You are on page 1of 357

Italyanca Ak Bakadr Evening Class Maeve Binchy Sevgili, cmert Gordon'a grazie per tutto ve btn akmla I 1970'lerde

anketlere cevap vermeye can atarlard. Aidan gazetenin hafta sonu ekinde bir anket grrd. rnein, "Dnceli Bir Koca msnz?" Veya "Sanat Dnyas Hakknda Neler Biliyorsunuz ?" O yllarda daha ok "Uygun Bir ift misiniz?' veya "Arkadalarnzla Aranz Nasl ?" konularnda epey yksek puan tuttururlard. Btn bunlar eskidendi. Artk, Nell ve Aidan Dunne alt alta dizilmi sorular grdklerinde alacaklan puanlarn merakyla anketi yantlamak iin sabrszlanmyorlard... rnein, "Haftada ka kez seviiyorsunuz? a) Ortalama iki kez? b) Her cumartesi c) Daha az?" "Her cumartesf'den de az sevitiini kabullenmeyi kim ister?.. Anketi hazrlayan o bilge adamlarn itiraflar nasl yorumladklarn merak eden var myd? imdi, ikisi de "Uyumlu Bir ift misiniz?" balkl bir anket grse hemen sayfay eviriyordu. in tuhaf hi kavga etmemiler, hi birbirlerine darlmamlard. Aidan, Nell'i aldatmamt, karsnn da aldatmadn dnyordu. Byle dnmesi kstahlk myd, bilmiyordu ? Nell ekici bir kadnd; erkeklerin her zaman dnp bir kez daha bakmak isteyecekleri kadnlardand kesinlikle. Aidan elerinin aldatt kantlandnda akna dnen pek ok erkein, aslnda dikkatsiz ve kendini beenmi olduunu biliyordu. Ama o onlardan deildi. O, Nell'in baka bir erkekle gizlice bulumayacandan, bakasyla sevimeyeceinden emindi. Karsn o kadar iyi tanyordu ki byle bir ey yaparsa hemen anlard. Hem, Nell byle bir erkei nerede bulacakt? Haydi buldu, tant ve onu beendi diyelim nerede buluabilirdi? "Yok canm, btn bunlar gln eyler" diye dnyordu. Herhalde byle dnmeyen bir erkee zor rastlanr. Yalanmann nasl bir ey olduunu anlatanlar iin bu ynn unuturlar. Yalannca uzun yryler insann bacaklarn nasl artyorsa, insanlar popularn ark szlerini eskisi gibi nasl anlamyorlarsa... Belki de insann evrenin odak noktas olarak grd varlktan yava yava kopmaya balad, uzaklat dnemdir yallk. Krk sekiz yam bitirip krk dokuz yana basan her erkek herhalde byle dnr. Dnya, elerinin heyecanlanmasn bekleyen erkeklerle dolu olmal. Karlarnn cinsellik dndaki konularda da cokulu olmasn isteyen ne ok erkek var kim bilir? ini, okulla ilgili beklentilerini, hayallerini Nell merak etmeyeli o kadar uzun zaman gemiti ki... Oysa bir zamanlar tm retmenlerin adn ezbere bilirdi, rencilerin ounu tanrd. O zamanlar snflarda ka kii olduunu, sorumluluk isteyen grevlerde olanlar, okul gezilerini,

sahneledikleri oyunlar ve Aidan'n nc Dnya projelerini ince ince sorar, derinlemesine tartrd. imdi ise olan bitenden habersizdi. Yeni mill eitim bakan atandnda omuz silkmi, "Bu kadn ne yaparsa yapsn eskisinden daha kt olamaz" demekle yetinmiti. Nell, "gei yl"nn tam olarak ne olduunu renmek zahmetine katlanmam, sadece yl "Allah'n belas bir lks" diye tanmlamakla yetinmiti. "ocuklara snavlara almak yerine dnerek... tartarak... kendilerini bulma frsatm vermek ne demek oluyor" diyordu. Aidan aslnda kansn hi sulamyordu. Aklama yaptnda ne kadar skc olduunun farkndayd. Vzltya benzeyen sesi kulaklarnda nlyordu. O konutuunda iki kz, on dokuz ve yirmi bir yama geldikleri halde neden hl bu samalklar dinlemek zorunda olduklarn merak ederek havalara bakard. Ailesini skmamaya gayret ediyordu. "retmenlerin hepsi byledir" diye dnrd. Snflarda karlarna dizilen ve onlar dinlemek zorunda olan dinleyici kitlesine ylesine alktrlar ki anlattklarnn en ince ayrntlarna kadar kavranabilmesi iin gereinden uzun konuurlar, konular tm ynleriyle aklamaktan hi kanmazlar. Aidan aile fertlerinin yaamna ayak uydurabilmek iin inanlmaz bir gayret sarf ediyordu. Oysa Nell kasiyer olarak alt lokanta hakknda hibir ey anlatmazd. "Amaan Aidan, ne olacak, bir i ite... Kasada oturup mterilerin kredi kartlarn alyorum. Ya da eklerini veya paralarm. Sonra parann stn ve faturay veriyorum. Gnn sonunda eve geliyorum. Haftann sonunda haftalm veriyorlar. Dnya zerindekilerin yzde doksan bei de ayn eyi yapyor. Bizler nemli konularla boumuyoruz, byk trajediler yaamyoruz, g dengelerini korumann savam da yapmyoruz. Bizler sadece sradan vatandalarz, o kadar." Onu ne aalamak ne de yaralamak istediini bilse de suratna bir tokat yemi gibi hissediyordu. Szlerinden retmenler odasnda yaanan ekimeleri ve tartmalar ne kadar ayrntl anlatt seziliyordu. Ve Nell'in merakla neler olduunu renmek istedii, hep ondan yana olduu, dmanlk edenleri dman ilan ettii gnler ok ok geride kalmt. Aidan gemite kalan, dost olduklar, dayanma ve birlik iinde yaadklar o gnleri tm benliiyle zlyordu. Belki okul mdr olarak atandnda o gnler geri gelebilirdi. Yoksa kendini mi aldatyordu? Belki de mdr olarak atanmas ne karsn ne de kzlarn ilgilendiriyordu. Ne de olsa evdeki dzen kendi kendine yryordu. Son zamanlarda lm de onlar sanki bir ey olmamasna yaamaya devam ediyorlarm gibi geliyordu. Nell lokantaya gidip geliyordu. Haftada bir annesine gidiyordu, "Hayr, Aidan gelmene gerek yok" diyordu, kadn kadna konuacaklard. Annesi onlar dzenli olarak grp iyi olduklarndan emin olmak istiyordu, o kadar...

Aidan, endieli bir sesle, "Peki, sen gerekten iyi misin?" diye sormutu. - Beinci snflara amatr felsefe dersi vermiyorsun, demiti Nell. Herkes ne kadar iyiyse ben de o kadar iyiyim... Burada brakalm istersen. Aidan tabi ki orada brakamad. Nell'e dersin amatr felsefe deil felsefeye giri olduunu ve beinci snflara deil gei ylna ders verdiini syledi. Nell'in bakn hi unutmayacakt. Bir ey syleyecek gibi azn am, sonra vazgemiti. fadesi souk bir acma doluydu. Kaldrm kenarnda oturan, paltosu iple bal, elinde en ucuzundan bir arap iesi tutan bir dilenciye bakar gibiydi. Kzlaryla ilikisinin daha baanl olduu sylenemezdi. Grania bankada alyordu. Onun da anlatacak fazla bir eyi olmazd... En azndan babasna... Arada srada arkadalaryla konuurken ok daha canl olduunu gzlemlerdi. Brigid iin de ayn ey sz konusuydu. "Baba, ne olur sorup durma, seyahat acentesi iyi gidiyor dedim ya." yi olmaz m ? Tabi iyidir, ylda iki bedava seyahat ve uzun le tatiline nasl fena denebilir ? Grania bankacl, insanlara sonradan zorlukla deyecekleri krediler vermenin hakszln tartmaktan kanrd. "Bu yasay ben kartmadm" diyordu, "Masamda 'Gelen Belgeler' yazl bir kutu var, benim grevim o belgeleri incelemek, o kadar. ok basit. Brigid de turizm ticaretinin insanlara aslnda hi elde edemeyecekleri bir ryay pazarladn sorgulamak bile istemiyordu. "Baba, kimse kimseye zorla bir ey satmyor... Tatile gitmek istemeyen bilet almak iin acenteye girmez ki... Bu i bu kadar basit" diyordu. Aidan daha iyi bir gzlemci olmadna zlyordu. Btn bu deiiklikler oluurken neredeydi? Ne zaman birbirlerinden bylesine uzaklamlard ? Bir zamanlar kzlar akamlar ykanr, tertemiz, pembe sabahlklarn giyer, anlatt masallar dinlerlerdi. Nell de odann bir kesinden mutlu mutlu onlara glmserdi... Hepsi yllar nceydi. Daha sonralar da gzel vakit geirmilerdi. rnein snav dnemlerinde. Aidan kzlara yardm eder, en verimli alma biimlerim retirdi. O zamanlar iki kz da babalarna minnettar olurdu. Grania'nm diplomasn ald gn ile bankada ie balad gn yaptklar kutlamalar unutamyordu. ki seferde de byk bir otelde le yemei yemilerdi. Garsona resimlerini bile ektirmilerdi. Brigid iin de ayn eyi yapmlard. Bir yemek ve resimler... O resimlerde kusursuz mutluluunu sergileyen bir aile vard. Yoksa o grntlerin hepsi yalan myd? yle olmalyd, yoksa u anda, aradan sadece birka yl getikten sonra kansna ve kzlarna, dnyada herkesten ok sevdii insanlara, mdr seilmemekten ne kadar korktuunu anlatamayacak hale gelebilir miydi ? O okula ne kadar emek vermiti, geceyarlarna kadar alm, okulun tm sorunlaryla ilgilenmiti. inden bir ses yine de mdr olamayacan sylyordu. Baka biri vard, onunla yat baka biri, belki de onu seerlerdi. Adamn ad Tony O'Brien'd. Kendi sahasnda oynayan okul takmnn man seyretmek zahmetine katlanmayan, ders

saatlerinin dalm konusunda hi kafa yormayan, yeni bina iin para toplamay aklndan bile geirmeyen biri... Szde sigara imenin yasak olduu okulda, koridorda elinde sigarayla dolaan, leleri bir bara gidip bira ve peynirli sandvi yediini saklamayan Tony O'Brien. Bekr. Hibir ynyle aile babas olmayan biri. ounlukla kolunda yar yanda bir kzla gezen bir adam... Btn bunlara ramen okulun en nemli grevine aday gsterilen biri... Son yllarda Aidan'm kafasn kartran birok olay olmutu, ama hibiri ona bu kadar anlalmaz grnmemiti. Kstaslar ne olursa olsun Tony O'Brien adaylar arasnda olmamalyd. Aidan azalan salarn svazlad. Tony O'Brien'n gzlerini rten, omuzlarna deen koyu kahverengi salar vard. Dnya herhalde okul mdr seerken o salar hesaba katacak kadar delilerle dolu deildi? ok sa, iyi, az sa, kt... Aidan kendi kendine gld. Eer kendine glebiliyorsa, kendine bile bile ktlk yaplmasn alaya alabiliyorsa kendine acmyor demekti. Bugnlerde ayn eye birlikte glecei kimse olmadna gre kendine glebilmesi artt... Pazar ekinde "Gergin misiniz ?" balkl bir anket vard. Aidan sorular ak yreklilikle yantlad. 75 puandan fazla almt. Yksek puan tutturmaktan mutluydu... Ancak sonradan okuduu sert ve aalayc yarglamaya hi de hazrlkl deildi. "70 puann stnde topladnzsa gerekten de smsk bir yumruk gibisiniz" diyorlard. "Patlamak istemiyorsanz biraz rahatlayn dostum!" Aidan ile Nell bu tr testlerde iyi sonu alamadklarnda hep bu testlerin, anlamsz olduunu, yer doldurmak iin yapldn sylerlerdi. Ama bu kez yalnzd... Kendi kendine, "Gazetelerde yarm sayfay dolduracak yazlara gerek vardr, olmazsa karmza sayfalar bombo bir gazete kar" diyordu. Yine de bir eylerin iini kemirdiini hissediyordu. Aidan sinirli olduunu biliyordu ancak, smsk bir yumruk ? "Bakasn mdrle layk grmeleri bouna deil" diye dnd. Sorularn yantlarn, daha dorusu iini kemiren korkular ve rkntleri, ektii uykusuzluu ailesinden kimsenin grmemesi iin ayn bir kda yazmt. u sralar Aidan iin en zor gn pazard. Eskiden, gerek bir aileyken yazn piknie giderler, kn da salkl uzun yryler yaparlard. Aidan da ailesinin, sadece oturduu mahalleyi tanmakla yetinen ou Dublin'li gibi olmayyla vnrd. Bir pazar, trenle gneye giderek Bray Head'e trmanrlar, oradan komu yreyi, Wicklow'u seyrederlerdi. Baka bir pazar kuzeyde, deniz kenarndaki Rush, Lusk ve Skerries kylerine giderlerdi. Bunlar ufak, kendine zg zellikleri olan kentlerdi, hepsi de snra giden yolun stndeydi. Ailesinin rlanda'nn dier yzn grmesini salamak amacyla bir gnlk Belfast turlar da hazrlamt. Hayatnn en mutlu gnleriydi bunlar... hem retmen hem baba; hem anlatc hem elendirici olduu gnler... Baba her eyin yantn bilirdi: Carrickfergus atosu'na veya Ulster Folk Mze-si'ne giden otobsn nereden

kalktn, trene binmeden nce en iyi patates kzartmasnn nerede satldn, her eyi... Trende bir kadnn Grania ile Brigid'e her eyi bylesine gzel anlatabilen bir babalan olduu iin ne kadar ansl olduklarn syledii gn hatrlyordu. Kzlar ciddi ciddi balarn sallamlard. Nell de kulana eilmi, "Besbelli kadn senden holand, ama havasn alr" demiti. Aidan o an kendini drt metre boyun-daym, dnyann en nemli adamym gibi hissetmiti. imdi, pazar gnleri evde onu gren kimse yoktu sanki. Geleneksel pazar le yemei deti hi olmamt. Bakalar gibi rozbif veya kuzu eti ya da tavuk ya da patates ve sebze yeme alkanlklar yoktu. Onlar genellikle gezmeye gittikleri iin pazar gnlerini rahat bir gn gibi yaarlard. Aidan "Keke pazarlara zg bir odak noktamz olsayd" diye dnyordu. Aslnda o, hep kiliseye giderdi. Nell zaman zaman onunla gelir, arkasndan ya kardelerinden biriyle ya da ite alt kzlarla buluurdu. Tabi artk pazarlar dkknlar ak olduu iin gidilecek ok yer vard. Kzlar hi pazar ayinine gelmezlerdi. Bu konuyu onlarla tartmak faydaszd. On yedi yana geldiklerinde Aidan bu iten vazgemiti. Pazarlar leye kadar uyurlar, sonra stlerinde sabahlk, birer sandvi hazrlayp hafta aras video kasetlere kaydettikleri filmleri seyrederler, salarn ykarlar, giysilerini gzden geirirler; arkadalaryla, telefonda konuurlar ya da eve kahve imeye davet ederlerdi. dare edilmesi gereken tatl ve eksantrik biri gibi grdkleri annelerine ayn evi paylatklar baka bir kz gibi davranyorlard. Grania ve Brigid ev masraflarna yaptklar ok kstl katklar sanki haklan yeniyormu gibi isteksiz bir tavrla verirlerdi. Bunun dnda eve hibir yardmlan yoktu. Aidan, onlann eve biraz biskvi, bir kutu dondurma veya bir ie amar yumuatcs getirdiklerini hi grmemiti. Yine de istemedikleri en ufak bir ey yapldnda hemen kar kmaktan ekinmezlerdi. Aidan, "Tony O'Brien, pazar gnlerini nasl geirir" diye dnd? Tony'nin kiliseye gitmedii kesindi. renciler, "Pazarlar ayine gider misiniz, efendim ?" diye sorduklannda bunu aka belirtmiti. - Bazen giderim. Canm Tanr'yla konumak istediinde... demiti Tony O'Brien. Aidan bunu duymutu. Bu szleri pazarlan kiliseye gitmemenin byk gnah olduunu syleyenlere kar silah olarak kullanan rencilerden duymutu. Nasl da keyifle glyorlard... "ok akll" diye dnd Aidan. Biraz fazla akll... Tann'nn varln inkr etmiyor, aksine kendisini can istediinde Tann'yla konumak iin onun evine urayacak kadar yakn bir arkada olarak gsteriyordu. Bu davran Tony O'Brien'a Tann'mn evinde ok samimi bir yer verirken Aidan Dunne' dlayarak ona Tann'mn arkada olmayan, sadece vakit dolduran biri grevini veriyordu. Al sana bir can skc olay daha!

Tony O'Brien pazarlan herhalde ge kalkyordur... Gnmzde townhouse denilen, aslnda apartman kat kadar ufak bir evde oturuyordu. Alt katta byk bir oda ve mutfak, st katta da bir yatak odas ve banyo olan evlerden. Kaps tam sokak stnde olanlardan. Onu sabah saatlerinde evinden gen kadnlarla karken grenler vard. Bir zamanlar byle bir grnt, mdr seilmesini imknsz klmakla katmaz meslek hayatnn sona ermesine neden olurdu. 1960'h yllarda evlilik d ilikileri olan retmenler iten atlyordu. "Bunu doru bulduumu syleyemem" diyordu Aidan. Zaten tm retmenler bu karara kar kmlard. "Ama yine de hayatnda tek bir kadna balanmak istememi bir adamn townhouse'un-da arka arkaya deiik kadnlarla grnmesine ramen hl mdrlk iin dnlebmesi... rencilere rnek olmas gereken bir greve getirilmesi... Bu da doru deil" diyordu. Bylesine yamurlu bir pazar gn, saat iki buukta Tony O'Brien acaba ne yapyordur ? Belki bir retmenin evinde le yemei yiyordur. Genelde evde le vakti bir eyler bulunmad iin Aidan onu hi davet edememiti. stelik be yldr kar olduunu uluorta ilan ettii bir adam neden yemee ardm herkes merak ederdi. Belki u anda bir akam nce eve getirdii bir kadnla birlikteydi. Tony O'Brien kap tede evlere servis yapan harika bir in lokantas olduu iin in halkna sonsuza dek minnettar olacam sylerdi. "Limonlu tavuk, susaml ekmek ve ac biberli karides ile bir ie Avustralya Chardonnay arab ve pazar gazeteleri kadar gzel bir ey olamaz" derdi. O yata, dede olacak yata bir erkein pazar gnn gen kzlan elendirerek ve in yemei yiyerek geirmesini dnebiliyor musunuz ? Ama iyi dnn, neden olmasn ? Aidan Dunne hakszlk yapmaktan holanmazd. nsanlarn bu konularda seme hakk olduuna inanyordu. Tony O'Brien o kadnlar evine salanndan srkleyerek getirmiyordu ki... Aidan gibi evlenmesini kendisinden gittike uzaklaan iki kz ocuuna sahip olmasn emreden bir yasa m vard? Sonra ikiyzl davranmamas, yaam biimini saklamaya kalkmamas da adamn olumlu bir yan deil miydi ? Her ey ne kadar deimiti. Sanki birileri Aidan'a sormadan olabilirler ile olamazlar arasndaki snrn yerini deitirmiti. Peki Tony gnn geri kalann nasl geirecekti acaba? Tm leden sonray yatakta geirecek halleri yoktu ya... Belki yrye kard veya kz evine dner o da mzik dinlerdi. Sk sk CD'lerinden sz ettiine gre... Lotodan 350 pound kazandnda okula ilaveler yapmakta olan marangoza pein para vererek 500 CD'lik bir raf smarlamt. Bunu duyanlar ne kadar etkilenmilerdi. Aidan da iinde bir kskanlk duymutu. nsann o kadar CD alacak paras nasl olur? Tony O'Brien'm haftada bir tane CD aldn biliyordu. nsan o kadar CD'yi dinleyecek zaman nasl bulur ? Tony CD'leri dinledikten sonra yakndaki bir "pub"da arkadalaryla buluur sonra ya altyazl yabanc bir filme veya caz dinlemek iin bir gece kulbne giderdi.

Belki stnlk salamasnn asl nedeni bylesine ok gezme-siydi... Aidan'n pazarlar kimseyi gpta ettirecek trden olmadna gre... Aidan'a stnlnn en nemli yn bu olmalyd. Pazar ayininden dnnce evdekilere "Jambonlu yumurta isteyen var m" diye sormutu. Kzlar irenirmiesine, koro halinde, "Aman Tanrm! Ne diyorsun Baba? Sakm ha!" diye barrlar, veya "N'olur bir daha szn bile etme. Hem kendine piirecek-sen ltfen mutfak kapsn kapatmay unutma" derlerdi. Nell ev-deyse, okuduu kitaptan gzlerini zar zor ayrarak, "Neden?" diye sorard. Her ne kadar ses tonuna dmanca demek zorsa da ok ardn, bundan sama hibir ey duymadn belirtmekten kanmayan bir tonda konuurdu. Nell'e kalrsa saat civarnda salatan bir sandvi yapard. Aidan byk bir zlemle annesinin hazrlad sofralar anmsard. Hafta iinde gelien olaylarn deerlendirildii, izin almadan kimsenin sofradan kalkmaya hakk olmad o le yemeklerini. .. Btn bu gelenekleri ykan kendisi deil miydi ? Kzlarnn, hatta einin bamsz, hr bireyler olarak gelimeleri iin tek bo gnlerinde Dublin yresine, hatta komu yrelere tantm gezintileri dzenleyen bakas myd ? O abalarnn sonucunda, mutsuz, yerini bulamam, herkesin yemeim mikrodalga frnda stt mutfaktan, televizyonda hi istemedii bir programn seyredildii oturma odasna, oradan da karsyla sevimeyeli uyumann dnda bakmak bile istemedii yatan bulunduu yatak odasna gidip geliyor, yolunu kaybetmi bir hayalet gibi geziyordu. Tabi bir de yemek odas vard. Evi satn aldklar gnden beri pek az kullandklar o ar siyah ahap eyalarla dolu oda... Yemee misafir aran insanlar olsalard fazlasyla kk ve dar gelecek o oda. Nell, son zamanlarda Aidan'a orasn alma odas haline getirmesini nermiti. Aidan ise buna kar koymutu. Okuldaki odasnn bir benzerini evde yaparak evin reisi kimliini tmyle kaybetmekten ekiniyordu. Baba ve aile reisi olarak ev halknn rzkn temin eden, dnyann odak noktasnda olan kimlii iyice yok olur diye korkuyordu. Ayrca yeni odasna fazlasyla almaktan, zamanla uyumak iin bile kmak istememekten ekiniyordu. Aada da bir tuvalet olduuna gre... Yukar kat rahat etmeleri iin kadna brakmas pekl mmknd. Oysa hibir zaman buna raz olmamalyd. Mountainview Kole-ji'nin yeni mdrn seecek olan Ynetim Kurulu yelerinin akllarnda canl kalmak iin nasl aba gsteriyorsa ailesi iindeki yerini de korumaya gayret etmeliydi. Annesi hibir zaman okulun adnn neden Saint bilmem ne olmadn anlamamt. Tm okullar Saint bir ey deil miydi? Her eyin deitiini, hibir eyin eskisi gibi olmadn annesine anlatmak zordu. Ancak annesine durmadan Ynetim Kurulu'nda bir rahip ve bir rahibenin bulunduunu tekrarlyordu. Tm kararlar o ikisi vermese bile varlklar rlanda Mill Eitim Bakanl'nn yllardr dine verdii nem konusunda fikir veriyordu. Bunu duyan annesi kmseyen bir edayla burnunu ekmiti. "Din adamlar Tann'nn buyurduu gibi ynetimin zn oluturacaklarna o kurulda bulunmakla yetinecek hale geldilerse vay halimize" diyordu... Aidan din adamlarnn ne kadar azaldn anlatmaya almt. Ama bouna... Oysa retmenlik yapacak yeterince din adam bulmak ortaokullarda

bile zorlamt. Artk saylan yetersizdi. Annesiyle bu konuyu tarttn duyan Nell bir keresinde bouna nefes tkettiini sylemiti. "Din adamlarnn okulu ynettiini syle, Aidan. Hayatn kolaylar. stelik bir bakma hl onlarn ynettii doru. nsanlar onlardan korkuyor." Nell'in byle konumas onu hep sinirlendirirdi. Nell'in Katolik Kilisesi'nin gcnden korkacak bir nedeni yoktu tabi. ine geldiinde kiliseye ve ayinlere gidiyordu. Gnah kartmak veya papann retilerine uymak gibi eylerden oktan vazgemiti. yle ise dini omuzlarna ken ar bir yk gibi gstermesine ne gerek vard? Ancak bu konuda tartmaya girmedi Aidan. Birok konuda olduu gibi sakin ve kabullenmi grnyordu. Nell'in annesiyle uraacak vakti yoktu, ona dman deildi, ama ilgi duyduu da sylenemezdi. Annesi ne zaman evlerine yemee arlacan merak ettiinde Aidan da yaamlarnn henz yerli yerine oturmadm her ey hallolunca yemee arlacan sylerdi... Yirmi yldr syledii bu szler artk geerliim yitirmiti. Suu Nell'e yklemek de hakszlk olurdu. O da kendi annesini yemee armyordu ki... Aidan'n annesi otellerde verdikleri kutlama yemeklerine hep arlrd. Tabi ki ev ile otel farkl eylerdi. Kutlanmaya deer bir ey olmayal o kadar uzun bir zaman gemiti ki... Mdr seilme midi dnda tabi... Tony O'Brien, retmenler odasmda, "Nasl, iyi bir hafta sonu geirdin mi ?" diye sordu. Aidan aknlkla yzne bakt. Ona byle bir soru sorulmaya-l o kadar uzun zaman olmutu ki... "Sakin bir hafta sonu, bilirsin ya..." dedi. - Fena m, ne kadar anslsn. Bense dn akam bir partideydim, o yzden hl akamdan kalmaym. Neyse iimi sulayacak biraya kavumama sadece iki buuk saat kald, dedi Tony inler gibi. - Ne olaanst bir insansn... Enerjinden sz ediyorum. Aidan sesindeki eletirinin ve acln sezilmediini umuyordu. - Hi deil. Tm bunlar iin fazla yalym aslnda, ama benim sizler gibi teselli bulacam bir karm, bir ailem yok. Tony'nin gl scakt. "Adam tanmasan, yaamm bilmesen gerekten bizlerin yaamna zlem duyduunu dnrsn" dedi kendi kendine Aidan... Annesinin adnn ya Saint Kevin ya da -daha da ok- Saint Anthony olmasn istedii Mountainview Koleji'nin koridorlarnda yan yana yryorlard. Saint Anthony kayplar bulan azizdi. Annesi yalandka ona daha sk bavurur olmutu. Anthony'den gnde en az yirmi kez gzlklerini bulmasn isterdi. nsanlar byle bir azize en azndan blge okulunun adn verebilirlerdi, deil mi? Yine de olu mdr olursa, belki... Umut iinde bekliyordu. renciler yanlarndan koarak geiyordu. Kimi bir azdan "Gnaydn" diyor, kimi de ask suratla bam eviriyordu. Aidan Dunne hepsini tanyordu. Her birinin anne ve babalarn da tanyordu. Birounun aabey ve ablalarm hatrlyordu. Tony O'Brien ise ounun kim

olduunu bilmiyordu. Buna hakszlk denmez de ne denirdi? Tony O'Brien aniden, "Dn akam sem" tanyan biriyle karlatm" dedi. - Bir partide mi. inanmam, dedi Aidan glmseyerek. - Yok, kesinlikle tanyordu. Kadna bu okulda grevli olduumu syleyince seni tanyp tanmadm sordu. - Kimdi? dedi Aidan. Elinde olmadan meraklanmt. - Adn renemedim. Ho bir kadnd. - Eski bir rencimdir herhalde. - Hayr, deil. yle olsa beni de tanrd. - Tam bir muamma, dedi Aidan, beinci snflara giren Tony'nin arkasndan bakarak. Smfa aniden ken sessizliin bir aklamas yoktu. Neden renciler Tony'ye kar bylesine sayg besliyordu ? Konuurken yakalanmaktan veya yanl bir ey yapmaktan neden bu kadar korkuyorlard? Tony O'Brien adlarm bile hatrlamazken! almalarna zar zor not verir, snav sonulan iin hi kendim yor-mazken. Aslnda rencilerine fazla nem vermeyen biriydi. Yine de onun onayn almaya nem veriyordu ocuklar. Aidan bunu anlamakta glk ekiyordu. On alt yandaki kz ve erkeklerin bu davrann zemiyordu. Kadnlarn kt davranan erkeklerden holandklarn hep duyar insan. Nell'in Tony O'Brien'la hi karlamam olmasna seviniyordu. Bu dncenin hemen arkasndan Aidan'n beyninde baka bir kvlcm akt. Nell'in ok nce onu terk ettiini syleyen bir kvlcm... Aidan Dunne, drdnc snflara girdi. Snfta sessizliin salanmas iin dakika kapda hareketsiz beklemesi gerekti. Eski mdr Bay Walsh'in koridordan getiini grr gibi oldu. Belki de hayal gryordu. Smf taknlk yaptnda insan hep mdrn getiini sanmaz m? Tand btn retmenler ayn eyi hissettiklerini sylerlerdi. Aidan bu kaygsnn nemsiz olduunu biliyordu. Drdnc snflar biraz grlt etseler bile mdr bunu nemsemeyecek kadar onu beenirdi. Aidan, Mountain-view Koleji'nin en sorumlu retmeniydi. Bunu herkes kabul ediyordu. Bay Walsh, Aidan' o leden sonra mdr odasna ard. Bir an nce emekliye ayrlmak iin sabrszlanyordu. Bu kez gndelik konumalara zaman yoktu. - Senin ve benim birok konuya bakmz benzeir, Aidan. - Umarm yledir, Bay Walsh. - Evet, dnyaya bakmz ayndr. Ama ne yazk ki bu yeterli deil.

- Tam olarak ne demek istediinizi anlamyorum ? Aidan doru sylyordu. Yoksa felsef bir konuma m yapyorlard? Ya da bir uyan myd? Bir knama olabilir miydi? - Yntemden sz ediyorum... Ynetim biiminden. Mdrn oy hakk yok. Toplantda haremaas gibi oturmaktan baka bir ie yaramyor. - Oy hakk m dediniz ? Aidan konunun hangi yne gittiini anlyordu, ama anlamyormu gibi konumaya karar vermiti. Aslnda yanl hesap yapmt. Mdr sinirlendirmekten baka bir ie yaramayan bir davrant setii... "Haydi, dostum. Neden sz ettiimi gayet iyi anladn. Grevden... atamadan sz ediyorum, dostum." - Ah, evet. Aidan kendini aptal durumuna drdn anlad. - Ben Ynetim Kurulu'nun oy hakk olmayan bir yesiyim. Fikrimi sylemem yasak. Benim fikrim sorulacak olsayd eyll aynda bu koltukta sen oturacaktn. Ama yine de "Drdnc snftaki o haytalara dur demesini ren" derdim. Ben deer lleri uygun ve yerinde, okul iin en doru kararlan verecek insann sen olduuna inanyorum. - Teekkr ederim, Bay Walsh. Bunlar duymak beni mutlu ediyor. - Bu samalklar syleyeceine beni dinle, dostum... Teekkr edecek bir ey yok. Senin iin yapabileceim bir ey yok. Sana sylemeye altm da bu, Aidan. Yal adam birinci snftaki ge renen bir ocua bakyor gibiydi. Zaman zaman Nell'in de byle baktn Aidan byk bir zntyle fark etti. Yirmi iki yanda retmenlik yapt ocuklar imdi yirmi alt yandayd ama, o, ona yardm etmeye alan birine nasl karlk verilir bilmiyordu; onun yalnzca canm skyordu. Mdr ona dikkatle bakyordu. Aidan, Bay Walsh'in beyninden geenleri okuyabildiini sezdi. "Hadi, biraz toparlan bakalm. Byle beyninden vurulmu gibi durma... Yanlyor olabilirim. Yanl anlam olabilirim. Ben yantan ekilen yal bir beygir gibiyim. Belki de bu aklamalar olaylar beklediin gibi gelimezse hakkmda kt dnmemen iin yapmmdr." Aidan, mdrn konuyu atma piman olduunu grd. "Yok, yok. Size minnettanm. Kendi bak anz anlattnz iin teekkr ederim... Demek istiyorum ki..." Aidan'n sesi gittike zayflyordu. - Dnyann sonu geldi demek deil... yani bu greve seilmez-sen demek istiyorum... - Tabi. Tabi deil. - Demek istiyorum ki sen bir aile reisisin. Ailen var. Hayatnda bu boluu dolduracak o kadar ok ey var ki. Evde youn bir yaamn var. Benim gibi yllardr bu okulla evli deilsin sen... Bay Walsh yllar nce eini kaybetmiti. Bir olu vard, o da ok ender ziyaretine gelirdi.

- Tamamen haklsnz. Tam dediiniz gibi, dedi Aidan. - Ama? Yal adam ilgiyle ve efkatle bakt. Aidan yava yava konumaya balad. "Haklsnz. Dnyann sonu deil. Ama ben yine de... dndm ki... umdum ki... yeni bir balang olur sandm. Yaamma yeni bir canllk katar sandm. Fazla mesai yapmaktan kanacak deildim. Hi kanmadm zaten. Burada hep uzun saatler kaldm. Biliyor musunuz, ben de bir bakma sizin gibiyim, ben de sanki Mountainview'la evliyim." - Biliyorum, dedi Bay Walsh usulca. - Yaptklanm bana hi zor gelmedi. Snflan seviyorum. zellikle de gei yln. Onlann dncelerini amay baardmda, kendilerini ve i dnyalann anlatmalanna olanak verdiimde, dnmelerine imkn tandmda... Dierlerinin nefret ettii veli toplantlanndan bile holanyorum. Btn ocuklan teker teker tandm iin... ve... ksacas her eyi seviyorum. Sevmediim tek ey iyi bir grev almak iin gereken manevralar yapmak ve etraf drtklemek. Aidan birden sustu. Sesinin knlmasndan korkuyordu. Aslnda yapmaya alt manevralarn, etraf itip kakmalannn ie yaramadn fark etmiti. Bay Walsh suskundu. Dardan saat drt sulannda her okulda duyulan sesler geliyordu. Uzaktan bisiklet zilleri, arpan kaplar, yola kan otobslere binen ocuklar duyuluyordu. Birazdan ellerinde kova ve bezler, hademeler ie koyulacaklard. Arkasndan talan parlatan cila makinesinin sesi... Ne kadar tandk, ne kadar gven verici seslerdi bunlar. Aidan, imdiye kadar tm bu seslerin ona ait olmasn beklemiti. Yenilgi dolu bir sesle, "Tony O'Brien m ?" diye sordu. - Sanrm istedikleri o. Henz kesin bir ey yok, gelecek haftaya kadar da olmaz. Ama genel yneli o ynde grnyor. - Neden acaba? Kskanlk ve kafasn kantran onca fikir Aidan'n ban dndryordu. - Hi bilmiyorum, Aidan. Adam gerek bir Katolik bile Ahlak deerleri sokak kedileriyle e... Bu okulu ne seviyor ne de bizim gibi nem veriyor, yine de iinde bulunduumuz zamana en uygun onu gryorlar. Zor sorunlarla savaacak zorlu biri gibi gryorlar onu... - On sekiz yanda bir olan ocuunu ldresiye dvecek kadar zorlu, dedi Aidan. - Herkes o ocuun esrar sattm sylyor. Gerekten bir daha okulun civarna gelemedi ama. - Bir okul byle ynetilemez ki.

- Sen byle ynetmezsin. Ben byle ynetmem. Ama korkarm bizlerin zaman geti artk, dedi Bay Walsh. - Saygda kusur etmek istemem, ama sizin altm be yanda olduunuzu unutmayalm Bay Walsh. Bense henz krk sekiz yandaym. Benim zamanmn getiini sanmyorum. - Gememeli zaten, Aidan. Sana sylemeye altm da bu. Harika bir karn ve kzlarn var. Gzel bir hayatn var. Onlarla birlikte yeni bir eyler kurmalsn. Mountainview'un metresin olmasna izin vermemelisin! - ok naziksiniz. Szleriniz iin teekkr ederim. Gevezelik ettiimi sanmayn. Beni imdiden uyardnz iin gerekten teekkr ederim. Bylelikle aptal gibi davranmam engellediniz. Aidan bu szlerden sonra dimdik odadan kt. Eve geldiinde Nell'i siyah elbisesini giymi sar earbn takm olarak buldu. Lokantann niformasyd bu. Ylgn bir sesle, "Pazartesileri almazdn..." dedi. - Yardma gerek duydular. Ben de "Neden olmasn, televizyonda da bir ey yok" dedim. Sonra yzndeki ifadeyi grm olmal ki... Buzdolabnda gzel bir bonfile var, cumartesiden kalan biraz da patates... soanla kzartrsan enfes olur... tamam m? diye ekledi. - Tamam. "Nell evde kalsayd yine de ona bir ey sylemeyecektim" dedi kendi kendine. "Belki de Nell'in gitmesi daha iyi oldu" diye dnd. "Kzlar evde mi ?" diye sordu. - Grania banyoya el koydu. nemli bir randevusu var herhalde. - Bildiimiz biri mi? Bunu neden sorduunu kendisi de bilmiyordu. Karsn sinirlendirmiti. - Nasl bildiimiz biri olabilir? - Ufakken btn arkadalarm tanyorduk, hatrlyor musun? diye sordu Aidan. - Evet. Sabaha kadar alayp kusarak bizi nasl uyutmadklarn da hatrlyorum. Neyse ben gidiyorum. - Peki. Kendine iyi bak. Sesi buz gibiydi. - Sen iyi misin, Aidan ? - Bunun sence bir nemi var m? - O nasl cevap yle? Doru drst cevap almayacaksam ne diye soru soruyorum. - Ciddiyim. nemi var m?

- Kendine acmaya devam edersen, yok. Hepimiz yorgunuz, Aidan. Herkesin hayat zor. Neden tek sorunlu olarak kendini gryorsun, anlamyorum. - Senin ne sorunun var? Hi bana anlattn yok ki. - Otobsn kalkmasna dakika kala sorunlarmdan sz edeceimi sanyorsan yanlyorsun! kp gitmiti. Kendine bir fincan kahve yapp mutfaktaki masann basma oturdu. eri Brigid girdi. Koyu renk sal, onun gibi illiydi, neyse ki yaps onunki kadar drt ke deildi. Ablas ise daha ok Nell'e benziyordu, annesi gibi gzel bir sarnd. - Baba, banyoda bir saat kalmas hakszlk. Be buukta eve geldi altda banyoya girdi. Saat neredeyse yedi olacak. Ne olur kmasn syle, Baba. Banyoyu bana brakmasn syle... Yavaa, "Hayr" dedi. - Hayr, ne demek? dedi Brigid. Sesi aknd. Baka zaman olsa ne derdi ? Kimseyi gcendirmeyecek, ortal kartrmayacak bir eyler bulur, alt katta da bir du olduunu sylerdi herhalde. Oysa bu akam ailesini yattracak gc yoktu. "sterlerse kavga etsinler" diye dnyordu, "durdurmak iin hi aba gsteremeyeceim." - Koskocaman kadnlar oldunuz. Banyo sorununu aranzda halledin, diyerek elinde kahve fincan yemek odasma girdi, kapy kapatt. Bir sre kmldamadan oturup etrafa bakt. Bu oda sanki yaadklar hayatn tm yanllarn simgeliyordu. karartc bu kapkara masann etrafnda bir kez bile keyifli bir aile yemei yememilerdi. Arkadalar veya akrabalar bu siyah, yksek arkalkl sandalyeleri masann etrafna ekerek hararetli tartmalar yapmamlard hi. Grania ile Brigid eve arkadalaryla geldiklerinde ya doru yukarya, odalarna giderler ya da mutfakta Nell'le oturup kkr kkr glerlerdi. Aidan'a da oturma odasnda oturup televizyonda istemedii programlar izlemek derdi. Kendine ait bir yerin, huzur duyduu bir odasnn olmas daha iyi deil miydi? Elden dme eyalar satan bir dkknda houna giden bir yaz masas grmt. Hani istendiinde rayl bir kapakla kapanan, insanlar yaz yazmaya yreklendiren yaz masalarndan... ok sevdiinden ve Nell gibi suyunu deitirmekten enmediinden odasnda hep taze iek bulunduracakt. Gndzleri bu odaya ho bir k vuruyordu. nceleri hi dikkat etmedii bir k. Belki camn nne bir kanepe veya cumbaya uygun bir sedir smarlard. Sonra geni ve bol bzgl perdeler koyard. Bu odada oturacak, kitap okuyacakt. steinde arkadalarn da arrd. Artk ailesiyle

paylat bir hayat kalmadn anlamt, arkada olmazsa, kimi bulursa onu aracakt. Artk her eyin eskisi gibi olmasn beklemekten vazgeip olanlar kabullenmenin zaman gelmiti. Bir duvara kitaplk yaptracakt. Sonra bir CD alar alncaya dek kasetler alacakt. Belki hibir zaman bir CD alar alamazd. Tony O'Brien'le yarmaya ne gerek vard ? Duvarlara resimler asard. Floransa fresklerini veya Leonardo da Vinci'nin o zarif boyunlu balarn... Aryalar alacakt kendi keyfi iin, tannm operalar hakknda dergilerde kan yazlan okuyacakt. Bay Walsh zengin bir yaam olduunu sanyordu. Kendine bu yaam sunmann zaman gelmiti. Dier yaam artk sona ermiti. Bugnden itibaren Mountainview'la evlilii sona ermiti. Ellerini kahve fncanyla styordu. Bu oday daha iyi stmak gerekiyordu, "Onu da hallederiz" diye dnd. Daha gzel lambalar almalyd. Tavandan gelen kat ve acmasz k odadaki glgelerin tm esrarn yok ediyordu. Biri kapya vuruyordu. Kapdaki sarn, kz Grania'yd. Dar kmaya hazrd. "yi misin, Baba?" diye sordu. "Brigid biraz tuhaf davrandn syledi de... Hasta msn diye merak ettim." - Hayr, iyiyim, dedi. Sesi ok uzaklardan geliyor gibiydi. Ona yle geliyorsa kim bilir Grania iin ne kadar uzakt sesi. Glmse-mek iin kendini zorlad. Ho bir yere mi gidiyorsun ? diye sordu. Babasnn eskisi gibi davrandn grmek kzm rahatlatmt. "Bilmem. Harika bir erkekle tantm. Neyse, baka zaman anlatrm..." Yz hotu, ifadesi uzun sredir bu kadar mfik olmamt. - imdi anlat, dedi babas. Yerinde duramyordu. "Daha erken. Bakalm anlaabilecek miyiz... Anlatacak bir ey olduunda sz veriyorum ilk sen duyacaksn." inde dayanlmaz bir hzn hissetti. Tm akalarna glen, her eyi bildiini sanan, yllarca elini tuttuu kz, bir an nce yanndan gitmek iin can atyordu. "Olur" dedi. - Burada oturup durma, Baba. Buras buz gibi hem de fazla ssz. Aslnda her yerin buz gibi ve ssz olduunu sylemek istiyordu, ama sustu. "Gzel bir gece geirmeni temenni ederim" dedi. Sonra oturma odasna girdi, televizyonun karsna oturdu. - Bu akam ne seyredeceksin? diye sordu Brigid'e. - Sen ne grmek istersin, Baba? diye karlk verdi Brigid. Bana gelenlerin, yedii tokatn etkisi sandndan daha byk olmalyd. Hayal krkl btn plaklyla belli oluyor, urad hakszlk yznden okunuyordu herhalde. Yoksa iki kz da neden...

Kk kzma bakt. illi yzne ve sevgili kahverengi kocaman gzlerine. Beiine yatrdklar andan itibaren onu ylesine sevmiti ki... Babasna gsterdii her zamanki sabrszln yerini bu akam iten bir merak almt. Ona, hastane sedyesinde yatan, ok strap eken bir yabancya bakar gibi, ayn itenlikle bakyordu. Saat ll:30'a kadar yan yana oturup ikisinin de holanmad programlar seyrettiler. kisi de dierini memnun etmenin mutluluu iindeydi. Nell saat birde eve dndnde Aidan yatmt. Ik snkt, ama uyumuyordu. Kapnn nnde duran taksiyi duymutu. Ge saatlere kadar altnda taksi parasn veriyorlard. Odaya sessizce girdi. Di macunu ve talk pudras kokuyordu. Demek ki rahatsz etmemek iin odadaki musluu deil de banyoyu kullanmt. Baucunda, Aidan' rahatsz etmeden, okuduu kitab aydnlatan zel bir vard. Aidan da sk sk evirdii sayfalarn sesini dinleyerek sessizce yatard. Aralarndaki hibir konuma kardelerinin veya arkadalarnn nerdii romanlar kadar ilgin olamayacandan oktandr Nell'e bir eyler anlatmaktan vazgemiti. Bu gece bile, kalbinin kurun gibi arlat, karsna sarlp onun yumuak etlerinin kvrmlarna Tony O'Brien'i anlatarak alamak istedii bu gece bile susmay yeliyordu. Oysa yemekte nbet tutmas bile uygun grlmeyen o adam -ne demekse- daha ak szl olduu iin mdr seeceklerini anlatmak istiyordu karsna. Yetikin iki kz olan evli bir ift olsalar bile birlikte iyi vakit geiremedikleri iin karsnn pazartesi akamm evde geireceine lokanta kasasnda oturup zenginlerin yemek yiyilerini, iip sarho olmalarn seyretmek zorunda kalmasndan ne kadar byk znt duyduunu sylemek isterdi. Saat ikide Nell iini ekerek kitabn kapatt ve yatan en uzak kesine snarak uykuya dald. Sanki baka bir odada yatyordu... Belediye binasnn nndeki saat drd aldnda Aidan Gra-nia'nn uyumak iin saatten fazla zaman kalmadn dnd. Yapaca, syleyebilecei bir ey yoktu. Kzlar, sorgu suale meydan brakmadan kendi hayatlarn yaamaya kararlydlar. Bu akt. Dnmekten kansa da kzlarnn Aile Planlamas Der-nei'ne gitmeleri hi houna gitmemiti, ama kabullenmekten baka aresi yoktu, istedikleri saatte eve dnyorlar, gelmedikleri geceler, saat sekizde kahvalt srasnda telefon edip merak etmemelerini, kz arkadalarnda kaldklarn sylyorlard. Herkese bilineni rtbas etmenin kibarca anlatlm masalyd bu... Nell'e kalrsa kzlar ounlukla doru sylyorlard ve "Grania ve Brigid'in bir sarhoun arabasyla eve dnmelerinden veya gecenin ge saatlerinde tek balarna taksiye binmelerinden kz arkadalarnda kalmalar bin kat daha iyidir" diyordu. Aidan sokak kapsnn tkrtsn duydu, ardndan da yukar kata kan hafif ayak seslerini, iinin rahatladn hissetti. "Onun yandakiler saat uykuyla yetinebilirler" diye dnd. "Ben o kadar da uyuyamayacam." Kafasnda delice planlar vard. Urad hakszla kar ktm belirtmek iin istifa edebilirdi. Baka bir kolejde, rnein youn almalar yaplan Altnc Yol Kolejleri'nde i bulmas kesindi. Latince retmeni olarak kesinlikle i bulurdu. Latince'ye gerek duyulan o kadar meslek dal vard ki... Ynetim Kurulu'na bavurarak, okul iin yaptklarn sralayabilir, okulun toplumda hak ettii yeri korumas iin okulun her iine kotuunu anlatabilir, nc Dzey

eitimcileriyle kurduu balantlardan, okula gelmelerim ve ocuklara gelecekleri konusunda faydal tler vermelerini nasl saladndan, evreyle ilgili almalarndan ve bu almalarn en belirgin rnei olan yabanl yaam bahesinden sz edebilirdi. Aka sylemeden, Tony O'Brien'n zararl biri olduunu anlamalarn salayabilirdi. Eski bir renciyi okulda dvnn nderlik etmesi gerekenlere ne kadar yanl bir rnek oluturduunun altm izebilirdi. Ya da Ynetim Kurulu'ndaki din adamlarna -o sevimli gler yzl rahip ile ciddi ifadeli rahibeye- imzasz bir mektup yazabilirdi. Belki onlar Tony O'Brien'n ahlak deerlere bal olmadm bilmiyorlard bile... Belki velileri kkrtr, onu savunacak bir grup oluturmalarn salayabilirdi. Yapabilecei pek ok ey vard. Ya da hayatna Bay Walsh'm gzyle bakar, okul dnda bir yaam biimi seerdi. Yemek odasn yeniden der, hayal krklndan koruyan bir barnak yapard kendine. Ba, kurun bir arlk varmasma aryordu. Ancak btn gece gzn krpmad iin byle bir eyin yerletirilmemi olduunu biliyordu. zenle tra oldu. Okula, yznde yara bantlaryla gitmek istemiyordu. Banyoya ilk kez gryormu gibi bakt. Tm duvarlar Venedik resimleriyle bezenmiti. Turner'in Tate Galerisi'nden ald byk boy prl prl rprodksiyonlan da vard. ocuklar kkken banyoya girerken "Venedik odasna gidiyoruz" derlerdi. imdi ise o resimlerin farknda bile olmadklar kesindi. Herhalde resimleri duvar kd gibi gryorlard. Eliyle duvardaki resimlere dokundu, "Bir daha italya'ya gider miyim" diye dnd. Genken iki kez gitmiti. Balaym da italya'da geirmilerdi. Nell'e Venedik'ini, Romasn, Floransasn, Sienasm gstermiti. Ne harika gnlerdi... Bir daha da gitmemilerdi. ocuklar kkken ne paralan ne de zamanlan vard. Son zamanlarda ise... kim onunla gitmek isterdi? Yalmz gitmek ise belirgin bir tutum sergilemek olurdu. "Belki bugnden sonra belirgin tutumlar sergilemek gerekecek" diye dnd. Ruhu, talya'nn gzellikleri karsnda duyarsz kalacak kadar lme-miti herhalde... Yaamlarnn bir noktasnda kahvalt sorununu ortadan kaldrmaya karar vermi olmalydlar. O gn aldklar karar herkese uymutu. Saat sekizde kahve makinesinde kahve hazr olur, radyo haberleri balard. Masann stnde italyan porseleninden renkleri canl bir tabakta greyfurtlar olurdu. Herkes greyfurtunu seer ve hazrlard. Bir sepet iinde ekmek bulunurdu. Trevi emesi desenli bir tepside elektrikli tost makinesi dururdu. Krknc doum gnnde Nell'in Aidan'a ald hediyeydi bu tepsi. Sekizi yirmi gee Aidan ile kzlar Nell'e fazla i kalmamas iin fincanlan ve tabaklan bulak makinesine yerletirir, evden karlard. Aidan, "Kanma o kadar da kt bir hayat vermedim" diye dnd. Evliliklerinin balangcnda verdii btn szleri tutmutu. Belki evleri ok zarif deildi, ama kaloriferliydi, gerekli tm aletler vard, ylda kez bir irkete camlan sildirtiyor, iki ylda bir hallar temizletiyor, evin d cephesini de ylda bir boyatyordu. "Byle kk memur kafasyla dnmekten vazge" dedi Aidan kendi kendine. Glmsemek iin kendini zorlayarak evden kmaya hazrland. - Dn akam iyi elendin mi, Grania? diye sordu.

- Evet, fena deildi. Dn akamki o ekingen gizemli davrantan eser kalmamt. nsanlarn itenliini sorgulamad belliydi. - iyi, iyi, dedi ban sallayarak. Sonra Nell'e dnd. Lokanta dolu muydu ? diye sordu. - Pazartesi akam iin fena saylmaz. Parlak deil senin anlayacan. Konumas itendi, tpk otobste rastlad bir yabancyla konuur gibi... Aidan evrak antasn alarak okula gitmek zere evden ayrld. Metresine, Mountainview Koleji'ne gidiyordu. Ne garip bir fikir... En azndan bu sabah okul onun iin metres cazibesi tamyordu. Okulun bahesinin nnde durdu, Tony O'Brien'n o ocuu kaburgalar krlmcaya, gznn kenarna ve azna diki atlmas gerekinceye kadar dvd o utan verici yere bakt. Bahe dzensizdi, sabah rzgrnn saa sola savurduu pler etrafta uuuyordu. Bisikletler st ste ylmt, bisiklet barna da boyaszd. Kapnn nndeki otobs durann st kapal deildi, tm rzgrlara akt. Eireann Otobsleri okul knda bekleyen ocuklar gerei kadar koruyamyorsa Meslek Eitimi Ko-mitesi'ni bu konuyu ele almaya armak gerekliydi. Onlar da yapamazsa velilerden oluan bir komite gerekli paray toplard. Mdr olunca yapmay tasarlad eyler bunlard ite... imdi artk hi kimsenin yapmay akl edemeyecei iler... Onu selamlayan rencilere her zamanki gibi adlaryla hitap edeceine serte bayla yant verdi ve retmenler odasna girdi, ierde ba arsn geirmek iin bir bardak suda hapn eriten Tony O'Brien'dan bakas yoktu. - Byle geceler iin yalandm artk, dedi Tony iten bir ifadeyle. Aidan yleyse neden vazgemiyorsun demek iin duyduu dayanlmaz istei faydadan ok zarar dokunacan dnerek frenledi. Bir plan yapncaya dek yanl ve aptalca davranlardan kesinlikle uzak durmalyd. O gn gelinceye kadar eskisi gibi renksiz ve iyi huylu bir davran sergilemek zorundayd. - ok i, az elence... diye sze balad. Ama Tony O'Brien bo szler dinleyecek halde deildi. "Krk be ya bence nemli bir dnem. Ne de olsa doksann yans eder. nsana syleyecek sz olan bir ya... Tabi dinleyen olursa." Barda dikti ve dudaklarn yalad. - Dedi mi bari? Yani dn akam demek istiyorum... - Hi dedii oluyor mu diye sorsan daha doru olur, Aidan. Gen, ho bir kzla beraberdim. Ama iin iinde ertesi sabah erkenden drdnc snflarla karlamak varsa ne ie yarar ki ? Denizden km bir kpek gibi ban sallad. Demek zavall yal Bay Dunne bir kenarda seyirci gibi durarken Mountainview Koleji'ni yirmi yl boyunca bu adam ynetecek, yle mi? Tony O'Brien

omzuna sert bir yumruk att. "Yine de siz Latince statlarnn dedii gibi ave atque vale. e koyulmann zaman geldi. Neyse ki ifa verici yarm litrelie kavumama sadece drt saat dakikam kald. Aidan, Tony O'Brien'n merhaba ve gle gle szcklerinin Latince karln bileceini hi sanmazd. O, arkadalarnn ou anlamaz diye, gsteri yapm olmamak iin retmenler odasnda hi Latince szck kullanmazd. "Dman hibir zaman k-msememek gerektiinin gzel bir kant daha" diye dnd. nsan Tony O'Brien gibi akamdan kalma veya Aidan Dunne gibi skntl olduunda nasl geerse o gn de yle gemiti. Sonra ertesi gn, sonra bir sonraki gn... Aidan nasl bir plan uygulamas gerektiine hl karar verememiti. Evdekilere "Mdr olmay bouna mit etmiim" diyecek uygun zaman bulamyordu. Sonunda Ynetim Kurulu aklayncaya dek sylememeye karar verdi, "Herkese srpriz olsun" diye dnd. Kendisine ait bir oda dzenleme tasarsndan vazgememiti. Yemek masasn ve sandalyeleri satt, beendii o yaz masasn ald. Kars Quentin's Lokantas'nda alr, kzlar da erkek arkadalaryla buluurken o oturup kendi kendine planlar yapyordu. Yava yava hayal ettii dnyann ufak paralarn bir araya getirmeye balad. kinci el ereveler, camn nne alak bir masa, pencere boluuna tam oturan byk ve ucuz bir kanepe. Bir gn o kanepeye klf yaptrtacakt. Altn rengi veya ak sar, gneli, parlak renkten klflar, yere de bambaka canl bir renkten kare bir hal bulacakt. Portakal rengi veya mor olabilirdi. Canl ve parlak renkte bir hal... Evdekiler hi ilgi gstermediklerinden o da tasarsndan sz etmiyordu. Karsnn ve kzlarnn bunu da eskiden yapt ufak ve zararsz tasarlarndan biri gibi grdklerini biliyordu. Hani u gei yl projesi veya Mountainview'daki yabanl yaam bahesini birka metre daha geniletme atlm gibi... - Okuldaki grev konusunda herhangi bir yenilik var m? diye sordu Nell anszn. Drd birlikte mutfak masasnn evresinde oturuyorlard. Yalan sylerken kalbinin gsnden dar frlayacan sand Aidan. "En ufak bir fslt bile yok. Ama haftaya oylayacaklar kesin." Sakin ve heyecansz grnyordu. - O i nasl olsa senin. Yal Walsh sana ylesine hayran ki, dedi Nell. Aidan sinirli sinirli glerek, "Aslna bakarsan onun oy hakk yok. Yani onun bana faydas yok" dedi. - Ama sana verecekleri kesin, deil mi Baba? dedi Brigid. - Hi belli olmaz. Herkesin bir mdrden beklentisi farkldr. Ben biraz yava, ama gvenilir biriyim. Belki gnmzde geerli olmayan eyler bunlar. Bilmem ki. Ellerini aarak bir ey yapamayacan, ama ne olursa olsun onun iin nemsiz olduunu belirtiyordu. - Sen olmazsan kimi seerler? Soran Grania'yd.

- Bu sorunun yantn bilseydim gazetede astroloji fallarn ben yazardm. Belki dardan birini ya da ierden hi aklmza gelmeyen bir bakasn... Neeli, oyunu kurallarna gre oynayan drst bir oyuncu pozundayd. i en ok kim hak ediyorsa o olacakt. Bu kadar basitti. Nell, "Yine de seni ezip geeceklerini sanmyorsun, deil mi?" diye sordu. Sesinde nefretini uyandran bir ey vard. "Bunu da elinden kardn sylersen, inanmam" der gibiydi. Kk gren, can ac-tc o "ezip gemek" deyimi ne kadar kinciydi. stelik oktan onu ezip getiklerini bilemez, tahmin edemezdi. Aidan kendinden emin bir ifade taknmaya gayret etti. "Ezip gemek mi? Beni mi? Asla!" dedi. - Sana da bylesi yakr, Baba, dedi Grania. Sonra banyoya gitmek iin yukar kt. Venedik'in o muhteem grntlerine bakmad, sadece aynada kendi yzn, o akam dar kaca iin gzel grnmesine aba sarfettii yzn grd banyoya... Altnc bulumalaryd. Grania evli olmadndan artk emindi. Bunu anlayabilmek iin yeterince soru sormutu. Yemekten sonra kahve imeye evine davet ettii her seferinde "Hayr" demiti. Bu akam her ey deiebilirdi. Ondan gerekten holanyordu. Her konuda o kadar bilgiliydi ki yatlanmn oundan ok daha ilgin geliyordu Grania'ya. Olduundan yirmi ya gen grnmeye merakl orta yal erkeklerden ne kadar farklyd. Bir sorun vard. Tony babasnn okulunda alyordu. Tantklarnda babas olduunu sylemeden Aidan Dunne adnda birini tanyp tanmadm sormutu. Babas olduunu sylerse yaa nem veriyor gibi grnmekten, aralarndaki kuak farknn altn izmekten ekinmiti. Aynca etrafta soyad Dunne olan o kadar insan vard ki... Tony'nin bir balant kurmas kolay deildi. likilerinin ne ynde geliecei belli olmadan babasna da Tony'den sz etmenin gerei yoktu. Henz yoktu. Tabi gerek ak bulduklann arlarlarsa i deiirdi. O zaman babasyla ayn yerde almasnn nemi kalmazd. Grania aynada komik bir surat yapt, "Mdrn kz olursam bana daha da ok nem vermek zorunda kalacak" diye dnd. Tony barda oturmu sigarasndan derin bir nefes alyordu. Mdr olduunda azaltmak zorunda kalaca eylerden biri de sigarayd. O zaman okulda sigara imesi sz konusu olamazd. lenleri de daha az bira imek zorunda olacakt. Bunlan kimse aka henz sylemediyse de dokunduranlar olmutu. Serte do-kunduranlar. Yapaca fedakrlk bu kadarla kalacakt. "Gzel bir iin karl olarak fazla saylmaz" diye dnd. Sosyal hayatyla ilgili soruturma yapacak deillerdi elbette. "Hl Kutsal Katolik rlanda'da yayor olsak da 1990'larda olduumuzu unutmayalm" diyordu iinden. nanlmaz bir rastlant sonucu gerekten beendii bir kzla tanmt. "Bu kzla ilikim belki birka haftadan fazla srer" diye dnyordu. Bankada alan, canl, hayat dolu, Grania adnda bir kzd... Zekiydi, ama sert ve souk deildi. Hayata bak scak ve cmert olan biri. "Bylelerine rastlamak zordur" diye dnyor, "Genellikle gzel de olmazlar" diyordu. Tek sorun kzn yirmi bir yanda olmasyd. Onun yann yans. Ama hep yle kalacak deildi ya...

Tony altm yanda olduunda kz otuz be olacakt. Yani yetmiin yars. Demek oluyor ki zaman getike aralan kapanacakt... Onunla evine gitmeyi reddetmiti. Bunu aka sylemiti. Cinsellikten korktuu iin deil, sadece Tony'yle birlikte olmaya henz hazr deildi, o kadar. Gerekten birlikte olmak istiyorlarsa birbirlerine saygl davranmal, hibir ey iin srar etmemelilerdi. Kzn sylediklerim doru bulmu, boyun emiti. Bakas olsa bu yant meydan okuma gibi alglard, ama karsndaki Grania olunca i deiiyordu. Onu beklemeye razyd. Grania stelik oyun oynamayaca konusunda gvence de vermiti. Gen kz bann kapsnda belirdiinde iini oktandr duymad- bir hafiflik ve nee kaplad. Onun da oyun oynamaya niyeti yoktu. "ok gzel grnyorsun" dedi. "Benim iin sslenmene teekkr ederim. ok deer verdiim bir davran." - Sana deer, dedi Grania sadelikle. Tanal uzun sre olmu iki kii gibi birbirlerinin szn keserek, glerek, birinin anlattn dieri can kulayla dinleyerek birlikte iki itiler. - Bu akam yapabileceimiz pek ok ey var, dedi Tony O'Brien. Otellerden birinde New Orleans gecesi var. Bilirsin ya Kreol yemekleri ve caz mzii ya da dn akam szn ettiimiz o film... stersen evde sana yemek hazrlarm. Ne kadar usta bir a olduumu gsteririm sana. Grania gld. "Bana in yemekleri yapacam, Won Ton ve Pekin rdei hazrlayacan m sylemek istiyorsun? Yaknda bir in lokantas olduunu sylediini unutmadm." - Hayr, gelirsen yemei ben yapacam. Gelmene ne kadar nem verdiimi belirtmek iin. ok iyi bile olsa sana in lokantasnn A veya B mnsn yedirtmeyeceime sz veriyorum. Tony O'Brien uzun bir sreden beri bu kadar ak yreklilikle ko-numamt. - Memnuniyetle seninle eve gelirim, Tony. Grania bu szleri sadelikle ve hi oyun oynamadan sylemiti. Aidan'm uykusu ok dzensizdi. Bir uyuyor, bir uyanyordu. Sabaha kar berrak bir kafayla uyand. u ana kadar yal bir mdrn szlerinden baka bir ey duymamt... Dnyann gidiatndan habersiz, kafas kark bir adamn szleri... Henz oylama yaplmamt, imdiden karamsarla kaplmasna, birinden zr dilemesine, iini terk etmesine, planlar yapmasna gerek yoktu. Bunlar tm aklyla grebildii iin bugnn ok ok daha iyi bir gn olaca kesindi. Bay Walsh'a gidecek, ona ksaca ve aka birka gn nceki szlerinin bir dayana olup olmadn soracakt. Yoksa sadece bir varsaym myd ? Oy verme yetkisi olmadna gre belki de yelerin mzakerelerini dinleyemeyebilirdi de. Aidan, "Ksaca konuacam. Genelde en byk eksikliim konulan fazla uzatmam" diye dnd. nl ozan Horatius ne demiti ? Tm konularla ilgili tek bir sz vard Horatius'un "Brevis esse aboro obs-curusfio" dememi miydi. "Doru" diye dnd, "az konumaya gayret ettike sylediklerim anlamlann yitiriyor." Mutfakta, slk aldn duyan Brigid ile Nell birbirlerine bakarak omuz silktiler. yi slk alan biri deildi, ama slk alma hevesine kap-lal o kadar uzun zaman gemiti ki...

Saat sekizi biraz geince telefon ald. - Bilin bakalm, kim? dedi Brigid, bir eliyle ekmee uzanrken. - Son derece gvenilir bir kzm var. Aslnda ikiniz de ylesiniz, dedi Nell, telefona doru giderken. "Kzlarndan birinin dierinin 'tam bir erkek' diye tanmlad bir adamn evinde kalmasnn ne kadar gven verici olduu tartlr" diye dnd Aidan. "Daha bir hafta ncesine kadar kararsz kald, itenliinden phe duyduu bir adamla..." Aidan bu dncelerini dile getirmedi. Telefonda konuan Nell'e bakmakla yetindi. - Peki, tamam, iyi. Bankaya uygun giysilerin var m yoksa eve urayacak msn? Ha, yanma bir de hrka m almtn? Bu iyi ite. Peki tatlm. Akama grrz. - Sesi nasld? diye sordu Aidan. - Hemen tuhaf davranmaya balama, Aidan!.. kimiz de ikili araba kullanan biriyle eve geleceine Fona'da kalmasnn daha doru olacam dnmyor muyuz ? Onaylar gibi bam sallad. Hibiri bir an olsun Grania'nn Fi-ona'da kaldna inanmamt. - Umarm sorun kmamtr, dedi Tony. - Hayr, sylemitim... bana yetikin gibi davranrlar. - Ben de yle davranyorum, ama baka bakmdan. Yatan ke-nanndan Grania'ya uzand. - Yok, Tony, olamaz. kimiz de ie gitmeliyiz. Ben bankaya sen de Mountainview'a. alt yerin adn hatrlamas Tony'nin houna gitti. "Aldrmazlar. O kadar sk bir yer deil. retmenlerin istedikleri gibi davranmalanna izin verirler." Grania gld. "Bu sylediin doru deil. Hi doru deil. Kalk ve duunu al. Ben kahve yapaym. Kahve makinesi nerede ?" - Sadece Nescafe var. Ne yazk ki... Sahte alayc bir ifadeyle, "Ne yazk ki byle eylere alk deilim Bay O'Brien. Buraya gelmemi istiyorsanz baz eylerin deimesi gerek..." dedi. - Bu akam geleceini umuyordum. Gz gze geldiler. kisinin de itenlii aka belli oluyordu. - Gerek kahve yapacak makineniz olursa, evet.

- steiniz emir saylr! Grania tost yedi, Tony arka arkaya iki sigara iti. - Azaltmalsn, btn gece hnltm dinledim. - Ona hnlt denmez, ehvet denir. Grania'nn sesi ciddiydi. "Hayr," dedi, "sigaradand." "Belki, belki bu kanl canl gen kadmn hatr iin sigaray bile azaltabilirim" diye dnd. Onun yannda yeterince yal grndn biliyordu, bir de hrldamak istemiyordu. "Belki deiirim" dedi. Sesi ciddiydi. "Zaten iimde beni bir dizi deiiklik bekliyor, ama daha da nemlisi seni tandmdan beri hayatmdaki manaszlklardan kurtulacak gc bulacama inanyorum." - Bana gvenebilirsin. Sana yardm etmeye haznm, dedi Gra-nia masann zerinden uzanp elini tutarak. Ama sen de bana yardm etmelisin. Kafam canl ve alr halde tutmama yardm et... Okuldan ayrldktan sonra okumaya ara verdim. Tekrar kitap okumaya balamak istiyorum. - Bence ikimiz de bugn ii asarak verdiimiz szleri pekitirmeliyiz, dedi Tony yan aka. - Gelecek dnem bu konuda aka yapamayacaksn Kkbey. Grania glyordu. - Gelecek dnem ne olacak ki ? Grania yeni grevini nereden duymutu ? Teklifi yapan Ynetim Kurulu'nun dnda henz kimse bir ey bilmiyordu. Kararn akland ana kadar gizli kalmas gerektiini sylememiler miydi ? Grania, babasnn okulda retmen olduunu aklamaya hl karar verememiti. Ama bu kadar yaknlatktan sonra saklamann ne gerei vard?.. Nasl olsa er ge ortaya kacakt. Hem babasnn yeni grevinden yle gurur duyuyordu ki... "Babamla iyi geinmek zorunda kalacaksn da ondan... Mountainview'un yeni mdr babam olacak da ondan..." - Baban ne olacak? - Mdr olacak. Gelecek hafta aklanacak, ama herkesin beklediini biliyorum. - Babann ad ne ? - Dunne, benim gibi. Latince retmeni Aidan Dunne. lk tantmzda onu tanyp tanmadn sormutum ya... - Baban olduunu sylemedin. - Hayr sylemedim. Kalabalk bir yerdeydik. Bebek gibi grnmek istemedim de ondan. Sonra da nemsiz geldi.

- Aman Tanrm! dedi Tony O'Brien. Hi mutlu grnmyordu. Grania dudan snyordu. Konuyu atna pimand. "Ne olur babama bildiini syleme" dedi. - O mu sana mdr olarak atandm syledi? Tony O'Brien'n yznde byk bir aknlk okunuyordu. Ne zaman ? Bunu ne zaman syledi ? Uzun zaman nce mi ? - Yllardr bunu konuur, ama dn akam syledi. - Dn akam m ? Yanlm olma... Yanl anladn herhalde. - Hi de yanl anlamadm. Seninle bulumadan nce bunu tartyorduk. - Benimle bulutuunu babana syledin mi? Yznde vahi bir ifade vard. - Hayr sylemedim, Tony. Neler oluyor? Tony, Grania'nn iki elini ellerinin iine alarak yava sesle teker teker konumaya balad. "Bunlar mrm boyunca sylediim en ciddi szler... Uzun yaamm boyunca, Grania. imdi sylediklerini hibir zaman babana sylememeksin. Hibir zaman... Grania sinirli bir ekilde glerek ellerini geri ekmeye alt. "Hadi canm, melodram m oynuyoruz?.." - Aslnda gerek bir dram... - Yani babama karlatmz, tantmz, senden holandm hibir zaman anlatmamalym, yle mi ? Bu nasl bir iliki sence ? Kahvalt masasnn dier yannda gzleri akmak akmakt. - Hayr, yle demek istemedim. Tabi syleyeceiz. Ama imdi deil. Daha sonra. ok deil. nce benim babana sylemem gereken baka bir ey var. - Ne olduunu syle. - Yapamam. Bu dnyada deerbilirlik diye bir ey varsa bana gvenmen, senin iin en doru eyi yapacamdan emin olman gerek. - Esrarl davranp aklamazsan sana nasl gvenebilirim ? - Bana inanmana bal. - Hi deil. Bana aklamana, beni karanlkta brakmamana bal bence. Nefret ettiim bir durum!

- Bana gvenerek ne kaybedersin Grania. ki hafta nce tanmamtk bile. imdi, birbirimize k olduumuzu dnyoruz. Baz eyleri zmlemem iin bir iki gn vakit tanyamaz msn bana ? Ayaa kalkm, ceketini giyiyordu. Tony O'Brien az nce Mountainview Koleji'nin sk olmadn ne vakit isterse derse gidebileceini sylemi biri olarak birden ok acelesi varm gibi hareket ediyordu. Aidan Dunne retmenler odasndayd. Heyecanl grnyordu. Sanki atei vard. Gzlerinde doal olmayan bir parlaklk gzleniyordu. Hayal rn birtakm saplantlarn kurban myd yoksa ? yle olmasa nasl olur da kendi yalarnda, hi gvenilmez bir adamn biricik kzm batan karttn dnebilirdi ? - Aidan, seninle bir an nce konumam gerek, demiti Tony O'Brien fslt halinde o sabah. - Belki okul knda olur, Tony... - Hayr, u anda konumalyz. Gel, ktphaneye gidelim. - Be dakika sonra zil alacak, Tony. - Zilin can cehenneme. Aidan' ite kaka retmenler odasndan srkleyerek kartt. Ktphanede altnc snftan iki alkan kz vard. eri giren ikiliye aknlkla baktlar. - Dar, dedi Tony kzlara, kar kmalarna meydan vermeyen bir ses tonuyla. Bir tanesi tartmaya kalkt. "Ama biz burada alyoruz, aratrma..." - Ne dediimi duymadnz m? Bu kez ne demek istediini anlamlard. kisi birden ktphaneyi terk etti. - ocuklara byle davranamazsn. Bizim grevimiz onlar ktphaneyi kullanmaya zendirmek, gece kulplerinde alan fedailer gibi kap dar atmak deil. Nasl bir rnek olduunun farknda msn ? - Bizler burada rnek olmak iin deil retmek iin bulunuyoruz... Kafalarna bilgi sokmak iin. O kadar basit. Aidan sanki tokat yemi gibi Tony'nin yzne bakt. Bir sre sonra, "Akamdan kalma bir kafayla yaptn yarm yamalak felsefeleri ltfen kendine sakla. Sabahn bu saatinde bu samalklar dinleyecek halim yok. Aslna bakarsan hangi saatte olursa olsun dinlemek istemem. Brak da dersime gideyim." - Aidan. Tony O'Brien'n sesi deimiti. Aidan, beni dinle. Mdr ben olacam. Aslnda bunu gelecek hafta aklayacaklard, ama bence bugn aklamalar daha uygun olur. - Ne, ne... Neden? Aidan midesine bir yumruk yemi gibiydi. ok erkendi, henz hazr deildi.

Kant da yoktu. Hibir ey hazr deildi. - Kafan dolduran samalklardan kurtulman iin, o grevin sana verileceim sanarak dolamaman iin... hem kendinin hem yaknlarnn canmn sklmamas iin... zlmemeniz iin... Btn bunlar iin. Aidan, Tony O'Brien'a bakt. "Bana bunu neden yapyorsun Tony? Neden? Farz edelim ki o grevi sana verecekler, neden ilk iin beni buralara srkleyip burnumu srtmek oluyor? Gerek neden Mountainview'a hi metelik vermediin halde o grevi sana vermi olmalar m? Hi onurun yok mu senin? Bbrlenmeye balamadan en azndan Ynetim Kurulu'nun grevi sana teklif etmesini beklemen gerekmez miydi ? O kadar gururlu, ylesine agzl msn sen?" - Aidan, sana mdrlk grevini teklif edeceklerini beklememelisin. O moruk Walsh seni uyarmad m ? Oysa herkese seninle konuacan ve bu sorunu zeceini sylemiti. Sanrm sonra da konutuunuzu sylemi. - Hayr, sadece senin seilebileceini ima etti, o kadar. stelik seilen sen olursan ok zleceini eklemeyi de ihmal etmedi. Kapda bir ocuk kafas belirdi. Bir sre aknlkla, masann banda pancar gibi kzarm iki fkeli retmenin kavgasn izledi. Tony O'Brien ocuu havaya uuracak bir sesle, "abuk defol buradan, seni her eye burnunu sokan kk pislik seni. abuk snfa!" diye haykrd. Surat bembeyaz olan ocuk onayn almak istercesine Aidan Dunne'a bakyordu. - Hadi Declan, yavrum. Smfa gir ve Vergilius'u amalarn syle. Birazdan geliyorum. Kap kapand. - Hepsinin teker teker adn biliyorsun, dedi Tom O'Brien, arm. - Sen ise hibirinin adn bilmiyorsun, dedi aka Aidan Dunne. - Mdrln Dale Carnegielikle, Bay Ne yi Adam'lkla hi ilgisi olmadn biliyor musun? - Olmad belli, dedi Aidan. kisi de ok daha sakindi. Aralarndaki hiddet bitmiti. - Sana ihtiyacm olacak Aidan. Bu okulu iyi ynetmek iin senin yardmn gerek. Aidan kaskat kesilmiti. Hem hayal krklna uram hem aalanmt. "Yok hayr, bu kadan fazla. Her ne kadar yumuak bal biriysem de bunu yapamam. Burada daha fazla kalamam. Artk kalamam." - Peki, Allah akna syle, ne yapmay dnyorsun ?

- Tamamen bitmi saylmam. Bu okul istemese bile beni isteyecek bir sr yer var... - Seni koca aptal, bu okulda herkes sana gveniyor. Mountain-view'un temel direi olduunu sen de biliyorsun. - Evet, ama ne yazk ki mdr olacak kadar gl bir temel direk deil... - Sana nasl daha ak sylemem gerektiini bilemiyorum. Mdrlk nitelikleri deiime uruyor. Bu grev iin bilge bir vaiz aranmyor artk... Aranan sesini ykseltmekten korkmayan, VEC'le ve Mill Eitimle kavga etmekten ekinmeyecek, esrar kullanldnda veya vandallk yapldnda polis armaktan kanmayacak, veliler tmeye balaynca onlarla baa kacak biri... - Senin maiyetinde alamam, Tony, nk bir retmen olarak sana sayg duymuyorum. - Benim retmenliime sayg duyman gerekmiyor ki... - Hayr, gerekiyor. Ne gerekletirmek istediklerinle ne de nemsiz bulduun eylerle bir arada yaayabilirim. - Bana bir rnek ver. u saniyede tek bir rnek bul. Bu sabah okula girerken ne dnyordun? Mdr olursam ilk i olarak unu yapanm dediin ey neydi? - Okulu boyatrdm. Bu sflilikten, bakmszlktan kurtarrdm... - Tamam, yeter. Ben de ayn eyi yapardm. - Yok canm, bunlar bo szler. - Hayr, Aidan. Hi de bo szler deil. stelik nasl yapacam da biliyorum. Sen olsan neresinden balayacam bile bilemezsin. Gazeteden tandm gen birini yannda bir fotorafyla buraya aracam. Muhteem Mountainview konulu bir rportaj yapmasn isteyeceim ondan. Rportajda kabarm boyalarn, paslanm trabzanlarn, harfleri eksilmi okul tabelasnn fotoraflar yaymlanacak. - Okulu bylesine kk drmeyi dnmyorsun deil mi? - Kk drm olmayacam ki. Yaznn kt gnden sonraki gn Ynetim Kurulu okulun bakma alnmasn onaylayacak. Bizlere de bu bakm iinin zaten programmzda olduunu, yerel sponsorlarn da katkda bulunacan ... ve kimin nereyi stlendiini belirtmek... rnein bahe dzenlemesi yapan irketler, boya reticileri, okulun tabelas iin ehirdeki o ferforjeciyi aklamak kalacak. Boyumdan uzun hazr bir listem var. Aidan ellerine bakyordu. Kendisi hibir zaman byle bir atlmda bulunamazd. Bylesine geerli bir plan hi yrtemezdi. Gelecek yl bu zamanlarda Mountainview tamamen yenilenmi

bir yzle ikinci kez doacakt. Hi kendini bu kadar kt hissetmemiti. "Kalamam, Tony. Kalrsam ylesine klm, ezilip geilmi hissederim ki.." - Ama neden? Okulda hi kimse senin mdr olman beklemiyordu. - Ben bekliyordum, dedi. - yleyse szn ettiin o klme sadece senin kafanda geerli. 41 42 - Bir de ailem var tabi... Onlar bunu antada keklik sanyorlar. .. kutlamak iin haber bekliyorlar. Tony O'Brien'n boaznda bir dm vard sanki. Bu sylediinin doru olduunu biliyordu. Karsndaki adamn sevinten uan kz, babasnn yeni grevinden nasl da gurur duyuyordu. "Oysa imdi hislere deil eyleme gerek var" diye dnd. - yleyse onlara kutlanacak bir ey bulmaya alalm. - Ne gibi ? - Mdrlk yans diye bir ey yok diyelim. Okuldaki grevinin deitiini, baz yemlikler meydana geldiini dnelim... baz eyler oluturduunu... Ne gibi bir yenilik yapmak isterdin? - Bak Tony, iyi niyetli olduunu biliyorum. Sana minettanm, ama u srada var olmayan eyleri varsayacak durumda hi deilim. - Mdr benim. Bunu anlamyor musun ? Ne istersem onu ya- parm. Ksacas varsaymaya gerek yok. Benden yana olman istiyorum. Senin evk duyman istiyorum. Alayan bir nine gibi deil... Tanr akna "Haydi ne istersen yap" deseydim, ne yapmak isterdin, onu syle. - Hi holanmayacan biliyorum. Okulla ilgisi olmad iin beenmeyeceinden eminim, ama yapmak isteyeceim ilk ey gece kurslar balatmak olurdu. - Ne? - Bak! ite. Byle dneceini biliyordum, istemeyeceini... - stemiyorum diyen kim ? Ne tr gece kursu?

iki erkek ktphanede uzun boylu konutular, iin tuhaf ikisinin de snflan sessizdi. Genelde hoca girmeyen snflann grlts ok yksek perdelere ulard. Bay O'Brien'n ktphaneden att o iki kz snfa girerek Bay O'Brien'n yz ifadesini ve onla-r nasl kovduunu anlatmt. Btn renciler corafyacnn savaa hazr olduunu dnerek retmenleri snfa girene dek sessiz kalmann daha hayrl olacana karar vermilerdi. Hepsi O'Brien kznca neler yapabileceinin bilincindeydi. Hibiri onu hiddetlendiren kii olmak istemiyordu... Snfa Vergilius'u amalann sylemekle ykml olan Declan ise yava sesle, "Bence kol grei yapyorlard. kisi de mosmordu. Bay Dunne sanki srtna bak dayayan biri varm gibi konuuyordu" demiti. ocuklar gzleri yuvalanndan frlayarak Declan'a bakyorlard. Hayal gc zengin bir ocuk olmad iin syledikleri doru olmalyd. Sessizce Vergilius'larn atlar. Atlar, ama almaya veya eviri yapmaya yeltenmediler. Byle yapmalar sylenmemisti ki... Hepsi Aeneis, TV. kitab amlard, korku iinde kapya bakarak Bay Dunne'n her an krek kemiklerinin arasndan kan fkrarak kapdan grnmesini bekliyorlard. Aklama o leden sonra yapld. ki blmlk bir aklamayd. Eyll aynda Bay Aidan Dunne'm ynetiminde bir pilot proje balayacakt, projenin ad Yetikinlere Eitim Smflar'yd. Emeklilik ya geldii iin grevinden ayrlan Bay John Walsh'm yerine Bay Anthony O'Brien atanmt. retmenler odasnda herkes Tony kadar Aidan' da kutluyordu. ki ie kpkl arap amlard, fincanlarla kadeh kaldrlyordu. Gece kursu konusu daha nce de gndeme gelmi, ama her seferinde geri evrilmiti. "Yanl blge" deniyordu, "Yetikinlere eitim veren dier kurumlarla rekabet etin olur" deniyordu, "O saatten sonra okulu stmak sorun" deniyordu, "Hademelere fazla mesai yaptrmak zor" deniyordu, stelik btn bunlarn okulun olanaklaryla yaplmas gerekiyordu... Nasl olmutu da nceleri hep geri evirilen bu neri birden tekrar gndeme gelmi ve olumlu bir sonuca varlmt ? Okul fincanlarna biraz daha kpkl arap dolduran Tony O'Brien, "Demek ki Aidan onlan nasl raz edeceini bildi..." diyordu. Sonra eve dnme zaman geldi. - Ne diyeceimi bilemiyorum, dedi Aidan yeni mdrne. - Bir anlama yaptk. Sen istediini elde ettin. Doru eve git ve karma, ailene bylece anlat. Gerekten istediin eyin bu kurslar amak olduunu syle. Dorusu da bu... Sen sabah gece insanlarla kavga etmek istemiyorsun. Mdrlk ise bundan ibaret. Sylediklerimi unutma ve olay ailene byle anlat.

- Sana bir ey sorabilir miyim, Tony ? Aileme nasl anlatacama neden bu kadar nem veriyorsun? - Basit bir nedenle. Sylemitim ya, sen bana lazmsn, sana ihtiyacm var. Ama bana ancak mutlu ve baarl biri olursan faydan dokunur. Kendini onlara eskisi gibi kendine acyan, ezilip geilecek biri olarak gsterirsen, sen de kendini yle alglamaya balarsn da ondan... - Mantkl bir cevap. - Onlar da istediini elde ediine memnun olurlar. Aidan kapdan karken bir an duraklad, okulun dklen boyalarna ve pasl kap kilitlerine bakt. Tony haklyd. Byle byk bir iin neresinden balayacan bilemeyecekti. Sonra gece kursu iin Tony'yle setikleri ek binaya gz att. Kendine ait girii vard. "Okulun iinden gemelerine gerek yok" diye dnd. Ayrca vestiyeri ve iki byk snf vard. "deal bir yer olacak" dedi. "Tony tuhaf biri" diye dnd. Baka denecek bir ey yoktu. Ailesiyle tanmas iin onu evine davet emiti, ama Tony, "Daha erken" demiti. "Eylle kadar bekleyelim, yeni dnemde gelirim" demiti. - Eylle kadar neler olacan kim bilebilir? Aynen byle demiti. ki sol ayakkab kadar uyumlu olmalarna karn yine de Mointainview'a bu ikiliden daha iyisini bulmak olanakszd.. Okulda kalan Tony O'Brien derin bir nefes ald. Bundan byle odasnn dnda sigara imemeye kararlyd. Aidan Dunne'm okulun kapsn tutmasn, hatta usulca okamasn seyrediyordu. Aidan iyi bir retmen ve iyi bir insand. Gece kursuna raz olmakla sergiledii zveriye deecek biriydi. Kaynan yaratmas beklendiine ve bu da olanaksz olduuna gre imdiden komitelerle, devlet daireleriyle tartmaya balamas gereksizdi. Aidan'n ailesine okulda olanlar en doru biimde anlatmasn mit ederek tekrar iini ekti. Yoksa, uzun zamandr gerekten balanabilecei biriyle karlamayan Tony ilk kez ciddiye alaca birini bulmuken, Grania Dunne'la ilikileri etin kayalara arpabilirdi. Aidan, akam yemeinde, "Sizlere verilecek iyi bir haberim var" dedi. Sonra gece kursundan, hazrlad pilot programdan, ek binadan, kendisine verilecek denekten ve talyan kltr ve edebiyat derslerinden sz etti. Heyecan bulacyd. Kars ve kzlar sorular sordular. O binada posterleri, haritalar ve resimleri asacak yeterli duvar var myd ? Astklar eyler hafta boyunca indirilmeden duvarda asl kalabilecek miydi ? Ders vermek iin ne tr uzmanlara ihtiya vard ? talyan yemekleri de

retecekler miydi ? Ya opera aryalar ? Nell, "Mdrle bir de bunlar eklenince ok yorucu olmayacak m ?" diye sordu. - Yok canm. Mdrlk yerine bunu yapacam, <ie# hey ecanl bir sesle, sonra yzlerine bakt. Kimsede en ufak bir deiiklik yoktu, anlattklarn geerli bir seenek olarak grdkleri belliydi. in tuhaf artk kendisi de yava yava buna inanmaya balamt. Belki o deli Tony O'Brien zannedildiinden daha akllyd. Gerek bir aileymiler gibi konutular. Hangi dzeyde ders vereceklerdi ? Acaba tatilde talya'ya gideceklere yeterli gnlk konuma talyancas m olmalyd? Yoksa tay daha ykseltmeli miy diler? Aidan'n not alabilmesi iin tabaklar bir kenara itmilerdi. Sonra, ok sonra Brigid, " Mdr sen olmayacana gre kim olacak peki?" diye sordu. - Tony O'Brien diye birisi. Corafya hocas, iyi biridir. Mountain-view iin iyi olacana inanyorum. - Bir kadn semeyeceklerinden emindim, dedi Nell burnunu hafife ekerek. - Adaylar arasnda iki de kadn vard sanrm, ama sonunda doru seimi yaptlar, dedi Aidan. Verecei iyi haberi kutlamak iin getirdii araptan kadehlere biraz daha doldurdu. Yaknda yeni odasna tanacakt. Bu akam duvara yaptrtaca raflarn lsn alacakt. Okuldaki retmen arkadalarndan biri bo zamanlarnda marangozluk yapyordu, hem kitapln hem de talya'dan ald tabaklar yerletirecei raflar o yapacakt. Kimse sessizce yerinden kalkp odadan kan Grania'y fark etmemiti. Oturma odasnda oturmu gelmesini bekliyordu. Gelecekti. Gelip ondan ne kadar nefret ettiini syleyecekti. En azndan bunu sylemek iin gelecei kesindi. Kap ald. Grania, gzleri alamaktan kpkrmz, karsnda duruyordu. - Sana bir kahve makinesi aldm, dedi. Bir de en iyisinden Kolombiya kahvesi. yi yapm mym ? Grania odaya girdi. Genti, ama gven dolu deildi. Daha dorusu artk gven dolu deildi. "Ne hergeleymisin ama! Ne korkun, yalanc bir hergele..." - Hayr deilim. Sesi ok sakindi. Ben namuslu bir adamm. Buna inanman istiyorum. - Sana inanmam nasl bekliyorsun? inden bana glyordun, babamla sinsi sinsi alay ediyordun. Kahve makinesine bile iin iin glyordun. stediin kadar gl... Buraya dnyann en aalk adam olduunu sylemeye geldim. Temennim bir daha senin gibi birine rastlamamak. ok uzun yaamay, ok insan tanmay diliyorum. Ama asla senin gibi karsndakilerin hislerine nem vermeyen birine kanacak, yle birine inanacak kadar gafil olmamak iin dua ediyorum. Eer bir Tanr varsa,

ltfen Tanrm karma kacak insanlarn en aal bu adam olsun! znts o kadar derinden geliyordu ki Tony elini uzatmaya bile cesaret edemedi. - Bu sabah ben henz senin Aidan Dunne'n kz olduunu bilmiyordum. Bu sabah ben Aidan'n mdr olmay beklediini de bilmiyordum. - Bana syleyebilirdin... Bana sylemeliydin, dedi alayarak Grania. Tony birden kendini ok yorgun hissetti. Geride uzun bir gn kalmt. Alak sesle, "Hayr, syleyemezdim. Sana, 'Baban yanlyor, o grev babann deil karndaki hrmetkarn' diyemezdim. Sz konusu olan vefa ise benim vefa borcum babana kar. Onun komik duruma dmemesini, hayal krklna uramamasn salamak zorundaydm. Ve hakk olan elde etmesini; ona g verecek ve yeteneklerini kullanmasna olanak salayacak bir grevi..." " - Anlyorum, dedi Grania. Sesi alaycyd. Sen de gece kursu diye bir ey icat ederek srtn svazlam oldun, yle mi ? Tony O'Brien'n sesi buz gibiydi. "yle gryorsan, yledir. Dncelerini deitiremem. Eer gerei gremiyorsan, bunun babana verilen byk bir frsat olduunu, hem kendi hayatn hem de genel olarak insanlarn hayatn deitirecek kadar nemli bir i olduunu kabul edemiyorsan ok zgnm. zgn ve aknm. Daha anlayl biri olduunu sanyordum." - Snfnzda bir renci deilim, Bay O'Brien. Hem de banz kzgnlk yerine zntyle sallamanzdan da hi etkilenmi deilim efendim... Siz babam da beni de gln duruma drdnz. - Ne yaparak ? - Ne mi yaparak? Kzyla yattnz, sonra beklentisini renince koarak okula gidip ona verilecek grevi elinden aldnz bilmiyor. te bunu yaparak. - Sen de kendini daha iyi hissetmesi iin bunlar babana anlattn m yoksa? - Anlatmadm sen de biliyorsun. Kzyla yatmak blm o kadar nemli deil. Hayatmda bir gecelik bir macera diye bir ey olacaksa ite oldu demektir... - Fikrim deitireceini umuyorum, Grania. Senden ok ok holanyorum ve seni ekici buluyorum. -Yaa! - Hayr, "yaa" deil. Doru sylyorum. stediin kadar bana inanma, ama cazip bulduum ne yan ne de gzelliin. Bugne kadar birok gen ve gzel kz arkadam oldu. stesem imdi de ylesini kolaylkla bulacamdan eminim. Ama sen bakasn. Beni terk etmeye karar verirsen ok nem verdiim bir eyi kaybetmi olacam. Sylediklerime ister inanrsn, ister inanmazsn, ama ben gerek hislerimi aklyorum.

Bu kez Grania suskundu. Bir sre birbirlerine baktlar. Sonra Tony, "Baban beni size davet etti, ailesiyle tanmam nerdi, ama ben 'Eylle kadar bekleyelim' dedim. 'Eylle daha ok var, o zamana kadar kim bilir neler olur' dedim." Grania omuz silkti. "Kendimi deil daha ok seni dnyordum. Ya bana kar hl kzgn olup beni hor grmeye devam edersin ve her aradmda evde yok dedirtirsin ya da birbirimizi gerekten sevdiimiz iin bugn olanlarn sadece byk bir zamanlama hatas olduunu dnrz." Gen kz hi sesini karmyordu - yleyse eylle kadar... dedi Tony. - Tamam. kmak zere arkasn dnd. - Aramay sana brakyorum, Grania. Ben buradaym. Seni tekrar grmekten mutlu olurum. stemezsen sevgili de olmayz. Benim gzmde bir gecelik bir macera olsaydn gitmene hi zlmezdim. Her eyin yeterince karmak olduunu, ilikimizi imdiden kesmenin daha doru olacan dnrdm. Ama ben bu evde senin bana geri dnmeni bekleyeceim. Gen kadnn yznde hl sert ve kapal bir ifade vard. "Daha nce sylediin gibi baka bir arkadanla akmamak iin nceden telefon etmeyi unutmamak artyla..." - Sen bana dnene dek baka arkadam olmayacak, dedi Tony. Elini uzatt ve, "Dneceimi sanmyorum" dedi Grania. - Hayr, ltfen hibir konuda kesin bir ey sylemeyelim. Bundan kanmaya ikimiz de sz verelim. Gl itendi. Grania ba nnde, elleri ceplerinde yolun sonuna vanncaya dek arkasndan bakt. Ne kadar yalnz ve kaybolmu grnyordu. Peinden koup onu kollarna alp geri getirmeye can atyordu, ama yanl olur diye dnd, daha ok erken... Yapmas gerekeni yaptna emindi. "Aidan'n arkasndan, kzyla hi emin olmadm bir konuda konusaydm hepimizin geleceini yok etmi olurdum" diye dnyordu. "Bir bahisi gen kzn dnne kata ka ans verirdi acaba" diye geirdi iinden. "Herhalde yzde elliden fazla deil." "Gece kursunun baar ans bu kadar bile deil" diye dnd. Gece kursu konusunda akl banda kim bahse girerdi ki? O kurs daha balamadan lme mahkm deil miydi?..

Nora O'Donoghue uzun yllar Sicilya'da yaamt. Bu sre boyunca lkesinden hi mektup almamt. Yine de scak, masmavi gkyznn altnda darack sokakta kendisine doru ilerleyen il postino'ya1 her grdnde umut dolu gzlerle bakmaktan kendini alamazd. Nora, her ayn

birinde ailesine iyi olduunu bildiren bir mektup yazard, ama rlanda'dan ona hi mektup gelmezdi. Sonra karbon kd satn almaya karar verdi. Kt, kalem, zarf satan dkkndaki satcya karbon kdm anlatmak bal bana bir sorun olmutu... Daha nce yazdklarn yalanlamaktan korktuu iin neler yazdn iyice bilmek istiyordu. Ailesine mektuplarda anlatt hayat batan sona yalan olduundan en azndan ayn yalanlan sylemeye alyordu. Onlar hi cevap yazmyorlard, ama gnderdii mektuplar okuduklar kesindi. ekerek mektubu elden ele geirdiklerine, kalarn kaldrarak, balarn sallayarak okuduklarna emindi. "Zavall inat Nora" diyorlard... "Kendini ve hayatm nasl rezil ettiini gremeyen aptal kz, zararn neresinden dnlse kr olduunu anlamayan, yapt yanl kabul edip lkesine dnmeye bir trl karar veremeyen Nora..." - Onunla teden beri mantkl konumaya imkn yoktu, diyordu annesi. Babas da, "oktandr yardm edilecek halde deildi. Piman olduunu da sanmyorum" diyordu. ok dindar biriydi babas, onun gznde Mario'yla evlilik d iliki kurmas, evlenmeyeceini bile bile onun peinden cra bir kede, ufack bir ky olan Annunziata'ya kadar gitmesinden daha byk bir gnaht. Nora, ailesinin onunla asla iliki kurmayacan batan bilseyI. Postac, (.n.) di belki de Mario'yla evlendiini sylerdi. Hi olmazsa yal babasn Tanr'yla karlatnda kznn evlilik d bir iliki yaadn itiraf zorunda kalma korkusundan kurtanr ve babasnn rahat uyumasn salard. Doruyu sylemek gerekirse aslnda Mario ailesiyle batan beri ak yreklilikle konutuu iin yalan sylemesine olanak brakmamt. - Kznzla evlenmeyi ok isterdim, demiti o kocaman, kara gzlerini bir annesine bir babasna evirerek. Ama ne yazk ki... ne yazk ki olamaz. Ailem Gabriella'yla evlenmemi istiyor. Onun ailesi de bunu istiyor. Bizler Sicilyalyz. Ailelerimizin isteine kar kamayz. rlanda'da da durum ayn deil mi ? Ailesinden anlay beklemi, ufak da olsa bir onay alacan ummutu. Aslnda kzlaryla iki yl Londra'da birlikte yaamt. Gnn birinde karlarnda Nora'nn annesini ve babasn bulmulard. Mario davrann beeniyor, son derece ak szl olduunu syleyerek "Daha ne istiyorlar" diye soruyordu. Onlarn tek istei kzlarnn hayatndan kp gitmesiydi. Nora'nn rlanda'ya geri dnmesini ve hayatndaki bu talihsiz olay kimsenin duymamasn istiyorlard. Nora ise ailesinin isteklerini anlayla karlyordu. "Yl 1969 olsa bile kk bir ehirde yaadklarn unutmamak gerekir" diyordu. Onlar iin Dublin'e gelmek byk bir servendi. Bu insanlarn gznde kzlarnn Londra'da gnah iinde yaadktan sonra bir erkein peine taklp Sicilya'ya gitmesi kadar korkun ne olabilirdi ?

Bu sorunun yant ailesinin gerek bir oka girmesi ve hibir mektubuna cevap vermesi olmutu. Nora, annesini ve babasm gerekten affetmiti. Ama iki kz kardei ile iki erkek kardeini affedemiyordu. Onlar genti; her ne kadar evlendikleri insanlar hayat renmemi olduklarn kantlyorsa da en azndan ak denen eyin ne olduunu bilmeleri gerekirdi. Birlikte bymlerdi, o cra, ufak kasabadan kurtulmak iin birlikte abalamlard. Annelerinin yumurtalklar alndnda birlikte korkmular, babalan buzda kayp dnce birlikte zlmlerdi. Hep gelecei dnerek anneleri veya babalan tek bana kalrsa ne yapacaklann tartmlard. kisi de tek bana yaayacak yapda deil, yalnz yaayamaz, diye karar vermilerdi. Kk iftlii satp hayatta kalan Dublin yakmlannda ufak bir apartman katna yerletirmeye karar vermilerdi. Nora Sicilya'ya yerleince o plan bozulmutu. "Desteimi yzde yirmi azalttm" diyordu. Hi evlenmediinden kardeleri, ilerde tek bana kim kalrsa Nora'nn ona bakacandan emindiler. yleyse Sicilya'ya gitmekle desteini yzde yz ekmi oluyordu. Onlardan hi haber almaynn belki de gerek nedeni buydu. "Annem veya babam hastalanm olsa veya biri lse herhalde haber verirler" diye dnyordu. Zaman zaman bundan bile kuku duyuyordu. Onlardan o kadar uzaklamt ki... lmt sanki. Arkadalanndan birine sormaya karar verdi. Oteldeyken birlikte alt gvenilir arkada Brenda'ya. Brenda arada srada O'Donoghue'lan ziyaret ediyordu. Nora'nn ne kadar aptalca davrand konusunda ailesiyle bir olup ba sallamak Brenda'ya hi zor gelmiyordu. Geceler boyu, Nora'ya Mario'nun peinden Annunziata denilen o kye gitmemesi iin yalvaran, onu uyaran, tehdit eden Brenda deil miydi ? Kyde karsna kacak iki ailenin fkesiyle baa kamayacan syleyen o deil miydi ? Nora'nn ailesi memleketini terk eden kzlanyla grtn bilmedikleri iin Brenda'y evlerine kabul etmekten ekinmiyor-lard. Nora da yeni doan yeenlerini, iftlie eklenen binay, satlan dnm arsay, aile otomobilinin arkasna alnan karavan Brenda'nn mektuplarndan reniyordu. Brenda ne kadar televizyon seyrettiklerini de ocuklann Noel'de annelerine hediye ettikleri mikrodalga fnm da anlatyordu. Daha dorusu reddedilmemi ocuklarn... Brenda, Nora'nn ailesini mektup yazmaya zorlamaya alyordu. Nora'nn haber almaktan ne kadar mutlu olacan sylyordu. "Kim bilir kendini ne kadar yalnz hissediyordur" demiti. Ama annesi glerek, "Yok canm. Ne yalnzl... Annunziata'da muhteem bir yaam olan Lady Nora'nn yalnzlk hissettiini de nereden kardn? O, insanlann gznde btn rlanda'nn haysiyetini yerle bir etti ama, kralieler gibi yayor ite" demiti. Brenda eskiden gln bulup alay ettikleri biriyle evliydi. oktan unuttuklan bir nedenle adama Yastk Yz diye ad takmlard. ocuklan olmamt, ikisi de ayn lokantada alyordu. Patrick -Yastk Yz'nn gerek ad Patrick'ti- ayd, Brenda da ynetici. Lokantann sahibi baka bir lkede yayordu ve ynetimi ikisine brakm olmaktan memnundu. "Parasal ykmllk tamadan sanki sahibi bizmiiz gibi" diye yazmt Nora'ya. Brenda, mektuplarnda ok mutlu grnyordu, ama Nora gibi yalan sylemediinden nasl emin olunabilirdi ?.

Nora Brenda'ya da gerekleri anlatmyordu. Doduu rlanda kynden ok daha ufak bir yerde geirdii yllardan, piazza'mn2 karsnda oturan adamn akndan, onu grmek iin bavurduu yalanlardan, adama duyduu tutkudan ve adamn yllar getike onu grmek iin daha az aba harcamaya baladndan sz etmiyordu. Annunziata adl kyn gzelliini, siyah ferforje balkonlu bembeyaz evlerini, her evin nasl sardunya veya zambaklarla dolu sakslarla ssl olduunu anlatyordu. "Bizdeki gibi bir iki saks deil, iek taan bir sr saks" diyordu. Sonra kyn kapsn, orada durup nasl vadiyi seyrettiini anlatrd. "Kilisenin seramikleri ylesine nl ki" diyordu, "Her gn onlar grmeye gelenlerin says artyor." Mario ile Gabriella kyn tek otelini iletiyorlard. Son zamanlarda turistlere le yemei de vermeye balamlard. Sonu ok baarlyd. Bu gelimelerden, kart ve kilise resimlerini kilisede satan o sevimli Signora Leone ile Annunziata yazl toprak tabaklar ve anaklar yapan Nora'nn yakn arkadalar Paolo ve Gianna da ok memnundu. Sonra yol kenarnda sepetlerde portakal ve iek satanlar da vard. Nora bile yapt dantelli mendilleri ve masa rtlerini satarak veya ngilizce konuanlara rehberlik yaparak turistlerden yararlanyordu. Onlar kiliseye gtryor, tarihesini anlatyor, savalarn ve eski Roma kentlerinin yerlerini gsteriyor, asrlar nce yrede yaanan maceralardan sz ediyordu. Brenda'ya Mario ve Gabriella'nn be ocuu olduundan hi sz etmemiti. Onlarn piazza'mn kar tarafndan o kocaman, kara gzleriyle nasl ciddi ciddi baktklarn anlatmamt. Kim olduunu, ondan neden korkup nefret etmeleri gerektiini bilmedikleri halde, komulan veya arkadalarndan farkl olduunu anlayacak kadar bilmi o ocuklardan hi sz etmemiti. Brenda ile Yastk Yz'nn ocuklar yoktu. Bu yzden babalarnn otelinin basamaklannda, kardaki kk odann penceresinde diki dikerek olup bitenleri gzleyen Signora'ya bakan ask suratl, yakkl Sicilyal ocuklar hi ilgilerini ekmezdi. Annunziata'da ona byle diyorlard... Sadece Signora... Geldiinde dul olduunu sylemiti. Aslnda gerek adna, Nora'ya o kadar benziyordu ki... sanki ad batan Signora olmalyd gibi geliyordu. Gerekten ona nem veren, nasl yaadn gerekten merak eden kimse yoktu. Byle biri olsayd yine de kyde nasl yaadn anlatmas zor olurdu. rlanda'da olsa kmseyecei bir ky2. Meydan, (.n.) de... Sinemas, dans salonu, spermarketi olmayan, dzensiz ileyen otobs gelse bile en yakn yerin ok uzak olduu bir ky... Oysa bu kyn her tam seviyordu, nk Mario burada yayor, burada alyor ve bu kyn otelinde ark sylyordu. ocuklarn bu kyde bytyor ve pencerede oturmu diki diken Signora'ya bu kyde selam veriyordu. Nora ise yllarn nasl getiini fark etmeden, zarif bir biimde bam eerek selamm yantlyordu. 1969 ylnda Londra'da sona eren o ehvet dolu

yllar da Mario ve Signora dnda herkes tarafndan unutulup gidiyordu... Mario da o yllan zlem, pimanlk ve sevgiyle anyor olmalyd. yle olmasa Nora'nn verdii anahtarla usulca kapy ap yatana gelir miydi ? Karsnn uyumasn bekleyip o sessiz meydan geer miydi?... Ay olduunda gelmeyeceinden emindi. Ay ndapiazza'y geen adam grecek o kadar gz vard ki... O gzler Mario'nun karsnn yanndan kp o yabanc kadna gittiini anlard. u vahi bakl, uzun kzl sal yabancya... Signora zaman zaman "Acaba gerekten deli miyim" diye sorard kendine ? Ailesinin ve Annunziatallarn dndkleri doru olabilir miydi ? Baka kadnlar erkei terk ederlerdi. Bu kesindi... Sevgileri yok olunca alarlar sonra hayatlarna devam ederlerdi. Nora, 1969 ylnda henz yirmi drt yandayd. Otuzlu yalarn diki dikerek, glmseyerek ve talyanca konuarak geirmiti. Ama bakalarnn nnde sevdii erkekle hi konuama-dan... Londra'da birlikte yaarlarken talyanca'nn gzelliini verek dilini renmesi iin yalvardnda Nora bir iki kelime renmiti. Mario'ya asl onun iyi ngilizce renmesi gerektiini sylyordu. Sonra birlikte rlanda'da on iki odal bir otel iletecekler ve zengin olacaklard. Nora bunlar sylerken Mario glyor, "Benim kzl sal pricipessa'm,3 dnyann en gzel kzsn sen" diyordu. Signora zaman zaman canlandrmaya alt anlarnn bir blmn yok etmiti. Mario'nun peinden Annunziata'ya geldii gn, otobsten indiinde -tarifinden babasnn kk otelini hemen tanmt- Mario'nun korkun fkesini hatrlamay hi istemezdi. Mario'nun yzndeki o sert ifadeyi unutmak isterdi. Parmayla meydanda duran arabay gstererek binmesini iaret ediyordu. Sonra arabay ok hzl kullanm, virajlara byk bir sratle girerek uzun bir s3. Prenses, (.n.) re gittikten sonra kimsenin gremeyecei cra bir zeytinliin kenarnda durmulard. Nora zlem iinde sevdii adama dnmt. Oysa Mario onu itmi, aada grnen vadiyi gstermiti. - Grdn bu balar var ya... Gabriella'nn babasnn. u taraftakilere, bak. Onlar da benim babamn. Batan beri evleneceimiz biliniyor. Gelip hayatm berbat etmeye hakkn yok! - Her hakka sahibim. Seni seviyorum. Sen de beni seviyorsun. Bu kadar basitti. Mario'nun yz aknlk iindeydi. "Sana ak szl davranmadm syleyemezsin. Daha nce de syledim. Ailene de syledim. Gabriella'yla ilikim yokmu gibi onunla szl deilmiiz gibi davranmadm." - Yatakta hi de yle davranmadn. Orada hi Gabriella'dan sz etmedin.

- Kimse yatakta baka bir kadndan sz etmez, Nora. Mantkl ol. Git, evine dn. rlanda'ya geri dn. Nora sadece, "Geri dnemem" dedi. "Senin yannda olmalym. Ne yazk ki gerek bu. Sonsuza dek burada kalacam." Dediini yapmt. Seneler gemi ve Signora sergiledii kararllk sayesinde An-nunziata'mn bir paras olmutu. Geliinin gerek nedenini bilmeyen, sadece talya'y sevdii iin geldiini inandrc bulmayan ky halknn onu gerek anlamda kabul ettii sylenemese de hayatlarnn bir paras olarak grmeye almlard. Ky meydannda, bir evin iki odasnda yayordu. Evin sahibi yal karkoca-nm ilerini grd iin, sabahlar duman tten kahveler getirip alverilerini yapt iin kiray az dyordu. Kydekilere hi sorun karmyordu. Kyn erkekleriye yatp kalkmaz, barlara gidip iki imezdi. Her cuma sabah kk ky okulunda ngilizce dersi veriyordu. Ssl mendiller dikiyor, birka ayda bir diktiklerini satmak zere daha byk bir ehre gidiyordu. talyanca'y bir kitaptan renmiti. Deyimlerin stnden gee gee kitab eskitmi, lime lime yapmt. Kendi kendine sorular sorar, onlar yantlard. Zamanla o yumuak sesli rlandal kadn talyanca'y renmeyi baarmt. Mario ile Gabriella'nn dnn, elindeki keten kuma gz yalaryla slatmamaya gayret ederek odasnda oturup hi durmadan diki dikerek izlemiti. Mario'nun kilisenin an ald anda ban kaldrp gzlerinin iine bakmas ona yeterli gelmiti. Yrenin ananelerine uyarak erkek kardelerinin arasnda Gabriella'yla kiliseye yryorlard. Tpk iki ailenin topraklarn birletirmek iin nceden planlanan evlilikler gibi yresel ananelerdi bunlar... Signora, Annunziatal erkeklerin birounun Mario'yla arasnda bir eyler olduunu sezinlediklerini biliyordu. Onlar Mario'yu knamyorlar, aksine takdir ediyorlar, "Amma da erkek adam" diyorlard. Kadnlarn ise aralarnda bir ak olduundan kuku duymadklarna emindi Nora. Hep beraber pazaryerine gittiklerinde, sofralk zm topladklarnda veya festival iin iek toplamaya gittiklerinde Nora'dan da kendilerine elik etmesini neden istemediklerini hi anlamyordu. Meryem Ana heykeline gzel giysiler yaptnda ok mutlu olurlard. Tkezleye tkezleye dillerini renmeye abalad onca yl onu glmseyerek izlemilerdi. lkesine, arkada brakt adaya ne vakit dneceini artk sormaz olmulard. Sanki gzetim altnda tutuluyor ve baz snavlardan baaryla getiine karar veriliyordu. Nora kimseyi rahatsz etmiyordu, o yzden gitmesine bir neden yoktu, kalabilirdi. On iki yln sonunda kz kardelerinden haber almaya balad. Rita ve Helen'den gelen nemsiz mektuplard bunlar. Onun yaz-dklaryla en ufak bir balants olmayan mektuplar... Doum gnlerinde yazm olduu tebrik kartlarndan, Noel'de yazd mektuplardan hi sz etmeyen, annelerine ve babalarna gnderdii mektuplar hi okumam gibi yazlm mektuplar. Onun

yerine evliliklerinden, ocuklarndan, hayatn zorluklarndan, pahallktan, bask altnda tutulduklarndan sz ediyorlard. Signora nceleri haber ald iin mutluydu. Kopuk iki hayatn birletirecek bir eyler olmasn o kadar uzun zamandr bekliyordu ki... Her ne kadar Brenda'nm mektuplar biraz bu ilevi grse de gemiiyle ve ailesiyle fazla balant kuramyordu. Signora hevesle kardelerinin mektuplarn yantlam, nasl olduklarn sormutu, annesi ile babas olay biraz olsun kabullenmiler miydi? Bu sorulara cevap alamaynca bir sr baka ey sormay denemiti. rnein RA'nn alk grevleri, Ronald Reagan'n ABD cumhurbakan seilmesi ve Lady Di hakkndaki dncelerini sormutu. Bu sorularna da yant alamamt. Annunziata'y ve ky hayatn ne kadar anlatsa da en ufak bir ilgi gstermiyorlard. Brenda, gnderdii ksa notta Rita ve Helen'in mektup yazmasna hi armadn sylyordu. "Yaknda erkek kardelerin de yazarsa sakn ama" diyordu. "Ac gerek u, babann durumu pek parlak deil. Belki artk dev vaml bir hastanede kalmas gerekecek. Eer hastaneye yatarsa annen ne olacak ? Nora, haberler i ac olmad iin sana kat bir dille aka yazyorum. Seni sevdiini syleyen o adamn peinden o cehennemin dibindeki dan tepesine giderek orada ailesiyle sana caka satmasna izin vermen konusunda ne dndm biliyorsun... yine de seninle konumayan, mektuplarn cevaplandrmayan annene bakclk yapmak iin geri dnmene raz olmadm Tanr adna sylemek zorundaym." Signora bu mektubu byk bir hznle okudu. "Brenda yanlyor" diye dnd. Olaylar yanl yorumluyor. Rita ve Helen ilikilerini srdrmek iin yazyorlard. Bir sre sonra babalarnn hastaneye yatacan syleyen ve Nora'nn ne zaman her eyi stlenmek zere geri dneceini soran mektup geldi. lkbahard. Annunziata hi bu kadar gzel olmamt. Signora ise soluk ve yorgun grnyordu. Kyde, kukulular, ona fazla gvenmeyenler bile merak iindeydi. Kartlar, resimler satan Leone ailesi ziyaretine geldi. Hafif bir orbaya bir stracciatella'ya ne derdi? Yumurta ve limonla terbiye edilmi et suyu orbasna? tenlikle teekkr ederken sesi yorgun, yz ifadesi ise bkknd. Saln merak ediyorlard. Bu haber, Signora'nn salksz grnd haberi piazza'mn karsna, yakkl esmer Mario ile onun grev bilinci gelimi tknaz kars Gabriella'nm kulana da ulat. Dottore'ye4 haber vermek gerekebilirdi. Gabriella'nm aabeyleri kalann attlar. Annunziatal bir kadnn esrarengiz bir zafiyet sergilemesinin tek nedeni olabilirdi. O da gebelikti... Mario da ayn eyi dnmt. Gzlerini karmamaya gayret ederek, "Olamaz canm, kadn neredeyse krk yanda" diyordu. Herkes doktoru bekledi. Ona bir bardak sambucca iirip gerei azndan almay umuyorlard. Doktorun sambucca'ya zaafn bilmeyen var myd ?

Doktor, sr verirmi gibi, "Hepsi kafasmn iinde" demiti. "Kimseye benzemeyen bu kadn, hasta deil, ama byk bir znt ektii kesin..." Bunu duyan Gabriella'nm en byk aabeyi, "yleyse neden geldii yere dnmyor?" diye sormutu. Babalan leli ailenin reisi bu aabey olmutu. O acayip, rahatsz edici dedikoduyu o da duymutu, enitesi ile Signora arasnda bir eyler olduu dedi4. Doktor, (.n.) kodusunu... Ama o bu sylentinin doru olmadndan emindi. Mario kendi kapsnn nnde byle bir ey yapacak kadar aptal olamazd. Ky halk Signora'nn omuzlarnn gittike ktn gzlemliyordu. Leoneler de bir aklk getirmemilerdi. Zavall Signora... yle dalgn, uzaklara bakarak camda oturuyordu. Mario bir gece herkesin uyumasn bekledikten sonra merdivenleri trmanp yatana gelmiti. - Neler oluyor? Herkes hasta olduunu, akln kardn sylyor, demiti Nora'y kollarna alp, stnde Floransa, Napoli, Milano, Venedik, Cenova kentlerinin adlar ilenmi yorgan ekerek. Signora onlar kendi elleriyle ilemi, her kareyi kk ieklerle sslemiti. Mario'ya "Bunlar akmn simgesi" demiti. Yorgan ilerken byle gzel bir lkeye geldii iin, sevdii adamn yan banda yaad iin ne kadar ansl olduunu dnmt. "Herkes benim kadar talihli deil" diyordu. Oysa bu akam dnyann en talihli kadnna benzemiyordu. Dnp Mario'ya sarlacana derin derin iini ekiyor, kle gibi yatmakla yetiniyordu. Hi konumuyordu. - Signora. Herkes gibi Mario da ona byle sesleniyordu. Gerek adn bildiini belli etmesi gze arpard. Sevgili, sevgili Signora, yzlerce kez gitmeni syledim, "Burada sana gre bir hayat yok" dedim. Ama sen kalmak iin direttin. Karar senindi. Ky halk artk seni kabul etti. Doktorun geldiini duydum. Hznl olman istemiyorum, ltfen neler olduunu syle bana. - Ne olduunu biliyorsun. Sesi lyd. - Hayr, bilmiyorum. Ne oldu ? - Doktorla konutuunu biliyorum. Otele girdiini grdm. Sana aklmdan hasta olduumu syledi, ite bu kadar. - Ama neden? Neden imdi? talyanca bilmeden, kimseyi tanmadan bu kyde yllarca yaadn. Akln hasta olacaksa imdi deil o zaman olmalyd. On yl bu kyn bir paras olarak yaadktan sonra deil... - On deil, on bir yldan fazla, Mario. Neredeyse on iki. - Evet, evet. Her neyse...

