You are on page 1of 91

ERICH FROMM

UMUT DEVRM

Dr. Fromm, Chicago Ruhzmleme Enstits'nn ars zerine 1933'te Amerika


Birleik Devletleri'ne gitti. 1934'te, 1938'e kadar kadrosunda bir uzman olarak grev
ald Frankfurt Toplumsal Aratrma Enstits'yle birlikte New York'a tand. zel
almalarn srdrd ve Columbia niversitesi'nde retim grevlisi olarak alt.
1946'da, William Alon-son White Ruh Hekimlii, Ruhzmleme ve Puhbilim Enstits'nn
kurucular arasnda yer ald. Yale'de, New York niversitesi'nde, Bennington Koleji'nde ve
Michigan Eyalet niversitesi'nde de retim grevlisi olarak alt. 1949'da, Meksika
Ulusal zerk niversitesi'nden gelen bir profesrlk nerisini kabul etti ve niversite
Tp Fakltesi Lisansst B-lm'nde Ruhzmleme ubesi'ni kurdu; burada, 1965'te
emekli olduktan sonra kendisine Onursal Profesr payesi verildi. Sonra isvire'de
yaamaya balad. 1980'de orada ld.
Dr. Fromm'un kitaplar, Trke de dahil birok dile evrilmitir. Bunlar arasnda en
tannmlar, zgrlkten Ka, Kendini Savunan insan, Unutulmu Dil, Salkl Toplum,
Sevme Sanat, Sevginin ve iddetin Kayna, Tanrlar Gibi Olacaksnz,
Ruhzmlemeciliin Bunalm ve Sahip Olmak m. Olmamak m? adl yaptlardr.

NDEKLER
NSZ......................................................................................... 9
I YOLAYRIMI............................................................................. 15
II UMUT.............................................................'............................. 20
1. Umut Ne Deildir?....................................................... 20
2. Umudun Paradoksu ve Doas................................... 23
3. nan ............................................................................... 27
4. Direnme Gc............................................................... 29

5. Dirili .............................................................................. 31
6. Kendilerini Kurtarc Sayanlarn Umudu .................. 32
7. Umudun Krlmas........................................................ 34
in U ANDA NEREDEYZ
VE YOLUMUZ NEREYE VARACAK? ............................. 39
1. u Anda Neredeyiz? ..................................................... 39
2. .S. 2000 Ylnn nsanlktan km
Toolumunun Grn................_.............................. 41
3. imdiki Teknoloji Toplumu........................................ 45
IV NSAN OLMAK NE DEMEKTR?...................................... 65
1. nsan Doas ve Deiik Davurumlar.................... 69
2. nsan Varoluunun Koullan ....................................... 73
3. Ynselim ve Ballk Kalplan
Gereksinmesi ................................................................. 76
4. Yaayabilme ve Daha yi Yaayabilme Gereksinmeleri ..............................................................
81
5. nsansal Deneyimler.................................................. 88
6. Deerler ve ltler..................................................... 100
V TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI N
ATILACAK ADIMLAR........................................................... 106
1. Genel ncller.............................................................. 106
VI
2. nsana Planlama ........................................................... 108
3. Enerjilerin Harekete Geirilmesi ve
Serbest Braklmas....................................................... 112
4. nsancl Tketim ............................,.............................. 129
5. Ruhsal-Tinsel Yenilenme ............................................ 145
YAPABLR MYZ?............................................................... 152
1. Baz Koullar................................................................. 152
2. Bir Hareket.................................................................... 161ONSOZ

Bu kitap, yazarn, Amerika'nn 1968 ylnda iinde bulunduu duruma tepkisini dile
getirmektedir. Kitaptaki grler, bir yol ayrmnda bulunduumuz kansndan domutur:
Yollardan biri termonkleer savala yok edilmemisek eer insan, aresiz bir dilisi
haline getiren tmyle makinelemi bir topluma ulamakta, di-eriyse, insanln ve
umudun yeniden domasna teknii insann hizmetine sokan bir topluma almaktadr.
Kitap, iinde bulunduumuz ikilemi iyice grmemi olanlara baz sorunlar aklamak ve
insanlar harekete gemeye armak amac gtmektedir. Gerekli yeni zmleri,
mantkszlk, usdhk ve kin duygularyla deil, mantn ve tutkulu bir yaam sevgisinin
yardmyla bulabileceimiz inancm dile getirmektedir. Deiik siyasal ve dinsel grlere
sahip olmakla birlikte, yaama kar, szn ettiimiz bu kaygy duyan, manta ve
gereklie saygs olan geni bir okur kesimine seslenmektedir.

Daha nceki incelemelerimde olduu gibi bu kitapta da, bireysel ve toplumsal gereklikle,
statkoyu, ya da varolan koullan korumak ve desteklemek uruna deerli fikirleri yanl
kullanan ve kendilerine maleden ideolojiler birbirinden ayr tutulmutur. Gen kuan,
geleneksel dncenin deerini kmseyen pek ok yesine unu sylemek isterim ki, en
kktenci gelime bile, gemite ulalan gelimelerin devam olmaldr; insan aklnn en iyi
baarlarn bir kenara atmakla geliemeyiz; ayrca, gen olmak, her ey demek deildir!
Bu kitap, gemi krk yl iinde gereklemi eitli almalar10
NSZ
da ele aldm konulara da deindiinden, zaman zaman ayn fikirleri tekrar dile getirmek
kanlmaz oldu. Bu fikirler, kitabn asl konusunu oluturan insanlktan kmaya ya da
makinalamaya kar seenekler erevesinde yeniden dzenlendi. Ama bu kitap, daha
nceki dncelerimi aan pek ok yeni fikri de iermektedir.
Byk bir okur kitlesi iin yazdmdan, alntlar enaza indirgedim; bununla birlikte, kitab
yazarken dncelerimi etkileyen btn yazarlar andm. Burada ele aldm konularla
dorudan ilgili olan kitaplarma gnderme yapmadm. Bunlar zellikle u balklar tayan
incelemelerimdir: zgrlkten Ka, Kendini Yaratan nsan, Salkl Toplum, Sevginin ve
iddetin Kayna.
Bu kitaptaki genel yaklam, ele alman ana sorunun zelliklerini yanstmaktadr. Byle
olmakla birlikte, okur, zaman zaman az da olsa glklerle karlaabilir. nceleme, ou
kez ayr ayr ele alman iki sorunu insann kiilik yaps, nitelikleri ve gizilgleri konusu
ile, amzn toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlarm bir araya getirmeye almaktadr.
Bu konularn her biri, deiik blklerde deiik llerde vurgulanmtr; bununla birlikte,
kitap balamnda bu tartmalar bir btn haline getirmek ve tek bir doku oluturmak
amac gdlmtr. nk, ada Amerikan toplumunun sorunlarnn gereki ve baarl
bir yaklamla ele alnmas iin, toplumsal dizgemizin btnyle zmlenmesi ve bu
zmlemenin bu kitapta sistem adam ya da dzen insan diye andmz oluumu
iermesi arttr. Umarm okur, paralara ayrarak dnme alkanlm yenerek bu kitab
kavrayacak ve ruhbilimden toplumbilime oradan da politikaya, sonra gene birincisine
atlaylarda bana elik etmeyi, bir engel oluturacak denli g bulmayacaktr.
Geriye, el yazmasn tekrar tekrar okuyarak, pek ok anlatm-sal neride bulunan kiilere,
Ruth Nanda Anshen'e, eime ve ayrca ekonomi dalndaki deerli nerileriyle de bana
yardmc olan Raymond G. Brown'a teekkrlerimi sunmak kalyor. El yazmasnn
tesliminden on hafta sonra kitabn yaymlanmasn olanakl klan yaynclara da
gsterdikleri abadan dolay teekkr etmek isterim.
UMUT DEVRM nsancllam Bir Teknolojiye Doru
Yaayan her eye katlan kii iin vardr umut.
Eski Ahit 9:4
YOLAYRIMI
Yalnzca birka kiinin aka grd bir hayalet dolayor aramzda. u bildiimiz
komnizm ya da faizm hayaleti deil bu. Yepyeni bir tehlike... Tek amac maddi retimi ve
maddi tketimi en st dzeyde gerekletirmek olan, bilgisayarlar tarafndan
ynlendirilen, tmyle makinalam bir toplum eklinde kendini gsteren korkun hayalet.
Bu toplumsal sre iinde, insanolu, toplum ma-kinasnn karn tok, gz pek, ancak etkin
olmayan, canl olmayan ve duygudan hemen hemen yoksun bir paras haline getiriliyor. Bu
yeni toplumun utkuya ulamasyla bireycilik ve zel yaam yok olacak; bakalarna kar
beslenebilecek duygular, ruhbilimsel koullandrmalarla ve baka aralarla, ya da yeni bir
igzlemsel deneyim olarak deerlendirilen uyuturucularla dzenlenecek. Zbigniev
Brzezinski'nin szleriyle: Teknoloji toplumunda yle bir eilim gze arpyor:
Birbirinden farkl dzeylerde bulunan milyonlarca yurtta duygular saptrmada ve
mant denetlemede en gelimi iletiim tekniklerini baaryla smren ekici kiileri
destekleyecek konuma getirmek.1 Bu yeni toplum biiminin doaca, roman trnde
Orwell'in 1984 ve Aldous Huxley'nin Brave New World (Yrekli Yeni Dnya) adl

yaptlarnda nceden sylenmiti.


Belki de u anda iin en kt yan, kendi sistemimizi denetleye-mez duruma gelmi
olmamzdr. Bilgisayarlarn bizim admza verdii kararlan uyguluyoruz. Biz, insanolu
olarak, daha ok, daha
1 The Technotronic Society Encounter, Cilt XXX, Say 1 (Ocak 1968), s. 19.
16
UMUT DEVRM
ok retmek ve daha ok tketmekten baka ama gtmyoruz. Hibir eye kar bir ama
beslemiyoruz, ya da her eye kar amaszlk iindeyiz. Karar verme sorumluluundan
yoksun brakhm-zn yaratt edilginlik yznden, tinsel lm tehlikesiyle, ve ayrca
nkleer silahlarla yok edilme tehlikesiyle kar karyayz.
Bu nasl oldu? Nasl oldu da, insanolu, doaya kar kazand utkunun doruundayken,
kendi yaratt eylerin tutsa haline geldi, nasl oldu da, ciddi olarak kendi kendini yok
etme tehlikesiyle kar karya kald?
nsanolu, bilimsel hakikatin aratrlmas sreci iinde, doaya egemen olmada
yararlanabilecei bilgiye rastlad. Bu alanda byk baarlar elde etti. Ancak teknie ve
maddi tketime tek tarafl arlk vermekle, kendisiyle ve yaamla olan ban yitirdi.
Dinsel inancn ve ona bal olan insansal deerleri yitirince, teknik ve maddi deerler
zerinde younlat; derin cokular duyma yetisini, bu duygularn getirdii sevin ve
znty duyma yetisini yitirdi. nsanolunun ina ettii makina ylesine geliti ki, onun
dnme biimini saptayan yeni bir g haline geldi.
u anda sistemimizin en tehlikeli ynlerinden biri, ekonomimizin silah retimine (ayrca
btn bir savunma mekanizmasn ayakta tutmak iin yaplan almalara) ve maksimum
tketim ilkesine dayand olgusudur. ok iyi ileyen bir ekonomik sistemimiz var, ancak bu
sistemin ilemesi iin bizi maddi olarak yokolma tehlikesiyle kar karya brakan eyleri
retmemiz, bireyi tmyle edilgin bir tketiciye dntrmemiz ve dolaysyla onu
lletirmemiz ve bireyin kendisini gsz ve yetkisiz hissetmesini salayan bir brokrasi
yaratmamz gerekli oldu.
zmlenmesi olanaksz trajik bir ikilemle mi kar karyayz? Salkl bir ekonomiye
sahip olmak iin hasta insanlar retmek zorunda myz, yoksa maddi kaynaklarmz,
bulularmz, bilgisayarlarmz, insanolunun yararna hizmet edecek ekilde kullanabilir
miyiz? Gl ve iyi ileyen bir dzene sahip olmak iin bireylerin edilgin ve bakalarna
baml olmalar zorunlu mudur?
Bu sorulara deiik yantlar verilebilir. Megamakina'nn insan yaamna getirebilecei
devrimci ve korkun deiiklii grebiYOLAYRIMI
17
lenler arasnda yeni bir toplum dzeninin kanlmaz olduunu, dolaysyla toplumsal
deerler konusunda tartmann anlamsz olduunu syleyen yazarlar var. Bu yazarlar, yeni
toplumun, gnmz insan zerindeki etkileri konusunda az da olsa kayg duymakla birlikte,
ondan holandklarm da gizlemiyorlar. Zbigniev Brzezinski ile H. Kahn, bu anlayn iki
temsilcisi rnein. Tayfn dier ucunda, Technological Society (Teknoloji Toplumu) adl
kitabnda, olumakta olan yeni toplumun byk gcn ve onun insan zerindeki ykc
etkisini betimleyen Jacques Ellul var. Yazar, szn ettimiz hayaleti, insanlktan korkun
derecede yoksun nitelikleriyle ele alyor. inde bulunduumuz durumun ierdii olaslklar
asndan yeni toplumun baskn kaca kansnda olmasna karn, kesinlikle ya da
kanlmaz olarak utkuya ulaaca sonucuna varmyor. Ancak, Teknoloji dnyasnn
insanolunun kiisel ve tinsel yaamn tehlikeye attnn bilincine varan insan saysnn
artmas ve bu insanlarn, sz konusu evrimin gidiine engel olarak zgrlklerini savunmaya
kararl davranmas halinde2 insanlktan karlm toplumun baarsz olabilecei grn
dile getiriyor. Lewis Mum-ford'un yaklam da Ellul'unkinin ayndr, denebilir. Yazar Tle
Myth of the Machine3 (Makina Miti) adl derin ve esiz incelemesinde megamakinay,
Msr ve Babil toplumlarnda ilk ortaya kt dnemden balayarak ele alyor. te yanda,

daha nce andmz yazarlar gibi hayaletin varln honutlukla ya da dehetle kabul
edenlerin tersine, aydn olsun sradan yurtta olsun, korkun hayaleti fark etmeyen byk
bir ounluk var. Bunlar, on dokuzuncu yzyln modas gemi inancn tayor, makinann,
insanolunun yknn hafiflemesine katkda bulunacan, insann baarya ulamas iin
her zaman gerekli olacan sanyorlar; teknolojinin kendi mantna uygun akn
srdrmesine dur denmemesi halinde, bireysel ve toplumsal yaamn kurulmu dizgesini
tehlikeye sokacak kanser gibi bir ur haline geleceini grmyorlar. Bu kitapta4 izlenen
2 Franszca basm, 1954; Amerika basm, 1964, Alfred Knopf ve Vintage Books birinci
basm 1967, s. xxx.
3 Lewis Mumford, The Myth of The Machine (New York: Harcourt, Brace and World,
1966).
4 zgrlkten Ka'ta ve Salkl Toplm'da olduu gibi.
F.:2
18
UMUT DEVRM
yaklam, Mumford ve Ellul'un grleriyle akmaktadr. Yalnz, insann toplumsal dizge
zerindeki denetimini yeniden salayabilmesi olaslnn byk olduuna inanmam
bakmndan onlardan ayrlabilirim belki. Bu konudaki umutlarm u etmenlerden
kaynaklanmaktadr:
1. Dzen nsan, sistemin bir uzants olarak ele alnrsa, u andaki toplumsal dizgemiz
ok daha iyi anlalr. nsan doas, bir soyutlama olmad gibi, sonsuz sayda kalba
girebilen, istenilen yne ekilebilen, dolaysyla dinamii yokumsanacak bir sistem deildir.
Kendine zg nitelikleri, yasalar ve seenekleri vardr. Sistem Adam'mn incelenmesi,
sosyoekonomik dzendeki belirli etmenlerin insana neler getirdiini, Dzen nam' ndaki
rahatszlklarn nasl btn bir toplumsal dizgede dengesizlikler oluturduunu grmemizi
salar. Sistemin zmlenmesinde insan faktrn dikkate almakla, onun ilemeyiinin
nedenlerini daha iyi anlar, toplumsal dizgenin ekonomik ileyiinin salkl oluuyla onun
paralar olan insanlarn mutlu ve salkl olmas arasndaki ilikiyi oluturan ltleri
saptayabiliriz. Elbet btn bunlar, yalnz ve yalnz, insan doasnn kendi yapsnn snrlar
iinde maksimal lde gelimesinin, yani insann esenliinin her eyden nemli olduuna
herkesin inanmas halinde geerlidir.
2. Umutlarm bir de srdrmekte olduumuz yaam biimine, bunun gizlilikten ve
kiisellikten yoksun oluuna, edilginliine ve suskun skclna duyulan honutsuzluktan;
insanolunun bilgisayardan olduu gibi hayvandan da ayran bir varolu biimine, tarihin
son birka bin yl iinde gelitirdii o zgl gereksinmelerine yant veren sevin dolu,
anlaml bir varolua duyulan zlemden kaynaklanmaktadr. Nfusun byk bir ounluunun
eksiksiz maddi doyumun tadn tatm bulunmas, ancak tketici cennetinin, vaat ettii
mutluluu salamadn anlamas, bu honutsuzluk ve zlemi glendirmitir. (Elbet
yoksullar, bir insann isteyebilecei her eye sahip olanlar daki sevinten yoksunluu,
neesizlii grerek renmek dnda bu konuda bilgilenme frsat bulamadlar henz.)
deolojiler ve kavramlar, ekiciliklerini byk lde yitirdiler; sa, sol gibi,
komnizm, kapitalizm gibi geleneksel kalplar
YOLAYRIMI
19
anlamlarn yitirdiler. nsanlar kendilerine yeni bir yn, yeni bir felsefe fiziksel ve
tinsel adan lmn nemini deil de yaamn nemini konu alan yeni bir felsefe aray
iindeler.
Birleik Devletler'de ve btn dnyada, giderek byyen bir kutuplama olay grlmekte:
Bir yanda zor kullanmay, yasa ve dzeni, brokratik yntemleri ve giderek yaamszl
ekici bulan, bunlara doru ekilenler, dier yandaysa yaama bir kalptan km
taslaklardan ve bir dierinin tekrar olan kopyalardan ok, yeni yaklamlara zlem duyan
insanlar var. Bu yeni cephe, ekonomik ve toplumsal yaantmzla, yaama olan ruhsal ve
tinsel yaklammzda kkl deiiklikler yapmak istiyor. ok genel izgilerle bu hareketin

amac, bireyi etkin hale getirmek, insann toplumsal dzen zerindeki denetimini yeniden
salamak ve korumak, ve teknolojiyi insancllatrmaktr. Bu, yaam adna domu bir
harekettir; gnmzde yaama kar boygsteren tehlike, tek bir snfa, tek bir ulusa
kar deil, herkese ynelik bir tehlike olduundan, bu hareket ok geni bir ortak tabana
sahiptir.
Bundan sonraki blmlerde burada zetlenen sorunlardan bazlarn, zellikle de insan
doasyla sosyoekonomik dzen arasndaki ilikiyi ayrntlaryla tartacaz.
Ancak her eyden nce akla kavuturulmas gereken bir nokta var: Bugn, tutmu
olduumuz yolu deitirebileceimiz konusunda yaygn bir umutsuzluk vardr. Bu, genellikle
bilinsiz bir umutsuzluktur; aslnda insanlar bilinli olarak iyimser dir ve daha ileri bir
gelimeyi umut etmektedirler. inde bulunduumuz durumu ve ondaki umut yeertme
yetisini tartmaya balamadan nce, umut grngsn ele almamz gerekir.
II UMUT
1. Umut Ne Deildir?
Umut, daha byk bir canllk, daha byk bir duyarllk ve aklclk salamak ynnde
gerekletirilmek istenen her toplumsal deiimin, belirleyici esidir. Ne var ki, umudun
doas ou kez yanl anlalm ve umutla hibir ilikisi olmayan, hatta umudun tam
kart olan yaklamlarla kartrlmtr.
Umut etmek nedir?
ou kiinin sand gibi, dileklere ve isteklere sahip olmak mdr? Byle olsayd, daha ok
ve daha iyi otomobil isteyen, daha iyi ev, daha ok ara-gere isteyenler, umutlu insanlar
olacaklard. Ama deiller; bunlar umutlu insanlar deil, daha ok tketimde bulunmaya
dkn kiilerdir.
Umudun nesnesi bir ey deil de, daha dolu bir yaam srmek, daha byk bir canllk
iinde bulunmak, o sonsuz skknlktan kurtulmak olduunda, ya da dinbilimsel adan
bakarsak gnahlardan arnma, ya da siyasal adan devrime kavumak olduunda m gerek
anlamda umut etmi oluyoruz? Evet, aslnda bu trden beklentiler, umut etmek anlamn
tayabilir, ama beklentilerde edil-ginlik varsa ve umut, el-etek ekmenin, teslimiyetiliin
bir bahanesi oluyor, yalnzca bir ideoloji haline gelinceye dek beklemek eklinde kendini
gsteriyorsa, umut etmekten sz edilemez.
Kafka, Dava adl romannda, bu trden teslimiyeti ve edilgin umudu ok gzel
betimlemitir. Bir adam cennete (Yasaya) alan
UMUT
21
kapnn nne gelir, ve kapcdan ieri girme izni ister. Kapc, u an iin izin
veremeyeceini syler. Yasa'ya giden yola alan kap, aslnda ardna dek aktr, ama
adam, giri izni alncaya dek beklemenin daha iyi olacana karar verir. Ve oturur,
beklemeye balar; gnlerce ve yllarca bekler. Tekrar tekrar ieri girme izni ister, ama
her seferinde kendisine henz izin verilemeyecei sylenir. Adam, btn bu uzun yllar
boyunca durup dinlenmeksizin kapcy inceler; krk yakasndaki bitleri bile yakndan
tanyacak hale gelir. Giderek yalanr; lmek zeredir. lk kez u soruyu sorar: Nasl
oluyor da btn bu yllar boyunca benden baka hi kimse girmek istemedi bu kapdan?
Kapc, Senden baka hi kimse giremezdi ki bu kapdan, diye yantlar onu. nk kap
yalnz ve yalnz senin iindi. imdi artk kapayacam.
Adam artk anlamayacak kadar yalyd, gen olsayd da anlayamayacakt belki.
Brokratlarn dedii dediktir; hayr dendiine gre ieri giremez. Bu edilgin, bekleyen
umuttan biraz daha fazlas olsayd onda, ieri girmi olacakt, ve brokratlar
umursamama yreklilii, onu parltl saraya gtrecek olan zgrletirici edim olacakt.
ou insan Kafka'nn ihtiyarna benzer. Umut ederler ama yreklerinin sesini, itkisini
dinleme ve ona gre davranma yetisinden yoksundurlar; brokratlar onlara yeil k
yakmad srece beklerler de beklerler.1
Bu trden edilgin umut, zamana sahip olmay ummak eklinde betimlenebilecek
genelletirilmi bir umut biimiyle yakndan ilgilidir. Zaman ve gelecek, bu trden umudun

ana blm haline gelmitir. imdi sreci iinde hibir ey beklenmemektedir, bir sonraki
anda, ertesi gn, gelecek yl iinde ve umudun bu dnyada gerekletirilebileceine
inanmak ok sama gelirse, bir baka dnyada bir eylerin olaca beklenir. Bu inancn
ardnda, gelecee bir tanra gibi tapan Robespierre gibi bir adam tarafndan Fransz
Devriminde balatlan bir putperestlik, Geleceke, Tarihe ve Sonraya tapma
yatmaktadr: Hibir ey yapmam; edilginh'imi
1 Esperar szc spanyolcada hem beklemek hem de umut etmek-anlamna gelir; bu
kavramn, burada betimlemeye altm o zel edilgin umut anlamn ierdii ok aktr.
22
UMUT DEVRM
korurum, nk ben hibir ey deilim, gszm, yetisizim; ama gelecekte, zamann
gsterecei eyler, benim baaramayacam eylerin gereklemesini salayacak. ada
burjuva dncesindeki gelimeye tapmann deiik bir yn olan bu gelecee tapma,
umudun yabanclamasnn ta kendisidir. Ben bir ey yapmayacam, ben, bir ey
olmayacam, ama tapmlar, gelecek ve sonra, ben hibir ey yapmadan bana bir eyler
getirecek2.
Edilgin bekleyiin, umutsuzluun gizlenmi bir biimi olduu dorudur, ama bir de bunun
tam kart gizldbme biimiyle kendini gsteren szlerle, servencilikle, gereklii
grmezden gelerek ve zorlanamayacak eyi zorlayarak gizlemek eklinde grlen bir
baka umuttan yoksun olma ve aresizlik biimi vardr.
Btn koullar altnda lm yenilgiye ye tutmayanlar horg-ren isyan nclerinin ve
sahte Kurtarclarn yaklam buydu ite. Bu gnlerde, bu szmona kktenci umutsuzluk
klf ve hiilik, gen kuan en ateli yelerinden bazlar arasnda seyrek rastlanan bir
durum deil. Gzpeklikte ve kendilerini ortaya koymada stlerine yok, ama
gerekilikten, geni kapsaml tasarlama ve ynlendirme yetisinden yoksun olmalar,
bazlar ayrca yaam sevgisi beslememeleri nedeniyle inandrc olmaktan uzaklayorlar.3
2 Neyin doru, neyin yanl, neyin 'iyi ve neyin kt olduuna tarihin karar verdiini
savunan Stalin'ci gr dorudan doruya Robespierre'in putuluunun ve sonraclnn
devamdr. Bu yaklam, Tarih hibir ey deildir ve hibir ey yapmaz. Bir ey olan ve
yapan, insandr, ya da Feuerbach zerine Tezler'de, nsanlarn, koullarn ve yetime
tarznn rnleri olduu ve dolaysyla, deimi insanlarn baka koullarn ve deitirilmi
yetime tarznn rnleri olduu ynndeki maddeci reti, koullan deitirecek olann
insanlar olduunu ve eiten kiinin eitilmeye gereksinimi bulunduunu unutmaktadr,
diyen Marx'in grnn tam tersidir.
3 Bu trden umutsuzluk, Herbert Marcuse'n Eros and Civilization (Eros ve Uygarlk) adl
kitabyla (Boston: Beacon Press, 1955) One-Dimensional Man'de (Tek Boyutlu nsan'da)
(Beacon Press, 1964) ok ak bir ekilde grlmektedir. Ona gre sevgi, sevecenlik,
ilgililik ve sorumluluk gibi btn geleneksel deerler, yalnzca teknoloji toplumu ncesinde
anlam tamaktaydlar. Yeni toplumda bask ve smrden yoksun olannda yani lm
de iinde olmak zere hibir eyden korkmas gerekmeyen, yeni gereksinmeler
gelitirecek yeni insan ortaya kacaktr; bu insann cinsellii ok ynl olacak ve kii, bu
yeni cinsellik eklini duyurabilecektir [okura Freud'un Tlree Contributions to the Theory
of Sex (Cinsellik Kuram
UMUT 2. Umudun Paradoksu ve Doas
23
Umut, kendi iinde elikilidir (paradoksaldr). Ne edilgin bekleyitir, ne de gereklemesi
olanaksz koullarn gereki olmayan bir ekilde zorlanmasdr. Atlama an geldiinde
srayacak olan -melik bir kaplana benzer umut. Ne yorgun reformculuk umudun bir
anlatmdr ne de szmona-kktenci* servencilik. Umut etmek demek, henz domam
ey iin her an hazr olmak, ama doumun, bizim yaam;, srecimiz iinde gereklememesi
halinde umarszla, umutsuzlua dmemek demektir. Zaten var olan ya da hibir zaman
var olmayacak olan bir eyi umut etmenin anlam yoktur. Umutlar zayf olanlar, ya
vurdumduymazdrlar ya da iddete eilim duyarlar; umutlar gl olanlar, yeni yaamn

tm belirtilerini grr, bundan sevin duyarlar ve domaya hazr olan eyin varlk
kazanmasna yardmc olmaya her an hazr bulunurlar.
Umut konusundaki yanltc noktalarn en nemlilerinden biri de, bilinli umutla bilinsiz
umut arasnda ayrm yapamamaktr.
zerine nceleme) adl kitabn neririm]. Ksacas Marcuse, insanolunun nihai
gelimesini, bebeksi yaama ekilmede, emzirilmi bebein mutluluuna dnmede
grmektedir. Yazarn sonunda umutsuzlua varmasna amamak gerekir: Toplumu
dntrme kuram, imdiki zaman ile kendi gelecei arasndaki bolua kpr
oluturabilecek kavramlardan yoksun; hibir ey vaat etmiyor, baar umudu tamyor,
dolaysyla olumsuz... (One-DimensionalMan, s. 257).
Bu alntlar, Marcuse'e bir devrimci nder olarak saldran ya da hayranlk duyanlarn ne
byk bir yanlgya dtklerini gstermektedir; nk devrim, hibir zaman umutsuzluk
temeli zerine kurulmamtr ve de kurulamaz. Ama Marcuse politikay umursamaz bile;
nk insan, imdiki zaman ile gelecek arasndaki basamaklar dikkate almyorsa, ister
kktenci, ister baka eyci olsun siyaseti ele almyor demektir. Temelde Marcuse, kiisel
umutsuzluunu bir kktencilik kuram olarak sunan yabanclam bir aydn rneidir. Ne
yazk ki, anlaytan ve bir lde de Freud bilgisinden yoksun oluu, Freud'uluu, burjuva
maddeciliini ve karmak Hegel'cilii zmlemek amacyla zerinde gezindii, ve onu,
kendisine ve akldala-n olan kktencilere en gelimi kuramsal yap gibi grnen bir
sonuca gtren bir kpr oluturuyor. Bunun toy bir us d, temelden akld,
gerekilikten uzak ve yaam sevgisinden yoksun olduunu ayrntl bir ekilde
gstermenin yeri buras deRadical szc ABD'de, gnlk konuma dilinde devrimci anlamna kullanlyor. Bununla
birlikte bu kitapta btn radicalleri kktenci diye eviriyorum. (.Y.)
24
UMUT DEVRM
Elbet bu, mutluluk gibi, kaygllk, ruh knts, can sknts ve nefret gibi, birok dier
duygusal deneyimlerle ilgili olarak ortaya kan bir yanltr. Freud'un kuramlarnn bunca
yaygn olmasna karm, onun bilinsiz kavramnn bu trden duygusal grnglere
bylesine az uygulanmas alacak eydir. Bu olgunun belli bal iki nedeni olsa gerektir.
Birincisi u olabilir: Baz ruhzmlemecile-rin ve baz ruhzmleme filozoflarnn
yazlarnda, btn bir bilinalt grngs yani bilinaltna itme, bastrma grngs
cinsel istekleri sz konusu etmektedir; buysa, bilinaltna itme kavramn cinsel isteklerin
ve etkinliklerin bilinli olarak bilinten gizlenmesi kavramnn eanlamls olarak kullanma
yanlna dtklerini gstermektedir. Byle yapmakla, Freud'un bulularn, bu bulularn
getirecei baz nemli sonulardan yoksun brakm oluyorlar. kinci nedense, u olgudan
kaynaklanyor olsa gerektir: Victoria Dnemi sonras kuaklar iin bilinaltna itilmi ya da
bilince kmas engellenmi cinsel isteklerin farknda olmak, yabanclama, umutsuzluk ya
da doymakbilmezlik gibi deneyimlerin farkna varmaktan ok daha rahatsz edicidir. ok
grnen bir rnei burada vermek gerekirse: ou insan, korku, skknlk, yalnzlk,
umutsuzluk gibi duygularn varln kendi kendilerine itiraf etmezler yani, bu duygularn
bilincinde deillerdir (ya da bu duygular bilind-dr4). Bunun nedeni ok yalndr. Bizim
toplumsal modelimizde, baarl insann korkulu, skkn ya da yalnzlk iinde olmas
beklenmez. Baarl insan, bu dnyay btn dnyalarn en iyisi olarak grmelidir; yapt
ite basamak atlama frsatn yakalamak iin, korkularn, kukularn, ruhsal kntlerini,
skknlklarn ya da umutsuzluklarm da bastrmak, bilinaltna itmek durumundadr.
Bilinli olarak umutlu olan ve bilinsiz olarak da umutsuzluk duygularna sahip ok insan
vardr da bunun tersi durumda insan ok azdr. Umudun ve umutsuzluun incelenmesinde
ele alnacak
Burada, bilindndan sz etmenin, yabanclam dnme ve konumann bir baka ekli
olduunu vurgulamak isterim. Bilind diye bir ey yoktur, bir organ ya da uzayda-yer
kaplayan bir ey deildir bu. Bir insan, dsal ya da isel olaylarn bilincinde olabilir, ya
da bilincinde olmayabilir; yani, burada sz konusu olan ruhsal bir ilevdir, belli bir yerde

bulunan bir organ deil.


UMUT
25
nemli nokta, insanlarn kendi duygulan konusunda ne dndkleri deil, gerekten de ne
hissettikleri, ne duyduklardr. Bu, onlarn szlerinden ve tmcelerinden pek
anlalmayabilir, ama yzlerinde-ki anlatmdan, yrme biimlerinden, gzlerinin nndeki
bir eye kar ilgiyle tepki gsterme yetilerinden ve, mantkl savlar dinleme yetisiyle
kendini gsteren tutuculuktan yoksun olularndan anlalabilir.
Bu kitapta toplumsal-ruhbilimsel grngye uygulanan devimsel gr as, ou
toplumsal-bilim aratrmalarndaki tanmlayc davran yaklamdan kkl bir ekilde
ayrlmaktadr. Devimsel (dinamik) adan, kiinin imdi ne dndn, ya da ne
sylediini, ya da nasl davrandn bilmek istiyoruz. Kiilik yaps, yani enerjilerinin yarsrekli
yaps, bunlarn gnderildii ynler, ve hangi younlukta akmakta olduklar
ilgilendiriyor bizi. Davran ynlendiren itici gleri bilirsek, yalnzca imdiki zamanda
gerekletirilen davran anlamakla kalmayz, bir kiinin deitirilmi koullar altnda nasl
davranabilecei konusunda da akla uygun varsaymlarda bulunabiliriz. Devimsel adan, bir
kiinin dncesindeki ya da davranndaki artc deiiklikler, o kiinin kiilik
yapsnn bilinmesi kouluyla, ou kez nceden bilinmesi, ngrlmesi olas deiikliklerdir.
Umudun ne olmad konusunda daha ok ey sylenebilir, ama gelin hzlanalm ve umudun
ne olduu sorusunu soralm. Acaba szcklerle betimlenebilir mi umut, yoksa yalnzca bir
iirde, bir arkda, bir harekette, yz anlatmnda ya da bir edimde mi dile getirilebilir?
Her insansal deneyimde olduu gibi, szckler, deneyimi betimlemeye yeterli deildir.
Hatta ou kez, szckler bu iin tam tersini yapar: deneyimi apraklatrr, parampara
eder ve ldrr. nsan, ne yazk ki ou kez, sevgi zerine, nefret ya da umut zerine
konuma sreci iinde, anlatmas gereken konuyla balantsn yitirir. iir, mzik ve dier
sanat biimleri, insansal deneyimleri betimlemeye ok daha uygun aralardr; nk onlar,
kendi kurallarna tam tamna uygun olmann getirdii bir kusursuzlua sahiptirler ve insan
deneyiminin yeterli ve uygun simgeleri olarak kabul edi26
UMUT DEVRM
len ypranm bozuk paralarn belirsizliinden ve anlalmazln-dan uzaktrlar.
Bununla birlikte, duygu deneyimine, bir iirin dizelerini oluturmayan szcklerle
deinmek olanaksz deildir. nsanlar, karlarndaki kiinin szn ettii deneyimleri hi
deilse bir lde pay-lamasayd, bu mmkn olmayacakt. Deneyimi betimlemek demek,
deneyimin eitli ynlerine iaret etmek ve bylece yazarla okurun, ayn eyden sz
ettikleri bir etkileim ortam oluturmaktr. Byle bir etkileim kurmaya alrken,
okurdan, benimle birlikte almasn ve umudun ne olduu sorusuna benim yant vermemi
beklememesini isteyeceim. Bir diyalog kurmamz olanakl klmak iin, okurdan kendi
deneyimlerini harekete geirmesini bekleyeceim.
Umut etmek, bir varolma durumudur. Youn, ancak henz harcanmam bulunan etkin olma
durumunun5 isel olarak hazr olmasdr. Etkinlik kavram, ada sanayi toplumunda
insann en yaygn yanlsamalarndan birine dayanr. Kltrmzn dililerinin tamam
etkinlie megul olma anlamnda etkinlie ayarlanmtr; ve bu, meguliyet anlamnda
megul olmay (ticari i iin gerekli meguliyeti) kapsamaktadr. Hatta, ou insan ylesine
etkin dir ki, bir ey yapmadan duramaz; dinlenme saatleri denilen sreyi bile bir baka
etkinlik biimine dntrr. Para kazanmak ynnde etkinlik gstermiyorsanz, arabayla
dolaarak, golf oynayarak ya da sadece ene alarak etkinlikte bulunuyorsunuzdur.
Yapacak hibir eyinizin bulunmad an, asla olmamaldr. Bu trden davrana etkinlik
demek ya da dememek bir terimbilim (terminoloji) sorunudur. in kts, ok etkin
olduklarm sananlarn ou, megul
5 [Kullanlagelen etkinlik (activity) terimi yerine] etkin olma durumu (acti-veness)
terimini, Michael Maccoby'den aldm kiisel bir mektuba borluyum; etkin olma durumu
ya da edilgin olma durumu bir davranla ya da zihinsel durumla ilgili olduunda, edilginlik

yerine edilgin olma durumu (passivity/passiveness) terimlerini kullanrm.


Etkinlik ve edilginlik sorununu, zellikle retken ynlendirme balamnda birka kitabmda
tarttm. Burada, Ernest Schachtel'in Metamorphosis (Deiim) adl kitabnda (New
York: Basic Books, 1959) en gzel anlatmn bulan etkinlik ve edilginlik tartmasna
okurun dikkatini ekmek isterim.
UMUT
27
olmalarna karn, son derece edilgin olduklarnn farknda deillerdir. Bunlar, drty,
uyarcy, srekli olarak dardan beklerler bu uyarc bakalarnn ene almas olabilir,
film grntleri, gezi ya da hatta yeni bir kadn ya da erkekle cinsel ilikide bulunmak gibi,
dier daha coturucu tketim heyecanlan olabilir. Bunlar drtl-meye, ama dmelerinin
evrilmesine, kkrtlmaya, ayartlmaya gereksinim duyarlar. Hep koarlar, asla
durmazlar. Her zaman itilirler, eilir ve bir daha asla dorulmazlar. Kendi kendileriyle
kar karya geldiklerinde ortaya kan kaygdan kamak iin bir ey yapma tutkusuna
kaplmlardr ama kendilerini youn bir ekilde etkinmi gibi grrler.
Umut, yaamaya ve bymeye elik eden, onunla birlikte bulunan bir ruhsal edir. Eer
gne almayan bir aa, gvdesini gnein geldii yne eerse, aacn, tpk insan gibi
umut ettiini syleyemeyiz; nk insandaki umut, bir aa iin sz konusu edilemeyecek
duygular ve farknda olmay ierir. Ama gene de aacn gnein gelmesini umduunu, ve
gvdesini gnee doru bkmekle bu umudu dile getirdiini sylemek yanl deildir.
Yeni domu bir ocuk iin durum farkl mdr? Bebek, farknda olma durumu iinde
bulunmayabilir, ama gene de, onun etkinlii, domak ve bamsz olarak solumak umudunu
dile getirir. St ocuu anasnn gslerine ulamay umut etmez mi? Bebek ayaklar
zerinde dikilip yrmeyi umut etmez mi? Hasta iyilemeyi, tutuklu zgr olmay, a
yemek yemeyi umut etmez mi? Uykuya daldmzda ertesi gn uyanmay umut etmez
miyiz? Sevime bir erkein iktidarna, eini uyarma yetisine.olan umudunu, ve kadnn ona
yant verme ve onu uyarma umudunu iermez mi?
3. nan
Umut yok olduunda, yaam olgusal ya da gizil (potansiyel) olarak sona ermitir. Umut,
yaamn doasnda, insan ruhunun dinamiinde varolan bir edir. Yaamn doasn
oluturan bir baka eye ok yakndan baldr. Bu ge, inan'dr. nan, zayf bir inanma
ya da bilgi biimi deildir; una ya da buna iman etmek de28
UMUT DEVRM
ildir. nan, henz kantlanmam eyin doru olduuna inanmak, bir olasla inanmak,
gebeliin farkna varmaktr. Gerek, ama henz domam olan konusunda bilgi sahibiysek,
inan aklcdr; yzeyi delip geen ve ekirdei gren bilgi ile kavrama yetileri zerine
kurulmutur. nan da tpk umut gibi gelecek'c ait kehanette bulunmak deildir; imdiki
zaman'n gebelik durumundaki grntsdr.
nan'in, bir kesinlik ve bir emin olma durumu olduu ksmen dorudur. nan, olasln
gerekilii konusunda emin olmaktr ama kesin tahmin anlamnda emin olma deildir.
ocuk, gelimemi olarak doabilir; doum srasnda lebilir; yaamnn ilk iki haftas
iinde lebilir. te bu, inan'm paradoksudur: nan, kesin olmayn kesinliidir.6 nsann
kendi gr ve kavraynn doru ve kesin olduuna inanmaktr; gerekliin ortaya
koyaca nihai sonuca kesinlikle inanmak deildir. Bilimsel olarak ngrlebilen eyler iin
inan'a gereksinmemiz yoktur, olanaksza inan da olamaz. nan, kendi yaama
deneyimimiz ve kendimizi dntrmemiz temeline dayanr. Bakalarnn deiebileceine
inan duymam iin benim deime deneyimini yaam olmam gerekir.7
Ussal inan'la usd inan8 arasnda nemli bir ayrm vardr. Ussal inan, kiinin dnsel
ya da duygusal adan isel-etkin olma durumunun sonucudur; usd inansa, kiinin, doru
olup olmadna bakmakszn doru olarak kabul ettii, kendisine verilmi bir eye
boyunemesidir. Nesnesi ister bir tapm olsun ister bir nder ya da bir ideoloji, btn
usd inanlarn temel esi, bunlarn edilgin nitelikte olmasdr. Bilim adam bile, kendi

yaratc dncesinin gcne kar ussal inan beslemek iin, geleneksel fikirlere kar
duyulan usd inantan arnmak gereksinimi iindedir. Buluu kantlannca, inan'a
gereksinmesi kalmaz; artk yalnzca, aklndan geirmekte olduu bir sonraki adma inan
duymak ister. nsan ilikileri alannda, bir baka kiiye inan duymak, onun znden,
branicede, inan (emunah) szc kesinlik ve emin olma anlamna gelir. Amin
kesinlikle demektir.
7 Kesinlik ya da emin olma gereksinmesi III. Blmde tartlacak.
8 Ussal ve usdnn anlam IV. Blmde tartlacak.
UMUT
29
yani temel davranlarnn gvenilirliinden ve deimezliinden emin ohnak anlamna gelir.
Ayn anlamda, kendimize kar da inan duyabiliriz grlerimizin deimezliine deil,
kiilik yapmza ekil veren kalba, yaama kar temel ynselimimize kar inan
besleyebiliriz. Bu trden inan, kiinin kendi deneyimleriyle, mantkl olarak, rahat rahat
Ben deme yetisiyle, kimlik duygusuyla biimlenir.
Umut, inan'a elik eden ruh halidir. Umutluluk hali olmakszn inan ayakta duramaz,
dayanaksz kalr. Umut, yalnz ve yalnz inan temeli zerinde durabilir.
4. Direnme Gc
Yaamn yapsnda umut ve inanca bal olan ve onlarn bir halkasn oluturan bir ge daha
vardr: cesaret, ya da Spinoza'nn adlandrmasyla, direnme gc. Belki de direnme gc
belirgin, daha ak bir anlatm, nk gnmzde cesaret daha ok yaama yrekliliini
deil de lme yrekliliini gstermede kullanlyor. Direnme gc, umut ve inan', bo
iyimserlie ya da usd inan'a dntrerek dolaysyla onlar yokederek bu
ikisinden dn verme ynnde batan karlmaya kar koyma yetiidir. Direnme gc,
dnya evet szcn duymak istediinde hayr diyebilme yetiidir.
Ancak direnme gcnn bir dier ynn dile getirmezsek, onu tam olarak anlayamayz.
Bu, korkusuzluktur. Korkusuz kii gzdamdan, hatta lmden bile korkmaz. Ama ou kez
olduu gibi, korkusuz szc, tmyle farkl birka yaklam ve davran daha kapsar.
Yalnzca en nemli tanesini sylyorum: Birincisi, kii yaamay umursamad iin
korkusuz olabilir; ona gre yaam pek deerli deildir, dolaysyla lme tehlikesi karsnda
bile korkusuzdur; ama lmden korkmamasma karn yaamdan korka-bilir. Korkusuzluu,
yaam sevgisinden yoksun oluundan kaynaklanmaktadr; yaamn tehlikeye atma
konumunda olmad zaman, genellikle korkusuz deildir. Hatta, yaam korkusundan
kendisin30
UMUT DEVRM
den korkmaktan, insanlardan korkmaktan kanmak iin sk sk tehlikeli durumlar arar.
kinci bir korkusuzluk tr de, ister bir insan olsun ister bir kurum ya da fikir, bir tapma,
onun yaamn paylayormuasna bo-yunemi bir kiinin korkusuzluudur; tapmn
buyruklar kutsaldr; bedeninin yaamn srdrmek iin ortaya koyduu buyruklardan ok
daha zorlaycdrlar. Bu tapmn buyruklarna uymamay ya da onlar kukuyla karlamay
baarabilse, tapm ile zdeliini yitirmek tehlikesiyle kar karya kalacaktr, buysa,
kiinin kendisini son derece soyutlanm bir durumda, dolaysyla deliliin eiinde grme
tehlikesini dourmak anlamna gelmektedir.
nc korkusuzluk tryse, kendi kendisiyle kalan, kendine gvenen ve yaam seven, tam
anlamyla gelimi insanlarda grlr. Doymakbilmezlii yenmi kii, herhangi bir tapma ya
da herhangi bir eye tutunmaz, dolaysyla yitirecek hibir eyi yoktur: zengindir nk
botur, gldr nk arzularnn esiri deildir. Ta-pmlardan, usd isteklerden ve
dlemlerden (fantezilerden) kopa-bilir nk kendi iinde ve dnda gereklikle tam bir
iliki iindedir. Byle bir insan tam aydmlanmhka ulamsa, tmyle korkusuzdur.
Ereine doru ilerlemi, ancak henz varmamsa, onun korkusuzluu da tam olmayacaktr.
Ancak, tam anlamyla kendisi olmaya doru bir adm atmaya alan herkes, korkusuzluk
ynnde yeni bir adm atldnda, ok kesin bir g ve sevin duygusunun uyandnldn

bilir. Yeni bir yaam evresinin balam olduunu duyumsar. Goethe'nin dizelerindeki
hakikati hissedebilir: Evimi bir hiliin zerine kurdum, bu yzden btn dnya benimdir.
Umut ve inan, yaam 'in temel nitelikleri olduklarndan doalar gerei statkoya bireysel
ve toplumsal olarak yceltme ynnde hareket ederler. Srekli bir deime sreci iinde
bulunmak ve asla herhangi bir belirli anda ayn kalmamak, yaamn niteliklerinden biridir.9
Gerek organik yaam ve inorganik madde tanmlamalar, gerek ikisi arasndaki snr
tartmann yeri buras deil. Kukusuz, gnmz biyoloji ve genetii asndan, geleneksel
ayrmlar tartma gtrr duruma gelmitir; ancak bu ayrmlarn geerliliini yitirdiini
kabul etmek yanl olacaktr; yerlerine yenilerini koymak deil, bunlar arndrmak
gerekmektedir.
UMUT
31
Atl, hareketsiz duran yaam lmeye eilimlidir; eer atllk ek-siksizse, lm
gereklemi demektir. Buna gre, yaam, hareket etme niteliinden tr, statko'dan
kurtulup kmak ve onu amak eilimindedir. Ya daha gl hale geliriz ya daha zayf, ya
daha akll ya daha ahmak, ya daha yrekli ya daha korkak. Her saniye, iyi ya da ktye
gtrecek bir karar verme andr. Tembelliimizi, doymakbilmezliimizi ya da nefretimizi
ya besleriz, ya da alktan ldrrz. Ne kadar beslersek o kadar glenir; ne kadar a
brakrsak o kadar zayflar, gszlesin
Birey iin geerli olanlar, toplum iin de geirlidir. Toplum, duraan deildir; gelimezse,
kokuur; statko'ya daha iyiye doru ykseltmezse, ktye doru bir deime gsterir.
ou kez toplumu oluturan bireyler ya da topluluklar olarak hareketsiz durabileceimiz
ve belirli bir durumu u ya da bu ynde deitirmeyebilece-imiz yanlsamasna kaplrz.
Bu en tehlikeli yanlsamalardan biridir. Hareketsiz durduumuz an kokumaya balarz.
5. Dirili
Bu kiisel ya da toplumsal dnm kavram, diriliin (yeniden ortaya kn) anlamm
Hristiyanlktaki dinbilimsel anlamlarna do-kunmakszn yeniden belirlememizi olas, hatta
zorunlu klmaktadr. Hristiyanlk'taki anlam, belki de yeni anlamn simgesel
anlatmlarndan biri olan dirili, yeni anlamyla bu yaamn gerekliinden bir baka
gereklik yaratmak deil, bu gereklii, daha byk bir canllk salamak ynnde
dntrmektir. nsan ve toplum, umut ve inan edimi iinde, her an diriltilmektedirler;
her sevme edimi, her farkndalk ve tutku edimi dirilitir; her durgunluk edimi,
doymakbilmezlik, bencillik edimi lmdr. Varolu her an bizi dirili ve lm seenekleriyle
kar karya getirir; her an bir yant veririz, birini seeriz. Bu yamt, sylediimiz ya da
dndmz eyde deil, ne olduumuzda, nasl bir edimde bulunduumuzda ve nereye
doru hareket etmekte olduumuzda yatmaktadr.
32
UMUT DEVRM
6. Kendilerini Kurtarc Sayanlarn Umudu
nan, umut ve bu dnyasal dirili, klasik anlatmlarn, peygamberlerin mesihi
ngrlerinde bulmulardr. Onlar, Yunan tra-gedyasmdaki koro ya da bir Kassandra gibi
gelecei nceden haber vermezler; imdiki zamanda varolan gereklii kamuoyunun ve
yetkililerin gzba olmakszn grrler. Peygamber olmak isteinde deillerdir, ama hangi
olaslklar grdklerini sylemek ve insanlara seenekleri gstermek, onlar uyarmak iin
kendi bilinlerinin bilgili akllarnn sesini dile getirmek zorunda grrler
kendilerini. Yapmay ama edindikleri tek ey budur. Onlarn uyarsn ciddiye almak ve
gidilerini deitirmek ya da kulak vermemek ve de ac ekmek insanlara, onlar
dinleyenlere kalm bir eydir. Peygambersi konuma, her zaman iin seenekler, semler
ve zgrlk dilidir; ne olursa olsun anlamnda kararllk dili deildir asla. Peygambersi
seenekiliin en ksa anlatm, Tevrat'ta, Pentateuch'un beinci kitabndaki ikinci Musa
yorumunda dile getirilmitir: Bugn senin nne yaam ve lm koydum, sen yaam
setin!10
Peygamber yaznnda, mesihi gr, varolan ya da halen orada bulunan ile, olacak olan

