-Suweyd: Daf'uz-Zulm An'il-Wuq'i Fi Irz'i Haze'l-Mazlm Sleymaniye Ktphnesi Esad Ef. Bl. No. 1404 Muhammed smail ed-Dehlew Es-Srtul-Mustaqym Muhammed Mut' el-Hfz-Nizr Abaza: Ulem'u Demashq wa A'ynuha Fi'l-Qarnit-Thlith Ashar el-Hijr (C. 1/298-335) Trkiye Diyanet Vakf slm Aratrmalar Merkezi Ktphnesi No. 922-97 Muhammed Tahir (Bursal): Osmanl Mellifleri stanbul- Matbaa-yi Amire - H. 1333 Mustafa b. Abdillah (Ktib elebi-Hac Halfe): Kef'uz-Zunn An Esmi'l-Kutubi wa'l-Funn stanbul-1971 Muhammed Zhid el-Kewser rmul-Merd Mustafa Ebuyusuf: Gaws'ul-bd B'i Beyn'ir-Rad; Peaver-1965 Nasr (Dr.) Abdulkerm el-Aql:Aqyda'tu Ehl'is-Sunne'ti wa'lJamah; Riyad-H. 1412 Nsiruddn Ebu Said Abdullah b. Omar el-Baydw: Envr'ut-Tenzl ve Esrr'ut-Te'wl (Kad Beyzv Tefsri) stanbul-1979 Nu'man b. Mahmud el-ls: El-yt'ul-Beyyint Fi Adem'i Sem'il-Emwt Beyrut-H. 1405 (4. Basm) Nu'manolu Ktip Mustafa Fevz: sbtul-Meslik Fi Rbita'tis-Slik, Nerede basld mehul-H. 1324 Nuruddn Ahmed b. Mahmud es-Sbn: El-Bidye'tu Fi Usl'id-Dn; Lleli Ktphnesi No.2271 Matbaa-i mire, stanbul- 1333 Omar b. Muhammed b. Abdillah es-Suhrewerd: Awrif'ul-Marif Msr-Tarihsiz. mer Ziyddin Dastan: El-Fetva'l-meriyye Sadeletirenler: rfan Gndz -Yakup iek

17

18

Sleymaniye Vakf Yaynlar

Seluk Eraydn (Dr.) Tasavvuf ve Tarkatlar; stanbul-1994 Semih Atf Ez-Zeyn: Es-Sfiyye'tu Fi Nazar'il-slm; Beyrut-1985 Seyyid erf Crcn: Et-Ta'rft; stanbul- H. 1300 Sddyq b. Hasan Khn el-Buhr el-Qonj Et-Tjul-Mukellel Riyad-1995 Sir James Bolevard: Meditasyon, eviren, ebnem Grpnar stanbul-1993 ah Weliyullh- Dehlew El-Qawlul-Jaml Fi Beyni Sewis-Sebl erif Mardin: Trkiye Tarihinde Nakbend Tarkat (ada Trkiye'de slm adl bir kitapta, 24 sayfalk bir yaz) eyh Safvet:

Tasavvufun Zaferleri Nerede basld mehul- H. 1343 eyh Seyd Sad el-Jezer: El-Zbta Fi'r-Rbta Basld yer ve tarih mehul Tcuddn el-Hanefi (Tcuddn b. Zekeriyya): Risle-i Tciyye, niversite Ktphnesi No. 3650 Tcuddn el-Hanefi (Tcuddn b. Zekeriyya): db'ul-Meshkhat'i wa'l-Mrdn stanbul niversitesi Ktphnesi, Nadir eserler Blm'nde 3650 Yaar Nuri ztrk Kurn- Kerm ve Snnete Gre Tasavvuf stanbul-1989 Yusuf En-Nebehn: Cmi'u Kermt'il-Evliya' Msr-1329 Zekeriya Kitap (Prof Dr.) Ortaasya'da slmiyetin Yayl ve Trkler Konya-1994 (3. Bask)

18

You might also like