- zgnm, nk ailemin beni zlediini, beni sevdiini sanyordum, imdi aslnda yal anneme hizmetilik yapmam istediklerini anladm. Dnp erkee bakmyordu. Onun okaylarna tepki gstermeden ta gibi, bir l gibi yatyordu. - Benimle mutlu olmak istemiyor musun ? Her zaman olduumuz gibi mutlu olmamz istemiyor musun ? - Hayr, Mario, imdi deil. Teekkr ederim, ama bu akam deil. Mario yataktan kalkt, kadnn yanma geldi. Baucundaki mumu yakt. Yatak odasnda elektrik yoktu. Signora, bembeyaz yz, yasta dalm kzl salaryla yatyordu. stne ehir adlar ilenmi o gln yorganyla... Mario ne diyeceini bilemiyordu. "Bir gn Sicilya'nn ehirlerini ilemelisin" dedi. "Catania, Palermo, Cefalu, Agrigento..." Signora yeniden iini ekti. Mario'nun can sklmt. Oysa Annunziata'nn evresindeki tepelerin ve her gn taze ieklerin bir hal gibi rtt yamalarnn iyiletirici gc sonsuzdu. Signora o tepeleri, o yamalar yanaklar renkleninceye kadar dolat. Leoneler zaman zaman yanma ii zeytin ve ekmek dolu bir sepet veriyorlard, Mario'nun ta suratl kars Gabriella da "Bazs ila yerine kullanyor" diyerek bir ie Marsala arab vermiti. Leoneler onu bir pazar patlcanl ve domatesli Norma makarnas yemeye davet etmilerdi. - Adnn neden Norma olduunu biliyor musunuz, Signora? - Hayr, Signora Leone. Ne yazk ki bilmiyorum. - Tad o kadar gzel ki Bellini'nin Norma operasnn mkem-meliine eritii iin... - Tabi Sicilyal olduunu unutmayalm, demiti Signora gururla Ellerini okamlard. Bu lke hakknda, kyleri hakkmda ne ok ey biliyordu... Ona baylmamak elde miydi? anak mlek satan Paolo ve Gianna da Signora d'Irlanda yazl zel bir srahi yapmlard. Srahinin ince tlden etraf boncuklarla evrili bir de kapa vard. Gece baucuna koyduu suyun snmamas iin. Bylelikle ne sinek ne de scak yaz akamlarnn tozu girerdi suya. Signora'nm kiray demesinde sorun karmamas iin kydekiler ev sahibi yal karkocann ilerini aralarnda paylamlard. Signora, bylesine bir dostluk ve -evet-sevgi karsnda yava yava iyileti, eski gcn kazanmay baard. Dublin'den gelen ne zaman dneceini merak eden mektuplar okuduka lkesinde olmasa bile burada sevildiini artk biliyordu Signora. rlanda'ya ryadaym gibi yantlar yazyordu. Annunziata'daki yaamndan, alt katta oturan ve ona muhta o yal kankocadan sz ediyordu mektuplarnda. Sonra bara ara kavga eden Leoneler de onsuz yapamazd. Her pazar onlara yemee giderek birbirlerini ldrmelerine engel olmak gibi bir grevi vard. Ma-

rio'nun otelinden de sz ediyor, turistlerin nemini ve yabanclarn gelmesi iin ky halknn nasl elbirliiyle almak zorunda olduunu yazyordu. Grevinin turistleri gezdirmek olduunu, onlar yayan gtrd yamata, dzln kenarndan aadaki vadileri seyretmenin gzelliini anlatyordu. Mario'nun kk kardeine vadinin yamacnda bir kahve amay nermiti. Kahvenin ad Vista del Monte'ydi, yani da manzaras; ama talyanca ad daha gzel deil miydi? Vaktinin ounu hastanede geiren babas iin zldn de yazyordu. iftlii satarak Dublin'e yerlemekle ne kadar akllca bir i yapmlard... Dublin'deki apartman dairesini ekip evirmeye abalayan annelerinden sz ediyorlard. Mektuplarnda apartmanda fazladan bir yatak odas olduunu sylemeyi de ihmal etmiyorlad. Nora ise bu bilgiyi almam gibi davranyor, sadece annesi ile babasnn saln soruyordu. Zaman zaman postann nasl altn merak ettiini de sylyordu. 1969'dan beri dzenli bir ekilde ailesine mektup yolladn, seksenli senelere gelmi olmalarna karn ne annesinden ne de babasndan bugne kadar bir yant almadn yazyordu. "Mektuplarn kaybolmu olmalarndan baka bir neden bulamyorum" diyordu. Brenda, bu davrann en yksek puanla onayladn bildiren bir mektup yazmt. "Aferin sana. Kafalarm iyice kartrdn. Bu ayn sonundan nce annenden mektup alacana bahse girerim. Sakn fikir deitirmeye kalkma. Annen iin memlekete dnme. Mecbur kalmasa kesinlikle yazmayacam bil!" Mektup geldi. Ve annesinin o bildik yazsn zarfn stnde gren Signora'nn yrei azna geldi. Evet, bunca yl sonra hl tand o yaz... Mektubun her kelimesinin Helen ve Rita tarafndan dikte ettirildiine emindi. Yabanc bir lkede yalnz yaayan kznn yalvarlarna yllarca sanki kulaklarm tkamam birinin mektubuydu. Btn suu "Babann inatla savunduu ahlak deerler"e yklyordu. Bu deyimi gren Signora sessizce gld. Annesi yz sene bo bir mektup kdna bakacak olsa yine de byle bir deyim bulamazd. Mektubun son paragraf, "Ltfen geri dn, Nora. Geri dn ve bizimle otur. Hayatna asla karmayacaz. Ama sana ihtiyacmz var. htiyacmz olmasayd geri dn demezdik" diye sona eriyordu. "htiyacnz olmasayd zaten mektup da yazmazdnz" diye iinden geirdi Signora. Neden daha byk bir ac hissetmediine ayordu. Ama o ac artk gemi, bitmiti. Brenda, onunla ilgilenmediklerini, kat yrekli yal anne ve babalarna bakmas iin onu istediklerini yazdnda youn biimde o acy yaamt. talya'da huzur iinde yaarken ailesini dnp onlara acyordu. Yaamyla kyasladnda onlann hayat ne kadar bo geliyordu. Kinci olmadan geri dnemeyeceini aklad. Bugne dek yazd mektuplar okumu olsalard burada ona ne kadar gerek duyulduunu bilirlerdi...

Hayatlarnn ayrlmaz bir paras olarak grdklerini daha nceden belirtmi olsalard Signora da huzur dolu bu gzel kyn yaamna bylesine karmaz, geri dnmeye nceden hazr olurdu. Gnn birinde onu isteyeceklerini nereden bilebilirdi ? O kadar yl habersiz braktklar iin anlayla karlayacaklarndan emindi... Ve seneler geti. Signora'nn kzl salarnn arasnda beyazlar belirdi. Etrafndaki esmer kadnlarn aksine bu beyaz salar onu yalandrmyordu. Sanki salar gneten almt. Gabriella ise daha yal grnmeye balamt. Yusyuvarlak surat, piazza'mn karsna kskanlk alevleri saan donuk gzleriyle otelin resepsiyonunda oturuyordu. Olanlar artk bym, zorluk kartmaya balamlard. Sz dinleyen o eski kara gzl meleklerin yerinde yeller esiyordu. Mario da ihtiyarlam olmalyd, ama Signora farknda deildi. Eskisi kadar sk olmasa da yine odasna geliyordu. ou zaman sadece sarlp yan yana yatmak iin... Yorgan dolmu, artk yeni kentlere yer kalmamt. Signora houna giden ufak yerlerin adlaryla doldurmutu boluklar. Mario, "Giardini-Naxos'u byk ehirlerin arasna katmama-lydn. Oras ufack bir yer" demiti. - Ayn fikirde deilim. Taormina'ya gittiimde otobsle oraya kadar uzandm, ok gzel bir yer... Kendine zg havas, kendine zg karakteri olan, ok turist eken bir yer. Yok, yok onun yeri buras... Mario zaman zaman byk sorunlar varm gibi derinden i ekerdi. Sorunlarn Signora'ya anlatmt. kinci olu haylazd. Yirmi yandayd, New York'a gitmek istiyordu. Oraya gitmek iin kkt. Sonunun iyi olmayacandan korkuyordu Mario. Olann kt insanlarla arkadalk etmesinden, yanl ilikilere girmesinden korkuyordu. Signora, tatl bir sesle, "Burada da yanl insanlarla arkadalk ediyor" demiti. "Belki New York'ta biraz daha ekingen davranr. Kendinden bu kadar emin olmaz... Nasl olsa gideceine gre senin rzanla gitsin daha iyi" demiti. - Sen ok ok akll birisin, Signora, diye yantlamt Mario, ban dosta omzuna dayayarak. Signora gzlerini kapatmadan karanlk tavana bakt ve ka kez bu odada ne kadar aptal olduunu, peinden gelmekle ok aptalca hareket etmi bir kadn olduunu sylediini hatrlyordu. "Buraya, hibir gelecei olmayan bu kye nasl gelirsin" demiti... Anlalan aradan geen yllar bu aptall bilgelie dntrmt. Dnya ok tuhaf bir yer deil miydi? Sonra Mario ile Gabriella'nn tek kzlar gebe kalmt. Olan, damat denecek biri deildi. Piazza'daki otelde bulaklk yapan bir kyl ocuuydu... Mario odasna gelip bunun iin de alamt. Kz, biricik kz, kendisi ocukluktan kmadan... ocuk douracakt, gebe kalmt. "Ne byk bir utan, ne ayp" diyordu. Signora, Mario'ya "1994 ylndayz" demiti. "Bunlar rlanda'da bile ayp saylmyor artk." Tersine kzna kanat germesi, kabul etmesi gerekiyordu. Gen ocuk belki de Vista del Monte'de

alabilirdi. Oradaki kahveyi bytr, ilerde de tm iletmeyi stlenirdi. "Neden olmasn" diyordu. Elli yandayd, ama doum gnn Mario'ya sylememiti. Kimseye sylememiti. Sadece stne BUON COMPLEANNO, "Doum gn mutlu olsun" yazl ufak bir yastk ilemiti, o kadar. Mario'nun ifal edilen kz iin dkt gzyalar kuruyup odasndan gittiinde yastn eline alarak, "O kadar yl nce korktuum gibi gerekten deli miyim acaba?" diye kendi kendini sorgulamt. Maria'nn mutfakta alan genle dnn pencereden seyretmiti. Tpk Mario ve Gabriella'nn evlendikleri gn gibi... Kilise anlar her zamanki gibi dalarn yamalarnda yanklanmt. Elli yanda olmak ne demekti ? Oysa Signora kendini buraya geldii gnk gibi hissediyordu, bir ya fazla deil.. .Piman olduu hibir ey de yoktu. Acaba bu kyde veya baka bir yerde bunu syleyebilecek ka kii vardr? Varsaymlarnda haklyd. Maria kendisine ve ailesine layk olmayan mutfakta alan o ocukla evlenmiti, ocuk da eksiklerini tamamlamak iin gece gndz Vista del Monte'de almak zorunda kalmt. nsanlar bunun dedikodusunu yapsalar bile ancak birka gn srmt. Mario'nun ikinci olu, o uslanmaz gen New York'a gitmiti. Gelen haberlere gre orada deimi, mkemmel bir ocuk olmutu. Amcasnn trattoria'smda5 almaya balamt. Haftalklarm Sicilya'da kendi lokantasn amak iin biriktiriyordu... S. Lokanta, (.n.) Signora meydana bakan penceresi hep ak uyurdu. Gabriel-la'nn orta yal, tknaz aabeylerinin arabalardan frlayp komaya baladklarn ilk duyan o olmutu. lk nce dottore'yi uyandrmaya almlard. Signora panjurlarn glgesine sinmi, darya bakyordu. Bir kaza olduu belliydi. Neler olduunu anlamak iin eildi. Yalvarrm Tanrm, ocuklardan biri olmasn. O ailenin yeterince derdi var... Sonra kapda Gabriella'nm iri siluetini grd. Gecelik giymiti, omuzlarnda bir al vard. Elleriyle yzn saklad, gkyz hay-krlanyla yrtlyordu adeta. -MAROIMAROL O haykr Annunziata'y evreleyen dalarn tepelerini dolap aa vadilere indi. O haykr Signora'nm odasna doldu, cesedin arabadan karldn grnce kalbinin donduunu hissetti Signora. Orada, ylece ta gibi ne kadar durduunu anmsamyordu. Ksa bir sre sonra ay yla aydnlanan meydan Mario'nun ailesi, komulan ve dostlaryla dolmaya balaynca kendini onlarn

arasnda buldu, gzyalar yanaklarndan aa denetimsiz bir biimde akyordu. Onun yzn, kanl ve darbe yemi yzn grd. Yaknlardaki bir kyden eve dnyormu. Viraj iyi hesaplayamam. Araba birok takla atm. O yze ellerini dedirmeliydi. Kardeleri gibi, kars ve ocuklar gibi o yze dokunmazsa, onu okayp pmezse bu dnyada hibir ey bir daha yerli yerine oturamayacakt. Bundan emindi. Biri gryor muydu, farknda deildi, yaklamaya balad. Onca yl koruduklar gizlilii tamamen gz ard ederek... ok yaknma geldiinde arkasndan uzanan eller hissetti. Kalabaln arasndan onu geriye eken birileri vard. Signora Leone, Paolo ve Gianna, mleki dostlar ve dndke garipsedii Gabriella'nm iki erkek kardeiydi onu engellemeye alanlar. Onu arkaya aldlar, kederden rlplak soyunmu bedenini An-nunziatallarn baklarndan uzaklatrdlar. Kyn toplumsal anlarna olaanst yeni bir an katlmamas, Signora irlande-se'nin kendim brakt, otelin sahibine olan akn herkesin gzleri nnde itiraf ettii gece diye yeni bir sayfa almamas iin Signora'y geriye ektiler. O gece daha nce hi girmedii evlere girdi. Ona kuvvetli konyaklar iirdiler, biri ellerini okad. Dardan alayanlarn, ac iinde inleyenlerin sesleri duyuluyordu. Zaman zaman ait olduu yere, lnn yannda ayakta durmaya gitmek istiyordu, ama her seferinde dosta eller onu tutuyor, gitmesini engelliyordu. Mario'nun cenazesi kalkt gn sakin, solgun bir yzle pencerede oturuyordu. Kalabalk, tabutu otelden alp freskler ve seramiklerle ssl kiliseye gtrmek iin meydandan geerken ban nne emiti. Kilisenin an uzun, yalnz ve ac iinde alyordu. Kimse ban kaldrp penceresine bakmamt. Kimse yanaklarndan szlp kucandaki eliini slatan gzyalarna tank olmamt. Daha sonra herkes ky terk edeceini, lkesine dneceini dnyor, bunu bekliyordu. Yavaa bu beklentileri o da sezinlemeye balad. Signora Leone, "Gitmeden nce benimle kyme, Trapani'ye gelmelisin, sana oradaki 'matem alay'n gstermeliyim... rlanda'ya dndnde anlatrsn" demiti. Paolo ile Gianna da memleketine dnecei iin ona byk bir tabak yapmlard. "rlanda'daki btn meyveleri koyarsn. Tabaa baktka Annunziata'da geirdiin onca yl hatrlarsn..." Demek ki herkes gitmesini bekliyordu... Oysa Signora'nm gidecek bir lkesi kalmamt, buradan ayrlmak istemiyordu. Elli yalarndayd, oysa geldiinde daha otuz yanda yoktu. Annunziata'da lmek istiyordu. Bir gn bu kilisenin annn kendi cenazesinde de almasn istiyordu. Bu i iin imdiden para biriktirmi, ufak, oymal tahta bir kutuya saklamt bile... Gidecei imalar ne kadar bariz de olsa, fikir vermek isteyenler ne kadar hevesli de olsa aldrmad.

Gabriella evine gelinceye dek... Gabriella, simsiyah giysilerle piazza'y geti. Matemi yz hatlarna yerlemi, onu iyice yalandrmt. Bugne dek Signora'nm evine hi ayak basmamt. Gelmesini bekleyen biri varm gibi kapy vurdu. Signora konuunu rahat ettirmeye alarak telala meyve suyu, su ve teneke kutudan bskvi ikram etti. Sonra yerine oturup beklemeye koyuldu. Gabriella iki kk oday gezdi. Yatan stnde duran ehir adlan ilenmi yorgan elledi. - Harika bir yorgan, Signora, dedi. - ok naziksiniz, Signora Gabriella. Uzun bir sessizlik oldu. Sonra Gabriella, "Memleketinize geri dnecek misiniz ?" diye sordu. Signora sadece, "Geri dnecek kimsem yok ki..." dedi. - Ama burada da kimseniz yok, kalmak isteyeceiniz kimse yok. Artk kalmad. Gabriella da Signora kadar ak szlyd. Signora bayla onaylad. "rlanda'da hi kimsem yok, Signora Gabriella. Buraya geldiimde gen bir kzdm. imdi ise orta yal, yalanmakta olan bir kadnm... Kalmay dnyordum." Gz gze geldiler. - Bu kyde hi arkadanz yok, buna hayat denmez, Signora. - rlanda'da bu kadar da yok. - rlanda'da kendinize yeni bir hayat kurabilirsiniz. Orada kalan arkadalarnz, aileniz sizi grmekten mutlu olurlar. Geri dnmeniz onlar sevindirir. - Benim gitmemi mi istiyorsunuz, Signora Gabriella? Soru ok akt. Bilmek istiyordu. - Hep "Ben lrsem gider" diyordu. Geriye, insanlarnzn arama dneceinizi, beni de insanlarmn arasnda matemimle ba baa brakacanz sylerdi. Signora aknlkla yzne bakyordu. Mario benim adma, bana sormadan bu kadma nasl sz verirdi ? "Benim raz olduumu syledi mi?" - Aynen byle olur, diyordu. Ve eer ben, Gabriella ondan nce lrsem, sizinle evlenmeyeceini de sylyordu. "Evlenirsem skandal olur, senin adn kirletirim" diyordu. Herkesin benimle deil, sizinle evlenmek istediini dneceini sanyordu. - Bu szleri sizi mutlu ediyor muydu ? - Hayr, Signora. Bu szler beni mutlu etmiyordu. Ne Mario'nun lmn ne de kendi lmm dnmek istiyordum. Belki onurumu korumama yardm ediyordu, o kadar. Sizden korkmamam

gerektiini anlamama yaryordu. Burada kalarak geleneklere kar gelmeyeceinizi, len adamn ailesiyle birlikte yas tutmaya kalkmayacanz anlamtm o kadar... Darda, otele et getiren kamyonun sesi, mlekiye malzeme getiren kamyonetin sesi, okuldan dnen ocuklarn selamlamalar, akalamalar duyuluyordu. Kpekler havlyordu, bir yerlerde ten bir ku sesi vard... Mario daha nce geleneklerden, onurdan sz etmi bu kavramlarn kendisi ve ailesi iin ne kadar nem tadn anlatmt. Teker teker konumaya balad. "Sanrm ay sonu, Signora Gabriella. irlanda'ya o zaman gideceim." Kadnn gzlerinde byk bir rahatlama ve minnet duygusu belirdi. ki eliyle Signora'nn ellerini kavrayarak, "Orada ok daha mutlu, ok daha huzurlu olacanzdan eminim" dedi. - Evet, evet, dedi Signora ok hafif bir sesle. Szckler o scak leden sonra sanki havada asl kalm gibiydiler. - Si, si... veramente.6 Ancak yol parasna yetecek paras vard. Nasl olduysa arkadalar bunu fark etmilerdi. Signora Leone evine kadar gelerek bir tomar lireti eline sktrmt. "Ltfen, Signora. Ltfen. Sayenizde o kadar para kazandk, ltfen kabul edin" demiti. Paolo ve Gianna da ayn eyi yaptlar. Signora'sz mlekilik bylesine gelimezdi. "Bunu ufak bir yzde olarak kabul edin ltfen" dediler. Yaamnn nemli yllarn birlikte geirdii o yal ift de evi bylesine gzelletirdii iin bir karlk vermek istediklerini sylediler. Havaalan bulunan bir ehre gtrecek otobse eyalaryla binecei gn Gabriella otelin nne kt. Ne o ne de Signora tek kelime sylemediler, ikisi de balarn emekle yetindiler. fadeleri ciddi ve sayglyd. 0 ksack sahneyi izleyenler kullandklar szckleri duyar gibiydiler. Bir kadnn dierine kelimelerle ifade edemeyecei kranlar sunduunu ve yeni yaamnda ans dilediini duyar gibi oldular. ehir grltl ve kalabalkt. Havaalam ise byk bir uultuyla kouan insanlarla doluydu. Annunziata'nn mutlu telana hi benzemeyen, gz gze gelmekten kanan bir kalabalk. Dublin de byk bir olaslkla byle bir kent olmutu, ama Signora bunlar dnmemeye kararlyd. Hi plan yapmamt. Dublin'e varnca iinden geldii gibi hareket edecekti. Yolculuunu gereklemeyecek planlarla bozmamaya kararlyd. Kimseye geleceini haber vermemiti. Ne ailesine ne de Brenda'ya. Bir oda tutacak ve her zamanki gibi bann aresine bakacakt. Nasl davranacam sonra dnecekti. Uakta bir ocukla konumaya alt. On yalarnda bir ocuktu, Mario ile Gabriella'nn kk olu Enrico yalarnda... Farknda olmadan talyanca konumutu, ocuk ise ne dediini

anlamadan ban evirdi. Signora camdan dar bakt. Artk Enrico'nun veya New York'a giden aabeyinin bana gelenlerden hi haber alamayacakt, mutfakta bulaklk yapan, imdi ise Vista del Monte'de tutsak gibi yaayan ocukla evlenen kz kardeinden de. Evine 6. Evet, evet... gerekten, (.n.) kimin yerletiini de hi renemeyecekti. Gelenler Signora'nn o duvarlarn arasnda geirdii uzun yllan ve neden orada yaa- | dn hi bilmeyeceklerdi. "Geride braklan ktann kylarnda neler olduunu hi renmeden, gidilen yerde nelerle karlaacan bilmeden denize almak gibi bir ey" diye dnd Signora. Londra'da uak deitirdi. Londra'da kalmak hi istemiyordu. Baka bir hayatta Mario'yla yaad yerleri yeniden grmek gibi bir zlem yoktu iinde. oktan unuttuu insanlan yeniden aramak veya zor anmsad yerleri yemden gezmek istemiyordu. Yok, hayr, Dublin'e gidecek, karsna ne karsa gsleyecekti. Her ey o kadar deimiti ki... ehir anmsadndan ok daha bykt. Alan, dnyann her tarafndan gelen uaklarla doluydu. Signora, rlanda'da otururken uzaktan gelen uaklar hep Shannon Havaalan'n kullanrlard. Her ey nasl bylesine deimiti ? rnein havaalan yolu... Eskiden havaalannn yolu evlerin arasndan kvrla kvrla giderdi; imdi ise iki taraf iekli bir otoyol yaplmt. Tanrm, rlanda a atlamt! Otobste, bir Amerikal kadn nerede kalacan sordu. - Tam emin deilim, dedi Signora. Bir yer bulacam. - Bural msnz, yoksa turist misiniz ? - Uzun zaman nce rlanda'dan ayrldm, dedi Signora. - Benim gibi... atalarnzn izini aryorsunuz herhalde... Amerikal kadn mutluydu. Kklerini arayp bulmak iin kendine bir hafta tanmt. "Bu kadar zaman yeter" diyordu. - Ah, tabi yeter, dedi Signora, ngilizce yantlar bulmann ne kadar zor olduunu dnerek... Neredeyse certo7 diyecekti. Birden talyanca konumaya balasa kim bilir ne zppe sanacaklard... Dikkat etmeliydi. Signora otobsten indi ve Liffey'in kysndan O'Connel Kpr-s'ne kadar yrd. Etraf grup halinde dolaan uzun boylu, zgvenli, glen genlerle doluydu. Bir yerlerde bu gen nfus hakknda bir yaz okuduunu hatrlad, yazda lkenin yansnn yirmi drt yandan gen olduunu okumam myd ? O yaznn bylesine somut kantlarn grmeyi beklemiyordu. Ne kadar renkli giyinmilerdi. ngiltere'ye almaya gittiinde Dublin gri ve hznl bir yerdi. Oysa imdi binalarn ou

temizlenmiti, yollarda gzel, pahal arabalar vard. Eskiden daha ok bisiklet ve eski psk arabalann olduunu hatrlad. Gzne dergiler arpt. ri gsl kzlann resimleri vard kapaklannda. Son 7. Pek tabi, (.n.) geldiinde bu dergiler yasaklanm olmalyd. Ya da kendisi ipek bir kozada m yayordu o zamanlar? Bilmedii bir nedenle O'Connel Kprs'n geerek Liffey'in kysnda yrmeye devam etti. Sanki kalabal izlemesi gerekiyormu gibi, taa Temple Bar' bulana dek ilerledi... Tpk yllar nce Mario'yla tatile gittikleri Paris'te, Seine Nehri'nin sol kysna benziyordu buras. Arnavut kaldnmh sokaklar, her biri el sallayan, birbiriyle konuup glen genlerle dolu kaldnm kahveleri... Kimse ona Dublin'in byle bir yer olduunu sylememiti. Ama Yastk Yz'yle evli ve ok daha burjuva bir yrede alan Brenda belki byle yerlerin varlndan bile haberdar deildi. ki kz kardei ve skc kocalarnn veya iki erkek kardei ve durgun kanlannn m Temple Bar' kefetmelerini bekliyordu? Burasn ancak onaylamadklann belli etmek iin balann sallayarak azlarna alacaklar kesindi. Signora, "Harika bir yer" diye dnd. Yepyeni bir dnyayd, doymas zor bir dnya... Sonunda kahve imek iin oturdu. Yllar nceki Signora'ya benzeyen, on sekiz yanda uzun kzl sal bir kzd kahve servisini yapan. Onu yabanc sanmt. Teker teker konuarak, "Hangi lkeden geliyorsunuz ?" diye sordu. - Sicilya'dan... talya'dan, dedi Signora. - Harika bir yer, dedi gen kz. Ama dillerini konumay renmeden bir daha gitmem. -Neden? - Erkeklerin ne dediini anlamak isterim de ondan... Ne dediklerini arlamazsanz neye evet dediinizi de bilemezsiniz, doru deil mi? - Ben hi talyanca bilmeden gitmitim. Ben de neye evet dediimi hi mi hi bilmiyordum, dedi Signora. Ama her ey kendiliinden halloldu... Yok, hayr hallolmaktan daha iyisi oldu. Her ey harikayd. - Ne kadar kaldnz orada? - Uzun bir zaman... Yirmi alt yl. Sesi heyecanlyd. Karsnda bu maceraya atldnda henz domam olan

gen kz hayretler iinde bakyordu. "Bu kadar uzun zaman kaldnza gre oraya k olmutunuz herhalde..." - Ah, evet, evet. - Ne zaman geri dndnz ? - Bugn, dedi Signora. Derinden iini ekti, sonra "Acaba kzcaz acayip biri olduumu dnerek bana baka trl m bakyor" diye dnd. Sig-nora bundan byle insanlara bu izlenimi vermemeye gayret etmeye karar verdi. "talyanca szckler kullanmaktan kanmalym, iimi ekmemeliyim, birbiriyle balantsz, ilgisiz konularda konumamalym." Gen kz uzaklamak zereydi. - Bir dakika ltfen. Buras Dublin'in ok ho bir blm. Bu civarda bir oda bulmak kolay mdr sizce ? te imdi kzn onu iyice tuhaf bulduu kesindi. Belki kalacak yerlere artk oda denmiyordu. Apartman m demeliydi acaba ? Kat m ? Kalacak bir yer mi? Basit bir yer, dedi Signora. Bu yrenin ehrin en moda yeri olduunu, herkesin burada oturmak istediini duyunca hevesi kursanda kalmt. Burada at katlan vard, pop starlar oteller satn alyordu, i adamlar ise ev aryorlard. Lokantadan geilmeyen bir blgeydi. u sralar en gzde yerdi. - Anlyorum, dedi Signora. Gerekten anlad bir ey vard. O da geri dnd bu ehir hakknda renecek ok eyi olduuydu. Ltfen kalabileceim fazla pahal olmayan bir blge ad verir misiniz? O kadar gzde olmayan bir yer? Gen kz uzun, koyu kzl salarn sallad. Neresini syleyeceini bilemiyordu. Signora'mn tamamen parasz olup olmadn zmeye alyor gibiydi. Kira parasn kartmak iin almas m gerekecekti? Bir i bulursa ne kadar alabilir diye merak ediyordu. Signora kza yardmc olmaya karar verdi. "Bir haftalk yatak ve kahvalt param var, sonra ucuz bir yer tutup almam gerekecek. Belki ocuk bakarm." Gen kzn baklar kukuluydu. "ocuk bakmak iin genelde daha gen insanlar aranyor." - Belki bir lokantann stnde bir oda bulur, lokantada alrm. - O konuya da fazla umut balamam yerinizde olsam... Hepimiz byle bir i peindeyiz. ok zor bulunan iler bunlar. Kz iyi biriydi. Signora'ya acd belli oluyordu. Signora'mn bu ifadeye almas gerekecekti. stnn bann dzensizliini saklamak iin daha kesin bir tavr almaya karar verdi. Ne dediini

bilmeyen yal bir kadn izlenimi vermemek iin her yolu deneyecekti... - nlnde yazl olan senin adn m? Suzi? - Evet. Annem Suzi Quatro'nun hayranym da... Karsndakinin bo bakan gzlerini fark edince, Hani u arkc... yllar nce ok nl olan... ama belki n talya'ya kadar gelmedi... - Eminim yledir, ama o yllarda ben mzik dinlemiyordum. Bak, Suzi, zamann kendi sorunlarm iin almak istemem, ama iki dakika yanmda kalp bana ev bulabileceim ucuz yerlerin nerede olduunu sylersen ok sevinirim. Suzi, Signora genken ehir d saylan ufak yerlerin, kylerin adn sayd. imdi oralar ii kesiminin oturduu yaygn yerleim blgeleri olmutu. O blgelerde yaayanlardan ou, ocuklar byyp evi terk ettiinde bir odalarn kiraya vermek isteyebilirlerdi. Kiray nakit olarak aldklar srece... Durumunun kt olduunu sylemesine gerek yoktu. Fazla ak szl olmamak daha iyi olurdu. - Ne kadar iyisin, Suzi. Bu yata bylesine akll olmay nereden rendin ? - Onlarn arasnda bydm iin neyin ne olduunu ok iyi bilirim. Signora bylesine iyi bir gen kz daha fazla megul etmemesi gerektiini dnyordu. Kahve parasn demek iin elini antasna uzatt. - Yardmlarn iin ok teekkr ederim. ok faydal oldu. Yerimi bulup yerletikten sonra gelir sana ufak bir armaan getiririm. Suzi'nin bir an iin kararszlkla dudan srdn grd. Sanki bir karar vermesi gerekiyor gibiydi... - Adnz ne? diye sordu. - Sana komik gelecek biliyorum, ama adm Signora. Resm olmak iin sylemiyorum, bana herkes bu adla hitap eder, ben de bundan holanrm. - Nasl bir yer olduunun fazla nemi olmadndan emin misiniz ? - Kesinlikle... Doru syledii yznden belliydi. Signora'mn evreyle fazla igilenen insanlar anlamad anlalyordu. - Dinleyin. Benim de ailemle aram iyi deil. O yzden evden ayrldm. Birka hafta nce odam birine kiraya vermekten sz ediyorlard. Odam bo, onlar ise haftada birka pounda hayr diyecek durumda deil. Soranlara aile dostu olduunuzu sylemeniz gerekir... gelir vergisinden tr... - Olur mu dersin? Signora'mn gzleri parlyordu.

- Bir dakika, dinleyin. Suzi bir anlamazlktan rkyordu. Szn ettiim yer son derece basit, birbirine benzeyen binalardan oluan bir ii sitesi. Binalarn kimi daha bakml, kimi ise iyice dklr... hibir kl, zarafeti yoktur. Televizyon btn gn aktr, herkes televizyonun sesini bastrmak iin bararak konuur. Bir de kardeim Jerry var... On drt yanda ve bir felaket... - Yatacak bir yer olsun bana yeter. ok ho olacana eminim. Suzi adresi bir kda yazp hangi otobse binmesi gerektiini syledi. - O sokakta biraz yryn, nce nasl olsa size oda vermeyeceklerinden emin olduum komularmzn kapsn aln, sonra bir rastlantym gibi bizim eve urayn ve "Odanz var m "diye sorun. Paray batan syleyin, uzun sre kalmayacanz da eklemeyi unutmayn. Sizden holanrlar, biraz yalsnz ya, daha saygdeer bulurlar sizi. Grrsnz, size benim eski odam kiralayacaklardr. Sadece benim gnderdiimi sylemeyin, o kadar. Signora uzun uzun yzne bakt, "Erkek arkadan beenmiyorlar myd ?" - Erkek arkadalarm... diye dzeltti Suzi. Babam sokak kz olduumu sylyor. Ltfen sizin yannzda tekrarlarsa sakn kar kmayn, o zaman tantmz meydana kar. Suzi'nin yz ifadesi sertti. Signora onca yl nce Sicilya'ya gitmek zere yollara koyulduunda kendisinin de bylesine kat bir ifadesi var myd, hatrlamyordu. Otobse bindi. Bir zamanlar yaad bu kentin nasl olup da bu kadar byp serpildiini bir trl anlayamyordu. Akamn son klarnda trafiin iinde oynayan ocuklar gze arpyordu, d mahallelere doru gittike kk baheleri olan evlerde bisiklete binen ocuklar grnmeye balad, bir evden dierine gidiyorlar, zaman zaman bahe kapsnn yannda durmu sohbet ediyorlard. Signora, Suzi'nin tarif ettii evlerin kapsn ald. Dublin'liler evlerinin dolu olduunu, her odasn kullandklarn sylediler. - Aklnza oda kiralayacak biri geliyor mu ? diye soruyordu. Biri, "Sullivan'lar deneyin" dedi. imdi bir bahane bulmutu. Kapy ald. Yeni evi buras m olacakt ? Annunziata'daki yaamn yitirmenin acsn bu atnn altnda yatarak m geirmeye alacakt ? Sadece k olup sevdii erkei kaybetmemiti, geleceini, lmnden sonra arkasndan alacak kilise anlarn da yitirmiti. Her eyi... Ona bir oda vermeyi reddederler diye evi beenmekten korkuyordu. Kapy Jerry at. Az doluydu. Krmz sal, illi bir ocuktu, elinde bir sandvi vard. -Eee?dedi. - Annenle veya babanla konuabilir miyim, ltfen? -Ne konuda?

Besbelli bir zamanlar bu eve ieri girmemesi gereken birileri gelmiti. - Kiralk bir odanz var m, diye sormak istiyorum da... diye sze balad Signora. erdekilerin ne olup bittiini duymak iin televizyonun sesini kstklarn fark etmiti. - Burada bir oda m? Jerry o denli duyduklarna inanamyordu ki Signora da "Belki hakl, bu ok sama bir istek" diye dnmekten kendini alamad. Ama hayat hep sama grnen davranlarla gememi miydi ? "yleyse neden imdi vazgeeyim" diye dnd. - Belki onlarla konuabilirim. Kapya ocuun babas geldi. ri bir adamd, bann iki yannda sanki kafatasnn kapam kaldrmaya yarayan tutamaklara benzer iki tutam sa vard. Signora'yla ayn yata olmalyd, ama seneler kolay gememi, izler brakmt. El skmaya hazrlanr gibi ellerini pantolonunun iki yanna siliyordu. - Bir ey mi istediniz? diye sordu kukulu bir sesle. Signora bu mahallede bir oda aradn ve 22 numarada oturan Quinn'lerin belki bo bir odalan vardr diye onu buraya gnderdiklerini syledi. Daha gven verici olmak iin Quinn'leri daha nceden tandn ima edercesine konumutu. - Bir dakika gelir misin, Peggy? diye seslendi adam. Elinde sigara, ksrerek gelen kadnn gzlerinin alt mosmordu, dmdz salar vard. - Ne var? dedi bkkn bir sesle. Fazla umudu kalmayan Signora hikyesini bir kez daha tekrarlad. - Bu yrede oturmaya sizi iten ne var? - Uzun sredir rlanda'da deildim. Bildiim fazla yer yok. Kalacak bir oda bulmam gerek. Her eyin bylesine pahallatn bilmiyordum ve... ey... bu yreye geli nedenim dalarn grnmesi, dedi. Bu neden holarna gitmiti sanki. Belki bu denli basit bir sylemle aklam olmasyd onlar etkileyen. - Evimizi pansiyon gibi hi kiraya vermedik, dedi kadn. - Sorun kartmayacamdan emin olun. Odamda otururum. - Bizimle yemek ister misiniz ? Erkek, eliyle kaln, hi ekici grnmeyen sandvilerin, yaldzl kdn iindeki tereyann ve st iesinin durduu masay gsteriyordu. - Yok, yok, hayr, teekkr ederim. Elektrikli bir aydanlk alrm. Zaten genellikle salata yerim. Bir de o elektrikli stclardan

alrsam, hani u orba stmak iin ?... - Daha oday grmediniz bile, dedi kadn. - Gsterebilir misiniz ? Sesi yumuak, ama buyurucuydu. Birlikte yukar kata kmaya baladlar. Jerry merdivenin altnda durmu arkalarndan bakyordu. inde lavabosu olan ufak bir odayd. Bo bir elbise dolab, bo bir kitaplk... Duvarlar da bombo... o uzun, kzl sal, gzeller gzeli, hayat dolu Suzi'nin bu odada yaam olduuna dair en ufak bir iz bulunmayan bir oda... Pencereden, darsnn giderek karard grnyordu. Oda, evin arka tarafnda. Yakn bir gelecekte evlerle dolaca kesin, bo ve verimsiz bir araziye bakyor, ama imdilik dalarla arasna hibir ey girmeyecek... - Byle gzel bir manzara olmas ok iyi, dedi Signora. Ben talya'dan geliyorum. Orada buna da manzaras, vista del monte derler. - Bizim olann gittii okulun ad da ... Mountainview, dedi iri erkek. Signora glmseyerek, "Bay Sullivan, Bayan Sullivan... Beni kirac olarak kabul ederseniz kendimi ok gzel bir yere gelmi sayacam." Acaba kafadan sakat m der gibi baktklarn gzlemledi, byle birini eve almakla hata m yapyorlard? Sonra banyoyu gsterdiler. "Biz toplarz" dediler. "Havlunuz iin bir yer aarz." Aada oturup konutular. Signora'mn yumuakl onlar sanki daha dnceli ve zarif davranmaya zorluyor gibiydi. Erkek masann stndeki yemek artklarm toplad, kadn ise sigarasn sndrp televizyonu kapatt. Kar evde oturan ve hayatlarm taradklarn vergi dairesine ihbar ederek kazanan bir aileden sz ettiler, ortalk kartrc o kar komunun evin masrafna katkda bulunan paral bir misafir olduunu ihbar etmesini nlemek iin herkese akraba olduklarn sylemeyi kabul etmesi gerektiini akladlar. - rnein kuzen olduumuzu syleyebiliriz, dedi Signora heyecan iinde. Gizli sakl bir eyler yaamak houna gitmiti. Uzun yllar talya'da yaadn syledi. Sonra gzne duvardaki papann resmi iliti ve talyan kocasn yalan zamanda kaybettiini, hayatnn geri kalan yllarn rlanda'da geirmek iin Dublin'e geldiini anlatt. - Burada aileniz yok mu ?

- Baz akrabalarm var. Zamanla onlar bulmaya alacam. Bu szleri syleyen Signora'mn bu ehirde bir annesi, bir babas iki kz ve iki erkek kardei vard. Onlar da yaam artlarnn ok zorlatn, Jimmy'nin bo zamanlarnda kamyonet, taksi veya drt tekerlekli baka ne bulursa kullandn ve bylece biraz para kazandn, Peggy'nin de spermarkette kasiyer olarak altn anlattlar. Sonra konu yine yukardaki odaya geldi. - Oda, ailenizden birine mi aitti ? diye sordu Signora nazik bir edayla. ehre daha yakn oturmak isteyen kzlarndan sz ettiler. Sonra paradan laf ald. Signora antasndan czdann kartt ve iini gsterdi. Be haftalk kira paras vard. Bir ayl pein isterler miydi ? Sullivan'lar kaygyla baktlar. Para antalarn ap iini gsteren insanlara kukuyla bakarlard. - Tm paranz bu mu ? - imdilik bu, ama i bulunca param da olacak... Signora gelecekten hi korkmuyor gibiydi. Oysa onlar hl huzursuzdular. "Aranzda konumak isterseniz ben darda beklerim" diyerek arka baheye kt, bazlarnn tepe diye adlandrd dalara bakmaya koyuldu. Bu dalar Sicilya'da brakt dalarndan farklyd, ne onlar gibi engebeli ne onlar kadar mavi ne de onlar kadar sivri dalard... imdi Annunziata'da herkes iinin bandayd. Acaba ilerinden Signora'mn nerede olduunu, bu akam ban hangi yasta koyacam merak eden var myd? Sullivan'lar kapya ktlar. Karar vermilerdi. - Paranz filan olmadna gre bu akamdan itibaren kalmak istersiniz herhalde, dedi Jimmy Sullivan. - Ah, evet, bu akamdan kalabilirsem harika olur, dedi Signora. - sterseniz bir haftalk tutarsnz. Eer siz bizden, biz de sizden holanrsak biraz daha uzun vadeli bir konuma yaparz sonra, dedi Peggy. Signora'nn gzleri parlyordu. "Grazie, grazie" dedi hi dnmeden. Sonra da zr dilercesine, "Hayatmn byk blm talya'da geti" diye ekledi. Sullivan'lann aldrd yoktu. Signora'y zararsz bir eksantrik gibi grdkleri belliydi. - Yukar kalm, birlikte yatanz yaparz, dedi Peggy. Gen Jerry hi konumadan

arkalarndan bakyordu. - Merak etme, sana sorun kartmam, Jerry, dedi Signora. - Admn Jerry olduunu nereden biliyorsunuz ? Ailesi ona bir eyler sylemi olmalyd. Azndan karmt. "Adn olduu iin biliyorum" dedi. Buna inanmt ocuk. Peggy araf ve battaniye getirdi. "Suzi'nin pskll bir yatak rts vard, ama giderken gtrd" dedi Peggy. - Onu zlyor musunuz ? - Haftada bir gelir. ounlukla babas yokken. Babasyla on yama bastndan beri hibir konuda anlaamazlar. ok yazk, ama yapacak bir ey yok... Burada otururken o kadar kavga ederlerdi ki bence yalnz oturmas ok daha iyi oldu... Signora stne talyan kentlerini iledii yorgann at. Yorgan ipek kda sarmt, orta yerine de krlmamas iin srahisini yerletirmiti. Beraberinde pek az ey getirmiti. Onlar Peggy Sullivan'n nnde amaktan mutluydu, bylece kadna ne kadar susuz ve kusursuz bir hayat olduunu kantlam oluyordu. Peggy'nin gzleri falta gibi almt. - Onu nereden buldunuz ? Harika bir ey... dedi. - Kendim yaptm. Seneler boyunca... Aklma estike yeni bir yerin adn ekleyerek... Bakn ite Roma! Bu da Annunziata, oturduum yer... Peggy'nin gzleri yaarmt. "Siz ikiniz bunun... bunun altnda m yatardnz. lmesi ne kadar ac..." - Evet, evet, gerekten ok ac. - Hastal uzun mu srd? - Hayr, kazada ld. - Bir resmi yok mu? Buraya koymak iin... Peggy eliyle komodinin stn gsteriyordu. - Yok, Mario'nun resmi sadece kalbimde ve beynimde var, baka resmi yok. Szckler ikisinin arasnda havada asl kaldlar.

Peggy Sullivan konuyu deitirmeye karar verdi. "Byle ilemeler yapabilen biri hi isiz kalmaz" dedi. "Herkes size i vermek ister." - Diki dikerek para kazanmay hi dnmemitim, dedi Signora, ok uzaklara bakarak. - Ne yapmay dnyordunuz peki ? - Ders vermeyi veya rehberlik yapmay dnyordum. Orada, Sicilya'ya gelen turistlere ince ilemeler yapp satardm. lemelerimin burada da beenilecei hi aklma gelmedi. - Yonca8 veya arp deseni ilerseniz ok mteri bulursunuz, dedi Peggy, ama ikisinin de bu fikri fazla ekici bulmadklar belliydi. Oda hazrd. Signora getirdii birka para giysiyi de asnca sonutan ok mutlu olduu grlebiliyordu. - Bu kadar abuk yeni bir ev bulmama yardmc olduunuz iin ok teekkr ederim. Biraz nce olunuza size sorun kartmayacam sylyordum. - Ona aldrmayn. Onun kard sorunlar yeter de artar bile... Tembel ocuk... kimizin de kalbini krd. Suzi hi olmazsa akll. Korkarm bu ocuk sonunda serseri olup kacak. - Geici bir dnem olduundan eminim. Signora Mario'yla oullar konusunda byle konuurdu. Yattrc ve yapc. Anneler, babalar bu tr szler duymak isterdi. - Geici bile olsa bu dnemin ok uzun srdn sylemeliyim. Yatmadan nce bizimle bir iki imeye ne dersiniz ? - Hayr, teekkr ederim. Gnlk yaantm dzenlemeye ilk gnden balamak isterim. imdi ok yorgunum. Uyuyacam. - Bir fincan ay yapacak bir su stcnz bile yok ama... - yiyim, gerekten iyiyim. Peggy onu yalnz brakp aaya indi. Jimmy televizyonda bir spor program izliyordu. "Sesini biraz ks, Jimmy. Kadn yorgun, sabahtan beri yollarda..." - Aman Tanrm, yoksa evin ii ocuklarn bebekliklerindeki gibi mi olacak? Sus, sakn grlt etme?.. - Hayr, yle olmayacak. stelik verdii paraya sen de en az benim kadar nem veriyorsun. - Kan teki... Azndan bir eyler alabildin mi bari? - Evli olduunu syledi. Kocas kazada lm. yle diyor.

- Sylediklerine inanmadn belli... - Evet, adamn bir resmini bile tamyor. Evli birine benzemiyor. Yatan stnde bir ey var... Papaz giysisi gibi bir ey... Evli olanlar byle eyler yapmaya vakit bulamazlar... - ok fazla kitap okuyor, ok fazla film seyrediyorsun. Senin sorunun da bu! - Tam deli deilse bile biraz kak olduu doru ama, Jimmy. - Baltayla insan ldren bir katil olduunu sanmyorum. Sen ne dersin? - Hayr. Ama bir ara rahibelik yapm birine benziyor. yle bir 8. irlanda'nn ulusal simgesi, (.n.) durgunluk var. Bence eskiden rahibeymi. Belki hl rahibedir... . Gnmzde bunu anlamak eskisi kadar kolay deil. - Olabilir. Jimmy dnceliydi. Eer rahibeyse... her ihtimale kar... Suzi'nin ne haltlar kartrdn anlatmasan daha iyi olur. Kzmzn neler yaptn bilse korkanm yldrm hzyla bu evden ; kp gider. | Signora camda durmu arkadaki orak topraa ve dalara ba- : kyordu. 'i' Buraya bir gn evim diyebilecek miydi ? Annesi ile babasnn zayf ve bakma muhta hallerini grmeye dayanabilecek miydi ? Koarak eve dnp onlara bakmayacan anladklarnda nasl souk ve ilgisiz davranacaklard kim bilir ? Signora bu tavrlarn affedebilecek miydi ? Ya da aadan sesleri gelen bu grltl insanlarla, ask suratl oullan ve mutsuz kzlaryla bu bakmsz, her taraf dklen kk evde yaamaya devam edecek miydi ? Signora ilk kez karlat bu insanlara iyi davranacan, onlara yaknlk gstereceini biliyordu. rnein Suzi ile babasm bartrmaya alaca kesindi. O somurtkan ocuun iine ilgi duymasn salayacak bir yol bulacakt. Zamanla perdeleri onaracak, oturma odasndaki lime lime yastklar tamir edecekti, banyodaki havlularn kenarna erit geirecekti. Ama hepsini yava yava yapacakt. Annunziata'da yaad onca yl ona sabrl olmay retmiti. Yarn ne annesine ne de babasnm kald huzurevine gidecekti. Brenda ile Yastk Yz'n grmeye gidecekti ve Brenda'nn kocasna "Patrick" diye seslenmeyi unutmayacakt. Kalacak bir yeri olduunu ve i aradn rendiklerinde onu grdklerine daha da sevineceklerdi. Onlarn lokantasnda bir i bulamaz myd?... Belki Mario'nun kzyla evlenen o gen gibi mutfakta sebze soyup bulak ykayabilirdi.

Signora soyundu ve ykand. Yaka kenarlarna goncalar iledii beyaz gecelii giydi. Mario bu gecelie baylrd; gsn okamadan nce goncalar okayan elini anmsad. Vadilere ve dalara ak mezannda uyuyan Mario... Sonunda Signora'y iyi tanmay baaran Mario... Yaam boyunca szn dinlememi olsa bile ldkten sonra isteini yerine getireceini ; bilmiti. Yaad srece Annunziata'da kalndan gitmeyiinden ij mutlu olduu kesindi. Yirmi alt yl nce Mario'suz yaayamaya- i; ca iin peine taklp onun kynde hayatn srdrmeyi se- [> meinden de mutlu olmamas mmkn deildi. "imdi arkada brakt dul karsnn saygnlm ve onurunu korumak iin Annun-ziata'y terk ettiim iin mutlu olmal" diye dnyordu. Bu gecelikle, bu yorgann altnda Mario'yu ka kez mutlu etmiti?.. Dertlerini, skntlarn dinleyerek, ban okayarak, ona hep lml davranmay nererek, iyi fikirler vererek mutlu etmiti... Uzakta havlayan yabanc kpekleri ve ocuk seslerini dinledi. Birazdan uyuyacakt. Yarn yeni hayat balyordu. Brenda her gn le vakti Quentin's Lokantas'n boydan boya geerek denetlerdi. Bu bir alkanlk olmutu. Yaknlardaki bir kilisenin Angelus am yanklanrken, Brenda an duymaz dua etmeyi oktandr unuttuu iin iine devam ederdi. Hep beyaz yakas kolal, dz renk bir elbise giyerdi. Makyajn zenle yapard. Yemek salonundaki tm masalar dikkatle incelerdi. Garsonlar Brenda'nn hata affetmediini bildikleri iin ilerini kusursuz yapmaya alrlard. rlanda dnda yaayan Bay Quentin, lokantasnn adnn iyiye kmasn Brenda ve Patrick'e borlu olduunu sylerdi. Brenda bunun devamn salamay grev biliyordu. Garsonlarn byk ounluu yllardan beri Quentin's'te alyordu. Birbirlerini yakndan tandklar iin iyi bir ekip almas iindeydiler. Devaml gelen, adlaryla hitap edilmesinden holanan mterileri vard. Brenda mterilere ait ufak ayrntlar anmsamann nemim vurgulard. rnein, tatilleri iyi gemi miydi ? Yeni bir kitaba balamlar myd ? Irish Times gazetesinde kan resimleri ne kadar gzeldi veya Curragh'daki yar atlarnn kazanmasna ne kadar sevinmilerdi... Her ne kadar kocas Patrick insanlarn buraya yemei iin geldiklerini dnse de Brenda yakn ilginin ve verilen nemin paynn byk olduundan emindi. mrnn uzunca bir zamann deersiz insanlara iyi davranarak geirmiti. Hi nemsenmeyecek insanlarn zamanla ykseldiklerinde Quentin's'te grdkleri scak ilgiyi hi unutmadklarn ok iyi bilirdi. Ekonomik durum ne kadar kt olursa olsun, kemer skma politikas ne kadar gndemde olursa olsun le yemekleri hl geerli bir ticar deer olmaya devam ediyordu. Brenda, pencere kenarndaki masalardan birinin ieklerini dzeltirken kapnn aldm duydu. Bu saatte kimse yemee gelmezdi. Dublin'liler ge yemek yemekten holanrlard, Quen-tin's'in kapsn yarmdan nce alan kimse olmazd. Kadn ekinerek yryordu. Ellilerinde, belki de biraz daha yalyd. Yer yer beyazlam uzun salar renkli bir earpla ensesinde toplanmt. Beyazlarn

arasndan eskiden kzl sal olduu grlebiliyordu. Uzun, ayak bileklerine kadar inen kahverengi bir etek ile yetmili yllarda giyilen eski moda bir ceket vard stnde. Ne hrpani ne de k grnyordu. Tek sylenebilecek ey herkesten farkl olduuydu. Kasadaki yerini alm olan Nell Dunne'a doru giderken Brenda birden kim olduunu anlad. - Nora O'Donoghue! diye bard heyecanla. Arkadan grmeyeli koca bir mr gemiti sanki... Gen garsonlar ile kasadaki Bayan Dunne, Brenda'nn, o kusursuz Brenda Brennan'n bu acayip grnl kadna koarak sarlmasn aknlkla izliyorlard. "Tanrm, sonunda orasn terk ettin demek... Uaa bindin ve geri dndn!.." - Evet, dedi Signora. Dndm. Birden Brenda'nn yz deiti. Can sklma benziyordu. "ey, yani... baban lmedi, deil mi? Onun iin dndn syleme de..." - Hayr, ldyse de haberim yok. - Demek henz onlara gitmedin, yle mi? - Hayr, hayr. Kesinlikle onlara gitmedim. - Yaa! Senin kolay pes etmeyeceinden emindim... Peki, hayatnn ak nasl, anlat bakalm ? Signora'nn yz birden deiti. Yznde ne hayat ne renk kalmt. "O ld, Brenda. Mario ld. Yolda, bir virajda ld. imdi, Annunziata'da bir kilisenin bahesinde yatyor." Bu szlerle sanki son gcn de harcamt. Baylacak gibiydi. Krk dakika sonra lokanta dolacakt. Brenda Brennan'n grevi gelenlerle ilgilenmek, onlar karlamakt, sevgilisini kaybeden arkadayla bir olup alamak deil... O, Quentin's'in da alan penceresiydi? Brenda hzla dnd. Loca gibi bir girintideki masa gzne iliti. Genelde oray sevgililere veya gzlerden uzak olmak isteyenlere ayrrd. Nora'y o masaya oturtacakt. Arkadan kolundan tutarak usulca yerletirdi, sonra garsondan byk bir konyak ile bir bardak buzlu su getirmesini istedi. "kisinden biri ie yarar" diye dnyordu. Deneyimli gzleri ve elleri ayrtlm masalarn dzenim deitirdi; Nell Dunne'dan yeni dzenin fotokopisini ekmesini rica etti. Nell, olanlarla gereinden fazla ilgileniyordu. "Bizim... bu durumu dzeltmek iin... yapabileceimiz bir ey var m Bayan Brennan?" - Evet, var, Nell. Yeni oturma dzeninin fotokopisini ek, garsonlara ve mutfaa birer kopya ver, ltfen. Sesi sert ve nezaketten yoksundu. Nell Dunne, zaman zaman nedenini anlamad bir biimde sinirine dokunuyordu. Sonra, hem alanlarn hem de mterilerin Buzdan Bebek diye isim taktklar Brenda Brennan arkadann yanna oturdu ve birlikte uzaklarda kalan o ky meydann geerek Nora'nm evine

gelen ve ondan lkesine, ait olduu yere dnmesini isteyen kadnn kocasnn lmne aladlar. Signora'nn yaadklar yer yer kbus gibi, yer yer ok dokunaklyd. Brenda bir sre bu kadar sevmenin nasl bir ey olduunu anlamaya alt. Bylesine delicesine, sonularna aldrmadan sevmek, gelecei hi dnmeden sevgisi uruna hep beklemek, sonsuza dek beklemeyi gze almak... Dier mteriler Signora'y gremiyorlard. Tpk devlet bakannn hanm arkadayla yemee geldii gnlerdeki gibi veya i adamlarnn rakip irkette alan birini i teklif etmeden nce daha yakndan tanmak amacyla buraya getirdikleri gnler gibi... Nora o masada yalnz kalsa kimseden rahatsz olmazd. Brenda gzlerini sildi, makyajn tazeledi, yakasn dzeltti ve iinin basma dnd. Arada srada etrafna bakan Signora arkadann o zengin, kendinden emin insanlan nasl masalarna ynelttiini, onlara aileleri hakknda, ileri konusunda nasl sorular sorduunu aknlk iinde gzlemliyordu... Ya mndeki fiyatlar! Onlara ne demeliydi ? Quentin's'teki bir kap yemein parasyla Annunziata'da btn bir aile bir hafta boyunca doyabilirdi. Bu insanlar byle paralar nereden buluyorlard? - ef bugn taze kalkan bal neriyor, bir de yaban mantar var... Seimi size brakyorum. Hazr olduunuzda Charles siparilerinizi alacak... Brenda byle konumay nereden renmiti? Ya Yastk Yz'ne "ef diyerek onu hayranlk duyulacak bir konuma getirmeyi? Sonra byle dik durmay?.. Bylesine kendinden emin davranmay? Demek ki o, alttan alp kendim geri planda tutmaya abalayarak yaamaya alrken bakalar ne kmann savam vermilerdi... Demek ki yeni yaamnda renmesi gereken eylerden biri bu olacakt... Yaamn yitirmeyip bam dik tutmak istiyorsa... Signora burnunu sildi ve srtn dikletirdi. Artk mnye korkuyla bakmyor, kamburunu kartarak oturmuyordu. Domates salatas ve dana eti smarlad. Et yemeyeli o kadar uzun zaman olmutu ki... Btesi et almaya elverili deildi, uzun bir sre de olmayaca kesindi. Mndeki fiyatlara tekrar gz attnda baylaakm gibi hissetti kendini, ama Brenda srar etmiti. "Ne istersen smarla, bu benim hediyem sana; ho geldin yemei" demiti. Signora bir ey sylemeden bir ie Chianti arab belirivermiti. arap listesinde o ienin fiyatna bakmamak iin kendini zor tutuyordu. Bu bir hediyeydi, o da hediye gibi kabul edecekti... Yemee balaynca ne kadar ackm olduunu fark etti. Uakta o kadar heyecanl hatta sinirliydi ki azna fazla bir ey koymamt. Dn akam Sullivan'larda da bir ey yememiti. Domates salatas enfesti. Tabaa taze fesleen serpitirilmiti. "rlanda'da bu tr tabaklar hazrlamay ne zaman rendiler" diye dnd... Et az pimiti, yanndaki sebzeler de tam kararnda, gevrek ve diriydi. "Nerede o eski gnlerdeki su iinde yzen, yumuack, cansz sebzeler" diye dnd Signora. Yemei bittiinde kendini ok daha gl hissediyordu.

le servisi sona erip son mteriler de lokantay terk ettikten sonra yanna gelen Brenda'ya, "Merak etme, artk alamayacam" dedi. - Annenin yanma dnmek yok, Nora. Aile arasna girmek istemem, ama senin ona ihtiyacn olduunda gerek bir anne gibi davranmad, yleyse onun sana ihtiyac olduunda sen neden ona gerek bir kz evlat gibi davranasn? - Hayr hayr, ben de bu konuda kendimi sorumlu grmyorum dorusu. - Tanr'ya krler olsun, dedi Brenda. Sesinden rahatlam olduu seziliyordu. - Ama bir i bulmam gerek. Hayatm kazanmam, masraflarm karlayacak paray bulmam lazm. Sizin patates soyacak veya temizlik yapacak birine ihtiyacnz yok mu ? Brenda arkadana nazike burada almasnn doru olmayacan, o iler iin gen yamaklar tuttuklarn anlatt. Tpk onlarn yllar nce yamaklk yapmalar gibi. Her ey... her ey deimeden nce. - Hem bu iler iin yeteri kadar gen deilsin, Nora. Hem fazla deneyimlisin. Senin elinden o kadar ok ey gelir ki... rnein bir ofiste alabilirsin, belki talyanca retebilirsin. - Yok, fazla yalym. Sorun da burada zaten... Bilgisayar brak mrmde daktilo makinesi bile kullanmadm... Sonra, retmenlik yapmak iin gerekli hibir art yerine getirmi deilim. - Her eyden nce biraz yardm almak iin isizlik sigortasna yazlman gerek, dedi Brenda her zamanki gibi iin pratik ynne ncelik veriyordu. -Yazlmak m? - Evet, isizlik paras almak iin, yardm almaya... - Yapamam, buna hakkm yok benim. - Evet, var. rlandal deil misin sen? - Evet, ama o kadar uzun sre darda yaadm ki... lkeme hibir katkda bulunmadm. Signora ok kararlyd. Brenda'nm keyfi kamt. "imdi Rahibe Teresa'lk taslamaya kalkma... Gereki olman, kendi menfaatlerini dnp, verilen haklardan yararlanmay renmen gerek." - Benim iin merak etme, Brenda. Glklere ramen paay kurtarmay baarrm. eyrek asrdr nelerin altndan kalkmay baardm bir dn... Bakas bunu yapamazd. Dublin'e ayak basal birka saat olmadan kendime kalacak bir yer bulan ben deil miyim? Korkma, ok gemeden i de bulurum... Signora, Patrick diye hitap etmekte zorluk ekmedii Yastk Yz'n grmek iin mutfaa gitti.

Yastk Yz, resm bir edayla kocasn kaybettii iin taziyelerini bildirdi ve "Ho geldin" dedi. Btn bu szleri byk bir nezaket ve ciddiyetle sylyordu. Ma-rio'nun gerekten kocas olduunu mu sanyordu, yoksa etrafnda her szn byk bir saygyla dinleyen onca gencin yannda olmak m byle konumasna yol ayordu, Signora anlamamt. Hepsine o enfes yemekler iin teekkr etti, ilerde kendi imknlaryla geleceini syledi. - Yaknda talyan yemeklerinden oluan bir mn hazrlayacaz. Mnleri ngilizce'ye evirmeye ne dersin? diye sordu Patrick. - Memnuniyetle yaparm, dedi Signora. Yz parlyordu. "ki hafta alrsam ancak, bu lokantada yiyecek kadar para kazanrm. Bu tercme iiyle hi olmazsa gzel bir yemein bir blmn karlayacak param olur" diye dnd. Patrick, ciddiydi. "Bunu resm olarak, para karl yaparz" dedi. Brennan'lar nasl bylesine kibar ve bilinli davranmay renmilerdi ? Patrick ianeymi gibi grnmeden ona para teklif etmeyi ne gzel baarmt... Signora gitgide gleniyordu. "Sras gelince konuuruz. Sizi daha fazla megul etmeyeyim. Haftaya urar yaptklarm anlatrm." Sonra uzatmal vedalara frsat vermeden hzla lokantadan kt. talya'da kyde yaad yllarda birini ziyarete gidince abuk kalkmann, birine rastlaynca uzun uzun konumaktan kanp ksa kesmenin daha fazla takdir grdn anlamt. Poet ay ve biskvi ald, sonra kendine ek bir lks olarak kaliteli bir el sabunu ald. Birka lokantaya urayarak mutfakta yardmc olarak almak istediini syledi, ama her yerden nezaketle geri evrildi. Bir spermarkette raf dzenleyici olarak i istedi, bir gazetecide de gazete ve mecmua paketlerini ap dizmeye talip oldu. Herkes aknlkla bakyordu. Kimi neden Bulma Kurumu'na bavurmadn sordu. Onlara ylesine bo bo bakyordu ki hakl olarak geri zekl olduunu dndklerini gzlemliyordu.. Signora pes etmedi. Saat bee kadar i arad. Sonra annesinin oturduu mahalleye giden otobse bindi. Evlerin etrafnda iek tarhlar ve bodur bitkilerden oluan itlerle dzenlenmi baheler vard. Kaplarn ounda hem merdiven hem rampa vard. Bu site yallara gre planlanmt. Sitenin snrn evreleyen yal aalar, bitkiler ve krmz tula duvarlar evlerini satp buraya yerlemeyi dnenlere byk bir gven duygusu veriyordu. Signora byk bir aacn arkasna saklanarak sessizce beklemeye koyuldu. Elinde kt torbas, uzun sre 23 numaral evin kapsna bakarak bekledi. Hareketsiz oturmaya o kadar alkt ki zamann nasl getiini fark etmedi. Hi saat takmad iin, zamann gemesinin hi nemi yoktu onun iin... Annesini grnceye dek bekleyecekti. Bugn olmazsa zarar yoktu. Kararn annesini grdkten sonra verecekti. Onun yzn grmeden hibir karar alamazd. Kalbinde belki ok gl bir merhamet, belki de gemiteki sevgiyi duyacak veya affetmek isteyecekti... Belki de annesini eskiden tand bir yabanc, gemite sevgi ve arkadalk besledii biri gibi grecekti. Signora hislerine gvenirdi. Ne yapmas gerektiini bileceinden emindi.

O akam 23 numaraya ne giren oldu ne de kan. Saat onda Signora nbet tutmaktan vazgeti ve otobse binerek Sullivan'la-ra dnd. Usulca kapdan girdi, yukar kmadan avaz avaz baran televizyon odasnn nnden geerken ieriye "yi geceler" diye seslendi. Jerry'yi aralarna oturtmu televizyon seyrediyorlard. "Gecenin bu saatine kadar kovboy filmleri seyrederse derslerine nem vermesi nasl beklenir?" diye dnd Signora. Odasna eski bir aydanlk ile elektrikli su staca koymulard. ay yaptktan sonra dalan seyretmeye koyuldu. Aynlal otuz alt saat dolmadan, hem Annunziata'nm stne hem de Vista del Monte'ye doru yapt yrylere ince bir tl rtlmt sanki. Acaba bir gn gelir Gabriella onu gnderdiine piman olur muydu ? Acaba Signora Leone, rlandal arkadann o denizar lkede nasl yaadn, bana neler geldiini merak 1 eder miydi ? Bunlar dnd, sonra gzel kokulu sabunuyla ykand ve yatana uzanarak uykuya dald. Vahi Bat barlarnda silah eken kovboylar, kan kavgalan ve kapal arabalara binip kaanlann seslerini duymad... Uzun, derin bir uykuyla uyudu. Uyandnda evde kimse kalmamt. Peggy spermarketine gitmiti, Jimmy ofrlne, Jerry de okuldaki derslerine. Signora, yola koyuldu. Bu kez annesinin evini sabahleyin gzetlemeye karar vermiti. Tanklk kurduu aacn arkasna yerleti. Fazla beklemesine gerek kalmadan ufak bir araba 23 numarann nnde durdu. imanca, orta yal, permal, kzl sal bir kadn kt arabadan. O kadnn kk kardei Rita olduunu anladnda elinde olmadan hayret dolu kk bir lk attn fark etti. Rita krk alt yanda olmasna karn ylesine orta yalla alm grnyordu ki... Signora buradan ayrldnda Rita kk bir kzd, arada ne bir resim gndermilerdi ne de scak bir aile mektubu... "Bunu unutmamalym" dedi. Sadece ihtiyalar olunca mektup yazmlard. Deliler gibi sevdii evli adamn peinden Sicilya'ya giden kadna sadece kendi ufack hayatlarnn konforu bozulma tehlikesiyle karlanca mektup yazma zahmetine girmilerdi. Bunu unutmamalyd. Rita gergin ve sert grnyordu. Rita'y Gabriella'nn annesine benzetti. Ufak tefek, hrs iinde bir kadnd, gzleri durmadan etraf kolaan eder, kusur arard. "Sinir hastas bir kadn" derlerdi onun iin. Sinirliydi... Bu kadnn, bu omuzlar km, kamburu km kadnn, ayam skan ayakkablarla drt admlk yeri on admda yryen bu kadnn kk kardei Rita olmas mmkn myd ? Signora, aacn arkasnda az ak aknlk iinde bakyordu. "Arabann kaps ak, demek ki annemi getirecek" diye dnd. Annesini grnce hissedecei oka kendini hazrlyordu. Rita bylesine yalandna gre kim bilir annesi ne haldeydi ? Aklna Annunziata'daki yallar geldi. Ufak tefek, ounlukla ellerinde bastonlar ky meydannda oturup geenleri seyrederler, glmseyerek kzlarn eteklerini ellerler ve "Bella, bellisima"9 derlerdi.

Annesi byle bir yal deildi. Annesi iyi korunmu yetmi yedi yanda bir kadnd. Kahverengi bir elbise ve kahverengi bir hrka giymiti. Salar, smsk arkaya toplanm, modas gemi bir topuz yaplmt. Mario'nun yllar nce, "Salarn serbest b-raksa annen ok daha ho olur" dedii gnk gibiydi sa. 9. Gzel, ok gzel, (.n.) "Dn" dedi kendi kendine, "O gnlerde annem imdiki ya-mdayd. Ne kadar kat, ne kadar inat, dediim dedik biriydi, iten hissetmese bile din kurallara uymakta ne kadar srarcyd... Annesi ondan yana olsayd, cesaretle Signora'y korusayd her ey ne kadar baka olurdu... Signora yllarca yalnz olmaz, evi ve lkesiyle balan kopmazd. yle olsayd annesi ile babasna bakmak iin seve seve geri gelir, kyde otursalar da onlar yalnz brakmaz, hayatlarnn son gnlerini ayrlmak istemedikleri iftliklerinde geirmeleri iin elinden geleni yapard. imdi ise... imdi ondan birka metre uzaktaydlar... istese seslenir onlar da sesini duyarlard. Annesinin sert bir sesle, "Peki, peki, tamam giriyorum ite! Acele ettirmene gerek yok. Bir gn sen de yalanacaksn, unutma" diye Rita'y azarladn duydu. Rita'nn sinirden daha da gerginleen vcudunu gryordu. ki kadnn birbirlerini grmekten hi zevk almadklar belliydi, Annesinin kzyla hastaneye gitmekten hi mutlu olmad anlalyordu. Evinde kalamayan yal adam grmeye giderken ikisinin hibir ortak duyguyu paylamadklar, beraberlik iinde olmadklar gzlemleniyordu. "Bu Rita'nn gn olmal. Yarn da Helen'in gn olsa gerek" diye dnd. Sonra sra gelinlere geliyordur, onlar da bu zevksiz grevi neesiz bir biimde yerine getiriyorlardr. talya'daki deli kadnn geri dnmesini istemelerinden daha doal ne vard? Araba, iinde yan yana ve dimdik oturan ve hi konumayan iki kadnla yola kt. Sevgiden yoksun bir aileden gelip de bylesine sevmeyi nereden renmiti ? Signora bunu merak ediyordu. Grdkleri karar vermesine yetmiti. Signora bahe dzeni ok gzel olan siteden ba dik ayrld. Her ey akla kavumutu. "Pimanlk yok, gemiten gelen sululua da yer yok" dedi. bulmak konusunda o gn de bir gn ncesinden farkszd, ama Signora umutlarnn krlmasna izin vermemeye kararlyd. Yolu Iiffey Nehri'ne dnce Suzi'nin alt kahveye gitti. Gen kzn onu grmekten mutlu olduu belliydi. - Gerekten gittiniz demek! Annem durup dururken bir kirac bulduklarn syledi. - Evet, ok gzel bir yer. Teekkr etmek iin geldim. - Hayr, hi gzel deil, ama imdilik idare eder. - Yatak odasndan dalar gryorum. - Evet, stne bir sr kutu ev yaplmasn bekleyen orak toprak. - Yine de tam bana gre bir yer. Teekkr ederim.

- Rahibe olduunuzu sanyorlar. yle misiniz ? - Hayr, hayr. Korkarm rahibelikten ok uzak biriyim. - Annem kocanzn ldn sylediinizi anlatt. - Bir bakma doru. - Bir bakma ld... bunu mu demek istiyorsunuz? Signora ok sakindi. nsanlarn onu rahibe sanmalarn anlamak ok kolayd. "Hayr, bir bakma kocam saylrd demek istiyorum. Ama btn bunlar annene ve babana anlatmaya gerek duymadm." - Hi gerek yok. Anlatmamakla aklllk etmisiniz, dedi Suzi Signora'ya bir fincan kahve doldurdu. Messesenin ikram, diye ekledi fsltyla. Signora kendi kendine glmsedi ve "Akllca davranrsam Dublin'de bedavaya yemek yiyebileceim" diye dnd. "Quen-tin's'te bedava le yemei yedim. im i" dedi Suzi'ye. - almak iin can attm yer oras, dedi Suzi. Garsonlar gibi siyah pantolon giyerdim... Bayan Brennan'n dnda orada alan tek kadn ben olurdum. - Bayan Brennan' nerden tanyorsun ? - O bir efsanedir, dedi Suzi. sene kadar onun yannda almak istiyorum... Her eyi renip kendi lokantam amak iin. Signora, hasetle iini ekti. "Benim gibi bulaklk yapmak iin bavurup her seferinde reddedilmek yerine byle bir olasln gerekleebileceini dnmek ne gzel" diye dnd. "Syler misin, ben neden basit bir i, temizlik yapmak, ortalk toplamak gibi herhangi bir i bulamyorum? Neyim eksik benim? Yoksa ok mu yalym ?" Suzi dudan sryordu. "Bana kalrsa bavurduunuz ilere gre fazla mkemmelsiniz. Nasl bizimkilerin evinde oturmayacak kadar gsterili biriyseniz, ayn ey. nsanlar rahatsz ediyor, tuhaf geliyor. Onlar tuhaf insanlardan korkarlar." - Peki, sence ne yapmalym? - Belki biraz daha yksei hedeflemelisiniz. Resepsiyon memurluu gibi veya... annem insan ldrtacak gzellikte bir yatak rtnz olduundan sz etti. Belki o rty bir dkkna gsterseniz. Uygun bir dkkna gtrrseniz... - Bunu yapacak kadar kendime gvenmiyorum. - Sizin yanzda, kocanz olmayan bir erkekle talya'da yaa-dysanz, yeteri kadar kendinize gvendiiniz kesin, dedi Suzi.

Sonra birlikte en kaliteli ilemelerin satlabilecei modaclarn ve tasarmclarn listesini hazrladlar. Suzi'nin listeye ekleyecek isimleri dnrken elindeki kalemi emdiini gren Signora hayal gcn altrmaya balad. Belki bir gn bu gzel kz An-nunziata'ya gtrr, "Yeenim" diye tantrrd. Nasl olsa ikisi de kzl sal deil miydi ? Bylece talyanlara rlanda'da da bir hayat olduunu ispat eder, rlandallara da talya'da hatr saylan biri olduunu gstermi olurdu. Tabi hepsi bir ryadan ibaretti, Suzi ise sandan sz ediyordu. - ok nl, ok gzel sa kesen lks bir kadn berberinde alan bir arkadam var. Gen berberleri eitmek iin gnlllere ihtiyalar oluyor. Neden oraya gitmiyorsunuz ? ki pounda inanlmaz gzellikte bir kesim yaparlar. Mteri olarak giderseniz yirmi otuz kat fazla para demeniz gerekir... Sa kestirmeye 60 pound verenler de mi vard ? Dnya delirmiti. Mario uzun salarn ne kadar sevdiini hep sylerdi... Ama Mario yoktu artk, Mario lmt. Mario, rlanda'ya geri dnmesi iin ona haber gndermemi miydi? yleyse san kesmesini de kabul etmi oluyordu. "O yer nerede ?" diye sordu Signora ve adresi ald. Peggy Sullivan, "Jimmy, san kestirmi," diye fsldad. Jimmy, bir futbol antrenryle yaplan syleiyi izliyordu. "yle mi, ne iyi" dedi. - Yok, beni dinle, gerekten syledii gibi biri deil. Kapdan girerken grdm. Tanyamazsn. En az yirmi ya genlemi. - Ne gzel! dedi Jimmy, televizyonun sesini biraz daha ykselterek. Peggy uzaktan kumanday alp sesi biraz kst. - Biraz saygl ol. Kadnn parasn alyoruz. stne stlk bir de sar etmeye hakkmz yok. - Tamam, tamam. yleyse sen de sus biraz! Peggy suratn asarak oturuyordu. Bu Signora denen kadn gerekten tuhaft. "Grnd kadar basit olsayd bugne kadar hayatn srdremezdi" diye dnd. O kadar parasz olan biri byle pahal bir yerde salarn kestiremezdi. Peggy esrarl durumlardan nefret ederdi. Kar karya bulunduklar duruma ise en azndan sr dolu denirdi... - Yatak rtm yanma alrsam kusura bakmayn. Evin eyalarn gtrdm dnmenizi istemem, diye aklama yapyordu Signora ertesi sabah kahvaltda. nsanlar artyorum. Onlara elimden neler geldiini gstermem gerek. Salarm elemanlarna deneyim kazandrmak iin gnll arayan bir kuafrde kestirdim. Eskisi kadar garip grnmyorum, deil mi ? - ok yakm, Signora, dedi Jimmy Sullivan.

- ok pahal durduu kesin, dedi Peggy onaylayan bir edayla. - Boyal m ? diye sordu Jerry merakla. - Hayr, sadece kna srdm. Ama salarmn rengini ok olaand buldular, "Vahi bir hayvan gibi" dediler, diye yantlad Signora. Ne Jerry'nin sorularna ne de gen kuafrlerin sylediklerine alnmt. Grenlerin eliinden ylesine etkilenmeleri, ehir adlan ile ieklerin i ie yerletiriliine hayranlklarn ifade etmeleri onu mutlu etmiti. Ama i veren yoktu. Adn ve adresini alp dosyalayacaklarn sylediler. Oturduu yerin adresini duyunca ar-yorlard. Sanki daha k bir mahallede oturmas gerekiyormu gibi... Bugn de dier gnler gibi her yerden geri evrildii bir gn olmutu, ama bu kez biraz daha nezaket ve daha az aknlkla yapmlard. Gittii modaclar, butikler ve iki tiyatro grubu elile-rini hayranlk ve ilgiyle izlemilerdi. "Daha yksei hedefleyin" diyen Suzi haklyd. Sicilya'nn bir kynde yaad onca yl yapt gibi rehberlik yapmay veya retmen olmay dnmeye cesaret edebilir miydi? Akamlar Jerry'yle konumay det edinmiti. Her akam gelip kapsn vurur ve "Megul msnz, Signora?" diye sorard. - Hayr, deilim. eri gir, Jerry. Konuacak birinin olmas houma gidiyor. - Aa gelebilirsiniz. Bizimkiler bir ey demezler. - Yok, hayr. Ben sadece bir oda kiraladm. Benden honut olmalarn isterim. Tepelerine binmek deil... - Neler yapyorsunuz Bayan Signora? - Bir butik iin bebek elbiseleri yapyorum. Drt tane alacaklarn sylediler. Kuma kendi paramla aldm iin gzel elbiseler yapmak zorundaym. Beenmeyip almazlarsa kt olur. - Fakir misiniz, Bayan Signora? - Tam olarak deil, ama fazla param yok. Son derece doal, mantkl bir yantt. Jerry yeterince tatmin olmutu. Ev devlerini neden buraya getirmiyorsun, Jerry? dedi Signora. Hem bana arkadalk etmi olursun hem de gerektiinde sana yardm ederim. Mays ay boyunca oturdular ve itenlikle konutular. Jerry, yanl anlam gibi drt yerine be elbise yapmasn nerdi. Jerry'nin fikri mkemmeldi, elbiselerin beini de almt dkkn sahibi. Signora Jerry'nin devlerine byk ilgi gsteriyordu. "O iiri bir kez daha oku bana. Bakalm ne

demek istiyor?" - Ama bu ok eski bir iir, Signora. - Yine de bir anlam vardr. Gel birlikte dnelim, ikisi birlikte iiri okuyorlard: '"Dokuz fasulyem olacak.' Neden dokuz tane istiyor acaba?" - Yal airin teki, Signora. Bence ne istediini kendi de bilmiyordu. "Ve yalnzca an sesleriyle yaamak" Dn bir kere, Jerry, sadece ar sesleri duymak istiyor, kentin grltsnden hi holanmyor. - Yal olduu iin, dedi Jerry. - Kim yalyd ? - Yeats, iirleri yazan adam. Yava yava Jerry'nin her eyle ilgilenmesini salamay baarmt. Kendi bellei zayfm gibi davranyordu. Bir taraftan diki dikiyor, bir taraftan da ayn eyi birka kez tekrarlamasn istiyordu. Jerry Sullivan bylelikle, farknda olmadan iir ezberliyor, kompozisyon yazyor, matematik problemlerini zyordu. Tm konularn arasnda ilgisini biraz olsun eken corafyayd. Bunun nedeni Bay O'Brien adndaki retmendi. Mthi bir retmen olmalyd. Bay O'Brien nehir yataklarn, toprak katmanlarn, erozyonu anlatyor, sonra da rencilerinin bu konular bilmesini bekliyordu. Oysa dier retmenlerin byle bir beklentileri yoktu. Aralarndaki nemli fark buydu. - Gelecek yl mdr olacak, dedi Jerry. - Yaa. Mountainview'dakiler bundan memnun mu? - Evet, sanrm. Yal Walsh boktan biriydi... Ne dediini anlamaz gibi yzne bakt. Bunu yaptnda hep ayn sonucu alyordu. - Bay Walsh canm. u yal mdr... O kadar iyi bir mdr deildi de... - Ah, imdi anladm. Suzi, Jerry'nin konumasnn ok deitiini artk kfretmediini anlatmt Signora'ya. Ayrca okuldaki hocalarndan biri devlerini ok daha iyi yaptn sylemiti. Suzi, "Size para vermeliler" demiti. "zel bir retmenden ne farknz var? retmen olarak i bulamamanz ok yazk." - Annen perembe gn beni aya davet etti. Seninle tanmam iin, dedi Signora. Jerry'nin

retmeni de geliyor sanrm. Bana kalrsa annen destek istiyor. - Tony O'Brien apknn tekidir. Ka hikyesini biliyorum. Onun iin dikkatli olun, Signora. Bu yeni salarnzla sizden holanaca kesin. - Bundan sonra artk hibir erkee ilgi duymayacam. Bu szleri byk bir sadelikle sylemiti. - Sondan bir ncekinden sonra ben de ayn eyi sylemitim, ama birden yeniden ilgilenmeye baladm, dedi Suzi. Perembe gnk ay daveti tedirgin bir havada balad. Peggy Sullivan doal bir ev sahibesi deildi, bu yzden konumalar Signora ynetmeye balad. Ryada gibi yumuak bir sesle rlanda'da gzlemledii deiiklikleri ve lkenin nasl iyiye gittiini anlatyordu. "Okullar ne kadar neeli ve aydnlk, Jerry de bana corafya dersinde ele aldnz projelerden sz ediyor. Ben okuldayken byle eyler sz konusu deildi." Bu konumalar buzlar eritti. Peggy Sullivan retmenin ziyaretinin altnda oluyla ilgili ikyetler listesi yattn sanyordu. Kz ile Signora'nn bylesine anlaacaklarn hi ummamt. Ne de Jerry'nin Bay O'Brien'a sokak isimleriyle ilgili bir alma yaptn, bu yredeki sokak adlarnn nedenlerini aratrdn sylemesini bekliyordu. Biraz sonra Jimmy de gelmiti. Signora da Jerry'nin Jimmy gibi kenti iyi bilen bir babas olduu iin ok ansl olduunu syleyerek, babasnn tm haritalardan daha faydal olacan eklemiti. Normal bir aile gibi konuuyorlard. Tony O'Brien'n ziyaret ettii ailelerin oundan daha nazik ve terbiyeliydiler. Bugne kadar Jerry Sullivan' mitsizler grubunda gryordu. Evi hkimiyeti altna alan bu acayip, kimseye benzemeyen kadn demek ki ocuu da olumlu biimde etkilemiti. - talya'da o kadar uzun zaman kaldnza gre o lkeyi ok sevmi olmalsnz. - Evet, ok ok sevdim. - Ben hi talya'ya gitmedim, ama okuldan bir arkadam, Ai-dan Dunne adnda bir retmen, braksanz talya'y yer ier, durmadan anlatacak kadar sever. - Bay Dunne. Latince retmeni... dedi Jerry skntl bir sesle. - Latince mi ? Sen de Latince renebilirsin, Jerry, dedi Signora yz parlayarak. . - Yok canm. Latince aklllar iin. niversiteye gidip doktor, avukat olacaklar iin. - Hayr, bu doru deil, dedi Signora ile Tony O'Brien bir azdan. - Ltfen, buyrun... dedi Tony Signora'ya sz vererek.

- Ben Latince renmediim iin ok pimanm. Franszca'nn, talyanca'nn, spanyolca'nn kk Latince. nsan bir szcn Latince kkn bilirse nereden geldiini anlar. Tony O'Brien da "Tanrm, Aidan Dunne'la tanmanz lazm. O da yllardr ayn eyi syler. Ben genlerin Latince renmelerini mantkl bir dil olduu iin ok uygun gryorum. Bulmaca gibi bir ey... Onlar dnmeye zorlayan bir ura. Telaffuzunda da zorluk olmayan bir dil." Bay O'Brien gittiinde hepsi bir azdan konumaya baladlar. Signora, Suzi'nin eve daha sk gelmeye balayacan sezmiti. Belki eskisi gibi babasndan kamaya gerek duymayacakt. Ne olmusa olmu, baz eyler iyiye doru gitmeye balamt. Signora ile Brenda yry yapmak iin St. Stephen's Green'de bulutular. Brenda rdeklere bayat ekmek getirmiti. kisi gnein altnda, keyifle rdekleri besliyorlard. - Her ay anneni ziyaret ettiimi biliyorsun. Geri dndn sylemem gerekir mi ? diye sordu Brenda. - Sen ne diyorsun ? - Bence hayr. Ama gidip onunla oturmandan hl korktuum iin byle diyorum. - Demek beni hi tanmyorsun. Gerektiinde ok kat olabilirim. Annemi insan olarak seviyor musun? Doruyu syle! - Hayr, ok sevdiim biri deil. nceleri senin hatrn iin gidiyordum. Sonra kapana tutuldum, ona acmaya baladm. Ri-ta'dan, Helen'den, o feci gelinlerinden o denli ikyetiydi ki... - Gidip annemi greceim. Benim yzmden yalan sylemeni istemem. - Gitme. Seni kandrrlar. - Bu imknsz. Bana inan. O leden sonra annesine gitti. 23 numarann kapsna gitti, zilini ald. Annesi anlamadan yzne bakyordu. "Evet?" dedi. - Ben Nora'ym, Anne. Seni grmeye geldim. Ne bir glmseme ne sarlmak iin alan kollar ne de iten bir karlama... Kapda duruyorlar, donmu gibi bakyorlard. Annesi ieri girmesi iin bir adm bile gerilememiti, Nora ise girebilir miyim diye izin alacak deildi. Yine de konutu. "Nasl olduunu grmek iin geldim. Bir de babam huzurevine onu grmeye gitmemi ister mi diye soracaktm. Herkes iin en uygun olan yapmak istiyorum."

Annesinin duda kvrld. "Ne zamandan beri kendini deil de bakalarn dnmeye baladn ?" dedi. Signora kmldamadan eikte duruyordu. Sakinlii buna benzer durumlarda daha belirgin olurdu. Bir sre sonra annesi geriye doru bir iki adm atarak, "Mademki buradasn bari ieri gir" dedi. Signora eski evlerinden birka tandk para grd. yi tabaklarn ve ufak tefek gmlerin durduu kaplar caml bfe vard. Eskiden olduu gibi bugn de ii grnmyordu. Duvarlarda tek bir resim yoktu, kitaplk da botu. Odann en nemli eyas ortada duran byk televizyondu. Yemek masasnn stnde bir ie portakal suyu vard. Tek bir iek, hayatn zevkli olduunu kantlayan tek bir iaret yoktu. Annesi oturmasn sylemedii iin Signora yemek masasnn yanndaki sandalyeye oturdu. "Bu masada ka kere yemek yenmitir acaba" diye dnyordu. Sonra kendine kzd, yirmi alt yl boyunca hi yemee misafir gelmeyen bir evde oturmam myd ? "Belki de kaltmla ilgili bir eydir" diye dnd. - Evi sigara dumanyla doldurmaya can atyorsun, deil mi ? dedi annesi. - Hayr, Anne. Hi sigara imedim. - Ben senin ne yaptm ne yapmadm nereden bilebilirim ki... -Evet, Anne. Nereden bilebilirsin? Sesi sakindi, hi kavgac deildi. - imdi niin geldin? Tatil iin mi? Yoksa baka bir ey mi var? Signora, annesini deli eden o alak sesiyle artk burada yaamaya karar verdiini, bir oda kiraladn ve ufak tefek diki ileri yaptm anlatt. Hayatm daha iyi kazanmak iin daha iyi bir i bulmay mit ediyordu. Annesinin oturduu mahalleyi duyunca taknd kmseyen tavr grmezlikten geldi. Sonra tepkisini beklemek zere sustu. - Ne oldu o Mario muydu neydi sonunda seni sokaa m att ? - Adnn Mario olduunu pekl biliyorsun, Anne. Onunla tanmtn. Hayr beni sokaa atmad. Bugn eer hayatta olsayd ben hl oradaydm. Duyunca zleceini biliyorum Anne, feci bir ekilde ld. Da yolunda bir kazada. Ben de geri dnp rlanda'da yaamaya karar verdim. Yine bir sre sustu ve bekledi. - Koruyucun lp gittikten sonra herhalde orada kalman istemediler, deil mi ? - Hayr, yanl. Benim iyiliimi istediler. Hepsi. Annesi yeniden kmseyen bir ses kartt. Aralarna youn bir sessizlik kt. Annesi bu sessizlie fazla dayanamad. "Yani imdi sen o insanlarla o sitede mi yaayacaksn ? Yani kendi kanndan, canndan olan insanlarn yerine o isizlerle, o canilerle mi oturacaksn? Senden bunu mu beklemeliydik ?"

- Bana bir yuva teklif etmen beni ok duygulandrd, Anne. Ama birbirimize yabanc olal o kadar yl geti ki... Bu sre iinde ben de kendime ait bir yol izdim. Eminim sizler iin de ayn ey geerli. Hayatmla ilgili hibir ey renmek istemediniz, o bakmdan yaammdan sz edersem cannz skacam oktan anladm. Arada srada gelip seni grebilirim, babamn da beni grmek isteyip istemediini sylersin. - Bu ziyaret etme teklifini giderken birlikte gtrebilirsin. in dorusu hibirimiz seni istemiyoruz artk. - Buna inanmak istemiyorum. Hepinizle teker teker ilikimi korumak istedim. Arka arkaya mektuplar yazdm. Alt kz yeenim ve be erkek yeenim hakknda hibir ey bilmiyorum. Dndme gre onlar yakndan tanmak isterim. - Beni iyi dinle. Hibiri seninle iliki kurmak istemiyor. Bu kadar yl sonra birdenbire ortaya kp her eye kaldn yerden devam edeceini sanacak kadar delisin sen. Bari bir eyler yapm olsan. Bir yerlere varm olsan bir ey demezdim... u arkadan Brenda'ya bak! Gzel, bakml bir kadn, evli, fevkalade bir ii var. Her annenin ite kzm diye iftihar edecei bir kz evlat... senin gibi biri deil... - Tabi Rita ve Helen de var, dedi Signora. Bu kez yan aalayc bir ses kt annesinden. Onlarn da btnyle tatmin edici evlatlar olmadklan grlyordu. Geri geldiime gre belki arada srada seni yemee kartabilirim, Anne. Veya ay imeye birlikte ehre ineriz. Huzurevine urayp babamn beni grmek isteyip istemediini reneceim. Bir sessizlik oldu. Annesinin kavrayabileceinden daha fazlasn yaamlard. Signora adresini vermemi, sadece yaad mahallenin adn sylemiti. Kardeleri gelip onu bulamayacaklard. Hi sululuk duymuyordu. Karsnda onu hi sevmemi, hi iyiliini istememi biri vard. Arkada olmalar, iliki kurmalar iin yalvard onca yl en ufak bir scaklk ve yaknlk gstermemi bir kadn vard karsnda... Gitmek zere ayaa kalkt. - Aman efendim! Bu ne kendini beenmilik byle!... Bandan geenlerden sonra Dublin'de hibir erkein yzne bakmasn bekleme sakn! Boanmann serbest olduunu biliyorum, ama baban o kadar zdkten sonra senin gibi baka bir erkein art, elli yanda bir kadn isteyecek birini bulacan sanma. - Hayr, bulamayacam biliyorum, Anne. Benim o konuda hibir beklentim yok. Sana ufak bir not yazp birka hafta sonra ziyaretine gelirim. -Birka haftam? - Evet, Anne. Belki bir pasta veya Bewleys'den kirazl kek getiririm. Birlikte ay ieriz. Bakalm... Rita ile Helen'e selam syle, onlara da yazacam syleyebilirsin. Annesi ne olduunu anlamadan kapdan kmt. Birka dakika gemeden kzlarndan birini arayacandan emindi. Yllardr yaamlannda bu kadar dramatik ikinci bir olay olmamt.

Hi hzn duymuyordu. O duyguyu yllar nce yitirmiti. Sululuk da duymuyordu. imdi en byk sorumluluu kendine kar duyuyordu. bulmak, gl olmak ve akllca davranmak zorundayd. Gzel kzlann ne kadar ekici bulsa, ask suratl oullarn ne kadar korumak istese de kendini Sullivan ailesine baml olmaktan kurtarmalyd. Kendi kuann Dublin'deki en baanl rnei olan Brenda ve Patrick'e yk olmaktan da kurtulmas gerekiyordu. O ince elilerini her zaman alacaklanna emin olmad butiklere de gvenemeyeceini biliyordu. Bir eit retmenlik bulmalyd. Hi olmazsa temel talyanca retecek yetenei vard. ok nitelikli olmamasnn nemi yoktu. talyanca'y kendi kendine renen o deil miydi ? Belki Jerry'nin okulundaki o adam, hani Tony O'Brien'm talya a dedii adam... Belki o talyanca renmek isteyen bir grup tanyordu. "Paras az da olsa nemli deil" diye dnd. "O gzel dili konumaktan yle mutlu olurum ki bu da bana yeter. Ad neydi ? Bay Dunne myd ? Evet, evet, Dunne'd ad. Sormaktan ne kaybederdi ? talyanca'y sylendii kadar seviyorsa zaten Signora'dan yana olurdu. Okula giden otobse bindi. Onun gzelim Vista del Monte'sin-den, u srada yamalanndan aa iek akan dalanndan ne kadar farkl bir yerdi. Buras beton avlusu, ykntya benzeyen bisiklet barna, plerle dolu bahesi ve boyalar dklm binalanyla hi de i ac grnmyordu. "Neden duvarlarn kenarna biraz yeil sarmak dikmemiler" diye dnd. Signora bunun gibi devlet okullarnn yeterince fon bulamadklarn, ba yapan zenginlerden yoksun olduklarm biliyordu. Bu durumda Jerry Sullivan gibilerinin neden okullaryla iftihar etmedikleri meydandayd. Latince hocas Bay Dunne' nerede bulacan sorduunda, "retmenler odasndadr" dediler. Kapy vurdu, karsnda bir erkek vard. Kahverengi salar dklmeye balam, huzursuz bakl biriydi. Gmlekleydi, ama sandalyenin arkasnda asl ceketi gzne iliti. Yemek saatiydi, dier retmenler kmlard. Bay Dunne'm okulu korumay stlenmi olduu seziliyordu. Nedense yal biriyle karlaacan sanmt. Belki Latince retmesiyle ilgili bir eydi. Oysa karsndaki en fazla onun yalarnda biriydi, belki biraz daha gen... "Gnmz llerine gre ikimiz de yal saylrz" diye dnd Signora. "Yeni bir ie balanacak bir ya deil, emekli olunacak bir ya... - Sizinle talyanca hakknda konumaya geldim, Bay Dunne, dedi. - Biliyor musunuz, bir gn birisinin kapm alp bu szleri sylemesini bekliyordum, dedi Aidan Dunne. Birbirlerine glmsediler. O andan itibaren arkada olacaklar belliydi. Dalara bakan pencerenin nnde yllardr tanyormu gibi konumaya baladlar. Aidan Dunne aklndan geen, hayal ettii gece kurslarndan sz etti ve o sabah ald korkun haberi anlatt. Yetkililer bu kurs iin gereken fonu onaylamamlard. O halde iyi retmenler bulamayacaklard. Yeni

mdr kendi fonlarndan ufak bir pay ayrmaya sz vermiti, ama o para ancak snflar donatmaya, okulu hazrlamaya yeterdi. Aidan Dunne projeden tmyle vazgeilmesinden korktuunu, imdi ufak da olsa bir mit belirdiini anlatt. Signora Sicilya dalarnda uzun yllar yaadn, sadece dili deil, italyan kltrn de biraz retebileceim syledi. rnein talyan sanatlar, heykeltralar ve freskler konusunda bir kurs yaplamaz myd? deiik konuyu kapsayan bir ders... Sonra italyan mzii, operas ve din mzii konusunda dier bir kurs yaplabilirdi. "Sonra araplar ve yemek de olabilir" dedi. Sebzeler, meyveler ve frutti di mare.10 Daha neler olabilirdi, gnlk konuma, tatile gidenlere gerekli deyimler, sonra dili 10. Deniz mahsulleri, (.n.) renmek isteyenlere gramer ve gerek talyanca dersleri... Gzleri pnl prld. Biraz nce kapda duran uzun boylu huzursuz insandan ne kadar da gen duruyordu. Aidan koridorda ocuklarn gittike ykselen seslerini duydu. O banmalar yemek teneffsnn sona ermekte olduunu belirtiyordu. Birazdan dier retmenler odaya girecek, aralarndaki bu tlsm sona erecekti. O bunlar sylemeden Signora aklndan geenleri anlam gibiydi. "Fazla kaldm, iiniz vardr. Ama buluup bu konumamza devam edebilir miyiz sizce ?" diye sordu. - Drtte kyoruz. imdi tam bir renci gibi konutum... Signora glmsedi. "Okulda almann gzel yan da bu olmal, ocuklar gibi dnp hep gen kalmak..." - Keke hep byle olsa, dedi Aidan. - Annunziata'da ngilizce dersi verdiimde yzlerine bakar "imdi bilmedikleri bir eyi ben anlatnca renecekler" diye dnrdm. Bu ok doyurucu, gzel bir his... Ceketini giymeye alan, derse gitmek zere odadan kmaya hazrlanan Aidan Dunne kadm beendiini apak belli ediyordu artk. Signora bir erkek tarafndan beenildiini hissetmeyeli ok uzun zaman olmutu. Annunziata'da saygyla baklan biriydi. Ma-rio'nun onu sevdii, ona k olduu kesin, kukuya yer olmayan bir gerekti. Onu tm kalbiyle sevmiti. Sevmiti, ama hayranlk duymamt. Karanlk basnca yanna gelmi, Signora'ya sarlm, dertlerini ona amt, ama baklarnda hibir zaman hayranlk duyduuna dair bir belirti olmamt. Signora beenilmekten holanmt. Baka bir lkeye besledii hayranl irlandallarla paylamak isteyen iyilik dolu bu adamdan da holanmt. Adamn korkusu insanlar eitmek iin dzenledii kurslara yeterince para bulamamakt. - Sizi okulun kapsnda m bekleyeyim? diye sordu. Saat drtte biraz daha konuacak zaman buluruz. - Zamannz almak istemem... diye sze balad Aidan Dunne.

- Yapacak baka bir iim yok. Signora her zamanki gibi ak szlyd. - Ktphanede beklemeye ne dersiniz ? -Memnuniyetle... Grup halinde ocuklar yanlarndan ite kaka geerlerken birlikte koridorda yrdler. Bylesine byk bir okulda hep yabanc birileri olduu iin Signora ocuklarn ilgisini ekmiyordu. aknlktan az ak kalan Jerry Sullivan'n dnda... - Tanrm, Signora... dedi hayretler iinde.

- Merhaba, Jerry, diye yantlad Signora tatl bir sesle. Sanki hep bu okuldaym gibi konumutu. Ktphanede, talyanca blmndeki kitaplann listesini inceledi. ou ikinci el, Aidan Dunne'm kendi parasyla aldn tahmin ettii kitaplard. "Ne kadar iyi bir adam" diye dnd, heyecan dolu, belki bana yardm eder. Sonra kendisinin de Bay Dunne'a yardm edebileceini dnd. rlanda'ya dnnden bu yana k kez rahatlam hissetti kendini. Trnaklarn etine batrmyordu. Yaz gneinin vurduu pencerede kollarn at ve gerinerek esnedi. talyanca reteceinden emindi, talya'y dnmeyeceinden de emindi. Dublin'i dnd. "Derslere katlmak isteyenleri nasl bulacaz." O ve Bay Dunne. O ve Aidan. Kendini toparlad. Hayal kurmaktan vazgemeliydi. En byk kusuru buydu... Herkes byle sylemez miydi ? "Hep delice fikirlerin peinde koar, gerei gremez" derlerdi. ki saat sonra Aidan Dunne eikte belirdi. Yz iten bir glmsemeyle aydnlanmt. "Arabam yok" dedi. "Herhalde sizin de yok, deil mi?" - Cebimde ancak otobs bileti alacak param var, dedi Signora. "Grania Dunne'a k olsaydm hayatm ne kadar kolaylard" diye dnyordu Bili. Grania yirmi yanda olmalyd, demek ki yalar da uygundu. yi bir aileden geliyordu, babas Mountainview'da retmendi, annesi Quentin's Lokantas'nda kasiyerdi. Gzel bir kzd, konumaktan zevk ald biriydi. Birlikte bankay ve bankadakileri ekitirirler, neden hep agzl bencil insanlarn ilerlediklerini sorgularlard. Grania, kz kardeini sorar, ona kitaplar getirirdi. Her ey baka olsayd belki Grania da ona ak olabilirdi. "Ak ve sevgiyi anlayl bir insanla tartmak kadar zevkli bir ey olamaz" diye dnyordu. rnein Grania unutmak istedii, fakat bir trl aklndan kartamad o yal bal erkekten sz ettiinde Bili ne demek istediini anlyordu. Babas yanda biri olduunu, sigara itiini, nefes alrken hrldadn, ksrkten boulacak gibi olduunu, byle giderse birka seneye kalmaz lp gitmesinden korktuunu, ama yine de onun kadar ekici birine rastlamadn sylyordu.

Ta bandan okul mdrnn kendisi olacan bildiid, yalan syleyerek Grania'dan sakladn, bu yzden birlikte olmalarna hi olanak kalmadn anlatyordu. Babasnn Tony O'Brien'la ktn -bir kez olsa bile- yattm renirse o saniye yere yklp leceini sylyordu. Aslnda Grania bakalaryla kmay da denemiti, ama bu birliktelikler pek baarl olmamt. Hep Tony'yi dnyor, glnce gz kenarlarnda oluan krklklar aklna geliyordu. Ne byk bir hakszlkt bu!... nsan neden bu denli uygunsuz birine k oluyordu ? Bill, Grania'nn anlattklarnn tmn itenlikle onaylyordu. Kendisi de uygunsuz bir akn kurban deil miydi ? O da en akla gelmeyecek birine, Lizzie Duffy'ye tutulmam myd ? Lizzie ok gzel, insann bana dert aacak cinsten bir kzd. Hayat boyunca btn yasaklara bakaldrm, hep istediini yapm biriydi. Lizzie de Bill'i seviyordu. Ya da seviyorum diyordu. Ya da sevdiini sanyordu. "Hayatm boyunca bu kadar ciddi, bu kadar bayku, bu kadar saygn ve bu kadar sama birini tanmadm" diyordu. Lizzie Bill'i dier erkek arkadalaryla karlatrnca verdii tm sfatlar yakyordu. Dierleri olur olmaz her eye glen, i bulmak veya bir ite devaml almak gibi sorunlara nem vermeyen, ncelii tatile gitmek veya elenmek olan kimselerdi. Liz-zie'yi sevmek delilikten baka bir ey deildi aslnda. Bili ile Grania bir yandan kahve iiyorlar, bir yandan da "nsan sadece kendine uygun olana k olsa hayat hem ok skc hem de ne kadar kolay olurdu" diyorlard. Lizzie, Bill'in ablas Olive'i hi sormazd. Bir gn ziyaretlerine geldiinde onunla karlamt. Olive yavat, hep yavat. Hastalnn ya da rahatszlnn bir ad yoktu. 25 yandayd ama, sekiz yanda gibi davranyordu. ok ho bir sekiz. lk karlamada Olive'in problemi anlalmazd. Olive, sekiz yanda bir ocuk gibi hikyeler anlatr, televizyonda izledii sama sapan eylerden etkilenirdi. Bazen bararak konuur ve derbederce davranrd, iri olduu iin saa sola arpar, eyalan devirirdi. Ama Olive'in sinirlendii veya deiken ruh hallerine girdii hi grlmezdi. Herkesle ve her eyle ilgilenir, dnyada ailesinin benzeri olmadn dnrd. Annesi ardan ald hazr bir keki biraz sslese, "Annem dnyann en gzel pastalarn yapar" derdi. Annesi de gururlanarak glmserdi. "Babam byk bir spermarketi ynetiyor" derdi. Dkknn jambon reyonundan sorumlu olan babas da anlayla glmserdi. - Kardeim Bili banka mdrdr, szleri Bill'i glmsetirdi. Grania da bu szleri duyunca glmt. Bili ise, "Bakalm o gnleri grecek miyiz ?" demiti. - Aslnda yle bir grev istemiyorsun ki... Kabul edersen boyun ediini, kurallarndan dn verdiini dnmeyecek misin? diye sormutu Grania. Lizzie aslnda Olive'le ayn fikirdeydi. Sk sk, "Bankada ykselmelisin" diyordu. "Ben ancak baarl bir adamla evlenebilirim. Yirmi be yama bastmzda evleneceksek senin oktan ykselmeye balaman gerekirdi."

Bu szler her ne kadar Lizzie'nin efsanevi sar buklelerini arkaya atp bembeyaz dilerini ortaya kartan berrak kahkahas eliinde sylenmi olsalar da Bill'in gerei ifade ettiklerinden hi kukusu yoktu. Lizzie, baarsz biriyle asla evlenmeyeceini sylyordu, "yle yaparsam ikimizi de mahvedeceim iin ktlk yapm olurum" diyordu. ki yl sonra, ikisi de eyrek asrlk olduklarnda, kendisine evlenmek iin bitii tarih gemeden yeni hayatna balamak isteyeceini, o zaman Bill'le evlenmeyi ciddi olarak dneceini sylyordu. Lizzie bankaya yeni bir kredi iin bavurduunda eski kredi borcunu dememi olduu iin istei reddedilmiti, Visa kart elinden alnmt. Bili, Lizzie'nin evinde, "Yarn saat on yediye kadar borcunuz denmedii takdirde bankann yasal yollara bavurmaktan baka..." diyen mektuplar grmt. Nasl olsa banka daima baka bir seenek bulurdu. Lizzie kimi kez alayarak, kimi kez bulduu yeni bir iin heyecan ve zgveniyle dolu olarak bankaya gider, iini hallederdi. O hi batmaz, hi pimanlk duymaz, deimek iin hi aba sarf etmezdi. -Aman, Bili, bankalar ne kadar kalpsiz ve ruhsuz eyler!.. Hep para kazanmak peindeler. Hi kaybetmeyi gze alamyorlar. Onlar dman, derdi. - Onlar dman deil, benim iverenim, diye yantlard Bili. Lizzie ikinci bir ie arap smarladnda, "Yapma Lizzie" derdi. Ismarlad ikinci ieye verecek paras olmadn, sonunda hesab Lizzie'nin deil kendisinin deyeceini ok iyi bilirdi. Bu para ileri gittike zorlayordu. Maa babasnn kazancndan daha fazlayd, hayatta baarl olmas iin gsterdikleri zveriye karlk, ailesine yardm etmek istiyordu. Oysa Lizzie'yle birlikte olan kiinin para biriktirmesine olanak yoktu. Yeni bir cekete ihtiyac vard, ama bu bile imknszd. Paras olmadnda Lizzie'nin tatilde bir yerlere gitmekten sz etmemesi iin durmadan dua ediyordu. Byle giderse Lizzie'nin evlenmek iin koyduu koullan nasl yerine getireceini, yirmi be yama kadar zengin olmay nasl baaracan bilmiyordu. Bili bu yazn scak gemesi iin de dua ediyordu. Yaz gneli geerse belki Lizzie rlanda'da kalmaya raz olurdu. Tersine hava kapal geer arkadalar da u veya bu Yunan adasna gitmeye karar verirlerse veya Trkiye'de hayatn ne kadar ucuz olduundan sz etmeye balarlarsa huzursuz olaca kesindi. Bill'in alt bankadan kredi almas yasakt. Bu bankann kesin kuralyd. Tabi baka bir yerden fe-edi bulabilirdi. Bulabilirdi, ama hi bulmak istemiyordu. "Ben acaba kt biri miyim" diye kendini sorguluyor, "Hayr, deilim" diyordu. "Kim kendinin gerekten nasl olduunu bilir ki" diye yeni bir soru taklyordu aklna. - Sanrm bakalan bizi nasl alglyorsa oyuz, dedi Grania'ya kahve ierlerken. - Bence deil. yleyse hep numara yapyoruz demektir. - Baykua benziyor muyum ? diye sordu Bili. - Ne mnasebet, dedi Grania iini ekerek. Bu sorulan ilk kez duymuyordu. - Gzlk taksam, neyse... Belki yzm yuvarlak, salarm dz de ondan.

- Baykularn sa yoktur. Onlarn tyleri var... Bu szler Bill'in kafasn iyice kartrmt. "yleyse neden baykua benzetiyorlar beni?" O akam bankada frsatlar konusunda bir konferans vard. Grania ile Bili yan yana oturmulard. Alacak yeni kurslar ve yeni rgtlenmeler konusunda bilgilendirilmilerdi. Bankann onlardan farkl alanlarda uzmanlamalarn beklediini ve dnyann dil bilen, deneyimli ve bilgili gen kadn ve erkekler iin frsatlarla dolu olduunu renmilerdi. Baka bir lkede almay kabul edenlere yksek maalar vereceklerini de ilave etmilerdi. Bu frsatlar bir yl iinde daha belirginleecekti, ama rekabet de e-tinleeceinden ilgilenenlerin imdiden hazrlklara balamalar isteniyordu. - Bir kursa yazlmay hi dndn m ? diye sordu Bili. Grania huzursuzdu. "Bir bakma istiyorum. Buradan uzaklar, Tony O'Brien'la karlamam nler diye... Ya unutamazsam dnyann bir ucunda hep onu dnrsem diye korkuyorum. Ne kadar anlamsz olur, deil mi? Baka bir lkede yaayp ne yapyor diye iim iimi yiyeceine burada kalp neler kartrdn grmem daha doru deil mi ? - Ona dnmeni istiyor mu? Bili hikyeyi ezbere biliyordu. - Evet, her hafta bankaya bir kart yolluyor. Al, ite bu haftaki kart... Grania antasndan bir kahve iftlii resmi kartt. Arkasnda kelime vard. "Hl bekliyorum. Tony." - Fazla bir ey sylyor denemez, dedi Bili. - Evet ama, seri gibi bir ey. Bir tanesinde "Kaynamaya devam ediyorum" diyordu, bir dierinde ise "Umuda devam" vard. Her eyin bana bal olduunu belirtmenin deiik yollan. - Gizli bir ifre mi yani ? - Doru drst bir kahve makinesi almadan geri dnmeyeceimi sylemitim de... O da gnderme yapyor. - Peki, kahve makinesini ald m ? - Tabi ald, Bili. Ama konumuz bu deil ki... - Kadnlar amma da zor mahluklar, dedi Bili iini ekerek. - Hayr hi de deil. Kadnlar son derecede ak szl, basit mahluklar. Belki senin ilidl olduun "Alveri Hastas Hanm" yle deil, ama oumuz sade bireyleriz. Grania, Lizzie'ye mitsiz bir vaka olarak bakyordu. Bili ise Grania'nn o yalya geri dnmesi gerektiini dnyordu. Birlikte yatakta kahve imeliler, mesajlarda ne demek istiyorsa on-lan

yapmalydlar... Grania iin onsuz hayatn anlam yoktu. Konferans Bill'in akln elmiti. Baka bir lkede i bulduunu varsayyordu. Bankann gelime projesinin bir paras olarak bir Avrupa bakentinde i bulduunu dnyordu. Hayat nasl deiirdi! mrnde ilk kez gerek para yz grrd. Hr olurdu. Evde kalp Olive'le oynamak zorunda olmaz, her akam ailesinin gzne girmek iin bankada kendisine pay kartabilecei bir olay yaratmasna gerek kalmazd. Belki Lizzie de onunla gelirdi. Paris'te, Roma'da veya Madrid'de kk bir apartman kiralarlar, imdiki gibi akamlar Liz-zie'nin evinden kp evine dnmesine gerek kalmadan her gece birlikte kalrlard. Tabi, banka gibi olaand bir yere giden biri tarafndan uyandnlmay hem ok komik hem de uygunsuz bulan Lizzie lene kadar uyurdu. Youn, uygulamal dil reten kurslar incelemeye balad Bili. Hepsi ok pahalyd. Dil laboratuvarlanna gitmesi ise sz konusu deildi. Onlar iin ne yeterli paras ne de yeterli enerjisi vard. Btn gn bankada almaktan halsiz dyor, akamlar yorgunluktan yeni bir konuya odaklanmaya mecali kalmyordu. Gerek amac Lizzie'yle yaayabilecek paray biriktirmek olduuna gre Lizzie'den ve arkadalarndan uzak kalp onu kaybetmeyi gze alamazd. "Baka bir kadm sevseydim ne kadar uygun olurdu" diye dnd yine. "Benimki kzama yakalanmak gibi bir ey" diyordu. Bkere k oldu mu insann kurtulmas zor. Hastalk geinceye veya bir zm buluncaya dek beklemekten baka aresi yoktu. Her zamanki gibi arkada Grania'nn fikrini almak istedi. Grania k kez Lizzie'ye k olmann cehenneme doru hzla yol almakla ayn anlam tadn sylemedi. Onun yerine somut bir zm getirdi. - Babam okulunda gece kurslar balatyor. talyanca kurslar... dedi. Eyllde balayacaklar, her yerde renci anyorlar. - yi retecekler mi sence? - Bilmem. Benden de renci bulmam istediler. Grania hep ok ak szl biri olmutu. Hibir zaman karsndakini kandrmaya kalkmazd. En azndan ok ucuz olacaktr. Ellerindeki tm olanaklar ortaya koydular. Otuz renci bulunmazsa kurstan vazgeilecek. Byle bir ey olursa babam iin ok zlrm... - Sen de yazlacak msm? - Hayr, yazlrsam kendini kk dm gibi hissedeceini syledi. Eer btn ailesi yazlrsa acnacak bir ey olur. - Evet, belki de haklsn. Bankaclk iin faydal olur mu dersin? Bankacln teknik terimlerim, deyimlerini retecekler mi sence ? - Hi sanmam. Ama "merhaba", "allahasmarladk" ve "baban nasl" gibi eyleri retecekler. talya'ya gidersen bunlar syleyebilmen gerekir. - Evet, dedi Bili, tamamen ikna olmamt.

- Tanr akna burada, bizim bankada bor ve alacak dnda hangi teknik terimleri kullanyoruz ki?... Onlar da retirler herhalde. - Kimler? - Anlat kadn. talyan olmal, ona "Signora" diyor. Her bakmdan olaanst biri diyor. - Kurs ne zaman balyor? - Yeteri kadar renci olursa 5 eyllde. - Btn yln parasn batan m vermek gerekiyor? - Hayr sadece bir dnemin... Sana bir bror getiririm. Yapacaksan bari burada yap. Hi olmazsa zavall babamn akln karmamasna yardmn dokunur. - Tony'yi de grecek miyim ? O ehvet dolu mektuplar yazan adam? diye sordu Bili. - Tanrm, sakn Tony'nin adn azna alma. Sana bunlan gizli tutman artyla anlattm. Grania'nn sesi kuku doluydu. Bili, elini okad. "Sadece taklyorum, o kadar. Gizli olduunu ok iyi anlyorum. Yine de karma karsa yle bir bakar ne dndm sylerim." - Ondan holanacan umarm. Grania birden hem ok gen hem ok deneyimsiz grnd. - Grrsn, onu yle olaanst bulacam ki ben de sana Tony konusunda kartlar gndermeye balayacam. Arkadann Tony O'Brien'n varlndan habersiz bir dnyada yreklendiril-meye ihtiyac olduunu anlamt. Bili o akam ailesine talyanca renmeye karar verdiini aklad. Olive ok heyecanlanmt. "Bili talya'ya gidiyor. Bili talya'ya banka ynetmeye gidiyor" diyordu komulara. Onlar Olive'e alktlar. "Harika bir ey" dediler anlayla. "Onu zleyecek misin ?" - Gittikten sonra hepimizi yanna aldrtacak, dedi Olive kendinden emin bir edayla. Bili bunlan odasnn penceresinden duyuyor ve kendini kt hissediyordu. Annesi talyanca renmesinin ok iyi bir fikir olduunu sylemiti. "ok gzel bir dil" diyordu. Papay dinlemeye baylyordu, sonra O Sole Mio arks da ne hotu. Babas ise bir erkek evladn kendini yetitirmek istemesi kadar gzel bir ey olmadn syleyerek sertifika iin sarf ettikleri tm gayretlerin bir gn meyve vereceinden emin olduunu eklemiti. Annesi olaan bir ey syler gibi "Lizzie de talyanca derslere katlacak m" diye sormutu.

Bill, Lizzie gibi birinin haftada iki kez iki saat boyunca bir ey renmeye odaklanacak kadar disiplinli olabileceini sanmyordu. Bunun yerine arkadalaryla buluup o ok renkli kokteyllerden birini ierek glp elenmeyi tercih edecei kesindi. "Henz karar vermedi" dedi. Lizzie'den pek holanmadklarn biliyordu. Evlerine bir kez gelmiti, sonu pek parlak olmamt. Etei fazla ksayd, yakas fazla akt, glerken azn fazla amt ve hayat alglay ise fazla hafifti. Bili ok kararlyd. Lizzie'yi seviyordu. ki yl sonra, yirmi be yama basnca onunla evlenecekti. Evdekilerin Lizzie'nin aleyhinde tek sz sylemelerini istemiyordu, ailesi de bu isteine saygl davranyordu. Bili bazen dnn dnyordu. Annesi ile babas kim bilir ne kadar heyecanl olacaklard. Annesi haftalar boyunca alaca apkay konuacak, belki de karar veremediinden deiik birka apka satn alacakt. Olive'in ne giyecei de ok tartlacakt. Gsterisiz, ama k olmas iin gayret sarf edeceklerdi. Babas ise dn tarihinin spermarkete uygun olmasn isteyecekti. Genliinden beri ayn yerde alyordu. Yllar boyunca dkknn deiimlerine ahit olmu, deerinin hi farknda olmadan her ynetici deitiinde yeni gelenin onu kovmasndan korkmutu. Bili bazen babasm sarsmak, orada alanlarn tmnden daha deerli olduunu, herkesin de bunu bildiini sylemek istiyordu. Oysa elli yalarndaki babasnn, genlerin vasfna ve ustalna sahip olmadn dneceini bu sz-

lere kesinlikle inanmayacam ok iyi biliyordu. mr boyunca spermarketten karlmaktan korkacak ve kendini borlu hissetmeye devam edecekti. Bill'in dn hayallerinde Lizzie'nin ailesi ok belirgin deildi. West Cork'ta yaamaktan holanan bir annesi vard. Babas ise arkadalarnn yannda olmak iin Galway'de yayordu. Amerika'da yaayan bir kz kardei ile kayak merkezinde alan yllardr grmedii erkek kardeinden sz ediyordu. Bili tm bu insanlarn bir araya geleceklerinden kuku duyuyordu. Lizzie'ye gece kurslarndan sz etti. "Sen de renmek ister misin ?" diye sordu heyecanla. - Neden isteyeyim ki ? dedi Lizzie o bulac glyle. Bili de nedenini bilmeden glmeye balamt. - Bir gn darlara gidersek biraz konuabilmek iin. - Onlar ngilizce konumuyorlar m ? - Bazs. Ama onlarn dillerinde konumak harika bir ey olmaz m? - Bunu da Mountainview denilen o khne okulda m retecekler? - Aslnda ok iyi bir okul olduu sylenir. Grania'ya ve babasna kar sadakatsizlik yapmak istemiyordu. - Belki iyidir, ama yerine baksana. O mahallelerden geerken elik yelee gerek var bence.