ve henz olmam bulunan11 arasndaki gerilime dayanmaktadr. Peygambercilik sonras


dnemde, mesihilik fikrinin anlamnda bir deiiklik meydana geldi ve bu ilk kez, 164
yllarnda Danyel'in kitabnda, ayrca da Tevrat'a dahil edilmemi bulunan ve doruluuna
inanlmayan Kutsal Kitap yaznnda yansd. Bu yaznda, peygamberlerin yatay tarihsel
fikrine kart olarak dikey12 kurtulu fikri ilenmitir. Burada daha ok
10 You Shall Be as Gods (Tanrlar Gibi Olacaksnz) adl kitabmda (New York: Holt,
Rinehart and Winston, 1967), peygambersi seenekiliin yapsn geni' lde ele aldm.
Ayrca ayn kitapta zgn seeneki mesihilikle ztlk oluturan Musevi mesihi
dncesindeki, her eyin Tanr tarafndan bildirildiini kabul etme eilimini inceledim (s.
121 ve devam).
11 Leo Baeck, Judaism and Christianity (Musevilerin Dinsel nanlar ve Hristiyanlk)
(New York: The Jewish Publication Society of America, 1958), eviren ve bir giri yazan:
W. Kaufman.
12 Bu terimler, Baeck tarafndan yukarda anlan kitapta kullanld. Teilhard de Chardin,
The Future of Man (nsann Gelecei) adl kitapta, (New York: Harper and Row, 1964), bu
kavramlarn bir sentezini oluturmaya alt.
UMUT
33
bireyin dnmesine ve zellikle de tarihin, kyametin kopmasyla kendini gsterecek feci
sonuna arlk verilmitir. Tanrdan aktarld ne srlen bu gr, seenekler deil
kehanetler, zgrlk deil gerekircilik iermektedir.
Daha sonraki Talmud ya da brani geleneinde o ilk peygam-berci seeneki gr
egemendi. Erken Hristiyan dncesindeyse, bir kurum olarak Kilisenin genellikle
edilgin bir bekleme durumuna ekilmesine karn daha ok, mesihi dncenin, Tanrdan
aktarld kabul edilen eklinin byk etkisi grlmtr.
Ama gene de kinci Geli kavrarm'nda, peygamberci kavram canl kald ve Hristiyanlk
inancnn peygamberci yorumu, anlatmn tekrar tekrar devrimci ve heretik (muhalif)
mezheplerde buldu; bugn, eitli Katolik-olmayan nitelemelerin yan sra Roma Katolik
Kilisesindeki kktenci kanat, peygamberci ilkeye, bu ilkenin seenekiliine ve ayrca
tinsel amalarn siyasal ve toplumsal srelere uygulanmas gerektii anlayna ok
belirgin bir dnn yapldn gstermektedir. Kilisenin dnda, zgn Marx'ci
toplumculuk, mesihi bakn dinsel olmayan dildeki en nemli anlatmn oluturdu, ancak
bu gr, Mars'n komnistlere arptlmasyla kokuturuldu ve yok edildi. Son yllarda,
Marx'cihktaki mesihi ge, birok toplumcu insanclarda, zellikle de Yugoslavya, Polonya,
ekoslovakya ve Macaristan'da sesini duyurmaya balad. Marx'cilarla Hristiyanlar, ortak
bir mesihi gelenee dayal dnya apnda bir gr al-veriine giritiler.13
Ernst Bloch, Das Prinzip Hoffnung (Umut lkesi) adl yaptnda, Marx'ci dncedeki
peygamberci umut ilkesini herkesten iyi dile getirdi. Erich Fromm tarafndan derlenen
Symposium on Socialist Humanism (Toplumcu nsanclk Sempozyumu) adl kitaba (New
York: Doubleday, 1965) ok sayda ada insanc-toplum-cu yazar katkda bulundu. Ayrca
bkz. Yugoslav gazetesi Praxis'in ngilizce basksyla, G. Nenning'in ynetiminde Forum
tarafndan yaymlanan ve Hristiyan nsanclarla Hristiyan olmayan nsanclar arasnda
bir karlkl konuma ieren uluslararas Dialogue dergisi.
Marx'in, toplumculuun kanlmaz olduunu syleyen gerekirci bir tarih grne sahip
olduu yolundaki yaygn varsaym, bence doru deildir. Gerekircilik izlenimi, Marx'in,
kkleri, ou kez zmlemeci ve bilimsel biemiyle i ie olan propagandac, t verici
biemindeki baz kurallarndan kaynaklanmakF.:3
34
UMUT DEVRM
7. Umudun Krlmas
Eer umut, inan ve direnme gc yaamla birlikte varolan gelerse, nasl oluyor da
bylesine ok sayda insan umut, inan ve direnme glerini yitiriyor, kleliklerine ve

bamllklarna sarlyorlar? te insan varlnn belirleyici zellii, bu yitirme olaslnn


ta kendisidir. Balangta, umut, inan ve direnme gcyle yola kyoruz bunlar,
spermayla yumurtann, onlarn bir araya gelmesinin, ceninin bymesinin ve domasnn
bilind dnce-olma-yan zellikleri, nitelikleri. Ama yaam baladnda evredeki
dei-iklik-getirici olaylar ve rastlantlar, umut gizilgcn gelitirmeye ya da ketlemeye
balar.
oumuz sevilmeyi ummuuzdur yalnzca giydirilip beslenmeyi deil, anlalmay, dikkate
alnmay, sayg gsterilmeyi bekle-miizdir. oumuz inanabilmeyi ummuuzdur. Kkken,
o insan buluu olan yalan henz bilmiyorduk yalnzca szlerle sylenen yalan deil,
sesle, mimiklerle, gzlerle, yzsel anlatmla yalan sylemeyi de bilmiyorduk. Bir ocuk,
batan sona insan yaratclnn rn olan bu eye yalana nasl hazrlanacak? oumuz,
bazen biraz daha az, bazen de biraz daha ok kaba bir ekilde gzmz am, insanlarn
ou kez syledikleri eyi demek istemediklerini ya da demek istediklerinin tersini
sylediklerini renmiizdir. stelik, yalnzca insanlarn, unun, bunun deil, en ok
gvendiimiz kiilerin anamzn, babamzn, retmenlerimizin, nderlerimizin bu tavr
iinde bulunduunu anlamzdr.
Gelime sreleri iinde u ya da bu noktada, umutlarnn boa kt bazen tmyle
krld yazgsndan kurtulmu kii ok azdr. Bu iyi bir ey belki de. Eer insan umudunun
boa kt deneyimini yaamasayd, umudu nasl daha gl ve bastrlmaz hale gelirdi?
yimser bir d olma tehlikesinden nasl kanabilirdi? Ancak te yanda, umut ou kez
ylesine batan sona knlyor ki, insan hibir zaman onu tekrar bir araya getiremiyor.
tadr. Marx'm kuramlarnn belki de en parlak yorumlayclarndan olan Rosa Luxemburg,
Toplumculuk ve Barbarlk Seenei ifadesindeki seeneki gr vurgulamtr.
UMUT
35
Aslnda, umudun krlmasna gsterilen tepkiler ve verilen yantlar, pek ok koula bal
olarak byk farkllklar ierir. Bu koullar yle sralanabilir: tarihsel, kiisel, ruhsal ve
yapsal. ou kii, belki de byk bir ounluk, yalnzca iyi olanm baa gelmeyeceini deil,
hatta belki de en kt olann baa gelebileceini kabul etme zahmetine katlanmadan en
iyiyi uman ortalama bir iyimserlie uyarlandndan, umutlarnn boa kmasna tepki
gsterir. Herkes slk ald srece bu tr insanlar da slk alarlar, ve umutsuzluklarm
duyumsamak yerine, bir tr pop konserine katlm gibi davranrlar. Taleplerini, elde
edebildikleriyle snrlarlar ve eriemeyecekleri yerde olan dlemezler bile. Bunlar,
srnn iyi-uyarlan-m yeleridirler ve hi kimse umutsuzluk duymadndan asla
umutsuzlua kaplmazlar. Bunlar ada bat toplumunun pek ok yesinde grdmz
garip, bir tr teslimiyeti iyimserlik tablosu izerler burada iyimserlik genellikle
bilinli, teslimiyetilikse bilinddr.
Umudun krlmasnn bir baka sonucuysa, yrein katlamas dr. ocuk sululardan kat
ama etkileyici yetikinlere dek birok insann yaamlarnn bir evresinde, belki be
yanda, belki on iki, belki yirmi yanda artk incinmeyi, zlmeyi kaldramayacak noktaya
dayanm olduunu grrz. Bunlardan bazlar, anszn bir ey grm, ya da bir
deiiklie uramasna, artk buralarna geldiine karar verirler, artk hibir ey
hissetmemeye, kimsenin kendilerini incitmesine meydan vermemeye, ancak kendilerinin
bakalarn incitebileceklerine karar verirler. Kendilerine dost, ya da onlar seven kiiler
bulma konusunda anssz olduklarndan yaknabilirler ama bu onlarn ansszl deil,
yazgsdr. Sevecenlik duygularn ve bakalarn anlama yetisini yitirdiklerinden kimseye
dokunmazlar kimse de onlara dokunamaz. Yaamdaki utkular, kimseye gereksinme
duymamaktr. Dokunulmaz olmaktan gurur duyarlar, bakalarn incitebildiklerinden dolay
zevk duyarlar. Bu iin su oluturacak ekilde ya da yasal yollardan gerekletirilmesi,
ruh-bilimsel etmenlerden ok toplumsal etmenlere baldr. Bu insanlarn ou
donmuluklarm korurlar, dolaysyla, yaamlar tkenince-ye dek mutsuzdurlar. Arada bir,
bir mucize olur ve buzlarn erime36

UMUT DEVRM
si sreci balar. Bunun nedeni belki de kayg ve ilgilerine inandklar bir kiiyle karlam
olmaktr; yeni duygu boyutlar almtr. Eer anslar varsa, buzlar tmyle erir ve
tmden yokolmu grnen umut tohumlan canlanr.
Umut krklnn bir baka ve ok daha ar bir sonucu ykclk ve iddettir. nsanolu,
umutsuz yaayamayacandan, umudu tmyle yok olmu kii, yaamdan nefret eder.
Yaam retemedi-inden nerdeyse bir mucize olan ancak onu gerekletirmekten ok
daha kolay bir eyi, yaam yok etmeyi ister. Yaanmam yaamndan dolay kendisinden
almak ister; bu iiyse, kendisini eksiksiz bir ykcln kucana atmakla yapar yle ki,
bakalarn yoket-mek ya da kendisinin yokedilmesi pek nemli deildir.14
ou kez umut krklna gsterilen ykc tepki, toplumsal ya da ekonomik nedenlerle
ounluun sahip olduu rahatlklardan yoksun kalan ve toplumsal ya da ekonomik olarak
snacak bir yeri bulunmayan kiilerde grlr. Nefret ve iddete yol aan durum, her
eyden ok ekonomik sknt deil, iddet ve ykcl harekete geirmek konusunda ayn
lde etkin olan, umutsuz durumlar, srekli yinelenen ve tutulmayan szlerdir. Hatta,
umut denen eyi grememeleri nedeniyle umutsuz bile olamayacak denli yoksun kalm ve
kt davranlara hedef olmu kskn gruplarn, umut olasln grebilen ama ayn
zamanda umutlarnn gereklemesini olanaksz klan koullar tanyabilen kiilerden daha
az iddetli olduu konusunda pek kuku yoktur. Ruhbilim diliyle konuursak, nasl lme
istekli olma yaam sevgisinin seeneiyse, nasl sevin skknln seeneiyse, ykclk da
umudun seeneidir.
Umutla yaayan yalnzca birey deildir. Uluslar ve toplumsal snflar da umut, inan ve
direnme gleri sayesinde yaarlar, ve eer bu gizilgc yitirirlerse, ya canllktan yoksun
olmalar nedeniyle, ya da gelitirdikleri akld ykclk nedeniyle yokolurlar.
Burada u olguyu gzden karmamak gerekir: bir bireydeki umudun ya da umutsuzluun
gelimesi, byk lde onun ait olduu toplum ya da snfta umudun ya da umutsuzluun
varlyla belirlenir. Bir bireyin umudu ocukluunda ne denli krlrsa krlsn, bir
14 Bu sorun ve ykcln dier belirtilerinin sorunlar, nsandaki Ykcln Kkenleri adl
fytabmda ayrntlaryla ele alnmtr.
UMUT
37
umut ve inan dnemi iinde yaadnda, kendi umudunun kvlcmlar canlanacaktr; te
yanda, deneyimleri onu umutlu olmaya gtren kii, ou kez toplumu ya da snf umutluluk
havasn yitirdiinde umutsuz ve kederli olma eilimi gsterecektir.
Gnmzde ve Birinci Dnya Savann balangcndan beri giderek artan lde, ve belki
de yalnzca Amerika'da geen yzyln sonunda Anti-Emperyalist Birliin yenilgisinden bu
yana, umut, bat dnyasnda hzla ortadan kaybolmaktadr. Daha nce de sylediim gibi,
umutsuzluk, iyimserlik klf iinde, baz durumlardaysa devrimci hiilik (nihilizm) ad
altnda gizlenmitir. Ama bir insann kendi hakknda ne dnd, ne olduu, gerekten ne
hissettii ile kyaslandnda pek de nemli deildir; te yanda oumuz, ne hissettiimizin
farknda olmayz.
Umutsuzluk iaretleri her yerde grlyor. Ortalama insann skkn anlatmna bakn,
insanlar arasndaki iliki kurmak iin aresiz abalamalarna karn ilikisizlie bakn.
Kent suyunun ve havasnn giderek artan zehirliliini ciddi olarak gidermeyi amalayan
ciddi planlamadaki yetersizlie, yoksul lkelerde bagstere-cei bilinen ala bakn;
hepimizin yaamlarn ve tasarlarn tehlikeye sokan gnlk olaylardan kurtulma
yetersizliinden vaz getik, termonkleer silahlar ortadan kaldramaymza bakn. Umut
hakknda ne syler ya da ne dnrsek dnelim, yaam iin harekete geme ya da
tasar oluturmadaki yetersizliimiz, umutsuzluumuzu ele veriyor.
Bu byyen umutsuzluun nedenleri hakknda ok az ey biliyoruz. 1914'ten nce, insanlar
dnyann gvenli bir yer olduunu, insan yamn tmyle hie sayan savalarn gemite
kaldm sanyorlard. Bununla birlikte, Birinci Dnya Sava oldu ve her hkmet kendi
ynselimleri konusunda yalan syledi. Sonra, Batl glerden de Sovyetler Birliinden de

gelen haksz istekler ve gsteriler komedisiyle spanya sava yaand; Stalin


sisteminin ve de Hitler sisteminin terr yaand; sivil halkn yaamn tmyle hie sayan
kinci Dnya Sava patlak verdi; ve nihayet, Amerikan hkmetinin, kk bir halk
kurtarmak amacyla, onu ezmede btn gcn kullanmaya abalad yllarca sren
Vietnam sava sahne38
UMUT DEVRM
ye kt. Byk glerden hibiri, herkese umut verecek olan o tek adm atmad:
dierlerinin de kendilerini izleyecek kadar akl banda olduklarna gvenerek kendi
nkleer silahlarndan kurtulma giriiminde bulunmad.
Ama giderek artan bir umutsuzluun yaanmas iin daha baka nedenler de var: tmyle
brokratiklemi bir sanayi toplumunun olumas ve bir sonraki blmde inceleyeceimiz,
bireyin rgt karsndaki gszl sorunlar.
Eer Amerika ve Bat dnyas, bilinsiz umutsuzluk durumlarn, inantan ve direnme
gcnden yoksun olma durumlarn srdrrlerse, yaam tmyle ortadan kaldraca iin
btn sorunlar nfus art, sknt ve alk sorunlarn sona erdirecek olan nkleer
silahlarla byk darbeyi indirme heveslerine engel olamayacaklardr.
nsanolunun denetiminde bulunan toplumsal ve kltrel dzenin hangi ynde geliecei,
bizim, kendi umutsuzluumuzla urama yetimize baldr. Her eyden nce, onu grmemiz
gerekir. kinci olarak da, toplumsal, ekonomik ve kltrel yaammz yeniden umut
etmemizi olas klacak ynde deimeye olanak olup olmadn dnmemiz gerekir. Bu
ynde bir gerek olaslk yoksa, umut dpedz aptallk demektir. Ama gerek bir olaslk
varsa, yeni seeneklerin incelenmesi ve bu yeni seeneklerin gereklemesini salayacak
toplu edimler temeline dayal umut olabilir.
III
U ANDA NEREDEYZ VE YOLUMUZ NEREYE VARACAK?
1. u Anda Neredeyiz?
On sekizinci ve on dokuzuncu yzyl sanayiciliinden gelecee giden yrngedeki kesin
konumumuzu belirlemek g. Nerede olmadmz sylemek daha kolay. Serbest
yatrmcla doru gitmiyoruz, hzla ondan uzaklayoruz. Daha byk lde bireycilie
giden yolda deiliz, giderek artan lde bakalar tarafndan ynetilen bir kitle uygarl
haline geliyoruz. deolojik haritalarmzn gittiimizi syledii yndeki yerlere doru
gitmiyoruz. Tmyle farkl bir ynde uygun adm ilerliyoruz. Bazlar yn ok ak bir
ekilde gryorlar; bunlar arasnda o yolu iyi karlayanlar var, ondan korkanlar var. Ama
oumuz, gereklikten farkl haritalara bakyoruz 500 ylndaki dnya haritas
kadar gereklikten farkl. Haritalarmzn sahte olduunu bilmek yeterli deil. stediimiz
ynde gidebilmemiz gerekliyse, doru haritalar elimizde tutmamz nem tayor. Yeni
haritann en nemli zellii, Birinci Sanayi Devrimi evresini getiimizi ve kinci Sanayi
Devrimi evresine baladmz belirtmesidir.
Birinci Sanayi Devriminin belirleyici zellii, canl (hayvanlardaki ve insanlardaki) enerjinin
yerine mekanik (buhar, benzin, elektrik ve atom) enerjinin gemi olmasdr. Bu yeni enerji
kaynaklar, snai retimde kkl bir deiimin temeli olmulard. Bu yeni snai gizilgce
bal olarak, bugn, sahipleri tarafndan ynetilen,
40
UMUT DEVRM
birbiriyle rekabet eden ve iileri smrerek, kr paylar konusunda onlarla savaan ve
ounu kk ya da orta apl smai kurulular diye andmz belli bir tip smai
rgtlenme ortaya kt. Orta ve st snf yesi tpk evinin efendisi olduu gibi, kendi
kuruluunun da efendisiydi ve kendisini, geleceinin de efendisi sayyordu. Beyaz derili
olmayan nfusun acmaszca smrlmesi, ev ya-antsndaki yeniliki dzenlemeler,
yoksullara kar giderek artan iyiletirici yaklamlar ve giderek, bu yzyln birinci
yarsnda, ii snfnn uurumun dibindeki yoksulluktan grece olarak rahat bir yaantya
kavumas olgularyla atba gitti.

Birinci Sanayi Devrimini, u anda balangcna tank olduumuz kinci Sanayi Devrimi
izliyor. Bu devrimin belirleyici zellii, yalnzca canl enerjinin yerine mekanik enerjinin
geirilmesi deil, insan dncesi yerine makinalarm dnmesinin geirilmekte olduudur.
Sibernetik ve otomasyon (sibernasyon) nemli teknik ve rgtsel sorulara yant
vermede, insan beyninden ok daha hzl ve ok daha hassas ileyen makinalar kurmaya
olanak veriyor. Siberne-tikleme, yeni bir tr ekonomik ve toplumsal rgt oluturma
olasl yaratyor. Grece olarak az sayda dev kurulu, ekonomi maki-nasnn merkezi
haline geldi, pek de uzak olmayan bir gelecekte, bu makinay tmyle onlar ynetecek.
Yasal olarak yz binlerce hisse senedi sahibinin mlk olan kurulu, kendi kendini srekli
yenileyen bir brokrasi tarafndan (ve de salt kolaylk olsun diye, yasal sahiplerden
bamsz olarak) ynetilmekte. zel i kurulularyla hkmet arasndaki ibirlii ylesine
sk hale gelmekte ki, bu ibirliini oluturan eler giderek artan hzla birbirinden ayrd
edilemez hale geliyor. Amerika'da nfusun byk ounluunun karn tok, iyi evlerde
oturuyorlar ve iyi elendiriliyorlar; hl standard koullarn altnda yaayan gelimemi
Amerikallar sektr de her halde yakn bir gelecekte bu ounlua katlacaktr.
Bireycilii, zgrl ve Tanrya inanmay tlemeyi srdryoruz, ancak, hazc
maddeciliin ilkelerine uygun olarak gelien ve dzen adamnn tek amac haline gelen
ortama uyma gerekliiyle karlatrldnda bizim bu tlerimiz anmakta.
Eer toplum durduu yerde dursayd bir birey ne kadar olduu gibi kalrsa o da o kadar
az baarabilir bu ii durum imdi
U ANDA NEREDEYZ?
41
olduu kadar kt olmazd. Ama u anda yalnzca ucunu grdmz ve hzla ykselmekte
olan yeni bir toplum tr ve yeni tr bir insan yaantsna ulama ynnde ilerlemekteyiz.
2. .S. 2000 Ylnn nsanlktan km Toplumunun Grn
Nkleer sava o gne dek insan rkm yoketmemise, 2000 ylnda ne biim bir toplum ve
ne biim bir insan ortaya kacak?
Eer insanlar Amerikan toplumunun iinde bulunmas olas durumunu bilselerdi, byk bir
ounluk deilse de ounluk, ylesine byk bir korkuya kaplrd ki, gidii
deitirebilecek nlemler almaya giriirdi. Eer insanlar, gitmekte olduklar ynn
farknda deillerse, artk ok ge olduunda ve yazglar iflah olmaz ekilde
belirlendiinde uyanacaklard. Ne yazk ki, byk bir ounluk, nereye gittiklerinin
farknda deildir. Tarm toplumu, yiyecek toplayc ve avc toplumundan ne kadar
farklysa, ulamakta olduklar yeni toplum da, Yunan j/e Roma toplumlaryla orta a
toplumlarndan, geleneksel sanayi toplumlarndan o kadar farkldr ve insanlar, bunun
farknda deiller. ou kii, hl birinci Sanayi Devrimi kavramlaryla deerlendiriyor
toplumu. Elli yl nceki insanohmdan daha ok ve daha iyi makinalara sahip olduumuzu
gryor ve bunu gelime olarak deerlendiriyorlar. Dolaysz siyasal bask yokluunun,
kiisel zgrle kavumann belirtisi olduunu sanyorlar. Onlarn gzndeki 2000 yl,
insanolunun orta alarn sonlarndan beri besledii zlemlerin tam olarak gerekletii
yldr. Bunlar, 2000 ylnn, insanlarn zgrlk ve mutluluk elde etme savam verdii bir
dnemin tamamlan ve mutlu sonu deil de, insann artk insan olmad, dnmeyen,
hissetmeyen bir makinaya dnt bir dnemin balangc olabileceini gremiyorlar.
nsanlktan km yeni toplumun getirecei tehlikelerin, ondo-kuzuncu yzyln sezmesini
bilen akllar tarafndan aka belirtilmi olmas ilgintir; ve bu kiilerin kart siyasal
gr benimsemi insanlar olmas grlerini daha da etkileyici klmaktadr.1
1 Bkz. Burckhardt, Proudhon, Baudelaire, Thoreau, Marx, Tolstoy'un, Salkl Toplum'ia (s.
288 ve sonras) anlan szleri.
42
UMUT DEVRM
I
Disraeli gibi bir tutucu ve Marx gibi bir toplumcu, retimin ve tketimin denetimsiz
bymesinden doacak insana ynelik tehlikeler konusunda aslnda ayn gr dile

getirmekteydi. Her ikisi de, insanolunun makmaya ve kendisinin giderek artan hrsna,
doy-makbilmezliine kle olarak zayf deceini grmlerdi. Disraeli, yeni burjuvazinin
gcn snrlamakla zme ulalacan sylyordu; Marx'sa, ileri lde sanayilemi
toplumun, toplumsal abalarn amacnn maddesel eyler deil de insan olaca insansal bir
topluma dntrlebileceine inanyordu.2 Geen yzyln en parlak ilerici
dnrlerinden biri olan John Stuart Mill, sorunu btn aklyla grd:
Yaam srdrme savamnn insanlar iin en doal durum olduunu; varolan toplumsal
yaam biimini oluturan ayaklar altnda ezme, un-ufak etme, dirsek vurma, elme takma
edimlerinin insan trnn en ok istedii eyler olduunu; ya da bunlarn snai gelimenin
evrelerinden birinin sevimsiz belirtileri olmadn sananlarn yaam lksyle donanm
olmadm itiraf ediyorum... ktidar zenginlerin elinde. Elden geldiince zengin olmaksa
evrensel bir tutku. Ancak bu zenginlie giden yol, tam bir tarafszlk iinde herkese ak
olmaldr. Ama en iyisi, hi kimsenin yoksul olmamas, hi kimsenin daha zengin olmak
istememesi ve hi kimsenin, bakalarnn ne gemek iin kendisini iteleyeceinden
korkmamasdr.3
Demek byk zeklar, yz yl ncesinden, bugn ya da yarn ne olacam grmler. Oysa o
grlen eyleri yaayan bizler, gnlk yaantmz bozmamak, rahatmz karmamak iin
gzlerimizi kapatyoruz. Liberaller de tutucular da ayn derecede kr bu konuda.
Dourmakta olduumuz canavar aklkla gren sadece birka ileri grl yazar var.
nsan yaam Hobbes'un Leviathan'ma deil, ykc bir Moloch'a* kurban edilecek. Bu
Moloch en canl
2 Bkz. Erich Fromm, Marx's Concept of Man (Marx'm nsan Kavram) (New York: Ungar,
1961).
3 Principles of Political Economy (Ekonomi Politiin lkeleri), (Londra:Long-mans, 1929,1.
basm 1848).
* lk ocuun kendisine kurban edildii bir Sami Tanrs. (.Y.)
U ANDA NEREDEYZ?
43
olarak Orwell ve Aldous Huxley tarafmdan, ou profesyonel toplumbilimci ve
ruhbilimciden daha yetkin bir kavrayla betimlenmi-tir.
Brzezinski'nin teknoloji toplumu betimlemesini daha nce aktarmtm, bu kez u szlerini
eklemek istiyorum: Genellikle insancl ynelimli, zaman zaman ideolojik kafal entellektel
muhalifin yerini... hzla... ya uzmanlar ya da genellemeci-btnleyiciler alacaktr; bu
ikinciler, aslnda iktidarda olanlara birbirinden farkl edimler iin zihinsel bir btnleme
salayan hkmet meclisi ideologlar haline gelirler.4
amzn en sekin hmanistlerinden biri olan Lewis Mum-ford, geenlerde yeni toplumun
engin ve harikulade bir resmini izdi.5 Gelecekteki tarihiler eer gelecekte tarihi
olursa onun yaptn zamanmzn en peygambersi uyarlarndan biri olarak
deerlendirecekler. Yazarn grne gre gemile gelecei birletiren asl grng,
kendi deyiiyle devmakina (megamachine) olacak.
Devmakina, toplumun bir makina, ve insanlarn da onun paralan ilevi grd tmyle
rgtlenmi ve tektipletirilmi toplumsal dizge. Tam bir egdmle, dzenin, gcn,
nceden bilme olaslnn ve her eyden ok denetimin srekli artmasyla gerekletirilen
bu rgtlenme, Msr ve Mezopotamya toplumlar gibi eski devmakinalarda olaanst
teknik sonular yaratmtr ve ada teknolojinin yardmyla, teknoloji toplumunun
geleceinde eksiksiz anlatmna kavuacaktr.
Mumford'un devmakina kavram, u anda varloan grnglerden bazlarnn anlalmasn
olas klmaktadr. ada dnemde, devmakina bana gre ilk kez byk lde Stalinci
sanayiletirme dizgesinde, ondan sonra da in Komnizmi tarafndan uygulanan dizgede
kullanlmtr. Lenin ile Troki, Marx'm ngrd zere Devrimin yava yava toplumun
birey tarafndan denetlenmesine yol aacan umut ederken, Stalin bu umutlardan ne
kaldysa hepsine ihanet etti; ilerinde umudun tmyle yokolmad herkesi ortadan
kaldrarak bu ihanetini perinleyen Stalin, ngiltere ya da

4 The Technetronic Society (Teknotronik Toplum), s. 19.


5 Lewis Mumford, The Myth of the Machine (Makina Miti).
44
UMUT DEVRM
Birleik Devletler gibi lkelerden ok daha kk de olsa, iyi gelimi bir sanayi
sektrnn ekirdei zerinde kendi devmakinasn kurabilirdi. in'deki Komnist liderler
farkl bir durumla kar kar-yaydlar. Onlarda sz edilecek bir snai ekirdek yoktu.
Tek sermayeleri 700 milyon insann fiziksel enerjisi, tutku ve dnceleriydi. Bu insan
malzemesinin tmyle egdm iine sokulmasyla, grece olarak ksa bir sre iinde
batdaki gelime dzeyine ulaabilecek bir teknik gelimeyi gerekletirerek balangtaki
sermaye birikimine eit gc yaratabileceklerine karar verdiler. Bu eksiksiz egdm, zor
kullanma, kiilie tapma ve Marx'm, sosyalist toplumun temel eleri olarak grd
zgrlk ve bireyciliin tersini tleyen retiden oluan bir karmla
gerekletirilecekti. Ancak unu unutmamak gerekir ki, Marx'm insanc grne ters
den, totalitercilik, ulusalclk ve dnce denetimi ile kark da olsa, bireysel dzeyde
kendini kayrma ve vmeyi ve ar tketimi yenme lkleri, en azndan u ana dek in
dizgesinin eleri olarak kalmtr.
Sanayilemenin birinci evresiyle, iinde toplumun kendisinin usuz bucaksz bir makina
haline geldii, insann yaayan bir paras olduu ikinci Sanayi Devrimi arasndaki kktenci
dnem, Msr'n devmakinasyla yirminci yzyln devmakinas arasndaki baz nemli
farkllklar nedeniyle karanlkta kald. Her eyden nce, Msr makinasnm canl
paralarnn emei, zorunlu emekti. Msrl iiyi gr evini, yerine getirmek zorunda
brakan ey dpedz lm ya da alktan lme korkusuydu. Gnmzde, yirminci yzylda,
Birleik Devletler gibi en gelimi sanayi toplumlarnda iinin rahat bir yaants vardr
yz yl nce yaam ii atasna akla hayale gelmedik bir lks gibi grnecek bir yaamdr
bu. i Marx'm yanllarndan biri de bu olguda yatmaktadr kapitalist toplumun
ekonomik gelimesine katlm, ondan kazan salamtr ve de, aslnda zincirlerinden ok
daha fazla yitirecek eyi vardr.
i ynlendiren brokrasi, eski devmakinamn brokratik sekin tabakasndan ok farkldr.
Yaam az ok iiler iin de geerli olan orta-snf deerlerinin gdmndedir; orta smf
yelerine verilen cret iiye verilenden fazladr geri ama, tketimdeki farkllk
niteliksel deil, nicelikseldir. verenler de, iiler de ayn sigaray
U ANDA NEREDEYZ?
45
imektedir; iyi otomobiller ucuzlardan daha sarsntsz gitse de, grn farkl olmayan
arabalar srmektedirler. Ayn filmleri ve ayn televizyon programlarn izlemektedirler;
karlar ayn buzdolaplarn kullanmaktadr.6
Ynetimi yrten sekinler tabakas da eskisinden baka ynlerden farkldr: Onlar da
tpk buyruklar altnda bulunan kiiler kadar makinalarn paralardrlar. Onlar da tpk
fabrikalarndaki iiler kadar yabanclam, hatta belki onlardan da fazla yabanclam,
onlar kadar, ya da hatta daha bile fazla kaygldrlar. Tpk herkes gibi skkndr onlar da,
ve skknla kar ayn ilalar kullanrlar. Eski gnlerin sekinlerine o kltr yaratan
gruba benzemezler. Paralarn baya ykl bir ksmn bilimin ve sanatn gelimesi yolunda
harcamalarna karn, bir snf olarak bu kltrel hayrn tayclar olduklar gibi
tketicileri de oldular. Kltr-yaratan grup, cret alarak deil, ufak tefek paralarla
srdryor yaamn. Bunlar yaratc bilim adamlar ve sanatlar; ama yle grnyor ki,
imdiye dek yirminci yzyl toplumunun en gzel iekleri sanat aacnda deil, bilim
aacnda ayor.
3. imdiki Teknoloji Toplumu
a. LKELER
Teknoloji toplumu, gelecein dizgesi olabilir, ama henz varlk kazanmad; u anda
yaadmz durumdan gelierek varlk kazanabilir, ve yeterli sayda insamn tehlikeyi grp
de gidiimizi deitirmemesi halinde, kazanacaktr da. Bu yn deiikliini

gerekletirmek iin, varolan teknolojik dizgenin ileyiini ve onun nisanlar zerindeki


etkisini ayrntlaryla anlamak gereklidir.
Bugnk haliyle bu dizgeye nclk eden ilkeler nelerdir?
Dizge, kendisine bal olarak alan herkesin abalarm ve dncelerini ynlendiren iki
ilkeyle dzenlenmitir. Birinci ilke udur: Bir ey mutlaka yaplmaldr nk teknik adan
yaplmas mmkndr. Nkleer silahlan yapmak olanaklysa, hepimizi
6 Nfusun gelimemi blmnn bu yeni yaam biiminde yer almad olgusu daha nce
belirtilmiti.
46
UMUT DEVRM
ortadan kaldrsa bile mutlaka yaplmaldr. Aya ya da gezegenlere gitmek olanakhysa,
yeryznde yerine getirilmeyen pekok gereksinim pahasna da olsa, gidilmelidir. Bu ilke,
insanc gelenein gelitirdii btn deerlerin yadsnmas anlamna gelmektedir. Bu
gelenek, bir eyin, insan iin, onun gelimesi, sevinci ve iyilii iin gerekli olmas nedeniyle
gzel olduu, iyi ya da gerek olduu iin yaplmasn ister. Bir eyin, teknik adan olanakl
olmas nedeniyle yaplmas gerektii ilkesi kabul edildiinde, btn dier deerler geersiz
kalr ve teknolojik gelime, ahlk anlaynn temeli haline gelir.7
kinci ilke, en st dzeyde yetkinlik ve verimdir. En st dzeyde yetkinlik istei, sonu
olarak en alt dzeyde bireysellik istenmesine yol aar. Bireylerin, kiilikleri zmbalanm
ii kartlarnda dile getirilen, nicelii llebilir birimlere indirgenmesi halinde toplumsal
makinann daha yetkin bir ekilde alacana inanlmaktadr. Bu birimler, mesele
kartmadklar ya da srtme yaratmadklar iin brokratik kurallar sayesinde daha
kolay ynetilebilirler. Bu sonuca ulamak iin insanolu bireyselliinden arndrlmal ve ona
kimliini kendisinde deil de irkette bulmas retilmelidir.
Ekonomik yetkinlik sorunu, inceden inceye dnmeyi gerektirmektedir. Ekonomik olarak
yetkin olma konusu, yani en st noktada etki salamak iin mmkn olan en kk lde
kaynak kullanmak, tarihsel ve evrimsel bir balam iinde ele alnmaldr.
7 Bu kitabn msvettelerini gzden geirirken Hasan zbekhan tarafndan yazlm
Teknolojinin Zaferi: 'Olabilir' demek 'olmal' anlamn ieriyor balkl bir makale
okudum. Massachusets Institute of Technology'de ar zerine yaplm bir konumadan
uyarlanan ve Santa Monica, California'da, System Development Corporation tarafndan
oaltlm olan bu makale bana Mr. George Weinwurm tarafndan gnderilmiti. Balktan
da anlalaca zere zbekhan benim bu metinde sunduum kavram dile getiriyor. Yazs,
sorunu, idari bilim alannda sekin bir uzman gzyle ok iyi aklyor; ayn fikrin,
zbekhan ve benimki gibi tmyle ayr alanlardaki yazarlann ahmalannda grlmesini
ok yreklendirici bir olgu olarak gryorum. Burada sunulan kavramla yazarn kavramnn
aynln gsteren bir tmceyi buraya alyorum: Bu durumda, stratejik bir kavram olan
olabilirlik (feasibility), kural saylan bir kavram konumuna ykseltiliyor ve sonuta,
teknolojik gerekliin yapabileceimizi gsterdii her eyin, onu yapmamz gerektii
anlamna geldii kabul ediliyor. (s. 7).
U ANDA NEREDEYZ?
47
Gerek malzeme azlnn yaamn en nemli olgusu olduu toplumlarda bu sorun kukusuz
daha nemlidir ve nemi, toplumun retici gleri gelitike azalmaktadr.
zerinde dikkatle durulmas gereken ikinci bir konu da, yetkinliin, halen varolan
etkinliklerde bilmen bir ge olmaktan te gitmedii olgusudur. Denenmemi yaklamlarn
yetkinlii ya da yetersizlii konusunda pek fazla bir ey bilmediimize gre, insanlar
diledikleri eylerin, yeterli eyler olmas konusunda dikkatli olmaldrlar. Hatta insan,
incelenmekte olan zaman dilimini ve alam belirleme konusunda da ok iyi dnmelidir. Dar
bir tanmlama erevesinde yeterli grnen bir ey, tartmann kapsam ve zaman dilimi
geniletildiinde son derece yetersiz olabilir. ktisatta, evresel etkiler diye anlan yan
etkilerin giderek artan varl sz konusudur; yani, odak noktas olan etkinliin tesinde
bulunan ve maliyet ve kr hesaplarnda ou kez ihmal edilen etkilerdir bunlar. yle bir

rnek verebiliriz: Belli bir snai tasarmn yeterliliini deerlendirmede o kuruluta


varolan etkiler asndan deerlendirme yaplr ve rnein, yakndaki derelere verilen atk
maddelerin ve havaya karan gazlarn topluluk asndan pahal ve ciddi bir tehlike
yarataca hesaba katlmaz. Zaman ve toplumun karlarn bir btn olarak hesaba
katacak yeterlilik ltlerini ak bir ekilde gelitirmek zorundayz. Giderek, incelemeye
alacamz dizgenin yeterliliinin llmesinde insan unsurunun temel etmen olarak
dikkate alnmas gereklidir.
Yeterlilik uruna insan insanlktan karma, her yerde grlen olaan bir olgu haline
gelmitir; rnein dev telefon sistemleri, santral grevlisinin aboneyle olan ilikilerini
kayt eden ileri teknikler uygulamakta ve abonelerden alanlarn performansn ve
davranlarn vd. deerlendirmelerini istemektedir. Btn bunlar, uygun ii davranna,
standartlatrlm hizmet ve artan yeterlilik dzeyine ulama amacna ynelik abalardr.
irketin hemen ulamak istedii amalar ieren 4ar bak asndan, bu aba sonucu halim
selim, ynlendirilebilir santral memurlar oluturulabilir ve dolaysyla irketin yeterlilii
gelitirilebilir. alanlar asndan,
48
UMUT DEVRM
alanlar insan olduklarndan bu olay onlarda yetersizlik, kayg ve bkknlk duygulan
yaratr; bunlar da ya umursamazha ya da dmanla yol aacaktr. Geni kapsamh ele
alndnda, irket ve genelde toplum, bu uygulamalar iin ar bir bedel dediklerinden,
yeterlilik bile salanamayacaktr. i rgtlemede, uygulanan bir dier genel yaklam da,
(tehlike ya da kararszlk esi ieren) yaratclk ve grup almas elerini, grevlerde,
artk yarglama ya da kiileraras iliki kalmayncaya ya da gerekmeyinceye dek blmlere
ve alt blmlere ayrmaktr. iler ve teknisyenler bu srece kar hi de duyarsz
deildir. Bkknlklar ou kez gzle grlr ve aka dile getirilir; Biz de insanz, ya da
insana yarar bir i deil bu, gibi szler yaygndr. Grlyor ki, dar anlamda yeterlilik,
bireysel ve toplumsal adan pahal ve yldric olabilir.
Eer yalnzca yatrm-verim rakamlarn ele alrsak, bir sistem, yeterliymi izlenimini
verebilir. Sistemdeki belirlenmi yntemlerin insanoluna neler yaptn dikkate alrsak,
insanlarn skldn, kayglandn, ruhsal knt ve gerilim iinde olduunu vb.
grebiliriz. Bunun iki sonucu grlr: (1) nsanlarn imgelemi, ruhsal durumlarnn
bozulmas nedeniyle sarslr, yaratc olamazlar, dnme sreleri sradanlar, yalnzca
anlk ve brokratik dnrler, ve dolaysyla sistemin daha verimli olmak ynnde
gelimesine katkda bulunacak yeni fikirler ve zmler ortaya koyamazlar; ksacas,
enerjileri bir hayli der. (2) Gerilim ve basknn sonucu olan pek ok ruhsal hastala
yakalanrlar; onlarn salnn bozulmas, sistem iin de bir kayptr. stelik, bu gerilim ve
kaygnn, karlar ve ocuklar ile olan ilikilerinde, sorumlu birer yurtta olarak
ilevlerinde ne gibi aksaklklar dourduunu incelersek, sistem iin grnte btn olarak
yeterli olan eylerin, yalnzca insan asndan deil, salt ekonomik ltlere vurulduunda
bile en yetersiz sonucu dourduu grlebilir.
zetlersek: bir amaca ynelik her trden etkinlikte, yeterlilik salanmak istenir. Ancak
bu, incelenmekte olan sistemin yalnzca bir parasn oluturduu sistemler btn
asndan ele alnmalU
ANDA NEREDEYZ?
49
dr; sistem iindeki insan faktr hesaba katlmaldr. Ve nihayet, bu haliyle yeterlilik,
hibir kuruluta egemen lt saylmamaldr.
Ayn ilkenin dier yn, yani en fazla verimi salamak, ok yaln bir anlatmla, retilen ey
ne olursa olsun, ne kadar fazla retirsek o kadar iyi, savyla dile getirilebilir. lke
ekonomisinin baars, toplam retimindeki ykselile llr. Bir irketin baars da yle.
Ford, Edsel gibi pahal bir yeni modelin baarya ulamamas nedeniyle birka yz milyon
dolar zarara girebilir, ama retim erisi ykseldii srece, bu olay kk bir talihsizlik
olarak deerlendirilir. Ekonominin bymesi, retimin srekli olarak artmas erevesi

iinde gzlemlenir; retimin duraan bir noktada seyredebilecei bir snrn varl
dnlmemitir henz. lkeler arasndaki kyaslamalar ayn ilkeye dayanr. Sovyetler
Birlii, ekonomik gelimede daha hzl bir ykselme salayarak Birleik Devletleri geride
brakmay ummaktadr.
Srekli ve snrsz ykselme ilkesiyle ynetilen, yalnzca snai retim deildir. Eitim
sisteminde de ayn lt geerlidir: Ne kadar ok sayda niversite mezunu olursa o kadar
iyidir. Ayn ey sporda da var: krlan her yeni rekor, bir gelime olarak grlr! Havaya
ynelik yaklam bile ayn ilkeyle belirleniyor gibidir. Son on yln en scak gn olduu ya
da en souk ssnn gzlemlendii zellikle vurgulanr; ve sanyorum, baz kiiler, rekor s
derecelerine tank olmann verdii gururla bu elverisiz koulu yaamaktan holanyorlar
bile. Niteliin srekli olarak artmas kavramnn, yaammzn amacn oluturduunu
gstermek iin sonsuz rnek verilebilir; zaten, gelime dendiinde asl sylenmek
istenen de bu niceliksel arttr.
Nitelik konusunu ya da btn bu nicelik artnn neye yarayaca sorusunu ortaya atan kii
says ok azdr. Toplumun artk insan odak almad ve yalnzca bir etmenin, nicelik
esinin tm dier eyleri boduu bir toplumda bu sorularn sz konusu edilmedii ok
ak bir ekilde grlmektedir. Bu, ne kadar ok olursa o kadar iyi ilkesinin tm dier
ilkelere egemen olmasnn, btn sistemde bir dengesizlie yol aacan grmek kolaydr.
Eer btn abalar daha ok yapma zerinde younlarsa, yaamann nitelii
F.: 4
50
UMUT DEVRM
btn nemini yitirir ve bir zamanlar ara olan etkinlikler, sonu
haline gelir.8
Egemen olan ekonomi ilkesi, daha ok, daha ok retmekse, tketici, daha ok, daha ok
istemeye yani tketmeye hazr hale getirilmelidir. Sanayi, tketicinin daha, daha ok
meta almak iin kendiliinden istek duymasna umut balamaz. Modas geme denen eyi
ortaya atp kanlmaz klarak, ou kez eskileri ok daha uzun sre dayanacakken,
tketiciyi yeni meta almaya zorlar. rnlerin, giysilerin, dayankl eyann hatta yiyecein
bile ekillerinde deiiklik yaparak, kiiyi, ruhsal olarak gereksinmesi olabileceinden ya
da istediinden fazlasn almaya zorlar. Ancak sanayi, retimi artrmak ihtiyacndadr ve
bu ihtiyac tketicinin istek ve gereksinmelerine gvenerek deil, byk lde tketicinin
ne istediine karar verme hakkna byk bir saldr olan reklama gvenerek belirlemitir.
1966 ylnda, gazete., dergi, radyo ve televizyonda yaplan dolaysz reklamlara 16.5 milyar
dolarn harcanm olmas, insan
8 C. West Churchman Challenge to Reason (Usa Kar) (New York: McGraw-Hill, 1968) adl
yaptnda soruna ok iyi bir zm getiriyor bence:
Bu daha geni, daha geni sistemler modeli pkrini irdelersek, eksiksizliin hangi anlamda
usa meydan okuduunu grebiliriz. Eksiksiz/ie iyi bir aday gibi grnen bir model, tahsis
modeli diye anlyor; bu model dnyay, kaynaklar kullanlabilir rnler salamak iin
deerlendiren bir etkinlikler sistemi olarak gryor.
Bu modeldeki akl yrtme sreci ok yaln. Sistem performansnda, bu miktardan ne
kadar daha fazla yaparsak o kadar iyi, zelliini ieren bir merkezi niceliksel l aranr.
rnein, bir irket ne kadar fazla kr salarsa o kadar iyi olur. Bir niversite ne kadar
ok iyi nitelikli renci mezun ederse o kadar iyi olur. Ne kadar ok yiyecek retirsek o
kadar iyi. Burada grlecektir ki, sistemin performansnda belirlenen l nemli deildir,
yeter ki, sz edilen daha ok koulu yerine getirilsin.
Bu istenen performans derecesini alalm ve sistemin olabilirlik ieren etkinlikleriyle
ilikisini inceleyelim. Etkinlikler, eitli retim kurulularnn, okullarn, niversitelerin,
iftliklerin vb. ileyileri olabilir. Belirlenmi her etkinlik, istenilen nicelie herhangi bir
ekilde, gzle grlr ekilde katkda bulunur. Hatta bu katk, ou kez, etkinlik
miktaryla istenen nicelik miktarn belirten bir izelgede matematiksel olarak dile
getirilir. Belli bir rnden ne kadar fazla satlrsa, irketin kr o kadar ykselir. Ne kadar

ok ders verirsek, o kadar ok mezun veririz. Ne kadar ok gbre kullanrsak, o kadar ok


rn alrz (s. 156-57).
U ANDA NEREDEYZ?
51
yeteneinin, kt ve matbaann akld ve msrife kullanm gibi grnebilir. Ama srekli
artan retimin, dolaysyla da tketimin, ekonomik dizgemizin yaamsal zellii olduuna,
bu zellik olmakszn keceine inanan bir sistemde, bu akld deildir. Bu reklam
maliyetine dayankl mallarn, zellikle de otomobillerin ve bir ynyle tketicinin itahn
kabartmann bir baka ekli olan ambalajlarn yeniden biimlendirilmesi iin harcanan
paralan da eklersek, sanayinin retimi artrmak ve satlar trmandrmay garanti altna
almak iin yksek bir bedel demeye istekli olduu aka grlr.9
Yaam biimimizin deimesi halinde, ekonomimizin basma gelebilecekler konusunda sanayi
kesiminin duyduu kayglar, nl bir bankerin u ksa szlerinde dile gelmektedir:
(Bu durumda) Giysiler, kullanlmak iin, kullanlabilirlii lsnde satn alnr; yiyecek,
besleyici deeri ve ekonomik olusuna gre alnr; otomobiller, temel paralardan oluur ve
yaam sreleri olan 10, 15 yl tek bir kii tarafndan kullanlr; evler koruma amacyla
yaplr ve korunur, biimsel kayglar ve evre nem tamaz. Peki, yeni modeller, yeni
biimler, yeni fikirler sayesinde ayakta duran bir pazar ne hale gelir?10
b. NSAN ZERNDEK ETKLER
Bu rgtlenme biiminin insan zerindeki etkisi nedir? nsan, makinann bizzat kendi
dzenek ve talepleri tarafndan ynetilen bir uzants durumuna indirger. Onu, tek amac
daha fazla eye sahip olmak ve daha fazla ey kullanmak olan bir Homo consu-mens'e, salt
tketiciye dntrr. Bu toplum pek ok yararsz ey retmektedir, ayn lde de pek
ok yararsz insan retmektedir. nsan, bir retim makinasnn arknn bir dilisi olarak
artk insan
9 retimde ve tketimde snrsz ykselmenin bir ekonomik gereklilik olup olmad sorunu
V. Blmde tartlacaktr.
10 Paul Mazur, The Standards We Raise (Ortaya Attmz ltler), New York, 1953, s.
32.
52
UMUT DEVRM
olmaktan kar, ey haline gelir. Vaktini, ilgisini ekmeyen insanlarla, ilgisini ekmeyen
iler yapmak, ilgisini ekmeyen, onu ilgilendirmeyen eyler retmekle geirir; retim
yapmad sre iindeyse tketmektedir. Sonsuza dek emmek zere az srekli ak
duran, hibir aba harcamakszn, hibir isel etkinlikte bulunmakszn sknt giderici (ve
sknt retici) sanayinin ona zorla kabul ettirdii eyleri sigara, iki, sinema, spor,
konferans yalmzca btesinin elverdii lyle snrl olmak zere yutmaktadr. Ama
sknt giderme sanayisi yani, yararsz ey satma sanayisi, otomobil sanayisi, sinema,
televizyon sanayileri vd., yalnz ve yalmz, skntnn bilinli hale gelmesini nlemede baarl
olabilirler. Hatta, tuzlu bir iecek nasl susuzluu artrrsa, bunlar da ayn ekilde
skknl artrrlar. Ama bilinsiz de olsa, sknt, sknt olarak kalr.
Gnmz sanayi toplumundaki insamn edilginlii, onun en belirleyici zelliklerinden ve
hastaln dile getiren elerden biridir. Bu insan almaktadr, yemektedir, doyurulmak
istemektedir, ama hareket etmez, kendiliinden bir i balatmaz, yani yediklerini
hazmetmez. Kendisine kalt kalan eyleri, retici bir ekilde yeniden kazanmaz, onu yar
ya da tketir. Ruhkntsne uram kiilerde daha ar ekline rastladmz durumdan
pek farkl olmayan bir ar dizgesel sakatlk vardr bu insanlarda.
nsann edilginlii, yabanclama hastal belirtisi diyebileceimiz bir hastalk belirtileri
toplam arasnda yalnzca bir belirtidir. Kii edilgin olduundan, kendisi ile dnya arasnda
etkin bir iliki kurmaz, etkin dnyann bir paras olarak grmez kendini, bu nedenle, kendi
tapanlarna ve taleplerine boyun emek zorunda kalr. Dolaysyla, kendini gsz, yalnz ve
kaygl hisseder. Btnsellik ya da kimlik duygusu pek azdr. Dayanlmaz kaygdan
saknmann tek yolu, srye uymaktr ona gre ancak bu evreye uyma bile her zaman

