You are on page 1of 17

- Hz.

Zekeriyya'nin Konusarnamasi ile


Hz. isa'nin "Seriyy" Olmasi Üzerine

\
Mesut YAZiCi

Yukardaki pasaj, Hz. Isa'nin Kudüs'e yaklasirken sehre bakip söyledigi tarihi
sözlerdir". Bilgi ve Iman eksikliginin ne denli vahim sonuçlan bulundugunu
vurgulayan bir metin bu. Bu sözlerden yaklasik 70 yil sonra, Süleyman
Tapinagiikinci kez yerle bir edilmistir.

Bir arkeolog üç..dört bin yil öncesine ait kirik bir testi buldugunda parçalanin
yapistinyor, eksik parçalar olsa bile onu sergilemekten haz aliyorsa, edebiyat
tarihçileri, elestirmenler ve filologlar da bir konuyu gerçekleriyle
sergileyebilmekiçin kirik..dökük de olsa, eksik..faz1a da olsa her türlü metinle
diyaloga geçerek o metinleri sorgularlar. Iste Kur'an ..i Kerim'deki Meryem
Suresi'nin 1..24. ayetler arasindaki baslangiç kismini çözümlemek isteyenler
için,dört muteber Incil nüshasi arasindan hiç degilse Luka Incili Birinci Bab'ta
ilginçbir metin bulunmaktadir.

Hz. Isa Mesih, Hristiyanlarin dünya gündemine getirdigi bir sahsiyet olarak
karsimizaçikmaktadir. Yahudiler açisindan "sahte mesih" statüsündeki Hz. Isa,
buna bir tepki olsa gerek, Incil metinlerinde asiri saygin bir yerdedir. Hz. Isa,
Kur'an'da zellesinin mevcudiyetine dair bir menkibe aktanlmayan birkaç
peygamberden biridir. Luka Incili disindaki Incil metinleri Hz. Isa'nin yasam

\ Arapça Okutmaru, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi


T Luka 19/41-44
'- o öyküsüne Hz.Zekeriya'dan degil Hz.Yahya'dan baslariar. Luka Incili
!' -:,0-:00 Zekeriya'nin çok yasli, esinin de zaten°kisir{Al~(ininiii 40}(Luka 1/18) olusuna
'.. o' 'Istüiaden Allah tarafindan Cebrailkanaiiylao~<-"çocukh(, 'müjdelenmeye" oo
• 'c' ;' 'o'sasiimasiIia degInerek, Zekeriya'nni, sok geçirerek di1iiiln. tutuldugundan,
or
. 'KONUSAMADIGINDANsöz eder (- Luka~1/20), Ayni olay Kur' an' da
i
> .,' o'Meryem O. ayette bulunmaktadir. '

, .} ~ ~ ~~ ~~'. ~ \ifo ~T, J\.i~T J ~, Y.) J\!

Fakat her nedense 10. ayetinmanasi , 38. baskisini yapmis Yasar Nuri
Öztürk'ün meali dahil .çogu meallerde imkan ve ihtimal kipiyle ( -ebilmek,
yapabilmek kalibiyla) geçmemektedir. Sanki: iradeye dayali bir "konusmama
orucu" seklinde aktari1inaktadirf• (Diyanet Isleri 1975 baskisinda 1961 mealini
degistirerek "konusamamandir" seklinde düzeltmistir.) Oysa Taberi, Begavi,
Zemahseri, Ibn Kesir, Ebu's-Suud ve A1usi gibi daha nice klasik dönem
müfessirleri"KONUSAMAMA" manasina yer vermislerdir.

Denilirse ki ayette zahiri bir (-ebilmek amili) bulunmuyor, deriz ki Nahl


suresinde de (eta emrullah) derken zahiri se ya da sevfe yoktur, fakat mana
olarak"kiyamet kopaCAK" diyoruz.