- Yaam koullarnn zor olduu bir mahalle, dedi Bili. Aslnda tek sular fakirlikleri. - Fakir mi? diye lk att Lizzie... Hepimiz fakiriz, ama onlar gibi kendimizi andrmyoruz... Bill her zamanki gibi Lizzie'nin deer yargsn sorgulad. Nasl oluyordu da kendisini devletten aile yardm ve isizlik paras alan o insanlarla bir tutabiliyordu ? Hi alamayan, isiz onca insanla kendini nasl ayn kefeye koyabiliyordu ? Belki de saflndan byle dnyordu. Birisini sevince onu deitirmeye kalkmak yanl bir eydi. Bili oktandr bunun bilincindeydi. - Ne olursa olsun ben o kursa yazlacam, dedi. Otobs okulun nne kadar gidiyor. Dersler de sal ve perembe akamlan. Lizzie elindeki bror evirip evirerek, "Sana destek olmak iin ben de yazlmak isterdim, ama param yok, Bili" dedi. Gzleri ne kadar da bykt. "Yan yana oturup dersi izlemek, szckleri birlikte sylemek ne kadar ho olur" diye dnd Bili. - Senin paran ben veririm, dedi Bill Burke. Artk baka bir bankadan kredi istemesi kanlmazd. Gittii bankada karsna iyi davranan insanlar kt. Onlar da ayn eyi yapmak zorunda kalmlar, baka bankalardan bor almlard. Bu krediyi ayarlamak kolayd, sorun olmazd. Gen bir bankac, "Daha da fazlasn isteyebilirsiniz" dedi. Bili de onun yerinde olsa ayn eyi sylerdi. - Biliyorum, ama deme zaman gelince... Her ay denecek o kadar ok ey kyor ki... - Bana m sylyorsunuz ? dedi gen ocuk. Ya giysiler, ne kadar pahal, deil mi? nsann giymekten holanaca en basit bir ey bile korkun fiyatlara. Bili istedii ceketi, ailesini ve Olive'i dnd. Onlara ufak bir yaz sonu armaan vermeyi ne kadar isterdi... Bankaya girerken aklnda olan kredinin tam iki kat bor para ald... Grania, babasnn gece kursuna iki renci bulduu iin ok sevindiini anlatt. Yirmi iki kii olmulard bile. "Kursun balamasna daha bir hafta olduuna gre mitsizlie dmeye gerek yok" demiti. Otuz kii olmasa bile kayt yaptranlar hayal krklna uratmamak ve mahcup olmamak iin en azndan ilk dnem kursa balayacaklard. - Bir kere balasnlar, grrsn nasl kulaktan kulaa yaylr, demiti Bili. - nc dersten sonra ok vazgeen olurmu. yle diyorlar, dedi, Grania. Neyse, batan yenilgiyi kabul etmeyelim. Bu akam arkadam Fiona'nn akln elmeye alacam. - Hastanede alan Fiona m ? Bill'in iinden bir ses Gra-nia'nn patanlk yapmakta olduunu sylyordu. zellikle Lizzie sama bir davranta bulunduunda veya zorluk karttnda hep Fiona'dan olumlu sz ediyordu.

- Evet, Fiona'y bilirsin. Hep sana anlatrm. Benim ve Brigid'in iyi arkadadr. Onunla olmasak bile bizimkilere evinde kaldmz syleyebileceimiz biri... Anlarsn ya! - Ben anlarm da, annen ile baban, onlar anlamyorlar m ? - Akllarna bile getirmezler. Anneler, babalar hep byle yapmazlar m ? Bu tr fikirleri hep kafalarndan atmaya alrlar. - Fiona'dan yalan sylemesini sk sk m istersiniz ? - Ben eyden beri istemedim... aylar nce Tony'yle birlikte olduum o geceden sonra... Onun ne kadar sinsi olduunu, babanm iini elinden aldn o sabah fark ettim. Sana anlatmam mydm? Anlatmt, hem de ka kez, ama Bili iyi kalpli biriydi, "Sadece 'Zamanlamas ktyd' dediini hatrlyorum, o kadar." - Daha kt bir zamanlama olamazd, dedi Grania hiddetle. Daha nceden bilseydim suratna bakmazdm. Daha sonra ren-seydim o denli balanm olurdum ki vazgeemezdim. Bu kadar hakszlk karsnda ate pskryordu. - Tony'ye dnmeye karar verdiim varsayalm. Baban yklr m? Grania'nn bak sertti. Bili, bir gece evvel sabaha kadar bir saa bir sola dnerek Tony O'Brien'a geri dnmeyi planladn nasl tahmin etmiti? Yoksa insanst bir gce mi sahipti? Tony topu Grania'nn eline vermi, sonradan yollad ard arkas kesilmeyen kartlarla da davetkr mesajlar gndermiti. Yantlamamak kabalk deil miydi? Dier taraftan babasn ne kadar yaralayacan da dnmeden edemiyordu. Mdr olacandan o kadar emin olan babas... Grev kendisine deil de Tony'ye verildiinde ne kadar krldn gstermemek iin kim bilir ne ok aba sarf etmiti... "Benim de ayn eyi dndm biliyor musun?" dedi Grania yavaa. "Sonra biraz beklemeye, babamn ileri yoluna girinceye dek bir ey yapmamaya karar verdim. Hayat dzene girdikten sonra belki byle bir haberi daha kolay karlar." - Bu tr eyleri annenle konuur mu? Grania ban sallad. "Neredeyse hi konumazlar. Annem sadece lokantay ve kardelerini grmeyi dnr. Babam, zamannn ounu kendisine bir alma odas dzenlemekle geirir. Son zamanlarda ok yalnz olduunun farkndaym. Bu yzden bana bir dert daha amaktan kanyorum. Gece kurslar baard olur, o konuda ok vg alrsa... belki o zaman kendi sorunumdan sz edebilirim. Daha dorusu Tony'ye dnmeye hl ka-rarlysam bunu yaparm." Bili, Grania'y hayranlkla izliyordu. O da kendisi gibi ailesinden daha cretkrd, ve ailesini zmek istemiyordu. "O kadar ortak ynmz var ki..." dedi aniden. "Birbirimizi beenmememiz ne yazk, deil mi ?" - Biliyorum, Bili, dedi Grania ok samimi bir i ekile. Hem sen ok yakkl birisin, zellikle yeni ceketinle... Enfes, parlak kahverengi salarn var, gensin, ben krk yama geldiimde

lmeyeceksin. Birbirimizden holanmamamz gerekten yazk, ama ne yapalm senden o bakmdan hi mi hi holanmyorum. - Biliyorum, dedi Bili. Ben de senden holanmyorum. Ne yazk deil mi ? Ailesini mutlu etmek iin deniz kenannda le yemeine gtrmeye karar verdi Bill. DART denilen trene bindiler. - Deniz kenarna dartlyoruz, dedi Olive trendeki yolculara. Onlar da glmseyerek cevap verdiler. Zaten herkes Olive'e glmserdi, o kadar canlyd ki... DART'n11 Dublin Hzl Ulam demek olduunu ona anlattlar. Limanda yry yaparak balk teknelerine baktlar. Yaz geirmeye gelenler ile turistler fotoraf ekiyordu. Kk kasabann anacaddesindeki dkknlar gezdiler. BiU'in annesi byle bir yerde yaamann ne kadar ho olacan syledi. - Bizler genken hepimiz byle bir yerde ev alabilirdik, dedi BiU'in babas. Ama o zamanlar buralan o kadar uzak geliyordu ki, iyi iler ehre yakn yerlerdeydi, biz de gelmedik ite. - Belki Bili bankada daha nemli grevlere geldiinde byle bir yerde yaar, dedi annesi, bunu mit etmekten bile korkarak. Bili kendini Iizzie'yle birlikte yeni bir apartmanda veya eski evlerden birinde yaarken hayal etti. O, iine gitmek iin DART'a binip Dublin'e gittiinde Lizzie btn gn ne yapard? Nerede olursa olsun kolaylkla arkada edindiine gre belki bu kyde de yeni arkadalar bulurdu. Ya ocuklar, ocuklar olacak myd? Lizzie, "Bir olan, bir kz, sonra tamam" dememi miydi ? Bu szler ok eskiden sylenmiti ama. u sralarda konuyu atmda Lizzie ok daha gizemli davranyordu. "imdi hamile kaldn dn, o zaman dn tarihini daha erkene almak zorunda kalrz" demiti Bili. - Tamamen yanl dnyorsun, Bili tatlm... Btn planlarmz iptal etmek zorunda kalrz. Bili glnn arkasnda yatan sertlii ilk kez o zaman sezmiti. Ve tabi hemen de unutmutu. Lizzie'nin sert biri olmadndan emindi. Sadece her kadn gibi o da bedenine zarar gelmesinden, bir kazaya kurban gitmekten korkuyordu, o kadar... Hayatn dzenlenmesinde bir hakszlk olduu kesindi. Kadnlar, hep hamile kalmaktan korktuklar iin istedikleri gibi rahat seviemezlerdi. Olive yrmekten pek holanmyordu. Annesi ise kiliseyi grmek istiyordu. Bili babas ile Vico Yolu'nda yrmeye balad. Buras krfezin evresini dolanan k bir caddeydi, grenler Napoli Krfezi'ni andrdn sylerdi. Yollarn birounun adlar talyanca'yd. rnein Vico veya Sorrento gibi. Sonra La Scala veya Milano, Ancona adn tayan villalar da vard. Seyahat edenler, bu yreyi andran yerlerin adlarn evlerine takmlard, italya sahillerine benzeyen dalk bir blgeydi buras. Bili ile babas evleri ve baheleri haset duymadan, hayranlkla izlediler. Lizzie olsa, bazlarnn byle evlerde yaamalarnn, ka-

11. Alm Dublin Area Rapid Transit (.n.) plarnda ikier araba bulunmasnn ok byk bir hakszlk olduunu sylerdi. Oysa bir banka memuru olan Bili ile kestii jambon dilimlerini plastik eldivenlerle naylon poetlere dolduran sonra da poetleri tartarak hayatm kazanan babas, sahip olmak arzusuyla yanp tutumadan, gnl rahatl iinde bu tr evlere bakabilen insanlard. Gne parlakt. kisi de aaya bakyorlard. Deniz pnl prl-d. Denize alm birka yelkenli vard. Bir duvara oturdular. Bill'in babas piposunu tttryordu. - Hayatn genken umduun gibi mi oldu ? diye sordu Bili. - Belki her bakmdan deil, ama ou bakmdan, evet. Babas piposundan bir nefes ekti. -Neler? - Byle iyi bir i bulup o ii bu kadar uzun zaman korumak. Oysa kumarbaz olsaydm bu konuda bahse girmezdim. Sonra annenin beni kabul etmesi var, onun harika bir e olmas, bu kadar mutlu bir yuva kurmas. Sonra Olive ile sen geldiniz. Siz bize verilen en byk armaanlar oldunuz. Bili tkanacak gibi oldu. Babas gerek olmayan bir dnyada yayordu. Bu saydklar birer nimet olabilir miydi ? Mutlu eden eyler bunlar nasl olurdu... Normalin altnda zeks olan bir kz, harika bir yuva kurduu sylenen, ancak yumurta piirmekten bile ciz bir kadn ve onun kadar yetenekli baka birini bulamayacaklar bir i... Bunlar iin bylesine minnet duymak... - Baba, beni hangi ynden olumlu buluyorsun? - Hadi, hadi, mahsus mu yapyorsun? Seni vmem iin... Babas sanki taklm gibi bakyordu. - Yok, ciddiyim. Sizi mutlu etmemin nedenlerini merak ediyorum. - Kimin daha iyi bir erkek evlad olabilir? Aln teriyle kazandn paray bizlere harcayna bak... Sonra evin masraflarna katkda bulunuunu bir dn... Ablana kar ne kadar iyi davrandn da unutma. - Olive'i herkes sever. - Evet, doru. Ama sen ona zellikle iyi davranyorsun. Annen ile ben gelecekten hi korkmuyoruz, neler olacam hi merak etmiyoruz. Zaman gelince Glasnevin Mezarl'ndaki yerimize uzandmzda senin Olive'i yalnz brakmayacandan onunla hep ilgileneceinden eminiz. Bili kendi sesini tanyamad. "Olive'in hep iyi baklacan biliyorsunuz. O konuda hi merak etmemeniz gerektiini de..." - Olive gibi insanlar iin birok kurum ve yuva olduunu bilsem de Olive'i hibir zaman yle bir

yere brakmayacandan eminim. Gnein altnda oturup, aalarda pnl prl denize bakarken kan hafif rzgr Bili Burke'n kalbinde esti. Yirmi yllk hayatnda hi anlamam olduu bir eyi birden kavrad. Olive'in sadece annesi ile babasnn sorunu olmadn, onun da sorunu olduunu anlamt. Hayat boyu geri zekl ablasyla yaamas gerektiini anlyordu. ki yl sonra Lizzie ile evlendiinde, Lizzie'yle bir baka lkeye gittiklerinde, iki ocuklar doduunda Olive hep yanlarnda olacak, ailesinin bir paras kalacakt. Annesi ile babas yirmi yl daha yaayabilirdi. O zaman Olive krk be yanda bir ocuk olacakt. Birden o souk rzgrn tm benliini sardn hissetti. - Haydi gidelim. Annem kilisede kere tespih ekmitir, imdi pub'da bizi bekliyorlardr. Dedii doruydu. Kapda kardeini gren Olive'in yz aydnlanmt. - te Bili. Banka mdr, demiti. Pub'da bulunanlar glmsemilerdi. Hayat boyu sorumluluunu yklenmek zorunda olmayan herkesin hep yapaca gibi... Bili, talyanca derslerine yazlmak iin Mountainview'a gitti. Babasnn onu daha ufak ve daha iyi bir okula gndermek iin ne byk fedakrlklar yaptn anmsad. Bill'in okulunda doru drst spor alanlar vard, veliler Gnll Abonelik ad altnda para toplayarak ocuklara Mountainview'a gidenlerin hi tanmad ek olanaklar hazrlamlard. Binalarn soyulan boyalarna ve irkin bisiklet snana bakt. Bu okuldan mezun olanlardan pek az onun gibi bir bankada i bulacakt. "Yoksa kendini beenmilik mi yapyorum" diye dnd. Belki ortam deimiti. Belki bu sistemi koruduu iin bakalarndan daha suluydu. "Grania'yla tartlacak bir konu" diye dnd. Ne de olsa babas burada retmendi. Lizzie'yle byle bir konu tartlmazd. Lizzie kurs konusunda ok heyecanlyd. "Herkese yaknda talyanca konuacamz sylyorum" diyordu neeli kahkahalar atarak. Onu byle grnce bir an iin Olive'i hatrlamt. Bir eyi duyunca o eyin hemen o dakikada gereklemi olduunu dnen ayn saf dnce... Ama o gzel, ilsiz, vahi bakl Liz-zie'yi hayat boyunca bakmak zorunda olduu o iri, ar, yava yava glen ablasna, zavall Olive'e kim benzetebilirdi ? Bili bir bakma Lizzie'nin kursa katlmaktan vazgemesini diliyordu. Byle bir karar en azndan birka pound kazandrrd. Borlarn demek iin maandan ayrmak zorunda olduu blmden gittike rkmeye balamt. Yeni ceketi ne kadar zevk verse de deecek kadar deildi... Hayat boyunca piman olaca an bir lgnlktan baka bir ey deildi. Masann bandaki kadm, "Ne gzel bir ceket, yzde yz yn m ?" diye sormutu. Yalyd, en

azndan elli yalarnda vard. Gzel bir gl vard, eliyle ceketin kolunu tutuyordu. - Evet, saf yn, dedi Bili. nce ynl dediklerinden. Paray kesim iin alyorlarm. En azndan byle dediler. - Tabi onun iin alyorlar. talyan deil mi ? Sesi rlandalyd, ama uzun yllar baka lkelerde yaayanlar gibi aksan biraz farklyd. lgisi itendi. retmenleri bu kadm myd acaba? Bill'e, dersleri verenin gerek bir talyan olduunu sylememiler miydi? imdiden verdikleri szleri tutmamaya balamlard demek... - retmen siz misiniz? diye sordu. Henz paray yatrmam-t. Ne Lizzie iin ne de kendisi iin bouna para verecek durumda deildi. Ya uydurma bir kurssa? Her zamanki gibi iyice aratrmadan parasm sokaa atyordu. - Evet, benim. Adm Signora. Yirmi alt yl talya'da yaadm. Sicilya'da. Bugn bile talyanca dnr, talyanca rya grrm. Bu deneyimlerimi sizinle ve dierleriyle paylaabilmeyi umuyorum. imdi geri adm atmak daha da zordu. Bili "Keke bu kadar 'iyi insan' olmasaydm" diye dnd. Bankadakilerin ou byle bir durumda kendilerini ne gzel kurtarmasn bilirdi. Grania'yla onlara "kpekbalklar" diyorlard... Grania'y dnnce aklna babas geldi. "Kursa yeterince renci yazld m?" diye sordu. Belki de kurtulu buradayd. Belki kurs hi yaplamayacakt. Oysa Signora'nn yz heves ve istek doluydu. "Si, si, ok anslyz. Uzaktan, yakndan gelenler oldu. Siz kimden duydunuz, Sig-norBurke?" - Bankadan, dedi. - Banka, ha? Signora'nn yz ylesine mutluydu ki kadn zmek istemedi. Demek bizi bankada bile duymular... dedi. - Bankaclk terimlerini renebilecek miyim ? Bunu sorarken gzleriyle karsndaki kadndan onay bekliyor gibiydi. - Tam olarak ne demek istiyorsunuz ? - Bankaclkta kullandmz terimleri... Bili kesin bir ey syleyemiyordu. O da bir gn talya'da alrsa hangi terimleri bilmesi gerektiinden emin deildi. - Bir kda yazarsanz ilgilenirim, dedi Signora. Ak sylemek gerekirse kursun zelhkle bankaclk terimlerine eileceini sylemek yanl olur. Daha ok talya'nn dili ve nasl bir lke olduuyla ilgileneceiz. Sizlerin o lkeyi sevmenizi, biraz tanmanz amalyorum. Bylece bir gn bir arkadanz grmeye gidecek olursanz kendinizi lkenize gider gibi hissetmenizi salamak istiyorum.

- Harika olur, dedi Bill. Lizzie ile ikisinin kurs parasn yatrd. - Martedi, dedi Signora. - Anlamadm ? - Martedi, sal. Bakm bir kelime rendiniz bile. - Martedi, dedi Bili ve otobse doru yrmeye balad. "Param ceketimi, saf ynden yeni ceketimi alrken deil asl imdi sokaa attm" diye dnyordu. - Gece kursuna ne giyeyim ? diye sordu Lizzie pazartesi akam. Byle bir soruyu ancak Lizzie sorard. Bakas olsa beraberimde defter, szlk veya ismimi yazdm bir yaka kart gtrecek miyim, diye merak ederdi. - Kurstakilerin akln elmeyecek bir ey giy, dedi Bili. Aslnda bouna konuuyordu, bu nerisi hem sama hem de mitsizdi. imdi bile yaz sona ermi olmasna karn, yank bacaklarn tm plaklyla gzler nne seren ksack bir etek ile darack bir bluz giymi, ceketini de boynuna dolayarak gsnde bir dm atmt. - Peki ama, tam olarak ne giyeyim ? Bili bu sorunun nasl bir ey giyeyim demek olmadnn, sadece kendisinden bir renk ad beklendiinin bilincindeydi. "Ben krmzy ok seviyorum" dedi. lizzie'nin bir anda gzleri parlad. Iizzie'yi mutlu etmek bu kadar kolayd. "Hemen imdi deneyeyim" dedi ve krmz etei ile krmz beyaz bluzunu giydi. Gerekten harika grnyordu, genti, taptazeydi, altn ans salanyla bir ampuan reklamn andnyordu. - Sama da krmz bir kurdele takabilirim, dedi. Kararszd. Bili, birden onu korumak iin korkun bir istek duydu. Lizzie'nin gerekten ona ihtiyac vard. Her ne kadar baykua benziyor ve borlarn demek konusunda titizleniyorsa da Bili olmazsa Lizzie sahipsiz kalr, ne yapacan bilemezdi Ertesi gn, Grania'ya, "Byk gn geldi. Bu akam balyoruz" dedi. - Bana ak kalplilikle anlatacana sz ver... Dersin nasl olduunu anlatacaksn, deil mi ? Bili gerei syleyeceine dair sz verirken "Bunu yapmam pek kolay olmayacak, kursu berbat bile bulsam bunu Grania'ya aklamam ok zor" diye dnyordu. "En kt olaslkla ancak fena deil, derim." Okula geldiklerinde Bili bahedeki eski binay tanmakta glk ekti. Her ey o kadar

deimiti ki... Duvarlarda Trevi e-mesi'nin ve Colosseum'un, Mona Liza'nm ve Michelangelo'nun Davud'mm dev posterleri aslyd. Aralarna da byk zm balarnn ve italyan yemeklerinin renkli resimleri serpitirilmiti. Bir kenarda krmz, yeil ve beyaz krepon ktlaryla rtl byk bir masa vard. Masann stne ince ktlara sanl kt tabaklar dizilmiti. Tabaklarda gerek yemekler var gibi geldi Bill'e. Kk dilimler halinde talyan salam ile deiik peynirler... Bir de byk kt iekler gzne iliti. Her iein stne ad inelenmiti. rnein karanfile garofani deniyordu... Birisinin bu hazrlklar yapmak iin olaanst bir gayret sarf ettii gzlemleniyordu. Bili iinden her eyin iyi gitmesini temenni etti. Salarna ak dm kzl sal, kendine "Signora" diyen o acayip kadn ile geri planda merak iinde dolaan, her halinden iyi biri olduu anlalan Grania'nn babas iin ve kursun balamasn bekleyen gergin kalabalk iin... Kukusuz hepsi de onun gibi bir umudun veya hayalin peinde kursa gelen o insanlar iin... Grnlerine baklrsa hibiri uluslararas bankaclk uzman aday olmayan o insanlar iin... Signora ellerini rparak kendini tantt. "Mi chiamo Signora. Come si chiama ?" Soruyu Grania'nn babas olduunu tahmin ettii erkee yneltmiti. "Mi chiamo Aidan" dedi adam. Bylece snftaki herkese ad soruldu. Lizzie bu ie baylmt. "Mi chiamo Lizzie" diye bard neeli bir sesle. Etraftakiler onaylayan glmseyilerle Iizzie'ye baktlar. - imdi isimlerimizi biraz Italyanlatralm. Siz, Mi chiamo Elizabetta diyebilirsiniz." Lizzie buna daha da ok bayld. Durmadan yeni adn tekrarlyordu. Sonra hepsi byk bir kda Mi chiamo diye yazdktan sonra yanma adlarn ekleyip kd yakalarna inelediler. Daha sonra birbirlerine nasl olduklarn sormay, saatin ka olduunu, gnlerden ne olduunu, tarihi ve nerede oturduklarn sylemeyi rendiler. Parmayla Bill'i gstererek, "Chi e ?" diye soruyordu Signora. Btn snf, hep bir azdan, "Guglielmo" diye banyordu. Ksa bir sre sonra herkes herkesin italyanca adn renmiti. Snfta bir rahatlama seziliyordu. Signora ktlar datt. O ana kadar kullandklar, tm terimler o ktlarda vard. Sylemeden nce yazl olarak grselerdi hibir vakit telaffuz edemeyecekleri terimlerdi bunlar... Defalarca stnden getiler, gnlerden neydi, saat ka, adnz ne diye tekrar tekrar sorup yantladlar. Herkesin yznde kendinden duyduu honutluk gzleniyordu. - Bene, dedi Signora. On dakikamz kald. Hep birlikte hayretle ilerini ektiler, iki saat nasl da

abuk gemiti... O kadar gzel altnz ki, ufak bir ikrammz olacak... Yalnz salami'yi ve formaggio'yu yemeden italyanca adlarn sylemeyi renmeliyiz. Otuz yetikin insan ocuklar gibi salam ile peynirin italyanca adlarn tekrarlayarak tabaklann bana tler. - Giovedi, dedi Signora. - Giovedi. dediler hep bir azdan. Bili zenle sandalyeleri duvarn yanna sralamaya balad. Signora, doru mu yapyor diye Grania'nn babasna bakyordu. Aidan usulca bayla onaylad. Herkes yardma kotu. Birka dakika sonra her ey toplanmt. Sonradan gelecek hademenin ii ok kolaylamt. Lizzie ile Bili yan yana otobs durana yrdler. Lizzie aniden, "Ti amo" dedi. -O da ne demek? - Hadi canm, sen de... aramzda akll olan sen deil misin? yle tatl glyordu ki Bili iinin eridiini hissetti. Tahmin et... Ti... ne demek? - Sen demek galiba... - Peki amo ne demek? - Ak m demek ? - Seni seviyorum demek! - Bunu nasl bildin ? diye sordu Bili hayranlkla. - kmadan nce kadna sordum. "Dnyann en gzel szleridir bunlar" dedi. - Gerekten yle... gerekten, dedi Bili. Belki bu italyanca denen ey o kadar kt olmayacakt... - Gerekten harikayd, dedi Grania'ya ertesi sabah. - Tanr'ya krler olsun... Babam eve geldiinde sanki uuyordu. - O Signora denen kadn gerekten iyi, biliyor musun? nsana be dakikada talyanca renebilecei izlenimini veriyor. - Demek ki yaknda bankann talya sorumlusu sen olacaksn, diye takld Grania. - Lizzie bile bayld. O kadar ilgilendi ki... Otobste cmleleri durmadan tekrarlyordu. O kadar ki sonunda herkes katld.

- Eminim, dedi Grania souk souk. - Byle bozulma! Gerekten umduumdan ok daha fazla ilgi gsterdi. Artk kendine "Elizabetta" diyor. Bili gurur iindeydi. - Emindim... nc derse kalmaz kursu brakacandan da eminim ama... Grania'nn sesi sertti. Olaylar Grania'y hakl kartt. Ancak Lizzie'nin ilgisi azalmamt, sadece annesi Dublin'e gelmiti. - oktandr gelmemiti...Trenini karlamam art, dedi Bill'e zr dilercesine. - Dokuz buukta eve gelmesini syleyemez misin ? Bili adeta yalvaryordu. Nedense, Signorina Elizabetta'nn bir ders ka-rrsa bir daha kursa gelmeyeceinden emindi. "Sizi yakalamam imknsz, fazla ilerlediniz" diye bahane bulacan dnyordu. - Ne yazk ki olamaz Bili. Ne de olsa annem her gn Dublin'e gelmiyor. Onu istasyonda karlamam gerek. Bili susuyordu. Kendini dn, Tanr akna, Bill. Sen annenle ayn evde oturacak kadar ona balsn, ayr bir ev bile tutmuyorsun... yleyse benim annemi Heuston stasyonu'nda karlamak istemem neden kabahat oluyor? Abarttm sanmyorum. Bili ok mantklyd. "Haklsn" dedi, "abartmyorsun." - Unutmadan, bana taksi iin biraz bor verir misin, Bili ? Annem otobse binmekten nefret eder de. - Taksi parasn o vermez mi ? - Ne kadar kt kalplisin... Hem kt kalpli hem pinti hem cimrisin... - Hakszlk ediyorsun, Lizzie. Hem sylediklerin doru deil hem de hakszlk ediyorsun... - Peki, dedi Lizzie omzunu silkerek. - Peki diyerek ne demek istiyorsun ? - Ne dediysem onu... Sana iyi dersler... Signora'ya selam syle. - Al, taksi paras. - Yok hayr. Byle istemeyerek olmaz... - Annenle ikinizin taksiye binmesi beni mutlu edecek. Gerekten. Sen de iyi ev sahiplii yapm olur, mutluluk duyarsn. Annene kar iten ve scak davranm olursun... Ltfen kabul et, Lizzie. Ltfen. - ok srar ediyorsan, peki.

Lizzie'yi alnndan pt. "Bu kez annenle tanabilecek miyim?" - Umarm. Geen geldiinde bunu ne kadar istediimizi unutma. Ama arkadalar ok. Zamannn ou onlar grmekle geiyor. ok insan tanyor da ondan... Bili, "Lizzie'nin annesi ok insan tanyor olsa da ilerinde arabasyla istasyona gidip onu karlayacak kimse yok demektir" diye dnd. Ama azn ap bir ey sylemedi. Signora, "Dov'e la bella Elizabetta ?" diye sordu. "La bella Elizabetta e andata alla stazione," dedi Bili, kendi de aarak. "La madre di Elizabetta arriva stasera." Signora kulaklarna inanamyordu. "Bennisimo, Guglielmo. Bravo, bravo," dedi. sim kartnda Luigi yazl iman biri, "Seni gidi iten pazarlkl seni. neklik yaptn demek..." dedi. Gerek ad Lou'ydu. - Geen hafta andato'yu rendik. Listede vard. lk gn de stasera'y renmitik. Hepsi bildiimiz szckler. Yoksa ineklik falan yapmadm. - Aman Tanrm! Sakin ol, bu ne iddet... dedi Lou alnn krtrarak. Sonra herkesle birlikte piazza'da ne kadar gzel binalar olduunu bararak tekrarlamaya balad. "stelik yalan sylyoruz" dedi Lou dar, asker barnana benzeyen okul bahesine bakarak. - Gitgide gzelleiyor, dedi Bili. Boyamaya baladlar. - Sen gerek bir Polyanna'sm galiba. Sana kalrsa her ey her zaman harika! dedi Lou hrsla. Bill her eyin hi de harika olmadn, her eyi ondan bekleyen bir ailesi olduunu, kendini kapana kstrlm gibi hissettiini, onu annesine tantracak kadar sevmeyen bir kz arkada olduunu, gelecek ayn taksitlerini nasl deyeceini bilmediini sylemek iin can atyordu. Sustu. Hibir ey sylemedi. Onun yerine koro halinde "in ques-tapiazza d sono molti belli edifici" diye baran snfa katld. lizzie ile annesinin nerede olduunu merak ediyordu. Annesini bir lokantaya gtrerek demeyi ekle yapmamas iin dua ediyordu. Bankayla bu kez ciddi sorunlar kacandan emindi. stne bir eyler srlm ufak ekmek dilimleri ikram ettiler. Signora, "Bunlara crostini denir" dedi. Biri, "Vino'dan ne haber?" diye sordu. - Ben de vino vermek istedim. Vino rosso ve vino bianco. Ama ne de olsa buras bir okul. Okula iki girmesini istemiyorlar. "ocuklara kt rnek olur" diyorlar. Hakllar.

- Bana kalrsa biraz ge kaldlar derim. Konuan yine Lou'ydu. Bili merakla yzne bakt. Byle birinin neden talyanca renmek istediini anlayamyordu. Dierlerinin ou iin de ayn eyi dnyordu. Onlarn da Lizzie hakknda ayn eyi dndklerini biliyordu. Yeni ad Luigi olan Lou'nun batan sona dek fke sat bir kursa neden haftada iki akam gelmeye devam ettiini anlamak zordu. Bili, "Bunu da hayatn inanlmaz ayrntlarndan biri olarak alglamak gerekiyor herhalde" diye dnd. Yerde kttan bklm bir iek vard. - Bu iei alabilir miyim, Signora?" diye sordu Bili. - Certo, Guglielmo, la bellisima Elizabetta iin mi ?" - Hayr. Ablam iin. - Mia sorea, nia sorella, kz kardeim, dedi Signora. Siz iyi kalpli, sevgi dolu bir insansnz, diye ekledi sonra. - Evet, ama gnmzde bunun ne faydas var? diye syleniyordu Bili otobs durana doru yrrken. Olive'i kapda yolunu gzlerken buldu. "Itayanca konu" diye baryordu. "Ciao sorella" dedi. "Al sana bir garofano. Sana getirdim." Olive'in yzndeki mutluluu gren Bili kendini daha da kt hissetti. Bili, bu hafta ie gelirken yannda sandvi getirmeye balamt. Kantine verecek kadar paras yoktu. - Sen iyi misin ? diye sordu Grania, merakla. Yorgun grnyorsun. - Bizler gibi uluslararas dil uzmanlarnn zorluklara gs germesi gerek, diye yantlad Bili, snk bir glmsemeyle. Grania sanki Lizzie'yi soracak gibi oldu, sonra fikrini deitirdi. Lizzie ? Kim bilir bugn neredeydi ? Herhalde annesinin arkadalaryla byk bir otelde iki iiyordu. Ya da Temple Bar'da, kefettii yeni bir yerde... Sonradan gzleri parlayarak anlataca bir yerde... Telefon etmesini, dn geceki kursun nasl getiini sormasn bekliyordu. Yokluunun nasl alglandn, ona gzel dendiini anlatacakt... Sonra kendi kendine kurduu talyanca cmleyi, annesini almak iin istasyona gittiini nasl syleyebildiini anlatacakt. Lizzie de annesiyle yaptklarn anlatabilirdi. Bu suskunluun nedenini anlayamyordu.

leden sonra uzun ve yorucu geti. ten ktnda artk iyice endielenmeye balamt. imdiye kadar birbirlerini aramadklar tek gn olmamt. "Acaba evine kadar gitsem mi" diye dnd. Ama belki de annesiyle olduu iin bu davranndan holanmaz, ilerine kartn dnrd. Annesiyle tantrmay istediini syleyen o deil miydi? O halde zorlamamak, sabrla beklemek daha doru olurdu. Grania da ge saatlere kadar alyordu. "Lizzie'yi mi bekliyorsun ?" diye sordu. - Yok, hayr. Annesi geldi, herhalde onunladr. Ne yapacama karar vermedim. - Ben de ne yapacam bilemiyordum. Bankada almak ne elenceli, deil mi ? bitince insamn kafas o kadar yorgun oluyor ki ne yapacan bilemiyor. Grania glyordu. - Sen ou zaman bir yere gidersin, Grania, dedi Bili. Sesinde ufak bir kskanlk seziliyordu. - Bu akam deil ite! Canm hi eve gitmek istemiyor. Annem lokantaya gitmek zeredir, babam ise ktphanesine gmlmtr. Brigid de kilo ald iin saldracak birini aryordur. Tarty tekmeleyerek evin kzartma kokmasndan ikyet ediyor, sonra da her akam be saat sreyle yemekten konuuyor. Onu dinleye dinleye insann salar aarr... - Kilo almay gerekten sorun mu yapyor? Bili hep bakalarnn sorunlarna eilmeyi, onlarla ilgilenmeyi grev bilirdi. - Sorun yapyor mu bilmiyorum. Bana kalrsa grnts deimiyor, hep ayn. Biraz tknaz, ama ho... Sam yaptrp neeli olduunda herkes kadar gzel oluyor. Ama ald yanm kilolar veya dar gelen pantolonlar, patlayan fermuarlarla o kadar boucu oluyor ki anlatamam... nsan deli ediyor. Bu akam eve gidip onu dinlemeye hi niyetim yok. Bir sessizlik oldu. Bili birlikte bir iki imelerini nermek zereyken parasal durumu aklna geldi. Haftalk kartla otobse binip bir kuru harcamadan eve gitmesi daha uygundu. Grania, ite o anda, "Seni sinemaya, sonra patates yemeye davet etsem, ne dersin ?" dedi. - Olmaz, Grania. Yapamam. - Neden olmasn ? Kursa yazldn iin sana zaten teekkr borluyum. ok dosta davrandn. nerisinin ne kadar mantkl olduunu vurguluyordu. Akam gazetesinde filmlere baktlar, hangi filmin gzel hangisinin sama olduunu arkadaa tarttlar. "Bu tr bir kzla birlikte olmak ne kadar kolay" diye dnd Bili. Grania'nn da aklndan ayn eylerin getiinden emindi. Ama o hissi, sevgiyi, ak zorla duymak imknszd... Grania o yal adam sevmeye devam edecek, babas farkna varnca bana gelecekleri de sineye ekecekti. Kendisi ise her dakika kalbini kran Lizzie'den ayrlamayacakt. .. ou insann kaderi bu deil miydi ? Eve dndnde annesinin keyifsiz olduunu fark etti. "O Iizzie denen kz geldi" dedi. "Gelir

gelmez doru ona gitmeliymisin..." - Ne var? Bir ey mi olmu ? diye sordu korkuyla. Ailesinin evine byle habersiz gelmek Lizzie'nin tarz deildi. zellikle daha nceki souk karlamadan sonra... - Bana kalrsa ok ey var. O ok sorunlu bir kz, dedi annesi. - Hasta m yoksa bana bir ey mi gelmi ? - Hayr sorun kendisinde demek istedim, dedi annesi vurgulayarak. Ne yaparsa yapsm annesinin azndan Lizzie'yi onaylamadndan baka bir sz kmayacan anlad, evden kt, otobs durana gitti. Eyll ay iin lk bir akam saylrd. Iizzie, evin nnde oturuyordu. Girite geni ta bir merdiven vard. Kollaryla dizlerine sarlm, ileri geri sallanarak basamaklarda oturuyordu. Bili, Lizzie'nin alamadn, sinir krizleri geirmediini grnce rahatlad. - Nerelerdeydin ? dedi gen kz sularcasna. - Asl sen nerelerdeydin? dedi Bili. "Telefon etme" diyen, "Sakn gelme" diyen sen deil miydin? - Ben buradaydm. - Ben dardaydm. -Nereye gittin? - Sinemaya. - Bense paramzn olmadn, sinemaya gitmek gibi en basit bir eyi yapacak imkmmz olmadn sanyordum. - Paray ben vermedim. Grania Dunne beni davet etti. -ylemi? - Evet. Neden, bir sorun mu var, Lizzie ? - Evet her ey berbat. - Bizim eve neden geldin ? - Seni grmek, her eyi dzeltmek istiyordum. - Hem annemi hem de beni korkudan ldrmeyi basardn. e telefon etseydin daha doru olmaz myd ? - Aklm karmt.

- Annen geldi mi ? - Evet, geldi. - Karlamaya gittin mi ? - Evet. Sesi berbatt. - Taksiye bindiniz mi? - Evet. - Peki. yleyse sorun ne ? - Evimi grnce benimle alay etti. Gld. - Off, Lizzie. nanamyorum. Beni buralara annenin evini beenmediini anlatmak iin mi srkledin? Yirmi drt saat getikten sonra? - Tabi, dedi Lizzie glerek. - Annenin tarz bu... senin tarzn da bu. Sen ve annen gibiler hep her eye gler. - Hayr o tr bir gl deildi. - Peki ne tr gld annen? - ok gln bir yer olduunu syledi sonra "Grdm ite, imdi gidebilir miyim?" diye sordu. Taksiyi gndermemem gerektiini, bu cra yerde kalmasn bekleyemeyeceimi ekledi. Bill'in can sklmt. Lizzie'nin ok krld belliydi. "Ne dncesiz ne bela bir kadn" diye dnd. Kzn hemen hemen hi grmedii bir srada en azndan Dublin'de kald birka saat ona iyi davranamaz myd? - Anlyorum, anlyorum, dedi yumuak bir sesle. nsanlar hep olmayacak eyler sylerler. Byledirler... Artk bunlar dnme, gel yukar kalm. Haydi gel ite... - Hayr, olmaz. Fikrini deitirmek iin uramas gerekecekti. - Lizzie, bankada sabah dokuzdan itibaren olamayacak eyler isteyen insanlarla karlayorum. Hibiri aslnda kt deil, sadece bakalarnn cann skan insanlar. in srr onlann canmz skmalarna izin vermemek... Eve dndmde annem donmu tavuun stne konserve sos dkmekten bktn sylyor. Sonra babam ocukken nasl kendisine hi frsat tannmadn anlatyor. Arkadan Olive civarda kim varsa onlara benim banka mdr olduumu ilan ediyor. Bazen ben de sklyorum, canma

tak ediyor, ama ne yapaym, duymamazlktan geliyorum. Yaplacak tek ey bu. Aldrmamak, duymamazlktan gelmek... - Belki senin iin zm bu, ama benim iin deil. Sesi l gibiydi. - Peki ne oldu ? Annenle attnz m ? 0 da geer, unutulur. Aile iinde bunlar hep olur, sonra da unutur gider insan. Gerekten, Lizzie. - Kavga etmedik, atmadk da... - yleyse ne oldu ? - Akam yemei hazrlamtm. Tavuk cieri piirdim, ufak bir ie de sherry aldm. Yanna da pilav yapmtm. Anneme yemekleri gsterince tekrar glmeye balad. - Anlyorum... Ama dediim gibi... - Meer yemee bile kalmaya niyeti yokmu, Bili. Sadece sus pay vermek iin eve uradn syledi. Bir galerideki resim sergisinin alna gidiyormu. Ge kalm. Eliyle beni iterek kapya doru yneldi. - Hmm... sonra? Bili duyduklarna inanamyordu. - Ben de dayanamadm. - Lizzie, ne yaptn? Sesinin bylesine sakin kmasna ar-yordu. - Kapy kilitledim. Anahtar da pencereden frlattm. - Ne yaptn, ne yaptn ? - "te imdi burada kalp kznla konumaya mecbursun" dedim. "Hayatn boyunca kapy arpp babamdan, bizlerden katn. imdi yapamayacaksn" dedim. - O ne yapt ? - Sinir krizleri geirdi. lk la barmaya, kapy tekmelemeye, benim de babam gibi deli olduumu sylemeye balad. Bilirsin ya, her zaman syledii eyleri... - Bilmiyorum. Sonra ne oldu ? - Ne olmasn bekliyorsun ? - Peki ne oldu ? - Sonunda yorgun dt, hatta yemek yedi.

- Hl barmaya devam ediyor muydu ? - Hayr. Sadece yangn karsa evin iinde yanp kmr oluruz diye korkuyordu. Hep bu sz tekrarlyordu, yanp kmr olmak... Bili, yava yava dnmeye balamt. "Sonunda onu serbest braktn, deil mi?" - Hayr. Brakmadm. Hi brakmadm. - Hl ierde mi yoksa? - Evet, ierde. - Ciddi deilsin herhalde... Onaylar gibi birka kez ban sallad Lizzie. "Korkarm ki ciddiyim." - Sen kmay nasl basardn? - Pencereden ktm. O banyodayken. - Orada m uyudu ? - Buna mecburdu. Ben sandalyede uyudum. Koskoca yata ona verdim. Lizzie kendini hakl karmak ister gibiydi... - unu bana batan anlat. Dn buraya geldi. Dn yani sal gn saat yedide...imdi ise aramba gecesi oldu ve annen hl ierde hapis, yle mi demek istiyorsun ? Onu zorla ierde tuttuunu mu sylyorsun? - Evet. - Aman Tanrm. Ama neden? - Onunla konuabilmek iin. Hi benimle konuacak zaman yoktur da ondan. Hibir zaman... Bir kez bile... - Peki imdi konutu mu ? Yani evde kilitli olduunda? - Hayr, konutu denemez. Bana doyurucu gelecek bir konuma yapmad. Sadece mantksz, dengesiz filan olduumu sylemekle yetindi. - Anlattklarna inanamyorum, Lizzie. Gerekten. Sadece dn btn gece deil bugn ve bu gece de anneni ieri kapattna inanamyorum. Bann dndn hissediyordu. - Baka ne yapabilirdim ki ? Hep acelesi vardr, bize verecek hi vakti yoktur. Hep bir yerlere

gider... hep bakalaryla olmak iin bizden kaar. - Yine de bunu yapamazsn. Bir insan ieri kapatp konumasn bekleyemezsin. - Yaptmn doru olmayabileceini ben de dnyorum. Ne dndm, biliyor musun? Gelip onunla konusan diyorum... Bana ok mantklym gibi gelmiyor da... - Ben mi? Ben mi annenle konuaym? - Onunla tanmak isteyen sen deil miydin ? Bunu ka kez benden istedin... Sevdii kadnn o gzel, kaygl yzne bakt. Gelecekte kaynvalidesi olacak insanla tanmak istedii doruydu. Ama tek odal bir evde hapis olduunda deil. Otuz saatten fazla esir alnp polis armaya hazrlandnda deil... Bu karlama Bill Burke'n hayatnda hi yapmad kadar diplomata davranmasn gerektirecek bir karlama olacakt. . Hayranlk duyduu roman kahramanlarndan biri byle bir durumda nasl davranrd ? Ama iinden bir ses "Kimsenin gc o kahramanlar bu duruma drmeye yetmezdi" diye fsldyordu. Birlikte Lizzie'nin katna trmandlar. erisi sessizdi. - km olabilir mi ? diye sordu Bili alak sesle. - Hayr, olamaz. Pencerenin altna demir sktrdm. Amas mmkn deil. - Cam krm olamaz m ? - Hayr, annemi hi tanmyorsun. "Evet" diye dnd Bili, "ne artlarda tanacaz..." - iddete bavurabilir mi, saldrmak falan gibi... - Tabi ki yapmaz... Bunu da nereden kardn? Bill'i korktuu iin kmsyordu. - Konu onunla... Bir eyler syle. Kim olduumu anlat. - Hayr yapamam. Bana kzgn. Hi tanmad biriyle karlamas daha iyi... Lizzie'nin gzleri korkudan bym, kocaman olmutu. Bili, omuzlarn dikletirdi. "Bayan Duffy. Adm Bill Burke. Bankada alyorum" dedi. Hibir yant yoktu. "Bayan Duffy, iyi misiniz ? Sakinseniz, salnz iyiyse ne olur syler misiniz ?" - Neden sakin ve salkl olacak mm? Raporlu deli kzm beni buraya hapsetti. Hayatnn

sonuna kadar, her gn, her saat bu yaptma piman olacak. erden gelen ses, kzgn fakat gszd. - Bayan Duffy, kapdan biraz uzakta durursanz ieri gelip neler olduunu anlatmaya alacam. - Siz Elizabeth'in arkada msnz ? - Evet, ok yakn bir arkadaym. Aslnda ona am. - yleyse siz de delisiniz demektir. Lizzie kalarm kaldrarak, "Demedim mi?" diye sordu alak sesle. - Bayan Duffy, bana kalrsa bunlar karlkl daha rahat konuuruz. Ben ieri giriyorum. Onun iin ltfen kapdan uzak durun. - eri giremiyorsunuz. Sizin gibi uyuturucu kullanan katilleri getirir diye kap tokmana sandalye sktrdm. Beni kurtaracak birileri gelinceye kadar burada kalacam. - Sizi kurtarmaya ben geldim, dedi Bili aresizlik iinde. - stediiniz kadar anahtarla kapy amaya aln, yine de ieri giremezsiniz. Kadm haklyd. Barikat kurmu, kendini hapsetmiti. - Ya pencere ? diye sordu Lizzie'ye. - Trmanmas zordur, ama sana gsterebilirim, dedi Lizzie. Bill armt. "Sen pencereden girer misin demek istemitim?" - Yapamam, Bili. Onu duydun. Azgn bir boa gibi. nan ki beni ldrr. - Peki yleyse gster bakalm, dedi Bili. Gerekten trmanmas zordu. Tepeye vardnda Lizzie'nin pencereye sktrd demir ubuu grd. ubuu usulca yerinden oynatt, pencereyi at ve perdeyi kenara ekti. Krk yalarnda, sansn, rimelleri yzne bulam bir kadn vard ierde. Onu grnce bir sandalye kaparak stne yrd. - Benden uzak dur! Defol, kk serseri! Lizzie, kapnn dndan, "Anne, Anne!" diye sesleniyordu. - Bayan Duffy, ltfen, ltfen. Bili bu arada kendini korumak iin ekmek kutusunun kapan almt. Bayan Duffy ben sizi karmaya geldim. Bakn anahtar burada. Ne olur, ltfen o

sandalyeyi brakn. Gerekten elinde bir anahtar vard. Kadnn baklar biraz rahatlam gibiydi. Sandalyeyi brakt, yorgun, Bill'e bakyordu. - Kapy aaym. Lizzie de gelsin, hep birlikte soukkanllkla konualm, dedi kapya doru ynelirken. Lizzie'nin annesi yeniden sandalyeye sarld, "O kapdan uzak dur. Kim bilir darda nasl bir ete bekliyordur ? Lizzie'ye hi param olmadn syledim. Kredi kartm da yok... Beni karmann hi faydas olamaz. Fidye deyecek kimse de yok! Yanl insan setiniz..." Dudaklar titriyordu. O an, ylesine kzma benziyordu ki Bili birden kadn korumak iin byk bir istek duydu. - Darda ete filan yok, sadece Lizzie var. Her ey byk bir anlamazlktan kaynaklanyor, dedi. Sakinletirici bir sesle konuuyordu. - stediin kadar syle. Dn akamdan beri kak bir kzla burada hapsol, sonra o deli seni tek bana brakp gitsin, sen de bundan sonra neler olacak diye meraktan l, sonra pencereden elinde ekmek kutusunun kapa olan biri girsin... - Hayr, hayr ben sadece elinizdeki sandalyeyi grnce kaptm kapa. Bakn braktm ite. Sesi etkileyiciydi. Kadm anlatlanlara inanmaya balyordu. Elindeki krmz mutfak sandalyesini yere koyarak oturdu. Bitkin, rkek ve bundan sonra olacaklar kukuyla karlayan bir ifade vard yznde. Bili daha rahat nefes almaya balad. Kapy amaya yeltene-rek yeni bir hareket yapmaktansa bu an uzatmaya karar verdi. kisi de birbirlerine kukuyla bakyorlard. Birden dardan bir feryat duyuldu. "Anne? Bili? Neler oluyor?

Neden konumuyorsunuz, neden barmyorsunuz ?" - Dinleniyoruz, dedi Bili. Bu aklamann yeterli olup olmadn bilmiyordu. Lizzie'ye yeterli gelmiti ki, "Peki" dedi dardan. - Uyuturucu mu kullanyor ? diye sordu Lizzie'nin annesi. - Hayr. Aman Tanrm, bunu da nereden kardnz ? Kesinlikle kullanmyor. - yleyse btn olanlar neden ? Beni buraya hapsetmek, konumak istediini syleyip samalamak?.. - Sanrm sizi zlyor, dedi Bili yumuak bir sesle.

- Olanlardan sonra ok daha fazla zleyecek, dedi Bayan. Duffy. Bill, kadn anlamak istiyordu. Uzun sre ona bakt. Gen, ince biriydi. Kendi annesiyle ayn kuaktan deildi. Kaftana benzeyen bol bir elbise giymi, boynuna da kristal boncuklardan bir kolye takmt. New Age'ler gibi giyinmi olmasna karn onlar gibi sandaletleri yoktu, salarn uzatp salmamt. Salan Lizzie 'nin-kiler gibi kvrckt, aralarndan beyazlar grnyordu. Kurumu gzyalar olmasa bir partiye gidiyor gibiydi. Zaten eve hapsedilmeden nce yapmak zere olduu ey de buydu. - Birbirinizden uzaklamanza zlyordu sanrm. Kaftanl kadndan bir homurtu duyuldu. Biliyorsunuz, uzakta oturuyorsunuz, filan. Ondan. - Bana kalrsa yeteri kadar uzak deiliz. Kzmdan tek istediim gelip beni karlamas sonra da birlikte bir iki imekti. O ise istasyona taksiyle gelip srarla beni buraya srkledi. "Chester'in sergisine gidiyorum, ancak ksa bir sre iin gelirim" dedim... Zavall Chester nerelerde olduumu sanyordur kim bilir... - Chester kim? - Arkadam. Tanrm, sadece arkadam. Bana yakn oturan biri, bir sanat. Hep birlikte Dublin'e geldik. Bama bir ey mi geldi diye merak iindedirler. - Kznzn evinde olacanz dnp buraya gelmezler mi ? - Yok canm. Nereden akllarna gelsin ? - Dublin'de oturan bir kznz olduunu bilmiyorlar m ? - Evet, belki. ocuum olduunu bilseler bile her dakika onlardan bahsedip kafa iirmem. Elizabeth'in nerede oturduunu filan hi bilmezler. - Peki ya dier arkadalarnz ? Gerek arkadalarnz ? - Benim gerek arkadalarm bunlar ite, dedi sert bir sesle. - ierde neler oluyor. yi misiniz ? diye sordu o srada Lizzie. - Bizi biraz brak, Lizzie, dedi Bili. - Tanr adna yemin ederim ki bunu sana deteceim, diye seslendi Lizzie'nin annesi. - Nerede kalyorlar yani arkadalarnz ? - Bilmiyorum. Asl sorun da bu ite. Ala gider, nasl gidiyor bakar, sonra Harry'yi bulursak ona gideriz, diye konumutuk. Harry byk bir iftliin ambarnda oturur. Daha nce bir kez orada kalmtk. O da olmazsa Chester'in bildii B&B'ler12 var.

- Chester polise haber vermi midir sizce ? - Neden yapsn ? - Sizi merak ettii iin. - Polise mi ? - Evet. Geleceim deyip gitmediinizi grnce... - Sergide rastladm birilerinin peine takldm sanyordur. Belki, sergiye gelmeye zahmet bile etmediimi dnr. Beni asl deli eden de bu ya... Bill'in ii rahatlamt, derin bir nefes ald. Lizzie'nin annesi kaplp giden, rzgrla srklenenlerdendi. Merak edip arayacak kimsesi yoktu. Demek ki sarn, kaftanl bir kadm arayan polis arabalar yollara dklmemiti, Lizzie de geceyi polis karakolunda geilmeyecekti. - Onu ieri alalm m? Ne dersiniz? Sanki ortak sorunlarym havasm vererek. - Eskisi gibi hi konumamaktan, ilikimizin bozuk olmasndan, kap gitmemden sz edecek mi? - Hayr, onu bana brakn. Sz etmemesini salarm. - Peki yleyse. Yalnz bana yaptklarndan sonra bir ey olmam gibi davranmam bekleme. - Hayr, ne kadar kzsanz haklsnz. Kapya yneldi. Lizzie, karanlk koridorun bir kesine bzlm oturuyordu. Ah, Lizzie! dedi Bili sanki beklemedii, ama grmekten ok mutlu olduu bir misafirle karlam gibi. ieri gir ltfen. Hepimize ay yapmaya ne dersin ? Lizzie annesine bakmamaya gayret ederek doru mutfaa kotu. - Baban olanlar duyunca kim bilir ne yapacak... diye seslendi annesi. - Bayan Duffy, aynz stl ve ekerli mi olsun? diye araya girdi Bili. - Ne st ne eker... Teekkr ederim. - Bayan Duffy'ye sade bir ay, diye seslendi Bili, hizmetkrla12. Yatak ve kahvalt anlamndaki Bad and Breakfast'm baharflerinden. ngiltere'de yatak ve kahvalt veren ucuz oteller. I ra seslenircesine. Sonra o kk apartman dairesini toplamaya balad. Bir sre olaand bir

yaantya ahit olan oday tekrar eski haline getirmek iin erilmi yatak ban dzeltti, yere den biblolar kaldrd. Birlikte olmalar imknsz gibi grnen o garip l biraz sonra oturmu ay iiyordu. - Bir kutu kurabiye almtm, dedi Lizzie gururla. st ekose desenli bir kutu kartt. - ok pahal biskviler, bir servet demi olmalsn, dedi Bili hayretler iinde. - Annem bende kalaca iin aldm. Ona ikram etmek iin... - Hibir zaman sende kalacam demedim. Bu senin fikrindi. Ne fikirmi ama... - Neyse ki teneke kutudalar. Uzun sre dayanrlar, dedi Bili. Lizzie'nin annesi birden Bill'e dnerek, "Sen biraz geri zekl filan msn?" dedi aniden. - Sanmyorum. Neden sordunuz ? - Byle bir zamanda kurabiyelerden sz etmenden. Ben de senin durumu idare edeceini sanmtm. - Barmak armak, iliki bozukluu gibi istemediiniz konulan amaktansa bylesi daha iyi deil mi ? Bili bu kadar hakszla dayanamyordu. - Hayr deil. Bana kalrsa delilik derim. Sen de onun kadar delisin anlalan. Tmarhanedeymiim de haberim yokmu!.. Kadnn gzleri hzla kapya ve kapnn yannda duran antasna gidip geldi. "Kaacak m" diye dnd Bili. Neyin daha iyi olacan bilemiyordu. Belki de bu kadar yol kat ettikten sonra biraz daha ileri gitmek, i sonuna kadar gtrmek gerekiyordu. Lizzie annesine iindekileri dker, annesi de ya sylediklerini kabul eder ya da reddederdi. Babas hep "Bekle, gr" derdi. Bill'e gre bu yanl bir tutumdu. Beklenecek ne vard? Ne greceklerdi ? Oysa babas her seferinde sonutan memnun grndne gre belki de dediinde bir doruluk pay vard. Lizzie kurabiye yiyordu. "Harika" dedi, "Halis tereyayla yaplm olduklar belli." Kk bir ocuktan farkszd. yle tatlyd ki...Annesi neden ona bu gzle bakamyordu? Bili bir Lizzie'ye bir annesine bakyordu. Annenin yz ifadesinin yumuamaya baladn hissedince yanlmam olmay temenni etti. - Biliyor musun, yalnz bir kadn iin hayat ok zor, Lizzie, diye sze balad. - Yalnz olman gerekmiyordu ki Anneciim. Hepimiz yannda olabilirdik. Ben, babam, John ve Kate, hepimiz... - yle bir evde yaayamazdm. Btn gn hapsedilmiim gibi oturup bir adamn maa getirmesini bekleyerek. Ayrca baban maam aldktan sonra eve gelmezdi. Onun yerine yarlara

giderdi. imdi Galway'de yapt gibi. - Yine de bizi brakp gitmek zorunda deildin. - Buna mecburdum. Aksi halde katil olacaktm, birini ldrecektim. Ya kendimi ya seni ya da onu. Bazen rahat bir nefes alabilmek iin uzaklamak art olur. - Ne zaman gittiniz ? diye sordu Bili konumaya dahilmi gibi. Sanki trenlerin kata kalktn soruyordu. - Bilmiyor musun? Herkesi brakp kaan korkun cadnn hikyesini btn ayrntlaryla sana anlatmad m ? - Hayr, bilmiyorum. u ana kadar gittiinizi bile bilmiyordum. Bay Duffy'yle arkadaa ayrldnz, ocuklarn da kendi hayatlarn yaadklarn dnyordum. Bana ok olgun bir davran, her ailenin uygulamas gereken bir yaklam gibi geliyordu. - Her aile derken ne demek istiyorsun? dedi annesi kukuyla. - Ben annemle, babamla ve zrl ablamla oturuyorum. O evde veya en azndan eve ok yakn bir yerde oturmazsam olmayacakm gibi geliyor. Bu bakmdan Lizzie'nin ailesinin byle zgr davranmas, houma gidiyordu... sizlere adeta gpta ediyordum. O denli itendi ki, rol icab olmad belliydi. - ekip gidebilirsin, dedi Lizzie'nin annesi. - Belki, ama iim rahat etmez. - Bir tek hayatn var. Bunu unutma. kisi de Lizzie'nin varln unutmu gibiydiler. - Doru. Belki daha fazla hayatmz olsa bu kadar sululuk duymazdm. Lizzie konumalara katlmak iin, "Hi mektup yazmyorsun, hi haberlemiyoruz" dedi. - Yazacak ne var, Lizzie ? Arkadalarm tanmazsn. Ben de seninkileri bilmem. Ne John'un ne de Kate'in arkadalarn tanmam. Her dakika grmesek bile hepinizi seviyorum, iyi olmanz istiyorum. Birden sustu. Sanki bunca eyi sylediine am gibiydi. Lizzie ikna olmamt. "Bizi gerekten sevseydin grmeden duramazdn. Evimi grnce glmezdin. Benimle kalmak fikrini komik bulmazdn. Sevseydin byle davranamazdn." Bili, "Sanrm Bayan Duffy demek istiyor ki..." diye araya girdi. - Tanr akna bana Bernie de. Bili o kadar ard ki ne diyeceini unuttu. Hadi devam et. Benim ne demek istediimi aklayacaktn... Ne.demek istiyorum sence?

- Sanrm Lizzie'nin sizin iin ok nemli biri olduunu, ancak hayatn sizi biraz uzaklatrdm, West Cork'ta oturunca sk grmenin imknsz olduunu sylemek istiyorsunuz. Bir de dn akam burada kalmama nedeninizin arkadanz Chester'in sergisi olduunu, arkadanza destek olmak istediinizi... Byle demek istemiyor muydunuz? Yznde byk bir merakla, karsndaki iki kadna bakyordu. "Ne olur polis armasn, 'Lizzie'yle hayatm boyunca bir daha grmeyeceim' demesin, ne olur. 'Evet gerekten bunlar demek istiyordum' desin." - Biraz sylediklerine benzer bir eyler demek istemitim, diye onaylad Bernie. Biraz... "Yine de hi yoktan iyidir" diye dnd Bill. "Lizzie anahtar dar attnda hayatn ok ksa olduunu, zamann ok abuk getiini, sizi yakndan tanmaya frsat bulamamaktan korktuunu sylemek istiyordu. Kaybolan zaman yakalamak istiyordu, deil mi, Lizzie?" - Evet, yle, dedi Lizzie hzl hzl bam sallayarak. - Evet ama, Tanr akna, adnz her neyse... - Bili, diye yantlad yardmc olmak iin. - Evet. Bili, beni kandrp buraya getirmek sonra da stme kapy kilitlemek akll birinin yapaca i deil. - Ben seni kandrmadm ki... Seni taksiye bindirebilmek iin Bl'den bor aldm, kurabiye, domuz salam, tavuk cieri ve sherry aldm. Yatam senin iin hazrladm. Burada kalmam o kadar istiyordum ki... Bu da m yanl ? Fazla bir ey mi istemi oluyorum? - Ama ben kalamazdm. Bernie Duffy'nin sesi gittike yumuu-yordu. - Yarn gelirim, diyebilirdin. Onun yerine sadece gldn. Glmekle yetindin. Ben de buna dayanamadm, sen de gittike hiddetlenerek korkun eyler sylemeye baladn. - Normal bir ekilde konumuyordum, nk karmda normal biri yoktu. Beni gerekten sarstn, Lizzie. Aklm karmandan korktum. Durmadan, kendini alt yldr yapayalnz, yolunu kaybetmi gibi hissettiini sylyordun... - Doruyu sylyordum. - Ben gittiimde on yedi yandaydn. Baban, onunla Galway'e gitmem nerdi. Ama sen istemedin... Dublin'de yalnz yaayacak yata olduunu srarla sylyordun. Yanlmyorsam bir kuru te-mizlemecide altn. Kendi param kazanyordun, istediin hayat yayordun. En azndan byle sylyordun. - Dneceini umduum iin gitmedim, kaldm.

- Nereye dneceimi? Buraya m? - Hayr, evimize. Hatrlarsan babam bir yl boyunca evimizi satmad. - Hatrlyorum. Sattnda son kuruuna kadar at yarlarnda oynadn da unutmadm. - Neden dnmedin, Anne ? - Geride dnecek ne vard ki ? Baban sadece at yarlaryla ilgileniyordu. John svire'deydi. Kate New York'tayd sen de kendi arkadalarnla geziyordun. - Ben seni bekliyordum, Anne. - Hayr doru deil, Lizzie. Her eyi kendi istediin gibi batan yazamazsn. yleyse sen neden bana mektup yazp gerek hislerini aklamadn? Bir sessizlik oldu. - Benden yalnzca iyi vakit geirdiimi duymak isterdin, ben de hep elendiimi syledim. Kartlarda, mektuplarda... Yunanistan'a gidiimden, Achill Adas'ndan sz ettim. Bana kzarsn diye geri dnmeni nasl beklediimi sana yazamadm. Bundan sz etmekten ekindim... - Beni karp hapsetmenden bin kere daha iyi olurdu... - West Cork'ta, oturduunuz yer nasl, gzel mi? Bili ilgi doluydu. Bana hep ok gzel bir yermi gibi gelir. zellikle sahilinin resimlerinden... - ok deiik bir yerdir. Orada yaayanlar hep zgrlk peinde olan, toprakla i ie bir yaam biimine geri dnen insanlardr. Bir de sanatlar, ressamlar, seramikiler gibi duygular, szcklerin dnda bir yol seerek ifade edenler... - Siz de herhangi bir sanat dalyla urayor musunuz... Bernie ? Bayku gibi ve ilgi doluydu. Kadnn sorularndan alnmas sz konusu deildi. - Hayr uramyorum. Ama sanatlara ve sanat yaam youn olan kentlere hep yaknlk duymuumdur. Bir yerde kmldamadan yaamaya zorlanrsam iim tkamr. Bu nedenle dnden beri bama gelenler... Bili hemen konuyu deitirmek istedi. "Kendi evinizde mi, yoksa Chester'le mi oturuyorsunuz ?" - Aman Tanrm, hayr, tpk kz gibi nee iinde bir kahkaha att. Yok canm. Chester homoseksel. Vinnie'yle yaar. Hayr, hayr. Onlar sadece en yakn arkadalarm. Drt mil uzakta otururlar. Yok canm, benim bir odam var, daha dorusu bir stdyom. Zamannda byk bir maliknenin bahesinde ufak bir evmi.

- Gzel bir yere benziyor. Denize yakn m ? - Tabi. Her yer denize yakn. ok ho bir yerdir. Ben oraya m. Alt yldr oradaym, artk kendimi West Cork'un bir paras gibi hissediyorum. - Peki, yaamnz srdrecek paray nereden buluyorsunuz, Bernie ? alyor musunuz ? Lizzie'nin annesi ok baya bir grlt karm gibi yzne bakarak, "Anlamadm ?" dedi. - Lizzie'nin babas para vermediyse hayatmz kazanmak zorunda kalm olmalsnz demek istedim. O kadar. Sylediini geri almaya niyetli grnmyordu. Lizzie, "Bankada alt iin para kazanmak konusunda saplants vardr, Anneciim" dedi zr dilercesine. Birden Bill'in sabr tat. Geceyars bu evde oturmu iki delinin arasn bulmaya alrken sanki garip olan kendisiymi gibi davranmalarndan, bir yerde almasnn, faturalar demesinin, kurallara uygun davranmasnn acayiplik olarak alglanmasndan bkknlk duydu. "Yetti artk" diye dnd. "Ne halleri varsa grsnler..." O, evine, can skc evine ve hznl ailesine geri dnecekti. "Naslsnz", "Ne gzel binalar" ve "krmz karanfil" demeyi rense de hibir zaman uluslararas bankacla transfer olamayacam biliyordu. Bencilleri deitirmeye kalkmayacak, onlarn insanlarn iyi taraflarn grmeleri iin aba sarfetmekten de vazgeecekti. Birden, gzlerinde ve burnunda hi tanmad bir kprt hissetti. Alad alayacakt... ki kadn ayn anda Bill'in yzndeki deiiklii grdler. Sanki onlar dlam, aralarndan ayrlmt. - Soruna istemeden gldm, dedi Lizzie'nin annesi. Tabi ki para kazanmam gerekiyor. Stdyomun bulunduu evin ilerine yardm ediyorum. Anlarsn ya... Temizlik, biraz ev ii gibi... Davet verdiklerinde de eye... sonra ortal toplamaya yardm ediyorum. Eskiden beri t yapmaya baylrm. Btn ty ben yapyorum. Karlnda kira demiyorum. Biraz da cep harl veriyorlar. Lizzie kulaklarna inanamadan annesinin yzne bakyordu. Sanatla i ie yaanan hayat bu muydu ? nller ve zenginlerle har neir olmak, playboylarla ve rlanda'nn gneybatsnda sayfiye evleri olan sosyeteyle grmek bu muydu ? Annesi hizmetiydi. Bili yeniden kendine hkim olmutu. "Ne kadar doyurucu bir hayat..." dedi. "ki tr yaamn en iyi taraflarnda da yararlanyor olmalsnz. Sofraya ne yemek koyaym diye bir derdiniz olmadan hem gzel bir eviniz var hem de bamszsnz." Kadn acaba alay m ediyor diye Bl'e bakt. Ama hayr, yznde alayl bir ifadenin izi yoktu. Bir sre sonra, "Evet" dedi Bernie Duffy. "Tam sylediin gibi."

Bili, "Lizzie'nin kavgay yeniden alevlendirecek bir ey sylemesine engel olacak yeni bir konu bulmalym" diye dnd. "Havalar biraz gzelleince belki Lizzie'yle sizi ziyarete geliriz. Benim ok houma gider. Otobsle Cork City'ye gelir orada aktarma yaparz." Ge kalnm bir grevden sz eder gibi, ocuksu, iten ve sahiplenici bir tavr vard. - Siz... ikiniz... yani sen Lizzie'nin erkek arkada msn? - Evet. ki sene sonra yirmi be yana gelince evleneceiz. talya'da i bulmak istiyoruz, tayanca renmek iin ikimiz de gece kurslarna gidiyoruz. - Evet, daldan dala atlarken bundan da sz etmiti, dedi Bernie. - Evleneceimizden mi? Bill'in sesi mutluluk doluydu. - Hayr. talyanca rendiinden. "Al sana bir delilik daha" diye dndm. Sylenecek fazla bir ey kalmamt. Bili, olaan bir misafirlikten sonra evine dnmek zere izin isteyen biri gibi, "Bernie, saatin ne kadar ge olduunu fark etmisinizdir... Bu saatte otobsler ilemez. Otobs olsa bile artk arkadalarnz bulmak ok zor. Bu bakmdan geceyi burada geirmenizi neriyorum. Tabi isterseniz. Anahtar kapnn stnde olacak... kiniz de gzel bir uyku ekip dinlendikten sonra yarn sabah gzel gzel vedalarsnz. Biz herhalde gelecek yazdan nce gremeyeceiz. O zaman Lizzie ile West Cork'a ziyaretinize gelmeyi ok isteriz. - Gitme, diye yalvard Bernie. Gitme. Senin yannda sakin. Sen kapdan kar kmaz, nasl terk edilmi olduunu anlatmaya, barmaya balayacak. - Kesinlikle hayr. Bundan sonra asla yle davranmayacam-dan emin olun. Sesi ikna ediciydi. Lizzie ltfen annene anahtar verir misin? Bernie anahtar sizde kalsn. Bylece istediiniz gibi girip kacanzdan kukunuz olmaz. - Sen nasl eve dneceksin ? Lizzie merakla sordu. aknlkla gen kza bakt. Eskiden geceyans evine yryerek gitse bile hi aldrmaz, soru sormazd. - Yrrm. Yldz dolu gzel bir gece. ki kadn da ona bakyordu. inden bir ey daha eklemek, bu huzur dolu an biraz daha uzatmak geti. Dn akam kursta Signora bize hava durumuyla ilgili eyler retti. "Ne kadar gzel bir yaz oldu" demeyi... "" stata una magnified estate." - Ne gzel, dedi Lizzie. E' stata una magnifica estate, diye ardndan kusursuz bir telaffuzla tekrarlad. - Aferin sana. Bir kerede kaptn bile. Bizler ise durmadan tekrarlamak zorunda kaldk. Bill'in sesinden ne kadar etkilendii belli oluyordu. - Eskiden beri bellei ok gldr. Kck bir kzken bile... Elizabeth bir kere duyduu bir

eyi hi unutmazd. Bernie'nin kzma bak gurur doluydu. Bill'in ii rahatlam gibiydi. Eve dnerken yolda, birok engelin eskisi kadar korkun grnmediini dnyordu. Kzna bir banka memurunu layk grmeyecek West Cork'lu yksek snftan bir anneden ekinmesine gerek yoktu artk. Lizzie'ye gre fazla skc olmaktan da ekinmesine gerek kalmamt. Lizzie'nin en byk gereksinimi sevilmek ve kendini gvende hissetmekti. Bili ise her ikisini verebilecek durumdayd. nlerinde baka sorunlar vard. Lizzie'nin kstl bir bteyle yaamay renmesi gerekecekti. Para harcama konusundaki tutumunu deitirmesi ve her istediinin annda gereklemesini beklememeyi renmesi gerekecekti. Her eyi daha mantkl bir ereveye oturtmasn salamak Bill'e dyordu. Bir de Lizzie'yi almaya ynlendirmek. .. Aptal annesinin bakasnn ev iini yaparak para kazandn grmek Lizzie'yi amalarn deitirmeye yneltebilirdi. Bundan sonra baz yaklamlar deiecee benziyordu. Belki bir gn Galway'e babasn ziyarete bile giderlerdi. Bir ailesi olduunu dnr, byle bir bilince varrsa belki numara yapmaktan, elinde olmayan eylerin peinden komaktan vazgeerdi. Ayrca yaknda Bili ailesinin bir paras olacakt. Bili, gecenin iinde, taksi arayan insanlarn ve yanndan dolu geen arabalarn arasnda ilerliyordu. O insanlarn hibirine gpta etmediini dnd. "Ne kadar anslym" diyordu kendi kendine. "Etrafmda benden bir eyler bekleyen, bana dayanan ok kii olabilir, ama bunun neresi kt? Bu, sadece benim gvenilecek, bir eyler beklenebilecek trden bir insan olduumu kantlyor, o kadar. Belki yllar sonra olum da tpk benim babama baktm gibi bana acyarak bakacak, ama zarar yok. Bu, olumun beni anlayamadn kantlamaktan baka bir anlam tamayacak... Kathy Kathy Clark, Mountainview'un en alkan rencilerinden biriydi. Derse aim kr kr olacak kadar kendini verir, sorulan cevaplamak iin aba sarf eder, dersten sonra snfta kalr, anlamad konular sorard. retmenler odasnda aka yollu alaya alrlard Kathy'yi. "Kathy Clark'lk yapmak" demek kalarn atarak, okulun ilan tahtasnda yazlanlar zmeye almak demekti. Uzun boylu, hantal ve biraz sakar bir kzd. Lacivert okul niformasnn etei biraz uzundu. Dier arkadalar gibi kulaklar delik deildi, onlar gibi ucuz taklan yoktu. ok zeki deildi belki, ama baanl olmaya kararlyd. Fazlasyla kararl olduu bile sylenebilirdi. Her yl okulda veli toplantlan yaplrd. Bu toplantlarda Kathy'nin durumunu renmeye kimin geldiini hatrlayan yoktu. Aidan Dunne bir keresinde, "Babas su tesisats" demiti. "Bizim banyoyu yapt. ini iyi yapt. Batan bir ey sylemedi, sonunda cebimden ek defterimi karttm grnce neredeyse baylacakt. Meerse demenin nakit olmasn istermi. Vergi vermemek iin..." rlandal retmen Helen de "Annesini hatrlyorum. Konuma boyunca azndan sigaras dmedi. Durmadan okumann ne ie yarayacan, hayatm kazanmasna ne yaran olacan sorup durdu" diye ekledi.

- Hepsi yle der, dedi mstakbel mdrleri Tony O'Brien. Herhalde kiinin kendisi iin almasnn entelektel tevikinden sz etmelerini beklemiyorsunuz. - Bazen ablas gelir, diye hatrlad baka bir retmen. Supermarket yneticisi. Zavall Kathy'yi bir tek o anlyor sanrm... - Tannm, keke ocuklanmzm fazla almalarndan, ka atmalarndan baka derdimiz olmasa... Bunu ne kadar isterdik, deil mi? Bu soruyu masasnn st zm bekleyen sorunlarla dolu olan mstakbel mdr Tony O'Brien sormutu. Sorunlar sadece masasnn stndekilerle snrl olsa, neyse... Daha baka ne dertleri vard... Bugne kadar hayatm bir kadndan dierine giderek yaamt. Ayrlmak istemedii pek az kadn kmt karsna. imdi ilk kez byle hissediyordu ve Allah'n belas bir zorlukla karlamt. Okula mdr seileceinden emin olan Aidan Dunne'm kzma atmt. Bu durumun yaratt anlamazlklar ve karmaa Kralie Victoria dneminin melodramlarn aratmayacak nitelikteydi... Grania Dunne, babasnn kk dtn bahane ederek onunla grmeye yanamyordu. Bu fikir her ne kadar zorlama ve yanl da olsa, kzcaz gerekten byle dnyordu. Tony ise karar Grania'ya brakm, hayatnda ilk kez kimseyle iliki kurmadan geri dnecei gn bekleyeceine sz vermiti. Arada, beklediini kantlamak iin aka dolu kartlar gnderse de gen kzdan hi yant almamt. Belki de dneceini ummak aptallkt. Hayat boyunca hi balksz kalmadndan denizde ne ok balk yzdn bilirdi... Nedense hibir balk bu zeki, iten ve prl prl bakl gen kz kadar cazip, onun kadar hazr cevap deildi ve kendini bu kadar gen hissetmesini salamyordu. Birlikte olduklar o tek gecede gen kzn onu yal bulmad belliydi. Hani kim olduunu, babasnn asla elde edemeyecei atamay beklediini rendii sabahtan nceki gece... Mountainview'un mdr olunca eve kapanmay tek bana bir kei gibi yaamay dnmyordu Tony. Aslnda, sigaray azaltmann gece kulplerine gitmemenin ve erken yatmann zararl olduu sylenemezdi. Grania'nm dneceini umarak sigaray iyice azaltmaya alt gerekti. En azndan sabahlar sigara imiyordu artk. Eskisi gibi, yatarken, gzlerini amadan elini sigara paketine uzatmaktan vazgemiti. Birinci teneffse kadar bekliyor, ilk nefesi okuldaki odasnda bir fincan kahve eliinde ekiyordu. Bu da bir ilerleme saylmaz myd? "Acaba ona zerinde sigara resmi bulunan bir kart gndersem de 'hl imiyorum' diye yazsam m" diye dnd... "yle yaparsam tmyle sigaray braktm dnr, bu da doru olmaz" Grania'y bu kadar s': dnmesine kendi de ayordu... Mountainview gibi bir okulu ynetmenin ne kadar youn bir i olduunu nceden fark etmemiti. Veli toplantlar ile ak toplantlar, okulda bulunmasn gerektiren eylerden sadece ikisiydi. Bu dnyadaki hibir Kathy Clark'a ayracak zaman yoktu. Kathy okulu bitirince nasl olsa bir i

bulurdu. Belki de ablas onu spermarkete alrd. niversiteye gitmeyecei kesindi. Ne gemii ne de kafa yaps buna uygundu. Yaamm srdrmeye yetecek beceriyi kazanmas yeterliydi. Aslnda hibiri Kathy Clarke'in nasl bir ev hayat olduunu bilemezdi. lerinden bunu merak edenler ksa bile o ucuz sitelerdeki, ok televizyon seyredilen, hazr yiyecek yenilen, grltl, dar, ok ocuklu, az paral evlerden birinde yaadn dnrd. Kzn ailesi dnldnde bunlar olaan artlard. Kathy'nin odasmda bir yaz masasnn ve kitap dolu ufak bir ktphanenin olduunu bilemezlerdi. Ablas Fran'in her leden sonra devleri bitinceye dek yannda oturduunu da bilemezlerdi. K gnlerinde, Fran'in spermarketten indirimle ald tp-gazl bir sobayla sndklar nereden akllarna gelecekti? Kathy'nin annesi ile babas bu mark davranlarla alay ediyorlard. "Dier ocuklar devlerini mutfak masasnda yaptlar da ne oldu?" diye soruyorlard. Ama Fran byle dnmyordu. O, on be yana gelmeden, diploma almadan okulu brakmt, iinde ilerlemesi yllarca srmt. Bugn bile aklarn kapatm saylmazd. Olanlara gelince, onlar zar zor kendilerini kurtarmlard. kisi ngiltere'de alyordu, ncs de rock mzii yapan bir grupla lkeyi dolayordu. Fran, Kathy'nin kaderinin dierlerinden daha iyi olmasna sanki yemin etmiti. Kathy zaman zaman Fran'i hayal krklna uratmaktan korkard. "Ben sandn kadar akll deilim, Fran. Snftakilerin ou kadar kolay anlamyorum. Harriet! al... Nasl abuk kavradm bilemezsin..." - Babas retmen deil mi ? O akll olmayacak da, kim olacak, sorarm sana? - Evet, haklsn, Fran. Bana kar o kadar iyisin ki... Hafta sonlarnda veya akamlan dansl davetlere gitmek yerine devlerimle ilgileniyorsun. Bu abalarna karlk, snavlarda baarsz olmaktan o kadar korkuyorum ki... - Dans etmek istemiyorum, dedi Fran iini ekerek. - Gensin, mutlaka cann diskoya gitmek ister... Kathy on alt yanda, ailenin en kyd. Fran ise otuz iki yandayd, evin byk ocuuydu. Aslnda tm arkadalar gibi onun da artk evlenmesi ve oluk ocuk sahibi olmas gerekirdi, ama Kathy Fran'in evden ayrlmasn hi istemiyordu. Onsuz bir ev hayat dnemiyordu. Anneleri "ileri halletmek"te olduu iin evde pek bulunmazd. leri halletmek, kumar makinesinin banda olmak demekti. Fran olmasa evde en ufak bir konfor olamazd. Sabahlar taze sklm portakal sular, akamlan ise iki kap scak yemek... Kathy'nin niformasn alan, ayakkablarn boyamasn, her gece gmleini ve i amarlarn ykamasn reten Fran'di. Anne bunlarn hibirini retmemiti. Hayat reten, ilk Tampax'ini alan Fran'di. Fran, ilk defasnda, herkes yapyor diye deil, gerekten beenilen, sevilen biriyle sevimenin daha doru olduunu sylyordu. Kathy on drt yann verdii saflk ve merakla, "Sen ok beendiin, sevdiin birini bulmu muydun ?" diye sordu.

Fran'in bu soruya da yant hazrd. "En iyisi bundan hi sz etmemek. Bilirsin konumaya balaynca tlsm da yok olur..." demi, bir daha da bu konuda konumaya yanamamt. Fran onu tiyatroya gtrrd. Abbey'e, Gate'e veya Project'e oyun seyretmeye giderlerdi. Grafton Soka'nda bir aa bir yukar dolarlar, k dkknlara girerlerdi. "Her eyi gvenli bir havayla yapmay renmeliyiz" derdi Fran. "in srr burada. Mtevaz ve zr dilercesine davranmamalyz, tam tersine byle yerlerde bulunmay hak eden insanlar izlenimi vermeliyiz." Fran, anne ve babay knayan tek sz sylemezdi. Zaman zaman Kathy, "Anne seni kullanyor, Fran" derdi. "Ona o gzel frn hediye ettin. Karlnda sana bir tek yemek yapmad." - Aldrma. Annem aslnda iyi biridir, derdi Fran. - Spermarketten bira getirdiinde babam bir teekkr bile etmez. Onun sana hi hediye aldn grmedim. - Ondan kt babalar var... Hayatn borularn ve S balantlarnn arasnda geirmek pek ho bir ey olmasa gerek. Bir keresinde, korkuyla, "Evlenmeyi dnmyor musun?" diye sormutu Kathy. - Sen byynceye dek bekleyeceim. Sonra aresine bakarm. Bu szleri glerek sylemiti. - O zaman ok yalanm olmaz msn? - Hayr, ne mnasebet. Sen yirmi yana geldiinde ben otuz alt olurum. Yani altn amn doruunda... - Ken'le evleneceini sanmtm, dedi Kathy. - Biliyorum. Ama evlenmedim. O Amerika'ya gitti. Bu konu kapand. Fran ok abuk konuuyordu. Ken spermarkette alyordu, gelecei parlak olanlardand. Ailesi de Fran'in Ken'le evleneceinden emindi. O i kapandnda Kathy rahat bir nefes almt. Kathy'nin babas yaz ba yaplan veli toplantsna katlamayacakt. O akam ge saate kadar almas gerektiim sylemiti. - Ltfen, Baba. Ltfen... retmenler mutlaka aileden bir byn gelmesini istiyorlar. Anne gelemez. O hi gelmez. Senden bir ey istemiyorlar ki... Sadece sylenenleri dinlemen ve "Her ey yolunda" demen yeterli. - Aman yarabbi Kathy, okuldan nefret ettiimi neden anlamak istemiyorsun? Orada kendimi fazlalk gibi gryorum...

- Ama ben kt bir ey yapmadm, benden ikyeti olmayacaklar ki. Sadece benimle ilgilendiinizi grmelerini istiyorum, o kadar. - lgileniyoruz kzm, ilgileniyoruz... Annen eskisi gibi deil artk... stelik sigara imesini istemediklerini biliyorsun. Bir de sigara imezse orada oturmas hibir ie yaramaz. Bouna olur... Belki yine Fran gider. Zaten bizden daha iyi konuur onlarla. Bylece okula giden yine Fran olmutu. Kilisede gnah kartr gibi gelen bir sr veliyle grp hepsini hem yreklendirmekten hem de uyarmaktan yorgun den rtemenlerin karsna geip konuan yine ablas olmutu. - Fazla ciddi, demilerdi. ok aba gsteriyor. Fazla... Biraz rahatlasa belki daha iyi alglar. - Aslnda ok ilgi duyuyor, diye kar kmt Fran. devlerini yaparken yannda oturuyorum. Hepsini kendi yapyor. - Hi oyun oynamyor, deil mi ? Yeni mdr iyi birine benziyordu. Hangi ocuktan sz edildiini bilmedii belliydi, genel anlamda konuuyordu sanki. Fran neye dayanarak konutuunu merak etti, yoksa uyduruyor muydu yeni mdr ? - Hayr, ders almay tercih ediyor. - Belki biraz oyun oynasa daha iyi olur. Konumas kesinlik ta-sa da iyi niyetli olduu hissediliyordu. - Latince'ye devam etmesine gerek yok sanrm, demiti o iyi kalpli Bay Dunne. Fran'in kalbi hop etmiti. "Ama o kadar aba gsteriyor ki, Bay Dunne. Ben hi Latince renmedim. Onunla birlikte okumaya gayret ediyorum. nann ki saatlerce alt oluyor." - Ne yazk ki Latince'nin temelini alglamadn sylemek zorundaym. O iyi kalpli Bay Dunne Fran'i krmamaya zen gsteriyordu. - Birka zel ders alsa? Okuldan ayrldnda Latince renmi olmas o kadar farkl olur ki... yle bir diplomayla nerelere girebileceini dnn... - niversiteye girecek puan tutturabileceini sanmyorum. Bay Dunne szlerini hafifletmeye alyordu sanki. - Olmaz ki... Girmesi art... Hibirimiz bir ey olamadk. Kathy'nin hayata daha iyi bir yerden balamas art. - Sizin ok iyi bir iiniz var, Bayan Clarke. Spermarkete geldiimde size rastlyorum. Kathy'ye orada bir i bulamaz msnz ? - Kathy hibir zaman bir spermarkette almayacak. Fran'in gzleri alev alev yanyordu.

- zgnm, dedi Aidan Dunne alak sesle. - Hayr, asl zgn olan benim! Bu kadar ilgi gsterdiiniz iin teekkr ederim. Bararak konutuum iin zr dilerim. Onun iin yaplacak en doru eyin ne olduunu syleyin ltfen. - Holand, sevdii bir ey yapmal. Ona yk olmayan bir ey... rnein mzik... Hi ilgi gsterdi mi ? - Hayr, diye yantlad Fran. Hi yle eylerle ilgilenmedi. Hi birimizin kula yoktur zaten. Pop grubuyla turneye kan kardeimin bile... - Ya resim ? - Benim anlamam imknsz. Ayrca o konuyu da sorun haline getireceinden eminim, iyi mi yapyorum, doru mu boyuyorum diye kendine dert eder... iyi kalpli Bay Dunne'la konumak kolayd. Zavall adamm bir rencinin niversiteye gidecek kadar akll olmadm ailesine sylemesi ok zordu herhalde. Kim bilir belki kendi ocuklar niversitede okuyordu, bakalarnn da ayn koullardan yararlanmamasna zlyordu... Zavall Kathy'nin mutlu ve sorunsuz bir yaam olmasna bylesine nem vermesi ne kadar iyi biri olduunu kantlyordu. Adamm tm nerilerine olumsuz tepki vermemeye zen gsterdi Fran, iyi niyetli olduu grlyordu. Zaten retmenlii semesi de sabrl biri olduunu kantlyordu? Aidan da karsnda oturan narin yapl, ho kz inceliyordu. Annesi ile babasndan ok daha youn bir ilgiyle kardeinin sorunlarna eilen bu kza... Bir rencinin alglama zorluu ektiini sylemekten nefret ederdi. Aslnda bu szleri sylerken kendini sorumlu hissederdi. Okul daha kk olsa, koullar daha iyi olsa, ktphaneler daha byk, imknlar daha bol olsa belki de renme zorluu olan rencilerin says azalrd. Signora'yla italyanca derslerini planlarken bu konuyu tartmlard, "insanlarn beklentileriyle dorudan ilintisi var" demiti Signora. "Bu engelleri kaldrmaya zerk eitim ile eitim grm tek kuak yeterli deil." - italya'da da ayn ey oldu, diye srdrmt. Kyn tek otelinin sahibinin ocuklarnn ve karsnn nasl gelitiklerine ahit olmutu. Ky ufak ve fakirdi. Kydeki kk okula giden ocuklarn aileleri onlardan kendilerinden daha fazlasn yapmalarm beklemiyordu. Signora o ocuklarn turistlerin karsna, otelde hizmetilik veya garsonluk yapmalarna yetecek kadar ingilizce bilerek kmalarn salamt. Aslnda daha ileri gitmelerini ne kadar isterdi... Bu yzden Aidan'n Mountainview'daki renciler iin istediklerini ok iyi anlyordu. Signora, konuulmas o kadar kolay biriydi ki. Gece kurslarnn hazrlanmas srasnda birka kez birlikte kahve imilerdi. Karsndakinden hibir ey beklemeyen, ailesi ve ev hayat konusunda hi soru sormayan, yaamndan veya Jerry Sullivan'n ailesiyle geen gnlerinden hi sz etmeyen biriydi. Aidan ise hazrlad yeni alma odasndan bile sz etmiti. - Mal mlk beni hi ilgilendirmez, dedi Signora. Ama penceresinden tatl bir k alan, yaz masas olan, tm anlarn, kitaplarn, resimlerin duvarlar ssledii gzel sessiz bir oda... ok ho

bir ey olmal. Byle bir oday hi hak etmeyen, bakalarna dl olarak verildiinde mutluluk duyan bir ingene, bir bohac kadn gibi konumutu. Aidan, Kathy Clark'tan, onu olduundan daha^ akll gren ablasn hayal krklna uratmaktan d kopan o zavall kzdan sz etmek istedi. Belki Signora her zamanki gibi bir zm bulurdu. Signora'yla yapt o zevkli konumalar dnmekten vazgeip iinde bulunduklar ana geri dnmeye zorlad kendini. nnde grmek iin sra bekleyen uzun bir kuyruk vard. " Bir zm bulacanzdan eminim, Bayan Clarke." Bir yandan da bekleyen velilere bakyordu. - Bu okulda alan herkese minnettarm. Fran'in sesinden gerekten byle dnd seziliyordu. Hepiniz ocuklara zamannz veriyorsunuz. Onlarla gerekten ilgileniyorsunuz. Yllar nce ben renciyken byle deildi, belki de okumaya devam etmediim iin kendimi byle avutuyorum... Yz soluk, ifadesi ciddiydi. "Gen Kathy Clark byle bir ablas olduu iin ok talihli" diye iinden geirdi Aidan Dunne. Fran otobs durana doru yryordu. Elleri cebinde, ba ne eikti. Okulun ek binasnn yarandan geerken eyll aynda balayacak talyanca kurslarnn ilan gzne iliti. talya'nn dilini, mziini, resim sanatn ve renklerini tantacak bir kurs. Hem elenceli hem de retici olaca anlalyordu. "Acaba byle bir kurs nasl olur" diye dnd Fran. Ancak pahaldr. Masraftan o kadar oktu ki... Btn dnemin cretini pein demesi ok zor olacakt. Ya Kathy kursu da dier yaptklar gibi fazla ciddiye alrsa? la hastalktan daha pahalya patlayabilirdi. Yok, yok, baka bir zm bulmalyd. Fran iini ekerek otobs durana yneldi. Durakta, kasada alan Peggy Sullivan'a rastlad. "Bu toplantlar insan yalandryor, deil mi ?" diye sordu Bayan Sullivan. - Evet, uzun srdkleri doru, ama kimsenin bizimle ilgilenmedii bizim renciliimizden yine de daha iyi. Fran, ynetici olarak yannda alanlarn hepsini yakndan tanmaya zen gsterirdi. Peggy'nin sorunlu iki ocuu olduunu biliyordu. Babasyla geinemeyen byk bir kz ve kitaplarn kapan amayan kk bir olu vard... - Jerry inanmayacak, ama baya gelime gstermi... Btn retmenler ayn eyi syledi. "Yeniden insanlarn arasna kar-t" dedi bir tanesi... - yi bir haber. - Hepsi evde yaayan o deli kadnn sayesinde oldu... Kimseye sylemeyin ama, bir odamz yan talyan yan rlandal bir kadna kiraladk. Kocasnn talyan olduunu, adamn ldn sylyor, ama doru deil. Bana kalrsa eski bir rahibe ve bunu saklyor. Ama ne yapsa beenirsiniz ? Bizim Jerry'yle ilgilenmeye balad ? Anlalan Jerry'yi tamamen deitirmi. Sonra Signora evlerine girinceye dek olu Jerry'nin iir denilen eyin bir anlam olduunu kavramaktan uzak olduunu, kadnn konumalanyla her eyi nasl deitirdiini anlatt Peggy Sullivan. "ngilizce retmeni imdi Jerry'den ok memnun" dedi. Tarih denilen eyin gerekten

yaanm olaylardan olutuunu bilmediini, bunu anlaynca her eyi baka trl algladn anlatt. Fran, youn bir ekilde ilgilendii kardeinin Latince'nin insanlarca konuulan bir dil olduunu bir trl alglamadn fark etti. Bu Signora denen kadn belki Fran'in beynindeki baz kapal kaplan da aabilirdi... "Kiracnz ne i yapyor?" diye sordu. - Bilmem. Anlamak iin dedektif srs tutmak gerek... Biraz diki, sannm bir hastanede ufak bir i filan... ama nmzdeki dnem okulda talyanca dersleri vermeye balayacak... bu yzden heyecan iinde. Onu kendi kendine talyanca arklar sylerken duyan tek bana Dnya Kupas'n kazandn dnr. Btn yaz o derslere hazrlanmakla geiriyor. ok eker, iyi bir insan ama, zr deli... zr deli... Fran o anda kararn verdi. O kursa yazlacakt. Kathy ile ikisi her sal ve perembe akamlan birlikte kursa gideceklerdi. kisi de talyanca renecekti. Hem renecekler hem de ark syleyerek kursu hazrlayan o deli ve heyecan dolu kadndan zevkle ders alacaklard. Belki bu sayede zavall, sinirli, gergin Kathy biraz rahatlar o da onu terk edip Amerika'ya giden Ken'i biraz olsun unuturdu. - Herkes Kathy'nin ne kadar baarh olduunu syledi, dedi Fran gurur dolu bir sesle. Mutfakta yemek yiyorlard. Kumar makinelerinde ar kayplara uram anneleri ilgilenmeye gayret ediyordu. "Tabi, neden olmasn. Kathy gerekten fevkaladedir" dedi. - Benim hakkmda hi kt bir ey sylemediler mi ? dedi Kathy merakla. - Hayr. Hibir ey. Ev devlerini fevkalade iyi yaptn ve sana bir eyler retmenin ok zevkli olduunu sylediler... Grdn m? - Ben de orada olup bu szleri duymak isterdim, yavrum. Ama iten zamannda ayrlamamaktan korkuyordum. Kathy ile Fran babalarn affetmilerdi bile. Artk fazla nemi kalmamt. - Sana byk bir srprizim var, Kathy. talyanca reneceiz. kimiz. Aya gideceiz deseydi Clarke ailesi bu kadar armazd herhalde. Kathy'nin sevinten yanaklan kzard. "kimiz mi ?" - Neden olmasn ? Hep talya'ya gitmek istemiimdir. Dillerini konuursam ho bir talyan'la tanmam daha kolay olmaz m? - Peki ben becerebilecek miyim dersin ? - Tabi becerirsin. Benim gibi doru drst okumam aptallar yapabilirse sen haydi haydi yaparsn. Snf birincisi olman iten bile deil, ama asl ama elenceli olmas. Dersi veren kadn,

operalar alyor, resimler gsteriyormu. Bir de talyan yemekleri ikram ediyormu. Harika olacak. - ok pahal deildir umann, Fran. yle mi yoksa? - Hayr, deil. Hem karlnda neler kazanacamz dn... dedi Fran, bir taraftan da "Byle bir aklama yaptma gre de-liriyor olmalym" diye dnyordu. Ken, o yaz New York eyaletinin o ufak ehrine yerlemekle geirdi. Fran'e yeniden, "Seni seviyorum, seni hep seveceim. Kathy konusunu anlyorum, ama buraya gelemez misin? Onu tatillerde yanmza alrz, o zaman retmek istediklerini retirsin. Ne olur kendime tek odal bir daire tutmadan nce cevap ver. Evet dersen ufak bir ev tutarz. O on alt yamda, Fran. Drt yl seni bekleyemem." Fran, mektubu aldnda kucaklayarak alad. Kathy'yi bu durumda brakmas sz konusu deildi. Clarke ailesinden bir kiinin niversiteye gittiini grmek istiyordu. Bu onun ryasyd. Ken bu ryay ocuklaryla gerekletirebileceini sylyordu. "Batan onlar niversiteye gitmek zere yetitiririz" diyordu Ken, ama anlamyordu. Kathy iin ne kadar aba harcadm bilmiyordu... Kk kz gerek bir entelektel deildi belki ama, aptal da saylmazd. Zengin bir ailenin ocuu olsa ona her trl olanak salanr, sorunlar kendiliinden hallolurdu. Evleri kitap dolu olur, ona gereken ilgi gsterilir ve ailenin beklentileri dorultusunda niversiteye gitmesi kanlmaz olurdu. Fran bandan beri niversiteye gideceine Kathy'yi inandrmt. imdi onu ortada brakp gidemezdi. Ban arada srada kumar makinelerinden kaldrp grmeyen gzlerle bakan bir annenin ve nakit alaca paradan baka bir ey dnmeden musluk tamir eden bir babann eline terk edemezdi onu. O olmazsa Kathy boulurdu. O yaz scak geiyordu, irlanda'ya her zamankinden fazla turist gelmiti. Spermarkette ise parkta piknik yapmak isteyenlere zel sepetler satlyordu. Fikir Fran'den kmt ve ok baarl olmutu. arkteri ksmnda alan Bay Burke bu fikre kar kmt. "ocukluumdan beri bu ii yapyorum diye kafanz iirmek istemem, ama domuz eti dilimlerini kzartp souk olarak sandvie koyma fikrinin iyi olmadm sylemek zorundaym, Bayan Clarke. Neden eskisi gibi yasz fme jambon koymuyoruz?" - Bay Burke, zevkler deiti, insanlar domuz etini imdi tr tr kzarm istiyorlar. Biz de o dilimleri scak tutabilirsek ve mteri istediinde, son dakikada lk olarak sandvie koyabilir-sek doyamayacaklanm, arka arkaya birka tane yiyeceklerini greceksiniz. - Peki ya ben eti keser, kzartrsam, sonra da isteyen kmazsa? O zaman ne olacak, Bayan Clarke? ok iyi ve karsndakini mutlu etmek isteyen biriydi, ama deiikliin her trlsnden korkuyordu. - haftalk bir deneme yapp, bakmaya ne dersiniz, Bay Burke?

Fran hakl kmt. Herkes bu mthi sandviler iin sraya giriyordu. Aslmda supermarket bu iten para kaybediyordu, ama nemsizdi. Insanlan bir kere spermarkete sokmak yeterliydi, demek iin kasann yolunu tuttuklarnda hi akllarnda olmayan eyler almalar kanlmazd. Kathy'yi Modern Sanat Mzesi'ne gtrd, izin gnnde de otobsle Dublin ehir turu yaptlar. "Yaadmz ehir hakknda bilgi edinmek iin" demiti Fran, ikisi de bu geziye bayldlar. Hi iini grmedikleri o iki Protestan katedralini, sonra etrafndan dndkleri Phoenix Park' ve rehberin gururla gsterdii George dnemine ait kaplan yakndan grdler... - Otobste bizden baka irlandal yok, dedi Kathy gururla. Btn grdklerimiz bize ait. Dierleri sadece misafir. Fran her eyi kendi yapyormu gibi grnmemeye gayret ederek on alt yandaki kz kardeine k, san bir elbise hediye etti ve iyi bir berberde salarn kestirtti. Yaz sona erdiinde Kathy yank tenli ho bir gen kz olmu, eskiden korkuyla bakan gzleri neeyle dolmutu. Kathy'nin arkadalan vard, ama Fran'in genliindeki gibi yakn, birlikte kkr kkr gld kimsesi yoktu. Kathy'nin arkadalarnn bir blm cumartesi akamlan Fran'in spermarkette alan genlerden duyduu diskolara gidiyorlard. Fran o yerlerin tehlikeli olduunu, oralarda uyuturucu kullanldn biliyordu. Geceleri saat birden nce sanki bir rastlantym gibi diskonun yanndan geer, kz kardeini alr, eve birlikte dnerlerdi. Supermarket kamyonetinin ofrln yapan Barry'den cumartesi akamlan onu diskonun nnden geirmesini istedi. Barry de o yerlerin gen kzlara gre olmadn syledi. - Ne yapabilirim? diye sordu Fran omuz silkerek. "Gitme" dersen kendini kurban gibi hissedecek. Eve gtrmek iin seni bulduuma anslym. Barry ok eker bir ocuktu. Motosiklet alacak paray biriktirmek iin fazla mesai yapmaya can atard. Motosikletin parasnn te birini topladn, yansn toplar toplamaz gidip seeceini sylyordu. te ikisini biriktirdiinde satn alacak, kalan ksmm sonradan deyecekti. - Neden motosiklet almak istiyorsun? diye sormutu Fran. - Bamsz olmak iin, Bayan Clarke, demiti. Anlarsnz ya zgr olmak, rzgrn salarmn datmas gibi eyler iin... Fran kendini birden ok yal hissetmiti. "Kz kardeimle birlikte italyanca reneceiz" dedi bir akam Barry'nin motosiklet parasn artrarak diskonun nnde beklerken. - Ah, ne gzel, Bayan Clarke. Ben de ne kadar isterdim. Dnya Kupas malar iin talya'ya gitmitim. Orada harika arkadalar edindim, tanyabileceiniz en ho insanlard, Bayan Clarke. "klimimiz yle olsa sanki biz de onlar gibi oluruz" diye dndm. yle benzeiyoruz ki... - Belki sen de talyanca renmek istersin, dedi Fran. Akl baka yerdeydi sanki. Diskodan

kan grltl ve korkun genlie bakyordu. Kathy ve arkadalar nasl olur da bu tr yerlere gelmekten holanrlard ? Neden ? Aslnda on alt yanda ocuklar olarak ne kadar zgrdler... zellikle kendi genliiyle kyaslandnda. - Motosikleti alrsam talyanca renmeyi daha ok isterim. nk motosikletimi ilk gtreceim yer talya olacak... - Dersler Mountainview'da. Eyllde balyor. Kathy, Harriet ve arkadalaryla diskodan kyordu. Onlar izlerken sesi hafiflemi ve dalgn bir edayla konumutu. Eildi kornaya bast. Hepsi birden dnp kamyonete baktlar. Cumartesi akamlar eve gtrmek iin urayan ablaya almlard. "Dier kzlarn ailesi nerede" diye dnd. Hibiri aldrmyor mu ? Yoksa o mu fazla merakl? "Tanrm" diye dnd "okul alsa ve bu tr gece klar sona erse..." talyanca kursu bir sal akam saat yedide balad. O sabah Ken'den bir mektup almt. Kk apartman dairesine yerlemiti. Amerika'da her ey deiikti, birok szcn anlam bakayd. Stok kontrol de farkl biimde yaplyordu. Mal getirenlerle gizli anlama yaplmyordu. stenilen fiyat demek zorunluydu. Herkes ok yaknlk gsteriyor, onu evlerine davet ediyorlard. Yaknda i Bayram geliyordu. Yazn sona erdiini belli eden bir piknik dzenleniyordu. Fran'i ok zlemiti. Fran de onu zlemi miydi ? Snfta otuz kiiydiler. Herkese koskocaman kartonlar datarak zerlerine adlarn yazmalarn sylemilerdi, ama o harika talyan kadn herkesin talyanca adn kullanmasn nermiti. Bylece Fran, Francesca oldu, Kathy de Caterina... El skp, birbirlerine isimlerini sorduklar zevkli oyunlar oynadlar. Kathy'nin bu iten byk keyif ald belli oluyordu. "Yaptm tm fedakrlklara deecek herhalde" diye iinden geirdi Fran, bir yandan da yalnz bana i Bayram pikniine katlmaya hazrlanan Ken'i unutmaya alyordu. - Hey Fran, "Mi chiamo Bartolomeo" diyen adam gryor musun? Spermarketteki Barry deil mi? Gerekten oydu. Fran sevindi. Demek yapt fazla mesailerle motosiklet parasn halletmiti. Odadaki karlkl kelerden birbirlerine el salladlar. Ne ilgin bir karm vard snfta. rnein u k kadn... Herhalde evinde kalabalk le yemei davetleri veren, dergilerde resimleri kan kadn olmalyd. Byle bir yerde onun ne ii vard? Ya altn lleli "Mi chiamo Elizabetta" diyen o gzel kz ile temiz takm elbise iindeki erkek arkada... Ya o esmer, hain grnl Luigi ile yal Lorenzo... Ne ilgin bir karm. Signora pek ho biriydi. ok cana yaknd... "Ev sahibinizi tanyorum" dedi Fran dersten sonra salaml, peynirli ufak sandvileri yerlerken. - yle mi? Evet, Bayan Sullivan'la akraba oluruz, yani ben onlarn akrabasym, dedi telala Signora. - Tabi, ne aptalm, akraba olduunuzu unutmutum, dedi Fran kadn sakinletirmek iin. Bu tr davranlara babasndan dolay alkt. Oluna ok faydanz dokunmu. yle syledi. Signora'nn yz bir anda parlak bir glmsemeyle aydnland. Gld zaman ne kadar

gzelleiyordu... Fran kadnn rahibe olduunu hi sanmyordu. Peggy Sullivan'n yanldndan emindi. Fran ile Kathy derslere baylmlard. Birlikte otobse biniyorlar, Signora'nn anlatt hikyelere ve telaffuzlarna ocuklar gibi katla katla glyorlard. Kathy okuldaki kzlara bunlar anlattnda kimse inanamyordu. Derse katlanlar arasnda inanlmaz bir ba olumutu. Sanki ssz bir adaya dmlerdi ve kurtulmalar talyanca renmelerine ve rendiklerini hi unutmamalarna balyd... Signora her birinin byk eylerin altndan kalkabileceinden ylesine emindi ki kendileri de buna inanmaya balamlard. Cmle kurama-salar bile ellerinden geldiince talyanca szck kullanmalar iin adeta yalvaryordu. Onlar da casa'dan geldiklerini, came-ra'nn bugn ok scak olduunu veya yorgunuz yerine stanca olduklarn sylemeye balamlard. Signora snf hem dinliyor hem de gzlemliyordu. Grdkleri onu mutlu ediyordu, ama hi armyordu. Tanan herkesin talyanca'ya byk bir hevesle balanacandan ve zevkten baka bir ey duymayacandan ylesine emindi ki... Yannda bu projenin gerek mimar Bay Dunne vard. kisinin ok anlat her hallerinden belliydi. - Belki de eskiden beri arkadalar, dedi Fran. - Olamaz, adamn kars ve iki byk ocuu var, dedi Kathy. - Kars olmas arkada olmalarna engel deil ki... - Belki haklsn, ama bana kalrsa krtryorlar. Hep birbirlerine zel glckler yolluyorlar. Harriet'e baklrsa bundan daha iyi ipucu olamazm. Cinsellie ok ilgisi olan Harriet, Kathy'nin snf arkadalarndan biriydi. talyanca derslerinin iek gibi alarak gelimesini izleyen Ai-dan Dunne hi ummad kadar mutluydu. Haftalar geiyor, kursa yazlanlar bisikletle, motosikletle, kamyonetle veya otobsle gelmeye devam ediyorlard. BMW'siyle gelen o akl almaz kadn bile sektirmeden kursa devam ediyordu. renciler iin srpriz hazrlamaktan da byk mutluluk duyuyordu Aidan. Kttan bayraklar yapmlard. Signora beyaz bayraklar datp hangi renge boyayacaklarm talyanca sylyordu. Snftakiler, teker teker ellerindeki bayra havaya kaldryorlar bir azdan renkleri sylyordu. ocuklamlar, heves dolu rencilere dnmlerdi. Ders bittiinde, o kaba saba Luigi mi yoksa Lou mu olan adam bile ortal toplamaya yardm ediyordu. Dersten sonra snfta kalp sandalyeleri bir kenara istif edeceini syleseler hi inanmayacak olan o adam bile yardmc oluyordu. Signora buydu ite... Herkesin en iyi ynn bulur ve o ynn aa kmasn beklerdi. Beklentisinde de hakl kard. Aidan'a alma odasmn yastklarna yeni yzler dikmek istediini sylemiti. - Gelip odam grn, dedi Aidan bir gn aniden. - yi fikir. Ne zaman geleyim?

- Cumartesi sabah. Okul yok. Siz bo musunuz? - Ben hep boum, dedi Signora. Cuma akamm oday temizleyip ovmakla geirdi Aidan. Venedik yaknlarndaki Murano'dan ald iki bardakla tepsiyi hazrlad. Bir ie Marsala arab almt. Yeni odasnn ve gece kursunun erefine kadeh kaldracaklard. Signora le vakti geldi. Baz kuma rnekleri getirmiti. "Bana anlattklarnzdan sar uygun bir renkmi gibi geldi" dedi elinde scak, altn sars bir kuma tutarak. "Dierlerinden biraz daha pahal belki ama, buras yaam odanz deil mi?" - Yaam odas... diye tekrarlad Aidan. - Dikmeden nce karnza gstermek ister miydiniz? - Hayr, hayr. Nell beenir. Hem buras benim odam... - Evet, evet. Tabi. Hi soru sormazd. Nell o sabah evde yoktu. Kzlar da dardayd. Aidan onlara ziyaretisinden sz etmemiti. Evde olmadklar iin mutluydu. Signora'yla birlikte talyanca derslerinin baarsna ve yaam odasmn erefine kadeh kaldrdlar. - Keke okulda da ders verseydiniz. stek ve heyecan yaratmay ylesine iyi biliyorsunuz ki... dedi. Sesinde byk bir hayranlk seziliyordu. - Yok canm. Asl neden onlarn renme hevesleri... - Kathy Clarke denen o kz ele alalm... Herkes son zamanlarda ne kadar cevvalletiini konuuyor, her ey tlayanca derslerine bal... - Caterina... ho bir kz. - Duyduum kadaryla snfta sizin talyanca derslerinizi anlatarak herkesi elendiriyormu. imdi hepsi katlmak istiyor. - Ne harika deil mi? dedi Signora. Oysa Aidan'n bilmedii iin anlatmad bir ey daha vard... O da yal talyanca retmeniyle krtrdnn ve sahibine bakan bir kpek yavrusu gibi hayranlk dolu gzlerle kadna baknn anlatilmasiydi. Kathy'nin arkada Harriet hep phelendiini sylyordu. "Sessiz ve sakin duranlardan kork" diyordu. "Gerek ehvet tutkunu onlardr." Bayan Quinn tarih hocasyd. Her eyi bugne uyarlayarak anlatmay yeliyordu. ocuklarn bildii, zdeletikleri konularla balant kurmak istiyordu. "Medici'lerin sanat desteklediini

sylemek fazla bir ey ifade etmez" diye dnerek onun yerine sponsorluk yaptklarn sylyordu. Bu szc herkesin anlayaca kesindi. - Kimlerin sponsoru olduklarn bilen var m? diye sormutu. Herkes bo gzlerle birbirine bakyordu. - Sponsor mu? diye sordu Harriet. ki irketi veya sigorta irketi gibimi? - Evet. talya'nn nl sanatlarnn isimlerini biliyor olmanz gerek. Tarih retmeni genti, ocuklarn ne kadar ok eyi unu-tabileceklerini veya ne kadar ok eyi hi renmediklerini bilecek yata deildi. Kathy Clarke sessizce yerinden kalkt. "En nemlileri Miche-langelo'ydu. Medici'lerden biri, V. Sixtus adyla papa olduunda ondan Sistina Capellas'nn tavann boyamasn ve eitli sahneler yaratmasn istemiti." Sonra sakin ve zgven dolu bir sesle snfa capellaya kurulan iskeleyi, sralar ve neler yapldn anlatmaya koyuldu. Bugn bile o renklerin korunmasnn nasl sorun yarattn dile getirdi. Kalar atk deildi, aksine byk bir heves iindeydi. Gen tarih retmeni Bayan Quinn'in anlatabileceklerinden ok daha fazlasn anlatt iin retmen konuyu kapatma zamannn geldiini dnd. - Verdiin bilgiler iin teekkr ederiz, Katherine Clarke. O devirde yaam bir baka talyan sanatsnn adn kim verebilir? Kathy'nin eli yine kalkt. retmen bakas var m diye snf tarad, ama kimse yoktu. Snftaki gen kz ve olanlar Kathy Clarke'n Leonardo da Vinci'nin be bin sayfalk not defterlerinden ve solak olduu iin veya gizli kalmalar iin nasl aynada yazlm gibi ters yazdndan sz ediini hayretle izliyorlard. Sonra nasl Milano dkne bavurduunu ve savalarda kullanlmak zere top atlarna dayankl gemiler ve bar dneminde heykeller yapabileceini sylediini anlatt. Kathy btn anlattklarn bilerek ve hikye anlatr gibi aktaryordu. Josie Quinn retmenler odasna girdiinde, "Aman yarabbi, italyanca dersler mthi olmal" dedi. - Ne demek istiyorsun? diye sordu tm retmenler bir azdan. - Kathy Clarke ayaa kalkt ve Rnesans' bandan sonuna dek herkesten daha iyi anlatt. Bu dersleri hayal eden sonra da hayata geiren Aidan Dunne ise odann bir kesinde oturmu iinden glmseyerek kahvesini kartryordu. Geni, mutlu bir glmseyiti bu... talyanca snfnda birlikte geirdikleri o saatler Kathy ile Fran'i birbirlerine daha da yakmlatrd. Matt Clarke sonbaharda ngiltere'den gelerek Liverpool'lu Tracy ile evlenmeye karar verdiini aklad. Byk bir dn istemiyorlard, o parayla Kanarya Adalar'na balayna

gideceklerdi. Herkes dn iin ngiltere'ye gitmekten kurtulduuna sevinmiti. Balaymn evlilikten sonra deil, nce olacan duyunca glmeden edemediler. Matt ise anlattklarn ok mantkl buluyordu. "Dn resimlerinde yank grnmek istiyor. Hem bu ekilde birbirimizden nefret ettiimize karar verirsek dn iptal edebiliriz" dedi aka yollu. Matt annesine kumar oynamas iin biraz para verdi, babasm da birka bardak bira imek iin bara gtrd. "talyanca renmek de nereden kt?" diye sordu. - Bilmem, dedi babas. Hibir ey anlamyorum. Fran erkenden spermarkete gittii ve geceyarlanna kadar alt iin zaten yorgun. Birlikte olduu ocuk Amerika'ya gitti. Btn bu ykn altna neden girdiini bir trl anlamyorum. zellikle okulda Kathy'nin fazlasyla altn syledikleri bir srada... Ama gel gr ki ikisi de bu derslere deli oluyorlar. Gelecek yl da devam etmeye niyetliler. En dorusu karmamak... - Kathy baya ho bir gen kz oluyor, deil mi ? dedi Matt. - yle mi ? Her gn grdm iin pek farkna varmadm dersem inan, dedi babas duyduklarna arm bir ifadeyle. Kathy gerekten ok ho olmaya balamt. Okulda, arkada Harriet de byle dnyordu. "talyanca dersinde birine mi tutuldun yoksa? Deimi grnyorsun da..." - Yok, hayr. Ama bir sr yal erkek var, dedi Kathy glerek. Bazlarna fazla yal bile denebilir. Akam kmay birine nasl talyanca teklif edeceimizi renmek zere ikier kiilik gruplara ayrlmamz gerekiyor. yle komik oluyoruz ki... Bana Lorenzo denilen biri dt. En az yz yanda olmal... Gerek hayatta ad Laddy. Neyse Lorenzo bana "E libero questa sera ?" diyor sonra gzlerini devirerek hayal byklarn buruyor... Tabi herkes glmekten knlyor. - Yapma! Peki size "Ne dersin beraber olalm m" gibi gerekli sorular retiyor mu ? - Evet, biraz. Kathy o szckleri bulmaya alyordu. rnein Vive solo veya sola gibi deyimler var. Bir de tam olarak hatrlayamadm. .. Deve rincasare questa notte ? gibi bir ey var. "Bu akam eve dnmek zorunda msnz" demek. - Arada bir ktphanede rastladmz o komik renkli sal kadn m retiyor bunlar? - Evet. Signora o. - Dn, dedi Harriet. Her ey gittike acayipleiyordu. - Mountainview'daki o derslere hl gidiyor musunuz, Bayan Clarke ?" diye sordu Peggy Sullivan kasada bozuk paralar sayarken.

