You are on page 1of 105

Gndz Vassaf _ Cehenneme vg

GNDZ VASSAF

Cehenneme
vg
Gndelik Hayatta Totalitarizm

GZDEN GERLM VE
GENLETLM YEN BASKI (1997)



















































BEN

Ufaktm. Yaadm bir eye yetikinlerin inanmadn, annemin de yanlabileceini fark edince ok
ardm. Kendimi tutamayp uzun sre gldm hatrlyorum.
Dokuz yandayken insandan korktum. Annemle oturduumuz evin kapal kepenklerinin arkasndan
gizlice gzetlediimiz 50-60 kii evimize saldrp saldrmamaya karar veremiyordu. Neyse ki o gn
retmenimizin snfta hepimize bellettii Kbrs Trktr ibaresini bahede duran otomobilimizin
stne beyaz tebeirle yazmtm. Gittiler. Baka yerleri yamaladlar.
Yatl okula gittikten birka ay sonra kedimin ldn renince anladm yalnzlktan, sevgisizlikten
lnebileceini.
Psikoloji blm bakan tezimi ztrkeletirmemi istedii zaman, buna kar koymadm. Bir yerlere
varabilmek iin kabullendiim ilk otosansr buydu. indeki kimi kelimelerin ne anlama geldiini bil-
mediim bir bilimsel tezim var imdi. Hep de olacak.
Stajyer olarak altm psikiyatri servisinde yatan olunun ceplerini gizlice kartrrken bulduu
haha servis efine titreyen ellerle teslim eden anne, akam ayn profesrn kendi evinde bize ayn
haha ikram ettiini grmedi tabi, ama ben artk meslekta olmutum.
12 Eyll darbesinden sonra, niversitede kalabilmek iin kimi sakaln kesti, kimi eski akademik
almalarn gizledi. Yeni dzene ayak uyduramayanlar teker teker istifa etti. Biri de bendim. Boazii
niversitesinden ayrldm. rencilerimi zlyorum.
Bir kez torpil yaptrdm olum TC vatanda olabilsin diye. Hem de Atatrkten. Londradaki TC
Bakonsolosluunda bana: Evli deilsin dediler, oluna nfus kad veremeyiz. stelik soyadn
Arapa; Soyad Kanununa aykr. Nasl alabildin bu soyadn? Grevliye arkasndaki devasa Atatrk
portresini iaret ettim: Rahmetli babamn akrabas olur, herhalde onun sayesinde dedim. Akan sular
durdu: Olum TC vatanda oldu. Hakkyd.
Daha birka yl nce, uzun uzun dnp en zararsz meslein itfaiyecilik olduuna tam kanaat
getirmitim ki, elinizdeki kitabn kapak resmini yapan Mehmet Nazmdan Fransada kimi itfaiyecilerin
kahraman olabilmek iin, nce gizlice orman yangn kartp sonra da sndrdklerini rendim.
Son yllarda pek bir eye karmyorum. Ama, olanla da yetinemediimden, ara sra yazmaktan
alkoyamyorum kendimi. Bana da sormu olsalard, Kapatlan Eskiehir Cezaevi ne olsun? diye, ii
boydan boya aynalarla donatlm bir mze olsun derdim.
















NDEKLER












I. Geceye vg
II. zgrlk Cehennemdir
III. Szck Mahpuslar
IV. 20. Yzyl Delileri Artk zgr Deiller
V. Burada Yer, urada da Uyuruz
VI. Kahramanlar Totaliterdir
VII. Enformanyaklk
VIII. Senin Cinsiyetin Ne
IX. Sememe zgrl
X. Hainleri Savunmaya Dair
XI. lm Unutkanl
XII. Sanatdan Saknn
XIII. Yaasn Anlamazlk
XIV. Hayata Kar Amalar
XV. Zp, Sen ldn
XVI. Homo Sapiens Blues
XVII. Mjde! ocuumuz Oldu
XVIII. u Sihirli An
XIX. Ah, Minel Ak!
XX. Sarho Olun

























Papa'nn cennetine inanmayan
Giordano Bruno'nun ansna (1548-1600)













alkuu 11 ve sakinlerine










































in sama taraf, en samasn bile filozofun birinin oktan sylemi olmas.
Cicero


















Asl aklanmas gereken, neden a insann ald ya da smrlen adamn grev yapt deil,
neden a insanlarn ounun almad ve smrlenlerin ounun greve gitmediidir.
Wilhelm Reich












































GECEYE VG
I

















































Korktum ve gzlerimi Ay'a kaldrdm.
Yakardm ve yakarlarm tanrlara ulat.
mdi, ey Ay Tanrs Sin,
Koru beni.
Glgam







I
Gece, dzen gleri uykudadr. Brokrasi, askeriye, okullar, polis, ksacas yaammz dzenleyen tm
gler uykudadr; sokakta devriye gezen nbeti polis dnda. Askerler de hepimizden nce yataa
girerler. Dnyann bu en baskc kurumunun mensuplar, en erken yatanlardr ayn zamanda. Aslnda,
tm totaliter kurumlarda, daha dorusu, tm kurumlarda (tm kurumlar totaliter deil midir zaten?)
insan her zaman erken yatmak zorundadr - yatl okullarda, manastrlarda, ailede, cezaevlerinde,
hastanelerde... Kiinin istedii saatte yatma hakkn destekleyen, bu zgrle onay veren hibir
kurum tanmyorum. Ak (?) zerine kurulu olan ve iki kiinin zgr iradesiyle gerekleen evlilik
kurumunda bile, iftler yataa ayn saatte girmezlerse, biri daha ge yatar, geceyi daha fazla yaarsa,
sorunlar kmakta gecikmez. Kurum her zaman ge yatan sular, erken yatan deil. Avrupa feodal
toplumunda tm kent sakinleri mumlarn ayn saatte sndrmek zorundaydlar; bayramlar dnda.
Dzen ve bask glerinin doal yaps, her zaman belirli bir uyku saatini zorunlu klar. Bu belirli saatin
erken bir saat olmas da yine onlarn doal yapsndan kaynaklanr.

II
Tarih boyunca bize, tm kltrlerde, karanln kt glerle ilikili olduu retildi. Gece
insanlarndan, geceyi yaayan, gecede yaayan insanlardan korkmamz gerektii anlatld. Oysa
gndz ve gece kiileri aslnda ayn kiiler. Gn iimizdeki teslimiyetilii ortaya karr, ama ge-
celeri kendimizi zgr hissederiz. Dzen gleri bizi, geceden, zgrlkten kanmaya
koullandrmlardr.
Kurumlar, ister din, ister aile, ister devlet kurumlar olsun, gece insanlarna korkuyla bakarlar.
Karanlkla birlikte uyruklarn denetlenmesi zorlar. Gece insanlarna her zaman kukuyla baklr. O
saatlerde ayakta olan hi kimse hayrl bir i peinde olamaz. Gndzleri egemenliini srdren kurulu
dzen gleri, varlklarn ve basklarn gece dmanlar bahanesiyle hakl karrlar; belirsiz, soyut kav-
ramlarla cym gibi sz edilen bu dmanlar biz hi grmesek de.
Yneticiler de bize hep gndz gzyle gsterilirler, hep gndzlerin bir paras olarak grnrler bize.
Bir bakan, bir papaz ya da bir general, doann gzellii iinde, arkasnda parlayan bir gnele
canlandrlabilir, ama gecenin karanlk fonu nnde, asla.

III
Gndz, ilerleme gibi grnen tekdze bir sretir. Sabahn parlak klar akam karanlna
dnrken, bize bir gelime olduu hissini verir - belli bir ynde ilerliyormuuz gibi bir duygu.
Zamann yapay grecelii zerinde nadiren durup dnrz. Her Allann gn, aydnln karanla
doru ak bizi nne katp koturur. Ama gn boyunca, ister sabah saat on, ister leden sonra
olsun, hepimiz, gndelik dzenin, dzen glerinin kleleriyiz. Bizi ayakta tutan, zamann gemesi ve
gecenin sunduu kurtulu umududur. nk, sonunda gece olacan ve (gndzle kyaslarsak)
dilediimiz gibi davranma frsatna kavuacamz biliriz.
Kitaplar gece okunur. Sinema, tiyatro ve mzik gsterileri gece olur. Gece sarho oluruz, gece kumar
oynarz.
Her eyden arnm, plak vcut geceye aittir. Vcutlar gece birbirine deer, bir araya gelir. Gn
boyunca niversitelerde bilimsel inceleme konusu olarak ele alman, akamzeri dost toplantlarnda
sohbet konusu edilen eyler, sonunda gecenin karanl iinde, gizlice yaanr. plaklk geceye
zgdr, gndze deil. (Bunun tersi, yani var olmann doal gerei, yani gnein altnda plaklk,
ancak basknn sona ermesiyle gerekleebilir.)
Geceleri k olur, birbirimize akmz geceleri ilan ederiz. Gndzler bizi mantmz kullanmaya,
kendi hapishanemize kapanmaya zorlar. Gn boyunca bask gleri, akn zgrlne kar savar.
Ama geceler bizi yeniden k eder, bize seni seviyorum dedirtir. Gndzleri sylenen seni
seviyorum'lar geceye gnderme yapar.

IV
gn sresince tutsak olduumuz gereini o kadar kabullenmiizdir ki, onun dndaki saatlerden
serbest zamanmz diye sz ederiz. Serbest saatlerin tam tersi, hemen hepimizin ite olduu
gndzlerdir.
Savalar genellikle afak skerken balar. Devlet gn boyunca ldrr, infazlar gerekletirir. Gn
boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaamaya alrz. Gn boyunca elektrik faturalarmz der,
arabamz tamire gtrr, alverie kar, doktora grnr, ya sevmediimiz bir ie gider ya da
gereksindiimiz, ama sevmediimiz bir i ararz.
Gn boyunca, tm grevlerimizde dzene tabi tutuluruz. Tuvalete gitmenin bile kesin snrlamalar ve
kurallar vardr. yerinde, okulda, askerde... insan istedii sklkta tuvalete gidemez ve orada istedii
kadar kalamaz. Tuvalete istediimiz zaman gidemediimiz gibi, ka kez tuvalete gittiimizin ve orada
ne kadar kaldmzn bile hesab tutulabilir. Ayrca insan, kurumun ngrd zamanlar dnda tuva-
lete gitmek isterse, bunun iin izin almas gerekir. Gn boyunca istediimiz gibi tuvalete gitme
zgrlne bile sahip deiliz, nk gndzler bize ait deil.
Gn boyunca insanlarn birbiriyle girecei ilikiler dzene sokulmutur. Okullarda genler, srf ayn
yata olduklar iin yllar yl ayn kiilerle ayn snflarda oturmak zorundadrlar. Sekiz yandakiler alt
numaral snfta, on yandakiler on be numaral snfta vb. O snflarda bile deimez bir oturma
dzeni salanmtr. Ancak okul gn bitip akam olduunda, insan, diledii kiiyle birlikte olma an-
sna sahip olur. Askerseniz, gnn byk blmn, sizinle yaklak olarak ayn boyda olanlarla
geirmek zorundasnz demektir. 1.65 boyundaki bir kiinin, 1.95 boyundaki arkadayla bir araya
gelmesi, ancak akamlar ve geceleri mmkn olabilir.

V
Sosyal snflarn kat kurallar ancak gece bozulur. iler, burjuvalarn sokaklarnda dolanrlar.
Burjuvalar ii mahallelerindeki lokantalara giderler, fahieler, papazlar, renciler, askerler, ev
kadnlar, doktorlar ve yabanclar, hepsi ayn sokakta gezinirler, baknrlar, birbirleriyle konuurlar,
hatta belki de sonunda seviirler.
Geceleri dnya, birbiriyle har neir olmu, zgr, merakl insanlarn ruhuyla canlanr. Gndzleri
kandmz eyler, gece ekicilik kazanr. Gndzlerin rasyonel insan, zevk- sefa peinde koan
insanla yer deitirir geceleri.
Ezme eyleminin kendi zgrlklerini de kstlamasna ramen, ezenler bile geceleri daha fazla
zgrle sahiptirler. Kurulu dzenin yneticileri, generaller ve krallar, irket ve lke bakanlar,
hret ve servet sahipleri de geceyi yaarlar. Totaliter kurumlar uykudayken, uykuya yatrlmken,
onlar da yaama zgrlne kavuurlar. ocuklarn yataa yatran anne-babalar gibi, onlar da artk,
her trl seremoni ve sansrden arnm olarak, maskesiz yzlerini gsterme zgrlne sahiptirler.

VI
Gece vakti, gndzn telandan, hayhuyundan eser kalmaz. Az ok huzura kavumu oluruz. yle bir
on saat kadar, bizden istenen, beklenen bir ey olmayacaktr. Yiyeceimizi semekle ya da yaratmakla
ie balarz. Gndzleri yiyip itiklerimiz, oumuz iin, kurumsallatrlm ve standartlatrlmtr.
Halbuki geceleri, hem ne yiyeceimiz konusunda daha ok seeneimiz vardr, hem de onu dilediimiz
gibi hazrlamakta daha zgrzdr. Ayrca, yemeimizi alelacele yemek zorunda da deilizdir. Fast
food dedikleri ey, gndze egemen olan baskc glere aittir. Gndzlerin fast food yiyicileri olarak
bizler, bizi yneten mega mekanizmann paralaryz. Oysa geceleri, kendi besinimizin hazrlayclar
olarak, zaman ve mekn gnlmzce dzenleyebiliriz.

VII
Gn bir tuzaktr. Ik bizi kr eder. Ama geceleri, gzlerimiz fal ta gibi alr. Geceleri, tm teki
duyularmz da daha duyarldr, nk dzen gleri o saatlerde makinelerini kapatm olurlar. Gece
olunca sessizlii dinler, karanla nfuz eder, hem bedenlerimizin hem de hayal gcmzn dizginlerini
koyveririz.
Gn boyunca duyularmz tutsak etmeye alan saysz mesajn tketicisi olmaktan karz geceleri.
Baskc mega mekanizmann aralksz vzlts durmutur imdi. Enerjinin kayna artk iimizdedir. Gece,
insan zihninin almas iin bir zemin oluturur. Gn boyunca dikkatimizi, n, renklerin, devinimin
hizmetine sunarz. Neye dikkat edeceimizi belirleyen, dzen gleridir. Yeil ve krmz klar, kardan
karya nasl geeceimizi bile dzene koyar. Gndzleri biz, yaamn bysnn, kelebein arpc
renk ve biim dokusunun gzlemcileriyiz olsa olsa. Gn boyunca dikkatimizi, gzlemin hizmetine
sokarz. Gndzleri uydusuyuzdur dmzda olup bitenin.

VIII
Gece, uyku zaman olduu gibi, d grme zamandr da. Grdklerimizi, iittiklerimizi, kokladklarmz
ve dndklerimizi snrlayan diller, formlar, davran biimleri ve algsal paradigmalar, kendine zg
bir biimi ve dili olan dlerin yapsna aykrdr. Dlerde renkler, grntler, insanlar, duygular ve
dnceler zgrce birbirine karr ve benzersiz bileimler yaratrlar. ylesine zgrdr ki dler,
onlar sze dkmekte glk ekeriz - insan zihnini gn boyunca biimlendiren o kat yaplar
dlerimizi dillendirmeye yetmez, hatta engel olur.
Uyuyamayan, uykusuzluk hastal eken kiiler, karanln getirdii snrsz zgrlk ve gereklikle .ba
edemeyen kiilerdir ayn zamanda. Bu insanlar, gn boyunca, her eyi izlemekle oyalanrlar. Oysa gece
artk izlenecek bir ey yoktur. Sadece, yaamn o belirgin sesi duyulur iten ie. Gndzden soyutlanp,
kurtulmu olan anlamszlk, artk sakl deildir. Hayatta olma bilinci kendini daha gl bir ekilde
hissettirir geceleri, lmn varl da yle. Yaamn anlam gece duyumsanr ve sorgulanr. Kimse
bunu le yemei srasnda tartmaz. Yaam, gecenin konusudur.

15 Ekim 1986, Marburg











































ZGRLK CEHENNEMDR
II
























































eytan: Cehennemde egemenlik
Yedir
Cennette uakla
John Milton












I
Her eyin zihnimde yerli yerine oturmas, Toledo'daki katedrali ziyaret ettiim srada oldu. Richard
Crosfield beni sralarn oraya gtrd ve oturacak yerlerin altna bakmam syledi. Altm kadar sra
vard. Oturacak yerler katlanm olduundan, altlar grlebiliyordu. Sandalyelerin altlarnda eitli
cehennem tasvirleri vard. Sanat(lar) hayal glerinin dizginlerini kapp koyvermilerdi. eitli
dekorlarn iinde, bin bir trl canavar ve garip suratl rten gze arpyordu. Oturacak yerlerin
arkalklarna ise azizlerin kabartmalar yaplm, onlarn stnde de Kutsal Kitap'ta geen eitli olaylar
resmedilmiti. Hepsinin stnde ise, Bakire Meryem ile Kutsal Olu yer alyordu. Sandalyelerin
zerindeki cehennemle ilgisi olmayan tasvirler, dnyann her yanndaki kiliselerde ve tablolarda
grlebilir. Ustann mahareti ve slubu deiiklik gsterir belki, ama tasvir edilenler hep ayndr.
Kilisenin egemenliine, hiyerarisine ve kat inanlarna boyun emek zorunda olan sanat iin, kendi
dnyasn yanstma olana yok gibidir. O, bir yaratc olarak gcn ancak cehennemde gsterebilir.
Kutsal figr ve sahneleri resmederken kendini snrlar, cehennemi izerken ise snrszdr, zgrdr,
dzenin duvarlar yoktur.
Yalnz ressam, sanaty deil, bizleri, yani seyircileri de en ok byleyen ey cennet deil,
cehennemdir. Bunun iin, Bosch'un Prado'daki triptych'ini ( kanatl resmini) hatrlamak yeterli. Her
gn onun nnde toplanan kalabalk, cehennemi seyretmek iin itiip kakr. Cennetin skc
tekdzeliini seyretmeye merakl olanlarsa pek azdr. Mze ziyaretileri cennete yle bir gz atar, pek
ou da ona bakmaz bile.
lk insan ve ilk peygamber Adem, gnah ilemeyi cennette yaamaya yelemitir; yaamn
deikenliini, skc tekdzelie ye tutmutur. nsan imgeleminde cennet, hibir zaman ok ilgin bir
yer olmad. Hayal gcmz harekete geirmedi, geiremez de. Dante'nin lahi Komedyasnda,
Inferno'da (Cehennem'de) ve bir dereceye kadar Araf'ta, hayal gcmz snrszca alr, hayal
kurmann sonsuz zgrln tadarz. te yandan, Dante'nin Cennet'i alabildiine skc bir yerdir.
ylesine skcdr ki, okumu olanlarn pek az onu anmsar.
Kilise ya da kilisenin hamileri tarafndan grevlendirilen ortaa sanats anslyd, nk asri
zamanlarn totalitarizmi, cehennemi modern yaammzdan kaldrmtr.

II
yarglamaktr. Cehennem, sadece yarglayanlar ve yarglanmay kabul edenler iin ktdr. Cennetin
ve onu merulatranlarn tersine, cehennem, zgr ruhun meskenidir.

III
Gnmz hkmetleri, partileri ve ideolojileri, cenneti yeryznde kurmak iddiasndalar - cehennemsiz
bir cenneti. inde yaadmz dzenden, cehennemi ve lm anmsatan her ey kaldrld. Onlardan
ok seyrek sz ediyoruz. Mezarlklar ky meydanna ya da ehir merkezine yakn olacak yerde, gitgide
daha sapa yerlere kuruluyor.
Dinin egemen olduu gnlerde cehennem ve ikencenin gizli sakl bir yan yoktu. Oysa bugn,
hkmet terr ve infazlar kamuoyundan gizleniyor. Bugn, yeryzndeki cehennem sansre tabi.
Tabu saylyor.
imdilerde yaamn amac, zengin olmak ve sonsuza kadar yaamak. deal lm, ani lm. lmden
sonraki yaama duyulan ilginin yerini, lmszlk arzusu alm. Trmz, mrlerin uzamasyla v-
nyor. Herkes gen grnmeye, gen yaamaya alyor. Bize daha az i ve daha ok elence vaat
ediliyor. Robotlar hepimizin kle sahibi olmasn salayacak. Aylaklk edeceimiz, srekli tketeceimiz
zaman hi durmadan, hi durmadan artacak. yle umuyoruz.
Bu elbette meydan okumasz, heyecansz, inisiyatifsiz, ilgi ekici hibir yan olmayan bir cennet.
Ellerimizin arasndan kayp gideni duyumsamak mmkn deil - her geen gn bir ncekinin ei.
Cennet totaliterdir, nk vatandalara sunulmak istenen yeryz cenneti, hkmetlerin kendi
tasarmdr. Bu cennetin nasl bir ey olaca, uzmanlar ve politikaclar tarafndan kararlatrlr.
Ynetenlerin cennet kavram onlarn gznde ylesine eksiksiz, ylesine mkemmeldir ki, cehennemin
sz bile edilmez. Cennete alternatif olacak bir cehennem yoktur ortada. Hkmetlerin yanlgya
dm, her eyi doru dnememi, kibirlerine yenilip gnah ilemi olmalar diye bir olaslk yoktur.
Olsa olsa, siyasal partiler arasnda seim yapma ansmz vardr, szm ona.

VI
Cehennem, ynetici snflara ve partilere kar en nemli meydan okuma, onlara kar en byk
tehdittir. Onlarn da yanlabileceini, kendilerinden daha byk gler tarafndan cezalandrlabileceini
im eden bir tehlikedir cehennem. Cehennem dncesi halka ilhi adalet dncesini, ektiklerinin
karlksz kalmayacan telkin eder.
Cehennem kavramnn kaldrlmasyla, ezilenler, kendilerini ezenleri orada hayal etme zgrlnden
yoksun braklm oluyorlar. Bu durumda yneticilerin maruz kald yegne tehlike, kendi
skandallarnn ya da terristlerin kurban olmaktr.
Yneticiler, yirminci yzyl bilincinden cehennem dncesini silmek iin kitle iletiim aralarn
kullandlar. Mahkm edildiimiz bu gszlk iinde, ezilenlere bir zamanlar avuntu kayna olmu
ikonlardan bile yoksunuz artk.
Yeryznde cennet kurma iddiasnda olan amzn totaliter rejimleri, cehennemi yok ettiler. teki
kavramm -yaam tesi kavramm yok ettiler. lm ve cehennem, gnlk bilincimizden, mmkn
olduu oranda uzaklatrld.
Cehennemi ortadan kaldrmakla, gnmz yneticileri, totaliter glerinin doruuna erimi saylrlar.
lm ve cehennem yeniden dorulanmadka, yeryzndeki cennete manevi bir alternatif
kazandrlmadka, totaliter gler giderek kuvvetlenecektir.
Gnmzde cehennem kendilerine inananlarn, cennet ise paral askerlerin mekndr.

16 Ekim 1986, Marburg
























SZCK MAHPUSLARI
III
























































Bundan dolay onun adna Bbil denildi;
nk Rab btn dnyann
dilini orada kartrd;
ve Rab onlar btn yeryz zerine oradan datt.
Eski Ahit
















I
Balangta sz vard. Ve sz Tanr'ya, peygamberlere aitti. Sz, yaratannd. Zamanla sze bakalar
da ortak oldu. Ticaret ve teknoloji bu sreci hzlandrd. Matbaa, yerel dillerin kullanm, genel eitim
ve sonunda radyo, telefon vs. herkesi sze ortak etti. Hepimiz sze ve onun araclyla dnyaya sahip
olduk. Dnyaya sahip olma abamzla onu bir btn olmaktan karp ksrlatrdk, kendi szckleri-
mizin iine hapsettik. Hkmeden artk biziz. Sz bizim!

II
Szckler sayesinde, yalnz nesneleri deil, kavramlar ve duygular da sk skya egemenliimize
alyoruz. Szckler, deneyimlerimize sahip olmann ya da sahip olmaya almann bir yolu. Belki de
deneyimleri belleimize depolamann, snflandrmann, deneyimleri bellee balamann en kolay yolu.
Bir kez depoladktan sonra, tpk banka hesabmzdan para eker gibi, gerektii zaman karp
kullanyoruz onlar. Gelgeldim, parann deeri zamanla nasl deiiyorsa, szcklerle ilintili dnya da
yle deiiyor. Balamla birlikte ierik de deiime uruyor. Ayn szck, bugnden yarma hibir
zaman tpatp ayn deil. Szc kuatan zaman ve mekn da yle.
Szckler, nesnelerin ve duygularn dnyasna bir dzen, bir standardizasyon getirir. Bu, ne maddi ne
de manevi dnyada var olan bir standardizasyondur. Szckler, karlkl, birbirine baml bir yaam
desteklemek amacyla iletiimi kolaylatrmak iin yarattmz yapay kurgulardr. Szckler, ihtiya
gerei, her eyi alelade, basit imgelere, kavramlara ve kalplara indirger. Doay ve toplumu sahip-
lenme, dzenleme ve denetleme yolundaki kendi kendimize belirlediimiz kader-hedefe doru ancak
bylelikle ilerleyebiliriz. Dilin geliimi, aralarn, uzmanlamann ve iblmnn gelimesiyle balantl
olduu iin dil de bu amaca hizmet etmitir.

III
Birbirimizi anlayamayacaz korkusuyla, szckleri gereinden ok fazla kullanyoruz. Konumamann,
iletiim kurmay reddetme anlamna ekilmesinden, kabalk olarak grlmesinden korkuyoruz. Ayrca,
ok fazla konuuyoruz. Sessizlik bizi rktyor. Sessizlii denetleyemiyoruz. Oysa sessizlikte,
sezinlediimiz ama tanmadmz drtlerin, zgrln ve geliigzelliin son noktas sakldr.
Szckleri kullanmakla, sessiz dnyaya kendi dzenimizi zorla kabul ettirmi oluruz. Kendimizi gvende
hissederiz. Szck kullanmamz, etraf izleme, bilinmeyeni sorgulama, szl tanma haritas olmayan
eyleri szcklerle kodlama eilimimizden doan bir gcn iaretidir. Szckleri kullanmakla,
evremizdeki eylere sahip oluruz. Sahip olunca da kendimizi gl, her eyi denetleyen bir konumda
hissederiz. Aymazlmzn doruu da budur ite. Ban kuma gmen devekuundan farksz bir durum.
Birer ikame olan szckler, kendimizi yaama brakmaktan alkoyar, deneyimlerimizin nne geer.
Szckler bizi kr eder. Tm duygularmz ve dncelerimizi birer szcn iine sktrma yolundaki
baskn faaliyet, duyularmz araclyla ulaacamz kavray engeller, nn keser. Bylece duyular,
szcklere bir yardmc olarak kullanlr yalnzca. Yalnzca szcn anlamn zenginletirmek iin
kullanrz onlar. Buna karlk, szcklerin, duyularn toplam deneyimini zenginletirmek iin kullanld
pek nadirdir. Konuma diline yle almz ki, arabay atn nne kouyoruz. Yapay kategoriler, yaam
deneyimlerinin yerini alm durumda. Tm duyularmzn toplamndan da youn kavramlar, her naslsa,
szcklere teslim ediliyor. Trmzn en karmak ve en zengin deneyimlerinden biri olan akta
rnein, seni seviyorum szckleri, baktan, temastan, kokudan ve ak ifade eden eitli seslerden
ok daha byk nem kazanmtr. Duyularmzn ortak yaanml araclyla ak paylamaktansa,
ona szcklerle sahip kmaya alyoruz. Her ak farkl olduuna gre (farkl kokular, farkl dokunma
biimleri, farkl psikolojik roller), her akta, paylalan szckler de farkl olur, diye dnyor insan.
Ama, hayr! Kalp szckler, yaadklarmzdan daha nemli. Ve seni seviyorum tmcesindeki totaliter
sahiplenme, tm ak deneyimlerini standartlatryor. Ak nicelletiriyor. Bu tmceyi, ak aritmetie
dkmek iin kullanyoruz: Ben, kere k oldum.
Akn sz araclyla sahiplenilmesi ve nicelletirilmesi, akn ok renkli ve ok dilli olduu
yaanmlna aykrdr; onun insandan insana ve deneyimden deneyime deitii gereine ters
der.
Szckler, ak, birbirini dlayan kategorilere sokar zorla. Kimi seviyorsun, onu mu, yoksa beni mi?
gibi bir tmceyle, bir ak durumunun ille de dorulanmas, snflandrlmas gerektii iin ne ok insan
ac eker, ldrr, intihar eder ya da bakalarna ac ektirir. Mutlaka birinden biri olmaldr nk. Biri
varsa, dieri olamaz. Srf, sz paradigmasnn tutsa olduumuz iin. Akn karl olarak sekiz, on,
on be s.zck olsayd keke. Daha az kskanp daha az sahiplensek, standartlatrmann ksrlatrc
basksna yz evirip, benzersizlie daha ok deer verseydik. Dikey hiyerariyi bolasaydk. Peki, ya
akn karl olan hibir szck olmasayd? O zaman ak olmayacak myd yani? Ak duyulmayacak
myd o zaman? Ak, szden nce de vard.

IV
ocuk, doduu andan itibaren, dzenin dilini kullanmakta ne kadar eitilirse, yaamla olan ilikisinde
kendisini kskvrak balayacak bir deli gmlei srtna o lde yapacak demektir. ocuun giderek
kendini szcklere -soyutlama ve genellemelere- teslim etmesiyle, beynin ayrt etme, her eyi gerek
tekil olarak, gerekse zel nitelikleri ve karakteristikleri temelinde birbiriyle iliki iinde grme ynndeki
snrsz kapasitesi de kstlanr. Daha baka soyutlama ve genelleme biimlerinin bize sunduu sonsuz
olaslklara ramen, uygarlmzn kendine zg geliimi, ve bir dereceye kadar, evrimimizin ak, bizi
ancak tek tip bir soyutlamaya, dille snrlanm bir soyutlama biimine mahkm ediyor.
Bireyin olu tarihi evrim tarihini yeniden zetliyor. Tek bir bireyin bymesinde, evrimin tm aamalar
tekrarlanyor. Hepimizin nce yrmeyi, sonra yzmeyi renmesi, kltrel bir kaza saylr. nk
doamzda bunun tersi dorudur: Hepimiz, yrmeyi renmeden nce yzmeyi renebiliriz.
Uygarlmzn doaya empoze ettii dzen baka trl olsayd, yani karaya baml bir uygarlk yerine
daha dengeli bir su/kara uygarl olsaydk, evredeki farkllklara kar bilinli duyarllmz baka
baka yollardan geliecekti; tabi ki, dilimiz de buna uygun bir gelime izleyecekti. Dilimiz, doayla
kurduumuz belirli ilikilerle snrl. Oysa grdklerimizi alglama yeteneimiz, dilin bizi iine hapsettii
kk ve snrl dnyadan ok daha zengin. Szcklerden, szcklerin abartlm egemenliinden tr,
deneyimlerimizi bilinli olarak snrlyoruz. Daha az gryor, daha az iitiyor, kokluyor, dokunuyor ve
daha az tat alyoruz. Birok deneyimi es geiyoruz. Yaama daha az dikkat ediyor, kendi
basitlemelerimizle zel soyutlamalarmza ok daha byk dikkat gsteriyoruz. Sonsuz eitlilikteki
deneyim olaslklar bir yanda dururken, gerekten yaayabildiimiz tek tk eyleri de hemen
szcklerle kodlayp standartlatryoruz.

V
Dnyay duyumsamamz daha da snrlayan yeni bir tehlike de u: Szde gelimi toplumlarda, iletiimi
kolaylatrarak retim verimini artrma ve abuk kr salama uruna, daha ok deil, daha az szck
kullanlyor. Ksaltmalar, daha ksa ve daha ilevsel tmceler, duygu ve kavramdan yoksun daha
ilevsel szckler kullanlyor. Dil giderek, bir bilgisayar dilinin basit biimine dnyor. Konuulan dil
giderek, gerek insan, gerek makine tarafndan uygulanabilecek bir dizi talimat haline geliyor. Elbette,
teknolojideki gelimeye ve retim ilikilerindeki deiikliklere uygun olarak yeni szckler reteceiz.
Bu balamda, dil geliiyor. Ama bu, retimde art olmadan, daha ok kr salama anlamnda bir
gelime. Szckler, bu anlamda, emperyalizmin yeni ele geirdii topraklarn zerine diktii fetih
bayraklarndan farksz. Uzayn sonsuzluklarna doru aldmz yeni evreyi arabuk belirliyor ve
dzenliyorlar. Bu da insan zihnini, kuaklar boyunca srecek standart bir dzene sokuyor. Dnya ve
evren deiiyor, szckler deimiyor. Zihinsel paradigma, her zaman en son deien ey olarak
giderek gerisinde kalyor yaantmzn.

VI
Suskunluk, duyularn younlamasna yol aar - insanlar arasndaki sessizlik, iletiimin oalmasn
salar. nk sessizliin iinde, ikimizden ya da mzden daha byk olan bir eyi paylarz.
Sessizlik, duyularla alglananlarn tmnn doruk noktasdr. Sylenen szck, sessizlie yaplm bir
mdahale, btnle yaplm bir tecavzdr. Szckler toplam deneyimimizin kck bir blmn
bulandrr, farkllatrr, snflandrr ve en sonunda onu yeni batan dzenler. Bu, durgun suya bir ta
atp oluan halkalar yznden suyu eskisi kadar ak seik grememeye benzer. Bu balamda szck,
tan kendisidir.
Konuulan sz totaliterdir. Buyurur. Sahiplenir. teki szleri darda brakr. Azmzdan kt anda,
hiyerarik bir iliki yaratr: Bir konuan, bir de dinleyen vardr. Sz alveriine dayanan tm ilikilerde,
birinin tekine egemen olma durumu vardr. Konuulan sz, bizzat konuma eylemi, insann insana
hkmettii dzenin ok nemli, ayrlmaz bir parasdr. Szckler, insanlarn denetlenmesi ve
birbirlerini denetlemeleri iin arttr. Sessizlii ilk kimin bozacan belirleyen hiyerarik dzenler vardr.
Sessizlii ilk bozan, ounlukla, hkim durumdaki kiidir: Sana sz verilmeden konuma! Karlkl
konuma srecinde, konuma srasn, yani hkim rol ele geirmek iin, ou zaman bir yarma
balar. Haklsn, anlyorum szckleri, gr birliini dorulamaktan ok, konumay kesmek ve
sz devralmak iin kullanlr. Konumadaki g ilikisi, toplumsal snf, ya ve cinsiyet farkllklarn
yanstr. Konuma eylemi, btn bu ilikilerdeki hkmetme-boyun eme dzenini glendirir.
Smrlen, ezilen kii, eitlik salamaya abalarken ayn ilikiye yknr, ezenin szlerini kullanarak
onun pozisyonuna sahip kmaya urar ve bylece, biimsel olarak, ezenin yerine geer.
nsan artan, hayrete dren, tedirgin eden ey sessizliktir. Dzenlenmemi olan ey, sessizliktir.
Tehlikeli ve bilinmeyen olaslklar vaat eden ey, yine sessizliktir. Hayal gcmz zenginletiren,
sessizliktir. Deneyimleri szcklere dkmek, o deneyimlerden bir eyler alp gtrr. Daha az szck
kullanmak iletiim kuramadmz, birbirimizi daha az anladmz gstermez ille de. Daha ziyade, dilin
dlama eylemiyle tezat oluturan bir paylama srecidir bu. Sessizlikte daha ok ey izleyebiliriz.
Sessizlikte gemii, bugn ve gelecei grrz. Konuma srasnda, her eyi zaman iine ve genellikle
de iinde bulunduumuz ana oturturuz. Konumak, geici bir lmszlk peinde bou bouna
komaktr. Ben varm ldr bu. Sessizlik, zamanla ve sonsuzlukla olan ilikimizin bilincidir. Ayn
zamanda hem sonsuzluktur, hem de bir toz zerrecii. Sessizlik ok boyutlu, ok duyumludur. Konuma,
kategorik v.e buyurucu slubuyla, be duyumuzun ancak baz deneyimlerini aktarabilir. Sessizlik ise
be duyumuzla algladklarmzn toplamdr, hatta bundan da fazlasdr. Sessizlik, olanca aczimizle sze
dkmeye abaladmz bir eyi, duyum-tesi alglama diyebileceimiz durumu da iine alr.
Szler, hayatta llemeyen ya da kyaslanamayan kavramlar belirler ister istemez. Daha az ve daha
ok zgrlk, gzel, daha gzel, en gzel. Hayr! Belki hzl, daha hzl, ama en hzl ya da en
gzel asla olamaz.

VII
Konumak da bir deneyim biimidir. Ama ille de sessizliin yerini tutmas gerekmez. Szler gereklidir,
ama bir dzen duygusu vermek iin deil. Sessizlik szlerin yokluu demek deildir. Doldurulmas
gereken bir boluk deildir o. Sessizlik szc bile yanl. Ozanlar, sessizliin seslerine kulak verirler.
Szckler, deneyimleri arttrmak iindir, onlar snrlamak iin deil. Bu, bizi kstlayan daha az sz di-
zimi ve semantik, daha ok sebze salatas denilen izofrenik konuma demektir. Biz birbirimizin
deneyimlerini geniletme yoluyla anlaacaz. Alglarmz, standartlatrlm szlerle ayn ortak elere
indirgeyerek deil. Merhaba demenin, Seni seviyorum demenin birden fazla yolu var; zgrlk
demenin ise hibir yolu yok. ok boyutlu, ok duyumlu deneyimimizi tek bir szce indirgediimiz
anda, bizi evreleyen sonsuz zenginlii bozmu, insanolunun hayal gcn idi etmi ve totaliter bir
dzeni zorla kabul ettirmi oluyoruz.
Dnyay szcklerle tutsak ettik. Bu srete biz de, kendi szcklerimizin tutsa olduk.

25 Ekim 1986, Marburg









20. YZYIL DELLER
ARTIK ZGR DELLER
IV























































Hi phesiz kader, seni hastalndan kurtarmay benden daha kolay yapacaktr. Ama, senin histerik
aclarn ikimizin ortak bir umutsuzluuna dntrebilirsem, bu iten kazanl ktna sen de kendini
inandrabileceksin.
Sigmund Freud
















I
Yirminci yzylda, lgnln bile standartlatrldna tank olduk. Tanm gerei norm d diye ele
aldmz delileri bile kendimize benzettik. Deli dediimiz insanlarn da herkes gibi tedavi olanaklarna
ulamak iin bin trl brokratik ileme uymas ve profesyonel ifaclarn cretini karlamas
bekleniyor. Delilik, gnmzn gelien totaliter devletinin bir paras. Neyin delilik saylacan, devlet
tarafndan tedavi ruhsat verilen resmi ifaclar, psikiyatristler belirliyor. Deliler, deliliklerinin
zgrln yitiriyor.

II
Geree benzersiz bir bak asndan bakmak, deliliin doruk noktasn oluturur. Olgular arasndaki
ilikilere kkten farkl bir bak asdr bu. Geri, Shakespeare'in dedii gibi, delirmenin bir yntemi
olabilir belki, ama her delinin yntemi bambakadr. Anaristler bile ortaklaa kabul ettikleri kara bir
bayran evresinde toplanrlar. Ortak amalar, kurallar ve simgeleri vardr. Oysa deliler iin yle
midir? Her biri kendi havasndan alar; istedii zaman deitirir bu havay ve yine de kendine zg
yolunu izlemeye devam eder. Psikiyatri ite bunu, zgrlklerin bu doruk noktasn, elimizden almtr.
Oysa ortaada, delilerin, toplumdaki en stn gcn -Tanr'nn- bile artk etkileyemedii baka
glerin etkisi altnda olduuna inanlrd. Aka sylenemiyordu ama, delilik, kurulu dzen hiyerarisi
iinde en byk gce eit bir g saylyordu. Ne var ki aydnlanma andan, sanayi devrimi ve
pozitivizmden sonra delilik, souk algnlyla, apandisit iltihaplanmasyla, kzamkla ayn kategoriye
yerletirildi - herhangi bir uzman tarafndan tedavi edilebilecek bir hastala dnt. Delilerin Ortaa
Avrupas'ndaki azametinden ne byk bir uzaklama! O zamanlar, deliliin stesinden gelmek iin
kilisenin en yksek otoritesine, engizisyonda en dindar ve en saygn yelerinin yardmna gereksinme
duyuluyordu. Deliliin stesinden gelememek, Tanr'nn zayfln kabul etmek demekti. Ortaada, en
yksek otoritenin yetkisi, delilerden nedamet getirmelerini istemeye ya da cennetten kovulan bir melek
olan eytan'n etkisi altna girmi olduklarn itiraf ettirmeye kadar varabiliyordu ancak. On sekizinci ve
on dokuzuncu yzyllarda deliler tmarhanelerde tutuluyorlard. Yirminci yzylda deliler dize getirildi.
yice ilalandrlp toplumun kysna itilmi, istenmeyen varlklardan baka bir ey deiller artk.

III
Delilik, artk devlete kar bir tehdit oluturmayan sradan bir hastalk mertebesine indirgenmitir.
Deliliin bireyselliini ve hayal gcn yitirmesiyle birlikte devlet daha da totaliter olmutur. Delilik,
devlet otoritesi altna girdii oranda zgrln yitirmitir. Devlet, delilii bir hastalk olarak
tanmlamak ve akl sal eitimi yoluyla engellemek suretiyle onu idi etmi; delilii tanmlama ve
snflandrma yoluyla onu standartlatrmtr. Deliliin resmi tanmlaycs olan Amerikan Psikiyatri
Dernei (APA), grleri hemen hemen tm lkeleri etkiledii iin, Delilik Krall'n ynetimi altna
almtr. Bu dernek, yi bir general, verdii komutlara uyulacan nceden bilen generaldir zdeyiini
uygulamaktadr bir anlamda. Bylece, Amerikan Psikiyatri Dernei, tm potansiyel muhalefet
kaynaklarnn nnde gitmi oluyor. rnein, bundan elli yl nce olduu gibi, kadnlarn zek
dzeyinin erkeklerinkinden dk olduuna inancn tamyorlar artk. Ona gcn kazandran bilim ya
da bilgi deil, budur ite. Bu deiim kanlmazd, nk kadnlar oy kullanma hakkn kazanmlard.
Akl sal camias, olas muhalefet glerini her zaman ustaca sezip iktidarn srdrmesini salayacak
deiiklii yapmtr.
Ayn ekilde, ecinsellii bir akl hastal olmaktan karma karar da 1970'lerde, APA tarafndan
verilmitir. Psikoloji ders kitaplarnda ve psikologlarn eitim programlarnda yllardr anormal olarak
tanmlanan bir davran ve kiilik biimi, bir rpda anormal saylmaktan kmt. Neden? Bu deiimi
mazur gsterecek bilimsel bir tartma olmamt. Aslna baklrsa, ecinsellik nceleri bir akl has-
tal, davran bozukluu olarak snflandrld zaman da bir bilimsel tartma olmamt. Kararn
deimesini salayan, ecinsel hareketinin gelimesi, siyasi gcnn giderek artmas olmutu.
Muhalefetin potansiyel bir politik gce sahip olduu tm vakalarda, kurulu dzen, akl sal
konusundaki ltlerini deitirmitir. Bu tr bir esneklik ona daha da byk bir siyasal g salamtr.
Onlar, deliliin mhrn tekellerinde tutmakla kalmyorlar, ayn zamanda, kadnlar ve ecinseller
konularnda olduu gibi, her asimilasyon vakasyla, taraftarlarnn ve destekilerinin saysn artryorlar.
Bylece, her zaferden sonra, nceleri marjinal olanlar (rnein kadnlar ve ecinseller) konusunda bu
kuruluun inandrcl artyor ve dier marjinalleri (izofrenleri, yoksullar, etnik aznlklar, sanatlar,
bar yanllarn) ezme gc de artm oluyor. Bu marjinaller ve militanlar da kendi paylarna, kuruluun
delilii belirleme sultasn sorgulamak yerine, kendilerinden ncekilerin yolunu izliyor ve bundan byle
deli kabul edilmemeleri iin onlara bavuruyorlar. Bu eylemleri ise kuruma g ve hatta inandrclk
kazandryor.