Ikinci olarak asil vurgulamak istedigimiz sey, konuyu Incil'den kopuk, genelde
de Kitab-i Mukaddes metinlerinden bagimsiz manalandrrmanin ne sakincasi
olabilirdenilirse deriz ki, en yakin bir örnege, Yine Meiyem surenin 24. ayetine
bakalim.

Diyanet Isleri Baskanligi meali "Rabbin onu (Isa'Yi) serefli kildi", SüleYman
Ates "büyük bir lider yapti.", Diyanet Vakfi.meali ise bu manalan ikinci tercih
olarak verirken iki kelimeYi tek cümlede toplamis, "serefli bir lider yapti"
demistir.

YasarNuri Öztürk' e göre ise: "Rabbin senin altinda bir su arki vücuda getirdi"

Görüldügüüzere mealler arasinda belirgin bir fark vardir. Bu fark tabü ki klasik
tefsirlerdede mevcuttur. Biz ise bu farkin kökenine deginmek istiyoruz. Sorun
"SERIYY A" ifadesinde olduguna göre bu kelimeYi herseyden önce Kitah-i

T' "You will be mute, and not able to speak ...


He could not speak to them ...
i Diyanet Isleri Meali 1961 , Süleyman Ates 1983, YasarNuri Öztürk 1998
Mukaddesmüfreda!Ui~.:aramaliyiz. Gözden uzak tutulmamali ki IsI~- bir
neVzuhur,yeni tabirle türedi blf din degildir. Musa ve Isa'dan sonradir. Tevrat
ve Incil' deri sonradir; D.oJel}1siyla~edati dünya tarihine paralel gelismelerle.
doludur. .,< -. "" ,

Ewela, biliyoruz ki peygamberimiz- Muhammed Mustafa'nin askeri "seferlerine


"SERIYYE" de denilmektedir. Bu Arapça kelime Sami dil ailesinden kardesi
Ibranice'de de aYD1 anlamdadir. Meshur Israil kelimesinin ibranice açilimi
söyledir. -

Y: muzaraat harfi + SERE: savasti, savasçi + EL: Allah

Mana ise Allah'in savasçisi. Dolayisiyla, Yakub aleyhisselam nasil Allah'in


savasçisi ise Yine o soydan ve o kültürden gelen Isa aleyhisselam da SERIYY :
Serefli, Lider ve Savasçidir.

Luka 1/30-33

" ,~\
.- ~ - a-A~
- c.::it~
- _ -.. ~u ,'-0
r=JA-li .. ~ .[;j~» ..~\1-.1 ~ ~uua
t1~r •
:.~\-.J
'-il:' ,~ •.... ~•...~-. ~,r
~ #1 y .L....r-;..,.
ç. ~ 4;,"'A~/;J-'Wj\
. -~."'~-J -..
~ .r:_ ~-. ....
(",it tA-J
(':li ~_~rr ,~t JJ\~J:jc4.l)7\ yy\ 4;' -'~J ,~~ ~\
. " «-~~~:3~-tr.J,~~)tr~ly~--
Bu kisim Al-i Imran 55. ayetle mutabakat halindedir.

AlusI, Ruhu'l-Meani' de SERIYYEN kelimesiyle alakali olarak, SER V


masdannin Rif'at(:Üstünlük) anlaminda oldugwiu, Refiu's-san, Sami'l-kadr,
Sahi, (: sani yüce, makami yüce, cömert) anlamlarinda olarak Isa aleyhisselam
için kUllanildigini zikreder. Zemahseri , Esasu'l-Belaga'da SER V masdarinin
kiliç çekmek anlamini da verir. Bu mana Luka Incili'ndeki bir pasajlaO uyum
halindedir.