- Gerekten muhteem dersler, Bayan Sullivan. Ltfen Signo-ra'ya byle dediimi syleyin. Hepimiz baylyoruz. Derse gelmekten vazgeen olmadn biliyor musunuz ? Bugne kadar hi duyulmam bir ey. - Signora da derslerden neeyle bahsediyor. Tahmin edemeyeceiniz kadar sr dolu olan biri o Bayan Clarke. talya'nn hi duyulmam kesinde bir kyde yirmi alt yl bir talyan'la evli olduunu sylyor ama... talya'dan tek bir mektup ald yok... odasnda tek bir resim yok. stelik Dublin'de yaayan geni bir ailesi de varm ? Sahildeki o pahal sitelerden birinde oturan bir anne, huzurevinde kalan bir baba ve her tarafa dalm kardeler var... - Ya, yle mi ? Fran, Signora'yla ilgili en ufak bir olumsuzluk duymak istemiyordu. - Aslnda tuhaf deil mi ? Byle geni bir ailesi olduu halde bizim yanmzda tek odaya snmas... - BeM ailesiyle anlaamyordur. Basit bir nedeni olabilir. - Her pazartesi annesini grmeye gider. Babasn da haftada iki kez huzurevinde ziyaret eder. Tekerlekli sandalyesiyle babasm dar kartyormu. Hastabakclardan biri Suzi'ye anlatm. Bir aacn altna oturup babasna yksek sesle kitap okuyormu. Babas daha seyrek gelen dier ocuklaryla konumak iin aba gsterdii halde, onunla olduunda hi kprdamadan uzakta bir noktaya bakp susuyormu. - Zavall Signora, dedi Fran birden. O ok daha iyisini hak ediyor... - Evet, dedi Peggy Sullivan. Haklsnz, ok daha iyisini hak ediyor. Eskiden rahibe olsa bile bu acayip misafire ok ey borluydu aslmda. Ailesinin yaamna olumlu katklar olmutu kadnn. Su-zi Signora'yla iyi anlatndan o geleli beri eve ok daha sk gelir olmutu. Jerry ise kadm zel hocas sanyordu. Ayrca tl perdeler dikmi, koltuklara yeni klflar yapmt. Mutfak dolabm boyam, pencerelerin dma iekler dikmiti. Odas hem ok dzenli hem de prl prld. Peggy Sullivan arada bir o odaya girer aratrmalar yapard. Kim olsa byle yapmaz m? Signora geldii gn yannda ne varsa onunla yetinmeyi bilmiti. Olaanst bir insan denirdi ona. Kursa katlanlarn ondan holanmas ne kadar iyiydi. Kursa gelenlerin iinde en genci Kathy Clarke't. Kzcaz renmek iin can atyor, bakalarnn aksine dilbilgisiyle ilgili sorular soruyordu, italya'da hi rastlanmayan mavi gzler ve koyu renk salarla ok ho bir kzd. talya'da koyu renk sallarn gzleri de hep koyu olurdu. Okulu bitirince Kathy'nin ne yapacan merak ediyordu. Bazen gen kza ktphanede alrken rastlyordu. "niversiteye girmeyi mit ediyor olmal" diye dnyordu. - Okulu bitirince annen ne yapman istiyor? diye sordu bir gn dersten sonra birlikte snf toplarken. Herkes geride kalp ko-

numak isterdi, gitmek iin can atan kimse olmazd. "Bu da ok iyi bir iaret" diye dnyordu Signora. Bazlarnn yokuun bandaki pub'a iki, dierlerinin de bir yerlere kahve imeye gittiini biliyordu. - Annem mi? dedi Kathy. ok ard belli oluyordu. - Evet, dedi. Her konuda heyecanl ve hevesli grnyor da... - Yok hayr. Ne okulla ne de ne yaptklarmla ilgili fazla bir bilgisi yoktur. Dar fazla kmad iin de neler yapldm, hangi okula gidilmesi gerektiini hi bilmez. - Seninle derse gelen annen deil mi ? Spermarkette almyor mu? Ev sahibim Bayan Sullivan annenin marketin patronu olduunu syledi. - Ha, o mu? O Fran. Ablam, dedi Kathy. Byle konutuunuzu duymasn. ok zlr. Signora aknd. "zr dilerim. Ben her eyi kartrrm zaten." - Yok canm. Byle dnmeniz ok normal. Kathy kadncazn mahcup olmamas iin ne yapacan armt. Fran en bymz. Bense en kkleriyim. Byle dnmeniz ok doal. Bu konudan Fran'e hi sz etmedi. Fran'in aynada yznde krklar aramasna yol amasa da olurdu. Zavall Signora gerekten dalgn biriydi, birok eyi ters anlad da doruydu. Ama retmen olarak stne yoktu. Snftaki herkes, motosikletli Barto-lomeo bile ona baylyordu. Kathy, Bartolomeo'dan holanyordu. ok ho bir gl vard ve ondan futbolla ilgili ok ey renmiti. Kathy'nin dans etmeye nereye gittiini merak ediyordu, yazn gittii diskodan sz ettiinde de dnem ortasnda dansa gitmeye yeniden baladklarnda ona gzel bir yer nereceini sylemiti. Kathy bunlar Harriet'e tekrarladnda, "O kursa srf seks iin katldm biliyordum zaten" dedi. iki arkada bu szlerden sonra durmadan glmler, glmlerdi. Duyan birinin neye gldklerini unutaca kadar uzun srmt... Ekim aynda kt bir frtna oldu, akam kurslarnn yapld binann dam akmaya balad. Tm katlanlar elbirliiyle alt, gazeteler yaydlar, masalarn yerini deitirdiler, bir yerlerden kovalar buldular ve bu sorunla ba etmeyi baardlar. Bir yandan da Che tempaccio ve Che brutto tempo diye baryorlard. Barry yamurluunu giyip darda bekleyeceini, kimsenin slanmamas iin otobsn geldiini k yakarak haber vereceini sylemiti. Luigi'nin "Takt mcevherlere verdii parayla birok apartman dairesi alnabilir" dedii kadn ise drt kiiyi arabasna almay teklif etmiti. Bylece Guglielmo -bankada alan o iyi ocuk- sersem kz arkada Elizabetta, Francesca ve gen Katerina kadnn muhteem BMW'sine dolumulard. lk durak Elizabet-ta'nm eviydi. ki sevgili ciao ve arrivederci sesleri arasnda yamurun altnda eve doru komulard.

Sonra sra Clarke'larn evine gelmiti. nde oturan Fran yolu tarif ediyordu. Buralar Connie gibilerinin bildii mahalleler deildi. Evin yaknma geldiklerinde Fran p boaltan annesini grd. Yamura ramen azndan sigaras eksik deildi. Islanan sigara gittike yumuar, yerlere dklrd. Ayanda her zamanki eski terlikler vard. stnde ise o lekeli, yrtk i elbisesi... Fran o anda annesinden utand iin utan duydu. Pahal bir arabaya bindi diye tm deerlerini deitirecek deildi. Annesinin zor bir hayat olmutu, gerektiinde verici ve anlayl olabileceini kantlamt. - Ah, ite annem. Srlsklam... p sabah dkse ne olurdu? dedi Fran. - Che tempaccio, che tempaccio, dedi Kathy dramatik bir sesle. - abuk ol, Caterina. Anneannen senin iin kapy tutuyor, dedi Connie. - O annem, dedi Kathy. O kadar yamur, o kadar grlt vard ki, arpan kaplarn ve srklenen p tenekelerinin arasnda kimse neler olduunu fark etmemiti. Eve girdiklerinde Bayan Clarke akn, elindeki slak sigaraya irenerek bakt. "O limuzinden kp eve girmenizi beklerken neredeyse boulacaktm" dedi. - Aman yarabbi! Bir fincan ay ielim, dedi Fran, aydanl doldururken. Kathy birden masann yanna kt. - Due tazze di te, dedi Fran en dzgn talyancasyla. Haydi Kathy. Con latte ? Con zucchero ? - Ne st ne de eker istemediimi biliyorsun, dedi Kathy. Sanki uzaklardayd. Yz ok soluk grnyordu. "Byle konuacaksanz ben yatyorum" dedi Bayan Clarke. Kocas pub'dan gelecek olursa mutfa kirli tencere ve tavayla dolu brakmamasn sylemelerini istedi. Anneleri ksrerek, sylenerek, gcrdayan merdivenleri kyordu. - Neyin var, Kathy? Kathy ablasna bakt. "Benim annem sen misin, Fran ?" diye sordu. Mutfakta youn bir sessizlik oldu. st kattan sifonun dardan ise asfalta arpan yamurun sesi geliyordu. - Byle bir soruyu imdi sormak nereden aklna geldi ? - Bilmek istiyorum da ondan. Annem misin, deil misin? - Annen olduumu sen de biliyorsun, Kathy. Uzun bir sessizlik oldu.

- Hayr bilmiyordum. u ana kadar bilmiyordum. Fran kollarn uzatarak yanna geldi. Hayr, gelme. Bana dokunma. Dokunman istemiyorum. - Kathy, aslnda bunu biliyordun. Bunu hissediyordun. Sylemeye gerek yoktu. Bildiini sanyordum. - Herkes biliyor mu? - Herkes derken kimi kastediyorsun? Bilmesi gerekenler, biliyor. Seni ne kadar sevdiimi biliyorsun. Mutlu olman iin, en iyi eyleri elde etmen iin elimden gelen her eyi yapacam da biliyorsun. - Evet, bir baba, bir isim ve bir yuvann dnda her eyi... - Adn var, yuvan da var, ve anne ile baba gibi ikinci bir annen ve baban var. - Hayr yok. Ben bir piim ve sen bunu benden hep sakladn. - Pi diye bir szck yoktur. Olmadn sen de biliyorsun. Artk evlilik d ocuk diye bir kavram bile kalmad. stelik doduun gnden beri yasalarn nnde bu ailenin bir parassm. Buras senin evin. - Sen nasl byle bir ey... diye sze balad Kathy. - Kathy, sen ne demek istiyorsun? Seni yabanclara m versey-dim ? Bunu mu tercih ederdin ? Sonra on sekiz yama gelmeni, gerek anneni merak edip beni araman m beklemeliydim ? Bylesi daha m iyi olurdu? - Bu kadar yl anneyi annem sanmama izin verdin. Buna inanamyorum. Kathy duyduklarn toparlamak iin bam sallyordu. Bu yeni ve korkutucu bilgiyi unutmak istercesine rpnyordu. - Anne, hem sana hem bana annelik etti. Senin varlndan he-berdar olduu andan itibaren sana kucak at. "Bu evde yeni bir bebein olmas ne kadar fevkalade bir ey" dedi. Byle dedi ve gerekten senin geliin fevkalade bir eydi hepimizi iin. Bir de senin gerekten bildiini sanyordum, bundan emindim. - Nasl bilebilirdim? kimiz de anne ve babaya anne ve baba diyorduk. Herkes benim ablam olduunu, Matt, Joe ve Sean'n da aabeyim olduunu sylyorlard. Nasl bilebilirdim? - O kadar nemli deildi. Hep birlikte bu evde yayorduk. Sen Joe'dan yedi ya kktn, doal zm byleydi... - Btn komular biliyorlar m ? - Bazs. Ama herhalde onlar da unutmulardr.

- Babam kim? Gerek babam kim? - Baba, gerek baban. Seni byten, ikimize bakan o. - Ne demek istediimi biliyorsun. - O lks bir okulda okuyan gen bir ocuktu. Ailesi benimle evlenmesini istemedi. - Neden ocuktu, diyorsun. Yoksa ld m? - Hayr, lmedi. Ama hayatmzn bir paras deil... - Belki senin hayatnn bir paras deil, ama benimkinin bir paras olabilir. - Bu bana iyi bir fkirmi gibi gelmiyor. - Senin ne dndn hi nemli deil. Nerede olursa olsun o benim babam. Onu tanmak, onunla tammak, Kathy olduumu sylemek, onun yznden var olduumu sylemek benim hakkm... - Biraz ay i ltfen. Ya da bana bir fincan ay ver. - Sana ime diyen mi var? Baklan buz gibiydi. Fran ite karlat zorluklardan ok daha nemli bir sorunla kar karya olduunu, ok dikkatli ve diplomata davranmas gerektiini biliyordu. irketin st dzey yneticilerinden birinin ocuunun yaz stajnda hrszlk yaparken yakalanmasndan da zor bir durumdayd, daha dikkatli davranmalyd, iinde bulunduu durum her eyden nemliydi. - renmek istediin her eyi sana anlatmaya haznm. Her eyi. Sesinin elinden geldiince sakin olmasna alyordu. Baba, ikimiz konuurken gelecek olursa odana gitmeyi neriyorum. Kathy'nin odas Fran'inkinden ok daha bykt. inde yaz masas, kitapl ve yllar nce muslukunun byk bir zen ve sevgiyle takt lavabosu vard. - Her eyi sululuk duyduun iin yaptn, deil mi? Gzel oda, aldn niformalar, fazladan cep harl, hatta italyanca dersleri... Hepsinin parasn kendini sulu hissettiin iin verdin. - Seninle ilgili hi sululuk duymadm, dedi Fran sakin bir sesle. O kadar kendinden emindi ki Kathy'nin galeyana gelmi tavn biraz durulur gibi oldu. Hayr... ok alman yznden ve hayata gerekli donanmlarla balaman iin sahip olman gereken eyleri sana veremeyeceim endiesiyle hznlendiim oldu... Sana hayatn boyunca iyi yaam koullan salayabilmek iin ok altm. Her hafta az da olsa para biriktirip senin adna bir inaat irketine yatrdm. Bu para belki ok deil, ama bamsz olmam salayabilir diye dndm. Seni yaadm her gn, her an ok sevdim. Ve bir gn geldi

kafamda kardelik ile annelik birbirine kant, inan. Sen benim iin sadece Kathy'sin ve senin iin hayattaki her eyin en en iyisini istiyorum. Bunlan elde etmek iin youn bir ite uzun saatler alyorum, seni ve geleceini hi unutmuyorum. Bu hislere ne denir bilmiyorum, ama sululuk olmadna eminim. Kathy'nin gzleri yala dolmutu. Fran ekingen elini uzatt, ay fincanm tutan eli okad. Kathy, "Biliyorum" dedi, "byle sylememeliydim. Ama benim iin byk bir ok oldu, anlyor musun ?" - Hayr, hayr, hi nemi yok. Ne renmek istiyorsan sor, anlataym sana. -Adine? - Paul. Paul Malone. - Kathy Malone mi? diye sordu merakla. - Hayr. Kathy Clarke. - O zamanlar ka yandayd? - On alt. Ben de on be buuk yamdaydm. - Bugne kadar seksle ilgili sert nasihatlerini ve seni nasl dinlediimi dndke... - Neler sylediimi bir dn. Yaptklanm asla sana tle-mediimi greceksin. - Demek onu sevdin? Paul Malone denen o ocuu? Sesi ok aalayc ve alaycyd. - Evet. Hem de ok sevdim. ok gentim, ama akn ne olduunu bildiimi dnyordum. O da yle sanyordu. Samalk diyerek nemsizletirmeyeceim. nk deildi... - Nerede tantnz? - Bir pop konserinde. O kadar anlardk ki bazen okuldan kaar birlikte sinemaya giderdik. O da zel ders alacana benimle olurdu. ok mutlu, gzel gnlerdi... - Sonra ne oldu ? - Sonra hamile olduumu anladm. Paul bunu annesine babasna syledi, ben de anne ile babaya anlattm ve kyamet koptu. - Kimse evlilikten sz etmedi mi ? - Hayr. Hi kimse. imdi senin olan o odada ok dndm. Kapnn alacam ve Paul'n elinde bir buket iekle ieri gire-

rek on alt yama basar basmaz evleneceimizi syleyeceini hayal ederdim. - Byle bir ey olmad ama, deil mi ? - Hayr. Olmad. - Evlenmeseniz bile neden sana yardm etmeyi teklif etmedi ? - Anlamann bir maddesi buydu. - Anlama m ? - Evet. Ailesi bu birlikteliin uygun olmadm, gelecekten yoksun olduunu, tm balan kopartmak gerektiini syledi. yle dediler. Btn balar kopartalm, ayrlalm... - Korkun muydular? - Bilmem. O gne kadar onlar tanmamtm. Paul de bizimkilerle tanmamt. - Demek ki anlama onun bu iten kurtulmasn salamak iindi. Bir ocuk yapmak sonra ocuunu bir daha grmemek. yle mi ? - Drt bin pound verdiler Kathy. O zaman iin ok parayd. - Yani seni satn aldlar! - Hayr, biz yle dnmemitik. ki bin poundunu senin adna o inaat irketine yatrdm. Bugne kadar benim de eklediklerimle bu para artt. Sonra iki bin poundunu da seni bytmeyi kabul eden anne ile babaya verdik. - Paul Malone bunun adil bir zm olduunu mu dnyordu? - Seni tanmyordu ki... Seni grmemiti. Ailesinin szn dinledi, onlar on alt yanda baba olunamayacan, nnde parlak bir gelecek olduunu, bana olan borcunu demesi gerektiini sylyorlard. Onlarn gr buydu. - Bir kariyeri oldu mu? - Evet, muhasebeci oldu. - Muhasebeci, babam, dedi Kathy. - Sonra evlendi, ocuklar oldu. imdi onun bir ailesi var. - Baka ocuklar m oldu demek istiyorsun ? Kathy enesini havaya dikmiti.

- Evet, yle. Sanrm iki tane. - Nereden biliyorsun? - Bir sre nce bir mecmuada grdm. Hani zengin ve nllerin hayatlarn anlatan bir rportajda. -O nl deil ki... - Kars nl. Marianne Hayes'le evli. Fran szlerinin etkisinin ne olacan merak ediyordu. - Babam rlanda'nn en zengin kadnlarndan biriyle evli yle mi? - Evet. - Benden kurtulmak iin de sefil bir drt bin pound verdi. - nemli olan o deil. O tarihte evli deildi... - nemli. imdi zengin olduuna gre bize bir eyler vermeli. - Her eyin var Kathy. stediimiz her eye sahibiz. - Hayr, istediim her eye sahip deilim. Ne sen ne de ben... Kathy konuurken gzlerinde biriken yalar aniden boand, bir yandan durmadan alyor dier yandan on alt yldr ablas olduunu sand Fran salarn, slak yanaklarn, boynunu bir anne efkati ve sevgisiyle okuyordu. Ertesi sabah kahvaltda Joe Clarke'in akamdan kalma olduu belliydi. - Kathy, uslu kzlar gibi buzdolabndan bir Coca-Cola kartr msn ? Bugn Killiney'de berbat bir iim var da... Kamyonet neredeyse gelir. - Buzdolabna benden daha yaknsn, dedi Kathy. - Bu kstahlk da ne oluyor? diye sordu. - Hayr. Sadece gerei sylyorum. - Benim ocuum bana hibir gerei bu tonda syleyemez! Anladn m ? Yz fkeyle kpkrmzyd. - Ben senin ocuun deilim, dedi Kathy buz gibi bir sesle. Anneannesi ile dedesi balarn kaldrmaya zahmet bile etmediler. Annesi ve babas bildii bu iki yal insan hi etkilenmeden oturuyorlard. Kadn sigara ierek elindeki mecmuay okumaya devam ediyor adam da syleniyordu. "Hayatnda grp grecein tek baba ben olduuma gre...

Haydi kalk da Coca-Cola'y ver. Beni yerimden kaldrma, olur mu?" Kathy bir anda onlarn bir ey saklamak veya gizlemek peinde olmadklarn anlad. Onlar da Fran gibi her eyin farknda olduunu sanyorlard. Pencerenin nnde dimdik durarak darsn seyreden Fran'e bakt. - Peki, Baba, dedi. Dolaptan kolay kard, bir de bardak alarak yal adamn nne koydu. - Aferin sana, dedi adam her zamanki glmseyiiyle. Babaya gre hibir ey deimemiti. Okulda, "Annen ile babann kz olmadn renseydin ne yapardn ?" diye sordu Harriet'e. - Zevkten drt ke olurdum. - Neden ? - O zaman byynce annem ve anneannem gibi iren sivri bir enem olmayacan bilirdim de ondan... Bir de okulu bitirmek iin ka puan toplamam gerektiini yzlerce kez syleyen babam dinlemek zorunda kalmazdm. Harriet'in babas retmendi ve kznn doktor olmas en byk umuduydu. Harriet ise gece kulb sahibi olmay hayal ediyordu. Konuyu kapattlar. - Marianne Hayes hakknda ne biliyorsun ? diye sordu bir sre sonra Kathy. - Avrupa'nn en zengin kadm. Yoksa Dublin'in miydi ? stelik gzel de. O bembeyaz dilerini, harika yank tenini ve parlayan salarn parayla satm aldna eminim. - Ben de... - Neden onunla ilgileniyorsun ? - Dn gece ryamda grdm de ondan. Kathy gerei sylyordu. - Bense enfes bir mahlukla sevitiimi grdm. Artk bu ii ciddiye almann zaman geldi. On alt yana bastmza gre... - "Ders almalyz" diyen sen deil miydin? dedi Kathy ikyet edercesine. - Evet ama, bu ryay daha grmemitim. ok solgun, yorgun ve yal grnyorsun. Marianne Hayes'i bir daha ryanda grmemeye bak. Sana yaramyor. - Evet, yaramyor, dedi Kathy, bembeyaz yz, krk gz altlan ve yanmam teniyle aniden Fran'i hatrlayarak. On alt yldr her hafta onun iin bir kenara para koyan Fran'i dnd. Sonra Fran'i brakp Amerika'ya giden Ken aklna geldi Acaba o da zengin bir Amerikal m bulmutu ? Su tesisatsnn kzyken ke bandaki spermarkette alarak kendi gayretiyle ilerlemeye abalamayan birini... Evlilik d dourduu ocuuna bakmak zorunda olmayan birini... Ken

Kathy'nin durumunu biliyor olmalyd. Fran'in bu konuyu gizli tutmak iin zel bir gayret sarf etmemi olduu anlalyordu. Bir gece evvel syledii gibi Dublin, en kk ocuun aslnda evin torunu olduu bir sr aileyle doluydu. Fran, ou kez gerek annenin evde kalmadm, yeni bir yaam kurabilmek iin evi terk ettiini anlatmt. Ne byk hakszlkt bu... Paul Malone'nin sadece iin zevkini tadp btn sorumluluklardan kurtulmas da ok byk hakszlkt. O gn ders dinlemedii iin kez retmeni tarafndan uyarld Kathy. Ama Kathy Clarke'n derse kar en ufak bir ilgisi kalmamt. Paul Malone'nin karsna kmann en uygun yolunu dnyordu. O akam, Fran, "Konu benimle" dedi. - Hangi konuda? "Sylenecek baka bir ey yok" diyen sensin. - Hibir ey deimedi deil mi? diye sordu Fran. Gzlerinden ne kadar telal olduu okunuyordu. Onun gz kenarlarnda oluan krklklar yok edecek pahal kremler alacak paras yoktu. Onun ocuunu yetitirmek iin yardmcs hi olmamt. Oysa imdiki ad Marianne Malone olan Marianne Hayes'in kim bilir ka yardmcs vard. ocuk bakclar, dadlar, au pair'ler, ofrler, tenis hocalar... Kathy annesini ak ak inceledi. Hayat altst olmutu, ama Fran'e yeni bir sorun yklemeye hakk yoktu. - Hayr, Fran, dedi. Deien hibir ey yok. Paul ile Marianne'n oturduklar yeri bulmak kolay oldu. Her hafta en az bir gazetede onlarla ilgili bir haber kyordu. Herkes evlerinin nerede olduunu biliyordu. Kathy evinde grmek istemiyordu. Brosuna gitmeliydi, i grmesi yapar gibi konumalyd. Syleyeceklerini karsnn duymasna gerek yoktu. Satn ald telefon kartyla byk muhasebecilik irketlerini teker teker aramaya balad. kinci telefonda alt irketin adn renmiti. Btn film yldzlarnn ve tiyatrocularn muhasebe ilerim yaptklar iin bu ad nceden duymutu. Adam sadece paral olmas yetmiyormu gibi bir de en elenceli ii de bulmutu... ki kere iyerinin kapsna kadar gitti, ieri girecek cesareti bulamad. Bina o kadar bykt ki... Babasnn irketinin beinci ve altnc katta olduunu biliyordu, ama kendine gveni yoktu. Yanna girse ona kim olduunu, annesinin nasl alp para biriktirdiini anlatacak, hibir ey istemeyecekti. Sadece yaplan hakszl gz nne serecekti, o kadar. Fakat bina o kadar grkemliydi ki... Kathy'yi korkutuyordu. Giriteki niformal memurlar, alt kattaki danma masasnda oturan, kim olduunuzu rendikten sonra st katlardaki nemli irketlere girmeyi hak edip etmediinizi telefonla soran kzlar... Paul Malone'yle karlamak istiyorsa kapdaki bu bakml ejderhalarn nnden geebilmek iin grnn deitirmek zorunda olduunu fark etti. Lacivert okul niformal kk bir kz muhasebe brosunun yneticisinin yanma brakmayacaklar kesindi. zellikle evli ve milyoner

bir adamn yanna... Harriet'e telefon etti. - Yarn okula annenin gsterili giysilerinden getirir misin? - Neden olduunu sylersen, belki getiririm. - Bir macera yaayacam... - Bir seks maceras m ? - Herhalde. - Gecelik ve klot mu istiyorsun ? Harriet hep pratik dnen biri olmutu. - Hayr. Bir ceket. Hatta eldiven. - Vay canna! dedi Harriet. Bu ok kark bir iliki olmal. Ertesi sabah giysiler hafife burumu olarak bir plastik torbada geldiler. Kathy kzlarn soyunma odasnda prova yapt. Ceket tamd, ama etek iyi durmuyordu. - Maceray nerede yaayacaksn ? dedi Harriet, heyecandan nefesi kesilmi. - Bir iyerinde. k bir broda... - Okul forman biraz yukar kaldrabilirsin. Ksa olursa fena durmaz. Seni o mu soyacak yoksa sen mi soyunacaksn ? - Ne ? Ha, kendim soyunacam. - O vakit tamam. Birlikte Kathy'yi her yere kolayca kabul edilecek biri haline getirdiler. Zaten evden Fran'in dudak boyas ile gz farn getirmiti. - imdiden srme, dedi Harriet. -Neden? - Canm, derse gireceksin de ondan. Byle boyandm grrlerse phelenirler. - Derse girmeyeceim ki... Grip olduumu sylersin. - nanmyorum! - Haydi, Harriet, ne olur... Pop arkclarn grmek istediinde ben de senin iin byle dememi miydim ? - Sabahn dokuzunda nereye gideceksin ?

- Macera yaayacam iyerine, diye yantlad Kathy. - Sen bir tanesin, dedi Harriet az hayranlkla alarak. Bu kez hi ekinmedi. - Gnaydn. Paul Malone'yle greceim. - Adnz ? - Adm ona hibir ey ifade etmez, ama Katherine Clarke'm Frances Clarke adl eski bir mteri hakknda konumaya geldiini syleyebilirsiniz. Kathy burada insanlarn hem adlan hem de soyadla-nyla arldn sezmiti. Burada Kathy'lere, Fran'lere yer yoktu... - Sekreteriyle konuaym. Bay Malone randevusuz kimseyle grmez. - Sekreterine onu grnceye dek bekleyeceimi syleyebilirsiniz. Kathy'nin sesinde sessiz bir kararllk hissediliyordu. Resepsiyondaki iki harika mahluktan biri hafife omuz silke-rek dierine bakt ve alak sesle telefonda konumaya balad. Sonunda, "Bay Malone'nin sekreteriyle grmek ister miydiniz, Bayan Clarke ?" diye sordu. - Tabi. Kathy niformasnn eteinin Harriet'in annesinin ceketinin altndan sarkmamas iin dua ederek telefona doru yrd. - Adm Penny. Size nasl yardmc olabilirim ? - Konuyla ilgili isimleri verdiler mi ? diye sordu Kathy. Konuyla ilgili isimleri demeyi nasl hatrlamt ? Bu deyim mthiti, ne ok eyi kapsyordu... - Evet, ey yani... Yani asl konu bu deil. - Bence asl konu bu. Ltfen o adlar Bay Malone'ye verin ve ltfen fazla zamann almayacam syleyin. En fazla on dakika srer, ama beni grnceye dek buradan ayrlmayacam. - Byle randevu veremeyiz. - Ltfen isimleri kendisine iletin. Kathy'nin heyecandan ba dnyordu. Sakin bir ekilde dakika kadar bekledi. Sonra bir zil sesi duydu. Resepsiyonun arkasnda oturan tanralardan biri, "Bay Malone'nin sekreteri sizi altnc katta bekliyor" dedi.

- Yardmlarnz iin ok teekkr ederim, dedi Kathy, okul eteini ekerek babasna gtrecek asansre doru yrrken. Penny, "Bayan Clarke ?" dedi. Gzellik yarmasna katlan kzlara benziyordu. Krem rengi bir tayyr ile uzun topuklu siyah ayakkablar giymiti. Boynunda da kaim, siyah bir kolye vard. - Evet, dedi Kathy, bir yandan da "Daha gzel, daha byk ve daha k olmak iin neler vermezdim" diye dnyordu. - Benimle gelin, ltfen. Bay Malone sizi konferans salonunda kabul edecek. Kahve ister miydiniz? - ok iyi olur. Teekkr ederim. Girdikleri odada ak renk tahta bir masa ile sekiz sandalye vard. Duvarda, okuldaki erevelenmi fotoraflar yerine yalboya resimler aslyd. Pencerenin nne taze iekler konmutu. O sabah yerletirildikleri belliydi. Kathy oturdu ve beklemeye balad. Kap ald. eri girdi. Genti, yakklyd, Fran'den sadece bir ya byk olmasna karn daha gen duruyordu. - Merhaba, dedi geni bir glle. - Merhaba, dedi Kathy. Bir sessizlik kaplad oday. O anda elinde kahve fncanlanyla Penny girdi ieri. "Brakaym m?" diye sordu kalmaya can atarak. - Teekkrler Pen, dedi. - Kim olduumu biliyor musunuz ? diye sordu Kathy, Penny odadan knca. - Evet, dedi. - Beni bekliyor muydunuz ? - Akas iki sene sonra. ok cazip bir gl vard. - Geldiimde ne yapmay dnyordunuz? - imdi ne yapacaksam onu. Seni dinlemeyi. ok akllca bir yantt. Her eyi ona brakan bir yant... - Sadece gelip sizi grmek istedim o kadar, dedi kendinden emin olmayan bir edayla.

- Tabi. - Neye benzediinizi merak ediyordum. - imdi grdn ite. Sesi scakt. Scak ve iten. Ne dnyorsun? diye sordu. - Fena grnmyorsunuz, dedi istemeyerek. - Sen de fena grnmyorsun. - Yeni rendim, dedi aklarcasma. - Anlyorum. - te bu yzden sizi grp konumak istedim. - Tabi, tabi. kisinin fincanna kahve doldurmutu. eker ve st almay Kathy'ye brakmt. - Bu haftaya kadar anne ile babann kz olduumu sanyordum. Baya bir ok oldu. - Fran annen olduunu sylemedi mi ? - Hayr sylemedi. - Daha kkken sylememesini anlyorum da bydkten sonra neden?.. - Benim tahmin ettiimi sanyormu, ama ben anlamamtm. Onu sadece harika bir abla olarak gryordum. Sizin anlayacanz fazla akll deilmiim... - Bana akll ve iyi biri izlenimi veriyorsun. Beeniinin iten olduu belliydi. - Aslnda deilim ama... alkanm, sebatkrm, sonunda sonuca ularm, ama birden kavrama yeteneim yoktur. Yani arkadam Harriet gibi deilim... Ben pek akll olmayan sebatkr biriyim sizin anlayacanz. - Ben de yleyimdir. Demek ki babana ekmisin. Bu broda o kadar olaanst eyler yayordu ki... Karsndaki babas olduunu kabul ediyordu. Bamn dndn hissetti Kathy. imdi ne diyeceini bilemiyordu. Karsndaki adam btn kozlarm elinden almt. Oysa Kathy adamn telalanacam, olaylar reddedeceini ve bahaneler bulacam sanmt. - Gerekten sadece sebatkr biri olsaydnz byle bir iiniz olamazd. - Karm ok zengin, sebatkrlmda da bir ekicilik olmal. Kimseyi rahatsz etmem. te bu yzden bu yerlere geldim.

- Karnz tanmadan kendi gcnzle muhasebeci olmutunuz ama, deil mi? - Evet muhasebeci olmutum, ama byle bir yerde deil... Bugn karm tanmam isterim, Katherine. Ondan holanacandan eminim. ok ok iyi bir insandr. - Adm Kathy ve ondan holanmam imknsz... ok iyi olduundan phem yok, ama onun da beni tanmak isteyeceini sanmyorum. - Ben istiyorum dersem seve seve yapar. Biz birbirimizin houna giden eyleri yapmaya zen gsteririz. Ben de onu mutlu edecekse yeni birini tanmaktan kanmam. - Benim varlmdan haberdar bile deil. - Yanlyorsun. Senin varlndan heberdar. Ona uzun yllar nce anlatmtm. Adm bilmiyordum, ama byynce tanacamdan emin olduum adm bilmediim, hi grmediim bir kzm olduunu sylemitim. - Adm bilmiyor muydunuz ? - Hayr. O olaylar olduunda Fran olan veya kz dourduundan baka bilgi vermeyeceini sylemiti. - Anlama byle miydi ? - Gzel syledin! Anlama byleydi. - O sizden iyi bir ekilde bahsediyor. O srada ok iyi davrandnz sylyor. - Bugn bana ne gibi bir mesaj gnderdi? ok rahat ve efkatliydi. Hi rkeklik ve korku sergilemiyordu. - Buraya geldiimden haberi yok. - Seni nerede sanyor? - Mountainview'da, okulda. - Mountainview'da m? Orada m okuyorsun? - On alt yl nce verilen drt bin pounddan beni lks bir okula gnderecek kadar para kalmam da ondan, dedi Kathy esprili bir ekilde. - Demek anlamann ayrntlarn da biliyorsun? - Her eyi ayn gece rendim. Onun ablam olmadn, sizin de beni sattnz.

- Sana yle mi anlatt? - Hayr. O baka trl anlatt, ama gerek bu... - ok zgnm. Bunu duymak ok hzn verici, ok i karartc bir ey olmal... Kathy karsnda oturan adama bakt. Gerekten yle olmutu. karartc. Anlamann ne kadar haksz olduunu dnmt. Annesi fakirdi, o yzden satn alnabilirdi. Babas ise ayrcalkl bir aileden geldii iin elencesinin sonularna katlanmak zorunda deildi. Bunlar duyunca sistemin hep onun gibilerin zararna altn bir kez daha hatrlad. Karsnda oturan erkein bu hisleri anlam olmas ok tuhaft. - Evet. yleydi. Hl da yle. - Peki benden ne istediini syle. Syle ki konuabilelim. Aslnda hem Fran iin hem de kendisi iin dnyadaki her eyi istemeye gelmiti. Yirminci yzylda olduklarn, zenginlerin artk her istediklerini yapabilecekleri zamann geride kaldn sylemeye hazrlanmt. Ama karsndaki onu grmekten korkmak yerine, memnun olduunu belli eden bu adama btn bunlar sylemek o kadar kolay deildi. - Ne istediimi ben de bilmiyorum. Her ey o kadar yeni ki... - Anlyorum. Neler hissettiini anlayacak zamana ihtiyacn var. Ne rahatlam ne de sorumluluu zerinden atm gibi davranyordu. Sadece iten ve anlayl grnyordu. - Sizi tam olarak alglayp kabullenmem zor. - Benim iin seni tanmak da ayn ey. Alglamam zor. Bu szleriyle ikisini eit duruma getirmiti. - Gelmem sizi rahatsz etmedi mi? - Hayr. ok yanlyorsun. Beni grmeye geldiin iin ok sevinliyim. Hayatnn imdiye kadar zor olduunu, bu oktan sonra daha da zorlatn renmek beni zd, o kadar. Benim duygularm byle... Kathy'nin boaznda bir dm vard sanki. Beklediinin tam tersiyle karlamt. Bu adamn babas olmas mmkn myd? Her ey baka trl geliseydi Fran bu adamla evli olacak, kendisi de onlarn en byk ocuu olacakt demek... Adam, cebinden bir kartvizit kartp stne bir telefon numaras yazd. "Bu direkt hattm. Bu numaray ararsan kimseden gemene gerek kalmaz" dedi. Bu fazla kurnazca grnd. Sanki kimseye bir aklama yapmak istemiyor gibiydi. yerindekilerin gemiindeki tatsz srr renmemelerini ister gibiydi.

- Evinize telefon etmemden ekinmiyor musunuz ? diye sordu aralarndaki bu huzurlu ortam bozduuna zlerek. Bir yandan da bu adam tarafndan aldatlmamaya kararlyd. Kalem hl elindeydi. "Ev numaram yazmak zereydim. Ne zaman istersen arayabilirsin." - Ya karmz ? - Marianne da seninle konumaktan mutlu olur tabi. Beni grmeye geldiini bu akam ona anlatacam. - Ne kadar soukkanlsnz! Kathy'nin sesi hem hayranlk doluydu hem de ierlemi gibiydi. - Dardan bakldnda sakin grnyorum belki. Ama iim ok heyecanl. Benim yerimde kim olsa heyecanlanr? Bym, ho kzn ilk kez grmek, onun bu dnyaya geliine neden olduunu dnmek kimi heyecanlandrmaz ki ? - Hi annemi dndnz olur mu ? - Bir sre dndm. Hepimizin ilk akmz dndmz gibi. Olaylar ve senin doumun daha da fazla dndrd. Sonra, birleemeyeceimizi kabul edince baka eyleri, baka insanlar dnmeye baladm. Gerek buydu. Kathy aksini bekleyemezdi. - Size nasl hitap edeceim ? dedi Kathy aniden. - Fran'e Fran dediine gre bana da Paul diyemez misin? - Tekrar geleceim, Paul, dedi Kathy yerinden kalkarak. - Bana ne zaman ihtiyacn olursa buradaym, dedi babas. kisi de ayn anda ellerini uzattlar. Elleri temas ettiinde Paul kzm kendine ekerek ona sarld. "Bundan sonra her ey farkl olacak, Kathy" dedi. "Farkl ve ok daha iyi..." Kathy, okula varmadan, otobste dudak boyasn ve gz makyajn sildi. Harriet'in annesinin ceketini katlayarak elindeki antaya sktrd ve snfa girdi. - Nasld? diye fsldad Harriet. -Hi. -Hi ne demek? - Hibir ey olmad. - Bu kadar sslenip adamn iyerine gittin ve o sana dokunmad m demek istiyorsun ?

- Sarld denebilir, dedi Kathy. - ktidarsz olmal, dedi Harriet bilge bir edayla. Mecmualar bu konuda mektup yazan kadnlarla dolu. Etrafta ok iktidarsz erkek olmal... - Belki de dorudur, dedi Kathy corafya kitabm kartrken. Mdr olduu halde son snfa corafya dersi vermeye devam eden Bay O'Brien gzlklerinin stnden bakarak, "Ne oldu, aniden iyiletin mi Kathy?" diye sordu kukulu bir sesle. - Tann'ya krler olsun ki yle oldu Bay O'Brien. Sesinin saygsz veya isyankr olduu sylenemezdi, ama bir renci gibi deildi, eit biriyle konuur gibiydi. Tony O'Brien "Bu ocuk dnemin bandan bu yana ne kadar ilerledi" diye dnd. talyanca kurslarla bir ilgisi var m diye merak ediyordu. Bana byk bir felaket karacam sand o kurslar hi de bekledii gibi kmamt... Anne Bingo13 oynamaya gitmiti. Babaysa pub'dayd. Fran evde, mutfaktayd. - Biraz ge kaldn, Kathy. Bir ey mi oldu? - Evet. Biraz yrdm. Bu akamki ders iin vcudumun her blmn ezberledim. Biliyorsun bizi yine ikier ikier ayrarak Dov'e il gomito diyecek biz de eimizin dirseini gstereceiz. Fran Kathy'nin byle neeli olduunu grmekten mutluydu. "Btn bunlar iin enerji toplamamza yardm edecek bir tost yemeye ne dersin ?" - Harika olur derim. Ayaklara ne dendiini biliyor musun ? - ipledi. le tatilinde altm. Fran glmsedi. kimiz retmenin sevgilileri olacaz galiba. - Bugn onu grmeye gittim, dedi Kathy. -Kimi? - Paul Malone'yi. Fran birden sandalyeye kt. "Ciddi olamazsn." - Bana ok iyi davrand. Gerekten ok iyiydi. Bana kartn verdi. Bak direkt telefonunu ve ev numarasn verdi. - ok akllca bir ey yaptm syleyemem, dedi Fran sonunda - ok houna gitti beni grmek. Onu mutlu ettiimi bile syledi.

- Gerekten mi ? - Evet. Ne vakit istersem iyerine gelebileceimi, istersem evine gelip karsyla tanabileceimi syledi. Birden Fran'in yz ifadesizleti. Sanki kan ekilmi gibiydi. Grnmez bir el kafatasnn iini boaltmt. Kathy aknd. "Memnun olmadn m? Ne kavga ne barma ne de feryat, sadece senin de sylediin gibi tabi ve olaan bir davran. Benim ok geirmemi anlayla karlad, bundan sonra her eyin deieceini syledi. 'Farkl ve ok daha iyi olacak' dedi. Tam bu szckleri kulland." Fran bam sallyordu. Sanki konuamyor gibiydi. Tekrar ban sallayarak zorla konutu. "Evet. yi. ok iyi." 13. Tombalaya benzeyen ve parayla oynanan bir oyun. (.n.) - Neden sevinmedin ? Senin de byle olmasn istediini sanyordum. - Onunla iliki kurmak ve onun hayatnn bir paras olmak senin hakkm. Bu hakk elinden almak aklmn kesinden bile gemez. - Sorun bu deil. - Sorun bu. Onun gibi tenis kortlar, yzme havuzlar, ofrleri, her eyi olan bir adam grdkten sonra hakszla uradn dnmen ok doal. - Benim aradm bu deildi, dedi Kathy. - Sonra byle bir eve dnp, Mountainview gibi bir okula gitmeni, kuru kuru biriktirdiim parayla katldn talyanca kurslarn byk bir dl gibi grmeni beklemek yanl olur. Senin de her eyin... nasl demiti... farkl ve ok daha iyi olmasn beklemen ok doal. Kathy dehet iindeydi. Fran onu deil, Paul Malone'yi istediini sanmt. Birka gn ncesine kadar varlndan haberdar olmad bir adam birka dakika grp zenginliinden, lks iinde oluundan etkilendiini dnyordu... - Farkl olan tek ey her eyi renmi olmam. Baka hibir ey farkl olmayacak, dedi. - Tabi, diye yantlad Fran. Sesi sert ve mutsuzdu. Elindeki ekmee peynir sryor, stne ikier dilim domates koyarak robot gibi zgaraya diziyordu. - Bir dakika dur, Fran. Hibir ey istemiyorum. Anlamyor musun? Onu grmem gerekiyordu. Sen haklydn. O bir canavar deil. Ho bir insan. - yi ki sylemiim. - Yanlyorsun. stersen onu ara. Kendin sor. Seninle deil onunla yaamak istediimi sanma. Sadece arada srada grmek isterim o kadar. Onunla konuursan anlarsn.

- Hayr. - Neden? Neden olmaz? Hazr ben yolu amken? - On alt yl nce bir anlama yaptm. Onlar hi aramayacama sz verdim. Hi aramadm. - Ben hibir anlama yapmamtm ama. - Hayr. Seni knayan m var ? Hakkn olduunu sylemedim mi? Byle demedim mi? Fran peynirli tost ile birer bardak st dolduruyordu. Kathy anlatlmaz younlukta bir hzn hissetmeye balad. Bu iyilik perisi onun iin her eyini feda etmi, her isteini yerine getirmeye almt. Fran olmasayd ne buz gibi st iebilirdi ne de yiyecek scak iki kap yemek bulurdu... imdi de italyanca derslerin parasn ne byk zorlukla bir araya getirdiini azndan karmt. Bu kadar zveriden sonra Kathy'nin bunlar unutup ondan uzaklaabileceini dnmek bile Fran'i kim bilir ne kadar zmt ? Bugne kadar hi tanmad bir zenginlii ve rahat grnce gzlerinin krleeceinden korkmasndan daha doal ne olabilirdi. - Otobse binme zaman geldi, dedi Kathy. - Nasl istersen. - Tabi istiyorum. - Haydi yleyse gidelim. Fran eski paltosunu ve en iyi saylacak ayakkablarn giydi. Kathy birden babasnm ayandaki yumuack talyan ayakkablar anmsad. O ayakkablarn ne kadar pahal olduklarn biliyordu. - Avanti, dedi otobse doru koarlarken. Derste Fran, Luigi'yle e olmutu. Bu akam adamn kapkara gzleri her zamankinden tehditkrd. - Dov'e il cuore ? diye sordu Luigi. Adamn Dublin ivesi o kadar basknd ki vcudun hangi blmn sorduunu anlamak imknszd. Anlamadn grnce, sinirli sinirli, "II cuore" dedi. "Tanr akna, II cuore, vcudumuzun en nemli organ." Fran bo gzlerle adama bakyordu. "Non so" dedi. - Tabi ki kahrolas cMore'nin nerede olduunu biliyorsun, diye bard Luigi gittike daha saldrgan. Signora yetierek, "Con alma perfavore" dedi. Bar salamak istiyordu. Fran'in elini alarak kalbine gtrd. "Ecco il cuore" dedi.

- Neyse sonunda buldun, diye homurdand Luigi. Signora Fran'e bakt. Bu akam ok farkl grnyordu. Genelde her eye katlr, ocuu da yreklendirirdi. Signora, Peggy Sullivan'dan durumu tekrar renmek istedi. "Bayan Clarke'n on alt yandaki o kzn annesi olduunu mu sylemitiniz ?" - Evet. Dourduunda kendi de o yatayd. ocuu kendi annesi bytt, ama Bayan Clarke'n kz olduunu bilmeyen yoktur. Signora, Kathy'nin bunu bilmediini fark etmiti. "Bu hafta ikisinde de bir deiiklik var" diye dnd. "Belki artk bilmeyen kalmad" dedi kendi kendine. Byk bir sululuk duygusu iindeydi, "Bu bilinlenmeye katkm olmamtr inallah" dedi. Kathy, bir hafta bekledikten sonra Paul Malone'yi zel numarasndan arad. - Konumak iin zamannz var m ? diye sordu. - Yanmda biri var, ama ben de seninle konumak istiyorum. Biraz bekler misin ? Yanndakini bandan savdn duydu. Kim bilir belki de nemli biriydi... "ok nl biri de olabilir" dedi kendi kendine. - Kathy? Sesi iten ve scakt. - yerinin dnda, rahat bir yerde buluabileceimiz! sylediinizde samimi miydiniz ? - Tabi. Birlikte le yemeine dersin? - Memnuniyetle. Nerede ? - Yarn. Quentin's'i biliyor musun ? - Nerede olduunu biliyorum. - Harika. Birde diyelim mi? Okul saatine uyar m? - Tamam. Ben okul saatine uydururum. Kathy glmseyerek konuuyordu, karsndakinin sesinden onun da glmsedii belliydi. - Tamam, ama ban derde sokman istemem. - Hayr, kesinlikle derde sokmam. - Aramakla beni mutlu ettin... O akam salarn ykad, ertesi gn de zenle giyindi. En yeni okul gmleini seti, ceketindeki

lekeyi sildi. - Bugn onunla buluuyorsun, dedi Fran Kathy ayakkablarn boyarken. - Sana hep nterpol'de almalydn demez miydim? - Hayr, hi byle bir ey sylediini hatrlamyorum. - Sadece le yemei yiyeceiz, o kadar. - Sana, onu grmek isteme hakkn olduunu syledim. Nerede yiyeceksiniz? - Quentin's'te. Doruyu sylemek zorundayd. Fran er ge nasl olsa duyard. inden "Keke bu kadar lks, bizlerin dnyasna bu kadar ters bir lokanta semeseydi" diye geirdi. Fran nasl olduunu anlamadan gerekli szckleri buldu ve "Aman ne kadar ho... yi vakit geirmeni temenni ederim. Her eyin keyfini kar..." Kathy, anne ve babann gndelik hayatlarn ne kadar az etkilediini dnd. Sanki arka planda yayorlard. Acaba hep byleydi de o mu ilk kez farkna varyordu? Nbeti retmene diide randevusu olduunu syledi. - Byle eyler iin yazl kt gerekir, dedi retmen. - Biliyorum, ama diiden o kadar korkuyorum ki kd almay unuttum. Yarn getirsem olur mu ? - Peki, peki, olur. "Bu kadar yl inek gibi almann faydalan" diye dnd Kathy. "Okulun bana dert aanlardan olmamann yararlan..." Bu yzden imdi ne isterse yapabiliyordu. Harriet'e dersten katn anlatt tabi. - imdi nereye gidiyorsun ? Adamn karsna hastabakc gibi mi kacaksn yoksa? - Hayr, sadece Quentin's'te le yemeine gidiyorum, dedi gururla. Harriet'in az ak kalmt. "aka ediyorsun" dedi. - Hayr, hi aka deil, istersen sana mny getireyim, dedi. - Tandklarmn arasnda seks hayat seninki kadar heyecan verici olan yok, dedi Harriet gptayla. Lo, serin ve k bir yerdi.

Koyu renk tayyrl zarif bir kadn karlad onu. - yi gnler. Ho geldiniz. Adm Brenda Brennan. Birini mi bekliyordunuz ? Kathy, bu kadn gibi olmay ne kadar isterdi. Fran'in de ona benzemesi ne harika olurdu. zgvenli ve emin... Belki babasmn kans byle biriydi. nsan herhalde byle douyordu. Sonradan renilecek bir ey deildi... "Gvenliymi gibi davranmay sonradan renebilirim belki" dedi. - Bay Paul Malone'yle buluacam. Saat bir iin masa ayrtacan sylemiti. Biraz erken geldim galiba... - Sizi Bay Malone'nin masasna gtreyim. Beklerken bir ey imek ister misiniz ? Kathy, diyet kola smarlad. Kola, iinde bir dilim limon ve buzla kristal bir bardakta geldi. "Harriet'e anlatmak iin her eyi en ince ayrntsna kadar aklmda tutmalym" diye dnyordu. Kap ald, babas ieri girdi. Saa sola glmseyerek, selam vererek ilerliyordu. Adamn biri elini skmak iin yerinden kalkt. Kathy'nin yanna gelinceye dek lokantadakilerin yansyla se-lamlamt. - Deimi grnyorsun. Pek hosun, dedi Kathy'ye. - Resepsiyondakilerin yanndan kolayca geebilmek iin tonlarca makyaj yapmadm arkadamn annesinin ceketini giymedim de ondan, dedi glerek. - Hemen smarlayalm m ? Acelen var m ? - Hayr, szde diideyim. Saatler srebilir. Sizin aceleniz var m? - Hayr, hi yok. Mnleri aldlar, biraz sonra, Bayan Brennan gnn yemeklerini sylemek iin yanlanna geldi. "ok gzel bir insalata di ma-re'miz var" diye sze balad. - Gamberi, calamari ? diye araya girdi Kathy kendini tutama-dan. Bir akam nce derste deniz mahsullerini renmilerdi... "Gamberi, karides, calamari, kalamar..." Paul ile Brenda Brennan ayn anda aknlkta Kathy'ye baktlar. - Gsteri yapyorum. Akamlan talyanca kursuna gidiyorum da... - Bu szckleri ben de anlayp syleyebilseydim ben de gsteri yapardm, dedi Bayan Brennan. talyanca yemekler yaptmzda arkadam Nora'dan yardm istemek zorunda kalyorum. kisi de hayranlk dolu baklarla Kathy'ye bakyordu ya da ona yle geldi...

Paul her zamanki ikisini istedi, Kathy maden sulu arap olduunu anlad. - Beni bu kadar k bir yere getirmemeliydiniz, dedi Kathy. - Neden? Seninle iftihar ediyorum. Herkesin seni grmesini istiyorum. - Sorun o deil. Sorun Fran... sanrm sizinle byle bir yere geldiim iin biraz kskanyor... Onunla ancak MacDonald's veya Colonel Sanders'a gidebiliyoruz da... - Anlay gstereceine eminim. Sana kavumay kutlamak istedim... - Bunlarn benim hakkm olduunu sylyor, "yi vakit geirmeye bak" diyor. Bu sabah da yle dedi. Ama aslnda iinin biraz tedirgin olduundan eminim. - Hayatnda kimse var m? Bir erkek arkada filan? Kathy ok arm grnyordu. Demek istediim u... aslnda stme vazife deil, ama olduunu umuyordum. Onun evlendiini, senin baka kardelerin olduunu dnyordum. Anlatmak istemiyorsan, anlatma. nk benim bunlar sormaya hi hakkm yok. Bunu biliyorum. - Ken vard. - Ciddi bir ey miydi ? - Bilinmez ki... Daha dorusu ben bilemem. Ben kolay grp anlayanlardan deilim de ondan... Ama birlikte sk sk kyorlard, sonra arabasyla Fran'i evden almaya geldiinde ok gldrrd. - imdi nerede ? - Amerika'ya gitti. - Gittiine Fran zld m sence ? - Yine bilmiyorum demek zorundaym. Zaman zaman mektup alyor. Son zamanlarda daha az, ama geen yaz epey sk yazmt. - Fran de Amerika'ya gidebilir miydi sence ? - Bunu sormanz tuhaf... Bir keresinde bana "Amerika'nn ufak bir ehrinde yaamak ister misin" diye sordu. New York filan gibi bir yer deildi. "Aman yarabbi, katiyen" dedim. Dublin'de kalmak bin kere iyidir. Hi olmazsa bakent... - Sence Ken'le gitmeyii senin yznden mi ? - Bunu daha nce hi dnmemitim. Ama o zamanlar ablam olduunu sanyordum. Belki haklsnz, belki gitmemesinin nedeni bendim. Birden kendini sulu ve huzursuz hissetmeye

balamt. - Cann skmaktan vazge. Burada sulu biri varsa o da benim. Sanki aklndan geenleri okuyor gibiydi. - Sizi aramasn syledim. Ama yapmaz. - Neden yapmaz? Nedenini syledi mi? - Anlamadan dolay... Siz sznz nasl yerine getirdinizse o da kendi verdii szden dnmeyeceini sylyor. - Hep drst biriydi. - Bu da ikinizin bir daha kar karya gelip konuamayacanz kantlyor. - Bir daha birlikte gnein batna doru yrye kmayacamz doru. kimiz de deitik. Ben Marianne' seviyorum, o da belki Ken'i seviyordur. Bilmiyorum. En azndan baka birini sevecektir. Ama konuacaz. O ii bana brak. imdi ikimiz bir taraftan dnya sorunlarn hallederken bir taraftan da gerek bir yemek yi yeceiz. Aslnda haklyd. Bu konuda sylenecek fazla bir ey yoktu. Okuldan, tiyatrolardan, harika talyanca derslerden ve Paul'n alt ve yedi yandaki ocuklarndan sz ettiler. Hesab derlerken kasada oturan kadn, "zr dilerim, ama stnzdeki Mountainview'un ceketi deil mi ?" diye sordu. Kathy'nin yz birden byk bir sululuk ifadesiyle doldu. "Kocam orada retmen de... O yzden tandm" dedi. -yle mi? Ad ne? - Aidan Dunne. - Ah, evet. Bay Dunne ok iyi biri. Latince retmeni. talyanca derslerini planlayan da o, dedi Paul'e. - Sizin adnz?., diye sordu kasadaki kadn. Paul Malone ekici bir glmsemeyle araya girerek, "... onun ad sonsuza dek sr olarak kalacak. Yemee kan gen kzlar retmenlerinin bunu duymasn istemezler de..." Sesi buz gibiydi. "I .:; I Kasada oturan Nell Dunne mterilere fazla samimi davrand iin knandn anlad. Bayan Brennan'n duymam olmasn temenni etti.

- Anlatma daha iyi, dedi Harriet esneyerek. stiridye ve havyar yediniz herhalde. - Hayr. Carciofi ve kuzu eti yedim. Kasada Bay Dunne'n kars vard. Okul ceketini tand. - Yandn, desene, dedi keyifle srtarak. - Hi de deil... Kim olduumu sylemedim ki. - O renecektir. Nasl olsa yakalanacaksn. - Yeter artk. Yakalanacaksn demeyi kes. Sen de benim yakalanmam istemezsin. Bu maceralar yaamaya devam etmemi tercih edersin. - Kathy Clarke, cehennem ateinde yanacam bilsem yine de bu tr maceralar yaayacak en son insan olacan sylerdim... - Hayat byle ite... dedi Kathy neeyle glerek. - Bayan Clarke, nc hatta size zel bir telefon var, anonsu duyuldu. Fran aknlkla ban kaldrd. Sonra mterilerin grnmeden izlendikleri gzetim odasna girdi. Dmeye bast, hatt ald. "Sorumlu ynetici, Bayan Clarke" dedi. - Paul Malone, dedi karsndaki ses. - Evet? - Konumak istiyorum. Herhalde bulumaya raz olmazsn, deil mi? - Haklsn, Paul. Kzgnlktan deil. Sadece anlamsz olduu iin. - Biraz telefonda konuabilir miyiz, Fran? - u sra ok iim var. - i ok olanlarn hep ii vardr. - Haklsn. - Kathy'den daha nemli hangi i olabilir? - Benim iin hibir ey... - Benim iin de son derecede nemli, ama. - Ama fazla bulamak istemiyorsun...

- Tam tersi... Elimden geldiince iliki kurmak, ilgilenmek istiyorum, ama onu byten sensin, onu bugnk insan yapan sensin, dnyada senin kadar onu seven baka biri yok. Aniden, zorla aranza girmekten ekmiyorum. Kathy iin en dorusu neyse bana syle, ltfen. - Bildiimi mi sanyorsun? Nereden bilebilirim? Onun iin dnyadaki her eyin en iyisini istiyorum, ama elde edemiyorum. Sen yapabilirsen, durma yap. En iyi ne varsa bul ve ona ver. - Sana yle hayran ki, bilemezsin, Fran. - Sana da hayran olmadn syleyemem... - Benim varlmdan heberdar olal bir hafta oldu. Oysa hayat boyunca seninleydi. Seni ok iyi tanyor. - Sakn kalbini krma, Paul. O ok iyi bir kz, byk bir ok geirdi. Ben tahmin ettiini, anladn ve kabullendiini sanyordum. Bizim mahalle iin o kadar artc bir ey deil... Ama yanlmm. - Hayr, ama stesinden gelmi. Senin genlerini alm. Hakl, haksz her eyin stesinden gelecek gc var. - Senin de cesaretini alm. - Peki imdi ne yapacaz, Fran? - Ona brakmak zorundayz. - Benden ne isterse vermeye hazrm. Ama onu senden ayracak hibir ey yapmayacama sz veriyorum. - Biliyorum. Bir sre ikisi de konumad. - Her ey... nasl... iyi mi? - Evet, evet... fena saylmaz. - Birlikte talyanca rendiinizi anlatt. Bugn lokantada talyanca konutu. - Aferin, dedi Fran. Mutlu olduu belliydi. - Bir bakma iyi yaptk, deil mi Fran? - Gerekten iyi yaptk, dedi Fran hkrarak alamak zereyken telefonu kapatt. - Carciofi nedir, Signora? diye sordu Kathy talyanca dersinde. - Enginar, Caterina. Neden sordun?

- Lokantaya gittim. Mnde vard da. - O mny arkadam Brenda Brennan iin ben yazdm, dedi Signora gurur dolu bir sesle. Quentin's'e gitmitin deil mi? - Evet. Ama ltfen Bay Dunne'a sylemeyin. Sakn duymasn. .. Kars orada alyor. Biraz budala gibi geldi bana... - Sanrm yle, dedi Signora. - Ah, sras gelmiken, Fran'in annem olduunu sandnz sylediinizde size ablam olduunu sylemitim ya... - Evet... evet... dedi Signora zr dilercesine. - Siz haklymsnz. Meer ben anlamamm. Kathy'ye gre insann annesini ablas sanmas dnyadaki en olaan yanllardan biriydi sanki... - Her eyin akla kavumas iyi bir ey. - Evet, hem de ok iyi bir ey, dedi Kathy. - yle olmal. Signora'mn sesi ciddiydi. O kadar gen ve iyi biri ki, hem nnzde birlikte geireceiniz uzun yllar var. Daha yal bir annen olsayd uzun yllar birlikte olmay umamazdn. - Doru sylyorsunuz. Evlenmesini ok istiyorum. Evlenirse kendimi ona kar bu kadar sorumlu hissetmem. - Zamanla belki evlenir. - Korkarm frsat kard. nk evlenecei kii Amerika'ya gitti. Bana kalrsa benim yzmden onunla gitmedi. - Belki sen bir mektup yazarsan... dedi Signora. Signora'mn arkada Brenda Brennan derslerin baarsn duyunca ok sevindi. "Geen gn rencilerinden biri lokantaya geldi. stnde Mountainview'un okul ceketi vard, talyanca ders aldn syledi." - Enginar m yedi ? - Nasl bildin? Altnc hissin ok gl olmal. - Gelen Kathy Clarke'ti... Snftaki tek ocuk o. Dierleri hep yetikin... Aidan Dunne'n karsnn orada altn syledi. Dorumu?

- Ha, hep sz ettiin Aidan olmal... Evet, Nell bizim kasiyerdir. Garip bir kadn. Aka ne iler evirdiini ben de anlam deilim. - Ne demek istiyorsun ? - ok verimli, drst ve eli abuk... Mterilere robot gibi gzel bir glmsemeyle yaklar, her birine adyla hitap eder, ama aslmda sanki bambaka bir yerde, uzaklardadr. -Uzakta, nerede? - Bana kalrsa evlilik d bir ilikisi var. - Yok canm. Kiminle ? - Bilemiyorum. ylesine az sk ki... ama iten knca biriyle bulutuundan emimin. - Bak u ie... Brenda omuz silkti. "Kocasyla yaknlk kurmak istiyorsan, bence yap. Karsnn yoluna ta koyacan sanmyorum." - Aman, Brenda, bu da nereden kt? Benim yamda? Sylesene, Kathy Clarke senin k lokantana kiminle geldi ? - Aslmda bana da garip geldi. Paul Malone'yle. Duymusundur herhalde... belki de duymadn... u son moda muhasebe brosu sahibi, Hayes'lerin servetiyle evli... stelik son derecede cana yakn ve ekici biri... - Kathy onunla myd ? - Evet. Aslnda kz yanda, dedi Brenda. Ama bu ite her geen gn yeni bir ey gryorum. Artk hibir ey beni artmyor. -Paul? - Kathy, ok zaman geti... - Benimle le yemeine kar msnz ? Benim davetlim olarak? Ama Quentin's'e deil... - Tabi gelirim. Nereyi dnyorsun ? - talyanca kursunda iki kiilik yemek kuponu kazandm. arap dahil iki kiilik bir le yemei. - Benim yzmden okula gitmemene raz olamam. - Ben de cumartesi gn gidelim diyecektim. Tabi sorun olmazsa..

- Benim iin hibir ey sorun olmaz. Sana daha nce de sylemitim. talyanca kursunda kazand dl gsterdi. Paul Malone de konuu olarak onu setii iin teekkr etti. - Size bir nerim var. Parayla ilgili, ama sadaka istemiyorum. - Syle bakalm. Noel'de New York'a gitmekten sz etti. Aslnda Ken yol parasnn hepsini vermeye razyd, ama o kadar paras yoktu. Amerika'da bor da alamyordu... Buradaki gibi krediyle yaanmyordu orada... - Anlat bakalm, dedi Paul Malone. - Her eyi rendiimi, onlarn arama girmekten duyduum znty yazdmda o kadar sevindi ki... Fran'e onu ne kadar sevdiini, onun iin rlanda'ya geri dnmeyi bile dndn, ama bunu yaparsa her eyi berbat etmekten korktuunu yazd. zel bir mektup olduu iin size gsteremem, ama okusaydmz baylrdnz. Gerekten sevinirdiniz. Onun adna mutlu olurdunuz. - Bundan eminim. - imdi ne kadar olduunu syleyeyim. yz pound kadar. Korkun bir para olduunu biliyorum. Fran'in tm parasn benim adma bir inaat irketine yatrdn da biliyorum. Onun iin bunu bor olarak istiyorum. O ikisini birletirdiimizde ben borcumu hemen derim. - O anlamadan bu ii nasl yaparz ? - Siz yaparsnz. - Sana ve annene her eyi vermeye haznm, Kathy. Ama insanlarn gururuyla oynamak istemem. - Ken'e gnderemez miyiz ? - Bu sefer de onun gururuyla oynam olmayalm... Bir sessizlik oldu. Garson memnun olup olmadklarn sormak iin masalarna geldi. - Benissimo, dedi Kathy. - Benim... gen arkadam talyanca kursunda kazand kuponla beni buraya davet etti, dedi Paul Malone. - ok akll bir kz olmalsn, dedi garson.

- Hayr, akll deilim. Sadece bir eyler kazanmay biliyorum, o kadar. Paul'n yzndeki ifade deimi, sanki aklna parlak bir fikir gelmiti. "Tamam" dedi, "iki uak bileti kazanabilirsin." - Nasl yaparm ? - Bu iki. kiilik le yemeini kazanan sen deil misin ? - Signora snftan birinin byle bir dl kazanmasn planlad da ondan... - Belki ben de iki kiinin uak bileti kazanmasn planlayabilirim? - Buna sahtekrlk denir. - Yardm etmekten daha iyidir... - Dnmem iin biraz zaman tanyabilir misiniz ? - Fazla dnme. Byle bir yarmay planlamak iin zamana ihtiyacmz var. - Ken'e syleyelim mi ? - Bence hibir ey sylemeyelim. Sen ne dersin ? diye sordu Paul. - Senaryonun tmn bilmesine ne gerek var? Bu, Harriet'in ok sk kulland bir deyimdi.

Lou on be yandayken sopal adam babasnn dkknna girmi sigaralar ve kasadaki paray almlard. Aile fertleri tezghn arkasnda korkuyla bzlm beklerken dardan bir Gar-da'nn sesi duyulmutu. Lou hemen hzla adamlarn en iriyarsma, "Arka kapdan, duvardan atlayn" demiti. - Senin kann ne ? demiti adam slk alar gibi. - Sigaralar al, paray brak. abuk gidin. Adamlar sylediini yapmlard. Polis fke iindeydi. - Yreyi ok iyi biliyor olmallar, dedi Lou omuz silkerek. Babas ok hiddetlenmiti. "Onlarn kurtardn... Onlar bal gibi sen kurtardn." - Gereki ol, Baba. Lou zaten hep gangsterler gibi konuurdu. Ne ie yarard? Hapishaneler

adam almyor. eri girseler nasl olsa iyi halden cezalar hafiflerdi. Onlar da kar kmaz dkkn tuzla buz ederlerdi. Oysa imdi bize borlular. Korunmak iin hara paras vermek gibi bir ey yapm olduk. - ehirde deil ormanda yayoruz sanki, dedi babas. Lou doru davrandndan emindi. Annesi de sessizce onaylyordu. - Bouna bam derde sokma, derdi hep. Saldrgan soyguncular eli coplu polise teslim etmenin balarna dert amaktan baka bir ie yaramayacan dnrd. Alt hafta sonra bir gn dkkna sigara isteyen bir adam geldi. Otuzlarnda, imanca biriydi. Salar kaznm gibiydi. Okuldan sonra olduu iin dkknda Lou vard. "Adn ne ?" diye sordu. Lou sesi tand. Soygun gn karnn ne olduunu dnd. "Lou" dedi. - Beni tanyor musun, Lou ? Lou, adamn gznn iine bakarak, "Hayatmda grmedim" diye yantlad. - Aferin, Lou. Yaknda seninle greceiz, dedi. Alt hafta nce elindeki sopay sallayarak elli paket sigara alan adam imdi ald tek paketin parasn uslu uslu dedi. Ksa bir sre sonra ayn iriyar adam elinde plastik bir torbayla yemden dkkna geldi. "Annene bir kuzu budu getirdim" dedi. Sonra kp gitti. Annesi, "Babana bir ey sylemeyelim," dedi ve budu o pazar le yemeinde piirdi. Lou'nun babas olanlar bilseydi, dkknlarndan alnan mallarn bakalarna datldn duymaktan holanmad gibi kasabn da etlerinin modern bir Robin Hood tarafndan ona buna verildiini renmekten hi memnun olmayacan syleyecei kesindi. Lou ile annesi ii uzatmamaya karar verdiler. Lou, iriyar adam Robin Hood gibi grmeye balad. Etrafta rastladnda "N'aber?" diyordu. riyan adam da glerek, "iler nasl, Lou?" diye yantlyordu. Lou bir bakma Robin'den haber kmas iin dua ediyordu. Kuzu budunu getirmekle borcunu demiti. te yandan yeralt dnyasyla bylesine yakn olmaktan gurur duyuyor, Robin'in ona bir i vermesi iin can atyordu. Soyguna katlmaktan yana deildi. Soyguncular karan arabay kullanmak da istemiyordu. Can heyecan verici olaylara katlmay ekiyordu. Onu okuldan arayan olmad. Lou renci olmak iin yaratlm bir ocuk deildi. On alt yanda okuldan ayrlm Bulma Ku-rumu'na bavurmutu, ama oradan da fazla midi yoktu. Kurumun kapsndan girince karsna ilk kan Robin oldu. lan tahtasn inceliyordu.

- N'aber Robin? dedi bunun kendi takt ad olduunu unutarak. Karsndaki, "Robin ad da nereden kt?" diye sordu. - Sana bir ey demem gerekiyordu. Adn bilmediim iin ben de sana Robin diyorum... - Bu souk bir aka olmasn sakn... Son derece sinirliydi. - Yok canm. Robin Hood'un ad... bilirsin... sesi gittike hafifliyordu. Lou, yanl anlalmaktan korktuu iin Robin Hood'un etesi "en Adamlar"dan sz etmekten korktu. Aman yarabbi, o ad sylemek nereden aklna gelmiti? - Hrszlkla ilgili bir ey olmasn da... - Aman yarabbi, ne mnasebet, HAYIR, dedi Lou, dnyann en iren fikriymi gibi. - Neyse... dedi Robin ii rahatlamt. -Asl adn ne? - Yanl bir anlam olmadna gre Robin iimizi grr. - Yanl anlam da nereden kt... - yi... Peki, syle bakalm, iler nasl, Lou? - iyi saylmaz. Bir depoda alyordum, ama sigara iilmemek gibi aptal kurallar vard. - Bilirim... Hepsi birbirine benzer... Robin ok anlaylyd. Karsndaki gencin ilk iinde bir hafta altktan sonra kovulduunu anlamt. Onun da ayn eyi yaam olduu belliydi. - Bak, sana gre gzel bir i var, dedi parmayla bir sinema salonunun temizliki aradn belirten ilam gstererek. - Kadn ii deil mi? - yle demiyor. Artk kz erkek ayrm kald m ? - Evet ama, aresizlikten kabul etmi grnmekten korkarm. Robin'in ona byle aalayc bir ii layk grmesine krlmt. - Bakarsm baz ikramiyeleri vardr, iriyar adam bu szleri uzaklara bo gzlerle bakarak sylyordu. -Ne gibi? - Kaplan ak braktracak ikramiyeler. - Her gece mi ? akmazlar m ?

- Srg sadece biraz gevetilirse, hayr. - Sonra? - ieri girip kmak isteyenlere bir hafta zaman verilmi olur... -Sonra? - Temizlik iini yapann hayatmda iyi eyler olur. ok fazla olmasa da ufak tefek iyilikler. Kendisine borlu birilerinin olduunu grr. Lou'nun heyecandan nefesi kesilmiti, istedii an gelmiti. Robin onu etesine alyordu. Hi konumadan masaya yaklat ve temizlik ii iin bavuru formu doldurmaya koyuldu. - Byle bir ii neden kabul ettin? diye sordu babas. - Ben yapmazsam nasl olsa birileri yapacakt da ondan... dedi Lou omuz silkerek. Koltuklar temizliyor, yerdeki pleri topluyordu. Tuvaletleri ovuyor, duvar yazlarn zel temizleyicilerle siliyordu. Akamlar da o koca arka kapnn srgsn gevetmeyi unutmuyordu. Robin'in hangi kap olduunu sylemesine gerek kalmam o kapdan baka giriin olmadn anlamt. Sinemann mdr ufak tefek, sinirli bir adamd. Lou'ya durmadan her eyin ne kadar deitiini, genliinde dnyanm ne kadar farkl olduunu anlatyordu. - Haklsnz, diyordu Lou, fazla konumamaya gayret ederek. Olaydan sonra aklda kalacak bir davran sergilememeye alyordu. Olay, drt gn sonra gerekleti. Hrszlar ieri girerek gizli kasay krmlar ve gnn haslatyla ortadan kaybolmulard. Kilidi kesmilerdi. Ufak bir aralktan kilidin diline ulam olmalydlar. Polis, "Kap ak kalm olabilir mi" diye sorduunda sinir krizleri geiren ufak tefek mdr dnyann ne kadar ktletiini tekrarlayarak buna imkn olmadn, her akam kapy kontrol ettiini sylemiti. "Ak olsa neden testere kullansnlar" diye sormutu. Lou bu szleri onu korumak iin sylediini anlad. Kimsenin yeni temizlikiden kukulanmamas iin nlem alnmt. Dikkat ekmemek iin, her akam yeni kapnn kilitli olmasna zen gstererek iki hafta daha ite kald. Sonra mdre daha iyi bir i bulduunu syledi. - Gelen gideni aratr, dedi mdr... ok kt biri olduunu dnen Lou utan duydu. Daha nce alanlarn hibiri hrszlar girsin diye kapy ak brakmamt. Sululuk duymann da bir faydas kalmamt. Olan olmutu. Gelimeleri beklemekten baka are yoktu. Gelime, Robin'in bir gn dkkna sigara almaya gelip bir zarf brakmas oldu. Babas dkknda olduu iin Lou zarf sessizce ald ve hemen amad. Zarfn iinde on poundluk banknotlar vard. Drt gece arka arkaya kapnn srgsn ak brakmaya yz pound! Robin'in dedii gibi borlu

olanlar vard. Lou Robin'den i istemedi. Ufak tefek grevlere hayr demeden hayatn srdrd. nemli bir ey ktnda haber kacandan emindi. Yine de iriyar adama rastlamaya can atyordu. Robin'e Bulma Kurumu'nda da bir daha rastlamad. Lou, Robin'in supermarket soygununda parma olduundan emindi. Spermarketi koruyan irket ierden yardm eden birileri olduuna dair en ufak bir kant bulamamt. Robin ilerini nasl hallediyordu ? ald mallan nerede saklyordu ? Herhalde bir yerlerde deposu vard. Seneler nce babasnn dkknn soymaya kalkt gnden bu yana ok ilerlemiti. Lou o zamanlar daha on be yandayd. imdi ise on dokuzuna basmt. Aradan geen onca yl iinde Robin ona sadece bir i vermiti. Bir gece anszn diskotekte karsna kt Robin. ok grlt vard, Lou beendii hibir kza rastlamamt. Daha dorusu ondan holanan hibir kza rastlamamt. Nedenini bir trl zemiyordu. Onlara elinden geldiince iyi ve scak davranyor, devaml glmseyerek ikiler smarlyordu. Ama kzlar ask suratl, kt bakl adamlarn peinden gitmeyi tercih ediyorlard. te bunlar dnrken gz enfes bir kzla danseden Robin'e takld. Kz glerek karsnda krttka Robin'in baklar kararyor, yz aslyordu. Belki iin srr burada, dedi Lou kendi kendine. Barda durmu arkadaki aynada surat asma denemeleri yaparken arkasmda beliren Robin'i grd. -yi misin, Lou? - Seni grmek ne gzel, Robin. - Senden holanyorum, Lou. Kendini satmaya kalkmyorsun. - Ne gerei var? Ben, ileri oluruna brakmaktan yanaym. - Babann dkkmnda geenlerde bir sorun olmu, diye duydum. Robin bunu nasl duymutu ? "Evet. ocuklar, serseri ocuklar..." - Onlarn ii grld. Klarnn derisini soydular. Bir daha sizin dkknn yanna yanaamazlar. Polis dostlarmza bir telefon yeter. aldklar mallarn yerini syletiriz. Yarn her ey hallolmu olur... - Sana ne kadar teekkr etsem azdr, Robin. Sa ol. - Hi gerek yok. Benim iin bir zevk. Lou bekledi. u sralarda alyor musun Lou? - Gerekirse braklmayacak bir ite deil... - Buras ne kalabalk deil mi? Robin eliyle ban gsteriyordu. Her tarafta onluklar, yirmilikler

uuuyordu. O akamn haslat epey ykl olacaa benziyordu. - Evet. Ben bu akamn haslatn iki beki ve byk bir kurt kpeiyle gtrecekler derim. - Gerek sandndan ok farkl, dedi Robin. Lou yine sessizce bekledi. alanlar evlerine brakan bir steyn var. Sabahn nde. En son ynetici iniyor. Yaranda bir spor antasyla. Gecenin haslat o antada. - Paray kasaya m koyuyor? - Hayr, evine gtryor. Biraz sonra biri gelip evinden paray alyor ve kasaya kaldryor. - Ne karmak bir yntem, yle deil mi ? - Doru. Ama burasnn ok tehlikeli bir blge olduunu unutma.... Robin, onaylamayarak ban sallyordu. Kimse buralarda bir para arabas kullanmak istemez. Korkarlar... Robin yeniden kara kara bakyordu. Sanki hayatlarn karartan bir glge grmt. - Spor antal yneticiyi ve dier ayrntlar bilen yok mu? - Hi bilen yok sanrm. - Steynn ofr de mi bilmiyor? - Hayr, hayr. Kesinlikle bilmiyor. - nsanlarn neye ihtiyac var, sence ? - Steynn nnde geri manevra yaparken kazara arabas stop eden... steymn be dakika kadar yolunu kapatan birine... Lou bayla onaylad. Arabas, temiz bir ehliyeti olan ve buraya sk geldii bilinen birine ihtiyalar var... - yi fikir... - Araban var m ? - Ne yazk ki hayr, Robin. Ehliyetim var, buraya sk sk gelirim, ama arabam yok. - Araba almay dnyor muydun? - Evet, tabi... elden dme bir araba... ok dndm, ama bir trl gerekletiremedim. - imdiye kadar... Robin kadehini kaldrd. - Evet, imdiye kadar, dedi Lou. Robin'den haber kncaya dek hibir ey yapmamas gerektiini biliyordu. Robin'in ondan holandm sylemesine ok sevinmiti. Yaknndaki bir gen kza kalarm atarak baknca kz onu dansa kaldrd. Lou kendini uzun zamandr bu kadar

iyi hissetmemiti. Ertesi sabah babas, "nanamayacaksnz ama, polis o kpek yavrularnn btn aldklarm geri getirdi." Buna mucize denmez miydi? gn sonra bir araba galerisinden "leasing" anlamas ieren bir mektup ald Lou. Bay Lou Lynch iki bin poundluk depozito yatrm, her ay taksit demeyi kabul etmiti. gn sonra evrak imzalayp arabay teslim almaya gelebilirdi. - Bir araba almay dnyorum, dedi Lou annesi ile babasma. - Ne harika, dedi annesi. - Aylak gezenlerin neler baardn grmek ok ho! dedi babas. - Bo gezmiyorum, dedi Lou. Elektrikli aletler satan byk bir dkknda alyor, mterilerin paketlerini arka kapdan arabalara tayordu. Her zaman Robin'in dkkna i vermeye gelmesini bekliyordu. Robin'i diskotekte grecei nereden aklna gelirdi ? Arabasyla gurur duyuyordu. Bir pazar, annesini Glendalough'a gtrd. Annesi, genken hep arabal bir genle tanmak istediini, ama bu arzusunun bir trl gereklemediini syledi. - Bak, imdi gerekleti ite, Anne, dedi. - Baban karanlk ilere bulatm dnyor, Lou. Kazancnla byle bir araba almana imkn olmadm sylyor. - Ya sen ? Sen ne dnyorsun, Anne ? - Ben hi dnmyorum, olum. - Ben de yle, Anne... Ben de hi dnmyorum. Robin'le alt hafta sonra karlatlar. Elektrikli aletler satan byk maazaya gelip bir televizyon satm ald. Lou televizyonu arabaya tad. - Diskoya dzenli olarak gidiyor musun? - Haftada iki kez. Artk herkes adm da rendi. - Aslnda khne bir yer... yle deil mi? - Yine de... nsann dans edecek iki iecek bir yere ihtiyac var. Lou, Robin'in rahat davranan insanlardan holandn biliyordu. - Haklsn. Bu akam da gidecek misin diye sormaya geldim?

- Tabi ki.. - Alkol testinden tr belki de iki imemeyi dnrsn... - Zaman zaman maden suyu imek sala ok yararl bence. - Bu akam araban park edecein uygun bir yer gstermeme ne dersin ? - Harika fikir, derim. Baka hibir ayrnt sormad. Lou'nun kuvveti buradayd. Robin'in az bilgi istenmesinden holandmn farkndayd. O akam saat on civarnda arabasn gsterilen yere park etti. Geri geri gittiinde o dar sokaktan caddeye k nasl tkayacan anlamt. Steyndaki alanlarn gzlerinin nnde olacan da anlamt. Arabas stop etmeliydi. Sonra da gsterdii aba ve gayrete ramen almamakta direnmeliydi. Btn bunlara daha be saat vard. Vakit geirmek iin diskoya girdi. Ve on be dakika gemeden hayat boyunca sevecei, hi ayrlmak istemeyecei kzla tanmt. Uzun boyluydu, insann akln elecek gzellikte kzl salar vard, ad da Suzi'ydi. Diskoya ilk geliiydi. yle diyordu. Evde sklmt dar kp gecenin nelere gebe olduunu grmek istemiti. Gece karsna Lou'yu kartmt. Birlikte dans ettiler, konutular. ou erkein le gibi bira koktuu bir ortamda sadece maden suyu ien birine rastlad iin ne kadar mutlu olduunu syledi. Lou da zaman zaman fazlaya kamadan bira itiini itiraf etti. Temple Bar'da bir kahvede alyordu. Ayn tr filmlerden, ayn mzikten holanyorlard, kri14 seviyorlard, yazlan souk denizde yzmeye baylyorlard, ikisi de bir gn Amerika'ya gitmeyi hayal ediyordu. nsan ikili deilse drt buuk saatte karsndaki hakknda ok ey renebilir. Lou da Suzi hakknda rendiklerinin hepsinden holanmt. Normal koullarda Suzi'yi evine kadar arabasyla brakrd. - Seni arabayla evine brakmak isterdim, ama biraz sonra adamn biriyle i grmem var. Byle mi demeliydi? Olaydan sonra phe mi ekerdi yoksa?.. Sorgulanaca kesindi. Kz eve kadar yryerek gtrp geri gelse olur muydu ? Belki de olurdu, ama Robin btn gece diskoda olduunun herkes tarafndan grlmesi gerektiini sylememi miydi? - Seninle tekrar grmek istiyorum, Suzi. - Ben de isterim. - Yarn akama ne dersin ? Ya burada ya da daha sessiz bir yerde ? - Bu akam bitti mi demek istiyorsun? diye sordu Suzi. - Benim iin yle. Yarn akam istediin saate kadar birlikte oluruz.

- Evli misin? diye sordu Suzi. - Hayr. Tabi ki evli deilim. Bana baksana daha yeni yirmi yama bastm. Neden evli olaym ki ? - Bazlar evli de... - Ben deilim. Yarn grecek miyiz? - imdi nereye gidiyorsun ? - Tuvalete. - Uyuturucu mu kullanyorsun, Lou? - Aman yarabbi, ne mnasebet... Ne yapyoruz? Bu bir sorgulama m? - Hayr, sadece btn gece tuvalete tandn, o kadar... Haklyd. O gece ierde grnmek dikkat ekmek zorundayd. - Hayr. Dinle tatlm, ikimiz yarn harika bir akam geireceiz. Nereye istersen oraya gideceiz. Gerekten... - Hmm. 14. Baharatl Hint yemei, (.n.) - Hayr. Hmm deil... Gerekten... - yi geceler, Lou. Sesinden krld, zgn olduu seziliyordu. Ceketini ald, karanln iinde kayboldu. Peinden komamak iin kendini zor tuttu, Lou. Bundan kt bir rastlant olabilir miydi ? Hayat ne kadar ackl ve haksz olabiliyordu. Harekete gemeye balayaca an bir trl gelmiyordu, zaman sanki durmu dakikalar saat olmutu. Kulpten kp arabasna girdi. Minivann dolmasn, farlarn yanmasn bekledi. Ayn saniye arabas geriye doru frlad. Arkadan motoru boacak kadar gaza bast. Her ey saat gibi alt. Lou olanlarla hi ilgilenmedi, dnp bakmad bile. O, arabasn altrmaya alan bir adamd. i bitirip duvardan atlayarak gzden kaybolan siyah glgeleri grd. Sonra panik iinde haykrarak arabadan kan, yardm isteyen, "Polis" diye baran mdr grd. Lou aresiz arabada oturuyordu. "Arabay kmldatamyorum. Deniyorum, ama olmuyor." - O da onlardan, diye bard biri. Birileri ellerini tutarak kollarn kavrad. Sonra kim olduunu

grdler. - Neler oluyor? nce arabam almyor, sonra hep birlikte stme atlyorsunuz... Ne oluyor? - Gecenin haslat alnd. te olan bu... Ynetici i hayatnn sona erdiini, nnde poliste geirecei uzun saatler olduunu biliyordu. yle de oldu. Herkes iin... Polisin biri Lou'nun adresini hatrlad. "Ksa bir sre nce sizin oradaydm. Genlerden oluan bir ete dkknnz soymutu." - Evet efendim. Annem ile babanm btn alnanlar bulup getirdiiniz iin ne kadar minnettar olduklarm tahmin edemezsiniz. Polis, durup dururken yaplan bir ihbarla zahmetsizce baardklar bir i iin herkesin nnde vlmekten ok mutlu olmutu. Herkes Lou'ya son zamanlarn en anssz rastlantsnn kurban gibi bakyordu. Diskoda alanlar, polise Lou'nun ok iyi biri olduunu, byle bir soyguna karmasna imkn olmadn sylyorlard. Elektrikli ev aletleri satan byk dkkndan da Lou hakknda olumlu bir gr geldi. Arabann taksitlerim geciktirmeden dyordu. Kannda bir damla alkol kmad. Lou Lynch temize kmt. Ertesi gnn Robin'i ve getirecei zarftan ka para kacam dnerek geirmedi. Aksine o enfes Suzi Sullivan' aklndan kartamyordu. Ona yalan sylemek zorundayd. Doruyu syleyemeyeceinden, olaylar polis tutanaklarna geen ekliyle anlatmalyd. Kzn kendisine fazla krgn olmamas iin dua ediyordu. le tatilinde, elinde bir krmz glle alt lokantaya gitti. "Dn gece iin teekkrler." - Dn gece ne oldu ki?., dedi Suzi. Sen yle bir Kl Kedisi'ydin ki hepimiz erkenden eve gitmek zorunda kaldk. - Bu gece yle olmayacak. Tabi sen istersen... - Bakalm, dedi Suzi mitsizce. O gnden sonra her akam bulutular. Lou, tantklar diskoya gitmek istiyordu. Bunu duygusal nedenlere balyordu. Oysa asl neden diskodakilerin olaydan sonra gelmediini dnmelerini istemeyiiydi. Olay tm ayrntlaryla anlattlar. Drt silahl adam arabaya girerek herkesin yere yatmasn sylemiti. Sonra hepsinin antalarn alp kamt. Tm olay ancak birka dakika srmt. Silahlar. Bu sz duyan Lou, midesinde bir an hissetti. Robin'in ve arkadalarnn hl sopa devrinde olduklarn sanyordu. Oysa aradan yllar gemi, her ey gibi onlar da ilerlemilerdi. Disko yneticisi iten kovulmutu. Paralarn bankaya yatma yntemi deimi o geceden sonra havlayan kpekler eliinde koskoca bir kamyonet gelmeye balamt. O arabaya saldrmak iin bir ordu birliine ihtiya vard.

hafta sonra bir akam iten karken park yerinde arabada bekleyen Robin'i grd. Elinde yine bir zarf vard. Lou yine zarf amadan cebine atmt. - ok teekkr ederim, dedi. - Ap iine bakmayacak msn ? Hayal krklna uram gibiydi. - Ne gerek var ? Bana kar hep ok cmert davrandm. - Zarfta bin papel var, dedi Robin gururlu bir ifadeyle. Bunu duyunca heyecanlanmamak elde deildi. Lou zarf yrtt. iindeki paralara bakt. "Gerekten harika!" dedi. - Sen iyi bir adamsn, Lou. Senden holanyorum, dedi Robin sonra hzla oradan uzaklat. Cebinde bin poundu ve onu bekleyen dnyann en gzel kzl sal kz varken ondan daha ansl kim olabilirdi? Suzi'yle serveni iyi ilerliyordu. Elindeki parayla ona gzel hediyeler alyor, birlikte pahal yerlere gidiyorlard. Cebinden yirmi pound kartt her sefer Suzi'nin yzn aknlk ve korku karm bir ifade kaplyordu. - Sylesene Lou, etrafa bylesine saacak yirmilikleri nerden buluyorsun? - Bir iim yok mu? almyor muyum? - Evet... Ama yle bir yerin sana ne kadar para vereceini biliyorum. Bu, son gnlerde bozdurduun nc yirmilik... - Beni gzetliyor musun yoksa? - Senden holandm iin evet gzetliyorum. - Ne aryorsun ? - Su ilemediinden emin olmak istiyorum. - Suluya benziyor muyum? - Bunun cevab evet veya hayr olamaz. - Hayatta cevab evet hayr olmayan ok nemli sorular vardr, dedi Lou. - Peki yleyse. unu sormama izin ver... u sralarda yasad herhangi bir ile ilgin var m ?

- Hayr. Cevab ok itendi. - Bu tr ilere ilerde karmaya niyetin var m? Ksa bir sessizlik oldu. Bunlara hi ihtiyacmz yok, Lou. kimiz de alyoruz. Ltfen bamza dert aacak hibir eyin iine girmeyelim. Harika bir teni ve kocaman yeil gzleri vard. - Peki. Bir daha hibir ie karmayacama sz veriyorum, dedi Lou. Suzi konuyu burada kapatacak aklll gsterdi. Gemi hakknda hi soru sormad. Haftalar geiyor gittike daha sk beraber oluyorlard. Bir pazar Lou'yu ailesiyle tantrmak iin eve gtrd. Lou oturduu mahalleyi grnce aknln saklamad... - Burada oturmayacak kadar zppe olduunu samyordum, dedi otobsten inerlerken. - Lokantadaki o ii vermeleri iin kendime bile bile bu grnty verdim. Babas doru futbol takmn tutuyordu, buzdolabn birayla doldurmutu, anlatt kadar kt biri deildi. Annesi ise bir sre nce Robin ile arkadalarnn soyduu s-permarkette alyordu. Kadn olayn nasl olduunu, yneticileri Bayan Clarke'n ilerinde soygunculara kapy aralk brakan biri olmadan byle bir hrszl baarmann imknsz olduunu sandn anlatt. Lou hem Suzi'nin annesini dinliyor hem de akn bir tavrla ban sallyordu. Robin'in ehrin drt bir yannda srgleri geveten, belirli yerlere arabalarn park eden adanlan m vard? Hevesle glmseyen Suzi'ye bakt. lk kez, Robin'in bir daha ona bavurmamas iin dua etti. Suzi, "Senden holandlar" dedi. arm grnyordu. - Neden atn ? Ben iyi bir ocuum, dedi Lou. - Kardeim "Hep kalarm atyor" dedi. Ben de senin byle bir tikin olduunu, enesini tutmasn syledim. - Tikle alakas yok. nemli grnmek iin bilinli bir davran aslnda... dedi. - Neyse... Bulabildikleri tek kusur bu oldu... Fena saylmaz. Ben seninkilerle ne zaman tanacam ? - Haftaya. Kz arkadan le yemeine getireceini duyan annesi ile ba- -bas korkmulard. "Hamile

kalmtr" dedi babas. - Alakas yok. Geldiinde sakn o konuya deinmeye kalkmayn. - Sence hangi yemekleri sever ? Annesinin kafas karm gibiydi. Sullivan'larda neler yediklerini hatrlamaya alt Lou. "Tavuk" dedi. "Tavua baylr." Annesi bile bir tavuu berbat edecek kadar kabiliyetsiz deildi. - Senden holandlar, dedi yemekten sonra Suzi'ye. Tpk Su-zi'nin gsterdii aknl taklit ederek. - Ne iyi... Aldrmazm gibi grnmesine ramen sevindii belliydi. - Sen ilksin de... diye aklad. - Yaa... yle mi? - Eve getirdiim ilk kzsn demek istedim. Elini okad. "Benim gibi bir kzla tantn iin ne kadar ansl olduunu biliyor musun" der gibiydi. Eyll banda Robin'e rastlad. Aslnda rastlant olmadm biliyordu. Robin, babasnn dkknnn nne arabasn park etmiti. Onu grnce arabadan kt. - Gnn bitiini kutlamak iin bir bardak biraya ne dersin ? dedi bayla kardaki pub' iaret ederek. - Harika olur, dedi Lou sahte bir hevesle. Zaman zaman Robin'in aklndan geenleri okuduunu dnrd. Sesindeki samimiyetsizlii sezmemesini temenni ediyordu. - iler nasl ? - Harika... Enfes bir kzla tantm. - Farkndaym. Ne gzel kz, deil mi... ? - Gerekten yle. ok ciddi bir ilikimiz var. Robin kolunu drtt. Aslnda dosta bir hareketti belki, ama cann actt. Lou acyan yeri ovmamak iin kendini tuttu. "Yeni bir ev almak iin pein paraya ihtiyacn olacak demektir" dedi Robin hafife alan bir sesle. - O konuda acelemiz yok. Onun harika bir stdyosu var... - Ama daha sonra... daha sonra demek istiyorum. Robin direnie boyun eecek gibi deildi.

- Tabi... ok, ok sonra... Bir sessizlik oldu. Robin, Lou'nun verilecek yeni bir iten syrlmaya altn fark etmi miydi? Sessizlii bozan Robin oldu. "Senden holandm hep sylerim, Lou." - Evet. Ben de senden holanrm. Yani sevgimiz karlklyd. Yani karlkl... diye ekledi Lou aceleyle. - Hele nasl tantmz gz nne alrsak. - Bilirsin, insan nerede tantn unutur... - yi, iyi. Robin onaylayarak bam sallyordu. Ne aryorum biliyor musun, Lou ? Bir yer aryorum. - Bir yer mi? Oturacak bir yer mi? - Hayr, hayr. Evim var. Polis dostlarmzn sk sk aramaya geldikleri bir yer... Haftalk grevlerinin en banda gelip benim evi ince ince aramak var bence... - Buna taciz denir. - Taciz olduunu ben de onlar da biliyoruz. Hibir ey bulamadklar iin bal gibi taciz ettiklerinin farkndalar. - Bir ey bulamadklarna gre ?.. Lou konumann ynn kestiremiyordu. - Bir ey bulamamalar mallarn baka bir yerde saklanmas demek oluyor... Byle bir yeri bulmak gittike zorlayor... Eskiden Lou hi konumaz, beklerdi. Sras geldiinde Robin isteklerini aklard. Haftada birka kez giren kann ok olduu bir yer aryorum. nsanlarn dikkat ekmeden gelebilecekleri bir yer... - altm depo gibi bir yer mi? diye sordu Lou telala. - Hayr, oras olmaz. Orada gerek bir gvenlik sistemi var... - Szn ettiin yerde neler olmas gerekiyor? - Fazla byk olmas art deil. rnein, ey kadar... gznn nne be alt kasa arap getir; o boyda paketler ite... - Byle bir yeri bulmak o kadar zor olmamal, Robin. - Beni atmaca gibi izliyorlar. Zamanmn ounu Emniyet'te sabkas olmayan insanlar dolaarak geiriyorum. Srf akllarn

kartrmak iin. Yaknda mal gelecek. O zamana kadar emin bir yer bulmak zorundaym. Lou korkuyla karya, babasnn dkknna bakt. - Annem ile babamn dkknnn uygun olacan sanmyorum, dedi. - Yok, hayr. Aradm yle bir yer deil. Benim istediim hareketli, ok insann girip kt bir yer... - Dneceim, dedi Lou. - yi edersin, Lou. Bu hafta dn, sonra ne yapacan sylerim. Aslnda ok kolay... yle araba kullanmak filan yok.. - Ak konumak gerekirse Robin, aslnda sana daha nce sylemek istediim bir ey vard... Artk bu ilere karmamak istiyorum. Robin'in yzndeki ifade korkutucuydu. "Bir kez bulatn m sonuna dek bulatn saylr" dedi. Lou susuyordu. "Ne yazk ki byle" diye ekledi Robin. - Anlyorum, dedi Lou. in ciddiyetini kavradn belli etmek iin o da kalarm atmt. O akam Suzi'nin ii vard. Ailesinin yannda kirac o deli talyan kadnn Mountainview Okulu'nda balayacak gece kursu iin ek binada yapaca deiikliklere yardm edecekti. - Neden yardm etmen gerektiini anlamyorum, dedi Lou. Can nce sinemaya gitmek sonra bir lokantada patates kzartmas yemek istiyordu, arkasndan da Suzi'nin ufak stdyosuna gidip yataa girmek... Yalnz kalp bir kere bulaann hayatmn sonuna kadar bulam saylacan dnmek istemiyordu. - Sen de gel, dedi Suzi. Gelirsen daha abuk bitiririz. Lou, "Gelirim" dedi. Birlikte okulun yanndaki ek binaya gittiler. Binann bir hol, byk bir dersanesi, iki tuvaleti ve ufak bir mutfa vard. Holde de byke bir dolap. inde bo karton kutular olan bir dolap... - Bunlar ne ? diye sordu Lou. - Dersler balamadan ortal toparlamaya alyoruz, dedi aklndan zoru olan Signora denen kadn. Zararsz, ama garip biriydi. Hele salar... Ne acayip rengi vard.... Vahi bir ksra andryordu. - Kutular atalm m? diye sordu Suzi. Lou, "isterseniz dolab toparlayp kutular bir keye dizeyim. Belki bu bo kutular kullanmak istersiniz."

- talyanca dersinde mi?.. Suzi kulaklarna inanamyordu. Signora araya girdi. "Hayr. Lou hakl. talya'da lokantada ye-

mek smarlamay reneceimizde kutular masa yerine kullanabiliriz. Zaman zaman dkkn tezgh yerine geerler, zaman zaman da tamire giden bir araba..." Kutular kullanacak yerleri dndke yz glyordu. Lou aknlkla kadna bakyordu. Aklndan zoru olduu kesindi, ama u anda onu ne kadar sevdiini bilemezdi... "Akll kadnsnz, Signora" dedi sonra kutular bir kenara st ste dizmeye koyuldu. Robin'i bulmas imknszd. Birka gn sonra ie telefon ettiinde hi armad. - Ben sana gelemeyeceim. Oyuncak askerler son zamanlarda iyice heyecanllar. Arkama en az be tanesi taklmadan kprdaya-myorum... - Bir yer buldum, dedi Lou. - Bundan emindim, Lou. Lou, bulduu yerin, her sal ve perembe akam en az otuz kiinin girip kaca bir yer olduunu anlatt. - Harika, dedi Robin. Sen de yazldn m ? - Nereye ? - Kursa... - Aman yarabbi, Robin. Zar zor ngilizce konuurken talyanca'yla ne iim var? - Sana gveniyorum, dedi Robin telefonu kapatmadan. O akam evde bir zarf buldu. inde be yz pound ve "Yabanc dil derslerinin taksidi" yazl ksa bir not vard. Robin'in akas yoktu. - Ne dedin? Ne yapacaksn? - Kendimi gelitirmem gerektiini syleyen sen deil miydin, Suzi ? Neden olmasn ? - Kendini gelitir derken akllan demek istemitim... Grntne nem ver, daha iyi bir i bul. Akln kaybedip yabanc dil kursuna yazl demedim ki... Suzi'nin az ak kalmt. Sen iyice delirmisin, Lou. Bir kere bu kurs olduka pahal. Zavall Signora, insanlarn deyemeyecei kadar pahal diye korkarken sen kursa yazlmaya kalkyorsun... Kulaklarma inanamyorum... Anlamyorum.

Lou, kalarn korku verecek biimde att. "Herkesi tam olarak anlasaydk dnya ok can skc olurdu" dedi. Suzi de "Keke yle olsayd, yaamak ok daha kolaylard" diye yantlad. Lou birinci derse idam sehpasna giden bir mahkm gibi gitti. ^ Okul hayat hi parlak gememiti. Kendi ayaklaryla yeniden aalanaca bir yere gidiyordu. Ama ilk ders, houna gitti. O deli Signora adlarn sormu, ellerine gln renkli kartonlar vererek isimlerinin talyanca karlm yazmalarn istemiti. Lou, Luigi oldu. Bundan holanmt. nemli bir isme benziyordu. Kalarn atarak, "Mi chiamo Luigi" dedike duyanlar ok et-kileniyormu gibi geliyordu. lgin bir grup oluturuyorlard. rnein, stnden akl banda hi kimsenin Mountainview'a giderken takmayaca kadar ok mcevher akan o BMW'li kadn... Lou, Robin ve arkadalarnn kadnn BMW'sini almamalar iin dua ediyordu. Kadn hem iyi birine benziyordu, hem de hznl gzleri vard. Ad Laddy olduu halde yaka kartnda "Lorenzo" yazan iyi kalpli yal bir otel kapcs, ayrca bir anne kz vard, sonra Eli-" zabetta denilen sersem bir sarn ile kravat ve ceketle gelen ciddi erkek arkada... Bir sr insan daha vard. Hepsi de byle bir kursta olmalar beklenmeyecek trden insanlard. Belki onlar Lou'nun kursa gelmesini acayip bulmuyorlard. Belki neden geldiini sorgulamaya gerek duymayacaklard. O iki hafta boyunca nedenini sorgulad. Robin, bir gn sal akam yedi buuk sularnda, herkes derse gelirken teslim edilecek kutular olacan haber verdi ve Lou'dan dolaba yerletirilmelerine nezaret etmesini istedi... Kutular getiren anorakl adam tanmyordu. Sadece kapda durup minibs gzlemekle yetindi. O kadar ok gelen vard ki. Bazs bisikletini park ediyordu, bir ksm motosikletlerini... Sonra BMW'li o kadn geldi... Toyota Starlet'in iinden iki kadn kt... Minibs kimsenin dikkatini ekmemiti. Drt kutu vard. Kutular bir anda yerlerini bulmu, anorakl adam ile arabas gzden kaybolmutu. O drt kutuyu perembe gn abucak alnacak biimde dizdi. lem yine birka saniye srmt. Lou ise kutulara yardm ederek hocann sevgilisi rolne soyunmutu. Zaman zaman krmz krepon kadyla rterek yemek masas gibi kullanyorlar, stlerine atal bak diziyorlard. "Quanto costa il piatto del 'giorno ?" diye sorard Signora. Snf, soruyu hep bir azdan

ezberleyinceye dek arka arkaya tekrarlard. Sonra baklan havaya kaldrarak, "Ecco il coltello" diye barrlard. ocuka olsa bile Lou derslerden holanyordu. Suzi'yle bir

gn talya'ya gideceklerini, orada Suzi'ye masl un bicchiere di vino rosso smarlayacam dlyordu. Signora, bir keresinde ii dolu ar bir kutu kaldrd, emanet kutulardan biriydi.. Lou, kalbinin duracan sand. Hemen, "Ltfen bana brakr msnz, Signora? Bize bo kutular gerek..." dedi. - lerinde bu kadar ar olan ne var? - Bu okulun iine akl erdirmek mmkn m ? te, size bo kutulan getirdim. Bugn ne yerine geecekler ? - Konumuz oteller, alberghi. Albergo di prima categoria, di seconda categoria. Lou bu szckleri anlad iin ok mutluydu. "Okuldayken belki aptal filan deildim..." dedi Suzi'ye. "Belki sadece retmenler ktyd... O kadar basit." - Olabilir, dedi Suzi. Aslnda akl baka yerdeydi. Jerry'nin ba dertteydi. Annesi ile babasm okula armlard. Konu ciddiye benziyordu. Hem de tam Signora evlerine geldi geleli dersleri yoluna girmiken... Son zamanlarda devlerini zamannda yapyor, derslerini alyordu. Hrszlk olamazd... Ne olabilirdi ? Okuldan arayanlar o kadar esrarl davranmlard ki... Kahvede almann gzel yanlarndan biri konumalara kulak misafiri olmakt. Suzi, alrken duyduklaryla Dublin hakknda ayrntl bir kitap yazabileceini sylyordu. Mteriler hafta sonu kaamaklarn, dier gizli bulumalarn, nasl vergi karacaklarm anlatyorlard. Bir de siyasler, gazeteciler ve televizyoncular hakknda inanlmaz skandallardan sz ediyorlard. Anlatlanlarn hibiri doru olmasa bile hepsi de insann tylerini rpertecek korkunluktayd. Yine de en ilgin konumalar gndelik ve basit olanlard. Belediyenin dk kiral evlerinden birine hak kazanmak iin gebe kalmaya kararl on alt yanda bir kzm veya sahte nfus czdanlan yapan ve iyi bir pres makinesi almann yararlann sayan bir iftin konumalan gibi olanlar en houna gidenlerdi. Lou, Robin ile arkadalarnn ilerini tartmak iin o kahveyi sememelerine dua ediyordu. Onlara gre fazla lks bir yer olmas kurtarrd belki... Kahvede oturanlar ilgin konular konutuklannda Suzi yan masay uzun uzun temizlemeyi det edinmiti. Bir keresinde kzyla gelen orta yal bir adam grd. Kz banka niformas giymi, ok ho bir sarnd. Babas ise uzun sal kemikli suratl biriydi. "Ne i yaptm anlamak zor" diye dnd Suzi. "Ya gaze-

tecidir ya da air." Kavga ettikleri belliydi. Suzi uzaklamamaya zen gsteriyordu. - Sadece yarm saat vaktim olduu ve kantindeki o bulak suyu yerine gzel bir kahve imek istediim iin bulumaya raz oldum, diyordu kz. - Eve gelmeye karar verirsen seni bekleyen yepyeni bir kahve makinesi ile drt eit kahve greceksin, diye yantlad yal adam. Bir baba deil de kzn sevgilisi gibi konuuyordu. Ne kadar yalyd... Suzi daha iyi duyabilmek iin durmadan yan masay cilalyordu. - Kullandn m ? - Deniyorum. Geri dnecein gn iple ekiyorum ve o gne hazrlanyorum... Sana istersen Blue Mountain istersen Costa Rica kahvesi yapacam. - ok bekleyeceksin gibime geliyor... diye yantlad gen kz. " - Ne olur konualm... Konuamaz myz?.. Yalvarr gibiydi... "Aslnda baya yakkl saylr" dedi Suzi iinden. - Konuuyoruz ite, Tony. - Sanrm sana k oldum... - Hayr deilsin. Sadece beni hatrlamaktan holanyorsun... bir de dierleri gibi tkrdm yalayp koarak geri dnmememi beeniyorsun... - Artk dierleri diye bir ey kalmad. Bir sre sessiz kaldlar. Bugne kadar kimseye "Seni seviyorum" demedim. - Bana da sevdiini sylemedin ki... Sadece beni sevdiini sandn syledin. kisi farkl eyler. - Brak da gerek hislerimi anlayaym. Aslnda emin saylrm. Gen kza glmsedi. - Daha iyi anlayasm diye kendimizi yataa atalm demek istiyorsun herhalde. Sesi zehir gibi acyd. - Aslna bakarsan onu demeyi hi istemiyorum. Birlikte akam yemeine kalm ve eski gnlerdeki gibi konualm... - Yatma saati gelinceye kadar... Sonra, eski gnlerdeki gibi doru yataa... - Sadece bir kez oldu, Grania. Konumuz o deil. Suzi adeta bylenmiti. Yal adam iyi birine benziyordu. "Grania'nn ona bir ans daha tammas gerekir" diye dnd. Hi olmazsa akam yemeine evet demeliydi. Suzi, azn amamas gerektiini bilse de fikrini sylemek iin kvranyordu.

- Sadece bir akam yemei, dedi Grania, sonra birbirlerine glmseyerek el ele tututular. Her seferinde ayn minibs ve ayn anorak gelmiyordu. likileri ok ksa ve hzlyd. Havalar gittike souyor, gnler ksalyor, yamur yayordu. Lou, dolaba konmas gereken slak paltolar iin hole bir ask getirmiti. "Signora'mn kutularnn slanmamas iin..." diyordu. Kutular, sal gnleri dolaba giriyor, perembeleri kyordu. Bu ilem haftalarca srmt. Lou, ilerinde ne olduunu dnmek bile istemiyordu. Robin'in iiyle ilgili olsa supermarket soygunu gibi kamyonlar dolusu ie olurdu. Artk inkr edecek hal kalmamt. Kutularda uyuturucu vard... yle olmasa birisinin getirdiini baka biri alr myd? Aman yarabbi! Okulda uyuturucu. Robin aklm karm olmalyd. Tam o srada Suzi'nin kzl sal edepsiz suratl erkek kardei sorun kartt ? Kendinden byk ocuklarla birlikte bisiklet barnanda baslmt. Jerry sadece teslimatlk yaptna yemin ediyordu. ocuklar, mdr onlardan phelendii iin okulun kapsnda verilecek paketi getirmesini istemilerdi, o kadar. Herkesi dehete dren Bay O'Brien Suzi'nin ailesinin canna okumutu. Signora'mn yalvarmalar olmasa Jerry'nin kovulmas iten deildi... O kadar genti ki... Ailesi dersler biter bitmez hi oyalanmadan eve dnmesini salayacaklarna sz veriyorlard. Son zamanlarda sergiledii gelimeler ve Signora'mn ahs gvencesi Jerry'yi kurtarmt. Gruptaki byk ocuklarn hepsi o gn okuldan atldlar. Tony O'Brien geleceklerinden kayglanmadn, balarna gelebileceklerle ilgilenmediini sylyordu. "Zaten gelecek diye bir eyleri olduunu sanmyorum, varsa da bu okulda olmasn" diyordu. Lou, okulun ek binasnn sallar uyuturucunun teslim alnd, perembeleri de yola kt bir depo olarak kullanldnn anlaldnda kopacak kyameti dnmek istemiyordu. Belki de o gn kaynbiraderi olacak Jerry Sullivan'n tayclm yapt mal da o emanetin iinden kmt. Suzi'yle birlikte gelecek yl evlenmeye karar verdiler. - Bugne kadar senden daha ok beendiim biri olmad, diyordu Suzi. - Bkm gibi konuuyorsun. Sanki ktlerin arasnda en iyi-siymiim gibi... - Hayr. Doru deil. talyanca kursuna baladndan beri Lou'dan daha ok holanyordu. Signora hep ne kadar yardmc olduunu anlatyordu. "nsan byle artr ite" dedi Suzi. Gerekten yleydi. talyanca almasna yardm ediyordu. nsan vcudunu, gnleri birlikte ezberliyorlard. Ufak bir ocuk kadar itenlikle alyordu. yi bir ocuk gibi... Tam Suzi'ye yzk almay dnd srada Robin'den haber kt. - Kzl sal kz arkadana gzel bir yze ne dersin, Lou? diye sordu Robin.

- Evet. Ama kendim almak istiyordum, Robin. Anlarsn ya... birlikte bir dkkna gidip semek filan... Lou okuldaki i iin ek deme beklemeli miydi bilmiyordu. Bir bakma yapt o kadar kolayd ki fazlasn hak etmediini dnyordu. Dier taraftan iin tehlikesi ok daha yksek bir bedel gerektiriyordu. - Grafton Soka'ndaki byk dkkndan bir yzk seerseniz sadece kaparo yatrman yeterli, diyecektim. Gerisi denecek... - phelenmesinden korkanm, Robin. Ona hibir ey anlatmyorum... Robin glmsedi. "Anlatmadn biliyorum, Lou. Kesinlikle phelenmez. Dkknda, fiyatn sylemeden edeerde yzklerle dolu bir tepsi gsterecekler. Bylelikle sen de kzn parmana gerekten kymetli bir yzk takm olursun... stelik parann geri kalan derhal verilecei iin yasal bir ekilde denmi bir yzk..." - Sanmyorum... Dinle... Ne kadar gzel bir teklif olduunu biliyorum... ama ey... - lerde iki ocuun olunca hayat ne kadar zorlaacak bir dn... O zaman aklna Robin gelir ve onun sayesinde yeni bir ev iin yatrdn kaparo ile karnn parmandaki on bin papellik kaya paras... Gerekten on bin pound mu demek istiyordu? Lou, bann dndn hissetti. Bir de yeni bir eve kaparodan sz etmiti. Btn bunlar reddetmek iin insann ldrm olmas gerekirdi... Mcevherciye girdiler. George'la grmek istediklerini sylediler. George yzk dolu bir tepsi getirdi. "Hepsi sizin dndnz fiyattan..." dedi. Suzi ise, "Bunlar ok byk" diye fsldad. "Senin btene gre deil..." - Ne olur brak da sana istediim gibi gzel bir yzk alaym... dedi Lou hznl gzlerini aarak. - Ltfen beni dinle, Lou. kimiz birlikte ancak haftada yirmi be pound biriktirebiliyoruz. Onu da zorla yapyoruz... Bunlar iki yz elli pounddan az olamaz. Yani on haftalk birikimimiz demek... Ne olur daha ucuz bir ey alalm... Ltfen... Hak etmedii kadar iyi bir kzd. Ayrca gerek taklara baktnn farknda da deildi... - En ok hangisini beendin? - Bu hakiki zmrt deil, deil mi Lou? - Zmrde benzeyen bir ta, diye yantlad Lou ciddi bir ifadeyle. Suzi elini saa sola evirdike ta yanstarak parlyordu.

Mutlu bir ekilde gld gen kz. "nsan aslnda gerek zmrt diye iddiaya girer..." dedi George'a. Lou iki yz elli pound vermek iin George'u bir keye gtrd. O srada Bay Lou Lynch'in ayn gn ald bir yzk iin dokuz bin be yz poundun denmi olduunu grd. Yzndeki ifade hi deimeyen George, "Size mutluluklar dilerim, efendim" dedi. Acaba George ne kadarm biliyordu ? Yoksa o da bir kere bulap da kurtulamayanlardan myd ? Robin gerekten byle saygn bir dkkna gelerek o kadar paray nakit olarak demi miydi ? Lou bann dndn hissetti. Baylacak gibiydi. Signora, Suzi'nin yzn ok beendi. "ok ok gzel bir yzk" dedi. - Aslnda ta gerek deil, cam, Signora. Ama gren sahici zmrt sanr, deil mi? Taklardan ok holanmasna ramen hi mcevheri olmayan Signora gerek bir zmrt olduundan emindi. Tasarm da ok gzeldi. Luigi konusunda meraklanmaya balad. Suzi o gzel Grania'nn kahveye girdiini grd. Yal adamla kt yemek nasl gemiti acaba? Her zamanki gibi sormaya can atyordu, ama susmas gerektiini biliyordu. - ki kiilik bir masa m istersiniz ? diye nezaketle sordu. - Ltfen... bir arkadamla buluacam. Suzi, buluaca kiinin o yal adam olmamasna zld. Arkada kzd. Ufak tefek, kocaman gzlkl bir kz... ok eski arkada olduklar belliydi. - Hibir ey kesinlemi deil, Fiona. Hibir ey... Sadece nmzdeki haftalarda telefon edip sende kalacam syleyebilirim, o kadar. Ne demek istediimi anlarsn... - Gayet iyi anlyorum. ki karde oktandr benden yalanc ahitlik istemediniz... dedi Fiona. - Mesele... o adam... neyse uzun hikye. Aslnda ondan ok holanyorum, ama bir sr sorun var... - Yz yanda olmas gibi mi ? dedi Fiona yardm edercesine. - Ah, Fiona! Bir bilsen... ya sorunlarmn sonuncusu... Yz yama basmak zere oluu hi sorun deil. - Siz Dunne'lar ok esrarl hayatlar yayorsunuz... dedi Fiona. Yznden hayranlk duyduu belli oluyordu. Sen yan fark etmediin bir emekliyle kyorsun. Brigid de akln son derece olaan grnen kalalarna takm durumda... - Hepsi plaklar kamp olan o tatil yerine gitmesiyle balad, diye aklad Grania. Salan biri

altna sktrd bir kalem dmeden duruyorsa gslerinin sarkk olduunu, stsz gezmemesi gerektiini sylemi... - Sonra?.. - Brigid de "Deil kalem telefon rehberi koysam yine dmez" diyor. Bu szlere ikisi de gld. - Kendi sylediine gre... dedi kocaman gzlkl kz. - in kts kimse kar kmam. Bizimkinin de bu yzden kocaman bir kompleksi var. Suzi glmemek iin kendini zor tutuyordu. "Biraz daha kahve ister misiniz" diye sordu. "Hey, bu ne gzel yzk byle" dedi Grania. - Yeni nianlandm da... dedi Suzi gururla. kisi onu kutlayarak yz denediler. - Gerek zmrt m? diye sordu Fiona. - Saylmaz. Zavall Lou byk bir elektrikide paket yapyor. Gerek deil, ama harika bir cam deil mi? - Enfes... Nereden aldnz? Suzi dkknn adn syledi. Kz uzaklatnda Grania arkadana, "ok tuhaf. O dkknda sadece gerek ta satarlar. Hesaplan bizim bankada olduu iin biliyorum. Cam olmadna eminim. Gerek bir zmrt olduuna bahse girerim" diye fsldad. talyanca kursunun Noel daveti yaklayordu. ki hafta tatil vard, birbirlerinden aynlacaklard. Signora, hepsinin derse bir eyler getirmesini istedi. Bir "parti" yapacaklard. Snfa Buon Natale yazl kocaman pankartlar asmlard. Yeniyl kutlayan afiler de vard. Herkes kt. Bankada alan Guglielmo dedikleri ciddi Bili bile havaya girmi datmak zere kt apkalar getirmiti... Arabal, takl, ssl Connie de kocasnn arabasnda bulduu alt ie Frascati arabn alp gelmiti. Onlar sekreterine gtrdne emin olduundan kurstaki arkadalanyla paylamay tercih ediyordu. Kimse bu szlerin ciddi olup olmadm arlamyordu. Hem okulda iki imek yasakt. Signora, Bay O'Brien'dan izin aldn syleyince rahatladlar. Signora, Tony O'Brien'n okul uyuturucu kaynar, ocuklar kolaylkla "crack" bulurken birka yetikinin Noel'i kutlamak iin arap imesinin nemi olmadn sylediini eklememiti. Luigi, birden, "Geen Noel ne yapmtnz, Signora?" diye sordu. Etrafta salute'ler, molto grazie'ler ve va bene'ler uuurken yan yana oturuyorlard. - Geen yl, Noel'de geceyars ayinine gittim ve kilisenin arkasnda oturup kocam Mario ile ocuklanm seyrettim, dedi.

- Neden onlarla birlikte deildiniz ? Signora glmsedi. "Doru olmazd" dedi. - Sonra durup dururken ld, yle mi ? diye sordu Lou. Annesi her ne kadar Signora'mn eski bir rahibe olduunu dnyorsa da Suzi'den aslnda dul olduunu duymutu. - Evet, Lou. Durup dururken ld, dedi alak bir sesle. - Mi spiace, dedi Lou. Troppo triste, Signora. - Haklsn, Lou. Ama hayat kimse iin kolay deil. Bunu unutma. Tam kadnla ayn fikirde olduunu belirtecekken iini ani bir korku kaplad. Bugn perembeydi ve anorakl adam grnmemiti. Minibsten de haber yoktu. Okul, dolaptaki kutularla birlikte iki haftalna kapanacakt. imdi ne yapacakt ? Tann adna ne yapmas gerekiyordu? Signora Silent Night adl Noel arksnn talyanca szlerini getirmiti. Gece sona ermek zereydi. Lou deli gibiydi. Arabas yoktu, bir taksi bulsa yine de gecenin bu saatinde okuldan tad ar kutulan nasl izah edebilirdi? Ocan ilk haftasndan nce ieri girmesine olanak yoktu. Robin onu ldrecekti. Aslmda kabahat Robin'indi. Ulaabilecei bir telefon numaras vermemiti, zora dtnde bavuraca bir yer yoktu. Mal alacak insann basma bir ey gelmi olmalyd. Zincirin zayf noktas buydu. Kabahat Lou'da deildi. Kimse onu sulayamazd. Ama ok para ald da doruydu. abuk dnp, karar vermesi ve harekete gemesi iin bu paralan veriyorlard. Ne yapmalyd? Etrafa bakt. Ortal topluyorlard. Herkes birbiriyle vedala-yordu. Lou pleri atmay nerdi. "Hepsini sana brakamam, Luigi. Zaten o kadar yardm ettin ki..." dedi Signora. Guglielmo ile Bartolomeo yardm ettiler. Baka bir ortamda ikisiyle de bir banka memuru ve bir minibs ofryle arkadalk edemezdi. Hep birlikte gecenin karanlnda o kocaman siyah torbalan okulun byk p bidonlarna attlar. - Senin u Signoran baya iyi bir kadm, deil mi? diye sordu Bartolomeo. - Lizzie, Bay Dunne'la, hani bu kurslardan sorumlu olan adamla aralarnda bir ey olduunu sanyor, dedi Guglielmo fsldayarak. - Haydi canm! dedi Lou. Genler aralarnda tartyordu. - Keke doru olsa, ne harika olurdu!..

