Professional Documents
Culture Documents
Orhan Kemal Cemile
Orhan Kemal Cemile
CEMILE
Roman
:::::::::::::::::
Kuvvetli ayin altinda bembeyaz pamuk tarlalarigz alabildigine uzaniyor, kyleri sehre bagliyan tozlu yollarda ktl denilen, tohumlu pamuk hararlariykl Dolar, Sevroleler, Fordlar, yagsiz tekerleklerinin gicirtisiaydinlik geceyi dolduran kz, camiz arabalari,Inegl ift atlilari, ykl deve dizileri sehre akiyordu.
Deveci opur Halil, dokuz deveyi ekmekte olan eseginden yere atladi, kara donunun cebinden Serkdoryan cigara paketini ikardi, bir cigara yaktiktan sonra p bas ve sahadet parmaklariyle kirip firlatti.
Testekerlek ay ta yukardaydi.
YoI boyunca uzanan meseligin hemen gerisinde tok bir akal, hazdan gerilmis sirtiyla yumusak toprakta debelenmekte, arada sehvete gelerek, ince ve bembeyaz disleriyle ava dogru pavlamaktaydi.
akal tekrar pavlayinca, uzaklarda bir kpek grler gibi sesiyle havlamaga basladi. Bunun zerine sagdan soldan, inceli kalinlikpek sesleri ogaldi. akal safi kulak kesilmisti. Bcek itirtilariykl geceyi huzursuzlukla dinledi.
Tam bu sirada esen nemli bir rzgar Deveci Halil'i iten ie titretmisti ki, karsida, ta karsidaki kalabalik meseligin hemen gerisinden kalkan drt insan karaltisina dikkat etti. Karaltilardan ayriynlerde kaybolurken, drdnc karaltiyola indi, bir cigara yakti.
Klevand pamugunun devsirildigi bu mevsimde tarlalar insan dolu oldugu iin, Deveci Halil aldirisetmediyse de, geenlerde sehrin burnunun dibinde evrilip soyulan otomobili hatirlayarak, eli kara donunun sagcebindeki
- Selamnaleykm! dedi.
Kasketi ensesine yikiliadamin yz pek belli olmuyordu. Makinist kilikli, uzun boylu, zayif biri.
Beriki:
Beriki gld:
- Olur olur...
- Olsa napardin?
Glstler.
Deveci Halil:
- Demek ayrildin?
- Ayrildim...
- Simdi ne is gryon?
- Belli olmaz.
- Ne belli olmaziyahu.. Geen gn bir yerde konusuluyordu, senden laf aildi, bu ukurova'da stne zor bulunur dediler!
- alisiyor..
- Hastaliginoldu?
- Bildigin gibi.
- Beni dinledigi var miki.. Evde bunaliyorum diyor, leceksem makinemin basinda lim diyor..
Izzet usta:
Deveci Halil bu sefer hem kamyona, hem de kamyonu icat edene, kamyonu memlekete sokana, kamyonla is grene, grdrene uzun uzun sgdkten sonra:
- Ben her yil bu vakitlar paraynan oynardim! dedi, bu cenabetler memlekete girdi gireli bizim rizklarin yn degisti..
AnlayislianlayisliglmseyenIzzet usta:
- Tbe de.. Baba, dede, ecdat yadigari, peygamber mahluku onlar.. Gnah degil mi? Sen ona buna bosver de, su Bosnak kizindan haber ver bana.. Gene o avluda mioturuyorsunuz?
- Evet...
- Kapikomsuyuz.
- Kirk yilda bir isimiz dst, bos verdin bire usta.. Halbuki babasiynan aran iyi!
- Sen bunu zaman zaman tekrarlar durursun Halil, ille beni grdn m aklina gelir..
- Kim?
- Kiz...
- Gece dsmde, gndz hayalimde vallaha.. her daim aklimda.. Allah emri, Paygamberin kavli zere, kendime aile yapacagim..
- Sen babasinin gnln ettikten sonra kizin esamisi mi okunur bire usta?
- Niye?
- Senin bildigin babalardan degil ki bu. Kizinigznden ziyade sever.. Sonra o adamin kafasibaska.. Yerliye kiz vermez. ocuklarinitoplayip, ukurovadan savusmak istiyor..
- Savusup da nolacok?
seviyor..
- Katibi degil mi? Otuz kaat ayliknan avrat misevilir? Bana varsin, gzmn yaginiyesin! boynunu bogazini besibirliknen, kollarinialtin burmaynan doldurim!
- Kizin byle seylerde gz yok.Isterse, senin yapacaginin on mislini yapacaklar var.. Amma istemiyor...
- Ben onu Allahin emriynen kendime aile yapacam, kapatma degil ya..
- Bos laflar Halil.. Olmayacak sey, bosuna nefesini tketme. Kiz katibi seviyor diyorum, sen hala...
- Eeee?
- h..
II
Sehrin hareketsiz, agir ve eski sokaklariyabanciya Ortaagihatirlatarak agarirken, bir kapiusullacik ailip kapandi, sonra bir baska kapi, daha sonra bir baskasi... Zlcelale ibadete kosusan Mslman glgeler peydahlandi duvarlarda. Bogula bogula ksrp, yere agiz dolusu bir balgam tkren ihtiyar bir Mslmanin birdenbire:
- Allah Cellecelalehu!
Bu sirada Deveci Halil'in deve dizisi, caminin arkasindaki karanlik sokaga girmekteydi.
III
Fabrikanin kursuni boyalidemir kapisinnden e ayirarak her biri bir baska mahalleye giden yollar kz, camiz arabalari,Inegl ift atlilari, boy boy, renk renk kamyonlar ve ykl deve dizileriyle doluydu. Geit vermiyecek sekilde tikali yol, fabrika kapisinda birlesip kalin bir kol halinde ieri giriyor, Malzeme Yedek Anbarini sagina, demirhaneyi soluna alip, tohumlu pamuklarin tohumundan ayrilma isinin grldg irir Dairesinin de nnden geerek, fabrikanin arka magazalarinda yanyana kantarin oraya uzaniyordu.
kantarda katip, fabrikaca satin alinan tohumlu pamuklari tartip teslim almaktaydilar.
Ortalikta keskin bir mayis kokusu vardi. kz, camiz bgrtleri, hamallarin yaygarasi, telas, toz ter...
Fabrika sahibi ekseriya altida, pek pek altiyi eyrek gee fabrikaya gelirdi.
IV
Bu saatta degisecek yedek, yani vardiya olmadigindan, isi mahallesi uyuyordu. rms, tahta, pasli teneke ve kerpi yiginlarindan ibaret evleriyle isi mahallesi sanki bir seldi, bir seldi de bu sel, uzak, ok uzaklardan yuvarlana yuvarlana, kpre kpre, korkun anaforlar yapa yapa gelmis, yillardanberi mahallenin nabzi gibi atan fabrikanin agir, beyaz taslarla rl; kalin saglam ve yksek drt duvarina drt yandan yklenmis, ama duvarlari asamadan, takilmis kalmisti.
Evler.. Yan yatmis, diz kms, bagdas kurmus, kapaklanmis, yahut tam yuvarlanacakken tutunuvermis, evler, isi evleri.
Bu evlerin rk kapilari arada ailiyor, ya dal gibi bir kiz, bir kadin, yahut kocaman takunyalariyla kck bir ocuk, uyku dolu gzleriyle ikiyor, fabrika kapisindaki Fabrika Memur ve Isileri Mahdut Mes'uliyeti Istihlak Kooperatifinin bakkalindan ieri giriyordu.
Fabrika bas makinistinin babasi olan kipkirmizi, ablak yzl, ihtiyar bakkal, tezgahina dayanmis, gms ereveli beyzi gzlgnn stnden bakarak, Deveci opur Halil'le ene aliyordu.
Bir ara:
opur Halil dnd, bakti. Uzun boylu, sapsari, zayif bir kadin. Elinde siyah bir zeytinyag sisesi..
opur Halil:
Beriki:
- Kocani yolda grdm, dedi Halil, bir patoz tamir etmis.. Iyi bir para geer elinize gayri.
Kadin:
- Insallah..
ikti gitti.
- Ustaligina diyecek yok amma, sebatsiz, dedi, yoksa bu ukurova'da az bulunur.. gn orda, bes gn tede...
- Bir insan bir yerde sebat etmeli! Su Bosnak kizini sordum, madem bir avluda oturuyorsunuz, kapi komsunuz, babasini gr, su isimi bitir, dedim..
- Ne dedi?
- Katibi seviyor diyor.. Otuz kaat mayisnen avrat mi sevilir? Kollarini altin burmaynan doldururum, gzmn yagini yesin dedim.. Sonra dedim ki, sehirde konak bile tutarim kendine, dedim, develerimi satar, ugruna harcarim dedim... Hem de satarim emmi! Kizin babasi aksiymis. Dogru mu?
- Hangi kizin?
- Bosnok kizinin...
- Cemile'nin mi?
- Heye...
- Aksi olup da canim... Anayi kizdan ayiran para... Lakin kiz bildigin gibi degil.. Kabadayi.. Ardinda da firlayanlar ok ya, dnp bakmiyor...
- Katip nasil?
- Katip de eyi oglan, hatirnaz.. Zorlu da iki ier hani.. Benim su mahzene girer, pencerenin nne oturur, salari malari da tarar mi sana...
- Neye sevilmesin? Iki gnl bir olduktan sonra samanlik seyran olur derler bize oglum..
- Bu kiz kisminin da isine akil, sir ermez... Bir heye dise yani... Kollarini altin burmaynan doldururum!
- Nerde?
- O degilden amis meseleyi, agzini magzini aramis bir iki.. Lakin su katip olmasa...
- Sevse ki ne yahu.. Otuz kaatnan avrat mi sevilir bire Mamid emmi? Yarin evlenseler mesela, avrat tuz dedi mi, cigeri ciz der! Hele bir iki de ocuklari oldu mu, birak.. Halbuki beni sevse...
- Ee?
- Deli kafa.. Bana byle seyler syleme, seni idareye sikayet ederim demis...
- Otuz kaatnan avrat mi sevilir? Nerden baksan bir katip parasi... Halbuki beni bir sevse...
Bakkal:
irak, dkkanin yari inik kepenklerini tam kaldirmisti ki, aga kooperatif berberinin yanindaki kseden ikti. Genis kenarli hasir sapkasi altinda prsk yanaklari, sarkik alt dudagi, ggsnden baslayan kocaman karni ve ince bacaklariyla yan yan yryor, bir rdegi hatirlatiyordu.
ukurova'ya yarim pabulari; kulaklarina gemis yagli fesi ile irgatlik iin geldigini, Mahmutpasa Haninin kapisinda, apakli gzleriyle btn gn dikilip, dag kyllerinin getirecegi tabaklanmamis tavsan derisi bekledigini, derileri tabaklayip sattigini, kazandigi bes kurusa dgm stne dgm attigini, ekmek peynir, ekmek tursu, ekmek kara zeytin yahut kaynamis kimyonlu nohutla gnn gn ederek santimle yasadigini herkes bilirdi.
Aganin geldigini gren Bosnak kapici, mahalle bekilerininkine benzeyen elbisesinin ceketini yanlara ekti, kendine eki dzen verip, ellerindeki anaklara yerlerden hayvan pisligi toplamak iin itisen yalinayak ocuklari kovaladiktan sonra, esas vaziyete geti ve fabrika kapi iindeki kulbesinin nnde put kesildi.
Aga btn bunlarin farkinda bile degildi. Ktl hararlari ykl araba, kamyon ve deve dizilerinin tikadigi yollari atik kaslarla gzden geirerek:
- Ne demiye birikmis bunlar? diye sordu, yollari tekmil kitlemisler! Katipler dartmiyor mu?
Kantar basindaki katibin btn gece yarisircasina is grdklerini bildigi halde, gene de sormustu.
Kapicinin verecegi cevabi beklemeden, fabrikaya girdi, odasina geldi. Sapkasiyla ceketini ikarip odacisina verdi, her sabah fabrika islerini kontrola giderken giydigi uzun, beyaz is gmlegini sirtina, lacivert beresini de tysz ama kuvvetli basina geirdi, her gnk gibi, fabrika ilerini kontrola ikti.
Ktl denilen tohumlu pamugun irirlandigi, yani tohumlu pamugun tohumundan ayrilma isinin yapildigi irir Dairesi'ne, tahtalari basila basila yenmis, rk, su gibi sallanan bir merdivenle ikiliyordu.
Katip, tohumdan ayrilmis pamuk balyalarini tartiyor, deveci opur Halil de bacak bacak stne atmis, odada cigara iiyordu.
Aganin akli gitti. Zaten katip de isi birakmis, aganin yanina kosmustu. Birlikte merdivenleri ikarlarken aga birdenbire durdu, pesi sira gelmekte olan katibe:
- Gzlerine barnaklarima daktigim gibi ikicigini birden alirim, kosnk! dedi, palikemi mi yakdiracan? Ne dimeye sylemeyon palike iinde cuvara imenin yassah oldugunu?
- ...?
- ...agasinin hatiri kalir diye mi korhdun? Kalsin... Beni alakedar itmez.. Get, syle usulynen, sndrsn cuvarasini!
opur Halil:
- Tadini kairdin be! dedi, deminden beri sndr sndr.. Iki firrik kaldi surda zati..
- Iki firrik miki firrik bilmem, sndr.. Aga demedigini komadi bana.. Ne mecburiyetim var el iin laf isitmege?
- Burasi fabrika.. Burda hi kimse mstesna degil.. Sndr cigarani! Had!.. Bak her taraf pamuk dolu.. Bir kivilcim, tamam. Sndr, sndr yahu!
Katibe ters ters bakan opur Halil yere attigi cigaranin dibini ayakkabisinin ucuyla ezdi. Bunu bir yenilgi
saymisti. Salvarinin cebinden ikardigi iri taneli sari kehribar tesbihini sakirdatarak ekmege basladi. fkesi gittike artiyordu. Katibe gz ucuyla bakti.
Balyacilarin kantara koyduklari pamuk balyalarini tartip numaralariyla kilolarini nndeki deftere kaydetmekte olan katip, gzlgnn stnden opur Halil'e bakti, lahavle ekti.
Beriki:
Katip:
- Suratindan belli...
- Belli tabii...
- Kes lan! Simdi efendinin de, beyinin de anasindan avradindan ektirirsin ha!
Gzlgn ikarip rahlesinin zerine hirsla birakan katip, kalkti devecinin karsisina dikildi:
- ek bakalim hadi!
Itismege basladilar. O onu itti, o onu. Sonra birdenbire karakucak oldular. opur Halil, ihtiyar katibi bir savurusta, rahlesine firlatmisti ki, yetisen hamallar araya girdiler, deveci Halil'i disari ikardilar.
Eli ayagi zangir zangir titreyen katip kkryordu. Basbas bagirarak odasinin kapisini arpti, arkasindan srgledi.
- Birazdan, diyordu, birazdan isterim bunlari: Eger bunu senin kesene korsam bu biyiklar anamin...
Bir bardak su ien katip, rahlesinin basina gemisti. Titreyen eline kopya kalemini aldi, gzlgn gzne takti.
- Yz on kaldir!
Kendisine cevap vermege tenezzl edilmedigini sanan opur Halil gene sgd.
- Ulan senin Isani, Musani, yedi gbek sonraki zrriyetini Iskenderin ordusuynan.. diye sgerek hamallarin elinden kurtuldu, katibin oda kapisina mthis bir tekme atti.
Aga:
- Kulagasma.. cevabini verdi, yarin benim palikem yanarsa, tebastan yrek sogudur dmbkler!
VI
4 numaradan 24 numaraya kadar yumusak, ekstra, her katta bkl ve tier renkte pamuk iplikleri yapan iplikhane, erkek aptesanelerinin yaninda, mavi boyali kapilari ieri disari ailip kapanan, yksek atisini saglam demir kollarin tuttugu, aydinlik, tertemiz, piril piril bir atlyeydi.
Kapidan girince sagda RIETER markali banko makineleri... Fitil makinelerinden gelen pamuk kolonlari bankolarda isteniien numaraya gre incelir ve masuralara sarilirdi. Her bankoda nc ve Arkaci denilen isiler alisir. Islak betonun zerinde yalinayak veya takunyalarla alisan kiz, oglan, gen, ihtiyar, kadin, erkek isiler... Bilhassa ocuklar.. Dokuz, on yaslarinda, gzleri uyku dolu, renksiz seylerdir ki, is kanununa uysun diye, annelerinin, teyze, hala, dayi yahut ta tamamiyle yabanci bir byk insandan parayla satin alinmis nfus kaatlariyla ise girmislerdir.
Bankolarin yesil uha kapli ince silindirleri zerinde su gibi dagilip, sonra birleserek piril piril engellerden geen iplikler, masuralara bas dndrc bir hiz ve yumusak bir viniltiyla sariliyorlardi.
Her gn on iki saat ayakst alisan ufakli bykl isilerin vazifesi, arada kopuveren bu ince telleri Yapistirmaktir. Isiler bu yapistirmada yle ustadirlar ki...
Aga sagdan birinci bankonun yaninda durdu. Makinelere karsi tkenmez bir hayranligi vardi. Gzlerini yesil silindirlere dikti.
Aganin iplikhaneye geldigi haberi her zaman abucak yayildigindan, birer ksede ene alan, gazoz, ay, kahve imege sivisan, kizlarla dalga geen usta veya usta muavinlerine haberler uardi.
Gene yle oldu. Iplikhanenin koca gbekli, zampara ustasi atlyenin arka kapisindan usullacik girdi, arka makinelerden birinde szde tamire basladi.
Babasinin patlak yenli sari postallarini incecik ayaklarina geirmis, on iki yaslarinda bir bankocuya:
- Niye lan?
- Niyesi var mi bire aga.. Byle iplik olur mu? Kop ha kop!
- Btn amele sikayeti! dedi, millet kan agliyor.. Hele dokumahane.. Byle giderse herifin Allahini sasiracaklar...
Aga glmsedi:
- Numan Serif Beyefendi dsnsn.. Gaviri bes seneligine konturatinan palikeye bagliyan o. Herif bana bile kafa tutuyor yallah deyince...
Aga:
- Bereket versin Smerbank fabrikasinda da kadrolar dolu. Yoksa alistiracak adam bulamiyacaktik..
- Insallah..
Aga Kelep'lere geerken, iplikhanenin nihayetindeki odayi, Italyan'in alisma odasini enesiyle isaret etti:
- Gelmedi mi daha?
Usta:
- Dokuzdan evvel gelmez, dedi, herif Avrupali mhendis kolay mi? Bizim gibi degil ya. O yokken fabrika islemiyordu sanki, pek bir lzumu varmis gibi..
Kelepler, yani zgler, bankolardan dar bir beton yolla ayriliyordu. Bankolardan gelen iplik masuralari koca koca teknelerle keleplere tasinir, keleplerde zlr,
Beyaz rtl baslari nlerine egik, siyah ggslkl isi kizlar haril haril alisiyor, ikide birde kopan iplikleri baglayiveriyorlardi.
- Ipliklere bir seyler oldu, diyorlardi, bu kadar senedir biz bu fabrikadayiz, bylesini grmedik..
Kizlar:
- Ben ikarmadim, benim suncacik kabahatim yok.. Palikenin sahabi bir ben olsam, kuyrugundan duttugum gibi, yallaaah!..
- Belasini o, ekmekleriyle oynadigi isilerden bulacak... Yazik gnah degil mi su ana kuzularina? On iki saat ayak st alismak kolay mi?
- Asinlar gzlerini! Aglamiyan ocuga meme var mi? Gedip Numan Beyefendiye sylediniz mi?
- Dogumacilar gitmis, sikayet etmisler... Dinlemis bir iki... Sonra kizmis. Avrupali bir fen adamina karsi sizin sikayetinizi dinlemem, haydi yallah mars demis..
- Koskoca Numan Bey.. dedi, bir ayagi Avrupada, bir ayagi Emelikende... Sen ben kim oluyok?
Bosnak kizinin yaninda aganin gene durdugunu gren iplikhanede Italyan hemen unutuldu. Sagda, solda fisiltilar basladi.
Daracik omuzlu, kara, kuru, irkin bir kiz olan Arnavut Meryem:
- Ya beriki? dedi, kaslara bak.. Babasinin ogluna surat ediyor sanki.. Bellersin ya babasi ya da..
Hatice:
- Hi canim.. Koskoca bir aga mesela.. Sen yle bir adama surat asacak insan misin? Kim oluyorsun sen?
Karakiz:
- Ondaki onur, kibir kimde var. Burnu kafdaginda.. dedi, su deveciden tr byle byle dedim, herif sana yangin dedim, kollarini burmaynan doldururum, gzmn yagini yesin diyor dedim de emkiriverdi!
- Vallaha.. Deveci diyor ki, otuz kaat maasnan avrat mi sevilir, diyor.
- Ne diyor?
- Hi. Seni idareye sikayet ederim diyor.. Etsin, korkum mu var? Onun feristahindan korkmam ben.. Ben kain kurrasiyim.. Lakin gttgm nokta baska...
- Tiskit, dedi. Ayagina gelmis bir kismet.. Su senin deveci beni almaz mi kiz?
Tam bu sirada elinde bir takim kaatlarla Cemile'nin katibi iplikhaneden ieri girdi.
Kara kiz:
- Aha, dedi, Asli'nin Kerem'i... Aklima da geldiydi ha.. Usta bir gicik aliyor ki..
- Senin Numan Beyin adami... dedi, saat basi burda.. Halbuki iplikhaneyle hibir alakasi yok.. Eline bir iki kaat alir, dolasir. Maksat kizlarla angaje etmek..
Agayi karsidan gren katip de sasirmisti. Geri dnmek istemis, spheyi bsbtn ekecegi iin vazgemisti.
Katip durdu. Yeni tirasli yanaklari kizardi. Salari briyantinden isil isildi.
Iplikhane ustasi:
Katip sasaladi.
Aga serte :
Katibin gz Cemile'ye kaydi.. gzgze geldiler. Verilecek kandirici bir cevabi yoktu. Bununla beraber, birseyler sylemeliydi herhalde. Gz tekrar kiza gitti.
Bu sirada aga:
Usta:
Aga aldiris etmemisti, tekrar Cemile'nin yanina sokuldu. Cemile'yse hirsindan titriyor, yasaran gzlerini saklamak iin basini egdike egiyordu.
Aga:
Cemile cevap vermedi. Basini az daha egdi, titreyen elleri makinenin iplikleri arasinda simsek gibi dolasti.
Aga:
Byle bir karsilik beklemiyen aga, iplikhane ustasina bakti. Usta glmsyordu, soguk, hain bir glmseyis..
Cemile:
- Yok, dedi.
Kizi uzun uzun gzden geirdikten sonra, basini salladi, fkeyle yrd. Iplikhane ustasi da pesinden gitti, disari iktilar,
Aga:
- Ya... diye sasti, madem biliyordun bunu oglani ne dimeye kovdurdun bana?
- Bosver.. Bura katip ketebe takiminin angace yeri degil, iyi ettin!
- Yoksa...
- Bu muhacir esas, Bosnak.. Babasi uzun boylu bir adam. Lakin, memleketinde ok ileri, hanedandanmis.. Bilenler
anlatiyor, etebasiymis herif, bir tabur gavuru nne katar kovalarmis.. Tabi zengin adam, mal mlk ok.. Din ugruna, pir askina Sirplarnan bogusurmus. Lakin, zorlu dis eker ha. (Agzini ati, magara gibi oyuk bir dis yerini gsterdi) Bak, bu disimi ekti. Eli yle hafif ki.. Sonra, kirik, ikik, yara, bere.. Elinden her bir sey gelir.. Bu kizin bir anasi vardi aga, eh.. Allah isini gcn birakmis, bu avradi yaratmis derdin grsen.. Tevatr gzeldi. Bir sai vardi, topukta, beyaz beyaz, kar gibi. O kas, o gz..
- Niye, kizi meydanda degil mi? Bir de kardesi var bu kizin, dokumalarda..