:~ ~ ~tA~~ ,~~~
~J ~-,i9u:d '2J'i\ ~h) :r+i ~r\
U~.,
~·I
.0_t:1 U!t
..J!~..-Urv •..
~ ~J öfoO:.n ~~\~ ~ c::::-
0•• -.'tA ,~~ UA -J .,..J
- -~ .. °.1°.- ..ir· ~-"9'
._

• Luka, 22/36

)0
.: Peki ~nunhu"° savasçi ~~ lider kimligini kutsal metinlerde görebiliyor ~uyuz? "'
Matta Inciliiiin 10. babinda su meshur sözler mevcuttur:

'. "Sanmayin-dünyaya rehavet yaYmaya gelmisim, rehavet degil kiliç getirmisim. "e

Cemaatiyle birlikte Kudüs'e yürümüs, haydut yatagina dönüsmüs Süleyman


Tapinagi'm basarak bir süre isgal etmis" bu zaman zarfinda vaaz ve irsat
faaliyetlerinde bulunmustur Yaliudi ileri gelenleri onu bir suikastle ortadan
kaldinnayi düsünmüslerse de halktan çekindikleri için
gerçeklestirememislerdir.(Luka 19. bab).

, Marek Halter, Kudüs'ün Sirlan, Istanbul 2000,5.327


Biz her ne kadar Hz. Isa'nin çarmiha gerilmek suretiyle sehit edildigine
inanmiyorsakda - ki bu, Hz. Isa'ya imanlari yüzünden çarmiha gerilenler ya da
taslanarak sehit edilenler yok demek degildir - Incil' de Hz. Isa'nin çarmihda
üzerine bir levha ilistirildigi zikredilir. Bu levhada ona Izafe edilen süç
yamiaktadir. Iste o suç, Yahudilerin Krali oldugunu iddia etmis olmasidir. Bu
tabir, Hz.Isa'nin bu dünyaya yönelik bir liderlik ve komutanlik güttügüne isaret
etmesibakimindan manidardir.
- -
J

Musa Peygamberin Dil Sorunu


MesutY Azrcr'

Insanlik tarih.nin en önemli olaylarindan bir tanesi de tO. 13. asirda Musa
peygamberin, Firavun'un emri aitindaki ibranileri Misir'dan. kaçirmak suretiyle
çikararak Filistin yakinlarina kadar getirebilmesidir. Hz. Musa'nin bu harikulade
basarisi Kitab-i Mukaddes'in Çikis kitabinin disinda, Nehemya 9. babda, Mezmurlar
78. ve 105-106. bablarda, birde Resullerin isleri 7. babda detaylariyla tekrarlanmistir.
Nihayet Hz. Musa Kur'an'da da 57 sayfa tutan bir yer isgal etmektedir (Kur'an'da %
10) . Özellikle A'raf 103-155, Taha 9-98, Suara 10-68, Nemi 7-14, Kasas 3-45,
Mü'min 23-33, Zuhruf 46-56 gibi surelerde bu-"Iay tekrar tekrar seslendirilmistir.
Dolayisiyla Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa'nin Mekke dönemi Musa'nin
Misir dönemine benzetilerek neredeyse aynisi bir strateji izleyerek devletini kurmasi
önerilmistir. Putperest toplumda zulüm görerek yasamaktansa hicretin izdirabini göze
alarak imanla yasama plani tatbik edilecektir. Kisaca taparlarsak, Kur'an
peygamberimize örnek olarak Musa peygamberi isaret etmektedir. O halde Musa gibi
görkemli bir sahsiyette bir dil sorunu mevcut olabilir mi? Varsa bu sorunun mahiyet
ne olabilir?

Kronolojik görebilmek için Kitab-i Mukaddes'le baslayalim. Oyle anlasiliyor ki Musa,


Allahu Teala'dan Çikis projesine dair vahiy aldiginda Firavun ile muhatab olmaktan
bir takim gerekçelerle kaçlnmaktadir. r

, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Arapça Okutmani


y
Çikis, 4/ 10-17
.Yine Çikis 6/10-1~'de görüldügü tJze~ekaçlDmagerekçesi belagatle, meharetle,
kumazca konusamama korkusudur.

Bu konusmadan kaçinmayi mekanik bir dil kusuruna, fiziksel bir özüre


baglayamiyoruz.Zira Resullerin isleri 7/22'de Musa'nin Misir kültürüne dair iyi bir
egitimaldigi, söylev ve pratikte muktedir biri oldugu belirtilmektedir .