bu kaygy gidermez.
Bu dinamizmi hibir Amerikal yazar, Thorstein Veblen'den daha ak bir ekilde
alglamamtr:
Gerek ngiliz, gerek kta iktisatlar tarafndan iktisat kuramnda ortaya konan
zmlemelerde, aratrmann ele ald insan malzemeU
ANDA NEREDEYZ?
53
si hazc adan deerlendiriliyor; yani, edilgin ve kkl bir ekilde atl, belirlenmi olan ve
hibir ekilde deimeyen insan doas temel alnyor... Hazc insan kavram, kiiyi saa
sola srkleyen ama onu olduu gibi brakan bir gdnn itkisiyle hareket eden badak
kk bir mutluluk arzusu kresi gibi sarka ynnde gidip gelen zevk ve acy len bir
hesap makinasnn klan gibidir. Bu insann ne atas olmutur ne de kendisinden sonra
gelecek devam. Soyutlanm, nitelikleri belirlenmi bir veridir o; kendisini bir o yne, bir
bu yne yerletiren glerin darbe ve yumruklarn saymazsak duraan, sakin bir
durumdadr. Asl yerindeyken kendi kendini cezalandran bu insan, kendi ruhsal ekseni
etrafnda simetrik olarak dner durur, sonunda bir gler paralelkenar onun zerine
kapanr ve kii, akan kart kenarlarn oluturduu izgiyi izlemeye balar. Etkinin gc
harcandnda, durur, artk eskisi gibi iine kapal, kendi halinde bir istekler kreciidirgene.
Tinsel olarak hazc insan temelde hareket eden ya da ettiren deildir. Bir
yaama srecinin merkezi deildir kendisi; ancak, kendisinin dnda ve ona yabanc olan
koullarn gerektirdii bir dizi zorunlu deiimlerin nesnesidir, o kadar.11
Edilginlikte kk salm patolojik zelliklerden baka, gnmzn normallik durumunun
anlalmas iin nem tayan dier zellikler de vardr. Burada, beyinsel-ussal ilevle
eylemsel-cokusal deneyim arasndaki giderek artan blnmeden, duygu ile dnce, akl
ile yrek, hakikat ile tutku arasndaki blnmeden sz ediyorum.
Mantksal dnce, mantksal olmakla kalyor12 ve yaama kar duyulan ilgi ile btn
somutluu ve elikileriyle yaama srecinin tamamnn sorgulanmas tarafndan
ynlendirilmiyorsa, aklc deildir. te yanda, yalnzca dnce deil, cokular da aklc
olabilir. PascaPn dedii gibi, Yrekte mantn bile bilmedii bir
11 The Place of Science in Modern Civilization and Other Essays (ada Uygarlkta
Bilimin Yeri ve Dier Denemeler) adl kitapta (New York: B.W. Huebsch, 1919) ktisat
Neden Evrimci Bir Bilim Deildir? balkl yaz (s. 73). (talikler E. Fromm'un.)
12 Paranoid dnmenin belirleyici zellii, tmyle mantkl olmakla birlikte, gereklii
somut olarak sorgulamak ya da gereklii dikkate almak kaygsndan yoksun olduu
olgusudur; bir baka deyile, mantk, lgnl dlamaz.
54
UMUT DEVRM
mantk vardr. Cokusal yaamda aklclk, uyumlu bir dengeyi korumak ve ayn zamanda
ruhsal yapnn gelimesine yardmc olmak zere, cokularn, kiinin ruhsal yapma
yardmc olmas demektir. Dolaysyla, rnein akld sevgi, kiinin bamlln, buna bal
olarak da kayg ve dmanln krkleyen sevgidir. Aklc sevgi, kii ile bir baka kii
arasnda ok yakn iliki oluturan, ayn zamanda da onun bamszln ve btnln
korumasna engel olmayan sevgidir.
Mantk, aklc dnce ve duygunun karmndan ortaya kar. Eer bu iki ilev birbirinden
kopuksa, dnme yozlaarak izoid zihinsel etkinlie, duygu ise yozlaarak yaama zarar
veren sinirsel tutkulara dnr.
Dnce ile duygu arasndaki blnme, bir hastala, teknotro-nik an yeni insannn
ekmeye balayaca hafif kronik usyarlm-na (izofreniye) yol aar. Toplumsal
bilimlerde, insansal sorunlar, bu so unlarla ilgili olan duygular dikkate almakszn
incelemek moda haline geldi. Bilimsel nesnelliin, insanla ilgili dncelerin ve kuramlarn,
insanla ilgili btn cokusal kayglardan arndrlmasn gerektirdii kabul ediliyor.
Herman Kahn'n termonkleer sava zerine yazd kitap, cokulan hesaba katmayan bu
dnmenin bir rneini oluturmaktadr. Kahn, sava ve bar konusunda, duruma gre

retim rakamlarn, nfus artn ve eitli dier olgular ele alyor. eitli bilgilerden ve
konuyu derinletiren ayrntlardan oluan ve bir iek dr-bnndeki (kaleydoskop) gibi
durmadan deien grntlerde, pek ok okur binlerce kk ayrnty yanl
deerlendirdii iin etkileniyor. Yazarn mantk yrtmesindeki temel yzeysellii ve
gelecee ilikin betimlemelerinde insan boyutunun bulunmayn gzden karyor.
Burada szn ettiim hafif kronik usyarhm ile ilgili ksa bir aklama yapmam gerekiyor
sanrm. Usyarlm, tm dier ruhsal durumlar gibi, yalnzca ruhbilimsel adan deil,
toplumsal adan da tanmlanmaldr. Usyarlm hastal eken kiilerin (bir tanr, aman,
aziz, rahip, vb. konumuna yceltilmemise) hibir toplumsal koul altnda ilev gstermesi
olanakl olmayacandan, belli bir
U ANDA NEREDEYZ?
55
eiin tesindeki izofrenik edim her toplumda bir hastalk olarak kabul edilecektir.
Ancak, milyonlarca insann paylat ve tam tamna belli bir eii amadklar nedeniyle
bu kiileri toplumsal ilevlerinden alkoymayan hafif kronik psikoz biimleri vardr. Bu
kiiler, hastalklarm milyonlarca baka insanla paylatklarndan, yalnz olmamann verdii
doyumu duyarlar; baka deyile, olgunlua ulam ruh hastalnn belirleyici zellii olan
tmden soyutlan-mlk duygusunu bertaraf etmi olurlar. Tersine, kendilerini normal
kabul eder, yrekle zihin arasndaki ba koparmam olanlara da deli gzyle bakarlar.
Btn hafif psikoz biimlerinde, hastaln tanmlanmas, patolojinin bakalaryla paylalp
paylalmad sorusunun yantna baldr. Hafif kronik izofreni gibi, hafif kronik
paranoya ve depresyon da vardr. Nfusun belli bir kesiminde, zellikle de sava
tehlikesinin bagsterdii durumlarda, paranoid eler artar; ancak, bu eler ortak
olduu srece hastalk belirtisi olarak gze arpmazlar.13 Bunun pek ok rnei
grlmtr.
Teknik gelimeyi en yksek deer olarak kabul etme eilimi, zek zerinde ar lde
durmamzla deil, her eyden nce, mekanik olan, canl olmayan her eye, insan-yapm olan
her eye kar derin bir duygusal ekilme gstermemizle balantldr. Daha ar biimiyle
lme ve kokumaya ekilme (nekrofilya) olan bu canl olmayana ekilme, ok daha az
rktc biiminde bile, yaama sayg yerine, yaama kar umursamazlk duymaya yol
amaktadr. Canl olmayan ekici, byleyici bulanlar, yasa ve dzeni yaayan yapya,
brokratik yntemleri kendiliinden yntemlere, alet
13 Hastalk olarak kabul edilenle normallik olarak kabul edilen arasndaki fark, u rnekte
ok ak olarak ortaya kmaktadr: Eer bir kii, kentlerimizi hava kirliliinden kurtarmak
iin fabrikalarn, uaklarn, otomobillerin vd. ortadan kaldrlmasnn gerekli olduunu
aklarsa, bu kiinin deli olduundan hi kimse kuku duymayacaktr. Ama yaammz,
zgrlmz, kltrmz ve kendimizi korumakla ykml saydmz dier uluslarn bu
varlklarm korumak iin son are olarak termonkleer savaa bavurmak konusunda bir
gr birlii varsa, bu gr son derece salkl saylr. Buradaki fark, uygulanan dnme
biiminden deil, yalnzca ilk fikrin paylalmamasndan, dolaysyla anormal saylmasndan;
ikinci fikrinse, milyonlarca insan ve gl hkmetler tarafndan paylalmasndan,
dolaysyla normal grlmesinden kaynaklanmaktadr.
56
UMUT DEVRM
edevat yaayan canllara, tekrar zgnle, halim-selimlii cokunlua, istiflemeyi
harcamaya yeleyen kiilerdir. Bunlar, yaamn denetim altna alnamaz
kendiliindenliinden rktkleri iin yaam denetlemek isterler; evrelerindeki dnyaya
kendilerini ak tutmak ve onunla karmaktansa, onu ldrmeyi yelerler. ou kez,
yaamn iinde kk salmam olmalar nedeniyle lmle kumar oynarlar; onlardaki yreklilik,
lme yrekliliidir; cesaretlerinin son nok-tasysa Rus ruletidir.14 Otomobil kazalarmzn
oran ve termonkleer sava hazrlklar, szn ettiimiz lmle kumar oynamaya hazr
olunduunun tandr. Hem, aslnda kim bu heyecan-verici kumar dzen insannn skc
canszlna yelemez?

Mekanik olmakla yetinen ekilmenin bir belirtisi de, dnen, hisseden ya da tm teki
ilevleri yerine getiren insandan fark olmayan bilgisayarlarn yaplacann olanakl olduu
fikrinin baz bilim adamlar ve halk arasnda giderek yaygnlk kazanmas ve ho
karlanmasdr.15
Bana yle geliyor ki asl sorun, bu trden bir bilgisayar-insa-mn yaplabilip yaplamayaca
deildir; sorun, varolan insan daha aklc, uyumlu ve bar-sever bir varlk haline
dntrmekten daha nemli hibir eyin olmamasnn gerektii bir tarihsel dnemde bu
fikrin neden bylesine popler olduudur. Bilgisayar-insan fikrinin ekici olmasnn,
yaamdan ve insansal deneyimden kan ve mekanik, tmyle beyinsel deneyimlere
snmann anlatm olduu kukusunu duymamak elde deil.
Tpk insanlar gibi robotlar yapabileceimiz olaslnn yeri
14 Michael Maccoby, yorumlayc bir soru formu kullanarak, eitli gruplar-daki yaamsevme
belirtileri ile lmii-sevme belirtilerinin varolu derecesini gsterdi. Bkz. yazarn
(yaymlanacak olan) Polling Emotional Attitudes in Relation to Political Choices (Cokusal
Davranlarn, Siyasal Tercihlerle likileri Asndan Deerlendirilmesi) adl kitab.
15 rnein Rektr E. Wooldridge, Mechanical Man (Mekanik nsan) (New York: McGrawHill, 1968) adl kitabnda, bilinen ekilde (!) retilmi insandan hibir ekilde aynlamayan
sentetik bilgisayarlar imal etmenin mmkn olacan yazmaktadr (s. 172). Bilgisayarlar
konusunda sz sahibi olan Marvin L. Minsky, Computation (Englewood Cliffs, N.J.:
Prentice-Hall, 1967) adl kitabnda yle diyor Makinalarn, insanlarda bulunmayan
herhangi bir snrlama ierdiini varsaymak iin hibir neden yoktur (s. vii).
U ANDA NEREDEYZ?
57
varsa eer gelecektir. Ancak iinde bulunduumuz an, robot gibi hareket eden
insanlar daha imdiden gstermekte bize. nsanlarn ounluu robot gibi olduuna gre,
aslnda insanlar gibi robotlar retmek bir sorun olmayacak demektir. nsan benzeri
bilgisayar fikri, makinalarm insansal ve insanlk d kullanm arasndaki seenein iyi bir
rneini oluturmaktadr. Bilgisayar, yaamm zenginlemesine birok ynden katkda
bulunabilir. Ama insanm ve yaamn yerine getii fikri, gnmz patolojisinin bir
davurumudur.
Yalnzca mekanik olan eye hayranlk duymay, insanolunun hayvansal doasn, coku ya
da edimlerinin gdsel kklerini vurgulayan kavramlarn giderek artan poplerlii
tamamlyor. Fre-ud'unki, bu trden gdsel bir ruhbilimdi; ama uyank halde ya da
uykudayken bilinalt srecinin varolduu ynndeki temel buluuna kyasla, libido
kavramnn nemi ikincil kalmaktadr. Konrad Lo-renz (On Aggression - Saldrganlk
zerine) ya da Desmond Morris (Tte Naked Ape - plak Maymun) gibi gdsel hayvan
ardllm vurgulayan en popler gnmz yazarlar, zgl insan sorunlarna Freud kadar
deerli ya da yeni grler getirmediler; bu yazarlar, pek ok kiinin, kendilerine
gdlerin belirledii snrlar erevesinde bakma isteklerini doyuruyor ve bylece gerek
ve skc insansal sorunlarn rtbas etmelerine yardmc oluyorlar.16 Pek ok insan bir
primatn cokularn bilgisayar benzeri bir beyinle birletirmeyi dlyor. Eer bu d
gerekletirilebilse, insan zgrl sorunu ile sorumluluk sorunu ortadan kalkacak.
nsamn duygular, gdler tarafndan, akl yrtme ilevi de bilgisayar tarafndan
belirlenecek; insan, kendi varlnn ona sorduu sorulara yant vermek durumunda
kalmayacak. Bu de rabet etseniz de etmeseniz de, gereklemesi olanaksz; bilgisayar
beyinli plak maymun artk insan olmayacak, ya da daha dorusu, o olmayacak.11
16 Lorenz'e ynelttiim bu eletiri, kitabnn hayvan davran ve gd kuramn irdeleyen
blmle deil, yalnzca insann ruhbilimsel sorunlarn karlatrma yntemiyle inceleyen
blmle ilgilidir.
17 Kitabn msvettesini gzden geirirken, Lewis Mumford'un da 1954 ylnda In the
Name of Sanity (Akl Sal Adna) adl kitabnda (New York: Harcourt
58
UMUT DEVRM

Teknoloji toplumunun insanda hastalk yaratan etkileri arasnda iki etmenden daha sz
etmeliyiz. zel yaamn yok olmas ve kiisel insansal ilikinin yitmesi.
zel yaam karmak bir kavramdr. Bunun temelini oluturan zel mekan, pahal
olduundan, zel yaam balangta orta ve st snflara ait bir ayrcalkt; imdi de
yledir. Ancak bu, dier ekonomik ayrcalklarla birlikte kamuya yararl bir nitelie
brnebilir. Sz konusu ayrcalk, bu ekonomik eden ayr olarak, benim zel yaamm,
tpk benim evim ve herhangi bir baka mlkm gibi baka hi kimsenin deil, benim'dir,
ilkesini ieren bir istifleme eilimi temeline dayanmaktayd. Bu ayrca, yapmack
davranlar, ahlaksal grnlerle gereklik arasndaki ztl da beraberinde getiriyordu.
Ne var ki, btn bu zellikleriyle bile, zel yaam, hl kiinin retkenliinin gelimesi iin
nemli bir koul gibi grnyor. Her eyden nce, zel yaam, kiinin kendini toparlamas
ve ene alan insanlarn kendi zihinsel srecini kesintiye uratan srekli grltlerinden
kurtulmas iin gereklidir. Eer btn zel bilgiler kamu bilgilerine dntrlse,
deneyimler daha s, daha birbirine benzer hale gelme eilimi gsterir. nsanlar, yanl
eyi hissetmekten korkarlar; ruhbilimsel testlerle hoa giden, salkl, normal
davran kalplar saptamaya alan ruhbilimsel ynlendirmeye daha ak hale gelirler. Bu
testlerin, irketlerin ve kamu kurulularnn, devlet dairelerinin en iyi davran biimini
benimsemi
Brace and Co.) ayn fikri dile getirdiini farkettim:
Dolaysyla ada insan, trajedisinin son perdesine yaklayor imdi; bu trajedinin sonunu
ya da korkunluunu isteseydim bile gizleyemezdim. Mekanik hareketle id'in, ok yakn bir
iliki iinde bir araya gelmesine tank olduumuz gnleri grdk; bilinaltnn en alt
derinliklerinden ykselen bir id ve dier yaam-srdrc ilevlerden ve insansal
tepkilerden tmyle kopmu, bilinli dncenin en st noktalarndan aa inmekte olan
insan-benzeri makinayla makina-benzeri dnen ey demek olan mekanik hareket... Birinci
gcn kiiliin btnnden kurtulduunda, en yabanl hayvandan bile daha hayvans
olduunu grdk; ikinci gse, insan cokularna ylesine kapal, insansal kayglardan,
insansal amalardan ylesine uzak, aygta balangta yklenen belli sayda sorunlara yant
verme ilkesine ylesine bal ki, uygarl olduu gibi bilimi de yokolmaya srklemesine
karn, kendi zorlayc mekanizmasnn dmesini kapatmak iin gerekli zeky
gsteremiyor (s. 198).
U ANDA NEREDEYZ?
59
kiileri bulmalarna yardmc olmak iin yapldm dnrsek, artk i bulmada hemen
hemen bir genel koul haline gelen ruhbilimsel test kullanmnn kiinin zgrlne ar
bir saldr olduunu grrz. Ne yazk ki, ok sayda ruhbilimci, insan konusunda bildii her
eyi, kiinin byk rgtn yeterlilik olarak kabul ettii duruma gelmesi iin
ynlendirilmesinde kullanyor. Bu nedenle, etkinliklerinin insanolunun en iyi noktaya
ulamasna hizmet ettiini savunmakla birlikte ruhbilimciler sanayi ve ynetim dizgesinin
nemli bir paras haline geldiler. Onlarn bu sav, irket iin en iyi olan eyin, insan iin de
en iyi olaca mantna dayanmaktadr. irket yneticilerinin, ruhbilimsel testlerden elde
ettikleri sonularn pek ounun, bir insann snrl bir grnmne dayandrldm ve
aslnda bu zelliklerin ynetici tarafndan ruhbilimciye iletilen ve o kii zerinde yaplm
bamsz bir incelemenin sonucuymu gibi onlara geri verilen sonular olduunu ve testin,
irketin arad zelliklere deindiini bilmeleri nem tamaktadr. zel yaama
karmann bireyin tmyle kontrol edilmesine ve totaliter devletlerin bugne dek
uyguladndan daha ykc olabilecek biimde denetlenmesine yol aabileceini sylemeye
gerek bile yoktur. OrwelFin 1984'na gerekleebilmesi iin testlerin, koullandrmann
ve svazlayp dzeltme iini yklenmi ruhbilimcilerin yardmna gereksinim olacaktr.
nsanolunu anlayan ve onun iyiliini erek edinen ruhbilimle, insan, teknoloji toplumu iin
daha yararl hale getirme amacyla onu bir nesne olarak inceleyen ruhbilim arasnda ayrm
yapmak yaamsal nem tamaktadr.
c. GVEN DUYMA GEREKSNMES

Tartmamzn buraya kadarki blmnde, iinde yaadmz toplumdaki insann


davranlarnn anlalmasnda en nemli etmen olan insann gven duyma gereksinmesine
deinmedim. nsan, davranlarm mekanik bir aygt gibi dzenleyen gdlerle donanm
deildir. Seeneklerle yz yze gelir, bu da yaam iin byk nem tayan konularda,
doru olam sememise, byk tehlikelerle kar karya kalmas demektir. ou kez ksa
srede karar ver60
UMUT DEVRM
mesi zorunlu olduu anda iine den kuku, ac veren bir gerilim yaratr; hatta ivedi karar
verme yetisini ciddi olarak tehlikeye sokabilir. Bunun sonucu olarak, insanolu youn bir
gven duyma gereksinimi iindedir; kararlarn vermede uygulad yntemin doru olup
olmad konusunda kuku duymann gereksiz olduuna inanmak ister. Hatta, doru karar
verip onun geerlilii konusunda kuku duyarak ikence ekmektense, gven duyarak
yanl'' karar vermeyi yeler. nsann tapmlara ve siyasal liderlere inanmasnn ardmda
yatan ruhbilimsel nedenlerden biri budur. Btn bunlar insann karar vermesindeki kuku
ve tehlike olasln silmektedir; bu, kararn verilmesinden sonra, kiinin yaamnn,
zgrlnn vd. tehlike iinde bulunmayaca anlamna deil, bu karar verme ynteminin
yanl olmasnn douraca bir tehlikenin olmad anlamna gelir.
Gven duyma, yzyllar boyunca Tanr kavramyla garanti altna alnmt. Her eyi bilen ve
her eye gc yeten Tanr, dnyay yaratmakla kalmam, kukuya yer vermeyen davran
ilkelerini de belirlemiti. Kilise bu ilkeleri ayrntlaryla yorumluyordu; kilisenin
kurallarna bal kalarak oradaki yerini salama alan birey, ne olursa olsun, kurtulua ve
cennette sonsuz yaama giden yolda bulunduundan emindi.18
Bilimsel yaklamn balamas ve dinsel kesinliin anmasyla insan, yeni bir kesinlik
arayna girmek durumunda kald. Balangta bilim, yeni bir kesinlik temeli sunma
yetisine sahipmi gibi grnd. Geen yzyllarn aklc insan iin bu byleydi. Ama insansal
boyutlarnn tmn yitiren yaamn giderek artan karmakl, bireysel gszlk ve
soyutlanmhk duygusunun giderek artmas
18 Hristiyanlk dinbiliminin Luther-Calvin retisine gre insana karar verme srecinde
yanl lt kullanma tehlikesinden korkmamas elikili bir ekilde retilmiti. Bu reti
insann zgrln ve kiinin yapt iyi eylerin roln olduundan kk gryor ve
insann vermesi gereken tek kararn, iradesini tmyle Tanrya teslim, etmek ve bylece
kendi bilgi ve sorumluluklanna dayanarak karar verme riskinden kurtulmas gerektiini
tledi. Calvin'in anlayna greyse her ey nceden belirlenmi, yazg yazlmt, insann
verdii karar aslnda bir anlam tamyordu; te yanda insann baars, seilen kiinin
kendisi olduunun bir iaretiydi. zgrlkten Ka'ta, bu retilerde kk salm
umutsuzluk ye kaygya dikkat ekmitim.
U ANDA NEREDEYZ?
61
sonucu bilim-ynelimli insan, artk aklc ve bamsz insan olmaktan kt. Kendi adna
dnme ve yaama kar zihinsel ve coku-sal ballk temeline dayal kararlar verme
yrekliliini yitirdi. Aklc dncenin salayabilecei kesin olmayan kesinliin yerine
kesin bir kesinliki, yani ngrye dayanan szmona bilimsel kesinlii geirmek istedi.
Bu kesinlii gvence altna alan insann kendi gvenilmez bilgisi ve cokular deil, ngrye
olanak tanyan ve kesinliin kefili haline gelen bilgisayarlar oldu. rnek olarak byk bir
irketin planlamasn ele alalm. Bilgisayarlarn yardmyla, (insann zihninin ve beenilerinin
ynlendirilmesi de iinde olmak zere) yllar sonrasnn planlamas yaplabilir; ynetici
artk kendi beyinsel yargsna deil, bilgisayarlarn aklad hakikaf'e gvenecektir.
Yneticinin karar, sonucu asndan yanl olabilir, ama karar verme sreci konusunda
kukulu olmasna gerek yoktur. Bilgisayar verilerinin sonucunu kabul edip etmemekte
zgr hisseder kendini; ama aslnda, dindar bir Hristiyan Tanrnn steine kar
davranmakta ne kadar az zgrse, o kadar zgrdr. Bunu yapabilir, ama Tanrdan ya da
bilgisayarn ulat zmden daha byk bir kesinlik kayna olmadndan, byle bir

tehlikeyi gze almak iin akln karm olmas gerekir.


Bu kesinlik gereksinmesi, sonuta, bilgisayar planlama ynteminin yetkinliine kr krne
inanmak anlamna gelen bir gereksinim yaratr. Yneticiler kukudan kurtulmutur,
irkette alanlar da kuku duyma yk tamamaktadr. Bu aka, bilgisayara dayal
planlamaya tanrsal niteliini veren karar verme srecine, insan yargsnn ve duygularnn
szmona karmad olgusudur.19
Hkmet politikasnda ve stratejisinde de, ayn planlama sistemi giderek artan llerde
popler olmaktadr. Burada ideal olan d politikann gnmzde bu askeri planlama
anlamna da gelmektedir insan istenlerinin keyfiliinden arndrlmas ve
19 Bkz. George Fisk'in derledii kitapta (Lund, svire: C.W.K. Gleerup, 1967) Peer
Soelberg'in Bireysel Ereklerin Yaps: irket Kuramndaki Yeri, Ynetim Birimi, Karar
Verme Psikolojisi balkl yazda, karar vermede bireysel amalar tartmas (s. 15-32).
62
UMUT DEVRM
insanolu gibi yanlabilirlik zelliine sahip olmadndan kendine yontacak bir nalnc
keseri bulunmamas nedenij'le gerei syleyen bir bilgisayar sistemine teslim
edilmesidir. deal olan, btn d politikann ve askeri stratejinin bilgisayar kararma
dayandrlmasdr, buysa btn olgularn bilinmesini, llp biilmesini ve bilgisayara
verilmesini gerektirir. Bu yntemde, felaket nlenmemi olabilir ama kukudan
kurtulunmutur. Kuku gtrmez olgulara dayal kararlar verildikten sonra felaket baa
gelirse, bu bir Tanr kelam gibidir, kabul edilmesi zorunludur, nk insan ancak ve ancak
varmay bildii en iyi karara varabilir, elinden baka bir ey gelmez.
Bana yle geliyor ki bu noktalan dikkate almak u artc soruya yant vermenin tek
yoludur: Nasl oluyor da bizim politika ve strateji planlamaclarmz, belli bir noktada,
sonucu kendi ailelerinin, Amerikallarn ounun ve en iyi olaslkla sanayilemi dnyann
ounun ykm anlamna gelecek kararlan verebilecekleri fikrine gz yumuyorlar?
Olgularn onlar adna verdikleri kararlara gveniyorlarsa, vicdanlar rahattr. Kararlarnn
douraca sonular ne denli korkun olursa olsun, onlar karara gtren yntemin
doruluu ve yasall konusunda kayg duymamalar, vicdan azab ekmemeleri gerekir.
Bunlar, Engizisyon Mahkemesinin sorgucular-nn edimlerini dayandrdklar inantan
temelde farkl olmayan bir inanca gre davranyorlar. Dostoyevski'nin Sorgu Hakimi gibi,
bazlar, ellerinden geleni yaptklarndan emin olmann baka bir yolunu bilmediklerinden
farkl davranamayacak trajik kiiler bile olabilir. Bizim planlamaclarmzn szde aklc
nitelii, temelde bilimn-cesi bir ada dinsellie dayanan kararlardan farkl deil. Burada
bir noktay belirtmek gerekir: Tanrnn iradesine kr krne teslim olmak anlamna gelen
dinsel karar da, olgularm mantna inanmak temeline dayanm olan bilgisayar karar da,
insann kendi kavraym, bilgisini, aratrcln ve ister Tanr olsun ister bilgisayar, bir
tapma kar olan sorumluluunu teslimiyeti bir yaklamla terk ettii yabanclam karar
biimleridir. Peygamberlerin insanc dinleri bu trden bir teslimiyetilik tanmyordu;
karar, insann kararyd. Durumunu anlamak, seenekleri grmek ve sonra da karar
U ANDA NEREDEYZ?
63
vermek durumundayd. Gerek bilimsel aklclk da bundan farkl deildir. Bilgisayar, insana
birka olasl grmede yardmc olabilir, ama karar, yalnzca insann eitli kalplardan
birini semesi asndan deil, akl yrtmek, uramakta olduu gereklii dikkate, almak
ve ona yant vermek, ve bilgisayardan mantkllk asndan, yani dolaysyla insann
canlln korumak ve gerekletirmek asndan uygun olgular semek durumundadr.
Bilgisayar kararlarna kr krne ve mantkszca gvenmek, hepsi de kendi bilgi-ilem
sistemleriyle alan muhalifler tarafndan yapldnda stratejik planlamada olduu gibi
d politikada da tehlikeli hale gelmektedir. Burada kii, muhalifin hamlelerini tahmin
etmekte, kendi hamlelerini tasarlamakta ve her iki tarafn X hamle olaslklarna gre
senaryolar oluturmaktadr. Oyununu deiik ekillerde kurabilir: kendi tarafnn
kazanaca ekilde, her iki tarafn da hibir ey yapamayaca pata'ya ulaacak ekilde ya

da her iki tarafn kaybedecei ekilde. Ama Harvey Wheeler'in iaret ettii zere,20
taraflardan biri kazanrsa her ikisinin de sonu olacaktr. Oyunun amac pata salamaktr
geri ama, oyunun kurallar patay pek olas klmamaktadr. Oyuncularn ikisi de kesinlie
duyduklar gereksinimle ve kendi yntemleriyle, bilgisayar-ncesi diplomasi ve
stratejilerinin gerektirdii yoldan vazgeerler; szkonusu yol, diyalog kurma yntemidir;
karlkl al glm ver glm ortamnn yaratlmasna, ak ya da st rtl ekilmeye,
dn vermeye, hatta eer tek aklc karar oysa, teslim olmaya olanak tanyan yntemdir.
imdiki yntemde, felaketi nlemek ynnde birok olaslk sunan diyalog yntemi
geersiz klnmtr. Liderler ruhbilimsel anlamda fanatik deillerdir; ancak edimleri
fanatiktir; nk bunlar bilgisayar yntemlerinin aklclna (hesaplanabilirliine)
duygular ie kartrmadan inanmak temeline dayanmakta ve var noktas kendiniyoketme
bile olsa edimler sonuna dek gtrlmektedir.
Washington-Moskova arasndaki krmz telefon, bu kiisel olmayan karar verme yntemi
konusunda ironik bir yorumu simgelemektedir. Bilgisayar yntemi, iki sper gc taraflarn
hibirinin
20 Nigel Calder'in derledii Unless Peace Comes (Bans Olmazsa) adl kitapta (New York:
The Viking Press, 1968), s. 91 ve devam.
64
UMUT DEVRM
kendisini geri ekemeyecei bir arpma ortamna sokmuken, her iki taraf da siyasal
ilemlerin son tartma arac olarak modas gemi kiisel karlkl konuma aygtn
kullanyorlar. Kba roket krizi, Kennedy ile Kruev arasndaki birka kiisel grmenin
yardmyla zmlenmiti. 1967'de, Arap-srail Sava srasnda da benzer bir olay oldu.
sraillilerin Amerikan haber alma gemisi Li-bertyye saldrlar, Amerikan hava
kuvvetlerinin grlmedik etkinliine yol at. Amerika'nn harektn Ruslar gzlyordu;
bunu nasl yorumlayacaklard, bir saldr harektna hazrlk olarak m? Bu noktada
Washington krmz telefonla Moskova'ya aklama yapt, Moskova aklamaya inand ve
olas bir askeri arpma nlendi. Krmz telefon, sistem liderlerinin, artk ok ge
olmadan bir saniye nce kendilerine gelebileceinin, insanlarn karlkl konumalarnn, ve
tehlikeli arpmalar nlemede bilgisayarlarn belirledii hamlelerden daha gvenli bir yol
olduunu kabul ettiklerinin kantdr. Ama eilimin btnn ele aldmzda, krmz
telefon, insanolunun yaamn srdrmesini salamada zayf bir nlem olarak kalmaktadr,
nk oyunu oynayanlar, aklamann gerekli olduu an, ya da en azndan yararl olaca an
karabilirler.
' Buraya kadar yalnzca ekonomik ve siyasal stratejik srelerde gven duyma
gereksiniminden sz ettim. Ancak ada dizge, bu gereksinimi baka ynlerde de
karlamaktadr. Kiinin meslei artk nceden saptanabilmektedir: lkokulda, orta okul ve
lisede, niversitede alnan notlar, ruhbilimsel testler, kiinin mesleinin tahmin edilmesine
ekonomik dizgedeki ekonomik dalgalanmalara bal olarak deimek kouluyla elbet
olanak tanmaktadr. Hatta, byk bir irketin merdivenlerini trmanma yolunu bulmak
isteyen bir insann yaamnda, ona rahat vermeyen byk bir kararszlk duygusu ve kayg
vardr. Herhangi bir noktada debilir, varmay ama edindii yere ulaamayabilir, bu
nedenle ailesinin ve dostlarnn gznde beceriksiz, bitik bir insan olabilir. Ama bu kayg
gven duyma ya da kesinlikle bilme isteini artrmaktan baka ie yaramaz. Karar verme
yntemlerinin kendisine sunduu kesinlie karn baarszla urarsa, en azndan
kendisini sulamaktan kurtulur.
U ANDA NEREDEYZ?
65
Ayn gven duyma gereksinmesi, dnce, duygu ve estetik deerlendirme alannda da
vardr. Okur-yazarln, ve kitle iletiim aralarnn gelimesiyle birey, abucak, hangi
dncelerin doru hangi davrann uygun, hangi duygunun normal ve hangi zevkledir'
moda olduunu renir. Yapmas gereken tek ey, iletiim aralarnn sinyallerine ak
olmaktr, bylece yanl yapmayacandan emin olabilir. Moda dergileri hangi giysilerin

beenileceini, kitap kulpleri hangi kitaplarn okunacan sylemektedir; bunlar


yetmiyormu gibi, yaknlarda ortaya atlan bir ynteme gre, evlenecek kiilere,
bilgisayarlarn kararlarna dayal uygun eler bulunmaktadr.
amz, Tanrnn yerini alacak bir ey bulmutur: kiisel olmayan hesaplama. Bu yeni tanr,
belki de btn insanlarn kendisine kurban edilecei bir tapma dntrlmtr. Yani bir
kutsal ve tartma gtrmezlik kavram ortaya kmaktadr: hesaplanabilirlik, olabilirlik,
olgusallk.
imdi kendimize u soruyu sormalyz: Bilgisayara btn olgular verdiimizde,
bilgisayarn, bir sonraki hareket konusundaki olas en iyi kararlar verebilmesi ilkesinde
eletirilecek ne var?
Olgular nedir? Olgular, kiisel ya da siyasal eilimlerin etkisiyle arptlm durumda
olsalar, ve de doruluklarmkorusalar bile, kendi ilerinde anlamszdrlar; stelik,
dikkatleri uygun olandan uzaklatran ya da kiinin dncelerinin ne kadar ok bilgi
alnrsa anlaml kararlar verme yetisinden o kadar ok uzaklalmasma neden olacak lde
dalmasna ve paralara blnmesine yol aan bir sre olan olgularn seilmesi ilemi
sonucu, asl olgu olma niteliklerini yitirebilirler. Olgularn seilmesi, deerlendirme ve
tercih gerektirir. Bunun bilincinde olmak olgulardan aklc bir ekilde yararlanmak iin,
gerekli bir kouldur. Whitehead, olgulara degin nemli bir sz sylemitir. The Function
of Reason (Mantcn levi) adl kitabnda, Btn yetkelerin temeli, diyor, olgunun
dnceye stn olmasdr. Bununla birlikte, olguyla dnce ara-' smdaki bu kartlk,
yanl alglanabilir. nk dnce, deneyim olgusunun bir etmenidir. Dolaysyla olgunun,
ilk elde kendisi olmas,
R: 5
66
UMUT DEVRM
ksmen, dnme srecinin iin iine girmesi nedeninden kaynaklanr.
Olgular uygun ve ilgili olmaldrlar. Ama neye ya da kime uygun, neyle, kiminle ilgili? Bana,
A' nn youn bir kskanlk annda bir rakibi yaralamaktan hapiste bulunduu sylenmise,
bana bir olguyla ilgili bilgi verilmitir. Ben, ayn bilgiyi, A'nn tutukevinde olduunu, ya da
A'nn zorbalk ettiini (ya da zorba olduunu), A' nn kskanlk ettiini (ya da kskan
olduunu) syleyerek bir bakasna aktarabilirim; ama btn bu olgular A'ya degin ok az
ey sylemek olur. Belki ok hararetli bir insandr A, gururlu bir insandr, ok drst bir
insandr; belki de bana verilen olgulara dayal bilgi, A'nn ocuklarla konuurken gzlerinin
parlad, onlarla ilgilenen, yardmc olan bir insan olduu bilgisini iletmekten uzak
kalmtr. Bu olgu atlanmtr nk bu suun verileriyle ilgili grlmemitir; hem,
bilgisayarn bir insann gzlerindeki anlatm kaydetmesi ya da aznn ifadesindeki ince
farkllklar gzlemleyip kodlama-s imdilik gtr.
Ksacas, olgular olaylarn yorumlandr, yorumlarsa, sz konusu olayda ilgi alann
oluturan belli kayglar nceden varsayar. Buradaki nemli soru, benim kaygmn ne
olduunun, dolaysyla da kaygmn ilgi alanna girecek olgularn neler olmas gerektiinin
bilincinde olmaktr. Ben bu adamn bir dostu muyum, bir dedektif miyim, yoksa bu insan
bir btn halinde, bir insan olarak grmek isteyen sradan biri miyim? Kaygmn ne
olduunun, konuya hangi amala yaklatmn bilincinde olmaktan baka olayn btn
ayrntlarm bilmem gerekir gene de, belki ayrntlar bile bu edimi nasl deerlendirmem
gerektiini syleyemez bana. 0'nu, kendi bireysellii iinde, olduu gibi belki de
kendisinin bile farknda olmayabilecei eler de iinde olmak zere her eyi iyice
bilmez-sem, onun bu edimini deerlendiremem; ama, iyice bilgilenmem iin, kendimi de iyi
bilmem gerek, kendi deerler sistemimi, bunun ne kadarnn has, ne kadarnn ideoloji
olduunu, bencil ya da bencil olmayan karlarm bilmem gerek. Sadece betimlemek
yoluyla
21 Beacon, karton kapakl basm, 1958, s. 80.
U ANDA NEREDEYZ?
67

bana sunulan olgu, beni ya daha ok bilgilenmi duruma getirir ya da daha az bilgilenmi
duruma; zaten bir eyi arptmada en etkin yolun da bir dizi olgular sralamak olduu
herkese bilinir.
Bir insann yaamndaki tek bir epizodun nasl deerlendirileceini gstefen bu rnekte
geerli olanlar, siyasal ve toplumsal yaamla ilgili olgulardan sz ettiimizde ok daha
karmak,] ok daha birbirine bal bir olaylar rgs eklinde karmza kar. Bir olgu
olarak komnistlerin bir Uzak Dou lkesinde iktidar/ ele geirmek yolunda admlar
atmakta olduunu sylersek, bu olgu, onlarn Gneydou Asya'nn tmn ya da Asya'nn
tmn ele geirme gzdam verdikleri anlamn m ierir? Bu ikincisi, komnistlerin,
Birleik Devletlerin varln tehdit ettikleri anlamna m gelir? Birleik Devletlerin
varlna ynelik bir tehdit, Amerikallarn, fiziksel varlna, ya da toplumsal dizgemize,
konuma ve hareket zgrlmze ynelik bir tehdit anlamna m gelir, ya da o yredeki
st dzey yneticimizin yerine kendi yneticilerini geirmek istedikleri anlamn m tar?
Bu olas sonulardan hangisi, 100 milyon Amerikalnn ya da yaamn tmnn olas imhasn
hakl karabilir ya da talep edebilir? Komnist tehlikesi olgusu, komnistlerin strateji
ve planlarnn tamamnn deerlendirilmesine gre deiik anlamlara brnmektedir. Peki,
kimdir bu komnistler? Sovyetler Birlii hkmeti mi, in hkmeti mi, kim? Peki, Sovyet
hkmeti kim? Kosigin-Brejnev hkmeti mi, ya da bunlarn u andaki stratejilerinin
baarszla uramas halinde iktidara gelebilecek ardllarnn hkmeti mi?
Burada gstermek istediim u: Balang noktas olarak aldmz bir tek olgu, btn bir
dizgenin deerlendirmesi yaplmakszn hibir anlam ifade etmez; btn bir dizgenin
deerlendirilmesiyse gzlemciler olarak bizlerin de iinde bulunduu bir srecin zne
lenmesi anlamna gelir. unu da belirtmek gerekir ki, belirli olaylar (olular) olgular
olarak semeye karar vermi olma olgusunun kendisi bizi etkiler. Bu karar vermekle, biz,
kendimizi belli bir ynde ilerlemeye adam oluyoruz; bu stlenme bizim, sz konusu sre
iinde daha sonra hangi olgular seeceimizi belirler. Ayn ey, bizim muhaliflerimiz iin
de geerlidir. Onlar da, bizim hangi olgu68
UMUT DEVRM
lar setiimizden etkilendikleri gibi, kendilerinin semelerine nesne olan olgulardan da
etkilenirler.
Ama seilen ve deerlere gre dzene konulan, yalnzca olgular deildir; bilgisayarn
programlanmas da, kalplatrlm ve ou kez bilinsizce belirlenmi deerlere
dayandrlmtr. Ne kadar ok retirsek o kadar iyi ilkesi, kendi iinde bir deer
yarglamas-dr. Eer, bu ilke yerine, bizim dizgemizin insan etkinliini ve canlln olas
en iyi noktaya getirmek ynnde ynlendirilmesi gerektiine inansaydk, farkl bir
programlama sz konusu olacakt ve baka olgular uygun ya da ilgili saylacakt. Halkn
byk bir kesiminin ve pek ok karar vericinin paylat bir yanlsama olan bilgisayar
kararnn kesin olduu yanlsamas, (a) olgular nesnel verilenler dir ve (b) programlama
standard deildir, eklindeki yanl varsaymlara dayanr.22
ster bilgisayar kullanlarak yaplsn, ister kullanlmadan, her trden planlama, planlamann
altnda yatan normlara ve deerlere baldr. Planlama, insan rknn att en ilerici
admlardan biridir. Ama insann kendi kararndan, deer yargsndan ve sorumluluundan
vaz getii kr planlama yaplrsa, planlama bela olabilir. n-sansal amalarn tam bilinli
olduu, planlama srecine yolgsterici-lik ettii ak, canl, sonu verici bir planlamaysa,
byk bir baar, bir mutluluk olabilir. Bilgisayar, planlamay korkun lde
kolaylatrmaktadr, ama bilgisayar kullanm, ara ve sonu arasnda gerekli ilikinin
bulunmas temel ilkesini pek deitirmez, bu ilkeyi bozan tek ey, ilkenin ktye
kullanlmasdr.
22 Hasan zbekhan, ok yerinde bir kavram dile getirerek, normatif planlamann,
strateji ve taktik planlamasndan nce gelmesi gerektiini belirtiyor.
IV NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
1. nsan Doas ve Deiik Davurumlar

Teknoloji toplumunda insann iinde bulunduu durumu tarttmza gre, imdi, teknoloji
toplumunu insancllatrmak iin ne yaplabilecei sorununu inceleyceiz. Ama bu ie
balamadan nce, insan olmann ne demek olduunu yani, toplumsal dizgenin ileyiinde
temel etmen olarak ele almak durumunda olduumuz insan esinin ne olduu sorusunu
sormalyz kendimize.
Bu yant oluturmak iin ruhbilim denen alan amak gerekir. Burada ona, tarihin,
toplumbilimin, ruhbilimin, dinbilimin, sy-lencebilimin, fizyolojinin, iktisatn ve sanatn
verilerini deerlendiren ve bunlar, insann anlalmas iinde uygun ynleriyle ele alan bir
bilim dal anlamnda, insan bilimi demek daha doru olsa gerek. Bu blmde
yapabileceim, kanlmaz olarak son derece snrl. Bu kitabn balamnda ve seslendii
okurlar asndan bana en gerekli gelen ynleri tartmay seiyorum.
nsanolu, insan olmann belli, zgl bir biimini, kendi z olarak kabul etmeye kolayca
raz edilmitir hl da edilmektedir. nsan, kendi insanln, kendisini zdeletirdii
toplum asndan bu kandrmacann gerekletii lde tanmlar. Bu genel kural olmakla
birlikte, birtakm ayral durumlar da olmutur. nk kendi toplumunun boyutlarnn
tesine bakan insanlar olmutur daima bunlar, kendi yaadklar dnemde aptal ya da
sulu damgasn yemi olabilirler, ama gene de insanlk tarihi sayfalarndan ba70
UMUT DEVRM
kldnda, bu insanlarn byk insanlar listesini oluturduklar grlr ite bunlar,
baktklar ufuklarda evrensel olarak insansal denebilecek, ve o belirli toplumun, insan
doas anlayyla akmayan bir ey gren insanlard. Kendi toplumsal varolularnn
snrlarnn tesini grebilecek denli gzpek ve dgc zengin insanlar vard her zaman
iin.
zgl ve kesin olarak insan olan tek bir szckte dile getirebilecek birka insan
tanmn anmsamak yararl olabilir. nsan, Homo faber-alet yapan olarak tanmland.
Gerekten de bir alet yapcdr insan, ama atalarmz, tam anlamyla insan haline gelmeden
de alet yapyorlard.1
nsan, Homo sapiens olarak da tanmland, ancak bu tanmlamada, anlam, sapiens
szcyle neyin anlatlmak istendiine bal. Yaam srdrmenin daha iyi yollarn,
istediimizi elde etmek iin daha iyi yntemleri bulmak amacyla dnceyi kullanmaksa,
hayvanlar da bu yetiye sahip; hem, bu trden bir baar sz konusu olduunda insanla
hayvan arasnda olsa olsa niceliksel bir fark olabilir. Ancak, eer sapiens szcyle,
grngnn ekirdeini anlamaya alan dnce anlamnda, aldatc yzeysel grnmden,
gerekten de gerek olana nfuz eden dnce, amac ynlendirmek, arptmak deil de
anlamak olan dnce anlamnda bilgi anlatlmak isteniyorsa, Homo sapiens, gerekten de
insann doru bir tanmlamasdr.
nsan, Homo ludens oynayan insan2 olarak da tanmland; buradaki oynamak, yaam
srdrmek iin o anda gerekli olan eyleri aan amasz etkinlikler anlamna geliyor.
Gerekten de, maara resimlerini yaratanlarn dneminden gnmze dek insanlar belli bir
amaca ynelik olmayan etkinliklerde bulunmulardr.
1 Bkz. Lewis Mumford'un The Myth of the Machine (Makina Miti) adl kitabnda bu konuyu
tartt blm.
2 Bkz. Johan Huizinga, Homo Ludens: A Study of the Play Element in Culture (Kltrde
Oyun esi zerine Bir nceleme). Aynca bkz: Vom Ursprung von den Grenzen der
Freiheit; Eine Deutung des Spiels bei Tier und Mensch (zgrln Kkenleri ve Snrlan
zerine; Hayvanda ve nsanda Oyunun Bir Yorumu) (Basel: Schwabe, 1945).
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
71
ki tanmlama daha eklenebilir bunlara. Bir: Homo negans, yani hayr diyebilen insan
geri, yaamm srdrmek sz konusu olduunda, ya da karlar gerektirdiinde insanlarn
ou evet derler. nsan davrann konu alan istatistiklere gre, insana evet-i-insan
demek gerekir. Ama insansal gizilg asndan, insanolu, hayr diyebilme yetisiyle,

hakikati, sevgiyi, btnsellii, fiziksel varoluu pahasna bile kabul ediiyle tm dier
hayvanlardan ayrlr.
nsann bir baka tanm da Homo espefans umut eden insan olabilir. kinci blmde
belirttiim zere, umut etmek, insan olmann temel koullarndan biridir. nsan umut
etmekten vaz geerse, nerede olduunu bilse de bilmese de cehennemin kapsndan
girmi demektir, kendi insanln geride brakt demektir.
Belki de insann trsel zelliinin en nemli tanmlamas, onu zgr bilinli etkinlik3 diye
dile getiren Marx tarafndan yaplmtr. Daha sonra bu kavramn anlamn tartacam.
Burada andklarmza daha birka tanmlama eklenebilirdi belki, ama gene de, nsan olmak
ne demektir? sorusuna yeterli bir yant verilmi olmazd. Bu tanmlamalar, daha eksiksiz
ve daha sistematik yamt verme abas gstermeksizin insan olmann yalnzca baz elerini
vurguluyorlar.
Bu soruya yant vermek ynnde yaplan her giriim, bu trden bir yantn en iyi olaslkla
gerekst bir speklasyondan ya da belki iirsel bir speklasyondan baka bir ey
olamayaca, ne olursa olsun, kesinlii ve doruluu aratrlmaya ak bir gereklii dile
getiren szler deil de znel bir tercihi dile getiren szler olaca gryle kar karya
gelecektir. Bu doruluu aratrlmaya ak gereklik szleri, kendi kavramlarm bir
nesnel gereklik erevesinde dile getiren ancak konunun doasyla ilgili bir son sz
bulunmayan kuramsal fizikileri getiriyor akla. Gerekten de, u anda, insan olmann ne
anlama geldii konusunda kesin bir ey sylemek olanaksz; insan evrimi, insann daha yeni
yeni tam anlamyla insan
Burada Marx'in, Aristoteles'in insan bir siyasal hayvan olarak sunan nl insan tanmn
eletirdiine ve onun yerine insann bir toplumsal hayvan olduu kavramn getirdiine,
Franklin'in insan alet-yapan hayvan olarak tanmlamasna da, Yankiye zg bir yaklam
diye kar ktna iaret etmek yerinde olacaktr.
72
UMUT DEVRM
olmaya balad iinde bulunduumuz tarihsel am ok gerilerde braktnda bile bu konu
kesinlik kazanm olmayacaktr belki. Ama insann doas konusunda kesin bir sonuca
ulama olaslna kukuyla bakmak, bilimsel yarglara varlamayaca, yani olgular
gzlemleyerek sonular karlamayaca anlamna gelmez; daha mutlu bir yaama kavuma
isteiyle yola klm olsa da, insan doasna degin doru bulgular dile getirilmelidir.
Zaten Whitehead'in szleriyle, Mantn ilevi, yaama sanatn gelitirmektir.4
nsan olmann ne anlama geldii sorusuna yant bulmada hangi bilgilerden yararlanabiliriz?
Yanta, bu trden yantlara genellikle ulalan yoldan varlmaz: insan iyi midir, kt mdr,
seven bir yaratk mdr, ykc bir yaratk m, kolay aldanr bir tr mdr, bamsz m, vb.
sorular bizi yanta gtrmez. ok aktr ki, insanolu, tpk mzie yatkn ya da mzikte
perde ayrm yapma yetisinden yoksun, resme kar eilimli, ya da renk kr, bir aziz ya da
ktlk dolu olabilecei gibi btn bu saydklarmz da olabilir. Btn bunlar ve daha
birok baka nitelikler, insan olmann eitli olaslklardr. Hatta, hepsi de hepimizde
vardr. Bir kiinin kendi insanlnn tam anlamyla bilincinde olmas, Terence'in dedii gibi,
Homo sum; humani nil a me alienum pto (Ben bir insanm, in-sansal olan hibir ey bana
yabanc deildir), kavramnn, herkesin insanla ait her eyi hem bir aziz hem de su
ileyen birinin niteliklerini kendi iinde tadnn, Goethe'nin szleriyle, kiinin kendisinin
ileyebileceini dleyemeyecei hibir suun olmadnn, bilincinde olmas demektir.
nsanln btn bu davurumlar, insan olmann ne anlama geldii sorusuna yant vermez.
Bunlar yalnzca, nasl, hem birbirimizden farkl ama gene de insan olabileceimiz sorusuna
yant vermektedir. Eer insan olmann ne anlama geldiini bilmek istiyorsak, farkl insansal
olaslklar asndan deil, insan varoluunun btn bu olaslklarn, olas seenekler olarak
ortaya kmasna kaynaklk eden koullar asndan yant bulmaya hazrlanmalyz. Bu
koullar, fziktesi speklasyonlarn bir sonucu olarak deil, insanbilimin, tarihin, ocuk
ruhbiliminin, bireysel
4 The Function of Reason (Mantn levi), (Boston: Beacon Press, 1958), s. 4.