- Babasinin zenaati madem bu kadar zorlu.. Ne dimeye alismiyor da ocuklarini palikede isletiyor?
- Vallaha bilmem amma, grms geirmis adam, derebey ocugu.. Dis eker beles, agri keser, kirik sarar, sa tiras eder, sakal kazir metelik almaz. Alsa halbuki,
ocuklarinin ikisinden de ziyade para kazanir amma, gel anlat.. Derebeyi adam, kimbilir.
- Bizim sogan erkegi gibi degil mi diye gld. Lakin aferin kiza.. koca bir patrona emkirmek..
VII
Agam tam dokumahane kapisina gelmisti ki, Italyan mhendis Orlondo, fabrikanin Memurlar Kapisi nda grnd. Beyaz kolonyal sapkasi, piposu, kurt azmani iri kpegi, budakli bastonu, kisa pantalonu ve sari sari tyl kipkirmizi bacaklariyla..
yz otomatik dokuma tezgahinin kulaklari sagir eden bir sakirtiyla alistigi dokumahane toz iindeydi. Basik atidaki pancerelerden birer stun gibi betona vuran sabah gnesinde pamuk tozlari uusuyor, dokumahane
kola koyuyordu.
Agayi kapida karsilayan dokumahane ustasi, gzleri burun kklerine akmis, oklava gibi upuzun, kupkuru, hilekar bir Arabusagi, aganin sol gerisinde yrrken, ona istemedigi bir sr sey anlatiyordu:
- ...isi galeyan halinde. Smerbank fabrikasina kaan kaana. Bereket versin oranin kadrolari dolu da.. Isi ne, yapsin? Kopani ekip baglamaktan bez dokuyamiyor ki! Bir sey degil, yarin biimsizlikler de olabilir.
- Ne gibi?
- Italyan'i istemiyor isiler! Anan yahsi, baban yahsi, g halle idare ediyorum herifleri.. Aga:
- Sana ne? dedi, niye idare ediyorsun? It isi, domuz derisi. Ko serhosu yikilana kadar!
Iplikhanede oldugu gibi, dokumahanede de tezgahlari teker teker dolasirken, sinirli bir halde, kendilerini tutamayip Italyan mhendise kfr basan isilere:
- Siz Numan Begden daha mi eyi bileceksiniz? diyordu, herif ne Avrupasini kodu gezmedik, ne Emelikenini...
Isiler:
- Onun Avrupayi, Amerikayi gezmesi, babasinin bayraktar olmasindan bize ne? Biz ekmegimizi biliriz...
- Hakkinizda bu hayirli zahar ki.. Neden dirsen, basiniza koskoca bir mehendis getirdi hem de Italyan... O gelmeden bu palike isliyor muydu? Siz bez dokumasini biliyor muydunuz? Italyan geldi, her birseyler dzelmedi mi?
gtrd. Isilerinden isik geirilmis gazoz bilyalarini hatirlatan gzleriyle Camgz Sadik, aganin emrini bekliyordu.
Aga:
Aliskin ellerle mekigine yeni masura koyan Camgz, tezgahini kostu, isletti. Sert sakirtilarla islemege basliyan tezgahta mekik yildirim gibi gitti, geldi... ve istop etti. Bes iplik kopmustu. Camgz Sadik kopan iplikleri abucak ekti, bagladi, tezgahini tekrar isletti. Az sonra makine tekrar istop etti. Drt iplik birden kopmustu.
Aga:
- Niye byle ediyor? diye sormaga kalmadan, Camgz eliyle, koluyla, kasiyla, gzyle basladi:
- Bu Italyan'in dzeni gibi bombok dzen grmedim aga. Bu kadar senelik dokumaciyim, basima bylesi gelmediydi.. Iplik ekip baglamaktan bez dokuyamiyoruz. On iki saat ayak st dikil, hava.. Bu gidisle ekmege, dilenecegiz.. Evvelce ne iyiydi! Hepimiz memnunduk.. Simdi?
Dayisina bakti. Beriki: ..devam et, devam et! demek isteyerek, aganin omuzu stnden basini salladi.
- ...simdi gnde bir tek top bile ikaramiyoruz.. Biz de insaniz, bizim de ekmek bekleyen oluk ocugumuz var.
Dokuma ustasi:
- Btn dokumahane byle dsnyor! dedi, herifler hakli. On iki saat alis, didin, tatli uykundan ol, sonra...
Aga:
Camgz:
- Kovun amma, Numan Bey bes senelik konturatnan palikeye bagladi. Istesek bile kovamayiz..
- Isi konturat monturat dinlemez aga. Isinin surasina geldi, biak kemige dayandi.. Burada yle isiler
Dokuma ustasi:
- Ne biim laf bu? diye gya sertlesti, kanuna, nizama karsi gelinir mi?
Gz kirpti.
Aga birdenbire:
- Heye..
Agayla ustanin kendinden tarafa gelmekte olduklarini gren Sadri'nin yanaklari kizardi, korkmustu. Tipki kizkardesi gibi basini nne egdike egdi.
Aga:
On alti yasindaki Sadri'nin sari tylerle kapli tombul yanaklari kizarip bozariyordu.
- Var.. dedi.
- Baban?
- Babam da..
Sadrinin kaslari atildi. Agaya, sonra ustaya bakti, daha sonra da yanindaki tezgahta alisan arkadasi dokumaci Musa'ya. Hibir sey anlamamisti.
Aga:
- Kiz eksigidir, diye devam etti, yarin elin eline dserse sikinti eker!
Sonra:
- ok kt aga..
- Niye?
Sadri:
- Yook... diye basini sallayinca, aganin omuzu zerinden bakmakta olan dokuma ustasinin yz kiristi.
- Yok!..
Aga:
- ...Ilk zamanlar Italyan'in dzeni iyiydi... diye devam etti, kaymak gibi bez dokuyorduk, tbe iplik kopmuyordu.. Drt, bes gn byle gitti. Ondan sonra.
Dokuma ustasi:
Sadri:
- Konusmuyorsun!
Aga:
Arka tezgahlardan birinde alismakta olan kisa boylu, yusyuvarlak birini parmagiyla isaret eden usta:
Aga o tarafa yrynce, usta bir is bahane ederek, makinelerden birinde szde tamire basladi, aganin pesisira gitmedi.
Bir kedi kadar evik, aikgz olan Izmirli Nusret, lisenin onuna kadar okumus, cin gibi bir delikanliydi. Iplik ve bez randimanlarinin niin birdenbire dstgn kisaca anlatti:
- ...kolaya zimpara tozunu usta beyin adamlari atiyor.. Malum a, zimpara tozu asindiricidir.. Tel gcle asiniyor, asinan tel gcler de iplikleri zedeleyip kopariyor.
Dokumahane kapisina dogru giderken, usta endiseyle bakiyordu. Gzyle gel! yapan aganin pesi sira dokumahaneden ikti, iplik ambarindan ieri daldilar.
Sagli sollu, tavana karar istifli iplik paketlerinln arasinda daracik yol, giris kapisi gibi kck bir kapliyla disari ikiyordu.
- Patirdiyi birak! dedi, surda bizbizeyiz... Senden, benden gayri kimse yok: Agnadin mi?
- Anladim aga..
- ...?
- Elimden gelse, bi gasik suda bogarim dmbg? Amma, asil zorum tekinde, onu burya getirende.. Agnadin mi?
- Anladim aga..
- Numan beg, Numan beg... Ne Avrupasini kor, ne Emelikenini.. Sifatini grmyon mu? Gavudan fark var mi? Yazinin kabiklisini tebelles etti basimiza.. Ayda bin lira para, pirim, ikramiye, virt zirt.. Sana bisey deyim mi? Amma aramizda kalacak...
- En saglami o zati.. Nedir yle.. Muhasebeyi mektepli memurnan doldurdu.. Eskiden iki, katip.. Is gene bu isdi, hesap kitap gene bu hesap kitapdi...
- Haklisin aga...
- Yenisden sylyorum, szme kulak vir, a gzn; Italyan'in ayagi byle alinmaz!
- ...nasil alinacagina gelince... sen bi selamet zamanda gel de, beni gr... Istersen eve gel.. Gece gel.. Agnadin mi?
Bu kadarini kabil degil tahmin edemiyen dokuma ustasi, sevin iindeydi. Ay benimle olduktan sonra, yildizin kuyruguna arpim! diye sylenerek dokumahaneye girdi. Hala korku iindeki Sadri'nin yanindan kayitsizca geti yegeni Camgz'n omuzuna dokundu. Yegeniyle birlikte odasina gittiler.
VIII
Muhasebe servisine geldigi zaman aga, saat dokuz buugu gsteriyordu. Onun muhasebe servisine girisi her zamanki gibi merasimle baslarini kocaman kocaman defterlere indirmis alisan memurlar ayaga kalkmislardi.
Okumus insanlari huzuruna alip, onlarla alay etmege, maas verdigi memurlardan mutlak bir saygi grmege bayilirdi. Ille doktor, mhendis, avukat gibi giptayla karisik bir haset duydugu kimselere karsi ok daha hasindi. Surda burda lafi gelince, hemen tasi gedigine koyuverirdi: ...tohtur oldular, mehendis oldular, abukat oldular da ne derdi, huzuruma vardilar mi, el felemiyorlar mi?
Bugn de her zamanki gibi, muhasebeye girince btn memurlar ayaga kalkmis, yalniz birisi, iplikhaneden kovdugu katip aldiris etmemisti. Fabrikaya ortagi Numan Beyin aldigi bu katibin babasini da, ortagi Numan Bey kadar sevmezdi. Gemisini bilip, surda burda yzne vuran cahilligiyle alay eden, bilhassa, soy, sop, asalet filan karistiranlardan nefret ederdi.
nndeki deftere basini egmis, bir seyler yazar grnen katibe fkeyle bakarken: Kogdum diye zoruna
getti, onun iin degil mi? Tabi kogarim. Mayisini ben viriyom! diye dsnyor, fkesi artiyordu.
Katipse onu sahiden grmemisti: Btn milletin, bilhassa Cemile'nin nnde rezilce kogulusunu bir trl hazmedemiyor, annesinin yillarca nceki szlerini dsnyordu.
Btn hayati boyunca kocasina kayitsiz sartsiz bagli kalmis, onun fkesine, kfrne, hatta dayagina tahamml edip boyun egmis olan annesi, belki de hayatinda ilk ve son defa kocasina isyan etmisti.
Iri yari babasi konagin genis sofrasinda, rugan iskarpinlerini cizirdata cizirdata dolasirken:
- ...okumasinlar efendim, diye bagirmisti, benim ocuklarim da okuyup tahsili ali grmeyiversinler, kiyamet kopmaz ya! Hem okuyup ta ne olacak? Gzleri ailip, hisleri incelip, etrafin irkinleri karsisinda adim basi zlmektense, neme lazimci birer kk zenaatkar olup oluk ocuklarinin ekmeginden baskasini dsnmeyi bilmesinler daha iyi!
Tam bu sirada ufak tefek, halim selim annesi, bir elinde bir bas sogan, br elinde bir biak, mutfaktan disi
- Okuyacaklar! diye haykirmisti, evlatlarimi baskalarinin karsisinda el ovalamaga mahkum birer snepe grmektense, lmeyi tercih ederim. Benim ocuklarim okuyacaklar, babalari gibi..
Iplikhaneden koguldugu halde sesini bile ikaramayisiyle, annesinin o zaman szn ettigi Snepe oldugunu saniyor, bundan kurtulmak iin ne yapmasi gerektigini dsnyordu ki, omuzu drtld. Dnd. Aga. Ayaga firladi ama is isten gemisti. Tipki iplikhanedeki gibi, kalin, kiril kaslarini atan aga, hisimla bakiyordu.
Neden sonra:
Katip ismini syledi. Aganin bunu bilmezmis gibi davranisi tuhafina gitmisti.
- Senin buban, anan yoh mu? diye sordu. Basinda bir bgyn yoh mu?
Her seyi gayet iyi bilen aganin bu trl davranisi katibi bsbtn sasirtmisti.
- Var efendim.
- Sana he mi terbiye virmediler? Dimediler mi ki, bir insanin bir byg bir yerden ieri girdi mi, zippadan ayaga kalkilir, hrmet gosdrdlr demediler mi?
Katip kekeledi:
- Mesguldn, gormedin. Mesgullgnzen beni ehya ettiniz. Siz yokken bu palikenin hesabini kitabini divarlara yazdirirdim ben... Genede isim yrd.. Ne bu masebe musebe, defter, kalem virt zirt... Fuzuli masraf.. Aybasi olsun, kosun kasadara.. Ne is grdgnz var sankim? Beni ehya mi ettiniz?
Katipse, gene cevap veremiyordu. Snepe! diye dsnd. Baskalarinin karsisinda el ovalayip, susmaga, haksizliklar karsisinda susmaga, vicdani emrettigi halde
susmaga, kfre karsi bile susmaga, velhasil 24 lira 95 kurusun hatiri iin, en susulmamasi gereken haller karsisinda bile susmak zorunda bir snepe!
Oysa, hi de byle olmak istemeyen bir suuru vardi. Eger Cemile olmasa, 24 lira 95 kurusa bile bos verir, masasindaki defter, kalem, hokka, hesap makinesi ne varsa herifin suratina firlatir, sonunu dsnmezdi bile.
Aga:
- Terbiyesiz!
Dedi, btn muhasebe servisine ken agirligini da birlikte srkleyerek, agir agir yrd, gitti.
Sagda, uzun bir masada yanyana alisan primanota, defteri kebir ve muavin hesaplara bakan iki arkadas - biri tombul, beyaz yakisikli, teki esmer, kuru, irkin, stelik kendini begenmis - kaplarina sigamiyorlardi.
- Fasarya.. Adamsa o laflari yemeseydi! Yenecek laf mi o laflar? Terbiyesiz dedi be!
- Ne o? Sen de mi?
- Ne ben de mi?
- Tabii verirdim!
- Cart.
- ...!!!
IX
Bir ayibaligini hatirlatan genis omuzlu, kocaman kocaman elli Umum Mdr Yahudi Salomon, iri burnunu nndeki kaatlara indirmis, yanibasindaki koltukta, Italyan kirmali Fransizcasiyla hararetli hararetli konusmakta olan Sinyor Orlando'yu dinliyordu. Orlando:
- Sabote ediliyorum, farkindayim! diyordu, imalati dsrmek iin ellerinden geleni yapiyorlar... Bir tasla iki kus vurmak!.. Bu suretle hem fabrika idaresi, hem de isi, bilhassa buna ehemmiyet veriyorlar, aleyhime dnecek.. Btn yeniliklere karsi ayni reaksiyon, malum.. Numan Beye her seyi anlattim.. Numan Bey kibar adam, kltrl adam, bir Avrupali kadar ileri anlayisli adam!
- Orasi muhakkak.
Niin dolasir fabrika ilerini? Alakadar olmasin, biraksin size ve bana.. O istesin bizden randiman!
ukurovaya altlari delik desik pabulari, kirli atlet fanilasi, pis hasir sapkasiyla talihini denemek iin gelen Yahudi Solomon, anbar memurluklari, kantar katiplikleri yapmis, sonralari ukurovanin esitli kasaba ve sehirlerinden uzun uzun srtms; aikgz; hinoglu hin, yas yere basmaz biriydi ki nasilsa bu fabrikaya kapilanmis tirnaklarini adamakilli geirmisti:
Syle byle Fransizcasi; biraz Almancasi ve diger alafranga anlayis tarafiyla Numan Rst Beyi; sirasinda karacahil bir bakkal kadar hesabiligi, vurdumduymazligiyla da Kadir Agayi avlamis, gzlerine girmisti.
Fabrikada arpisan menfaatlerin farkindaydi. Ama o taraf tutmayi kendi ikari disinda buldugu iin, kkleri ta Numan Rst Beyle Kadir Agaya kadar uzanan bu zitligi anlamaz grnyordu.
Kipkirmizi yz bsbtn kizaran ve bir makineli tfek gibi konusan Italyani sakin sakin dinlerken, bir yandan da o gn postadan ikan mektuplara gz atiyor, iplik ve bez siparisleriyle ilgilileri, ticaret masasina verilmek
Sinyor Orlondo:
Siz Agaya syleyin ltfen, diye devam etti, zahmet edip girmesinler fabrika ilerine.. Bu fabrikanin mhendisi benim. Sorulacak bir sey varsa, agirsinlar beni, icabeden izahati vereyim kendilerine!
- Yorma kendini, dedi; Kadir Agaya bu sylenmez.. Sylense bile hi bir tesiri olmaz. Kadir Aga bir bakkal, karacahil bir bakkal kadar iptidaidir. Orta Anadolulu bir bakkal nasil her sabah dkkanini besmeleyle aar, kavanozlarinin tozunu alir, onlari oksar, severse, Kadir Aga da byledir. Kolaya zimpara tozu karistirildigi meselesine gelince.. nemli, ok nemli bu. Siz bu hususta ne biliyorsaniz ondan bahsedin.. Yoksa, Kadir Aga syle, Kadir Aga byle.. Bu skmez. Kolaya zimpara tozu atandan haberiniz var mi? Kimdir bu sabotr?
- Kim?
- Dokuma ustasi!
- Anonim bir is bu.. Filandir diyemem henz.. Tertibatimi aldim ben de, sust yakalatacagim... Mamafi, btn bunlar grlmemis, bilinmeyen seyler degil.. Basta iplik ve dokuma ustalari olmak zere, btn usta muavinleri ve btn bunlarin hatta Kadir Aganin propagandasiyla da isilerin yzde doksan sekizi aleyhimde... Ters ters bakiyorlar, homurdaniyorlar, beni istemiyorlar!
- Ne yapalim? Siz Italya gibi yerde, fabrika umuruyla ugrasmis insansiniz. Elbette bunun da hakkindan geleceksiniz!
- Mesele yok..
Yan kapidan Kadir Aga giriverince, Italyan mhendis usulcacik kalkti, br kapidan ikti, gitti.
- Malum sikayetler dedim ya.. Atlyeleri gezip dolasmaniza kiziyor. grenmek istedigi bir sey varsa beni agirip sorsun diyor.
- Sen o kabikliya dirsin ki, kendini palikeme nc ortak deyi almadim diyor Kadir Aga dirsin! Mal benim.. Istersem alar kibriti yaharim.. Agnadin mi?
- Ne amasi?
- Burasi Avrupa mavripa deel! Burasi Trkiye, asin gzn, amazsa aarlar... Begenirse byle, begenmezse ekilir gider melmeketine.. Burayi begenmiyor da ne dimeye gelmis?
- Yooo..
Glstler.
Aga birdenbire:
- Niye?
- Mesela?
- Meselasi var mi canim? Ameliye tekmil sikayeti Italyandan. Herifin dzenini begenmiyorlar, tbe begenmiyorlar. Ameliyeleri agirip ifadelerini aliyon mu?
- Baska?
- Baska?
Deveci Halil'i odasinda, maroken koltuklardan birinde, bacak bacak stne atmis bulan aga:
- Niye?
- Ben kendimi bu palikenin sahibi bilir senin de beni evladin gibi sevdigini zannederdim... Meger...
- So bir katibin var senin, irir katibi midir, nedir.. Herif tuttu bizi odasindan kovdu be!
- Basbayagi kovdu bre aga.. Lakin hatir saydim, senin gl hatiriyin depemde yeri var.. Yogsa Allahimi inkar edim, on iki dene miralayi tokati.. Zati iki sikimlik cani var.
- He yahu.. Fasofiso! Kendini adam belledik, gettik odasina, bir iki oturduk moturduk. Sndr carani! Dedim ki, benim caramin atesi, bu palikeyi yakmaz, merak etme dedim.. Yok, ille sndr.. Aganin emri var filan fistik.. Aga bana bir sey dimez, aga beni kendi belinden inme, z evladi gibi sever dedim, gene yok.. O sira sen getin, ardindan getti, geldi, sndr carani, aganin emri byle.. Depem atti. Lan dedim, senin habibini... Lakin,
olmaz.. Itin degil, sahabinin hatiri var, seni saydim... Essahdan sen mi dedin?
- Ona bi dene konsam yarisi bosa gider. Lakin saydigim nokta baska.. Anliyon a?
- Nefesini tketme.. Cebimden harcamis ksnk. Elli olsa lafimi yimem. Dedim dedim, dimedim dimedim.. Nefesini tketme... Palike iinde ara imenin yassahidigini tamim ettik a, sana gre deel tabi..
- Bisey degil, o kadar hambali stme gldrd.. Sana bisey deyim mi? Beni sevdigini anlayim ki, onu simdi agirmalisin, benim nmde agzinin bi gozel kayarini vermelisin!
- Kulagasma bre herif.. Bunnar ecir takimi, maysi kismi.. Nirden bahsan igeri bes para itmez.. Sana benim cebimden harcamis..
aresiz masasina geti, zile basti; ieri giren odaciya, irir katibini agirmasi emrini verdikten sonra, altin ereveli gzlgn gzne takti.
- Agamin alemi Sultan Sleyman'da yok.. Iki dene bar kizi kapatdi kii.
Aga gld:
- iftlikte mi eylesiyorlar?
- Heye.. Hani raki itiydiniz, st kat var ya... Orayi tekmil bosalttirdi, avradini mavradini, ocuklarini mocuklarini da mektebe kayit iin geldilerdi..
- Ben size benim cebimden harcamak yassah, herkes kendi cebinden harcasin dimedim miydi?
- Demistiniz efendim.
- Buyur, dedi aga, dimedim miydi? Sana benim cebimden harcamis.. Elli olsa yimeni lafimi.. Didim didim, dimedim dimedim.. (Katibe) Bundan kelli, istemem! Herkes kendi cebinden harcasin.. Hadi, yallah isiyin basina!
opur Halil:
- Bylelerine Allah kel virsin de tirnak virmesin aga.. ingeneye beylik vermisler, pesin babasini asmis..
- Dogru.. It kapida zebun gerek.. Babalarimizdan, dedelerimizden byle duyduk, byle belledik...
Deveci Halil ikip gittikten sonra, aga odacisini agirdi, deveci Halil'i odasina biraktigi iin sgd, saydi.
Odaci:
- Dinlemedi aga, dedi. aga beni kendi z evladindan ziyade sever, dedi...
- Desin, birakma!
Odaci ikti. nne bir tomar parsmen eken aga, yeni grendigi imzasini atmaga basladi. Bu imzalar, birbirine paralel drt, bes izgiydi.
Elinde piril piril stilo, gznde gzlk, imza isine yle dalmisti ki.. Kapinin ailip ortagi Numan Serif Beyin ieri girdiginin bile farkinda olmadi.
Cahil ortagini kapida uzun uzun seyrettikten sonra Numan Serif Bey:
- Ulan, dedi, ulan Kadir.. Hani yakismiyir da degil ha! Bir yabanci grse seni sahiden de umum mdr sanir! Kelle, kulak, heybet...
Sapkasini ikardi, odaciya verdi, sonra geti maroken koltuklardan ksedekine kendini birakti.
Karakulak zadelerin mkellef konaginda gzlerini dnyaya aan Numan Serif Bey, btn mr boyunca hesapsiz
bir refah iinde yasamis, elli bes yaslarinda, gerekten bir erkek gzeliydi. Yasamasini, yemesini, imesini, oturup kalkmasini, grsp konusmasini bilir, yalniz Trkesiyle degil, Italyanca, Fransizca ve Almancayla da meramini anlatabilirdi.
Istanbulda yazlik, kislik kskleri, bir de yalisi vardi. Btn bu ksk, apartman ve yalisinin duvarlarinda Paris'ten, Londra'dan, Felemenk'ten getirilmis esitli tablolar asiliydi. Amerika'dan otuz ksur bin liraya satin aldigi kahverengi motr yalisinin nnde her an tertemiz, piril piril bekler. Numan Serif Bey, bilhassa tasavvuf siirine dskn, sapkayi fes, Trkeyi Osmanlica, ve bu dnyanin hayi huyu iinde eski gnleri tahayylden zevk alan dostlariyla mehtap alemlerine ikardi.