- Onlarn yanda byle ey olur mu ama... dedi Guglielmo akn. - Belki biz de onlarn yana geldiimizde dnyann en olaan eyi gibi grrz. Lou nedense Signora'y korumak ihtiyacn hissediyordu. Bu gln neriyi ret mi etmeliydi yoksa dnyann en olaan eyiymi gibi onaylamal myd ? O kutular aklndan kmyordu, ne yapacana karar vermeye alrken kalbinin hzla attm fark etti. Nefret ettii bir ey yapmak zorundayd; artc sal, iyi kalpli talyan kadn kandrmak zorundayd. "Eve nasl gidiyorsunuz ? Bay Dunne sizi almaya gelecek mi ?" diye sordu ok tabi bir sesle. - Evet. Urarm demiti. Yanaklar pembeleti. Heyecanl grnyordu. "Herhalde arap, gecenin baars ve aka sorduum soru onu duygulandrd" diye iinden geirdi Lou. "rencilerinin iinde en parla saylmayan Luigi bile Aidan Dunne'la ilikisinde zel bir durum olduunu sezmise dierleri kim bilir ne dnyordur" diye iinden geirdi Signora. Aidan, kz arkada olarak alglandm renirse ok zlrd. Aralarnda dostluk snrm aacak hibir konuma gememiti. Ya bu laflar karsnn veya kzlarnn kulana giderse... Veya kz Luigi'yle nianl olan Bayan Sullivan bu sylentileri duyarsa... Yllardr hayatn byk bir mahremiyet iinde yaamaya alm olan Signora birden deimekten korkuyordu. Aynca ok gereksiz bir eydi de... Aidan Dunne'n ona iyi bir arkada gzyle bakt kesindi. O kadar... Ama, rnein Luigi gibi basit insanlann gznde byle alglanmayacan da kabul ediyordu. Lou, anlamayan baklarla Signora'ya bakyordu. "Tamam. yleyse kaplan ben kilitleyeyim mi? Siz yrmeye balayn, ben arkanzdan yetiirim. Bu akam biraz ge kaldk." - Grazie Luigi. Troppo gentile. yice kilitlediine emin ol... Bir saat sonra kontrol etmeye gelen bekiyi unutma. Bay O'Brien bu konuda ok titiz. Bugne kadar kapy hi ak unutmadk. Son etapta yanl bir ey yapmak istemem... Artk bir plan hazrlayana dek kapy ak brakmasna imkn kalmamt. O kutulan kilitlemek zorundayd. Anahtan ald. Bay-kulu bir anahtarla taklyd. Sama, ocuka bir anahtarlkt, ama en azndan bykt. Kimsenin unutamayaca bir anahtarlkt. nsann antasndan eksildiin fark edecei byklkteydi. Yldnm hzyla kendi anahtar ile Signora'nmkini deitirdi. Sonra okulun kapsn kilitledi, koarak kadna yetierek anahtarl antasna att. Signora'nn ikinci dnemden nce o anahta-n kullanaca yoktu nasl olsa. Ne yapp edecek anahtarlan daha nce tekrar deitirecek bir yol bulacakt. nemli olan kadnn doru anahtarla eve dndne inanmasyd. Bu akam Bay Dunne glgeden synlp Signora'nn koluna girmedi. "yle olsa bile artc bir yan yok" diye dnd. Suzi'ye anlatmalyd. Aklna gelmiken, bu gece Suzi'nin evinde kalmalyd, nk Signora'ya kendi evinin anahtarn vermiti.

- Bu gece Fionalarda kalacam dedi Grania. Brigid nndeki domateslerden ban kaldrd. Nell Dunne bam kaldrmadan kitabm okumaya devam etti. "yi" dedi. - Yann akam grrz, dedi Grania. - Tamam. Annesi hl ban kaldrmamt. - Tastamam... dedi Brigid eki bir sesle. - steseydin sen de kabilirdin, Brigid. Domates dolu bir tabaa bakarak iini ekmene gerek yok... Gidecek o kadar yer varken... Hem sen de Fiona'da kalabilirsin. - Tabi canm. Hepimize yetecek byklkte bir kanede yayor... dedi Brigid. - Hadi Brigid... Yarn Noel... Neelen biraz... - Herifin biriyle yataa atlamadan da neelenirim ben, dedi Brigid slk alar gibi. Grania endielendi, oysa annesi olanlann farknda deildi. "Evet. Hepimiz iin ayn ey geerli" dedi Grania alak sesle. "Yalnz biz kalalanmz iman diye etrafa saldrmyoruz. Unutmadan seninkilerin son derece normal olduunu da sylemeliyim." - Kalalarmdan kim sana sz etti? Brigid'in gzleri endie ve kuku doluydu. - Bugn bankaya kalalarna kar kan bir grup geldi de... Aman, Brigid. u konuyu kes... Harika grnyorsun. Durup dururken karttn u anoreksia iini brak!.. - Anoreksia m ? Brigid homurdanr gibi gld. Bakyorum sevgilin geri geldi diye birden ball brek oldun... - Sevgilim kim? Hadi syle, kim? Hibir ey bilmiyorsun. Gra-nia kardeine ate pskryordu. - Nasl surat asp inleyerek aladn bilmiyor muyum sanyorsun. Domateslerin karsnda iimi ektiimi sylerken asl sen frtnal bir gkyz gibi i ektiinin farknda deilsin. Her telefon aldnda nasl on metre havalara frladnn da farknda deilsin. Kimse, evli olduu kesin. stnden sululuk akyor senin... - Doduundan beri her sylediin yanl... dedi Grania. Ama bunun kadar yanldn hibir ey olmad... Evli deil, hi evlen-" meyeceine iddiaya girmeye hazrm. - lesiye nian yz bekleyen herkes byle sama laflar eder, dedi Brigid isteksizce nndeki domateslerle oynarken. - Gidiyorum, dedi Grania. Babama gelmeyeceimi sylemeyi unutmayn. Kapy kilitlemesi iin...

Babalan mutfakta yedikleri akam yemeklerine artk katlmyordu. Ya odasmda oturup asaca tablolar seiyor ya odann renklerini dnyor ya da okulda kalp gece kursuyla ilgileniyordu. Aidan Dunne, Signora'ya rastlamak umuduyla okula gitmiti, ama her taraf kapal buldu. Signora hi tek basma pub'a gitmezdi. Kahveler de son anda alveri yapanlarla dolup tayordu. Bugne kadar onu Sullivan'lann evinden aramamt. Bundan sonra da balamaya niyeti yoktu. Ama Noel'den nce onu grp ald ufak hediyeyi vermeyi ok istiyordu. inde Leonardo da Vinci'nin portresi olan ufak bir madalyon bulmutu. Pahal deildi, ama Signora'ya ok yakacakt. Noel sabahndan nce vermeyi umuyordu. Altn sars, "Buon Natale" yazl bir kda sanlyd. "Sonra verirsem anlamsz olur" diye dnyordu. Belki de anlam deimezdi, ama Aidan'n cam bir sre Signo-ra'yla konumak istiyordu. Bir ara oturduu sokan sonundaki bir duvardan sz etmiti. Bazen o duvarda oturup uzaklardaki dalan seyrettiini sylyordu. Hayatnn ne kadar deitiini, vista del monte szcklerinin artk okulu artrdm anlatmt. Belki bu akam da o duvarda oturuyordu. Aidan Dunne insanlarla dolu siteyi geti. Pencerelerde Noel klan yanyordu. Kaplarn nne bira sandklan dizilmiti. "Signora iin ne deiik bir Noel" diye dnd. Geen sene Sicilya'da o kyde geirdii Noel'den ne kadar farkl olmalyd. Duvarn stnde kmldamadan oturuyordu. Aidan' grnce armamt. Aidan yanma oturdu. - Sana Noel hediyeni getirdim, dedi. - Ben de seninkini getirdim, dedi Signora. Elinde byk bir paket vard. - imdi aalm m? Sesinden ne kadar istekli olduu seziliyordu. -Neden olmasm? Madalyonu ve alma odasna ok yakacak sanl morlu byk taba atlar. Teekkr ederek aldklan hediyeleri vdler. Gidecek yerleri olmayan genler gibi duvarda oturdular. Hava soudu, nedenini anlamadan ikisi ayn anda kalkt. - Buon natale, Signora. Yanandan pt. - Buon natale, Aidan, caro mio, diye yantlad Signora. Noel akam, elektrikli ev eyalan satan byk dkknda ge saatlere kadar altlar. nsanlar et kesmek iin hangi elektrikli ba alacaklarma veya hangi videoyu semeleri gerektiine neden son dakikada karar verirlerdi ? Lou btn gn ok yoruldu. Tam kapan saatinde karsnda Robin'i buldu. Elinde bir makbuz tutuyordu. Lou bir bakma onu bekliyordu. - yi Noeller, Lou. - Buon natale, Robin.

- Ne demek istiyorsun? - renmemi istediin talyanca... Neredeyse ngilizce dnemeyecek hale geldim. - stediin anda kursu brakabileceini sylemeye geldim. -Ne? - Emin ol! Baka bir yer bulundu. Ama senin bulduun yer iin ok minnettar olanlar var. - Ya son gelen mallar? Lou bembeyaz olmutu. - Son gelen mallara ne olmu? - Onlar hl okulda. - aka m yapyorsun ? - Byle bir konuda hi aka yapar mym? Perembe gn kimse gelmedi. Mal alan olmad. - abuk ol. Bu adamn maln abuk getir... Depo sorumlusu bir an nce iini bitirip evine gitmek istiyordu.

- Makbuzunu ver, dedi Lou alak sesle. - Suzi ile sana bir televizyon... - Alamam, dedi Lou. alnt olduunu anlar. - alnt deil ki... imdi parasn dedim. Robin alnmt. - Tabi dedin... Ne demek istediimi anlyorsun... Senin arabana koyacam. - Noel iin Suzi'ye hazrladn srprizle birlikte seni Suzi'nin evine brakmay dnyordum. Lou'nun tahmin ettii gibi dkknn en pahal televizyonunu almt. En mkemmel televizyonu. Suzi'nin, stdyosuna byle bir televizyonun girmesini doal karlamasna imkn yoktu. - Dinle beni... imdi bamzda bu televizyondan ok daha byk bir sorun var. Haftalm alaym okul konusunda ne yapacamza karar verelim. - Baz nlemler aldna eminim. - Evet. Ama belki doru nlemler deildir. Lou ieri girdi ve dier genlerle beklemeye balad. Paralarn aldlar, birer iki itiler, Noel ikramiyeleri datld. Bitmeyecek gibi grnen bir srenin sonunda arkasnda kocaman bir

televizyon duran bir arabada onu bekleyen iriyan adamn yanma oturdu. - Okulun anahtarn aldm. Ama kaplar ne gibi delilerin denetlediini Allah bilir. Okul mdr manyan tekiymi... Signora'nm anahtarlndan kard andan beri yanndan ayrmad anahtar gsterdi. - Akll ocuksun, Lou. - Anorakl bir herif grnmedii gn ne yapmam gerektiini sylemeyi unutanlardan daha akll olduum kesin, dedi Lou. Kzgn ve zgnd, imdi korkuyordu. Su ilemi biriyle, reddetmek zorunda olduu koskocaman bir televizyonla alt yerin parknda bir arabadayd. Kendini akll bir adam gibi deil aksine tam bir ahmak gibi gryordu. - Grdn gibi zaman zaman sorun kartanlar olur, dedi Robin. Yar yolda brakanlar olur. Demek biri bizi yar yolda brakt. Bir daha almayacaktr. - Bana ne gelecek? Lou korku iindeydi. Perembe gn gzkmeyen anoraklnm talarla balanm olarak Liffey Nehri'n-den kartldn grr gibiydi. - Dediim gibi bir daha kimse ona i vermeyecek. - Belki araba kazas geirmitir ya da ocuunu hastaneye gtrmek zorunda kalmtr. Lou neden o adam koruduunu arlamyordu. Balarna bu derdi aan o deil miydi ? Bu sorun kmasayd Lou kurtulmu olabilirdi. Robin'in arkadalar yeni bir yer bulmulard. "Yine de kursa devam ederdim" diye dnd. O derslerden zevk alyordu. Signora'nm gelecek yaz talya'ya dzenleyecei yolculua bile katlmay dnyordu. Derslere srf Robin istedi diye devam etmeyecekti. Yakalan-mamlard. Oras sadece mallar baaryla sakladklar bir yerdi. Yakalanmadklarna gre ierden yardm eden birilerini arayan da kmayacakt. Bir de perembe gn gzkmeyen o ahmak olmasayd. - Cezas bir daha almamak olacak, dedi Robin. Bam zntyle sallyordu. Lou o anda tnelin ucundaki grr gibi oldu. Onlardan kurtulmann yolunu bulmutu. Bir ii yzne gzne bulatrmak yeterliydi... i iyi yapmazsan kimse senden bir ey istemezdi demek. Bu kadar kolay olduunu nceden bilseydi. nce u ii halletmek zorundayd. Anorakl zaten cezalandrlacakt. Oysa Lou anahtar alarak sorunu zmt. Plann bundan sonraki ite uygulamaya geirebilirdi. - Bu senin araban m, Robin ? - Hayr, deil tabi. Bunu bilmezmi gibi konuuyorsun. Televizyonu Suzi'ye tamak iin bir arkadamdan aldm. Oysa u ie bak... Yz bir ocuk gibi aslmt.

- yleyse bu arabadayken polis seninle ilgilenmez, deil mi ? Bir fikrim var. Belki iyi bir fikir deil, ama aklma baka ey gelmiyor. - Anlat bakalm. Lou anlatt. Lou arabay okula yanatrdnda geceyans olmutu. Gren var m diye saa sola bakarak kamyoneti okulun ek binasna geri geri dayad. Nefes almaktan korkarak dolab at. Drt kutu yerli yerinde duruyordu. Her zamanki gibi ilerinde sanki bir dzine arap iesi vard. Sadece ie olduunu belirten iaret yoktu. Dikkat! Krlacak Eya! demiyordu. Kutular byk bir zenle teker teker danya tad. Sonra nefes almakta zorlanp byk aba sarfede-rek o kocaman televizyonu smfa tad. inde kendi videosu olan mkemmel bir rnd. Daha nce gece ak kalan bir dkkndan ald renkli kalemlerle ksa bir not hazrlamt. "Buon natale a Lei, Signora, e a tutti" yazmt. Artk akam kursunun bir televizyonu vard. Kutular da okuldan kmt. Onlar Robin'in arabasyla baka bir yerde baka bir minibsle gelen baka bir anoraklya sessizce teslim edecekti. Lou bir Noel akam gidecek yerleri olmayan insanlarn hayatlarn merak etti. inden hibir zaman onlar gibi olmamak iin dua ediyordu. Televizyonu grnce Signora'nn tepkisi ne olacakt? Snfa ilk giren o mu olacakt? Belki de her taraf gece gndz denetlemek hastas o sapk O'Brien ilk gren olacakt... Hepsinin sonsuza dek merak edecekleri kesindi. Televizyonun seri numarasn kazmlard. ehirde bu televizyonlardan satan en az bir dzine dkkn vard. Kutusunda da nereden alndn belirten bir yaz yoktu. Aratrmaya baladklarnda alnt olmad anlalacakt. Varsaymlar arasnda kalp sonsuza dek zme ulaamayacaklard. Zamanla ieri nasl girildiinin esrar da unutulup gidecekti. Ne de olsa kimse bir ey almamt. Hrszlk olmamt. Kuruntulu Bay O'Brien da sonunda vazgemek zorunda kalacakt. Bu arada okulun, yararlanaca muhteem bir televizyonu ve videosu olacakt. Belki de en ok yararlananlar gece kursuna gelenler olacakt. Robin'in bundan sonra verecei ii yzne gzne bulatracakt. Robin de zlerek bir daha alamayacan syleyecekti. Lou hayatn yaamaya balayacakt. Noel gnyd. Lou bitkindi. ay saatinde Noel pastas yemeye Suzi'nin ailesine gitti. Signora bir kede Jerry'yle sessizce satran oynuyordu. - Dnsene, satran oynuyor! dedi Suzi aknlk ve hayranlkla. O ocuk piyonlar tanyor ve

yerlerini anlyor demek... Mucizeler bitmeyecek... - Signora! dedi Lou. - Luigi. Onu grmekten mutlu olduu seziliyordu. - Bana da sizinki gibi bir anahtarlk hediye ettiler, dedi. O kadar aacak bir ey yoktu aslnda? - Baykulu anahtarlm. Signora her konuya olumlu yant veren bir yapya sahipti. - Evet. Verir misiniz bakaym ayn m? dedi Lou. Signora antasndan kartt anahtarl uzatt. Lou iki anahtarl kyaslar gibi yaparken dei tokuu gerekletirdi. Artk hem o hem Signora kurtulmutu. Kimse bu zararsz konumay hatrlayamazd. imdi baka hediyelerden sz ederek onlar a-rtmalyd. Peggy Sullivan, "Bu akam Lou hi susmayacak sandm" dedi. Signora'yla ortal topluyorlard. "Hatrlyor musunuz, eskiden bazlar iin gramofon inesiyle alanm denirdi? Gnmzde CD'ler ve kasetler devrinde byle sylenemez herhalde." - Evet. O deyimi duymutum. Bir keresinde Mario'ya aklamaya almtm, ama birok deyim gibi baka bir dile evrilirken btn anlamn yitirdi. Ne demek istediimi anlamad. Alp i dkme zaman gelmiti sanki. Peggy bu acayip kadna zel sorular sormaktan kanrd, ama sanki bir an iin etrafndaki koruyucu duvar yklmt. "Akrabalarnzla olmak istemediniz mi, Signora? Noel'i onlarla geirmek istemediniz mi?" diye sordu. Signora hi alnm grnmyordu. Soruyu, Jerry'nin sorularna yapt gibi zenle ve dikkatle yantlad. - Hayr, dedi. Hi holanacam sanmyorum. Yapay olurdu. Ayrca annem ile kardelerimi sk sk grdm. Hi biri bunu ner-medi. Onlann kendilerine has detleri olumu. Aralarna katlmam her eyi zorlatrrd. ok da sahte olurdu. Kimse bundan zevk almazd. Ama bugn burada sizin ailenizle olmak houma gitti. Dingin ve huzurlu ayakta duruyordu. Boynunda yeni bir madalyon vard. Kimin verdiini sylememiti, kimse de nereden geldiim sormaya cesaret edememiti. Signora zel hayatn kendine saklayan bir insand. - Biz de sizinle birlikte olmaktan ok ok zevk aldk, Signora, dedi Peggy Sullivan. Bir taraftan da bu tuhaf kadn evlerine gelmeden nce nasl yaadklarn dnyordu. Kurs, ocak aynn ilk sal akam yeniden balad. Souk bir akam olmasna karn eksiksiz gelmilerdi. Eyllde yazlan otuz kiiden hi ayrlan kmamt. Gece kurslar arasnda bir rekordu bu... Btn yksek dzey yneticiler de ala gelmilerdi. Mdrleri Tony O'Brien, Bay Dunne... Hepsinin yz glyordu. Dnyann en olaanst eyi olmutu. Smfa bir hediye gelmiti.

Signora bir ocuk gibi neredeyse ellerini rpacak kadar mutluydu. Kimden gelmi olabilirdi? Snftan biri miydi? yleyse teekkr edebilmeleri iin ltfen kendini tantr myd? Herkes aknd, ama hepsi Connie olduunu dnyordu. - Hayr. Keke ben olsaydm. Keke benim aklma gelseydi. Con-

nie televizyonu getirmemi olduu iin adeta kendini suluyordu. Mdr ise ok sevindiini, ama gvenlik asndan rahatsz olduunu syledi. Bu gzel hediyeyi getirdiini itiraf eden kmazsa kilitleri deitirmek zorunda kalacaklard. eri zorla girilmediine gre birilerinin elinde anahtarlar var demekti. - Bu olay bankada olsa bambaka bir adan deerlendirilirdi, dedi Guglielmo. "Her eyi olduu gibi brak, bakarsn haftaya bir mzik seti gelir" derlerdi. Asl ad Laddy olan otel kapcs Lorenzo ise, "Ortalkta Dublin'deki kaplan aacak ne kadar anahtar dolatn bilseniz aarsnz" dedi. Birden Signora ban kaldrd ve Luigi'ye bakt. Luigi gzlerini kard. "Tanrm, yalvarrm sussun" dedi. "Tanrm, yalvarrm bir yarar olmayacan, sadece zarar vereceini anlasn." Tanr'ya m yal-varyordu, yoksa sadece kendi kendine sylenmekle mi yetiniyordu, bilmiyordu. Bildii tek ey itenliiydi. Gerekten iten yalvaryordu. Yalvarmalar ie yaramt. Signora gzlerini kard. Ders balad. Eski konulan tekrarlyorlard. Signora, birok eyi unuttuklarn syledi. Gerekten talya'ya gitmek istiyorlarsa ok almalan gerekiyordu. Utan iinde iki haftalk tatile kmadan nce kolaylkla syledikleri deyimleri tekrarlamaya koyuldular. Ders bitince Lou abucak kmaya alt. - Bu akam kutulara yardm etmeyecek misin, Luigi? Bak ok kararlyd. - Scusi Signora. Kutular nerede?.. Unutmuum. Bo kutulan suun hibir kant kalmayan dolaba yerletirdiler. - ey... Bay Dunne sizi eve gtrmeye gelecek mi, Signora? - Hayr, Luigi. Ama sen kaldm evin kz Suzi'yle kyorsun. Yz fkeliydi. - Bunu biliyordunuz, Signora. Biz nianlyz.

- Evet. Ben de seninle o konuyu konuacaktm. Nian ve nian yzn. talyanca, un anello di fidanzamento deriz. - Evet, evet, nian yz. Lou ok heyecanlyd. - Genelde zmrt olmaz, Luigi. Gerek bir zmrt hi olmaz. Tuhaf olan da bu... - Aman Signora! Gerek zmrtm... aka yapyorsunuz herhalde... Renkli bir camdan baka bir ey deil. - Hayr, gerek zmrt, uno smeraldo. Onlan iyi tanrm. Zmrde dokunmaya baylrm. - Taklitlerini gittike daha gzel yapyorlar, Signora. Artk sahtesi ile gerei ayrt etmek ok zor... - O yzk binlerce pound eder, Luigi. - Signora, beni dinleyin... - Yzlerce ve yzlerce pound eden o televizyon gibi... Belki bin pounddan fazla... - Ne demek istiyorsunuz ? - Bilmiyorum. Asl sen bana ne sylemek istiyorsun ? Okuldayken hibir retmeni Lou Lynch'i imdiki gibi kltmeyi, utandrmay baaramamt. Ne annesi ne babas onu uysal-latramamt. Hibir din adam veya Hristiyan Karde onu kor-kutamamt... Ama o anda birden karsnda sessizce duran o acayip kadnn saygsn yitirmekten korktuunu hissetti. - Sylemek istediim... diye sze balad. Karsnda, o tuhaf sessizliin iinde bekliyordu Signora. Her neyse bittiini sylemek istiyorum sannm. Bir daha olmayacak, demek istiyorum. - Peki bunlar alnt m ? O zmrt, bu harika televizyon ? - Hayr alnt deil. Hepsinin paras dendi. Benim tarafmdan deil, ama ilerini grdm insanlar tarafndan. - Artk ilerini grmediin insanlar m ? - Hayr, artk bitti. Yemin ederim. Kadmn inanmas iin neler vermezdi? - Demek pornografiye son veriyorsun. - Neye son veriyorum, Signora? - O kutulan atm tabi Luigi. Okulda uyuturucu bulduklann-da, sonra Suzi'nin kardei gen

Jerry konusu ortaya ktnda yle merak ettim ki... Dolapta uyuturucu sakladm sandm. - Yani deildi?.. Soru sorduunu belli etmemeye alyordu. - Sen de uyuturucu olmadn pekl biliyorsun. Kapaklara baklrsa gln derecede iren eylerdi. eri dar alp vermek iin ne ok aba sarf ettin. Gen beyinler iin ok da zararl olmal... - Baktnz demek Signora? - Seyretmedim. Videom yok benim. Olsayd bile... - Ve ses kartmadnz ? - Yllarca konumadan sessizce yaadm. Sonunda alkanlk oldu. - Ya anahtar ? Onu da m anladnz ? - Bu akama kadar hayr. Sonra o abuk sabuk anahtarlk konusu aklma geldi... Anahtara neden gerek duydun? - Noel tatilinde ierde kalan kutular oldu, dedi. - Brakamaz miydin Luigi ? Anahtar alp sonra geri koymay gze almadan. - Bandan beri karmak ve zor bir iti, dedi piman olmua-sna. - Peki ya televizyon? - Uzun hikye! - Bir blmn anlat... - O televizyon... eyleri... video kasetleri sakladm iin bana hediye edildi. Ben de Suzi'ye vermek istemedim... yapamazdm. Anlard, bir eyler dndn tahmin ederdi. - Artk tahmin edecek bir ey kalmad, deil mi ? - Hayr, Signora. Kalmad. Drt yanda kafas ne eik bir ocuk gibi hissediyordu kendini. Signora, zenle kapy kilitlerken, "in bocca al lupo, Luigi" dedi sonra iyice kapal olup olmadm kontrol etmek iin itti kapy. Connie Constance O'Connor on be yama bast gn annesi evde tatl ikram etmeyi kesti. ay saatinde pasta yoktu artk, sabahlan da tereya yerine hafifletilmi margarin vard kahvaltda. ikolata ile

ekerin eve girmesi yasaklanmt. Constance bu kararlara kar ktnda, annesi, "Biraz hippi-letin, bebeim" demiti. "Popon byk olursa aldmz tm tenis dersleri, gittiimiz btn k yerler bouna olur." - Ne iin bouna? - stediimiz gibi bir koca bulmaya, dedi annesi glerek. Sonra Connie'nin devam etmesine meydan vermedi. Ne dediimi ok iyi biliyorum, kzm. Hakszlk olduunu biliyorum, ama hayat bu. Hayat bildiimize gre oyunu kurallarna gre oynamak zorundayz. - O kurallar senin zamannda geerli olabilirdi, Anne. Krkl yllarda. imdi her ey ok deiti. - nan bana, dedi annesi. Bayld bir deyimdi bu. nsanlara her konuda kendisine inanmalar iin emir verirdi. Deien hibir ey yok. Erkekler hl ince, zarif bir kadn aryorlar. Byleleri daha kaliteli grnyor. En azndan bizim peinde olduumuz erkekler byle kadnlar aryorlar. Kaliteli, yksek sosyetedenmi gibi grnen... Bunlar nceden bildiin iin ne kadar ansl olduunun farknda deilsin. Okul arkadalarnn ounun haberi bile yokken... Connie bir gn babasna, "Annemle ince olduu iin mi evlendin?" diye sormutu. - Hayr, onunla ok ho, ok tatl, ok scak biri olduu iin ve bakml olduu iin evlendim. "Kendisine bakan bir kadn bana da bakar" diye dndm, sonra da ocuumuza ve evimize ba-

kaan biliyordum. Bu kadar basit. Connie pahal bir kz okuluna gidiyordu. Annesi hep arkadalarn yemee veya hafta sonu eve davet etmesi iin srar ederdi. "Bylelikle onlar da seni evlerine arrlar, erkek kardeleriyle ve kardelerinin arkadalaryla tanma frsat bulursun" derdi. - Off, Anne. Ne kadar aptalca... Sarayda sosyeteye tantlyoruz sanki... Kimi tanrsam tanrm. Ne nemi var? - ok nemi var, demiti annesi. Connie on yedi on sekiz yama geldiinde tam annesinin beendii gibi insanlarla ktnn farkna vard. Doktor ocuklar, avukat ocuklar, ok baarl i adamlarnn ocuklar... Bazlar elenceliydi, bazlar ise ok aptal... Connie, niversiteye balaynca her eyin dzeleceinden emindi. Orada gerekten tanmak istedii insanlarla karlaacam biliyordu. Artk annesinin istedikleriyle deil kendi setii insanlarla arkadalk edecekti. On dokuz yana gelmeden Dublin Koleji niversitesi'ne yazlmt. Ekimde dersler baladnda yabanclk hissetmemek iin nceden niversiteye gitmi, bahesini gezmi, baz

konferanslara katlmt. Eyll aynda hi beklemedii bir ey olmu, babas lmt. Vaktinin ounu golf oynayarak geiren, daysyla ortak bir ii olan baarl bir diiydi babas. Sonsuza dek yaamas beklenen biriydi. Herkes byle diyordu. Sigara imezdi, davetten davete iki ierdi ve egzersiz yapard. Hayatmda stres de yoktu. Tabi kimse kumar oynadn bilmiyordu... Ne kadar borland da ok sonra ortaya kt. Evin satlmas gerektiini, Con-nie'yi ve kardelerini niversiteye gnderecek paralar kalmadn sonradan reneceklerdi. Connie'nin annesi btn olanlar buz gibi souk bir edayla karlamt. Cenazede kusursuz bir tavr sergilemi, sonra herkesi eve arap ve salataya davet etmiti. "Richard byle olmasn isterdi" diyordu. Belki dedikodular yaylmaya balamt, ama annesi ban dik tutuyordu. Sadece Connie'yle ba baa kaldklarnda gerek yzn gsteriyordu. "Bneseydi onu kendi ellerimle ldrrdm" diyordu hi durmadan. "Bizlere yaptklar iin kendi ellerimle boardm onu." - Zavall babam, diyordu Connie yumuak yreklilikle. Parasn kpek yarlarnda, at yarlarnda yemesi iin aklndan zoru olmalyd. Arad bir eyler vard herhalde... - u anda karmda olsa aradnn ne olduunu gsterirdim ona... - Yaasayd, neler olduunu anlatrd, belki de kaybettiklerini tekrar kazanrd. Connie iyi kalpli ve hep neeli grnen babasn kt hatrlamak istemiyordu. Babas, annesine benzemezdi, sorun kartmaz, onun kadar ok kural koymaz ve dert yaratmazd. - Samalama, Connie. imdi bunun sras deil. Tek midimiz senin iyi bir evlilik yapman, dedi annesi. - Anne! Aptal aptal konuma. Daha evlenmeme yllar var. nce niversite... Sonra seyahat etmek istiyorum. Otuz yana gelmeden evlenmeyi dnmyorum. Annesi kat bir ifadeyle bakyordu. "Bu konuyu hemen imdi konualm/niversiteye gitmeyi aklndan kart. Taksitleri kim deyecek? Kendine bakacak paray nereden bulacaksn?" - Peki, ne yapmam istiyorsun ? - Yapman gereken neyse, onu... Babann ailesiyle yaayacaksn. Onlar babann bu zayf ynnden utanyorlar. Bir ksm nceden biliyordu, dierleri yeni rendi. Bir yl Dublin'de sekreterlik okuluna gideceksin O sre boyunca seni yanlarna alacaklar. Sonra da vakit kaybetmeden uygun birini bulup, evleneceksin. - Ama, Anne... Ben niversite diplomas alacam. Her ey hazr. Kabul edildim. - imdi o hazrlklar bozuldu ite...

- Hakszlk bu. Olamaz... - Babanla konu istersen. Hepsine neden olan, o. Ben deilim. - Hem alp hem niversiteye gidemez miyim ? - Hayr, olamaz. Babann akrabalar yanlarna temizlik ilerine giden veya tezghtarlk yapan birini almazlar. Baka bir i de bulamayacana gre... Connie "Anneme daha sert kar koymalydm" diye dnyordu, imdi. Ama o zamanlan tam olarak hatrlamyordu. Hepsinin ne kadar akm olduunu, nasl byk bir ok geirdiklerini unutmutu. Annesi ile ikiz kardeleri annesinin ailesinin yarana, ehir dna tandklarnda o da, hi tanmad kuzenlerinin yanna gittiinde ne kadar korktuunu unutmutu. Annesi ise byk bir zevkle kam olduu yere, doduu o kck kasabaya sklm pklm geri dnmek kadar ar bir ey olamayacam dnyordu.

- Acdklar iin herkes sana ok iyi davranacak, grrsn, demiti Connie. - Onlarn ne acmalarn ne de iyi davranmalarn istiyorum. Ben, onurumun kmlmamasn isterdim. Babann yapt o oldu. Onu lene kadar affetmeyeceim. Connie, sekreterlik kursunda eski arkada Vera'yla karlat. - Babann tm servetini kaybettiini duyunca ok zldm, dedi Vera. Connie'nin gzleri doldu. - Korkun bir eydi, dedi. nsann babasnn baka bir nedenle lmesine benzemiyor. Hi tanmadmz biri olduunu kefetmek gibi bir ey... - Hayr, kim olduunu biliyordunuz, sadece kumara olan dknln bilmiyordunuz. Sizleri bu kadar zeceini bilseydi byle bir ey yapmazd... Connie bylesine anlayl biriyle karlatna ok sevindi. Okulda Vera'yla yakn deillerdi, ama o anda arkadalklar perinlendi. "Anlayl biriyle olmak ne demek bilemezsin" diye yazd annesine. "Scak bir banyoya girmek gibi bir ey. Kendini ne kadar kt hissettiini saklamazsan anneannemin evindekiler de sana byle davranacaklardr." Annesinin yant keskin ve acyd. "nne gelene kendini acndrmaktan vazge. O acmalarn, o tatl szlerin sana hibir faydas yok. Orta yal bir kadn olduunda elindeki en byk g haysiyetin ve zsaygn olacaktr. Benim bama gelenleri tatmaman ve karna seni gsz brakan kimsenin kmamas iin dua ediyorum.

Babasn zlediine, onu aradna dair tek bir sz yoktu. Ne kadar iyi bir koca ne kadar efkatli bir baba olduuna dair tek bir kelime... Resimleri erevelerden kartlmt. ereveler mzayedede satlmt. Connie ocukluk resimlerinin atlp atlmadn sormaya cesaret edemiyordu. Connie ile Vera sekreterlik okulunda iyi arkada oldular. Steno ve daktilo dersleri alyorlar, ofis idaresi ve hesap tutma kurslarna katlyorlard. Kuzenleri ise bana gelenlerden dolay Connie'ye acyorlar, annesinden daha anlayl davranyorlard. Connie gen olmaktan, Dublin'de yaamaktan mutluydu. Vera'yla birlikte ok ho insanlarla tantklar danslara gidiyorlard. Connie'den holanan Jacko adnda bir gen vard. Jacko'nun arkada Kevin, Vera'y beeniyordu. ou zaman drd birlikte kyorlard. Vera da Connie de bu ilikiye ok nem vermiyorlard, ama iki gencin niyeti ciddiydi. Seksle ilgili her ikisinin de zerinde birok bask vard. Connie reddetti, fakat Vera kabul etti. - Houna gitmiyorsa, gebe kalmaktan korkuyorsan, neden yapyorsun ? diye sordu Connie akn. - Holanmyorum demedim ki... diye kar kt Vera. Sadece syledikleri kadar mthi deil, dedim. O kadar nefes nefese kalacak ne var, anlamadm, dedim. Gebe kalmaktan korkan yok, nk hap alyorum. 1970'li yllarn banda rlanda'da doum kontrol yasak olmasna ramen doktorlar kadnlarn detlerini dzene koymak bahanesiyle doum kontrol hap verebiliyorlard. rlandal kadnlarn byk ounluunun det dzensizlii ektiini duymak hi kimseyi artmyordu. Connie de ayn yolu tutmann iyi fikir olacan dnd. Ne zaman ve nerede birisiyle yatmak isteyeceini nceden bilemezdi ki... yle bir ey olduunda hapn etkili olaca zaman beklemek yazk olurdu. Jacko, Connie'nin hap aldn bilmiyordu. Connie'nin de Kevin ve Vera gibi birbirlerine ok uygun olduklarna karar verecei an bekliyordu. Connie'yi mutlu edecek yeni neriler retmeye gayret ediyordu. Birlikte talya'ya gideceklerdi. Gitmeden nce birlikte bir gece kursuna yazlacaklar veya kitaplardan talyanca reneceklerdi. talya'ya gidince en yksek sosyeteyle karlkl grazie'leecek, scMsi'leeceklerdi. Yakklyd, iyi niyetliydi ve Connie'ye hayrand. Connie ise kararlyd. Aralarnda gerek bir iliki olmayacakt, birbirlerine balanmak yoktu. Doum kontrol hapn da sadece kendi hayatn kolaylatrmak iin alyordu. Vera'nn ald hap hangisi ise fazla ie yaramamt, markasn deitirene kadar gebe kald. Kevin sevinten uuyordu sanki... "Nasl olsa evlenecektik" diyordu durmadan. - Ben evlenmeden nce hayatm yaamak istiyordum ama" diyordu Vera alayarak. - Hayatn yaadn. imdiden sonra birlikte gerek hayat yaayacaz. Sen, ben ve bebeimiz.

Kevin, ailelerinin yanndan karak kendi evlerine tanacaklar iin ok mutluydu. Tuttuklar ev umduklar kadar rahat deildi. Vera'nn ailesi zengin deildi, kzlarnn pahalya mal olan okul hayatndan ve katld sekreterlik kursundan hi yararlanmadan, bir gn bile almadan evlenmesinden hi memnun olmamlard. Vera'nn kocasnn ailesini de fazla beenmemilerdi. Kevin'in ailesinde belki ok deerli insanlar vard, ama kzlar iin bundan ok daha iyisini bekledikleri gerekti. Vera'nn, bu gerginlii Connie'ye anlatmasna gerek yoktu. Connie'nin annesi ayn durumda deliye dnerdi. Annesinin, "Babas boyacym. Olu da babasnn iine girecekmi! Tabi boyacla i denebilirse!" diye bardn duyar gibi oluyordu. Vera'nn ailesine Kevin'in babasnn ufak bir inaat ve dekorasyon malzemeleri satan dkkn olduunu ve zamanla ii bytebileceim sylemesinin hi faydas yoktu. Kevin, on yedi yama bast gnden beri para kazanm biriydi. imdi yirmi bir yandayd ve baba olaca iin ok mutluydu. iki katl, her katnda ikier oda bulunan evlerini kat boyamt. Bebek doduunda her eyin mkemmel olmasn istiyordu. Jacko'nun sad, Connie'nin de nedime olduu dnde Connie bir karar ald. "Bugnden itibaren kmayacaz" dedi Jacko'ya. - Ciddi olamazsn. Sana ne yaptm ? - Hibir ey yapmadn, Jacko. yi davranmaktan, mkemmel olmaktan baka hibir ey. Ama ben evlenmek istemiyorum. almak istiyorum. Baka lkelere gitmek istiyorum. Ak, drst yz aknd Jacko'nun. "almana izin veririm. Her yl tatilimizi geirmeye talya'ya gtrrm seni." - Hayr, Jacko. Sevgili Jacko, hayr. - Bense bu akam evlenmeye karar verdiimizi aklamay dnyordum. Yznden ne denli byk bir hayal krkl iinde olduu okunuyordu. - Birbirimizi doru drst tanmyoruz bile. - Birbirimizi en az gelin ile damat kadar tanyoruz. Onlann nereye geldiklerine bak! Jacko'nun sesinden ne kadar imrendii belli oluyordu. Connie, arkada Vera'nn Kevin'le hayat boyu beraber olmaya raz olmasnn ne kadar aptalca olduunu sylemekten kamd. Vera'nn bu yeni hayatndan abuk bkacandan emindi. Gzlerinin ii glen kara gzl, siyah peremli Vera yaknda anne oluyordu demek... Sert yzl annesi ile babasn ve dier misafirleri dnnde elendirmeye zorlayacak gc vard Vera'nm. Yava yava belirginleen karnyla piyanonun banda nasl Hey Jude arksn sylyordu. Biraz

sonra odadaki herkes "la la la la la la, Hey Jude" diyerek arkya katld. Vera, Connie'ye her eyin tam istedii gibi olduuna yemin etti. Gerekten her eyin tam istedii gibi olduu sonradan anlald. Kurs bitince Kevin'in babasnn iinde almaya balad. ok gemeden ilkel muhasebe sistemlerini adalatrmay baard. Zamanla makbuzlan demir bir ubua takmak yerine geerli bir dosyalama sistemi kurdu, herkesi ciddi bir randevu defteri tutmaya zorlad. Vergi memurunun geleceini duymak artk eskisi gibi korkutucu deildi. Vera, usulca Kevin'in babasnn iyerine snf atlatmt. Bebek bir melek gibiydi. Kckt, Vera ve Kevin gibi kara gzl ve gr siyah salyd. Bebein vaftiz treninde Connie ilk kez hafif bir kskanlk hissetti. Bebein vaftiz annesi ile babas Jacko ile Connie'ydi. Jacko yeni kz arkadayla gelmiti. Etei fazla ksa, kl vaftiz treni iin hi uygun olmayan ufak tefek bcr bcr bir eydi... - Umarm mutlusundur, diye fsldad Connie vaftiz kurnasnn banda. - istersen yarn yarandaym. Hayr yarn deil, bu akamdan koardm sana, Connie. - Hem olacak ey deil hem de hakszlk ediyorsun. - O sadece seni unutabilmem iin var, dedi yalvarrcasna. - Belki de unutturmay baarr. - Belki o deil ondan sonra gelen yetmi sekiz kadndan biri baarr, ama emin deilim. Vera'nm ailesi eskisi gibi Kevin'e dmanca davranmyordu. Beyaz elbiseli, pembe yanakl ufack bir bebek her eyi deitirmeyi baarmt. Kucaktan kucaa dolatrlan o kck pakete bakarak aznn hangi aileye, burnunun kime benzedii tartlrken aileler farkna varmadan kaynamlard. Artk Vera'nm onlar neelendirmek iin Hey Jude arksn sylemesine gerek kalmamt, herkes mutluydu. iki arkadan ilikileri devam ediyordu. Vera, bir seferinde, "Jacko'nun seni nasl saykladn bilmek istiyor musun ?" diye sormutu. - Hayr. Ltfen. Tek kelime syleme. - Hayatmda biri olup olmadn merak ediyor. Ona ne dememi istersin ? - Doruyu syle. Arada srada birileriyle ktm, ama imdilik erkeklerle fazla ilgilenmediimi, zellikle evlenmeyi hi dnmediimi syle. - Tamam, dedi Vera. Ama sen de bana doru syle, o gnden beri karna holandn biri hi kmad m ?

- Biraz beendiklerim oldu. - Peki onlarla sonuna kadar gittin mi ? - Evli, barkl saygdeer bir anneyle bu konular tartamam... - Bana kalrsa bu "hayr" demek, dedi Vera. Birlikte daktilo rendikleri gnler gibi kkrdayarak gldler. grmelerine gittiinde Connie'nin gzel grnts ve davranlar ona deer katan niteliklerdi. Fazla istekli grnmez, ama kibirli ve burnu havada izlenimi vermekten de kanrd. Bir bankada bulduu ok cazip bir ii geici olduu iin kabul etmemiti. Grmeyi yapan kii bu karanm duyunca hem ok arm hem de ok etkilenmiti. "Kabul etmemeyi dndnz bir ie neden bavurdunuz ?" diye sormutu. - lannzn ieriine dikkatle bakarsanz bana verdiiniz iin geici olduunun en ufak bir belirtisini bulamayacaksnz. Connie soukkanllkla devam etti. Bankac olmaya karar verirsem ie girip sistemin bir paras olmay tercih ederim. Adam onu unutmam ve o akam golf kulbnde iki arkadana anlatmt. "Her eyini kumarda kaybeden o diiyi, Richard O'Connor'u hatrlyor musunuz ? Kz bugn bana geldi. Grseniz Grace Kelly sanrsnz. Son derece kendine hkim. Zavall Ric-hard'm ansna bir i teklif ettim, ama istemedi. Reddetti. Aslnda prl prl, zeki bir kz." Arkadalarndan birinin oteli vard. "Resepsiyon uygun olur mu ?" diye sordu. - Tam aradn insan. Belki biraz fazla kaabilir. Bylece Connie ertesi gn baka bir grmeye davet edilmiti. - Aslnda ok kolay bir i, Bayan O'Connor, dedi adam. - Evet, yle. Ama o zaman ben ne reneceim? Beni gelitirmeyecek, ilerletmeyecek bir ite almak istemem. - Bu i ok lks yeni bir otelde. inizde hangi tarafa ynelmek isterseniz yapabilirsiniz. Sizin elinizde... - Beni neden uygun gryorsunuz ? - nedenim var: grntnz gzel, iyi konuuyorsunuz ve babanz iyi tanrdm. - Grmemiz srasnda babamdan sz ettiimi hatrlamyorum. - Hayr, etmedin. Ama ben kim olduunu biliyorum. Samalama kzm. Bu ii kabul et. Baban

da seninle ilgilenen biri olmasndan mutlu olurdu. - yle olsayd yaarken buna gerek kalmamas iin bir eyler yapard. - Byle konuma kzm. Baban seni ok seviyordu. - Nereden biliyorsunuz ? - Golf oynarken durmadan nzn resimlerini gsterirdi. Dnyann en akll, en zeki ocuklar olduunuzu sylerdi. Connie, gzlerinin iinde bir yanma hissetti. "Bana acdnz iin i vermenizi istemiyorum, Bay Hayes" dedi. - Kzmn da senin gibi dnmesini isterdim. Ama her eyi gurur meselesi yapmasna kar kardm. Gururlu olmann ok byk bir gnah olduunu biliyorsun. Ama daha da kts insan souk k gecelerinde yalnz brakan bir arkada olduudur. Karsndaki fikirlerini onunla paylaan adam, Dublin'in en byk zenginlerinden biriydi. "Teekkr ederim, Bay Hayes. Dnmeme izin verir misiniz ?" , Connie o akam annesine telefon etti. - Pazartesi gn Hayes Oteli'nde ie balyorum. Otel aldnda yzlerce bavuru arasndan seilmi resepsiyon mdiresi olacam. Halkla ilikilerden sorumlu olanlar byle sylyorlar. Dn, resmim akam gazetelerinde kacak. Connie ok heyecanlyd. Annesi hi etkilenmie benzemiyordu. "Sana aptal bir sarn muamelesi yapmak istiyorlar. Hani fotoraf ektirmek iin can atanlardan..." Connie iinde bir katlk hissetti. Bugne kadar annesinin sznden kmam, sekreterlik kursunu bitirmi, kuzenleriyle oturmu, i bulmutu. Ona bu ekilde hakaret etmesine ve sahiplenmesine raz olamazd. "Hatrlarsan niversiteye gidip avukat olmak isteyen bendim, Anne. Ama olmad. imdi elimden gelenin en iyisini yapmaya alyorum. Beni bu kadar kk grmene zldm. Mutlu olacam sanyordum." Annesi bir anda deimiti. "zr dilerim... Gerekten... Son zamanlarda ne kadar kinci olduumu biliyorum... Herkes Katie Tey-ze'ye benzediimi sylyor. Ailede nasl anldn hatrlarsn..." - Zarar yok, Anne. nemi yok. - Hayr, var. Kendimden utanyorum. Aslnda seninle ne kadar gurur duyduumu bilemezsin. Byle sert konumamn nedeni babann golf arkada Hayes denen o adam gibilerine minnet duymak istemeyiimden... Herhalde zavall Richard'n kz olduunu biliyor, o ii acd iin teklif ediyor. - Hayr, Anne. Bildiini hi sanmyorum. Connie belli etmeden, kolaylkla yalan sylemiti.

- Haklsn. Nereden bilecek ? ki seneyi geti. Annesinin sesi hznlyd. - Seni arar, neler olduunu anlatrm, Anne. - Evet, ltfen ara Connie, yavrum. Sakn bana aldrma. Haysiyetimden baka bir eyim kalmad da... Etrafmdakilere boyun eecek deilim, bama gelenlerden dolay kimseden zr dileyecek halim yok. Bam her zamanki gibi dik olacak. - Sevindiine memnun oldum, ikizleri benim iin p ltfen. Connie, on drt yana basan, planland gibi zel bir okula deil ufak bir kasabada Kardeler Lisesi'ne giden ikiz kardeleriyle gittike yabanc olduklarnn farkndayd. Babas lmt. Annesinden fazla bir ey beklememeliydi. Demek ki dnyada tek basma kalmt. Bay Hayes'i dinleyecek, ilk girdii ii mthi bir eye dntrecekti. Hayes Oteli, onu sonsuza dek ilk ve en baarl resepsiyon mdiresi olarak anacakt. Bay Hayes Connie'ye i teklif ettii iin ok mutluydu. "Bundan uygun bir atama yapamazdm" diyordu. Ne kadar Grace-Kelly'ye benziyordu. Prensini ne kadar zamanda bulacak, diye merak ediyordu. Prensini bulmas iki yl srd. Bu arada deiik teklifler almt. Otelin devaml meterileri olan i adamlarnn ou resepsiyondaki k Bayan O'Connor'u ehirde yeni yeni alan lokantalara ve gece kulplerine gtrmeye can atyorlard. Connie ilgisizdi. Bu tekliflere glmsyor, itenlikle konuarak ii ile zel hayatm kartrmadn sylyordu. - i olmas art deil, diye yalvanyordu Teddy O'Hara aresiz kalmasna. Benimle kmaya raz olursan baka otelde kalrm. - Bu Hayes'e hakszlk olmaz m ? diyordu Connie glmseyerek. Mterileri rakiplerine gndermek yazk deil mi ? Vera'ya her eyi anlatrd. Vera'y, Kevin'i ve Deirdre'yi grmek iin her hafta onlara urard. Yaknda aileye yeni bir bebek geliyordu. - Teddy O'Hara sana kma m teklif etti? Vera'nm gzleri hayretten yusyuvarlakt. Ltfen onunla evlen, Connie. Bylece btn dkknlarnn dekorasyon iini bize verir. Hayatmz kurtulur. Ne olur, bizim hatrmz iin onunla evlen. Connie glyordu. Bir taraftan da arkadana hi i getirmediini dnyordu. Oysa istese yapabilirdi. Ertesi gn, Bay Hayes'e otele i yapan irketlerin listesine ok iyi i yapan kk bir dekorasyon ve boya irketini eklemek istediini syledi. Bay Hayes, o tr ileri sorumlu genel mdrne braktn ama, Foxrock'taki yazlnda yaplacak eyler olduunu syledi. Kevin ile Vera evin grkemini, gzelliini, Hayes ailesinin tatllm, Marianne adl kk kzlarn anlata anlata bitiremiyorlar-d. Kevin ile babas Marianne'n

akla gelebilecek en byk lkse sahip olan odasn yenilemilerdi. ocuun kendine ait ufak bir banyosu bile vard. Vera ile Kevin hi kskanr gibi konumuyorlar, aksine Connie'ye ne kadar teekkr edeceklerini bilemediklerini belli ediyorlard. Bay Hayes ok memnun kalm, kk irketi bakalarna da tavsiye etmiti. Bir sre sonra Kevin'in kulland kamyonet yenilendi. Yeni bebein doumundan sonra ev deitirmeyi konumaya baladlar. Elektrikilik iine balayan Jacko'yla arkadalklar devam ediyordu. Connie, "Ona da i bulmaya alsam m" diye sordu. Vera, aratrma yapmay nerdi. Jacko'nun yant: "Kendini beenmi o cadya syle onun iyiliklerine ihtiyacm yok benim" olmutu, insanlann arasnn almasndan holanmayan Vera da bu yant, "ok hevesli grnmedi" diye aktarmt Connie'ye. Vera ile Kevin'in ikinci ocuklar Charlie doduunda Connie Harry Kane'le tanmt. Uzun boyu, omuzlarna dklen gr, kahverengi kvrck salaryla hayatnda grd en yakkl erkekti. Etrafndaki i adamlarndan ok farkl biriydi. Herkese g-lmsyordu, girdii her yerde ilgi grmeye alkn bir tavr vard. Kapclar ona kap amak iin sabrszlanrlar, kitapda alan kz da Harry Kane dkkna girer girmez dier mterileri brakr onun gazetesini verirdi. Buzdan yaplm gibi alglandn bilen Connie de Harry'yi grnce ban kaldrarak scak bir glmsemeyle "Ho geldiniz" derdi. Connie, sorun karan i adamlarn gzel gzel idare ediine Harry ahit olduunda ok sevinmiti. "Ne kadar baarl bir diplomatsnz, Bayan Connie" demiti Harry Kane hayranlkla. - Sizi burada grmek her zaman ok ho, Bay Kane. Toplant odanzda her ey hazr. Harry Kane ve kendinden daha yal iki orta, ok baarl bir sigorta irketi kurmulard. Son zamanlarda birok eski irketin elinden ok i almay baarmlard. Onlara kukuyla bakanlar vard. "Bu kadar abuk byyenin sonu iyi olmaz" diyorlard. Oysa irketi yakndan izleyenler bu beklentiyi dorulayacak en ufak bir kant bulamyorlard. Ortaklar Galway ve Cork'ta oturuyorlard. Her aramba, Hayes Oteli'nde buluurlard. Sabah dokuzdan on ikiye kadar bir sekreterle birlikte konferans salonunda alrlar sonra baz konuklaryla le yemei yerlerdi. Konuklar bazen bakanlar bazen da byk irket yneticileri veya sendika bakanlan olurdu. Connie o toplantlar neden Dublin brolarnda yapmadklarn merak ediyordu. Harry Kane'in ehrin en gzel meydannda ok grkemli bir brosu vard, yannda en az on iki kii alyordu. Konumalar ok zel olduu iin rahatsz edilmeden almak istiyorlard herhalde. arambalar konferans salonuna hibir telefon balanmamas iin emir verilmiti. Toplantya giren sekreter tm srlar biliyor olmalyd. Connie, her hafta ortakla odaya girip kan kadn ilgiyle izliyordu. Toplantdan sonra yemee kalmaz, bir anta dolusu evrakla otelden ayrlrd. ok gvendikleri bir sr ortaklan olmalyd. Connie byle bir adamn bylesine gven duyduu sekreteri olmay ne kadar isterdi... Harry

Kane'e benzeyen birinin yannda almay. Tm ekiciliini ve becerisini kullanarak kadnla konumaya balad. - Odada her ey istediiniz gibi mi, Bayan Casey? - Evet, Bayan O'Connor. yle olmasa Bay Kane mutlaka sylerdi... - ok yeni bir video sistemi getirttik. Toplantlannzda gerekir belki diye sylyorum... - Teekkr ederim, ama sanmyorum. Sanki Bayan Casey'in antas kara para doluymu gibi hep ok acelesi vard. Belki anta gerekten aklanmas gereken kara parayla doluydu. Connie ile Vera bu konuyu saatlerce tartmlard. vrera. bir taraftan Charlie'yle oynarken, "Bence kadn fetiistin biri" diyordu. Ayn zamanda Deirdre'ye Charlie'den ok daha gzel olduunu, Charlie'den daha ok sevildiini sylyordu. - Ne ? Connie, Vera'nn ne demek istediini anlamamt. - Sadomazoizm... Her aramba o adamlan ldresiye kr-balyordur belki de... Ancak byle doyuma ulaan erkekler yok mu? Belki antas onlarla dolu. Krbalarla! - Ah Vera, onu grmeni isterdim. Bayan Casey'i elinde krba dndke gzlerinden ya gelinceye dek glyordu. Dier yandan o sessiz ve k Bayan Casey'in Harry Kane'le bir ilikisi olabileceini dnyor ve hafif bir kskanlk duyuyordu. Daha nce hi kimse iin bu hissi duymamt. - Ondan holanyorsun, dedi Vera. - Sadece yz vermedii iin. Hayat byledir zaten... - Sence ondan neden holanyorsun? - Biraz babam hatrlatyor, dedi Connie gerekten byle dndn fark etmeden. - yice tanmadan bir eye karar vermemen iin yeterli bir neden, dedi Vera. Connie'nin babasnn kumar tutkusuna deinmeye yetkili ender insanlardan biriydi Vera. Connie, merakl grnmemeye dikkat ederek Harry Kane hakknda bilgi toplamaya balad. Otuz yanda ve bekrd. Ailesi kent dnda yayordu, ufak bir iftlikleri vard. Ailenin i hayatna atlan ilk ferdi Harry'ydi. Deniz kenarnda byk bir apartmanda oturuyordu. Allara, resim sergilerine, galalara arkadalaryla grup halinde gitmekten holanrd. Bir gruplayken veya lkenin ileri gelenleriyle at yarlarnda ayn locay paylatnda ad gazetelerde geerdi. Evlenmeye karar verdiinde kansnm Bay Hayes gibi birisinin kz olaca

kukusuzdu. Bay Hayes'in kz daha ok kk olmasa en uygun aday olacana kuku yoktu. - Anne, neden bir aramba Dublin'e geliniyorsun? Arkadala-nn Hayes'e yemee davet et. Sizlerle en iyi ekilde ilgilenmelerini salanm. - Dublin'de hi arkadam yok. - Evet, var. Sonra birka tanesinin adn sayd. - Onlann acmalann istemiyorum. - Gzel bir le yemeine anrsan neden sana acsnlar ki ? Hadi, Anne. Bir kere dene... Sonra da onlar seni yemee anr. Bir gnlk bilet alrsn. Annesi istemeyerek raz oldu sonunda. Annesinin masas Bay Kane'in masasnn yanndayd. Bay Kane' in konuklan bir gazete patronu ile iki bakand. Annesinin arkadalar hem yemekten hem de yan masadaki o nemli insanlardan daha fazla ilgi grmekten ok etkilenmilerdi. Connie'nin istedii olmutu. le yemei ok baanl gemi, davetlilerden biri tekrar bulumalan gerektiini syleyerek herkesi yemee davet etmiti. Bir ay sonraki aramba gn seildi. Ve bu yemekler arka arkaya devam etti. Babasndan hi sz edilmeyen, sadece btn llerin arkasndan olduu gibi "Zavall Richard" denilen bu toplantlar annesinin zgveninin gittike artmasna yanyordu. Connie her seferinde masalarna uramay ve hanmlara birer kadeh Porto ikram etmeyi ihmal etmiyordu. Porto'nun faturasn herkesin nnde imzalamay da unutmuyordu. Sonra dnp Kane'in masasna glmsyordu. Drdnc hafta Bay Kane'in gerekten ona baktn fark etti. "O yal hanmlara ne kadar iyi davranyorsunuz, Bayan O'Connor" dedi. - O masada annem ve arkadalar var. Burada yemek yemekten byk zevk alyorlar. Anneme iyi geliyor. ehir dnda yayor da... - yle mi? Siz nerede yayorsunuz? Gzlerinden verecei yant merakla bekledii belli oluyordu. Tam, "Kendi apartman katm var" veya "Yalnz oturuyorum" demenin srasyd. Ama Connie hazrlklyd. "Dublin'de oturuyorum, Bay Kane, ama bir gn seyahat etmeyi, baka ehirler grmeyi umuyorum." Hibir ey belli etmiyor, kendisiyle ilgili hi bilgi vermiyordu. Adamn yznde daha byk bir ilgi sezinliyordu. - Yapmalsnz, Bayan O'Connor. Hi Paris'e gittiniz mi ?

- Ne yazk ki daha deil. - Ben haftaya gidiyorum. Benimle gelmek ister miydiniz ? Tatl tatl gld. Sanki adama deil de onunla birlikte ayn eye glyorlard. "Ne iyi olurdu! Ne yazk ki sz konusu olamaz. yi vakit geirmenizi dilerim." - Dndmde birlikte yemee kp neler yaptm anlatmama izin verirsiniz belki... - ok houma gider. Connie O'Connor ile Harry Kane'in flrt bylece balam oldu. Harry'nin sadk sekreteri Siobhan Casey'in kendisinden ne kadar nefret ettiini ok iyi biliyordu. likilerini olabildiince gizli tutmaya gayret ediyorlard, ama kolay deildi. Operaya davet edildiinde kendisi iin seilen bekr bir kadnla deil Connie'yle gitmek istiyordu. ok gemeden adlan birlikte anlr olmutu. Connie, gazetenin birinde Harry'nin sarn arkada olarak tanmlanmt. Pazar gazetesindeki bu yazy grdnde, "Hi houma gitmiyor" demiti Connie. "Beni olduumdan baka, gsteri peinde, adi biri gibi gsteriyor." - Benim arkadam olmak m? Harry kalann kaldrarak soruyordu. - Ne demek istediimi anlyorsun. Sarn arkada deyiminin ima ettii her ey... - Bu konuda yanlm olmalan benim suum deil. Bir sredir Connie'yle yatmak iin urayordu ve Connie'den olumsuz yant alyordu. - Birbirimizi grmesek daha iyi olur, Harry. - Gerekten bunu istiyor musun ? - Aslnda istemiyorum, ama bylesi daha doru olur. Ben seninle bir macera yaayp bir kenara atlmak istemiyorum. Gerekten, Harry, senden fazlasyla holanyorum. Hep seni dnyorum. - Ben de seni dnyorum. Gerei syledii belliydi. - Bu bakmdan imdiden kessek daha doru olmaz m ? - Nasl sylemek gerektiini bilmiyorum... - Zaman gelince bitirmek, dedi Connie glmseyerek. - Ben bitirmek istemiyorum ki. - Ben de istemiyorum, ama sonra daha zor olur.

- Benimle evlenir misin ? dedi Harry. - Hayr, bunu demek istemiyorum. Sanki tabanca zoruyla evlenme teklif ettirmiim gibi geliyor bana. Sakn bunun bir tehdit olduunu sanma. Sadece ikimizin de iyilii iin. - Tabancay dayayan benim. Evlen benimle. -Neden? - Seni seviyorum da ondan, dedi Harry Kane. Dn Hayes Oteli'nde olacakt. Herkes byle olmasn istiyordu. Bay Kane aileden biri gibiydi, Bayan O'Connor ise aldndan beri otelin can damaryd. Connie'nin annesine elbise almaktan baka bir i kalmamt. Dostlarn, son zamanlarda yeniden iliki kurduu hanmlar davet etmiti dne. Hatta baz eski dmanlarn bile armt. kiz oullar Dublin'in en k dnnde terifatlk yapacaklard. Kz ok gzeldi, damad da rlanda'nn en gzde bekryd. Connie'nin annesi dn gn Richard', lm kocasn, affettiini fark etti. u anda canl olarak karsna kacak olsa elleriyle bomayacan anlad. Demek sonunda talihine raz olmutu. Connie dnden nceki geceyi annesiyle otelde, ayn odada geirdi. "Seni byle mutlu grmek beni ne kadar sevindiriyor, bilemezsin" dedi kzna. - Teekkr ederim, Anne. Her zaman benim iin en iyi eyleri istediini biliyorum. Connie heyecanl deildi. Annesi, Vera ve kendisi iin ertesi sabah odaya bir berber ile makyaj uzman armt. Vera, dnde nedimeydi ve bu muhteem dn hayranlkla izliyordu. - Mutlusun, deil mi ? diye sordu annesi aniden. - Aman, Anne. Tam akna... Connie kzgnln belli etmemeye alyordu. Annesinin berbat etmeye kalkmayaca tek olay, tek gn olmayacak myd? Yine de karsndaki merak dolu iyi bakl kadna bakt ve "ok, ok mutluyum. Sadece ona layk olamamaktan korkuyorum, o kadar. O ok baarl biri, onunla baa kamam diye rkyorum." - Bu ana kadar pekl baa kabildin, dedi annesi kurnazca. - O sadece taktik meselesiydi. Sadece dierlerinden farkl davrandm, beni yataa atmasna izin vermedim. Kolay lokma olmadm. Evlendikten sonra iler daha zor olacak. Annesi yeni bir sigara yakt. "Bu akam sana syleyeceim eyi hep hatrla. Bu konuyu bir daha hi konuma, ama hi unutma. Sana para vermesini sala. Sana ait bir para. O parayla yatrmlar yap. Senin olsun. Byle yaparsan, ne olursa olsun sonun kt olmaz." - Aman, Anne. Baklar yumuakt, hakszla uram olan annesine acyordu. Kocas geleceini yok ettii iin hayatn yeni batan yazmak sorunda kalan bir kadn vard karsmda.

- Paran olsayd her ey gerekten baka m olurdu ? - Ne kadar baka olacan hi bilemezsin. Bu akam hibir zaman renmemen iin dua edeceim. - Sylediklerini unutmayacam, dedi Connie. Bu ok ie yarayan bir deyimdi. te de uygulamaya hi niyetli olmad nerileri genellikle bu deyimle yantlard. Dn ok baarl ve grkemli olmutu. Harry'nin iki orta ve karlar gittikleri en gzel dn olduunu sylemilerdi. Onlardan gelen byle bir onay gecenin baarsnn mhr gibiydi. Otelin sahibi Bay Hayes ise gelinin babas aralarnda olmadndan Richard'n yerine kendisinin, kzn bylesine gzel ve neeli grmekten ne kadar mutlu olacan sylemek istediini belirtmiti. Yeni ad Connie Kane olan gelinin bir engel kncaya dek otelde almay srdrmeyi kabul etmesi otel iin byk bir anst. Bylesine zengin bir adamn karsnn hamile olana dek resepsiyonda almaya devam edeceini duyan davetliler heyecanla birbirlerine bakyorlard. Hamilelik en ksa zamanda gerekleecee benziyordu. Balayna Bahamalar'a gittiler. Connie o iki haftann hayatnn en gzel zaman olmasn bekliyordu. Harry'yle konumaktan, onunla ayn eylere glmekten byk zevk alyordu. Birlikte kumsalda yrmekten, sabahlan kumdan atolar yapmaktan ve gne batarken yemee ve dansa gitmeden nce deniz kenannda el ele yrmekten ok holanyordu. Holanmad tek ey Harry'yle sevimekti. En ufak bir zevk almyordu. Bu hi aklna gelmemiti. Sert ve sabrszd Harry. Connie'nin tepkisine ok sinirleniyordu. Harry'nin beklentilerini anlayp hissetmeden hi duymad sahte bir heyecan sergilemeye kalktnda da mahsus yaptn anlamt. - Kes bunu, Connie. yle gln nefes nefese kalmalar, inlemeleri brak. Kimseye yutturamazsn... Hayat boyunca l bu kadar utanmam, hi bu kadar yalnzlk hissetmemiti. Aslnda Harry'ye hakszlk etmemeliydi, gerekten elinden geleni yapyordu. Yumuaklkla davranmaya, Connie'yi ne kadar beendiini belli etmeye abalyordu. Sadece sarlp okamay bile denemiti. Ama gerekten seviecekleri an gelip attnda Connie kaskat kesiliyor, Harry'yi engelliyordu. O scak geceler, ou zaman uyuyamyor, yatakta hi alk olmad austosbceklerinin sesini dinliyordu. "Btn kadnlar acaba benim gibi mi hissederler" diyordu. Asrlardan beri srp gelen bir yalan myd yaanan yoksa. ocuk dourmak ve gvende olmaktan baka bir ey istemeyen kadnlar asrlardr bu iten holanr gibi mi yapmlard ? Annesinin kendisini gvene almasn istemesi de buna m dayanyordu ? inde bulunduklar 1970'li yllarda kadnlar hl tam olarak gvence altnda deillerdi. Ko-calan evi terk edip gittiklerinde bile sulanmyorlar, babas gibi tm birikimlerini kumarda kaybettiklerinde de arkalarndan hep "Ne iyi insand" diye konuuluyordu.

Harry'yi uyandrrsa yeniden denemeye almasndan korka--rak hi kmldamadan yatt o uzun, scak, uykusuz gecelerde Vera'nm szleri aklna geliyordu. "Kesinlikle onunla yatmalsn Connie. Bak bakalm houna gidiyor mu ? Bir de gitmediini dn? Bir mr boyu ne yaparsn sonra?" demiti. - Hayr, yapamam, demiti. Cinsel ilikiyi bir dlm gibi aylarca reddettikten sonra evlenmeye karar verdiklerinde nian yznn bedeli olarak vermek anna gidiyordu. Harry, Connie'nin bakire olarak evlenmek isteine sayg gstermiti. Nianlyken Harry'yi iddetle arzulad olmutu. Dn beklemeden birlikte olmaya raz olmalyd... Gerek bir felaket yayordu... kisini de hayat boyu yaralayacak bir d knkl... ki salkl gen insann yaamlannm en gzel haftas olmas gereken, ancak bastrlm hisler ve anlamazlklarla ykl bir kbustan baka bir ey olmayan sekiz gn ve sekiz gecelik balay sona erdiinde Connie bir karar vermiti. Yeniden Harry'yi batan kartan o souk, kontroll kadn olacakt. stne en gzel limon sars ve beyaz keten elbisesini giydi, nnde bir meyve se-Peti ve en gzel aydanl vard. Balkondan, "Harry ltfen kalkp duunu alr msn ? Konumalyz..." diye ieri seslendi. Harry'nin yatt yerden, "Zaten baka bir ey yapmak istemezsin ki...." diye homurdand duyuldu. - abuk ol ltfen, Harry. Kahven buz gibi olacak. Hi beklemedii halde birka dakika sonra stnde beyaz bor-nuzu, dank salar ve tm yakkllyla Harry karsndayd. "Bu adam mutlu edememek, onun beni mutlu etmesine izin vermemek gnah olur" diye dnyordu. Ele alp bir are bulmas gereken bir konuydu bu. kinci fincan kahveyi bitirdiklerinde, "Sen de ben de iimizde bir sorunla karlatmzda toplant dzenleyip o sorunu tartrz, deil mi ?" - Ne demek istiyorsun ? Oyunu kurallarna gre oynamayaca belliydi. - kiyi fazla kardnda iinize ait srlan aklayan ortann karsn sen anlatmtn. Nasl fazla bilgi sahibi olmasn nlediinizi de syledin. Bu sizin setiiniz bir stratejiydi... Hepiniz kadna byk bir sr verir gibi hi nemi olmayan eyleri anlatyordunuz. Kadn da mutlu oluyordu, bugne kadar da mutlu olmaya devam ediyor... nz bu plan hazrlayp uyguladnz. nz oturdunuz, "Onu incitmek istemiyoruz, ama nemli eyler anlatmak da istemiyoruz" dediniz ve bir zm buldunuz. - Evet? Konumann hangi yne gittiini anlayamyordu. - Bizim Bay Hayes'in yeeniyle bir sorunumuz oldu. Son derece kaln kafal biri. Ona ok nemli bir grev vermek istiyorlard, bunun iin yetitiriliyordu. Oysa onu bir veteriner bile yetitiremez. Bunu Bay Hayes'e nasl sylemeliydik? Aramzda konutuk. Bu konuya nem veren kiiydik, toplandk ve ne yapalm dedik... Sonra ocuun aslnda otel yneticisi deil mzisyen olmak istediini rendik. Bylelikle salonlardan birinde piyano almaya balad,

btn zengin dostlar onu dinlemeye geliyorlard, her ey halloldu. - Nereye varmak istediini anlamyorum, Connie. - Bizim de bir sorunumuz var. Aslnda zemediim bir sorun... nanlmaz derecede yakklsn, deneyimli birisin, seni seviyorum. Kabahat benim olmal, belki bir doktora veya psikologa grnmeliyim. Ama bu sorunu zmeliyiz. Kavga etmeden, surat asmadan veya kzmadan konuabilir miyiz?.. Anlatlmas, sze dklmesi zor bir konuyu aklamaya alrken o kadar gzel, o kadar itendi ki... yant vermeye alyordu Harry. - Bir eyler syle, Harry. Sekiz gn ve sekiz gecede pes etmeyeceimizi syle. Benim ulamak istediim bir mutluluk bu. Elimi uzatsam dokunabilirim gibi geliyor. Her eyin dzeleceinden emin olduunu syle. Sessizlik devam ediyordu. Sulayc olmayan, sadece akn bir sessizlik. Ltfen bir eyler syle, dedi yalvarrcasna. Ne istediini syle... - Ben balay ocuu istiyorum, Connie. Otuz yandaym ve elli be yana geldiimde iimi devredecek bir olum olsun istiyorum. nmzdeki birka ylda bir ailem olusun istiyorum. Eve geldiimde karmda bulacam bir aile... Sen bunlar zaten biliyorsun. kimiz uzun zamandr, gecelerce bu konulan konumadk m ? Senin... ey olduunu... anlamadan... Sustu. - Hayr, susma, devam et, dedi Connie. Sesi sakindi. - Senin frijid olduunu anlamadan nce. Uzunca bir sessizlik oldu. stemeden sylettin bana. Bu konular konumann ne anlam var. Kzgn grnyordu. Connie sakin olmaya devam ediyordu. "Haklsn, sana sylettim. Gerekten frijid olduumu mu dnyorsun ?" - Doktora veya bir psikologa gitmen gerektiini syleyen sensin. Belki eskiye, ocukluuna dayanan bir sorundur... Tamm, nereden bilebilirim? O kadar gzelsin ki... senin de bu iten holanmaman beni ok ok zyor... Alamamaya, barmamaya ve odadan kp gitmemeye kararlyd. Oysa can her eyi birden yapmak istiyordu. Bugnlere soukkanl kalarak varmt, byle davranmaya devam edecekti. - Demek ki ikimiz de ayn eyi istiyoruz. Ben de bir balay bebei istiyorum, dedi. Haydi yleyse. O kadar zor bir ey deil. Birok insan yapyor, biz de denemeye devam edelim. Hayatnn en sahte glyle Harry'ye bakt, birlikte yatak odasna girdiler. Dublin'e dner dnmez aresine bakacana sz vermiti. Glmseyerek, uzmanlara gideceini sylemiti. lk nce nl bir kadn doum doktorundan randevu ald. ok nazik ve kibar bir adamd, kadnlann reme organlannn resmini gstererek nerelerde tkamklklar veya engeller oluabileceini aklad. Connie resimleri dikkatle inceledi. O resimler otelin yeni souk hava sisteminin planlan olsa daha yakn bir ba hissedecekti. Doktorun aklamalann, ou kadnn buna benzer sorunlarla karlatn ii rahatlamasma bam sallyarak dinliyordu.

Sra muayene etmeye gelince sorunlar balad. Connie kendini o kacjar skyordu ki doktorun muayene etmesi imknszd. AdaJ mn yz umutsuz ve nazikti, eline takt naylon eldivenle bekliyordu. Doktoru tehlikeli biri gibi alglamyordu, Connie. Kolaylkla kartlabilecek bir zar olduunu sylese ne kadar rahat edecekti. Kaskat kesilmiti. - Sanrm sizi uyutarak muayene etmemiz gerekecek, dedi. Hepimiz iin daha kolay olur. Sonra bir D ve C yaparz herhalde. Her ey hallolmu olur. Bir hafta sonras iin randevu ald Connie. Harry sevgi doluydu, destek olmaya kararlyd. Connie'yi hastaneye o getirdi, yatrd. "Benim iin senden daha nemli kimse yok. Senin gibi birine hi rastlamadm" diyordu. - Rastlamadna eminim, dedi Connie, aka yollu. Dierleriyle sorunun her eyi onlarn stne atmakt, benimle ise tam tersi... - Merak etme, Connie. Her ey yoluna girecek. yle tatl, yle yakkl, yle ilgiliydi ki... Byle bir adam sevemezse kendinden mit kesmeliydi Connie. Ya eskiden Jacko gibi biriyle yatmaya kalksayd, ne olurdu ? Daha m iyi olurdu yoksa daha m kt? Artk bunu renmek iin ok geti. Uyutularak yaplan muayenede Bayan Constance Kane'in fiziksel bir sorunu olmad anlald. Connie i hayatnda, tutulan yolun sonu kmaz bir sokaksa yaplacak tek ey balang noktasna dnp yeni bir yol semek olduunu renmiti. Bir psikiyatrdan randevu ald. Tabi davranan, iten gll, sevimli bir kadnd. Konuulmas kolay biriydi. Ksa sorular soruyor, uzunca yantlar verilmesini bekliyordu. Connie i hayatnda dinleyen insan konumundayd, zaman ilerledike psikiyatrn ilgi dolu, ancak merakl izlenimi vermeyen sorularna almaya balamt. Kadna, gemiinde cinsel ilikide bulunmad iin gizli kalm kt bir ans olamayacan anlatt. Hayr, faal bir cinsel hayat olmad iin bir eylerden mahrum kaldn dnmyordu. Merak etmiyordu, d krklna uram da deildi. Hayr, kendi cinsinden birine kar hi ilgi duymamt, kar cinsle cinsel ilikiye girmesini engelleyecek hiss bir ba da olmamt. Ve-ra'yla arkadalklarndan sz etmi ve bu arkadalkta cinsellik veya duygusal bir ba olmadn, her eyin glmeye ve srdala dayandn anlatmt. Arkadalklarnn temelinde Vera'nn babasnn bana gelenleri ok olaan, herkesin karlaabilecei olaylar gibi alglamasnn yattn sylemiti. Psikiyatr ok anlayl ve itendi. Connie'nin babasyla ve babasnn lmnden duyduu hayal krklyla ilgili birok soru sormutu. "Babam konusuna fazla nem veriyorsunuz gibi geliyor" demiti Connie bir keresinde.

- Olabilir. Her gn okuldan eve geldiinizde neler olduunu anlatn biraz. rnein devlerinizle ilgilenir miydi ? - Ne demek istediinizi anlyorum. Bana karyor muydu diye merak ediyorsunuz. Ama hi byle bir ey yapmazd. - Hayr, byle bir ey demek istemiyorum. Neden byle dndm sandnz ? Daireler iziyorlard. Connie arada alyordu. "Babam byle tartmaktan kendimi yle sulu hissediyorum ki..." - Babanza kar bir ey sylemediniz ki... Sadece ne kadar iyi ve sevgi dolu olduunu golf oynamaya gittiinde herkese resminizi gsterdiini anlattnz. O kadar. - Ama ben onu suladnz hissediyorum. Sanki iyi sevimediim iin o suluymu gibi geliyor. - yle bir sulama yapmadnz ki... - Biliyorum, ama sanki gerisinde byle bir sulama var. - Peki, nedenini biliyor musunuz ? - Bilmiyorum. Belki de ylesine hayal krklna uradm ki hayat hikyemi batan yazmak zorunda kaldm. Babam bizi hi sevmiyordu. Kpeklere ve atlara kar bylesine byk bir ilgisi olduuna gre nasl sevebilirdi? - imdi byle mi dnyorsunuz ? - Bana hi el srmedi. Bunu ne kadar sylesem az. Bilinaltna ittiim bir ey var sanmayn sakn. - Ama sizi hayal krklna uratt, hayatnz altst ettii gerek. - Nedeni sadece bu olamaz, deil mi ? Bir erkek ailemizi yz st brakt diye btn erkeklerden korkuyor olamam deil mi ? Connie bu fikri dndke glyordu. - Neden? mknsz m? - Btn gn erkeklerle birlikteyim, onlarla alyorum. Hibir zaman erkeklerden korkmadm. - Evet ama, hibirinin size yaklamasna da izin vermediniz, yle deil mi? - Sylediklerinizi dneceim, dedi Connie. - Hayr, kendi sylediklerinizi dnmeniz daha doru olur.

- Bir ey buldu mu? Harry'nin yznde umutlu bir beklenti vard. - Bir sr samalk... Babama gvenemediim iin btn erkekleri gvenilmez sanyormuum. Connie alayl bir biimde gld. - Doru olabilir, dedi, Connie'nin hi beklemedii bir ekilde. - Ama Harry, nasl olabilir? Birbirimize o kadar ak kalpli davranyoruz ki... Sen beni hibir zaman yan yolda brakmazsn. - Umarm brakmam. O kadar ciddi bir sesle konumutu ki Connie srtnn buz gibi olduunu hissetti. O hafta geldi ve geti. Hibir ey dzelmedi. Connie ise Harry'e yaparak, "Ne olur umudunu kesme, Harry. Seni seviyorum. ocuumuz olmasn o kadar istiyorum ki. Belki ocuumuz olduunda ben de rahatlayp herkes gibi o iten zevk almaya balarm" diye yalvaryordu. - i, i, diyordu yzn okayarak. O vakit itici ve ac verici olmakta kyor sadece ok zor bir ey oluyordu sevimeleri. Artk gebe kalmasn salayacak kadar sevimi olmalydlar. ocuklar olmasn diye nlem alanlarn nasl gebe kaldklarn dndke. .. O uykusuz gecelerde Connie yatt yerde "Acaba talihim her eyin stne beni bir de ksr m yapt" diye dnyordu. Ama hayr. O ay det grmedi. mit etmeye cesareti yoktu. Emin oluncaya dek bekledi. Sonra Harry'ye haber verdi. Harry'nin yz aydnlanmt. "Beni bundan daha mutlu edemezdin" dedi. "Seni hibir zaman hayal krklna uratmayca-ma sz veriyorum." - Biliyorum, dedi. Aslnda bilmiyordu. nk Harry'nin hayatnda, paylamad nemli bir blm olduunu fark etmiti. Kocasnn hayatnn o blmn er ge bakasyla paylaacandan da emindi. Byle bir durum gereklemeden nce paylaabildikleri blm elinden geldiince geniletmeye almalyd. Birlikte birok sosyal faaliyete katlyorlard. Connie kendine sadece Harry'nin kars deil, Hayes Oteli'nde alan Bayan Constance Kane denmesini istiyordu. Baka i adamlarnn eleriyle iki demee para toplamt. Tm dekorasyonu Kevin'in ailesi tarafndan gerekletirilen yeni evinde grkemli davetler veriyordu. Sorunundan annesine hi sz etmemiti. Vera'ya ise her eyi anlatmt. "ocuk dounca bakasyla bir macera yaa" demiti Vera. "Belki houna gitmeye balar, geri dnnce Harry'yle daha ok zevk almaya balarsn." - Dneceim, demiti Connie. Bebek odas hazrd. Connie iten ayrlmt. "Bebek bir dadya braklacak yaa geldiinde yarm gn almay dnr msnz ?" demiti Bay Hayes. - Bakarz. Her zamankinden daha sakin ve kontroll diye d-

nd Bay Hayes, Harry Kane gibi zor bir adamla evlilik bile kadnn gcn azaltmad... Connie, Harry'nin ailesiyle iyi ilikiler iinde olmaya zel zen gsteriyordu. Bir ylda oullarnn son on yldaki ziyaretlerinden daha sk onlar grmeye gitmiti. Hamileliinin btn ayrntlarn anlatyordu. "lk torununuz, hayatnzn nemli dnm noktalarndan biri olacak" diyordu. Annesi ile babas sessiz insanlard, Harry'nin iteki byk baans karsnda hayranlk duyuyorlard. Harry'nin karsnn kendilerine gsterdii yaknlk, onlar bylesine iin iine katmas hem holarna gidiyor hem de bundan ekiniyorlar di. Connie ortaklarn ve karlarnn da ondan yana olmalarn salamak iin aba gsteriyordu. aramba akamlan onlan eve hafif bir akam yemeine davet etmeye balamt. Ortaklar len yemeinde iyi araplar ierek ar bir yemek yedikleri iin akamlan ok hafif eyler istiyorlard. Yine de her hafta ok lezzetli yemekler yaplmasna zen gsteriyordu. lerinden biri zayflamaya abaladndan imanlatc olmayan mnler seerdi. Dier ortak ikiye dkn olduundan fazla iki ikram etmezdi. Connie sorular sorar, cevaplarn can kulayla dinlerdi. Kadnlara Harry'nin kocalarna ne kadar hayran olduunu syler onlan neredeyse kskandm anlatrd. ocuklarn snavlarn, evlerinde yaptklan yenilikleri, tatile gidecekleri yerleri ve yeni giysilerini en ince ayrntsna kadar hatrlar, sorular sorard. Ortaklarn eleri Connie'den en az yirmi ya bykt. lk bata phe ve kskanlk doluydular. Dnden alt ay gemeden, Connie'nin sadk esirleri olmulard. Kocalarna Harry Kane'in daha iyi birisiyle evlenemeyeceini sylyorlar, o sert bakl Siobhan Casey yerine Connie'yle evlenmesinin ne kadar iyi olduunu ekliyorlard. Ortaklar, mkemmel olarak grdkleri Siobhan'n aleyhinde tek sz syletmemeye yeminli gibiydiler. Erkeklerin birbirlerini korumak iin gsterdikleri zenle Bayan Casey'in Harry Kane'le eski ilikisinin son gnlerde tekrar alevlendiini sylemiyorlard. ki ortak aslnda olanlan anlamakta glk ekiyorlard. nsann evde Connie gibi bir kars varken gz nasl darda olabilirdi ? Connie, kocasnn Siobhan Casey'yle yattn fark ettiinde byk bir ok geirdi. Bu kadar abuk olaca hi aklna gelmemiti. Demek Harry onu d knklna uratmak iin fazla beklemeye gerek duymamt. Birlikte kurduklar hayatn salam temellere oturmas iin zaman tanmamt. Yedi aylk evliydiler. Connie aylk gebeydi. O, anlamalarna uymutu. Hibir erke-

in bu kadar kusursuz bir yol arkada, daha rahat bir ev hayat olamazd. Connie, otelcilikte edindii tm deneyimleri evin dzenine aktarmt. Evleri hem ok k hem de ok rahatt. Harry istediinde evi insanlarla, ieklerle ve neeyle dolduruyordu. Harry istediinde ev sessiz ve dinlendirici oluyordu. Ama bunlar ona yetmiyordu, o daha fazlasn istiyordu. Bu iliki seyahatte veya ehir dnda bir konferansa katldnda yaanan bir gecelik beraberliklerden olsayd Connie belki katlanrd. Ama hep peinde olan o kadnla! Tekrar ona dnmesi ne kadar kk drcyd. Bu kadar ksa zamanda...

Bahaneleri inandrc olmaktan ok uzakt. "Pazartesi Cork'a gidiyorum. Sanrm gece de kalrm" dedii gn Cork'taki orta Harry'yi evden aramt. Demek ki Cork'a hi gitmemiti. Connie ii bytmemeye, sudan bahanelerini grmezlikten gelmeye alyordu. "O adam evrak antasnn stnde yazl adn bile okumaktan ciz. En az kez geceyi otelde geireceimi syledim. Yallk bu demek..." Bir sre sonra Cheltenham'e gittiini sylediinde, seyahat acentas bileti eve gndermiti. Bylece Connie de Siobhan Casey adna olan ikinci bileti grmt. - Birlikte gittiinizi bilmiyordum, dedi alak sesle. Harry omuz silkti. "nsanlarla bulumak, yarlara gitmek, yeni i imknlan yaratmak iin gidiyoruz. imizden birinin kafasnn din kalmas, rapor hazrlamas gerekiyor." O gnden sonra haftada en az bir gece eve gelmemeye balad. En az iki kez de eve o kadar ge geliyordu ki baka birisiyle olduunu anlamamak imknszd. Connie hamileyken iyi uyumas gerektiini syleyerek odalarn ayrmay nermiti. Connie, hayatnn gittike daha yalnz getiinin farkna varyordu. Haftalar ilerledike iletiimleri azalmaya balamt. Harry hep nazik ve vg doluydu. zellikle aramba akam yemeklerinden ok memnundu. O yemeklerin ortaklklarn daha da perinlediini sylyordu. Bu sayede aramba akamlarn evde geiriyordu. Connie yemeklerin altndaki gerek nedenin bu olduunu sylemiyordu. Ortaklar ile elerini arambalar Hayes'e gtrecek taksiyi ayarlam otelden de onlara zel indirim salamt. Konuklar gidince Harry'yle ii tartrlard. Bu konumalar srasnda Connie'nin akl hep baka yerde olurdu. Siobhan Ca-sey'in evinde de i hayatndaki basanlarn ve baarszlklarn tartyorlar myd ? Yoksa kapdan girer girmez soyunmak iin can atacak kadar birbirlerini arzuluyorlar myd ? Bir aramba akam, Connie'nin ikin karnn okad. Gzleri dolu doluydu. "zr dilerim" dedi. - Niin? fadesi bombotu. Harry bir ey syleyecek gibi sustu. Konumasn engellemek iin, hangi konuda zr diliyorsun? Her eyimiz var. Neredeyse her eyimiz... Eksiimiz varsa onu da zamanla elde edeceimizden eminim, dedi. - Evet. Tabi, dedi Harry, kendini toparlayarak. - Hem yaknda bebeimiz doacak, dedi Connie okar gibi bir sesle. - Ve her ey yoluna girecek, dedi Harry sylediine hi inanmadan. On sekiz saat sren sanclardan sonra oullar dodu. Kusursuz, salkl bir bebekti. Adn Richard koydular. Connie Harry'nin babasnn, hatta babasnn babasmn adnn Richard

olduunu anlatyordu. Baba Bay Kane'e aslnda Sonny Kane denildiinden hi sz edilmedi. Evlerinde dzenledikleri vaftiz treni sade ve kt. Connie kapda durmu konuklan karlyordu. Doumdan ancak bir hafta gemi olmasna karn eski kilosuna inmiti. Gerektiinden ok sslenmi annesi ok mutlu grnyordu. Arkada Vera'nn iki ocuu Deirdre ile Charlie de onur konuklaryd. Rahip Connie'nin ok yaknyd. Gen kadnn yannda dururken ondan nasl gurur duyduu belliydi. "Btn cemaatim bu gen ve gzel kadn kadar ak elli ve iyi kalpli olsa" diye dnyordu. Connie'nin babasnn orta yal avukat arkada da gelmiti. Baro'nun en saygdeer yelerinden biriydi, ok nl bir avukatt, hayatmda hi dava kaybetmemiti. Connie'yi bir yaranda rahip, dier yannda papaz, kucanda olu, beyaz biyeli k lacivert ipekli elbisesiyle kapda misafir karlarken gren Harry, korkuyla srtnn rperdiini hissetti. Neden titrediini anlamad. Korkusunu kafasnn bir kenarna itti. tm de olabilirdi. "Umarm deildir" diye dnd, nnde ok youn birka hafta vard. Yine de gzn karsndaki tablodan alamyordu. Kapnn yannda duran kk grup sanki bir eyi simgeliyor gibiydi. Onu tehdit eden bir eyin temsilcisi gibiydi. istemeden yanlanna yanat. "ok ho bir manzara" dedi her zamanki rahat haliyle. "Vaftiz treninde hem kilise ve hem de yasalar tarafndan korunmaya alnan olum... Kutsal rlanda'da hayata atlmak iin bundan daha uygun koullar olabileceim sanmyorum." birden glmsedi. Konuan Connie'ydi. "Tam Rahip O'Ha-ra ile Bay Murphy'ye bugn ne kadar mutlu olman gerektiini sylyordum. Dnmzden sekiz gn sonra sylediin szleri tekrarlyordum." - yle mi ? Ne demitim ? - Elli be yana geldiinde ii devralacak bir balay bebei istediini sylemitin. Bir de ihtiya duyduunda yannda grecein bir ailen olmasn istiyordun. Sesi, dinleyenlere tatl ve vg dolu izlenimi veriyordu. Oysa Harry, elik kadar sert olduunu seziyordu. O gnden sonra o konuya bir daha dnmemilerdi. Kulland szcklerin bylesine hatrlanacan hi beklemiyordu. Hele o szlerin bakalarnn nnde tekrarlanaca akimin ucundan bile gememiti. Yoksa bu bir tehdit miydi? - Herhalde daha scak ve sevecen szckler kullanmmdr, Connie, dedi glmseyerek. Bahamalar'daydk, yeni evliydik. - Aynen byle demitin. Ben de Rahip O'Hara ile Bay Murphy'ye nazar demesinden korktuumu, nk imdiye kadar her eyin tam senin istediin gibi gelitiini sylyordum. - Richard'n sigortaclktan holanacan da temenni edelim bari. Szlerinde gerek bir tehdit olduundan emindi, ama tehdidin nereden geldiini zememiti... Birka ay sonrayd. Bir avukat onu brosuna davet ediyordu. "irketinizi sigorta etmek iin mi

?" diye sordu Harry. - Hayr. Tamamen zel bir i. zel bir konu, yanmzda daha deneyimli bir avukat da bulunacak. Broda, Connie'nin babasnn arkada T. P. Murphy kt karsna. Sessizce glmseyerek sylenenleri dinliyordu. Gen avukat, Bayan Kane'in mallar ayrmak iin kendisine bavurduunu syledi. Bunu Evli Kadnlarn Mal Yasas'na gre istiyordu. - Neyim varsa yars onun. Bunu biliyor. Harry bugne kadar hi bylesine sarslmamt. hayatnda artc ok ey olmutu, ama hibiri bu denli sarsc olmamt. - Evet, ama baka unsurlar da var, dedi gen olan. Deneyimli avukat bir ey sylemeden ikisini izlemeye devam ediyordu. - Ne gibi unsurlar? - iinizdeki risk unsuru gibi, Bay Kane. - Sizinki dahil, Allah'n belas her ite bir risk unsuru vardr, dedi Harry hrsla. - irketinizin birden ykseldiini, birden gelitiini kabul ediyorsunuzdur herhalde. Byle olunca malvarl da ktta grnd kadar gvenli olmayabilir. Allah kahretsin, demek ki bu avukatlara irketlerinin riskli alanlarn aklamt. Ortaklaryla kayglandklar ynleri. Bu ayrntlar baka trl bilmeleri imknszd. - Kendine kar salamak amacyla irketimizin aleyhinde bir eyler anlattysa ona gsteririm, dedi birdenbire kendine engel olamayarak. nl avukat ite o an ne doru eilerek ipek gibi yumuak bir sesle, "Bay Kane, einizin ne kadar dnceli olduunu anlamadnz grmek beni artt dorusu. Belki gemiini biliyorsunuz. Babasnn yapt yatrmlar, o... ey olunca... ailesinin ihtiyalar iin yetersiz kalmt..." - O durum bakayd. Babas kafadan zoru olan yal bir diiydi ve di doldurmaktan kazand paray son kuruuna kadar ya atlara ya da kpeklere yatryordu. Hukuk brosunun iini bir sessizlik kaplamt. Harry Kane kendine zarar verecek bir biimde davrandn fark etmiti. ki avukat birbirlerine baktlar. Yine de efendi biri olduunu sylemeliyim, diye ekledi. - Evet, dediiniz gibi gerek bir beyefendiydi. En yakn arkadalarmdan biriydi, dedi T. P. Murphy. - Evet, evet. Doru. - Bayan Kane bize birka ay iinde ikinci bir bebek beklediinizi syledi. Avukat gzlerini nndeki kttan ayrmadan konuuyordu.

- Evet, bu da doru. kimiz de ok mutluyuz. - Bayan Kane bu ocuklarn ve ilerde olacak ocuklarnzn bakmn stlenmek iin Hayes Oteli'ndeki baarl kariyerini brakm yle deil mi ? - Beni dinleyin. Kariyeri dediiniz Allah'n belas resepsiyon memurluundan baka bir ey deildi. Gerek bir meslek deildi. Benimle evlendi. Her istediini alabilecek paras var. Ondan esirgediim ne var? Yoksa ikyetleri arasnda bu da m var? - yi ki Bayan Kane burada deil, sylediklerinizi iyi ki duymad, dedi T. P. Murphy. Durumu nasl yanl algladnz bilseniz. ikyet eden yok, sizin iin, irketiniz iin ve aileniz iin engin kaygdan baka bir ey yok. Sizi merak ediyor, sizin iin zlyor. irketinize bir ey olursa, urunda bu kadar altnz, sizi devaml seyahat etmeye zorlayan, ailenizden ayran iiniz bozulursa her eyi kaybetmenizden korkuyor. - Peki, istedii ne ?

imdi sra isteklerdeydi. Connie'nin avukatlar her eyin onun adna gemesini istiyorlard; evin ve vergi ncesi brt krn byk bir yzdesinin Connie'nin olmasn... Connie, kendi seecei yneticilerin idare edecei yeni bir irket kuracakt. Ktlar kartrld, o yneticilerin oktan belirlenmi olduu anlalyordu. - Bunu yapamam. Harry Kane bugnlere hep aklndan geenleri ak ak syleyerek gelmiti. - Neden, Bay Kane ? - ki ortam buna ne anlam verir? i birlikte kuruduum iki ortam var. Onlara, "Beni dinleyin, ocuklar, bu iten pek emin deilim, eer batarsak benim parama dokunmanz engellemek iin kendi paym kanma veriyorum" mu dememi istiyorsunuz ? Byle davranrsam ne derler? irketimize ne kadar gvendiimi gstermi olurum. Harry hayatnda T. P. Murphy'nin sesi kadar yumuak, fakat et- -kileyici bir ses duymamt. Sesi zor duyuluyordu, ama bak kadar keskindi. "ki ortanz krlann istedikleri gibi harcamakta serbestler sanrm, Bay Kane. Biri kryla bat blgesinde bir damzlk hayvan iftlii alabilir, dieri ise sanat eserleri alr veya filmcilerle, gazetecilerle grmeye merakldr, onlara davetler verir. Sizin bunlar sorgulamaya hakknz yok. yleyse karnzn irketine yatrm yapmanza onlar nasl karabilirler?" Connie her eyi anlatmt. Yoksa Murphy denen o avukat btn bunlar nasl bilebilirdi? aramba akamlan ortaklann karlarndan renmiti tabi... Aman Tanrm, derhal o aramba davetlerine son verecekti. - Ya kar karsam.

- kmayacanzdan eminim. Yasalarmzda boanma diye bir ey olmayabilir, ama Aile Hukuku Mahkemelerimiz var. Ve sizi temin ederim ki Bayan Kane o mahkemeye bavurursa ok ykl bir tazminat vermeye mahkm olursunuz. Tek sorun gazetelerde ve televizyonda yaymlanacak olumsuz haberler... Sigortacln kamuoyunun gvenine ne denli bal olduunu bilmem hatrlatmama gerek var m?.. Sesi gittike hafifliyordu. Harry Kane kttan imzalad. Sonra o gzelim byk ve rahat evine dnd. Her gn gelen bir bahvanlan vard. Adam sakslar el arabasna yklemi bahenin gney duvanna doru yryordu. Evden ieri girdi, holdeki taze ieklerle dolu vazolara, tertemiz parlak duvarlara ve birlikte setikleri tablolara bakt. Rahatlkla krk kii alan geni salona bakt. Waterford camndan yaplmi biblolarla dolu vitrinlere bakt. Yemek odasnda kurutulmu iekler vard. Misafir olmadnda o odada yemek yemezlerdi. Gne nn aydnlatt nee saan mutfaa girdi. Connie, glerek kk Richard'a szgeten geirilmi elma presi yedirmekle meguld. stnde beyaz pike yakal gzel bir hamile elbisesi vard. Yukan katta alan elektrik sprgesinin sesi duyuluyordu. Birazdan spermar-ketten siparileri getiren kamyonet kapya gelecekti. Her ynyle mkemmel ynetilen bir evi vard. alanlarn hibir sorunu kendisine aktarlmad iin gndelik hayat rahat ve problemsiz geiyordu. Grnmez eller giysilerini alr, temizletip, tletip tekrar yerlerine yerletirirdi. Yeni oraplar veya i amarlan almak hi ona kalmazd. O sadece elbiselerini ve kra-vatlann semekle yetinirdi. Mutfak kapsnda durmu, gzeller gzeli kansna ve yakkl oluna bakyordu. Yaknda bir bebekleri daha olacakt. Connie anlamalannn kendine den blmne tamamen sadk kalmt. Yatrmlann korumakta bir bakma haklyd. Harry'nin geldiini duymamt, kapda duran kocasn grnce srad. lk tepkisi sevinmekti. "Ah ne iyi, ksa bir sre eve gelebildin demek. Bir fincan kahveye ne dersin ?" - Onlan grdm. -Kimleri? - Avukatlanm. Sesi sertti. Connie hi etkilenmemiti. "En dorusu ilemleri onlara brakmak. Sen hep yle demez misin ? Zamann harcama, uzmanlara para ver onlar yapsn demez misin? - Bay T. P. Murphy'nin elbiselerinin kalitesine, saatinin markasna bakacak olursan uzmanl iin ne korkun paralar istedii ak. - Onu uzun zamandr tanrm. - O da yle syledi.

Connie, Richard'n enesinin altn gdklad. "Babana merhaba de bakalm... Seni gndz vakti pek sk grmyor..." - Hep byle mi olacak? Evde oturmadm iin hep byle ineli, imal m konuacaksn ? ocuumuz ve yeni doacak bebeimiz kt bir baba, ihmalkr bir baba imajyla m byyecekler?.. Hayatmz byle mi srp gidecek? Connie'nin yznde pimanlk vard. Bu duygusu iten gibiydi. - nelemek iin sylemediime seni nasl inandrsam, Harry? Yemin ederim byle bir niyetim yoktu. Seni grnce mutlu oldum, bebekle aptalca konutum. O da seni grmekten mutlu olsun istedim. Temin ederim ki hayatmz imal szlerle gemeyecek. Bakalarnda ne kadar nefret ettiimi bilemezsin. Sevmediim bir eyi ben neden yapaym ? Aylardr Harry'e yaklamyor, ona yaknlk gstermiyordu. Yine de kapda grnce iinde bir scaklk hissetti. Harry'nin yanna doru yrd. "Harry, ne olur byle yapma. Ltfen. Bana kar o kadar iyisin ki, o kadar gzel bir hayatmz var ki... Byle birbirimize kar savunmada olacamza keyifli bir hayat yaasak daha iyi olmaz m?" Connie'nin kollar boynuna sarlm olmasna karn Harry hareketsiz duruyordu, "imzaladn m diye sormuyorsun." Connie geri ekildi. "mzaladn biliyorum." - Nereden? Yanlarndan ayrlr ayrlmaz telefon mu ettiler yoksa? - Tabi ki hayr. Byle bir ey yapmazlar. Kk drc bir fikir. - Neden olmasn, stlendikleri ii baardklarn syleyemezler mi ? - Hakl bulduun iin imzaladn. Sonuta kendi yararna olduu iin... Connie'yi kendine ekti ve i karnn vcuduna dayad. "Yeni bir Kane" dedi kendi kendine, bu muhteem evde kurduu hanedana bir vris daha... "Beni sevseydin" dedi. "Beni sevseydin ne iyi olurdu." - Seviyorum. - O ekilde deil, dedi. Sesi yle zgnd ki... - Ben de istiyorum. Deniyorum. Beni istediin zaman varm, bunu biliyorsun. Seninle ayn odada, ayn yatakta yatmak istiyorum. Bizi ayran sen oldun. - Eve geldiimde ne kadar kzgn olduumu bilemezsin, Connie. Son kuruuma kadar elimden almak iin arkamdan evirdiklerinle gerek bir kahpe olduunu sylemeye geldim. Bir dolandrc olduunu, servet avcs olduunu syleyecektim. Connie ayakta durmu bekliyordu.

Oysa imdi senin de benim kadar byk bir hata yaptm anlyorum. Sen de en az benim kadar mutsuzsun. - Ben mutsuz deil, yalnzm, dedi - Adm ne koyarsan koy... omzunu silkiyordu. Paray alnca daha m az yalnzlk hissedeceksin? - Hayr, sadece daha az korku duyacam. - Neden korkuyordun? Baban gibi her eyi kaybedeceimden mi? Yeniden fakir olmaktan m? - Hayr, tamamen yanl. ok ak, berrak bir konumas vard. Doruyu syledii belli oluyordu. Hayr, fakirlik beni hi rahatsz etmedi. Ben annem gibi deilim, geinecek paray daima kazanabilirim. Ama annem gibi ac biri olmaktan korkuyordum, senin iin braktm ie en alt kademeden balamak zorunda kalrsam senden nefret etmek istemiyordum. ocuklarmn dledikleri gibi deil bambaka bir hayatlar olmasndan korkuyordum. Bamdan geenler bu konulan iyi retti bana, o yzden korkularm var. Oysa birbirimize ok yakan ne kadar uygun bir ifttik. Yatan dnda her yerde anlaan iki insamz. lene dek birlikte kalmamz salamak istedim. - Anlyorum. - Arkadam olamaz msn, Harry ? Seni seviyorum ve belli et-mesem de senin iin en iyi eyleri temenni ediyorum. - Bilmem, dedi evden gitmek zere araba anahtarlarn alarak. - Bilmem... Arkadan olmay ben de isterim, ama sana gvendiimi sanmyorum. nsan arkadana gvenmeli, deil mi ? Sonra yemek sandalyesinde oturan ve neeyle cvldayan Richard'a dnd. Annene iyi davran, bebeim. Her ey harikaym gibi grnse de hayat onun iin de o kadar muhteem deil... Evden kp gittiinde Connie lesiye alad. Bir kzlar dodu. Adn Veronica koydular, iki yl sonra ikizler dodu. ltrasonda iki cenin grdklerinde Connie sevinten alayacakt. Onun ailesinde de ikizler vard, ne kadar harikayd. Harry'nin de ok sevineceini sanyordu. "ok memnun olduunu gryorum" dedi Harry buz gibi bir sesle. "Etti drt. Anlamamz tamamland. O korkun konunun perdesi kapand artk. Aman Tanrm, ne byk rahatlk!" - stediinde ne kadar hain olabiliyorsun... D dnyaya kar hep ideal bir ifti simgeliyorlard. Bay Hayes sk sk Connie'den otelcilik hakknda fikir alrd. Kz Marianne gitgide gzellemi Dublin'deki servet avclarnn peinde kotuu bir gen kz olmutu. Connie'nin baklarndaki hzn gryor, ama o konuya hi deinmiyordu. Harry Kane'in sadk bir koca olmadn o da duymutu. Onu baka kadnlarla grenler vard. O

zavall sekreteri hl peinde glge gibi dolayordu. Yllar getike Bay Hayes de kankocamn-bir anlamaya vardklarn dnmeye balamt. Byk oullar Richard iyi okuyordu, okulun rugby takmn-dayd, Veronica ise on iki yandan itibaren tp okumaya kararlydi, ikizler de salkl, neeli ocuklard. Kane'ler muhteem davetler vermeye ve sosyal hayatta birlikte grnmeye devam ediyorlard. Connie, otuzlu yalarnda yatlar arasnda en k kadn olarak biliniyordu. Moday yakndan takip ediyormu gibi bir izlenim vermeden, kolaylkla alabilecei nl modaclardan alveri yapmadan hep ok bakml ve kt. Mutlu deildi. Tabi ki mutlu deildi. Ama Connie insanlarn byk ounluunun yaamlarn deitirmek istediklerini, hayatlarnn aniden yanan ampuller, Technicolor filmler gibi renklenmesini beklediklerini biliyordu. nsanlarn ounun hayat byle geiyordu. Mutluluk denen ey hayalden baka bir ey deildi belki. Uzun zaman bir otelde alt iin ne kadar yalnz ve yetersiz insan olduunu biliyordu. Otel mterilerine baknca hayatn bu yn ok belirgindi. Sonra yardm kurumlarnda almaya balad. Oraya gelenlerin ounun yalnzlklarn unutmaya veya bo zamanlarn doldurmaya geldii belliydi. Hayatlarndaki boluu doldurmak iin sabah kahvelerine gerek duyan kadnlar gibi... ok kitap okuyor, sk tiyatroya gidiyordu. Zaman zaman da Londra'ya veya Kerry'ye ksa yolculuklar yapyordu. Harry, ailesiyle tatile gidecek zaman bulamyordu. Connie, ocuklarn ortaklarn kanlaryla sk sk tatile gittiklerini fark etmelerini nlemek istiyordu. Ama ocuklar bazen iyi gzlemci olmuyorlard. Kocalaryla d lkelere giden ok kadn tanyordu, Connie hi byle bir ey tatmamt. Harry ok sk d lkelere giderdi, ama hep iiyle ilgili seyahatler olduunu sylerdi. Bir yatrm irketinin spanya'nn gneyinde veya Yunan Adalar'nda yeni alm bir tatil kynde ne ii olduunu merak ederdi Connie. Ama bir ey sylemezdi. Harry sadece seks iin gidiyordu. Cinsellie baylrd. Connie bu konuda ona yardmc olamamt, Harry'ye engel olmas hakszlk olurdu. Ne Siobhan Casey'i ne de herhangi baka bir kadn kskanmak aklna geliyordu. Connie'nin bir arkada kocasnn kendisini aldattn renince saatlerce, gnlerce alamt. "Paylatklar eyleri bakasyla yaptn dnmek bile delirtmeye yeter" diyordu. Oysa Connie hi aldrmyordu. Onun istedii Harry'nin bu ii darda hallederek evde sevgi dolu bir arkada gibi davranmasyd. Ayn yata, mitlerini ve hayallerini paylamak, birlikte ileriye dnk planlar yapmak yetiyordu. Bu istei o kadar sama myd ? Harry'ye zevk verecek cinsel ilikide bulunamad iin her eyden bylesine uzaklat-' rlmak hakszlk deil miydi ? Ne de olsa drt tane salkl, mkemmel ocuk vermiti, bu bile Harry'nin olaylara baka adan bakmas iin yeterli bir nedendi...

Connie, bazlarnn Harry'yi terk etmesi gerektiini dndklerini biliyordu. rnein, Vera. Aka sylemese bile belli ediyordu. Bir de oteldeki Bay Hayes. kisi de Harry'yle sadece parasal bir gven salad iin kaldn dnyorlard. Mal durumunun iyi olduunu, evi terk etmeye yetecek paras olduunu nasl bilebilirlerdi?.. yleyse neden kalyordu? Ailesi iin daha iyi olduundan. ocuklarn hem annelerine hem babalarna ihtiyac olduundan. Her eyi ykp, yeniden yapmak ok byk g ve aba gerektirdiinden. Baka yere gittiinde daha mutlu olacana emin olmadndan. stelik bu hayatn o kadar kt olduunu kim sylyordu ? Birlikte olduklarnda Harry nazik ve sevimliydi. Hayat doluydu, haftalara, aylara ve yllara dnen zaman dolduracak ok ey buluyordu. Kendi annesini ve Harry'nin ailesini sk sk ziyaret ediyordu. Ortaklar ile karlarn davet etmeye devam ediyordu. ocuklarnn arkadalarna gelebilecekleri scak bir yuva salyordu. Evin arkasmdaki tenis kortundan top sesleri, ocuklarn odasndan mzik sesi duyuluyordu. Gen kuak, Bayan Kane hi sorun karmad iin, Bay Kane de hi ortalarda grnmedii iin Ka-ne'lerin evine hayrand. Sonra bir gn, Richard Kane on dokuz yama bastnda -tpk babas onlar meteliksiz brakp ldnde Connie'nin olduu yata- Harry Kane eve geldi ve ryann bittiini aklad. irket ertesi gn skandallar yaratarak ve meteliksiz olarak kapanyordu. lke, yatrmlar yok olmu, tm birikimleri batm insanlarla dolacakt. Ortaklarndan birini intihar etmemeye zor ikna etmilerdi. Dier ortak ise kamak zereydi. Yemek odasnda oturuyorlard. Connie, Richard ve Veronica... kizler bir okul gezisine kmlard. Harry durumun korkunluunu anlatrken sessizce dinliyorlard. Gazetelerde sekiz stunluk bir manet. Kapda gazeteciler, lkeyi dolandran adamn lks hayatn grntlemek isteyen, tenis kortunun ve dier grkemli yerlerin resmini ekmeye alan fotoraflar. birlii yapan siyaslerin adlar aklanacakt, d lkelere yaptklar seyahatler, eskiden ilikide olduklar, ama imdi tanmazlktan gelecek, nemli aileler...

Peki, neden ? Nedenleri, kestirme areler, gereksiz riskler, bakalarnn gvenmedii kiileri ie almakt... Soru sormak gerektiinde susmak, daha deneyimli irketlerde dikkat eken ayrntlar grmezlikten gelmekti sulan. - Evi satmamz m gerekecek? diye sordu Richard. Bir sessizlik oldu. - niversiteye gidecek kadar paramz olacak m ? Soruyu soran Veronica'yd. kinci bir sessizlik daha. Sonra Harry konumaya balad. "kinize de annenizin bandan beri beni uyardn sylemek zorundaym. O beni uyard, ama ben onu dinlemedim. lerde bugn dndnzde sylediklerimi unutmayn."

- Zarar yok, Babacm, dedi Veronica. Tpk babas lmesey-di, iler bozulduunda yannda olsayd Connie'nin yapaca gibi... Harry'nin gzleri doldu. - Herkesin bana gelebilir, dedi Harry kahramanca bir ifadeyle. hayat budur ite. Connie iten seviniyordu. yi kalpli, verici ocuklar yetitirmilerdi. Her eyin haklan olduunu dnen mark, zengin ocuklar deil... Connie konuma srasnn onda olduunu biliyordu. "Babanz bu kt haberleri vermeye balar balamaz sizlerin eve dnmesini beklemesini rica ettim. Her eyi birlikte duymamz ve gerek bir aile gibi tepki vermemizi istiyordum. kizlerin burada olmamas bir bakma daha hayrl. Onlara olardan daha sonra an-latnm. Yapacamz ey u, bu akam bu evi terk edeceiz. Ufak birer bavul hazrlayacaz. ine bir haftalk giyecek koyacaz. Kevin ile Vera'dan bir kamyonet isteyeceim, bylece danda bekleyen bir gazeteci varsa bizi arabalarmzla karken grmeyecek. Telesekreterine herkesin Siobhan Casey'e bavurmasn syleyen bir mesaj brakacaz. Doru sylyorum, deil mi Harry?" Ban sallad, afallamt. "Doru." - Sizler ehir dna, annemin yanma gideceksiniz. Kimse nerede olduunu bilmiyor, kimse sizi orada bulup rahatsz edemez. Onun telefonundan arkadalannz arayn ve her eyin sonunda dzeleceini, ama ortalk duruluncaya dek grnmemeye gayret edeceinizi anlatm arkadalarnza. On gn sonra geri dneceinizi syleyin. Hibir hikye on gnden fazla gndemde kalmaz. Azlar ak Connie'ye bakyorlard. - Ha, unutmadan... kiniz de niversiteye gideceksiniz. kizleri de gidecekler. Bu evi satarz, ama hemen deil. Bankalarn keyflf olsun diye satmayacaz. - Borlan demek zorunda deil miyiz ? dedi Richard. - Bu ev babann deil, dedi Connie ok olaan bir ey syler gibi. - Senin stne olsa bile, satmak zorunda hissetmez misin?.. - Hayr, benim de deil. Uzun zaman nce benim yneticisi olduum bir irkete satld. - Aman, Babacm, ne kadar aklllk etmisin. Ksa bir sessizlik oldu. "Evet baban son derece akll bir i adamdr ve verdii szleri tutar. Kimsenin parasz kalmasn istemez, bu yzden iler bitince bize kt gzle bakacaklann sanmyorum. Bir sre zor bir devreden geeceiz, ama cesur ve inanl olmak zorundayz." Daha sonra telefon ederek ve eya toplayarak gecenin nasl getiini anlayamadlar. Ayn akam da kimse grmeden dekoratr dostlarnn kamyonetiyle evi terk ettiler. Vera ile Kevin'in evine geldiklerinde arkadalarnn yzleri bembeyazd. Aralannda bo laflar, gereksiz hafiflikler olamayacandan kendilerine verilen geni yatakl en byk misafir odasna yerletiler. Bir tepsiye scak orba ile souk yiyecekler hazrlanmt.

- Yarn grrz, dedi Vera. - nsanlar byle gzel davranmay nereden renirler? diye sordu Harry. - Herhalde balanna ayn ey gelse bakalarnn kendilerine nasl davranmalann istediklerini dnerek... Connie bir kse orba uzatt. Harry ban sallad. Haydi al, Harry. Yarn buna ihtiyacn olacak. - Kevin'in her eyi bizde mi sigortal ? - Hayr, deil. Connie'nin sesinde heyecan yoktu. - Nasl oluyor? - Ben yapmamalarn sylemitim. Ne olur, ne olmaz diye... - Ne yapacam, Connie ? - Olanlar kabul edeceksin. Baanszh kabul edeceksin. stemeden olduunu syleyeceksin, lkeyi terk etmeyeceini, herhangi bir ite alacan aklayacaksn. - Beni parampara ederler. - Ksa bir sre iin. Sonra yeni bir ey kar, bu unutulur. -Ya sen? - almaya balayacam. - Avukatlarn senin iin kopardklan paralara ne oldu? - ocuklann gelecei iin gerekli olan miktan aynp gerisini birikimlerini kaybeden o zavalllara geri vereceim. - Ulu Tanrm, umarm her eyin stne bir de azizelik taslamaya kalkmazsn... - Eninde sonunda o para benim deil miydi? Sen olsan ne yapardn, Harry? Gzleri buz gibiydi. - Saklardm. O paraya bugne kadar dokunmadn iin talihine teekkr et ve sakn geri verme. - Byle dnmediine eminim. En iyisi bu konuyu yarn konualm. - Hayr gerekten byle dnyorum. Bu i, kkbeylerin kriket mana benzemez... Limitet irket kurmann amac bu, sadece irketin parasna dokunabilirler. Sen kendi payn irketten aldn. Madem geri verecektin Tanr akna syler misin batan neden aldn? - Yarn konuuruz.

- Yzndeki o kendini beenmi ifadeyi bir kenara brak ve hayatnda bir kez doal davran. Be dakika olsun rol yapmaktan ve zavall yatnmclann parasm iade etmek gibi ulv bokluklardan vazge! Herkes gibi onlar da yaptklarndan sorumlu! Tpk babann senin niversite paran bugn hl komakta olan atlara yatrmas gibi... Connie'nin yz kire gibiydi. Ayaa kalkt ve kapya yneldi. "Ne kadar yce ve dokunulmaz bir hanmefendisin!.. Haydi k odadan. Konuacamza, aramzda halledeceimize k git bakalm. Aa, arkadan Vera'ya git ve erkeklerin ne kadar aalk mahluklar olduunu anlat ona. Belki batan beri Vera'yla yaaman daha doru olurdu. Belki zevk duyman iin bir kadnla olman gerekiyordu, ne dersin?" Aslnda yapmaya niyet yoktu, ama suratnn ortasna bir tokat att. Bu tokatm gerek nedeni Vera ile Kevin'in sorgusuz sualsiz onlara bylesine kucak atklar bir srada, onlarn evinde Vera hakknda ileri geri konumas bu tokatn gerek nedeniydi. Harry insanlktan km, vahi bir hayvana dnmt. Parmandaki yzkler yanan kanatt. akandan aa krmz bir izgi olutu. aknlkla, o kan grmekten hi etkilenmediini, hi sarslmadn fark etti. Yaptndan hi utan duymuyordu. Arkasndan kapy kapatarak aaya indi. Mutfakta, masada oturanlar yukardan gelen banmalan duymu olmalydlar. Belki de her kelimeyi duymulard. Biraz ncesine kadar soukkanl ve kendine hkim grnen Connie masadakilere bakt. Vera'nn modacda alan, esmer gzeli kz Deirdre vard. Ve ailenin dekorasyon iine giren oullar Charlie. Ve Kevin ile Vera'nn arasmda Jacko... Yakas ak, vahi bakl, nnde bir ie viski duran Jacko... Bir taraftan alayan dier taraftan imeye devam eden Jacko. Bir anda Jacko'nun tm birikiminin kocasnn irketiyle birlikte battm anlad Connie. Onu ak ve yaln gerekten seven ilk erkek... Harry'yle evlendii gn belki vazgeer diye kilisenin dnda bekleyen Jacko... u anda arkadann mutfanda oturuyordu ve iflas etmiti. "Bu noktaya nasl vardk" diyordu Connie, bir eli boaznda, kapda durmu ieriye bakarken... Burada kalmas imknszd. Vahi bir aslan gibi hakaret etmek ve hakir grmek iin bekleyen Harry'nin yanna da gidemezdi. Darya, gerek dnyaya da kamazd. nsanlarn arama girip onlarn yzne nasl bakard? Talihsizlii eken, etraflarmdakile-ri de yanl davrana zorlayan insanlar m vard acaba? "Hem babas hem kocas tm malvarln yitiren ka kadn vardr" diye dnd. Yoksa babasnn zayf noktalarn bile bile ayn zaaflar tayan biriyle evlenmek karakter bozukluuna m iaretti? Birden aklna o aydnlk yzl psikiyatr geldi. Babas hakknda sorular soran psikiyatr... Acaba o sorularn altnda yatan baka bir gerek mi vard ? Connie oktandr eikte kmldamadan durduunu sanyordu, ama kimse kmldamadna gre birka saniyeden fazla gemi olamazd. Sonra Jacko'nun sesi duyuldu. Dili dolanyordu. "imdi hayatndan memnunsundur herhalde."