IV
Ezilenler arasnda en az delilerle ilgileniriz.
1960'larda Vietnam, 1930'larda kadnlara oy hakk hareketi, ABD'de ve Gney Afrika'da zenci
hareketleri, ecinsel hareketler, anti-nkleer akmlar ve benzeri tm hareketler, dorudan ilikisi
olmayanlar tarafndan bile, dnyann drt bir yannda cokulu bir destek grmtr. stelik bunlarn
hepsi, aydnlar arasnda da revatayd. Ne var ki, deliler genellikle sahipsiz kalmlardr. Neden?
ok basit. Hepimiz delilerden korkarz da ondan. Oysa onlarn herhangi bir insandan daha zararl, daha
tehlikeli olabileceini kantlayan ne tek bir aratrma vardr, ne de bu dorultuda istatistiksel veriler.
Deliler bizi tedirgin ederler. Ayrca nasl bir arda bulunacamz bilemeyiz. Amerika, Vietnam'dan
defol!, Irk ayrmna hayr. Gayet iyi. Peki ama, deli dediklerimiz iin talebimiz ne?
En temel ar, delileri en fazla ezilen grup haline getiren yasal kstlamalar ortadan kaldrmak.
Halbuki onlarn temel insan haklarndan yararlanmasna ya da yararlanmamasna karar verenler, adalet
mekanizmalar bile deil, bizzat onlar bask altnda tutan psikiyatristlerdir. Szmona hastann yararna
diye, psikiyatrist onun konuma zgrln, seyahat zgrln ve rgtlenme zgrln
kstlama yetkisine sahiptir. Akl hastanesindeki hastalar, ou zaman, psikiyatristin ak izni olmadan
bir telefon bile edemezler. Halk ynlarnn bulunduu akl hastanelerinde, hastalarn ou
psikiyatristin bir yn domates fidesini inceler gibi kt ekspres vizitlerinin dnda, onu tanmaz bile.
Hastalarn bazlar yllarca koularndan dar karlmaz; ou gnein yzn bile gremez. Mektup
yazmaya ve almaya izinleri var mdr? Ziyaretiler ne zaman gelebilir? Hatta gelebilir mi? Btn bunlar
psikiyatrist tarafndan belirlenir. Bu tr kararlar, hastanelerin personel ktl ekmesi yznden
genellikle toptan verilen kararlardr. Hastalarn durumunu tek tek, bireysel lekte ele almak yle
dursun (halbuki psikiyatrinin temeli, varlk gerekesi ve tedavi modeli budur), psikiyatrist, sorumluluu
altndaki hasta saysndan bile haberdar olmayabilir.
Psikiyatri, bir bask aracdr. Szass, Laing ve Foucault gibi bilim adamlar bu konuyu ele almlardr.
Yalnz ok basit iki rnekle yetineceim burada; biri ABD'den, br de Sovyetler Birlii'nden.
ABD: On iki yalarnda bir erkek ocuk blge polisi tarafndan bir psikoloji kliniine havale edilir.
Nedeni: Yoksul ailesiyle birlikte ormanda bir evde oturmakta olan ocuk, bisiklet ruhsat olmadndan
polis tarafndan uyarlmtr. Bu olayn getii New Hampshire yasalarna gre, tm bisikletlerin poliste
kaytl olmas, ayrca bisikletler iin cret karlnda bir plaka alnmas gerekmektedir. ocuun ailesi
yoksuldur, kendisi de bisiklete sadece evinin yaknnda binmektedir. Aile bu paray deyemedii iin,
polis, iki uyardan sonra, ocuu psikoloji kliniine havale eder. Psikoloji klinii ile bisikletler iin geerli
ruhsat yasalarna uymak arasnda ne iliki var? Devlet, itaat etmeyenleri uygun grd biimde
dtalama yoluyla, ynetim yetkisini yeniden kantlamaktadr.
Sovyetler Birlii: 1968'deki Prag baharndan bir sre sonra, Moskova'daki Kzl Meydan'da, ellerinde
mendil kadar ekoslovak bayraklaryla toplanan birka Sovyet vatanda, polis tarafndan yakalanr ve
bir akl hastanesine gnderilir. Neden? Sovyet devletinin gcn Moskova'nn ortasnda, uluorta
eletiren hi kimsenin akl banda olamaz.
Akl hastanelerindeki delilerin zgrl ve kamusal haklan uruna pek kimse eyleme gemez. Oysa,
tm ezilenlerin iinde, kendi davalarn kamuoyuna yanstamayan, yanstmalarna izin verilmeyen, bu
zgrle sahip olmayan bir tek onlar var. Onlarn yaknmalar olsa olsa bir baka psikiyatrist
tarafndan ele alnr ve karara balanr. Basn toplantlar, protesto gsterileri dzenleyemezler; oy
haklar bulunmad gibi, zel mlkiyetlerini bile diledikleri gibi kullanamazlar.
Nietzsche'nin bir kitabn, Van Gogh'un bir tablosunu ya da Dostoyevski'nin sara nbetlerinin
inceliklerini saatlerce tartabildiimiz halde, bir deliyle ok ksa bir sre birlikte kaldmzda dahi son
derece tedirgin oluruz. Bir an bile yeter. Beklenmedik eylerden korkarz. Delilerin, beklenmedik eyler
yapmalar beklenir. Bizler ise, beklenmedik eyler karsnda ne yapacamz bilemeyiz. Tm mesleki,
toplumsal ve cinsel ilikilerimizde, her eyi nceden bilmek ve denetlemekten holanrz. Gerekten
denetleyemediimiz tek ey olan dlerimizi de ya unutur ya da bastrrz. Delilerle ya da delirmi gibi
davranan herhangi bir insanla birlikte olduumuzda da, bize fiziki bir zarar gelmesinden deil de,
beklenmeyenden korkarz daha ok. Karmzdaki kii stn ban paralayabilir, bir ocuk arks
sylemeye koyulabilir, bilmece gibi konumaya balayabilir, ylece suspus oturabilir, kardee bir
sevecenlik gsterebilir ya da cinsel imlarda bulunabilir. Bunlardan herhangi birini yapabilecei gibi,
hibirini de yapmayabilir. Ama daima tetikte olan bizler, ondan korkarz. Onun yaplandrlmam, z-
gr, belirsiz davranlar, bizler iin, nasl baa kacamz bilmediimiz bir durum yaratr. Bu,
denetleyebileceimiz bir durum deildir. Denetleme gereksinimi hepimizin iindeki totalitarizmin bir
belirtisidir tabi. Tmyle zgr, yaplandrlmam durumlar bizi rahatsz eder. Tpk sessizlik gibi.
Delilerle birlikte olmak da byledir. nceden zerinde anlamaya varlm kurallar yoktur.
Kendiliinden ortaya kan davranlar olabilir yalnzca.

V
Psikiyatri, yirminci yzylda, baars hibir kriterle llmeden kendi bana ayakta kalabilen
mesleklerden biri, hatta belki tek meslektir. Bir operatr, ameliyatlarnda srekli baarszlk gsterir ve
hastalarnn lmne neden olursa, elbette iinden olur. Otobs doru drst kullanamayan bir
otobs srcs, ate etmesini beceremeyen bir asker, hi seim kazanamayan bir politikac, yaynlar
onaylanmayan bir akademisyen, yemekleri aza konamayan bir a, frijit bir fahie; bunlarn hepsi
baarsz kabul edilir. Oysa psikiyatride, tedavinin (hi tedavi yaplmamasna gre) etkili olduunu ya
da belli bir tedavi ynteminin bir dierinden daha etkili olduunu kantlayan hibir bilimsel kant
yoktur. Yllardan beri psikiyatristler ve psikologlar, psikiyatrinin geerli bir bilim dal olduunu,
psikiyatriste gidenlerin iyileme ansnn gitmeyenlerden daha yksek olduunu kantlamak iin trl
aratrmalara girimilerse de, bunda baarl olamamlardr. zetle, kendi hedefleri dorultusunda ele
alnacak olursa, psikiyatrinin ie yaramad ortada. Oysa meslek olarak psikiyatrinin ve onu uygulayan
psikiyatristlerin, toplumda son derece prestijli bir konumu var. Kapitalist lkelerde psikiyatristler, en
fazla para kazanan meslek gruplarndandr. Hemen herkesten en yce saygy grrler. nsanlar
onlarn nnde tedirginlik ve endie duyarlar. ABD bakanlarndan Nixon, seim kampanyas srasnda,
psikiyatristlerle karlamamaya byk zen gstermiti. Sava amaktan ve baka lkeleri
bombalamaktan korkmayanlar, psikiyatristlerden korkarlar.
Ne zaman birisine psikolog olduumu sylesem, aldm ilk tepkilerden biri daima u olurdu: Ooo,
seninle konuurken azmdan kana ok dikkat etmeliyim. Psikiyatrist, bugnn totaliter toplumunda,
en yce kolluk kuvvetidir. Birinin toplum normlarna uymadn, onun deli olduunu belirtti mi, karar
ancak baka bir psikiyatrist bozabilir. Psikiyatrist, gcn yalnzca kurulu dzenin kendisine verdii
yetki ve otoriteden almaz. Bizler de birer birey olarak, onun bu gcn dorularz. Ne kadar zgr
olduumuzu sylersek syleyelim, canmzn istediini yapabileceimizi ne kadar iddia edersek edelim,
yine de normlarn dna kmaktan korkarz. Psikiyatristin bir bak ya da szyle normal
olmadmzn iln edilmesinden dmz kopar. Biz, zgr olmaktan korkuyoruz aslnda. Yerleik
dzenin dikte ettii, herkesin de karlkl olarak kabullendii tutum ve davran snrlarnn iinde
kalmak istiyoruz. Bizi nihai bamszla gtrecek adm atmaya cesaret edemiyor, kendi iimizdeki
sese kulak vermekten ekmiyoruz. yle yaptmz zaman, bize genellikle deli deniyor nk. Bize deli
denmesini istemiyoruz. Bize deli denmesinin ve deli muamelesi yaplmasnn sonularna katlanacak
gcmz yok.
Bu yzden, delilikten anladmz eyi idi ediyor, bir yandan onu kk ve nemsiz eylemlere
indirgerken bir yandan da kendi davranlarmzn anlamn abartyoruz. rnein bir memur, srf hava
gzel olduu ve can o gn uurtma, uurmak istedii iin ie gitmiyor - uurtma uurmak
ocukluundan kalma tatl anlar artryor ona. Ama bir yandan da, Acaba bana deli derler mi?
diye tasalanyor. Ya da sonradan, yle lgnca bir ey yaptm ki... diye anlatyor olay. Delilii,
lgnl ylesine basit eylemlere indirgedik ki, artk rahata, gven iinde deli olabiliriz. Ne yrdan
geiyoruz, ne de serden. Btn gece uyumadk ve geceyi dinledik, ne lgnlk, deil mi?, Kocam
btn klar yakt, btn pencereleri at ve benimle salondaki halnn zerinde seviti. Amma da
deliymiiz. Benim byle bir lgnla boyun eeceim aklna gelir miydi?
Deli olmaya cesaret edemediimiz, ama yine de zgrln zlemini ektiimiz iin, delilii bu son
derece basit davran biimlerine indirgedik, ama bu eylemlerin byle adlandrlmas, deliliin sonsuz
ifade biimlerine hakszlk etmektir.

VI
Psikiyatrist baskc bir rol oynar. Onun temel kaygs bireyin sal ve szmona ruhsal sal deildir.
Onun temel ykmll, ynetici sekin kesimin, snfn, partinin ya da kltrn buyurduu
onaylanm standartlar savunmaktr. Bu standartlar savunmakla psikiyatrist, bireyin geliimini ve
zgrln snrlayan o kurumlar da glendirmi olur. Askeri psikiyatristin rol, ok ak bir rnektir.
nne, savamaktan, bakalarn ldrmekten d kopan bir asker getirildii zaman, psikiyatristin
grevi, onu bir an nce, sava alanna geri gndermektir. Psikiyatristin ve onun temsil ettii glerin
bak asna gre, normal olan, askerin katil fonksiyonunu yerine getirmesidir. Anormal saylan ise, bu
delikanlnn korkmas, savamak istememesi, ldrmek istememesidir. Psikiyatristin grevi onu yeniden
katil kimliine kavuturmak ve bunu mmkn olan en ksa srede yapmaktr. Savama kararn,
bakalarnn ldrlmesi kararn, belki de homo sapiens trnn ve bizimle birlikte daha pek ok trn
yok olmasna yol aacak bu karar veren liderlerin akl saln sorgulamaksa, hibir zaman
psikiyatristin grevi saylmaz ve saylmamtr bugne dek.
Psikolojinin, askeri psikoloji diye adlandrlan bir dal vardr. Bu daim balca grevi, ordular ve
askerleri daha etkili ldrme aralar haline getirmenin psikolojik ilke ve yntemlerini aratrmaktr. Bu
aratrmaclar, btn dier bilim adamlar gibi yllk bilimsel toplantlarn yaparlar, onlarla ayn itibar
paylar, aratrmalar iin gerekli paray alrlar ve genellikle meslektalarndan daha ok kazanrlar. te
yandan hibir yerde, hibir lkede, bar psikolojisi diye bir ihtisas dal ya da aratrma alan yoktur.

VII
inde yaadmz yzylda, deliliin giderek rasyonalize edilmesi gibi bir gelimeye tank oluyoruz.
Burada, kolektif delilikle bireysel delilik arasnda bir ayrm yapmak zorundayz. Kolektif delilik, devletin
ve kurumlarnn benimsedii dzen ve deerler sistemidir. Kendi ilerinden gelen sesleri iitmeyen ya
da bu seslere uymaktan korkan bireyler, devletin lgnlklaryla kendilerini zdeletirme yolunu
tutarlar, iyi yurtta, kolektif deliliin bir paras olan yurttatr. Kolektif delilik ykcdr. Ekonominin
globallemesi ve standartlamasyla birlikte giyim, yeme ime adetleri, cinsel normlar, elence ve gzel
sanatlar giderek yaamn her cephesini egemenliine alan byk bir kolektif birim olmaya doru
yneliyor. Erich Fromm, bir mega-makinenin oluturulmas olarak adlandrd bu durumu, faizmin
yeni ve ok daha kapsayc bir rnei olarak nitelendirmitir.
Bu yeni gelien dzende bireysel delilii, yasalar, polis ve yarglardan ok, kendimiz kontrol altnda
tutarz. Bir yandan potansiyel bireysellik eylemlerimize gem vuran korku ve sululuk duygular tarken,
te yandan, halk ynlarnn kolektif lgnl bize ekici gelir. nk, krmz kta durmak da, savaa
katlmak da, ounlua uyma ve cinneti topluca paylama eylemleridir. Tm dnya sistemi, yasalarn,
tketici davranlarnn, ekonomi teorilerinin ve dinin rasyonalize ettii lgnca varsaymlar zerine
kurulmutur, ite ngiliz madenci olunun klasik yks.
Anne, yorum. Sobay yakamaz msn?
Kmrmz yok.
Neden?
nk baban isiz kald.
Neden?
Fazla kmr olduu iin.
Bylesine bir delilik, kapitalist sistemin doas gereidir. ou toplumsal normlarda bu delilik, a priori
olarak kabul grr.
Kolektif deliliin, yllarca srmesini salayan nemli bir zellii de, kolektif abayla
deitirilememesidir. Daha dorusu, kolektif delilie kar kolektif eylem, daha ok kolektif delilie yol
aar yalnzca.
Yakn gemiten mkemmel bir rnek Sovyet htilali'dir. Yoksullar yararna bir ihtilal yapmak adna 10
milyona yakn kyl, ihtilalcilerin resmi terminolojisiyle, tasfiye edildi. Akl ve zeky kapitalizmin
boyunduruundan kurtarmak uruna, binlerce aydn tasfiye edildi.
Fransz htilali de kolektif deliliin, bir baka kolektif delilikle yer deitirmesinin rnei. Devlet,
kilisenin yerini alyor. Totaliter devlet eitimi, totaliter dini eitimin yerini alyor. Yeni bir snf iktidara
geliyor. Srf, ayn kolektif delilii batan baa tekrarlamak iin. iktidar, tanm gerei, dmanlarn da
beraberinde getiriyor. Dmanlar olmazsa olmaz. Dmanlarn olmad nadir durumlarda da
dmanlarn bulunmas, yaratlmas, tahrik edilmesi, hatta hayal edilmesi gerekiyor. Kolektif delilie
birka rnek daha: 1950'lerde, ABD'de, Mc arthy dneminin doruunda ocuklar uyumadan nce
yataklarnn altnda komnist ararlard. imdi, 1980'lerde, hepimiz terrist aryoruz. Dnya terrizminin
kaynaklar olarak gzmz devletlere ve u lgn kolektif dzene evirmek, hemen hi aklmzdan
gemiyor.
Aydnlar, nc Reich' ve Almanya'daki Nasyonal Sosyalizm'i, insan toplumunun bir sapknl olarak
gstermekten holanrlar. Biroklar, bunun gerekten bir kolektif cinnet olduunda birleir. nk bu,
bir ekya etesinin ya da bir lkenin bana gemi tek bir delinin ii deildir. Bu daha ziyade, halkn
(iilerin, aydnlarn, kadnlarn, genlerin, yallarn) paylat ortak bir cinnet olaydr. Bunun, tarihte,
belirli bir yerdeki belirli bir halka zg bir olay olduunu dnecek kadar aklsz olabilir miyiz? Ama
yleyiz. nk, kendi inanlarmzdaki, davranlarmzda-ki ve tarihimizdeki kolektif lgnln farkna
varamyoruz. Horkheimer, Adorno ve arkadalar, Alman faizminden kap ABD'ye gittiler. Orada,
Yahudi dmanl zerine bir aratrma yaptlar ve ABD'deki dmanln daha yaygn olduunu
grdler. Oysa ayn ABD halk, ayn zamanda faizme kar savayordu. Tarih boyunca, halklarn,
baka toplumlardaki totaliter dzenleri eletirdikleri, buna ramen, kendi lkelerindeki rk, ovenist ve
totaliter sistemleri destekledikleri ok grlmtr. Bar koruyan hep bizim silahlarmz, tehdit eden
ise bakalarnnkidir.
Kendi gnlk yaamlarmz da, kolektif cinneti nasl savunduumuzu gsteren basit rneklerle dolu.
Hzl, daha hzl arabalar imal etmek ve satn almak iin milyarlar harcarken, bir yandan da hz limitini
denetlemeye ve azaltmaya alyoruz. Yeryznde yaayabileceimiz bir sr yer olduu halde o
kadar skp kaldk ki, ne zaman yryp ne zaman duracamz gsteren klara muhtacz. New
York'ta otopark sorunu yznden birbirini ldrenler bile var. Bu kolektif cinneti ylesine benimsemiiz
ki, onun mant bir zek lt bile saylyor. Bu yzden, dnyadaki en yaygn zek testinde u
soruyla karlayoruz: Neden kent iindeki arazi, krsal araziden daha pahaldr? Bu lgn kolektif d-
zenin rasyonalizasyonu, zeknn bir belirtisi saylyor artk.
Psikiyatrist bireysel deliliimizi frenleme ve snrlama konusunda bize yardm ederken, ayn zamanda
totaliter kolektif delilie uyum salamaya ve onu paylamaya yneltir bizi. Onun ii, topluma ayak
uydurmamz salamaktr. Toplumun durup dnecek zaman yoktur. O hep hareket halindedir. Bu
tempoya ve strese dayanamayp saf d kalan baz bireyler olduunda, ya da bu tempoyu belirleyen
idoller ldnde, bakalar hemen onlarn yerini alr. Toplumun temposuna ayak uyduramamak, onun
akn ve srekli deien standartlarn yakalayamamak, psikiyatrist iin de bizim iin de psikolojik
sorunlarn belirtisi saylr. Bu balamda, psikiyatriste giden kii, yeniden yar pistine kmadan nce
yalama servisinde teknik bakm gren bir yar arabasna benzer. Yarn kendisi asla sorgulanmaz.
Tersine, yar sorgulayanlar psikiyatrist tarafndan sorgulanrlar.

VIII
Kolektif deliliin zirveye trmand noktada, bireysel delilik iddetle reddedilir. Alman totalitarizminin
sistematik olarak ortadan kaldrd ilk grup, deli diye anlan kiilerdi, akl hastalaryd. Toplumun
kolektif deliliine kendini kaptrmayan tek kesim de yine onlard, nk bireysel delilik, bireye zgdr.
Kolektif deliliin totalitarizmine kar kmann yegne yolu bireyden geer. Homo sapiens'in zenginlii,
yelerinin eitliliiyle kendini gsterir. Yaratclk, dnyaya ve evrene bak asndan sonsuz
kombinasyonlar ierir. Bu eitlilik, homo sapiens trnn uzun bir sre daha varln srdrmesinin
bir garantisi olabilir.
Oysa trmz biyolojik bakmdan giderek daha standart bir kalba giriyor. evreyi denetim altna alma
ve standartlatrma yoluyla (evde, arabada ve iyerinde klima ve stma cihazlaryla ayn s, ayn tip
besin, yeme ve uyuma adetleri, ayn tip ilalar - zellikle penisilin) giderek daha tekdze ve dolaysyla
daha zayf bir tr haline geliyoruz. Ancak, btn standartlatrmaya ramen, evremizi denetlemeyi ve
deitirmeyi baarabildiimiz iin, hayatta kalma ansmz var. (Tabi, denetleme abalarmz yznden
sonunda ekolojik sistemi bozmamz ve bylece, her tr yaama olasln yok etmemiz tehlikesi de
mevcut.)
Psikolojik standartlatrma da bizim iin salksz. Baka hibir trde bu, dikkate alnacak bir sorun
deildir. Politika, ekonomi, elence, hepsi birbirleriyle balantl glerin, tekellerin denetiminde.
Grnrdeki eitlilie ramen cinsel davranlarmz, zaman ve mekn ilikilerimiz, evrene, kulara,
arabalara kar tutumumuz... her ey nceden saptanm standartlarla uyum halinde olmak zorunda.
Bu durumda, insan davranlarndaki eitlilik, cinsel faaliyetlerden tutun da dnce biimlerine
varncaya kadar, her bakmdan tek-ynl olma yolunda. zgrlk, g merkezleri tarafndan sunulan
klardan birini zgrce semekle snrl.
nsanlar, bir dnya tketicisinin nceden belirlenen standart normallik llerine gre deerlendiriliyor.
Psikolojik farkllamamz, hayatta kalmamz asndan, iki bakmdan nemlidir.
Birincisi, bu, totalitarizme kar bir garanti oluturur. Toplum bireysel delilie ne lde izin verirse,
kolektif delilie katlma oran o derece azalr.
kincisi, gelecek yzyllarn bilinmezliine kar bize yardmc olma asndan. Bilgi patlamasn,
sonsuzlukla ve uzaydaki bilinmeyenlerle giderek derinleen maceramz
dikkate alrsak, bireysel delilii mmkn olduu kadar ok korumamz gerekir. Robotlar ve en
gelitirilmi bilgisayarlar bile, nceden bilinmeyen olaylar karsnda tepki gstermekte tmyle
baarsz kalabilir. Bireyin ifade potansiyelinin zirveye trmanmasna frsat veren bireysel delilik, trn
deiik durumlara tepki gsterme ve onlar zerine yeni bir ey kurma becerisini ve yaratcln da
arttrabilir.

IX
Yirminci yzylda deliliin ve zgrln standartlatrlmas, yaamn kendisindeki younluk
duygusunu ortadan kaldrmaktadr. Artk, hibir ey derinlemesine duyumsanmyor. Derinlie vakit yok.
Tm deneyimler, uarcasna yaanmaldr. Deneyimler artk tanr mallar gibidir - alnr, atlr, canmz
ektiinde kullanlrlar. Yirminci yzyl deneyimi, maazadan bir ey satn almak gibidir.
Dostoyevski'nin, bir kz ocuuyla giritii cinsel iliki yznden derin bir sululuk duygusuyla ac
ektii sylenir. Vicdan azabyla kvranyordu Dostoyevski. Oysa bugn seyahat acenteleri seks turlar
dzenliyor. Manila veya Bangkok'a uarak ocuk fahielerle istediiniz kadar cinsel iliki kurup huzur
iinde evlerinize dnebiliyorsunuz. Tketilen deneyim ruhu kreltiyor, vicdan yok ediyor.
Yukardaki seks turizmi rneinde olduu gibi, insan iin, zel olarak hazrlanm evrelerde hemen
hemen her eyi deneme olana giderek artyor. Haz turizmi sayesinde insan Haiti'de bir byclk
trenine katlabilecei gibi (kurban etme trenleri de buna dahildir), Kuzey Kutbu yolculuuna da
kabilir, bir ngiliz maliknesinde feodal beyler gibi de yaayabilir, vesaire vesaire. Genelde, size iyi
vakit geireceinize, zevk alacanza, heyecan duyacanza dair garanti bile verilir.
Kontroll deneyimin totalitarizmine bir hayal gc yoksunluu elik eder. Bat'daki k lokantalarda
bile, yemek listesi ve garson, bir cezaevindeki itzkle gardiyana benzer. Bu yemein yannda iki
sebze alabilirsiniz, Bu mnde salata yoktur. Cinsel ilikilerimizde de sonsuz bir deneyim zenginlii
yerine, bin bir trl seks ara-gereci, seks makineleri, vibratrler ve zevk hissimizi standartlatrp
snrlayan eitli maddi objelerle kar karyayz. Ya da, sapk mym beni yanl anlarlar korkusuyla
istediimiz gibi dokunamayz, seviemeyiz bile.
Yemek yemek, seks, delilik, bunlarn hepsi kategorilere indirgenmitir. Topyekn deneyim diye bir ey
yok artk. , Snrlanm, ok seenekli bir listeden belirlenmi bir deneyim rneini semeyi yeliyoruz.

X
Deli, uygarln anti-kahraman olacaktr. Standartlatrma ve totalitarizmin her yere ve her eye nfuz
etmesine ramen hl deli olmay baarabilenler, gerekten ok gl ve esiz bireylerdir. Deli
szcn hafife almamal, nk bu ayrcalk pek az insana verilebilir. Beraberinde ok byk aclar
getiren bir ayrcalktr bu. Bu aclar nadiren hafifletilebilir. Deli ylesine yalnzdr ki tuttuu yolda, dnya
ve evrenle duygu birlii iinde olsa bile, vg ve cezann da . tesindedir o.
Hepimizin iindeki totalitarizmin zerine kurulu olan totaliter devletin karsnda, deliler tek bana.
stelik biyokimyasal teknoloji ve genetik mhendisliinin tehdidi altnda. Kendimizi koruyamayacaksak,
hi olmazsa brakalm deliler deliliklerinde zgr kalsnlar. Trmzn bu hline mensup olmann
acsn eit eit hapishanelerimizde deil kendi d ve davranlarnda yaasnlar.

31 Ekim 1986, Marburg















BURADA YER, URADA UYURUZ
V























































Kontes: Ama niye bu kadar ok iiliyor?
Antonio: Bizi yabani hayvanlardan ayran ey budur Madam; susamadmz zaman imek ve canmz
istedii zaman sevimek.
Beaumarchais












I
Yzylmzn klasik ev/apartman birimi eitli blmlere ayrlmtr. Her alan, bedenin belirli bir
fonksiyonuna gre ayarlanmtr. Bylece, oturmak iin bir oturma odas, yemek iin yemek odas,
uyumak iin yatak odas, ykanmak ve barsaklar boaltmak iin banyo, yemek piirmek iin de bir
mutfak vardr.
ada mimarinin buna tepkisi, hi olmazsa duvarlar amak, daha dorusu onlar ykmak oldu;
bylece meknlar arasnda mmkn olduu kadar insani temas kurulmas salanacakt. Ama, meknn
kullanm hl totaliterdir. Nerede ne yapacamz, hatta neyi nasl yapacamz bize bildirilir. ada
yaama mekn, bedenin eitli fonksiyonlarna karlk decek biimde hayatmz blmlere ayrr ve
ynetir; halbuki insan bir btndr ve ok fonksiyonlu bir organizmadr.

II
Meknn en etkili biimde kullanld apartman dairesi modeli, totaliter bir dzenlemeyi yanstr. Bu
plan, milyonlarca insann tpatp ayn hareketleri yapp, tpatp ayn evreye tbi olarak yaamas
sonucunu dourur. Meknn bu zel dzenlemesi neyin nerede yaplacan dikte ettiinden, ayn at
altnda yaayanlarn birliktelik duygusunu da ortadan kaldrr. Mekn kullanmn deitirmeye ynelik
yaratc giriimleri engeller. Her eyin yerinin belli olmasyla, evrede bir dzen duygusu yaratarak,
sahte bir gereklik rnei koyar ortaya. zetle, bir asker iin kla neyse, vatanda iin de apartman
dairesi odur. Kla, kaytsz artsz bir disiplini alamaya yarayan niformann bir uzantsdr. Ayn ey,
bugn iinde yaadmz meknlar iin de geerli. Bizler, iinde yaadmz yzylda, apartman
klalarnda oturan siviller haline geldik. zellikle, meknn her kesinden azami yarar salanan yeni
tip apartmanlar, yaama mekn totalitarizminin en ar rnekleri. Dardan ieriye gz atldnda,
hemen hemen btn apartman dairelerinde TV aygtlarnn ayn yerde durduu gze arpar.
Televizyon seyretmek iin oturulan kanepe de hep ayn yerdedir. Tpatp ayn yerlerde yemek yer,
barsaklarmz boaltr, cinsel ilikide bulunuruz. Herhangi birimizin, hi tanmad bir apartman
dairesine girip, sanki yllardr orada oturuyormu gibi her eyi yerli yerinde bulmas iten bile deildir.
Gnmzn yaama meknlar, skinlerinin bireysel ve kltrel farkllklarn yanstmyor artk. Bu
totaliter yaama meknlar araclyla, insann kiiliini evresine yanstmasna ynelik tm yaratcl
kreltilmi, yok edilmitir.

III
Yirminci yzyln totaliter evleri, mekn fonksiyonel biimde dzenlemelerinin yan sra, zgrln
kendini en ok hissettirdii meknlardan da yoksundurlar. Eskiden hemen hemen tm evlerin, tavan
aras, kiler ya da bodrum gibi gizli yerleri vard. Pek ok insan iin tavan aras bir yn zengin, lgn,
nostaljik, gizemli armlar uyandrr hl. Tavan aras sadece mkemmel bir dzensizlik ortam deil,
ayn zamanda bir kuaktan tekine uzanan tarihsel sreklilie iaret eden bir yerdi. Bir zamanlar
yaam olanlardan arta kalan bir yn teberi, gazeteler, mektuplar, fotoraflar: Hepsi de, her eyin
bir zamanlar nasl olduunu gsteren tanklard. Tavan aralar, tarihi abucak hayata, gnmze
getirebilirdi. Onlarn varl bizi ann gereksinimlerine gre biimlendirmeyi amalayan totaliter devlete
kar bir nemli bir tehditti. Tavan arasnn yok edilmesi, evin iinde barnan tarihin silinip atlmas
demektir. Nineden kalma oyuncak aynn tek bana yatak odasna yerletirilmesi ya da eski bir
fotorafn erevelenip oturma odasna konmas, tarihin saptrlmasndan, bir anakronizmadan baka
bir ey deildir.

IV
Bamz dinleyecek bir kemiz bile yok. Dardaki baskdan kaabildiimizde, bu kez de katmz tek
ilevli meknn, evimizin tutsa oluyoruz.
levlerine gre blmlenmi evler, iinde yaayan aileyi ya da insanlar birbirinden ayrr. Ayn
meknn ok ilevli kullanm ise aileyi bir arada tutar. Geleneksel sve mutfaklarnda, anne ve
ocuklar bulak ykarken babann rahata piposunu tttrmesi, sonra da ekerleme yapmas iin bir
tahta sra vardr. Burada nemli olan ekerleme yapan kiinin cinsiyeti deil, insanlarn bir arada
bulunmasdr. Yirminci yzyln kullanl mutfanda byle bir sraya yer yoktur. Bu, yirminci yzyln,
kadn bulaklar ykarken erkein uyumasna kar olduu anlamna gelmez. Bu sadece, meknn, oray
kullanan insandan ok ilgili ilevin gereklerine gre dzenlenmi olmasndandr.
Srat, kullanllk ve ilevsellik evde ylesine nem kazand ki, artk insan mhendisleri etkili yaama
meknlar tasarlarken zaman ve hareket aratrmalar yapyorlar; tpk denizalt ya da uaklar iin pilot
mahalli tasarlar gibi. Bteleri elverdii takdirde, modern kar-kocalar iin ayr banyo daireleri bile
tasarlanyor. Bir zamanlar, bir baka yaam dzeninde, tahta banyo fs herkesin gz nnde durur,
aile bireyleri nee ve sevecenlik iinde birbirlerini sabunlarlard.
Mahremiyet bile, bize, dzenin llerinde ve o llere uygun meknlarda yaanacak biimde empoze
edilmitir. Artk, mahremiyetimizi yaayacak kiisel meknlardan da yoksunuz. rnein, ocuklar ana
babalarn yatt meknlardan zellikle uzak tutulurlar. ekirdek aile byle konular konumaktan bile
ekinir, bu ii uzmanlara havale eder. Bylece, kapal kap politikas gden toplumlarmz, cinsel eitim
diye adlandrdklar bir alana da girmesi iin devlete kaplarn am olurlar. ocuklarmza seksin ne
olduunu anlatmak bylece merkezi iktidar biriminin -devletin- grevi haline gelir. Devlet gzetimi
altndaki cinsel eitimin ise sevgiyle hibir ilikisi olmad ok ak.

V
Odalar, sadece ilerinde ne yapacamz belirlemekle kalmaz, ayn zamanda, hem hislerimizi hem de
bakalaryla olan ilikilerimizi etkilerler. Gn ortasnda alma odasnda oturuyorsanz, dndnz
ya da felsefe yaptnz kabul edilecektir. Oysa, ayn eyi yatak odasnda yapmanz, istirahate
ekildiiniz ya da dpedz tembellik ettiiniz anlamna gelebilecektir. Her odayla balantl duygular ve
koullandrmalar vardr. Byle bir koullandrma, herhangi bir konuda derinlemesine dnmekten ya
da bakalaryla daha derin ilikilere girmekten alkoyar insan. levlerine gre ayrlm eitli odalar,
tm dnceleri, konumalar, duygular ve ilikileri, gzetilen ileve mmkn olduu kadar yakn
tutar. Odadan odaya gemek, zihni dzeneimizi deitirir. Bir lkeden ya da bir kltrden bir
bakasna gemek gibi bir eydir bu. Her odada baka bir ilevimiz vardr. Buna uygun olarak bizler de
meknn totaliter yaps tarafndan blnr ve ynetiliriz. Oysa, nceden tanmlanmam bir meknda
zaman geirmek, bizi zgrletirir. Bu durum, kendini gzleme frsatn da verir insana. nsan, mekna
egemen olabilir. Kii, mekndan byktr. Ayn mekndan eitli ekillerde yararlanmay rendike,
insann yaratclna ve yeteneklerine frsat tannm olur. levlere ayrlm meknlarn kiiye
hkmetmesi yerine, kii ayn mekndan sonsuz yararlanma biimleri yaratr.
Yaama meknnn dzenlenmesi, duygularmza da hkmeder. Baka bir eve gittiinizde yatak
odasna kabul edilir-seniz, hisleriniz, oturma odasnda karlandnz zamankinden farkl olacaktr. Ayn
ekilde, mutfaa buyur edildiinizde de bambaka duygular iinde olacaksnzdr. Buna uygun olarak,
sohbet konusu, ilikinin snrlar, kendinizden ok mekn tarafndan belirlenmi olacaktr. Yemek
odasnda uygunsuz saylan baz sohbetler, oturma odasnda pekl elenceli saylabilir. Yatak odalar
oyun bozanlk yapar - herkesin kendi yata vardr. Birka dakika nce oturma odasnda ya da yemek
masasnda birbirine ok yakn oturan, samimi olan, konuma srasnda birbirine dokunan kiiler, imdi
duvarlarla birbirinden ayrlmak zorundadr. nk yatak odas mahremiyeti im eder. Seksi im eder.
Burada oturma odasndaki ayn yaknlkta oturmanz baka armlara yol aar. Hatta bu yzden
insanlar, hi tanmadklar kiilerle diskolarda ya da balo salonlarnda ok samimi bir ekilde dans
edebildikleri halde, kendi evlerinin iinde, stelik kendi dostlaryla byle samimi, hatta yakn bile
olamazlar. Yoksa yanl anlalr!

VI
Davranlarmzn ou konusunda, trmzn yok olmasn salayacak bir yol izlediimiz sylenebilir.
amzn standart apartman dairesi birimi bunun bir rneidir, igdsel davrann rn olan bir ku
yuvas bile, dnyann drt bir yannda ina edilen blok apartmanlara kyasla daha ok eitlilik ieriyor,
doal evreden yararlanmay daha iyi beceriyor.
Gnmzn yaama birimleri, bize belirli eylem kalplar ve onlara elik eden tekdze zihin dzenekleri
empoze ediyor. Deiim ve eitlilik gstermeyen bir evre, sadece bireyi kreltmekle kalmaz,
trmzn geliimini de olumsuz ynde etkiler. Yaama meknmzdaki totalitarizm, saptanm
standartlara tutsaklmzn simgesi olmakla kalmayp, trmzn varlna bir tehdit de oluturuyor
olabilir.
Ayn meknda yenilen, iilen, mzik dinlenen, dans edilen ve kanepelere uzanlp felsefe tartlan son
Roma sempozyumlarndan bu yana 2000 ksur yl geti.

6 Kasm 1986, Marburg























































KAHRAMANLAR TOTALTERDR
VI























































Nedir taht? Kadifeyle kaplanm yaldzl bir para tahta.
Devletim ben. Burada halkn temsilcisi yalnzca ben'im.
Hata yapm olsam bile, beni halkn iinde eletirmemeliydiniz.
nsanlar kirli amarlarn evde ykarlar. Fransa'nn bana olan ihtiyac, benim Fransa'ya olan
ihtiyacmdan daha fazla.
Napoleon Bonaparte

















I
Tarihimiz, zgrlkten kanma yolunda bir abadan ibarettir. ounlukla, direnmek ya da
yaratmaktan ok, uyum salamaya almzdr. O direnen, bir ey yaratan ve hatta bu uurda
yaamlarm feda eden birka kii, bizim olamadmz her eyi iinde toplayan bir yalana, bir
sylenceye dnyor. Bu yalanlarn somut temsilcisi olan kahramanlar, bizim tutsaklk arzumuzun
birer kantdr. zgrlk iinde yaamaya cesaret edemediimiz iin, bu ii tapndmz kahramanlara
havale ediyoruz. Kahramanlar, iimizdeki totalitarizmin karakteristik rnekleridir. Onlar ayn zamanda,
totaliter ynetimler iin de vazgeilmezdirler.

II
Tm toplumlarn, gruplarn, dinlerin, hareketlerin kendi kahramanlar olmutur. Sovyet htilali'nin
kahraman Lenin, mumyalanm, Kzl Meydan'da yatmaktadr. Bu mumyalanm cesedin belki de
Lenin'e ait olmadna ilikin sylentiler bile vardr. Yirminci yzyl, mumyalamann gizlerini eski
Msrllar kadar bilmiyor. Neden, tarihin ve ynlarn gcne inanan bir sosyalist devlet, bir kahraman
canl tutmaya bu kadar zen gstersin? Kapitalist devletlerin de kendi kahramanlar vardr, ama onlar
genellikle zel bask yntemlerini glendirmek iin bu kahramanlar tketim maddeleri gibi deitirip
dururlar. Kapitalist devletler, kahramanlar icat eder ve retirler, sonra da gnn birinde kitle iletiim
aralarnn baarl ve denetimli bir manevrasyla onlar ldrverirler. Dinlerin de kahramanlar vardr.
nan sahipleri kendi kahramanlar adna.yemin ederler, onlar uruna lrler ve ocuklarn onlarn
adna kutsarlar.
Eer alt bin yldan beri sregelen uygarlklar boyunca, iddia ettiimiz gibi, daha eitimli toplumlar
aamasna geldiysek, neden hl bylesine hayattan kopuk tek boyutlu kahramanlarmz var? Bu, hem
kendi totaliter eilimimizden hem de dzenin bu eilimimizi smrme ihtiyacndan kaynaklanyor.
Halk masallarndaki efsanevi kiiler, egemen dzenin yaratt kahramanlarn tersine, her zaman
sradan evrelerde gndelik ilerle yz yze gelirler. ou, szde zaaflaryla sergilenir. Zaaf szcn
kullanmamz bile, genelde benimsediimiz kahraman imajnn totaliter olduunu gstermeye yetiyor.
Yoksa, hepimizin ortak ve normal bir zelliini betimlemek iin bir eksiklik olduunu im eden zaaf
szcn kullanmak niye?
Eski Yunan, insani zaaflar olan mitolojik tanrlaryla ok daha zgr bir toplumdu. O her eye kadir
Zeus, klbk bir kocayd. O zamandan bu yana kahramanlar ok yol kat etmiler ve giderek bizi
yneten glerin gdmne girmilerdir.

III
Kahramann insani yan, totaliter dzenin iine yaramaz. Bizim de insani olana fazla bir saygmz
yoktur. Saygy kahramana gsteririz. Kahraman insan deildir. Kahramanlk eylemi ve onun
halesinden yansyan eyler dnda, kahraman hakknda ne denli az ey bilinirse o kadar iyi olur.
Totaliter dzen, tek eylemli kahramanlarn, insanlamadan ve yallk vb. nedenler yznden utan
verici hale gelmeden nce kamuoyunun gz nnden eker. nk kahramann canl tutulabilmesi
iin, sadece insanlarn imgeleminde yaamas gerekir. Bu yzden kahramanlar, daima gerekte
olduklarndan daha byk olarak dlenirler. Bir kahramanla karlatmz zaman, en olaan
tepkilerimizden biri, onu dlediimiz kadar byk bulmadmz iin hayrete dmek olur.
Teknolojinin kullanm, dzenin kahramann istedii gibi elinde oynatmasn kolaylatrmtr. Gnmz
kahramannn imaj, zellikle televizyon ve fotoraflar araclyla denetleniyor. Halktan bir kiinin,
kahramann bizzat kendisini grebilmesi ya da onu gerekten grm olan biriyle tanabilmesi iin
aylar (gelecekte belki de yllar) geebilir. Kahramann, kahramanlyla ilgili olmayan gnlk yaants
sansre tabidir. Biz genellikle, kahramann horlamas, annesiyle srtmeleri, akalar, nefesinin
kokmas, yznn kzarmas hakknda hibir ey bilmeyiz. Sabahlan nasl bir ruh hli iinde
uyandndan hi haberimiz olmaz. Bu tr ayrntlar, kahramann insnilemesinin balangc,
dolaysyla lm demektir. Skandal szc, kahramanla ilgili olarak kullanldnda, genellikle, onu
insan olma durumunda su st yakaladmz anlamna gelir. Kendimiz yaptmz halde
kahramanmzn yapmasna izin vermediimiz pek ok ey -iki imek/kumar oynamak/zin ilemek ya
da glmek/yalan sylemek/kzarmak gibi- iimizdeki normali bir zaaf olarak grdmzn kantdr.
kiyzllmz kahraman yaratp tecrit etmemizle bitmiyor. nsani zaaflar gsterdii iin, dnde
de onun stne ullanyoruz. Sadece insan olduumuzu dndmz oranda bir kahramana
gereksinme duyuyor ve onun gcn yceltiyoruz.
Kahramanlar, doal olan rtbas etmekte kullanlrlar. Toplumun ve insann ikiyzl yaradl, bizim tek
boyutlu kahramanlarmza yanstlmaz. Kahramann tersine, bizler elikili eyler yapabiliriz. Kahraman
ise kararl ve tutarl olmaldr.
Bir lkede hain saylan biri, baka bir lkede kahraman saylabilir. amzda bu zellikle Sovyetler
Birlii ve ABD iin geerlidir. Ama, her iki toplumu da zgrlkten yoksun olmakla sulayan biri
(Stalin'in kz Svetlana gibi rnein; nce lkesini terk ederek ABD'ye snm, sonra yeniden Sovyetler
Birlii'ne ve en sonunda ngiltere'ye gemiti) hibir toplumun kahraman olamaz - nk tm
toplumlarn sahte kahramanlar vardr. Kahramanlar, bir McDonald's hamburgeri kadar ak seik
tanmlanm ve standartlatrlmlardr. Kahraman tm ayrntlaryla, bir toplumun tm nyarglarn ve
deer yarglarm karlamak zorundadr. En byk Hristiyan kahraman sa'y ele alalm. Tasvirlerinde,
ten ve gz rengi, grntsnn sergilendii yere gre deiir. Bylece, skandinavya'da sa mavi gzl
sarn bir Sakson iken, Akdeniz'de esmer tenli bir Sami'dir. Ka Hristiyan, gerekte olmas gerektii
gibi snnetli bir sa hayal eder? Bir kahramann tm nitelikleri, ynetici snflarn, iktidarlarn ideallerini,
deer yarglarn, doktrinlerini karlamaldr. Kahramann mulak, belirsiz, kukulu yanlar olmamaldr.
Bize kahraman olarak sunulanlar temsil eden tm imgeler totaliterdir.
Kendimizi olduumuz gibi kabul edinceye dek bizi tutsak edecek kahramanlar. Spermenler ve tanrlar
yaratmaya devam edeceiz. zgr toplumda kahramanlara yer yoktur. zgr insann kahramanlar
olmaz.

IV
Kahraman olmaynca, bizler, birer bireyiz. Kahramanlarla birlikte ise bir grup oluturuyoruz. Gruplar
uyum yeteneine sahiptir ve yasalar vardr. Bireysel olarak yaarz, oysa kolektif olarak ancak
varlmz srdrrz.
Kediler yazn tylerini dker, kn kaln bir posta brnrler; bu, kedinin hayatta kalmay
srdrebilmek iin evreye uyma srecidir. Toplumsal mevsim dnmleri karsnda biz de,
kahramanlar ve ideolojileri deitirmek suretiyle ayakta kalabiliriz. Nasl ve ne kadar deieceimiz, bir
halk yn olarak, itaat etme ve uyum salama eilimimizin bir fonksiyonudur. lkelere dayanarak
direnmek, trmzn yaamn srdrmesi bakmndan bir anlam tamaz. Topluca uyum salamak
suretiyle varlmz srdrrz. Ancak bireysel olarak kendimizi kabul ettirmek suretiyle yaarz.
Kendimize inanmadka, bireyselliimizi vurgulamaya gcmz yetmedike, grubun ard sra
srkleniriz.
Psikolog Asch yle bir deney yapmt: Biri dierinden bariz bir ekilde daha uzun olan iki sicim
parasn, deneye tbi tutulan kiinin de grebilecei ekilde bir grup insana srayla gstererek uzun
olan semelerini istemi, sonra da ayn soruyu denee sormutu. Kendilerinden nceki kiilerin hepsi
ksa sicimi setiinden (deney tasarm gereince), btn denekler de uzun sicim diye ksa olan
gstermilerdi. Deneyden sonra hepsi, setikleri sicimin daha ksa olduunu bildikleri halde, grup
kararma uyduklarn aklamlard.
Gaddarca fiziki g kullanan bir polis devleti mi yoksa psikolojik denetime bavuran bir devlet mi? Bu,
totalitarizmin trne baldr. nemli olan, bizim ona uyum salamamzdr. Kahramanlara ise yalnzca
itaat etmekle kalmyor, sorgusuz sualsiz izliyoruz. Sirk hayvanlar gibi itaat etmiyoruz tabi.
elikilerimizi grmemek iin, yaptmza aklc bir klf uyduruyoruz. Dengesi bozulmu bir demok-
rasinin hemen akabinde gelen bir askeri diktatr, gzden dm siyasal partilere daha birka hafta
nce ye olan, bu partilere oy vermi olan insanlar tarafndan younlukla alklanr. Korkuyoruz, itaat
ediyoruz ve ayakta kalyoruz.
Adorno, Horkheimer ve Frankfurt Okulu, insanlarda ya demokratik ya da otoriter bir kiilik bulmaya
altklarnda, tmyle yanlgya dmekteydiler. Onlarn almalar, II. Dnya Sava'ndaki taraflar
yanstyordu. Faistlerin otoriter kiilie, faizm kartlarnn da demokratik bir kiilie sahip olduklarm
iddia ediyorlard. Bu kadar basit. Kuzey Amerika'da daha sonra yaplan aratrmalar gsterdi ki, onlarn
demokrat sand Amerikallar, savatan sonra bile, Almanlarn sava ncesinde olduundan daha da
fazla Yahudi dmanydlar. Ktlk, dmann zelliklerinden ya da kiiliinden ok, hepimizin iindeki
dman kavram iinde sakildir.
Bronfenbrenner, rnein Amerikallarn ve Ruslarn birbirleri hakkndaki dncelerinin tpatp
eletiini gsterdi. Her ikisi de birbirini ayn ktlklerle tanmlyorlar. Dostoyevski, bizim hem iyi hem
kt olduumuzu gstermiti. Bir adm daha ileri giderek, neysek oyuz diyebiliriz. Kahramanlar, biz
neysek o deiller.