NSAN OLMAK NE DEMEKTR?


73
ve toplumsal psikopatolojinin (ruh hastalklar biliminin) verilerinin incelenmesiyle aklk
kazanabilir.
2. nsan Varoluunun Koullar
Bu koullar nelerdir? Temelde birbiriyle ilikili iki koul vardr. Birincisi, gdsel
gerekirciliin, hayvann evrimi izgisinde ykseldike azalmas, insanda en az noktaya
ulamasdr; gdsel gerekirciliin gc, insanda sfra yaklaacak ve l izgisinin
tmyle dnda kalacaktr.
kincisi, beynuTboyutlarnn ve karmaklnn, vcut arlna kyasla korkun lde
artm olmasdr, bu srecin byk bir blm, pleistosen dnemin ikinci yarsnda
gereklemitir. nsan beynindeki bu bym yeni rt, farkndaln, dgcnn ve
konuma ve simge yaratma gibi insan varoluunun belirleyici zelliini oluturan btn
olanaklarn temeli olmutur.
Hayvandaki gdsel donanmdan yoksun olan insan, hayvanlar gibi kama ya da saldrma
iin gerekli donanmdan da yoksundur. Som balnn, yumurtalarn brakmak zere rman
neresine dneceini, ou ku trnn kn gneyin hangi yresine gideceini, yazn da
nereye dnp geleceini bildii gibi amaz bir ekilde bilmek yetisinden yoksundur.
Kararlar, gdsel olarak onun adna verilmi deildir. Kararlar kendisi vermek
durumundadr. Seeneklerle kar karya gelir ve verdii her kararda baarszla
urama tehlikesi vardr. nsanolunun bilinlilik iin dedii bedel, gvensizliktir. Bu
gvensizlii kaldrabilmek iin, insansal koulun farknda olmak ve onu kabullenmek,
baarya ulaaca garantisinden yoksun olmasna karn, baarszla ulamayacan
ummak durumundadr. Kesinlikten yoksundur, emin deildir; bir tek kesin ngrde
bulunabilir: leceim.
nsanolu, doann garip bir yarat olarak domutur, doann iindedir, ama buna karn
onu amaktadr. Gd ilkelerinin yerini alacak edim ilkeleri ve karar verme ilkeleri bulmak
durumundadr. Tutarl edimlerde bulunabilmenin bir koulu olarak, dnyann tutarl bir
grnmn oluturmasna izin veren bir ynselim ats74
UMUT DEVRM
na sahip olmak durumundadr. Yalnzca lmek, a kalmak ve incinmek tehlikelerine kar
deil, zellikle insana zg olan bir baka tehlikeye, akl salndan yoksun kalma
tehlikesine kar da savamak durumundadr. Bir baka deyile, yalnzca yaamm yitirme
tehlikesine kar deil, aklm yitirme tehlikesine kar da kendisini korumak zorundadr.
Burada betimlenen koullar altnda ortaya km olan insanolu, bu dnyada yle ya da
byle rahat etmesine, dnyay benimsemesine ve tmyle aresiz kalma, zaman, mekan,
kimlik ve nesneler asndan aklnn karmakark olmas, yokolmuluk duygusuna kaplma
deneyimleri yaamaktan kamasna izin veren bir bavuru iskeleti bulmam olsayd,
gerekten ldrrd. Canl kalma Ve akl saln bozmama ykmllnde insanoluna
zm sunan pek ok yol vardr. Bazlar daha iyi, bazlarysa daha ktdr. Daha iyi
derken, daha byk bir gle, akla, sevince ve bamszla gtren bir yol, daha
kt derken de bunun tam tersi anlatlmak istenmektedir. Ancak, daha iyi zm
bulmaktan daha da nemlisi, yaama geirilebilir, tutarl ve uygun bir zm bulmaktr.
Yukardaki dnceler, insanm kalba girebilirlii sorununu ortaya karmaktadr. Baz
insanbilimciler ve insanolunu gzlemleyen kiiler, insann sonsuz sayda kalba girebilme
zellii tadna inanmlardr. lk bakta bu byle grlebilir. Tpk et ya da sebze, ya
da her ikisini birden yiyebildii gibi, bir kle olarak da yaayabilir, zgr insan olarak da,
ktlk iinde de yaayabilir, bolluk iinde de, sevgiye deer veren toplumda da yaayabilir,
ykcla deer veren toplumda da. Gerekten de, insanolu hemen hemen her eyi
yapabilir, ya da belki daha dorusu, toplumsal dzen insana hemen hemen her eyi
yapabilir. Buradaki hemen hemen nemlidir. Toplumsal dzen insanoluna her eyi
yapabilse onu a braksa, ikence etse, hapse atsa, ya da yeterinden fazla besleyebilse

bile, insan varoluunun koullar gerei kanlmaz olan baz sonular gze alnmakszn
yapamaz. nsanolu onu uyaran, harekete geiren her eyden ve zevklerden tmyle
yoksun braklrsa, i yapma yetisinden, hele ustalk isteyen herhangi bir ii yapma
yetisinden yokNSAN
OLMAK NE DEMEKTR?
75
sun kalr.5 Eer son noktaya dek yoksun braklmamsa, onu kle yapmaya kalktnzda
isyan etme eilimi gsterecektir; yaam ar lde skcysa iddete bavurma eilimi
gsterecektir; onu maki-naya dndrrseniz, btn yaratcln yitirme eilimi
gsterecektir. Bu konuda insan, hayvanlardan ya da cansz maddeden farkl deildir. Baz
hayvanlar hayvanat bahesine sokabilirsiniz, ama re-mezler, bazlarysa, zgr
durumlarnda iddet gsteren hayvanlar olmamakla birlikte, kafeste saa sola saldrmaya
balayacaktr.6 Suyu belli bir s derecesinin zerinde strsanz buhar olur; ya da belli
bir derecenin altnda soutursanz kat hale gelir. Ama scaklk derecesini azaltarak buhar
oluturamazsnz. nsanolunun tarihi, insanoluna SeleT yaplabileceini, ve ayn zamanda
nelerin yaplamayacan kesin olarak gstermitir. Eer insanolu sonsuz sayda kalba
girebilir nitelikte olsayd, devrimler olmazd; deiiklik olmayacakt, nk bir kltr,
insanolunun direnciyle karlamakszm, onu kendi kalplarna boyunedirmeyi baarrd.
Ama insan, sadece grece olarak esnek olduundan, toplumsal dzenle onun insansal
gereksinimleri arasndaki dengesizlii ar lde ar ya da dayanlmaz hale getiren
koullara her zaman iin kar durmayla tepki gsterdi.
te, tarihte insann evriminin dinamizminin znde yatan, bu dengesizlii azaltma
giriimiyle daha uygun ve daha ho bir zm bulma gereksinmesidir. nsann kar
koymas, yalnzca maddesel aclar nedeniyle kendini gstermi deildir; daha ilerde
tartacamz, tmyle insana zg gereksinmeler de devrim iin de, deimenin
gereklemesini salayacak itici gler iin de aym lde gl bir ynselimdir.
5 Yaknlarda yaplan duyumlardan yoksun brakma deneyleri, insann yant verebilecei
uyarmalardan yoksun braklmasnn, ar akl hastal belirtileri ortaya karabileceini
gstermitir.
6 iftliklerde ya da tutukevi koullarna benzemeyen koullarda yaayan ruh hastalarnda
da benzer bir olgu bulunmutur. Bu baskdan uzak koullarda ok az iddet
gstermilerdir; bu da, daha nce tutukevi benzeri yerde tutulmalarna neden olduu n
srlen durumun, yani, iddet gsterilerinin, bunlar azaltmay ya da denetim altna almay
amalayan tedavinin sonucu olarak ortaya ktn kantlamtr.
76 UMUT DEVRM
3. Ynselim ve Ballk Kalplan Gereksinmesi
nsan varoluunun ortaya att soruya verilebilecek eitli olas yantlar vardr. Bunlar iki
sorun etrafmda toplanr: biri, bir ynselim (orientation) kalbna duyulan gereksinme,
dieriyse, bir balanma, kendini adama kalbna olan gereksinmedir.
Bir ynselim kalbna gereksinmeyi karlayacak olan eyler nelerdir? nsann bugne dek
bulduu yantlar arasnda en arlkl olam, ve ayrca hayvanlarda da gzlemlenebilen
udur: Kme iin en iyi eyin ne olduunu bildii varsaylan, tasarlar yapan, buyruklar
veren ve dierlerine, kendisini izlemekle, herkesin karlarna en uygun davran
gstermi olacaklarn vaat eden gl bir ndere boyun emek. ndere ball yrrle
koymak iin, ya da baka bir ekilde sylemek gerekirse, bireye, ndere inanmasna
yetecek inanc vermek iin, nderin, nderlii altndaki tm dier kiilerden daha stn
nitelikleri olduu varsaylr. Onun, her eye gc yeten, her eyi bilen, kutsal bir kii
olduu varsaylr; o, tanrnn kendisi, ya da tanrnn vekilidir, ya da evrenin btn gizlerini
bilen ve onun devamn salamak iin gerekli kuttrenleri yerine getiren bir byk rahiptir.
nderler, boyun emeyi ustalkla gerekletirebilmek iin ou kez vaadlere ve gzdama
bavurmulardr kukusuz. Ama yk, hi de bu kadar deildir. nsanolu, kendi evriminin
st aamasna varmad srece ndere gereksinme duymutur, ve her zaman iin, kraln,
tanrnn, babann, padiahn, rahibin yasalln kantlayan d rn yklere inanmaya

dnden hazr durumda olmutur. Bu nder gereksinmesi, gnmzn en bilgili, en aydn


toplumlarnda hl vardr. Birleik Devletler ya da Sovyetler Birlii gibi lkelerde bile,
herkes iin lm-kalm sorunu olan konularda karar vermek, kk bir nderler kmesine,
ya da ister demokratik diye nitelensin, ister sosyalist anayasann resmi mandas
altnda hareket eden tek bir kiiye braklmtr. Gvenlik iinde bulunma isteiyle dolu
olan insanolu, kendi z bamllna baylr hele bu bamllk, grece olarak daha rahat
bir maddesel yaam ve beyin ykamay eitim, boyunemeyi ise zgrlk diye
nitelendiren ideolojilerle daha kolay hale getirilmise...
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
77
Bu boyuneme, itaat etme durumunun kklerini hayvanlardaki egemen olma-boyuneme
grngsnde aramaya gerek yoktur. Aslnda bu durum, ok sayda hayvan trnde insanda
olduu kadar ar ya da yaygn deildir, ve insan varoluunun koullar, hayvan gemiimizi
tmyle bir kenara attmzda bile boyunemeyi gerektirir. Ancak, belirleyici bir fark
vardr. nsan, sonunda koyun haline gelecek deildir. Hatta insan, hayvan olmamas
nedeniyle, gerekliin bir paras olmak, gerekliin bilincinde olmak ister, Yunan
mitolojisi Antaeus'da* olduu gibi, ayaklarn topraa basmak, ona ayaklaryla dokunmak
ister; insanolu, gereklikle ne denli eksiksiz bir iliki iinde olursa o denli gl olur.
Yalnzca koyun olduu srece, ve gereklii temelde, kendi toplumunun insanlar ve eyleri
daha elverili bir ekilde arptabilmesi ya da ustalkla ynetebilme-si iin oluturulmu
bir uydurmacadan baka bir ey deilse, kii zayf bir insandr. Gereklikle olan btn
ilikisi, ona gerek gibi gsterilen uydurma gereklik araclyla gerekletiinden,
toplumsal kalptaki herhangi bir deiiklik onun iin youn bir gvensizlik hatta delirme
tehlikesi oluturur.
Gereklii toplumun kendisine sunduu bir veri olarak kabullenmek yerine kendi bana
kavramada ne kadar baarl olursa, o denli gven iinde hissedecektir kendisini, nk
herkesin ortak grne ne kadar az baml olursa, toplumsal deiiklik, ona o denli az
tehlikeli grnecektir. nsanolu, kendi iinde, kendi gereklik bilgisini gelitirmek,
dolaysyla hakikati aa yukar bulmak, tahmin etmek eilimi tar.
Biz burada fiziktesi hakikat kavramn deil, kurgu ve kuruntunun azalmas anlamna gelen
tahmin etmenin artmas kavramn ele alm bulunuyoruz. Bir insann gereklii
kavraynn burada szn ettiimiz artnn ve eksiliinin nemiyle kyaslandnda,
herhangi bir ey hakknda kesin bir hakikatin bulunup bulunmad tmyle sama ve ilgisiz
kalr. Farknda olma halini artrma sreci, uyanma, insann gzn amas ve nnde ne
olduunu grmesi srecinden baka bir ey deildir. Farknda olmak demek, yanlgya
* Poseidon ile Ge'den olma, ayan toprak anaya dedirdike glenen byk dev. (.Y.)
78
UMUT DEVRM
dmemek demektir, bunun baarlmasysa bamszla kavuma srecini oluturur.
u anda, sanayi toplumunda akl ile duygu arasnda trajik bir oranszlk vardr; te yanda
insan tarihinin, giderek artan farkndal-n tarihi olduu olgusu yadsnamaz. Bu
farkndalk, insann kendi z doasyla olduu gibi, kendisinin dndaki doann olgularyla
da ilgili bir farkndalktr. Geri, insanolu hl at gzlkleri takmaktadr ama birok
ynden eletirel mant evrenin ve insanm doasna degin pek ok ey kefetmitir. Bu
kefetme srecinin ok balangcndadr henz; asl nemli olansa, imdiki bilgisinin
kendisine verdii ykc gcn, bilgisini bugn dlenemeyecek boyutlara ulatrmasna izin
verip vermeyecei, ya da varolan temeller zerinde gerekliin tam anlamyla eksiksiz bir
grnmn elde etmeden kendisini yok edip etmeyecei sorusudur.
Bu sorulara verilecek yantn olumlu olmas iin bir koul gereklidir: Egemenlii ve
boyunemeyi hakl karmak zere insan tarihinin byk bir blm boyunca insana zorla
sahte bir bilin veren toplumsal elikiler ve akldlklar ortadan kalkmal ya da hi
deilse, varolan toplumsal dzeni srdrebilmek iin ne srlen zrler, insanm eletirel
dnme yetisini felce uratmayacak dzeye indirilmelidir. Elbet bu bir tavuk-yumurta

sorunu deildir. Varolan gerekliin ve onu gelitirmek iin sunulan seeneklerin farknda
olmak, gereklii deitirmeye katkda bulunur, ve gereklikteki her gelime, dncenin
akla kavumasna yardmc olur. Bilimsel akl yrtmenin ve bilimsel mantn dorua
ulat gnmzde, daha nceki koullarn1 atll yk altndaki toplumun, salkl bir
topluma dnmesi, ortalama insann mantn tpk bilim adamlarnda grmeye altmz
nesnellikle kullanmasn olas klabilir. Bu, temelde bir stn zek sorunu deil, toplumsal
yaamdaki akldln kanlmaz olarak akln karmasna yol aan akl-dhn
ortadan kalkmas sorunudur.
nsanda yalnzca zek yoktur ve insanolu, yalnzca, evresindeki dnyaya bir anlam
vermesine ve onu yaplandrmasna izin verecek bir ynselim kalbna gereksinim duyuyor
deildir; cokusal adan dnyaya insana ve doaya balanmak durumunda olan
I
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
79
bir yrei ve bir bedeni de vardr. Daha nce de sylediim gibi, hayvann dnyayla olan
balar, kendiliinden vardr, gdleriyle gerekleir. Kendi kendisinin farknda olma ve
kendisini yalnz hissetme nitelikleriyle hayvandan ayrlan insan, kendi z kiisinin
tesindeki dnyayla birlemek, onunla bir ba oluturmak gereksinmesini doyuran cokusal
balan bulamazsa, rzgrla savrulan aresiz bir toz tanesinden farksz olur. Ancak
hayvann tersine, insann nnde, onun bu balarla balanmasn salayacak birka seenek
vardr. Akl konusunda olduu gibi cokular konusunda da baz olaslklar dierlerinden
daha iyidir; ama akl saln koruyabilmek iin en fazla gereksinmesi olan ey, ona
dnyayla olan banm gvenli ve salam olduu duygusunu verecek bir badr. Byle bir
badan yoksun olan kii, akl salndan yoksun, trdeleriyle cokusal ba
kjrma^yetisinden yoksun bir kii olarak tanmlanr.
nsanolunun ballnn en kolay ve en sk grlen biimi, geldii yere kana, topraa,
klana, ana-babaya, ya da daha karmak bir toplumda ulusuna, dinine ya da snfna olan
birincil balan dr. Bu balarn yaps temelde cinsel nitelik tamazlar ama kendisi olacak
kadar, o dayanlmaz ayr olma duygusunu yenecek kadar gelimemi bir insann zlemini
giderirler. nsann ayr olmas sorununun bebein annesiyle olan ilikisinde gerekli ve
doal olan birincil balar diye andm balan srdrerek zmlenmesi, topraa
tapma, gllere, dalara, ya da ou kez bireyin simgesel olarak hayvanlarla (totem
hayvanlarla) zdeletii hayvana tapma olgularyla kendini gsteren ilkel tapmlar
incelediimizde aka grlmektedir. Ulu Anaya, bereket ve toprak tanralarna taplan
anaerkil dinlerde de grlmektedir bu.7 Ulu baba, tanr, kral, kabile reisi, yasa ya da
devletin, tapmann nesneleri olduu ataerkil dinlerde, bu anaya ve topraa olan birincil
balar ama giriimi var gibi grnmektedir. Ancak, toplumda, anaerkil tapmdan ataerkil
tapma gei, bir ilerleme hareketini, bir gelimeyi simgelemekle birlikte, insanolunun
kr krne boyunedii stn bir yetkeye duygusal olarak baland olgusu, her iki
toplum biiminin ortak bir zelliidir. Doaya, anaya ya da babaya bir bala bal
7 Bkz. Bachofen'in ve Briffault'nun anaerkil toplumlar zerine incelemeleri.
80
UMUT DEVRM
kalmakla, insan gerekten de dnyada bir yabanc olma duygusundan kurtulmay baaryor,
ama bu gvenliinin karlnda korkun bir bedel dyor yani boyuneiyor, baml
yayor ve akl yrtme dzeneinin ve sevme yetisinin tam anlamyla gelimesini
durdurmu oluyor. Yetikin olmas gereken yata ocuk olarak kalyor.8
Anneye, topraa, rka vd., iyicil ya da ktcl nitelikli ar tutkulu ilkel balanmalar, yalnz
ve yalnz insann bu dnyada kendisini daha rahat, daha kendi evinde hissetmesiyle;
yalnzca zeksnn deil, boyun emeksizin kendisini dnyann bir paras hissetme
yetisinin, hapsedilmeksizin kendini evinde hissetme yetisinin, boul-makszn ok yakn
olma yetisinin gelimesiyle ortadan kalkabilir. Toplumsal balamda, bu yeni gr, insanlk
tarihinin en esiz dnemlerinden biri olan .. ikinci binin ortalaryla birinci binin

ortalarna dek uzanan dnemde dile getirilmiti. nsan varoluu sorununun zm, artk
doaya dnte, ya da baba imgesine kr krne itaat etmede deil, insanolunun bu
dnyada kendisini rahat hissedebilecei, yabanclk ekmeyecei bir ortamda korkutucu
yalnzlk duygusunu yenebileceini dile getiren yeni bir grte aranyordu; bu yeni
kavrama gre insanolu, insansal glerinin tam anlamyla gelimesiyle, sevme yetisinin,
mantn kullanma, gzellikler yaratma ve bunlarn tadn karma, insanln trdeleriyle
paylama yetisinin gelimesiyle ulaabilirdi bu amacna. Budachk, Musevilik ve
Hristiyanlk bu yeni gr savundu.
nsanolunun, kendisini tm dier insanlarla bir hissetmesine
8 Bugn, birok bireysel anaya ballk vakas, tutucu ruhzmlemeciler tarafndan
anneye kar cinsel ban zlememi olmasnn bir sonucu olarak aklanmakta. Bu
aklama, sz konusu ban, insan varoluunun olumsuz durumunun olas nedenlerinden
yalnzca biri olduunu grmezden gelmektedir. Toplumsal ynleriyle insandan bamsz
olmasn bekleyen bir kltrde yaayan yirminci yzyln baml bireyinin kafas karktr;
ve, kendi toplumunun ilkel toplumlarn yapt gibi bamllk gereksinmesini
doyuracak toplumsal ve dinsel kalplar vermediinden, ounlukla sinir hastasdr. Anaya
ballk, baz kltrlerin dinsel kalplarda dile getirdii insan varoluuna verilen
yantlardan birinin kiisel bir anlatmdr. Ancak bu, bireyin tamamen gelimesiyle atan
bir yanttr.
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
81
izin veren bu yeni ba, anaya ve babaya boyuneme bandan temelde ayrlyordu;
dayanmann ve insansal balarn, zgrln duygusal ya da zihinsel olarak
kstlanmasyla geersiz klnmad uyumlu bir kardelik bayd bu. Kardee duygu ve
davran zmnn, znel tercihlerden biri olmamasnn nedeni budur. nsann iki
gereksinmesini, yani hem ok yakndan ilikili, hem de ayn zamanda zgr, hem btnn
bir paras hem de bamsz olma gereksinmesini karlayan tek zm budur.
Kstlanmam bireysellik ve bamszlkla birlikte dayanma balar gelitirmeyi baarm
olan ve baaran dinsel ya da dnyasal gruplarla pek ok birey tarafndan uygulanan bir
zmdr bu.
4. Yaayabilme ve Daha yi Yaayabilme Gereksinmeleri
nsann iinde bulunduu durumun ve kar karya kalmas olas seeneklerin iyice
anlalmas iin, insan varoluunun doasnda bulunan dier bir temel eliki biiminden sz
etmeliyim. nsan, bedeni ve bedensel gereksinmeleri asndan temelde hayvanla ayndr;
ancak, kulland yntemlerde, hayvanlarda daha gelimi olan gdsel ve kendiliinden
nitelik bulunmamasna karn, fiziksel olarak yaamn srdrmek ynnde doutan
kazand bir aba har-. cama zelliine sahiptir. nsann bedeni, ister mutluluk
durumunda .olsun ister mutsuzluk, ister klelik ortamnda olsun ister zgrlk, koullara
aldrmakszm, ona yaamn srdrme istei duyurur. Bunun sonucu olarak insanlar
almal, ya da bakalarm kendi yerine, kendi adna altrmaldr. nsanolunun gemi
tarihinde, insann zamannn ou yiyecek toplamakla gemitir. Burada yiyecek toplama
szlerini ok geni anlamda kullanyorum. Hayvanlarda, bu olgu temelde hayvann gdsel
aygtnn kendisinden istedii nitelikte ve nicelikte yiyecei toplama anlamna gelir.
nsanlarda seebilecei yiyecein trlerinde ok daha fazla esneklik vardr; ama bundan
da nemlisi, insanolu, uygarlama srecine baladnda yalnzca yiyecek toplamak iin
deil, giyecek yapmak, korunak, barnak yapmak ve daha gelimi kltrlerde, yalnzca
fiziksel varlnn srmesi iin kesinlikle gerekli eyleri deil, kltrn gelimesin:
E: 6
82
UMUT DEVRM
olanakl klan bir yaamn maddi temellerini oluturan gerek gereksinmeler eklinde
ortaya km pek ok eyi retmek iin de alr.
Eer insan, yaamn, ekmeini kazanarak geirmekle yetinsey-di, hibir sorun

olmayacakt. nsanda karncalarn gdleri yoktur ama, karncannki gibi bir varolu, gene
de pekl insann kaldrabilecei bir durumdur. Ne var ki, insan, koullan gerei, bir
karnca olmakla yetinemez, bu biyolojik ya da maddesel yaam srdrme sorunundan
baka, daha iyi yaayabilme ya da daha faydac olabilme sorunu diye
nitelendirebileceimiz insana zg bir baka durum da vardr.
Bu ne anlama gelir? nsanolunda farknda olma zellii ve dgc bulunduundan, zgr
olma gizilgcne sahip bulunduundan, Einstein'm bir keresinde dile getirdii zere,
fincandan frlatlm zar olmama eilimini iinde tar. Yalnzca, yaam srdrmek iin
neyin gerekli olduunu bilmek istemekle kalmaz, insan yaamnn ne anlama geldiini
anlamak ister. Kendisinin bilincinde olan tek canldr o. Tarihin sreci iinde gelitirdii ve
yalnzca biyolojik varln srdrlmesi srecine hizmet etmekten daha ok ey yapan
yeteneklerinden yararlanmak ister. Alk ve cinsel yaam, tmyle bedensel bir grng
olarak yaam srdrme alanna girer. (Freud'un ruhbilimsel dizgesinde, dneminin mekanik
maddeciliinden kaynaklanan ve onu, yaamn srdrlmesine hizmet eden gdlere
dayanan bir ruhbilim ortaya atmaya gtren byk bir yanl vardr.) Ama insanda,
yalnzca insana zg olan ve yaam srdrme ilevini aan tutkular vardr.
Bunu hi kimse Marx'tan daha ak ekilde dile getirmemitir: Tutku, insann, amalarna
ulama abas gsterme yeteneidir.9 Bu szlerde, tutku, bir iliki ya da ilgili olma
kavram olarak ele alnmaktadr. nsan doasnn dinamizmi, insansal olmas nedeniyle, her
eyden nce insann kendi yeteneklerini, dnyay bedensel gereksinmelerinin karlanmas
arac olarak kullanma gereksinmesi ile
9 Economic and Philosophical Manuscripts (ktisadi ve Felsefi Elyazmalan) kitabnda,
T.Bottomore'n ngilizce evirisiyle, E. Fromm'un Marx's Concept of Man (New York:
Ungar, 1961) kitabnda alnt.
NSAN OLMAK NE DEMEKTR? 83
olan ilikisi asndan deil de, bu yeteneklerin dnyaya olan ilikisi asndan dile getirme
gereksinmesinden kaynaklanmaktadr. Bu, u demektir: Gzlerim olduu iin grmeye
gereksinmem var; kulaklarm olduu iin iitmeye gereksinmem var; aklm olduu iin
dnmeye gereksinmem var; ve bir yreim olduu iin hissetmeye gereksinmem var.
Ksacas, insan olduum iin insana ve dnyaya gereksinmem var. Marx, yaamla tutkulu bir
ekilde ba kuran insansal yetenekler szleriyle neyi anlatmak istediini ok iyi
aklyor:
nsann dnyayla olan insansal ilikileri, yani grme, iitme, koklama, tadalma, dokunma,
dnme, gzlemleme, hissetme, arzu etme, edimde bulunma, sevme ilikilerinde onun
bireyselliinin btn organlar, ...insansal gerekliinin etkin anlatmdr (Betaetigung)
...Uygulamada, benim kendimle bir ey arasnda ba kurmam iin, o eyin insana insanca bir
bala bal olmas gerekir.10
nsan itkileri, faydacl ama eiliminde olduklarndan zellikle insana zg olan temel bir
gereksinmenin anlatmdrlar: nsanla ve doayla ba kurma gereksinmesi ve kendisini bu
ba erevesi iinde onaylama gereksinmesi.
nsan varoluunun bu iki biimi, yani dar ya da geni anlamda yaam srdrmek amacyla
yiyecek toplama ile, insann yeteneklerini dile getiren ve faydac ahmanm tesinde bir
anlam arayan kendiliinden ve zgr etkinlikler, insann varoluunun znde vardr. Her
toplum ve her insan, bu iki yaama biimini ortaya karan kendine zg bir dzenee
sahiptir. Burada nemli olan, bu ikisinin sahip olduu ve birini dierine egemen kld
grece gtr.
Gerek edim gerek dnce bu kutuplamann ifte doasndan paylarn alrlar. almak,
ou kez, yaam srdrmeye yetecek dzeyde etkinlikte bulunmak eklinde alglanr.
Yaam srdrme dzeyini aan etkin olma durumlarysa, oyun diye nitelendirilen, ya da
tapmlara, kuttrene ve sanata bal tm etkinliklerdir. Dnce de iki ekilde kendini
gsterir; biri yaam srdrme ilevine hizmet eder, biri de bilginin anlama ve sezme
anlamnda ilev gstermesine hizmet eder.
10 A.g.y., s. 132.

84
UMUT DEVRM
Bu, yaam srdrme ve yaam srdrme dzeyini ama dncesi ayrm, bilinlilii ve
bilinalt denilen durumu anlamak iin byk nem tar. Bilinli dnmemiz, ilk ocukluk
dneminden balayarak dnme srecimize kaznm olan toplumsal dnce
kategorilerini izleyen dille balantl olan dnme tipidir.11 Bilincimiz temelde, dil, mantk
ve tabularn oluturduu toplumsal szgecin, farknda olmamza izin verdii grnglerin
farknda olma durumudur. Toplumsal filtreden geemeyen grngler, bilin-dl-m
korur; ya da daha doru bir anlatmla, toplumsal szgecin, giriini engellemesi nedeniyle
bilincimize nfuz edemeyen hibir eyin bilincinde ya da farknda deilizdir. Bilinliliin
toplumun yapsyla belirlenmesinin nedeni budur. Ancak, bu szler yalnzca tanmlayc
szlerdir. nsanolu, belli bir toplumun snrlar iinde almak durumunda bulunduundan,
yaamn srdrme gereksinmesi, ona, toplumsal gr ve kavray ilkelerini kabul ettirme
eilimindedir, dolaysyla da, bilincinin farkl bir emay iermesi halinde bilincinde
olabilecei eyleri bastrr. Bu varsayma ilikin rnekleri vermenin yeri buras deil, ama
okur, dier kltrleri incelediinde, kendi rneklerini kolayca retebilir. Sanayi andaki
dnce kategorileri, kr ve zarar, yeterlilii ve yetersizlii nicelik asndan lme,
soyutlama ve kyaslama kategorileridir. Gnmz tketici toplumunun bir yesi, rnein,
cinsel isteklerini bastrma gereksinmesinde deildir, nk sanayi toplumunun bilinlere
kazd emada, cinsel yaam yasa yer almamtr. Sermayeyi tketmekten ok
biriktirmek ve yatrmlara harcamakla uraan ondokuzuncu yzyl orta snf insan, cinsel
isteklerini bastrmak zorundayd, nk bu istekler onun toplumunun ya da daha dorusu
orta snflarn agzl ve istifi havasna uymuyorlard. Ortaa ya da Yunan toplumunu,
ya da Pueblo Kzlderilileri gibi kltrleri dnecek olursak, bunlarn yaantsnda yaamn
baz ynleri yasaklanr, tabular oluturulurken, toplumsal szgelerinin bilinlerine
girmesine izin verdii farkl ynlerin bilincine ok iyi vardklarn kolayca grrz.
11 Benjamin Whorfun almas, dil ile dnce ve deneyim biimlerindeki farkllklar
arasndaki ok yakn ilikiyi gstermitir. Bkz. Ernest G. Schachtel'in Metamorphosis
(Deiim) adl kitabnn daha nce anlan blmnde ve daha nceki yazlarnda bu soruna
yapt nemli katklar.
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
85
nsanolunun, kendi toplumunun toplumsal kategorilerini kabul etmek zorunda bulunmad
en gzel durum, uykuda olma durumudur. Uyku, insann, varln srdrme sorunlaryla
uramak zorunluluundan kurtulduu bir varolu durumudur. nsan uyankken, byk
lde varln srdrme ilevi ile snrlanmtr; uykudayken, zgr bir insandr. Bunun
sonucu olarak, dnme sreci toplumunun dnce kategorilerine uymak zorunda deildir
ve dlerde grdmz o garip yaratcl gsterir. nsan dlerde, yiyecek toplamak ve
savunmakla uraan yaratk olduu dnemde sahip olamad yaam biimine ve kendi
kiilik zelliklerine kavrayc gzle bakar ve simgeler yaratr. Gerekten de bu, toplumsal
gereklikle ilikiden yoksun olma durumu, ou kez, eski alara zg, ilkel, ktcl
dnceler ve deneyimler geirmesine neden olur, ama bunlar bile asla uygundur ve
toplumunun dnce kalplarndan ok kendisini temsil ederler. Dlerde, birey,
toplumunun dar snrlarn aar ve tam anlamyla insan haline gelir. Bu yzdendir ki,
Freud'un dlerin yorumlanmas buluu, temelde yalmzca bastrlm cinsel gdleri aram
olmasna karn, hepimizin iinde bulunan sansre uramam insanln anlalmasna giden
yolu at. (Bazen ocuklar, eitim sreciyle ve de toplumsal dnyayla olan ilikilerin tmn
koparan psikozlu kiiler tarafndan yeterince alanmadan nce, uyarlanm bir yetikin
olunduktan sonra tekrar ele geirilemeyecek yaratc sanatsal olanaklar ve kavraylar
sergilerler.)
Ancak dler, insann yaam srdrme dzeyini ama yaantsnda zel bir durum
olmaktan te gitmezler. Bunun asl anlatm, kuttrenlerde, simgelerde, resim, iir, drama
ve mzikte grlr. Faydac dnce srelerimiz, mantksal olarak, btn bu

grnglerin, yaam srdrme ilevine hizmet ettii yorumuna ulamaya altlar (zaman
zaman basite indirgenmi bir Marx'cihk, biimde deil de zde bu maddecilik tryle
yanda oldu). Lewis Mumford ve dierleri gibi daha ciddi gzlemciler, sanatn daha
gelimi biim-leriyle Fransa'daki maara resimlerinin ve ilkel mlekler zerindeki
sslemelerin faydac bir amaca ynelik olmad olgusunu vurgu86
UMUT DEVRM
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
87
ladlar. Gerekten de bunlarn ilevinin, insann bedeninin deil de ruhunun yaamn
srdrmesine yardm etmek olduu sylenebilir.
Gzellik ile hakikat arasndaki ba buradadr ite. Gzellik, irkinin deil, yapayu
kartdr; gzellik, bir eyin ya da bir kiinin olduu gibiliinin duyumsal anlatmdr,
duyumlara seslendiini dile getirmektir. Zen Budac dnceye gre gzellik yaratmak,
kiinin, gznde canlandrd ey olmasn olas klmak iin, o eyi doldurmak zere
kendisini tmyle boaltt bir zihinsel durum gerektirir. Gzel ve irkin, kltrden
kltre farkllk gsteren geleneksel kategorilerden baka bir ey deildir. Gzellii
anlamadaki baarszlmzn iyi bir rnei, ortalama insann bazen bedenimiz iin daha
az ho olmakla birlikte sanki yamur ya da sis de ayn lde gzel deilmi gibi,
gnbatmn, bir gzellik rnei olarak sunma eilimidir.
Byk sanatlarn tm, z gerei, birlikte varolduu toplumla atk iindedir. Byk
sanat, hakikatin, belli bir toplumun yaamn srdrme amalarna hizmet etmesini ya da
bunlar engellemesine bakmakszn varolula ilgili hakikati dile getirir. Byk sanat
yaptlarnn tm, insann gerekliine dokunduu ve insan toplumunun eitli geici
biimlerinin gerekliini sorgulad iin devrimcidir. Siyasal adan gerici olan bir sanat
bile eer byk bir sanatysa kendi toplumlarnn yalnzca belli bir biimini elikileri
ile gren toplumcu gereki sanatlardan daha devrimcidir.,
Sanatn tarih boyunca varolan gler tarafndan yasaklanm olmas ve yasaklanmas
artc bir olgudur. Buna armann birka nedeni var belki. Bunlardan biri, insann
sanatsz bir ortamda onun aln ekmesi ve belki de kendi toplumunun amalarna
hizmet edecek ynde yararl olamamasdr. Bir baka neden de, byk sanatnn kendine
zg biimi ve kusursuzluu nedeniyle ounluun dnda kalan kii olmu olmas ve
dolaysyla uyarma ve yaam verme ilevini yrtmesine karn sanatn siyasal dile
evirmedii iin tehlikeli olmamasdr. Ayrca sanat, ou kez toplumun yalnzca eitimli ya
da siyasal adan daha az tehlikeli snflarna ulamtr. Gemi tarih boyunca sanatlar
saray dalkavuu olagelmitir. Hakikati, kendine zg, ama toplumsal adan kstl sanatsal
biimde sunduklar iin doruyu sylemelerine izin verilmitir.
Gnmzn sanayi toplumu, milyonlarca insann canl ya da plaa, banta kaydedilmi
mzikleri dinleme, lkedeki pek ok mzede sanat yaptlar grme, Platon'dan RussePa dek
insan yaznnn bayaptlarn herkesin kolayca alabilecei ucuz basklarndan okuyabilme
frsatna sahip olduu hatta bu frsatlar deerlendirmekte olduu olgularyla
vnmektedir. Kukusuz, kk bir aznlk iin sanat ve edebiyatla karlam olmak,
gerek bir deneyimdir. Ancak byk bir ounluk iin kltr, dier bir tketim
maddesidir; grlmesi gereken filmleri grmek, dinlenmesi gereken mzii dinlemek ve
iyi kitaplar okumak, niversite eitimi grm olunduuna iaret ettiinden bir stat
simgesi, dolaysyla da toplumsal merdiveni trmanmada ie yarayan bir ara olarak
grlmektedir. En iyi sanat rnleri bir tketim maddesine dntrlmtr, yani bu
rnlere, yabanclam bir ekilde tepki gsterilmektedir. Bunun kant, konserlere giden,
klasik mzik dinleyen ve Platon'un kitaplarnn ucuz basklarn satn alan kiilerin,
televizyondaki zevksiz ve kaba izlenceleri, rahatszlk duymadan izledikleridir. Eer
sanatla olan ilikileri itenlikli olsayd, sanattan yoksun banal dra-malar gsterilirken
televizyonlarn kapatrlard.
Bununla birlikte, insanolunun dramatik olana, insan deneyiminin temellerine deinen

eylere olan zlemi lm deildir. Tiyatrolarda oynanan ya da ekranlarda gsterilen


dramalann ou ya sanatsal olmayan metalardr, ya da yabanclam bir biimde
tketilmektedir; te yanda ada drama, hakikiyse eer, ilkel ve bar-barcadr.
Gnmzde dramaya zlem en aslna uygun ekilde, ou kiinin gerek ya da kurgu rn
kazalar, cinayet ve iddet olaylarm ekici bulduu olgusuyla dile gelmektedir. Bir araba
kazas ya da yangn, olay byk bir dikkatle izleyen kalabalklar ekmektedir. Neden bu
tr olaylara ilgi duyuyor insanlar? En yaln biimiyle yaam ve lmle kar karya gelmek,
allagelmi deneyimleri yararak yzeye kyor ve dramaya a insanlar bylyor. Gene
ayn nedenle, bir gazetenin satnn artmasnda hibir ey cinayet ve iddet haberleri
kadar etkili olamaz. Gerek u ki, yzeyde, Yunan
88
UMUT DEVRM
dramas ya da Rembrandt'n resimleri ok deerli kabul edilmekteyse de, aslnda
televizyon ekrannda dorudan doruya grlen ya da gazetelerde aktarlan cinayet, su
ileme olaylar ve' iddet olaylar bunlarn yerini tutmaktadr.
5. nsansal Deneyimler
ada sanayi insan, henz snrlarn bilmediimiz bir zihinsel gelime geirdi. Bu zihinsel
gelime sreciyle ayn anda, hayvanla paylat cinsel istekler, ykclk, korku, alk ve
susuzluk gibi duyumlar ve duygu deneyimlerini ne karma eilimi gstermektedir.
Burada karar etkileyecek soru udur: Yalnz ve yalnz insana zg olan ve kklerinin kk
beyinde olduunu saptadmz sylediimiz duyulara kout olmayan duyumsal deneyim var
m acaba? Beyin kabuunun ok fazla gelimi olmasnn, insamn durmadan artan bir
zihinsel yetiye ulamasn olas kld, ancak kk beyninin, pirimat atalarnnkinden pek
farkl olmad, dolaysyla, duygulan asndan bir gelime gstermedii, en iyi olaslkla,
gdleri ile ancaV ve ancak bastrma ya da denetleme yoluyla baa kabilecei gr
sk sk dile getirilmektedir.12
Yalnzca insana zg olan ve ne zihinsel bir zellik gsteren ne de genelde hayvann
duygusal deneyimleriyle benzeen insansal deneyimlerin varln kabul ediyorum.
Nrofizyoloji alannda sz sahibi olmadmdan, beyinle beyincik arasndaki belli ilikilerin,
zellikle insansal olan bu duygulara temellik ettiini, yalnzca tahmin edebilirim.13 Sevgi,
sevecenlik, tutku gibi, yaam srdrme ilevine hizmet etmeyen tm etmenler gibi
zellikle insana zg olan etkin deneyimlerin beyinle beyincik arasndaki karlkl
etkileim temeline dayand, dolaysyla insan hayvandan ayran zelliin
12 Baka bir retiden yola kmakla birlikte, birok dier konuda, bu kitapta dile
getirilenlere benzer sonulara varan Ludwig von Bertalanfy gibi nemli bir biyolog bu
gr benimsemitir rnein.
13 Yaknlarda len Dr. Raul Hernandes Peon (Mexico) ile Rockland Eyalet Hastanesi (New
York) uzmanlanndan Dr. Manfred Clynes'in uyarc kiisel mektuplarn burada kranla
anyorum.
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
89
yalnzca zeks deil, beyincikle hayvan duygusallnn temeli arasndaki karlkl
etkileimin sonucu olan yeni etkileyici nitelikler olduu varsaymm ne srmenin nedenleri
var. nsan doas zerinde inceleme yapanlar, bu zellikle insana zg etkileri deneysel
olarak gzlemleyebilir; nrofizyolojinin, deneyimlerin bu blmnn nrofizyolojik
temellerini henz gstermemi olduu olgusu vard sonutan kuku duymasna neden
olamaz. nsan doasnm birok dier temel sorununda olduu gibi, insan bilimi zerinde
alan kii de, nrofizyolojinin henz yeil k yakmam olmas nedeniyle kendi
gzlemlerini yokumsama durumuna getirilemez. ster psikoloji olsun ister nrofizyoloji,
her bilimin kendi yntemi vardr ve kanlmaz olarak, bilimsel gelimesinin belli bir
noktasnda ele alabilecei, znmeyebilecei sorunlar inceler. Ruhbilimci, sinir sisteminin
yapsn ve ilevini inceleyen bilim dalnda (nrofizyolojide) varlan sonulardan haberli
olmak, bu bulgularla uyarlmak ve ynlendirilmek durumunda olduu gibi, kendi bulgularnn

onaylanmasn ya da yadsnmasn nrofizyoloji uzmanndan istemekle ykmldr. Ruhbilim


de, nrofizyoloji de ok gen birer bilim daldr, her ikisi de henz-balang
noktasndadrlar. Grece olarak birbirlerinden bamsz gelimeli, ama ayn zamanda
birbirleriyle yakn iliki iinde bulunmal, birbirlerini uyarmal, zendirmeli, varsaymlarn
kantlamaya ya da rtmeye armaldrlar.14
Aada insansal deneyimler diye adlandracam zellikle insana zg deneyimlerin ele
alnmasnda, en iyisi, ie hrs ya doy-makbilmezlikin incelenmesinden balayalm. Hrs,
insanlar belli bir amaca ulamaya drten arzularn ortak zelliidir. Hrstan yoksun bir
duyguda, insan drtlmez, edilgin deil, zgr ve etkindir.
14 Bu arada unu da belirtmek gerekir: yaamn srdrlmesi yolunda ilev gsteren
drtlerle ilgili olarak, bir bilgisayarn hissetme duyularnn bu ynne kout ilevler
gsterecek ekilde gelitirilebilmesi pek olanaksz grnmemektedir; ama yaam
srdrme amalarna hizmet etmeyen, tmyle insana zg hissetme konusuna gelince, bu
ilevlere kout iler yapacak bir bilgisayarn retilebileceini dnmek ok gtr. Hatta,
insansal deneyimin, bir makinann kopya edemeyecei deneyim diye tanmlanabilecei bile
sylenebilir.
90
UMUT DEVRM
Hrs ya da oburluk, iki ekilde harekete geirilebilir: (1) Yiyecek, iecek ve benzerlerine
kar hrsl arzu uyandran fizyolojik bir dengesizliin sonucu olarak. Yerleik bir
dengesizlik sz konusu olmad srece, fizyolojik gereksinme giderildiinde hrs kesilir.
(2) Ruhsal bir dengesizlik, zellikle ar lde kayg, kuruntu, yalnzlk, gvensizlik
duygusu, kimlikten yoksun olma vb. durumun varl sz konusu olduunda. Bu durumlar,
yiyecee kar duyulan istek gibi baz isteklerin doyurulmas, cinsel doyuma ulama, g,
n, mlk sahibi olma gibi isteklerin giderilmesiyle hafifletilebilir. Kiinin kaygl vb.
durumlar giderilmedii, ya da byk lde azal-tlmad srece, bu trden hrs, ilke
olarak doyurulamaz. Birinci hrs tr, koullara tepki gsterir; ikincisiyse, kiilik yapsnn
bir parasdr.
Hrs ya da oburluk duygusu son derece benmerkezlidir. ster alk sz konusu olsun ister
susuzluk ya da cinsel istek, hrsa kaplm kii, yalnz ve yalnz kendisi iin, ve de isteini,
yalnz kendi amalarnn bir arac olarak doyuran bir ey istemektedir. Alk ve susuzluk
sz konusu olduunda bu aka ortadadr, ama hrs haline gelmi cinsel istek sz konusu
olduunda da durum ayndr; burada teki kii, her eyden nce bir nesne haline gelmitir.
Hrstan yoksun duyguda, ok az bir benmerkezcilik vardr. Sz konusu deneyim, kiinin
yaamn korumas iin, kaygsn gidermesi ya da ben'ini doyurmak ya da zenginletirmek
iin gereksinme duyulan bir edim deildir; gl bir gerilimi durultmaya yaramaz, tersine,
yaam srdrme ya da kaygy giderme gereksinmesinin sona erdii noktada balar.
Hrstan yoksun duyguda, kii kendini brakr, sahip olduu ya da olmak istedii eye
smsk, vargcyle yapm deildir, aktr, tepki gstermeye ve etkilenmeye hazrdr.
Cinsel iliki deneyimi, bir sevgi derinlii olmakszn da, dikkat ekecek lde hrs
olmakszn da duyusal adan ho olabilir. Cinsel canlanma fizyolojik olarak uyarlr; bu
canlanma, insansal yaknlamaya yol aabilir de amayabilir de. Bu trden cinsel istein
kartnn belirleyici zellii, bunun kart bir olgular sralamasnn sonucu olmas, yani,
sevginin cinsel istei yaratmasdr. Daha somut bir anlatmla bu u anlama gelir: bir kadnla
bir erkek, birbirlerine
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
91
kar gsterdikleri ilgileri, bilgileri, yaknlk ve sorumluluklar erevesinde karlkl
olarak derin bir sevgi duyarlar ve bu derin insansal deneyim fiziksel birleme istei
uyandrr. Bu ikinci cinsel istek trnn her zaman ve kesinlikle deilse de, ou kez yirmi
yan stndeki kiilerde grlecei ve uzun sreli tekeli insan ilikilerinde cinsel istein
srekliliinin temeli olduu aktr. Sapklklarnn bireysel yaps gerei iki insan yaam
boyu birbirine balayan cinsel sapklklar saymazsak, bu trden bir cinsel uyanmann

gereklemedii durumlarda, fizyolojik olmakla yetinen bir cinsel canlandrlma^ deiiklik


isteme, yeni cinsel deneyimler isteme eiliminde olacaktr. Bu tr cinsel canlandrlmalarn
her ikisi de, temelde kayg ya da narsisizmin harekete geirdii hrsl ya da doymakbilmez
cinsel istekten tmyle farkldr.
Hrsl cinsellikle zgr cinsellik arasndaki ayrm karmaktr geri ama, byle bir ayrm
vardr. Bu ayrm, cinsel ilikileri Kinsey ve Masters kadar ayrntlaryla aklayan ancak
onlarn gzlemlerini esas aldklar yaklamlarnn sln aan bir ciltte anlatlabilirdi.
Ama bu kitabn yazlmasn beklememiz gerektii kansnda deilim. Bu farklla duyarl
olan ve onun farkna varan herkes, kendisinde eitli cinsel canlanma biimi
gzlemleyebilir ve Victoria dnemi orta snfndakilerden daha fazla cinsel deneyim
yaam herkesin, byle bir gzlem iin zengin malzemeye sahip olduu varsay-labilir.
Varsaylabilir diyorum, nk bu konular zerinde dndnde ayrmn geerliliini
belirleyebilecek ok sayda insann varlna inanmakla birlikte, artan cinsel deneyim
srelerinin, cinsel deneyimdeki niceliksel farkllklara ynelik daha derin bir kavrayla
yeterince birletirilmedii grndtj im.
imdi artk, aadaki betimlemenin btn ayrntlar ieren yeterli bir betimleme
olduunu ne srmeksizin, dier baz insansal deneyimler i tartmaya geebiliriz. Hrs
iermeyen cinsel istekle balantl olan ancak ondan farkl bir durum da sevecenliktir.
Ruhbi-liminin tamam yalnz ve yalnz drtleri ele alan Freud, sevecenlii kanlmaz
olarak cinsel drtnn bir sonucu, amacn ketlendii cinsel istek olarak aklad. Onun
kuram, bu tanmlamay gerekli klyordu ama gzlemler, sevecenliin, amacn ketlendii
cinsel is92
UMUT DEVRM
tek olarak aklanabilecek bir grng olmadn gsterme eilimindedir. Bu tek bana
gerekleen bir deneyimdir. lk belirleyici zellii, hrstan bamsz olmasdr. Sevecenlik
deneyiminde, kii, dier kiiden hibir ey, hatta kendisine ynelik sevecenlik duygusu bile
beklemez. Duygunun belli bir amac, beklentisi yoktur, grece olarak hrs iermeyen
cinsellikte bulunan ama, yani nihai fiziksel var noktas, dorua ulama amac bile yoktur.
Herhangi bir cinse ya da yaa zg, ya da bunlarla kstlanm deildir. Belki bir iirde dile
getirilebilir ama, szlerle anlatlmas nerdeyse olanaksz bir duygudur. En kusursuz
ekilde, bir insanm bir dierine dokunuunda, ona baknda ya da ses tonunda dile gelir.
Kklerinin, bir annenin ocuuna kar duyduu sevecenlikte oduu sylenebilir, ama byle
bile olsa, insan sevecenlii ocukla kii arasndaki biyolojik badan ve ana sevgisindeki
narsisist unsurdan arnm olduundan, ana sevecenliini aar. Yalnz hrstan deil,
telatan ve amatan da yoksundur. nsanolunun tarihi boyunca yaratt btn duygular
arasnda, yalnzca insan olmann katksz niteliini yanstma asndan sevecenlii aan
hibir duygu yoktur belki de.
Sevecenlikle ok ak bir ekilde balantl olan, ama tmyle onun ayn olmayan dier iki
duygu da, duygu birlii ve duygu sezgi-.yfdir. Duygu birliinin z, insann bir baka kiiyle
birlikte ac ekmesi ya da daha geni anlamda birlikte hissetmesi dir. Bu, insann
karsndakine dardan bakmad kiiyi kendi ilgi ve kayglarnn nesnesi (unutmayn
ki nesne ve itiraz ayn kkten tremi szcklerdir)* olarak grmedii kendisini, o
kiinin iine koyduu anlamna gelir. Bu demektir ki, ben kendi iimde, tpk onun yaad
deneyimi yaarm. Bu, benden sene olan bir iliki deil, u tmceyle dile getirilebilecek
bir ilikili olma durumudur: Ben, sen'/m (Tat Twan Asi). Duygu birlii ya da duygu sezgisi
u anlam ierir: Ben, kendi iimde, teki kiinin yaad deneyimi yayorum, dolaysyla,
bu deneyimi yaamak konusunda o ve ben bir'iz. teki insana ilikin btn bilgiler, benim
kendi iimde, onun yaamakta olduu deneyimi yayor olmam temeline dayalysa gerek
bilgidir. Eer durum byle deilse ve o kii bir nesne olarak
* ngilizcede srasyla object ve objection. (-Y.)
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
93