Her yil hayir cemiyetlerine dedigi binlerce liradan baska, evinin kapisini alan hibir fikarayi ters yz evirtmez, para, yiyecek, eski su bu verdirir, hatta fazla ihtiyar olanlari salona ikartip, karsisina oturtarak, altin yaldizli fincanlarla kahve ikram eder, grsr, konusur, giderken de ihtiyarin kuru avucuna bir miktari mnasip birakirdi.
Btn mr Paris. Londra, Berlin, Roma, Kahire v.s. de gemistir denilebilir. Fabrikayla ilgisi yilbaslarinda bilanoyu tetkikten sonra, hissesinin ayri bankadaki cari hesaplarina naklinden ibarettir.
Nesesi gene iyice kaan Kadir Aga, masadan kalkmis, gzlgn mahfazasina, stilosunu da yerine koymustu..
Aga:
- Canim bunu herkes bilmez... Hi kimse asalet nisanlarini dogarken birlikte getirmez.. Btn bunlar sonradan yakistirilan seyler... Otur hadi otur.. Hazir yakisiyordu da...
- So palikenin ehvali...
- Dilim dnmyor.
- Neyse iste...
- Konustum, diye Kadir Aganin gzlerinin ta iine bakti. Italyan'la da konustum, diger icap edenlerle de aga hazretleri.. Edindigimiz kanaat su ki, sen iyi insan degilsin!
Kadir agadan iki karis daha uzundu, daha iri, daha heybetli..
- ...?
- Patirdi etme.. Bana gelip, hisseni satin almak istiyorum, bana devret deseydin, belki razi olurdum.. Amma simdi arikli erkaniharp zekanla giyabimda dalavereler evirdigini isitince..
- Neyse, fazla laf istemiyorum, Italyan burada kalacak ve fabrikada ben bulunmadigim zaman beni temsil edecek!
- Bunu amelelere agnat! dedi, bana gre hava hos.. Zatiniz herifnen bes senelik mukavele imzaladiniz..
- Ne ise...
Odadan ikan ortagina birdenbire her zamandan ok fkelenen Numan Serif Bey, zile basti, odaciya:
- Buyrun beyefendi.
- Sana emir veriyorum, a kulagini. Ben fabrikada bulunmadigim zamanlar Sinyor Orlando dogrudan dogruya benim sahsi mmessilimdir... Bu bir, ikincisi onu saymiyan, verdigi emirleri harfiyen yerine getirmiyen kim olursa olsun, derhal kapi disari edilecektir.. Italyanin aleyhine kurulmak istenen ve gnlerden beri hazirlanan komplodan
- ...Budala, sersem, hayvan herif.. A kpek, kara cahil, meymenetsiz.. Tuttuk kendimize ortak aldik, gittik fabrikayi satin alma isini Ankara'da hallettik, sonra herif.. Alacagin olsun ulan yazinin yarim pabulusu. Unuttu Mahmutpasa Haninin kapisinda tavsan derisi bekledigi, yapilara esekle kum, akil tasidigi, peynir, ekmek, tursuyla srttg gnleri..
Pencerenin nne dikilen bir insan karaltisina dikkat ederken, umum mdre sordu:
- Ne istiyormus?
- Sizinle grsecekmis..
- Ne grsecekmis benimle?
- Bilmiyorum efendim.
- agir gelsin!
Sabahleyin Kadir Aganin iplikhaneden kovdugu, sonra da muhasebede azarladigi katipti. Iki sene nce fabrika muhasebesine aldigi Milli Mcadele arkadaslarindan birinin oglu olan delikanliyi taniyan Numan Serif Bey:
- Buyurun! dedi.
Katip ilkpesin agir agir baslamisti, gittike fkelenerek yle bir hinla anlatti ki, Numan Serif Bey:
- Vay it vay! dedi, vay iki paralik serseri vay! Senin baban bu memleket ugruna alisirken, o... Atirmasin agzimi, kefen soyucu rezil.. Servetini nereden topladigini bilmeyenlere yuttursun. Kpek!
Katibe, fkeyle yiyecekmis gibi bakan umum mdr, basiyle, disari ik! demek isteyen bir isaret yapti. Katip tereddt etti. Umum mdr isareti tekrarlayinca, katip disari ikmak iin hazirlanmisti ki, Numan Serif Bey:
Katibe:
- Bundan sonra benim bulunmadigim zamanlar bu ocugun himayesi de sana ait, anlasildi mi?
Demin Kadir aganin imza denemeleri yaptigi parsmen tomarindan bir kaat eken umum mdr, Numan Serif Beye uzatti.
Zarif stilosuyla sinirli sinirli yazan Numan Serif Bey, deminki katibin maasina on lira zam hakkinda bir rapor tanzim etmis, altini imzalamisti. Umum mdre uzatti.
Diye itiraz etmek istediyse de, Numan Serif Bey gene grledi:
XI
Fabrikanin Amele Kapisi zerindeki yuvarlak saat glenin on bir buugunu bes geeyi gsteriyordu. Tam on bir buukta dokumahane paydos olmustu. Simdi iplikhanenin kadin isileri, siyah ggslk, beyaz basrt kalabaligi halinde, yorgun ikiyorlardi.
Fabrikanin n, pazar yeri gibiydi: zm kuru yemis, portakal, esit esit tatli, kuru kfte, simit saticilarinin haykirislari birbirine karisiyor, kuvvetli gnesin altinda hazla uusan besili karasinekler yiyeceklere inip kalkiyorlardi.
On iki saatlik yorucu bir isten sonra kavustuklari hrriyetin nesesiyle gnese karsi gerinen, birbirini kovaliyan, yahut birbirlerine yaslanarak iplikhane kizlarini seyreden, laf atan delikanli dokumacilar, fabrika meydan hamallari, yalin ayak ocuklar, btn bu grlt, samata ve kaynasmayi alismamis, yadirgi gzlerle seyreden yayla memleket usaklari.
...
Dokumaci Sadri, Kooperatif bakkalina girdi. Her paydosta oldugu gibi, dkkan gene agiz agizaydi. Gms ereveli beyzi gzlgn alnina kaldirmis bakkalla, kipkirmizi bilekli iragi, on kurusluk tahin helvasi, kara zeytin, on iki buukluk pirin, mercimek, tuz tartip, lamba cami, kzbasi ivit boya, somun yahut cigara vermek iin didinip duruyorlardi.
Msteriler sabirsizlandilar.
- Mamid aga!
- Mamid emmi be.. Ben hepsinden nce geldim, hepisinden arda kaldim...
- Mahmut amuca!
- Vay Mahmut aganizin anasini avradini diye okkali bir kfr savurdu. Kahkahalar ykseldi.
- Arrr!!! dedi.
Mahmut aga glverince, tekrar kahkahalar ykseldi. Firsattan faydalanan Mahmut aga, terazinin oraya sikistirdigi kirk dokuzluk rakisini aldi, dikti, dogranmis hiyar tursusundan da agzina attiktan sonra, ellerini birbirine srterek:
- ...?
- ...!
Dokumaci Sadri cigarasini hala alamamis; elinde para bekliyordu. Hi istemedigi halde gz, az ilerisinde, kendisine bakmakta olon Camgz'e kaydi. Deveci Halil'le bir seyler konusuyorlardi.
Arkasini dnd.
- Mahmut emmi be, diye parayi uzatti, surdan bir cigara ver hele!
- Bak, dedi, baslarim anandan, bacindan ha! Anam avradim olsun tepelerim! Sabahinan agaya yedigin b... dan haberim yok mu belliyorsun? Dayimin sznden ik da gr.. Seni bu memlekette yasatanin kibriyasini...
Camgz yle bir kahkaha atti ki, dkkan inladi. Kalabaliktan biri:
Cigarasini alan Sadri, aglayacak kadar hirsli, dkkandan ikti. Berikiler de pesinden iktilar. Yolun alt basindaki kebapinin yolunu tuttular.
Sadri arkalarindan nefretle bakti, yere tkrd, bir cigara yakti... Babasina bin kere sylemisti:
...Alalim su kizi fabrikadan baba, alalim su kizi fabrikadan.. Onun kazanacagi para yerin dibine gesin.. Basimiza bela olacak.. Yok. Olmaz. Benim kizim syle, benim kizim byle.. Bu zamanda.. Anama bile gvenmem diyor Musa. Dogru. Kiz kismi degil mi? Ne ana tanirlar, ne baba, ne de kardas.. Gzlerine birini kestirdiler mi bir gn yallaaah.. Onun iin bos ver...
Belki yznc sefer dokumaci Musa'ya hak verip, bacisi Cemile'ye bos verdigi halde, bir trl ekilip gidemiyor, altlari delik kaba postallari zerinde yorgun, fabrika kapisi nnde dolasarak cigara iiyordu.
Saate bakti. On ikiye geliyordu.. Iplikhane tekmil bosalmis, Bosnak kapici kapinin demir kanatlarindan birisini kapamisti.. Kizin, ikip da kalabaliga karisarak eve gidip gitmedigini dsnd, ihtimal vermedi. Gzn kapidan ayirmamisti ki.. Son gnlerde hep byle oluyordu. Tekmil isiler ikiyor, o neden sonra.. Katiple konusuyordu herhalde.. Bunu istemiyor da degildi. nk, oglan ne de olsa bir katipti, okumus yazmisti, laf sz bilir, medeniyetten anlardi. Deveci Halil ya? Sonra katip Idman Yurdunda sagaik oynuyordu, memlekette en iyi penalti atan kisi varsa biri oydu..
Basinin agrisi gene baslamisti. Su cenabet iksa da gidip eve kafayi vursam! diye dsnyordu ki, bakkaldan ikan dokumaci Musa'yi grd. Gamsiz diye dsnd.
- ikmadi.
Musa gz kirpti.
- Neye?
- Neblim ben.
- Oluyor amma...
- Bosver..
- Kimden duydun?
- ...
- Sana ne de karisiyon bire oglum.. Onlarla ugrasilir mi? Bana baksana.. Sakala gre tarak vururum.. Neme lazim elin keisiynen koyunu.. Simdi yeni dalgalar dnyor. Para gn Italyani dvecekler. Ona bak sen..
- Sahi mi?
- Onun iin, girek de birer ay iek dedim sana, dinlemedin. Hem Italyani, hem de Izmirli Nusret'i filan.. Sen geri dur, benden de duymus olma.. Bizim dokuma ustalari el altindan ameleyi krklyorlar, iplikane ustasi da iplikane amelesini.. Tekmil ustalarnan amele birlik oldu, agiz birligi.. Hani haksiz da degil.. Hangimiz memnunuz? Git gel sakizin dibi.. Iplik kopugunu baglamaktan
bez dokuyamiyoruz. Bu paradan hi umudum yok. Izzet'e bakarsan, sizi alet etmek istiyorlar, karismayin, size bir faydasi yok diyor amma, yle degil kazin ayagi.. Italyan'in kabahati olmasa bile, madem onun yznden kazanlarimiz azaliyor, bassin gitsin, gitmezse Allahini sasirmak lazim! Amma, gene de geriden seyirci olmak en iyisi... Sen zimpara tozu lafini agzindan kairmasan iyi ederdin!
- Ona ne bakiyon sen? Batagina gidiyor, o.. Atilganlik her zaman iyi degil.. Suyu saman altindan yrtmek marifet. Nusret'in gidisini begenmiyorum ben!
- Nolur?
- ocuksun.. Noluru var mi be? Bura fabrika... Ne olmaz? Her bir sey olur.. En biri para gn.. Millet Italyan'i dverken, bunu da kim vurduya getiriverir! Hadi birer ay iek..
Musa:
- Napardin?
- Dalga mi geiyan lan, toy. Benim bacilarim benden ok byk oglum.. O Zahide bacim yok mu, ben su kadarmisim anam lms, bana analik etmis.. Benim kgm olmali, byle gecikmeli ki.. Avrat kismi degil mi, anam olsa sphelenirim.. Kafalarindan yumrugu eksik etmege gelmez. Kizini dvmiyen, dizini dver..
- Dogru...
- Babani zorla, alin fabrikadan onu. Su meseleyi biliyon ya? Babanin kulagina bir giderse, Allahima hem
- Lan ne gnler be.. Senin baban da, benim babam da, memlekette Karun gibi zenginmisler.. Ne vardi sanki o zenginligi birakip da buraya gelmekte. Saray gibi evimiz varmis... Tarlalar, baheler, tuuu...
- Simdi olmali ki, dedi Sadri, sirtst yat... Benim babam da tutturmus Karagl'.. Sekiz on dnm tarladan ne ikacak?
- He canim.. Vizirti... O, bu degil ya, senin baban, istese oturdugu yerde zengin olur.. Degil mi?
- Sylemiyor muyum? Bize hi acidigi yok... Sa keser beles, sakal kazir beles, dis eker beles...
- Kim gidiyor kye? Bos ver yahu.. Ne isim var benim? Sehir dururken.. Istiyorsa kendi gitsin.. Su kizi bastan bir atsaydik, gerisi kolaydi.. Babam da eker kye giderdi, ben burda oooh.. Her hafta stadyuma giderdim, sinemaya giderdim... Degil mi?
- Heye.. Bu kiz isi tadsiz. Demin, bakkalda Camgz' o silik deveci kiskirtti. Git su Sadri'ye at, ben gelip ayiririm, dedi.
- Heye..
- Bacisi gzel dedi, kaynim dedi, sesini ikarmadi.. Insan yer mi bu laflari?
- Ne yapim Musa? Kolum kanadim kirik. Syle saglam bir arkam olsa.. Ggsne vurmuslar da vay arkam demis...
- alismasa benim kazancim yetmez. Aha geliyor.. Yanindaki kim? Halime mi? Heye, Halime.. O kiz da benim hosuma gidiyor efendi...
Sadri gld.
Pamuk tozuyla agarmis siyah nlkleri, beyaz basrtleriyle kizlar hizli hizli geliyorlardi.. Musa:
- Eyice sikarla ha! dedi, kiz kisminin basindan yumrugu eksik etmege gelmez, eyice sikarla!
Fabrika kapisinin oraya dikildi, kaslarini atti; ellerini arkasina koydu, bir ayagini ne atti... Hindi gibi kabarmis bekliyordu.
Sadri:
- Ne var?
- Sana ne?
- Ne demek bana ne? Herkes ikali milyon oluyor.. bir saattir bekliyoruz..
Musa:
- Kizin yaninda he piyasan yogmus bire herif! dedi. Aftos piyos geti. Ben olsam, bacagina bastigim gibi...
- Beni kimse piyasaya almaz arkadas; ben dnyanin en asagilik insaniyim... Sokaktaki itler bile piyasaya almaz beni... Var mi daha bir diyecegin? Konusma bennen!
- Ble saka mi olur yahu? Konusma bennen.. Saka ediyormus.. Deyyusun kizini ekip vurim mi, onu mu istiyorsun?
XII
Camgz Sadik'la deveci opur Halil isi mahallelerine giden yolun dnemecindeki kebapi dkkaninda sarap imekteydiler.
- yle mi be yigenim?
Dumani tten sis kusbasi kebapla irak geldi, sisleri kirli tabaga siyirdi.
Camgz Sadik:
- Ne diyor karakiz?
- Demis.
- Demez olur mu? Hani teyzemin kizi diye degil. abukat gibi laf bilir..
- Bir heye dese halbuki.. Anam avradim olsun, tekmil develerimi satar, ugruna harcarim!
- Katip olmasa..
- Sana bir sey deyim mi? dedi, biz bu katibe bir mektup yazak. Diyek ki, sen o kizdan elini ekdin ekdin, ekmedin kendini yok bil! Katiptir, efendiden adam.. Efendiden adamlar korkak olur, kiza bosverir..
Camgz Sadik:
- Ne gibi?
- Katiplere yumruk attigina ne bakiyon sen? Biz onun yumruk attigi katiplerden miyiz?
- Degiliz, dedi Sadik, onun gibi iki dene daha olsa fos, fos ya.. Oglani bsbtn kiskirtiriz sonra, sevmiyecekse de sever bu sefer.. Aha, bizim kiz geliyor!
- Hani?
- Grdm..
- agirak mi?
- Gelir mi?
Sandalye ikram ettiler. Karakiz masaya geip oturdu. Selam, sabah, hos besten sonra Deveci Halil:
- E.. Knc gneni.. Surdan bir tel fira alim dedim.. Tahta silecem de..
- ... Bugn, dedi, senin katibe aga yle bir is etti ki, deme gitsin! Tadindan, balindan yinmez.. Bizim iplikhane ustasi siliktir, heye amma, kertesine de geldi mi,
- Noldu?
- ... aga kelepleri dolaniyordu, o sirada Cemile'ynen konusuyordu.. Katipdir zip diye iplikaneye girmesin mi? Bizim usta; kafir, agaya bir seyler fisildadi, agadir katibe bir bakti, oglanin rengi mengi geti.. Yani bir kursun siksalar suncacik kani ikmazdi!
Camgz:
- Ne dedi?
- Beriki ne dedi?
- Hik mik.. Aga da yallah, dedi, yallah burdan.. Seni bir daha grmiyecem buralarda!
Deveci Halil:
- Bah hele yigenim! diye kebapiya seslendi, baci da geldi bak! Temiz bir bardak, eyi bir kebap mebap...
Karakiz:
- Niye baci?
- Btn fosilmissin bire baci! dedi Halil, bir iki bardak at, sonra git.. Tekmil kan taa!
- Huyum kt.. Agzima degdi mi gerisi gelmeli.. Zati canim da isteyip duruyordu..
- Daha ne allahci.. (Kebapiya seslendi) Yigenim akiyon ya, bacinin kebabi beyti olacak, biberi miberi, sumagi mumagi.. Sen bilin ha!
Karakiz:
- Dedim..
- Onu da dedim.. Sehirde konak tutacak sana dedim, seni hanim gibi ksede oturtacak dedim..
Camgz Sadik:
- Ne dedi?
- Essahdan mi? Demek kizdi? Katibe yangin efendi.. Akil diyor ek dabancani; lan lan lan...
istemese katip sorda kalir.. Bunnar muhacir oglum.. Kafalari bir seye yatti mi, tbe eviremezsin!
Karakizin bardagi gelmisti. Deveci Halil sarap doldurdu, hep birlikte kaldirip tokusturduktan sonra itiler.
- Hani biliyon mu Halil su senin is olmasa, onlarin tekmil Allahini sasiracam amma, belimi sen bkyon! Yogsa.. O kardasi var ya a Sadri, onu bugn eyi bir felemekdi niyetim. Ulan, dayim mesela degil mi, koskoca bir dokumahane ustasi.. Ona karsi agiz kullanilir mi? Dayim bir agirdi odasina, gittim, dedim buyur dayi! Dedi byle byle, senin Sadri de Izmirlinin agzini kullandi.. Ulan depem atti, dedim emret dayi, senin iin... Dayim yahu! tesi varmi? Anamin agasi.. Dayi demek ne demek?
- Belimi sen bkyon kardas! diye devam etti, su senin is bir tkezsin, gr.. Bunnara acimaga gelmez... Enselerinden kr biaknan kesecen!
- Bacisi da bacisi da.. dedi, o bacisi yok mu, kardasindan bes beter. Aga katibi kovdu diye grsen, yznn egrisi dizine indi. Agaya bile emkirdi be!
Camgz Sadik:
- Bunnar byle! dedi, bunnara acimaya gelmez! Sen ne yapacan, su senin is foslasin, bilirim ben yapacagimi!
Karakizin kebabi sicak sicak tterek geldi. Ortaliga kuvvetli bir nane ve pismis et kokusu yayildi.
- Emret gzm..
Karakiz:
- Anlasildi, dedi, beni bugn zil zurna edip ortaya dsreceksiniz.. Anlasildi..
- Hani, dedi, dezzemin kizi deyi sylemiyorum, bu fabrikada bi dene! Sebebine gelince.
Karakiz:
- Amaaan.. dedi, bacinda hayir mi kaldi? Siz beni drt, bes sene evvel greydiniz!
Deveci Halil:
- Bir salarim vardi, topuklarimda! Simdi nerdeee... Bu fabrika insanda insanlik mi koyuyor...
Karakiz:
- Noldu? Hayrola?
Itiler.
- ..su irir katibi var ya, o iste.. Adam belledik kendini, girdik yanina oturduk bir iki. Bir de cara yakdik.. Tutturdu sndr carani, burda cara imek yassah.. Bir syledi, iki syledi, bes syledi.. Yahu arkadas, dedim,. herkese yassah olabilir, ben bu palikede mstesnayim, aga beni evladindan ziyade sever! Yok.. Bura palike, aganin babasina bile yz yok.. Depem bir atti. Lan dedim senin istavrozunu, Isani, Musani, sin kef... Bir karakucak bir savurdum. Cani zati bilmem neresinden, basimiza adamdan sayacaklar.. Birsey degil, bsbyk basiynan yalan sylyor. Gya aga diyesiymis ki, syle ona carasini sndrsn. Byle mi dedi dedim. Heye dedi.. Gettim agaya, dedim aga, sen mi emir verdin bu katibine byle byle? Dedi vallaha tbe Halil! Kanim su gibi aksin yalan! Senin agan benim kardasim, sense zati kendi belimden inmis evladimdan irelisin..
- al kibridi yak palikeyi! Biliyorum efendi dimez. Seni evladindan ireli sever, bir, bir de bizim agaynan itikleri
ayri gider.. Neyse, dedim madem yle agir katibini! agirdi tabi derhal.. Lan, dedi. ben mi sana byle byle emir verdim? Katiptir hik mik, hik mik.. Aga bir huylandi efendi, dellendi.. Dedi adam var, adamcik var, her kusun eti yenmez! Ben bunu kendi z evladimdan ireli severim, agasi dersen benim kardasim.. Bunnar kibridi alar, yakarlar palikemi isterlerse.. Ne ana kodu, ne avrat... Elinden almasaydim, habibini sasiracagdi.. Araya girdim de, dava teps oldu.. Lan syle bir zihnine fur... Her kusun eti yenmez, bu adami aga z evladindan ireli seviyor.. Hi? Agasi da palike sahabinin arkadasi, kardasindan ireli.. Hi?
Camgz:
- Ee?
Karakiz:
- Ka?
- Ya on drt, ya on bes..
- Olsun, dedi deveci, onun ugruna mapis da yatarim, ipe de giderim! Hadi, serefe!
Itiler.
- Daha ne yleyse? Kesenin agzini atiktan, agzi pek sofr de bulduktan sonra..
Dkkana Arnavut mer girdi. Etrafa bakinirken onlari grd. Onlar da onu grmslerdi zaten.
Deveci Halil:
Uzun mer ufak bir tereddtten sonra bir sandalye alip geldi.
- Merhaba!
Karakiz:
- Yigenim be.. Temiz bir bardaknan bir de kebap yap bizim kardasa!
Kebapinin genis agizli kocaman biagi tahta zerinde keyifle tikirdamaya baslamisti.
XIII
Tapu ve kadastro kayitlarinda Bir bap hane olarak gzken 268 plaka numarali ev, mahallenin teki evleri gibi maili inhidamdi. Yagmur yiye, gneste kuruyup atliya, firtinalara ggs gere kaditlesmis, ne kaykilmis, tekmil tahtalari rmst.
Musa, karisi ve drt ocugu: soldakinde de Musa'nin babasi, analigi ve babasinin doksan beslik annesi Tetka Bilelka (Bilelka teyze) oturmaktaydilar. Iki odayi birbirinden ayiran duvar, delik desikti, damin paslanmis kiremitleri de kirik veya atlak oldugundan, kuvvetli yagmurlarda tavan yer yer akar, hemen hemen hi kaldirilmayan yataklar sirilsiklam olurdu.
Alt kattaki odalardan birinde Izzet Usta, brnde de Cemile'ler ayligi ikiser buuk liraya oturmaktaydilar.
Bundan baska, kocaman avluyu evreleyen yanyana odalar da birer buuk, ikiser lira aylikla fabrika isilerine kiralanmisti. Otuz, kirk aileyi barindiran btn bu avluya kisaca Musalarin avlusu denirdi.