V
Kahramanlar ylesine totaliterdir ki, bir kez yaratldktan sonra, ldkten sonra bile sorun olmaya
devam ederler. Totaliter bir toplum, kahramann belirli bir dneme zg koullar iinde yaratr ve
tanr. Liderlerin deimesi, gemiteki baz kahramanlarn terk edilmesine yol aar. Sovyetler Birlii
bunun tipik bir rneidir. Kremlin'in evresindeki mezarlk duvar, bir zamanlar yaz boz tahtasna
dnmt. ktidar yapsndaki deiikliklere uygun olarak, kahramann mezar kaldrlyor ya da geri
getiriliyordu.
Kahramana birtakm eylemler izafe ettiimiz, sonra da seyirci koltuuna geip oturduumuz gerei,
bu kahramanlar alaa edildiinde ya da ldnde ak seik ortaya kar. Kahramann yiitliklerine
nasl uyum salamsak, onun dne de ayn ekilde uyum salarz. Kahraman glyken onu
destekleriz, zayf olduunda da onu terk ederiz. Kahramann ykselii ya da dnn yaptklaryla
hibir ilgisi yoktur. Her iki durum da, bizim onu grme biimimizle ilintilidir.
Milyonlarca insan tarafndan yceltilen bir kahraman bir gecede ayn milyonlar tarafndan terk
edilebilir. Tarihte bunun birok rneini grdk. Yaadmz yzylda bunun belki en belirgin rnei,
in Halk Cumhuriyeti ve Bakan Mao'dur. Neredeyse bir gecede (ama lmnden sonra) onun temsil
ettii her ey yeni ynetim tarafndan karaland. Bir milyar aan nfusuyla dnyann en kalabalk ulusu
da bunu tmyle onaylad, en yakn destekileri ve kars dahil. in'in politikasnda ve ynetiminde
kkl deiikliklere tank olduk. Daha nce fanatike el sallayp, kendilerinden geerek Mao'nun Krmz
Kitap'ndan zdeyiler okuyan ayn bir milyar insan, Mao'nun neredeyse tam kart olan bir lideri
alklamaya balad.
Kahramanlar her eyin daha iyiye gidecei kandrmacasna dayanarak, halka mesajlar vermekte
kullanlrlar. Bylece, yeni vergiler konmasndan tutun da savaa girmeye kadar pek ok meselede,
halka seslenirken hep en byk kahramann imaj kullanlr. Liderler radikal politik deiiklikleri kabul
ettirmek iin kahramanlardan medet umduklarnda, kahraman biimden biime sokma parodisi btn
glnlyle ortaya kar. imize gre ulusal kahraman Atatrk'n, George Washington, Lenin ve
Hitler'le kyaslandna tanz tarihimizde. Her seferinde, Atatrk'n ve dier byk liderlerin imajlar
bir araya getirildi; aralarndaki benzerlikler gerek akademisyenler, gerek politikaclar tarafndan
tartld. Biz bu maskaraln hem yaratcs, hem de seyircisiyiz.
ar'lar ne olursa olsun, kahramanlar kanlmaz olarak ve ister istemez, totalitarizmin glerine
hizmet ederler.
Bask glerine kar kan bir kahraman, kahraman hviyetinden tr, bizatihi bir bask aracdr.
Byle bir kahramana rnek olarak Spartacus'u gsterebiliriz. Bakalarm ancak lme gtrmtr.
Spartacus'un idamyla Romal gler, asi gleri yok edebilmilerdir. Spartacus gibi, Che gibi
kahramanlar kurulu dzenin gereksinmelerini karlarlar. Kkrtcdrlar. Renkli kiilikleri, uzlamac
olmayan tutumlaryla, smrlenlere ekici grnrler. Smrlenlerden birka (kahramann ars
zerine) kahramann ardna taklr. Sonunda hepsi birden yok edilir. Muhalefet yattrlm, daha
kts halkn direnci krlmtr.

VI
Kahramann her dilde, her kltrde, her dinde olumlu armlar vardr. yi bir eydir kahraman
olmak. Sekizle on iki ya aras ocuklarn hepsi kahramanlk yklerinden holanr. Bu kahramann
kovboy, futbolcu, asker, gangster ya da bale danss olmas nemli deildir. ocuklar onlara hayranlk
duyar, gndzleri kahramanlk hayalleri kurar, geceleri ryalarnda kahraman olurlar.
Gerek dzen gleri, gerekse muhalefetin eitli gleri, ocuklardaki bu karakteristik zellii krkler,
besler ve smrrler. Yazarlarn kahramanlk ykleri yazmakla grevlendirirler. Komnistler, halk
dmanlaryla savaan cesur ocuklar zerine''ykler yazarlar, kapitalistlerin sfrdan milyarder olan
kahramanlar vardr. Cizvitler, ermilerin yaam yklerini anlatrlar. Ulus devletler, kendi kurtarclarna
tapnrlar. Sporcularn, aktrlerin, arkclarn menajerleri, temsilciliini yaptklar kiileri pazarlarken o-
cuklar ve genleri cezbetmeye dikkat ederler.
Totaliter ynetim iin, ocuun zihnini bir kahraman araclyla ele geirmek ya da rehin almak son
derece nemlidir. ocuk, belirli bir deerler sistemini ve ideolojiyi, kahramanlar araclyla sorgusuz
sualsiz kabullenir, kendine mal eder. Yetikinler olarak da, ounlukla ocukluumuzdaki ballklarmz
srdrrz.

VII
Kahramanlar insann grn snrlar. Askeri niforma gibidir kahramanlar. Genler (bazen yallar
da) onlar gibi olmaya alrlar. Onlara yknrler. Hepimiz, kahramanlarn okuduu btn kitaplar
okuruz. Kahramanlarmzn giyindii gibi giyinir, onlar gibi konumaya zeniriz. Onlar iiyorsa ieriz,
imiyorsa imeyiz. Kahramanlar, insann tm zgrln elinden alrlar. Nasl yaayacamz bize
dayatrlar. Tm kahramanlar totaliterdir. Sonsuz yaratclk potansiyelimizi hadm ederler. zgr bir
insann kahramanlar olamaz, nk kahraman statkoyu simgeler. Taklit edilmesi gereken bir modeli
simgeler. Kahraman yaratma zlemi, hepimizin iindeki totaliter eilimi, gl bir kiiye gnll olarak
boyun eme ihtiyacn gsterir. Kahramana duyduumuz gereksinim, kendi iimizdeki gvensizlikten
doar. ster muhalefette, ister iktidarda, ister bala km, ister ite olalm, hepimiz bir bakasndan
(sayg duyulan bir meslektamzdan tutun da kendisi de bir tr kahraman olan Tanr'ya kadar) neyi,
nasl ve ne zaman yapmamz gerektiine ilikin bir iaret bekleriz.
Amerikal bir sosyalist lider, bir ii kongresinde bir gn, Ben sizi sosyalizmin kaplarndan ieri
sokabilirim, ama bir bakas, sizi ayn kolaylkla dar karabilir, demiti. Kahramanlar, bizi
sakatlayarak ynetirler. Totaliter bir toplum, kahramansz olamaz. zgr bir toplum ise kahramanlarla
var olamaz.

7 Kasm 1986, Marburg
































ENFORMANYAKLIK
VII
























































leride herkes on be dakika iin mehur olacak.
Andy Warhol





I
Gazeteler, radyo ve televizyon, bize dnyada olup bitenler hakknda bilgi verir. Enformasyon gtr,
der bir zdeyi. Haber aldmz oranda gcmz artar. amzn eilimi de, giderek daha ok bilgi
sahibi olmak ynnde. Ancak bu da bilgi iinde boulmamza yol ayor. Ar haber ve bilgi bolluu,
bizi her trl bilgi ve habere kar duyarszlatryor.
Televizyon yaynlarnn, ABD'nin Vietnam'dan ekilmesinde etkili olduu dnlr bazen. Sava,
oturma odalarna kadar getirilmi ve insanlarn dehete kaplarak, lkelerinin bu ie karmasna kar
kmalarna neden olmutur. Ama o gnden bu yana yle ok savalar, yle ok alk, yle ok iddet
grdk ki, televizyonun Vietnam etkisi artk ortadan kalkt.
Kitle iletiim aralarnn gerek haberlerin datm, gerekse ierii asndan oynad rol, alglamay
derinletirmek ve niteliini ykseltmekten ok, haberlerin hzn ve niceliini vurgulama
dorultusundadr. Daha bir haberi anlayp, onu belirli bir balama oturtma frsatn bulamadan bir
sonraki haberle karlayoruz. O haber de annda yok olup yerini bir bakasna brakyor.
Her yeni olayla tarihin, tecrbenin ve bilgeliin saduyusundan yoksun olarak gitgide atomize oluyor,
akna dnyoruz.
Yirminci yzyln szde enformasyon toplumu, belki de nceki yzyllarn tm toplumlarndan daha
zayf bir bellee ve tarih bilgisine sahip. Sansr ya da bilgi maniplasyonu yznden deil,
iittiklerimizi, grdklerimizi Ve okuduklarmz sememize izin vermeyen bir haber bombardmanyla
kar karya brakldmz iin. O kadar ok haber var ki gnlk yaammzda, adeta arka planda bir
grlt halini alyor haberler. Tpk hzl besin, hzl seks, hzl kltr gibi, hzl haber de totaliter
nitelikte. nk insanlar artk ayrm yapamayan duyarsz bir toplum olmaya yneltiyor.

II
Toplumun birok kesiminde, gndelik meseleler gndelik hararetli tartmalar srp gider. Ne var ki,
bu meseleler genellikle ok ksa mrldr. Sk sk deiirler. Sorunlar nmze geldike, nmze
getirildike biz de onlar hararetle tartr dururuz. Yani, meselenin kendisinin tarihi ve genel
boyutlarndan ok, o meselenin gnlk tartmalaryla urarz. Mesele gnlk olaydr, ancak bu
gnlk olaya tarihi nem tayan bir olay gzyle de baklr. Ne var ki daha bir hafta nce olan ve
elbette tarihi nem tayan bir baka olay, kolektif benliimizde fzla yer tutmaz. Hatta kimi zaman
dnk gazetenin manetleri bile unutulup gitmitir. Tarihi mesele denen ey annda uup giden bir
olaydr aslnda. Gn abartarak gnlk olaylarla rl hapishaneler ina ediyoruz kendimize. Tarihi
srecin anlamn gzden karyor, gemii belleimizden siliyoruz. Bu, bize stnlk duygusu veriyor.
Benciliz, kendimize tapmyor ve yalnzca bugnle ilgileniyoruz. Gne hakim olduumuzu sanarak tarihi
etkiliyor ve denetliyormu gibi yalanc bir duyguya kaplyoruz.

III
Haber ve bilgiye boulmu rafine totaliter toplum, tarihi silen bir toplumdur. Her ey sanki buz zerine
yazlm yaz gibidir. Geriye dnk bir dnme tarz neredeyse olanakszdr, nk biz daha
alglayamadan haber kayna abucak ortadan kaybolur. Durmadan yeni haber ve bilgilerle tka basa
beslendiimiz iin, daha nce verileni anmsama frsatmz ok azdr. Enformasyon hep annda ve
imdi verilir. O zamanki ve daha nceki ile kyaslama ansmz ya ok azdr ya da hi yoktur.
Son haberleri alrz. Biraz sonra kamuoyu yoklamalar, son haberlere anlk tepkilerimizi bildirir. Bylece,
daha komularla, hatta evde bile, fazla bir tartma ansna sahip olamadan, ne dndmz
hakknda bize bilgi verilir.
Ayrm yapmak aktif bir sretir. Hibir ayrm yapmadan haberleri izlemenin yol at edilgenlik,
kolayca ynetilmemizi ve maniple edilmemizi salar. Rafine totaliter toplumlar, ocuklar iin geerli
olann, yetikinler iin de geerli olduunu kefetmilerdir. Yeni ve hzl olan her ey dikkatimizi
uyandracaktr ve imdiki zaman vurgulamakla, gemii silecektir. Tarih bilinci az olan ya da hi
olmayan bir toplumu ynetmek kolaydr. Byle bir toplum eletirici deildir ve kurulu dzenden kolayca
memnuniyet duyar.
Szl tarihin ve gelenein silinmesi, ayrca, tarihi yarglama yeteneimizi elimizden almtr. Szl
gelenekler sayesindedir ki insanlar dillerini, kltrlerini ve tarihlerini yzyllar boyunca canl
tutmulardr. Bugn, haberleri ancak anlk koullarn balam iinde deerlendiriyor ve ona gre karar
veriyoruz. Bu koullar psikolojik adan ylesine anlk ki, bir lkede yaplan bir askeri darbeyi, dnya
dzeni balam iinde ya da o lkenin gemii iinde bile deerlendiremiyoruz. Darbe haberini, ondan
nce gelen haberle onu izleyen reklamn anlk balam ierisinde alglyoruz. O anlk duruma uyum
salyoruz. Tarihsel deerlendirme ve muhakeme duygumuz bylece ortadan kalkm oluyor.
Kaba sansrn uyguland toplumlarda tam tersidir bu durum. Bu tr toplumlarda insanlar, habere a
olduklarndan, haber bltenlerinden tat almakla kalmaz, bu bltenleri tarihsel ve siyasal bir ereve
iine oturturlar. Kaba totaliter toplumlarda, bilgilendirilmi bir halk, ynetimin varln tehdit eder.
Rafine totaliter toplumlarda ise, kendisine bilgi verildiini vehmeden bir halk, iktidar yapsnn
devamlln salamak iin elzemdir.
IV
Halk haber teknolojisi araclyla maniple etmek, dzeni denetleyen haber profesyonellerinin iyi
bildii bir itir. Bir haberi resimli ya da resimsiz sunmak, belirli sfatlar kullanmak, her habere ayrlacak
sre, btn bunlar, bizim haberi nasl algladmz etkiler. nsanlar bu maniplasyon yntemlerinden
koruyacak nlem yoktur.
Bu yntemler gizli deildir. Ancak, bu maniplasyon yntemlerinden haberdar edilsek bile, bu bilgi de
byk olaslkla, ayn hzla verilen tm teki haberlerle birlikte unutulup gidecektir.
Bir baka teknolojik gelime de haberlerin giderek yazl olmaktan ok, grsel ve iitsel yntemlerle
iletilmesidir. Elektronik gazetenin devreye girmesi, basl gazetenin gncel haber arac olarak ortadan
kalkmas ihtimalini dourmutur. Basl gazetenin avantaj, insann her zaman geriye dnme, belli bir
haberi yeniden okuma, yannda bulunan birine gazeteden bir alnt yapma, hatta bir iki kez dikkatle
okuyup dndkten sonra yayn ynetmenine bir mektup yazma ans salamasdr. Yeni teknoloji
her an deitirilip tazelenen haberlerle buna son vermektedir imdi. Haberler birbiri ardndan uup
gitmelidir, nk vakit nakittir. Haber satmak byk apta bir i. Gazeteler, radyo ve televizyon
araclyla ne kadar ok haber satlrsa, bunlarn sahiplerine o kadar ok kr getirir. (Haber olmasa
reklam olasl da dk olurdu; reklam ise kurumun krllnn daha da artmas demektir.) Olup
bitenlere duyduumuz ilgi ve olaylar karsndaki tketici merakmz, giderek daha ok ve daha sk
haber satarak para kazananlar tarafndan smrlmektedir. Haberlere gerekten annda
gereksinmesi olan yegne insanlar borsadaki gnlk dalgalanmalar ve hisse senetlerine ilikin
haberleri izleyen kiilerdir. eitli dnya borsalarnda altn karlnda dolar, buday karlnda altn,
devlet tahvilleri karlnda da buday ticareti yapan speklasyoncular iin her haber nemlidir ve bu
habere ne denli abuk ularlarsa, kendileri iin o denli iyi olur.
te yandan, hkmetler de asl haberlerini, diplomatlar ve gizli servisleri araclyla elde ederler.
Gerek haberlerin medya araclyla bize ulamas aylar, yllar srer. Bunlarn hi ulamad da olur.
rnein, ngilizlerin, Japonlarn gizli ifresini zerek Pearl Harbor'a yaplacak baskn nceden
rendiklerini, ama bu bilgiyi, ABD'yi II. Dnya Sava'na girmeye zorlamak iin kasten gizli
tuttuklarn, kamuoyu olarak bizim renmemiz krk yl akn bir sre ald.
Matbaa, kitle haberlemesinin balangcm oluturdu. Bu sayede, kamuya ulaan enformasyonun
standardize edilmesinin yan sra, yneticilerin, bu enformasyonun kaynan denetleyerek ieriini
belirlemeleri de salanm oldu. Bask teknolojisi, daha ok insann, daha ok haber almasn salad,
ama ayn zamanda, sansr ve denetleme aralarn da salam oldu. rnein, New York Times'n
slogan, Baslmaya uygun tm haberlerdir. Tm haberler deil, ancak baslmas uygun tm
haberler. Bask makinelerinden nce haberler, dilden dile dolard. Bir bakma, insan says kadar
gazete ve gazeteci vard. Olaya tank olanlarn anlattklar ve tepkileri, insanlarn kolektif enformasyon
kayna oluyordu. Haberler, gerekten insanlar tarafndan, insanlar iin veriliyordu. Medya uzmanlar
ve teknoloji, kurulu dzenin haberler ve enformasyon zerindeki denetimini kolaylatrd. Kitle iletiim
aralar ve enformasyon denetimi yoluyla dnya hzla tekdzeleiyor. Diller, kltrler, besin maddeleri,
giysiler ve dnce kalplar yerlerini tekil glere brakyor, biz de onlar edilgin bir biimde kabul
ediyoruz.

V
zgrlk sava, elimizde olanlar koruma ve safl bozulmam deneyimlerimizi gelecek kuaklara
aktarma abas olacaktr.
Yazmak, kaydetmek ve yazdklarmz zerine dnmek nemli. Bilgi ve haber selinin tutsaklndan
ancak kendi haber ve dncelerimizi yazmakla, paylamakla kurtulabiliriz. zel olaylara ve
dncelere ilikin gnceler, hatra defterleri tutabilir, bant kaytlar yapabiliriz. Bu yalnz, olup bitenler
zerinde dnme olanan bize salamakla kalmayacak, ayn zamanda, gelecek kuaklara bizler
tarafndan hazrlanm bir aklama nitelii tayacaktr.
Biz gerein kendisiyiz. Brakn oyunlarn oynasnlar. ktidarlarn en byk korkusu muhalefet deil,
ciddiye alnmamaktr.
2 Aralk 1986, Marburg

























































SENN CNSYETN NE?
VIII

























































Ve Rab adamn stne derin bir uyku getirdi ve o uyudu; ve onun kaburga kemiklerinden birini ald,
ve yerini etle kaplad; ve Rab adamdan ald kaburga kemiinden bir kadn yapt ve onu adama
getirdi.
Eski Ahit















I
Cinselliimiz bedenimizden ok zihnimizdedir. Cinsel roller, cinsel kiilikler, salt genetik adan
belirlenmez. Gebelik gibi nemli bir istisna dnda, cinsel kimliklerimiz, zihnimizle ilgili bir durumdur.
Giysileri ele alalm. Tm kltrlerde, erkeklerle kadnlarn ne giyeceine ilikin beklentiler vardr. Cinsel
rolmz ve kimliimiz, giysilerimize fazlasyla yansmtr. ster on sekizinci yzyl Avrupas'nda olduu
gibi erkeklik uzvu ya da kadn gsleri belirgin olsun, ister Arap giysilerinde olduu gibi mmkn
olduu kadar gzlerden saklansn, btn giyim tarzlar kendimizi ve de kar cinsi alglama biimimizi
etkiler. Belirli bir kltrn tledii ilkelere uyarak, tm erkekler ve kadnlar, cinselliklerine ilikin seks
standardna uygun biimde giyinirler, yrrler, konuurlar, sigaralarn tutarlar, bacak bacak stne
atarlar. Ayn ey tm alt kltrler iin de geerlidir.
Sonu, tekdze bir toplumdur. Bizler de, kadnl erkekli, cinsel rollerimizi harfi harfine belirlenmi
giysiler gibi kuanrz. Gerek kendi rolmz gerek bakalarnn rollerini ezbere biliyoruz. Ne
yapacamz ve ne beklediimizi biliyoruz.

II
ilk rolmz, daha dorusu yaammzda giydiimiz ilk niforma, cinsel kimliimizin niformasdr.
Birok toplumda bebekler hemen giysilerinin rengiyle birbirinden ayrlrlar: Kzlar pembe, olanlar mavi.
Neden? Yetikinler olan ocuuna erkek, kz ocuuna da dii gibi davranrlar -sadece bir bebek gibi
deil. Olgunlatka, ocuklar nce yetikinlerden, sonra da birbirlerinden, cinsiyete dayanarak ayrrlar
kendilerini. Bu ayrm yaammzn sonuna dek srdrlr. Bu, ileride giyeceimiz birok niformann
birincisidir. Bunlarn bazlar geici niformalardr, bir sre giyildikten sonra karlrlar, rnein ergenlik
amzn niformas gibi. Milliyet niformalar da kuaktan kuaa deiebilir; sonradan Amerikal olan
Avrupallarn durumunda olduu gibi. Cinsiyet niformas ise yalnz birinci niforma deil -cinsiyet
deitirme operasyonlarn saymazsak- hibir zaman karlamayan niformadr.
Davran bak asndan ele alrsak, cinsel rolmz, en ok koullandrldmz roldr - gerek
bakalar, gerek kendimiz tarafndan en ok takviye edilen roldr.
Cinsel roln temelden renildiini vurgulamak gerekir. Bize hangi roller retiliyorsa, onlar reniriz.
Hepimizde erkeklik hormonu androjen ile kadnlk hormonu strojenin bir bileimi bulunduundan,
biyolojik adan kar cinsle psikolojik duvarlarla rdmz cinsel kimliimizin izin verdiinden ok
daha fazla ortak yanmz vardr aslnda. Bir anlamda, cinsel adan birbirimize taban tabana zt deiliz.
Kar cins terimi kadar yanl bir deyim olamaz.
Sonsuz sayda cinsel rol oynamamz mmkndr. Antropoloji bilimi bize, erkein ve diinin stlendii
ok deiik rollerden sz eder. Ancak, bu roller daima birbirini dlar. Dii ile erkein oynad roller
hep birbirine kart olarak aka belirlenmitir. Cinsel kimliin doru formasyonu / sosyalizasyonu,
bir ocuun zgrlnn boyunduruk altna alnmasna izin verir. Fiziki bamll yznden,
boyunduruk altna girmekten baka seenei yoktur.
Tm yaammz boyunca, kendimizi ve birbirimizi cinsel rollerimizin iine hapsediyor, boyunduruk altna
sokuyoruz.

III
Psikologlar, salkl bir cinsel kimliin nemini vurguluyorlar. Baka bir deyile, bir erkek, tm
davranlar, kiilik ve fiziki zellikleri itibariyle bir erkek gibi dnmeli, dii de dii gibi. Aralarndaki
farkllk, gece ile gndz kadar ak seik olmal. Psikologlar, herhangi bir belirsizliin topluma ayak
uydurmakta ok nemli sorunlara yol aabilecei kansndalar. Cinsel kimliin totaliter zellii,
oumuzda psikolojik sorunlar yaratyor. Kendimiz hakkndaki belirli imajmz, babamzn, ailemizin,
akranlarmzn, polisimizin, cumhurbakanmzn kafasndaki erkek-kadn davran kalplarna uygun
olmayabilir. Bu gibi hallerde, nasl olmamamz gerektii konusunda uyarlrz. O kalplara uymak iin,
belirli bir cinsel kimlik standardna girer ve bizim llerimize gre biilmemi giysileri srtmza
geirmek iin abalarken, hepimiz sorunlar ediniriz. Burada sorun, kendimiz gibi olmamzdan ya da
dndmz gibi dnmemizden kaynaklanmyor elbette. Sorun, aslnda olmadmz gibi olmaya
almaktan ileri geliyor. Sorunun kaynan, totaliter standartlara uymamz, dzence benimsenmi
cinsel kimlik niformasn giymemiz yolunda bizden beklenen szde uyum abas oluturuyor. Kurulu
dzeni memnun etme abas yani. Bylece kendi kendimize yabanclayoruz. Uyum salamaya
altmz oranda, kendimiz de totaliter olup kyoruz. Bu uyum salama srecinin sonunda biz de
bakalarnn uyum salamasn talep etmeye balyoruz. Uyum salama srecine, giderek artan
korkular ve ifte standartlar elik ediyor. Bizi kh dllendiren kh da cezalandranlar memnun etme
kaygsyla onlarn beklentilerine karlk vermeye abalyoruz. Kendi sesimiz, bu uyum salama srecine
ramen, zayf da olsa hl kendini duyurabiliyorsa, o zaman da ifte standartlar gelitiriyoruz. Olmak
istediimizle, kendimizi nasl gsterdiimiz arasnda bir eliki oluuyor. Bu balamda, kurulu dzenin
temsilcileri ikili bir rol oynar: Sevilirler, rnek olurlar, ama ayn zamanda korku uyandrrlar. Cinsel kim-
liimize dayanarak biz de insanlar yarglar, cezalandrr ve dlarz.
Kullandmz dil de cinsel kimliin totalitarizmini aa vurur. Ktleme anlamnda kullanlan efemine,
tekerlek, zrafa vb. szcklerin varl ve standart seks modelinden sapmay im eden daha yzlerce
szck buna rnektir.
Kurulu dzen temsilcilerinin rtk talimatlarndan bir tanesi de, genler iin salkl bir seks modeli
oluturmalardr. Bu talimat politikaclar, din bykleri, popler film yldzlar ve spor kahramanlar iin
de geerlidir. Dzenin saptad modelden herhangi bir sapma, onlarn dyle sonulanr.
Cinsel kimliin bask gc en ok, kasaba ve ky gibi kk topluluklarda hissedilir. Biraz erkeksi bir
kadn ya da kadns bir erkek bu kapal toplumlarda varln srdremez ve kendini kentin
sokaklarnda bulur.
Biz cinsel niformamzdan ancak yetikin dnemimizde, gvendiimiz o ender kiiyle gizli ve mahrem
sevime anlarmzda, gene de korkarak soyunuruz. Ancak bu nadiren gerekletii gibi, gerekletii
zaman da artk ok getir. O gne dek iimizde bastrlm olan eyleri azat etmek hi kolay deildir.

IV
Bir erkein erkek gibi, bir diinin de dii gibi davranmas, her iki cinsi de tek ynl, tekdze
standartlara mahkm eder. Bu rollerin trlerin bekasnda zel bir biyolojik fonksiyonu yoktur, ama
dzenin bekasnda ok zel bir fonksiyonu vardr.
G, itaat ister, itaate bamldr. nce sol aya atarak muntazam yrye gemenin, savalar
kazanmakla hibir ilgisi yoktur. Ancak bu, askerleri sorgusuz sualsiz itaate koullandrmaya yarar. Ve
bylece askerler, sorgusuz sualsiz lme giderler.
Cinsel kimlik modelleri, toplumdaki egemen gler tarafndan imal edilen ve amalarna hizmet ettii
srece korunan yapay eylerdir. Tam olarak aklanmayan, ama her zaman mevcut olan standartlardr
bunlar. ylesine kat cinsel standartlarmz var ki, bunlardan herhangi bir sapma derhal fark edilir.
Kat cinsel rollerin korunmas, topluma dzen verir. Tekdzelik ve standartlatrma, bir otoritenin
varln insana her an hatrlatr. Cinsel yaammzla ilgili standartlar yazl olmad iin otorite daha da
gldr. Adeta Tanr'nn gcne yaklaan bir gc vardr. Bu yzden, her an tetikte olmak gerekir.
Resmi grevliler, birok lkede seks skandallar yznden istifa etmek zorunda kalmlardr. Hibir
yasa ihlal edilmemitir. Hibir yazl anlama ihlal edilmemitir. Ama beklenmeyen bir cinsel davran
(rnein bir bakann bir fahie ile cinsel ilikide bulunmu olmas) derhal istifa ve istifann kabul
edilmesi iin yeterli bir nedendir. Ancak, tarihte hibir hkmet, o lkede fuhu olmas nedeniyle
iktidardan dm deildir. Cinsel standartlar ancak bireyler zerinde bask uygular.
Yazl olmayan cinsel standartlara kar kmak, bir insann hainlerle ilikisi olduundan kukulanmak
kadar kritik bir durum yaratr. Birok hkmet yetkilisi iin bir haine yakn olmakla cinsel bir standard
ihlal etmek, topluma kar hemen hemen ayn derecede ciddi sular saylr. Her iki durumda da kii,
dzen onu dlama frsatn bulmadan nce, istifa etmek, kamak ya da intihar etmek suretiyle genelde
derhal kendisini toplumdan aforoz eder.
Bir toplumun katilleri, uyuturucu satclarn, trafik kurallarn ineyenleri zapturapta almaya
almas, anlayla karlanabilir - ama belirli bir cinsel kimlik imajna uygun giyinmeyenler ve buna
uygun davranmayanlar neden denetim altnda tutulsunlar? Otorite, keyfi olduu zaman en iddetli
basky uygular. Cinsel kimliin empoze edilmesi, otoritenin en baskc biimde kullanlma yollarndan
biridir. Bu baskc otorite tarafmzdan devlete sorgusuz sualsiz veriliyor.

V
Cinsellikle balantl roller, giyim-kuam ve ahlk kurallar, standartlar, iktidarn ana kaynaklarndan
birini, herhangi bir rejimin balca merulatrma aralarndan birini oluturur. Bizler, cinsel rollerimize
byk bir itaatle bal kalarak, cinsel bir kodun benimsenmesini empoze etme konusunda iktidarlara
ak bono veriyoruz. Geri, hemen tm iktidarlarda, bireyi devletten korumak iin baz nlemler vardr,
ama cinsel rolleri tm bireylere dayatmak iin kullanlan totaliter modellere kar hibir nlem yoktur.
Diinin ve erkein onaylanm imaj ve davranlarnn, toplumun tm mesaj ve imajlarnda bize
dayatlmasn olaan sayyoruz. Onaylanmam eyler ancak sanat ve patoloji alanlarnda meru
saylyor. Ama sanat sekinlere hitap ettiinden ve patolojinin cezalandrlmas da ya psikologlarn ya
da psikiyatristlerin zel brolarnda ya da hastane koularnda gerekletiinden, toplum bunlarn
hemen hemen hi farkna varmaz.
Aile, eitim sistemi ve din, hepsi, birbirini dlayan totaliter erkek-dii rollerini glendirmekte elbirlii
yaparlar. Her kurum da erkek ve diinin ne olduu konusunda kesin ve genellikle ayn grlere
sahiptirler.
Dzen, modelleri ve kitle iletiim aralar araclyla cinsel davranlarn nasl olmas gerektiini bize
bildirme konusunda engel tanmayan bir yetkiye sahiptir. Bylesine sorgusuz sualsiz, bilinsiz bir itaat,
her trden baka itaatlere de yol aar.
Bizim totaliter cinsel kimliklerimizi, rollerimizi, beklentilerimizi en rtkan biimde smrenler
reklamclardr. Sapa karlan nesne, ister su ya da esans, ister makineli tfek ya da sabun olsun,
erkek adamla dii kadn hemen her zaman, o rnn satlmasna yardm eden bir imaj olarak
kullanlr. Smrc olduklarn bile bile onlarn kendi totaliter imajlarmz araclyla rnlerini satn
almaya bizi ikna etmelerine izin veririz. Seks iyi satar. Totaliter seks imajna itaat edilir.

VI
Doa, biyolojik cinsel roller konusunda bile bizim sandmz kadar snrlandrlm deildir. Londra
akvaryumunda grdm bir bal anmsyorum. Biraz denizatn andran bir balkt bu. Camn
altndaki aklama yazsnda, bir erkek bala genellikle be ya da alt diinin elik ettii, en kdemli ve
gzde olandan en alt kademedeki diiye kadar hepsinin zel bir hiyerarik sra izledii belirtiliyordu. Er-
kek ldnde, bir numaral dii cinsiyet deitiriyor; ailenin erkei, srnn lideri oluyordu. nceki iki
numaral dii, bu kez yeni erkein en gzde dii bal mertebesine ykseliyordu.
Doa, biyolojik farkllklar, trler ii ve trler aras eitlilik bakmndan sonsuz olanaklar sunar. nsan
da eitlilik ve zgrlk iin gerekli psikolojik potansiyel konusunda sonsuz olanaklara sahiptir. Ancak,
teki trleri ynetmek ve ileride belki kendi trmz de onlarla birlikte yok etmek pahasna da olsa
(onlar yok etmek yeterli deilmi gibi) bu totaliter dzenimiz iinde, kendi sonsuz cinsel ifade
potansiyelimizin de yolunu tkyoruz. nsann akl ve hayal gc olduuna gre, kimliini snrlamas ya
da zenginletirmesi iin biyolojinin dzenlemesine ve snrlamasna gerek yoktur. Bizim sonsuz
olanaklarmz var, nk yapmz gerei meraklyz ve hayal kurabiliriz. Bu olanaklarn farkna
varabilmemiz iin, cinsel kimliklerimizden azat olmamz gerekiyor.

VII
Kadnlarn kurtuluu, terminolojiden de anlalaca gibi, etnosantrik (seksosantrik) olarak, davann
ancak bir yann, kadnn ezilmiliini ele alyor. Kurtuluun amalar cinsel kimlik asndan tanmland
ve erkee atfen ve onunla eit olma asndan ele alnd srece, kurtulu da olamaz.
ou zaman, ezilenler, kendilerini ezenler gibi olmaya zenirler. Bir zamanlar ezilmi olanlarn, birinci
snf ezenler olduu grlmtr. Tarih bu tr rneklerle doludur: Smrgecilerin iktidarnn yerini alan
gen Afrika cumhuriyetlerinden tutun da toplama kamplarnda, gnll olarak, gardiyanlarn
grevlerini devralan Yahudi mahkmlara varncaya kadar.
Yeniden dzenlenecek bir dnyada erkek ve dii kimliklerinin yeniden tanmlanmasn savunan
feminizm, cinsel kimliklerin sonsuz bir zenginlik ierdiinin altn izmek tense kadn ve erkei birbirine
kar balamlarda tanmlamay seiyor. Tm niformalar zerimizden karp atma dncesiyse hibir
zaman gndeme gelmiyor.
Erkek ve kadn kimliklerimizin zenginletirilmesi, hepimiz iin, zgrle giden nemli bir adm. Bana
insan gzyle bak, cinsel bir obje olarak deil ars, mevcut dzene bir bakaldr arsdr. Ama bu
ar cinsellii yadsyor ve bu yzden daha da byk bir totalitarizmin tohumlarn iinde tayor.
Yirminci yzyln teknolojik yenilikleri, cinsel eitlik kavramyla birlikte, cinsellii atmaya ve onu tmyle
biyolojik bir fonksiyona indirgemeye doru yneltiyor.
Gnmzn mekanik-biyolojik gr, tm cinsel farkllklarn, iftleme ve gebelikle balayp sona
erdiini ne sryor. Bunun dnda, tam bir eitlik olmaldr. Eitlikten kastedilen, insann kendi ya da
kar cinsin cinselliiyle mmkn olduunca az ilgilenmesi, gndelik hayatn aknda cinsellii
hatrlatacak davranlardan kanmas. imdilerde ise, trlerin devam iin iftlemenin ve gebeliin
dahi gerekmedii bir toplum grnrde. Yapay dlleme, tp bebekler, genetik mhendislii ve nihayet
embriyon iin tmyle yapay bir gelime ortam. Btn bunlar, bu seksten yoksun toplumu daha da
tektip klyor.
Seksten yoksun bir toplum aslnda iki kar cinse dayanan bir toplumdan daha da totaliter ve tekdze.
Seksten yoksun bir toplum gibi rkn bir tehdit ortaya knca, zgrlk de cinsel farkll korumak
anlamna geliyor artk; erkek ya da dii ovenistlerini ierse bile.

VIII
Cinsel kimlik, birbirini dlayan iki ktan ibaret bir seim deildir. Yapay bir erkeklik-diilik skalas
boyunca kesintisiz bir sreklilik de deildir. niforma iin bir baka kategori oluturabilecek biseksellik
de deildir. Cinsel kimlik, insann kendi cinselliini bireysel olarak alglamas ve yan-stmasdr - tpk,
mrldandmz her an deien bir melodi, ya da renk, biim ve koku bileimini srekli deitiren bir
iek bahesi gibi. Bu anlamda, her bireyin deiik bir cinsellii vardr; nk her birey tm olas
davranlardan ve hayallerden, kendi kimliine ilikin bir bileim ve permtasyon yaratacaktr. Bylece
kii, kendisi ve bakalar tarafndan kolaylkla tannabilen bir cinsel niforma giymekten kurtulacaktr
artk.
Cinsel kimlikle ilgili zgrlk ve kurtulu, hibir kimlik, model ve imaja uymamakla mmkn olabilir
ancak. Model iimizdedir ve ne kadar insan varsa o kadar da model hatta her birimizin bin bir eit
modeli vardr.

11 Kasm 1986, Marburg





























SEMEME ZGRL
IX
























































We all live in a yellow submarine, a yellow submarine, a yellow submarine.
Beatles









I
Yzyllar boyunca insan, zgr irade diye bir eyin var olup olmad zerine kafa yormu. inde
bulunduumuz yzyln balca sorunsal ise, seme zgrl. Sorunun odak noktas, anlam
sorgulamaktan, eylemi vurgulamaya doru kaym. Seme hakknn snrlandrlmasna, zgrle teca-
vz gzyle bakyoruz. Demokrasi deyince oumuzun aklna seme zgrl geliyor, totalitarizmin
de seme ansndan yoksunluk anlamna geldiini dnyoruz. Seme hakk ve neyin seildii, bizim
iin ok nemli. Bu hak kiiliimizin bir uzants, kimliimizin bir paras. Ancak, srekli deiiklik ve
belirsizlik gsteren bu evrende, her trl seim bir iddia ve gsteri eyleminden ibaret. Bir seim ya-
parken, btn dnme ve kavrama frsatn karyoruz. Seim yaparken taraf tutuyoruz ve bizimle
birlik olanlar yanmzda kalmaya, bize kar olanlar bizim tarafmza gemeye iteliyor, seim
yapmayanlar da unutulmaya mahkm ediyoruz. Semek, bl ve ynet kuraln kendi kendimize
dayatma yntemidir. Seerek ve taraf tutarak, gerek bilgiyi gerekse insanlar blyoruz. Blmekle,
dogma haline gelen kk bilgi paralan ve hibir eyi sorgulamayan bir kalabala dnen bir insan
topluluu zerinde egemenlik kuruyoruz. Semekle, kendini hakl gren, bakalarn mahkm eden
insanlar haline geliyoruz. Bir taraf, herhangi bir taraf tuttuumuz anda, totaliter olup kyoruz.

II
Seim yapmaya kkrtlyoruz. Gnlk yaantmzn ve dnyada olup bitenlerin gitgide daha azm
denetleyebilen, Hiroima'dan ve bir nkleer felaket olaslndan bu yana nemsizliimizin ve
aresizliimizin gitgide daha ok ayrdna varan bizler, seme eyleminden sahte bir g alyoruz. Seme
hakk yzmze rtlen bir tl sanki; onun arkasndan baknca, kendimizi, bize bask yapan bir
sistemin denetleyicileri gibi gryoruz.
Psikolojik adan kendilerini gvende hissetmek iin durmadan yiyip imanlayan insanlar gibi,
seenekleri birbiri ardna tketip duruyoruz. Temel gvensizliimiz iinde, seim ve tketim yoluyla,
fiziksel ve psikolojik bir ikolua doru yol alyoruz pupa yelken, insanlar hibir zaman bugnk kadar
ok seim yapmam, bakalarn hibir zaman bu yzyldaki kadar setiklere eylere gre de-
erlendirmemilerdir.
Semek, tketim maddelerinin gnlk tketiminde durmadan yinelenen, takviye edilen bir eylemdir.
Hayatta setiimiz eylerin ou bir alveri merkezinden satn aldklarmzdr. Bir Kuzey Amerikalnn
bir alveri merkezinde bir saat iinde yapt seim says, bir Asyal kylnn mr boyunca yapt
seim saysndan ok daha fazladr muhtemelen. Tketime ynelik olarak koullandrlm seim
davran genelleerek, kltr ve politikadan arkadala ve evlilie kadar hayatn her alannda kendini
tekrarlar.
Sreleri yaamaktansa, seimleri tketmeyi yeleriz.
Nispeten snrlandrlmam olan tketicinin seme eylemi dahi, semenin eer gerekten bir anlam
ve kutsall varsa, onu yok eder. Amerikal air Robert Frost'un Seilmeyen Yol (The Road Not
Taken) zerine dndkleri gerekten gemite kalmtr artk. Seme eylemi, bizzat onun zerine
kurulmu olan demokrasi sisteminde bile artk nemini ve anlamn yitirmitir. En tipik, en sk grlen
seim davran, insan setii eyin sahibi olmaya gtren davrantr. Sonunda sahipleneceimiz
eyleri semek zere koullandrlrz. Sahip olmakla gleniriz. Gerek satn alma eylemi, gerekse sahip
olma durumu, insan gle donatr. Sahip olunan nesneyle sahibi arasndaki iliki, o nesnenin zndeki
gerek deerden bamsz olarak vardr. Seme eylemine bir egemenlik duygusu elik eder: O srece,
seilen eye egemen olma duygusu. Bir gllk ve iktidar duygusudur bu: Herhangi bir karlkllk
gerektirmeyen bir Ben setim... duygusu. Tek yanl olmasna karn, iliki tamdr, eksiksizdir. Ben ki
setim, ilikinin tam olmas iin, karlnda benim de seilmem gerekmez. Kabul grmem gerekmez;
yanda ya da kart olduum ey tarafndan, sras gelince bana meydan okunamaz. Ben
Cumhurbakanm seebilir, sa'y peygamberim olarak tanyabilir, yeryznde dolam ve dolaan
tm glleri ve bykleri reddedebilir, kendimi, hepsi bir araya gelse, onlarn tmnden gl
hissedebilirim. Bir eyin lehinde ya da aleyhinde olmay seme gibi psikolojik ve zihinsel bir eylem, bizi
en byk yarg dzeyine getirir. Kimse bize meydan okuyamaz.
Tketici tercihleri gibi, her trl sadakat ve bamllk da dar ve tek yanl ilikilerin birer sonucudur.
Seimimizi yaparz, olur biter. Tek yanl seim, en mkemmel g ilikisidir. Egemenliin doruk noktas.
Ama, ayn zamanda bir fantezidir bu. nk, bizim oyumuzu ve desteimizi kazanmak iin siyasi
partiler, tketim mallar satclar, elence sunucular ve dini mezhepler bize kur yaparken, sunmak,
snrlamak ve seimlerimizi belirlemek suretiyle asl onlar bizi denetlemektedirler. Semeye karar
vermekle, bizi ynetmelerini kabul etmi oluruz. Bizim desteimiz sayesinde servet ve g birikimi
yapanlar onlardr.
Bu tek yanl ilikide, seilen ey, hibir zaman bizim desteimizi reddetmez. Anonim birey ile kurulu
dzen arasndaki iliki, ayrm gzetmez. Ender durumlar dnda hibir siyasi parti bir oyu, hibir din bir
mridini, hibir kulp ye olmak isteyen birini, hibir irket bir mteriyi geri evirmez. Tam tersine,
seme ve balanma eilimimiz yznden smrlrz.