. Tarihçi Gerald Messadie de yazdigi Musa Misir Prensi" adli eserde görevden
kaçinanMusa'nin agzindan Harun'a hitaben su cümleleri söyletmektedir.
"Dillerini dogru dürüst konusamiyorum" c.1 s.309
"Dilinizi çok iyi kon~samiyorumn s.312 .
-'- - - ---- _.'--'~'-------

Öyle anlasiliyor ki bir dil sorunu varsa, o da Musa'nin kendi kavmine hitab ederken
yasanabilecektir. Baska bir deyisle "siyasi dil" kullanabilme yetenegi sinirli
gözükmektedir.

Dolayisiyla Ehl-i Kitap ulemasinin geneli "aphasia" dan, Musa'nin bir dil
kusurundansöz etmiyorlar. (bkz. Deffinbaugh, Ek:1)

Peki mekanik bir dil kusuru sorunu


fo' to"Kur'an'da söz konusu edilmis midir? Taha

suresinin 27. ayetinde geçen O~ kelimesinden hareketle bunu söylemek


imkansizdir. Zira kelimelerin, fiillerin ve dizginin seçimine dikkatle bakihnca mekanik
bir kusur anlami öne çikmiyor.

r Messadie. Gerald, Musa Misir Prensi, Istanbul 1999


... .r~

•... .:.

Peygamber"ve dil kelimeleri arka arkaya düsünülürse mefhumun "vahiy" oldugu


görülecektir. Baska bir deyisle dildeki bir tutukluk fiziksel bir rahatsizligi degil ruhsal
eksikligi ortaya koymaktadir. Serh ve sadr keimeleri,peygamberimiz Muhammed
Mustafaiçin de söz konusudur.
{ , } ~.)~ ~ CJ,J;u ~*
{"}~.jj~ ;.slic ~JJ
{r} ~~~t~~\
{i} ~fi~~~jJ
Mesela Hz. Musa'nin Suara 13'de içinin daralmasi ve lisanin kipirdamamasi arka
arkayadir,baglantilidir.

Keza Taha 25 ve 27 baglantilidir. Buralarda peygamberin "vahiy" olmazsa, vahiy


almaöikça zalim toplum karsisinda zor durumlara düsecegi, tikanip kaldigi ve
kalacagi islenmektedir. Nitekim Kiyamet Suresi 16-19 buna isaret eder.
:. Bunlaraek olarak, peygamberimiz kibleniri tahvili-· Konusunda da arayisa geçmis,
/ ':'vahy-talebindebulunmusgözükmektedir. Onun bu tikanikltgi yine vahiyle asilmistir
(Bakara144). Görülüyor ki fatihasuresinin Jlihdina"(:yol-9-österqize)'kisml en basta
>;.' peygamberlerinyolunu aydinlatmis, vahiyler onlarin sadrina sifa vermis ve dillerini
.açmistir.Kitab-i Mukaddes'de enterersan bir bölüm bizi destekler mahiyettedir.
Hazkiyel kitabinin 33. babinda vahiy gelmedigi için bir süredir suskun kalan
.. peygamberingelen vahiylerle dilsiz sifattan kurtuldugunu, konuyu topluma açtigini
'. ""e görüyoruz. ingilizcesi "and my mouth was openeCl"(: nihayet agzim açildi) olan
-kelimelerin Tevrat arapçasina .~~L ~L rrJ ~~ ~',i;" ~\L , (: dilimin bagi
çözüldü, dilsiz degildim artik) seklinde çevrildigini gôrüyoruz. Dolayisiyla buna
bakaraksimdi Hazkiyel'in de mekanik dil kusuru oldugunu ileri sürerneyiz.

Kaldiki Kasas suresinde fesahat ve belagat konusu gündeme getirilmistir.