Oda kapisini itip giren Cemile. babasini pencere nne bagdas kurmus, bileyi tasinda ustura bilerken buldu.
Beyaz ereveli gzlgnn stnden kizina bakan ihtiyar Malik, karsisindaki rafta atirdiyla islemekte olan alar saate gzlerini evirdi.
- Isim vardi! dedi, idareye iktik. Halime'yle... yle iplik kopuyor ki, sasirdik kaldik. Hi is ikaramiyoruz. Bu Italyan geldi geleli islerimiz adamakilli bozuldu.. Byle giderse yandik..
- Senden baska idareye ikacak kimse yok muydu? diye bosnaka sordu.
Cemile:
- Agabeyin nerde?
Cemile'nin kaslari atildi. Basrtsn sinirli sinirli ikarip merdivenin tirabzanina atti.
- Neblim ben?
- Nasil bilmezsin?
Kizina uzun uzun bakan ihtiyar Malik baska bir sey sormadi.
- Bin kere sylyorum, diye devam etti, sokakta yanimda, arkadaslarim varken benimle konusma, diye. Hayir, inadima, konusacak! Ellerini arkasina koymus, kaslarini da atmis, bellersin dnyayi fetedecek! Neredeydiniz? Herkes ikali milyon oluyor...
- Kendini piyasaya alan varmis sanki.. Tepem bir atti, sana ne ulan, dedim yrdm.. O yle kabadayilik yapamazdi ama, yaninda akil hocasi vardi gene, hep ondan!
- Kimmis o?
- Su Musa serserisi..
- Inadima is yapmasin, dokunmayim hatirina... Cin damarima niye basiyor? ocuk muyum ben?
Kizina kskn kskn bakan ihtiyar, basini hafife salliyordu. Cemile kosarak merdiveni ikti, gitti babasinin kalin kemikli dizine oturdu, boynuna sarildi.
Ihtiyar Malik:
- Oglumun hatirina dokunmazsan, basimin stnde yerin var! dedi, dokunursan... nk, bu dnyada onun senden, senin ondan baska kimseniz kaldi mi? Yarin ben de gzlerimi yumuverirsem...
- Babilom benim, seker babilom... Kizkonu kimlere birakacaksin? Kizkon aglar sonra!
- Eeeh... Anamiz. babamiz bizi kimlere biraktiysa kizim... Yer yarigindan ikmadim ya ben de... Benim de bir babam vardi, anam vardi, dedem, halalarim, dayilarim, teyzelerim... Hani? Nerdeler? (Iini ekti) Hepsi de kara toprak oldular.. Fani bir dnya bu.. Bir varmis bir yokmus!
- ... her sey yalan her sey rya.. Sekiz kardastik biz... Karagl'dekinden gayri altisi nerde? Onun iin, birbirinize sahip olun birbirinizin kalbini kirmayin, aci sz sylemeyin, sevin birbirinizi! Gn gelecek, sizin de ocuklariniz olacak, siz de onlari dizlerinize oturtup...
- ... seveceksiniz...
- ... kymze gidince, ooh! Dnyaya kapimi kapiyacagim.. ocuklarim itin kpegin serrinden kurtulacaklar... O zaman Cemka istedigin kadar uyu! Hi karismam.. Istersen glene kadar... Amma inekleri sagmayi unutmak yok ha!
- ... sen inekleri sagacaksin Cemka, bir de yemegimizi pisireceksin.. Agabeyinle ben de ift srecegiz, patates, bugday, nohut ekecegiz, mahsulmz kaldiracagiz... Senin isin kolay, inek sagmak, yemek pisirmek, arada sirada duvara tezek kapamak...
- ... sonra Cemka, ne dsnyorum biliyor musun? Seni istedigim gibi birine syle helal st emmis, bes vakit namazinda birine vermeyi...
- Baba!
- ...fakir olsun, fakirlik ayip degil, biz de fakiriz. Yeter ki damadim namuslu olsun...
- ... ogluma da namuslu, helal st emmis bir kizcagiz buldum mu.. Eh gayri.. Ondan sonra beklerim torunlarimi... Onlari ellerinden tutsam, kahveye gtrsem.. Kahvede sorsalar, neyin diye... Ggsm gere gere: torunlarim! desem... Omuzuma tirmansalar, gzmden gzlgm alip yere atsalar... Gzlgmn cami kirilinca sen amma da ifrit olursun ha! Halbuki sen onlardan bes beterdin... Annen hamur yugururdu, sen ikide birde burnunu sokardin da annen oklavayi vururdu sana... Hele bir gn? Bir sepet yumurtayi atmis atmis kirmis, atmis atmis kirmistin da sofanin deliklerinden sari sari akmisti.. Sen onlardan daha ziyankardin, hinzir seni derim, dvdrmem torunlarimi...
- ... bir de ne istiyorum biliyor musun? Disarda adam boyu kar, firtina, kurt srleri... bes ihtiyar toplanmaliyiz bizim ocagin basina, srmeliyiz cezveleri, tttrmeliyiz cigaralarimizi, baslamaliyiz memleketten, eski gnlerden konusmaga!
Avularini ati:
Gzleri daldi. Son gnlerde bu trl hayallere kendini fazlaca kaptiriyor, Trkiye'ye ilk geldikleri zaman hkumetin iskan edip verdigi on bes dnmlk tarlanin bulundugu Karagl kyn dilinden dsrmyordu.
Babasinin hayallerini dagitmamak iin Cemile kalkmiyor, hatta kimildamiyordu... Halbuki bugn ne kadar ok is vardi...
Ihtiyar Malik:
- Bir de; diye devam etti, karicigimin yanina gmlmek istiyorum.. Mezarimi kendi elimle kazip hazirliyacagim..
- Beni gene aglatmak mi istiyorsun? diye ikisti, mezar, lm, ne bu? Lanet olsun mezara da lme de! Tekrar usturalarini bilemege koyulan ihtiyar Malik, basini isine egdi.
Cemile, yamali, ama tertemiz sofra bezini yere yaydi, yuvarlak hamur tahtasini stne koydu, byk bir masrapayla su getirdi. Ekmegi dogradi. Sonra asagi indi. Isli, kocaman yemek tenceresini aldi geldi, kapagi ati. Odanin iine sicak bir sogan yahnisi kokusu yayildi.
Cemile:
- Oooo babilo! dedi, ellerine saglik.. Mis gibi kokuyor. Su kocaoglan gelse de baslasak atistirmaga!
Birdenbire aklina baska bir sey geldi, kalkti. Merdivenleri kosarak indi, gitti bulasiklar iin ocaga su oturttu, altini yakti.
- Sen?
- Ben de yikanacagim amma, amasirdan sonra... Bu sirada avlu kapisinda berrak bir kahkaha... Izzet ustanin kizkardesi bankocu Gll'yd. Cemile'nin yanina geldi.
Cemile:
- amasir mi yikayacan?.
- Heye bacim.. Dnya kadar islm var bugn.. Hem yikanacagiz, hem de amasir..
- Ge kalmissin..
Glverdi, Gll:
Gll'nn boynuna sarilan Cemile, kadinin hafif illi, tombul yanaklarini pcklere bogdu.
Beriki:
- Bilmem bacim.. O hemen gndermek istiyor amma.. Babama gvenemem ki.. Kadini kovar diye dm kopuyor..
- Allah kahretsin Karagl'! dedi, herkes Karaglden ukurova'ya kaiyor, bu, ukurova'dan Karagl'e.. Bu adamin her isi ters ha Cemile.. Hi akil yok.. Ila verir beles, sa tiras eder beles, sakal kazir beles...
- Akil yok onda bacim, tbe yok... Kiz, isteresen bu katibin meselesini babana aim?
- Valla bilmem ki Gll.. Sen istersen abine a, o da babama.. Izzet abimin sznden hi ikmiyor babam..
- Hi. Abimlere.. Yengem gene hastaymis.. lecek lemiyor o da.. Kt kt ksryor, kan tkryor, dispansere gitmez.. Neymis, hava vereceklermis.. Koskoca kadin, korkuyor. Bir sey degil, su fabrikayi birak bari diyoruz, yok birakmaz.. Makinesinin basinda lecekmis.. Herkes bir trl deli bacim.. Bakiyorum da, herkesin kafasinda bir baska sey..
Ocagi parlattiktan sonra Cemile tekrar ieri girdi. Babasi hala ustura bilemekteydi.
Ihtiyar Malik cevap vermedi. Gzlgn ikarip mahfazasina koydu. Usturalarini sildi bileyi tasini kuruladi, kk el antasina tam yerlestirirken, Sadri dargin yzyle ieri girdi.
Yumruklari belindeydi.
Sadri cevap vermedi, bakmadi da.. Merdivenin alt basamagina oturdu, kabarali postallarinin baglarini zmege basladi.
- ... sanki kendinden de korkan varmis. Ulan uyuz, seni piyasaya alan kim?
- Nerde senin gibi namussuz bir baci var, Allah bin trl belasini versin! dedi.
- ... ikar ikar, dilini ikar sen... Bundan sonra degil beklemek, grsem ki kolundan tutmus sryorlar, yanina sokulanin Allah belasini versin!
Cemile:
- Amaan.. dedi, benim hi kimseye eyvallahim yok arkadas! Kimmis beni kolumdan tutup srdecek? Adamin alnini karislarim! Kolumdan tutup srdreceklermis.. Yagma vardi, dag basiydi burasi.. Bir insanin kendinden olmazsa hi kimse bir sey yapamaz...
- Srtsnler de grelim...
- Eh belli olmaz...
Cemile:
Sadri merdivenleri yari ikmisti. Hi itiraz etmedi. Kocaman bir ocuk uysalligiyla merdivenlere indi, ayaklarini yikamaga gitti.
Babasi:
- Ogiumun hatirina dokunma! diye tekrarladi, oglumun hatirina dokunursan hakkimi helal etmem sana!
- Ulan namussuz, dedi, seni bekliyorsam fenaligina mi bekliyorum? Bu dnyada benim senden, senin benden baska kimimiz var?
Sadri itti:
- Hadi, hadi.. Canim agabeycimmis.. Ben senin canin degil, en byk dsmaninim!
- Ulan, dedi, huyumu bilirsin... Cart curta gelebilir miyim ben hi?
- Sana kim cart curt etti. (Babasina dnd) Bir saat kendini bekledik, ayak st.. Yaninda da su Halime vardi.. Neden sonra iktilar. (Kizkardesine) Ulan grdn iste, kardasin bu, esek basi degil ya! Insan dner bakar... Su Musa'nin yaninda, dogru muydu yaptigin? Herif zati lafinin biri... Bellersin alay kumandani! Bir tavir; bir tavir. Herif bizi yirtip geiyor.. (Kizkardesine) Arslanim, elin oglu yarin bozar fiyakani! Herkes Sadri degil!
- Simdi kafana bir sey indiririm ha! Terbiyesiz.. Basucuna otursun elin oglu!
- Derdin dibi!
- Karnina!
- Artani da koynuna!
- Itim evet.. Cart curta gelemem ben. Cart curt oldu mu, it damarim kabarir! Bunu byle bilmeli, ona gre..
Sofraya oturuldu. Ekmeklerinin ilerini babalarina verdiler, kabuklari kendilerine kaldi., Ihtiyar adam sert lokmalari ignemekte zorluk ekiyordu.
Odanin iine istahli bir agiz sapirtisi yayilmisti. Sulu bir lokmayi agzina atarken Sadri stne damlatti. Cemile grd:
- Terbiyeli ye ulan!
- Ne o? Basladin mi gene?
- Hani?
- Iste, kr msn?
- Evet yikar. Babanin usagi vardi. Btn gn makine basinda anam agliyor benim, bir de...
Cemile:
- Su heriften de hi rahatlik yok! diye sylenerek entarisinin etegiyle, aik dizini rtt.
Sadri:
- Musaa!
Birka lokma sonra ihtiyar adam sofradan ekildi. Zaten pek bogazsizdi. Sirtini duvara dayadi. ocuklarinin kurt gibi yeyislerini hazla seyre basladi. Bir ara iki kardes sahanda iri bir et parasini ayni zamanda grp atildilar. Biri bir ucundan tuttu, biri bir ucundan...
- Birak!
- Sen birak!
- ...!
- ...!
Nihayet et koptu, Cemile ki st oturdu.. Iri para Sadri'ye gitmisti, agzina ativerdi.
Cemile:
XIV
Yemekten sonra Sadri elini agzini sabunladi, koca bir tas su iti, pencerenin nnde daima serili duran kola kokulu yatagina girdi uyumaga hazirlandi.
Cemile:
- Aman abi, dedi, gzn sevim yatma. Degis amasirini ondan sonra...
Sadri istemiye istemiye kalkti. Gene basinin agrisi tutmustu. Gz kapaklari agirlasmis, sakaklari zonkluyordu. Sirtindakileri ikarip temiz amasir giydikten sonra tekrar yatarken, Cemile:
- Basim agriyor..
Sadri homurdandi, yorganin altinda saga sola kimildadi, sonra hareketsiz kaldi.
Cemile sofrayi kaldirdi. Disarda, dokumaci Musa'nin ocuklarinin elik omak oynadiklari avlunun kenarindaki ocakta kaynayan bulasik suyunu yere indirdi sonra amasir kazanini istemek zere, st kata, dokumaci Musa'lara ikti.
Musanin karisi Zahide kisa boylu, egri bacakli, karni burnunda bir kadindi. Cemile kendini bildi bileli bu kadini hep karni burnunda hatirlar.. Kapinin esigine oturmus, kocasinin gmlegini siyah tireyle dikiyordu. Sari basi darmadagindi. Aik yakasindan grnen memeleri bosalmis ve prsmstler.
Karisinin tam tersi olan yusyuvarlak Musa'ysa, otuzunu askindi. Yataginda yari iplak uzanmisti. Cemile oda kapisinda grnnce toparlanmaga bile lzum grmedi:
Sonra:
- Niye?
- Vallahi ki.. dedi, kardasi degil mi? Benim bacim bana yle emkirse...
- N'apardin?
Cemile:
Kocasinin gmlegini esige birakan Zahide, egri bacaklariyla sofanin avluya bakan demir parmakliklarina dogru gitti. Kazani ordaydi. Iinde birtakim bezler, kirli amasirlar isliydi. Mavi damarlari firlak, kupkuru elleriyle kazani bakir bir legene bosaltti:
Kadin:
- Gnm doldu! dedi, bugnlk, yarinligim.. senden baska gvenecek kimsem yok bacim...
- Vaktin ne zaman tamam olursa, bana seslen, tavani vur, gelirim.. Gnn, saatini bilsem, ise de gitmezdim...
- Niye?
- ryasini grdm!
- Nasil grdn?
- Hadi!
- Allah belasini versin yle kaynananin.. lyorum desem, bir yudum su vermez!
- Allah razi olsun, Allah her tuttugunu altin, seni iki cihanda aziz etsin!
- Bunu al! Iinde bir altin yzk var.. Sende dursun.. Anneme annesi daha memleketteyken yadigar etmis, annem de bana.. Ben de kizima birakmak istiyorum, lakin belki de lveririm.. Kizim kk, takamaz, saklayamaz da. Babasi dersen gtrr satar. Sende kalsin, kizim byynce verirsin, sdne...
Kadin:
Cemile ikini aldi, koynuna soktu. Kazanla birlikte merdivenleri inmege basladi.
Arkasindan yari fke, yari arzuyla bakmakta olan dokumaci Musa, ieri giren karisina:
Kadin tersledi:
Musa:
Duru mavi gzleriyle kocasina halsiz halsiz bakan kadin, kiskanmadi. ocuk dogurmak, sif denilen kurumus koza kabugu, yahut tezek atesinde tencere kaynatmak, boklu bez veya amasir yikamak, Musa'nin isi ters gittike de ocuklarini ortaya dkp fabrikaya gitmekten baska her seyi unutmustu.
Musa gld:
- Biz bakir demedik.. Gnahi da boynunda kalsin, bana ne? Pesine dsen dsene.. Hele bir deveci var, hepsinden beter...
- Parali mi bari?
- Katip?..
- Katip diyorsun, parali mi diye soruyorsun.. Parali olsa katip olmaz.. Otuz kaaat bir maasi var...
Burnundan kil koparip hapsiran Musa, bir camiz yavrusu gibi, bir yandan bir yana dnd.
Cemile amasir kazanini iyice alkaladiktan sonra ocaga oturttu, suyu doldurdu, altini da gzelce parlatti. Daimi bir hareket halinde olan avluda Musa'nin sari sali ogluyla mahalle ocuklari elik omak oynuyorlardi. Cemile havaya bakti. Kirli, para para bulutlar birbirini kovaliyarlardi Yagmur var galiba diye aklindan geirdi. Ge kalmisti. Simdiye kadar su oktan isinmis amasira da oturmus olmaliydi.
- Yassa be babilo! dedi. Su babilom akletse de kocaoglana birka ift orap yamasa diyordum ben de...
- Niye?
- Bilmem? Sylemiyor ama, birseyler var bu oglanin basinda... Bana yle geliyor..
Cemile merdivenleri ikti, gitti yorgani kaldirdi, agabeyisinin ates gibi yanan terli alnina avucunu koydu.
- ok atesi var!
Cemile:
- Ne?
Ihtiyar adamin aklindan gene Karagl geti; ... ne yapip yapmali, bu ocuklari fabrikaya yem olmaktan kurtarmali!
Cemile yorganlarin yzn skt, pencerenin perdesini ikardi. Bu perdeleri yesil, pembe, mor ipliklerle geen yil Gll islemisti.
Bohasindan kendine de amasir ikarip alt eve indi, amasir degisti. Sonra, duvarin kovuguna soktugu adet bezlerini tomariyla aldi, amasir sepetinin altina sakladi. Bunlari babasi, yahut agabeyisi grecek diye d kopardi. Oysa, babasi bir gn alt evde keser ararken bunlari bulmus; glms, tekrar yerine sokmustu.
Geen yil dikilen, simdiyse iyice dar ve kisa gelen mavi zerine kirmizi iekli pazen entarisini giydi. Ggs
iki sert yuvarlak gibi firlamisti. Utandi. Sonra: ... Adam sen de... gibilerden elini sallayarak, uzun kara donunu stne ekti, kirli sepetiyle alt evden ikti, ocagin yanina geldi.
Su henz ilinmamisti bile.. Iyice isinana kadar ne yapacagini dsnrken, aklina alfabesi gelince; tekrar odaya kostu.
Ihtiyar adam:
Ihtiyar, adam kalkti, yesil boyali tahta sandigi ati, bohalarin stnde duran alfabeyle defteri alirken, Cemile'nin bestasi bohalarin arasina dkld.
XV
kalin bir kitabi okumakta olan Izzet usta, basini bir an kitaptan kaldirdi, tatli tatli gerindikten sonra, karsisindaki yatakta sirtst uyumakta olan karisina uzun uzun bakti. Kadin hafif hiriltilarla uyuyordu. Yz balmumu gibi sariydi. Izzet usta birden rkt. Sariligi her zamandan ok bulmustu, bu kadar sari olmamasi lazimdi. Karisinin ayakucunda bir seyler dikmekte olan kizkardesi Gll'ye:
Yengesinin yanindaki pencerenin perdesini kaldiran Gll, agabeysine bakti, bakistilar. Izzet usta:
Gll:
Iki kardes bakislariyla konusurlarken, kapi usulcacik aildi, elinde alfabesiyle defteri, Cemile girdi.
Kitabin yapragini kivirip pencerenin iine kaldiran Izzet usta, gzlgn de ikarirken.
- Hasta..
- Nesi var?
Izzet usta, yanibasindaki pencereden ila kutusunu aldi, gzlgn takti, birtakim irili ufakli kutularin, ila siselerinin arasinda kck bir sise ayirdi. Sisede ufak, beyaz haplar vardi. Cemile'ye:
- Merhaba eskiya!
Ihtiyar Malik siradi, gzlgn, yamadigi orabi bir kenara birakarak, Izzet ustaya yer gsterdi.
Babasi omuzundan sarsti. Sadri kurumus dudaklarini diliyle yalayarak bir seyler mirildandi, sonra bir yandan bir yana dnd. Babasi tekrar sarsinca:
Izzet usta:
- O namussuz dokuma ustasi, dedi, bu ocugu fazlaca tazyik ediyormus.. Bizim Nusret anlattiydi, ikide bir odasina agirip...
- Ee?
- Allah belami versin, diye grledi, Allah belami versin ocuklarima dokunanin kanini imezsem!
Izzet usta, ihtiyar dostunun mthis gzlerinden korktu. Yolunu tuttu. Bu bir ihtiyar kolu degil, bir labut, bir demir parasiydi.
- Demin ge geldi isten. Kiz da ge geldi oda... Niye geciktiniz? diye sordum, bana yalan attilar... Benden gizledikleri bir sey var. Anliyorum ama, eselemiyorum simdilik... Sabrediyorum...
- Hibir sey yok Malik aga. Senin ocuklarinin ikisi de elmas parasi! Ikisi de agirliklarinca altin ederler... Hi korkma!
- Korkuyorum, Izzet, fabrikadan korkuyorum! ocuklarimi gnn birinde fabrikaya yem edecegim gibi geliyor.. Korkuyorum!
- Cemile byd artik masallah... dedi. Yarin uygun bir talip zuhur ediverirse...
- Allah gstermesin! ocuklarimi alip Karagl'e gidecem ben... Onlari sehirde birakmak istemiyorum...
- Ne yapacaksin Karagl'de?
- Iki odali bir hug dami akacagim, kendi elimle ocuklarimi kurtaracam buralardan...
- ...Yasim altmis, ama bakma... Daha on sene ift srebilirim... Topragimi kendim srer, kendim eker, kendim bierim... Ne bulduk bu fabrikalarda? Ha? Sen ne
buldun? Senelerden beri alisirsin, iste tuttuklari gibi attilar. Karin verem, oglun tren altinda kesildi. Neden? Hep fabrika yznden... Anasi basinda olsaydi, ocugunu dizinin dibinde oturtsaydi... Su avluya bak.. Hak tu, hak tu'dan geilmiyor...
Izzet usta:
Kolunu emirledi. Hala bir makine dislisinin izleri belli olan damarli, bzk bzk kolunu gsterdi:
- ...Makinenin disleri arasindan ektim! Ondan sonra da tvbe fabrikaya! Amma ocuklarimi alistiriyorum... Yokluk, ne yapim?
- Birka sene... Nasil ki kapti kolumu, yuttu dirsegime kadar.. Kemikler oldu klufak.. On bes ay ektim,
- Su! dedi.
- Al! dedi, bas agrisina, atese birebirdir. Dilinin stne koy, suyla yut..
ylece yapan Sadri ilaci yuttu, sonra bir masrapa suyu gurt gurt gurt... diye iti bitirdi, yatagina tekrar devrildi. Babasi stn gzelce rtp arkasini bastirdiktan sonra oglunun yanibasina oturdu.
- Buraya gelsin..
- Gll de orda...
- O da gelsin...
Gitti, Gll'yle, Cemile'yi aldi, geldi. Cemile alfabesini aarken, ihtiyar Malik raftan kahve, seker kavanozlariyla drtlk yesil cezveyi ispirtolugu indirdi.
XVI
Ceniile dersi yari buuk yapip kalktigi zaman saat ikiye geliyordu. Su isinmisti. Babasina alt evde yikanma suyu hazirladi. Her zaman burada yikanirlar, toprak hibir zaman kurumaz, alt ev rutubet kokardi.
- Haydi babilo, diye seslendi, sen yikana dur arkani sabunlamaga agir beni... Ben amasira oturacagim.
Bir trk mirildanarak amasir legenini ocagin yanina yerlestiren Cemile, kll su dkt, amasirlari isladi, adet bezlerini de legenin altina saklamadan nce etrafi kolladi, sonra alak iskemleyi ekip amasira oturdu.