III
Semek, dpedz salksz da olabilir. zellikle zor bir seim yapyorsak, bu bizi strese ve fiziksel bir
hastala kadar gtrebilir. Tam da byle bir durumdan kaynaklanan lserler, lmcl bile olabilir.
Birok nevroz, kararszlklar yznden iddetlenebilir. Bu gibi hastalklara neden olan streslerin iddeti
kiiden kiiye deise de, bunlarn hepimizin bana gelebilecei kukusuzdur. Ayrca, bir karara
varmakla da i bitmez. Biroumuz, doru karara varp varmadmz dnr ve durumu yeniden ele
alrz. Bu amaz yznden bu kez de baka bir stresle kar karya kalrz; nk bize, taraf
deitirmenin kt olduu ve gl bir insann verdii kararda direnmesi gerektii retilmitir. Ayrca,
honutsuzluumuza ramen, srf yeni bir stresten kanmak iin yaptmz seime bal kaldmz da
ok olur. Neden btn bunlar? Kararlar ve seimlerin, doru tarafta yer almann, geleceimiz,
mutluluumuz, servetimiz ve gcmz zerinde kritik rol oynadn renmiizdir de ondan.
oumuz, daha bir seim bile yapmadan nce belli bir tarafn yesi olup karz. Daha dorusu, nce
birtakm kimlikleri benimseyip, sonra da bunlar birer seimmi gibi rasyonalize ederiz. Daha doutan
bize yafta gibi yaptrlan adlarmzla yaama balarz. Din, ideoloji, takm taraftarl gibi eyler de,
iinde bydmz ailenin, toplumsal ve fiziksel evrenin bir fonksiyonu olarak yakamza yaptrlr.
Bir taraf baka bir tarafa yelememiz ya da herhangi bir taraf sememiz, doutan getirdiimiz
psikolojik bir mekanizmann sonucu deildir. Bu, daha ziyade, iine doduumuz ve iinde yetitiimiz
sosyal yaplara sorgusuz sualsiz uyum salama eilimimiz yzndendir. Seim yapmak ve taraf tutmak
toplumun yaama biiminin bir parasdr, ama ayn zamanda, salmza, mutluluumuza ve yaam
anlay tarzmza zararldr. Bir dnce, bir insan ya da bir eyle birlikte olmak, ille de onun lehinde ya
da aleyhinde olmamz gerektirmez. lle de, muhalif taraflardan birine katlmamz zorunlu klmaz. Biz
bir tarafa bilinli olarak katlmasak bile, taraflar, var olmak, gl olmak ve destek bulmak iin aba
gsterirler. Bu ama uruna misyonerleri kullanrlar, halkla ilikiler personelini grevlendirirler, hatta
bizi asker olarak kullanp savatrrlar.
Taraf semek, insan gelimekten, denemeler yapmaktan, iletiim kurmaktan alkoyar. Taraf semekle,
iine hevesle kendimizi hapsettiimiz gettolar kurmu oluruz. teki, yanl taraftadr. O, bizlerden biri
deildir. Biz stnz. Onlar bizden aada. Bizim tarafla ilgili her eyi ezbere biliriz. nanlarmz,
grlerimizi, erdemlerimizi, gece gndz, deimeyen bir nakarat gibi yineleriz. phe, moralimizi
bozar. Takm ruhuna ters der. Her trl kuku aidiyet duygumuza glge drr ve bizi
kaybolmulua doru gtrr. Semek, bir yere ait olmak demektir. Ait olmakla da dostluklar kazan-
rz. Aksi halde toplum dna itilmi oluruz.
Ama semekle ve ait olmakla da, kendimizi inceleme ve bir perspektif sahibi olma ansndan yoksun
kalrz. Ait olmak yznden, kendi portremizi yapma yeteneimizi yitiririz. Setiklerimize kendimizi yle
kaptrrz ki, ben yani birey ile bir yere ait olan biz arasndaki ayrm giderek be-lirsizlemeye balar.
stelik, o ben ile seilen ey de giderek birbirine dolanr. Seilen nesne ya da tarafla zdeleme, o
nesne ya da tarafn alglann deitirir. Her seim, insann kendisine ilikin alglamasn deitirdii
gibi, objeye ilikin alglamasn da deitirir.

IV
Bireyin toplumsallatrlma sreci, zgrln kuruyup gitmesiyle eanlamldr. Toplum ve toplum
yaps, bireyin yapt seimler sayesinde dorulanr. Daha ocukluktan balayarak, bireyin geliimi
kesintisiz bir seme zorunluluuna balanr. Bireyden seim yapmas istenir; semek suretiyle de birey
tutsak olur ve zgrln yitirir.
Aralarnda seim yaplmas olanaksz eyleri semeye zorlanarak zgrlmz yitirmeye balarz.
Blneme-yen ya da birbirinden ayrlamayan eyler arasnda tercih yapmaya zorlanrz.
Bir ocuun karlat en radikal zorunlu seimlerden biri de sevgiye ilikindir. Sevgi ne sayya gelir,
ne karlkl bir dlamaya tabi tutulabilir, insan u kadar ya da bu kadar sevemez. Ne de unu
sevmek, bunu sevmeyi darda brakr. Sevgi konusunda seim yapmaya zorlanmann ve bunu
nicelletirmenin totalitarizmi, sevgiyi hiyerarik bir g ilikisinin balam iine sokar. Bu durumda sev-
gi, her eyi kucaklayan bir duygu olmaktan kar. Artk dierkm bir duygu deildir o.
Ana babalar genellikle, ocuu totaliter bir seimle kar karya brakan ilk kiilerdir. Bazen birlikte,
bazen de bir birlerinden gizli olarak ocua sorarlar: Anneyi mi daha ok seviyorsun, babay m?
Sormadklar zaman da, ocuun davranlarndan kk ipular elde etmeye alrlar: En ok kimi
seviyorsun? sorusu da yavrular tarafndan benimsenir ve genelletirilir. ocuk da zihnen bu hiyerarik
yapy benimser ve anas ile babasnn, kardelerinden hangisini daha ok sevdiini dnmeye balar.
Ana babalarn ocuklarna sormaktan ok holand bir baka soru da, Beni ne kadar seviyorsun? ya
da Gster bakalm beni ne kadar seviyorsun?dur. Bylece, daha en kk yalarnda birey, sevginin
blnmesi ve metalatrlmasyla tanm olur. Sevgiyi vermek ya da esirgemek suretiyle, bakalarnn,
zellikle yaknlarmzn davranlarn denetleyebileceimizi de abucak kefederiz. Hatta, sevginin
esirgenmesi, ocuu disipline sokmak iin ounlukla tlenen psikolojik bir yntemdir. Bylece,
sevgi bir denetim arac haline gelir. Sevgi seimi totalitarizmin ilk gnah gibidir. Oradan balayarak
seimler birbirini izler. En iyi arkadamz seeriz. Sonraki yllar boyunca daha birok arkada seer, en
iyi arkada bir baka en iyi arkadala deitirmeyi srdrrz. Bir de en sevmediklerimiz vardr.
Bylece, en stte her zaman en iyi arkadamz olur, en altta da, en sevmediimiz. Oyuncaklarmz
arasnda da seim yapmamz retilir bize. Birini tekine yeleriz; bebeklerimiz de kat bir hiyerarik
dzene gre sralanr. Sonra cinsel kimlik belirlemesi devreye girer. Cinselliimiz genetik olarak belir-
lenmitir geri, ama cinsel kimliimizi psikolojik olarak da sememiz gerekir. Psikolojik zdeleme de
yine totaliterdir, nk bir cinsiyetin dorulanmas, dierinin mahkm edilmesi anlamna gelir. Bu
farkllklar, birbirini dlayan kategoriler olarak tanmlanacak yerde, daha byk bir btnn, bir birliin
tamamlayclar olarak ele alnsalar, bizi totalitarizme gtrmezlerdi.
ocuklar, yaklak alt yalarnda takm oyunlar oynamaya balarlar. Oyun bir eit tiyatrodur, bir
elence biimidir; iyi vakit geirmek, elenmek iin oynanr. Ancak, oyun oynamay renirken
ocuklar ayn zamanda taraf , semeyi de renirler. En popler oyunlar iinde taraflarn olduu
oyunlardr. ocuklar ou zaman, taraf semeye oyunun kendisinden daha byk nem verirler. Hatta,
oyunun, taraf seilsin diye yaratld bile sylenebilir. Kimin kimi setii ve kimin kim tarafndan
seilmedii, bir ocuun yaamnda dramatik nem tayan olaylardr. Byle seimler kavgalara,
kskanla, saldrya, hsrana, uzlamac davranlara, acmaya yol aar. Tm bu taraf seme oyunlar
da, ocuun toplumsallama srecinin bir parasdr. ocuk, daha yetikin bile olmadan, totaliter
toplumun ok nemli bir paras ve temsilcisi haline gelir. Yetikin olduunda da bu oyunlarn konusu
deiir sadece. Onlara kar biz paradigmas, snflar, ulusal devletler ve dinler boyunca devam eder.
ocuk oyunlarnn tarihsel evrimi, bu oyunlarn yzyllar boyunca fazla bir deime gstermediini
gsteriyor. Toplum ister feodal, ister kapitalist, ister sosyalist olsun, kimilerini iine alma, kimilerini
dlama kavram daima bu oyunlarn bir paras olagelmitir. ocuk oyunlarndaki totaliter yap her
halkrda varln korur. Bu tr oyunlar toplumsal yapnn bir yansmasdr. Bir yere ait olmak isteyen
bireylerin bakalarnn seimi araclyla dlanabildii her toplum, yelerine bask uyguluyor demektir.
Ayrca taraf semek, bir karlkl dlama biimidir. Bir stnlk-aalk kavramna dayandndan,
daima kuvvete dayal bir dzenin yansmasdr.
Bylece, tm psikolojik silahlar ocuun zihnine, paradigmasna nceden yerletirilmi olur. Irk, sosyal
snflar, zek vb. temeline dayal ayrmlarn tm, zorunlu seim, karlkl dlama, nicelletirme ve
kyaslama temeli zerine bina edilmi olan alglama yaplar dizisine dayaldr.

V
Batllam yirminci yzyl toplumu, gndelik yaamda ayrmcln en youn biimde ortaya kt
toplumlardan biri haline gelmitir. lkin, insanlar, birbirinden yalarna gre ayrlmtr. Yallar kendi
gettolarnda (yallar evi, huzurevi, emekliler topluluu vb.) yalnzla terk edilmitir; genlerin hayat,
okul srasnda ve okul sonrasnda srekli beraber olacak ekilde dzenlenmitir; orta yallar bunlarn
dnda her yerdedir. nsanlar ayrca, gelirlerine, rklarna, dinlerine ve dzene olan yaknlklarna gre
gruplara ayrlmlardr. Yirminci yzyl, yaama biimiyle, korporatif bir totaliter toplumun btn
zelliklerini gsterir. Dzen, insanlar toplumsal kategoriler olarak ele alr ve maniple eder.
Hepimiz, kendi kendimizi ayrdmz bu kategoriler iinde kalrz. Genler genlerle, siyahlar siyahlarla,
sanatlar sanatlarla, feministler feministlerle, askerler askerlerle birlikte olmak ister. Her grup kendi
karlarnn ve kendi kimliinin peindedir, yaama tarz ayrmlara tbi ve totaliterdir.
Alternatif hareketler, dzenin gsterdii yollardan gitmeyi reddeden insanlar da ayn totaliter modeli
seer. Onlar da belirli semtlerde yaarlar. Kendi lokantalarna giderler, zel bir giyim ve konuma
tarzlar, hatta zel tatil yerleri vardr. Onlar da kendilerini ayrmay semiler ve kendilerini yabanclara
kapatmlardr. lk bakta bamszlk giriimi gibi gzken bu davran tarz da, bir baka ayrmclk
rneidir aslnda. Dzene kar zgrlk arsnda bulunduklar halde, kendi yelerine bask yaparlar.
Bu bask ve tekdzeliin kayna, kendi kendilerine empoze ettikleri totaliter dzendir.
Kendimize benzeyenleri arayp bulmak isteriz. Bize benzemeyenler bizi tedirgin eder. Onlarla iletiim
kurmak istemediimiz gibi, bunu nasl yapacamz bile bilemeyiz. Ne var ki kendi srmzn iindeki
beraberlik aynln biteviye yineleniidir, bitmeyen bir nbetin tekrardr. Teklik dzenini empoze
ederiz. Herkesin ayn biimde dnmesini ve davranmasn isteriz. Biraz bireysellik, benzersizlik
gsterenlere tahamml edemeyiz. Canmz sklsa bile gruba boyun eeriz. Ama zlemi duyduumuz
snrlar amaya cret edemeyiz. Amak isteyip de amaya cret edemediimiz bu snrlar da aslnda
kendimiz koyarz. Bireysel zellikleri kavramak iin onlar kyaslamak gerekmez. Kyaslama dar ufuklu
bir benlik temeline dayaldr, dnyay ve deneyimlerini biriktirmeye ve dzenlemeye ynelik etnosantrik
bencil bir giriimdir.
Bunun yerine onu semekle zgrlemeye giden tm yollar tkam oluyoruz. Zoraki seim
paradigmas, insan daha ok ve daha az terimlerine gre dnmeye yneltiyor; bylece eitsizlik,
dnme ve deerlendirme biimimizin ayrlmaz bir paras haline geliyor. Eitsizliin -g, servet ve
frsat dalmyla ilintili- maddi temelini dier tm kavram ve deerlendirmelerimize yanstarak kat kat
glendirmi oluyoruz. Eitlik balamnda alglanama-yan, llemeyen ve kyaslanamayan her ey
eitlik ve demokrasi adna birer eletirme nesnesi haline geliyor.
Toplumdaki adaletsizliklerin zmleri de bizim toplumsallama deneyimimiz tarafndan belirlenir ve
snrlanr. Nicelletirip kyaslama alkanlmz yznden, demokratik bir zm olarak eitletirme
abasna giriiriz. Eitlik salama amac, tm farkllklar iptal etmeye gtrr insan; bir baka
totalitarizm biimi ve insann standartlamasyla sonulanr. Cinsel eitlik, rnein, cinsel farkllklarn
silinmesi pahasna elde edilemez. Teknoloji (ceninin rahim dnda, yapay bir ortamda gelitirilmesi
vb.) kadn arkaik memeli zelliklerinden kurtarmak adna erkee daha ok benzetmek iin
kullanldnda, ortaya yavan, standart bir insan tipi kar ancak. Siyasal eitlik de, seim
paradigmasyla elde edilemez. Seme'nin totalitarizmi, ne tek seenekli bir toplumda (totalitarizmin
en kaba ekli) olduu gibi seenekleri asgariye indirgemek suretiyle, ne de ok seenekli toplum
(totalitarizmin en rafine ekli) yapsndaki gibi seenekleri arttrmak suretiyle ortadan kaldrlabilir.
Seme kavramnn bizatihi kendisi, kendi iinde totaliterdir. Zek, gzellik, adalet, sevgi, zgrlk gibi
eyler llemez ve kyaslanamaz. Onlar ancak, tanmlanmadklar ve standartlatrlmadklar lde
var olabilirler. Bunlarn tanmn yapma giriimi bile, kavramn ihlal edilmesi demektir. Bir kez
tanmlandktan sonra, zek donuklar, gzellik esinleyici olmaktan kar, sevgi tketilmi olur, adaletin
dorulanmas gerekir, zgrlk ise tanmlanm biiminin dnda var olmaktan kverir.

VI
Btn duygusundan yoksunuz artk. Birbirini dlayan kategoriler seip sonra da bunlara ballk and
ime yolunda bir srece girmi olmamz, iimizdeki totalitarizmin bir gstergesi. Bir Srekli Deiim ve
Derhal Ait Olma lkesine gre hareket ediyoruz sanki. Srekli deiim, hem bireysel geliim srecine
hem de zellikle bu yzylda giderek artan fiziksel hareketlilie, artan enformasyona ve dolaysyla zihni
hareketlilie bal. Toplumsal geliimin nitelii gerei, ilgimizi her an uyank tutmak iin birbiriyle
yaran farkllklarn daha da ok farkna varyoruz.
Srekli deiiriz. Dnce, davran ve yaklamlarmzn byk blm yllar iinde deiir. Tm bu
deiiklikler gerekleirken, deiim srecinin nadiren farkna varrz.
Her aamada, her deneyimden sonra ne denli deitiimizin ayrdna varacak, elikilerimizi grecek
yerde her eye hep o anda iinde bulunduumuz konumdan bakarz; iimizde, bugne dek olumu ve
oluacak deiiklikleri gremeyiz. rnein, yaamn kronolojik aamalar ve bunlarla balantl kiilik
deiimleri balamnda, biz hep iinde bulunduumuz aamadaki davranlarmzn, dier tm
aamadakilerden stn olduuna inanmay yeleriz. Bu yzden orta yallar, daha gen kuaklar
denetlemeleri, yallara da katlanmalar gerektiini dnrler. Genler, yal birine gvenmez ve
inanmazlar. Yallar da dnyay mahvetmekte olan genlere korku ile bakarlar.
imizde hep, neyin doru neyin yanl olduu duygusu vardr. Bu gr tabi ki grecedir ve yalnzca
insann yana ve deneyimlerine deil, ekonomik, sosyal ve politik deiikliklere de baldr. Ama biz
her aamada, kendi konumumuzu, her zaman ya da hemen hemen her zaman, tm teki konumlar
karsnda en doru konum olarak grrz. elikileri ve deiim srecini grmek yerine, anlk
durumu, ebedi doru ve gerek olarak ele alrz. Kuaklar, kltrler, snflar arasnda ve saysz gnlk
olayda kendi lehimize yarglamalarda bulunuruz. Bu anlamda birok tarafa ait oluruz - kimileri geicidir
bunlarn, kimileri de mr boyu srer.
Srekli deiim ve derhal ait olma ilkesinin en tipik ve elenceli rneklerinden biri, stanbul'un
kalabalk belediye otobslerinde yolcularn davran biimidir. nsan otobse n kapdan bindikten
sonra, hemen, zaten dolu olan arka tarafa doru sktrmaya balar; nk hemen arkanzda, otobse
binmekte olan baka yolcular vardr. ndekiler arkaya doru barrlar, lerleyelim beyler, arkada bo
yer var. Arkadakiler de sktrldklar iin ikyet ederler. Bir^ ka durak sonra, ndekiler artk arkaya
varmlardr. Bu sefer onlarn barlar duyulur: ndekiler, itmeyin kardeim, nefes alamyoruz!
Kendini ndekilerle zdeletiren kii birka dakika iinde taraf deitirir ve bu kez arkadakilerle
zdeleir - srekli deime ve derhal ait olma durumu. Amerikal sosyolog Vance Packard, talyan
kkenli Amerikallarn toplumsal ykseliine paralel olarak yeme ime alkanlklarnda ortaya kan
deiimlere ilikin, daha uzun vadeli bir rnek veriyor. Balangta, yoksul talyan gmenleri spagetti
yiyorlar. Bir sonraki kuak hamburgere terfi ediyor. ldrseniz talyan yemei yemiyorlar. Hiye-
raride bundan sonraki aama biftektir. Amerikan ii snfnn ucuz yemei hamburgere paydos.
Ondan sonra Avrupa, zellikle Fransz mutfana sra gelir ki, nceden bunlarn kokumu zppelere
mahsus olduunu savunurlar. En st tabakaya geerek dorua vardklarnda ise, konuklarn talyan
spagettisi sunduklar zel akam yemeklerine arr ve bundan byk gurur duyarlar. Srekli deiim
ve derhal ait olma. Baka bir mekn ya da zamanda mahkm ettiimiz onlar bakyorsunuz tekrar
biz oluveriyor.

VII
Psikolojik deneyler aka gsteriyor ki, seimde bulunmak gerei alglay biimimizi deitirmekle
kalmyor, ayn zamanda bizi, yaptmz seimle zdelememiz sonucunda ortaya kan totaliter
yaplarn kuklas haline getiriyor.
Bilisel uyumsuzluk ad verilen bir kavrama gre, daha nceki gr ve davranlarmzla badamayan
bir seim yapm ya da yapmaya zorlanmsak, tavrmz da yeni seimimize uygun olacak ekilde
deitiririz. Daha akas, bir seim her zaman, gemii arptp deitirmek suretiyle dorulanr.
Gemi deneyimlere ramen, halihazrdaki seim, gemie hkmeder. Eer gemiteki inan, deneyim
ve davranlarmzla badamayan bir seim yapmsak, se imimizi deitirmektense gemii yeniden
dzenlemeyi yeleriz.
Psikolojik deneylerden elde edilen ampirik kantlar aka gsteriyor ki, bir karar bizde uyumsuzluk
yaratyorsa, bu uyumsuzluu azaltma abalar verilen kararn ekiciliini psikolojik adan artrmaktadr.
rnein, biliyoruz ki, yeni bir araba almak niyetinde olan insanlar birok trde arabann ilann okurlar.
Ama bir araba seip satn aldktan sonra da, sadece kendi arabalarnn ilanlaryla ilgilenirler. Taraf
seme totalitarizminin ok ak bir rnei. Her setiimiz tarafla, teki seeneklere kaplarmz
kapatyoruz. ocuklarn dl kazanmak iin hile yapmaya tevik edildii bir deney yaplmt. dln
ekiciliine kaplp hile yapan ocuklar ertesi gn hileye kar daha lml bir tavr gelitirmilerdi. Hileye
kar direnen ocuklar ise, dlle kkrtlmadan ncekine gre daha kat bir tavr sergilemekteydiler.
Yine ABD'den bir baka rnek, balangta birbirinin eiti olan bir grup niversite rencisinin ayr
taraflara yerletirilerek nasl bambaka iki gruba blnebildiini dramatik biimde gsteriyor.
Zimbardo'nun yapt bu deneyde, cezaevi yaamyla ilgili bir deney iin ilan araclyla bulunan
niversite rencileri, gardiyanlar ve tutuklular olarak rasgele iki gruba ayrlrlar. Cezaevine benzetilen
bir yere yerletirilirler ve tutuklulardan cezaevi kurallarna uymalar istenir (klarn zamannda
sndrlmesi, cezaevi mallarna zarar verilmemesi vb.). Gardiyanlar da bu kurallara uyulmasn
salamakla grevlendirilirler. Alt gn sonra deneyin sona erdirilmesi gerekir; nk gardiyanlar
zorbalk etmeye, tutuklular da gardiyanlarn kendilerine insanlk d muamele etmesini kkrtacak
ekilde davranmaya balamtr. Zimbardo'ya gre, cezaevi deneyimi, bir haftadan az bir zamanda, bir
mr boyunca alnan eitimi (geici olarak) boa karmt: insani deerler askya alnm, in san
yaradlnn en irkin ve aalk patolojik yan su yzne kmt. Srekli deime ve derhal ait olma.
Farkl kulplere, politik partilere, rklara, dinlere, lkelere, grlere ait olan kiiler, bir araya geldikleri
ender durumlarda, insanlk ailesine ait olduklarn iddia etmek gibi tipik bir eilim gsterirler.
Farkllklarndan pek sz etmeyerek, birliklerini vurgularlar. Kendimiz gibi olanlarla bir araya
geldiimizde ise, tekilere ilikin tartmalar yine, kendi kategorimize, aidiyetimiz temeline dayandrlr.
Yani, yine tekilerle aramzdaki farkllklar temeli zerine kenetleniriz. Biz erkekler, biz kadnlar, biz
siyahlar, biz entelekteller, biz Amerikallar diye konuuruz sk sk. Biz dendiinde bununla
herkesin kastedildii (yani biz, tm yaayan varlklar, biz insanlar, biz, evren) pek nadirdir.
Semek suretiyle, BZ'i, birok bizlere blyoruz. Her eyi kapsayacak anlamda bir szck olduu
halde, biz, genellikle dlama belirtmek iin kullanlr. Biz gerekte BZ anlamna gelmedii zaman biz
anlamna geliyor.

VIII
Bir taraf semenin yalnzca grevimiz deil, hakkmz olduuna inanrz. Seme zgrlne
demokrasinin temel direklerinden biri olarak baklr. Setiklerimizin genellikle bizden nce bakalar
tarafndan seilmi olduunu ve ancak nmze srlenlerin iinden bir seim yapabileceimizi durup
dndmz pek enderdir. Bu, tketim maddeleri, politika ve kltr dahil gnlk yaamda
karlatmz hemen her ey iin geerlidir. Taraf semek, tepeden dayatmann totalitarizmini
glendirir. Mevcut sisteme meruiyet kazandrr. Dnemin toplumsal dzenini esas alarak taraf
seeriz. Herkese kabul edilmi normlara gre taraf seeriz. Toplumun dzeni bizi taraf semeye
zorlar. Bizans mparatorluu'nda insanlar ya Mavi ya Yeil'di, bugn ABD'de ya demokratsnzdr ya
cumhuriyeti. Gemi yllarn Sovyetler Birlii'nde komnisttiniz. teki konumlar tuhaflk, aykrlk,
sapknlk saylr. Seilecek taraflar olmasayd, iktidardaki hiyerarik totaliter dzen tehdit altna girerdi.
Yklmaya yz tutard. Taraf sememek, kurulu dzenin meruiyetine meydan okumaktr.
rnein, bir gzellik yarmasna katlmamay ya da onu hibir ekilde desteklememeyi semek, erkek
egemenliini tehlikeye sokar. Erkek egemenlii -smrs- ylesine aktr ki, yarmann ad bile
kadnlar aras gzellik yarmas deil, sadece gzellik yarmasdr. Dzenlenen her gzellik
yarmas ye seilen her kralie, kadnn toplumdaki ikincil roln ve gzellii hiyerarik, saysal bir
yntemle lme zihniyetini glendirir. Gzellik yarmalarnn ortadan kalkmas yalnzca smrnn bir
yzn sona erdirmekle kalmaz, gzellii standart totaliter bir lm konusu olmaktan da kurtarr.
Ayn ey, ok daha geni bir anlamda, eitli politik sistemler iin de geerlidir.
Birok Bat lkesinde, iktidara getikleri zaman, byk partilerin siyasetleri arasnda ok az farkllk
olduu grlr. Hatta, zellikle ABD'de, iki partiyi birbirinden farklym gibi gsterme sorunu vardr.
maj yaratmak, reklam irketlerinin ve psikologlarn kullanm, seimlerde hayati nem tar. Partiler,
kendilerine bir nem kazandrmaya, artk mevcut olmayan bir farkll vurgulamaya alrlar. Birok
lkede seimlere katlan semen says giderek azalyor. Bu yzden, oylarn byk blmn alan
kiiler bile bir aznlk tarafndan seiliyor. Saysal anlamda, seimler oktan meruluunu yitirdi. ok
partili demokrasi sistemlerinin byk ounluu, aznlk hkmetleri ya da cumhurbakanlar
tarafndan ynetiliyor. Ama, o taraf ile bu taraf arasndaki rekabete duyduumuz ilgi, hl belirli
yneticilerin meruluunu glendirmeye devam ediyor.
ou zaman, Bat'daki dernek kurma ve toplant zgrl, seme oulculuuna dayal demokrasiye
rnek olarak gsterilir. eitli davalar ve hareketleri savunan saysz eylem grubu, birlikler, kulpler,
kltler ve dini mezhepler gryoruz. Oysa, onlar da tketim paradigmasnn bir parasdr. zellikle
genlikte, oumuz, gncel akmlara gre, bir gruptan tekine srkleniriz. Bu rgtlerin ya da hare-
ketlerin herhangi bir yapsal deiiklie yol at ok enderdir. Byle davalara, genellikle vekleten,
yani dorudan hakszlk eken insanlar adna katlmakla, biz de yaam deneyimlerimizi yaplandran ve
snrlandran belirli kstlamalara kendimizi maruz brakm oluruz. Bakalarna zgrlk salamak adna
kurduumuz rgtler, ounlukla, kendi zgrlmzn snrlarn grme yeteneimizi kstlar. Gnlk
yaamlarmzda karlatmz sorunlarla ilgilenmekten bizi alkoyan Biroklar, kendi ortamlarnda
hissettikleri yabanclamay ve politik gszlklerini telafi etmek iin, zellikle nc Dnya'dakiler
adna insancl davalara ba koyarlar. Gndelik yaamlarndaki bask ve smry sorgulamaktansa
soyut, uzak hedeflerle uraanlardan egemen dzen pek korkmaz. Burada kkl deiiklik yapmak
yerine, siyasal eylem tketimi vardr.
Biz katlsak da katlmasak da, halkn seimini yaptn bilmek, birisinin seildiini bilmek, egemen
dzenin seim sayesinde var olduu yolundaki inancmz glendirir. yle bir noktaya geldik ki,
yneticilerin varlklarn bize dorulatmaya ihtiyalar yok artk. Onlarn varln biz kendimiz
doruluyoruz. Kendilerini yeryznde Tanr'nn temsilcileri olarak sunan krallar yok artk. Yneticilerin
eskiden olduu gibi bizi kandrmas bile gerekmiyor. Onlarn oyununu oynamakla, bunu kendimiz gayet
gzel yapyoruz. Yneticilerin yapmas gereken tek ey, belli zaman aralklaryla, halkn hizmetinde
olduklarn, halkn iradesini temsil ettiklerini sylemekten ibaret. Eskiden olduu gibi hl
yneticilerimiz var. Farkl olan, yasallklarn Tanr'dan deil, bizden almalar.

IX
Daha ok seme olanamz var, bu yzden daha ok zgrlmz var. Hayr. Byle deil.
zgrln esas, bir nesneyi, bir kiiyi, bir dnceyi ya da bir iei bir dierine tercih etmek deil.
zgrlk, hiyerarik bir dzene ya da karlkl dlamaya doru gtren bir eylem de deil. zgrlk
bir reddetme eylemi deil. Daha ok bir kucaklama, iine alma eylemi. Seme zgrl bir kavram
olarak zgrlk durumuna aykrdr. zgrlk, ya bu ya da u deil, ya hep ya hi ya da bir
byme genileme eylemidir daha ok.
Genelde belirli bir yapnn snrlar iinde ele alnan biimiyle bir seme zgrlnden sz etmiyorum.
zgrlk insann belli bir eylemde, belli bir dncede derine inebilme kapasitesidir (tabi, yine de
bakalarnn zgrlne zarar vermeden). nsann sonuncu boyuta, n boyutuna dek kovalayabilme
arzusunun ve yeteneinin bir yansmasdr. Neyi kovalayabilme? Can ne istiyorsa onu. zgrln
kullanlmas, her eyi iine alan bir sevgi eylemidir. Ac da ona elik eder: Anlalmaz anlamaya
almann acs.
zgrlk ne ortaklaa seilen bir nesne gibi paylalabilir; ne de iki kii zgrlklerini ayn biimde
kullanabilir. ki insan ayn ekilde zgr olamaz. zgrln ruh hali her insana gre deiir.
oumuzun sk skya tutunmay baaramad, kolayca avucumuzdan kap giden bir ruh halidir bu.
zgrlkten korkarz; bizi nereye gtrecei dncesi rktr bizi. Bu yzden, szm ona seme z-
grln yeleriz. Bizimle ayn eyi seen bakalar da varsa, ki her zaman kanlmaz olarak vardr, o
zaman biz de zgrlmzde kendimizi gven iinde hissederiz. ylesine zgr deiliz ki,
zgrlmzde bile bakalar tarafndan dorulanmak isteriz. Milyonlarca kii, ayn bayra
dalgalandrarak ne denli zgr olduunu ilan eder. Seme zgrlmzn yaps bize yle bir alan
yaratr ki, burada ne yrdan geeriz, ne serden. Bu yap iinde zgrlk belirli seimler halinde
standartlatrlm, sonunda taraflar ortaya kmtr. zgrlkle standartlatrmann birbirine taban
tabana zt olduu apaktr; tpk zgrlk ve gvence kavramlar arasndaki tezat gibi. Gvence
totaliter toplumun bir zelliidir; onun iinde, devletin kudreti ve anaerkil gzetimi sayesinde kendimizi
gven iinde hissederiz. Oysa zgrlk, belirsizlik demektir. zgr yaamak, bilinmeyene yolculuk
yapmak demektir. Bu anlamda zgrlk, bir dorulama nitelii de tar. Bireyin, sonsuz sorgulama
potansiyelini, sonsuz bir aray iinde olmasn, sonsuz sayda dnceyi ve deneyimi, sonsuz
farkllktaki bileimler iinde bir araya getirme/dlama potansiyelinin dorulanmasdr. zgrlk,
zgrln dorulanmasdr.

X
Tm seimler zorunlu olarak bir totaliter yapy m empoze eder? Yapmamz gereken etik, ahlki
seimler yok mudur? Temel zgrlklerle ilkeleri ihlal edenlere, yalanlaryla gerekleri arptanlara
kar cephe almamz gerekmez mi? Seme eylemi, genellikle toplumda kutuplamaya yol aar. An-
lamay ya da uyumu kolaylatrmaz, tersine, insanlar kamplara ayrr. Kamplar da zamanla yle
mstahkem mevkiler haline gelir ki, kampn, tarafn bizatihi kendisi, taraflarn olumasna yol aan
davadan ya da ilkeden daha byk nem kazanr. Taraflar bir kez olutuktan sonra, tarafn varln
dorulamak iin kantlar, aratrmalar, rasyonalizasyonlar grla gider. Bunun birok rnei vardr. Her
ey bir yana, eletirel dnceye dayal olduu varsaylan bilim iin bu durum zellikle geerlidir. Bilim
tarihi, belirli grlere duyulan balln bunlar pekitirdiini ve aksi yndeki kantlarn alglanmasn
engellediini gsteren birok rnekle doludur. Siyasal tarih ve dinler tarihi de ayn dorultuda pek ok
rnek ierir. Tanr'nn Gerei adna savunulan dinsel farkllklar giderek hep yeni yorumlara, eza ve
cefaya, yeni kamplamalara ve din savalarna yol amtr. topyac ufuklarla bezenmi siyaset,
iktidar ele geirip koruma mcadelesinden baka bir ey deildir.
Ancak, ister bilim ya da din, isterse politika olsun tm alanlarda, ilkeleri uruna kendilerini feda eden
insanlar daima var olmutur. Karlarndaki kalabalklara, onlar sulayan meslektalarna, mahkm
eden yarglarna ve ikencecilerine ramen direnmi, davalarndan asla vazgememilerdir. lke sahibi
kiiler, tm mezheplerde, tm ideolojilerde, tm gruplarda vardr. Dierkmlk, hibir hareketin, hibir
dnce okulunun ayrc zellii deildir. Tm taraflarn kendi kahramanlar, ilkeli kiileri vardr.
Dncelerine smsk bal bu fedakr kiiler, taraflara destekilerinin gznde moral ekicilik
kazandrrlar. Dier taraflara kar moral ve etik stnlk iddiasnda bulunmalar da bu kiiler sayesinde
mmkn olur.
Ancak gnmze kadar ulaan hibir din ve hibir ideoloji, tarih boyunca belirli bir ilkeyi tutarl olarak
savunmamtr. Tarihsel perspektiften bakarsak, bugn, herhangi bir ilkeyi savunma balamnda
insann seebilecei bir taraf yoktur. Bu konuda On Emir'in birincisinden teye gememize bile gerek
yok: ldrmeyeceksin buyruu, aralksz olarak ihlal edilmitir.
Bylesine bir tutarszlk ve ikiyzlle ramen, neyse ki hepimiz, dinsel ya da ideolojik eilimlerimiz
(eer varsa) ne olursa olsun, belirli evrensel ahlki ilkelerin hl farkndayz.
Ahlki deerlerden oluan evrensel mirasmz, taraf sememiz sonucunda ortaya kan muhalefet
sayesinde deil, muhalif taraflarn insan nereye gtrebileceinin tarihsel bilinci araclyla bize intikal
etmitir. lkeleri, taraflamayla ve muhalefetle savunma eylemi ykc enerjiyi ortaya karr; daha
dorusu, enerjimizin ykc biimde kullanlmasna yol aar. Oysa ilkeler zorbalkla deil, rneklerle sa-
vunulabilir ancak.
Bir taraf semek, tanm gerei, kendi tarafmz iin zafer, dieri iinse yenilgi istememiz demektir.
Yani taraflar, eninde sonunda biri tekine boyun esin diye mcadele etmektedirler. lke ne olursa
olsun -tabi hl ilke diye bir ey kalmsa- finaldeki yenilgi ve teslimiyet, totaliter bir ilikiyle
sonulanr. Ayrca, taraflar arasndaki mcadele ne kadar uzarsa, amacn arac hakl kld dncesi
zamanla (belki de bilinsizce) o oranda geerlilik kazanr. Yenilginin prestij kayb ve utan ifade ettiini
fark eden Gandi, kar geldii iktidar yenilgiye uram olmasn diye, sivil itaatsizlik (satyagraha)
kavramna bir ekleme yapmt: Bu anlaya gre iktidara, kar olduu dnceyi gnll olarak
kabullenerek yenilgiyi savuturma frsat tannr. Ama bu yine de, muhalefetin krkledii ykc enerjiyi
ortadan kaldrmaya yetmez.
Yaamn kutsal olduu inancna varmamz rastlant deildir. Uygarlmz, yaratc biimde kullanlan
insan enerjilerinin bir toplamdr. Edebiyat, mzik, mimarlk, tp ve felsefenin tmn, enerjilerini
yaratc biimde ynlendiren bireylere borluyuz. Bu tr yaratc faaliyetler yaam korunmaya deer
klar. Ancak yarattmz gzellie dayanarak, insanlk harikalarndan, insann zenginliinden ve insan
dehasndan sz edebiliriz. Kendimize dzdmz methiye, yarattmz bu gzellie dayanr.
Gzellik grece bile olsa, yaratma eylemi, zihnin ve duyularn geni boyutlara ulamas, insann
eriebilecei en yksek dzeydir. Tarih boyunca yaratclmzn byle nice rnekleri olduu iindir ki,
yaam korumaya deer buluyoruz.
dam cezas, sava ya da baka trlerin soykrm gibi ykc eylemler muhalefet araclyla ortadan
kaldrlamaz. Bunlar ancak, daha da ok eser yaratmay srdrerek, bugne kadar yaratlm eyleri
tatma ve deerlendirme frsatn daha ok insana vererek, ve nihayet, yaratma eylemine katlma
cesaretini herkese alayarak yok edilebilir. Yaratclk, yaamn dorulanmasdr. ounluk tarafndan
paylalan byle bir dorulama, insann insan ldrmesi gibi dncelerin bir yana braklmas iin
yeterlidir. O zaman olumsuzluumuz zaman zaman ortaya kmay srdrse bile, bu toplu eylemle
olmayacak, biyolojideki bir mutasyon gibi kaza sonucu olacaktr.
Yaratclkta taraflar yoktur. nsan, yaratclk eylemi srasnda, bunu una tercih etmez. Yaratclkta
muhalefet yoktur. Yaratlan ey, sonradan ou kez kabul grmeyip imha edilmi, yaklm, mahkm
edilmi bile olsa, yaratma eyleminin kendisi, alma ya da muhalefet temeline dayanmaz. Yaratclk,
insann zgrlnn doruk noktasnda yeni ufuklara doru uzanmasdr. Ancak daha ok insann
byle ycelere uzanmas sayesinde evrensel ve ahlki ilkeler ayakta tutulabilir.
Yaratlm olan ykanlar, genellikle, yaratlanlarn gerekten zevkine varma ya da bunlar yaratma
frsatn bulamam, kendilerine bu frsat verilmemi kiilerdir. Ykc gler yklamaz; nk, bu daha
da ok ykc g kullanmay gerektirir. Her birimizin ve hepimizin iindeki ykc gler ancak
yaratcln ve ondan doacak gzelliin karsnda yok olup gider.

XI
Demokrasinin bir garantisinin de, gruplara rgtlenme ve karlarn koruma frsatnn verilmesi olduu
sylenir. Bu amac gerekletirmek iin muhalefet kanlmazdr. Bat'daki iiler kapitalistlere kar
kp sendikalarn kurmam olsalard, haftada krk saat alma haklarn, hastalk ve tatil izinlerini,
grev haklarn nasl elde edeceklerdi? Smrclere kar smrlenlerin tarafn tutmamz gerektii
yolunda, tarihi ve etik adan etkileyici bir sav yok mu? Var tabi, ama acilen elde edilecek kazan
uruna, temel ilkeyi feda etmek pahasna deil.
Dnya iileri pratikte ya da teoride birlemi deiller. Hatta, zel karlar birbirine taban tabana zt
bile olabilir. Belirli bir yerdeki iilerin kazanc bazen baka bir yerdeki iilerin zararna neden olabilir.
Bat'daki ii snfnn haklar, salt mcadele temeline dayanarak kazanlmamtr; smrgecilik yoluyla,
milyonlarca baka insann smrlme-sinden elde edilen servet yatmaktadr bunun altnda. Bugn
Birinci Dnya ve uluslararas kentler, nc Dnya'nn ve periferinin srtndan, giderek daha zengin
olmaktadr. nc Dnya iinde, rgtl sanayi iilerinin kazanlar da ou kez rgtsz kyllerin
srtndan elde edilmektedir. Smrye kar kma ilkesi, belirli bir grup lehine indirgenerek uyguland
zaman, toplumda smr, adaletsizlik ve eitsizlik, istemeyerek de olsa, glenebilir.
Bir yzyl akn zamandan beri kamuoyu, iilerin davasn, onlarn sendikalarn ve partilerini,
kapitalistlere ve iverenlere kar desteklemitir. Ancak, iilerin yapt her i, dnya halklar iin hayrl
deildir. Bertolt Brecht, bir iirinde, Teb kentini ve piramitleri krallarn deil iilerin kurduunu
vurgular. Ne var ki, Hiroima ve Dresden'i imha eden bombalar kimin yaptn sormak aklmza
gelmez. Yneticiler tabi, ama iiler olmadan bunu yapamazlard. i snf, top, tfek ve tank
yapmndaki kendi katklarn protesto etmek iin bir kez olsun sesini ykseltmi, bildiri datm ya da
greve gitmi deildir. Oullar ve kzlar, ana babalarnn yapt silahlarla ldrlyor. iler daha
yksek cret, daha az mesai iin greve gidiyorlar. nsanlar ldrerek gelien sanayi iinde oynadklar
role kar grev yapmyorlar. ster sosyalist ister kapitalist bir lkenin iileri olsunlar, her ikisi de sava
mekanizmasn iler halde tutmak iin almlardr. Tarih boyunca hibir sendika, iilerinin silah
endstrisine katkda bulunmasn protesto iin greve gitmi deildir. Bir saat iin bile. Hiroima'nn
bombaland ve tm dnyann ebediyen deitii o 6 Austos gnnde bile protesto iin bir saniye
grev yapmamlardr. Her zamanki gibi taraflar, bu kez ii snf, iini muhafaza etmek ve gelirini artr-
mak gibi ksa grl karlarn korumakla yetinmitir.
evreyi kirleten, yanl ilalarla insanlar zehirleyen, tehlikeli oyuncaklarla ocuklar ldren, spreylerle
ozon tabakasnda delikler aan, Bat piyasasnda yasad saylan dk kaliteli, tehlikeli mamulleri
nc Dnya lkelerine satan dier birok endstri dallarnda alan iiler iin de ayn ey
sylenebilir. Nestle iileri, UNICEF ve VVHO raporlarna gre yalnz nc Dnya'da her yl bir
milyonu akn ocuu dolayl olarak lme gtren anne st benzeri mamullere kar hibir zaman
greve gitmemiler, hatta basnda bir bildiri bile yaynlamamlardr. Balk gemilerinde alanlarn
hibiri, avlanma yznden balklarn tketilmesine ve balinalarn ldrlmesine kar kmamtr.
Gnlk retimi salayanlar -iverenler ve iiler- bu konularda hibir zaman birbirlerine muhalefet
etmemilerdir. atma noktalar, temel ilke olmas gereken dnyann ve insanlarn mutluluuyla deil,
zel karlaryla ilgilidir.
Evrensel ilkeler asndan, taraf diye bir ey olamaz.
1980'lerin bar hareketi de, bencil karcln baka bir rnei. Bu bar iin deil, savaa kar bir
hareketti. Bizi ldrmeyin, yaamak istiyoruz, dediler. Bu tm savalara kar deil, Bat'da kmas
olas bir savaa kar bir hareketti. Bu arada yeryznde savalar srp gidiyordu. Iran-Irak sava
bunlardan sadece biriydi. yelerinin yaamn ilgilendirmeyen konularda bar hareketi nerelerde?
Hareket sadece kendi karlar uruna protesto iin mevcut. Tm dnyay kapsayan evrensel bir bar
ve uyum ilkesine bal deil.
Tarih boyunca insann insana kar kmas, bizi zgrle ya da mutlulua daha ok yaklatrm deil.
Sadece, smrnn ve basknn biimini deitirdi, o kadar.

XII
Yaamay ya da lmeyi seebiliriz. lm fedakr bir davran ya da intihar yoluyla gerekleebilir. En
temel seimdir bu ve trmz bireyinin ayrt edici bir zelliidir. Ne var ki, tli olan uruna temel olan
unutulur. Bylece, hangi gmlei ya da etei seeceimizi dnmekten, yaamn kendisini
dnmeye pek zaman bulamayz.
Temel olan dnmekten kanmak bizi psikolojik bakmdan ylesine totaliter bir yapya srkler ki,
yaamn ya da zgrln nitelii asndan pek az nem tayan seimler yapmakla ya da seim hakk
iin mcadele etmekle urarz durmadan. Seimin mekanik olarak uygulanmas bize bir baar,
ilerleme ve zgrlk duygusu verir. Bu sre, ayn zamanda, farknda bile olmadan vakit geirmemizi
kolaylatrr. Bylece, zamann akp gitmesine kar da baklk kazanm oluruz. lmsz hissederiz
kendimizi.
Ne var ki, yaam bu kadar az dnen, yaam dnmek gerektii konusunda herhangi bir bilinli
aba harcamadan yaayp giden bizler, bakalarnn yaamn etkileyen konularda taraf semekte son
derece aceleci davranrz.
Yaamn tarafm semeden, yaantmz ve tarih boyunca bir tarafa kar baka bir taraf seip dururuz.
Setiimiz tarafn anlamn ya da yaam biimini bakalarna zorla kabul ettirmek iin urap dururuz.
rnekler gstererek, gerekirse g kullanarak tarafmz kabul ettirmek iin durmakszn didiniriz.
Hayatmz canmzn istedii gibi yaamakla yetinmeyiz. Bununla yetinmek isteyen bir avu insan da
rahat brakmayz. Onlarn ayana gideriz, onlar aziz mertebesine ykseltiriz, onlar gibi olmaya
alrz, onlar taklit etmeye alarak gnll olarak bir yapy benimser ya da pek istemeyerek de olsa
kabul ettiririz kendimize. Ondan sonra da, bizi taklit, edecek taraftarlar bulmaya gelir sra.
Sabrla, inanla, zorbalk, kurnazlk ve yalanla, insann ait olmas gereken taraflar ina ederiz. Tarihte,
bu ait olma olgusu, doumdan kaynaklanrd (kast sisteminde hl byledir); ama imdi, yzyllar
sonra, seim yoluyla ait olmaya dnmtr bu. nsan, ait olmaldr.
Taraf semenin totalitarizmi budur ite: Yaama ait olmay semeden, birbirimize ve bizzat kendimize
kar olmak.
Taraf semek ve onun beraberinde getirdii totalitarizm, lm unutma srecini de glendirir.
lmn unutulmas da kendi payna totalitarizmi glendirir; lmszlerin zgrlk diye bir kaygs
yoktur nk.
Genler, toplumdaki ykc gelimelerin duyarl gstergeleridir. Je vous dis bravo. Vive la Mort! (Sizi
kutluyorum. Yaasn lm!) Byle diyor Paris'te bir duvar yazs. Genler yaam ve lm
dnyorlar. Kimileri lyor. ou yaamay seiyor. Yeni deerlerin yeni tohumlar bylesine temel
bir seimden doabilir ancak.