kalrsa, onun hakknda pek ok ey bilebilirim, ama onu bilmem, tanmam.15 Goethe, bu tr
bilgiyi ok ksa ve zl bir biimde dile getirmitir: nsan, kendisini yalnzca kendisinin
snrlar iinde tanr ve dnyann snrlar iinde kendisinin farkndadr. Gerekten tannan
her yeni nesne, bizim iimizde yeni bir etkinlik arac oluturur.
Gzlemleyen zne ile gzlemlenen nesne arasndaki bu uzakln giderilmesi temeline
dayanan bu trden bilgiyi elde etme olasl, elbet, yukarda szn ettiim insansal vaadin
(umudun), yani her kiinin, kendi iinde, insanln tamamn tad; kendi iimizde,
deiik llerde de olsa, hepimizin aziz ve sulu olduumuz, dolaysyla bir baka kiide,
kendimizin paras olarak hissedemeye-ceimiz hibir eyin bulunmad beklentisinin
temellerinin varln gerektirir. Bu deneyim, kendimizi, ya bizim kan akrabalarmz
olmalar nedeniyle ya da daha geni bir anlamda, ayn yiyecei yememiz, ayn dili
konumamz ve ayn saduyuya sahip olmamz nedeniyle yalnzca yakndan tandmz
kiilerle ba kurma slndan ya da snrllndan kurtarmamz gerektirir. nsanlar
duygu birlii ve duygu sezgisi ieren anlamda tanmak ve bilmek, belli bir toplumun, rk ya
da kltrn daraltc balarndan kurtulmamz ve hepimizin insandan baka hibir ey
olmadmz olgusunu dile getiren insan gerekliinin derinliklerine nfuz etmemizi
gerektirir. nsanolunun gelimesinde insann gerek duygu birlii ve bilgisi, tpk sanat
gibi, devrimci bir etmen olarak byk lde kmsenmi,' bunlara hak ettiklerinden
daha az deer verilmitir.
Sevecenlik, sevgi ve duygu birlii, ok gzel duygu deneyimleridir ve genellikle de byle
olduklar kabul edilir. imdi, duygular
15 Ruhzmlemede ya da derinlik ruh saaltmnn benzer biimlerinde, hastaya ilikin
bilgi, ruhzmcnn, hasta hakknda pek ok ey bilmesine yetecek verileri
toplayabilmesine deil, onu bilme, tanma yetisine dayanr. Hastann gelimesiyle ve
deneyimleriyle ilgili veriler, ou kez onu tanmada yardmc olur, ancak bunlar, veri deil
de, kendi iinde ve bir dierine kar tmyle ak olmay gerektiren bilgilenmenin asln
oluturmayan yardmc elerden baka bir ey deildir. Bu bir kiiyi grdkten bir saniye
sonra kendini gsterebilir, uzun bir sre sonra grlebilir ama bu bilginin olumas, kiinin
yaam yks zerine giderek artan bilgiler edinmenin sonucu olarak deil, anszn,
sezgisel olarak gerekleir.
94
UMUT DEVRM
kadar ak bir ekilde tanmlanmayan, daha ok davranlar olarak adlandrlan baz
insansal deneyimlerden sz etmek istiyorum. Bunlarla, u ana dek tarttmz
deneyimler arasndaki temel fark, onlarn, bir baka kimseye ayn dolaysz ball dile
getirmemesi, daha ok kiinin kendi iinde yaamas ve dier kiilere olan ilgilerinin ikincil
nitelikte olmas olgularnda yatmaktadr.
Bu ikinci gruptaki birinci deneyimi, ilgi (interest) diye betimlemek istiyorum. lgi
szc bugn anlamnn byk bir blmn yitirmitir. una ya da buna ilgi duyuyorum
demek, Ona kar zellikle gl duygular beslemiyorum, ama tmyle umursamasz da
deilim demekle hemen hemen ayn anlama geliyor. Bu, younluk yokluunu maskeleyen ve
belli bir hisse senedinden bir kza kar duyulan ilgiye dek hemen hemen her eyi
kapsayacak kadar belirsiz olan genel szcklerden biri haline geldi. Ama ok genel olan bu
anlam yozlamas, szckleri zgn ve derin anlamlarnda kullanmaktan alkoyamaz; ayrca
bu, onlara kendi z onurlarm geri vermek anlamna gelir, interest szc, Latincedeki
interesse yani arada olmak szcnden gelir. Eer ilgiliysem, ben'imi ycelt-meliyim,
dnyaya ak olmal ve onun kollarna atlmalym. lgi, etkinlik temeline dayanr. Kiinin d
dnyay herhangi bir anda, hem duygusal ve duyusal olarak hem de zihinsel olarak
kavramasna olanak veren grece olarak srekli bir davrantr. lginin, ilgiyi yardmsz
balatamayanlarda ilgi uyandrma ynndeki bulac nitelii dolaysyla, ilgili kii,
bakalarnn gznde ilgin hale gelir. lginin anlam, onun kartn, yani merak kavramn
dndmzde daha da ak duruma gelir. Merakl insan temelde edilgindir. Bilgi ve
duygularla (cokularla) beslenmek ister ama bilgilenmenin nicelii, bilginin derinlii

niteliinin yerini aldndan, hibir zaman doya-maz. Merakn doyurulduu en nemli alan
dedikodudur; bu, penceresinin nnde oturup minik drbnyle evresinde olup biteni
gzleyen kadnn mahalle dedikodusu olabilir, gazete stunlarm dolduran ve profesrlerin
faklte toplantlarnda, brokrasinin ynetim toplantlarnda, yazarlarn ve sanatlarn
kokteyl partilerinde
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
95
konuulanlarla ilgili biraz daha yksek dzeyli dedikodu olabilir... Merak, kt niyetli bir
duygu olmak bir yana, teki kii kim sorusuna aslnda hibir zaman yant vermemesi
nedeniyle, doas gerei doyurulmas olanaksz bir duygudur.
lginin pek ok nesnesi vardr: kiiler, iekler, hayvanlar, fikirler, toplumsal yaplar... Ve
ilgi, belli bir lde, kiinin o bir kiiyi ilgilendiren eylerin ne olduu sorusuna yant veren
kiilik zelliine ye duygularna baldr. Ama gene de, nesneler ikincildir. lgi, dnyaya
kar her eyi kapsayan bir yaklam ve balantl olma biimidir, bu ok geni anlamda,
yaayan kiinin, canl olan ve byyen her eye kar duyduu ilgi eklinde tanmlanabilir.
Bir kiideki bu ilgi alam kk saylabilecek lde olduunda bile, eer ilgi haki-kiyse,
ilgili bir kii olmas nedeniyle baka alanlarda da onun ilgisini uyandrmakta glk
ekilmeyecektir.
Burada tartmamz gereken insansal deneyimlerden bir dieri de, sorumluluk'tva. Gene
ayn ekilde, sorumluluk szc de asl anlamm yitirmitir ve ou kez, grev
szcnn ya da kavramnn eanlamls olarak kullanlmaktadr. Grev, zgr olmama
alannda bir kavramdr, sorumluluksa, zgr olma dnyasna ait bir kavramdr.
Grevle sorumluluk arasndaki ayrm, yetkeci bilinle insanc bilin arasndaki ayrm
gibidir. Yetkeci bilin, temelde, boyun eilen yetkililerin buyruklarna uymaya hazr olmak
durumudur; yceltilmi, fazlasyla bytlm sz dinlemedir, boyun emedir. nsanc
bilin, kiinin kendi z insanlnn sesini dinlemeye hazr olma halidir ve herhangi bir
bakas tarafndan verilen buyruklardan bamszdr.16
Dier iki insansal deneyim biimini, duygular, davranlar ve davran etmenleri
erevesinde snflandrmak gtr. Ama btn bu snflandrmalar, geerlilii su gtrr
geleneksel farkllklara
16 Freud'un stben kavram, yetkeci bilincin ruhbilimsel adan dile getirilmesidir. Kiinin
babas tarafndan verilen buyruklara ve konulan yasaklara uyulmasn gerektitirir; bu
buyrua uyma, daha sonra toplumsal yetkelere boyun eme eklinde
96
UMUT DEVRM
dayandndan, onlar nasl snflandrdmz pek nemli deildir. Szn ettiim iki
insansal deneyim, kimlik ve btnsellik duygulardr.
Son yllarda, zellikle de Erik Erikson'm esiz almasnn katklaryla, kimlik sorunu
ruhbilimsel tartmalarda bir hayli ne kt. Erikson, kimlik krizinden sz ediyor ve
kukusuz, sanayi toplumunun belli bal ruhbilimsel sorunlarndan birine parmak basyordu.
Ama benim grme gre, yazar, kimlik ve kimlik krizi grngsnn eksiksiz olarak
anlalmas iin gerekli lde derinlemesine ve ayrntl bilgi vermedi. Sanayi toplumunda
insanlar, eylere dnmlerdir ve eylerin kimlii yoktur. Yoksa var mdr? Belli bir ylda
retilmi belli bir model Ford otomobillerinin her biri, ayn model Ford arabalarn her
biriyle ayn ve dier modellerden ve , de artk kullanlmayan modas gemilerden farkl
deil midir? Herhangi bir dolarlk banknotun kimlii yok mudur? Her ne kadar her
banknotta ayn izimler varsa, ayn deere ve bir baka lke parasyla deitirilebilirlik
zelliine sahipse de, kullanld srenin banknotun kdn niteliinde oluturduu
farkllklar nedeniyle herhangi bir baka dolar banknottan farkl deil midir? eyler ayn
ya da farkl olabilirler. Ama kimlikten sz ettiimizde, eylere deil, insanlara ait olan bir
nitelikten sz ederiz.
nsansal anlamda kimlik nedir yleyse? Bu soruya yant vermek ynnde birok yaklam
var; ben burada kimliin, bir kiiye, yasal olarak ben benim btn olgusal ve gizil

etkinliklerimin yapsn dzene koyan bir etkin merkez olarak ben deme izni veren bir
deneyim olduu yaklamn vurgulamak istiyorum. Benin bu deneyimi, yalnzca
kendiliinden etkinlik durumunda varlk gsterir, insanlarn, yaantlarm srdrmek,
ilerini yrtmek iin yeterli lde uyank olduu, ama kendi ilerinde etkin bir merkez
olarak bir ben hissetmeleri iin yeterli lde uyank olmadklar bir durum olan
edilginlik ve yar-uyanklk durumunda varlk gstermez.17 Bu ben (1) kavram, benlik
(ego) kavramndan farkldr.
17 Dou dncesinde, bu ben meri.ezhnu bazen gzlerin ortasnda bir noktada,
mitolojik dilde, nc gz bulunduu noktada yeralds sanlr.
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
97
(Bu terimi Freud'u anlamda deil de, rnein, kendini beenmi kii deyiinde olduu
gibi popler anlamda kullanyorum.) Benim benimin deneyimi, bir ey olarak kendimin,
sahip olduum bedenin, belleimin, sahip olduum evin, toplumsal konumun, gcn,
ocuklarn, sahip olduum sorunlarm deneyimidir. Ben kendime bir ey olarak bakarm,
benim toplumsal rplmse, ey-liin bir dier zelliidir. ou kii benlik kimliiyle ben ya
da z kimlikleri arasnda ayrm yapmamaktadr. Bunlarn arasnda ok kesin ve temel fark
vardr. Benlik deneyimiyle benlik-kimlii deneyimi, sahip olma kavram temeline
dayanmaktadr. Ben, kendimin sahip olduu tm dier eylere sahip olduum gibi,
kendime sahibim. Benin ya da zn kimlii, sahip olmak kapsamna deil de olmak
kapsamna girer. Ben, canl olduum, ilgili, ilikili, etkin olduum lde, bakalarna
ve/veya kendime grndm halimle kiiliimin ekirdei arasnda saladm btnlk
lsnde benim. Gnmzdeki kimlik krizi, temelde insanolunun giderek artan
yabanclamasndan ve maddelemesinden kaynaklanmaktadr ve kiinin tekrar yaama
dnmesi, tekrar etkin hale gelmesi lsnde zmlenebilir. Kimlik krizinin
zmlenmesinde, yabanclam insann kkl bir dnmle yaayan insan haline
getirilmesinden baka bir yol, ruhbilimsel bir kestirme yol yoktur.18
z'e kar ben'e, olmaya kar sahip olma'ya verilen nemin giderek artmas, dilimizin
gelimesinde ok belirgin olarak kendini gstermektedir. nsanlarn, uyuyamyorum
yerine bende insomnia var demesi, yada znt duyuyorum, dncelerim karmakark
demek ya da buna benzer duygulanmlar dile getirmek yerine, bir sorunum var demek,
ya da karmla birbirimizi ok seviyoruz, yerine mutlu bir evliliim var (ya da bazen
baarl bir evliliim var,) demesi alkanlk haline geldi. Olu sreleri kategorilerinin
hepsi, sahip olma kategorilerine dntrlyor. Duraan ve k-mltsz olan ben, dnya ile
nesnelere sahip olma asndan ba kurar, z ise, katlma sreci asndan dnyayla ba
kurar. ada insan, her eye, otomobile, eve, ie, ufaklklara, bir evlilie,
18,
Bu ksa kitapta, burada sunulan kimlik kavramyla, Erikson'n kimlik kavram arasndaki
ayrm aynntlanyla tartmaya olanak yoktur. Bu ayrm aynntlanyla irdeleyen bir
almay ayrca yaymlamay umuyorum.
F.:7
98
UMUT DEVRM
sorunlara, dertlere, honutlua sahiptir btn bunlar da yeterli deilse, bir ruh
doktoruna sahiptir. Hibir ey olmamtr (hibir ey deildir).
Kimliin varln nceden kabul eden bir kavram da btnselliktir. Bundan ksaca sz
edebiliriz, nk btnsellik, dpedz, kimliin bozulmasn olanakl klan birok durumda,
kiinin kimliini bozmamaya istekli olmas anlamna gelir. Sanayi toplumunda ilerleme
frsatlar, gnmzde kiiyi kimliini bozma ynnde zendiren ya da kkrtan temel
nedendir. Zaten bir toplumdaki yaant, insann kendisini bir ey olarak yaamasn salama
eiliminde olduundan, bir kimlik duygusu, seyrek rastlanan bir grngdr. Ancak,
yukarda anlatlan bilinli bir grng olan kimlik'ten baka, bir de bilinsiz kimlik
bulunduu olgusu, sorunu karmakarklatr-maktadr. Bununla unu anlatmak istiyorum:

Baz insanlar, bilinli olarak eylere dnm olmakla birlikte, toplumsal srecin, onlar
tamamen eylere dntrmede baarya ulamamas nedeniyle, bilinsiz olarak bir kimlik
duygusu tamaktadrlar. Bu insanlar, btnselliklerini bozma kkrtmalarna boyun eer,
zendirmelere yant verirken, bilinli olmayan ve onlara, nedeninin farknda olmadklar bir
rahatszlk, huzursuzluk veren bir sululuk duygusuna kaplabilirler. Tutucu ruhzmleme
ilemlerinin, bir sululuk duygusunu, kiinin kandaryla cinsel iliki isteklerinin ya da
bilinsiz ecinselliinin sonucu olarak aklamas iin kolayna kamaktr. in asl, kii
ruhbilimsel anlamda tmyle l olmad lde btnsellikten yoksun bir yaam
srmekten sululuk duyar.
Kimlik ve btnsellik tartmamza ek olarak, Monsenyr W. Fox'un ok gzel bir szckle
karlad, incinebilirlik diye and bir baka yaklamdan ksaca sz etmek gerek. Kendisi
bir ben olarak yaayan ve kimlik duygusu, ben-kimlii duygusu olan kii, doal olarak bu
eyi kendisini, bedenini, belleini, mlkn vd... te yanda ben'inin paras haline gelmi
olan grlerini ve duygusal yatrmlarn korumak isteyecektir doal olarak. Mumyalam
varoluunun srekliliine ve elle tutulurluuna zarar verebilecek herkese ya da herhangi
bir deneyime kar srekli olarak savunma halindedir. te yanda kendisini sahip olan deil
de, olan, varolan bir
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
99
varlk olarak yaayan kii, incinebilir durumda olmaya ak olacaktr. Canl olduundan
varolmak dnda hibir ey ona ait deildir. Ama dikkatinin dank olduu bir sre iinde
etkinlik duygusunu yitirdii her an, ya hibir eye sahip olmamak ya da hi kimse olmamak
tehlikesiyle kar karyadr. Bu tehlikeye gs germek iin srekli tetikte olmas, uyank
ve canl olmas gereklidir; bu kii, ol-mak'sv/m sahip olmas nedeniyle gvencede olan
beninsanna
kyasla incinebilir durumdadr.
imdi, dier insansal deneyimler erevesinde, umut, inan ve cesaretten sz etmem
gerekir, ama birinci blmde bunlara geni yer verdiimden, burada bu deneyimleri
atlayabilirim.
nsansal deneyimler grnglerini incelediimiz bu blm, burada tartlan kavramlarn
altnda yatan bir grngy, yani ycelme grngsn aklamadan tamamlanm saylmaz.
Ycelme, geleneksel olarak dinsel balamda kullanlr, ve ilahi mertebeye ulamak iin
insansal boyutlar yceltme anlamna gelir. Ycelmenin byle bir tanmlamas, tek tanrl
bir dizgede akla uygun bir tanmlama olurdu; tanrya inanlmayan bir ortamda, Tanr
kavramnn, kiinin ben'inin kafesinden ayrlma ve dnyaya ak olma, onunla ba kurma
zgrlne kavuma edimi yerine geen iirsel bir simge olduu sylenebilir. te,
ruhbilimsel gereklik, ayn bu ekilde dile getirilebilir. Sevgi, sevecenlik, duygu birlii, ilgi,
sorumluluk ve kimlik, sahip olmak yerine olmak temeline dayanr ve bu da, ben'i yceltmek
anlamna gelir. Ben'i brakma, hrs brakmak, kiinin kendisini doldurabilmesi iin
boaltmas, zengin olmak iin yoksullamas anlamu gelir.
Fiziksel olarak yaammz srdrmek isteimiz uruna, canl zn doumundan beri
iimizde varolan ve milyonlarca yl sren evrim sreci iinde bize kadar ulaan biyolojik
gdlerimize boyun eiyoruz. Yaam srdrmenin tesinde canl olma istei, tarihte,
insann yaratlmas anlamna gelir, umutsuzluk ve baarszln karsnda bulunan
seenektir bu istek.
Bu nsansal deneyimler tartmas, u szlerle noktalanyor: zgrlk, tam anlamyla
insan olmann bir zelliidir. Fiziksel olarak yaam srdrme alann atmz
(yceldiimiz) lde, kor100
UMUT DEVRM
ku, gszlk, yetersizlik, narsisizm, bamllk vd. duygulara kaplmadmz lde
zorlayc durumlar aarz, yceliriz. Sevgi, sevecenlik, mantk, ilgi, btnsellik ve kimlik...
bunlarn hepsi zgrln ocuklardr. Siyasal zgrlk, tam anlamyla insan olma

durumunun gelimesine katkda bulunduu lde insan zgrlnn bir kouludur.


Yabanclam bir toplumda varolan ve insann insanlktan uzaklamasna yol aan siyasal
zgrlk, zgrlkszlk haline gelir.
6. Deerler ve ltler
Bu ana dek insansal durumun temel elerinden birine, insann edimlerine ve duygularna
yol gsterecek deerlere olan gereksinmesine deinmedik. Elbet, insanlarn kendi
deerleri olarak say-dklaryla onlar ynlendiren ve farknda olmadklar yrrlkteki
deerler arasnda ou kez bir farkllk, bir kartlk vardr. Sanayi toplumunda, kiinin
bilincinde olduu resmi deerler, dinsel ve insansal geleneklerle belirlenen bireysellik,
sevgi, duygu birlii, umut vb. deerlerdir. Ancak bu deerler, byk bir ounluk iin
ideoloji haline gelmitir ve insan davrann ynlendirmede etkin rol oy-namamaktadrlar.
nsan davrann dolaysz olarak ynlendiren bilinsiz deerler, brokratik sanayi
toplumunun toplumsal dizgesinin ortaya kard, mlkiyet, tketim, toplumsal konum,
elenme, hoa vakit geirme vb. deerlerdir. Bilinli ve etkin olmayan deerlerle,
bilinsiz ve etkin olan deerler arasndaki uyumazlk, kiiliin hasar grmesine yol aar.
Kendisine retilenlerden ve bunlarn gerekli kld davranlardan farkl edimlerde
bulunmak, kiinin kendisini sulu hissetmesine, kendisine ve bakalarna gvensizlik
duymasna yol aar. te, gen kuamzn saptad ve karsnda bylesine dnsz bir
tavr ald uyumazlk, budur.
Resmi ya da olgusal deerler, btnlkten yoksun, yaplar bozulmu oluumlar deildir;
belirli stn deerlerin, bu stn deerin gerekletirilmesi iin gerekli ve ona baml,
onunla ilikili olan dier deerleri saptad bir hiyerari olutururlar. Az nce
tarttmz zellikle insansal olan deneyimlerin gelimesi, son 4.000
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
101
yl iinde Bat'nm, Hindistan'n ve in'in ruhsal-tinsel gelenekleri iindeki deerler
dizgesini oluturmaktadrlar. Bu deerler, gizli olan aa karma, Tanr tarafndan
verilen esin temeline dayand srece, bu esinin kaynana yani Bat dnyasnda Tanrya
inananlar iin balayc olma nitelii tayordu. (Budachkla Taocu-luun deerleri, stn
bir varlk tarafndan verilen esin temeline dayal deildi. zellikle Budacikta, daerlerin
geerlilii, temel insansal koullarn ac ekme, onun kaynam, yani hrs tanma, hrs
yenme yollarn yani sekiz yol gereini renip kabul etme olgularnn incelenmesi
sonucu saptanmta-. Bu nedenle Budac deerler sralamas aklc dnce ve yapay
olmayan insansal deneyimden baka hibir ncl olmayan herkese aktr.) Batdakiler
iin, Bat dini tarafndan ortaya atlan deerler sralamasnn, Tanr tarafndan
esinlendirilme dnda bir temele dayanp dayanmad sorusu ortaya kar.
Ksaca zetlemek gerekirse, Tanrnn yetkesini deerler temeli olarak kabul etmeyenler
arasnda u kalplar gryoruz:
1. Btn deerlerin, kiisel zevke bal olduunu ve bu zevk ya da seme dnda hibir
temelden kaynaklanmadm ne sren eksiksiz grececilik. nsann zgrce setii tasar
yapaylktan uzak olmas kouluyla herhangi bir ey, dolaysyla bir stn deer de
olabileceine gre, Sartre'n felsefesi de temelde bu grececilikten farkl deildir.
2. Bir baka deerler kavram da, toplumsal olarak her yerde ve her zaman var olan
deerler kavramdr. Bu konumun savunucular, her toplumda, toplumun kendi z toplumsal
yaps ve elikile-riyle yaamn srdrmesi, o toplumun btn yeleri iin en byk ama
olmaldr, dolaysyla belli bir toplumun yaamn srdrmesinde yol gsterici rol oynayan
ltler, en yksek deerlerdir ve her bir birey iin balayc ltlerdir, grnden
hareket etmektedirler. Bu grte, ahlaksal ltler, toplumsal ltlerin ayndr ve
toplumsal ltler, belli bir toplumun adaletsizlikleri ve elikileri de iinde olmak
zere devamlln salarlar. Bir toplumu yneten st tabakann, kendi iktidarnn
dayana olan toplumsal ltleri Tanr tarafndan sunulmu ya da insan doasnda varolan
102
UMUT DEVRM

kutsal, evrensel ltler olarak gstermek iin elinin altndaki btn aralar, nndeki
btn yollan seferber ettii aktr.
3. Bir dier deer kavram da biyolojik olarak her zaman ve her yerde varolan deerler
kavramdr. Bu dncenin temsilcilerinden bazlarnn aklamas yledir: Sevgi, ballk,
grup dayanmas gibi deneyimlerin kk, hayvanlarda da bunlara karlk gelen
duygulardadr: insan sevgisinin ve sevecenliinin kklerinin ana hayvann yavrusuna kar
gsterdii davranta olduu grlmektedir; dayanma, birok hayvan trnde grlen
kmelemeden kaynaklanmaktadr. Bu grn savunulacak pek ok yn vardr; ancak
insan sevecenlii, dayanmas ve dier insansal deneyimler ile, hayvanlarda gzlemlenen
deneyimler arasndaki ayrmn ne olduu sorusuna yant vermemektedir. Konrad Lorenz
gibi yazarlar tarafndan sunulan benzerlikler, inandrc olmaktan uzaktr. Biyolojik ola-.
rak doutan varolan deer sistemleri ou kez, burada tartlan in-sanc-ynselimli
deerler sisteminin tam tersi sonulara ulamaktadr. nl toplumsal Darwin'cilik
deerler sisteminde, bencilliin, rekabetin ve ykcln, trlerin yaamlarn
srdrmesinin ve evriminin dayand temel ilkeler olduklar kabul edilmekte ve bu nedenle
en yksek deerler olarak alglanmaktadr.
Bu kitapta sunulan bak asn karlayan deer sistemi, Albert Schweitzer'in, yaama
sayg diye adlandrd kavram temel olarak almtr. Deerli ya da iyi olan ey, insann
zgl yeteneklerinin daha iyi bir ekilde ortaya kmasna katkda bulunan ve yaam
gelitiren eylerdir. Olumsuz ya da kt, yaam boan ve insann etkinliini felce uratan
her eydir. Budaclk, Judaism (Yahudi Felsefesi), Hristiyanlk ya da Mslmanlk gibi
byk insanc dinlerin ya da Sokrates ncesinden ada dnrlere dek btn byk
insanc filozoflarn ltleri, bu genel deerler ilkesinin zgl bir ekilde ilenmesi,
gelitirilmesidir. Kiinin hrsn yenmesi, komusunu sevmesi, (deerlendirici olmayan bir
bilgi saylan olgular bil-mek'ten farkl olarak) hakikati bilmesi, Douda da, Batda da,
btn insanc dn dizgeleriyle dinsel dizgelerin ortak amacdr. nsanolunun bu
deerleri kefetmesi iin, maddi varln srdrme
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
103
ama ve kayglarm am olarak dnebilmesini olas klacak zaman ve enerji bulmasn
salayacak bir konumda olmas, yani, belli bir toplumsal ve ekonomik gelimeye ulamas
gerekirdi. Ancak, bu noktaya ulalm olduundan bu deerler onayland ve bir lde
brani kabilelerindeki dnrlerden Yunan kent-devletlerin-deki ve Roma
mparatorluundaki filozoflara, ortaa feodal toplumundaki dinbilimcilere, Rnesans
dnemi dnrlerine, Aydnlanma dnemi filozoflarna ve Goethe, Marx gibi sanayi
toplumu dnrlerine, bizim amzdaysa Einstein ve Schweitzer'e dek birok dnr
tarafndan birbirinden ok farkl toplumlarda uyguland. Sanayi toplumunun bu evresinde,
maddelemi insanolunun yaam deneyimini pek az gerekletirmesi ve bunun yerine
makinann kendisi iin programlad ilkeleri izlemesi nedeniyle bu deerlerin uygulanmas
giderek glemektedir.
nsanc bir sanayi toplumu kurmak iin devmakinann insanlktan uzaklam toplumuna
kar zafer kazanma yolunda bir umut varsa eer, bu umut, gelenein deerlerinin yaama
geirilmesi ve sevginin ve btnselliin olanakl olduu bir toplumun ortaya kmas
kouluna baldr.
nsanc diye adlandrdm deerlerin, btn yksek kltr biimleri arasnda bir gr
birliini dile getirmeleri nedeniyle saygy ve dikkate alnmay hakettiklerini bylece
belirttikten sonra, bunlarn, bizim zel yaamlarmz ynlendirebilecek ve tasarladmz
btn etkinliklerle toplumsal kurulular iin yol gsterici ilkeler olmasn zorunlu, ya da en
azndan son derece anlaml klabilecek nesnel, bilimsel kantlarn olup olmad sorusunu
sormalym.
Bu blmde daha nce sylediklerimle ilgili olarak, ltlerin geerliliinin, insann varolu
koullar temeline dayandn kabul ediyorum. nsan kiilii tek bir asgari gereklilii olan
bir sistem oluturur: lgnln nlenmesi. Ama bu gereklilik yerine getirildik inde, insan

seeneklerle kar karya kalr: Yaamn istifilie ya da retmeye, sevmeye ya da


nefret etmeye, olmaya ya da sahip olmaya vd. adayabilir. Neyi seerse sesin, iinde baz
ynselimlerin egemen olduu ve dierlerinin zorunlu olarak onlar izledii bir yap (kendi
kiilii) ina eder. nsan varoluunun yasalar, yalmzca
104
UMUT DEVRM
tek bir deerler takmnn olanakl olduu varsaymna yol amaz. Seeneklere gtrr
insan ve biz, bu seeneklerden hangilerinin dierlerine stn olduuna karar vermek
durumundayzdr.
Ama konuya, stn ltlerden sz ederek girmiyor muyuz? Neyin stn olduuna kim
karar verir? Baz somut seenekleri ele almakla yola karsak, bu sorunun yantn vermek
kolaylaacak. Eer insan, zgrlnden yoksun braklrsa, ya iine kapanr ve canlln
yitirir, ya fkeli ve ykc hale gelir. Sklrsa, edilgin ya da yaama kar umursamasz olur.
Bir IBM kartna eit duruma indirgenirse, zgnln, yaratcln ve ilgi duyma, zevk
verme yetisini yitirir. Baz etmenleri en oka karrsam, bunun karlnda baz etmenleri
de en aza indirgerim.
imdi, bu olaslklarn hangisinin yelenmesi gerektii sorusu ortaya kyor: Canl, neeli,
ilgili, etkin, huzurlu yapy m, yoksa canl olmayan, snk, ilgisini yitirmi, edilgin, ykc
yapy m yele-meli?
Burada nemli olan, yaplarn sz konusu olduunun ve bir yapdan yelediimiz blmleri
seip alarak, bir baka yapnn yelediimiz blmleriyle birletiremeyeceimizin
anlalmasdr. Bireysel yaamda olduu gibi toplumsal yaamda da yaplatrma olgusu,
yalnz bana ya da birletirilmi olan tek tek zellikler arasnda deil, yaplar arasnda
seim yapmamz olas klacak ekilde snrlanmtr. ou kii, pazarda saldrgan,
rekabeti, maksimal lde baarl olmak, herkes tarafndan beenilmek, ayn zamanda da
sevecen, sevgi dolu ve btnsel kiilie sahip biri olmak ister. Ya da toplumsal dzeyde,
insanlar maddi retim ve tketimi en oa karan, askeri ve siyasal gc en st noktada
gerekletiren, ama ayn zamanda bar, kltr ve tinsel deerleri gelitiren bir toplum
ister. Bu tr fikirler gereki olmaktan uzaktr ve ou kez, bu karmdaki ho insansal
zellikler, irkin zellikleri rtmeye ya da gizlemeye hizmet ederler. Semenin, eitli
yaplar arasnda yaplaca kabul edildiinde ve hangi yaplarn gerek olaslklar olduu
aka grldkte, seme gl byk lde azalr ve kiinin hangi deer yapsn
yeleyecei konusunda pek byk bir kuku kalmaz. Deiik kiilik yaplarna sahip kiiler,
kendi kiiliklerine seslenen farkl
NSAN OLMAK NE DEMEKTR?
105
deer sistemlerine rabet edeceklerdir. Yani, yaamsever bir insan, canl deerleri
semeye karar verecek, lmsever kii, canllktan uzak deerleri semeyi yeleyecektir.
kisinin ortas olanlar, ak bir seme yapmaktan kanmaya abalayacaklar ya da zaman
iinde, kiilik yaplarndaki egemen glere uygun bir seme yapacaklardr.
Nesnel olarak bir deer yapsnn tm dierlerinden stn olduunu kantlamak aslnda
hibir ey kazandrmaz; stn deer yapsn, kendi kiilik yaplarnda kk salm
taleplerle elimesi nedeniyle onaylamayanlar iin nesnel kant pek bir anlam
tamayacaktr.
Ama gene de, daha ok kuramsal nedenlerden tr unu kabul etmek gerekir ki, insan, u
nclden hareket ederse nesnel ltlere varabilir: yaayan bir sistem gelitirmeye ve
maksimum canllkla, kiinin gerek doasnn bir paras haline gelen, d koullardan
bamsz bir uyumu, yani, znel olarak iyi-olma durumunu retmeye istekli olmak. Dzen
inam incelendiinde, yaamsever ltlerin sistemin gc ve gelimesi zerinde daha
etkileyici olduu, lmsever ltlerinse, ilevsizliin (bozukluun) ve hastaln
belirmesinde ynlendirici rol oynad grlebilir. ltlerin geerlilii, optimum byme,
gelime ve iyilikle, en az hastalk yaratma ilevleriyle llr.
Grgl (ampirik) olarak ou kii, eitli deer sistemleri arasnda gider-gelir ve

dolaysyla u ya da bu ynde tam bir gelime gstermezler. Bunlarn ne byk erdemleri


ne de byk kusurlar vardr. Onlar, bsen'in Peer Gynt'te ok gzel dile getirdii gibi,
zerindeki kabartmas ypranm bir metal paraya benzerler; bu kiinin z yoktur, kimlii
yoktur, ama bu yokluu kefetmekten korkar.
v
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI N ATILACAK ADIMLAR
1. Genel ncller
imdi, ikinci Sanayi Devriminde gelimi olan sanayi toplumunun insanlamas olanakllm
ele alacak olursak, ruhbilimsel nedenlerle olduu kadar ekonomik nedenlerle de
toplumumuzu tmyle bir karklk iine sokmadan kurtulamayacamz, yok
edemeyeceimiz kurumlar ve yntemleri dikkate almakla ie balamalyz. Bu unsunlar
unlardr: (1) Son onyllar iinde, hkmette, i dnyasnda, niversitelerde, hastanelerde
vd. kurumlarda gelimi olan geni lde merkezilemi yatrmlar. Bu merkezileme
sreci hl devam etmektedir ve ksa bir sre iinde hemen hemen btn belli bal nemli
etkinlikler, byk sistemler tarafndan yrtlecektir. (2) Merkezilemenin bir sonucu
olarak ortaya kan, her sistem iindeki geni apl planlama. (3) Kendi kendini yneten ve
kendi yanllarm dzelten elektronik makinalama (elektronik be-yinleme), yani
sibernetik ve otomasyonun belli bal kuramsal ve klgsal denetim ilkesi haline gelmesi ve
bilgisayarn, otomasyonda en nemli ge olmas.
Ancak burada sylenecek olanlar yalnzca bu unsur deildir. Btn toplumsal
sistemlerde ortaya kan bir baka e daha var: Sistem Adam. Daha nce de iaret
ettiim zere, bu, insan doasnn ekle giremez nitelik tad anlamna gelmez; insan
doasnn yalnzca snrl sayda yaplarn olumasna izin verme gizilgcTEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
107
ne sahip olduu ve bizi, lp tartabileceimiz belirli seeneklerle kar karya getirdii
anlamna gelir. Teknoloji toplumu balamnda bize sunulan en nemli seenek udur: eer
insan edilgin, skkn ve duygusuzsa, ve tek-ynl bir manta sahipse, kayg, ruh knts,
kiiliksizleme, yaama kar umursamazlk ve iddet gibi patolojik belirtiler gelitirir.
Gerekten de, Robert H. Davis'in etkileyici bir yazda dile getirdii zere,
...elektronikletirilmi bir dnya uzun vadede akl salna rahatsz edici etkilerde
bulunur.1 ou planlamaclar, insan faktrn, herhangi bir rahatszla neden olmakszn
kendisini her koula uyarlayabilen bir faktr olarak ele aldklarndan, bu noktay
vurgulamak nem tamaktadr.
Kar karya bulunduumuz olaslklar azdr, ve bunlar aratrlmaya, anlalmaya ak
olaslklardr. Bunlardan biri, tutmu olduumuz yolda yrmeye devam etme olasldr.
Bu sistemin btnnde, ya termonkleer sava ya da ar insan patolojisi sonucunu
douracak rahatszlklara yol aacaktr. kinci olaslk, tuttuumuz yolu, zor kullanarak ya
da iddet ve saldrganlk ieren bir devrimle deitirmeye girimektir. Bu da btn
sistemin paralanmasna yol aacak, sonucunda da acmasz bir diktatrlk ortaya
kacaktr. nc olaslk, sistemi, insann iyilii ve gelimesi amacna, ya da baka bir
deyile, yaam srecine hizmet edecek ekilde insanlatrma olasldr. Bu durumda,
ikinci Sanayi Devriminin merkezi unsurlar aynen korunacaktr. imdi, bu yaplabilir mi, ve
bunu baarmak iin ne gibi admlar atlmaldr, sorusunu sormak gerekir.
Bu amaca nasl ulalacan gsteren bir plan sunmak niyetinde olmadm sylemeye
gerek yok sanrm. Bunun, ksa bir kitap erevesinde yaplamayaca bir yana, byle bir
plan, konularnda uzman ve sorumluluk sahibi kiilerin el ele vermesiyle
gerekletirilebilecek pek ok inceleme gerektirir. Benim amacm, bana
1 Robert Theobald'in derledii The Guaranteed Income (Garanti Altna Alnm Gelir) adl
kitapta, (New York: Doubleday Anchor Books, 1967), The Advance of Cybernation: 19651985 (1965-1985 Yllan Arasnda Elektroniklemedeki Gelime) balkl yaz.
108
UMUT DEVRM

gre en nemli olan admlar burada tartmak. Bunlar yle sralyorum: (1) nsan
varlnn en iyi ilevde bulunmasnn incelenmesi sonucunda elde edilmi ltlere dayal
olan ve sistem adamm da ieren bir planlama. (2) imdi yrrlkte olan yabanclatrlm
brokrasi yntemini insanc ynetim yntemine dntrerek, sradan insanlarn
gerekletirebilecei etkinlik ve sorumluluk yntemleriyle bireyi harekete geirmek. (3)
Tketim kalplarn, etkinlemeye katkda bulunan ve edilginlemeyi2 zendirmeyen bir
tketim salamak ynnde deitirmek. (4) Gemiteki dinsel sistemlerin karl olan
yeni ruhsal-dnsel ynselim ve ballk biimlerinin ortaya kmas.
2. nsanc Planlama
nc Blmde balattmz planlama tartmasna devamla, bir kez daha belirtmek
isterim ki, planlamay yapanlar bunun farknda olsa da, olmasa da, planlamay ynlendiren
ey, deer yarglaryla ltlerdir. Bu, btn bilgisayar tasarmlar iin de geerlidir,
gerek bilgisayara verilen olgularn seilmesi, gerek program yapma, deer yargdarln
gerektirir. Eer ekonomik verimi en fazlaya karmak istiyorsam, olgularm da, programm
da, insann iyiliini sevin asndan, ie ilgi duyma asndan vb. en fazlaya karmak
istediim durumdakinden farkl olacaktr. Bu ikinci durumda, daha baka olgular dikkate
alnmtr ve program farkldr.
Burada birka ciddi soru ortaya kyor: Kii, insan deerleri hakknda, hi deilse gr
birliinin getirdii geerlilii ieren ya da kiisel zevk ya da eilim balamnda kabul gren
geleneksel deerleri kabul etmekten baka nasl bilgi sahibi olabilir? Drdnc Blmde,
insann iyiliinin ya da iyi olma durumunun, tpk hastalkl ya da kt olma durumu kadar
nesnel ve grgl (ampirik) olarak betimlenebileceine deinmitim; iyi olma durumunu
oluturan
Bu szc etkinletirme szcne kout olarak ortaya atyorum; bu, szlklerde
bulunmamakla birlikte gerekli bir szck; nk insan daha etkin yapan koullar olduu
gibi, daha edilgin yapan koullar da var.
I
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
109
koullar da, fiziksel olsun, aklsal olsun, hastalkl duruma yol aan koullar da
aratrlabilir, dorulanabilir niteliktedir. Nesnel olarak geerli deerler, sistemin
ileyiini optimal dzeye karacandan, ya da hi deilse olas seenekler ortaya
konduunda insanc ltler akl sal yerinde kiilerin ou tarafndan kartlarna
yelenecek ltler olarak kabul edileceinden, sistem adam zerine yaplan bir inceleme
nesnel olarak geerli deerlerin kabul edilmesi sonucunu yaratabilir.
nsanc ltlerin geerliliinin kaynann deeri ne olursa olsun, insanlam bir sanayi
toplumunun genel amac yle tanmlanabilir: toplumumuzun toplumsal, ekonomik ve
kltrel yaamm, insan ktrmletirmek yerine, onun gelimesini ve canlln
destekleyecek ve ileri noktalara gtrecek ekilde deitirmek; bylece bireyi edilgin ve
yalnzca alc durumuna getirmek yerine harekete geirmek, etkinleirmek; teknolojik
kapasitemizin insann gelimesine hizmet etmesini salamak. Bunun gereklemesi iin,
ekonomik ve toplumsal sistemin denetimini yeniden ele geirmeliyiz; kararlar, insann
mantna uyan iradesi ve en st dzeyde canlla ulama istei belirlemelidir.
Genel amalar bunlar olduuna gre, insanc planlamada hangi yol izlenecektir?
Bilgisayarlar, sistemi krp geiren ve giderek ldren bir kanser deil, yasam-ynselimli
bir toplumsal sistemin ilevsel bir paras haline gelmelidir. Makinalar ya da bilgisayarlar,
insann mant ve iradesi tarafndan belirlenen amalara ulamada ara olmaldr.
Olgularn seilmesinde belirleyici olan ve bilgisayarn programlanmasn etkileyen deerler,
insan doasnn bilinmesi, bu doann eitli olas davurumlar, optimal gelime biimleri
ve bu gelimeyi gerekletirebilecek gerek gereksinimler temeline dayal olarak elde
edilmelidir. Yani, deerlerin kesin kayna teknik deil, insan olmaldr; btn planlamada
lt, maksimal retim deil, optimal insan gelimesi olmaldr.3
3 Hasan zbekhan bu sorunu ok ksa ve z formle etmi: Btn bu sre iinde

yapmay baaramadmz ey, ileyisel anlam, bizi harekete geiren ekici dediimiz
eylere, onlarn doalarnda bulunan deerleri sorgulamaya, zlemlerimizin ve
edimlerimizin uzun vadede douraca sonularn deerlendirilmesine,
110
UMUT DEVRM
Bundan baka iktisat alanndaki planlama, sistemin tamamn kapsayacak ekilde
yaplmaldr; ve de, sistem Adam, toplumsal sistemin btnyle btnletirilmelidir.
Planlamay yapan insan, insann, sistemin btnn bir paras olarak stlendii roln
farknda olmaldr. Kendisinin farknda olan tek canl, insan olduuna gre, bir sistem
oluturan ve zmleyen varlk olarak da, kendisini zmledii sistemin nesnesi haline
getirmelidir. Bu demektir ki, insan zerine, onun doas ve bu doann davurum
olaslklar konusundaki bilgi, herhangi bir toplumsal planlamada temel verilerden biri
olmaldr.
u ana dek planlama zerine sylenenler, planlamaclarn, temelde kendi istekleriyle
toplumun ve onu oluturan bireylerin optimal iyiliini salamaya kararl olduklar kuramsal
varsaym temeline dayandrlmtr. Ama ne yazk ki, byle bir varsaym, pratikte
yaplamaz. [Elbet burada, planlamaclarn kendi ynselimlerine degin fikirlerinden sz
etmiyorum. Onlar da, birok kii gibi kendi ynselimlerinin aklc ve trel olduuna
inanrlar. Birok kii, biraz, trel ya da ahlaksal adan hakllk duygusuyla desteklemek
amacyla, biraz da kendi gerek ynselimleri konusunda bakalarn aldatmak amacyla
kendi edimleri iin bu trden bir ussallatrmaya (ideolojiye) gereksinme duyar.] Hkmet
planlamas dzeyinde, politikaclarn kiisel karlar ou kez onlarn btnselliine ve
dolaysyla, insanc planlama kapasitelerine ters der. Bu tehlike, ancak ve ancak
yurttan, karar verme srecine ok daha etkin bir ekilde katlmasyla ve hkmet
planlamasnn, planlamann yapld kiiler tarafndan denetlenme yol ve yntemlerinin
bulunmasyla azaltlabilir.
yleyse, hkmet planlamas daha da azaltlmal ve kamu
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
111
beklediimiz sonucun, aslnda zlemini ektiimizi sylediimiz yaam niteliine gerekten
karlk verip vermediini dnmeye ve srdrdmz edimlerin bizi oraya gtrp
gtrmeyeceini irdelemeye dayandrmamaktr. Baka bir deyile, bu satrlarn yazarnn
planlama kavramna gre, biz daha derin anlamda planlamada baarszz. (Bkz. Hasan
zbekhan'n daha nce anlan yazs. Ayrca, zbekhan' dan ve Martin K. Starr ve
Raymond G. Brown'dan aldm kiisel nerileri de burada kranla anmak isterim.)
sektr iin yaplan da iinde olmak zere, planlamann ou byk irketlere mi
braklmahdr? Bu fikre kar, byk irketlerin modas gemi ilemlerle uramak
zahmetine katlanmad, ve dalgalanma gsteren siyasal basklara baml olmadklar;
sistem zmlemede, aratrmalar annda teknie uygulamada daha gelimi olduklar; ve
ilerini srdrme hakkm korumak iin her birka ylda bir seim kampanyalarnda
savamak durumunda olmadklarndan daha nesnel insanlar tarafndan ynlendirildii
yolundadr. En nemlisi, ynetim ve sistem zmleme, imdi en gelimi etkinlik
biimlerinden biri olduundan, yalnzca zek asndan deil, insann selametini grme
asndan da en gelimi belleklere ekici gelmesi akla uygun grnmektedir. Bunlar ve
daha birok sav, son derece kandrc olmakla birlikte iki nemli nokta asndan inandrc
deildir: Her eyden, nce, irket, kr amacyla alr, ve kra olan ilgisi, ondokuzuncu
yzyl giriimcisinin kra olan ilgisine kyasla ok deiik olmakla birlikte, ou kez,
topluluun karlaryla atr. kinci olarak, zel irket, bir demokratik sistemde
hkmete ynelik denetim kadar snrl bir denetimden bile yoksundur. (E-er, irketi
pazarn, yani dolaysz olarak tketicinin denetlediini syleyerek bu noktaya kar
klyorsa tketicinin zevk ve isteklerinin byk lde irket tarafndan, kendi
karlarna yarayacak ekilde ynetildii, ynlendirildii olgusu yokumsanyor demektir.)
Ynetim birimlerinin aklna ve iyi niyetine inanmak, byk bir ounluun, insann gelimesi

hayrna deil de, kiisel olmayan teknik krllk hesaplarna gre planlar yapmayacan
gvence altna almaya yeterli deildir. Geleneksel bir zihinsel ileyie ya da gre sahip
yneticiler iyi niyetten yoksun olmalar nedeniyle deil, dg-cnden ve insansal yaam
tam anlamyla grme yetisinden yoksun olduklarndan, insanc planlama asndan bsbtn
tehlikelidirler. Hatta, onlarn kiisel drstl, uyguladklar planlama yntemleri
konusunda kuku duymaya daha da bak hale getirmektedir bu insanlar. Bu nedenlerle,
John Kenneth Galbraith ve dierlerinin dile getirdii iyimser gre katlmyorum. Ben,
irket planlamasnn
112
UMUT DEVRM
da hkmet tarafndan ve planlama ediminin znesi olan bamsz birimler tarafndan
denetlenmesini neriyorum.5
3. Enerjilerin Harekete Geirilmesi ve Serbest Braklmas
nceki blmlerde insan zerine sylenenlerden u sonu kmaktadr: nsann selameti
iin gerekli temel koullardan biri, kiinin btn zelliklerini ve yeteneklerini, retken bir
ekilde kullanmak, onlardan tam anlamyla yararlanmak anlamnda etkinlik gstermektir,
toplumumuzdaki en hastalkl zelliklerden biri de insan, kendi toplumunun meselelerine,
alt kurulua ve hatta, daha gizli olmakla birlikte kendi kiisel meselelerine etkin
olarak katlma frsatndan yoksun brakma eilimidir. Bu edilginletirme ksmen, btn
merkezilemi kurulularda uygulanan yabanclam brokratik yntemden
kaynaklanmaktadr.
NSANCI BROKRATK YNTEMLE YABANCILAMI
BROKRATK YNTEMN KARILATIRILMASI ou dier durumda olduu gibi
burada da insanlar, akl kartran sahte bir ikiye ayrma olgusuyla kar karya kalrlar.
Herhangi bir dzen ve denetimden yoksun anarik bir sistemle, hem ada sanayicilie
hem de hatta daha ok Sovyet sistemine zg olan brokrasi arasnda seme yapmak
durumunda olduklarm sanrlar. Ne var ki, tek seenek bu deildir, daha baka
seeneklerimiz de vardr. Burada szn etmek sitediim seenek, insanc brokratik ya
da insanc ynetim6 yntemiyle ilerimizi yrtmede uyguladmz yabanclam
brokratik yntem arasndaki seenektir.
5 Klasik sosyalizm, bu sorunun yalnzca, byk kurulularn toplumsallatrl-mas
(ulusallatnlmas) yoluyla zmleneceini sanyordu. Ama, byle bir adm atmann Birleik
Devletlerde siyasal olarak olanaksz olduu olgusu bir yana, soruna gerek bir zm
getirip getirmedii de tartlabilir. Sovyetler Birlii rneinin gsterdii zere, devlet
tarafndan atanm yneticiler karar vermede, zel irketlerin dikkate ald yeterlilik ve
maddi retim ltn temel alabilir. Asl nemli olan, planlamaya yn veren deerler ve
aadan gelen denetimin lsdr.
6 Bunu izleyen sayfalarda, insanc brokrasi yerine insanc ynetim terimini
kullanacam, nk brokrasi kendi bana zaten ou kez yabanclam bir dizgenin bir
belirleyicisi olarak alglanyor.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
113
Bu yabanclam brokratik ilemin zellikleri birka ekilde dile getirilebilir. Her eyden
nce tek ynl bir sistemdir; buyruklar, neriler, planlama, piramidin tepesinden kar en
altna gnderilir. Bireyin giriimciliine yer yoktur. Kiiler, ister iyiliinin salanmas
gereken birer olgu olsunlar ister birer tbbi olgu, hangi alana girerlerse girsinler, bir kii
ile bir olgu arasndaki fark belirleyen bireysel zellikleri iermeyen bir bilgi-ilem
kartna delinebilen olgular dr.
Brokratik yntemimiz, bir bireyin gereksinmelerine, grlerine, taleplerine yant
vermemesi asndan sorumsuz bir yntemdir. Bu sorumsuzluk, brokrasinin bir nesnesi
haline gelen kiinin iinde bulunduu durumun zelliiyle yakndan ilikilidir. nsan, bir
olgu'ya yant veremez ama bir kii'ye yant verebilir. Brokratn sorumsuzluunun, uzun
zamandr brokrasinin bir zellii olan bir baka yn daha vardr. Brokrat, kendisini