34.ayette geçtigi üzere' birinin ~ olmasi içinötekinin en azindan ~ olmasi


gerekir gramer geregi. Yoksa mekanik kusurlu ve özürlü birisi, öteki için "o benden
daha fasih" demez. Çünkü fesahat belagatle ilgilidir. Nitekim Nisa 63'de bu konu
islenir.

Sonuç:

Kanaatimizce Hz. Musa'nin dilinde pelteklik ya da kekemelik benzeri bir özür ve


kusur yoktur. Asil kusur, eski ve ortaçaga ait kutsallik tasiyan metinleri edebi
sanatlarindankopuk olarak islemektir.

EKI
Robert L. Deffinbaugh, Exodus 1998, s. 40
(4) But i
am not eloquent! (Exod. 4: io; cf 6: 12,30( From here on. it is all down hill-fast.
Moses is still hung up about his inability. Rather than acting on the basis of who the God is

t "It is interesting that during this appearance Moses addressed God twice (4: 10. 13),
but in neither case did he use the name God had revealed to him." Gispen, p. 60.
"The Hebrew reads ... 'I am not a man of words.' Later in the verse he speaks of the
fact that he was 'slow of speech' and 'slow of tongue.' The Hebrew literally reads 'heavy in
who commissioned him, Moses is now retreating on the pretext that he is. not a· gifted
cohiniunicator. This is Indeeda piece of false humility. Look at what Stephen has to say about -
Moses' abilities: "When he was placed outside, Pharaoh's daughter took himana prought)lil!J
up as her öwn so_n.Mos~s was.educated in all the wisdom of the Egyptians aiid was -pow~rful
in speech and action" (Acts 7:11-22,emphasis mine). Moses did not have a speech problem,
as 'some might suppose. Neither was he ungifted in. speech. According to Stephen, Moses was
eloquent. Moses is not only doing a disservice to God (by refusing to believe Him and obey in
faith),but to himself Moses should not trust in his own abilities, but neither should hedeny the
abilitieswhich God has given-him. -
The historian Josephus goes even farther than Stephen. Now, of course, Josephus did not
write under inspiration. Worse yet, Josephus has been accused of exaggerating. But it is
interesting to note that Josephus writes that Moses was a commander of the Egyptian army,
anacking and defeating the Ethiopians who had humiliated Egypt.o it is a glorious story-too
much so to take too seriously. Nevertheless, it indicatesthat at least Josephus didn't take
Moses' excuse seriously either.
The Lord's response reveals His displeasure and has the tone of rebuke.' Little wonder!
Moses is talking to His creator. He is saying, in effect, "God, i can't do what you ask because
you did not make me well enough." God reminds Moses that, as his Creator, He fashioned
him precisely as He intended, and he was therefore fully able to carry out his commission.
The problem of what to say is one that the Lord will handIe in due time. He will teach him
what to say (Exod. 4:12).v While Moses is worrying about what he will say when he gets to
Egypt, God is spurring him to get going. Moses is looking too far doWn the path. His
immediate task is to get going.
(5) Please send somebody else (Exod. 4: 13). Here is the bottom line. Moses does not
-- want to go. it is not that he lacks the assurance or the authority; he simply lacks the courage to
aCI:No reason is stated bere as to why God should send someone else, because Moses is all
out of excuses. And so Moses pleads with God for someone else to go.
God is longsuffering and patient, but now He is angry. i do not know precisely what
physical manifestations evidenced the anger which Moses mentions in verse 14, but my own
impression is that this must have scared Moses half to death. Can you imagine making God
mad and then having to stand there faced with His anger? If Moses was afraid of the presence