Kll suda sabun iyi kpryordu. Kalin kemikli, saglam bilekli elleri, kk yastan beri fabrikada alisan birok isi kizlarda oldugu gibi, nasirliydi, parmaklari egri bgr kemikleri ikik ikik. amasirlari suya basiyor, sabunluyor, itiliyor, sikiyor, sonra kuvvetli yumruklari arasina aliyordu. Dilinde trk, yle istahla, yle canli yikiyordu ki. Etrafa neseli kpkler saiyordu. Trk zaman zaman ykseliyor, zaman zaman alaliyor, arada duruverdikten sonra tekrar basliyordu. Bosnaka bir halk trksyd bu. Bu trkde bir Avsar kilimindeki renklerin cmbs vardi. Bu trkde hasret vardi, bu trkde arzu, bu trkde ask... Bu trknn motifleri Hintte, in'de, Kazablanka'da, Nevyork'ta, Po vadisinde, Cenubi Amerika pampalarinda, Orta Anadolu'da da vardi. Bu trk insanligin hasretlerini, arzularini belirten nakislarla isli bir trkyd.
Ama Cemile bunu ne zaman, nerede, kimden grendigini bilmez, sadece syler, sylerken cosar, costuka da yregi tasar, en zor isleri bir ty hafifligiyle grverir,
Dilinde hala bu trk, alninda ter tomurcuklari... Bu tomurcuklar gittike artti, yuvarlak yanaklari kizardi. Kendinden geti, ise kendini yle verdi ki... Hele amasirlardaki pire tersleri.. Bu tersleri mutlaka ikaracakti! Tersler de inat ediyorlardi.. Terslerin inadina Cemile'nin inadi daha baskin ikmaliydi. Onlari mutlaka ikaracakti! Hirsli hirsli egilip kalktika. Belinden asagilara inen kuvvetli rgleri hopluyor, tokasindan kurtulan kahkl de gzne girip duruyordu. Buna yle sinirlendi ki.. Bir ara kahkl bilegiyle itti. Olmadi. Dert! diye dogruldu. Hinzir! kahkl islak parmaklariyle kivirdi kivirdi, teki salarinin arkasina soktu, tokaladi, sonra gene amasirlarina egildi, pire terslerini suya basti, sabunladi, itiledi, tekrar basti, tekrar itiledi, sonra tekrar itiledi... Bu isi stste tekrarladi. Neden sonra pire tersleri Cemile'nin inadina pes ettiler. Cemile'nin gzlerinin ii gld, deminki trky daha kuvvetle tekrarladi.
Btn bunlari deminden beri st kat sofanin demirleri gerisinde gnesliyerek seyreden Musa'nin doksan beslik ninesi Tetka Bilelka, kendini Cemile'nin trksne kaptirmis, gzlerini yummustu.
Tetka Bilelka da genliginde bu trky sylerdi. Bu trk Tetka'ya genligini, Saraybosna'yi, ykl meyva agalarinin hafif hafif sallandigi aydinlik Bosna gecelerini hatirlatmisti. Yillardan beri yitirdigi piril piril bir i alemi baslamisti...
Trk birdenbire durunca, Tetka Bilelka gzlerini ati. Heyecanlanmisti. Kupkuru avulariyla gzlerinin yasini sildikten sonra:
Cemile yle dalmisti ki.. rkt. Basini kaldirdi. Bir elma kurusuna benzeyen yzyle Tetka Bilelka glmsyordu.
Cemile:
Cemile'nin pek hosuna gitti. Berrak bir kahkaha saliverdi. Sonra daha istahla, daha canli, daha kuvvetli, amasirlari yumruklarinin altina aldi.
Arkasini sabunlamasi iin babasi alt evden seslendigi zaman Cemile'nin yz terden yikanmis gibiydi. Kalkti, gitti, babasinin arkasini kuvvetli kuvvetli sabunladi, kupkuru ihtiyarin firlak kemikli sirtini avucuyla sivazladi. Onun bir gn lecegini ...beni karimin yanina gmn e mi Cemka! deyisini hatirlayinca gzleri doldu. Babasi da bu trl szleri son zamanlarda boyuna tekrarliyordu. Onun iin babasi uyurken grse sanki lms de yatiyor gibi geliyor, basliyordu aglamaga. Hele bir gece, babasi camiye giderken ensesine dikkat etmisti... Nasil da kurumus, burusmustu! Babasi namazdan dnnceye kadar yataginda aglamisti.
Temiz amasirlarini giyip gelen ihtiyar Malik de yumruklari belinde, kizini seyre basladi.
Cemile dogruldu, babasina serte bakti. Yoksa yanlis mi anlamisti? Dzeltmege alisti:
Cemile'nin iinde gene bir tasma oldu. Yasaran gzlerini babasindan saklamak iin, basini amasira adamakilli egdi, kendini ise bsbtn verdi.
Ihtiyar Malik'se kizini gururla seyrediyordu. Onda karisina benzeyen taraflar buluyordu. Ucu hafife kalkik, ufacik burun, etli dudaklar yuvarlak yanaklar.. Ya kalalar? Tombul bileklerin rengine varana kadar tipki tipkisina karisi. Yalniz, kizin salari daha sari, daha da grd. Anasi da byle, hamur yugurur, amasir yikarken tipki kizi gibi terler, agiz kenarlari tipki tipkisina byle titrerdi.
Sirtina vuran gnesin sicakligi iinde uyuklamaga baslayan ihtiyar Malik, hafif hafif sallaniyordu.
Koca avlu dinmeyen bir kimilti halindeydi. Yanyana, sira sira odalara girenler, ikanlar.. Kapisinin nnde kizinin basini sabunlayan, amasir yikayanlar... Basta dokumaci Musa'nin sari oglu, alayla ocuk elik omak oynamaktaydilar. En irkin kfrler bazan birer simsek gibi akiyordu. ocuklarin eligi ok defa Cemile'nin yakinlarina dsyordu. Birinde geldi, bakir legenin kenarina arpti.. Cemile siradi:
- Piler!
Koca kafasi sifir numara makineyle trasli, Musa'nin oglu karsilik verdi:
- Ne sgyon kiz?
Bu kusak, torunlar kusagi, tipki yerliler gibi konusuyordu. ogu anadilini unutmustu. Yerliler gibi konusuyor, yerliler gibi sgyor, yerliler gibi giyinmege zeniyorlardi.
Cemile:
Ihtiyar Malik de uyanmisti. Uykulu gzleriyle ocuklara bakti, agir agir kalkti. Basta Musa'nin oglu, ocuklar il yavrusu gibi dagildilar. Ama az sonra sari oglan, elinde omagi, avlu kapisinda gene peydahlandi. Uzaktan dik dik bakisina Cemile yle kiziyordu ki.. Kalkip yakalamak, kulaklarini ekmek, tokatlamak, tokatlamak!
Gll:
- Benim bir isim oldu mu sen yardim etmiyor musun? Yalniz basina bu kadar amasiri aksama kadar tbe bitiremezsin!
Ihtiyar Malik'ten bosalan ktg altina ekip oturdu, kollarini emirledi, ise giristi. Iki gen, yarisir gibi yikamaga basladilar. Bu arada Cemile'nin kelep arkadasi Halime'yle dokumaci Musa'nin yegeni Semsa da gelmislerdi.
Gll:
Cemile:
- Siz de serersiniz!
Altlarina birer iskemle uyduran iki kiz, amasir legeninin etrafinda siralandilar. Cemile'yle Gll, berikileri imrendiren bir istahla yikiyorlardi. Halime kollarini emirledi:
Ise giristi.
Glsmeler, sakalar, kahkahalar ykseliyor, arada birbirlerine sabunlu su serpiyor, basiyorlardi igligi.
Kivir kivir bir kucak sari saiyla Semsa gzel kizdi. Ilk okulun son sinifinda. Gzne kpk kamis, yakiyordu.
Halime:
Gll:
- Sizi somun dsmani mektepliler siziii... Her birinizin er, drder tane var...
- Hadi ordan...
Cemile:
Semsa:
- Balkon yirmi bes, asagi kirk.. Amma asagisi iyi degil, terbiyesiz bir sr adam doluyor...
resim... yle gzel, sik kadinlar geliyor ki.. Geen gn bir film oynadi, eh.. Herkes agladi yani.. yle gzel, yle gzeldi ki! Kadinin kocasi, karisinin sevgilisini vurdu!
Cemile:
- Canim sinema iste yani.. Kadin yle gzeldi ki.. Kocasi ekti tabancayi, adami vurdu da, adam lrken bile glmsyordu!
Gll:
- Yalan oldugu bundan belli! dedi. Kursunu yiyecem de, glecem... Akil var, yakin var...
- Canim sinema iste Gll abla, roman gibi... Essah degil ya.. Sonra bir memleket gsterdi, gece, eh.. bizim bildigimiz gibi gece degil ha, mavi bir gece.. Sessiz, her taraf uyuyor, sokaklar dersen bal dk yala.. Deminki gzel kadin kocasini uyuttu. Onlar bizim gibi ana, baba, oluk ocuk hep bir odada yatmiyorlar ki. Kadinin odasi ayri, erkegin ayri..
Gll:
Cemile:
- Bizim gibi gece-gndz alissinlar da grelim... Isden bas mi kaldirabiliyoruz? yle oldugu halde, sirasi geliyor iki lirayi iki kardes zor tutuyoruz.
- Dogu bacim, dedi Gll, onlar bizim yerimizde olsa, hastayiz diye yataktan kalkamazlar..
- Biz de agzimizin tadini biliriz... Insani insan eden paradir. Paran yok mu? Senden rezil, senden adi kimse yok...
- Vallaha...
- Neyse.. Kadin uyuttu kocasini, evde yavasa ikti, sevgilisiyle szlesmisler nce herhalde ki, bir araba bekliyordu, kadin bindi yallah!
Cemile:
- Salari taraliydi da kocasi sphelenmedi mi? Salarini niye zmyorsun, yatmiyacak misin, demedi mi?
Halime:
- Tabi canim..
Gll:
- Yalan oldugu bundan belli. Bizim herifler... Hele benimki.. Durusumdan anlar vallaha... Saim-basim tarali, pudrali-mudrali onu uyutacam da anlamiyacak!.. Bir insan esek olmali ki..
Halime:
- Sinema canim..
Semsa:
- Cemile abla, sinemada bir oglan vardi tipki Sadri abim.. Bir elmanin yarisi o, yarisi Sadri abim!
Gll:
- N'aparsin?
- Kiyameti koparirim...
- Yavas geel..
- Hele gitsin.. yle yerlere para verilir mi? Bak su yatak arsaflarinin haline! Su donlara bak, su gmleklere.. Parayi oraya verene kadar bir derdimizi grrz!
- Karakiz'lar, marakizlar, degil mi? Onlar gider, onlarin dostlari var, masraflarini ekerler.
- Edepsiz!
O ona, o ona.. Gene kahkahalar, igliklar tam ykselmisti ki, sokakta birtakim sarhos naralari! Kizlar kulak kesildiler.
Gll:
Cemile'nin nesesi uuverdi. Gzleri endiseyle babasini aradi. Bereket versin grnrlerde yoktu..
Gll:
- Korkma, dedi, baban yok. Ben gelirken demin, arsiya dogru gidiyordu..
- Atalim ataliiiim!
- Nereyeee?
- Eheeeeeeyyyy!!
Gll:
- Sana demedim mi? dedi. Oturmus iiyorlardi demin! Deveye binmisler tekmil...
Sarhoslar tam avlu kapisina gelmislerdi ki, Karakiz tehlikeli bir yalpayla ieri girdi.. Avlu halki kulak kabartmis, kapi nlerinde bakisip glsmeler, er beser kisi halinde toplanip fiskoslar baslamisti.
Karakiz:
- Deeeey Allah! diyerek legenin yanina geldi. Ayakta durmaga alisti, olmadi. melmek istedi, gene olmadi. Devriliyordu. Yere dayanip melebildi nihayet, legenin
ucunu siki siki tuttu. Glyor, sis gzlerinin kapaklarini zorla aiyordu.
Gll:
Beriki:
- Uuyorum, alls! On sise, on siseyi kisi devirdik... Basim timarhane gibi firlaniyor...
- Kimnen itiniz?
Cemile:
Bu sirada ihtiyar Malik avlu kapisindan girdi. Az daha Cemile'nin yregine inecekti.. Ya babasi isin farkina varirsa? Ya disardakiler gene nara atar, ismini karistirirlarsa?
Elinde pespembe, piskin bir somunla babasi avluyu agir agir geip odasina girdi.
Cemile:
- Gll, dedi, bacim, bacim.. Dehle sunu gitsin! Simdi bir biimsizlik yapacak... N'olursun Gll!
Karakiz:
- Gelecek, o da gelecek...
- Sen de gelirsen giderim... Gelmezsen... Oglanda para tonla. Seni ksklerde, konaklarda.. Ksklerde konaklarda seni...
Kolundan ekiverince, Karakiz sendeledi yere yzkoyun kapandi, sizdi kaldi. Halime'yle Gll basindan, ayaklarindan yakalayip, Izzet ustanin odasina tasidilar.
Semsa:
Cemile blr agittir tuttturdu. Iini eke eke, hikira hikira aglarken, bir yandan da babasinin ikiverip, niin agladigini sormasindan korkuyor, kendini tutmaga alisiyordu.
- ... Bir insanin kendinde olmasa derler bir de.. Iste grdn, benim onlarla bir alakam var mi?
- Btn gn is, isden eve dn, evin isine otur... Kimseyle hibir alakam yok, konusmuslugum yok.. Sokakta abim bile konussa terslerim.. dm kopar ki birisi grp babama haber verecek diye.. yle oldugu halde.. Suna bak! Ya babam duysaydi?
- Ben, dedi, babanla aik aik konusacagim.. Bu byle devam edemez.. Hi merak etme sen...
...
- Basin nasil?
- Iyi...
Merdivenleri indi, alt evde iki kat ola ola soyundu, yikanmaga basladi. Oglan yikanirken ihtiyar Malik gzlgn gzne takti, oglanin yorganini yere serdi, bit arayacakti. Uzun uzun, yorganin tekmil kivrimlarina inceden inceye baka baka aradi, yoktu. Cemile byle seylere karsi ok titiz oldugundan, her hafta, pek pek iki haftada bir amasir yikar, herseyleri gzelce kaynatirdi. Amma belli de olmazdi.. nk odalarina girip ikanlarin, oturup kalkanlarin hesabi yoktu.
Yorgani katlayip yatagin ayakucuna koyan ihtiyar Malik, tekrar orap yamamaga oturdu. Ikinci ifti eline almisti ki, Sadri asagidan seslendi. Arkasini sabunlamasi iin agiriyordu. Gzlgn ikardi, igneyi oraba sokup kalkti, asagi indi. Oglanin arkasini sabunlarken:
- ...?
- Mslman ocugusun elhamdlillah... insan gusletmeyi bilmez mi? Madem bilmiyorsun, sor!
Gll:
- Eh...
Kazandan sicak su aldi, ilistirdi, yikanmaga basladi. Bembeyaz vcudu, dolgun kollari, ykl ggs... Bit korkusundan basini bol bol sabunluyor, sa diplerini kanatircasina
Cemile:
Ihtiyar Malik yamadigi oraba dalmis, duymuyor, duymak iin heves de etmiyordu.
Cemile:
- agiririm... agiririm...
Cemile, babasiyla agabeysinin kurulandiklari hala islak havluyla iyice kurulanmaga alistiktan sonra, giyindi. Gitti, babasinin elini pt. Babasi da onu alnindan, iki yanagindan.. Sonra alt evden tenekeleri, sabunu, su tasini, ktg kaldirdi, birikmis sulari sprd, asagiya dzen verdi. Salarini taradi, tokaladi. Simdilik baska isi kalmamisti, yatarlardi, kendisi ayri bir yatakta, yalniz.
Disari ikti. Islak havluyu da teki amasirlarin yanina serip mandalladi. Rzgar ikmisti. Havaya bakti, cani sikildi. Gene yagmur yagacaga benziyordu. Kirli bulutlar gittike byyor, sisiyorlardi.
Odaya dnd.
- Ben yatacagim babilo, ama havada yagmur var... Yagmur yagarsa amasirlari topla, sonra berbat olur!
Ihtiyar Malik yanindaki pencereden disarilara bakti. Havada gerekten de yagmur vardi, gk gittike karariyordu. Uzaklarda harap evler, kerpi rms tahta kalabaligi, yikik duvarlar... Daha arkada, yaz kis yosunlu suyu bir trl kurumayan konca gl. Bu glden her yaz mahalleye milyonlarca sivrisinek dagilirdi.
Ihtiyar Malik perdeyi indirdikten sonra uzandi, kizinin arkasini, yorganla, gzelce bastirip. orap yamamaga koyuldu.
XVII
nndeki mangalda atese srl iki fincanlik cezveye seker koyan ihtiyar Malik, rafta itirdiyla islemekte olan alar saate bakti: Gecenin onunu gsteriyordu. Demek ki, Cemile drt saattir uykudaydi, ocuklar daha yarim saat uyuyabilirlerdi.
koltugunda, telleri at kilindan, bir esit saz olan guslisi ile ihtiyar Muy girdi.
- Selamnaleym!
Malik:
- Vealeymsselaaam!!
Diye kalkti, eski silah arkadasinin elinden guslisini aldi, merdiveni ikmasina yardim etti, kendi yerine oturup, kahve kavanozuyla kasigi nne koydu.
Bir bacagi topal, ufacik bir ihtiyar olan Muy'un bir gzde krd. Bu gz sanki oyarak ikarmislar ve sanki bu is yapilirken ihtiyar o kadar bagirmisti ki... Yz bir iglik gibi kuruydu.
- Hizli gelecek rahmet... Ben toplayim amasirlari. Ihtiyar Muy; ihtiyar Malik'in hemserisi, ocukluk arkadasiydi. Tara irmagi boyundakl (...) kasabasinda birlikte bymsler, birlikte silah kullanmaga baslamislardi. Itikleri su ayri giderdi yalniz. Malik onu hala o kadar severdi ki onun iin kan dkebilir, bu ihtiyar yasina, Sadri'ye, Cemile'ye ragmen, hapislere girebilirdi.
Muy'un bir tek oglundan baska kimsesi kalmamisti. O da Dogu'da uzak, ok uzak bir yerlerde askerdi.
Memleketin esrafindan Amir aganin tesvikiyle Karadag Milletvekili Bosko Boskovi'in ldrlmesi zerine baslayan katliamdan kurtulmak iin kamadan nce, Malik ve Muy ismi, Sirplar zerinde yildirim etkisi yapardi. O kadar ki, Malik ve arkadaslarinin korkusu yalniz Hiristiyanlarin degil, Mslmanlarin da ilerinde sarsintilar yaratirdi.
Yagmurlu, firtinali gecelerde, uguldayan rzgarin iinden nal sesleri duyulurdu. Dehsetle byyen gzleriyle kasaba ocuklari yorganlarinin altina saklanir, geceyi rpertiyle dinlerlerdi. Kasabanin Hiristiyan mahallelerinde igliklar kopar, kapilar arpilir, bir yerlerde tahtalar atirdar, tfekler parlar, sonra gecenin zifiri karanligini kizil dilleriyle yalayan alevler ykselirdi.
Ertesi gn kasaba korkuyla grenirdi ki, Malik ve Muy etesi, kaptan falan ve filanin kanli kesik baslariyla drtnala ekilmisler..
Aradan ok gemezdi.. Gene simsekli, yildirimli; firtinali bir gece, kasabanin bozuk parkelerinde drtnala atlilar gelirdi. Bu sefer mslman mahallelerinde kadinlarla ocuklarin igliklari ykselir, kapilar kirilir ve alinmis bir c'n ilik dumani tten kanli kesik baslar, terkelere baglanip, rzgar gibi gidilirdi.
Bir gece bir ormanda pusuya dsrlmslerdi. Otuz tfegin agzindan ikip geceyi otuz yerinden yakan kursunlar, o sirada bir kenarda su dkmekte olan Malik'e degmemis, bes arkadasi lms, Muy da bacagindan yaralanmisti.
Tara irmagi kenarindaydilar.. Sag kalanlar irmaga atlamislar, yze yze asagilara gitmisler, oradan da karaya vurmuslardi.
Malik ryasinda kendi kesik basini grd. rkt. Mslman halkin trklerinde ismi geen bu cesur adam korktu. Ani bir kararla malini, mlkn birakip karisini, ocuklarini toplayip Trkiye'ye g etti. Muy'da karisi ve ocuklariyla beraberindeydi.
Istanbul limanina blrka para mcevherle ayak basan kalabalik iki ailenin elindeki, avucundakiler sasilacak bir hizla eriyiverince, Malik'le Muy hayatlarinda ilk defa geim derdi diye bir sey oldugunu grendiler.
Iki erkek ekmek kavgasina atildi, olmadi. Ata binmek, silah kullanmak, pusu kurup, kelle bimekten baskasini bilmiyorlardi. Sehir ise bundan anlamiyordu.
Fabrikalar ve pamuk tarlalariyla nl bu Gney Anadolu sehrine gld. Ne yapilsa bos. Beceriksiz derebey torunlari elleri bgrlerinde kaldilar. O zaman talihlerini denemek sirasi kadinlara geldi. O kadinlar ki, dallari yerlere degen koyu glgeli meyve bahelerinde glp trk sylemek, sslenip salina salina dolasmaktan baskasina alismamis, rahatliktan semirmis kadinlardi. Fabrikada hizla kuruyup irkinlesmege basladilar. Gn geldi ellerinde mendil, kt kt ksrerek, iki iyilikten birini dilediler.
ok gemeden Muy'un byk kizi bir ingene algicinin pesine takilip gitti. Kge gelince.. Bu sessiz, akilli bir kizdi. ok da gzeldi. Paydoslarda pesine delikanlilar dserdi de o hibirine yz vermezdi.
Bir gece yarisi saat onikiden sonra, firtina, yagmur.. Yer yerinden oynarken, Muy'un kizi, kendi kendine sokularak mahallenin dar sokaklarinda yapayalniz isden geliyordu ki, nne birtakim insanlar ikti, kizin agzini sikica kapayip ksede bekleyen eski bir Ford'a sokup uzaklastilar.
Gidis o gidis...
Yemek, imekten kesilen Muy, haftalarca ilgina dnd, sokaklarda yari deli, dolasti durdu. Neden sonra bir gn bir oban, barsaklarini kpeklerin ekistirdigi, basi tasla ezilmis bir cesetten sz ainca, hersey anlasildi.
Ihtiyar Muy o gn, bugn yari delidir. Guslisi koltugunun altinda, cani istedigi zaman alar, syler, aglar.
- Rahmet hizlaniyor!
amasirlari odanin bir ksesine birakti. Cezve atese tekrar srld, cigaralar yakildi.
Oda sicakti. Sadri'nin horultusunu dinliyorlardi. Ihtiyar Malik'in kafasinda ocuklari, daima ocuklari... Bu ocuklari fabrikaya yem olmaktan kurtarmak lazimgeldigine inaniyor, ge kalmis gibi bir huzursuzluk duyuyordu. Aksi halde, Izzet ustanin syledigi gibi, dokuma ustasi gnn birinde biimsiz bir is yapar, oglani dver, dvdrr.
Muy'a bakti. Hafif hafif sallaniyordu. Onu tetkik etmege basladi. Ya gnn birinde Cemile'yi de Muy'un kizi gibi kairirlarsa?
Bir ara Muy'la gzgze geldiler. Bakislariyla konusuyorlardi adeta.. Yukardan dokumaci Musa'nin kaba ksrg duyuldu, birseyler sayikladi, bir yandan bir yana dnd.
Iki ihtiyar spheyle tekrar bakistilar. ocuklarinin basinda bir tehlikenin dolastigina birdenbire yle kanaat getirmisti ki...
- Korkuyorum! dedi. Korkuyorum, Muy. Iim titriyor... Bu ocuklarin basinda birseyler dolasiyor.. Benden sakliyorlar, benden sakladiklari birsey var...