brokratik makinann bir paras olarak hissettiinden, her eyden ok, sorumluluk almak
ister, yani, eletirilmesine neden olacak kararlar almamak ister. Kendi iinin kurallarnn
aka formle etmedii kararlar almaktan kanmaya alr ve eer kafasnda bir kuku
varsa, kendisine bavuran kiiyi, gene ayn eyi yapacak olan bir baka brokrata gnderir.
Bir brokratik dzene ii dm herkes, bir brokrattan bir dierine gnderilme ilemini
bilir; kii bazen de bir yn aba harcadktan sonra, ilk girdii kapya varr; kimse onu
gerek anlamda dinlemi deildir; yalnz, o brokratlara zg garip biimde, bazen
honutluk iinde, bazen sabrszca ama hemen hemen her zaman, brokratn aresizliinin,
sorumsuzluunun ve bavuran nesneye kar duyulan bir stnlk duygusunun yaratt
kark bir tavr iinde dinlemilerdir. Brokratik yntemimiz bireye, brokratik makinann
yardm olmakszn hibir giriimde bulunamayaca, hibir eyi dzenleyemeyecei
duygusu verir. Sonu olarak da, giriimcilii felce uratr ve derin bir gszlk duygusu
yaratr.
NSANCI YNETMN VE YNTEMLERNN YAPISI
nsanc ynetim ynteminin temel ilkesi, kurulularn byklne, merkezilemi
planlamaya ve elektronik beyinlemeye (cyberF.: 8
,
114
UMUT DEVRM
nation) karn, bu kurulularda grev alan bireyin, yneticiler, koullar ve makinalar
karsnda kendini kabul ettirmesi, haklarn aramas ve srete etkin rol olmayan gsz
bir parack olmaktan kmas ilkesidir. Bireyin enerjileri, yalnz ve yalnz iradesinin bu
ekilde onaylanmasyla serbest braklabilir, aklsal dengesi ancak byle korunabilir.
nsanc ynetimin bu ilkesi, u ekilde de dile getirilebilir: Yabanclam brokraside
btn iktidar yukardan aaya akarken, insanc ynetimde, ift tarafl bir yol vardr;
yukarda verilen kararm zneleri7 kendi iradelerine, kayg ve ilgilerine gre yant verir,
tepki gsterirler; verdikleri yant yalmzca tepedeki karar mercilerine ulamakla kalmaz,
karar verenleri, yanta yant vermek durumunda brakr. Karar verme olgusunun zneleri,
karar verenlere meydan okuma hakkna sahiptirler. Bu trden bir meydan okuma, her
eyden nce, u kural gerektirir: Brokrasinin (u ya da bu dzeyde) ilgili blmnn
konuyla ilgili sorulara yant vermesini ya da ileyiini aklamasn talep eden zneler
belli bir sayya ulamsa karar verenler, talebe yant verirler.
Bu noktada, imdiye dek yaplan nerilere okurun zihninde yle ok itiraz birikmi olmal
ki, bu blmde syleyeceklerim konusunda okurun dikkatini yitirmemek iin bu itirazlar
hemen imdi tartmalym. nce, kurulularn ynetimini ele alacam.
Her eyden nce znelerin etkin katlm biiminin, verimi yksek merkezilemi ynetim
ve planlamayla uyumazlk iinde olaca eklinde bir kar kma sz konusu olacaktr
sanrm. Eer, (a) yabanclam brokrasinin yrrlkteki ynteminin pato-jenik olduuna,
yani hastalk yaratacana inanmak iin zorlayc bir neden yoksa; (b) yalnzca denenmi ve
kantlanm yntemler dnlyor ve yaratc yeni zmlerden rklyorsa; (c) yeni
yntemlerin bulunabilmesi halinde bile, maksimal verim ilkesinden bir sre iin bile
vazgeilmemesi gerektii konusunda srar ediliyorsa, bu kar koyma hakl saylabilir. Ama
eer, bu kitapta sunulan kayglar uygun grlr ve brokratik yntemlerimizin
toplumumuzun
7 Burada, brokrasinin denetimine tbi olan kiilere zneler (subject: zne, teba, uyruk
- .Y.) diyeceim.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
115
dizgesinin btnne getirdii byk tehlikeler kabul edilirse, bu itirazlar, ya da kar
koymalar, imdiki sistemimizin ileyiinden memnun olanlar iin olduu kadar zorlayc
deildir.
Daha da ak sylemek gerekirse, eer kii, glkleri grr ve bu glklerin alamaz

olduu inancyla ie koyulmazsa, sorunlar elle tutulur ekilde ve ayrntl olarak


incelemeye balayacaktr. Burada gene, kii, maksimal merkezileme ile sorumluluun
tmyle datlmas arasndaki iki karlkl seenein (dikotominin) gereksiz bir
kutuplama oluturduu, ve optimal merkezileme kavram ile, optimal halk katlmn
znmeyebilecei sonucuna varabilir. Optimal merkezileme, geni kapsaml rgtleme ve
planlamann etkin olmasna yetecek lde merkezilemedir; optimal kat-lmsa,
merkezilemi ynetimi olanaksz klmayan ama bununla birlikte, katlanlara optimum
katlm sorumluluu tanyan katlmdr. Elbet bu, genel bir tanmlamadr ve hemen
harekete gemede temel olmaya yeterli deildir. Bilimsel bilginin teknie uygulanmasnda
bylesine byk bir sorun ortaya ksa, tekniin uygulaycs cesaretini yitirmez, geri
ekilmez; sorunun zmlenmesi sonucuna gtrecek aratrmann gerekliliini kabul eder.
Ama insan sorunlaryla uratmzda, bu trden glkler, ou kiinin gzn korkutur,
onlar d krklna uratr ya da dpedz, bu i olamaz demelerine neden olur. /
Gerekten de, teknik sorunlar zmlemede snrsz bir dg-cne ve ba ekme
sorumluluuna, ama insan sorunlar sz konusu olduunda son derece snrl bir dgcne
sahibizdir. Bu neden byle? Bu sorunun yant ok ak: nsan bilimi alannda, doa bilimleri
ve teknik konusunda sahip olduumuz bilgilere sahip deiliz. Ama bu yant, inandrc deil;
gerekli bilgimiz neden yok? Ya da, belki u ekilde sylemek daha doru olur: Elimizde olan
bilgileri neden uygulamyoruz? Derinlemesine inceleme yaplmakszn hibir ey
kantlanamaz, ama eminim ki, optimal merkeziletirme, ya da sorumluluun tek merkezde
toplanmas ile btn kademelere optimal lde datlmas olgularnn tmletirilmesi
(entegrasyonu), uzay yolculuklar iin teknik zmler bulmaktan daha az zordur. Bu
trden bir aratrmann neden yaplmadnn yant, iinde
116
UMUT DEVRM
bulunduumuz koullardaki ncelliklerimiz nedeniyle toplumsal dzenimize insancl adan
daha uygun zmler bulma isteimizin ok zayf olduu olgusunda yatmaktadr. Ama gene
de, aratrmaya olan gereksinimi vurgularken, son onyllar iinde bu sorunlarla ilgili ok
sayda deneylerin ve tartmalarn yapldn unutmamamz gerekir. Hem snai ruhbilim
alannda hem de ynetim bilimi alannda birka deerli kuramsal tartma ve deney
yaplmtr.
ou kez bir nceki itirazla bir arada grlen bir dier kar kma da, siyasal dzeyde
karar verme srecinde etkin bir denetleme olduu srece, hkmetin yrtme ve yasama
organlar tarafndan gerektii gibi ynetilecei ve denetlenecei nedeniyle, bir irketin
ileyiine etkin olarak katlmaya gerek olmad yolundadr. Bu kar kmada, gnmzde
hkmetle irketlerin, kimin kimi denetlediini anlamay olanaksz klacak lde i ie
girdii, ayrca, hkmet kararlarnn, yurttalarn etkin denetimi altnda bulunmad
olgusu dikkate alnmamtr. Ama, burada nerildii zere yurttalarn siyasal srece etkin
katlmnn doyurucu bir dzeyde olmas halinde bile, irket, yalnzca ynetime katlanlarn
isteine yant vermek konumunda olmakla kalmamal, kamuoyunun, irketin kararlarn
etkileyebilecek isteklerine de uymaldr. irketlerin bu ekilde dorudan doruya
denetlenmemesi halinde, hkmetin, sistemdeki zel sektr zerinde sz sahibi olmas ok
g olacaktr.
Bir baka itiraz da, burada nerilen karar verme srecindeki ifte sorumluluun,
tepedekilerle zneler arasnda sonugelmez srtmelerin kayna olaca ve bu
ruhbilimsel nedenden dolay etkili olmayacana iaret edecektir. Sorun zerinde soyut
olarak konuurken, byk bir kolaylkla onu ok g ya da korkun bulabiliriz, ama
deiiklikler kabul edildikten sonra ortaya kan atklar, soruna soyut bir ekilde
baktmzdakinden ok daha az keskin ve ok daha az zmlenemez nitelikte olacaktr.
Ne de olsa, sonuta bir kurulutaki yneteciler de grevlerini yerine getirmek
istemektedirler, katlmclar da. Brokratlar incinebilir hale geldikleri an, yani, kendisine
tbi olanlarn (znelerin) dilek ve isteklerine yant vermeye baladklar an, yetkili kii de,
meydan okuyan kii de, yani her iki taraf da, sorunlara daha byk ilgi duyacaktr. Bunun

olaTEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI


117
nakli olduu, Birleik Devletlerdeki ve dier lkelerdeki birka niversitede kantlanm,
rencilerin ynetime katlmnn kabul edildii durumlarda, ynetimle renciler arasnda
pek az srtme olmutur. Yugoslavlarn, iilerin z-ynetimi sisteminde ve btn
dnyadaki saysz ibirlii ieren hareketler deneyiminde bu ortaya konulmutur.
Brokratik slup deitirilir de yabanclam bir uygulama yerine insanc bir uygulama sz
konusu olursa, kanlmaz olarak baarl ynetici tipinde de deiiklik bagsterecektir.
Kendi brokratik imajna sman, durumunun sarslmasndan ve insanlarla dorudan
doruya ve aka kar karya gelmekten korkan kiilik tipi, dierlerine gre gsz
durumda olacaktr. te yanda, yaratc, rkek olmayan, uyumlu ve kar koymalara sar
olmayan kii, ynetim ynteminin deimesi durumunda baarl olacaktr. Btn bu
noktalar, yneticilerin deitirmek istememesi ya da deitirme yetisinden yoksun
olmas nedeniyle deitirilemeyen baz ynetim yntemlerinden sz etmenin ne kadar
yanltc olduunu gstermektedir. Burada dikkate alnmayan bir durum, yeni yntemlerin,
yneticilerin sekin kiiler olmas ilkesini gerektirecei olgusudur. Bu imdiki yneticilerin
yerine yeni ynetici tipinin geecei anlamna gelmez. Kukusuz, varolan sistemde duyarl
ve uyumlu olma yetilerini deerlendiremeyen ama sistemin kendilerine frsat tanmasyla
becerilerini ortaya koyabilecek pek ok ynetici vardr.
Bireyin alt kuruluun ynetimine etkin olarak katlmas fikrine kar ne srlen
grlerden belki de en ok dile getirilecek olan, elektronik beyinlemenin artmas
nedeniyle, bireyin alma saatlerinin ok az, dinlenmeye ayrlan srenin ok fazla olaca,
dolaysyla bireyin alma sreci iinde etkinlemesinin artk gerekli olmayaca,
etkinleme iinin, dinlenme sresi iinde yeterince gerekleecei savdr. Bence bu gr,
yanl bir insan varoluu ve alma kavramndan kaynaklanmaktadr. nsanolu, en iyi, en
gelimi teknolojik koullar altnda bile, yiyecek, giyecek, barnak ve tm dier maddi
gereksinimleri retmek sorumluluundadr. Yani almak zorundadr. Bedensel g isteyen
ilerin ounu makina-lar stlense bile, insan, kendisi ile doa arasndaki dei-toku
srecine katlmak zorundadr; almann tmyle ortadan kalkmas
118
UMUT DEVRM
iin insanolunun fiziksel gereksinimleri olmayan bedensiz bir varlk, ya da melek olmas
gerekir. Doa ile btnlemeye, maddi retim, tketim, toplumsal rgtlenme, doal
felaketlere tepki gsterme srelerini dzenlemek ve ynetmek ihtiyacnda olan insan,
hibir zaman ayak ayak stne atp her eyin kendi bana yrmesini bekleyemez.
Teknoloji toplumunda almak artk bir bel olmayabilir, ama insann, kendi maddi
gereksinimlerini karlamak durumunda kalmayaca bir cennet yaants teknolojik bir
fantezidir. Yoksa zm, Brzezinski'nin8 ngrd gibi, byk bir ounluk tketmekle
megulken yalnzca sekinlerin alma ayrcalna sahip olaca sonucu eklinde mi
karmza kacaktr? Evet, sorunun zm bu olabilir, ama bu durum, kendi iinde
elikili bir tablo oluturacak, yalnzca zgr insanlar, alma da iinde olmak zere,
eksiksiz bir yaam srme hakkna sahipken, byk bir ounluun sorumsuz ve yararsz
asalaklar halinde, kle konumuna indirgenmesi anlamna gelecektir. Eer insan, retme ve
rgtleme srecinde edilgime, dinlenme elenme sresi iinde de edilgin olacaktr. Yaam
srdrme srecine katlmaktan ve sorumluluktan feragat ederse, yaamn tm dier
alanlarnda edilgin roln benimseyecek, ve kendisine bakan kiilere baml olacaktr.
Bugn bile bu durumun gerekletiine tank oluyoruz. nsann, eskisinden daha ok bo
vakti var, ama ou kii, yabanclam brokratizm ynteminin kendilerini zorla iine
soktuu edilginlii dinlenme zamanlarnda da gsteriyorlar. Bo vakit ya da dinlenme
zaman, seyrek olarak etkinlii dile getirme, ou kez de gsteri izleme ve tketme
anlamna geliyor.
Kiinin salna zen gstermesi, sylemeye altklarm akla kavuturacak bir rnek

olabilir. Tp biliminin, tan, tedavi, reete vermek gibi birok ilevinin bilgisayarlar
tarafndan yerine getirilebilecei akla uygun gelmektedir. Ama sekin bir doktorun son
derece bireysellemi gzlemleme yetisinin, rnein nicelie dntrlmesi ve program
diline evrilmesi olanaksz bir yeti olan bir insann gz ya da yz anlatmn gzlemleme
yetisinin, bilgisayara braklabilecei kuku gtrr olsa gerektir. Tptaki esiz
A.g.y., ayn yerde.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
119
baarlar, tmyle otomatiklemi bir sistemde yitip gidecektir.9 Ama bundan da te,
birey, makinalara boyun emeye ylesine ko-ullandrlacaktr ki, salna, etkin, sorumlu
bir ekilde zen gsterme yetisini yitirecektir. Bir fiziksel sorunu olduunda salk
servisi ne koacak, kendi z bedensel srelerini gzlemleme, deiikliklerin farkna
varma ve kendisi iin areler belli bir gda rejimi uygulamak ya da uygun beden
hareketleri yapmak gibi basit arale-ri bile dnme yetisini yitirecektir.
Eer insanolu, retim ve ynetim sisteminin ileyiinden sorumlu olma ykmllnden
yoksun braklrsa, tmyle aresizlik iinde, kendine gveni olmayan, makinaya ve onun
uzmanna baml bir varlk haline gelir; dinlenme zamanndan etkin olarak yararlanma
yetisinden yoksun olmakla kalmaz, sistemin przsz ileyiinde aksama olduunda, bir
felaketle kar karya kalr.
Bu konuda bir noktadan, hem de ok nemli bir noktadan daha sz etmeliyiz. Makinalar,
btn ileri, planlamay, btn rgtsel kararlar ve hatta salk sorunlarn stlense bile,
insanla insan arasnda bagsteren sorunlara are bulamazlar. Bu kiileraras ilikiler,
insansal yarg, yant, tepki, sorumluluk alanlarnda, makina insan ilevinin yerini alamaz.
Marcuse gibi, maddi adan tmyle doyuma ulam engelleyici olmayan elektronik
beyinlemi toplumda, Yunan ya da Shakespeare dramasmda ya da byk romanlarda dile
getirilenler trnden insan atklar olmayaca grn savunanlar var geri. Tmyle
yabanclam kiilerin insan varoluunun geleceini byle grmesini doal karlyorum ama
korkarm bu kiiler, gelecee degin olaslklardan ok kendi duygusal kstllklarn dile
getiriyorlar. Karlanmam maddesel gereksinimlerin bulunmamas halinde insanla insan
arasndaki sorunlarn, atklarn ve trajedilerin bulunmayaca varsaym, ocuka bir
dtr.
Byk kurulularn olduu gibi, bir btn olarak lkenin,
9 Tpk, bilgisayara yklenmi satran oyuncusunun ortalama bir satran oyuncusundan
daha iyi olduu, ama bir satran ustas kadar iyi olmad, ya da bir bilgisayarn Mozart ya
da Beethovenvari mzik bestelemeye programlanabilmesi, ama ortaya kan rnn bir
Mozart ya da Beethoven parasnn niteliklerine asla ulaa-may gibi.
120
UMUT DEVRM
eyaletlerin ve topluluklarn meselelerine etkin olarak katlmak, kendi aralarnda bilgi al
verii yapma, tartma ve karar verme srelerini gerekletirecek, konuma ya da oturum
gruplarnn oluturulmasn gerektirir. Bu gruplarn her trden merkezilemi kuruluta ve
siyasal karar verme srelerinde nasl bir yapya sahip olmas gerektiini tartmadan
nce, gelin szn ettiimiz konuma gruplarnn zelliklerine gz gezdirelim.
Her eyden nce, gruplara katlan kiilerin saylar, tartmann dolayszlm koruyacak ve
demagoglarn ustalkl konuma ya da arptma abalarnn etkin olmasna izin vermeyecek
ekilde snr-lanmaldr. Eer kiiler dzenli olarak toplanr ve birbirlerini tanrlarsa, kime
inanabileceklerini, ve kime gvenmeyeceklerini, kimin yapc, kimin ykc olduunu ve kendi
katlmlar sreci iinde de kendi z sorumluluk ve zgven duygularnn gelitiini
hissedeceklerdir.
kinci olarak, konunun temelini herkesin aa yukar ak ve doru bir ekilde anlamas
iin, her gruba nesnel ve uygun bilgi verilmelidir.
Verilen bilginin yerinde olmas sorunu, konu dna kmamz zorunlu klan pek ok glk
iermektedir. D ve i politikada ya da bir irketin ynetiminde ele aldmz konular,

yalnzca ok iyi eitim grm uzmanlarn anlayabilecei kadar karmak ve zel konular
deil mi? Eer byleyse, yurttan karar verme srecine geleneksel anlamda demokratik
olarak katlmasnn pek olanakl olmadn kabul etmek durumunda kalrz; ayrca, Millet
Meclisinin anayasal ilevinin geersiz ya da modas gemi olduunu da kabul etmek
zorunda oluruz. Bir senatr ya da millet vekili, gerekli olduu kabul edilen uzmanlam
bilgiye sahip deildir kukusuz. Bilgili ve eitimli yurttan kavrayamayaca kadar
karmak sorunlar anlamas beklenmediinden, bakan da ok iyi eitilmi uzmanlar
grubunun nerilerine bamldr. Ksacas, eer verilerin karmaklnn ve glnn
alamayaca varsaym doru olsayd, demokratik sre, uzmanlarn i banda olduu bir
ynetimi telafi eden ii bo bir kabuk olurdu. Ayn ey, irket ynetimi sreci iin de
geerli olacakt. st dzey yneticiler, zerinde karar vermek durumunTEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
121
da olduklar karmak teknik sorunlar anlayamayacak durumda olsalard, teknik
uzmanlarnn kararlarn kabul etmek zorunda kalacaklard.
Verilerin yalnzca iyi eitilmi uzmanlarn deerlendirebilecei lde karmak ve
kavranmas g hale geldii fikri, daha ok, doal bilimlerde uzmanlama lsnn,
yalnzca az sayda bilim adamnn meslekdamn kendi alanndaki almalarn tam
anlamyla anlayabilecei noktaya ulat olgusuyla beslenmektedir. Neyse ki, siyaset ve
irket ynetiminde karar verme srecinde gerekli olan verilerin ou, ayn lde g ya
da anlalmas uzmanlk gerektiren trden deil. Aslnda bilgisayarla alma, program
yapmada kullanlan ncllere gre deiik sonular gsterebilmesi ve deiik modeller
oluturmas bakmndan glkleri . zaltmaktadr. Amerika' nn, Sovyet blokuyla ilgili d
politikasn rnek olarak inceleyelim imdi. Burada yarglar, Sovyet blokunun plan ve
amalarnn zmlenmesine, amalarna ulamadaki esnekliine ve zellikle de onlarn
felaketleri nleme isteklerine baldr. Elbet ayn ey, Amerikan, in, Alman vd. d
politikalar iin de, Amerikan d politikasnn plan ve amalarnn, muhalif taraf tarafndan
nasl algland ya da alglanabilecei konusu iin de geerlidir. Temel olgularn, verilen
haberlerin tmn okuyarak bilgilenen herkese ak olduunu kabul ediyorum. (Geri,
yalnzca New York Times gibi birka gazete btn gerekli bilgiyi veriyor ve bunlar bile
bazen tarafl bir seme yapyorlar, ama bu ak kapatlabilir ve bu olgu tartmamzn
gidiini etkilemez.) Bilgilenmi, dnceli ve eletirici yurtta, olgular temeline dayanarak,
temel konularda bir fikir sahibi olmasna yetecek temel bilgiyi alabilir.
Gizli bilgilere ulamamamz nedeniyle, edindiimiz bilgilerin son derece yetersiz olduu
gr yaygndr. Kba kuatmas rneinde olduu gibi, gizli servisin salad verilerin
ou kez dpedz yanl olduu olgusunu saymazsak, bu grte olanlarn, gizli bilgilerin
nemini gzlerinde byttklerini syleyebiliriz bence. Baka lkelerin amalarn anlamak
iin gerekli olan bilginin byk bir blm, kiinin kendi duygularyla hareket etmemesi,
tarafl olmamas kouluyla, bu lkelerin yaplaryla tarihlerinin aklc bir -zmlemesiyle
elde edilebilir. Sovyetler Birlii, in, souk savan
122
UMUT DEVRM
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
123
kkenleri vd. konularnda en iyi zmlemelerden bazlar, gizli bilgileri ellerinin altnda
bulundurmayan bilim adamlarnn yaptlarnda bulunmaktadr. Aslnda, kii, verilerin
derinlemesine ve eletirel zmlemelerine ne kadar az gvenirse, ou kez bir
zmlemenin yerini pek tutamayacak gizli bilgiyi o kadar ok istemektedir. Bir sorun
olduunu yadsyor deilim; st dzeydeki karar mercilerine yeni roket alanlar, nkleer
patlamalar vb. konulardaki sorularn yantlarn veren gizli askeri haberalma rgt nemli
olabilir; ama gene de, eer kii dier lkenin amalar ve glkleri konusunda yeterli
bilgiye sahipse, bu trden bilgiler zellikle de onlarn deerlendirilmesi, zmlemenin
genelinde ikincil nem tar. Bu tartmada ortaya konulmak istenen, gizli haberalma

rgtnn ya da gizli bilgilerin nemsiz olduu olgusu deildir, ama elde bulunan verilerin
inceden inceye ve eletirel bir yaklamla zmlenmesi, somut bilgiler erevesinde bir
yargya varma temeli oluturmay olas klar. unu da eklemek gerekir ki, siyasal ve askeri
brokrasilerin inanmamz istedikleri kadar ok bilginin gizli tutulmasna gerekten
gereksinim olup olmad yant bekleyen bir sorudur. Her eyden nce, gizlilik
gereksinmesi brokrasinin dileklerine uygun dmektedir. eitli gvenlik
snflandrmalarna girmek eklinde kendini gsteren eitli dzeylerde bir hiyerarinin
desteklenmesine yardmc olmaktadr. lkel kabilelerden karmak bir brokrasiye dek her
grupta, gizleri elinde bulundurmak, gizlerin sahiplerini zel bir gizemle donattndan ve
dolaysyla onlar sradan insana stn kldndan, glerini de perinlemektedir. Ama
btn bu kayglar bir yana, karar verme rollerinin oynanabilmesi iin, baz gizli bilgilerin
salad stnlklerin (her iki taraf da, kar tarafn gizlerinden bazlarn bildiini
naslsa bilmektedir), yurttalara ve ok gizli gizlerin kendilerine ak olduu ok az
sayda ye dnda yasama ve yrtme kurullarnn btn yelerine gvensizlik gstermi
olmann douraca toplumsal etkilere deip demedii ciddi olarak sorgulanmaldr. Byle
bir inceleme, gizlilikle salanan askeri ve diplomatik stnlklerin, demokratik
sistemimizin kayplarndan daha kk olduu sonucunu ortaya koyabilir.
Bizi konumuzdan ayran bu konudan, yz yze tartan oturum
gruplarnda bilgilenme sorununa dnecek olursak, u sorular sormalyz: (a) Gerekli
bilgiler, ilgili olduklar gruplara nasl iletilebilir? (b) Eitim dizgemizde renciyi bir bilgi
tketicisi haline getirmek yerine onun eletirel dnme yetisini gelitirecek bir eitim
nasl salanabilir? Bu trden bilginin nasl iletilebilecei konusunun ayrntlarna inmek
yararl olmayacaktr. Yeterli kayg ve ilgi duyulursa, uygun yntemler gelitirmede byk
engeller yoktur.
Yzyze konuan btn bu gruplarn ilevlerini yerine getirmesi iin gerekli ikinci bir koul
da tartma'dr. Grubu oluturan kiiler arasnda bilginin giderek paylalmas sonucu,
tartma sert ve sloganc niteliini yitirecek ve insanlar arasnda ekime deil de bir
diyalog haline gelecektir. Geri, bu trden bir tartmaya katlmay beceremeyen
fanatikler, ahmak ya da az ok hasta insanlar olacaktr ama gene de, hi aba harcamadan,
bu gibi kiilerin kme iinde etkileyici hale gelmesini engelleyen bir atmosfer
yaratlabilecektir. Bir kme iinde bir diyalogun oluabilmesi iin, kmeyi oluturan her bir
yenin savunucu tavr ksmaya ve ak olmaya abalamas yannda, karsndaki kiinin
dncesini nasl dile getirdiini deil de neyi anlatmak istediini anlamaya almas
gereklidir. Her verimli diyalogda, katlanlardan her biri, karsndakini, kendisinde kuku
uyandran formlasyonlar savunmaya zorlamak yerine, dncelerini akla
kavuturmasna yardmc olmaldr. Diyalog her zaman iin dncelerin karlkl olarak
aklaa kavuturulmas ve kiinin dier kiiyi, ou kez kendisinden bile daha iyi anlamas
olgularn ierir.
Eer grup, karar verine hakkna sahip deilse ve eer bu kararlar grup yelerinin ait
olduu toplumsal sektrn gerek srecinde anlatm bulmazsa, bilgilenme ve tartma,
zaman iinde ksrlaa-cak ve gsz kalacaktr. Geri, insann harekete gemesi, edimde
bulunmas iin nce dnmesinin gerektii dorudur, ama insana harekete geme frsat
verilmediinde, dnme ilevinin zayflay? ca ve gcn yitirecei de dorudur.
Kurululardaki oturum gruplarndan ne gibi kararlar almalar bekleneceini tam tamna
sylemek olanakszdr. Bilgilenme ve tar-tma srecinin bir eitici etkisi olduu ve
bunlara katlanlar dei124
UMUT DEVRM
tirdii aktr. Dolaysyla, bu gruplarn balangta vard kararlar, yllarn deneyiminden
sonra verecekleri kararlara kyasla daha byk yanllar ierecektir. Bundan da, insanlar
dnmeyi, tartmay ve yarglara varmay renirlerken karar verme alannn da
geliecei sonucu kar. Balangta belki ancak kendi brokratlarndan, alnm baz
kararlar aklama, istenilen baz zel bilgileri alma, karar mercilerinin incelemesine

sunulacak tasarlar, kural ve yasalar hazrlama hakkn elde etme ile sanrlanm olabilir.
Bundan sonraki adm, varlan kararlarn grup iindeki yetkin kiiler tarafndan incelenmesi
hakkn elde etmek olabilir. Zaman iinde oturum gruplar yaplacak ilerle ilgili belli bal
ilkeler konusunda oy verme hakkna sahip olur, ilkelerinin yrtmeye konulmas ve
ayrntlar da temelde ynetim birimlerinin grevi olarak kalr. Oturum gruplarnn karar,
karar verme srelerini tamamyla btnletirecek, bylece znelerin denetleme ve yeni
giriimlerde bulunma ilkesine uygun bir merkezi planlama ilkesi uygulanm olacaktr. Karar
veroe srecinde tketiciler de temsil edilmelidir.
retim sanayilerinde ii sendikalarnn gelimesi, bu ynde bir adm simgelemektedir.
Son onyllardaki olaylar, ne yazk ki, bu rgtleri asl toplumsal amalarndan saptrmtr.
Bugn sendikalar, iilerin kuruluun isel koullarn bir lde denetlemesini olas
klmaktadr; ne var ki, hareket alanlar ou kez cretler, alma saatleri ve baz i
uygulamalar alanlar dna kmamaktadr. Dahas, hepsi de insanlktan uzaklam
brokratik izgilerde gelimilerdir ve btn yelerin kararlara katlmas ykmllklerini
yerine getirmek iin yeni batan rgtlenmeleri gerekmektedir.
Oturum gruplarnda tartlmas gereken temel sorunlar yle rnekleyebiliriz: Diyelim
bir fabrikada, gruba katlanlar zerinde karar verilmesi gereken temel sorunlar
tartrlar: retim biimi, retim tekniklerindeki deiiklikler, alma koullar, oturuma
katlanlarn kalacaklar yer sorunlar, iilerin ya da alanlarn denetlenmesi vd. Bu
sorunlarla ilgili olarak yaplmas olas eitli ilemler ortaya konulur ve bu seeneklerin her
birini destekleyen ya da uygun bulmayan savlar aklanr.
Sz konusu olan ister bir i kuruluu olsun ister eitim ya da
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
125
salk kuruluu, oturum gruplar btn iletmelerin birer paras haline getirilmelidir. Bir
kuruluun eitli blmlerinde birer oturum grubu oluturulmal ve bunlar, o blmn
sorunlaryla uramaldr. Tartmalarn btn bir kuruluu ilgilendirmesi halinde, btn
oturum gruplar kendi aralarnda tartrlar, sonunda oylama yaplarak tek bir karara
varlr. Bir kez daha sylemek gerekir ki, bu trden bir dzenlemenin ayrntlarna burada
inmek anlamszdr; nk ayrntlarn yerli yerine konulmas deneyim gerektiren bir
beceridir.
Her trden kuruluun ynetimine katlmak konusunda sylediklerimiz, siyasal yaam iin
de geerlidir. ada ulusal devletin byk ve karmak olmas nedeniyle, halk iradesini
dile getirme fikri, eitli partiler ve profesyonel politikaclar arasnda bir rekabete
dnm, yozlamtr; bu politikaclardan ou, seim zaman geldiinde, anketlerle elde
ettikleri bilgiler erevesinde oy almalarn salayacak eyleri sylyor, programlarn
buna gre dzenliyorlar; seildikten sonraysa, kendilerine oy verenlerin taleplerinin
yalnzca birini oluturduu eitli basklara gre hareket etmek durumunda kalyorlar;
ancak ok az sayda politikac sorunlara degin bilgileri, kayg ve inanlar dorultusunda
alyor.
Aslmda, eitimle, semenlerin siyasal gr arasnda arpc bir iliki vardr. En az
bilgilendirilmi semenler daha ok akld, fanatik zmlere kaymakta, eitimli olanlarsa
daha gereki ve aklc zmlere eilim gstermektedirler. Birok nedenden tr, genel
seimleri yalnzca eitimli kesimle snrlamak uygun ve kar yol olmadndan ve
demokratik toplum biimi, filozoflarn kral olaca yolunda umutlar sunmayan otoriter
ynetim biiminden stn olduundan, demokratik srecin uzun vadede gerekletirmesi
gereken tek ey kalyor: Semenlerin, tpk kendi sorunlarn zmlemekle ykml Ky
htiyar Heyeti yeleri gibi davranmalarm salamak zere, onlarn bilgilenebilecei, kendi
toplumlarnn sorunlaryla ilgilenebilecei ve kayg duyabilecei bir siyasal srele
demokrasiyi yirminci yzyln koullarna uyarlamak. letiim tekniklerindeki gelime, bu
srete ok yararl olabilir.
Ksacas, teknoloji toplumunda sonu verebilecek bir htiyar
126

UMUT DEVRM
Heyeti alma yntemi yle uygulanabilir: Ky Heyetleri saysnca binlerce gruptan
oluan bir Alt Meclis kurulur; bu meclis iyi bilgilendirilmi, siyasal edimlerin ilkelerini
tartacak ve bu konularda kararlar verecek durumda olacaktr, onlarn kararlar,
yrrlkte olan yasama, yrtme ve yarg glerinin ayrlmas ve karlkl olarak
birbirlerini denetlemesi ve snrlandrmas sistemlerinin kararlarnda yeni bir ge
oluturacaktr; bu htiyar Heyetlerinin verdii kararlar oylama iinde bilgisayar
tekniinden yararlanlabilir. Siyasal eitim arttka, bunlar ulusal dzeyde ve devlet
dzeyinde karar verme srelerine giderek artan lde katlrlar. Bu grup toplantlar
bilgilenme ve tartma temeline dayandklarndan kararlan temelde btn halkn oylaryla
alnm ya da genel anketler sonucu elde edilmi kararlardan farkl olacaktr.
Ancak bu deiikliklerin gereklemesinin olanakl olmas iin bile gerekli bir koul var:
Birleik Devletlerdeki iktidarn, Anayasann eitli alanlarda gcn uygulamakla sorumlu
tuttuu organlara geri verilmesi. Silah sanayii kompleksi, yasama ve yrtme kollarnn
birok ilevini devralma yolunda ilerleyerek bir tehlike oluturuyor. Senato, (Senato D
likiler Komitesi Bakan Senatr J. William Fulbright'n yrekli ve yaratc abalaryla
elden geldiince rayna oturtulan) d politikay etkilemedeki anayasal roln byk ltde
yitirdi; silahl kuvvetler, politikay biimlendirmede her zamankinden daha etkileyici
hale geldi. Savunma btemizin boyutlarn dnecek olursak, Savunma Bakanlnn (ve
hkmet sisteminin dier blmleri tarafndan etkin bir denetime tabi olmakszn alan
CIA'nn) giderek daha fazla bymesine amamak gerekir. Bu anlalabilir olmakla
birlikte, demokratik sistemimize byk bir tehlike, semenlerin iradelerini kabul ettirme
eilimlerini kesin bir dille anlatmasyla giderilebilecek bir tehlike oluturmaktadr.10
10 Bu msvetteyi dzeltirken, Koramiral Hyman Rickover'n Senato D ler Komitesinde
yapt konumay okudum; Koramiral, d lkelerde davran aratrmalaryla toplumsal
bilim aratrmalan yrtmek ve bunlar finanse etmekle d politika sorunlar yarattklar
gerekesiyle Savunma Bakanli'nn sivil brokrasisini suluyordu: Kaynaklarnn ok fazla
olmas nedeniyle bans dnemlerinde bile Federal hkmetin toplad vergilerin byk bir
blmn alan Savunma Bakanlnn, btn yrtme birimleri iinde en etkili bakanlk
olmas kanlmazdr. (New York Times, 19 Temmuz 1968.)
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
127
Siyasal ve ekonomik sorunlardan kltr sorunlarna dnecek olursak, bu alandaki
deiikliin' de ayn nitelii gstermesi gerekir: edilgin tketici kltrnden etkin,
katlmc bir kltre geilmelidir. Ayrntlara girmenin yeri buras deil, ama ou okur,
rnein bir gsteri sanatyla (gsteri sporlar gibi) kk tiyatro gruplarnda, dansta,
mzikte okuma ve dier biimlerde dile gelen etkin sanat arasndaki fark anlayacaktr.
Gsteri sanatlaryla etkin sanat arasndaki ayrm sorunu, retim alannda da sz
konusudur. niversiteye giden renci says lt alndnda ok etkileyici grnen
eitim sistemimiz, nitelik asndan pek yle etkileyici deildir. Eitimimiz genelde
yozlam, toplumsal gelimeyi salamada kullanlan bir alet haline gelmitir, ya da en iyi
olaslkla, bilgi, insan yaamnn yiyecek toplama sektrne uygulama kolayl salayan
bir alet olarak kullanlmaktadr. Fransz sisteminde olduu gibi yetkeci bir yntem
uygulanmasa da, yksek bilimlerde bile yabanclam ve ussal bir yaklam benimsenmitir.
niversite rencilerimizden en iyilerinin, uyarlmak ve ynlendirilmek yerine beslenmek
yoluyla eitilmeleri nedeniyle bkm olmalarna amamak gerekir. renciler, ou
durumda zihinsel doygunlua ulamyorlar ve bu hava iinde btn geleneksel yazlar,
deer ve fikirleri gz ard etme eilimi gsteriyorlar; neyse ki bu btn hepsi iin geerli
deildir. te yanda bu durumdan yaknmakla kalmak bounadr. Koullan deitirmek
gereklidir ve bu deiikliin gereklemesi iin, duygusal deneyimle dnce arasndaki
kopukluk giderilmeli, yerine yrekle akl bir araya getiren yeni bir yntem konulmaldr.
Bunun yolu, yaratclk kazandrmayan yz geleneksel byk eseri okumak deildir. Bu
ancak ve ancak, reten kiilerin canllktan yoksun olularn; bilginin brokratik vericisi

olma rolleri ardnda gizlemeye son vermeleriyle gerekleebilir; eer retmenler


Tolstoy'un szleriyle rencilerinin rencileri olursa gerek baarya ulalabilir.
renci, felsefe, psikoloji, sosyoloji, tarih ve antropoloji sorunlaryla kendi kiisel yaam
ve toplumunun yaam arasndaki ilikinin farkna varmazsa, yalnzca en az yetenekli
olanlar derslerine ilgi gstereceklerdir. Bunun sonucu, eitim almalarmzn, uygar
tarihin en deerli kltrel baar128
UMUT DEVRM
larna kar tepkisizlii gizleyen bombo bir kltr retmi olmasyla kendini
gstermektedir. Btn dnyadaki rencilerin, niversitelerin ynetimine ve mfredat
programnn oluturulmasna daha byk lde katlma talepleri, deiik bir eitim
sistemi isteklerinin yzeysel belirtilerinden baka bir ey deildir. Eer eitim
brokrasisi bunun farkna varmazsa, rencilerin ve giderek btn halkn saygsn
yitirecektir. te yandan eitim brokrasisi rencilerin karlarna kar ak, duyarl ve
etkilenebilir hale gelirse, anlaml etkinliin dl olacak doygunluk ve sevinci
hissedecektir.11 Bu eitimin insancllatrlmas, yalnz yksek okullarla snrl deildir,
daha ana okulunda, ilkokulda balatlmaldr. Bu yntemin okur yazar olmayan yoksul
kyllere ve gecekondu halkna bile uygulanabilecei, Profesr P. Freire'nin oluturduu,
Brezilya'da uygulad ve imdi de ili'de uygulamakta olduu ok baarl okuma yazma
eitimi yntemiyle kantlanmtr.
Katlmc oturum gruplaryla ilgili bu tartmay kapatrken, okura, yaptm ayrntl
nerilerin iyi ynlerini gzden geirmek, onlar zerinde dnmekle yetinmemesini
tlyorum. Bu
11 Marx, brokratik olmayan yaklamn halk zerindeki etkisini ok iyi dile getirmitir:
imdi insan'm insan olduunu ve onun dnyayla ilikisinin insanc bir iliki olduunu kabul
edelim. Bu durumda sevgi yalnzca sevgiyle, gven yalnzca gvenle dei-toku edilebilir.
Eer sanatn tadn karmak istiyorsanz, sanatsal incelikleri edinmi, bir sanat ortamnda
gelimi olmanz gerekir; bakalarn etkileyen bir kii olmak istiyorsanz, bakalar
zerinde gerekten de uyarc, yreklendirici etkisi olan bir kii olmanz gerekir. nsana
ve doaya ynelik ilikilerinizin her biri, sizin iradenizin, isteinizin ve asl bireysel
yaamnzn nesnesine uygun den, onu dile getiren zgl bir anlatm olmaldr. Eer,
karlnda bir sevgi uyandrmakszm seviyorsanz, yani kendinizi seven bir insan olarak
dile getirmekle, se\>ilen bir insan olamamsamz, sevginiz aresiz bir sevgidir, bir
talihsizliktir. Marx'in insan temelde maddi hrsla harekete geen bir varlk olarak
grd yolundaki arptlm grn aklamas iin, Marx's Concept of Man (Marx'in
nsan Kavram) adl kitabma (New York: Ungar Publishing Co., 1961) baknz. Ayrca
baknz: tarafmdan derlenen The Symposium on Socialist Humanism (Toplumcu nsanclk
Sempozyumu) adl kitap (New York: Doubleday, 1965), ve ok sayda insanc Marksistin
Avrupa'da, Birleik Devletler'de ayrca Yugoslavya, ekoslovakya, Polonya ve
Macaristan'da yaymlanan yazlan.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
129
nerileri, onlarn en iyi zm olduuna inandmdan deil, katlmclk fikri ilkesini
rneklemek amacyla sundum. Katlmc gruplarn oluturulmasyla ilgili eitli olaslklar
ayrntl bir ekilde aklamak iin, bu konu zerine yazlm pek ok kitaptan yalnzca biri
olacak bir kitap daha yazmam gerekirdi.
Katlm yoluyla etkinleme yntemleri nermekten ama, demokratik sreci yeniden
canlandrmaktr. Bu giriim, Amerikan demokrasisinin glendirilmeye ve yeniden
canlandrlmaya gereksinim duyduu inancna dayanmaktadr; aksi halde demokrasimiz
yitip gidecektir. Duraan halde kalamaz.
4. nsancl Tketim
Teknoloji toplumunda insann etkinletirilmesi iin, yabanclam brokratik yapnn
yerine insanc ynetim yntemlerini koymak kadar g ve onun kadar nemli bir baka

adm daha gereklidir. Burada gene okurdan aadaki nerileri kesin ama ve yntemler
olarak deil de, gereklemesi arzulanan olaslklara birer rnek olarak grmelerini
isteyeceim.
Sanayi sistemimiz bugne dek insann istedii her eyin ayrm (gzetmeksizin kabul
edilmesi ve toplumun, mmknse insann btn isteklerini karlamas ilkesine bal kald.
Bu ilkenin dnda kalan birka kural vard; rnein, bir insann diledii kadar iki imek
istei dikkate alnmakszn alkoll iki kullanmn kstlayan ya da hatta yasaklayan baz
yasalar, uyuturucu kullanmaya kar daha da ar yasalar, (zararllk derecesi hl
tartlan) marihuana gibi uyuturucular zerinde bulunduranlara verilen ar cezalar
bunlardan bazlar; ayrca pornografi denilen eyin satlmasn ve sergilenmesini de
kstlam bulunuyoruz. Yasalarmz, Gda ve Ecza Yasas uyarnca zararl yiyeceklerin
satlmasn da yasaklyor. Bu alanlarda eyalet ve devlet yasalaryla billurlaan bir gr
birlii var: nsana zarar veren istekler vardr ve kii bunlarn doyurulmas iin kvran-sa
bile bu istekler karlanmamaldr. Oysa pornografinin bir tehlike oluturduu tartma
gtrr, ayrca reklamlarmzdaki gizli ehvet, ar cinsel istek uyandrmada dolaysz
pornografiden hi de
F.:9
130
UMUT DEVRM
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
131
aa kalmamaktadr; bu olgular gndeme getirildiinde, znel isteklerin karlanmas
zgrlnn de snr olduu yolunda bir ilke ortaya konmaktadr. Aslnda bu kstlamalar
temelde iki ilkeye dayanmaktadr: bedensel salk kaygs ve Priten ahlkn kalntlar.
znel gereksinmeler sorununu ele almal ve bunlarn var olmalarnn, karlanmalarn
gerekli klan nedeni oluturup oluturmadklarn aratrmalyz artk; kkenlerini ya da
etkilerini sorgu sual etmeden btn gereksinmeleri karlama ilkesini, genel kabul gren
bu ilkeyi sorgulamalyz.
Yeterli zmler bulma abas iinde iki byk engelle karlayoruz. Birincisi, endstrinin
karlar. Endstrinin yaratcl, insanolunu edilgin deil de daha etkin duruma getirecek
rnleri akllarna getiremeyen ok sayda yabanclam insann almalaryla besleniyor.
Ayrca sanayi, reklam yoluyla gereksinmeler ve iddetli istekler^ zlemler
yaratabileceini biliyor; gereksinim yaratmak ve bunlar doyuracak rnleri satmak
yntemiyle, krm azaltma riskini ortadan kaldrabileceini biliyor.
kinci glk, nemi giderek artan belli bir zgrlk kavramnda yatmaktadr. Ondokuzcu
yzylda, en nemli zgrlk, mlk edinme ve onu kr getirebilecek herhangi bir biimde
kullanma zgrlyd. Kurulular ynetenler, ayn zamanda mal sahibi olduklarndan,
agzllk gdleri, bu sermaye kullanma ve yatrm yapma zgrln ne kard.
Yirminci yzyln ortalarnda grece olarak ok sayda kii byk servetlerin sahibi olmakla
birlikte Amerikallarn fazla bir mlk yoktur. Ortalama Amerikal bir ite almaktadr,
nakit, hisse senedi, tahvil ya da yaam sigortas eklindeki grece olarak kk
tasarruflarla yetinmektedir. Ona gre sermaye yatrm zgrl pek nemli deildir;
hisse senedi alabilecek durumda olanlar bile, bunu bir kumar olarak grmekte, mali
danmanlarn sraryla ya da dpedz ortaklk senetlerine gvendiklerinden bu ie girmi
bulunmaktadr. Gnmzde asl zgrlk duygusu, bir baka alanda, tketim alannda nem
kazanmtr. Standardn altnda yaayanlar dnda herkes, tketici zgrl'nn tadm
kartmaktadr.
Bunun sonucu olarak devletin ya da alt kuruluun ilerin-'
de nemsizlik dnda hibir etkisi olmayacak kadar gsz bir birey ortaya kar.
Onun bir patronu var, patronunun da patronu var, patronunun patronunun da bir patronu
var, bir paras olduu ynetim makinasnn programna bal olmayan ve de bir patronu
olmayan yalnzca birka birey var. Bir tketici olarak bireyin ne gc var peki?
Dzinelerce sigara, di macunu, sabun, koku giderici, radyo, televizyon markas var,

dzinelerce film ve televizyon program var. Var olu var. Hepsi de onun beenisini
kazanmaya alyor. Hepsi de onun zevki iin ortaya serilmi. lerinden birini seme
zgrl var kiinin, ama bu arada temelde hibirinin dierinden farkl olmadn
unutuyor. Beendii metay yeleme zgrl onda bir gllk duygusu yaratyor. nsan
olarak gsz olan kii bir alc ve tketici olarak gl hale geliveriyor. Tketimde
seme zgrln kstlayarak gllk duygusunu tehlikeye atar m insan? nsann byle
davranmas iin tek bir koul olsa gerektir: Toplumun btn havasnn deimesi ve kiiyi,
kendi bireysel ve toplumsal meselelerine ilgi duyar hale ve etkin duruma getirmesi. nsan
ancak byle bir durumda sahte bir zgrle ve s-permarkette bir kral olmaya
gereksinim duymayabilir.12
Snrsz tketim modelini sorgulama giriiminde bir glk daha karmza kmaktadr.
Zorlayc tketim, kaygy giderir, bir denge unsuru oluturur. Daha nce de belirttiim
gibi, bu trden tketim gereksinmesi, isel boluk duygusundan, umutsuzluktan, kafa
karkl ve gerilimden kaynaklanr. Tketim maddelerini a-lan birey, var olduunu
kendisine kantlam olur. Eer tketim azaltlrsa, byk lde kayg su yzne kar.
Kaygnn ortaya kmas olaslna kar direnme, tketimi ksma isteksizlii dourur.
Bu mekanizmann en iyi rnei, halkn sigara tketimine gsterdii tutumdur. Sala
zararl olduunu bilmelerine karn, byk bir ounluk sigara tketmeyi srdryor.
Bunun nedeni zevkten vaz gemektense erken lm tehlikesini gze almalar m? Sigara
ienlerin davranlarnn zmlenmesi, bunun byk lde bir
Beenisini kazanmaya alan birka aday arasnda seme yapabilecek semende de, ya
tapmn yaratabilme ya da yok etme gcn hisseden film yldz hayrannda da ayn
trden gllk duygusu vardr.
132
UMUT DEVRM
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
133
ussallatrma olduunu gstermektedir. Sigara tketimi gizlenmi kayg ve gerilimi
bastrr; insanlar, kayglaryla yz yze gelmektense salklarm tehlikeye atmay
yelerler. Bununla birlikte, yaam srecinin nitelii, imdikinden daha nemli hale
geldiinde, ou kii sigaray brakacak, ar tketimde bulunmayacaktr; bunu salt
bedensel salklar uruna yapmayacaklar, kayglandklarnda, daha retken yaamann
yollarn bulabilecekleri iin byle davranacaklardr. (Bu arada unu da belirtmek gerekir
ki, seks de iinde olmak zere zorlayc zevk kilimlerinin ou, zevk alma isteinden deil,
kaygdan kanmak isteinden doar.)
Tketimin snrlar sorununun deerlendirilmesi ok gtr; bunun nedeni, Birleik
Devletler gibi varsl bir toplumda bile, kesinlikle hakl isteklerin tmyle
karlanmamasdr. Bu, nfusun en az yzde krk iin geerlidir. Optimum tketim
dzeyine ulamadan tketimi ksmay nasl dnebiliriz? Bu sorunun yant verilirken iki
nokta dikkate alnmaldr: Birincisi, toplumun varsl blmnde zararl tketim noktasna
imdiden ulatmz olgusu, ikincisiyse tketimin durmadan artmasn salama amacnn,
optimal tketim dzeyine ulalmadan bile bir doymakbilmezlik duygusu yarattdr; bu
duyguya kaplan insanlar yalnzca hakl gereksinmelerinin karlanmasn istemekle
kalmamakta, isteklerinin ve doyumlarnn da durmadan artmas ynndeki dlerinin
gereklemesini beklemektedirler. Bir baka deyile, retim ve tketim erisinin snrsz
ykseltilmesi fikri, daha tketimin doruuna ulalmadan nce bile, bireyde edilginliin ve
hrsm gelimesine katkda bulunmaktadr.
Btn bu olgulara karn, toplumumuzun yaama hizmet eden bir topluma dnmesinin
tketimi deitirecei ve bu arada dolayl olarak iinde bulunduumuz sanayi toplumunun
retim modelini deitirecei grndeyim. Byle bir deiim brokratik buyruklarla
deil, yaam gelitiren ve yaam engelleyen gereksinmeler arasndaki ayrmn farkna
varacak ekilde eitilmi bir nfusun, incelemeleri, bilgilenmeleri, tartmalar ve karar
veren konumuna ulamalar sonucunda gerekleebilir.