25 Kasm 1986, Marburg

























































HANLER SAVUNMAYA DAR
X

























































hanet insann houna gider ama hainler irentir.'
Miguel de Cervantes
















I
Herhangi bir toplumda, olabilecek en aalk yaratk, haindir. Bir insann taraf deitirmesi, o taraftan
kopmas, hatta kendi tarafn eletirmesi, nefretle karlanr. Dman zaman zaman sayg uyandrabilir,
ama hain daima mahkm edilir. Hainler ylesine aalk saylrlar ki Dante'nin Cehennem'inde bile en
aa mevki, yaknlarna ve vatanlarna ihanet edenlere ayrlmtr. Cinsel su ileyenler, katiller,
zndklar, sapknlar, rz dmanlar, bycler, hrszlar ve riyakrlar Dante'nin Cehennem'inde
hainlerden daha itibarl bir konumdadrlar. Bir tarafn birisini hain diye sulamas, genellikle br
tarafn onu kullanmas anlamna gelir. br taraf, onu ftursuzca dnyann gz nnde sergiler.

II
Kiiden kendi tarafna bal kalmasn bekleriz. Hain ise, kendi topluluunu terk etmeye zorlanr; gl
aidiyet duygularyla belirlenmi bir yapdan dlanr. Topluluk iinde yaam, ancak byle duygular
sayesinde anlam kazanr. Birisinin aidiyet ban koparmaya karar vermesi, herkes iin bir darbedir.
Topluluk yeleri, bu kopma ve eletiri karsnda kendilerini yeniden deerlendirme yoluna gidecek
yerde birbirlerine daha da sk kenetlenir ve haini mahkm ederler. Topluluklar kendi eylemlerini,
zverilerini ve kendi ballk duygularn nadiren sorgularlar. nk, byle bir sorgulama srasnda
kendi kararlar snanm ve tehdit edilmi olur. Yllar yl birlikte yryp ark syledikten, yllar yl
birbirlerinin srtn svazladktan, tasada ve kvanta ortak olduktan sonra, btn bunlarn ardndan
sorulacak bir soru, hatta kuku olarak yorumlanacak bir ima bile hepimize yneltilmi bir uyar,
bugnmz, dnmz ve yarnmz tehlikeye sokan bir tehdit olarak alglanr... Bu tehdit, hainin
kiiliinde somutlar.

III
Topluluun tarihsel geliimi eliki ve tutarszlklarla dolup tayor olsa bile, hain daima imdiki zamana
gre yarglanr. nsan daima imdiki zamana ihanet etmitir. Hainin kim olacan, o andaki yap ve o
andaki gler dengesi belirler. Hain, topluluun gemiiyle tam bir tutarllk iinde olabilir. Ama
topluluk kolektif olarak deimise, tu kaka edilenler her zaman bu kiiler olacaktr. rnein, Sovyetler
Birlii'nin tarihine baktmzda, Troki'nin, Stalin ve Parti tarafndan hain olarak sulandn grrz.
Sonradan Stalin, Kruev tarafndan komnizme ihanetle suland ve oybirliiyle hain ilan edildi.
Ardndan sra Kruev'e geldi. Derken Gorbaov, Brejnev ile Stalin'i mahkm etti. Btn bu rneklerde,
Parti ile Sovyet yurttalarnn da koroya katldklar grlr. Hep birlikte hainleri birbiri ardna sulama
arksn sylediler. Hep birlikte, tek sesli bir koro halinde. Yaasn devrim! Yaasn Parti! Bu bir yalan
tabi.
nk, onlarn syledii, bizim sylediimiz, her zaman sylemi olduumuz ark aslnda u: YAASIN
U AN VE BZM ONUN NDEK YERMZ! Hain ise, o ana meydan okuyan kiidir ite. Genellikle,
dmann maa bordrosunda yer ald iin deil. ktidardan alaa edilmek istendii iin, ya da
deime zorunluluunu kavrayamad iin de deil. Yaadmz ann iinde kendimizi hakl karmaya
ve yceltmeye daldmz iin farkna varamadmz ey, ou durumda hainin aslnda eletirel
yargsn kullanmakta olduu gereidir. Tm risklere, gelecekte yaayacan bildii sulamalara ve
dlanma tehlikesine karn, inanc uruna tek bana bu yolu izlemeye kararldr o. Yapt hangi
anlama ekilecek olursa olsun, dman bu durumu nasl istismar edecek olursa olsun, o, durumu
kendi grd biimiyle gsleyecektir; bunu yapmaya isteklidir, gnlldr ve bundan baka trl
davranamaz zaten. Ibsen'in Bir Halk Dman adl oyunundaki doktor gibi, o da sulanma olasln
bile bile gze alr.

IV
Baka bir anlamda, gerek hain bizleriz. Kitlelerdir hain olan. Saptanm resmi izgiyi her an adm adm
izleyenlerdir. Futbol kulbnn bakan gnn birinde kp, takmn asl renklerinin krmz-mavi deil,
eflatun-mor olduunu ilan eder. Gemite, der, kulp yz elli yl nce ilk kurulduunda, formalarda
kullanlan boyalar aslnda eflatunla moru andryordu. Dolaysyla, gerek renklerimiz krmz-mavi deil,
eflatun-mordur. Bunun zerine herkes, renklerin deitirilmesine oybirlii ile karar verir. Durmadan
renk deitiririz. nsanlk tarihi, insanolunun birbiri ardndan taraf deitirmesinin rnekleriyle dolu.
Btn byk devrimler, aznlklarn devrimleridir. Hepsi de aznln eylemiyle mmkn olabilmi ve
gerekletirilmitir. ounluk, ancak olay gerekletikten sonra bu ok kkl tarihi deiikliklere uymu
ve onlar desteklemitir. Bir zamanlar krallara, sultanlara ve arlara sayg duyuyor, monariye kar
olanlardan nefret ediyorduk. Bugn cumhuriyetiyiz ve cumhurbakanlarna alk tutuyoruz. Yarn
yeniden monarist olabiliriz.
deolojilerimizi, ocuk yetitirme yntemlerimizi, moral deerlerimizi, zevklerimizi, alkanlklarmz,
rgtlerimizi, hayat tarzlarmz, kurumlarmz, snrlarmz, elerimizi, sevdiklerimizi, en sevdiimiz
arklar ve yemekleri ha-bire deitiriyoruz. Toplu olarak hareket ettiimiz iin de hep hakl tarafta
oluyoruz. Saldr hedefimiz, birey. Bizimle ayn yolda yrmeyenler mahkm ediliyor. Tarih kitapla-
rnda, oturduumuz mahallede, vaazlarmzda ve siyasetilerimizin beyanlarnda parmamz onlara
dorultuyoruz. Hainlerin adn yaatyoruz. Onlar toplumun kolektif bilincinde kahramanlarla birlikte
yayor ve toplum yeleri arasndaki balar glendiriyor. Ama onlara ilikin duygularmz da
bastryoruz; haini bir birey olarak grdmzde ve bizim yzmzden katlanmak zorunda kald
aclar dndmzde iimize dolan, kimseye aamadmz kukular bastryoruz. Haini ne kadar
ok mahkm edersek, biz de o kadar dogmatikleiyoruz. Gitgide daha az sorguluyoruz, gitgide daha
totaliter oluyoruz ve sonunda hibir ey anlamaz hale geliyoruz.
Belli bir taraf tutup onu doruladka kendimizi daha gl ve gururlu hissediyoruz. Admzn saygyla
anlacan bilirsek, ikenceye dayanabilir, davamz uruna can verebiliriz. Tarihin bandosunun bizi
yreklendireceini, admzn tarihe geeceini biliyoruz nk. Sorumluluk duygusuyla ne
dndn aklayan ve kendi yolunda ilerleyen hain, nadiren byle bir durumla karlar oysa. O
yalnzdr. Daima yalnz olmutur ve daima yalnz olacan bilir. Biz totalitarizmimizle bireyi yok
ediyoruz. Bireysel z grl nadiren ho gryoruz, nk ondan korkuyoruz. zgrln,
yaammza dzen ve anlam getiren yaplar yok edeceinden korkuyoruz. taatkr olduumuz, kr
krne boyun ediimiz iin hainler yaratyoruz. Bylesine zayf olduumuz iin totaliter oluyoruz.
Kendi benliimize inan duymak, insana inan duymak, bizi hainlerin olmad bir topluma gtrebilir;
o zaman kendimizden korkmamz iin bir neden kalmayacaktr nk.
Beenmiyorsan ekip gidersin, diyoruz. Dmann lkesine gidersin. Hain tek bana ac ekerken,
kitleler, ou zaman vicdan ve aklselimden vazgeme pahasna da olsa kendi yanlsamalarna smsk
tutunuyorlar. Hain kim yleyse?

AIMIZIN BYK UYGARLIKLARININ HANLERLE LKS KONUSUNDA RNEK

1. OLAY: Amerika Birleik Devletleri: (in God We Trust / Tanr'ya Gveniriz)
karsnda
Ezra Pound: (air ve hain)
Radyo yaynlar araclyla, Amerikan askerlerine, talya'ya kar silaha sarlmamalar arsnda
bulunduu iin, kinci Dnya Sava'ndan sonra talya'da A.B.D. igal kuvvetleri tarafndan hcre
hapsine mahkm edildi.
Daha sonra Washington'a gtrld, vatana ihanet suundan yargland ve sulu bulundu.
Cezaevi yerine St. Elizabeth Akl Hastanesi'ne gnderilip 12 yl oraya kapatld.
Hkm: Delilie dayal vatan hainlii.
Belli bal Amerikan air ve yazarlarnn basks sonucunda ABD hkmetince serbest brakld.

2. OLAY: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii: (Dnyann Btn iileri, Birlein)
karsnda
Leon Troki Bordonovi: (Devrimci ve hain)
lkesinden srld, insanlk-d ilan edildi.
Stalin'in ii devleti tarafndan grevlendirilen kiralk katiller, Troki'yi stanbul'dan Kuzey Amerika'ya
kadar izledi ve sonunda biri Meksika'da onun kafasna lmcl bir kazma darbesi indirmeyi baard.
PEK KATLE NE OLDU?
Yaklak oh yl cezaevinde kaldktan sonra tahliye edilince Moskova'ya geldi, orada Komnist Partisi
tarafndan bir kahraman olarak resmi trenle karland ve;
STALIN tarafndan lkenin en byk SOVYET KAHRAMANLIK NANI ile ONURLANDIRILDI.
Troki ise, Stalin'le Brejnev'i yanllarndan dolay sulayan Parti Bakan Gorbaov tarafndan iade-i
itibar grd.

3. OLAY: nc Reich: (Deutschland ber Alles / Almanya Her eyin stnde)
Birleik Krallk: (God Save the Queen / Tanr Kralieyi Korusun)
SSCB: (Dnyann Btn iileri, Birlein)
Fransa: (Liberte, Egalite, Fraternite / zgrlk, Eitlik, Kardelik)
ABD: (in God We Trust / Tanr'ya Gveniriz)
karsnda
Walter Rudolph Hess: (Nazi ve hain)
kinci Dnya Sava'nn doruunda, ngilizlere bar teklifinde bulunmak zere gizlice skoya'ya uarak
btn dnyay hayrete drd.
Hitler tarafndan hain ilan edildi. Churchill tarafndan sava esiri olarak cezaevine kondu. Nrnberg'de
akli durumu sorguland. mr boyu hapse mahkm edildi.
Berlin Spandau Cezaevi'nde KIRK BlR YIL boyunca TEK BAINA HCREDE tutuldu. Son yirmi bir yl,
cezaevinin tek mahkmu olarak geirdi.
ngiliz, Fransz, Amerikan ve Sovyet gvenlik grevlilerinin gzetiminde dnyann en iyi korunan
mahkmuyken, 1987'de 94 yanda intihar ettii sylendi hemen ardndan cezaevi ykld.
Kendisinden daha da byk dikkatle korunduu anlalan yaam yksn dnya bugne kadar
renebilmi deildir.

iitme Kty
Syleme Kty
Grme Kty

2 Ocak 1986, Marburg




























LM UNUTKANLII
XI

























































Hasta olduun iin deil, hayatta olduun iin leceksin.
Lucius Seneca












I
Bize bylesine yakn olan lm zerinde neredeyse hi dnmyoruz. lm her an herkesin bana
gelebilir. Mutlaka gelmek zorunda. lm mutlaka olacaktr ve geen her saniye bizi ona daha ok
yaklatrmaktadr.
lm yadsmak, yaam yadsmann en gl gstergesi. lml olduumuzu, leceimizi hemen hi
dnmeyerek kendimizi zihinsel bir deli gmlei iine sokuyoruz. Yaadmz, kokladmz,
grdmz, dokunduumuz her ann bir daha gelmeyeceini hissettiimiz anlar o kadar az ki. Yaam
bylesine zel, bylesine benzersiz klan ey, her eyin yalnzca bir kez olmas. Bunu alglamak,
lmn bilincine varmakla mmkn olabilir ancak. lmn bilincinde olmayan insan, yaadnn
bilincinde de deildir. Her anmz lm unutkanl iinde geiyor.

II
lm srecinin farknda olmak, yaamn uup giden gzelliini alglamak demektir. Bu ayn zamanda,
gzelliin srekliliinin farkna varmak demektir; nk uup giden ey, zaman ya da gzellik deil,
bireyin kendisidir. lm darda brakan tm dnce ve eylemler, yaam mlk edinme abasna
gtrr insan. Pek ok iliki, bu olanakszlk, bu yalan, yani yaamn mlk edinilebilecei dncesi
zerine kurulmutur. Ebediyen diye bir szcn varl, bunun en iyi rnei. Zaman iptal ederek
lm durdurmak, sadece kendi yaamlarmz konusundaki agzllmzn bir belirtisi deildir, ayn
zamanda, yeryznde ne var ne yoksa hepsini birden sahiplenme abasna iaret eder. Bizi
konumaya, sevimeye, fotoraf ekmeye, baarl olmaya, sanat eserleri yaratmaya, zverili olmaya,
sadiste davranmaya, bakalarn sevmeye ya da onlardan nefret etmeye zorlayan bir igd ya da
zorunluluk yoktur. Bunlar yapp yapmayacamz ya da nasl yapacamz tamamen bize kalm bir
eydir. nsan bunlarn hibirini yapmadan da yaamn gzelliinin ve harikuladeliinin farkna
varabilecei gibi, bunlarn hepsini yapt halde o gzelliklerin farkna varmayabilir. Yaamn amac
denilen eye ilikin tm misyonlar, insann kendinden kaynaklanr. Yaama ilikin tm aklamalar,
bizzat kiinin tanmlad bir hedef, anlam ve ama bulma abasndan ibarettir. Yaamn amac,
lnceye kadar yaamaktr. Bu konuda evrensel teoriler kurmaya almak bizi totalitarizme gtrr.
Bu teorilerin yanll her seferinde yeniden kantlanacaktr.

III
Sanayi devriminden bu yana yaam anlaymzn da btnln yitirmesi ve yaam konusunda
uzmanlamaya gidilmesiyle birlikte, lmle ilgili her ey bir kenara itilmi, marjinalletirilmitir.
Komularmz, bakkalmz, retmenimiz gibi bize yakn insanlarn lmlerini paylamadmz gibi,
cenaze trenlerinin, gmme trenlerinin, aslmalarn, llerin yaklmasnn bile farknda olmuyoruz.
Yllar yl hemen her gn grmeye altmz yar-anonim kiileri (bizi ie gtren otobs ofr, her
zamanki benzin istasyonunda paray alan adam, ofisimizdeki asansrc, postanede pul satan adam
vb.) artk grmemeye baladk m, hemen unutuyoruz. Gsteri devam etmeli kural, yalnz tiyatro iin
deil, bizim iin de geerli. Hepimiz gsterinin bir paras haline geldik. Sahnede olmayan, artk lm
demektir; yoktur. Yaamla ilgileniimiz, onu sahnede grdmz gibi. Bizim sahnemizde. Bizim
tasarladmz sahnede.
En temel zihni srelerimizden biri, lm unutma sreci. zellikle yirminci yzyl Bat toplumu (ve
onun etkisiyle dnyann geri kalan), yalanmay bile unutacak ekilde ynlendiriliyor. ki ar ucun,
yani genlerle yallarn toplumsal konumlar, son yzyl iinde kkl biimde deimi durumda.
Eskiden, bebeklerle ocuklarn gz nnde bulunmamas, seslerinin iitilmemesi gerekirdi. Onlar, kendi
balarna birer birey olarak kabul edilmezlerdi. Ancak yetikin olduklarnda birey saylrlard. ocuklarn
ocuksu bir tarzda giydirilmeleri bile, yakn gemie ait bir gelimedir. Bunu anlamak iin, on
dokuzuncu yzyl tablolarna bir gz atmak yeterli. te yandan yallar, daha nceleri toplumda hayli
imtiyazl bir konuma sahiptiler. Onlar bilgili, gl, bilge kiilerdi. Yalarndan gurur duyarlard. imdi
durum bunun tam tersi. Gz nnde bulunmamas ve iitilmemesi gerekenler, yallar artk. ocuklar
ise kutsal bireyler haline dnt ocuklar korumak, onlarn haklarn geniletmek iin yasalar
karlyor. Yallar iin byle yasalar yok.
Teknoloji, edebiyat, psikolojik aratrmalar ve yasal uygulamalar alanndaki bir dizi gelime sonucu
ocuun rol ylesine parlak bir ramp na karld ki, ocuk birok bakmdan trmzn en nemli
kiisi haline geldi. Yallar eitli yerlere kapatlrken, bebekler imdi hemen her yere birlikte
gtrlyorlar. Toplumun ve insan trnn ocuklara gsterdii anlay, katlma ve iletiim ruhu
yallar iin sz konusu deil; onlara katlanlmas gereken birer yk olarak baklyor giderek. Giyim
rneine dnecek olursak, imdi ocuklar iin zel giysiler ve modalar olduu halde, yallar iin artk
zel bir giyim tarz yok. Geen yzyldaki kendine zg giyim tarzlarndan yoksun braklm olduklar
gibi, imdi gen grnmeye, genler gibi giyinmeye zendiriliyorlar. Yalanma, yallk ve lm
marjinalletiriliyor, bertaraf ediliyor.

IV
lm unutma srecinde hareket serbestimizi yitiriyoruz. Hep yaayacakmz gibi yaayarak
miskinleiyor, yaama aktif biimde katlmay beceremiyoruz. Eyleme gemeyi kefetmeyi, soru
sormay ve aratrmay beceremiyoruz. Cesur olmay beceremiyoruz. lm unutmakla, kendi yarat-
tmz monoton, standartlatrlm varoluun paras haline geliyoruz. Bu monotonluk bir kez yaam
tarz haline gelince, sadece onu korumaya almakla kalmyor, bu tarz deitirmeye kalkmasnlar
diye bireyleri kstekliyoruz. Vagonun raydan kmamas gerek. Grnrde hi deimeyen bir varolu
biimine ayak uydurmak bize bir gvence duygusu veriyor. Nevrotik denilen insann gvenlik ihtiyacyla
bu durum arasnda byk benzerlik var: Byle bir hastann anksiyete duymamas iin her eyin yerli
yerinde olmas gerekir. Bir tr olarak biz de ayn ekilde lm unutarak kayg ve korkularmzdan
kurtulmaya abalyoruz.
lm insan iin en byk bilinmeyen olmutur. Ayn zamanda en byk korku kayna. Bilinmeyenin
korkusunu azaltmann en temel yollarndan biri, lmden sonraki yaam tartan, aklayan ve vaat
eden din olmutur. Bilinen eyden korkulmaz. Cehennem ve ceza kavramlarn ieren dinlerde bile,
insan kendisini cennet bahelerine gtrecek eylemler sayesinde lm korkularn bertaraf edebilir.
Toplumun laiklemesi ve bunu izleyen ateizm de lm unutkanln glendirmitir. Bilinmeyeni bilinir
klmakla, korkuyu azaltrz. Biroklar iin mkemmel yaam, her eyin nceden kestirilebildii sve
misali mantkl dzenli bir toplumdur. Bilimin kesin aray da ite tam bu amaca, nceden kestirme ve
bilme amacna yneliktir. Gnlk yaantlarmz denetlemek suretiyle cennetsi ya da salkl bir gelecek
toplum tarafndan garantiye alnr. lm unutkanl bizi rahat ve gvenli bir ruh haline gtrr.
Gnlk elenceler, zevkler ve sorunlarla kendimizi megul etmemiz yeterli. Sorunlar her zaman
birbirini kovalayaca iin, hibir sorun birey zerinde varolusal bir etki yapacak kadar derin de
olamaz. lm unutkanl insan varolua ilikin hibir korku duymama gibi bir ruh haline yneltir.

V
Hazreti Adem elmay srnca, cennetteki mutlu ve gvenli yerini yitiriverdi. Ayrca, lm korkusu
tayan bir lmlye dnt. Halbuki insanlar sonunda zgr klan ey lmn varldr; lmn
herhangi bir anda gelebilecei bilincidir. Hi kimse lme hkmedemez, lm nceden bilemez ve
denetleyemez. Doum kontrol var. Ama lm kontrol yok.
zgrl herkes ver ve yceltir. Ancak, zgr olmann ne denli zor olduundan ya da ne kadar az
kiinin -zellikle de kendilerini zgr sayanlar iinde- zgr olduundan bahseden pek az kii vardr.
zgrlk, son tahlilde, korkuyla birlikte yaama yetenei, korkuyu gsleme, korkuyla yz yze
gelme cesaretidir. Bize korkudan arnm bir toplum ve yaam gvencesi verenler, ayn zamanda z-
grlmz elimizden alyorlar. Korkudan arnma karlnda zgrlmz takas ettiklerimiz, yeni
korku kaynaklar haline gelirler.
Gvenlik ve klelik nasl el ele giderse, korku ve zgrlk de yledir. Korku, insan yaradlnn bir
parasdr. Bizi uyutmalarna, uyuturmalarna ve aldatmalarna izin versek bile, korkunun kk
kaznamaz. Korkmayan insan, yz kzarmayan bir insan gibidir. Yz kzarmayan insann etik duygusu
yok demektir. Korkmayan insann temel bir yaam ve lm duygusu yoktur. lm unutmak, korkuyu
unutmaya ynelik bouna bir abadr. nsann lml olduu gereinin toptan yadsnmas anlamna
gelir.

VI
Yaamn kart lm deildir. lmn kart doumdur. Doum ve lm, yaam diye adlandrdmz
srecin birer parasdr. lm de doum kadar bir parasdr yaamn. Hayat ite, deriz birisi
ldnde. Haydi hayata, deriz bir doum olduunda. Doumu ya da lm yadsmak, yaam
yadsmakla ayn eydir. lm yadsmakla, lme kar isyan etmekle, lmszlk peinde komakla,
yaam yadsm oluruz. Dolaysyla, rnein Freud'un dedii gibi insanda iki igd olduunu,
bunlardan birinin yaama, tekinin de lme igds olduunu sylemek, samalktr. Yaam ak-
lamak iin byle bir Manihaizm'e ihtiyacmz yok. Yaam ve lm, iyilik ve ktlk glerinin varlm
aklamaya alrken byle bir ikilie bavurmak gereksiz. lm de doum da yaamn kapsam
iindedir. Byle bir ikilii yaratan yalnzca bizim alglaymz, yalnzca bizim korkumuzdur.
Yaamn lme kar sava diye bir ey yoktur. Yaam, doum ve lmdr. Byle bir sava olmu
olsayd, herhalde pek baarl olmu saylamazdk. Ne var ki airler, doktorlar, politikaclar ve ulema
hep bunun zerinde konuup dururlar. Hepimiz lmden korkarz ve Florida'da Ponce de Leon'un
genlik pnarn bulursak belki galip gelebileceimiz bir sava olarak grrz lm. Tr olarak en
totaliter eylemimiz, lm unutmaktr. Sonsuza dek yaayacakmz gibi davrandmzdan, her
birimizin iinde var olan doum ve lm srecine ilikin ak seik bir bilince sahip
olmadmzdan/gsterinin sonsuza dek sreceini dndmzden, zgr olmay beceremiyoruz.
zgrlk uruna giriilen her trl abay, derhal bir lm duygusu izler. zgrlk, istediimiz
herhangi bir eyi, her eyi dlemek ve yapmak demektir: Sorulmam sorular sormak, yaplmam
yapmaya cret etmek, bilinmeyenin peinde komaktr. Tehlikeli bir servendir bu. Tehlikenin en
ucunda lm vardr. zgrlk ayn zamanda, korkuyla birlikte yaamak, korkmak ama yine de yoluna
devam etmek demektir. nsan korkuya yenildii zaman, eyleme gemekten ve hayallerinin peinde
komaktan korktuu zaman, zgrln yitirir. Korkmak normaldir. Ama korkuya teslim olmak,
dnmekten ve soru sormaktan vazgemek zorunda deiliz. lm ya da tehlikeyi hatrlamak,
zgrlmz hatrlamak demektir. Bu zgrl kullandmz, zgr olma iiyle uratmz
bilmek demektir. Bunun dndaki her trl duygu, sahte bir gven duygusudur.
Yirminci yzyln moda yaam gvencesi, otomobillerdeki emniyet kemerlerinde, sigara imemekte,
kolesterolsz yemeklerde ve genel olarak salkl yaam anlaynda kendini gsteriyor. lm
yadsmann, lmszle yknmenin en acizane araylar trmzn yok olup olmama ikilemiyle ayn
anda gndeme geliyor. lm yadsyarak, lm gln ve aresiz abalarla ertelemeye alarak
hayata krleiyoruz.

K 1984, Viyana
Gz 1989, Kea.


























SANATIDAN SAKININ!
XII

























































Hem Tanr'ya hem de Mammon'a (eytan'a) hizmet edemezsin.
Aziz Matta













I
nsan niin yazar? Resim yapar? Besteler? Yaratc insan, youn bir biimde yaar. Evrenin arl,
sonsuzluun derinlii onun dnce ve duygularyla i iedir. Syleyecek yeni bir eyi olmasnn
tesinde, onu sylemenin yeni bir yolunu bulmann peindedir sanat. Yeni bir dil aray iindedir.
Hayal gc vardr. Dil ve hayal gc sonsuz biimlerde bir araya gelir ve d alemi olduu kadar, onun
i alemini de ifade eder. Yaratc, ac eker. Yaayabilmek iin yaratmak zorundadr. Yaratma yoluyla
aclarn azaltr. Sevgili Akan Adal artk resim yapamyordu. Resim yapmadan, yaratamadan da
yaayamyordu.
Yaratc alma, yaama eyleminin zerine geirilmi bir deli gmleidir. Yaratc faaliyet, insan
ldrmaktan, intihar A etmekten alkoyar. Rilke bir air adayna, ancak yazmaktan kendini alamad
takdirde air olabileceini sylemiti. Yaratma bir drtdr, bir gereksinimdir. Tek kiilik, bireysel bir
abadr. Yaratc yaamn paylamaz. Kendisini hapse- t der. Sonunda, yaratt nesneyi sergiler. Her
yaratc d kurabilmek, derinlere inebilmek iin kendi snana kaar. Bakalarndan uzaklaarak
kendi bireysel meknna snr.
Yaratc, yaama younluunu, ister mzik, ister resim, ister yaz olsun, yaptlar araclyla ortaya
koyar. ou zaman, kendisini ona adam insanlar vardr etrafnda. Yaptlarn yaratabilmesi iin onlar
zveride bulunur, hizmet ederler. Onun kapris ve arzularna boyun eerler. Onlar yaratc iin yaarlar,
oysa o, yaptlar iin yaar. Yaratclk, youn yaayan ve sevgiyi bakalaryla nadiren paylaan in-
sanlarn giritii umutsuz bir eylemdir. Gndelik yaantmzda, gndelik ilikilerimiz araclyla yaratc
olamayz. Sanat, ancak katktan sonra, snd yerde yaratr. Birbirimizle iletiim kurarak, topluluk
iinde yaratc olamayz, olmay da baaramadk.

II
Baslm roman, kaydedilmi mzik, oaltlm sanat eserleri...Bunlarn hepsi, bize dikte edilmi
standartlarn rnekleridir. Sanat, yaratlp paylalacak yerde, giderek retilen ve tketilen bir ey
haline geliyor. Sanat, herkese yetiip herkesin stne kma gayretiyle, hem kendisine hem bizlere
totaliter bir dzen empoze etmektedir.
Bakalaryla yarmakta saknca grmeyen, yaptlarnn seri retimine ve kendisinin reklamna izin
veren yaratc ile, herkesten daha ok, daha iyi ve daha hzl alan Sovyet emek kahraman madenci
Stahanov arasnda ne fark var? Kurumlarn piyonu olmay, yarmalara ve reklam kampanyalarna
katlmay gze alan yaratc, Stalin'in iisi Stahanov'dan aa kalmayan bir totalitarizm simgesidir.
Sanatta bestsellerlar, Arkansas'ta da Brksel'de de Hong Kong'da da stanbul'da da ayn lezzette
olan standart McDonald's hamburgerinin bir baka biimidir. Yaratcln sonsuz potansiyeli ve
olanaklar gz nne alndnda, bir yaptn baka yaptlarla kyaslanmas, onlardan stn grlmesi
ve herkes tarafndan elde edilmek istenmesi iin kesinlikle hibir neden yoktur. Byle bir ey, kitle
standartlar ve zevkleri yaratr; her biri yeni bir eyi yeni bir ekilde syleyen, potansiyel olarak sonsuz
sayda baka yaptn tannmas ve zendirilmesi olasln yok eder.
Totaliter eilimimizin bir baka yn de, kendi yzylmz iin sanatn en iyi olann belirlemekle
kalmayp, ayn zamanda yzyllarca geriye giderek gemiteki sanatn en iyi, en byk ve en parlak
rneklerini de sememizdir. Yaratma eylemi, zel bir yerde, mahremiyet iinde yaplarak coku ve
doyum salamyor artk. Yaratcnn anonim kald dnemleri ok gerilerde braktk. imdi, tannmak
daha nemli. Kimileri iin hemen tannmak bile yeterli deil. Gelmi gemi en tannm isimlerden biri
olmak gerekiyor. Tarihe hkmetmek, gelmi gemi en byk isim olmak eilimindeyiz. Yaratclkta en
byk diye bir ey olamaz.
Amerikal psikiyatrist Robert Lifton, tm faaliyetlerimizin ardndaki itici gcn lmszlk peinde
komak olduunu ileri sryor. Lifton'a gre bu lmszlk araynn drt tr var: Dinsel (ruhun
ebedi varl), biyolojik (zrriyet araclyla tohumlarmzn yaamn srdrmesi), yaratsal
(resimlerimizin, heykellerimizin biz ldkten sonra yaamaya devam etmesi) ve tarihsel (her birimiz
her eylemimizle yaratyor ve tarihin bir paras haline geliyoruz). nsann bir ekilde sonsuza dek ait
olmas, tarihe mhrn basmas gerektiini savunan tipik bir ada gr. Btn bunlarda sevgiye,
sevince ya da paylamaya ilikin tek bir ey yok. Dnyann gelecekte var olmas, ancak bizi hatrlayan
olacaksa nem tayor.
Yaratclkta karlatrma ya da sralama olamaz; deneyimin derinliine varma olasl sz konusu
olabilir ancak.
amz sanats, herkese erime ve gelmi gemi her keten stn olma arzusu ile, hem kendisi
hem de hepimiz iin totalitarizm potansiyeli tamaktadr.

III
Kendini yalnzca sanat araclyla ifade eden kii siliktir. Yaratt nesnenin ardna gizlenmeyi seiyor
demektir. Kendini, gndelik yaantlarn srdrenlerden uzaklatryor demektir. Yaratt eyler
araclyla yorumda bulunur, eletirir, bakalar adna ac eker. Bylece yabanclar ve buruk, kat biri
olur kar. Yaratclk da, yceltici olmak yerine mahkm edici bir eylem halini alr. Bakalaryla pay-
lalmayan yaratclk, sahiplenici, mlkiyeti bir yaratclk haline gelir. Yaratc, yaratcln yaratt
nesneyle snrlayarak bizi de birer nesne haline getirmekte ve yle kullanmaktadr. Biz de yaratcnn
nesnelerini deerlendirme, kabul etme ve alklama yoluyla, gndelik yaantmzn mahkm edilme
srecini glendiriyoruz. Gndelik yaantmzda yaratmadmz, yaratamadmz iin, kendilerini
bizden ayran, bize aalayc ya da karamsar bir tavrla tepeden bakan bencil ama fedakr yaratclar
ortaya kyor.
Yaratc ile seyirci ya da izleyici arasnda, insanlarla rn kar karya getirmekle ykml bir arac
durmaktadr. Bu aracnn yarglar, kr, ideoloji ve beeni temeline dayanr. eitli trlerde araclar
vardr: Sosyalist lkelerde kamuoyu nnde nelerin sergileneceine karar veren sanat komiseri. Kentte
nelerin gsterileceini seen sanat kurulu. Vakflarda milyonlarca dolarlk vergi indirimi salamak zere
baz yaptlar tekilere tercih etmekle grevli danmanlar. Kapitalist lkelerde sanat ya da sanatlar
tpk di macunu ya d hazr orba gibi imal eden, ambalajlayan ve datan uzmanlar...
Btn bu durumlarda, sanat ile halk kitleleri arasnda yaplan ayrm, bir tarafn tekiler iin gsteri
yapt, tekilerin de bu gsteriyi tkettii tek yanl bir iliki dourur. Bu da sanat yaamn
kendisinden, yani her eyin birlikte yapld o kendiliindenlikten uzaklatrr. nk sanat, znde, bir
gsteri ya da obje deil, bir deneyimin paylalmasdr, bir srece karlkl katlmdr. Bir solo kemanc
ile dinleyicileri arasndaki ayrm yok saymak anlamna gelmez bu. Btn izleyicilerin kemanc olmas ya
da partisyonu ezbere bilmesi gerektii anlamna da gelmez. Bu, alnan mziin hepimizin yaamnn
bir paras olduunu, salt mzik alemine ait bir ey olmadn alglamamz gerektiini ifade eder. Her
ey yaamn iindedir. Mzik, icracnn ve bestecinin olduu kadar, bizim de yaammzn bir parasdr.
Sadece beendiimiz, onayladmz, kyasladmz ya da tkettiimiz bir ey deildir mzik.
Kltrmz arttrmaya yarayan bir nesne deildir.
Sanatnn dnyasyla kendi dnyamz arasna bir izgi ektiimiz an, yalnzca icrac ve icra balamnda
deil, sanatn yaammzda oynad rol balamnda da sahneyi sanatn totalitarizmine teslim ettiimiz
andr.
Sanat, ufuklarmz geniletmeye yarayabilecei gibi, baskc da olabilir. Sanat her birimizin ve
hepimizin iinde olan bir ey yerine, uzakta bir yerde ylece duran bir ey olarak alglamak, ona baskc
bir nitelik kazandrr. Sanat, ancak onunla yekvcut olduumuz zaman doyurucu ve geni ufuklu olur
ve evrenin ok ynl gereklii iindeki deneyimlerimizin farkna varmamz salar.
Son birka yzyl iinde sanat, uzmanlar tarafndan icra edilen bir ihtisas dalna dnmtr,
insanlardan ve hayattan uzaklatrlmtr. Sanatlar da, yaratc kiiler olmaktan ok, icra eden
profesyoneller haline gelmitir. Tpk, oynamak yerine gsteri yapan sporcular gibi. Tek bir eyde
uzmanlaarak, yaama duygusunun btnln yitirdik. Tek bir eyde uzmanlaarak, kendimizi
acmaszca, icraya ynelttik ve bunu ou kez amacn arac hakl kld inancyla yaptk. Ne var ki
aralar, yaama, yaamla sanatn uyumuna, sanatla insann uyumuna ou kez ters der. Sanat
yaamdan soyutlayp, izleyiciye sunulan uzmanlam bir gsteriye dntrmekle, sanatn nceden
kestirilebilir ve denetlenebilir olduunu gstermi oluruz. Bu da totalitarizmin kendisidir.
Sanat yalnzca bir uzmanlk dal haline gelmemi, ayn zamanda bir endstri olmutur. Sanat
endstrisinde alarak hayatn kazanan pek ok insan gryoruz; teknisyenler, danmanlar,
brokratlar, halkla ilikiler uzmanlar, temsilciler ve vergi mavirleri gibi.
Sanayi uygarl yle bir toplum yaratt ki, bu toplum iindeki insanlarn belli bal tek bir faaliyetleri
vardr, o da ileri. Bu faaliyetin yrtlmesi dnda btn zamanmz bakalarnn gsterilerini
izlemekle geiriyoruz. Durmadan birbirimiz iin gsteri yaptmz, ama asla birlikte icrada
bulunmadmz toplumlarda yayoruz artk.

IV
Cemaatten (Gemeinde) topluma (Gesellschaft) geerken, bireyler olarak, yaamn eitli ifade
biimlerine ilikin faaliyetlerden feragat ettik. rnein, evlerimizdeki mzik aletlerinin yerini
kasetalarlar ald. Aile fertleri artk birlikte mzik almaz oldular. Dans etmeye hl devam ediyoruz,
ama dans artk yaantlarmzn bir ifade biimi olmaktan kt. Yaptmz danslar, mzik endstrisinin
buyruklarna gre bir moda oluyor bir gzden dyor. Bir zamanlar topluluk yaamnn ayrlmaz bir
paras olan tiyatro, imdi ya sadece bir elence aracndan ibaret ya da istediimiz gibi yaamadmz,
yaayamadmz, yaama ansna sahip olmadmz hayatlarmzn yerini tutan bir arndrc. Ayn ey
iir iin de geerli. Bir zamanlar gndelik yaantmzn ve sohbetlerimizin son derece nemli bir paras
olan iir imdilerde ylesine marjinal hale geldi ki, iir yazan, okuyan ya da dinleyen kiileri mumla
aryor insan.
imizin dnda kalan bo zamanlarmz, hobi dediimiz eylerle dolduruyoruz imdi. Bylece, hobisi
keman almak ya da resim yapmak olan kiiler kt ortaya. Ne ki, hobi olarak keman alan kiiyle eski
gnlerin keman alan kiisi arasnda tayin edici bir fark var. Eskiden kemani almak, aileyi ve cemaati
bir gelenek duygusuyla iine alan ve gndelik yaantnn nemli bir paras olan bir urat.! imdiyse,
keman alan kii, yabanclam yaantsnda biri z ve anlam peinde koan bireyden ibaret. Bo
zamann! kendine gre doldurmaya alan biri. Bu durum, kiinin evresindeki yaamdan, hatta bizzat
yaamdan soyutlanm olmasndan douyor.
Byk mzisyenler ve klasik besteciler hl eski dnyadan, Avrupa'dan kyor. Tm refahna karn
Amerika'dan, Yeni Dnya'dan kan pek yok. Mzik, Budapete, Viyana ve Prag gibi Avrupa kentlerinde
ailelerin ve sokaklarn gndelik yaantsnn bir paras hl. Amerika'da mkemmel bir teknikle icra
ediliyor olabilir, ama yaamyor.
Sanatta teknik mkemmeliyet ve uzmanlama peinde komak, sevimede ustalk peinde komaktan
farkl deil. Totalitarizmden, yaam glerinin boyunduruk altna alnmasndan baka bir ey deil.
Sanatn inkr, insanolunun manevi birlikteliinin inkr ve de yaama sanatnn inkrdr bu.

V
Sanaty aramzdan uzaklatrmakla, sanatn bize dikte* edilmesine izin vermi olduk. Sanat,
hkmetlere ve il ketlere devrettik. Bizsiz sanat mekanik, yabanclam, cara sz bir ey haline geldi.
Ya da, madalyonun br yzne bal karsak, sanat (tabi yalnzca soyutlanm kk bir aznlk iin)
iinde bulunduumuz duruma kar iddetli bir bakaldr halini ald. Her iki kta da sanat, ya
yceltilmi ya da srgne gitmi sanatlarn bizim hakkmzda getirdikleri bir yorumdur. Sanat bizsiz
olduu gibi, biz de sanatszz.
airler susacak,
air olduunda herkes
diyor air arkadam Reit Ergener.

21 Ocak 1987, Marburg
















YAASIN ANLAMAZLIK
XIII























































Herkes ayn yne ekseydi, dnya alabora olurdu.
Yidi atasz


















I
Dncelerimizin, fikirlerimizin, zevklerimizin, deneyimlerimizin dorulanmasna ihtiya duyarz. Bu,
bizim hem bi rey olarak, hem de birbirimizle olan ilikilerimizde kendimizi gven iinde hissetmemizi
salar. Uyuma ihtiyac, gereklie hkmeder. Kendimizi gvende hissetme uruna mutabk kalrz ve
gerei feda ederiz. Uyumaya varmakla, toplu olarak her eyi paylam ve dorulam oluruz. ze-
rinde uyumaya varamadmz eyleri dar iteler ve unuturuz; bunlarn ortak kltr ve uygarlmzn
bir paras haline geldii pek enderdir. Gndelik hayatmzn ak iinde uyumay bir rahatlk sayarz.
Bir tartma gnn dzenim bozacaksa, uyumazlk karmann pek bir anlam yoktur. Anlama,
totaliterdir.

II
Srf gn huzurlu geirmek iin sk sk evet der, ama aslnda hayr kastederiz. Uyumak suretiyle
bakalaryla aramzda bir ba kurarz. Anlatmz insanlar sever, uyumadklarmzdan holanmayz.
Genellikle uyumamaktan ok uyumaya vakit ayrrz. Evliliklerin, uzun sreli arkadalklarn, olumlu i
atmosferlerinin, ynetenlerle ynetilenler arasndaki ilikilerin kalc olabilmesi ancak uyumayla
mmkndr. Bir ey ters gittiinde danmann, retmenin, endstri psikologunun, halkla ilikiler
uzmannn grevi, taraflar arasnda yeniden uyuma salamaktr. Kkl deiikliklerden genellikle pek
holanmayz. Yeryzndeki btn sefalete, adaletsizlie ve mutsuzlua ramen, kendi kendimizi ve
teki trleri yok ettiimiz bir dnyada yayor olmamza ramen, kurulu dzenle, kitaplarla ve
birbirimizle uyumay srdrrz. Hep birlikte uyum iinde yaamaya devam ederiz. Oysa anlamann
getirdii yalanc uyum duygusu, bizi felakete gtren raylar salamlatrr. Yine de, anlamazlk
kartarak sevimsiz olmak istemeyiz. Birbirimizle ve yetkililerle uyuma abasn srdrrz, ta ki,
sonunda herkes birbirini boazlama noktasna gelene dek. Uyuma, uyumazlkla deil, tam bir kar-
gaayla sonulanr. Ama o ana dek, olumsuz beyanlarda bulunmaya cesaret edemeyiz. Kendi
kurduumuz hapishanelerde kendi kendimizin sansrcs oluruz.

III
Uyuma, hiyerarik totaliter toplumda bize zaten verilmi olan dzeni taklit edip iselletirdiimiz bir
sretir. Yetikinlie giden yolda hepimizin iinden getii toplumsallama sreci, bize uyumann
retildii bir sretir. En basit ocuk oyunlarndaki kurallardan, kurulu dzenin yasalarna varncaya
dek, tm kurallara uymay reniriz. Toplumsallama srecinde uyumazln yeri yoktur, uyumazla
izin veren tek bir durum yoktur. Uyumak, dosta bir hareket saylr. Aile iinde, okulda, dinde ya da
hkmette uyumazlk karmak, kt, nezaketsiz, tehlikeli bir eylemdir.
Uyumazlkta bile, uyumama konusunda uyumaya varrz. Saygn dnrler, akademisyenler ve
kurulu dzenin bilgeleri uyumama konusunda uyumaya vararak kendilerini aldatc bir gvenlik
duygusuyla donatr, bylece ciddi bir eletiri ya da aforoz edilme kaygsna dmeden almalarn
srdrrler. Uyumama konusunda vardklar bu uyuma, hemen hibir kritik soruyu sormakszn kendi
almalar ve bakalarnn almalar konusunda eletiriden yoksun bir kaytszla gmlmelerine yol
aar. Hakikat paylalabilir mi? Hakikat zerinde uyumaya varlabilir mi?

IV
Son tahlilde birbirimizle paylaabileceimiz tek ey, hepimizin kafasnda baz sorular olduudur. Bu
sorulara yant arama sreci iinde yollarmz kesiebilir. Sorgulamaktan ve yant aramaktan gelen o
tandk bak birbirimizin gznde grebiliriz. Ne var ki, o bakla paylatmz ortaklk duygusu
aray deneyiminden ar bast anda, eriilmezin peinde komak iin gerekli olan tm zgrl de
yitirmi oluruz. Artk zgr deilizdir. Ait olmakla, mutabk oluruz. Fikir birlii bizi birbirimize
kaynatrr. O zaman da, yalnzca ayn sorular sormaya balamaz, ayn zamanda ayn cevaplar arar
hatta ayn kitaplar yazarz. Kutsal kitaplarda ve ders kitaplarnda, anayasalarda ve evrensel
bildirgelerde yantlar kaydedilmi, kodlanm ve bylece kutsal, dokunulmaz, sorgulanmaz hale
gelmitir. Bunlara getirilecek ilave sorular, kfirlerden, halk dmanlarndan, cahillerden, gereki
olmayan kiilerden ya da delilerden gelmi saylr.

V
ou zaman anlama, bir yalandan, bir gvensizlik gstergesinden ibarettir. Sohbetlerde ou kez
karmzdakini gerekten dinlemeden onu onayladmz belirtir, evet evet der ve bamz sallarz ki,
bir an nce konuma sras bize gelsin ve biz de merammz anlatabilelim. Bu tr gndelik sohbetlerde
anlama, insann srf karsndakini susturup kendi fikirlerini syleyebilmek iin bavurduu bir klftr.
Savaan lkeler, iverenlerle ii sendikalar, ev sahipleriyle kiraclar arasndaki btn grmeler,
anlamayla sonulanr. Byle durumlarda anlama, ounlukla gllerin gr ve artlarn zayflarn
kabul etmesi anlamna gelir aslnda. ktidar ve g peinde komayanlar, birbirleriyle mcadele iinde
olmayanlar, nadiren uyuma ihtiyac duyarlar. Onlar daha ziyade, tek bir aatan den yapraklar gibi,
uyum halinde orackta kendiliinden gelitirilmi ilikiler iinde bir arada savrulurlar. Evlenmek zere
anlaan genler birbirlerine yle eyler vaat ederler ki, bunlar balanma ruhunu olumsuzlar, inkr
eder. Evlilik yemini, sevginin dorulanmasndan ok, zgrlkten feragat edilmesi anlamna gelir.
Karlkl devler konusunda bir anlamadr bu ve aka elik eden zveriye hepten ters der. nsan,
arkada ya da sevgili olma konusunda nasl anlamaya varabilir? Bu gibi eyler kendiliinden olur.
Arkada ya da sevgili oluruz. Ama bir kez olduk mu da, aramzda bir ba kurmu, yazl olmayan iki
kopyal bir szleme yapmz demektir. Ne var ki iki kopya da, ekici bir dille de olsa, farkl dillerde
farkl eyler syler.