- Yok canim... dedi Muy, sana yle geliyor.. Hi birsey yoktur Allahin izniyle...
- Bilmem, korkuyorum... Onlar ise gitti mi, bende uyku arama... Oniki saat, tam oniki saat dakikalari sayarim! Bir haber geliverecekmis gibi oluyor... Aci bir haber, bir lm, bir kaza haberi, ne bileyim ben, ugursuz bir haber gelecekmis gibi oluyorum.. Korkuyorum...
- ...Okuyorum, flyorum... Namazda onlar iin dua ediyorum... Amma gene de...
Gzleri mangaldaki atese daldi.. Sadri'nin gndz sayikladiklarini hatirladi, Izzet ustanin szlerini...
- O fellah, dedi, oglumu sikistiriyormus, belki de dvyor.. Bana bu yastan sonra kan dktrecekler...
- Allahin bir ismi hakki iin Muy, ocuklarimin kilina dokunanin skerim cigerini!
Ihtiyar Muy rkt. Karsisinda yillarca ncenin Malik'ini bulmustu birdenbire.. Yreginde bir degisme, iinde bir kimilti oldu. Derken bir ykselme, bir heyecan...
Yanibasindan guslisini aldi, gzleri arkadasi Malik'in hala korkunlugunu kaybetmeyen yznde, basladi almaga. Ses gittike hizlanarak odayi kapladi, doldurdu, tasti, yukari, yanlara, tekmil avluya, daha sonra isi mahallesine yayildi. Lambanin sari isiginda parlayan islak kirpikleriyle Muy gene kendinden gemisti...
... Artik memlekettedir. Besiden atlayacak hale gelmis beygirlerinin zerinde dimdiktirler. Kasaba halkinin anlattiklarini hinla dinlerken avurtlari hirstan titremektedir. Kesilen kellelerin hayali gzlerinde canlanir.. Kuvvetli ayaklariyla yeri eseleyen beygirler sabirsizdir. Ve ani
Gusli sesinde...
Ihtiyar Muy aliyordu. Gusli, ormanlardan, derelerden, aylardan, ay isiklarindan, sevgililerden, hasretten bahsediyordu. Gusli haykiriyor, inliyor, dislerini gicirdatiyor, yas tutup neseleniyordu. Guslide gnes, gece, firtina, bora, kar vardi, guslide dn vardi, bugn vardi, guslide keder, istirap, guslide sefalet vardi.
Kuvvetli rzgarin savurdugu yagmur pencerenin camini alabildigine kamilarken, gecenin onbuugunda Ihtiyar Muy'un guslisini artik btn bir mahalle dinliyordu. Mahalle safi kulak kesilmisti. Mahalle etten, kemikten az
sonra dsecekleri amurlu yollarin dehsetinden siyrilmis, antenlerini germis, Muy'un guslisini dinliyor, mahalle agliyordu.
Tam bu sirada mahallenin tekmil alar saatleri birden almaya baslayinca, Muy'un guslisi sustu. Mahallede bir kendine gelis, bir kimildanma oldu. Karanlik camlarda isiklar yanmaga basladi, mahallede insan sesleri ogaldi.
Ihtiyar Malik odayi dolduranlar arasindaki Izzet ustayi biraz ge farkederek, yukari ikmasini syledi.
O:
- Hayir, dedi, gidip yatacagim... ok gzel aliyorsun Muy amca, fevkalade aliyorsun, yassa; ellerine saglik, var ol!
...
Cemile uyanmisti, yataktan firladi. Siyah ggslgn abucak giyindi, basrtsn basina aldi.
Mangalin bir kenarinda aydanlik kaynamaktaydi. Cemile sofra bezini yere serdi, ekmegi dilimledi, bardaklara seker koydu.
ok zor uyanan Sadri zorla kalkti, gerindi, esnedi, tekrar esnedi.. Sonra oraplarini giydi, gzlerini ovaladi... Sofraya geldi.
Cemile:
- Uyandi mi kocaoglan?
Iki kardes, ekmek, ay ve kara zeytinden ibaret yiyeceklerini isteksizce yiyorlardi. Cemile, Sadri'ye nazaran daha istahli grnyordu. Bir sira bembeyaz disleriyle ekmegi isiriyor, agzina bir zeytin attiktan sonra sicak ayi yudumluyordu.
Sadri birinci bardagi bitirmeden, Cemile ikinciyi de yuvarlamis, sofra bezinin kenariyle agzini silerek ekilmisti.
- Hazirim usta!
Sadri kapiyi ati. Soguk bir rzgar odaya doldu. Avluya kuvvetli bir yagmur inmekteydi. Avlunun sagli sollu kapilari ailip kapandika zifiri karanliga sari sari isik paralari vuruyor, amurlar aydinlaniyordu.
Cemile de beyaz keten lastiklerini giyip agabeyisinin pesisira ikti. Babalari elinde lamba kapidan isik tutuyordu.
Musa'larin yagmur almayan sofalarinin altina avlunun kadin, erkek, ocuk isileri birikiyordu. Biriken kalabalik ugultulu ve sabirsizdi.
Birisi:
Musa:
Sicim gibi yagmurun altinda kadinli, erkekli, ocuklu isi kalabaligi avlu kapisina dogru yrd. Hala isik tutmakta olan ihtiyar Malik:
Disari ikildi. Baska avlulardan gelen kalabalikla dakikadan dakikaya byyerek yola devam edildi.
Aci poyraz kuvvetle esiyordu. Erkekler nden yryor beyaz basrt kalabaligi halindeki kadinlar peslerinden. Egri bgr sokaklarda amurlara bata ika gidilirken, inceli, kalinli sesler, glmeler, haykirislar ykseliyordu. Kaypaklasmis bir tmsek inilirken bazan ayaklar kayiyor, yuvarlananlar oluyordu. O zaman: sler, Ohaaa!lar ykseliyor, basiliyordu kahkahalar.
Cemile:
Gll:
- Kim?
- Karakiz...
Bir bahenin kenarindan geiyorlardi. Sag yanlari su dolu bir hendek. Daracik yolda birerle kolla gidiyorlar, islak toprak ayaklarinin altinda kayiyordu.
Cemile, Gll'nn arkasindaydi, Halime de Cemile'nin arkasinda... Birden Cemile'nin ayagi kaydi, sagindaki hendege dirsegine kadar batti. Bu, o kadar ani olmustu ki... Hendege yan vermesiyle kalkmasi bir oldu. Sirilsiklamdi.
- Amiiin! dediler.
Cemile ellerini siyah nlgnn etegiyle sildi. Yirmi metre sonra mahallenin bozuk yolu bitiyor, genis bir meydanliktan sonra parke cadde basliyordu.
Su birikintileriyle vicik vicik meydani getiler. Mahalle ocuklari yazin burada futbol oynar, kumarcilar barbut atar, kaatilar kaat aar, seker kamisi somurulur, ikolata kartlari zerindeki numaralarla mektep ocuklari
bir esit kumar oynarlardi. Meydanliga tam ikmislardi, yle kuvvetli, yle aci bir poyrazla karsilastilar ki, Ah!lar ykseldi.
Bir baskasi:
Dokumaci Musa:
- Sicagin olmadigindan!
Musa svd. Birisi agziyla zort ekti, kati. Musa kovaladi. amurlarin iinde bir kovalamaca baslamisti. Glsmeler, kahkahalar, eheyler. Ehey ve kahkahalarin ilgin bir hal aldigi sira, amurlu yol bitmek zereydi. Soldaki karanlik sokakta motr tek alisan bir otomobil sesi isitildi. Arkasindan kuvvetli bir islik. Ehey ve kahkahalar dindi. Islik tekrarlaninca, Musa:
Sadri:
- Buradayim abi...
Sadri tekrar:
- Cemile! dedi.
- Burdayim abi.
nc isliktan sonra motrn homurtusu daha artti ve 1927 model siyah bir Ford nlerinden agir agir geti.
Isiler durmuslardi. Ford'un gemesini beklediler. Ama Ford geip gidecegine durdu, isilerin girecegi sokagi boylu boyunca kapadi. Musa:
- Korkuyor musun?
Gll:
- Titriyorsun ama..
Halime:
- Yr bacim yr..
Arabanin arkasindan zorla getiler. Geride kalan Musa'nin fkeli sesi isitilmekteydi. Cemile:
Sadri:
- Baslama gene..
Sadri geriledi:
- Tabii...
- tekiler kimdi?
- Ah o babama ne deyim..
- Niye?
- Saglam...
- Ne diyeceksin?
- Evet?
- Kairacaklar, diyecegim.
Musa:
- Konusacagim arkadas! diye kesinlikle tekrarladi. Bugn kairamadilarsa yarin kairirlar, yarin kairamazlarsa
brgn.. Muy'un kizini bilmiyor musun? Ben konusurum, olsun gitsin.. Dgnlerinde bari kana kana bir raki ierim..
- Ben dnden raziyim, arkadas.. Bana gre hava hos. Onun yznden her gn itten kpekten bir araba laf isitiyorum, ne mecburiyetim var? gle degil mi amma?
Son kseyi dnnce isiklar iinde fabrika grnd.. Karanlik gge uzanan kalin bacasindan savrulan dumanlari aci poyraz dagitiyordu.
XVIII
Gecenin ikisine dogru bardan yikilarak ikan katip Necati, kisa boylu arkadasina:
Bir eski binbasi oglu olan ve annesinin nesi var, nesi yoksa satip barda yiyen bu arkadasi Necati'yi ok severdi.
- Ne var fabrikada?
- Tabii..
- Fabrikada mi simdi?
- Iki saattir is basinda olmasi lazim. Bu kafayla gidersem konusabilirim gibi geliyor bana..
- ok utangasin. Alt tarafi bir isi kiz. Konusamiyacak ne var? Nesinden utaniyorsun?
- Teessf ederim..
- Niye?
- Sen de babaannem gibi, konusuyorsun. O da dudak bker, bir isi kiz, der..
- Gcne mi gitti?
- Gitti tabii..
- Affettin mi?
Islak caddeyi karsidan karsiya getiler. Sehrin bu en byk caddesi bombostu. Elektriklerden ogu snmst. Uzaklarda beki ddkleri.. Az sonra sarhos kahkahalari tasan iki araba, alli, yesilli, morlu bar kizlariyla geip gitti.
Bir kse basinda arkadasindan ayrilan katip Necati fabrikanin yolunu tuttu. Basi agriyordu. Barda gene bir sr sarhosla tanismis, ismini bildigi, bilmedigi esitli ikiler imisti. Bu ikileri isteyerek degil, yeni tanistigi, daha dogrusu tanistirildigi kimselerin zoruyla imek zorunda kalmisti. Oysa, artik bari, birka saat can ciger olup sonra unuttugu dostlari sevmiyor, sevemiyordu. O istiyordu ki, Cemile'yle evlensin, ikisiz, dalaveresiz, her trl hercailikten uzak bir aile yuvasi kursun. Sabahleyin evden ikarken karisi onu kapidan ugurlasin, aksam zeri paydoslarda kapida karsilasin.. Derli toplu bir ev, tertemiz, saf bir kadin, tertemiz kadinin ihtimami, samimi
sevgisi...
Fabrikanin simsiki kapali demir kanatlari nnde durdu. Bu saatte fabrikada hibir isi yoktu, olamazdi. Bunu, baskalarinin, mesela iplikhane ustasinin adamlarinin pekala dsnebileceklerini gayet iyi bilmekle beraber, aldiris etmiyordu. Fabrika sahibi Numan Serif Bey ona aiktan aiga arka olmus, Ortagi Kadri Agaya ragmen tutmustu.
O her zaman gerek kapicilar, gerekse isilerle senli benliydi, onlarla konusmaktan, sakalasmaktan hoslanirdi.
Ieri girdi.
Kapici gz kirpti:
- Ne isi?
Sonra kapicinin kulbesine girdi, birer cigara yaktilar. Ama, Necati'nin basi ok fena agriyordu. Kulbe duvarinda asili el aynasini aldi yzne bakti. Yeni trasli, tombul, kipkirmizi yanaklar.. Yandan ayrilmis briyantinli salar, inceltilmis biyik.. Favorileri uzun urundu. Dilini ikarip bakti: pasli bir dil.
Kapici:
- Kim benimki?
- Numara yaparsin?
Necati gld.
Kapici:
- Tanimam...
Ve basladi, kaynatasinin ne adam oldugunu sundan bundan ok dinlemisti. Kizi, babasinin asaleti, susu, busu iin sevmemisti ki.. o kck bir memurdu. Aldigi maas ok azdi. Bu kck memurun azicik maasiyla yetinecek bir kiz istemisti. Akrabalari iinde zengin kizlar yok degildi. Isterse onlardan birini alabilirdi. Ama bunu zaman hibir zaman istemedi.
tereddt ediyordu. Iplikhaneden kogulusu yregine islemisti: Saniyordu ki, kizlar bunu hatirlayip glsecekler, alaya alacaklardi. Gene de iplikhaneye taraf yrd.
Dokumahenenin nnden geerken, kisa boylu, sisman bir adam, uzun boylu, zarif bir delikanliyla yaninda durdular. Zayif, uzun boylu delikanli kizarip bozariyordu. Nihayet ayrildi, dokumalara girdi. Beriki:
- Ne konusacagiz?
- Benim adim Musa. Hadi su aptesane araligina gidek, birer cara iek...
- Hadi gidelim.
- Ben, dedi, harbiciyim arkadas, efendice laflar bilmem, kusura bakma.. Demin yanimda tysz bir oglan vardi ya hani.. O da Cemile'nin agabeysi, adi Sadri'dir. Gel dedim gelmedi, utandi, toy.. Lakin seni ok seviyor.. Babasi olmasa isin iinde, bacisini sana hemen verirdi bir iki demeden..
- k bakalim arkadas!
- Sonra?
- Sonrasi sagligin.. sana kardasa bir tavsiye.. Eger bu kizi ciddi olarak seviyor, kendine aile yapmak istiyorsan, elini abuk tut, bir iki deme, kizi istet. Yoksa...
Necati huylandi:
- Yoksa?
- Ne gibi?
Dokumaci Musa gece ise gelirken, nlerini kesen otomobil olayini bire yz katarak anlatti. Necati adamakilli telaslanmisti. Gzleri byd. Elleri titremege basladi.
- Fellahlar mi yani?
- Ee?
- Ona, oglan bayagi vakitli, para dkyor. Onun iin, elini abuk tut arkadas...
Necati ilgina dnmst. Yeni bir cigara yakti. Babaannesine birdenbire fena halde ierledi. Kizi gidip grmesi, hatta babasindan istemesi iin ka kere yalvarmisti.. Her seferinde de, sen bir bey ocugusun, alelade bir
isi kiziyla evlenmek sana yakisir mi? Senin yoksa bile babanin serefi, var, elalemin yzne nasil bakarim sonra? Ben byle ise girisemem diye bastan atmisti. Babaannesini karistirmadan bu isi kivirabilecegini, akli kesse, gider babasindan kendi isterdi ama...
Dalmisti. Birden:
Necati bakti. Siyah ggslk, beyaz basrtsyle onunki, su imege, karsi musluklara taraf gidiyordu. Yaninda iki arkadasi vardi.
Elindeki cigarayi atip firladi. Kizlarin yanina gelince durdu. Gzleri karariyor, basi dnyordu. Kizlarin hemen arkasindaydi, ama, kizlar farkinda degildiler. Necati pisman olmustu. Geri dnecekti ki, onunki basini evirdi, bir an gzgze geldiler. Kiz hafif bir iglikla kaindi, basrtsyle agzini kapadi. Cemile'nin yanindakiler de isin farkina varmislardi.
Dedi.
Necati:
- Ne soracaksin?
Gll:
Gll:
Cemile:
- Ben Izzet ustanin bacisiyim, dedi, sen onunla grs en iyisi.. Agbimin sznden ikmaz Cemile'nin babasi.. E mi?
Necati:
- Konustum.
- Hah... Simdi oldu iste, tamam. Malik aga Izzet ustayi gz gibi sever, bir dedigini iki etmez.. Hadi ben gidiyorum...
Musa:
- Konustun mu?
- Bak hele bak.. Lakin iyi oglan arkadas, sapina kadar delikanli..
- Niye?
- Gel birer cara iek, dedim, hadi dedi, bennen hela araligina bile geldi. teki memurlar olsa...
XIX
Karakiz gzlerini atigi zaman saat sabahin sekizine geliyordu. Kitap okuyan Izzet usta Karakiz'in uyandigini grnce:
- Gnaydin! dedi.
Karakiz ilk pesin her seyi yadirgadi. Etrafina saskin saskin bakti.
- Bismillahirrahmanirrahim.. dedi.
- Tabii..
- Evet..
- Niin? Ne oldu?
- Ziyade olsun usta.. Ise de gidemedim. Tuh, oldu mu ya? Beni niye uyandirmadin?
Kalkti, ekmek, peynir, ay getirdi. Karakiz simdiye kadar hi kimseden grmedigi bu yakin ilgi karsisinda sikiliyor, yaptiklarina pisman oluyordu. Kk bir tepsi iinde getirdigi kahvaltiyi nne birakarak Izzet usta hasta karisinin basucuna ekilmis, kitabini amisti.
Karakiz:
- yle mi?
- Essahdan niye almiyon? Daha rahat degil mi? Yaz, kis bir masanin basinda, oh...
- Madem vermiyorlar, ne diye okuyorsun? Gzlerine yazik degil mi? Katip olamadiktan sonra..
Karakiz onu gz ucuyla uzun uzun tetkik ettikten sonra, agzini sofra beziyle sildi.
- Eksik olma...
Disari ikip kapiyi ekti. Kim ne derse desin, su adam ok hosuna gitmisti. Gece ilisip ilismedigi aklina geldiyse de, ihtimal vermedi. Izzet ustanin byle seyler yapmiyacagina inaniyordu. Kebapinin oraya geldi. Camgz tek basina oturmus iiyordu. Karakizi grnce:
- Bir uval inciri berbat ettik.. dedi, seni gryon mu seni.. Ensesinden kr biakla kesilecek seysin Allahima..
- Ne yapayim kardas, kendimden gemisim... Madem bir ise karar verdik, insan o kadar iirir mi? Zorladiniz zorladiniz...
- Ee?.
- Sabahleyin gzlerimi bir atim ki ne aayim? Saat sekiz, Izzet usta da kitap okuyor.. Ulan bir dsndm? Lakin Sadik, syle, byle diyorsunuz ama, herif sapina
kadar adam!
- ek lan sen de.. Adammis. Onun adamliginin da.. Sana fazla iltifat etti galiba? Aksam tam tertibati aldik, yolu kestik, bir islik, bir islik daha.. Gya bacimiz isaret verecekti...
- Gitti..
- Kye mi?
- Kye ama, birka gne kadar gene gelecek.. Allahin gn tkenmedi ya.. Bu sefer fosa arptik, bir de ayik kafayla tecrbe edecegiz bacimizi. Nasil?
Karakiz syle bir dsnd. Aklina Izzet usta geldi. Cevap vermedi. Camgz:
- Korkmuyorum ama..
- Benim aklima hi kimse giremez. Ben insan degil miyim? Benim aklim yok mu?
Karakiz:
- Kebap ye!
Garson ekildi.
Camgz:
- Neye?
- Cemile isine?
- Yahu sana gre hava hos. Islik aldik mi sen ksrecen... st basina karisma... Herif para koyuyor, yahu... Enayllik etme baci. Kiz gibi tane onluk sana..
kirmizi onluk, Karakizin kafasinda canlandi. Onluklar ailip kapaniyorlardi. Onluklar o kadar canli, ylesine
kudretliydiler ki... Izzet usta ve onun iyiligi yavas yavas silinmege basladi. Kebabini yeyip bitirdigi zamansa, eski Karakiz olup ikmisti. Camgz:
Diye sorunca:
- Yassa baci! diye bagirdi, sen kimin bacisisin! Garson oglum, bir yarim daha getir...
Yeni gelen yarim kiloluk saraptan Karakiz da bir bardak itikten sanra kalkti.
- Nereye?
Kebapidan ikti.
Saat dokuza geliyordu. Onbir buukta millet paydos edecekti. Bunu bildigi halde Cemile'yi grmek, ondan zr dilemek, sakalinin altina girmek itn adimlarini ati.
...
Karakiz gld:
- Fabrika kapisinda!
- Nerdeydin?
- rtmn altinda..
fazla kairmisim...
- Yalansin..
Karakiz gz kirpti:
- Nolacak?
- Git, geliyorum.
- Burada syle!
Yrd.
- Geliyor! dedi.
- Pis cenabet...
- Yz yzlsn...
- Aman bacim, dedi, yznze bakamiyorum vallaha.. Beni affedin. Neydi o halim degil mi?
Gll:
- Daha ne yapacaksin?
Cemile:
- Neyse, fazla uzatma! dedi. Bir daha benimle konusur, bana laf atar, yanima gelirsen ben bilirim yapacagimi...
Karakiz hinla bakti. Cemile'nin stne atilip, salarini eline dolayabilirdi ama, aklinda onluk, kirmizi onluk... Isi sakaya vurdu:
- Abo.. Amma da kizmis ha! Demek ben ne haltlar etmisim? Vay bacim vay.. Ayagim kirilaydi, dilim tutulaydi da...
Usulcacik savustu.
Gll:
- Gene bir domuzlugu var.. Yoksa bu szleri yemezdi o.. Aman tetik dur Cemile.. Degil mi?
Cemile:
- Dogru.. dedi.
...
Cemile gle paydosunda eve dndg zaman, babasi fakir bir bosnagi tiras ediyordu. Her zaman iki eli kanda bile olsa kizina bakar, gler, laf atardi. Babasinin bu ilgisizligi Cemile'nin gznden kamadi. Usullacik yukari ikti, rtsn, tozlu nlgn filan sulu sulu ikardi. Babasinin bugn yemek bile pisirmedigi anlasiliyordu. Her gn odadan ieri girdi mi mis gibi bir yemek kokusuyla karsilasir, istahi ailirdi.
Ihtiyar Malik tiras legenini yikadi, bileyi tasini, kayisi, usturayi gzelce silip kk antaya yerlestirdi.
- Pisirmedim..
Cemile'yle Sadri bakistilar. Bir seyler sezmislerdi. Isini bitiren ihtiyar Malik merdiveni ilgisizlikle ikti, geti ksesine oturarak pencereden disarlara bakmaga basladi.
Sadri de postallarini ikarip babasinin yanina geldi, ayak ucuna diz kt.
- ...Eksik bir hareketimizi mi grdn? Yoksa birisi bir sey mi syledi? Benim hakkimda mi?
- Sana sylyorum!
- Evet, dogru!
Yerinden kalkti, yatak yiginina kapandi, hngr hngr aglamaya basladi. Ince gen kiz omuzlari sarsila sarsila, hikira hikira agliyor, firtinaya tutulmus gibi, gittike
artan bir hikirikla agliyordu. Onbes yildir kizini ilk defa bu kadar aglatan ihtiyar Malik'in yregi para para oluyor, kalkip onu eskiden oldugu gibi kucagina, almak, gzyaslarini silip, pmek istiyordu. Buna ragmen, biraz da zorla:
- Cehennem beri sen daha te! dedi, bundan sonra benim Cemile isimli kizim yok artik. Basimi alip gidecegim, kyme gidecegim.
Ogluna dnd:
- Benim oglum yeter bana. Birlikte eker gideriz. Kiz kismi degil mi? En iyisinin tirnagina kpek sisin! Yreklerine eloglu girdi mi, birak.. Bir gn bir tekme baba evine.. Zarar yok. Ben de bundan sonra dnyada Cemile isimli kizim yok derim biter gider.. Oglum var ya, yeter. Birlikte ift srer, ekin bieriz.. Kendi ellerimizle aktigimiz iki gz bir hugumuz olur... Gel benim oglum, benim vefakar oglum...