mouth and heavy in tongue'; that is, he was not fiuent in speech." John 1. Davis, Moses and
the Gods of Egypt (Grand Rapids: Baker Book House, 1971), p. 68.
o The Works of Flavius Josephus, translated by William Whiston (Grand Rapids:
Associated Publishers and Authors Ine. [reprint], n.d.), Book II, pp. 57-58.
, "Compare Exodus 5:23 for a similar rebuke. Such an attitude to God is culpable, but
very natural and common, not least among the saints of the Old Testament covenant
(Jeremiab [Jer. 1:6], the psalmist and Job are noted instanees). Like Peter's failings, these
lovable faults bring them very dose to us, since we see ourselves only too clearly in them. i
am slow of speech: lit. 'heavy of mouth.' This vividly expresses the frustration of the man
who knows that he cannot speak (cf Paul in 2 Cor. 10:10 for a similar rueful admission). We
are never told that Moses' self-estimate was incorrect. He is blamed for making excuses, not
necessarily because the reasons given are untrue, but because they indicate lack of faith."
Cole, p. 75.
v "The Hebrew word for 'teach' contains the same root as tora, 'instruction,'
especially used in later times as a title for the Law of Moses. There may be a hint of the later
meaning here." Cole, p. 76.
of God in ihecbUJ11Ingbush before (Exod. 4:6), onecan hardly i~agin~ the feat which Moses
had at this point.<_
~.... God' sanger· was not only refiected in some visible way (did the- btiliiii.lg bush ~uddenly
tlare up?), b~t it was evident in the answer which God gaveto Moses· (vv. 14-17). Aaron
oould speak fiuendy, so let him speak for Moses. As later events will indicate, the presence of
Aaron was a burden for Moses and a stumbling block forothers. Among other things, Aaron
.. fashionedthe "golden calf' and led Israel in false worship (Exod. 32: 1-6). Aaron was, at best,
a inix~dblessing.

Ek:2
Hazkiye133/22

'"'":"'And it came to pass in the twelfth year of our captivity, in the tenth month, in the fifth
day of the month, that one that had escaped out of Jerusalem came unto me, saying, The city
is sinItten. 33:22Now the hand of Jehovah had been upon me in the evening, before he that
was escaped came; and he had opened my mouth, until he came to me in the morning;
and my mouth was opened, and
cameunto me, saying...
i was no more dumb. 33:23And the word of Jehovah
KUTSAL MEJINLERDE
BABA-OGUL-KONUSU'
Mesut YAZiCi'

Kur'an-i Kerim'in Maide Suresiiide. Yclhudilerin ve onlann bir kolu olan


Hristiyanlann kendilerini "Allah'm ogullan ve O'nun sevgilileri" olarak
,tanimladiklanna deginilir- Onlann bu inançlan "öyle olsaydiniz günahlanniz
yüzünden azaplara ugratilinaz diniz" ve "sizler de O'nun yarattigi
insanlardansiniz" denilerek reddedilir.

Kullann ogula benzetilmesi", Kitab-i Mukaddes'in Tesniye bölümü bab 8/5'de


baslamaktadir. "Ilahiniz Rab, sizi bir adamin oglunu egitmesi gibi egitir"

Ibranice metinde "Baba" kelimesi geçmemesine ragmen yeni baski arapça bir
çeviride"adamin" kelimesi yerine ''babanin'' kelimesi koyulmustur1".

Y"meTesniye 14/1'deki "Siz Allahiniz Rabbin ogullansiniz" ibaresi de aslinda bu


tesbihin bir uzantisidir.

~ •.~:O.H.ft ~t:üt.
'.iL.'1 . ~"'t
Bu çeviride "ebnaun lir-rabb" ibaresi varken, yine mezkur yeni baski arapça
çeviride "ebnau'rerabb" gibi isim tamlamasi sekline getirilerek mecaz ve tesbih
ögesi unutturulmak istenmis gibidir. Zira ibranice metinde isim tamlamasi
seklinde degildir