VI
nsann karsndakine duyduu gven ve inancn elik ettii bir uyumazlk neden olmasn? Gr
ayrlklar ve uyumazlklar neden kardakini reddetme anlamna gelsin? Yllar yl hemen hemen her
konuda anlaan iki insann belirli bir konuda iddetli bir uyumazla dmesi neden bir felaket saylsn
ve bu durum neden onlarn birbirlerini hi tanmam olduklarnn belirtisi saylsn? Birbirin den farkl iki
insann, zevklerden ideolojilere varncaya kadar akla gelen her konuda sonsuza kadar uyumas nasl
mmkn olabilir? Birlikte olmak neden birbiriyle anlamak anlamna gelsin? Salam bir ilikiye neden
Ne kadar da iyi anlayorlar gzyle baklsn? Atomun pozitif protonu ile negatif elektronunu ele
alalm: Bunlar arasnda ahenkli bir iliki yok mu? Hele bir de, ancak madde ile birlikte var olabilen anti-
madde dnlecek olursa.
zgrlk, uyumazln bir fonksiyonudur. Hibir zaman uyumak zorunda kalmama srecidir zgrlk.
zgrln dorulanmas, anlama peinde komamakla salanr.
Anlama bir sreci durdurur. Her eyi dondurur. Yaratcl durduran bir frendir o. Eletirel dnce,
uyumazl krklemek demektir. Anlamazlk yerine anlamay tevik ettiimizde, totaliterce ve
kendimize kar saygszca davranm oluruz. Doa, atma iinde ve atma sayesinde ahengini
srdrebiliyorsa, biz de anlamayabiliriz. Kendi kendimize byle bir borcumuz var. Anlamamak
suretiyle yalanclktan kurtulur, zgrleiriz.

16 ubat 1987, Marburg








HAYATA KARI AMALAR
XIV

























































Ay'a sordular:
'Neyi isterdin en ok?'
Cevap verdi:
'Gne'in kaybolmasn, ve ebediyen
bulutlarla rtl kalmasn.'
Ferideddin-i Attar














I
Hayatn planla. Amalarn gerekletir. Hayattan ne beklediini bil. Hibir ey seni yolundan
alkoymasn. Azim ve disiplin sayesinde yapamayacan ey yoktur. Bunu baaracak yetenee
kesinlikle sahipsin.
Bu szler byle srp gider. Ana babalar, hocalar, psikologlar, en iyi arkadalar, hepsi bunlar syler ve
sen de bunlar tekrarlar ve hepsine de inanrsn. Btn bunlarn ne kadar sama olduu, bir gn u
ilan okuduum zaman kafama dank etti: Yznde kararl bir ifade okunan eli yz dzgn orta yal
bir kadn fotorafnn altnda, Bu kadnn belirli amalar var, diye yazyordu. Ve biz de onu oraya
ulatracaz. Bor vermek isteyen bir bankann reklamyd bu.
Bankalar, hkmetler, irketler, meslek kurulular, toplumun yapsn planlayan ye yrten btn
kurum ve insanlar, bizim birtakm amalara sahip olmamz isterler. Ayrca, bu amalar gerekletirme
yolunda kararl olmamz, bylelikle davranlarmzn da nceden kestirilebilir olmasn isterler.
Amalarmz araclyla zerimizde totaliter bir denetim kurarlar.

II
Davranlar anla, nceden kestir ve denetle. Yirminci yzyl biliminin, zellikle de bir davran bilimi
olarak psikolojinin slogan budur. Psikolojinin hedefi budur. Peki bu hedef kimlerin karlarna hizmet
eder? Davranlarmza ilikin toplu bilgi, endstri sonras dzenin gcnn dayanadr.
Davranlarmza ilikin bilgi, bu dzenlerin bizleri denetleyip smrmesini salar. Bilgi g demektir.
rnein, kimi skandinav lkelerinde ve Almanya'da lke apnda bir nfus saymna halkn kar
kmas, ite bu yzdendir.
Bilgi toplama, hakkmzda renilebilecek ne varsa hepsini titizlikle tasnif eden ve bunlar birbirleriyle
paylaan irketlerin balca faaliyet alanlarndan biridir. Ne zaman bir anket formu doldursak, ne
zaman bir banka kart iin bavuruda bulunsak, ne zaman bir kitap kulbne ye olsak, onlara bilgi
sunmu oluruz.
zerinde hibir fikir yrtemeyeceimiz herhangi bir konu yok mu? Kurulu dzen, bizim iin planlad
her ey hakknda bir fikir sahibi olmaya yneltir bizi. Anketlerde unu ya da bunu tekine tercih etmek
yerine bir fikrim yok diyenlerin ounlukta olduunu gsteren bir kamuoyu yoklamasna
rastlayamamamz arpc deil mi?
Ynetenler srprizlerden holanmazlar. Yirminci yzyl insan iin srpriz esi hzla ortadan
kalkmaktadr. Srprizler, yneteni ok eder. Srprizler hem bizim planlarmz hem de onlarn planlarn
bozar. Srprizler, amalarn ve hedeflerin nnde duran birer engeldir. Dzen, nmzdeki yl neye
ka para harcayacamz, kimin, nerede, ne kadar sre tatil yapacan, hatta tatildeyken ka kiinin
boanmak iin avukat hizmeti talep edeceini bilir. Pazar aratrmaclar, psikologlar, sosyologlar,
hakkmzda topladklar bilgiler nda insan davran ve amalarn anlayp bunlar nceden
kestirmeye alrlar. Sonra da toplum mhendisliinin ve kamuoyu ynetiminin eitli yntemleriyle
insan davranlarn denetlemeye ve etkilemeye alrlar. Belirli bir davran kalb saptayp tipik bir
davran biimini ngrdkten sonra, bundan yarar salayabilmek iin o davran glendirmeye
urarlar. ikolatadan tavaya, prezervatiften mayoya kadar akla gelebilecek her eyin retimi, dzenin
bize empoze ettii, nceden kestirilebilir davranlara dayandrlr. Bir zamanlar son derece yaratc
saylan davran tiplerimiz bile nceden kestirilebiliyor artk. rnein, sularmz ylesine sradan,
artc olmaktan ylesine uzak, plan, hedef ve yntem bakmndan ylesine kolay tahmin edilir hale
gelmitir ki, polis, hangi trden su ileneceini ve bunlar nlemek iin hangi donanmlara ihtiya
duyacan yllar ncesinden bilmektedir.
zgrlmz, davranlarmzn nceden kestirilemezliine bal. Bat lkelerinde, zgrln
zerinde dolaan kocaman soru iareti ite tam bu noktadan, yani dzenin, kendi || yurttalarnn
davranlarn kitlesel olarak nceden kestire- | bilme beklentisinden kaynaklanyor. rnein sve'te,
kitle davran analizlerine ve istatistiksel tahmin raporlarna dayanarak hkmetler durmakszn toplum
mhendislii ve gelecek planlamas konularyla megul olmaktadr. Burada hibir ey rastlantya
braklmaz. Kimi kamu helalarnda bile duvar yazlar iin zel yerler ayrlm, kalemler braklmtr.
Kendi bireysel amalarmz saptayp bunlara ulamak 1 iin rpndmz sanabiliriz, ama aslnda bu
amalar ou kez mevcut dzen tarafndan nceden belirlenmi, o dzen iindeki yerimiz de nceden
ayrlmtr. Hayat giysileri-miz genellikle nceden biilmi, hazr giyim olarak tasarlanmtr.
CIA gibi haber alma tekilatlar, yabanc ajanlara, dmanlara, potansiyel terristlere -ve onlarn
hareket ve amalarna, sevdikleri ve sevmedikleri eylere, zaaflarna vb- ilikin psikolojik profilleri
oktan hazrlamlardr. Artk hepimiz filenmi durumdayz. Polis, suu nleme adna bilgi toplar.
Siyasal partiler, kamuoyu yoklamalar araclyla inan ve davranlarmz renirler. irketler, tketim
kalplarmz ve zevklerimizi tahlil ederler. Hepsi de davranlarmz, planlarmz, amalarmz bilmek ve
maniple etmek isterler. Tam bir gzetim altndayz. Bylelikle kurulu dzenin modeline baaryla
uydurulduktan sonra, beklenen ve istenen eylerle tam bir uyum halinde olan tutkularmz,
dileklerimizi, arzularmz ve -hepsinden nemlisi- amalarmz sergileyebiliriz artk.
Keyif, ak, inan ve Nzm Hikmet'in dedii gibi Bir ocuk gibi aarcasna bakarak yaamak - Bunlar
nasl amalanr ki?

III
zgrlk ve yaratcln kaynanda yatan ey, ama ya da hedefler deil, inantr. Ne var ki toplum,
amalarmz planlamamza yardmc olmak ve bu amalara erimemizde bizi desteklemekle zel olarak
grevlendirilmi bir hiyerari iinde rgtlenmektedir giderek.
insann kendi hayat iin doru amac semesi o kadar byk nem kazanmtr ki, bu yzylda,
kiinin hangi meslee uygun olduunu belirleyecek bilimsel yntemler bile gelitirilmitir. Psikologlar
tarafndan gelitirilen eitli aralar, bir gencin rnein papazla m yoksa mzisyenlie mi yatkn
olduunu saptama iddiasndadr. Bu gibi kiilik envanterleri, zellikle ABD liselerinde ve ABD'de
belirlenen standartlar izleyen lkelerde ok yaygn. Tpk bir makinenin zel bir paras gibi,
insanolunun da verili toplum dzenince saptanm mesleklerden birine uymas ngrlyor. Hedef
ile kii bir kez birbirine uyduktan sonra meslek ile kii de birok bakmdan birbiriyle kaynayor.
insan insana iliki kurmak yerine, giderek, amalarmz, mesleki etiketlerimiz ve profesyonel
kiiliklerimiz araclyla iliki kuruyoruz birbirimizle. Bu ilikinin niteliini belirleyen temel, mesleki
zdeleme tarafndan zaten bastrlm olan bireysel kiilikler deil, karlkl kardr. Mevcut toplum
dzeni iindeki deerler, karlar ve g dengesi tarafndan belirlenmi amalarmz arasndaki
yaknlktr. nsanlarla tanp karlamaktan ok, faydac anlamalar yapyoruz. Daha merhaba
dediimiz anda, Bu ilikiden ne gibi bir fayda salayabilirim acaba? dncesi geer aklmzdan.
likiler, insann evrensel birliktelii zerine kurulmaktan ok, kesin amalar zerine ina edilir.
Hepimiz birok ama ve hedef peinde kotuumuz iin, ayn anda birok farkl kimlie de sahip
oluruz. Ama her durumda sonu ya da ama, kiiden daha byktr. Ama ya da sonu, kiiler
arasndaki ilikilere hkmeder ve bu ilikinin niteliini belirler.
deolojik inanlar da ama peinde koma davrannn bir baka rneidir. Kendimizi belli bir ideoloji
ile zdeletirdikten sonra, o ideolojinin imajna, o ideolojiyi savunanlarn imajna, onun
kahramanlarna gre bymeye ve kendimizi biimlendirmeye balarz. Byle durumlarda ou kez
kendi saduyumuza ve deneyimlerimize ters deriz. ou kez, grdmz ve duyduumuzu
alglayamaz hale geliriz. Giderek, kendimizi hem fiziki grn hem de zihni paradigma bakmndan o
ideolojinin imajna gre yourur, kalba dkeriz. Sonunda yle bir noktaya geliriz ki ideoloji yaamn
kendisinden bile daha nemli olur. Din de tarih boyunca buna benzer bir rol oynamtr.

IV
Ama peinde koma ynndeki tm davranlar totaliterdir. Psikologlar fareler zerinde birok
mahrumiyet deneyi yaparak alk, susuzluk, cinsellik, ebeveynlik igds (yalnzca dii fare iin!) gibi
baz temel ama gerekletirme drtlerinin gcn lmeye almlardr. Burada llmek istenen,
farenin labirentin teki ucuna yerletirilen eyi (yiyecek, su, yavrusu) bulmay ne kadar ksa srede
reneceidir. Amaca ne kadar abuk ulalrsa, drtnn de o kadar gl olduu sylenmektedir.
Yerleik psikolojik kuramlar, bizim de drtlerimizin bir fonksiyonu olarak amaca ynelik davranlar
gsterdiimizi sylyor. Yine bu kuramlarn ileri srdne gre, ancak alk gibi bu trden temel
drtlerin doyuma ulatrlmasndan sonradr ki insan daha yksek dzeyde amalar peinde koabilir.
(Birinci dzey: Beslenme, giyinme, barnma; ondan sonraki dzey: Sevgi, gvenlik; en yksek dzey:
Kendini bulma). Ancak yirminci yzylda ok yaygn olan bu teori, insann intihar, dierkmlk ve
gnll olarak deitirilen bilin durumlar gibi baz temel davran zellikleri gz nne alnd zaman,
alk grevi ya da lm orucu rneinde olduu gibi anlamszlayor.
Ama peinde koma ynndeki tm davranlar totaliterdir; nk biz, davranlarmzn evre ile
diyalektik bir iliki iinde kendiliinden evrimleip yepyeni ve beklenmedik davranlara yol amasn
beklemek yerine, amalarmz tarafndan belirlenmesine izin veriyoruz, insann belirgin amalar peinde
koup komamas, askeri bando mzkaya ayak uydurarak yrmekle doalama bir caz seansna ka-
tlmak arasndaki farka benzetilebilir.

V
Kendiliinden olan nceden kestirmek olanakszdr. Homo sapiens'in gizemi, onu teki canllardan
ayran bir zellii, eylemlerinin nceden kestirilebilir olmaydr. Bitkilerin yaam byk lde
nceden belirlenmitir. Hayvanlar da etnologlarn trlere zg davran ya da sabit hareket biimleri
diye adlandrdklar davran kurallarna tabidirler ki bunlar da nceden kestirilebilir davranlardr.
Ancak en son evrimlemi tre, yani homo sapiens'e geldiimiz zaman herhangi bir evresel uyarcya
bal olmadan ortaya kan davran biimleriyle karlayoruz. Filozoflar zgr irade retisini
yalnzca insana yaktryorlar. Ama buna ramen kendi kendimizin tutsa olduk: nsanlk mozaiinin
zenginlii birtakm toplumsal kodlara ve beklentilere dnyor, ondan sonra da belirgin hedeflerimiz
ve amalarmz haline geliyor. Bunlara ulamak, yaantlarmza yn ve ou kez anlam veriyor. Byle
belirlenmi ve sabit amalar peinde koarken, taklit etmeye balyoruz. Her Allahn gn kendimizi ve
bakalarn taklit ediyoruz. Daha az taklit edip daha ok kendimiz olacak yerde, taklit ettike kendimiz
olmaktan uzaklayoruz.
Amaca ynelik maksatl faaliyet, dikensrtl baln iftlemesi, rdek yavrularnn davranlar,
sombalklarnn yumurtlamak iin akntnn tersine yzerek doduklar yere dnmeleri ve yumurtalarn
oraya brakmalar gibi, tr zg spesifik davrann ok karakteristik bir zelliidir. Trmzse belirli
amalar izleyerek, sabit hareketlerde bulunarak gelimedi. Sabit hareketlerimizin ya da spesifik
amalara ynelik davranmzn kaynaklarn yalnzca zihni paradigmalarmzda, zihnimizdeki yerleik
deerlerde, kendi kendimize ina ettiimiz hapishanelerde aramak gerekir.

VI
Amaca ynelik davranlar, onlara elik eden gvenlik ve denetim duygularyla birlikte bizi sahte bir
kavrama, kendi yaantmz ynettiimiz, kendi gemimizin kaptan olduumuz eklinde bir anlaya
gtrr. Evet, hayatmz yayoruz. Ama onu ynettiimiz doru deil! Bir dakika sonra hayatta olup
olmayacamz etkileyen binlerce insan, binlerce rastlant var. Yaantmzn u andaki durumunu, ula-
m olduumuz bir nokta olarak grdmzden, bizi o noktaya getiren eyin de ilerleme olduunu
dnrz. Gemie bugnden baktmzda, bulunduumuz yer bize son derece makul ve mantkl
grnr, sanki biz onu nceden planlamz, ya da bu yer nceden belirlenmi gibi. Belirli bir modele
uygun bir gelime gibi gelir bu bize, nk yaantmzda bugn varm olduumuz konuma iaret eden
olaylar, koullar ve edimleri ayklayp seeriz genellikle. Oysa bulunduumuz yerde neden
bulunmamamz gerektiini aklayacak milyonlarca baka sebep de bulabilirdik. Ne var ki temel
abamz hep dorulamak, hep olaylar gizemli olmaktan ok anlaml gsteren anlalr modeller
uydurmaya almaktr. Evrenin usuz bucakszl ile yek-vcut olmak yerine, sabit bir zaman ve
meknda denetlediimizi sandmz ksr dnyalar kurarz kendi kendimize.

VII
Amaca ynelik faaliyet, bireysel olarak giriildiinde, kiiyi yaamda yer alan baka srelerden
kopard iin, benmerkezcilii ierir. te yandan amaca ynelik faaliyet, ortak bir sre olduu
takdirde, isteklerin ve karlarn standartlatrlmasna yol aar ve bylece ounlua
standardizasyonun korunmas iin gerekli gc verir; bu da ortak yarara uygun bir ey sanlr.
rnein, ilkokul eitiminde, rencilere ister birer birey olarak kendi gnlk amalarn seme olana
verin, ister bir araya gelip snf adna ortak bir ama sesinler, doacak sonu ya kat bir bencillik ya da
grup basksdr. Burada nemli olan ne (klasik totaliter rejimlerde olduu gibi) amac kimin
belirleyecei, ne de (gnmz demokrasilerinde olduu gibi) amalarn hangi srelerle belirlenip
gerekletirildiidir. nemli olan, amacn ta kendisidir. Bireyin elini kolunu balayan, onu boan ve
hapseden ama.
insan amacn -ne pahasna olursa olsun kendini adayarak, azim ve zveriyle gerekletirmek istedii
amacn- bir kez saptad m artk onun boyunduruu altna girmi demektir; hayatn kendisi bu amacn
boyunduruu altndadr artk. Bylece, baka, bambaka eyler yapabilme olaslna da srt evirmi
oluruz. Oysa, deiiklik tohumunu, bambaka bir ey yapma potansiyelini iimizde her zaman tarz.
Irma geerken bile at deitirebilmeliyiz; dzen byle yaplmaz diyor diye bundan ekinmemeliyiz.
Daima bu olasla ak tutmalyz kendimizi, bu olasln var olduunu unutmamalyz.
mr boyu belirli trde bir faaliyette bulunabiliriz tabi. Ama bunu sabit bir hedef olarak sememeliyiz.
Ne yaam-j da, ne sevgide belirli amalar ya da sabit hedefler vardr. Amalar birer szleme deildir.
Giritiimiz faaliyetler ha-; yata alan yollardr sadece; hayatn gzellii ve gizemiyle ilgili deneylerdir.

VIII
Sevgiden vazgeerek nceden belirlenmi istasyonlarda durup, tarifeye gre yol alan bir tren ya da
sadece ikmal yapmak iin duran bir yar arabas gibi hayat yaamadan tketmek pahasna
hedeflerine varan bunca insan olduunu grmek, artc olduu kadar zc de.
ok amal yirminci yzyl insannda drt var, ama derinlik ve younluk yok. unu satn almak, bunu
baarmak, yeni bir deneyimden gemek gibi hedeflerimiz var. Hedef ve amalarmz yznden, hayat
yaamak yerine tketiyoruz. Hayatla yekvcut deiliz artk. Hayatlarn belirli, sabit amalara
indirgeyenler, hayatla yekvcut olmadan onun yzeyine tutunma abasndadrlar.
Duygu ve dncelerimizle kendimizi hayatn akna brakarak kendimizi bulabiliriz ancak. Bu,
kendini kaderin rzgrna ya da ksmetin eline brakmak demek deildir. Asla. Yola kmadan nce
ihtiyar denizcilerle konumal, rzgrlara kulak vererek onlar tanmal, sabrla tekneyi hazrlamalyz.
Sonra da engin deniz. Ama o zaman bile baka dlere, deiikliklere ve koullara ak tutabilmeliyiz
rotamz. Oysa, kendimizi mr boyu sabit hedeflerle snrlayarak sadece limandaki teknelere binmeyi
ve bilinen iki iskele arasnda yolculuk yapmay yeliyoruz. Ve bu yolculuu ilgin klmak iin kendi
kendimizi kk maceralarla avutuyoruz. Hava raporlarn dikkatle inceliyor, tek sayl gnlerde iskele
tarafnda, ift sayl gnlerde sancak tarafnda oturuyor, her be saatte bir ay iiyor, gzlkl
yolcularla hi konumuyor, yeil giyenlere daima tebessm ediyor ve tabi gnn birinde vapur
deitirebileceimize ilikin minik bir ryay da kendimizden esirgemiyoruz. C'est la vie? u nceden
kestirilebilir totaliter yaamlarmz insan ruhuna bir hakaret deilse nedir?

7 Mart 1987, Marburg























ZIP, SEN LDN
XV

























































Otomatizasyon srdke insann tm organlar kuruyup gidecektir - dmeye basan parma dnda.
Frank Lloyd Wright












I
Ik olsun, dedi Tanr. Ve k oldu.
1986'da, Frankfurt'tan Paris'e giden bir trende, Avrupa'y gezen iki Amerikalya rastladm. Bunlardan
biri, yolculuun verdii yaknlk iinde bana bir akrabasndan sz etti: Bu akrabas, Sovyetler Birlii'yle
bir sava olmas halinde Avrupa'da bilmem ka tane fzenin frlatlmasn salayacak dmeye
basmakla ykmlym.
Yirminci yzyln ikinci yars, hap yutan bir toplum olarak nitelendiriliyor. Duygularmz haplarla
dzenliyoruz ki bu da totalitarizmin bir baka rnei tabi. Ayrca, dmeye basan bir toplum da
olduk.
evremizdeki dnyay dmelerle denetliyoruz. Dmeye basmak sihirli bir i. Dme, muazzam bir
gcn kayna. Dmeye bastk m, olduruyoruz. Dmeye her basmzda, bir eyleri oldurduumuz
zihniyeti kafamzda gleniyor. ocuklarn oyun dnyasnn (Zp, sen ldn, sonra da yatp l taklidi
yapmak) geree dntrlmesi bu. Dmeler sayesinde grntler, sesler ve insanlar bir var, bir
yok oluyor. Dnya hakkndaki bilgimiz, ilk elden deneyimler yerine giderek imgeler ve grntler
araclyla bize ulatndan, imge ve grntler de hzla gerein kendisi haline geliyor. ocuklar
oyun oynarken hayal kurarlar. Gerekleri oynarlar. Bunun bir oyun olduunu bilirler. Oysa bizim iin
dmelere basmak ve bir eyler oldurmak, hayatmzn son derece ayrlmaz, ilevsel bir paras.
Total(iter) bir denetim altndayz.

II
Dme tmyle kutsal, tmyle gl. Televizyon seyrediyoruz. lkenin nefret edilen askeri diktatr
ekranda beliriyor. Ona svyorsunuz. Dalga geiyorsunuz; pantolonunuzu syrp knz
gsteriyorsunuz ona. Onun zerinde byk.bir gcmz var. Onu denetliyoruz (ada bir voodoo mu
acaba?). Dmeye basarak onu odann ortasna getiren biziz; dmeye bir daha basp onu ayn
kolaylkla yok edebiliriz. zellikle, evremizde bizimle birlikte televizyon seyreden bakalar da varken
onu protesto ediyorsak, o zaman kendimizi bsbtn gl ve duruma hakim hissederiz. Diktatre
kar giritiimiz kahramanca eylemin tanklar vardr nk. Bu eylemimiz, tanklar sayesinde
kahramanca bir nitelik kazanr. Tabi, protestonuzu yaparken, sizinle birlikte seyredenlerin bir ksmnda
bir korku ifadesi grrsnz. Onlar, sizinle ayn ortamda bulunmaktan korkmaktadr. Durum ylesine
gerek, ylesine gerekten gerektir ki, bu onlarn yreine korku salar. Durum gerektir, nk
grnt gerein ta kendisidir. Grnt gerektir, nk biri, sizin bu tepkinize tank olduu halde
bunu polise ihbar etmedii iin tutuklanabilir, hatta ikence grebilir. Bu insanlar, sizin davrannza
tank olup bunu polise bildirmemekle, ibirliki olmulardr. Grnt gerektir; nk gerekle biricik
alveriimiz bu grnt araclyla kurulmutur. Ve bu alveriin nitelii gerek eyleme
dayanmaktadr. Eer grnt gerekse, o zaman bizim bu grnt zerindeki gcmz de ayn oranda
gerektir. Sadece bir dmeye basarak onu var edebilir, sonra da yok edebiliriz.
Dmeyi kullanarak pek ok yaratc ya da ykc eylemde bulunuruz. Mzik aletimizde Chopin dinlerken
telefon alar, aletin sesini ksp gider telefonda konuuruz, sonra dnp yeniden Chopin'in sesini
aarz. Btn bunlar ne kadar normal grnyor deil mi? Homo sapiens'in bir milyon yllk yaam
sresinin son yirmi-otuz yl iinde dmeli hayata ne abuk uyum saladk. Dme zerindeki
glerimizi zgrce, her trl denetimden uzak bir hezeyan iinde kullanmaktayz. Dmeye
istediimiz zaman, istediimiz yerde basveririz. Dme kullanmyla ilgili etik ya da estetik kurallar yok.
Chopin'i canmz isterse aar, istemezse kapatrz. Chopin zerinde yle bir denetimimiz, yle
diktatrce yetkilerimiz var ki kendimiz bile bunun bykln ve anlamn kavrayacak durumda
deiliz.
Gcmz hissetmeden kullanrz. Dmelere hissetmeden basarz. Bildiimiz bir ey varsa o da
dmeye bastmz anda bir eyler olduracamzdr: Sesler iitilecek, grnt belirecektir. (Ik
olsun.) Bu eylemimizi bir g kullanm olarak alglamayz; mekanik bir eylemden ibaret grrz onu.
Bu davranmz derinlemesine irdeleyecek olsak, insanolunun -sembolik by dnda- yaam bo-
yunca asla sahip olmad muazzam bir denetim ve g kaynan elinde tuttuunu grrz.
Eylemlerinin bilincinde olmamak, insanolunun yzyllardr sregelen ykclnn temel zelliklerinden
biri. Doaya ve uygarla kar en ykc eylemlerimizi, bunlarn bilincinde olmadan gerekletirdik.
Sanayi devrimi ve endstri merkezleri iin iirler yazdk: Trik trak tak tak makinalamak istiyorum
(Nzm Hikmet), Chicago, dnyann domuz kasab, buday istifisi. (Carl Sandburg). Bugn artk hi
benimsemediimiz eylere zamannda methiyeler dzdk. Bilimin gcne ve Rnesans'a tapndk,
tapnyoruz - rasyonel bakmdan tabi. Kendi trmzn btn teki trlerden stn olduunu ileri
srdk ve tm gereksinmelerimizin, baka canllarn ve gezegenimizin yok edilmesi pahasna
karlanmasn kendimize bir hak olarak grdk. Her ey insan iin. nsan en byktr. nsan en yce
yaratktr. Eref-i mahlukat. Canllarn en aklls.

III
Bir kasetalarn dmesine basp bir Chopin noktrnn susturmakla bir dmeye basp nkleer
balkl fzeler frlatmak arasndaki mesafe ok byk deildir. eitli amalar iin dmeye basmaya o
kadar altk ki, dmeye kar duyarszlatk. Dmeye basmak bir paramz oldu artk: Nefes almak
ya da gzlerimizi krpmak gibi. Otonom sinir sistemimizin bir paras gibi oldu dmeye basmak.
Yrrken nasl ayaklarmzn hareket ettiini dnmyorsak, dmeye basarken de o anda ne
yaptmz dnmyoruz. Dmeye basma eylemi, zaman iinde, bu eylemin yarataca sonulardan
bamsz bir eymi gibi gelmeye balad bize. Televizyonu ya da telefonu ilk grenler iin, birka
dmeye dokunmakla Gney Amerika'dan birini grmek ya da onun sesini iitmek, sihir ya da keramet
gibidir. Ama bu eyleme arabuk alveririz ve onu sradan bir hak gibi grmeye balarz. te bu
eylemi, bu mekanik eylemi sradan bir hak olarak benimsemek, ona almak ve sanki dme
organizmamzn bir uzants, bir ekiymi gibi onu davran sistemimizin iine katmak, dmenin tm
yaam biimlerinin yok edilmesinde kullanmm kolaylatrmakta dr. Dmeyle birlikte ahlak d
yaratklar olduk.
nsan mhendisleri, ergonomi denilen ve insanla makineyi birbirine uydurmaya alan bilim daln
uzun sredir baaryla uygulamaktalar. Bu uyum, kimi durumlarda, zellikle de sava teknolojisinin
kullanmnda yle ileri bir noktaya vard ki, makine insann uzants olacak yerde bunun tersi oldu.
Ergonominin balangtaki amac, kullandmz aletleri insann fiziki zelliklerine uygun biimde ge-
litirmekti. rnein, iftinin en az aba ve srt arsyla en ok ii yapmasn salayacak mkemmel
krei gelitirmek; insann gzlerini yoldan ayrp lmcl bir kazaya yol amasn engellesin diye, bir
bakta arabasnda neler olup bittiini anlamasn salayacak mkemmel gsterge panelini hazrlamak
gibi. Balangtaki fikir szmona buydu ite: Makinenin insan gereksinimlerine uymas ve insan ha-
yatn daha kolay ve gvenli hale getirmesi.
Derken, bir noktada makine egemen oldu. Hayat, etkili ve mkemmel sistemler balamnda dnlp
retilmeye, dnce sreci de akmlar ve ak sistemleri balamnda ele alnmaya balad. Sibernetik,
insan davranlarn aklamakta kullanlan bir paradigma halini ald. Makine terminolojisinin giderek
daha sk kullanlmasyla birlikte, gndelik sz daarcmz da deimeye yz tuttu. Dilde insann hayal
ve isteklerine yaplan gndermeler giderek azalrken, makineyi betimleyen, makinenin ileyiini
tanmlayan, niteleyen ve bunu bizim davranlarmza yanstan bir dil ortaya kt. Dil, belirli ve kesin bir
hal ald. Mhrlenmi, smsk kapal bir sistemi yanstr oldu.
Biz de kendi davranlarmz verimlilik asndan tanmlamaya baladk. retmenlerin yerini tutacak
eitim-retim makineleri yapld. Bedenlerimizin ritmini dzenleyelim diye biofeedback teknolojisi
gelitirildi. Mutfakta yemek piirmekten tutun da arabayla iten eve dnerken nasl davranmamz
gerektiine varncaya kadar ok eitli ortamlardaki davran biimlerimize ilikin zaman ve devinim
incelemeleri yapld. Duygular gitgide geri plana itilirken, rastgele davranlar salksz sapmalar olarak
deerlendirildi. lkeler, kk anlk ayrntlar arasnda kayboldu; hayat faaliyetleri uzmanlk dilimlerine
blnrken ilkeler yok olup gitti.

IV
Dmeli toplum ite bu balam iinde, ilke ve duygudan yoksun geliti. yi yalanm, grevini yerine
getiren, amaca ve hedefe ynelik, topluma cuk oturan eylemlerimizin sonuta getireceklerini hi mi hi
dnmediimiz bir balamdr bu. lerlemekten, srekli ilerlemekten baka hibir eye ayracak
vaktimiz yok. Byle yaptmz iin alklanyoruz, byle yaptmz iin kendimize alk tutuyoruz.
Dnyann drt bir yannda genlerin her Allann gn dmelere basp uzay yaratklarn, dmanlar,
canavarlar ldrd ve ayn zamanda bu yaratklar tarafndan ldrld, parampara edildii,
yalanp yutulduu bilgisayar oyunlar zerinde durmaya gerek yok. Burada ilgin olan, bu oyunlarn
genellikle kazanmas zor oyunlar olmas. Yani oyunu oynayan, oyunun nihai hedefine varamadan l-
m oluyor (ve bu da oyunun bittii anlamna geliyor). ldrldke tekrar tekrar oynamay
srdryor, oyun stne oyun oynuyor, hepsinde ldryor ve sonsuza dek ldrlyor. Oyunu
srdrmesinin nedeni, yeterince ldreme-den kendisinin ldrlm olmas. nsan ilk oyunda btn
dmanlarn ldrebilse, bu basit oyunu yeniden oynamas iin belki bir sebep kalmayacakt. Ama
oyun byle planlanmam ki. Sonsuza kadar ldrlme ve ldrme.
Dmelerin bize balad totaliter denetim gcnn bir baka yn de, yaplm olan yaplmam
hale getirebilme si. Dmelere basarak ekran zerinde szckler, grntler ve formller yaratabilir,
ardndan baka bir dmeye basp bunlarn hepsini silebiliriz. Dmeler ve ekranlar yznden, hibir
ey kalc deil artk. Holografi (lazer grntleri) teknikleriyle, anlk ve geici bir duygu olarak sanat
eserleri bile yaratabiliriz. Bu grntleri istediimiz an yaratr, istediimiz an yok edebiliriz. Srf
dmelere basp birtakm programlar balatarak gelecee ilikin eitli senaryolar yaayabileceimiz
simlasyon egzersizleri de yapabiliriz.
Bir zamanlar baka insanlarla girdiimiz etkileim ve alverilerin yerini imdi giderek insanla dme
arasndaki tek yanl eylemler alyor. Bir zamanlar iliki dediimiz eydeki teki insann yerini dme ald
imdi. Ayn sonuca ulatmza gre, bir anlamda buna hl iliki diyebiliriz. Eskiden bir Coca Cola
alabilmek iin birisinden istiyordunuz, imdiyse bir dmeye basp alyorsunuz kolanz. stelik, imdi
teekkr ederim diyen makineler bile var.
Ama bir baka anlamda da ayn ey deil bu. Dme daima emrinizde. Size hizmet sunmay
reddedemez. Bir rk beyaz, bir zenciye kola vermeyi reddedebilirdi oysa. Yeni teknolojik gelimeler ve
dmenin teki insann yerine gemesiyle bu artk olanaksz. Siyah adam her zaman kolasn alacaktr.
Dme her zaman duyarszdr. teki adam, diyelim mahalle bakkal, Bu kadar ok kola imen doru
deil, diyebilir. Asit midene dokunabilir. Niye u kays suyunu denemiyorsun onun yerine? Ayrca
dme, Bugn biraz skkn grnyorsun ya da Cann bir eye mi skld? diyemez size. Varlnzn
btnsel balam iinde sizinle ilgilenemez. O ancak davrannzn standartlatrlm ve kesitlere
blnm bir parasna tepki gsterebilir. Dmeye basarsanz var, basmazsanz yoksunuzdur. stelik
varlnz ancak dmenin hkmettii tek bir davran ile snrldr.

V
nsann yerine dme koymakla tm davranlar balamlarndan soyutlandndan, evreden herhangi
bir tepki gelmesi olasl da ortadan kalkar. nsan makineden iren bir' talepte bulunamaz, nk
makine asndan tm istekler ayndr. evreden hibir tepki / cevap alamaynca insan, gitgide tek-
ynl dnce biimine doru ynelir. Tm hayal gc yok olur. Tepki/cevap gelmeyince, tm arzu ve
tutkular da makine araclyla yerine getirilince, insan kendini her eye kadir sanr. Her dmeye
bastnda bir sonu alyordun Megalomani bile balayabilir. Bilgisayar oyunlar oynayan genlerin yz
ifadelerini inceleyin. ok ok uzaklarda, kendilerine ait imknsz bir lemin sonsuz boluunda uuup
durarak canavarlar imha ediyorlar, uzay yaratklarn yok ediyorlar, dmanlar ldryorlar,
ldryorlar, ldryorlar, ldryorlar.
Dmeyle birlikte faaliyetlerimizin grn de giderek zden koptu, ze yabanclat. yle bir noktaya
geldik ki z (yiyecek almak, bir senfoni almak ya da savamak) ne olursa olsun, grn (dmeye
basmak) hep ayn. Grnn, zden daha byk, daha nemli olduu bir noktaya vardk. z eer
hl varsa, insann zihninde kald ancak.
Bir zamanlar ekin biilir, toplanr, piirilir ve sonunda ailenin nne getirilir, yemek yemenin ne
olduunun tam bilincinde olarak dualar okunarak yenirdi. nsan, besinin nereden geldiine ve nasl
hazrlandna ilk elden tank olmak ve bunu bilmekle kalmaz, ayn zamanda buna kretmesini de
bilirdi. Besini tarladan masaya gelene kadar eitli aamalarnda grmek suretiyle onun zn de
adamakll bilirdi ve bunlar ayn zihni balam ve fiziki mekn iinde gerekleirdi.
Bir zamanlar, mzik aletlerinin nasl yapldm grrdnz. Hatta insan evde basit bir flt bile yapp
bunu alabilirdi. Ustalk, sevgi, tutku ve inan, hem mzie hem de onu alanlara elik ederdi. Bir
zamanlar amar gnleri olurdu: Toplumsal rf ve adetlerin, kadnlar arasnda alp sylemeye,
gevezelie dayal deney alveriinin elik ettii gnlerdi bunlar, iyi bir i karmaya alrd herkes.
amarlar ayrlr, mahalle ya da ky emesine gtrlr, orada hep birlikte ykanr, sonra geri
gtrlr ve kurutmak iin aslrd.
Bir zamanlar insan sava olarak yetitirilirdi. Silahn nasl yapacan, onu nasl koruyacan bilirdi.
Bir sava olarak nasl davranacan da renirdi: Hayata kar, her eyden nce dmana kar sayg
demekti bu. Dman bir insand. Onunla yz yze gelir, arparak onu ldrr ya da tutsak ederdiniz.
Sava erefli bir kiiydi. Neden savatn bilirdi. Tpk annesinin, babasnn, amcasnn, kabile
reisinin, tanrlarn, karsnn ve ocuklarnn da bildii gibi. Savamak (z), kiiyle zdeti, yekvcuttu.
imdiyse yemek yapmay, mzik almay, amarmz ykamay ve savamay hep ayn yntemle,
yalnzca tek bir dmeye basarak yapyoruz. Grn, z'den yoksun.
Uygarln balangcndan ok yakn zamanlara gelinceye dek z ile grn birbirinden bylesine
kopmu, birbirine bylesine yabanclam deildi. Gnmzn baz toplumlarnda, zellikle krsal
alanlarda hl da byle deil. Ama yaamn bir dmeye dokunmakla zetlenip minyatrlemesi
srdke, yaknda hepimizin birer otomata dnmesi iten bile deil.
Dmeli toplumda z, kalabilmise eer, ancak zihnimizde olabilir. Dmeye baslr, fze rampasndan
frlar, uzayda binlerce mil kat ederek byk bir kent zerindeki menziline varr, inmeye balar sonra,
kprleri, binalar, kiliseleri grr, sonra arabalar ve insanlar, sonra hedefi vururuz, vurur bomba ve
patlar, yerle bir olur ehir, yeni bir Hiroima, cayr cayr yanan deri ve drt bir yana salan kol ve
bacaklar. Bu z, yalnzca zihindedir, nk bombayla birlikte gitmeyiz. Biz sadece dmeye basarz ve
bu bas genellikle yukarda verdiimiz zihni grntnn olumasn dahi engeller. Biz, doal psikolojik
eilimimiz gerei, dmeye basmakla balattmz eylemi dnmekten ok, bir sonraki eylemi,
yapmamz gereken bir sonraki hareketi dnrz. Bu, birinciye baaryla bastmz gsteren ikinci
dmeye basmak olabilir. aretimizi, kii numaramz basmamz gerekiyordur belki de. Kahve imek
ya da bir baka belge elde etmek iin yeni bir dmeye basmamz gerekiyor da olabilir. Her ne olursa
olsun, kendi fiziki ve psikolojik uzammzn balam iinde srdrrz hareketlerimizi; zihnimiz
dmeye basn neden olduu eylemi izlemez. Sava eyleminin z ile kaynaamayz, nk bu ey-
lem, gerekliin o andaki grnnden ok ok uzaklardadr.
Salt dmeye basmak insana bir baar, bir tatmin duygusu verir. Kolay elde edilmi bir baardr bu.
Kan, ter ve gzya gerektirmeyen bir baar. Dmeye, her trl duygudan arnm olarak bir
basveri, hepsi o kadar.
Her gn biraz daha fazla dmeye basyoruz. Dmeye basp otobse biniyor, dmeye basp
otobsten iniyoruz. Erkeklik organnn yerini tutan vibratrn dmesine basyoruz. Yangn alarmnn
dmesine, hemen her yerde birbirimize ulamak iin haberleme aygtnn dmesine, i
arkadalarmza ulamak iin bilgisayar terminalinin dmesine basyoruz. Basacak yle ok dmemiz
var ki. Basacak yle ok dmemiz olacak ki.

VI
Aksiyonlarn sonularn annda grmek bize bir denetim duygusu, her eye kadir olma duygusu verir.
ocukken an ne babalarmza atfettiimiz bir kadir-i mutlaklk duygusudur bu. Bir zamanlar mitolojik
tanrlara ve Allah'a atfettiimiz kadir-i mutlaklk duygusu. imdi, dmeyle birlikte bu duyguyu her gn
yayoruz. Ne var ki artk ayaa dm, yaya kalm bir gllk duygusu bu. Her eye muktedir
olmann zavalll bu, nk dle mitosun yerini artk dme almtr. Anne babalarmza ya da
mitolojik tanrlarmza yaktrdmz bu kadir-i mutlaklk duygusunda bir korku, bir hayranlk, bir gizem
vard. imdi yaktrlan herhangi bir nitelik yok. Sihir ve mitos yok oldu. Bilim ve teknolojiye dayanan
dme, ana dava haline geldi. Her eye muktedir oluumuz bir bakma iktidarszlk da. nk, artk
herkes bir dmeye basmakla tanr olabiliyor. Ve dmeye bastmz halde, makinenin iinde olup
bitenlerden tamamiyle bihaberiz; elektrik akmlarndan, Ohm yasasndan, ktle ile enerji arasndaki
ilikilerden zerrece anlamyoruz nk. Yalnzca eylemin znden deil, onun mekanik yanndan da
kopuuz. Oysa dmeye basan ve bir eyleri olduran biziz. Olaylar balatrken, bir eyleri oldururken,
tam bir cehalet iinde hareket ediyoruz aslnda: Ne eylemin znden haberimiz var ne de ileyiinden.
Totalitarizm, bu cehaletten de g alyor.
Dme bizi gitgide daha cahil klyor. Dme bizi gitgide daha totaliter klyor. Eylemlerimizin zn
yitirdik artk, sadece nceden belirlenmi davran kalplarn tekrarlayp duruyoruz.

VII
Fotoraf ekmek de bizi totalitarizme gtren davranlarn bir baka rneini oluturuyor.
Fotoraf makinesiyle olan ilikimiz, dmeyle gelen imajn nasl gerekliin yerini aldn gsteriyor.
Deklanre her bas, fotoraf ekilen her eyin tketildii, doal ortamndan koparlp birbiriyle
bantsz bir dizi grntnn paras olmas demek. Fotoraf makinesinin kullanl, kuramsal olarak,
tfek ya da tabancann kullanlndan farksz: Tfek maddeyi paralayarak imha ederken, fotoraf
makinesi de objektiften grlen nesneyi kendi balamndan soyutlayarak yok ediyor. Giderek daha ok
insan, resmini ekmek zere olduu eyle btnlemek, onu duyumsamak, anlamak ve kavramak
yerine, grnty yakalamak ve sahneyi kendi balamndan koparp almakla megul. Yirminci yzylda
birer grnt tketicisi haline geldik hepimiz. Bir sahneyi asla dondurmayacamz, bir an asla ya-
kalayp kayda geiremeyeceimizi fark etmiyoruz.
Fotoraf makinemizle evredeki her eye saldryor, bkmadan usanmadan fotoraf ekiyoruz. Resim
ekmenin birisine zarar verebileceini bildiimiz zaman da utanmadan gizlice ekiyoruz. Kafamza
taktmzda, fotoraf makinesini makineli tfek gibi takrdatyoruz. amzda asker nasl dmana
yabanclamsa, fotoraf da kendi konusuna o denli yabanclam durumda.
Karmza kan her yeni grsel deneyim frsat, bizi tetik delisi fotoraflar haline getiriyor. Ne var ki
bizim iin yeni olan, daima yzeyseldir. Resmi ekilen konunun yenilii, resmini ektiimiz anda
tkeniyor. Turist olarak fotoraf makinesiyle yaptklarmzla, evde makineyi kullanamaymz
arasndaki davran farkna bakn. Her gn itenlikle bir arada yaadmz eylere kar gzmz kr.
Ana babalar yeni domu bebeklerinin yzlerce poz resmini eker, birbiri ardna patlayan flalarla onu
akna evirirler. Ama her geen gn biraz daha az resmi ekilir bebein ve sonunda, ana babalar
ocuklarnn tek kare resmini ekmeden yllar geer.
Tevekkeli deil, Hristiyanlk resmin yasaklanp yasaklanmamas konusundaki byk tartmayla
birbirine girdi. Tevekkeli deil, slamiyet tasviri istemedi. Grnty yaratmak, kurmak, Tanr'ya
mahsus saylrd. Bundan 15.000 yl kadar nce insanolunun ilk suretleri maara resimlerinde ortaya
ktnda, grnt ile by i ieydi. Burada grnt, her eyi kapsayan, hayat veren bir varlkt ve
insan bunun karsnda aciz ve alakgnllyd. Yirminci yzylda ise grnt srekli olarak insan
tarafndan maniple ediliyor. Durmadan yaratlan ve yok edilen grntnn kalcl kalmad artk.
nsanlar grntye hkmederek halklara hkmediyor. Grnty yapanlar da ykanlar da ayn in-
sanlar: Ynetenler.
Her fotoraf ektiimizde, resmi ekilen nesnenin zaman ve meknla olan birlik duygusunu yok
ediyoruz. Onu balamndan soyutluyor, koparyoruz. Grnt fotoraf albmmze girdiinde (o da
eer girerse), oktan kategorize edilmi, yeni bir zaman ve mekn balam iinde dzene sokulmutur.
nsan eskiden bu gc yalnzca Tanr'ya vermiti. imdiyse eline bir fotoraf makinesi geiren bir
ocuun gndelik davranlarnn bir paras. imdi, bir dzlemde hepimiz tarafndan, baka bir
dzlemde de dzenin yneticileri tarafndan keyfi olarak maniple edilen Kodak tanrlarmz var.
Yaama kar saygszlmz, grntler karsndaki vurdumduymazlmz, ynetenlerin
algladklarmz zerindeki totaliter gcn bsbtn arttryor.