Sadri'yi kucagina aldi. Cemile'ye gz ucuyla bakti. O hala hikiriyordu. Kizinin hikirmasindan vahsi bir zevk alan ihtiyar Malik, onu iyice zmek isteyerek, devam etti:
- ...Sadri'm benim, arslan oglum. Kisin, degil mi Sadro, atariz ocagimiza odunlari, sreriz cezveyi... Muy da bizimle olur, ha?
Sadri:
- Ne syledi gene?
- Hi canim, en iyisinin tirnagina.. (Cemile'ye gz ucuyla bakti) ElogIu iin, ne baba, ne ana, ne de kardes..
- Simdi gidip kendimi irmaga atarim ha! diye bagirdi, ne istiyorsunuz benden?
Sadri kahkahayla gld. Ihtiyar Malik'in artik dayanacagi kalmamisti. Kalkti, kizinin yanina gitti. Eskiden oldugu gibi onu kucagina aldi. Yasli gzlerini pmege basladi. Ama bu, eski Cemile onun sevgili kizi, kizkosu Cemka degildi... Yabanci bir vcudu kucaklamis gibi irkildi. Sonra kafasindan her seyi atarak onu tekrar bagrina basti:
Kucaginda kizi, az evvel kalktigi yere geldi, oturdu. Cemile artik aglamiyordu. Islak gzleriyle nne bakiyordu. Basini babasinin ggsne dayamisti. Ihtiyar Malik kizinin salarini oksuyor, onun agirligini tatli tatli duymaktan memnun, syleniyordu:
- ...Torunlarimi, alir, kye gelirsiniz. Sadri'nin karisi inekleri sagar, yogurt alar, yayikta ayran dger... Ben de gzmde gzlk, torunlarima oyuncaklar yaparim.. Ama geleceginizi bize evvelden telgrafla bildirirsiniz, sizi Sarkisla'da trende karsilamaga geliriz. Sadri'nin karisini getirmeyiz ama.
Sadri:
- Kokar tabii..
- Benim karim sizi begenecek mi bakalim. Karnim acikti benim babilo, ne yiyecegiz?
Her seye ragmen iinde bir sizi, kizinin erge gidecegini dsnmekten gelen bir sizi, disari ikti, kapiyi usullacik ekti.
Sadri:
- Ne biliyorsun?
- Bilirim ben..
- Sahi ne biliyorsun?
- Musa'yla beraberdik, onu grdk, Musa dedi ki gidip konusacagim, dedi, gitti konustu. Onu sana Musa gndermis...
Izzet usta:
- Hayir, dedi, ikmiyacagim.. Babana atim meseleyi. Hi sasmadi. Zaten byle blr sey bekliyordum, dedi. Merak etme Cemile...
- Sahi mi?
- Mesele yok.. Sunu da syleyim. Necati'ye vaziyeti btn inceligiyle anlattim: Ne yapip yapacak, babaannesini gnderecek. (Cemile'ye) Evi ok temiz, tertipli tut. Onlar her seye inceden inceye bakarlar, baskalarinin gzlerindeki p grmege pek meraklidirlar.. (Sadri'ye) Ne oluyor? Fabrikada ne var, ne yok?
- Bombok! dedi.
- Bombok ha?..
- Millet iin iin kayniyor usta.. Bu para gnnden ok korkuyorum.. Sefin adamlari el altindan ver yansin ediyorlar!
- Kadir Aga?
- O da bir taraftan.
- Neye usta?
Cemile:
- Italyan'i belki de ldrrler demek istedi ama, pek zannetmem. O kadar ileri gidemezler, ama gene de belli olmaz...
Cemile hayretle:
- Ne isi? dedi.
- Ben kye mye gitmek niyetinde degilim... Babama bosver. Herkes kyden sehire geliyor, ben sehirden kye mi gidecegim? Ne isim var kyde. O kyde kim adam olmus ki ben olayim? Benim kym de, sehrim de, anam da, babam da fabrika.. Benim baska zenaatim yok. Ben fabrikadan baska is gremem. Onun iin...
- Kimi mi? Benim gibi bir isiyi tabii.. Mesela kim olabilir?
- Ne bileyim ben!
Cemile dsnd, lt.. Abisine denk olabilecek kim vardi? Bazi isimler syledi. Sadri:
- Bilemedin.. dedi.
- Kim ya?
- Halime mi?
- Neye?
- Tabi bilirsin ama, bes yz lira almadan kizini vermiyecegini de biliyor musun?
- Beni ok seviyor, her zaman gel diyor. Babasi da iyi adam, yatalak. Okumus adam hem de, dolu kitaplari var. Annesi beni ok seviyor, kizini bana vermek ister. Senin neyine gerek? Sen yap aramizi, st yanina karisma!
Cemile'yi bir dsncedir almisti. Yapmaya yapardi ama, Halime'nin annesini gayet iyi biliyordu. Bir tuzcuda uval tamir isinde alisan Zeynep hanim, kirkinda, kalin bacakli, srmeli, rastikli bir kadindi. Abisiyle niin konustugunu, ona niin yz verdigini, maksadinin ne oldugunu tahmin etmisti. Yanindaki pencereden disarlara bakti. Ortalik gnlk gneslikti.
Sadri:
XXI
Para gn sabahtan itibaren isi mahallesi sinirli bir halde, fabrikadan gelecek haberlere kulak vermis, bekliyordu. Ne amasir yikaniyor, ne ocuklarin baslari sabunlaniyor, ne de yari karanlik izbelerde birtakim islerle ugrasiliyordu.
Izzet usta:
- Var veya yok. Madem ki onun gelmesi isimize sekte verdi, su halde basip gitsin, yahut da Numan Bey agir bassin, Italyan'in dzenini bozanlarin kkn fabrikadan kazisin. Her iki sekle de raziyiz. Italyan gelmeden nceki kazanlarimiza kavusuruz hi olmazsa!
- O da ayri mesele.
Onun iin mahalle, dakikadan dakikaya artan bir sinirlilik iinde bekliyordu.
Fabrika da ayni sinirlilik iindeydi. Kapilar simsiki kapanmis, kadin, erkek ocuk isiler, para dagitilan meydanligi doldurmuslardi. Siyah ggslk, beyaz basrt kalabaligi halindeki kizlarla kadinlar bir kenardaydilar. Birbirlerine sokulmuslardi. Byyen gzlerinde endise, nefes almaktan korkuyorlardi. Mavi tulumlari pamuk tozu
iinde dokumacilarsa en n siradaydilar. atik kaslari. asik yzleriyle, azgin bir homurtu halinde bekliyorlardi. Bekliyorlardi ama, beklemenin de bir haddi vardi.
Diye homurdandi.
Daha ne zamana kadar bekliyeceklerdi? Eskiden saat dedi mi paralar dagilmis olurdu. Herkesin isi, gc, olugu-ocugu vardi.
Diye bagirdi. Iplikhaneyle dokumalarin nndeki meydanligi dolduran isi kalabaligi, durgun suya atilan bir tas gibi dalgalandi. Huysuzluk artti. Kfrler ykseldi... Sabirsizligin fkeli bir ugultu haline geldi bir sira, meydanliga ailan iplik ambarinin kapisinda para zarflarini tasiyan arabalar grnd.
Isiler:
Birisi:
- yle ya, zarflarin iinden ne ikacak bakalim, ayi mi, kurt mu?
Arabalar yerlerine yerlestirildi. Kapaklar aildi, bordrolar yayildi ve baslandi. katip isilerin numaralarini okuyor, numarasi okunan isi, elindeki kartla gidiyor, bordroyu imzaladiktan sonra, iinde onbes gnlk kazanci bulunan mavi zarfi alip kenara ekiliyordu.
Zarflar merakla ailiyor, paralar avulara dklp, fkeyle sayiliyordu. Italyan gelmeden nceki kazantan ok dsk oldugu grlnce, yzler bsbtn asiliyor, sinirler gerildike geriliyordu.
er, beser kisilik gruplar birlesip, sekizer, onar kisilik gruplar; yirmiser, otuzar kisilik gruplar haline geliyor, fkeden zehir zemberek bir kalabalik gittike byyp genisliyordu.
Bir saat iinde tekmil paralar dagitilmis, arabalarin sandik kapaklari kapatilmis, bordrolar drlp katlanmis, gidilmege hazirlanilmisti. Hazirlanilmisti ama, ellerindeki mavi zarflarla isiler geit vermiyordu ki...
Katiplerden birisi:
Kimse tinmadi.
Basta Camgz Sadik'la arkadaslarinin bulundugu isi kalabaligi katiplerin etrafini aliverdi.
- Evet!
- cretliyiz..
Katipler adamakilli sersemlemislerdi. Arabalardan birisine kuvvetli bir tekme atan bir isi:
Katiplerden birisi firladi. Muhasebeye kostu. Muhasebeciye durumu nefes nefese anlatti, dokumacilarin mthis gzlerinden bahsetti. Telaslanan muhasebeci de umum mdr Salamon'un yanina gitti, katipten duyduklarini bir irpida anlatti.
Uzun boylu, iri yari Salamon, dudagini yiyerek muhasebeciyi dinledikten sonra, Kadir Aganin odasina geti.
Kadir Aga, elleri arkasinda, kaba tyl Isparta halisinin zerinde agir agir dolasiyor, kapinin yaninda dikilmis duran dokuma ustasinin anlattiklarini dinliyordu.
Kadir Aga:
Salamon:
Kadir Aga cevap vermedi. Kseden kseye gidip gelmesine devam etti. Sinirli blr memnunluk iindeydi.
Neden sonra:
...
Isilerin fkesi anbean artmaktaydi. Ugultunun grlt halini aldigi bir an, para sandiklarindan birini ekip stne sirayan Camgz:
Camgz Sadik:
Diye, Italyan'in odasini parmagiyla isaret edince, meydan karisti. Gz dnen, zangir zangir titreyen kalabalik, dokumahane kapisindan ieri akti. Ugultu, igliklar, kfrler ykseldi. Dokuma tezgahlarinin mekikleri, ele geirilen birtakim demirler, tahta paralariyle Italyan mhendisin saglam duvarli odasina yklenildi.
- Agabey!!
Isiler birbirine girmisti. Yerlere yuvarlananlar, eli yz kan iinde, ilginca kosusanlar..
- Agabeycigim!
Hngr hngr aglamaga basladi. Birdenbire aklina babasi geldi. Uan basrtsne aldiris etmeden, eve kostu.
Bosnak kapici:
- Aamam, yasak!
- A diyorum sana!
XXII
Ihtiyar Malik'le ihtiyar Muy oda kapisi nne melmislerdi. Cemile'nin avludan ieri ilgin gibi girdigini grnce firladilar.
- Ne var?
- Agabeyin nerde?
- Bilmiyorum!
- Nasil bilmezsin?
- O da ilerinde miydi?
Oraciga meliverdi.
Ihtiyar Malik'in kafasinda bir seyler oldu. Yanibasinda dikilmekte olan eski silah arkadasina bakti, bakistilar. Ihtiyar Malik'in gzleri dnmst. Artik ne kizi, ne de dnya. Aklinda Sadri, yalniz o.
kt haberdi, ulasmisti. Isi mahallesi syle bir sarsildi. Tehlikede olduklari hissedilen evlatlar, sevgililer iin alt evlere dalindi, odunlar, tahta paralari, taslarla ikilip ihtiyar Malik'le, Muy'un pesinde, yan yatmis, bagdas kurmus, diz kms kerpi ve ahsap kalabaliginin dar, egribgr sokaklarina dsld. Ihtiyar Malik'le, Muy'un pesinde tekmil bir mahalle.. Karni burnunda gebe kadinlar, yalinayak ocuklar, romatizmali, burus burus ihtiyarlarin sokak ve sokakta byyen kalabaligi fabrikaya akiyordu..
Bir ara nlerine Izzet usta ikti. Seli durduracagini umarak ihtiyar dostunun odun tutan havadaki kolunu yakalamak istedi. Ama artik bu kol yetmislik bir ihtiyarin zayif kolu degildi.
- ekil Izzet!
arpti, devirdi. Sonra yz elli metrelik mesafe hizla geilip fabrikanin demir kapisina yklenildi. Elindeki odunu kapiya vuran ihtiyar Malik:
Arkadan:
Sesleri ykseldi.
XXIII
Cemile hafif bir bayginliktan sonra kendine gelmis, kalkmisti, ieri girdi, bir bardak su iip ikti, rtsn arandi. Tam bu sirada avlu kapisinda Izzet usta belirmisti. st basi amur iindeydi.
Cemile kostu.
- Noldu? Dstnz m?
- Dsmedim, dsrldm...
Odasina yrd.
Cemile tekrar rtsn arandi. Fabrikaya gidip babasini filan bulmaya niyetleniyordu ki, yasli iki hanimefendinin avlu kapisinda dikildiklerini grd, sasti. Bu kadar iyi giyinmis insanlarin bu mahallede isi neydi?
Kadinlar eteklerini tuta tuta, iskarpinlerinin ularina basa basa, yzlerini eksite eksite avluya girdiler. Cemile ne yapmasi gerektigini kestiremiyordu. Karsidan karsiya bir mddet bakistiktan sonra, iki kadindan sismani:
Cemile kostu.
- Buyurun efendim...
- Kimi aradiniz?
- Benim efendim!
Odaya kostu. Merdiveni bir solukta ikti. Civisinden dsms entarisini yerden aldi, asti, perdeleri dzeltti. Gene bir solukta merdiveni inip disari ikti.
Kadinlar etrafa kmsiyerek bakiniyorlardi. Bu bakislar Cemile'yi sasirtmisti. Izzet ustanin odasina kostu.
- Izzet agabey!
- Efendim?
- Kim?
- Onlar iste...
yrd, durdu.
- Buyurun efendim!
Kadinlar hala, sadece bakiyorlardi. Necati'nin babaannesi olan sismani, yanindaki uzun, zayif komsusuna usullacik sordu:
- Nasil?
- ok...
- Su avluya bakin, su odalara, kir pas iinde.. Byle yerlerde byyen bir kiz...
Izzet usta amurlu st basini degistirmisti, disari ikti. Kadinlarin yanina gitti.
Iki kadin gene eteklerini tuta tuta, iskarpinlerinin ularina basa basa, yzlerini eksite eksite avluyu getiler.
Cemile'lerin oda kapisi nnde durdular. Ileriyi adeta kokliyarak gzden geirdiler.
Cemile merdiven basinda bekliyordu. Yanaklari al aldi. Gzlerini indirmisti. Birdenbire egri parmaklarina gz ilisti, telaslandi. Onlari gstermemek iin kollarini yanlara sarkitti, gzlerini kaldirdi. Ihtiyar kadinin ela gzleriyle karsilasinca sikintisi artti, sasirdi, glmsedi.
Ihtiyar kadin:
- Var efendim.
Izzet usta:
- Evet.
- Hayir..
Ihtiyar kadin:
- Senin byklerinde hi mi dsnce yok? dedi, kiz ocuk evde yalniz birakilir mi?
- Fabrikadalar efendim..
- Baban da mi alisiyor?
- Baban da?
- Yok efendim..
- Ne oldu?
- Bilmiyorum efendim.
- Bes yasindaydim, dedi kafir Moskofun bizim memlekete girdiginde. Bugn gibi hatirlarim.. dedemi, dayilarimi alip gtrdler. Biz de ablamla nur iinde yatsin, korktuk, el ele tutustuk, katikti. Bugn gibi hatirlarim. Hatta o kadara kadar ki, yolda uzun, sari biyikli bir kafir yolumuzu kesti, bizi sevdi, para verdi.. (Cemile'ye) Ya, byle iste. Sense alti yasindaymissin...
Cemile:
- ldgn bizden gizlediler.. dedi. Hastaydi. Karagl'e gnderdi babam.. Biz orada saniyorduk, meger lms. ok sonra haberimiz oldu..
- Hastaligi neymis?
- ...?
Iki kadin bakistilar. Sonra odayi, odanin duvarlarini, dsemeleri filan gzden geirdiler.
Cemile tekrar:
Kadinlar istemiye istemiye girdiler. Igrenip kmsiyerek merdiveni iktilar. Ihtiyar Malik'in geceleri Sadri'yle birlikte yattigi, gndzleri minder vazifesini gren dsege oturdular.
Cemile el pt. Aklina kahve pisirmek gelince, asagi indi. yle heyecanliydi ki, asagi niin indigini unutuverdi.
Dudagini yiyerek dsnmege basladi. Asagi, bir sey iin inmisti. Ama su parmaklari.. Acaba grmsler miydi? Ya grdler de begenmedilerse?
Asagiya kahve pisirmek iin indigini hatirlayinca ge kalmis blr huzursuzlukla, davrandi. Cezveyi ivisinden aldi. Acaba parmaklarini grmsler miydi? Herhalde grmemislerdi. Grseler o parmaklarin niin egri egri yle kizim, diye sorarlardi. Amma da tuhaf kadindi. Zavalli Izzet usta.. Oysa, Izzet usta ne iyi insandi!
Tekrar aklina kahve geldi. Geldi ama, kahve nasil piserdi? Kafasini bir trl toparliyamiyordu. Cezveye su koydu. Kibriti bulamadi bu sefer de.. Hay aksi seytan... Yalniz kibrit degil, sekerle kahve kavanozu da yukaridaydi, alar saatin bulundugu rafta.
Yukari firladi.
Kadinlar Cemile'yi gz hapsine aliverdiler. Kiz rafa uzaninca, yukari kalkan etegi altindaki bacaklarina baktilar, biraz ince buldular. Topuklari da begenmediler. Ya ayak parmaklari?
- Yz fena degil..
teki:
- Aaah ah! Yregimden kanlar gidiyor kanlar... yle bir babanin evladi...
Cemile kahveleri tam verirken, babasi, agabeysi, ihtiyar Muy, katip Necati avlu kapisindan giriyorlardi. Fabrikanin demir kapisindan oglunu isteyen ihtiyar Malik'in karsisina katip Necati ikmis, firsati kairmiyarak, gitmis Sadri'yi bulup getirmisti. Ihtiyar Malik bu Necati'nin
kim, ne, neci oldugunun farkinda degildi. Fabrikadan beri konusa konusa geldikleri halde hala Necati'nin farkinda degildi. Avlu kapisindan girince birdenbire farkina vararak durdu. Hayretle bakti. Bu da kimdi? Kendileriyle niin gelmisti? Hala niin ayrilip gitmiyordu?
- Geldiler! dedi.
- Kim geldi?
- Onlar iste!
Necati:
- Babaannemler mi?
Cemile:
- Evet! dedi.
Sadri:
- Damadin! dedi.
Cemile babasina az daha sokuldu ve babasinin koluna sikica sarildi. Ama bu kol artik o eski kol degildi. Izzet ustayi bir itiste deviren Ihtiyar Mallk'te bir gevseme, bir zlme oldu. Sanki kolu, kanadi kirilmisti.
Ihtiyar Muy'un:
Dedigini duymadi. Dimdik, kaskatiydi. Kimildamiyordu. Kolunu sanki tamamen Cemile'ye terketmisti. Bakiyor, bombos gzlerle bakiyor, odaya, odadakilere sadece bakiyordu.
Duymadi. Yregi yaniyordu. Demek.. Demek bu gelenler... Demek Cemkasini, sevgili Cemkasini alip gtreceklerdi?
Birdenbire bir depresme oldu iinde, bir kabarma. Sonra bosandi. Cemile de babasina sarilmis, hikiriyordu. Baba kiz bir zaman aglastilar.
Sadri:
Tecrbeli Muy:
Sonra her sey eski halini aldi. Ihtiyar Malik gzlerini ceketinin yamali koluyla sildi. Elini Sadri'ye uzatti. Sadri babasini odaya taraf ekti. Ierdekileri grveren ihtiyar Malik, koskoca adam, utandi, birdenbire bir ocuk halini aliverdi. Ieri girmekten ekiniyordu.
Sadri:
Muy:
Hep birlikte girdiler. Ihtiyar Malik titriyordu. Merdiveni rkek rkek ikti. Titreyen sesi bozuk Trkesiyle mirildandi:
- Hos geldiniz!
Kadinlarin tuhaf bakislarindan rahatsiz olarak sulu, masum, dizst oturdu, avularini iki bacagi stne koydu. Sadri'yle Muy da, biri bir yanina, teki br yanina, tipki onun gibi oturdular.
Musa'nin karisiyla Gll avluya girdikleri sira Cemile oda kapisinin yanina sinmis, babasiyle tekilerin ne konustuklarini isitmege alisiyordu. Onlari grnce kostu:
Cemile:
- Kim kiz?
- Numan Bey.
- Yoook...
- Ohooo.. Neler oldu da neler. Numan Bey otomofiliyle bir geldi. Kadir Agadir sian deligi aradi saklanacak. Grenler anlatiyor, herif tabancasini ekmis odaya girmis. Kadir'in tebdili sasmis. Kirmizi kasasinin yanina kisilmis. Numan Bey demis ki: Btn bunlar senin basinin altindan ikti namussuz. Geberteyim mi seni?
- Sonra?
- Sonra, elinden zorla almislar. Yoksa vuracakmis. ok yalvarmis. Numan Beyin eline ayagina dsms. Simdi fabrikanin nn grme. Numan Bey dokuma ustasini, Camgz mamgz tuttu tuttu atti.
- Hepsini.
- Yapamadilar. Polisler sardi fabrikayi. Lakin herif kurt. O kadar insan odasina yklendigi halde kapiyi kiramadilar. Kafir, yle saglam yaptirmis ki odasinin kapisini.
- Geldiler ha Gll!
Gll hala fabrikanin ugultusu iindeydi, duymadi bile. Cemile tekrarlayinca dikkat etti:
- Babaannesi!
- Demin.
- Ierdeler mi?
- Ierdeler.
- Hos geldiniz!
Sisman hanim cigara iiyordu. Gll'ye syle bir bakti, aldiris etmedi. Gll'nn tepesi atti. Ne byklkt bu? Selam bir tanri selami. Ne diye almamislardi sanki?
Kadinlar konusmayi kesmis, Gll'ye bakiyorlardi. Ne bakiyorlardi yani? Adam grmemisler miydi?
- Allahin kulu!
- Akrabasi degilsen...
- Sizler gibi kadin, dedi. Elli, kollu, ayakli bir beni beser!
Avlu halki Cemile'nin etrafini almisti. Gll yanlarina yaklasinca konusmayi kestiler.
Gll:
- Niye?
Cemile:
- Bana ne ondan?
- Lazim ki lazim.
Karakiz bir kenarda, konusulanlara kulak vermis, sinirli sinirli sakiz igniyordu. Cemile'ye hinla bakti. Kafasinda tane onluk... Neye yarardi. Camgz'le tekileri isten atmislardi. Kimbilir belki de caninin derdine dser, Deveci Halil'in isine bosverirdi.
Ierdekiler konusacaklarini konusmus, ikiyorlardi. Karakiz hanimefendilere hirsla bakti. Sismani Cemile'nin yanina durmustu. Cemile sisman hanimin elini aldi, pt. Sonra tekinin.
Sisman:
- Artik benim kizim oldun, dedi. Bundan sonra fabrika mabrika yok!
Iki kadin geldikleri gibi, eteklerini tuta tuta, iskarpinlerinin ularina basa basa avlu kapisina yrdler. Necati de peslerinden gitti. Cemile onlari sokagin alt basina kadar yolcu edip dndkten sonra kapida durdu. Etrafi gene hemen alindi.
Gll:
- Ne yapacak, hi, dedi. Madem alismasini istemiyorlar, aylik verirler, alismaz. yle degil mi Cemile?
Cemile ne diyecegini bilemiyordu. Kapinin araligindan ieriye usullacik gz atti: Babasi pencerenin nnde bagdas kurmus disariya bakiyordu. Ihtiyar Muy'sa herhalde teselli etmekteydi.
Birden Sadri, disari ikti. Kapi nnde sinirli sinirli dikildi. Gz Karakiz'a ilisince siniri artti. Kizkardesine:
Cemile yavasa ieri girdi, merdivenleri kedi sessizligiyle ikti, babasinin dizi dibine oturdu.
Kolunu babasinin omuzuna koydu pesin, sonra basini ggsne dayadi. Btn bunlardan habersiz davranan ihtiyar Malik, disarlari seyre devam etti.