Dierleri susuyordu. Connie, her zamanki kesin ve berrak sesiyle, "Hayr, deilim, Jacko. Bunu sylemek kolay deil, ama hayatmdan memnun olduum bir tek an hatrlamyorum. Bir tek an..." dedi. Gzleri dalm, uzaklara bakyordu. "Yirmi yl para iinde yzdm doru, bundan mutlu olmalydm belki; ama gerei sylemek gerekirse, olmadm. Yetikin olarak yaamaya baladmdan beri hep kendimi yalnz hissettim ve hep rol yaptm. Btn bunlar sana neden anlatyorum ? Sana ne yaran var ? Hi..." - Evet, hi yaran yok. Yzndeki ifade asiydi. Eskisi gibi yakkl ve arzuluydu. Vera, evliliinin iyi gitmediini, kansmn da ok sevdii olunu alarak evden gittiini anlatmt. Sonra ii her eyi olmutu. imdi de iini kaybetmiti. "Her eyin geri gelecek" dedi Connie. - Ya, yle mi? Gl havlamayd sanki. - Evet. Yeterli para var... - Eminim vardr. Jersey'de ya da Cayman Adalar'nda ya da belki de karsnn adna... - Evet, doru bildin. Parann byk ksm gerekten karsnn adna... Vera ile Kevin azlar ak Connie'ye bakyorlard. Jacko ise duyduklarnn gerek anlamm zmeye alyordu. - Yani karsnn eski erkek arkada olduum iin anslym m demek istiyorsun ? Duyduklar bir kurtulu muydu, yoksa Connie'yi terslemesi mi gerekiyordu, bilemiyordu. - Kars yznden ok kiinin ansl olduunu sylemek istiyorum sanrm. Sabah aklm bana toplam olursa onu basn toplantsndan nce bankaya gtrmeye alacam. - Para senin adnaysa neden veriyorsun ? diye sordu Jacko. - nk sen ne dnrsen dn alan teki deilim de ondan. Vera, baka bir yerde yatabilir miyim ? rnein televizyon odasndaki kanepede ? Vera elinde bir battaniye, onu televizyon odasna gtrd. "Tandm en gl kadn sensin" dedi Connie'ye. - Sense tandm en iyi arkadasn, diye yantlad Connie. "Vera'ya k olmam daha m iyi olurdu?" diye dnd. Yllarca iekli bir bahede birlikte yaamak ve aklannm kant olan bir elii atlyesi kurmak... Bu dnce yzn solgun bir glmsemeyle aydnlatt. - Bu kadar olayn arasnda seni byle gldren ne? diye sordu Vera.

- Bir gn hatrlatrsan anlatom. Kulaklarna inanamayacaksn... Connie ayakkablarm frlatp kanepeye uzand. Garip bir ekilde o gece iyi uyudu, fincan ve tabak sesleriyle uyand. Karsnda Harry duruyordu. Solgun yznde uzun krmz bir yara vard. Connie, o olayn dn akam yaadklarnn iinden syrlp gittiini fark etti. - Sana kahve getirdim. - Teekkr ederim. Fincan almak iin hi gayret gstermiyordu. - Ne kadar vicdan azab ektiimi bilemezsin. - Evet. - O kadar zgnm ki... Dn akam delirmi olmalydm, Connie. Hayatm boyunca bir eyler olmak, adam olmak istedim, Tam istediklerimi elde etmitim, her eyi berbat ettim... zenle giyinmi, yzndeki yarann dnda dikkatlice tra olmutu. Hayatndaki en uzun gne erkenden hazrlanarak balamt. Connie karsndaki adama ilk kez grr gibi bakt. Onu televizyonda greceklerin gzyle... Birikimlerinin uup gittiini renen o yabanclar gibi... Ya da i toplantlarnda, davetlerde karlaanlarn gzyle. Yakkl, a gzl bir adam, btn istedii ne pahasna olursa olsun bir yerlere varmak olan bir adam... Sonra Harry'nin aladm fark etti. - Sana nasl ihtiyacm olduunu bilemezsin, Connie. Bana hep rol yaptn, ne olur biraz daha devam et ve beni affetmi gibi davran... Ne olur Connie, yalvarrm... Sana ihtiyacm var. Senden baka bana yardm edecek kimse yok... Kpkrmz yaral yzn Connie'nin dizlerine dayayarak bir ocuk gibi hkrarak alyordu. O gn tam olarak anmsamyordu. Gzlerini kapatarak izledii bir korku filminin paralarm birletirmeye benziyordu. Ya da unutulamayan bir kbustu. Baz sahneler hukuk brosunda geiyordu. Harry'ye ocuklarn eitimi iin kayyum nezaretinde ayrlan parann artlar aklanmt. O para iyi yerlere yatrlmt. Ve para oktu. Geri kalan ise Connie'nin adna iyi yatrmlarla artmt. Constance Kane ok zengin bir kadmd. Avukatn kocasn ne kadar aalad belli oluyordu. Bu duygusunu saklamaya gerek bile duymuyordu. Babasnn eski arkada T. P. Murphy de odadayd. Bembeyaz salaryla hi konumadan olanlar dinliyordu. Yz sert ve ciddiydi. Aralarnda bir muhasebe mdr ve bir yatrm yneticisi de vard. Muhteem Harry Kane'le bir doland-rcym gibi konuuyorlard. Onlarn gznde dolandrc olduu belliydi. "Bir gn nce ayn saatte bu adamlarn hepsi Harry'nin nnde saygyla eiliyorlard" diye dnd Connie. dnyasnda her ey ne kadar abuk deiiyordu. Sonra bankaya gittiler. Hibir bankaya bylesine havadan bir para gelmemiti. Connie ve Harry, getirdikleri danmanlarn bankaclara bu parann geri verileceini hi beklenmediini

sylemelerini sessizce dinlediler. Banka yatrmclar kurtaracak bir paket hazrlarsa paray vereceklerdi. len olmadan anlamaya varmlard. Harry'nin ortaklarndan da Hayes Oteli'nde dzenlenen basn toplantsnda hazr bulunmalar, fakat sessiz durmalar istenmiti. Ortaklarn karlarnn gelmemelerine karar verilmiti. Karlar, basn toplantsn otelin bir odasnda televizyondan seyrettiler. Connie'nin ad hi anlmamt. Sadece byle bir durumda kullanlmak zere bir kenarda bekletilen acil yardm parasndan sz edildi. Saat bir olduunda o gnk gazete manetleri tamamen geersiz konuma gelmiti. Gazetecilerden biri Harry Kane'e yanandaki izi sordu. Alacakllardan biri miydi ? - Ne olduunu anlamayan biriydi. Elimizdeki tm olanaklar bize gvenenlerin hakkn korumaya harcayacamz kavramam olan biriydi, dedi Harry kameraya baka baka. Connie, midesinin bulandm hissetti. Bylesine yalan syleyebilen kim bilir baka neler yapabilirdi. Toplantnn yapld byk salonun arka sralarnda, dinleyicilerin arasnda Siobhan Ca-sey'i grd. Connie, Siobhan'm bu ilere ne kadar bulatn merak etti. Yoksa verdii parann bir blm Siobhan'a m aktarlacakt? Bunun cevabn hi renmeyeceini biliyordu. Bankaclara, iin her ynyle ilgilenmelerini, kendisinin ayrca denetlemeye gerek duymadn sylemiti. Parann adilce ve eit biimde datlacandan kuku duymuyordu. Siobhan Casey, kocasnn sevgilisi diye onun parasn dememelerini syleyecek deildi... Evlerine geri dnebilmilerdi. Bir hafta gemeden hepsi rahat nefes alacak duruma geldiler. ay gemeden hayat tekrar normale dnmt. Veronica zaman zaman babasna, "Zavall yzne ne oldu?" diye soruyordu. "O iz babana ne kadar aptal biri olduunu hatrlatmak iin hi silinmeyecek" diyordu Harry. Connie her seferinde, baba ile kzn arasndaki sevgi dolu bakmalar gzlemliyordu. Richard da babasna hayranlktan baka bir ey duymuyordu, iki ocuk babalarnn bu olaylardan ders alarak olgunlatm dnyorlard. - Eskisinden daha fazla evde kalyor, deil mi, Anne ? diye soruyordu Veronica. Sanki Connie'nin onayn bekler gibiydi. - Gerekten yle, diyordu Connie. Harry haftada bir kez eve hi gelmiyordu, haftada iki kez de yatak odasma ge giriyordu. Bundan sonraki yaam biimleri byle olacakt. Connie'nin iinde bir eyler hayatn deitirmesini sylyordu, ama ok yorgundu. Uzun yllar yaad kandrmacal hayat onu bezdirmiti. Baka trl yaamay da bilmiyordu. Bir gn Jacko'nun iine telefon etti. - Hanmefendi, nnde diz kp param geri aldm iin teekkr etmemi bekliyor herhalde ? - Hayr, Jacko. BeM bulumak istersin diye dndm. -Niin?

- Bilmem. Konumak, veya sinemaya gitmek iin. talyanca rendin mi ? - Hayr. Hayatm kazanmaktan vaktim olmad... Bir sessizlik oldu. Jacko kendini sulu hissediyor olmalyd. Ya sen ? dedi sonunda Jacko. - Hayr. Ben de hayatm kazanmamakla meguldm. Gld. "Tanr akna, Connie. Grmezsek daha iyi olur. Yoksa yeniden sana k olur, eskisi gibi benimle yatman iin tutturmaya balarm... Eskiden olduu gibi..." - Hl m, Jacko? Hl o ilerin peinde misin? - Tanr akna, tabi ki peindeyim. Neden sordun? Hl gen saylrm, deil mi ? - Tabi, tabi. - Connie ? -Efendim? - Pek de gen saylmam ya. Neyse teekkr ederim. Anlarsn ya... - Biliyorum, Jacko. Aylar geti. Hibir ey deimemiti, ama yakndan izleyen biri Connie Kane'in eski parltsnn sndn fark ederdi. Kevin ile Vera bu konuyu aralarnda konuuyorlard. Kocasn nasl kurtardn bilen birka kii arasnda onlar da vard. Kocasnn ona gereken deeri vermediini, Connie'yle birliktelik sergilemedii kansmdaydlar. Herkes, Harry'nin eskiden zel sekreteri olan, imdi de irketi yneten Siobhan Casey'le grndn biliyordu. Connie'nin annesi de kznn eski neesini kaybettiim, snk-letiini fark etmiti. Onu neelendirmeye alyordu. "Sana verdii zarar kalc deil. Bana yaplandan farkl. Kocann byle bir duruma hazrlkl olmak iin bir kenara koyduu o para vard. Baban ise bunu hi dnmemiti." Connie annesine gerei hi anlatmad. Bunu hem Harry'ye sadakatsizlik yapmamak, hem de annesinin kenara para koymasna dayatmakla ne kadar hakl olduunu anlamamas iindi. ocuklar fazla bir deiiklik grmyorlard. Anneleri, anneleriydi. Eskisi gibi ihtiya duyduklarnda hep vard. Arkadalaryla birlikte olduunda da, yalnzken de onlara mutlu grnyordu. Richard muhasebe okudu, Bay Hayes ona damadnn yannda parlak bir i buldu. Bay Hayes'in gzbebei, tek kz Marianne ok yakkl ve cana yakn biriyle, Paul Malone'yle evlenmiti. Gen adam, kendi kiiliini Hayes'lerin servetiyle birletirince baar basamaklarn hzla trmanmaya balad.

Veronica tp fakltesinde parlak notlar alarak snf geiyordu. nsanlarn sorunlarnn ya gemilerinden ya da kafalarndaki dertlerden kaynaklandm dndnden uzmanln psikiyatri dalnda yapmak istiyordu. kizler de kimliklerini ayrmay baarmlard. Biri niversitenin sanat blmne dieri de mlkiyeye yazlmt. O grkemli ev hl Connie'nin admayd. Alacakllara para verilirken evin satlmasna gerek kalmamt. Connie'nin avukatlar irketin krnn bir blmnn eskisi gibi onun adna aktarlmas iin srar ediyorlard, ama Connie'nin bunu isteyecek gc kalmamt. - O, yllar nceydi. ocuklarn geleceini dnmek zorunda olduum bir zamand, diye yantlyordu avukatlarnn srarlarm. - Gereki olursak ayn anlamay yeniden hayata geirmemiz gerekir. Yeni bir sorun karsa btn mahkemeler vicdanen lehinize karar verir, ama yine de... - Nasl bir sorun ? diyordu Connie. Harry'yi baka kadnlarla sk sk Quentin's'te gren avukat sr vermeden, "Sadece byle olmas daha iyi olur" diyordu. - Peki yleyse. Ama dramlar yaratmadan veya onurunu krmadan. Gemi, geride kald... - Hi dram yapmayacaz. Her ey sessizce hallolacak, Bayan Kane. Gerekten de yle olmutu. Ktlar imzalanmak zere Harry'ye gnderilmiti. Hibir tartma olmamt. Evrak imzalad gn yz sert ve acmaszd. Connie onu o kadar iyi tanyordu, ruh halini yznden yle iyi okuyabiliyordu ki... Aka bir ey sylemeden yolunu bulup cezalandracandan emindi. O akam, "Birka gnlne gidiyorum" dedi. Hibir aklama yapmadan, en ufak bir bahane bulmaya gerek duymadan. Connie, yemee kalmayacan bile bile akam yemeini hazrlyordu. Ne de olsa eski alkanlklar vard... Hibir ey iyi gitmese de Connie her ey yolundaym gibi davranmaya almt. Byk zen ve dikkat gerektiren bir imi gibi domatesli yeil salatay kartrmaya devam etti. - Yorucu bir yolculuk mu ? diye sordu. Nereye ve kiminle dememek iin... - Yorucu denemez, dedi Sesi sertti. Birka gnlk tatille birletirmeye karar verdim. - yi olur. - Bahamalar'da, dedi Harry. Aralarnda sessizlik asl kald. - Yaa... dedi. - Umanm kar kmazsn. Yani bizim iin zel bir yermi gibi

dnmyorsun, deil mi ? Connie yant vermeden frndan domuz pirzolalarn kartt. Neyse yokluumu hissettirmeyecek o kadar ok ey var ki... rnein, yatrmlarn, kelepelerin, iin her blmndeki hisselerin, haklarn... Harry hrsndan konua-myordu. Diz kp yapt iyilikler iin teekkr ederek kucanda alad gnler ne kadar geride kalmt? Connie gibi mkemmel birini hak etmediini syleyen, bir daha onu hi yalnz brakmayacana ant ien o deil miydi ? imdi ise ne kadar gerekli olduunu bile bile parasn korumak istemesine bu kadar fkelenme hakkn kendinde nasl gryordu... - Bunun bir formalite olduunu senden daha iyi bilen yok, dedi Connie. Yznde tkrr gibi bir ifade belirdi. "Tpk kacam bu i seyahati gibi bir formalite..." dedi. Sonra bavulunu toplamak iin st kata kt. O akam Siobhan'n evine gittiini anlad Connie. Yarn yola kyorlard. Harry gidince tek bana akam yemeini yedi. Akamlan yalnz yemeye alkt. Mevsim yazd, saat ilerlemiti. Baheden ku sesleri geliyordu, baheyi evreleyen yksek duvarlarn ardnda akan trafiin sesi bouk bouk duyuluyordu. O akam istese gidebilecei en azndan bir dzine yer vard. Asl istedii Jacko'yla buluup sinemaya gitmekti. O'Connell Soka'nm kesinde durup hangi filmi greceklerini tartmak. .. Ama bu o kadar komik bir dnceydi ki. Jacko haklyd, aralarnda sylenecek bir ey kalmamt. Jacko'nun oturduu o orta snf siteye gidip BMW'sinin kornasn almak oyun oynamaya benzerdi. Hayatta yanl seim yaptn dnen, tm yaamn o seimden dolay pimanlk duyarak geirenlere aptal denirdi. Jacko'yla evlenseydi daha mutlu olacan kim syleyebilirdi? Belki onunla da yataa girmekten Harry kadar nefret edecekti. Onunla evlenseydi kendini bu kadar yalnz hissetmeyecei kesin olan tek eydi. Harry iki bavulla aa indiinde akam gazetesini okuyordu. Bahamalar'da tatil ciddi bir eye benziyordu. Seyahate kmasnn olay yaratmam olmas hem rahatlatm hem de kukulandrmt. Gzlklerinin zerinden glmseyerek kocasna bakt ve "Soranlara ne vakit dneceini syleyeyim?" dedi. - Sylemek mi? Kime sylemen gerekecek? - Mesela ocuklanna. Ama onlara kendin sylemisindir. Arkadalardan, brodan veya bankadan soranlara. - Brodakiler biliyorlar, dedi. - yi yleyse. Arayanlara Siobhan'a sormalarn syleyebilir miyim ? Yz son derecede samimiydi. - Siobhan'n da Bahamalar'a geldiini ok iyi biliyorsun.

- yleyse baka kime sorabilirler? - Doru drst davransaydn kesinlikle gitmezdim, Connie. Vergi mfettii gibi beni kstrp sktrmasaydn... - seyahati olduuna gre nasl olsa gitmen gerek. yle deil mi ? dedi sakin bir sesle. Harry de kapy hzla arparak evden kt. Gazeteyi okumaya devam etmek istedi. Buna benzer o kadar olay yaamt ki. Harry'nin evden kp gittii, kendisinin arkasndan alad... Bir hayat byle geemezdi. Jacko tabi ki kursa yazlmamt. Bu tr eyler ancak hayal dnyasnda olurdu. Ama Connie o kurslardan ok zevk alyordu. Kendi akran olan o muhteem kadn, Signora retmen olarak yaratlmt sanki. Hi sesini ykseltmeden herkesin dikkatini toplamay bilirdi. Kimseyi knamaz, ama herkesin renmesi gerekenleri bilmelerini beklerdi. - Constanza... Sanrm saatleri tam renmedin. Sadece sono le due veya sono le tre demeyi biliyorsun... Her zaman saat u demek yeterli olsayd bir ey demezdim, ama buuklar ile eyrekleri de renmen gerek. Byle zamanlarda, utan iinde olan Bayan Constance Kane, "zr dilerim, Signora" derdi, "Bu hafta iim oktu, ezberleyeme-dim." - Gelecek hafta iyice renmeni istiyorum, derdi Signora. Connie de evde kulaklarm tkayarak sone le sei e venti diye baryordu. Nasl olmutu da Connie kendini evinden kilometrelerce uzakta, okul dedikleri bir barakada, bir sr yabancyla bir arada smfta oturup bir azdan ark sylerken, nl resimleri, heykelleri ve binalar adlandrrken, talyan yemei tadarken ve talyanca operalar dinlerken bulmutu? stelik yaptklarna baylyordu. Tatilden yank bir ciltle ve gittiinden daha iyi bir ifadeyle dnen Harry'ye anlatmaya alm, ama fazla ilgi grmemiti. - Seni o cehennemin dibine gitmeye zorlayan ne ? Arabann jant kapaklarna gz kulak ol, demekle yetinmiti. Vera da honut deildi. "Oras sana gre bir yer deil. Arabanla oralara giderek kaderini zorluyorsun. Aman yarabbi, altn saatini ltfen takma..." - Fakirler gettosu gibi alglamak istemiyorum. Yukardan bakmak istemiyorum.. - yle bir mahalleye gidecek ne var, anlamyorum ? Evine daha yakn talyanca renebilecein baka yer yok mu ? - Ben oray seviyorum. Hem derslerden birinde Jacko'yu greceimi umuyorum, dedi Connie muzipe glerek. - Aman yarabbi. Bana baka dert amadan hayat boyu yetecek kadar sorunun var bence. Vera kalarn kaldrm yzne bakyordu. Vera'nn hayat ok youndu. Hem Kevin'e iinde yardm

ediyor hem de torununa bakyordu. Deirdre "Kimsenin esiri olamam" diyerek evlenmeden iri ve muhteem bir bebek dnyaya getirmiti. Connie snftaki birok renciden holanyordu. rnein ciddi Bill Burke, yani Guglielmo ve renkli kz arkada Elizabetta. Bill, Harry ve ortaklarn kurtarma operasyonunu yapan bankada alyordu, ama olanlar bilmesine imkn yoktu. Bilse bile Cons-tanza'y tanr myd ? Bir de o cesur anne kz vard, Caterina ve Francesca. Onlarla olmaktan zevk alyordu. Sonra krek gibi elli Lorenzo vard. Connie'nin garson kz oynad sahnede lokantada mteri olan o iyi adam... Lorenzo, "Una tavola vicina alla finestra" derdi, Connie ise pencere resmi olan duvarn yanna bir karton kutu ekerek onu oturturdu. Sonra Lorenzo'nun smarlamak istedii yemekleri saymasn beklerdi. Lorenzo bu sayede ylan bal, kaz cieri veya deniz kestanesi gibi hi duymad yemek adlan renmiti. Signora ise araya girerek sadece kendi verdii listedeki yemekleri renmesini sylerdi. - Ama anlamyorsunuz, Signora. talya'da karlaacam insanlar hep kaliteli yemekler yiyecekler. Sizin bildiiniz pizzaclar deil. Sonra atk kal, karanlk bakl o korkun Luigi vard. talyanca'nn ban gzn yara yara konuan o adam. Normal hayatnda hi karlamayaca biri olsa bile baz derslerde e oluyorlard. Doktorculuk oynadklar sefer gibi.... Birbirlerine derin nefes almalarn syledikleri o sefer gibi... "Respiri profonda-mente perfavore Signora" diye baryordu Luigi, kulan lastik borunun bir ucuna dayayarak. 'Wow mi sento bene" diye Connie yantlyordu. Ve hepsi yava yava yazn talya'ya yapacaklar hayal seyahatin etrafnda birlemeye ve birlik olmaya baladlar. Snftakilerin tmne uak bileti alacak paras olan Connie bile sponsorluk ve ucuz bilet fiyatlar tartmalarna katld, artr uaklar iin nceden para yatrlmas gerektiini konumaya balad. Gerekten hep birlikte bir seyahat tertiplenirse o da katlmaya kararlyd. Connie okulun gittike dzeldiim fark ediyordu. Bakm artyor, okul boyamyor, yeni aalar dikiliyor, bahe dzenleniyordu. Krk dkk bisiklet barna bile yenilenmiti. talyanca kursunun baarsn vmek iin zaman zaman snfa gelen yakkl ve cazip mdr Bay O'Brien'a, "Okulu gerekten yeniletirdiniz" dedi. - Zor i, Bayan Kane. Kocanz vastasyla karlatnz paral kiilere biraz bizden sz ederseniz ne kadar minnettar olacamz bilemezsiniz. Connie'nin kim olduunu bildii iin dierleri gibi Constanza diyemiyordu, ama neden bu kursa yazldn merak ediyordu. - Onlar merhametsiz insanlar, Bay O'Brien. Bir lkenin geleceinin okullarna bal olduunu anlamyorlar. - Bana m anlatyorsunuz ? dye sordu Bay O'Brien iini ekerek. Zamannn ounu bankalarda form doldurarak geiren ben deil miyim? retmenin ne demek olduunu unutacak kadar...

- Kannz, aileniz yok mu, Bay O'Brien? Connie, bu adama neden byle bir konuda soru sorduunu anlayamyordu. Aslnda merakl biri hi deildi. Otelde alrken soru sormak yerine iyi bir dinleyici olmann faydalarn renmiti. - Hayr, evli deilim. ocuum da yok. - Okuluyla evli olan biri iin bylesi daha iyi sanrm. Bence insanlarn ou hi evlenmemek'. rnein benim kocam... Tony ne demek istiyorsunuz der gibi kalarn kaldrd. Connie bir anda ne kadar ileri gittiini fark ederek, "zr dilerim" dedi, "Sakn yalnz braklm kadn rol oynadm sanmayn. Sadece bir gzlemde bulunuyordum, o kadar." - Aslnda evli olmay ok isterdim. Bu da benim kendimle ilgili bir gzlemim, dedi. Okul mdrnn bylesine zel bir konuda aklamada bulunmas nazik bir hareketti. Yaplan bir itirafa baka bir itirafla karlk veriyordu. Benim sorunum bu yaa kadar kendime uygun biriyle karlamam olmam... - Yanzn ilerlemi olduunu dnmyorsunuz herhalde ? - Evet, yle. yleyim nk o bir ocuk gibi. Aslnda Bay Dunne'n ocuu. Bu szleri sylerken bayla okul kapsnda kursa katlanlarla vedalamakta olan Aidan Dunne ile Signora'y iaret ediyordu. - O da sizi seviyor mu ? - Umarm. Sanrm. Ama ona uygun deilim, ok yalym. Yanl biriyim... Sonra baka sorunlar da var. - Bay Dunne ne diyor? - Haberi yok, Bayan Kane. Connie derin bir nefes ald. "Baka sorunlar derken ne demek istediinizi anlyorum" dedi. "Sizi o sorunlar zmeniz iin yalnz brakaym." Daha fazla soru sormad iin minnettar olan Bay O'Brien, Connie'ye glmsedi. "Kocanz iiyle evli olanlardansa deli olmal" dedi. - Teekkr ederim, Bay O'Brien. Arabasna bindi ve eve dnd. Bu kursa balad gnden beri insanlarla ilgili ne ok ey renmiti. Elizabetta dedikleri o kvrck sal acayip kz Guglielmo'nun talyanca'y iyice rendikten sonra talya'da bir banka yneteceini sylyordu; kzgn ifadeli Luigi ise "nsan bakasnda on iki bin poundluk bir yzk grse deerini anlar m" diye sormutu. Aidan Dunne da canl renklerde kullanlm hal satan bir dkkn adresi istemiti. Bartolomeo ise "ntihar eden birini

tandnz m" diye sormu ve bunu deneyenlerin baarana dek denemeye devam edip etmediklerini merak etmiti. Birka kez, bir arkada iin sorduunu tekrar etmiti. Francesca'nn kz m kardei mi olduu kesin olmayan Caterina da Quentin's'te le yemei yediini, enginarlarn muhteem olduunu sylemiti. Lorenzo da durmadan talya'da onu misafir edecek ailenin ne kadar zengin olduunu, onlar utandracak bir ey yapmamak iin dua ettiini tekrarlayp duruyordu. imdi de Bay O'Brien Bay Dunne'n kzyla ilikisi olduunu aklamt. Birka ay nce ne bu insanlardan ne de hayatlarndan haberdard. Yamurlu havalarda bazlarn arabasma alrd. Okulun resm olmayan servisi gibi alglamamalar iin bu ii dzenli yapmaktan kamyordu. Ama yeeninin oteline gitmek iin iki otobse binmek zorunda olan Lorenzo'ya kar bir zaaf vard. Lorenzo o otelde kapclk veya hademelik yapyor ve orada yayordu. Ders k, herkes televizyon izlemeye veya uyumaya evlerine veya pub'a, kahveye giderdi. Lorenzo ise almaya gidiyordu. Bir keresinde Connie'ye arabayla gitmenin iini ne kadar kolaylatrdn sylemiti. O gnden sonra Connie Lorenzo'yu arabayla gtrmeye zen gstermeye balad. Gerek admn Laddy olduunu rendi. Derse yardmc olmak amacyla birbirlerine talyanca adlaryla hitap ediyorlard. Laddy'yi talyan dostlan Roma'ya davet etmilerdi. Altm yalarnda, basit, neeli, iriyar bir adamd. Kapcs olduu otelin nne kadar, son model, pahal bir araba kullanan bir hanmn getirmesini ok olaan karlyordu. Zaman zaman, kardeinin olu, yeeni Gus'tan sz ederdi. Hayatn almakla geiren, ama iler dzelmezse elindeki oteli kaybedecek olan Gus'tan... Bir sre nce bir panik yaanmt. Bir sigorta ve yatrm irketinin ileri bozulmutu. Son dakikada bir mucize olmu zarara urayanlarn paralar geri verilmiti. Huzurevinde yaayan Loren-zo'nun kardei olanlara ok zlmt. Ama Tanr yardm etmi, tek olu Gus'n iflas etmediini renecek kadar mr tanmt kardeine. O da mutlu lmt. Connie anlatlanlar dudaklarm srarak dinliyordu. Harry'ye kalm olsayd yzst braklacak insanlar bunlard demek... Peki imdiki yeni sorun ne diye merak etti. Aslnda her ey o eski olayla balantlyd. Parasal sorunlar olan, sonra da borlarn deyen irket herkesi tekrar yatrm yapmaya zorlamt. Adeta paralarn geri verdii iin irkete minnet borcu demek gibi bir eydi bu... Lorenzo iin asln tam olarak anlamamt, ama yeeni iin endie ediyordu. Gus ok aresizdi. Her yolu denemiti. Otelin yenilenmesi gerekiyordu. Salk yetkilileri otelin yangna kar korunmasz olduunu savunuyordu. Oysa Gus'n bu deiiklikleri yapacak paras kalmamt. Elinde ne varsa irkete yatrmt. Yatrmm paraya evirmesine hi olanak yoktu. Bahama yasalanna gre byle bir yatrm ancak ok ok nceden haber verilerek paraya evrilirdi. Connie, bu szleri duyunca arabasn yol kenarna ekti. - Bana bir daha anlatr msn, ltfen Lorenzo? Yz bembeyazd. - Ben mal konularda uzman deilim ki Constanza.

- Yeeninle konuabilir miyim ? Ltfen. - i konusunda konumamdan holanmayabilir... Lorenzo bu iyi kalpli kadna bu kadar ald iin pimanlk duyuyordu. - Ltfen, Lorenzo. Gus'la konuurken Connie bir bardak konyak istemek zorunda kalmt. Duyduklar o kadar rezilane o kadar irenti ki... irkete yatrdklar paray geri aldktan sonraki be yl iinde Gus ve onun gibi kim bilir ka kiiye Freeport ve Nassau'da kurulu iki i] irkete para yatrmalar iin bask yaplmt. Connie, alayarak irketlerin Harold Kane ve Siobhan Casey tarafndan ynetildiini grd. Gus ile Lorenzo neden aladn anlamadan aknlkla onu izliyorlard. Connie nce ek defterini kartarak Gus'm adna ykl bir ek imzalad, sonra otelin yeniden dzenlenmesine yardmc olacak inaat ve dekorasyon ileri yapan arkadalarnn adm verdi. Ardndan da kendi adm vermemeleri artyla elektrik ileri yapan iyi bir firmann adn da verdi. - Btn bunlar neden yapyorsunuz, Constanza? Gus aknlk iindeydi. Connie Gus'n elindeki evrakn stndeki isimleri gsterdi. "Bu adam benim kocam, kadn ise metresi. Yllarca ilikilerini grmezlie geldim. Onunla yatmas vz geliyor. Ama benim paramla namuslu insanlar dolandrdn duymak... Aman Tanrm!" Onlara deli deli bakan, aklm karm biri gibi grndn dnd. Gus yumuak bir sesle, "Bu paray alamam, Bayan Kane" dedi. "Yapamam. Bu ok fazla bir para." - Sal gn grrz, Lorenzo, dedi Connie ve hemen kp gitti. Ka perembe akam Harry'yi evde bulmay mit ederek ve ounlukla evi bo bularak ieri girmiti? Bu akam da farkl deildi. Saat ge olmasna karm babasnn eski arkada T. P. Murphy'ye telefon etti. Sonra da avukat arad. Ertesi sabah bulumaya karar verdiler. Sulamalardan ve pimanlklardan arnm bir toplant yaptlar. Konumalan sona erdiinde gece on bir olmutu. - imdi ne yapmay dnyorsunuz ? diye sordu avukat. - Harcourt Meydan'na telefon edeceim. Harcourt Meydan polisin kaaklk ubesinin olduu yerdi. Harry o gece eve gelmedi. Connie ise hi uyumad. Bunca yl byle bir evi korumann ne kadar gln olduunu fark etti. ocuklarn kendi evleri vard. Solgun bir yzle arabasn alarak ehre indi. Sonra derin bir nefes ald ve kocasnn o gne kadar sregelen hayatn sona erdirecek bir

konuma yapmak zere Harry Kane'in brosunun merdivenlerini kmaya balad. Avukatlar bu konunun ok tartlacan, gazetelerde ve tel-vizyonda ok sz edileceini sylemilerdi, onun adnm da kir-letilecei konusunda uyarmlard. Bu bakmdan evinden baka bir yerde kalmasnn daha doru olacan sylemilerdi. Yllarca nce, bir gn annesi Dublin'de oturmak ister diye ufak bir daire satn almt. Deniz kenarnda, giri katyd. "Daha uygun bir yer olamaz" diye dnd. "Gerekli eyalar birka saatte tarm" dedi kendi kendine. - Birka saatten fazla olmasm, demilerdi. Harry'yle tek bana grmek istemiti. Harry, alma odasnda, brosunun boaltlmasn seyrediyordu. "Tek isteim nemli biri olmakt" dedi. - Bunu daha nce de syledin. - Evet. Demek ki tekrarlyorum. Bir eyi iki kere sylemek yalan sylemek demek deil. - Her zaman nemli biriydin. Bandan beri. Senin istediin bu deildi. Sen her eye sahip olmak istedin. - Yapmamalydn. Aslnda her eyin yolundayd. - Her zaman her eyim yolundayd benim, dedi Connie. - Hayr deildi. Sen frijid, kskan bir orospusun. Hep yleydin... - Siobhan Casey'in sana verdii hibir eyi kskanmadm. Hibir zaman. Sesi sakindi. - yleyse bunu neden yaptn? - Hakszlk yaptn iin. Bir kere uyarlmtn. O zaman seni kurtarmtm. Bu sana yetmedi mi ? - Sen erkekleri hi tanmyorsun. Hi. Tkrr gibi konuuyordu. Onlan mutlu etmeyi bilmediin gibi paran alp ban okamana raz olarak bir erkein erkek kalabileceini sanyorsun. - ocuklar iin gl grnsen iyi olur, dedi. - Defol buradan, Connie. - Son olaylarda senden yana ktlar, sevgilerini hi esirgemediler. Kendi hayatlar olsa bile sen onlarn babassn. Sen, kendi babana deer vermeyebilirsin ama ou insan byle dnmez. - Benden gerekten nefret ediyorsun, deil mi. Hapse atlacam iin bayram ediyorsun....

- Hayr. Hem hapiste fazla kalmazsn, nasl olsa bir yolunu bulursun. Sen hep bir yolunu bulursun. Odadan kt. Koridorda, bir kapnn stnde Siobhan Casey'in ad yazl bir plaket grd. O odadaki dosyalan ve yazlm programlarn toplayan memurlar gzne iliti. Siobhan'a destek olacak ne bir arkada ne de ailesi vard demek. O bankaclar, kaaklk ubesi memurlar ve avukatlarn arasnda oturuyordu. Connie, kapdan kp arabasna doru ilerlerken bacaklarnn titremediini fark etti. Uzaktan kumandal anahtarla arabasn at ve deniz kenarndaki yeni evine doru yola kt. Laddy Signora rencilerine talyanca adlar seerken tam eviri yerine baharflerin uymasna zen gsterirdi. Gertie diye bir kadn vard. Asl ad Margaret olmalyd, yle olunca talyanca ad da Margaretta olacakt. Oysa Gertie kendini Margaretta olarak hi dnmediinden ona "Gloria" diyorlard. Gertie bundan o kadar holanmt ki adn deitirmeyi, bundan byle Gloria'y kullanmay bile dnr olmutu. Hevesli, iriyan adam adnn Laddy olduunu sylyordu. Signora bir an duraklad. "Bu adn asimi aramaya demez" dedi kendi kendine, "yisi mi az dolusu bir ad bulalm, Laddy'yi ok daha mutlu etmi oluruz." "Lorenzo" diye bard. Laddy bu isimden holanmt. "Btn Laddy'lere talya'da Lorenzo mu derler?" diye sordu. - Evet, Lorenzo, dedi Signora, iyice vurgulayarak. - Demek, Lorenzo, yle mi? Yeni adndan ok mutluydu. Arka arkaya, "Mi chiamo Lorenzo" diye tekrar ediyordu. Laddy, 1930'lu yllarda vaftiz olduunda ona verilen ad John Matthew Joseph Byrne'd, ama herkes ona "Laddy" derdi. Be kzdan sonra domutu. Bu doum, ailenin kk iftliinin sonsuza dek korunacan simgeliyordu. iftlii ynetecek bir erkek ocuklar vard artk. Ama olaylar her zaman beklendii gibi gelimez. Laddy, amurlu ukurlardan atlayarak, yapraklarndan yamur damlayan aalarn altmdan geerek okuldan dnd bir gn karsna dizilmi be kz kardeini grnce ok kt bir eyler olduunu anlad. nce, ok sevdii kpei Tripper'n bana bir ey geldiini dnd. Patisini mi yaralamt yoksa bir tarla faresi tarafndan srlm myd ? Alayan kz kardelerinin yanndan eve girmeye alt. Ama kardeleri onu engellediler ve anne ile babann cennete gittiini sylediler. Artk ona kz kardeleri bakacakt. - kisi de ayn anda nasl giderler ?

Laddy sekiz yandayd. ok ey biliyordu. nsanlar teker teker cennete giderlerdi. Arkada kalanlar siyahlara brnr ve alard. Oysa syledikleri doruydu. El arabasn tren yolundan iterken araba raylara taklm ve ne olduunu anlamadan trenin stlerine doru geldiini fark etmilerdi. Laddy, her ne kadar Tann'nn bunu zaman geldii ve yanna almay istediinden yaptn kabul etse de neden bu yolu setiini yllarca sorgulamt. Bu olay herkesi zmt. Treni kullanan zavall makinist bir daha iyileememi, sonunda kendini tmarhanede bulmutu. Anne ile babay bulanlar konuyu kimseyle konumak istememilerdi. Laddy bir keresinde rahibe, "Tann anne ile babay yanna almak istediyse neden ar bir zatrree araclyla yapmad" diye sormutu. Rahip de ban kayarak bunun bir sr olduunu, dnyada tm olup bitenleri anlamak iin Tann kadar bilgili olmak gerektiini, bunun da imknsz olduunu sylemekle yetinmiti. Laddy'nin en byk ablas Rose, blgedeki devlet hastanesinde hastabakcyd. ini brakp ailenin bana gemiti. Hayat yalnzlk iinde geiyordu, erkek arkadamn onu grmek iin bir buuk mil yrmesi gerekiyordu, her geliinde bir sr ocukla ilgilenmesi gerektiinden artk gelmez olmutu. Rose, ocuklara mutlu bir yuva salamt. Her akam mutfak masasmda devleri denetler, giysileri ykar, yamar, yemek piirir, evi temizler, sebze yetitirir, kmes hayvanlarna bakard. iftliin ilerine yardm etmesi iin Shay Neil adnda bir iiyi tutmutu. Shay, ufak sr srsyle ilgilenir ve iftliin dzenli almasna yardm ederdi. Fuarlara ve pazaryerlerine gider, anlamalar yapard. iftlik evinin dnda bamsz bir binada otururdu. Komularn laf sylemesine izin vermemek iin... Komular, bir ii ile o kadar kz ocuunun ayn evde yaamasn uygun gr-meyebilirlerdi. Bryne ailesinin kzlan iftlikte yaamaya devam etmediler. Rose hepsinin gerekli snavlar vererek gitmelerini salad. Biri hastabakc olmaya, dieri retmen okuluna, ncs Dublin'de bir dkknda almaya, drdncs de devlet memuru olmaya... Rahibeler ve Rose elbirliiyle kzlara iyi birer gelecek hazrlamak iin abalamlard. Herkes byle diyordu. Rose, Laddy'yi de iyi yetitirmeye byk zen gsteriyordu. Laddy, on alt yandayd ve annesi ile babasm nerdeyse unutmutu. Anlarnda sadece sabrl ve neeli Rose vard. Aptal olduunu sylemeyen Rose... Saatlerce Laddy'yi altrr, rettiklerini unutmamas iin defalarca tekrarlamaktan yksnmezdi. Ertesi sabah rendiklerinin bir ksmn unuttuunu fark etse bile hi kzmazd. Okuldaki arkadalanyla konutuka kimsenin Rose kadar iyi bir annesi olmadn fark etmiti. Laddy'nin on alt yama bast yl iki dn vard. Kz kardelerinin evlilikleri iin gerekli btn hazrlklar, yemekleri Rose yapm, misafirleri o arlamt. ki dn de byk olay

olmutu. Sonradan Shay'in yeni boyad evin nnde ekilen resimler duvarlara aslmt. Shay btn zamann iftlikte geiriyordu, yine de daima geri planda kalmay severdi. Gndelikle alan bir ii olduunun bilincinde, misafirlere karmamaya zen gstermiti. Sonra sra Laddy'nin ngiltere'de alan kz kardeine geldi. O, ok sade bir dn istediini sylyordu. Bu, hamile kaldn, onun iin sade bir nikhla yetineceini ifade ediyordu. Rose, kardeine mektup yazm, faydal olacaksa Laddy'yi alp gelmeye hazr olduunu bildirmiti. Kardeinin cevab minnet doluydu, gelmelerine gerek olmadn belirten alt izilmi szcklerle doluydu. Hastabakc olan kardeleri Afrika'ya gitmiti. Komular Byrne ailesinin artk yerlerine yerletiini sylyorlard. Laddy ileri devralana dek iftlii Rose ynetecekti. "Tabi Laddy bir gn iftliin sorumluluunu stlenecek duruma gelirse" diyorlard. Herkes Laddy'nin biraz yava kavrayan biri olduunu dnyordu. Laddy'nin ve Rose'un dnda herkes... Laddy on alt yanda olduuna gre u sralarda orta dzey diplomasn almak zere youn bir almann iinde olmalyd. Oysa bu konuya deinen yoktu. - Tannm, Kardeler'de her eyi ne kadar hafiften alyorlar, demiti Rose bir gn. imdi youn bir ekilde derslerinizi tekrarlamakla megul ve ok ders alyor olmalsnz. Oysa... Sizin Kardeler'de hi hareket yok. - Bu yl o diplomay alacam sanmyorum, dedi Laddy. - Alacaksn tabi. Drdnc snftasn. imdi almazsan ne zaman alacaksn ? - Gerald Birader hibir ey sylemedi ama. Can sklm gibiydi. - Ben hallederim, Laddy. Rose hep her eyi hallederdi. Otuz yana varmak zereydi. Koyu kumral sal, ho bir ka-

dindi. Her zaman neeli ve gleryzlyd. Gemi yllarda Rose'a ilgi duyan birok erkek olmutu. Ama o hibirini yaklatrmam-t. Onun grevi vard. O ailesine bakmak zorundayd. Ancak ocuklarn hayat dzene girdikten sonra akla ilgilenecek zaman olacakt... Bu szleri neeli bir kahkaha eliinde syler ve yaklaanlarn kalplerini krmamak iin iler ciddiye dnmeden reddetmeye zen gsterirdi. Rose, Laddy'nin her zaman iyilikle sz ettii Gerald Birader'i grmeye gitti. - Rose, kzm, gzn a. Laddy, bu okula gelmi gemi en iyi ocuk, ama kafasnn iinde iki kuruluk beyin yok. Rose hrstan yznn kpkrmz olduunu hissetti. "Korkarm anlamyorsunuz, Birader" dedi. "yle hevesli, ylesine renmek istiyor ki... Belki snf fazla kalabalktr..."

- Parmayla szckleri izlemeden okuyamyor. yle yaptnda bile zorla okuyor. - O sadece kt bir alkanlk. Ben vazgeilirim... - Ben on yldr vazgeirmek iin urayorum, ama bouna! - Dnyann sonu deil ya! Hibir snavnda baarsz deil. ok kt sonu ald herhangi bir snav var m ? Orta dzeyini alacak, deil mi ? Gerald Birader bir ey sylemek ister gibi azn at, sonra duraklad. Hayr, Birader, ltfen ne diyecekseniz ekinmeden syleyin. kimiz de onun iyiliini istiyoruz. Bilmem gereken bir ey varsa ltfen syleyin. - Hibir snava girmedii iin kt bir sonu almad... Laddy'nin onurunun krlmasn istemedim... Neden hep snf sonuncusu olsun? - Peki bakalan snavdayken o ne yapyor? - Benim iin baz iler yapyor. O kadar iyi ve gvenilir bir ocuk ki... - Ne tr iler, Birader? - Kitap kutularn tamak veya retmenler odasndaki minenin ateine bakmak gibi eyler. Ya da postaneye mektup gtrmek... - Siz imdi bana kardeimin Kardeler'e hademe olmas iin mi okul taksidi dediimi sylyorsunuz ? - Rose Byrne, adamn gzleri nemliydi. Her eyi ters tarafndan almaktan vazge. Hem nasl bir taksitten sz ediyorsun? Ylda birka pound... Laddy burada mutlu. Bunu sen de biliyorsun. Onun iin en nemli ey mutlu olmas deil mi ? Laddy'nin orta dzeye veya baka herhangi bir snava girmesini aklndan kart. Sana sylemeye altm ey ocuun yava alglad. Bu okuldan gelip geen birok ocuk iin keke bu kadarn syleyebilseydim. - Ben imdi onu ne yapacam, Birader? Bir tanm kolejine gider diye dnmtm. iftilik renmek iin... - Baaracan sanmyorum, Rose. O tr bir koleje girse bile... ki girebileceini sanmyorum... - Peki iftlii nasl ynetecek ? - iftlii o ynetmeyecek. Sen yneteceksin. Bunu bandan biliyordun sanrm. Oysa Rose bilmiyordu. O ana kadar bilmiyordu. inde byk bir skntyla eve dnd.

Shay Neil elinde trmk, gbreleri bir kenara yyordu. Her zamanki gibi bayla sert bir selam verdi. Laddy'nin yal kpei Tripper ho geldin der gibi havlyordu. Laddy kapya gelmiti. - Gerald Birader benim hakkmda kt bir ey mi syledi ? diye sordu merakla. Gzlerinde byk bir korku seziliyordu. - Okuldan gelip geen en yardmsever ocuk olduunu syledi. Farknda olmadan ufak bir ocukla konuur gibi konumutu. Karsnda sanki rahatlatlmas gereken bir bebek vard. Byle davranmaya devam etmemek iin kendini uyard. Oysa Laddy hibir ey fark etmemiti. ri yzn geni bir glmseme kaplad. "Gerekten mi ?" - Evet. Senin harika mine yaktn, kitap tadn, verilen her ite ok baanl olduunu syledi. Sesindeki zntnn fark edilmemesi iin gayret sarf ediyordu. - Evet. ocuklarn ouna gvenmiyor, ama bana gveniyor. Laddy gurur duyuyordu. - Biraz bam aryor, Laddy. Canm ne istiyor biliyor musun? Bana bir bardak ay ile bir dilim soda ekmei getirmeni... Shay'in ayn da hazrlar msn ? - ki dilim jambon ile bir de domates keseyim mi ? - Evet, Laddy. Harika olur. Rose yukar kata kp yatana uzand. Nasl olmutu da bugne kadar kardeinin geri zekl olduunu anlamamt ? Anneler, babalar hep byle yaparlar, ocuklarn gereinden fazla m korurlard ? Neyse, artk evlenemeyeceine gre bunun cevabn hi renmeyecei kesindi. Geri zekl erkek kardei ve aksi suratl iisiyle bu iftlikte yaayacak, burada lecekti. Umutla bekledii bir gelecekten yoksundu artk. Hayat bugne kadar nasl getiyse sonsuza dek yle geecekti. Bugne kadar yaamn aydnlatan k sanki birden snmt. Her hafta kz kardelerinden birine mektup yazard. Bylece her biri en az ayda bir kez haber alrd. Onlara iftlii anlatr, Laddy hakknda ufak tefek bilgiler verirdi. Oysa artk mektup yazmak zorlamt. Acaba kardeleri Laddy'nin geri zekl olduunu fark etmiler miydi ? Hayatn Laddy iin feda ettiini dndkleri iin mi onu bylesine verek minnettar olduklarn sylyorlard ? Oysa kendisi ne yaptnn farknda deildi. Annesi ile babasnn urad kazadan sonra genliinin tadna varamadn, hemirelik okuluna gidemediini biliyor, iinde onlara kar byk bir hrs besliyordu. O el arabasn itmelerine ne gerek vard, arabann raylarda sktn grnce neden kendilerini kurtarmamlard ?

Elinde yeenlerinden birine gnderecei doum gn tebrik kart ve on ilin vard. Paray zarfa koyarken iten iyi para kazandn sandn dnd. Ne de olsa bir iftlii vard. Oysa o iftlii ne kadar istemediini bilselerdi. Laddy'ye lene dek mutlu bir hayat salayacak birileri ksa iftlii arkasna bakmadan vermeye nasl hazr olduunu kim bilebilirdi ? Her yaz ehirde lunapark kurulurdu. Bu yaz, Rose da Laddy'yi gtrmt. Birlikte arpan arabalara ve uan koltuklara binmilerdi. Trenle korku tneline girmilerdi. Laddy bararak koluna yapm, yolculuk bitince tekrar binmek iin bir ilin daha istemiti. Birok kasabalyla karlamlard, hepsi de Rose'a ilgiyle selam veriyorlard. Rose Byrne insanlann beendii, takdir ettii biriydi. Neden olduunu imdi daha iyi anlyordu. nsanlar ona hayatn feda ettii iin hayranlk duyuyorlard. Kardei ok eleniyordu. - Yumurta parasn da harcayabilir miyiz ? - Birazn. Hepsini deil. - Lunaparktan daha iyi harcayacak neresi var? diye sordu Laddy. Biraz sonra kardeinin Yzk oyunundan kazand heykelcikle kendisine doru geldiini grd. Elinde heykeliyle nasl da gururlanarak ilerliyordu... Yannda bir ses, "istersen heykeli iftlie gtrrm. Btn gn elinizde tamazsnz" diyordu. Konuan Shay Neil'di. "Bisikletimin sepetine koyarm." Gazete kdna sanl o kocaman heykeli btn gn tamak gerekten g olacakt. Rose minnet dolu bakla gen adama glmsedi. "Sen gerek bir kurtancsn, Shay. Hep gerektii zamanda gerektii yerde bulunursun." - Teekkr ederim, Rose. Sesinde bir tuhaflk seziliyordu. Sanki ikiyi fazla karm gibiydi. Birden Shay'e dnd. Neden olmasn? zin gn deil miydi ? sterse iki iebilirdi... Onun da hayatnn mkemmel olduu sylenemezdi. Evin yannda ufak bir kulbede yaamak, btn gn hayvan pisliiyle uramak, inek samak... Bildii kadar ne ailesi vard ne de fazla arkada... zin gnnde birka kadeh iki ierek rahatlamasn ok grmemek gerekiyordu... Shay'den aynldlar. Laddy'yi falcya doru yneltti. "Bir deneyelim mi? Ne dersin?" Lunaparktan aynlmamalanna o kadar sevinmiti ki Laddy... Eve dnmek isteyecek diye d kopmutu. "Falma baklmasn ok isterim" dedi. ingene Ella uzun uzun avucuna bakt. nnde, oyunda ve sporda ok baanl bir hayat grdn syledi. mr uzun olacakt, insanlarla ilgili bir ii olacakt. Ve seyahat edecekti. Denizan bir lkeye seyahat grnyordu. Rose iini ekti. Bu ana kadar her ey iyi gidiyordu. Seyahat laf nereden kmt ? Laddy hibir zaman denizan bir lkeye gidemeyecekti. Rose gtrmezse, hibir yere gidemeyecekti. Byle

bir eyin gereklemesine hi olanak yoktu. - imdi sra sende, Rose, dedi. ingene Ella sevinerek Rose'a dnd. - Benim geleceim belli, Laddy. -Bellimi? - Elbette. Benim geleceim seninle birlikte iftlii ynetmek. - Ama ben insanlarla tanp denizan lkelere seyahat edeceim. - Tabi, tabi. Doru, dedi Rose. - yleyse sen de elini ver ltfen sevgili Rose. Heyecanla sylenecekleri bekliyordu. ingene Ella, Rose'un bir sene dolmadan evleneceini grd. Bir ocuu olacakt ve bu ocuk ona byk mutluluk verecekti. - Ben de denizar lkelere gidecek miyim? diye sordu en azndan nazik grnmek iin. Hayr, ingene Ella, Rose'un seyahat edeceini grmyordu. Salnda ufak tefek sorunlar olacak, ama uzun srmeden her ey yoluna girecekti. Kadnn parasn verdikten sonra dondurma aldlar ve eve yneldiler. Bu akam o yol ok uzun grnyordu Rose'a. Elinde heykel olmad iin Tanr'ya krediyordu. Laddy ise geirdii gzel gnden ve korku tnelinden nasl korkmadndan sz ediyordu. Rose ocakta yanan atee bakarak ingene Ella'y dnd. "Ayn insanlarla ehirden ehire, kasabadan kasabaya giderek para kazanmak da bir yaam biimi" diye iinden geirdi. Kim bilir, belki de arpan arabalarda alan adamla evliydi. Laddy, elinde o gn ald izgi roman, yatmaya gitti. Rose, "Lunaparktakiler u anda ne yapyorlardr" diye dnyordu. Kapanma saati gelmiti. alanlar, renkli ampulleri sndrm, st kapal arabalarna dnyor olmalydlar. Tripper, minenin yanma yatm horluyordu. Laddy de yukarda uyumu olmalyd. Dars karanlkt. Rose evliliini, olacak tek ocuunu ve ilerde karlaaca salk sorunlarn dnd. Yetkililer aslnda fal bakmak gibi samalklar yasak etmeliydiler. Anlatlanlara inanacak aptallar vard. Karanlkta uyand. Nefes alamyor, bouluyordu. stnde korkun bir arlk hissetti. Korku iinde abalamaya balad. Dolap m devrilmiti ? Dam m kmt ? Kmldamaya, barmaya alrken azn rten bir el fark etti. Keskin bir iki kokusu duyuluyordu. Bir anda Shay Neil'in yatana girip stnde olduunu anlad. Ban adamn elinden kurtarmaya abalad. "Ne olur yapma, Shay. Ltfen bunu yapma." Fsltyla konuuyordu. - Yapmam iin yalvanyordun, dedi yatrmaya alrken, bacaklarn aralayarak.

- Hayr, Shay. Bunu yapman istemiyorum. imdi gidersen hi olmam gibi davranrz. - Neden fsldyorsun yleyse. Shay da fsltyla konuuyordu. - Laddy uyanmasn diye. Onu korkutmamak iin. - Hayr yapmamza engel olmasn diye, uyanmasn istemiyorsun. - Sana her eyimi veririm. Ne istersen... - Hayr. imdi benim sana vereceklerimi konuuyoruz. Kaba, sert ve ard. Rose'un ba edemeyecei kadar glyd. ki seenei vard. Biri Shay'i dvmesi iin Laddy'yi uyandrmakt. Laddy'nin onu yrtk gecelii iinde yataa ivilenmi gibi grmesine raz myd ? kinci seenei adamn istediini yapmasma izin vermekti. Rose ikinci seenei seti. Ertesi sabah, btn araflar, yorgam ykad, geceliini yakt, odasnn penceresini ardna kadar at. Kahvalt sofrasnda, Laddy, "Shay gece yukar kata km" dedi. - Bunu nereden karttn ? - Senin iin kazandm heykeli merdiven sahanlnda buldum. O getirmi olmal, dedi Laddy geerli bir neden bulmu olmann gururuyla. - Doru. O getirmi olmal, dedi Rose. Her taraf rm gibi anyordu. Shay'a gitmesini syleyecekti. Laddy sonsuz sorular soracana gre hem ona hem de komulara geerli bir neden bulmak zorundayd. Sonra birden byk bir hiddet kaplad iini. Neden susuzken etraf aldatmak iin uydurma nedenler bulmak zorunda kalan o oluyordu ? Hayatnda duyduu en byk hakszlkt bu. O sabah Rose'un yaamndaki dier sabahlardan farksz bir biimde geti. Laddy'nin sandvilerini hazrlad, retmenlerin ufak tefek ilerini grmek iin onu okula yollad. Yumurtalar toplad, tavuklara yem verdi. O sabah, lene kadar araflar amar ipinde sallanrken battaniye de itin zerinde yaylm gnein altnda kurumay bekliyordu. Shay, sabahlar genelde kulbesinde tereyal ekmek yer, ay ierdi. len vakti kasabann an aldnda avludaki tulumbadan su ekerek elini yzn ykar ve le yemei iin eve girerdi. Her gn et yemezdi. Zaman zaman orba olurdu. Ama her gn masada byk bir anak patates ile bir srahi su bulunurdu. Bir de ay olurdu. Shay, yemeini bitirince taban ve atal ban ykard. Bu ilem hep neesiz bir havada gerekleirdi. Rose ounlukla bir kede elindeki kitab okurdu. Shay konukan biri deildi. Bugn de le yemeini hazrlad. eri girdiinde gitmesi gerektiini syleyecekti. Oysa kilise anlar alm, Shay gelmemiti. altn duymutu Rose. nekleri samak iin ieri alm, yayklar dar brakmt.

Bu kez korkmaya balad. Tekrar zorla saldrmaya kalkacakt belki. Kovulmadn grmek onu yreklendirmi olabilirdi. Sadece Laddy'nin anlayamayaca bir grntyle karlamamas iin dn akam hareketsiz yatm tevik edici bir unsur olarak alglam olabilirdi. On alt yanda hibir olan ocuunun ablasn o durumda grmeye dayanamayacan, ama sz konusu Laddy olunca bunun daha da zorlatm biliyordu Rose. Saat ikide iyice rahatsz olmaya balamt. Shay'in le yemei iin eve gelmedii hi olmamt. Acaba kolundan tutup zorla yakalayaca bir yerde pusu mu kurmutu ? Bu kez hazrlkl olmaya kararlyd Rose. Mutfak kapsnn dnda damda biriken kuru dallar ve allar toplamakta kullanlan stnde kvrk iviler bulunan sopa vard. "yi bir silah" diye dnd. Sopay ald ve mutfak masasnn yanma oturarak nasl hareket edeceini planlamaya balad. Nasl olduunu anlamadan Shay'in mutfak kapsn ap ieri girdiini grd. Tam sopaya uzanaca srada bir tekmeyle sopay mutfan br ucuna frlatt. Yz bembeyazd ve grtlak kntsnn inip kalkt grlyordu. "Dn akam yaptm yapmamalydm" dedi. Rose yerine oturdu. Bacaklar titriyordu. "ok sarhotum. Sert ikilere hi alk deilim. kili olduum iin byle davrandm." Hayatlarndan kp gitmesini salayacak szckleri bulmaya alyordu. Tekrar saldrmasna neden olmayacak, gitmesini salayacak szleri... Oysa konuamyordu. Zaten ikisi de sessizlie alkt. Hayatnn ka saati, ka gn, ka haftas Shay Neil'le mutfakta konumadan oturarak gemiti ? Ama bugn bakayd. Dn akamki korku, iniltiler ve mstehcen szler aralarnda asl duruyordu. "Dn akamn hi olmamasn isterdim" dedi Shay sonunda. - Ben de yle. Ah Tanrm, ben de, dedi Rose. Ama olduuna gre... imdi konumalyd. Onu buradan gndermeliydi. - Artk eve girmeyeceim, sizinle yemek yemeyeceim. Bundan byle kendi yemeimi piireceim. Bylesi daha iyi olur. Gitmemeyi, burada kalmay dnyordu demek... Bir insana yaplacak en korkun tacizden sonra yemeklerde ufak bir deiikliin her eyi eski haline getirmesini bekliyordu. Bu adam gerekten deliydi. Yumuak, fakat kesin bir sesle konutu Rose. Duyduu korkunun anlalmamas iin aba gsteriyordu. "Hayr, Shay, bunun yeterli olduunu sanmyorum. Bence en dorusu gitmen. Olanlar kolayca unutmamz imknsz. Baka bir yerde hayata yeniden balamalsn." inanmayan gzlerle bakyordu. "Gidemem" dedi. - Baka bir i bulursun. - Gidemem. nk seni seviyorum.

- Samalama. Bu kez korkunun yerini kzgnlk almt. Ne beni seviyorsun ne de baka birini... Yaptm hareketin sevgiyle en ufak bir ilikisi yoktu. - kiden yaptm syledim. Ama seni gerekten seviyorum. - Gitmen gerek, Shay. - Senden ayrlamam. Gidersem sana ve Laddy'ye kim bakar? Sonra arkasn dnd ve mutfaktan kt. Cumartesi gn Laddy, "Shay neden yemee gelmedi ?" diye sordu. - Yalnz yemeyi tercih ediyormu. ekingen biri. O gnden sonra Shay'le hi konumamt. ler her zamanki gibi grlyordu. Meyve bahesinin etrafndaki it tamir edilmiti. Shay, geceleri kapy ierden kilitleyebilmesi iin mutfak kapsna yeni bir srg takmt. Gnn birinde emektar kpekleri Tripper ld. Laddy ok zgnd. Kpein bamda oturmu bir yandan onu okuyor dier yandan da kk bir kakla su iirmeye alyordu. Zaman zaman kpeine sarlarak hkra hkra alyordu. "Ne olur iyile, Tripper. Byle nefes aldm duymaya dayanamyorum." - Rose! Haftalardr ilk kez Shay'in sesini duyuyordu. Yerinden srad Rose. "Ne var?" - Tripper' tarlaya gtrp bana bir kurun sksam diyorum, ne dersin ? - Laddy'ye sylemeden yapamayz. Laddy, Tripper'a gzel bir para et getireceine sz vererek okula gitmiti. "Belki et yerse kuvvetlenir" diyordu. Eve dnerken kasaba urayacakt. Kpek ne et ne de baka birey yiyecek halde deildi, ama Laddy bunu anlamak istemiyordu. - Ona soraym m ? -Sor. Arkasn dnd. O akam Laddy, Tripper'm mezarn kazd, birlikte kpei arka baheye tadlar. Shay tabancasn kpein bana dayad. Bir saniyede her ey olup bitmiti. Laddy tahtadan ufak bir ha yapmt, sessizce ufak toprak tepeciin yaranda duruyorlard. Shay evine dnd. - ok sessizsin, Rose, dedi Laddy. Tripper' en az benim kadar seviyordun sanrm. - Evet, kesinlikle doru, dedi Rose. Oysa Rose det olmad iin sessizdi. Hayatnda ilk kez bana gelen bir eydi bu. Sonraki hafta Laddy ok huzursuzdu. Rose'un byk bir derdi olmalyd. Tripper' zlemekten ok daha ciddi bir ey.

Ellili yllarda, rlanda'da, Rose'un nnde seenek vard. ocuu dourup saygnln yitirmi, semt halknn dedikodu kayna bir kadn olarak iftlikte yaamaya devam edebilirdi. iftlii satp Laddy'yle kimseyi tanmadklar baka bir yere tanp yeni bir hayata balayabilirlerdi. Shay Neil'i papazn nne gtrerek onunla evlenebilirdi. seenein de eksik bir yan vard. Bu kadar yl sonra cemiyetteki yerini kaybetmeyi gze alamyordu. Babas bilinmeyen bir bebein annesi olarak tannmaya dayanamazd. Kasabaya inmek, bir otelde kahve imek veya pazar yininden sonra kilisenin nnde ahbaplk etmek gibi hayatn ufak zevklerinden yoksun kalmak istemiyordu. Arkasndan konuulan, acnacak biri olacakt. Grenler kafalarn sallayacakt. Laddy ise neler olduunu anlayamayacakt. Bu koullarda iftlii satp nasl gidebilirdi ? iftlik bir bakma hepsine aitti. Drt kz kardein ortak olduu bir yerdi. Laddy'yi yanna alarak babasz bir ocukla Dublin'de iki oda tutup yaamaya altn duysalar kardeleri ne derdi ? Ne dnrlerdi ? Shay Neil'le evlendi. Laddy sevinten uuyordu. Day olacam renince daha da mutlu olmutu. "Bebek bana ne diyecek? Laddy Day m diyecek?" diye soruyordu. - Ne istersen yle der, diyordu Rose. Shay artk Rose'un odasnda yatyordu. Evde bunun dnda fazla bir ey deimemiti. Rose sadece eskisi kadar sk kasabaya inmez olmutu. Bu ya bebek bekledii iin daha fazla yorulduundan veya orada rastlayaca insanlara eski ilgiyi duymamaktan kaynaklanyordu. Laddy gerek nedeni bulamyordu. Kardeleri eskisinden daha sk mektup yazmaya balamlard, ama Rose daha az yazar olmutu. Evlilik haberini duyunca ok armlard. Rose'un dzenledii dnlere benzer bir dn kahvalts bile istememesine hayret etmilerdi. Her biri srayla iftlie gelmi ve beceriksizce Shay'in elini skmlard. Eskiden beri ii d bir olan ablalarnda gzlemledikleri deiiklie geerli bir neden bulamamlard. Sonra bebek domutu. Salkl bir ocuktu. sim babas Laddy olmutu, otelde alan Bayan Nolan da isim annesi... ocua Augustus ad verilmiti. Herkes ona Gus diyordu. Rose'un yz olunu kucana alnca yeniden glmeye balamt. Laddy kk ocua baylyor, onu elendirmekten hi usanmyordu. Shay her konuda olduu gibi bebek konusunda da sessiz ve iletiimsiz olmaya devam ediyordu. Birbirine uymayan bu ev halk hayatlann yaamaya devam ediyorlard. Laddy, otelde alan Bayan No-lan'n yannda ie girmiti. Bayan Nolan "Bugne kadar karlatm en iyi yardmc" diyordu onun iin. Hibir eyden yksn-myordu, "Laddy olmazsa otel batar" diyordu. Kk Gus yrmeye balad, tavuklarn peinden sendeleyerek komaya alyordu. Rose ise kapda durmu gururla olunu izliyordu. Shay Neil eskisi kadar suratsz olmaya devam ediyordu. Rose geceleri bazen belli etmeden onu inceliyordu. Uzun zaman gzleri ak yatard. Ne dnyordu? Evlilii onu mutlu etmi miydi ?

Hayatlarnda cinselliin yeri ok azd. Balarda Rose gebe olduunu syleyerek fazla yanamamt. Gus doduunda ise ak ak, "Artk kankocayz. Gemi geride kalsn bizim de herkes gibi bir evliliimiz olsun" demiti. - Doru, diye yantlamt Shay fazla hevesli grnmeden. Rose artk ondan korkmadn ve irenmediini fark edince ok armt. O vahet dolu gece silinip gitmiti. Oysa gerekten yakn olduklar tek gece oydu. Shay, zor, iine kapank biriydi. Onunla herhangi bir konuda konumak kolay deildi. Evde hi iki bulundurmazlard. Mutfak dolabnn tepesinde duran yarm ie viskinin dnda. O da acil bir durum iin veya birinin dii ardnda pamuu slatp kulaa koymak iindi. Gemiteki o geceden ve Shay'in sarholuundan bir daha sz etmemilerdi. O gece yle bir kbustu ki Rose olanlar unutmak iin byk gayret gstermiti. Hayatnn en byk mutluluk kayna, sevgili olu Gus'n domasna o gecenin neden olduunu bile dnemiyordu. Rose kasabadaki fuardan dnen Shay'in konuamayacak kadar sarho olduunu grnce ok ard. Bunu hi beklemiyordu. Oysa adamn gz dnmt. Rose'un knamalar karsnda deliye dnm, belindeki kemeri kartarak Rose'u dvmeye balamt. Att dayak cinsel arzularm kamlyordu sanki. Rose'un unutmaya alt o korkun gece gibi zorla Rose'a sahip olmaya alt. Birden sanki o gece yeniden hayata gemiti. renme hissi ve korku benliini sarmt. Adamm bedenine alm olmasna ramen her ey korkun geliyordu. Yaral bir hayvan gibi yatanda yatyordu. Duda kanyordu. - Bu sefer saygdeer bir hanmefendi gibi bavullarm toplayp gitmemi syleyemezsin. Bu sefer yapamazsn. Artk kocan olduuma gre... demi sonra arkasn dnerek uyumaya balamt. - Sana ne oldu, Rose ? Laddy merak iindeydi. - Yar uykulu yataktan dtm. Bam masaya arptm, dedi. - Kasabaya indiimde doktora gelmesini syleyeyim mi? Laddy hayatmda byle bir rk grmemiti. - Hayr, Laddy. Gerek yok. Ben iyiyim. Bylece Rose da tacize uradm aa vurmaktansa susmay yeleyen kadmlar arama girmiti. Rose, Gus'a kk bir kz karde istiyordu, ama olmad. Bir gecelik tecavz onu gebe brakm, geceler boyu doal ilikide bulunup ocuk sahibi olamamt. "Ne garip ey" diye dnyordu... Otelde alan Bayan Nolan, Doktor Kenny'ye Rose'un bu kadar sk derek her tarafn rtmesinde bir tuhaflk sezdiini syledi. - Evet, dedi doktor. Benim de dikkatimi ekti. - Beceriksizce davrandn sylyor, ama bilmem...

- Ben de bilmiyorum, Bayan Nolan. Ama yapacak bir ey yok. Birok kadnn beceriksiz olduklar iin dtklerini sylediklerini bilecek kadar uzun yaam biriydi doktor. in tuhaf, ounlukla kasabada fuar olduunda veya pazar kurulduunda oluyordu bu dmeler. Doktor Kenny'ye kalsa yle gnlerde ikiyi yasak ederdi. Ama Doktor Kenny gibi bir ky doktoruna kim kulak asard ? Onlarn grevi olaylarn iyzn renmeden yardmc olmak deil miydi ? Laddy kzlardan holanyordu, ama onlara beceriksizce davranyordu. Rose'a salarna briyantin srp sivri burunlu ayakkablar giymek istediini syledi. yle yaparsa kzlar onu beenirdi belki. Bu szleri duyan Rose, sivri burunlu ayakkablar ald, san da yalad. Ama yine olmad. - Sence bir gn ben de evlenecek miyim, Rose ? diye sordu bir akam. Shay ehir dna mal almaya gitmiti. Gus ise ertesi gn; okula balayaca iin heyecandan yorulmu, Uykuya dalmt. Laddy'yle, eskiden olduu gibi ba baa minenin nnde oturuyorlard. - Bilmem, Laddy. Ben de evleneceimi sanmyordum. Ama o falcy hatrlyor musun? Hani bana bir yl gemeden evleneceimi sylemiti. Doru kt. Oysa hi byle bir ey olacam dnmemitim. Sonra bir ocuum olacam, onu byle seveceimi... Byle bir ey de beklemiyordum. Sana da yeni insanlarla tanacan bir ite alacan sylemiti. Otelde alyorsun. Sonra denizar bir yere gideceini, iyi bir sporcu olacan sylemiti. Demek ki btn bunlar nnde, seni bekliyor, iten bir glle Laddy'ye bakyordu. Onun sadece iyi eyleri anmsamasn istiyordu. ingene Ella'nm Rose'un hastalanacan sylediini hatrlamamas iin dua ediyordu. Zaten ona daha zaman vard. Oysa hastalk ok ani geldi. Fuar yoktu, iki de yoktu. Erkeklerle birlikte oturup arka arkaya kadehleri dikmek yoktu. O akam nasl geri dneceini merak etmiyordu. O yzden ne kadar sarho olduunu grnce ok armt. Gzleri bulank, az bir yana arplm gibiydi. - Bana yle bakma, diye balad. - Sana bakmyorum ki... - Evet bakyorsun. Kahrolas gzlerini bana dikmi bakyorsun. - Dve satn aldn m? - Ben sana imdi dve neymi gsteririrm, dedi kemerini kartarak. - Hayr, Shay. Yapma. Seninle konuuyorum. Sana kar bir ey sylemiyorum ki... HAYIR.! Bu akam kardeinin duymamas iin fsldayacana barmt. Barmas erkein arzusunu daha da kamlamt sanki. "Sen bir orospusun. Baka bir ey deilsin" dedi. "Adi bir orospu. Hi doyamyorsun, deil mi? Evlenmeden nce de sorunun

buydu, iren bir mahluksun." Kemerini kaldrd, omuzlarna, basma vurdu. Ayn zamanda pantolonunu indirmi, geceliini yrtmt. Kendini korumak iin odadaki sandalyeye yaklamaya alyordu Rose. Oysa Shay daha nce davranarak sandalyeyi havaya kaldrm, yataa arparak paralamt. Krk sandalyeyi bir silah gibi kullanarak saldrya geti. - Yapma Shay, Tanr adna bunu yapma. Kimin duyduu umurunda deildi artk. Arkada, kapda duran Gus' grd. Eliyle azn kapatm, kck vcudu korkuyla titriyordu. Arkasnda Laddy duruyordu, ikisi de banmalardan uyanmlard, ikisi de grdkleri manzara karsnda donup kalmlard. Ne dediinin farknda olmadan, "imdat, Laddy, kurtar beni" diye bard. O anda birisinin Shay'i geri ektiini grd. Laddy'nin gl kolu Shay'i kavramt. Gus dehetle haykryordu. Rose yrtk geceliini toplad ve alnndan akan kanlara aldrmadan olunu kollarna almak iin kotu. - Kendinde deil, dedi Laddy'ye. Ne yaptnn farknda deil. Onu bir yere kilitlememiz gerek. - Baba, diye haykryordu Gus. Shay bir anda Laddy'nin kollarndan kurtulup anne ile ocua yneldi. Krk sandalye hl elindeydi. - Tanr akna, Laddy, dedi Rose yalvarrcasna. Shay dnd Laddy'ye bakt. ri, krmz yzl ne yapmas gerektiini bilmeyen ocua bakt. - Ne gl bir koruyucunuz var, Bayan Rose! Pijamalarm giymi kasabann aptal... Ne mkemmel bir sahne! Ablasn korumaya kalkan kyn sala. Laddy'yi tahrik edercesine birinden tekine bakyordu. Haydi kocaman ocuk. Vursana bana. Vur bana seni koca, iko ibne! Hadi gel! Sandalye baca elindeydi. Ucu sivri ve tehlikeliydi. - Vur ona, Laddy, diye bard Rose. Laddy'nin kocaman yumruu bir anda Shay'in enesinde patlad. Shay derken ban mermer muslua arpt. Krlma sesi duyuldu. Yerde yatyordu. Gzleri akt. Rose usulca Gus' yere brakt. ocuk artk alamyordu. Sessizlik bir asr kadar devam etti. - ld sanrm, dedi Laddy. - Yapman gerekeni yaptn, Laddy. Laddy inanmayan gzlerle ablasna bakyordu. Korkun bir ey yaptn sanmt. Shay'e gereinden hzl vurmutu ve onu ldrmt. Rose, sk sk, "Ne kadar gl olduunun farknda deilsin, Laddy. Dikkat et" derdi. Bu kez onu knayan tek bir sz kmyordu Rose'dan. Olanlara inanamyordu. Yerde yatan, ona bakan cansz gzleri grmemek iin bam evirdi. Rose hafif sesle, tane tane konuuyordu. "Laddy, imdi giyinmeni ve bisiklete binerek kasabaya

gitmeni, Doktor Kenny'ye Shay'in dp ban yardn sylemeni istiyorum. Rahip Ma-her'e o haber verir. kisi seni buraya getirirler." - ey mi diyeceim?.. - Barma sesleri duyduunu syleyeceksin. Sonra Shay dt, ben de senden doktor armam istedim. - Ama aslnda o... yani, demek istiyorum ki... Doktor Kenny?.. - Doktor Kenny elinden gelen her eyi yapacak, sonra zavall Shay'in gzlerini kapatacak. imdi ltfen giyinip yola k, Laddy. Hadi benim iyi ocuum. - Sen iyi misin, Rose ? - yiyim. Gus da iyi. - Ben iyiyim, dedi Gus. Parma azndayd. Rose'un eline yapmt sanki. Laddy karanln iinde deli gibi gidiyordu. Gecenin yaratt korkun glgelerin ve acayip ekillerin arasnda hzla ilerliyordu. Doktor Kenny ile Peder Maher bisikletini arabann stne yerletirdiler. Eve geldiklerinde Rose ok sakindi. Koyu renk bir etek, bir hrka ve beyaz bir bluz giymiti. Sam zenle tarayarak alnndaki yara izini saklamay baarmt. Ocaktaki ate tm gcyle yanyordu. Krk sandalyeyi atete yakmay baarmt. Sandalye artk kl olmutu. Silah gibi kullanldn gren olmayacakt. Yz soluktu. ay yapmak iin su kaynatmt. Takdis treni iin mumlar yakmt. Dua edilirken Laddy ve Gus, Rose'la birlikte sorulan cevaplamlard. lm belgesi imzalanmt. Fazla ikiden olumu bir kazayd. Cesedi hazrlayacak kadnlar sabah geleceklerdi. Karlkl sylenen ve kabul edilen taziyeler resm ve ksayd. Gerek doktor gerek rahip bunun sevgiden yoksun bir mantk evlilii olduunu biliyorlard. iftlikte alan ii, evin hanmn gebe brakmt. Shay Neil'in ikiye dayanksz olduunu da bilmeyen yoktu. ; ' Doktor Kenny, Shay'in nasl dt konusunda varsaymlarda bulunmayacakt. Ne de Rose'un yzndeki taze yara konusunda soru sormaya niyeti vard. Peder baka eylerle ilgilendii bir srada siyah, doktor antasn ald ve hi konumadan yaray muayene etti, sonra stne antiseptik bir losyon srd. "yi olacaksn, Rose" dedi. Rose, alnndaki yaradan sz etmediini biliyordu. Her konuda iyi olacaksn demek istemiti. Cenazeden sonra Rose btn aileyi iftlie davet etti. Mutfaktaki masann etrafna oturdular ve hep birlikte Rose'un zenle hazrlam olduu yemekleri yediler. Cenazede Shay'in birka akrabas vard, ama onlar iftlie davet eden olmamt.

Rose'un bir nerisi vard. Bu iftlikte hi mutlu olmamt. iftlii satp Gus ve Laddy'yle Dublin'e yerlemek istiyordu. Bir emlak irketine danmt, ne kadara satlaca konusunda gereki bir fiyat aldn dnyordu. iftliin satlmasna kar kan var myd ? Burada oturmak isteyen var myd ? Hayr, oturmak isteyen kimse yoktu. Evet, hepsi Rose'un iftlii satmasma olumlu bakyorlard. - yi, dedi. Sesi kararlyd. Beraberlerinde hatra olarak gtrmek istedikleri neler vard? - imdi mi semeliyiz? Her eyin bu kadar hzl gelimesine a-ryorlard. - Evet. Bugn. Evi ertesi sabah sata kartacakt. Gus, Dublin'de okula yazld. Laddy de Bayan Nolan'dan ald iyi bir tavsiye mektubuyla kk bir otelde kapc oldu. Ksa bir sre sonra oteldekiler ona ailenin bir ferdiymi gibi bakmaya balamlard. Laddy'nin otelde yaamasn nerdiler. Bu zm herkesin iine geliyordu. Ve seneler huzur iinde geiyordu. Rose yeniden hastabakck okuluna yazld. Gus ise iyi okuyordu. Zamanla otel yneticilii kursuna girdi. Rose ise krk yalarnda olmasna karn hl ho bir kadn saylrd. Dublin'de yeniden evlenebilirdi. Hastayken bakt bir kadnn dul kocas onunla ilgilenmeye balamt, ama Rose'un dn vermeye niyeti yoktu. Bir kez aksz bir evlilik yapmt. "Yeter" diyordu. "Gerekten sevmeden bir daha evlenmem" diye dnyordu. Hayatnda Gus ve Laddy gibi ok sevdii iki kii olduu iin ak tanmamak hibir eksiklik yaratmamt. Gus iim seviyordu. yi bir otelci olabilmek iin geceyanlanna kadar almaktan yksnmyor, en zor grevleri stlenmekten ekinmiyordu. Laddy ocuu futbol malarna ve boks karlamalarna gtryordu. O falcnn dedikleri hep aklndayd. "Belki de spor yapacam deil, sadece sporla ilgileneceimi sylemek istemitir" diyordu Gus'a. - Olabilir. Gus ona bylesine iyi bakan bu iri adam ok seviyordu. Kaza gecesini aralarnda bir daha ne konumular ne tartmlard. Rose zaman zaman Gus'n o gecenin ne kadarn hatrladm merak ederdi. Aslnda olay olduunda alt yana basmt. Demek ki bu tr eyleri alglayacak yatayd... Oysa sonradan kbus grd olmamt, rahatlkla babasndan sz ederdi. Sadece babasnn nasl biri olduunu hi sormuyordu. Onun yerinde baka bir ocuk kesinlikle babasm merak ederdi... Belki de Gus, bildiklerinin yeterli olduunu dnyordu. Laddy'nin alt otel yal bir kankocaya aitti. Bir gn yalanda emekli olacaklarn sylediler. Bunu duyunca ok huzursuz oldu Laddy. Yllardr bu oteli evi gibi grmeye almt. Haberi Gus'n Maggie adnda Kuzey rlandal zeki, zgvenli ve canl bir kzla tanmasyla ayn zamanda ald. Maggie, Gus'n ryalarmda-ki kzd. Rose da Maggie'yi Gus'a ok uygun buluyordu, ona her zaman destek olacandan emindi.

- Gus hayalindeki kzla karlatnda onu kskanacam dnrdm. Oysa hi yle olmad. Aksine imdi onun adna ok mutluyum. - Ben de kaynvalide diye bir cehennem zebanisiyle karlamaktan korkardm. Oysa bakn kimi buldum? Sizi! diye yantlad Maggie. Tek eksikleri birlikte alacaklar bir otelde i bulmakt. Eski bir otel bulsalar alp yenilemek de fena fikir saylmazd. - Benim otelimi alsanz ne iyi olur, dedi Laddy. Aslnda tam istedikleri gibi bir yerdi, ancak yeterince paralan yoktu. - Bana bir oda verirseniz size ben para veririm, dedi Rose. Yllar boyunca bir kenara koyduu paray bundan daha iyi nereye yatrabilirdi? Dublin'deki dairesini satar, onu da eklerdi. Bylece hem Laddy hem Gus bir yuva sahibi olur, gen evlilerin de kendi ileri olurdu. Rose ise falcnn ngrd gibi hastalannca dermansz kemiklerini dinlendirecek bir yer bulurdu. Falclara inanmann hem gnah sayldn hem de aptallk olduunu biliyordu, ama ingene Ella'ya rastladklar o gn hi aklndan kmyordu. Shay'in ona tecavz ettii gn deil miydi? Yeni bir ie balamak kolay deildi. Yeni evliler de uzun zaman hesaplan incelediler. Otelin giderleri gelirlerinden oktu. Laddy ilerin iyi gitmediini anlamt. "Gerekirse yukan katlara daha ok kmr tayabilirim" dedi yardmc olmak umuduyla. - Ate yakacak mterilerimiz olmadktan sonra neye yarar Laddy? Maggie kocasnn Laddy Days'na ok iyi davranyordu. Ona hep byk nem vermeye zen gsteriyordu. - Rose, seninle sokaa ksak, ben boynuma iki tarafl tabela asanm. stne otelin adn yazarz. Sen de yoldan geenlere el ilanlar datrsn. Yardmc olacak areler aryordu. - Hayr, Laddy. Bu otel Gus ile Maggie'nin. Onlar bir eyler dnsn, onlar aresini bulsun. Zaten bulacaklarndan eminim. Greceksin otel yaknda yle dolacak ki mterileri geri evirmek zorunda kalacaklar... Dedii doru kt. Ksa bir sre sonra otel dolup tamaya balamt. Gen ift gece gndz durmadan alyordu. Bylece ok sadk mteriler edindiler. Otelleri Kuzey rlandallarn gelmekten holand bir yerdi. Herkes birbirine anlatyor, bu yeni oteli vyordu. Kta Avrupas'ndan gelen yabanc mteriler olduunda Maggie hemen "Franszca, Almanca, talyanca konuan dostlarmz var" yazl bir kart verirdi.

Bu da doruydu. Kitap ciltleyen bir Alman tanyorlard, erkek okulunda Franszca ders veren birini ve patates kzartmas yapan bir dkknn talyan sahibini tanyorlard. Aralarnda anlamakta zorluk ektiklerinde hemen bunlardan birine telefon ederek yardm istiyorlard. Gus ile Maggie'nin melek gibi iki kzlar vard, onlara baktka Rose kendini rlanda'nn en ansl kadnlarnden biri gibi gryordu. Gneli gnlerde iki torununu St. Stephen's Green'e rdeklere bakmaya gtrrd. Bir gn otel mterilerinden biri Laddy'ye "Yaknda bir snooker15 salonu var m" diye sordu. Herkesi memnun etmeye can atan Laddy derhal aratrm, yaknlarda bir snooker salonu bulmutu. Adam Birmingham'dan gelmiti, tek banayd. "Benimle oynar msn?" diye sordu. - zr dilerim, ama oynamasn bilmem, efendim, dedi Laddy af dilercesine. - Ben sana retirim, dedi mteri. te beklenen ey o anda gereklemeye ve falcnn syledikleri kmaya balad. Laddy'nin doutan yetenei vard. Birming-ham'l adam daha nce hi oynamam olduuna inanamyordu. Laddy sralamay ok abuk rendi. San, yeil, kahverengi, mavi, pembe, siyah. Her seferinde kolaylkla ve doutan gelen bir zarafetle toplar tam vurula delie sokuyordu. Zamanla onu seyreden bir kalabalk birikmeye balad. Laddy, falcnn ngrd gibi sporcu olup kmt. Oyuna hi para kartrmad. Bakalar bahse girseler bile Laddy byk emekle kazand parasn oyuna yatracak deildi. stelik Rose'un, Gus'n, Maggie ve kzlarn paraya ihtiyac olduu bir dnemde... Yarmalarda kazanmakla yetiniyordu. Resmi gazetelerde kmaya balad. Zamanla bir kulbe ye olmas iin teklif ald. Ufak apta bir snooker hreti olup kmt. Rose olanlar byk bir mutlulukla izliyordu. Sonunda kardei nemli biri olmay baarmt. Artk olundan lmnden sonra kardeiyle ilgilenmesini istemesine gerek kalmamt. Laddy mrnn sonuna kadar Maggie ve Gus'la yaayabilecekti. Snooker'da kazand zaferleri ilerde birlikte bakacaklar bir hatra defterine yerletiriyordu. 15. Bir tr bilardo oyunu, (.n.) Bir akam Laddy, "Shay olsa benimle gurur duyar myd dersin?" diye sordu. Artk orta yal olmasna karn Shay Neil'den o gne kadar hi sz etmemiti. Bir akam tek yumrukta ldrd adamdan... Rose irkildi. Szckleri teker teker seerek, "Bana kalrsa mutlu olurdu. Ama onu tanrsn. Ne dndn anlamak ok zordu. Az konuurdu, bu bakmdan kafasnn iinden neler getiini kimse bilemezdi" dedi. - Onunla niin evlendin, Rose ?

- Bir yuva kurmak iin... Hepimize... Bu szler Laddy'yi ikna etmiti. Rose, kardeinin evlilii veya kadnlar derinlemesine dnen biri olmadn biliyordu. Her erkek gibi cinsel istekleri ve gereksinimleri olsa bile bu konulan gndeme getirmemiti. imdi btn arzulann snooker'la tatmin ediyordu. Rose'un hayat sorunsuz bir ekilde geiyordu. Bir gn, son zamanlarda ektii anlann ancak rahmi alnrsa ortadan kalkacan rendi. Sonra doktor bunun da yetersiz olduunu syledi. Doktor, bu hastal ve lme mahkm oluunu bylesine soukkanllkla karlayan birine ilk kez rastlyordu. - Ac ekmemeniz iin elimizden geleni yapacaz, dedi. - Bundan eminim. imdi bir bakmevine yerlemek istiyorum. - Neden ? Sizi ok seven ve bakmak isteyecek bir aileniz var, dedi doktor. - Evet, ama onlann sorumluluklan var. letmek zorunda ol-duklan bir otelleri var. Bana vakit harcamalann istemiyorum. Ltfen, doktor, yardmc olun. Bakmevinde kimseye yk olmam, elimden geldiince yardmc olurum, bundan emin olun. - Eminim, dedi doktor olanca gcyle burnunu silerek. Rose'un da herkes gibi kzgnlk ve fke duyduu anlar vard. Ancak bu duygularn ne ailesiyle ne de bakmevindeki dier hastalarla paylamazd. Kt talihine kserek geirdii saatler, geriye kalan zamann nasl daha dolu dolu yaayabileceini hesaplad saatlerden ok daha azd. Ailesi ziyarete geldiinde ektii aclardan veya mide bulantlarndan hi sz etmezdi, onun yerine bakmevim anlatr ne kadar faydal iler yapldndan sz ederdi. Neeli, yeniliklere ak bir yerdi. Rose da ailesinden hrka veya eker yerine tm glerim bakmevine katkda bulunmaya harcamalarn istedi. e yarayacak, kullanl bir eyler yapmalydlar. Onlardan bunu bekliyordu. Ailesi Rose'un isteklerini yerine getirmeye karar verdi. Laddy kullanlm bir snooker masas buldu, bakmevindeki hastalara ders vermeye balad. Gus da Maggie'yle birlikte yemek derslerine balad. Bylece zaman daha kolay ve neeli geiyordu. Rose artk ok zayflam, glkle, kk admlar atarak yryordu. Yine de ac ekmediini sylyor, kimsenin kendisine acyarak bakmasn istemiyordu. Tek istei yalnz kalmamak ve etrafindakilerin istekli davranmasyd. "Hi olmazsa aklm bamda" diyordu. Gus ile Maggie'nin balarna gelenleri Rose'dan saklayacak gleri yoktu. Btn paralarn yatrdklar irket iflas ederek batmt. Bu da hem otelin ellerinden alnmas hem de gelecekle ilgili btn beklentilerinin ve emellerinin boa gitmesi demekti. Rose'un olanlar anlamamas iin belki aba sarf edebilirlerdi. Belki balarna gelenleri renmeden lrd. Son zamanlarda o

kadar zayflam ve halsiz dmt ki artk eskisi gibi ocuklarla birlikte pazarlar le yemeine otele gelmesine imkn kalmamt. Tek areleri Rose'un verdii parann yok olduunu ren-memesiydi. Olanlar anlatmasalar da Rose'dan saklamay baaramadlar. - Neler olduunu syleyin, dedi Gus ile Maggie'ye. Yoksa bu odadan kamazsnz. Birka haftalk mrm kald. Bu sreyi merak iinde geirmemi istemezsiniz herhalde. Aklma en kt eyler gelecek, belki de olduundan daha berbat eyler dneceim... - Aklnza gelecek en kt ey ne ? diye sordu Maggie. - ocuklardan biri hasta m yoksa? Balaryla hayr, yantn verdiler. Sizlerden biri mi? Ya da Laddy? Korkun bir hastalk m? Yine hayr dediler. Zayf yzn bir glmseme kaplad, gzleri prl pnl yanyordu. Bunlarn dnda her eyi gze alabiliriz, dedi. Olanlar anlattlar. Gazetelerde yazlanlar, yatrmlarnn nasl yok olduunu, senetleri karlayacak para kmadm. Sonra gvenilir biri gibi grnen Harry Kane denen adamn nasl televizyonda kimsenin parasnn ziyan olmayacan, bankalarn nasl kurtarmaya hazr olduklarn sylediini yine de herkesin korku iinde olduunu anlattlar. Hibir ey akla kavumamt. Rose'un yanaklarndan aa yalar akyordu. ingene Ella bundan hi sz etmemiti. Bandan beri o falcya inand iin lanet ediyordu. Harry Kane'e ve ona ait olan her eye lanet ediyordu. Rose'u hi bu kadar kzgn grmemilerdi. - Sana sylememeliydik, dedi Gus mutsuz bir ifadeyle. - Hayr, tabi ki sylemeliydiniz. Bundan sonra olacaklar da anlatacanza da sz verin. Hibir ey yolunda gitmedii srada sorun yok derseniz, sizleri affetmem... - Btn evrak sana gstereceime sz veriyorum, Anne. - O yapmazsa ben yaparm, dedi Maggie. - Her ey elimizden gider de baka bir i bulmak zorunda kalrsak bile Laddy'yi brakmayacamz, onu da yanmza alacamz biliyorsun, deil mi, Anne ? - Tabi biliyor, dedi Maggie kmsercesine. Sonraki gnlerde bankadan gelen ktlar getirdiler. Bir kurtarma operasyonu hazrlanma benziyordu. Yatrmlar sarsntya uram olsa bile yok olmamt. Bir ey karmamak iin tm yazlanlar en ince ayrntsna kadar dikkatle okudu. - Laddy de her eyimizi kaybetmek zere olduumuzu fark etti mi? diye sordu.

- Kendine gre anlad saylr, dedi Maggie. O anda, lrken Laddy'yi anlayl ve gvenilir ellere brakacam fark etti Rose, ii rahatlad. Ve huzur iinde ld. Siobhan Casey adl bir kadnn bir gn otele gelerek kendilerini kurtaran irkete yeniden yatnm yapmalar gerektiini sylediini duymadan ld Rose. Bayan Casey, bir limitet irket battnda o irkete para yatranlarn hibir zaman zararlarnn tazmin edilmediini, Bay Kane'in Neil'lerin otelini kurtarmak iin zel birikiminden para aktardm sylemiti. imdi sra kurtard insanlarn Bay Kane'in yeni iine yatnm yaparak ona olan manev borlanm demesine gelmiti. Byle diyordu Siobhan Casey... Bu ite "mahremiyet" ad altnda gizlilik vard. Gelen evrak ok grkemliydi, ancak her zamanki gibi defterlere gememesi gerekiyordu. Mal danmanlara gstermeden, el sklarak yaplacakt. lk bata istedikleri para azd. Zamanla istekleri artmaya balad. Bu gelimeler Gus ile Maggie'yi rahatsz ediyordu. Yine de btn birikimlerini kaybettiklerini dndkleri bir anda kurtanl-malann unutmamalydlar. hayatnn bylesine dolambal yollardan gemesi belki de doald. Bayan Casey ortaklarmdan ok gl, isteklerine kar gelinemez insanlar olarak sz ediyor, sanki onlardan ekiniyordu. Gus, annesi yaasayd olanlara kar kacandan emindi. stenilenleri yapacak kadar saf olduu iin kendine ok kzyordu. Laddy'ye hibir ey sylememilerdi. Sadece para harcarken ok dikkatli olmaya zen gsteriyorlard. Kalorifer kazan bozulduunda yenisini alacak paralan yoktu, holdeki hal eskimiti, eskiyen blm rtmek iin ucuz bir hal paras almakla yetindiler. Laddy bir eyler sezinliyor ve zlyordu. Otel dolup tatna gre mteri gelmiyor da denemezdi. Sabahlar ikram ettikleri "Enfes rlanda Kahvalts" eskisi kadar enfes deildi. Maggie, ieklerin ok pahal olduunu, Laddy'nin eskisi gibi taze iek almaya pazara gitmesine gerek olmadn sylyordu. Kadn garsonlardan biri iten ayrldnda yerine kimse alnmamt. Son zamanlarda otele daha fazla talyan geliyordu. Patateside alan Paolo tercmanlk yapmaktan bkmaya balamt. Bir gn Gus'a, "Birinizin talyanca renmesi art" dedi. "Hepimiz Avrupalyz, ama sizin hi aba gsterdiiniz yok..." Gus da zr dilercesine, "Kzlardan birinin yabanc dillere merak saracan umuyordum" demiti. Ama iki kznda da byle bir heves grmyordu. Bir gn talyan bir i adam, kars ve iki olu geldi. Adam btn gnn rlanda Ticaret Odas'ndaki toplantlarda geiriyordu, kars ise gzel rlanda ketenlerini okayarak veya mcevhercileri gezerek oyalanyordu. ki olamn canlan sklyordu ve isteksizdiler. Laddy de ocuklan snooker oynamaya davet etti. Sigara, iki iilen ve kumar oynanan bir yere deil, hi tehlikesiz Katolik Erkekler Kulb'ne gtrecekti. ocuklarn tatili o andan itibaren deiti.

Paolo ona bir liste vermiti... tavola da biliardo, sala da bili-ardo, stecca da biliardo. ocuklar da ngilizce karlklann renmilerdi: bilardo masas, bilardo sopas... Zengin insanlard. Laddy'nin tek anlayabildii Roma'da oturduklaryd. Giderlerken otelin nnde hep birlikte resim ektirmilerdi. Sonra taksiye binip havaalannn yolunu tuttular. Taksi hareket ettiinde Laddy kaldnmn kenannda yatan bir tomar kt para fark etti. Kaln bir ruloydu. Lastikle tutturulmu rlanda banknottan. talyanlarn paray nerede drdklerini bilmeleri imknszd. Belki ancak lkelerine dndkten sonra fark edeceklerdi. Zengin insanlar olduklarndan bu parann yok olmas hayat-lannda bir eksiklik de yaratmayacakt. Kadn Grafton Soka'nda inanlmaz paralar harcamt. O paraya hi ihtiyalar yoktu. Onlann, Gus ve Maggie gibi bir sr eye ihtiyalan yoktu. rnein yeni mn kartlanna... Son zamanlarda o kadar eskimi, lime lime olmulard ki... Sonra kapya yeni bir tabela da gerekiyordu. Drt dakika kadar bunlan dndkten sonra bir otobse atlayarak paray vermek iin havaalannn yolunu tuttu Laddy. Onlar pahal, yumuack bavullann grevlilere verirken buldu. Bir an iin vazgeecek gibi oldu sonra fikrinin deimesine meydan brakmamak iin elindeki paray uzatt. talyanlar Laddy'yi barlanna bastlar. Etraftakilere rlandal-lann ne kadar iyi kalpli, tok gzl, harika insanlar olduunu ilan ettiler. Lastikle tutturulmu destenin iinden paralar ekerek zorla Laddy'nin cebine tktrdlar. Aslnda bunun hi nemi yoktu. - Pud venire alla casa. La casa a Roma, dediler. Srada bekleyenlerden biri, "Sizi Roma'ya, evlerine davet ediyorlar" dedi. Vatandalarndan birine byle yakn davranlmasn-dan gurur duyuyordu. - Biliyorum, dedi Laddy. Gzleri pnl pnld. Onlara geleceimi syleyin. Yllar nce falma bakmlard. Falc denizam bir seyahate kacam sylemiti. Gururla etrafna bakyordu. talyanlar onu yeniden ptler, sonra Laddy otobse bindi. Gus ile Mag-gie'ye bu haberi vermek iin sabrszlanyordu. O akam Maggie kocasyla bu konuyu tartt. - Birka gne kadar unutur, dedi Gus. - Keke biraz para vermekle yetinselerdi, dedi Maggie. kisi de Laddy'nin gerekten davet edildiini sanarak bu yolculua hazrlanmaya balayacan dnyorlard. Sonra hayal knklna uramasndan korkuyorlard. Ertesi sabah, "Pasaport almalym" dedi. Maggie ise dhiyane bir fikirle, "nce talyanca rensen daha doru olmaz m?" dedi.

Araya biraz zaman girerse belki Laddy de bu fikrin ne kadar geersiz olduunu anlard. Laddy, snooker kulbnde talyanca ders veren yerler konusunu aratrmaya balad. Jimmy Sullivan adl bir kamyonet ofr evlerinde yaayan Sig-nora denilen harika bir kadndan sz etti ve yaknda Mountainview Okulu'nda talyanca kursuna balayacan syledi. Laddy, bir akam okula giderek kursa yazld. "Aslnda iyi bir eitim grmedim. Derslere uyum salayabilir miyim dersiniz ?" diye sordu Signora denilen kadna paray verirken. - Hi sorun kmaz. Seversen, farkna varmadan konutuunu greceksin.. Otele dndnde, Gus ile Maggie'ye, "Sadece sal ve perembe akamlan iki saat izin istiyorum" dedi yalvarrcasna. - Ne kadar istiyorsan o kadar kal, Laddy. Zaten haftada yz saat alyorsun. - talya'ya aptal gibi gitme" derken ok haklydnz. Signora, "Fark etmeden konumaya balarsn" diyor. Maggie gzlerini kapatt. Neden azn amt ? Neden Laddy'nin bana talyanca derslerini sarmt? Zavall Laddy'nin gece kursunun altndan kalkmasn beklemek kadar byk aptallk olamazd. lk derse giderken ok heyecanlyd. Maggie onu yalnz brakmad, birlikte gitti. Kasvetli okul bahesinde toplanan grup olduka nezih saydrd. Snf, resimler ve posterlerle donanmt. renciler iin salam ve peynir tabaklan bile hazrlamlard. Kursun yneticisi bir yanda talyanca'ya evrilmi isimlerin yazl olduu kartonlan datyordu. - Laddy, dedi. te kolay olmayan bir ad. Baka adn var m? - Sanmyorum, dedi Laddy korkulu, zr dilercesine. - Demek ki yok. Ne yapalm... Adna benzeyen gzel bir talyanca isim bulalm yleyse... Lorenzo! Lorenzo'ya ne dersin? Bana kalrsa ok gzel. Snfta baka Lorenzo da yok. - talya'daki tm Laddy'lere Lorenzo mu derler? diye sordu merakla. Maggie dudam srarak bekliyordu. - Evet, Lorenzo. Doru bildin, diye yantlad acayip sal, gler yzl kadn. Maggie otele dnd. "yi bir kadn" dedi Gus'a. "Zavall Laddy'yi kk drecek hibir ey yapmayacak biri. Yine de derse kalmaz vazgeer diyorum..."

Gus iini ekti. Son gnlerde iini ekmesine neden olan olaylara bir yenisi eklenmiti. Kurs konusunda ne kadar yanldklarn bilmiyorlard. Laddy hayatndan ok memnundu. Her hafta rendikleri deyimleri hayat buna balym gibi zenle ezberliyordu. Otele talyan turistler geldiinde byle kk bir otelin kapcsndan talyanca konumas beklenirmi gibi gururlu bir edayla "Mi chiamo Lorenzo" diyerek onlarla talyanca konuuyordu. Aradan haftalar gemiti, yamurlu gecelerde Laddy'nin gsterili bir BMW'yle otele geldiini fark ettiler. Maggie, "O hanm ieri davet etmelisin, Laddy" dedi. Pencereden arabay kullanan asil profilli kadm fark etmiti. - Olamaz. Constanza eve gitmek zorunda. Yolu ok uzun. Constanza'ym! O komik kadn nasl olmutu da btn snf byle bir oyun oynamaya raz etmiti. Fareli kyn kavalcs gibi bir eydi... Laddy, srf talyanca dersini karmamak iin kesin olarak kazanaca bir snooker karlamasna gitmekten bile vazgemiti. O hafta anatomi reniyorlard ve Francesca'yla boyunlarn, dirseklerini ye bileklerini gstereceklerdi. Btn adlan ezberlemiti: "La gola" dediinde elini boynuna gtryordu, "gomiti" dediinde dirseklerine iaret ediyordu, sonra "La caviglia" diyerek ayaklarn gsteriyordu. Derse gitmezse Francesca onu hi affetmezdi. Snooker karlamalan bitecek deildi, nasl olsa baka karlamalar kacakt. Ama insan vcudunu renecekleri baka gn yoktu. Francesca'y srf bir yanmaya katlmak iin yzst brakrsa onu hi affetmezdi. Gus ile Maggie akn akn birbirlerine baktlar. Bu kurs aslnda ok faydalyd. Her ey kt giderken hi olmazsa bir eyin dzgn olmasna o kadar ihtiyalar vard ki... Otelin yenilenmesi artt, oysa bunu yapacak paralan yoktu. Laddy'ye skk olduklarn sylemilerdi, ama sanki ne dediklerini tam olarak alg-lamamt. Her gn olduu gibi yaamak zorundaydlar. En azndan Laddy mutluydu. En azndan Rose her eyin yolunda gittiini dnerek lmt. Laddy zaman zaman yeni kelimeleri hatrlamakta zorlanyordu. Kardeler'de okurken daha ok almasn bekleyen olmadndan byle zorlanmamt. Oysa Signora herkesle birlikte ilerlemesini bekliyordu. Zaman zaman okulun bahe duvarnda oturur, elleriyle kulaklarn tkayarak kelimeleri ezberlemeye gayret ederdi. Vurgularn yerini hatrlamaya alarak. "Dov'e il dolore" derken soru sorar gibi sylemek zorunluu vard. nsan hastaneye derse doktor bu cmleyi syleyecekti. Neresinin andn bilmeyecek kadar aptal grnemezdi, herhalde, deil mi ? O bakmdan doktorun ne soracam hatrlamak gerekiyordu. "Dov'e il dolore" diye tekrarlyordu durmadan. Okul mdr Bay O'Brien yarana oturdu. "Naslsn?" diye sordu. - Bene, benissimo. Signora tm sorulan talyanca yantlama-lann sylemiti. - Harika... Peki dersi seviyor musun? Adn neydi?

- Mi chiamo Lorenzo. - Tabi. Syle bakalm, Lorenzo. Verdiin paraya deiyor mu? - Ne kadar tuttuunu bilmiyorum, Signor. Yeenimin kars dyor da... Tony O'Brien bu iri ve basit adama bakarken boaznda bir dm hissetti. Aidan Dunne kurslar konusunda ne kadar hakl kmt. Her ey ne kadar dzenliydi. Ne deiik insanlar katlmt... rnein Harry Kane'in kars veya dar alnl o gangster... Bu duygular Grania'yla paylamak istediinde gen kz yksekten baktn, babasmn bam okar gibi davrandn dnmt. Belki somut bilgiler edinirse Grania'ya ilgisini kantlard. - Bugn ne reniyorsunuz, Lorenzo ? - Btn bu hafta insan vcudunu reniyoruz. talya'ya gittiimizde kalp krizi veya kaza geirirsek lazm olur diye. Hastaneye kaldrdklarnda doktorun ilk soraca ey "Dov'e il dolore" olacak. Anlamn biliyor musunuz ?

- Hayr, bilmiyorum. Sizin kursa katlmyorum ki... Demek doktor "Dov'e il dolore" diyecek?" - Evet. "Nereniz aryor" demek. O sorunca siz de sylersiniz. - Dov'e "nerede" demek, deil mi? - yle olmal. nk Dov'e il banco, Dov'e il l'albergo da var. Haklsn, Dov'e, "nerede" demek olmal. Laddy bu balanty ilk kez yapyormu gibi mutlu grnyordu. - Evli misin, Lorenzo ? - Hayr, Signor. Bu ii becereceimi sanmyorum. Ablam snooker oynamaya odaklanmam syledi. - Ya biri ya teki diye bir ey yok. stersen ikisini de yaparsn. - Sizin gibi akll biri iin sorun yok. Byle bir okulun mdr olan biri iin... Ben birok eyi bir arada yapamam. - Ben de yapamam, Lorenzo. Bay O'Brien hznl grnyordu. - Siz de mi evli deilsiniz? Oysa byk ocuklarnz olduunu dnyordum. - Hayr evli deilim. - Belki retmenler evlenemiyorlar, dedi Laddy. Snfa gelen Bay Dunne da evli deil.

- yle mi? Bu szler Tony O'Brien'n kulaklarm amasna neden olmutu. - Evet, bekr. Bana kalrsa Signora'yla birbirlerine klar. Laddy duyan var m diye etrafna bakyordu. Byle bir eyi yksek sesle sylemek cesaret isterdi. - Bence durum byle deil, dedi Tony O'Brien. ok armt. - Hepimiz byle dnyoruz. Francesca ve Guglielmo ve Bar-tolomeo ve ben bunu konuuyorduk. kisi birlikteyken ok glyorlar ve dersten sonra birlikte yryerek eve dnyorlar. - Bak u ie... dedi Tony O'Brien. - kisi iin de ne kadar iyi, deil mi ? diye sordu Laddy. Hep bakalarnn mutlu olmasn isterdi. - ok ilgin bir ey, evet, dedi Tony O'Brien. Her ne kadar Grania'ya anlatacak bir eyler peinde olsa da byle bir haber almay hi beklemiyordu. ri adamm anlattklarm dnd. Ya bu basit adam uyduruyordu veya haber doruydu. Duyduklar gerekse iler yolunda demekti. Aidan Dunne'm kendisi garip bir durumdayken Grania'yla ilikisini ok fazla knamas zordu. Yksekten atarak ahlak bir konuma yapma imkn elinden alnm olurdu. Tony O'Brien ne yapmt ki ? Bekr ve ak szl her erkek gibi bekr bir kadna teklifte bulunmutu... Aidan-Signora ilikisiyle kyaslandnda ne kadar ak ve dolambasz bir ilikiydi.... Duyduklarn hemen Grania'ya aklamaktan saknmalyd. Birlikte olduklarnda zor konumalar gemiti aralarnda. kisi de krc olmamaya gayret gstermiler yine de daha nce yaadklar tatszl unutmamlard. - Geceyi benimle geirecek misin? diye sormutu Tony. - Evet, ama sevimek istemiyorum. Konumasnda hibir cilve yoktu. Oyun oynamad da belliydi. - Ayn yatakta yatalm m yoksa ben kanepede mi uyuyaym ? Ne kadar gen grnyordu. Kafas karmt sanki. Sarlmay, her eyin yoluna gireceini sylemeyi ne kadar isterdi. Ama bunu yapmaya cesareti yoktu. - Buras senin evin. Kanepede yatacak biri varsa o da benim. - Seninle nasl konumam gerektiini bilemiyorum, Grania. Benim yatamda, yanmda uyuman iin yalvarsam vcudunun peinde koan bir canavar gibi alglamandan korkuyorum. Yalvar-mazsam, aldrmadm sanmandan korkuyorum. Nasl bir ikilem iinde braktn gryor musun ? - Bu seferlik kanepede yatmama izin ver ltfen.

Tony, gen kz yatrdktan sonra alnndan pmt. Sabah olduunda ona Costa Rica kahvesi hazrlamt. Grania'nn gzlerinin alt mosmordu, yorgun grnyordu. - Hi uyuyamadm, dedi. Kitaplarm okudum. Hi duymadm olaanst kitaplarn var. Kanepenin yannda Catch 22 ve On The Road adl kitaplar duruyordu. Grania ne Heller'in ne de Kerouac'n eserlerini okumu olamazd. Belki de aralarndaki uurum gerekten bykt. Geleneksel caz koleksiyonuna da aknlkla bakyordu. Grania aslnda hl ocuktu. Giderken, " Bir gn yemee gelmek isterim" dedi. - Ne zaman istersen haber ver, sana yemek piireyim, dedi Tony. - Bu akama ne dersin ? ok mu yalan ? - Hayr, hi deil. Bu akam ok uygun... dedi. Sadece biraz daha ge olsun, u talyanca dersine bir gz atmak istiyorum... Bir daha kavga etmememiz iin sylyorum, oraya ne senin iin ne de baban iin gidiyorum. Sadece kendim iin urayacam, istediim iin... - Sulh, dedi Grania. Yine de gzlerinde bir huzursuzluk okunuyordu. Tony O'Brien eve gelmi, her eyi hazrlamt. Tavuk gslerini bal ile zencefile yatrm, sofray kurmutu. Yataa temiz araflar seriliydi. Her olasla kar kanepenin stne bir battaniye koymutu. Tony, talyanca kursundan babas ile o acayip talyanca retmem arasmda bir iliki olduuna dair dedikodulardan daha baka haberlerle dnmeyi umuyordu. Bir an nce o Allah'n belas snftan Grania'ya anlatacak bir eyler bulmalyd. Lorenzo'yla vedalarken, "Dov'e il dolore ?" diye sordu. - II gomito, diye bard Laddy, dirseini tutarak. - Aferin, dedi Tony O'Brien. Her ey giderek daha lgn bir hal alyordu. Anatomi dersi ok elenceliydi. Herkes birbirini drterek "Ecco-la" diye barrken Tony O'Brien glmemek iin eliyle azm kapatmak zorunda kalmt. Ancak ne ok kelime bildiklerim ve kelimeleri ne kadar rahat kullandklarm grmek de onu ok armt. Kadnn ok iyi bir retmen olduu kesindi. Durup dururken haftann gnlerine dnyor, sonra bir barda nasl iki smarlanacan soruyordu. "Roma'ya viaggo'ya gittiimizde tm zamanmz hastanede geirecek deiliz" diyordu.

Demek bu insanlar gerekten Roma'ya gideceklerini sanyorlard. Mill eitim mdryle, retmen sendikalaryla, papazlarn ve rahibelerin gazabyla, velilerin istekleriyle, uyuturucu satclaryla, kamuya ait mallara zarar verenlerle ve bir okula gidebilecek en kt ve zor rencilerle baa kmasn bilen Tony O'Brien kk dilini yutmu gibiydi. Bu yolculuk fikri ban dndrmeye yetiyordu. Aidan Dunne'a veda etmek zereyken Aidan ile Signora'nm hastane yataklarndan tren koltuklarna dnen kutulara bakarak gldklerini grd. Durular birbirine k iki kiinin duruunu andryordu. Yaknlklar dokunmadan belli olan iki kii gibiydiler. "Aman yarabbi! Ya doruysa?.." Paltosunu yakalad gibi Aidan Dunne'n kzm yedirip iirip yataa atmak zere yola kt. Otelde iler o kadar ktyd ki Gus ile Maggie Laddy'nin renme zorluuyla uraacak zaman bulamyorlard. Laddy, beyninin karmakark szcklerle dolu olduunu sylyordu onlara. - Aldrma, Laddy. renebildiin kadaryla yetin, diyordu Gus iini rahatlatmak iin. Tpk yllar nce Kardeler'dekilerin yapt gibi kendini zorlamamasn sylyordu. Laddy'nin bunu kabul etmeye niyeti yoktu. "Anlamyorsunuz. Signora kendimizden emin olmamz gerektiini, kararszlk iinde ne diyeceimizi dnecek zaman geride braktmz sylyor. Yakmda insan vcudu konusunu tekrarlayacaz. Bense unutup duruyorum. Ne olur beni altrn. Ltfen" diyordu. Biraz nce iki mteri otelin gerekli standard tutturmadm syleyerek kp gitmiti. lerinden biri Turizm Bakanl'na ikyet edeceini sylemiti. alanlarn haftaln verecek paray nereden bulacaklarn bilmiyorlard. imdi ise iri, surat heyecandan titreyen Laddy karlarnda durmu syleyecei talyanca kelimeleri dinlemelerini istiyordu. - Constanza'yla e olacamz bilsem daha baarl olurum. O bana yardm ediyor. Ama hep ayn kiiyle e olmamza izin yok. Francesca veya Gloria olabilir. Ya da Elizabetta'yla. O bakmdan ltfen bir kere tekrarlayalm... Maggie eline kd ald. "Nereden balayalm?" diye sordu. Araya biri girdi. Kasap hesabnn denip denmeyeceim merak ediyordu. Ve deyeceklerse ne zaman yapmay dndklerini soruyordu. "Brak da ben konuaym, Gus" dedi Maggie. Bu kez kd eline alan Gus't. "Tamam, Laddy. Ben doktor mu olaym yoksa hasta m ?" - Hatrlayana kadar ikisi de sen olur musun, Gus ? Eskiden olduu gibi szckleri syler misin? - Tabi. imdi hastanedeyim. Bir sorunum var. Sen doktorsun. Ne diyeceksin? - Ben, "Neren aryor" demeliyim. Elizabetta hasta olacak, ben de doktor. Gus nasl bu kadar sabrl davrandm bilmiyordu. Dilerini skarak "Dov'e il dolore" dedi.

"Dov'e lefa male ?" Laddy de umutsuz bir edayla durmadan tekrarlyordu. "Elizabetta ilk geldiinde ocuka davranrd. Doru drst almazd. Ama Guglielmo onu ciddiye almaya zorlad, imdi o da devlerini yaparak derse geliyor." Gus ile Maggie bu insanlar komedi tiyatrosunda oynayan aktrler gibi gryorlard. Komik isimlerle birbirlerine hitap ederek dirseklerini gsteren, ellerinde stetoskop varm gibi davranan bu yetikinler ok glnt. Durup dururken Constanza'y otele o gece davet etmiti bir de... Hayatlarnda grdkleri en k, zgn ifadeli ve ho kadn... Neden yln geri kalan akamlar yerine bu akam semiti Laddy ? saattir arka odada hesaplan inceledikten sonra oteli satmaktan baka areleri kalmadna karar verdikleri geceydi... imdi bir de yar deli bir kadnla havadan sudan konumaya mecbur olacaklard. Oysa havadan sudan konumadlar. Karlarndaki grdkleri en fkeli insand. Ktlarn, anlamalarn, dokmanlarn stnde ad yazl Harry Kane'le evli olduunu sylyordu. Siobhan Ca-sey'in de kocasnn metresi olduunu... - Bu nasl olur, anlayamyorum. Siz ondan o kadar gzelsiniz ki... dedi Maggie aniden. Constanza bu szlere ksaca teekkr ettikten sonra ek defterini kartt. Otelin yenilenmesi iin bavurmalarn istedii arkadalarnn adn verdi. Bir an bile samimiyetinden phe etmemilerdi. Onlar olmasayd bu bilgileri alamayacan ve yapmaya kararl olduu eye cesaret edemeyeceini syledi. Baz hayatlar deiecekti, onlar kendilerine verilen paray hak ettiklerine, parann yasal olarak kendilerine ait olduuna inanmalydlar. Gereken ilemler sona erince Constanza'nn verdii paralar sonradan alacandan kuku duymamalydlar. - Constanza'ya syleyerek yanl bir ey yapmadm ya ?.. Laddy korkuyla nn yzne bakyordu. O gne kadar Gus ile Maggie'nin ilerini kimseyle tartmamt. Kadn otele getirdiinde ondan holanmadklarn sezmiti. Oysa doru anlyorsa, sanki imdi her ey dzelmi gibiydi. Sanki bir mucize olmu, her ey zmlenmiti. Umduundan ok daha iyi bir ekilde... - Evet, Laddy. ok iyi yaptn, dedi Gus. Oda ok sessizdi, ama Laddy sessizliin iinde elle tutulur bir vg seziyordu. Herkesin nefes alp verii iyice rahatlamt. Gus ile Maggie daha birka saat nce talyanca almasna yardm ederlerken ne kadar sinirliydiler. imdi ise sorunlar ne ise sanki yok olmutu. Derste ne kadar baarl olduunu anlatmalyd onlara. "Bu akam her ey ok iyi gitti. Kelimeleri unutacam diye ne kadar korktuumu biliyorsunuz. Ama hibirini unutmadm, hepsini hatrladm." Gurur dolu baklarla bakyordu. Maggie konumaya cesaret edemeden bam sallad. Gzleri yalyd sanki. Constanza sohbeti srdrmek istedi. "Laddy'yle e olduumuzu biliyor muydunuz? ok da baarlydk" dedi.