VIII
Dou alemi, kader, ksmet ve nceden belirlenmi hayat izgisi gibi kavramlardan sz ettii lde
bilimsel Bat onu hor grr genellikle. Oysa imdi, hayat izgisini nceden belirleyen ey, dme. Tm
eylem srelerimiz ve bunlarn sonular nceden biliniyor. Seimlerimiz, dmenin sunduu
seeneklerle snrlandrlm. Dmeye basmann sonucu, rn imal eden firma tarafndan garanti
edilmi durumda. Eylemlerimiz nceden belirlenmi olmakla kalmyor, bunlarn garantisi bile var. Ayn.
Tutarl. Asla deimez. Yenilik ihtimali sfr. Yaratclk sfr. zgrlk sfr. Totalitarizm. Yaamlarmz
gitgide daha mekanik, gitgide daha dzenlenmi, gitgide daha dncesiz ve duygusuz bir rutine tabi
klnyor. Gelecek yzyln duygu teknolojisi, alk, orgazm, ehvet, saldrganlk gibi duygular bile
dmeye bir basta hissetme ya da tatmin etme olanan verecek bize. Zaman kazandran
makinelerin ve dmeli kontrol mekanizmalarnn bize grnrde sunduu sonsuz saydaki seim, ok
kk ve snrl bir balamn iinde yer alyor aslnda. Kendi totalitarizmimizin kurbanlaryz. Her d-
meye basmzda davran eitliliini, atalarmzdan kalma davran tarihini yok ediyoruz. Zp, sen
ldn.

11 Mart 1987, Marburg













HOMO SAPIENS BLUES
XVI























































Ondan sonra Simiadae, Yeni Dnya Maymunlar ile Eski Dnya Maymunlar diye iki byk gvdeye
ayrld. ok daha sonraki bir dnemde ikinci gvdeden, evrim harikas ve yeryznn an- erefi
insanolu tredi
Charles Darwin

I
Bat'da evrime ilikin balca iki yaklam var: Darwin'in kuramlarn savunan evrim okulu ile ncil'i
esas alan yaratllar.
Kilise bile yaratl teorisine ancak sembolik olarak inanyor artk. Darwin'in teorileri de eksikler ve
gediklerle dolu, ama bilimsel laikliimiz iinde biz bunu da bir tapnaa yerletirdik. Darwinizmin
eksiklik ve yetersizliklerini ele alan birok kitap var. Benim burada yapmak istediim, bizim evrim ve
yaratl baklarna gre kendimizi nasl algladmz tartmak.
Darwinistlerle yaratla inananlar arasnda pek ok ortak nokta var. Ne var ki biz bunlar uzun sredir
birbirine taban tabana zt ve birbirini dlayan iki gr olarak grdk. Aslnda, insann konumuyla ilgili
olarak ikisi de ayn temel gr savunuyor.
Yaratllar, insann maymundan gelmi, maymunla akraba bir tr olarak dnlmesini Tanr'ya ve
insana yaplm bir hakaret sayyorlar. Davann z de ite burada yat yor. nsann yeryznde de
gkyznde de zel bir yeri vardr. Tanr'nn suretine gre yaratlmtr o. Her eyin stndedir. Onu
hayvanlarla ayn dzleme koymak, hakarettir. Ksacas, insan btn dier yaam biimlerinden
stndr.
Darwinistler de bunlara ok benzeyen bir iddiada bulunurlar. Buna gre insan evrimin en st
noktasnda, doruunda yer alr. Evrim merdiveninin en yksek basama, en yksek yaam biimidir
insan. teki yaam biimlerinden niteliksel olarak farkldr. Dili vardr. teki yaam biimleri ounlukla
kendi trlerine zg davranlara ve genetik olarak sabit eylem kalplarna balyken, insan davran
tecrbe ve renmeyle deiebilir, sabit deildir. nsan evresini deitirebilir, ama teki yaam
biimleri en iyi ihtimalle ancak uyum salayabilirler. Ksacas, insan btn dier yaam biimlerinden
stndr.
Birinci inan tr kaynan dinden alr. kincisi ise niversitelerin, bilimin ve inanszlarn alanna
girer. Bizler de bu yollardan ya birini ya tekini izleriz.
Ama, bir basamak daha yukar kp her iki teoriye de eletirel bir gzle ve tarihsel balamlar dnda
bakacak olursak, insann hibir zaman kendisine bitaraf bakmadn aka grrz. ster evrim teorisi
olsun, ister yaratl inanc, her ikisinde de insan en yce varlktr. Yeryzndeki en yksek yaam
biimidir o.
Bu inan sistemlerinin ikisinde de insann konumuna meydan okuyacak hibir g yok. kisi de yaam
ve btn dier yaayan varlklar, organik olanla organik olmayann yan yana ve bir arada varoluu
biiminde ele almyor. Yeryz, gne sistemi ve evren, ak, durmadan deien, sralamaya ve
ncelie yer vermeyen bir sistem olarak dnlmyor. Durmadan srp giden, maddeye ve kozmosa
ekil ve ekilsizlik veren o srecin, o sonsuz ve ebedi hareketin pek bilincine varlmyor. Hibir ey bir
baka eyden daha nemli deildir. Entropi yasalar bile enerjinin hem kendi iinde deiebilirliini
hem de srekli sabitliini dorulad halde, biz her eyi dzenleyip duruyoruz. En nemsizinden en
nemlisine kadar evremizdeki her eyi kategorilere ayryor, her eyi ncelik srasna gre diziyoruz.
Kendi kendisine madalya takan bir general gibi biz de kendimize her eyden daha nemli bir konum
veriyoruz. Hayat kavrammz totaliter.

II
Hiyerarinin en tepesinde insanolu var. Kendisini oraya oturtan kendisi olduu iin, onu oradan
kaldrmak ve hiyerari kavramnn kkn kazmak da yine insana dyor tabi. Oysa biz, btn o
kibrimiz iinde, bazen bilinli bazen de bilinsiz olan bu muazzam gcmzn tadn karmaktan
holanyor gibiyiz. Ayn zamanda gezegenimiz iin muhtemel bir kyametin tohumlarn iinde tayan
da ite bu g, bu kibir.
Kendi kendimizi oturttuumuz bu yere ylesine tapmyoruz ki teki trlerin yeteneklerine ilikin
szmona aratrmalar ve kendimizle btn o aa yaam biimleri arasnda benzerlikler bulma
abalarmz esnasnda dahi, o bir numaral yerimizi pekitirme peinde kouyoruz.
Yllardr empanzelere, orangutanlara ve gorillere insan dilini retmek iin projeler yrtlmektedir.
Bu konuda baar da salanmtr. California'da Koko adl bir dii goril, can iftlemek istediinde,
erkek gorile srtna binsin diye sar ve dilsizlerin iaret dilini kullanyor. Sze gerek kalmadan drtleri
uyarnca iftleecek yerde, bilim adna, dil iletiimi araclyla sevimeyi retiyoruz onlara. imdi
Koko'nun insan dilini yaklak drt yanda bir insan yavrusunun konuma dzeyinde (Piaget'nin somut
hareketler dzeyi) iletiim kuracak kadar ilerlettii; dili, gemie, bugne ve gelecee gndermeler
yapacak ekilde kulland belirtiliyor. Ama, psikologlarn sylediine baklrsa, snr da burasym.
Goriller hibir zaman bizim dzeyimize gelemeyeceklermi. ok zeki saylan yunuslar (zek demekle
neyi kastediyoruz acaba? Kendi kavraymza, kendi terimlerimize ve koullarmza gre biz homo
sapiens'lerin tanmlad zeky tabi) zerinde yaplan benzer deneyler, bu hayvanlarn da bizim
dzeyimize eriemeyeceklerini gsteriyor.

III
Bizim stnlmzle tanmlanan dzenden ok daha byk bir dzen var. Bir yandan okul
ocuklarna elmadan armutun karlamayacan sylyoruz, bir yandan da en yetkin bilim
adamlarmzdan maymundan insan karmalarn bekliyoruz. Neden bir kere olsun insanlardan maymun
karmay denemiyoruz peki? Kendimizi esas alp onlarn bize ne kadar benzediini aratracamza, bir
de tersini yapmay denesek. Byle yapsaydk, dnyay duyumsamann ve alglamann neredeyse
sonsuz farkl biimleri olduunu anlayabilir, kendi kibrimizin farkna varabilirdik belki. Her canl tr
dnyay ve gereklii, kendine zg biimde duyumsar ve alglar. Homo sapiens trnn grme,
dokunma, hissetme ve iitme duyularnn ne denli snrl olduunu biliyoruz. Birden fazla gereklik yok
belki, ama gereklii alglamann milyonlarca farkl ve birbirini dlamayan yolu olduu kesin. Gereklik,
btn bu alglama ve duyumsamalarn bir araya gelmesinin ve birbirleriyle iletiimde bulunmasnn bir
fonksiyonudur.
Kendimizi gelimenin doruunda grdmzden, gereklii teki yaam biimleri araclyla anlama
ynnde hibir aba harcamyoruz. Bu yaam biimlerini incelememizin tek nedeni, kendimizi daha iyi
anlamaktr belki de. Srf homo sapiens'in karlarna hizmet iin hayvanlar ze rinde deneyler
yrtyoruz, onlar kesip biiyor, etik olmayan (birbirimize yapsak etik olmayacak) bir yn ey yap-
yoruz. Kurbaalar alglamak ve duyumsamak, yani onlarn dnyasna girmek, evreni teleskopla
incelemekten daha az retici bir deney olmasa gerek. Yaam daha btnsel bir biimde alglamak,
evreni dier btn varlklar araclyla grmekle, iitmekle, dokunmakla mmkndr ancak.
Ne var ki homo sapiens'in amac, yaamdan daha zengin bir anlam karmak, onu daha youn
alglamak deil, kendi karlarn kollamak ve yaama hkmetmek olmutur. Yalnzca birbirimize
hkmetmeye almakla kalmyor, hep birlikte btn dier yaam biimlerini de hkmmz altna
alyoruz.

IV
Rnesans'la, Aydnlanma a ile, bilim ve endstri devrimleriyle kendimize tapnmaya, vgler
dzmeye baladk. Yolumuzun stnde hibir engel yoktu. nsan figrnn mkemmeliyetini
ycelterek gzellik yaratmaya muktedir olduumuz gibi, tabiatn ilahi gizlerini de tanrsal gcn
rehberlii olmadan, kendi kefettiimiz bilimsel yasalar araclyla aklamay da baardk. Sonunda
kitaplar yazmaya baladk. Ama bunlar eskisi gibi Tanr'nn aciz kullar olarak yazp ona adamadk da
karlarmza, sevgililerimize, dostlarmza ve ocuklarmza ithaf etmeye baladk. Tbbn gelimesiyle
birlikte, yaam zerinde eskisinden de daha byk bir gce sahip olmaya baladk. Yaam zerindeki
kontrolmz sayesinde, trmzn yaam sresini, nceki birka yzyla kyasla krk yl kadar
uzatmay baardk. imdi, lmszlkle birlikte yldzlara uzanyoruz ve bazen yolumuzun zerinde
hibir engel yokmu gibi geliyor bize. nan ve davranlarmzda yle cretkr, yle kstah hale geldik
ki bir keresinde kozmonotlardan biri uzaydan yeryzne yapt yaynda yle dedi: Gkyzne ktm,
ama orada Tanr yoktu. imdilerde hayat yapan, hayat satan ve bundan kr salayan zel
irketlerimiz bile var. Yalnzca sperm bankalaryla tp bebek teknolojisini kastetmiyorum; asl gen imal
edip satmakla uraan irketlerden sz ediyorum. nsann en byk dman kendisi olabilir, ama yine
de ondan stn yaratk olmadn dnyoruz. Savalar olmasa (diyoruz), dnn btn
gcmzn, dehamzn, henz kullanmadmz beceri ve kaynaklarmzn bizi gtrecei yerleri.
Barta, tm enerjimizi dnyay ve uzay gelitirmeye adayabileceiz. Daha iyi besleneceiz, daha
salkl olacaz, daha uzun (hatta gen retimi ve organ nakilleri sayesinde belki de ebediyen)
yaayacaz, daha az alacaz ve belki de btn iimizi gren robotlarla makineler sayesinde hibir
i yapmamz gerektirmeyen bir noktaya geleceiz. Bundan daha gzel bir hayat dleyebilir mi insan?
Yeryznde cenneti kurmu olacaz. Tanr'nn maher gnndeki yargsn korku iinde beklemeden
herkesin girebilecei bir cennet olacak bu. nsann en stn varlk olduu bir yeryz cenneti. Aslnda,
bu tr dnyevi gelimeler dinle de ok fazla atmayabilir. Dinler de, Tanr ak adna kendimize
inanmak ve kendimizi yceltmek iindir. yle olmasayd dinler insan en yce varlk olarak gstermez,
tm canllardan ve yaamn uyumundan sz ederlerdi. nsan, en azndan kitabi dinlerin (Musevilik, H-
ristiyanlk, slam) gznde ylesine masum bir ycelikte ki onun d bile ylann aldatmacas
yznden oldu. Hayvanlarla bitkilerin din kitaplarnda zel bir yeri yoktur. Hazreti Isa bir fili ller
aleminden ekip karabilir; kr yunuslarn gzlerini aarak, topal kpekleri iyiletirerek mucizeler
yaratabilirdi. Neden kediler kangurularla, karncalar da insanlarla mucizeler yaratmyor? Mucizeler bile
homo sapiens'in tekelinde. Din kitaplarnda rastlanabilecek btn yapsal tahliller de, insann tm
canllar ve cansz varlklar zerindeki mutlak stnln gsteriyor.

V
nsan ister evrime ister yaratla inansn, ikisinde de ortak olan anlay, drt ve duygularn kt
olduudur. Darwin'den bu yana gelitirilmi olan etoloji bilimi, homo sapiens'in btn trler iinde
akld, igdsel davrana en az baml tr olduunu ileri srmekle, bir anlamda her iki gr de
savunmaktadr. Her iki dnce sisteminin nda, igdsel davrann daha aa, daha ilkel bir
davran dzeni olduunu ileri srerek, uygarln ancak insan akl araclyla ilerleyebileceini
sylyoruz. (Uygarlk derken neyi kastettiimiz ve bunun gerekten ilerleyip ilerlemedii ise,
tartmaya ak bir konu tabi.) Tm canllar iinde akl yrtme yetisine sahip olan yegne varlk insan.
Akl her eye galebe alacaktr. nsanolu akim yolundan gitmelidir. Ancak akl yoluyla ilerleyebiliriz.
Uygarlk, insan aklnn uygulamaya geirilmesinden doar. Akln duygulara egemen olmas savalar,
cinayetleri, ihmalleri nler. Akl, sorumludur. Duygular, vahi ve ilkeldir. Aklla duygu (Apollo ile
Dionysos) arasndaki ayrm, en azndan yirmi iki yzyldr srp gitmektedir. Zihin bedene, akl da duy-
guya galebe almaldr. Yirminci yzyl kahraman Freud'un gelitirdii bilimsel insan psikolojisi de ayn
gr savunur. Ego ile sperego, id'in vahice haz ve tatmin arayan drtleri zerinde etkili olmasa,
toplumda dzen kalmayaca gibi, uygarlk da olmazd. Freud'a gre uygarlk, libido'nun (insann
igdsel, ilkel hazc cinsel enerjisi) eitli baka aktivitelerle (yaratclk, hkmetme, kategoriletirme,
derleme vb.) yer deitirmesinin, onlara doru kaymasnn sonucudur. Hocalar, psikologlar, yasa
koyucular ve yneticiler akln duygulara egemen olmasn tlerler her zaman. Uygarla ancak akl
yoluyla ulalabilecei, akim da sadece homo sapiens'te bulunduu sylenir. Trmzn akla
dayanmayan, makul olmayan davranlarnn, hayvans alt beynimizden kaynakland belirtilir.
Toplumda bir aksaklk ba gsterdiinde, rnein bir Hitler ortaya ktnda, bunun aklamas
basittir: Halkn duygularyla oynamakta stat olan Hitler, Goebbels ve Speer, tpk ilkel bir toplumdaki
gibi, simgeler ve gsteriler araclyla insanlarn duygularn ynlendiriyor, maniple ediyorlard. Akl
sayesinde insan, var olan her ey zerinde mutlak bir hakimiyet kurmaldr. Aklc insan hayvan olan
insandan ayrp yceltmek, totaliter gcn doruunu oluturur.

VI
Akl ve muhakemeyi duygunun karsnda gklere karrken, buna tr olarak tek bir istisna tanyoruz,
o da ak ve sevgi. Bir insann birine akn ilan ederken Seni akllca, makul bir ekilde seviyorum,
dedii iitilmemitir. nsan lgnca k olur (Senin iin deli oluyorum), akllca deil. Bu, en azndan
imdiye dek edebiyatta, arklarda, tiyatroda, operada ve mitolojide hep byle olmutur. Akla ba-
vurmak, ancak ak olmadnda akla gelir. Akl ve duygu ayrlmaz bir btnn paralar olduu halde,
ikisini birbirinden ayrmak suretiyle birinin (akim) tekine (duyguya) hkmetmesini saladk. Bylece,
blp ynetmemizi salayan totaliter ikilikler yarattk.
Ama imdi, bilgisayarl patanlklarla, bilgisayarlarn ayarlad flrt ve evliliklerle, akta da akln
duyguya kar zaferi nihayet -bilgisayar araclyla- salanm bulunuyor. Kiiliimiz, ilgi alanlarmz ve
karakter yapmz zerinde yrtlecek bilimsel aratrmalar sayesinde ideal eimizi bulabiliriz artk.
Tabi, akl ve muhakeme uzmanlarnn (evlilik danmanlarnn, sosyal danmanlarn ve psikolojik
danma kuramlarn bilen ada papazlarn) da bu srete nemli katklar var. Hangisinin iyi,
hangisinin kt bir beraberlik ya da evlilik olacan bu uzmanlar bize syleyebiliyor artk.
Mutlak stnlmz ilan edebiliriz. karlarmz ve kiiliklerimizi korumak iin artk gitgide daha
aklc bir ekilde seviyoruz. Ve akim zaferiyle birlikte aka son veriyoruz.

VII
Uygarln geliimi, insanolunun ilerleme ve baarlaryla aklanrken, hayvanlarn evcilletirilmesi ok
nemli bir aama olarak gsterilir. Bu bir yar-gerektir. Hikyenin sadece bir tarafn anlatyoruz.
Sadece evcilletirilebilecek hayvanlar evcilletirdik nk - kaplanlar, ylanlar ya da maymunlar deil.
Baz hayvanlar igdsel olarak bizimle ibirlii yapmam olsalard, hayvanlarn evcilletirilmesi asla
mmkn olamazd, ama iin bu yan hi dile getirilmiyor ya da dikkate alnmyor. Bizim balk tutup
onlarla beslenebilmemiz, yalnzca insann akl ve yetenei sayesinde deil, ayn zamanda balklarn da
daima belli baz g davran kalplarn izlemesinden dolaydr. Gene de onlar tutabiliyoruz, ama
evcilletiremiyoruz. Ya tavuklar, atlar, koyunlar, keiler vb. yani hayvanlarn hepsi, davranlar rasgele
deitirmek gibi uyumsuz ve dzensiz bir aktivite) sahip olacak tarzda yaratlm olsalar (ki bu tarz
aktivite bizim temel zelliimizdir) ve mesela zaman zaman yemeye memeye, perhiz yapmaya karar
verselerdi...? Bu rnekle anlatmak istediim u ki, biz hayatta kalabilmek ve yaammz srdrebilmek
iin hl tmyle hayvanlarn igdsel davranlarna baml durumdayz. Onlar ehliletirip kendimizi
byle kolayca besleme olanan bulmamz, onlarn igdsel davran kalplarn inceleyip kavram
olmamzdan kaynaklanyor. Ancak onlar ehliletirip kendimizi rahata beslemeye baladktan sonradr
ki dnmeyi, yaratmay, ehirler kurmay, sanat ve sava yapmay srdrebildik. Btn mesele bizim
beynimizin korteksinde bitmiyor. Tavuklarn igdsel davranlar olmasayd, bugn ulatmz
sylediimiz o uygarlk dzeyi de biraz zor olurdu.
Deiebilme kapasitemizi olumlu bir nitelik olarak deerlendirebilmek iin, nce eylemlerimizin ve
bunlarn sonularnn -sadece trmz asndan deil, ayn zamanda tm yaam asndan- bilincine
varmamz gerekir. Yeryznde bulunan birok trn varln, ite bu deime yeteneimizle sona
erdirdik. Birok canl trn resmen katlettik. Trleri soykrma urattk. Yine de trmze zg ifte
standart alkanlyla, insan soykrmn knamaya ve idam cezas aleyhine barp armaya cret
edebiliyoruz. Tr asndan baklacak olursa bu, tr bencillii bile saylabilir. Bu bencilliktir, nk kendi
trmzn yaam deerini tm canllarn yaam deerinden soyutlayarak onu hepsinin ok ok stne
karyoruz. Bir yandan spor iin baka canl trlerini ldren avclara kupalar, dller verirken, bir
yandan da kendi trnden olanlar ldren insanlar idam cezasna arptryoruz.

VIII
Evrimciler, insann stnln kantlama abas iinde, vcuda oranla beyin arlnn en fazla homo
sapiens'te olduunu sylyorlar. Yine evrimciler, insan beyninde, daha yksek dnme yetisini
dzenleyen ok gelimi bir beyin korteksi bulunduunu, oysa birok trde hi kortekse
rastlanmadn belirtiyorlar. nsann stnln aklamak iin bundan daha salam bilimsel kant
olabilir mi?
En gelimi beyin demek, dil ve soyut dnce gibi belirli zellikler asndan en gelimi beyin
demektir. Baka trlerde de rnein koku alma merkezi gibi baz beyin blgelerinin insan beynine gre
daha gelimi, daha gl daha duyarl olduu biliniyor. Kimi trlerde ise grme duyusu ok gelikin ve
keskin. yleyse, bu anlamda, en gelimi beynin insan beyni olduunu sylemek hi de doru deil;
homo sapiens'in beyninde zellikle gelimi olan aktivitelere iaret etmek daha doru. En gelimi
terimini kullanmak, yaamn ve evrenin her eyi kapsayan genel bir amac olduunu ve her eyin de
bu amaca en etkili biimde hizmet etme dorultusunda giderek gelitiini ve evrimletiini im
etmektir. Bu terim ayrca, en gelimi varlk olan insann, evrenin bu genel amacna hizmet etmeye en
uygun yaratk olduunu da im etmektedir!
Varoluun genel dengesi ve evrenin uyumu iinde stn nitelikler yoktur, hibir trn ilevleri bir
dierininkinden stn deildir. Tam tersine, dengeyi bozan, sreci kendi ritmi iinde (ini-klar, gel-
gitleri, uyum ve uyumsuzluklaryla) akp gitmekten alkoyan ey, bu stnlk kavramnn ta kendisidir.
Hayatta her ey bir niteliktir, her zellik hayatn ve sevginin vazgeilmez bir parasdr. Evrim sreci,
olabildiince heterojen bir gen havuzunun varln srdrmesine bamldr. Her bir trn en az
tekiler kadar hayati olduu anlamna gelir bu. Genetikiler ve biyologlar, gen havuzunu genellikle
homo sapiens balamnda ele almlardr. Ama, gelmi gemi tm trlerin oluturduu daha byk,
daha genel ve evrensel bir gen havuzu da vardr ve bu
;
trler arasndaki etkileimde hem fiziki, hem de
psikolojik adan kendini gsterir.

IX
insan formunun eski Yunan heykellerinde idealize edildii

gnden beri, mkemmel homo sapiens
hakknda son derece somut bir ideal var kafamzda, yzyllardr deimeyen bir ideal. Praksiteles ideal,
mkemmel vcudu verdi ona. bedende her ey birbiriyle kusursuzca orantldr, tm ilevler yerli
yerindedir. Hzl koan, diski uzaklara frlatabilen ufkun telerini gzleyebilen ve harpn ince namele-
rine kulak verebilen bir insandr bu.
Rnesans sonras devlet, btn insanlar Yunan heykelinin suretinde yaratmaya almaktadr. Ama
uygar eski Yunanllarn aksine, kusurlu bebekleri kurda kua yem olsunlar diye da balarna
brakmak zorunda deiliz artk. Gnmzde, uygulamal bilimler sayesinde, mkemmel bebei sipari
edebiliyor, kusurlu bebekleri nceden engelleyebiliyoruz. nsan biimlendirmek iin gerekli bilimsel
bilgiyle teknolojiye sahibiz artk. Genlerin denetimi ve maniplasyonu sayesinde yalnzca kusurlu
doumlar engellemekle kalmyor, ceninde istediimiz zellikleri de smarlayabiliyoruz. (u anda en
azndan cinsiyeti belirleyebilmek mmkn grnyor, ama ileride ok daha fazla seim olanana
kavuacaz.) Kusurlu insandan korkuyoruz; ona acyoruz, onu hor gryoruz, ondan tedirginlik
duyuyoruz. Kusursuz insan imajmza dayanarak aalyoruz onu. Salam kafa ve salam vcuda
sahip olduumuzdan, kendimizi mkemmel idealine daha yakn hissediyoruz. Ah bir tek o sivilce
olmasa diyerek, kendilerinin gerekten mkemmel olacana inanan o kadar ok kii var ki aramzda.
Homo sapiens btn hayat hiyerarisinin doruunda yer ald gibi, trmzn iinde de ayr bir
hiyerari var.
Fiziksel engelli dediimiz insanlarn, rnein krlerin, sarlarn, kimi organlar eksik olanlarn, daha
aa dzeyde olduu dncesine dayanyor bu hiyerari. Eksik belki ama aa deil. nsancl bilimsel
abalarmzla, domalarn engelleyememi olsak bile onlar elden geldiince kusursuz klmaya
abalyoruz. Kurtarmaya alyoruz onlar. Bu insanlarn fiziki zelliklerine yaptrdmz deer sistemi,
bizim stnlmz, onlarn ise aa bir dzeyde yer aldn gsteriyor. Onlar da kendilerini bizden
aada gryorlar. Fiziksel farkllklarndan dolay, psikologlarn aalk kompleksi dedii komplekslere
kaplyorlar. Btn bunlar samalk. Bir deer sisteminin totaliterce empoze edilmesinden baka bir ey
deil. Evet, belirli bir duyu ya da organdan yoksun olduklar doru, ama bir organdaki eksikliklerini
baka organlarla giderdikleri de ayn derecede doru. Engelli ya da sakat diye adlandrdmz bu
insanlarn, dier duyularyla bizim belki de hayal bile edemeyeceimiz kadar zel ve olaanst bir
iliki gelitirdiklerine phe yok. Ne var ki, kusursuz insann en yce sayld totaliter deer
sistemimizle, onlar da bizim gibi olmaya tevik ediyoruz. Be duyumuzun belirli bir biimde yan yana
getirilmesine dayanan yetenek ve becerilerimizi taklit etmeye zendiriyoruz onlar. Onlar kendi
kalbmza sokmaya almamz, onlarn da bizim gibi olmaya almalar, ezenle ezilen, smrenle
smrlen eklindeki totaliter yapy bir kat daha pekitirmi oluyor ki toplumdaki psikolojik g de
fiziki g de bu yapya dayanarak datlyor. Fiziksel engelli diye adlandrdmz kiiler, insan
snflandrmaya ve kategorilere ayrmaya dayanan byle bir deer sisteminin iinde hapsolduklar iin,
kendi esiz potansiyellerini, yaratclklarn kullanma, kendilerine zg zenginlikleri iinde patlama
yapp hepimiz iin yeni ufuklar ama, yeni davran ve dnce modelleri getirme ansn kaybediyor-
lar. Onlar kafamzdaki mkemmellik imajmza tabi klmakla, hepimiz onlarn araclyla gereklii
alglay tarzmz zenginletirip gelitirme frsatn yitiriyor olabiliriz. Ama belki de kaybmz bundan bile
byk. Bu gibi bedensel farkllklar, fiziksel engel diye adlandrdmz eyler, trlerin ve hatta
gezegenimizin varln srdrebilmesi iin belki de ok gereklidir ya da bir gn yle olacaktr.
Boazii niversitesi'nde, bireysel farkllklar konusunda ders verdiim bir snf hatrlyorum. Belirli
koullarda olumsuz gzle baklan ve handikap saylan belirli bir zelliin, baka koullar altnda hayati
gereklilik kazanabileceini anlatyordum rencilere. rnek olarak krl gsterdim ve gnn birinde
iddetli bir radyasyona maruz kalarak birdenbire hep birlikte kr olabileceimiz yolunda bir
speklasyon yaptm. Byle bir durumda, toplumda, daha nce kr olan ve yolunu yresini bilen hi
kimse olmasa, her ey kebilirdi. Varlmz srdrebilmemiz, krlerin bu yeni durumda grebilme
yetenekleri sayesinde mmkn olabilirdi ancak. Tarihimizin, mziimizin, edebiyatmzn kaytlarna da
ancak onlar, Braille alfabesi ile ulaabileceklerdi. Bu yeni dzende onlar bize tabi olacak yerde, biz
onlara tabi olacaktk. (Geri tm bamllk biimleri totaliter olduuna gre bu da ayn oranda totaliter
bir dzen olacakt, o baka.) Snfta, Emin adnda gzleri grmeyen bir ocuk da vard. Anlattklarm
karsnda hibir ey sylemedi. Birka ay sonra, Bodrum yaknlarnda bir yerde deniz kysndaki bir
maaraya girdik eski rencilerimle birlikte. Aralarnda Emin de vard. Maarann derinliklerinde biraz
fazla ilerleyince ortalk iyice karard, biz de bir ey gremediimizden yn duygumuzu yitirdik.
Maarann tavan ile suyun yzeyi arasndaki mesafe de gitgide daralmaktayd. te o zaman Emin
grubun lideri durumuna geti ve glerek, akalaarak, arklar trkler syleyerek bizi maarann
karanlndan a kard.
Bu rnekle, eldeki bilgi ve teknolojiyi, krleri a kavuturmak, kolsuz bacakszlara organlarn
kazandrmak iin kullanmayalm demek istemiyorum tabi. Tersine, ngrlebilecek btn durumlar
iin her trden eitlilie izin verecek bir genetik mhendislik sistemi tasarlayalm da demek
istemiyorum. Bu, insann yeniden tanr rolne kt olanaksz ve lgnca bir proje olurdu. Sylemek
istediim u: Bir insann fiziki durumu ile bizim o insana kar takndmz tavr arasnda byk bir
mesafe, zihni ve psikolojik bir mesafe var. Tavr, gereklie tekabl etmiyor. Kendimize ve doaya
empoze ettiimiz totaliter dzeni yanstyor sadece. Emin, iinde bulunduu durumda herkes kadar
gzel ve kendi trne herkes kadar gerekli. Kimse kimseden stn deil. Hepimiz gerekten birbirimize
muhtacz. Bu stnlk ve hiyerari kavramndan kurtulana dek kendi trmzn varln tehlikeye
sokmaktan kurtulamayacaz. Uyumsuzluk ve atma hiyerarik bir modelden kaynaklanr, ibirlii ve
uyum ise kurulu bir dzeni deil, her eyin benzersiz olmasn amalayan bir dnya grnden
kaynaklanr. Uyumsuzluk ve atma, ykma yol aar. birlii ve uyum, yaratcl getirir. Yaratclkta
da atma vardr. Ama bu atma deer sistemleri arasnda deil, insanla, onun daha fazla iitmek,
grmek, dokunmak, yaratmak iin verdii sonsuz aray arasndaki atmadr.

X
Biz totaliteriz, nk insan tr olarak yaam anlaymz sevgi ve bara deil, g ve egemenlie
dayal. teki trler zerinde gcmz var. Hayvanlar evcilletiriyoruz. Sirklere ve hayvanat
bahelerine kapatyoruz onlar. Bitkileri botanik bahelerine koyuyor, evlerimizin ta iine hayvanlarla
bitkileri alyoruz. Kpeklere trl numaralar reterek, kedileri bir para sicim peinde koturarak,
kularn iftlemelerini, sinek yiyen bitkileri seyrederek kendi evimizin! iinde tm yaamn hakimi olup
kyoruz. Btn bunlar bize muazzam bir g kayna veriyor. Bizler egemenleriz.! Uyruklarmz
besliyoruz. Onlar, yaamak iin bizlere muhta. Canmz ektii zaman oynuyoruz onlarla. Canmz
ektii zaman martyoruz. stediimizde sevip okuyor, istemediimizde yanmzdan kovalyoruz.
Onlar hadm etmeye ya da ksrlatrmaya karar veriyoruz. Biz homo sapiens'ler, kendi evlerimizde
bile, her Allahn gn, ocuklarmzla birlikte, btn teki trleri acmaszca ynetiyoruz.
Baka birok lkede olduu gibi ABD'de de yal ve yalnz insanlar huzurevlerine konur ve orada lm
beklerler. Evet, yalnzdrlar. Ama onlarn da sevgiye ihtiyalar vardr. Btn kurumlarda olduu gibi
orada da insanlar birbirlerini sevmezler. Hatta birou birbiriyle konumaz; ok bencil, ok buruk ve
saldrgandrlar. zm? Onlara sevecekleri bir ey verin. Haftada bir gn, birka saatliine bu insanlara
sevip okayacaklar kediler, kpekler getiren bir kurulu vardr. Hayvanlar seyyar bir kerhane gibi bir
huzurevinden tekine, bir yaldan bir bakasna tanr dururlar. Sizi ya da beni, sevilip okanmak
zere evden eve gezdirdiklerini dnebiliyor musunuz? stelik bu i, sevgi ve sevecenlik adna
yaplyor.
nsanlk adna yaplyor. zellikle insanlk adna, nk insanlk, szcn aka ifade ettii gibi,
yalnzca insanlarla ilgili. nsanlk, baka yaam biimleriyle ilgilenmez. Burada ama yine arac hakl
klyor. nsanlk uruna, teki yaam biimlerine ne sayg duyuyor ne de ilgi gsteriyoruz.
Bugn yeryznde yaamla bar iinde olmadmz gereinin bilincine varmadka, yeryznde bar
ve huzura kavuabilmemiz olanaksz. Dnyadaki tm teki trlere kar totaliter bir egemenlik ve ykm
savana girimi durumdayz. Nefes aldmzn ne denli bilincindeysek, totaliterliimizin de o kadar
bilincindeyiz ite.

XI
Evrim sona ermi deil. Doal ayklanma, mutasyonlar ve belki de bilincinde olmadmz baka
sreler yoluyla sonsuza dek srp gidiyor.
Homo sapiens'i evrim hiyerarisinin tepesine oturtmak, bizatihi evrimin doasna, evrim srecine ve
evrim tanmnn kendisine ters der. evreye daha fazla uyum salama becerisine sahip yeni bir trn
ortaya kmayacan kir syleyebilir? ylesine etnosantrik, tr-merkezci bir evrim teorimiz var ki bu
teoriye gre evrim bizimle son buluyor! sanki evrimin bir amac varm ve nihai amac da insan
trnn yaratlmasym gibi.
Yaratl sona ermi deil. Evren sonsuz biimce kozmosun karanlna, sonsuza doru geniliyor. Ne
oluyor peki? Belki de evren kendi zerine yklacak ve ondan sonra her ey yeniden balayacak. En
ufak fikrimiz yok! Gelecek asndan bakldnda, insan evrim sreci iinde belki bambaka bir yere
sahip olabilecei gibi, evrimi tamamen farkl bir paradigma iinde de dnebilir pekl.
Asl mthi olan ortaya kan trler deil, yaratl ve evrim srelerinin kendisi. Trler gelir geer. Bir
zamanlar var olan trlerin yzde 9O' bugn artk ortadan kalkm durumda. Ama sre devam ediyor,
yaam sryor. Biz kendi bireysel yaantmzn ak ve ondan sonras hakknda hl ok ilkel bir
dzeyde kafa yorabiliyoruz. Baka bir, bilin dzeyinde, trlerin yaam balamnda ya da evren
balamnda dnebilecek olsak (bireysel adan kendi gzmzdeki itibarmz azalacak olsa da), hayat
ve evrenle daha bir btnlemi olurduk. Gne sistemi drt buuk milyar yl nce domutu. Belki bir
bu kadar daha zaman sonra kararp lrken Dnya ve Vens gezegenleri de Gne'e arpp yok
olacaklar.
Hi durmadan sonsuza dek akp giden bir srecin parasyz biz. Zaman iinde donmu evrimin ya da
yaratln son noktas deiliz. Bir geliimiz olduu gibi bir gidiimizi de olacak. Biz bir sonu deiliz. Bir
son da deiliz. Daha; grkemli, daha gl, daha gzel bir hedefe doru ykselmiyoruz. Bir amacmz
yok. nceden belirlenmi bir kaderin paras deiliz. Durmakszn deien bir srecin parasyz
yalnzca. lmszlk diye bir ey yok: Ne bireyin lmszl var, ne trlerin, ne yeryznn, ne
Gne'in, ne gne sisteminin, ne de galaksilerin. Her eyin bir birleme sreci, grnrde bir
balangc ve ekillenme aamas var; sonra ortadan kayboluyorlar, ebediyen deien, ebediyen
birbirlerini etkileyen bir sre iinde, yeni biimler alarak bir baka yerde ortaya kyorlar.

XII
lmszlk ve insann merkezi konumu hakkndaki kavramlarmzla kendi stnlmze olan
inancmz pekitirdiimiz lde, yaam ve yaam-dn grmekten ve anlamaktan uzaklayoruz.
Yaam kavrayabilmek iin nce yaam-dn anlamamz gerekir. Parlak evrenimizin, uzayn sonsuz
karanlklar iinde yzp duran minicik bir k zerrecii olduunu bilincimiz almyor. Bilincimiz,
evrendeki kendi yerimizle balayacak ve kendimizi piramidin en tepesine yerletirecek ekilde
dzenlenmi. Daha birka yzyl nce, Kopernik devrimine kadar, Dnya'nn evrenin merkezi
olduunu, Gne'in ve btn yldzlarn Dnya evresinde dndn dnyor ve buna kuvvetle
inanyorduk. imdi bunu sama buluyor, cehaletimize ve kilisenin bilim kart geleneine veriyoruz.
Cehaletimizden toplumsal yapy sorumlu tutuyoruz. Kendimizi sulamak aklmzn kesinden
gemiyor. Kendimizi nemsemek, kendimize tapnmak gibi son derece bize has bir zellii grmezden
geliyoruz. Tabi bu kendimizi beenmiliimizin altnda, bir tr olarak kendimize duyduumuz
gvensizlik yatyor. nceleme, gzlemleme ve soru sorma yeteneimiz var evet, hatta gne ve ay
tutulmas ya da Halley kuyrukluyldznn gelii gibi baz olaylar da nceden kestirebiliyoruz, ama yine
de emin olduumuz ok az ey var. Bir tane mi yoksa binlerce evren mi olduu dahi tartma konusu.
Meraklyz, ama bilinmeyenden de mthi korkuyoruz. Bu yzden, kurttan korkan bir koyun srs
gibi, belirli bir tr bilinci iinde birbirimize sokuluyoruz. Bilinmeyenle ilgili baz sorulara kulaklarmz
tkyor, bu gibi sorular bastryor ve kendi nemimizi tekrar tekrar vurgulayarak huzura kavuuyoruz.
Trmze has bu megalomani, korkudan kurtulma gc veriyor bize. Bu sahte g duygusu homo
sapiens'in aalk kompleksine kaplmasn nlyor. Kendimizi daha yksek bilin dzeylerinin
perspektifi iinde gremiyoruz. Homo sapiens tr, dier varlklarla bir duygu birlii iinde var
olamyor. ylesine kibirli, ylesine totaliteriz ki u anda var olan trlerle eit dzeyde olabileceimizi
ya da baka akll trler olabileceini reddediyoruz. Tpk, siyah Afrikalnn da insan trnn bir yesi
olduunu kabul etmeyi uzun sre reddeden beyaz Avrupallar gibi. Kendimizi tapnaa oturtmuuz.
Kendimizi zgn, esiz, benzersiz bir ey olarak gryoruz. Doann dzeninde kendimize birinci sray
ayrmz. Homo sapiens'i varoluun merkezine oturtmamz, birka yzyl ncesine kadar dnyay her
eyin merkezine yerletirmemiz kadar gln. Yadsnamaz fizik gereklerine dayanarak fiilen Kopernik
devrimini yaptk. Ama aradan geen 500 yl iinde bu gelimeye tekabl edecek psikolojik devrimi
yapamadk. Dnya grmzle bildiimiz olgular arasnda hl byk tutarszlklar var. Dnya'nn
evrenin merkezi olmadn artk biliyoruz, ama psikolojik olarak kendimizi evrenin merkezine koymakta
hl direniyoruz. Kutsal kitaplarmz hl sadece insann yaratln anlatyor, dinlerimiz sadece homo
sapiens'in yeryzndeki serveninden sz ediyor. Kozmos iindeki yerimizi kknden deitiren yeni
olgularn pekl farknda olmamza ramen, psikolojik altyapmz, bene ve ben olmayana ilikin
alglarmz, insann yeri konusunda bundan iki bin ksur yl nce hakim olan gre dayandryoruz.
Tr bilincimiz, gereklie tekabl etmiyor. Klinik psikoloji terminolojisiyle konuursak, patolojik bir
bilin bu. Gerei grmeyi reddediyoruz. Ne var ki yeni gereklii biliyoruz aslnda: Okullarda
quarklarn varln, elektromanyetik enerjiyi, quantum teorisini ve Heisenberg'in belirsizlik ilkesini
tekrarlayp duruyoruz. Ama hl merkezci olgulara dayanan bilimsel evren bilincimiz ile tr bilincimizi
bir arada barndrmann, bu elikili ular birbiriyle badatrmann bir yolunu bulduumuz grlyor.
Bu anlamda izoid, ikiye blnm bir kiilie sahip olduumuz sylenebilir.
Evrenle ilgili olgular, gne sisteminin yan ve benzer bilgileri papaan gibi tekrarlayp duruyoruz.
Btn bunlar bir kulamzdan girip br kulamzdan kyor. Yeni bilgileri ylesine ezberliyoruz. Bize
bir ey ifade etmiyor. Aramzdan ka kii homo sapiens'in, kendi trmzn yan bilir? Kata kamz
Dnya'nn, Ay'n ve Gne'in yam bilir? Oysa insanlarn doum gnlerine, evlilik yldnmleri-ne,
ulusal bayram gnlerine ne byk nem veririz. Kendi trelerimize, ritellerimize gsterdiimiz
abartlm patolojik merak sayesinde asla unutmadmz tarihler vardr. rnein, Trkiye'de her yl 10
Kasm gn saat dokuzu be gee, lkenin drt bir yannda ddkler ttrlr, sirenler alar, btn
trafik durur, insanlar evlerinde hazrola geip selam duruunda bulunur, radyo susar, bir dakika\
sreyle her ey durur; altm milyon insan, Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatrk'n 10
Kasm 1938'de ld sanlan an anmak iin her eyi durdurur. Bu tr davranlar yalnzca Trklere
zg deil elbette. Dnyann her tarafnda kendimizi yceltmek iin bin bir zahmete katlanrz: Ya ac
eker, ya cokuyla kutlar ya da oru tutarz. Tarihler, dnce ve duygu paradigmamzn ayrlmaz bir
parasdr. rnein, ok nemsediimizden midir, doduumuz gnde lme ihtimalimiz, teki gnlere
gre daha fazla. Tarihleri hatrlamaz ve anmazsak, rezaletler ve felaketler kabilir. Kendi yaantmza,
lkemize ya da dinimize ilikin nemli gn ve tarihleri bu kadar iyi bilirken, varlmzn zyle derinden
ilgili olan tarihler hakknda o kadar az bilgimiz, bunlara o kadar az duygusal ya da bilisel ballmz
var ki. Kendimize tapnmamz, evrendeki gemiimizi ve bugnmz bastrp yok etmemiz yznden.
Olgusal olarak bildiimiz gerekliin hayat bilincine sahip deiliz.