Bu yolda atlacak ilk adm, bu iki gereksinim trnn birbirinden ayrlmasna yarayacak
incelemelerin yaplmasdr; bildiim kadaryla
bugne dek bu yolda ciddi bir alma yaplm deildir. Ruhbilimci, toplumbilimci,
iktisatlarla tketimde bulunan halkn temsilcilerinden oluan bir grup, insanolunun
gelimesine ve mutluluuna hizmet eden insanc gereksinmelerle, sanayinin ve krl
yatrmlarna bir k yolu bulmak zere yaplan propagandalarnn yaratt yapay
gereksinmeleri birbirinden ayrd edecek bir incelemeye giriebilir. Birok dier sorunda
olduu gibi burada da nemli olan bu iki gereksinim tipi ve ikisi ortasmdaki gereksinmeler
arasndaki farklar saptama gl deil, son derece nemli sorularn ortaya atlmasdr;
bunun iinse, toplumbilimcilerin, toplumumuzun przsz olduu sylenen ileyiiyle ya da
bu toplumun savunucular olarak kendilerinden beklenen ilevlerle uramak yerine insan
ele almalar gerekmektedir.
Burada mutluluk kavramyla ilgili olarak bir genel noktay belirtebiliriz. Mutluluk
teriminin uzun bir gemii vardr; bu kavramn Yunan hazchndan (hedonizminden)
gnmze dek geirdii deiiklikleri burada inceleyenleyiz; ancak, gnmzde ounun
mutluluk olarak yaad eyin, nitelii ne olursa olsun, isteklerinin tam anlamyla
doyurulmas anlamna geldiini sylemekle yetinebili-riz. Bu anlamda alglandnda,
mutluluk, Yunan felsefesinin bu duyguya ykledii nemli nitelikleri yitirmi oluyor;
bylece, mutluluun, tmyle nesnel gereksinmelerin doyurulmasyla varlan bir durum
olmad, insann varoluu ve gizilgleri erevesinde nesnel geerlilii olan
gereksinmelerin doyurulmasyla ulalan bir durum olduu tanmlamas geersiz kalyor.
yisi mi biz, mutluluu deil de, sevinci ve youn canll ele alalm. Yalnz akld bir
toplumda deil, en iyi toplumlarda bile duyarl kii, yaamn kanlmaz trajedilerinin
kendisini zmesini engelleyemez. Duyarl ve canl bir insan iin, sevin de, znt de
kanlmaz deneyimlerdir. imdiki anlamyla mutluluk, insan varoluunun doluluuna elik
eden bir koulu deil de, yzeysel bir doymuluk halini ifade etmektedir; mutlulukun,
sevincin yabanclam biimi olduu sylenebilir- '
Tketim ve retim modelinde bylesi bir deiiklik nasl gerekleir? Her eyden nce,
birok bireyin, bu tketim modelini de134
UMUT DEVRM
itirecek ekilde davranmas yerinde olur. Bu, baz gruplarda belli bir lde denendi.
Burada asl olan, dnyadan el etek ekmek ya da yoksullua gmlmek deil, yaam
yadsyan tketim yerine yaam onaylayan tketimi gerekletirmektir. Bu ayrm
yapabilmek iinse, yaamn ne olduunun, etkin olmann ne anlama geldiinin ve nelerin
harekete geirici, zendirici, uyarc etki yaptnn farkna varmak gereklidir; bunlarn
kartlarnn neler olduunu bilmek gereklidir. Bir giysi, bir sanat rn, bir ev, birinci ya
da ikinci kategoride olabilirler. Modaclarn ve halkla ilikiler grevlilerinin kr amalarnn
rn olan modaya uygun bir giysi, kiisel tercih ve zevke uygun, ekici ya da gzel bir
giysiden ok farkldr. Birka giysi reticisi, rnlerini, kendilerine zorla benimsetilmeye
allan deil de beendiini giymekten holanan kadnlara satmay yeleyebilirler. Ayn
ey, sanat rnleriyle estetik duygulara seslenen dier rnler iin de geerlidir. Eer
bunlar, birer stat simgesi ya da sermaye yatrm olmak ilevlerini yitirirlerse, gzeli
tanma ve seme duygusu yeni bir geliime urama frsat bulacaktr. Gereksiz olan, ya da
tembellik yaratmaktan baka ie yaramayan eyler dikkate alnmayacaktr. zel otomobil,
bir stat simgesi deil de yararl bir ulam arac haline geldiinde, tad anlam farkl
olacaktr. Artk insanlarn her iki ylda bir otomobil deitirmesine, yeni bir otomobil
almasna gerek kalmayacak, sanayi, retiminde ok byk deiiklikler yapmak zorunda
olacaktr. Ksa ve z sylemek gerekirse, bugne dek tketici, sanayinin beynini
ykamasna izin vermi, hatta onu bu ii yapmaya davet etmitir. Sanayiyi yzgeri etmek,
ve onu kendi istediklerini retmeye zorlamak, ya da istemedii eyleri reterek byk
zararlara uramasn salamak, yani onu denetlemek tketicinin elindedir, ve tketici bu
gcnn farkna varabilir. Sanayi egemenliine kar tketici devrimi henz

gereklememitir. Sanayi devlet denetimini eline almaz ve devletin tketiciyi saptrma


hakkn kendi elleriyle yrtmezse, bu hi de uzak bir olaslk deildir.
Tketici devrimi derken, tketicinin, irketleri yok etmek istedii dmanlar olarak
grdn sylemek istemiyorum. Sylemek istediim, tketicinin irketleri kendi
isteklerine yant vermeye
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
135
ard ve yneticilerin de bu meydan okumaya karlk vermeye baladdr. Sulamalar
durumu akla kavuturmaya ya da dzeltmeye yaramayacaktr. Tpk tketiciler gibi,
irket yneticileri de ayn yabanclam dzenin parasdrlar; onun yaratclar deil de
tutuklulardrlar. Yneticiler tketiciyi batan karp edilginlie srklemek
eilimindedirler, ama tketici de bu edilgin rol ekici bulmakta, batan karma iini
kolaylatrmaktadr. Her iki taraf da bir temel deiiklie diren gstermekte, ancak
yaratc deiikliin gereklemesine, enerjilerin serbest braklmasna, yeni ya da yaratc
zmlerin bulunmasna kar diren de her iki tarafta grlmektedir.
Bir baka nlem de mevcut reklam yntemlerini yasalarla kstlamak olabilir. Bu noktay
aklamaya pek gerek yok. Son onyllar-da gelimi olan btn akld, yar-uyuturucu
reklamlardan sz ediyoruz. Sigara reticilerinden paketler zerine sala zararl olduu
yolunda bir uyar koymalarn zorunlu klan yasa13 gibi, ya da eyaletleraras ticaretle ilgili
yanltc reklamlar, zellikle de federal yasalarla yasaklanan yiyecek, ila, kozmetik
reklamlarm eyaletlerde de yasaklayan yasalar14 trnden bir yasa karmakla reklam
yntemleri deitirilebilir. Reklamclk sanayiinin, gazetelerin, televizyonun, radyonun ve
daha da nemlisi uyuturucu reklamdan planlama ve retim alannda byk lde
yararlanan sanayilerin gc karsnda bu tr bir yasann gemesi olasl, demokratik
sreci-mizdeki baz deiikliklerin yaplmasna baldr; zellikle de yurttaa bu sorundan
haberli olma, onu deerlendirme ve tartma frsat verilip verilmemesine, yurttan
gcnn, lobilerin gcnden ve lobilerin etkisi altnda bulunan Kongre yelerinin gcnden
byk olup olmamasna baldr.
Bir de retimin yeniden ynlendirilmesi konusu var. En iyi uzmanlarn ve aydn komuoyunun
belirli metalarn retiminin genel
3 Bu msvetteyi gzden geirirken, radyo ve televizyonda sigara reklamlarn yasaklamay
amalayan bir yasann bir federal sorumlu tarafndan nerildiini okudum.
14 Bu yasalarla ilgili olarak Basavc Yardmcs Frank W. Wozenkraft'dan bilgi aldm.
136
UMUT DEVRM
nfusun karlar asndan daha yararl olduu sonucuna vardn kabul edeh'm;
kurulularn en krl, ya da en az dgc, deney ve cesaret gerektiren metay retme
zgrl, Anayasamz erevesinde kstlanabilir mi? Yasal adan bu byk bir sorun
yaratmaz. Ondokuzuncu yzylda byle bir deiiklik sanayinin ulusallatrl-masn
gerektirirdi, oysa bugn, Anayasamzda deiiklik gerektirmeyen yasalarla yaplabilir bu
dzenleme. retimlerini, ne olursa olsun kr modeline deil de, salkl bir toplum
modeline uydurmaya raz olan sanayilerin lehinde ileyen vergi yasalaryla yararl
eylerin retilmesi desteklenirken, yararsz ve salksz eylerin retilmesi ekici
olmaktan karlabilir. Hkmet, kredilerle uygun retimi destekleyebilir, ya da baz
durumlarda, kendisi yatrm yaparak zel giriimcilere bu trden retimin kazanl
olduunu gsterir, onlar zendirir.
Btn bunlardan baka, birok yazarn zellikle de John Kenneth Galbraith'in iaret ettii
zere, kamu sektrndeki yatrmlarn, zel sektr yatrmlarndan fazla olmas nem
tamaktadr. Kamu sektrndeki ulam, konut, okul, park, tiyatro vb. gibi btn
kurulularn iki tarafl yarar vardr: birincisi, bunlarn insann canllna ve gelimesine
uyarlanm gereksinmeleri yerine getirmeleri, ikincisiyse, kiisel hrs ve kskanlk ve
dolaysyla bakalaryla rekabet duygusu yerine bir dayanma duygusu yaratmalardr.
Tketimle ilgili olarak dile getirdiim bu grler, son olarak bir konuya daha aklk

getirmemi gerektiriyor: gelirle alma ya da i arasndaki iliki. Gemiteki pek ok


toplum gibi bizim toplumumuz da almayan yememeli ilkesini kabul etmitir. (Rus
komnizmi bu eski ilkeyi gelitirmi, biraz farkl dile getirerek sosyalist anlaya
uyarlamtr.) Sorun, bir insann insanlarn ortak selametine katkda bulunarak toplumsal
sorumluluunu yerine getirip getirmemesi deildir. Aslnda, bu lt aka ya da dolayl
olarak kabul eden kltrlerde, almak zorunda olmayan zenginler, bu ilkenin dnda
tutulmu, bir beyefendi, rahat yaamak iin almak zorunda olmayan kii olarak
tanmlanmtr. Btn insanlar, toplumsal bir ykmll yerine getirsin getirmesin,
yaama hakkna sahiptir ve bu yadsnmaz bir haktr. alma ve tm dier
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
137
toplumsal ykmllkler, insan, toplumsal sorumluluktan stne deni kabul etmeye
istekli hale getirecek lde ekici klnmaldr ve insan, alk tehlikesiyle kar karya
kald iin ahmamahdr. Eer bu ikinci ilke uygulanrsa, toplum, almay ekici klmak
ve dzenim insan gereksinmelerine uydurmak zorunda olmaz. Gemite yaayan birok
toplumda, nfusla mevcut retim teknikleri arasndaki oranszlk, aslnda zorunlu emek
anlamna gelen bu ilkeyi uygulama zgrlne izin vermemitir.
Zengin toplumda byle bir sorun yoktur, ama gene de, orta ve st snf yeleri bile, ilerini
yitirme korkusuyla, sanayi sisteminin koyduu ltlere uymak zorunda braklmaktadrlar.
Sanayi sistemimiz, onlara verebilecei kadar hareket olana vermemektedir. stenilen
havada olmamalar nedeniyle yani yeterinden ok bamsz, herkesin benimsedii
grleri dile getirmeyen, yanl kadnla evlenen kiiler olmalar nedeniyle ilerini
yitirirlerse, ayn koullarda bir baka i bulmakta byk glk ekeceklerdir; daha aa
konumda bir ie girmekse ailelerinin kiiliklerinin aa dzeye indii anlamna gelecektir;
ykselme sreci iinde edindikleri yeni dostlar yitireceklerdir; karlar onlar
azarlayacak, aalayacak, ocuklar sayglarm azaltacaklardr.
Bunlar dile getirmemin nedeni, insann yaama hakkna sahip olduunu, bu hakkn
devredilmez, kiinin elinden alnamaz bir hak olduu ilkesini savunmaktr. Yaama hakk
hibir koula bal deildir ve yaamak iin gerekli temel metalarn alnmas hakkm, eitim
ve salk hizmetleri grme hakkm ierir; insan, en azmdan doyurulmak iin hibir eyi
kantlamak zorunda olmayan bir kpek ya da kedi sahibinin hayvanna davrand kadar
iyi bir davrann nesnesi olma hakkna sahiptir. Bu ilke uygulansa ve eer bir kadn, erkek
ya da bir yetikin, her ne yaparsa yapsn, maddi varlnn hibir ekilde tehlikeye
dmeyeceinden emin olsa, insan zgrlnn alam byk lde geliecek,
genileyecektir. Bu ilkenin kabul edilmesi, kiinin yeni ve ona daha uygun bir etkinlie
girimek iin bir yl ya da daha uzun bir hazrlanma sreci yaamasn ve bylece uran
ya da mesleini deitirmesini olanakl klacaktr. ou kii, meslekleri konusunda karar
verdiklerinde, hangi etkinliin kendilerine daha uygun olacana karar vermek iin yeterli
deneyim ve yarg gcne sahip olmadklar yalardadrlar. Belki de otuzlu yala138
UMUT DEVRM
rn ortalarna geldiklerinde, imdi artk kendileri iin daha iyi olacan anladklar
etkinlie balamak iin ok ge kaldklar olgusuyla karlarlar. Ayrca, hibir kadn,
yaamm kazanmasn salayacak bir ite almak iin kendini hazrlama olanandan
yoksun bulunmas nedeniyle, mutsuz bir evlilii srdrmek zorunda braklmayacaktr.
Daha sevdii bir ii arad sre iinde alk ekmeyeceini bilen hibir ii, ya da alan,
kendisi iin aalayc ya da houna gitmeyen koullar kabul etmek zorunda
kalmayacaktr. Bu sorun isizlik sigortas ya da yardm fonlaryla zlm deildir. ou
kiinin bildii gibi, burada uygulanan brokratik yntemler, ylesine aalayc ki, insanlar
nfusun yardm-alan blmne katlmak zorunda kalmaktan korkarlar, ve bu korku, onlar
belli i koullarn geri evirme zgrlnden yoksun brakmaya yeterlidir.
Bu ilke nasl gerekletirilebilir? Baz iktisatlar, garanti edilmi yllk gelir formln
bir zm olarak nerdiler (bu ynteme bazen olumsuz gelir vergisi de deniyor).15

alanlarda fke ve tepki uyandrmamak iin, garanti edilmi yllk gelirin, kesinlikle
asgari cretten az olmas gerekir. Bu yllk gelirin alakgnll ama gene de yeterli bir
maddi tabam garanti etmesi iin, varolan cret dzeyinin byk lde ykseltilmesi
gerekir. Alakgnll ve yeterli bir maddi temel oluturmak iin, imdiki minimum yaam
standard dzeyinde bir asgari yaam standard saptamak uygun olabilir. Daha rahat bir
yaanty yeleyenler, daha yksek bir tketim dzeyine ulamakta zgrdr.
Baz iktisatlarn da gzlemledii zere, garanti edilmi yllk gelir, ekonomimizde nemli
bir dzenleyici ge ilevi grebilir. Talebin srekli artan bir verime ayak uydurabilmesini
salayacak, sanayi ekonomisinin bir zellii haline gelebilecek bir ileyi yntemi bulmak
gerekli, diye yazyor C.E. Ayres. alrken saladklar gelir ne olursa olsun, imdi
yetmi iki yan gemi herkese Sosyal Sigorta emekli ayl verilmesi gibi, topluluun
btn yelerine belli bir geliri garanti etmek, ekonominin giderek artan bir aresizlik
iinde gereksinim duyduu etkin talep akn salayacaktr.16
15 Bkz. Robert Theobald tarafndan derlenen The Guaranteed Annual Income (Garanti
Edilmi Yllk Ger); ayrca Milton Friedman'n, James Tobin'in ve Friedman tasarlarnn
ou esini ieren bir yasa tasars sunan Wisconsin Senatr Melvin Laird'in nerileri.
16 Robert Theobald tarafndan derlenen The Guaranteed Annual Income adl kitapta
(New York: Doubleday, and Co. Inc., 1967), C.E. Ayres'in Guaranteed Income: An
Institutionalist View balkl yazs, (s.170.)
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
139
Meno Lovenstein, garanti gelir ve geleneksel iktisat zerine yazd bir yazda yle diyor:
Bir iktisat, hatta geleneksel olam bile, seenekler mekanizmalarnn zmlemesini ou
kiiden daha iyi gzden geirebilmen ve bunun nemli, ancak ok snrl bir ara olduunu
grebilmelidir. Yeni ortaya atlan birok neri gibi garanti edilmi gelir kavram da
uygulamaya konulmadan nce, kuramsal alanda tartlmaldr.17
Garanti edilmi yllk gelir yntemini neren, insanolunun tembel.olduu ve al ya da
alk ek ilkesinin yokedilmesi halinde almak istemeyecei kar koymasna yant
vermeye hazr olmaldr. Aslnda bu varsaym yanltr. nsann etkin olmaya doutan
eilimli olduunu, tembelliinse, patolojik bir belirti olduunu gsteren pek ok kant
vardr. Zorunlu emek sisteminde iin ekicilii pek dikkate alnmamakta ve insan ksa bir
sre iin bile olsa ondan kama yollarm aramaktadr. Eer toplumsal dizge, bask ve alk
tehlikesinden arnm bir alma ykmll yaratacak ekilde tmyle deitirilirse,
yalnzca kk bir hasta insanlar aznl hibir ey yapmamay yeleyecektir. Belli bir
aznln, kendilerini manastr yaam gibi bir yalnzla gmmek istemeleri, yalnzca isel
gelimelerine, dnmeye ya da almaya, incelemelerde bulunmaya dalmalar olasdr.
Orta alar, manastr yaamm kaldrabil-diine gre, bizim bu zengin teknoloji
toplumumuz haydi haydi bu tr bir inzivaya olanak salar. Ama gene, birisinin zamann
gerekten de iyi kullandm kantlamasn gerekli klan brokratik yntemleri
koyduumuz anda, ilke, ilerliini yitirecektir.
Gelir garantisi ilkesinin, u anda kabul grmesi ok uzak bir olaslk olmakla birlikte,
nemli bir ilke oluturan deiik bir uygulamas olabilir. Burada, onurlu bir yaam
salayacak minimal gerekliliklerin, nakit olarak deil de, bedeva metalar ve deme
gerektirmeyen hizmetler eklinde elde edilmesi ilkesinden sz ediyorum. Bu ilkeyi ilkokul
eitimi iin kabul ettik, soluduumuz havaya da para vermiyoruz. Bu ilkeyi btn bir
yksek retime yayabilir, niversiteleri bedava yapabiliriz; her renciye burs vererek
bedava
Meno Lovenstein, a.g.y., Guaranteed Income and Traditional Economics,
s. 124.
140
UMUT DEVRM
renimden yararlanmasn salayabiliriz. Bu ilkeyi bir baka ynde, yani temel metalan
bedava datmak ynnde de gelitirebilir, rnein belki ekmei ve ulam parasz

sunabiliriz. Zaman iinde onurlu bir yaam iin gerekli minimum maddi tabam oluturmalar
lsnde btn metalar bedava datlabilir. Bu grlerin, yakn bir gelecekte
gereklemesi dnlemeyecek neriler sunmalar asndan hayalci olduklarm sylemeye
gerek yok. Ama ok daha gelimi bir toplumda, ekonomik ve psikolojik adan aklc
olduklar da bir gerek.
Bolluk iinde yaayan pek ok Amerikalnn, kendilerini sonsuz ve her geen gn biraz daha
akld olan, daha-daha ok tketme srecinden koparmaya balamalarn nermek, byle
bir nerinin gerektirecei tmyle ekonomik konularda da hi deilse ksaca gr
belirtmeyi gerekli klar. Soru, ok yaln bir anlatmla udur: Daha-daha yksek tketim
dzeylerinden yoksun bir ekonominin, glln ve yklmazln korumas teknik ve
ekonomik adan olanakl mdr?
u anda Amerikan toplumu bolluk iinde yaamamaktadr, nk nfusun en az yzde krk,
ve geri kalan yzde altmn da byk bir blm an tketim iinde deildir. Dolaysyla
u anda sorun, retim dzeyindeki bymenin kslmas deil, tketimin yeniden
ynlendirilmesidir. Ama gene de, yle bir soru ortaya atlmaldr: (Yoksul uluslara yardm
amacyla yaplan retim de iinde olmak zere) btn nfusa yetecek retim dzeyine
ulaldktan sonra, nfus art oranna kout bir retim art da hesaba katlarak retimin
hep ayn kalaca bir dnem olacak mdr; yoksa ekonomik nedenlerden tr, tketimde
de art anlamna gelecek bir ynteme, yam, bitmez tkenmez bir retim art srecine
bal kalmak m zorunlu olacaktr?
Uygulama asndan u anda ivedi olmamakla birlikte, iktisatlar ve planlamaclar bu
sorunu incelemeye balamaldrlar. nk, planlamamz, retimde durmayan art ynnde
yapld srece, dncelerimiz ve ekonomik uygulamalarmz bu erein etkisi altnda
olacaktr. Yllk retim art oranlar konusunda karar vermede bu nokta imdiden nem
kazanmtr. MaksimaJ ekonomik byme
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
141
oranna ulama amac, bir dogma olarak kabul edilmektedir; bunun nedeni kukusuz gerek
gereksinimlerin ivediliidir, ama ayrca, szmona dinsel bir ilke de bu nedeni
oluturmaktadr: bu ilkeye gre yaamn amac gelime dir, bu ama, retimde snrsz
ykselmeyi gerektirmekte ve cennetin sanayi versiyonunu oluturmaktadr.
On dokuzuncu yzylda yazan siyasal iktisatlarn, daha-daha ok retim eklinde kendini
gsteren ekonomik gelimeyi varlacak bir sonu deil, sona gtren bir ara olarak
grmeleri ilgintir. Doru drst bir maddi yaam standardna ulatktan sonra, retken
enerjilerin toplumun insansal gelimesi ynne evrilmesi beklenmiti. Onlar, daha ok
maddi ey retme amacnn yaam tmyle sona erdirecei fikrini akllarndan
geirmemilerdi. John Stuart Mill yle yazmt:
ou kez tek bana olmak anlamnda yalnzlk, dncede ya da kiilikte olgunlua ermenin
ve derinlemenin temel koullarndan biridir; doal gzelliin ve bykln, yceliin
eliinde yaanan bir yalnzlk, yalnzca birey iin yararl olmakla kalmayan, ancak yokluu
topluma zararl olan dnce ve esinlerin beiidir. Doann kendiliinden etkinliini
gerektiren eylerden yoksun, insanoluna yiyecek yetitirmeye elverili, her bir dnm
ekilip biilmi, ieklerle ya da ayrlarla kapl her alan srlm, yiyecek konusunda
kendisine rakip olaca gerekesiyle insann yararlanabilecei ekilde evcilletiril-memi
btn drt ayakl hayvanlarn ya da ku trnn yok edildii, her alln ya da fazlalk
aacn kknden skld ve gelitirilmi tarm adna ot diye sklp atlmayan tek bir
yaban ieinin ya da bitkisinin yeerdii bir kar topran kalmad bir dnyada derin
dncelere dalmak da doyurucu olmayacaktr. Eer dnya, servetin ve nfusun snrsz
art nedeniyle, daha iyi ya da daha mutlu deil de daha byk bir topluluu yaatmak
amacyla kknn kaznabilecei gzelliklerin byk bir blmn yitirecekse, gelecein
canllarnn selameti iin itenlikle dilerim ki, zorunluluk onlar durdurmadan ok nce belli
bir dzeyde kalmaya raz olsunlar.
Sermayenin ve nfusun belli bir dzeyde kalmasnn, insan geli-

142
UMUT DEVRM
meinin de belli bir dzeyde kalaca anlamn iermediini sylemeye gerek bile yoktur.
Kafalar artk yaam srdrme sanatyla uramay braktnda, her trden zihinsel
kltre, ahlaksal ve toplumsal gelimeye, Yaama Sanatn gelitirmeye her zamankinden
fazla yer verilebilecek ve yaama sanatn gelitime olasl da her zamankinden fazla
olacaktr.18
Yaam daha soylu ya da gerekten mutlu klma ynnde pek az yarar salayan ya da hi
yarar olmayan tketim konusunda Alfred Marshall unlar sylyor:
alma saatlerini azaltmak, birok durumda ulusal kazanc ve dk cretleri
azaltacaktr; ama gene de, ou kiinin daha az almas belki de daha iyi olacaktr; yeter
ki, ortaya kan maddi gelir kayb, yalnzca elverisiz tketim yntemleri uygulayan btn
snflarn elverisiz tketim yntemlerini terk etmesiyle karlansn ve insanlar bo
vakitlerini iyi kullanmasn rensinler.19
Bu yazarlar modas gemi, romantik vb. nitelemelerle geersiz klmak kolaydr. Ama
yabanclam insann dnmesi ve planlamas, salt son moda olmas, ya da teknolojimizin
programlama ilkelerine uymas nedeniyle daha iyi olamaz. Tersine, bugn iinde
bulunduumuz koullar planlamaya ok daha elverili olduundan, bu yzyln ilk yarsnda
salt ruh halimize uymad gerekesiyle kk grdmz fikirlere ve deerlere daha ok
nem verebiliriz.
imdi u kuramsal soru ortaya kyor: ada teknolojik yntemlere gre grece olarak
sabit bir ekonomik sistem yrtlebilir mi, ve yrtlebilirse, bunun koullan ve
douraca sonular nelerdir?
Burada yalnzca baz genel gzlemlere yer vereceim. Eer bugn, insan insanlktan
karan gereksiz tketimi kesersek, daha az retim, daha az i olana, daha az gelir ve
ekoniminin belli
18 J.S. Mill, Principles of Political Economy (Politik Ekonominin lkeleri) (Londra:
Longmans, Green and Co., 1929), s. 750-51.
19 Alfred Marshall, Principles of Economics, 8. basm (Londra: Macmillan, 1966), s.599.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
143
sektrlerinde daha az kazan olgularyla kar karya kalacaz. Elbet bu yalap ap,
planlamasz falan yaplrsa, ekonomimizin tamam iin ve de belli insan gruplar iin byk
zorluklar douracaktr. Burada gerekli olan, artan bo vakitleri, planl bir sre iinde
btn i alanlarna yaymak, insanlar yeniden eitmek ve baz maddi kaynaklan yeni bir plan
uyarnca yeniden tasnif etmektir. Bunun iin zamana gereksinme vardr ve elbet, hibir
sanayi, tek bana ekonominin geni sektrlerini etkileyecek bir plan oluturamayacana
ve uygulayamacana gre, planlama zel deil de toplumsal dzeyde yaplacaktr. Yeterli
bir planlama yaplrsa, toplam gelir ve kazancn indirilmesi, almaz bir sorun olmayacaktr,
nk tketimi aa ekmekle gelir gereksinmesi de azalm olacaktr.
retim potansiyelinin artmas nedeniyle, sabit bir retim ve tketim dzeyini koruyarak
daha az alma ile ok daha yksek retim ve tketim yaparak srekli alma arasnda
bir seme yapmak durumuyla kar karya kaldk. Belki de biraz kskan bir yaklamla bu
ikisinin bir karmn setik. retim ve tketim artrld, ayn zamanda da alma saatleri
azaltld, ocuk ii hemen hemen kalmad. Bu tercih teknik gereklilik sonucu yaplm
deildir, toplumsal davranlarn deimesinin ve siyasal savamn sonucudur.
Bu nerilerin deeri ne olursa olsun, iktisatlarn, Duraan bir teknoloji toplumu olanakl
mdr? sorusuna yant olarak ortaya koyabilecekleri nerilere kyasla pek nemli deiller.
nemli olan uzmanlarn bu sorunu ele almasdr; bunun iinse sorulan sorunun nemli ve
uygun olduunu grmeleri gerekir. unu da unutmamaldr ki, asl glk, sorunun ekonomik
ve teknik ynlerinde deil de siyasal ve psikolojik ynlerinde ortaya kabilir. Alkanlklar
ve dnme biimleri kolay deimez, birok gl kar gruplar tketim deirmenini
dndrmek ve hzlandrmaktan yana olduklarndan, varolan modeli deitirme savam

uzun ve g olacaktr. Her zaman sylendii gibi, u anda en nemli ey, bir balang
oluturmaktr.
Bu konuyla ilgili olarak belirtmek istediim bir nokta daha var: Maddi tketime dkn
olan yalnz biz deiliz dier Batl uluslar, Sovyetler Birlii ve Dou Avrupa uluslar da
ayn ykc tu144
UMUT DEVRM
zaa dm grnyorlar. Ruslar bizi amar makinalarma, buz-dolaplanna boacaklarm
ne sryorlar. Aslnda onlara bir baka anlamda meydan okumal ve yanl bir yara
girmek yerine toplumsal gelimenin bu evresini amaya, otomobil ya da televizyon
alclarnn saylaryla llp tanmlanmayan gerek bir insan toplumu ina etmeye
armalyz onlar.
retimi zaman iinde duraan bir dzeye getirmek u anda kuramsal bir sorundur, ancak,
tketicilerin, yaayan birer canl olarak gereksinimlerini doyuracak ekilde tketimlerini
azaltmalar halinde ortaya kacak bir uygulama sorunu vardr. Eer bu gerekleirse,
imdiki ekonomik byme orannn korunmas iin, retimi belli gereksiz zel tketim
rnlerinden daha insancl toplumsal tketim rnlerine ynlendirmemiz gerekir.
Burada gereksinmeler aka bellidir ve birok ada zm-lemeci ve yazar tarafndan
dile getirilmitir. Yaplacak iler listesinin bir blmnde unlar olabilir: Ulusun yaama
alann yeniden ina etmek (milyonlarca yeni konut), kamu eitimi ve kamu sal
birimlerinin byk lde artrlmas ve gelitirilmesi, kent ii ve ehirleraras ulam
sistemlerinin gelitirilmesi, bykl kkl on binlerce elence birimi kurmak (parklar,
ocuk baheleri, yzme havuzlar vd.), insan varlnn bu boyutunu henz alglamam olan
milyonlarca insana, yz binlerce toplulua, tiyatro, mzik, dans, resim, sinema gibi
etkinlikleri getirerek kltrel yaamn gelimesi y- nnde bir balang oluturmak.
Btn bu abalar, byk insan kaynaklarnn fiziksel retimini ve gelimesini
gerektirmektedir. Bu tr tasarmlar, yoksul aznln sorunlarna seslenmeleri, ve ayn
zamanda yoksul olmayanlarn d-gcn ve enerjilerini seferber etmeleri asndan yarar
hemen grlecek etkinlikler ierir. Ayrca, tketimi ksmann yaratt sorunlar tmyle
ortadan kaldrmasa bile yumuatacaktr. Bu trden byk programlar stlenildiinde,
ulusal ekonomik ve toplumsal planlamalar gerekecektir elbet; nk insan ye madde
kaynaklarnn kullanlmasnda temel deiiklikler sz konusu olacaktr. Bu abalarn en
nemli sonucu, gerekten de hakiki bir insan toplumuna doru ilerlediimizi gstermek
olacaktr. Canl ve sorumlu bir toplum
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
145
yaratma ynnde atlacak bir dier byk adm da, bu programlarn her ynnde sz
konusu insan ve topluluklarn tasarmn gelimesinden ve uygulanmasndan sorumlu
tutulmalanyla atlm olacaktr. Ulusal dzeyde, uygun yasalarn karlmas ve yeterli
finansman gereklidir ama bu nemli asgari koul yerme getirildiinde maksimum halk
katlm ve eitli tasarmlarn yaplmas temel ilke olmaldr.
zel sektrden kamu sektrne geite, yksek gelire yksek vergi uygulanmasyla zel
harcamalar kstlanacak ve insan insanlktan uzaklatran ldrc zel tketimden
insanlar yaratc topluluk etkinliklerine yneltecek yeni kamu tketim biimlerine
geilecektir. Byle bir deiikliin, ekonomik sistemde ar hasarlar meydana getirmesini
nlemek iin zenli planlamalar gerektireceini sylemek bile fazla olur; bu konuda, silah
retiminden bar retimine geite karlatmz sorunla kar karya bulunuyoruz.
5. Ruhsal-Tinsel Yenilenme
Bu kitap boyunca, sistem adamnn, yalnzca fizyolojik varoluunu salayan maddi
gereksinmelerinin doyurulmas, te yanda zellikle insana zg olan gereksinim ve
yeteneklerin sevgi, sevecenlik, akl yrtme, sevin vd.nin doyurulmamas halinde,
ilevlerini gerektii gibi yerine getiremeyeceini tarttk.
Gerekten de, insan ayn zamanda bir hayvan olduundan, her eyden nce maddi

isteklerinin karlanmasn gereksinir; ancak insann tarihi, resim ve heykel, mitoloji ve


drama, mzik ve dans gibi varolu-st gereksinmelerinin dile getirilmesi araylar iinde
bulunduunu gstermektedir. nsan varoluunun bu ynlerini bir araya toplayan tek
sistem, din olmutur.
Yeni bilimin gelimesiyle, geleneksel din biimleri, giderek etkisini yitirmi, Avrupa'da,
dinsel deerlerin yitirilmesi tehlikesi bagstermitir. Dostoyevski bu korkuyu u nl
tmcesinde dile getirmitir: Tanr yoksa, her ey mmkndr. Onsekiz ve ondoku-zuncu
yzyllarda, birka kii, gemite dinin temsil ettii eyin yerini alacak yeni bir ey
yaratmann gerekli olduunu grmtr. RoR: 10
146
UMUT DEVRM
bespierre, yapay bir yeni din yaratmaya alm ancak kanlmaz bir baarszla
uramtr; bunun nedeni, nl devrimcinin maddeci bir gemie sahip olmas ve gelecek
kuaklara taparcasna inanmas, dolaysyla yeni bir din ortaya atmak (bu mmkn olamazd
geri ama) iin gerekli temel eleri grememesiydi. Ayn ekilde Comte da yeni bir din
ortaya atmay dnd, ancak olgucu (poziti-vist) bir dnr olmas, doyurucu bir sonuca
ulamasna engel oldu. Ondokuzuncu yzylda Marx'in sosyalizmi dnyasal bir ereveye
oturtulmu olmasna karn en nemli popler dinsel hareketi oluturmutu.
Dostoyevski'nin, artk Tanrya inanlmadmda btn ahlaksal deerlerin bozulaca
tahmini, ksmen gereklemitir. ada toplumda yasa ve geleneklerin genelde kabul
ettii zel mlkiyete sayg, bireyin yaamna sayg ve dier baz ilkeler gibi ahlaksal
deerler aynen korunmutur. Ama toplumsal dzenin gerekleri kapsamna girmeyen
insansal deerler, gerekten de arlklarn ve etkilerini yitirmilerdir. Ancak
Dostoyevski, ok daha nemli bir adan yanlmtr. Son on yl, zellikle de be yl iinde
Avrupa ve Amerika'nn drt bir yannda grlen gelimeler, hmanist geleneklere daha
ok deer verme ynnde ok gl bir eilim sergilemitir. Bu yeni anlaml bir yaam
aray kk ve soyutlanm kmelerde ortaya kmakla kalmam, Katolik ve Protestan
kiliselerde olduu gibi, tmyle farkl toplumsal ve siyasal yaplara sahip lkelerde de
byk bir harekete dnmtr. Bu yeni harekete inananlar da inanmayanlar da, bir
noktada birlemektedirler: eylemler ve insan davranlar yannda kavramlar nemsiz kalr.
Bir Hasid yks bu szlerimizi aklayacak rnei oluturabilir: Bir Hasidci ustann
mridine sorarlar: Neden gidip stadla konuuyorsun? Onun zl szlerini dinlemek iin
mi? Mridin yant yle: Hayr canm, ayakkablarn nasl baladn grmeye
gidiyorum. Sylenmek istenen aka ortada. Bir kiinin kabul ettii fikirler ya da
grler nemli deildir, nk ocukluundan beri bu fikirlerle yorulmutur ya da nk
bunlar allagelmi dnce kalplardr; asl olan insann kiilii, davranlar, fikir ve
inanlarnn kkleridir. Byk Diyalog, paylalan ilgi, kayg ve deneyimin, payTEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
147
lalan kavramlardan daha nemli olduu fikrine dayanmaktadr. Bu, burada sz edilen
eitli gruplarn kendi kavram ve fikirlerini terk ettikleri, ya da onlar nemsiz grdkleri
anlamna gelmez. Sylenmek istenen, bu gruplarn hepsinin de, paylalmayan kavramlarn
onlar birbirinden ayrd, paylatklar kayglarn, paylatklar deneyimlerin, paylatklar
edimlerinse onlar ortak bir noktada birletirdii inancna vardklardr. Abbe Pire, bu
olguyu ok yaln ve gl bir dille anlatmaktadr: Bugn nemli olan, inananlarla
inanmayanlar arasndaki ayrm deil, umursayanlarla umursamayanlar arasndaki ayrmdr.
Bu yeni yaam biimi, daha ak olarak u ilkelerde dile getirilebilir: nsann gelimesi iin
kendi ben'inin dar duvarlarn, hrsn, bencilliini, trdelerinden ayr olma durumunu, yani
temel yalnzln amas gereklidir. Dnya ile ilikili ve onun bir paras olmak,
etkilenebilir nitelikte, ama kimlik sahibi ve btnlk iinde bulunmak, canl olan her eyden
zevk duymak, yeteneklerini evresindeki dnyaya boca etmek, ilgili bir insan olmak,
ancak ve ancak bu ama'nn gereklemesiyle olanakldr; ksacas, sahip olmak ve

kullanmak deil de olmak iin, hrs ve egomaniyi yenmek gerekir.20


Konuya tmyle deiik bir adan bakan radikal hmanistler, her ekil ve biimdeki
putuluu yadsma ve onunla savama ilkesini benimsemilerdir. Buradaki putuluk,
kiininin kendi ellerinin rnne tapma ve dolaysyla insan eylerin kulu haline getirme ve
bu sre iinde insann da ey'e dnmesi anlamnda alnmtr. Eski Ahit
Peygamberlerinin kar olduu putlar, tatan, aatan yaplma putlar, ya da aalar,
tepelerdi; gnmzn putlarysa liderler, kurumlar, zellikle de devlet, ulus, retim, yasa
ve dzen ile insann rettii her eydir. nsann Tanrya inanp inanmad, putlar yadsyp
yadsmad sorunu yannda nemsiz kalmaktadr. Yabanclama kavram, Kutsal Kitaptaki
putuluk kavramyla ayndr. Her
20 Burada ana hatlar belirtilen ilkenin, Budac dnceyle Yahudi-Hristiyan dncesinin
benimsedii temel ilke olduu ok iyi bilinmektedir. Manc' dnr Adam Schaff in,
Society and the Individual (Toplum ve Birey) adl kitabnda, benlikilii yenme'yi, Manc'
ahlkn temel ilkesi olarak gstermesi de ilgintir.
148
UMUT DEVRM
1 ikisi de, insann kendi yaratt eylere ve kendisinin oluturduu koullara boyunemesi
anlamna gelir. Tanrya inananlarla inanmayanlar ayran ey ne olursa olsun, ortak
geleneklerine bal insanlar birletiren tek bir ey vardr: putulua kar sava ve hibir
eyin ve hibir kurumun Tanrnn yerini alamayaca inanc, ya da Tanrya inanmayan kiinin
azyla sylersek, hi-bireye ayrlm olan o boluun yerini hibir eyin alamayaca
inanc.
Radikal hmanistlerin paylat dier bir gr de, konuya nc bir boyut
getirmektedir. Buna gre bir deerler hiyerarisi vardr; aa dzeydeki deerlerin en
yksek deere gre belirlendii bir sralamadr bu; bu deerler, bireysel ve toplumsal
yaantnn balayc ve zorlayc ilkelerini olutururlar. Tpk Hristiyanlk ya da
Budaclkta, manastr yaants srenlerle srmeyenler arasnda ayrm olduu gibi,
kktencilikte de, kiinin bu deerleri kendi yaamnda uygulamasn onaylayanlar ve
onaylamayanlar ya da deiik llerde onaylayanlar olabilir. Ancak baz deerlerden dn
verilemeyecei ilkesi yannda bu farkllklar nemsiz kalmaktadr. nsanlarn On Emir'i ya
da Budaclarn Sekiz lke'sini yaamlarn ynlendiren ilkeler olarak gerekten kabul
etmeleri halinde, btn kltrmzde dramatik bir deiikliin gerekleecei doru
olabilir; ama bu noktada uygulanmas gereken deerlerin ayrntlar zerinde tartmann
anlam yoktur, nk asl nemli olan, bir ideolojiye boyun eme'yi deil de uygulama
ilkesini kabul edenleri bir araya toplamaktr.
ok grlen bir dier ilke de, btn insanlarn dayanma iinde olmas ve belli bir gruba
deil de, yaama ve insanla ballk ilkesidir. Aslnda bunu bu ekilde dile getirmek bile
yanltr. Bir baka kiiye kar duyulan gerek sevginin zel bir nitelii vardr: Ben, o
kiide yalnzca o kiiyi deil, insanl sevmi olurum, ya da bir Hristiyan ya da Musevinin
gryle sylersek, o kiide Tanry sevmi olurum. Ayn ekilde, lkemi seviyorsam, bu
sevgi, ayn zamanda insana ve insanoluna kar duyduum bir sevgidir; eer byle deilse,
kiinin bamsz olma yeteneinden yoksun bulunmasndan kaynaklanan bir ballk, ve son
zmlemede, putuluun bir baka anlatmdr.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
149
Asl nemli olan bu yeni-eski ilkelerin nasl yrrle konacadr. Dine bal olanlar,
dinlerini, hmanizmi tam anlamyla uygulayacak bir ekle dntrmeyi umuyorlar, ama bir
ou da bunun nfusun baz blmleri iin geerli olabileceini, dier bir blmn-se,
bilinen nedenlerden tr, bu yeni-eski ilkelerle ayrd edilemeyecek kadar iice gemi
dinci kavramlar ve kuttrenleri kabul edemediini bilmektedir. Nfusun yaayan Kilisenin
saflarna bile katlamayan blm iin bir umut var mdr?
Kutsal Kitaplardaki ya da herhangi bir mitolojide bulunan trden ncllere dayanmayan
yeni bir din kurulabilir mi?

Dinlerin, somut, tarihsel srecin doasyla, belli bir toplumun, toplumsal ve kltrel
koullarnn anlatm olduu aktr. lkeleri bir araya getirmekle bir din kurulamaz. Bir
din olmayan Budizm bile, temelde hibir mitolojiye dayanmamasna ve usu ve gereki
dnceyle atan ncllere sahip olmamasna karn, Bat dnyasnda kabul
grememitir.21 Dinler genellikle olaanst zeki, az rastlanr, karizmatik kiilerce
kurulur. Geri, domadn varsaymak iin bir neden yoktur ama, byle bir kiilik, gnmz
ufkunda henz belirmemitir. Ama bu arada yeni bir Musa ya da yeni bir Buda
bekleyemeyiz; elimizde olanlarla yetinmek zorundayz; aslnda, belki de tarihin bu annda
yeni bir din liderin bulunmamas daha iyidir, nk bu lider de gereinden daha ksa
srede puta dntrlecek, ve insanlarn yreklerine ve zihinlerine szma frsat
bulamayacaktr.
21 nemli bir ekoslovak dnr olan Fiser, Budizm zerine yazd henz yaymlanmam
deerli kitabnda, Budizmin, tarihte, Marx'cihk dnda kitlelerin zihnine yerleen ve bir
felsefe sistemi olarak, Bat dnyasnda din olarak nitelenebilecek bir oluum gelitiren
tek felsefe olduunu vurgulamaktadr. Ama ayrca, Budizmin bir kopyasnn yaplmas ve
onu imdiki biimiyle sanayi toplumuna uyacak yeni bir din olarak sunulmasnn olanaksz
olduunu da sylemektedir. Dinsel olmayan bir dinin btn biimlerini gelitirmi
bulunan, bildiim en incelikli, anti-i-deolojik, usu ve ruhsal-tinsel sistem olan Zen Budizm
iin de ayn ey geerlidir. Zen Budizmin aydnlar, zellikle de genler arasnda byk ilgi
uyandrmas, Bat dnyasnda derin ilgi yaratabilecei umudunu dourmas bir rastlant
deildir. Bence Zen Budizmin fikirleri bu etkiyi yaratabilir, ancak, Batda bir dinin yerini
tutabilmesi iin yepyeni, ve beklenmedik dnmlerden gemesi gereklidir.
150
UMUT DEVRM
Bu durumda elimizde kala kala birka genel ilke ve deer mi kalm oluyor?
Sanmyorum. Sanayi toplumunun yapsnda bulunan, ancak lmcl bir brokrasiyle, yapay
tketimle ve zellikle yaratlm can skntsyla boulmu olan yapc gler, yeni bir
umtluluk duygusuyla, bu kitapta tartlan toplumsal ve kltrel dnmle harekete
geirilirse; eer birey zgvenini yeniden kazanrsa; ve eer insanlar kendiliinden oluan
gerek bir kme yaantsnda birbirleriyle iletiim kurabilirlerse, yeni ruhsal-tinsel
yaant biimleri ortaya kacak, geliecek ve zaman iinde bu yaantlar birletirilerek
toplumsal geerlilii olan tmel bir sistem oluturulacaktr. Daha nce tarttmz dier
noktalarn ounda olduu gibi burada da her ey bireyin tam anlamyla canl olma ve kendi
varoluu sorununun zmlerini, yantlar brokratlarn vermesini beklemeden arama
yrekliliini gstermesine baldr.
Hatta baz kuttren biimlerinin yaygn olarak ve anlaml bir ekilde kabul edilmesi bile
beklenebilir. Bu srecin balad, We Shall Overcome (Aacaz) gibi bir ezgi olmakla
kalmayp, yaayan birer kuttren haline gelen arklarda grlmektedir. Quaker
mezhebine bal olanlarn ayinlerinde yapt gibi herkesin bir sre sessiz kalmas eklinde
uygulanan bir kuttren, geni kitleler tarafndan benimsenebilir; her nemli toplantnn
balangcnda ya da bitiminde insanlara dnme ve bir konuda younlama olana sunan
be ya da on be dakikalk bir sessizlik ya da sayg duruu gelenek haline gelebilir.
Ayrca gvercin gibi, bir insan figrnn izgileri gibi simgeleri de bar ve insana sayg
simgeleri olarak benimsemi bulunuyoruz.
Kilise yaants dndaki yaantlarla ilgili dier ortak kuttren ve simgelerin gelitirilmesi
olasl konusunda daha ayrntl grler dile getirmenin anlam yok, nk bunlar ortam
hazr edildiinde doal olarak ortaya kacaklardr naslsa. Yalnz unu eklemek isterim ki,
sanat ve mzik alannda saysz yeni kuttrensel ve simgesel anlatmlar yaratma olasl
vardr.22
22 Albert Schweitzer Kolejleri, 1969 ylnda Sanatlar Araclyla Dini Yeniden
Canlandrmann Yollan konulu bir haftalk bir Konferanslar dizisi dzenlemiti.
TEKNOLOJ TOPLUMUNUN NSANLAMASI
151