\ Onsekiz Mart Üniversitesi ilahiyat Fakültesi


T Her ne kadar Tekvin/6'da 1.:l":l?K;'T'D Allah'in ogullan ibaresi geçiyorsa da, buradaki
ALORIM kelimesi, mezmurlarda geçtigi üzere soylular, valiler ve aristokratlann ogullan
anlaminda anlasilmasi gerektiginden dolayi, tasnif disi birakilmistir.
1"EI-K.itabu'I-Mukaddes, Lübnan 1995,
· -
;r-
Tesbihve mecaz oldugunu-gösteren bir yerlI Samue17Jl4'dedir.
"Bt'nona baba olacagim, o bana ogulolacaktir"

o+Vi~ PJ:lQ~'ill ,inilFJ::). ,'~~--1~7 i~_ il~Q~ Niil) ,:i.~7il:i il~Qt< i~~
:DJ1$ i~~ i.v.~~:)."
,D'~~~

Görüldügü üzere sartli bir tesbihtir bu. Sayet kavim ahkami tatbik ederse Allah
kendi kullarini bir babanin oglu korudugu gibi koruyacagini bildirmektedir.
Buradaki Baba-ogul iliskisi bir tayin iledir, yoksa dogal degildir. Allah kendisini
merhametine istinaden baba, kullanni da merhametine mustahak ogul olarak
tayin etmektedir.
Böylebir tayin Irmiya 30/22'de tekrarlanacaktir. "sizler bana kavim olacaksiniz
ben de size Allah olacagim" (Zillet içinde yasayan, Allahsiz bir kavim
olmayacaksiniz)

Mezmurlar 2/7

Görüldügü üzere Allahin imanli kavmi "ogul" tayin etmesi "miras" kavramiyla
iliskilendiri1mistir. Zira miras ''babadan ogula" geçecektir; topraklar ve ülkeler
ogulakalacaktir.

Mezmurlar 89/26

bO
Yineburada da, itaatkar kufAllah'a _dayanmaya devam ederse, ki kaya tabiri
: güvenilen dag anlamindadiri Allah onu dünyaya varis olan "ilk o~" tayin
edecektir.Aksi taktirde kullar helak olacaktir .

. -Mezmurlar103/13

, '13abaçocuklanna nasil acirsa, Rab kendisinden korkanlara öyle acir" _

Meseller 3/12

"Babamemnun oldugu oglu nasil azarlarsa, Rab de sevdigini azarlar"

Isaya 63/16

Burada da yine Rabbe "baba" denilmesinde miras hesabi, miras davasi vardir.
Kullar Allah'a Yakarmakta ve öteki putperest kavimlerce gasbolunan miraslanni
"baba"dantalep etmektedirler.

Isaya 64/8

Baba tesbihi devam etmekle birlikte Musavvir ismi de islenerek kullar ''balçiga''
Rab ise "çömlekçiye" tesbih edilmis, bir acziyet içinde tazarru ve niyazda
bulunulmustur.

Irmiya 3/22
Burada kull~n .Rabbi unuttuklanvurgulanmakta ve-. -R~hbin _yolunu
terkedenlere dônek'(mürted) ogullar denilmistir, -

Nihayet Malaki kitabinda da baba-ogul tesbihi hatirlatilir, 1/6

"Baba idiysem neden saygi göstermiyorsunuz, efendi idiysem neden -


çekinmiyorsunuzr' (demek ki laftaymis dualariniz)

Malaki 3/17

''Bir adam kendine kulluk eden oglunu nasil esirgerse, onlan öyle esirgeyecegim"

Bazi Arapça çevirilerde ise, ibranice aslindaki adam kelimesi yerine ''baba''
kelimesi koyulmustur.

--DOI~lllJ:l~TJIJ i ;il~~Q il~( LJ


i~~ 1~~ ,Di"~,niN~ il!il~ 1TJl$ ,i~ ili) i TL
,in'N -q'lJi) ii~ "Il! ,\Uil:( '7'T.lQ~ 1~~~

Dikkat edilirse daha yeni çevirilerde bile bir takim çarpitmalar gözden
kaçmamaktadir,

,. Tesbih oldugu malum ve meshurken bile ''baba'' lafzJDl hakiki manaya


tevil etme,
'\'- Adam kelimesini baba kelimesiyle degistirme,

bZ
r· Hatta baba kelimesini de üretileii ideoloji ve itikada ters düsüyorsa efendi
_kelimesiyledegistirme durumu ;"ÖzkdIi usudur . Mesela II -Krallar 6/21'de
, -Israil krali, Elyesa (Elisa) peygambere 'hitaben ibranice aslinda "baba"-
demekte iken bu kenmemezkur'-arapça çeviride "seyyidi"(efendim)olarak
verilmistir.