Disarda ortalik yavas yavas karariyor, amurlu sokaklar yikik duvarlarla evrili kerpi evler ve karanlik yz bir deniz gibi kirisan kocaman gl, boylu boyunca yatiyordu.
Ihtiyar Malik dargin gibiydi. Birdenbire ihtiyarlamisti sanki. Cemile'sine sz kesmislerdi. Bu evden ikip gidecek, baskalarinin olacakti.
- Lambayi yak!
XXIV
Numan Serif Beyin kirmizi hususisini pencereden gren Kadir Aga, lacivert beresiyle kostu, beyi kapida karsiladi. Agzina tabanca dayandigi gnden sonra ylesine kpeklesmis, ylesine yumusamisti ki.
Kalin, kiril kaslariyla Numan Serif Bey'se, ortagina bakmadan odaya girdi. Ftr sapkasini, bastonunu filan askiya asti. Fabrika islerini kontrola giderken giydigi beyaz gmlegi askidan aldi. Giyecekti. Kadir Aga almak istedi. Numan Bey vermedi. Riyakar ortagindan igreniyordu.
- Ver Loman bey, tutim. Cenabi Allah bile kulunun ayibini yzne vurmazmis!
Numan Bey cevap vermedi. Gmlegini kendi kendine giydi. Sonra geti ceviz masaya oturdu. Masanin zerinde
duran imalat raporlarini tetkik etti. Iplik, bez imalati iyice dsmst. Ortagina nefretle bakti. Tkrr gibi:
Kadir Aga iri taneli siyah tesbihini ikarmis, gzlerini sulu sulu indirmisti. Oturdugu koltukta sinerek ortagina bakiyor, gzgze gelmemek iinse hemen yere indiriyordu bakislarini.
Kadir Aganin gzleri yerden kalkti, ortaginin iri siyah gzleriyle karsilasti:
Az sonra uzun boyu, genis omuzlariyle umum mdr Salamon ieri girdi. Beyefendiyi yere kadar egilerek
selamladi.
- Ne bakiyorsun?
- Hi efendimiz.
- Seyy...
Gzleri Kadir Agaya gitti. Ondan imdat bekliyordu sanki. Oysa basini egdike egmis, tesbih ekiyor, bakamiyordu bile...
- Ne gibi?
- Trkiye'nin en uyanik isi blgelerinden celbedilecek isiler... Onlar bizim yerli isilerin katlandiklari hayat sartlarina tahamml ederler mi?
- Nasil?
- Her seyden nce cret meselesi.. Yerli isilerin aldigi parayla alismazlar. Yksek cret isterler!
- Evet?
- Elbette..
- Izmir, yahut Istanbul'dan gelecek isiler hemen hemen bizim muhasebe servislerindekilere muaddildirler. Gzleri aiktir. Amirlerinin azarina, dayagina filan kolay kolay boyun egmezler. Asil fenasi, Izmir yahut Istanbul'dan gelecekler gelirken, danslari, mzikleri, banyolari, haftalik temiz elbiseleriyle, filan gelecekler, bizim sakin, durgun, kendi halinde, fazlasini istemeyi bilmeyen
yerli isilerimize tesir yapacak, gzlerini aacaklar. rnek olacaklar bizimkilere. ok gemeden, malumu aliniz, bir isi buhraniyla karsi karsiya gelecegiz.
- Sonu?
- Tahmin edersiniz...
Numan Serif Bey Salamon'u hakli bulmustu. Hinzir Yahudinin szleri dogruydu. Bunu kendisi de dsnmemis degildi ama, bir sefer ok yaydan ikmis, emir vermisti. Sadece emir vermis olmasi da degil, byk bir kisim isiyi de isten atmisti.
- Ne olursa olsun, dedi. Sen benim emrimi yerine getir hemen. Isi celbi hususundaki ilanlari hemen simdi tape ettir ve yolla. Mars!
Salamon hala tereddt iindeydi. Kadir Agaya bakti. Hayir yoktu. Basini nne egmis, tesbihini ekmekteydi. Bir ara basini kaldirdi. Salamon'la gzgze geldi. Sasaladi. Sonra Allah! diye iini ekti.
- Ne dikiliyorsun hala?
Salamon kekeledi:
Artik ne sylenecek sz, ne de geirilecek vakit kalmisti. Salamon yikilircasina odadan ikti. Kendi odasina geldi. kms avurtlariyla bir kenarda dikilen dokuma ustasina bakmadi bile. Masasina geip oturdu.
Salamon:
- Bos ha?
- Sakin ha!
- Izmir'den, Istanbul'dan gelecek isi yerli isinin dsk cretine alisir mi? Yatacak iyi yer ister, iyi yemek ister...
Uzun uzun bakistilar. Dokuma ustasi byk bir mitsizlik iindeydi. Mirildanmiya basladi:
- Ah Kadir Aga ah! Bize yle bir halt ettirdi ki, arap sabunu temizlemez. Neme lazimdi benim yazinin kabuklusuyla tepismek. Iyi, kt, yuvarlanip gidiyorduk.
- Beni kollamakla is biter mi? Isiler canavar gibi. Herifler bana kandi. Bana deyince, ben de Kadir Agaya kandim ama, gel de isiye anlat. Btn gn kahve kselerinde homurdanip duruyorlar. Benim iin hava hos.. Basar Tarsus'a, Kayseri'ye giderim. Nazilli'ye giderim.
- Niin gitmiyorsun?
- Isiler ne olacak?
Dokuma ustasi cevap verecek, bir seyler syliyecekti ki, Numan Beyin kalin ksrg. Salamon'un odasina geliyordu herhalde. Madem sinirliydi, gzne grnmemesi lazimdi. Tam zamaninda, muhasebeye ailan kapidan ikti. Fabrikanin karsisindaki isi ayhanesine geldi.
- Ne oldu dayi?
- Peki. Ne olacak?
- Bilmem.
Homurtular oldu. Homurdananlarin gzlerine endiseyle bakti, rkt. Bir zamanki uysal, itirazsiz bakislar degildi. Kinle parliyorlardi.
Homurtu tekrarlandi.
Camgz:
- Sen de mi Sadik?
- Yapacaginizi yaptiniz!
Koyu, korku verici bir sessizlik oldu. Dokuma ustasi titriyordu. Bereket versin Istanbul'dan, Izmir'den gelecek isilerden haberleri yok.. diye geirdi.
XXV
Izzet usta:
- Niin?
degistirdi:
- Dinlemege mecbursun!
- Belki ama...
- E?
- Evet?
- Ihtiyar ne diyor?
alkalaniyormus. Babama yazmaliymisim... Fabrikada alisan bir kizi almaya hakkim yokmus. Bir de asil kizdigim, kiz fabrikadan iksin diyor. Ne dsncesiz insan! Kiz fabrikada keyfinden alismiyor ki. Artik alisma dedigim andan itibaren...
- Degil mi ya? Veremem. Yirmidrt doksanbes bana bile yetmiyor. Kaldi ki...
- Usta, dedi, Izzet usta.. Biraz da bizi dinle. Ne olacak su halimiz kardas? Bizi yek ekmege muhta ettiler.. Bir akil ver bize!
Izzet usta Dertli isiye dnd. Adamin gzleri yuvalarinda kinle parliyordu. Parliyordu, acinacak haldeydi ama, ne gelebilirdi elinden? Elinden pek bir seyler gelmemekle beraber, kuru tesellinin de zamani olmadigini biliyordu. Geri onlari nlemiye alismis, yalana uymamalarini yalvarmisti ama, bunu hatirlatmanin da sirasi degildi. Uzun uzun srecegini bildikleri issizligin verdigi istirabi aiklayan bakislari, kk avurtlari, uzamis sakallari,
Tavindaydilar. Neler yaptirilamazdi onlara! Kilitleri mi kiramazlardi? Demir kapilari mi teneke gibi yirtamaz, omuzlariyla apartmanlari mi deviremezlerdi?
Bir baskasi:
- Iim alip alip veriyor, dedi. Burnuma kan kokuyor. fkemi alamadim mi agliyorum. Koskoca herifim heye ama agliyorum gene de. Su ellerime bak. Tm yara. Eve gitmek canim istemiyor. ocuklarin kara kara bakmasi.. Geen gn hirsimdan evin kerpi duvarlarini yumrukladim!
- ... ille en kk. Su kadar. Bir de zayif mi sana.. Btn gn h h h. Bogmaca dedi millet hastahanesindeki doktor. Reete verdiler, ila almiya param yok. Sabahlara kadar horoz gibi tyor!
Izzet ustanin kafasinda tren altinda ezilen ocugunun cesedinden ayrilmis sari sali basi. O da byle bogmaca olmustu. Sabahlara kadar horoz gibi tmst..
Iini ekti.
- ...eve gitmekten korkuyorum, karimin, ocuklarimin yzne bakmaktan korkuyorum usta. Basimi yastiga koyup da yorgani tepeme ekmiyor muyum? Allah Allaaaah... Sabaha kadar l bi, l bi...
- Ne biim sz bu be? Issiz kaldiniz mi hemen lmek, ldrmek. Marifet lmek, ldrmekte degil, bu kt sartlarla mcadele etmekte!
- Nasil?
- Dokuma ustasi bekleyin diyor. Bir mit. Camgz yok mu Camgz? Bekleyin diyor. Kadir Aga gya demis ki, Numan Beyi yatistiririm ben. Beklesinler, tekrardan ise aldirtacagim demis. Kimbilir?
Necati syle bir bakti. Derine gmlms gzleriyle isi, bastan ayaga sinir kesilmisti. Kadir Agadan filan hi bir medet olamiyacagini syleyip son midini de sndrmek istemedi. Kalkti.
Izzet usta:
- Gidiyor musun?
ayhaneden ikti. Camgz iskemlesini ayhanenin beton kaldirimina atmis, kara kara dsnyordu. Necati'ye gz takildi. Aklina Cemile geldi. Sahi, su mesele ne olmustu? Deveci Halil neredeydi? Niin grnmyordu?
Iskemlesinde dogruldu.
Deveci'yi bulsa, bor istese... Hi de fena fikir degildi. Su sira tam da isine yarardi hani. Borcunu demeye gelince...
Birden Karakiz:
- Ne yapacak? dedi.
- Bilmiyorum.
- Getmiyor musun?
- Gelmiyorum.
Karakiz; isi mahallelerine uzanan caddenin ksesindeki kebapi dkkaninda Camgz' sabirsizlikla bekliyen Deveci'ye durumu haber verince, Deveci:
- Bilmem.
Deveci isi anladi. Herhalde parasizdi. O da zaten bunu haber almis, kosmus gelmisti.
Karakiz yalniz kalinca rtsn ikarip yanindaki iskemleye atti. Bugn isinden alikoyduguna gre, Deveci yevmiyesini verecek miydi acaba? Hibir ikari olmadan elalemin keyfi iin ne diye isinden olacakti? Sonra, neye varacakti bu isin sonu? Kiz istemiyor, oglan istiyor. Sz kesilmis. Deveci hala ne umuyordu?
Deveci:
- Bir sey degil, arada biz kt olduk, dedi. Bu dnyada dayi mayi fosmus meger. Tuttu beni ne dsrd. Ameleyi kiskirtti. Simdi de.. Meteliksiz gezilir mi? Milyoner miyim ben?
- Medem seni kiskirtti. Simdi de zarina bakmasi lazim. Para vermiyor mu?
Camgz:
- Vermiyor, dedi. Sabredin, diyor. Sonu iyi olacakmis. Ne iyi oldugu var, ne de olacagi. Halbuki Italyanlar korkak olur, dvdnz m kaar, is eskisi gibi bize kalir.
Kadir Aga, o zaman dilesinler benden ne dilerlerse diyor dediydi. Isler ktye varinca o da bosverdi. Ne yapacaksin kardas, harcandigimizi anladik!
Sicak kebaplarla kocaman bir sise sarap geldi. Camgz'n sarap filan grdg yoktu. Gnlerden beri midesine sicak bir sey girmemisti. Iri bir kebap parasini kuvvetli disleri arasinda ignerken:
- Arkadaslarin arasinda yleleri var ki, dedi, yek ekmege muhta. Herifler kahve parasi bulamiyor!
- Haydi serefe!
Karakiz:
Camgz kizdi:
- Erkeklik, yigitlik mangirla olur kizim. Yok iste, yok! En biri ben. Su kebapi bile tavrini degistirdi. Eskiden
Deveci, Cemile meselesini amak iin firsat kolluyor, ama Camgz'n dertli halinden rkyordu. Bir ara:
- Yeter, dedi, yeter be Camgz. Suraya oturduk ki karsilikli iki satir ene alak, glek diye...
- E?
- Nasil?
- Nasilina karisma.
- Ne gibi?
- Ne gibi olacak? Ortaklama bir dkkan kiralariz. Sermaye benden, emek senden!
- Niye yapmiyalim?
- yleyse...
- Nerede?
- Bu mahallede mi?
Camgz egildi, isi mahallelerine giden ana caddenin solundaki mavi boyali dkkani pencereden gsterdi.
- Epeyce byk.
Camgz birdenbire sarhos olmustu. Artik ne dayisi, ne de islerinden atilmalarina sebep olduklari issiz, gz yasli isiler. Bardagina sarap doldurdu, bir nefeste dikti.
- Senin yolunda lmiyenin anasini da, avradini da, sinsile slalesini de...
Deveci:
Karakiz'a bakti, gz kirpti. Karakiz hirsindan mosmordu. Su meseleden ona neydi? Camgz kahve sahibi olacak, kendisi?
- Geen sefer bacimizin yznden fosa arptik, kizi kairamadiydik, amma bu sefer.. Deli misin? Anam avradim olsun, babasinin dizinin dibinden ekip srtrm bu sefer. Degil mi baci?
Karakiz cevap vermedi. Camgz yle keyifliydi ki, ne Karakiz'in sikintisi, ne de cevap vermeyisi!.. Dikkat bile etmedi.
- Alls... Kayfemiz olunca; tamam! Gnde en azdan yz marka yapsak, er kurustan, eder dokuz kaat. Yarisini masrafa ik, kalir drt buuk lira. Drt buugun da yarisi senin yarisi benim... Ha!
Deveci:
- dedikten sonra?
- Yigenim!
- Emret!
Gramofona iftetelli plagi kondu. Camgz parmaklarini usta bir kadin engi gibi sikirdata, gbek alkaliya iftetelliye basladi. Gzleri dnmst. Ar, haya, utanma filan silinmis, dnyor, boyuna dnyordu. Boru muydu? Kahve sahibi olacakti. Dayisinin olanca himayesine karsilik dokuma tezgahlarinda eline geenin en azdan birka misli ok para kazanacakti.
Dnyayi yikabilirdi!
Arada masaya yaklasip Deveci'nin doldurdugu sarap bardagini aliyor, oradakilerin serefine kaldirip dikiyor, sonra daha iten, daha canli, devam ediyordu.
Karakiz'sa somurttuka somurtmustu. Ona neydi? Btn bunlardan ona neydi, nesine lazimdi? Kizin ikinci sefer kairilmasi iin istenecek yardimi ne diye yapacakti? Camgz'n ikari vardi, onun? Ne ikari vardi? Zorla kiz kairmanin sonunu biliyordu. Hapislik vardi ucunda, Camgz'e gre gene de hava hos olabilirdi. Kahveyi kardesine, yahut hatta karisina birakip bes ay yatabilirdi. Kendi? Kendisi ya? Ihtiyar, kiris kiris annesinden baska kimi vardi. Ieriye dserse kim bakardi, Deveci mi Camgz m? Hibiri. Fikara anasi lr, kendi de...
Isli, issiz, gen, ihtiyar insanlar kebapevini lahzada doldurmus, Camgz'e elleriyle tempo tutuyorlardi.
Usulcacik kalkti. Kalabaligin bir kenarindan disari siyrildi. Ortalik gnlk gneslikti. Arkasindan kosacak, geri evireceklermis gibi bir korku iindeydi. Istemiyordu, ne Camgz, ne Deveci, ne de saraplariyla kebaplari. Baskalarina alet olmadiktan baska, durumu kiza da anlatacakti.
Yuva yikanin yuvasi yikilirdi. Kizi madem istemislerdi, o halde bir yuvaya sahip olacakti. Madem olacakti, yuvasini yiktirmamaliydi.
- Nereye baci?
- Cemile'lere, dedi.
- Ne yapacaksin?
- Hi..
Yoksa gene herhangi bir rezalet, yahut bir pusu pesinde miydi? Agzini aramak iin:
Yoktu, henz byle bir sey yoktu. Necati'nin babaannesinin boyuna fikir degistirdigini biliyordu. Necati daha
dn, haminnesiyle kavga ettigini anlatmis, gerekirse yatagimi alir, kizin evine dserim demisti.
Karakiz:
- Ne zaman? dedi.
- Bu yakinda.
Usta pirelendi:
- Ee?
- Ne olur?
Her seyi bir irpida anlatti. Izzet usta sarsildi. Demek Deveci bu karardaydi? Camgz' diledigi gibi kullanabilmek iin Silo'nun su sira bos kahvesini kiralamayi bile gze almisti ha?
- Evet. Yuva yikanin yuvasi yikilir. Vebal altinda kalamam ben kardes.
Izzet usta syle bir dsnd: Kizin elinde ne vardi ki? Btn is Necati'de bitecekti. En dogrusu, meseleyi Necati'ye amak, kizi bu yakinlarda ikmasi mmkn felaketten kurtarmakti.
- Niye?
- yleyse gitmeyim?
- Peki.
Ayrildilar. Karakiz isi mahallelerine giden uzun toprak yolu hizla geti. Kseler dnd. Cemile'lerin avlusundan ieri girdigi zaman gen kiz, Musa'larin merdiveni basinda, kanli elleriyle avlu halkina mjde veriyordu:
- Gzmz aydin!
- Nesi oldu?
- Oglu, oglu!
Merdiveni kosarak indi. Avlunun bir kenarindaki pasli tulumbaya giderken Karakiz'la karsilasti. Kaslari hemen atildi.
Karakiz:
opur gld:
- Essahdan mi?
Cemile ellerinln kanini yikamisti. Yzne dsen bir tutam sai basinin sinirli hareketleriyle geriye atiyor, ama sa inat ediyordu.
Az evvel tek basina dogurttugu kadinin, ev sahibi Musa'nin karisinin yanina gitmek zere merdivene hizla yrd.
XXVI
Fabrikanin Istanbul ve Izmir'den isi getirecegi haberi mahallede bomba gibi patladi. Olur muydu? Olabilir miydi, olsa bile yle byk sehirlerin kibar isileri bu kadarcik cretle alisabilir miydi?
Islerinden atilanlarinsa agizlarini biak amiyor, yzlerinden dsen bin para oluyordu. Basta Camgz'n dayisi dokuma ustasi olmak zere, iplikhane ustasi, usta
muavinleri, dzenciler, velhasil italyan mhendise karsi koyduklari iin islerinden atilanlarin tmnn ayaklari suya degmis, tekrardan ise alinmak gibi hafif de olsa bir mit besliyenlerin son mitleri de kirilmisti.
Ustalarla usta muavinlerini Kadir Aga zaman zaman , bes kollamisti ama, bununla is bitmemisti. Hepsi evli, oluk ocuk sahibiydiler. Aga'nin sadakaya benzeyen kollamasiyla geinememislerdi. Bundan sonraysa , bese de hasret kalacaklar, kara, korkun bir sefalet baslayacakti.
Bir gn dokuma ustasinin Nazilli mi, Kayseri mi ne, bir yerdeki fabrikalardan birine ustalik bulup savustugu isitildi. Avurtlari kk, gzleri yuvalarina gmlms a insanlara kuvvetli bir yumruk oldu bu.
- Demek atildik?
Kiris kiris yzler canlanmis, yuvalarina gml gzler ates samaya baslamisti.
- Aldatildik arkadaslar!
- Aldatildik!
- Kimin?
- Bizi aldatanlarin!
Hinli sesler gittike artan bir kinle sagdan, soldan cevaplamaya basladi:
- Koymiyacagiz!
- Koymiyalim!
- ldk ki ldk.
- Ne yapmak niyetindesiniz?
Izzet ustaydi. Btn gzler ona dnd. O, sapsari yzyle dimdikti. Sorusuna cevap alamayinca, tekrarladi:
- Kim bunlar?
Camgz sz son damla oldu. Dayisi basip gittiyse o vardi. Hem de sefaletleriyle alay edercesine isini yoluna koymus, kahve amisti.
- Bizi kahvesine sokmuyor, ay imeyeni kahveden it kovar gibi kovuyor. Ne suumuz vardi? alisip gidiyorduk. Bizi kiskirtti. Simdi de...
Bir baskasi:
- Dayisi vermistir!
- Dayisi ha?
Gk grltsn andiran korkun bir ses kalabaligi Izzet ustayi filan silip geti. Gnlerden beri issiz, sinirleri gergin, gzleri yuvalarina kms a insanlari zaptedilemeyen bir fke kasirgasi halinde kalin kemikli isinin pesine dstler.
Cadde abucak geildi. Gittike byyen bir insan seli yan yatmis. bagdas kurmus, diz kms ahsap evlerin aralarindaki egri sokaklari zorlayarak akiyor, akiyordu. Ortaliga bir homurtu hakimdi: ok degil, bir hafta sonra yabanci isiler gelecek, fabrikanin Isi eksikligini fazlasiyla tamamlayacakti. Ondan sonra ne olacakti?
- Evet ama, Camgz'n kahvesini paralamakla ellerine ne geecek? diye soruyordu. are bu mu? Kurtulus bu mu?
Tam Camgz'n kahvesi nnde insan seli bir an durakladi. Ne yapacaklarini gayet iyi bilmekle beraber, o an sasirmislardi. Hi kimse pesin davranmak istemiyordu.
Camgz, gazoz bilyalarini hatirlatan duru yesil gzleriyle kapiya firladi. Birseyler sezer gibi olmustu. Renkten
Dili dolasiyordu.
- Dogru mu ulan?
- Bilmiyorum.
- Nasil bilmezsin?
- Bilmiyorum.
- Dayin nerede?
Bildigi halde:
- Bilmiyorum, dedi.
Camgz dehset iindeydi. Saga bakti, sola bakti. Sonra ani bir kararla geri sirayip kahveye daldi, arka pencereden deli gibi atladi, su dolu hendeklere bata ika kamaya basladi.
Kalabalik mars mars emrini almis, kahveye korkun bir silindir gibi dalmisti. Cam, ereve. masa, sandalye, fincan, tabak, semaver ne bulduysa ezdi, ezdi.
Hersey bir anda olup bitmis, semt karakolundan polis ekipleri gelinceye kadar ekilinmis, hatta rahatlanmisti. Yalinayakli ocuklar, ani darbeden pek de haberi olmayan sis karinli kadinlar, burus burus ihtiyarlar hayretten byms gzleriyle saskin, bakiyorlardi.
Bu sirada kerusa denen ift atli fayton kseden ikti. Agir agir geldi. Kalabaliga takilip durdu. Pesin Necati atladi yere, sonra Cemile. Hi birseyden haberleri yoktu. Yanlarina sokulan Izzet ustadan ne oldugunu sordular. Izzet usta bir irpida herseyi anlatti.
Sonra hep beraber arabaya bindiler. Araba isi mahallesinin amurlu, tenha sokaklarindan geti, ana caddeye ikti.
- Oldu..
Cemile'ye dnd:
- Ha?
- Bilmiyorum.
Ihtiyar Malik oda kapisini arkadan srglemis, pencere nnde sessiz sessiz agliyor, mahallenin sirtini dndg
kocaman gl ise, ikindi gnesinin lgn sarisi altinda kocaman bir denizi hatirlatarak hafif hafif dalgalaniyordu.
SON
:::::::::::::::::
OVERDRIVE Leading the World of eBooks This eBook was created using eBookExpress by OverDrive, Inc. For more information about OverDrive's eBook tools and services visit www.overdrive.com. "We make .lit happen!"sm