Ortaya kabilecek yeni ruhsah-tinsel sistemler ne olurlarsa olsunlar, dinsel bilgilenmeyi


ideolojiye, Tanry ise bir tapma dntren eitli dinlere meydan okusalar da, dinle
savayor olmayacaklardr. Yaayan Tanri'ya tapanlar kendilerini dinsizlerden ayran
eylerin, birletirenlerden daha az olduunu kolayca grebileceklerdir; tapmlara
tapmayan ve dindarlarn Tanrnn iradesi dedikleri eye uymaya alanlarla dayanma
iinde olduklarn hissedeceklerdir.
nsann yeni ruhsal-tinsel gereksinmelerinin belirecei umudu' burada dile getirildii
biimiyle birok kiiye ok mulak gelecek, bu gereksinmelerin ortaya kaca umudunu
yeertmeye yetmeyecektir. Herhangi bir umuda balanmak iin kesinlik ve kant arayanlar,
konuya olumsuz yaklamakta hakldrlar. Ancak u anda elimizde sadece tufann sona
erdiini belirten, aznda zeytin dal tutan bir gvercin olmasna karn, henz domam
olann gerekliine inanalar, insanolunun yaamsal gereksinmelerini dile getirmenin yeni
biimlerini bulacana daha yrekten inanacaklardr.
VI YAPABLR MYZ?
1. Baz Koullar
Geride braktmz blmlerde nerilen deiiklikler, yirmi yl sonrasnn dzeninde
yaplmas istenen kktenci deiikliklerdir. Buradaki temel soru, btn bu nerilerin,
varolan iktidar yaps erevesinde, varolan demokratik yntemlerle ve gnmz kamuoyu
ve dnme biimiyle yaama geirilip geirilemeyeceidir. Elbet bunlar
gerekletirilemezlerse, birer dua ya da idealist dler olmaktan te gemeyeceklerdir.
te yanda, sorunun, istatistiksel bir olaslk sorunu olmad da aka anlalmaldr. Daha
nce de belirttiim zere, bireysel ya da toplumsal yaamla ilgili konularda, deiiklik
orannn yzde 51 ya da yzde be olmas nemli deildir. Yaam kararsz ve tutarszdr,
yarnn neler getirecei bilinemez; yaam yaamann tek yolu, onu, mmkn olduunca ve
elden geldiince korumaktr.
Demek ki burada, Bu deiiklikleri gerekletirebileceimiz kesin mi? ya da Bu
deiiklikler olas m? sorularn deil, Olanakl m? sorusunu sormamz gerekiyor.
Gerekten de, Aristoteles'in szleriyle, Olas olmayann gereklemesi, olasln snrlar
iindedir. Asl nemli olan, Hegelci bir deyile, gerek olanakh-lk sorunudur. Olanakl
burada soyut bir olanakhhk deil, mantksal bir olanakllktr, varolmayan ncllere dayal
bir olanaklhk-tr. Gerek bir olanaklhk demek, nicelikleri deilse de, varolmalar
deiiklik olanana temellik edebilecek psikolojik, ekonomik, sosYAPABLR MYZ?
153
yal ve kltrel etmenler var demektir. Bu blmde, daha nceki blmde nerilen
deiikliklerin gerekletirilmesinde gerek olanaklar oluturan eitli etmenler ele
alnacaktr.
Bu etmenleri tartmaya gemeden nce, istenen yndeki deiikliin gereklemesi
koulu olarak kesinlikle olanaksz olan baz yollara dikkat ekmek isterim. Bunlardan ilki,
Fransz ya da Rus devrimleri gibi hkmetin zorla devrilmesi ve iktidarn devrimci
liderlerin eline gemesi anlamna gelen iddet hareketleri ve devrim yoludur. Bu zm,
birka nedenden tr olanakl deildir. Her eyden nce byle bir devrim iin gerekli
kitle taban yoktur. Zenci militanlar da iinde olmak zere btn kktenci renciler byle
bir devrimden yana olsalar bile ki deiller bu kitle taban yeterli olmayacaktr; nk
bu insanlar Amerika nfusunun yalnzca kk bir aznln oluturmaktadr. Kk,
aresiz bir grup bir isyan balatmay ya da bir eit gerilla savana girimeyi denese,
ardndan kanlmaz olarak bask ve askeri diktatrlk gelecektir. Kentlerde siyahlarn
beyazlara-kar yrtt gerilla savan rnek gsterecek olanlar, Mao Tse-tung'un,
gerillalarn ancak ve ancak kendilerini destekleyen bir ounlukla birlikte almalar
halinde baarya ulaabilecekleri grn unutuyorlar demektir. Gerek koullarn bu
durumun tam tersi olduunu belirtmeye gerek bile yoktur. Dahas, sz edilen iki etmenin
varolmas halinde bile iddet ieren bir devrimin baarya ulaaca kuku gtrr. Geni
bir usta yneticiler ve ynetim brokrasisi tabanna sahip olan Birleik Devletler gibi son

derece karmak bir toplum, ayn lde uzman kiilerin, u anda sanayi makinasn
iletenlerin yerini almamas halinde ilevlerini yrtemez. Ne rencilerde ne de zenci
kitlelerde bu trden uzman kiilerin says fazla deildir. Dolaysyla, baarya ulam bir
devrim, onu bastracak devlet glerini bir kenara braksak bile, Birleik Devletlerin
sanayi makinasnn kmesine yol aacak ve kendi kendisini yenilgiye uratacaktr. Veblen,
The Engineers and the Price System (Mhendisler ve Fiat Sistemi) adl kitabnda, bu
noktaya krk be yl nce iaret etmiti. Amerika'da, kazanlm haklar geri alma
ynndeki bir hareketin geici olarak bile baarya ulamas iin, bu hareketin, lkedeki
retim sa154
UMUT DEVRM
nayiini btnyle devralacak ve onu ta batan kazanlm haklarn u anda izlenmesine
olanak verdii plandan daha yetkin bir plana uygun olarak ynetebilecek yeterlilikte bir
rgt tarafndan yrtlmesi gereklidir.1 Yazar, sabotaj ve gerilla savayla devrim
yapma konumalarnn srd gnmzde zellikle nem tayan u gzlemi de dile
getiriyor: Amerika'da ve Avrupa'daki iki sanayilemi blgede olduu gibi makina
sanayiinin belirleyici rol oynad durumlarda, topluluk ylesine kt kanaat geiniyor ki,
canll tmyle sanayi sisteminin gnlk almasna bal. Bu durumda, dengeli retim
srecinin bozulmas ve dengesiz hale getirilmesi kolaydr, buysa, kanlmaz olarak
topluluun byk blmleri iin ani glkler yaratr. Aslnda bu durum, yani sanayi
dzeninin kolayca bozulmas ve halkn glkler iinde kalmas, Amerika i Federasyonu
gibi partizan rgtlerin arayp da bulamad eydir. Byle bir durumda sabotaj yapmak
kolaylar, etkili olur ve derinlik kazanr. Ama sabotaj devrim deildir. yle olsayd. i
Federasyonunu, Dnya Sanayi ileri Birliini, ikago Konserve ilerini ve de ABD
Senatosunu devrimciler arasnda saymak gerekirdi.2
Ayrca unlar sylyor yazar: Herhangi bir devirme hareketinin etkili olmas ve kendi
ayaklan zerinde durmas iin, topluluun maddi selametinden sorumlu olan sanayi
sisteminin retkenliinin yeterli dzeyde tutulmas; ve rnlerle hizmetlerin topluluk
iinde ustaca datlmas salanm olmaldr. Aksi halde, varolan snai koullar altnda,
geici bir huzursuzluktan, zorluklarn daha da ar-lat geici bir sknt dneminden
baka bir ey elde edilemez. Snai sistemi iyiletirme yolunda geici bir baarszla
urandnda bile, bu baarszlk, gelimi sanayi lkelerindeki ynetimi devirme
hareketini anmda baarsz klacaktr. Bu noktada tarihten alacamz bir ders yoktur,
nk imdiki sanayi sisteminin ve bu sistemin zorunlu kld iice toplum yaantsnn ei,
gemite grlmemitir.3
YAPABLR MIYIZ?
155
1 Thorstein Veblen, The Engineers and the Price System (New York: Harcourt, Brace and
World, Inc., 1963), s. 97. 2A.g.y., s. 99. 3A.g.y., s. 100.
inde bulunduumuz 1968 ylnn sanayi toplumun teknik ynleriyle, 1917 ylndaki Rus
toplumunun, ya da hatta 1918'deki Alman toplumunun teknik nitelikleri arasndaki ayrm
dikkate almak gerekir. Bu toplumlar imdiki topluma kyasla ok daha az karmakt; ve
gerekten de, hkmet mekanizmasn da, sanayi mekanizmasn da devralma yeteneine
sahip zeki ve yetkin kiiler vard. Ama 1968 Amerika's, 1917 Rusya'sndan ok farkldr.
Burada gene iddet sorununa deinmi oluyoruz. iddet, ulus-lararasi ilikilerde
termonkleer silahlarn varl nedeniyle, devlet iindeyse yapsnn karmakl nedeniyle
mantkllm yitirmektedir; bununla birlikte, kk bir aznlk bile olsa birtakm gruplarn
iddeti bir zm olarak grmesi ok artc bir paradokstur. iddetin bu denli popler
olmas, ruhsal ve tinsel aresizliin ve boluun ve bunlarn sonucu olan yaamdan nefret
etme duygularnn bir anlatmdr. Bu poplerlik, insan, kendisinde doutan varolan ve
nerdeyse denetlenmesi olanaksz bir ykclk gdsyle iddete itilen bir varlk olarak
betimleyen yazlarla da desteklenmekte ve artrlmaktadr.
te yanda bir toplumu deitirmek iin, deiimi savunan kitaplar yaymlamak ya da

fikirleri, yetenekleri konumaclar araclyla yaymak da yeterli deildir. Bu fikirler belli


tasarlar ve edimler eklinde ortaya konulmad srece, birka kiinin ilgisini ekmek,
desteini kazanmakla kalacaktr; stelik bu insanlar, destekledikleri fikirlerin gereklik
zerinde hibir etkisinin bulunmadn grdklerinde daha da byk d krklna
urayacaklardr.
Nedir yleyse gerek olanakn dayanabilecei temel? Genel olarak ya da kaba izgilerle,
bu gerek olanak, ok yaln bir ekilde tanmlanabilir: Gerek olanak demek, kamuoyunu,
yasama ve yrtme organlarnn karar verme srelerinde kendini hissettirecek lde
harekete geirmenin olanakl olmas demektir; kamuoyunun etkisiyle u anda
yrtlmekte olan politikalarn daha da gelimesinin engellenmesi; hareketin giderek
semenlerin byk ounluunun desteini kazanmas; ve sonu olarak yeni hareketin
fikirlerini temsil eden kiilerin lkenin siyasal liderleri haline gelmesi demektir.
156
UMUT DEVRM
Bu sonuca ulamada gerek olana oluturacak koullar nelerdir? Her eyden nce,
epeydir artmakta olan ve McCarthy kampanyasnda daha da belirgin hale gelen baz
psikolojik koullar vardr. Bununla btn smf ve ya gruplarndaki insanlarda yaygn olarak
grlen doyumsuzluu, yani can skntsn ve sevinsizlii anlatmak istiyorum. Ama olumlu
bir dier koulun varl sz konusu olmasayd, yani yeni ynlere duyulan zlem, deerlerin
yeniden belirlenmesi, insanlktan karlm brokratik ynteme son verme, yeni bir
ruhsal-tinsel ynselime kavuma istekleri daha nceki blmlerde ayrntlaryla
tarttm zlemler olmasayd, bu olumsuz psikolojik koul ok daha az etkin olacakt.
kinci koul, demokratik sistemimizin ileyiini srdrmesidir. Demokratik sistem verdii
szleri tutmasa da, kamuoyundaki byk dalgalanmalara kar duyarsz deildir.
Profesyonel siyasal brokrasimiz bile ou yelerinin yalnzca kendi karn
dnmesine karn yeniden seilmek istemektedir ve bu yzden halkn dnce ve
isteklerini dikkate almak zorundadr. Bu durumda amacmza ulamada ilk somut koul,
elimizde bulunan bu minicik demokratik yapy korumak ve demokrasinin tehlikeye dt
durumlarla kyasya savamaktr.
Amerikan yaamna yeni bir yn vermek isteyen yeni bir semen kitlesi vardr. Bu
semenler, zellikle tek bir siyasal partinin, tek bir sosyal snfn ya da ya grubunun yesi
olmamalar, Amerikan nfusunun tutuculardan kktencilere dek geni bir blmn
kapsamalar nedeniyle byk bir potansiyel gce sahiptir.
Ancak bu blm McCarthy kampanyasnn ve bir lde de Kennedy kampanyasnn
etkilerini dikkate alrsak, tutucu bir varsaymla Amerikallarn yzde yirmi beini
olutursa bile, politikamzda kkl bir deiiklik gerekletirmeye yetecek gce sahip
deildir. yleyse asl soru, gereksinmemiz olan dier yzde yirmi bei kazanma ansmzn
olup olmaddr. Basnn, iletiim sisteminin, eitim sisteminin ve geni kapsaml beyin
ykamann gcn dikkate alrsak, varolan aznln ounlua dnmesini beklemek,
Donkiotluk
olur, denebilir. Ama on yl nce bu yzde yirmi bein bile hayal olduu
dnlrse, bu kar koyma pek de yerinde saylmaYAPABLR MYZ?
157
yabilir. On yl nce, ad ulus apnda reklam edilmemi, parasz, halkla ilikiler uzmanlarnn
ou kez kesinlikle gerekli olduunu savunduklar yapay ekiciliklerden yoksun bir
senatrn, California, New York, New Hampshire ve Oregon gibi birbirinden farkl
eyaletlerde Demokrat Parti listesinin banda olabileceini dnmek Donkiotluk olurdu.
Ama gene de, bu verdiim rnek etkileyici olmakla birlikte, Birleik Devletlerde bir
ounluk kazanmada gerek bir olanak oluturmaz elbet.
Yeni bir ynselimin utkuya ulamasn gerekten olanakl klacak koullar arasmda, orta
snfn artk dinlemeye ve harekete gemeye balad olgusu da bulunmaktadr. Bunu
birka unsur olanakl klmtr: maddi bolluk, orta snfn, daha ok tketimle mutlulua

ulalmayacam anlamasma yolamtr. Eitim dzeyinin ykselmesi, insanlar yeni


fikirlerle kar karya getirmi ve onlar aklc tartmalara daha duyarl hale sokmutur.
Rahat ekonomik durumlar, zemedikleri birok kiisel sorunlarm farkna varmalarna yol
amtr. Kafalarnn bir yannda, ou kez bilinsiz olarak u soru bulunmaktadr: Bir
insann isteyebilecei her eye sahip olan bizler neden mutsuz, yalnzlk iinde ve
kayglyz? Yaama biimimizde, toplumumuzun yapsnda ya da deer sisteminde yanl
olan bir eyler mi var? Daha baka ve daha iyi seenekler var m?
Ayrca bir nemli etmen daha var: Genlerin ana-babalaryla ilikisi. Son yllarda
rneklerini tekrar tekrar grdmz zere, on iki ile yirmi yalan arasndaki genler,
ailelerinin tlerinin itenlii ya da yaplanlarn anlam konusunda ana-babalarn
sorgulamaya baladlar, ok sayda aile ocuklarndan etkilendi. Ana-baba-larn, ne yetkici
bir deere ne de ilerici bir deere bal olmamalarnn zc bir iaret olduu
sylenebilirse de, bu inanszlk hi deilse imdi, ok olumlu bir ilev grmektedir:
Dknklma uram ama henz yapayla ve anlamszla brnmemi olan ocuklar,
kendi yaamlarndaki byk elikileri ana-babalaryla tartmakta, ou kez onlarn
gzn amakta, onlar uyarmakta ve dnyaya daha iten, ve daha umutlu bakmalarn
salayacak ekilde onlar harekete geirmekte, deitirmektedirler. lerinde daha nce
yanma yaklamadklar siyasal etkinliklere ilgi duymaya balayanlar bile vardr.
158
UMUT DEVRM
Belki de toplumsal deiiklik iin gerek bir olanak temeli oluturan etmenlerin en
nemlisi, genel tartmamz erevesinde zerinde yeterince durmadmz bir etmen, yani
fikirlerin gcdr. Fikirler ile ideolojiler arasndaki ayrma iaret etmek burada gerekli
olabilir. deolojiler, halk tarafndan tketilmek zere ortaya atlmlardr; kiinin, iyi ya
da olumlu grnen bir eyden yana davrandna inanmakla sululuk duygusundan
kurtulmasn salayan, bu yoldaki bir gereksinmeyi karlayan fikirlerden oluurlar.
deolojiler, basn tarafndan, konumaclar, ideologlar tarafndan yaylan, hazr halde
sunulan dnce-metalardr; halk kitlelerinin, o ideolojiyle hibir ilikisi olmayan ou
kez de ideolojinin tam tersi amalar dorultusunda saptrlmasna yararlar. Bu trden
ideolojiler ksa bir sre yaamak zere tek bir ama iin rnein bir sava zgrlk
sava olarak tanmlayarak popler klmak zere retilirler; ya da bazen bal olduklar
dinin gerek fikirleriyle tam bir kartlk iinde olmak pahasna siyasal statkoyu
ussallatrmada kullanlan dinsel ideolojiler retilir. deoloji, doas gerei etkin
dnceye de, etkin duyguya da ekici gelmez. nsan ya heyecanlandran ya da uyutan bir
hap gibidir. Hitler, Mein Kampfda (Kavgam'da) halk toplayp galeyana getirmek iin en
elverili zamann, insanlarn yorgun ve etkilenmeye ak olduu akam saatleri olduunu
sylerken bu noktay aka grdn belirtiyordu.
te yanda fikir, gerek olanla ilgilidir. Gzleri aar. nsanlar uyuuk durumdan uyank
duruma geirir. Onlarn dnmelerini ve etkin bir ekilde hissetmelerini, daha nce
grmedikleri bir eyi grmelerini salar. Fikirde, o fikirle kar karya gelen kiileri
uyandrma gc vardr; ancak bunun iin fikrin insann mantna ve daha nceki bir
blmde insansal deneyimler diye tanmladm tm dier zelliklerine seslenmesi
gerekir. Eer fikir insanlara seslenebilirse, en gl silahlardan biri haline gelir, nk
onlarda heves, adanmhk yaratr, insan enerjisini artrr ve ynlendirir. nemli olan fikrin
bulank ve genel deil, zgl, aydnlatc ve insann gereksinmelerine uygun olmasdr.
Statko'yn savunanlarn fikirden yoksun olmalar halinde fikirlerin gc daha byk nem
tar; ite, iinde bulunduumuz durum tam anlamyla byledir. BrokraYAPABLR MYZ?
159
simizin yaps gerei, ve de destek verdiimiz dzenimizin biimi gerei, en iyi olaslkla
brokrasiyi etkin klan eler elde ediyoruz, ama fikirler deil. Eer iinde bulunduumuz
durumu on dokuzuncu yzyl ortalarndaki durumla karlatrrsak, on dokuzuncu yzyl
romantiklerinin ve gericilerinin fikirlerin vaadettii amalarn dnda kullanlm olsalar

da ou kez kkl ve ekici fikirlerle dolu olduu olgusunu yadsyamayz. Ancak bugn,
statko'yn savunanlara yardmc olacak fikirler yoktur. Statko, serbest teebbs, birey
sorumluluu, yasa ve dzen, lkenin onuru vd. gibi bazlar gereklie dpedz zt den,
bazlarysa bulank ideolojilerden baka bir ey olmayan eski formlleri yineliyorlar.
Bugn, yeni fikir retenlerin hemen hemen tmyle statko'da temel bir deiiklikten
yana olan kiiler, bilim adamlar, sanatlar ve ileri grl i adamlaryla ileri grl
politikaclar arasndan kmas ilgintir. Yeni bir ynde ilerlenmesini isteyenlerin en byk
ans, kendilerinin ellerinde fikirlerin bulunmas, onlara kar olanlarnsa, insanlar
susturabilecek ama enerjilerini uyarma ve artrma gcnden yoksun ypranm ideolojileri
savunmalardr.
Peki ya kitle iletiim aralar? Yeni fikirlerin yaylmasna engel olacaklar m? Kitle iletiim
aralar kurulu dzeni destekledikleri iin, kkten bir deiimi ngren fikirlerin
yaymlanmasna engel olacaklar diye dnmek ii baraz fazla basitletirmek olur. letiim
aralar kurulu dzenin paralandr geri ama, alcya gereksinmeleri vardr, dolaysyla
basn, haberleri yaymlamak durumunda olduu gibi insanlar ekecek yeni fikirleri de
yaymlamak durumundadr, buna gereksinmesi vardr; ayrca yeni haber ve tartma
kaynaklarndan gelen rekabeti de dikkate almak zorundadr. Kitle iletiim aralarnn, yeni
fikirlerin yaylmasnda kesin engelleri oluturduunu sananlar, ok soyut ve kuramc bir
yaklam benimsiyor ve Birleik Devletler gibi bir lkede televizyon, radyo ve basn, i
dnyalarnn somut gerekliklerini hesaba katmyorlar demektir. Kitle iletiim aralarnn
tmyle devletin denetiminde olduu bir lke iin geerli olanlar, rnlerini satmak
gereksiniminde olan kitle iletiim aralar iin ayn lde geerli deildir.
160
UMUT DEVRM
YAPABLR MYZ?
161
Neyse ki, fikirlerin yaylmas, yalnz ve yalnz kitle iletiim aralarnn keyfine kalm
deildir. Karton kapakl kitap yaymlama yntemleri byk lde deimitir. Yaynclarn
pek ou, bazen salt fikri beendikleri iin, ou kez de kitap satma isteiyle btn
bir,okur kitlesi iinde kk bir aznl olutursa da yeterli sayda okur bulabilecek
fikirleri yaymlamaya hazrlar artk. Altm sentlik bir kitap, ekonomik adan bir dergi
kadar ok sayda kiiye ulaabilir ve dikkat ekmesi, metnin ilgin olmas kouluyla fikirleri
yaymada bir ara olabilir.
Byk lde kullanlm ama gene de yaygnlatnlabilecek bir dier fikir yayma yntemi
de, yaymlanmas ve belli sayda kiiye gnderilmesi grece olarak ucuz olan haber
bltenleri yntemidir. Baz radyo istasyonlar di, yeni ve ilerici fikirleri yaymada etkin
olduklarm gstermilerdir. Genelde, yeni teknik etmenler, yeni fikirlerin yaylmasn
kolaylatrmaktadrlar. eitli ucuz bask teknikleri gelimekte, pahal olmayan yerel
radyo istasyonlar kurulabilmektedir.
Fikirlerin gl olabilmesi iin, somut olarak ortaya km olmas gereklidir, bireyin ve de
gruplarn harekete gemesine yol amayan fikirler o da elbet zgn ve uygunsa en iyi
olaslkla bir kitabn paragraflarndan biri ya da bir dipnot olarak kalrlar. Kuru bir
ortamda korunan tohum gibidirler. Fikrin etkili olmas iin, topraa ekilmesi gerekir, ve
burada toprak, insanlardr, insan gruplardr.
Bu iin ideal olan, devletin ve kilisenin toplumsal ve dinsel fikirleri oluturmasdr. Ama bu
yalnzca ok snrl bir anlamda geerlidir. Bu rgtler, en iyi olaslkla, akladklar
fikirlerin enazn somutlatrrlar. te zellikle bu nedenden tr, savunduklar
deerlerin gelimesinde ve gerekletirilmesinde bireye yardm etme ilevini yerine
getirmezler. Bugn siyasal partiler, devletten daha zgl deer ve fikirleri dile
getiriyorlar ancak brokratik yaplar ve dn verme gereksinmeleri sonucu yurttaa
zihinsel ve ruhsal olarak rahat edebilecekleri, brokratik ilevleri yerine getirmek dnda
etkinlikte bulunabilecekleri bir ortam salamay baaramyorlar. Bu gr, siyasal partiler
iindeki etkinliklerin nemini yadsmak

eklinde anlalmamaldr; sylemek istediimiz, bu etkinliin, bireye katlma firsat


vermede, kendisini rahat hissetmesinde ve fikirlerinin, herkes tarafndan paylalan ve
ortak edimlerle dile getirilen ortak bir yaam biimini temsil ettiinin farknda olma
frsatn vermeye yetmediidir.
Dahas, bir nceki blmde betimlenen katlmc demokrasi biimlerinin, gerekli
deiiklikleri gerekletirmede yeterli olduu kansnda da deilim. Yukarda anlattm
karlkl konuma ya da oturum gruplar, sorunlara yeni bir ruhla ve yeni fikirlerle
yaklamaldr, ama bu fikirler gruplar etkileyecek ekilde gelitirilmeli ve yaylmaldr.
2. Bir Hareket
Etkinletirme, sorumluluk, katlm fikirlerinin yani, teknoloji toplumunun
insancdlatrlmas fikirlerinin yalnz ve yalnz, brokratik olmayan, siyasal makinalarla
balantl bulunmayan, ve ayn erekleri paylaanlarn etkin ve yaratc abalarnn sonucu
olarak gelien bir harekette eksiksiz bir anlam kazanaca sonucuna varmak kanlmaz
grnyor. Byle bir hareket, rgtyle, yntemiyle kendini adam olduu amaca ulaacak
ekilde etkinlik gsterecek, kendi sreci iinde yelerini yeni topluma hazr hale gelecek
ekilde eitecektir.
Aada, bu hareketin deiik biimini betimlemeye alacan?*
Atlacak ilk adm, Amerikan Bilincinin Sesi diye adlandrlabilecek bir Ulusal Konseyin
oluturulmas olmaldr. Btsellii ve yetenei tartma gtrmeyen elli kadar
Amerikaldan oluan bir grup dnyorum bunu sylerken. Bu insanlar deiik dinsel ve
siyasal inanlara sahip olabilirler, ancak teknoloji toplumunun insan-cllatrlmasnda
temel oluturacak insancl amalan ayn lde benimsemi olmalar gereklidir. Bu kiiler
kendi arlklarndan dolay ciddiye alnacak, hakikati dile getirmeleri, ieriklerinin aklc
olmas nedeniyle Amerikan halknn hi deilse byk bir blmnn dikkatini ekecek
bildiriler yaymlamal, konumalar yapmahF.: 11
162
UMUT DEVRM
drlar. Yerel dzeyde de bu trden konseyler oluturulmal, bunlar genel sorunlar ele
almal, ancak temsil ettikleri kent ya da eyaletle ilgili pratik sorunlara zellikle
eilmelidirler. Burada, bir ulus apnda temsilci gruptan ve temelde ayn amalara hizmet
eden birok yerel gruptan oluan btn bir Amerikan Bilincinin Sesi Konseyleri rgt gz
nne getirilebilir.
Ulusal Konsey, ulusal sorunlar geni bir erevede ele alabilir, yani i ve d politikadan
sorumlu olur; yerel konseylerse, eyalet ve topluluklarla ilgili sorunlarla urarlar, bunlar
da gene yrtmenin ayrntlaryla deil de genel uygulama yntemleriyle ilgilenirler.
rnein Ulusal Konsey, Vietnam sava sorununu, Asya'daki d politikamz, yoksul
uluslarn gelimesi iin yaptmz yardmlar, kentlerimizin imarn, kltr, eitim ve
deerler sorunlarm tartr. Yerel konseylerse, doal kaynaklarn korunmas, kent
planlamas, gecekondu blgelerinin ortadan kaldrlp yeniden gerektii gibi inas, sanayi
blgelerinin yerlerinin saptanmas ve sanayi kurulularnn bu yrelere aktarlmas gibi
sorunlar tartr. Bu tartmalar genel ve soyut bir dzeyde yrtlmez. Tersine,
Amerika'nn en iyi kafalarnn en iyi dncelerinden oluur. Konsey, sk sk alt komiteler
oluturur, bunlarn zel sorunlar incelemesini ister, uzmanlardan fikir alr. Amerikan
Bilincinin Sesi, (1) konular akla kavuturmak, (2) gerek olanaklar ve seenekleri
gstermek, (3) zmler nermek, (4) dier nemli toplumsal birimlerin bildirilerine ve
edimlerine, ve kendi nerilerine yneltilebilecek eletirilerine yant vermekle ykml
olur. Konularn incelenmesi ve nerilen zmler, Amerikan kltrnn en iyi ynlerinin
temsil ettii aklcla ve insancl deerlere dayanacaktr. Bu Konseyler, hkmet, yasama
organlar ve siyasal partilerin temsil ettii siyasal gce dayal temeli dengeleyeceklerdir.
ktidar organlarna ve bir btn olarak tm nfusa seslenecekler, bilincin ve mantn
sesini dile getireceklerdir. Konseylerin bir karar oybirlii ile almamalar halinde bir ya da
daha ok kar gr aklamas yaplmaldr.

Bu Konseylerin yetkili olmamalar nedeniyle pek bir ey yapamayacan sylemek hi de


zor deil. Ancak bu, grnte doru olmakla birlikte znde yanltr. Teknoloji toplumu,
daha nce hiYAPABLR MYZ?
163
bir toplumun olmad kadar bilgiye, bilimsel eitime ve aklc dnceye dayanmaktadr.
Ortalama bir profesyonel gerek bir bilim adam deil, yalmzca bir teknisyendir geri,
ama bilimsel fikirlerin gelimesi, btn bir aklc dnce ve mantk sisteminin gelimesine
baldr. Tekniin gelimesi, bilimsel kuramn gelimesi temeline dayamr; buysa, ekonomik
ve siyasal gelimenin, uzun vadede kltrn gelimesine dayand anlamna gelir. Kltr
temsil edenlerin dolaysz bir yetkisi yoktur; ama toplumun gelimesi bunlarn katklarna
bal olduundan kolej dzeyinde eitim grm yeni bir halk topluluu, yani almalar,
toplumsal sistemin ileyii iin yaamsal nem tayan retmenler, teknisyenler,
programclar, laborantlar, aratrmaclar, meslek sahipleri vb. kltr adamlarnn sesini
duyacak ve dikkate alacaktr.
Konseyleri oluturan kiilerin niteliine gelince, bunlar yalnzca eitli siyasal, dinsel ve
dnsel inanlar deil deiik etkinlik alanlarm da temsil etmelidirler. Doa bilimciler ve
toplumsal bilimciler, siyasal bilgiler, i idaresi ve ynetim bilimi uzmanlar, filozoflar,
dinbilimciler ve sanatlar da yeler arasnda bulunmaldr. Burada en temel ilke, yelerin
btnsellii ve birbirlerini tamamlayc nitelikte olmalar, iyi dengelenmi bir yeler
topluluu oluturma ilkesininse belki de ikinci planda kalabilmesidir. Elbet bu konseylere
katlanlarn halkn iyiliini dnen ve bu yolda almaya zamanlarn ve enerjilerini
vereb'ecek kiiler olmas gerekir.
Bu gruplarn ahlaksal ve entelektel arlklarnn Amerikallarn dncelerine byk
etkide bulunacam ve yaklamn yepyeni grleri iermesi asndan byk ilgi
toplayacan varsaymak zorlama bir iyimserlik olmasa gerektir.
Konsey yeleri nasl seilmeli? Elbet bunlar, bir siyasal parti adaylar gibi seilemez.
stn bir kii tarafndan seilmeleri de doru olmaz, nk bu tek bir kiiye haketmedii
bir yetkiyi vermek olur. Bununla birlikte, Ulusal ve yerel Konseylerin oluturulmasnda
byk glk olduunu ne srmek, serbest seim ya da keyfi atama seeneinden baka
are olmadn dnmek, o eski bildik yntemlere takl kalmak anlamna gelecektir. Bu
seeneklerden kurtulup da yaratc bir ekilde dnlrse geleneksel yntemler kadar
ak ve kesin olmamakla birlikte pekl iyi sonu vere164
UMUT DEVRM
cek daha baka yntemler bulunabilir. Btnsellii ve baarlaryla nl ok sayda insan
var; diyelim, on kiilik bir grubun, zeki ve akll kiilere danarak krk elli ad belirlemesi
ok g olmasa gerek. Doal olarak, saptanan krk elli kii de nerilen yelerden
hangilerinin olumlu olduu konusunda gr bildirirler. Bu srecin sonunda oluturulan
Ulusal Konsey, hem herkesin onaylad hem de temelde Amerikan bilincini temsil eden bir
birim olacaktr. Bu konseyi oluturma yntemi, brokratik deildir; kiisel, somut ve bu
nedenle de geleneksel yntemlerden ok daha etkin ve geerli bir yntemdir. Blgesel ve
yerel Konseyler de ayn ekilde oluturulur; Ulusal Konsey yelerinin nerileri de bunlarn
oluturulmasnda yardmc rol oynayabilir.
Elbet bu Konseyler, daha nce szn ettiimiz gereksinmeleri karlamazlar. Bireyin
bakalaryla birlikte etkin bir alma iine girmesi, konuma, planlama ve birlikte hareket
etme, gnlk yaantnn para kazanma etkinlii dnda anlaml bir eyler yapma
gereksinmesine yant vermezler. Kiilerin birbirleriyle olan ilikilerini allagelmiten daha
az yabanclam hale sokmak, zveride bulunmak, gnlk yaantnn ltlerini ve
deerlerini uygulamaya sokmak, ak ve etkilenebilir olmak, yaratc olmak, kendi z
yargsna ve kararma bal olmak ve yalnzca buna gvenmek, yeni bir toplumsal grup
oluturmak gereklidir.
Etkinliin ve karlarn paylald bu trden bir ortamn, iki dzeyde

gerekletirilebileceini dnyorum: birer Klp oluturacak 100-300 kiilik3 byk


gruplar ve ayn ilkeye bal, ancak ok daha youn ve sk alan aa yukar 25'er kiilik
kk Gruplar.
Klpleri, mmknse deiik yalarda deiik toplumsal snflardan kiiler oluturmaldr;
uygulamada bu trden bir karm salamada glk olup olmad ancak deneyimle
anlalabilir; Klplerin grece olarak ayn dzeydeki insanlardan olumas gerekebilir, ama
bu olumsuz nokta, deiik yelerden oluan Klplerin dzenli
3 Bu, rastgele seilmi bir saydr; burada nemli olan, KJbn, ilevlerini yerine
getirmeye yetecek sayda kiiden olumasdr. Ayrca bir Klbiin birka ubesi de olabilir.
YAPABLR MYZ?
165
olarak bir araya gelmesi, gr ah-veriinde bulunmas ve kiisel ilikiler kurmas eklinde
bir dzenlemeyle olumsuz olmaktan karlabilir. Klplerin srekli bir buluma yeri
olmaldr; bu bir dkkan n ya da bir bodrum olabilir en yoksul blgelerde bile byle
yerler bulunabilir ya da bir okul, kilise, ya da yelerin verdii parayla kiralanabilecek bir
baka bina olabilir. Haftada bir yaplabilecek toplantlarn konusu bilgi ah-verii,
tartma, ve hareketin yaymay amalad fikirlerin yaygnlk kazanmas planlar olmaldr.
Btn yeler ayrca uygun birer grev de yklenmelidir, bu grevler siyasal kampanyalara
katlmak, komular ve dostlar arasnda tartma gruplar oluturmak, siyasal nderlerin
ak oturumlara katlmalarn salamak, kamu ilevlerinin ve kamu mlknn korunmas,
yrtlmesi sorunlarm zmek, halk yallar, ocuklar ve sorunlu insanlar
brokratik yntemlerle deil de iten ilgiyle, uyarma, nerme yoluyla korumak vb. olabilir.
(Diplomalar uimad- halde yetenekleri ve ustalklar sayesinde uzmanlar kadar, ya da
onlardan daha iyi iler baaran pek ok kiinin bulunduu birok rnekte grlmtr.
rnek olarak Vali John Lindsay'in New York'taki uyuturucu bamllarnn iyiletirilmesi
programn gsterebilirim; bu programda, profesyonel personel deil de, zellikle
yetenekli kiiler ve eski bamllar, ok nemli eitici-iyiletirici ilevlerde baaryla
almlardr.) Klplerin kendi kltr yaamlar da olacaktr: filmler gsterebilirler,
kitaplar ve fikirleri tartabilirler, dans, mzik, sanat etkinliklerinde bulunabilirler
btn bunlar tketicilie ynelik olmayan etkinliklerdir.
Bu Klplerin geleneksel siyasal ya da kltrel klplerin niteliinden farkl, kendilerine zg
bir sluplarnn bulunmas byk nem tamaktadr. Tartmalar laf salatas ve
ideolojilerle soyut hale getirilecek ekilde deil, konular akla kavuturacak ekilde
ynlendirilecektir. Her Klpte dilin tuzaklarnn farknda olan, soyutlayc ya da ideolojik
dil kullanlmasna kar uyank, gereki bir biimde dnme ve konumay retebilecek
kiiler bulunmaldr. Dnceleri gereki bir ekilde aktarabilme sayesinde gereksiz
yanl anlamalar ve bunlara elik eden saldrgan ve savunmac davranlar byk lde
azalacak, insanlar, kendilerini ilgilendiren
166
UMUT DEVRM
konularda younlaacak, konutuklarna zen gsterecekler, bylece grlerin
savunulmas gereken bayraklar gibi smsk tutulmas eklinde kendini gsteren
benmerkezci davrantan uzak kalm olacaklardr. Bu trden bir yaklam, allagelmi
gruplarda ya da hatta kiisel dostluklarda bile sk sk rastlanandan daha ciddi bir kiisel
ilikinin gelimesine yol aacaktr.
Bu Klplerin rgtlenmesinde hibir brokratik ilemin sz konusu olmayacan sylemeye
gerek bile yok. Her birinde bir bakan ve bir sekreter olacak, bu grevler her yl baka
yelere verilecektir. Klp temsilcilerinin diyelim her Klpten birer kiinin alt ayda ya
da ylda bir ulusal ve blgesel dzeyde bir araya gelmeleri ve deneyimlerini birbirlerine
aktarmalar, yeler dndaki kesime bu trden bir rgtlenmenin deerini ve verimliliini
gstermesi ok yerinde olur.
, Bu Klpler, Klpler arasnda iliki kurulmasnda yardmc olan, neri ve yardm isteklerine
yant veren, ortak toplantlar dzenleyen ve Klpleri kamuya tantan serbest ve resmi

olmayan bir rgtle bir at altnda toplanabilir. Ama her Klp kendi kendini ynetecek, bu
rgtn denetimi ya da ilere karmas hibir ekilde sz konusu olmayacaktr. Bu
zynetimin bir sonucu olarak Klpler kendi aralarnda birbirlerinden ok farkl olabilir; ve
herkes z ve program kendisine en yakn Klbe katlabilir. Bu klplerin oluturulmasna
gelince, en akla uygun yntem, kendiliinden oluma yntemi olsa gerek. Bir Klp
oluturmay ciddi olarak isteyen bir iki kii be on kiiyi daha toparlayarak bir ekirdek
oluturabilir, bu ekirdekten de 100-300 kiilik byk bir grup geliebilir.
Burada, bu Klplerin, rnein Demokrat Parti iindeki Tammany Hall rneinde olduu gibi
bir siyasal partinin bir yan kuruluu olabilecei ne srlebilir. Ancak bu iki nedenle yanl
bir yaklamdr. Birincisi ve aka ortada olan, varolan partilerin hibirinin Klplerin
felsefesini ve yaklamn temsil etmediidir. Her iki partide de (hatta nc bir partide
bile) partiyle ilikileri farkl olmakla birlikte Klplerin amalarn benimsemi yeler ve
yandalar olacaktr. Klplerin siyasal olarak birletirilmesi, bir baka partinin yanda olan
ya da siyasal partilere hibir ekilde katlmay dnmeyen pek ok kiiyi yitirmek
anlamna gelecektir:
YAPABLR MYZ?
167
kinci nedense, hareketin ve Klplerin yaplarndan kaynaklanmaktadr. Bunlarn ilevi
yalmzca siyasal etkinlii etkilemek deil, yeni bir yaklam yaratmak, insanlar
dntrmek, yeni fikirlerin birok insanda olumlu gelimelere yolatm gstererek,
halk, siyasal kavramlardan daha etkileyici bir ekilde etkilemektir. Yeni hareket,
insanlarn ve btn kltrmzn dnmesini amalayan bir kltrel hareket olmaldr;
toplumsal-ekonomik ve siyasal konularla ilglencek, ama ayrca kiiler aras ilikiler, sanat,
dil, yaam biimi ve deerler konularm da ele alacaktr. Klpler kltrel, sosyal ve kiisel
merkezler olacak dolaysyla siyasal bir klbn yapmak isteyeceklerinden ok daha byk
grevler yklenmi olacaktr; ayrca bunlar, siyasal klplerin yaratabileceinden ok daha
fazla ya da en azndan farkl bir ballk biimi yaratacaklardr.
Klpler temelde siyasal rgtlerden farkl olacaktr geri ama siyasete kar ilgisiz
olmayacaklardr. Tersine siyasal konular ciddi olarak tartacak, akla kavuturmaya
alacaklardr; aldatc sylevlerin altnda yatan gereklikleri ortaya karmaya ve asl
konulara dikkat ekmeye alacaklardr; yeleri ait olduklar siyasal gruplar etkilemeye
alacak, siyasete yeni bir z kazandrmaya aba harcayacaklardr.
Baz dinsel, siyasal gruplar ya da meslek gruplar gibi halen var olan gruplarda birka
Klbn ortaya kmas olasl da vardr; bu durumda ilk Klpler temelde bu tr gruplarn
yelerinden oluabilir, ya da bu yeler kendi rgtlerinin dndaki insanlarn ilgisini
kazanmaya alacak gruplarn ekirdeini oluturabilirler.
Ben, bu Klplerin bir kitle hareketinin temelini oluturabilecei kansndaym. Hareketin
amalarn gerekten benimseyen, onu gelitirmek isteyen ancak kendilerini kk bir grup
kadar tmden ve kkten bu harekete veremeyenler iin bir yuva oluturacaktr bu Klpler.
Bunun iin, daha iyi bir szck bulunmadndan Gruplar diye anlabilecek, daha kktenci
bir ekilde kendini vermi bir aznlk, baka bir yaam biimi ve farkl bir etkinlik
gereklidir.
Gruplarda gereklemesi dlenen grup etkinliklerini ya da
168
UMUT DEVRM
yeni yaam biimlerini betimleme giriimleri, kanlmaz olarak baarszlkla
sonulanacaktr. Bu bir bakma Klpler iin bile geerlidir; ama yem bir yaam biimini,
yeni bir bilinci, yeni bir dili Klplerden ok daha kktenci bir ekilde yaratmaya alacak
olan Gruplardan sz ederken, doru szckleri bulmak nerdeyse olanaksz; nk Gruptaki
yeni yaamn zellikleri de yepyeni ve u anda bize yabanc. Elbet, Gruplarn nasl
olmayacan sylemek daha kolay. Son yllarda, grup-terapi'den iliki gruplarna, eitli
hipi gruplarna dek pek ok grup etkinlii ortaya kmakta. Bizim szn ettiimiz,
dlediimiz Gruplar bunlardan ok farkl. Bunlarn yeleri yeni bir felsefeyi, bir yaam

sevgisi felsefesini benimseyecekler, bu felsefenin insan ilikilerinde, siyasette, sanatta


ve toplumsal dzende yansmasna tank olacaklardr. Bunlarn belirleyici zellii, bu insan
etkinliklerinin hibirinin bir dierinden soyutlanmamas, her birinin tm dierleriyle iliki
iinde anlam kazanmas olacaktr.
Bu Gruplar, yelerinin, daha byk zverilerde bulunmaya ve kendi kiisel yaantsn da
hareketin genel ilkeleri dorultusunda deitirmeye hazr olmalar asndan, Klplerden
ayrlmaktadr. Gruplar, kendilerine katlan herkes iin bir yuva, bilgi asndan, karlkl
paylama, ve ayrca verme frsat bulduu bir ortam olmas asndan doyurucu, besleyici
bir yuva olmaldr. Gruplarn amalan, yabanclam kiiyi kiisel olarak dntrmek,
etkin katlmda bulunan bir kii haline sokmak olacaktr. Elbette bu Gruplar, yabanclam
toplumun sunduu yaam biimini eletireceklerdir ama hakszla kar srekli bir fke
yeertmeye deil de yabanclamay optimum dzeyde ortadan kaldrmaya
abalayacaklardr.
Gruplar, duygusal olmayan, gereki, iten, yrekli ve etkin bir yeni yaam biimi
gelitireceklerdir. Kinizmin snrna bile dayandn syleyebileceimiz gereki katln,
ya da duygusal olmama durumunun, derin bir inan ve umutla birletirilmesinin gerektiini
burada vurgulamak isterim. Bu ikisi ou kez birbirinden bamszdr. nan ve umut sahibi
kiiler genellikle gereki deillerdir; gerekilerdeyse inan da umut da pek bulunmaz.
inYAPABLR MYZ?
169
de bulunduumuz durumdan kurtulmak iin gerekilikle inancn, insanln baz byk
retmenlerinde olduu gibi yeniden bir araya getirilmesi gerekmektedir.
Grup yeleri yeni bir dil konuacaklardr bu dil ngilizce olacaktr elbet ama soyut
eyleri dile getirmeyen bir ngilizce; sahip olmak ya da kullanmak, yararlanmak
alanlarnda i eviren yabanclam beceriklilerin deil, kendi etkinliklerinin znesi olan
insann dili... yelerin tketim biimi de farkl olacaktr; ille de en az tketimde
bulunmalar gerekmez, ama anlaml bir tketim, reticilerin deil yaamn gereklerine
hizmet eden bir tketimdir bu. Bu kiiler, kendilerini deitirmeye aba gstereceklerdir.
Etkilenebilir, etkin kiiler olacak, dnmeyi, belli bir konuda younlamay, sakin olma
sanatm, srklenip gitmemeyi, hrsl olmamay reneceklerdir; evrelerindeki dnyay
anlayabilmek iin, onlar harekete geiren, ynlendiren glerini anlamaya alacaklardr.
Ben lerini amaya ve dnyaya ak olmaya alacaklardr. Kendi dnce ve duygularna
gre davranmaya, yalnzca bunlara gvenmeye, kendi kendilerine akl yrtmeye, kendi
setikleri yola koyulmaya alacaklardr; optimum bir zgrle, yani gerek bir
bamszla ulamaya alacaklar, han<*i trden olursa olsun putlara tapmai ve onlara
bal kalmay brakacaklardr. Gemile, gel-d'kleri yerle, aile ve toprakla olan hastalkl
balarn koparabilecek ve bunlarn yerine sevgiyi ve eletirel ilgiyi koyabileceklerdir.
Yalnzca kiinin kendi iinde derinlere kk salmasnn, kendine inanmasnn ve dnyayla tam
bir balant iinde bulunmasnn verebilecei bir korkusuzluk duygusunu gelitireceklerdir
Gruplarn her birinin zerinde younlaacaklar birer tasars olacan sylemeye gerek
bile yok; hepsinin kendi kltrel yaamlar olacak, eitim kurumlarmzn vermeyi
baaramad bilgileri edinmek ynnde kendilerini eiteceklerdir; yeler arasnda derin
bir iliki olacak, bu iliki iinde insanlar birbirlerinin karsna zrhsz olarak, ya da
yapmacktan uzak davranlarla kacak, kiilerin ilerine karma isteinden ya da
meraktan arnm olarak birbirlerini grecek duyacak ve okuyacaklardr.
Bu amalara ulamann deiik yollar zerinde konuacak
170
. UMUT DEVRM
deilim. Konuya ciddiyetle yaklaanlar, yollarn bulacaklardr. Ciddi olmayanlara gelince,
syleyeceklerim yanlsamalara ve yanl anlamalara yolaacak szcklerden baka anlam
tamayacaktr.
Yeni bir yaam biimi zleyen, ve bu trden Gruplar kuracak kadar ciddi ve gl insan

saysnn yeterli olup olmadn bilmiyorum. Ama bir konuda hibir kukum yok: byle
Gruplar varlk kazanrsa, yurttalar zerindeki etkileri byk olacaktr; nk bunlar,
fanatik olmadan derin inanlar besleyen, duygusal olmadan sevebilen, hem gereki, hem
yaratc olabilen, yaam kk grmeden korkusuz olabilen, boyun emeden disiplinli
olabilen insanlarn sevinli ve gl olabileceini rnekleyecek, gstereceklerdir.
Tarihsel olarak, nemli hareketler, kk gruplar iinde domutur. Erken Hristiyanlar,
erken Quacker'leri ya da Masonlar rnek gstermenin nemi yoktur. Burada sylemek
istediim, bir fikri tm katkszlyla ve dnsz olarak temsil eden gruplarn tarihi
yeerttii, yaratt olgusudur. Eer bir fikir, kk bir grupta da olsa canllk
kazanmamsa ya da canlln yitirmise, gerekten de lm tehlikesiyle kar karyadr.
Gruplar, kendi kendilerini ynetecekler ama gene de Gruplar arasndaki haberlemeyi
kolaylatracak ve istenmesi halinde onlara almalarnda yardmc olacak serbest bir
ortak rgtle birbirlerine bal olacaklardr. deal olan, Gruplarn deiik ya, eitim ve
toplumsal snf ve elbette farkl rklardan kiilerden olumasdr.
Gruplarn, yelerin katlmak iin kabullenmek durumunda olduklar belli kavram
formllerini temel olarak almamas arttr. nemli olan yaant, yaklam, davran ve
amatr, belli bir kavray deil. Bu, Gruplarn, grlerin aka dile getirilmedii, kavram
zerinde tartlmad ortamlar oluturaca anlamna gelmez; sylemek istediimiz,
Gruplar birletiren eyin kavramsal bir slogan deil, yelerin davranlar ve edimleri
olmas gerektiidir. Grubun genel bir amac olacaktr elbet bunu daha nce hareketin
genel amac erevesinde dile getirmitik. Ama yntemler konusunda Gruplar
birbirlerinden ok farkl olabilirler. Yasalara uymay ve uymamay benimseyen iki Grup
dnelim. Her birey, yaklam kendisininkine en uygun Gruba katlabilecek ama gene de,
yasalara
YAPABLR MYZ?
171
uymak ve uymamak gibi birbirinden ok farkl kavramlar bnyesinde barmdran daha
byk bir hareketin iinde bulunabilecektir.
Amerikan Bilincinin Sesi, Klpler ve Gruplar arasndaki iliki sorununa gelince, resmi bir
brokratik ilikinin kurulmamasn neririm; yalnz, belki Klplerle Gruplar ortak bir bilgi
merkezinin ya da hem Klplere hem de Gruplara hizmet veren bir yayn organnn sunduu
kaynaktan yararlanabilir. Grup yelerinin, Gruptaki grevlerini yrtmenin yan sra ayrca
Klpler bnyesinde almay semesi de olanakl grnmektedir.
Burada izdiimiz hareket tasla, nasl balanaca konusunda bir neri denemesinden
baka bir ey deildir. Bu nerilerin tartlmas sreci iinde daha iyileri gelitirilebilir.
Aslnda, deneyimlerinden ok ey renebileceimiz eitli amalara hizmet eden gnll
ok sayda yerel grup vardr. renci derneklerinden ifti rgtlerine dek (Ulusal
iftiler Birlii gibi) halkn btn kesimlerinde, toplu etkinliklerde, bireysel giriimlerde
bulunmak ynnde giderek artan bir eilim grlmektedir. Ekonomik alanda ve de insn-sal
alanda baaryla alan pek ok tarm topluluu vardr, kentlerde yaayan eitli
topluluklar cardr. Aslnda bir ama etrafnda kendiliinden oluan gruplar, Amerikan
geleneine kk salm durumdadr. Bu hareketi oluturmada yardmc olacak rnek ve
verilerden yoksun deiliz.
Hareket, toplumun dntrlmesinde nemli bir etmen olarak ele alnmtr; bireyin,
hemen etkinlikte bulunmasn ve katlmn salayacak yolu bulmasna izin verecek, onun
Ne yapabilirim? sorusuna yant oluturacaktr. Bireyin, sreen soyutlanmhndan
syrlmasn, ortaya kmasn salayacaktr.
ada insann tehlikeli dneminin iinde bulunuyoruz. Pek fazla zamanmz yok. Eer imdi
ie koyulmazsak, i iten geebilir. Ama umut var nk insann kendisini yeniden
kantlayabilecei ve teknoloji toplumunu insancl topluma dntrebilecei yolunda
gerek bir olaslk var. Ykmll yerine getirmek bize kalm deil, ama ondan
kanmaya da hakkmz yok.6
6 Mischna, PirkeAboth.

OkurlarnfHHBH&ok ijHHd ruhbilimci ve toplumbilimci Erich Fromm, Umut Devrimrne


ele ald sorunlar yle zetlemektedir:
Belki de u anda iin en kt yan, kendi sistemimizi denetleyemez duruma gelmi
olmamzdr. Bilgisayarlarn bizim admza verdii kararlan uyguluyoruz. Biz. insanolu
olarak, daha ok, daha ok retmek ve daha ok tketmekten baka ama gtmyoruz.
Hibir eye kar bir ama beslemiyoruz, ya da her eye kar amaszlk iindeyiz. Karar
verme sorumluluundan yoksun brakmmzn yaratt edilgnlik yznden, tinsel lm
tehlikesiyle, ve ayrca nkleer silahlarla yok edilme tehlikesiyle kar kar-yayz.
Bu nasl oldu? Nasl oldu da, insanolu, doaya kar kazand utkunun doruundayken,
kendi yaratt eylerin tutsa haline geldi, nasl oldu da ciddi olarak kendi kendini yok
etme tehlikesiyle kar karya kald?
nsanolu, bilimsel hakikatin aratrlmas sreci iinde, doaya egemen olmada
yararlanabilecei bilgiye rastlad. Bu alanda byk baarlar elde etti. Ancak teknie ve
maddi tketime tek tarafl arlk vermekie. kendisiyle ve yaamia olan ban yitirdi. ...
Teknik ve maddi deerler zerinde younlat; derin cokular duyma yetisini, bu
duygularn getirdii sevin ve znty duyma yetisini vitirdi. nsanolunun ina ettii
makina ylesine geliti ki. onun dnme biimini saptayan yeni bir g haline geldi.
zmlenmesi olanaksz trajik bir ikilemle mi kar karyayz? Salkl bir ekonomiye
sahip olmak iin hasta insanlar retmek zorunda myz, yoksa maddi kaynaklarmz, bulularmz,
bilgisayarlarmz, insanolunun yararna hizmet edecek ekilde kullanabilirmiyiz? Gl ve iyi
ileyen bir dzene sahip olmak iin bireylerin bakalarna baml olmalar.

You might also like