- Dirsek, bilek ve boyun mu ? dedi Gus. - Evet, ama ok daha fazlas... diz kapa ve sakal da, dedi Constanza. - l ginocchio e la barba, dedi Laddy heyecanla. - Laddy'nin Roma'da o aileyle bulumay umduunu duydunuz mu ? diye sordu Maggie. - Evet. Hepimiz bunu biliyoruz. Gelecek yaz hepimiz talya'ya gittiimizde onlar greceiz. Signora her eyi dnd bile... Constanza gitti. Sonsuza dek hi ayrlmadan birlikte yaayacak olan l yan yana oturdular. Rose'un dledii gibi.

Fiona byk bir hastanenin kafeteryasnda alyordu. Sk sk iinin insanlar iyiletirmek gibi olumlu yanlar olmayan hastabakcla benzediini sylerdi. Soluk yzleri, merakl baklaryla doktor randevularn bekleyenleri, bir trl iyilemeyen yaknlarn ziyarete gelenleri, olanlar tam olarak anlamadan bir eylerin iyi gitmediini sezen, etraf kartran grltl ocuklar o grrd. Zaman zaman, "Kanser deilim, kanser deilim" diye sevinle bararak ieri giren adam gibi mutlu insanlarla karlat da olurdu. Adam Fiona'y ptkten sonra odadaki herkesin elini skmt. Herkes de glmseyerek ona bakmt. Oysa glmseyenler arasnda kesin olarak kanser olanlar da vard. Adam nedense bunu dnmemiti. Kesin olarak kanser olanlardan bazlar iyileecekti. Adamn lme mahkm olmadm renerek ne kadar sevindiim grmek iyileebilme umutlanm unutturmu adama gptayla bakmalarna yol amt. Kahveyi, ay ve biskvileri parayla satyorlard. Ancak ok byk sorunlar olanlardan para istemek akllarna gelmezdi. Ald kt haberle serseme dnm birini grnce eline scak, ekerli bir bardak ay sktrmay det edinmilerdi. Fiona kt bardak kullanmaktan holanmyordu, ama o kadar kiinin porselen fincann ykamann imknsz olduunu biliyordu. Hastalardan ou Fiona'y tanr, adyla hitap ederdi, zntlerini biraz olsun unutmak iin onunla konuurlard. Fiona her zaman neeliydi. Hastalarn buna ihtiyac vard. Ksa boylu, ifadesi cin gibi, kocaman gzlkl olan bir kzd. O gzlkler gzlerini daha da bytyordu. San kocaman bir fyonkla arkasna toplard. Byk bekleme odas ok scak olduundan Fiona tirt ve ksa, siyah etek giyerdi. stlerinde haftann gnleri yazl olan tirtler bulmutu, insanlar bundan holanyordu. "Fiona'nn gsne bakmadan hangi gn olduunu bilemiyorum" diyorlard. "yi ki ocak, ubat, mart yazmyor" diyordu bakalar da. Fiona ve haftann gnleri

hep gndemde kalrd. Fiona zaman zaman yakkl doktorlardan birinin yaklaarak, kocaman gzlerinin iine baka baka hayat boyunca bekledii kz olduunu syleyecei am hayal ederdi. Oysa bu beklentisi hi gereklemedi. Fiona bundan sonra da gereklemeyeceini kabul etti. O doktorlarn arkadalar vard. Dier doktorlar, doktorlarn kzlar, k ve nemli kiiler... Tirtl, kt bardakta kahve datan bir kza bakacak deillerdi. "Rya leminde dolamaktan vazge" diyordu kendi kendine. Fiona yirmi yandayd. Erkeklerle tanma konusunda hayal krklna uramt. Bu ie yetenei yoktu. "Grania ile Brigid Dunne'a bak diyordu, kapy aar amaz karlarna bir erkek kar. stelik birlikte bir gece geirilebilecek bir erkek..." Sk sk evdekilere kar onu kullandklarn biliyordu Fiona. "Fiona'da kalyorum" demek en byk kurtulularyd. Fiona'nn annesinin olanlardan hi haberi yoktu. Bilseydi onaylamazd. Fiona'nn annesi "yi kzlar evleninceye dek beklerler" diyenlerdendi. Fiona'nn ise bu konuda kesin bir fikri olumamt. Aslnda birini severse ve o sevgi karlk bulursa gerek bir iliki yaamann yanl olmadn dnyordu. Ama bu gne kadar byle bir olaslkla karlamad iin bana geldiinde ne yapacan bilemiyordu. Zaman zaman aynada kendine bakard. O kadar da irkin saylmazd. Belki ksa boyluydu, gzlk takmann fazla yaran olduu sylenemese de gzlklerin ona yaktn syleyenler vard. Gzlkle yz ne kadar da tatl oluyordu... Bu szlerle onu teselli mi ediyorlard yoksa? Ya da aptal m sanyorlard? Gerei anlamak ne kadar zordu... Grania Dunne, samalamamasn, ok ho olduunu sylyordu. Ama son gnlerde Grania'nn akl pek banda saylmazd. Babas yandaki o adama ylesine tutkundu ki... Fiona olanlar an-lamyordu. Grania gibi seme ans olan bir kz nasl olur da o yal adama k olurdu ? Brigid de Fiona'nn muhteem grndn, harika bir vcudu olduunu sylyordu. Her sandvi yediinde kilo alan Brigid gibi deildi. yleyse nasl oluyordu da o iko kalal Brigid hibir zaman erkeksiz kalmyordu ? Hem de sadece alt turizm acentesinde karlat insanlar deildi. Brigid iinde beenecei bir erkee hi rastlamadn sylerdi hep. Acenteye gelenler ounlukla yanmak iin gidecek yer arayan kzlar ile hacca giden yal kadnlardan oluuyordu. Veya insann midesini bulandracak sklkta ok zel yerler peinde koan balayna kacak iftler... Grania ile Brigid nlerine her kanla yatan kzlardan da deildiler. Demek ki erkeklerin gznde bu kadar popler olmalarnn nedeni bu da deildi. Bu konu Fiona iin ok esrarlyd. O sabah ii ok youndu. p tenekesi ay poetleri ve bo biskvi paketiyle dolmutu ki... O koca plastik torbay kapya doru itmeye alt. Dar, plerin durduu yere kadar bir -karabilse sorun kalmayacakt. Gen bir adam yerinden kalkarak elindeki torbay ald. - Bana brakn, dedi. Koyu renk salar vard, salarnn ular sivri sivri havaya kalkm olsa da yakkl saylrd. Koltuunun altnda kaybetmekten korkar gibi bir motosiklet kask tutuyordu.

p tenekelerinin sraland yerin kapm at Fiona. "Hangisine istersen atabilirsin" dedi. Sonra ocuun geri gelmesi iin kapy tutarak beklemeye koyuldu. - ok naziksin, dedi gen ocua. - Baka eyleri dnmemi engelliyor. O kadar salkl ve gen grnen bu ocuun hasta olmamasn temenni etti. Ama Fiona nice salkl gencin bekleme odasndan kara haber alarak ktna ahit olmutu. - ok iyi bir hastanedir, dedi. yle olduundan emin deildi aslnda. Hastaneler arasnda fena saylmazd belki, ama insanlar umutlandrmak iin hep byle sylerdi. - yle midir? dedi ocuk merakla. Ben, en yakn hastane olduu iin onu buraya getirdim. - ok nl bir yerdir. Fiona konumann sona ermesinden korkuyordu. Olan, eliyle gsn iaret ederek, "Giovedi" dedi. - Anlamadm. - talyanca "perembe" demek. - yle mi ? talyanca konuur musun ? - Hayr, ama haftada iki gn talyanca kursuna gidiyorum. Yaptndan gurur duyduu anlalyordu. Fiona ise gen ocuktan holanmt. Konumalarnn sona ermesini hi istemiyordu. - Buraya kimi getirdim dedin? diye sordu. Her eyi batan renmek daha doruydu. Getirdii kars veya kz arkada ise daha ileri gitmeye gerek yoktu. - Annemi, dedi hznl bir ifadeyle. Acile aldlar. Bana da beklememi sylediler. - Ne oldu ? Bir kaza m ? - Onun gibi bir ey... Konumak istemedii belli oluyordu. Fiona konuyu talyanca derslere ekti. Zor muydu? Dersler nerede veriliyordu ? - Mountainview'da. Oradaki byk okulda. Fiona hayretler iindeydi. "Ne byk bir rastlant! En yakn arkadamn babas orada retmen." Aralarnda bir ba domutu sanki. - Dnya gerekten ok kk...

ocuun canm skmaktan korkuyordu. Kahve ve ay bekleyen insanlar sradayd. "p torbas iin teekkrler... ok iyi birisin" dedi. - nemli deil. - Annenin iyileeceinden eminim. Acildekiler mkemmeldir. - Ben de eminim. Fiona herkese servis yapt ve hepsine glmsedi. "Belki de ok skc biriyim" diye dnyordu. "Skc olup olmad insann kendisi hakknda en son bilecei eydir." O akam Brigid'e, "Ben skc mym?" diye sordu. - Yok canm o kadar elencelisin ki sana ait bir televizyon program olmalyd... Brigid hznle eteinden ayrlma cesaretini gsteren fermuarn inceliyordu. Biliyor musun, artk eskisi gibi salam yapmyorlar ? Bunu patlatacak kadar imanlamadm ya... Bu imknsz. - Tabi ki imknsz, dedi Fiona doruyu sylemeye cesaret edemeden. Birden Brigid'in de belki ona yalan sylediini dnd. Skcym, dedi gerei anlam gibi. - Fiona, zayfsn. nsann btn dnyada bundan baka ne istei olabilir ki ? Skc olmak laflarn keser misin, ltfen. Bu konuyu kafana takncaya dek hi skc deildin! Yadsnamayacak ekilde imanladn gren Brigid'in byle bir ikyeti dinleyecek gc yoktu. - Bir ocukla tantm. ki dakika sonra esneyerek yanmdan uzaklamaya alt, dedi Fiona. ok zgn grnyordu. Brigid yumuayarak, "Nerede tantnz ?" dedi. - te. Annesi acildeydi. - Tanr akna, ne bekliyordun ? Annesine araba arpm birisinden?.. Ne bekliyordun? Seninle partideki gibi konumasn m? Kendine gel, Fiona. Toparla kendini. Fiona ikna olmamt. "Babann okulunda talyanca reniyor-mu." - yi. Tanr'ya krler olsun ders alan birileri var. Kursa yeterince renci yazlmayacak diye korkuyorlard. Babam btn yaz sivri suratl bir gelincik gibi geirdi, dedi Brigid. - Ben annem ile babam suluyorum. Hibir konuyu tartmadklar iin skc biri olup ktm. Evde hibir konu tartlmaz. Yllarca byle yaaynca hangi konuda fikir yrtmemi bekliyorsun ?

- Susar msn, ltfen Fiona ? Skc biri de-il-sin! Syleyecek laf olan anne babaya sahip kimse yoktur. Benimkiler yllardr konumuyorlar. Babam yemekten sonra odasna kapanr ve gecenin geri kalan ksmn orada geirir. Orada uyumadna ayorum. Masasna oturur, kitaplarn, talya resimlerini okar. Gneli akamlarda pencerenin kenarndaki koltua oturarak boluu seyreder. Skc olmak buna denir ite... - Onu bir daha grrsem ne diyeyim ? diye sordu Fiona. -Babamm? - Hayr, ivi sal ocuu. - Aman Tanrm, annesinin nasl olduunu sor. Kukla gibi yannda oturup imdi bunu syle imdi de ban salla m demeliyim? - Fena fikir olmayabilir... Babann talyanca szl var m ? - En az yirmi tane vardr. Neden sordun? - Gnleri renmek istiyorum da... dedi Fiona sanki ok olaan bir eymi gibi... Fiona eve dndnde, "Bugn Dunne'lardaydm" dedi. - yi yapmsn, diye yantlad annesi. - ok sk gitmemelisin. Sanki onlarla yayormusun izlenimini vermemelisin... diye uyard babas. Fiona babasnn ne demek istediini merak etti. Onlara gitme-yeli haftalar gemiti. Babas Dunne kardelerin ne kadar sk bu evde kaldklarn sylediklerini bilseydi! te asl sorun o zaman kard. - Sizce Brigid Dunne gzel mi? diye sordu. - Bilmem. Ne diyeceimi bilmiyorum, dedi annesi. Babas gazete okuyordu. - Neden ne diyeceini bilmiyorsun? Onu grsen "Ne kadar ho kz" der misin ? - Bilmem. Dnmem gerek, dedi annesi. Fiona o akam yatanda durmadan bunu dnd. Grania ile Brigid Dunne nasl oluyor da bu kadar zgvenli olabiliyorlard? Onunkine benzeyen bir evde yayorlard, benzer bir okula gitmilerdi. Oysa Grania aslan gibi yrekliydi. Yal, bir adamla uzun zamandr ilikisi vard. Bir darlp bir baryorlard, ama gerek bir ilikiydi yaad. Yaknda annesi ile babasna syleyecek ve adamn evine tanacakt, belki de onunla evlenecekti. in korkun taraf adamn Bay Dunne'n patronu olmasyd. stelik Bay Dunne onu hi

sevmezdi. Grania babasn altrmak iin ilikiyi yeni gibi mi gstermesi, yoksa doruyu mu sylemesi gerektiini bilemiyordu. Yal adam, her eyi aka anlatmaktan yanayd. Ona kalrsa insanlar sanldndan daha yrekliydiler. Grania ile Brigid kuku iindeydiler. Brigid her eyden kuku duyuyordu. Adam o kadar yalyd ki... "Gzn ap kapayncaya kadar dul kalacaksn" diyordu. - Zengin bir dul olacam ama. Onun iin evleniyorum. Emeklilik maana konmak iin... diyordu glerek. - Baka erkeklerde gzn olacak. Zamanla onu aldatacaksn. O da seni takip edecek ve sevgilinle seni yatakta yakalayacak. Her ey iki kiinin baklanarak lmesiyle sonulanacak. Brigid adeta bu olaslktan zevk duyuyordu. - Hayr. Onu arzu ettiim gibi kimseyi arzulamadm. Byle bir ey olursa nce sizlere sylerim. Grania son derece kendinden emin grnyordu. Bu szleri duyan Fiona ve Brigid baklarn tavana dikiyorlard. Gerek ak kulisten seyredildiinde inam yoran ve dlayan bir eydi. Neyse ki Brigid her zaman kuliste kalmyordu. Ona da teklifte bulunan birok kii vard. Fiona karanlkta yatm o scak gll ivi sal genci dnyordu. yle birinin holand kz olmak ne muhteem olurdu. O gen ocuu bir daha grnceye dek bir hafta geti. - Annen nasl oldu? diye sordu Fiona. - Nereden haber aldn ? diye sordu ocuk. Bu soru karsnda can sklm gibiydi. Brigid'in muhteem nerisi bu kadar ie yaramt!.. - Geen hafta p torbasm tamama yardm ettiinde annenin acilde olduunu sylemitin. Yz aydnland. "Tabi. zr dilerim. Aslnda o kadar iyi deil. Yeniden ayn eyi yapt." - Yeniden mi arptlar? - Hayr, yeniden an dozda ila ald. - ok, ok zgnm. ten olduu belliydi. - yle olduuna eminim. Bir sessizlik oldu. Fiona bir sre sonra stndeki tirt gstererek, gururla, "Venerdi" dedi. "Doru mu sylyorum?"

- Evet. Doru. Sonra daha gl bir talyanca telaffuzla tekrarlad. Fiona da onu taklit etti. - Sen de mi talyanca reniyorsun yoksa? diye sordu merakla gen ocuk. Fiona ise hi dnmeden, "Sadece seninle bir daha karlarm diye gnleri rendim" dedi. Yz bir anda kpkrmz olmutu, o an lmek istedi. Kahve ve ay makinelerinin arama dp lmek istedi. - Adm Barry, dedi. Bu akam benimle sinemaya gelir misin ? Barry ile Fiona, O'Connell Soka'nda bulutular ve sinemalarn nndeki kuyruklara baktlar. - Hangi filmi grmek istersin ? diye sordu Barry. - Sen hangisini grmek istersin ? - Bana gre hava ho. Gerekten... - Bana gre de... Fiona bir an ocuun ifadesinde bir bkknlk sezdi. Kuyruu en ksa olana gitmeye ne dersin? dedi. - Ama o judo filmi, dedi Barry. - Zarar yok, dedi Fiona aptalca. - Yani sen judo filmlerini mi seviyorsun ? Kulaklarna inanam-yordu. - Ya sen ? Sen sever misin ? diye yantlad Fiona. Bulumalarnn ok baarl bir ekilde balad sylenemezdi. kisinin de holanmad bir filme gittiler. Film bitince, yine ne yapacaklar sorunu kt. - Pizza ister misin ? diye sordu Barry. Fiona istekli bir ekilde bam sallad. "Harika bir fikir." - Yoksa bir pub'a m gitmeyi tercih edersin ? - Onu da isterim. - Pizza yiyelim, dedi olan alnacak bir karar varsa kendisinin almas gerektiini dnen bir erkek gibi. Pizzacda karlkl oturup birbirlerine bakyorlard. Hangi piz-zay seeceklerine karar vermeleri tam bir kbusa dnmt. Fiona hem pizza margherita'ya hem depizza napoletana 'ya peki demiti. Sonu olarak Barry ikisine de birer quattro stagioni smarlamt. "Bu pizzarun her kesinde deiik eyler var" de-

misti. Hepsini yemek imkn olunca karar verme zorluu ortadan kalkyordu. Signora adl talyanca retmeninin derse bir akam pizza getirdiini anlatt. Kadn herhalde kazand btn paray rencilerine hediye alarak harcyordu. Hep birlikte hem pizzalarn yemiler hem de deiik pizza eitlerinin adlarn ezberlemilerdi. Harika bir akamd. Bunlar anlatrken ylesine ocuka ve hevesli bir ifadesi vard ki... Fiona, yznde ve kalbinde byle bir ifadenin olmasn ne kadar isterdi... Hangi konuda olursa olsun. Tek sulu annesi ile babasyd tabi. yi kalpli, doru drst insanlard, ama kimseye syleyecek bir ey bulamazlard. Babas hep, "Yanl eyler sylenmesinin nlenmesi iin herkesin koluna doduklar an: 'Ne kadar az konuursan o kadar az zarar verirsin' szleri dvmeyle yazlmal" demez miydi? Byle dnen babas hi konumazd. Annesinin kural ise bakayd. O hibir eye kendini kaptrmamaya alrd. Hep Fiona'ya rlanda dans derslerine veya spanya seyahatine kendini kaptrmamasn tlerdi. Heves duyduu her ey iin bunu sylerdi. Bu yzden hibir konuda fikir yrtemez, hibir olaya deiik bir bak as getiremezdi. Kendisi de bu yzden hangi filme gideceine, ne tr pizza seeceine veya hangi konuda konuacana karar vermekten ciz biri olup kmt. Acaba Barry'ye annesinin intiharndan sz etmeli miydi, yoksa o, ksa bir sre iin bile olsa olanlar unutmak m istiyordu? Bu dnceler ylesine kafasn kantrmt ki kalarm attn fark etti. - talyanca derslerden sz ederek canm sktm sanrm. zr dilerim. - Yok canm, ne mnasebet! diye haykrd Fiona. O dersleri anlatmana baylyorum. Ben de senin gibi olaylar ve yaptklarm nemsemeyi ne kadar isterdim. Sana ve seninle o kursa katlan herkese ne kadar gpta ettiimi bir bilsen... Kendimi yle skc buluyorum ki.. Zaman zaman, en ummad bir anda karsndakinin houna giden bir ey sylediini fark ettii oluyordu. Barry'nin tm yzn kaplayan bir glmseme belirdi. Elini okayarak, "Hi skc filan deilsin, aksine ok ho, ok tatlsn... Ayrca senin de bir kursa katlman nleyen bir ey mi var?" - Hayr, haklsn. Sizin kurs dolu mu? "Keke azm amasay-dm" diye dnd yine. ok hevesli, peinden koar gibi davranmt. Sanki kendine bir kurs bulamayacak kadar beceriksizdi. Barry ban sallarken dudaklarn snyordu. - Bizim kursa imdi yazlmak pek fayda vermez. Ge kaldn, biz ok ilerledik. Gurur duyduu grlyordu. Hem kursa katlanlarn hepsinin geerli bir nedeni var. Hepsi talyanca renmek zorunda olan insanlar. En azndan yle grnyorlar. - Senin nedenin neydi ? Barry biraz rahatsz olmutu. "Dnya Kupas iin oraya gitmitim" dedi. "Grup halinde gitmitik, ama orada birok talyan tandm, hepsi de ho insanlard. Dillerini konuamadm iin kendimi hdk gibi hissettim."

- Dnya Kupas yeniden talya'da m olacak ?" - Hayr olmayacak. Ama talyanlar gelecektir. Onlara rastladm yere geri dnmek ve onlarla talyanca konumak istiyorum. Dalgn baklarla uzaklara bakyordu. Fiona "Annesinin salk durumunu sormal mym" diye dnd, sonra vazgeti. steseydi o bahsederdi. Belki bu fazla zel ve mahrem bir konuydu. Barry'nin ok ok ok ho biri olduunu dnyordu, onu tekrar grmek istiyordu. Erkeklere nasl davranacan ok iyi bilen o kzlar nasl yapyorlard ? Hazr cevap ve akac davranarak m ? Yoksa hibir ey sylemeyip susarak m ? Bunun cevabn bilmeyi ne kadar isterdi. Fiona, karsndaki bu yakkl ve iyi ocuktan holandn ve onunla arkadalk etmek istediini belirten bir eyler syleyebilmeyi ne kadar isterdi... Zamanla daha da fazlas olurdu belki... Ona bu konuda bir iaret veremez miydi ? - Artk eve gitme zaman geldi sanrm, dedi Barry. - Evet, evet. Tabi. Bal gibi olan skmt ite. - Otobse kadar birlikte yryelim mi ? - ok iyi olur. - Yoksa motorumla seni eve brakmam ister misin ? - Harika bir fikir! ki nerisini de onayladn fark etti. Kim bilir ona hangi gzle bakyordu. Ne kadar aptal buluyordu! Fiona aklamaya karar verdi. Otobse kadar yrmeyi teklif ettiinde motora binmek gibi bir seenek olduunu bilmiyordum. Oysa motoru tercih ederim. Sergiledii cesaretten korktu. Barry memnun grnyordu. "Harika" dedi. "Bana sk sk sarlacaksn. Sz m?" - Sz, dedi Fiona, sonra kocaman gzlklerinin arkasndan ayn genilikte bir glmseme yayld yzne. Eve yaklatklarnda ok sessiz bir sokakta oturduu iin onu ke banda indirmesini rica etti. Bir daha grmekten sz edecek mi diye merak ediyordu. - Grrz, dedi Barry. - Evet, iyi olur. Yznden gereinden fazla midin ve yalvarn sezilmemesi iin dua ediyordu. - Belki de spermarkette karlarz, dedi. - Ne ? Ah, tabi. Neden olmasn ? - Ya da hastanede... kinci bir seenek olarak sylemiti bunu. - Evet, evet. Neden olmasn, eer oralardan geersen... Sesi hzn doluydu. - Her gn oradan geeceim, dedi Barry. Annem orada yatyor. Ayrca durumu nasl diye

sormadn iin teekkrler... O konuda konumak istemiyordum da... - Hayr, hayr, haklsn. Fiona sevinten nefesini tutmutu. Piz-zacda dirseklerini masaya dayayp annesi hakknda ayrntl sorular sormasna ramak kalmt. - iyi geceler, Fiona. - yi geceler, Barry, teekkrler. O gece uzun zaman uyuyamad. Yatanda uzand. Barry ondan holanmt. zel hayatna burnunu sokmamasn beenmiti. Tamam, tamam bir iki samalk yapmt, ama yine de bir daha greceiz dememi miydi ? Brigid Fiona'y grmek iin hastaneye urad. "Bir iyilik yapp bu akam bize gelir misin?" - Tabi yaparm. Neden ? - Bu akam danann kuyruu kopacak da ondan. Grania bizimkilere Ya Haddinden Emekli olan adamdan sz edecek. Herhalde ortalk sava alanna dnecek. - Benim size ne gibi yararm olur? - Ev halknn dnda biri olursa belki daha dikkatli davranrlar. Bel-ki. Brigid sylediine kendisi de inanmyordu. - Peki o da m gelecek? Yal adam? - Girmesine gerek olursa hazr olmak iin darda, arabada bekleyecek. - Gerek olursa m ? Fiona'nn sesi korkuluydu. - Ya damat olarak kucaklanmak zere ieri gelmesi ya da babam Grania'y ldresiye dverse onu kurtarmas gerekebilir. - Bunu yapmaz, deil mi ? Fiona'nn az dehetten kapanmyordu. - Hayr, Fiona, kesinlikle yapmaz. Her eyi ne kadar gerekmi gibi alyorsun... Hi hayal gcn yok mu senin ? - Hayr, Brigid, sanrm hi yok, dedi hznl bir sesle. O gn Fiona Barry'nin annesi Bayan Healy hakknda bir eyler renmeye alt. O blmde alan Kitty adl bir arkada vard. Onunla konutu. kinci kez midesi ykanmt. Kadn bu ie devam edecee benziyordu. Kitty'nin ise kadna ayracak zaman yoktu. "Bu kadar kararl olanlar brakmal, isterlerse hayatlarn sona erdirsinler" diyordu. Sevildiklerini, herkesin onlara ihtiyac olduunu ispatlamak iin bunca para ve zaman harcamaya ne gerek vard ? ounlukla seven kimseleri yoktu, kimsenin de onlara ihtiyac kalmamt... Gerekten hasta olanlar, lmek

istemeyenleri tansalar kendilerini ldrmekten vazgeerlerdi. Kitty intihara teebbs edenlere kar acmaszd. Fiona'ya bundan kimseye sz etmemesini syledi. "Demir gibi, acmasz biri" denilmesini istemiyordu. Hem de kahrolas o kadma dier hastalara yapt gibi hem ilalarn veriyor hem de olabildiince iyi davranyordu. - Ad ne ? - Sanrm, Nessa. -Nasl biri? - Bilmem. Zayf, biraz da ok altnda. Gz hep kapda. Kocasn bekler gibi... - Peki kocas geliyor mu? - Bu ana kadar gelmedi. Olu geliyor, ama kadnn bekledii kocas. Karsnda onu grmek istiyor. Zaten onun yznden yapm. - Nereden biliyorsun ? - Hepsi kocalarnn yznden yapar, dedi Kitty ok bilmi bir tavrla. Dunne'larda herkes mutfak masasnn etrafna toplanmt. Masada bir tabak peynirli makarna duruyordu, ama pek dokunan olmamt. Bayan Dunne'rn kitab her zamanki gibi kald sayfa kvrlm, elinde duruyordu. Ailesiyle oturan bir kadndan ok havaalannda uak bekleyen birini andryordu. Brigid her zamanki gibi bir ey yemez gibi yaparak taban kenarndan ufak yemek paralan kopartarak veya ekmekle dklen sos damlacklarn syrarak sonunda normal bir tabaktan ok daha fazlasn yemekle meguld. Grania'nn yz soluktu, Bay Dunne ise sevgili odasna kamaya hazrlanyordu. - Bir dakika bekle, Baba, dedi Grania. Sesi bouktu. Sana bir ey sylemek istiyorum. Aslnda hepinize sylemek istiyorum. Grania'run annesi gzlerini okuduu sayfadan kaldrd. Brigid ise baklarn masaya dikti. Fiona yanaklarnn kzardm hissetti. Kendini sulu gryordu. Sadece Grania'nn babas nemli bir eylerin konuulacan anlamamt. - Tabi, syle bakalm. Genel bir konu tartlaca iin mutlu grnyordu. - Hibiriniz syleyeceklerimi kolay kabul etmeyeceksiniz. Bunu biliyorum. Bu bakmdan olabildiince basitletirmeye alacam. Sevdiim biri var ve onunla evleneceim. - Ne iyi, dedi babas.

- Evlenmek mi ? dedi annesi. k olan birinin aklna en son gelecek ey buydu sanki. Brigid ile Fiona azlarn amadan oturuyorlard. Ufak hayret ve sevin nidalar kartmakla yetiniyorlard. Babasnn sevdii kiinin adn sormasna izin vermeden Gra-nia kim olduunu syledi. "lk duyduunda memnun olmayacaksn, fazla yal olduunu filan syleyeceksin, ama sevdiim kii Tony O'Brien." Oday Grania'nn beklediinden beter bir sessizlik kaplad. Bir sre sonra babas, "Bu bir aka m?" diye sordu. - Hayr, deil, Baba. - Tony O'Brien! Mdrn kars! Annesi kahkahalarla gld. Fiona havadaki gerginlie dayanamyordu. "ok iyi biri olduunu sylyorlar" dedi yalvarrcasna. - Sen bunu nereden duydun ? Bay Dunne tam bir retmen gibi konumutu. - ey... Etraftan... dedi zayf bir sesle. - O kadar kt biri deil, Baba. Sonra Grania da biriyle evlenmek zorunda... Brigid bu szleri havay yumuatmak iin sylemiti. - Tony O'Brien'n seninle gerekten evleneceim sanyorsan aldanyorsun. Aidan Dunne'n yz ac dolu ve sertti. - nce size sylemek istedik. Gelecek ay evlenmeyi dnyorduk. Grania sesinin titremesini engellemeye alyordu. - Grania, o adam ylda en az kza evlenme sz verir. Sonra da garsoniyerine gtrp her istediini yapar. Bizlere geceyi Fi-ona'da geirdiini syleyerek onun evine gittiinde neler yaptn herkesten iyi sen biliyorsundur. Yakalandklarn anlayan Fiona korku iindeydi. - yle deil. Biz oktandr birbirimizi seviyoruz. Yani bunu oktandr hissediyoruz. Hem sana hem bana ihanet ettiini dnerek mdr olunca onu grmemeye karar verdim. Ama o ihanet etmediini, her eyin dzeldiini sylyor. - yle mi diyor? - Evet. yle diyor. Seni hem seviyor hem ok beeniyor. zellikle akam kurslarnn baarsndan ok memnun. - O kursa katlan bir gen tanyorum. Harika olduunu sylyor, dedi Fiona zayf bir sesle.

Masann etrafnda oturanlarn baklarnda szlerinin ok faydal olmad okunuyordu. - Beni raz etmesi ok uzun srd, Baba. Senden yana olduum iin onunla grmek istemedim. O da bana bu ite yan diye bir ey olmadn... Hepinizin ayn ama peinde olduunuzu... - Seni raz etmesi eminim ok uzun srmtr. Genellikle gn srdn syleyerek bbrlenir... Gen kzlar nasl yataa attn hep bbrlenerek anlattn biliyor musun ? Mountainview'da mdr olan adam byle biri ite... - Artk deil, Baba. imdi deil. Artk yapmadna eminim. Bir dn... - Sadece retmenler odasna gelmediinden... imdi Tan-n'mn evi gibi grd o ufack taht odasmda oturduundan. Mdr odas diye adlandrd o delikte... - Ama Baba, oras Bay Walsh zamannda da mdr odas deil miydi ? - O, bakayd. O, o greve layk biriydi. - Peki Tony layk deil mi ? Okulu boyatan, etrafa ekidzen veren o deil mi ? Her tarafta yenilikler yapan, yabanl yaam bahesi iin sana para veren, talyanca kurslarna olanak salayan, otobslerin daha dzenli almas iin velileri bask gruplar kurmaya zendiren.. - Bakyorum iyice beynini ykam. Grania annesine dnd. "Sen ne diyorsun, Anne ?" - Ne mi dnyorum? Benim ne dndmn ne nemi var? Nasl olsa istediini yapmayacak msm? - Tony iin de kolay olmadn anlamanz istiyorum. oktandr sana sylemek istiyordu. Bunun gizli kalmasn hi istemiyordu, ama ben hazr deildim. - yle mi?" Babasnn sesi alaycyd. - Gerekten, Baba. Seninle her gn karlatn sylyor. Bir gn senden bir eyler sakladm rendiinde nasl yzne bakacam dnyordu. - Zavall adam. Zavall, vicdanl adam! Babalarn hi bu kadar ac dolu ve alayc grmemilerdi. Yz kmseyen bir ifadeyle adeta arplm gibiydi. Grania omuzlarm dikletirdi, "Annemin dedii gibi yirmi bir yandan bym, istediimi yapabilirim... yapacam da... ama bunu sizin... sizin... desteinizi alarak yapmak isterdim." - O imdi nerede ? Buraya gelip sylemeye cesaret edemeyen Beyaz Atl Prens nerede ?

- Darda, Baba. Arabasnda. Uygun olursa ieri aracam syledim. Grania dudaklarn sryordu. eri davet etmeyeceklerini anlamt. - Hayr, uygun deil. Ve hayr Grania sana beklediin destei ve onay verecek deilim. Annenin dedii gibi nasl olsa istediini yapacaksn, bizim elimizden ne gelir ki? Kzgnd ve krlmt. Masadan kalkt. Odasnn kapsn arpt. Grania annesine bakt. Nell Dunne omzunu silkerek, "Ne bekliyordun?" diye sordu. - Tony beni gerekten seviyor, dedi. - Sevse de sevmese de... Baban iin bunun ne nemi var? nemli olan dnyadaki milyarlarca insan arasndan hibir zaman banamayaca tek kiiyi semi olman. Hibir zaman! - Ya sen? Sen beni anlyor musun? Grania kendinden yana birini bulmak iin neler vermezdi... - u srada onu istediini anlyorum. Evet. Bundan baka anlayacak ne var? Grania'nm yz ta gibiydi. "Teekkrler. Yardmlarn iin teekkr ederim." Sonra kardei ile arkadana dnd. "Size de teekkr ederim. Bu kadar byk destek verdiiniz iin..." - Aman yarabbi, ne yapmamz istiyordun ? Diz kp bandan beri birbiriniz iin yaratlm olduunuzu anladmz m sylemeliydik? Brigid bu hakszlk karsnda aresiz kalmt. - Herkesin onun hakknda iyi eyler sylediini araya sktrmaya altm, dedi Fiona. - Evet, syledin. Grania'nn sesi sertti. Ta gibi bir ifadeyle masadan kalkt. - Nereye gidiyorsun? Babamn arkasndan gitme. Onu deitiremezsin, dedi Brigid. - Hayr, sadece biraz eya alp Tony'nin evine gideceim. - Seni o kadar deli gibi seviyorsa yarna kadar bekler, dedi annesi. - Bu evde bir gn daha kalamam, dedi Grania. Be dakika ncesine kadar bunu anlamamtm, ama burada hi mutlu olmadm. - Mutluluk nedir? dedi Nell Dunne. Grania eyalarn toplamak iin st kata kt. Odadaki l konumadan oturuyordu. Darda, arabada oturan erkek evde olup bitenleri anlamaya alyordu. Yan odann camndaki gidip gelmeleri iyiye mi yormas gerektiini merak ediyordu. Bir sre sonra elinde bavul evden kan Grania'y grd.

- Seni evimize gtreceim, sevgilim, dedi. Sonra, yakn zamana kadar babasnn omzunda alad gibi ban omzuna dayayarak ceketini slatana dek alad Grania. Fiona saatlerce olanlar dnd. Grania kendinden bir ya bykt. Annesi ile babasna byle kar kmay gze nasl almt ? Grania'mn hayatndaki olaylarla kyasladnda Fiona'nm sorunlar ne kadar kk kalyordu. Onun sorunu Barry'yle yaknlaaca bir eyler bulmakt. Bu konuyu ertesi sabah ite dnmeye karar verdi. Hastanede alanlarn genellikle gnn sonunda yandaki iekinin elinde kalan iekleri ucuza alma imknlar vardr. Fiona da kk bir buket frezya alarak bir karta "abuk iyile, Nessa Healy" diye yazd. Kimsenin grmedii bir srada o blmdeki hemire masasnn stne buketi brakt. Sonra koarak kafeteryaya dnd. Barry'yi iki gn grmedi. Geldiinde neeliydi. "Annem ok daha iyi. Hafta sonu eve kacak" dedi. - Buna sevindim... sorunu... sorunu halloldu mu ? - Sorun babam. O babam... ey sanyor... Neyse onu grmeye gelmedi bile. "Byle intihar antajlaryla beni kandramaz" diyor, ilk balarda morali ok ktyd annemin.... - Ya imdi ? - Babam boyun edi. iek gndermi. Frezyalar... Bylece babamn kymet verdiini anlad. Eve kmaya raz oldu. Fiona her tarafnn buz kestiini hissetti. "iekleri... iekleri kendisi getirmedi mi ?" - Hayr, onlar hemire masasna brakp gitmi. Yine de annemi etkilemeyi baard. - Baban ne diyor? Fiona'nn sesi ok gszd. - Durmadan ona iek gndermediini sylyor, ama onlarn arasnda hep byle oyunlar olur... Sylediinden emin deil gibiydi. - Hepimizin ailesi tuhaf. Arkadam geenlerde ayn eyi sylyordu. Kafalarndan neler getiini anlamak imknsz. ylesine iten ve yakn davranyordu ki... - Annem eve dnp yerletikten sonra yine kar myz ? diye sordu. - Bunu ok isterim, dedi Fiona. Ltfen, ltfen Tanrm, o iekler konusunu kimse anlamasn, ne olur ikisi de kolay yolu seerek iekleri babasnn gnderdiine inansnlar... Barry, Fiona'y futbol mana gtrd. Gitmeden nce hangi takmn iyi hangisinin kt olduunu syledi. Ofsaytn ne olduunu, hakemin geen mata kr gibi davrandn bu maa

kadar grmeye balamasn temenni ettiklerini anlatt. Mata Barry esmer, iman bir adamla konutu. "N'aber Luigi? Bu takm tuttuunu bilmiyordum." Luigi onu grmekten ok mutlu olmutu. "Bartolomeo! Seni kftehor seni! Ben doduumdan beri bu ocuklar tutarm." Sonra ikisi de talyanca'ya dnerek, "Mi piace giocare a calcio" demeye ve birlikte glmeye baladlar. Fiona da glyordu. - "Futbol'u severim" demek. Fiona anlamt, ama Luigi'yi memnun etmek iin yeni fark et- J| mi gibi davrand. "Demek ki ikiniz de talyanca'y epey ilerletmisiniz..." - Ah, affedersin Luigi, arkadam Fiona, dedi Barry. - Kz arkadan seninle maa geldii iin ne kadar anslsn. Suzi maa geleceine duvardaki yalboyann kurumasn seyretmeyi tercih ettiini syler. Fiona karsnda duran Dublin iveli, talyan adl bu adama acaba Barry'nin kz arkada olmadn aklamas gerekir mi karar veremiyordu. stnde durmamaya karar verdi. Ayrca neden Barry'ye o tuhaf isimle hitap ediyordu ? - Sonra Suzi'yle buluacaksan belki drdmz bir iki ieriz ? Luigi bunun duyduu en parlak fikir olduunu belirtti, sonra buluacaklar pub' kararlatrdlar. Ma boyunca Fiona olanlar anlamaya alt. Yerinde barmaya yerinde zlmeye gayret etti. inden bunun harika bir ey olduunu, dier kzlarn da erkek arkadalaryla maa gidip orada baka erkeklerle karlatklarn sonra da o erkeklerin kz arkadalaryla bir pub'da bulutuklarn dnyordu. Kendini harika hissediyordu. imdi sadece frikik, korner ve penaltnn ne olduunu unutmamas gerekiyordu. Daha da nemlisi Barry'ye annesi, babas ve o esrarengiz iekler hakknda soru sormamay hatrlamas lazmd. Suzi harika bir kzd. Kpkrmz salar vard, Temple Bar'daki o k yerlerden birinde garsondu. Fiona, hastanede kahve servisi yaptmdan sz etti. Sonra da "Ne de olsa seninki gibi klas bir yer deil" diye ekledi. - ok daha nemli, dedi Suzi kesin bir tavrla. Sen ihtiyac olan insanlara servis yapyorsun. Bense oraya sadece grnmek iin gelenlerin nne bir eyler koyuyorum...

Erkekler kzlarn birbirleriyle bylesine anlatklarn grnce rahatlayarak ma en ince ayrntsna kadar tartmaya koyuldular. Sonra da kacaklar talya gezisini ele aldlar. - Bartolomeo da gece gndz u mehur viaggio'dan konuuyor mu? diye sordu Suzi merakla. - Ona neden byle diyorsun? diye sordu Fiona alak sesle. - Ad deil mi ? Suzi gerekten armt. - Yoo... Ad Barry. - Ah! Tamam canm. Hepsi Signora'nm bann altndan kyor. Mthi bir kadn! Annemin evinde kirac. Evi o idare ediyor, Lou'ya da "Luigi" diyor. Aslna bakarsan ok daha gzel bir ad. Ben bile bazen Luigi diyorum. Sen de gidiyor musun? - Nereye ? - Roma'ya, dedi Suzi "r" harfini talyanlar gibi atlatarak. - Emin deilim. Barry'yi daha o kadar tanmyorum. Ama iler iyi giderse belki giderim. imdiden bilemem. - Para biriktirmeye bala... ok elenceli olacak. Lou orada evlenmemizi istiyor ya da en azndan balaymz orada geirmemizi. .. Suzi muhteem bir yzk tayan parman burnunun dibinde sallyordu. - Ne harika... - nanlmaz deil mi ? Lou'nun bir arkada ok iyi fiyata ayarlam... - Roma'da balay geirmeyi bir dn, Fiona'nn sesinden ne kadar imrendii seziliyordu. - Tek sakncas balaym en az elli altm kiiyle birlikte geireceim. .. - Bylelikle onu gndzleri deil, sadece geceleri oyalamak zorunda kalrsn, dedi Fiona. - Onu oyalamak m ? Ya ben ? Onun beni elendirmesini beklerdim. Fiona her zamanki gibi azn atna piman olmutu. Suzi gibi birinin byle dnmesinden daha tabi ne olabilirdi. Luigi denen ocuun etrafnda takla atmasn bekleyecekti tabi. Fiona gibi "Onu skyor muyum" diye dnp korku iinde yaayacak deildi ya... Bu kz kadar kendinden emin olmak ne gzel olurdu. Ama insann Suzi gibi muhteem kzl salar olursa, onun gibi mehur bir yerde alrsa, gemiinde Luigi gibi kocaman tal yzkler getiren bir dolu erkek arkada olursa... Fiona derin derin iini ekti. Suzi anlayl bir bakla onu szyordu. "Ma ok mu skcyd ?" diye sordu.

- Yok o kadar kt saylmaz. Ben daha nce hi maa gitmemitim. Ofsaydn ne olduunu tam anladm sanmyorum. Sen biliyor musun ? - Aman yarabbi, hayr. Nereden bileyim? renmeye de niyetim yok. Bunlar anlamaya balarsan kendini buz gibi bir havada kulaklar sar eden barmalarn arasnda bulursun. Ben kendime dstur olarak "matan sonra bulu"u setim. Suzi'nin bilmedii ey yoktu. Fiona karsndaki kzl sal kza ne kadar gpta ediyordu, ona ne kadar imreniyordu. "Nasl byle... byle kendinden bu kadar emin... biri oldun? Gzel olduun iin mi yoksa?" Suzi Fiona'nm yzne bakyordu. Bu hevesli, kocaman gzlkl kzn alay etmedii kesindi. "Neye benzediimi hi bilmiyorum" dedi Suzi. Doru sylyordu. "Babam bir sokak orospusuna, bir aifteye benzediimi syler, anneme kalsa erkeklere kolaylkla yz veren biri gibiyimdir. aradmda fazla makyaj yaptm sylemilerdi, beni yataa atmak isteyenlerden ise muhteem grndm duydum. Benim yerimde sen olsan nasl grndn bilir miydin ?" - Anlyorum, ah, ne kadar iyi anlyorum, dedi Fiona ban sallayarak. Annesi tirt giydiinde ok gln grndn sylerdi, oysa hastanedekiler tirtlerine baylyordu. Bazlar gzlklerinin ok yaktn -gzlerini bytt iin- bir hava verdiini sylerdi. Bakalar ise lens alacak paras olmadndan m gzlk taktn sorarlard. O bile zaman zaman uzun salarn beenir, zaman zaman ise o salarla ufack okul talebesine benzediini dnrd. - Sanrm sonunda bydm ve herkesi memnun etmenin imknsz olduunu anladm. Ben de onun yerine kendimi mutlu etmeye karar verdim. Bacaklarm gzel, onun iin ksa etek giyiyorum, ama yle aptalca ksa deil. Sonra makyajm da biraz hafiflettim. .. Baktm ki ben aldrmaynca bakalar da fikir vermekten vazgemeye baladlar. Fiona, fikir almak istercesine, alak bir sesle, "Sence salarm keseyim mi ?" diye sordu. - Hayr bence kesme. Ama ben san uzat da demem. Salarn da vcudun da senin... Onlarla sen ne yapmak istiyorsan onu yap. Ne bana ne Bartolomeo'ya ne de annene sor... Yapmazsan hep ocuk kalrsn. En azndan ben byle dnyorum. Muhteem Suzi iin byle konumak ne kadar kolayd. Fiona kendini gzlkl bir fare gibi gryordu. Uzun sal bir fare. Gzlklerini atp salarn keserse bu sefer gzlerini krptran ksa sal bir fare olacakt. Bymesine, herkes gibi karar almasna yardmc olacak bir ey gerekiyordu. Belki de aniden ona g verecek bir ey kard. Barry iyi vakit geirmiti. Fiona arkasnda, beline sarlm motorla eve dnerlerken "Bir daha maa davet ederse ne derim" diye dnyordu. Cesaret gsterip Suzi gibi matan sonra bulumay m nermeliydi? Yoksa hastanede birilerinden ofsayd iyice renmeye alarak maa m gitmeliydi ? Hangisi daha doru olurdu ? Kendisinin ne istediini bir bilseydi... Ama o daha Suzi gibi by-memiti. Hibir ey hakknda fikir retecek konuma gelmemiti.

Yolun banda motordan inerken, "Arkadalarnla tanmak houma gitti" dedi. - Bir dahaki sefer senin istediin bir eyi yapanz. Yarn sana urarm. Annemi eve kartmaya geleceim. - oktan dndn sanyordum. Barry annesi eve iyice yerletiinde onu davet edeceini sylemiti. Fiona da Bayan Healy'nin oktan evine dndn dnyordu. Frezyalar brakp kaan kadn olarak tannmaktan korktuu iin son gnlerde hastanenin o blmnden uzak durmaya zen gstermiti. - Hayr. Tam iyiletiini dndmz srada yeniden geriledi. - Buna zldm, dedi Fiona. - O iekleri babamn gnderdiinden emindi. Ama tabi ki o gndermemi. Bunu anlaynca tekrar hastaland. Fiona'y ate bast, ayn zamanda buz gibi oldu vcudu. "Ne korkun" dedi. Sonra, fsltyla, "Neden babann gnderdiini sanmt ?" diye sordu. Barry hznl bir ifadeyle, "Kim bilir ? stnde ad yazl bir buket iek gerekten geldi... Doktorlar kendi kendine gnderdiini dnyorlar." - Buna nasl karar verdiler? - Burada yattn baka bilen yoktu da ondan... Fiona'y gz krpmadan geirecei bir gece daha bekliyordu. O kadar ok ey olmutu ki... Ma, futbol kurallar, Luigi ve Suzi 'yle tanmak, talya'ya gitme ihtimali, herkesin Barry'nin kz arkada olduunu dnmesi... Sonra byynce insann ne yapmas, ne sylemesi gerektiini bileceini, kendi kendine kararlar alabileceini anlamas... Sonra da bir buket iek yznden Barry'nin annesinin hastalnn nksetmesine neden olmas... Kadncaz uyandnda bir buket iek grrse neelenir sanmt. Oysa o buket her eyi bin kere daha berbat etmiti. Fiona ertesi gn ie gittiinde yorgun ve soluk yzlyd. stelik tirtlerinin arasndan yanl gn yazl olanm semiti. Herkesin kafas karyordu. nsanlar gnlerden cuma olduunu sandklarn sylyordu. Bir ksm da "Karanlkta m giyindin" diye soruyordu. Kadnn biri Fiona'nn gsnde pazartesi yazdn grnce "Yanl geldim" diye kp gitmiti. Fiona, soyunma odasna gitti ve tirtn nn arkasna evirdi. Kimsenin arkasna bakmasna izin vermemeye almaktan baka are yoktu. Barry len tatilinde geldi. "Bizim blmn sorumlusu Miss Clarke bir iki saat izin verdi. ok iyi bir kadndr... o da talyanca kursuna geliyor. Ona kursta 'Francesca' diyorum, ite ise Bayan Clarke. Ne komik, deil mi?"

Fiona Dublin'lerin en az yarsnn yalanc isimlerle bu kursta boy gsterdiklerini dnmeye balamt. Ama Mountainview'da-ki o azgnlar okulunda ocuka oyunlar oynayan insanlar gpta edecek zaman yoktu. Merak ettiini belli etmeden annesinin nasl olduunu anlamalyd. - Her ey yolunda m ? - Hayr, ne yazk ki deil. Annem eve dnmek istemiyor, ama burada kalacak kadar da hasta deil. Bu yzden onu bir akl hastanesine gnderecekler. ok zgn ve mitsiz grnyordu. Yz uykusuzluktan ve zntden bembeyaz, "ok yazk, Barry" dedi. - Evet. Ne yapalm buna da gs germeye alacam. Sana bir ey sylemek istiyordum. Hani bir daha karz, o zaman da senin istediin bir ey yaparz demitim ya... Fiona panik iindeydi. Ne istediini semeye vakti olmamt ki... Aman yarabbi, her eyin stne bir de bunu sormaya kalkacak deildi... - Ne istediimi daha tam olarak... - Hayr. Sadece bunu biraz ertelemek zorunda olduumuzu sylemek istedim. Ama sakn bakasyla ktm veya kmak istediimi sanma... heyecandan kekeliyordu. Fiona, Barry'nin gerekten ondan holandn anlad. Kalbinin stnde bask yapan arln drtte bir anda yok olmutu. "Hayr, tabi... anlyorum... her ey hallolunca bana haber ver." Yzn kaplayan glmseme o kadar geniti ki... Kahve ve ay almak iin srada bekleyenler bir sre daha beklemek zorunda kaldlar. Barry de en az onun kadar geni bir glmsemeyle onun yzne bakt sonra kp gitti. Fiona futbolda ofsaydn kurallarn rendi, ama topu atan ile kaleci arasnda hep iki kiinin bulunmasnn nasl salandn zemiyordu. Kimseden doyurucu bir cevap alamamt. Arkada Brigid Dunne' arad. Telefona Brigid'in babas cevap verdi. "Merhaba. Seninle konuma frsat ktna sevindim, Fiona. Geenlerde bize geldiinde sana kabalk ettim. Ltfen bala beni." - Zarar yok, Bay Dunne. Cannz sklmt. - Evet canm ok sklmt. Hl da yle... - Belki benim orada yerim yoktu, fazlalktm." - Brigid'i araym." Brigid ok keyifliydi. Bir kilo vermiti, insan kemikli gsteren yeni bir ceket almt ve

bedavadan Prag'a gidiyordu. Hi olmazsa kusurlarn ortaya dkld plaklar plaj olmayan bir lkeydi ek Cumhuriyeti. - Grania'dan ne haber? - Hi bilmiyorum. - Onu grmeye gitmediini mi sylemeye alyorsun ? Fiona ok armt. - yi fikir. Gel bu akam Zina Sitesi'ne gidelim. Onlar ziyaret edelim. Belki o geriatrie de rastlanz. - i. yle syleme... baban duyabilir. - Bu babamn deyimi. Bunu babam sylyor. Brigid hi piman deildi. Nerede buluacaklarna karar verdiler. Brigid iten ie gln bir gece geirmeye hazrlanyordu. Fiona ise Grania'nn yklp yklmadm merak ediyordu. Kapy Grania at. Uzun siyah bir kazak ile blucin giymiti. Onlar grnce ard. "nanlmaz" dedi sevinle. "eri girin. Tony, zeytin dalnn ilk yapraklan kapmz ald." Tony de glerek kapya geldi. Yakkl, fakat ok yalyd. Fiona, Grania'nm nasl olup da bu adamla bir gelecek grebildiini anlamyordu. - Kardeim Brigid ve arkadamz Fiona. - Girin, girin. Daha iyi bir zaman seemezditiz. Tam bir ie arap aacaktm. Grania "ok iiyoruz" diyordu, yani benim ok itiimi sylemek istiyordu... Oysa imdi imeye mecburuz. Onlar kitap, kaset ve CD dolu bir odaya ald. Yunan mzii alyordu. - Zorba'daki dans m ? diye sordu Fiona. - Hayr, ama ayn besteciden. Theodorakis'i sever misin ? Ayn am mziinden holandn sand birini bulmak gzlerini parlatmt. - Kim ? dedi Fiona. Karsndaki adamn gl dondu. - Ne kadar lks, dedi Brigid etraf hayranlk ve gptayla szerek. - Deil mi? Tony btn bu raflar zel olarak yaptrm. Babamn ktphanesini yapan adama. Babam nasl? Grania gerekten merak ediyordu. - Bildiin gibi. Hep ayn.

- Hl yksekten atp barp aryor mu ? - Hayr. Daha ok i ekip inliyor. - Ya annem ? - Annemi bilirsin. Gittiinin farknda bile deil. - Teekkr ederim. nsana sevildiini ne gzel anlatrsn. - Sadece gerei sylyorum. O srada Fiona, Dunne ailesinin iyzn anlamamas iin yal adam lafa tutmaya alyordu. Belki de adam her eyi biliyordu. Tony hepsine birer bardak arap verdi. "Sizinle tanmaktan ok memnunum kzlar. Yalnz okulda bakmam gereken bir iki ey var, sizin de nasl olsa konuacaklarnz oktur. Onun iin sizleri biraz yalnz brakacam." - Gitmen gerekmez, sevgilim. Grania adama zorlanmadan "sevgilim" demiti. - Gerekmediini biliyorum. Ama gideceim. Brigid'e dnd. Babanla konuursan, ona... ona... Brigid merakla bekliyordu. Oysa Tony O'Brien szckleri bulmakta zorluk ekiyordu. Ona... kznn iyi olduunu syle, dedi bouk bir sesle, sonra kp gitti. - Ne demezsin? dedi Brigid. Bundan ne anlam kartyorsunuz? - ok ok zlyor, dedi Grania. Babam okulda onunla konumuyormu. Bir yere girdiinde oday terk ediyormu. Okulda durumu ok zor. Ben de eve gidemediim iin zor durumdaym. - Eve gidemiyor musun? diye sordu Fiona. - Hayr. Aramzda bir olay geti. "Bunlar yapan benim kzm deil artk" gibi szler sylendi. - Bilmem... Babam biraz sakinleti gibi geliyor, dedi Brigid. Belki ilk geldiinde biraz homurdamr ve sylenir, ama zamanla her eyi kabul eder... - Tony hakknda konumasndan nefret ediyorum, dedi Grania neye karar vereceini bilemez gibi. - Korkun gemiinden sz etmesinden mi demek istiyorsun ? diye sordu Brigid. - Evet. Ama benim de gemiim o kadar teiniz deil ki... Onun yanda olsam ben de dolu dolu bir gemiim olmasn isterdim. Hayatmn onunkinden ksa olmasndan baka ne fark var aramzda?

- Gemiin olduu iin ne kadar anslsn, dedi Fiona. - Susar msn, Fiona? al gibi ince olduun yetmiyormu gibi bir de gemiin mi olmasn istiyordun? - Kimseyle yatmadm, kimseyle sevimedim, o ii yapmadm, dedi birdenbire Fiona. Dunne kardeler merakla ona bakyordu. - Olamaz... Doru deil... - Neden olamaz ? Yatsaydm herhalde hatrlardm. "Yatmadm" diyorsam doru sylyorum. - Peki, neden. Soran Grania'yd. - Bilmiyorum. Ya sarhotular ya da korkun insanlard. Belki yer yanlt ya da ben karar verinceye kadar i iten geti... Beni tanrsnz. Kendine acd ve pimanlk duyduu seziliyordu. Grania ile Brigid diyecek ey bulamyorlard. imdi istiyorum ama, dedi Fiona heyecanl bir sesle. - Ne yazk ki amzn en yetenekli aygrn kardk, o bu ii seve seve yapard, dedi Brigid bayla Tony O'Brien'n kt kapy iaret ederek. - Bu sylediin hi komik deil, dedi Grania. - Bence de, dedi Fiona. nme gelenle yapmak istiyorum demedim ki. k olduum biri var... -Aman, affedersiniz!., dedi Brigid fkeyle. Grania araplarn tazeledi. "Ne olur kavga etmeyelim" dedi. - Kavga eden kim? dedi Brigid arap bardan kafasna dikerek. - Okuldayken oynadmz; gerei syleme ya da sadece yrekli olma arasnda seim yapmay gerektiren oyunu hatrlyor musunuz ? - Sen hep yreklilik gstermeyi seerdin. - Bu akam gelin gerei sylemeyi seelim. - kiniz bana ne yapmam gerektiini syleyin. - Eve gelip babam grmelisin. Seni gerekten zlediini sanyorum, dedi Brigid. - Geldiinde banka veya siyaset konularn amalsn veya ynettii gece kursundan sz etmelisin. Onu altnncaya kadar eye... Tony'yi hatrlatacak konulara girmemelisin, dedi Fiona.

- Ya annem ? Gerekten aldrmyor mu ? - Hayr. Sadece seni sinirlendirmek iin byle syledim. Ama akln takt bir ey olduunu sen de biliyorsun. Ya ii ya da geirmekte olduu menopoz. O bakmdan annemin gznde babam gibi "byk sorun" sen deilsin. - Doru syledin, dedi Grania. Haydi, Brigid, o oyunu oynayalm. - Brigid imanlama konusunda azn kapatmal, dedi Fiona. - nk iman deil, seksi. Kocaman bir k ve kocaman gsler, erkeklerin bayld ey deil mi? diye sordu Grania. - Aralarnda da incecik bir bel, diye ekledi Fiona. - Ama kaloriler ve fermuarlar konusuna gelince ok ok skc biri oluyor, dedi Grania glerek. - Sa fras sapna benzeyen biri iin byle konumak kolay. - Hem skc hem seksi. Beklenmeyen bir bileim, dedi, Grania. Brigid de glmsemeye balamt, itenlikle konutuklarn anlamt. "Tamam. imdi sra Fiona'da." Neelenmeye balad grlyordu. ki karde bir sre sustular. nsann ailesinden birine saldrmas daha kolayd. - Hazrlkl olmak iin bir kadeh arap alaym, dedi Fiona. - Fazla alakgnll... - Hep balanmay isteyen... - Hibir konuda fikir retemeyen... - Hibir konuda karar alamayan... - Herkesin kendi kararlarn almas gerektiini anlayacak kadar olgunlamam.... - Herhalde hayat boyu ocuk kalacak... - Bir daha tekrarlar msn ? diye araya girdi Fiona. Grania ile Brigid "Fazla m ileri gittik" der gibi birbirlerine baktlar. - Sadece insanlara kar hep fazla yumuak olduunu, kimsenin senin gerek fikrinin ne olduunu anlamadn sylemek istiyorduk.

- Ya da fikrin olup olmadm... diye ekledi Brigid karamsar bir ifadeyle. - Ya ocuk kalmak konusu?.. - Kararlarmz biz vermek zorundayz deil mi ? Yoksa hep bizim yerimize bakalar karar verir. Bu da ocuk kalmak demektir. Bunu demek istedim. Grania komik, kk Fiona'y krm olmak istemiyordu. - ok tuhaf bir ey. Bunu bana syleyen ikinci insansn. O Su-zi denen kz da "Sam kessem mi" diye sorduumda ayn eyi syledi. Ne tuhaf! - Peki, yapabilecek misin ? Soran Brigid'di. -Neyi? - Zamanla karar vermeyi renmeyi, sevdiin adamla yatmay, san kesmeyi, fikir yrtmeyi. - Ya sen ? Sen insann kafasn o kalorilerle iirmeye son verecek misin bakalm ? dedi Fiona ateli ateli. - Evet, o kadar skc geliyorsa, yapacam. - Tamam, yleyse, dedi Fiona. Grania, Fiona dncelerini aka sylerse, Brigid de kzartma konusunda azm amazsa in yemei getirteceini syledi. Onlar da ertesi gn babasna gitmeye sz verirse Grania'nm koyduu kurallara uymay kabul edeceklerim sylediler. Yeni bir ie arap atlar, yal adam eve dnp onun yanda birinin dzenli uykuya ihtiyac olduunu syleyerek onlar kapnn nne koymasna dek birlikte gldler. Oysa adamn Grania'ya baklarndan uykudan baka eyler dnd belli oluyordu. Otobse binip eve doru yol aldklarnda Brigid, "Ziyaretlerine gitmemiz ok iyi fikirdi, deil mi ?" diye sordu. Aradan geen zaman iinde neriyi kendisinin yaptna inanmt. - ok mutlu grnyor, dedi Fiona. - Ne kadar yal, deil mi ? - Neyse. Ondan bakasn istemiyor ki... dedi Fiona konuyu kapatmak iin. Brigid'in ayn fikirde olduunu grnce ard. "Sorun da bu ya... Adam isterse Mars'tan gelmi sivri kulakl biri olsun... stedii o ise... Herkes gerekten istedii eyin peinden gidecek kadar cesur olsa, dnya bambaka bir yer olurdu..." Belki de arabn etkisiyle bararak konuuyordu. Otobstekilerin ou bu szlere gld, alklayanlar bile kt. Brigid onlara ldrecek gibi

bakyordu. - Seksi fstk, bize bir gl bakalm, diye bard bir erkek. - Bana seksi dediler, diye fsldad Fiona'ya, mutluluk iindeydi. - Sana sylememi miydik ? dedi Fiona. Barry Healy'yle bir daha ktklarnda deiik bir insan olmaya karar verdi. Nasl olsa bir daha kacaklar kesindi.

Aradan geen bir hafta ok yava geti. Bir gn Barry'yi karsnda buldu. - Evde iler yolunda m ? diye sordu. - Pek saylmaz. Annem hibir eyle ilgilenmiyor, yemek bile yapmyor. Eskiden pastalar ve tatllar yaparak insan delirtirdi. Neredeyse zorla yedirirdi yaptklarn. imdi spermarketten hazr yiyecekler almazsam a kalrz. Fiona anlay doluydu. "Ne yapmay dnyorsun?" diye sordu. - Hi bilmiyorum. Ondan nce ben delireceim. Dinle, ktmzda nereye gitmek istediine karar verdin mi ? Fiona o anda kararn verdi. "Sizin eve aya gelmek isterim" dedi. - Hayr, bu iyi bir fikir deil. - Ne istediimi sen sordun. Ben de sana syledim. Hem belki anneni harekete geirmi oluruz. Yemee bir kz arkadan getirdiini sylersen belki bir eyler hazrlamak ister. Ben de neeli olur, ona iyi davranrm ve gncel olaylardan konuuruz. - Hayr, Fiona. Henz deil. - Ama ona yardm edeceksek asl imdi yapmamz gerekmez mi ? imdiden normal davranmazsan hayatnn dzeleceine inanmasn nasl bekliyorsun? - Bilmem, belki de haklsn, dedi Barry. - Hangi akam olsun ? Barry aslnda istemeyerek bu akam seti. Sonra Fiona'nm kararsz davranmasn ne hazrlarlarsa hazrlasn nemi olmadn sylemesini bekledi. Oysa tam tersi oldu, Fiona uzun bir i gnnden sonra yorgun olacan, bu bakmdan cannn makarna veya brek gibi doyurucu bir eyler isteyeceini syledi. Barry kulaklarna inanamyordu. Ama annesine aktarmaktan kammad.

- Bu tr yemekler yapacak halde deilim, dedi Barry'nin annesi. - Tabi yaparsn, Anne. Senin ne kadar iyi bir a olduunu unuttum mu sanyorsun ? - Baban byle dnmyor ama... dedi. Barry kalbinin elie dntn hissetti. Annesini iyiletirmek iin Fiona'nm akam yemeine gelmesinden daha fazlas gerekiyordu. Tek ocuk olmamay, sorunlarn paylaacak en az alt erkek alt da kz kardei olmasn ne kadar isterdi. Babasnn annesini ne kadar sevdiini, lmek istediinde ne kadar zldn, yani annesinin duymak istedii o kahrolas szleri sylemesini nasl da dilerdi. Kar- < sna kim karsa ksn onu terk etmeyeceini sylese... Babas ok yalyd, neredeyse elli yandayd, tabi ki annesini baka bir kadn iin brakacak deildi. Zaten onu kim isterdi ki... Sonra intihara kalkmasn antaj diye nitelendirmek de nereden kmt ? Babasnn hibir konuda kesin fikri yoktu. lkede seim olduunda veya referandum yapldnda fikrini aklayacana elinde gazete koltuuna gmlrd. Peki bu konuda bylesine sert fikirler ortaya atmak ne demek oluyordu ? Annesinin istedii szckleri syleyemiyor muydu ? Fiona'nn parlak fikri boa gidecekti. Bunu imdiden gryordu Barry. - Peki, Anne. yleyse ben bir eyler hazrlamaya alrm. yi bir a saylmasam da denemeye razym. Sen piirmisin gibi yaparz. nk arkadamn eve gelmesinden memnun deilmi-sin gibi davranman istemem. - Yemei ben yapacam, dedi annesi. Sen Cascarino'nun yemeini bile yapmaktan cizsin. Cascarino tek gzl iri kedilerinin adyd. Adn rlanda Mill Takm'nda oynayan Tony Cascari-no'dan almt. Ama kedinin patilerinde byk bir beceri olduu sylenemezdi. Fiona, Barry'nin annesine ufak bir kutu ikolata getirdi. - Getirmeseydin keke. Kilo almama yarayacak, dedi kadn. Yz solgun grnyordu, baklar da yorgundu. Koyu kahverengi bir elbise giymiti salar da dmdz ve canszd. Fiona yine de kadna hayranlkla bakyordu. "Ah, Bayan Healy, iman deiiniz ki... Nefis elmackkemikleriniz var, bir insann iman olup olmad oradan belli olur. Elmackkemiklerinden..." Barry annesinin duyduklarna inanmayan bir edayla yzne dokunduunu grd. "Doru mu?" dedi. - Gerekten. kk elmackkemikleri olan btn film yldzlarna balon... Birlikte film artistlerini saymaya baladlar. Bir kilo bile almayan Audrey Hepburn'leri, Ava Gardner'leri, Meryl Streep'le-ri... Sonra da elmackkemikleri belirgin olmayan baka artistleri saymaya baladlar. Barry haftalardr annesini bu kadar canl grmemiti. Fiona'nm Marilyn Monroe'yu tarttn duydu. Yalansayd gzelliini koruyamayacam sylyordu. Konuyu intihar edenlere

getirmemesini diliyordu. Annesi konuya doal bir yaklam gstererek, "Ama kendini bunun iin ldrmedi ki. Yani elmackkemikleri yznden demek istiyorum" dedi. Barry Fiona'nm kzardn fark etti. Yine de bir ey olmam gibi konumaya gayret ediyordu. "Hayr. Bence yeterince sevilmediini sand iin yapt. Aman yarabbi, iyi ki bizler de byle davranmyoruz. Yoksa ksa zamanda dnyada yaayan kimse kalmazd." O kadar doal ve yle hafife alarak konuuyordu ki Barry bir an iin nefesini tuttu. Annesi ise hi beklenmedik bir ekilde normal bir sesle, "Belki de lmek istemiyordu, belki sevdii adamn ok zldn grmek ama, kurtulmak istiyordu" dedi. Barry hayranlkla Fiona'y seyrediyordu. Bugn ok daha canlyd. Nasl adlandrmas gerektiim bilmiyordu, ama sanki eskisi gibi her konuda ondan bir ipucu beklemiyordu. Eve yemee gelmek iin srar etmesi ok iyi fikirdi. Fiona'mn annesine elmackke-miklerinin ne gzel olduunu syleyecei kimin aklna gelirdi? Akamn bekledii kadar korkun olmadn hissetti. Biraz rahatlayarak Marilyn Monroe'nun intihan gibi bir mayn tarlasndan sonra hangi konuya geleceklerini beklemeye balad. Barry iinden konuabilecekleri konular sralyor, hibirini uygun bulmuyordu. Fiona'mn hastanede altn syleyemezdi, nk bu szler herkese mide ykamalarn ve orada geirilen gnleri hatrlatrd, birden italyanca kursundan da sz edemezdi ne de spermarketten veya motorundan bahsedebilirdi. Bu konulara deinirse tehlikeli yerlerden uzaklamak iin yaptn anlarlard. Annesine Fiona'mn tirtlerini anlatsa, belki bundan holanmazd. Zaten Fiona da en iyi ceketi ile gzel, pembe bir bluz giymiti. O anda, kedi odaya girerek tek gzn Fiona'ya dikti. - Seni Cascarino'yla tantraym, dedi Barry, kzgn, kocaman kediyi hi bu kadar sevmemiti. "Ne olur Tanrm, Cascarino Fiona'mn yeni eteini trmalamasn veya herkesin nnde mahrem yerlerini yalamaya kalkmasn" diye yalvanyordu. Oysa kedi ban Fiona'mn dizlerine dayayarak kalka hazrlanan ufak bir uak gibi mrlamaya balad. - Sizin de kediniz var m ? diye sordu Barry'nin annesi. - Hayr. Aslnda ben ok istiyorum, ama babam insann basma at dertleri bilmediimi sylyor. - ok yazk. Ben kedileri ok oyalayc buluyorum. Cascarino belki gzel deil, ama bir erkek kedi olarak ok anlayldr. - Anlyorum, dedi Fiona. Erkeklerin bu kadar zor olmalar ne tuhaf deil mi? Aslnda bunu isteyerek yaptklarn sanmyorum. Sadece yaplar yle.

- Onlar kalpsiz. Bayan Healy'nin gzlerinde tehlikeli bir parlaklk vard. Gslerinde kan dolamn salayan, pat pat diye vuran bir ey var, ama ona kalp denmez. Barry'nin babasn ele alalm. Barry'nin bir arkadan getireceini bile bile gelmedi. Biliyordu ve yine gelmedi. Bu, Barry'nin beklediinden de ktyd. Annesinin ilk yarm saatte iin derinliine dalacan hi tahmin etmiyordu. Ama Fiona bununla da kolay baa kmay baard. - Erkekler byledir ite!.. Barry'yi ailemle tantrmak iin eve ardmda babam da aynen byle yapacaktr. Bana arka kmayacandan, beni hayal krklna uratacandan eminim. Evde olmayacak demek istemiyorum, nk hep evdedir. Ama be dakika gemeden Barry'ye motora binmenin ne kadar tehlikeli olduunu, supermarket kamyoneti kullanmann da en az motosiklet kadar tehlikeler ierdiini, futbol sevmenin de aptallk olduunu syleyeceine bahse girerim. talyanca renmenin kt taraflarn bulursa onlar da sralayacana eminim. Babam her eyin iyi yann deil, kt yann grmekte ustadr. Bunun ne kadar i karartc bir ey olduunu bilemezsiniz. - Peki annen bu duruma ne diyor? Barry'nin annesi anlatlanlarla ok ilgileniyordu. Bir an iin kocasn eletirmeyi bir kenara brakmt sanki. - Yllar getike o da babam gibi dnmeye balad galiba. Onlar yal, Bayan Healy. Sizlerden ok daha yal... Ben kalabalk bir ailenin en kk ocuuyum. Onlarn alkanlklarndan vazgemeleri iin artk ok ge... Kocaman gzlklerine yansyan kla panldayan gzleri ve tertemiz salanm tutturan fiyonguyla o kadar iten ve heyecanl grnyordu ki... Dnyada oluna byle scak davranan bir kz istemeyecek anne olamazd. Barry annesinin gittike rahatladm gzlemliyordu. - Barry, iyi bir ocuk gibi mutfaa git, brei fnna koy. Baka yaplacak ne varsa ltfen yap, olur mu ? Barry odadan kt, biraz grlt yaptktan sonra oturma odasnda neler olduunu anlamak iin sessizce kapya yanat. ki kadn duyamayaca kadar alak sesle bir eyler konuuyorlard. "Ne olur Tamm, ne olur Fiona aptalca bir eyler sylemesin" diye iinden dua ediyordu. Annesi de babasnn baka kadnlarla ilikisi olduu konusundaki hayallerinden sz etmese... ini ekerek kiilik masay kurmaya koyuldu. Babasnn bulunmay- canm skmt. Ne de olsa her eyi eski haline getirmek iin bir aba gsteriyordu Barry. Bu durumda o da ufack bir aba gsteremez miydi ? Byle davranarak annesinin kukulanm daha da alevlendirdiini fark etmiyor muydu ? Bir kerecik olsun eve gelip babalk grevini neden yerine getirmiyordu ? Annesi hi olmazsa tavuklu brek ve elmal tart yapmt. Bu da bir ilerleme deil miydi ?.

Yemek umduundan ok daha iyi geti. Fiona nne konulan her eyi silip sprmt. Hamur yapmay ok renmek istediini syledi. yi yemek yapmay bilmiyordu. Sonra birden aklna bir ey geldi. "te buldum! Ben de yemek kursuna katlrm" diye bard. "Barry ne renmek istediimi sordu da... Bu sofray grnce gerekten neden holanacam anladm." - ok iyi fikir, dedi Barry, gen kzn annesinin yemeklerini beenmesinden ok mutluydu. - yi hamur yapmay renmek iin eli hafif birinden ders almalsn, dedi annesi. "Yine her eye kusur buluyor" dedi Barry iinden. Oysa Fiona hi alnma benzemiyordu. "Evet, haklsnz. Hem imdi dnemin yansna geldik. Size bir ey soracam... ama hayr... byle bir eyi isteyemem... belki..." Barry'nin annesinden bir ey bekler gibi hevesli bir ifadesi vard. - Ne demek istediini syle bakalm. "Sallar ve perembeleri Barry akam kursuna gittiinde, siz bana gsterseniz, iin pf noktasn retseniz diyecektim." Yal kadn bir sre sustu. Fiona devam etti. "zr dilerim. Hep byle yaparm zaten, dnmeden konuurum..." Barry'nin annesi, "Sana hamur yapmay seve seve retirim, Fiona" dedi. "nmzdeki sal ekmek ve scone'la16 ie balarz." Brigid Dunne hayranlk iindeydi. "Annesinden yemek renmek ! Ne harika bir fikir!" dedi. - Aslnda azmdan doal olarak kt. Fiona cesaretine kendisi de ayordu. - Bir de erkeklere nasl davranacan bilmediini sylyorsun.. . Bu mehur Barry'yle ne zaman tanacaz ? - Yaknda. Btn arkadalarmn karsna kartarak rktmek istemiyorum. zellikle senin gibi seksi ve zgvenli olanlarn... - Tanrm, ne kadar deitin, Fiona... - Grania. Ben Fiona. - Aman ne iyi. Ben de Genel Mdrlk'ten aryorlar sanmtm. Naslsn ? Yaptn m ? 16. Yumuak, yuvarlak, bir tr poaa, (.n.) - Neyi yaptm m ? - Biliyorsun ya...

- Hayr, daha deil, ama yaknda. Her ey srayla. Sana teekkr etmek iin aryorum. -Niin? - Ne kadar salak olduumu sylediin iin. - Hi yle bir ey sylemedim, Fiona. Grania'nn alnm olduu seziliyordu. - Belki yle sylemedin, ama aklm bama toplamam syledin. Ne kadar ie yarad, bilemezsin. imdi bana baylyor, annesi de yle... Daha iyi olamazd. - ok memnun oldum. Grania'nn gerekten memnun olduunu anlad. - Sen de kendine deni yaptn m, merak ediyorum ? Baban grmeye gittin mi ? - Hayr. Yapmak istiyordum, ama son dakikada korktum. - Grania! Fiona'run sesi sertti. - Senin bana kzabileceim dnemiyorum. - Evet, ama o akam aldmz kararlara uyacamza sz vermemi miydik ? - Biliyorum. - Brigid o gnden sonra azna dk kalorili tatlandrclar almad, ben de bir kaplan kadar cesur davranmaya baladm. nanmazsn. - Tamam, tamam, Fiona. Bu akam giderim, dedi Grania. Grania derin bir nefes aldktan sonra kapy ald. Kapy babas at. Yzndeki ifadeden bir ey anlalmyordu. - Anahtarn yok mu ? Neden birinin senin iin kapy amasm bekliyorsun ? - Hl bu evde yayormuum gibi elimi kolumu sallayarak ieri girmek istemedim. - Sana burada oturamazsn diyen mi oldu? - Biliyorum, Baba. kisi antrede karlkl duruyorlard. Rahatszlk veren bir sessizliin ortasmdaydlar. Herkes nerede ? Evde-ler mi ? - Bilmem, dedi babas. - Haydi, Baba, nasl bilmezsin ?

- Bilmiyorum. Annen belki de mutfakta kitap okuyordun Brigid de belki yukardadr. Ben odamdaydm. - Odan nasl ilerliyor? diye sordu, yalnzln saklamak iin. Bu ev o kadar byk deildi ki... Evin erkeinin kars ile kznn evde olup olmadklarn bilemeyecei kadar... veya aldrmayaca kadar... - Fena deil, dedi. - Grebilir miyim?" Grania, "Hep byle mi olacak" diye dnyordu, "babamla konumak hep di ektirmeye mi benzeyecek ?" - Tabi. Kzn odasna gtrd. eri giren Grania aknlktan bar-mamak iin kendini zor tuttu. Akam gnei odaya girmi, pencerenin iindeki sar ve altn rengi sediri aydnlatyordu. Morlu altn renkli perdeler ise sanki bir tiyatro sahnesinin perdeleriydi. Raflar kitap ve biblo doluydu, ufak yaz masas ise akam nda l l parlyordu. - Baba buras harika bir yer! Hi byle bir eser meydana getireceini dnmemitim. - Birbirimiz hakknda o kadar bilmediimiz ey vard ki... - Ne olur, Baba bu harika oday seyretmeme izin ver. u fresklere bir bakaym. Ne kadar mkemmel!.. - Evet. - Ya bu renkler, Baba. Sanki bir rya!.. Sergiledii coku babasnn hissiz ve souk kalmasna izin vermeyecek kadar itendi. "Haklsn, bir ryann paralan... Ama ben hep rya peinde koan bir aptal oldum, Grania." - yleyse ben deliliimi senden aldm... - Hayr, sanmyorum. - Hayr, belki senin gibi sanat deilim. Bir milyon yl alsam byle bir oda yapamam, ama benim de ryalarm var. - Onlar doru dzgn ryalar deil, Grania. nan bana. - Sana bir ey syleyeceim, Baba. Ben annem ile senin dnda kimseyi sevmemitim. Doru sylemek gerekirse belki de seni annemden biraz daha ok sevdim. Belki daha fazla dinlemezsin, ama unu sylememe izin ver ltfen. k olmann anlamn imdi anladm. k olmak demek bir bakas iin her eyin en iyisini dilemek onun kendinden bile daha mutlu olmasn istemek

demek deil mi ? - Evet. Sesi l gibi kmt. - Bir zamanlar sen de annem iin byle hissettin deil mi? Yani, belki hl da byle dnyorsundur. - Yalandka hisler deiiyor. - Benim o kadar zamanm olmayacak. Sizin yirmi be yllk bir beraberliiniz oldu, ama yirmi be yl sonra Tony oktan lp gitmi olacak. yle ok sigara ve iki iiyor ki... Biliyorsun. Yani on sene birlikte olursak ne mutlu bana... - Grania, daha fazlasn hak ediyorsun... - nsann sevdii kii tarafndan sevilmesinden daha fazla ne olabilir ki. Bunu benim kadar sen de biliyorsun. - O adama gvenilmez. - Oysa ben sonuna kadar gveniyorum. Hayatm ona teslim edecek kadar... - Babasz bir bebekle seni braknca grrsn. Bu sylediklerimi o zaman hatrlayacaksn... - Dnyada onun ocuunu dourmaktan daha ok istediim bir ey yok. - Yap yleyse!.. Ne duruyorsun? Grania ufak masann stndeki ieklere bakt. "Bu iekleri sen mi alyorsun, Baba? - Kimin almasn bekliyorsun ? Grania'nn gzleri yalyd. "zin verseydin ben alrdm. Buraya gelir seninle oturur, konuurdum. Sana bir torun dourunca onu da seve seve sana getirirdim." - Bana hamile olduunu mu sylemek istiyorsun? Bunu sylemeye mi geldin? - Hayr. Ne zaman hamile kalacam benim elimde. Herkes tarafndan sevgiyle kabul greceine emin olmadan dourmamaya kararlym. - Bu ok uzun srebilir, dedi babas. Ama bu kez onun da gzleri yalyd. - Baba, dedi, sonra hangisinin daha nce davrandn anlamadan, gzyalar karacak biimde birbirlerinin kollarnda buldular kendilerini.

Brigid ile Fiona sinemaya gittiler. - Onunla hl yatmadn m ?" - Hayr, ama acelesi yok. Her ey planladm gibi ilerliyor, dedi Fiona. - lk alardan bu yana duyduum en uzun plan, dedi Brigid homurdanarak. - Hayr, emin ol ne yaptm ok iyi biliyorum. - imizden birinin ne yaptn bildiini duymak houma gidiyor, dedi Brigid. Babam ile Grania birdenbire ok duygusallat-lar. Grania, aralarnda hibir ey olmam gibi babamn yanma gidip onunla oturuyor. - Fena m ? - Tabi ki fena deil, iyi bir ey. Ama bir muamma. - Ya annen, o ne diyor? - Hibir ey. O da baka bir muamma. Oysa ben Bat dnyasnn en renksiz, en skc ailesi olduumuzu sanyordum. imdi ise tmarhanede yaadm dnyorum. Eskiden senin acayip olduunu dnrdm, Fiona. Ama imdi sana bak! Annesinden iyi bir a olmay renen, yaknda olunu yataa atmaya hazrlanan ev kuzusu olup ktn. Btn bunlar nasl oldu ? Brigid muammalardan, ak seik olmayan akl kartrc eylerden nefret ederdi. ok mutsuz olduu belliydi. Yemek dersleri ok baarlyd. Bazen Barry'nin babas da evde oluyordu. Uzun boylu, esmer, dikkatli biriydi. Karsndan ok daha gen duruyordu, ama onun akl kark olmadna gre bundan daha tabi ne olabilirdi ? Byk bir fidanlk ve sebze bahesinde alyordu. ehirdeki otellere ve lokantalara rnlerim ve iekleri gtryordu. Fiona'ya hi heyecansz, son derece yakn ve scak davranyordu. Onunla ilgili hibir eyi merak etmiyordu. Sanki bu evde oturmayan, kapdan uram biri gibiydi. Zaman zaman Barry italyanca kursundan eve geliyor, onlarla birlikte hazrladklar yiyecekleri yiyordu. Fiona ise dnmek iin acele etmemesini sylerdi. Zaten yemek yemek iin ok ge oluyordu hem dersten sonra snfta kalp dierleriyle konumaktan holandn sylememi miydi ? Fiona tek bana otobse biner, eve dnerdi. Buluacak baka akamlar da vard nasl olsa... Yava yava "Byk Ihanef'in ayrntlarn renmiti, ilk bata dinlemek istememiti. "Ne olur btn bunlar bana anlatmayn, Bayan Healy. Sonra, Bay Healy'yle aranz dzeldiinde piman olacaksnz." - Hayr, hi piman olmam. Biz seninle arkadaz. Bunlar ok daha ince dora, Fiona, iinde kaln paralar olmasn istemezsin. Anlattklarm dinlemelisin. Barry'nin babasnn nasl biri

olduunu bilmelisin. iki yl ncesine kadar her ey yolunda gidiyordu, iyi derken ne demek istediini anlard ya... alma saatleri batan beri zordu, ama oktan almt kadn. Bazen sabaha kar drtte iba yapar bazen de gece ok ge saatlere kadar alrd. Ama arada bo zamanlan vard. rnein le saatlerinde, iki seansma sinemaya gittikleri gnleri unutmuyordu. Arkasndan bir yerde ay ier pasta yerlerdi. Btn komular ona gpta ediyorlard. Hibiri gndz vakti kocalaryla sinemaya gitmezdi... Eskiden karsnn almasn da istemezdi, ikisine ve ocuklarna yetecek kadar para kazandn sylerdi. Karsnn sadece eve bakmasm, gzel yemekler piirmesini ve iten dndnde onu beklemesini isterdi, o kadar. Bylece hayatlarnn mutlu ve huzurlu olacan sylerdi. iki yl nce birden her ey deimiti. Bir kadn tanm ve onunla ilikiye girmiti. - Nasl emin olabilirsiniz, Bayan Healy? diye soruyordu Fiona yapt keke koyaca kuru zmleri tartarken. Sorun baka yerde de olabilir. rnein iinde, veya trafiin gittike zorlamasnda. .. iten kta trafiin nasl olduunu biliyor musunuz ? - Onun eve geldii saatte, sabahn drdnde trafik filan yok! Yz ta gibiydi. - Belki de o korkun i saatleridir. - Iyeriyle konutum. Haftada yirmi sekiz saat alyor. Oysa evde onun en az iki kat yok. - Ya yolda geen zaman ? - ie gitmesi en fazla on dakikasn alr, dedi Barry'nin annesi. - Belki de yalnz kalmaya ihtiyac vardr. - Yalnz kalacak ok vakti var. Nasl olsa misafir odasnda yatyor. - Belki sizi uyandrmamak iindir. - Belki de yanmda olmamak iin... - Byle biri varsa kim olduunu dnyorsunuz ? - Bilmiyorum. Ama bulacam. - iten biri olabilir mi sizce? - Hayr. Hepsini tanyorum. yle biri yok orada. Ama ii dolaysyla tand biri olabilir... Bu da Dublin'in yans demektir... Kadnn anlattklann dinlemek ok zcyd. Bu kadar mutsuzlua ahit olmak. Barry'ye

kalrsa hepsi hayal rnyd. - Sana kafasmdakilerden hi sz ediyor mu? Merak ediyordu Barry. Fiona ise unlu hamur tahtalan, fokurdayan tencereler arasnda anlatlanlann adeta dinsel bir gizlilik ierdiklerini dnyordu. ounlukla her i bitince kucanda mrldayan yan kr Cascari-no'yla kanepede otururlar, birlikte birer fincan kahve ierlerdi. - Arada srada, blk prk, diye yantlad yan yalan syleyerek. Nessa Healy Fiona'y arkada gibi grdne gre anlatlanlan tekrarlamak arkadala smazd. Barry ile Fiona ok sk birlikte oluyorlard. Birlikte futbol malanna, sinemaya gidiyorlar, hava dzeldike de motorla Fiona'nn hi bilmedii Wicklow veya Kildare gibi yerlere gidiyorlard. Barry, viaggio diye adlandrdklar talya seyahatine katlmasn teklif etmemiti. Fiona yakn zamanda bunu nereceini umarak pasaport almak iin bavuruda bulunmutu. Zaman zaman haziran ortalarnda Dublin'de yapacaklar dnlerine davet eden Luigi ve Suzi'yle drtl olarak kyorlard. Suzi sevinle Luigi'nin Roma'da evlenmekten vazgetiini sylyordu. Hem kendi ailesi hem de Luigi'nin ailesi "Hayr" demiti, talyanca kursuna katlmayan btn arkadalar ise deli olduklarn sylemilerdi. Bunun yerine balaym Roma'da geireceklerdi. - Sen de talyanca reniyor musun ? diye sormutu Fiona. - Hayr. Benimle konumak isteyen dilimi konuur, dedi Kuzey Kutbu'na gitse de oradaki Eskimolarn dilini konumasn bekleyen o ho ve zgvenli Suzi... Sonra para toplamak iin dzenlenen o byk yemek yapld. Yemeklerden, talyanca kurundaki otuz kii sorumluydu. kileri baz iki dkknlar ve spermarketler veriyordu. Birisi, gazetede resimleri karsa para almadan alacak mzisyenler bulmutu. Her renci adam ba be pound verecek en az be kii bulmak zorundayd. Bylece viaggio iin 750 pound toplanacakt. Sonra byk bir eya piyangosu yaplacakt. dller ok fazla olduu iin en az 150 pound da buradan gelecekti. Seyahat acentesi fiyat durmadan indiriyordu. Roma'da bir pensione'de yer ayr-tlmt. Floransa'ya bir geceliine gidildiinde bir misafirhanede konaklayacaklard, oradan Siena'ya ve Roma'ya dneceklerdi. Barry, davete gelecek be kiiyi toparlamaya alyordu. "Gelmeni istiyorum, Baba. Benim iin ok nemli. Annem ile ben nasl i toplantlarna gelirdik, unuttun mu?" diyordu. - Bo olup olamayacam bilmiyorum, olum. Bosam, gelirim. Bundan fazlasna sz veremem.

Barry Fiona'y, annesini, iten bir arkadan ve bir komusunu gtrecekti. Fiona, Brigid ile Grania'ya sylemek istedi, ama onlar babalarndan dolay zaten gidiyorlard. Suzi de Luigi'yle gidiyordu. Mthi bir gece olacakt. Yemek dersleri devam ediyordu. Fiona ile Barry'nin annesi parti iin ok egzotik bir tatl yapacaklard. Tatlnn ad canno-li'ydi, ve kuru meyveler, fndk, ricotta peyniri ve hamurla hazrlanp kzartlacakt. - Bunun bir makarna eidi olmadndan emin misiniz ? diye merakla sordu Barry. - Hayr, dedi kadnlar. Ona cannelloni derlerdi. Hibir ey bilmiyordu. Signora'ya sormalyd. Signora cannoli alla siciliana iin "Dnyann en az sulandrc yemeidir" dedi. Fiona ile Nessa Healy arasndaki samimiyet gittike ilerliyordu. Fiona, Barry'den gerekten holandn sylyordu, onun ne kadar verici ve iyi biri olduunu bildiini, ama ev kurmaya hazr olmadm dnd iin aceleye getirmekten kandm sylyordu. Barry'nin annesi de kocasndan vazgeemediini itiraf ediyordu. Bir zamanlar "Mademki beni sevmiyor kimi seviyorsa ona gitsin" diye dndn, imdi ise onu brakamayacan sylyordu. - Neden acaba? diye sormutu Fiona, merakla. - Hastaneye yattmda, hani o delilii yaptktan sonra hastanede kalrken bana iek getirdi de ondan... Sevmeyen bir erkek bunu yapmazd. Ne derse desin, ne kadar kalmaya mecbur edildiini sylerse sylesin, bu hareketi bana bal olduunu gsteriyor. Benim dayanam da bu ite... Fiona, gzlklerinin arkasnda kocaman gzleri ve unlu elleriyle donup kalmt. Ve kendine "Cehenneme kadar yolun var" diyordu. Eer bir aklama yapacaksa imdi yapmas gerektiini bilerek karar veremeden dnyordu. Sonra Nessa Healy'nin yzne, umutlu gzlerine baknca sorunun gerek boyutunu fark etti. Kadna, o belal frezyalar getirenin kendisi olduunu, kafeteryada alan gzlkl kz olduunu nasl syleyebilirdi ? Szde intihar etmek istediini bilmeyen Fiona? Bu konuyu hi tartmamlard. Fiona nedensiz yere kadn umutlandrmt, imdi ne yaparsa yapsn o umudu ve yaam sevgisini yok etmemeliydi. yleyse baka bir yol bulmalyd. lerde kaynvalidesi olacak kadm, "Sevmeyen insan iek gndermez" diye tekrarladka Fiona da "Tanrm, bana bir yol gster" diye aresizce yalvanyordu. "Suzi olsa ne yapmas gerektiini bilirdi" diye dnyordu. Ona soramazd. Suzi Luigi'ye syler, Luigi de Bartolomeo diye hitap etmekte srar ettii eski arkada Barry'ye yetitirirdi. Hem Suzi'nin olanlar rendiinde Fiona'dan nefret edecei kesindi. Brigid ve Grania Dunne'dan da medet umulmazd. Onlar sadece Fiona'nn eski haline dndn, incir ekirdeini doldurmayan konulan byttn sylerlerdi. Okulda bu deyimi kullanan bir retmenleri vard. "ncir ekirdeini doldurmayan konulan bytmeyin, kzlar"

derdi. Kzlar da glmemek iin yumruklarn boazlarna sokarlard. Daha sonra Brigid ile Grania bu deyimin Fiona'ya ok uyduunu sylemilerdi. Oysa bunun, kzm ne kadar nemsedii bir incir ekirdei olduunu bir bilseler. Nasl olsa btn kabahat sende diyeceklerdi... Limonlu pay yapyorlard. Bayan Healy, "Beni seviyorsun, deil mi?" diye sordu. - ok, dedi Fiona. - Bana gerei sylersin, deil mi ? - Tabi. Fiona'nn sesi birden zayflam gibiydi. Korkun haberi bekliyordu. Birileri o iekleri getirenin kendisi olduunu sylemiti. Belki bylesi daha hayrlyd. - Sence renklerimi renmeli miyim? - Renklerinizi mi? - Evet. Bana yakan renkleri, hangi renklerin yzm yorgun gsterdiini belirleyen bir danmana gitmek... Anlalan ok bilimsel bir ey... Fiona ne diyeceini bilemiyordu. "Ka para alyorlarm ?" diye sordu sonunda. - O sorun deil. Param var. - Bu konular iyi bilmem, ama arkadama sorarm. O, iyi fikir olup olmadm bilir. - Teekkrler, Fiona, dedi krk be yanda olmasna karn yetmi be yandaym gibi grnen ve Fiona sayesinde kocasnn hl kendisine k olduuna inanan Bayan Healy. Suzi "Harika bir fikir" dedi. "Ne zaman gideceksin?" diye sordu. Fiona kendisi iin sormadm itiraf edecek cesareti bulamad. Suzi'nin bir danmana gitmesini olaan karlamasna biraz da zlmt. Son zamanlarda olgun grnp ufak sorunlar bytmemeye yle byk aba sarf ediyordu ki, kendinden emin bir ekilde "Evet" dedi "oktandr bunu dnyordum." Olumlu haber, Nessa Healy'yi sevindirmiti. "Yapmamz gereken bir ey daha var" demiti itenlikle. "Bence pahal bir berbere gidip yepyeni, modern salar kestirmeliyiz." Fiona baylacak gibiydi. Viaggio iin biriktirdii tm paralar... Hepsi son kuruuna kadar Barry'nin annesiyle yapmak zorunda kald bu deiiklik uruna yok olacakt... Suzi, bildii bir kadn berberi okulundan sz ederek imdada yetiti, parann bir ksmn kurtard. Haftalar geiyor, Bayan Healy kahverengi yerine pastel, ak renkli giysiler giyiyor, gzel, koyu

renkli allar takyordu. Salarn boyatm ve ksack kestirmiti. Artk yetmi be yanda deil elli yanda duruyordu. Fiona'nn koyu renkli parlak salar da ksack kesilmiti. Dmdz bir peremi vard. Herkes harika grndn sylyordu. Parlak krmz veya sar renkte giysiler giyiyordu artk. Hastanede bir iki doktor ondan holandklarm belli edecek ekilde laf atmlard. Fiona da eskisi gibi evlenme teklif ettiklerini sanacana yan alayl glerek cevap vermiti. Barry'nin babas evde ok fazla bulunmasa da eskisinden daha ok vakit geirmeye balamt. Fiona evdeyken ona olabildiince iyi davranmaya zen gsterdii belli oluyordu. Yine de ne yeni sa biimi ne de yeni renkli giysiler ilikilerini olaydan nceki duruma getirecee benzemiyordu. - Anneme ne kadar iyi davranyorsun. Harika grnmeye balad, diyordu Barry. - Ya ben? Ben de harika grnmyor muyum? - Sen hep harikaydn. Ama beni dinle, sakm annemin intihar ettiini biliyor olma. Sk sk sana sylemediime dair yemin ettiriyor bana. Senin saygn yitirmek onu ok zer... Fiona bu szleri duyunca yutkunuyordu. Gerei Barry'ye de anlatamazd. Hayattan boyunca bir yalanla yaayan bakalar da vard herhalde. Bu o kadar nemli bir yalan deildi, ama ok yanl mitlere yol amt... Yumurta sarlarn beyazlardan ayrp beze yapmak iin kar gibi rptklar srada duyacaklarna hi hazr deildi Fiona. - Nerede altn kefettim. -Kimin? - Kadnn. Dan'mkinin. Metresinin. Bayan Healy memnundu. Baarl bir takip iini bitirmi biri gibiydi... - Nerede alyor ? Bu szler Barry'nin annesinin yeniden sinir krizleri geirip intihar etmeye kalkmas m demek olacakt acaba? Fiona kuku iindeydi. - Dublin'in en k lokantalarndan birinde. Quentin's'te. Adn duymu muydun? - Evet. Sk sk gazetede rastlarm, dedi zavall Fiona. - Yaknda yine gazetelerde grrsen hi amam, dedi Barry'nin annesi. Yznde karanlk bir ifade vard. Quentin's'e gidip hadise kartacan m ima ediyordu acaba? Byle bir ey yapabilir miydi ? - Orada altndan emin misiniz ? Yani, nasl bu kadar kesin

bilebiliyorsunuz, Bayan Healy? - Onu takip ettim, dedi byk bir gururla. Dn akam kamyonetine bindi, gitti. arambalar genellikle byle yapar. Evde kalr, televizyon seyreder sonra geceyans ie gidiyorum diye kar. Yalan olduunu biliyorum. arambalar bandan beri biliyorum. O gece aslnda ii yoktur. Sonra dilerini fralar, temiz gmlekler giyer, sslenir, pslenir. Tepeden trnaa temiz giysiler giyer. - Nasl peinden gittiniz, Bayan Healy? Kamyonetiyle gitti demediniz mi ? - yle yapt. Ama ben de bir taksi tutmutum. Iklarn sndrmt. Bylece biz de peinden gittik. - O kadar zaman kapda bekleyen bir taksi mi ? Dar kmaya hazr oluncaya kadar m? Bu deliliin boyuttan Fiona'y artmt. - Hayr, geceyarsndan sonra kacan biliyordum. Ben de on ikiye eyrek kala gelmesini syledim taksiye. Sonra taksiye bindim ve kamyoneti takip ettik. - Aman yarabbi! Peki taksinin ofr ne dnyordu sizce ? - Ne dnecek ? Taksimetresinde gittike ykselen paralar dnyordu elbet! - Sonra ne oldu ? - Kamyonet Quentin's'in arkasna sapt. Kadn sustu. ok zlm gibi deildi. Fiona, Bayan Healy'nin bundan daha zgn ve skntl olduu gnleri hatrlyordu. Bu akl almaz misyonu srasnda neyle karlam olabilirdi? -Sonra? - Sonra beklemeye baladk. Yani o bekledi. ofrle ben de bekliyorduk. Bir kadn kt. O kadar karanlkt ki yzn gremedim. Sonra emin bir edayla kamyonete bindi, hzla uzaklatlar. Biz de izlerini kaybettik. Fiona'nm ii rahatlad. Bayan Healy ok gerekiydi. "Gelecek aramba onu kaybetmeyeceiz" dedi. Fiona ikinci gezintiye engel olacakt. "Ne kadar pahalya mal olduunu grmyor musunuz ? Taksiye vereceiniz parayla kendinize enfes bir gmlek alrsnz." - O para benim ev param. Oradan artrdmla canm ne isterse yaparm. - Ya sizi grrse. Ya peinde olduunuzu anlarsa? - Kt bir ey yapan ben deilim ki... Sadece taksiyle geziyorum, o kadar...

- Peki kadm gerekten grdnz dnelim. Ne fark edecek, ne deiecek ? - Nasl bir kadn olduunu anlayacam. Seviyorum sand kadn grm olacam. Dan Healy'nin baka bir kadn sevdiini sandn sylerken ylesine kendinden emindi ki Fiona, kannn donduunu hissetti. - Annen Quentin's'te almyor mu? diye sordu Fiona Bri-gid'e. - Evet. Orada alyor. Neden sordun? - Gece alanlar tanr m? Garson kzlar, gen garson kzlar? - Herhalde tanr. O kadar uzun zamandr orada ki tanmamas imknsz. Neden sordun ? - Sana birisinin adn versem, onun hakknda bilgi alr msn ? Neden sorduunu aklamadan, demek istiyorum?.. - Belki yapabilirim. Neden ? - Hep neden diye soruyorsun. - Nedenini sormadan hibir ey yapmam, dedi Brigid. - yleyse unut gitsin, dedi Fiona hafif kzgnlkla - Hayr. Yapmam demedim ki... - Unut gitsin. Unut... - Peki peki, tamam. Annemden renmeye alrm. Senin Barry'nle mi ilgili ? O mu ? Quentin's'te alan biriyle ilikisi olduunu mu sanyorsun ? Brigid merak iindeydi. - Tam deil. - stersen anneme sorarm. - Hayr, fazla soru soruyorsun. Brakalm daha iyi. Yoksa bizi ele verirsin. - Haydi, Fiona. Kendimizi bildik bileli arkadaz. Sen bizi korudun biz de seni... renirim. Bana adn ver, ben de aktrmadan anneme sorarm. - Bakalm, belki. - Kzn ad ne ? - Daha bilmiyorum. Ama yaknda renirim, dedi Fiona. Duyanlar Fiona'nn gerekten

bilmediini anlard. - Adn nasl rensek, dedi Fiona, Bayan Healy'ye. - Bilmem ki... Onlarla yzlemekten baka are gremiyorum. - Hayr, adm renirsek avantajl duruma geeriz. Yzlemeye gerek kalmaz. - Bunu nasl baarrz bilmiyorum. Nessa Healy'nin kafas karmt. Sessizce dnyorlard. - Mesela, dedi Fiona, mesela Dan'e Quentin's'ten birinin telefon ettiini ve aramasn istediini sylesek. Arayann kadm olduunu, adn vermediini... Sonra telefon ettiinde kimi istediini duyarz. - Fiona, sen o hastanede ziyan oluyorsun, dedi Barry'nin annesi. Sen dedektif olmalydn. Ayn akam bu plan uyguladlar. Dan eve gelince onu gler yzle karladlar, yemek ikram ettiler. Sonra, sanki birden anmsam gibi kars Quentin's'ten gelen haberi verdi. Dan telefon etmek iin antreye kt, Fiona elektrikli mikserin sesini ykseltirken Barry'nin annesi ayaklarnn ucuna basa basa kapdan dinlemeye kotu. Dan Healy mutfaa dndnde iki kadn da yemeklerin banda buldu. "Quentin's dediine emin misin?" - yle dedi. - imdi aradm. Beni arayan olmadn sylediler de... Kars omzunu silkti. hayat byledir ite, diyordu sanki. Adam huzursuz grnyordu. Ksa bir sre sonra yukar kata kt. - Kimi istediini duydunuz mu? diye sordu Fiona. Bayan Healy ban sallad. "Evet. imdi adn biliyoruz. Onunla konutu." - Kimdi peki? Ad neydi? Fiona heyecandan ve gerilimden nefes alamyor gibiydi. - Kadm kimse telefonu o at. Bizimki ise, "Tanr akna, Nell, neden evi aradn?" diye sordu. yle dedi. Ad Nell. -NE? - Nell. O kk, bencil, orospunun ad Nell. Kadn bouna onu sevdiini sanyor. yle kzgn konutu ki...

- Evet, dedi Fiona. - imdi adn biliyoruz ya, g bizde, dedi Nessa Healy. Fiona cevap vermedi. Nell, Brigid ile Grania'nm annelerinin adyd. Quentin's'te telefon alnca aan, kasada oturan Nell Dunne'dan bakas deildi. Barry'nin babas, arkadann annesiyle ak yayordu. yi vakit geirmek iin birlikte olunan sama sapan bir gen kzla deil Nessa Healy'yle ayn yata bir kadnla ilikisi vard. Kocas ve iki byk kz olan bir kadnla. Fiona bu karmak i, bakalm ne gibi sonular douracak diye merak ediyordu. - Fiona? Ben Brigid. - te telefonla konumam yasak, Brigid. Ltfen beni buradan arama... - Grdn m ? Mezuniyet diploman alsaydn insanlarn seni arayabilecei bir ite alrdn, dedi Brigid. - Anladk, ama yapamadk ite... Ne var Brigid? Burada sra bekleyen bir sr insan var da... Aslnda kimse yoktu, ama aile hayatnn iyzn rendikten sonra arkadayla konumaktan rahatsz oluyordu. - Hani Barry'nin holandn sandn o pili vard ya. Quentin's'te alan... adn syleyecektin ben de annemden bilgi alacaktm. - Hayr! Fiona adeta lk atmt. - Ne oluyorsun? Bunu isteyen ben deildim ki... - Fikir deitirdim. - Neden yle sylyorsun. Bir kenarda imleniyorsa bilmek hakkn.. .nsanlarn bilmek hakk... - yle mi Brigid? Gerekten insanlarn hakk m bilmek? Fiona gereinden fazla duyarl olduunun farkndayd. - Tabi ki... Hem sana, hem o kza "Seni seviyorum" diyorsa, tabi ki bunu bilmek senin hakkn. - Ama gerek tam senin anlattn gibi deil. - Neden? Sana seni sevdiini sylemiyor mu yoksa? - Sylyor... Aman Brigid, ne olur bu konuyu brak... -Fiona? -Efendim?

- Bence ciddi olarak deliriyorsun. Bunu bilmen gerek sanrm. - Peki, Brigid. Tamam. Fiona, bu seferlik yan deli biri olmakla sulandna piman deildi. Fiona, Barry'nin annesine, "Kadnn gen olmas m yoksa yal olmas m sizi daha ok zer?" diye sordu. - Nell'in mi? Gen olduu kesin. yle olmasayd beni aldatmasna hibir neden olmazd, deil mi? - Herkes, "Erkekleri anlamak imknsz" diyor. Bakarsnz yal biridir. Nessa Healy son derece sakindi. "Eer beni aldatyorsa bunu ancak ok gen biriyle yapacandan eminim. Erkekler pohpohlanmaya baylrlar. Ama o beni seviyor. Bunu biliyorum. Sana anlattm gibi elimde olmayan nedenlerle hastaneye yattm. Bir gn, ben uyurken gelip iek brakt. Elle tutulur baka eyler olsa bile bunu unutmam mmkn deil." Barry heyecanla eve dnmt. Perembe gn dzenledikleri partiye rabet oktu... Muhteem bir gece olacakt. Magnifico. Bay Dunne, byle bir basandan sonra gelecek yl daha kapsaml bir yetikinler okulu program hazrlayacaklarn aklamt. - Bay Dunne m dedin? diye sordu Fiona bo bir sesle. - Bu kurslar tasarlayan ve balatan o... Signora'nn yakn arkada. Kzlarn tandn sylememi miydin? - Evet. Tanyorum. - O kadar mutlu ki anlatamam. Bu baarnn en byk pay onun... -O da gelecek mi? - Hey, Fiona, uykuda m geziyorsun? Babalaryla partiye gelecekleri iin kzlarna bilet satamayacamz syleyen sen deil miydin? - Ben mi syledim? Belki de sylemiti, ama o ok eskidendi. imdi bildiklerini renmeden nce... - Kars da gelir mi sence ? diye sordu. - Bilmem... Herhalde. Kars veya kocas olan herkes, annesi, babas veya seven bir kz arkada olan herkes... hepsinin gelmesi iin elimizden geleni yapyoruz. - Ya baban? O da geliyor mu?

- Bugn geleceini syledi, dedi talyanca konuan Bartolo-meo. Byle bir ekibin iinde olmaktan mutluydu. Mountainview Okulu'nda herkes festa gecesini byk bir hevesle bekliyordu. Signora kendisine yeni bir elbise alacakt, ama son anda o paray okulun salonuna renkli ampuller almak iin harcamaya karar verdi. - Aman, Signora, dedi Suzi Sullivan. Good as New'da tam size gre bir elbise grdm. Brakn, okul eski lambalarla idare etsin... - O akam hayatlan boyunca unutmamalarn istiyorum. Gzel, renkli klar geceye ok daha romantik bir hava verir... Krk pounda yeni bir elbise alsam kimin umurunda? Fark edecek kimse yok ki... - Iklan ben halledersem o elbiseyi alr msnz ? diye sordu Suzi. - Sakn Luigi'den byle bir ey isteme... Signora kuku iindeydi. - Hayr. Onun yeralt dnyasyla ilikisine son verdiine yemin ederim. Hayr. Elektrikide alan birini tanyorum. Jacko diye biri. Evimin elektrik ilerini yenilemek istediimde Lou talyanca dersinde soruturdu. Laddy de alt otelin elektrikisinin adn vermi. Onu gndereyim, istediinizi ona anlatn. - Bilmem ki, Suzi... - Ucuza yaparsa, ki bundan eminim, o elbiseyi alacanza sz veriyor musunuz? - Tabi, Suzi, diye yantlad Signora, bir taraftan da insanlarn neden her eyi giyimle ltklerini sorguluyordu. Jacko okulun salonuna gz atmaya geldi. "Ahr gibi bir yer olacan tahmin etmeliydim" dedi. - Biliyorum, ama iki veya sra renkli ampul koyarak... Noel klar gibi... - Ackl olur, dedi Jacko. - Baka bir ey alamayz. Paramz yok. Bu kez ackl olan Signora'nn yz ifadesiydi. - Almaktan sz eden kim? Bu ii bana brakn, ben gerektii gibi aydnlatrm. Spotlar filan getirir diskoya eviririm. Her eyi bir gecelik hazrlar, ertesi gn de toplarm. - Olmaz. Bunu yapamazsnz. Bir servet harcamanz gerekir. Sonra o klan idare edecek kimsemiz de yok. - Ben gelirim, patlayan bir eyler olmamas iin banda dururum. Bir gece olduuna gre sizden para da almam.

- Btn bunlar neden yapyorsunuz? - Sadece elektrik irketimi tantan byk bir afi asn, yeter. Jacko'nun glmsemesi tm yzn kaplyordu. - Yannzda birini getirmek istersiniz belki. Size birka bilet verebilir miyim ? Signora bu kadar iyiliin altonda kalmak istemiyordu. - Hayr. Son gnlerde yalnzm, Signora, dedi arpk bir glmsemeyle. Ama partide birisiyle tanrsam kanmam. Ne de olsa tm vaktimi klara bakarak geirecek deilim. Bill Burke ile Lizzie Duffy'nin toplam on kii bulmalan gerekiyordu. Grania Dunne daha nce davrand iin Bill'in bankada satacak adam bulmas imknszd. Lizzie'nin annesinin o akam Dublin'de olacan renmilerdi. - arma cesaretini gsterelim mi? Ne dersin? diye sordu Bili. Bayan Duffy acayip biriydi, onu byle bir yere gtrmenin tehlikesi byk olabilirdi. Lizzie soruyu ciddi olarak dnd. "Bamza gelebilecek en kt ey ne olabilir?" diye sordu. Bili bir sre dndkten sonra, "Sarho olup orkestra eliinde ark syler...." - Hayr sarho olduunda herkese babamn ne hergele olduunu anlatr... - Nasl olsa mziin sesi yksek olacana gre... Kimse duymaz. Anneni aralm, dedi Bili. Constanza istese btn biletleri alrd, ama ama bu deildi. Ama birilerini davet etmekti. Veronica geliyordu, iten de bir arkadam getiriyordu. Kz evlatlar harikayd. Biraz ekinerek olu Richard' da kz arkadayla davet etmiti. Richard'n memnuniyetle geleceini grnce ok sevindi. Mahkeme boyunca ve karar aklandnda ocuklar ona o kadar destek olmulard ki... Harry, nceden tahmin ettii gibi ksa bir sre tutuklu kalacakt. Her hafta drt ocuu sahildeki ufak apartmanna onu ziyarete geliyorlard. Demek hayatta doru yapt baz eyler olmutu... Birka gn sonra, Richard, "Buna inanmayacaksn" diye telefon etmiti. "Mountainview Okulu'ndaki u fes ta 'n var ya... Patronum, Bay Malone de gidiyor. Bugn o partiden sz etti." - Dnya ne kadar kk, dedi Connie. Belki kaynpederini arrm. Paul'n kars da geliyor mu ? - Sanrm, dedi Richard. Yallar genelde kanlarm da getirirler. Connie, talyanca dersine katlanlardan hangisinin Paul Mal-ne'yi davet ettiini merak ediyordu. Gus ile Maggie, Laddy'ye tabi ki/esta'ya geleceklerini sylediler. Hibir ey gelmelerini engelleyemezdi. Patates kzartmas satan arkadalarn da davet edeceklerdi, bylelikle bunca yl yapt evirmenlik iin teekkr etmi olurlard... Otelde birka kiilik arapl akam yemeini

piyangoya koyuyorlard. Signora'nm kirac olduu evde Jerry Sullivan partiye gelmek iin ya snr olup olmadm soruyordu. - On alt, Jerry. Sana ka kere syledim. Okulda disko gibi aydnlatlm ikili bir partiye byk ilgi olduunu biliyordu Signora. Mdr, Bay O'Brien daha byk rencilerin bile katlmasn engellemeye alyordu. "Hepiniz okulda yeterince vakit geiriyorsunuz. Neden her zamanki gibi kulaklar sar eden mziinizi dinlemek iin yer altndaki o korkun, duman dolu yerlerden birine gitmiyorsunuz ?" Son gnlerde Tony O'Brien eytana benziyordu. Hayatnm ak Grania Dunne'm hatr iin sigaray braktktan sonra ok deimiti. Ancak Grania ylesine mucizeler yaratmt ki karlnda sigaray brakmas hafif kalyordu. Grania babasn ziyaret ederek gnln almt. Gen kadmn bunu nasl baardn bilmiyordu. Tek bildii Ai-dan Dunne'n el skmak iin ertesi gn ofisine geldiiydi. - Kralie Victoria zamanndaki babalar gibi davrandm, demiti. Oysa kzm ne istediini bilecek yata, onu mesut edebiliyorsan bu yeterli. Tony aknlktan sandalyeden decek gibi olmutu. "Aidan, bugne kadar sama sapan bir yaantm oldu. Ama Grania benim iin bir dnm noktas. Kzn beni genletiriyor, kendimi iyi hissetmemi, mutlu ve umut dolu olmam salyor. Onu hibir zaman hayal krklna uratmayacam. Senden tek istediim sylediklerime inanman..." Sonra, ylesine ek skmlard ki ikisinin de kollan gnlerce anmt. Bu durum hem evde hem de okulda, ileri kolaylatrmt. Grania doum kontrol hap almaktan vazgemiti. Tony de Ai-dan'n bu jesti kolay yapmadn biliyordu. Ne tuhaf adamd Aidan... Onu daha iyi tanmasa, Signora'yla bir ilikisi olduuna inanacakt. Ama Aidan gibi biri evlilik d ilikiye girmezdi. Signora'nm arkadalar Brenda ile Patrick Brennan da partiye geliyorlard. "Arada srada bakasna brakamazsan baanl bir iin sahibi olmann ne yaran var" diyorlard. Yardmc bir ala-n ve mterileri karlamaya yardm eden birileri vard. Lokanta onlar olmadan bir gece olsun idare edilemeyecekse yanl ynetiliyor demekti. Kasada oturan Nell Dunne da orada olacakt. "Demek ki Quentin's bir geceliine B takmnn eline kalacak" diyorlard glerek. - Hepimiz neden gidiyoruz, anlamyorum. Delirdik herhalde... diyordu Nell Dunne. - Belki de dayanma iinde olduumuzu belirtmek iindir, diye yantlyordu Bayan Brennan, Nell'e tuhaf tuhaf bakarak.

Nell her zamanki gibi Bayan Brennan'm kendisinden holanmadn dnd. Syledii o kadar aptalca myd da yle tuhaf tuhaf yzne bakmt? Brennan'lar gibi nemli insanlarn ve Nell Dunne gibi Dublin'de tannm birinin, toplu halde Mountainview'a; Aidan'm yllarca hi karhk grmeden kendini adad o harap okulun bahesindeki barakaya gitmeleri akl alacak gibi deildi. "Yine de azm amasaydm daha iyi olurdu" diye dnd. Bu szlerle Brennan'lann gznden dmt. Partiye gitmesi daha doru olurdu. Nasl olsa Dan o akam bo olmadn, oluyla bir yere gitmek zorunda olduunu sylemiti. Nell, gitmezse kzlarn da gcendirmekten korkuyordu. O okulda yaplan her ey gibi can skc olaca kesindi. En azndan k giyinmesi gerekmiyordu. Bir dilim pizza yiyerek kulaklar sar eden talyanca arklar dinlemek iin be pound vermek ! Aman Tanrm, ailesi iin yapt fedakrlklarn sonu yoktu. Grania ile Brigid defesta'ya hazrlanyorlard. - Babamn hatr iin gecenin ok iyi gemesini istiyorum, dedi Grania. - Babam patronuyla yatmana izin verdiine gre baa kamayaca hibir ey yok, diye dnyorum. Onu ykabilecek hibir ey kalmad. Brigid, salondaki aynann nnde salarm taryordu. Grania sinirlenmiti. "Durmadan yatmaktan sz etmesen memnun olurum. Aramzdaki ba onun ok tesinde..." - Tony yanda biri zaten fazla yatamaz, yorgun der, dedi Brigid alayl bir ifadeyle. - Ayrntlarn anlatsam kskanlktan lrdn! dedi Grania kalarn boyarken. Odaya anneleri girdi. Hadi, Anne. Hazrlan! Birka dakikaya kadar kyoruz, dedi Grania. - Ben hazrm. Annelerine baktlar. Salar taranmamt, yz boyaszd, stnde gnlk bir elbise, omuzlannda yn hrka vard. ki karde bir ey sylemeden birbirlerine baktlar. - Peki, dedi Grania. Yola kalm. Nessa Healy hastaneye yattndan beri ilk kez bir yere gidiyordu. Renkler konusunda dant kadm ok doru nerilerde bulunmutu. Barry yllardr annesinin bu kadar gzel ve bakml olduunu grmemiti. Fiona'ya viaggio'ya gelmesini teklif etmek istiyor ancak ayn odada kalmalar gerekeceinden korkuyordu. Tanal haftalar gemiti, uzun bir sredir kyorlard, ama iin o yannda fazla ilerleme yoktu. Barry aslnda bunu istiyordu, ama hibir zaman doru yeri, doru zaman bulamamt.