XIII
Artk dinin de bilimin de zerimizde eskisi kadar etkisi yok. an hakimi onlar deil artk. Yarn
dnmez olduk. Birbirimizle, kendimizle ve gezegenimizle olan ilikilerimizin temelinde Benden sonra
tufan anlay yatyor. Trmz, bir boluun, bir vakumun iinde gryor kendini. Ban kuma
gmen devekuu gibi biz de tr-merkezci bir dnya dzeni yarattk.
Totalitarizmimiz, trmzn abartlmasndan, trmzn kendisini her trl gzelliin ve ykmn
yaratcs olarak grme megalomanisinden kaynaklanyor. Biz ne ounluuz ne de kudretli. Ve evren
de, uzay iinde bir sivrisinek kadar bile byk olmayan bir toz zerrecii.
Totaliteriz, nk hibir eyi kendimizle kyaslamaya deer bulmuyoruz. Yeryznde ve evrende her
eyin zerindeyiz. Zihnimizde gemie de gnmze de hkmediyoruz; hatta gelecee bile. Bilimkurgu
bile, insanolunun neminin hakl ve doru karlmasndan baka bir ey deil. Uzayn gizemini idi
edip ksrlatryoruz, bu gizem iinde insan tanrlatryoruz. Yirminci yzyl sanat, evreni ele
aldnda, son derece homo sapiens merkezci bir tavr sergiliyor. Bilimkurguda bile insann yceliini
uzayn gizemine egemen klyoruz. 2001: A Space Odyssey (2001 Uzay Maceras), Solaris ya da Close
Encounters of The Third Kind (nc Trden Yakn ilikiler) gibi filmler, insann kibrini krabilecek,
onu homo sapiens merkezciliinden uzaklatrabilecek yeni kaplar aabilirdi. Oysa, tam aksi ynde
egemenliimizi srdrdk. Bugn kendimiz hakknda sahip olduumuz imaj, gelecee de hkmediyor.
Kendi kendimize bahettiimiz bu stnlk duygusuna zincirlenmi olarak tm varlklara, her eye ve
zamana hkmediyoruz. Hkmedenleri hkmetmekten kurtaracak olan ancak kendileridir. nce,
kendimizi yarndan kurtaralm. Belki de buna hep birlikte bilimkurguyla balayabiliriz. Homo sapiens'in
hkmetmedii bir gelecek dlemekle balayalm m, ne dersiniz?

18 Mart 1987, Marburg




































MJDE! OCUUMUZ OLDU!
XVII

























































ocuklar hayata ana babalarn severek balar, zamanla onlar eletirir ve nadiren affederler.
Oscar Wilde














I
Papa evli iftleri ocuk sahibi olmaya tevik ediyor. Onlar da yaamn enliine katlmalym, Papa
yle sylyor.
Neden ocuk yaparz? Bugne kadar duyduum cevaplarn iinde en aklma yatan, insann bir ocuk
sahibi olmadka kendini eksik hissettii. Bazlarmz iki, , hatta drt ocuk yaptktan sonra da
kendini eksik hissedebiliyor. Baka cevaplar da duydum. En popler olan, lmszlkle ilgili. Ben
leceim, ama ocuum araclyla yaamaya devam edeceim. ocuk yapma konusu insann snfyla
da balantl. Toprakta alacak olabildiince ok insana ihtiyac olan kyller bir sr ocuk yapyor.
ehirde, daha az ocuk sahibi olmak daha ekonomik. Ama bu bilgiler, temel soruya cevap vermiyor.
Doum skln etkileyen faktrler ayr konu, niye ocuk yaptmz ayr konu.

II
ocuk sahibi olmamzn en temel nedeni, bunu yapma gcne sahip olmamz tabi. O kadar maymun
itahlyz ki, yapabileceimiz ne varsa ounu yapmaya alyoruz. Yapabildiimiz iin yapyoruz,
yapmay setiimiz ya da yapmaya karar verdiimiz iin deil. Srf yapabiliyoruz diye ocuk yapmak
olacak i mi?
Neden ocuk sahibi oluyoruz? Bakalar oluyor da ondan. Ana babamz bizden torun bekliyor da
ondan. Srf ocuk sahibi olmay istediimiz iin, srf ocuu istediimiz iin bu ie kalktmz pek
ender. ocuk sahibi olmamzn bir sr nedeni var, ama bu nedenlerin iinde ocuun kendisi en
sonda geliyor. ocuu kendi geleceimizin dlerinin bir paras olarak istiyoruz. Peygamberler,
generaller, nineler ve dedeler, kendilerine yeni nesillerde mrit arayanlar bizi ocuk yapmaya
yneltiyor. ocukla olan zel bamz, ocuk iin duyduumuz istek en arkadan geliyor, o da genellikle
hamilelikten sonra. Yani, ocuu ancak ana rahmine dtkten (doduktan) sonra istemeye
balyoruz. ocuk ancak bal bana bir maddi varlk haline dnnce isteniyor, hakknda
dnlyor ve bazen de vazgeiliyor.

III
ocuu neden srf kendi hatrna istemediimizi aklayan binlerce neden sayabiliriz. Bunlarn iinde en
ac olan, miras kaygsdr. Servetimizi bakalaryla paylamay pek istemesek de, eer ille biriyle
paylaacaksak, bari kendi ocuumuz olsun diye dnrz. Bylece, servetimiz bakalarnn eline
gemesin diye ocuk yaparz. Eimiz bizi brakp gitmesin diye ocuk yaparz. Ya da tam tersi,
birbirimize olan akmz ispatlamak iin ocuk yaparz. ou durumda akn en yce ifadesi olarak
grlmez mi bu? Ve tabi, bizi seven birisi olsun diye ocuk yaparz.
Hkmetlerin, sosyal gvenlik sistemlerinin ve eitli kurumlarn salad avantajlardan yararlanmak
iin ocuk yapanlarmz da var. Baz lkelerde ocuk sahibi olmak, maddi yardmlarn yan sra, tatsz i
hayatndan uzunca bir sre kaabilmek gibi bir avantaj da ieriyor. Pek oumuz, srf ocuk sahibi
olanlar kskandmz iin ocuk yapyoruz. ocuumuz olduunda, ocuksuzlara sanki bir eksikleri
varm gibi bakyoruz. Onlar kskandryoruz, bize gpta etsinler istiyoruz, ocuk sahibi olsunlar diye
onlar yreklendiriyoruz. Ksr olmayan, salkl kadn ve erkekler olduumuzu kendimize ispatlamak
iin ocuk yapyoruz. Saysz ocuk bu yzden dnyaya geliyor. Ama artk i iten gemi oluyor. ocuk
sahibi olmann bin bir biimi iinde, ocuun kendisi nadiren iin iine giriyor. Zaten bizatihi ocuk
sahibi olmak deyimi onlarn zerinde kurduumuz mutlak totalitarizmin bir ifadesi deil mi?

IV
Bir ksmmz zgrl zgr olmak iin isteriz. Bir ksmmz, g kazanmak iin zgr olmak isteriz.
Yani, belirli bir dzende gsz durumda olanlar, baka bir dzende gce daha kolay ulama anslar
olacan umarlar. Kendilerini glendirmek, bakalarna hkmetmek iin zgrlk ve demokrasi
peinde koanlar, kendi totaliter arzularn yanstmak suretiyle en temel zgrlkleri inerler. ocuun
kendisini istedikleri iin deil, belirli bir gereksinimi karlad iin ocuk yapanlar da yledir. Bu gibi
durumlarda ocuk kullanlm olur. Bir insan kullanmak tabi ki totalitarizmdir. Ama, kendisiyle ilgisi
olmayan bir nedenle bir ocuk yaratmak, insan trnn totaliterliinin zirvesidir.
ocuk sahibi olmak, geri dn olmayan bir eylemdir. Servetimiz yok olup gider, eimiz hayatmzdan
kar, herkes ksr olmadmz grr, kskanlmz diner, ama ocuk hl oradadr. Artk var olmayan
gereksinimlerin bir kalnts olarak ocuk bizim yanmzdadr.
te o zaman, tm totaliter ilikilerde olduu gibi, byk yalan balar. Byk yalan SEVG'dir elbette.
Bu yalan bilinli ya da bilinsiz olabilir. Ama ou zaman bilinsiz olur. Gerekten ocuu sevdiimizi
dnr, yle davranr, yle hareket ederiz. Bakalar grsn diye, yzmzden hemen hemen hi
karmadmz bir sevgi maskesi tarz. Bu sevgiyi de, o ocukla hi balants olmayan, ama ona
mstakbel bir mrit olarak bakan, toplumun tm tutucu kurumlar her frsatta destekler. nk herkes,
ama herkes, ocuklarn sevilmesi gerektiini dnr. Belki en byk ikiyzllmzn sonucu
olarak, utanla, byk yalana katlrz. ocukla aramzda totaliter bir ba oluur, nk ocuktan da
bizi sevmesini bekleriz, ona bizi sevmesi gerektiini retiriz. ocuk, bizim YALAN'mz bilmemenin
masumiyeti iinde, gerekten de bizi sever tabi. Ama ocuun gerei ilk kefedii belki de sevgi
yalann kefediidir. Ayn zamanda masumiyetin sonudur bu.
ocuun kendisiyle hi ilgisi olmayan gereksinimler yznden ocuk sahibi olunduunda, dnyaya
gelen ocuk bir sknt kayna haline de gelir. Anne ve babann yapt bir fedakrla dnr.
Yaamlarnn ocuun hatrna kknden deimesi gerekir.
ocuun yaratlmasyla birlikte -ocuk gerekten istendii iin yaratlm olmadndan- yaratclarn
talepleri de balar. Yaratclar diyorum, nk anne babalar byk bir kendini beenmilikle kendilerini
ocuun yaratcs olarak grrler. Sanki yaratmak, erkekle kadnn bir-iki dakikalk iftlemesine
bakacak kadar basit bir eymi gibi. Anne ve babalar ocuun kendi zgrl iinde byyp
gelimesine nadiren izin verirler. ocuk ou zaman, anne ve babasnn kiisel arzu ve hayalleri ile
mevcut toplum dzeninin standartlarna gre yourulur.

V
ocuun byme ve olgunlama sreci, genellikle, bamllktan bamszla doru bir gei olarak
adlandrlr. nsan yavrusu da dier tm hayvanlarn yavrular gibidir. Bamszln kazanp kendine
bakabilecek hale gelince, yuvay terk eder.
te yandan, insan yavrusunun durumunda bu argmann tam tersi de ayn kolaylkla ileri srlebilir.
Byme sreci, ocuun kendine zg ruhsal yapsn ve bamszln kaybetme srecidir. Byme
srecindeki ocuk, uygarlatrlan bir yerliye benzer. Anne ve babann grevi ocuun vahi ve zgr
ruhunu ezmek, okula, topluma ve devlete uysal bir ocuk teslim etmektir. ocuk okuldaki kural ve
dzenlemelere uymay beceremezse, anneyle babann onu kt yetitirmi olduu dnlr. ocuk
anne ve babasndan fiziksel olarak bamszlatnda, an ruhuna baml olmaya da oktan hazr
hale gelmitir.
ocuun szde uygarlatrlmas sadece toplumsallama deildir. Toplumsallama toplumun yap ve
yapma dediklerini renmektir. Uygarlama ise ayn zamanda estetik ve bilisel koullandrmadr.
Sonsuz bir olaslklar dizisi iinden baz algsal kalplarn seilip dayatlmasdr. ocuun tm duyularnn
geliimi, yine iinde yaad toplum ve uygarlk tarafndan koullandrlr. Tarih boyunca ya da ayn
zaman dilimi iinde bir arada yaayan baka uygarlklara ait algsal ve bilisel kalplar tanma frsat
bile verilmez ocua.

VI
ocuk sahibi olmann totaliter olmamas ancak tek koulla mmkndr. Yaamn mucizesinin,
yaamn benzersizliinin farknda olmaktr bu koul. ocuk hangi sebeple dnyaya getirilmi olursa
olsun, yaratlan varln bizimle pek az ilikisi olduunu kavramamz yeterlidir. Bir bakma, gkteki
bulutlar kadar, kelebekler kadar, mevsimlerin deimesi kadar bizden bamszdr ocuk. Hayatn
saysz mucizesinden biridir. Bize den ocuu kollayp bymesine yardmc olmaktr, ona buyurmak
deil.
Ne yazk ki totaliter denetimimiz aksi yne doru uzanyor. Yzyllar boyunca ocuk zerinde totaliter
bir denetim kurduumuz yetmezmi gibi, imdi bir de ocuun genetik geliimini ve genetik
zelliklerini denetlemeye, hatta gcmz yeterse tasarlamaya alyoruz. Eer bir kar gryorsak
gelecekte gzleri 360 derece dnebilen ya da bir yerine iki kafas olan ocuklar yaratmamamz iin
hibir neden yok. Belki de hepsi birbirinden k sipariler verebileceimiz ocuk butikleri de olur.
Ancak trmzn tarihinde nce aileler airetlerden, sonra da bireyler ailelerden ksmen
bamszlatna gre gn gelecek ocuklar da kendi isimlerini kendileri koyabilecekler.

9 Mart 1988, Kea
























































U SHRL AN
XVIII
























































Ben burada deilim.
Orhan Pamuk















I
O saniyeyi beklersiniz. Hayat boyu ulamak istediiniz, hazrlandnz o biricik 'an'.
nsanolu Ay'a ayak basyor. nsan iin kk, insanlk iin dev bir adm. Byle diyor astronot, ayak
bast 'an'da.
Olimpiyatlarda altn madalya kazanyorsunuz, tren yaplyor, milli mar alnrken gzleriniz doluyor.
Seviiyorsunuz.
Venedik'i ilk kez gryorsunuz.
lm hazrlayamazsnz. Hayat hazrlayamazsnz. Onlar ylesine, olduu gibi gelir. Hayattan bir 'an'
soyutlayamazsnz. Hibir ey o 'an'a bal olamaz. Her ey srecin bir parasdr.
Gemiteki srelerden belirli 'an'lar koparp, gemite ok mutlu ya da ok mutsuz olduumuza karar
veremeyiz. Gemite yaanm 'an'lardan hatrladklarmza dayanarak yeniden kurulan ey,
hapishaneden farkszdr. Hayat darda tutan bir kaledir o.
Belirli 'an'larn, grntlerin, yzlerin gelmesini bekleyerek gelecei de kuramayz.
Hepimiz, belirsizce belirlenmi bir srecin parasyz. Srer gideriz. Kimi zaman akntyla birlikte, kimi
zaman akntya kar krek ekerek. Kimi zaman direnir, bouluruz. Kimi zaman yorgun deriz, karz
sudan. Boulsak da suyun stnde de kalsak, nemi yok. Hepsi yaam nk.
Sudan kmak dnda.
Ama sudan hi klmaz. Ky diye bir ey yoktur.
Tek ky, intihar.
O da yaamn bir paras m?
Bir 'an'n dondurulmas deil mi o da?
Btn o yaam -gemi, imdi ve gelecek- intihar eyleminin o bir tek 'an' iinde dondurulmutur.
Neden?
O 'an' abartlmaktadr da ondan. O 'an'n, hayatn belirlenmesinde totaliter bir gc vardr da ondan.

II
'Anlar yoktur. Zaman var (m) dr? Sonsuza dek hzla akp giden yaam vardr. Yaam srp
gider...gider...gider. Yaam srer. Biz de srp gideriz. Bir eyler her zaman srp gitmitir ve bir
eyler daima srp gidecektir.
'An'lar yaamn akn durdurur. Yaam durdurur. nsan ormandaki kular iitmek iin durup
dinlememeli. Durup dinlemeden iitmeli okyanusun kkreyiini.
Seviin. Yorum yapmadan. Kayt kuyut koymadan. O 'an'n' huzuruna kabul edilmeyi beklemeden
pn. Yryn, yryn, yryn. 'An' beklemek iin durmayn. 'An'lar, zaman iinde geri gtrr
sizi. inde bulunduumuz 'an' dondurarak gemie kaarz. O 'an', imdiyi dondurarak, gemiin bir
paras haline geliriz. Zamanla birlikte akn, durmadan yryn.
Bir sonraki 'an' beklemeyin. Bir sonraki 'an' diye bir ey yok. Sonra diye bir ey yok. Ak srer gider.
'An'n paras olun. Her 'anla birlikte yaayn. Bylece kaldrn anlar.
Hibir 'an' olmas gerektii gibi deildir. yle olsayd, byle olmalyd diye dnmek anlamsz. 'Anlar
dzenleyenleyiz. Yaamlar dzenleyemeyiz. Ne kendimizinkini ne de bakalarnnkini.
nsan mutlu etmesi gereken bir 'an' yoktur. nsan mutlu bir 'an' sipari edemez; ne gemiten, ne de
gelecekten.
Trajedi diye bir ey yoktur. Trajedi kavrammz totaliter beklenti ve siparilerin sonucudur. Trajedi
totaliter bakmzn bir yansmasdr.
Yaamda belirli 'anlar beklemekle, bu 'anlar hak ettiimizi, bunlara hak kazandmz dnmekle,
totaliterleiriz.
Beklediimiz ey olduunda bundan nasl keyif alacaz o zaman? Olan ey, daha nceden bize
sylenmi, istenen ve beklenen bir eyse bundan ne zevk alnr ki? Sipari vermenin ne zevki olabilir?
Peki bu ey ya olmazsa (ki genellikle olmaz) o zaman ansa ve kadere svmek, kendimize svmek,
onu bunu sulamak, anam beni hi dourmasayd keke demek, Tanr'dan yardm dilemek, neden
yle olmad, neden byle olmad diye dvnmek niye? stenen ey olmadnda, o 'an' beklendii gibi
kmadnda, hayal krkl niye? Hibir ey olmad anlamna gelmez ki bu.

III
ok nemli dediimiz kararlan almak iin uzun uzun dnp tanrz. Arkadalarmza, akll insanlara
danrz. Simgelerden ipular karmaya alrz. Kahve falna, tarot falna baktrrz. Kararszlk iinde
oradan oraya savruluruz. ou zaman, biz byle yalpalayp dururken karar verme gereklilii
kendiliinden ortadan kalkar. Ya da bir bakarz ki karar bizim yerimize bakas vermi. Kimi zaman bir
trl bir karara varamayz, kimi zaman da salam oynayp orta yolu seeriz. Bazen de alrz o nemli
karar, ama ok gemeden onun tam tersi bir karara varrz.
Hayatlarmz dzenlediimizi dnmek, totaliter bir: davrantr.
Yalnzca hayatmz dzenlediimiz gibi yanl bir dnceye kaplmakla kalmyor, bir de stelik
sevinleri dzenlemek, kendimiz iin en mkemmel koullar planlamak gibi kibirli bir yol tutuyoruz.
Btn bunlar, yaamDAN istediimiz eyler. Neden bu terim yaamDA istediimiz eyler deil?
Neden yaamdan? nk 'anlar soyutluyoruz. Yaamlarmz bir boluun, soyutun, yaamszln
iinde kurmaya alyoruz. Ve, orada uzakta bulunan yaam ne zaman iin iine karsa -kendini
gsterse- kaderimize kfrediyoruz.
Planladmz ey gerekletiinde, o durumu biz yarattk sanyoruz. Ben yaptm, oldu, diyoruz.
Olan ey mutlaka beklenen ey deildir. Hi beklemediimiz bir ey bizi sevindirebilir. Beklediimiz bir
sevin de bizi hayal krklna uratabilir.
Neyin kime neyi nasl ne zaman nerede yapacan bilemeyiz. Planlar, programlar yapabiliriz, ama
yaama sahip kamayz. Yaammzn hakimi deiliz. Kimse deil. Kader diye bir ey de yok. Ksmet de
yok. Yaam denetim altnda tutan kimse yok. Tutmayan da yok.
Sre akp gidiyor. Biimlendirerek ve biimlenerek.

IV
'An'n yaratlmas, beklenmesi, ayn zamanda totalitarizm 'an'dr. lm 'an'. Beklentimiz iinde yaam
ldrrz. Beklentimiz iinde kendimizi ldrrz. ldrrz, nk istediimiz gibi olmamtr.
stediimiz gibi olmad diye ldrdmz nedir?
ocuklarmz istediimiz gibi olmad diye onlar zihnimizde ldrrz. Olan yerine kz oldu diye. Hi
istenmedii 'an'da oldu diye. Beklenen 'an'n imaj iinde ldrrz
1
onlar. Onlar beklentimiz uruna
ldrrz.
nsanlar neden ocuk sahibi olur? Mutlu olacaklarn sandklar iin mi? ocuk sahibi olmak mutluluktur,
yle mi? Hayr! ocuksuz mutlu olmayan kii, ocukla da mutlu olamaz. Bir baka insann srtndan
mutluluk talep etmeye hakkmz yok. Mutluluk her yerdedir. Ancak her yerde mutluluu bulan kii bir
ocukla da mutlu olabilir.
Nice babalar oullarn ve hatta kzlarn kendileri gibi olmaya zorlamlar, onlar kendi kafalarndaki
kalba dkmeye almlardr. Ve ocuklar mr boyu, ya bu beklentileri yerine getirmek ya da onlara
bakaldrmak iin didinir. Yeter! Ortada yaam var. Yaam, her trl beklentiden nce gelir. O her
eyin stnde. Yaam bizimle bir. Biz de onunla biriz.
Yaama buyuruyoruz nk onu dzenlemeye alyoruz. Yaam ldryoruz nk onu
dzenleyebileceimizi sanyoruz.
Hayr, dzenleyemeyiz. Ama yaama ak olabiliriz. Yaam hakkndaki duygu ve dncelere ak
olabiliriz. Kendimizden ve trmzden yine de hayal krklna urayabiliriz. Ama olsun, yaamla gelen
duygu ve dnceleri sonuna kadar yaayalm. Yaamdan beklediklerimize ilikin duygu ve dnceler
onlarn nne gemesin.
Gndelik yaantmzda, beklentilerimizle yaamn getirdii ya da getirebilecei eyler arasnda bir
atma yaarz ou zaman. Bunu yapmay ok isterdim, ama hi vaktim yok. Bu cmleyi kim bilir
ka kez sylemiizdir.
Zamann grece olduunu kavramak iin Einstein' ve 20. yzyl fiziini hatmetmi olmamz
gerekmiyor, istemediimiz kadar zamanmz var ve hi zamanmz yok.
Her gn, beklentilerimizi n planda tutan yaplar ina etmeye ve bunlar ayakta tutmaya alyoruz.
nsana kiiliini, azim ve kararlln, gelime potansiyelini gerekletirme frsatn ite bu beklentilerin
verdii syleniyor.
'An'n iinde kaybolun. 'An' yaayn. Ama 'an' yakalamaya almayn.
Yaamlarmzda sihirli 'anlardan oluan bir sirk kuruyoruz. Yaamlarmz, her olayn bizi sihirli bir 'an'a
gtrecei umuduyla yaanan bir olaylar dizisi.
Sihirli 'an' kutlama trenleri yapyoruz. Sihirli 'an' ritelleri: Doum, bir sihirli 'an' trenidir. Dn de
bir sihirli 'an' trenidir. Zifaf gecesi, kar kocann, iki sevgilinin bir arada geirecekleri ilk gece, bir sihirli
'an' trenidir. Trenlerin provasn bile yaparz nceden.
Okula baladmz gn sihirli bir 'an'dr. Mezuniyet sihirli bir 'an'dr. lm sihirli bir 'an'dr.
Kurtulacamz gn, hatta cennete kavuacamz 'an' bekleriz.
Btn sihirli 'an'lar zerimizde yeni basklar kurar. Btn sihirli 'an'lar baskcdr. Bunlarn sevinlerinde,
neelerinde bile bask vardr. nk nceden provalar yaplmtr. O 'an' ok mutlu olacamz
beklentisi iinde sihirli 'an'n yolunu gzleriz. O 'an'da btn dertler, btn skntlar bitecektir. O 'an'da
hayat yeniden balayacaktr. Sihirli bir 'an'a yaamda yeni bir balang gzyle baklr. Sihirli 'an' sra-
snda nasl olacamz en ince ayrntsna kadar tasarlarz. Sihirli 'an' yllarca dleriz. Gelin aday
bilmem ka yandan itibaren dn gnn, kocasn, beyaz atn stndeki prensini dnmeye
balar. Gelecekteki sihirli 'anlarn hayalini kurarz. Bunlar bizi hayat yolu zerinde belli bir noktaya
doru gtrseler bile, bir yandan da yaamn ayamzn altndan kayp gitmesine yol aarlar. 'An'lar
beklerken yaam elimizden karrz. 'Anlar beklerken yaama kar krleiriz.

V
Toplumdaki tm iktidar yaplar, glerini ve meruluklarn byk lde bu sihirli 'anlardan alrlar. Din
bunlarn en bata gelenidir. Dinsel hiyerari, gcn ve halk zerindeki denetimini pekitirmek iin bu
sihirli 'anlara ihtiya duyar. nsanlar ancak dinin kutsamasyla sihirli 'anlar yaayabilirler. Doum,
evlilik, snnet, lm, vaftiz gibi yeryzndeki yaamn kilit noktalar olan btn bu sihirli 'anlar, dinin
gzetimi altnda yaanr ve gerekletirilir.
Parlamentolar, meclisler, 'anlk kararlarn ebedi olduuna inanrlar, inandrrlar. Kararlarnn ilan edili
biimi, kararn ieriinden daha arpcdr ou zaman. Sihirli 'an' trenlerinin sahne amirliini de zaten
ynetenlerin bizzat kendisi yapar.
Sihirli 'anlarn srtndan geinen bir endstri vardr. Yemek salayan irketler, smokin kiralayanlar,
doktorlar, mzisyenler, papazlar vb. geimlerini sihirli 'anlar sayesinde kazanr, bu 'anlar sayesinde kr
ederler.
Egemen gler, yaplar ve sosyal kurumlar glerini bizden, bizim sihirli 'an' araylarmzdan, bu
'anlara duyduumuz bitmez tkenmez zlemden alrlar.
Tarihteki her yeni ideoloji, devrim ve iktidarla birlikte, btn bu sihirli 'anlarmzn topik bir biimde
topyekn gereklemesini bekleriz. te bu rejimle (Fransz, Sovyet, slam devrimleri) nihayet her eyin
mmkn olacan, her eye yeniden balayacamz, yaamn tazeleneceini ve artk o beklediimiz
'an'a kavuacamz sanmzdr hep.
Oysa, eriebildiimiz tek ey, 'an'ma gnleri ve zafer trenleridir. Devrim ynetimleri, bir yandan insan
ilerlemeye gtren o uzun yoldan, yce dava uruna yaplmas gereken fedakrlklardan dem
vururken, bir yandan da geride kalm olan o'sihirli 'an' unutmamamz iin her eyi yaparlar.
Kahramanlarla, arklar ve trklerle, devrim ykleriyle yllar yl o sihirli 'an' yeniden yaarz.
Gemiin devrimi, imdinin yeni totaliter iktidar, varlm hakl gstermek iin sihirli 'an' kullanr.

VI
Zaman ilk hesaplaymz, ilk takvimlerimiz, aylarn ve / mevsimlerin geiini anlamamza yardmc
olmak ve bylelikle gel-git olaylarn ve selleri, ne zaman ekin ekeceimizi, ne zaman klk erzak
depolayacamz, yaz scaklarnn ne zaman geleceini bilmemizi kolaylatrmak iin kullanlrd. Aradan
geen yzyllar iinde zamann geiini hesaplamak iin gitgide daha duyarl aygtlar gelitirdik; o kadar
ki, bugn saatin stndeki saniye kolunun bile farkndayz. Zaman gn, saat, dakika ve saniyelere
blp nicelletirerek gndelik yaantlarmz dzenlemeye ve ynetmeye alyoruz. Ama bunun
sonucunda ne oluyor? Takvimlerle nceleri doann ritmini gzlemlerken, bu yzylda, kendimizi
gzetim altnda tutmak iin kullanyoruz saatlerimizi. Ne zaman yataktan kalkacamz, ne zaman
yemek yiyeceimizi, ne zaman yeniden uykuya yatacamz kol saatleriyle, duvar saatleriyle
belirliyoruz. le yemeini acktmz iin deil saat on iki olduu iin yiyoruz; uykumuz geldii iin
deil, ge olduu iin yatyoruz; alar saatin alarmyla (evet alarm durumuyla!) uyanyoruz, doal bir
ekilde uyanacak yerde. Yaamlarmz kol ve masa saatlerine, saatlere ve dakikalara gre
dzenliyoruz.
Kendi zaman lme sistemimizin tutsa olduk. Sihirli 'an' mitosunu da ite bu hapishanenin
hcrelerinde yarattk. Sihirli 'an', hayatmza sessizce nfuz ederek srp geen zamann, 'an'szln
kar-tezidir. zgrlk, ebediyet ve sonsuzluk duygusundan, zamana bal olmamaktan,
'an'n tutsa olmamaktan, o aldatc sihirli 'an' bir kurtarc gibi grp beklememekten kaynaklanr.
Zamann olmad yerde zgrl duyumsayabiliriz ancak.

24 Mart 1987, Marburg





















































AH, MNELAK!
XIX

























































Seni seviyorum.
Anonim















I
Sensiz yaayamam sz, bir bakasna kendini sunmak anlamna gelir. Bu sz syleyen kiinin
demokrasi, bamszlk, zgrlk konusunda vazgeilmez inanlar olabilir. Ama akta bunlarn tam
kart olan deerler benimsenir. Sevdiimize sahip olma karlnda biz de sahiplenilmeyi neririz.
Ak ifade eden szlerimiz yalnz birbirimize hkmetmenin bir belirtisi olmakla kalmaz, kendi bireysel
akmz her eyin stne yerletirdiimizi gsterir. Akmzn, iimize, bakalaryla olan ilikilerimize,
yaam biimimize, deer yarglarmza hkmetmesine izin veririz. Yaam, ak uruna inan ve
davranlarm tmyle deitiren kiilerle doludur.
te bu mutlak teslimiyet yzndendir ki ak srekli olamyor. Aka sahip kmakla, ak bitirmi
oluyoruz. Ak yaarken gelitirilen ifadeler ve jestler giderek younluunu ve itenliini yitirir;
sonunda iliki biter. Sensiz yaayamam szleri, sevgililerden biri ayrlmak istediinde dierinden
gelen umutsuz bir ardan baka bir ey deildir artk.
Akn bu denli abuk tketilmesi, hatta herhangi bir ekilde tketilmesi iin hibir sebep yok aslnda.
Burada sorgulanmas gereken kafamzdaki ak kavramdr, akn buyurduu zel dil ve adetler
yznden birbirimize kar takndmz tavrdr. Aka yle bir niforma giydirmi, onu yle totaliter bir
biimde tanmlamz ki k olma sreci anlk bir ey olup km.

II
Gnmzde, gemi uygarlklarmzda ak intihara, cinayete, alkolizme, sadizme, ikenceye,
erefsizlie gtren byk bir sorun haline gelmi. Duygularmz abartyoruz.
On sekizinci yzylda, Lotte yznden intihar eden ve tm Avrupa'da binlerce genci intihara srkleyen
Goethe'nin gen Wertheri, ak sahiplenmenin ve mlk edinmenin bir rneidir. nsann sevdiine
sahip olma tutkusu akn kendisinden ar basmaya balad an, bu ak deildir artk. Ak yaamdan
gl olamaz, zgrlkten yoksun olarak da varln srdremez.
Akn totalitarizmi, kskanlkta da kendini gsterir. Ak kavrammz totaliter olmasayd, ak ile
kskanln ayn kiide varlm yan yana srdrmesi olanaksz olurdu. Kskanlk srekli bir ilikinin
besinidir, diyor Proust. Ama neler pahasna?
Beraber olduumuz insanlar iin sorunlar yaratyor, duygu ve dncelerimizi onlara aka ifade
etmiyoruz. Birbirimizle sarma dola olma uruna ne diller dklr, ne yalanlar sylenir. Bu, aksz
seks olamayaca anlamna gelmez. Bazen aksz sevimelerde de birbirine yaknlk hissedebilir insan.
Her ilikiyi, ak diline, ak paradigmasna sokmak gerekmez. Bunu yaptmz an, paylatmz o
mahremiyetin gzellii, kendiliindenlii, insanilii, akn olmad bir kalba zorla sokulmasyla
bozulmu olur.
Neden, bir zamanlar birbirine k olan insanlar sonunda birbirlerine dayak atmaya, ikence etmeye ve
birbirlerini ldrmeye kalkarlar? klar arasndaki cinayet oran neden bu denli yksek?
Nasl olur da, hem ak hem nefretle ilgili dnce ve duygular ayn insanda barnabilir? Akn bir kart
nasl olabilir? Nasl olur da ak nefret tohumlarn, nefret de ak tohumlarn ierir?
Aka, tketilecek, sahip olunacak ya da teslim olunacak bir nesne gzyle bakld zaman nefret de
ortaya kar.
yle bir noktaya geldik ki, kurumlar, meslekler, dilimiz, hatta ekonomimiz sevgi yoksunluu zerine
kuruluyor, sevgiye bir sorun gzyle baklyor. Akn varlndan ok yokluunun bilincindeyiz. k
olmama durumu normal saylyor artk. Tavan arasnda bir kupr buldum. Gazeteci, psikiyatrist olan
babama soruyor, Doktor bey, nedir u ak illetinin tedavisi? Hastalk k olmak deil, olmamaktr,
diye yantlam babam soruyu.
Gzellik enstitlerinden psikoterapistlere, giyim-kuam ve koku fabrikalarndan reklam irketlerine
kadar bir ksm sanayici akn yokluu sayesinde para kazanyor. Yalnzlktan, reddedilmekten uykusu
kaan kiiler iin uyku haplar bile var. Birbirimize elimizi uzatacak yerde haplara uzanyoruz. Hep kendi
kendimize kardmz sorunlar yznden. Sorun yaratmakla kalmyor, ak yznden yaammza son
bile verebiliyoruz. Sevgililer arasnda biri ld takdirde brnn de kendisini ldreceine ilikin
lm szlemeleri yaplyor. Arthur ve Cynthia Koestler yaamdan birlikte ayrldlar. ntihar anlamas
yaparak onu uygulayan ilk ift onlar deil. Kimi zaman kendi istemleriyle elerini izleyerek lme
giden, kimi zaman da sadece tkenerek yaamdan vazgeen nice insan var. Bu tr kontratlar ak
ilikisini bir hapishaneye eviriyor. Bu, bir hareketin liderinin hainleri kuruna dizdirmesinden ya da
davaya ihanet etmesi halinde kendisini de kuruna dizmelerini emretmesinden farkl deil. Bu, totaliter
ak anlaynn bir baka rnei.
Yaam aktan stndr. Ak yaamn bir parasdr. Yaarken severiz. Severek ve ac ekerek yaarz.
Ac ekmek de, sevmek de yaama aittir. Yalnz sevmeyi semek ve ac ekmeyi reddetmek yaam
reddetmek demektir.
Sevgisizlik yznden ou kez dramatik lmlere srklendiimiz halde, akla birlikte yaadmz pek
nadirdir.

III
Manevi niformalarmzn iinde, sevgimizi gstermekten de korkarz. Ak ylesine bencil, ylesine
byk bir kendini koruma gds iinde ifade edilir ki, insan tm duygularn sergilemez, en azndan
hepsini ayn anda sergilemez. Duygular adm adm, taksit taksit aklanr, bylece karlk grmek
garanti altna alnr. Hatta, bunda yle ileri gidilir ki, ne zaman seni seviyorum szcklerini kullanacak
olsak karmzdakinden de ayn szckleri bekleriz - adeta mbadele ekonomisinde pazarlk
yapyormu gibi. Bu szm ona ak denen eyin genel uygulamasnda ve kavranmasnda karlkllk
kavram vardr. Ben senin yaptn yapaym, sen de benim yaptm yap. Seni seviyorum, nk sen
beni, ben seni sevdiim iin seviyorsun.
Neden mtekabiliyet aryoruz? nk akta kendi bireysel ifademizi bulmaktan aciziz.
Mtekabil olunca, karmzdakinin dilini kullanrz, daha dorusu ortak bir dil yaratrz, standartlar,
smarlanm davran kalplar yaratrz. Sen bunu yap, ben de onu yapaym.
Kullandmz dil, akn paylalan bir sre olmaktan ok objeler arasndaki bir alveri ilikisi
olduunu gsteriyor: Benimle sevi, seninle sevimek istiyorum, beni sev, seni pmek istiyorum
gibi. Mekanik bir mtekabiliyete, karlkl taleplere dnt anda ilikinin totaliter nitelii, totaliter
potansiyeli su yzne kar.
Bilinli olarak karmzdakini honut ederken, ayn zamanda onu honut etmeme potansiyelini, gcn
de elimizde tutarz. Karlkllk esas zerine kurulmu ilikilerde, tm doalama ve kendiliindenlik,
ilikiden koparlmtr.
amzda szm ona drst iliki, iki tarafn da tketici olduu, birbirini tkettii, birbirinden tkettii
bir ilikidir. Aile evi, bu durumda, insanlarn birbirlerine arzularn, taleplerini bildirdikleri bir geneleve
dnr. Genelev eve tanm, adna da ak denmitir. Aradaki tek fark, ilikinin eitlik zerine
kurulmu olmasdr.

IV
Kendiliindenlie deil de, daha ok bir tanma bal olarak ele aldmz sahiplenici ak abuk biter.
Biter, nk zgrlk peinde koarz. Hepimizin iinde bir zgrlk, yaratclk, kendiliindenlik zlemi
ve potansiyeli vardr. Tanmland ekliyle, en azndan Smer ve Eski Msr iirlerinden gnmze
kadar tanmland ekliyle ak, zgrle kardr. Akn tanm ve pratiinde, zgrlkle ak arasnda
bir eliki vardr. Srekli bir ilikiye girmektense zgr olmal denildiini ska duyarz. Ak yprandka
ou insan kendisini kahreder, bunu dnmemeye alr. Biroklar da, daha deneyimli arkadalaryla
konutuktan sonra, bu yeni durumu, yaamn tevekklle karlanmas gereken bir gerei olarak kabul
ederler. Kimileri de, balangtaki ak artk mevcut olmad, kendileri de ifte standartlara tahamml
edemedikleri iin elerini terk eder, sonra bir bakasna k olup yine ayn ksrdngye girerler. Baz
iftler birok ele ak ilikiye girerek bamszlklarn kantlamaya alrken, bakalarnn duygularn
ayaklar altna alrlar. Btn bunlar, ak byle tanmlyor olmamzdan ve yzyllardan beri byle
tanmlam olmamzdan kaynaklanyor genellikle. Oysa, bunun akla gerekten ok az ilikisi var.
Burada sorgulanmas gereken, bizatihi ak ya da akn ksa sreli oluu deil, asl arklarda,
edebiyatta, iirlerde tanmladmz ak kavram, yani tarih ve sanattaki btn ak kimlikleridir.

V
amzda birden fazla ak deneyimi giderek yaygnlayor, kadnlarn da erkekler gibi birden fazla
ak yaamalar normal saylyor. Bylece, bir kereden fazla k olanlarmzn says giderek oalyor.
Bu deneyimlerin skl, ilikilerimizde daha titiz, daha eletirici davranmamza yol ayor. nemli olan
insann kendisi. Duygusal yatrmlarmz titizlikle deerlendirmemiz, her zaman duruma hakim
olmamz tleniyor. Kimsenin sizi zmesine izin vermeyin. nemli olan sizsiniz. Verilen mesaj bu.
Ak kendimizi korumann buyruunda.
Akta totalitarizmin bir baka rnei de, bir ak deneyimini bir baka ak deneyiminin nda
deerlendirmekten, birini dieriyle kyaslamaktan kaynaklanyor. Tm ak anlatlarnda, kilometre
talarm, yol iaretlerini, kritik noktalar, ak deneyimlerindeki kiiler oluturur. Ak srecinin
kendisini, onun kendine has coku, heyecan ve tadn yaayamayz, yaatmayz. Ak duygusuna sahip
deiliz; ancak eitli kiilerle olan ilikilerimize onun nasl yansdnn hesabn tutarz. Oysa akn,
kendi iinde, kendinden gelen zellikleri vardr. Ak sona erdikten ve iki kii o deneyimden ktktan
sonra da ak bir btn, bir toplam, bir getalt olarak baki kalr. Yitirilen, ak deildir. Yitirilen, o belirli
sevme eklinden vazgeen kiidir. Ama, kiilerin arasndaki ak, bir zamanlar var olmu olan ak yok
olmu deildir. O her zaman mevcuttur. Ak ilikilerimize kiiler araclyla bakma alkanlmz
yznden ak gzden kaybederiz. ki iliki ya da iki ak birbirinin ayn olamaz. Oysa, ou kii, yeni bir
ak ilikisinde, eskisinde bulduklarn aramaya kalkar; ama yeni sevgililerinde ayn heyecan, ayn zevki
bulamaz. Onlarn dt bu aptalca hayal krkl zerinde fazla durmaya gerek yok. Ayn deneyimleri
smarlayp tekrarlamaya almak; zaman, insanlar, akl ve duygular standartlatrma abas,
gerekten son derece ilkel bir totalitarizm rneidir.
Girdiimiz her yeni ilikide, bundan nceki iliki(ler)de neyin kt olduunu birbirimize anlatrz.
Yrd srece neden yrdn deil de, sonunda neden yrmediini konuur dururuz. Tm
srecin anlamn deerlendirecek yerde, ak unutup ilikiyi ve onun sonucunu yarglarz.
Oysa yaadmz ak, insanlk tarihindeki tm gemi aklarn bir devamdr.

VI
Duygularmz en ak olarak en az korktuumuz, en az ekindiimiz kiilere aklamamz, sevme
tarzmzn totaliter bir yan. En az korktuumuz kiiler ayn zamanda tahakkm ettiimiz ya da
tahakkm etme gcne sahip olduumuz kiiler. Dolaysyla efkat gstererek, dokunarak, glerek ya
da ocuka davranarak, duygularmz en ak biimde baka yetikinlere deil, ancak ocuklara ve
hayvanlara gsterebiliyoruz.
Daha birka gn nce bu satrlar yazmama neden olan bir olay yaadm. Marburg'da bir leden
sonra, tam o srada okuldan km olan yedi-sekiz yanda birka ocuun peinden yryordum.
ocuklar neeyle glerek, gelip geen arabalara el sallamaya baladlar. Bir arabadan karlk
grdklerinde iyice keyiflenip byk bir coku iinde yeni gelen arabalara da el salladlar. Sevinleri
arabadakiler zerinde olumlu bir etki yapm olmalyd ki, onlar da glerek karlk veriyorlard.
Srclerin ask suratlarnn gzel glcklere dntn aka grebiliyordunuz. Ben de o gn ok
mutlu ve yaama sevinciyle doluydum. ocuklar da bu cokumu arttrmt. Ben de tpk onlar gibi
davranma drtsn duydum iimde. nce yapamadm, ama sonunda ekinerek elimi kaldrdm ve
tam o srada ocuklarn yanndan geen bir arabaya glmseyerek el salladm. Arabann iindekiler
glmseyerek ocuklara el sallyordu. Benim el salladm grnce elleri yanlarna dt ve gre-
bildiim kadaryla yz ifadeleri birden deiti. Birka arabaya daha el salladm; karlk veren biri olacak
m diye sallyordum artk elimi. Biraz nce ocuklara el sallayan kiilerdi bunlar, ama hibiri karlk
vermedi. Bizimle ayn dzeydeki (ayn yata, ayn sosyal snftan, ayn meslekten, ayn kltrden)
kiilere duygularmz gstermek ne kadar zor.
Egemen durumda olunca insann arzularn aka belirtmesinin en tipik rnei genelevlerde grlr.
Erkek yzyllardan beri eine aamad, akranlaryla paylamaya cesaret edemediklerini, kiralk
klesinin efendisi durumuna getiinde byk bir rahatlkla dar vurur.

VII
Senin iin deli oluyorum. Hayr! Ak insann kendini duygularn, szm ona mantkszlna kaptrmas
anlamna gelmiyor. Duygularn zihin zerinde egemenlik kurmas demek deildir ak. Akl ile
duygularn birbirine kart olmas ikilemi doru deildir.
Duygular ve dnceler bir aradadr, birbirleriyle i iedir. Dnce duygular olduu gibi, duygu
dnceleri de vardr.
Akn bu irrasyonel imaj ya da modeli, uzun sreden beri, akn geici olmasna yol aan bir strktre
sk skya balamtr bizi. Akn irrasyonel olduu, insann deli gibi k olduu kavram bize rehberlik
etmitir. Gerekten de, k olduumuz zaman lgncasna vuruluyoruz, yemeden imeden kesiliyor,
uyuyamyor, alamyoruz. Tm dnyay sadece o kii asndan deerlendiriyoruz. Ama, bu tek imaj,
akn bu snrlanm tanm, ayn zamanda ldryor onu; nk, ak srecinin ancak bir yzn onun
srekli bir zelliiymi gibi ele alyor.
Ana ocuunu, koca karsn, arkadalar birbirini sever; balk tutmakla silah kullanmay, yeme imeyi,
yalnzlmz ve biricik akmz severiz.
Sevgi szcnn ne denli geni kapsaml kullanldn dnmek insan artyor. Ancak, her
balamda farkl bir anlama geldii de bir gerek. Bu farkll sezmekle birlikte, onu tanmlayacak baka
szckler bulamyoruz. Bunca deiik durumu betimlemek iin elimizde sadece bu tek szcn
bulunmas, ak anlaymzn yzeysel olduunun dilbilimsel kant. Bu durum, ak konusundaki
dnce ve duygularmzn gelimemi olduunu, henz rafinelemediini gsteriyor.
Eskimolarn, kar, gemicilerin de eitli rzgrlar anlatmak iin ne kadar eitli szckler
kullandklarn bir dnsenize... Oysa, eski Msrllarn ak iirleri, bugn ak iin dndklerimizi ve
hissettiklerimizi hl ayn birka kelimeyle tpatp dile getiriyor.
Ak konusunda ne dnmsek, yzyllar nce nasl sevmisek bugn de bunu ayn ilkel, kaba ve
totaliter biimde srdryoruz.
Akn evriminde duraksama olmu bir yerlerde, bir zamanda, kendi iimizde... Amerikal yazar Saul
Bellow'un dedii gibi, Radyasyondan ok birbirlerinin kalplerini krmaktan lyor insanlar.

28 Mart 1987, Marburg










































SARHO OLUN
XX
























































SARHO OLUN

Her zaman sarho olmal. Her ey bunda: Tek sorun bu. Omuzlarnz ezen, sizi topraa doru eken
Zaman'n korkun arln duymamak iin, durmamacasna sarho olmalsnz.
Ama neyle? arapla, iirle ya da erdemle, nasl isterseniz. Ama sarho olun.
Ve baz baz, bir sarayn basamaklar, bir hendein yeil otlar zerinde, odanzn donuk yalnzl
iinde, sarholuunuz azalm ya da bsbtn gemi bir durumda uyanrsanz, sorun yele, dalgaya,
yldza, kua, saate sorun, her kaan eye, inleyen, yuvarlanan, akyan, konuan her eye sorun,
saat ka deyin; yel, dalga, yldz, ku, saat hemen verecektir karln: Sarho olma saatidir..
Zamann inim inim inleyen kleleri olmamak iin sarho olun durmamacasna! arapla, iirle ya da
erdemle, nasl isterseniz.*

You might also like