Hz. ISA'NIN çarmihtan sonra üçüNCÜ GüN DIRILDIGI INANCI DA


HOSEA6/2' de geçen bir ibareye dayandinlmaktadir . Kisa bir süre anlamindaki
"ikigün öldürecek üçüncü gün diriltecek", baska bir deyisle bir süre köle yasatip
sonrasIZi efendi yapacak, ifadesi TESLIs malzemesine dönüstürülerek hakiki
manada alinmis ve Hz. Isa'nin çarmihda ölümünün üçüncü gününde dirilmesi
öyküsüiçin kullanilmis gözükmektedir.
.il~~Q~1 ,1~;iJt<S1~i ri19 ~"i1 i~ ,i1!i1: ~'L:J. i'l~-i\lj~i -1)7 ~

.II~~~ il~r;i~,,il~i?: ,1'?i1~~iJ ,Di"~ ;D~J}'"y;i,il~IJ: :i.

Hz. Isa'ya izafe edilen pekçok mucize zaten evvelce KItab'i Mukaddes
metinlerindebaska peygamberlerce de icra edilmistir (bkz. II Krallar bablar 4-8).

Sonuç:
Bakara79:
Kitabikendileri yazip, sonra da dünya menfaati için "Allah katindan gelen
budur" diyenlere yaziklar olsun! Yazdi.k.lanndan ve kazandiklan dünya
menfaatinden dolayi onlara yaziklar olsun!

'.',' ~"..J.J ~. ·1~


i"t'" • ,'.1 "1'_"
r..:. re-' uJ...)S• ~ _ ~ ~"..J1 _.
~;,"'!!..iJlI ..)"jc,"
- iJ!' t •..•~•.~. 'L
i:u"·u-'"..JI: . '
Wti.S,11 ···.IX·,
U~ ui:-
....•." uJ,..Ji
~I': •
{V,}··U~:.. 1::', r..:.

AhImran 78:
Birtakim kimseler sizler Kitap'tan sanasiniz diye dillerini kullanirlar. Oysa o
bahsettikleri seyler Kitab'a ait degildir, Bunlar da Allah katindan gelmedir
derler.Oysa Allah katindan gelme degildir o bahsettikleri. Bile bile Allah'a iftira
etmektedirler.

~ '.ve .,
"_ Y. li .J..uii.)"jc,
., '.iJ!'.Y"
"'. J •..' ~ .
U.J".J'-'..J.. -. .•
iJ!'.Y" l,.'.J..--.i\:iS.11
. iJ!'
-. ; ~_:.. :. -:1 -. . • ~'. ~
-..,iW$L ·'1"U.J.Y:
•,", t.aJ'1.J'"
,~, ".
~ ..J:.J
•. r
{V A} u.r-=
'. -', r_·. '~.J
,. .' .
'-.i:iSl\..iJlI ..s-
t_··U.J".J'-'..J.
J •.. ..iJlI

Dünoldugu gibi bugün de dini metinler üzerinde tahrifatlar devam etmektedir.


Butahrifat bütün klasik metinler için geçerlidir. Bu tahrifat fenomeni bütün din
mensuplannca da malumdur. Kiyamete kadar, birileri çarpitmaya devam
edecek,ötekiler de düzeltmeye çalisacaklardir-
"- - - - . '

- - • --'- '=;
-

~ j, ,
. ~
-
_. .
~i. . . _
',' --C,'_ - -tl" " "
C,,' L

. .
.
KUR'AN OKUMAYA . GIRIS
SEMINERLERI i

Sunan:

Mesut YAZiCi

Çanakkale 2002

You might also like