Babas rahatszd. "Orada ne tr insanlar olacak, olum?" diye merak ediyordu. - Derse katlan herkes, Baba. Bir de benim sizleri srklediim gibi srkleyecekleri insanlar... Greceksin, harika bir gece olacak... - Eminim. - Baba, Bayan Clarke bu sosyal bir gece olsa da spermarketin kamyonetini alabileceimi syledi. Sen veya annem sklrsanz sizi eve getiririm. Geldikleri iin yle mutlu ve hevesli grnyordu ki babas bir an iin kendini sulu hissetti. "Dan Healy'nin masada hl iki bulunan bir daveti terk ettii duyulmu mudur ?" dedi. - Fiona'yla orada m buluuyorsunuz ? diye sordu annesi. Son zamanlarda itenlikle baland bu gen kzdan destek almak istedii belliydi. Fiona, Nell'le yzlemeyi biraz erteleyeceine dair sz almt. En azndan bir hafta iin. Tek bir hafta iin... Nessa Healy istemeye istemeye raz olmutu. - Evet, dedi Barry. Israrla yalnz gitmek istedi. Yola kalm m? Ve yola ktlar. Signora, okulun salonunda ayakta duruyordu. Sullivan'lardan kmadan byk aynada kendine bakmt. Bir yl nce rlanda'ya dnen kadna hi benzemedii kesindi. Sevgili Mariosunun arkasndan gzyalar dken, dzensiz, uzun etei ve yele gibi krmz salaryla o gnlerde kendini bir dul gibi gryordu. Utanyor, insanlardan ne i ne de kalacak bir yer isteyebiliyordu. Kendi ailesinden de korkuyordu. Bugn ise dimdik, k bir kadnd. Kahverengi ile lila kanm elbisesi o tuhaf sa rengine ok yakyordu. Suzi bu elbisenin aslnda en az 300 pound ettiini sylemiti. Aman yarabbi! Yzn de Suzi boyamt. - Beni kim grecek ? demiti kar karak. - Bu akam sizin akamnz, Signora, demiti araya giren Peggy Sullivan. Gerekten de yleydi. Yanp snen renkli klarn altnda, duvarlar posterler ve resimlerle ssl odann ortasnda, hoparlrlerden arka arkaya talyanca arklar duyulan salonda dimdik duruyordu. Birazdan, daha byk canllk katacak orkestra da gelecekti. Nessun Dorma, Volare ve Amrivederci Roma adl arklarn sk alnmasna karar vermilerdi. "Tannm arklar olsun" demilerdi. Kapda Aidan Dunne belirdi. "Size nasl teekkr edeceimi bilemiyorum" dedi. - Teekkr etmesi gereken biri varsa o da benim, Aidan. Ad talyanca'ya dnmeyen bir tek o vard. Bu da Aidan'a bir ayrcalk veriyordu. - Heyecanl msnz ? diye sordu Aidan.

- Biraz. Ama etrafmz arkadalarmzla dolu. Neden heyecan-lanaym? Herkes bizden yana, bize kar olan kimse yok ki... Sonra glmsedi. Aslnda ailesinden kimsenin, tek bir kiinin bile onu desteklemeye gelmeyeceini dnmek istemiyordu. Onlardan gelmelerini istemiti. Israr etmeden sylemiti. Bir kere-cik olsun dnp "Size kardeimi tantaym" veya "Annemle tanyor musunuz" demeyi ne kadar isterdi... Ama hayr. - Gerekten harika bir grnt, Nora. Yani buraya deil, size harikasnz demek istiyorum. lk kez ona "Nora" diyordu. Bunun anlamm dnmesine frsat kalmadan ilk davetliler gelmeye baladlar. Kapda, Constan-za'nn son derece ibilir arkada Vera, biletleri topluyordu. Vestiyerde ise italyanca kursundan Caterina ve Harriet adndaki cin gibi arkada paltolar alp kaybetmemelerini tembih ederek numaralar veriyorlard. Yabanclar okula girdiklerinde karlatklar manzaraya ve dzene hayran kalyorlard. Mdr Tony O'Brien ise tebrikleri ve takdirleri Signora'ya ynlendiriyordu. "Ne yazk ki benim hibir katkm olmad. Her ey bu projenin yaratcs Bay Dunne ile Signora'nn emeiyle gerekleti." Onlar da gelin ile damat gibi kapda tebrik kabul ediyorlard. Fiona, Grania ile Brigid'in anneleriyle kapdan girdiklerini grnce aknlk iinde nefesini tuttu. Bayan Dunne' bugne kadar ok grmt, ama bu akam tannmayacak haldeydi. Tam bir yknt gibiydi. Sanki yzn bile ykamamt. "Ne iyi" diye dnd Fiona acmaszca. Boazmda yutmakta zorluk ektii byk bir lokma vard sanki. Az pimi byk bir patates parasn veya kocaman i bir kerevizi yutmak ister gibiydi. Bunun korku olduunu biliyordu. Gzlkl fare Fiona baka bir hayatla oynamaya niyetleniyordu. Bir sr insana bir dolu yalan syleyecek, hepsini ldresiye korkutacakt. Acaba dndklerini baaracak myd yoksa yar yolda ba dnerek kendini kaybedecek miydi? Tabi ki baaracakt. Baarmalyd. Yal adamn evi terk ettii, "Grania'nn in yemei getirttii o geceyi hatrla" diyordu. Fiona o gece tm yaklamlarn ve stilini deitirmiti, sonu ne harika olmutu... Nessa Healy'deki deiiklikleri ve bu partiye gelmesini tek bana o salamam myd ? Btn bunlar gzlkl bir farenin yapaca iler deildi. Buraya kadar gelmiken pes edemezdi. Sonuna kadar gitmeliydi. Herkesi zen bu ilikiyi sona erdirmeliydi. Ancak bunu baardktan sonra hayatna dnecek ve ilikisini yoluna koymaya balayacakt. Fiona yzne zgvenli bir glmseme yerletirerek etrafm incelemeye koyuldu. Partinin biraz hz almasn beklemek zorundayd. Parti ok abuk hz ald. Hararetli konumalar, ve bardak krtlar arasnda orkestra yerini

almt. Her yaa uygun altml yllarn ar bal mziiyle dans balad. Fiona, aalayc baklarla etraf szerek tek basma duran Nell Dunne'a yaklat. "Beni hatrlyor musunuz, Bayan Dunne ?" - Ah, Fiona? Adm ilgisizce ve zorla bulmu gibiydi. - Evet, genken bana ok iyi davranrdnz, Bayan Dunne. Bunu hi unutmuyorum. - Gerekten mi ? - Evet. Size aya geldiimde. Bu nedenle alay konusu olmanz, rezil olmanz hi istemem. - Neden rezil olacak mm ki? - Dan, orada duran adam... - NE ? Nell, Fiona'mn parmayla gsterdii yne bakt. - Her tarafta gezer, karsnn ne kadar rk ve deersiz olduunu, durmadan intihar etmeye kalktm, onu brakp gitmeye nasl can attm anlatr. Adamn bu szleri syledii bir dizi kadnla ilikisi var... Hepsine ayn yalanlar anlatr... - Neden sz ettiini bilmiyorum. - Durun bakaym... hmm... aramba geceleri ile baka bir gecesinin kadn da sizsiniz sanrm... Onun yntemi bu... Nell Dunne, Dan Healy'nin yannda duran ve birlikte gld k kadna bakt. Szn ettii kars bu olamazd... "Onun hakknda bu kadar ok eyi sen nereden biliyorsun bakalm ?" diye sordu Fiona'ya. - Kolay, dedi Fiona. Annemi de byle elde etti. Kamyonetiyle gelip iten alrd. Annem ona tutkundu. Korkun bir eydi. - Bunlar neden bana sylyorsun? Baklar deli gibiydi, sesi ise kslmt. Durmadan saa sola bakyordu. Fiona, Bayan Dunne' iyice sarstn anlad. "altm yere sebze ve meyve getirir, geldiinde hep kadnlardan sz eder, sizden de bahseder, ona deli olduunuzu, onsuz yapamadnz anlatr. .. 'Quentin's'teki lks hatun' der sizin iin. Birden szn ettii kiinin Brigid ile Grania'nn annesi olduunu anladm. Sanki benim annemden sz ediyor gibiydi... Midem buland, hasta oldum..." - Anlattklarnn tek kelimesine bile inanmyorum. Sen son de-

rece tehlikeli zr deli bir kzsn, dedi Bayan Dunne. Gzleri ince iki izgi gibiydi. Luigi kurstaki Caterina'yla ateli bir ekilde dans ediyordu. Ca-terina ile arkada Harriet vestiyer sorumluluundan kurtulmular, kaybettikleri zaman kazanmaya alyorlard. - zr dilerim, dedi Fiona Luigi'yi pistten srkleyerek. - Ne var? Suzi kzmaz ki... Dans etmemden holanyor. ok fkeli grnyordu. - Bana bir iyilik yap ltfen, dedi Fiona yalvarrcasna. Hi soru sormadan istediimi yap... - Peki. - Kapnn yannda duran o esmer adama gidip aramba geceleri birlikte olduu kadn yalnz brakmamasn syler misin? -Ama?.. - Nedenini sormayacana sz verdin ama! - Nedenini sormuyorum, sadece suratma bir yumruk yer miyim acaba diye merak ediyorum, o kadar? - Hayr yemezsin. Hem Luigi ? -Evet? - ki ey. Bundan ne Suzi'ye ne de Bartolomeo'ya sz etmeyeceine sz ver. - Verdim gitti. - Bir de adamla konuurken insafsz biri gibi grnmeye al ltfen. - alrm, dedi Luigi, iinden bunun kolay olmayacan dnyordu. Nell Dunne, Dan'n yanma gitmeye karar verdi. Dan ok fkeli, iri, kaln enseli biriyle tartyordu. Yanndan geerken aznn kenarndan bir eyler fsldamay dnyordu. "Biraz konualm" diyecekti. Bayla yan taraftaki koridoru gsterecekti. Buraya geleceinden neden sz etmemiti ki ? Neden bu kadar gizlilie gerek duymutu? Bu kadar byk bir sr perdesine? Kim bilir bilmedii daha neler vard...Tam yanna yaklarken Dan onu grd. Yznde byk bir korku vard. Uzaklamaya alt. Karsnn kolundan tuttu ve dansa kaldrd. Orkestra, Ciao Ciao Bambino adl paray alyordu. Aslnda mzisyenler bu tr paralardan nefret ediyorlard, ama i iti. Yarnki akam gazetesinde onlara ait bir yaz kacakt. Fiona, her eyi daha iyi grebilmek iin bir sandalyenin stne kt. Hem grmek hem de hi

unutmamak iin. Barry, biraz nce viaggio'ya. gelmesini istemi o da "Peki" demiti. Gelecekteki kaynvalidesi kaynpederiyle dans ediyordu. Grania ile Brigid'in anneleri ise salondan kp gitmeye abalyordu. Paltosunu almak iin Caterina ve Harriet'in vestiyeri amalarn istiyordu. Kadmn gittiini sadece Fiona grmt. Barry varlndan bile haberdar olmamt. Frezyalarn nereden geldiini kimsenin renememesi gibi Barry'nin bu kadnn varlndan haberdar olmasna da hi gerek kalmayacakt. - Benimle dans eder misin? diye sordu Fiona'ya. Three Coins in the Fountain alyordu. Dokunakl ve duygusal bir arkyd... Barry ona smsk sarld. "Ti ano, Fiona, carissima Fiona." -Anch'io. "Ben de" demek. Ben de seni seviyorum. Ti amo da morire. - Aman Tanrm, bunlar nereden rendin ? Hayatnda hibir eyden bu kadar etkilenmemiti. - Signora'ya sordum. Sonra tekrarladm. Her ihtimale kar... -Her ihtimale mi? - Sen sylersin diye... Ne cevap vereceimi bilmek iin... Etraflar arknn sama szlerini bir azdan syleyen insanlarla doluydu. Grania ile Brigid'in babalan karsnn nerede olduunu merak edip aramaya koyulacana Signora'yla konuuyordu. Birinin aklna gelse dansa balayacak bir ifti andryorlard. Barry'nin babas, huzursuz bir tavrla etrafa bakmaktansa yeniden bir kadna benzemeye balayan karsyla konuuyordu. Bri-gid ise eskisi gibi stndeki dar eteklii ekitireceine bol krmz elbisesi iinde hi kamaya niyetli grnmeyen bir adamla dans ediyordu. Grania da o yal adamn, Tony'nin koluna girmiti. Onlar dans etmiyorlard, ama evleneceklerdi. Fiona'y dnlerine davet etmilerdi. Fiona, bymenin ne harika bir ey olduunu dnd. Btn olanlann deilse bile olaylann byk ounluunun sorumlusu oydu.

- Bay Dunne' neden dnmze armak zorunda olduumuzu anlamyorum ? dedi Lou. - Signora'nn hatn iin. Yoksa kendini yalnz hisseder. - Niye ? Sanki baka kimsesi yok mu ? Tanr akna seninkiler-le ayn evde oturmuyor mu ?" - Ne demek istediimi anlyorsun. Suzi kararlyd. - Karsn da m aracaz ? Liste gittike uzuyor... Adam bana on yedi pound alacaklarn unutma, hem de azlarna bir damla iki girmeden nceki fiyat bu...

- Tabi karsn armayacaz. Senin akln nerede ? dedi Suzi, yznde sanki anlay kt biriyle evleniyormu gibi kukulu bir ifade belirmiti. Lou'yu en ok korkutan ifadeydi bu. - Tabi armayacaz, canm, dedi Lou abucak. Bir an iin daldm da... - Sizin taraftan armak istediin baka birileri var m ? - Yok, hi yok. Zaten gelenlerin tm bizim taraftan saylr. Nasl olsa hep birden balayna kmyor muyuz ? derken Lou'nun sanki neesi yerine gelmi gibiydi. - Evet. Dublin'in yansyla birlikte balayna kyoruz... dedi Suzi skldm belli ederek. Nell Dunne kzndan evlilik tarihini duyduunda, "Demek Evlendirme Memurluu'nda, yle mi ?" diye sordu. - Evet. Hi birimiz kiliseye adm atmadmza gre kilisede evlenmek ikiyzllkm gibi geliyor, dedi Grania. Nell omuz silkti. Geleceksin deil mi, anne ? Grania'nn sesi kayglyd. - Tabi geleceim. Neden sordun? - Hi... hi... sadece... - Bartolomeo, Fiona'yla ayn oday m paylaacaksnz ?" diye sordu Signora. - Si, Signora, grazie, o ii hallettik. Barry iin ne kadar zevkle halledildiini hatrlayarak kzard. - yi. Bylelikle bizim iimizi de kolaylatrm oldunuz. Tek kiilik odalar byk sorun yaratyor. Signora, Constanza'yla, Aidan Dunne da Lorenzo'yla ayn odada kalmaya karar vermilerdi. Dierlerinin zaten eleri hazrd. Brigid Dunne'n alt seyahat acentas ok yardmc olmu, tm olasklan inceleyerek en dk fiyat vermiti. Brigid Dunne'n da aslnda onlara katlmaya can att belliydi. - Neden Denizden Gelen Yal Adam'la birlikte onlara katlmyorsun ? diye sordu Grania'ya. Brigid byle alayl konutuunda Grania glmekle yetiniyordu. "Babama sorun yaratmamak iin... Bir de bu asnn en gzel yallar dnn hazrlyoruz." Brigid kkr kkr gld. Grania sylenenlere aldrmayacak kadar mutluydu. Mehur viaggio'nun hazrlklan yaplrken annelerinin adnn gememesi ikisini de artmt. Nedenini bilmeden ikisi de bu konuyu amaktan kanyorlard. Bu hem ok ufak hem de ok nemli bir konu gibi grnyordu. Yoksa anneleri ile babalan ay-nlmay m dnyorlard ? Ama imknszd, onlar gibi ailelerde ayrlmak diye bir ey dnlemezdi...

Fiona, viaggio'dan birka gn nce Barry'yi eve yemee getirdi. - Sen neredeyse bizim evde yayorsun. Benim ise sizin eve girmem sanki yasak... demiti Barry. - Bizimkileri ok ge oluncaya kadar tanman istemedim. - Ne yapmak iin ok ge ? - Beni brakman iin. Yani bana kar iinde dayanlmaz bir arzu duyman ve beni insan olarak ok fazla beenmeni bekledim. ylesine itenlikle konuuyordu ki Barry glmemek iin kendini zor tuttu. "yleyse ben de dayamlmaz arzu blmnn bylesine ncelik kazanmasna ne kadar memnun olduumu sylemeliyim" dedi. "Ailen korkun olsa bile bu artlarda onlara katlanmak zorunda olacam." Gerekten korkuntular. Fiona'nm annesi "antalann alnma ve gne yanna urama olasl olmadndan tatil iin irlanda'dan daha gzel yer yoktur" diyordu. - Kapkalar bizde de yok mu sanki ? - Hi olmazsa burada ngilizce konuuluyor, diye araya girdi babas. Barry, talyanca'y hazrlkl olmak iin rendiini, bylece lokantada rahatlkla yemek smarlayabileceim, polisle konuabileceini, hastaneye gitmek zorunda kalrsa veya otobste bir sorun karsa derdini anlatabileceim syledi. - Benim de sylemek istediim bu ite, diye haykrd Fiona'nm babas zafer kazanm biri edasyla. - Tek kiilik oda iin ne kadar fark alyorlar? diye sordu annesi. - Gecede be pound, diye yantlad Fiona. Barry ayn anda, "Gecede dokuz pound" demiti. Gz gze geldiler. "ey.... yani, erkekler iin daha fazla para alyorlar" dedi Barry aresizlikle. - Neden? diye sordu Fiona'nm babas. Kukuland belliydi. - talyanlarn karakteriyle ilgili bir ey... Erkeklerin eyalann filan koymak iin daha byk odalara gereksinimleri olduunu dnyorlar saiunm. - Kadmlann giysileri daha fazla deil midir? Bu kez kukulanan Fiona'nm annesiydi. Kz, kendi giysileri iin byk bir oda tutan bir adamla nasl arkadalk edebilirdi ? - Annem de ayn eyi sylyor... Unutmadan syleyeyim. O da sizinle tammak iin sabrszlanyor.

- Neden ? diye sordu Fiona'nn annesi. Barry bu sorunun cevabm bulmakta zorland: "Annem byledir. nsanlan ok sever" demekle yetindi. - ansl kadn! dedi Fiona'nn babas. Viaggio'dan bir akam nce Grania, "talyanca'da bol anslar nasl denir, Baba?" diye sordu. - in bocca al lupo, Papa. Grania tekrarlad. Babasmn alma odasndaydlar. Babas, haritalann ve kitaplann hazrlamaktayd, hepsini yannda tayaca ufak bir bavula yerletirmeye kararlyd. Giysilerim kaybolsa da gam yemem, benim iin asl nemli olan bunlar, diyordu. -Annem bu akam alyor mu? - yle sanyorum, canm. - Dne geldiinde gnete yanm olacaksn, deil mi? Havann neeli olmasnda kararlyd Grania. - Evet. Dnn bizim evde yapmay ok istediimizi biliyorsun, deil mi ? - Evet, ama biz gerekten bir pub'da olmasn istiyoruz. - Oysa hep bu evde evleneceini, tm masraflar benim karlayacam dnrdm. - Kocaman bir pastann ve ampanyann parasn veriyorsun ya. Yetmez mi ? - Bilmem ?... Umarm yeter. - Fazla bile. Dinle beni, bu yolculuk seni heyecanlandryor mu? - Biraz. Umduumuz kadar, dierlerine umut verdiimiz kadar veya eski yolculuklarmzn ans kadar baarl olmazsa... Kurs o kadar iyi gitti ki bu seyahat havay bozarsa ok zlrm. - Olmaz, Baba. Grrsn, harika geecek... Birok bakmdan keke ben de gelseydim, diyorum. - Birok bakmdan keke gelseydin. kisi de Aidan'n yirmi be yllk einin rlanda'da kalacan, onlarla gelmeyeceini ve dediine gre kimsenin ona "Gel" demediini azlarna almad. Jimmy Sullivan'm Northside'da ii kmt. Signora'y havaalanna o gtryordu. - Daha ok zamannz var, dedi Signora'ya. - O kadar heyecanlym ki... Bir an nce yola kmak istiyorum.

- Kocanzn ailesini grmeye eskiden yaadnz kye gidecek misiniz? - Yok, hayr Jimmy. Zamanm olmayacak. - talya'ya kadar gidip onlar grmemek yazk deil mi? rencilerinizden birka gnlne ayrlabilirdiniz... - Yok, oras ok uzak. talya'nn br ucunda, Sicilya Adas'nda. - Peki talya'ya kadar geldiinizi duyup zlmezler mi? - Hayr, talya'da olduumu bilmeyecekler. - Bylesi daha iyi. Hi olmazsa alnacak bir ey olmaz. - Hayr, alnmalarna frsat kmaz. Dnnce Suzi'yle btn seyahati anlatrz. - Aman yarabbi, dn ne kadar mthi oldu, deil mi, Signora? - ok ho vakit geirdim. Herkes ok iyi vakit geirdi. - Bense hayatmn sonuna kadar bor deyeceim. - Samalama, Jimmy. Sen de bayldn aslnda. Tek kzm evlendirdin. Hem de gerekten gzel bir davetti. Herkesin yllarca unutamayaca bir davet... - kinin etkisinin gemesi gnlerce sryor... Konukseverliinin herkes tarafndan onaylanmas Jimmy Sullivan' keyiflen-dirmiti. Suzi ile Lou yataktan kabilir ve havaalanna zamannda yetiebilirler inallah. - Yeni evlilerin nasl olduunu bilirsin, dedi Signora. - Yeni evli olmadan ok nce o yatakta yattlar ama, dedi Jimmy Sullivan, onaylamayan bir edayla. Suzi'nin bylesine ahlak d davranmakta saknca grmemesine zlyordu. Havaalannda yalnz kalan Signora bir koltua oturarak hazrlad yaka kartlarn kartt. Her kartta -Mountatinview'un talyanca ad olan- Vista del Monte ile yolcularn adlan yazlyd. Bylelikle kimse kaybolmayacakt. Eer bir Tanr varsa bu kadar insann Kutsal Kent'e gelmesinden mutlu olmas ve onlar kazadan, kavgadan ve kaybolmaktan korumas gerekiyordu. Aidan Dunne ve Signora'yla birlikte krk iki kiiydiler. Havaalannda bekleyen otobs dolduracak kadar insan... Alana ilk kimin geleceini merak ediyordu. Lorenzo mu? Belki de Aidan olurdu. Erken gelerek, yaka kartlarm datmasna yardm edeceini sylemiti. Oysa ilk gelen Constanza'yd. "Oda arkadam" dedi Constan-za hevesli bir sesle ve kart yakasna ilitirdi.

- steseydin kolaylkla tek kiilik bir oda tutardn, dedi Signora. - Evet, ama, konuacak kimsem olmazd?.. Oysa tatile kmann en byk zevklerinden biri konuarak paylamak deil midir? Signora yant veremeden dierleri gelmeye baladlar. Birou otobsle gelmiti. Teker teker yaka kartlarn alrken okullarnn byle zarif bir ad olmasndan kvan duyduklarn sylyorlard. - talya'da kimse Mountainview'un nasl bir plk olduunu hayal edemez, dedi Lou. - Hey, Lou. Biraz daha tarafsz ol. Bu sene byk aamalar kaydedildi. Aidan binalarn onarlarak boyanmalarm, yeni bisiklet barnan ima ediyordu. Tony O'Brien verdii szleri tutmutu. - zr dilerim, Aidan. Kulak misafiri olduunu fark etmemitim, dedi Lou glmseyerek. O dne olumlu katklarda bulunan bir konuk olmutu. La donna e mobile arksn tmyle seslendirmiti. Brenda Brennan herkesi yolcu etmek iin havaalanna kadar gelmiti. Onu grnce Signora ok duyguland. "Ne kadar iyisin. Dierlerinin ailesi ok daha olaan davranyor." - Hayr, deil. Brenda bayla Luigi'yle konumakta olan Ai-dan' iaret etti. rnein onun olaan bir ailesi yok. O souk karsna neden sizlerle Roma'ya gitmediini sordum, kadn omuz silkti, kimsenin davet etmediini, istenmedii yere zorla gidecek biri olmadn gitse de hi holanmayacandan emin olduunu syledi. Buna m olaan diyorsun ? - Zavall Aidan. Signora gerekten zgnd. O da Mallorca'dayd. O kadar grltlyd ki hi birimiz uyuyamamtk. Biz de kalkp plaja gitmitik. - Ucuz diye byle bir otel setiler herhalde. Barry birileri bu lkeyi knayacak diye d kopuyordu. - Bedavaya yakn olduunu biliyorum. Delinin biri acentaya giderek hangi otelde kaldmz sormu. Demek ki ucuz olduu duyulmu. - O deli de bizimle gelmek mi istemi? - Brigid gelemeyeceini sylemi. Bu fiyat aylar nceden aldklarm anlatm, ama kadn otelin adn renmek iin srar etmi. - Bak u ie... Barry, gnein stt kaldrma kmaktan mutlu olmutu. Kafa saym balamt. Uno, due, tre... Ekip bakanlar Signora'y memnun etmek iin ilerini ok ciddiye alyorlard.

Otobs trafiin arasnda ilerlemeye alrken, "Sen daha nce hi otelde kaldn m, Fran?" diye sordu Kathy. Sokak sabrsz ofrlerle doluydu sanki. - Yllar nce iki kez, dedi Fran daha fazla aklamaya gerek duymadan. Kathy srar etti. "Hi anlatmamtn." - Cork'a gitmitik. Ken'le... - Haa! Okul arkadmn evinde kalyorum dediinde mi ? - Evet. Bizimkiler bakmak zorunda kalacaklar ikinci bir ocuk douracam sanmasnlar diye... dedi Fran Kathy'yi akadan drterek. - Zaten byle bir ey iin yal saylmaz msn ? - Beni Amerika'ya gtrmek iin kazandn o biletlerle gittiimizde Ken'le aramzda bir eyler olursa bakarsn yanmzda kk bir kardele dneriz... - Belki o kardele Amerika'da kalmak istersin? - Biletimiz gidi dn. Bunu unutma. - Sen de ocuklarn bir gecede domadm unutma... dedi Kathy. kisi glerek etraftaki gzel binalara baktlar. Bir sre sonra otobs Via Giolitti'de durdu. Signora yerinden frlad. Herkes bir azdan konuuyordu. Suzi, "Terminalin nne deil otele kadar gtrlmemiz gerektiini sylyor" dedi. - Sen nereden anladn? Bizim kursta bile deilsin... dedi Lou hrsla. - Garsonluk yapan herkes er ge her eyi anlar, dedi Suzi nemsemeyen bir tavrla. Sonra Lou'nun gzlerinin iine bakt. Sonra evde blk prk talyanca konuulduunu unutma. Ben de birka kelime kapmm demek. Bu zm Lou'yu rahatlatmt. Suzi haklyd. Otobs birden frlayarak onlar Albergo Franco-bollo'nun nne brakmak zere yola kt. - Pul Oteli, diye evirmenlik yapt Bili. Hatrlamak kolay olacak. "Vorrei un francobollo per l'Irlanda" dediler hep bir azdan. Signora kvanla glmsedi. Roma'ya sorunsuz varmlard. Otelde yerleri hazrd, herkes nee iindeydi. 0 kadar telaa hi gerek yoktu. Artk rahatlayarak talya'dan, talya'nn renklerinden ve seslerinden zevk almaya balayabilirdi. Daha rahat nefes aldn fark etti.

Belki Albergo Francobollo Roma'nn en lks oteli deildi, ama karlama muhteemdi. Signor ve Signora Buona Sera herkesin bu kadar gzel talyanca konumasna hayran kalmlard. "Bene, bene, benissimo" diyerek merdivenlerden koarak inip kyorlar, herkese odalarn gsteriyorlard. Fiona, "Hepimiz gerekten 'yi akamlar Bay yi akamlar' m diyoruz?" diye sordu Barry'ye. - Evet, ama bizde de ne acayip isimler olduunu unutma. Bizde de adlar Hdkolu veya Kalnense olanlar var. - Belki vardr, ama Bayan yiakamlar veya Bayan Hayrlsa-bahlar diye birileri yoktur herhalde. - rlanda'da Effin diye bir yer var. Yabanclar buna ne diyor acaba? - Seni seviyorum Barry, dedi aniden Fiona. Odalarna yeni girmilerdi ve Bayan yiakamlar sylediini duymutu. - Ak... ak!.. ok, ok gzel, dedi glerek, sonra bakalarm odalarna gtrmek zere koarak aaya indi. Connie giysilerini dolabn kendine ayrlan blmne asyordu. Pencereden, Piazza Quintacenta'ya alan darack sokaklar ve yksek binalarn pencereleri ile damlan grnyordu. Connie odadaki ufak lavaboda ellerini ykad. Banyosuz bir odada kalma-yal yllar gemiti. Ama bylesine istekle yolculua kmayal da yllar olmutu. Daha ok paras olduu iin kendini dierlerinden hi stn grmyordu. stese kolaylkla bir araba kiralayabilir veya hepsini be yldzl bir lokantada yemee davet edebilirdi, ama bu dnceler aklnn ucundan bile gemiyordu. Drt gzle Signora ile Aidan Dunne'm birlikte zenle hazrladklar programn balamasm bekliyordu. Akam kurundaki herkes gibi Connie de ikisinin arasnda arkadalktan farkl bir eyler olduunu sezmiti. Aidan'n karsnn gruba katlmadn grmek kimseyi artmamt aslnda. - Signor Dunne, telefono, diye seslendi Signora Buona Sera. Aidan, o srada Laddy'ye pirin kap tokmaklarn parlatmalar gerektiini hemen sylememesini rica ediyordu. Belki birka gn beklemek daha uygun olurdu... - talyan arkadalarnz aryorlardr belki, dedi Laddy heyecanla. - Hayr, Lorenzo. Benim hi talyan arkadam yok. - Daha nce buraya gelmemi miydiniz? - eyrek asr nceydi. Onu da hatrlayacak kimse kalmad.

- Benim burada arkadalarm var, dedi Laddy gururla. Bartolo-meo'nun da Dnya Kupas'ndan tandklar var. - Ne gzel, dedi Aidan. Bakalm beni arayan kim ? -Baba? - Brigid? Her ey yolunda m? - Evet. Demek Roma'ya vardnz. - Evet. Kazasz, belasz. Harika bir akam, imdi Piazza Navo-na'ya doru yryp orada birer iki ieceiz. - Harika. ok gzel vakit geireceinize eminim. - Evet. Brigid.. .herhangi bir sorun... yani bir ey mi var? - Hayr Baba. Belki bouna merak ediyorum, ama iki kez acen-taya kafadan kontak bir kadn geldi... Hangi otelde kalacanz renmek istedi. Belki de nemsizdir, ama ben biraz kukulandm. Bana kalrsa delinin biri. - Nedenini syledi mi ? - "Basit bir soru soruyorum" dedi. Benden cevap vermemi istedi. "Vermezsen patronuna giderim" dedi. -Ne yaptn? - Tmarhaneden yeni km birine benziyordu, Baba. Onun iin "Hayr" dedim. Babamn da grupla birlikte olduunu, herhangi birine bir mesaj varsa yardmc olacam syledim. - Doru yapmsn, kzm. i halletmisin. - Hayr halledemedim. Patrona gidip Mountainview grubundan Bay Dunne'a verilecek ok acil bir mesaj olduunu syledi, patron da hem otelin adn verdi hem de beni azarlad. - Adm bildiine gre beni tanyor demektir. - Hayr, yakamdaki karttan Brigid Dunne diye benim adm okudu. Babacm, aslnda unu sylemek istiyorum... - Ne sylemek istiyorsun, Brigid? - Kadnn deliye benzediini, dikkatli olman. - ok teekkr ederim sevgili, bir tane Brigid'im," dedi sonra da kzma ok uzun zamandr byle seslenmediini fark etti.

ktklarnda Roma sokaklarnda hava lkt. Santa Maria Maggiore'nin civarndan getiler, ama iine girecek kadar yakn deildiler. - Bu akam ok samimi dostane bir akam... hep birlikte o gzel meydanda iki ieceiz. Yarn ise isteyenler kltrel ve din yaptlar gezebilir, isteyenler bir kahvede oturup gelip geenleri seyreder. Signora zorla bir ey yaplmayacam aka belirtmek istiyordu, ama herkesin gzlerinden ilgi ve rehberlik beklentisi okunuyordu. "Piazza Navona'daki o muhteem emeleri ve heykelleri grnce ne demeliyiz ?" diye sordu. Yolun kenarnda birikmi grup, bir azdan, "In questa piazza ci sono multi belli edifici!' diye bardlar. - Benissimo, dedi Signora. "Avanti, gidip o eserleri bulmaya ne dersiniz ?" Krk iki kii, hep birden ve huzur iinde gecenin Roma'y sarmalamasn beklediler. Signora Aidan'n yanndayd. "Telefonda kt bir haber almadn, umarm" dedi. - Hayr, hayr. Brigid oteli beenip beenmediimizi sordu. Ben de "Harika" dedim. - Bize o kadar yardm etti ki... Hem senin iin hem herkes iin bu yolculuun baarl gemesini salamaya alt. - yle de olacak. Kahvelerini yudumladlar. Bazlar bira smar-lamt, bazlar da grappa. Signora burada fyatlann turistlere gre olduunu, onun iin birer ikiyle yetinmelerini nermiti. F-renze ve Sienna'ya gittiklerinde yanlarnda biraz para kalmalyd. O yerlerin adn duymak herkesi keyiflendirmiti. Artk viaggio'la-n balamt. Sal ve perembe akamlar kursta kurduklar hayaller artk gerekleiyordu. - Evet, Aidan gerekten baanl olacak, dedi Signora. - Brigid bir ey daha syledi. Aslnda sana anlatp cann skmak istemezdim, ama acentaya deli izlenimi veren bir kadn gelmi ve srarla kaldmz otelin adn sormu. Brigid bamza dert aacak birine benzediini sylyor. Signora omuz silkti. "imdilik beraberimizdeki grubu dnelim. Onu da o zaman dnrz, ne dersin ?" Akam kursu rencileri ufak gruplar halinde Drt Nehir e-mesi'nin nnde poz veriyorlard. Elini uzatt ve Signora'nn elini tuttu. "Biz, her eyle baa kabiliriz" dedi. - Arkadanz geldi, Signor Dunne, dedi Signora Buona Sera. - Arkadam m? - Evet. rlandal hanm. Sadece otele bakmak istedi, herkes geldi mi diye sordu.

- Adn syledi mi? - Hayr. sim vermedi. "Herkes bu otelde mi kalyor" diye sordu. Yarn otobsle tura kacanz syledim. Doru syledim deil mi? - Evet, doru, dedi Aidan. - Deliye benziyor muydu? diye ekledi sonra olaan bir soruy-mu gibi... - Deli mi, Signor Dunne ? - Pazza ? dedi Signora. - Hayr, hayr hi pazza deildi. Signora Buona Sera, Franco-bollo Oteli'ne bir delinin gelmeye cesaret edebileceini dndkleri iin alnmt sanki. - yi yleyse, dedi Aidan. - Evet, iyi... dedi Signora glmseyerek. Genler, Piazza Navona yldzlarla kaplandnda el ele piaz-za'da. oturmann anlamn bilseler, itenlikle glmserlerdi herhalde. Signora, otobs gezisiyle Roma hakknda genel bir fikir edineceklerini sylyordu. zellikle grlmesi gereken yerlere sonra vakit ayracaklard. rnein herkes Vatikan Mzesi'ne gelmek istemeyebilirdi. Ayrca, sabah kahvaltsnda peynir verildiine gre daha sonra yemek zere ufak birer sandvi hazrlamalarn nerdi. Nasl olsa akam yemei otele yakn byk bir lokantada yenecekti. Yryerek gidebilecekleri bir yerde... "Yine, herkes gelmek zorunda deil" diye tekrarlad. Herkesin geleceinden emindi aslnda. Otele gelen, onlar soran kadndan sz eden yoktu. Signora ile Aidan ofrle nerelerden gemeleri gerektiini tartrken o kadn oktan unutmulard. nl Trevi emesi'ne para atacak zamanlar olacak myd? Bocca della Verita'nn yaknlarnda park edecek yer var myd ? Herkes yalan syleyenlerin parmam sran heykelin azna elini sokmak istiyordu. spanyol Merdivenleri'ne geldiklerinde otobs onlar aada m bekleyecekti yoksa yukarda m ? Pelerine den kadn dnecek zamanlan yoktu. Her kim ise... Yorgun argn dndklerinde iki saat dinlenip yemee gitmek zere aada toplandlar. Signora, Connie'yi odada brakarak lokantay grmek iin yola kt. Tm ayrntlar denetlemek, mnye bir kez daha bakmak istiyordu. Herkese ayn mn verilecekti.

Kapda siyah ereveli "CHIUSO: morte infamiglia"yaz bir tabela vard. Signora fke duydu. Ailede len kim ise, neden lmek iin bugn semiti? Her kimse neden tam krk iki rlandalnn yemee gelecei gn semiti? imdi onlara yemek yedirecek bir yer bulmak iin bir saatten az zaman vard. Signora, cenaze sahiplerine acyacak halde deildi, iini kaplayan tek his byk bir fkeydi. Bir sorun karsa otele haber vermelerini sylememi miydi? Neden Signora'y olanlardan haberdar etmemilerdi? Termini'nin civarndaki sokaklar gezmeye balad. Sokaklar kocaman istasyonda trenden inenlere uygun ucuz kk otellerle doluydu. Arad gibi neeli bir yer yoktu. Alamamak iin dudaklarn srarak etrafna bakt, uzakta Catania adnda bir lokanta grd. Sicilyal olmalydlar. Bunu iyiye mi yormalyd? Krk iki rlandalnn bir buuk saat sonra bol ve ucuz bir yemek beklediini anlatarak kendini acmdrsa nasl olurdu ? Denemekten baka are yoktu. - Buona sera, dedi. enesi keli gen bir adam ban kaldrd. "Signora?" dedi aknlk dolu bir sesle. Sonra gzlerine inanamaz gibi tekrarlad. "Signora?" yz acayip ekiller alyordu. "Non e possibile, Signora" dedi, bir taraftan da yerinden kalkm, kollarn aarak ona doru yryordu. Karsnda Mario ve Gabriella'nn byk olu Alfredo vard. Bilmeden onun lokantasna girmiti. Gen adam Signora'y yanaklarndan pt. "E un miracolo," dedi bir sandalye ekerek. Signora sandalyeye oturdu. Ba dnyordu. Dmemek iin masaya tutundu. Gen adam gururlu bir sesle, "Stock Ottanto Quattro," diyerek byk bir bardaa sert ve tatl italyan konya doldurmaya koyuldu. - No grazie... Azna yaklatrarak tadna bakt. "Buras senin mi, Alfredo ? diye sordu. - Hayr, hayr, Signora. Sadece altm bir yer, o kadar. Para kazanmak iin... - Ya kendi oteliniz ? Annenizin oteli. Neden orada almyorsun ? - Annem ld, Signora. Alt ay nce ld. Aabeyleri, yani daylarm her eye burunlarn sokuyorlar, kararlan kendileri almak istiyorlar... hibir ey bilmeden. Bizim elimizden bir ey gelmiyor, yapacamz bir ey yok. Enrico hl orada, ama o ocuk. Amerika'daki aabeyim geri gelmeyecek. Ben de Roma'ya ii renmeye geldim. - Annen ld demek? Zavall Gabriella. Nasl ld? - Kanserden. ok, ok abuk oldu. Babamn ldrlmesinden bir ay sonra doktora gittiinde rendi. - ok zldm, dedi Signora. Ne kadar zldm anlatamam. Birden her ey fazla gelmeye balad. Gabriella'nn yllar nce deil de imdi lmesi, daman yakan sert konyak, akama yemek yiyecekleri lokanta bulamay, Annunziata yakmlannda mezarnda yatan Mario... Mario'nun olu ban okarken uzun uzun sessizce alamaya koyuldu.

Connie odasnda yatyordu. Ayaklarna souk suda slatt iki havlu sarmt. Neden yanma ayaklan rahatlatan bir krem almamt? Neden eldiven kadar rahat, yumuack yry ayakkablarm getirmemiti ? Gerek neden, baka bir dnyann insan olan Signora'nn nnde kocaman bir makyaj antas boaltmak istememesiydi. O yumuak ayakkablarn yol arkadalannn ounun haftada kazandklanndan daha pahalya mal olduunu kim bilebilirdi? O ayakkablan getirmemenin cezasm ekiyordu. Yann bir kaamak yaparak Via Veneto'dan terlik gibi bir ift ayakkab almalyd. Nasl olsa kimse anlamazd... "Hem anlarlar-sa anlasnlar" diye dnd. Ne yapaym? Bu insanlar zenginlik ve iyi yaama saplantlarndan yoksun deil miydiler? Bu dnyada herkes zenginlik peinde deildi ki... Herkes Harry Kane'e benzemiyordu. "Onu bylesine soukkanllkla dnmek ne kadar garip" diye aklndan geirdi. Yl sonu hapisten km olacakt. Yal Bay Murphy ngiltere'ye yerlemeyi dndn sylyordu. "Orada kendisine bakacak arkadalan var" demiti. "Siobhan Casey de onunla gider mi" diye sormutu Connie. Bu soruyu yabanc birileri hakknda bilgi alr gibi veya televizyonda bir filmde grd insanlarla ilgiliymi gibi sormutu. "Yok, hayr" demiti Bay Murphy, aralannn souduunu duymam myd yoksa? Bayan Casey hapishaneye geldiinde onu grmeyi reddetmiti. Anlalan her eyin sorumlusu olarak Siobhan' gryordu. Bunlar duymak Connie Kane'i ok sevindirmemiti. Harry'yi yeni hayatnda eskiden beri ilikisi olduu bir kadnla dnmek bir bakma daha kolayd. O ikisi eskiden beraber talya'ya gelmi midirler diye merak etti. Siobhan ve Harry... Birbirlerine k olsalar da olmasalar da herkes gibi bu gzel ehirden etkilenmi miydiler ? Bunun cevabn hi bilemeyeceini dnerek "Ne nemi var" dedi kendi kendine. Kapnn hafife vurulduunu duydu. Signora gelmi olmalyd. Ama hayr, kapda ksa boylu, tknaz Signora Buona Sera duruyordu. "Size bir mektup var" dedi. Ve bir zarf uzatt. Zarfn iinde, "Roma trafiinde lmen ok kolay. Kimse yokluunu fark etmez" diyen basit bir kart vard. Grup bakanlan yemee kmadan saym yapyorlard. Connie, Laddy ve Signora'nn dnda herkes gelmiti. Herkes, Connie ile Signora'nn birlikte olduklann, her an aa inebileceklerini dnyordu. Ya Laddy? O neredeydi ? Aidan odalarna hi kmamt. Ertesi gn Forum'a ve Colosseum'a yapacaklan gezinin notlarn hazrlamt. Laddy belki de uyuyakalmt. Aidan koarak merdivenlerden kt, ama Laddy grnrlerde yoktu. O srada Signora kapda grnd. Yz bembeyazd. Lokantann deitiini, bulduu yeni lokantada da fyatm ayn olduunu aklad. Catania'da yer ayrtmay baarmt. Kaygl ve skntl grnyordu. Aidan ona kayplardan sz etmek istemedi. Ayn anda merdivenlerde Connie grnd. Ge kald iin zr diliyordu. Onun da yz solgundu, o da kaygl grnyordu. Aidan ka-dnlann bu sca, bu grlty, bu heyecan kaldramadklarn dnd. Sonra bu dncesinin ok sama olduuna karar verdi. Laddy'yi bulmak zorundayd. Lokantann adresini alp onlara katlacakt. Signora lokantann kartn verirken elleri titriyordu. - yi misin, Nora?

- yiyim, Aidan. Gruptakiler konua konua sokakta yryorlard. Aidan ise Laddy'yi aramaya koyuldu. Signor Buona Sera, otelin camlarm temizlemeyi teklif eden Signor Lorenzo'yu tanyordu. "ok ho bir beyefendi" dedi, "O da rlanda'da bir otelde alyor deil mi? Bir ziyaretisi olduunu duyunca ok sevindi" dedi. - Bir ziyareti mi? - Evet. Kars birisinin rlandal grup iin bir mektup brakt- Siz O'Donoghue deilsiniz, diye bard Laddy. Siz Signora'snz. Aidan kolunu Laddy'nin titreyen omzuna dolad ve sz Sig-nora'ya brakt. Kadnn aklamalarnn ounu anlyordu, szleri ak ve sadeydi. Bir yl nce drdkleri paray bulan irlandaldan sz etti onlara. Kaldklar otelin kapcsndan, iyilik dolu szlerine ve italya'ya yaptklar davete inanan adamdan sz etti. italyanca renmek iin sarf ettii gayretten sz etti. Aidan ile ikisini gece kursunun yneticileri olarak tantt ve arkadalar Lorenzo'nun kendisine bir mesaj geldiini sanarak yanl anlamaya kurban olduunu ve duyduklar znty anlatt. imdi onu alp gidiyorlard, ama belki Signor Garaldi bu adamn iyiliini ve unutulmaz drstln hatrlayarak birka scak sz sylemek isterdi. Dublin'de veya dier herhangi bir byk kentte bylesine ykl bir paray sahibine teslim edecek pek fazla insan olmad kesindi. Aidan, Laddy'nin titreyen omuzlarna sarlm hayatn ne kadar garip olduunu dnyordu. Ya Mountainview'a mdr seil-seydi ? Ksa bir sre nce en byk istei bu deil miydi ? u anda o grevden nasl nefret edeceini, Tony O'Brien'n ne kadar uygun bir seim olduunu anlamt. Tony'nin bir zamanlar dnd gibi eytann ta kendisi deil, aslnda gerekten i baaran, nikotinle giritii savatan yorgun dm biri olduunu, bir sre sonra da damad olacan dndke... Oysa mdr olsayd u anda cebinde Forumla ilgili notlar olmayaca gibi Roma'daki bu muhteem eve girmek iin kapcya dert anlatan ve hayatnda bylesine nem kazanan kadn hayranlkla seyrediyor da olmayacakt. Bu kadn, ksa bir sre ncesine kadar fkeli ve karmakark yzne aklk ve anlay getirmeyi baarmt. - Lorenzo, dedi Signor Garaldi korkuyla onu izleyen adama yaklaarak. Lorenzo, mio amico. Sonra Laddy'ye sarlarak iki yanandan pt. Larry'nin krgnl uzun srmezdi. "Signor Garaldi," diyerek omuzlarn kavrad. "Mio amico." Sonra arka arkaya aklamalar yapld, aile fertleri her eyi hatrlamt. arap ile kk biskviler ikram edildi. Laddy'nin az kulaklarndayd. "Giovedi," diye tekrarlyordu. - Neden perembeden sz ediyor ? Signor Garaldi bir yandan bardan perembenin erefine kaldrrken bir yandan da ne anlama geldiini merak ediyordu. - O gn sizi arayacamz sylemitim. Kendi bana buraya gelmesini nlemek iin...

Mektubumda yazmtm. "Perembe gn on dakikalna size urarz belki" demitim. Mektubu almadnz m ? Ksa boylu kk adam utanmt. "Hep bir eyler isteyen mektuplar alyorum, sizin mektubunuzu da onlardan biri sanmtm. 'Gelirse para ister' diye dndm. Sanrm yazdklarnz doru drst okumadm bile. Ltfen beni affedin... Yaptmdan utanyorum." - Rica ederim... Perembe gn gelebilir mi? O kadar hevesli ki... Belki birlikte resim ektirirsiniz, sonradan arkadalarna gsterir. Signor Garaldi karsyla bakt. "Perembe gn neden hepiniz bize gelmiyorsunuz? Birlikte iki ier, talya seyahatinizi kutlarz." - Krk iki kiiyiz... dedi Signora. - Bu evler byle kutlamalar iin yapld, Signora, dedi ufak tefek adam eilerek. Sonra Roma'y geerek onlar hemen Catania'ya gtrecek bir araba istediler. Lokantann sokana o gne kadar Garaldi'lerin arabasna benzer hibir araba girmemiti. Signora ile Aidan, ocuklarn zor durumdan kurtaran ana babalar gibi baktlar. - u an ablamn beni grmesini ne kadar isterdim, dedi Laddy birden. - Mutlu mu olurdu ? dedi Signora tatl bir sesle. - Evet. Bunun gerekleeceini biliyordu. Bir gn birlikte bir falcya gitmitik. Falc ablama evleneceini, bir ocuu olacam ve gen leceini sylemiti. Benim de byk bir sporcu olacam ve d lkelere seyahat edeceimi sylemiti. Onun iin ablam yaasayd olanlara hi amayacakt. Ne yazk ki bugnleri gremedi... - Gerekten yle. Ama belki de gryordur... Aidan Laddy'yi rahatlatmak istiyordu. - nsanlarn cennete gittiklerinden emin deilim, Bay Dunne, dedi Laddy. - Deil misin, Laddy. Bense her geen gn biraz daha inanyorum... Catania'da, herkes bir azdan Low Lie the Fields ofAthenry arksn sylyordu. ark sona erdiinde garsonlar dizilerek hep birlikte mterileri alkladlar. O gece Catania'da yemek yemei gze alan dier mteriler de grubun paras olmulard. Kapda lnn belirmesiyle mthi bir alk koptu. Alfredo orba getirmek iin mutfaa kotu. - Brodo, dedi Laddy. - sterseniz hemen ana yemee geelim, dedi Aidan.

- zr dilerim, ama burann sorumlusu hl benim, Bay Dunne. Ben, Lorenzo brodo'svam isin, diyorum. Luigi'nin ifadesi her zamankinden daha dehet vericiydi. Aidan hemen "Tabi" dedi, "yanllk yaptm." "yi yleyse" dedi Luigi anlay gstererek. Fran ise gen garsonlardan birinin Kathy'yi yemekten sonra bir yere gtrmek iin srar ettiini anlatt. Bu, Fran'in cann skmt. Acaba Signora yemek bitince hep birlikte otele dnmeleri gerektiini syleyebilir miydi ? - Tabi sylerim, Francesca, dedi Signora. Hi kimsenin Laddy'nin bana gelenleri merak etmemesi tuhaf deil miydi ? Aidan'la ikisinin onu bulup nasl olsa kurtaracaklarndan ne kadar emindiler... - Lorenzo sayesinde hepimiz perembe akam Roma'da bir partiye davet edildik, dedi. Muhteem bir eve... - Giovedi, dedi Laddy, kimsenin gn yanl anlamamas iin... Signora orbasn abucak bitirdi. Gzleriyle Constanza'y arad. Constanza her zamanki gibi canl ve neeli deildi, aksine bir sorunu varm gibi bo gzlerle bakyordu. Bir eyler olmutu, ama Constanza ylesine iine kapal biriydi ki ne olduunu sylemeye yanamyordu. Signora da o tr biri olduu iin fazla soruturmak istemiyordu. Alfredo, rlandallara bir srprizleri olduunu aklad. rlanda bayra renklerinde bir pasta hazrlamlard. Hepsi o kadar neeliydi ki pastay hatra olarak hazrlamlard. Dnya Kupas'ndan rlanda'nn renklerini renmilerdi. - Alfredo, bu akam byle gzel hazrladn iin ne kadar teekkr etsem azdr. - Yarn biraz benimle oturup konumak iin buraya gelirseniz bana en deerli armaan vermi olursunuz, Signora. - Yarn olmaz Alfredo. Yarn Signor Dunne, Forum hakknda bir konuma yapacak. - Signor Dunne' hep dinleyebilirsiniz. Benim ise sizinle konuacak birka gnm var. Ltfen, Signora, beni krmayn... - Belki anlay gsterir, dedi Signora Aidan'a bakarak. Aslnda bu konferansa ne kadar nem verdiini biliyordu. Gitmezse, onu hayal krklna uratacam da biliyordu. Aidan herkesin Ro-ma'y eski gnlerdeki iki tekerlekli yar arabalar devrinde gzlerinin nne getirmesini istiyordu. Ama yanndaki gen adam da ok istekli grnyordu. Sanki sylemek zorunda olduu bir eyler vard. Gemiin hatr iin ocuu dinlemeliydi. Signora, Caterina'y garsonun elinden kolayca kurtararak otele gtrmeyi baarmt. Bunun iin Alfredo'ya ocuu derhal uzaklatrmasn sylemek yeterli olmutu. Duygulu gzlerle tam bir Romal gibi bakan garson krmz bir gl tututurduu eli perek Caterina'dan bir baka akam

birlikte olmaya sz vermesini rica etmiti. Connie ald mesajn arkasndaki sun zemiyordu. Signora Buona Sera, mesaj Signora Kane'e verdiini sylemiti. Ne kendisi ne de kocas getirenin kadn m erkek mi olduunu bilmiyordu. "Bu konu hep bir sr olarak kalacak" diyordu Signora Buona Sera. O gece Connie Kane huzursuzdu, sabaha kadar iyi uyumad. Neden her ey daima byk bir sr perdesinin arkasnda gizli kalr diye merak ediyordu. Signora'ya almak istiyor, bir yandan da bu sessiz ve zel kadmn cann skmaktan ekiniyordu. - Yok canm. Tabi eer iin varsa... Sicilya'yla ilgili ilerin... dedi Aidan ertesi sabah. - ok zgnm, Aidan. yle hevesle bekliyordum ki.. - Evet. Sonra gzlerindeki hayal krkln gstermemek iin ban hzla evirdi. Ama ok ge olmutu. Signora Aidan'm zntsn grmt bir kez... - Bu konferansa gitmek zorunda deiliz, dedi Lou Suzi'yi tekrar yataa ekerek. - Ben gitmek istiyorum. Suzi kalkmaya abalyordu. - Latince, Roma tanrlar ve eski mabetler... tabi ki gitmek istemezsin. - Bay Dunne haftalardr buna hazrlanyor. Hem Signora gitmemizi ister. - Kendi de orada olmayacak ki... Lou bilgi bir edayla konuuyordu. - Bunu nereden duydun ? - Dn akam Bay Dunne'a sylerken duydum. Yz limon gibi ekidi bu haberi duyunca. - Signora'nn yapaca ey deil... - Onun iin bizim de gitmemize gerek yok. Lou tekrar yataa gmlmt. - Hayr. imdi ona destek olmak iin gitmemiz daha da nemli. Suzi bir anda yataktan frlayarak sabahln giymiti. Lou elini uzatp onu tutuncaya kadar banyonun kapsna varmt bile. Bili ile Lizzie dikkatle sandvi yapyorlard. "Ne iyi fikir" dedi Bili, ilerde kendi hayatlarnda da benzer davranlar uygulamalarn umuyordu. Her ne pahasna olursa olsun para biriktirmenin Lizzie tarafndan da benimsenmesi iin dua ediyordu. Bu yolculukta aslnda ok iyi davranm, ayakkablara bile bakmamt. talyan dondurmasnn fiyatn liret olarak not etmi, kendi paralarna evirip ok pahal olduunu sylemiti. - Aman, Bili, samalama. Sandvi yapmak iin jambon, peynir ve buradaki gibi kocaman ekmekler almak zorunda kalrsak imdiki gibi pub'da orba imekten ok daha pahalya mal olur

bize... - Belki de haklsn. - Ama uluslararas bir bankac olduunda, Roma'da oturduumuzda konuyu tekrar dnrz. Sence otelde mi kalrz, yoksa kendi villamz m olur ? - Villada otururuz herhalde, diye yantlad Bili. Bu szler gereklerden o kadar uzak grnyordu ki... - Soruturmaya baladn m ? - Hangi konuyu? Villalar m? Bill'in baklar vahiydi. - Yok canm. Bankaclkta cazip bir ey olup olmadm. Unutma, talyanca renmemizin nedeni bu... - lk bata yleydi, dedi Bili, ama imdi keyif aldm iin reniyorum. - Hibir zaman zengin olmayacamz m sylemek istiyorsun? Lizzie'nin harika, kocaman gzleri huzursuzdu. - Yok, hayr. Hi yle bir ey sylemek istediim yok. Zengin olacaz. Bugnden tezi yok bankalar dolap gerekli soruturmalar yapmaya balayacam. nan bana. Yapacam. - nanyorum. imdi bunlar hazrladm, paket ettim, konferanstan sonra Forum'da yeriz. Yazdmz kartlar da postaya veririz. - Bu sefer babana da bir kart yollayabilirsin, dedi Bill, her eyin iyi tarafm grmekten holanarak... - Onunla iyi anlatnz, deil mi ? Ksa sreliine Galway'e giderek Lizzie'nin annesi ile babasm birletirmeye almlard. kisi, imdi en azndan birbirleriyle konumaya balamlard. Hatta birbirlerini ziyaret etmeye niyetliydiler sanki. - Evet. Baban sevdim. ok komik biri. Bili, elini kracak gibi skan, tantktan on dakika sonra on pound bor isteyen birisi iin bundan daha uygun bir tanm bulamayacan dnyordu. - Ailemi sevmen beni o kadar rahatlatt ki, dedi Lizzie. - Senin de benimkileri sevmen beni rahatlatt. Bill'in ailesi Lizzie'ye gittike daha ok alyordu. O da daha uzun etekler, daha kapal bluzlar giymeye balamt. Babasma domuz etinin nasl kesildiini ve fme et ile yeil et arasndaki farklar soruyordu. Olive'le saatlerce amiral batt ve kutu kutu oynuyor, ounlukla onun

kazanmasn salyordu. Bylece oyunlara dayanlmaz bir heyecan katyordu. Dnleri Bill'in korktuu kadar souk olmayacakt. - Haydi, Vesta Bakireleri konusunda anlatlacaklar dinlemeye gidelim, dedi Bili. -Ne? - Lizzie! Notlan okumadn m? Bay Dunne bize birer sayfa not verdi ya... "O kadarn hatrlarsnz" demiti. - Hemen ver, dedi Lizzie. Aidan Dunne, gidecekleri yerleri gsteren bir harita vermiti. Lizzie notlar abucak okuyup kd geri verdi. - u srada Signora'yla yatakta m sence ? diye sordu. Gzleri l sld. - yleyse Lorenzo ile Constanza kendilerini fazlalk gibi hisse-diyorlardr, dedi Bili. Constanza ile Signora kahvaltya inmek zere hazrlanmla di. nemli aklamalar yaplacann belirtileri seziliyordu. -Constanza? - Si, Signora? - Bugn, Aidan konuurken not tutman isteyebilir miyim? Orada bulunamayacam iin canm sklyor. Sanrm o da zld... yle ok urat, yle zenle hazrland M... - Neden gelmiyorsunuz ? Buna mecbur musunuz ? - Korkarm ki yle. - Anlay gstereceine kukum yok, ama ben yine de ok dikkatle dinleyeceime ve her eyi size aktaracama sz veriyorum. Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Connie, "Signora..." diye sze balad. -Si Constanza? - ey diyecektim... Siz hi bizim grupta benim hakkmda konutuklarn duydunuz mu? Arkamdan konuan veya kocam yznden para kaybeden biri var m ? - Hayr, hi. Senin hakknda hibir ey duymadm. Neden sordun? - Biri olduka korkun bir not brakm da... Belki akadr, ama iyice canm skld. - Notta ne yazyor? Ltfen bana syle. Connie, mektubu gsterdi. Signora'nn gzleri doldu. "Ne zaman oldu bunlar?"

- Dn akam yemee kmadan nce resepsiyona brakmlar. Kimin braktn bilen yok. Sordum, ama Buona Sera'lar da bilmiyor. - Bizim gruptan birisi olamaz, Constanza, bundan eminim. - Roma'da kaldmz yeri baka kim bilebilir? Signora birden bir ey hatrlad. "Aidan, Dublin'de kaldmz oteli soruturan deli bir kadndan sz etmiti. O olabilir mi ? Peimizden buraya kadar gelen biri..." - Nasl olabilir, aklm almyor... buna inanmak zor. - Bizim gruptan birinin yaptna inanmak bana daha zor geliyor, dedi Signora. - Neden ben? Neden imdi? Ve neden Roma'da? - Sana kini olan kimse var m? - Harry'nin yaptklarndan dolay yzlerce kii var. Ama Harry hapiste. - Delinin biri olabilir mi ? Aklndan zoru olan biri ? - Hi aklma yle biri gelmiyor. Connie, varsaymlar reterek ne kendi zamanm harcamalyd ne de Signora'y zmeliydi. Trafikten uzak durup dikkatli davranacam. Ve not da tutacam Signora. Sz veriyorum. Sanki oradaymsnz gibi notlar getireceim. - Umarm konumak istediklerin gerekten nemlidir. Konferansna gitmediim iin birini ne kadar zdm bilemezsin. - Konferanstan bol ne var, Signora. - Bu zel. ok zenle hazrlanm bir konuma. Neyse... Alfredo kahve hazrladktan sonra kadnn yanma oturdu. "Signora, sizden nemli bir ey isteyeceim." Signora kederli bir yzle Alfredo'ya bakt. Para isteyecei kesindi. Hi paras olmadn bilemezdi ki... Hie yakn... Dublin'e dndnde cebinde be kuru kalmayacakt. Eyllde okul alncaya dek Sullivan'lara kira veremeyeceini sylemek zorunda olacak kadar paraszd. Elinde avucunda ne varsa hepsini bu viaggio'ya katlabilmek iin lirete evirmiti. O fakir kyden kp bu zavall lokantada almaya gelen ocuk bunu nereden bilebilirdi ? Onun gznde krk kiiden sorumlu, nemli bir insand. Gl biri bile denebilirdi. - Kolay olmayabilir. Bilmediin o kadar ok ey var ki... - Her eyi biliyorum, Signora. Babamn sizi sevdiini, sizin de onu sevdiinizi biliyorum. Bizler byrken pencerede oturup diki diktiinizi de biliyorum. Anneme kar hep iyi davrandnz ve istememenize ramen annem ve daylanm kyden gitmeniz gerektiini sylediklerinde onlar

dinlediinizi de biliyorum. - Her eyi biliyorsun... sesi bir fslt gibi kmt. - Evet. Hepimiz biliyorduk. - Ne zamandan beri ? - Kendimi bildim bileli.. - inanmas o kadar g ki. Ben ey sanyordum... neyse benim ne dndmn hi nemi yok... - Gittiinizde hepimiz yle zldk ki. Signora glmseyerek ban kaldrd, "zldnz m? Gerekten mi?" - Evet. Hepimiz. Siz hepimize yardm etmitiniz. Bunu biliyoruz. - Nasl biliyorsunuz ? - nk babam siz olmasaydnz yapmayaca eyler yapt. Maria'nn evlenmesi, Annunziata'daki dkkn, aabeyimin Amerika'ya gidii... hepsi. Hepsi sizin sayenizde oldu... - Hayr, hayr. Katiyen. O sizleri ok seviyordu. Hep sizin iin en doru, en iyi eyleri yapmak istiyordu. Zaman zaman bunlar konuurduk. Hepsi bu! - Annem lnce sizi bulmak istedik. Size mektup yazp sylemek istedik. Ama adnz bilmiyorduk. - Bunu dnmeniz yeterli. - imdi, imdi... Tanr sizi bu lokantaya gnderdi. nk sizi buraya gnderen gerekten Tanr. Buna inanyorum. Kadn susuyordu. te imdi sizden o byk ve nemli eyi isteyebilirim. Signora sk sk masaya yapmt. Neden paras yoktu ? Onun yandaki kadnlarn ounun bir kenarda biraz paras olurdu. Oysa o malvarlna hi nem vermezdi. Bu ocua biraz para verebilmek iin satacak bir eyi de yoktu. Zavall ocuk kim bilir ne kadar skkt. - Sizden istediim, Signora... - Evet, Alfredo. - Ne, biliyor musunuz? - ste Alfredo, yapabilirsem yaparm. - Geri dnmenizi istiyoruz, Signora. Eve dnmenizi. Ait olduunuz yere dnmenizi istiyoruz,

Signora. Constanza kahvaltdan nce dkknlara bakmaya kmt. ok arzu ettii yumuak ayakkablar ve Signora iin uzun ipek bir earp ald, Elizabetta fiyatn anlamasn diye markasn kesti. Sonra sokaa k nedeni olan eyi satn alarak Forum'a giden gruba katld. Hepsi konferansa hayran kald. Luigi, zavall Hristiyanlarm Colosseum'a getirildiklerini grr gibi olduunu sylyordu. Bay Dunne kendini enesi dk ve yal bir Latince retmeni olarak tantt, uzun uzun konuup fazla zamanlarn almayacan syledi. Szlerine son verdiinde ok alkland, baka eyler anlatmas istendi. Beklemedii bu tepki karsnda aknlkla glmsyordu. Tm sorulara cevap verdi, zaman zaman hi resim ekmeden fotoraf makinesini ona eviren Constanza'ya bakyordu. Sandvilerini yemek iin ufak gruplara ayrldlar. Connie Kane Aidan Dunne'a bakyordu. 0, sandvi getirmemiti, yakndaki bir duvarn stnde oturmu bo gzlerle ufua bakyordu. Herkese otelin yolunu tarif etmiti. Laddy'yi Bartolomeo ile o komik kz arkada Fiona'ya teslim etmiti. Konferans aslnda bir kii iin hazrlad belliydi. imdi ise en fazla nem verdii kiinin yoklu-uyla ii hznl o duvarda oturuyordu... Connie yanma gidip gitmemekte kararszd. Giderse ne syleyeceini bilmiyordu. Onun yerine bir lokantaya girerek zgara balk ile arap smarlamay yeledi. Bunu byle kolayca yapmak ne hotu... Aklna onu korkutmak iin Dublin'den gelen insan taklnca yemeine dokunamad bile. Harry birini gndermi olabilir miydi ? Bunu aklna bile getirmek istemiyordu. talyan polisine byle bir eyi nasl aklard? rlanda'da olsa belki kendi polisleri de anlattklarn ciddiye almazd. Roma'daki bir otele gelen imzasz mektup ? Ciddiye alnacak ey deildi. Yine de otele dnerken yolda duvara yakn yrmeye gayret ediyordu. Resepsiyona yeni bir mesaj olup olmadn sorduunda heyecanlyd. - Hayr, Signora Kane, hi mesaj gelmedi. Barry ile Fiona, Barry'nin Dnya Kupas'nda o mthi talyanlarla tant bara gidiyorlard. O yaz orada bayrakl ve apkal resimler ektirmiti. - Mektup yazp geleceini syledin mi ? diye sordu Fiona. - Hayr. Onlar o tr deil. Oraya gidersin, hepsini bulursun... - Her gece oradalar m? - Hayr, ama ou gece... - Onlar Dublin'e seni grmeye gelseler. Sen de her gece pub'da deilsin. Hi birinin ad veya adresi yok mu ?

- Byle durumlarda isim veya adres nemsiz olur, dedi Barry. Fiona hakl kmasn temenni ediyordu. Onlarla tekrar karlap o parlak gnleri yeniden yaamaya ylesine bel balamt ki... Artk kimselerin o bara gelmediini renirse ok zlecekti. Daha da kts ya orada olup Barry'yi hatrlamazlarsa? Bunu dnmek bile istemiyordu Fiona. Bu akam serbesttiler, herkes istediini yapacakt. ler baka trl olsa Connie, Fran ve Kathy vitrin bakmaya kar sonra da birlikte kaldrm kenarndaki kahvelerden birinde otururlard. Oysa Connie onu, hzla Roma caddelerinden geen bir arabann altna atmaya niyetli birinden korktuu iin karanlkta dar kmaya ekiniyordu. ler baka trl olsa, Aidan ile Signora bu akam birlikte yemek yer ve Vatikan'a yapacaklar gezinin ayrntlarn tartyor olurlard. Oysa Aidan'm kalbi knlmt, yapayalnzd. Signora da hayatn temelinden sarsan neriyi tek bana sessizce dnmek istiyordu. Kye geri dnmesini, otele yardm etmesini istiyorlard. ngilizce konuan mteriler bulmasn ve o gne kadar dnda kald hayatn bir paras olmasn istiyorlard. Bekleyerek, hep seyrederek geirdii onca yla anlam kazandran bir neriydi bu... Bylece ona somut bir gelecek salamakla kalmyorlar gemiini de onaylam oluyorlard. Alfredo geri gelmesi iin yalvarmt. "Balangta ziyaret gibi olsun" demiti. "Her eyi bir kez daha gzden geirirsiniz, neler yapacanz, insanlarn sizi ne kadar takdir ettiini grrsnz" diyordu. Signora, tek bana bir kahvede oturmu nerilen bu yeni yaam dnyordu. Aidan Dunne, birka sokak tede oturmu bu gezinin iyi ynlerini hatrlamaya alyordu. Sadece bir yl birlikte alan bir snfta, hep birlikte Roma'ya seyahat edecek kadar byk bir birlik olumutu. Signora olmasa, bu insanlar bylesine bir baar salayamazlard. talya'ya duyduu sevgiyi onlarla paylam yeni kaplar amt. Hibiri bugn verdii konferanstan sklmamt. Uzun zamandr hayal ettii amalarn tmne ulamt. Zafere ulat bir yl olmutu. indeki ikinci sese kulak vermek zorundayd. Her eyi Nora'nn baardn syleyen sese... O gln oyunlaryla, tren istasyonu veya hastane koridoru yerini tutan o komik karton kutulanyla, gerek cokuyu yaratan kadn... Kursa katlanlara ssl adlar takarak hepsini bir gn hep beraber Roma'ya viag-gio'ya gideceklerine inandran Signora'yd. talya'ya ayak bast an tekrar talya'nn tlsmna kaplan da Signora olmutu. konumas yapmas gerektiini sylemiti Aidan'a. ocukluundan beri tamsa bile Sicilyal bir garsonla ne gibi bir ii olabilirdi? Farkna varmadan nc biray smarlad. Bu scak Roma akamnda kaldrmda yryen insanlara bakt. Hayatnda bu kadar yalnz olduu baka bir an olmamt. Kathy ile Fran yrye kacaklarn sylediler. lk akam gittikleri Piazza Navona'da son bulacak bir gezinti yapacaklard. Laddy de gelmek ister miydi? Laddy hazrladklar plana bakt. Garaldilerin sokandan da geeceklerdi. "eri giremez miyiz ?" dedi Laddy. "Yine de size evi gsteririm."

Kathy ile Fran evi grdklerinde beyinlerinden vurulmua dndler. - Nasl olur da byle bir eve davetli oluruz? diye sordu Kathy. - Giovedi, dedi Laddy gururla. Perembe akam, greceksiniz. Hepimizi ard. Krk ikimizi birden. Ona, "Quarantadue" dedim, o da "Si, si, benissimo" dedi. Yolculuun olaanst olaylarndan biri de bu davetti. Connie bir sre Signora'nn geri gelmesini bekledi. Srprizi ve ald bilgiyi aktarmak istiyordu. Hava karard, ama Signora gzkmedi. Pencereden, darda yryen insanlarn konumalar, atal bak sesleri ve trafiin grlts duyuluyordu. Connie, mektubu yazan o kt kalpli ve korkak kii kimse onun yznden kendini ieriye hapsetmemesi gerektiine karar verdi. Harry bile gndermi olsa kimse onu kalabaln iinde ldrmeye cesaret edemezdi. - Cehenneme kadar yolu var, ieri kapanrsam o kazanm olur, dedi yksek sesle. Ke bandaki pizzacya yrd ve bir masaya oturdu. Hotel Francobollo'nun kapsndan kt anda peine taklan grmedi bile. Lou ile Suzi, nehrin kar tarafndaki Trastevere'deydiler. Bili ve Lizzie'yle birlikte kk piazzcCy gezmiledi. Signora'nm dedii gibi buradaki lokantalar onlara gre pahalyd. Piatto del giorno gibi deyimleri renmi olmalar, paray da hep rlanda parasna evirmek zorunda kalmadan liret olarak dnmeye alm olmalar ne harikayd! - len yediimiz sandvilerden akama da saklasaydk keke, dedi Lizzie hznl bir sesle. - Buradaki lokantalarn kapsndan bile giremeyiz, dedi Suzi bilgi bir edayla. - Sistemleri adaletsiz, dedi Lou. ounun bir avantas var. Kendilerine gre bir sistem kurmular. eviriyorlar. nann bana, biliyorum... - Tabi, Lou. Ama nemi yok... Suzi, Lou'nun karanlk gemiinin gn na kmasn nlemek istiyordu. O gemiten ak ak hi sz etmemelerine karn Lou hep yasalara uymaya bu kadar merakl olmasayd hayatlarnn ne kadar rahat olabileceini ima ediyordu. - alnt kredi kartlarndan m sz ediyorsun ? diye sordu Bili ilgiyle. - Hayr, yle bir ey deil. Sadece iyilik yapana bedava akam yemei verirler. ok byk bir iyilik yapana da birok akam yemei verirler... O kadar basit... - Bir arabay ancak pek ok iyiliin karlnda verirler, deil mi?.. Konuan Lizzie'ydi. - Hem evet, hem hayr. ok iyilikten ziyade ok gvenilir olmak. yilikler yaplrken en nemli ey de gvenilir olmak sanrm. Hepsi anlamadan onaylyorlard. Suzi zaman zaman parman-daki kocaman zmrt yze

bakard. Tan gerek bir zmrt olduunu syleyen o kadar ok insan olmutu ki... O yzn Lou'nun birilerine yapt muazzam bir iyiliin karl olmasndan phe etmeye balamt. Anlamann bir yolu vard elbet... Deerini renmek mmknd... Yani gerei renmek... Suzi, "Belki de hibir eye dokunmamak, her eyi oluruna brakmak daha dorudur" diye dnyordu. - Bizden de iyilik yapmamz isteyen birileri ksa, dedi lizzie. nnde durduklar lokantada masa masa gezen mzisyenler vard, uzun sapl gller satan satclar da masalarn arasnda dolayorlard. - Gzlerini a, Elizabetta, dedi Lou glerek. O srada sokaa yalan masalardan birinden bir kadn ile bir erkek ayaa kalktlar. Kadn erkein yzne bir tokat att, adam ise kadnn antasn kapt gibi lokantann alak duvarndan atlayarak kamaya balad. Lou iki saniyede adam yakalad. Kollarndan birini ylesine kskvrak arkasna kilitlemiti ki adam acdan kvranyordu. antal elini ise herkesin grecei ekilde havaya kaldrmt. Hrsz mterilerin arasndan geirerek lokanta sahibinin nne getirdi. talyanca sonsuz tartmalardan sonra ufak bir polis arabasyla carabinieri geldi. Etraftakiler heyecanla baryorlard. Kimse tam olarak neler olduunu anlamamt. Yan masada oturan Amerikallar kadirim bir jigolo tuttuunu sylediler. ngilizlerin oturduu masadakiler ise "Uyuturucu tedavisi gren erkek arkadayd" dediler. Bir Fransz kankoca basit bir k tartmas olduunu sylediler, ama hepsi adamn polis karakoluna gtrlmesini doru buldu. Lou ve arkadalar kahraman olmulard. Kadn onlar dllendirmek istiyordu. Lou hzla dl drt kiilik bir yemee evirdi. Bu zm herkesi mutlu etmiti. - Con vino, se e possibile ? diye ekledi Lou. Sarho oluncaya dek itiler ve otele ancak taksiyle dnebildiler. - Her ey frsatlar nasl deerlendirdiinize bal... dedi Lou. Connie pizzacya gz gezdirdi. ounluk ocuu yanda genlerden oluuyordu. Neeli, canl, konukan ve kahkahayla glen insanlard. ok canl, ok bilinli. Ya yaamnn sonu buradaysa? Ya otele mesajlar brakan biri gerekten varsa? Burada, herkesin nnde ldrecek deildi ya?.. Olamazd. Peki ya o mesaj... u anda antasnda olan o mesaj... Belki o da bir mesaj yazmal ve notun Harry'den veya ortaklarndan geldiinden phelendiini sylemeliydi. Bunu yapmak delilik mi olurdu ? Yoksa Harry onu delirtmeye mi alyordu? Connie byle filmler grdn hatrlyordu. Kendisini bu duruma drmeyecekti. Masasna bir glge dt. Karsnda bir garson veya bo sandalye isteyen bir gen greceini dnerek ban kaldrd. Ama gzleri Siobhan Casey'in, kocasmn uzun yllar metresi olan kadnn gzleriyle karlat. Harry'nin para karmasna bir deil iki kez yardm eden kadn vard

karsnda. Yz ok deimi, yal ve yorgun bir yz olmutu. Eskiden dmdz olan cildi krk iindeydi. Gzleri ise vahi bir bakla parlyordu. Connie birden gerekten byk bir korku duydu. Boaz kurumu, sesi kmaz olmutu. Konuamyordu. - Hl yalnzsn, dedi Siobhan aalayc bir tavrla. Hangi ehre gitsen yanma hangi l srsn alsan yine de tek bana yemek yiyorsun. Havlar gibi bir sesle gld. Neesiz bir glt bu. Connie sknetini korumak iin abalyordu. Korktuunu belli etmemeliydi. Yllar boyunca her eyi olduundan baka gstermek alkanl yardmc oldu Connie'ye. "Artk yalnz deilim" dedi Siobhan'a bir sandalye ekerek. Siobhan'm yz daha da karard. "Her zamanki gibi hibir dayana olmadan hanmefendicilik oynayan zavall Connie... Hi dayanaksz..." Siobhan yksek sesle ve hrsla konuuyordu. Etraftan dnp bakanlar vard. Herkes bir olay kacan sezmiti. Connie alak sesle konutu. "yle byk bir hanmefendiye gre bir yer deil buras" dedi. Sesinin titrememesi iin dua ediyordu. Connie biraz daha rahat nefes almaya balamt. Belki de Siobhan Casey onu ldrmeye kalkmayacakt. ldrmeyi dnen yalnzlktan sz eder miydi ? Connie, cesaretlendiini hissetmeye balad. "Yalnz olmaya hazrm. Nasl olsa yllardr yalnz deil miydim ?" Siobhan aknlkla bakyordu, "Ne kadar soukkanlsn..." - Hi deilim. - Mektubu benim yazdm biliyor muydun? diye sordu Siobhan. Hayal krklna m uramt yoksa bylesine korkutmaktan mutlu muydu ? Gzleri deli gz gibi bakyordu. Connie nasl davranacan bilemiyordu. Acaba hi phelenmediini mi sylemeliydi yoksa en bandan Siobhan olduunu anladn m sylemesi daha doruydu ? Hangi yolu semesi gerektiine karar vermek kbus gibiydi. - Tahmin etmitim. Emin deildim. Sesinin heyecanszl kendini de artt. -Neden ben? - Senden baka byle bir eyi yazacak kadar Harry'ye bal kimse yok da ondan.... Bir sessizlik oldu. Siobhan sandalyenin arkasna dayanm ayakta duruyordu. Etrafta lokantann olaan glmeleri ve grlts vard. ki yabanc kadnn kavga edeceine inananlar azalmt. O kede ilgin bir ey kalmam gibi grnyordu. Connie oturmasn nermedi. Aralarndaki iliki sradan insanlar gibi yan yana oturup konumalarna elverili deildi... Siobhan Casey, Connie'yi ldrmekle tehdit ettiine gre gerekten delirmi olmalyd.

- Harry'nin seni hibir zaman sevmediini biliyorsun, deil mi? dedi Siobhan. - Aslnda sanrm sevdi. Bata, cinsellikten holanmadm anlamadan nce... - yleyse sen de seksi sevseydin! Siobhan homurdanarak syledi bu szleri. Senin yatakta nasl acnacak bir halde, korkuyla skp kaldm ve kvrandm anlatrd... yle derdi sana... "Acnacak, zavall..." Connie gzlerini kst. Bylesine vefasz olamazd! Harry ne kadar aba gsterdiini, aslnda nasl birlikte olmak istediim biliyordu. Siobhan'n aralarndaki en mahrem anlar ayrntsyla bilmesi ne acyd. "Denedim, biliyor musun, bir eyler yapmaya altm." -Ya... ylemi? - Evet. ok zor ve tatsz bir iti. Ac veriyordu bana. Sonunda da hibir ie yaramad. - Lezbiyen olduunu sylediler, deil mi ? Siobhan durduu yerde sallanyordu, yznde alayc bir ifade vard, salar yznn yansm rtmt. Eski zamanlarn etkileyici Bayan Casey'inden eser kalmamt sanki. - Hayr yle demediler. - yleyse ne dediler? Siobhan istemeden ilgi duyuyordu. - Babam tm parasn kumarda kaybettii iin erkeklere gvenmediimi sylediler. - Ne sama! - Ben de yle dedim. Ayn eyi syledim, Connie glmsemeye alyordu. Siobhan birden hi beklenmedik bir ekilde sandalyeyi ekerek oturdu. Connie bakmak iin ban kaldrmak zorunda olmaynca kadnn yzndeki derin izgileri ve perianl daha iyi grr olmutu.. Bluzu lekeliydi, eteklii stne dar geliyordu, trnaklan kirli ve bakmszd. Yznde makyaj yoktu, yz kaslar durmadan hareket ediyordu. "Benden iki ya kk olmasna karn ok daha yal duruyor" diye dnd Connie. Harry bu kadna aralarndaki her eyin bittiini sylemi olabilir miydi? Kadnn dengesini bozan bu olmalyd. Connie, atal ile ba okayna ve yerlerini deitiriine bakyordu. Siobhan'n ok sorunlu olduu kesindi. - Geriye dnp bakldnda insan ne kadar yazk olduunu gryor. Keke seninle evlenseydi. - Olmazd. Bende senin stilin yoktu... Onun istedii gibi davetler veremezdim ben. - O davetler, yaantsnn ufack bir blmn oluturuyordu. Yaamnn geri kalan zamann

seninle geiriyordu. Connie bu szlerle karsndakini sakinletirmeye alyordu. vg yadrarak, pohpohlayarak, Harry'nin hayatndaki nemini vurgulayarak sakinletirmeye, her eyin bittiini unutturmaya gayret ediyordu. - Ev hayat ylesine sevgiden yoksundu ki sevgiyi baka yerlerde aramasndan daha doal ne olabilir... Siobhan, Connie'nin nndeki Chianti bardan alm iiyordu. Connie, gzleriyle ve elleriyle garsona iaret ederek biraz daha arap ve bir bardak istedi. Connie'nin tutumu genel olarak aka-laan ve laf atan garsonu bile ciddi olmaya zorlam gibiydi. Garson, arap ile barda masaya brakmakla yetindi. - Onu uzun yllar sevdim. - Bunu ok gzel kantladn.... Ele verip hapse attrarak.. - Artk sevmiyordum. - Oysa ben hep sevdim. - Biliyorum. Sen benden nefret ettin, ama ben senden hi nefret etmedim. - Yaa, yle mi? - Hayr. Sana ihtiyac olduunu biliyordum, bence imdi de var. - Artk deil. Onu da hallettin. Hapisten knca ngiltere'ye yerleecek. Hepsi senin yznden. lkesinde yaayamayacak hale getirdin onu. Siobhan'n yznde byk bir mutsuzluk vard. - Onunla gidersin herhalde.... - Yanlyorsun. Yine alayc bir gl ve deli baklar... Connie, en doru davran sergilemeliydi. Bu ok nemliydi. "Seni kskandm doru, ama hi nefret etmedim. Sen Harry'ye her eyini verdin. Ona doru drst bir yaam saladn, hem balln kantladn hem de i hayatnda sonsuz bir anlay gsterdin... Zamannn ounu seninle geirdiine gre seni kskanmam kadar doal ne olabilir?" Siobhan'n ilgisini ektiini grnce devam etti. "Ama senden nefret etmedim, inan bana..." Siobhan ilgilenmiti. "Birok kadmla iliki kuracana benimle olmas daha iyiydi, deil mi ?" Connie ok dikkatli olmas gerektiini biliyordu. Her ey buna balyd. lk gnden Harry Kane'e k olan ve hl onu seven Siobhan Casey'in enkaz haline gelmi yzne bakt. Siobhan'm ha-vayollannda alan kzdan, Galway'deki kk otelin sahibinden, irkete para yatran i adamlarndan birinin gen karsndan haberdar olmamas mmkn myd ? Kadnn yzne bakt. Siobhan Casey kendisini Harry Kane'in hayatndaki tek kadn sand kesindi.

Connie yanl yapmamaya alyordu. "Sannn haklsn. Deiik kadnlarla ilikisi olduunu bilmek kk drc olurdu... Houma gitmese bile... kinizin arasnda zel bir iliki olduunu anlamtm. Dediim gibi seninle evlenmeliydi..." Siobhan dinliyordu. Ve duyduklar onu dndryordu. Konumaya karar verdiinde deli deli bakan gzlerini kst. "Buraya kadar peinden geldiimi ve o mektubu yazdm anlaynca neden benden korkmadm?" Connie aslnda hl ok korkuyordu. "Tm zorluklara ramen Harry'nin hayatnda nem verdii tek kadm olduunu biliyorsun sandm. Ayrca, bana zarar vermeye kalkarsan diye kendimi gvenceye aldm." -Ne dedin? - Avukatma mektup yazdm. Roma'da veya herhangi baka bir yerde aniden lrsem almak zere bir mektup. ine senin yazdn notun fotokopisini koydum. Mektubun senden geldiine emin olduumu syledim... Siobhan hayranlkla ban sallyordu. Kadnn mantkl olduunu dnmek istiyordu Connie. Oysa aslnda perianl ve dengesizlii gemi deildi. Toparlanmas, Harry hapisten knca ngiltere'de kalacaklar evi imdiden hazrlamas gerektiini sylemek iin henz ok erkendi. Connie'nin nasl olsa bir yerde sakl bir miktar paralar olduundan kukusu yoktu. Siobhan'n hayatna yn vermeye kalkmasna bir neden yoktu. Onu ldrmek isteyen tehlikeli bir kadnn karsnda nasl byle soukkanl kalabildiine kendi de ayordu. Daha ne kadarna dayanacan bilemiyordu. Kendini bir an nce Francobollo Oteli'ne atarak gvende hissetmek iin can atyordu. - Sana zarar vermeyeceim, dedi Siobhan ksk bir sesle. - Tam Harry hapisten karken br kapdan senin hapse girmen yazk olur, dedi Connie, hatra eya almak gibi olaan bir eyden sz eder gibi. - Byle soukkanl olmay nereden rendin? diye sordu Siobhan. - Yllar ve yllar sren kahrolas yalnzlk sayesinde rendim. Connie gzlerinden aa szlen yalar silerek kararl bir edayla garsona yrd ve demeyi yapt. - Grazie, tante grazie Signora, dedi garson. Signora! Signora geri dnm olmalyd. Connie ona srpriz yapmak istiyordu. Signora, yllarca kocasnn metresi olan, onu ldrmek iin Roma'ya gelen, pizzacdaki deli kadndan ok daha gerekti. Signora'yla paylatklarnn da hayatnda nemli bir yeri vard. Veda etmeye gerek duymadan bir sre Siobhan Ca-sey'e bakt. Sylenecek hibir ey kalmamt. Dnya Kupas'nda edindii arkadalar aramak iin geldikleri bar ok grltlyd.

- Bu kede otururduk, dedi Barry. Genler toplu haldeydiler. Ba kede en byk boy televizyon vard. Televizyonda ma vard. Herkes Juventus'a karyd. Kimden yana olduklar nemsizdi. nemli olan Juventus'a kar olmakt, nk dman Juventus'tu. Ma balaynca Barry arad arkadalar unutup kendini oyuna verdi. Fiona da ilgilenmiti ve hakemin verdii, herkesin kar kt karara o da hiddetle bararak katlmt. - Futbol sever misin? diye sordu adamn biri. Barry derhal kolunu Fiona'nm omzuna dolad. "Biraz anlar. Ben Dnya Kupas'nda burada, bu bardaydm. rlanda..." - rlanda! diye bard adam heyecanla, Barry cebinden resimleri kartt. Bugnkne benzeyen baran, nee dolu bir kalabaln resimleriydi. Adam adnn Gino olduunu syledi ve resimleri bakalarna gsterdi. Onlar da yerlerinden kalkp Barry'ye yaklatlar, dosta srtna vurdular. Birbirlerini tantrdlar. Paul McGrath, Cascarino, Houghton, Charlton... A. C. Milan'dan sz edildi. Hepsi de iyi insanlara benziyorlardu. Biralar gittike daha hzla servis edilmeye baland. Fiona konumalar hi anlamyordu. Ba da armaya balarMif' . "Barry, beni seviyorsan otele dnmeme izin ver. Via Giovanni'cfcft dmdz gidiliyor. Nerede sola dneceimi ok iyi biliyorum." -Bilmem ki... - Ne olur, Barry. Ne nemi var? Brak gideyim. Arkadalar, "Barry! Barry!" diye sesleniyorlard. - ok dikkat et, dedi Fiona'ya. - Anahtar kapnn stnde brakrm, dedi eliyle pck gndererek. Sokaklar Dublin'de oturduu mahalle kadar gvenliydi. Fiona otele dnerken mutluydu. Barry'nin arkadalarn bulduuna sevinmiti. Aslnda byk buluma kimse kimsenin adn hatrlamad ok rahat bir ortamda gereklemiti. "Neyse, erkekler belki hep byledir" diye geirdi iinden. Pencerelerden sarkan sardunya ve leylak dolu sakslara bakyordu. Nedense buradaki iekler Dublin'den ok daha renkli grnyorlard. "klimden olmal" diye dnd. "Bylesine gneli bir lkede her ey yetiir." Sonra, bir barn nnden geerken ierde tek bana oturan Bay Dunne' grd. Elinde biras dalgn dalgn uzaklara bakyordu. Fiona hi dnmeden kapy iterek adamn yamna yaklat. "Bay Dunne demek ikimiz de bu akam yalnzz." - Fiona! Zorla kendini toparlamaya alyordu sanki. Bartolomeo nerede ?

- Futbol arkadalaryla birlikte. Bam and iin otele dnmeme izin verdi. - Ah, arkadalarn buldu, desene ? Ne harika! Bay Dunne'm yznde yorgun, fakat efkatli bir glmseme belirmiti. - Evet. Kendinden ok memnun. Ya siz, siz de bu seyahatten keyif alyor musunuz ? - Evet, ok. Oysa sesi canszd. - Neden yalnzsnz? Her eyi Signora'yla birlikte hazrladnz. Aklma gelmiken, Signora nerede, niye sizinle deil? - Sicilya'dan tand eski arkadalaryla karlat. Eskiden Sicilya'da yaam da... Sesi ac ve hzn doluydu. -Ah, ne iyi... - Onun asndan, yle... Bu akam onlarla birlikte. - Sadece bir akam iin Bay Dunne. - Bildiimiz kadaryla... On iki yamda bir olan ocuuna benziyordu. Fiona merakla yzne bakt. Aslnda ne ok eyin iyzn biliyordu. rnein Bay Dunne'n kars Nell'in Barry'nin babasyla ilikisi olduunu biliyordu. imdi ilikileri bitmiti. Bunda Fiona'nn paynn nemini bilmeyen Bayan Dunne hl olaylarn nedenini anlamaya alarak mektuplar yazyor, zaman zaman sessiz telefonlar ediyordu. Fiona, Brigid ve Grania'dan babalarnn mutsuz olduunu, hazrlad o kk italya odasna sndn ve oradan hi kmak istemediini renmiti. Viaggio'ya. gelen herkes gibi o da Bay Dunne'n Signora'ya k olduunu biliyordu. Fiona, rlanda'da boanmann yasal olmadn da biliyordu. Eski Fiona, utanga Fiona olsa her eyi olduu gibi brakrd. Oysa yeni Fiona, Fiona'nn daha mutlu modeli, her konuda savamaya hazrd. Derin bir nefes ald. "Signora geen gn bana hayatnn en byk hayalini gerekletirmesine yardmc olduunuzu syledi. Siz ona bu ii verinceye dek kendini ne kadar nemsiz biri gibi grdn anlatt."

Bay Dunne'dan hi tepki gelmedi. Daha dorusu bekledii tepki gelmedi. "O, Sicilyallarla karlamadan nceydi..." - Bugn le yemeinde ayn eyi tekrarlad, dedi Fiona. Yalan sylyordu. - Gerekten bugn de mi syledi? ocuk gibiydi. - Bay Dunne, sizinle ak yreklilikle ve tam bir gizlilik iinde konumama izin verir misiniz ? - Tabi, Fiona.

- Sylediklerimi kimseye tekrarlamamaya sz verin. zellikle de Grania ile Brigid'e. - Veririm. Fiona dizlerinin titrediini hissetti. "ecek bir eye ihtiyacm var galiba." - Kahve mi alrsn yoksa su mu ? - Sanrm konyak alsam daha iyi olur. - Anlatacaklarn o kadar m kt ? yleyse ben de bir konyak ieyim. kisi de kusursuz bir talyanca'yla ikilerini smarladlar. - Bay Dunne, Bayan Dunne'n sizinle gelmediini biliyorsunuz. - Evet, farkndaym, dedi Aidan. - Nasl sylesem, baz yakksz davranlar oldu... Aslnda o Barry'nin babasyla ok samimi, fazla samimi oldu... Barry'nin annesi bu samimiyeti kt karlad. ok, ok kt... Kendini ldrmeye kalkt... - Ne ? Aidan Dunne ok sarslm grnyordu. - Neyse ki her ey halloldu. Mountainview'daki festa akam her ey yoluna girdi. Hatrlarsanz Bayan Dunne aceleyle eve dnd, Barry'nin annesinin neesi yerine geldi, babas ise Bayan Dunne'la eskisi kadar samimi deil. - Anlattklarn doru olamaz, Fiona. - inann ki doru. Yalnz kimseye sylememeye sz verdiinizi unutmayn. - Samalyorsun, Fiona. - Hayr samalamyorum. Anlattklarm batan aa doru. Dndnzde karnza sorabilirsiniz. Ama belki de bu hi doru olmaz... Barry'nin bir eyden haberi yok. Grania ile Brigid de bilmiyorlar, onun iin insanlar zmeye hi gerek yok bence. Barm klarn aksettiren o kocaman gzlkleriyle yle masum ve iten grnyordu ki Aidan btn sylediklerine inand. - Kimsenin bilmemesini, kimsenin cannn sklmamasm istediine gre neden bana anlattn peki? - nk... nk... Sanrm Signora'yla mutlu olmanz istiyorum. Aldatann ilk siz olduunuzu dnmemeniz iin, Bay Dunne. Aldatmalarn daha nceden baladn bilirseniz kendinizi daha hr hissedeceinizi dndm de ondan. Fiona birden sustu. - ok artc bir ocuksun, dedi. Sonra paray dedi ve birlik-

te hi konumadan Francobollo Oteli'ne yrdler. Holde resm bir edayla elini skt. "artc..." diye tekrarlad Aidan Dunne. Sonra odasna, Laddy'nin ertesi gn papaya takdis ettirmek zere sralad eyalarn arasna kt. San Pietro'daki papann kabul trenine gideceklerdi. Aidan bam ellerinin arasna ald. Bunu tamamen unutmutu. Laddy, papann takdis etmesi iin alt tane tespih hazrlamt. Odann giriindeki kk holde oturmu onlar ayryordu. Buona Seralara yardm etmek iin herkesin ayakkablarn boyamt. "Domani mercoledi noi vedremo II Papa" dedi sevinle. Yukar katta, Lou, Suzi'ye onu ok arzu ettiini, ama yeterli derecede baarl bir performans gsteremeyeceini sylyordu, "ikiyi biraz fazla kardm" diyordu byk bir keif yapm gibi. - Aldrma. Nasl olsa yarn papaya gitmek iin tm gcmz toplamamz gerekecek, diye yantlad Suzi. - Aman Tanrm, papa belasn unutmutum, dedi Lou, birden uykuya dalmadan nce. Bill Burke ile Lizzie soyunmadan uyuyakalmlard. Sabahn beinde souktan titreyerek uyandlar. - Bugn sakin bir gn m ? diye sordu Bili. - Papay ziyaret ettikten sonra sanrm baka bir programmz yok, dedi Lizzie. Ba ok aryordu. Barry sandalyeye taklp dnce Fiona korkuyla uyand. "Kaldmz yeri ardm" dedi Barry. - Ah, Barry, pub'dan dmdz yryp sola dnecektin. - Hayr, otelin iinde demek istiyorum. Durmadan yanl kaplan aldm. - ok sarhosun, dedi Fiona efkatle. yi vakit geirdin mi? - Evet ama bir r var... - Bence de vardr. Biraz su i. - Btn gece tuvalete tanacam. - Ne yapalm, gidersen git. O kadar bira iince tanman normal... - Ya en, en nasl dndn? diye sordu aniden Barry. - Dediim gibi. Dmdz yryerek. Hadi i u suyu. - Kimseyle konutun mu ?

- Sadece Bay Dunnela. Yolda rastladm. - Signora'yla yatyor, dedi Barry gururla. - Hi sanmam. Hem sen nereden biliyorsun? - Kapnn nnden geerken konumalarn duydum, dedi Barry. - Ne diyordu ? - Mars Tapma'yla ilgili bir eyler... - Konferansta sylediklerine benzer bir eyler mi ? - Aynen. Signora'ya ayn konferans batan veriyordu sanrm. - Aman Tanrm, dedi Fiona. Acayip bir ey deil mi ? - ana daha acayip bir ey syleyeyim mi ? O bardaki adamlarn hibiri bural deil. Hepsi baka bir yerden gelmi... - Ne demek istiyorsun ? - Messagne denilen bir yerden geliyorlar. talya'nn en gney ucunda, Brindisi'ye yakn bir yerden. Gemilerin kalkt bir limandan... ncir ve zeytin dolu bir yer diyorlar. Kafas ok karm gibiydi. - Bunda ne var? Hepimiz bir yerlerden gelmiyor muyuz? Fiona bir bardak su uzatt. - Roma'ya ilk gelileriymi. yleyse daha nce tanm olamayz, deil mi ? - Oysa ne kadar samimiydiniz, dedi Fiona hznl bir sesle. - Biliyorum. - Baka bir bar olabilir miydi ? - Bilmiyorum. Hayal krkl duyduu seziliyordu - Belki daha nce Roma'ya geldiklerini unutmulardr, dedi Fiona umutla. - Belki. Ama bence kolay unutulacak bir ey deil... - Seni hatrladlar ama. - Ben de onlar hatrladm.

- Hadi gel, yat. Papaya giderken dinlenmi olmalyz, dedi Fiona. - Aman Tanrm. Papa'y unutmutum, dedi Barry. Odaya dndklerinde Connie Signora'nm srprizini verdi. Ai-dan'n konferansn kaydettii kasetti bu srpriz. Sabah, bir teyp satn alarak Signora iin tm konferans kaydetmiti. Bu davran Signora'y derinden etkiledi. "Seni rahatsz etmemek iin yastmn altna koyar yle dinlerim" demiti ksa bir denemeden sonra. - Hayr, ben de seve seve ikinci kez dinlerim, demiti Connie. Signora karsndaki kadna bakt. Gzleri prl pnld, yanaklarna renk gelmiti. "Her ey yolunda m, Constanza?" - Efendim? Ah, evet, Signora. Tamamen yolunda... Sonra karlkl oturdular. Bu akam ikisi de hayatlarnn akn deitirecek olaylar yaamlard. Connie Kane, akl dengesini yitirmi Siobhan'dan zarar grebilir miydi ? Nora Donoghue ise yirmi yl yaad Sicilya'daki o kk kye geri dnecek miydi ? Birbirlerine biraz alm olmalarna karn ikisi de zel hayatlarn bakalaryla paylamaktan holanmayan insanlard. Connie, Signora'y Aidan'n konferansna gitmekten alkoyan ve otele o kadar ge dnmesine neden olan olay merak ediyordu. Signora da o korkun mektubu yazandan yeni bir haber kp kmadn renmek istiyordu. Yatarlarken saati kaa kurmalar gerektiini tarttlar. - Yarn papa bizi kabul edecek, dedi Signora aniden. - Aman Tanrm. Unutmutum, dedi Connie. - Ben de unutmutum. Ne ayp, deil mi? dedi Signora glerek. Papay grmek ok holarna gitti. Biraz zayf grnse de kendini iyi hissettii belliydi. Karlarnda duruyordu. San Pietro Meydan'nda yzlerce ve yzlerce kii vard, ama yine de ok zel olan bir yaknlk iindeydiler sanki. Papa sanki teker teker gzlerinin iine bakyordu. - zel bir kabul olmadna sevindim, dedi Laddy sanki byle bir ey olabilirmi gibi. Kalabalkla birlikte byk bir kabul treni ok daha etkili gibi geliyor bana. Hem din denen eyin lmediini kantlyor hem de insan papann karsnda ne diyeceini arabilir. Lou ile Bill Burke yola kmadan er tane buz gibi bira imilerdi. Bu durumu gren Barry de onlara katlmadan duramad. Suzi ile Lizzie ise ikier souk dondurma yediler. Hepsi resim ekti. Hepsi, katlma zorunluu olmayan le yemeine gitti. ou ya akamdan kalma olduklarndan veya canlan bir eye skldndan o sabah sandvi hazrlamay unutmutu. Laddy, onaylamayan bir edayla Kathy ve Fran'e, "Yarn akam Signor Garaldi'nin evindeki partide daha iyi durumda olmalar iin dua ediyorum" dedi.

O srada yanlarndan geen Lou bu szleri duyunca, "Aman Tanrm! Parti!" dedi elleriyle bam tutarak. - Signora? le yemeinden sonrayd. Aidan'n sesini duyan Signora, "Biraz resm kamyor mu, Aidan? Bana Nora demiyor muydun?" diye sordu. -Ah... Neyse... - Neyse ne ? - Dnk toplantn nasl geti, Nora? Bir sre sustu. "lginti. Hem bir lokantada olmamza ramen dierleri gibi ikiyi fazla karmamay da baardm. Papa Hazret-leri'nin bizim grubun oluturduu alkol bulutu arasnda sandalyesinden umadna ayorum." Aidan glmsedi. "Bense bir barda oturup zntlerimi ikiyle bomaya altm." - Boulmas gereken hangi zntlerden sz ediyorsun ? Konumasna hafiflik vermeye alt. "En nemlisi konferansm dinlemeye senin gelmemen..." Signora'nn yz bir anda neelendi. Elini antasna daldrd. "Ama ben oradaydm. Constanza'nn benim iin ne yaptm biliyor musun? Hepsini dinledim. Btn sylediklerini... Harika bir konumayd, Aidan. Sonunda ne kadar ok alkladlar deil mi? Herkes bayld... ylesine ak ve berrakt ki sanki oradaymm gibi hissettim... Aslna bakarsan, bo bir anmda o yere gidip teypi tek bama dinlemeye karar verdim. O zaman sanki sadece benim iin hazrlanm zel bir tura katlm hissedeceim kendimi..." - stediin anda senin iin zel olarak tekrar etmeye hazrm. Bunu biliyorsun, deil mi? Kadnn gzleri efkat ve sevgi doluydu. Elini tutmaya altnda Signora kolunu ekti. - Hayr, Aidan. Ltfen yapma. Hakszlk olur. Bana gerekd duygular yaatmaya hakkn yok. Sanki... sanki bana, geleceime nem verdiini dnmeme izin vermemelisin. - Nora... Aslnda neler dndm, sana ne kadar deer verdiimi ok iyi biliyorsun. - Evet, bir yldan fazla bir sredir birbirimizden holanyoruz. Ama olanaksz. Senin karn ve ailen var, onlarla birlikte yayorsun. - Bu durum ksa zamanda deiecek. - Ah, evet, Grania evlenecek, ama baka deiecek bir ey yok. - Hayr var. ok ey deiti.

- Seni dinlememeliyim, Aidan. Benim ok ok nemli, byk bir karar almam gerekiyor. - Sicilya'ya geri dnmeni istiyorlar, deil mi ? Kalbinde sanki bir bak vard. Yz kapal ve sert grnyordu. - Evet. Bunu istiyorlar. - Oradan neden ayrldn daha nce hi sormamtm. -Hayr. - Orada neden o kadar uzun zaman kaldm da sormadm. - Bu da bir ey gsteriyor, deil mi? Ben de sana hi soru sormadm. Yantlarn bilmek istesem de sana soru sormamaya zen gsteriyorum. - Oysa ne sorarsan yantlamaya hazrm. Senden hibir ey saklamayacama sz veriyorum. - Biraz bekleyelim. Roma'da oturup birbirimize sorular sorup cevaplar vermemiz sama... - Yapmazsak, sen kalkp Sicilya'ya gidebilirsin, sonra da... - Sonra ne olur? Signora'nm sesi ok yumuakt. - Sonra hayatmn en anlaml blmn kaybetmi olurum, dedi Aidan. Gzleri yala dolmutu. Garaldilerin krk iki konuu perembe gn saat bete kapdan ieri girdiler. Hepsi en gzel giysilerini giymi, fotoraf makinelerini almay da unutmamt. Aralarnda gittikleri yerin Hello ! dergisinde resimleri kan evlerden biri olduuna dair sylentiler yaylmt. Kendileri de bu tr bir evi belgelemek istiyorlard. Kathy Clarke, "Lorenzo, resim ekmemize izin verirler mi dersin?" dedi. Bu ziyaretin her ynnden sorumlu ve tek yetkilisi Laddy'ydi. "Bana kalrsa ziyaretimizi kantlamak iin en azndan bir grup resmi ekeriz. Sonra da d meknlar istediimiz kadar ekebiliriz. Ancak eyalarn ve antikalarn hi resmini ekmemeliyiz. Ne olur ne olmaz, ilerde resimleri grp almaya kalkan birileri kmasn..." Herkes bayla bu szleri onaylad. Laddy her eyi en ince ayrntsna kadar dnmt. Evi grnce herkes aknlkla olduu yerde kald. Harika evler grmeye alk olan Connie Kane bile donakalmt. Lou, "Bizi buraya sokmazlar" dedi Suzi'ye fsldayarak. Bir taraftan da boazn skan kravatn dmn gevetiyordu. - Samalamay kes ve sus. Biraz para ve klas insanlar grr grmez korkacaksak hayatta nasl ilerleyeceiz ? diye yantlad Suzi dilerini skarak.

Lizzie Duffy ise kapy aan hizmetkrlar eilerek selamlarken, "te ben de byle bir hayattan geliyorum" diyordu. - Samalama, Lizzie. Komik oluyorsun, dedi Bili korkuyla. hayatnda ykselmesini salayacak uluslararas bankaclk konusunda hibir yeni deyim renmeyi baaramamt. Lizzie'yi hayal krklna uratmaktan korkuyordu. Garaldi ailesi eksiksiz kapda bekliyordu. Onlar da bir fotoraf armlard. Resimlerinin ekilmesinde saknca gren var myd ? Yoksa, gecenin sonunda resimler davetlilere datlacakt. Sakmca grmek mi ? Hepsi mutluluktan uuyordu. nce Lorenzo ile Signor Garaldi'nin resmi ekildi. Sonra Lorenzo ile tm Garaldi ailesi... Sonra onlara Signora ve Aidan katld sonra herkes merdiven basamaklarna sraland. Grup resimlerinin nemi ve ayrntlar inceden inceye ayarlanm bir evdi buras. Laddy'nin Dublin'deki snooker salonlarnda elendirdii ask suratl iki olan daha neeli kiiliklere kavumulard. Kendi oyunlarn gstermek iin Laddy'yi odalarna srklediler. Etrafta arap ve alkolsz iecek dolu tepsiler dolayordu. Uzun, zarif bardaklarda bira vard, tabaklarda da crostini'ier, kk tartalet-ler ve pastalar diziliydi. - Yemeklerin resmini ekebilir miyim? diye sordu Fiona. - Ltfen, rica ederim, dedi Signor Garaldi'nin ei. - Kaynvalidem iin. Bana yemek yapmay retiyor da... Onun byle zarif hazrlanm tabaklar grmesini istiyorum. -La suocera... kaynvalideniz... iyi, merhametli biri mi? Signora Garaldi'nin merak etti i belliydi. - Evet. ok iyi, ok candan biridir. Aslnda nceleri biraz dengesizdi. Kocasnn karda duran o adamn karsyla ilikisi olduunu dnd iin intihar etmeye kalkt. Ama imdi her ey halloldu. Aslnda ben hallettim. Ben, tek bama! Fiona'mn gzlerinin ii heyecandan ve itii marsala arabndan prl prl parlyordu. - Dio mio. Signora Garaldi'nin eli boazmdayd. Btn bunlar o kutsal, Katolik rlanda da m oluyordu? - Ben de onu intihar edince tandm, diye devam etti Fiona. altm hastaneye getirmilerdi. Bir bakma onu kurtaran, sorunlarn halleden benim. O yzden bana minnettar, karlnda da klas yemekler retmeye alyor. - Klas yemekler, diye mrldand Signora Garaldi. O srada yanlarndan gemekte olan Lizzie, gzleri hayranlkla dolu, "Che bella casa," dedi. Signora Garaldi, scak bir ilgiyle, "Parla bene taliano," dedi. - Evet. Guglielmo uluslararas bir bankadan, belki de Roma'dan gelen teklifleri kabul ederse

talyanca konumam art... dedi. - Gerekten Roma'ya atanmas sz konusu mu? - stersek Roma'y seebiliriz. Daha dorusu istedii herhangi bir yeri. Ama buras o kadar gzel bir ehir ki... Lizzie'nin vgs cana yaknlk, irinlik tayordu. Konumalar yaplacakt. Herkes toplanmt, Laddy oyun odasndan gelmiti, Connie de resimlerin asl olduu galeriden dnmt, Barry ise yer altndaki garajda bulunan arabalarn ve motosikletlerin yanndan yukar kmt. Signora grubun toplanmasn beklerken Aidan'n koluna girdi. "Garaldilerin bizler hakknda ne dndklerini ok merak ediyorum. Karsn, birilerine grupta hayat kurtaran uluslararas apta bir operatr olduunu sylerken duydum. Elizabetta ise Guglielmo'nun Roma'ya yerlemeyi dnen tannm bir uluslararas bankac olduunu anlatm." Aidan glmsedi. "Peki sence btn bunlara inandlar m?" - Sanmam. Bir kere Guglielmo " kez ekle para ekebilir miyim" diye sordu. Sonra "Bugnk kur ne kadar" dedi. Bunlar duymak ok byk gven uyandrm olamaz. O da Aidan'a glmsedi. kisi dierinin syledii her eyi elenceli, komik veya ok derin buluyorlard. - Nora! dedi. - Daha deil... nce u davet alnmzn akyla bir bitsin. Konumalar son derece scakt. Garaldiler hibir yerde rlanda'daki konukseverliin benzerini grmemilerdi. Hibir yerde rlanda'daki dostluu ve ahlakl insanlar bulamamlard. Bugn ise sylediklerinin yeni bir rneini yaamyorlar myd ? Bu eve yabanc gibi girenler dost olarak ayrlacaklard. Dost szcn duyan gruptan bir ok kii, "Amici" diye tekrarlad. Signor Garaldi de, "Amici sempre" dedi. Laddy'nin ba dikti. Hayatnn sonuna kadar girip kaca bir evdi buras. Garaldiler, Laddy'nin yeeninin oteline tekrar gelmeye sz verdiler. - Dublin'e geldiinizde biz de sizin onurunuza bir davet dzenleriz, dedi Connie Kane. Hepsi birden bu szleri balaryla onaylayarak ellerinden geleni yapacaklarn bildirdiler. Sonra ekilen resimler geldi. avludaki zarif merdivenlerde ekilmi harika byk resimler... Viaggio srasnda ekilen, gnee kar gzlerini krptran insanlarn binlerce pozunun arasnda Dublin'deki birok evin ba kesinde bu resimlerin yer alaca kesindi. Sonra, bir sr cioo'lar, arrivederci'ler ve grazie'ler arasnda Mountainview gece kursunun rencileri kendilerini Roma caddelerinde buldular. Saatler on biri gsteriyordu, halk akam

gezintilerine, passeggiata'larma kmaya balamt. Kimsenin cam otele dnmek istemiyordu, hepsi hl ok heyecanlyd. - Ben otele dnyorum. sterseniz resimlerinizi gtrrm dedi Aidan aniden. Cevap bekler gibi gruba ve Signora'ya bakyordu. Signora alak bir sesle ve teker teker konuarak, "Ben de dnyorum. sterseniz verin, otele biz gtrrz. Bylece sarho olsanz bile kaybetmemi olursunuz." Herkesin yznde byk bir anlay belirmiti. Bir yldr kukulandklar ey gereklemek zereydi. El ele, masalarn arasnda mzisyenlerin gezdii bir ak hava lokantas buluncaya dek yrdler. "Bizleri bunlar konusunda uyarmtn" dedi Aidan. - Sadece pahal olduklarn syledim. Harika deillerdir demedim, dedi Nora O'Donoghue. Sonra oturup konutular. Signora, Mario ve Gabriella'dan sz etti, onlarn glgesinde onca yl nasl mutlu bir yaam olduunu anlatt. Aidan da Nell'den, evliliklerinin hangi anda ve neden bozulduunu anlamadndan bahsetti. Ama evliliinin tm iyi ynleri artk yok olmuu. imdi ayn atnn altnda yaayan iki yabancdan farkszdlar. Signora, nce Mario'nun sonra Gabriella'nm ldn, ocuklarn otele yardm etmek iin onu geri ardklarn anlatt. Alfredo, ona hep bir anne gzyle baktklarn syleyerek yllar boyunca duymak iin can att szleri dile getirmiti. Aidan da Nell'in bir ilikisi olduunu yeni rendiini, bunu duyunca sarslp zlmediini, sadece ardn syledi. Tepkisinin duygusuz ve yksekten bakan ok erkeke bir tepki olduunu bildiini de ekledi. Signora, Alfredo'yu tekrar grmesi ve onunla bir kez daha konumas gerektiini syledi. Yantnn ne olacam henz bilmediini ilave etti. Aidan, geri dndklerinde Nell'le konuacam, evi satp parann yarsn ona vereceini syleyeceini anlatt. Kendisinin nerede yaayacan daha bilmediini ekledi. Birlikte yava yava Francobollo Oteli'ne dndler. Nereye gidelim gibi bir sorunlar olacak kadar gen deillerdi. Oysa karlarnda byle bir sorun vard. Laddy'yi gece boyunca odasndan edemezlerdi. Ne de Constanza odasz kalabilirdi. Birbirlerine baktlar. - Buona sera, Signor Buona Sera, dedi Nora O'Donoghe. C'e un piccolo problema... . Problemin zm ksa srd. Signor Buona Sera gn grm biriydi. Hi bekletmeden, sorgu sual sormadan bir oda buldu.

Roma'da gnler ok abuk geti. Gz ap kapayana dek Floransa trenine binmek zere Termini'ye gelmilerdi. stasyondaki tabelada Floransa'nm adn grnce hep bir azdan, "Firenze," diye bardlar. Nasl olsa tekrar geleceklerinden emindi hepsi, onun iin Roma'dan ayrldklarna zlmyorlard. Hepsi de Trevi emesi'ne para atmam myd ? Sonra, orta ve ileri derece kurslara katlnca talyanca'y kim bilir ne kadar iler-leteceklerdi... Aslnda yeni kursa ne ad verileceini kendileri de bilmiyordu, ama hepsinin yazlaca kesindi. Ellerinde piknik sepetleri, trene yerletiler. Buona Sera'lar o sabah sandvi yapmalar iin ok bol malzeme hazrlamlard. Gruptan o kadar honut kalmlard ki... Bir de grup bakanlarnn arasndaki o beklenmedik duygusal baa ne demeliydi ? kisi de bu iler iin ok yal olsalar bile... lkelerine ve elerine dndklerinde bu i nasl olsa bitecek olsa bile... Tatile kmann deliliklerinden biri de bu deil miydi?.. Gelecek yl kacaklar viaggio''da Roma'nn kuzeyine deil gneyine gideceklerdi. Signora, Napoli'yi grmeleri gerektiini sylyordu. Sonra Sicilya'da yaad yllardan bildii bir otele gideceklerdi. Aidan Dunne'la ikisi Alfredo'ya sz vermilerdi. Ai-dan'm kz Brigid'in de Sicilya'ya gideceini ve o otele turlar dzenlemek zere hazrlk yapacan sylemilerdi Alfredo'ya. Signora'nm sran zerine Aidan karsna telefon etmiti. Nell'le konumas beklediinden ksa ve kolay olmutu. - Nasl olsa renmen gerekecekti, dedi Nell sert bir sesle. - Dnnce evi sata kartr paray blrz. - Tamam, dedi Nell. - Hi zlmyor musun, Nell ? Bu kadar yllk bir beraberliin hi mi anlam yok senin iin ? - O yllarn bittiini sylemiyor musun ? - O yllarn biteceini aramzda konumamz gerektiini sylemek istiyordum. - Konuacak ne var, Aidan ? - Sadece benim dnm beklememeni, hazrlk yapman salamak istiyorum.... Ayrca, gelir gelmez bomba gibi patlamamasn istedim. "Belki daima herkesten nce kendimi dndm iin byle saygl ve nazik davranrdm" diye dnd. - Seni zmek istemem, ama akas hangi gn dneceinden bile haberim yok, dedi Nell. Trende herkesten ayr oturdular. Kendilerine zg bir dnyada, gelecekle ilgili planlar yapyorlard.

- Fazla paramz olmayacak, dedi Aidan. - Benim hi param olmad ki... Onun iin eksikliini hissedeceimi sanmam. Signora itenlikle konuuyordu. - talyan odamdaki btn eyalar alacam. Masay, kitaplar, perdeleri ve kanepeyi. - Evi satmadan nce o odaya bir yemek masas koymaya bakmalsn. Birisinden dn alsan bile... Signora ok gerekiydi. - Ufak bir daire buluruz. Dner dnmez bakarz. Sicilya'ya, bugne kadar ev diye bildii tek yere gitmekten vazgetii iin piman olmasndan korkar gibiydi. - Bir oda bulmamz yeterli, dedi Signora. - Hayr, hayr. Bir oda yetmez, diye kar kt Aidan. - Seni seviyorum, Aidan, diye yantlad Signora. Bilinmez bir nedenle dierleri ok sessizdi, tren de her zamankinden farkl olarak grltsz ilerliyordu. Herkes bu szleri duydu. Bir an iin baktlar. Karar alnmt. htiyatn ve ketumluun can cehennemeydi. Olay kutlamak ok daha nemliydi. Trenin dier yolcular, yakalarnda Vista del Monte yazl krk kiinin neden hep bir azdan sevin lklar atarak aralannda This is Our Lovely Day gibi arklardan balayarak Arrivederci Roma adl arknn kt bir rneini sylediklerini bir trl anlayamayacaklard. Bir de ounun gzlerinde biriken yalar neden gizlice sildiini...

A 13S04

TALYANCA AK BAKADIR MAEVE BNCHY 7. BASKI DOAN KTAP talyanca Ak Maeve Binchy Yaam yorgunu iki kii karlatnda, omuzlarnda dnyann tm dertlerini tayor olabilirler. Buna ramen mucizeler gerekleebilir...

"Tm incelik ve duyarllyla byk bir roman. Yaymland 18 lkede ok satan kitaplar listesine giren talyanca Ak Bakadr, rlanda edebiyatnn ustalarndan Maeve Binchy'nin yeteneini bir kez daha arpc bir ekilde szler nne seriyor." Graham Hamer, Amazon.com

"ekici... insan saran... unutulmaz bir roman." The Philadelphia Inquirer

Hikye anlatm son derece gzel... Binchy her birinin yaamndaki gizli dramlar inceleyerek karakterleri zerinde baarl bir ekilde younlamasn biliyor." Chicago Tribune

"Maeve Binchy'nin romanlarn okumak eve dnmek gibi birey." The Washington

Dublin'de doan Maeve Binchy, 1969'da Irish Times yazarlar arasna katld. End of Term ve Half Promised Land adl iki oyunu Dublin The Peacock Thearre'da sahnelendi. Depply Regretted By adl televizyon oyunu Prag Film Festivali'nde En yi Senaryo dl'n ald. Aralarnda talyanca Ak Bakadr ve Yalnz Kadnlar Soka'nn da bulunduu son be roman en ok satan kitaplar listesine girdi.

You might also like